ww
GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK Publisher İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş Adına İmtiyaz Sahibi MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr Genel Müdür Yardımcısı AHMET KIZIL ahmet.kizil@ihlasfuar.com
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yusuf Okçu Yazı İşleri Danışmanları Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali Özbudun Yayın Editörü
İSMAİL ÇAKIR ismail.cakir@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@ihlasfuar.com Reklam Koordinatörü
Mehtap Akyel mehtap.akyel@img.com.tr
Reklam Danışmanları
Zekai Şimşek zekai.simsek@img.com.tr C uma Karaman cuma.karaman@img.com.tr
Art Director
Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr
Sanat Yönetmeni Chief Accountant
Mustafa Aktaş mustafa.aktas.@img.com.tr
Subscription
Nurten Demir ndemir.@img.com.tr
Liaison Offices Ankara Sadettin Ayhan Üsküp Cad. Çevre Sk. No:24/4 Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 427 15 01 Fax: +90 312 427 39 24 Bursa Ömer Faruk Görün Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 Konya
Metin Demir H.Uluşahin İş Merkezi C Blok Kat: 6 No:603-604-605 KONYA Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74
Head Offıce Ihlas Medya Plaza, 29 Ekim Cad. No:11 A / 41 34197 Yenibosna ISTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 00 Fax: +90 212 454 25 98 Http://www.img.com.tr e-mail: turkey@ihlas.net.tr
Editör Göbek adı tüketim... En küçükler tüketici endüstrisinde en büyük yeri tutuyorlar. Doğum anından itibaren büyük bir tüketim çeşitliliği içine giren, daha doğrusu direkt olarak pahalı tüketim maddeleri içine doğan bu sevimli varlıklarımız bir yandan da ekonominin can damarı. Beslenmeleri, giyinmeleri, sağlıkları, eğitimleri ve eğlenceleri... İşte ekonominin 5 en büyük maddesi. Yani gıda, tekstil, sağlık, eğitim ve eğlence... Hem sektörümüz hem de sektörün dergisi olan Baby & Kid Store, her dönemde bu beş maddeden öne çıkana ağırlık veriyor. Bu defa giyim ön planda. Sektör büyük ölçüde İstanbul Kids Fashion fuarına odaklandı. Biz de orada olacağız. Bu dergimizin içinde konuyla ilgili yeterli bilgi var. Firma ve sektör haberleriyle de süslediğimiz Baby & Kid Store dergisini yine işadamının ilgi alanına giren satış, pazarlama, kültür ve ilginç haberler ile süsledik. Dergimiz her yıl olduğu gibi 2014 Eylül ayında da yine yurt dışına çıkıyor. Üstelik hem doğuya hem de batıya... Bir ayağı Almanya’da bir ayağı Rusya’da olacak. Sektörün en büyük fuarı olan Kind & Jugend fuarı için Almanya’ya, Köln şehrine gidiyor. Oradan da Mir Detstva ve Textillegprom fuarları için Moskova’ya geçecek. Bu üç fuar için ticaretin ortak lisanı olan İngilizce dilinde BABY & KIDS TURKEY özel eki hazırlayacağız. Aynı ek her üç fuarda da dağıtılarak Türk sektörünü bütün dünyaya tanıtacak. Başarılı bir fuar, iyi bir yaz tatili, güzel iş bağlantıları dileriz. Esen kalın...
Printed by: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:11 A / 41 34530 Yenibosna / İSTANBUL Tel. : +90 212 454 30 00
Mehmet Söztutan
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
6
SEKTÖR
Chicco Urban travel sistem bebek arabası Chicco Urban puset, doğumdan itibaren kullanılabilen ve dışarıdaki ilk yürüyüşleri keyifli hale getirebilen farklı aksesuar kitleriyle birlikte çocuklu ailelerin hayatını kolaylaştırıyor. Çift yönlü kullanılabilen oturma yeri, birkaç basit hareketle konforlu bir bebek arabası gövdesine dönüştürülebiliyor. Bu sayede sokakta, parkta, plajda her yerde bebeklerin kaliteli uyku uyumasını sağlayarak uyku saati aksamadan büyümesine yardımcı oluyor. Maksimum konfor için dört farklı kullanım pozisyonu ve ana kucaklarıyla uyum desteği sayesinde günlük yaşamı ve sosyal hayatı daha keyifli hale getiren Chicco Urban Çift Yönlü Bebek Arabası’nın kırmızı, antresit, bej, zümrüt ve vişne olmak üzere beş farklı renk alternatifi bulunuyor. Ürüne dahil olan aksesuarlar: Yağmurluk + Portbebe iç kılıfı
Bebekler konforlu, babalar mutlu Dünyaca ünlü bebek markası Chicco, bebeğinin konforunu ve güvenliğini düşünen babalar için oto koltuklarına yenilikçi bir yaklaşım kazandıran Oasys 1 Isofix’i tasarladı
Dünyaca ünlü bebek markası Chicco, bebeğinin konforunu ve güvenliğini düşünen babalar için oto koltuklarına yenilikçi bir yaklaşım kazandıran Oasys 1 Isofix’i tasarladı Chicco, Isofix sistemi ile geleneksel oto koltuklarının aksine, araç içine kurulacak emniyet kemeri kullanımı gerektirmeden maksimum güvenlik ve kullanım imkanı sunuyor. 9-18 kg arası taşıma kapasitesi ve ergonomik yapısı ile bebeğin on iki aylıktan 4 yaşına kadar olan gelişimine uygun form alabiliyor. Beş farklı yatırma ayarı ile üst düzey konfor sağlıyor. Kolay kurulumu ile pratik çözümler sunan Chicco Oasys 1 Isofix, araç içindeki şık tasarımı ile babaların beğenisini kazanıyor.
Chicco Urban Çift Yönlü Bebek Arabasının Özellikleri: Alüminyum şase, Maksimum konfor için 4 pozisyon ayarına sahip tutma yeri, Çıkarılabilir destekli ön bar, Tek elle yatabilen sırt desteği , Sallanan oturma bölümü ve ayarlanabilir bacak desteği sayesinde maksimum konfor, Pratik adaptörü sayesinde Keyfit, Auto-Fix Fest, 0+ grup oto koltuklarıyla uyumlu, Aynı zamanda Auto-Fix ana kucaklarıyla da uyum, Oturma yerinin kolayca konforlu bir portbebeye dönüşebilme özelliği, Her türlü zeminde maksimum konfor için ön ve arka amortisörler, Geniş ve konforlu oturma yeri, Kapalıyken süper kompakt yapıda olan katlanmış puseti taşımak için pratik bir tutma.
Chicco’ dan “doğum odası süsleme” hediye Mutluluğun bebekken başlayan bir yolculuk olduğunu ve bebekleri nasıl mutlu edebileceğini düşünerek alanında yeniliklerin öncülüğünü yapan Chicco, 1.500 TL ve üzeri alışveriş yapan herkese hastane bebek odası süsleme paketi hediye ediyor. Bebeğin dünyaya geldiği andan büyüyene kadar ailelerin her zaman yanında olan Chicco, “Doğum Odası Süsleme” hediyesi ile bu yolculuğa ilk adımı yine ailelerin yanında yer alarak atıyor. Chicco, bebeğin dünyaya gözlerini açacağı ve ailesiyle tanışacağı anı asla unutulmayacak bir deneyime dönüştürmek için hastane odasını sıcak, samimi bir ortam haline getiriyor. Anne ve babaların, zevklerini, düşüncelerini, ihtiyaçlarını bir araya getirerek düzenlenen bebek odasıyla, bebeklerin yaşama merhaba deyişleri için büyülü bir atmosfer hazırlanıyor. “Chicco Doğum Odası Süsleme” hediye paketinde, kapı süsü, özel tasarım hediyelikler ve hediyelik sepeti, lavanta keseleri, anne ve bebek yataklarının süslemesi, bebeğin isminin yazılı olduğu konsept pano, bebek çerçevesi, anı defteri, altın yastığı, doğum künyesi ve özel tasarım su şişeleri yer alıyor. “Chicco Doğum Odası Süsleme” İstanbul içerisindeki hastanelerde uygulamalı, İstanbul dışındaki hastanelerde ise uygulamasız olarak hediye ediliyor.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
8
SEKTÖR
Ürünleriniz seçkin internet mağazalarında satılsın, e-ticaret takibini “CNT” yapsın! E- ticarete açılan kapınız CNT, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen markalarının online satış kanalı yetkili distribütörüdür. Sektörün online satış hacminin %90’ını elinde bulunduran, toplamda 30’un üzerinde e-ticaret sitesi ile entegre çalışan CNT, her geçen yıl yükselen bir ivme ile büyümeye devam ediyor. Siz de markanızı e-ticarete entegre ederek sektördeki yerinizi alın. CNT ile çalışarak, ürünlerinizi, XML altyapısı ile Türkiye’nin önde gelen e-ticaret sitelerine entegre edip satışlarınızı artırırken, e-ticaret operasyonlarının beraberinde getirdiği lojistik, depolama, teknik altyapı, uzman personel gibi maliyetlere katlanmak zorunda kalmadan, markanızı e-ticarette hak ettiği konuma yükseltin. www.cantazzi.com.tr.
ABD’nin bir numaralı bebek ve çocuk gözlüğü ‘RKS’ Türkiye’ de!
Dünyanın lider, yenilikçi, Premium kalitede % 100 UV korumalı bebek ve 12 yaş altı çocuk gözlükleri üreticisi, Real Kids Shades, rahat, dayanıklı ve şık çocuk gözlüklerini sunuyor. Yeni sezonda raflarda yer alacak RKS marka gözlükler, çocuklar için rahatça giyilebilen, değiştirtilebilir sapları sayesinde çocukların gözünde düşmeden sabit durabilen, dayanıklı, elastik ve şık bir yapıya sahip. Çocuk güneş gözlükleri bir aksesuar olarak düşünülüyor. Anneler, çocuk güzel ve havalı gözüksün diye kullanıyor. Hâlbuki güneş gözlükleri bir aksesuar değil, ihtiyaçtır. Nasıl, güneşli havaya çıktığınızda güneş kremi kullanmak sağlık için gerekli olarak kabul edilmişse. Özellikle bebek ve çocuklar için güneş gözlüklerinin bir ihtiyaç olduğunu anne ve babaların farkına varması lazım. İstatiksel olarak çocuklar yetişkinlerden yüzde 80 oranından daha fazla dışarıda bulunuyorlar. Özellikle yazın okullar kapandıktan sonra çocuklar hep sokakta. Açık havada
daha fazla bulunmasından dolayı çocuklarda göz ve gözlüğün korunması önem arz ediyor. Güneş ışınlarının oluşturduğu zararlı etki, anlık bir etki olmasının ötesinde, kalıcı ve üst üste binen bir zarar oluşturuyor. Bütün bir yazı gözlüksüz bir şekilde güneşin altında geçiren insanlarda kornea da yavaş yavaş kötüye giden bir yanma etkisi oluşuyor. Dolayısı ile çocukların kesinlikle korunmaya ihtiyacı var. Aktif yaşama göre tasarlanan gözlüklerle rahatlıkla spor yapılabiliyor. www.cantazzi.com.tr.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
14
SEKTÖR
yeni fabrikasına taşındı … yeni projesini de hayata geçirmeyi başaran firma, 2013 yılına kadar çeşitli büyük markalara üretim yaparken, bu yıldan itibaren farklı bir çalışma formuna girerek kendi markasına yatırım yapmaya başlamıştır. Bu bağlamda pazarlama ve dış ticaret alanlarındaki faaliyetlerini artırarak uluslararası fuarlara katılmaktadır. Ayrıca farklı markalarla olan yaklaşık 10 yıllık iş ortaklığı sürecinde yaptığı ürün ve model sayısından çok daha fazlasını ‘bebesi ‘ için piyasaya sürmektedir. Ürün gamını genişletmek için Ar-Ge çalışmalarına yoğunluk veren firma yeni fabrikasında hedeflerine ulaşmaya için sektöre sunduğu yeniliklerle yoluna devam ediyor.
1994 ‘ den beri faaliyet gösteren ve 2013’ de yeniden yapılanmaya giden Tuna Çocuk Gereçleri A.Ş. artık güçlü markası ‘ bebesi’ yi 3 katlı ve 3000 metrekarelik İst. / Pendik ‘ te yer alan yeni taşındığı fabrikasında üretmeye devam edecek. Bundan böyle ‘’Ocak 2015 ‘ te gerçekleştirilecek Bebe Çocuk Fuarına kadar en az 100 çeşit ürünümüz olacak’’ diyen firma yetkilileri metal işlerini de bünyesine alarak demirhane yatırımını da yapmış bulunuyor. Aynı zamanda ‘ bebesi ‘ bunun yanında bebek aksesuarları grubuna da adım atarak yeni alt markası ‘bebesi accessory’ yi piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Türkiye iç pazarında kendi alanında kalıcı ve trend oluşturan bir marka olmayı hedefleyen firma, bu yıldan itibaren yaptığı atılımlarla mevcut konumunun çok daha üzerine çıkmayı planlamaktadır. Sektörde uzun yıllar edindiği tecrübesi ve uzman ekibiyle faaliyetine devam eden ‘bebesi’ yetkilileri ‘’ 2013 yılını hamlelerinin başlangıç yılı olarak ilan ettiklerini belirtiyor. Devam eden süreçte ise ürün çeşitliliği ve kurumsallaşma çalışmalarına önem verdiklerini ve bu alana yatırım yaptıklarının altını çiziyor. Markalaşma adına birçok
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
16
RÖPORTAJ
Aksesuarın yeni yıldızı, NewStar! Ful Aksesuar Firma Sahibi Fatma Bertuğ ile çalışmalarını, hedeflerini ve sektördeki yenilikleri konuştuk
“Üretim kanadımızın olması verdiğimiz hizmetin kapsamını ve kalitesini artırıyor”
“Hem ürün kalitesinde ve hem de sunulan hizmette kadın faktörü büyük bir etkendir. Ben 18 senedir bu sektördeyim, eğer 3 kişiyle ufak bir yerden başlayıp şu an 50 kişilik bir kapasiteye ve imkanlara ulaştıysa, demek ki iyi bir hizmet vermişizdir ve herkes de bizden memnun kalmıştır” Ful Aksesuar’ın kuruluşu ve bu günlere geliş süreci “Firmamız 3 kişilik küçük bir ekiple 1998 yılında Klips Tekstil olarak kuruldu. İlk önce ithalatla işe başladık. İthalattan sonra 2006 yılında Ful Aksesuar firmamızı kurarak imalata başladık. Kızım Fulya’nın ismini verdik. Klips Tekstil, Kâğıthane’de faaliyetlerini sürdürürken, Merter’de bir Showroom açtık. Hem ithalata hem de imalata devam ediyoruz. Personel sayımız arttı. İmalatımız ilk önce Silivri’deydi ama yakın zamanda imalatımızı bebe sektörüne daha yakın olması için Bursa’ya taşıdık. Çünkü iç piyasadaki müşterilerimizin çoğunluğu Bursa’da bulunuyor. İhracat ağırlıklı çalışıyoruz. Ukrayna, Moskova, Bulgaristan, Polonya, Hırvatistan, İran ve diğer komşu ülkelere ihracat yapıyoruz. Eleman sayımız imalat, showroom, depolar dahil 50 kişi. Standart ürünleri yurt dışından Tayvan’dan getiriyoruz. Standart olmayan, müşterinin kendi modellerine göre tercih ettiği ve markalı ürünleri biz imal ediyoruz.” ‘En önemli markamız ‘Gripper’’ “En çok kullandığımız markalarımız Newstar ve Gripper markalarıdır. Bunların dışında 12 tane daha markamız mevcuttur. Tüm markalarımızın içinde en çok önem verdiğimiz ve ön plana çıkarmak istediğimiz markamız Gripper’dır.”
Şubeleşme çalışmaları “Biz kendi şubelerimizi açmadık. Bayiler aracılığıyla çalışıyoruz. Bizim perakende satışımız yoktur, toptan satış yapıyoruz. Türkiye’de Bursa’da Detay Makine’ya bir bayilik verdik. Yurt dışında çalıştığımız
müşterilerimiz genelde bayilerimizdir. Çoğu ülkeyle genelde bayilik sistemiyle ilerliyoruz. Merter’deki ve Eminönü Mercan’daki pek çok aksesuar firmasıyla çalışıyoruz. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde bir toptancıyla hizmet veriyoruz.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ
Kural olarak, aynı bölgede ikinci bir bayiyle çalışmıyoruz.” Online satış “www.newstarbuttons.com veya www. klipstekstil.com internet sitelerimizde çok fazla model sayımız olduğu için bütün ürünlerimize değil ama standart ürünlerimiz görülebilir. Daha fazla ürünümüzü görmek isteyenler, Merter’deki showroom teşhir ünitemize veya Bursa’daki Detay Makine’ya gelebilirler. Online olarak yapılamayacak çok özel siparişlerimiz var. Müşterimizin markasını, ismini, logosunu istediği renk, desen ve boyutta ürünler üzerine imal ederek dilediği adrese teslimini sağlıyoruz.
”1000 renk! “Bebe sektörü için en popüler ürünümüz şu an için 4 parçadan oluşan, 9 buçuk milim dediğimiz çıtçıttır. Bu ürünümüzü dileyen firma kendi logosuyla da düz olarak ta kullanabilir. Aynı zamanda bebe çıtçıtı üzerine istediği renkler yapılıyor. Şu an kataloğumuzda 1000 kusur renk var. Tekstilcinin kullanacağı kumaş rengi ne ise o renge uygun çıtçıt yapılıyor.” Trendi belirleyen marka! “Bizim markamız çıtçıt sektöründe popüler bir marka. İç piyasa için Ful Aksesuar ve dış piyasa yani ihracat için Klips Tekstil olmak üzere bizim iki firmamız var. Newstar
ve Gripper markamız şu an çoğu ülkede görülmüş, popüler olmuş ve tercih edilen birer markadır. Ürünlerimiz için Ar-Ge çalışmaları yaparak sürekli trendi belirleyen ve takip eden bir firma olmak için çalışıyoruz. Buna paralel olarak, inovasyon çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Mesela eskiden simli boyalar yapılmazdı, şimdi onları da kullanıyoruz.” Öne çıkaran özellikler “Bizim diğer aksesuar firmalarından en büyük farkımız, bu sektörde tek bayan iş sahibi ben yani bir kadın olması. Bildiğiniz gibi kadınların görüşleri daha keskin ve titizdir. Ben çok incelerim, bir üründe bir problem varsa, ben o ürünü kesinlikle müşteriye gönderemem, o ürün hurdaya atılır. Hem ürün kalitesinde ve hem de sunulan hizmette kadın faktörü büyük bir etkendir. Bugüne kadar ben 18 senedir bu sektördeyim, eğer ufak bir yerde, 3 kişiyle başlayıp şu an 50 kişilik bir kapasiteye ulaştıysak, demek ki iyi bir hizmet vermişizdir ve herkes de bizden memnun kalmıştır. Diğer yandan sistemli çalışan bir firmayız. Piyasa şartları ne kadar zor olsa da biz kalitemizden hiçbir zaman taviz vermedik. Ürünlerimiz bebe sektöründe kullanıldığı için bu konuya özellikle özen gösteriyoruz. Ayrıca, aynı zamanda bir makine imalatçısı olan Bursa’daki bayimiz olan Detay Makine, bebe sektörü için aksesuar temini yaparken, otomatik çakma makinası da tedarik edip, makinanın servisini, bakımını ve garantisini sunuyor. Bir tek aksesuar satmak ta olmuyor. Satılan o aksesuarın mutlaka o ürün üzerine çakılması lazım. Bunun için de bir makine teşkilatı ve makine hizmeti vermek lazım. Makinalarda ve ürünü çakarken herhangi bir problem olmaması için biz çıtçıtın çakma kalıpları dahil kendi firmamızın bünyesinde hallediyoruz. Bunu çok inceliyoruz.
17
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
18
RÖPORTAJ
Türkiye’de stoklarıyla sınırsız firma biziz. Elimizde sınırsız seviyede stok mevcuttur. Bizim 1500 m2’lik Merter’de bir depomuz var. Milyon adetleri karşılayacak firmalardan biriyiz.” Daha yüksek noktalara çıkmak “Biz herhangi bir firmayı kendimize rakip olarak görmüyoruz çünkü biz firma olarak şu anki bulunduğumuz konumdan çok çok memnunuz, bu belki verdiğimiz hizmetten, yerine getirdiğimiz sözlerimizden, çalışma disiplinimizden dolayıdır. Daha yüksek noktalara çıkmak ve daha farklı pazarlara ulaşmak neden olmasın.” Aksesuar sektörünün sıkıntıları “Bizim aksesuar sektörünün sıkıntılarından biri rekabet değil ama belki piyasanın
verdiği şartlardan dolayı bazı kişiler kaliteli hammadde kullanmıyor. Mesela pirinç bütün testlerden geçmiş, kaliteli hammadde olmalı. Ucuzlatarak, fiyatı kırarak bizi de etkiliyorlar. Bizim kullanmış olduğumuz hammaddeyi Türkiye’de Özel Metal’den alıyoruz ki Özel Metal, pirinç hammadde konusunda tektir. Biz bu hammaddeyi testlerden geçsin, herhangi bir sorun çıkmasın diye bütün uluslararası belgelere sahip olan bir firmadan alıyoruz. Çıtçıtın bebenin ağzına gelmesi bile tehlikelidir, onu yutabilir, metal birşeydir, onun sağlığına zarar verir. Biz bunu düşünerek kaliteli ürün imalatı yapıyoruz. Ama bu konulara bizim kadar önem vermeyen merdiven altı firmalar bizi etkiliyor. Bizim ürünlerimiz ekoteks standartlarından geçiyor yani kanserojen madde içermiyor. Bu ürünler
bir bebek için kullanılacağı için daha özenli ve dikkatli seçilmeli. Bu ürünlerin testi ITS yani üniversite enstitülerinde yapılabiliyor. Bizim uluslararası kalite belgesi, İSO 9001 belgelerimiz var.” Türkiye pazarında üretici olmanın zorlukları “Biz ilk önce sadece ithalat yapıyorduk ama üretici konumuna da geldik. Ama o zaman hep standart ürünlerde kalıyorduk, çok fazla çeşitlere girmemiz mümkün değildi ama üretici olduğumuz için, bir müşteri bize herhangi bir model getirdiği zaman onun kalıbını yaparak, onu Türkiye’de üretip, daha kısa zamanda tedarik edip sunuyoruz. Çünkü o ürünü Tayvan’da yapıp, buraya getirmek 2 ayımızı alıyor ama şimdi biz bu tür modelleri 1 hafta içinde çıkarıyoruz.” Türkiye pazarında üretici olmak gerçekten çok zor çünkü biz hem ithalat hem de imalat yaptığımız için biliyoruz ki ithal ürünlerin fiyatları daha ucuz çünkü bizim maliyetlerimiz daha yüksek çıkıyor. Tayvan’da bir fabrikada 250 pres varsa, çalışan eleman 4-5 tanedir, bizim ülkemizde 250 pres için 250 tane eleman almak gerekir. Çünkü Tayvan’dakiler işi daha iyi biliyorlar ve yaptıkları işte profesyonelleşmişler. Ayrıca, Tayvan’daki firmalar ihracat yaptığında devlet tarafından teşvik alıyor ama bizim ülkemizde yok. Bir başka husus; bazı ülkelerde bizim Newstar markamızın ismini kullanarak kalitesiz ürün imal ediyorlar. Bu bize de zarar veriyor. Yurt dışında bunun kontrolünü yapmamız imkansız. Ülkemizde de kopyacılık çok fazla. Biz bir ürünü ilk defa
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ çıkardığımızda, 1-2 hafta sattıktan sonra, piyasaya çıkıyor. Onun için üretici firmalar bir şekilde gizli kalmaya çalışıyor. Gizli kalmak ticari açıdan da bence doğru bir hareket.” Sektörün bugünü ve geleceği “Ülke olarak değişik dezavantajlarımız olsa da gittikçe daha iyi olacak diye tahmin ediyorum. Ben yapı olarak yaşantıma iyimser bir bakış açısıyla bakarım. Çünkü biz 1998’de Klips firmasını kurduğumuzda, çok küçük bir firmaydık ama gittikçe müşteri portföyümüz arttı, satışlarımız ve hizmetlerimiz çoğaldı, bu ana kadar sürekli geliştik, çok şükür. Aynı bizim firmamız gibi sektörümüz de iyi yönde ilerliyor. Öte yandan, Ukrayna’daki olaylar bile bizi etkiledi. Ukrayna’daki bayilerimize mallarımız zamanında teslim olmadığında, ülkemizdeki yüklemeleri de düzgün yapamıyoruz, Ukrayna’daki imalatçı firma da zamanında çıtçıt alamıyor. Bu tür şeyler bizi etkiliyor. Ama düzeleceğini düşünüyorum, zaten piyasalar yavaş yavaş oturmaya başladı.” 2014 yılı planları “2014 yılı için yaptığımız planlarımız zamanı geldikçe gerçekleşiyor. Daha ileri gitmek ve daha farklı piyasalara girmek istiyoruz. Balkan ülkeleriyle çalışıyoruz ama Fransa, Hollanda piyasalarına girmek, markamızı o taraflarda duyurmak istiyorum. Çünkü bizim imalat seviyemiz Avrupa’yla yarışır hale geldi. Ülkemiz tekstilindeki ve işçilik ve modeller son yıllarda daha güzel olmaya başladı.” İhracat “İhracat bizim için çok önemli bir konu. Klips Tekstil firmamızın imal ettiği ürünlerin yaklaşık %80’inin ve dışardan ithal ettiğimiz bazı ürünlerin ihracatını yapıyoruz. Yaptığımız ihracatta çalıştığımız firmalar verdiğimiz hizmetten çok memnunlar. Bu hizmetimizde 7 dil bilen ağabeyim Levent Bey’in performansı ve bize faydası çok büyük. Diğer personelimiz de işini iyi bilen ve en az 5-6 senedir bizimle çalışan kimselerdir. Hepsiyle arkadaş gibiyiz.” Anne babalar çocuklarına ürün alırken… “Anne babalar bir ürünü aldıkları zaman o ürün bir tulum ise mutlaka o tulumun çıtçıtlarını kapatıp, açmaya çalışsınlar. Dikkat edilmesi gereken 2 nokta var: Birincisi, kapatıp açarken o çıtçıtın yerinden çıkmaması lazım. İkincisi o çıtçıtı kapatırken çok sert kapanmaması lazım. Anne o çıtçıtı kapatırken elinin acımaması lazım. Artı, tulumu kapattıktan sonra o tulumu iki yana gelişigüzel hızlı bir şekilde açsınlar ki çıtçıtın
çıkıp, çıkmadığını görsünler. Anne babalar kanserojenli çıtçıt kullanılıp, kullanılmadığını tam anlayamaz. Kaliteli ürünü sadece seçkin firmalar kullanır. Firma olarak, biz müşterimizin kullanacağı kumaşa bakarak, ona uygun olan aksesuarı veriyoruz. Mesela bazı likralı kumaşlara çok sert aksesuar çakılmaz, çakılırsa atar, çıkar ki bu çıtçıt problemli demek anlamına gelmez, bu doğru kumaşa doğru çıtçıtın kullanılmadığı anlamına gelir. Müşterilerimize alternatif öneriyoruz. Üretim kanadımızın olması verdiğimiz hizmetin kapsamını ve kalitesini artırıyor. Ben bu işe küçük yaşta, çekirdeğinden başladım. Olabilecek her türlü durumu tahmin edebilirim. İmalatta bile bir kalıbın neresinde bir problem çıktığını, neresinde bir düzeltme yapılması gerektiğini anlıyorum. Bu da bize senelerin vermiş olduğu bir tecrübedir.” Markalaşma sürecinin gelmiş olduğu nokta “Bundan sonraki süreçte ‘Gripper’ markamıza daha çok yoğunlaşarak bu ismi daha ön planda tutmayı planlıyoruz. Newstar markamızı biraz daha geri planda tutup,
tamamıyla Gripper markamıza odaklanacağız. Çünkü Newstar’ı taklit ederek, piyasaya çok kötü mallar çıkardılar. Markalaşma alanında, pazarlama ekibimiz farklı ülkelere giderek fuarları ziyaret ediyor. Ekibimizle beraber markalaşma çabalarına yoğun şekilde çalışıyoruz. Markalaşma işi yavaş yavaş ve zamanla olacak bir olay. Aksesuar sektöründe bir çok marka var. Ülkemizde yabancı çıtçıt markaları geniş çapta iş yapıyorlar. Markalaştıkları için fiyatlarını çok pahalı tutuyorlar, özellik olarak hiçbir farkları yok. 1 liralık bir ürün için 4 lira ödemek boşu boşuna bir israf. Üretici firmalar bu konunun farkındalar ama tekstilde başka bir durum daha var ki üreticiler kumaş, iplik vb. maddeleri çok inceleniyor ama çıtçıt bu maddelerin yanında çok küçük kaldığı için çok önemsenmiyor. Bu şuna benzer ki, benim firmada en az kullandığım şey koli bandı. Belki 1 liraya da 5 liraya da koli bandı var ama ben bunu çok incelemiyorum. Bence Avrupa’nın üretim seviyesine ulaşmak için aksesuar da imalatçıların dikkat etmesi gereken önemli bir unsur. Aksesuarın zamanla gereken konuma geleceğini düşünüyorum.”
19
İyi günler Bebepan, 1964 yılında İstanbul’da Servet ARIKAN tarafından kurulmuştur. Bebepan’ın temel ilkesi, en kaliteli ve en modern ürünleri, en iyi fiyatlarla müşterilerine sunmaktır.Ürün çeşitliliği, 0-6 yaş arası çocuklarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliktedir. Koleksiyon çalışmaları bu yönde sürdürülmektedir. Kalite bizim için vazgeçilmez bir unsurdur.Üretimimizde uluslararası kalite standartlarına göre sağlıklı ve kaliteli hammaddeler kullanılmaktadır. Bu hassasiyet, imalatın her aşamasında devam etmektedir. Bizim için en önemli konulardan bir diğeride müşteri memnuniyetidir. Müşterilerimizden aldığımız güçle, her zaman daha da büyüyerek hizmet alanlarımızı genişletmeyi hedefliyoruz... Sizlerle görüşmek umuduyla, size internet sitemiz ile ilgili bir bilgi vermek isteriz. İnternet sitemizde (www.bebepan.com.tr) BAYİ GİRİŞİ - WEBSİPARİŞ bölümüne giriş yapıp üye olun. Üyelik başvurunuz en kısa zamanda onaylanacaktır.Onay mailini aldıktan sonra bu bölüme giriş yapabilirsiniz. BAYİ GİRİŞİ-WEBSİPARİŞ bölümünde stoklarımızda hazır olan ve 15 günlük üretim programındaki tüm ürünlerimizi görebilir ve bu ürünlerimiz ile ilgili fiyat, fotograf,beden,vs tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Dilerseniz bu bölümde kendi siparişinizi de oluşturabilirsiniz. İnternet sitemizi Türkçe olarak kullanırken, BAYİ GİRİŞİ-WEBSİPARİŞ bölümüne giriş yapar iseniz , fiyatları TL olarak görürsünüz. Bu fiyatlar brüt toptan TL fiyatlarıdır. Danışmak istediğiniz herhangi bir durumda çekinmeden bizimle irtibat kurabilirsiniz. Saygılarımızla, Ömer Ermiş e-mail: omer.ermis@bebepan.com.tr tel: 0212 2414919
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
22
RÖPORTAJ
Tahterevalli: “Çok şey değişti…”
“Elbette mağazalarda ürünlerimizin satışını yapan tezgahtarların, bize ve ürünümüze inanmasının başarımızda büyük etkisi var”
Tahterevalli Çocuk Mobilya & Tekstil Genel Müdürü Ekrem Yorgancıoğlu çalışmalarını bizimle paylaştı
Bize ve ürüne inanması bu süreci çok hızlandırdı “Tahterevalli markası Nisan 2013’te Yorgancıoğlu firması adı altında kuruldu. Nisan 2013’de üretime başladı. İlk üretim aşaması oldukça zor geçti çünkü Tahterevalli markası iskelet-ahşap üzerine seri üretim yapan bir firma. Bu sebep ile ilk ürünlerin kalıplarının hazırlanması ve modellerin oluşturulması oldukça zor bir süreç. Bu süreç tamamlandıktan sonra Mayıs 2013’de ilk ürünlerimizi müşterilerimize sevk ettik. ArGe döneminde sıkı ve özenli çalışmamızın sonucunu hemen aldık ve müşterilerimizin bizlere olan desteği ve güveni ile Kasım 2013 itibariyle konumuzda sektörümüzün büyük firmaları arasında yer almayı başardık. Elbette bu başarı da müşterilerimizin, mağazalarda ürünlerimizin satışını yapan tezgahtarların, bize ve ürüne inanması bu süreci çok hızlandırdı. 2014 yılında üretmiş olduğumuz ürünlerde dikey bir yapılanma ile piyasadaki hâkimiyetimizi daha ileri noktalara taşımak istiyoruz.” ‘Müşterilerimize en geniş kreasyonu ve en yüksek kaliteyi sunmak için sürekli araştırıyor, uyguluyor ve beğenilerine sunuyoruz’ “Üretim kapasitemiz ahşap olarak ayda 2000-2300 parça arasında ay içinde çalışılan model ağırlığına göre değişiyor. Elbette bu ürünler tekstil ile birlikte satıldığı için bunun tekstil üretimi de kendi bünyemizde yapılmakta. Bunların haricinde bebek uyku seti ve bebek odası tekstil üretimimiz var. 3 markanın oda tekstili kreasyonunu tamamen biz hazırlıyoruz, bunların içinde
genç odaları için uyku setleri, perdeler, nevresimler ve cibinlikler var. Şu anda bünyemizde bulunan firmalarda 88 kişi çalışmakta ve tüm çalışanlarımız alanlarında kalifiye personeldir. Hedefimiz yıl sonunda bu rakamı 100’ün üzerine kalifiye personel sayısına çıkarmak. Hem ahşap hem de tekstil üretimimizin tamamı kendi bünyemizde yapılmakta. Ürüne gösterilen özen ürünün her parçasında bulunuyor. Bu yüzden yüksek kaliteli ürünler yapıyoruz. Fason üretim yapıldığı zaman bu özeni her parçada gör-
mek çok zor oluyor. Bu sebep ile amacımız üretimimizin tamamını kendi bünyemizde yapmak. Üretim kısmına hammadde giriyor ve bitmiş ürün olarak çıkıyor. 2014 yılında tamamen makineleşme ve model geliştirme kararı aldığımız için tamamen işe yatırım odaklı çalışıyoruz. Müşterilerimize en geniş kreasyonu ve en yüksek kaliteyi sunmak için sürekli araştırıyor, uyguluyor ve beğenilerine sunuyoruz.” Yorgancıoğlu, Tahterevalli, Balkabağı “Bünyemizde 1982 yılından beri Bebek Uyku Seti üretimi yapan, Yorgancıoğlu Markası; 2013 yılından itibaren iskelet-ahşap üretimi yapan Tahterevalli Markası ve ihracat yaptığımız Balkabağı markası bulunmaktadır.” Tahterevalli franchiseları “Sektöre sunmak istediğimiz projeler arasında 2015 yılının 2.yarısında özellikle büyük şehirlerde 40-60 m2 arasında Tahterevalli franchiseları vermek bulunuyor. 2014 yılında ürün yapılanmamızı ona göre hazırlıyoruz. Yeni ürünler içinde emzirme koltukları, mama sandalyeleri ve ağaç bebek odaları bulunuyor.” ‘Para kazanarak satış yapmalarını sağlıyoruz’ “Bildiğiz üzere online ticaret oldukça revaçta ama genelde kötü yönde kullanılmakta. İnternet ortamında satış yapan çoğu firma küçük bir oda ve bir bilgisayardan oluşmakta. Hiçbir stok ve risk taşımadan düşük kâr marjları ile satış yapıyorlar. Bu satış şekli ise gerçek mağazacıları ve masrafları ve
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ İhracat “Üretimimizin %10 oranında bölümünü ihraç ediyoruz. Bulunduğumuz coğrafya çok avantajlı gibi görünse de Asya bölgesi ülkelerde bulunan siyasi ve askeri gerginlikler ilave olarak da Rusya ve civarında siyasi istikrarsızlık ihracat potansiyelimizi düşürmekte. İhracatımızı artırmak için yurtdışı fuarlara katılımlarımızı arttırmayı ciddi anlamda düşünüyoruz.”
stok riski taşıyan birçok esnafı etkiliyor. Bu sebep ile bizler internet ortamında satış yapacak firmalara karşı çok temkinliyiz. Yıllardır çalıştığımız çoğu müşterimizin internet sitesinde bile ürünümüz bulunmamakta. İnternet satışı için özel bir sözleşmemiz var, ilk önce onun imzalanması gerekiyor ve daha sonra içine kod yerleştirilmiş, mağazanın ismini barındıran filigranlı resimleri müşterilerimize veriyor ve sitelerine yerleştiriyoruz. Bu sayede kopya resim ile satış yani satıcımız olmayan firmaların satış yapmasını engellemek ve farklı web sitesi isimler ile düşük karlar ile yapılan satışların önüne geçerek, satış yapan müşterilerimizin para kazanarak satış yapmalarını sağlıyoruz.” Geriye kalan tüm markaların önüne geçmek “En önemli farkımız müşteri odaklı çalışmamız. Elbette ürün kalitesinin önemi büyük ama önemli olan bu ürünleri satan kişilerin üründen önce firmaya inanması. Bizim için önemli olan burada satışta bulunan arkadaşlarımızın her konuda bize güvenmelerini sağlamak. Elbette ikinci sırada ürün kalitesi geliyor. Firma olarak tekstil sektöründe faaliyet gösteriyoruz ve her zaman en kalitelisini ve en iyisini yapmak için çalıştık. Bu ahşap işinde de bu prensibimiz devam ediyor. En sağlıklı boya, en iyi işçilik, en kaliteli cıvata, en kaliteli kumaş, en kaliteli ağaç ve en hızlı problem çözümü … Bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman ve en önemli olan desteği yani satışı yapan kişilerin desteğini aldığınız zaman geriye kalan tüm markaların önüne geçmiş oluyorsunuz.” Doğru mağaza ve doğru satış ortamları “Yaygınlığımızı sağlamak için yerel ve uluslararası fuarlara katılıyoruz ve katılacağız. Ama bizim için yaygınlıktan daha
önemli olan doğru yerlerde ürünlerimizin bulunması ve doğru konseptlerin içinde ürünümüzün bulunması. Bugün dolaştığınızda bebek işi ile ilgisi olmayan bir çok mağazanın bu tarz ürünlerden biraz bulundurduğunu görmekteyiz. Biz firma olarak bu tarz satış kanallarının içinde olmak istemiyoruz. Bizim için yaygınlıktan önemli olan doğru mağaza ve doğru satış ortamları. Bu yüzden yayılmacı bir politika izlemiyoruz.”
Çok şey değişti… “Ürün satın alımında bazı kriterler değişti. Eskiden tamamen fiyat odaklı ürün satışı vardı. Düşük kar marjı ile satış yapılıyor ve geri hizmet kalitesi de oldukça düşük seviyelerde bulunuyordu. Şimdi artık müşteriler hizmet odaklı alışveriş yapıyorlar. Hatta fiyat 3. sıraya geriledi diyebiliriz. Müşteri ürün satın alırken alışveriş yaptığı mağazanın otoparkı var mı, ulaşım nasıl, eve teslimat yapabiliyor mu, mağaza alışveriş ortamı ferah mı, emzirme odası var mı, lavabo var mı, firmanın düzenlediği özel bir kampanya var mı artık bunlara dikkat ediyorlar. Bu bahsetmiş olduğum donelerin içinde fiyat bunlardan bir tanesi. Bu doneleri bir araya getiren firmaların satışları çok iyi. Özellikle büyük şehirlerde bebekte yeni alışveriş trendi büyük metrekareli mağazalar. İçlerinde kafeteryası olan müşterinin tam gününü geçirebileceği mağazalar. Bu yönde çalışmaları olan firmaların başarılı olacağını düşünüyoruz.”
‘Firmalara nakliye ürün takibi ve satış eğitimi gibi birçok konuda ciddi bir destek veriyoruz’ “Yurt içi pazar ağımız perakende mağazalardan oluşmakta. Genel müşteri portföyümüzü büyük metrekareli ve orta büyüklükte metrekareli mağazalar oluşturmakta. Çok küçük metrekareli mağazalar portföyümüzde oldukça az. Bunun sebebi ise çalıştığımız firmalara nakliye ürün takibi ve satış eğitimi gibi birçok konuda ciddi bir destek veriyoruz. Firma sayısının artması bu verdiğimiz hizmetin kalitesinde düşüş yaratabileceği endişesi ile yeni müşterimize kapasitemiz arttıkça hizmet vermeyi kabul ediyoruz.”
Hepimiz aynı gemideyiz “Belirlediğimiz hedeflerde herhangi bir sapma olmadı hatta daha da ilerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Elbette ürün satışı yaptığımız firmaları ve sıkıntılarını yakından takip ediyoruz. Bazı sektörlerde çok büyük daralmalar var. Her ne kadar bizi bu daralma direkt etkilemese de ürün tedarikini yaptığımız müşterimiz genel hedefinde etkilendiği için biz de dolaylı olarak etkileniyoruz. Bizim bununla ilgili düşüncemiz, hepimizin aynı gemide olduğu, hep beraber bu gemiyi yüzdürmek ve daha iyi idare etmek için sürekli çalışmamız gerektiği ve sebat etmek yönünde olduğudur.”
23
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
26
MAKALE
Girişimci desteklenir; kösteklenmez! Aramızdan biri yeteneği, zekâsı, zamanlaması ve aklıyla başarılı olup sıyrılırsa mutlaka dersi verilip indirilmelidir Doğu’da “şans” denilen şeye Batı’da “zamanlamayı iyi kullanmak” denir
Ülkelerin çalışma hayatına bakışı ve kültürleri arasında büyük fark var. Birçok ülkede bir girişim yapıp başarıya ulaşan insanlar kıskanılır ve başarılarının tamamen tesadüf olduğu ileri sürülerek azımsanmaya çalışılır. O kadar ki girişim vardığı başarılı noktadan nasıl geri döndürülür ve kafasına basılır diye bakılır. Başarılı olmak ve onun getirdiği varlığa sahip olmak sanki bir suçtur. Ayıplanan, kıskanılan ve mutlaka haddinin bildirilmesi gereken bir durumdur. Hele aileden gelen bir varlık olmadan ve yaratıcılıkla büyük çabalar sonucu bir başarılı sonuca imza atılmışsa hemen “Mutlaka çalıp çırpmıştır, kanunsuz işler yapmıştır. Gerekli ders verilmeli” diye bakılır. Eşitlik istenir. Bütün insanlar eşit olmalı, maddi imkanları, başarıları ve görevleri de, ünleri de eşit olmalı... Ve bu eşitlik, aşağıda yani varlıksızlıkta oluşuyorsa tamam böyle olsun denir. İnsanlar rahattır. Hepimiz eşitiz diye! Yoksullukta eşitlik olsa bile tamamdır... Sorun olmaz! Aramızdan biri yetenekleri, zekası, zamanlaması ve aklıyla çok başarılı olup topluluktan sıyrılıp bambaşka düzeye çıkarsa mutlaka dersi verilip indirilmelidir. Tamamen “şanslı” olduğu için başarmıştır. Doğu’da “şans” denilen şeye Batı’da “Zamanlamayı iyi kullanmak” denir. Ortadoğu’da ve hatta kısmen kıta Avrupa’sında anlayış budur. Ortadoğu
zihniyeti... Bu yaklaşım, bizim ülkemizde de benimsenen bir kültürün parçasıdır. Onun için fırsat eşitliği olmasına çok kişi kafa yormaz. Arada arıza olarak çıkan yaratıcı, girişimci insanlar da dışlanmaya çalışılır. Kıta Avrupası’nda örneğin Fransa’da da buna benzer yaklaşım vardır. Onların kültür de çok başarılı olup sıyrılıp sürüden ayrılanları pek sevmez. Ama Ortadoğu’daki kadar acımasız tepki olmaz. Bu kültürel yaklaşım daha Batı’ya doğru gittikçe değişmeye başlar… İngiltere’de, Anglosakson kültüründe, kıta Avrupası’ndan çok farklı bir anlayış kendini göstermeye başlar. Kıskançlık yerini sadece “gıpta etmeye” bırakır. Amerika’ya gelince… Bu kültürde yaklaşım tam tersidir. Toplumun içinden yaratıcılığı, zekası, yetenek ve becerileriyle ayrışan, giriştiği işlerde başarıya ulaşan kişiler yüceltilir. Örnek olarak topluma sunulur. “Bakın o çok başarılı işler yaptı, analizi yapılmalı. Şimdi sizin için de fırsatlar var, siz de başarılı olabilirsiniz” derler. Başarılı örneklerden, insanlardan ilham alıp daha girişimci ve yaratıcı bir toplum ve sonuçta yaşamlarını kalitesini yükselten bir ortam yaratmaya çalışırlar. Amerika’da girişimci olarak, “Yapabilirsin” söylemine inanılır. Girişimci desteklenir, kösteklenmez. Hür girişim yüreklendirilir,
gereken kuruluşlarca desteklenir. Topluma başarı örnekleri sunulmaya çalışılır. Girişimcinin gereksinim duyduğu finansal destek verilir. Moral desteği verilir. Alkışlanır. Başkalarının bu ilhamdan örnek alıp daha da başarılı işler yaparak topluma katkı sağlayacağına inanılır. Yaratıcılık, inovasyon yapma en büyük ödüllere hak kazanan nitelikler olarak ortaya çıkar. Siyasi kadrolar, o bölgede söz sahibi siyasi yöneticiler, halk, girişimlerin arkasındadır. Destekleyicileridir. Halk “Belki bir gün ben de yapabilirim” e inanır. İnsanlar devamlı arayış içindedir. İşte girişimcilik ekosistemini bu anlayış ve yaklaşımlar oluşturur. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin yıldızı Chobani Yoğurtları’nın sahibi Hamdi Ulukaya, Amerika’da da nasıl başarılı olduğunu anlatırken; “İşte bu sadece Amerika’da olur” demesinin sebebi budur. Şahane bir sunuşla ve büyük alçakgönüllülükle aktardığı başarı öyküsünün neden Türkiye’de olamayacağını belirtirken alacağımız büyük dersler var! Girişimci ekosistemini en iyi şekilde kurup oluşturmalıyız. Bu konuda kitaplar yazmış çok başarılı bir profesör var: Prof. Daniel Isenberg, bu girişimcilik ekosisteminin nasıl
kurulabileceğini, nasıl uygulanabileceğini çok güzel anlatıyor. Ülkemizin en uzak köşesinde bile yaratıcı fikirlere sahip olabilecek genç beyinlere girişimci olabileceklerine, başarılı olup muazzam sonuçlara ulaşabileceklerine inandıracak özgüveni verebilmeliyiz. Aynı Hamdi Ulukaya’nın cebinde 1.000 dolar kaldığında eski bir yoğurt fabrikasını alıp müthiş sonuçlara ulaştırması ve Amerika’da bile iş çevrelerine parmak ısırtması gibi…
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
28
RÖPORTAJ
Erva Tekstil;
“Markalaşma konusunda iddialıyız”
Erva Tekstil Firma Ortağı Yılmaz Görmez ile sektöre dair… “Erva Tekstil olarak, 2005 yılında grup şirketimiz bünyesinde faaliyete başladık. İlk çalışmamız, bebe uyku seti imalatıydı. Fakat ürün imalatının bizim işimiz olmadığını anladık ve bebe-çocuk kumaş işimize devam kararı aldık. Amacımız; bebe-çocuk tekstil sektöründe üretim yapan müşterilerimize, kalite standartı yüksek, dünya markalarının kullandığı aynı değerde ürünlerle hizmet verebilmek.”
“Firmalara sadece bir isteğimizi dile getiriyoruz; bizim desenlerimiz taklit edilirken izin almıyorlar bari aynı kaliteye özen göstersinler” Bebe çocuk sektöründe müşterilerine kalite standartı yüksek, dünya markalarının kullandığı değerde ürünlerle hizmet vermeyi
amaçladıklarını belirten Yılmaz Görmez; “Ürün çeşitliliğinde de ağırlığımız; bebe battaniye, alt açma, dış giyim kumaşları oluşturmaktadır.” dedi. Tasarım ekibi konusunda da bizi bilgilendi-
ren Görmez; “Desen hazırlama, hazırlanan desenlerin iplik kalitesi ve dokuma uyumluluğunun sağlanabilmesiyle ilgili epey yol katettik. Tasarım ekibimizin fikirlerinin çizime, çizimden dokumaya dönüşmüş
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ halini müşterilerimizle değerlendirip üretimde karar kılıyoruz. Bundan 2 yıl sonrasının desen ve numune kumaş çalışmalarını hazırlamış durumdayız. Bunların hazırlanmasında dünya trendlerini de takip ediyoruz. Müşterilerimizin çoğunluğu, direkt ya da dolaylı olarak yurt dışına satış yapmakta. Onların bu pazarlarda yer alabilmelerine kalite ve ürün çeşitliliğimizle katkı sağlıyoruz.” dedi. Yurtdışında antlaşmalı 3 fabrika ile çalışan Erva Tekstil bu ülkelerde çalışmalarını takip edebileceği kendi ofislerine ve ekibine sahip. Bu sebeple üretimle ilgili, herhangi bir değişiklik gerektiğinde anında müdahale edebiliyorlar. ‘Ürünlerimiz kendi tasarımımız ve patentli’ Sektörde hiçbir firmayı kendimize rakip olarak değerlendirmiyoruz. Her firma kendi işini yapıyor. Sadece bir isteğimizi dile geti-
yapan, Laleli, Merter ve Osmanbey piyasalarında ürün satan müşterilerimize rekabet açısından olumsuz yansıyor. ‘Bebe-Çocuk tekstili iddialı’ Tekstil sektörü, ekonominin yeniden loko-
olduğu gibi “göz kararıyla’’ değil, daha kavramsal düşünerek hareket ediyorlar. Dünyayı takip ediyorlar ve yerinde gözlem yapabiliyorlar. Aynı zamanda kendilerine özgü çizgi oluşturuyorlar. Bebe-Çocuk tekstili de bu sürecin içerisinde. Biz markalaşma sürecinde bu sektörü daha avantajlı görüyoruz. Çünkü bu sektörde tüketici daha fazla bilinçleniyor. Anne ve babaların
“Kaliteli üretim yapıyorsanız, yenilikleri de yakından takip edip hızlı uygulamaya geçebiliyorsanız, çoğu şeyi aşmışsınız demektir”
riyoruz; bizim desenlerimiz taklit edilirken izin almıyorlar bari aynı kaliteye özen göstersinler. Yurt dışında üretim yaptırdığımız fabrikalarda üretim yaptıran dünyada söz sahibi markalar da var. Bizim desenlerimizi görüp, beğendiklerini kendileri de ürettirmek için izin istiyorlar. Onlar, o nezaketi gösteriyorlar. Biz yurt içi firmalardan da bu nezaketi bekliyoruz. Ürünlerimizin tamamına yakını kendi tasarımımız ve patentli. Şimdiye kadar hiçbir taklitçi firmaya karşı bu hakkımızı kullanmadık. Ama fiyatları düşük tutmak amacıyla düşük kalitede piyasaya çıkmaya devam ederlerse yasal hakkımızı kullanacağız.Üretimde bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ama ithalatta yüksek vergi oranları nedeniyle maliyette sıkıntı yaşıyoruz. Bu yüksek vergi oranları, ihracat
motif gücü olmaya aday. Aynı zamanda katma değeri yüksek ve marka yaratmada daha avantajlı durumda. Firmalarımız markalaşma konusunda iddialılar. Eskiden
kalite ve hijyen konusunda daha duyarlı ve seçici olmaları kalite gelişimini hızlandırmaktadır. Kaliteli üretim yapıyorsanız, yenilikleri de yakından takip edip hızlı uygulamaya geçebiliyorsanız çoğu şeyi aşmışsınız demektir. Ürünün tanınması ve pazarlanmasında, artık dünya pazarları gelişen görsel teknoloji ile daha yakınlaşmış durumda. 27. Uluslararası bebek-çocuk hazır giyim ve aksesuarları fuarının, katılan firma ve misafirlerine hayırlı olmasını diler, saygılarımızı sunarım.”
29
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
34
RÖPORTAJ
Cantoy; “Toptanda marka olunur” “Migros, Carrefour kendi etiketleri olmadan, bir ürün satmasalar da nasıl bir marka olabilmişlerse; biz de kendi etiketimizle ürün satmadan marka olacağız, bizim böyle bir farkımız olacak” “Bence Türk ekonomisinin kangreni, kanseri olmuş en büyük hastalığı faizdir”
Cantoy Tekstil Firma Sahibi Yunus Emre Otman çalışmalarını ve bebe sektörünü değerlendirdi
Toptanda da marka olunur!’ “Firmamız babam Eyüp Otman tarafından 1980’li yıllarda kuruldu. İlk önce oyuncak, kırtasiye üzerine toptan ticarete başladı. Sonra 1997 yılından itibaren bebe sektörüne geçiş yaptı ve o gün bu gündür alanında en iyi markaları pazarlamaya çalışan ve hem üreticisine, mal aldığı tedarikçisine hem de mal sattığı müşterisine güven çerçevesinde ciddi anlamda hizmet sunan bir müessesedir. Güven ve kaliteyi ön planda tutan, toptan ticaret üzerine iş yapan ve toptan ticareti bir marka haline getiren,
“İşletmeler öz sermaye gücüyle büyür, büyük şirketler olur. Ne kadar mal aldın, ne kadar mal sattınla büyük işletme olunmaz. Ne kadar mal aldın, satamadın, ödeyemedin; büyük işletme olamazsın. Satmadan da ödeyebilmelisin, iş olmadığı zamanda piyasaya o kanı, o suyu akıtacaksın” toptanda marka olabilmiş bir firmadır. Bize ‘toptanda marka olunmaz, marka olmak için imalat yapmak lazım’ derlerdi. Babam da onlara derdi ki, ‘Migros, Carrefour kendi etiketleri olmadan, bir ürün satmasalar da nasıl bir marka olabilmişlerse; biz de
kendi etiketimizle ürün satmadan marka olacağız, bizim böyle bir farkımız olacak’ derdi. Şimdi bugün 10 – 15 sene önceki insanların inanmadığı, ihtimal vermedikleri şeyler gerçekleşti, bu gün böyle bir duruma geldik.” ‘100 civarı markanın temsilcisiyiz’ “Firmamızın bünyesinde 100’ün üzerinde markanın ürünleri var. Bunlar sezon sezon değişiyor. Bazı sezonlar bu artıyor. Ama genel olarak 0 grubundan 16 yaş grubuna kadar, yenidoğan grubundan başlayıp,
yenidoğan grubunun bazı yan ürünleri, aksesuar gruplarıyla başlayıp, 16 yaşındaki bir çocuğun tekstil alanındaki ihtiyaçlarını karşılamak üzerine bir marka portföyümüz var. Bu portföyle bizim istediklerimiz, bizim ihtiyaçlarımız ve modanın trendi ne ise o doğrultuda ticaret yapıyoruz. 100 civarı markanın temsilciliğini yapıyoruz.” ‘Bu süreci ağacı yeşil tutarak, sağlıklı bir şekilde geçireceğiz’ “Biz ürünlerimizi, toptan ticaret üzerine yapan bir işletme olduğumuz için biz de
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ ürün olarak değil; proje olarak her zaman yenilik yapıyoruz. Buna göre, biz 2011 yılında Vişne Caddesindeki 3 bin m2’lik mağazamıza geçtik, 2012 senesinde buna e-ticareti ekledik, 2013’te Allah nasip etti, İstanbul’da şube açtık. Şimdi 2013’teki şu an itibariyle ticaret yaptığımız bölgeleri değerlendirdiğimizde ilk önce yerimizde sağlam kalıp, yani kök salıp, İstanbul’daki mağazamızı merkez alarak, ağacı yeşil tutarak, sağlıklı bir şekilde geçirmekle ilgili bir planımız var. Bu süreç içerisinde 2014’ün sonuna kadar hem Rusya ve Ukrayna bölgesindeki ekonomik ve siyasal pozisyonu inceleyip, hem gidip ziyaret ederek yerinde görüp hem 2015 başından itibaren yurt dışı fuarlarla ilgilenerek yeni projeler planlama işini kafamıza yerleştirdik, onu planlıyoruz. Herkesin bir tarzı vardır, kimisi 50 sene sonrasını planlar. Ama ben ticari olarak düşünüyorum ve genelde bulunduğum sene ve bir sonraki seneyi düzenlerim çünkü ticarette bazen günler bile bazı gerçekleri değiştirebilir, biz de bunu görüyoruz. Mesela Ocak ayında fuara katıldık ve o zamanki intibalarımız vardı. O günün piyasa gerçekleri ile bugünün gerçekleri arasında ciddi farklılıklar var. Biz o günkü planımızı çok ciddi risklerle çok uzun vadeli yapmış olmakla belki kâr değil; zarar edebilirdik. Biz ticaret yaptığımız için; 100 tane üretici, binlerce müşteri, 40’a yakın personel, bunların sorumluluğuyla hareket ederek sağlıklı işler yapmaya çalışıyoruz. Onun için 50 yıl sonrasını değil de biz 2014-2015 yıllarını planlamaya çalışıyoruz. İnşallah da başarılı oluruz.” ‘e-ticaret, yeni bir dükkan açmak gibi zamanla oturan ve büyüyen bir iş’ “Bizim çalıştığımız ana markalarımızın ürünleri, mağazamıza geldiğinde fotoğraflarıyla birlikte internet sitemiz olan www.cantoysshop.com’da sunuyoruz. Fiyatlarıyla birlikte üye olan sadece toptan ticaret üzerine müşterilerimizin beğenisine sunuluyor. Bizim ürün portföyümüz genel itibariyle orta ve ortanın üstü genelde kaliteli ürün portföyünden oluştuğu için müşterilerimizin büyük çoğunluğu ürünlerimizi kendi eliyle dokunarak, görerek tedarik etmek istiyorlar. Bu e-ticaret işi de yeni bir dükkan açmak gibi, zamanla oturan ve büyüyecek olan bir iş. Sattığınız ürün gruplarına bağlı olarak basic ve standart ürünlerde sorun yok ama koleksiyon ve lüx ürün gruplarında insanların görerek, beğenerek, dokunarak, çeşidi bir arada bir mağaza içinde görüp, kıyaslayarak yapıldığı zaman daha çok başarılı olunduğu bir ticarettir. İnternet sitemiz bizim bir reklamımızdır, aynı zamanda uluslararası alanda prestijimizi artıran, bizi onore eden bir e-ticaret sayfamız var. Bugün dünyanın birçok ülkesinden bizim e-ticaret sayfamızdan insanlar bize ulaşıyorlar.”
‘Doğru zamanda, doğru ürünü tezgâha bulundurmaya çalışıyoruz’ “İç piyasayı değerlendirdiğimizde önümüzde bir Ramazan Bayramı var. İnsanlar Ramazan Bayramında biraz daha gösterişli, moda olmuş ve güncel renkleri yakalayan ürünler istiyorlar. Bazı kumaş seçenekleri var. Özellikleri kız grubunda bu moda çok sık değişiyor erkelerinki öyle değil ama kızların ki haftalık değişiyor. Erkeklerinki yıllar boyunca devam ediyor, kızların kız çocuklarının kıyafetleri, renkleri, desenleri ve kumaş seçenekleri haftalık değişiyor. Onun için bu sektörde kız çocuğu üzerine üretim yapanlar çok zorlanırlar. Kız çocukları için çok enteresan şeyler çıkıyor. Hem renk, hem giyim tarzı ve hem de kumaş seçeneği olarak bu modayı yakalayabilirsen, insanların taleplerine tam manasıyla doğru zamanda hitap edebilirsen başarılı olabiliyorsun. Biz de bakıyoruz insanların taleplerini değerlendirip, bunu üreticiye aktarıp, doğru zamanda o doğru ürünü tezgâha sokmaya çalışıyoruz.” ‘Geçmiş tecrübeleri geleceğe aktarabilirsek firmamız daha uzun ömürlü olur’ “Bizim 35 senelik bir toptan tecrübemiz var. Biz bir dönem oyuncak kırtasiye toptancılığı yaptık daha sonra bebe çocuk giyim sektörüne geçtik. Prensip olarak, bu prensibi koyan babam ben de 1980 doğumlu biri olarak dünyaya geldiğimden beri bu müessese var. Ben bu müessesenin
içinde büyüdüğüm için bu benim fıtratım, mizacım oldu. Biz hiçbir zaman ucuz olsun diyerek mal alıp-satmadık. Hiçbir zaman piyasanın içinde bulunduğu sıkıntıya göre ticaretimizin prensiplerini değiştirmedik. Gelip geçici kararlar almadık, biz genel bir prensiple hep kaliteli ürün, kaliteli hizmet, kaliteli üreticiyle ve dolayısıyla kaliteli müşteriyle ticaret yapmayı seven bir müessese olduk. Bunun piyasa daraldığı zamanlarda ağır bir bedeli var. Mart seçimlerinden önce bu seçim süreci biraz serzenişli sürünce, süreç biraz sıkıntılı geçti. Bu süreçte değerli, kıymetli malın sirkülasyonu daha da düşüyor fakat kaybolmayan bir değerdir. Biz ülkemizde yıllarca bir sürü sıkıntılar buhranlar gördük. Öyle zamanlarda hiç mal satmasan da yerinde durmanın bile bize kattığı bir değer var. Babamın bir sözü var, “Zor günlerde biz ağacı yeşil tutalım, elbette gölgesine gelenler olacaktır.” Bugünde hem dış ticaret hem iç piyasada sıkıntılı günler geçiriyor. 2-3 aydır memleketimizde ticaret biraz zedelendi ve bana göre önümüzdeki 2 tane seçim: cumhurbaşkanlığı ve genel seçim bu ticari süreci dalgalı süreç halinde devam etmesine sebep olacaktır. Biz bu süreci ayakları yere basan, mantıklı işler yaparak ve doğru hareket ederek en az sıkıntıyla atlatıp, ağacımızı yeşil tutalım istiyoruz. Bir insan ne kadar sıkıntı çektiyse o kadar tecrübeli oluyor. Ki müesseseler de bu konuda insanlardan farksızdır. Biz müessesemizde geçmiş tecrübeleri geleceğe akta-
35
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
36
RÖPORTAJ
rabilirsek firmamız daha uzun ömürlü olur. Türkiye’de 3.nesile aktarılan şirket sayısı çok az. Ülkemiz bu alanda maalesef dünyanın en kötü ülkelerinden birisi. Türkiye’de ikinci kuşağa aktarılırsa büyük firma oluyor, biz de kendimizi birşey zannediyoruz.” ‘Kanaat, bitmek tükenmek bilmeyen bir hazinedir’ “Bizim bütün sattığımız markalarda ürünlerin satış fiyatlarını üretici firmalar belirler. Taban satış fiyatı vardır, üstüne karışmaz. Biz 30 seneden fazladır ticaret yapıyoruz, hep demişizdir, biz taban satış fiyatımızdan yürüyelim, müşterimizi mağdur etmeyelim. Yani Cantoy’dan bir ürünü aldığında hasbelkader dünyanın başka yerinde başka firmada o ürünü gördüğünde Cantoy’dan daha ucuza olmasın ama biz bunu yaparken de başka bir toptancının da sattığı bir ürünü ondan daha ucuza satma adına hayatımız boyunca bir hamle yapmadık. Bizi yaralamak, zedelemek isteyen bizi bu açıdan rakip gören çok firmalar oldu. Bu noktada bizimle rekabet etmek uğraştılar
fakat biz onların rekabetine karşılık vermeyerek, ticari ahlakın gereği ne ise ona göre hareket ettik. Ben hep söylerim, “her işin bir rajonu var ve bu rajonu ben yazmadım.” Kim ne iş yapıyorsa onun rajonuna uysun. Ticaretin bir rajonu var, bir ürün alınır, zamanında sezonunda kâr etmeden satılmaz. Kâr etmeden satarsanız, başkalarına da zarar verirseniz, ahını alırsanız görüntü itibari ile ettiğiniz kâr netice itibariyle zarara dönüşür. Bizim ticari olarak yaptığımız bütün işlerimize hep bu açıdan bakmışızdır: Alan, satan ve diğer satanların da zarar etmeyeceği bir ticareti öngörüyoruz. Bizim rızkımızı veren Allah’tır, herkesin rızkını vereceğini de taahhüt etmiştir. Biz başkasının rızkına göz koyarsak, kendi rızkımızdan oluruz. Kanaat bitmek tükenmek bilmeyen bir hazinedir.” ‘Çizgimizden hiç sapmadan, hiç kimseye zarar vermeden bu noktaya geldik’ “Bediüzaman’ın bir sözü var, ‘en büyük hile hilesizlikte’ diye. Bir insan eğer herkesten farklı bir şey yapmak istiyorsa,
ahir zamanda dürüst olmalı. Ben bugün etrafıma baktığımda kıyamet alametlerinden birini gözümle görüyorum. Ticaret yapmak için bir ile gidiyoruz. Eskiden bir köyde bile durum böyle değildi. Kiminle ticaret yapalım diyoruz, ticaret yapacağınız sadece 1 kişi var, eğer ticaret yapıyorsan bu adam var, bu adamla yapacaksan yap, yapmayacaksan çek git diyorlar. Maalesef burası müslüman bir ülke olmasına rağmen insanların vicdanları çok zedelenmiş, yaralanmış. İnsanlar maddi menfaati için manevi değerlerini gözardı ederek kul hakkını hiç umursamadan, diğer insanlara çok kolay bir şekilde zarar verebiliyorlar. Netice itibariyle biz de zarar görüyoruz ve bu zamanda bir şey azalırsa kıymetli olur. Bu zamanda en kıymetlisi dürüstlüktür. Ben bugün bizim yaptığımız ticarette ne aldın ne sattın bunlar çok önemli şeyler değil. Sonuç itibariyle hiç kimsede olmayan dünyada sadece bizde olan birşey satmıyoruz. Bizdeki de kıyafet başkasındaki de kıyafet. Eğer bir çocuğun üstünü giydirmek, vücudunu örtmek ise benzer şeylerle iş yapıyoruz. Bizim bugüne gelmemizin en büyük iki sebebi bize göre dürüstlük, biz kendimizi övmek manasında söylememiş olmak için anlamında söylüyorum. Ama doğruluk, dürüstlük bellidir. Doğru, dürüst olmak, malını gereksiz yere fazla övmemek, kusurunu gizlememek, ticaretin kuralları gereği ne ise onu yapmak, ikincisi de işletmemizin içerisine asla faiz sokmamak. Bence Türk ekonomisinin kangreni, kanseri olmuş en büyük hastalığı faizdir. Türkiye’de ticaretin kisti, uru, kötü huylu olanı ve sonuç itibariyle ticarethaneleri öldüren kesinlikle faizdir. Allah’ın yasakladığı herşey insanlar için zararlıdır. Ben bugün bu sıkıntılardan, badirelerden bir müessesenin hiçbir zaman itibarını sarsmadan 35 senedir ayakta kalan bu sektörde ayakta kalan çok firma yok. Çizgisinden hiç sapmadan, hiç kimseye zarar vermeden bu noktaya gelmemizin sebebi faize bulaşmayıp, Allah’ın rahmeti üzerimizden kaldırmamasıdır. Birisi de bu zamanda çok azaldığı için kıymete binmiş olan aslında normal birşey olan dürüstlük.” ‘Ticari istihbarat ile riski azaltıyoruz’ “Biz bu kadar yıldır yurt içiyle ticaret yapıyoruz. Son 7 senedir yurtdışıyla da ticaret yapıyoruz. 2004’lere kadar hiç fuara katılmamış ve dolayısıyla yabancı müşterisi olmayan bir firmaydık. Cenabı Hakk’ın lütfu bize nasip etti, önce fuara katıldık, sonra 2 kere dükkânımızı büyüttük. Bugün sektörde en büyük mağazaya sahibiz ve bi de İstanbul’da şube sahibi olmayı Cenabı Hak nasip etti. Yurt içiyle iş yapmak bana göre bir uzmanlık işidir ve bu uzmanlık 5, 10 ve 20 sene önceki uzmanlıkla çok yer değiştirmiştir. Benim babamın yaşı benden daha büyük ama ben, iç piyasayla ilgili babamdan daha fazla bilgi sahibiyim. O müşteriyle diyalog kurmak istemiyor, çünkü insanlar
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ eskiden doğru sözlüydü, söyledikleri şeylerde gösteriş, riya, yalan, dolan olmadığı için ben onlara inanıyordum ve itimat edip onun sözüyle iş yapıyorduk ve zarar da görmüyorduk ama bugün nerdeyse öyle hiç insan görmüyorum. O zaman insanların sözü ile değil, ticari istihbaratınla çözülecek bir iştir. Bu da sahaya hakim olmakla alakalıdır. İnsan yapısı iç piyasadaki insan yapısını bilmekle alakalı. Biz hiçbir müşterinin ayağına, mal satmaya gitmiyoruz ama bölge bölge ziyaretler yapıp, bölgedeki ticari yapıyı analiz ediyoruz. Mesela bölge daha ziyade tarımla alakalıysa, tarımın durumunu, başka bir gelir kaynağı varsa onun durumunu inceleyerek oradaki ticaretin geleceği ile ilgili bir fikir edinip, ordan gelen müşteriyle ilgili kendimizce bir yorum getiriyoruz, çünkü yurt içiyle ticaret yapmak çok riskli.” ‘Ticaret kuralına göre yapılmalı’ “Beklentilerimiz insanların işinin kıymetini bilip, ticaretin kurallarına, kaidelerine uygun hareket etmelerini istiyoruz. Ben insanlara bazen oluyor ki bazen çekle, vadeli mal verebiliyorum, bu demek oluyor ki itimat edip, ben onlara güvenerek malımı emanet ediyorum, üretici de malını bana emanet ediyor. Onlar işi kuralına göre oynamalı ki benim paramı, hakkımı ödemeli. Onlar hata yaptıklarında yani ahlaki veya ticari hatalar yapıp, benim paramı ödemediklerinde, ben mağdur oluyorum ve benim o parayı vermem gerekiyor çünkü bu binlerce insanın rızkı olan bir paradır. Çok önemli işleri olmadıkça dükkânlarından ayrılmamaları gerekir. İşini takip etmelerin istiyorum. Bizim işimiz çok zevkli ve aynı zamanda bereketli bir iştir ancak yatmaya niyeti olan insanın da yapacağı bir iş değildir yani insanlar sezonsa, 15-20 günde bir gelip, piyasayı dolaşıp, yeni mal takip etmeleri gerekir. Dükkanı her sabah kendileri açıp kendileri kapamalıdır. Bir çok müşterimin mağazasını arıyorum, müşteri dükkanına hiç gitmiyor. Adamın bir dükkanı var, Allah ona bir ticarethane nasip ediyor, insan onun şımarıklığıyla dükkana uğramayıp, kendisi araba alıyor, araba satıyor, arkadaşını ziyaret ediyor, milletin dükkanını ziyaret ediyor, kendi dükkanını ihmal ediyor. Türkiye ticari olarak bazı şeylerin kıymetini bilmiyor. Bir işletmenin sahibi işletmede olmayınca işler tabiki onun var olduğu anki gibi olmaz. Onun rahmeti de bereketi de farklı olur. Onun fiili bir duasının olması lazım. Bir işe teşebbüs etmişsin, mağaza açmışsın, geri kalanı da yapmak zorundasın. Bir tarlaya sadece ekini atmakla mahsul meydana gelmiyor, ondan sonra birçok aşama var. Bizim de insanlardan beklentilerimiz bunlardır.” ‘İşletmemizi güçlü öz sermayesi olan, köklü bir müessese haline getirmeye çalışıyoruz’ “Bizim sektörümüz büyük bir sektör, aynı zamanda hafif ticari bir sektör diyorum. Ukrayna’da Şubat ayında bir Kırım meselesi
oldu. Şu an Mayıs ayındayız ve henüz atlatmış değiliz, bu süreçte pek çok firma ciddi bir sarsıntı yaşadı. 2,5 - 3 aylık sadece bölgesel bir kriz. Ama bu bölge bizim hedef bölgemiz. Laleli piyasasının hedef pazar bölgesi yıllardır ticaret yaptığımız bir bölge. Ancak Türkiye’de ticaret yapan bizim sektörümüzdeki insanlar sermayelerini çabuk başka yerlere kaydırdıklarından olduğunu düşünüyorum ben bunun, çabucak etkileniyoruz. Yani iş biraz yavaşlayıp, mal satılmayınca çok farklı ve çok enteresan sıkıntılar yaşıyoruz. Onun için ben hep başından itibaren söylüyorum ve kendi işletmem için de ben üniversiteden mezun olduktan sonra ailem beni tamamen işin başına getirdi. O gün bugündür sermayeyi kafama taktım, ben özsermayeyi çok önemseyen bir adamım. İşletmeler öz sermaye gücüyle büyür, büyük şirketler olur. Ne kadar mal aldın, ne kadar mal sattınla büyük işletme olunmaz. Ne kadar mal aldın, satamadın, ödeyemedin; büyük işletme olamazsın. Satmadan da ödeyebilmelisin, iş olmadığı zamanda piyasaya o kanı, o suyu akıtacaksın yani insanlara o gün ihtiyaçları olan o nakit parayı, ticari döngüde piyasaya ne gerekiyorsa onu verebilecek firmalar Türkiye’de gerçekten büyük firmalardır ve bugün sektörümüzde bu sermayeye ulaşmış çok az firma vardır. Ben o yüzden sermayesi ticari olarak bu sektörde aslında yeterli olup ta bu sermayesini kaydırıp dağıtıp, işine aktarmayan birçok müessese olduğunu görüyorum. Bundan dolayı da onlar etkileniyor. İş üreticiden başlar, üretici etkilenince, toptancı, toptancıdan perakendeci etkileniyor. Ve sektörün bana göre şirazesi kayıyor ve işte teşbihin imamesi gibi sonuç itibariyle imalatçı bir yerde bir şeyi bozmaya başladığı zaman, ben onu düzeltemem, perakendeci hepten dağıtır o yüzden herkesin sermayesini iyi analiz etmesi gerektiğini koruması ve sermayesini ölçüp, tartıp, sermayesinin paralelinde ticaret yapması gerektiğini düşünüyorum. Böyle yaparsa üretici olur, toptancı olur ve perakendeci olur. Ne olursa olsun muvaffak
olur. Muvaffak olmak, her gün para kazanmak, her gün büyümek değildir. Dünyadaki hiçbir müessese her gün büyümez, bir gün büyür, bir gün korur. Bazen zarar eder ama belki hörgücümden yerim, ama hörgücü sermayesidir. Bir devenin çölde yaşaması için cenabı hakk ona bir hörgüç yaşatmıştır. Bir ticari müessese de kendine kötü günlerde kullanmak üzere, burda korunmuş bir sermayesi olmalı diye düşünüyorum. Bu düşüncem birilerine göre “sana göre korunmuş sermaye bize göre hantallıktır diyorlar bu para kazandırmayan bir kâr etmeyen bir para, bize göre zarardır” diyorlar. Ben Türkiye’de 2000 yılından bu yana özellikle 2000 yılından sonrasını çok önemsiyorum. 2000’den sonra hükümetlere, devlet idaresine, yargıya ve askere bağlı çok basit, en ufak rüzgarla bile etkilenen bir sektörde iş yapıyorum. Her etkilendiği süreçte ticari olarak zararlar gördük. İnsanlar ödemeleri geciktirdiler, yapmadılar, kaçtılar ve yalan söylediler. Bu insanlar bize zarar verdiler. Bu zararları ben sermayemle karşıladım. Sermaye olmasa nerden karşılayabilirsin. Onun için ben Emre Otman’ım. Herkes bu dünyaya geliyor, kendi fıtratına göre iş yapıyor, herkesin yoğurt yemesi farklıdır. Benim tarzım bu, ben işletmemi sermaye gücü olan öz sermayesi olan güçlü ve köklü bir müessese haline getirmeye çalışıyorum. Ben inşaat mühendisiyim. İnşaatta kazık temeller vardır. Genelde birinci derece binalarda yani devlet binası gibi önceliği fazla olan depremde, afette bile yıkılmaması, memleketin devletin devam etmesi için kullandığı müesseseler için kullanılır. Kazık temel çok derine inen, çok sağlam, kayaya kadar yani o anki arazinin yapısına, yüzeysel yapısına bağlı olmayan, üst yapıya bağlı olmayan; alt yapıya bağlı olan küre-i arza yani dünyaya bağlanmış yapılardır. Bu yapılar dünyanın bu güne kadar görmüş olduğu en büyük afetlerde bile yıkılmayacak şekilde yapılmıştır. Ben de müessesemin öyle olmasını istiyorum.”
37
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
40
RÖPORTAJ
Laylay Bebe; ‘mutluluk minikken başlar’
“Türkiye’de çeşitli reklam mecralarında yabancı markaların yer aldığı kadar yerli üreticimizi göremiyoruz. Markalaşma konusunda daha fazla bilinçlenmeliyiz”
Laylay Bebe Firma Sahibi Yavuz Ak çalışmalarını bizimle paylaştı Sağdan ikinci Laylay Bebe Firma Sahibi Yavuz Ak
Kuruluşu “1986 yılında babam İdris Ak tarafından kurulan firmamız, triko imalatı ile işe başlamış olup, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye uzunca zaman triko ihracatı yapmıştır. 2000 yılından sonra konfeksiyon alanına girerek iç ve dış piyasada bütün miniklerimizi giydirmeyi hedefledik. Toptan ya da bayii kanalı yoluyla ülkemizin dört bir yanına ulaştık. Laylay Bebe olarak, en büyük hedefimiz; annelerimize, anne adaylarımıza ve çocuklarımıza kaliteli, aynı zamanda sağlıklı ürünler sunmaktır.” Laylay ve Babywell “Bünyemizde 2 markamız var. Bunlar, Laylay ve Babywell. Esasen üretimimizin büyük kısmını Laylay adı altında çıkarıyoruz. Çünkü yapılan görseli yüksek ve kaliteli ürünlerle piyasada bu markanın bilinirliği çok arttı. Markamız olan LAYLAY, bugün; elbise, taytlı takım bayramlık gruplar, erkek 2’li ve 3’lü takımlar, tulum ve abiye grupları alanında üretimine devam etmektedir. Babywell markamızla ise daha uygun fiyatlı üretim gerçekleştiriyoruz.” Üretim kapasitesi “Üretim kapasitemiz yılların da vermiş olduğu tecrübe ve birikim sayesinde, planlı ve programlı olarak en üst düzeyde. Bugün halen, içerde ve dış sahada çalışanlarımızla 250 kişi ve aileye istihdam alanı sağlıyoruz. Yıllık üretim adedimiz 260 binin üzerinde gerçekleşiyor.”
Online satış “Şu an itibariyle firmamızın online satışı yoktur. Fakat e-ticaret olayına ilk giren firmalar arasında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama durmadan değişen ve güncellenen piyasayla beraber bu alandan çıktık. Tabi bu internetten satışın çok yüksek olduğu realitesini değiştirmez.
Değişen jenerasyon artık oturduğu yerden bilgisayar başından da siparişlerini veriyor.” ‘En iyisini ve görseli yüksek olanı yapmaya çalışıyoruz’ “Firmamızda kurmuş olduğumuz 16 kişilik Ar - Ge sayesinde ürünlerimizi tasarlayıp müşterilerimize sunuyoruz. Bununla bera-
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ Özbekistan bulunmakta. İhracat hacmimizi daha da arttırmak istiyoruz, bununla alakalı çalışmalarımız sürüyor.” ‘Markalaşma zaman ister’ “Markalaşma yoruma açık bir konu. Bence kendi çapında her üretici markalaşmıştır. Markalaşmaktan benim anladığım sadece bilinirlik değildir, satılmayacak olan bir ürünü bile senin markan sattırıyorsa olay tamamdır, markalaşmışsınızdır. Fakat bu süreç öyle 5 senede 10 senede olacak bir şey değil. Bugün çocuk sektöründe büyük markaların geçmişine baktığınızda hepsinin 80 veya 100 senelik mazisi olduğunu görürsünüz.”
ber elbette dünyanın moda merkezlerini de araştırıyoruz. Sadece en iyisini ve görseli yüksek olanı yapmaya çalışıyoruz.” ‘Sertifikalarımız bunun kanıtı’ “Anne bebek sektörü büyük sorumluluk gerektiren sektör ve biz bu sorumluluğun yıllardan beri bilincindeydik ve hala öyleyiz. Aksi takdirde bugün burada olamazdık. En çok dikkat ettiğimiz konulardan biri kullandığımız kumaşların % 100 pamuk içerikli olması, bununla beraber kumaş ve aksesuarların her türlü alerjik ve kanserojen testlerden geçiriliyor olması. Birçok ülkede çıkarmış olduğumuz sertifikalar da bunun göstergesi.” ‘Köprü konumunda bir ülkeyiz’ “Türkiye pazarında üretici olmanın zorlukları ve faydaları konusu gerçekten zor bir soru, detaylara girecek olursak işin içinden bile çıkamayız. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye piyasası zor bir piyasa. Tekstil sektörü siyasi ve ekonomik alanda her olumsuz dalgalanmada en çok yara alan sektörlerden biri. Ülkemizi temsil eden siyasilerimizin ağzından çıkacak olan bir kelime bile bir bakıyorsun piyasayı dalgalandırmış veya olumsuz bir durum ortaya çıkmış. Üreticilerin planlarını, üretim kapasitelerini vs. aynı zamanda ülkenin içinde bulunduğu siyasi ekonomik olaylara da dikkat ederek ayarlamaları gerekiyor. İşimizin en olumlu tarafı da köprü konumunda bir ülke olduğumuz için dünyanın dört bir tarafına ulaşabiliyor veya buraya müşteri çekebiliyoruz.” Perakendecinin yüzü gülecek “Perakende biz üreticilerin gözbebeği ve en önemli dalı. Maalesef son 10 yılda en
çok üzülen ve yara alan kısım. Birtakım büyük çapta ama kalitesiz üretim yapan, aynı zamanda fiyatları en dibe çekerek, amaçları sadece son tüketiciye ulaşmak olmayan aynı zamanda perakende piyasasını da vurmak ve bozmak isteyen, Çin’de vs. üretim yaptırıp Türkiye’de satanlar yüzünden perakendecilerin yüzü pek gülmedi. Şu son istikrarlı dönemde daha olumlu şeyler yaşandı, umarım bunlar perakende kanalına daha iyi bir satış adedi olarak geri döner.” İhracat “Toplamda ürünlerimizin %60’ını ihraç ediyoruz. İhracat yaptığımız ülkeler arasında başta Rusya olmak üzere, Ukrayna, Belarus, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan ve
‘Çocuk tekstilinde markalaşma çalışmaları yetersiz’ “Her üretici kurmuş olduğu bir marka adı altında üretim yapar. Bu zaviyeden bakarsak, piyasamızın binlerce markası olduğunu söyleyebiliriz. Fakat markaları ön plana çıkarmak için herhangi bir çalışma yapılıyor mu ona bakmak lazım ki bence yapılmıyor. Bugün Türkiye’de yayın yapan TVlerimizde, dergilerimizde ve her türlü reklam mecramızda, yabancı markaları görüyoruz, yani adamlar kendi ülkelerinden kalkıp gelmiş, Türkiye’de reklam seviyesini en üst düzeye çıkarmışlar ama bizim kendi insanımız, üreticimiz veya perakendecimiz bu konuya acaba ne kadar önem veriyor.” Son olarak… ‘Toparlamak için son olarak şunu söylemek isterim: Her türlü sıkıntıya, dalgalanmaya rağmen çok güzel bir ülkemiz, üreten ve tüketen piyasamız var. Olumlu olumsuz her şeye dikkat ederek üretim, satınalma vs. planlarını dikkatlice yapmak lazım. Bunu hakkıyla yapan tüm firmalar geleceğe daha ümitle, çalışma azmiyle bakacaktır. Tatlı röportajınız için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.”
41
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
48
RÖPORTAJ
BabyJem son sürat! BabyJem Genel Müdür Yardımcısı Ferah Küskü, bu noktaya gelmede neler yaptıklarını anlattı “Ürünlerimiz online sitelerinin yanısıra, Türkiye’de yaklaşık 600 satış noktasında, çok katlı bebek mağazalarında ve hipermarketlerde satışa sunulmaktadır” “Babyjem ürünlerini tüm dünyada bilinen bir marka yapmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor”
BabyJem hakkında “Babyjem 2008 yılında 60 m2’lik dükkanda kuruldu. Geçen bu kısa zaman içinde 3.000 m2 fabrikasında 300’den fazla ürünleriyle, Türkiye’de 600’den fazla satış noktasında ve 17 farklı ülkeye ihracat yaparak faaliyetlerine devam etmektedir. Babyjem ve Bebemix olarak iki markamızla üretim yapmaktayız.
Şu anda 50 kişilik kadromuz ile ayda 150,000 adedin üzerinde üretim yapmaktayız. 2014 yılı içerisinde aylık kapasitemizi 250.000 adede çıkartmayı hedefliyoruz.” Online satış “Günümüzde internetten alışveriş yapan kişilerin sayısı her geçen gün hızla artış
gösteriyor. İnternette güvenli bir alışveriş deneyimi yaşayabilmek için özellikle bir takım konulara büyük özen göstermek gerekiyor. Görmeden alınan bu ürünlerde kalite istikrarı çok önemli. İSO 9001 kalite standartları çerçevesinde üretim yapan firmamız, bu istikrarı sağladığı için her geçen gün online alışverişte artış sağlamaktadır.
Ayrıca Babyjem ürünleri özellikle yeni doğan bebeklere hitap ettiği için, herhangi bir sezona bağlı kalmadan yılın 12 ayı satılabilen ürünlerdir. Beden ve seri sorunu olmadığı için internet satışları oldukça hızlı ürünlerdir. Birçok sitede ürünlerimiz satılmakta ve mağazalardan ulaşamayan anne bebeklere de Babyjem kalitesi taşınmaktadır.
Sonuç olarak; online alışveriş siteleri yaygınlaştıkça rekabet artmakta, daha kaliteli ve çeşitli ürünlerin cazip fiyatlarla alınması mümkün olmaktadır.” Ürünlerimiz online sitelerinin yanısıra, Türkiye’de yaklaşık 600 satış noktasında satışa sunulmaktadır. Bunların içinde çok mağazalı bebek mağazaları örneğin E-Bebek, Civil, Minico, Hello Baby, Smyk vs. hipermarketler; Carrefour, Kipa, Özdilek ve tüm Türkiye’de o ildeki en büyük bebek mağazalarında satışa sunulmaktadır. 2014 yılı içerisinde 2 perakende mağaza açmak hedeflerimiz arasındadır. Sizi rakiplerinizden ayıran ve öne çıkaran özellikler nelerdir? “En önemli özelliğimiz genç ve dinamik yapımız, yılların henüz yormadığı heyecanlı bir yapımız var. Yeniliklere açık, sistemli ve istikrarlı iş disiplinimiz ise en büyük farkımız. Müşterilerimize verdiğimiz değer, sevgi, saygı ve tabiki kalitemiz. Şu anda 300’den fazla ürün ile anne ve bebeklere hizmet etmekteyiz. Ar-Ge çalışmalarımız devam etmekte ve her geçen gün ürün gamımızı arttırmaktayız. Tasarım ekibimizin yaptığı numuneler ve yurtdışında katıldığımız fuarlardan dünya trendlerini takip ederek oluşturduğumuz koleksiyonumuz her geçen gün artmaktadır.” ‘Amacımız ulaşılabilir fiyatlarla kaliteli ürünleri bebeklerle buluşturmak’ “Toptan fiyat listemizi belirlerken bu ürünlerin piyasada kaça satılması gerektiğini, tavsiye perakende fiyatını da liste üzerinde
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ belirtiyoruz. Tedarikçisi olduğumuz firmalardan, bu tavsiye fiyatlara uymalarını rica ediyoruz. Satış fiyatlarının her noktada da dengede olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu fiyatların dışında kalmaya çalışan firmalarla geçici olarak ticaretimizi durduruyoruz. Amacımız ulaşılabilir fiyatlarla yüksek kaliteli ürünleri anne ve bebeklerle buluşturmak.” Israrla Babyjem! “En iyi reklam fısıltı gazetesidir. Ürünümüzü kullanan bir annenin memnun kalarak ısrarla Babyjem ürününü araması ve çevresindekilere memnuniyetinden bahsetmesi sayesinde bugün tüm annelerin bildiği ve kullandığı bir marka haline geldik. Bu bilinirliği görsel ve yazılı medya ile de destekleyerek her geçen gün bir dünya markası olmaya biraz daha yaklaştığımıza inanıyoruz.” Sıkıntı merdiven altı “Öncelikle merdiven altı diye tabir edilen kaçak üretim kanallarının tespit edilmesi ve bu gibi yerlerin bebek sağlığına uygun olmayan ürünler üretmesini engellemek gerekmektedir. Sigortasız elemanlarla, kalite kontrolü olmayan ürünler, hem rekabeti zorlaştırmakta hem de sektöre kara leke sürmektedir. Tüketicinin de bilinçlendiği günümüzde kalite standartlarına uyan firmaların ayakta kalmasını ve çürük elmaların aralardan elenmesini umut ediyoruz.” Doğru yönlendirmeli “Perakende satış noktalarındaki personelin bilinçli olması ve bebeği için neyin doğru olup olmadığını henüz bilmeyen anne adaylarını doğru yönlendirmesi gerekiyor. Bunun için satış ve pazarlama ekibimiz dönem dönem ürün kalitesi ve kullanımı hakkında satış noktalarındaki personele eğitimler vermektedir.” ‘Ulaşamadığımız noktalara ulaşarak’ “Fuarlara katılmanın çok faydasını görüyoruz. Hem mevcut müşterilerimiz ile görüşme yeni ürünlerimizi tanıtma fırsatımız oluyor, hem de henüz ulaşamadığımız noktalara ulaşarak portföyümüzü genişletme imkanı buluyoruz. Her yıl İstanbul’da Ocak ayında Mother and Baby fuarına Haziran’da ise, Kids Fashion fuarına katılıyoruz. 3 yıldır Eylül ayında Almanya’da düzenlenen dünyanın en büyük bebe çocuk fuarı olan Kind & Jugend fuarına katılıyoruz. Geçen yıl Suudi Arabistan’da Mother & Baby fuarına katıldık ve bu yıl Eylül ayında Moskova’da düzenlenecek olan Mir Detstva fuarına katılacağız. 2015 fuar takvimimizde sadece Avrupa ve Asya’da değil; Afrika ve Amerika kıtalarında da çeşitli fuarlara katılmayı planlamaktayız. Şu anda aktif olarak 17
ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracat oranımızı arttırmak için yurtdışı fuarlarında ürünlerimizi sergiliyoruz ve her katılışımızda yeni pazarlara ulaşıyoruz. Babyjem ürünlerini tüm dünyada bilinen bir marka yapmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor. Seçim döneminde her ne kadar piyasada bir durgunluk yaşansa da son iki aydır oldukça hareketli bir dönem geçiriyoruz. 2014 ilk altı ay için hedeflerimizi çok şükür tutturduk, umarız ikinci yarıda hedeflerimizin üzerine çıkmayı başarırız.” Doğru üretici ve doğru fiyat ile yüksek kaliteli ürünler ürettirme “Uzakdoğu’dan ithalat yapan firmalar hep ucuz ve kalitesiz ürünlere yönlendiği için piyasada Çin malına karşı kötü bir imaj oluşmuş. Birçok dünya devinin ürünlerini Çin’de yaptırdığını düşünürsek, doğru üretici ve doğru fiyat ile yüksek kaliteli ürünler ürettirmenin mümkün olduğu görülebilir. Ucuz ürün getirip yüksek fiyatla piyasaya ürün çıkaran firmalara karşın, yüksek kaliteli ulaşılabilir fiyatlı ürünler sunarak ithalatta da başarıya ulaştığımızı düşünüyoruz.”
Avrupa uyum yasalarına göre üretim “Bizce bu sektörde piyasa ve rekabet şartlarına uyan, bel altı çalışmadan sadece işini yapmaya odaklanmış firmalara ve oyunculara halen daha ihtiyaç var. Anne Bebek ürünleri üretimi için devletimizde açılmış bir birim ya da sektör kodu yok. Bu yüzden sektörümüzün içindeki birçok firma bakanlıklar tarafından çıkartılmış hiç bir yasadan haberdar değil. Bilmeden, bilinçsizce istemeden de olsa ithalat ve imalat yapılabilmekte. Aslında Bakanlığın çıkardığı yasalar ve uygulamalar ile sektörümüz bizce çok iyi bir noktaya doğru gidebilir. Avrupa uyum yasalarına göre bebek sağlığına zarar vermeyecek hammaddeler ile üretim yapılması ve ithal edilmesi için çıkan bu kurallar, sektörün merdiven altı diye adlandırılan ne olduğu belli olmayan firmaların ürettiği ürünleri satmasını ve imal etmesini yasaklıyor. Bu yasa hem bebek sağlığını koruyacak sağlıklı nesiller yetiştirmemize neden olacak, hem de işini doğru yapan firmaların ilerlemesi sağlayacaktır. Bu yüzden bebek sektörü biraz sabırla güzel ve temiz olmaya aday bir sektör.”
49
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
52
RÖPORTAJ
İtameks, yatırımlarını arttırarak bayileriyle beraber büyüyor...
İtalmeks Grubu CEO’su İsmail Yalçın Delemen
1982 yılında kurulmuş olan İtameks, otomotiv yan sanayi ve çocuk gerekçeleri sektöründe 32 yıldır faaliyet göstermektedir. Her sene büyüyerek gerek yurtiçi gerek yurtdışında pazara öncülük eden standartları belirleyen yapısı gün geçtikçe gelişmektedir. IMES Dilovası OSB’deki yeni fabrika yatırımıyla üretim kapasitesini 2 katına çıkarmayı hedeflemektedir. Çocuk gereçleri pazarındaki yatırımlarını 2014 senesinde hızlandırmaktadır. 2014 pazarlama bütçesini 8 katına çıkaran İtameks, 2014 yılına hızlı bir giriş yapmaktadır. 2014 yılında çalıştığı bayi sayısını 2 katına çıkarmayı hedefleyen İtameks, her zamanki gibi bayilerini özenle seçmeye devam etmektedir. İtameks 2014 yılında mağaza içi satış temsilcileriyle saha ekibini büyütmektedir. İtameks, katıldığı fuar ve etkinliklerle hem tüketici hem bayileriyle buluşmaktadır. 1996’dan beri İtameks “İstanbul CBME Uluslararası Anne Bebek Fuarı” ile yeni ürünlerini ve planlarını bayilerine tanıtma ve anlatma fırsatı bulmaktadır, 2 senedir Bozcaada Newbalance koşusuna B.O.B marka yavaş tempo koşu pusetleriyle katılmaktadır, ürünleri tüketici ile buluşturmaktadır. İstanbul Bebek Şenliğine (İBS) 2 senedir katılmaktadır. Senelerdir katılmakta olduğu bebek şenliklerine, fuarlara ve aktivitelere markalarıyla katılmaya devam etmektedir. İtameks gelişen ürün grupları ve gelecek olan yeni ürünleriyle yine bayilerin vazgeçilmez iş ortağı olmaya devam etmektedir. Bu sene lansmanı olan yavaş tempo koşu puseti markası B.O.B tüketiciler tarafından beğenildi ve spor yapan ebeveynlerin bir numaralı tercihi oldu. Yeni Römer çocuk güvenlik koltukları Dualfix ve Kidfix XP SICT ailelerin beğenini kazanarak, bayilerin vazgeçilmez güvenlik koltukları oldular. Önümüzdeki aylarda Grup 1 koltuklarında standartları değiştirecek olan “Römer King II ATS” şimdiden bayiler
1982 yılında kurulmuş olan İtameks, otomotiv yan sanayi ve çocuk gerekçeleri sektöründe 32 yıldır faaliyet göstermektedir. Her sene büyüyerek gerek yurtiçi gerek yurtdışında pazara öncülük eden standartları belirleyen yapısı gün geçtikçe gelişmektedir. tarafından merakla bekleniyor. Bayilerin en rahat sattıkları ve tüketici tarafından en fazla beğenilen rakipsiz “4moms mamaRoo” ürününe kardeş “4moms rockaRoo” gelecek, tüketicinin büyük ilgisini çeken tek hareketle açılıp kapanan park yatak “4moms Breeze” bayilerin ilgisini çekmektedir. İtameks 2007 yılından beri bayilerin vazgeçilmez çocuk güvenlik koltuğu markası olan Koala,
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ
yakın zamanda bebek pusetleriyle de seçkin çocuk mağazalarında yerini alacak.İtameks ailesini büyütmeye devam ediyor. Sektörün önemli oyuncusu Bebe Çeyiz Sarayı’ndan gelen Gökhan Saraç bir çok bebek mağazası için tanıdık ve sevilen bir yüz kendisi İtameks’in gelişen satış kadrosunda çalışmaya başlamıştır .10 senedir sektörde bulunan Emre Günel 3 senedir İtameks satış ekibimizdedir. Ekibimizin yeni üyelerinden Figen Sirel İtameks’te üst düzey müşteri memnuniyetinden sorumludur. Emirhan Dumanoğlu perakende satış ve pazarlama müdürü olarak ekibimizde 3 senedir çalışmaktadır. Bayilerimizle Beraber Büyüyoruz • İtameks bütün ürün gruplarında yüksek talepleri karşılayabilecek stok bulundurmaktadır. • Haftanın her günü bayilerine ürün sevk edebilmektedir.
Gökhan Saraç
Emirhan Dumanoğlu
• Bayilerine maksimum pazarlama desteği vermektedir. • Çalıştığı bayilerini özenle seçmektedir. • Bayilere maksimum düzeyde teknik destek sağlamaktadır. • Bayiler 7/24 İtameks çalışanlarına ulaşabilir. • Bayiler arası ayrım yapmamaktadır Yeni Bayilerimizin Görüşleri * Mini Moda (Okan Okandan, Kayseri) * İtameks ile yeni çalışmaya başladım, çalışanların yaklaşımları çok samimi ve profesyonel. * Çocukça (Gökhan Taş, Gaziantep): Bölgemde Römer’i bir tek ben satıyorum, satışlardan çok mutluyum. * Mine Çocuk (İbrahim Bey, İzmir) :Zaten uzun süredir Römer satmaktaydım, ürünleri doğrudan İtameks’ten almaya başladığım için stok problemi yaşamıyorum artık.
Emre Günel
Figen Sire
53
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
60
RÖPORTAJ
‘Funny Baby’ ile hayata atılan ilk adım! “Bizim için en başta sağlık geliyor. Sağlıklı nesiller sağlıklı bebeklik döneminden geçer. Aynı zamanda insan sağlığını düşünürken doğaya da zarar vermeyecek ekolojik ürünler üretmek de kalite anlayışımızın içinde yer almakta”
Hamleteks Tekstil Genel Koordinatörü Dilek Kutlu, çalışmalarını ve sektöre dair görüşlerini bizimle paylaştı Funny Patik kuruluşu hakkında “Firmamız, 1996 yılında FUNNY BABY markasıyla 0-12 ay arası kucak çocuklarına yönelik bebek ayakkabısı imalatına başlamıştır. Daha sonra ürün grubuna 12-18 ay arası LIGHT & FLEXIBLE grubunu da ekleyerek yaş aralığını genişletmiştir.” Yaş aralığı “FUNNY BABY markasıyla 0 - 12 ay ve 12– 18 ay arası yaş grubuna yönelik bebek ayakkabısı üretiyoruz. 0-12 ay kucak çocuğu için ürünlerimiz; 0-4 ay, 4-8 ay, 8-12 ay olarak 3 bedenden oluşuyor. 12-18 ay arasında olan, LIGHT & FLEXIBLE olarak adlandırdığımız ürünlerimiz ise yeni yürümeye başlayan çocuklar için tasarladığımız ürün gruplarımızdır ve 19, 20 ve 21 numara olmak üzere 3 bedenden oluşur. O dönemde ayağın büyüme hızı cinsiyet ve kalıtsal özelliklere göre değişiklik gösterdiği için ay aralığını çok net belirleyemiyoruz. Ancak 21 numarası 22 aya kadar kullanılabiliyor. Biz şuandaki ürün çeşitliliğimizle, yeni doğandan ilk adım dönemine kadar hizmet veriyoruz. Ama bize göre bu en önemli dönem. Bu dönemde; doğduğunda refleksif hareketlere sahip olan bebek, yürüme becerisini kazanarak çevresi etrafında hareket eden bir bebeğe dönüşüyor. Motor gelişimin en hızlı olduğu bu dönemde biz FUNNY BABY olarak bebeklerin her gelişiminde yanında olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.”
Kaliteli üretim “Ürünlerimizin tasarımından üretimine kadar hiçbir aşamada kaliteden taviz vermiyoruz. Ürünlerimizin üretiminde, Türkiye’de ve Avrupa’da çevre ve insan sağlığına zarar veren kimyasalları takip ederken öncelikli olarak kanun ve direktiflerden yararlanmakta, ayrıca uluslararası alanda kabul görmüş
“İş güvenliği uzmanımız ve işyeri hekimimiz ile birlikte insani şartlarda ve tüm sosyal hakları mevcut olarak personelimizi çalıştırıyoruz. Mutlu bireylerle sağlıklı ürünler üretiyoruz. Gerek üretim kapasitesiyle, gerekse ürün çeşitliliğiyle Türkiye’de alanında öncü bir firmayız” OEKO-TEX birliği standartlarını takip etmekteyiz. FUNNY BABY markasıyla ürettiğimiz ürünlerin hiçbirinde yasaklı kimyasal ya da kısıtlı kimyasalların limit değerleri üzerinde kullanımını kabul etmiyoruz. Azo boyar maddeler, allerjen ve kanserojen boyar maddeler ve fitalat gibi yasaklı ve kısıtlı kimyasal maddelerin imalatımıza girmesini önlemek için; aldığımız tüm hammaddeleri depomuza almadan önce rampada bekletip önce teste gönderiyoruz. Ancak testten geçmiş olan hammad-
deleri depomuza sevk edip üretime alıyoruz. Ürünlerimizde çocuk güvenliğini ön planda tutuyoruz. Ürün geliştirmelerimizi çocuk güvenliğini düşünerek; çocuğun kendisine zarar verebileceği ihtimalleri değerlendirip minimize ederek yapıyoruz. Üretim aşamasında herhangi bir iğne kırığının ayakkabı üzerinde kalıp çocuğa zarar vermesi ihtimalini ortadan kaldırmak için kırık iğne prosedürü uyguluyoruz. Bununla da yetinmeyip tüm ürünlerimizi paketleme aşamasında metal dedektörden geçiriyoruz. Bizim için en başta sağlık geliyor. Sağlıklı nesiller sağlıklı bebeklik döneminden geçer. Aynı zamanda insan sağlığını düşünürken doğaya da zarar vermeyecek ekolojik ürünler üretmek de kalite anlayışımızın içinde yer almakta.” Üretim kapasitesi hakkında “Doğru iş bölümüyle iyi organize olmuş bir yapılanmada çalışan 100’ün üzerinde personelimiz var. İdari personelimiz kendi branşları ile ilgili olarak eğitimlere gönderilir, imalatta çalışan personelimiz de dönem dönem fabrika içinde periyodik eğitimler alırlar. İş güvenliği uzmanımız ve işyeri hekimimiz ile birlikte insani şartlarda ve tüm sosyal hakları mevcut olarak personelimizi çalıştırıyoruz. Mutlu bireylerle sağlıklı ürünler üretiyoruz. Gerek üretim kapasitesiyle, gerekse ürün çeşitliliğiyle Türkiye’de alanında öncü bir firmayız. Her yıl hedeflerimizi belirler ve bu doğrultuda tüm ekiple yolumuza devam ederiz. Bu ay
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ itibariyle planlarımız hedeflediğimiz şekilde ve istediğimiz değerlerde devam ediyor. Şu an kış kreasyonumuzu oluşturduk ve üretimine başladık. Üretim departmanı kış üretimine devam ederken, Ar – Ge departmanımız yaz kreasyonu çalışmalarına başlıyor. Yaz kreasyonu için de müşterilerimizin beğenisine sunacağımız değişik ürünlerimiz olacak.” Satış “Ürünlerimizin yurtiçi dağıtımını toptancılarımız kanalıyla yapıyoruz. Her biri kendi bölgesinde lider çok değerli toptancılarla çalışıyoruz. Yurtdışı satışlarımız için ilgili fuarları yakından takip ediyoruz ve mevcut üretim kapasitemiz ile yurt içine ulaştığımız kadar yurt dışında da daha fazla noktaya ulaşmayı hedefliyoruz. Öncelikle hedefimiz Avrupa pazarına hitap etmek ve bu bölgede mevcut pazar payımızı artırmak. Bunun yanında bize ulaşmak isteyen tüketiciler için özel bir çalışmamız var; funnybaby.com.tr internet satış sitemizden de satış gerçekleştiriyoruz ve buradan kişiye özel ayakkabılar üretiyoruz. Müşterinin seçtiği model üzerine adını, soyadını ve doğum tarihini veya istediği notu yazabiliyoruz.” Katılımcısı olduğumuz fuarlar “Yurt içinde; Uluslararası Anne Bebek ve Çocuk Ürünleri Fuarı’nın dışında Wintexpo ve Aymod fuarlarına katılıyoruz. Yurt dışında Ukrayna’da düzenlenen International Forum of Goods and Services for Children, Rusya’da düzenlenen Uluslararası Anne ve Çocuk Fuarı’na katılımlarımız bulunmaktadır. Ayrıca 11-14 Eylül 2014 tarihinde Köln’de düzenlenecek olan Kind und Jugend‘a katılacağız. Hemen arkasından Rusya’da 23-26
Eylül 2014 tarihinde düzenlenecek olan CJF Child Fashion Fuarına katılacağız. ‘Yeni yürümeye başlayacak çocuklar için ortopedik ayakkabı önermek doğru değil’ “Ülkemizde maalesef ortopedik ayakkabı yanlış anlaşılıyor ve yeni yürümeye başlayacak çocuklar için ortopedik ayakkabı öneriliyor. Oysaki ortopedik ayakkabı yalnızca ortopedik rahatsızlığı olan kişilerde kullanılır ve gerektiğinde rahatsızlığa göre kişiye özel olarak üretilir. Sert olur, bileği sarar ve mutlaka bağcıklı olmalıdır. Oysa ki yeni yürümeye başlayan bebeklerin ayakkabısının çok yumuşak olması, yürürken yalınayak hissi vermesi gerekir. Hatta uzmanlar mümkünse ayakkabı bile giydirmeyin derler. Biz de ürünlerimizde
tüm bunları göz önünde bulundurarak, LIGHT & FLEXIBLE grubunu geliştirdik. Esnek yapıya sahip, katladığınızda kıvrılabilen ve çocuğun yürümesini kolaylaştıran ayakkabılar üretiyoruz. Yeni yürümeye başlayan çocuklarda bu tür ayakkabıların kullanılması gerekir. Piyasada çok tercih edilen, yaklaşık 2 yıldır ürettiğimiz bu ürün; esneklik, hafiflik ve parmak tarak topuk destekli taban gibi özelliklere sahip . Ve tabi ki bütün ürünlerimizde olduğu gibi sağlık odaklı üretimle imal ediliyor. Bu konuda kesinlikle tavizimiz yok. Ürünlerin popüler olması için “Trendi takip eden değil, kendi alanımızda trendi belirleyen bir firmayız. Bunun için, hayal gücümüzün yettiğince çeşit çeşit tasarımlar yapıyoruz. Birbirinden farklı renk ve desenlere sahip birçok model sunuyoruz.
61
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
62
RÖPORTAJ
Bunun için Ar-Ge departmanımız durmaksızın çalışıyor. Biliyoruz ki, bir firma olduğu yerde kalırsa, hiçbir gelişme gösteremez. Bu yüzden, fuarlara katılım sağlayarak, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri takip ederek inovasyon çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde, mevcut ürün grubumuza yeni bir ürün daha ekledik. Tüm malzemeleri %100 deri olarak çalışılan NATUREL grubumuzu önümüzdeki fuarda ziyaretçilerimize tanıtacağız.” İdeal üretim koşulları “Sağlıklı üretim ancak sağlıklı üretim koşullarında gerçekleştirilir. Üretim alanımız için yılda 1 kez ortam ölçümü yaptırıyoruz. Daha çok çalışan şartlarıyla ilgili olarak
yapılan toz, ısı ve ışık gibi birtakım ölçümlere göre çalışanlarımızın çalışma koşullarını takip altında tutuyoruz. Gerek görülen birimlerde maske, kulaklık gibi koruyucu ekipmanların kullanmalarını sağlıyoruz. Bu sayede çalışanlarımız temiz ve hijyenik ortamlarda çalışıyorlar. İşyeri hekimimiz ve iş güvenliği uzmanımız haftanın belirli günlerinde gelerek tüm personelimizle görüşür ve çalışma ortamını değerlendirir ve ardından yapılması gerekenleri bize sunarlar. Türkiye pazarında üretici olmanın zorlukları “Kaliteli üretim yapmak ülkemizde çok
büyük maliyet. Bu konuda bizim kadar bu konulara hassasiyet göstermeyen çok fazla firma var. Bu da bizi haliyle haksız rekabet ortamına sürüklüyor. Biz çalışanlarımıza bütün sosyal hakları sağlarken, ürettiğimiz ürünleri imal ederken de en kaliteli ve en sağlıklı hammaddeyi kullanıyoruz. İyi bir hizmet sunabilmek için ciddi bir organizasyon yapısına sahip olmak gerekir. Bu da profesyonel idari personeli gerektirir. Bunu korumak için düzenli olarak personelimizi eğitime gönderiyoruz. Bu standartlar ülkemizde diğer firmalarda da zamanla oturacaktır. Herkes bu seviyeye ulaşmak zorunda kalacaktır diye umut ediyoruz. Bu durumda en azından haksız rekabet ortamında kalmayız. Kurumsallaşamayan bir
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ firmanın kaliteli bir ürün üretmesi zordur. Çünkü mutlaka bir şeylerden feragat etmek zorunda kalır. Birçok firmada 1 kişi 3-5 işi birarada yapmaya çalışır. Bu durum, bir süre sonra işin iyi takip edilememesine ve bir noktadan sonra da kopmasına neden olur.” Ar-Ge çalışmaları “Biz bu kapsamda kaliteli üretim yapmamız için gerekli olan makine ve ekipman araştırmalarını yapıp uygun gördüğümüz makine yatırımını yapıyoruz. Yurt dışı ziyaretler, hammadde araştırmaları yapılıyor. Şu anda AR-GE departmanımızın yaz sezonu çalışmaları başladı. Yurt içi ve yurt dışı hammadde tedarikçilerini ziyaret edip, hammaddeler ve modeller tespit ediliyor. Bir sonraki sezon başlangıcına kadar, numuneler hazırlanıp aynı zamanda seçilen ürünler üretime hazır hale getirilecek. Firmamızın Ar-Ge çalışmaları bu şekilde bir süreç izliyor. ” Perakende satış kanallarından beklentileri Bu konu ile ilgili sorumuzu Hamleteks Tekstil Firma Sahibi Necip Güngör cevaplandırdı: “Toptan ve perakende satış kanallarından ürünlerimizi müşterilere daha iyi anlatabilmelerini istiyoruz. Çünkü ürünlerimiz çok hassas ürünler. Bizim dikkat ettiğimiz sağlık standartları, çocuk güvenliği gibi noktaları son tüketiciye iyi izah etmeliler. Bizim ürünlerimizin sahip olduğu ergonomik, sağlıklı ve dayanıklı yapısı ve özellikleri eğer müşteriye iyi anlatılırsa, bizim ürünümüz muadillerinden sıyrılır, öne çıkar. Bizim için ticaret etik kurallar çerçevesinde olmalıdır. Biz tüm toptan satış kanallarımızı iş ortağımız olarak görüp bu bağlamda çalışırız . Çok uzun yıllar çalıştığımız birlikte büyüdüğümüz bir çok iş ortağımız var. Belirlediğimiz kurallardan taviz vermeden uzun yıllardır çalışıyoruz. İhracat Yalnızca yurt içi değil yurt dışında da bir çok ülkeye satış yapıyoruz. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Balkan Ülkeleri, Ukrayna, Rusya, Türki Cumhuriyetleri, Irak, İsrail, Mısır, Cezayir ve Fas ihracat yaptığımız ülkelerdir. Yurt dışındaki Pazar payımızı artırmak için fuarlara katılıyoruz. İlgili arkadaşımız gerekli yurt dışı firma ziyaretleri yapıyor.” Sektördeki sıkıntılar “Genel olarak sektöre bakıldığında makineci ve nitelikli eleman sıkıntısı var. Bunun bir sebebi; tekstil çalışanlarının zamanında uygun olmayan şartlarda çalıştırılmasından dolayı birçok makinecinin artık farklı sektörlerde çalışmayı tercih etmiş olması. Bir başka sebebi de zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması sonucunda çırakların yetersiz kalması. Bundan dolayı da ilerde teknik
personel sıkıntısı yaşanacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, mesleki liselere mutlaka yatırım yapılmalı, mesleki okullarda personel yetiştirilmeli. Nitelikli eleman sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bunun haricinde piyasalardaki nakit sıkıntısı zaten tüm sektörlerdeki genel sorun.” Sektörün geleceği Sektörümüzün geleceğini çok parlak görüyorum. Özellikle Orta Doğu’da son zamanlarda gerçekleşen olaylardan sonra
“Genel olarak sektöre bakıldığında makineci ve nitelikli eleman sıkıntısı var. Bunun bir sebebi; tekstil çalışanlarının zamanında uygun olmayan şartlarda çalıştırılmasından dolayı birçok makinecinin artık farklı sektörlerde çalışmayı tercih etmiş olması”
sektörümüz daha geniş bir pazara hitap etme şansı yakaladı. Ayrıca, oradaki ülkelerde bulunan üretim kapasitesi de Türkiye’ye kaydı. Bilhassa tekstilde imalat kapasitesi çok gelişti. Bir zamanlar Türkiye bir fason imalatçı konumunda iken şimdi kendi markasını yurt dışında satan bir ülke haline geldi. Bunun daha da ileriye gideceği kanısındayım.” Anne babalar çocuklarına ürün alırken “Anne babalar bir ürünü alırken ucuzluk ve zevke hitap etmesinden önce sağlık kriterlerine uyulmuş mu ve çocuk güvenliğine
dikkat ediliyor mu bu konulara önem vermeliler. Tüketicilere; kurumsal çalışan, her türlü sorumluluğunu yerine getiren ve sorumluluğunun bilincinde olan firmaların ürünlerini tercih etmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü kendi sorumluluğunun bilincinde olmayan firmalar başkalarının sağlığını hiçe sayacak hatalar yapabilirler. Ucuz hammaddelerde birçok yasaklı ve kısıtlı kimyasallar bulunabilir. Bu kimyasallar; *Azo boyar maddelerdir. AZO boyar maddelerden sadece arilamin içerenler kanserojendir. AZO boyar maddeler özellikle ter yoluyla vücuda nüfuz edebilen kanserojen maddelerdir. *Alerjen ve kanserojen boyar maddelerdir. Suda çözünmeyen, asıl olarak polyester, naylon ve selülozik asetat elyafın boyanmasında kullanılan kimyasallardır. Işık haslıkları yüksektir. Alerjik reaksiyonlara sebebiyet verirler. * Fitalatlardır, plastik ürünleri ve baskıları yumuşatmak amacıyla, boyarmaddelerde, PVC ile sıkça temas halinde olan tekstil ürünlerinde yardımcı madde olarak, yapıştırıcılarda ve kozmetikte çözücü olarak kullanılmaktadırlar. Kanserojen maddelerdir, insan ve hayvanlarda hormonal sisteme zarar verirler. Eminim ki hiçbir anne baba ne kadar güzel olursa olsun çocuğuna bu niteliklerde bir ürünü almak istemeyecektir. Bunun haricinde çocuk güvenliği açısından değerlendirildiğinde ürünün üzerinde bir aksesuar varsa kolay kopabilecek mi? Ya da ürünün üzerinde çocuğun tenine zara verebilecek herhangi bir materyal ya da dikim hatası var mı bunlara çok dikkat etmeliler. Bir ürünün şık olması, dizaynı ve estetiği mutlaka önemli ama güvenlik de gözardı edilmeyecek bir konu.”
63
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
74
SEKTÖR
Hazır giyim
sektöründeki gelişmeler
Tekstil ve hazır giyim sektörü ülkemizin geleneksel sanayi kollarından olup, ihracatta gösterdiği başarı ile sanayide önde gelen vazgeçilemez sektörlerden biridir. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörü halen en fazla dış ticaret fazlası veren sektördür. Buna ek olarak oluşturduğu istihdam ile işsizliğin azalmasına ve toplumun refahına çok ciddi düzeyde katkıları mevcuttur. Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde ülkemiz GSYH’nın %10’unundan fazlasını sağlamaktadır. Sektörler ürün kalitesi, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımları ve yüksek teknolojisi itibarıyla dünyada çok özel bir yere sahiptir. Deri ve deri ürünleri sektörü ise imalat sanayinde yaratılan katma değerin % 1’ini karşılamaktadır. Dünya dış ticaretinde önemli bir unsur olan deri ve deri ürünleri ihracatımızın son 5 yıllık gelişimi değerlendirildiğinde ülkemiz ihracatında ortalama % 1 paya sahibi olduğu görülmektedir. SEKTÖRDE ÜRETİM EĞİLİMLERİ Tekstil ve hazır giyim sektörü, elyaf ve ipliği kullanım eşyasına dönüştürecek süreçleri kapsayan işlemleri içerir. Bu tanıma göre; sektör elyaf hazırlama, iplik, dokuma, örgü,
boya, baskı, apre, kesim, dikim üretim süreçlerini kapsamaktadır. Elyaftan iplik ve mamul kumaşa kadar olan kısım tekstil, kumaştan giyim eşyası elde edilene kadar olan süreç ise hazır giyim sektörünün içinde değerlendirilmektedir. Sektörün nihai kullanıma yönelik ürünleri çok genel olarak hazır giyim, hazır eşya ve teknik tekstiller olarak gruplandırılmaktadır. Bu kapsamda çorap, kazak, gömlek, pantolon, takım elbise gibi giyim eşyası; perde, çarşaf gibi ev tekstili, halı ve diğer tekstil yer kaplamaları; ağ, ip, kablo, taşıyıcı tekstil bandı, branda, koruyucu bez, filtre, paraşüt, fren bezi, keçe gibi diğer tekstil ürünleri yer almaktadır. Tekstil sanayinin, basit ürünler üreten bir sanayi olarak sanayileşmiş ve bilgi toplumu ülkelerinin terk ettiği, daha ziyade sanayileşmekte olan ülkelere uygun bir sanayi dalı olduğu değerlendirmesi tam olarak isabetli değildir. Aslında sektörün standart basit ürünlerin üretiminin sanayileşmekte olan ülkelere bırakıldığı, fakat yüksek katma değerli moda-marka ürünlerle, teknik tekstillerin araştırılıp, geliştirilip üretilmesinde sanayileşmiş ve bilgi toplumu ülkelerin söz sahibi olmaya devam etmekte oldukları ve devam edecekleri görülmektedir. Bu
gerçekten hareketle sektör, fiyat-maliyet rekabetinden ziyade kalite rekabetinin belirleyici olduğu, üst sınıf yüksek kalitede moda, marka, bilgi bazlı ürünlerin üretildiği ve satıldığı bir yapıya doğru yol almaktadır. SEKTÖRÜN DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ DURUMU Ticaret hacmi bakımından en yoğun tekstil ve hazır giyim ticareti Asya ülkelerinde gerçekleşmektedir. Bunun en büyük sebebi Çin’in bu kıtada yer almasıdır. Türkiye, DTÖ verilerine göre, dünya tekstil ihracatında % 3,6’lık pay ile tekstilde 8’inci hazır giyim ihracatında % 3,6’lık pay ile ise dünyada 5’inci büyük ihracatçı konumundadır. Türkiye, hazır giyimde ise %0,8’lik pay ile dünya ithalatında 10’uncu sırada yer almaktadır. Türkiye havlu konusunda dünyanın ilk üç tedarikçisinden biridir. Dünya ev ve mekân tekstilleri ticaretinde % 4,5 ve teknik tekstillerde %1,5 paya sahiptir. Ev tekstilinde brode ve gipür üretimi için kurulan makine parkı, dünyanın en büyük makine parkıdır. Avrupa kıtasında yer alan en büyük ev tekstili üreticisi olan Türkiye, Avrupa’nın en büyük nevresim üreten fabrikasına da sahiptir. Ayrıca Avrupa’nın Çin’den sonra en büyük hazır giyim tedarikçisidir.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR ALT SEKTÖRLER Tekstil sektörü, hazır giyim sektörünün tedarik zinciri içinde yer alan ve geniş kapsamlı üretim yelpazesine sahiptir. Tekstil kendi içinde elyaftan başlayarak mamul maddeye kadar oldukça uzun bir üretim zincirine sahip olup, genel itibariyle iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzey, terbiye, hazır giyim ve konfeksiyon alt sektörleri yan sanayi olarak sayılabilir. Ayrıca tekstil sanayi; otomotivden, inşaata, ağır sanayiden tıbba kadar pek çok sektörle teknik açıdan ilişki içindedir. BÖLGESEL YAPI VE KAPASİTE KULLANIMI Sektörde iplik üretimi Kahramanmaraş, İstanbul, Adıyaman, Gaziantep, Bursa gibi illerde yoğun olarak yapılırken, Denizli’de
havlu, bornoz, ev tekstili, Uşak’ta iplik, battaniye, Çorlu ve Çerkezköy’de tekstil terbiyesi, Adana’da pamuklu dokuma ve terbiye, Gaziantep’te polipropilen, dokusuz yüzey, makine halıcılığı, İstanbul’da konfeksiyon ve örme üretimi ön plana çıkmaktadır. Üretim endeksinde görülen düşme eğilimi kapasite kullanma oranlarında da görülmekte olup, krizden sonraki dönemde kapasite kullanım oranlarında genel bir toparlanma gözlemlenmektedir. AR-GE FAALİYETLERİ Dünya genelinde Ar-Ge harcamaları her geçen gün artmaktadır. Ar-Ge yapan ülkeler arasında ABD, Kanada, Çin ve Japonya ilk sıralarda yer almaktadır. Milli gelirlerinin % 2-3’ünü Ar-Ge’ ye ayıran ABD gibi ülkelerin Ar-Ge’ye ayırdıkları payın Türkiye’nin GSMH’ sına neredeyse eşit olduğu
görülmektedir. Ülkemizde de GSMH’nın içinde Ar-Ge harcamalarının payı gittikçe artmaktadır. Sektörlerde Ar-Ge alanında yapılan çalışmalar daha çok nano-teknoloji ile üretilmiş ürünler, fonksiyonel tasarımlar, düşük maliyetli çevreci yaklaşımlar, farklı sektörlere yönelik yeni teknik tekstillerin geliştirilmesi, geri-dönüşüm ürünlerin teknik tekstillerde değerlendirilmesi gibi konularda çalışmalar yürütülmektedir. Bakanlık kayıtlarına göre 5746 Sayılı Ar-Ge Kanunu kapsamında muafiyetlerden yararlanan 14 sektörde faaliyet gösteren 94 firmanın 6’sı tekstil/hazır giyim sektöründe faaliyet göstermektedir. Ar-Ge merkezi olan 14 sektörde çalışmakta olan 12.321 tam zamanlı Ar-Ge personelinden 359’u (% 3’ü) tekstil sektöründe çalışmaktadır. Ar-Ge personeli açısından tekstil/hazır giyim sektörü
makine parkurlarına sahip olup, önemli bir yatırım gerektirmektedir. Emek yoğun bir sektör olan hazır giyim sektöründe işçilik maliyeti ikinci sırada yer alırken, asıl en büyük maliyet genelde kumaş olan ana madde üzerinde yoğunlaşmaktadır.
14 sektörün içinde 7. sırada yer almaktadır. Tekstil/hazır giyim sektörlerinin üzerinde yer alan diğer sektörler ise otomotiv gibi daha teknoloji yoğun alanlarda faaliyet göstermektedir.
tedir. Ülkemizin 2023 yılı için 500 milyar Dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi için ihracatçı birlikleri tarafından hazır giyimde 52 milyar Dolar, hazır giyim dahil tekstil sektörü için toplam 100 milyar dolar ihracat hedefi belirlenmiştir. Bununla birlikte dünya tekstil ve hazır giyim ticareti içindeki %3,6’lık payımızı korumak için 2023’te en az 26 milyar Doları hazır giyimde olmak üzere tekstil ve hazır giyimde toplam yaklaşık 50 milyar Dolar ihracat hedefine ulaşmamız şarttır. Sektörlerin 2023 hedeflerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmeleri için mevcut avantajlarının yanında Dokuzuncu Kalkınma Planı çerçevesinde hedeflenen “tedarikçi ülkeden piyasa yapıcı ülkeye dönüşüm” ve “bilgi bazlı ürünlerin üretimine yönelme” yolunda kamu-özel sektör işbirliği ile çalışmalar hızla yürütülmelidir.
MALİYET BİLEŞENLERİ Sektörde çeşitli kuruluşların yapmış olduğu anketler neticesinde belirlenmiş maliyet bileşenleri incelendiğinde boya terbiye işletmeleri hariç en büyük maliyet bileşenlerinin hammaddeler (ana madde ve yardımcı maddeler) üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bunun yanında esnek ve yoğun sektörler olarak bilinen THD sektörlerinde personel ve işçilik giderleri ikinci en büyük maliyet kalemleri arasında yer almaktadır. Diğer tekstil işletmelerine kıyasla boya terbiye işletmelerindeki enerji ve amortisman giderlerinin maliyetler içindeki payı yüksektir. Bu işletmeler büyük
SEKTÖRÜN 2023 PROJEKSİYONU 2005 yılından itibaren Türk tekstil ve hazır giyim sektörleri rekabet alanını değiştirmiş, geleneksel ve basit ürünlerle rekabet etmek yerine, yüksek katma değerli tekstil ürünleriyle ve hazır giyimde markalaşma yolunda daha güçlü bir yapıya dönüşme çabası içerisine girmiştir. 2023 yılında dünya tekstil ticaretinin 550 milyar Dolar’a, hazır giyim ticaretinin ise 740 milyar Dolar’a ulaşacağı öngörülmek-
75
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
84
MAKALE
İstatistiklerle tekstil ve konfeksiyon sektörünün Türkiye açısından öneminin değerlendirilmesi Mustafa Şahin Gümrük ve Ticaret Uzmanı Tekstil Mühendisi Tekstil ve konfeksiyon sektörü Türkiye’nin sanayileşmesi ve kalkınmasında lokomotif sektör olma özelliğini göstermiş, her yönden vazgeçilemez konumunu bugüne kadar korumuştur. Tablo 1’de tekstil ve konfeksiyon sektörünün bazı temel ekonomik göstergeler bazında ülkemiz ekonomisi içindeki yerine dair bilgiler verilmiştir. Görüldüğü üzere tekstil ve konfeksiyon sektörü hangi açıdan bakılırsa bakılsın büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte sektörün iktisadi açıdan temel görevlerinin katma değeri yüksek ürünlerin üretimi sayesinde GSMH büyümesine katkıda bulunmak, ihracat sayesinde döviz girdisi sağlamak ve oluşturduğu istihdam ile işsizliğin azalmasına katkıda bulunmak olduğunu söylemek mümkündür.
birlikte tekstil tüketiminin artması ile yapılan yatırımlar ve gelişen teknoloji sayesinde katma değeri daha yüksek ürünlerin üretilmeye başlanması olarak özetlenebilir.
Yukarıdaki tabloda tekstil ve konfeksiyon ürünleri imalatı üretim değerinin 2008-2009 döneminde dünya çapındaki ekonomik krizin etkisiyle bir miktar düşüş gösterdiği, 2010 ve 2011 yıllarında ise büyük oranda artış göstererek 81 milyar TL’li üretim değerine ulaşıldığı görülmektedir. Bu üretim miktarı ile tekstil ve konfeksiyon ürünleri imalatının toplam sanayi ürünleri imalatı içinde %11,85’lİk bir pay sahibi olduğu görülmektedir ki bu oran Türkiye için tekstilin önemini ortaya koyan temel göstergelerden birisidir.
Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hâsıla, imalat sanayi ve toplam sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırımlar, dışa açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin birinci sektörü konumundadır.2 İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl düzenli olarak açıkladığı Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu araştırmasının 2012 yılı verilerine göre, İSO 500’e giren tekstil ve konfeksiyon işletmesi sayısı 50 olmuştur. Bu rakam kriz sebebiyle büyük kan kaybının yaşandığı 2008 yılında 47’ye kadar düşmüştü. Bu veriler sektörde az da olsa bir toparlanma olduğunu göstermekle birlikte, 2001 yılında ilk 500 şirket içindeki sektör işletmelerinin sayısının 116 olduğu düşünüldüğünde son 10 yılda Türkiye sanayisinin geçirdiği büyük değişim gözler önüne serilmektedir.3 Takip eden başlıklarda tekstil sektörünün ekonomimize katkı sağladığı üç temel alan olan üretim, istihdam ve döviz getirisi alanları alt başlıklar halinde değerlendirilecektir. 1-TEKSTİLİN ÜRETİME KATKISI Tekstil ve hazır giyim sanayi ülkemiz GSYİH’nın yaklaşık %10’unu sağladığı hesaplanmıştır.4 Türkiye’nin 1970’li yıllarda sanayileşme sürecine girmesi ile birlikte sanayi kesiminin GSMH içindeki payı giderek artmıştır. Hiç şüphesiz bu artışa en büyük katkıyı yapan sektör tekstil ve konfeksiyon sektörü olmuştur. Bu dönemde tekstil sanayinin GSMH’den aldığı paydaki artışın temel sebepleri artan nüfus ve satın alma gücüyle
Tablo 3’de imalat sanayi üretim endeksi istikrarlı bir şekilde artarken tekstil ürünleri ve konfeksiyon ürünleri imalatı üretim endekslerinin imalat sanayi üretim endeksinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Tablo 4’de yer alan, kapasite kullanım oranları incelendiğinde ise krizin etkilerinin azaldığı
2010 yılında kapasite kullanım oranlarında büyük artışlar olduğu ve son yıllar itibariyle tekstil ve konfeksiyon sektöründe kapasite kullanım oranlarının genel imalat sanayi kapasite kullanım oranla-
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
MAKALE rının üzerinde seyrettiği görülmektedir. Bununla birlikte sektörde, geçmişte yapılan bilinçsiz yatırımlar sebebiyle halen fazla miktarda atıl kapasite olduğu bilinen bir gerçektir. 2-TEKSTİLİN İSTİHDAMA KATKISI Dünyada hemen her ülkenin karşılaştığı en büyük sorunlardan birisi işsizliktir. Bu nedenle yoğun istihdam imkanları veren tekstil ve konfeksiyon sanayi işsizlik sorununun çözümünde hayati bir öneme sahiptir. 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfusun, toplam nüfusun %67,6’sını oluşturduğu Türkiye açısından da emek yoğun yapısıyla tekstil ve konfeksiyon sektörü önemli bir istihdam kaynağı olarak öne çıkmaktadır.
Tablo 5’de 2009-2010 yıllarında tekstil ve konfeksiyon imalatında Tablo 3’de görülen üretim düşüşüne paralel olarak istihdamda da azalma olduğu ancak 2011 ve 2012 yıllarında endekslerin yükseldiği özellikle tekstil ürünleri imalatında 2012 yılında, istihdamın 2010 yılına göre %15 arttığı görülmektedir.
Bilindiği gibi ülkemizde tekstil ve konfeksiyon imalatı yapan işletmelerin büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır. Tablo 6’da görüldüğü üzere Ağustos 2013 tarihi itibariyle SGK kayıtlarına göre Türkiye’de tekstil ve konfeksiyon imalatı yapan toplam 52.132 işletme bulunmaktadır ve bu işletmelerin 51.626 adedi 250 işçiden az işçi çalıştırmaktadır. 250 ve üzeri işçi çalıştıran büyük işletmelerin sayısı ise sadece 508’dir. Tablo 7’de ise Ağustos 2013 tarihi itibariyle SGK kayıtlarına göre Türkiye’de tekstil ve konfeksiyonda sigortalı olarak çalışan işçi sayıları ve tekstil ve konfeksiyonda çalışan işçi sayısının toplam istihdam içerisindeki oranı verilmiştir.
Buna göre ülkemizde tekstil ürünleri imalatında 432.600 kişi, konfeksiyon ürünleri imalatında 462.232 kişi, toplamda tekstil ve konfeksiyon sektöründe 894.832 kişinin istihdam edildiği ve tüm sektörler içerisinde sigortalı olarak çalışan işçilerin %7,13’ünün tekstil ve konfeksiyon sanayinde istihdam edilmekte olduğu görülmektedir. Bununla birlikte tekstil ve konfeksiyon sektörü kayıt dışılığın en yoğun olduğu sektörlerden birisi olduğu için sektörde istihdam edilen işçi sayısının resmi rakamlarda kayıtlı işçi sayısının çok üzerinde olduğu ve sektör istihdamının toplam istihdamın %10’una yakın kısmını teşkil ettiği düşünülmektedir. 3-TEKSTİLİN DÖVİZ KATKISI Dış Ticaret iktisadi kalkınmanın en önemli unsurlarından birisidir. Ekonominin büyüyebilmesi için dışa açılması ve dışa açılma sebebiyle oluşması muhtemel ödemeler dengesi sorunlarıyla
baş edebilmek için ise ihracatın artırılması ve döviz sağlanması gerekmektedir. Tablo 8’de Tekstil ve Konfeksiyon sektörünün 2012 yılında
gerçekleştirdiği 25 milyar USD’lik ihracat ile toplam ihracatımızın %16,48’ini gerçekleştirdiği görülmektedir. Tekstil ve Konfeksiyon sektörünün ülkemiz ekonomisine en büyük katkı sağladığı alanlardan birisi hiç şüphesiz ülkemize kazandırılan net döviz getirisidir. Her ne kadar zaman zaman otomotiv sektörünün ihracatta tekstil sektörünü geçerek lider olduğuna dair haberlerle karşılaşıyor olsak da bu sektörde ihracatın büyük oranda ithalata dayalı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla net ihracat rakamları ve bavul ticareti göz önüne alındığında tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihracatta açık ara lider olduğu ortaya çıkmaktadır.
Tablo 9’de ise yıllar itibariyle tekstil ve konfeksiyon ürünleri net ihracat rakamları görülmektedir. Söz konusu tabloya göre 2012 yılında tekstil ürünleri dış ticareti 5.1 milyar USD, konfeksiyon ürünleri dış ticareti ise 11.7 milyar USD fazla vermiş ve toplamda tekstil ve konfeksiyon sektörü 17.5 milyar dolar net ihracat gerçekleştirmiştir. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ülkemize ekonomisine kazandırdığı döviz miktarının hesaplanmasında göz önüne alınması gereken en önemli hususlardan birisi de şüphesiz bavul ticaretidir.
Tablo 10’da görülen bavul ticareti istatistikleri, TCMB’nin ödemeler dengesi istatistikleri hesabında kullanılan, TÜİK tarafından gerçekleştirilen anketlere istinaden elde edilmiş tahmini rakamları ifade etmektedir. Söz konusu tabloya göre 2012 yılında bavul ticaretinden 6.290 milyon USD döviz elde edildiği anlaşılmaktadır. Ülkemiz için önemli gelir kaynaklarından birisi olan bavul ticareti ile yıllık olarak resmi kayıtlara göre 5-6 milyar dolar civarında gelir elde edilmektedir. Bununla birlikte gerçek rakamların, açıklanan resmi rakamların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Sonuç itibariyle net ihracat istatistikleri ve bavul ticareti rakamları birlikte değerlendirildiğinde tekstil ve konfeksiyon sektörünün her yıl ülkemize yaklaşık olarak 20-25 milyar USD döviz kazandırdığı ortaya çıkmaktadır. KAYNAKLAR: 1 - Veri kaynakları için ilgili bölümlere bakınız 2 - DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı Tekstil, Deri ve Giyim Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, s.18. 3 - http://www. iso.org.tr/tr/web/besyuzbuyuk/turkiye-nin-500-buyuk-sanayi-kurulusu--iso-500-raporunun-sonuclari.html (01/12/2013) 4 - DPT Tekstil, Deri ve Giyim Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, s.18. 5 - TÜİK 2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları 6- http://www.tuik.gov.tr/ 7- http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/istatistikler 8- http://evds.tcmb.gov.tr/cbt.html 9 - http://www.trademap.org/SelectionMenu.aspx 10 - http://comtrade.un.org/
85
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
90
RÖPORTAJ
Bliss Hamak, bebek sağlığına dost!
“Kaliteli ve sağlıklı malzeme kullanımı bizi rakiplerimizden ayıran en önemli farklardandır. Bliss Hamak olarak maliyet konusunu ikinci plana atarak kesinlikle bebek sağlığına dost hammaddeler kullanmaktayız” ‘Anne ve babaların takdirini kazandık’ “Bliss Hamak 2008 yılında bebek hamakları üretmeye başlayarak bebek sektöründeki yerini almıştır. Bebek hamağı üretme fikri ise insanların bebeklerini sallayarak uyutma ihtiyacından doğmuş bir fikirdir. Bu işe başladığımızda sadece bir firma olmasına rağmen şu an piyasada bebek hamağı üreten bir çok firma olması insanların bu ürüne olan ihtiyacını göstermektedir. Bliss Hamak olarak yüksek malzeme kalitemiz ve müşteri memnuniyetimizle anne ve babaların takdirini kazanan bir firma olmaktan asla vazgeçmiyoruz.”
Bliss Hamak Firma Sahibi Hakan Dagdelen çalışmalarını bizimle paylaştı ‘Markamız Bliss’ “Bliss tescilli markamızdır ve tasarımlarımız Türk Patent Enstitüsü tarafından koruma altına alınmıştır. Bundan sonrada yine özgün tasarımlarla bebek sektöründe farklı ürünler üreterek anne ve babaların ihtiyaçları karşılamayı düşünüyoruz.”
Online satış “Biz firma olarak, online satışa çok önem veriyoruz. Çünkü ülkemizin her bölgesinde mağazalardan alışveriş yapma imkanı bulunmamaktadır. Ama internetin bize sağladığı en büyük avantajlardan biri olan online alışverişe verdiğimiz önem müşterilerimizi de memnun etmektedir. Özellikle şehir merkezlerinden uzak oturan anne babalar online alışverişi çok etkin biri biçimde kullanmaktadırlar. Üretici firma olarak günlük gelen siparişlerimizi mutlaka kargoya verip 1 gün içinde teslimat sağlayıp, bu sistemi etkin bir biçimde
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ
kullanmaktayız. Ürün değişimi, parça isteği gibi konularda da aynı gün içinde müdahale ederek bütün Türkiye’ye hizmet vermekteyiz. Aynı zamanda yurtdışında da ürünlerimiz online olarak satılmakta ve günlük olarak gönderilmektedir. Büyük holdinglerin bile bu konuya verdiği önemi göz önünde bulundursanız, önümüzdeki yıllarda online alışverişin ticaretteki payını arttıracağını söyleyebiliriz.” ‘Hamaklarımız bebeklerin problemlerini ortadan kaldırıyor’ “Bliss Bebek Hamakları bebeğe benzersiz bir hamak deneyimi yaşatır. Yumuşak salınım hareketi bebeğin mutlu ve güvenli hissetmesini sağlar… Nazik yaylanma ve salınım, gaz ve kolik şikayetleri olsa bile bebeği sakinleştirip mutlu bir şekilde uyumasını, bebeği ana rahmindeki gibi yatırmayı sağlar. Bu pozisyon bebeğin doğal omurga eğrisini destekleyerek sinirlerindeki ve omurgasındaki gerilimi azaltır. Bliss Bebek Hamakları bebeğin ana rahminden dünyaya geçişini en mutlu sakin ve sağlıklı biçimde geçişini temin eder. Daha çok tercih edilen modellerimiz bebeklerin cenin pozisyonunda yatabildiği, gaz sancısı ve kolik problemlerini ortadan kaldıran hamaklarımızdır. Gömülü biçimde anne karnındaki yatış pozisyonunda yatan bebekler doğduktan sonra dış dünyaya daha iyi adapte olmakla beraber, doğar doğmaz düz bir zeminde yatmadıkları için
bel kayması, kafa düzlüğü, omurilik rahatsızlıkları, gaz sancısı, kolik gibi problemleri yaşamamaktadırlar. Bize gelen talepler doğrultusunda zemini düz olan modeller de üreterek sadece sallanma hissini bebeğine yaşatmak isteyen anne babaların da ihtiyaçlarını karşıladık.” Ürünlerin popüler olması için “Malzeme kalitesi ve sağlığı konusunda asla taviz vermiyoruz. Kullandığımız ahşaplarda cila kullanmıyoruz. Doğal su bazlı koruyucularla daha sağlıklı ürünler sunmaya çalışıyoruz. Kumaşlarımızda mutlaka pamuklu malzemeler kullanıyoruz. Ayrıca bizim bebek hamağı üretimine başlama sebebimiz yurtdışı taleplerdir. Avrupa’da çoğu hastanede doğan bebekleri, küvezlerin içine gerilen bezlere yatırıyorlar. Bu sayede bebekler yine anne karnındaki şekliyle dış dünyaya daha kolay adapte oluyorlar. Biz de burdan yola çıkarak, bebekler için hamak üretimine başlayıp anne ve babaları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz.” ‘Bebek sağlığına dost hammadde kullanıyoruz’ “Başta da söylediğim gibi ilk başta kaliteli ve sağlıklı malzeme kullanımı bizi rakiplerimizden ayıran en önemli farklardandır. Örnek olarak dolgu malzemeleri genelde bebeklerde astım başlangıcına sebep olur ve çok tehlikelidir. Ancak biz Bliss Hamak olarak maliyet konusunu ikinci plana atarak
kesinlikle bebek sağlığına dost hammaddeler kullanmaktayız.” Makul fiyatla “İyi kaliteyi olabildiğince makul fiyatlarla müşteriye sunmaya çalışıyoruz. Ayrıca bütün noktalarda sabit fiyat politikası uygulamaya çalışarak hem çalıştığımız firmaları hem de anne babaları memnun etmeye çalışıyoruz.” Yurt içi pazar ağı “Ürünlerimiz çoğu zincir mağazalarda bulunmaktadır ve online satış olarak anne ve babalara da ulaşmaktayız. Bizim için önemli olan ürünün kalitesini müşterilere aktarabilecek ve arkasında durabileceği malzeme kalitesine güvenerek satabilecek müşterilerle çalışmaktır.” 44 yıllık üretim deneyimi “Biz 44 yıllık yedek parça üreten bir firmanın devamı olarak bu ülkedeki üretimin bütün güzelliklerini ve zorluklarını her dönem yaşamış bir firmayız. Ülkemize katma değer katmaktan her zaman mutluluk duyuyoruz. Ancak son yıllardaki uzak doğu malları bizim gibi üretim yapan firmaları her ne kadar zorlasa da kalite ve sağlıklı ürün gibi kriterlerle onlardan öne geçmekteyiz.” ‘Garantili, kaliteli ürünümüz güvenerek satılıyor’ “Perakende satış noktaları bizim ürünleri-
91
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
92
RÖPORTAJ geçen süreçler, bunların hepsinin sağlıklı yürümesi gerekmektedir. Tamamıyla yerli üretim yapan bir firma olarak mağazalarında satış yapan müşterilerimizle her zaman iletişim halinde olup her ihtiyaçlarına karşılık vermek bizim görevimizdir.” ‘Bir hamak birden fazla bebek büyütüyor’ “Artık anne babalar araştırma yapıyorlar, karşılaştırıyorlar, yurtdışındaki muadillerini inceliyorlar. Forumlarda birbirlerine ürünler tavsiye edip iyi ya da kötü yönlerini birbirleriyle paylaşıyorlar. Dolayısıyla günümüzde bilinçli tüketicilerin olması, bilinci üreticilerin de olması gerekliliğini doğurmaktadır. Her ne kadar eskiye göre daha fazla ürün alınıp satılsa da yine de anne babalar uzun süre kullanabilecekleri satın almak istiyorlar. Bliss Hamak sahipleri çocukları büyüdükten sonra hamaklarının yıpranmadığını görünce internet üzerinden ikinci el olarak satışına başladılar bu da bizim kaliteye ne kadar önem verdiğimizi gösteriyor. Bu sayede aynı hamak birden fazla bebek büyütmektedir.”
mizi arkasında durarak rahatlıkla satabilirler. Garantili, kaliteli bir ürünü güvenerek satmak satış noktalarının da arzuladığı bir durumdur. Bizim beklentimiz ürünlerimizin kalitesini kullanım kolaylıklarını müşterilere iyi bir biçimde anlatıp hedef kitleye satmalarıdır.” Fuarlara katılma “Fuarlara katılım konusuna büyük önem veriyoruz. 2 sene önce katıldığımız İstanbul Anne Bebek Ürünleri fuarına bu sene de yeni modellerimizle katılmayı planlıyoruz. Bu sene yaptığımız yabancı fuar ziyaretlerimiz bize ziyaretçi profillerini analiz edip hangilerine katılmamız konusunda fikir vermiştir.” Amerika çok seçici ama bu bizim iyi kalitede ürün üretmemize sebep oluyor “Daha önce söylediğim gibi bizim bu işe asıl başlayış sebebimiz ihracat. Şu an için Rusya, Irak, Yunanistan, Balkan Ülkeleri ve Amerika gibi ülkelere ürün gönderiyoruz. Özellikle Amerika konusunun çok üzerine düşüyoruz çünkü çok büyük bir pazar. Ürün konusunda çok seçiciler, kriterleri fazla ancak bu da bizim iyi kalitede ürün üretmemize sebep oluyor ve yurtiçi
pazarı içinde farkımızı ortaya koymamıza yardımcı oluyor.” ‘Fiyat tek kriter olmamalı’ “Piyasada sadece ucuz olduğu için alınıp satılan ürünler var ancak bebek sektöründe sadece fiyat kriter olmamalıdır. Bebek sağlığı en ön planda olması gerekiyor. Malzeme seçimi, ambalaj ve müşteriye ulaşana kadar
‘Firmalar markalaşmaya önem veriyor’ “Fason üretimin yoğunlukta olduğu bir ülkede markalaşma gerçekten çok önemlidir. Türkiye’nin her hangi bir yerinde Bliss marka bir hamak için bir anne her hangi bir şeye ihtiyaç duyduğunda internet sitemizden bize ulaştığı gün karşılık bulabilmesi markanın değerini gösterir. Dolayısıyla hem mağazalarda ürün satan müşterilerimiz için hem de anne babalar için markalı bir ürün satmak güven vermektedir. Son yıllarda marka konusuna firmaların önem verdiğini görmek sevindirici bir unsurdur.”
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ
Bebekleri mutlu eden, Bebek Cenneti Geniş ürün gamıyla ve sunduğu hizmetle bebekleri mutlu eden Bebek Cenneti, bölgesinde en iyi toptan ve perakende ticareti yapan firmalardan biri olmaya devam ediyor “Teknik servis olarak, bir sıkıntı olursa, biz kendimiz gideriyoruz. Kaliteli firmalarla hiçbir sorun yaşamıyoruz. Ama belli olmayan isimler sıkıntı oluşturabiliyor. Kalite de fiyat ta önemli konular ama bizim bu bölgelerde elit tabakaya özel ürünlerin sirkülasyonu az, burda herkese hitap edemez. Çok çeşit bulunduruyoruz. Her kesimden müşterilerimiz olabiliyor. Mesela bugün Chicco’nun bebek arabasını alan biri ertesi gün hamağını alabiliyor.”
1500 çeşit ürününü hem toptan hem de perakende sunuyor Gaziantep’te faaliyet gösteren Bebek Cenneti’nin kuruluşunu, bugünlere gelişini ve çalışmalarını anlatan firma sahibi Celal Çimen; “10 yıl önce 30 metrekarelik bir yerde mağazamızı kurduk, şu an 300 metrekarelik yerimizde satış yapıyoruz. Happy Baby’nin bölge bayisiyiz. Papetto ve Johnson gibi markaların ürünleri ve bebe ve çocuk gereçlerinin bütün ürünlerini satıyoruz. Aynı zamanda Pilsan ve Dolu bayisiyiz. Bunların yaklaşık 1500 çeşit ürününü hem toptan hem de perakende satmaktayız. Ayrıca oyuncağı sadece mağazada teşhir ediyor ve satıyoruz ama bizim asıl faaliyet alanımız araç gereç. Bizim bundan başka yerimiz yok ama biz Gaziantep içinde 100’e yakın mağazaya mal veriyoruz, birçok insan bizimle beraber kazancını sağlıyor.” dedi. Toptan olarak ürün ve hizmet sundukları bölgelerden bahseden Çimen; “Bünyemizde bulunan bütün ürünlerimizi servisimizle Afşin, Göksun, Elbistan, Malatya, Nizip, Şanlıurfa, Birecik, Besni ve Adıyaman gibi yerlerin hepsine sunuyoruz.” diye bilgi verdi. “Bebe sektöründe fazla sıkıntı yok ama ciro düşüklüğü var. Ürün çeşitliliği daha fazla belki satışlar daha fazla satışlar olur.” diyen Çimen, bebe sektörünün sıkıntısını ve buna çözüm önerisini söyledi. ‘100 tane firmaya ürün tedarik ediyoruz’ Hedeflerinden ve ideallerinden bahseden Çimen; “Beklentilerimiz işimizin daha da büyümesi, daha geniş ve güzel müşterilere ulaşarak daha güzel hizmet etmeyi istiyoruz. Bunun için Gaziantep’te en büyük be-
bek AVM’yi açabiliriz. Mesela bir Dolushop gibi bütün markaların hepsini birleştirip, satabiliriz.” diyerek neler yapılabileceğini paylaştı. Etkili satış için dikkat edilecek noktalarla ilgili olarak kaliteye vurgu yapan Çimen; “Üründür, fiyattır bunların hepsi fiyat uygun olursa, bütün herkese hitap edebiliyoruz. Şık, dayanıklı ve kaliteli ürünü ucuza sunabilirsen, herkese hitap edebilirsin. Biz bunu yapabiliyoruz ki, yaklaşık 100 tane firmaya ürün tedarik ediyoruz.” şeklinde konuştu. Yenilikleri sektöre sunmak için gündemi takip ettiklerini belirten Çimen, “İnternetten, çevremizde sektördeki dostlarımızdan ve basından bir şekilde yeni ürünleri ve gündemi takip ediyoruz. Ne yeniyse onu buluyoruz. Mesela yeni bir T-shirt çıkmışsa o muhakkak bizde vardır.” Teknik servis ve ‘kalite mi fiyat mı’ sorusuna ilişkin de Şimşek, şöyle konuştu:
‘Birbirimize destek olalım’ Sektördeki firmalara dürüst ticaret yapmayı telkin eden Çimen, “Eğer sektörümüzdeki bütün firmalar birbirlerini destekler ve dürüst olup, çeklerini zamanında öderlerse hem yaptığımız ticaret düzgün olur hem de daha kaliteli bir hizmet sunma imkanımız olur.” diyerek görüşlerini dile getirdi. Sundukları hizmetin ve ürünlerinin müşteriler tarafından uzun yıllardır beğenildiğini belirten Çimen, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz pek rekabet yapmak istemeyiz. Kaliteli ürünü güzel bir fiyata sattığınız zaman hiçbir sıkıntı olmaz yani ama sattığınız ürünün arkasında olmanız lazım, bir problem olduğu zaman müşteriye yardımcı olacaksınız. Bizim için en güzel şey bu. Ürünü satınca herşey bitmez. Biz bir ürünün satışını yaptığımızda, götürüp müşterinin evine veya mağazasına kuruyoruz, ondan sonraki süreçte zaten müşteri eğer ürünün kalitesinden memnun ise sürekli yanınıza geliyor ve sürekli sizden ürün alıyor. Bizim 10 yıllık müşterimiz var. Bazılarının 2. çocuğu, 3. çocuğu olmuş, bizden birşeyler almaya devam ediyor. Sunduğumuz hizmet ve ürünlerimizden mutlu olan müşterilerimiz, çok zaman geçse de bizden alışveriş yapmaya devam ediyorlar.”
93
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
96
SEKTÖR
Çapraz bobin sarımı: Yeni bir otomasyon dalgası yaklaşıyor
Autoconer: Bir bütün olarak otomasyon
Schlafhorst 2012 yılından beri çapraz sarımında bireysel otomasyon çözümlerine olan talepte büyük bir artış kaydediyor. Dünya tekstil piyasalarına yeni bir otomasyon dalgası yaklaşıyor ve önümüzdeki yıllarda sektörü hissedilebilir şekilde değiştirecek. Schlafhorst, Autoconer X5 ve onun yeni modüler otomasyon seçenekleriyle tüm dünyadaki iplikhanelere bu trend ile başarıyla ayakta kalabilmeleri için en iyi teklifi sunuyor. Otomasyon bireyselleşiyor Endüstride büyük otomasyon dalgalarına neden olan temelde üç faktör vardır: artan işçilik maliyetleri, kalifiye personel açığı ve artan kalite gereksinimleri. Çapraz bobin sarımının otomasyonuna yapılan ve giderek artan yatırımlar günümüzde yeni bir trendi belirliyorlar. Yakın zamana kadar, ana piyasalar olan Çin, Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Vietnam öncelikle manüel makine tipi olan Autoconer RM’ye yatırım yaptılar. 2012 yılından beri Autoconer X5’in D ve V tipi otomatik bobin sarma makinelerinin payı durmadan ve belirgin olarak hissedilebilir şekilde artıyor. Hepsinden önce Çin ve Hindistan trend belirleyici olmuştur, bu piyasalarda otomasyon derecesi hızla artmaktadır. Bir yandan da otomasyon trendinin çok bireysel olduğu gözlemlenmektedir. Bu süreçte maksimum verimlilik ve kalite için farklılaştırılmış kademelerde aşamalı otomasyon kadar, ring iplik eğirme makinesinin ve çapraz bobin sarımının materyal akışının komple entegrasyonu da mümkündür. Bu nedenle Schlafhorst bugün Autoconer’in modüler makine konseptiyle müşterilerine, her piyasanın ve işletmenin gereksinim profiline
özel olarak tasarlanmış, ısmarlama proses otomasyon çözümleri sunmaktadır. Autoconer – adı yeter Yenilikçi otomasyon çözümleri konusunda uzmanlık Schlafhorst’ta gelenektir. Autoconer 107, 1962 yılında otomatik iplik kopuşu giderme ve otomatik kops değişimiyle otomatik çapraz bobin sarımı için zamanının çığır açan otomasyon kademelerine sahip ilk seri üretim makineydi. Zaman alıcı elle iplik bağlama işlemi ve her bir kopsun elle değiştirilmesi artık tarih olmuştu. Bunu izleyen yıllarda Autoconer adı çapraz bobin sarımında otomasyonla eşanlamlı oldu. Kullanımı giderek kolaylaştırıldı ve gittikçe daha fazla işlem otomatikleştirildi. 80’li yıllarda, zamanın tekstil endüstrisinin ana piyasaları olan ve artan işçilik maliyetlerinin devasa bir otomasyon dalgasına neden olduğu Avrupa ve Amerika’dan materyal akışı ve proses otomasyonu konularına yönelik önemli atılımlar geldi. O zamanlarda Schlafhorst, Autoconer System 238 için olan ve bugüne kadar daha iyisi görülmeyen Caddy taşıma sistemiyle tüm sektör için bir mihenk taşı koydu. Bir bütün olarak otomasyon Schlafhorst’un gelmiş geçmiş en güçlü yanı, işlevsel olarak tasarlanmış yenilikleri tekil proses adımlarında hayata geçirmek için iplikhane ve bobinhanedeki prosesleri bir bütün olarak görmesidir. Bu nedenle otomasyon da çok farklı yönleriyle incelenmiş ve bobin sarma prosesinin farklı işlemlerine yansımıştır, örneğin: · Bobin sarma prosesinin kendisi ve yönetimi · Bobin handlingi · Kops taşınması ve kops handlingi
· İplikhane ve bobinhane arasındaki proses akışları Örneğin bobin sarma prosesinin otomatik yönetimi için, emek yoğun mekanik ayarlama işlemlerinin ve her bir iğ ünitesinin tek tek ayarlanmasının yerini alan, sensörlerle denetlenen proses akışları ve İnformatör üzerinden merkezi olarak ayarlanan bobin parametreleri sayılabilir. Autoconer 338’in piyasaya çıkmasıyla bunlara, merkezi olarak ayarlanabilen iplik gerginlik kontrolü Autotense FX, sensörlerle kontrol edilen, merkezi olarak ayarlanabilen ve kayış-kasnak değişimi gibi zahmetli bir işi gereksiz kılan emiş sistemi AVC eklendi. Autoconer 5 ile tekli motorların piyasaya çıkması, emiş borusu mesafesi, splayser besleyicisi ve parafinleme gibi diğer bobin sarım parametrelerinin de merkezi olarak ayarlanabilmesinin önünü açtı. Otomasyondaki yenilikler, manüel işletilen Autoconer X5 RM tipi bobin sarma makinesinde de, özellikle bobin handlingi konusunda personel üzerindeki yükü hissedilebilir derecede azalttı. X-Change akıllı değiştirici, başta çoklu masura handlingine ve her iğ ünitesinde elle bağlama olmaksızın otomatik parti değişimine olanak sağlayan bir otomasyon ekipmanıdır. Buradaki son iki madde en büyük personel tasarrufunun gerçekleştirilmesine olanak sağlayan otomasyon kademeleridir. Hem personel maliyetini azaltan hem de kaliteyi artıran akıllı otomasyon işlevleri ortaya çıkmıştır. Modüler materyal akışı otomasyonu Bir otomasyon stratejisinin uzun vadedeki gücü, ancak modüler etkileşim içinde kendini gösterir, bu nedenle de otomasyon çözümleri tek başına değerlendirilmemelidir. Schlafhorst, Autoconer X5’in modüler tesis ve materyal akışı otomasyonuyla her müşteriye doğru otomasyon konseptini sunar. bu nedenle, net bir otomasyon stratejisi olan tekstil şirketleri, planlarının istikrarlı bir şekilde hayata geçirilmesi için gerekli en iyi çözümleri Schlafhorst’ta kolayca bulabilirler. Piyasa ve teknoloji lideri, otomasyona yeni geçen müşterilere ise, işletme süreçlerinin dönüşümünde geniş kapsamlı danışmanlıkla eşlik eder. Gereksinimler ne kadar bireysel olursa müşteriye planlama aşamasında destek verilmesi de o denli önem kazanır. Schlafhorst, tüm projelendirme seçeneklerini değerlendirerek ve ayrıntılı model hesaplamalar yoluyla müşteri için en ekonomik ve en performanslı çözümü bulur. Bu alanda,
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR otomatik materyal akışında on yıllardır kendini kanıtlamış olan iki makine tipi bilinmektedir: stand-alone tipi Autoconer X5 Tip D ve ring iplik eğirme makinesiyle doğrudan bağlantılı link tipi Autoconer X5 Tip V. D tipinde kopslar büyük kops arabası içinde manuel bobin sarma makinesine taşınır ve yassı dairesel besleme üzerinden Caddy’ler üzerine yerleştirilir. V tipinde ise kops beslemesi, kopsları Caddy’ler üzerine koyan ve Autoconer’a gönderen CTS aktarıcıya giden bir arabirim üzerinden gerçekleşir. Boş masuralar aynı arabirim üzerinden otomatik olarak geri götürülürler ve yeniden ring iplik eğirme makinesinin masura tepsisi üzerine dizilirler. D tipi ring iplik eğirme makinesinden bağımsız olarak konumlandırılır. Örneğin Autoconer X5 Tip RM gibi manüel işletilen bir makineden otomasyona geçişte mevcut proses akışı hiç değiştirilmeden korunabilir. Üstelik bu, otomatikleştirilen kops handlingi sayesinde yüksek düzeyde parti ve materyal esnekliği sağlanırken daha fazla üretkenlik ve personelden bağımsızlık anlamına gelir. V tipi, doğrudan ring iplik eğirme makinesine bağlanarak iplikhane ve bobinhane arasında komple proses entegrasyonunun yolunu açar. İplik eğirme ve bobin sarma makinesi gibi taşıma ve depolama da personel müdahalesi olmaksızın en iyi düzeyde birbiriyle uyumlu hale getirilebilir. Bunun sonucunda personel maliyetinden maksimum tasarruf edilirken, daha yüksek üretkenlik ve daha iyi kalite elde edilir. Özellikle Autoconer X5 Tip V için olan opsiyonel iğ ünitesi kimliklendirme sistemi SPID doğrudan online kalite kontrol için yeni olanakların önünü açmaktadır. Bu sistemle her bir iğin kalitesi anında ve %100 oranda denetlenebilir. Bu sayede kalite sorunları normal laboratuar testlerinde olduğundan çok daha erken tespit edilirler ve kesin olarak lokalize edilebilirler. Zayıflayan kalite değerleri, henüz kalite sınırının altına düşülmeden, erken ve isabetli bakımla giderilebilirler. Ancak link tesislerde yüksek düzeydeki proses entegrasyonunun bir bedeli vardır. Manüel proses akışlı bir iplikhanenin tam otomatik materyal akışına dönüşümü yeni iş akışları ve başka bir salon konsepti gerektirir. Yüksek düzeyde entegre bir otomasyon çözümü olan V tipinde bile Schlafhorst maksimum esnekliği düşünmüştür. V tipinde, ring iplik eğirme ve çapraz bobin sarma makinesi arasındaki arabirim bireysel olarak konfigüre edilebilir ve bu sayede salonda mevcut olan yer koşullarına ve işletmedeki proses akışlarına adapte edilebilir. Doğrudan link ya da bir kops köprüsüyle veya zemin altından link uygulanabilir. Her marka ring iplik eğirme makinesiyle link bağlantısı mümkündür. Yeni makine tipi tip t, tam ihtiyaca göre ve bireysel Schlafhorst, müşteri isteklerine daha birey-
Autoconer X5, Tip D - Yüksek düzeyde esnek stand-alone makine
sel cevaplayabilmek için bu ürün ailesini, bir merkezde manüel olarak beslenen kopsları otomatik olarak hazırlayan Autoconer X5 Tip T ile büyütmüştür. Bu yeni makine tipi çapraz bobin sarım dairesinde aşamalı otomasyon için en modern başlangıç modelidir. T tipi, Tip D için geliştirilmiş olan otomasyon modüllerinin aynılarıyla donatılabilir. Bu sayede müşteriler örneğin yeni iplik bulucu ve otomatik kops-masura çıkarıcısıyla makineye manüel müdahale gereğini en aza indirgeyebilirler. Piyasadaki en akıllı materyal akış teknolojisi FlowShare FX Schlafhorst, çapraz bobin makinesindeki materyal akışında kısa bir süre önce piyasadaki en akıllı materyal akışı yönetim sistemi olan FlowShare FX ile devrim yarattı. Bu sistem otomatik kontrollü bir şekilde, değişken materyal beslemesini güvenilir olarak dengeleyerek, tüm iğlerin kesintisiz olarak kopslarla beslenmesini sağlamaktadır. Bu gerçekleşirken, sistemin tekil işlevleri de birbirlerini tamamlayarak maksimum üretkenlik avantajı sağlarlar. Vario Reserve ile iğdeki yedek kopsların sayısı esnek bir şekilde ihtiyaca göre adapte edilir. High Speed Feeding, besleme hızını sensörlerle kontrol edip değişken olarak adapte ederek, kopsların ihtiyaca göre iğlere gönderilmesini destekler. Ama bu otomatik materyal akışı yönetimi ancak Intelligent Bobbin Sharing ile mükemmele ulaşır. Yalnız Autoconer X5’te bulunan bu yenilikçi işlev iğler arasında akıllı kops alışverişi olmasını sağlar. İğlerden birinde besleme yetersiz kaldığında, yan iğ doğru zamanda kendi kopsunu verir ve böylece bekleme süreleri önlenir. Bu nedenle FlowShare FX, en yüksek bobin kalitesi için bugüne dek kendilerini kanıtlamış olan FX teknolojileri Speedster FX, Preci FX, Autotense FX,
Ecopack FX, Propack FX ve Variopack FX için, ve şimdi de en yüksek materyal akış güvenliği için en iyi tamamlayıcıdır. Yüksek düzeyde üretken ve ekonomik Daha fazla üretkenlik, daha fazla verim, daha fazla ekonomik kazanç – otomasyon çözümlerinin geliştirilmesinde ve iyileştirilmesinde Schlafhorst’un izlediği öncelikli hedefler bunlardır. Yeni yassı dairesel besleme ve iyileştirilmiş CTS aktarıcı ile daha hızlı adımlar gerçekleştirilmiştir. Her iki ekipmandaki yeni fonksiyon prensipleri aynı zamanda daha yüksek fonksiyon güvenliği de sağlamaktadır. Schlafhorst, her bir yeniliğin mükemmel etkileşimi sayesinde materyal akışında daima sinerji yaratır. Örneğin FlowShare FX ve daha hızlı adımlar sayesinde Autoconer X5 Tip D de maksimum 70 iğ ünitesiyle tedarik edilebilir. Üretkenlik konusunda bariz bir artı! Schlafhorts ile başarılı otomasyon özet Günümüzde her şirket kendi piyasasındaki bireysel çerçeve koşulları nedeniyle esnek ve bireysel olarak konfigüre edilebilir otomasyon çözümlerine gereksinim duyar. Otomasyonu başarıyla uygulamak isteyen tekstil işletmeleri için Schlafhorst, her bir işletmedeki somut prosesleri bir bütün olarak inceleyen ve modüler konsepti sayesinde ihtiyaçlara tam uygun otomasyon çözümlerini gerçekleştiren bir partnerdir. Mükemmel düzeyde otomatikleştirilmiş prosesleri olan müşteriler on yıllardır Schlafhorst’un uzmanlığına güveniyorlar. Güncel otomasyon dalgasında, herkesten önce, ilk kez otomasyona yatırım yapan ve gerçekleştirilmesi kolay, genişletilmeye uygun ve geleceğe dönük çözümler hedefleyen tekstil işletmeleri piyasa liderinin bilgi birikimi sayesinde kazançlı çıkacaklar.
97
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
100
RÖPORTAJ
Birlik Çocuk Gereçleri; “
”
‘Her ihtiyaca, her bütçeye ve her zevke uygun bebek ürünleri’ sloganıyla hareket eden Birlik Çocuk Gereçleri, Neiyifikir.com internet sitesiyle bu alanda da iddialı
Neiyifikir.com’un hikayesi “30 yıllık bir bebek firması olarak kendimize ait bir E-Ticaret sitesi kurmaya karar verdiğimizde isim araştırmasına başladık. Ajansların uzun süren aramalarında bulunan hiçbir isim bize yakın gelmedi. Ancak genel müdürümüzün önerisi olan wNEİYİFİKİR fonetik olarak kulağımıza çok hoş geldi ve bu siteden ne iyi fikirler çıkar kim bilir düşüncesiyle bu isimde karar kıldık. Şu an ziyaretçilerimizin buradan alışveriş yapması ve NEİYİFİKİR demesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” Birçok farklı kategori “İnternet sitemiz Ocak ayında yayına başladı. Ocak ayında CNR EXPO’da düzenlenen Anne Bebek Fuarı’nda lansmanımızı yaptık. Fuarda hem tanıtım hem satış yaparak tüketicilerimizi yakından tanıma şansı yakaladık.
Birlik Çocuk Gereçleri E-Pazarlama Koordinatörü Canan Duyurmaz internet siteleriyle ilgili çalışmalarını bizimle paylaştı Sitemiz ağırlıklı olarak anne ve bebek ürünleri üzerine olsa da annenin, o kutsal annelik görevini icra ederken kendisini
unutmasından yola çıkarak kadına özel kişisel bakım, makyaj ile ilgili ürünleri de ekledik. Gün geçtikçe gördük ki bunlar da yeterli gelmiyor. Annenin bebeğine bakarken dışarı çıkıp mağaza mağaza gezmesi zor olacağından, bir evde olması gereken özel ürünleri de eklemeye başladık. Ev dekorasyonu, küçük ev aletleri, ev tekstili gibi kategorilerde birçok markaya sitemizde yer veriyoruz.” Ürünler “Sitemizde emzirme ürünleri, beslenme ürünleri, bebek arabaları, oto koltukları, bebek tekstili, giyim aksesuar, güvenlik ürünleri, bez, ıslak mendil, mamalar, bebek, kız ve erkek çocuk oyuncakları; anne için kişisel bakım ürünlerinden deodorantlar, krem ve losyonlar, makyaj ürünleri, epilatörler, hijyenik pedler, ev için küçük ev aletleri, tekstil ürünleri, dekorasyon ürünlerinden vazolar, şamdanlar, abajurlar, mutfak ürünlerinden ise, tabak ve bardaklar, tencereler, kavanozlar, kahvaltılıklar gibi birçok ürün grubuna yer veriyoruz.” Fırsatlar “Sitemizde 75 TL ve üzeri siparişlerde kargo ücretini biz ödüyoruz. Ayrıca 75 TL altında kalan siparişlerde ise tüm Türkiye’ye dağıtım 4,99 TL’ya yapılıyor. Her ay bir tema üzerinden satış yapıyoruz. Geçen ay 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özellikle çocuklara
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ eklerken en büyük kriterlerimiz “Ben bu ürünü kendime alır mıyım?” ve “Bu ürünü bu fiyata alır mıyım?” oluyor. Kendimize almayacağımız bir ürünü sitemize de eklemiyoruz. Bu nedenle sitemizde gördüğünüz ürünler gerçekten her kadının almak isteyeceği ürünler oluyor. Neden bu kadar iddialı konuşuyoruz? Çünkü satın alımı yaparken şirketimizde çalışan tüm kadınlara, çevremizde bulunan tüm arkadaş ve dostlarımıza ve özellikle de tüm annelerimize fikirlerini soruyoruz. Dolayısıyla büyük bir satın alma bölümümüz var.”
yönelik ürünlerde ve oyuncaklarda özel indirimlerimiz ve kampanyalarımız oldu. Bu ay Anneler Günü nedeniyle anne ve kadınlara özel ürünlerde çok özel indirim ve kampanyalarımız olacak. Her hafta birçok ürün grubu ya hediyeli ya kampanyalı olarak satışa sunuluyor. Amacımız anneyi bebeği ile ilgilenirken yalnız bırakmamak ve küçük küçük hediyelerle mutlu etmek. Ayrıca üye olanlara sürekli yenilikler, kampanyalar hakkında bilgi veriyoruz. Dönem dönem indirim çeklerimiz ve yarışmalarımız oluyor. Bu yeniliklerden öncelikle üyelerimiz haberdar oluyor.” ‘Ben bu ürünü kendime alır mıyım?’ “Sitemizde sattığımız ürünleri genellikle birçok satış noktasında satılsa da biz o ürünleri uygun fiyatlı olarak set halinde satmayı ve böylece annenin ihtiyacı olan birçok ürünü bir arada daha uygun fiyata sunmayı hedefliyoruz. Bunun dışından sitemizde birçok yeni marka da mevcut. Bu markaları sitemize
Sitenin tanıtımı “Neiyifikir henüz çok yeni bir bebek ve onu büyütmek için şirketçe elimizden geleni yapıyoruz. Bu dönemde reklam ve PR çalışmalarına çok önem veriyoruz. Yazılı basında yer alan reklam ve PR çalışmaları ile annelere kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Hedef kitlemizle yüz yüze tanışabileceğimiz etkinlikler de bizim için büyük önem taşıyor. Örneğin şu an, Marmara Forum AVM’de, Anneler Günü ile ilgili bir aktiviteler gerçekleştirdik. Burada bulunan standımızda sitemizde satılan ürünleri
“Kendimize almayacağımız bir ürünü sitemize de eklemiyoruz. Bu nedenle sitemizde gördüğünüz ürünler gerçekten her kadının almak isteyeceği ürünler oluyor” tanıtımını yaparak, sitemize üye olanlara hediye poşetlerimizden verdik. Anneler Gününde yapılan finalde ise Çiğdem Tunç’un sunuculuğu ve Nefise Karatay gibi birçok değerli jüri üyesinin seçimi ile hafta boyunca fotoğrafı çekilen en neşeli bebeğe ürünlerimizin olduğu hediye sepetlerinden verdik. Dijital alanda da etkin bir şekilde yer alıyoruz. Bir e-ticaret sitesi olarak arama motoru optimizasyonu ve reklamları bizim için büyük önem taşıyor, bunun için Google tarafında gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Ve tabii ki sosyal medya… Başta anneler olmak üzere hedef kitlemize kendimizi tanıtmak, onlarla karşılıklı iletişime geçmek, hem dinlemek hem de anlatmak için kullandığımız bir alan. Başta Facebook olmak üzere, çeşitli sosyal medya kanallarında takipçilerimize sadece tanıtım yaptığımız değil, birlikte güzel vakit geçirebileceğimiz, onlara çeşitli bilgiler aktarabileceğimiz alanlar oluşturmak için çalışıyoruz. Ayrıca zaman zaman çeşitli blogger ve blogger topluluklarıyla birlikte çalışmalar yapıyoruz. Özellikle blogger etkinliklerinde onlara destek olmak ve heyecanlarını
paylaşmak bizlere mutluluk veriyor. Bu çalışmaları yaparken tanıtımımızın yapılması bizim için ikinci planda kalıyor, ilk planda bloggerlarla güzel bir anıyı paylaşmak ve mutluluklarına ortak olmak var. Bu sebeple bu tarz çalışmalarımızda hem konsept, hem ürünler bakımından uyumlu olduğumuz bloglarla bir araya gelmeye önem gösteriyoruz. Yeri gelmişken eklemek isterim, takipçilerimiz bize Facebook’ta www.facebook.com/Neiyifikir, Google+’da www.google.com/+NeiyifikirCom, Twitter’da www.twitter.com/Neiyifikir ve Pinterest’te www.pinterest.com/Neiyifikir adreslerinden ulaşabilirler.” Güvenilir “Yapılan alışverişin güvenliği ve ürünlerin garantisine önem veriyoruz. Sitemiz 126bit SSL sertifikası ile korunmaktadır. Sitemizde kullanılan Visa, Mastercard ve American Express kartları ile güvenli bir şekilde alışveriş yapılabilir. Birçok firma ile direkt olarak çalışıyoruz, bu sebeple ürünlerimizin %100 orijinal ürün olduğunu güvenle vurgulayabiliriz. Ürünler hem bizim hem de üretici ve dağıtıcı firma garantisi altındadır. Satın alındıktan sonra tüketicilerimiz herhangi bir sorunla karşılaştıklarında bizim ücretsiz müşteri hattımız olan 0800 211 00 27 numaradan bize de ulaşabilirler.” Ödeme seçenekleri “Neiyifikir.com’da ödeme konusunda da müşterilerimize birçok seçenek sunuyoruz. Taksitli alışverişlerde 6 taksitte vade farkı uygulamıyoruz. Ayrıca banka kartı ile ödeme de yapılabiliyor. Kredi kartı kullanmayan müşterilerimiz için de havale/EFT seçeneği de mevcut.”
101
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
106
RÖPORTAJ
Tam Plastik globalleşme yolunda emin adımlarla ilerliyor
Tam Plastik Satış ve Pazarlama Koordinatörü İlhan Arslan
Tam Plastik “Tam Plastik | Elbise Askıları 1972 yılında İstanbul’da kuruldu. Hazır giyim sektörüne hizmet vermek amacı ile yola çıkan firmamız, bugün 35,000 metre kare alana yerleşik kendi fabrikasında faaliyet göstermektedir. Küçük çaplı bir üretim ile başla-
“Müşteri ihtiyaçlarını iyi analiz edebilen, yenilikçi, rekabetçi ve dinamik firmalar büyümesini sürdürecektir” yan süreç, A&E lisansörlüğü ile uluslararası alana taşınmış ve bugün Türkiye pazarının
Müşterilerimizi ailemizin bir parçası olarak görür ve onların sorularını anlamak için zaman harcar ve en iyi hizmeti vermek için kendimizle yarışırız.” diyen Tam Plastik Satış ve Pazarlama Koordinatörü İlhan Arslan ile firma çalışmaları hakkında görüştük
lider oyuncularından biri olmanın yanında, Avrupa’nın bir çok ülkesine satış yapan bir organizasyon olarak devam etmektedir. Ana faaliyet alanımız plastik elbise askıları üretimi olup, bunun dışında damla etiket ürünleri, ahşap askılar ve plastik aksesuarların üretimi ve satışı ile ilgili faaliyet gösteriyoruz. Amatör ruhunun heyecanını ve motivasyonunu hiç bir zaman yitirmemiş 260 kişilik profesyonel ekibimizle çalışan firmamızın, kurumsal bir yapısı var.”
Markalar “Çok fazla sayıda marka oluşturmak yerine az ama alanında etkili markalar meydana getirmeyi tercih ediyoruz. Tam Askı, Engin Askı, Tam Damla Etiket markalarımızdır. Bunun yanında askı sektöründe bir çok global markaya da üretim yapmaktayız. Stratejik partnerimiz Erum’da bunlardan biridir.”
‘Sektörün en donanımlı personeli’ “Günlük 600.000 adet askı üretme potansiyeline sahip firmamızda, bu gün itibariyle 260 civarında çalışan vardır. Beyaz yakalı personelin tamamına yakını üniversite mezunu olup, Tam Plastik
Şubeleşme “Şube açılmasında bölgesel pazarın potansiyeli, bölgede kullanılan ürünlerin ürün gamımıza uygunluğu, pazardaki oyuncuların durumu etken olmaktadır. Bugün itibari ile sadece de Bursa’da şubemiz bulunmaktadır.”
sektörünün en donanımlı personelini bünyesinde barındırmaktadır.”
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
RÖPORTAJ
Yeni ürünler “Mağaza askıları ile ilgili olarak Soft Touch askılarımız mevcut. Bunun yanında pazarın ihtiyacına göre ürün tasarımlarımız sürmektedir.” Online satış “www.shop.tamplastik.com üzerinden de satış yapmaktayız. Şu an için online satış rakamlarımız tatmin edici olmamakla birlikte, zaman içinde işlem hacminin artacağını tahmin ediyoruz.”
‘Müşteri odaklıyız’ “Fiyat politikamızın temelini pazar koşulları ve maliyetlerimiz belirlemekte olup, müşteri odaklı yaklaşım içinde hareket ediyoruz. Öte yandan, pazarda yaygınlığımızı sağlamak için yapacağımız çalışmaları özetle; hitap ettiğimiz segmentlerde daha etkin olmak ve olmadığımız segmentlere dönük ürünler yaparak pazarımızı büyütmek, yeni müşteriler bulmak, bayi ve distribütörlük ağını geliştirmek olarak sayabiliriz.”
En popüler “Piyasaya sunduğumuz tüm ürünlerimiz sektörde beğenilmekte ve tüketilmektedir. Ama üst grup diye adlandırdığımız tişört, gömlek gibi ürünlere yönelik ince askılar ile alt grup diye adlandırdığımız etek, pantolon gibi ürünlere yönelik mandallı askılar en çok tüketilen askılarımızdır.”
‘Düşük karlılık sektörün en önemli sorunu’ “Genel olarak düşük karlılık sektörün en önemli sorunlarından birisidir. Bu noktada iyileştirme için verimlilik artışı en önemli faktörlerinden birisidir. Verimliliğin yanında katma değerli ürünler üretebilme ve pazarlayabilme becerisi karlılık artışını sağlayacak unsurlardır.”
‘İşlevsel’ “Bazı ürün gruplarımız pazarda çok beğenilmekte ve bu ürünlerimizin rakiplerimizin ürünlerine göre daha işlevsel olduğu görülmektedir. Fakat global açıdan bakıldığında bu konuda daha almamız gereken yol olduğu düşüncesini taşıyoruz. Bu bağlamda, çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Pazar ağı “Yurdumuz sınırları içinde daha fazla noktaya ulaşmak için pazarlama ekibimiz yoğun çaba gösteriyor. Pazarlama ekibimiz yanında, fuarlara katılarak ve interneti etkin kullanarak yurtiçinde mümkün olduğunca çok noktaya ulaşmaya çalışıyoruz.”
En geniş ürün gamı “Bizi rakiplerimizden ayıran özelliklerimizden ilki Türkiye’deki en geniş ürün gamını oluşturan yüksek kaliteli ürünlerimizi, ekonomik fiyatlar ile müşterilerimize sunabiliyor olmamızdır. Yine uzun yıllara dayanan sektörel bilgi birikimimiz, sağlamış olduğumuz yüksek müşteri memnuniyetimiz, çözüm odaklı yaklaşımlarımız bizi öne çıkaran başka etkenlerdir.”
‘Fast-fashion ülkesiyiz’ “Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde dünyanın sayılı ülkelerinden birisi olması ve Avrupa’ya yakınlığımız nedeni ile bir çok markanın ürünlerinin ülkemizde üretilmesi, Türkiye pazarını hacimli kılmaktadır. Bunun yanında dinamik iç pazarımızda perakende sektörünü hareketli kılmakta ve pazarımızın her geçen gün gelişmesine katkı sağlamaktadır. Diğer yandan ise sektörümüzde bulunan bir çok rakibimizin
hala merdiven altı dediğimiz şekilde üretim yaparak, bizimle haksız rekabet etmeleri pazarımızın en büyük zorluğudur. Bunun yanından müşteri noktasından baktığımızda da, pazarımızda ki en büyük zorluklardan bir tanesi de fast-fashion ülkesi olmamızdan dolayıdır. Müşterinin talep ettiği terminler genel olarak kısadır.” Ar-Ge “Firma olarak, Ar-Geyi büyümek ve piyasada takip edilen firma olmak için en önemli unsurlardan biri olarak görüyoruz. Değişen trendler doğrultusunda günümüz modasına uygun yeni modelleri piyasaya arzetmek için araştırmalar ve çeşitli kalıp yatırımları yapıyoruz.”
“2014 yılı hem iç piyasada, hem de ihracatta büyüme yılımız olacaktır. Özellikle ihracatta ülke bazında distribütörlük yapılanmamızın şekillendiği bir yıl olacaktır” Perakende satış “Mevcut yapımız itibari ile perakende satışımız çok düşük olup, internet satışlarımızla sınırlıdır. Bugün itibari ile internet dışında perakende satış kanalında büyümeye ilişkin bir hedefimiz gündemde değil. Fakat ilerleyen süreçte pazarın koşullarına göre farklı bir yapılanma olabilir.” Büyümek için “Bizim açımızdan baktığımızda pazarımız bir çok fırsatı içinde barındırmaktadır. Müşteri ihtiyaçlarını iyi analiz edebilen, yüksek
107
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
108
RÖPORTAJ müşteri memnuniyetini sağlayabilen, yenilikçi, rekabetçi ve dinamik firmalar büyümesini sürdürecektir. Ancak bu koşullara uyum sağlayamayan firmaların elenmesi kaçınılmazdır.” Fuarlar “Fuarların iyi seçilirse ve iyi hazırlanılırsa çok katkı sağladığını düşünüyoruz. Bu konuda özellikle hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil aksesuarları ile ilgili fuarlara katılmaktayız.” Tam Plastik, 2014 yılında ‘TAM’ gaz “2014 yılı hem iç piyasada, hem de ihracatta büyüme yılımız olacaktır. Özellikle ihracatta ülke bazında distribütörlük yapılanmamızın şekillendiği bir yıl olacaktır. Yine uzun dönemli stratejilerimizin gerektirdiği farklı adımlarımızı atacağımız yıl olacaktır.” ‘İhracata ağırlık veriyoruz’ “İhracatımız satışlarımızın %30’u civarında olup, hedefimiz firmamız büyürken ihracatta da büyümek ve satışlarımızın % 50’sini ihraç ediyor olmaktır. İhracat yaptığımız ülkeler İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Fas, Bulgaristan, Yunanistan, Litvanya, Makedonya, Mısır’dır. Bunların dışında da dönem dönem farklı ülkelere ihracat yapıyoruz. İhracatı arttırmak için farklı ülkelerde farklı pazarlama çalışmaları yaparak, yeni distribütör ve müşteri arayışımızı devam ettirmekteyiz.” ‘Çocuk sağlığı ve güvenliği önemli bir konu’ Çeşit fazlalığı, kolay ulaşılabilir olmak, fiyat-kalite uyumunu yakalamak tercihlerde çok etkili olmakla birlikte, en önemli etkelerden birisi de çocuk sağlığı ve güvenliğidir. Biz de üretimimizde insan sağlığını
tehdit edici unsurlardan kaçınıyoruz. Müşterimiz olan bir çok büyük organize perakende zinciri de bu konuda çok duyarlı olup, bu konuda işbirliği içindeyiz. ‘Markalaşma süreci lehimize’ “Bu alanda çok kaliteli ürünler üreten Türk firmaları mevcuttur, ancak henüz uluslararası çapta hak edilen yere gelinememiştir. Markaya yatırım, kalite standartlarının yükseltilmesi ve daha verimli üretim yapmanın getireceği maliyet düşüklüğünün sağlayacağı rekabetçi durum ilerleyen süreçte uluslararası alanda bizim firmalarımızı daha aktif kılacak ve belirli ürün gruplarında tanınmış markalarımız olmasına yol açacaktır.”
‘Finansal güç ve kararlılık’ “Markalaşma ciddi yatırım yapmayı, yüksek nitelikli eleman istihdam etmeyi gerekli kılmaktadır. Bunu sağlayabilmek için de finansal güç ve kararlılık gerekmektedir. Bu kriterleri sağlayabilecek firma sayımız
henüz istenen düzeyde olmayıp, sektörün kendi standartlarının da henüz oturmamış olması kısa zamanda hızlı yol alamayacağımızı göstermektedir.” Hedef “Üretim kapasitesi bakımından en büyük ve ürün gamı en geniş olan firmayız. 2014 yılı itibari ile satış hacmi olarak da Türkiye’nin en büyük firması olacağız. Pazarın lideri olarak istikrarlı bir şekilde büyümemizi devam ettirmek ve sadece Türkiye’de faaliyet göstermeyen global bir şirket olmak isteriz.” Son olarak… “Tam Plastik olarak hedefimiz 2018 yılında dünyanın en büyük 2. askı firması olmaktır. Bu hedef ve vizyonla işimize konsantre olup, bunu sağlayacak büyümemizin adımlarını planlıyoruz. Bize kendimizi ve hedeflerimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz.”
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
110
SEKTÖR
İhracattaki başarısını iç piyasada da göstermeyi hedefliyor Yaptığı ihracatla göz dolduran Martut Bebek Araç ve Gereçleri, iç piyasada da ağırlığını göstermeyi hedefliyor düzenlenen fuarlara katıldık. Bu sene ve 2015 fuarlarına da katılmayı düşünüyoruz. Bizim asıl kendi şirketimiz Martut Grup olarak her yıl belli bir ölçüde reklam payı sene başında muhakkak ayrılır. O sene için belirlenen hedeflere ve amaçlara göre belli bir yüzdelik reklamlar için ayrılır. Şu anda belli bir bütçemiz yok yalnız bu yılsonuna doğru önümüzdeki yıl için yeni bir yüzdelik belirleriz. 2014 yılının Kasım Aralık ayında 2015 yılının neler yapmamız gerektiğini reklam, Ar-Ge bütçesi için muhakkak bir ödenek ayrılır.” diyerek açıklamada bulundu.
Sektörün heyecanlı, dinamik bir aktörlerinden olan Gaziantep Martut Bebek Araç ve Gereçleri işletme müdürü İbrahim Halil Fincan, tahsil hayatında bebe sektörüne geçişinin ilginç hikayesini, “Ben bebe sektöründen önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde okuyordum. Daha sonra bebe sektöründeki araç gereçlerin eğlenceli yönü beni bu sektörde iş yapmaya teşvik etti. Bu tercihimden dolayı da ODTÜ’deki eğitimime 1. Sınıfta bıraktım. Gaziantep Üniversitesi ne geçiş yaptım. Şu anda Polimer Bölümü okuyorum.” diyerek bizimle paylaştı. Bu günlere geliş sürecine ilişkin, Fincan “Martut Bebek Araç ve Gereçleri çok eski bir firma değil; 3 yıllık bir firma. İlk kurulduğu zaman yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda kurulmuştu. Şu anda Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde 5 bin metrekare kapalı alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bebek araç gereçlerinde hedefimiz büyük.” dedi. İhracat ve ithalatta en çok paya sahip ürünleri hakkında bilgi veren Fincan, “Şu anda ağırlıklı olarak taşıma sepeti, port bebe, anne çantası gibi ürünleri ihraç ediyoruz. İthal ettiğimiz ürünler ise mama sandalyesi, bebek arabası ve ana dizi gibi malzemeler var. Ama hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir aşama olan üretimin ürün çeşitliliğini arttırmayı 2015 yılının sonunda yapmayı planlıyoruz.” diyerek ürün çeşitliliğini artıracaklarını belirtti. %90 ihracat, % 10 iç piyasa Üretimlerinin büyük oranda ihracata yönelik olduğunu belirten Fincan, iç piyasada daha etkin olmak istediklerinden bahsederek, “8 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunların
içinde Afrika’nın bir kısmı ile Kuveyt, Suriye, Dubai, Libya, Irak Danimarka, İsveç ve Finlandiya gibi ülkeler de bulunuyor. Genel olarak Arap ülkelerinde de şu anda ağırlığımız var. İç piyasada şu anda fazla ağırlığımız yok. %90 ihracat, %10 iç piyasada için çalışıyoruz. İç piyasada müşteri portföyümüzü daha arttırmak için hazırlıklarımız var. 2015 yılının sonuna dediğimiz yani yaklaşık 1,5 yıl sonra iç piyasada da bazı alanlarda hızlanmayı planlıyoruz. Daha yeni ürünler getirmeyi ve kendi üretimlerimizi artırmayı düşünüyoruz. Bunların alt yapısını oluşturuyoruz.” dedi. Martut olarak katıldıkları fuarlar ve reklam çalışmalarını sorduğumuz Fincan, “ Martut son iki senede İstanbul’daki Anne, Bebek fuarlarına katılarak 2013 ve 2014 yıllarında
‘Üretimimize bir sürat kazandırarak %50’nin üzerine çıkarmak istiyoruz’ “Şuan için 30 çalışanımız var, bu sayı zaman zaman üretimimizin artışına paralel olarak değişiklik gösterebiliyor. Biz hem bulunduğumuz alan ve hem de bulunduğumuz bölge olarak ancak kapasitemizin %20-25’iyle çalışıyoruz. Herkesin isteği %100 kapasiteyle çalışmaktır. Ama şu sıralar üretimimize bir sürat kazandırarak %50’nin üzerine çıkarmak istiyoruz. Özellikle yurt dışından gelen malların ucuzluğu ve iç piyasadaki çok yüksek vade bizi sıkıntıya sokuyor. Bu tür sorunları reklam ve daha fazla yurt dışına açılarak gidermeyi düşünüyoruz.” Son olarak, dergimize şükranlarını sunan Fincan, sözlerini şöyle tamamladı, “Baby & Kid Store Dergisi olarak, bebe sektörümüzün gelişmesi için yaptığınız emeklerinizden dolayı sizlere teşekkür ederim.”
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
112
SEKTÖR
Astaş, fuarda teknoloji merkezi kurdu
Hazır giyim sektörünü teknolojiyle buluşturan Astaş Holding, 24. Uluslararası Konfeksiyon Makinaları, Nakış Makinaları, Konfeksiyon Yan Sanayi ve Aksesuarları Fuarı’ndaki fuardaki en büyük standı açarak, Türkiye’ye ilk defa gelen ileri teknoloji tekstil makinalarını tanıttı. Tüyap Fuarcılık tarafından 24-27 Nisan 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen, Avrasya ve Avrupa’nın en büyük fuarı olarak kabul gören, 24. Uluslararası Konfeksiyon Makinaları, Nakış Makinaları, Konfeksiyon Yan Sanayi ve Aksesuarları Fuarı’na Astaş Juki’nin ileri teknoloji ürünleri damgasını
vurdu. ASTAŞ, çeyrek asırı aşkın süredir Türkiye Konfeksiyon Sektöründe, konusunda dünya lideri ve kalitede ayrıcalıklı olan markaları, üstün teknolojisi, geniş ürün yelpazesi ve hizmeti ile birlikte Türk Hazır Giyim sektörüne bir kez daha yüksek teknolojiyi ve kaliteyi sunarak fuarın dört gününde de yurtiçi ve yurtdışından gelen sektör profesyonellerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Teknolojik yatırımların markaların önünü açtığı ilkesiyle hareket eden ASTAŞ, fuarda 1.300 metrekarelik alanda bir teknoloji merkezi kurdu. İleri teknoloji içeren çok sayıda makine ve otomatlardan oluşan dev
bir konfeksiyon üretim tesisi görünümü veren teknoloji merkezinde makinelerin çalışması, ziyaretçilere iş akışını izleyebilme imkanı ve yenilikleri de aşama aşama gösterme imkanını sundu. Makina, ekipman ve dikim metotlarının sergilendiği Astaş Juki standında dünya lideri 28 markanın en son teknolojileri, ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Türkiye’de üretim İkitelli’de üretim fabrikası açan Astaş Juki, serim makinaları ve masaları üretimine başladı. Burada Türk hazır giyim sektörüne
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR
büyük fayda sağlayacak olan ambalaj ve poşetleme makinaları üretimi gerçekleştiren Astaş, hazır giyim sektörü için yeni nesil teknolojik atılımını Türkiye’de üretim yaparak gerçekleştiriyor. “Çözüm ortağı olduk” Tüyap fuarının artık sadece Türkiye için değil tüm çevre ülkeleri için geleceğin dinamiklerini belirleyen bölgesel bir organizasyon olduğunu belirten Astaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Aşcı “Fuarların en büyük faydası, müşterilerin ürünlerin özelliklerini hem öğrenme hem de deneme imkanı bulması. Astaş olarak müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentisine göre makineleri tasarlayabiliyoruz ve daima en yeni ve en doğru ürünü sunmaya çalışıyoruz. Sektörde lider olmak, müşterilere istekleri doğrultusunda hizmet sunmaktan geçiyor. Bugün geldiğimiz noktada, müşterilerimizin istekleri doğrultusunda geliştirmiş olduğumuz sistemlerle onlara çözüm ortağı olmuş durumdayız” dedi. Astaş Juki’in, 28 ayrı dünya markasının Türkiye’deki Distribütörlüğünü de yaptığını hatırlatan Aşcı sözlerine şöyle devam etti: Türkiye, dünyada tekstil sektöründe öncü
bir rol oynuyor ve bu rolü teknolojik yatırımları artırarak güçlendirmenin mümkün olduğuna inanıyoruz, bu felsefeyle Türkiye’deki teknolojik üretimlerimize devam ediyoruz. Gelişen, değişen tüketici taleplerini karşılamak için markalaşmak çok önemli, teknolojik yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederek Türk hazır giyim sektörüne üstün teknolojiyi getiriyoruz” dedi. Yerli ve yabancı firmaların standa gösterdikleri ilgi ve alakadan memnun olduklarını belirten Turgay Aşcı fuardaki katılımdan memnun olduklarını ifade ederek sözlerini noktaladı. Tüyap 24. Uluslararası Konfeksiyon Makinaları, Nakış Makinaları, Konfeksiyon Yan Sanayi ve Aksesuarları Fuarı’ndaki dev Astaş Juki standında, Juki dikiş makineleri
ve otomatlarının yanı sıra, sektöre yeni bir soluk getiren üstün Japon teknolojisine sahip Juki ev tipi dikiş makineleri sergilendi. Fuarda sergilenen ve deneme imkanı sunulan diğer ürünler arasında; Assyst CAD Sistemi, Topcut Bullmer serim/kesim sistemleri, Nedgraphics bilgisayarlı tasarım ve dizayn sistemleri, Svegea biye kesim makinaları, Juki dış giyim otomatları, Conti Complett punto dikiş makineleri, ASS dış giyim otomatları, Strobel etek baskı dikiş makineleri, SDI ve Ina askılı taşıma ve depolama sistemleri, Veit, Brisay, Kannegiesser ütü ve pres sistemleri, Astron poşetleme makineleri, Groz Beckert dikiş iğneleri, Astron aparatlar ile orijinal yedek parça çeşitleri de yer aldı.
113
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
114
SEKTÖR
Pamuk pazarındaki değişimler
Cotton Council International (CCI), geçtiğimiz günlerde Wyndham Istanbul Petek’te “Dünya Pamuk Pazarının Durumu ve Çin’in Etkisi Nasıl Olacak?” konulu bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında dünya pamuk piyasası ilgili son veriler ve öngörüler açıklandı. CCI Türkiye Programı Direktörü Marsha Powell, basın toplantısında pamuk piyasasının geleceğiyle ilgili konulara değindi. Powell yaptığı açıklamada, “2014-2015 yıllarında Çin’in daha az pamuk ithal edeceğini öngörüyoruz. Bu yıllar arasında üretimin tüketimden fazla olacağı ve pamuk fiyatlarına bir baskı oluşturmayacağı yönünde. Özellikle Çin’deki stokların satılmasıyla, fiyatların düşeceğini
düşünüyoruz. Çin, pamuk üretim fazlalığını absorbe ediyor. Amerika’daki pamuk ekim alanlarının biraz artacağını tahmin ediyoruz. Amerika’daki pamuk ekim alanlarının artması, Çin dışındaki ülkelerde stokların artmasına neden olabilir. Dünya pamuk tüketimi 2014-2015 yılları arasında artışını sürdürecek. En büyük pamuk tüketicisi Çin. Çin hükümeti halen dünya pamuk stoklarının %50’sinden fazlasını elinde bulundurduğu için, dünya çapında tekstil sektörleri Çin’in pamuk politikalarını yakından izliyor. Önümüzdeki aylarda Çin’in
Türkiye pamuk alımlarında ön plana çıktı. Böylece Türkiye 2013-2014 sezonunda Çin’i geçerek, ABD’nin en büyük pamuk alıcısı konumuna geldi. Zaten Türkiye, pamuk piyasasında önemli bir güç olarak biliniyordu. Türkiye, Çin’in arkasından dünyanın en büyük pamuk ithalatçısı konumunda bulunuyor. Tüketimde ise Çin, Hindistan ve Pakistan’ı takip ediyor. Türkiye, yıllık 2 milyon balya pamuk alıyor. Pamuk alımları genellikle ilk 4 ayda gerçekleşiyor” şeklinde konuştu. Pamuktaki gelişmeleri belirleyen iki
politikalarında yapacağı herhangi bir değişiklik dünyadaki pamuk arzını etkileyebilir” dedi. Çin’in pamuk ithalatını azaltmasının, Türkiye için bir avantaj olduğunu vurgulayan Powell, “Pamuk fiyatının düşmesiyle,
ülkenin ABD ve Çin olduğuna değinen Powell, pamuğun başlıca ihracatçısının ABD olması ve en büyük tüketicinin de Çin olması, pamuk fiyatının bu iki ülkeye göre belirlenmesine yol açtığını söyledi.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR
Mobilya ve bebek gereçleri alanında iddialı başlangıcın adresi “coalo”
Yeni markası ‘Coalo’ ile mobilya ve bebek gereçleri alanında iddialı bir başlangıç yapan, Bordolüks firma sahibi Hamza Korkmaz’ı İst. /Beylikdüzü’ndeki bebek mobilyası üretim fabrikasında ziyaret ettik. 10 bin metrekarelik alana kurulu fabrikada %100 yerli üretimle bebe çocuk mobilyası imalatı
planladıklarına vurgu yaptı. Bu bağlamda mobilya üretimi için gerekli tüm alt yapı çalışmalarını tamamladıktan sonra üretime başladıklarını ve gerek üretim ve malzeme kalitesi gerekse farklı tasarımlarıyla kısa sürede dikkat çektiklerini belirten Korkmaz, müşterilerinin ilgisinden memnun
yapılarak ülkemize ve tüm bebe piyasasına kazanç sağlanıyor. Mobilya üretimi için yaptıkları makine yatırımlarından söz eden Korkmaz, yurt içi ve yurt dışı piyasasında bu alanda güçlü bir marka olmayı
olduklarını dile getirdi. Mobilya üretimi için, ileri teknolojiye sahip dünya markaları olan Akron, Selco Sektor, Rovar, Skipper ve Griggio makinelerinin tercih edildiği üretim bandı hakkında da bilgi sahibi olduğumuz
‘coalo’ bebek mobilyası alanında daha fazla söz sahibi olmayı hedefliyor. Araç gereç grubundaki tecrübesini ve ArGe gücünü kullanarak sektöre dayanıklı ve ihtiyaca yönelik ürünleri sunan ‘coalo’ nun yenilikçi tasarım anlayışıyla geliştirdiği ürün çeşitliliği, sektörde perakende satış noktaları tarafından tercih sebebi oluyor. ‘Coalo’ ismiyle piyasaya sunulan ürünlerin mobilya ve tekstil tasarımları soft renkler ve birbirinden şirin karakterlerden oluşuyor. Bebekler için, oyuncak, aksesuar, süs, halı gibi yaşam alanlarını tamamlayıcı unsurlarına dikkat edilerek dizayn edilen ‘coalo’ bebek mobilyaları oldukça kullanışlı ve şık, özgün ve sade ama bir o kadar da huzur veren tarzıyla çocuk mobilyaları sektöre yeni bir trend.
115
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
116
TEBLİĞ
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi Ve Denetimine İlişkin Tebliğ
Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; piyasaya nihai ürün olarak arz edilen bazı tüketici ürünlerinde kullanılan ve bu Tebliğ ekinde sayılan tehlikeli kimyasal maddelerin sınırlandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1)Bu Tebliğ, piyasaya nihai ürün olarak arz edilen tüketici ürünlerinden ekli listede yer alan ürünleri kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ; 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna, 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna, 13/11/2001 tarih ve 2001/3529 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmeliğe, 16/5/2008 tarihli ve 26878 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğe, 26/12/2008 tarihli ve 27092 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve
Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunda yer alan tanımlara ek olarak, bu Tebliğde geçen; Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını, Tehlikeli kimyasal: Patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alevlenir, kolay alevlenir, alevlenir, çok toksik, toksikzararlı, aşındırıcı, tahriş edici, alerjik, kanserojen, mutajen, üreme sistemine toksik ve çevre için tehlikeli özelliklerden en az birine sahip madde ve müstahzarları ifade eder. Sınırlamalar MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ ekinde yer alan tehlikeli kimyasalların kullanımı, karşılarında belirtilen ürünler ve bu ürünlerin kullanım limitleri itibari ile sınırlandırılmaktadır. Piyasa gözetimi ve denetimi MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ kapsamına giren tüketici ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmelik hüküm-
lerine uygun olarak Bakanlık tarafından yapılır. Yaptırım MADDE 7- (1) Bakanlıkça gerçekleştirilen piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri sonucunda bu tebliğin ekinde yer alan sınırlara uygun olmayan ürünlerin tespiti halinde Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır. Hüküm bulunmayan haller MADDE 8 – (1) Bu Tebliğde hüküm bulunmayan hallerde Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ile Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Yürürlük MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
TEBLİĞ
117
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
120
SEKTÖR
İTHİB’DE Başkan yeniden İsmail Gülle hatırlattı. Doğrudan tekstil ihracatının 8,4 milyar dolar olduğunu belirten Gülle, 2 milyar doların üzerinde ev tekstili ihracatı ile de sektörün 10 milyar dolarlık dış satım performansını aştığını söyledi.
Türkiye’de tekstil sektörünün en büyük örgütü olan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin (İTHİB) gerçekleştirilen Genel Kurulu’nda, seçimlere tek aday olarak giren İsmail Gülle yeniden başkan seçildi. Seçime katılan 217 üyenin tamamının oyunu alan Gülle, birlikte dört yıl daha başkanlık yapacak. Genel Kurul’da üyelere hitaben yaptığı konuşmada birliğin faaliyetlerinden söz eden Gülle, görev dönemi boyunca sektörün pazarlarını Güney Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar genişlettiklerini
Türkiye’de üretmek adına tarafız Konuşmasında Sabancı Holding’e ait SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin satılacak olmasının sektörün moralini bozduğuna dikkat çeken Gülle, bir şirketin aldığı kararlara karışma haklarının olmadığını, bununla birlikte bu durumun bir sağduyu meselesi olduğunu söyledi. Gülle, şunları söyledi: “Milli değerlerimize sahip çıkma adına uzun süre verdiğimiz uğraşlar sonucu ithalata vergiler koydurduk. Bunları yapmasaydık, çoğu yerli fabrikanın iflasını seyredecektik. Pahalı olmasına rağmen elyaflarımızı da SASA’dan almayı sürdürdük. Tüm tekstilciler olarak, az kazansak da heyecanla yolumuza devam etmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada SASA’nın bir köfteci markasından bile daha az bir fiyata satışı, tüm morallerimizi alt üst etti. Bizler, Türkiye’de üretmek adına tarafız. Bu satışa da karşıyız. Konuyu Rekabet Kurumu’na götüreceğiz.” Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında, yerli hammadde üretimi ve kullanımının artırılması olduğunu hatırlatan Gülle, ihracatın ve yatırımların arttığı bu dönemde fabrikanın satılmasının sektörün motivasyonunu olumsuz etkilediğini ifade etti. Gülle, pamuk, polyester ve viskon-elyafın sektörün
en önemli hammaddeleri olduğunu hatırlatarak, “İyi bir rüzgar yakalamış ve ihracat rakamlarımızı artırmışken, ihracatımızın neredeyse yüzde 30’unu kapsayan ürünleri üreten en büyük yerli firmanın satılmış olması, sektörü parayla telafi edilemeyecek ölçüde olumsuz etkiledi” diye konuştu. Teknik tekstilin payı yükseliyor Konuşmasında Türkiye’nin tekstil sektöründe katma değer, marka, tasarım üzerinden rekabet eden bir ülke durumunda olduğunu hatırlatan Gülle, teknik tekstil olarak tabir edilen teknoloji yoğun ürünlerin genel ihracat içindeki payının yüzde 15’lere kadar yükseldiğine dikkat çekti. Gülle, yeni döneme ilişkin faaliyetlerini şöyle özetledi: “Türkiye’nin artık katma değer yaratan bir ülke olduğu algısını yerleştirecek stratejiler içinde olacağız. Katma değerli üretim konusunda hazırlık dönemini bitiren tekstil, gelecek 10 yıl içinde Ar-Ge ve inovasyon patlaması yapacak. Yeni pazarlara ihracatı artırmayı sürdüreceğiz. Avrupa Birliği ve Rusya halen sektörün en güçlü pazarları arasında. Gerçekleştirdiğimiz fuar etkinlikleri, ticari heyetler ve ikili görüşmelerle Güney Amerika’dan Uzakdoğu’ya alternatif pazarlarda önemli yol kat ettik. ABD başta olmak üzere Brezilya, Şili ve Kolombiya gibi Güney Amerika ülkelerine ihracatın canlanmasına önem vereceğiz. Ayrıca Orta Doğu ve Körfez ülkeleri her zaman hedef pazarlarımız olacak.”
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR
Akbarkod, Türkiye’nin Ticari Yönetim Yazılımı Etiket Departman Müdürü Hüseyin Çul ile çalışmalarını, hedeflerini ve sektördeki yenilikleri konuştuk kullanımı noktasında hassas davranıyoruz. Biliyoruz ki işletmelerin en önemli noktasında hizmet vermekteyiz.”
Merter’de faaliyet gösteren Akbarkod; yazılım alanında sektör ayrımı olmadan danışmanlık hizmeti sağlayarak firmaların yazılımsal ve muhasebesel problemlerine Ana bayisi (B.D.M) olduğu Bay-t yazılım ile çözmektedir. 14 kişilik uzman ekibiyle, Barkod sistemlerinde Yazılım, Donanım, Sarf Malzemeleri ve Teknik servis olarak 4 bölümde hizmet vermektedir. Akbarkod olarak hangi hizmetleri veriyorsunuz? “Büyük, orta, küçük ölçekli şirketlere yazılım, donanım, sarf malzemeleri ve teknik servis noktasında hizmet vermekteyiz. Şirketimiz hizmetlerini 4 temel noktada ele alabiliriz: A) Ticari yazılım ile işletmelere hem barkodlu çalışma olanağı sağlıyoruz, hem de mevcut muhasebesel organizasyonlarında İstanbul ana bayilerinden olduğumuz bay-t programının satış, kurulum, eğitim ve destek noktasında hizmet sunuyoruz. B) Donanım departmanımız ile barkod yazıcı, barkod okuyucu, dotmatriks yazıcılar, el terminali satış ve desteğini sunuyoruz. C) Sarf malzemeleri olarak Japon akmaz (ağır ve hafif yıkamaya uygun), saten (düz-kenar örgülü), wax, wax/resin, resin, D110A, B110A, tyvek, baskılı, baskısız karton etiketler ve yapışkanlı ürünler noktasında da hizmet sunuyoruz. D) Tamamlayıcı olarak ise 7/24 teknik servis hizmeti vermekteyiz. Sunmuş olduğumuz hizmette süreklilik ve kalite önceliğimizdir. Müşterilerimize yapmış olduğumuz analiz sonuçlarını değerlendirerek dinamik ve değişen koşullara uygun projeler üretmeye gayret gösteriyoruz. Geniş ve uzman ekibimizle hem yerinde hem de uzak erişimle destek olarak çok değerli olduğunu bildiğimiz zaman
Barkod uygulaması nedir? “Barkod, verilerin çizgi ve boşluklardan oluşan semboller ile kodlanması ve optik okuyucular vasıtasıyla bilgisayar ortamına aktarılmasının genel tanımıdır. En basit şekilde barkod, bir seri karakteri kodlamakta kullanılan siyah çubuklar ve beyaz boşluklar dizisidir. Sanırım barkodun ne olduğu değil, niçin kullanıldığı sorusu daha önemlidir. Sembollerin kolay ve ucuz üretilmesi, hata oranının diğer teknolojilere göre çok düşük olması, barkod teknolojisini en yaygın olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Bilgisayarların sadece açık ve kapalıyı okuma kabiliyeti vardır ( 1 ve 0 demek daha doğru ), bu basit olarak barkodun ne olduğu konusunda fikir veriyor. Siyah = açık ( veya 1 ), beyaz = kapalı ( veya 0 ). İşte barkod sayıları ve/veya harfleri bilgisayar tarafından çabuk ve kolay okunabilecek bir şekilde temsil eden açıklar ve kapalılar serisidir. Bahsettiğimiz tüm bu detayların pratik anlamda hayata geçirilmesi de barkod uygulamasıdır.” Firmalar için barkodlu sisteme geçiş neden önemlidir? “Yaşadığımız modern çağda, barkod sistemleri, hazır giyimden ev tekstiline, kimya, ayakkabı aydınlatma, medikal, otomotiv, kozmetik gibi sektör ayırımı olmadan tüm firmalarda kullanımı tercih edilen bir hizmettir. Barkod ve barkod okuyucu sayesinde, farklı verileri, en az hata ve hızlı şekilde bilgisayara aktarmak mümkündür. Bu nedenle barkod, bilgiye hızlı ve doğru ulaşılması zorunlu olan her yerde kullanılır. Örneğin; barkodlu sistem kullanarak deponuzu hızlı ve doğru şekilde sayabilirsiniz. Benzer ürün ve benzer kodlar arasında karışıklık önlenir, bir ürüne ait tüm hareketleri izleyebilir, hangi ürün nerede, ne kadar satılıyor, stoktaki eksikler nelerdir, geçmiş ürünlere bakarak hangi üründen ne kadar sipariş verilmeli sorularına kolayca cevap verilebilirsiniz. En basit ifadeyle barkodlu sisteme geçiş ile şirketinizin en büyük değer kalemini oluşturan stoklara hakimi-
yetinizi sağlar. Stok değerini; kasa değeri, çek, tedarikçi borç ve alacakları gibi diğer değerlerle birleştirerek, firmanızın genel durumu hakkında daha sağlıklı bilgiye ulaşabilirsiniz. Saatlerce süren sayım ve ardından yapılan kontrol işlemini çok daha kısa sürede tamamlayarak, işçilik maliyeti ve zamandan tasarruf edebilirsiniz. Daha az enerji ile daha fazla müşteriye hizmet vermeyi ve müşterilerin işlemlerinin daha hızlı tamamlanmasını sağlar. Artık uzun süreler hesap yapmaya, stok saymaya ve ürün eksikliklerini gidermek için listeler oluşturmaya son verir. Mağaza çalışanlarının daha hızlı ve güler yüzlü olmasına da etken bir sistem olan Barkod; ürünlerin daha hızlı kasa üzerinde işlem görmesine ve müşterilerin sadece birkaç saniye içerisinde alışverişlerini ta-
mamlamasına olanak sağlamaktadır. Müşterilerin hızlı işlem yapması sonucunda mağazaya olan güvenin artması ve mağazada ki hızlı işlem sayesinde bir memnuniyetin doğması hiç şüphesiz barkod otomasyonu sayesinde olmaktadır. Barkodlu sistem; sizlere profesyonellik ve ciddiyet kazandırır. Müşteride güven duygusunu arttırır.” İstanbul genç işadamları derneği çalışmaları hakkında neler söyleyeceksiniz? “İGED’e üye olduktan sonraki süreçte gördük ki işleyiş ve etkinlikleri bakımından hareketli ve doğru çalışma stratejileri ile yol alan bir dernek. Üyesi olmaktan, mevcut etkinliklerinde yer almaktan memnunuz. İnşallah bundan sonraki dönemlerde daha iyi çalışmalarla ilerleriz. Birlikten kuvvet doğar şiarını benimseyerek güzel işlere imza atmak dileğindeyiz.”
121
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
122
EKONOMİ
Ekonomideki daralmayı hareketlendirme yöntemleri Günümüzde çok sayıda sektör, iç piyasada ciddi manada talep daralmasıyla karşılaşmaktadır. Ekonomik göstergelere göre, yılın ilk üç ayında inşaat sektöründe yüzde 50, otomotivde yüzde 30, sigortacılıkta yüzde 20 daralma yaşanmıştır.
Talep daralmasının en önemli sorunu, ekonomide son birkaç ayda yaşanan sarsıntıdır. Seçimler, döviz kurlarında yükseliş, faiz artışı derken tüketici güven endeksinde azalmalar yaşanmıştır. Bununla birlikte, yıl sonuna ait beklentiler daha iyimser tablolar sunmaktadır. Şirketlerin daralan talebi aşmak için başvurdukları yöntemler nelerdir? Son yıllarda, tüketici güven endeksinde görülen düşüş sebebiyle, uluslararası piyasalarda Türkiye’nin büyüme beklentisi aşağı yönlü revize edilmiştir. IMF, geçtiğimiz yıl yüzde 4 büyüyen Türkiye için 2014 büyüme tahminini yüzde 3,5’ten yüzde 2,3’e revize etmiştir. Bu atmosferde asıl kritik gelişme, sektörlerin büyüme performanslarında yaşanmıştır. Ekonominin can damarı olan sektörler, yıllardan sonra ilk defa talep
daralmasıyla karşı karşıya kalmışlardır. İnşaat, otomotiv, turizm, finans, perakende ve gıdanın da aralarında yer aldığı sektörlerde talep daralırken çok sayıda sektörde de büyüme hızı yavaşlamıştır. Finans sektörünün göstergeleri, talepte yaşanan daralmayı vurgulamaktadır. Bu yılın ilk çeyreğinde otomobil kredilerindeki daralma yüzde 7,2 iken, geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,4 oranından artan kredi kartları büyümesi bu yılın aynı döneminde yüzde 4,5 oranında daralmıştır. Diğer kredilerin büyüme hızında da oldukça keskin düşüşler yaşanmıştır. Örneğin ihtiyaç kredisi kullanımı 2013 ilk çeyreğinde yüzde 6,7 artarken bu yıl büyüme adeta 3’te 1 oranında azalarak yüzde 2,4 gerilemiştir. Konut kredilerinde bu durum yüzde 7,7’den yüzde 2,1’e, tüketici kredilerinde de yüzde 6,8’den yüzde 1,9’a düşüş şeklinde
yaşanmıştır. Talebi daraltan sebeplerde, daralmanın arkasında ekonomik konjonktür yer almaktadır. İnşaatta yüzde 50’ye varan talep daralmasında en önemli etken olarak faizlerin yükselmesi gösterilmektedir. Finans sektöründeki yavaşlamanın en önemli sebebi olarak Merkez Bankası’nın türk lirasını savunmak için yaptığı yüklü faiz artışları sonrasında kredi faiz oranlarının da geçen yıla göre önemli ölçüde yükselmiş olması öne çıkmaktadır. Ayrıca, makroekonomik ve siyasi belirsizliklerin hem tüketici hem reel kesim güvenini olumsuz etkilemesi de borçlanma talebinin azalmasında rol oynayan önemli bir faktördür. Otomotivde ve turizmde talebi daraltan nedenler nelerdir? Otomotivde iç talebi daraltan nedenlerin başında, araç ithalini etkileyen döviz kuru
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
EKONOMİ
vergilendirme ve pazardaki belirsizlik yer almakta, beyaz eşya, elektronik ürünler ve kuyumculuktaki taksit sınırlandırması da otomotiv pazarındaki talebi olumsuz etkilemektedir. Genel etkilerin yanı sıra, sektörlerin doğasından kaynaklanan sebepler de daralmayı tetiklemektedir. Turizm bu sektörlerin başında gelmektedir. Avrupa’daki ekonomik gelişmeler nedeniyle turizm sektörünün yılın ilk üç ayında yüzde 6,5 oranında talep daralması yaşadığı bilinmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin özellikle yılda 500 bin turistin geldiği Ukrayna pazarında sorun olabileceği ifade edilmektedir. 2014 sonu beklentileri Her sektörün, yıl sonuna ilişkin beklentileri birbirinden farklılık göstermektedir. Bazı sektörlerde daralma beklenirken bazı sektörlerde büyümede yavaşlama beklentisi hakimdir. Otomotivde ilk yarıda yüzde 25’lik daralmanın yüzde 30’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Sektör yetkililerinden alınan bilgilere göre inşaatta yüzde 20, PVC pencerede yüzde 15, sigorta sektöründe yüzde 10-12 aralığında bir daralma yaşanacaktır. Faktoring sektörü de reel sektörde yaşanan daralmadan doğrudan etkilenmektedir. Bankacılık ve finansta beklenti büyümenin yavaşlaması yönündedir. 2013’te yüzde 32,3 oranında büyüyen toplam kredilerin bu yıl, kurda devam eden oynaklık, ekonomik büyümede beklenen
yavaşlama ve yüksek faiz ortamı nedeniyle kademeli olarak azalacaktır. Sektörün bu yıl Merkez Bankası’nın yüzde 15’lik kredi büyüme hedefine yakın bir seviyeden kapanacağı düşünülmektedir. Ekonomide daralmaya karşı çözüm önerileri İçinde bulunduğumuz ortamda tüm şirketler büyümenin peşindedir. Her şirket kendi çözümünü oluşturarak daralan talebin üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Bazı firmalar iç pazardaki daralmayı yurt dışına daha çok satış yaparak telafi etmeye çalışırlarken bazıları yeni ürünler ve çeşitli kampanya metotlarıyla piyasayı canlandırmaya çalışmaktadırlar. İç talepteki daralmadan etkilenen firmalar, ihracat hedeflerini artırmaya yönelik çözümler üretmeye başlamıştır.
Kampanya çözümleri ve yeni ürün çalışmaları İç talebin daraldığı bu durumda kampanya ve promosyon en güçlü araçlardan biridir. Çok sayıda sektör, müşterilerine yönelik kampanyalar düzenlemekteler. Ürünlerin tanıtımlarını her zamankinden daha fazla yaparak tüketiciyle güçlü bir iletişim kurmaya çalışan firmalar, daralmadan kurtulmanın çözümlerini aramaktalar. Yenilikçi uygulamalar ile ürün çeşitliliği yoluna gitmek, şirketler için talebi artıran diğer önemli çözüm yöntemlerinden biridir. Arge çalışmaları yaparak ve inovatif ürünlere imza atarak, müşteri ihtiyaçlarına cevap veren firmalar, satışlarını canlandırarak durgunluktan kurtulmaya çalışmaktadırlar.
123
Baby & Kid Store Nisan / Mayıs 2014
124
SAĞLIK
Çalışanların yaz aylarını enerjik geçirebilmesi için ipuçları! Yemeklere acı kırmızı biber serpin Acı kırmızı biberin içindeki ‘capsacin’ adlı madde damakta endorfin salgılamasını sağlıyor. Malum, endorfin hormonu da insana mutluluk veriyor. Tatlılara el sürmeyin pasta, kek ve bisküvi gibi besinleri mümkün olduğunca tüketmeyin Bu ürünlerde bolca bulunan basit şeker, kan şekeri seviyenizin birden yükselmesine yol açıyor. Ardından kan şekeriniz yükseldiği gibi hızla da düşüyor. Pankreas da bunun sonucunda yüksek dozda insülin salgılayarak kendinizi iyice bitkin hissetmenize neden oluyor. Bahar ayları beraberinde bahar yorgunluklarını da beraberinde getirir. Havaların ısınmasıyla birlikte tazelenen ve canlanan doğanın aksine insan vücudunda oluşan metabolik değişimler yorgunluğu da beraberinde getirir. Halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları ve uyuma isteği ile kendini belli eden bu şikayetlerle baş etmenin öncelikli yolu ise bilinçli beslenmekten geçiyor. Hava değişimi nedeniyle organizmamız birden ısınıyor. Adaptasyonu sağlamak için de vücudumuzda adrenalin ve kortizol gibi bazı hormonların salınımı artıyor. Bahar aylarında vücudumuz, daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılamasına karşın, eğer ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa vücut buna aynı uyumu gösteremiyor ve yorgunluk hissi artıyor. Beslenmenin yetersiz olduğu, düzensiz uyku, kansızlık gibi durumlarda bu hormonların adaptasyonu yetersiz kalıyor ve bahar yorgunluğu ortaya çıkıyor.
da ödemin azalması için oldukça önemli. Bunun için çeşni ve baharatlarla beraber limon ve sirkeyi kullanabilirsiniz.
BU ÖNERİLER VÜCUDUNUZU CANLANDIRACAK Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın Sabah kahvaltısı bahar mevsiminde çok daha önemli bir hale geliyor. Güçlü bir kahvaltı hem zindelik hem de mutluluk veriyor. Yağlı, ağır bir kahvaltıdan kaçınarak sofranızda mevsim sebze ve meyvelerine bolca yer verin. Özellikle içerdiği C vitamini açısından zengin olan kırmızı biber ve tüm yeşillikleri kahvaltı tabağınızda bulundurun.
Koyu yeşil yapraklı sebzeleri gün içinde mutlaka tüketin! Potasyum ve folik asit açısından zengin olan koyu yeşil yapraklı sebzeler yorgunluğu önleyip, baharı enerjik geçirmenize yardımcı oluyor. Her öğünde mutlaka koyu yeşil yapraklı sebzelere yer vermeyi ihmal etmeyin.
Su içmek için susamayı beklemeyin! İlkbaharda günlük tüketilen su miktarını biraz arttırmak, vücut direncinin sağlanması ve toksinlerin atılması için oldukça faydalı. Bu yüzden günde en az 2-2.5 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Tuz alımını azaltmak
Kuruyemişlerle ara öğünlerinizi renklendirin! Özellikle fındık, badem ve ceviz içerdikleri E vitamini, lif, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri nedeniyle yorgunluğun düşmanı olan besinler. Günde 10 fındık veya 6-8 adet badem ya da 2 adet ceviz tüketmek, baharı enerjik geçirmeniz için gerekiyor. Ancak yüksek enerjileri nedeniyle bu besinleri daha fazla tüketmeyin. Probiyotik etkisi ile kefiri unutmayın! Kefir, içerdiği probiyotik bakteriler ile bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi de bahar yorgunluğunu kolay atlatmanızı sağlıyor. Her gece bir bardak kefir tüketmeniz bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir.
Tam tahıllar her öğünde bulunmalı! Tam buğday, çavdar ve yulaf gibi tam tahıl ürünlerini zengin lif içerikleri, kan şekerini düzenlemeleri ve yüksek oranda B vitamini içermeleri nedeniyle baharda en yakın dostunuz olması gereken besinlerden. Her öğünde sofranızda tam tahılları besinlerin olmasına özen gösterin.
Antioksidanlarla bağışıklık sisteminizi güçlendirin! C vitamini - Günlük bir adet orta boy kivi C vitamini gereksinimini karşılıyor. Limon, portakal, çilek, greyfurt, kivi, dolmalık biber, enginar, brokoli, fasulye, maydanoz, ahududu ve kuşburnunda var. Serbest radikallere karşı savunma mekanizmasını geliştiriyor. E vitamini - Günlük 1 avuç fındık E vitamini ihtiyacının büyük çoğunu karşılıyor. Ayçiçek yağı, zeytinyağı, fındık, badem, soya, ceviz ve fıstık türlerinde bulunuyor. Hem erkekte hem de kadında kalp krizi riskini azaltıyor, birçok kanser türüne karşı da vücudumuzu koruyor. A vitamini - Günlük 1 adet havuç A vitamini ihtiyacını karşılıyor. Havuç, ıspanak, kabak, marul, brokoli, karaciğer ve domateste bulunuyor. Bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlıyor. Bitki çaylarını ihmal etmeyin Aşağıda yer alan bitki çaylarından günde bir fincan içmeniz, bahar yorgunluğunu atlatmanıza yardımcı olacaktır. Ekinezya: A, C ve E vitaminleri bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini artırıyor. Kuşburnu: A, B1, B2, C, E ve K vitaminlerinin yanı sıra mineraller, özellikle fosfor ve potasyum bakımından zengin. Etkin bir kan temizleyici, bağırsak yumuşatıcı olan kuşburnu C vitamini zenginliğinden ötürü vücudun gelişmesini düzenliyor ve bahar yorgunluğuna bire bir geliyor. Adaçayı: Güçlü antioksidan özelliğinin yanı sıra A, B ve C vitaminleri içeriyor. Özellikle dolaşım, sindirim sistemi ve hafıza üzerinde olumlu etkileri var. Adaçayı bahar aylarında etkili olan yorgunlukla baş edebilmek için birebir.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
125
RÖPORTAJ
M & Y Collection ve Starchild markaları yatırımlarıyla güçleniyor… 1998 yılında Varol Yeşilçiçek tarafından Bursa merkezli olarak kurulan Varol Bebe, 40 personeliyle çanta ve tekstil üretimi yaparak sektöre hizmet etmeye devam ediyor. İki ayrı markayı yöneten Varol Bebe M & Y Collection adıyla anne bebek çantaları imal ederken Starchild markasıyla da tekstil ürünleri üretmektedir. Firma yetkilisi Melih Yeşilçiçek, online satış sistemleri hakkında;
“www.mybabybayi.com’dur. Şubeleşme çalışmamızı sanal alemde yapmayı planlıyoruz. Partner firmalar bulup karşılıklı satış ağımızı çoğaltmak istiyoruz.” şeklinde görüşlerini paylaştı. Ar- Ge çalışmalarına önem verdiklerini ve bu alana yatırım yaptıklarını belirten Yeşilçiçek, modelistleriyle birlikte yurt dışı fuarlarını ziyaret ettiklerini belirterek, bu tarz çalışmaları takip etmenin önemli olduğuna vurgu yapıyor. Yeni bir pazar olarak gördüğü Ortadoğu ülkelerini hedef belirleyen Yeşilçiçek, bu anlamda firma olarak gerekli alt yapı çalışmalarına devam ettiklerini belirtiyor. Buna bağlı olarak ta geliştirdikleri üretim bandı ve yaptıkları makine yatırımlarıyla dikkati çekiyor. Ülkemizin en büyük handikabı olarak uzun soluklu şirketlerin varolmamasından şikayet eden Yeşilçiçek; “50 senelik firma sayısı Türkiye’de çok az. Acil olarak kurumsallaşma yolunda eğitim almalıyız ve bunu yürürlüğe sokmalıyız.” diyor.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
126
SEKTÖR
Keçoğlu Makina; “İhtiyacınız önceliğimizdir” Tekstil sektöründe 35 yıldır faaliyetlerine devam eden Keçoğlu Makina San. Ve Tic. A.Ş. önceden olduğu gibi günümüzde de hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne dünyanın pek çok ülkesinden özenle seçtiği Türkiye mümessilliğini yaptığı son teknolojik ürünleri, tecrübesi, satış sonrası hizmet anlayışı ve “İhtiyacınız Önceliğimizdir” felsefesi ile tüm yenilikleri 2014 Tüyap fuarında katılımcılarla paylaşıyor. Örme kumaş penyede bir dünya markası olan Tayvan SİRUBA markasının özellikle lüperli grup makinaları Overlok ve Reçmeleri ( 2013 yılı Türkiye’ye ithal edilip son kullanıcılar tarafından en çok talep edilen marka olarak ) gerek kalitesi, gerek performansı, bununla birlikte diğer çeşitleriyle ve yeni spesiyal modelleriyle katılımcıların beğenisine sunulacak. Jeans sektörüne otomatlarıyla yön veren bir dünya markası İtalyan JAM makinalarının en son yenilikleri Avrupalı mühendislerce hazırlanmış yazılım ve teknolojisi bununla birlikte, ürüne katma değer kazandıran markalaşmış tüm firmaların tercih ettiği ütü pres grubunda dünyaca ünlü İtalyan ROTONDİ GROUP ürünlerinin tüm yenilikleri, teknolojisi ve kullanıcıya sağladığı
avantajları Keçoğlu Makina San. ve Tic. A.Ş.’nin standında, yurtiçi ve yurtdışından gelecek tüm ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Gerek Türkiye’de ve gerek komşu ülkelerde uzman profesyonel kadrosuyla satış öncesi ve sonrası tüm ihtiyaçlar analiz edilerek müşterisine ihtiyacı olan yeni teknolojileri çözüm ortağı misali sunan Keçoğlu Makina San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Keçoğlu 2014 Tüyap fuarı için yaptığı açıklamada, “Ülkemiz stratejik ve jeopolitik açıdan kıtaları birleştiren, terminlere kısa sürede cevap verebilen yapısı, mevcut istikrarlı ve sürekli büyüyen ekonomisi ile yabancı sermayeyi çeken, tecrübesi, altyapısı, bilgi birikimi çözüm odaklı anlayışı ile yatırımcıların gözdesi olmuştur. Üstlendiğimiz misyon ve sorumluluklarımızla sektörümüzün değerli müteşebbisleri ve tüm komşu yatırımcıların önem verdiği üretimde verimliliği, maliyetleri minimize eden hammadde enerji vb. tasarrufu, otomasyonu, ergonomiyi, çevre dostu dünyaca ünlü markaların son teknolojik yeniliklerini sunmanın gururunu yaşadığını belirtip, ülkemiz insanı için şimdiden hayırlı olmasını” diledi.
Tetaş – Tajima Denizli Nakış sanayicileri Babadağ yaylasında buluştu
TETAŞ A.Ş. ve TAJİMA markasının, ‘Güçbirliği Sloganı’ ile Ocak 2014’te tekstil ve konfeksiyon sektörüne duyurduğu birliktelik, Nakış Sanayicilerinin desteğiyle büyümeye devam ediyor. DENSAD (Denizli Nakış Sanayileri Derneği) ile TETAŞ A.Ş., Tajima Nakış Makinesi Lansmanını Denizli’nin Babadağ yaylasında gerçekleştirdi. Babadağ’daki organizasyona ,Tetaş A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ongan İper, Genel Müdürü Sezgin Bingöl ve Satış Müdürü Kudret Çelebi, Tajima - Japonya’dan Chikashi Nagasaki ve Nori Fujiwara, Pulse - Yunanistan’dan Alex Papaioannou katıldı. DENSAD (Denizli Nakış Sanayiciler Derneği) olarak, Dernek Başkanı Öz Nakış – Özcan Acar, Dernek Üyelerinden Motif Nakış – Yüksek Arpacı, Nakosan Tekstil - Mehmet Boyar, Asil Nakış - Ali İlgeri, Yastıkçı Tekstil - Mustafa Yastıkçı, Gama Tekstil - Osman Aydınlı, Nesa
Tekstil – Nevzat Özel, Kayalar Tekstil -Sinan Kaya başta olmak üzere Denizli’de faaliyet gösteren nakış, konfeksiyon ve tekstil firmalarının yoğun katılımıyla gerçekleşti. TETAŞ A.Ş. ve TAJİMA, bu organizasyonlarına Bursa, İzmir, Gaziantep ve İstanbul’da gerçekleştirmeye devam ederek, Tajima markasının özelliklerini tüm tekstil ve konfeksiyon sektörüne sunmaya devam edecektir. Daha güvenilir (70 yıllık tecrübesi ile TETAŞ güvencesinde). Daha güçlü (Denizli - İzmir - Ankara - Bursa - Gaziantep - Merter – Bayrampaşa ve Hadımköy Şubelerinde geniş yedek parça ve servis ağı ile hizmetinizde). Daha verimli (TFGN II Model Makinesi ile hızlı iplik kesme, Egzantirik Çağanoz ve parçalı ön kapak sistemi ile mümemmel nakış kalitesi).
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
SEKTÖR
Şimşek Makine, elementwo® ve Sparmax® ürünleriyle fuarda iz bırakacak Bu yıl Şimşek Makine olarak 10. Uluslararası BeautyEurasia Kozmetik, Güzellik ve Kuaför Fuarı’na ilk katılımlarını yapacaklarını bildiren Şimşek Makine ve Aksamları San. ve Tic. Ltd. Şti. firma yetkilisi Olcay Şimşek, bu yıl temsil edecekleri iki önemli ürün ile bu özel fuarda iz bırakacaklarını bildirdi. Bu iki ürün yükselmekte olan yeni nesil makyaj uygulama sistemi içerisinde bir bütünün iki parçası. elementwo® & Sparmax®. Bunlardan ilki dünyaca ünlü elementwo®. Ürünleri arasında: 1. Silikon bazlı, tere ve ize karşı dirençli 16 adet HD kalitesinde fondöten ve zengin pigmentli 30 farklı renk çeşidi ile Canvas Blend™, 2. Su bazlı, kalıcı ve suya dirençli; yağ, alkol ve koku içermeyen ayrıca her cilt tipine uygun Skin Harmony™. İkincisi ise dünyaca ünlü birçok stilist & profesyonel makyaj uzmanının tercih ettiği bu eşsiz ürünleri cilde özgürce uygu-
zamanda sektörü yenilikçi bir dizi airbrush aksesuarı ile de tanıştırmıştır. Patentli bir ürün olan “Sparmax® airbrush temizleme kabı” dünyada en çok tercih edilen temizleme kaplarındandır. Yine başka bir patentli ürün olan “Sparmax® SilverBullet™ Mini Nem Tutucu” doğru bir filtreleme kullanılarak; doğrudan kompresörünüze takılan sıradan ve daha büyük ebattaki diğer ürünlerle eşdeğer performans sergileyen ilk nem tutucudur. İster bir acemi, ister deneyimli bir meraklı ya da bu işin erbabı olun; ister airbrush ile bir tuval, maket, pasta, tabela, otomobil hatta bir insan bedeni boyayın, unutmayın ki Sparmax®’ın sizin için uygun bir kompresör, airbrush ya da aksesuarı muhakkak vardır. Fuarda yer alacakları stand bilgilerini veren Şimşek, “İşte bu iki iddialı ürünü BeautyEurasia’da Salon 11A ve 11S 310 nolu standımızda büyük bir keyif ve heyecan ile sergileyeceğiz. Sizi standımıza bir kahve içmeye bekliyoruz.” dedi. layacak “hijyenik” airbrush ve kompresör sistemleri uzmanı Sparmax®. 1978 yılında kurulan Sparmax®; airbrush piyasasında yağsız mini hava kompresörlerinin tasarımı ve üretimi konusunda ilk firmalardan birisidir. 30 yılı aşkın bir süredir çok sayıda patentli tasarımı ile; kompresör, airbrush ve ilgili aksesuarların tasarım ve üretimi konusunda dünyada ön sıralarda yer almaktadır. Makyaj dahil avuç içi kompresör ile çeşitli airbrush uygulamalarında Sparmax®, çığır açan bir marka olmuştur. “DC-25 avuç içi kompresör” ve düşük basınçta harika bir püskürtme için özel tasarlanmış, kombinasyonun bir diğer parçası “SP-35 airbrush” sektörde devrim yaratmıştı Sparmax® aynı
127
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
128
GEZİ
Şirin bir Akdeniz ülkesi:
a s n a r F
Çok zengin ve gelişmiş bir ülke olan Fransa, dünyadaki en çok ziyaret edilen ülkelerin başında geliyor Başkenti: Paris Uçuş süresi: 3,5 saat Para birimi: Euro, CFP frangı Nüfus: 65,7 milyon (2012) Dünya Bankası İşsizlik oranı: %10,9 (Eki 2013) Avrupa İstatistik Ofisi Yönetim şekli: Üniter devlet, Yarı başkanlık sistemi, Anayasal cumhuriyet Yüzölçümü: 543.965 kilometrekare Saat farkı: Saatlerinizi 1 saat geri almayı unutmayın! Resmi dil: Fransızca’dır. Fakat İngilizce genelde anlaşılır Önemli şehirleri: Paris, Marseille, Lyon, Toulouse, Strasbourg, Bordeaux Sıcaklık: Fransa’nın kuzeyinde kışlar soğuk, yazlar yağışlı geçerken güneyinde ise, kışlar ılık, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Vize: Fransa Türk vatandaşlarına vize uygulamaktadır. Ekonomi: Makine, Kimya, Otomotiv, Metalürji, Uçak, Elektronik, Tekstil, Gıda ürünleri, Turizm, İçecek ve Şarapçılık Voltaj: 110 Volt Dil: Fransızca Din: Hristiyan (Katolik)
Fransa ya da resmî olarak Fransa Cumhuriyeti, anakara toprakları Batı Avrupa’da bulunan ve dünyanın pek çok bölgesinde denizaşırı toprakları olan bir ülkedir. Gezilebilecek birçok tarihi yerleri var, Fransa özellikle şatolarıyla ünlü. Büyükçe bir ormanın tam ortasında kurulmuş olan Chateau de Chantilly de Paris civarındaki şatoların en güzellerinden biri. Muhteşem bir mimariye sahip olan bu mekan, Fransız ihtilali sırasında yıkılmış ve sonra yeniden inşa edilmiş. Paris, dünya şıklığını oluşturan efsaneler diyarı. Ünlü markaların şık ve zarif butikleri, çok katlı mağazalar, neşeli sokak pazarları, özgün butikler, gurme shop’lar… Alışveriş’ten keyif alan herkesin zevkine uygun seçenekler var. Müzeleri gezebilir ve müze çıkışı müthiş Fransız yemeklerini tadabilirsiniz. Yaklaşık 2000 yıllık bir tarihe sahip olan başkent Paris’ de eğlencenin doruklarına çıkmak için Le Lido, Crazy Horse Saloon, Bal du Moulin Rouge ve Les Folies Bergere giderek görkemli şovlara dahil olabilirsiniz. Turistik rotalar söz konusu olduğunda, dünyanın en popüler destinasyonlarından biridir Fransa… Sanat, tarih, doğal güzellikler ve iklim kombinasyonu Fransa’yı dünyanın en ilgi çekici adreslerinden
kılıyor. Ülkenin romantizme adanmış haklı ünü (Paris romantik adreslerin başında geliyor) yıl boyu dünyanın dört bir yanından Fransa’ya turist çeker. Paris Şehir Rehberi Paris Fransa’nın başkentidir. İle-de-France Bölgesi’nin kalbi Paris, Kuzey Fransa’daki Seine Nehri üzerinde yer alır. Paris Bölgesi Fransa’nın en önemli ekonomi merkezidir. 2005 yılında 478.7 Avro’luk üretimi ile Fransa’nın gayri safi milli hasılasının çeyreğini oluşturmuştur. Avrupa’da özel olarak inşa edilen en büyük iş merkezi La Defense’de Fransa’daki şirketlerin genel merkezleri ve dünyadaki 100 büyük şirketten 10 tanesinin merkezi bulunur. Paris dünyanın başlıca 4 global şehrinden biri olarak bilinir. Eğer Paris’e geldiyseniz ve kenti keşfetmeye hazırsanız, alternatiflerinizden birisi sarayın hikayesini ve 15. Luis’in dönemini öğreneceğiniz Versailles’e bir gezinti yapmaktır. Harcayacağınız paraya ve sahip olduğunuz zamana göre Kraliyet Apartmanlarını keşfedebilir, Chateau de Versailles Parkı’nda yürüyebilir, Petit’e bakabilir, Grand Tranion’u görebilir, Kraliçe Hamlet, bahçe ve kaleleri keşfedebilirsiniz. 1887 ile 1889 yılları arasında Mimar Gustave Eiffel tarafından inşa edilen Eiffel Kulesi
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
GEZİ Fransa ve Paris’in sembolüdür. Kuleden Paris’in tüm manzarasına hakim olabilirsiniz. Ayrıca Fransız gotik mimarisinin önemli örneklerinden biri olan Notre Dame Katedrali de kentin diğer tarihi ve mimari değeri büyük eserlerindendir. Monet’in hayatının son 40 yılını yaşadığı Giverny’e ve Van Gogh’un hayranıysanız O’nun ömrünün son 3 ayını yaşadığı köy olan Auvers sur Oise’ye gidebilirsiniz. Chantilly, ziyaretçilerine güzel aristokratik bir şato, ahırlar ve topraklar sunarken; Chartres, Gothic Katedrali ile ünlüdür. Meryem Ana’nın Hz. İsa’yı doğururken üzerinde bulunan giysi parçaları Sancta Camisia bu katedralde sergilenmektedir. Bu değerli eşya İmparator Charlemagne’nin torunu tarafından 876 yılında hediye edilmiştir. Avrupa’nın en popüler yeri olan, Disney Village ve Golf Disneyland olmak üzere iki tema parktan ve 7 tema otelden oluşan DisneyLand Paris’i de muhakkak görmelisiniz. Kentin 32 km. dışında bulunan bu yer milyonlarca çocuk ve yetişkin tarafından severek ziyaret edilmiştir. Kültür ve Eğlence Paris’in en büyük opera evleri 19. yüzyıla ait Opera Garnier ve Opera Bastille’dir. İlki klasik bale ve operaya yönelik iken, ikincisi klasik ve modern karışımı bir repertuvar sunar.
Tiyatro ve Konser Salonları Paris kültüründe tiyatronun büyük bir yeri vardır. Söz konusu bu yerlerin aktörleri bugün televizyonlarda boy gösterirken yine de bu yerler popülaritelerini muhafaza etmeyi başarmışlardır. Başlıca tiyatrolar Bobino, Mogador Tiyatrosu ve Theatre de la Gaite-Montparnasse. Dans Yerleri ve Diskotekler Le Queen, L’Etoile, Le Cab oldukça seçici ve en çok rağbet gören yerlerdir. Sinema 1930’lardan itibaren medyanın öne çıkmasıyla birçok tiyatro ve konser salonu sinema salonları haline getirilmiştir. Daha sonra büyük sinemaların birçoğu daha küçük odalara bölünmüştür. Paris’in günümüzdeki en büyük sineması 2800 kişilik kapasitesi ile Le Grand Rex’tir. Diğer sinemaların kapasitesi 1000’in altındadır. Şimdi artık aynı binada 10 veya 20 perdelik modern kompleksler oluşturulmaya başlanmıştır. Yeme İçme Paris iyi yemek yapma ve yeme sanatı ile ünlüdür. Yetenek, tecrübe ve yüksek kalitenin kombinasyonuyla ortaya çıkan bir şöhrettir bu. Geleneksel Fransız mutfağının tatlarını sunan yüzlerce, restoran ve kafenin kendine has atmosferi ve tarzı vardır. İyi
lezzetin elçileri Paris restoranları, müşterilerine çok geniş bir yelpazede lezzetler sunar. Lezzetli ülke yemekleri, Akdeniz spesiyalleri, dünyanın her yerinden örnekler, soğuk et ve peynir dünyası yaratıcı tatlılar ve dahası... Restoranlar, barlar, yiyecek ve içecek satan yerler, çay evleri, dondurma mekanları, açık hava kafeleri ve meyhaneler dünyanın her yerinden damak zevkine düşkün olanları gerçek bir ziyafete davet etmektedirler. Alışveriş Efsanevi Art Nouveau cam kubbelerinin altındaki Paris mağazaları, Eiffel Kulesi ve Notre Dame ile rekabet eden ve mutlaka görülmesi gereken yerler arasına girmişlerdir. Avrupa’nın en önde gelen alışveriş merkezi Haussmann Bulvarı, yıllık 120 milyon ziyaretçi alma özelliğiyle Paris içinde adeta ayrı bir şehirdir. Madeleine, Left Bank ve Rue de Rivoli’deki mağazaları da unutmamak gerekir. Bütün bunlar Paris’i parlak bir şekilde sunan ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz yerlerdir. Fransa’da görmeniz gereken 10 yer Aşıklar şehri Fransa’ya bir seyahat planlıyorsanız, listemizde Fransa’da görülmesi gereken 10 yeri mutlaka inceleyin. Eiffel Kulesi, Pari: Tüm dünyada Paris’in
129
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
130
GEZİ
hatta Fransa’nın sembolü olan bu demir kuleyi mutlaka görmelisiniz. 1889 yılında tamamlanan Eiffel kulesi, ismini de burayı inşaa eden firma olan Gustave Eiffel’den almıştır. Yılda 6 milyon turist çeken ve en büyük cazibe merkezlerinden biri olarak kabul edilen Eiffel kulesi, ayrıca dünyanın en güzel mimari yapılarından biri olarak gösteriliyor.
Notre Dame Katedrali, Paris: Paris’te bulunan dünyaca ünlü bir katedral olan Notre Dame, fransız gotik mimarisinin de en güzel örneklerindendir.19. yy başlarında Paris şehir planlamacıları, katedralin bakımsızlığından ötürü katedrali yıktırmak istemişlerdir. Ünlü Fransız yazar Victor Hugo, halkın
ilgisini çekmek için Notre Dame’ın Kamburu adlı romanını yazmış ve bundan sonra Notre Dame herkes tarafından tanınmaya başlamıştır. Louvre Müzesi, Paris: 1793 yılında açılan Louvre müzesi , Fransa’nın ilk devlet müzesidir.Leonardo Da Vinci’nin ünlü Mona Lisası da burada bulunmaktadır. Ama tabiki bunun yanında yaklaşık 35.000 parça önemli eser de bulunmaktadır. Bu müzenin tamamını gezmek 28 gün sürmektedir. Ancak Paris’e kadar gidip te Louvre müzesinin havasını koklamadan dönmeyin deriz. Versay Sarayı, Versay: Versay sarayı, Paris’in sadece 25 km güneybatısında bulunuyor. Versay Sarayı, eskiden Fransız Kral ve kraliçelerinin yaşadığı bu saray , şimdi müze olarak kullanılıyor. Buraya gidip yarım gününüzü hem muhteşem bahçelerini , sarayın içini hem de bahçenin en güzel yerine bakan Aynalı galeriyi gezebilir ,çevrede bulunan iyi restorantlarda yemeğinizi yiyebilirsiniz. Normandiya& Bayeux Plajları: Şimdi de Fransa’nın kuzeyinde bulunan Normandiyaya gidiyoruz. Bayeux da Normandiya bölgesinde bulunan bir kasaba. Bayeux katedrali ve orada sergilenen bayeux tapestry ile meşhur olan bu yer çok güzel sahillere sahip olduğundan dolayı iyi bir tarihi gezi için mükemmel bir merkezdir. Burayı günübirlik geziyle gezebilirsiniz. Bordeaux: Dünyanın en büyük ve en eski şarapları bu bölgede üretilir. Özellikle Fransızlar kırmızı şarap konusunda çok iddialıdırlar. Şarap üretimi konusunda çok elverişli bir iklime sahip olan bölgede bulunan şarap fabrikalarını gezme fırsatını sakın kaçırmayın! Nice, Cannes, Monaco: Nice ve Cannes, Fransa’nın yazlık, denize girilebilecek yer-
lerinden biri. Eğer Cannes Müzik Festivali sırasında oradaysanız, ünlü isimleri de burada görme şansına sahip olabilirsiniz. Daha sonra bir otobüs ile dünyanın en zengin ama en küçük ülkesi olan Monaco ‘ya gidebilir ve buradaki kumarhaneleri gezebilirsiniz. Şanzelize, Paris: Şanzelize, Paris’in en uzun caddesi. Burada birbirinden güzel restoran ve cafelerde keyif yapabilir, ünlü markaların mağazalarında alışveriş yaparak gününüzü geçirebilirsiniz. Lyon: Fransa’nın güneydoğusunda bulunan bu kent, Paris’ten 470 km uzaklıktadır. Fransız iş dünyasının merkezlerinden biri olan Lyon, Fransız gastronomisinin de merkezidir. Marseill: Tarihi geçmişi ile ilgi odağı olan şehrin en önemli özelliklerinden birisi; Avrupa’nın en önemli kaplıcalarından biri olan “Baden-Baden” kaplıcalarının bu şehirde olmasıdır. Ayrıca aralık ayında Starsbourg’da kurulan Noel Pazarı da turistleri buraya çekmektedir. Ne yesek? En iyi aşçıların Fransız olması ve en iyi restoranların Fransa’da bulunması, bu ülkede ne kadar keyifli yemekler yiyeceğiniz bir göstergesidir. Fransa da keyifle ve zevkle kurulan masalarda, bir yandan şarabınızı yudumlarken, bir yandan da bulunduğunuz şehrin manzarasını seyre dalmak sizi büyülemeye yetecektir. Fransa’nın, özenle hazırlanan masalar dışında, bütün dünyaya yayılan bir mutfak kültürü vardır. Yemeklerinde genellikle et veya et suyu kullanılır. Özel peynirlerini de birçok yemeğin içine katarak farklı tatlar ortaya çıkarmayı başarmışlardır.
Baby & Kid Store Haziran / Temmuz 2014
132
RÖPORTAJ
Ne alsak? Modanın merkezi sayılan ülkelerden bir tanesi Fransa’dır. Lacoste, Hermes, Louis Vuitton ve erkeklerin gözde markası olan Daniel Hechter gömlekleri, takım elbiseleri henüz Türkiye ye gelmeden önce yeni kreasyonlarını Fransa’da bulabilir ve satın alabilirsiniz. Alışveriş konusunda ufak bir hatırlatma; Fransa’ya giderken yanınızda eğer Fransız markasının taklit bir kıyafet ya da eşyası bulunursa gümrükte çok ciddi problemlerle karşılaşabilirsiniz. Fransa, tarihi hazinelerinin yanı sıra başkent Paris’in bulvarları, güneşin aydınlattığı bağları, plajları, nostaljik köyleri, lezzetli mutfağı ve yeşil alanlara sahip bölgeleri ile ünlüdür. Disneyland Paris, ülkenin en çok ziyaretçi çeken noktalarından biridir. Paris’in Notre Dame Katedrali diğer bir cazibe merkezidir. Fransa alternatifi bol bir turizm merkezidir. Alpler’de yazın üzüm toplayın, kışın kış sporlarının tadına varın. Pyrenees’de yamaç paraşütünün heyecanını, Korsika’nın berrak sularında yüzmenin keyfini yaşayın. Fransa, dünyanın en çok ziyaret edilen ülkesidir. Dünyada turizm geliri en yüksek olan üçüncü büyük ülkedir. Avrupa Birliği’nin ve Birleşmiş Milletler’in kurucu üyelerinden biridir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biridir. Ülke mutfağı Fransız Mutfağı, dünyanın en ünlü ve zengin mutfaklarından biridir. Mutfağın zenginliği bölgelere göre farklılık gösteren iklim nedeni ile sahip olduğu sebze, meyve, av ve yetiştirme hayvanlarının çeşitliliğinden olduğu kadar, yemeklerin hazırlanışı, pişirme teknikleri, özellikle de süt, krem, şarap, baharat, çeşitli taze ve
kuru ot kullanımından da kaynaklanır. Fransız Mutfağı genelde et ve sebze ağırlıklı bir mutfaktır. 1962 yılında Katolik kilisesindeki modernleşme hareketi ile birlikte balık da bu mutfakta ağırlıklı bir yere sahip olmuş ve Fransız damak tadına uygun metotlarla pişirilerek mutfaktaki saygın yerini almıştır. Ayrıca deniz ürünleri de Fransız Mutfağı’nın en gözde giriş yemeklerindendir. Kırmızı ve beyaz etler genellikle beyaz ve kırmızı soslu olarak, özellikle beyaz ve kırmızı şarap kullanılarak pişirilir. Eğer et fırında veya tava ve tencerede kızartılmışsa, yanında genellikle nefis bir sos ile servis yapılır. Sebzeler ise haşlanmış olarak, ya tereyağı veya çeşitli soslarla, ya da gratine veya glase edilerek servis yapılır. Fransız Mutfağı denilince, dünyaca ünlü ve hemen her mutfakta yerini alınış Amerikalıların “French fry” dedikleri patates kızartması ile giriş yemeği veya tatlı olarak hazırlanabilen sufleleri de unutmamak gerekir. Tatlılar da Fransız Mutfağında çok önemli bir yer tutar. Meyveli tartlar, kremalı pastalar, baba tatlıları, muslar, çikolata soslu meyveler ve tabii sufleler. Peynir Fransız Mutfağının sihirli kelimesidir. 11 ayrı bölgede en az 350 çeşit peynir üreten Fransızlar öğle ve akşam yemeklerinin sonunda mutlaka peynir yerler. Çiğ veya pişmiş olarak yapılan bu peynirler inek, koyun ve keçi sütlerinden hazırlanır. Bazı Fransız peynirleri bozulacağı için üretildiği bölge dışına taşınamaz. Fransa’nın gastronomiyle ilgili diğer bir ayrıcalığı da alkollü içkileridir. Tabii bu içkiler içinde en önde gelenler kırmızı ve beyaz şaraplar, şampanyalar, konyaklar ve eau de vie denilen meyve alkolleri ile likörlerdir.
Eğlence Zamanı Fransa’da genel olarak gece hayatı çok eğlenceli ve yoğun geçmektedir. Barlar restoranlar, sokaklara taşan gece hayatı ile Avrupa’nın kalbi burada atıyor. Fransa’nın en ünlü şehri olan Paris’te Şanzelize başta olmak üzere bir çok ünlü caddesinde keyifli dakikalar geçirebileceğiniz mekanlar bulmanız mümkün.
Görün: Eiffel kulesinden Paris’i Gezin: Fransa Müzelerini Eğlenin: Moulin Rouge’da Hayran kalın: Seine Nehri’nden görünen manzaraya.
SEKTÖREL FUARLAR Yurt içi 1) Aymod, Ayakkabı Moda Fuarı, 23 – 26 Nisan 2014, CNR Expo Center, İstanbul, Türkiye 2) İFF - İstanbul Mobilya Fuarı, 28 Ocak - 01 Şubat 2014, İstanbul Fuar Merkezi. 3) Texpo Eurasia Fuarı, 26 - 29 Mart 2014, Tüyap, İstanbul. 4) Istanbul Kids Fashion 27. ABÇ Ürünleri, 05 - 08 Haziran 2014, İstanbul Fuar Merkezi. 5)12. Bayim Olur musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı, 18 - 21 Eylül 2014, CNR, İstanbul.
6) Toyzeria Oyuncak, Lisans Fuarı, 30 Ekim - 02 Kasım 2014, İstanbul Fuar Merkezi. 7) Anne Bebek ve Çocuk Ürünleri Fuarı, 15 - 17 Ocak 2015, İstanbul Fuar Merkezi.
Yurt Dışı 1) Hong Kong Bebek Ürünleri Fuarı, 2014, 06 - 09 Ocak 2014, Hong Kong. 2) Pitti Bimbo, Çocuk Giyim Fuarı, 16 – 18 Ocak 2014, Floransa, Italya. 3) Toy Fair, Londra Oyuncak Fuarı, 21 - 23 Ocak 2014, Londra, İngiltere. 4) 43. Textillegprom Tekstil Fuarı, 18 - 21 Şubat 2014, Moskova, Rusya. 5) Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, 03 - 05 Nisan 2014, Mumbai, Hindistan. 6) Anne Çocuk ve Ergen Giyim Fuarı, 08 - 13 Nisan 2014, Minas Gerais - Brezilya. 7) 11. Techtextil North America Tekstil Fuarı, 13 - 15 Mayıs 2014, Atlanta, ABD. 8) ITMA ASIA , CITME 2012 Tekstil Makineleri, 10 - 16 Haziran 2014, Şangay, Çin. 9) Tokyo Toy Show, 12 - 15 Haziran 2014, Tokyo, Japonya. 10) Pitti Immagine Bimbo, 26 – 28 Haziran 2014, Floransa, Italya. 11) Şanghay Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, 22 - 24 Temmuz 2014, Sniec, Çin. 12) CFC - Children’s Fashion Cologne, 10 - 12 Temmuz 2014, Köln, Almanya. 13) Magic Show, Bay, Bayan, Çocuk Ürünleri Fuarı, 17 - 20 Ağustos, Las Vegas, ABD. 14) Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, 26 - 28 Ağustos 2014, Sao Paulo, Brezilya. 15) 18. Baby Fashion Fair, 09 – 12 Eylül 2014, Kiev, Ukrayna. 16) Kind + Jugend Çocuk Giyim ve Modası, 11 - 14 Eylül 2014, Köln, Almanya. 17) 19. Mir Detstva Mother & Baby, 23 - 26 Eylül, Moskova, Rusya. 18) 17. Anne ve Çocuk Fuarı Mother & Baby, 23 - 26 Eylül 2014, Moskova, Rusya. 19) 13. Oyuncak ve Okul Öncesi Eğitim Kaynakları Fuarı, 14 - 16 Ekim 2014, Şangay, Çin. 20) International Baby Carriers & Baby Articles Fair, 14 - 16 Ekim 2014, Şangay, Çin. 21) Münih Oyuncak Fuarı, 31 Ekim - 2 Kasım 2014, Münih, Almanya. 22) Child’s Women’s Show, Merkür Fuarcılık, 26 – 29 Kasım 2014, Tripoli, Libya. 23) Spielwarenmesse Toy Fair, 28 Ocak - 02 Şubat 2015, Nürnberg, Almanya. 24) Futura Fair, Kadın, Erkek, Çocuk ve Ayakkabı Fuarı, 01 - 02 Şubat 2015, Dublin, İrlanda.