Baby Kid & Store Kasım/Aralık'14

Page 1








ww

İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Ahmet Kızıl ahmet.kizil@img.com.tr Yayın Editörü İsmail Çakır ismail.cakir@img.com.tr Reklam Müdürü Mehtap Akyel mehtap.akyel@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan Kurt hakan.kurt@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe Müdürü Mürsel Gürler mursel.gurler@img.com.tr Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51

Editör Emanete ihanet edilmez! Dünyanın en tatlı, en sevimli, en şirin, en masum varlıkları nelerdir? Tabii ki bebekler ve çocuklar? Peki dünyanın en hassas, en zayıf, en korumaya muhtaç insanları kimler? Elbette ki bebekler ve çocuklar. Öyleyse bunları para tuzaklarının, ticaret magandalarının, bencil tüccarların hilelerinden ve tuzaklarından korumak lazım. Bunu yapacak olan en birinci sorumlular aileler ve sonra da piyasayı denetleyen devlet ve hükümet yetkilileri... Kanserojen ve sair sağlık tehdidi unsurlarını bu sevimli varlıkların hassas bedenlerinden uzak tutmak aslında herkesin, bütün insanlığın görevi. Öyle malzemeyi yapan, üreticisinden alan, taşıyan, perakendeciden satın alan ve kullandıran herkes büyük vebal ve sorumluluk altındadır. Medya da sorumlu, patron da, tezgahtar da... Biz “Baby & Kid Store” dergimizde hep güvenilir firmaları ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Laboratuvarımız yok, tekstil, petrol ve plastik mühendislerimiz de yok. Ürün analizi yapamıyoruz ama en azından bildiğimiz kadarıyla hassas ve sorumlu bir yapıya sahibiz. Herkesin bu bilinç ve sorumluluk içinde hareket etmesini diliyoruz. Kendi yavrularımız için ürün alırken markasına, fiyatına, kokusuna, dokusuna bakmaya özen gösteriyoruz. Belli kriterlerimiz oluyor. Çocuklar büyüklerin ellerinde emanet. Herkes emanete sadık olmalı. Kimse ihanet etmemeli. Gelecek sayımızda ülkemizin en büyük anne-bebek fuarında olacağız. Bütün prestijli ürünlerin bir arada olduğu o önemli fırsatı iyi değerlendirmeli, en sağlıklı ürünler için oraya koşmalı. Biz de kendi standımızdan o fuar için özel hazırladığımız dergilerimizi ücretsiz dağıtacağız. Sizi de bekleriz. Karnı burnunda olanları da, onlara kaliteli ve doğru ürünlerle hizmet edenleri de. Herkese güzel, sağlıklı, huzurlu, bol kazançlı güzel bir yeni yıl dileriz.

Mehmet Söztutan





Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

10

EKONOMİ

Dünya’ya açılırken KOSGEB yine yanınızda Özellikle yurtdışı iş gezilerindeki masraflar bazı KOBİ ve girişimcilerimizi oldukça zorlayan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu duruma kayıtsız kalmayan KOSGEB, iş ve meslek kuruluşlarının yapmış olduğu etkin iş gezilerine büyük oranlarda destek sağlıyor

Ülkemizin dinamik ve eğitimli nüfusu hemen her gün yeni ve Birbirinden değerli girişimlere, yeniliklere imza atıyor. Yaşamımıza kolaylık, Ülke ekonomimize katma değer olarak geri dönen bu gelişimlerin en büyük destekçilerinin başında yine geliyor. Farklı alanlarda verilen desteklerle KOBİ ve Girişimcinin hayatta kalma mücadelesinde başrolde yer alan KOSGEB, sadece yurtiçinde değil yurtdışında da Girişimcilerimizin ülkemizi en iyi şekilde temsil etmesi ve yurtdışına açılmaları yönünde desteklerini sunuyor. Dünyanın artık küçük bir köy haline geldiği, teknolojik gelişmelerle iletişimin anlık zaman dilimlerine dönüştüğü günümüzde özellikle iş dünyasının sınırları hemen hemen ortadan kalktı. Türk müteşebbisleri-

miz, dünyanın birçok noktasında ihalelere giriyor, iş alıyor, ülkemizi ve bayrağımızı gururla temsil ediyorlar. Ancak bu işleri alabilmek için maddi bazı zorlukların da yaşandığı gözlenmekte. Özellikle yurtdışı iş gezilerindeki masraflar bazı KOBİ ve Girişimcilerimizi oldukça zorlayan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu duruma kayıtsız kalmayan KOSGEB, Genel Destek programının altında “Yurtdışı İş Gezisi” destek programını işletmelerle buluşturuyor. İş ve meslek kuruluşlarının yapmış olduğu etkin iş gezilerine büyük oranlarda destek sağlayan KOSGEB işletmelerimize bir nebze olsun katkı sağlamaya gayret gösteriyor. Bu desteği alabilmenin bazı şartları da bulunuyor. Buna göre Yurtdışı İş Gezisi Desteği; Hizmet Merkez-

leri, Meslek Kuruluşu veya Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) üyesi A Grubu seyahat acentesi belgesine sahip Organizatör Kuruluşlar tarafından düzenlenen Yurt Dışı İş Gezisi Programlarında kullanılabiliyor. Destek, İşletme temsilcilerinin; Konaklama ,Ulaşım ve Gezisi Programı ile ilgili diğer giderlerini (tercüme ve rehberlik hizmetleri, fuar giriş ücretleri, toplantı organizasyon giderleri, vb..) kapsıyor. İşletme sahibi, ortağı veya çalışanının katılımının zorunlu olduğu bu iş gezilerinden destek alabilmek için KOSGEB’in veri tabanına kayıtlı olmak zorunlu. İş gezisine en az 10 firmanın katılması da yine şartlar arasında yer alıyor. Program süresince toplam 10.000 TL destek sunuluyor.





Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

14

FUAR

Türkiye’nin Tek Ve En Büyük Sektörel Fuarı Ocak Ayını Bekliyor 28. Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı 15-18 Ocak 2015 tarihleri arasında İstanbul CNR Expo’da düzenlenecek Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, Türkiye’nin tek ve en büyük sektörel fuarı olma özelliğine sahiptir. Bebek ve çocuk sektörüne ait tüm ürünlerin sergilendiği, alıcı, üretici ve distribütör-

leri buluşturan en önemli platformdur.25 yıldır düzenlenen Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri fuarı, fuarcılık sektöründe dünya devlerinden biri olan UBM’in desteğini alarak, yeni yüzü olan CBME Türkiye

(Children Baby Maternity Industry Expo) olarak 15-18 Ocak 2015 tarihinde İstanbul’da ziyaretçileri ve katılımcılarıyla buluşacak.

Fuarda Öne Çıkanlar - Anne, bebek ve çocuk sektöründen yaklaşık 700 marka ve 350 katılımcı - Sektördeki en yeni ve modern ürünlerin sunulduğu, tüm tanınmış markaların yer aldığı platform - Türkiye’de başlatılacak ticari bağlantılar için doğru platform - Tekstil’de öne çıkan trendleri görebileceğiniz CBME Kids Fashion Defilesi

Ürün Grupları - Bebek çocuk taşıma ve güvenlik araç gereçleri, - Bebek bakımı ve beslenmesi, - Bebek ve çocuk hazır giyim ve aksesuarları, - Bebek ve çocuk mobilya ve ev tekstil ürünleri, - Bebek ve çocuk bisiklet, - Bebek ve çocuk oyuncak ve eğitici ürünler, - Anne ve hamile ürünleri, - Servis ve organizasyon firmaları.

Fuar Yeri İstanbul Fuar Merkezi, CNR Expo 34149 Yeşilköy, İstanbul Ürün grupları Ek Çocuk Taşıma ve Güvenlik Araç Gereçleri Bebek Arabası, Oto Koltuğu, Puset, Yürüteç, Mama Sandalyesi, Salıncak, Beşik, Oyun Parkı, Bebek ve Çocuk Elektronik Ürünler (Ateş ölçerler, bebek telsizleri vs.), Bebek Bakım Çantaları.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR

Bebek bakımı ve beslenmesi Gıda ve Bebek Mamaları, Beslenme Araç Gereçleri (Biberon, Emzik, Süt Pombası vs.), Bebek Kozmetik ve Bakım Ürünleri (Sampuan, Kremler, Tırnak Makası vs.), Banyo Malzemeleri (Küvet, Oturak, File vs.), Bebek Bezi, Organik Bakım Ürünleri.

Bebek Çocuk Hazır Giyim ve Aksesuarları Bebek ve Çocuk Ayakkabıları, Bebek ve Çocuk Çorap ve Çamaşır, 0 - 3 Yaş Bebek Giyim, 3 - 9 Yaş Giyim, 9 - 16 Yaş Giyim, Organik Tekstil, Aksesuar.

Bebek ve Çocuk Mobilya ve Ev Tekstil Ürünleri Bebek Mobilyası, Çocuk Mobilyası, Uyku Setleri ve Yorgan Grupları, Yatak Grubu, Bebek ve Çocuk Odaları Dekorasyonu, Alt Değiştirme Üniteleri, Bebek ve Çocuk Halı ve Perdeleri, Bebek ve Çocuk Odası Masa ve Sandalyeleri.

Bebek ve Çocuk Bisiklet Bebek ve Çocuk Bisikletleri, Akülü ve Pedallı Arabalar. Bebek ve Çocuk Oyuncak ve Eğitici Ürünler Bebek ve Çocuk Ev Tipi Oyuncakları, Bahçe Oyuncakları, Eğitim Ürünleri, Dijital, Uzaktan Kumandalı, Elektronik Ürünler, Ahşap Oyuncak Grubu, Yayın Grupları. Anne ve Hamile Ürünleri Hamile Giyim ve İç Giyim, Hamile Bakım Ürünleri, Anne Bakım Ürünleri. Servis ve Organizasyon Firmaları E-Ticaret Siteleri, Doğum Fotoğrafçıları, Organizasyon Firmaları, Danışmanlık Firmaları, Sağlık Kuruluşları, Banka ve Sigorta Firmaları, Sivil Toplum Kuruluşları / Dernekler. Sektöre Genel Bakış Türkiye, Genç Nüfusu ile Dikkati Çekiyor 2012 sonu itibariyle Türkiye nüfusunun yaklaşık %30’unu 0-17 yaş arası çocuklar oluşturmaktadır. Avrupa’da bu oran %19’larda kalıyor.

15


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

16

FUAR 23 Milyonluk Genç Nüfusun Dağılımı Yaş Grubu Nüfus Nüfus % 0-4 Yaş 6,279 milyon % 27.3 5-9 Yaş 6,233 milyon % 27,1 10-14 Yaş 6,578 milyon % 28,6 15-17 Yaş 3,887 milyon % 16,9 Toplam 22,977 milyon% 100 Türkiye; Doğum Oranı Avrupa Birliği Ülkeleri ile karşılaştırıldığında yaklaşık 2 katı seviyelerinde Doğum Oranı / Ülke (1000 Kişi İstatistiğine Göre) Doğum Oranı / Türkiye …………………………….18.9 Doğum Oranı / 15 Avrupa Birliği Ülke Ort. …………10.6 Doğum Oranı / 25 Avrupa Birliği Ülke Ort………… 10.5 Doğum Oranı / Fransa …………………………… 12.6 Doğum Oranı / İngiltere ………………………… 11.9 Doğum Oranı / İtalya ……………………………… 9.9 Doğum Oranı / Almanya ………………………… 8.4 Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon 250 bin bebek doğuyor, bu da saatte ortalama 160 bebeğe denk geliyor. En az bir çocuğu olan hane halkı sayısı toplam hane sayısının %54,2’sidir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebek başına, 2 yaşına kadar aylık ortalama 60$ - 70$ , yıllık 720$ - 840$ harcama yapıyor. Bilinç düzeyinin yükselmesi anne babaları, çocuklarını da sağlıklı büyütme isteği ile yeni ürün ve hizmet arayışına itiyor. Diğer taraftan her alanda dünya ortalamasının altında seyreden bebek başına harcama tutarlarının çok yüksek potansiyel barındırması yerli ve yabancı şirketleri pazara çekmektedir. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında 3 - 5 kat daha hızlı büyüyen bebek - çocuk pazarı Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırmaktadır.

Bebek ve Çocuk Gıda Pazarı Türkiye’de 0-3 yaş arası bebek ve küçük çocuk sayısı yaklaşık 4,7 milyon kadar. Pek çok Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında 0-3 yaş arası bebek ve küçük çocuk sayısının bu denli yüksek olması elbette Türkiye’yi cazip bir ülke haline getiriyor. Büyüme beklentilerinin iki önemli dayanağı bulunuyor; bebek besini tüketen ailelerin halen az sayıda olması ve bebek başına tüketimin de henüz sınırlı kalması. Türkiye’de bebek başına mama tüketimi 9,5 kilo iken, dünya ortalaması 60 kg., Batı Avrupa’da ise 160 kg. 0-3 yaş arası çocukların sadece %20si biberon maması kullanıyor. Bu da 4 milyon bebekten sadece 1 milyonunun biberon maması kullandığı anlamına geliyor. Bebeklere verilen besinlerin içerik yönünden ve kalite yönünden yetişkinlerin beslenme ürünlerinden farklı olması gerekliliği çeşitli mecralarda vurgulanarak, ailelerin bilinçlenmesi sağlandıkça bebek beslenmesi pazarı da büyümesini hızlanarak sürdürecektir. Bebek besini kategorilerinin hane penetrasyonu sadece %25 civarındadır. Genel olarak bebek besinlerini kullanmayı tercih eden aileler kullanma sıklıklarına bağlı olarak bu pazarın önemli kısmını oluşturur. En iyi örnek biberon mamalar ve kavanoz mamalar kategorisidir. Bebek sütü tüketiminin %65’i nüfusun %13’ünden gelirken kavanoz mamalarda tüketimin önemli çoğunluğu nüfusun sadece %9’undan gelmektedir.Tüm bebek beslenme kategorileri arasında; sıvı ya da toz olan biberon mamaları, yaklaşık %28 ile en yüksek büyüme oranına sahiptir. Büyümenin hızlı seyretmesinin başlıca sebepleri, tüm bilinçlendirme çalışmalarının sonucunda inek sütünün bebek beslenmesinde kullanımının giderek azalması ve annelerin daha uzun süreler devam sütü kullanmaya devam etmesi şeklinde özetlenebilir. İkinci en yüksek büyüme ise yaklaşık %18’lik bir büyüme hızına sahip olan kavanoz mamalarındadır. Bu kategorinin gelecekte de önemli ölçüde büyüme göstermesi beklenmektedir. Kavanoz mamalarda, bebekler için meyve püreleri, sebze püreleri, çorbalar, tavuklu yemekler, yoğurtlu ve sütlü tatlılar yer almaktadır. Elbette kullanım kolaylığı ile öne çıkmakta olan bu kategoride aslında temel tüketici faydası bu ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddelerin yani meyve ve sebzelerin bebek beslenmesi standartlarında olması. Biberon mamaları, tahıllı kaşık mamaları ve kavanoz mamalar gibi tüm dünyada yaygın olarak tercih edilen bebek besinlerinin yanında, Türkiye pazarında bir de geleneksel bebek beslenme ürünleri yer alıyor; örneğin bebek bisküvisi. Diğer ülkelerde bisküviler bebek besinlerinin sadece küçük bir kısmını oluştururken Türkiye’de geleneksel bir bebek maması kabul edilmekte. Bebek bisküvileri Türkiye’de toplam bebek besini pazarının yaklaşık %50’sini oluşturuyor.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR

Bebek ve çocuk giyim sektörü Türkiye hazır giyim konusunda dünyanın 7., Avrupa’nın 2. büyük tedarikçisidir.Bebek ve Çocuk Hazır giyimde en çok tercih edilen hammadde olan pamuk üretiminde dünyada 5.sırada yer alan Türkiye aynı zamanda organik pamuk üretiminde de yüksek kalite standartlarında son teknolojileri kullanması , yaratıcı dizaynlar yapması ve çalışanların bilgi birikimi, yeteneği sayesinde önemli bir rol oynamaktadır. Buna ilave olarak esnek üretim imkanı sayesinde müşteri isteklerine hızlı bir biçimde cevap verebilmektedir. Üreticilerin çoğu Bursa, İstanbul, Denizli ve İzmir’de kurulu olup; bebek ve çocuk giyimi üretiminin %80’i Bursa’da gerçekleştiriliyor. 2012 yılında en fazla ihracat yapılan ülke %20 pay ile Almanya. Almanya’yı sırasıyla İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Rusya, İsveç, Danimarka takip etmekte.

Türkiye, nüfus artış oranı en iyi ülkelerin başında geliyor Yıllık Bazda Nüfus Artış % 2004-2020 Beklentileri Hindistan ……………………………….. 1,3 Türkiye …………………… 1,2 İrlanda ………………………………… 1,2 Meksika ………………………………… 1,1 Brezilya ………………………………… 1,1 Dünya Ortalaması …………………... 1,1 Avustralya / Amerika ………….………. 0,9 Kanada ………………………0,8 Çin ……………………………………… 0,6 Norveç ………………………………… 0,5 Hollanda/Fransa/İsveç/İngiltere …. 0,3

Sektöre genel bakış Bebek ve çocuk giyim sektörü, bebek ve çocuk segmentinde en büyük paya sahip ve en hızlı büyüyen alanlardan birisidir. Ancak açık pazarların kullanımının çok yaygın olması markalaşmayı zorlaştırmaktadır. Bebek Bakımı Türkiye’de bebek bezi pazarının büyüklüğü yaklaşık 350-400 milyon Euro olarak hesaplanıyor. Türkiye’de ailelerin %84 hazır bezi tercih ediyor. Ancak Avrupa’da günde 4-5 bez tüketilirken Türkiye’de 3 kez alt değiştiriliyor . Türkiye’de ortalama bez kullanım süresi 27 ay. Bu süre Avrupa’da daha uzunken en uzun bez kullanım süresi Japonya’da. Günlük bez kullanım sayısı yeni doğan bebeklerde günde 8 adet, büyük bebeklerde günde ortalama 4 adet. Bu sayı Avrupa ortalamasının altında kalıyor. Bebek bakımında bezlerin ana yardımcısı olan alt temizliği ürünleri de ciddi bir pazar yaratıyor. Alt temizliğinin önemli araçlarından biri olan ıslak mendil, bebek cilt bakımında en çok satan ürün olarak ayrı bir kategoride ele alınıyor. Islak mendillerden sonra cilt bakımlarında en güçlü kategori olarak şampuan ve saç kremleri öne çıkıyor. Türkiye’de bakım ürünleri pazarında eczane kanalı çok güçlü. Bebek Araç ve Gereçleri Bebek pazarının ciro anlamında en küçük payını pusetten, biberona, mama koltuğundan oto koltuklarına kadar bebek araç ve gereçleri oluşturuyor. Türkiye, büyüyen ekonomisi ve artan nüfusu bakımından bebek araç gereçleri için önemli bir pazar olarak görülmekte. Ayrıca daha önce tüketici algılaması bakımından lüks mal sınıfına giren puset ve oto koltukları, özellikle 2000’li yıllarda hem düşen fiyatlar hem de artan tüketici bilinci nedeniyle önemli bir ihtiyaç olarak görülmeye başlandı. Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde getirilen yeni yasalarla zorunlu hale gelen oto koltuğu kullanımı bu grupta büyüme potansiyeli olan en önemli ürünlerden bir tanesidir.

17


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

18

FUAR Oyuncak Türkiye’de oyuncağa çok az bütçe ayrılıyor. Ülkemizde çocuk başına yıllık 20-25 dolarlık oyuncak harcaması yapıldığı tahmin ediliyor. Bu rakam ABD’de çocuk başına 300 $, Avrupa’da 350 $ ve dünya ortalaması ise 35 $. Dünyada oyuncak pazarı için beklenen büyüme yüzde 2 ila 4 arasında iken, Türkiye’de eğitimli ve genç ebeveynlerin artmasıyla birlikte yüzde 20’lik bir artış bekleniyor. Türkiye’de oyuncak sektörünü ilgilendiren 18 milyon çocuk nüfusunun her geçen yıl artmasıyla birlikte Pazar hacminin 2015 yılı itibariyle 2 milyar doları geçmesi bekleniyor. Türkiye’deki oyuncak sektörü % 85 ithalata dayalı. İthalatın artmasıyla beraber oyuncak pazarı da önemli bir gelişme gösteriyor. Mobilya ve Ev Tekstili Mobilyada, sektörün ekonomik büyüklüğü 7 milyar dolara ulaşmış durumda. Çocuk ve Genç ürünlerinin payı ise bunda %5. Ancak bu oran nüfus sayısının ve aynı zamanda milli gelirin artması ile gittikçe yükseliyor. Bu oranın sadece %20’sini ise bebek mobilyası oluşturmakta bu da ortalama 70 milyonluk bir Pazar payına denk gelmekte. Türkiye’de bebek mobilyasının geçici olmasıyla ilgili mevcut bir algı bulunuyor. Bu nedenle de aileler, özellikle bebeklerde 0-2 yaş arasını fonksiyonel bebek mobilyası ile geçirip daha sonraki yaşlarda çocuk odasına geçişi tercih ediyor. İlk kez bebeği olacak, ekonomik durumu daha iyi ailelerde ise durum biraz daha farklı. Bu aileler, “özel bebek odaları” hazırlatıyor ve daha çok özel üretim yapan butik firmalardan alışveriş yapıyor. Özel butiklerin bebek mobilya pazarında paylarının yüzde 10’larda olduğunu açıklanıyor. Uyku setleri, yatak örtüleri ve nevresim takımlarını kapsayan ev tekstili ürünleri ise bebek ve çocuk piyasasında ciddi bir pazar oluşturuyor. Ev tekstil konusunda niş, organik veya bambu gibi farklı tarzda ürünlerin üretimini yapabilen Türkiye, bu konuda dünyadaki önemli bir talebi de karşılamakta. İhracatta dünya 3. olan ülkemizin gelecek yıllardaki hedefi ise birinci sıraya yerleşmek.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR Neden Katılmalıyım? CBME Türkiye’ye katılmanız için 5 neden En son ürün ve hizmetlerinizi üst düzey karar yöneticilerine sergileyebilirsiniz CBME Türkiye, fırsatları keşfedeceğiniz, ortaklıklarınızı başlatacağınız, projeler imzalayacağınız ve yeni pazarlara açılabileceğiniz büyük bir platformdur. CBME Türkiye’yi her yıl ortalama 13.500 profesyonel kişi ziyaret etmektedir. Sizler de bir CBME Türkiye katılımcısı olursanız, 30’ dan fazla ülkeden gelen 13.500 ziyaretçiye ve 350’e yakın katılımcı firmaya tek bir mekanda ulaşmış ve sayısız iş fırsatını kolayca yakalamış olursunuz. Uluslararası alanda söz sahibi olmanız için atmanız gereken ilk adım: CBME Türkiye Son derece dinamik bir Pazar olan Bebek ve Çocuk ürünleri alanında, uluslararası rekabette kendinizi konumlandırmanız için atmanız gereken ilk adım CBME Türkiye katılımcısı olmaktır. Dünyada üretim konusunda önemli bir Pazar olan Türkiye’yi tanımak, yeni iş anlaşmalarına imza atmak ve fuara her yıl dünyanın dört bir yanından gelen yabancı ziyaretçi ile tanışmak için sizi CBME Türkiye 2015 fuarına bekliyoruz. Türkiye’deki yüksek doğum oranı ve büyüme hızı sektörün cazibesini arttırıyor Türkiye’de her yıl ortalama 1 milyon 250 bebek doğuyor ve nüfusun yaklaşık %30’unu 0-17 yaş arası çocuklar oluşturuyor. Bu rakamlar Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’deki doğum oranı 2 katı fazla oluyor. Türkiye, nüfus artış oranı ile dünyada 2. Sırada yer alıyor. Bebek başına harcama tutarları her geçen gün daha da artıyor Türkiye’de aileler 2 yaşına kadar olan bebekleri için ortalama 750-800 dolar harcama yapıyorlar. Dünya ortalamasının altında seyreden bu rakamlar, bilinçli ebeveynlerin ve milli gelirin her geçen gün yükselmesi sayesinde sektörün cazibesini arttırıyor. Türkiye’nin Stratejik dünya ticaretinde köprü vazifesi görüyor Türkiye, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney eksenleri arasında doğal bir köprü vaziyeti görmekte olup, Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 1.5 milyar müşteriye etkin bir biçimde ve en uygun maliyetlerle ulaşmanızı sağlıyor.

CBME Türkiye sizlere; - Mevcut müşterilerini ve satışlarını korumak, - Yeni siparişler almak, - Yenilikleri tanıtmak, - İhracat imkânları yaratmak, var olanı arttırabilmek, - Kısa ve orta vadede yeni müşteriler kazanmak (bir fuarın ölçülebilen etkisi altı ay ile dört yıl sürebiliyor), - Rakiplerin yeniliklerini öğrenmek, - Ürünleri alternatif ürünler ile karşılaştırmak, - Yeni dağıtım kanalları veya mümessiller bulmak, - Düşünülen muhtemel fiyatları test etmek, tepkileri ölçmek, - Değişik ürün dizaynlarına, ambalajlara karşı tepkileri ölçmek, - Prestij sağlamak, - Firma personelini eğitmek, motive etmek, - Müşterilerinize güven vermek fırsatlarını sunuyor.

19


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

20

FUAR Teşvikler & fuar desteği Fuarımız KOSGEB tarafından %50 destek almaktadır. Kosgeb desteğinden faydalanmak için, kosgeb üyesi olmanız gerekmektedir. Kosgeb üyesi olan firmalar, fuar destek başvuruları başladığı zaman (Bir önceki yılın Kasım sonu, Aralık Başı) www.kosgeb.gov.tr adresindeki e-kobi bölümünden, kendilerine ait olan kullanıcı adı ve şifrelerini girerek fuar destek başvurusu yapabilirler. Fuar destek başvurusu yapılırken, fuar firması ile imzalamış olduğu sözleşmede yer alan bilgiler esas alınır. Destek almak isteyen firma, kosgeb sitesinde yer alan formu bu bilgilere göre doldurup, sözleşmenin bir kopyası ve doldurmuş olduğu formun çıktısını alarak en kısa sürede bağlı bulunduğu kosgeb müdürlüğüne vermekle yükümlüdür. Fuar desteği belirli bir kotayla sınırlı olduğu için, başvuruların erken yapılması fuar desteği almanızı güçlendirecektir. Kosgeb desteği alan firmalar, fuar tarihinden sonra ödeme evraklarını bağlı bulunduğu kosgeb müdürlüğüne iletir. Kosgeb, evrakları tam olan firmalara, fuar tarihinden sonraki en kısa sürede kazandığı hak kadar geri ödeme yapar. Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarımız, firma başına yıllara göre değişmekle birlikte en az 50 m2, en fazla 100 m2 destek almaktadır.

Ziyaretçi: Neden ziyaret etmeliyim? Sektörün Tek ve En Büyük Fuarı 2015 Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı ( CBME Türkiye) 4 salon, 400 katılımcı ve 1000’den fazla marka ile araç-gereçten hazır giyime, mobilyadan ev tekstile kadar tüm ürünleri görebilirsiniz. CBME Türkiye’de Uluslararası isim yapmış firmalara ve bir çok yeni markaya ulaşabilir, en yeni trendleri ve koleksiyonları görebilirsiniz. Ziyaretçi ve katılımcı anlamında son 5 yılda 3 kat büyüyen CBME Türkiye, Türkiye’nin bulunduğu stratejik konum ve rekabet gücüyle sektöründe dünyanın bir numarası olmaya aday gösteriliyor.

Kolay Ulaşım 2015 Anne Bebek Çocuk Fuarı ( CBME Türkiye) İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşecektir. Sınırsız sayıda ürün ve markayı tek bir çatı altında bulabileceğiniz fuarımıza, İstanbul havaalanında indikten sonra 5 dakika içinde fuar alanında olabilir ve yüzlerce markanın arasından size en uygun olanını seçip, hiç yorulmadan işinizi büyütebilirsiniz. CBME Türkiye; Tekstil, Mobilya ve Ev Tekstili Ürün Gruplarında Rekabetçi Üretim Avantajı - Stratejik konumu sebebiyle tüm pazarlara yakınlık, hızlı teslimat olanağı, - Kişisel taleplere yönelik küçük ölçekli işlere yatkınlık, - Uluslararası şartnamelere uyum ve çevre dostu üretim konusundaki deneyim, - Hammadde ve malzeme zenginliği, - Uluslararası rekabet deneyimi, yeni teknolojilere ve modaya yüksek uyum becerisi.

Neden ziyaret etmeliyim Kimler Ziyaret Etmeli? - İthalatçılar ve İhracatçılar, - Distribütörler, Toptancılar ve Üreticiler, - Bebek ve Çocuk Mağazaları, - Hiper marketler, - Eczaneler, - Yatırımcılar, - Medya, - Dernek ve Birlikler.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR

Mothers-Babies-Kids Show Anne Bebek Çocuk Fuarı yeni yüzü olan ‘’Mothers-Babies-Kids Show’’ ile sizlerle… 25 yıldan beri büyüyerek devam eden fuarımız, anne ve anne adaylarına ihtiyaçları olan tüm ürünleri ve bilgileri, tek bir çatı altında bulabilme imkanı sağlıyor. Türkiye’nin ilk ve en büyük olma özelliğini taşıyan fuarımızda, bebeğinizin ve sizin ihtiyaç duyduğunuz tüm ürünlere kolayca ulaşıp, firmaların fuara özel yapmış olduğu indirimlerden faydalanıp, henüz piyasaya çıkmamış en yeni ve trend ürünleri keşfederek, aynı zamanda konusunda uzman kişilerle yapacağınız görüşmelerle aklınızdaki sorulara cevap bulabilecek ve en doğru şekilde bilgi alabileceksiniz.

Fuarda sizleri bekleyen ürün gruları; - Hamile giyim ve iç giyim, - Yeni doğan, bebek ve çocuk giyimi, - Kişisel bakım ve bebek bakım ürünleri, - Pusetler, Bebek Arabaları, Oto Koltukları, - Biberonlar, Emzikler ve tüm yardımcı beslenme ürünleri, - Bebek ve Çocuk Odası Mobilyaları ve Ev Tekstil Ürünleri,- Bebek ve Çocuk Ayakkabıları, Çorapları,- Dekorasyon ve Organizasyon Firmaları,- Oyuncaklar, Kitaplar ve Tüm Eğitici Ürünler, Dekorasyon ve Organizasyon Firmaları, Doğum

Fotoğrafçıları, Sağlık Kuruluşları, Kreşler, Ana Okulları ve Daha Fazlası. Mothers - Babies-Kids Show’u ziyaret ettiğinizde hamileliğinizde ihtiyacınız olan ürünleri bulacak, doğum yapacağınız hastaneyi ayarlayabilecek, hatta dilerseniz doğum fotoğrafçınızı seçip o çok özel anınızı ölümsüzleştirebileceksiniz. Ardından bebeğiniz için en güzel odaları seçecek ve organikten en trend bebek ve çocuk kıyafetlerine kadar alışverişinizi yapabileceksiniz.

Sizlerde bebeğinizi bekliyor veya bebeğiniz için en iyisini düşünüyorsanız 16-19 Ocak’da Türkiye’nin en büyük organizasyonunu kaçırmayın. Fuardaki son gelişmeleri takip etmek ve sürpriz hediyeler kazanmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz. facebook.com/annebebekcocukfuari, twitter.com/anne_bebekcocuk Mothers-Babies- Kids Show’da görüşmek dileğiyle…

21


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

22

SEKTÖR

Fikri mülkiyet ve önemi

Eğer rakiplere oranla farklı bir ürün ya da hizmet üretmeyi düşünüyorsak, önce onu korumayı düşünmeliyiz Fikri mülkiyet (IP), yaratıcılık ve fikri sermaye ile ilgili belirli özel hakları kapsamaktadır. Fikri mülkiyetin önemli bir özelliği, çoğu durumda çok değerli olan ve korunması gereken gayri maddi fikir ya da nesneleri içermesidir. Diğer bir deyişle, fikri mülkiyetin temel hedefi birey veya şirketin gayri maddi varlıklarıyla ilgili haklarının uygulanmasının uygun

yolunu bulmaktır, ayrıca üçüncü şahsa ait izinsiz eylem ve yasal olmayan davranışa karşı yeterli korumayı sağlamaktır. Genel anlamda, üç çeşit varlığın ayrımını yapmak mümkündür: • Taşınabilir varlıklar, bilgisayar veya araba gibi • Taşınmaz mülk, örneğin ev vb. • Gayri maddi varlık ya da fikri sermaye,

örneğin bir buluş ya da tasarım. Yaratıcılık ürünlerini koruyabilecek bir grup hakları oluşturma ihtiyacı taşınabilir veya taşınamayan maddi varlıklarla kıyaslandığında bu varlıkların kendine has niteliği ile ilişkilidir. Bu yönüyle, gayri maddi varlıkların en önemli özelliklerinden biri, maddi varlıklara mümkün olmayan sınırsız üretim sağlama imkânıdır. İki tür fikri mülkiyet vardır. Sınai haklar ve telif hakları. Sınai Mülkiyet Buluşlar (Patent ve Faydalı Modeller), Entegre devre topografyaları, endüstriyel tasarımlar, markalar ve coğrafi kaynak işaretlerini içerir. Telif Hakkı Roman, şiir, oyunlar, filmler, müzikal çalışmalar, çizimler, resimler, fotoğraflar, heykeller, mimari tasarımlar ve bilgisayar programları gibi edebi ve sanatsal çalışmaları içerir. Gösteri sanatçılarının performansları, yapımcıların kayıtlarındaki fonogramlar ve radyo televizyon programlarındaki yayımcıların çalışmaları da telif hakkı kapsamına girmektedir. Ben biraz daha sınai mülkiyet haklarına yoğunlaşmak istiyorum. Firmalar, yurt içinde ya da yurt dışında, mal ya da hizmet ürettikleri ya da sattıkları tüm logo ve markalarını tescil ettirmelidirler. Aksi takdirde ben buna ticari intihar diyo-


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR rum. Çünkü bir başkasına ait olma ihtimali olan ( ileride ya da şimdi ) bir markaya yatırım yapmış oluyorlar. Uzun emekler sonucu ortaya çıkan ürün görselliğindeki değişiklikler ya da Ar-Ge Ür-Ge faaliyeti gibi yenileşim süreçlerinde ortaya çıkan buluşlar da aynı şekildeler. Firmalar, fark yaratabildikleri sürece ayakta kalabiliyorlar. Bu, artık herkesin bildiği bir gerçek. Fark yaratmak çoğu defa ürün ya da hizmetlerde değişiklik yapmak ya da müşteriye ulaşma yöntemlerindeki değişiklikler ile oluyor. Sınai haklar, ürünler ya da hizmetler ile ilgili bir konu. Eğer rakiplere oranla farklı bir ürün ya da hizmet üretmeyi düşünüyorsak, önce onu korumayı düşünmeliyiz. Her zaman sunulan standart üründen şekli olarak daha farklı ve daha alımlı tasarımlar müşteriyi heyecanlandırmaz mı? Mesela sırf tasarımı ya da markası için cep telefonu tercihi yapmaz mıyız? Müşterimizin ilgisini çeken ürün tasarımı korunmaya değerdir. Maharet, ürünümüzün, müşterinin ilgisini çekebileceğini düşünerek piyasaya sürmeden tescil müracaatı yapmakta.

Firmalar, yurt içinde ya da yurt dışında, mal ya da hizmet ürettikleri ya da sattıkları tüm logo ve markalarını tescil ettirmelidirler. Aksi takdirde, bir başkasına ait olma ihtimali olan ( ileride ya da şimdi ) bir markaya yatırım yapmış oluyorlar Peki ya patent? Sanayileşmiş modern uluslarda teknolojik ilerleme ve ekonomik güç fazlasıyla patent sistemine bağlıdır. Günümüzde, bir ulusun zenginliği artık öncelikle doğal kaynaklarına bağlı değildir. Yenilikçi olma kapasitesi ve söz konusu yeni fikirleri koruma ihtiyacına yönelik farkındalık, modern toplumlardaki gelişim ve refah dair temel bir araç halini aldı. Söz konusu alanda, patent “kilit nokta” haline geldi. Peki, sonuç olarak nasıl bir şeydir bu patent? Bir devletin buluş sahibine (icat eden veya başvuru sahibi) sınırlı bir süre dilimi dâhilinde (başvuru tarihinden itibaren 20 yıl) özel kullanım ayrıcalığı sağlayan haktır. Patent terimi kamu teftişine açık hale getirmek anlamına gelen patent teriminden ve “patent belgesi” de aslen kraliyet hükümlerine belirli kişi ve kurumlara verilen özel hakları ifade eder. Kelimenin asıl tanımına göre, sosyal hedeflerinden biri buluşu yapan kişinin toplumun ilerlemesi için belirli süreli özel haklar karşılığında bilgiyi paylaşmasına sebep olmaktır.

Patent, buluşun üretim sürecinde buluş sahibine olan kişiye tekel imkânı sağlar ve bu da araştırma ve geliştirme teşviki sağlar. Patent koruma imkânı olmaksızın, çoğu birey ve şirketler risk almayabilir veya yeni ürünleri tasarlamak ve geliştirmek için para ve zaman yatırımı yapmayabilir. Toplum binlerce icattan mahrum kalabilirdi, fare kapanından yeni ilaçlara, iletişim sistemleri, enerji kaynakları, vb. Ve yeni ürün ve teknolojiler olmadan dünya ekonomisi hızlı bir biçimde durgunlaşırdı. Yani diyebiliriz ki, patent teknoloji transferini teşvik etmenin en etkin yoludur: her patent belgesi teknolojinin farklı bir yönünü net ve belirgin terimlerle tanımlar ve herkes tarafından okunabilir. Patent bilginin paylaşımını desteklemek için özellikle halka açık hale getirilir. Bu derste daha sonra işleyeceğimiz üzere patent yalnızca resmi yayınlarla değil aynı zamanda dünyanın her yerindeki sayısız patent bilgi tabanı yoluyla da halka açık hale getirilir.

Patent modern toplumların ilerlemesinde hayati bir kaynak özelliği taşır ve aynı zamanda işverenler, araştırmacılar, mucitler, akademisyenler ve diğer alanındaki gelişimlere ayak uydurmak isteyen diğerleri için de önemli bir kaynaktır. Görüldüğü üzere bir kaç farklı fikir eserleri hakları bulunmaktadır. Bu hakların her biri değerli taşınamaz varlıkların korunmasını farklı şekillerde yerine getirir. Doğrusu daha yaygın Güçlü ve etkin bir koruma sağlamak için bu haklar, söz konusu varlığın korunması amaçlı bir arada hareket edebilir. Bu haliyle, bir ürünün patent, endüstriyel tasarım ve marka tarafından korunduğunu görmek mümkündür. Bir cep telefonun şekli endüstriyel tasarım altında korunabilir; Teknik bir çözüm patent tarafından korunabilir; Cep telefonu bir marka tarafından korunabilir. Keyifli günler…

23




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

26

SATIŞ

Endüstriyel Pazarlarda Satış

Endüstriyel pazarlar, ciddi anlamda tüketici pazarlarından farklılaşırlar. Endüstriyel pazarların tüketici pazarlarına göre en büyük farkları şu şekilde sıralanabilir; • Endüstriyel alıcılar rasyonel hareket ederler.

• Endüstriyel alıcıların bilgi düzeyleri yüksektir. • Endüstriyel pazarlarda tutundurma faaliyeti olarak reklam yerine kişisel satış yaygındır. • Endüstriyel pazarlarda alımlar doğrudandır.

• Endüstriyel pazarlarda karşılıklı alışveriş (reciprocity ) ilkesi vardır. • Alımlar genelde grup olarak yapılır. • Satış masrafları azdır. • Satın alma işlemi uzun sürer. Dolayısıyla endüstriyel pazarlarda satış teknikleri farklılaşmaktadır. Bu bağlamda en temel farklılıklar, endüstriyel pazarlarda alıcıların rollerinde ortaya çıkmaktadır. Tüketici pazarlarında alıcıyı tanımlarken, parasal gücü, istek veya ihtiyacı, karar verme yetkisi olan kişi şeklinde bir tanım yapılırken, endüstriyel pazarlarda roller biraz daha karmaşıktır. Bu pazarlarda satışa giden yol, doğru kişileri dolayısıyla doğru rolleri belirlemekten geçer. Bu roller kısaca şu şekilde tanımlanabilir; Başlatıcı: Bir ürün ya da hizmetin satın alınmasıyla çözümlenebilecek bir sorun ya da gereksinimi tanımlayan kişidir. Etkileyici: Bir satın almanın yapılıp yapılmayacağını, neyin satın alınacağını ve kimden satın alınacağına ilişkin bilgiye sahip olan kişidir. Başka bir ifadeyle, işletme içinde gereksinimin şiddetini ortaya koyan satın alma merkezi üyesidir. Etkileyiciler, herhangi bir bölümden hatta işletme dışındaki bir danışmanlık firmasından bile olabilir. Etkileyici, belirli bir ürün ya da tedarikçi


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SATIŞ

tercihi yapmaz, ancak verilen satın alma kararı üzerinde etkilidir. Karar Verici: Satın almaya ilişkin olumlu ya da olumsuz kararı veren, ürünü ve tedarikçiyi seçen ya da onaylayan (genelde en üst kademede çalışan) kişidir. Alıcı: Ürün ya da hizmetin siparişini veren kişidir. Bunlar satın alma merkezinin diğer üyeleri tarafından yapılan tercihe ilişkin fikir öne sürmezler, buna karşılık seçilen tedarikçi işletmeyle satın alma görüşmelerini yürütürler. Genellikle işletme içi yapılanmada yer alan ve işletmeye bağlı satın alma bölümü çalışanları ya da satın alma acenteleri olabilirler. Kullanıcı: Ürün ya da hizmetin son müşterileridir. Makineleri kullanan üretim işçileri, ofis donanımını kullanan sekreterler ya da telefon santralini kullanan telefon operatörleridir. Her ne kadar kullanıcılar, çoğu kez satın almanın başlatıcısı olsalar da genellikle satın alma kararına katılımları alt düzeydedir. Kilit Adam (Gatekeeper): Satın alma ekibine gelen malzemeleri denetleyen kişidir. Avukat: Satıcının ürününü veya firmasını beğenen ve bunu dile getiren kişidir. Bu roller içerisinde en çok ihmal edilenler genelde kilit adamlardır (gatekeeper). Bu kişiler, şirketlere yollanan katalogları, tanıtım malzemelerini denetleyen, yönlendiren kişilerdir. Aynı zamanda, alıcı ve karar vericilere ulaşmak için geçilmesi gere-

ken kişilerdir. Genelde sekreter, asistan pozisyonunda olan bu kişiler, tüm akışın sorunsuz gitmesi için kritik öneme sahiptir. Üstelik, alıcıların değişmesi durumunda da şirket ile ilişkinin devam edilebilmesi, yeni alıcılar ile iletişim kurulabilmesi için kilit adamlar çok kritik öneme sahiptirler. İyi satıcılar, kilit adamların isimlerini, neler sevdiklerini, doğrum günlerini tıpkı karar vericiler ve alıcıların bilgilerini sakladıkları

gibi saklarlar. İşletme ziyaretlerinde muhakkak kilit adamlara da uğrar, onları mutlu edecek küçük hediyeler götürmeyi asla ihmal etmezler. Şimdi gelelim kritik soruya; sizin şirketinizdeki satıcılar kilit adamlar ile ilgili ne kadar bilgiye sahip? Büyük satışlar yapabilmek için kilit adamları ne kadar mutlu edebiliyorlar? Zeki Yüksekbilgili

27


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

28

MAKALE

Firmaların gözde pazarlama aracı; internet! Bu teknolojik gelişmelerin en önemlilerinden birisi de internettir. 1969 yılında ABD Hükümeti tarafından, Advanced Research Projects Agency (ARPA) bünyesindeki araştırma merkezlerini ülke çapında büyük bir bilgisayar ağı ile birleştirmek amacıyla başlatılan proje, günümüzde hem kişiler hem de organizasyonlar tarafından, araştırma, eğitim, tanıtım, iletişim, eğlence ve ticaret gibi çok çeşitli amaçlar doğrultusunda kullanılan internetin temelini oluşturmaktadır. İşletmelere yeni fırsatlar ve yeni pazarlar sunan internetin ticari alandaki kullanımı ise özellikle 1994 yılından itibaren bir gelişme göstermektedir. Bilindiği gibi internet üzerindeki en önemli ticari gelişmeler internetin bir parçası olan web üzerinde gelişirken, e-posta, usenet ve posta listeleri gibi diğer çeşitli araçlar da; iletişim, pazarlama araştırması, ürün geliştirme, marka oluşturma gibi faaliyetlerin yürütülmesinde önem kazanmaktadır. Bu çalışma ile amaçlanan ise, çeşitli işletme faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılabilen internetin, bir pazarlama aracı olarak çeşitli kullanım alanlarını belirlemek ve işletmelerin firmalar arası pazarlama alanında internet kullanımında etkili olan faktörleri sınıflandırmaktır. Bu doğrultuda firmalar arası pazarlama alanında internetin kullanım alanları ve firmaların bu alanlarda interneti kullanmaya iten faktörler gözden geçirilmiştir. Web sitesine sahip firmalar üzerinde gerçekleştirilen saha araştırması ile de işletmelerin internet ve web sitesi kullanım amaçları belirlenmeye çalışılmış ve işletmelerin pazarlama faaliyetlerinde internet kullanımında etkili olan faktörler sınıflandırılmak istenmiştir.

Derlediğimiz bu makalede yeni bir pazarlama aracı olan internetin firmalar arası pazarlamada kullanımına, geçmişten bu güne uzanan bir zaman diliminde bakıp, firmaları, pazarlamada interneti bir mecra olarak kabul etmeye yönelten faktörleri inceleyeceğiz. İnternet teknolojisinde yaşanan gelişmelere paralel olarak işletmeler de bu teknolojiden yararlanmak üzere çeşitli faaliyetlerin yürütülmesinde interneti kullanmaktadırlar. Özellikle pazarlama alanında internetin kullanımı işletmelere önemli avantajlar sağlamaktadır. İnternet, işletmelere bilgi sunma ve sağlama, iletişim, ticari işlemler

ve dağıtım alanlarında kullanabilecekleri çeşitli araçlar sunmaktadır. Araştırmalar sonucunda elde edilen bazı önemli bulgulara göre; işletmelerin büyük bir kısmının interneti ve webi firma ve ürün tanıtımı, müşterilerle iletişim ve satış artırma amaçlı kullandıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca, firmalar arası pazarlamada internet kullanımını etkileyen faktörler, pazarlama etkinliği, maliyet etkinliği, teknolojiye uyum ve iletişim kolaylığı olarak saptanmıştır. Son yıllarda özellikle bilgisayar ve iletişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler işletme faaliyetlerinin yürütülmesinde pek çok yenilikleri gündeme getirmiştir.

Firmalar Arası Pazarlama Ve İnternet Firmalar var olduklarından bu yana birbirlerine satış yapmaktadırlar ve günümüzde bu işleme B2B (Business-to-Business/Firmalar arası veya firmadan firmaya) ticaret ismi verilmektedir. Firmalar arası pazarın büyüklüğü ve ticari işlemlerin elektronik olarak gerçekleştirilmesinden sağlanan maliyet tasarrufu B2B elektronik ticaret üzerinde bu denli yoğunlaşmasının sebeplerini oluşturmaktadır. Farklı bit görüşe göre de, firmalar arası işlemlerde artan oranda bir yayılma gösteren bir bilgi teknolojisi olan internetin yüksek düzeyde kabul görmesi ve kullanılması büyük ölçüde şu iki faktöre dayandırılmaktadır: - internetin her ağ ve kişisel bilgi siste-


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

MAKALE miyle uyumlu olması ve bilgiye dayalı ve etkileşimli iletişim yeteneğinin fazla olması Bu özellikleri internetin hem bir iletişim aracı, hem de bir pazarlama kanalı olarak kullanımını sağlamakta, bu da organizasyonlar arası daha etkin bir ilişkinin gelişmesine ve yeni ağ işbirliklerine ait fırsatlar doğmasına sebep olmaktadır. Yapılan çeşitli çalışmalar, internetin firmalar arası pazarlamada işletmelere sunduğu çeşitli avantajları ve olumlu yönleri ele almakta ve internetin işletmelerin pazarlama faaliyetlerini yürütmede önemli bir araç olduğunu ortaya koymaktadır. İnternet, örgütsel firmaların pazarlama faaliyetlerini yürütmede ihtiyaç duydukları önemli bir araç olarak görülmekte ve internet sayesinde müşteri ihtiyaçlarının daha iyi bir şekilde tatmin edilmesi sağlanmaktadır. Gerçekten de müşteri tatminini amaçlayan ve bütünleştirilmiş pazarlama ile desteklenen yeni pazarlama anlayışının uygulanmasında internet, işletmeler için önemli bir pazarlama aracını oluşturmaktadır. İnternet ile müşteri ve firma arasında karşılıklı ve etkin bir 125 iletişimin kurulması, müşteri istek ve ihtiyaçlarının daha kolay ve daha hızlı öğrenilmesi, etkin bir şekilde müşteri hizmeti sunulması, maliyetlerdeki düşüş

ile müşterilere daha uygun fiyatlarda mamul ve hizmet sunulması gibi sağlanan avantajlar müşteri tatminini de arttırmaktadır. Bu doğrultuda, firmalar arası ticaret yapan işletmelerin pazarlama stratejilerini geliştirmelerinde internet ve ilgili diğer teknolojiler önemli bir bölümü oluşturmakta ve bu teknolojiler sayesinde bütünleştirilmiş pazarlama uygulamaları da daha güçlü bir şekilde yerine getirilebilmektedir. Bir başka görüşe göre de internet, işletmelere işlerini daha az maliyetli ve daha kolay bir şekilde arttırabilmeleri için çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Örneğin internet, pazarlama araştırmalarının yürütülmesinde, yeni pazarlara ulaşmada, müşterilere daha iyi hizmet sunmada, ürünlerin daha hızlı bir şekilde dağıtımında, müşteri problemlerini çözmede, iş ortakları ile daha etkin bir şekilde iletişim kurmada kullanılabilen önemli bir araçtır. Bu konu ile ilgili başka bir yaklaşım ise her türden ve her büyüklükteki pazarlama organizasyonunun tasarruf sağlamak ve etkinliği arttırmak amacıyla internet ve web fonksiyonlarından daha fazla yararlanmaya başladığı görüşündedir. Başka anlayışlara da bakıldığında, internet sayesinde firmalar, özellikle de basım, bilgi hizmetleri ve dijital ürünler kategorisinde

yer alan firmalar, aracıları ortadan kaldırarak dağıtım maliyetlerini düşürebilirler ve böylece dağıtım kanalı kısalmış ve dağıtım daha etkin bir hal almış olurlar. Firmalar arası pazarlamada işletmelerinin internet üzerindeki faaliyetlerinin beş aşamada incelendiği de görülür. Buna işletmeler firmalar arası pazarlamada interneti öncelikle iletişim amaçlı olarak kullanmaktadırlar, tek yönlü olarak bilgi sunma ve bilgi toplama aşamalarından geçen işletme daha sonra müşterilerle çift yönlü iletişime geçmekte böylece bilgi alışverişi ve ilişkisel pazarlamada interneti kullanabilmektedir. İşletmelerin internet üzerindeki varlıklarına ilişkin son aşamayı oluşturan elektronik ticaret aşamasında ise firmalar, geleneksel yöntemlerin yerine ticari işlemlerini internet aracılığıyla gerçekleştirmekte ve böylece işlem maliyetlerinin azaltılıp müşteri ilişkilerindeki etkinliğin arttırılması için tüm sistemi bir arada değerlendirilebilmektedirler. İnternetin ve özellikle webin büyük bir gelişme kaydetmesi ve işletmelere çeşitli avantajlar sunması, pek çok işletme ve müşteriyi bu küresel elektronik pazara çekmekte ve işletmeler internetin çeşitli araçlarını kullanarak, pazarlama faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütebilmektedirler.

29


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

30

SEKTÖR

Haksız rekabet yanlış hareket! Aldatıcı davranışlarla dürüstlük kuralına aykırı şekilde ekonomik rekabetin kötüye kullanılması halleri haksız rekabet suçunu oluşturur. Bir işletmenin piyasadaki itibarını etkileyen, müşterileri ile ilişkilerini bozan, yanlış ve kasıtlı davranışlar haksız fiillerdir

Haksız rekabet, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Aldatıcı davranışlarla dürüstlük kuralına aykırı şekilde ekonomik rekabetin kötüye kullanılması halleri haksız rekabet suçunu oluşturur. Bir işletmenin piyasadaki itibarını etkileyen, müşterileri ile ilişkilerini bozan, yanlış ve kasıtlı davranışlar haksız fiillerdir. Ayrıca, bir firmanın kendi tanıtımını yaparken, hatalı, yanlış, aldatıcı davranışlarda bulunması, gerçeğe aykırı beyan ve açıklamalarda bulunması da haksız rekabet kapsamında değerlendirilir. Fikri mülkiyet açısından ise: Başka firmaların marka ve faydalı modellerinin ve ürünlerinin taklit edilmesi haksız rekabet davalarına konu olur. Haksız rekabet halleri yasanın 55. maddesinde sayılmıştır. Buna göre; a) Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranış ve Uygulamalar: 1 Başkasının işletmesini, iş ürünlerini veya faaliyetlerini yanlış veya yanıltıcı olacak

Bir firmanın kendi tanıtımını yaparken, hatalı, yanlış, aldatıcı davranışlarda bulunması, gerçeğe aykırı beyan ve açıklamalarda bulunması da haksız rekabet kapsamında değerlendirilir. Fikri mülkiyet açısından ise: Başka firmaların marka ve faydalı modellerinin ve ürünlerinin taklit edilmesi haksız rekabet davalarına konu olur şekilde kötülemek, 2 Kendi işletmesi, iş ürünleri veya faaliyetleri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak, 3 Paye, diploma veya ödül aldığı zannını uyandırmaya çalışmak veya yanıltıcı meslek adları ve sembolleri kullanmak,

4 Başkasının iş ürünleri veya faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açmak, 5 Kendisini, iş ürünlerini, fiyatlarını gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak, 6 Tedarik fiyatının altında ürün satarak müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; 7 Müşteriyi ek edimler sunarak ürünün gerçek değeri hakkında yanıltmak, 8 Müşterinin karar verme özgürlüğünü saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak, 9 İş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak, 10 Taksitle satım veya benzeri hukuki işlemlere ilişkin ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek ve fiyat veya maliyet bilgilerini açıkça vermemek, 11 Tüketici kredilerine ilişkin ilanlarda


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak, 12 Taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmelerinin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin belli haklarına dair eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak. b) Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yönelten Davranış ve Uygulamalar: 1 Müşterilerle sözleşme yapabilmek için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek, 2 Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine haksız yararlar teklif ederek kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak, 3 İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek, 4 Sözleşme yapabilmek için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış kişiyi, bu sözleşmeden caymaya veya sözleşmeyi feshetmeye yöneltmek. c) Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma Halleri: 1 Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak, 2 Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak, 3 Başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralarak yararlanmak. d) Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek e) İş Şartlarına Uymamak f) Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak 1 Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan veya

Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse dava açabilir 2 Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullanmak. Haksız rekabetin varlığı halinde şu davalar açılabilir: (1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b) Haksız rekabetin men’ini, c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d) Kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini, e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir. (2) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.

(3) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler. (4) Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur. Bu davalar, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde ve her halde 3 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Haksız rekabet fiilleri basın yayın ve bilişim yoluyla da işlenebilir. Açacağı davada haklı çıkan davacı, kararın basın yayın yoluyla yayınlanmasını da talep edebilir. Yasanın 62. maddesinde ise cezayı gerektiren fiiller açıklanmıştır. 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler, b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler, c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar, d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, Fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

31




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

34

FUAR

Textillegprom Tekstil Fuarı 43. kez kapılarını tüm dünyaya açtı

Ülkemizin en büyük dış ticaret ortaklarından biri olan Rusya gerek sahip olduğu pazar yapısı gerekse de tekstil sektöründeki payı ile sektörün en önemli ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu nedenle sektörümüz Rusya pazarında bölgemizin bilinirliğini arttırmak için Rusya’nın en önemli 5 tekstil fuarından

biri olan TEXTILLEGPROM’a bölgemizden firmalar ile katılım sağladı. Rusya’nın ve dünyanın en önemli tekstil fuarlarından biri olan TEXTILLEGPROM 23-26 Eylül tarihlerinde 43. kez kapılarını tüm dünyadan ziyaretçilere açtı. Fuara anne, bebek ve çocuk ürünleri sektöründen katılım gösteren tekstil sektöründen pek çok firma ülkemizi kaliteli ürünleri ve hizmetleriyle en iyi şekilde temsil ettiler. Fuar 60.000 m2’lik bir alanda 32 ülkeden 3900 firmanın katılımı ile gerçekleştirilmiş olup 4 gün süren fuarı 20.000’in üzerinde ziyaretçi gezdi. Fuar süresince iki farklı holde tüm dünyaya tekstil ürünlerini sergileyen birçok uluslararası firma, yeni ürünlerini, hizmetlerini ve sektöre kazandırdıkları diğer konseptleriyle ilgili tüm tekstil üretimi teknolojilerini bu pazarda sundular. Bu dev sektörde faaliyet gösteren bu firmalar yoğun emek vererek bölgesel kalkınmada önemli bir adım attılar. Kumaş, iplik, yan sanayi, ev tekstili, hazır giyim, iç giyim, triko ve çocuk konfeksiyonu ürünlerinin sergilendiği fuarda bizim Türk firmalarımız ve ürünleri yoğun ilgi ile karşılandı. Ülkemizdeki ajanslar, odalar ve resmi kuruluşlar bu fuara katılan firmalarımıza sağladıkları fuar desteği ile ülkemiz ihracatının artırılmasına katkı sağlanmasında etkili oluyorlar.

Kazan Bebe ihracatta da kazanmaya devam ediyor

Kazan Bebe firma sahibi Hüsnü Kazan, Textillegprom değerlendirmelerini bizimle paylaştı Textillegprom fuarıyla ilgili düşüncelerini aktaran Kazan, ”Firma olarak her sezon çeşitli ülkelerde ve yurt içinde bizi ilgilendiren fuarlarda yer alıyoruz. Katılımcı firma sayısı, ziyaretçi portföyü ve düzenlendiği alan açısından Rusya’nın en önemli tekstil fuarı

olan Textillegprom fuarına biz firma olarak şirketimizi ve ürünlerimizi tanıtmak maksadıyla her sene katılıyoruz. Bu sene katıldığımız Textillegprom fuarında beklentilerimizin zamana göre değişmekle beraber yüzde elli nispetinde karşılandığını söyleyebiliriz” diyerek bu yılki fuarın normal geçtiğini ifade etti. Bu fuara hazırlık için çalışmalarından bahseden Kazan, “Biz bu fuara hazırlık kapsamında, yılda iki sezon olarak yeni ürünlerle müşteri karşına çıkmak için sürekli yenilik yapıyoruz. Hem Şubat hem de Eylül sezonları için farklı, etkili olabileceğimiz ürünleri hazırlıyoruz” diyerek yeni ürüne verdikleri önemi belirtti. İhracat yapmanın faydaları konusunda Kazan, “İhracat hem firmanın yurtdışı pazarlara açılması hem de uluslararası arenada yer almak, dış dünyayı tanımak açısından olmazsa olmazları arasında birinci sırada yer almalıdır. Ayrıca memleket ekonomisine yapacağı katkı unutulmaması gereken önemli bir husustur” diyerek ihracatın ekonomiye de katkısından söz etti. Yıl içi firma durumlarını aktaran Kazan, “2014 yılı için firmamız açısından çevre ülkeler ve dünya ekonomisindeki krizler göz önünde bulundurularak vasat bir sezon olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, her gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de nüfus artışına bağlı olarak çocuk ürünlerine olan talep sürekli artış göstermektedir. Özellikle bebe ve çocuk ürünlerinde hijyenik, organik, doğal ürünlere olan talep ön plana çıkmıştır” diyerek sözlerini tamamladı.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

RÖPORTAJ

Güneydoğu’nun parlayan yıldızı Özaytaç Tekstil ihracatta iddialı

Özaytaç Tekstil Mali ve İdari İşler Müdürü Mehmet Aşkar ile Textillegprom fuarını konuştuk Textillegprom Fuarının önemi nedir? Bu fuar firmanız açısından nasıl geçti, beklentilerinizi karşıladı mı? En son 43. sü düzenlenen, uzun yıllardır yapılmış ve bizim ürün gamımıza yönelik Rusya bölgesinin en önemli tekstil fuarı Textillegprom fuarı kendini ispat etmiş, bölgesinde bu alanda yapılan en etkili fuar. Fuarda etkili olmak için gereken hazırlıkları yaptık. Özaytaç Tekstil olarak, hedef pazarımıza hitap edip, tüm ürünlerimizi beğenilerine sunduk. Fuarımız güzel geçti, beklentilerimizi karşıladı. Önümüzdeki senelerde de katılmayı düşünüyoruz.” Bir ihracat firması olarak bu fuara nasıl hazırlandınız? “Özaytaç Konfeksiyon Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak, bu fuarımızı en etkili şekilde geçirmek için gerekli bilgileri aldık. Bu bilgi-

lere göre en verimli olacağımız ürünlerimizi hazırladık. Bunun dışında fuarla ilgili nakliye, promosyon gibi çalışmaları da yaptık.”

diriyoruz. Bu hususları masaya yatırdıktan sonra o fuara katılıp katılmayacağımıza karar veriyoruz.”

Bir fuara katılım için göz önünde bulundurduğunuz hususlar nelerdir? “Bir fuara katılım için en önem verdiğimiz konu, dış pazara açılmak ve daha sürümlü adette ürünler satmak. Bir fuara katılmadan önce, o fuarın adını, düzenlendiği şehri ve ülkeyi, tarihini, sergilenebilecek ürünleri ve fuar içinde ürün gruplarını inceliyoruz. Bir önceki fuarın kataloğuna bakıyoruz. Stand alanı ve ziyaretçi promosyon kampanyası hakkında bilgileniyoruz. Bu fuar hakkında o ülkedeki Ticaret Müşavirliklerimizin ve meslek kuruluşlarının görüşlerini alıyoruz. Bir önceki fuarın raporu yani katılımcı ülke ve firma sayısı (yerli ve yabancı), ziyaretçi profili, fuardaki iş bağlantılarını değerlen-

Bir firma neden ihracat yapmalıdır? İhracat yapmanın firmanız için faydaları ve riskleri nelerdir? “Büyümek isteyen her firma ihracat yapmalıdır. Daha geniş pazarlar bulmak, üretim kapasitesini artırmak ve yurt içi piyasasına bağlı kalmamak için ihracat yapmak gerekir. Her zaman ihracat çalışmalarına önem veriyoruz çünkü ihracat yapmanın firmamıza çok faydaları var.” Bu fuarda hangi ürünleri ön plana çıkardınız? “1-12 yaş arası çocuk kot, keten, kadife pantolon imalatı yapan firmamızın bütün ürünlerini bu fuarda sergiledik. Ürünlerimiz ziyaretçiler tarafından beğenildi. Fuar sonrası dönüşlere bakarak fuar performansımızı tam olarak değerlendirmek mümkün.” Bebe giyim sektöründe geldiğiniz nokta hakkında bilgi verir misiniz? “Sektördeki teknolojik gelişmeleri sürekli takip eden firmamız yatırımlarına hız vererek şuan ki üretim kapasitemiz olan günlük 10 000 adet ürün üretimi ve toplam 5500 m2 kapalı alanda üretim ve 500 metrekarelik showroom ile fabrikasyon sisteme geçmiştir. Sektöründe idol bir marka haline gelmiş olan firmamız Türkiye’nin 81 iline dağıtım ağını kurmuş bayilik sistemi ile çalışmaktadır.”

35


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

36

FUAR

Child and Junior Fuarı (CJF) büyümeye devam ediyor Rusya’da gelişen fuar çalışmaları doğrultusunda büyüyerek, etkili, doğrudan iletişim ve satış çözümleri sunan CJF, anne ve bebek sektörünün tüm alanlarındaki ürünlerini görme olanağı sağlıyor CJF’nin gelişim süreci Original adı International Exhibition for Child and Junior Fashion; Maternity Wear olan Uluslararası Çocuk ve Genç Moda ve Hamile Giyim Fuarının ilk yapıldığı tarihten bu güne kadar geçirdiği süreçte; 1. 2001 yılında CJF Fuarı Mirdetsva Fuarı’nın bir parçası olarak ilk kez düzenlendi. 2007 yılında bir fuar haline geldi. 2009 yılında REUF belgeli profesyonel bir fuar niteliği kazandı. 2010 yılında CJF yılda iki sefer düzenlenen bir fuar haline geldi. Gelişmeye ve etkisini artırmaya devam eden CJF 2011 yılında UFI logosuna kavuştu. Her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısı artan CJF, 2011 yılında gerçekleştirdiği yenilikçi projeleriyle 2012 yılında Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenmeye başlandı. Geçen yıl çocuk ürünleri sektörü işletmecilerinin desteklenmesi ve tanıtılması için Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tüm kıstaslarını yerine getirerek, Bakan Denis Manturov tarafından yetki verildi. 2007 yılında, bir nitelikli fuar kapsamına giren CJF, o güne kadar düzenlenen Ço-

cuk ve Genç Moda Salon (Çocuk ve Genç Moda, Annelik Giyim) Fuarı Mir Detstva ya bir ek olarak yapılırken, zamanla büyüdü ve ayrı bir olay haline geldi. İlk olarak Mir Detstva Fuarı kapsamında başlatılan CJF, o tarihten bu yana sektör için iş, vazgeçilmez bir pazarlama kanalı, satışları artırmak için etkin bir araç, yatırımlardan kar yapmak için güvenilir bir yol ve ticari olarak sonuç getiren etkili bir platform oldu. CJF - Çocuk ve Genç Moda Fuarı tüm dünyadan çocuk moda endüstrisinin profesyonelleri için benzersiz bir iletişim aracıdır. Bu fuar ortaklar ile mevcut bağları güçlendirmenin yanı sıra, yeni anlaşmaları imzalamak için yardımcı olur. Son pazarlama araştırmasına göre bu fuar, alıcılar çocuklar, gençler ve anneler için giyim ve ayakkabı gibi ürünlerde büyük bir hevesle takip ettikleri bir olay. Piyasa koşulları ve katılımcı ve profesyonel ziyaretçi talepleri dikkate alınarak, 2010 yılından itibaren her yıl Şubat ve Eylül ayında düzenlenen bu fuar Expocentre’da yerini almaya devam ediyor. Bu aylar

sektördeki toptancıların tam mal tedarik ettiği aylardır. CJF - Çocuk ve Genç Fuarı sektöre şu imkânları sunuyor Etkili doğrudan iletişim ve satış çözümleri, Anne ve bebek sektörünün tüm alanlarındaki ürünlerini görme, Ürün veya yeni hatlar piyasaya sürülmeden önce profesyoneller için en iyi teşhir, Piyasa koşullarına ait güncel bilgiler, en iyi markalar, en son trendler ve yeni teknolojiler, Şirket ve marka imajını tanıtmak için bir fırsat, Mevcut ve gelecekteki iş ortakları ile yüz yüze iletişim sırasında tüketici tercihlerinin değerlendirilmesi, Sadece dört gün içinde iş ihtiyaçlarına ve sorunlara çözüm bularak zamandan tasarruf sağlama, Expocentre Fairgrounds: Rusya’da eşsiz benzersiz bir mekan, iyi gelişmiş altyapı, Moskova’nın merkezinde elverişli bir konumda, İş dünyasına hizmet eden отражающей


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR ve daha fazla fikir ve deneyime ulaştıran çoklu iş topluluklarında yer alma şansı, Çocuklar ve gençler için giysi ve aksesuarları üretimi yapan öncü üreticiler için zengin bir program. Sizin hizmetinizde Deneyimli fuar organizatörleri, İdeal zamanlama, Moskova’nın merkezinde özel mekan, İyi gelişmiş altyapısı, Rahat ve güvenilir bir salon, Profesyonel ziyaretçi, Çeşitli stand yapım seçenekleri, Konaklama için Expocentre Fairgrounds fuar alanına yürüme mesafesinde otel ve daireler. 2014 Child and Junior Fuarına katılan Türk firmalar Aymarka Tekstil Giyim San. Tic. Ltd. Şti., Bebetto (Алексоль), Doruk Tekstil Tic. Ve San. A.S., Grimoor Dış Ticaret Ltd. Şti., Kayhan İç ve Dış Tic. Teks. San. Ltd. Şti., Lalelim Grup Teks. İnş. Gayrimenkul Turizm Tic. A.S., Lidiya Ostafıychuk, Merteks Çorapçılık Tekstil San. Ve Dıs. Tıc. Ltd. Stı., Monili, Nanica Kids, Pamina, Puledro, Y.H.G. Hazır Giyim San. A.Ş., Candeo Kids, Cina Çorap, Силвер Сан, Детская Одежда Gümüş Güneş, Çocuk Giyim, Твой Мир (Olay), Твой Мир (Step), Tıer Чина.

37


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

38

RÖPORTAJ

Bebek giyiminde lider üreticilerden Bebetto CJF’den olumlu dönüşler bekliyor

Bebetto Pazarlama Müdürü Hakan Okyay, dünyayı etkisi altına alan iç ve dış savaşlar ya da karışıklıkların pazarda daralmaya sebep olmasıyla birlikte, bunun etkilerinin Child and Junior Fashion Fuarı’na da yansımış olabileceğini ve fuarın beklentileri karşılamadığını kaydetti. Okyay, potansiyelin düşük olmasına rağmen fuarda sundukları tüm ürünlerin ilgi gördüğünü ve fuar sonrasında da sunmuş oldukları ürünlere yönelik olumlu dönüşler beklediklerini ifade etti. Child and Junior Fashion Fuarının önemi nedir? Bu fuar firmanız açısından nasıl geçti, beklentilerinizi karşıladı mı? “Child and Junior Fashion Fuarı bebe sektörü açısından Rusya’daki önemli fuarlardan biri, geniş bir kitleye ulaşması ve potansiyeli yüksek bir fuar olması tercih sebeplerimizden birkaçıdır. Fuara büyük

beklentilerle gittik ancak, ülkenin Ukrayna ile yaşanan sıkıntılarından dolayı fuardaki potansiyel beklenenden düşük seviyede oldu.” Bir ihracat firması olarak bu fuara nasıl hazırlandınız? “Her fuarda olduğu gibi bu fuarda da titizlikle çalıştık. Gelecek sezonun trendlerini takip edip hazırladığımız 2015 yaz koleksiyonumuzu fuara götürdük. Koleksiyonlarımızı moda trenlerine göre belirlediğimiz için her ülke için ayrı bir çalışma yapmak durumunda kalmıyor, mevcut koleksiyonumuzu sunuyoruz.” Bir fuara katılım için göz önünde bulundurduğunuz hususlar nelerdir? “Fuarın yapıldığı bölgenin ulaştığı müşteri potansiyeli, sektörümüzün ilgili bölgedeki yeri, markamızın bilinirliliği ve devamlılığı başlıca dikkate aldığımız hususlardır.”

Bir firma neden ihracat yapmalıdır? İhracat yapmanın firmanız için faydaları ve riskleri nelerdir? “Pazarlama stratejisi olarak tek bir bölgede olmanın doğru olmadığını düşünüyoruz, hem yurt içinde hem de yurt dışında farklı ülkelerin pazarında olmak riski dağıtmaktır. Bu yüzden ihracat yapmak ve tek bölgeye odaklanmamak daha geniş kitleye ulaşmak gerekir. İhracat yapmanın faydaları; ihracat için her üretim yaptığınızda ilgili ülkenin standartlarını öğrenmeye ve disiplinini almaya başlarsınız, her yeni bilgi sizi sektörde güçlü kılar. Ayrıca yapılan ihracatlar da vergi iadelerini alabilmek mali anlamda destek sağlar. Riskleri ise; firmalarla yaptığınız ödeme koşulları ve satış şartlarının doğru belirlenmemesi ekonomik anlamda risk doğurabilir, doğru adımları attığınızda herhangi bir risk doğuracağını sanmıyoruz.”


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

RÖPORTAJ Firmanızın 2014 yılı yurt içi ve yurt dışı pazarını kısaca değerlendirir misiniz? “Dünyayı etkisi altına alan iç ve dış savaşlar, karışıklıklar pazarın daralmasına sebep olmuştur. Bu daralma piyasamızı da etkilediği için hem yurt içi hem de yurt dışı çok verimli geçmemiştir.” Bu fuarda hangi ürünleri ön plana çıkardınız? “2015 yaz koleksiyonumuz ön plandaydı, 2014 kış koleksiyonumuzu da kataloglarla sunduk. Fuarda sunduğumuz tüm ürünler güzel bir ilgi gördü. Fuar sonrasında da ürünlerimize yönelik olumlu dönüşler bekliyoruz. ” Bebe giyim sektöründe trendler konusunda bilgi verir misiniz? “Sektörümüze kendi alanında öncülük eden firmalardan bir firma olarak, trendler konusuna önem veriyoruz ve takibini en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Yeni trendler soft renkler ekru, mavi ve pembe, ayrıca ürünün rahat, sağlıklı ve şık olması da önemli tercih sebeplerindendir. İtalyan tarzı takip ettiğimiz trenlerdendir.” Bundan başka yurt içi veya yurt dışı hangi fuarlara katılıyorsunuz? “Yılda iki kez Ocak ve Haziran olmak üzere İstanbul’da Anne Bebek ve Çocuk ürünleri fuarına katılıyoruz. Bunların dışında çeşitli ülkelerde bulunan distribütörlerimiz Bebetto ürünleri için stant açıp, fuarlarda Bebetto markasını tanıtmaktadırlar.” Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi

pazarlar konusundaki düşünceleriniz nelerdir? “Uygun fiyat, konforlu, sağlıklı ve şık ürünleri üreterek tüm pazarlara hitap edebilmek gereklidir. Bu çizgide çalışan firmaların sayısı arttıkça sektörümüzün hem ihracat kapasitesi artacak hem de yurt içi pazarlarda daha etkin bir konuma gelecektir.”

Sürdürülebilir giyim, tekstil sektöründe önem kazandı. Bunun bebe çocuk giyim sektörüne yansımaları nasıl oldu? Firmanızın bu konuda çalışmaları var mı? “Sürdürülebilirlik gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için oldukça önemlidir. Her sektör gibi tekstil sektörünün de yönünü sürdürülebilirliğe döndürmesi, haliyle tekstille beslenen biz bebe sektörünü de etkisi altına almaya başladı. Yıllardır Organik ve Oekoteks sertifikalı ürünler üreterek, insan sağlığına zarar vermeyen bir üretim prosedürü uyguluyoruz. Fakat sürdürülebilirlik bu anlamdaki en büyük adımdır. Biz de “sürdürülebilirlik adına neler yapabiliriz?” in çalışmalarını yapmaya başladık. Tüm firmaların da bu konuya odaklanmaları gerektiğini vurgulamak isteriz.” Eklemek istediğiniz bir şey var mı? “Her bireyin sağlıklı ürün tercih etmesi yönünde bir önerim olacaktır. Özellikle bebeklerin tenine temas eden her ürünü titizlikle seçmeli, belge ve sertifikalarını kontrol ederek almalıyız. Tercihlerimizi bu yönde yaptığımızda kalite standartlarına uymayan firmaların da kendisinde değişim yapma zorunluluğunu hissetmesine neden olabiliriz.”

39




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

42

RÖPORTAJ

Candeo Kids, ‘’ Rusya’nın en ücra köşelerine mal satabiliyoruz’’ Candeo Kids Firma Yetkilisi Ayhan Emin, Child and Junior Fashion Fuarı ve sektörle ilgili sorularımızı cevapladı bu durumun etkisi biter ve piyasa olağan konuma kavuşur.” Bu fuarda hangi ürünleri ön plana çıkardınız? “Normalde kürk, zik ve av hayvanlarından dünya iklimlerine uygun bir şekilde mal üretimi yapıyoruz. Sürekli yeni ürün imal etme çabasında olan firmamız daimi olarak 2 ayda bir koleksiyon hazırlamaktayız. Bu katıldığımız Child and Junior Fashion fuarında da çocuk ceket ve kaban ürünlerimizi sergiledik. Ürünlerimiz iddialı.” Bebe giyim sektöründe trendler konusunda bilgi verir misiniz? “Bizim ürünlerimiz daha fazla okul çağındaki çocuklara hitap ediyor. Bana göre kız çocuğu anneye erkek babaya benzemeye çalışıyor. Trendler konusunda daha fazla sözüm yoktur.” Child and Junior Fashion Fuarının önemi nedir? Bu fuar firmanız açısından nasıl geçti, beklentilerinizi karşıladı mı? “Bu fuarın bizim için önemi, hiç Türkiye’ye gelemeyen Rusya’nın en ücra köşelerine mal satabiliyor olmamızı sağlamasıdır. Candeo Kids olarak dünyanın her bölgesine ürünlerimizi ulaştırmak istiyoruz. Rusya bölgesi, komşu ülkeler ve fuara gelen diğer yabancı ziyaretçilerle geniş bir alana hitap ettiğimizi düşünüyoruz. Fuarımız çok verimli geçti diyemeyiz.” Bir ihracat firması olarak bu fuara nasıl hazırlandınız? “Gerek yurt içi gerekse de yurt dışı müşterilerimizden ürünlerimize gelen talep ve şikâyetler, bizim hem ürün kalitesi hem de servis konusunda kendimizi geliştirmemizi sağladı ve bu alanda firmamızı en güzel konuma getirmede yardımcı oldu. Bu bağlamda, fuara hazırlanırken de önceki fuarlardan gelen müşteri talep ve şikâyetlerini dikkate alarak hazırlanmaya çalıştık. Böylece fuarı en verimli bir şekilde geçirmeyi planladık.” Bir fuara katılım için göz önünde bulundurduğunuz hususlar nelerdir? “Bir fuara katılmadan önce o fuarın bizim segmentimizde olmasına, katılımcı ve ziyaretçi potansiyeline, bölgesine ve dü-

zenlenme tarihi gibi hususları göz önünde bulunduruyoruz. Tüm bunları yerine getiren fuarlar bizce kaliteli fuarlardır. Sorunuzun cevabı için biraz klasik cevap olacak ama kalite aradığımız konudur.” Bir firma neden ihracat yapmalıdır? İhracat yapmanın firmanız için faydaları ve riskleri nelerdir? “İster büyük ister normal olsun çoğu firmanın hayalidir ihracat yapmak. Çünkü ihracat faydaları olan bir iştir. Mesela ihracat ülkeye döviz kazandırır, ülkenin hayat standardını yükseltir, hatta ülke tanıtımına bile katkısı büyüktür. Biz yeni pazarlara ulaşmak ve büyümek için ihracat yapıyoruz. Ayrıca biz deri ürünleri satıyoruz. Ülkemizde maalesef deri giyim pazarı yok denecek kadar az olduğu için bizim başka pazarlara açılmamız ve ulaşmamız gerekiyor. İhracat yapmanın riskleri konusunda, temkinli ve istenilen şartlara cevap verebiliyorsanız bana göre, ihracat yapmanın bir sakıncası yoktur.” Firmanızın 2014 yılı yurt içi ve yurt dışı pazarını kısaca değerlendirir misiniz? “Candeo Kids olarak yurt içi pazarımız normal bir seyir izliyor. Ama üretim portföyümüz ve segmentimiz açısından bizim pazarımız çoğunluk olarak Eski Sovyet ülkeleri olduğu için Rusya’daki devalüasyon bizi de etkiledi. İnşâAllah en kısa zamanda

Bundan başka yurt içi veya yurt dışı hangi fuarlara katılıyorsunuz? “Rusya’daki bu fuardan başka Çin ve Kazakistan’da ürün gamımıza uygun çok büyük fuarlara katılıyoruz. Fuarlara katılmaya önem veriyoruz. Büyümek ve ihracat yapmak için fuarların çok faydası var.” Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusundaki düşünceleriniz nelerdir? “Üretim tüketimden daha fazla olduğu için bir doymuşluk var. Bana göre verilen emek tam olarak karşılığını bulamıyor. Sürekli olarak yeni ürünlerle müşterilerinizi şaşırtamazsanız; küçülmek veya kapatmak kaçınılmaz son. Bu düşünceyle hareket eden firmamız sürekli yeni ürünlerle sektördeki etkisini artırmaya devam ediyor.” Sürdürülebilir giyim, tekstil sektöründe önem kazandı. Bunun bebe çocuk giyim sektörüne yansımaları nasıl oldu? Firmanızın bu konuda çalışmaları var mı? “Firma olarak fuarlara katılmamızın öncelikli nedeni kalıcı olmak. Belirttiğiniz gibi sürdürülebilir giyim, tekstil sektöründe önem kazandı. Bunun bebe- çocuk giyim sektörüne değişik yansımaları da oldu. Biz de bu yönde yapılması gereken çalışmaları yapıyoruz.”



Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

44

RÖPORTAJ

Dünyadaki tüm prensesleri Lindissima giydiriyor Lindissima firma yetkilisi Uğur Özcan ile Rusya CJF fuarı ve sektörü konuştuk

Child and Junior Fashion Fuarının firmanız için önemine ve nasıl geçtiğine dair bilgi verir misiniz? “Rusya bu sektör için büyük bir potansiyele sahip fuara ev sahipliği yaptı, hedeflerimize ulaşmamızın yolu bu ihracattan geçiyor. Bu fuarla beraber ürünlerimizin tanıtımını en güzel şekilde yaptık. Bu fuar, firmamız için çok iyi bir deneyimdi.” İhracat yapan bir firma olarak fuara nasıl hazırlandınız? “Günümüzde hemen her alanda yeni ürünler, yeni teknolojiler karşımıza çıkmaktadır. Başkalarının neler yaptığını görerek öğrenmek, bizim yaptıklarımızı, başkalarına göstermek ancak fuarlarla mümkündür. Biz de ürünlerimizi itina ve özenle hazırlayıp müşterilerimizin karşına çıkmaya hazırlandık.”

Fuar için özellikle göz önünde bulundurduğunuz detaylar ya da stratejiler var mıydı? “İhracat potansiyeline sahip ürünleri hazırlayıp, firmanın yerli ve yabancı rakiplerine göre hedef pazardaki avantajlı yönleri, hedef müşterilere yönelik uygulanan satış taktiklerini, dış pazarlara giriş yollarını araştırıp, dağıtım kanalları pazarlama stratejisini, uluslararası fiyatlandırma stratejisini oluşturmak adına çalışmalar yapıldı.” İhracatın hem genel olarak hem de firmanız adına bir değerlendirmesini yapabilir misiniz? “Satış ve kârları artırmak amaçlı firmamızın iç pazarda iyi bir performans gösterip, yabancı pazarlarda karlılığımızı arttırabiliriz. Firmamızı dış pazarlara açarak, pazarlama gücünü arttırıp ve iç pazardaki müşterilere

olan bağımlılığımızı azaltabiliriz. İhracat yaparak, kapasite kullanım oranını, firmamızın rekabet gücünü arttırabiliriz. İthalatın ihracattan yüksek olması durumlarında oluşan dış ticaret açığının azalmasına katkıda bulunabiliriz. İhracatta karşılaşılan riskleri şöyle sıralayabiliriz: -Satışlar tahmin edilen seviyelerin altında kalabilir. -Rekabet beklenenden daha fazla olabilir. -Müşteriler ödeme yapmakta yavaş olabilir veya hiç ödeme yapmayabilirler.” 2014’ebaktığınızda firmanız adına hem yurt içi hem de yurt dışı pazar payı için izlenimleriniz neler olurdu? “Tekstil sektörünün üzerinde bir büyüme hedefi ile girdiğimiz 2014 yılına bu hedefinde üzerinde bir büyüme ile kapatmayı


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

RÖPORTAJ bekliyoruz. 2013 yılına göre yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. İzlenen yurtiçi rakamlarının mevcut projeksiyonu bu büyümeyi yakaladığımızı, yurtdışı rakamlarımızın ise yüzde 20 bandında büyümeleri yansıttığını görebiliyoruz.” Bu fuarda ön plana çıkarmayı düşündüğünüz ürünler var mıydı? “Child and Junior Fuar’ında bebek ve kız çocuk abiye elbiselerimiz ile yer aldık. Fuarda öne çıkan ürünümüz “Bebek Abiye Elbise” adını verdiğimiz en son trend olan dantelli elbisemiz oldu. Bu ürünümüz bebek giyimin modası dantel ve tüllerle detaylandırılmış renkleriyle en çok satan model oldu.” Bebe giyim sektörünün gelişen ve değişen moda ile uyumu konusunda neler ifade etmek istersiniz? “Hazır giyim sektörü büyürken, çocuk giyim sektörü de büyüme gösteriyor. Ülkemizde bu pazarın daha uzunca bir süre canlı, dinamik karakterini koruyacağını söyleyebiliriz. Her çocuğun giysilerinin sık sık yenilenme ihtiyacı nedeniyle ‘hiç küçülmeyen’ bir pazar olarak nitelendirdiğimiz çocuk

giyiminde, büyüme hedefimiz şirketimizin genel büyümesinin de üzerine taşıyor. Büyümek için modaya uyum şart. Çocuk geliştikçe yeni giyecek ihtiyacı oluyor, daha az sayıda ancak daha sık alışveriş yapılıyor. Özellikle son yıllarda internet kullanım oranının artışına paralel olarak bu segmentin en hızlı ‘online’ kanallarda büyüdüğüne tanık oluyoruz.” Fuarlara katılım konusunda fikirlerinizi ve katıldığınız diğer fuarları bizimle paylaşır mısınız? “Bu fuar haricinde İstanbul Anne, Bebek ve Çocuk fuarına da katılıyoruz. Çok sayıda fuara katılmak yerine nitelikli fuarlarda yer almayı daha mantıklı buluyoruz. Lindissima olarak fuarlarda en etkin şekilde yer almaya gayret ediyoruz.” Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusunda fuarlardan elde edeceği kazanımlar konusunda düşünceleriniz nelerdir? “Anne, bebek ve çocuk fuarı da ön plana çıkaracağımız ürünler ve yeniliklerle dolu olacaktır. Bu fuar öncesi genellikle bir

toplantı tertip ettiğimiz için çok yüksek beklentimiz olmasa da satışlarımıza katkısı olacaktır. Genel olarak fuarların faydasını tartışmak yersizdir. İkili ilişkiler ve iş geliştirme konusunda bu tip organizasyonlar güzel bir ortam. Bence, boyut olarak ufak olan sektörümüz için yılda bir fuar yeterli.” Bebe ve çocuk giyim sektörü açısından sürdürülebilir giyimin getirisi ya da eksileri oldu mu? Firmanızın bu konuda çalışmaları var mı? “Tüm tasarımcılarının son yıllarda yakaladıkları başarı grafiği hazır giyim firmalarının ürünlerine de yansımakta ve gerçek değerler katmakta. Tasarım bilincinin yaygınlaşması ve daha verimli kullanılması gereği artık herkesin üzerinde anlaştığı olgu haline gelmiştir. Türkiye’nin ihraç mallarının daha avantajlı pazarlanabilmesi için artık herkes tasarımın olmazsa olmaz bir koşul olduğunu kabul etmektedir. Tasarım, insanların gereksinimlerini karşılamayı hedefleyen işlev, görünüm gibi her yönden yüksek düzeyde yenilik gösterici, yarı karmaşık yarı disiplinli bir olgudur.”

45


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

46

FUAR

Step Çorap; “CJF fuarı beklentileri karşılamadı” Step Çorap Satış ve Pazarlama Müdürü Ali Halit Bilecen ile CJF fuarının firmaların beklentilerini yeterince karşılayamadığına dikkat çekti ve genel olarak sektörel değerlendirmelerde bulundu. sürece sokmuştur. Yurt dışı pazarları olabildiğince daralmış ve bu durum arz ve talep dengesini olumsuz yönde etkilemiştir.” Bu fuarda hangi ürünleri ön plana çıkardınız? “Bu fuarda sektör itibari ile ve mevsimsel talepler çerçevesinde ürettiğimiz çocuk çorap ve kilotlu çorapları ile katılımda bulunduk. Ürünlerimiz ziyaretçiler tarafından beğenildi. Bu arada, daha geniş bir bölgeye ürünlerimizi teşhir etmiş olduk. Zaten fuara katılma amacımız da ürünlerimizi tüm uluslararası sektör oyuncularına sunmaktır.” Bebe giyim sektöründe trendler konusunda bilgi verir misiniz? “Çorap sektörü olarak her ülkenin kendi tarzlarına göre ve dünyada öne çıkan renk ve modelleri biz de kendi sektörümüzde takip ediyoruz. Bu noktada, modadan ziyade kalite ve kullanım açısından sağlıklı ürünlerin hazırlanması bizim için daha ön plandadır. Firma olarak bu yolda ilerliyoruz.” Child and Junior Fashion Fuarının önemi nedir? Bu fuar firmanız açısından nasıl geçti, beklentilerinizi karşıladı mı? “Bu fuar, firmalarımızın yeni pazar arayışlarına katkısı ve reklam olması açısından önemlidir. Son yapılan bu fuar maalesef bizim ve diğer katılımcı firmaların beklentilerini karşılamaktan çok uzaktı. Ticari anlamda Rusya’nın içinde bulunduğu ortam ve rublenin ABD Doları karşısındaki değer kaybı gibi nedenlerden dolayı ve ziyaretçi sayısı açısından fuar beklenenin çok altında gerçekleşmiştir.” Bir ihracat firması olarak bu fuara nasıl hazırlandınız? “Step Çorapçılık San. Tic. Ltd. Şti olarak, ihracat yapmaya önem vererek bu bölgedeki pazar hacmimizi artırmak için fuara en verimli olacak şekilde aylar önceden hazırlıklar yaptık. Fuarların özelliğinin bir veya bir kaç kerelik değil devamlılığının bilincinde olarak firma tanıtımı, ürün teşhiri, fiyat skalası ve servis açısından eldeki imkânlar nispetinde en iyi şekilde hazırlandık.” Bir fuara katılım için göz önünde bulundurduğunuz hususlar nelerdir? “Fuara katılım için göz önünde bulundurulan hususlar gitmiş olduğumuz ülkenin siyasi, konjonktürel ve ekonomik algıları açısından o bölgedeki diğer dış ve iç

katılımcılarla rekabetin yapılabilmesi için gerekli ürün ve fiyat aşaması incelenerek, bu yelpazenin piyasa talepleri açısından olabilecek düzeylere getirilmesi, öncelik verdiğimiz hususların başında gelmektedir. Bir Türk firması olarak, ülkemizde üretimini yaptığımız tüm ürünlerimizin kalite ve model bazında hazırlanması titizlikle üzerinde durduğumuz diğer bir husustur.” Bir firma neden ihracat yapmalıdır? İhracat yapmanın firmanız için faydaları ve riskleri nelerdir? “Dünya piyasalarında yer alabilmek ancak olabildiğince geniş bir pazarlama ağı ile olur. Her firma üretimini arttırmak, yeni istihdamlar açmak heves ve gayretindedir. Bir çok riskler olmakla birlikte gerekli önlem ve hassasiyeti göstermek kaydı ile ihracat; firmanın büyümesi ve ülkemize döviz kazandırmak için globalleşen dünyada artık ticari anlamda olmazsa olmaz geçerlilikte bir girişimdir. Bu yüzden her firmanın ihracata dönük üretim planları yapması ve yeni pazarlar arayışı içinde olması lazımdır.” Firmanızın 2014 yılı yurt içi ve yurt dışı pazarını kısaca değerlendirir misiniz? “2014 senesi geçtiğimiz senelere göre sektörel bazda çok zor bir sene olarak geride kalmıştır. Çevremizde gelişen siyasi ve ekonomik durum bilhassa komşu ülkeler açısından 2014 senesi ihracatını olumsuz bir

Bundan başka yurt içi veya yurt dışı hangi fuarlara katılıyorsunuz? “Step Çorap olarak 17 ülkeye ihracat yapıyoruz. Daha fazla ülkeye ulaşmak ve ihracat kapasitemizi artırmak için Kazakistan, Ukrayna gibi dış fuarlara katılıyoruz. Yurt içi bebe ve çocuk fuarlarına zaman zaman katılıyoruz. Bir fuara katılmak için o fuarda etkili olup olmayacağımızı değerlendiriyoruz, kazanacağımız fuara katılıyoruz.” Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusundaki düşünceleriniz nelerdir? “Bu sektörde yurt içi pazarlarında daimi olarak gelişen bir pazar payına sahibiz. Ancak yurt dışı pazarları için fuarlar kanalı ile ulaşılan pazarlar olması nedeni ile devlet desteklerinin ihracat yapma arzusunda olan firmalara daha fazla teşvik olması arzu ve isteğindeyiz. Buna bağlı olarak reklam konusu çok önemlidir. Dış ülkelerdeki reklam faaliyetlerimizi yetersiz buluyorum, ayrıca navlunla ilgili zorluklar ürünlerin zamanında nihai firmalara gecikmeden ulaşması ve navlun ücretlerinin fahişliği ülkemiz açısından ihracatımıza maalesef olumsuz yansımaktadır. Dış ticaret müsteşarlığının seminerler düzenleyerek biz ve bizim gibi diğer sektör firmaları ile irtibata geçmesi ve bizlerin öneri ve taleplerini değerlendirmesi ve çözümler arayışı içinde olmasını arzu ediyoruz.”


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

RÖPORTAJ

Wendee Kids yazlık ürünlerini CJF’de

23 – 26 Eylül 2014 tarihinde gerçekleşen ve ülkemizden bebe tekstil firmalarının katıldığı Child and Junior Fashion Fuarı ile ilgili olarak, Rusya bölgesinde yer alan devalüasyon ve diğer şartlardan dolayı fuarın beklentilerinin altında geçtiğini belirten Wendee Kids firma yetkilisi Mehmet Sancaklı, fuarda çıkardıkları en son yazlık ürünleri sergilediklerini ve ürünlerinin beğenildiğini söyledi. Bir fuara katılmada katılımcı sayısı ve katılan firmaları göz önünde bulundurduklarını kaydeden Sancaklı, ihracat kapasitelerini artırmak için ihracat çalışmalarına önem verdiklerini ve ihracatın bir firmaya çok fayda sağlayacağını ifade etti. Firmalarının 2014 yılı yurt içi ve yurt dışı pazarını durgun olarak değerlendiren Sancaklı,

sergiledi

bunun daha iyi duruma gelmesi için performans sergilediklerini ve ilerideki yılların daha iyi geçeceği ümidini taşıdıklarını söyledi. Trendlerle ilgili olarak, “Her firmanın farklı trendleri vardır, biz günlük kıyafet dediğimiz ürünler imal ediyoruz” dedi. Bu fuardan başka hangi fuarlara katılıyor oldukları sorusunu, “Türkiye’deki fuara da katılımlar yapıyorduk, iş durgunluğundan dolayı başka fuarlara katılım düşünmemekteyiz” şeklinde yanıtlayan Sancaklı, Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusundaki düşüncelerini de paylaştı. Sancaklı, “Bizim sektörümüz her zaman yenilik gerektiren bir sektör. Bunu yapabilen firmaların hem yurt içi ve hem de yurtdışı pazarlarda her zaman yeri vardır” dedi. Sancaklı, sürdürülebilirlik konusunda ise, “Sürdürülebilir giyim, tekstil sektöründe önem kazandı. Bunun bebe çocuk giyim sektörüne değişik yansımaları oldu. Tüm tasarımcılarının son yıllarda yakaladıkları başarı grafiği hazır giyim firmalarının ürünlerine de yansıyor ve ürünlere artı değer kazandırıyor. Tasarım bilincinin yaygınlaşması ve daha verimli kullanılması gereği artık herkesin üzerinde anlaştığı olgu haline geldi. Türkiye’nin ihraç mallarının daha avantajlı pazarlanabilmesi için artık herkes tasarımın olmazsa olmaz bir koşul olduğunu kabul ediyor. Tasarım, insanların gereksinimlerini karşılamayı hedefleyen işlev, görünüm gibi her yönden yüksek düzeyde yenilik gösterici, yarı karmaşık yarı disiplinli bir olgu. Tüm bu durumlara rağmen ülkemizin tekstil ürünlerinin tasarım yönünün gelişiminin yanı sıra dünyada önem kazanan sürdürülebilirlik yönünün de gelişmesi ve bu konunun tüm üretici firmalar tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Nalan Sertkaya: ‘’Fuar Umduğumuz Gibi Geçmedi’’ Cina Çorap Genel Müdürü Nalan Sertkaya, Child and Junior Fashion fuarının kendileri için umdukları kadar verimli geçmediğini belirtirken, bu fuara ilk defa katılıyor olduklarının da altını çizdi ve ‘’Bu fuar bizim için tecrübe niteliğinde bir girişimdir’’ dedi. Fuar için Rusya pazarına uygun numuneler hazırladıklarını belirten Nalan Sertkaya, fuara katılırken öncelikle Rusya piyasasının genişliği ve talebini göz önünde bulundurduklarını ifade etti. İhracatın kendileri için önemine dikkat çeken Nalan Sertkaya, ‘’ İhracat yapmamızdaki amaç, firmamızı bir üst seviyeye çıkartmaktır’’ diye konuştu. Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörüne dair hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusunda düşüncelerini de aktaran Sertkaya, bazı ürün gruplarında sirkülasyonun daha çok olduğunu ve bunun pazar açısından da iyi olduğunu söyledi. Sirkülasyonun yoğun olduğu ürünlerden birinin de çorap olduğuna işaret eden Sertkaya, bu nedenle pazar hareketliliğinden yana memnun olduklarını belirtti. 2014 yılının firmaları adına hem yurt içi hem de yurt dışı pazarda oldukça verimli bir yıl olduğunu da sözlerine ekleyen Sertkaya, fuar kalımlarının Child and Junior Fashion fuarıyla sınırlı kalmayacağını, yurt içinde ya da dışında başka fuarlara da katılacaklarını ifade etti. Sertkaya ayrıca, bebe giyim sektöründeki trendlere de değinerek çorap grubunda genellikle klasik modellerin daha çok satıldığını ancak, bu yıl aksesuarlı ürünlere talebin geçen dönemlere oranla daha yoğun olduğunu söyledi.

47




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

50

FUAR

Ekonomik kriz ve Rublenin düşüşü fuarı da etkiledi

Babymuz Kids Wear Pazarlama Müdürü Adnan Çaktu, Child and Junior Fashion Fuarının kendi firmaları adına genellikle oldukça verimli geçtiğini ancak bu yıl Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ve Rublenin değer kaybetmesinden dolayı beklentileri karşılamadığına dikkat çekti.

Child and Junior Fashion Fuarının firmanız için öneminden ve beklentilerinizi karşılayıp karşılamadığından bahseder misiniz? “Biz Babymuz Kids Wear olarak, yaklaşık 4 senedir bu fuara katılıyoruz ve bu fuar bizim açımızdan çok verimli geçiyor. Yalnız bu son sefer, gerek Rusya’daki ekonomik kriz gerekse rublenin düşüşü gibi nedenlerden dolayı fuar beklediğimizin altında gerçekleşti. Buna rağmen biz firmamızın devamlılığı, prestiji ve reklamı için her sene bu fuarda bulunmamız gerektiğine inanıyoruz.” CJF’ye hazırlanırken özel bir hazırlığınız var mıydı? “İhracatını sürekli artırmak ve daha çok yabancı müşteri sayısına ulaşmak isteyen bir firma olarak bizim her fuar için konseptimiz aynı. Bunun yanında, bu fuarda en etkin şekilde yer almak için Rusya’da bağlantılı olduğumuz kişilerden destek aldık.” Genellikle fuara katılım için göz önünde bulundurduğunuz hususlar ve bu fuar için dikkate aldığınız nüanslar nelerdir? “Elbette her firma gibi biz de bir fuara katılmadan önce o fuarın yapısını, katılımcısını, bölgesini hatta ziyaretçi potansiyelini bile

göz önünde bulunduruyoruz ve inceliyoruz. Rusya pazarına hitap eden bu en büyük sektörel fuara katılma aşamasında en büyük önceliğimiz, ürünlerimizin Rusya’ya hitap etmesidir ve fuar konusunun çocuk giyim sektörüne yönelik olmasıdır.” Genel olarak firmalar için ihracat neden önemlidir? İhracatın firmanız için artıları ve riskleri nelerdir? “Büyümek ve müşteri portföyünü genişletmek isteyen her firma için ihracat yapmak en önemli iştir. Biz de yurt dışına katıldığımız fuarlarda ürünlerimize gördüğümüz ilgi ve yüksek derecede talebi karşılamak ve firmamızın ilerlemesi için ihracat yapıyoruz. İhracat yapmanın çok faydası olmasına karşın riskleri de vardır. Mesela ihracat yapılan ülkenin şartları değişebilir. Sunulan ürün yeterli rağbeti görmeyebilir vb.” Yurt içi ve yurt dışı pazarda 2014 yılının firmanızın açısından değerlendirmesini nasıl aktarırsınız? “Biz 1993 yılından beri bir çok ülkeye ürünlerimi pazarlıyoruz. Ürünlerimiz kaliteli olup yurt dışı talepler daha fazladır. Yurt içinde ise genelde mağaza zincirlerinde ürünlerimiz satılmaktadır, insanlarımız tarafından beğeni toplamakta ve ilgi görmektedir.”

Bu fuarda özellikle ön plana çıkarttığınız ürünler var mıydı? “Her fuarda ses getirecek, sunduğumuz pazarda ilgi görecek ürünleri sunmaya gayret ediyoruz. Child and Junior Fashion 2014’te de genelde kendi tarz ürünlerimizi sergiledik. Bizim ürünlerimiz kısaca 9-24 ay 1-5 yaş arası ve 6-10 yaş arası kız/erkek grubuna yönelik ürünlerdir. Ürünlerimiz ziyaretçi ve katılımcı firmaların beğenisini kazandı.” Bebe giyim sektöründe yeni yaklaşımlar var mı? “Ülkemizde içinde bulunduğumuz bebe sektöründe trendleri takip etmek hatta trend belirlemek önemli bir konu. Bizim de firma olarak trendimiz var. Trendler bize göre küçük adam/küçük kadın. Çünkü her ebeveyn çocuğuna olgun giysileri almak istiyor.” Yurt içi veya yurt dışında katıldığınız başka fuarlar var mı? ‘’Babymuz Kids Wear olarak her fuara katılmayı değil, etkin olacağımız ve verimli geçecek fuarlara katılmayı tercih ediyoruz. Bundan dolayı her fuarımız iyi geçiyor. Bu katıldığımız Child and Junior Fashion fuarından başka Azerbaycan, Moskova ve Ukrayna fuarlarına da katılıyoruz.”


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

RÖPORTAJ

Miradababy, annelerin ihtiyaçlarını bebeklerin şıklığıyla birleştirme yolunda Özlem Güleç; ‘’Miradababy, sağlık, güvenlik ve konforu ön planda tutarak, 5 yıldır ithal ettiği bebek araç, gereç ve ürünlerini Türkiye’nin dört bir tarafındaki annelere, bayileri aracılığıyla ulaştırıyor’’ Miradababy’nin de katılım sağladığı Child and Junior Fashion Fuarı ile ilgili değerlendirmeyi firmanın ortağı Özlem Güleç’ten aldık. Güleç, aynı zamanda sektörünün hem ihracat, hem de yurt içi pazarlar konusundaki durum değerlendirmesini de bizlerle paylaştı. Öncelikle firma hakkında bilgiler veren Özlem Güleç, bebek ve çocuk dünyasının ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Grimoor Dış Tic. Ltd. Şti tarafından 2009 yılında hayata geçirilmiş bir marka olan Miradababy’nin, sağlık, güvenlik ve konforu ön planda tutarak, 5 yıldır ithal ettiği bebek araç, gereç ve ürünlerini Türkiye’nin dört bir tarafındaki annelere, bayileri aracılığıyla ulaştırıyor olduğunu söyledi. Güleç, 2014 yılında da Bursa’da 0-1 yaş bebek giyim ürünleri imalatına başlamış olduklarını ve çok kısa bir süre içerisinde Türkiye genelinde alıcılarıyla buluştuklarını da ifade etti. Firma, faaliyet gösterdiği alanın hassasiyetini göz ardı etmeden annelerin tüm ihtiyaçlarını bebeklerin şıklığı ile birleştirme yolunda ilerlemeye devam ediyor. Rusya, tekstil dünyası için iyi bir pazar Güleç, uluslararası fuarların, aynı sektörde yer alan yüzbinlerce kişinin (tedarikçiler, müşteriler, rakipler vb.) bir araya geldiği bir platform olduğuna değinerek, Child and Junior Fashion Fuarı haricinde, yurt içinde de her sene Ocak ayında düzenlenen, Anne Bebek ve Çocuk fuarına da 5 yıldır katılıyor olduklarını bildirdi. Güleç, ‘’ İşimiz ile alakalı herkes oradayken, biz de orada olmak adına Child and Junior Fashion Fuarı’na katıldık. Özellikle Rusya fuarını tercih etmemizin nedeni, 150 milyonluk nüfusuyla tekstil dünyası için iyi bir pazar olmasıdır. Bu fuara ilk kez katıldığımızdan dolayı bizim için her müşteri ayrı bir kazanç oldu’’ ifadelerini kullandı. Fuara özel bir koleksiyon hazırlandı Bir ihracat firması olan Miradababy’nin, bu fuara hazırlanırken Rusya tüketicilerinin beğeni ve alışkanlıklarını dikkate aldıklarını ve özel bir koleksiyon hazırladıklarını belirten Güleç, tüm bunların yanı sıra, dünya trendlerini takip etmeyi de ihmal etmediklerini dile getirdi. Güleç, ‘’Fuara bu sene yeni doğan bebe grubuyla katıldık, önceliğimiz bebe tulumları ve takımları oldu’’ diye belirtti.

Pazara, trendlere ve modaya uygun ürünler Güleç, fuarda görücüye çıkan ürünlerin, hitap ettikleri pazara uygun ve gelişen moda trenlerini, kalite standartlarını yakalıyor olmasının, bir fuara katılırken öncelikli olarak göz önünde bulundurulması gereken hususlar arasında olduğunu da sözlerine ekledi. İhracatın önemi büyük İhracatın hem ülke ekonomisi için, hem de firmaların sağlıklı bir büyüme sergilemesi için oldukça önemli olduğunun altını çizen Güleç, ‘’İhracat işimizi büyütmenin en iyi yoludur. Dünya nüfusunu düşünürsek çok sayıda müşteriye ulaşmış oluruz, satışlarımızı ve karlılığımızı arttırırız. Ayrıca ihracat ile krizlere karşı dayanıklılığımız da artar. Pazarın çeşitliliği ticari riskleri küçültür’’ dedi. 2014 yatırım yılı oldu 2014 yılının Miradababy için yatırım yılı olduğunu vurgulayan Güleç, yaptıkları ithalata bir de tekstil imalatını ekleyerek yeni bir sektöre girmiş olduklarını belirtti.

Ürüne olan ihtiyaç, sektörel büyümeyi getiriyor Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün sürekli büyüme trendini asla kaybetmeyeceğini söyleyen Güleç, ‘’Anne ve babalar, yeri gelince iki üç sene aynı ceketi, pantolonu kullanabilirler. Ancak çocuğun kıyafetini almak zorundalar. Bu zorundalık, sürekli büyümeyi de beraberinde getiriyor. Bu büyümeden pay almak ise kalite, fiyat ve moda dengesini bir arada yakalayarak mümkün olacaktır’’ diye konuştu. Sürdürebilirlik geleceğimiz için önemli Sürdürülebilir giyimi, tekstil sektöründe önem kazanması ve bu durumun bebe, çocuk giyim sektörüne yansımalarını da değerlendiren Güleç, ‘’Moda, teknoloji, tüketim derken dünyamızı unutmaya başladığımız dönemde sürdürülebilirlik, yarınlarda çocuklarımıza bırakacağımız dünya için çok önemli. Diğer sektörler kadar hızlı olmasa da tekstil sektöründe de bu alanda çalışmalar yapılıyor. Ancak bu konunun hala gerektiği önemi görmediği kanısındayım’’ dedi.

51


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

52

SATIŞ

Mağazacılıkta satış teknikleri nelerdir?

Bir seminere katılmak için 2012 yılında Türkiye’yi ziyaret etmiş olan, dünyada “mağazacıların hocası” olarak tanınan Joseph Siegel ve The Creating Training & Development Company’nin başkanı Donald Green katıldıkları seminerde ‘’mağazacılıkta satış teknikleri’’ konusunda aydınlatıcı yaklaşımlarda bulunmuşlardı. Bu yazıda, bu iki satış otoritesinin kriz, karışıklık ya da belirsizlik dönemlerinde satışları kontrol edebilmek, promosyon uygulamalarındaki sırlar gibi stratejik unsurlardaki fikirlerini hatırlayacağız. Dünyanın önde gelen iki perakende otoritesi olan Joseph Siegel ve Donald Green’in ülkemiz mağazacılarına önerileri: Kriz dönemlerinde fiyatlarınızı artırmayın! Seminerde Türkiye’dekine benzer krizleri

yaşayan Orta ve Güney Amerika ülkelerinden örnekler verildi. Krizde başarılı olmanın en önemli noktalarından biri olarak fiyat stratejisi anlatıldı. Otoriteler, fiyatların artırılmamasını, halkın alım gücünün zaten düştüğünü, fiyat artışlarının satışları daha da düşüreceğini açıkladılar. ---Promosyonlara ağırlık verin! Otoriteler satışların artırılması için promosyonların önemini vurguladılar. Satışı artırıcı 120 değişik uygulamanın anlatıldığı seminerden ilginç promosyon önerileri: ¥ Sadece mağaza indirim yapmasın, üreticiler de müşteriye ilave indirim sağlasınlar ¥ Müşterilerinizi alışveriş sıklıklarına göre ayırın ve her gruba ayrı promosyon yapın. ¥ Mağazaya hazine sandığı koyun. Müşterilerinize de anahtar dağıtın. Anahtarı sandığı açan müşteriler anında ödüller ve indirimler kazansınlar. Verimli çalışın!

¥ Fazla stok taşımayın. Stok planlamasını çok hassas yapın. ¥ Satılmayan ürünü hemen indirime koyun. Satılmayan ürün için indirim dışında promosyon yapmayın. ¥ Satılan ürününüzü daha çok satmak için çabalayın. ¥ Müşteri iadelerinde müşteriden yana tavır alın. ¥ Sürekli yenilik yapın. Yenilik satar. ¥ İçinize kapanmayın. Reklamlarla, promosyonlarla sürekli müşterilerinize ulaşın. ¥ En iyi pazar hedefiniz mevcut müşterilerinizdir! Reklam satışa yardımcıdır! Şüphesiz ki satış konusunda doğru reklamın doğru zamanda, doğru mecrada ve hedefe en direkt ulaşacak şekillerde yapılması da çok önemlidir. Bu konuyu uzun uzun anlatmadan reklamın satış üzerindeki etkisinin en net görüldüğü ülkelerden biri olan ABD’ye bir göz atmak gerek. ABD’de satışların ne kadarı reklama ayrılıyor? Katlı mağazalar satışın yüzde 3,9’ u, erkek giyim mağazaları satışın yüzde 3.5’ i, kadın giyim mağazaları satışın yüzde 3.7’ si, ayakkabı mağazaları satışın yüzde 4.0’ ü İndirim mağazaları satışın yüzde 1.7‘si, süper marketler satışın yüzde 1.7’ si, mobilya mağazaları satışın yüzde 6.8’ i kadar reklam yapıyor.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR

Şan Bebe şimdi Merter’de 38 yıllık deneyimi ile sektörün öncülerinden olan Şan Bebe dördüncü toptan mağazasını Merter’ de açtı. 0-5 yaş arası tüm bebek tekstil ürünleri üreten ve geniş bir pazara hitap eden Şan Bebe, Sultanhamam, Laleli ve Osmanbey toptan mağazalarından sonra yeni açılan 4 katlı Merter mağazasıyla da hizmet vermeye başladı. Bebe ve çocuk giyimine dair A’dan Z’ye birbirinden şık ve çok çeşitli ürünün bulunduğu bu yeni mağaza 350 metrekare alandan oluşuyor. Her sezon yeni trend model ve renkleri takip ederek bebeklerin hassas tenlerine uygun ürünler üretiyor. Düzenlenen açılışta sorularımızı yanıtlayan firma sahibi Ramazan Alaşan “Markalaşma, kurumsallaşma ve marka bilinirliğini arttırmak için bir takım çalışmalar yürütüyoruz. Bu bağlamda pazarlama ve dış ticaret alanındaki faaliyetimizi büyütmek için bir tane daha toptan satış mağazası açmayı düşündük ve bunun için de Merter bölgesini seçtik. Kalitenin en büyük markalaşma çalışması olduğunun farkında olan firmamız şu ana kadar olan ürünlerindeki kalitesini daha üst seviyelere taşıyarak çizgisinde devam edecek. Bundan sonraki hedeflerimiz arasında ise yeni toptan satış mağazaları açmak uluslararası fuarlara katılmak var. Yurt içi ve yurt dışında yeni bayilikler açarak marka bilinirliğini arttırmayı hedefliyoruz“ dedi. Yeni açılan mağaza ile ilgili olarak duygu ve görüşlerini dile getiren firma yetkilisi Eda Sarıcalı ise ‘’ Yeni açılan mağazamız için çok heyecanlıyız. Merter mağazamızla müşteri portföyümüzü geniş tutmaya ve daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Ataşehir ve Bilecik fabrikalarımızla üretim kapasitemizi arttırarak, yolumuza kaliteden taviz vermeden devam ediyoruz. Açılan yeni mağazamızla, daha çok kişiye ulaşmayı hedefliyoruz “ diye konuştu.

53


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

54

SATIŞ

Sosyal medya deyip geçmeyin

Elektronik ticaret bir diğer ünlenmiş adı ile e-ticaret siteleri her geçen gün daha çok önem taşımaya başlıyor. Özellikle firma ya da işletmesi olanlar ve girişimci olan adaylar işlerini büyültebilmek için hızla bu sektörde de yerlerini almaya başladılar. Girişimci kendi sektöründe fark yaratabilmek ve daha çok tüketiciye ulaşabilmek için e-ticaret sitelerini kurmaya başladılar. Özellikle son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın aşırı bir şekilde fazla kullanılması da e-ticaret sitelerinin önemini arttırmış durumda. Tüketicilere daha hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilmek

için sosyal paylaşım siteleri adeta biçilmiş kaftan. Yurt dışında yapılan bir araştırmaya göre katılımcıların yüzde 81‘i arkadaşlarının sosyal medya paylaşımlarından etkileniyor. Kurumların yaptığı paylaşımlara göre tanıdık çevrelerin yaptığı paylaşımların tıklanma oranı yüzde 30 daha fazla olarak gözüküyor. Anneler beğendikleri markalardan anne olmayanlara göre yüzde 38 daha fazla alışveriş yapıyorlar. Görsel içerikli paylaşımların geri dönüş oranları diğerlerine göre yüzde 44 daha fazla. Sponsorlu durum güncellemelerinde yüzde 40 daha fazla geri dönüş alıyor. Ayrıca gönderiler video içeriyorsa yüzde 37 daha fazla görüntüleniyor. Gittikçe daha da sosyalleşen ekonomi faaliyetleri küresel bazda birçok geleneksel pazarlama anlayışını da kökten değiştirdi. Dünya çapında 1 buçuk milyarı geçen sosyal platform kullanıcılarına ek olarak, şirketlerin yüzde 70’i de bu mecralarda varlığını sürdürmeye devam ediyor. “The Social Economy” araştırmasına göre sosyal medyada yer alan şirketlerin yüzde 90’ı ise bu mecralardan kar sağladıklarını ifade ediyor. Peki, bu karlılık gerçek anlamda kime ne

kazandırıyor? Nitekim, Ekim ayı başında sizinle paylaştığımız Forrester raporuna göre sosyal medyanın online alışverişteki payı yalnızca yüzde 1 olarak açıklanmıştı. Bu rakam elbette ki sosyal ağlara yüz binlerce lira yatıran birçok pazarlama profesyoneli arasında orta çaplı bir paniğe neden oldu. Ancak durum gerçekten bu kadar kötü olabilir mi? İsterseniz gelin önce Forrester araştırmasına bir göz atalım. Sosyal paylaşım sitelerinden gelen trafiğin yalnızca yüzde 1’i satışa dönüşüyor 77 bin online satın alma işlemi incelenerek hazırlanan raporda, Facebook ve Pinterest gibi sosyal medya kanallarının, online alışverişe oldukça az etkilerinin olduğu belirtildi. E-ticaret sitelerine gelen trafik kaynaklarının incelendiği araştırmaya göre sosyal paylaşım sitelerinden gelen trafiğin yalnızca yüzde 1’i satışa dönüşüyor. E-ticaret sitelerinden ilk kez alışveriş yapan müşterilerin yüzde 39’unun ise organik trafikle veya ücretli reklam linklerinden yönlendirildiği ve gerçekleştirilen işlemlerin yüzde 30’unun ise perakendeci tarafından gönderilen e-mailler üzerinden gelen eski müşteriler tarafından sağlandığı ortaya çıktı. Üstelik 2011 yılının üçüncü çeyreğinde Forrester tarafından yapılan


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SATIŞ ayrı bir araştırmada ise tüketicilerin yüzde 48’i perakendecileri sosyal ağlarda keşfettiklerini, yüzde 17’sinin ise bir arkadaşının gönderisi üzerine o firmadan alışveriş yaptığını belirtiyor. Kullanıcılar, sosyal medyada gördüğü içeriklerin ardından hemen satın alma eğiliminde değiller. Ancak arkadaş paylaşımları ve “Word-of-Mouth” etkisi ile gönderiler, online veya offline satışlara dolaylı yoldan da olsa etki edebiliyor. Bunun sebebini ise insanların bir ürünü satın almadan önce, çevrelerindeki diğer insanların tavsiyelerine kulak verme eğilimine bağlayabiliriz. Yani sosyal medya kanallarında bir marka için asıl önemli olan kendinden söz ettirmek ve insanlara ücretsiz olarak kendi reklamlarını yaptırabilmektir. Bunun için milyonlarca liralık reklamlarla kullanıcılarını bombardımana tutmaya gerek yok. Gerçekten kaliteli bir içerik ve samimi bir dille, sosyal paylaşım ağlarında viral etki yaratıp, dilden dile dolaşmak mümkün. Tüketiciler, sosyal medya gönderilerini yeni ürünleri keşfetmenin güzel bir yolu olarak görüyor Sosyal paylaşım siteleri doğrudan satışı destekleyen mecralar olmasa da, mevcut veya potansiyel müşterilerin zihninde olumlu bir imaj oluşturup, marka sadakati yaratmak açısından paha biçilemez bir pazarlama ve tanıtım kanalı olarak öne çıkıyor. Socialbakers tarafından yapılan bir araştırmaya göre tüketiciler de, sosyal medya gönderilerini markaların yeni ürünlerini keşfetmenin güzel bir yolu olarak nitelendiriyor. Sosyal medyada bir markayı takip etmeye başlayan tüketiciler; sosyal medya kanallarını indirimler, başka yerde olmayan fırsatlar ve en önemlisi şikâyet ve önerilerini dile getirmek için bir irtibat yöntemi olarak kullanıyorlar. E-posta ile paylaş özelliği, sosyal paylaşım butonlarını geçti Markalar, sosyal medya pazarlama per-

formans ölçümlerini gerçekleştirip, çıkan sonuçlara göre stratejilerini yeniden şekillendirmeliler. Ayrıca son yapılan bir araştırmaya göre internet sitelerindeki içerikler, çoğunlukla mail yoluyla bir başka arkadaş ile paylaşılıyor. Sosyal paylaşım butonları ise e-posta ile tavsiye etme seçeneğinin oldukça gerisinde. Sosyal medya her ne kadar müşteri etkileşimi, CRM ve itibar yönetimi açısından oldukça efektif olsa da, arama motoru reklamları ve e-posta pazarlama yöntemleri satışa dönüşme oranları açısından açık ara önde. Bunun sebebi de oldukça açık aslında. Kullanıcılar e-bültenlere kendi istekleri ve izinleri doğrultusunda abone oluyorlar ve okuma veya göz ardı etme opsiyonu tamamen kendi ellerinde. Zira arama motoru sonuçları da tamamen bir ürün veya hizmet hakkında istenilen bilgiyi sunması açısından satışa dönüşme potansiyeli en yüksek mecralardan birisi olarak öne çıkıyor. Ancak sosyal paylaşım siteleri ise kullanıcıların video izleyip, oyunlar oynayabilecekleri ve aynı anda arkadaş-

larıyla keyifli zaman geçirebilecekleri bir platform. Tam da koyu bir muhabbet sırasında sayfasını beğendiği bir markanın ürün tanıtımına maruz kalan kullanıcı bu durumdan rahatsız olup o markanın aboneliğinden çıkabilir veya haber kaynağında kalıcı olarak gizleyebilir. Sosyal medyada nasıl bir yol izleyeceklerini hala bilmeyen markalar ise süreci iyice içinden çıkılmaz bir hale sürüklüyor. Milyonluk hayran sayfaları daha fazla anlam kazanacak Sosyal ağlarda gereğinden fazla olan görüntü ve mesaj kirliliğine maruz kalan kullanıcı, paylaşılan ürünü satın almaya karar verse bile online satış sayfasına gidene kadar dikkatini dağıtacak onlarca dış etken sebebiyle bu eyleminden vazgeçebiliyor. Aynı şekilde son zamanların en heyecan verici konularından biri olan “Sosyal Ticaret” ve “F-ticaret” kavramları tam randımanlı bir şekilde çalışmaya başladığı zaman, hayranı olunan markaların ürünlerini satın almak için başka bir siteye gitmeye gerek kalmayacak. Hali hazırda, sosyal paylaşım sitelerindeki büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olan hayran sayfaları, satış açısından işte o zaman bir anlam ifade etmeye başlayacaktır. Özetlemek gerekirse, sosyal medya kanalları tek başına ele alındığı zaman e-ticaret satışlarına doğrudan bir katkı sağlamayabiliyor. Ancak, tüm internet pazarlama kanallarını tek bir vücut olarak ele alıp, bu şekilde bir strateji kurgulamak gerekiyor. 360 derece entegre bir dijital pazarlama kampanyası sayesinde marka hedeflediği rakamlara daha kolay ulaşacaktır. Yakın zaman içerisinde markalar, sosyal-ticaret için de kısa vadeli stratejiler oluşturmaya başlamalıdır. Aksi halde sahip oldukları milyonluk hayran sayfaları, satışa dönüştürme oranında diğer pazarlama kanallarının oldukça gerisinde kalmaya devam edecektir.

55




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

58

RÖPORTAJ

Ortadoğu’daki olaylar bebe konfeksiyoncularını da vurdu Arap Baharı ve Ukrayna’daki karışıklıklardan etkilenen bebe ve çocuk konfeksiyoncuları, IŞİD saldırıları ile iyice mağdur oldu

Dünyanın 3 kıtasındaki çocukları giydiren bebe konfeksiyoncularına Orta Doğu ve Ukrayna’daki iç savaşların ardından IŞİD de bir darbe vurdu. 3 kıtaya ürün pazarladıklarını ifade eden Bebe Çocuk Konfeksiyonu Sektörü Sanayici İş Adamları Derneği (BEKSİAD) Başkanı Halil Atalay, 3 kıtadaki bebe ve çocuk konfeksiyonunun yüzde 60’ını karşıladıklarını belirterek, “Türkiye’nin çocuk ve bebe konfeksiyonu üretiminin yüzde 80’i Bursa’da yapılıyor. 6 aydır dünya üzerinde yaşanan kaos bizim sektöre de yansımış durumda. Piyasalardaki bu tür tıkanıklıkların kabuk değiştirmek için faydalı olacağını düşünüyorum. Bu süreci kendimizi yenileme fırsatına çevirebiliriz. Sektör bu süreçte aynaya bakma ihtiyacı duyuyor ve ihtiyaçlara göre kendini yeniliyor. Biz umutluyuz. Çalışmalarımızı hız kesmeden devam ediyoruz” diye konuştu. Yaşanan kargaşanın kendilerini ister istemez etkilediğini ifade eden Atalay, daha fazla sıkıntıya girmemek için ihracatları genellikle peşin yaptıklarını söyledi. İhracatın yüzde 80’ini Laleli üzerinden yap-

tıklarını ifade eden Atalay, “Şu anda savaş olan bölgelerde hayat tamamen durdu. Oradaki firmalar mal almak için gelmiyor. Krizin yaşandığı bölgelerden gelenler ise genellikle Laleli üzerinden geldiği için bir sıkıntımız olmuyor. Şu anda açık hesap çalışan firma yok” açıklamasını yaptı. “Yeni yıldan umutluyuz” Kurban Bayramı’ndan sonra yaşanan sıkıntıların biraz olsun hafiflediğini belirten Atalay, “Bayram sonrasında ufak kıpırdamalar oldu. Rusya ve Ukrayna’daki belirsizliğin de yılbaşına kadar bitmesiyle beraber yine

eski günlerdeki ihracat rakamlarını yakalayacağımızı umuyorum çünkü hepimiz hazırlıklara başladık. Bir sonraki sezonun ilk bahar ve yazlık kıyafetlerini bile hazırlamış durumdayız. İnşallah bu sıkıntıyı atlatacağız çünkü artık Bursa’daki firmalar öyle eskisi gibi merdiven altı çalışan firma değil. Hepsi kurumsal kimliğe kavuştu ve sağlam adımlarla ilerliyor” diye konuştu. “Herkes vergisini verdikten sonra sıkıntı yok” Yaşanan sıkıntı ile birlikte Suriye’den gelen üretici firmaların Bursa’da faaliyet gösterdiğini ifade eden Atalay, “Şu anda Bursa’daki yerli üretici firma sayısında bir değişiklik yok. Belki açılan-kapan firmalar vardır ama kayıtlı şirketlerde pek eksilme yok. Suriye’den gelen üreticiler de kendi ekmeğini kazanmaya çalışıyor. Bizim açımızdan onların üretim yapmasında sıkıntı yok. Tabii ki merdiven altı olmayıp kayıtlı oldukları müddetçe çünkü serbest piyasa, herkes vergisini veriyor” dedi.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR

Sektörün vefası Zor günler atlatan sektörün duayenlerinden Hüseyin Albayrak’a arkadaşları bir jest yaparak düzenlenen yemekle bir araba hediye ettiler Bebe ve Çocuk İş Adamları Derneği, 22 Eylül 2014 Pazartesi günü Sefaköy İstanbul’da örnek olacak bir dayanışmaya imza attı. Dernek, 8 adet bebek mağazasını kapatarak zor bir dönemi atlatan Hüseyin Albayrak’a bir vefakarlık örneği sergiledi. Bebek ve çocuk sektöründe herkes tarafından bilinen sektörün duayenlerinden Hüseyin Albayrak’a arkadaşları bir jest yaparak kendisine bir araba hediye ettiler. Bu etkinlik için Sefaköy’de düzenlenen yemek, muhteşem bir atmosferde gerçekleşti. Anne bebek sektörü İstanbul piyasasında ‘seni seviyorum’ lakabıyla tanınan Hüseyin Albayrak, bu etkinlikle ilgili olarak, “Hayatımda ilk defa böyle bir dayanışmaya şahit oluyorum. Emeği geçen tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim. Özellikle derneğimize katkılarından dolayı hepsine minnettarım.” diyerek duygularını ifade etti.

Kart Faizi Yeniden Belirlendi

Merkez Bankası kredi kartı azami faiz oranlarını yeniden belirledi. Açıklanan yeni oranlar Ocak 2015’ten itibaren geçerli olacak Merkez Bankası kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını yeniden belirledi. Yeni oranlar 1 Ocak 2015’ten itibaren geçerli olacak. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Merkez Bankası tebliğine göre, TL cinsinden kredi kartı işlemlerinde; aylık azami akdi faiz oranı yüzde 2,02, aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 2,52 olarak belirlendi. Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,62, aylık azami gecikme faizi oranı ise yüzde 2,12 olarak tespit edildi.

Bu mesleklere iş çok, işçi yok!

İŞKUR’un yaptığı büyük bir araştırma Türkiye’de işin çok olduğu ancak çalışacak personel bulmakta zorluk çekilen sektörleri su yüzüne çıkardı. Başta tekstil sektörü var 2014 yılı için işgücü piyasası verilerinin derlendiği araştırmaya göre işverenlerin aradığı nitelikte eleman bulunamadığı, eleman temininde güçlük çekildiği belirtiliyor. Araştırma, iş gücü temininde zorluk yaşanan meslekler arasında öncelikle tekstil sektöründeki makineciler ve sırasıyla, satış danışmanı, beden işçisi, garson, kaynakçı, şoför, mobilyacı, güvenlik görevlisi, temizlik görevlisi ve muhasebecinin bulunduğunu gösteriyor.

59


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

60

MAKALE

Kendinize güvenin çünkü siz başaracak güce sahipsiniz! Zaferler ilk önce insanın beyninde kazanılır. Gerekli olan cesareti göstermeyip atılması gereken adımları atmazsanız başarıya ulaşma şansı da olamaz Kral, emri altındakileri önemli bir görev için sınamak istemiş. Bunun için kralın etrafında birçok güçlü ve akıllı adam toplanmış. Kral onları, daha önce hiç görmedikleri kocaman bir kapının önüne getirmiş ve onlara şöyle seslenmiş: “Siz çevremdeki akıllı ve güçlü insanlarsınız. Benim çözemediğim çok büyük bir problemim var. Bu problemi çözmenizi istiyorum. Burada krallığımdaki en büyük ve en ağır kapıyı görüyorsunuz. Hanginiz bu kapıyı açabilirsiniz?” Saray mensuplarından bazıları “Açamayız.” der gibi başlarını sallamışlar. Daha akıllı olan bazıları ise kapıya yanaşmışlar, onu yakından incelemeye başlamışlar. Ancak onlar da bu kapıyı açmaya güçlerinin yetmeyeceğini kabul etmişler. Diğerleri ise “Akıllı insanlar kapıyı açamayacaklarını anladıklarına göre bizim bu kapıyı açma şansımız olamaz!” deyip hiç teşebbüste bulunmamışlar. Sadece bir vezir kapının yanına giderek onu şöyle bir gözden geçirmiş, elleriyle yoklamış, açmak için çeşitli yolları denemiş ve en sonunda kapıya kuvvetle yüklendiğinde ağır kapı açılmış. Meğer kapı zaten tam kapalı değilmiş ve açmak için deneme isteği ve yüreklilikle davranma cesaretinden başka bir şey gerekmiyormuş. Kral vezire şöyle seslenmiş: “Sadece gördüğün ve işittiğine bağlı kalmadan, kendi gücünü devreye soktuğun ve denemeyi göze aldığın için saraydaki görevi sen alacaksın.” Zaferler ilk önce insanın beyninde kazanılır. Gerekli olan cesareti göstermeyip atılması gereken adımları atmazsanız başarıya ulaşma şansı olamaz. Çevrenizde sizin umutlarınızı

kırıcı olaylar gelişebilir veya sizin başarmak istediğiniz işin altından kalkamayacağınızı söyleyenler bulunabilir. Unutmayın ki bütün bu olayları boşa çıkarmak, konuşanları yalancı konumuna düşürmek sizin elinizde. Kısaca kapıyı açacak olanlar sizlersiniz. Önemli olan o cesareti gösterip adım atmak. İnsan, hak ettiğini yaşayan bir varlıktır. İnsanoğlu hayvanlardan farklı olarak seçme isteğine ve iradesine sahiptir. Hiçbir insan yaptığı yanlışları başkalarına yükleyemez. Çünkü kendisi yanlışı seçmiş ve o yönde gerekli olan iradeyi göstermiştir. İnsanoğlunun hayatında yapması gerekenler ve yapmak istedikleri olmak üzere iki ayrı yol vardır. Bu iki yolun birbiriyle genelde çakışmadığını belirtmem gerekiyor. Nasıl mı? Mesela canınız ders çalışmak yerine televizyon seyretmek istiyor olabilir. Burada yapmak istediğiniz televizyon seyretmek olmasına karşın yapmanız gereken ders çalışmaktır. İşte, başarıyı yakalayan insanlar bu iki seçenekten birisi olan yapması gerekenleri eyleme geçirenlerdir. Çünkü her gülün çevresinde dikenler vardır. Dikenlere katlanmadan gülün yapraklarına dokunamaz ve o güzelliği koklayamazsınız. Yapmanız gerekenler çoğunlukla hoşunuza gitmez, ancak dediğim gibi dikenlerin arasındaki gülleri görür ve onları düşünürseniz o zorlukları aşmanız daha kolay olacaktır. İlk adımı atmak zordur, ancak belki de başarı için atılacak en önemli ve en büyük adım bu adımdır. O cesareti ve kararlılığı göstermeseydiniz şu an bu yazıyı okuyor olmazdınız


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR

Sektörü parlak bir gelecek bekliyor Gelişen potansiyeliyle Türkiye hazır giyim konusunda dünyanın 7., Avrupa’nın 2. büyük tedarikçisi konumunda

Bebek ve Çocuk Hazır giyimde en çok tercih edilen hammadde olan pamuk üretiminde dünyada 5. sırada yer alan Türkiye aynı zamanda organik pamuk üretiminde de yüksek kalite standartlarında son teknolojileri kullanması, yaratıcı dizaynlar yapması ve çalışanların bilgi birikimi, yeteneği sayesinde önemli bir rol oynuyor. Buna ilave olarak esnek üretim imkanı sayesinde müşteri isteklerine hızlı bir biçimde cevap verebiliyor. Üreticilerin çoğu Bursa, İstanbul, Denizli ve İzmir’de kurulu olup; bebek ve çocuk giyimi üretiminin %80’i Bursa’da gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde 4.000’den fazla üretim atölyesinde 60.000’den fazla kişi istihdam edilmektedir. 2012 yılında en fazla ihracat yapılan ülke %20 pay ile Almanya olmakla birlikte ve bunu sırasıyla İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Rusya, İsveç, Danimarka takip etmektedir. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında 3 - 5 kat daha hızlı büyüyen bebek - çocuk pazarı Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırmaktadır.

Fırsatlar ülkesi Türkiye Türkiye nüfusunun yaklaşık %30’unu 0-17 yaş arası çocuklar oluştururken bu oran Avrupa’da %19’larda kalıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon 250 bin bebek doğmakta, bu da saatte ortalama 160 bebeğe denk gelmektedir. En az bir çocuğu olan hane halkı sayısı toplam hane sayısının %54,2’sidir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebek başına, 2 yaşına kadar aylık ortalama 60$ - 70$ , yıllık 720$ - 840$ harcama yapılmakta ve bilinç düzeyinin yükselmesi anne babaları, çocuklarını daha sağlıklı büyütme isteği ile yeni ürün ve hizmet arayışına itmektedir. Diğer taraftan da her alanda dünya ortalamasının altında seyreden Türkiye’deki bebek başına harcama tutarlarının çok yüksek potansiyel barındırması yerli ve yabancı şirketleri pazara çekmektedir. Bebe çocuk sektörünü gayet parlak bir gelecek bekliyor Sektörün sürdürebilir gelişme kazanması, rekabet gücünün arttırılarak ka-

litenin ve ihracatın gelişmesi amacıyla düzenlemeler yapılıyor. Marka bilincinin arttırılması ve kurumsallaşmanın sağlanması gibi hedeflerin de olduğu çalışmalarda üretim, pazar büyüklüğü, teknoloji, lojistik gibi alanlarda sektörün güçlü ve zayıf yönleri inceleniyor ve gerekli tespitler yapılıyor. Bebe çocuk konfeksiyonu sektöründe yer alan firmaların kurumsallaşmaya gereken önemin verilmesi, kümelenmenin oluşturulması ve firmalar arası diyalog için ortak zemin oluşturulması gerekiyor. Sektör için markalaşma faaliyetlerinin arttırılarak, yerel ve ulusal pazarda markaların oluşturulması, doğru modayı takip eden değil belirleyen olmalıyız. Bunun yanı sıra bölgenin ulusal ve uluslar arası tanıtımının yapılması, müşteri kitlesine daha kolay ulaşım imkânın sağlanması, Ar-Ge’ye önem verilerek özgün ürünler üretilmesi gerekmektedir. Sektörde birliğin artırılarak, finans yapısının güçlendirilmesi halinde bebe çocuk sektörünü gayet parlak bir gelecek bekliyor.

61




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

64

TEBLİĞ

Satış sonrası hizmetleri yönetmeliği Ğ

İ L B E T

25138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, ekli listede yer alan malların kullanım ömürleri ile satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam Madde 2- Bu Yönetmelik, imalatçı – üretici ve/veya ithâlatçıların satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerini vermek zorunda oldukları, ekli listede yer alan; sattıkları, ürettikleri veya ithâl ettikleri mallara uygulanır. Dayanak Madde 3- Bu Yönetmelik, 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31inci maddesi ve bu Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik, 15 inci maddesine dayanılarak düzenlenmiştir. Tanımlar Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen; • Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını, • Genel Müdürlük: Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünü,

• TSE: Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığını, • Kanun: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu, • Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyalardan, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen, satış sonrası hizmet istenecek ürünler listesinde yer alan malı, • Kullanım Ömrü: Malın, tüketiciye teslimi tarihinden başlayan ve bu yönetmeliğe ekli listede her mal grubu için tespit edilen süreleri, * Servis İstasyonu: İmalatçı-üretici ve/ veya ithâlatçıların, sattıkları, ürettikleri veya ithâl ettikleri mallar için; kullanım ömürleri süresince satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerini yürütmek üzere, kendileri tarafından ve/veya aralarındaki sözleşme uyarınca, bu amaçla yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ya da kurulmuş bulunan tesisleri, * İmalatçı - Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, bu Yönetmeliğe ekli listedeki mallardan, tüketiciye sunulmuş olanları üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, * İthâlatçı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere bu Yönetmeliğe ekli listede sayılan mallardan tüketiciye sunulmuş olan malları yurt dışından getirerek satışa sunan

gerçek veya tüzel kişiyi, * Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, * Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi: Yurt içinde üretilen veya ithâl edilen mallar ile ilgili olarak, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince imalatçı-üretici ve/veya ithâlatçılar tarafından verilmesi zorunlu montaj, bakım, onarım hizmetleri için, yeterli teknik kadro, takım, teçhizat ile Bakanlıkça belirlenen miktarlarda yedek parça bulunduğunu gösteren ve firmanın unvanı ile merkez adresine göre düzenlenen belgeyi, İfade eder. Servis istasyonlarının kuruluşu Madde 5- İmalatçı - üretici ve/veya ithâlatçılar ekli listede yer alan her mal grubu için belirtilen kullanım ömrü süresince, satış sonrası hizmetleri sağlamak üzere yine ekli listede tespit edilen yer, sayı ve özellikte servis istasyonu kurmak ve yeterli teknisyen kadrosu bulundurmak zorundadır. Servis istasyonları, doğrudan imalatçı ve/ veya ithâlatçılar tarafından ya da yazılı bir sözleşme ile bu hizmetleri yürütmek üzere yetki verdikleri gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulabilir.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

TEBLİĞ İmalatçı-üretici ve/veya ithâlatçılar, yazılı sözleşme yapmak suretiyle önceden kurulmuş ve bu alanda faaliyet gösteren servis istasyonları aracılığıyla da satış sonrası hizmetleri sağlayabilirler. Ticari amaç dışında yalnızca kendi kullanımından doğan ihtiyaçları için imalat-üretim ve/veya ithâlat yapan kişi veya kuruluşlar bu Yönetmelik hükümlerine tabi değildir. Başvuru ve İzin (*) Madde 6- Servis istasyonlarını çalıştırmak için imalatçı-üretici ve/veya ithâlatçılar Genel Müdürlüğe aşağıdaki belgelerle birlikte başvururlar. a) Dilekçe, b) Bakanlıkça bastırılmış 3 adet Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi, c) 3 adet Servis İstasyonlarını Gösterir Liste, d) Servis istasyonlarının; imal ve/veya ithâl edilen ürün veya ürün grubu için hazırlanan hizmet standardına veya teknik düzenlemelere uygun olduğunu ve ayrıca başvuruda bulunan imalatçı – üretici ve/ veya ithâlatçıya hizmet verebileceğini gösterir, TSE’den veya Bakanlıkça düzenlenen uygunluk belgesi aslı veya onaylı sureti veya noter tasdikli örneği, e) İmalatçı - üretici ve/veya ithâlatçının noter tasdikli imza sirküleri. Bu maddenin (d) bendinde belirtilen standarda veya teknik düzenlemelere uygunluk yazısı, gerektiğinde Bakanlıkça da tanzim edilebilir. • Başvuru üzerine Bakanlıkça Kanun ve bu Yönetmeliğe uygunluk açısından gerekli

incelemeler yapılarak yeterli görülenlere Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi verilir. Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi Geçerlilik Süresi, Vize ve Diğer İşlemler Madde 7- Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi geçerlilik süresi 2 yıldır ve veriliş tarihi esas alınarak her iki yılda bir vize edilir. Geçerlilik süresinin dolmasını müteakip 3 ay içerisinde vizesi yaptırılmayan belgeler geçersiz sayılır. Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgelerine yönelik; vize işlemleri ile unvan, adres, servis istasyonu, kapsam değişikliği ve benzeri müracaatlar sırasında istenecek bilgi ve belgeler Genel Müdürlükçe ayrıca belirlenir. Servis değişikliklerinin 15 gün içerisinde Bakanlığa bildirilmesi zorunludur. Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesinin İptali Madde 8- Bu Yönetmeliğe aykırı uygulamaların tespiti ve bununla ilgili olarak Genel Müdürlüğün yazılı uyarısına rağmen, verilen süre içerisinde durumun düzeltilmemesi hâlinde, firmanın Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi iptal edilerek mensubu olduğu meslek odasına ve diğer ilgili kamu kuruluşlarına Genel Müdürlükçe ayrıca bildirilir. Servis İstasyonlarının Özellikleri ve Sayısı Madde 9- Servis istasyonlarının; hizmet konularına göre Bakanlık veya görevlendireceği başka bir kuruluş ve/veya TSE tarafından tespit edilen teknik düzenleme veya standardlarda belirtilen özellikleri taşıması gerekir. İmal veya ithâl edilen malın; özelliği, kulla-

nım amacı ve yeri ile satış miktarı dikkate alınarak ekli listede tespit ve ilan edilen servis istasyonlarının sayıları ve bunlarda aranacak özellikler, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak, Bakanlıkça belirlenir ve/veya değiştirilir. Bu Yönetmeliğe ekli listede yer almayan malları imal eden veya ithâl edenlerin başvurusu üzerine Bakanlık, o sanayi malının kullanım amacı, yeri ve satış miktarını dikkate alarak, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların da görüşünü almak suretiyle, servis istasyonlarının sayılarını ve özelliklerini belirler. Servis İstasyonlarının Sorumlulukları Madde 10- Tüketicinin bulunduğu yerde servis istasyonunun olmaması hâlinde satış sonrası hizmetlerin verilmesinden, tüketiciye en yakın yerdeki servis istasyonu sorumludur. Tüketiciye en yakın yerdeki servis istasyonunda satış sonrası hizmet verilmesinin mümkün olmaması durumunda; malın firma merkezine ya da diğer bir servis istasyonuna ulaştırılması ve geri gönderilmesi ile ilgili olarak nakliye, posta, kargo veya benzeri herhangi bir ulaşım gideri talep edilemez. Servis istasyonları, Madde 11 de belirtilen hususları içeren servis fişini düzenlemek ve bir nüshasını tüketicilere vermek zorundadır. Kullanım ömrü süresince, malın bakım ve/veya onarım süresi, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın servis istasyonuna bildirimi, garanti süresi dışında ise malın teslim tarihinden itibaren 30 iş gününü geçemez.

65


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

66

TEBLİĞ Servis istasyonları tarafından verilen montaj, bakım ve onarım hizmetiyle ilgili olarak, bir yıl içerisinde aynı arızanın tekrarı hâlinde herhangi bir servis ücreti alınmaz. Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar bu madde kapsamı dışındadır. Malın garanti süresi dışında, garanti belgesi ile satılması zorunlu olmayan bir parçasının servis istasyonu tarafından değiştirilmesi ve/veya satılması durumunda, değişen parça için altı aydan aşağı olmamak üzere bir garanti süresi verilir.

üretici ve/veya ithâlatçının merkezinde veya servis istasyonunda tam olarak bulundurulmak zorundadırlar. Birden fazla yetkili servis istasyonu ile hizmet verilmesi zorunlu olan ürünleri imal veya ithâl eden imalatçı – üretici ve/veya ithâlatçılar; söz konusu ürünlere ait yedek parçanın tamamını firma merkezlerinde veya belirleyecekleri bir serviste, diğer servis istasyonlarında ise Bakanlıkça belirlenen miktarda yedek parça stoğu bulundurmak zorundadırlar. Bakanlıkça belirlenen yedek parça stok listesinin bir örneği, belgelendirme faaliyeti

Servis İstasyonlarının Kontrolü Madde 15- Satış sonrası hizmetlerin Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmesini sağlamak amacıyla imalatçı - üretici ve/veya ithâlatçılar servis istasyonlarının çalışmalarını izleyerek kontrol etmekle ve görülen eksiklikleri gidermekle yükümlüdür.

Servis Fişi Madde 11- Servis istasyonları, kendilerine intikal ettirilen arızalı mallar ile ilgili olarak aşağıda belirtilen hususları içeren servis fişini tekemmül ettirmek ve tüketicilere vermek zorundadırlar. a) Yetkili servisin ünvan, adres, telefon, telefaks ve diğer erişim bilgileri, b) Malın servis istasyonuna teslim veya mala ilişkin arızanın bildirim tarihi, c) Malın tüketiciye teslim tarihi, d) Malın arızası ve yapılan işlemler (açık olarak yazılacaktır), e) Varsa ücreti, f) Servis yetkilisinin imzası, g) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer alan, servis istasyonlarının sorumluluklarını gösterir hususlar.

esnasında imalatçı-üretici ve/veya ithâlatçıya verilir. Bu liste denetimler sırasında ibraz edilmek üzere saklanmak zorundadır. Yedek parça stok miktarı Bakanlık tarafından belirlenmemiş olan ürünlere ait yedek parçaların tamamı, tüm servis istasyonlarında bulunmalıdır.

sağlanmasından ve yürütülmesinden servis istasyonları ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Kullanım amacı ve yeri itibariyle özellik gösteren mallarla ilgili satış sonrası hizmetler, malın özelliği nedeniyle kullanıldığı yerlerde de sağlanabilir. Ekli listede belirlenen sayıda servis istasyonu kurmasına rağmen, her coğrafi bölgede servisi bulunmayan imalatçılar - üreticiler ve/veya ithâlatçılar; malın kullanım ömrü süresince, servis istasyonu sayıları her coğrafi bölgede en az 1, toplam 7 servis istasyonu sayısına ulaşıncaya kadar malın bakım ve onarımıyla ilgili olarak tüketicilerden nakliye, posta, kargo veya servis elemanlarının ulaşım gideri gibi herhangi bir ilave ücret talep edemezler.

Yedek Parça Stoku Madde 12- Tek servis ile hizmet verilebilecek mallara ait yedek parça stoğu, imalatçı-

Yedek Parça Fiyat Listesi Madde 13- Servis istasyonları, “Yedek Parça Fiyat Listesi” ni, tüketicilerin görebileceği bir yere asmak veya katalog hâlinde ya da bilgi işlem ortamında ise tüketiciye göstermek zorundadır. Değiştirilen Parçanın İadesi Madde 14- Servis istasyonu görevlileri, bakım ve onarımını yaptıkları mallara ait değiştirilen yedek parçaları; garanti süresi içerisinde tüketiciye göstermek, garanti süresi dışında ise iade etmek zorundadır.

İmalatçı-Üretici ve İthâlatçının Sorumluluğu Madde 16- Servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi imalatçı - üretici ve/ veya ithâlatçılar; satış sonrası hizmetlerin

Satıcının Sorumluluğu Madde 17- Bu Yönetmeliğe ekli listede


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

TEBLİĞ

sayılan mallardan herhangi birinin satış sonrası hizmetlerinin verilmemesi ya da imalatçı-üretici ve/veya ithâlatçının bulunamaması hâlinde, tüketicilere bu hizmetlerin verilmesinden satıcılar sorumludur. Denetim Madde 18- Kanunun ve bu Yönetmeliğin uygulanmasında Bakanlık Müfettişleri ile Kontrolörler ve Genel Müdürlükçe görevlendirilecek diğer personel; servis istasyonlarının kuruluş işlemleri ve çalışmaları sırasında depo, ambar gibi her türlü mal konulan ve/veya satılan veya hizmet 2sunulan yerlerde denetleme, inceleme ve araştırma yapmaya yetkilidir. Ceza Madde 19- Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, Kanun’un idari para cezasına ilişkin hükümleri uygulanır. Kaldırılan Hükümler Madde 20- 21/12/200l tarihli ve 24617 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Tebliğ (TRKGM-2001/7)” yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1- TRKGM-2001/7 sayılı Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Tebliğin 8’inci maddesi gereğince belgeleri iptal edilen firmalar, bu Yönetmeliğin yürürlülük tarihinden itibaren başvurmaları hâlinde belgelerini yeniletebilirler. Yürürlük Madde 21 - Bu Yönetmelik, 14/6/2003 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 22 - Bu Yönetmelik hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür. * Bu madde, 24.02.2004 tarih ve 25383 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilmiştir. 24 Şubat 2004 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 25383 Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik MADDE 1 — 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin (d) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (e) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. “d) Servis istasyonlarının; imal ve/veya

ithâl edilen ürün veya ürün grubu için hazırlanan hizmet standardına veya teknik düzenlemelere uygun olduğunu ve ayrıca başvuruda bulunan imalatçı-üretici ve/ veya ithâlatçıya hizmet verebileceğini gösterir, TSE’den veya Bakanlıkça düzenlenen uygunluk belgesi aslı veya onaylı sureti veya noter tasdikli örneği,” “f) İmalatçı-üretici ve/veya ithâlatçının noter tasdikli imza sirküleri,” MADDE 2 — Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi geçerlilik süresi 2 yıldır ve veriliş tarihi esas alınarak her iki yılda bir vize edilir. Geçerlilik süresinin dolmasını müteakip 3 ay içerisinde vizesi yaptırılmayan belgeler geçersiz sayılır.” Geçici Madde 1 — Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce onaylanan veya vize edilen belgeler, onay veya vize tarihinden itibaren iki yıl geçerlidir. Yürürlük MADDE 3 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 4 — Bu Yönetmelik hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.

67




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

70

SEKTÖR

Avrupa’da Anne, Bebek ve Çocuk ürünleri sektörü Bebek mamaları, bebe temizlik ürünleri, bebek arabası, bebe ve çocuk giysileri, bebek kozmetikleri ve bebek oyuncakları alanlarında Avrupa pazarında öne çıkan firmalar, ürünler ve konuları sizler için derledik.

Avrupa, anne, bebek ve çocuk ürünleri sektöründe dünyanın sektörü yönlendiren ve trendi belirleyen en önemli bölgesi olma özelliğine sahip. Güvenli, fonksiyonel ve kişiye özel ürünler bu büyük pazarda sunuluyor ve 2014 yılı da dahil olmak üzere bu sektördeki dünyanın en büyük şirketleri Avrupa pazarında yer alıyor. Bu pazarda yeni ürün geliştirmede en çok bireysellik, çoklu işlevsellik, güvenlik, tasarım ve sürdürülebilirlik noktaları göz önünde bulunduruluyor. Çocuk mobilyasından tekstile, oyuncağından beslenme segmentlerine kadar en kapsamlı dünya fuarlarında kendini gösteren bu ürünler kalite ve orijinal olmalarıyla da iddialılar. ÇOCUK MOBİLYALARI: KİŞİYE ÖZEL, DOĞAL VE ESNEK Avrupa’da bu alanda söz sahibi firmalar

Kukuu, Perludi, Blueroom, Kidskoje, Utzon Kids, Design Studio Niruk, Buildexsystem, Fanny Rognone, Tashcreations, Kastvaneenhuis, Andreas Tzes & Sia Oe, Trendteam GmbH & Co., Ninnananna Limited, Guum Barcelona ve Gautıer France S.A.S şeklinde sıralanabilir. Bu sezon yüksek kaliteli ve büyük özen ile imal edilen çocuk mobilyaları da sektörde en geniş yeri aldı. Doğal malzemeler kullanılarak imal edilen bu ürünler hala çok moda olduğu gibi, üketicilerin sağlığına zararlı maddeleri içermeyen bu ürünler aynı zamanda oldukça beğeni topluyor. Katı veya sert ahşaptan yapılan, MDF modeller en çok satılanlar arasında bulunuyor. Sırlı veya vernikli, yağlanır kayın, ladin ve meşe gibi ahşaplardan, beyaz veya gri bir sürü açık renkli mobilya, kombine edilebilir renklerde de özellikle Alman pazarında yerini buluyor. Basit ve

zamansız tasarımı da bir mobilya parçası için diğer yaşam alanlarında tek başına kullanılma özelliği sağlıyor. Bu şekilde, örneğin çekmeceler gibi renkli detaylar, hatta bazı durumlarda geri dönüşümlü, saplar veya aksesuar olan rafların arka panelleri gibi ahududu, sarı, mavi ya da kireç gibi tonlarını kullanarak aydınlık ve kısmen şatafatlı odakları oluşturmak mümkün. Bazı mobilya parçaları saten ya da zarif, mat bir sıcaklık hissi yayıyor ancak doğal veya çizilmez yüzeylere sahip başka mobilyalar da var. Avrupa’daki büyük tasarım çeşitliliği arasında geniş seçim alternatifiyle şık küp şekilleriyle klasik ile romantik arasında geçişin gözlenebileceği bir ürün gamı mevcut. Her zevke uygun ürünler var. Retrolarda patlama göze çarparken, 1950’ler ise bugün bile adeta Rönesans’ın tadını çıkarıyor. Bu mobilyaların çekmece gibi bölümlerin-


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR teknikler, kapı stoper ya da yuvarlatılmış kenarlar ve köşeleri ile güvenlik mobilya ile ilgili bir konudur.

de, özel olarak tasarlanmış eğimli bacaklar veya ayaklarda özel olarak tasarlanmış şekiller ortaya çıkıyor. Üreticiler farklı stil ve birçok renk arasında bir karışımı tercih edenler için uygun öğeler sunuyor. Erdemli, özgün kombinasyonlar özellikle çocuk odasına özel bir hava kazandırırken, pırıltılı renkler tonu farklılık oluşturarak ayarlıyor. Korsan, prenses ya da şövalye temalı odalar önemli popüler ürünler arasında sayılıyor. Hayvanlar ve çiçeklerle bezenmiş ürünlerin, çocuklar için en kolay ulaşılabilirlikle fantezi deneyimi yaşamalarını sağlayıp, özgür dünyaya çıkmalarına olanak verdiği şüphesiz bir özgürlüktür aslında ve bu tür odalar revaçta. Mobilyaları satın almanızı sağlayacak tasarım, dayanıklılık ve çok amaçlı olmalarının yanı sıra başka önemli faktörler de vardır. Mobilyalar yapılışları sırasında kullanılan modüler formlar sayesinde, mobilya parçaları çocukların ihtiyaçlarını karşılayarak ve onlarla birlikte büyümeye adapte edilebiliyor. Örneğin çocuk yatak, bir genç yatağa ve sonra bir kanepeye dönüşebiliyor. Oda kutuları ek bir yatak olarak kullanılabilir ve yeni yürümeye başlayanlar için beşikler yardımcı olarak şömine, fırın önünde veya merdiven altına üst koruma güvenlik olarak kullanılabilir. Ayrıca salıncaklar yüksek sandalye olarak kullanılabilir, kızaklar yüksek bir sandalye ve bir salon her ikisi de kullanılabilir. Fonksiyonel yenilikleri tüketicilerin dilek listelerinin başında yer

almaktadır. Başlangıçta ilave dolap gerekli değildir, bu nedenle, örneğin, bebek bezi değiştirme üniteleri, genellikle çok geniştir. Odada çocukla birlikte büyüyen ve uygun dolap sonradan satın alınır. Ürün geliştirme aşamasında dikkate alınması gereken yönleri açısından, pratik depolama ek olarak değişen yüzey yüksekliği erkekler hem de kadınlar için bebek değiştirmek gibi konular dikkate alınmalıdır. Güvenlik hususları konusunda yumuşağa yakın

ÇOCUK OTO KOLTUKLARI: RAHAT VE GÜVENLİ Avrupa’da çocuk oto koltukları alanında büyük firmalar Cel Spa, WAMPOL Wróbel Sp. J., Kaufmann Neuheiten Gmbh, Joycare S.P.A. A Socio Unico, Eurasia S.P.A., Babydam Perry Innovation Ltd, Trunki By Magmatic Ltd., FOPPA PEDRETTI S.P.A., Safety Babyauto, S.L., Bimaco Trgovina D.O.O., Emmaljunga Deutschland Gmbh, Knorr - Baby Gmbh, P.P. H. Adamex J. Karon, E., Kasprzyk, A. Kasprzyk, Spolka, Jawna, TRL Limited, Altabebe Gmbh & Co. KG, Bart & Peter B.V. ve Storchenmühle olarak sıralanabilir. Güvenlik, konfor ve işlevsellik bir çocuk araba koltuğu satın alırken ve yeni koltuklar geliştirirken anahtar kriterler olarak vurgulanır. Bu ürünlerdeki büyük bir güvenlik düzeyini garanti eden AB, yüksek güvenlikli tasarımları daha 2013 yazında görücüye çıkardı. Örneğin yüksek güvenlik, Isofix bağlama kullanılarak monte edilir koltuk için geçerlidir. Bir yan darbe test zorunluğu normuna göre tasarlanmıştır ve bu tasarım bebek 15 aylık oluncaya kadar kullanılabilir. Ancak bu AB düzenlemesi, ECE R 44/04 hüküm yerine geçmez. Bu süreç yavaş yavaş netleşir. Seyahat ederken çocuk geriye de baktığında geriye yatabilen bu koltuklar idealdir. Bazı durumlarda veya bir kaza durumunda boynu ve omurgayı korumak yüksek bir güvenlik derecesi ile mümkündür. Yaşça biraz daha büyük çocukların boyun kasları daha iyi ama sürüş yönünde yüzlerinde ize neden olabilecek durumlar telaffuz edilmektedir. Bu noktada önemli olan husus çocuğun rahat oturmasıdır. 0+ grubu çocuklar için koltuk konforunun sağlanmasının yanında çocuğun bacak boşluğunu iyi ayarla-

71


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

72

SEKTÖR mak da çok önemlidir. Üreticiler iyi bir fonksiyona odaklanarak, bu noktada yeni ve yenilikçi çözümler sunuyor. Bebek taşıyıcıları kapsamlı ve esnek ayarlanabilir bir yapıya sahiptir. Oto koltukları havalandırma yarıkları, ayarlanabilir baş ve ayak destekleri, fonksiyonel kumaşlarıyla ergonomik şekillerinin yanı sıra havalandırılmış köpüğüyle oturana konfor sağlıyor. Bireysel yükseklik ayarlı sandalyelerin yan kanatları da ayarlanabilir ve bu sayede çocukların büyümesine de yardımcı olur. Darbe emici yan darbe ve baş koruma sistemleri ek güvenliği sağlamada rol oynar. Bir bebek taşıyıcı yeni ve patentli yolcu koruma sistemine sahip olması nedeniyle diğerlerinden sıyrılıyor. Göğüs tokası bir zorunluluk olmadığından farklı bir uygulama geçerli. Kayışları omuzlara sabitleme olayı kayışların üzerinden geçen kılıf gibi, altı kaymayan bir malzeme sayesinde yapılıyor. Bu da beraberinde çocuğun kolunu çıkarması riskini getiriyor. Her ne kadar darbe anında göğüs tokasının kırılması ihtimali göğüs tokasının güvenliği için bir antitez oluştursa da göğüs tokasının varlığının, yokluğundan daha güvenli olduğu yönünde… Belki de bugüne kadar öylesini kullanıldığı içindir, ancak kemerin üst kısmının birleşmesi kaza anında çocuğun koltuğa daha kolay sabitlenmesini sağlayacağını düşündürüyor. Eğer kolları dışarı çıkarma sorununun önüne geçemiyorsanız ya da göğüs tokası gibi bir aparatın olmaması sizin için güvenlik açısından bir eksiklik hissettiriyorsa o zaman güvenlik yastığı olan modelleri tercih edebilirsiniz. Güvenlik yastığı, 5-nokta emniyet kemeri sistemine alternatif olarak geliştirilmiş bir sistem. Bu teknolojiyi kullanan üreticilerin çıkış noktası güvenlik yastığının, 5-nokta emniyet kemerine göre darbe anında boyuna uygulanan gücü azaltıyor olması. Almanya’da yapılan bir araştırmanın bulguları, önden gelen bir darbe anında çocuğun boynuna uygulanan gücü gösteriyor. Araştırmaya göre solda güvenlik yastığı olan, sağda 5 nokta emniyet kemeri sistemi kullanan oto koltuğu bulunması gerekiyor. Oto koltuğu üretiminde güvenlik yastığı teknolojisi benimseniyor. Uzmanlar, “Önden çarpışma durumunda baş ve boyun bölgesinde oluşabilecek yoğun yük, güvenlik yastığı sayesinde vücudun üst kısmının hareket etmesine izin verdiğinden geniş bir alana yayılır ve bu bölgenin koruması 5-nokta emniyet sistemine göre daha optimum bir düzeyde sağlanır” diyerek 9 ay-12 yaş için geliştirdiği oto koltuklarında güvenlik yastığı uygulamasına yer veriyor. Güvenlik yastığının çarpışma anında gelen gücü yayarak ciddi baş, boyun ve göğüs yaralanmalarının önüne geçtiği, benzer şekilde baş ve diz çarpışmalarını engelliyor.

BEBEK ARABALARI: ÇOK FONKSİYONLU Angelcab GmbH, Qeridoo, BABYZEN SAS, Micralite Ltd., ARO KARON Sp.J., Croozer Zwei plus zwei GmbH, Joolz, WF International BV, Zekiwa GmbH, Moon GmbH, FOPPA PEDRETTI s.p.a., Emmaljunga Deutschland GmbH, Bart & Peter B.V., iCandy World Limited, Knorr - Baby GmbH, MIMA Europe, S.L., REVELO LIMITED, i’coo GmbH, Luminex Products Inc. The Studio ve Rectory Farm Cranfield firmaları bu alanda faaliyet gösteren büyük Avrupa firmalarıdır. Zarif ya da retro görünümlü versiyonları her zevke uygun fütürist, sportif ve klasik bebek arabalarını aradığınız doğru model olduğundan emin olun. Bunlar çok yetenekli ve çok yönlü özelikleriyle çok rağbet görüyor. Bir üretici kendi yüzeyini uygun sertlik seviyesinin ayarlanmasını sağlayan bir ayarlanabilir çerçevesiyle süspansiyonlu modeller sunuyor. Bir düğmeye basarak otomatik kapatılan, açık ve katlanır mekanizmaları rahat kullanım sağlıyor. 360 ° dönebilen araba özellikleriyle sektörde tek olan model ek konfor ve kolaylık sunuyor. Bir başka model karyolası görüntülenir ve panorama penceresi ve eğilebilir yatak ile donatılmıştır. Tasarım, renk düzenleri ve üretim teknolojisiyle ebeveynlerin isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için münasip bulunuyor. Çeşitli modeller hafif ve yer tasarrufu da sağlar. Alüminyum ve karbon gibi malzemeler uygulanır. Çocuk doğduktan sonra bebek arabaları düz kullanılabilir olmasıyla üreticileri de pek çok anne-babanın isteğine hitap ediyor. Bebek arabası, bebeğinizle ilgili olarak satın

alınması gereken en önemli eşyalardan biri. Farklı satış noktalarındaki farklı bebek arabası modelleri bebek arabası alırken karar vermenizi zorlaştırırken, bebek arabası alırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar şunlar: EN “European Norm” (Avrupa Standardının) kısaltılmış halidir. 1888 ise bebek arabalarının genel kodudur. Bu standart ülkemizde TSEN 1888 koduyla uygulanmaktadır. TSEN 1888 standardı bebek arabalarının Avrupa standartlarına uygun olarak üretildiğini ve bebeklerin güvenliğinin sağlandığını gösteren bir belgedir. Bebek arabalarının kolayca açılıp kapanabilmesi ve taşınabilmesi çok önemlidir. Bu bakımdan tek elle katlanabilen modeller kullanımda büyük kolaylık sağlar. Ayrıca arabanın çift yönlü olarak kullanabilmesi ve arabanın katlandığında az yer kaplaması diğer fark yaratan özelliklerdir. Bunların dışında arabanın ağırlığı, tekerleklerinin 360’ dönebilmesi araba seçiminde önemli kriterler olabilir. Sizin kullanım kolaylığınızın yanı sıra, bebeğinizin arabadaki konforu da önemlidir. Oturma şiltesinin kalınlığı, sırt dayanağının farklı seviyelere ayarlanabilmesi, tentesinin kademeli olması, ön tepsisinin olması da bebeğinizin konforu için dikkat edebileceğiniz faktörlerdir. Ebeveynlerin yaşam tarzı bebek arabası modeli seçerken belirleyici unsurlardan biridir. Örneğin; tabiatı seven anne ve babalar, uzun doğa yürüyüşleri için büyük tekerlekli bir modeli seçerken, alışveriş merkezi gibi iç mekanlarda gezmeyi sevenler ise daha hafif ve manevra kabiliyeti yüksek, katlanması çok pratik baston modelini tercih edebilirler.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SEKTÖR OYUNCAKLAR: HER ZEVKE HİTAP EDİYOR Oyuncak alanında sektörde yer alan bazı başlıca firmalar Rainbow Designs Fareham Reach, Herlag Heinz Kettler GmbH & Co. KG, nic Spiel + Art GmbH, Primary Products Ltd., Bobble Art Marresa LTD, Esthex, Mamas & Papas Limited, BAMBAM BV, Lodger BV, Kidskoje by Grau Design, KidKraft, KIOKIDS Iberica, S.L., Silly U - Maki A/S, Snoozebaby BV, Global Affairs BV, wohnstuecke, JANOD, Pamper24 GmbH & Co. KG, Juratoys France, Vikingtoys Toys AB, Globe Trotoys EURL, quutbeachtoys, T & K Scandictoys e.K., iCom S.p.A., Branza Dziecieca Trade, GL Service GmbH, Korxx Korkspielzeug Patricia, Kuch, Folkmanis Puppets, Jochen Heil ve Senger Tierpuppen olarak sıralanabilir. Ebeveynler mümkün olduğunca erken çocuklarını oyuncağa teşvik ediyor. Oyuncak üreticileri gelişmiş ve yüksek kaliteli ürünleri ile bu sektörde kendini gösteriyor. Oyuncak üretiminde özellikle dikkat edilen unsurlar kullanılan malzeme, güvenlik yönleri ve oyuncağın öğrenmeye olan etkisi. Çocuklara yaşam becerileri eğlenceli bir şekilde kazandırma da vurgulanıyor. 3D aktivite battaniyeleri, yumuşak aktivite oyuncakları, resimli kitaplar, yumuşak çıngırak, ayakkabı ve oyuncak hayvan çorapları ve emzikleri gibi çocukların anlamasına ve kavramasına yardımcı olacak farklı işlevler ve malzemeler kullanarak onların duyularını uyarmak hedefleniyor. Yenilikçi tasarımları, yeni malzeme ve işleme teknikleri ile bir arada kullanılarak üretilen sevimli oyuncakların kalitesi için de büyük özen gösteriliyor. Entegre sesleri ile çocukların uykuya dalması için bireyselleştirilmiş müzik kutuları retro gece lambaları ve klasik karakterler ile birlikte sunuluyor. Küçük olanlar için erken

yaşta mantıksal düşünme, dil ve motor becerilerinin gelişmesine hizmet edecek elektronik öğrenme oyuncakları kullanılıyor. Sürdürülebilirlik teması aynı zamanda çeşitli oyuncak gelişiminde önemli bir rol oynar. Örneğin, bir üretici ahşap renklerin ahşap bir füme aromasıyla bir ekolojik ısı işlemi kullanarak boyalı ürünler sunmaktadır. Farklı şekillerde her tarafta birbirine takılabilir tahtadan ve ses efektleri ile yapılmış yapı blokları çocukların üreticilik, yapıcılık yanını geliştirecek. Küçük olanlar için itme, haddeleme, çekme gibi çeşitli egzersizleri yapmasını sağlayacak pedallar var. Oyun, spor ve eğlence yönleri birçok

üründe birleştirilmiştir. Örneğin bir scooter bir patene dönüşüyor. Tasarıma ek olarak işlevsellik ve güvenlik konuları da odaklanılan noktalar arasında yer alıyor. Bir üretici pratik bir katlama mekanizmasına sahip şık bir tasarımı ile bir çekçek sunuyor. TUVALET BAKIM ÜRÜNLERİ: ZARARSIZ MALZEMELERDEN YAPILIYOR Sürdürülebilirlik ve zararsız maddelerin kullanımı yıllarca hijyen sektöründe büyük önem taşıyor. Bu sayede moda olan tasarımlar, ergonomi ve erken öğrenme önemli bir rol oynuyor. Hem manken üzerindeki patentli kanatlar, hem de bardak ve şişe ağzı dişlerin ve çenelerin gelişimini destekliyor. PP’den yapılmış geniş boyunlu şişeler, silikondan yapılmış emzikler daha da popüler hale geldi. Diş çıkarma halkaları sadece diş çıkarma sırasında yardımcı değil, aynı zamanda farklı şekil ve renkleriyle duyuları harekete geçiriyor. Bir üretici biyo-plastikten yapılmış bir banyo koleksiyonu sunuyor. Bu ürün % 95 doğal hammaddelerden yapılmış ve % 100 parçalanabilir özellikte. Bu ürünler imal edilirken uygulanan yeni teknoloji sayesinde son derece cazip, modern renk ve motifler içeriyor. TEKSTİL: SON DERECE AYRINTILI Tekstil donatımı ve aksesuarları çocuk odasına bireysellik katıyor. Nispeten küçük değişikliklerin bile getirilmesi ile odalar tamamen yeni bir izlenim ile istediğiniz stili, uygun tasarımı yapabilirsiniz. Tüm tekstil

73


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

74

SEKTÖR

sektöründe kişilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılarken ürün geliştirme aşamasında hem ekolojik ve biyolojik standartlara uyumlu hem de kalite, konfor ve güvenlik yönleri düşünülerek çalışmalar yapılıyor. Önde gelen Avrupa menşeli bebe tekstil

firmaları San Bebe Tekstil Sanayi Ve Ticaret Ltd. St., HTS BeSafe AS, Moodello, S.L., Al-Bis A.Mazur, K. A. Limneos S.A., Takta Calatayud Hnos. S.L., Somani - Sociedade Textil S.A., Tutti Bambini Tutti Frutti, Direct Ltd., Praia Articles Textils, S.L., Mellis BVBA, Tröstisar AB, Bobby Bebe Pty Ltd Baby Hood, Australia, Stiftung OEKO-TEX® GmbH, Globe Trotoys EURL, Pembemavi Bebek ve Anne B. Ü. Ic ve Dis Tic. Co. Ltd., Creaciones Alves Sociedad, Umitada, Kidikado, Dimco - COTE DECO S.A.R.L, Hoppekids ApS, PWV, Dr. Susanne Rums-

tich, Van Gennip Textiles B.V., Hamleteks Industry Textile, Trade Limited Company, Qingdao Eifong Home Textiles Co., Ltd., elisa m., muakbabi, Cazitex N.V., HEY-SIGN GmbH, Elka Studio ve La Mansion del Color CB dır. Tekstilciler üretimde gelen taleplere göre hareket ediyor. Pamuk, keten ve deri aynı zamanda nefes alabilen, kir ve su-itici ve yıkanabilir maddeler farklı ürünler için kullanılıyor. Bugünün değişen çantaları sadece fonksiyonel ve pratik değil, aynı zamanda şık ve çok yönlü kullanım için de uygun. Sıradan, klasik çantalara kazandırılan şekiller ve renklerle bu ürünler büyük

çeşitlilikleriyle de öne çıkıyor. Deri gibi uygulanan ve geri dönüşümlü malzemeler çantalara özellikle hafif olmalarını sağlıyor. Vintage ve unisex modeller de ve ayrıca ‘crossbody’ modeller en az klasikler kadar neşeli ve popüler. Uyku tulumları bir ısınma ve sıcaklık düzenleyici ve dinlendirici etkiye sahip iyi bir uyku sağlayarak, kullanıcılarını ideal olarak büyütmek için tasarlanmıştır. İyi düşünülmüş minderler havalandırma sistemleri ile yüksek ve güvenli konfor sunuyor. Çeşitli taşıma seçenekleri ile geniş bir yelpazede sunulan bebek taşıyıcıları yenidoğan bebekler, genç ve çocuklar için güvenlik ve konfor hissi veriyor. Bebek taşıyıcıları yeni bir aksesuar konseptiyle geliştirilmiştir. Anne sütü ile beslenme için onu değiştirme, geğirmesini sağlamak ve bebeği sarmak için kullanılır. Bebek taşıyıcıları parlak ve neşeli desenleriyle aynı zamanda, jakarlı tonları, çizgili veya grafik desenleri ile süslenmiş olarak üretilir. Sınırlı sayıda üretilen taşıyıcılar da çok moda. Bir üretici bu alanda iyi bir derecede güvenlik ve konfor sağlamak için usulca yüksek sandalyeler veya alışveriş arabalarına konabilir şekilde yastıklı kapak sunmaktadır. Tüm tekstil ekipmanları için sektörünün genelinde bireysellik teması büyük önem kazanıyor. Ürünler kişisel yaşam tarzı ve havası ile uyumlu. Sonuç olarak, beyaz, mavi, kırmızı, yeşil veya sarı gibi renklerle kombine renk şemaları lisanslı karakterler aracılığıyla daha şık sürümleri sunuluyor. Özel efektler oluşturmak için kullanılan doğa ya da hayvan çizimleri veya grafik desenleri formunda motifler kullanılıyor.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

FUAR

Mir Detsva, Rusya Çocuk Moda Fuarı trendi belirliyor Çocuk modasının hızlı gelişimini Şubat ve Eylül dönemleri ile Mir Detsva fuarında görmek mümkün

İlki 1994 yılında yapılan ve kısa zamanda uluslararası nitelik kazanan MirDetsva Fuarı Bağımsız Ülkeler Topluluğu bölgesinde katılımcı firma ve ziyaretçi sayısı açısından en önde gelen fuar. Şubat ve Eylül aylarında yılda iki kez düzenlenen fuar, anne, bebek ve gençlere yönelik mal ve hizmetlerin sergilendiği bir platform. Rusya’nın en büyük fuar merkezlerinden Expocentre fuar alanında gerçekleşen fuar, eğitim ve kişilik gelişimi programlarına da yer veriyor. Fuar merkezince başarıyla düzenlenen fuar etkinlikleri Rusya Ticaret ve Sanayi odasının himayesinde ve Rus federasyon kamu odasının ve Moskova şehir hükümetinin desteği ile gerçekleştiriliyor. Mir Detstva fuarına küresel sergi ve fuarlara (UFI) tarafından onaylanan uluslararası yüksek statü getirildi. Mir Detstva, çocuk ve genç alanında yeni

mal ve hizmetleri pazarını geliştirme açısından tüm dünya trendlerini yansıtan Rusya’daki sektörün lideri konumunda bulunuyor. Baltık devletleri, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Çin gibi bölgelerden katılımcı sayısına göre rakipsiz bir proje. Bu fuar anne, bebek ve çocuk ürünleri alanında faaliyet gösteren firmalar için piyasadaki rekabet güçlerini yükseltmek ve mevcut yenilikçi pazar kapasitelerini artırmak ve üretim tesislerinin modernizasyonu için büyük fırsatlar sunuyor. Tüm bunlara ilaveten Mir Detsva sosyal öneme sahip bir projedir. Fuar çocuklar ve gençler için kaliteli mal ve hizmetlerin sergilenmesinin yanı sıra eğitim ve sağlık sistemlerinin iyileştirilmesi için de etkinlikler gerçekleştiriyor. Bunlar tüm ilgililer için büyük bir memnuniyet ile karşılanıyor. En sonuncu fuarda yenidoğan ürünleri, oyuncaklar, oyunlar ve hobi salonlarına

büyük bir ilgi vardı.CJF ile koordineli bir şekilde gerçekleşen Mir Detsva’da, çocuk modasının hızlı gelişimi sayesinde her sene çocuklar ve gençler için giysi, ayakkabı ve aksesuar salonları bulunuyor. Bu bağlamda, yeni trendlerin belirlenmesi de bu esnada kendini göstermiş oluyor. Çocuk modasında toptan alım sezonu olan Şubat ve Eylül dönemleri, pazar eğilimleri ve katılımcı şirketlerin ve ziyaretçilerin istekleri dikkate alınarak belirlendi. Mir Detstva ve CJF Fuarı çocuk moda projeleri için parlak ve dinamik bir fuar. Sergileme alanı toplam yaklaşık 35 000 metrekare olarak gerçekleşti. Rus ve yabancı 529 şirket ürünlerini teşhir edebiliyor. 31 ülkeden şirketler ve kuruluşların katılımı gösterinin yüksek uluslararası statüsünü doğruladı. Toplam katılımcı ve ziyaretçi sayısı % 30 artarak 24040 ziyaretçi ulaştı. Dünyada tanınmış Adamex, Alex, Arsana-Chicco, Avent, Barbie, Brevi, Cam Il Mondo Del Bambino, Concord, Deloras, Disney, Dorel Juvenille Group, Fisher-Pisher-Price, Gots, Gremmy, Hansa, Lego, Pali, Playmobile, Schleich, Nuby, Inglesina, Ravensburger, Per-Perego, Neonato, Vitacci, Smoby, Intex, Winx ve daha pek çok firma bu fuarlarda yerlerini alarak ürünlerini sergilediler. Rusya’nın öncü firmaları Bauyer, Baby-Be, Krasnaya Zvezda, Ljubimka, Mir Detstva Company, Nordplast, Ogonek Factory, Orbita Ppo, Russkii Stil, Sdobina Ip, Stellar, Vesna, Votkinskaya Promyshlennaya Kompaniya, Zolotoy Gus, Zvezda ve diğerleri de ürün ve hizmetlerini fuarda teşhir ettiler. Bebe, Çocuk Moda defilesi, Uluslararası Gün ve Anneler ve çocuklar için bilimsel ve pratik sağlıklı beslenme konferans fuarın vazgeçilmez etkinliklerinden bazılardır

75


Bektay Ayakkabı has been designing and manufacturing baby,infant and toddler footwear and socks in Istanbul,Turkey since 1989. Bektay Ayakkabı Aleading designer and Turkish manufactured brand,provides a variety ofadorable designs to suit every taste,from traditional to modern and quirky.Comprising products for babies,toddlers to suit ages between 0-3.Bektay Ayakkabi uses luxurious,soft and safe,carcinogenic and azo dye-free materials to provide total comfort and warmth for little growing feet. Bektay ayakkabi has its own showroom and factory located in Sultangazi,Istanbul and has been exporting to UK,France,Ukraine and Russia. Bektay Ayakkabi Plans to expand wolrdwide to be able to bring its excellent quality and trendy products,to a wider customer base.

Sehr geehrte Damen und Herren, Unsere seit 1989 tätige Firma Bektay Schuhe , steht für frisches und modernes Design, verbunden mit Spitzenqualität. Wir fertigen Baby – und Krabbelschuhe und Strümpfe für 0-3 Jährige. Als eine der führenden Unternehmen im Markt, legen wir sehr großen Wert, auf die Gesundheit von Babys und vermitteln mit unseren Waren ein sehr besonderes bequemes Laufgefühl. Wichtige Unternehmenswerte sind: Qualität , Nachhaltigkeit und es werden während der Produktion von Rohmaterialien und Zubehören auf keinen Fall schadstoffgeprüfte Materialen benutzt. Die Kollektion wird in Folge der weltweit berühmten Trendy Modelle vorbereitet. Wir produzieren ausschließlich in unseren eigenen Schuhmanufaktur. Unsere Fabrik und das Showroom ist in Istanbul / Sultangazi. Es werden hochwertig qualitative Rohwaren benutzt. Gleichzeitig exportieren wir Schuhe ins Ausland wie zum Beispiel : England, Frankreich , Ukraine und Russland. Als Unternehmen erzielen wir ; unseren Kunden im In und Ausland immer das Beste und das Hochwertige in Verfügung zu stellen. Dabei verzichten wir aber auf keinen Fall darauf ; Neuigkeiten zu verfolgen und Qualität. Lassen Sie sich von uns und unseren Waren überzeugen. Mit freundlichen Grüssen,

www.bektaybebe.com



Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

78

MAKALE

Hayatta temiz bir sayfa açmak için Bilinçaltı temizliği gerekiyor Bilinçaltına yerleşmiş olumsuz kodlarımızı değiştirmeden hep aynı olumsuz sonuçlarla karşılaşmamız da şaşırtıcı değil…

Kişiler, öncelikle enerjisini yüksek tutmalı, değerli olduğuna, güzellikleri hak ettiğine inanmalı ve değişimi istemeli…

Hayatın yönetmeni bilinçaltı… Hayatımızı zihnimiz değil bilinçaltımız yönetiyor… Bilincin oranı yüzde 10 iken bilinçaltı yüzde 90 oranında hayatımızda daha etkili… Sürekli tekrarlanan olumsuzluklar, kötü alışkanlıklar, hüsranla biten ilişkiler, bereketsizlik, düzelmeyen sağlık sorunları gibi hayat kalitesini düşüren her olumsuzluğun altında geçmiş kayıtlarımız, bilinçaltımız yatıyor…

Bugünümüzü ve geleceğimizi yaşadıklarımız değil yaşananlara yüklediğimiz anlamlar yönetiyor. Hayatımıza her alanda güzelliği çekmenin sırrı bilinçaltı temizliğinde yatıyor. Olumsuz duygu, inanç ve düşünce kalıplarından geçmiş kayıtlardan kurtulmadan hayatın bizlere gülümsemesi zor gibi görünüyor. Kâinatın işleyiş prensibine göre bilinçaltında oluşturulan düşünce ve inanç kalıplarını

gerçeğimiz gibi kabul edip yaşıyoruz. Geçmişteki korkularımız, endişelerimiz bugünümüzü şekillendiriyor. Bilinçaltına yerleşmiş olumsuz kodlarımızı değiştirmeden hep aynı olumsuz sonuçlarla karşılaşmamız da şaşırtıcı değil… Bilinçaltı temizliği için hipnoz, regresyon, nefes, duygu boşaltım terapisi (EFT) NLP, meditasyon vb. pek çok yöntem bulunuyor. Daha anne karnındayken başlayan aile


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

MAKALE ve okul dönemlerinde alınan ilk kayıtların önemine dikkat çeken kişisel gelişim uzmanı Anıl Can, “İlk alınan kayıtlar bütün hayatımızı derinden etkiliyor… Değer görmemiş, yeterince sevgi ve güven duygusu tatmamış bir çocuk, değersizlik inancına sahip yetişkin biri olarak karşımıza çıkıyor. Kişinin değersizlik inancı, ilişkilerini, iş hayatını parayla olan ilişkisini hayatının her alanını etkiliyor. Güzellikleri hak etmediği inancıyla yaşamını sürdürüyor ancak farkında değil” diyor. Can, güzel bir ilişkiyi, bolluk bereketi, huzurlu bir yaşamı kendimize çekmek için bilinçaltına yerleşmiş olumsuz kayıtların temizlenip yeniden programlanması gerektiğini ifade ediyor… Sürekli şikâyet ettiğiniz yere bakın negatif kodlar oradadır… Benzer benzeri çeker, kişi ne verirse onu alır. Neye odaklanırsanız onu çekersiniz karmanızda erkeklerle ilgili güvensizlik yaşıyorsanız hep güven vermeyecek erkekleri çekersiniz diyen Can, kendisine gelen çoğu kişinin “Ben fakirim hiç param olmayacak”, “Hayat çok zor erkeklere güven olmaz”, “Çok şansızım, hep problemli insanlar, sorunlar bana mı denk gelir” vb kurban psikolojisinde olan kişiler olduğunu belirtiyor. Çoğunlukla hüsranla biten ilişkiler, çalışıp çok para kazanmasına rağmen bereketsizlik, işlerinin rast gitmemesi vb şikayetlerle karşılaştığını belirten Can, “Danışanlarımızın geçmişten bugüne bilinçaltlarına yerleşmiş ana duyguya olumsuz çekirdek inanca ulaşıyor, yerleşmiş negatif tohumları çıkarıyor geçmiş kayıtları nötrlüyoruz. Yerine temiz düşünce ve yeni inanç tohumları ekiyoruz. Danışanlarımızın ilişkileri, evlilikleri, iş hayatları düzeliyor. Birkaç seanstan sonra hayatlarına her anlamda güzellikleri çekerek yeni bir döneme geçiyorlar” diyor.

Hayatlarında yeni bir sayfa açıldı Örnek verecek olursam; “Karşıma doğru bir insan çıkmaz diyen bir danışanım bilinçaltı temizliğinden sonra huzur içinde bir ilişkiye adım attı ve evlendi. İşsiz olan bir üst düzey bir yönetici karma şifalandırma ve bilinçaltı blokajlarından kurtulunca istediği gibi bir işe kavuştu. Dünya bankasında çalışan bir hanım danışanımızın evliliğinde sorunlar vardı. İlişki şifalandırmasından sonra evliliği kurtuldu” Can, “Zihnimiz neyi nasıl düşünüyorsa o enerjiyi yayar. Bilinçaltımız olumsuzlukları kayıt altına aldığı için kayıtta ne varsa yaydığı enerji de o oluyor. Kişiler, öncelikle

enerjisini yüksek tutmalı, değerli olduğuna, güzellikleri hak ettiğine inanmalı ve değişimi istemeli… Kendileriyle konuşmalarını ve konuşurken olumlu cümleler kurmalarını öneriyor… Anıl Can, 15 Mayıs 1990’da Ayvalık’ta doğdu. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Bilgi Üniversitesi’nde psikoloji dalında yüksek lisansa devam ediyor. İngiltere’de College Of Psychic Studies’te Psychic Development (Psişik Yetenek Gelişimleri) eğitiminin ardından parapsikoloji, derin algılama, astroloji, karma temizliği, regresyon, reiki, NLP, bilinçdışını yeniden programlama, yaşam koçluğu eğitimleri aldı. Kişisel Gelişim Uzmanlığı Karmik Astrologluk yapan Anıl Can, bu eğitimlerle danışanlarının bilinçaltına yerleşmiş negatif kod ve blokajları temizleyerek yaşam kalitelerini artırıyor. Bireylerin yanı sıra pek çok kuruma yatırımları ve finans yönetimleri konusunda danışmanlık yapıyor. Bilinçaltı temizliği neler kazandırır… • Zihinsel, duygusal boyuttaki blokajlar, engelleriniz temizlenir… • Stres, endişe, korku, kaygı, öfke, üzüntü, nefret, kıskançlık gibi olumsuz duygulardan arınırsınız • Duygusal travmaların negatif etkileri biter… • Geçmiş yaşamlardan aktarılmış karmik yüklerden kurtulursunuz… • Olumsuz inançları ve yaşam stratejileri olumluya dönüştürülür • Hedeflerinizi engelleyen blokajlar kalkar… • Enerjiniz dengelenir, pozitif bir zihniniz olur • Fobilerden kurtulursunuz.

79




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

82

SATIŞ

İşte etkili satış teknikleri Perakende satışta, satış elemanının tekniğine uygun satış yapabilmesi için gerekli temel bilgi ve becerilerin kazandırılması önemlidir

Günümüzde artık tüm dünyada alışveriş müşteri odaklı hâle gelmiştir. Bunun anlamı müşteri kraldır demektir. Rekabetin artması ve müşterinin alışveriş yapabileceği merkezlerin çoğalması müşteriyi zor bulunur hâle getirmiştir. Bu da alışveriş mağazasının müşteriyi kazanabilmesi için; memnun etmesi, isteklerini dikkate alması ve kendisine hoş davranması gerekliliğini ve müşteri odaklı satışı ön plana çıkarmıştır. Böyle bir stratejide müşteri ile yüz yüze olan satış elemanının müşteriye tavrı çok önemlidir. Satış elemanının; mağazanın satış grafiğinin yüksek ya da düşük olmasında önemli bir rolü vardır. Müşteri alışveriş yaparken, kendisine gösterilen davranış şekline göre tekrar aynı mağazadan alışveriş yapıp yapmayacağına karar verecektir. Kendisine hoş davranılmayan bir mağazaya alışveriş amaçlı asla tekrar gelmeyecektir. Müşterinin ne istediğini hemen anlayabi-

len ve nasıl bir müşteri olduğunu görerek müşteriye uygun satış stratejisi uygulayan bir satış elemanı çalıştığı mağazanın müşteri sayısının ve başarı grafiğinin artmasındaki en önemli faktör olacaktır. Eğer bu meslekte başarılı olmak istiyorsanız öncelikle nasıl satış yapmanız ve müşteriyi satış konusunda nasıl etkilemeniz gerektiğini çok iyi öğrenmeniz gerekmektedir. Gerek davranışlarınızla gerekse satış teknikleri konusundaki ustalığınızla müşteriyi çalıştığınız mağazanın sürekli müşterisi hâline getirebilirsiniz. Bu konudaki başarınız mutlaka fark edilecek ve kariyeriniz açısından size artı puanlar getirecektir. Satış teknikleri konusunda gerekli bilgileri öğrenmenizde, bu yazı size yol gösterecektir. Satış teknikleri Satış; üretilen veya var olan ürünün ya

da hizmetin bir bedel karşılığında kişilere devredilmesidir. Perakende satış; ürününü satış noktalarında en çok sayıda ve tüketiciyi satın almaya yöneltecek en akılcı şekilde ve çekici biçimde (görsel sunum, reklamlar, müzik, mağaza konsepti gibi) sunabilmektir. Perakende satış elemanı: İş organizasyonu yapan, satış öncesi hazırlık yapan, müşterilerle görüşerek satış işlemlerini takip eden, satış sonrası işlemleri kontrol eden, bir sonraki güne hazırlık yapan, mesleki gelişime ilişkin faaliyetleri yürüten sorumluluk sahibi kişidir. Görevleri: Ø İş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yönetmeliklere uymak. Ø İş organizasyonu yapmak. Ø İşletmenin ihtiyacı olan mal ve hizmetin piyasa araştırmasını yapmak.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SATIŞ Ø İşletmeye alınan ürünlerin depoya teslim edilmesini sağlamak. Ø İhtiyaçlar ve stoklar konusunda bilgi almak Ø Satın alınacak mal ve hizmetlerin miktarını ve kalitesini, maliyetini, teslim tarihlerini ve diğer sözleşme şartlarını araştırmak. Ø İşletmenin depoladığı ürünlerin özelliklerini bilmek. Ø Depoya gelen malları sayarak teslim almak. Ø Depodan istenilen malları sayarak zamanında teslim etmek. Ø Ürünün stok kontrolünü ve takibini yapmak. Ø Satılacak malları türlerine göre sınıflandırmak. Ø Ayıplı veya kullanılamaz durumdaki malları sınıflandırmak, ilgili birimlere göndermek. Ø Satışa sunulacak malları teslim almak, kayıtlarını tutmak. Ø Malları raflara yerleştirmek, vitrin düzenlenmesine yardımcı olmak. Ø Müşteriyi psikolojik olarak etkilemeye çalışmak, onu satın almaya teşvik etmek. Ø Satılan malların fatura veya fişini düzenlemek. Ø Günlük satılan malların dökümünü yapmak ve satış cirosunu hesaplamak. Ø Raflardaki malların durumunu kontrol etmek Ø Müşteri ihtiyaçlarını saptamak. Ø Yeniliklerden müşterileri haberdar etmek. Ø Bilgi alışverişi için diğer satış elamanları ile toplantı yapmak. Ø Ürünü tanıtıcı materyalleri müşteriye götürmek. Ø Müşterileri ürünü satın almaya yönlendirmek. Ø Ürünün kullanımı ödeme şartları ve fiyatı konusunda müşteriyi bilgilendirmek. Ø Mesleki gelişim ile ilgili faaliyetleri yürütmek. İyi bir satış elemanı şu özelliklere sahip olmalıdır: Ø Olumlu düşünme: Reddedilmenin çok muhtemel olduğu, dolayısıyla olumlu düşünme yeteneğinin bu kadar hayati bir önem taşıdığı başka bir meslek yoktur. Ø Kararlılık: Merdivenin alt basamağındaki satıcı ile zengin olmuş biri arasındaki tek farklılık, temelde fazlasıyla başarma kararlılığının bulunmasıdır. Ø İyi hayal gücü: Hayal gücünüzle heyecan yaratabildiğiniz zaman potansiyel müşterileri çok kolayca gerçek alıcıya çevirebilirsiniz. Hayal gücünüzü geliştirebilirsiniz. Ø Yaptığınız işten gurur duyma: Satıcılar halkın ve medyanın gözünde genellikle kötü tanıtılmış kişilerdir ve kötü şakalara maruz kalırlar. Satıcılar olmazsa hiçbir işin yürümeyeceğini hiçbir zaman unutmayınız. Pratik olarak üretilen her malın piyasaya sunulup satılması gerekmektedir.

Satış olmasa avukata, muhasebeciye, vergi müfettişi ile tahsildarına, kamyon sürücüsüne niye ihtiyaç duyulsun ki? Ø Kendine güven: Satış mesleğinde kendi değerlerinizle ayakta kalır ya da yere serilirsiniz. Meslektaşlarınız ve rakipleriniz aynı tepenin üstüne tırmanmaya çalışıyor olacaklardır. Gerçekten güven duyabileceğiniz tek kişi kendinizsiniz. Ø Kendini motive etme: Ortalama kazanç elde edenler, meslektaşlarından ortalama destek alırlar. En üstteki insanlar da gene

yorsanız, sizi her zaman en güçlü rakiplerinizin birkaç adım önünde tutacak şeyleri yapmaya hazır olmalısınız. Bir at yarışının galibi, burun farkıyla kazanmış olabilir. Oysa ilk ile ikinci sıraya verilen para ödülleri arasında muazzam bir fark vardır. Ø Güven: Amaç ve arzularınızın hepsine ulaşmak için gerekli olan şeyleri yapma konusunda değil, en iyisi olabileceğiniz ve olacağınız konusunda da kendinize güven duymalısınız. Hedeflerinizi belirlerken, alanınızda en yüksek satış ve kazanç hacmine

ortalama, ya da daha az destek alırlar. Ortalamadan daha iyi olmak için sizi motive etsinler diye başkalarına bel bağlayamazsınız. Ne istediğinizi bilmeniz ve onu elde etmek için kendinizi motive etmeniz gerekmektedir. Ø Çabuk ve kolay iletişim kurma yeteneği: Bu hayati önemde bir noktadır. Beğendikleri kişilerle iş yapmak insanların hoşuna gider. Ø Açık bir zihin: Gerçekten başarmak isti-

kimin sahip olduğunu öğrenip, onlardan daha iyi olduğunuz ve daha iyi olacağınız konusunda kendinize güveniniz. Bu güveni duyarsanız herkes sizinle alışveriş yapmak isteyecektir. Ø Korkusuzluk: Korku aslında yetenekli olan satıcıların düşüşüne yol açabilir. Satıcılık mesleğinde yapılacak pek çok işi, satış tahmininde bulunmak, sunmak, kapatmak ve kayıt tutmak şeklinde basitleştirebiliriz. Bu işlerin bir kısmı sizi ürkütüp

83


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

84

SATIŞ

tereddüt etmenize neden olabilir. Buna izin vermemelisiniz. Satışın aşamaları şunlardır: Ø Satış öncesi hazırlık Ø Müşteriyi karşılama Ø Müşterinin istek ve ihtiyaçlarını anlamak için sorular sormak Ø Uygun ürünü sunmak Ø Ürün hakkında bilgi vermek Ø Satış türlerine göre satış yapmak Ø İtirazlarla ilgilenmek Ø Sorulara cevap vermek Ø Kasa ve paketleme Ø Satış sonrası hizmet Satışta başarının formülü: Bilgi + Beceri + Tutum = Satış Satış öğrenmeye açık olanların işidir ve sürekli kişisel gelişim gerektirir. Satış elemanı müşterisinden işine duyduğu sevgi ve saygı oranında ilgi görür. Yaşam enerjisiyle dolu ve dünyaya pozitif bakan satış elemanları müşteriyi olumlu yönde daha çok etkiler. Satış müşteriyi ikna etme sanatıdır ve ikna etmek için bilgi gerekir. Sattığı ürünle ilgili bilgi sahibi olan satış elemanı daima daha fazla başarılı olacaktır. Satış elemanı iyi bir satışçı olmak istiyorsa şu noktaları asla göz ardı etmemelidir. Ø Satıcı olarak doğulmaz, sonradan çalışarak ve alanında bilgilenerek satıcı olunur Ø Hizmet vermede bir tarz oluşturmak Ø Dinamik, aktif ve hızlı olmak. Ø Güler yüzlü, esprili olmak ve stresten

uzak durmak Ø Düzgün konuşmak, dinlemesini bilmek ve beden dilini iyi kullanmak Ø Dış görünüşüne dikkat etmek Ø Abartılı davranmamak ve doğal olmak Ø İşinde dikkatli ve özenli davranmak Ø Kendini geliştirmek, değişime hazır olmak ve kendine güvenmek Ø Müşteriye istediği hizmetin de ötesinde hizmet verebilmek Ø Her müşterinin farklı olduğunu kabul ederek müşteriye uygun taktik geliştirmek Ø Yaratıcı ve hırslı olmak ancak sabırlı davranmak. Ø Satışa yönelik hizmet sunmak Ø Takım çalışmasına önem vermek Ø Satışı yönlendirmek ancak, müşteriye yetkinin kendisinde olduğu düşündürmek Ø Müşterinin uzun dönemli bir yatırım olduğunu unutmamak Müşterinin satış elemanından ve mağazadan( firmadan) beklentileri ise şunlardır: Ø Müşteriler klişe satış sözcüklerinden asla hoşlanmazlar. Satış yapılırken bu sözcükler kullanılmamalıdır. Ø Müşteriler ihtiyaçları, mantıkları ve duyguları nedeniyle alışveriş ederler. Satış Ekiplerinin işi onların mantıklarına, ihtiyaç ve duygularına uygun ürünü satmaktır. Ø Müşteri isteklerinin ve itirazlarının dikkate alınmasını ister. Ø Kendisine kaba davranılmasını kabul edemez.

Ø Bekletilmekten hoşlanmaz. Ø Müşteri daima haklıdır sloganı ile yola çıkan firmaları tercih eder (her zaman haklı olmasa dahi) Ø Aldatılmayı ve kendisine ürün hakkında yalan bilgi verilmesini kabul edemez. Ø Kaliteli ürünü uygun fiyata almak ister. Ø Satış sonrası hizmete önem verir. Ø En önemlisi ihtiyaçlarına cevap verecek ve fayda sağlayacak ürünü almak ister. Satışta; kişisel satış tekniklerinin yanında işletmenin uygulayacağı kurumsal satış teknikleri de çok önemlidir. Kişisel satış ile kurumsal satış teknikleri bir arada geliştirilerek başarılı satış sağlanabilir. Satış geliştirme; tüketiciyi satın almaya teşvik edici tutundurma ve satış çalışmalarıdır. Satış geliştirmenin amaçları şunlardır: Ø Markayı tanıtarak marka bağımlılığı oluşturmak Ø Fark yaratarak müşterinin rakiplere yönelmesini önlemek Ø Pazarı genişletmek Ø Halkla ilişkileri geliştirmek Ø Stok devir hızını artırmak Ø Müşteri değeri oluşturmak ve yeni müşteriler bulmak Ø Atıl durumdaki değerleri çalışır hâle getirmek Ø İş birliği sağlamak Tüketiciye yönelik satış geliştirme taktiklerinin başında promosyonlar gelir. Promosyonların amacı müşteriye ürünü denettirmek ve tekrar satın almasını sağlamaktır.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SATIŞ Promosyonların yanı sıra müşteriye yönelik kupon uygulaması, yarışma ve çekilişler, müşteriye telefon ve mektupla ulaşmada diğer satış geliştirme stratejileridir. Satış yapabilme becerisinin temeli müşteri ile doğru iletişimi kurabilmektir. Satış elemanı ile kurulacak sözlü ve sözsüz iletişimin yanında, müşterinin görsel iletişimini de sağlamak ve müşterinin ürüne ilgisini çekebilmek için satış mekânında görsel düzenlemeler de yapmak gerekir. Ürünün, satış ekibi veya satış elemanı olmaksızın müşterinin ilgisini çekme yöntemine sessiz satış tekniği denir. Görsel sunum bir sessiz satış tekniğidir ve ürünün müşteriye doğru hareket etmesini sağlar. Görsel sunumun önemi: Ø Mağaza veya firma ile ilgili müşterinin gözüne çarpan her şey müşterinin gözünde mağazanın veya firmanın standardını belirlemede önemli rol oynar. Ø Vitrin, reyon, kabin temizliği, mağaza içinin temizliği; müşteriye verilen değerin görsel ifadesidir. Görsel sunumun satışa etkisi: Ø Ürünler de, başarılı bir sunumla kendini ifade edebilir ve müşteriye mesaj verebilir. Ø Ürünü sunuş şekli, müşteride o ürüne sahip olma, o ürünü yaşamının içine alma isteği uyandırmalıdır. İlgi ve mukayese duygularını harekete geçirerek tüketiciyi satın almaya yönlendirmelidir. Ø Sunum müşterinin görebileceği seviyede olmalı, profesyonel ışıklandırma yöntemlerinden yararlanılmalıdır. Mağazadan içeriye giren müşteriyi karşılama ve yaklaşım şekli çok önemlidir ve bu ilk izlenim müşteride pozitif veya negatif bir etkinin doğmasını sağlayacaktır. Satış ekipleri müşteri ile başarılı bir iş birliği istiyorsa ilk andan itibaren olumlu bir etkileşim ortamı sağlamalıdır. Olumlu etkileşimi sağlayan en önemli unsur müşteri ile

diyalog kurup sürdürebilmektir. “Size yardımcı olabilir miyim” sorusuna genelde hayır cevabı verilir. Satış elemanının, müşterinin hayır cevabı verilebileceği sorulardan kaçınması gerekir. Müşteri ile diyaloğu başlatabilmenin en iyi yolu ürün ile ilgili olumlu bir cümledir. Müşterilere klişe sorular sormadan onların ne istediğini anlamak gerekir. Açık uçlu sorular müşteri ile ilgili bilgi veren cevaplar sağlayabilir. Müşterinin gerçekte ne aradığını ve hangi ürüne ihtiyacı olduğunu bulmak satış elemanının işidir. Dinlemenin çok önemli olduğu bu aşamada satış elemanı müşteriyi doğru bir şekilde dinleyerek gerçekte ne istediğini anlayabilir. Satış elemanının müşteriyi ne kadar dinlediği ve daha önceki aşamalardaki becerisi, müşteriye uygun ürünü veya ilgisiz ürünü çıkarmasını sağlar. Ürün bilgisi ” Hiçbir müşteri ürünü satın almaz, ürünün kendisi için yapabileceklerini satın alır.” Bu sözün anlamı şudur: Müşteri ürünün kendisine sağlayacağı faydayı ve ürünün özelliklerini satın alır. Ø Müşteri ürüne dokunmalı ve ürünü hissetmelidir. Müşterinin ürünü inceleme anına saygı duymak ve onu rahatsız etmemek gerekir. Ø Müşteriye ürünün özelliklerinin ve faydasının anlatılması gerekir. · Özellik ürünün öz değeridir, ürünü tanıtır ve nesneldir. · Fayda satın almanın sebebidir ve özneldir. ”Özellik anlatır, fayda ise satar” deyişini unutmamak gerekir. Müşteriye sadece özellikleri belirtilerek ürün satılmaz. Ürünün ve özelliklerinin müşteriye sağlayacağı faydaların da anlatılması gerekir ki müşteri bu ürünün ihtiyaçlarına cevap verip vermeyeceğini anlasın. Örneğin müşterinin satın alacağı elbisenin yünlü olması bir

özelliktir, bu elbisenin kişiyi sıcak tutması ise faydasıdır. Çamaşır makinesinin yüksek devirli hıza sahip olması özelliğidir, yüksek devir hızının çamaşırı daha temiz ve kuru çıkarması ise faydasıdır. Ø Ürünün faydalarını ve özelliklerini anlatmak, satış elemanı açısından ürün bilgisi sınavının müşteriye uygulandığı aşamadır. Uzmanlık bu aşamada çok önemlidir. Ø Ürünün fayda ve özellikleri müşterinin asıl ihtiyaçları göz önüne alınarak vurgulanır. Ø Bu aşamadaki başarı satış elemanının ürün bilgisine bağlıdır. Ø Uzman satıcı, ürünü ile ilgili her türlü bilgiye sahip olmalıdır. Ø Ürünün özelliklerini anlatmak, aynı zamanda müşteriye ürünün faydasını da belirtmek anlamına gelir. Ø Satış elemanı ürünün faydalarını ve özelliklerini müşteriye anlatırken asla tereddüde düşmemeli ve galiba, belki, olabilir gibi kelimeleri kullanmamalıdır. Müşterinin bilmediği veya anlamayacağı terimleri (Ürüne veya perakendeciliğe özgü terimler veya kelimeler olabilir.) kullanmamalıdır. Müşterinin sıkılmasına ve üründen uzaklaşmasına neden olur. Ø Özellikler ve faydalar, ürünü satan en önemli unsurlardır. Ø Satış elemanı ürünü sunarken, ürüne değer vererek ve bu değeri müşteriye göstererek sunmalıdır. Ürünü tezgâhın üzerine özenle koymalı, ürünü atmamalı, buruşmamasına veya zedelenmemesine dikkat etmeli veya örneğin bir dolabı müşteriye tanıtıyorsa kapaklarını dikkatli şekilde vurmadan açıp kapamalıdır. Ø Satış elemanı müşteriyi ürüne yaklaştırmalı ve ürüne dokunmasını sağlamalıdır. Ø Satış elemanının hangi ürünün tezgâhta ne zaman yer alması gerektiğini ve hangi ürünün tezgâhtan ne zaman kalkması gerektiğini çok iyi bilmesi gerekir. Ø Ürün hakkında yanlış bilgi vermek,

85


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

86

SATIŞ müşterinin tamamen kaybedilmesi anlamına gelir. Unutmamalıdır ki; mağazadan memnun ayrılan müşteri memnuniyetini 5 müşteriye anlatırken, mağazadan şikâyetçi olarak ayrılan müşteri şikâyetini ve memnuniyetsizliğini 10 müşteriye anlatacaktır. Satış elemanının ürün bilgisine sahip olması demek, ürünün modelini, üretildiği yılı ve yeri, ithal ürün ise hangi ülkeden ithal edildiğini, ham maddesini, ölçülerini veya boyutlarını, renklerini, bakım kurallarını, fiyat ödeme şekillerini, nelerle, nerede ve nasıl kullanılabileceğini, benzerlerini, stokta ne kadar olduğunu ve sevk koşullarını, bu ürünün piyasadaki rakiplerini, ürünün kimlere hitap edebileceğini bilmesi demektir.

Görüldüğü gibi satış elemanının ürün ile ilgili bilgi sahibi olabileceği pek çok kaynak mevcuttur. Bu konuda satış elemanının mazeret gösterebileceği hiçbir nokta söz konusu değildir. Eğer isterse ürün hakkında her türlü bilgiyi edinebilir ve müşteriye hiç tereddüt göstermeksizin doğru bir şekilde ürün ile ilgili bilgi ve önerilerini aktarabilir. Başarıda başarısızlıkta kişinin kendisine aittir.

Satış elemanı ürün ile ilgili bu bilgileri nerelerden öğrenebilir: Ø Ürünün içinde bulunan kullanım talimatını ve ürünün ambalajını çalışarak ve ürüne dokunarak Ø Firmanın ürünle ilgili yayınladığı katalog ve broşürlerden yararlanarak Ø Ürünle ilgili kombinleme çalışmaları

Alternatif ve kombine satışlar Bir ürünü satarken, müşteride o ürünü tamamlayacak diğer ürüne karşı istek uyandırmaya ilave ürün satışı (kombine satış) denir. Satın almaya istekli olduğunu göstermiş ve satın almakta olan müşterilere daha çok satış yapmanın yolu ilave (kombine) satış yapmaktır. Örneğin pantolon alan bir müşteriye beraberinde pantolona uyan bir bluz veya gömlek satmak, manto alan bir müşteriye beraberinde mantoya uygun çizme ve çizmeye uygun çanta satmak, ütü alan müşteriye ütü masası da satmak kombine satıştır.

(hangi ürünlerle yan yana kullanılabileceği gibi) yaparak Ø Rakipleri araştırarak Ø Günlük yayınlardan (gazete, dergi gibi) modayı ve trendleri takip ederek Ø Firmanın hizmet içi eğitimlerinden Ø Firmanın kıdemli çalışanlarından ve yöneticilerden yardım alarak

Satış elemanının ilave satış yapabilmesi için müşteriye, Ø Birbirine bağımlı ürünleri, Ø Modanın en son yeniliklerini yansıtan ürünleri, Ø Varsa indirimli ürünleri önermesi gerekir. Satış bir yüzde işidir. Satış elemanı müşteriye ne kadar fazla anlamlı ürün sunarsa o kadar fazla

satar. Müşterinin satın almayı talep ettiği ürünün bulunmadığı hâllerde, satıcının müşterinin ihtiyacına alternatif ürün önermesine alternatif ürün satışı denir. Örneğin istediği gibi bir pantolon bulamayan müşteriye, satıcının etek önermesi ve daha da önemlisi bu eteği satması gibidir. Ø Müşteride ihtiyaç duygusu yaratarak, ona aklında olmayan bir ürünü satmaya ise yaratıcı satış denir. Örneğin takım elbise almaya gelen bir müşteriye, elbisenin yanında bir de palto ve atkı satmak gibi. Ø Aynı mağaza içinde farklı reyonların(bölümlerin) veya birbirine yakın şube mağazaların, müşteriyi farklı ürünler almaya yönlendirmesine çapraz satış denir. Örneğin balık alan müşteriye satış elemanının sebze reyonundan balığın yanında gidebilecek yeşillik almasını önermesi gibi. İtirazlarla ilgilenmek Satış elemanının bilmesi gereken en önemli noktalardan birisi de satışın itirazın olduğu yerde başladığıdır. İtirazlar ile ilgilenmenin birinci kuralı müşterinin böyle

bir hakkı olduğunu kabul etmektir. İtiraza karşı çıkmak satışı bitiren bir davranıştır. Satış elemanı kendi görüşünü açıklamadan önce, müşterinin görüşünü dinlemelidir. Ürünün özellik ve faydaları ile müşterinin ihtiyaçları arasındaki uyumun belirtilmesi itiraza bir anlamda cevap niteliğindedir. Müşteriye seçim yapabileceği birkaç ürün


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SATIŞ önermek, müşterinin karşılaştırma yapmasını ve karar vermesini kolaylaştıracaktır. Her satış elemanı, satış hayatı boyunca mutlaka müşteri itirazlarıyla karşılaşmaktadır. Masa başında oturarak planlanan projelerle ve önceden hesaplanmamış bazı durumlarda müşteri itirazlarıyla daha fazla karşılaşılır. Kurumsal olmayan işletmelerin pazarlama bölümleri, ürünler pazara sunulduğu anda herkesin satın almak için sıraya gireceğini düşünür. Çünkü ürünün reklamı yapılmış ve dağıtım kanallarına zamanında ulaştırılmıştır. Kısacası her şey hazırdır ve iş sadece satış elemanlarının başarısına kalmıştır. Müşteri ile karşı karşıya kalan satış elemanı ise gerçeklerin (ofiste eline tutuşturulan satış projelerinden) çok farklı olduğunun farkındadır. Dışarıda kendisini birçok zorluk ve engel beklemektedir. Bu engellerin en önemlilerinden biri ise müşteri itirazlarıdır. Peki, satışçı bu itirazlara karşı ne yapmalıdır? Bu soruya verilecek cevap sektöre ve müşteriye göre değişebilir. Ancak, bazı temel verilerden (ipuçlarından) hareket ederek sonuçlar çıkarılabilir. Örneğin, müşteri itirazlarına karşı, tartışma ve gerginlik yaratma yerine onları ikna etmeye çalışarak sorunun üstesinden gelinmelidir. Müşterilerin satın almayı reddetmesinin nedenleri şunlar olabilir: Ø Satıcı firmaya karşı duyulan güvensizlik Ø Müşteride ürünü satın alabilecek paranın olmaması Ø Ürünün ihtiyaçları tam olarak karşılayamayacağı endişesi Ø Ürünün, değerinden çok daha yüksek bir fiyata satıldığı düşüncesi Ø Başka alternatiflerinin daha iyi olduğunun sanılması Ø Müşterinin ürüne gerçekten ihtiyacının olmaması Böylece satın almayı reddetmenin doğal bir sonucu olarak itirazlar ortaya çıkar. Bugün birçok itiraz türü bulunmaktadır. Bunlar gerçek dışı uydurma itirazlar, bahaneler, gerçek itirazlar vb.dir. Ø Gerçek dışı itirazlar; müşterilerin ürünü iyi tanımadığı ve uydurma varsayımlarla satışçılara itiraz ettiği anlarda görülür. Örneğin, “Bu ürünün çok çabuk bozulduğunu söylüyorlar, yakında fiyatları düşecekmiş, birkaç ay sonra yeni modeli çıkacakmış vb.” Bu itirazlarla karşılaşan satışçı, müşteriyi düşüncelerinin yanlış olduğuna gerçek bilgiler sunarak inandırmalıdır. Ø Bahaneler, mazeretler; müşterilerin ürüne ilgi duymadığı ve satın almaktan kaçındığı durumlarda olabilir. Örneğin, “ Aşırı yoğunum, hiç vaktim yok, daha sonra görüşelim,” şeklindeki sözlerle

satış elemanını geçiştirebilirler. Şayet müşterilere bire bir satış yapan bir satışçıysanız ürünün hedef kitlesini ararken öncelikle ihtiyaçlardan hareket etmeli, yeni ihtiyaçlara dikkat çekmeli ve gelecekte müşteriniz olabilmesi için gerekli ortamı oluşturmaya çalışmalısınız. Örneğin, ürünlerinizle ilgili broşür bırakın, faks gönderin, mail atın, bayram ve özel günlerde mevcut müşterilerinize gönderdiğiniz her türlü tanıtım dokümanlarını bu kişilere de ulaştırmalısınız. Zorla satış yapmaya çalışmak müşteriyi tamamen kaçırmak demektir. Ø Gerçek itirazlar; alıcıların ürün ya da hizmetleri geçerli sebepler nedeniyle almak istemediği durumlarda görülür. İtirazlar ürünün kendisine olabileceği gibi, satışı yapan şirkete de yönelik olabilir. Alıcının ürüne ihtiyacı olmayabilir ya da ürünlerin kalitesini yeterli bulmayabilir. Bu durumda satışçı alıcının itirazlarını çok dikkatli gözlemleyerek farklı ihtiyaçlar yaratmaya çalışmalıdır. Satış elemanının itirazlara karşı uygulayacağı yöntemler Günümüzde itirazlara karşı taktik geliştirmek, satışçıların önemli görevlerinden biridir. Bunlar genellikle işletme okullarında okutulmayan, iş hayatının içinde öğrenilen konulardır. İtirazlara karşı başarılı olmak için şu kurallara dikkat etmek gerekir: Ø Müşterileri dikkatle dinleyiniz. Öncelikle müşterinin konuşmasına fırsat tanınmalı, itirazı, sonuna (sözü kesilmeden) kadar dinlenmelidir. Sonra müşterinin kaygıları ve gerginliği giderilmeye çalışılmalıdır. Müşteri konuştukça, itirazları kendisine daha önemsiz gelmeye başlayacaktır. Ancak konuşması kesilirse itirazlarını artıracak, onları savunmaya yönelecektir. Ø İtirazların gerçek nedenini bulunuz. İtirazların gerçek nedenini öğrenmek için müşteriye sorular sorarak konuşturunuz. İyi bir dinleyici olunuz ve en mantık dışı bir itirazla bile karşılaştığınızda sinirlenmeyiniz. Önemli olan, itirazın gerçek nedenlerini bulmaya çalışmak ve onları ortadan kaldırmaktır. Ø İtirazları karşılamadan önce iyi düşününüz. Birçok deneyimsiz satış temsilcisi müşterinin itirazlarını karşılarken düşünmeden, hızlı karar vermektedir. Böylece satışı kaçırmaktadır. İtirazları ortadan kaldırmak için cevapları makul ölçüde ve mantıklı şekilde veriniz. Ø Müşterinin ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda hareket ediniz. Şayet bir ürün müşterinin beklentilerine hitap etmemişse, önce tepkiler ve itirazlar dinlenmeli, sonra ürünün diğer ilgi çekici yönleri anlatılmalıdır. Destekleyici sözlerin de kullanılmasında

fayda olabilir. Müşterilerin sorularına doğru ve akılcı cevaplar veriniz. Bazen sorular çok basit olabileceği gibi, bazen tuzak sorular da olabilir. İyi bir satışçı bunları ayırt edebilme yeteneğine sahip olmalıdır. Ø Müşterilerde oluşan yanlış düşünceleri değiştirmeye çalışınız. Sık karşılaşılan bir itiraz türü de müşterilerin yeterli bilgiye sahip olmaması nedeniyle ürün hakkında yanlış yargılara sahip olmasıdır. Bu durumda somut verilerle müşterinin düşüncelerinin yanlış olduğunu ispatlayınız. Ø İtirazları soru sorarak açıklığa kavuşturunuz. İtirazların cevaplandırılmamış sorular olduğunu unutmayınız. Alıcılar çoğu zaman gerçek itirazın nedenlerini saklama eğilimindedir. Bu nedenleri bulmaya çalışınız. Ø Fiyat itirazlarında unutulmaması gereken bir nokta, fiyatın müşterinin hoşlandığı ürünü veya hizmeti belirleyen tek unsur olmadığıdır. Satış elemanı ürünü müşteriye tüm görsel sunum tekniklerini kullanarak göz alıcı şekilde sunmalıdır. Müşterinin dikkatini bu ürünü aldığı zaman parasının karşılığında elde edeceği değer üzerine çekmelidir. •Fiyat, ürünün kalitesi ve nitelikleri ile uyumlu olduğu hâlde müşterinin satın alma sınırının çok üstünde olabilir. • Müşteriler, ürünü daha ucuza bulabilirim, düşüncesi de taşıyabilir, bu nedenle başka satış noktalarına yönelebilir. • Müşteri, ürünü satın alabilecek gelir düzeyine sahip olduğu hâlde satın alma kararı vermediği için “fiyat benim için çok yüksek” itirazı da yapıyor olabilir. •Ürünün bedelini o an için ödeyebilecek nakite sahip değildir. Taksitli alışveriş imkânı yaratılmasını istiyor olabilir. Satış elemanı unutmamalıdır ki müşteriye yaklaşım şekli ve mükemmel servis, fiyata bakışı olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca satış elemanının müşterinin sorularına doğru bir şekilde cevap vermesi de müşterinin ikna olması açısından çok önemlidir. Satışı sonuçlandırmak için en iyi yöntem, müşteri iki tercih arasında kaldı ise seçim yapmasını kolaylaştıracak sorular sormaktır. Müşterinin sorularına cevap verirken de gerçekçi davranmak ve dürüstçe cevaplar vermek gerekir. Örneğin, “Size katılıyorum, fiyatı ilk planda biraz yüksek gibi görünüyor ama buraya yatıracağınız para size şu şekilde geri dönecektir. Aslında elde edeceğiniz yararlar ve rakip ürün fiyatları karşılaştırıldığında hiç de yüksek olmadığını göreceksiniz.” Bu vb. sözler ile müşterinin alışverişin sonunda kârlı çıkacağı diğer noktalara da değinilmelidir. Bumerang tekniği ile itirazları yanıtlamak. Profesyonel satışçılar bu teknik ile itirazı tersine çevirme ve soruya karşı soru sorma yöntemi ile müşterileri ikna etmeye çalışmaktadır.

87




Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

90

MAKALE

Microsoft ve işsiz temizlikçi

İşsizin biri, temizlik işleri için Microsoft’a başvurur. İnsan Kaynakları, bir ön görüşmenin ardından test (yeri temizlemek) yaparlar ve “işe alındın, elektronik posta adresini ver, sana başvuru formunu göndereyim, aynı zamanda, işe başlamak için geleceğin günü bildiririm” der. Adam çaresiz, bilgisayarının, dolayısıyla elektronik posta adresinin olmadığını söyler. İnsan Kaynaklarından, onun adına üzüldüklerini, fakat elektronik posta adresin yoksa kendisinin de var olmadığını ve kendisi de olmadığı için işe alınamayacağını söylerler. Adam umutsuzca, ne yapacağını bilmeden, cebinde sadece 10$ ile çıkar. Ve bir markete girerek 10 kiloluk bir kasa domates alır. Kapı kapı dolaşarak, 2 saat içerisinde sermayesini ikiye katlar. İşlemi birkaç kez daha tekrar eder ve akşam eve döndüğünde 60$’ı vardır. Ve bu şekilde yaşayabileceğini anlar, her sabah erkenden evinden çıkar ve akşam geç saatlere kadar çalışır ve her gün parasını üçe, dörde katlar. Az bir zaman sonra, bir el arabası alır, bunu bir kamyonla değiştirir ve bir süre sonra artık, birçok araçtan oluşan bir nakliye şirketi sahibidir. 5 sene geçer, adamımız Birleşik Devletler ’in en büyük gıda nakliye şirketlerinden bir tanesinin sahibidir artık. Bu noktadan sonra

ailesini ve geleceğini düşünmektedir ve hayat sigortası yaptırmaya karar verir. Bir sigorta şirketini arar, kendine uygun bir plan seçer ve konuşma biterken, sigortacı, teklifi gönderebilmek için adamın elektronik posta adresini ister. Adam elektronik posta adresinin olmadığını söyler “Şaşırtıcı, der sigortacı, elektronik posta adresiniz yok ve bu hanedanlığı kurabildiniz, düşünün, ya bir de elektronik posta adresiniz olsaydı.” Adam düşünür ve şu cevabı verir: - Microsoft’ta temizlikçi olurdum!

Deneyim 60’lık ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir. “Güzel ama” der lokantacı, “Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz.” Ressam, “Bir dakika değil, 60 yıl ve bir dakika” diye karşılık verir.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

MAKALE

Kazanmanın yolu özgüvenden geçiyor Hayatta bir şeyleri başarmak ve kazanmak için özgüven çok önemli olduğu bir gerçek. Biz bu yazıda özgüvenin insan hayatı üzerindeki o önemli etkilerinden ziyade bizleri özgüvene sahip olma yolunda ilerleten bazı unsurlardan bahsedeceğiz. İşte özgüveni ele geçirmenin altın sırları… Eleştiriden önce anlayış Size bir olay anlatıldığında ya da gazeteden bir şey okuduğunuzda bunu eleştirmeden önce algılamaya çalışın. Herkesin o anki hissedişine göre kendisi için en iyi şeyi yaptığını benimseyin ve böyle düşünmeyi alışkanlık haline getirin. Bu sürekli eleştirildiğiniz hissiyatını ortadan kaldırır ve herkesin kusurları olduğunu benimsemenize yardımcı olur. Yargılamayın * İş yerinizden ya da ailenizden birine birkaç dakikanızı ayırın. Sizi sıkan tavırlarını inceleyin ve bunu yaparken onu kesinlikle yargılamamaya özen gösterin. O kişinin bu

tavırlarla uyumlu yaşam koşulları olduğunu kabul edin. * Özgüven sarsıntısı geçirdiğinizi hissettiğinizde kendinize “….. yapsaydım ne olurdu?” diye sorun. Yani; düşseydim bana gülselerdi işe alınmasaydım beni beğenmeseydi reddedilseydim vs. gibi… Soruları kendinizi sinirlendirinceye kadar devam ettirin. Bir an gelecek ve hiçbir şeyin ‘’en kötü’’ durum olmadığını kabul edecek böyle düşünmekten vazgeçeceksiniz. Kendinizi sevin * Kendinizi değersiz hissetmeye başladığınız zaman “Şu, benim bir parçam ben, bu”ndan dan ibaret değilim” egzersizini

yapın. Örneğin “Kırılganlığım sessizliğim benim bir parçam ben kırılganlıktan ibaret değilim” gibi… Bu olumsuz olduğuna inandığınız bir yönünüzün kafanızda sürekli yankılanmasını engeller. Sizin olumsuzluktan ibaret olmadığınızı kabul etmenize yardımcı olur. * Aptalca bile bulsanız “Kendimi seviyorum çünkü …” kartları hazırlayın. Soluksuz kaldığınızda kendinizle baş edemediğinizde kartlarınızı çantanızdan çıkarın ve tek tek bakın. Olumsuz düşünceleri ve güvensizliği üzerinizden atmanıza yardımcı olacaktır. * Zihninizde olumsuz bir düşünce oluştuğunda kendinize yüksek sesle “Dur” demeyi alışkanlık haline getirin.

91


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

92

SATIŞ

Satış ve pazarlamayı strateji kolaylaştırıyor Stratejik pazarlamanın amacı satış gayretini gereksiz hale getiriyor

Pazarlama ve satış üzerine yazılan yerli ve yabancı kaynaklı kitaplarda dahi bu iki kavram birbiriyle aynı anlamda kullanılmaktadır. Pazarlama ve satış kavramlarının ayrımına girmeden önce, pazarlamayı satıştan ayıran en önemli kıstas olan strateji ve pazarlama ilişkisinden bahsetmek gerekecektir. Pazarlama kavramının strateji kavramıyla bütünleştirilmesi, satış ve pazarlama ayırımının oluşmasında en temel kıstas olarak karşımıza çıkmaktadır. Stratejik pazarlamada üç kritik süreç vardır. Birincisi; değerin tanımlanması, ikincisi; tanımlanan bu değerin üretilmesi, üçüncüsü de tanımlanıp üretilen bu değerin sunulmasıdır. Bu süreçlerden ilki tamamen stratejik pazarlama ile ilgilidir. Pazarlama gurusu Philip Kotler’e göre Stratejik pazarlama, araştırma ile başlar. Bir pazar araştırması, değişik gereksinmelere sahip alıcılardan oluşan değişik kesimler ortaya çıkarır. Şirketin yalnızca üstün bir şekilde tatmin edebileceği kesimleri hedeflemesi daha akıllıca olur. Her hedef kesim için, şirketin, hedef müşterilerin kendisinin sunmakta olduğu ürünlerin ve hizmetlerin rakiplerinkinden ne kadar farklı olduğunu takdir edebilecekleri şekilde

ürün ve hizmet tekliflerini konumlandırması gerekecektir. Kotler’in ‘ürün ve hizmetlerde, rakiplerden farklı olma’ açıklamasının stratejinin kritik tanımlarından biri olan ‘strateji, fark yaratarak başarılı olmaktır’ tanımı ile aynı anlama geldiğini vurgulamak yerinde olacaktır. İşte bu noktaya kadar yapılan çalışmalar, değer tanımlama olup, tamamen stratejik pazarlama ile alakalı bir adımdır. Diğer iki adım, yani değerin üretilmesi ve sunulması, ürün, fiyat, yer ve promosyon öğelerinin karışımını içeren taktik pazarlama ile ilgilidir. Taktik pazarlama, daha çok klasik pazarlama anlayışına yakın bir tanımdır. Genelde bilinen, dillerde dolaşan, bu kavramdır. Pazarlamanın stratejik olma özelliğini açıkladıktan sonra, bu kapsamda, pazarlama ile satış arasındaki ayırımı daha net olarak açıklayabiliriz. TUSIAD’ın dökümanında günümüz şirketleri için başarı göstergeleri yıllara göre sıralanmıştır. 1960’lı yıllara kadar verimliliği arttırmak olan başarı göstergesi, 1970’lerde daha ucuza üretmek, 1980’lerde ürün kalitesi, 1990’larda ise sürat ve esneklik haline gelmiştir. Dikkat edilirse bu dönemlerde ağırlıklı başarı ölçüsü talebi en uygun bir

biçimde karşılamak şeklinde karşımıza çıkıyor. Ayrıca bu dönemlerde rekabet şiddeti çok fazla olmadığı ve arzın talebin altında olduğu için şirketler ürünlerini, satış kanallarıyla çok rahat bir şekilde müşterilerine satıyorlardı. Satış yapanların tecrübesi ve kabiliyetleri müşterilere satış yapmanın en önemli göstergesiydi. Satış becerilerini bir şekilde geliştiren satıcılar, büyük komisyonlarla ceplerini dolduruyorlardı. 21. yüzyıla girdiğimizde, her sektörde talebin üzerinde bir üretim gerçekleşmeye başlandı. Aynı sektörde aynı işi yapan yüzlerce firma ortaya çıktı. Kaliteli üretim yapmak hijyen faktörü haline dönüştü. Satış elemanlarının satış üzerindeki etkisi azalmaya başladı. Bu süreç stratejik pazarlama kavramının gündeme hızla girmesini sağladı. Artık, şirketlerde, stratejik pazarlama birimleri, müdürlükleri satış teşkilatından ayrı bir katagoride değerlendiriliyor. Firmalar, satıştan önce ihtiyaç ne ise onun üretimini yapıyorlar. İhtiyaç noktasında stratejik pazarlama biriminin yapmış olduğu detaylı araştırmalar büyük önem arz etmeğe başladı. Pazar araştırması kavramı her geçen gün gücünü arttırıyor. Satış ünitesi stratejik pazarlama birimine destek veren bir yapı haline dönüştü.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SAĞLIK

Gripten korunma tavsiyeleri Türkiye’yi yakın zamanda etkileyen grip salgınına karşı farkındalık oluşturmak ve burun, boğaz ve akciğerler başta olmak üzere tüm solunum sistemini etkileyen bu bulaşıcı hastalığa karşı korunmak için

İnsan sağlığına yönelik ilaç ve ürünleri, öncü ve yenilikçi yaklaşımlarla tıbbın ve insanlığın hizmetine sunan uzmanlar, Türkiye’de yakın zamanda ortaya çıkan ve insanları hastaneye düşürecek kadar etkili olan söz konusu grip salgınıyla mücadele için toplumu bilinçlendiriyor. Hemen tüm solunum sistemini etkileyen, bulaşıcı bir viral enfeksiyon hastalığı olan gribe karşı uzmanlar, konu hakkında güncel verileri gözden geçirerek, alınması gereken önlemleri kısaca sıraladı. Gripten korunmanın veya en az etkilenmenin başlıca yolları Uzmanlar, hastalıkla mücadelede yapılması gerekenleri “gribe yakalanmadan önce” ve “grip başlangıcında” olmak üzere 2 grupta sıraladı. “Gribe Yakalanmamak İçin Yapmamız Gerekenler”in başında “mümkünse ani ısı değişimleriyle vücudu yıpratmamak” ve “kapalı ortamlar dışında, açık havadayken yeterince iyi giyinmek” geliyor. Ayrıca

“ellerin sık sık bol sabun ve suyla yıkanması”, “tek seferlik kağıt mendil kullanıp daha sonra çöpe atılması”, “kolun içine öksürülmesi ve hapşırılması”, “öpüşerek ve tokalaşarak selamlaşılmaması”, “vitamin ve mineralden zengin taze meyve ve sebzeler tüketilmesi”, “yeterince sıvı alınması” gripten korunmada etkili olabiliyor. Grip geçmiyorsa mutlaka doktora başvurun “Grip Başlangıcında” ise, hastalığın “yatak istirahati” olmadan iyileşmeyeceği gerçeğinden hareket ederek, “mutlaka birkaç gün evden çıkmayıp sıcak bir ortamda dinlenilmesi ve yeterli süre uyunması” ve “burnun tıkalı olmaması” büyük önem taşıyor. Ayrıca, “ılık gıdalar tüketilmesi, soğuk yiyecek ve içeceklerden uzak durulması”, “yeterince sıvı alınması”, “vitamin ve mineralden zengin bol taze meyve ve sebze tüketilmesi”, “ellerin sık sık bol sabun ve suyla yıkanması” gribin daha da ilerlemesini önleyecek tedbirlerin başında geliyor.

Hastalığın etrafımıza yayılmaması için de, “öpüşerek ve tokalaşarak selamlaşmaktan” uzak durmak gerekiyor. Bütün bu önlemlere rağmen, yakınmaların şiddetlenip; örneğin nefes darlığı, balgamlı öksürük, geçmeyen baş ağrısı ve düşmeyen yüksek ateş tablosunun gelişmesi halinde ise “mutlaka bir doktora başvurmak” hem kendi sağlığımız hem de yakınlarımızın sağlığı için büyük önem taşıyor.

93


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

94

SAĞLIK

Kış aylarında hastalıklara dikkat Havanın soğuyup, güneşin kendini daha az gösterdiği kış günlerinde hem sağlıklı kalmak, hem de kilo problemi yaşamamak için neler yapmalıyız?

Kış mevsiminde ülkemizde yaşanan soğuk havaya bağlı olarak nezle, grip, farenjit, larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre gibi hastalıkların görülme sıklığı artıyor. Enfeksiyonlar özellikle, çocukları, yaşlıları, hamileleri, kronik sağlık sorunları olanları olumsuz etkiliyor. Kış mevsiminde soğuk havaya uyum sağlamak için vücudun daha fazla enerji harcadığına dikkat çekiliyor. Bu enerji ihtiyacı karşılanmadığında da vücut direnci düşüyor, enfeksiyonlara yatkın hale geliyor. Soğuk, özellikle akciğerin akut veya kronik tüm hastalıklarını tetikler. Bronşit, astım gibi sağlık sorunları daha sık görülür. Kış hastalıklarından nasıl korunabilirsiniz? Kış mevsiminde enfeksiyonlar ağır geçtiği için korunma tedbirlerine özen gösterilmesinde yarar var. Yaşlıların, çocukların, kalp, astım, diyabet gibi sağlık sorunları olan kişilere havanın çok soğuk olduğu günlerde mecbur kalmadıkça sokağa çıkmaları önerilmiyor. Giyime özen


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

SAĞLIK gösterilmeli, soğuktan koruyacak biçimde giyinilmesinin yanı sıra aşırı terlememeye dikkat edilmelidir. -Kış ve soğuk diye fazla enerji almak iyi olur. Ancak aşırı yağlı yemek ve az hareket, kilo almaya neden olur. Bu yüzden öğünler muntazam yenilmeli. Sabah kahvaltılarına ve enerji verecek mevsim meyve ve sebzelerine de ağırlık verilmeli. -Soğukta özelikle hamileler mevsim hastalıklarına yakalanmamaya özen göstermeli, toplu yerlerden uzak durmalı, maske ile korunmalı. -Astımı olanların ilaçlarını düzenli almaları, mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları, hava kirliliğinden, soba ve kömür etkisinden sakınmaları gerekiyor. -Kalp hastalığı olanların çok soğukta yürümemelerini öneriyoruz -Yüksek tansiyonu olanların da ilaçlarını titizlikle kullanmaları, direnç artsın diye diyeti bozmamaları, tuzlu yememeleri büyük önem taşıyor Kışı aylarında beslenme tüyoları Kışın hem sağlıklı kalmak hem de kilo problemi yaşamamak için Uzman Diyetisyen Serkan Tutar bazı önerilerde bulunuyor. Kış ayları genelde karbonhidratlı besinlere yöneldiğimiz, sebze ve meyveleri ihmal ettiğimiz ve bol bol şekerli atıştırmalar tükettiğimiz bir dönem olur. Bu şekilde bir beslenme tarzının sonuçlarıysa sık sık hastalanan bir beden ve paltoların arkasına saklanan fazla kilolardır. Oysa kış aylarında

hastalıklara ve fazla kilolara karşı savaş açan birçok sebze ve meyve sahnededir. Bu kış aylarını, figüran rolü oynayan sebze ve meyveleri başrole çekerek sağlıklı bir şekilde geçirmek sizin elinizde… Turunçgiller: Kışın en gözde meyvelerindendir. Portakal, mandalina ve greyfurt en

ünlüleridir. Turunçgiller, A vitamini öncüsü olan antioksidan etkili beta karotenden zengindirler. Bal Kabağı: Kış sofralarının vazgeçilmez tatlarından biri olan balkabağı ülkemizde genelde tatlı olarak tüketilse de, yemekleri ve çorbaları da yapılabilen çok yönlü

bir sebzedir. A, B ve C vitaminlerinden zengin olan bal kabağının bir diğer önemli özelliği ise omega-3 yağ asitlerini içeriyor olmasıdır. Kuşkonmaz: Ülkemizde olan popülerliği gün geçtikçe artan kuşkonmaz yüksek K vitamini ve folat içeriğiyle oldukça faydalı bir sebze. Aynı zamanda diğer kış sebzeleri gibi A, B ve C vitaminlerinden de zengin. Brüksel Lahanası: Bu küçük sağlık topları yaşamımıza renk katmak için var sanki… Zengin C ve K vitamini olmaları aynı zamanda folat, A vitamini, potasyum ve B vitaminlerinden zengin olmaları nedeniyle oldukça önemli besin kaynağı. Lahana: Turşusundan sarmasına kadar pek çok şekilde sofralarımıza konuk olan bu sebze içerdiği kükürtlü bileşikler ile kansere karşı koruma sağlıyor ve vücudumuzu zararlı atıklardan temizliyor. Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Kış mevsimi boyunca roka, ıspanak ve pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzelere de sıklıkla rastlarız. Folik asitten ve posadan zengin olan bu grup beslenmemizde önemli bir yere sahiptir. Su tüketiminin mevsimi yok Su içmek için hangi mevsimde olduğumuzun hiçbir önemi yok. Su, vücuttaki toksinleri uzaklaştırması, elektrolit dengesini sağlaması, mineralleri vücuda kazandırması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeni ile günde 2,5 litre içilmesine özen gösterilmesi gereken hayat kaynağıdır.

95


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

96

GEZİ

Paris:

Başka söze gerek yok...

Dünya üzerinde ‘’büyü’’ kelimesinin ürkütmediği tek form ‘’aşk’’ kelimesiyle birlikte kullanıldığı formdur herhalde. Binlerce yıldır dillerden düşmeyen kelime, tanını bilmeyen gönlün kalmadığı his, ağlatmadığı göz kalmamış olan tatlı kahır, yakan ve yaktıkça da öldürmeyip olduran ateş… Dile kolay, üç harf, tek hece ve tek kelimeden ibaret AŞK… Şüphesiz aşk zuhur ettiği her fıtratta farklı akseder kendini ve aşığın yaşadığı yeri ya güzelleştirir ya da yıkar, viran eder. Kişi, zaman ya da mekân hükmedemez aşka. Ancak dünya üzerinde öyle bir yer vardır ki, sanki beşerin biricik aşkını koruyup kollarcasına aşka atmosferinde görünmez bir köşk bina etmiştir. Âşıkların çoğu da sanki gizliden gizliye bunu bilirler

ve her biri günlerden bir gün yolu buraya düşsün ister. Belki o şehre şu anda kalkıp gidemiyoruz ama o şehri bu sayfalar aracılığıyla size getirdik. Namlı şanlı Paris, şimdi bu satırlarda, keyifli okumalar efendim…. Özellikle Paris’e ilk kez gelip bir hafta kalacak olanlar için faydalı olacağını düşündüğümüz bir program çerçevesinde gezintimize başlayacağız. Daha önce Paris’e geldiyseniz ya da vaktiniz daha az olacaksa yine de bu yazıdan yararlanabilirsiniz, daha önce görmediklerinizi seçip kendinize uygun daha kısa bir tur programı oluşturabilirsiniz. Tur önerim genel zevke hitap edeceği için önceliği olmazsa olmazlara vereceğim, zamanı daha verimli kullanmak adına da bazı

günler için alternatif programlar sunmayı deneyeceğim. Ayrıca gezi programınız otelinizin konumuna ve uçak saatlerine göre şekilleneceğini de unutmamanız gerekiyor. Bu nedenle ilk ve son günü yarım gün gibi düşünerek bir program hazırlamak daha doğru olacaktır. Önerdiğim yerler hakkında daha detaylı bilgi için ilgili linklerin üzerlerine tıklamanız yeterli. Zaten bu tur önerilerini bu kadar bekletmemin nedeni, adı geçen yerler hakkında tüm bilgilere ulaşmak için ilgili tüm yazıları tamamlama gayretimdendi. Paris’le ilgili olarak olmazsa olmazların çoğu hakkında yazılarımı yazdığıma göre tur önerileri sunmanın da zamanı gelmiş oldu. O halde başlıyoruz: Paris’te Bir Hafta


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

GEZİ Gezimizin ilk günü Otelinizin konumuna göre ilk durağınız elbette ki değişecektir ama Paris’e ilk kez gelmişseniz gezinize Eyfel Kulesi ile başlasanız iyi olur. Benim önerim önce 6 numaralı metro ile Trocadéro’ya gelmeniz, buradaki meydandan harika bir Eyfel manzarası ile “Paris’e Hoşgeldiniz” havasını yakalamanız. Meydanın ilerisine, Eyfel’e doğru yürüdüğünüzde sağınızda ve solunuzda merdivenler olduğunu göreceksiniz, bunlardan birinden inip Eyfel Kulesi’ne doğru yürüyebilirsiniz. Kulenin altına, tam orta noktasına mutlaka gidin; gerçekten çok büyüleci bir andır oraya ulaştığınız zaman. Vaktiniz varsa Eyfel Kulesi’ne çıkabilirsiniz ama bu en azından yarım gününüzün gitmesi demek. Tercih sizin, hava durumuna göre gezinize devam edebilir ya da kuleye çıkmayı seçebilirsiniz. Eyfel Kulesi’nden sonra nehir boyunca sol

tarafa doğru yürüyerek Pont de Bir-Hakeim Köprüsü’nün oradaki istasyondan 6 numaralı metronun Étoile yönüne binip son durakta inerseniz Zafer Takı’nın olduğu yere yani Champs-Élysées’nin başına gelirsiniz. Yine tercihinize ve vaktinize göre Zafer Takı’na çıkabilir ya da doğrudan Champs Élysées’den aşağı inebilirsiniz. Bu caddeyi elbette ki yürüyerek gezeceksiniz. Zevkinize, ilginize ve yorgunluk durumunuza göre de sağlı sollu kaldırımlarda karşıdan karşıya geçerek aşağı doğru yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. Bir süre sonra mağazalar bitecek, yeşillik alana ulaşacaksınız. Buradan yolunuza devam ettiğinizde biraz aşağıda sağ tarafınızda Grand Palais’yi, onun karşısında da Petit Palais’yi göreceksiniz. Vaktiniz varsa Petit Palais’ye girmenizi öneririm, bir de az ileride Seine Nehri üzerinde karşınıza çıkacak olan Pont Alexandre III mutlaka

görülmesi gereken çok güzel bir köprü. Onun karşısında da Napoléon’un mezarının olduğu Invalides var. Grand Palais’nin sol tarafındaki ağaçlıklı alanda ise Élysée Sarayı bulunuyor. Champs-Élysées üzerinde yolumuza devam edecek olursak bir süre sonra ulaşacağınız nokta Concorde Meydanı olacaktır. Buradan karşıya geçip Tuileries Bahçesi’ne girebilirsiniz. Bu parkta yürüyüş yapmak, havuz çevresindeki yeşil sandalyelere oturup dinlenmek müthiş keyifli. Dilerseniz cafélerde de bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Biraz dinlendikten sonra yine hiç sapmadan yürüyüşe devam ederseniz Louvre Müzesi’ne ulaşacaksınız. Buraya geldiğinizde müzeyi gezmek için hem vaktinizin hem de halinizin kalmayacağını düşünüyorum, o yüzden bugünkü gezinizi burada noktalayabilir, Louvre’u gezmeyi yarına bırakabilirsiniz.

Gezimizin ikinci günü Sabah erkenden Louvre Müzesi’ni gezerek güne başlamak en akıllıcası olacaktır. Hazır gücünüz kuvvetiniz yerindeyken en az yarım gününüzü buraya ayırmanız gerekiyor. Tabi ki günlerce gezseniz bitiremeyeceğiniz müzeyi ilginizi çeken ve görmek istediğiniz eserlere öncelik tanıyarak gezmenizde fayda var. Müze gezisi sonrası sağ arka taraftan Pont des Arts’a, hani şu meşhur kilitlerin asıldığı

köprüye ulaşabilirsiniz. Buradan doğuya doğru gittiğinizde de Pont Neuf’e varmış olursunuz. Bu köprüden karşıya geçip Cité Adası’nda dolaşmanızı öneririm. Buradan adanın diğer ucuna doğru yürürseniz Sainte Chapelle’e ve Conciergerie’ye ve en önemlisi Notre Dame’a ulaşırsınız. Notre Dame’ın karşısı Saint Michel oluyor. Bu bölge yeme-içme konusunda hayli seçenek sunan capcanlı bir yer. Hemen sağ çaprazda da Saint Germain Bulvarı var. Bilmem

vaktiniz kalacak mı ama Les Deux Magots ve Café de Flore da o tarafta yer alıyor. Kendinizi Paris sokaklarına kaptırıp rotanızı kaybetmemeyi başarırsanız sonrasında Notre Dame’a yeniden dönüp katedralin arkasından yürüyüşünüze devam ederek diğer adaya, Île Saint Louis’ye geçebilirsiniz. Çünkü burada görecek çok güzel yerler var. O adanın diğer ucuna ulaşıp köprüden karşıya geçtiğinizde bugünü de bitirmiş olacaksınız.

97


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

98

GEZİ

Gezimizin üçüncü günü 8, 12 ya da 14 numaralı metrolarla Madeleine Kilisesi’nin orada inip önce bu kiliseyi gezdikten sonra sağ çaprazınızdaki Boulevard des Capucines üzerinden Opéra tarafına yürüyebilirsiniz. Yolunuz üzerinde Olympia Music Hall ve Place Édouard VII görmeniz gereken yerlerden. Daha sonra Opéra Meydanı’na ulaştığınızda karşınıza muhteşem Opéra Garnier çıkacak. İmkanınız

varsa burayı gezmeye en az bir saat ayırmanızı tavsiye ederim.Operanın arkasında da Lafayette ve Printemps var. Artık burada geçireceğiniz zaman dilimi size kalmış :) Sonrasında Place Vendôme tarafını da bir görüp geri gelebilir sonra Boulevard des Capucines üzerinden yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. Bulvarın hemen girişinde sağdaki Starbucks’a uğramayı sakın ihmal etmeyin... Bu yol sizi Grands Boulevards’a

çıkaracaktır. Yol üstünde sağınızda göreceğiniz Passage des Princes’i atlamayın derim. Biraz ileride solda karşınıza çıkacak olan Hard Rock Cafe’yi de görmek isteyebilirsiniz. Ayrıca Musée Grevin de ilginç bir yer. Bir de Grands Boulevards’ın üç güzel pasajı Jouffroy, Verdeau ve Panoramas da görülesi yerlerden. Biraz daha ilerlerseniz de Grand Rex’e gelirsiniz. Sonrasında solda da Türk Mahallesi karşınıza çıkacak.

Gezimizin dördüncü günü Bugünün neredeyse tamamını Montmartre Tepesi’ne ayırabilirsiniz. Önce Pigalle’de bir gezinti, sonrasında tepeye doğru bir yürüyüş, Halle Saint Pierre ve Marché Saint Pierre, füniküler ile yukarı çıkış, Sacré

Coeur Bazilikası, Place de Tertre; sonrasında tepenin arka tarafındaki üzüm bağları, Dalida’nın izleri ve son olarak Montmartre Mezarlığı neredeyse tüm gününüzü muhteşem bir şekilde geçireceğiniz bir şekilde size Paris şenliği sunacaktır.

Hala haliniz ve vaktiniz kaldıysa buradan Père Lachaise Mezarlığı’na geçmenizi öneririm. Zira orası da son derece etkileyici, bir o kadar da büyüleyici bir yer. Hatta vaktiniz kısıtlıysa Montmartre Mezarlığı yerine doğrudan Père Lachaise’e geçebilirsiniz.


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

GEZİ

Gezimizin beşinci günü Chatelet ile Bastille arasında kalan bölgeye gerçi bir gün yetmez ama yine de vaktiniz kısıtlı olduğu için bugünü buraya ayırmanızı önereceğim. Chatelet ve Bastille iki ayrı bölge, ikisi de birbirinden canlı ver hare-

ketli. Bu ikinin arasındaki Marais Bölgesi ise başlı başına bir zenginlik. Hangi köşesini kurcalasanız karşınıza ilginç bir yer çıkıyor. Centre Pompidou, Musée Carnavalet, Place des Vosges, Musée Picasso, Village Saint Paul ve daha pek çok gezip görülesi yer bu

civarda yer alıyor. Bir bakmışsınız ki akşam olmuş. Tüm gününüzü bu civarda geçirebileceğinizi düşünüyorum ama kazara bitirdiğinizi düşünürseniz o zaman Seine Nehritarafına inip nehir kıyısı boyunca bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Gezimizin altıncı günü Aslında yapacak daha çok şey var ama Paris’e bir haftalığına gelmişseniz bir gününüzü Verasilles Sarayı’na ayırmakta fayda var. Sarayı gezmeseniz bile gidip görmeli, en azından bahçesinde dolaşmalı, dev

göletinde kürek çekmeli ya da çevresinde bisiklete binmelisiniz. Dönüşte RER-C ile Musée d’Orsay’de inebilir, haliniz varsa burayı gezebilir, Seine Nehri oyunca bir yürüyüş yapabilirsiniz. Belki de Paris dışında bir gün geçirmek

için diğer bir seçenek Disneyland olabilir. Malum, çocuklu aileler için Disneyland mecburi bir destinasyon. Üstelik o civardaki meşhur outlet center La Vallée Village da gitmeyi tercih edebileceğiniz bir yer olur sanıyorum. Seçim size kalmış.

99


Baby & Kid Store Kasım/ Aralık 2014

100

GEZİW

Gezimizin yedinci günü Gördünüz mü bir çırpıda bitti günler, oysa gezip görecek daha ne çok yer var. Son gün uçak saatinize göre bir Panthéon’u görmekte fayda var, sonrasında da Lüksemburg Bahçesi’nde bir yürüyüş iyi gelecektir. Bu geziden sonra fazla vaktinizin kalacağını sanmıyorum. Artık otele gidip eşyalarınızı

alıp Orly ya da Charles de Gaulle havaalanlarından birine gidebilirsiniz. Size çok özet olarak bir program vermeye çalıştım. Kiminiz yorgunluk, hava şartları ve çeşitli öncelikler nedeniyle bu programın tamamını yapamayabilir. Kiminizse keşif canavarı olarak tüm parkurları tamamlayıp “ee daha yok mu?” diye sorabilir. Olmaz olur mu tabi ki var.

Örneğin La Défense, Gare du Nord, Gare St. Lazare, Musée du Quai Brenly, Canal Saint Martin, Grande Mosquée de Paris, Musée Rodin, Tour Montparnasse, Bois de Boulogne, Bois de Vincennes ve daha neler neler var görülecek. Artık siz programınızın erken biteceğini düşündüğünüz zaman dilimlerinde bunlardan birkaçını o günkü gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.











ANNE BEBEK ÇOCUK ÜRÜNLERİ FUARI YURT İÇİ - 28.ULUSLARARASI İSTANBUL ANNE BEBEK ÇOCUK ÜRÜNLERİ FUARI / 15 – 18 Ocak 2015 (CNR Expo Center- İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy) - Uluslararası Dossodossi Moda Gösteri Fuarı / 08 – 13 Ocak 2015 (Antalya Fuar Merkezi) - TEXPO EURASIA Uluslararası Örgü, Nakış, Çorap, Baskı, Dar Dokuma Makineleri, Tekstil Fuarı / 05 - 08 Şubat 2015 (Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi) - Uluslararası İstanbul İplik Fuarı / 05 - 08 Şubat 2015 (Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi) - IFEXPO Uluslararası İstanbul İç Giyim, Çorap Fuarı / 05 - 07 Şubat 2015 (Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi) - PENTEX Penye, Tekstil ve Teknolojileri Fuarı / 19 – 22 Şubat 2015 (OFM Ortadoğu Fuar Merkezi –Gaziantep) - EURASIA SHOP DESIGN Mağaza, Market Donanımları ve Teknolojileri Fuarı / 25 - 28 Mart 2015 (CNR Expo Center) - AYMOD Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı / 15 – 18 Nisan 2015 (CNR Expo Center) - TEXMAK 2015 Tekstil Makineleri, Aksesuaraları Fuarı / 08 - 10 Nisan 2015 (İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy) - AYSAF Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı / 06 – 09 Mayıs 2015 (CNR Expo Center) - Anne Bebek ve Gelecek Fuarı / 01 - 3 Mayıs 2015 (Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı) - KIDEX Oyuncak, Eğlence, Anne ve Çocuk Gereçleri Fuarı / 14 - 17 Mayıs 2015 (ATO Kongre ve Sergi Sarayı- Ankara) - İzmir Enternasyonal Fuarı- Genel ticaret fuarı / 28 Ağustos – 06 Eylül (Uluslararası İzmir Fuar Alanı) - PREMIERE VISION ISTANBUL Kumaş Fuarı / 21 – 23 Ekim 2015 (CNR Expo Center) - AYMOD 15.Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı / 07 – 10 Ekim 2015 (CNR Expo Center) - BAYİM OLUR MUSUN Franchise ve markalı bayilik fuarı / 15 – 18 Ekim 2015 (CNR Expo Center) - PREMIERE VISION ISTANBUL Kumaş Fuarı / 21 – 23 Ekim 2015 (CNR Expo Center) - 29.Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı (İstanbul Çocuk Moda) / 04 - 07 Haziran 2015 (İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy) - Gapshoes 21.Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı / 10-13 Haziran 1015 (OFM Ortadoğu Fuar Merkezi – Gaziantep) - TRIKONFEX Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri Fuarı / 10 – 13 Haziran 2015 (OFM Ortadoğu Fuar Merkezi – Gaziantep) - Texworld İstanbul Hazır Giyim Kumaşları ve Aksesuarları Fuarı / 04 –0 6 Kasım 2015 (Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı) - Moda Show 2015 Ortadoğu Hazır Giyim Fuarı / 05 – 08 Kasım 2015 (Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi) - İBS Anne Bebek Çocuk Fuarı / 11 – 13 Aralık 2015 (İstanbul Kongre Merkezi )

YURT DIŞI - Christmas & Gift Show Yılbaşı ve hediyelik eşya fuarı / 11 – 14 Ocak 2015 (Harrogate) - Toys & Games Hong Kong Oyuncaklar ve Oyun Fuarı / 12 – 15 Ocak 2015 (Hong Kong) - Zak Garmentech 2015 Bangladeş Uluslararası Konfeksiyon ve Tekstil Makineleri ve Aksesuarları Fuarı 14 – 17 Ocak 2015 (Dhaka) - Pitti Bimbo Çocuk Giyim Fuarı / 22 – 24 Ocak 2015 (Floransa) - Pitti Filati İplik Fuarı / 28 – 30 Ocak (Floransa) - Moda Uk Hazır giyim, Ayakkabı, Aksesuar ve Moda Fuarı / 15 – 17 Şubat 2015 (Birmingham) - YARN EXPO İplik Fuarı / 18 – 20 Mart 2015 (Şangay) - Techtextil + Material Vision : Tekstil ve Makineleri Fuarı / 04 -07 Mayıs 2015 (Frankfurt) - Techtextil North America Tekstil Fuarı / 02 – 04 Haziran 2015 (Houston) - Intertextile Shanghai Apparel Fabrics Hazir Giyim Tekstil Kumaş ve Aksesuar Fuarı / 12 – 19 Aralık 2015 (Sangay) - ITMA Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Makinaları Fuarı / 12 – 19 Aralık 2015 (Milano)






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.