YemekDünyası Endüstriyel
SAYI 3 - EYLÜL-EKİM 2014
TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU’NUN DERGİSİDİR
Dünya Gıda Günü:
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!
İki ayda bir yayınlanır
Yemek Sanayicileri Sorunlarının Çözümü için
BAŞKENTE ÇIKARTMA YAPTI
Eczacıbaşı’ndan Biyolojik ürünler ile
Öztiryakiler proje ekibi
YENİLİKÇİ ÇÖZÜM!
mutfaklarında
HİJYENDE
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 3
HORECA
24.10.2014 04:29:00
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 4
24.10.2014 04:29:01
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 1
24.10.2014 03:17:43
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 2
24.10.2014 03:17:46
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 3
24.10.2014 03:17:48
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 4
24.10.2014 03:17:51
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 5
24.10.2014 03:17:52
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 6
24.10.2014 03:17:53
başyazı
Hüseyin BOZDAĞ YESİDEF Genel Başkanı
Ankara’nın Yolları…
G
eçtiğimiz iki yıl onlarca kez gittiğimiz Ankara’ya geçtiğimiz ay, bir kez daha Ali Bingöl Yaşar, Cüneyt Ataseven, Arslan Atlı, Osman Avşar, Murat Zalaltuntaş, Hamza Yavuz, Turgut Gümüş, Kenan Gümüş, Tekin Gümüş, Hakan Gümüş ve Genel Sekreterimiz Yasa Çeliktaş ile birlikte gittik. Makamında ziyaret ettiğimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker ile sektörümüz adına önemli konuları görüşme fırsatımız oldu. Başta kırmızı et fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketlerin önüne geçmek ve sektörümüzün sorunlarının çözümü için ilgili bakanlıklar arasında gerçekleştirilecek koordinasyon toplantılarının da altyapısını oluşturduk. Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Daire Başkanı Tümgeneral Veli Tarakçı ve yetkililerle bir araya geldiğimiz Ankara ziyaretimizde bakanlıklar arasında gıda analiz ve laboratuvar hizmetlerinde hem ekstra maliyetlerin hem de aynı hizmetlerin tekrarının önüne geçmek amacıyla entegrasyon oluşturulması başta olmak üzere çeşitli konulardaki görüşlerimizi aktarma fırsatımız oldu. Başkentte ayrıca, bürokratik işlemlerden dolayı kamu yararı ve yüklenici firmaların
mağduriyeti göz ardı edilerek ağırlaştırılmış ceza maddelerinin uygulanması ve birçok hükmün sözleşmenin feshine bağlanmış olması, Türk Gıda Kodeksi, tebliğler, Askeri şartname ve sözleşme bütünselliğini sağlayacak, yürürlükte olan uygulamaları referans alacak bir sistem kurulması gerekliliğini anlattık. Kamu İhale Kurulu yetkilileriyle, Kamu İhale Kanunu’ndaki bazı maddelerle ilgili görüşlerimizi paylaştık. Örneğin; aşırı düşük teklif değerlendirme sistemi, aşırı düşük tekliflerin reddi başta olmak üzere, hizmet alımı ihalelerinde fiyat tekliflerinin eşit çıkması durumunda, yeni yönetmeliğin katma değeri olmaması, meslekte yıllanmış olmanın, liyakat kriterleri içinde firmaların işi tamamlamasının önem arz etmemesi, firmanın bitirdiği işlerin ekonomik toplamına bakılmaması gibi nedenlerle adil bir sonuç sağlamaması gibi konularda yeni düzenlemelere gidilmesi gerektiğini bir kez daha aktardık.
Atık Sorununa Çözüm Bulmalıyız Ülkemizde özellikle endüstriyel yemek sektöründe, 3 öğünde kişi başı çiğ ve pişmiş 800 gram atık gıda oluşuyor. Sektörümüzün
22 milyon insanımıza hizmet verdiği göz önünde bulundurulduğunda yılda yaklaşık 4 milyon 500 bin ton atık oluşuyor ve bunun mali karşılığı yaklaşık 900 milyon TL’ye ulaşıyor. Tüm ev içi ve ev dışı tüketimi kapsayacak olursa,15 milyon 564 bin ton ile 3 milyar 110 bin TL gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Atığı önleyecek her türlü çabayı göstermenin dışında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimlerin işbirliği ve desteğiyle gıda sanayinden kaynaklanan atıkların ayrı toplanması ve depolanması, söz konusu atıkların enerji ve gübre üretimine yönelik değerlendirilmesi konusunda projeler geliştirilmesinin önemi büyük. Sektörümüzün çıkarları doğrultusundaki çabalarımız dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Bu doğrultuda son dönemde İstanbul Sanayi Odası’nda aldığımız Re’sen Kararları da sayfalarımızda sizlerle paylaşmak istedik. Dernek başkanlarımız kendi bölgelerindeki ticaret ve sanayi odalarındaki meslek komitelerinde bu kararları aldırabilirler diye düşünüyorum. Sektörümüzdeki birlikteliğin, işbirliğinin artarak devam etmesi temennisiyle…
Hüseyin Bozdağ Endüstriyel Yemek Dünyası
HÜSEYİN BOZDAĞ.indd 7
7
24.10.2014 03:17:53
içindekiler
endüstriyel
YemekDünyası Endüstriyel
EDİTÖR.indd 8
32
GIDA SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI İSTANBUL SANAYİ ODASI’NDA MASAYA YATIRILDI
ECZACIBAŞI’NDAN BİYOLOJİK ÜRÜNLER İLE HİJYENDE YENİLİKÇİ ÇÖZÜM!
22
40
yemek dünyası
8
16
RESPORT CATERING İSTİKRARLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR
DÜNYA GIDA GÜNÜ: BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!
24
YEMEK SANAYİCİLERİ SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN BAŞKENTE ÇIKARTMA YAPTI
İSO RE’SEN KARARLAR
28
56
İYSAD ÜYELERİNE PRİM MÜJDESİ!
52
ÖZTİRYAKİLER PROJE EKİBİ HORECA MUTFAKLARINDA
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:31:12
EDİTÖR.indd 9
24.10.2014 03:31:13
içindekiler Editör
EDİTÖR
TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (YESİDEF) adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Genel Başkan Hüseyin BOZDAĞ Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK
Merhaba Değerli Yemek Sanayicilerimiz ve Tedarikçilerimiz, Geride bıraktığımız iki yılda Sayın Hüseyin Bozdağ başkanlığında önemli bir sıçrayış gerçekleştiren Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu; YESİDEF, gerek ülke genelindeki örgütlenmesinde gerek ilgili bakanlıklar ve bakanlıklara bağlı kuruluşlarla sürdürdüğü ilişkilerde gerekse de başta İstanbul olmak üzere üye firmalarla kurduğu ilişkilerde önemli işlere imza attı. Sektörün içinde bulunduğu çıkmazları her fırsatta en üst tondan vurgulayan ve çözümü için girişimlerde bulunan başta Sayın Sedat Zincirkıran, Sayın Ali Bingöl Yaşar, Sayın Faruk Aslanoba, Sayın Arslan Atlı, Sayın Adem Küpeli gibi Federasyon yönetiminde bulunan daha pek çok isim, çoğu zaman işlerinden, eşlerinden çalarak sektör adına önemli girişimlerde bulundular. Bununla birlikte Sayın Ayhan Ongun’un Anadolu’da adeta bir Kurtuluş Mücadelesine girişip, Türkiye’yi karış karış gezerek, şehir ve bölge bazında dernekler kurulmasına olan katkısını gözardı etmemek gerek. Genel Sekreterimiz Sayın Yasa Çeliktaş ise yıllardır olduğu gibi sahne arkasında kalmaya devam ediyor ancak onun varlığı bile YESİDEF ve İYSAD için büyük şans olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda Sayın Sedat Zincirkıran’ın “Yasa Çeliktaş olunmaz, Yasa Çeliktaş doğulur” sözünü unutmak mümkün değildir. Endüstriyel Yemek Dünyası Dergisi’ni üçüncü sayısından itibaren sizlerle iki ayda bir buluşturmaya devam edeceğiz. Her geçen gün derginin varlık sebebi olan sektörün kurumsallaşması, endüstriyel yemek sanayicileriyle tedarikçilerinin iletişimini ve bilgi birikimini artırma amacına daha çok yaklaşacağımıza inanıyorum. Bu bağlamda, Eczacıbaşı Profesyonel ile İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği; İYSAD arasındaki sponsorluk anlaşmasının hayırlı olmasını diliyorum. Uzun zamandır gündemimizde olan ancak çeşitli sebeplerle bir türlü noktasını koyamadığımız Türkiye Endüstriyel Yemek Sanayicileri Kataloğunun hazırlıklarını da tamamlıyoruz. Kasım ayı içinde bir ilk olma özelliği taşıyan kataloğu da sizlerle buluşturacağız. Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle, Sevgiyle kalın,
Berk Altınışık berk.altinisik@gmail.com
10
EDİTÖR.indd 10
Yayın Kurulu Faruk ASLANOBA (Bursa) Rafet GÜLBİL (Ege) İbrahim ÖZALKAN (Gaziantep) Sedat ZİNCİRKIRAN (İstanbul) Ercan CAN (Karadeniz) Ercan CANUYSAL (Muğla) Adem KÜPELİ (Osmaniye) Arslan ATLI (Ankara) Levent DUYULER (Adana) Sadettin MALKOÇ (Kocaeli) Hidayet BAYSAL (Şanlıurfa) Yapım
mo o Baskı Martı Ofset Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No :129-130-131 Topkapı / İSTANBUL Telefon: 0212 565 21 12 - 544 16 83 Faks: 0212 544 03 21 Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonun'un yayınıdır. Yayın Periyodu: İki Ay Yayın Türü: Yerel, Süreli Yönetim Yeri Haydar Aliyev Caddesi No: 66/6 Kireçburnu Sarıyer / İSTANBUL Telefon: 212 222 50 00 Faks: 212 320 79 60 Web: www.yesidef.com yesidef@yesidef.com ©Tüm yayın hakları YESİDEF’e ait olup yazılar iktibas edilemez. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, Yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler kişilere aittir.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:31:16
EDİTÖR.indd 11
24.10.2014 03:31:17
kısa
HORECA Pazarının Lideri Hisar İstanbul’da Büyüyor Züccaciye sektöründe yeniliklerin ve kalitenin öncüsü olan Hisar, yoluna büyüyerek devam ediyor.
T İsmail Erdoğan
ürkiye’de HORECA pazarının yaklaşık %40’na sahip olan Hisar, pazardaki payını artırmayı hızla sürdürüyor. Şu an Türkiye genelinde 38 mağazası olan ve 800’ün üzerinde satış noktasında ürünlerini tüketicilerle buluşturan marka, portföyüne İstanbul’da hizmet veren Wyndham Grand İstanbul Levent, Crown Plaza Hotel Ümraniye, Ramada Ataköy ve bu otelin altında hizmet veren Sahre Et Restoranı da ekledi. Hisar Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Erdoğan, “Kaliteli üretimi her zaman ilke edindik. Bugün bu başarıyı yakalamış olmamızdaki en büyük nedenlerden biri bence bu ve Hisar için emek harcayan ekip arkadaşlarımızın işlerini sahiplenmeleri. Bugün 350’ye yakın çalışanımızla yolumuza her geçen gün daha da büyüyerek devam ediyoruz” dedi. Beş ana grupta, yaklaşık 3 bin kalemin üzerinde ürün çeşidi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hem ürün hem de bireysel ve kurumsal müşteri portföyümüzü giderek genişletiyoruz. Son dönemlerde önemli markalar çözüm ortaklarımız oldu. İstanbul’da hizmet veren prestijli otel ve restoranların tercihi Hisar markalı ürünler olurken, biz de bunun mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. Bundan sonrada kaliteli ve güvenilir marka olma özelliğimizi koruyarak, 10 yılda dünyanın en bilinen ve tercih edilen 10 markasından birisi olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Web sitelerimiz yenilendi
BİLGİ’nin Yeni Mutfağı
santralistanbul Kampüsü’nde Açıldı
İ T
ürkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) ve İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD)’nin kurumsal web siteleri yenilendi. Daha modern bir arayüze sahip olan web siteleri Euromedya tarafından hazırlandı. İçeriğin de güncellendiği www. yesidef.com ve www.iysad.com adreslerini ziyaret edebilir, yayınlanmasını istediğiniz haber ve duyuruları yesidef@yesidef.com ve iysad@iysad.com adreslerine e-posta gönderebilirsiniz.
12
KISALAR.indd 12
stanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programı’nın üst düzey teknolojiyle donatılan yeni mutfağı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilistan Shipman, Kendall School of Culinary Arts Başkan Yardımcısı ve Laureate International Universities Mutfak Sanatları Mükemmeliyet Merkezi Başkan Yardımcısı Christopher Koetke ve Türkiye’nin önde gelen şeflerinin katılımıyla santralistanbul Kampüsü’nde açıldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver, açılışta “Hayatı renklendirecek alanlara verdiği önem her zaman BİLGİ’nin belirleyici özelliklerinden biri oldu. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümümüzün yeni mutfağının açılışını gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilistan Shipman ise konuşmasında “Uzun zamandır büyük emeklerle hazırladığımız santralistanbul’daki Mutfak’ımızı bugün açıyoruz. Türk ve dünya mutfağının alanında uzman ünlü şeflerinden oluşan akademik kadromuz ve öğrencilerimizle harikalar yaratacağız” dedi. Son teknoloji ile donatılan MUTFAK’ta tüm tasarım Kendall School of Culinary Arts standartlarına uygun şekilde yapıldı. Mutfak ürünlerinde Electrolux, Öztiryakiler ve Salmco kullandı.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:22:46
KISALAR.indd 13
24.10.2014 03:22:47
haber
Sağlık ve beslenmeye dair konular, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Herkes İçin Sağlık Derneği ile Beslenme Eğitimi ve Araştırma Vakfı (BESVAK) tarafından düzenlenen İstanbul Sağlık ve Beslenme Bienali’nde masaya yatırılacak. Bienal, 12-14 Kasım 2014 tarihleri arasında Sheraton İstanbul Maslak Otel’de gerçekleştirilecek.
İ
stanbul Sağlık ve Beslenme Bienali’ne, kamu, özel sektör ve akademi dünyasından sağlık ve beslenmenin önde gelen yerli ve yabancı isimleri katılacak. Bienalin konuşmacıları arasında Herkes İçin Sağlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, BESVAK Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal, FAO Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil Özkan, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Akın, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilciliğinden Dr. Toker Ergüder, Avrupa
14
BİENALİ.indd 14
Sağlık ve Beslenme bu bienalde konuşulacak Komisyonu Sağlık ve Tüketici Genel Direktörlüğü Sağlık Belirteçleri Bölüm Başkanı Philippe Roux, EUFIC İletişim Direktörü Philip Springuel, Uluslararası Besin Destekleri Dernekleri Birliği Bilim Komitesi Başkanı Dr. Andrew Shao, Mc Larty Enstitüsü’nden Eric Trachtenberg de bulunuyor. Özel sektör temsilcileri, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden gıda mühendisliği ile beslenme ve diyetetik bölüm başkanları ve akademisyenler de bienal oturumlarında katılımcılarla görüşlerini paylaşacaklar. “2030 Yılında Dünya?”, “Sağlık ve Beslenme Stratejileri”, “Geçmişten Günümüze İnsan Sağlığı ve Beslenme”, “Değişen Dünya, Gelişen Teknolojiler”, “Bireyden Topluma Fiziksel Aktivite, Beslenme, Sağlık”, “Kilo Yönetiminde Alternatif Yaklaşımlar”, “Gıda Sanayinin Gündeminde Neler Var?”, “Gıda Üretimi; Ar-Ge, İnovasyon, Regülasyon”,
“Geleceğimiz Çocuklarımız” ve “Sağlık ve Beslenme İletişimi” oturumlarının gerçekleştirileceği Bienal, hekimler ve uzmanlara sıklıkla sorulan sorulara yanıtların verileceği interaktif oturumun ardından Sağlık ve Beslenme Bienali Toplumsal Deklarasyonu’nun açıklanmasıyla sona erecek. İstanbul Sağlık ve Beslenme Bienali programına ilişkin ayrıntılar için www. saglikvebeslenmebienali.com adresi ziyaret edilerek, online kayıt yaptırılabiliyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:23:33
BİENALİ.indd 15
24.10.2014 03:23:34
haber
Gıda Sektörünün SORUNLARI
Masaya Yatırıldı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak toplantısı, 1 Ekim 2014 günü Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katılımıyla gerçekleşti. Bakan İdris Güllüce 11 meslek grubu tarafından aktarılan sanayicinin en güncel ve ivedilikle çözülmesi beklenen sorunlarını dinledi. Toplantıda İSO Meclis Üyesi ve YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ da gıda sektörünün içinde bulunduğu başlıca sorunları dile getirdi. 16
İSO.indd 16
T
ürkiye’de özellikle endüstriyel yemek sektöründe, kişi başı 800 gram (üç öğün-çiğ/pişmiş) atık gıda oluştuğunu hatırlatan Bozdağ, “Endüstriyel yemek sektörünün 22 milyona hizmet verdiği göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 4 milyon 500 bin ton atık, yaklaşık 900 milyon TL’ye denk gelmektedir. Tüm ev içi ve ev dışı tüketimi kapsayacak olursa 15 milyon 564 bin ton ile 3 milyar 110 bin TL gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yerel yönetimlerin işbirliği ve desteği ile gıda sanayinden kaynaklanan atıkların ayrı depolanması ve toplanması, bu konuda yapılacak yatırımlar ile söz konusu atıkların enerji ve gübre üretimine yönelik değerlendirilmesi konusunda projeler geliştirilmelidir” dedi.
Gıda Ürünleri İmalatı konusunda sunum yapan Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda İSO Meclis Üyesi Hüseyin Bozdağ “Çevre mevzuatının sektörel koşullar göz önüne alınarak detaylandırılması sağlanmalı veya farklı standartlar belirlenmelidir. Gıda sektöründen kaynaklanan arıtma çamurlarının yakılması yerine daha farklı ve yararlı şekillerde değerlendirilmesi sağlanabilir” dedi. Gıda tesislerinin çevresinde konut alanlarının olmaması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, “Yerel yönetimler ile iş birliği yapılarak gıda sektöründe yer alan firmaların, faaliyetlerine uygun olarak organize sanayi bölgelerinde gıda ihtisas alanlarında yer almalıdır. Böylece firmaların kayıt altına alınması kolaylaşacak ve firmalar atıkları için ortak arıtma tesislerini kullanarak çevresel etkilerini daha etkin
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:45:17
haber
yönetebileceklerdir” şeklinde konuştu. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çevre mevzuatının sektörel koşullar göz önüne alınarak detaylandırılması sağlanmalı, farklı sektörler için alt mevzuat hazırlanmalı veya farklı standartlar belirlenmelidir. Yerel yönetimler ile işbirliği yapılarak gıda sektöründe yer alan firmaların, faaliyetlerine uygun olarak organize sanayi bölgelerinde gıda ihtisas alanlarında yer alması sağlanmalıdır. Böylece, firmaların kayıt altına alınması kolaylaşacak ve firmalar atıkları için ortak arıtma tesislerini kullanarak çevresel etkilerini daha etkin yönetebileceklerdir. Özellikle yağlı atık suyu her firmanın kendisinin arıtması yerine, firmalardan toplanan atık suyun ortak bir arıtma tesisinde arıtılması daha verimli olacaktır. İmar planları açısından gıda tesislerinin çevresinde konut alanları olmamalı, çevresel açıdan risk faktörü
yüksek sektörlerle gıda sektörü aynı alanlarda planlanmamalıdır. İstanbul’un bazı bölgelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimler arasında plan bazında yaşanabilen çelişkili durumlar netleştirilmelidir. İstanbul’da bulunan yapıların çoğunun çeşitli nedenlerle iskânı olmadığı için firmaların ruhsat alma aşamasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Özellikle İstanbul şartları göz önüne alınarak sürecin sadeleştirilmesi sağlanmalıdır. Dava konusu da olmuş olan, firmalardan Kullanılmış Su Uzaklaştırma Bedeli (KSUB) alınması uygulaması sonlandırılmalıdır. Kuyu suyu kullanan firmalar zaman zaman dışarıdan bedeli karşılığı tanker ile ilave su almaktadır. Ancak dışarıdan alınan bu su, kuyu suyu kullanımı gibi algılanarak tekrar ücretlendirilmektedir. Söz konusu uygulama gözden geçirilerek
düzeltilmelidir. Firmalar tarafından yerel yönetimlere çevre temizlik vergisi ödenmesine rağmen evsel atıkların toplanması için konteyner başına ayrıca ücret alınmaktadır. Söz konusu uygulama sonlandırılmalıdır. Danıştay kararı sonucu ambalaj atıklarının belediyelerin sistemine bedelsiz verilmesi gerekmektedir. Ekonomik bir değere sahip olan ve mülkiyeti firmalara ait olan ambalaj atıklarının bedeli karşılığı değerlendirilebilmesine yönelik mevzuat değişikliği yapılmalıdır.”
İmar Transferi Uygulaması Borsaya Açılacak Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce yaptığı konuşmada imar transferi konusunda çalışmaların sürdüğünü ve imar transferinin sertifikalı hale gelmesi ve borsaya açılması uygulaması
Endüstriyel Yemek Dünyası
İSO.indd 17
17
24.10.2014 03:45:20
haber
konusunda çalışmaların yapıldığını kaydederek, “Sertifikayı isterseniz bankalara, şahıslara satabileceksiniz. Bunun bir borsası oluşacaktır. Bunun çalışmasını bu sabah da yaptık” dedi. Bu çalışmaların kentsel dönüşüme büyük katkı sağlayacağını bildiren Bakan Güllüce, imar transferi konusunu ilk kez bu toplantıda dile getirdi. İdris Güllüce, bu konunun zor olduğunu çünkü belediyelerin bakanlığın bir alt kuruluşu olmadığını vurgulayarak “Bize bağlı olmayan konular var. İmar hukukuna aykırı bir şey yapılırsa müdahale hakkım var” dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ülke sanayisinin dönüşümünde Organize Sanayi Bölgeleri’nin önemine dikkat çekerek, İstanbul’da dünden bugüne yerleşik olmayan, “göçebe” olmak zorunda bırakılan bir sanayinin varlığını gördüklerini ifade etti. Bahçıvan, “Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz” dedi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında Türkiye’deki tüm illerin mal ve hizmetler bakımından ortalama yüzde 34 oranında bağımlı hale geldiği İstanbul’un, ülke ekonomisinin şahdamarı ve sanayi üretiminin merkezi olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan, “Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz. İSO olarak önceliğimiz; İstanbul’da sanayinin yerleşimi ve yeni Organize Sanayi Bölgeleri kurulmasıdır. Bunun için ilk adım olarak, Organize Sanayi Bölgeleri Geliştirme İhtisas Kurulu’nu oluşturduk” dedi.
18
İSO.indd 18
İstanbul’a Enerji Verimliliği Merkezi geliyor Sanayi işletmelerinin ambalaj atıklarını bedelsiz vermek zorunda kalarak ciddi bir gelir kaybına uğradığının da altını çizen Bahçıvan, yaşadıkları sorunun konutlardan kaynaklanan atıkların kaynağında ayrı toplanmasına yönelik plan ve programların geliştirilmesiyle ortadan kalkabileceğine işaret etti. Türkiye’nin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinin önemine de değinen Bahçıvan, şunları söyledi:
“Bu konuda şehirleşme ve enerji politikalarımız kilit rol oynayacak. Yerli kaynaklarımızın kullanımı ile bir yandan ekonomik anlamda kalkınma sağlarken, diğer yandan ekolojik ve yatay şehirler yaratabiliriz. Küresel iklim değişikliğinin esas sorumlusu fosil yakıtlar. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, bu konudaki dönüşümün anahtarları niteliği taşıyor. Zira iş dünyasının küresel ısınma ile savaşında en uygulanabilir araç enerji verimliliğidir. İSO olarak Yıldız Teknik Üniversitesi ile ‘İstanbul Enerji Verimliliği Merkezi’ni kurma çalışmalarına başladık.”
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:45:24
İSO.indd 19
24.10.2014 03:45:26
haber
Kahvaltı sofralarınızı zenginleştirecek
LEZİZ ALTERNATİFLER
B
irbirinden lezzetli peynirler, reçeller, tadına doyum olmaz zeytinlerle donatılmış zengin bir kahvaltı sofrası güne keyifli bir başlangıç yapmaya yardımcı olur. Tadında Anadolu ve Cakes&Bakes, kahvaltılar için sunduğu enfes ürünlerle özel lezzet deneyimleri sunuyor.
Günün en keyifli saatlerinden biri olan, tüm ailenin bir araya geldiği kahvaltı sofralarında birkaç küçük ipucuyla harikalar yaratabilirsiniz. BTA’nın en sevilen markalarından Tadında Anadolu ve Cakes&Bakes, kahvaltılar için birbirinden lezzetli alternatiflerle tat avcılarına farklı deneyimler sunuyor.
www.bta.com.tr
20
BTA.indd 20
Türkiye’nin dört bir yanından yöresel lezzetleri misafirlerine sunan Tadında Anadolu’nun market kısmından envaiçeşit yöresel ürünü kolaylıkla bulabilir, kahvaltı sofralarınıza özel lezzetler kazandırabilirsiniz. Yöresel reçeller, peynirler ve zeytinler, kahvaltılarınızı zenginleştirecek alternatiflerden. Tadında Anadolu, İstanbul Atatürk Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Yenikapı İDO Hızlı Feribot İskelesi, Ankara Esenboğa Havalimanı ve Bursa Güzelyalı İDO Hızlı Feribot İskelesi’nde lezzet tutkunlarını bekliyor. Kahvaltı sofralarınız için unlu mamuller, börekler ve tatlılar bulabileceğiniz Cakes&Bakes’ten ise çok lezzetli alternatiflere ulaşabilirsiniz. Cakes&Bakes şeflerinin hazırladığı taptaze ve sıcacık ev yapımı poğaçalar da kahvaltılarınız için enfes seçeneklerden. Kıymalı, patatesli, sebzeli, zeytinli gibi birçok farklı alternatifi bulunan bu poğaçalar, çayın leziz eşlikçilerinden. Cakes&Bakes, İstanbul Atatürk Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Yenikapı ve Bostancı İDO iskeleleri, Yenikapı-Bursa ve Yenikapı-Bandırma hatlarında sefer yapan hızlı feribotlarda sizleri bekliyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:46:39
haber
Yılın Sosyal Girişimcisi ödülü
‘Yürüyen Işıklar’a Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2014 sahiplerini buldu
M
etro Toptancı Market’in, sosyal girişimcilere destek olmak ve onların başarılarını Türkiye’ye duyurmak amacıyla bu yıl ilk kez düzenlediği Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2014 yarışmasının kazananları açıklandı. Yaşadığı toplum ve dünya için fark yaratan hikâyeleriyle 6 farklı kategoride yarışan başarılı girişimciler arasından, Ayhan Öztürk ‘Yürüyen Işıklar’ adlı projesiyle ‘Yılın Sosyal Girişimcisi’ seçilerek 20.000 TL’lik büyük ödülün sahibi oldu. Metro Toptancı Market, sosyal veya çevresel açıdan fark yaratan projelere imza atmış sosyal girişimcileri, Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2014’te bir araya getirdi. Büyük ilgi gören yarışmanın kazananları, 16 Eylül Salı akşamı Suada’da gerçekleştirilen törenle açıklandı. Esnaf, Butik ve Yerel İşletmeler, Oteller, Restoran-Cafe ve İşletme Mutfakları, Serbest Meslek Ofisleri, Sağlık Kuruluşları kategorilerinde yarışan girişimciler arasından önce her kategorinin birincisi, ardından da Yılın Sosyal Girişimcisi seçildi. İş insanları, gazeteciler ve girişimcilerden oluşan bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Ayhan Öztürk ‘Yürüyen Işıklar’ adlı projesiyle ‘Yılın Sosyal Girişimcisi’ seçilerek 20.000 TL’lik ödülün sahibi oldu. Öztürk’e ödülünü, Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan ve
Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş takdim etti. Yarışmada, diğer kategorilerde ödül alan diğer isimler ve projeler ise: Butik ve Yerel İşletmeler kategorisinde, Anadolu’nun çeşitli yörelerini gezerek yemeklere lezzet katan otları toplayan ve onları sofralarla buluşturan “Sessiz Çığlık” hikayesiyle Murat Sert. Oteller kategorisinde, yaşadığı Şırnak ilindeki otel yatırımıyla beğeni ve başarı kazana “Şırnak’ta Bir Otel Düşünün” hikâyesiyle Veysi Asma. Restoran-Cafe ve İşletme Mutfakları kategorisinde, “Down Sendromlu İnsanların Topluma Kazandırılmasını” amaçlayan projesiyle Gökkuşağı Cafe’nin yaratıcısı Sedat Ergün. Serbest Meslek Ofisleri kategorisinde; bedensel engeli olan 150 kişinin kendi eğitmenliğinde paraşütle uçma deneyimi yaşatan “Uçmak Hayal Olmaktan Çıkıyor” hikâyesiyle Seçkin Apari.
Sağlık Kuruluşları kategorisinde; organ bağışı konusunda bilinçlendirme faaliyetlerini anlatan “Bağışlanan Her Organ İkinci Bir Yaşam” hikâyesiyle Banu Özveri Koyuncu. Suada’da düzenlenen ödül töreninde konuşan Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Dünyada 50’nci, Türkiye’de ise 24’ncü yılını kutlayan, dünyanın önde gelen perakendecilerinden biri olarak, uzun yıllardır sayısız girişimciyle karşılaştık; ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan fark yaratan projelere tanık olduk. İş dünyasında fark yaratan bu insanların başarı hikâyelerini daha geniş kitlelerle paylaşmak üzere bir yarışma düzenlemek istedik. Sosyal girişimcilerimizi gün yüzüne çıkararak, onları bu yolda yüreklendirmek ve en önemlisi de yeni girişimcileri bu yolda teşvik etmek üzere, Metro Sosyal Girişimci Yarışması’nı düzenlemeye karar verdik” dedi.
Endüstriyel Yemek Dünyası
METRO.indd 21
21
24.10.2014 03:47:27
röportaj
RESPORT Restaurant Pastacılık Organizasyon Toplu Yemek Sanayi ve Ticaret A.Ş. Mali İşler ve Finans Direktörü Cihangir Bayer ile şirketin catering sektörüne yönelik çalışmaları hakkında konuştuk.
HAMMADDE KALİTESİNDEN TAVİZ VERMEDİ
‘Fabrika Yemeği’ konseptini değiştirdi
Y
irmi yıla varan catering faaliyetleriniz hakkında kısa bilgi alabilir miyiz?
Şirket olarak catering’e yönelik faaliyetlerimize 1994 yılında başladık. Resport, toplu yemek hizmetine ilk başladığında 5 çalışanıyla günde 300 kişiye tabldot yemek hizmeti veriyordu. 1996 yılında daha geniş müşteri kitlelerine hizmet vermek üzere kapasitemizi artırarak Eyüp Üretim Tesisimizden müşterilerimize taşımalı yemek hizmeti vermeye başladık. 2000 yılında ve takip eden yıllarda ülke ekonomisinde yaşanılan olumsuzluklara rağmen toplu yemek üretimi sektöründe hem kaliteli hem de uygun fiyatlı hizmeti bir arada vermeyi başardık. Bu da bize istikrarlı bir büyüme getirdi. Böylelikle 2003 yılında toplam 820 metrekare
22
RESPORT.indd 22
alana sahip, günlük 5000 kişilik yemek üretim kapasitesine sahip Kurtköy Üretim Tesisini faaliyete geçirdik. 2006 yılında 600 metrekare alana sahip, günlük 5000 kişilik yemek üretim kapasiteli Çamlıca ve yine günlük 5000 kişilik yemek üretim kapasiteli İzmit-Kullar yemek üretim tesislerini kurduk. Böylelikle hem İstanbul hem de İzmit – Kocaeli sanayi bölgesi dağıtım ağlarımızı güçlendirdik. 2006 - 2008 yılları Resport A.Ş.’ nin Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan ve yerinde üretim yapan onlarca projesinin açılış yılı oldu. Bu bir anlamda artık “fabrika yemeği” konseptine farklılık
getiren, çağın gereklerine uygun ürün ve hizmet anlayışımızın hizmet vermekte olduğumuz büyük kuruluşlarca kabul gördüğünün bir işaretiydi. “Kalitemiz rüştünü ispatladı ve kendini sattı” diyebilirim. Bu sürecin önemli bir sonucu da, artık günlük 30.000’i geçen yemek sayısıyla sektörün önemli firmalarından biri haline gelmemiz oldu.
Firma olarak ağırlıklı olarak hangi sektörlere yönelik faaliyet yürütüyorsunuz? Ağırlıklı olarak imalat sektörü ve gıda üretimi ile ilgili fabrikalara yerinde yemek
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:48:36
röportaj
üretimi ve servisi hizmeti veriyoruz. Ayrıca sağlıktan turizme, eğitimden dış ticarete, hemen her sektörden firmaya taşımalı yemek hizmeti veriyoruz. Bununla birlikte son yıllarda yemeğin ve sunumun tabldot hizmetine göre çok farklı olduğu özel yemek taleplerinde büyük bir artış oldu. Özel davet, düğün, kutlama, yemekli toplantılar gibi organizasyonlarda sunduğumuz hizmetlere olan talebi karşılayabilmek için yaptığımız ekipman ve personel yatırımları hızla devam ediyor. Kaliteli hammaddeyi sürekli olarak belirli standartların altına düşmeden tedarik edebilmek en büyük rekabet alanlarından biri olmuş durumda. Bu nedenle 2014 yılı ve sonrasında da Resport olarak biz bu konuda ciddi yatırımlar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Hâlihazırda yemek sektörünün ana girdilerinden biri olan et ve et ürünlerini İzmir Dikili’de kurduğumuz besi çiftliğimizde kendi yetiştirdiğimiz büyük baş hayvanlardan elde ediyoruz. Mevcut hayvan stokumuzu geçtiğimiz yıl 2000 başa çıkartmış, buna uygun tesis ve işletme yatırımları gerçekleştirdik. 2012 yılında İzmir’de entegre et üretim tesisini faaliyete geçirdik. Bununla birlikte soğuk zincire dâhil ilave frigorifik araç ve depo yatırımları da yapıldı. Böylece yemeklerimizde kullandığımız kırmızı et ve buna bağlı et ürünlerini bütün aşamalarıyla kendimiz üretir hale geldik. Müşterilerimize lezzetinden ve kalitesinden emin olduğumuz ürünleri sunmak ayrı bir mesleki haz veriyor. Aynı şekilde zeytin ve zeytinyağımızı da yine İzmir Dikili’de yetiştirdiğimiz zeytinliğimizden sağlıyoruz.
sigortasız işçi çalıştıran, kalitesiz ve markasız hammadde kullanarak yemek üreten firmalar tüketiciler için ciddi riskler oluşturdukları halde fiyat açısından büyük avantajlar elde ediyor. Bu da beslenmeyi yalnızca karın doyurma işi olarak görmeyip, müşterilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesinden taviz vermeyen, obeziteyle mücadeleyi amaç edinen ve bütün hammadde tedarik ve üretimde
ilkeli davranan bizleri zaman zaman zor durumda bırakıyor. Biz bu nedenle ileride getireceği avantajları göz önünde bulundurarak, büyük yatırımların altına girdik ve catering sektörünün önemli girdileri olan bazı hammaddeleri kendimiz üretir hale geldik. Hammadde alımında yalnızca markalı ürünleri tercih ediyor, tedarikçi zincirimizi sürekli denetim altında tutuyoruz.
Sektörün başlıca sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinizi kısaca aktarır mısınız? Sektörün üstesinden gelmek zorunda olduğu pek çok sorun var. Mesela kayıtdışı; Endüstriyel Yemek Dünyası
RESPORT.indd 23
23
24.10.2014 03:48:39
haber
Yemek sanayicileri sorunlarının çözümü için
BAŞKENTE ÇIKARTMA YAPTI YESİDEF Heyetini makamında kabul eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kırmızı et fiyatlarıyla ilgili ciddi tedbirlerin yolda olduğunu belirterek, gıda ürünlerinde üretici-tüketici fiyatlarını dengeleyecek bir komitenin kurulacağını söyledi. Yeni kabinede de yerini koruyan Bakan Eker’i kutlayan Yemek Sanayicileri, sektörün önemli sorunlarının çözümlerini sağlamak amacıyla ilgili bakanlıklar arasında 6 ayda bir gerçekleştirilecek koordinasyon toplantılarının da altyapısını oluşturdu. 24
YESİDEF.indd 24
G
ıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kırmızı ette yaşanan maliyet artışını önlemek, yerli etin kalitesini ve miktarını artırmak için çok ciddi tedbirlerin alınacağını söyledi. Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ ve beraberindeki heyetini kabulünde konuşan Bakan Eker, gıdada üretici ve tüketici fiyatları arasında oluşan farkın nedenlerini araştıran bir komite kurulacağını vurguladı. Kabulde gıda fiyatları, kuraklık ve et üretimiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Eker, gıda fiyatlarındaki artışının kuraklığa bağlanmasının doğru olmadığını belirtti. Enflasyon rakamlarına bakıldığında bunun nedeninin açıkça anlaşılacağını söyleyen Bakan Eker, “Üretici enflasyonu yüzde 6,3, tüketici fiyatlarının artış oranı ise yüzde 14, arada 8 puan fark var. Bir yandan üretici kaybediyor bir yandan tüketici. Arada birileri bu zamdan faydalanıyor. Yani aracılar kazanıyor” ifadelerini kullandı.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:50:17
haber
“Geçmiş yıllarda yapılan hatalara düşmedik”
Çekirdek enflasyonun başka bir deyişle gıda dışındaki enflasyonun yüksek olduğunu altını çizen Bakan Eker, bu nedenle gıdayı, enflasyonun tek sorumlusu tutmak başka bir amaç taşımaktadır şeklinde konuştu. Türkiye’de kuraklığa rağmen ihtiyaç olan üretimin yapıldığını vurgulayan Bakan Eker, “Kuraklık ve zam haberleriyle piyasada spekülâsyon yaratmaya çalışanlar var. Bunun için bu spekülâtörleri dikkate almamak gerekiyor” dedi.
düşme yaşanmasına neden oldu. Mesela hububatta düşme oldu. Türkiye’nin geçen seneki buğday üretimi 22 milyon tondu. Bu rakam cumhuriyet tarihinin rekoruydu. Yani geçen yıl kırılan rekora göre bir miktar düşme yaşandı. Buğday, mısır, çeltik, ayçiçeği gibi temel ürünlerde herhangi bir üretim sıkıntımız yok. Zam, kuraklık, don gibi haberlerle birileri malı götürdü” şeklinde konuştu.
Türkiye’de refahın artmasıyla birlikte insanların ete olan taleplerinin arttığını belirten Bakan Eker, et üretimini sürdürülebilir kılmak için hayvancılık alanında yeni reformların yolda olduğunu söyledi. Yeni politikaların hayata geçirilmesiyle birlikte besiciliğin daha karlı hale geleceğini söyleyen Bakan Eker; “Etin maliyetini azaltmadan verimli hayvancılık olmaz. Besicinin yaptığı işi daha karlı hale getirmek için eti etçi ırktan, sütü sütçü ırktan temin etmek gerekir” ifadelerini kullandı. Geçmiş yıllarda et üretiminde düşülen hatalara kendilerinin düşmeyeceğini söyleyen Bakan Eker, iki konuda çok hassas davrandıklarını belirtti. Bunlardan ilkinin dışarıda et ucuz diye ithalat yapılmayacağını olduğunu söyleyen Bakan Eker ikincisinin ise geçmişte olduğu gibi Et Balık Kurumu’nun kapatılarak hayvancılığa darbe vurulmasına izin verilmeyeceğinin altını çizdi. Etteki maliyet artışına da dikkat çeken Bakan Eker, gerekli çalışmaların yapıldığını, öncelikli hedefin Türkiye’de yerli etin kalitesinin ve miktarının artırılması olduğunu vurguladı. Bakan Eker, uygulanan politikalar ve verilen teşviklerle, Türkiye’de 2002’de 10 milyon olan
Hem tüketiciyi hem de üreticiyi koruyacak komite yolda Hem tüketiciyi hem de üreticiyi koruyacak bir komitenin kurulmasına karar verdiklerini söyleyen Bakan Eker, “Biz hükümet olarak gerek makroekonomik gerek üretim politikaları kapsamında bir komite kurulmasına karar verdik. Oluşturulan komite, gıda ürünlerinde üretici ve tüketici fiyatları arasında oluşan zincirdeki halkalarda, nerelerde ne problem var, onları tespit edip gerekli tedbirleri alacak.” diye konuştu. “Kuraklığa rağmen iç piyasanın gıda ihtiyacını rahatlıkla karşıladık” diye konuştu. Kuraklığa rağmen Türkiye’nin ihtiyaç hissettiği tarım ürünlerinin tamamının yurt içinden karşılandığını söyleyen Bakan Eker, “Kuraklık sadece bazı ürünlerde bir miktar Endüstriyel Yemek Dünyası
YESİDEF.indd 25
25
24.10.2014 03:50:20
haber
büyükbaş hayvan sayısının bugün 14.5 milyona, küçükbaş hayvan sayısının ise yaklaşık 40 milyon başa çıktığını vurguladı. Türkiye’de küçükbaş hayvancılığın ilk kez kendi dönemlerinde destekleme kapsamına alındığını belirten Bakan Eker, kayıt altındaki kırmızı et üretiminin 1 milyon tona ulaştığını söyledi.
Hayvanını etçi ırkla tohumlayana 500 lira destek
yapılamayacağını belirtti. İhracat konusunu çok titizlikle takip ettiklerini belirten Bakan Eker, Rusya ile ticaret yapacağız diye 30 yıllık geleneksel eski müşterilerimizi bırakmayacağız. Rusya ile ihracat gündeme geldiğinde gıda fırsatçıları zam haberleriyle piyasaya çıktı ve böylece yine bu haberler fırsatçıların işine yaradı” dedi. YESİDEF Başkanı
Bozdağ ise kendilerini kabul ettiklerinden dolayı Bakan Eker’e teşekkür ederek sektörün sorunlarına ilişkin bilgileri paylaştı. Hüseyin Bozdağ başkanlığındaki YESİDEF Heyeti, Ali Bingöl Yaşar, Cüneyt Ataseven, Arslan Atlı, Osman Avşar, Murat Zalaltuntaş, Hamza Yavuz, Turgut Gümüş, Kenan Gümüş, Tekin Gümüş, Hakan Gümüş ve Yasa Çeliktaş’tan oluştu.
Hayvancılıkta dönüşüm projelerinin devam ettiğini belirten Bakan Eker, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası Projesi kapsamında yer alan 35 ili, besi materyali üretimi için hibe desteği kapsamına aldıklarını söyledi. Bölgelerde bulunan yerli süt ırkının etçi ırkla tohumlanmasına yönelik projeler geliştirdiklerini belirten Bakan Eker, hayvanını etçi ırkla tohumlayana 500 lira destek vermeye başladıklarını da sözlerine ekledi.
Rusya’ya ihracat haberleri fırsatçıların işine yaradı Rusya’ya ihracatın yapılacağına dair basında çıkan haberlere yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Eker, Türkiye’nin kendi iç piyasasında sürekli büyüme içerisinde olduğunu ve Rusya’nın tüm pazarlarını karşılayacak ihracatın
26
YESİDEF.indd 26
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:50:22
haber
Bakanlıklar Arasında Entegrasyon Şart! Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Daire Başkanı Tümgeneral Veli Tarakçı ve yetkililerle de bir araya gelen YESİDEF Heyeti, bakanlıklar arasında gıda analiz ve laboratuvar hizmetlerinde hem ekstra maliyetlerin hem de aynı hizmetlerin tekrarının önüne geçmek amacıyla entegrasyon kurulması başta olmak üzere çeşitli konularda görüşlerini aktardı. Bürokratik işlemlerden dolayı kamu yararı ve yüklenici firmaların mağduriyeti göz ardı edilerek ağırlaştırılmış ceza maddelerinin uygulanması ve birçok hükmün sözleşmenin feshine bağlanmış olması, Türk Gıda Kodeksi, Tebliğler, Askeri şartname ve sözleşme bütünselliğini sağlayacak, yürürlükte olan uygulamaları referans alacak bir sistem kurulması gerekliliğinin altını çizen YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Sözleşme maddesinin ifasının mümkün olmadığı durumlarda inisiyatif kullanmak hakkı, bir yıllık sözleşmeler ile 3 yıllık sözleşmelerde sözleşme süresine göre hak tanınması, öğün sayısı ile çalıştırılacak personel arasında orantı kurulması, tedarik edilen malların analizi, menü ve reçetelerle ilgili sorunların çözümü başta gelen taleplerimizdir” şeklinde konuştu. Kamu İhale Kurulu yetkilileriyle de bir araya gelen YESİDEF Heyeti, Kamu İhale Kanunu’ndaki bazı maddelerle ilgili görüşlerini paylaştı. Aşırı düşük teklif değerlendirme sistemi, aşırı düşük tekliflerin reddi başta olmak üzere, hizmet alımı ihalelerinde fiyat tekliflerinin eşit çıkması durumunda, yeni yönetmeliğin katma değeri olmaması, meslekte yıllanmış olmanın, liyakat kriterleri içinde firmaların işi tamamlamasının önem arz etmemesi, firmanın bitirdiği işlerin ekonomik toplamına bakılmaması gibi nedenlerle adil bir sonuç sağlamaması gibi konularda yeni düzenlemelere gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhale dokümanlarında çok yüksek limitli teminatlar istenmesi, bir yıldan fazla süreli işlerde sigorta dönemiyle ilgili aşırı düşük açıklama yapılırken sigorta
şirketlerinin ilgili süreyi kapsayan bir poliçe teklifi düzenleyememeleri, aşırı düşük teklif açıklaması için isteklilere 3 iş günü süre verilmesi, kanun, tebliği ve yönetmelik değişikliklerinin kamu yararı ve yemek üreticilerine fayda sağlamaması, yemek ihalelerinde fiyat artışının kurum takdirinde olması, Kamu İhale Kurumu’na şikâyet ve itiraz ücretlerinin firmaların haklılığı durumundan idarelerden tazmin edilmesi, haksız işlem tesis eden idare yetkilisine rücu edilmesi, bazı idareler tarafından yaklaşık maliyetin bazı isteklilere verilmesi gibi sübjektif davranışlarının önüne geçilmesi, ihale dokümanlarında çalışan personelle ilgili maaş, SGK, yol, yemek gibi hususların idarenin takdirine bırakılmaması, yaklaşık maliyet hesaplarının
doğru yapılmasının kurum tarafından denetlenmesi, ihale dokümanlarında yemek adetlerinin çoğu zaman reel olmaması, aşırı düşük sorgulamaların şartname yemek adetleri üzerinden yapılması, ihale dokümanlarındaki işe başlama süresi ile fiili işe başlama süresi arasında 1 yıla varan farklar olması, işin bitiş tarihine kadar itiraz ve şikâyetlerin sonuçlanmaması, ihalelere giriş için kamu İhalelerine giriş için 5 yıllık firma olma şartı, YESİDEF Üyeliği, işletme kayıt belgesi, TSE HYB zorunluluk gibi yeterlilik kriterlerinin sağlamlaştırılması, Kamu İhale Kurulu kararıyla iptal olan ihalelerin damga vergisi, karar pulu, KİK payı, sözleşme giderlerinin ve firmalara geri dönüşümü olmayan giderlerin iadesi gibi çok sayıda sıkıntımız bulunuyor.” Endüstriyel Yemek Dünyası
YESİDEF.indd 27
27
24.10.2014 03:50:24
haber
İYSAD Üyelerine
PRİM MÜJDESİ!
Y
ESİDEF (Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu) Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ ve İYSAD (İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, bugün (18 Eylül 2014) İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz’u makamında ziyaret ettiler. Yemek sanayicilerinin borsada işlem görmekte olan ürünleri satın alırken
28
BORSA.indd 28
İstanbul Ticaret Borsası’na ödemek zorunda kaldıkları binde bir oranındaki bedelin, haksızlık olduğunu, çünkü kanunda, bu bedelin sadece tacirden alınabileceğinin açıkça belirtildiğini söyleyen İYSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi Sedat Zincirkıran, “Hâlbuki bizler tacir değil, tüketiciyiz. Yemek sanayicileri olarak tonlarca aldığımız bu ürünleri satmak amacıyla değil, yemek üretmek amacıyla kullanıyoruz.
İstanbul’daki yemek sanayicileri, İstanbul Ticaret Borsası’nda işlem gören ürünlerin alımında Borsa’ya ödedikleri binde bir oranındaki bedeli bundan sonra ödemek zorunda kalmayacak. Bu nedenle yasada da açıkça belirtildiği gibi; bu bedel sadece bu ürünlerin alım satımını yapan tacirlerden alınmalı, bizler gibi tüketicilerden değil” dedi. İstanbul Ticaret Borsası ile yaptıkları anlaşmanın tüm ticaret borsalarına örnek teşkil edeceğine dikkat çeken YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:51:02
haber
ise, İstanbul dışında 40 şehirde örgütlü halde bulunan Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’nun üyesi olan derneklerimizin başkanları ve üyeleri de kendi bölgelerindeki ticaret borsaları ile bu uygulamayı örnek göstererek, yaşadıkları bu haksızlığı gidermelerinin yolunu açmış bulunuyoruz. Konuyla ilgili destek almak isteyen tüm yemek sanayicilerimiz, federasyonumuza ulaşabilirler. Bunun yanı sıra İstanbul Ticaret Borsası’nın gelecek seçimlerinde İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği olarak 90 üyemizin imzasıyla Borsa içinde yemek sanayicilerinin temsil edileceği yeni bir meslek komitesi kurulmasına karar vermiş bulunuyoruz. Artan kırmızı et fiyatlarının önüne geçmek için de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde İstanbul Ticaret Borsası ile ortak çalışmalar yürütme kararı aldık” şeklinde konuştu. İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz da, yemek sanayicilerinin bu ortak talebini yerinde bulduğunu belirterek, “Bundan böyle İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Üyesi firmalar, borsada işlem gören ürünleri satın alırken, satın aldıkları firmadan, söz konusu pirimi Borsaya ödediğine dair belgeyi alırsa, İstanbul Ticaret Borsası yemek sanayicisinden bu bedeli talep etmeyecek” şeklinde konuştu. Endüstriyel Yemek Dünyası
BORSA.indd 29
29
24.10.2014 03:51:03
haber
Her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün kuruluş günü olan 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü, bu yıl “Dünyayı Besle, Yeryüzünü Önemse” sloganıyla ‘Aile Çiftçiliği’ne dikkat çekiyor. Dünya Gıda Günü kapsamında bir açıklama yapan BESD-BİR Başkanı Dr. Sait Koca; sektörde 14 bin üreticiyle birinci önceliklerinin gıda güvenliği olduğunu vurguladı.
BESD-BİR Başkanı Dr. Sait Koca:
Önceliğimiz Gıda Güvenliği
B
eyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Dr. Sait Koca, açıklamasında aile çiftçiliğinin, küresel gıda güvenliği ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu belirterek şunları söyledi; “BESD-BİR olarak 14.000’i aşkın sözleşmeli üreticimizle öncelikli konumuz gıda güvenliği. Üreticilerimizin profili ile son derece örtüşen aile çiftçiliği ise hem gelişen, hem de gelişmekte olan ülkelerde gıda üretimi sektöründe tarımın en etkin unsurlarından biridir. Aile çiftçiliği geleneksel gıda ürünlerinin korunmasına yardımcı olurken aynı zamanda dengeli beslenmeye ve dünyada tarımsal çeşitliliğin korunmasına böylece doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkıda bulunur.” Artan ülke nüfusumuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gerekli olan hayvansal protein açığının karşılanması ve insanlarımızın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi adına ekonomik ve biyolojik değeri yüksek kanatlı etlerinin de öneminin unutulmaması gerektiğini
30
vurgulayan Dr. Sait Koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Dünya Sağlık Teşkilatı verilerine göre günümüzde 840 milyon kişi yetersiz beslenme nedeniyle fizyolojik açlık çekmekte, yetersiz beslenme eksikliği sonucu her yıl beş yaşından küçük 6 milyon çocuk hayatını kaybetmektedir. Gıda güvenliği ve beslenmenin sağlanmasının, geçim kaynaklarının iyileştirilmesinin, doğal kaynak ve çevre yönetimi açısından etkinliğin sağlanmasının hedeflendiği bu değerli yılda, biz de BESD-BİR olarak, bilgi, iletişim ve kamu bilincini artırma konusunda ve sürdürülebilirlik için oluşturulması gereken sinerjinin önemli bir parçasıyız.” Ülkemizdeki kanatlı eti üretiminin tamamına yakınının (%95) entegrasyona sahip firmalar tarafından gerçekleştirildiğinin üstünde duran Dr. Sait Koca, “Türkiye’deki piliç eti üretiminde söz sahibi olan önde gelen firmalar, dünya standartlarında modern teknolojiler kullanıyor. Piliç eti, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzmanları tarafından denetlenen bu firmaların entegre tesislerinde, damızlık ünitesinden
kuluçkahaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına, tüm süreçlerde “gıda güvenliği” ve “halk sağlığı” ilkelerine uygun biçimde, uluslararası normlar çerçevesinde üretiliyor. Entegre firmalar güçlü bir yapıya sahip olup, dünyadaki teknolojik gelişmeleri çok yakından izleyerek süratle uygulamaya koyuyorlar. Bunun sonucu olarak da Türkiye’deki kanatlı eti üretimi; yetiştirme koşulları, kesimhane, kesim, sağlığa uygunluk vb. kriterler açısından Avrupa standartlarının üzerine çıkmıştır. Entegre firmaların sahip olduğu tesislerin birçoğu ise, diğer ülkelere göre daha yeni ve daha ileri teknolojinin kullanıldığı tesislerdir. Üretim; entegre firmaların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzmanları tarafından sürekli denetlenen tesislerinde, damızlık kümeslerinden kuluçkahaneye, hammadde üreticisinden yem fabrikasına, çiftliklerden kesimhaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına kadar ki tüm süreçlerde “Gıda Güvenliği” ilkelerine uygun olarak, uluslararası normlar çerçevesinde gerçekleştirmektedir ”dedi. Sektörün bu konudaki ilerlemelerine de değinen Dr. Koca; “Sektör son yıllarda biyogüvenlik konusunda da çok önemli ilerlemeler kaydetmiş, ayrıca bakım ve besleme koşulları ile yem kalitesinde sürekli iyileştirmeler sağlamıştır. Bu daha sağlıklı ve kaliteli piliç ve daha iyi performans anlamına gelmekte, bu sayede maliyetler de sürekli geriye çekilmektedir. Bu durum doğal olarak tüketiciye de yansımakta, dolayısıyla tüketim de her geçen gün artmaktadır” şeklinde konuştu.
Endüstriyel Yemek Dünyası
DÜNYA GIDA GÜNÜ-SAİT KOCA.indd 30
24.10.2014 03:52:07
haber
Sirha İstanbul’da
P
erakende ürünlerinin yanı sıra ev dışı kanalda DOYGUN Profesyonel markası altında taze ve donuk ürünleriyle unlu mamuller sektöründe farklı ve kaliteli lezzetler sunan DOYGUN, Sirha İstanbul 2014 Fuarı’na katılıyor. 27- 29 Kasım 2014 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek fuarda, restoran, otel, kafe, pastane ve catering firmaları gibi ev dışı mutfaklara özel üretilen DOYGUN Profesyonel ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. DOYGUN Profesyonel Ailesi’ne yakın zamanda eklenen mini börekler, tatlı-tuzlu kurabiyeler, kruvasan, çikolatalı kruvasan, danish, swirl ve küçük İstanbul Simidi ilk kez sergilenen ürünler olacak. Çiğ, yarı pişmiş ve tam pişmiş donuk ürünleri ile zahmetsiz ve pratik lezzetlerin kapısını aralayan DOYGUN, paketli endüstriyel ürünlerde 38, çiğ donuk ve yarı pişmiş donuk gıdalarda ise 45 farklı ürün çeşidine sahip.
Profesyonel Ürünlerini Tanıtacak DOYGUN, otel, restoran, kafe ve catering firmalarına özel lezzetleriyle Sirha’da ilk kez yer alacak. Ürünler DOYGUN Şef’in sunumuyla ziyaretçilere servis edilecek Mini börekler, tatlı-tuzlu kurabiyeler, kruvasan, çikolatalı kruvasan, sade, kepekli, zeytinli ve tahıllı baget, chester ve soslu chester gibi birçok lezzet DOYGUN’un standında ziyaretçilerini bekleyecek. DOYGUN’un birbirinden leziz ürünlerini tatmak ve markayla ilgili detaylı bilgi almak isteyenler Sirha Fuarı’nı, 27 ve 28 Kasım tarihlerinde saat 10.30 ve 18.30 arasında, 29 Kasım Cumartesi günü ise 10.30’dan 18.00’a kadar ziyaret edebilecek. DOYGUN, Gıda Salonu’nda C38 numaralı standında lezzetlerini sunacak. İlki 2013 yılında düzenlenen ve bu yıl 180 katılımcı ile yaklaşık 10 bin ziyaretçi hedefleyen Sirha İstanbul 2014’te boy gösterecek olan DOYGUN Profesyonel ürünleri, klasik lezzet düşkünlerine olduğu kadar yeni ve farklı lezzetler arayanlara da pek çok seçenek sunuyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
DOYGUN.indd 31
31
24.10.2014 03:52:57
haber
Biyolojik ürünler ile
hijyende yenilikçi çözüm!
B
iyolojik ürünler, tuvalet ve banyo giderlerindeki kötü kokuları gidermek, kötü kokuların oluşumunu önlemek, temizlemek; yağ kapanları, foseptik ve pis su tanklarının bakımını sağlamak, kötü koku oluşmasını önlemek ve mekanik temizleme sıklığını azaltmak için geliştirilmiş ürünlerdir. Biyolojik ürünler Sınıf-1 mikroorganizma, bu mikroorganizmalardan biyoteknoloji ile üretilen biyolojik yüzey aktif madde (biyosürfaktan) ya da bunların karışımından üretilen ürünlerdir. Sınıf-1 mikroorganizmalar Avrupa Birliği 2000/54/EC Direktifi’ne göre “insanlarda herhangi bir hastalığa neden olmayan mikroorganizmalar” olarak sınıflandırılmışlardır. Bakteriler de tek hücreli mikroorganizmalardır. Yeryüzündeki her ortamda bakteri bulunur; toprakta, deniz suyunda, yer kabuğunda, insan vücudunda.
32
ECZACIBAŞI.indd 32
Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan ve ‘Ev Dışı Tüketim’ sektöründe faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel, biyolojik ürün serisini portföyüne ekledi. Maratem bio biyolojik ürün serisi ile işletmelerin bu zamana kadar yaşadığı bir çok probleme yenilikçi çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel müşterilerinin çözüm ortağı olacak.
Zararlı olan bakterilerin yanı sıra dünyadaki biyolojik döngü için varlığı çok önemli ve gerekli olan yararlı bakteriler de vardır.
sahiptirler; insana ve çevreye zarar vermeyen içeriktedirler; doğada %100 çözünen biyolojik yüzey aktif maddeler içerirler.
Bakteriler yaşam döngüleri içinde beslenmek ve üremek için uygun ortam bulduklarında bir çeşit sıvı üretirler. Bu sıvı biyolojik yüzey aktif madde (biyosürfaktan) olarak adlandırılır ve bilinen konvansiyonel yüzey aktif maddelerden 500 kat daha etkilidir. Biyolojik ürünler yüksek etkinliğe sahip olmalarının yanı sıra tehlikeli kimyasallar sınıflandırmasına girmeyen ve kullanımı güvenli olan ürünlerdir. Hiçbir tehlike ve uyarı işareti içermezler. Aynı zamanda çevre dostu da olan biyolojik ürünler; doğal, yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir ham maddelerle üretilirler; geri dönüştürülebilir ambalaja
Biyolojik ürünlerin içeriğindeki bakteriler, organik kirliliğin (yağ, selüloz, fekal madde vb.) çeşidine göre özel olarak seçilir. Bu bakteriler organik kirliliklerin doğal elementlerine biyolojik olarak parçalanmasını sağlarlar.
Eczacıbaşı Profesyonel’in biyolojik ürünleri M250 Tuvalet ve Banyo Giderleri için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici, klozet, pisuar, gider ve borulardaki kötü kokuları gidermek, önlemek ve temizlik sağlamak amacı ile kullanılır. Saniter
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:54:15
haber
alanlardaki kötü kokuları yok eden ürün aynı zamanda kötü koku oluşmasını da önler. Yüzeyleri temizler ve parlaklık sağlar. Yüzeylerde koruyucu bir tabaka oluşturur ve bu sayede kirlenmeyi geciktirir. Ayrıca kireç oluşumunu önler ve kullanıldıktan sonra hoş bir koku bırakır. M251 Pisuarlar için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici Tablet, pisuarlarda oluşan kötü kokuyu gidermek ve önlemek, pisuarların bakımını sağlamak amacı ile kullanılır. Pisuarlarda oluşan kötü kokuları yok eden tablet kötü koku oluşmasını da önler. Üre taşı ve kireç oluşumunu önler. Pisuar giderlerinin tıkanmasını önleyen ürün aynı zamanda hoş bir koku bırakır. Tablet uzun süre dayanır. M252 Tuvaletler için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici Efervesan Tablet, klozet içindeki kireç, üre taşı ve organik kirlilikleri temizlemek ve birikimi önlemek amacı ile kullanılır. Tabletteki mavi katman kireci çözer, özel mikroorganizmalardan oluşan gri katman, üre taşını ve kötü kokuya sebep olan organik maddeleri biyolojik olarak parçalar. Ayrıca M252 efervesan tablet oluşabilecek tıkanmaları da önler. M253 Kötü Kokular için Biyolojik Koku Önleyici, hava, tekstil yüzeyler, çamaşırhaneler, tuvaletler, restoranlar, spor salonları, arabalar, toplu taşıma araçları, tekneler, çöp toplama alanları, havalandırma kanalları, hayvan barınakları vb. gibi yerlerde kötü kokuları önlemek ve yok etmek amacı ile kullanılır. Üründeki bakteriostatik (bakteri üremesini engelleyici) özellik sayesinde kötü kokuya sebep olan bakterilerin oluşması önlenir. Kendine özgü hoş bir koku bırakır. M254 Pis Sular ve Yağ Kapanları için Biyolojik Aktivatör, bakteri içeren M255 ve M256 ürünlerini uygulamadan önce bakteriyel etki için uygun ortamı hazırlamak ve ürünlerin etkinliğini artırmak amacı ile kullanılır. M254, ortam pH’ını optimize eder ve M255 ve M256 ürünlerindeki bakteriler için gerekli olan mineral tuzları ve besin maddelerini içerdiğinden bakterilerin
etkinliğini artırır. Biyolojik aktivitenin başlamasını sağlayan ürün katı yağ ve katı atıkların yumuşamasını sağlar. M255 Pis Sular ve Yağ Kapanları için Biyolojik Aktiviteyi Hızlandırıcı Ürün, foseptik, pis su tankı ve yağ kapanlarındaki selüloz, yağ gibi organik atıkları parçalamak, tıkanmayı ve kötü koku oluşumunu önlemek amacıyla kullanılır. M255 düzenli olarak kullanıldığında yağ kapanlarının mekanik temizlik sıklığını en az %50 azaltır. M256 Yağ Kapanları ve Borular için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici, yağ kapanları ve mutfak giderlerindeki yağ ve yağlı maddeleri parçalamak, tıkanmayı ve kötü kokuları önlemek amacıyla kullanılır. M256 düzenli kullanıldığında mekanik temizlik sıklığını en az %50 azaltır. Ürün sıvı formda olduğu için peristaltik dozaj pompası ile kolayca uygulanabilir.
Eczacıbaşı Profesyonel Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olarak ‘Ev Dışı Tüketim’ sektöründe faaliyet gösteriyor. Profesyonel temizlik, hijyen, gıda ürünleri ve hizmetlerini, komple çözümler sunarak, işletmelerle buluşturan Eczacıbaşı Profesyonel, A’dan Z’ye yüksek kalite ve hizmet standartları ile 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunuyor. Türkiye’de EDT sektörünün önde gelen üretici ve tedarikçileri arasında yer alan Eczacıbaşı Profesyonel, geniş ürün yelpazesiyle turizm, yiyecek-içecek, AVM, eğitim ve sağlık sektörlerine hizmet veriyor. 3 ana grupta 600’ün üzerinde ürün çeşidi ile profesyonel işletmelere hizmet sunan Eczacıbaşı Profesyonel, “Temizlik
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? Dünyadaki bakterilerin ağırlığı bitki ve hayvanların ağırlığından fazladır. Bağırsaklarımızda 100 trilyon bakteri yaşamaktadır. Vücudumuzdaki bakterilerin sayısı hücre sayımızın 10 katıdır. Vücudumuzdaki bakteriler yaklaşık 2-3 kg ağırlığındadırlar. Daha elverişli bir ortama doğru 7-14 km/saat hızla hareket edebilirler.
Kağıdı Ürünleri”, “Temizlik ve Hijyen Ürünleri” ve “Gıda Ürünleri” kategorilerinde işletmelere ürün tedarik ediyor. Eczacıbaşı Profesyonel’in temizlik kağıdı markaları arasında; Selpak Professional ve Marathon; Temizlik ve Hijyen markaları arasında Maratem, Tana Professional, Dispo, ve Ermop yer alıyor. Gıda markaları arasında ise Oralet, Oralet Çay, Splenda, Cezbeli Kahve, Demko, Nektar Natura, Dizi Şeker ve Unifood markaları bulunuyor. Eczacıbaşı Profesyonel ürün portföyünün yanı sıra, Eczacıbaşı Profesyonel Akademi (EP Akademi) ile işletmelere eğitim, denetim ve danışmanlık hizmetleri sunuyor. EP Akademi, müşterilerin karşılaştığı sorunları etkin, hızlı ve doğru bir şekilde çözmelerine yardımcı oluyor ve yüksek standartta temizlik ve hijyen seviyesinin sağlanması için yönlendiriyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
ECZACIBAŞI.indd 33
33
24.10.2014 03:54:16
ürün
Özmaya’dan endüstriyel üreticilere ‘fermentasyonu kaldıran’ kârlı çözüm:
Magimix ile dondurucudan direkt fırına! Özmaya’nın donuk ürün üretimine yönelik Magimix Donuk Lacivert hamur geliştiricisi, şoklama öncesi ve sonrası tüm fermentasyon sürelerini ortadan kaldırıyor.
M
agimix ile en kaliteli milföy hamuru ürünleri, pişirme öncesi fermente etmeye çözdürmeye gerek kalmaksızın, sadece 30 dakikada servise hazır hale geliyor.
Ürünleri fermante etmeden dondurmaya, saklamaya ve pişirmeye imkân veren Magimix, böylece endüstriyel üreticilere depolama ve işçilik giderlerinden de tasarruf sağlıyor. Endüstriyel üreticilere yenilikçi ve katma değer yaratan ürünleriyle profesyonel bir çözüm ortağı olan Özmaya, donuk ürün üretimine özel çözümlerini sunduğu ‘Magimix’ markalı hamur geliştiricileriyle sektörde fark yaratıyor. Özellikle fermante edilmemiş ve donuk halde pişirim yapılan kruvasan, Danish gibi milföy hamurları için üretilmiş özel bir geliştirici olan ‘Magimix Donuk Lacivert’’in en büyük avantajı, fermentasyon ve pişirim öncesi çözdürme işlemini ortadan
34
ÖZMAYA.indd 34
kaldırarak üreticilere çok büyük bir zaman tasarrufu yaratıyor olması. Normal geliştiriciye oranla yüzde 6-8 arasında daha fazla su kaldıran ‘Magimix Lacivert’, böylece daha fazla ürün veriyor. Ayrıca Magimix Donuk Lacivert ile geliştirilmiş ürünler, aylarca donuk olarak saklanmasına rağmen mükemmel hacim almayı ve bunu korumayı garanti ediyor. Özel amaçlı hamur geliştirici serisi Magimix’in diğer ürün çeşitleri arasında ön fermente edilmiş donuk hamurlar için geliştirilmiş ‘Magimix Donuk Yeşil’, ekmek kabuğundaki kabarcıklanma sorununu engelleyen ‘Magimix Sarı’, yarı ve tam pişmiş donuk ekmek üretiminde kabuk dökülmesi sorununu önleyen ‘Magimix Gold’, hamburger ve sandviç ekmeği üreticileri için yumuşaklık ve raf ömrü sağlayan ‘Magimix Soft’ ve pizza hamuru üretimi için geliştirilmiş ‘Magimix Pizza’ gibi çeşit yer alıyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:55:05
haber
DİVAN GRUBU g2m İŞBİRLİĞİYLE
Ev Dışı Tüketim Sektöründe Büyüyor Divan Grubu, sektörün lider tedarikçisi g2m ile işbirliği yaparak ev dışı tüketim kanalında da büyüyecek. Bu işbirliğiyle, Divan Pastaneleri ve In Bakery by Divan ürünlerinin restoran, otel ve kafelere dağıtımıyla geniş kitlelere ulaştırılması hedefleniyor.
Burak Özbaşoğlu
D
ivan Grubu, farklı lokasyonlarda açılmaya devam eden Divan Pastaneleri şubeleri ve In Bakery fırınlarıyla lezzet ve kalitesini tüketicilerine ulaştırırken aynı zamanda farklı bir işbirliğiyle daha geniş kitlelere hizmet vermeye hazırlanıyor. 32 yıldır otel, restoran, kafe, yemek şirketleri gibi ev dışı tüketim noktaları ile üreticiler arasında köprü görevini üstlenen sektörün lider markası g2m ile çözüm ortaklığına giden Divan Grubu, ev dışı tüketimde başarılı projeler gerçekleştirmeyi
hedefliyor. Bu işbirliği çerçevesinde Divan’ın profesyonel mutfaklara uygun ekmek, donuk pasta ve unlu mamul grubunu g2m dağıtacak. 2015 yılında HORECA sektörüne yeterli ürün sağlamak adına fabrikasını 6 kat büyütecek olan Divan, sektöre ivme kazandırmaya hazırlanıyor. Divan ürünlerinden yaklaşık 100 kalem ürünün lojistiğini sağlayacak olan sektör lideri g2m ise Divan’a özel bir ekip ve araç filosuyla profesyonel hizmet vermeyi sürdürecek. Ekmek, donuk pasta ve unlu mamul grubunun profesyonel mutfaklara ulaşacağı bu önemli işbirliğini değerlendiren Divan Tedarik Zinciri ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Güçlü Şeneler, “Divan lezzetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak konusunda bizler gibi titiz bir çözüm ortağının uzun yıllardır arayışı içinde idik. g2m tam da bu noktada yıllardır başarı ile taşıdığı markalar ve sektördeki bilinirliği ve başarıları ile doğru bir çözüm ortağı olmuştur. Bu anlaşma
Güçlü Şeneler neticesinde yüksek kaliteli ve ulaşılabilir bir marka olan Divan, ev dışı tüketim sektörüyle geniş kitlelere ulaşacaktır.” dedi. Şeneler ayrıca, iç pazarda ithal ürünlerle doldurulmaya çalışılan yüksek kalitedeki ürün ihtiyacının bu işbirliği ile birlikte hızlı ve sürdürülebilir biçimde karşılanacağının da altını çizdi. g2m Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu ise “g2m olarak 33 yıl gibi uzun bir süredir restoranların ve yemek şirketlerinin etkin ve profesyonel bir biçimde yönetilmesi için çalışıyoruz. Bugün 70 ilde toplamda 45 bin m2 alan, 11 dağıtım merkezi, 350 kamyon ve 900 çalışanı faaliyet gösteren bir firma olarak, 10 binden fazla ürün ile 17 bin müşterimize hizmet veriyoruz. g2m olarak, Divan gibi sevilen bir markayla işbirliğine imza atmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi. Endüstriyel Yemek Dünyası
DİVAN.indd 35
35
24.10.2014 03:55:36
haber
YESİDEF BAŞKANLAR KURULU İSTANBULDA TOPLANDI İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği’nin geleneksel iftar organizasyonu bu yıl da İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarası eşliğinde 200’ün üzerindeki davetliyle birlikte gerçekleştirildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kasım Piral ve çok sayıda ilçe müdürünün katıldığı organizasyonun ev sahipliğini ise İYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran yaptı.
T
ürkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu ve dernek başkanları, İstanbul Yemek Sanayicileri Derneğinin iftar yemeği öncesi toplanarak Federasyonun geleceğine ilişkin önemli kararlar aldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kasım Piral ve ilçe müdürlerinin de katıldığı organizasyona İYSAD üyesi yemek sanayicileri ve eşleriyle Türkiye’nin farklı bölgelerinden dernek başkanları katıldı. Samimi ve neşeli bir ortamda yenen iftar yemeği öncesi YESİDEF Başkanlar Kurulu toplantısını yaptı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın Federasyonun son iki yılda yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler vermesinin ardından dernek başkanları geleceğe yönelik öneri ve düşüncelerini paylaştılar. Genel Başkan Hüseyin Bozdağ, toplantıya ilişkin şunları söyledi: “Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) beş dernekle kurulmuşken bugün 41 ilde
36
İFTAR.indd 36
faaliyetlerini sürdüren 27 derneği bünyesinde barındıran Türkiye’nin en büyük ve etkili sivil toplum kuruluşlarından biri haline gelmiştir. Ülke ekonomisine sağladığı artı değer ve istihdam olanakları bir yana uygulamaya koyduğu sosyal sorumluluk projeleriyle de gündem belirleyen YESİDEF, artık kamu kurum ve kuruluşları, bakanlıklar ve kamuoyu nezdinde kabul ve itibar gören sektörel bir kuruluş olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Kuşkusuz bugünlere kolay gelinmedi. Federasyonumuzu bu günlere taşıyan, geçmişte görev yapmış, bugün her türlü özveriyi göstererek Anadolu’da bizleri layıkıyla temsil eden yemek sanayicisi arkadaşlarımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Yalnızca toplu yemek üretimi yapan üyelerimizin değil, tüm gıda sektörünün sorunlarının çözümünde görev alan, birçok alanda öncülük yapan federasyonumuz, yakın zamanda gerçekleştireceği önemli projelerle hem sektörümüzü hem firmalarımızı önemli ölçüde rahatlatacaktır”
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:57:38
haber
İftara, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Trabzon, Kastamonu, Sivas, Ankara, Malatya, Osmaniye, Adana, İzmir, Gaziantep, Şanlıurfa, Van, Antalya’dan gelen dernek başkanları da katıldı.
Endüstriyel Yemek Dünyası
İFTAR.indd 37
37
24.10.2014 03:57:42
haber
38
İFTAR.indd 38
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 03:57:47
haber
Endüstriyel Yemek Dünyası
İFTAR.indd 39
39
24.10.2014 03:57:52
haber
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) tarafından her yıl çeşitli etkinliklerle dikkat çekilen Dünya Gıda Günü, Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ortak girişimiyle gerçekleştirildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, açlık sorununun çözülebilmesi için basit bir formülün olmadığını belirterek, “900 milyon insan aç, 1 milyar 400 milyon insan ise fazla yemekten problemli” dedi.
Açlık ile aşırı tokluğun dünyası
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ
G
ıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ortak girişimiyle dikkat çekilen Dünya Gıda Günü etkinliklerinin açılışına katıldı. Grand Cevahir Otel’de yapılan açılışa Bakan Eker’in yanı sıra, İstanbul Valisi Vasip Şahin, FAO Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Bakan Eker, dünyadaki açlık sorununa dikkat çekerek, “Küresel ölçekte baktığımızda 900 milyon insan aç. Konulan hedefler tutulamıyor. 900 milyon aç, 6 milyon çocuk açlık ve açlığa bağlı sorunlardan ölüyor. Çelişki yaman, 1 milyar 400 milyon insan; bunun yarısı obez olmak kaydıyla bunlar da fazla yemekten problemli. Yılda 1 milyar 300 milyon ton gıda israf ediliyor” dedi.
Ortada bir çelişki olduğunu belirten Bakan Eker, “Kimi tokluktan, varlıktan kimi yoksulluktan ve açlıktan. Bu yaman bir çelişki. Dünyanın her bölgesindeki insanların kendi coğrafyası ile ilişkili, kendi ekonomik durumuyla ilgili problemler var. Maalesef bu yaman çelişkiyi çözecek genel geçer basit bir formül de yok. Her yere uygulanabilen,
40
Mehdi Eker
herkese tatbik edilebilir ve sonuç alınabilir basit bir formülü de yok. Aile çiftçiliğinin gerek küresel politikalarla gerek hükümetlerin kendi imkânlarıyla tarımla uğraşan ailelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için finans, bilgi, teknoloji destekleri verilmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu. Toplantıda konuşan BM -FAO Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji ise, faaliyetin dünyadaki açlığın önlenmesi için önemli bir girişim olduğunu, ortaya konulan vizyonun 69 yıl önce kurulan FAO’nun kuruluş gerekçesi olduğunun altını çizdi. Shoji, “63 gelişmekte olan ülke, 2015 yılına kadar kronik yetersiz beslenme oranını yarıya indirmek için Binyıl Kalkınma Hedefi’ne ulaşmıştır. Bu veriler bize açlığa karşı verdiğimiz mücadeleyi kazanmak için siyasi kararlılık, bütünsel bir yaklaşım, sosyal katılım ve dünyadaki gıdanın yüzde 80’ini üreten aile çiftçilerinin önemini göstermiştir” dedi.
Endüstriyel Yemek Dünyası
DÜNYA GIDA GÜNÜ-3.indd 40
24.10.2014 03:59:12
haber
Necdet Buzbaş
bugün mevcut 842 milyon aç insanın doyurulması mümkün olabilecek.”
Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Buzbaş ise konuşmasına, “Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki; 7,5 milyar insandan bir milyara yakını aç, 1,5 milyarı ise aşırı ve yanlış beslenmenin sonucu obez. Açlık ve kötü beslenme Dünyadaki pek çok fakir insan için acı bir gerçek. FAO’ya göre sahra altı Afrika’da 239 milyon, Asya’da 578 milyon insan en kötü beslenme koşullarında yaşamlarını sürdürüyor” diyerek başladı ve şöyle devam etti: “Gıda fiyatları artmaya devam ediyor. 2007 yılından beri FAO fiyat endeksi, uluslararası gıda fiyatlarında yüzde 70’lik bir zıplayışa sahne oldu. Sahra altı Afrika ve Güney Asya’da pek çok çiftçi ve tüketici günde sadece 1-2 dolar kazanıyor. Bu durumda gıda fiyatlarındaki artışlar daha da acı verici oluyor. Diğer yandan gıda atığı yıllık hasadın yüzde 30’una kadar ulaşabiliyor. Fakir ülkelerde ekinler oldukça uygunsuz koşullarda depolanıyor, böylece gıda tam da en çok gerek duyulan yerlerde heba edilmiş oluyor. 1974 yılında toplanan ilk Dünya Gıda Kongresi, bir sonraki 10 yıl için hasat sonrası gıda atıklarının yüzde 50 azaltılması çağrısı yapmıştı. Bundan tam 40 yıl sonra bugün geldiğimiz nokta, FAO’nun verilerine göre dünyada her yıl 1 milyar 300 milyon ton gıda maddesi çöpe gidiyor. Bu atıkların dörtte biri kurtarılsa,
Avrupa’da ki gıda tedarik zincirinin sürdürülebilir işlerliğinin sağlanması için, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Sivil Toplum Örgütleri ve Sanayicilerinin bir inisiyatif oluşturup, deklarasyon yayınlayarak, 2020 yılına kadar gıda israfını yarıya indirme taahhüdü verdiğine dikkat çeken Buzbaş, “Öncekilere bakıldığında onlara şans dilemekten öteye elimizden fazla bir şey gelmiyor. Ancak bu konuda ülkemizde yararlı projeler üretiliyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın geçen yıl gerçekleştirdiği ekmek tasarrufu ile 1,5 milyar dolar çöpe gitmekten kurtarılıyor. Madalyonun öteki yüzünde ise tüketim çılgınlığı var. Yirminci yüzyılda dünyada ekonomik büyüklük 23 kat, nüfus ise 4 kat arttı. Bu gelişmeler fosil yakıt tüketiminde 12, su tüketiminde 9 kat artışa neden oldu. Global Footprint Network (Küresel Ayak İzi Ağı) tarafından her yıl açıklanan ‘Dünya Limit Aşım Günü’ ne tarz bir tüketim çılgınlığı içinde olduğumuzu somut olarak ortaya koyuyor. Dünya Limit Aşım Günü; insanlığın doğal kaynaklara olan talebinin, doğanın bir yıl içinde sunduğu miktarının üzerine çıktığı gün olarak tanımlanıyor. Günümüzde tarım, gezegenin artan çevresel sorunları için bir çözüm olarak görülüyor. Ancak tarımın sağlığa, çevresel sürdürülebilirliğe, gelir getirmeye ve gıda güvenliğine katkıda bulunmasını sağlayacak esaslı bir reçeteye ihtiyacımız olduğu çok açık” şeklinde konuştu. İçinde bulunduğumuz tarım sistemini ‘kriminal bir sistem’ olarak niteleyen TÜGİS Başkanı Necdet Buzbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişin yeşil devrim teknolojileri her ne kadar kısa vadede verimin artmasını sağladılar ise de, sadece verime Endüstriyel Yemek Dünyası
DÜNYA GIDA GÜNÜ-3.indd 41
41
24.10.2014 03:59:13
haber
odaklanarak biyolojik ilişkiyi göz ardı ettiler. Neredeyse 2 milyar hektar toprak ve 2,6 milyar insan yeşil devrim kaynaklı, büyük ölçekli kültür pratiklerinin neden olduğu arazi bozunumundan olumsuz etkilenmişlerdir. Günümüzde yeraltından çekilen içme suyunun yüzde 70’i sulama amaçlı kullanılıyor, salma sulama ile suyun sadece yüzde 25’i etkin, yüzde 75’i özellikle gelişmekte olan ülkelerde tuzlanmaya neden oluyor. Suni gübre ve pestisidlerin aşırı ve yanlış kullanımı azalan biyoçeşitliliğe neden olan toksik yüzey suyu üretiyor. Avrupa’da bitkisel üretimin yüzde 30’u süpermarket estetiğine uymadığı için çöpe gidiyor ve değersizleştiriliyor. Dünyadaki yoksul insanların pek çoğu için sebze yemek bir lüks haline gelmiştir, çünkü eskiden sebze de yetiştiren birçok çiftçi artık sadece başlıca ticari ürünlere odaklanmak zorunda kalmaktadır. Bir önemli diğer sorun da gençler ile küresel tarım
42
sistemi arasındaki ilişkiler. Gençlerin çoğu çiftçi olmak istemeyerek büyüyor. Tarım çoğu zaman bir kariyer seçeneği olarak göz ardı edilip küçümseniyor ve başka hiçbir şansı olmayan yoksul insanların işi olarak görülüyor. Çiftçilerin pazara erişimleri sınırlı ya da yok. Bu da yaptıkları işten gelir sağlamalarını zorlaştırıyor. Sıralanan sorunlarda her ülke ve bölge için gereken çözümler farklılıklar gösterse de sağlıklı çalışan bir tarım sisteminin sağlanması için aile çiftçiliği bir model oluşturabilir. Aile çiftçiliği hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde gıda üretimi için tarımın en etkin unsurlarından biridir. Ulusal düzeyde başarılı bir şekilde geliştirilmesi; tarımsal ve ekolojik koşullar, çevre politikaları, pazara erişim, arazi ve doğal kaynaklara erişim, teknoloji ve doğal kaynaklara erişim, demografik, ekonomik ve sosyokültürel koşullar, uzmanlık alanlarında eğitim olanaklarına erişim gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Aile çiftçiliği ile kırsal kalkınma
karıştırılmamalı. Kırsal kesimde tarım dışı iş olanakları sınırlı olup (turizm, el sanatları, geleneksel mutfak vb.) kırsal kalkınma projeleriyle desteklenmelidir. Tarımın kendi kısıtları ise ayrıca ele alınıp sorunlar çözümlenmeli ve hükümetlerin destek ve teşvik programlarında devamlı yer almalıdır. Aile çiftçiliğini ülkemiz açısından iki yönüyle stratejik buluyorum. Birincisi kırsalda yerleşik istihdamın, refahın parçası olarak kente göçünü azaltmak, ikincisi de gıda güvenliğini sağlayacak çıktıların üretiminde biyoçeşitliliği koruyarak sürdürülebilirlik. Gıdanın bulunabilirliği, erişilebilirliği ve güvenirliğinin sürdürülebilirliği yönetim süreçlerinde yeni vizyon değişikliklerine ihtiyaç göstermektedir. Tüketicilerin bir dünya vatandaşı kimliğiyle bilinçli davranması, aç komşusunun durumunu kendi derdi olarak kabullenmesi koşuluyla geleceği tüketmek yerine düzeltmek üstüne kurulu bir ekonomiye kolaylıkla sahip olabiliriz.”
Endüstriyel Yemek Dünyası
DÜNYA GIDA GÜNÜ-3.indd 42
24.10.2014 03:59:14
haber
1 Milyon Çocuğa
Okul Yemeği Bağışlayacak Lezzetli ve besleyici yiyeceklerin herkes için ulaşılabilir olması gerektiğine inanan Knorr, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın “Home Grown School Meal / Okul Yemeğim Bizim Tarladan” Programı kapsamında Kenya, Endonezya ve Filipinler’deki okullara 1 milyon okul yemeği bağışlayacak. Açlığa dur demek isteyen Türkiye’deki tüketiciler de tüm dünyada aynı anda yürütülen bu anlamlı projenin parçası olabilecek.
K
norr, Unilever Vakfı ile beraber Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı’nın “Home Grown School Meal / Okul Yemeğim Bizim Tarladan” Programı’na 1 milyon okul yemeği bağışlayarak destek oluyor. Kampanya kapsamında Knorr, Kenya’daki küçük ölçekli çiftçilerin kaliteli mahsül üretmesine destek verecek ve üretilen bu mahsüllerden hazırlanan lezzetli ve besleyici yemekler Kenya, Endonezya ve Filipinler’deki okullara dağıtılacak. Türkiye’den de projeye katılmak isteyenler http://cdn. wfp.org/2014/knorr-pledge/ adresine tıklayarak kampanyayı destekleyebilecek ve dileyenler bağış yaparak 1 çocuğun beslenme masraflarına katkıda bulunabilecek. Bu programı Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında desteklediklerini
ifade eden Unilever Dünya Başkanı Paul Polman, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde açıkladıkları proje hakkında “Dünyada her dokuz kişiden biri sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmek ve güçlü bir gelecek kurmak için ihtiyacı olan yeterli ve dengeli yemek öğününe ulaşamıyor. Knorr, lezzetli ve besleyici yiyeceklerin herkes için ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyor. Bu nedenle BM Dünya Gıda Programı ile işbirliği yaparak daha parlak bir gelecek için açlıkla en çok mücadele eden ülkeler olan Kenya, Endonezya ve Filipinler’deki okullara 1 milyon okul yemeği bağışlayacağız. Umuyoruz ki önümüzdeki yıllarda kampanyamızı bir adım öteye taşıyarak daha fazla ülkeye ulaşacağız” dedi. Polman girişimin çocukları uzun dönemde pozitif yönde etkileyeceğini de belirterek “Onların hayatlarındaki gerçek potansiyele ulaşabilmeleri için besleyici yiyecekler sağlayacağız” diye konuştu. Endüstriyel Yemek Dünyası
KNORR.indd 43
43
24.10.2014 04:01:08
haber
TÜRKİYE’DE
50. YAŞINI KUTLUYOR
T
ürkiye’deki ilk fabrikasının açılışını 18 Eylül 1964’de Taksim Meydanı’ndan geçiş yapan bir Coca-Cola Kervanı ile kutlayan Coca-Cola Türkiye Sistemi, bugün 9 fabrikada üretim gerçekleştirirken 8 farklı kategoride, 16 farklı markayı portföyünde bulunduruyor. Coca-Cola’nın 1964 yılında faaliyet göstermeye başladığı Türkiye, 50 yılda Coca-Cola’nın bölgesel ve stratejik yönetim üslerinden biri haline gelmiş bulunuyor. Şirket 2 milyar nüfusa sahip 84 ülkeden oluşan Avrasya-Afrika bölgesini, İstanbul’daki merkezinden yönetiyor. Dünyanın en değerli markalarından CocaCola’nın Türkiye’deki yolculuğu, 1964’te
44
COCA COLA.indd 44
“Dünyaca Meşhur Coca-Cola Şimdi de Memleketimizde” sloganı ile başladı. 19 araçlık “Coca-Cola Kervanı”nın bando ve alkışlar eşliğinde tüm İstanbul’u dolaşmasının üzerinden tam yarım asır geçti. Türkiye’yi bölgesel ve stratejik bir yönetim üssü olarak konumlayan Coca-Cola’nın dünyadaki beş büyük yönetim merkezinden biri olan Avrasya ve Afrika Grubu, İstanbul’daki genel merkezinden yaklaşık 2 milyarlık bir nüfusu kapsayan 84 ülkeyi yönetir hale geldi. Bu yıl Türkiye’deki 50. yaşını kutlayan Coca-Cola Sistemi, Türkiye’de Çorlu, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Elazığ, Sapanca, Köyceğiz ve Hazar olmak üzere toplam dokuz fabrikada üretim gerçekleştirirken, portföyünde 8 kategoride 16 marka yer alıyor.
Coca-Cola Türkiye’de 50. yaşını kutluyor. Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden McKinsey firmasının CocaCola’nın Türkiye’deki 50. yılına özel olarak yaptığı ekonomik etki analizine göre, Coca-Cola Türkiye Sistemi, ana operasyonları, tedarikçileri ve müşterileri aracılığıyla, doğrudan ve dolaylı olarak 118 bin kişilik istihdam etkisi sağlıyor. Perakende sektöründen reklama, tarımdan lojistiğe birçok alanda Türkiye’nin gelişimine büyük katkılar yapan Coca-Cola Sistemi, Türkiye’de yarattığı ekonomik ve sosyal etkiyi ölçebilmek için dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden McKinsey firmasına 50. yılına özel bir araştırma yaptırdı. Araştırmaya göre, Coca-Cola Türkiye ve şişeleyici ortağı Coca-Cola İçecek’ten oluşan Coca-Cola Türkiye Sistemi’nin yarattığı her 1 TL, ülke ekonomisine 6.8 TL olarak yansıyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:02:26
haber
Araştırmaya göre; Coca-Cola Türkiye Sistemi, ülkedeki ana operasyonları, tedarikçileri ve müşterileri aracılığıyla, doğrudan ve dolaylı olarak 118 bin kişilik istihdam etkisi yaratıyor. Coca-Cola Türkiye Sistemi’nin bu istihdam etkisi, ülkedeki her bin kişiden 5’inin istihdamına karşılık geliyor.
Tarım sektöründe 685 milyon TL katma değer oluşturuyor Araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri de, Coca-Cola’nın, Türkiye tarım ve perakende sektöründe yarattığı katma değer. Coca-Cola Türkiye Sistemi, tarım sektöründe 685 milyon TL katma değer yaratarak 145 bin çiftçi için gelir oluştururken; perakende sektöründe ise, 2,5 milyar TL katma değer yaratarak, sektöre katkı yapmaya devam ediyor. Coca-Cola Türkiye Sistemi, Coca-Cola Hayata Artı Vakfı aracılığıyla 2008-2013 yılları arasında çevre, fiziksel aktivite ve diğer toplumsal projelerle ilgili, 58 projeyle, 1,2 milyon insana ulaşarak, toplam 20 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirmiş bulunuyor. Devam eden “Çık Dışarıya Oynayalım” ve “3.2.1 Başla!” projeleriyle çocukları ve gençleri daha aktif bir yaşama yönlendirmeyi hedefleyen Coca-Cola Türkiye Sistemi, Konya havzasında gerçekleştirdiği “Geleceğin Tarımı Projesi” ile de hem toprağın ve suyun korunmasını hem de çiftçilerin iklim değişikliğine uyumunu sağlamayı amaçlıyor. Endüstriyel Yemek Dünyası
COCA COLA.indd 45
45
24.10.2014 04:02:31
haber
Turuncu Cadde’nin SON DURAĞI
İZMİT OLDU
E
v dışı gıda sektörünün gelişmesine liderlik eden, mutfaklara verimlilik getiren ürün ve hizmet markalarını müşterilerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, ilk dördünü İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da düzenlediği ‘Turuncu Cadde’ etkinliklerine İzmit’te devam etti. Unilever Food Solutions, İzmit’te düzenlediği etkinlikle, otel&restoran şeflerine, işletmecilerine ve satın alma müdürlerine Turuncu Pusula Çözüm Paketi ve Şehir Oteli Banket Çözümleri’ni sundu. Çözümlerin aktarıldığı sunumlar sırasında, Unilever Food Solutions Pazarlama Ekibi
46
UNİLEVER.indd 46
Unilever Food Solutions, ev dışı tüketim sektöründe müşterilerinin işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha verimli hale getiren çözümlerini ‘Turuncu Cadde’ konseptiyle İzmit’e taşıdı.
ve Mutfak Yöneticisi Yasemin Ataman ekibiyle beraber sahnede tüm çözümleri uygulamalarıyla aktardı. Misafirler sahnede uygulaması gösterilen tüm çözümleri anında test etme fırsatı yakaladı. Turuncu Cadde’ye gelen herkes lezzetli anılarla ayrıldı.
Unilever Food Solutions 2014 Yeme-İçme Trendlerini Açıkladı Unilever Food Solutions artan rekabet ortamında gelişen trendleri yakalamak için yenilikçi çözümler aramaya ve profesyonel mutfaklarda verim sağlamaya devam ediyor. Sektörün gelişim alanlarını titizlikle
inceleyen Unilever Food Solutions, 2014 yılı için restoranlara özel 9 farklı trendi açıkladı. Daha Küçük Porsiyonlar: Restoran misafirlerinin farklı tatlar deneme ve yemeğini paylaşma isteği ile birlikte fiyat ve kalori kaygıları da artıyor. Bu da restoranların küçük porsiyonlarla çeşitlilik sunması ve müşteri talebine göre porsiyonlarını belirlemesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:03:21
haber
Çevreye Duyarlı Restoranlar: Günümüzde tüketiciler, çevre konusunda üzerlerine düşeni yapmak istiyorlar. Tüketicilerin %79’u atık yönetimi uygulayan restoranlarda daha fazla ücret ödemeyi kabul ediyor. Çevre ve doğal hayat konusunda bilinç her geçen gün artıyor. Türkiye’deki tüketicilerin %92’si restoranlardaki atığın nasıl yönetildiğini merak ediyor. Atık yönetimi ve sürdürülebilirlik kampanyaları, duyarlılığın müşteriyle paylaşılması, porsiyonların yeniden düzenlenmesi ve atıkların değerlendirilmesini gündeme getiriyor. Sağlıklı Beslenme Trendi: Global beslenme trendlerinin Türkiye’deki etkisi günden güne artıyor. Türk tüketiciler sağlığına eskiye göre çok daha fazla önem veriyor. Restoranlar, bu trendi dikkate alarak menülerinde alternatif düşük kalorili ürünlere yer verebilir, sağlıklı ürünlerin sunumunu renklendirebilir, menüye sebze ağırlıklı ürünler ekleyebilir ve menüde normalde yer alan garnitürleri sağlıklı versiyonlarla değiştirebilirler. Deneyim: Misafir restorana geldiğinde iyi yemekten daha çok, yemek yerken farkı bir deneyim yaşamayı, eğlenmeyi, hızlı servis hizmeti almayı ve mekânla duygusal bir bağ kurmayı istiyor. Unilever Food Solutions, restoranlara deneyim konusunda şu önerilerde bulunuyor: Farklı menüler/yemekler, servis, restoranın ambiyansının farklılaştırılması Restoranda müziğe önem verilmesi Yemeğin sunumunun görsel açıdan zenginleştirilmesi Sadakat yaratacak tatların menüye koyulması Servis elemanlarının eğitilmesi Çocuk Menüleri: Restoranlara gelen çocuk sayısındaki artış ile birlikte,
menülerdeki yemek talepleri de farklılık gösteriyor. Çocuklara özel menüler hazırlanması, yetişkin ürünlerinin çocuk porsiyonlarında servisi, besleyici ve güzel sunumlu yemeklerin servisi, menüye sebze ve meyve içerikli garnitür eklenmesi ile günümüzde restoranlar rakiplerinin bir adım önüne geçip çocuklu misafirler tarafından tercih edilebiliyor. Alkolsüz İçeceklerde Trendler: Sağlıklı beslenme trendine bağlı olarak ıhlamur, adaçayı, rezene, kuşburnunun yanında, farklı çayların birleşiminden oluşan çaylara, çay kokteylleri ve meyveli soğuk çay kokteyllerine olan ilgi artıyor. Menünün Fiyatlandırılması: Müşteriler restoranda verdikleri paranın aldıkları hizmetle doğru orantılı olmasını istiyor. Restoranların, menülerini düzenlerken, fiyat, kalite ve miktar dengesini dikkate almaları gerekiyor. Teknoloji: Tüketiciler, sürekli zamanın kısıtlı olduğundan şikâyet ediyor ve
teknolojiyi zaman kazanmak için kullanmak istiyorlar. Teknolojide yaşanan hızlı gelişim, restoranların günümüzde teknolojinin kendilerine sundukları imkânları dikkate almalarını gerekli kılıyor. Servisi kolaylaştıracak teknik geliştirmeler yapılması Sipariş ve ödemelerin cep telefonlarıyla yapılması QR koduyla menü tarayabilme, farklı seçenekleri anında görebilme Müşterilerden direkt geri bildirim alınacak sistemler kullanılması Sosyal medya: Restoranların müşterileri ile sosyal medya aracılığıyla iletişim kurmasının önemi artıyor. Müşteriyle ilişki kurmak için öne çıkan sosyal medya mecralar olarak Facebook, Twitter, Foursquare ve Groupon öne çıkıyor. Sosyal medya kanallarında restoranın görünürlüğünün ve bilinirliğinin artırılması, müşterilerin yorumlarına anında cevap verilmesi, promosyonel ürünlerle sosyal medyada müşteriyle ilişki kurulması tüketicilerinin sadakatini kazanmak için tercih ediliyor. Endüstriyel Yemek Dünyası
UNİLEVER.indd 47
47
24.10.2014 04:03:22
haber
Maya devi Türkiye’de kurduğu ‘fırıncılığın kalite üssü’nden
17 ÜLKE’YE HİZMET VERİYOR
F
ırıncıların yaptıkları işi geliştirerek sektörde kalitenin yükselmesini sağlamak amacıyla kurulan Baking Center’ın Türkiye’deki merkezi ise Lesaffre’nin dünyadaki 9 Bölge Baking Center’ından biri olarak Ortadoğu ve Orta Asya’daki 17 ülkeye hizmet verir hale geldi. Lesaffre’nin Türkiye şirketi Özmaya çatısı altında İstanbul’da faaliyet gösteren Baking Center, 16 Ekim Dünya Ekmek Günü’ne özel olarak düzenlediği ve İtalya’dan Kazakistan’a 22 ülkeden 31 ekmek çeşidini çeşitli lezzetlerle sunduğu organizasyonda ‘Farklı kültürleri ekmek birleştirebilir” mesajını verdi. En temel gıda maddelerinin başında gelen ve ekmeğe kokusunu ve lezzetini veren başlıca hammaddelerden biri olan mayada 160 yıldır dünya lideri olan Lesaffre Grup,
48
BAKİNG.indd 48
fırıncılık sektöründe kalite standartlarını yükseltmeyi amaçlayarak kurduğu ‘Baking Center’ zinciri ile dünyaya bir ‘ilki’ daha da geliştiriyor. Fırıncılık mesleğinin ‘ilk teknik destek merkezi’ olan Baking Center, 40’ıncı yılını kutladığı 2014 yılında dünyada 5 kıtada tam 30 merkeze ulaştı. Lesaffre’nin Türkiye şirketi Özmaya çatısı altında İstanbul’da kurulmuş olan Fırıncılık Araştırma Merkezi bugün, Lesaffre Ortadoğu ve Orta Asya Bölgesi kapsamında17 ülkedeki 417 milyon kişiyi ve 100 binden fazla fırıncıyı içinde barındıran bir coğrafyaya danışmanlık yapıyor.
Tam donanımlı bir uygulama merkezi İstanbul’da faaliyet gösteren Lesaffre Ortadoğu ve Orta Asya Baking Center,
160 yıldır maya ve ekmekçilik sektörünün lider kuruluşu Lesaffre tarafından kurulan ve fırıncılık mesleğinin ‘ilk teknik destek merkezi’ olan Baking Center, 40’ıncı yılını kutladığı 2014 yılında dünyada 5 kıtada 30 merkeze ulaştı. fırıncılık ile ilgili her türlü teknik ihtiyaç ve iş geliştirmede rehberlik yapan bir iş ortağı olmasının yanında aynı zamanda alanında uzman Baking Center ekibinin bilgi ve tecrübelerini paylaştığı, ürün sunumları ve eğitimlerin yapıldığı, yeni ürünlerin, tekniklerin, fikir ve projelerin geliştirildiği bir platform… Dünya fırıncılığı ile ilgili her türlü gelişmeden ve yenilikten haberdar eden Baking Center, standart Türk somun ekmeğinden pita ekmeğine kadar birçok farklı ürünün prosesini uygulayabilecek ve ilave çözümler geliştirebilecek altyapı ile donatıldı. Merkezde sürekli devam eden araştırma
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:04:39
haber
geliştirme faaliyetleri ile sadece maya çözümleri değil, aroma ve lezzet vericilerden blendlere, standart ekmek geliştiricilerden kişiye özel çözümlere kadar ihtiyaçlara yönelik birçok ürün fırıncılar için geliştiriliyor. Örneğin, ekmekçiliğin temel uygulamaları ve püf noktaları hakkında eğitim görmek isteyen fırıncılar, yeni proje ve yatırımlarda spesifik çalışmalar yapanlar, üretim esnasında sorun yaşayanlar, ürünlerine yeni reçeteler eklemek isteyenler, hammadde kalitesiyle ilgili bilgiye ihtiyaç duyanlar bu kapsam altında değerlendiriliyor.
www.ozmaya.com.tr www.bakingcenter.com.tr www.lesaffre.com
Özel laboratuvar, 9 kişilik uzman ekip! Fırıncılara ürünlerin performanslarını birebir deneyimlemeleri için ürün demonstrasyonları da yapabilme imkânı verilen merkezde sektör çalışanlarına yönelik eğitimler de gerçekleştirilerek nitelikli iş gücünün artmasına katkıda bulunuluyor. Baking Center’de yer alan özel laboratuvarda fiziksel ve uygulamalı maya testleri, endüstriyel ve perakende alanında yeni ürün geliştirme testleri, bileşim ürünleri ve un analizleri yapılarak ürün kıyaslaması yapılabiliyor. Lesaffre Orta Doğu ve Orta Asya Bölgesi Baking Center™ ekibi, fırıncılık sektörünün içinde yetişmiş, sektörü yakından tanıyan, kullanılan hammaddelere ve fırıncılık konusunda uygulamalı deneyime sahip, bölge ülkelerdeki farklı proseslere hâkim 9 profesyonelden oluşuyor.
Ekmek Günü olarak kutlanan 16 Ekim’de özel bir organizasyona ev sahipliği yaptı. “Kültürler farklı da olsa ekmek bizi birleştirir” mesajının verildiği bu özel organizasyonda 22 ülkeden damla sakızlısından baget ve kruvasana 31 ekmek çeşidi özel lezzetlerle sunuldu. Birebir tadım yapılan ve ekmeğin yolculuğunun da anlatıldığı organizasyonda bu kapsamda Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Tacıkistan, Türkmenistan, İran, Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Ürdün, Fas, Yemen, Kıbrıs, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya ülkelerine has ekmekler ilk kez bir arada yer aldı.
Farklı kültürler ‘ekmek’te birleşiyor!
Dünyada her 3 ekmekten biri Lesaffre mayası ile üretiliyor
Lesaffre’nin Türkiye şirketi Özmaya, İstanbul’da yer alan Baking Center’da Dünya
1853 yılından bu yana dünya fırıncıları için maya üreten Lesaffre, tüm dünya
üzerindeki 45’i aşkın üretim tesisi, 60’ı aşkın ticari iştiraki ile ürünlerini 180’den fazla ülkede müşterilerinin tüketimine sunarken, dünya üzerinde üretilen her 3 ekmekten biri Lesaffre tarafından üretilen ürünler ile yapılıyor. Dünyada ekmekçilik yanısıra aroma verici ürünler ile sağlık ve beslenme alanlarında da faaliyet gösteren Lesaffre’nin Türkiye şirketi Özmaya Sanayi A.Ş. 26 yıldır, profesyonel kullanıcılara yönelik ürettiği mayalar, ekmek ve hamur geliştiriciler, mayalı hazır karışımlar ve çeşit ekmek miksleri yanında Yuva markasıyla da perakende ürünler sunmaktadır. Araştırma ve geliştirme alanındaki çalışmalarıyla 2006 yılından bu yana yaklaşık 30 patent alan Lesaffre, dünyada 30 Baking Center’ın yanı sıra 3 Culinary Center, 7.700’den fazla çalışanı istihdam ederken; 60 üniversite ve araştırma merkezi ile birlikte çalışan 180 araştırmacıya sahip. Özmaya’nın Türk fırıncılık sektöründeki önemli gücü arkasındaki Lesaffre tecrübesine ve global ağına dayanmaktadır. Endüstriyel Yemek Dünyası
BAKİNG.indd 49
49
24.10.2014 04:04:43
haber
Yiyecek-İçecek Hizmeti Sektöründe
AB Destekli E-sertifika Eğitimi Başladı
A
vrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında 2012 yılında başlayan ve Leonardo da Vinci Programı altında yürütülen “Yiyecek-İçecek Hizmeti Sektöründe Kapasite Geliştirilmesine İlişkin Yönetim Eğitimi Sistemi” (MTS Hospitality) projesi, yemek hizmeti sunan mikro/küçük ölçekli işletmelerin rekabet düzeyini artırmak amacıyla oluşturuldu. Bu bağlamda, iş organizasyonu ve insan kaynakları yönetimi desteği için eğitim programı ve doküman paketi oluşturulması hedefleniyor. Projede Türkiye (Kalite Sistem Grubu), Letonya, Yunanistan, İspanya, İtalya ve Slovakya ortak olarak yer alıyor. Projenin hedef grupları arasında yemek hizmeti sunan mikro/ küçük ölçekli işletmelerin yöneticileri, müdürleri ve çalışanları ile mesleki ortaokul ve meslek lisesi (turizm ve otelcilik) öğrencileri bulunuyor. Proje kapsamında ilgili sektörde pazar araştırması yapılarak, yemek hizmeti sunan mikro ve küçük ölçekli işletmelerde yönetim süreçlerini geliştirmek için e-eğitim programı ve dersler hazırlandı. Proje kapsamında sunulan ücretsiz e-eğitim programı 7 eğitim modülünden oluşuyor ve toplam 24 ders barındırıyor.
50
MTS.indd 50
Kalite Sistem Grubu’nun ülkemizi temsil ettiği “Yiyecekİçecek Hizmeti Sektöründe Kapasite Geliştirilmesi” - MTS Hospitality Avrupa Birliği projesi eğitimlerine başladı. Modül 1 RESTORAN İŞLETMESİ ÜRÜNLERİ a) Yiyecek Hazırlama Yöntemleri b) Menü Tipolojisi c) Menünün Planlanması d) Restoran İşletmesinde Konuk Servisi
Modül 2 GIDA GÜVENLİĞİ
a) Gıda zincirinde uygulanan kanunlar b) Risk Yönetimi c) HACCP Sistemi d) Öz Kontrol Sistemi
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:05:15
haber
Modül 3: GELİR, MALİYET VE FİYAT HESAPLAMASI a) Restoran İşletmesinde Maliyetler b) Fiyat Hesaplama c) Menünün Finansal Değerlendirmesi
Modül 4: FİNANSAL YÖNETİM
a) Faaliyet Raporları, Faaliyet Raporlarının Finansal Analizi b) Finansal Oran Analizi
Modül 5: İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
a) Personel Planlaması ve Seçimi b) İşletme İçindeki İşçi-İşveren İlişkileri ve Yönetimi c) Personelin Motive Edilmesi, Sorun Çözümü ve Anlaşmazlıkların Giderilmesi d) Personel Değerlendirmesi ve Eğitimi
Modül 6: RESTORAN İŞLETMECİLİĞİNDE PAZARLAMA
sadece tek bir modülden başarılı olmak yeterlidir. Bu sayede restoran ve otel sahipleri ile çalışanlarının hizmet kalitesi gelişecek, turizm-otelcilik öğrencilerinin ise uluslararası sertifika sayesinde istihdam olanakları artacaktır. Detaylı bilgi ve kayıt için www.mtshospitality.com internet sitesi ziyaret edilebilir.
a) Restoran geliştirme sürecine nasıl başlanır? b) Piyasa Araştırma ve Geliştirme Planlaması c) Pazarlama Yönetimi
Modül 7: GIDALARIN BESİN DEĞERİ
Projedeki eğitim modüllerinin her bir ortak ülkede en az 150 katılımcıya ulaşılması hedefleniyor. Her bir modülün sonunda yer alan testi başarıyla tamamlayan katılımcılar, yiyecek-içecek sektöründe geçerliliği olan ücretsiz bir sertifika almaya hak kazanacaklar. Tüm modüller farklı konular içerdiğinden, sertifika alımı için Endüstriyel Yemek Dünyası
MTS.indd 51
51
24.10.2014 04:05:16
haber
FEDERASYON ÜYESİ DERNEKLERİMİZ İÇİN YOL HARİTASI RE’SEN KARAR: (10 Temmuz 2013 03/11)
Değerli Yöneticimiz, Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Üyesi İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) olarak İstanbul Sanayi Odası (İSO)’nda temsil ettiğimiz sektörümüze ilişkin aldığımız meslek komitesi kararlarını sizlerle paylaşmak istedik. Son dönemde aldığımız aşağıdaki kararları sizler de bölgenizdeki Sanayi ve Ticaret Odalarında görüşüp karara bağlayabilir, almış olduğunuz benzer kararları bizlerle paylaşabilirsiniz. Böylece ortak hareket etme noktasında sağlıklı bir iletişim sürdürmüş olacağımıza inanıyoruz. Aşağıda okuyacağınız girişimlerin büyük bölümü olumlu sonuçlanmıştır. Girişimlerimiz devam etmektedir ve etmeye devam edecektir.
RE’SEN KARAR: (10 Temmuz 2013 03/10 Hazır Yemek Sektörü olarak 81 ilde örgütlenmiş olan 3 bin 300 yemek sanayicimizle ortalama her gün 22 milyon insanımıza yemek hazırlamaktayız. Kadrolarımızda bulunan gıda mühendisleri, diyetisyenler gibi uzmanlar eşliğinde hazırladığımız sağlıklı yemeklerimizi şimdi de okullardaki çocuklarımızla buluşturmak istiyoruz. Okul öncesi anne babanın kontrolünde beslenen çocuklarımız maalesef okul döneminde beslenme, sağlıklı gıdaya ulaşma ile ilgili birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Ülkemizde çocuklarımızın gelişiminde kalp, obezite ve diyabet gibi hastalıklara rastlanması özellikle okullardaki sağlıksız beslenme ile ilgilidir. “Okullarda Ücretsiz Yemek Verilmesi Projesi” ile 69 bin okulumuzdaki 17 milyon öğrencimiz ve 555 bin öğretmenimize her gün 3 çeşit öğle yemeği verilmesinin, sağlıklı gıdaya ulaştırılması gerektiğine
52
İSO RESEN.indd 52
inanmaktayız. Bu projemizin şu anda başarı ile uygulanan süt dağıtım projesi ile birlikte düşünülmesi gerektiğine inanmaktayız. “Aşsal dönüşüm” olarak adlandırmak istediğimiz bu projemizin uygulama şeklinin de çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bilindiği üzere mevzuata ve fenni şartlara uygun olarak üretim yapan gıda sanayicilerimiz Gıda Üretim İzin Belgesine sahiptirler. Ancak okullarımızda kantin olarak tabir edilen ve Esnaf Odasına kayıtlı kantin belgesine haiz küçük işletmeler Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarında hem rekabete, hem de çocuklarımızın sağlıklı gelişimine aykırı bir şekilde hizmet vermektedirler. Kantinlerde çocuklarımızın kalp, obezite ve diyabet gibi hastalıklara sebebiyet veren ve kısaca fastfood olarak adlandırılan sağlıksız gıda arzına açık oldukları görülmektedir. Meslek Komitemiz, Gıda Üretim İzin Belgesine haiz olan ve gıda mevzuatına uygun yemek imal eden üreticilerimizin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara dolaysız ve aracısız olarak teklif verebilmesi ve bu altyapıya sahip olmayan kantin türü işletmelerin ise özellikle sulu yemek arzından men edilmeleri hususunda gerekli girişimlerin Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yapılması ve yemek sanayicilerimizin bu istikametteki girişimlerine destek verilmesini Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
Hazır yemek sektörü olarak 650 bin askerimizi kapsayan talep kapasitesine sahip ordumuzun 110 bin adetlik 3 öğün yemek ihtiyacını karşılamaktayız. Bu durumda takriben 550 bin Milli Savunma Bakanlığı personelinin yemek ihtiyaçları ordumuz içindeki imkânlarla karşılanmaktadır. Muhtelif vesileler ile Milli Savunma Bakanlığına yaptığımız girişimlerde hazır yemek sanayinin 550 bin kişilik bu pazara da girmesi neticesinde üretimin daha ucuz, daha verimli ve daha kaliteli olacağı hususunda açıklamalarda bulunduk. Bakanlık içindeki bürokrasi bu hususta tam olarak ikna olamamış ise de bu konunun açıklığa kavuşması için gerekli fizibilitelere ve çalışmalara sahibiz. Özellikle işçilik hammadde ve enerji maliyetlerinin toplamı dikkate alındığında hazır yemek sanayicilerimizin sunacağı fiyatlar bugünkü verimsiz ve israfa dayalı üretim şartlarından çok daha kaliteli ve ekonomik netice verecektir. Bu çerçevede Meslek Komitemiz süre gelen lobi çalışmalarımıza Odamızın da Milli Savunma Bakanlığı nezdinde müdahil olması ve hazır yemek sektöründeki sanayicilerimizin bu görüşlerinin ilgili birimlere aktarılması hususunda gerekli girişimlerde bulunmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
RE’SEN KARAR: (10 Temmuz 2013 03/12) Son günlerde karkas et fiyatlarında artış gözlemlenmektedir. 14-15 TL’ye temin edilen dana eti bu gün hiçbir mantıklı sebebi olmamasına rağmen spekülatörler tarafından yapılan müdahalelerle 17 TL’ye yükselmiştir. Bu durum ülkemizde sayıyı 3800’ü bulan yemek sanayicisini zora sokmaktadır. %20’lik bu artış 6,5 milyar dolar işlem hacmine sahip yemek sanayicilerimizi 100-150 milyon TL’lik bir zarara uğratacaktır.
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:06:08
haber
Muhtelif vesileler ile Bakanlık bürokrasisi Türkiye’deki canlı hayvan stokunun yeterli olduğunu bildirmekte ve ithalata gerek olmadığını ifade etmektedir. Bu durumda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız elindeki Et ve Süt Kurumu gibi güçlü bir aracı elinde tuttuğundan, bu kuruma gerekli talimatları vererek spekülatörlere karşı devletimizin tüketici lehine regüle edici ve tanzim edici görevini yerine getirmesi gerektiğine inanmaktayız. Meslek Komitemiz, Odamızın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sayın Bakanı nezdinde gerekli müdahalelerde bulunarak devletimizin müdahil olması yönünde girişimlerde bulunmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
KONU: (14 Ağustos 2013 04/17 sayılı II.Karar) 6. Grup Meslek Komitemizin 10 Temmuz 2013 tarih ve 3/12 sayılı Re’sen Kararı’na istinaden Genel Sekreterliğimizin 25 Temmuz 2013 tarihli Bilgilendirme yazısı Meslek Komitemizce değerlendirilmiştir.
KARAR: Meslek Komitemiz, karkas dana et fiyatlarında yaşanan artışın sadece Ramazan ve Kurban Bayramı nedeniyle konjonktürel bir sorun olmadığı görüşündedir. Karkas et piyasasındaki son fiyat dalgalanmaları ile ilgili konuya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın müdahil olabileceğini öğrenen Komitemiz, bu konuda Odamız kaynaklı muhtemel bir girişime dâhil edilmesi hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: (10 Temmuz 2013 03/13) Bilindiği üzere 5996 Sayılı Kanunun Ek 1 maddesi ile gıda üretim yerlerinde çalıştırılması zorunlu personel düzenlenmiş ve Kanunun 22. Maddesi üretim yerlerinde kimya,
RE’SEN KARAR: (10 Temmuz 2013 03/14) Meslek Komitemiz, TOBB tarafından hazır yemek sektörüne özel ayrı bir sektör meclisi kurulmasına yönelik Odamızın girişimlerde bulunmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir. gıda mühendislikleri, veteriner ve ziraat mühendislikleri gibi personel çalıştırılmasını zorunlu tutmuştur. Hazır Yemek sanayinin üretim yapılanması merkez mutfak tabir edilen ana birimden ve kurum ve işletmeler ile akdedilen ve özel şartlara bağlı sözleşmeler çerçevesinde uygulamaya konulan projelerden müteşekkildir. Hazır yemek sanayicileri daha evvel gerekli girişimlerde bulunarak üretimin proje olarak tabir edilen kısmında, yani sözleşme altında kurum ve işletmelerde istihdamı zorunlu personel bulundurulması şartını kaldırtmış idi. Ancak daha sonra muhtelif müdahaleler ile bu şart tekrar geri getirilmiş ve şu an itibari ile üretimimizin ana merkezi haricindeki proje merkezlerinde de gıda mühendisi veya eşdeğer zorunlu personel istihdamı zorunlu kılınmıştır. Hazır Yemek sanayicilerimizin çok dar olan kâr marjları dikkate alındığında bu neviden bir mühendisin istihdamı proje kârının çok üstüne çıkmakta ve işletmelerimizin zararına sebebiyet vermektedir. Meslek Komitemiz, Odamızın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunarak, 5596 sayılı Kanunun ilgili yönetmeliklerin tebdil edilerek, üreticilerimizin ana merkez imalatı dışındaki proje imalatlarında zorunlu personel istihdamının kaldırılması yönünde bir çalışma başlatılmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
RE’SEN KARAR: (11 Eylül 2013 05/19) Odamızın önümüzdeki dönemde yapılacak kongresinde gerek sektörümüz ile olan ilgisi gerekse de tüm ülkeyi ilgilendiren yatay ve önemli bir husus olması bağlamında obezite ile mücadele, gıda, beslenme vb. konuları içerecek bir ikincil tema (sosyal tema) belirlenmesi ve/veya kongrede yapılacak oturumlardan birinin bu konu kapsamında değerlendirilmesi hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz. Meslek Komitemizce önerilen başlıklar: Türkiye’nin Beslenmesi Gıda Sanayinin 2023 Vizyonu Türkiye’nin Obezite ile Savaşı Meslek Komitemiz içerik ve organizasyon konularında destek vermeye hazırdır.
RE’SEN KARAR: (02 Ekim 2013 06/22) Meslek Komitemiz 2014 yılının Ocak ayında Odakule Meclis Toplantı Salonunda (veya eğitim salonlarında) sektörün sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin görüşüleceği iki adet Genişletilmiş Sektör Toplantısı düzenleyecektir. Söz konusu toplantıların gerçekleştirilebilmesi için Meslek Komitemize belirtilen ay içinde iki tarih önerilmesi hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
RE’SEN KARAR: (20 Kasım 2013 07/25) Hijyen Eğitimi Yönetmeliği 5 Temmuz 2013 tarih ve 28698 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin 7. maddesinde “Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Endüstriyel Yemek Dünyası
İSO RESEN.indd 53
53
24.10.2014 04:06:11
haber
Öğrenme Genel Müdürlüğü bünyesinde eğitimlerin planlanması ve eğitim içeriğinin belirlenmesi için bir komisyon kurulacağı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden bir temsilcinin de komisyonda yer alacağı belirtilmektedir. Meslek Komitemiz, bu Komisyonda Meslek Komitemizden bir temsilcinin yer alması için Odamızca girişimde bulunulması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: (08 Ocak 2014 01/02) Bilindiği üzere son günlerde gıda fiyatlarında artışlar yaşanmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına bakıldığında gıda sektöründeki fiyat artışlarının reel enflasyona yansımadığı görülmektedir. Meslek Komitemiz bu çerçevede 6. Grup Meslek Komitesi Üyeleri ve Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımı ile TUİK İstanbul Bölge Müdürlüğü yetkililerini Ocak ayı içerisinde ziyaret etmek istemektedir. Komitemiz bu ziyaret için TUİK İstanbul Bölge Müdürlüğü’nden bir randevu alınması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: (12 Şubat 2014 02/04) 6. Grup Meslek Komitemizin 8 Ocak 2014 tarih ve 01/02 sayılı re’sen kararına istinaden bu gün TUİK İstanbul Bölge Müdürü İsmail Gökalp ile yapılan görüşmede, Odamızın yakın bir zamanda TUİK ile bir protokol yapacağı öğrenilmiştir. TUİK ile yapılacak bu protokolde karar metnimizin ekinde yer alan Ana Harcama Gruplarına Göre Tüketici Fiyat Endeksi ve Değişim Oranlarının ve Gıda ve Alkolsüz İçecekler başlığı içinde bulunan alt birimlere ait verilerin Meslek Komitemiz ile düzenli olarak paylaşılması konusunun da gündeme getirilmesi hususu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep edilmektedir.
54
İSO RESEN.indd 54
RE’SEN KARAR: (12 Şubat 2014 02/05) 6. Grup Meslek Komitemiz, “Yeni Neslin Beslenmesi” adlı projeyi anlatmak üzere Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’ya bir ziyaret gerçekleştirmek istemektedir. YESİDEF’in (Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu) 28 Ocak 2014 tarihli randevu talebi ile ilgili yazısı Karar metnimizin ekinde yer almakta olup, bu tarihe kadar henüz Bakanlıktan geri dönüş olmamıştır. Meslek Komitemiz Odamızın 6. Grup Meslek Komitesi Üyeleri ve YESİDEF Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilecek ziyaret için Milli Eğitim Bakanı’ndan bir randevu alınması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
İl Müdürlüğü’nden bir randevu alınması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: (09 Nisan 2014 04/11) Bilindiği üzere son günlerde pirinç fiyatlarında artışlar yaşanmaktadır. Bu artıştan dolayı hazır yemek sektöründe üretim maliyetleri yükselmekte ve sektör bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Meslek Komitemiz pirinç ithalatında gümrük vergisinin düşürülmesi yönünde Odamızın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nezdinde girişimde bulunması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: (09 Nisan 2014 04/12)
Meslek Komitemiz, Odamızın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile birlikte hazır yemek sanayine yönelik bir sektörel rapor hazırlanmasını talep etmektedir. Söz konusu raporda, sektörün istihdam ve ekonomik gücü, hedef pazarlar ve mevcut pazardaki konumu, diğer sektörlerle etkileşimi vb. konuların ele alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Raporda, TÜİK, TOBB, kapasite raporları, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ilçe tarım ve hayvancılık müdürlükleri verileri ve STK’lardan elde edilecek verilerin kullanılabileceği önerilmektedir. Söz konusu raporun hazırlanması için Odamızca gerekli çalışmaların başlatılmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
Meslek Komitemizin 10 Temmuz 2013 tarih ve 3/12 sayılı re’sen kararında; karkas et fiyatlarında artış yaşandığı ve söz konusu artışın önlenmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulması talep edilmiş ve sonrasında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerine 13 Eylül 2013 tarihinde bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Bilindiği üzere karkas et fiyatlarında artışlar devam etmekte ve bu artışlar Hazır Yemek sektöründe üretim maliyetlerini yükselmekte ve sektör bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Meslek Komitemiz karkas et ithalatının önünün açılması yönünde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde tekrar girişimde bulunması hususunu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmektedir.
RE’SEN KARAR: 9 Nisan 2014 04/10)
RE’SEN KARAR: (09 Nisan 2014 04/13)
6. Grup Meslek Komitemiz, Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerine Nisan ayı içerisinde “Üretim Yerlerinde Endüstriyel Yemek Atıkları Ölçümleri” ile ilgili bir ziyaret gerçekleştirmek istemektedir. Komitemiz bu ziyaret için İstanbul Çevre ve Şehircilik
Hazır yemek sektöründe eksikliğini yaşadığımız teknik eleman ve uzman kadrolarına ait sorunların çözülmesi için yabancı uyruklu (Bulgaristan ve Suriyeli mülteciler) işçilerin kayıtlı istihdamı konusunda kolaylık sağlanması yönünde Odamızın ilgili Kurumlar nezdinde girişimde bulunması hususu Genel Sekreterlik Makamımızdan talep edilmektedir.
RE’SEN KARAR: 12 Mart 2014 03/08)
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:06:11
haber
Le Pain Quotidien LEZZETLERİ
Catering hizmeti ile sizlerle
T
aptaze organik lezzetleri ile Le Pain Quotidien’ in benzersiz tadlarını artık evinizde, ofisinizde ya da davetlerinizde misafirlerinizle paylaşabilirsiniz. Le Pain Quotidien, toplantı ve özel davetleriniz için kahvaltı, öğle ya da akşam yemeği seçeneklerinden oluşan, kaliteli ve organik malzemelerle hazırlanmış özel lezzetlerini kapınıza kadar taptaze teslim ediyor.
jambon crostini ve granoladan oluşan ilave seçenekleri siparişlerinize ekleyebilir, bu leziz tadlarla sunumunuzu tamamlayabilirsiniz.
Le Pain Quotidien’in tartine ve tatlı & tuzlu ürün çeşitleri, salatalar ve organik içeceklerin yer aldığı “A la Carte” seçeneklerinin yanı sıra çay saatleri için tatlı & tuzlu muffinler, tartlar ve kurabiyelerden oluşan özel menüsüyle misafirleriniz için ayrıcalıklı sunumlar gerçekleştirebilirsiniz.
Le Pain Quotidien Suadiye: Bostancı Mah. Havacı Binbaşı Mehmet Sok. Orter Apt. No: 2/1 Çatalçeşme-Suadiye
Ayrıca doğal ve taze Le Pain Quotidien ekmekleri, Belçika usulü Waffle, keçi peynirli brioche, dana
Le Pain Quotidien Buyaka: Buyaka AVM No:56, Bağımsız Bölüm No:94 Ümraniye
Le Pain Quotidien Kanyon: Kanyon AVM No:185 Giriş Katı Mağaza No:140B 1.Levent Le Pain Quotidien İstinye Park: İstinye Park AVM No:F319 İstinye
Misafirlerinize benzersiz tadlar sunmak artık çok kolay… www.lepainquotidien.com.tr
Le Pain Quotidien Kemerburgaz: Göktürk Merkez Mah. Telekom Sok. No:2 Kemerburgaz
Endüstriyel Yemek Dünyası
CATERING.indd 55
55
24.10.2014 04:06:43
haber
Öztiryakiler Proje Ekibi
HORECA MUTFAKLARINDA
P
rofesyonel mutfaklar için projelendirmeden imalata, montajdan satış sonrası hizmete kadar her aşamada çok yönlü çözüm üreten sektörün güçlü firması Öztiryakiler, tecrübeli projelendirme ekibi ile işletmelere kaliteli ve fonksiyonel mutfaklar kuruyor. Öztiryakiler Proje Taahhüt Satış Müdürü Murat Batmaz projelendirme aşamalarını anlatırken mutfak kuracak olan işletmelerin dikkat etmesi gereken noktalara da değiniyor. Mutfak şefleri ve işletme yöneticileri ile yapılan ön görüşme sonrası ortaya çıkarılan mutfak projeleri, Öztiryakiler’in tecrübeli Proje Taahhüt Ekibi tarafından kusursuz bir şekilde yönetiliyor. İşletmenin ihtiyaçları baz alınarak hem mutfak şefleri hem de işletme
56
sahipleri için ergonomik, işletme giderlerini minimize eden bir anlayışla ortaya çıkarılan proje örneklerini müşterisi ile yapılan karşılıklı görüşmelerde şekillendiren ekip, sektördeki yabancı markalara da hakim. Ürünlere ilişkin gerçekleştirilen inovatif süreçte de görev üstlendiklerini dile getiren Murat Batmaz, müşterilerin beklentilerini Ar-ge başta olmak üzere ilgili tüm birimlerle birlikte değerlendirdiklerini dile getiriyor.
Tecrübe, Öztiryakiler Proje Ekibini Farklı Kılıyor Sektörün teknoloji rotasını çizen Öztiryakiler, projelendirmede de tecrübesi ile “öncü” durumunda. Uzun yıllardır Öztiryakiler ailesinde çalışan Murat Batmaz, “HoReCa sektörüne ilk defa adım atacak veya mekân zincirine yenilerini ekleyecek işletmeler için farklı çözümler sunabiliyoruz. Firma olarak
“İşletme sahipleri, yöneticiler ve şefler için sadece proje sunmuyoruz. Baştan sona tüm süreci en iyi şekilde yönetiyor; çözüm ortağı oluyoruz.” Murat Batmaz / Öztiryakiler Proje Taahhüt Satış Müdürü birçok başarılı projenin mutfağında imzamız bulunuyor. Shangri-La, Regnum Carya, Mandarin Bodrum, Raffless Hotel- Zorlu Center, Ramada Resort-Akbük, Radison Blu Kayseri gibi yakın zamanda açılışı yapılan dünyaca ünlü pek çok işletmenin mutfakları için uluslararası normlar ve şirket normlarını dikkate alıyoruz. Hayata geçirdiğimiz profesyonel mutfaklarda şeflerimizin en büyük yardımcısı olan ekipmanlar firmamızın kalitesini ve güvencesini yansıtıyor” diyor.
Tasarlıyor, üretiyor, kuruyoruz Öztiryakiler sadece Türkiye’de değil beş kıtada 100’ü aşkın ülkede, tasarladığı mutfakları
Endüstriyel Yemek Dünyası
ÖZTİRYAKİLER.indd 56
24.10.2014 04:08:58
haber
anahtar teslim olarak kuruyor ve satış sonrasında da verdiği destekle şeflerin tercihi olmayı sürdürüyor. Öztiryakiler Proje Taahhüt Satış Müdürü Batrmaz’a göre bu kadar geniş bir coğrafyada “Ozti” markasının biliniyor ve tercih ediliyor olmasının sebebi “Öztiryakiler’in ürün ve hizmet kalitesi”. “Bugün 5 kıtada 100’ü aşkın ülkedeki pek çok farklı mutfak için tasarlıyor, üretiyor ve kuruyoruz” diyen Batmaz Turquality programına dâhil olmalarının da bu süreçte itici güç olduğunu ve alınan desteklerle daha fazla ülkeye kaliteli ürün götürmeye devam edeceklerini dile getirdi. Tüm dünyada gastronomi sektöründe yaşanan gelişmelere paralel olarak gittikçe artan sayıda ulusal ve uluslararası zincir restoran projesi hazırlayan ve özellikle alışveriş merkezlerindeki yemek alanlarında yaptığı projelerle adından söz ettiren Öztiryakiler Proje Taahhüt Ekibi yılda 300’den fazla proje teslim ediyor. Firmanın yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’da yurt dışında ise Rusya ve Kazakistan’da proje ofisleri bulunuyor.
Güncel Referanslar Otel projeleri; Raffles Hotel – İstanbul, Radisson Blu – Kayseri, Mercure Hotel – Taksim, Elite World Hotel – Florya, Tüyap Hotel – İstanbul, Ritz Carlton Hotel – Kazakistan, D Hotel Maris – Marmaris, Shangri-La Hotel – İstanbul, Çırağan Palace Kempinski – İstanbul, Mama Shelter – Taksim, Silence Hotel – İstanbul, Martı Hotel – Taksim, Dedeman Hotel – Erbil, Ramada Plaza Hotel – İstanbul, Cevahir Hotel – İstanbul, Grand Azur Hotel – Marmaris, D Marin Resort – Göcek, Limak Eurasia Hotel – İstanbul, Hampton By Hilton – Kayaşehir, Radisson Blu Bosphorus Hotel – İstanbul, Mövenpick Hotel - Suudi
Arabistan, Elite Hotel – Bahreyn, Four Seasons Hotel – İstanbul, Hilton – Dalaman, Wyndam Hotel – Güneşli, Taşlık Hotel – Maçka, AC Hotel – Taksim, Crown Plaza – Bayrampaşa, Holiday inn – Bayrampaşa, Crown Plaza – Pendik, Imperial Hotel – Kocaeli, Aman Resort – Bodrum, Hilton – Ankara, Double Tree Hilton – Laleli, Divan Hotel – Çorlu, My Tuana Hotel – Çerkezköy, RYS Hotel – Edirne, Radisson Blu – Çeşme, Elite World Hotel – Van, The Marmara Hotel – Taksim, Wes Hotel – İzmit, Aizonai Hotel – Kütahya, Crown Plaza – Sultanahmet, Holiday inn – Şişli, Abant Palace & Köşk Hotel – Abant projeleri yanında Hilton Garden Inn – Güneşli, Hilton Garden Inn – Ümraniye, St.Regis Hotel Maçka, Mercure Hotel Topkapı gibi devam eden projeleri de bulunmaktadır.
Restoran, cafe ve fastfoodlar ; Anjelique, Arby’s, Armani, Arşipel, Balık Evi, Bereket Döner, Beluga, Beyaz Tabak, Bistro, Bon Marger, Borsa, Burger King, Carlotta, Carls Junior, Coffe Shop, Damario, Dardeina, Delicatessen, Develi, Duke, Focaccia, GQ, Gülhane, Güllüoğlu, Günaydın, Hello Kity, Jamie’s Oliver, Jummah, Just Food, Kantin, KFC, Kitchenette, Köfteci Ramiz, Kutfa, Laduree, Loft, Maestro, Mama, Mezzeluna, Mirano, Mr.Kumpir, Namlı Steak, Nordsee, Num Num, Popeyes, Sahan, Sait, Sait Halim Paşa Yalısı, Saray Muhallebicisi, Sbarro, Shelly, Simit Sarayı, Tavuk Dünyası, Tavvuk, Testi, Tike, Toms Kitchen, Urbano, Usta Döner, Wienervald, X Restaurant, Zalatta, Zuma, Zumamma.
Eğitim kurumları: Anakent Koleji, Atatürk Üniversitesi, B.Evler Çocuk Yuvası, Beykent Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Bilim Koleji Halkalı, Doğa Koleji Bahçeşehir, Doğuş Üniversitesi, Doors Akademi, Fener Rum Patrikhanesi, Fmv Erenköy/Işıkokulları, Hasan Kalyon Üniversitesi, Işık Üniversitesi, İsmek, İstanbul Teknik Üniversitesi, Kitchen Academi, Koç Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Niğde Üniversitesi, Nil Üniversitesi – Nijerya, Okan Üniversitesi, Özel Alev Okulları, Özel Sev İlköğretim Okulu, Özyeğin Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Hastaneler; Acıbadem, Bahçeci Kliniği, Bayındır, Dr.Sadi Konuk, Kolan, Medical Park, Medipol, Okmeydanı SSK, Özel Yaşam, Sentez, Ufuk, Yedikule Ermeni Catering, Personel Yem. Tesisler; Almondhill Taş Yapı, Areva T&D Enerji, Asya Park, Avrupa Konutları Tem, BTA, Coca Cola, Csm Bakery Supplies, Dkm Divan Kültür Mrk., Efes Pilsen, Emin Catering, Flat Ofis, Good Year, Huawei, IKEA, Innova, İHH İnsani Yardım Vakfı, Karayolları 17.Böl Müd., Kemer Country, Keskinoglu Tesisleri – Akhisar, Philsa, Polo Garage, Sancak Catering, Sütlüce Kongre Merkezi, THY, Tofaş, Toyota, Tüpraş, Tüv Türk, Vanessa Catering, Varan Konaklama - Kapıkule Endüstriyel Yemek Dünyası
ÖZTİRYAKİLER.indd 57
57
24.10.2014 04:08:59
haber
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek
Ekonomide 2015 Vizyonunu
CEO’LARLA PAYLAŞTI Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin lider kurumlarının üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi. Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Türk Ekonomi Bankası (TEB) etkinlik sponsorluğunda, AXA Sigorta, Finansal Kurumlar Birliği ve Mikrosaray co-sponsorluğunda düzenlenen “Türkiye Ekonomisi 2015” temalı CEO Club organizasyonuna katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomimizin gelecek vizyonunu CEO’larla paylaştı.
C
Dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş’in açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Türkiye Ekonomisi 2015” vizyonunu toplantıya katılan CEO’larla paylaştı.
“Türkiye Ekonomisi 2015” başlıklı buluşmada, Türkiye’de lider şirketlerin üst yöneticileri, 62. Hükümetimizin 2015’e yönelik ekonomik vizyonunu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten dinleme fırsatı buldu. Zirve, Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Ümit Leblebici ve Capital ve Ekonomist
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuşmasında şunları söyledi: “Bir ülkenin temelleri sağlamsa, kaygılar olsa da ekonomi güçlenerek yoluna devam eder. Esas belirleyici olan o ülkenin bilançosunun ne kadar sağlam olduğudur. Biz de politika çerçevemizi ona göre şekillendirdik. Son dönemlerin en büyük küresel krizine, Avrupa’da kalıcı durgunluk dönemine girilmesine ve Ortadoğu’daki kargaşaya rağmen Türkiye iyi bir performans yakaladı. Karşı taraftan esen rüzgârlara rağmen %5 büyüme yakaladık. Bundan sonraki 10 yılda performansı iyi olan ülkeler, bugünden hazırlığını yapıp güçlü reform programlarını uygulayan
apital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenen geleneksel CEO Club toplantıları kapsamında, özel bir buluşma gerçekleştirildi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin lider kurumlarının CEO’larıyla bir araya geldi. Türk Ekonomi Bankası’nın etkinlik sponsorluğunda, AXA Sigorta, Finansal Kurumlar Birliği ve Mikrosaray co-sponsorluğundaki etkinlik 21 Ekim tarihinde İstanbul Marriott Hotel Şişli’de gerçekleşti.
58
VF CEO CLUB.indd 58
Mehmet Şimşek ülkeler olacak. 2023 vizyonumuzda iddialı hedeflere erişmek için ilave eforun ortaya konması gerekiyor. 2002-2007 arasında reelde %7 büyüme kaydettik. 2007 sonrasında küresel krizle büyüme oranımız azalmıştı. Şimdi yeniden yükseliş döneminin eşiğindeyiz. 2019’a kadarki 4 yıllık dönemi değerlendirmek için uzun süredir çalışıyoruz. Geçen yıl yenilikçi bir kalkınma planı açıkladık. Bu planı Türkiye’nin değişim ve dönüşüm programına dönüştürdük. 25 farklı dönüşüm alanı belirledik. Bu dönüşüm alanlarına ilişkin büyük bir kısmı mikro düzeyde olan 1250’ye yakın reform tedbiri belirledik. Patent kanunu ve kişisel verilerin korunması gibi Avrupa Birliği sürecinde ve Türkiye’ye yatırım çekme anlamında ortamı iyileştiren birçok reform geçecek. Enflasyonu tek haneye indirmeyi başardık ve düşük tek haneye indirmek en büyük önceliklerimiz arasında. Cari açığın kapanması için ekonomimizin verimliliğini artırmamız gerekiyor. Rekabetin önündeki engelleri kaldırarak ve rekabeti güçlendirerek verimliliği artırabiliriz. İnovasyon ve verimlilik için sermaye piyasalarının
Endüstriyel Yemek Dünyası
24.10.2014 04:11:11
haber
derinleştirilmesi gerekiyor. Geçen yıl %4,1 büyüyen Türkiye ekonomisi, gelişmekte olan Latin Amerika ve Avrupa’nın en hızlı büyüme oranını yakaladı. Asya düzeyinde büyümeyi sağlamak için mikro reformları ön plana aldık. Genel devlet açığımız %0,8 olmasına karşın, gelişmekte olan ülkelerin ortalaması %2,1 seviyesinde. Bunların içinde petrol ihraç eden ülkeler de var. Gelişmiş ülkelerdeyse bu oran bizden 4-5 kat daha yüksek. 5,6 milyon yeni istihdam yarattık. İş yüküne katılım oranı çok hızlı artıyor. Nominal olarak 2017 yılında Türkiye’nin bütçe fazlası vereceğini öngörüyoruz. Ayrıca özel sektörün tasarruflarını desteklemek ve yatırımı desteklemek, Türkiye’nin kalkınmasını sürdürülebilir kılmak için mali alan oluşturmamız gerekiyor.” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt ise şunları söyledi: “Vodafone Türkiye olarak, en önemli stratejilerimizden biri sürdürülebilir bir ekonomik büyüme modeli yaratarak ülke ekonomisindeki büyümeye katkı sağlamak. Bu hedefle daha iyi bir gelecek için iletişim teknolojileri ile Türkiye’de herkese ilham vermeyi misyon edindiğimiz Dijital Dönüşüm Hareketini hayata geçirdik. Mali yılımızın ilk yılının altı ayında toplam 566 milyon TL’lik yatırım yaptık ve önümüzdeki 2 yılda 2 milyar TL’nin üzerinde yatırım yapmayı taahhüt ettik. Türkiye’de kurumların dijital dönüşümünü sağlayan lider marka olmayı hedefliyoruz. Ülkemizin ekonomik büyüme lokomotifi kurumların hızla değişen iş dünyasının dinamiklerine hazırlanmalarına Yarına Hazırım Platformuyla destek oluyoruz. Yarına Hazırım Platformu araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye genelinde kurumların dijitalleşme oranı %48 ile ortalamanın altında kalıyor. Yarına Hazırım Platformuyla Türkiye’de kurumların en az %50’sini, %80’lik dijitalleşme endeksine kavuşturarak ülkemizin dijital dönüşümüne liderlik etmeyi hedefliyoruz. Geniş bant internet günlük hayattan
Gökhan Öğüt
kurumsal iş yapış biçimlerine kadar tüm bir yaşamı etkinleştiriyor ve verimliliği artırıyor. Başka bir deyişle dijitalleşmenin yanında sinerjiler de getiriyor. Bu vizyonla, sürdürülebilir istikrarlı büyüme için dijital dönüşümde liderliğimizi sürdüreceğiz. Vodafone Türkiye olarak daha fazla mobil iletişimin, dijital bağlantılı global ekonomide Türkiye’ye güç vereceğine inanıyoruz.” TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise konuşmasında şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye ekonomisi bugün sağlam bir altyapıya sahip. Ancak artık ekonomik modeli bir kat yukarı taşımamız gereken bir noktayız. Bunun için finansal ekosistemi daha da geliştirmeliyiz. Bu noktada finansal bilinçle birlikte tasarruf oranlarının artırılması, ekonominin sürdürülebilir büyümesi için önem kazanıyor. Bu konuda başlatılan finansal okuryazarlık alanındaki
çalışmalara, Sorumlu Bankacılık anlayışımızla 2012 yılında şubelerimizin de aracılığıyla başlattığımız ve bugüne kadar 140 bin kişiye ulaştığımız TEB Aile Akademisi eğitimleri ile destek oluyoruz. Finansal ekosistemin yanı sıra teknoloji ve katma değer yaratan kısaca Türkiye’ye basamak atlatacak yeni bir sanayi modelini de yaratmalıyız. Ekonomide başarı, reel ekonomiyi katma değerli üretime ve inovasyona dayandırmaktan, genç ve dinamik nüfusumuzu girişimciliğe özendirmekten geçiyor. Bu konuda da TEB olarak 2013 yılında Türkiye’nin en kapsamlı Girişim Bankacılığı hareketini başlattık. Yine bankacılık sektöründe bir ilk olarak TEB Özel Melek Yatırım Platformu ile müşterilerine Melek Yatırımı konseptini sunan ilk bankayız. Sürdürülebilir bir kalkınma için önemli gördüğümüz Girişimcilik ekosistemine odaklanarak, kurum DNA’sına inovasyonu işlemiş bir banka olarak Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz.” Endüstriyel Yemek Dünyası
VF CEO CLUB.indd 59
59
24.10.2014 04:11:11
Basında yesidef
60
Endüstriyel Yemek Dünyası
BASINDA YESİDEF.indd 60
24.10.2014 04:16:04
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 5
24.10.2014 04:29:03
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 2
24.10.2014 04:28:57