YemekDünyası Endüstriyel
SAYI 4 - OCAK-ŞUBAT 2015
TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU’NUN DERGİSİDİR
İki ayda bir yayınlanır
Çalışanların Beslenme Alışkanlığı
İŞ VERİMLİLİĞİNİ ETKİLİYOR
ETÜDER
Yeni Hijyen Sponsorumuz
10 Yaşında!
ECZACIBAŞI
PROFESYONEL
Cengiz Halıcı:
Yemek Hizmetlerinde
İŞ ETİĞİ
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 3
?Sektör
HANGı Yemeği Yiyor Sakarya ve Kastamonu Dernekleri
FEDERASYONA GÜÇ KATTI
13.02.2015 15:19:33
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 4
13.02.2015 15:19:37
EDİTÖR.indd 1
13.02.2015 01:22:15
EDİTÖR.indd 2
13.02.2015 01:22:16
EDİTÖR.indd 3
13.02.2015 01:22:17
EDİTÖR.indd 4
13.02.2015 01:22:20
EDİTÖR.indd 5
13.02.2015 01:22:21
içindekiler
endüstriyel
YemekDünyası Endüstriyel
EDİTÖR.indd 6
29
EKSPER GIDA HEDEF BÜYÜTTÜ
SEKTÖRÜN YAZILIMI FOODSOFT ÜNİVERSİTELİ OLDU!
14
34
yemek dünyası
6
12
ECZACIBAŞI PROFESYONEL İYSAD’IN YENİ HİJYEN SPONSORU OLDU
YILDIZ HOLDİNG ‘YEMEKTE DENGE’ KURUYOR!
20
39
SAKARYA YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ YESİDEF’E KATILDI
ÖZTİRYAKİLER’DEN YENİ ÜRÜN SERİSİ: GURMEAID
22
50
FEDERASYONU TAZE KAN: KASTAMONU YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
UYGUN FİYATLI TATİL İÇİN GÖZDE 12 ŞEHİR
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:22:29
başyazı
Hüseyin BOZDAĞ YESİDEF Genel Başkanı
Her Gün Daha da Güçleniyoruz Değerli Yemek Sanayicisi Dostum,
H
izmetkârlığımızın üçüncü yılına girerken, geride bıraktığımız yılın son günlerinde yemek sanayicilerinin güçlü birlikteliklerle bir araya geldiği Sakarya ve Kastamonu da Federasyonumuzun bünyesine katıldı, gücümüze güç kattı. Şöyle bir geri dönüp baktığımda, son iki yılda güzel vatanımızda ayak basmadığımız bir yer kalmadığını memnuniyetle görüyorum. Son olarak Sayın İffet Hacıeyüpoğlu liderliğindeki Sakarya Yemek Sanayicileri Derneği (SAYEMSAD) ve Sayın Hüseyin Kömürcü liderliğindeki Kastamonu Yemek Sanayicileri Derneği (KASTAYSAD) etkili lansman toplantılarıyla sesimizi bir kez daha güçlü bir şekilde duyurmamıza vesile oldular. ‘Lider hayalleri örgütleyendir’ sözünü bu noktada bir kez daha tekrarlamakta yarar görüyorum. Gerek İffet Hacıeyüpoğlu gerekse Hüseyin Kömürcü, kendi bölgelerindeki yemek sanayicilerinin birer başkanı olmaktan çok, bu bölgelerdeki meslektaşlarını aynı amaçla bir araya getirmiş, misyonlarıyla, vizyonlarıyla hayalleri örgütlemeyi başarmış isimler olarak öne çıkıyorlar. Bu yıl da, Federasyonumuzun ‘81 ilde 81 dernek misyonunu tamamlamaya
EDİTÖR.indd 7
yönelik adımları hızla atarak, yemek sanayicilerini hak ettikleri seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Halen 20 milyon iş gücüne yemek üreten ve 20 milyar dolar değerinde pazar yaratan 400 bin kişiyi direkt, 1 milyon 500 bin kişiyi de dolaylı istihdam sağlayan, 45 ilde örgütlenmiş 4 bin 800 kişilik aile olduğumuzu unutmadan, hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz.
‘Aşsal Dönüşüm’ konusunda kararlıyız Milli Savunma Bakanlığı’na sunduğumuz projelerin başında bildiğiniz gibi, ‘Aşsal Dönüşüm’ adını verdiğimiz; askerimizin karavana taşımasını, patates soyup soğan doğramasını ortadan kaldıracak, yemek hizmetlerinin üye firmalarımız tarafından verilmesini içeren büyük bir proje
bulunuyor. Halen 110 bin askerimizin yemeğini bizler hazırlıyoruz ancak geriye kalan 500 bin dolayındaki askerlerimizin de yemeğini en sağlıklı ve en lezzetli haliyle vermek istiyoruz. Gündeme taşıdığımız tüm konularda her zaman bizlerin yanında olan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erdal Bahçıvan ve Milli Savunma Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz ile bir araya geldiğim İstanbul Sanayi Odası’nda konuyu kendisiyle bir kez daha paylaştım. Umuyorum ki; yakın bir zamanda olumlu neticeler almaya başlayacağız. Hayırlı ve bol kazançlı işler dilerim.
Hüseyin Bozdağ 13.02.2015 01:22:33
içindekiler Editör
EDİTÖR
TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (YESİDEF) adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Genel Başkan Hüseyin BOZDAĞ Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ
Merhaba Gerek Sedat Zincirkıran başkanlığındaki İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği gerekse Hüseyin Bozdağ başkanlığındaki Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu, geride bıraktığımız yılda önemli işlere imza atmaya devam ettiler. Yeni yıla girmeden kısa bir süre önce Eczacıbaşı Profesyonel ile gerçekleştirilen hijyen sponsorluğu anlaşmasının ardından Yayla Bakliyat ile de benzer bir anlaşmaya imza atan yöneticilerimiz, Milliyet Gazetesi ile birlikte güzel bir sektör eki yayınlanmasını sağladılar. Elbette bu imzaların ardında Genel Sekreterimiz Yasa Çeliktaş’ın payının büyük olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bünyesinde Tamsofra ve Foodworks gibi iki güçlü markayı da barındıran Avira Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bingöl Yaşar, toplu yemek sektöründe 20.yılını kutluyor. Kendisine ve markalarına ‘daha nice 20 yıllara’ diyoruz. Bu arada sektörün yakından tanıdığı isimlerden biri olan Caner Bozdoğan’ı bu yıl Özhayat adlı tedarikçiler arasında göreceğiz.
Yayın Kurulu Faruk ASLANOBA (Bursa) Rafet GÜLBİL (Ege) İbrahim ÖZALKAN (Gaziantep) Sedat ZİNCİRKIRAN (İstanbul) Ercan CAN (Karadeniz) Ercan CANUYSAL (Muğla) Adem KÜPELİ (Osmaniye) Arslan ATLI (Ankara) Levent DUYULER (Adana) Sadettin MALKOÇ (Kocaeli) Hidayet BAYSAL (Şanlıurfa)
Bu yıl, 10.yaşını kutlayan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) de bir alkışı hak ediyor. Son dönemde gerçekleştirdikleri işbirlikleriyle, sektöre önemli katkılar sağlayan Melih Şahinöz başkanlığındaki ETÜDER, mart ayında da 3.sünü düzenleyeceği EDT Expo ile sektörü bir kez daha İstanbul’da bir araya getirecek.
mottoiletisim.com
İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği’nin eski başkanlarından Sadık Çelik, bildiğiniz gibi Keyveni Hazır Yemek adlı firmasıyla hizmet veriyor. Keyveni olarak yaptıkları ‘hangi sektör hangi yemeği yiyor’ başlıklı çalışmanın diğer firmalarımız için yol gösterici olacağını düşünüyorum. Bununla birlikte ISS Catering Genel Müdürü Kemal Engin Üstel’i de yaptıkları bir araştırmayla sayfalarımıza taşıdık. Bu haberimizin de yemek hizmeti alan ya da almayı planlayan şirket yöneticileri için referans olması gerektiğinin altını çizmek isterim.
Baskı Veritas Tepe Ören Köyü İstanbul Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi Melek Aras Bulvarı, Analitik Caddesi PK 34959 No: 46 Tuzla – İstanbul T: 444 1 303 F: 0216 290 27 20
Halen İstanbul Sanayi Odası’nda sektörümüzü başarıyla temsil eden Turkaş Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çökmez, şirketinin kurulu olduğu İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nin yönetimine aday oldu. Birçok büyük şirketin kurulu olduğu bölgedeki sorunları çok iyi tespit eden Çökmez, düzenlediği çalıştaylarla 150’yi aşkın üyenin bulunduğu bölge için önemli projeler geliştirmiş. Mart ayında kendisini İAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreceğimizden şüphem yok. Kendisine şimdiden başarılar diliyorum. Keyifli okumalar…
Berk Altınışık berk.altinisik@gmail.com
8
EDİTÖR.indd 8
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK
Endüstriyel Yemek Dünyası
Yapım
mo o
Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonun'un yayınıdır. Yayın Periyodu: İki Ay Yayın Türü: Yerel, Süreli Yönetim Yeri Haydar Aliyev Caddesi No: 66/6 Kireçburnu Sarıyer / İSTANBUL Telefon: 212 222 50 00 Faks: 212 320 79 60 Web: www.yesidef.com yesidef@yesidef.com ©Tüm yayın hakları YESİDEF’e ait olup yazılar iktibas edilemez. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, Yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler kişilere aittir.
13.02.2015 01:22:34
EDİTÖR.indd 9
13.02.2015 01:22:35
kısa
Bilge Ceylan, Metro’nun yeni Kurumsal İletişim Müdürü oldu
M
etro Group bünyesinde Kurumsal İletişim alanında 2006’dan bu yana görev yapan Bilge Ceylan, Metro Toptancı Market Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü olarak atandı. Şirketin tüm iletişim çalışmalarını yönetecek olan Bilge Ceylan, marka değerinin güçlendirilmesinden ve medya iletişim stratejilerinin planlanmasından da sorumlu olacak. Elif Bilge Ceylan, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde, yüksek lisans eğitimini ise Bahçeşehir Üniversitesi’nde tamamladı. Çalışma hayatına öğrencilik yıllarında başlayan Ceylan, lisans eğitiminin ardından 2006 yılında Metro Group Türkiye Temsilcilik Ofisi’nde uzman olarak göreve başladı. 2008 yılında Kurumsal İletişim Müdür Yardımcısı olarak atandı. Görevi süresince şirketin ulusal ve uluslararası platformlarda çok sayıda ödül kazanmasında önemli rol oynadı.
A
Blanco, Gürçelik ile catering pazarında
İ
utfak ekipmanları sektöründe Alman devi Blanco, evye ürünlerinden sonra catering, medikal ve endüstriyel çözümleriyle endüstriyel mutfak sektörünün önemli oyuncularından Gürçelik ile Türkiye pazarına girdi. Blanco Professional’ın ürettiği catering ürünlerinin Türkiye temsilcisi olan Gürçelik, söz konusu işbirliğini 10 Aralık 2014 tarihinde Divan otel İstanbul’da düzenlenen lansmanla duyurdu. Blanco’nun iddialı olduğu ürün kategorilerinin başında taşınabilir pişirme sistemleri geliyor. Bu sistemler arasında çığır açan ve Red Dot Tasarım Ödülünün sahibi Blanco Cook ikili üçlü ve dörtlü modül seçenekleriyle birlikte kullanıcılarla buluşacak. Iyon teknolojisiyle çalışan üstün havalandırma ve filtreleme sistemi sayesinde dumansız ve kokusuz show cooking artık mümkün. Elektronik kontrol paneli, modüler setüstü on çeşit pişirme ünitesi ve kolayca değişebilen filtrelerinin yanında, bulaşık makinesinde yıkanabilir parçalara sahip olması Blanco Cook’un diğer özellikleri arasında. Elektrikli pişirme üniteleri, ultracontact ısıtma sistemi ile 20° C’den 250° C’ye sadece 4,5 dakika ulaşabiliyor. Aynı zamanda Blanco Cook şeflere yaratıcılıkta ilham verecek geniş bir çalışma alanına sahip.
dana Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden İstanbul’a atanan Hamit Aygül, ilçe tarım müdürleriyle gerçekleştirdiği tanışma toplantısının ardından ilk olarak İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran ve beraberindeki heyeti kabul etti.
stanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD)’nin hijyen sponsoru Eczacıbaşı Profesyonel, düzenlediği kampanya kapsamında, 10 İYSAD Üyesi firma temsilcisini iki gün boyunca Rusya’nın St. Petersburg şehrinde ağırladı.
10
KISALAR.indd 10
M
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:23:15
KISALAR.indd 11
13.02.2015 01:23:16
haber
Murat Alıcılar
Eksper Gıda 1 milyar lira ciro hedefliyor
Yıldız Holding şirketlerinden Eksper Gıda, Türkiye ekonomisinin en hızlı gelişen sektörlerinin başında gelen Ev Dışı Tüketim pazarında (EDT) hedef büyütüyor. Cirosunu 2015 yılında 500 milyon liraya taşımayı hedefleyen Eksper Gıda’nın her yıl %30’un üzerindeki büyüme oranı ile 2018 yılı ciro hedefi 1 milyar lira.
T
üm dünyada son yıllarda en hızlı büyüyen pazarların başında gelen Ev Dışı Tüketim Sektörü, Türkiye’de de pazarın lider oyuncusu Eksper Gıda ile gelişiyor. Ev Dışı Tüketim Sektörü Türkiye’de yılda ortalama %10’un üzerinde büyürken, Eksper Gıda önümüzdeki 5 yıl içerisinde sektör ortalamasının yaklaşık 3 katı üzerinde büyüme öngörüyor. ETÜDER’in liderliğinde IPSOS tarafından gerçekleştirilen 2013 Gıda Araştırma Raporu sonuçları Ev Dışı Tüketim Sektörünü ölçümleyen ilk kapsamlı araştırma olarak ön plana çıkıyor. Aralarında İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Muğla, Antalya, Adana
12
olduğu 7 ili kapsayan bu araştırmaya göre Türkiye genelinde 50 milyar lira olduğu hesaplanan pazarın %49’u gıdadan, %18’i alkolsüz içecekten , %25’i alkollü içecekten, %8’i ise temizlik ürünlerinden oluşuyor. Yine aynı rapora göre 7 ilde 92.000 ev dışı tüketim noktası bulunuyor ve ev dışı tüketim harcamalarının neredeyse yarısı restoranlar ve fast food mekânlarında yapılıyor. Türkiye’de bir vatandaş ayda ortalama 12 saatini bu noktalardan birinde geçiriyor. Şu an pazarın % 67’sine hizmet verebilecek ürün yapısına sahip olan Eksper Gıda, önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu oranı %75’e çekerek, pazarın en büyük
tedarikçisi olmaya hazırlanıyor. Gelişmiş ülkelerdeki verilerle Türkiye arasına bir kıyaslama yapıldığında yerel EDT pazarının büyüme potansiyeli gözler önüne seriliyor. Japonya’da 1505 $, ABD’de 1622 $, İngiltere’de 1765 $, Fransa’da ise 1476 $ olan kişi başına düşen EDT harcaması Türkiye’de henüz 300 $ civarında bulunuyor. Gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde genç nüfusun gelişimi, eğitimli kadınların istihdama katılımının yükselişi, şehirleşmede gözle görülen ilerleme ve tüm bunlara bağlı olarak perakende merkezlerindeki muhtemel artış, EDT pazarının Türkiye’de hızla büyüme göstereceğine işaret ediyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
ÜLKER EXSPRESS.indd 12
13.02.2015 01:24:21
ÜLKER EXSPRESS.indd 13
13.02.2015 01:24:22
haber
Eczacıbaşı Profesyonel YEMEK SANAYİCİLERİNİN HİJYEN SPONSORU OLDU 14
İYSAD.indd 14
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:29:35
haber
Ev dışı tüketim sektörünün en önemli şirketlerinden Eczacıbaşı Profesyonel, sektör profesyonellerine olan desteğini sürdürüyor. 2011 yılından bu yana turizme ve yeme-içme sektörüne Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) ve İstanbul Kitchen’s Academy (İKA) kanalıyla destek veren Eczacıbaşı Profesyonel yeni dönemde hijyen sponsorluğunu üstelendiği İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği’nin (IYSAD) üyeleri ile The Marmara Taksim’de gerçekleşen yemekte bir araya geldi.
E
v dışı tüketim sektöründe hizmet ve ürün kalitesini en üst düzeye taşıyarak verimliliğin artırılmasına katkıda bulunmayı amaçlayan Eczacıbaşı Profesyonel, eylül ayı itibarıyla İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği’nin (IYSAD) hijyen sponsorluğunu üstlendi. Eczacıbaşı Profesyonel, IYSAD üyeleri ile 29 Kasım’da The Marmara Taksim’de gerçekleşen gala yemeğinde ile bir araya geldi. Davetlilerin yoğun ilgi gösterdiği organizasyona Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth, Eczacıbaşı Profesyonel Satış ve Pazarlama Direktörü Melike Koçoğlu, İstanbul Yemek Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın yanı sıra çok sayıda sektör profesyoneli katıldı. Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth yaptığı konuşmada Türkiye’nin büyüyen iş alanı olan catering sektöründeki kritik başarı alanlarından ve Eczacıbaşı Profesyonel olarak EP
Akademi ile sundukları eğitim desteklerinden bahsetti. İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, yaptığı konuşmada yemek sanayicilerinin sorunlarına değinirken konuşmasını Eczacıbaşı Profesyonel ile yaptıkları işbirliğinin sektöre sunduğu ayrıcalıklarına değinerek sürdürdü. YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın yaptığı konuşma sonrası plaket törenine geçildi. Eczacıbaşı Profesyonel, geniş ürün yelpazesiyle turizm, yiyecekiçecek, AVM, eğitim ve sağlık sektörlerine hizmet veriyor ve A’dan Z’ye yüksek kalite ve hizmet standartlarıyla 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunuyor. Ev dışı tüketimde, yüksek hizmet ve ürün kalitesinin müşteri memnuniyeti ve verimlilik artışı getireceğine inanan Eczacıbaşı Profesyonel, bu inancı paylaşmak ve yaymak amacıyla turizm ve yeme içme alanındaki sektör temsilcisi kuruluşlarla sponsorluklar kurarak işbirliğine gidiyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
İYSAD.indd 15
15
13.02.2015 01:29:36
haber
İş hayatının yoğunluğu içinde yemek yemeyi unutma ya da ne yediğini önemsemeden öğünleri atlama gibi durumları her çalışan yaşayabiliyor. Uzmanlara göre bu durumda çalışan sağlığından olabiliyor ve dolaylı olarak da işten alınan verim düşüyor. Hem çalışan sağlığını korumak hem de iş verimliliğini sağlayabilmek için günlük iş rutini kadar önem taşıyan beslenmeyi de planlamak gerekiyor.
ÇALIŞANLARIN BESLENME ALIŞKANLIĞI
İŞ VERİMLİLİĞİNİ ETKİLİYOR
Engin Üstel
İ
ş yaşamında önem verilmesi gereken konulardan biri olan beslenmeyi, çoğunlukla yoğun iş temposu içinde birçok çalışan ve dolaylı olarak da işverenler gözden kaçırabiliyor. Beslenme eksikliği ya da yanlış beslenme sonucu çalışanlar birçok sağlık problemi ile karşılaşabiliyor. Hem bu sağlık sorunlarının önüne geçebilmek hem de beslenmeyle bağlantılı olarak iş verimliliğini artırabilmek için işverenlerin beslenmenin iş hayatındaki önemini kavrayabilmesi gerekiyor. ISS Catering Genel Müdürü Engin Üstel konuyla ilgili olarak; “İşverenlerin çalışanlarının besin ihtiyacının farkında olması, iş hayatının yoğunluğu içinde doğru beslenmeyi es geçmemesi gerekiyor. ISS olarak biz hizmet verdiğimiz şirketlere çalışanın günlük besin ihtiyaçlarını karşılayabilecek, besin değerlerine dikkat edilerek hazırlanan menüleri sunuyoruz. Her çeşit sebze ve et ürünleri yemeklerinin servis edilmesiyle, daha kontrollü ve sağlıklı bir öğün geçirilmesini sağlıyoruz. Bizler de sağlıklı beslenmenin çalışma hayatında da ne kadar önem taşıdığını biliyoruz ve buna uygun olarak hizmet
16
ISS.indd 16
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:30:09
haber
veriyoruz” açıklamalarında bulundu. Mavi yakalıların beden gücüyle sarf ettikleri enerjiyi geri kazanabilmesi için daha yüksek enerjili beslenmesi gerektiğini söyleyen ISS Catering Genel Müdürü Engin Üstel, beyaz yakalıların da proteinli besinlerin yanında omega-3 ve folik asit içeren yiyecekleri tüketmesi gerektiğini belirtti.
Düzenli beslenme çalışan sağlığını koruyor Gün içinde çalışanın yaptığı işe bağlı olarak alması gereken karbonhidrat, protein ve diğer besin değerlerinin miktarlarının belirli olması, bir süre sonra vücut metabolizmasının bu düzene alışmasını sağlıyor. Bu durumda beslenmenin düzenli olması uzun vadede çalışan sağlığını da koruyor. Ayrıca mevsim
geçişlerinde çalışanların mönülerine C, E, D ve K vitaminlerini içinde barındıran yiyeceklerin eklenmesi fiziksel olarak birçok hastalığın ruhsal olarak da depresyon riskinin önüne geçiyor.
Beslenme alışkanlığı iş verimliliğini etkiliyor Çalışanların günlük iş temposu içinde neyi, ne zaman, ne miktarda yiyeceğini bilmesi beslenme ihtiyacının eksiksiz
karşılanması için önemli. Çalışanların günlük besin ihtiyacını doğru biçimde karşılaması, fiziksel ve ruhsal sağlığını olumlu yönde etkilerken aynı zamanda iş verimliliğini de artırıyor. Çalışanın fiziksel ve ruhsal sağlığı motivasyonunu doğrudan etkilerken dolaylı olarak da yaptığı işe odaklanmasını sağlıyor. Çalışanın beslenme alışkanlığının doğru olması uzun vadede işindeki başarısını olumlu yönde etkiliyor.
Tablo.1: Çalışanların cinsiyet, yaş, kilo ve boyuna göre günlük enerji ihtiyacı
ERKEK 19-30 31-50 51-65 65+ KADIN 19-30 31-50 51-65 65+
72 75 75 75
Boy 177 177 176 173
2850 2623 2250 2100
59 63 65 65
164 163 160 159
2180 2065 1917 1790
*Tablodaki değerler ağırlığı ve boyu belirtilen bireyler için tahmini değerlerdir. Günlük fiziksel aktiviteye göre artabilir ve azalabilir. Örneğin; spor yapan bir bireyin enerji ihtiyacı belirtilen miktardan daha fazla olacağı gibi çok hareketsiz bir bireyin enerji ihtiyacı da belirtilen miktardan daha az olacaktır. Endüstriyel Yemek Dünyası
ISS.indd 17
17
13.02.2015 01:30:12
haber
Küçük Oteller
ALMANYA’DAYDI!
Alman sanayi tipi bulaşık makinası firması Winterhalter; küçük otel yetkililerini Almanya’da ağırladı.
W
interhalter firmasının, Küçük Oteller Derneği ile gerçekleştirdiği proje ortaklığı doğrultusunda; 18- 21 Aralık tarihinde İstanbul otellerinden 25 üye, Almanya’nın Meckenbeuren bölgesine giderek, Winterhalter’in üretim tesislerine ziyarette bulundu. Endüstriyel mutfak sektörünün saygın firması Winterhalter’in üretim fabrikalarını gezen küçük otel sahipleri; Alman kültürüyle yoğrulmuş bu hizmet teknolojilerinin sürdürülebilirlik, inovasyon, pazarlama ve insan gücü kullanımı bağlamlarında farklı uygulamalarını gözlemleme fırsatı buldu. Yine yakın bir bölgede bulunan sanayi tipi fırın markası Rational’i de, ziyaret eden otel sahipleri; sektörde üstün teknolojinin en uç noktalarındaki örneklerini, Rational fabrikasında keyifle beraberce yemek pişirip tadım yaparak deneyimledi.
18
Geleceğin teknolojisini keşfetme İlk olarak derneğin İstanbul üyeleri ile yapılan çalışma; üyelere sektörün alanında en ileri teknolojilerini tanıma fırsatı sunması ve üyelerin ortak bir platformda buluşarak bilgi ve fikir paylaşımı yapabilmesi açısından da oldukça faydalı geçti. Fabrika ziyaretlerinin yanı sıra, İsviçre ve Avusturya’nın civar bölgelerine de gezilerde bulunan Küçük Oteller Derneği üyeleri; bu bölgelerin turizm yapısını da deneyimleme ve birbiriyle karşılaştırma fırsatı buldu. Derneğin üyelerinden Village Park Resort & Spa’yı temsilen geziye katılan Münevver Öçalır; Winterhalter firmasının üyelere gösterdiği misafirperverlik ve şeffaf pazarlama tekniklerinin, müşteri ile arasında duygusal bir bağ oluşturmada ve marka bağlılığı yaratmada oldukça etkili bir yöntem olduğunu belirtti. Münevver Öcalır, “Otelcilik sektörünün en önemli
ve kontrolü zor maliyetleri hususunda, teknolojinin geldiği noktayı görmek, beni gerçekten büyüledi. İmkânsızı, yapmış durumdalar. Fabrikaları gezmenin yanı sıra; farklı ülkelerin mutfaklarını tadarak ve aynı sektörden aynı dili konuşabildiğimiz insanlarla beraber dolu dolu, keyifle geçen, oldukça verimli bir programdı. Bu tarz öğretici ve birleştirici etkinlerin, sektör olarak bakış açımıza kattığı zenginlik tartışılamaz” dedi. Küçük Oteller Derneği Başkanı Ömer Faruk Boyacı ise; gerek sürdürülebilirlik gerekse inovasyon anlamında, sektörün çok ileri bir noktasını temsil eden bu gibi firmaları yakinen gözlemlemenin oldukça önemli olduğunu belirtti. Faruk Boyacı; “Geleceğin teknolojisini yerinde tanıyarak, üretilen değeri deneyimleme fırsatı bulduk. Türkiye’deki eski, köhnemiş iş modellerinin, bu gibi sektörün öncü aktörlerinden öğreneceği çok şey var. Oldukça verimli bir programdı; dernek olarak sektöre yön veren, doğru firmalarla iş birliği yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Endüstriyel Yemek Dünyası
HİZMET-Winterhalter.indd 18
13.02.2015 01:31:29
HİZMET-Winterhalter.indd 19
13.02.2015 01:31:31
haber
Sakaryalı Yemek Sanayicileri de ‘Birlik’ dedi Başkanlığını İffet Hacıeyüpoğlu’nun yaptığı Sakarya Yemek Sanayicileri Derneği (SAYEMSAD), CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Vali Yardımcısı Nurettin Yücel, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Erdemir, YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın katıldığı bir etkinlikle açıldı. 20
SAKARYA.indd 20
T
oplu yemek sektörünün ölçülebilir kriterlerin dışında, ürün kontrolü olan farklı bir sektör olduğunu kaydeden SAYEMSAD Başkanı İffet Hacıeyüpoğlu, “Bu farklılığa dikkat çekmek ve sorunlarımıza bir çatı altında çözüm üretebilmek amacı ile SAYEMSAD’ı kurduk. Sonrasında katılımcı derneklerle hızla büyüyen YESİDEF’e üye olduk. En önemli sorunlarımızdan birisi kayıt dışı üretim. Merdivenaltı olarak bilinen, kayıt dışı firma üretimlerinin, yüksek oranda olduğu sektörlerin başında geliyoruz. Birlikten güç doğar. Şimdi yılmadan ve yorulmadan çalışmanın, yeni değerler yaratmanın zamanıdır” dedi.
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:32:14
haber
Hacıeyüpoğlu’nun ardından konuşan YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Türkiye yemek sanayileri olarak ülkemizdeki 20 milyon iş gücüne yemek üreten, 400 bin kişiyi direkt, 1,5 milyon kişiyi de dolaylı istihdam eden, Gıda Bakanlığı tarafından lisansları verilmiş 4 bin 800 kişilik bir aileyiz. Çalışanlarımızla birlikte bakıldığında önemli bir istihdam sağlıyoruz. Hedeflerimiz büyük” dedi.
CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ise, “Yemek sanayicileri ayını zamanda turizme katkı sağlayan kendi yöresel yemeklerini de yılın belli günlerinde toplumun beğenilerine sunabilmek için o tat ve lezzetleri de kaybettirmeyecek bir sosyal aktiviteyi de hayata geçirmekteler. Seçildikten sonra TBMM çatısı altındaki tüm milletvekilleri tek yumruk olmalı. Bunun AKP’si, CHP’si, MHP’si olmamalıdır. Birlikte olmalıyız” dedi. Özkoç,
“Böyle önemli sektörlerin önünü açabilmek dünya pazarından alacakları yer konusunda birlikte mücadele edilmeli. Önlerindeki engeller ne kadar çabuk kaldırılırsa Türk insanı o kadar zengin olur refaha erişir. Bundan sonra bu sektörle alakalı sorunları ile getireceğiniz her dosya iktidar ve muhalefetin milletvekilleriyle siyasi ayrım gözetmeksizin önünüzdeki engellerin kaldırılması için katkı göstereceğiz” diye konuştu.
Endüstriyel Yemek Dünyası
SAKARYA.indd 21
21
13.02.2015 01:32:19
haber
Federasyonun Taze ve Güçlü Üyesi:
KASTAMONU YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ YESİDEF Başkanı Bozdağ, Kastamonu Yemek Sanayicileri Derneği’nin açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, her türlü sektöre katma değer oluşturduklarını kaydetti. “Türkiye’deki 20 milyon iş gücüne yemek üreten ve 20 milyar dolarlık istihdam ve pazar payı sağlayan 400 bin kişiyi direkt, 1 milyon 500 bin kişiyi de dolaylı istihdam eden, 43 ilde örgütlenmiş 4 bin 800 kişilik aileyiz” diyen Bozdağ, hedeflerinin çok büyük olduğunu söyledi.
F
ederasyon olarak dünyaya yemek satmayı hedefleyen misyonları olduğunu anlatan Bozdağ, “Böyle olunca çalışmalarımız ve derneklerimiz de bu hızla bize yetişmeye çalışıyor, biz de onlara sinerji yaratarak dünyaya açmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Çeşitli ülkelerde çalışanların yemeğini cebinden ödediğini ifade eden Hüseyin Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin Batı’ya dönük yüzüne baktığımızda da Avrupa Birliği’nde bir konuda, insanı doyurmak yönünde öndeyiz. Neden mi? Bugün Mercedes-Benz firmasının İstanbul’da
22
KASTAMONU.indd 22
bulunan fabrikasındaki işçisinin yemeğini patronu öderken, Almanya’daki çalışanı kendi cebinden yemek yiyor, bu kadar net. ‘İnsan hakkı’ diyen Avrupa Birliği, bizden bir adım daha geride. Sebebine gelince insanın en temel doyma ihtiyacı beslenmesini Türkiye’de hem özel sektördeki patronlarımız hem de devletimiz cebinden ödüyor.”
“Askerimiz patates soymayacak!” Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili projeler hazırladıklarını ve bu kapsamda bakanlıkla görüşme yaptıklarını açıklayan YESİDEF Başkanı Bozdağ, “Hepimiz askerlik yaptık. Hepimizin erkek
evlatları var. Onlarda askerlik çağı gelince vatani görevlerini yerine getirecek. Evlatlarımız, askerliğe gittiğinde karavana taşıyor, soğan patates soyuyor. Bu askerlerin görevi değil. Madem bizi askere alıyorsunuz, buna vatan borcu diyoruz, Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesiyle vatanı savunacak. Bizde, askerin hizmetkârlığını yapacağız. Şu an 110 bin askerimizin yemeğini yemek sektörü yapıyor, geriye kalan 500 bin civarındaki askerlerimizle ilgili projeleri de hazırladık, bunlarında yemeğini biz vereceğiz” diye konuştu. Bozdağ, Türkiye’nin tarım ülkesi olduğunu belirterek “76 milyon nüfusu besliyoruz, yetmiyor,
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:34:58
haber
35 milyon da turist besliyoruz. 85 yıldır gıdanın başıboştu, gıda yasamız yoktu, çok şükür, bundan iki yıl önce 5996 sayılı Gıda Yasası çıktı. Bu yasayı çıkaranlara, destek verenlere YESİDEF olarak minnetlerimizi sunuyoruz. Mutlaka her sektörün merdivenaltı var ama gıda ve yemekte merdivenaltı işletmeyi kabul etmiyoruz. Burada merdivenaltı müşteri var. Hem kamu hem özel sektörde eğer siz benden ucuz yemek talep ediyorsanız; kusura bakmayın siz merdivenaltı müşterisiniz. Dolayısıyla her sektörde belki merdivenaltı işletmeler belki kabul görür ama hiç olmazsa gıdada olmamalı. Ucuza yenilen yemek
sizi merdivenaltı müşteri haline getirir. Bu önemli bir kriter olarak kabul edilmeli.” YESİDEF’in şişmanlık, obezite, kanser, şeker hastalığı gibi konularda da araştırma yaptığına işaret eden Hüseyin Bozdağ, “Dünyada ne yapılıyorsa biz de yapalım dedik. Bu çerçevede Türkiye’de ‘Aşşal’ dönüşüm yapmaya çalışıyoruz. Aşşal dönüşümün altında çok önemli 2 -3 projemiz var” dedi. Farkında olmadan kendi geleceklerini kötü beslediklerini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Federasyon olarak yeni neslin beslenmesi ile
ilgili ciddi bir sosyal sorumluluk projesi hazırladık. 17 milyon çocuğumuz var, geleceğimiz bunlar. Çocuk okula ilk giriyor tostla tanışıyor. Arkasından hamburger, fast food, gazlı içecekle. Sonrasında artık çocuğu bunlardan kurtaramıyorsunuz. İstedik ki bunlar artık ‘tost verin yesinler, test verin çözsünler’ modelinden çıksın; tostla test arasında gidip gelmesinler. Çocukların beslenmesi annesinden 5 yaşında ayrıldığından itibaren annesi onu nasıl besliyorsa o şekilde devam etsin. 68 bin okulda 17 milyon çocuk, 600 bin öğretmeni içine alan projemizin üzerinde iki sene çalıştık. Doğru beslenme biliyorsunuz dünya için önemli bir konu.”
“Uzlaşamayanları aynı tabakta buluşturuyoruz” ABD Başkanı Obama’nın eşinin çocukların daha iyi beslenmesi için dans ettiğini ve Putin’in de çocuklar tosttan kurtulsun diye Moskova’nın merkezine 22 mutfak kurdurduğunu hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti: “Biz de ne yaptık, Milli Eğitim, Sağlık ve Gıda bakanlığımıza, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştük. Kimi zaman barışta bile uzlaşamayan bu isimleri tabakta uzlaştırdık. Çocuklarımızın doğru beslenmesi için hepsinin ortak kanaatini aldık. Türkiye yemek sanayinin Endüstriyel Yemek Dünyası
KASTAMONU.indd 23
23
13.02.2015 01:35:05
haber
kaptanı olarak böyle bir projeyi hazırladık Bakanlıklarımıza sunduk. Ama Türkiye’de çivi bir sefer vurmayla çakılmıyor. Çalışmalarımız devam ediyor. Bakın gazlı içecekler günah keçisi. Aslında çocuğun orada sıcak yemek yemesi önemli. Gazlı içecek vermedin de tost verdin, bisküvi verdin; ne fark eder? Biz okullarda kantin olmasın demiyoruz. Ama yemek de verilsin. Türkiye’de 600-700 okulda yemek veriliyor. Çok yetersiz, yüzde 1 bile değil. Burada ilk hedef çocuğun sağlıklı beslenmesidir. Ekonomik olarak çok önemli bir adım. Bu işin Türkiye’ye maliyeti ortalaması yıllık olarak 13 milyar TL. Ama bu 13 milyar lira ile 400 bin yeni insan istihdam ediyorsunuz, tarıma dayalı gıdada 1 buçuk milyon insanı dolaylı istihdam ediyorsunuz ve en önemlisi de bu para da Sağlık Bakanlığının bütçesinden 20 milyar TL’lik ilaca, kanser hastalığı, şeker hastalığı, obezite için harcanan paraya baktığınızda da yıllar geçtikçe azalacak.” Milli Eğitim Bakanlığına yönelik yapılan projede tüm okulların yapısına göre model geliştirdiklerini anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mutfak yoksa koordinatör mutfak kurup okullara yemek servisi buradan yapılacak. Yeni açılacak okullarda mutfağı da projeye dahil edilecek, yeri varsa prototip mutfak kurulacak. Türkiye’nin neresinde olursanız olun aynı hizmeti alacaksınız. Çünkü benim Türkiye’nin dört bir tarafından lisanslı üyelerim var. Tabii ki bunun için bir pilot bölge uygulaması yapılması lazım. Çocuğun defteri, kitabı, sütü devlet tarafından veriliyor. Biz de evet bunlar gerekli ama yetmez yemek de verelim diyoruz. 17 milyon çocuk
24
KASTAMONU.indd 24
doğru beslenirse kanser, şeker, obezite gibi hastalıklardan ari olarak yetişirse kendinden sonraki nesiller de sağlıklı olacaktır.”
“Büyük özen gerektiren bir iş yapıyoruz” Kastamonu Yemek Sanayicileri Derneği (KASTAYSAD) Başkanı Hüseyin Kömürcü ise, bütün mesleklerin özen istediğini ve hakkı verilerek yapılması gerektiğini ifade ederek, bazı mesleklerin ise daha fazla özen istediğine dikkat çekti. Yemek sektörünün de fazla özen isteyen bir sektör olduğunu vurgulayan Kömürcü, şunları söyledi: “Kitlelerin sağlığını ilgilendiren, gelecekte bizi yönetecek gençlerimizin ve çocuklarımızın gelişimine, ülke genelinde fabrikalarda istihdam edilen işçilerimizin üretim gücüne direkt etki eden bir sektör. Stok edilemez bir ürünle ve günde birden fazla sevkiyatla tamamen yöre, yetiştiriliş tarzı ve damak tadı gibi kişisel beğeni ile değerlendirilen, ölçülebilir kriterlerin dışında ürün kontrolü olan farklı bir sektör.” Zor bir sektörden bahsettiklerine işaret eden Hüseyin Kömürcü, şunları söyledi: “Biz, sanayi tipi kazanlarda, sanayi tipi fırınlarla, sanayi tipi yemek üretiyoruz. Ne yazık ki, evde annelerimizin, eşlerimizin sevgilerini katarak yaptığı ev tipi
yemeklerle mukayese ediliyoruz. Birçok mesleğin farklı riskleri var. Örneğin sağlıkta ameliyatta yapılan bir hata ya da yanlış verilen bir ilaç bir cana mal olabilir. Ancak bizim sektörümüz binlerin, on binlerin, sağlığını ilgilendiriyor. Her ne kadar sürekli gelişim anlayışı ile kritik kontrol noktalarımızı düzenli denetlesek, daimi eğitim ve kontroller yapsak da en riskli sektörlerden biriyiz. En önemli sorunlarımızdan biri de kayıt dışı üretim. Merdivenaltı olarak bilinen gerekli izin ve belgelerini tamamlamadan, bir kaç ocak, yetersiz sermaye ile faaliyet göstererek maalesef pazar bulabilen kayıt dışı firma üretimlerinin yüksek oranda olduğu sektörlerin başında geliyoruz. Bir kalem nasıl üretilir, kauçuk nasıl hamur haline getirilir, çoğumuzun fikri, bilgisi yoktur. Doğal olarak işi ehline bırakır, kalite kontrolcülerin işine karışmayız. Ama yemek, bütün evlerde pişen, yapımı gerçekleştirilen bir ürün olduğu için belki de hepimizin kendine göre bir fikri ve doğrusu vardır. Okul, hastane, fabrika gibi insanların bir arada bulunduğu tüm mekânlarda yemek üreten ve taşıyan biz, işte bu çok sesli ve çok doğrulu kontrollerle değerlendiriliyoruz. Öyle bir iş yapıyoruz ki binlerce kontrolcüye ürün beğendirmek zorundayız. Herhangi bir sektörde olduğu gibi ölçülebilir değerlerle ürün ve kalite kontrolü sektörümüz için geçerli değil. Sektörümüzdeki kalite kontrolü anlayışı damak tadı gibi tamamen göreceli bir alanda gerçekleşir.” Konuşmaların ardından Kastamonu Üniversitesi Fazıl Boyner Sağlık Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlknur Tütüncü, Yeni Neslin Beslenmesi konusunda bilgi verdi.
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:35:08
KASTAMONU.indd 25
13.02.2015 01:35:09
haber
ETÜDER 10 YAŞINDA! E
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER)’nin 10. kuruluş yıldönümü, İstanbul Ceylan Intercontinental Otel’de yapılan etkinlikle kutlandı. ETÜDER üyelerinin yanı sıra, CNR ve IPSOS gibi ETÜDER’in iş ortağı olan kuruluşların temsilcilerinin katıldığı organizasyonda konuşan ETÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, özellikle son iki yıldaki gelişmelerin, Türkiye’de EDT sektörünün gelişimine yaptığı büyük katkıyı vurguladı. 26
ETÜDER.indd 26
TÜDER bünyesinde “Üyelik Geliştirme, Eğitim, EDT Expo ve EDT Panel Araştırma” başlıklarından oluşan 4 komite kurulduğunu belirten Şahinöz, her bir komiteye bir ETÜDER Yönetim Kurulu üyesinin liderlik ettiğinin altını çizdi. Eğitim Komitesi Lideri Emin Kemal Okan, “ETÜDER’in kurulduğu günden bu güne eğitimler yaptığını, bu eğitimlerin hem ‘Türk Ticaret Kanunu, Çek Yasası ve İcra İflas Hükümleri’ gibi ETÜDER üyelerinin pazarın şartlarına göre ihtiyacı olan eğitimler olarak hem de yapılan denetimler sonucu ortaya çıkan ‘depo personelinin ve araç sürücülerinin eğitimi’ gibi ihtiyaçlara yönelik olarak geliştirildiğini söylerken, Üyelik Geliştirme Komitesi Lideri Temel Soyyiğit, üye sayısının artırılırken ETÜDER’in üyelik prensiplerinden taviz verilmediğini ve verilmeyeceğine dikkat çekti. Komitenin önümüzdeki dönemdeki en önemli projelerinin,
‘Her İlde 1 Üye Kampanyası’ ve ‘Her İlde ETÜDER İl Temsilcisi’ oluşturmak olduğunu açıklayan Soyyiğit, komitenin geliştirmeyi düşündüğü bir diğer konunun ise “Ev Dışı Tüketim sektörüne ürün ve/veya hizmetleriyle katkı sağlayan, koşulları uyan, araç kasası, sarf malzemeleri üreticileri, yazılım şirketlerinin de üye yapılmasının ETÜDER yönetimi tarafından değerlendirilmesi” olacağını sözlerine ekledi.
Sektör Buluşmasını Kaçırmayın! Ne? EDT EXPO (3. Ev Dışı Tüketim – Gıda Ürünleri – Sarf Malzemeleri, Ekipmanları, Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı) Nerede? CNRExpo,Yeşilköy Ne zaman? 25-28 Mart 2015
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:39:04
ETÜDER.indd 27
13.02.2015 01:39:05
haber
Türkiye’de kanatlı et sektörünün yüzde 91’ini oluşturan 29 üye firma bulunduran Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin (BESD-BİR) 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı 28 Ocak Çarşamba günü Ankara Sheraton Otel’de BESD-BİR üyeleri, sektörün üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Dr. Sait Koca:
Besd-Bir Yola
Dr. Sait Koca Başkanlığında Devam Ediyor
Y
önetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin belirlendiği toplantıda Dr. Sait Koca ikinci kez başkan seçilirken, Başkan Yardımcılığı görevi Süleyman Öztürk’ün, Saymanlık görevi ise İpek Üstündağ’ın oldu. Ömer Görener, Mehmet Keskinoğlu, K. Nezih Gencer ve Ender Abalıoğlu ise yönetim kurulu üyeleri olarak belirlendi.
ve Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş da konuşma yaptı. Genel Kurul Toplantısında sektör değerlendirmesi yapan BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca, Türkiye’nin piliç eti üretiminde 2013 yılı itibariyle dünyada 8. sıraya yerleştiğini ve Türk Kanatlı Sektörü’nün ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörlerden biri olduğunu söyledi.
BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca’nın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil, Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı İbrahim Yiğit, Bursa Milletvekili ve Meclis Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Önder Matlı
2025 yılı kanatlı eti ihracat hedefi 2.4 milyar dolar
28
BESD-BİR.indd 28
Dr. Sait Koca, 2014 yılı kanatlı eti ihracatının 431 bin ton ve 700 milyon Amerikan Doları olarak gerçekleştiğini kaydetti ve sözlerine devam etti: “Türkiye, Dünya piliç eti ticaretinde 4. Sırada ve %4.1’lik bir paya sahip. Hedef, ABD
ve Brezilya’nın ardından üçüncülüğü elde etmek. Kanatlı eti ihracatımız özellikle 2008’den bu yana ciddi oranda artarak devam ediyor. En büyük pazarımız Irak’a bu ihracatın 227 bin tonluk kısmını gerçekleştirdik. Suriye de bizim için son 2 yılda 20-25 bin tonluk ihracat gerçekleştirdiğimiz önemli bir pazar konumunda. Bu pazar portföyüne yeni ülkeleri katmak gerektiğine inanıyoruz. 2025 yılı kanatlı eti ihracat hedefimiz 1 milyon 300 bin ton ile 2,4 milyar dolar” dedi. Üretimle ilgili rakamlar veren Dr. Sait Koca “İlk verilere göre 2014 yılı piliç eti üretimi, 2013 yılına göre %9,2 artış göstererek 1 milyon 956 bin tona ulaştı. 2005’ten sonra gerilemeye başlayan hindi eti üretimi son yıllarda tekrar artmaya başladı ve 2014 yılında 53 bin tona ulaştı.2025 yılında piliç eti üretiminin 3.48 milyon ton, hindi eti üretiminin ise 100 bin tona ulaşmasını hedefliyoruz. Üretimle beraber Türkiye’de kişi başı piliç eti tüketimi de artıyor. 2001 yılında 8,5 kilo olan kişi başı piliç eti tüketimi 2014 yılında 21 kilograma ulaştı.”
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:40:20
haber
FOODSOFT
ÜNİVERSİTELİ OLDU!
T
ürkiye genelinde toplu yemek şirketlerinin yoğun olarak kullandığı FoodSoft adlı yazılım, üniversitede ders oldu. FoodSoft programının mimarı, Simge Teknoloji’nin Genel Müdürü İbrahim Kaymak, Uludağ Üniversitesi Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu ile gerçekleştirdikleri işbirliğiyle sektörün ihtiyaç duyduğu ‘ara elaman’ değil ‘aranan eleman’ yetişeceğini söyledi. Ülkemizde son yıllarda peş peşe teknoloji geliştirme merkezleri açılıyor. Teknoloji geliştiren firmalara yapılan desteklergöz önüne alındığında, bilgi ve teknolojinin stratejik öneminin farkına varıldığını söylemek mümkün. Bu doğrultuda üniversite ve sanayi kuruluşları arasında yapılan işbirlikleri de son derece önemli. Yeni teknolojilerle üretilen katma değerli ürünler pazarında “artık biz de varız” demek daha kolay hale geliyor. Oluşturulan bu katma değerin ülkemizde kalması ve istihdam alanını genişletmesi her zamankinden önemli…
Üniversite – Sanayi işbirliğinin yeni bir örneği; yazılım üreticisi Simge Teknoloji ile Uludağ Üniversitesi Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu arasında gerçekleşti. EFQM uygulamasıyla2013 Bursa Kalite Başarı Ödülü’ne layık görülen GemlikAsım Kocabıyık MYO, bu başarısını, öğrencilerini gıda sektöründe “aranan eleman” olarak yetiştirerek sürdürmek istiyor. Bunun için gerekli adımları atan Gemlik Asım KocabıyıkMYO, Simge Teknoloji ile işbirliği protokolü imzaladı. Protokol kapsamında FoodSoft Programı okulun bilgisayar laboratuvarındaki sisteme yüklenecek ve Gıda Teknolojisi Programı öğrencilerine ders olarak okutulacak. Dönem sonunda başarılı olan öğrencilere ‘FOODSOFT Programı Yeterlilik Sertifikası’ verilecek. Toplu yemek üretiminin birçok sorununun yanında yetişmiş, işten anlayan, bilgi teknolojilerine hâkim, piyasayı bilen eleman açığının da sektörün gelişmesini olumsuz etkilediğini belirten Simge Teknoloji Genel Müdürü İbrahim Kaymak, “Bu protokolle toplu yemek sanayine yetişmiş işgücü sağlamak mümkün olacak. Kalori hesabı ve hijyen bilgisinin yanında, irsaliye,
fatura, menü maliyeti, tevkifatlı fatura, cari hesap, FİFO gibi terimlerin ne anlama geldiğini bilen, aşçı, müşteri, tedarikçi, muhasebe ve yönetici arasında köprü olarak müşteri memnuniyetini sağlayabilen genç beyinler sektöre kazandırılmış olacak. Bu işbirliğini diğer üniversitelerimizin benzer bölümlerinde de gerçekleştirerek, sektörün ihtiyaç duyduğu kalite ve yetkinlikte gıda mühendisleri ve gıda teknikerleri yetiştirilmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.
Endüstriyel Yemek Dünyası
FOODSOFT.indd 29
29
13.02.2015 01:41:16
köşe yazısı
Cengiz HALICI Kibele Park Catering cengiz.halici@kibelepark.com
YEMEK HİZMETLERİNDE İŞ ETİĞİ “İlişkilerde merhamet, hak ve hukuku gözeten yönetim anlayışının verimi artıran en önemli olgudur. Yemeğe lezzet katan sırrın ve hizmetin verimli işlemesinin bütününün bu duygudan geçtiğini bilmekte yarar var.
NE KADAR DOĞRU
İŞLİYOR?
B
izler inanıyoruz ki; işi veren ile hizmeti sunanın maddi ve manevi yönden mutlu olamadığı bir ortamda, o projede verilen hizmetin başarısından ve devamlılığından söz etmek mümkün değildir. Temelde toplu yemek üretim ve sanayicileri olarak bizde; işi veren – hizmeti sunan ilişkilerinde yaşanan hukuki ve ahlaki meselelere değinmenin yanı sıra, tüm işletme sahipleri ve çalışanlarına dair sorunlar ve çözüm yolları üzerinde durulmasını ve asgari müşterekte belli bir zeminde buluşulmasının çok önemli
30
KÖŞE YAZISI.indd 30
olduğunu savunuyoruz (arz ve talebin / hizmet bedelinin belirlenmesi noktasında). Bir işyerinde sorun olmaması için ilk önceliğimiz “taşeron da olsak” bir aile havasının hâkim olmasını sağlamaktır. Bir iş ortağı olarak bizler, işveren ile samimi itiraflarda bulunmanın her iki tarafın birbirine olan güvenini doğrudan artırabileceğine, ayrıca taahhütlerimizi yerine getirme noktasında taraflar için mutlu bir iş ortamı yaratacağımıza inanıyoruz ancak bu tek taraflı olmuyor. Bugün halen günümüzde işveren ile hizmeti sunan ilişkilerinde bir istikrarsızlık
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 14:51:33
köşe yazısı
söz konusu; buna birçok etken sebep olsa da en büyük etken işverenin, satın alacağı hizmetten çalışanlarını ne kadar mutlu olacağı değil, bu işten ne kadar çok tasarruf edeceği mantığıyla bakmasıdır. Sorun tam da bu noktada başlıyor çünkü bu bakış, günümüz ekonomisiyle bağdaşmayacak bir bakış açısıdır. Bu bağlamda işverenin talepleri ile hizmeti alacak olan işveren çalışanlarının beklentisi aynı olmayacaktır. Üzülerek söylüyorum ki; işveren üç liralık yemek hizmeti talep ederken çalışanın beklentisi her zaman on liralık hizmet olmuştur… İşverenler; haklı nedenlere dayalı olarak kendi iç dinamiklerinde iş disiplin uygulamasından insan kaynakları yönetimine, iş ahlakından kurumsallaşmada
ortaya çıkabilecek sorunlara kadar birçok konuya neşter vururken, Neşterin vurulması gereken asıl nokta da tam burasıdır. Açıkça belirtmeliyim ki; işletmelerin taşeron seçerken ilişkilerinin sağlıklı ve istikrarlı yürütülmesi bu açıdan çok önemlidir. “Neden iyi bir firma bulamıyorum?” diyen ve sürekli çalıştığı yemek şirketleriyle problemi olan işyeri sahiplerinin şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor. Eğer işletmenin yemek maliyetlerinden dolayı işletme kârlarının düşeceği gibi bir safsataya inanan varsa, temin ederim ki, tüm çalışanlarını en iyi yemek hizmetiyle buluşturan işletmelerin hem kazancı artacak hem de lafta kalan “Biz bir aileyiz” sloganı gerçeğe dönüşecektir. Bazı işverenler bu yazımı okuduklarında bana,
“Yemekse yemek, veriyorum ya daha ne isteyebilir ki?” diye düşünebilirler. Bu soruyu soranlar muhtemeldir ki; ya hayatlarında hiç işçilik yapmamışlardır ya da işçilik yaptıkları günleri unutmuşlardır! Eğer iş hayatınıza işveren olarak başlamışsanız, yapmanız gereken en hayati şey, yanınızda işçi psikolojisinden anlayan ve onlar gibi düşünen bir yardımcı çalıştırmaktır. Peki, biz yemek sanayicilerinin yanlışı ne? “Her fiyat teklifi isteyen firmayı müşterimiz olsun istiyoruz ve her şeye peki diyoruz” (istisna hariç) demek ile yanlışa ortak oluyoruz. Eğer sektörümüzde buna bağlı sorunların bitmesini istiyorsak, paraya göre hizmet değil, hizmetimize göre fiyat sloganıyla yola çıkmalıyız.
Değerli işverenlerimize, Gerçek işveren, iş değil, ilişki yönetendir. Çalışan ve çalıştıranın mutlu olamadığı bir işletmenin başarısı ve devamından söz etmek mümkün hiç değildir.
Endüstriyel Yemek Dünyası
KÖŞE YAZISI.indd 31
31
13.02.2015 01:46:14
haber
Hangi Sektör
Hangi Yemeği Yiyor? 200’ü aşkın şirkette 20 binin üzerinde personele yemek yediren Keyveni Kurumsal Hazır Yemek, “hangi sektör, ne yiyor” araştırması hazırladı. Keyveni Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik; teknoloji sektöründe daha çok fast food yiyecekler, ağır sanayi sektöründe ise tencere yemekleri tüketildiğini açıklarken, diğer sektörlere ilişkin analizleri ise detaylı olarak yorumluyor.
Sadık Çelik
B
ilişim, yazılım, araştırma, danışmanlık ve internet siteleri çalışanlarıTeknoloji sektörü
Ağırlıklı olarak 20- 35 yaş arası çalışanların bulunduğu teknoloji sektörünün, fast food ürünler tüketmeyi tercih ettiğini söyleyen Çelik, “Yemek menülerinde fast food tarzı yiyeceklerin bulunmasını talep eden bu sektörlerin tercihlerinin yaş gruplarına bağlı olduğunu düşünüyoruz. Genç nesil çalışanlar menülerinde klasik veya tencere yemeklerinin dışında pizza, pide, hamburger gibi yiyeceklerin bulunmasını istiyor” diyor.
kalorili yiyecekler tercih eden işçi kadrosu, yemeklerinde seçmeli olan meyve tercihi yerine de tatlı tercih ediyor. İşçi kadrosunda görülen bu tercihler ise çalışma koşulları nedeniyle baş gösteriyor. Yoğun tempoda ve yüksek enerjide çalışan işçiler, çok fazla efor ve enerji sarf etmeleri sebebiyle yemeklerinde mutlaka tatlı yemek ve doyurucu menüler tüketmek istiyorlar” diye açıklıyor.
Ağır sanayi sektörü Ağır sanayi sektörü çalışanlarının ağırlıklı
olarak tencere yemekleri tercih ettiğini bildiren Çelik, “Bilişim ve teknoloji sektörünün aksine kesinlikle fast food yiyecek tüketmek istemiyorlar. Ekmeği fazla tüketmekle birlikte karbonhidratı yüksek besinler yemek istiyorlar. Bunun sebebi ise en fazla ayakta çalışmak durumunda olan sektörde yer almalarından kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra, bu sektör çalışanlarının çoğu geleneksel Türk aile tarzında yetiştiriliyor. Halk arasında ekmeği suya bandırmak şeklinde bir söylem vardır. Bu sektör çalışanlarının temsilcilerinin talebi
İnşaat sektörü İnşaat sektörü çalışanlarının mühendis ve işçi kadrosu olmak üzere ikiye ayrıldığını vurgulayan Sadık Çelik, “Mühendis kadrosunun yemek seçimlerinde salata ve protein dengeli daha düzenli bir beslenme modeli olduğu görülürken, işçi sınıfı tercihlerinde ise ağırlıklı olarak kalorisi daha yüksek yiyecekler bulunuyor. Yağlı ve
32
KEYVENİ.indd 32
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:49:30
haber
de bize bu yönde oluyor. Ekmeği suyuna bandırılacak çeşitlerde yemekler yemeyi tercih ediyorlar” diyor.
AVM, Otel, Hastane. Hizmet Sektörü Hizmet sektöründe çalışanların tümünün fazla detaycı olduğuna dikkat çeken Sadık Çelik, “Daha özenilmiş ve düşünülmüş menüler bekliyorlar. Verilen hizmetin tüm detayını sorguluyorlar. Kullanılan ekipmandan yemeğin hammaddesine kadar sorular soruyorlar. Hemen hemen her çeşit yemeği belirli bir plan ve sıklık dahilinde yemeyi tercih ediyorlar. Bunun sebebi ise kendileri de müşteri ve hizmet odaklı olarak çalışıp hizmet ettikleri için, kendilerine verilen hizmetin de kusursuz olmasını beklemelerinden kaynaklanıyor” diyor.
Gıda ve sağlık sektörü Gıda sektörü çalışanlarının sağlıklı ve dengeli besinler tüketmeyi tercih ettiğini söyleyen Sadık Çelik, “GDO’lu olma ihtimali bulunan, işlenmiş ve naylon ürünlerden uzak duruyorlar. Daha az işlenmiş ürünleri tercih ediyorlar. Patates kızartması, nugget ve schnitzel gibi ürünleri menülerinde görmek istemiyorlar. Bunun sebebi de; içinde bulundukları sektörde yiyeceklerin besin değerlerini ve zararlarını çok iyi bilmelerinden kaynaklanıyor. Sağlıksız gıdaların ve hazırlanış şekillerinin bilincinde olmaları sebebiyle işlenmiş ürünlerin sağlığı tehdit edici unsurlarından kaynaklı doğal ürünler yemek istiyorlar” diyor.
tercih ediyorlar. Ketçaplı mayonezli yağlı yiyeceklerden uzak duruyorlar. Yağsız ve kalorisiz protein ağırlıklı beslenme tercih ediyorlar” diyor.
Ofis tipi çalışan beyaz yakalılar
Kimya sanayi, deri, ayakkabı, tekstil ve matbaa sektörü Kimyevi madde solunumuna maruz kalan bu sektörlerin çalışanları menülerinde özellikle yoğurt ve yoğurt ürünleri tercih ettiğini açıklayan Sadık Çelik, “Çalışma şartlarından kaynaklı kimyevi maddeler ile iç içe olmalarına bir önlem olarak tükettikleri yoğurtla kimyevi madde zararlarının önüne geçmek istiyorlar” diyor.
Spor ve fitness sektörü Spor sektörü çalışanlarının ağırlıklı olarak eğitmen kadrosundan oluştuğunu ve bu kişilerin de genellikle spor akademisini bitirmiş kişiler olduğunu belirten Sadık Çelik, “İşleri gereği kendi vücutlarına ve formlarına da dikkat eden spor sektörü çalışanları, ağırlıklı olarak gramajı belli protein ürünleri
Bu grupta çalışan özellikle kadınlar salata bar seçeneği fazla ve zeytinyağlı menüler tüketmeyi tercih ediyor. Masa başı çalışmalarından kaynaklı gün içinde hareketsiz kaldıklarından dolayı hafif yiyeceklerin kilo alma riskini önleyeceğini düşünüyorlar. Bu konuda çok haklılar. Özellikle gün içinde egzersiz yapılmadığı ve uzun saatler oturulduğu müddetçe yenilen yemekler enerji olarak dışarı atılamadığından dolayı kilo olarak vücutta kalıyor. Bu yüzden sindirimi kolay ve kalorisi düşük salata ve zeytinyağlıların tercih edilmesi formunu ve kilosunu korumak isteyen kişiler için ideal bir seçenek oluşturuyor. Bu kişilerin diyet menü taleplerinin de ağırlıkta olduğu zamanlar olabiliyor. Kalorisi düşük, yağsız, karbonhidratsız menüler yemek istiyorlar. Özellikle yaz aylarında bu talepler artıyor. Yine ofis tipi çalışanları incelediğimizde ay içinde belirli dönemlerde brunch tarzı kahvaltılık yiyecek talepleri olduğu görülüyor. Endüstriyel Yemek Dünyası
KEYVENİ.indd 33
33
13.02.2015 01:49:31
haber
Dengeli beslenen bir
Türkiye için! Yıldız Holding “Sorumlu Beslenme İletişimi” İlkelerini Açıkladı
Y
ıldız Holding “sorumlu beslenme” prensiplerini, “Sorumlu Beslenme İletişimi Kılavuzu” altında bir araya getirerek, Türkiye’de bu alanda kılavuz belirleyen ilk gıda şirketlerinden biri oldu. Yıldız Holding kılavuzda Ülker ve alt markalarına ait ürünlerden son 5 yılda yaklaşık 20 bin ton şeker ve 550 ton tuz azaltımı yaptığını ortaya koyarken, çikolata kategorisinde hiçbir üründe trans yağ kullanılmadığına dikkat çekiyor. Son 6 yılda United Biscuits, Godiva ve DeMet’s olmak üzere dünya çapında üç önemli satın alım gerçekleştiren Yıldız Holding, “Sorumlu Beslenme İletişimi Kılavuzu” ile global arenada yerini sağlamlaştırırken, Türkiye’de gıdanın ve sağlıklı nesillerin geleceğine katkı sağlayacak bir çalışmayı da sektöre kazandırmış oldu. Gıda sektöründe ilk Ar-Ge laboratuvarı, ilk hijyen laboratuvarı ve ilk inovasyon merkezini kurarak tüketicisini kaliteli ürünlerle buluşturmayı ilke edinen Yıldız Holding, toplumu güncel sağlık konularında bilgilendirmek için 2009 yılında da Sabri Ülker Gıda Araştırmaları
34
Enstitüsü Vakfı’nı kurmuştu. Kurucusu Sabri Ülker’in, “Kendim yemediğim, çocuklarıma yedirmediğim hiçbir şeyi tüketicime yedirmem” ilkesinden yola çıkan Yıldız Holding, daha sağlıklı bir yaşam için Ar-Ge çalışmalarından, genç yaşta dengeli beslenmenin öneminin yaygınlaştırılmasına kadar birçok alanda çalışmalarını sürdürüyor.
İletişimi Kılavuzu” bazı kategorilerde son 5 yıl içinde gerçekleşen önemli değişimleri ortaya koyuyor. Kılavuzda yer alan bazı başlıklar şöyle:
Türk gıda sektörünün standartlarının belirlenmesinde 70 yıldır önemli rol oynayan Yıldız Holding, bu alandaki kuralları dünya standartlarına ulaştırmak için yeni bir çalışmaya daha imza attı. Holding “sorumlu beslenme” prensiplerini, “Sorumlu Beslenme İletişimi Kılavuzu” altında bir araya getirerek, Türkiye’de bu alanda bir kılavuz belirleyen ilk Türk gıda şirketi oldu. Yıldız Holding kılavuzda, şirket ve markalarının sorumlu iletişim prensiplerini açıklarken, çocuklara yönelik iletişimde bazı taahhütlerde bulunuyor.
Unlu mamuller, içecek, süt ürünleri ve sakız ve şekerleme ürünlerinde 14.023 ton şeker ürünlerden çıkartıldı. Reformülasyon çalışması yapılan gazlı içeceklerden yıllık 5.155 ton şeker azaltıldı. Unlu mamuller ve süt ürünlerinde son 5 yılda 449 ton tuz azaltıldı. Çikolata kategorisinde yer alan tüm ürünlerden trans yağ çıkartıldı. Unlu mamuller ve süt ürünlerinden toplam 1.806 ton yağ çıkartıldı. Ürünlerde toplam 275 ton daha az doymuş yağ kullanıldı. Kılavuzda yer alan genel prensiplerde, iletişim mesajlarının sağlıklı, dengeli beslenmenin ve aktif yaşam şeklinin önemine vurgu yapacak şekilde olacağının ve tanıtımların dengeli beslenme prensiplerine bağlı kalınarak yapılacağının altı çiziliyor.
Yıldız Holding’in üretimden ambalaja, pazarlamadan iletişim konularına kadar önemli prensiplerini şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaştığı “Sorumlu Beslenme
Yıldız Holding, sağlıklı bir yaşama sahip olmanın öneminin farkındalığıyla, başta çocuklar olmak üzere tüm tüketicilerine yönelik, ilgili bilim*insanlarının
Sorumlu Beslenme İletişimi Kılavuzu
Endüstriyel Yemek Dünyası
YILDIZ BESLENME.indd 34
13.02.2015 01:50:14
haber
uzmanlığından da faydalanarak “sorumlu pazarlama” konusunda en yüksek standartları sağlayacağını açıklıyor. Çocuklara yönelik reklam ve iletişim araçlarıyla ilgili olarak belirli prensiplerin açıklandığı kılavuzda, reklamların ebeveyn otoritesine zarar vermeyeceği, çocukları ürün kullanımının potansiyel faydaları konusunda yanlış yönlendirmeyeceği, sağlıklı beslenme şekillerini ve fiziksel aktiviteyi özendirecek yönde olacağı taahhüt ediliyor.
1 Milyon Çocuğa “Yemekte Denge” Eğitimi Devam Ediyor Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı’nın Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile işbirliğiyle yürüttüğü “Yemekte Denge” projesi 4.dönem eğitmen eğitimi programı Türkiye çapında programın uygulandığı illerde tamamlandı. Programın 2. 3. ve 4. sınıflara göre farklılaştırılan içeriği ve zenginleşen görsel materyali hakkında bilgilendirilen eğitimciler, sorumlu oldukları il ve okullarda proje kapsamında eğitim vermeye 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı 2.yarıyılında devam edecekler. Türkiye’nin en kapsamlı ve sürdürülebilir temel beslenme eğitim projelerinden biri olarak 2011 yılında uygulanmaya başlayan proje bu yıl, İstanbul, İzmir, Trabzon, Gaziantep, Kayseri, Antalya, Sinop, Erzurum, Aydın, Kahramanmaraş’ın bulunduğu 10 ilde toplam 1 milyon öğrenci ve ebeveyne ulaşıyor.
TFF-Ülker Futbol Köyleri Elit Kampı Sömestr Tatilinde Çocukları Ağırlayacak 8 yıldır destek verilen Grassroots programıyla bugüne kadar 272.000’i aşkın çocuğa TFF- Ülker Futbol Köyleri’nde teknik altyapı eğitimi veren Yıldız Holding, 2015 sömestr tatilinde
düzenlenecek olan Elit Kamp’ta, 2014 yılı yaz döneminde Futbol Köyleri’ne katılmış ve eğitmenleri tarafından seçilmiş başarılı öğrencileri ağırlayacak. Elit Kamp’ta 46 kız ve 56 erkek toplam 102 çocuğa teknik futbol eğitimi verilecek. Bilimsel olarak alanında ihtisas sahibi, sorumlu bilim insanlarının uzmanlık konularındaki akademik beyanları ile sebep sonuç ilişkisini gözeten istatistiki öneme sahip bilimsel araştırmalar göz önüne alınır.
Böylece tüketicilerimiz seçimlerini bilinçli olarak yapabilir. Pazarlama taahhütlerimiz; medya reklamları, reklam kuşakları, sponsorluklar, çekilişler, ödüller ve benzer promosyonlar gibi aktiviteleri de içine alacak şekilde bütün ürünlerimize ait pazarlama iletişim araçlarını kapsamaktadır.
“İletişimde önceliğimiz, toplum sağlığını korumak ve geliştirmektir...”
Bu kılavuz, pazarlama ve iletişim alanında yerleştirmeyi hedeflediğimiz standartlarımız için bir temel oluşturmaktadır. Buradaki temel prensipler bize yerel, bölgesel ve global anlamda yürütülen tüm işlerde yol gösterici niteliktedir.
Bu anlayışa bağlı kalarak markalarımızın pazarlamasını ve iletişimini belirli sorumluluklarımızın bilincinde olarak yaparız.
Tüketicilerimizle olan tüm iletişimimizde aşağıdaki prensiplere bağlı kalacağımızı taahhüt ediyoruz.
Genel Prensiplerimiz
Endüstriyel Yemek Dünyası
YILDIZ BESLENME.indd 35
35
13.02.2015 01:50:14
haber
ve tüketicinin kolayca anlayabileceği bir dildedir. Reklamlarımızda, rakip ürünler ile yapılan tüm karşılaştırmalar bilimsel verilere dayandırılır. İletişim mesajlarımız ve reklamlarımız, ortalama tüketicinin anlayabileceği sadelikte ve dildedir. İletişim mesajlarımız ve bunların kullanıldığı reklam ve mecralarda toplumsal değerler gözetilir. Çocuklar için Prensiplerimiz
“İletişimin, çocuklar üzerinde pozitif yönde teşvik edici olması gerektiğinin bilincindeyiz…” Sağlıklı bir yaşama sahip olmanın öneminin farkındayız. Bu kritik ve çok önemli rolü üstlenerek başta çocuklar olmak üzere tüm tüketicilerimize yönelik olarak, “sorumlu pazarlama” konusunda en yüksek standartları sağlayacağımızı taahhüt ederiz.
Çocuklara yönelik reklam ve iletişim araçlarımız; Sağlıklı beslenmenin önemine inanıyor, ürünlerimizin kalitesine güveniyor ve ürünlerimizin her yaştan tüketicilerimiz için sağlıklı ve keyifli bir beslenmenin parçası olabileceğini biliyoruz. İletişim mesajlarımız, sağlıklı, dengeli beslenmenin ve aktif yaşam şeklinin önemini azımsayacak veya çarpıtacak şekilde değildir ve olmayacaktır. İletişim mesajlarımız herhangi bir gıda veya içeceğin aşırı tüketimini özendirmez. İletişim mesajlarımız ürünlerimizi ana öğünlerin alternatifi olarak göstermez. Ürünlerimizi aşırı derecede şişman veya zayıf kişiler ile ilişkilendirmeyiz.
36
Aktif hayat tarzını ve fiziksel aktiviteleri sponsorluk vb. araçlarla teşvik eden girişimleri destekleriz. Pazarlama iletişim mesajlarımızı, reklam içeriği ve medya satın alması açısından tüm medya kanalları içinde evde satın alma kararı veren tüketicilerimize yöneltiriz. Hedef izleyiciye uygun olacak şekilde ürünlerimiz, tescilli markalarımız ve kullanılan karakterler için sorumlu ve yaratıcı reklamlar sunmaya devam edeceğiz. İletişim mesajlarımızdaki, bilimsel* temellere dayanan beslenme ve sağlık beyanları, mevzuatlara uygun
Ebeveyn otoritesine zarar vermez. Çocukları ürün kullanımının potansiyel faydaları konusunda yanlış yönlendirmez. Çocuklar üzerinde gerçekçi olmayan bir şekilde başarı ya da popülarite kazanacağı yönünde beklenti yaratmaz. Çocuklar üzerinde herhangi bir aciliyet duygusu yaratmaz. Sağlıklı beslenme şekillerini ve fiziksel aktiviteyi özendirecek yöndedir. Okullara ürün dağıtımı hususunda; son dağıtımlarından direkt olarak sorumlu olmadığımız durumlarda, distribütörlerimizi bu taahhütler doğrultusunda yönlendiririz.
Endüstriyel Yemek Dünyası
YILDIZ BESLENME.indd 36
13.02.2015 01:50:15
YILDIZ BESLENME.indd 37
13.02.2015 01:50:16
haber
T
üketicilerine duyduğu saygı ve markasına olan güveni ile İkbal, Afyon’da bulunan üretim tesislerini Türkiye ve dünyanın kontrolüne açtı. 1922 yılında Afyon’da kurulan, dededen toruna nesiller boyu devam eden işleyişi, tüketicilerine duyduğu saygı ve şeffaflık politikasıyla İkbal Gıda tesislerindeki üretim aşamalarını izlenebilir hale getirdi.
Canlı yayın ile İkbal’in üretimini izleyebilirsiniz… Tüketicilerin üretimin her anına erişimini sağlamak ve dileyen herkesin canlı olarak üretimi izleyebilmesi için İkbal, fabrikasında kurduğu kamera sistemi ile tüm dünyaya internet üzerinden www. ikbalgida.com adresinden canlı yayın yapıyor. Et sektöründe bir ilke imza atarak üretimini tüketicilerinin kontrolüne açan İkbal Gıda Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Evren konuyla ilgili olarak, “İkbal olarak kurulduğumuz günden bugüne dedelerimizden bize kalan en önemli miras şeffaflığımız, güvenilirliğimiz ve müşterilerimiz için kaliteli ürün üretmektir.
İkbal’den Et Sektöründe Bir İlk: İkbal’in Sofralara Lezzet Katan Ürünleri Canlı Yayında Gıda sektöründe ülkemizin öncü markaları arasında yer alan, 93 yıllık geçmişi ile dikkat çeken İkbal Gıda Türkiye’de et sektöründe bir ilke imza attı. Yıllardır bu anlayışı benimseyerek, İkbal müşterilerine hak ettikleri en iyi, en kaliteli ürünü sunmak için çalışıyoruz. 93 yıllık tecrübemizi işimize yansıtıyoruz, her gün markamızı geliştirmek için neler yapmamız gerektiğini düşünerek hız kesmeden ilerliyoruz. Bu doğrultuda sektörümüzde bir ilki
gerçekleştirdik. Fabrikamızda kurduğumuz kamera sistemi ile tüketicilerimiz üretim aşamalarımızı tüm şeffaflığı ile izleyebilmektedirler. Bu sistem sayesinde müşterilerimiz sofralarına getirdikleri tüm İkbal ürünlerini gönül rahatlığı ile tüketebilirler” şeklinde açıklama yaptı.
38
İKBAL.indd 38
13.02.2015 01:51:54
ürün
Mutfakların Yeni Yardımcıları
Öztiryakiler “Gurmeaid” Endüstriyel mutfaklar için profesyonel çözümler üreten Öztiryakiler, kaliteli ve şık tasarımlara sahip “Gurmeaid” markalı mutfak gereçlerini Fabrika Satış Mağazaları ve yetkili bayileri aracılığıyla piyasaya sundu.
Y
arım yüzyılı aşkın süredir HoReCa mutfakları için tasarlayan, üreten, kuran ve satış sonrası hizmeti veren firma, “Öztiryakiler Gurmeaid” markalı paslanmaz çelikten mamul şef bıçağı, sebze bıçağı, doğrama bıçağı, ekmek bıçağı, ıspatula, hamur kesme ruleti, soyacak gibi onlarca çeşit ürünü ile şeflerin mutfakta en büyük yardımcısı olmayı sürdürüyor. Öztiryakiler Gurmeaid ürünleri ile sadece profesyoneller değil mutfak meraklıları da kısa sürede başarılı sonuçlar elde ediyor. Endüstriyel mutfakların projelendirilmesinden imalatına, kurulumundan satış sonrası hizmetine kadar çok geniş bir yelpazede hizmet veren, 4 bin 500’ü aşkın ürün çeşidiyle A’dan Z’ye anahtar teslim mutfaklar sunan firma, ürünlerini yurt içinde Öztiryakiler yurt dışında Ozti adıyla satışa sunuyor. www.oztiryakiler.com.tr
Endüstriyel Yemek Dünyası
ÖZTİRYAKİLER.indd 39
39
13.02.2015 01:52:30
haber
Endüstriyel Mutfakların Aradığı Lezzet, Kalite ve Hız
Doygun’da
DOYGUN Profesyonel, ev dışı mutfaklara, simit, açma, poğaça gibi geleneksel tatlardan kruvasan, danish, swirl, mini börekler Murat Sertan Sağmanlı ve tatlı-tuzlu kurabiyelere kadar pek çok farklı lezzet sunuyor.
D
OYGUN Ticaret ve Pazarlama Müdürü Murat Sertan Sağmanlı, gerçekleştirdikleri pazar araştırmalarında otel, kafe, restoran, catering gibi firmaların unlu mamul ürünleri ile ilgili nitelikli işgücü, maliyet ve standart zorlukları yaşayabildikleri sonucuna ulaştıklarını ve DOYGUN’un uzmanı olduğu bu alanda Ar-Ge çalışmaları yaparak endüstriyel mutfaklara çözüm sağlayacak ürünler geliştirdiklerini belirtti. Sağmanlı, unlu mamul alanında yaşanan sıkıntıları ve DOYGUN Profesyonel’in avantajlarını şu şekilde anlattı: “Öncelikle bu alan için ayrı bir yatırım yapmak gerekiyor. Mutfak, ekipman, malzeme, çalışan gibi birçok unsur bir araya getirilmeli. Bu da işletmeler için ayrı bir maliyet konusu. DOYGUN Profesyonel markalı ürünler firmalar için büyük kolaylık. İmalat ekipmanları satın almak, fazla sayıda personel istihdam etmek, sürekli değişen hammadde fiyatlarını
40
DOYGUN.indd 40
takip etmek, ürün standardını sağlamaya çalışmak gibi sıkıntılar DOYGUN Profesyonel ürünlerini kullanan sektör profesyonelleri için geride kalıyor. Çiğ donuk ya da yarı pişmiş donuk ürünlerimizin hazırlanması için sadece -18 derecede muhafaza edilmeleri ve pişirimlerine uygun bir fırının olması yeterli. Özellikle yarı pişmiş donuk ürünü hazırlayacak kişinin kalifiye eleman olması gerekmiyor. Maksimum bir saatlik eğitimle tüm ürünlerimizi hazırlayabilecek hale geliyor. Yeni kataloğumuzda pişirme talimatlarının tamamı yer aldığı için kataloğumuz kılavuz olarak da kullanılabiliyor. Tam pişmiş donuk sandviç, hamburger ve tost ekmeklerimiz ise çözündürme dışında hiçbir işleme gerek kalmadan servise hazır hale geliyor. Dolayısıyla otel, kafe, restoran, catering firması gibi ev dışı mutfaklar için DOYGUN Profesyonel ürünleri pek çok açıdan avantaj sağlıyor ve maliyetleri de ciddi ölçüde düşürüyor.”
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 01:56:22
haber
Mutfak Günleri’nde de
şefleri yalnız bırakmadı…
M
etro Toptancı Market, tüm dünyadan gastronomi profesyonellerini bir araya getiren 13. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri’ne katılarak, şeflere verdiği desteği devam ettirdi. Festival boyunca sunduğu ikramlarla ziyaretçilerinin ağızlarını tatlandıran Metro, sanal mağaza turuyla da benzersiz bir deneyim yaşattı. Toplam 28 ülkeden 300 ve ülkemizden de 2.500’ün üzerinde şef aşçının katıldığı Gastronomi Festivali, Türk mutfağıyla dünya mutfağını aynı çatı altında buluşturdu. Metro standında konuklara, Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen yerel lezzetler ikram edildi. Konuklar, sanal mağaza turu sırasında da çeşitli sürprizlerle karşılaştılar.
Metro Toptancı Market, bu yıl 13. kez düzenlenen Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri’nde Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerel ürünleri sergilediği standıyla yer aldı. Metro aynı zamanda festival kapsamında gerçekleşen Grand Prix yarışmasına Black Box sponsorluğuyla destek verdi.
Metro, Grand Prix’in Black Box sponsoru oldu İstanbul Mutfak Günleri kapsamında gerçekleşen Grand Prix yarışmasına dünyadan 23 şef katıldı. Metro Toptancı Market, yarışmanın Black Box sponsoru olarak yarışmacıların ihtiyaç duydukları tüm ürünleri en taze şekilde tedarik ederek festival alanına getirdi. Son gün gerçekleşen 13 ülkenin katıldığı Grand Prix yarışmasında Türkiye Aşçılar Milli Takımı’ndan Salih Zeki Kartal, Ali Turşucu ve Kadir Kantar en yüksek puanı alarak ülkemizi zirveye taşıdılar. Endüstriyel Yemek Dünyası
METRO.indd 41
41
13.02.2015 01:59:07
haber
Restoranlarda Yeni Dönem:
Yeşil Nesil Restoran
A
tık üretiminin yoğun olduğu yeme-içme sektörüne bilinçli bir tüketim anlayışı kazandırmak, atık miktarını azaltırken oluşan atığı dönüştürmek ve enerji verimliliği sağlamak hedefiyle ilk olarak İstanbul’da pilot restoranların katılımıyla ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ başlatıldı. Projeye ilk katılan ve ‘Yeşil Nesil Restoran’ sertifikası almaya hak kazanan ise La Mancha Kuruçeşme olurken, bu restoranı Frankie, Sunset, Fenix, Tom’s Kitchen ve Kanyon Kitchenette izledi. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği, Unilever Food Solutions desteğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, sürdürülebilir olmayı hedefleyen restoranlar denetlenecek ve kriterleri karşılamaları halinde ‘Yeşil Nesil Restoran’ olmaya hak kazanacak. Yeme-içme sektöründe bilinçli bir tüketim anlayışıyla gıda ve ambalaj atığını azaltmak, sertifikalı ve yerel gıda kullanmak, enerji verimliliğini sağlamak için yola çıkan ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’, gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı hedefliyor.
42
Yılsonuna kadar 100 Yeşil Nesil Restoran hedefleniyor Yeni ve sürdürülebilir restorancılık anlayışını benimseyen restoranlar, WWFTürkiye tarafından 95 ayrı kriter üzerinden denetlenecek ve sınıflandırılacak. Restoranlar, enerji-su kullanımı, atık yönetimi, kirlilik ve kimyasal azaltımı gibi başlıklar altındaki kriterlere göre yapılacak değerlendirme sonucunda 1, 2 veya 3 yıldızlı ‘Yeşil Nesil Restoran’ sertifikası almaya hak kazanacak. Menüde mevsim ürünlerinin kullanılmasından garnitür seçimine, gıda
Uğur Bayar atığından kompost (doğal gübre) ve enerji üretilmesine kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan projeyle restoran müşterilerinde de davranış değişikliği yaratılması hedefleniyor. 2015 sonuna kadar 100 restoranın ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ne katılımı öngörülüyor. WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “BM Gıda ve Tarım Örgütü
Endüstriyel Yemek Dünyası
YEŞİL RESTAUNRANT.indd 42
13.02.2015 02:00:14
haber
Prof. Fikret Adaman FAO’nun iyimser tahminlerine göre üretilen gıdanın üçte biri yenmeden önce ya kaybediliyor ya da israf ediliyor. Yılda 10 milyon kişinin açlıktan öldüğü dünyamızda, 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Dünyada ve tabii Türkiye’de israf oranı en yüksek endüstrilerden biri olan restoran ve yemek endüstrisinde büyük bir değişime öncülük etmek, daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir dönüşümü başlatmak için Boğaziçi Üniversitesi’yle ‘Yeşil Nesil Restorancılık’ sertifika programını başlattık. Program dahilinde restoranlar 95 farklı kriter üzerinden değerlendirilip 1, 2 veya 3 yıldız almaya hak kazanacaklar. Menülerde mevsim ürünlerinin kullanılmasından, garnitür seçimine, gıda atığının azaltılmasından, azaltılamayan kısmıyla kompost (doğal gübre) yapımına kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan bu çalışmada, restoran müşterilerinde de davranış değişikliğini tetiklemeyi hedefliyoruz” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Fikret Adaman, Yeşil Nesil Restoran Hareketi ile yeme-içme sektöründen önemli bir adım atıldığı belirtti. Adaman, “Restoranlarda tabakları gereksiz değiştirmemek, şişe sular yerine sürahide su tercih etmek, masa örtüsü kullanmamak, paketli şeker kullanmamak gibi kendi başına oldukça küçük gözüken ama doğaya katkısı büyük
olan eylemlerle restorancılık daha bilinçli ve çevreye dost bir hale gelebilir. Restoranlardan toplanan veriler ışığında yaptığımız çalışmalar gerçekleştirdiğimiz her hareketin doğada ne kadar büyük ayak izleri bıraktığını açıkça ortaya seriyor. Örneğin; bir restoran su servisinde sürahi kullansa yılda 10 bin ton plastik ve cam şişe atığını önleyebiliyor ya da gereksiz tabak değişimi yapmazsa 15 ton su tasarrufu sağlayabiliyor. Bu proje ile yeme-içme sektöründe sürdürülebilir yaşam için ufak bir adım atılmış oluyor. Umuyorum ki restoran sahipleri ve müşterilerin farkındalığı arttıkça ufak adımlar büyük kazanımlara dönüşecektir. Yeşil kampüs konseptini benimseyen ve sürdürülebilir kampus yaşamı için çalışmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin de bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor” dedi.
Yemek atıklarından yılda 6 ton gübre üretilecek Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin Beşiktaş’ta yaratmaya çalıştıkları kamu-yerel-özel birlikteliğinin güzel örneklerinden biri olduğunu açıkladı. Hazinedar, “Yeşil Nesil Restorancılık projesinin, çevre dostu bir teknolojiyi Beşiktaş’a taşımak adına yapılıyor olması, bizler için ayrı bir anlam taşıyor. İki restoranda (La Mancha ve Sunset) pilot olarak başlatılacak çalışmada, buradan çıkan yemek atıklarından yılda 6 ton gübre üreteceğiz. Bu gübreyi Beşiktaş’ın parklarında kullanacağız. Daha da önemlisi bu atıkları çöpe atmayarak yılda 36 ton karbondioksitin salınımını engelleyeceğiz. İki restoranla başladığımız çalışma,
Av. Murat Hazinedar Beşiktaş’taki diğer restoranların, otellerin ve hastanelerin katılımıyla genişleyecek” diye konuştu. Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, sürdürülebilir bir gelecek için ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi‘nin destekçisi olmaktan çok mutlu olduklarını söyledi. Arsan, “Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın bir parçası olarak önemli bir ajanda yürütüyoruz. Son iki yıldır da ‘Gıda Atığını Önleyelim’ projesiyle hem ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltmayı hem de profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Birçok müşterimizle etkin işbirliği yaparak atık miktarlarını azaltmayı başardık. Edindiğimiz önemli tecrübe ve veriler var. Bugün de Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin bir parçası olarak, bu deneyimlerimizi tüm sektöre aktarmak için sabırsızlanıyoruz” şeklinde konuştu. Yeşil Nesil Restoran Hareketi hakkında detaylı bilgi için: WWWF-Türkiye: 0 212 528 20 30 Endüstriyel Yemek Dünyası
YEŞİL RESTAUNRANT.indd 43
43
13.02.2015 02:00:15
haber
POŞETLİ BİTKİ VE MEYVE ÇAYLARI Türkiye soğuk bir kış mevsimi yaşarken, poşetli bitki ve meyve çaylarına olan rağbet büyük ölçüde arttı. Kış aylarının vücudumuzdaki olumsuz etkilerini azaltma amacının yanı sıra son yıllarda sağlıklı yaşam trendinin yükselmesi ile bitki ve meyve çayları pazarı büyürken, tüketicileri bilgilendirmek için çay kategorisinin önemli oyuncuları MÜMSAD çatısı altında bir araya geldi.
D
oğadan, Lipton ve Martin Bauer Group’un ortak imza attıkları yeni kampanya ile tüketicilere, iyi bir yaşam için güvenilir firmaların poşetli bitki ve meyve çayları tavsiye ediliyor. “Soğuk kışın sıcacık keyfi” başlığı ile hayata geçirilen kampanya hakkında bir açıklama yapan MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, “Kampanyamızla poşetli bitki ve meyve çaylarının daha çok tüketiciye ulaşmasını hedeflerken, sağlığımızı tehlikeye sokan kontrolsüz ve açıkta satılan ürünlere karşı da tüketicileri uyarıyoruz. Tüketicileri hijyeni ve doğallığı bir arada sunan güvenilir firmaların poşetli bitki ve meyve çaylarını içmeye davet ediyoruz” dedi. Bitki ve meyve çayları, soğuk kış günlerinin vazgeçilmez içeceği olarak ilgi görürken, büyük çay markaları tüketicileri poşetli bitki ve meyve çayı tüketimi hakkında bilgilendirmek için Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) çatısı altında yepyeni bir kampanyaya imza attı. “Soğuk kışın sıcacık keyfi” başlığı altında yürütülen kampanyada MÜMSAD üyeleri Doğadan, Lipton ve Martin Bauer Group işbirliği yapıyor. Yaratıcı görsel çalışmasıyla dikkat çeken kampanyanın ilanı, kış mevsiminde herkesin ısınmak için giydiği kazakların örgülerinden
44
ÇAY.indd 44
ilham alarak tasarlandı. Kampanya görselinin arka planı ile üzerindeki bitki ve meyve motifleri, gerçek yün hissini yansıtması için örülerek hazırladı. İlandaki motiflerin arasında boy gösteren bir fincan poşetli bitki ve meyve çayı ise tüketicilerin içini ısıtıyor. Kampanya ile poşetli bitki ve meyve çaylarının daha çok tüketiciye ulaşmasını hedeflediklerini söyleyen MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, tüketicilerin sağlıklı ve uzun yaşama isteklerinin artmasıyla bitki ve meyve çaylarına olan talebin de arttığını söyledi. Yurdagül kampanya hakkında şu bilgileri verdi: “Doğal ve sağlıklı olması, keyifli bir içim sunması, iyi hissettirmesi, sakinleştirmesi gibi faktörlerle bitki ve meyve çaylarının tüketimi artıyor. MÜMSAD olarak tüketicilere doğal, lezzetli bitki ve meyve çayları için poşetli, güvenilir markaları tercih etmelerini öneriyoruz. Bu önemli mesaj, kampanyamızın özünü oluşturuyor. Saygın markalar dünya standartlarındaki yatırımlarla, gıda kalite güvence sistemlerine uygun olarak bitki ve meyve çayı üretiyorlar. Poşetli bitki ve meyve çayları, hammaddelerinden kullanılan filtre kâğıdına kadar %100 doğal ürünlerdir. Tüketiciler bu ürünleri tercih ederek her poşette aynı lezzete ulaşılabilirler. Üstelik poşet çayların hazırlanması son derece kolay ve pratiktir.”
Açıkta satılan ürünler pazarın en önemli sorunu Metin Yurdagül, kontrolsüz ve herhangi bir denetimden geçmeden tüketicilere sunulan, açıkta veya internet üzerinden izinsiz satılan bitki ve meyve çayları hakkında tüketicileri uyardıklarını belirtiyor: “Açıkta satılan ürünler pazarın en önemli sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Çay formatına getirilen bitkilerin sağlıklı özelliklerinden faydalanabilmek için üretim ve ambalaj koşullarının kalite güvence sistemlerine uygun olması gereklidir. Ürünlerin Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerden geçmesi büyük önem taşımaktadır. MÜMSAD üyesi güvenilir firmaların poşetli bitki ve meyve çayları, hijyeni ve doğallığı bir arada sunmaktadır.” Pazarın 2014 yılının ilk 6 ayında 4 yıl öncesine göre %30 büyüme gösterdiğini ifade eden Yurdagül, 2014 yılında Türkiye’de 900 milyon poşet çay tüketildiğini, bunun cirosal karşılığının 135 milyon TL olduğunu söyledi. 2015 yılında kategorinin çift haneli büyüme göstermesini beklediklerini belirten Yurdagül sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörün diğer çay kategorileri ile kıyaslandığında ciddi bir gelişim gösterdiği görüyoruz. Poşetli bitki ve meyve çayları, bugün hanelerin %34’ünde bulunmaktadır. 2015 yılı sonunda pazar hacminin 975 milyon poşete ulaşacağı tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içinde hedefimiz bugün %34 olan hane penetrasyon seviyesini %50’ye getirmek olacaktır.”
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 02:05:03
haber
Açık büfede
İNOKSDESIGN FARKI KONUŞUYOR!
İ
noksan, sektörün buluşma noktası olan Anfaş Hotel Equipment Fuarı’na İnoksdesign markasıyla katıldı. Uzun yıllardır sektöre yön veren çalışmalara imza atan İnoksan’ın inovasyon anlayışının bir ürünü olan İnoksdesign, A’dan Z’ye açık büfe kuruyor, projeden montaja ve satış sonrası hizmetlere kadar müşterisinin yanında yer alıyor. İnoksdesign, yenilikçi tasarımları sayesinde, mekânlarına farklılık kadar fonksiyonellik katmak isteyenlerin de dikkatini çekiyor.
İnoksan, 26. Anfaş Hotel Equipment Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı’na katıldı. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, İnoksan’ın kurulduğu günden bu yana sektöre yön veren yenilikleri hayata geçirdiğini belirterek, bunun son örneğinin İnoksdesign olduğunu söyledi. Varlık, “İnoksan markasının gücü, teknolojisi ve sektöre hâkimiyetini arkasına alan İnoksdesign, açık büfe alanında fark yaratan tasarım ve çalışmalara imza atıyor. Müşterisinin ihtiyacı olan en doğru çözümü sunmak için çalışıyor. Kadromuzdaki iç mimar ve endüstriyel tasarımcıların imzasını taşıyan açık büfe ve stantlarımız, yine müşterimizin görüşleriyle son halini alıyor. İnoksdesign,
sadece otel ve restoranlara değil, birçok işletmeye farklı noktalarda uyarlanabilecek ürünler tasarlıyor” diye konuştu. Varlık’ın verdiği bilgiye göre, İnoksdesign tarafından gerçekleştirilen uygulamalar arasında Kapadokya Cave Suites, Diyarbakır Hilton, Dubai Hyatt Regency, Letonya Belek, Kemer Pirates Beach, Antalya Hillside Suit, Süleymaniye – Highcrest Kawa Hotel (Irak) de bulunuyor. Bursa’dan çıkıp bir dünya markası olan İnoksan, İnoksdesign markası ile Avrupa pazarından daha fazla pay almayı hedefliyor.
Endüstriyel Mutfak ve açık büfe ürünleri üreticisi İnoksan, sektörün en önemli fuarlarından biri olan 26. Anfaş Hotel Equipment Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı’nda en yeni ürünlerini sergiledi. İnoksan fuarda, açık büfe ve servis hatları markası İnoksdesign ile yer aldı. A’dan Z’ye açık büfe kuran, projeden montaja ve satış sonrası hizmetlere kadar müşterisinin yanında yer alan İnoksdesign, estetik ve fonksiyonel açık büfe ve servis hatlarıyla fuar katılımcılarından büyük ilgi gördü. Endüstriyel Yemek Dünyası
İNOKSAN.indd 45
45
13.02.2015 02:14:52
haber
Turkishtime Dergisi tarafından yapılan “Ar-Ge 250 Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Öztiryakiler Ar-Ge stratejisiyle 250 dev firmanın sıralandığı listede, yine endüstriyel mutfak sektörünün birincisi oldu.
E
ndüstriyel mutfak sektöründe yarım asrı aşkın tecrübesiyle hizmet veren Öztiryakiler, Ar-Ge yatırımları, inovatif ürünleri ve sürekli yenilediği üretim teknolojileri ile sektörünün lideri olmayı sürdürüyor. Türkiye ve Rusya’da bulunan toplam 130 bin metrekarelik üretim tesislerinde bin 300 çalışanla endüstriyel mutfak teknolojileri geliştiren Öztiryakiler, 4 bin 500’ü aşkın ürün üzerinde yaptığı inovasyonlarla 100’ü aşkın ülkeye ihracat yapıyor. Üretim ve istihdamın devamlılığı için mevcut yatırımların modernizasyonu, ilave yatırımlarla rekabetçi üretim yapısının korunması ve verimlilik artışı üzerinde hassasiyetle duran firma, Ar-
46
Öztiryakiler Sektörünün
Ar-Ge Lideri Ge harcamalarının GSYİH içerisindeki payının artırılması için Ar-Ge ve inovatif çalışmalarına öncelik vermeye devam ediyor. Üretim teknolojileri ve makine parkı ile sektörde dünyada bilinen en ileri uygulamalara ve üretim teknolojilerine sahip olan Öztiryakiler, Ar-Ge bölümü personelleri ile endüstriyel mutfak sektörüne inovatif ürünler sunmayı sürdürüyor. Firmanın mühendislik birimleri, güçlü Ar-Ge laboratuvarı ile ürün-süreç geliştirme çalışmalarına ilişkin proje tasarımı ve uygulamalarını teknik üniversiteler ve TÜBİTAK destekli projelerle yürütüyor.
Ard arda iki yıldır Ar-Ge şampiyonları listesinde üst sıralarda sektörün tek temsilcisi olarak yer bulan Öztiryakiler, Ar-Ge harcamalarını her yıl arttırmaya devam ediyor. Dünyadaki endüstriyel mutfak trendlerini yakından takip eden firmanın Ar-Ge çalışmaları, daha az insan gücü gerektiren, tasarruflu, doğa dostu, kolay temizlenebilen ürünler üzerine yoğunlaşıyor. Yakın zamanda piyasaya sundukları yeni seri soğutucu üniteler Ar-Ge’nin başarısı olarak önümüze çıkıyor. Hidrojen enerjisini mutfaklarda kullanma konusunda da çalışmaları bulunan Öztiryakiler ürünlerinde özgün tasarımları ile yenilikçi yönünü gözler önüne sermeyi sürdürüyor.
Endüstriyel Yemek Dünyası
ÖZTİRYAKİLER ARGE.indd 46
13.02.2015 02:16:06
haber
Sarımsak Tüketmek İçin
Y
emeklerde, salatalarda, mezelerde ve soslarda verdiği o harika lezzet ile sarımsağa bayılırız. Sarımsağın kendine has kokusundan ve tadından allisin adlı madde sorumludur. Sarımsağın içerisinde bulunan “allisin” maddesi yüzyıllardır hastalıklara karşı insanlığı koruduğu bilinmekte. Tansiyonu çok düşük olan kişiler, sarımsak alerjisi olanlar, mide rahatsızlığı olan kişiler dışında herkes sarımsağı güvenle tüketebileceğini belirten beslenme uzmanı İpek Ağaca, sarımsağın tüketilmesindeki faydaları açıkladı. 1. Sarımsak yaklaşık 30 adet sülfür bileşiği, çeşitli enzimler ve amino asitler, flavonoidler mineraller, A vitamini, B ve C vitaminleri içermektedir. 2. Sarımsak, prebiyotik özellikteki bir besindir. Yani probiyotikler dediğimiz vücut için faydalı bakterilerin etkinliğini ve sayısını artırmaya yardımcı olur. Dolayısıyla sarımsak, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Vücudun savunma
9 Neden
Uzman Diyetisyen İpek AĞACA ÖZGER
mekanizmasını güçlendirmesi özelliğinden dolayı sarımsak düzenli tüketilmelidir.
(HDL) yükseltip, kötü huylu kolesterolü (LDL) ve trigliseriti düşürmektedir.
3. Hem vitaminler, mineraller ve diğer zengin besin içeriğinden dolayı hem de prebiyotik özelliğinden dolayı sindirim sistemi üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
5. Tansiyonu yüksek olan kişiler de sarımsağı düzenli tüketmeye çalışmalıdır; çünkü sarımsak tansiyon düşürücü etkiye sahiptir.
4. Sarımsak kolesterol problemine de iyi gelmektedir. Kandaki iyi huylu kolesterolü
6. Kansere karşı da koruyucudur. Yapılan bilimsel çalışmalar; düzenli sarımsak yiyenlerin, sarımsak yemeyenlere oranla mide kanserine % 50 daha az yakalandığı göstermiştir. 7. Damar sertliği sorununa karşın sarımsak iyi bir koruyucudur. 8. Kan şekerinin dengelenmesinde yardımcı rol oynar. 9. Sarımsak sigaranın, kirli hava koşulları ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi içinde çok önemlidir. Vücutta biriken toksinlerin atılmasında yardımcı görev alır. Endüstriyel Yemek Dünyası
SARIMSAK.indd 47
47
13.02.2015 02:16:40
haber
Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın
irmik.com işletmeleri
İNTERNETTEN
Yemeksepeti, son projesi irmik. com’u tüm restoran, kafe ve otellerin hizmetine açtı.
satın almaya alıştıracak
B
ir süredir sadece Yemeksepeti’nin üye restoranlarına hizmet veren Türkiye’nin ev dışı tüketim kanallarına özel ilk ve tek toptan ticari alışveriş sitesi irmik.com, şimdi tüm işletmelerin hizmetine açıldı. Restoran, kafe ve otellerin yanı sıra ofisler de gıdadan temizlik malzemelerine, ilaçlamadan paket servis ve kurye
48
İRMİK.indd 48
ekipmanlarına kadar bir işletmenin ihtiyacı olan tüm ürün ve hizmetlere artık online olarak tek adresten erişebiliyor. İşletme sahipleri irmik. com üzerinden, farklı tedarikçilerin ürünlerini görerek karşılaştırma yapabiliyor; Yemeksepeti’nin marka gücü sayesinde en avantajlı fiyatlarla sipariş verebiliyorlar. Aynı zamanda kapıya kadar teslimat sağlayarak, zamandan ve
iş gücünden tasarruf ediyorlar. irmik.com fiyatlandırmadaki şeffaflığıyla da güven veriyor. Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “14 yıldır restoranları internete alıştırdık, şimdi sıra internetten kazançlı satın almada” diyor. Yemeksepeti’nin ev dışı tüketim kanallarına özel toptan ticari alışveriş sitesi irmik.com, artık yalnızca
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 02:17:49
haber
Yemeksepeti üyesi restoranlara değil, tüm işletmelere hizmet vermeye başladı. Türkiye’de bu alanda uzmanlaşmış ilk ve tek e-ticaret sitesi olarak faaliyet gösteren irmik.com, restoran, kafe, otel ve benzeri işletmelerin ihtiyacı olan birçok ürün ve hizmet için online satın alma olanağı veriyor, kolaylık ve kazanç sağlıyor.
2500’ün üzerinde ürün ve hizmet tek adreste İşletmeler irmik.com ile kullanacağı her türlü ürün ve hizmeti tek adres üzerinden satın alabiliyor. irmik.com’da şu anda işletmelerin sıkça ihtiyacı olan un, kola, yağ, dondurulmuş patates, et ve süt ürünleri gibi gıdalar en çok satılanlar arasında yer alıyor. Gıdada özellikle geniş bir yelpazeye sahip olan irmik.com’da taze meyve sebzeden dünya mutfağında kullanılan özel sos ve baharatlara, Uzakdoğu mutfağının vazgeçilmezleri karides ve balık yumurtasından, ofislerde sıklıkla tüketilen çay ve kahveye, pastacılıkta kullanılan margarin ve kremalardan kuruyemişlere kadar bir arada bulunması internet ortamı dışında imkansız olacak ürünler bulunuyor. Bu sayede kebapçı, pizzacı, pastane, dünya mutfağı restoranları ile gıda tüketimi yapılan tüm işletmelerin mutfak ihtiyaçları irmik.com’dan karşılanabiliyor. Gıdanın yanı sıra irmik.com’da temizlik, kağıt ürünleri ve sarf malzemelerinden ambalaja, mutfak gereçlerinden döküm tencere ve tavalara, ilaçlama, periyodik araç bakımı gibi hizmetlerden motosiklet kurye ekipmanlarına kadar 2500’ün üzerinde ürün alternatifi bulunuyor. Bu şekilde sadece yeme-içme sektöründeki işletmeler değil, tüm işyerleri irmik. com’dan faydalanabiliyor.
Farklı markalarla ürün ve fiyat karşılaştırma olanağı, en avantajlı fiyatlar irmik.com ile işletme sahipleri aynı siteden tüm tedarikçilere ve pek çok
farklı markaya aynı anda ulaşabiliyor; ürün ve fiyatları karşılaştırabiliyor. irmik. com, Yemeksepeti markasının gücü ve pazardaki kapsamlı ağı sayesinde en uygun fiyatları ve başka yerde olmayan özel avantajları işletmelere sunabiliyor. Öyle ki, tekil restoranlar ve düşük tutarlı satın almalar için bile çok avantajlı fiyatlar söz konusu oluyor. Avantajlar yüzde 40’a kadar varıyor.
Fiyatlardaki değişim faturaya yansımıyor, ücretsiz teslimat avantajı sunuluyor irmik.com, fiyatlandırma ve faturalandırma sürecindeki şeffaflığıyla da güven veriyor. İşletmeler site üzerinden neyi ne kadara alabileceğini görebiliyor ve faturalandırma aşamasına kadar piyasada yaşanan herhangi değişim, bu fiyatlandırmaya yansımıyor. Üyelik bedelinin olmadığı irmik.com’da, online ödeme sistemi kullanılıyor ve ücretsiz teslimat avantajı sunuluyor.
Ürünler kapıya geliyor, işletmeler zaman ve işgücünden tasarruf ediyor irmik.com ile işletmeci, oturduğu yerden Yemeksepeti güvencesi ile siparişini verebiliyor. Seçtiği ürün ve hizmetler, satın alma ve nakliye sırasında, zaman ve işgücü harcamasına gerek kalmadan kapısına kadar getiriliyor. Bu şekilde işletme sahibi hem daha az yoruluyor, hem de tedarik süreçlerini en kısa sürede ve en zahmetsiz şekilde tamamlayarak işine daha çok zaman ayırabiliyor.
“Önce İstanbul’daki tüm noktalar, sonra bütün Türkiye” Yemeksepeti.com İş Geliştirme Müdürü Mert Baki, irmik.com’un hizmetlerinden bugüne dek 1500’ün üzerinde restoranın faydalandığı
bilgisini paylaştı. irmik.com, henüz tüm işletmelere açılmadığı 2014 yılında, sadece Yemeksepeti restoranlarından 10 bine yakın sipariş aldı. Türkiye genelinde hızla büyümeyi planladıklarını söyleyen Baki, “Bugün irmik.com’da 30 tedarikçi ile çalışıyoruz. 2015 yılında hem üye işletme sayısını ve ürün çeşitliliğini artıracak, hem de yeni tedarikçilerle anlaşarak daha geniş bir ürün gamı sunacağız. Sadece İstanbul’da 40 binin üzerinde ev dışı tüketim noktası var. Hedefimiz önce İstanbul’da sonra da tüm Türkiye genelindeki mevcut noktalara ulaşmak. Bu sırada lokal tedarikçileri de bünyemize katarak büyümeye devam edeceğiz” dedi.
“Şimdi sıra internetten avantajlı satın almaya alıştırmakta” Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Yemeksepeti olarak, ‘yemek’ denince ilk akla gelen marka haline gelme hedefiyle hareket ediyoruz. Bu nedenle hem son kullanıcıları hem de işletmeleri düşünerek hareket ediyoruz. Yemeksepeti, 14 yıldır restoranları önce internete alıştırdı; sonra da internet üzerinden para kazanmaya. Şimdi de sıra internet üzerinden kazançlı ve avantajlı satın almaya alıştırmakta” dedi. Endüstriyel Yemek Dünyası
İRMİK.indd 49
49
13.02.2015 02:17:49
seyahat
UYGUN FİYATLI TATİL İÇİN en gözde
12 ŞEHİR
Seyahat arama ve karşılaştırma sitesi momondo, dünyanın dört bir yanında uygun fiyatlarla tatil yapılabilecek 12 şehri seyahatseverler için hazırladı. Gözde tatil bölgelerinden İzmir listede yer alarak Türkiye’yi temsil etti. Bütçeleri zorlamayan bir tatil için püf nokta, doğru zamanda seyahate çıkmak..
S
eyahat arama ve karşılaştırma sitesi momondo, 2015’te uygun fiyatlarla tatil yapılabilecek 12 destinasyonu listeledi. Dünyanın dört bir yanındaki güzellikleri keşfetmek isteyen seyahatseverler, çok düşük maliyetlerle birinci sınıf bir tatil yapabilir. İşte 2015’in her ayı için hazırlanan uygun bütçeli tatil destinasyonları:
gastronomik deneyimlere ve Fransız Sömürge devrinden kalma muhteşem villalara rastlamanız mümkün.
Şubat - Lima, Peru
Ocak - Phnom Penh, Kamboçya Güneydoğu Asya başkentlerinin birçoğunun aksine Phnom Penh’de gökdelenlerin sayısı nispeten daha az. 1970’lerde Kızıl Kmerler’in yönetiminde yaşanan zulümden uzaklaşan şehir, Ulusal Müze yakınında karşınıza çıkan küçük sanatkar atölyeleri ve butik kafelerin artışı ve Daun Penh bölgesinde yer alan göz alıcı, altın rengi Kraliyet Sarayı ile ‘Doğu’nun Paris’i’ olarak eski görkemine kavuşuyor. Hayat dolu şehirde, sokak pazarlarında scooter’ları ile vızır vızır geçen centilmenlerden, Tonlé Sap gezisinde yaşayacağınız, bütçenize uygun
50
TATİL.indd 50
Nefes kesici zıtlıkların şehri olan Lima, biraz eski, biraz yeni, İspanya’dan günümüze ulaşan estanteler ve mavi Pasifik Okyanusu’nun serin esintisi ile Latin Amerika’nın en hareketli şehirlerinden biri. Her sokak köşesinde sömürge döneminin çarpıcı izleriyle karşılaşırken, şehrin tam kalbinde UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan ‘Krallar Şehri’ni ve 1600’lerin sonlarına ait, bölgeyi taçlandıran bir mücevher gibi parlayan Barok tarzı San Francisko Manastırı’nı bulabilir. Modern bir yer arayanlar, sahil kenarındaki Barronco’yu seçebilir, hayranlık uyandıran graffiti duvar resimleri, ucuz Peru yemekleri ve hoş kokteyllerin yarı fiyatına verildiği kalabalık yerel barlada vakit geçirebilirler. Şehrin parke taşlı, dolambaçlı sokakları maceracı gezginler için ideal. Peru’nun başkentini Şubat ayında ziyaret ederek yerel halkın ‘La Garua’ adını verdiği
kalın, nemli sis tabakası olmaksızın güneşten en iyi şekilde yararlanarak, Pasifik’in nefes kesici panoramik manzarasını izleyebilirsiniz.
Mart - New Orleans, ABD Şehrin sloganı ‘Laissez-les bon temps rouler’ (‘Bırakın zaman keyifli geçsin’) ile New Orleans parti düşkünleri için eşsiz bir yer. Milyonlarca insan Şubat ayındaki Mardi Gras festivali için şehre gelir, ancak siz şehre bir sonraki ay seyahat ederseniz tüm bu coşkulu eğlenceyi yaşamanın yanında, daha sıcak bir iklim ve daha sakin bir ortamda ilginç Creole mimarisinin keyfini kendi temponuza göre çıkarmak mümkün. Fransız Mahallesi’nin sokaklarında müzik yapan dünya çapında caz müzisyenlerinin yanı sıra dinleyenleri büyülen canlı müzik yapılan barları görme fırsatınız mümkün.
Nisan - Busan, Güney Kore Güney Kore’nin en büyük ticaret limanına ve Asya’nın en büyük film festivaline ev sahipliği yapan Busan, Seul’den daha davetkar bir kozmopolit ortamın yanı sıra uygun fiyatlara keşfedebileceğiniz daha fazla plaja, dağa ve Budist
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 02:19:07
seyahat
tapınağına sahip. Jagalchi Balık Pazarı’na her gün getirilen milyonlarca deniz ürünü uygun fiyatlarla satışa sunuluyor. Öte yandan Güney Kore’yi en büyüleyici, el değmemiş haliyle görmek için Dongbaek Island Park’ta bir piknik ayarlayabilirsiniz. Jinhae-gu’ya komşu kasabada her yıl yapılan kiraz çiçeği festivalinin tadını çıkarmak için yılın en uygun zamanı Nisan ayı. Güle benzeyen bu nadide çiçekler birkaç saatlik tren yolculuğuna değer!
oldu. Günümüzde İzmir’in gönlü geniş yerli halkını, Alsancak semtinin modern barlarında vakit geçirirken ya da terk edilmiş sanayi tesislerinden dönüştürülen kolektif sergi mekanlarında yaratıcılıklarını ifade ederken bulursunuz. Şehri dayanılmaz yaz sıcakları başlamadan önce Haziran ayında ziyaret ederseniz, Türkiye’nin ilk kültürel şenliklerinden biri olup klasik ve çağdaş bale, tiyatro ve müzik performanslarını muhteşem bir şekilde harmanlayıp sunan Uluslararası İzmir Festivali’nin coşkulu ve enerjik havasını yakalarsınız. Çeşme’ye yalnız bir saat uzaklıktaki, sakin ve otellerden arınmış Ramo Beach (Altınkum Plajı) ile diğer işlek Türkiye rotalarına göre daha hesaplı ve şık bir alternatiftir, hatta şehir sokaklarını çöldeki bir vahayla takas edebilirsiniz.
Mayıs - Tiflis, Gürcistan Tatil rotanızı seçerken genellikle damak zevkinize göre hareket ediyorsanız Gürcüstan’ın başkenti tam olarak aradığınız yer. Doyurucu ‘khinkali’ (etli mantı) porsiyonları ve şehirdeki her yeme içme noktasında sunulan, pizzanın Gürcistan’daki karşığı ‘khackpuri’ ile Tiflis, tam anlamıyla gurme cennetidir. Sovyetler Birliği sonrası devletlerden herhangi birinin en nadide kırmızı şarapları eşliğinde yemeğinizi yedikten sonra şehrin tarihi kısmındaki ünlü termal hamamların buharında dinlenebilirsiniz. 5. yüzyılda kurulan kent, yıllar boyunca 29 kez yeniden inşa edilmiştir. Bu yüzden her sokak başında ortaçağ, klasik, Art Deco ve Sovyet dönemlerine ait yapılardan oluşan egzotik bir karışımla karşı karşıya kalırsınız. Tüm bunlar ve erken gelen yaz havası Tiflis’i tatil için trend haline getiriyor.
Haziran - İzmir, Türkiye Orta Ege kıyılarında yer alan bu popüler liman kenti, 5000 yıl boyunca onu kendi evleri olarak tanımlayan Yunan, Yahudi, Ermeni, Fransız ve İtalyan topluluklarını barındıran liberal bir merkez
bütçenize uygun bir Avrupa şehri yoktur. Gezinize Douro Nehri’nin hemen yanındaki, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ribeira Meydanı’ndan başlayın. Burası sofistike sokak sanatçılarından, bir sabah ‘bica’sı (Portekiz espressosu) arayarak plazaları arşınlayan yaşlı çiftlere kadar, çeşitli insanları izlemek için mükemmel bir noktadır. Serbestçe dolaşan tavus kuşları ve 19. Yüzyıl’a ait en güzel elbiselerle dolu Romantik Müze’ye doğru giden diğer aşk kuşları eşliğinde, Kristal Saray Bahçeleri’ne kısa bir yürüyüş ile ulaşmak mümkün. Yerli halk ‘Tripeiros’ (işkembe yiyenler) olarak bilinir ve hal böyleyken klasik Porto öğle yemeği ‘Francesinha’ bir tür et festivalidir! Domates sosu ile ıslatılıp soğuk Portekiz birası ile servis edilen ve eritilmiş peynirle kaplanan farklı et çeşitlerinden oluşan bu sandviç eşsiz bir lezzet deneyimi yaşatacaktır.
Temmuz - Budapeşte, Macaristan Her yıl artan popülerliğine rağmen, hayat dolu Budapeşte’de bütçenizi aşmadan iyi zaman geçirmeniz mümkün. Şehir en güzel görünümüne Temmuz ayında kavuşuyor. Havanın çok sıcak boğucu bir hal alması hainde, şehir parkında, yüzer satranç tahtalarında oyun oynayan yaşlı centilmenlerle dolu Széchenyi havuzlarında zaman geçirebilirsiniz. Komünist dönemden yadigar unutulmuş parçaları araştırabileceğiniz pek çok müze ve antika mağazası barındıran dünyaca ünlü Falk Miksa sokağında bir gezinti yapmadan, Macaristan’ın başkentine yolculuğunuz tamamlanmış sayılmaz. Ürkütücü bir biçimde ‘District VIII’ (Józsefváros) olarak adlandırılan ve bir zamanlar suçlularla dolu olan mahalle, geleneksel Macar mutfağının dışına çıkmaya cesaret eden kafeleri ve Lumen fotoğraf müzesi gibi deneysel sanat mekanları ile Budapeşte’nin en heyecan verici noktasına dönüşüyor.
Ağustos - Porto, Portekiz Porto, Oporto! Yaz sıcağında, Portekiz’in kartpostal resimlerine konu olan ikinci Porto’dan daha fazla
Eylül - Oaxaca, Meksika Meksika kıyısı güvenilir paket tatiller ve turistlerle dolu plajlarıyla ünlüdür, ancak iç kesimlere doğru güney-batı yönünde ilerlerseniz, oldukça ucuz olmasına rağmen özgün sürprizler ve vaatler sunan hayat dolu bir şehir bulursunuz. Dağlık vadiler ve topluca Hierve el agua olarak bilinen nefis maden suları ile çevrelenmiş Oaxaca, Latin Amerika’nın en değerli arkeolojik kentlerinden biri olan, Zapotec yerlileri tarafından M.Ö. 500 yılında kurulmuş Monte Alban’a çok yakın konumda yer alıyor. Dominikan mezhebinden kalan görkemli Barok mimarinin yanında en iyi Meksika yemeklerinin sunulduğu çikolata ve baharat kokulu çarşıları ile Oaxaca kültürü, sömürge merkezi olduğu dönemde gerçekten gelişmiştir. Ülkede bulunan 150.000’in üzerinde kayıtlı esnafı barındıran Oaxaca, Meksika el sanatları endüstrisinin evi olarak kabul edilir. Aileler tarafından işletilen butiklerden ahşap oyma biblolar satın alabilirsiniz. Endüstriyel Yemek Dünyası
TATİL.indd 51
51
13.02.2015 02:19:07
seyahat
ve yenilikçi bir kent. Woodstock çevresindeki yenilenen Old Biscuit Mill fabrikasını dolaşabilir, uluslararası çevrelerce kabul gören lokantaları, butik tasarım mağazaları ve diğer ilginç mikro işletmeleri ziyaret edebilirsiniz. Hayvanlarla vakit geçirmekten hoşlanan seyahatseverler Boulder Plajı’na giderek penguenleri izleyebilirler.
Ekim - Tunus, Tunus Kuzey Afrika’nın en heyecan verici şehirlerinden biri olmasının yanında, Tunus kalenderliğiyle, nakit sıkıntısı çeken gezginler için mükemmel bir şehir. Nouvelle Ville bölgesinin şehre belirgin bir çağdaş Avrupa kenti havası veren okaliptüs ağaçlarıyla kaplı caddelerinin yanında, Kartaca yöresi unutulmuş bir imparatorluğun zengin saltanat dönemine doğru zamanda yolculuk yapma imkanı sağlıyor. Bardo Müzesi ise bu saltanat döneminin yerini alan Roma devrinden kalma dünyanın en iyi duvar resmi ve mozaik koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. UNESCO tarafından korunan Medina’da ve çevresindeki pazar yerlerinde keyifli bir gezi yapabilirsiniz. Bu bölgede, kokuları ile aklınızı çelen eski parfümcüleri ziyaret edebilir, kendinize süslü bir altın rengi tunik ısmarlayabilirsiniz. Tunus’un çöl tarafının kalabalıklaşması halinde, 20 dakika süren bir tren yolculuğu sonrasında varacağınız mavi-beyaz çingene kasabası Sidi Bou Said size gerçek bir sükunet ortamı sunaacaktır.
Aralık - Kolombo, Sri Lanka İç savaşın 2009 yılında sona ermesinin ardından Sri Lanka’nın en büyük metropolü Sri Lanka, son derece düşük fiyatlara faydalanabileceğiniz muhteşem mutfağı ve hareketli gece hayatı ile yılı
sonlandırmak için ideal bir tatil noktası. Kozmopolit ve farklı inançlara sahip bir şehir olmasına rağmen burada Buda’nın kuralları hâlâ hüküm sürüyor. Meditasyon tekniğinizi şekillendirmek için mükemmel bir yer olan Beira Nehri kıyısındaki Gangaramaya Tapınağı da dahil olmak üzere Asya’nın en seçkin dini mekanları onun saltanatı döneminde inşa edildi. Civardaki diğer bir Kolombo kurumu olarak sömürge döneminde 17. yüzyılda inşa edilen Eski Danimarka Hastanesi, 2011 yılında farklı bir amaç için kullanılmak üzere dönüştürülmüş; o tarihten itibaren, geceleri canlanan cesur füzyon restoranları ve kokteyl çay salonları ile dolarak Kolombo’nun en popüler noktalarından biri haline gelmiştir. Ada havasına girmek için bir trene atlayıp Lavinia Dağı’nın güneyine romantik bir yolculuk yapabilirsiniz. Bu bölgenin en büyük özelliği cennet gibi altın kumsalı. Hint Okyanusunun gizemli sularında dalış yaparak zamanınızı değerlendirebilirsiniz.
Kasım - Cape Town, Güney Afrika ‘Mother City’ olarak bilinen bu şehirde herkes için uygun fiyatlı bir seçenek bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Dünya Tasarım Başkenti olarak ödüllendirilen Cape Town ilginç aktiviteler sunuyor. İster kozmopolit sanat ortamına derin bir dalış yapabilir, isterseniz tüm dünyanın hayran olduğu Masa Dağı’na tırmanmakla ilgilenebilirsiniz. Ya da tercihinize göre birinci sınıf plajlarda iliklerinize kadar ıslanabilirsiniz. Yerleşik nüfusun neredeyse yarısının 25 yaşın altında kaldığı Cape Town modern, dost canlısı
52
TATİL.indd 52
Fiyatlar online tüketici veri tabanı Numbeo kullanılarak, Aralık 2014 tarihinde derlenmiştir.
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 02:19:08
haber
BTA, havalimanları ve denizyollarının ardından, Türkiye’nin yeni nesil kültürsanat ve yaşam merkezi UNIQ İstanbul’daki Foods in the Woods ile şehir merkezine adım attı. Yaklaşık 2 milyon Avro yatırımla hayata geçirilen 3 bin 300 metrekarelik alanda, Anadolu lezzetlerinden dünya mutfağına, herkesin damak tadına uygun seçenekler yer alıyor.
BTA şehir merkezine
UNIQ İSTANBUL İLE MASLAK’TAN GİRDİ
T
AV Havalimanları’nın iştiraki BTA, önümüzdeki dönemde şehir merkezlerinde yer almayı hedefliyor ve bu yöndeki ilk adımını, Turkmall yatırımı ile Maslak’ta hayata geçen UNIQ İstanbul’da attı. İçerisinde 20’ye yakın yiyecek-içecek noktası bulunan Foods in the Woods’ta, BTA’nın markalarından Tadında Anadolu, Cakes&Bakes, Kantin ve TickerDaze’in yanı sıra Plus Kitchen, Rossopomodoro, Kivahane, Caffe Vergnano 1882, Kapta, SushiCo, New York Fries, Wine&More, Chill Box, Juice Box, Ortaköy Waffle Park ve Burger Lab gibi her biri özenle seçilmiş farklı markalar da yer alıyor. Müdavim yaratan konseptiyle ayrıcalıklı bir mola noktası oluşturan Foods in the
Woods’un deneyimli ekibi misafirlerin rahat ve konforlu bir ortamda zaman geçirip şehrin stresini üzerlerinden atmalarına yardımcı olmak için çalışıyor. BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur “Turkmall ile UNIQ İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz işbirliği 1999 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan yola çıkan BTA’nın büyüme hikâyesinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Bugün yedi ülkedeki 13 havalimanında ve İDO’da 75 noktadayız. Günde 90 bin kişi BTA’nın işlettiği noktalarda yemek yiyor. 2014’te ünlü kahve ve fast food zincirlerine ürün tedarik ettiğimiz Cakes&Bakes Üretim Tesisi’mizi 5 milyon avro yatırımla büyüttük. Bu yolla da
Sadettin Cesur
ürünlerimizi Türkiye genelindeki yaklaşık 2 bin noktada misafirlerimizle buluşturuyoruz. Şehir içine havalimanları ve İDO dışında da BTA olarak girme stratejimizi oluşturmuştuk. Bu stratejimizin sonunda Turkmall ile önemli bir işbirliğine imza attık. Bu ortaklık bizim için çok önemli. UNIQ İstanbul’da hayata geçirdiğimiz Foods in the Woods’ta sahip olduğumuz bilgi birikimiyle kendi markalarımızı oluştururken, dünyaca ünlü markalarla da ortaklıklar kurduk” dedi.
Endüstriyel Yemek Dünyası
BTA.indd 53
53
13.02.2015 02:19:30
haber
Burcunuza göre yemek haritanızla tanışma vakti geldi! Yemeksepeti ekibi, veritabanındaki 2,9 milyon kullanıcının siparişlerini inceledi, yılların tecrübesi ile yorumladı. Ortaya astrolojinin gizemi ile Yemeksepeti’nin leziz dünyasını birleştiren bir yemek rehberi çıktı.
Burcunuza göre
YEMEK HARİTANIZ
L
ight yemekten hoşlanan kırılgan Yengeçler, mezenin binbir çeşidinden vazgeçmeyen maceracı Koçlar, fırında pişen yemeğe hayır diyemeyen sabırlı Oğlaklar, etobur Aslanlar ve diğer tüm burçların yemek haritası bu rehberde!
54
BURÇ.indd 54
Boğa: Çorba, kebap, salata Uyumlu Boğa burçları tam bir ‘günün menüsü’ insanlarıdır. Çorba-kebapsalata Boğalar için Metin-Ali-Feyyaz kadar güzel bir üçlemedir.
Koç: Deniz ürünleri, meze, kahvaltı
İkizler: Börek, sandviç, zeytinyağlı
Öncü ve maceraperest ruhlu Koç burçları kahvaltıda sucuklu yumurtaya, fasılda mezeye öncülük eder. Denizden babaları çıksa yerler.
Canlı, sempatik ve konuşkan İkizler burçları, tam altın günü insanlarıdır. Gelsin sohbet, gitsin sandviçler, börekler, yaklaşsın zeytinyağlılar.
Endüstriyel Yemek Dünyası
13.02.2015 02:21:20
haber
Yengeç: Et yemekleri, sandviç, light yemekler Yengeç demek kırılgan bir kalp ve hassas bir mide demek. Bu yüzden sandviçler, light ürünler ve yağsız et yemekleri Yengeçlerin masadan yan yan kaçmalarına engel olabilir.
Aslan: Çiğ köfte, döner, mantı
Yay: Ev yemekleri, vejetaryen, sos
Aslan burcu olmak etobur olmayı gerektirdiğinden; mantı için Kayseri’ye, çiğ köfte için Urfa’ya ve döner için Bursa’ya gidebilirler.
Bir Yay burcunu kendinize bağlamak istiyorsanız, onu vejetaryen seçenekler ve farklı soslarla hazırlanan ev yemekleriyle tavlayın.
Başak: Döner, tavuk, tost
Oğlak: Kebap, lahmacun, pide
Titiz Başak burçları yemek konusunda titizlenmezler. Pratiklik hayat kurtarır. Başak burçlarına dayayın salçalı tostu, körili tavuğu, pilav üstü döneri.
Sabır küpü Oğlak burcu, yemekte de tercihini hazırlığı sabır isteyen seçeneklerden yana kullanır. Kebap, lahmacun, pide dendi mi zılgıtlı halay çekebilir.
Terazi: Burger, vegan, deniz ürünleri
Kova: Sushi, pizza, deniz ürünleri
Terazi denge demektir; ama mutfakta değil! Çünkü vegan beslenmeyi destekleseler de çaktırmadan burger ve deniz ürünlerine göz kırparlar.
Sanatsal Kova burçları kendi huylarını bilir. Elit takılırlar. Pide yerine pizza, pilav üstü yerine sushi yerler. Ama raku-balık dendi mi dayanamazlar.
Akrep: Börek, pilav, sushi
Balık: Börek, noodle, pilav
“Ben yediğimi her halükarda yakarım!” diyen tutkulu Akrepler, patatesli böreğe ve pilava tapar; sushi’yi de içinde az pilav var diye severler.
Balık burçları inişli çıkışlı ruh halleriyle, karbonhidratların getirdiği mutluluk sayesinde başa çıkarlar. Anne pilavı, su böreği ve deniz mahsullü noodle severler.
Endüstriyel Yemek Dünyası
BURÇ.indd 55
55
13.02.2015 02:21:22
Basında YESİDEF
56
Endüstriyel Yemek Dünyası
BASINDA YESİDEF.indd 56
13.02.2015 02:21:53
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 5
13.02.2015 15:19:38
YESİDEF KAPAK ÇALIŞMASI.indd 2
13.02.2015 15:19:31