HORECA mag
Limonata TERAS
İçindekiler
Tuti Restaurant Orient Terrace
Hotel Finder
18 Turizm Sektörüne Hizmet Eden
oreca ag
Firmalara Büyük Sorumluluk Düşüyor
24 Sektörün Nabzı EDT EXPO’da Attı!
28 Arda’nın Mutfağı PEGASUS CAFE’de!
36 ECZACIBAŞI profesyonel
Ev dışındaki büyümesini sürdürecek
42 Mutfakta Ustalaşmak İsteyenler Mayısta MSA’da Buluşuyor 45 UNİLEVER FOOD SOLUTİONS’tan
Toplu yemek firmalarına Toplu Çözümler Paketi…
6
36 45
horeca mag 46 Dünyanın en iyi
restoranı Danimarka’dan
NOMA 52 Turizm Karikatürleri
Yarıştı
60 Türkiye’de gastronomi turizminin geleceği OKAN ÜNİVERSİTESİ’nde masaya
Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ yasa@yasaceliktas.com
Bilgi Teknolojileri Ufuk EKER Yapım
mo o
68 Türkiye’nin 5 yıldızlı değil
ciddi bir iş oteli ihtiyacı var sağlıklı yaşam hareketi başlattı: Hayatı İçinden Geldiği gibi Yaşa
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK berk@horecadergi.com
Reklam Müdürü Banu TAŞAN banu@horecadergi.com
yatırıldı
72 ACTIVIA dünya çapında
HORECA mag
Yayın Türü Ulusal, Süreli
68
Abonelik T: 0212 222 77 77 / abone@horecadergi.com Baskı Veritas Merkez Mah. Kemerburgaz Caddesi, Tatlıpınar Sk. No: 13 Mart Plaza, Nurtepe, Kâğıthane-İstanbul T: 0212 294 50 20 F: 0212 294 99 33 Dağıtım Sürat Kargo
83 ESET: Bilgisayarda bahar temizliği VAKTİ
Yönetim Yeri Hilmibey Sk. No: 29/11 Ziverbey, Kadıköy T: 0212 222 77 77 F: 0212 381 63 63 E-Posta: info@horecadergi.com HORECA Mag, Motto İletişim tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakları Motto İletişim’e aittir. Yayınlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Editör
HO RE CA
mAg
8
Tatil mi dediniz! EDT Expo, Hostech by TUSİD, Ibatech gibi sektörün önemli fuarlarını ve çeşitli etkinliklerini geride bıraktığımız bir döneme girdik. Pek çoğumuz için önümüzdeki birkaç ay tatil, en azından gelecek dönem için yeniden yapılanma süreci olacakken, HORECA noktaları ise en canlı ve yoğun dönemini yaşayacak. Bizler de yılın tamamına yayılan yoğunluğumuzu hem sizler hem kendimiz için olabildiğince renklendirmeye çalışacağız. İzmir’de muhabirlik yaptığım 90’lı yıllardan bu yana yakından tanıdığım bir marka olan Özsüt, Ankara Çukurambar’da yeni bir şube açtı ancak yazıma konu olması, bir şubenin ötesinde günlük ve dönemlik lezzet eğitimlerinin verileceği Özsüt Akademi’nin Türkiye’deki ilk şubesinin de burada hayat bulması. Bir markanın 182’inci şubesini açması hiç de azımsanacak bir durum değil ancak pastadan pizzaya, ekmek yapımından deniz ürünlerine kadar birbirinden farklı kursların gerçekleştirileceği Özsüt Akademi’nin açılmasını son derece heyecan verici buluyorum. Son yılların yükselen değeri olan bu tür gastronomi akademilerinin Özsüt gibi bir marka tarafından da hayata geçirilmesi, bu alanda kendini geliştirmek ve hobilerine yoğunlaşmak isteyenler için iyi bir fırsat diye düşünüyorum. Hemen belirteyim; Özsüt Akademi’nin ikinci şubesi İstanbul Koşuyolu’nda gastronomi meraklıları ile buluşacak. Dergimizin baskıya girdiği günlerde Bocuse D’or heyecanını yaşıyorduk. Türkiye’nin ilk Bocuse d’Or finalisti Şef Gürcan Gülmez, Bocuse d’Or Avrupa Finali’ne; Metro Toptancı Market’in ana sponsorluğunda, Türk Mutfağı Derneği çatısı altında kurulan Bocuse d’Or Akademi Türkiye tarafından hazırlandı. Stockholm’de düzenlenen Bocuse d’Or Europe 2014 Avrupa Seçmeleri’nde şefimiz dereceye giremese de kendisini ve destekleyenleri bir kez daha tebrik ediyoruz. Yarışmada İsveç’in birinci, Danimarka’nın ikinci ve Norveç’in üçüncü olarak büyük finale katılmaya hak kazandığını, Bocuse d’Or finalinin, 2015’te Lyon’da yapılacağını hatırlatalım. En yeni otelleri, restoranları, kafeleri ve ev dışı tüketim noktalarına yönelik ürün ve uygulamaları bulabileceğiniz derginin kapağında gördüğünüz sevgili Yiğit Alıcı’yı önümüzdeki sayıda keyifli bir röportajın aktörü olarak sayfalarımız arasında bulacaksınız. Otel, Restoran, Catering sektörünün ve tedarikçilerinin dergisi HORECA mag’i horecadergi.com ve facebook.com/ HORECAmag adresinden de takip edebilirsiniz. Her şey gönlünüzce olsun.
Berk Altınışık
Kısa
İnoksan’ın NewYork’taki Bayisi
Naskonix Açıldı!
İ
noksan, New York’un Brooklyn bölgesinde açtığı Naskonix bayisiyle ürünlerini Amerika pazarıyla buluşturacak. Endüstriyel mutfak sektörünün lideri İnoksan’ın yeni bayisi Naskonix, New York’un Brooklyn bölgesinde açıldı. Naskonix, İnoksan’ın endüstriyel mutfak ekipmanları başta olmak üzere uzmanlığıyla sektöre kazandırdığı ürün gruplarını da satışa sunacak. Naskonix’in Brooklyn Sunset Endüstriyel Park’da bulunan bayisinde gerçekleştirilen açılışa T.C New York Başkonsolosu Levent Bilgen, İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, Naskonix Yönetim Kurulu Başkanı Levent Demirgil, CEO Musa Çelik, Genel Müdür Hakan İnan, Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Yıldırım ile Amerika endüstriyel mutfak sektöründen birçok misafir katıldı. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “İnoksan olarak 1980 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Bugün, Türk endüstriyel mutfak sektörünün lideri olarak Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet göstermenin yanı sıra 5 kıtaya da ihracat gerçekleştiriyoruz. Amerika, dünyaya açılan bu yolculuğumuzda bir hayalimizdi. Şimdi bu hayalimizi gerçeğe dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Naskonix Yönetim Kurulu Başkanı Levent Demirgil ise, “Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bayimizle Türk endüstriyel mutfak sektörünün önde gelen markalarını Amerika pazarıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ürün kalitesinde dünya standartlarını yakalamış markalarımızla Amerika sektöründe payımızı genişletmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Özsüt, Türkiye’nin Mutluluk Tadındaki Pastalarını Seçti
B
u yıl beşincisi düzenlenen Benim Özsüt Pastam yarışmasının kazananları belli oldu. Birbirinden lezzetli ve şık pastaların değerlendirildiği yarışmanın rekabet içerisinde geçen finali, eğlenceli ve renkli anlara sahne olurken yarışma sonunda jüri üyeleri ve yarışmacılar ‘selfie’ çekerek bu özel günü ölümsüzleştirdiler. Mutluluk tadında pastaların sahibi Özsüt, bu yıl beşincisini düzenlediği Benim Özsüt Pastam yarışması ile Türkiye’nin yeni tadlarını keşfetmeye devam ediyor. Bu yıl Türkiye’nin dört bir yanından toplam 1000’e yakın katılımcının başvurduğu yarışmanın finali, 12 Nisan tarihinde Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de gerçekleştirildi ve kazananlar belirlendi. Jürinin de en az yarışmacılar kadar ter döktüğü yarışmanın birincisi Yaz Güneşim isimli pastası ile Hülya Kayalar, ikincisi Mürverin Böğürtlen Rüyası isimli pastası ile Nurşen Şensoy, üçüncüsü Rüyacı Vişne isimli pastası ile Yeliz Hincal oldu. Frenk Üzümlü Lavanta isimli pastası ile Nil İnci Özel, jüri özel ödülüne layık görüldü.
10
Şef Gencer Üzümlü
Istanbul Marriott Hotel Asia’da
M
arriott oteller zincirinin Türkiye’deki en güçlü halkalarından biri olan Istanbul Marriott Hotel Asia’nın mutfağında lezzetli yemekleri ve özel sunumları ile dikkat çeken Gencer Üzümlü başaşçı olarak göreve başladı. Dünyanın farklı noktalarında çalışarak uluslararası tecrübeye sahip olan şef Gencer Üzümlü, bu deneyimini aldığı eğitimlerle birleştirerek fark yaratan tarzını yansıttığı lezzetler sundu. Türkiye’ye döndüğünde Hyatt Regency otelin ödüllü İtalyan restorantı Spazio, Harvey Nichols Gilt Bar, Istanbul Culinary Institute, Turkish Do&Co, Lsg Skychefs’te aşçıbaşı yardımcısı, eğitmen aşçıbaşı ve üretim müdürlüğü görevlerinde bulundu. Son olarak Wyndham İstanbul Kalamış Marina Otel’de aşçıbaşı olarak görev yapan Gencer Üzümlü artık en leziz yemeklerini Istanbul Marriott Hotel Asia misafirleri ile buluşturacak.
Kısa Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanlığına
ETBİR Başkanı Mustafa Bılıkçı Seçildi
T
ürkiye kırmızı et sektörünü temsil eden Ulusal Kırmızı Et Konseyi, olağan genel kurulunun sonrasında ilk yönetim kurulu toplantısını yaptı. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ETBİR Başkanı Mustafa Bılıkçı oybirliği ile seçildi. Türk halkının daha kaliteli, sağlıklı ve güvenilir kırmızı et ve et ürünleri tüketmesine katkı sağlayacak faaliyetlerde bulunmak ve sektörün gelişimine öncülük etmek amacıyla 4 yıl önce kurulan Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) yeni Yönetim Kurulu Başkanı’nı seçti. Aynı zamanda Et Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) ve Sultan Et Yönetim Kurulu Başkanı olan Mustafa Bılıkçı, önümüzdeki dönemde UKON Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapacak. 15 Nisan 2014 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin Başkan Vekilliği’ne Fazlı Yalçındağ, Muhasip Üyeliğine Özer Türer oybirliğiyle seçildi. Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin Yönetim Kurulu’nda yer alan diğer isimler ise şöyle; Özer Türer, Emre Vural, Osman Civil, Dr. Ahmet Yücesan, Ahmet Hacıince, Fazlı Yalçındağ, Ergün Kılıç, Dr. Erhan Akçay, Habib Can, Dr. Sadık Küçükgünay, Ramazan Koçak.
Mustafa Bılıkçı,
Richmond Internatıonal İş Geliştirme Direktörlüğü’ne Hakan Arıer Atandı
A
ksoy Group’a bağlı faaliyet gösteren Richmond International İş Geliştirme Direktörlüğü’ne Hakan Arıer atandı. Grubun kendi yatırımı olan Richmond İstanbul, Richmond Pamukkale Thermal, Richmond Nua Wellness Spa ve Richmond Ephesus Resort otelleri ile hizmet veren Richmond International, ayrıca uluslararası turizm arenasında işletme, danışmanlık ve eğitim faaliyetleri yürütüyor. Bolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ardından Çukurova Üniversitesi Mersin Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik
Yüksekokulu’ndan mezun olan Hakan Arıer, meslek hayatına Mersin Hilton’da başladı. Ardından Suudi Arabistan’a giderek Mekke Hilton’da görev yapan Arıer, Türkiye’ye döndükten sonra Dedeman Kapadokya, Radisson SAS Hotel İstanbul, Golden Tulip Eresin Hotel İstanbul, Çeşme Sheraton gibi 5 yıldızlı tesislerde Genel Müdürlük görevini başarıyla sürdürdü. 2007 yılından bu yana Golden Tulip Otelleri Türkiye ve KKTC bölgesi Gelişim ve Temsilden sorumlu iş ortağı olarak çalışmaktaydı.
Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de
RENKLERİN GÜCÜ
S
heraton İstanbul Ataköy Hotel yepyeni bir uygulamayı hayata geçiriyor: “Color Your Plate”. Sağlıklı beslenmeye yeni bir soluk getiren “Color Your Plate” sebze ve meyveleri renklerine göre sınıflandırıyor. Besinlerin renklerine göre sağladığı yararların değişim göstermesinden yola çıkarak oluşturulan “Color Your Plate”te sebze ve meyveler kırmızı, turuncu, mavi, sarı, yeşil olarak kategorilere ayrılıyor. Örneğin; çilek gibi
12
Mustafa Bılıkçı,
kırmızı meyveler kan dolaşımına, sarımsak gibi beyaz renkli sebzeler ise bağışıklık sistemine yardımcı oluyor. Renk renk tabaklar ile Sheraton Ataköy sofraları iştah açıyor. Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de fitness’la sağlıklı yaşama adım atan misafirler, tüm restaurantlarda da “Color Your Plate”i tercih ediyor. Sporla birlikte beslenmeye dikkat etmek daha fazla sağlık, daha fazla enerji ve daha yüksek performans olarak geri dönüyor.
Kısa
Avea “Şehir
Rehberi Paketi” ile
İstanbul’un
lezzet durakları cebinizde!
A
vea, Mekanist işbirliğiyle hazırladığı “Şehir Rehberi Paketi” ile, İstanbul’daki geleneksel ve dünya mutfaklarının en gözde duraklarını, favori eğlence mekanlarını, haftasonu kahvaltıları için en uygun adresleri Avealıların cebine getiriyor. Haftanın belirli günlerinde, yeme-içme, kahvaltı, eğlence kategorilerinde, Mekanist kullanıcıları tarafından beğeni toplayan mekânlara ve mekânların öne çıkan lezzetlerine dair bilgilerin sunulduğu paket, İstanbul’un tadını çıkarmak, şehri keşfetmek isteyen Avealıların online yol arkadaşı olacak. Ayrıca “Şehir Rehberi Paketi” kapsamında, çok yakın bir zamanda, tüm Türkiye genelindeki kullanıcılara mekan önerisi sunmanın yanı sıra, eklenecek lokasyon bazlı sorgulama özelliğiyle, kullanıcının bulunduğu noktaya yakın olan favori mekanlarla ilgili tavsiyeler de iletilecek. Haftalık 1 TL, aylık 4 TL ödeyerek Şehir Rehberi Paketi’nden yararlanmak isteyen Avealılar, 9090’a “MEKAN” yazıp kısa mesaj atarak pakete üye olabiliyor.
14
Arzu Karacadağ
Dedeman Otelleri Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü oldu
D
edeman Grubu’nda 2000 yılından bu yana sırasıyla Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürü ve Pazarlama İletişimi Müdürü olarak görev yapan Arzu Karacadağ; Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü olarak yeni görevine başladı. Karacadağ yeni görevinde; Dedeman Grubu’nun iletişim stratejilerinin yönetilmesi, itibar yönetimi, medya ilişkileri, etkinlik yönetimi, kurumsal kimlik ve kurum kültürü konularından sorumlu olacak. Karacadağ aynı zamanda, 2008 yılından bu yana Dedeman Otelleri’nin kurumsal yayını Dedeman Quarterly dergisinin Genel Yayın Yönetmenliği görevini de yürütüyor. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu ve Türkiye Halkla İlişkiler Derneği üyesi olan Arzu Karacadağ, iyi derecede İngilizce biliyor. Karacadağ, evli ve bir çocuk annesi.
The Marmara Bodrum’dan
Ege’nin Keyfini Çıkarmak İsteyenlere Özel Kos PaKetİ
T
he Marmara Bodrum yüksek hizmet kalitesini deneyimleyen misafirlerine özel Kos Adası tatil paketi sunuyor. 1 Mayıs- 30 Eylül 2014 tarihleri arasında The Marmara Bodrum’da 2 gece kalan misafirler, 1 gece de Kos Aqua Blue Hotel’de konaklayabilecekler. Misafir memnuniyetini her zaman ön planda tutan The Marmara Bodrum, çarpıcı mimari yapısı, kültürel zenginliği ve Ege sahil kasabalarını andıran özelliği ile adeta yüzen bahçe olarak anılan Kos’da muhteşem bir ada tatil keyfini konuklarına armağan ediyor. The Marmara Bodrum’un hazırladığı özel tatil paketi kapsamında açık büfe kahvaltı, ücretsiz yararlanılabilecek fitness salonu kullanımı, otopark ve internetin yanı sıra otelin doluluk oranına bağlı olarak geç çıkışlarda esneklik ve üst kategori odaya geçme imkânları da yer alıyor. The Marmara ayrıca Bodrum’a havayolu ile gelecek olan konukların havaalanı- otel arasında ücretsiz geliş gidiş transferini de karşılayacak. Bodrum’dan Kos’a gidiş ve dönüş için kullanılacak transferler, marina ile otel arasındaki transfer ücretleri de paket fiyatına dâhil olacak. Bodrum ve Kos’un muhteşem maviliklerinin tadını çıkarmak isteyen konuklar Çift kişilik deluxe odada kahvaltı dâhil 689€+KDV’den başlayan fiyatlarla bu paketten yararlanabilecek.
Kısa
g2m’nin İthal Gurme Ürün Gamı Gurmelerden Tam Not Aldı!
M
utfağın kalbinde profesyonellerin yanında olmayı sürdüren g2m, 15 Nisan Salı akşamı Türkiye’nin tanınmış gurmelerini Flamingo Restoran’da ağırladı. Üreticilerle işletmeler arasında kurduğu güçlü bağ ile tedarik zincirinde gıda güvenliğine önem vererek çalışan g2m, yeni ithal gurme ürün gamı ile “Mutfakta Biz Varız” mottosunu güçlendirmeye devam ediyor. Profesyonel mutfaklara özel geliştirilen farklı dünya mutfaklarından ürünleri özenle seçerek ithal gurme ürün gamını oluşturan g2m, trendleri takip eden ve menülere yön veren danışman çözüm ortağı kimliğiyle mutfakların kalbinde, profesyonellerin yanında olmayı sürdürüyor. Türkiye’nin önde gelen gurmelerini yeni ithal ürün gamı lansman yemeğinde bir araya getiren g2m; Teoman Hünal, Mehmet Yaşin, Ali Esad Göksel, Müge Akgün ve Sermet Severöz’ün katılımıyla gerçekleşen gecede gurme ürünleriyle beğeni topladı. Gecede misafirlere; g2m Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu, g2m Pazarlama Direktörü Cenk Tüter, g2m Pazarlama Müdürü Esin Umut, g2m İthal ve Gurme Ürünler Kategori Müdürü Ali Arslan Tomakan ve g2m Danışman Şefi İsmet Saz eşlik ettiler. Burak Özbaşoğlu, g2m hakkında merak edilenleri gurmeler ile paylaşma imkânı buldu
Sahte ve Kaçak İçki ile Mücadelede
“Minimum Fiyatlama Sistemi” Çözüm Olabilir
G
Bentour Turizm Yılın İlk Çalıştayını
Crystal Palace’da yaptı
A
vrupa’nın saygın tur operatörlerinden Bentour Turizm, 2014 yılının ilk eğitim çalıştayını Crystal Palace Luxury Resort&Spa otelde gerçekleştirdi. Verimli ve eğlenceli geçen çalıştaya Bentour’un 35 yöneticisi katıldı. 26 Mart-3 Nisan 2014 tarihleri arasında gerçekleşen eğitim çalıştayına Bentour A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur’un yanı sıra şirketin Almanya, İsviçre ve Türkiye yöneticileri katılırken, toplantının 29 Mart tarihinde gerçekleşen bölümünde ise Almanya’nın 550 acentesi ile Best RMG Korperasyonu Başkanı Cornelius Meyer de yer aldı. Crystal Hotels Avrupa Satış Müdürü Eyüp Kökçe, Bentour Çalıştayı’na katılan şirket yöneticilerine Crystal gurubu ve hedefleri ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi, Crystal Palace Luxury Resort&Spa Genel Müdürü Lemi Küçük de çalıştay katılanlarına bir teşekkür konuşması yaptı. Bentour Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, Crystal otellerini satış ve sunumlarında yüksek satış grafiğine taşımayı amaçladıklarını söyledi.
eleneksel İçki Üreticileri Derneği (GİSDER), içki sektöründe kayıt dışılığı önlemek için, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, “İçkide Minimum Fiyat Uygulamasına” geçilmesini gündeme getirdi. Uygulama, nihai tüketiciye yansıyan fiyatlarda artışa neden olmayacak.
de yansımaktadır. Bu kişiler, yasa dışı davranışları sonucunda bazı ürünleri, normal maliyetlerin çok altında fiyatlarla pazara sunmakta ve haksız kazanç sağlamaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde de başarı ile yürütülmekte olan İçkide Minimum Satış Fiyatı Uygulaması, bu durumun önüne geçilmesi için etkili bir çözüm olacaktır” dedi.
Yaz sezonun yaklaşmasıyla pazara kayıtdışı, sahte ve kaçak içki sürülmesine yönelik faaliyetlerin hızlandığına dikkat çeken GİSDER Yönetim Kurulu Başkanı Egemen Demirtaş, bu durumun önüne geçilmesi için “İçkide Minimum Satış Fiyatı Uygulaması”nı önerdiklerini belirtti. Demirtaş konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Yaz sezonuna yaklaştığımız şu günlerde, içki sektöründe haksız kazanç peşine düşen bazı kişilerin ilgili yasal düzenlemeleri ve halk sağlığını hiçe sayarak kayıt dışı faaliyetleri, haberlere
Tüm alkollü içkilerin asgari maliyetlerinin ve marjlarının sektör genelinde bilindiğini dile getiren Demirtaş, “Buna göre, alkollü içki üretici ve ithalatçılarının uygulayacağı Minimum Satış Fiyatlarını belirlemek ve denetlemek son derece kolay olacaktır. Bu uygulama nihai tüketiciye yansıyan fiyatları arttırmayacaktır. GİSDER olarak, böyle bir çalışma başlatılması halinde, gerekli tüm bilgi, birikim ve desteğimizi ilgili kurumlara sunmaya hazırız” şeklinde konuştu.
16
Turizm
Turizm sektörüne hizmet eden firmalara
Büyük Sorumluluk Düşüyor Bu yıl Türkiye’yi yaklaşık 38 milyon turistin ziyaret edeceğini ve turizm gelirinin 35 milyar dolar seviyesinde olacağını hatırlatan g2m Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu, turizm sektöründeki işletmelere ve sektöre hizmet eden firmalara büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.
E
v dışı tüketim sektörünün köklü, güçlü ve lider tedarikçisi g2m, 15-22 Nisan Turizm Haftası kapsamında, turizm sektörünü değerlendirdi. Turizm konusunda farkındalığı artırmak, iç turizmi canlandırmak ve halkın turizm hareketlerine katılımını sağlamak amacıyla düzenlenen Turizm Haftası, bu yıl 38. kez kutlanıyor. Her yıl artan turist sayısıyla sektörün daha da büyüdüğüne dikkat çeken g2m Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu, bu büyümenin sektör dinamiklerini değiştirdiğini de belirterek, “Günümüzde seyahat etmek artık geçmişe göre çok daha kolay. Bugün, şehirler ve ülkeler arasındaki mesafeler dakikalar ve saatlerle ölçülüyor ve herkesin bütçesine uygun bir şekilde seyahat etme imkânı bulunuyor. Bu gelişmeler, dünyada her ne kadar ekonomik krizler ve değişiklikler yaşansa da turizmin yükselen bir hızla gelişmesini sağlıyor. Öyle ki bugün, dünyadaki tüm ülkelerin gayri safi yurt içi hasılasının en az %5’ini turizm gelirleri oluşturuyor ve dünya genelinde her 12 istihdam alanından 1’ini turizm sağlıyor. Son yıllardaki verilere baktığımızda her yıl 1 milyara yakın kişi kendi ülkesinden bir başka ülkeye seyahat ediyor. Tahminler ise 2020 yılına geldiğimizde her yıl yaklaşık 1 milyar 600 milyon kişinin ülkeler arası yolculuk yapacağı yönünde. 2013 yılında
18
Türkiye, 33 milyondan fazla turisti ağırladı. İç turizmi de düşündüğümüzde sektörün Türkiye’de ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu görebiliriz. Bu nedenle turizm sektöründeki işletmelere ve sektöre hizmet eden firmalara büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu. g2m olarak yaygın dağıtım imkânlarıyla işletmelerin verimliliklerine katma değer sağladıklarını, turizm işletmelerinin ihtiyaçlarını tedarik eden bir firmadan çok
daha fazlası konumunda bulunduklarına dikkat çeken Özbaşoğlu, “Biz, turizm sektörünün taleplerini araştırarak ve analiz ederek bu taleplere yönelik çözümler sunuyoruz. g2m olarak, Türkiye’nin dört bir yanında 17 bin kayıtlı müşterimiz bulunuyor. Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayabilmesini sağlıyor, kapıya kadar teslim yapabildiğimiz dağıtım ağımız ve sağladığımız kolaylıklarla fark yaratıyoruz” dedi.
Haber
İNOKSAN, Akıllı Şeflerin Tercihi
AKILLI FIRIN İNOSMART’I BAYİLERİYLE ! U BULUŞTURD
P
rofesyonellerin en büyük destekçisi İnoksan, hızla sürdürdüğü Ar-Ge çalışmaları ile mutfağın en önemli oyuncularından olan yeni fırınlarını ürün gamına eklerken, markalaşmanın önemini de vurguladı ve kombi fırın ailesini İnosmart markası adı altında tüketicilerle buluşturdu. 2014 yılının stratejik ürününü Akıllı ve Yenilikçi Fırın Serisi Inosmart olarak belirleyen İnoksan, bu doğrultuda bayilerine yönelik bir kampanya başlattı. Bayilerin talepleri göz önünde bulundurularak ürün bazlı satış modeli ile düşünülen bir kampanya oluşturan İnoksan, 2014 yılının bu ilk kampanyasında sektörde bir ilk olan Inosmart Fırın Ailesi Silver ve Gold Partnerleri aracılığıyla pazarda lider konumuna yükselmeyi hedefliyor. Gold Partner seçimi yapan bayiler yıl sonunda
20
İnoksan, süregelen Ar-Ge çalışmalarını yenilikçi ve inovatif marka stratejileri ile besleyip, fırın ailesi ürün grubunu markalaştırdı. Akıllı ve yenilikçi fırın serisini İnosmart markası altında sektörün beğenisine sunan İnoksan, yaptığı lansmanlar ile İnosmart’ı bayilerine yakından tanıttı. Gold Bayiliği üstlenenler Inosmart CRM’i ile tanıştı ve tüm ekipleriyle birlikte kullanıma geçmek için adım attılar. çapına yayılmış 80 yetkili servisinde ve 6 büyük ilde ki bölge müdürlüklerinde İnosmart’ı bu sayede lanse edeceklerini dile getiren Altay, Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerini Inosmart kalitesiyle tanıştıracaklarını söylüyor. Sektörün lokomotifi konumunda olan İnoksan, Türkiye genelinde açtığı bayilerle sektördeki farkını ortaya koyuyor. Esra Altay: “Talepleri en Mutfağın kalbinde olmayı sürdüreceğiz! iyi şekilde yanıtlamak adına bayi yatırımlarımızı Güçlü bayi ağını her geçen gün genişleten projelendirerek her geçen gün daha da İnoksan Satış Pazarlama A.Ş. V. Genel Müdürü Esra Altay, Inosmart markasına olan inançlarının yaygınlaşmayı planlıyoruz. Satış sonrası verdiğimiz servis desteği sayesinde uzun ömürlü ekipman da büyük olduğunu söylüyor. 2014 yılının üretme mottomuzu da kanıtlıyoruz. Tüm stratejik ürünü olarak belirlenen Inosmart müşterilerine analiz ederek onlara en uygun Fırın Ailesi’ne yönelik başlatılan kampanya ekipmanlarla hitap etmeyi tercih eden firmamız, ile bayileriyle olan ilişkilerini bir nebze daha ekipmanların kullanımına dair bilgiler vermek güçlendirecek olan İnoksan, bu doğrultuda ve herhangi bir pürüz çıktığında hızlıca çözüm Inosmart Fırın Ailesi’ne bayi içerisinde gereken üretmek adına yaygın servis ağı ile Türkiye’nin değeri veren ve bu yönde satış hedefleri koyan bayileri ile Silver veya Gold Partnerlik sağlayacak. dört bir yanında mutfağın kalbinde, tüketicilerinin yanında olmayı başarıyor” şeklinde konuşuyor. Yurtiçinde sayıları 40’a varan bayilerinde, ülke
satacakları ürün başına Cumhuriyet altını ile ödüllendirilecekler. Zaman, mekân ve enerji tasarrufuyla profesyonellere her yönden kazandıran İnosmart, satılan fırın adedine göre altın ile ödüllendirilen “Kazandıran Kampanya” ile bayilerine de kazandırıyor.
Haber
Ünlü Şef
Maximillian J.W. Thomae
artık Metro’da Maximillian J.W Thomae
T
ürkiye’de çalıştığı 20 yıl boyunca Türk mutfağına yenilikçi bir yaklaşım getiren ve genç şeflerin yetişmesine destek veren, dünyaca ünlü şef Maximillian J.W Thomae, lider toptancı market Metro’nun mutfağında göreve başlıyor. Mutfağından çıkarak market raflarına yönelen şef Thomae, Metro Toptancı Market bünyesinde çok geniş bir yelpazede görev alacak. Thomae, Metro çalışanlarına ve müşterilerine eğitimler verecek, özellikle yeni dönemde odaklanılacak HORECA Select özel markasına yönelik ürün ve strateji geliştirilmesinden sorumlu olacak. Ayrıca HORECA doğrultusunda geliştirilmesi gereken konularda eğitimler organize edecek olan Thomae, HORECA’nin ilişkili olduğu şef, şef birlikleri ve satış ekibiyle köprülerin oluşturulmasında da destek sağlayacak. Yerel ürünler projesinin de bir üyesi olarak çalışacak olan Thomae, Metro mağazalarında açılacak mutfakların programlarının ve prensiplerinin oluşturulmasından da sorumlu olacak.
22
Türk Mutfağına getirdiği yenilikçi yaklaşımla pek çok genç aşçıya ilham kaynağı olan dünyaca ünlü şef Maximillian J.W. Thomae dünyanın lider toptancı marketi Metro’ya transfer oldu. Özerkan: “Türk Mutfağına yeni bir soluk getireceğiz” Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Türk mutfağını ve şeflerini farklı platformlarda desteklemeyi görev kabul ediyoruz. Bu doğrultuda şefleri daha iyi anlamak için uluslararası deneyimi olan ve aynı zamanda Türkiye’yi de çok iyi tanıyan bir şefle işbirliği yapıyoruz. 20 yıldır Türkiye’de yaşayan Maximillian J.W Thomae, birikimini bir anlamda beyaz yakalı biri olarak değiştiriyor. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğinin Metro’ya ve sektörümüze farklı bir soluk getireceğine inanıyoruz” dedi.
Modern Türk Mutfağının yaratıcılarından biri… 17 yaşındayken bir restoranın mutfağında stajyer olarak başladığı profesyonel iş yaşamına Michelin yıldızlı restoranlar ve uluslararası otellerde Executive Chef olarak devam eden Maximillian J.W Thomae,
Türkiye’de çalışan en kariyerli şeflerin arasında yer alıyor. Thomae, zengin yöresel malzemeler ve yeni sunuşlarla modern Türk Mutfağının da yaratıcılarından biri olarak tanınıyor. Geçtiğimiz yıllar boyunca asistanlarına verdiği eğitimlerle onların yaratıcılıklarının ön plana çıkmasını destekleyen Thomae, Türk gastronomi dünyasına katkıları ve genç şeflerin eğitimine verdiği destek nedeniyle TUSİD tarafından da ödüle layık görüldü. Ünlü şef, Türkiye’de çalıştığı 20 yıl boyunca birçok genç şefin yetişmesini ve başında bulunduğu Aşçılık Milli Takımı’nın uluslararası ödüller almasını sağladı.
Haber
F
uar kapsamında düzenlenen yarışmalar da birbirinden heyecanlı ve renkli anlara sahne oldu. Unilever Food Solutions’un ana sponsorluğunu, Burcu Esmersoy’un ise sunuculuğunu yaptığı “Zamanın Ustaları Yarışıyor” konulu Black Box Yarışması, GastroBosphorus Patisserie Yarışması ve Osmanlı Mutfağı Yarışması’nda usta şefler hünerlerini sergiledi. EDT Expo Fuarı, Türkiye’de fuarcılığın lideri CNR Holding’in kuruluşu Sine Fuarcılık ve Ev Dışı Tüketim sektörünün güçlü oyuncularını tek bir çatı altında toplayan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) iş birliğinde; İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle 27 - 30 Mart 2014 tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleşti.
Sektörün Nabzı
EDT EXPO’DA ATTI! Bu yıl ikincisi düzenlenen EDT EXPO 2014 Fuarı, Ev Dışı Tüketim sektörünün dinamiklerini belirleyen markaları buluşturdu. 27 - 30 Mart tarihleri arasında 300 markanın katılımıyla gerçekleşen fuarı 32.625 kişi ziyaret etti.
24
Ev Dışı Tüketim sektörünün dinamiklerini belirleyen markaları buluşturmak, sektöre farklı bir bakış açısı getirmek ve sektör bilincini artırmak amacıyla düzenlenen EDT Expo Fuarı, bu yıl %50 büyüyerek 300 markaya ev sahipliği yaptı. Dört gün boyunca ev dışı tüketim sektörünün odak noktası olan EDT Expo Fuarı, markalar kadar ziyaretçilerin de yoğun ilgisine sahne oldu.
Burcu Esmersoy’un sunumuyla şefler zamanla yarıştı Fuarın ilk günü olan 27 Mart Perşembe günü, Unilever Food Solutions ana sponsorluğunda Burcu Esmersoy’un sunuculuğunu yaptığı “Zamanın Ustaları Yarışıyor” temalı Black Box yarışması gerçekleştirildi. Yarışmada 3 kişilik ekipler halinde yarışan 10 takım, Unilever Food Solutions tarafından hazırlanan kutulardaki malzemelerle, kendilerine verilen süre içinde, sıcak başlangıç, ana yemek ve tatlı hazırladılar. Mutfak sponsorluğunu Öztiryakiler’in üstlendiği “Zamanın Ustaları Yarışıyor - Black Box” yarışmasında birinciliği Fırat Kılıç, Güngör Söylemez, Önder Cantürk (CVK Park Bosphorus), ikinciliği Yavuz Yiğit, Özhan Akarsu, Engin Tükenmez (Radisson Blu Ataşehir), üçüncülüğü Erol Varlık, Kemal Dadaylı, Serdal Sönmez (The Marmara Taksim), dördüncülüğü Tolga Türkoğlu, Fatih Taşkıran, Özkan Alturan (Sheraton Ataköy) kazandı.
Haber
Fuarın ikinci gününde ise Ülker Eksper’in ana sponsorluğunda GastroBosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamulleri Yarışması düzenlendi. Şeflerin pasta, çikolata ve unlu mamüller alanlarında hem göze hem damağa hitap eden lezzetler yarattığı yarışmanın mutfak sponsorluğunu Öztiryakiler üstlendi. Sunuculuğunu Eyüp Kemal Sevinç’in yaptığı Gastro Bosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamulleri Yarışması; “Anadolu’nun Sır Lezzetleri” temalı pasta, çikolata ve unlu mamuller yapıldığı ‘Canlı’ ve “Dünya Barışı” temalı çikolata heykellerin yarıştığı ‘Display’ olmak üzere iki kategoride düzenlendi. Intercontinental İstanbul Hotel, JW Ankara Marriott, Hilton Bursa, Elite World Hotels, Tuvana Hotel, CVK Park Bosphorus, Görgülü, Hacıbozanoğulları, Mado ve Pasta Sanatı’nın kurumsal takımlar halinde yarıştığı yarışmada birinciliği CVK Park Bosphorus, ikinciliği JW Ankara Marriott, üçüncülüğü Intercontinental İstanbul Hotel kazandı. Ayrıca Hacıbozanoğulları Harry Lenas Ödülü’nü kazanırken, JW Ankara Marriott, “En iyi pasta ödülü” ve “En iyi heykel” ödülünü, CVK Park Bosphorus, “En iyi unlu mamül ödülü” ve “En iyi pralin ödülü”nü de kazandı.
Osmanlı mutfağının sırları CNR EDT EXPO’da gün yüzüne çıktı EDT EXPO 2014 kapsamında Osmanlı mutfağının envanterini oluşturmak ve unutulmaya yüz tutmuş zengin mutfak kültürümüzü genç nesillere aktarmak amacıyla 29 Mart Cumartesi günü Osmanlı Mutfağı Yarışması düzenlendi. CNR ve ETÜDER ana sponsorluğunda bu yıl beşinci kez düzenlenen Osmanlı Mutfağı Yarışması’nın mutfak sponsorluğunu ise Öztiryakiler üstlendi. The Marmara Taksim, Hilton Hotel İstanbul, Conrad Hotel İstanbul, JW Marriott Hotel Ankara, Holiday Inn İstanbul City Hotel, InterContinental İstanbul, Matbah Restoran, Sheraton Ankara, Hıdiv Kasrı - BELTUR ve Pera Palace Hotel Jumeriah şeflerinin takımlar halinde yarıştığı yarışma, canlı, display ve şerbet olmak üzere üç kategoride gerçekleşti.
sofra ödülü”, Hıdiv Kasrı - BELTUR “En iyi başlangıç ödülü” ve “En iyi şerbet ödülü”, Sheraton Ankara “En iyi ara sıcak ödülü”, The Marmara Taksim “En iyi ana yemek ödülü” ve JW Marriott Hotel Ankara “En iyi tatlı ödülü”ne layık görüldü.
Focus dev standı ile dikkat çekti Fuara, özel tasarlanan 211 metrekarelik özel standıyla katılan marka, ev dışı kullanım ürünlerinden oluşan geniş ürün gamını sergiledi. Ürünlerinin kullanım alanlarını, yaşam alanlarıyla birleştirerek yaratıcı ve dikkat çekici bir stand tasarımı gerçekleştiren Focus, devasa standıyla büyük ilgi topladı. Tuvalet, banyo ve mutfağın temsili tasarımlarıyla Focus ürün entegrasyonu yapılan çalışmalar yaratıcılığı kadar yalınlığıyla da göze çarptı. Focus, yeni ürünü Focus Autocut’ı de ilk kez görücüye çıkardı.
Yarışmada birincilik ödülünü The Marmara Taksim, ikincilik ödülünü Conrad Hotel İstanbul, üçüncülük ödülünü Hilton Hotel İstanbul kazandı. Tuğrul Şavkay Ödülü’nü Pera Palace Hotel Jumeriah’ın kazandığı yarışmada Conrad Hotel İstanbul “En iyi mönü ödülü”, The Marmara Taksim “En iyi
Sektörün nabzını tutan söyleşiler… Fuarda, profesyonellerin mücadele ettiği yarışmaların yanı sıra sektörü bilinçlendirmek amacıyla söyleşiler de düzenlendi. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner’in katılımıyla “Hijyen bir FIRSAT mı? Bir ENGEL mi?” başlıklı oturumda sektörün gıda güvenliğine verdiği önem konuşuldu.
CNR EDT Expo Black Box Yarışması, Burcu Esmersoy’un Sunuculuğuyla Gerçekleşti! Ev dışı tüketim sektörüne bambaşka bir bakış açısı getirmek ve sektör bilincini artırmak amacıyla düzenlenen CNR EDT Expo -Ev Dışı Tüketim-Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı dün kapılarını açtı. CNR Holding kuruluşu Sine Fuarcılık ve ETÜDER iş birliğinde, İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen ve sektörün dinamiklerini belirleyen markaların tümünü tek bir platformda toplamayı başaran EDT Expo Fuarı’na, 27-30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Yeşilköy ev sahipliği yapıyor. Fuarda sektör profesyonellerinin kıyasıya
25
Haber
g2m “Mutfakta Biz Varız” dedi Üreticilerle işletmeler arasında kurduğu güçlü bağ ile tedarik zincirinde gıda güvenliğine önem vererek çalışan g2m, 27 - 30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen EDT Expo Fuarı’na katıldı. Fuar boyunca mutfak sponsorluğunu Electrolux’ün yaptığı mutfaklarda ünlü İtalyan şef Antonio Trotta, g2m’nin ürün portföyüne yeni eklediği ithal ürünlerinden La Molisana ile, geleneksel İtalyan makarnalarını, lezziz soslar eşliğinde tattırırken, g2m’nin Danışman Şef’i İsmet Saz da Tayland’dan, Afrika’dan, İtalya’dan, İspanya ve İngiltere’den gelen dünyaca bilinen markaların seçkin ürünleriyle yaptığı canlı demolarla lezzet şöleni yaratarak büyük ilgi uyandırdı. Diğer taraftan, g2m’nin dağıtımını yaptığı markaları arasında yer alan pastacılık sektöründeki güçlü ismi Krater, duayen pasta şefi Niyazi Çapraz’ın ellerinde tekrar tekrar yorumlandı. g2m standını ziyaret eden ziyaretçiler yılın en yenilikçi ürünü Balparmak’ın “Katla Balla” ürünü ile de tanışma fırsatı buldular. “Mutfakta Biz Varız” mottosu ile 2014’e hızlı bir giriş yapan g2m fuar boyunca ziyaretçilerin akınına uğradı.
yarıştığı etkinlikler ilgi odağı olmaya devam ediyor. Fuarda Black Box Yarışması’nın sunuculuğunu üstlenen Esmersoy, geleceğin şefleriyle yaptığı keyifli konuşmalarla yarışmaya hareket kattı.
Zamanın Ustaları kıyasıya yarıştı! CNR EDT Expo Fuarı’nın ilk günü olan 27 Mart Perşembe günü, Unilever Food Solutions sponsorluğunda ve Gökmen
26
Sözen organizasyonuyla gerçekleştirilen “Zamanın Ustaları Yarışıyor- Black Box” temalı yarışma sonuçlandı. Burcu Esmersoy’un sunuculuğunu yaptığı yarışmada; bireysel katılım yapan 10 takım 3 kişilik ekipler halinde yarıştı. Ekiplere Unilever Food Solutions tarafından hazırlanan kutulardaki malzemeler dağıtıldı. Yarışmada, şeflerin kendilerine verilen süre içerisinde ve kutunun içinden çıkan malzemelerle, lezzeti ve sunumu en mükemmel olan yiyeceği ortaya çıkarmaları istendi. Mutfak sponsorluğunu Öztiryakiler’in üstlendiği “Zamanın Ustaları Yarışıyor” temalı yarışmada şefler, kendilerine verilen malzemelerle soğuk başlangıç, sıcak başlangıç, ana yemek ve tatlı olmak üzere 4 yemek hazırladı.
Black Box’un kazananı CVK Park Bosphorus! Zamanın Ustaları Yarışması’nın Jüri Başkanlığını UFS Şefi Yasemin Ataman yaptı. Yarışmanın jüri üyeliğini ise Murat Aslan, Adnan Öztürk, Tevfik Alpaslan, Levent Şahin, Rıza Belenkaya, Murat Bozok, Fikret Özdemir, Eyüp Sabri Yunusoğlu, Yücel Dereyayla, Mehmet Soykan ve Necat Çuhadar üstlendi. Yarışmada Dördüncülüğü Tolga Türkoğlu, Fatih Taşkıran, Özkan Alturan (Sheraton Ataköy); Üçüncülüğü Erol Varlık, Kemal Dadaylı, Serdal Sönmez (The Marmara Taksim); İkinciliği Yavuz Yiğit, Özhan Akarsu, Engin Tükenmez (Radisson Blu Ataşehir); Birinciliği Fırat Kılıç, Güngör Söylemez, Önder Cantürk (CVK Park Bosphorus) kazandı.
Park Bosphorus Hotel şeflerinin sıra dışı lezzetleri birinci oldu EDT EXPO 2014 Fuarı kapsamında yapılan “Zamanın Ustaları” ve “Gastrobosphorus Patisserie” yarışmalarında Park Bosphorus Hotel’in deneyimli şefleri birinci oldu. “Zamanın Ustaları” yarışmasında Park Bosphorus Hotel’i temsilen Executive Chef Eyüp Çevik liderliğinde Fırat Kılıç, Önder Cantürk ve Güngör Söylemez özel lezzetler hazırladı. Şeflerin hazırladığı fesleğen püresi ile marine edilmiş levrek galantin, sebze mücver üzerinde kalamar spagetti, karidese doldurulmuş somon füme, ıspanak püresi ve parmesan peynirli sos ile sunulan tavuklu kayısılı cannelloni, kekikli mantar ragu, konfit kök sebze ve demiglace sos ile servis edilen ızgara dana bonfile ve tarçınlı dondurmalı bal kabağı terin üzerinde labne peynir kremasından oluşan menü jüri tarafından en beğenilen lezzetler oldu. “Anadolu’nun Sır Lezzetleri” temalı “Gastrobosphorus Patisserie” yarışmasında ve pralin çikolata ile unlu mamuller kategorilerinde Executive Pastry Chef Raşit Yazıcı liderliğinde İbrahim Durgun, Güngör Söylemez, Şinasi Çarpar ve Faik Toktaş maharetlerini gösterdi. Yarışmada birincilik kazanan şefler antik bakır kaplamalı amber çiçekli çikolata ile “En İyi Pralin Çikolata” ve havlıcanlı ve fesleğenli keçi peynirli çörek ile de “En İyi Unlu Mamul” dallarında ödüller aldı. Ayrıca “Barış Meleği” adlı pasta heykel ve boza kremalı Hitit Güneşi de yoğun ilgi gördü. Şef Yazıcı liderliğinde tatlı bir dünyanın kapılarını aralayan ekip toplamda 15 altın madalya ile bu alandaki tüm madalyaları topladı.
Haber
NUDO,
Türkiye Pazarını
D
ünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton un ihracatı yapan, 100 milyon doları aşan ihracat rakamlarıyla ülke ekonomisi için katma değer oluşturan Erişler Gıda, 3,5 yıllık Ar-Ge çalışmaları sonucunda NUDO markasını piyasaya sundu. Uzak Doğu mutfağının değişmezi noodle, NUDO sayesinde Türk damak zevkine uygun hale geldi. Sıcak suyla 3 dakikada hazırlanarak pratik, hızlı aynı zamanda doyurucu ve lezzetli bir alternatif sunan NUDO; sofra, bardak ve poşet şeklindeki ürünleriyle tüketicilerle buluşacak. “Erişler Gıda olarak NUDO’yu sağlığa zararlı hiçbir katkı maddesi kullanmadan ürettiğimiz için bugün içimiz çok rahat. NUDO’ya tüketiciler nezdinde yıllardır pek çok tartışmaya konu olan MSG eklenmemiştir ve gıda renklendiricisi, yapay koruyucu, tatlandırıcı ve yapay aroma içermemektedir. Bu yüzden çalışanların, gençlerin ve çocukların 7’den 70’e herkesin severek tükettiği noodle’u doğal ve sağlıklı bir forma kavuşturarak tüketicilerle buluşturduğumuz için çok mutluyuz” diyen Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş, NUDO’nun Erişler Gıda’nın perakende sektöründeki taşıyıcı markası olacağını vurguladı. Erişler Gıda olarak bugün dünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton un ihracatı yaptıklarını ve bu ihracatla ülke ekonomisi için 100 milyon doları aşkın katma değer oluşturduklarını belirten Abdullah Eriş, bu tecrübeyi NUDO’ya da taşıyacaklarına dikkat çekti. Eriş, NUDO’yu önümüzdeki dönemde ihraç etmeyi planladıkları öncelikli hedef pazarları arasında; Avrupa Birliği ve komşu ülkelerin yanı sıra Afrika Ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerini sıraladı. Tüm dünyada hızla artan noodle tüketimi ve NUDO’nun sağlıklı ve katkısız formülü sayesinde ihracatta önemli bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Abdullah Eriş, 2023 yılında 150 milyon dolarlık NUDO ihracatı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
1 YILDA 4’E KATLAYACAK Türkiye’de un üretiminde ilk üç firma arasında yer alan Erişler Gıda, perakende sektörüne NUDO markasıyla adım atıyor. Uzakdoğu mutfağının değişmezi noodle, NUDO sayesinde tamamen doğal ve katkısız bir içerikle Türk damak zevkine uygun bir forma kavuşuyor. Pazara iddialı giren Erişler Gıda, 25 milyon adetlik Türkiye noodle pazarını 1 yılda 4’e katlayacak. Türkiye pazarını 4 katını çıkaracağız Erişler Gıda Perakende Grubu Satış Müdürü Niyazi Hamzaoğlu, NUDO için yolculuklarına ‘Neden Türkiye’de damak zevkimize uyan noodle yok?’ sorusuyla başladıklarını belirtti. Dünyada artan noodle tüketimine dikkat çeken Niyazi Hamzaoğlu şunları söyledi: “Dünyada 5 bin yıllık mazisi olan noodle, tüm dünyada hızlı yaşam trendinin giderek yaygınlaşması ve genç nüfusun yaşam tercihlerine uygunluğundan ötürü her geçen gün daha fazla tüketilmektedir. Rakamlara baktığımızda, dünya genelinde 2012 yılında gerçekleşen noodle tüketimi, 102 milyar adede ulaştı. Türkiye’nin yakın çevresindeki ülkelere baktığımızda ise Rusya’da 2,1 milyar adet, Suudi
Arabistan’da 590 milyon adet, Kazakistan ve Özbekistan gibi Türki Cumhuriyetlerde ortalama 150’şer milyon adet ve Almanya’da ise 200 milyon adede yakın noodle tüketildiğini görüyoruz. 2022 yılında ise noodle tüketimi 200 milyar adetleri geçecek.” Türkiye’de noodle pazarının henüz olgunlaşmadığını belirten Niyazi Hamzaoğlu, 2012 yılında yaklaşık 10 milyon; 2013 yılında da yaklaşık 25 milyon adet noodle satıldığını belirtti. NUDO ile ilk yıl hedeflerinin pazar büyüklüğünü 4 katına çıkarmak olduğunu söyleyen Hamzaoğlu, 2014 yılında 70 milyon adet, 2015 yılında ise 150 milyon adet NUDO satışını hedeflediklerine dikkat çekti.
27
Haber
Arda’nın mutfağı
PEGASUS Arda Türkmen
M
isafirlerine keyifli bir seyahat deneyimi yaşatmak için ek ürün ve hizmet alternatiflerini ikram servisindeki çözüm ortağı TURKISH DO & CO ile birlikte sürekli geliştiren Pegasus Hava Yolları, geniş ürün yelpazesine sahip olan Pegasus Cafe menüsüne, ünlü şef Arda Türkmen’in özel tariflerini ekledi. Bir yıl boyunca 4 farklı tarif ile Pegasus Cafe menüsünde yer alacak Arda Türkmen’in lezzetlerinden ilki Elmalı Tarçınlı Kek, 1 Nisan 2014 tarihinden itibaren yurt içi ve yurt dışı tüm uçuşlarda satılmaya başlandı. Misafirlerden gelecek geri bildirim ve kendine has yorumlarıyla menüye biskotti, fıstıklı kurabiye ve ıspanaklı muffin gibi farklı seçenekleri ekleyecek olan Arda Türkmen, Pegasus misafirlerini yıl boyunca havada farklı tatlarla buluşturarak, lezzet yolculuğuna çıkaracak. İş ortaklığını duyurmak amacı ile gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk: “Pegasus olarak uçmayı herkesin hakkı haline getirmek için çalışırken aynı zamanda sektörde farklı ve yenilikçi çalışmalar gerçekleştirmekteyiz. Modelimizi her geçen gün yeni hizmetlerimiz ile geliştirmeye devam ediyoruz. Geleneksel seyahat alışkanlıklarının ötesine geçerek sunduğumuz ek ürün ve hizmetlerle misafirlerimiz kendi seyahatlerini şekillendiriyor ve kişiselleştiriyor. Düşük maliyetli hava yolu şirketi olarak ucuz biletin yanı sıra sunduğumuz farklı ürün ve hizmetler sayesinde misafirlerimizin havada da özgürleşmesini sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Öztürk: “Uçmanın ve lezzetin yolu Pegasus Cafe’de kesişti” Arda Türkmen ile 1 yıllık bir anlaşma yaptıklarını açıklayan Öztürk, “Tüm
28
CAFE’DE!
Pegasus Hava Yolları, Türkiye’nin önde gelen şeflerinden Arda Türkmen ile gerçekleştirdiği işbirliği çerçevesinde ünlü şefin tarifleri ile hazırlanan lezzetleri menüsüne katarak, misafirlerini 1 yıl süresince havada Pegasus Cafe ile lezzet yolculuğuna çıkaracak. uçuşlarımızda sunduğumuz ve TURKISH DO&CO tarafından özel olarak hazırlanan Pegasus Cafe menümüzde misafirlerimize mantarlı Ravioli’den karidese, Schnitzel’den salata çeşitlerine 20’den fazla lezzet seçeneği sunuyoruz. Kasım ayından itibaren misafirlerimize gökyüzünde Sushi keyfi yaşatıyoruz. Farklı ne yapabiliriz, misafirlerimizin seyahatlerini nasıl çeşitlendirebiliriz diye düşünürken yolumuz Arda Türkmen ile kesişti. Tıpkı Pegasus gibi özel ve yenilikçi projelere imza atan Arda Türkmen’le gerçekleştirdiğimiz işbirliğimiz de bu farklılık arayışımızın sonucu. Sunduğumuz birbirinden özel yemek seçeneklerine Arda Türkmen’in lezzetlerini de ekleyerek misafirlerimize keyifli seyahat deneyimi yaşatacağız. Bir yıl boyunca
misafirlerimize uçakta farklı lezzetler sunarak, uçmanın ve lezzetin yolunu Pegasus Cafe’de kesiştiriyoruz” dedi. Arda Türkmen, işbirliği ile ilgili olarak; “Pegasus Cafe için özel tarifleri hayata geçirme fikri beni çok heyecanlandırdı. Tariflerim ile Pegasus’un sürekli artan geniş uçuş ağındaki misafirlere gökyüzünde ulaşmak inanılmaz mutluluk verici. Misafirlerin yemekten mutlu olacağı yepyeni tarifler ortaya çıkardık. Tarifler aynı zamanda misafirlerin kendilerinin de yapabileceği basitlikte. Pegasus Cafe’ye özel hazırladığımız küçük sürprizler ile misafirlerin havada geçirecekleri zamanı keyifli kılacağız. Tüm Pegasus misafirlerine şimdiden afiyet olsun!” şeklinde konuştu.
Mekan
ZOUK BALIK ilk kez
TRUMP CADDE’DE!
A
çıldığı günden bu yana sosyal hayatın yeni buluşma noktası olan Trump Cadde, en gözde restoran ve markaları İstanbullularla buluşturuyor. Trump Cadde’de açılan Zouk Balık, balık severlerin uğrak yeri olmaya başladı. İsmini Ermenice “balık” anlamına gelen tzug’tan alan Zouk Balık, yepyeni bir konsept ile alışveriş ve eğlencenin İstanbul’daki yeni adresi Trump Cadde’de balık severleri ağırlıyor. Balık yeme kültürüne yeni bir soluk getiren Zouk’ta Norveç somonundan çipuraya, fish & chipstenbalık ekmeğe tüm
balıklar fileto servis ediliyor. Zouk’ta istediğiniz balığı kılçık ayıklama derdi olmadan, üstelik uygun fiyatlara yemek mümkün. Zouk’un birbirinden leziz tatlardan oluşan zengin menüsünde daha önce hiçbir yerde rastlamadığınız Zouk’a özel balık çorbası, soğuk ve sıcak başlangıçlar, zeytinyağlılar, salatalar, fileto ızgara balıklar, haftanın spesiyalleri ve özel tatlı çeşitleri bulunuyor. Balık ürünleri dışında “Buharda Pişmiş Ege Otları”, “Fırında Feta Peyniri”, “Zeytinyağlı Rezene”, “Topik”, “Zouk Salata” ve “Sebze&PatatesYahnisi” öne çıkan lezzetler arasında.
Balık yeme kültürüne yepyeni bir soluk ve ‘kolaylık’ getiren Zouk Balık, lezzetli balık ve zeytinyağlı çeşitleri ile Trump Cadde’de…
29
Haber
Bocuse d’Or
Heyecanı
Zirvede!
Y
arışma hazırlıklarını Metro Toptancı Market’in Kâğıthane mağazasında Öztiryakiler tarafından hazırlanan mutfakta sürdüren Gülmez ve ekibi, yarışma ürünü Saith balığıyla her gün farklı reçeteler deneyerek final gününe kadar en iyi reçeteyi bulmaya çalışıyor. Türk mutfağının geleceğine katkıda bulunmak için yenilikçi şefleri her zaman destekleyen Metro Toptancı Market, Türk Mutfağı Derneği ve dernek çatısı altında hayata geçen Bocuse d’Or Akademi Türkiye ile el ele vererek, dünyanın en önemli ve prestijli şef yarışması olarak kabul edilen Bocuse d’Or Avrupa’da Türkiye’yi ilk kez temsil edecek olan şef Gürcan Gülmez’i desteklemeye devam ediyor. Gürcan, Mayıs ayında İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenecek Bocuse d’Or Avrupa’da, kıtanın en yetenekli şefleriyle yarışacak ve Türkiye adına bu platformda yarışarak bir ilke imza atmış olacak.
Türkiye’nin ilk kez katıldığı, dünyanın en önemli şef yarışması Bocuse d’Or’un Avrupa finali için geri sayım başladı. Türkiye’nin ilk Bocuse d’Or finalisti Şef Gürcan Gülmez, bu ay İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenecek Bocuse d’Or Avrupa Finali’ne; Metro Toptancı Market’in ana sponsorluğunda, Türk Mutfağı Derneği çatısı altında kurulan Bocuse d’Or Akademi Türkiye tarafından hazırlanıyor. Gülmez, finale iddialı hazırlandıklarını belirterek, “Bocuse d’Or, dünyanın en prestijli şef yarışması… Bu yarışmada Türkiye’yi temsil etmenin ve Avrupa’nın en iyi şefleriyle yarışacak olmanın gururunu yaşıyorum. Değerli koçum Rudolf Van Nunen ve komim Okan Öztürk’ün eşliğinde hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Metro Toptancı Market’in Kâğıthane’deki mağazasında, yarışmada çalışılacak mutfakla birebir aynı ölçülerde oluşturulan bir mutfakta çalışıyoruz. Bu yıl yarışmanın konsepti gereğince Saith Balığı’yla ilgili her gün yeni tarifler deniyoruz. Yarışma gününe kadar bu tariflerin içinden en iyisini seçip yarışmada sunacağız. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceğimize inanıyorum” dedi.
Bocuse d’Or’un bir parçası olmaktan gururluyuz Bocuse d’Or Akademi Türkiye Başkanı ve Türkiye Jüri Başkanı Şef Mehmet Gürs, “Bugüne kadar Türk aşçılar uluslararası yarışmalarda birçok başarı elde etti, ancak Türkiye’nin dünya sahnesinde bu seviyede temsil edilmesi ilk kez Bocuse d’Or ile gerçekleşecek. Dünyada bu denli büyük bir öneme sahip bir yarışmada yer
30
alacak aşçılar için oldukça farklı bir hazırlık süreci söz konusu. Şefler, lokal malzeme seçimleriyle, yerel pişirme teknikleriyle tabaklarına ülkelerinin mutfak kültürünü taşıyorlar. Yalnızca kültürü taşımakla kalmayıp, bu tatları tüm jüri için beğenilir kılmak durumundalar. Malzeme seçimleri kadar hayal güçleri, yaratıcılıkları, yorumları ve üst düzey teknik becerileri rakipleri arasından sıyrılmalarını sağlıyor olacak. Bu yönüyle Bocuse d’Or hem vizyon hem
Haber
de teknik olarak yarışmacıların çok büyük disiplin ve motivasyonla hazırlanmasını gerektiren bir yarışma. Bocuse d’Or’un bir parçası olmaktan gururluyuz. Biz, Gürcan Gülmez’e güveniyoruz ve kendisine başarılar diliyoruz” dedi.
dünyasının gözünü çevirdiği, aynı zamanda yarışmacılara şart koştuğu yerel hammadde ve ya pişirme tekniği kullanma zorunluluğuyla her kültürün yerel öğelerini ön plana çıkaran bir yapı. Hem Türk Mutfağını ve aşçılarını uluslararası standartlarda temsil etmek hem de yerel Türk mutfağı öğelerini dünyaya tanıtmak açısından büyük bir fırsat. Güçlü bir rekabetin yaşandığı, çok disiplinli ve yoğun bir hazırlık süreci gerektiren bu süreçte, Ana Destekçimiz Metro ve Profesyonel Mutfak Sponsorumuz Öztiryakiler’in de desteğiyle, TMD olarak ilk finalistimiz Gürcan Gülmez’in yanında yer almaktan çok mutluyuz. Kendisine bu süreçte her türlü maddi ve manevi desteği vereceğiz” şeklinde konuştu.
Metro Toptancı Market Kurumsal İletişim Müdürü Ayla Ceylan da “Türk Mutfağı ve kültürünün dünyada hak ettiği konuma yükselmesi için genç ve yenilikçi şeflere büyük görev düştüğüne inanıyoruz. Bu doğrultuda Metro olarak temsilcimiz Gürcan Gülmez’e desteğimizi sürdürüyoruz. Yarışma için hazırlıklarımız tüm hızıyla sürüyor. Gürcan için Norveç’in soğuk sularının değerli balıklarından Saith balığını ihtiyaçlarına paralel olarak en sağlıklı koşullarda getiriyoruz. Şefimiz ve ekibi Saith Balığı için onlarca tarif içinden en iyisini bulmak için çaba sarf ediyor. Finalde en güzel tarifi Türk ekibinin sunacağından hiç şüphemiz yok” diye konuştu.
Türk mutfağı için büyük bir fırsat Türk Mutfağı Derneği Başkanı Tahsin Öztiryaki, “Dernek olarak en önemli gündem maddelerimiz arasında uluslararası arenada gastronomik açıdan önemli, sürekliliği olan yenilikçi organizasyonları yakından takip etmek, ‘Türk Mutfağını” temsil eden adaylar hazırlamak ve zengin mutfak kültürümüzü bu organizasyonlar aracılığıyla uluslararası
platformlara taşımak yer alıyor. Türkiye’nin ilk kez Bocuse d’Or yarışmasına katılmasıyla birlikte, ilk ulusal finalistimizi uluslararası seçmelere hazırlamak, profesyonel şefler arasında sürdürülebilir bir topluluk oluşturmak ve yarışmanın ulusal bilincini artırmak üzere 2014 yılı başında üzere TMD olarak Bocuse d’Or Akademi Türkiye’yi kurduk. Dünyanın en prestijli aşçılık yarışması olan Bocuse d’Or, tüm gastronomi
31
Otel
DOĞUŞ TURİZM GRUBU OTELLERİ D-HOTELS AND RESORTS çatısı altında yaza hazır Türkiye’de turizm sektöründe yeni bir hareket olan lüks anlayışını hayata geçiren Doğuş Turizm Grubu; 2013 yılı itibariyle D-Hotel Maris, D-Resort Göcek ve D-Resort Grand Azur Marmaris otellerini “D-Hotels and Resorts” markasıyla tek bir çatı altında birleştirerek tatil otelciğine de imzasını atıyor. D-Hotel Maris
T: + 90 252 441 2000 Genel Bilgi için: info@dhotel.com.tr
32
C
enetten Bir Vaha: D-Hotel Maris D-Hotel Maris, Datça
Yarımadası’ndaki eşsiz konumu ve sunduğu lüks hizmet seçenekleri ile yüksek beklentilere hitap ediyor. Tamamen yenilenerek 2012 yılı Nisan ayında açılan D-Hotel Maris, otelcilik sektöründe dünya çapında prestij sahibi “The Leading Hotels of the World” üyeliğine Türkiye’de kabul edilmiş ilk resort otel olma özelliği ile Türkiye turizmi için adeta mihenk taşı. Otel her yıl olduğu gibi bu yıl da özellikle yeme-içme ve eğlence alanında getirdiği yeniliklerle misafirlerine ayrıcalıklı deneyimler yaşatmayı arzuluyor. Geçtiğimiz sezon pop up olarak hizmet veren ZUMA tam konseptiyle hizmet verecekken, et severlerin rakipsiz adresi
Nusr-Et de bu sezon D-Hotel Maris’te sahil keyfine farklı bir soluk getirecek. Dünyaca ünlü djlerin, caz sanatçılarının sahne performanlarıyla Coliseum plajını coşturacakları otel, kendi farkındalıklarının bilincinde olan deneyimli tatil severlerin öncelikli tercihi. Mısır’dan gelen tonlarca kumla çekici plajları yaza şimdiden hazır olan D-Hotel Maris, 25 Nisan’da yeniden kapılarını açıyor.
D-Resort Göcek
T: +90 252 661 09 00 Genel Bilgi için: info@dresortgocek.com.tr
Otel
D-Resort Grand Azur Marmaris
T: +90 252 417 40 50 Genel Bilgi için: info@dresortgrandazur.com.tr
Butik Tatil Anlayışının Adresi: D-Resort Göcek Dalaman Uluslararası Havalimanına yalnızca 20 dakika uzaklıkta olan D-Resort Göcek, nadide Göcek destinasyonun merkezinde yer alıyor. Tamamı yenilen odalarının yanı sıra ek konaklama ünitelerinin de eklenmesiyle toplam 103 büyüleyici odaya sahip otel, dünyanın lider spa markası ESPA tarafından eğiltilmiş terapistleri ve yüzde yüz doğal ürünleri ile hizmet veren bölgenin tek spa ve fitness merkezi D-Spa, son teknoloji ile donatılmış ve gün ışığı alan toplantı salonları ile Göcek’in benzersiz dokusuna işlenmiş alternatifsiz seçenek. Bölgede kendine ait plajı olan tek otel için kumlar da tıpkı D-Hotel Maris’te olduğu gibi Mısır’dan geliyor. Oldukça geniş menüsüyle iki restoranın hizmet verdiği otelin bölgedeki tek kıyı restoranı bu sene D-Hotel Maris’in favori restoranlarından The Breeze’e ev sahipliği yapıyor olacak, yine tüm bölgede eşsiz olan Teppanyaki istasyonu da bu kıyı restoranında misafirlere ayrıcalıklı bir deneyim yaşatıyor. D-Resort Göcek 03 Mayıs tarihinde açılıyor.
Marmaris’in Gözdesi: D-Resort Grand Azur Marmaris
D-Resort Göcek
D-Resort Grand Azur Marmaris
2013 yılı itibariyle Doğuş Turizm Grubu tarafından işletilmeye başlayan D-Resort Grand Azur Marmaris, Marmaris’in en köklü otellerinden. Dağların arasında mavinin ve yeşilin binlerce tonunu benzersiz bir şekilde buluşturan Marmaris şehir merkezinin tam da kalbinde, kordon boyunca yer alan otel kendine ait plajı ile farklı beklentilere hitap ediyor. Yıl boyunca hizmet veren resort, geçtiğimiz sene tamamı yenilenen 324 odası, lobi alanı, şehrin en büyük spa ve fitness merkezinin yanı sıra bu kış yenilenen toplantı ve kongre salonları ve mutfak alanları ile yaz sezonunu açtı. 2013 yazı için yenilenen, gerek çatı katında tüm koya hakim muazzam manzarası gerekse Marmaris’te tek olan et restoranı konsepti ile birinci senesinde Marmaris’in yaz-kış göz bebeği olan Steak & Bar’dan sonra D-Resort Grand Azur bu sezon da tamamıyle yenilenen kumsal restoranı ve barı ile kordon keyfine keyif katacak.
33
Lezzet
PERU’NUN ALTIN TAHILI:
KİNOA Latin Amerika’nın büyülü ülkesi Peru, yemek, içki ve müzikleri ile düzenlenen özel bir gecede Türk basını ve turizm sektörüne tanıtıldı. Misafirlerin Peru’nun dünyaca ünlü şefleri Javier Florez, Marita Lynn ve Roberto Segura’nın özel menüsü ile zenginleşen gecede, eşsiz kıyıları ve deniz ürünleriyle meşhur ülkenin özel tahılı Kinoa’nın büyülü tarifleri konuklarla paylaşıldı.
P
eru Mutfağı Tanıtım Kokteyli, Peru Türkiye Büyükelçisi Jorge Abarca’nın ev sahipliğinde Latin Amerika ülkelerinin diplomatik temsilcileri, iş adamları, turizm sektörü ve Türk basın mensuplarının katılımıyla 28 Nisan Pazartesi akşamı Frankie Restaurant’ta gerçekleştirildi. Peru’nun dünyaca ünlü şefleri Javier Florez, Marita Lynn ve Roberto Segura’nın iki gün için İstanbul’a gelerek özel olarak hazırladıkları Peru’ya özel kızarmış kırmızı biberli ve kuşkonmazlı Kinoa’lı salata, avokado soslu domatesli Kinoa’lı kroket, Kinoa’lı ve kimyonlu cızbız köfte, yufkalı minik köfteli Kinoa pilavının sunulduğu gecede Peru Türkiye ilişkileri de anlatıldı. Kokteylde dünyaca ünlü şeflerin kızartılmış sezon sebzeleriyle hazırladıkları Kinoa’lı salatalar ve domatesli avokado soslu kanepeler, Peru’dan özel olarak getirilen Pisco ile hazırladıkları Peru ulusal içkisi ‘Pisco Sour’ kokteyli eşliğinde servis edildi.
34
Yüksek kaliteli ürün ihracatında ilk sıralarda yer alan Latin Amerika ülkesi Peru’nun altın renkli tahılı Kinoa, Avrupa, Asya, Kuzey Amerika, Asya ve Avustralya’da lüks restoranlarının ve elbette dünyadaki Peru restoranlarının À la carte menülerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Ant Dağları’nın altın tahılı Kinoa, lezzeti ve yüksek besin değeriyle dikkat çekiyor. Kinoa, dünyanın dört bir yanında yüksek besin değerleri nedeniyle oldukça meşhur ve önemli marketlerin aranan ürünlerinden. Peru mutfağı Afrikan, İspanyol, Japon ve Çin mutfaklarından etkilenmiş biyolojik ve kültürel zenginlikleri bir arada bulunduran bir mutfak kültürüne sahip. Bu zengin yemek kültürünü ünlü Perulu şeflerin kişisel yaratıcılıklarını katarak yeniden şekillendirmesi Peru mutfağının tüm dünyada tercih edilir hale getiriyor.
Lezzet
Domates ve Avokado Soslu Kinoa Kroketleri
Kinoa ile iki farklı tarif: Kinoa’lı ve Kimyonlu Cızbız Köfte 500 gram kıyma 1 bardak pişirilmiş kırmızı kinoa 1 orta boy rendelenmiş soğan 1 yumurta 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 yemek kaşığı kimyon Kinoa, yumurta, zeytinyağı, kıyma, soğan ve kimyonu karıştırın. Küçük köfteler haline getirin. Izgara şeklinde pişirdikten sonra sebze ve salatayla servis edin.
4 su bardağı kinoa 8 bardak su 2 yumurta ¼ su bardağı mısır nişastası ¼ su bardağı kanola yağı Bir miktar tuz ve karabiber 6 adet salkım domates 1 demet doğranmış taze soğan 4 adet yeşil limon 1 demet doğranmış kişniş 4 adet avokado 2 mısır koçanı 1 diş doğranmış sarımsak 1/3 su bardağı zeytinyağı. Kinoa’yı yıkadıktan sonra 15 dakika suda pişirin. Fazla suyunu süzün ve 20 dakika bir kapta bekleterek soğutun. Tuz, biber, yumurta ve mısır koçanıyla tatlandırın. Hamur haline gelene kadar karıştırın ve kroket haline getirin. Kızgın ateşte iki tarafını da kızartın. Domatesleri ve avokadoyu küçük küçük doğrayın, taze soğan ve kişnişi de ekleyerek son halini verin. Zeytinyağı, tuz ve biberle tatlandırın.
35
Röportaj
Türkiye’de ev dışı tüketim sektöründeki gelişime paralel olarak bu alandaki çalışmaların daha da hız kazandığını söyleyen Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth, EDT Expo 2014’ün sektördeki oyunculara küresel ve bölgesel fırsatları değerlendirme imkânı sunduğunu, Türkiye’nin en büyük tedarikçileri arasında yer alan ve istikrarlı büyümesini sürdüren Eczacıbaşı Profesyonel’in de sektöre katkı sağlayan böyle bir etkinlikte yer almasından mutluluk duyduklarını ifade etti.
ECZACIBAŞI PROFESYONEL
ev dışındaki büyümesini
sürdürecek
Türkiye’de yaşam koşullarının geliştiğini ve bireylerin tüketim tercihlerinin buna paralel olarak değiştiğini aktaran Yeşim Roth, Türkiye’de tek ya da 2 kişilik hane halkı sayısındaki artış, yükselen turizm hareketliliği ve yaygınlaşan AVM’ler nedeniyle, yıllık 16 milyar dolar büyüklüğe ulaştığı tahmin edilen EDT pazarının, bütün bu gelişmeler ışığında her sene yaklaşık yüzde 10 büyümeye devam ettiğini söyledi. Yeşim Roth, aile yapısının giderek küçülmesi, turizm hareketliliğinin artması gibi gelişmeler, alışveriş merkezi, restoran, fabrika, hastane gibi her türlü işletmenin temizlik ve gıda gereksinimindeki artışın sektörün hızlı büyümesini beraberinde getirdiğini hatırlattı.
Yeniliklere hız kesmeden devam edeceğiz Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Yeşim Roth, ilk defa bu fuarda sergiledikleri yeni tasarım Selpak Professional dispenser serisine de değinerek şöyle devam etti: “Yoğun çalışmalar sonucunda belki de Türkiye’de ilk defa bu kadar inovatif ve patentli özel bir dispenser serisi yarattık. Fuarda bu dispenserleri ziyaretçilerimize gösterme ve anlatma fırsatı yakaladık, çok pozitif geri bildirimler aldık. Genel olarak dispenserlerimiz çok beğenildi. Önümüzdeki günlerde Selpak Professional yeni dispenser serimizi piyasaya süreceğiz. Eczacıbaşı güven ve kalitesi ile müşteri memnuniyetini garantilemeyi hedefliyoruz” diye belirtti.
36
Şirketin mevcut durmu hakkında da değerlendirmede bulunan Yeşim Roth, Türkiye’de EDT sektörünün önde gelen üretici ve tedarikçileri arasında yer aldıklarını, Eczacıbaşı markasının toplumda yıllardır bir güven ve kalite anlayışı yarattığını ve Eczacıbaşı Profesyonel olarak bu anlayışla hareket ettiklerini dile getirdi. Ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerini ifade eden Yeşim Roth, bu alanda önceliklerinin gelecek kuşaklara daha sağlıklı bir dünya bırakabilmek olduğunu söyledi. Daha tasarruflu ve kaliteli ürünler üretmek için teknolojik imkânlardan sonuna kadar faydalandıklarını dile getiren Yeşim Roth, “Gelişen teknolojimiz ile birlikte daha tasarruflu ürünler üretiyoruz. Konsantre ürünlerimizle işletmeleri aynı kaliteyi daha az ürün kullanımıyla sağlamaya teşvik ediyoruz. Çevreci ürün kullanımı konusunda her fırsatta işletmeleri bilgilendiriyoruz” dedi. Eczacıbaşı Profesyonel’in Gebze, Yalova ve Manisa’da olmak üzere üç fabrikada faaliyet gösterdiğini aktaran Yeşim Roth, işletmelere kağıt, hijyen ve gıda olmak üzere 3 ana grupta ve 600’ün üzerinde ürün çeşidiyle hizmet sunduklarını hatırlattı. Eczacıbaşı Topluluğu’nun büyüme alanlarından birinin de ev dışı kullanım sektörü olduğuna değinen Yeşim Roth, buna paralel olarak 2014 yılında da bu alandaki büyümenin planlandığı şekilde devam edeceğini ifade etti.
Röportaj
Sektörde eğitime de destek veriyoruz Ev dışı tüketim pazarındaki ürünlerinin yanı sıra sektöre yön verme misyonuyla da hareket ettiklerini kaydeden Yeşim Roth, EP Akademi ekibi ile işletmelere eğitim, denetim ve danışmanlık hizmetleri verdiklerini, akademinin müşterilerin karşılaştığı sorunlara etkin, hızlı ve doğru bir şekilde çözümler üretmekte yardımcı olduğunu, Eczacıbaşı güvencesiyle yüksek standartta temizlik ve hijyen sağlanması için de yönlendirmeler yaptığını kaydetti. EP Akademi’yle 3 yılda 20 farklı uzmanlık alanında yaklaşık 6 bin 500 profesyonele eğitim imkânı sağladıklarını belirten Yeşim Roth, işletmelere özel sundukları eğitim ve danışmanlık programlarıyla profesyonellerin yüzde 100 memnuniyetini hedef aldıklarını, çok yakında EP Akademi web sitesiyle profesyonellerle buluşacaklarının müjdesini verdi. Web sitesinin EP Akademi’ye ait tüm bilgilere ulaşılabilecek bir platform olduğuna değinen Yeşim Roth, platformun müşterilerin görüş alışverişinde bulunma ve ürün kullanımına yönelik videoları izleme imkânı da sunacak interaktif bir platform olacağını aktardı. Yeşim Roth, müşterileriyle interaktif bir platform yaratarak, ev dışı tüketim sektöründe bir ilke imza attıklarını ve müşterine daha çok yaklaştıklarını ifade etti.
Markalarımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz Eczacıbaşı kalite ve güvencesiyle üretilen Maratem markalı temizlik ve hijyen ürünleriyle işletmelerin ihtiyaçlarına çözümler sunduklarını hatırlatan Yeşim Roth, ürünlerinin kalitesinin yanı sıra satış sırasında ve sonrasında müşterileriyle birebir iletişim kurarak sorunlara anında çözümler ürettiklerini, dolayısı ile hem ürünlerinin hem de sundukları satış sonrası hizmet ile müşterilerinin hijyen konusundaki tüm ihtiyaçlarına cevap verdiklerini, Maratem ile hijyende hizmet farkını yaşatmayı hedeflediklerini söyledi. ‘Hijyende hizmet farkı’ bilinciyle yola devam ettiklerini kaydeden Yeşim Roth, Maratem portföyünde bulunan tüm ambalajların yüzünü yenilediklerini ve böylece ürünlerin daha anlaşılır hale
O
benimsediklerini aktardı. Bu anlayışlarını iş ortakları tarafından da benimsenmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirten Yeşim Roth, bu doğrultuda Eco Dokunuş anlayışını değerli iş ortakları ile birlikte güçlendirmek ve iş ortaklarının da katkısını belirtmek amacıyla getirdiklerini aktardı. Yeşim Roth, “Maratem görsel malzemeler de hazırladıklarını ve bu proje markası altında toplam 6 farklı kategoride ürün kapsamında otel, restoran ve ofis işletmecilerine ulaşarak sürdürülebilir bir doğa için hep birlikte sunuyoruz. Persona Kişisel Temizlik ve Hijyen, hareket etme prensibini benimsediklerini Purina Genel Temizlik ve Bakım, Rumina Oda belirtti. Yeşim Roth aynı zamanda Selpak Temizliği ve Hijyeni, Culina Mutfak Hijyeni, Linela Çamaşır Hijyeni ve Hydra Su Şartlandırma Professional markalı temizlik kâğıdı ürünlerinde hammadde açısından sürdürülebilir orman kategorilerindeki ürünlerimiz ile ‘Hijyende yönetimini sahiplendiklerini ve kullanılan hizmet farkı’nı ortaya koyuyoruz” dedi. Selpak Professional markalı temizlik kâğıtları için ağaç dikilmesini desteklediklerini ifade Çevre duyarlılığımız en üst seviyede ederek, oluşturdukları Selpak Profesyonel Gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakmak Hatıra Ormanı’na fidan diktiklerini ekledi. Yeşim için çalıştıklarını, kaliteli ve çağdaş yaşamın Roth şöyle devam etti: “Eco Dokunuş Projesi öncüsü olarak attıkları her adımda çevreye çerçevesinde Maratem markası altında yer alan bırakılan izin farkında olduklarını dile Linela Çamaşır Hijyeni kategorisindeki fosfatsız, getiren Yeşim Roth, bu izi en aza indirmek çevre dostu ürünlerimiz çamaşır hijyeninde misyonuyla hareket ettiklerini; hammadde standartların üzerinde bir performans sergiliyor, temini, üretim, ürün geliştirme ve ürünlerin çamaşırları yıpratmadan zor lekeleri giderirken kullanımı aşamalarında da bu anlayışı çevreyi de koruyor. Son olarak dağıtımını uyguladıklarını söyledi. Bu kapsamda Eco yaptığımız Tana Professional markalı temizlik Dokunuş adıyla bir sürdürülebilirlik platformu kimyasal ürünlerinde yer alan Green Care ürün oluşturduklarına dikkat çeken Yeşim Roth, serisi ile de çevrede bıraktığımız izi en aza Eco Dokunuş Projesi’yle doğayı korumayı indirgemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki günlerde amaçladıklarını, geri dönüştürülebilen ve Eco Dokunuş platformu altına daha fazla ürün çevreye zarar vermeyen üretim anlayışını eklemeyi hedefliyoruz.”
37
Haber
Öğle yemekleri artık
CEPTEN ödenecek Turkcell –Setcard işbirliği sayesinde artık 20 bini aşkın restoranda ödemeler yalnızca cep numarası verilerek hızlı kolay güvenli şekilde yapabilecek. iş birliğimiz sayesinde çalışanlar artık restoran harcamalarını kart taşımadan, cep telefonuyla yapabilecek. Kısa süre içerisinde bu sistemi daha da geliştirip POS cihazından ya da slipten QR kod okutarak da işlem yapılabilir hale getireceğiz.”
T
cep numarasını POS cihazına girdikten sonra telefona onay ekranı geliyor. Onay verildikten sonra yemek tutarı müşterinin Turkcell faturasına yansıtılıyor ve işlem tamamlanıyor.
Setcard POS’larında Turkcell Mobil Ödeme hizmetini kullanabilmek için herhangi bir abonelik gerekmiyor. Setcard’lı olsun ya da olmasın herkes bu servisi kullanabilecek. Tüm telefon modelleriyle uyumlu olan bu servisten yararlanabilmek için tüm Setcard noktalarında cep telefonu numarasını kasa görevlisine söylemek yeterli. Kasa görevlisi müşterinin
Turkcell Ürün ve Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Semih İncedayı, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Turkcell olarak müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak ve onları ayrıcalıklı kılacak çözümler üretmeye devam ediyoruz. Turkcell Mobil Ödeme, anlaşmalı üye iş yerlerinde alışveriş ve ödemelerinizi kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde cep telefonunuzdan gerçekleştirmenizi sağlayan bir ödeme yöntemi. Büyük ilgi gören Turkcell Mobil Ödeme kolaylığından halen 2 milyon Turkcell’li yararlanıyor. Daha önce sosyal ağlarda, online oyunlarda, online eğitim hizmeti veren sitelerde, aidat ödemelerinde ve çeşitli ürün alışverişlerinde kullanılan bu yöntemi artık restoranlarda da kullanabileceğiz. Setcard ile
ürkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell ve iş yerlerinde personelin yemek hakkını farklı ödeme kanalları ile organize eden Setcard mobil ödeme sistemlerinde Türkiye’de bir ilke imza attı. Turkcell’liler artık Setcard POS makinesi bulunan yaklaşık 20 bin restoranda sadece cep telefonu numarasını kullanarak harcamalarını Turkcell Mobil Ödeme çözümü ile gerçekleştirebilecek. Turkcell’liler yanında nakit, kredi kartı, yemek çeki olmasa bile Turkcell Mobil Ödeme ile kolay pratik ve güvenli ödeme yapabilecek.
38
Setcard Genel Müdürü Öner Piyade ise, “Sektör yolculuğuna yemek kuponlarıyla başlayan Personel Yemek Sistemleri, Turkcell ile Mobil Ödeme Platformuna kavuşmuş olacaktır. Turkcell Mobil Ödeme ile öğle yemeği ödeme alışkanlıkları kısa zamanda değişerek, QR Code alternatifiyle de hızlı ve pratik bir yapıya dönüşecektir. Turkcell hattı olan kullanıcılar, Setcard ulusal üye ağında bu teknolojiden yararlanacaklardır. Turkcell Mobil Ödeme kullanıcıları, Haziran 2014 itibarıyla cep telefonlarıyla Setcard noktalarında ödeme yapabileceklerdir” diye konuştu.
Mekan
Limonata Teras
Trump Cadde’de F
arklı konsepti ve mimarisiyle sektöre yepyeni bir tarz getiren Trump Cadde, İzzet Çapa’nın sevilen kafe-restoran konsepti “Limonata Teras”a ev sahipliği yapıyor. Renk renk çiçekler ve sarmaşıklar içinde yer alan Limonata Teras, alışveriş ve eğlencenin İstanbul’daki yeni adresi Trump Cadde’nin keyifli dünyasındaki yerini aldı. Limonata Teras, Çapamarka şeflerinin imzasını taşıyan muhteşem lezzetleri ve yepyeni kokteyl menüsüyle yaz gecelerinin vazgeçilmezi olacak. Limonata Teras’ın dekorasyonu gibi menüsü de rengârenk. Çapamarka’nın ünlü şefleri Eren Kesimer ve Efe Anıl Çetin imzasını taşıyan menüde, içinizi ferahlatacak yepyeni kokteyller ve birbirinden lezzetli tatlar
var. Naneli, çilekli limonatalar, iştah açan başlangıçlar, taptaze salatalar, leziz ana yemekler ve parmak ısırtan tatlılar. Limonata Teras menüsünde; İskender patates, çıtır karides, sosyetik kıtır mantı, avokadolu ızgara tavuk salatası, burrata salata, kokoreç pizza, burger trio, humus yatağında kuşkonmazlı bonfile, etli pazı dolması, tiramisu cheesecake ve irmik tatlısı öne çıkan lezzetler arasında. İstanbul sosyal hayatının yeni buluşma noktası Trump Cadde’de yer alan Limonata Teras’ta hafta içi 11.00’da başlayan servis; öğlen ve akşam yemekleri ve bar olarak tüm gün hizmet veriyor. Limonata’larda hafta sonları ise keyifli kahvaltılarla başlıyor ve gecenin geç saatlerine kadar devam ediyor.
39
Teknoloji
The Captuvo SL62 hakkında daha fazla bilgi almak için www.honeywellaidc.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Captuvo SL62
satış noktasını
müşterinin ayağına getiriyor
Honeywell Captuvo SL62 iPad Mini™ uygulamasıyla perakende, konaklama, ağırlama ve ikram sektörü müşterilerine kolay stok kontrolü, güvenli barkod taraması ve güvenli ödeme gibi önemli avantajlar sunarken, satış noktasını müşterilerin ayağına getiriyor.
H
oneywell perakende, konaklama, ağırlama ve ikram sektörü müşterilerine bağlılığı artırmak üzere Apple iPad Mini’yi özel birer iletişim aracına dönüştüren Captuvo SL62’yi, Düseldorf’ta gerçekleşen Euroshop 2014 fuarında tanıttı. Honeywell’in Apple iPhone 5 ve beşinci nesil iPod Touch mobil cihazlar için geliştirdiği kaplamaları Captuvo SL22 ve SL42’in de dahil olduğu Captuvo ailesinin yeni üyesi Captuvo SL62, satış personellerine kolay stok kontrolü, barkodların güvenle taranması ve ödemelerin güvenli bir biçimde tahsil edilmesi gibi önemli avantajlar sunuyor. Bu özellikleriyle müşteri bağlılığını artıran Captuvo SL62, satış noktasını müşterinin ayağına getiriyor.
40
Çalışanların Internet veya mobil uygulamalar üzerinden veri tabanına erişime izin veren Captuvo SL62, üst segment ürünlerin de satışı için olanak yaratarak, müşteriyi satın alma sürecine dahil ediyor. Captuvo SL62, iPod dokunmatik ekranlardan veya İPhone’lardan daha büyük ekran deneyimi sunan iPad minilerin tüm versiyonları için tasarlandı. Cihazın opsiyonel manyetik bant okuyucusu, müşterinin siparişi mağazadan mı yoksa restorandan mı girdiğini kontrol etmesine imkan tanıyor. Captuvo SL62 ayrıca iPad minilere gerek duyduğunda güç desteğini sunarak işlem gecikmeleri azaltarak, verimliliği artırıyor.
Müşteriler mağaza gezerken siparişleri de girebilecekler Captuvo SL62’nin özellikle perakende ile konaklama, ağırlama ve ikram sektörü için geliştirildiğini söyleyen Honeywell Tarama ve Mobilite Küresel Pazarlama Başkan Yrd. Peter Fehl sözlerine şöyle devam etti: “Honeywell’in başarılı serisi Captuvo ailesinin en yeni üyesi Captuvo SL62, kişiselleştirilmiş özellikleri ile müşterilere en iyi alışveriş ve yemek deneyimi sunuyor. Öte yandan mağaza çalışanları da bundan böyle ürünle ilgili gelen sorulara derhal yanıt verebilecekler; böylece satışların artmasına yardım edecek.” Captuvo SL62’nın müşterilere kasada beklemeden ödemelerini yapmalarına imkân tanıyan özelliğine ilave olarak, özellikle internet üzerinden satış yapan firmaların evlilik listesi ve benzeri hediye seçimlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Müşteriler Captuvo SL62 yardımıyla, ürünleri barkodlarından tarayarak ürün bilgilerine kolayca erişebilecekler, mağazayı dolaşmaya devam ederken beğendikleri ürünleri listelerine ekleyebilecekler. Kullanıcı dostu Captuvo SL62, online-hediye seçiminde de hediye kiosklarına bir alternatif oluyor.
Mekan
Fransız zarafetinin Divan konukseverliğiyle buluştuğu yer: CAFE DU LEVANT BY
C
afé du Levant by Divan, 19.yy’dan kalma taş mimarisiyle büyük beğeni topluyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde lenger döküm atölyesi olarak hizmet veren tarihi bina, mimarisiyle olduğu kadar elegan iç dekorasyonuyla da görenleri kendine hayran bırakıyor. Fransa’dan getirilen dekoratif objeleri ve nostaljik şapkalarla bezenmiş duvarlarıyla Café du Levant by Divan, İstanbul’daki tek Fransız bistrosu olarak hizmet veriyor. Fransız şef Antoine Bonnet’nin dokunuşlarıyla şekillenen nefis menüde, ağırlıklı olarak Fransız tatları yer alıyor. Fransız Mutfağı’nın simge lezzetlerinden soğan çorbası mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında yer alıyor. Paris, Lyon, Londra, Cenova ve Beyrut gibi dünyanın farklı coğrafyalarında çalışan, Michelin yıldızlı restoranlarda görev yapan Antoine Bonnet, Fransız ve Dünya Mutfağı’nın yanısıra füzyon, moleküler ve bio gibi değişik tarzlara da hâkim. Café du Levant by Divan; görkemli taş mimarisi, zarif dekorasyonu ve Divan kalitesiyle sunulan lezzetleriyle, konuklarına seçkin bir ortamda unutamayacakları bir yemek deneyimi yaşatıyor.
DİVAN
Rahmi M. Koç Müzesi’nde, 19. yüzyıldan kalma tarihi bir bina içerisinde yer alan Café du Levant by Divan; görkemli taş mimarisi, zarif dekorasyonu ve şef Antoine Bonnet’nin hünerli elleriyle hazırlanan gurme lezzetleriyle bir kez daha kapılarını açıyor. Café du Levant by Divan, Fransa’dan getirilmiş dekoratif objeleri, nostaljik şapka koleksiyonu ve menüsündeki Fransız spesiyalleriyle konuklarına, öğle ve akşam yemeklerinde gerçek bir Parizyen bistro atmosferini yaşatıyor.
41
Haber
Mutfakta ustalaşmak isteyenler
MAYISTA MSA’DA BULUŞUYOR
Türkiye’nin lider profesyonel mutfak okulu Mutfak Sanatları Akademisi’nde (MSA) Mayıs ayında; kapsamlı eğitim programı “Mutfakta 8 Hafta”ya katılarak mutfakta ustalaşmak; “Etler ve Pişirme Teknikleri”, “Deniz Ürünleri ve Pişirme Teknikleri”, “Burgers&Fries” gibi workshoplara katılarak farklı et çeşitleri ve mükemmel hamburgerler hazırlamanın sırlarını öğrenmek mümkün. Ayrıca “İtalyan Mutfağı”, “Parizyen Tatlılar”, “Pizzalar ve Salatalar”, “Kutlama Pastası”, “Cupcake’ler”, “Sushi” gibi farklı lezzetlerin inceliklerini öğreten günlük programlar da Mayıs ayındaki diğer seçenekler arasında.
E
kmeksiz sofra olmaz diyenler hangi un çeşitleri ile ne tür ekmekler yapılır, ekmek hamuru nasıl hazırlanır, ekşi mayalı ekmeğin diğerlerinden farkı nedir gibi ekmek yapımına dair her şeyin öğretileceği “Artisan Ekmek Yapımı” eğitimini; çikolata tutkunları ise “Artisan Çikolata Yapımı” eğitimini kaçırmamalı. Milli Eğitim Bakanlığı onayı ve City&Guilds,Pearson / EdExcel ve Scottish Qualification Authority akreditasyonları ile uluslararası profesyonel aşçılık diploması veren Türkiye’nin lider mutfak okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Mayıs ayında mutfak severlere ilgi çekici workshop ve eğitim programları sunuyor. Mutfakta profesyonelleşmek isteyenler için “Mutfakta 8 Hafta”, farklı kültür ve mutfaklardan birbirinden çekici lezzetleri MSA şeflerinden öğrenmek isteyenler için “Sushi”, “Pizzalar ve
42
Salatalar”, “İtalyan Mutfağı”, “Summer Cooktail”, “Parizyen Tatlılar”, “Cupcake’ler”, “Tapas” workshopları seçenekler arasında yer alıyor.
8 haftada lezzet uzmanı MSA, “Mutfakta 8 Hafta” programı ile gerçek bir şef gibi ustalaşma imkânı sunuyor. 10 Mayıs – 28 Haziran tarihleri arasında Cumartesi günleri 10:00–14:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek olan “Mutfakta 8 Hafta Aşçılık” programında bıçak seçme, kesim ve kullanma teknikleri, soslar, çorbalar, et çeşitleri ve pişirme teknikleri, tavuk pişirme yöntemleri, pirinçler ve pilavlar, Uzak Doğu yemekleri, deniz ürünleri seçme, temizleme ve pişirme teknikleri, taze makarna hazırlama
eğitimleri veriliyor. Programın ücreti 1750 TL. “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık” programı 9 Mayıs – 27 Haziran tarihlerinde her Cuma 10:0014:00 saatleri arasında yapılacak. Kurabiye, tart, kiş, pie, ekmek, kek, pasta, custard ve choux hamuru, çikolata gibi enfes lezzetlerin yer aldığı programın ücreti 1450 TL.
Leziz ekmekler pişirmenin sırları Harika yemeklerin yanına yakışacak harika ekmekler yapmayı öğrenmek isteyenler için 5 günlük “Artisan Ekmek Yapımı” eğitimi Mayıs ayında MSA’da. “Hangi un çeşitleriyle ne tür ekmekler yapılır? Ekmek hamurları nasıl karıştırılmalı, yoğrulmalı ve fermante olmalı?
Haber
Ekşi mayalı ekmeğin diğer ekmeklerden farkı ne? Ekmeğin yapısı tereyağı, şeker vb. malzemelerle nasıl tamamen değişebilir?” gibi ekmekle ilgili akıllara gelebilecek her türlü sorunun cevabı ve ekmekle ilgili her şeyi Artisan Ekmek Yapımı programında öğrenmek mümkün. 12-16 Mayıs tarihlerinde her gün 10:00-16:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek programın ücreti 1500 TL.
Günlük programlar Etler ve Pişirme Teknikleri: 3 Mayıs Cumartesi 10:00-14:00 / 160 TL Etlerin mükemmel pişirme ve marinasyon tekniklerini bu workshop’ta öğrenin. Küçük Gurme 2 (9-14 Yaş): 3 Mayıs Cumartesi 16:00-18:00 / 110 TL Geleceğin usta aşçıları biberiyeli panelenmiş tavuk göğsü, hardallı fırın patates ve meyveli tart pişiriyor. İtalyan Mutfağı 1: 5 Mayıs Pazartesi 19:00-22:00 / 140 TL İtalyan rüzgârı estiren lezzetler… Cupcake’ler: 7 Mayıs Çarşamba 10:00-14:00 / 140 TL Cupcake yapımı ile ilgili merak edilen her şey…
Pizzalar ve Salatalar: 8 Mayıs Perşembe 19:00-22:00 / 140 TL Çok sevilen pizza ve salatalar… Kahvaltı Keyfi – Anneler Günü Özel: 10 Mayıs Cumartesi 10:00-14:00 / 150 TL Annenize özel mükellef bir kahvaltı sofrası… Konuk Şef: Arda Türkmen Annem İçin Pişiriyorum: 10 Mayıs Cumartesi 16:00-20:00 / 160 TL Mutfakların yıldızından annelere özel menü… İtalyan Mutfağı 2: 12 Mayıs Pazartesi 19:00-22:00 / 140 TL Akdeniz mutfağından en özel lezzetler… Artisan Ekmek Yapımı: 12-16 Mayıs Pazartesi-Cuma 10:00-16:00 / 1500 TL Harika yemeklerin yanına yakışacak leziz ekmekler… Vazgeçemediklerimiz 2: 15 Mayıs Perşembe 19:00-23:00 / 140 TL Restoranların en çok tercih edilen lezzetleri… Sushi: 17 Mayıs Cumartesi 10:00-14:00 / 160 TL Itsumi’nin sushi şefi Matsumoto ile sushi yapmanın sırları… Pielar, Tartlar: 17 Mayıs Cumartesi 16:00-20:00 / 140 TL Leziz pie ve tartlar hazırlamanın sırları…
Cheesecake’ler: 21 Mayıs Çarşamba 10:00-14:00 / 140 TL En şaşmaz reçetelerle harika cheesecakeler… Artisan Çikolata Yapımı: 21-23 Mayıs Çarşamba-Cuma 10:00-16:00 / 1100 TL Çikolataya dair tüm incelikleri öğrenmek için… Tapas: 22 Mayıs Perşembe 19:00-22:00 / 140 TL İspanya’dan gelen lezzetler… Deniz Ürünleri ve Pişirme Teknikleri: 24 Mayıs Cumartesi 10:00-14:00 / 160 TL Mavi derinliklerden soframıza… Summer Cooktail: 24 Mayıs Cumartesi 16:00-20:00 / 190 TL Kokteyl değil, bunun adı “cooktail”. Alancha’nın cooktail eksperi Göksel Güleç, MSA’ya konuk oluyor. İtalyan Mutfağı 3: 26 Mayıs Pazartesi 19:0022:00 / 140 TL İtalya’nın en özel lezzetleri… Kutlama Pastası: 27 Mayıs Salı 10:00-16:00 / 260 TL Kutlamaların başrolünde yer alan pastalar… Parizyen Tatlılar: 31 Mayıs Cumartesi 10:00-14:00 / 140 TL Fransızların en beğenilen tatlı tarifleri… Burgers&Fries: 31 Mayıs Cumartesi 16:00-20:00 / 140 TL Yiyeceğiniz en lezzetli hamburgerler… Programlarla ilgili ayrıntılı bilgiler www. msa.com.tr; http://www.facebook.com// mutfaksanatlariakademisi adreslerinden veya 0212 290 35 50 / 444 9 MSA numaralı telefondan temin edilebilir.
43
Mekan
Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetleri
The Marmara Taksim
Tuti Restaurant’ta
Ü
nlü mimar Dan Kwan’ın yorumuyla yenilenen Tuti Restaurant, kahverengi-mavi tonlarının kullanıldığı yeni atmosferiyle yemeği sanata dönüştürüyor. Şık ve kaliteli ambiyansıyla vazgeçilmez tatların mekânı Tuti Restaurant, iki adet 8 kişilik özel yemek odası ile mini yemek davetleriniz için de seçenek sunuyor. Tüm gün hizmet veren Tuti Restaurant menüsünde; The Marmara Taksim’in kendine özgü dönerinin yanı sıra enfes sunumuyla baş döndüren Dana Etli Gulaş Çorbası, tadı damağınızda kalacak fesleğenli domates sosu ve permesan peyniri ile Paccheri Makarna, Türk mutfağının birbirinden eşsiz tatlılarından Ayva Tatlısı, Kireçte Balkabağı ve Kaymaklı Baklavayı buluşturan Türk Tatlı Tabağı ile gurme tadında pek çok lezzet seçeneğini misafirlerine sunuyor. Yemeğin ardından gün batımı manzarası eşliğinde içkisini yudumlamak isteyen misafirler Tuti Restaurant’ın terasında keyifli anlar yaşıyor.
44
Tuti Restaurant, Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetleri, seçkin şarapları ve merkezi konumuyla Taksim’in lezzet durağı olmaya devam ediyor. Ödüllü ünlü Executive Şef Rudolf Van Nunen’in eşsiz sunumu ve özel tatlarıyla gerçek bir yemek şöleni merkezi olan Tuti Restaurant, menüsünde en özel tatlara yer veriyor.
Haber
Unilever Food Solutions, toplu yemek firmalarına yenilikçi çözümler, mutfaklara ise verim sağlamaya devam ediyor. Unilever Food Solutions Kanal Pazarlama Direktörü Emel Akman, önceki yıllarda toplu yemek firmalarının işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha verimli hale getiren çözümlerine bu sene yenilerini ekleyerek, ‘Toplu Yemek Firmalarına Toplu Çözümler Paketi’ kapsamında sunmaya başladıklarını söyledi.
Emel Akman
Unilever Food Solutions’tan
TOPLU YEMEK FİRMALARINA TOPLU ÇÖZÜMLER PAKETİ…
E
v dışı gıda sektörünün gelişmesine destek veren, mutfaklara verimlilik getiren servis ve ürün markalarını catering şeflerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, önceki yıllarda uyguladıkları tüm çözümlere yenilerini de ekleyerek ‘Toplu Yemek Firmalarına Toplu Çözümler’ çatısı altında topladı. Toplu yemek firmaları ve sektörün sorunlarını titizlikle inceleyen Unilever Food Solutions, firmalara zaman, maliyet, gıda güvenliği ve taşıma, lezzet çeşitliliği ve standardizasyon ve misafir memnuniyeti gibi konularda büyük kolaylık getiren bir çözüm paketi hazırladı. Unilever Food Solutions Türkiye Kanal Pazarlama Direktörü Akman, çözüm paketi sayesinde sektörün 5 ana sorununa çözüm üreterek pazarı büyütmenin yolunu açtıklarını söyledi. Akman, “Yerinde veya merkezi üretim yapan yemek firmalarının 5 temel sorununa yönelik mutfakta ve operasyonlarda hayatlarını kolaylaştıracak çözümlerimiz var. Onlar için en çok zorluk yaşadıkları zaman, maliyet, gıda güvenliği & taşıma ve misafir memnuniyeti gibi 5 ana konuda, verimli bir mutfak operasyonu için akılcı çözümler içeren Toplu Yemek Firmalarına Toplu Çözümler Paketi’ni yarattık. Bu
çözüm paketimiz ile pazara liderlik etmeye ve fiyat odaklı rekabette farklılaşmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Toplu Yemek Firmalarına Toplu Çözümler Paketi, her bir ton gıda atığının işletmeye bin liraya varan maliyet getirdiği öngörüsüyle işletmelerin atık yönetimi yapmalarını sağlıyor, profesyonel malzemelerle zamandan tasarruf etmelerine yardımcı oluyor, taşıma yemek esnasında yaşanılan problemlerin giderilmesi konusunda çözümler sunuyor.
Çorba, tatlı ve et çözümleri ile lezzet çeşitliliği… Kanal Pazarlama Direktörü Akman, Çözüm Paketi’nde ayrıca firmaların, lezzet çeşitliliği ve standardizasyonu sağlamalarına yardımcı olacak çorba ve tatlı çözümlerinin de yer aldığını söyledi. “Mutfakta zaman doğru kullanıldığında kazanç olarak geri döner. Tamamıyla geleneksel yöntemle hazırlanmış bir menü, zaman enerji ve işgücü kaybı demektir” diyen Akman, önümüzdeki dönemde de toplu yemek firmalarının değişen ihtiyaçlarına özel ürün ve hizmetler geliştireceklerini kaydetti.
Unilever Food Solutions’ın Toplu Çözümler Paketi’nde; Toplu Yemek firmalarının maliyetlerini optimize etmelerine yardımcı olan Atık Yönetimi Zamandan tasarruf etmelerini sağlayan Mutfaktaki 10 Yardımcı, Tatlı ve Çorba Çözümleri Gıda Güvenliği ve taşıma yemekte yaşanan problemlerin çözümüne Yönelik Gıda Güvenliği Çözümleri Lezzet çeşitliliği ve standardizasyonu sağlamalarına yardımcı olacak Çorba ve Tatlı Çözümleri Misafir memnuniyetlerini artırmaya yardımcı olacak Misafir Memnuniyeti Çözümleri yer alıyor. Toplu yemek firmalarına Toplu Çözümler Kiti’ni www.ufs.com adresinden ücretsiz indirebilirsiniz.
45
Haber
Dünyanın en iyi restoranı
DANİMARKA’DAN İngiliz ‘Restaurant’ dergisi dünyanın en iyi 50 restoranını belirledi. Dünya genelinden 900 uzman, şef ve gastronomi eleştirmeni tarafından yapılan değerlendirmede, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’daki ‘’Noma’’, en iyi restoran seçildi. Listede ikinci sırada geçen yılın birincisi İspanya’daki ‘’El Celler de Can Roca’’ bulunuyor. Üçüncü sırayı ise İtalya’daki ‘’Osteria Francescana’’ aldı. Listede Türkiye’den ise bir restoran bulunmuyor.
İ
ngiliz ‘Restaurant’ dergisinin S.Pellegrino ve Acqua Panna sponsorluğunda hazırladığı listeye uluslararası medyada yer bulan adresler, en çok dikkat çeken şefler ve restoranlar alınıyor. Liste, The Diners Club® World’s 50 Best Restaurants Academy’nin oylarıyla belirleniyor. Dünya çapında 26 bölgenin 36’şar üyeyle temsil edildiği akademide, her üyenin 7 oy verme hakkı bulunuyor ve bu oylardan 3’ünün,
46
üyenin ait olduğu bölgenin dışından adreslere verilmesi gerekiyor. Üyeler, son 18 aydaki değerlendirmelerine dayanarak oy kullanıyorlar. Bunun haricinde önceden belirlenmiş kriterler bulunmuyor. René Redzepi’nin restoranı Noma, geçen yıl ikinciliğe düşmüş olmasına rağmen bu yıl liste başına yükselmeyi başardı. Cacao Barry sponsorluğundaki El Celler de Can Roca’nın pastane şefi Jordi Roca ise bu yılın en iyi pastane şefi seçildi. Gaggenau sponsorluğundaki D.O.M. ile Alex Atala,
“Şefin Seçimi” ödülüne değer bulundu. 2010, 2011 ve 2012’de liste başı olduktan sonra ikinci sıraya düşen Noma, S.Pellegrino Dünyanın En İyi Restoranları listesinde bu yıl yine liste başında. S.Pellegrino ve Acqua Panna’nın Londra’da düzenlenen ödül töreninde açıkladığı liste, gastonomi dünyasının en saygın değerlendirmelerinden biri kabul ediliyor. Cacao Barry sponsorluğundaki El Celler de Can Roca’nın pastane şefi Jordi Roca, en iyi pastane şefi ödülü almasının yanı sıra El Celler de Can Roca, listede Noma’yı
Haber
takip ediyor. İspanya’nın listede 7 restoranı bulunuyor ve bunlardan 3’ü ilk 10’a girmiş durumda. Mugaritz, 6. sırada; Arzak ise 8. sırada yerini koruyor. 26. sırada yer alan Azurmendi ise ayrıca “sürdürülebilir restoran ödülü”ne değer bulundu. www. theworlds50best.com
1. Noma - Danimarka Sahibi ve şefi René Redzepi’nin Kopenhag’daki restoranı bu yıl yine liste başında. S.Pellegrino’dan aldığı dünyanın en iyi restoranı unvanını ve Aqua Panna’nın Avrupa’nın en iyi restoranı listesinde de yine liste başı. Noma’nın başarısının arkasında ise marketten alınan ürünlerin mutfakta hazırlanmasından çok, uzun bir araştırma süreci yatıyor. Amaçları restoran işletmeciliğinden öte, kuzeyin lezzetlerini tanıtmak olan ikili, restoranı açmadan önce yörede yetişen ürünleri tanımak için çiftçilerle ve botanikçilerle derin araştırmalar, geziler ve deneyler yapmış. Yeni tatlar oluşturmak, geliştirmek ve tanıtmak için açtıkları ‘Kuzeyli Yemek Laboratuvarı’ 2010 yılından beri faaliyette.
2. El Celler de Can Roca - İspanya Üç Michelin yıldızının yanı sıra S. Pellegrino’nun 2013’te dünyanın en iyi restoranı, The Acqua Panna’nın ise Avrupa’nın en iyi restoranı seçtiği El Celler de Can Roca, üç erkek kardeşin eseri. En büyük kardeş olan baş aşçı Joan Roca’ya mutfakta 35 kişilik bir ekiple birlikte, pastane şefi olarak kardeşi Jordi Roca eşlik ediyor. Josep Roca ise sommelier olarak konukların şarap seçmesine yardımcı oluyor. En büyük kardeş olan Joan Roca, Escola d’Hosteleria de Girona’da öğrenim gördükten sonra bu okulda eğitmen olmuş. 2000 yılında İspanyol gastronomi Akademisi tarafından “yılın şefi” seçilen Joan’ın çoğu Katalanca ve İspanyolca yayınlanmış 5 kitabı bulunuyor. Joan Roca, 1990’lı yıllarda ortaya çıkan, yiyeceklerin hava geçirmez plastik poşetlerde sıcak suda pişirilmesinden oluşan sous-vide pişirme tekniğinin öncülerinden biri.
3. Osteria Francescana - İtalya Ossobuco reçetesini yeniden yaratan, Lou Reed ve Cindy Sherman gibi isimlere yemeklerini sunmuş, modern İtalyan gastronomisinin süper starı sayılan Massimo Bottura, caz müzikten ve sanattan esinlenerek tabaklarını oluşturuyor. Modena’da 1995’te açtığı restoranı Osteria Francescana’yı renove etmesinden sonra, “Kamuflaj” adlı tabağıyla gündeme oturan Bottura, restoranını Bottega Veneta’nın mobilyalarıyla eve benzeyecek biçimde dekore etmiş. Restoranın özellikle ev sıcaklığı sunmasını istediğini söyleyen şef, mekanda fazla masa bulundurmuyor; çünkü her misafiriyle tek tek ilgileniyor.
47
Haber
4. Eleven Madison Park - ABD New York’ta Credit Suisse binasında bir fine-dining restoranı. Şef Daniel Humm ve ortağı Will Guidara’nın Art Deco değişik bir yemek deneyimi sunuyor. Servis elemanı masanıza üzerinde malzemelerin yazılı olduğu bir deste iskambil ile geliyor ve bahse girerek yemeğinizi seçiyorsunuz. Restoranın başındaki diğer isimler chef de cuisine Chris Flint ve Executive Pastry Chef Angela Pinkerton. Spesiyali ise bal ve lavantayla fırında kızartılmış ördek.
Eleven Madison Park
48
5. Dinner by Heston Blumenthal - İngiltere Şeflik eğitimi almadan, hatta çıraklık bile yapmadan, kendi restoranı The Fat Duck’ı açtığında şef olan Heston Blumenthal, şu an İngiltere’nin en tanınmış TV şefi. 1995’te açtığı, 3 Michelin yıldızlı The Fat Duck öncesindeki tek deneyimi, “birkaç profesyonel mutfakta 3 haftalık” çalışmadan ibaret. Kendi kendini eğitmiş biri olan Blumenthal, moleküler gastronomi akımının önde gelen isimlerinden. 2011’de açtığı Dinner by Heston Blumenthal’de şefin yeniden keşfettiği haliyle geleneksel İngiliz mutfağı sunuluyor.
6. Mugaritz - İspanya Mugaritz’in mutfağı temel olarak İspanyolların tapas usulü yemeklerinden oluşuyor. Üç saat içinde masanıza en az 20 veya isterseniz daha fazla çeşitte zengin bir mönü geliyor. Balık ve diğer deniz ürünleri, sebze ve etin farklı şekillerde bir araya getirilmesiyle bilimden ve doğadan ilham alıyor; yaratıcı ve zevkli sunumlar misafirlerini eğlendirmeyi sağlıyor. Ünlü şef Andoni Luis Aduriz misafirleriyle oyun oynamayı, onlarla keyifli zaman geçirmeyi ve bir restoranda yemek yemenin insanın üzerinde bırakabileceği farklı etkileri keşfetmeyi amaçlıyor.
Haber
7. D.O.M - Brezilya D.O.M. (Deo Optimus Maximus – Tanrı en büyük ve en iyidir) anlamına geliyor. Alex Atala D.O.M.’u açmadan önce, high-end restoranlarda dominant mutfaklar Fransız ve İtalyan’dı. Şimdiyse Güney Amerika yemekleri ve malzemeleri tüm dünyaya yayılmış durumda. Öncü şef Alex Atala yarı botanikçi, yarı tarihçi. Menüsünde yer alacak potansiyel malzemeleri araştırmak için Amazonları gezmiş.
8. Arzak - İspanya Modern Bask mutfağı sunulan Arzak, şef patronu Juan Mari Arzak ve kızı Elena Arzak Espina tarafından yönetiliyor. 1897’de Juan Mari’nin büyükbabası tarafından açılan adres, aynı zamanda dünyanın ilk mutfak araştırmaları laboratuarlarından biri. Juan Mari, aşçılıkla bilimi birleştiren ilk şefler arasında. Freeze-drying (dondurarak kurutma), dehydration (susuz bırakma) ve distillation (damıtma), Juan Mari’nin gelişmesine katkıda bulunduğu teknikler arasında.
9. Alinea - ABD Grant Achatz, 2005’te Alinea’yı açtığından beri mutfak sanatlarında inovasyon alanında dünya lideri olmuş bir isim. En popüler tabaklarından sıcak patates, soğuk patates ve siyah trüfün yanı sıra değişik sunumları da dünya çapında tanınmasını sağladı. Gastronomiye ileri teknolojiyi sunan adreslerden biri.
49
Haber
10. The Ledbury - İngiltere Şef Brett Graham, modern Fransız mutfağı sunduğu restoranıyla bu yılki listeye 10 numaraya yükselmiş durumda.
11 Mirazur Menton, Fransa 12 Vendôme Bergisch Gladbach, Almanya 13 Nahm Bangkok, Tayland 14 Narisawa Tokyo, Japonya 15 Central Lima, Peru 16 Steirereck Vienna, Avusturya 17 Gaggan Bangkok,Tayland 18 Astrid y Gastón Lima, Peru 19 Fäviken Järpen, İsveç 20 Pujol Mexico City, Meksika 21 Le Bernardin New York, ABD 22 Vila Joya Albufeira, Portekiz 23 Restaurant Frantzén Stockholm, İsveç 24 Amber Hong Kong, Çin 25 L’Arpège Paris, Fransa 26 Azurmendi Larrabetzu, spanya 27 Le Chateaubriand Paris, ransa 28 Aqua Wolfsburg, Almanya 29 De Librije Zwolle, Hollanda 30 Per Se New York, ABD
50
31 L’Atelier SG de Joël Robuchon Paris, Fransa 32 Attica Melbourne, Avustralya 33 Nihonryori RyuGin Tokyo, Japonya 34 Asador Etxebarri Atxondo, İspanya 35 Martín Berasategui Lasarte-Oria, İspanya 36 Mani São Paulo, Brezilya 37 Restaurant André, Singapur 38 L’Astrance Paris, Fransa 39 Piazza Duomo Alba, İtalya 40 Daniel New York, ABD 41 Quique Dacosta Dénia, spanya 42 Geranium Copenhagen, Danimarka 43 Schloss Schauenstein Fürstenau, İsviçre 44 The French Laundry Yountville, ABD 45 Hof Van Cleve Kruishoutem, Belçika 46 Le Calandre Rubano, İtalya 47 The Fat Duck Bray, İngiltere 48 The Test Kitchen Cape Town, Güney Afrika 49 Coi San Francisco, ABD 50 Waku Ghin, Singapur
Advertorial
Oteller, restoranlar, spor kompleksleri gibi birçok işletmeye 2008 yılından bu yana endüstriyel çamaşırhane hizmeti veren
İSTANBUL LAUNDRY
HİZMET YELPAZESİNİ
GENİŞLETİYOR
Y
eni fabrikasında “tünel sistemi” kullanan firma, bu sayede önceden 1 kg çamaşır için 21 litre su ve 30 gr. kimyasal harcarken, yeni sistemde 1 kg çamaşır için 6 litre su ve 15 gr kimyasal harcıyor. Fabrika kapasitesini de artırarak günlük 30 tona çıkaran firma, 3 bin 500 metrekarelik alana kurulan fabrikasında önemli iki çözüm ortağı ise Sealed Air iş birimi Diversey ve DK Tekstil. Tekstil ürünleri DK Tekstil tarafından üretilirken, makine parkurunda kullanılan kimyasalların tümü sektör lideri Diversey’den tedarik ediliyor.
Reverse Osmosis Sistemi tekstilin ömrünü uzatıyor! İstanbul Laundry, müşterilerine verdiği değeri yaptığı yatırımlar ile her fırsatta gözler önüne seriyor. İstanbul Laundry yeni fabrikasında kurduğu Reverse Osmosis Sistemi sayesinde saatte 20 ton su kapasitesinde arıtıyor. Fabrikada kurulan Reverse Osmosis Sistem sayesinde suyun pH değerini düzenleniyor. Ters Osmoz (Reverse Osmosis, RO) ile su arıtmada temel olarak iki aşama bulunuyor. İlk aşamada
arıtılacak su, bir takım ön temizleme ve yumuşatma işleminden geçiriliyor ve su tüm minerallerinden arındırılıyor. Kaliteli su, yıkama kalitesini artırarak tekstilin ömrünü uzatırken aynı zamanda kimyasal kullanımından tasarrufu da sağlıyor.
RFID ile ürünler gözaltında!
Radyo Frekansı ile Tanımlama (RFID) teknolojisi, radyo frekansı kullanarak tekstil ürünlerini tekil ve otomatik olarak tanıma ve sayma yöntemidir. RFID, temel olarak bir etiket ve okuyucudan meydana geliyor. RFID etiketleri ürünler konusunda bir takım bilgiler almak, saklamak ve göndermek için programlanabiliyorlar. Ürün üzerine yerleştirilen etiketlerin okuyucu tarafından okunmasıyla tedarik zinciri yönetimi ile ilgili bilgiler otomatik olarak kaydedilirken aynı zamanda takibi de sağlanabiliyor. Tekstil kiralama ve yıkamada tekstil takip sistemini RFID ile sağlayan İstanbul Laundry, uzun soluklu ve büyük ölçekli işletmelere bu şekilde daha güvenilir hizmet sağlıyor. RFID sayesinde farklı işletmelerin ürünlerinin birbirine karışması engellenirken aynı zamanda; sağlıklı sayım
Endüstriyel çamaşırhane sektörünün önemli şirketlerinden İstanbul Laundry, yeni nesil makine parkı ile son teknoloji ekipmanlarla hizmet vermeye devam ediyor. yapılıyor, ürünün istatistik bilgilerine ulaşılıyor ve kayıp ürünlerin takibi gerçekleşiyor. RFID sisteminin oldukça büyük bir yatırım olduğunu dile getiren İstanbul Laundry Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İpekel, yeni projelerin hepsinde otellerin talebi üzerine RFID sistemi dâhil teklif verdiklerini belirtiyor.
Profesyonel çamaşır hizmeti herkesin hakkı!
Mehmet İpekel, “Tekstilinizin teslim alınmasından size tekrar teslim edilmesi arasında yapılan her işlem verimlilik ve kalite anlayışı içerisinde tanımlanmış süreçlerle yönetilir. Sadece yüksek miktarlarla çalışıldığında ekonomik olarak anlam ifade eden pek çok konu İstanbul Laundry’de titizlikle hayata geçirilmiştir. Pratik uygulamalarda hız kazanma ve uzmanlaşma, toptan malzeme, hizmet, enerji ve kimyasal tedariki, toplu insan kaynakları yönetimi, takım çalışması uygulamaları, kaynak zamanlama yönetimi, aynı çatı altındaki şirketlerle sinerji yaratma kabiliyetleri, kontrol ve takip sistemleri, sürekli yenilenen makineleri ve düzenli olarak eğitimden geçirilen tecrübeli çalışanları İstanbul Laundry’i öne çıkaran özellikleridir. Ancak bu sayede daha kaliteli hizmeti daha hesaplı sunmamız mümkün olabilmektedir” şeklinde konuşuyor. www.istanbullaundry.com
51
Haber
rizm u T KARİKATÜRLERİ
Bu yıl 5’incisi düzenlenen ve 57 ülkeden 705 eserin değerlendirildiği Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nda Rusya’dan Andrei Popov’un eseri birinci olurken, ABD’den Felipe Galindo’nun eseri ikinci, Ukrayna’dan katılan Sergei Semendyaev’in eseri de üçüncü oldu.
T
ürkiye’nin dünya turizm alanındaki bilinirliğinin artırılması ve çizerlerin dünyasından turizm olgusunun nasıl göründüğünü anlamak için düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın 5’ncisini kazanan karikatüristler belli oldu. Ödüller, Club Calimerra Serra Palace’de gerçekleştirilen törenle sahiplerine verildi. 57 ülkeden 705 eserin değerlendirildiği uluslararası yarışmada Rusya’dan Andrei Popov’un eseri birinci olurken, ABD’den Felipe Galindo’nun eseri ikinci, Ukrayna’dan katılan Sergei Semendyaev’in eseri de üçüncü oldu. Yarışmanın fikir babası rahmetli Prof. Atila Özer adına verilen Özel Ödüle ise Belçika’dan katılan Luc Vernimmen’in eseri layık görüldü. Yarışmada mansiyon kazanan sanatçılar ise şöyle belirlendi: Provijn Stefaan (Belçika),
52
Haber
Pavel Constantin (Romanya), Santiago Cornejo (Arjantin) Cemalettin Güzeloğlu (Türkiye) ve Engin Selçuk (Türkiye). TUYED (Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği) ile Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi’nin işbirliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ve Er Yatırım, Club Nena, Club Calimera Serra Palace ve GMC Organizasyon sponsorluğunda gerçekleştirilen 5.Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’na geçen yıl 72 ülkeden 312 sanatçı toplam 692 eserle katılmıştı.
53
Haber
İstanbul Marriott Hotel Şişli
bu yıl 80 bin kişiyi ağırlayacak
M
arriott International Avrupa Operasyonundan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Reiner Sachau “Marriott zinciri, Avrupa’da en hızlı Doğu Avrupa bölgesinde büyüyor. 2015 sonuna kadar bu bölgede 16 otel daha açacağız. Avrupa’daki 11 otel markamızın 6’sının bulunduğu Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda güçlü bir büyüme sergiledik ve bugün de Türkiye’deki portföyümüze bir otel daha eklemekten dolayı mutluyuz” dedi. İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Thomas Eder de “Geleceğin seyahat trendleri ve ihtiyaçlarını bugünden karşılamak istiyoruz. Yeni nesil konuklarımıza en iyi hizmeti sunmaya çalışacağız. Bu yıl içinde 80 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
54
Sachau: “Marriott, Doğu Avrupa’da hızlı büyümesini sürdürecek” Marriott International Avrupa Operasyonundan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Reiner Sachau, Marriott International’ın, Türkiye’deki 11’inci, İstanbul’daki 7’nci oteli olan İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin açılışıyla Doğu Avrupa’daki hızlı büyümesine devam ettiğini söyledi. Sachau, “İstanbul’da böylesine görkemli bir otel açmış olmaktan ve Türkiye’deki güçlü portföyümüze bir otel daha eklemekten dolayı mutluyuz. Avrupa’daki 11 otelimizin 6’sının bulunduğu Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda güçlü bir büyüme sergiledik ve bu büyüme, marka portföyümüzün gücünü gösteriyor. Geçtiğimiz 3 yılda, 27,000 bin yeni oda ile bir rekora imza attık ve 2015 sonuna kadar
72 ülkede 3 bin 900 otele sahip dünyanın en büyük otel zinciri Marriott International’ın yeni halkalarından biri olan İstanbul Marriott Hotel Şişli konuklarını ağırlamaya başladı. Avrupa’daki varlığımızı ikiye katlamayı planlıyoruz.” diye konuştu. Geçen yıl, yeni nesil ziyaretçilerin değişen ihtiyaçlarına karşılık vermek amacıyla, konaklama deneyiminin her yönüne yenilikler getirmek ve Marriott Hotels markasını dönüştürmek için yola çıktıklarını kaydeden Sachau, “Teknoloji ve tasarımdan toplantılara kadar her şey yenilendi. İstanbul Marriott Hotel Şişli, bu yeniliklerin pek çoğunu taşıyor ve markamızın yeni standardını temsil ediyor” dedi.
Yenilenen Şişli’nin önemli bir parçası olacak İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin, Taksim, Levent bölgesi ve Tarihi Yarımada gibi
Haber
İstanbul’a birinci sınıf siluet
kentin farklı noktalarına kolay ulaşım imkânı veren eşsiz konumuyla dikkat çektiğini belirten İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Thomas Eder, Şişli’nin büyük bir yenilenmeden geçtiğini, kendilerinin de bu dönüşümün bir parçası olmak istediklerini söyledi. Thomas Eder, İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin Marriott Grubu tarafından Türkiye’de doğrudan işletilen ilk otel olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Dünya devi Marriott Grubu, tüm dünyada konuk ağırlama standartlarını belirleyen yüksek hizmet kalitesini şimdi Türkiye’ye de taşıyor. Çünkü Türkiye’ye, Türkiye’nin turizm potansiyeline güveniyor ve bu ülkenin geleceğine yatırım yapıyoruz.” Otelin lüks ve konforlu konaklama arayanlar kadar, iş buluşmalarına yeni bir soluk getirmek isteyenlerin de buluşma noktası olacağını dile getiren Eder, “2014 içinde 80 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz” dedi.
Dileyen misafirlerine helikopterle ulaşım imkânı da sunacaklarını vurgulayan Eder, “Konuklarımız, fitness odası, spa, kapalı havuz ve açık hava tenis kortu başta olmak üzere otelimizin kapsamlı tesislerinden faydalanabilecek. Lobi ve bar, casual restoran, meyve suyu barı ve kafe başta olmak üzere halka açık pek çok alan toplantı, çalışma veya rahatlama için fırsat sunacak. Marriott’ta yenilenen ziyaretçi deneyimi, otele akıllı telefonlar üzerinden hızla ve rahatça giriş yapma imkânı sayesinde daha otelimize varışta başlıyor. İstanbul Marriott Hotel Şişli, tüm dünyadaki yaklaşık 350 Marriott otelinde olduğu gibi ziyaretçilerine büyük esneklik sağlayan dijital giriş ve çıkış yapma olanağı sunuyor” şeklinde konuştu.
planlayanlara etkinliklerini kişiselleştirme imkânı veren örnek olay çalışmaları, ipuçları ve ilham verici fikirler sunan yeni dijital bir platform olan Meetings Imagined ile toplantılara teknoloji desteği sağlanıyor. İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin, 13 bini aşkın başvuru arasından titizlikle seçilmiş 220 çalışanıyla açılış yaptığını ifade eden Genel Müdür Thomas Eder, bu başvurunun Marriott International tarihinde bir rekor olduğunu vurguladı.
En yeni teknolojilerle donatılmış toplantı salonlarında görsel zenginliği yüksek ve sosyal mecraların etkin olarak kullanılabildiği iş buluşmaları gerçekleştirileceğini kaydeden Eder’in verdiği bilgiye göre, toplantıları organize edenlere toplantı odasından çıkmalarına gerek kalmadan sadece bir düğmeye dokunarak toplantı taleplerini değiştirme olanağı sunan dijital bir otel görevlisi olan Red Coat Direct ve toplantı
55
Otel
M
erkezi lokasyonu ile misafirlerine her yere yakın olma imkânı tanıyan Dedeman Bostancı İstanbul Hotel&Convention Center ve Dedeman Park Bostancı; sundukları birbirinden farklı ve özel imkânlarla Dedeman farkını Bostancı’da ve ilk kez bir arada yaşatacak. Dedeman Bostancı; 178 adet Superior odaya, 32 adet Deluxe odaya, 32 adet Executive odaya, 9 adet Executive suit odaya ve Kral Dairesine sahip. 30 metrekareden 720 metrekareye kadar değişkenlik gösteren 13 farklı toplantı salonuyla geniş çaplı organizasyonlara ve etkinliklere olanak tanıyan Dedeman Bostancı, profesyonel ekibi sayesinde de ihtiyaç ve beklentilerin üzerinde bir hizmet sunuyor. Türk ve dünya mutfaklarından lezzetlerin sunulduğu zengin menüsü, keyifli ve ferah atmosferi ile otelin lobi katında yer alan Bostancı Restaurant gün boyu hizmet veriyor. İstanbul adalarına nazır Adalar Roof Restaurant en taze mevsimlik ürünlerle hazırlanan yerel lezzetlerin bulunduğu menüsüyle misafirlerini otelin en üst katında ağırlıyor. Adalar Roof Bar ise eşsiz adalar manzarası ile yemek öncesi aperatifleri
56
DEDEMAN’dan Bostancı’ya
İKİ YENİ OTEL
iştah açıcı atıştırmalıklarla sunmaya hazırlanıyor. Lobby Lounge&Bar ferah ortamı ve bahçe kullanımı ile iş görüşmelerine veya arkadaş toplantılarına; gün boyu sunulan sandviçleri, salataları, lezzetli kek ve pastaları ile ev sahipliği yaparken; Life Style sağlık kulübü bünyesinde yer alan Vitamin Bar ise enerji ve sağlık üssü olmaya aday...
Dedeman misafirperverliği, şimdi de İstanbul’un nezih semtlerinden Bostancı’da... Şehir içi ulaşımı açısından önemli ve rahat bir noktada yer alan Dedeman Bostancı ve Dedeman Park Bostancı, misafirlerine konforu ve huzuru birlikte sunuyor.
Otel
Dedeman’ın Kazakistan’daki Oteli Dedeman Oskemen Tavros Açıldı
Dedeman Bostancı, özel günler için sunduğu hizmet, merkezi konum, balo salonu ve farklı dekorasyon seçenekleri ile çağdaş ve şık düğünler için alternatif yaratıyor. Otel eğlence ve ev sahipliğini üstlendiği organizasyonlarda tüm dış ikram gereksinimlerine çözüm sağlıyor. Dedeman Bostancı’da bulunan Life Style Health Club; ozon sterilizasyonu kullanılan kapalı yüzme havuzu, çocuk havuzu, Fitness Centre, aletli Pilates, masaj, buhar odası, sauna ve Türk Hamamı ile stresli bir iş ortamından kaçış ve yorgunluk gidermek için alternatifler sunuyor. Dedeman Bostancı’nın misafir hizmetleri arasında; 24 saat concierge hizmeti, 24 saat oda servisi, havaalanı transferi, çamaşır yıkama ve kuru temizleme, housekeeping ve “evening turndown” hizmeti, çevre gezisi turları ve rehberlik hizmeti, doktor, iş merkezi, araba kiralama
servisi, otopark (elektrikli araçlar için de şarj cihazı), kuaför ve berber, misafir ilişkileri, döviz işlemleri ve kiralık kasa bulunuyor. Ücretsiz internet erişimi, geniş toplantı donanımı, bilgisayarlar, ofis malzemeleri ve sekreterlik hizmetleri, kopyalama, faks, çeviri ve noterlik hizmetleri de diğer hizmetler arasında. Dedeman Park Bostancı ise 110 adet odayla hizmet verecek. Otelde, odalar 22 metrekare ve 30 metrekare arasında değişirken şıklık, konfor ve pratiklik ön planda... Leziz yemekler hazırlayan bir mutfağı ile Dedeman Park Bostancı, misafirlerine 86 kişi kapasiteli restoranıyla hizmet verecek. Pisagor 1 ve Pisagor 2 isimli, 127 ve 64 metrekarelik iki toplantı salonu, TV, DVD oynatıcıları, projeksiyon sistemleri, son teknoloji ses ve ışık Dedeman Park Bostancı, her türlü organizasyonda eksiksiz hizmet sunmaya hazırlanıyor.
Dedeman Grubu, yurt dışında büyüme hedefleri çerçevesinde Kazakistan’ın hızla gelişen ticaret şehri Oskemen’in ilk 5 yıldızlı oteli Dedeman Oskemen Tavros’u hizmete açtı. Kazakistan’ın önemli madencilik ve taşımacılık merkezi olan Oskemen’in uluslararası standartlardaki ilk oteli Dedeman Oskemen Tavros, İrtiş Nehri kenarında ve şehir merkezinde yer alıyor. Dedeman Oskemen Tavros’ta; İrtish nehir manzaralı 55 Standart, 64 Deluxe, 5 Apart, 8 suit ve Kral Dairesi olmak üzere toplam 133 oda bulunuyor. Otelde gün boyu değişik lezzetlerin sunulduğu muhteşem Altay Dağları ve İrtiş Nehri manzaralı Opera Cafe, Lobby Lounge & Bar, toplantı ve davet organizasyonları için düşünülmüş modern donanımlı salonlar mevcut. Fitness ve Spa Merkezi bünyesinde ise güzellik salonu, Türk hamamı, sauna, masaj terapileri ve pilates salonu bulunuyor.
57
Mekan
İoki’den Az Kalorili çok özel Suşiler! İstinye ve Kandilli’de iki ayrı mekânda hizmet veren ve açıldığı ilk günden itibaren kendi hayran kitlesini yaratan İoki, bu kez az kalorili ama bol lezzetli mönüsü ile karşımıza çıkıyor… Bir İnka efsanesi “Kinoa” bitkisi ve “Kepekli Pirinç”ten yapılan suşiler Türkiye’de ilk kez İoki’de sizleri bekliyor.
İ
lk restoranını 2011 yılında İstinye’de açtıktan sonra İokiAsia olarak ikinci şubesini Kandillli’de hizmete sokan İoki, bahar aylarına özel olarak hazırladığı “az kalorili” çok özel menüsü ile bahara merhaba diyor. İoki Japon Master şef Keizo Okita yönetiminde, geleneksel Japon mutfağını Türk ve Peru lezzetleriyle harmanlarken, hayranlarını değişik lezzetlerle şaşırtmayı da başarıyor. ABD’de Hollywood yıldızlarının da popüler şeflerinden olan Okita, İoki’de klasik Uzakdoğu mutfağının yanı sıra, başta suşiler olmak üzere kendine özgü pek çok şaşırtıcı lezzete imza atıyor. Okita’nın mönüsüne eklediği son lezzetlerinden ilki, 7 bin yıl önce İnkalar’ın değişmez besin kaynağı olan “Kinoa”
58
bitkisinden hazırladığı şuşiler. Kinoa’ya İnkalar tarafından o kadar büyük önem verilmiş ki hasadı bile imparator tarafından yapılırmış. Birleşmiş Milletler ise 2013 yılını Kinoa Yılı ilan etmiş. Besin guruları tarafından süper besin ilan edilen ve Kinoa’nun susam ailesinden geldiğini, gluten içermediğini ve bol magnezyum kaynağı olduğunu hemen belirtelim. İoki’nin mönüsüne eklediği diğer lezzet ise “Kepekli Pirinç”ten yapılan suşiler oldu. Kan şekerini dengede tutarak açlık hissinin önüne geçen kepekli pirinç, insanı uzun süre tok tutarken sağlıklı beslenmeye büyük katkıda bulunuyor. Türkiye’de ilk kez yapılan Kinoalı ve Kepekli Esmer Pirinç suşilerini mutlaka deneyin.
Keizo Okita’dan Muhteşem Lezzetler Şef Okita, her Uzakdoğu mutfağı şefinin kendine özel soya sosu yaratmasının şart olduğunu söylüyor. İoki’de yaptığı soya sosu ise az tuzlu ve Türk damak zevkine de uyumlu. Okita’nın en özel lezzetleri arasında ise “Karides Tempura”, salatalık, acı ton balığı ve İoki sos’tan oluşan “İstanbul Ebi Roll”, etrafı kızarmış patatesle çevrili yengeçli ve ton balıklı çeşitleri bulunan “Tornado”, değişik bir tarzda marine edilen “Somon Nigiri”, uskumru, ahtapot ya da ton balığı ile hazırlanan “Sashimi” ve “Maki Sushi”, beyaz ya da kırmızı etle hazırlanan “Teppanyaki Beef” gibi yemekler var. Bu yemekler, KeizoOkita’nın spesiyalleri olan ve tarifi sadece usta aşçı tarafından bilenen özel soslarla servis ediliyor.
İoki – İstinye 0(212) 323 23 13 İokiAsia- Kandilli 0(216) 202 20 22 www.ioki.com.tr
Otel
a d ’ l u b n İsta
HAMPTON BY HILTON
B
ursa, Ordu ve Samsun’dan sonra Hampton by Hilton’un Türkiye’deki dördüncü oteli olan Hampton by Hilton İstanbul Kayaşehir, odada sıcak kahvaltı, ücretsiz Wi-Fi ve ‘Clean and Fresh Hampton Bed®’ yatak gibi markanın simgesi haline gelmiş hizmetler sunuyor. 142 odanın her biri, konukların konforu gözetilerek, modern dokunuşlarla düzenlendi. Hilton Worldwide Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent “Türkiye’de turizm ve konaklama sektörünün geleceği parlak. Sadece İstanbul’da, Hilton Worldwide’e ait 5 markamızı 9 otelle temsil etmekten gurur duyuyoruz. Dünyanın en gözde destinasyonlarından Türkiye’de hizmet veren ve hâlihazırda yapım aşamasındaki otellerimizin sayısı 50’yi aşmış durumda ki, bu misafirlerimize geniş bir yelpazede uzanan konaklama
imkânları arasında seçim yapma olanağı tanıyor” dedi. Hampton by Hilton Kayaşehir Genel Müdürü Deniz Işıkçı ise, “Bu yeni Hampton by Hilton otelini açıyor olmanın ve İstanbul’daki misafirlerimize ilk kez markanın hizmetlerini sunmanın gururunu yaşıyoruz. Konuklar, Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’un atan nabzını tutabilir, zengin kültürel aktivitelere katılabilir ve otelin sürekli gelişen ticaret merkezlerine olan yakınlığının sağladığı avantajlardan faydalanabilirler” diye konuştu.
Hilton Worldwide çatısı altında hizmet veren Hampton by Hilton markası, İstanbul’daki ilk şubesini açtı. Dünya genelinde 1900’un üzerinde şubesi bulunan orta sınıf segmentindeki Hampton by Hilton’un İstanbul’daki ilk oteli, 142 odalı Hampton by Hilton İstanbul Kayaşehir oldu.
Hampton otellerinin alametifarikası, ‘Hamptonality’ diye tabir edilen benzersiz misafirperverlik. Hamptonality’, güler yüzlü hizmet, konukların ihtiyaçlarını önceden tahmin etmek, onlara civardaki görülmeye değer yerler, eğlenceli aktiviteler ve tarihi bilgeler konusunda yardımcı olmak anlamına geliyor. Ayrıca her otelde, işletmenin bulunduğu coğrafyaya ait sergilenen fotoğraflar ve sanat çalışmaları, söz konusu işletmenin bölgeyle ilişkisinin ve yerel topluluğa verdiği desteğin bir göstergesi.
59
Haber
Türkiye’de gastronomi turizminin geleceği
OKAN ÜNİVERSİTESİ’NDE
masaya yatırıldı
T
Okan Üniversitesi’nin kuruluşunun 15.yılı kutlama etkinlikleri kapsamında üniversitenin Tuzla Kampüsü’nde düzenlenen “Turizmin Yükselen Yıldızı Gastronomi’den Nasıl Yararlanmalı?” başlıklı panele katılan TUROB Başkan Yardımcısı Vedat Başaran, “Türk gastronomisi 150 yıldır maalesef uyuyor. Pilavın üstüne ketçap koymaktan başka bir şey yapmadık. Dünyada yenilen gıdaların yüzde 80’inin anavatanı bizim topraklarımız” değerlendirmesinde bulundu. Gazeteci Yazar Ahmet Örs ise, “Kendi mutfağımızı yabancılara açmamız ve tanıtmamız gerekiyor. Hangi değerlerimizi turistlerin önüne koyacağımıza dair kapsamlı bir araştırma yapmalıyız. Michelin yıldızına ihtiyacımız yok. Michelin kuralları ve ölçütleri Batı mutfağına göre” dedi.
60
ürkiye’nin en büyük gastronomi uygulama mutfağına sahip olan ve İstanbul’un ilk ve tek Gastronomi Yüksek Lisans Programı’nı hayata geçiren Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü tarafından düzenlenen “Turizmin Yükselen Yıldızı Gastronomi’den Nasıl Yararlanmalı?” panelinde sektörün tüm paydaşları gastronomi turizminin geleceğini tartıştı. Okan Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İlkay Gök ve Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun oturum başkanlığını yaptığı panele Gazeteci-Yazar Ahmet Örs, Gazeteci Müge Akgün, TUROB Başkan Yardımcısı Vedat Başaran, TURYİD Başkanı Kaya Demirer, Pronto Tour İç Turlar Operasyon Müdürü Müge Erçetin ve Gastronomika Temsilcisi Semi Hakim katıldı.
Yatak kapasitesi 40 binden 1 milyon 300 bine çıktı Panelin açılışında konuşan Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, “Bu yıl 15. yılımızı 15 bin öğrencimizle kutluyoruz. Üniversitesanayi işbirliği ile sektörün ihtiyaç duyduğu programları hayata geçiriyoruz. Gastronomi de bu alanlardan birisi” dedi. Türkiye’nin, turizmde elde ettiği gelir açısından dünyada 6. sırada yer aldığını belirten Okan, “Rahmetli Özal’ın teşvik etmesiyle Okan Grubu olarak turizm alanında yatırımlar yaptık. Türkiye’de ilk kez her şey dâhil sistemini uyguladık. O dönem 40 bin yatak kapasitesi vardı. Artık 1 milyon 200-300 bin
civarlarında yatak kapasitemiz var” diye konuştu. Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut ise Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nün 2008 yılında kurulmasının ardından çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirterek “Panelimizi 15. kuruluş yılı etkinliklerimiz kapsamında düzenliyoruz. Bundan sonra da gastronomi alanında çeşitli sürprizlerimiz olacak” dedi.
İstanbul’un Barselona’yı yakalaması için hükümet desteği olmalı Panelde, gastronomi ve gurme turları düzenlemeye başladıklarını belirten Pronto Tour İç Turlar Operasyon Müdürü Müge Erçetin, ilk olarak Gaziantep, Kastamonu ve Alaçatı turlarını düzenlemeye başladıklarını söyledi. Kendileri için bu tür turların yeni bir operasyon olduğunu fakat büyük ilgi gördüğünü belirten Erçetin, “Gurme turlarına tarihi durakları da ekliyoruz. Küçük eğitimlerle uygulama yaptırıyor, en iyi aşçı, atölye ve restoranları belirliyoruz. Zaman zaman insanları tarlalara götürüp workshop düzenliyoruz” dedi. Barselona’nın yeme-içme sektöründen yılda 900 milyon euro kazandığını belirten TURYİD Başkanı Kaya Demirer, şunları söyledi: “Barcelona yıllarca deniz, kum, güneş turizmi üzerinden çalışmalar yaptı, fakat yeterli olmadığını gördü. Yeni bir planla gastronomiyi ön plana aldılar ve başarılı oldular. İstanbul’un potansiyeli var. Barselona’yı yakalaması için hükümet nezdinden teşvik ve destek olmalı. Gastronomi turizmi, genç nüfusun istihdamı için de çok önemli. Turizm stratejisini kapsamlı bir şekilde belirlemeli, çeşitlendirmeli ve gastronomi turizmini de dikkate almalıyız. Bu şekilde 12 aya yayılan bir turizm yakalayabiliriz. İnsanlar artık yalın ve samimi mutfağı tercih ediyor. Ege ve Akdeniz’de tesis altyapımız olmasına rağmen bunları 12 ay kullanamamamız çok büyük sıkıntı. 15 Eylül-15 Mayıs arasında Çeşme’de hiçbir şey yok.”
Mekan
Pera Palace Hotel Jumeirah Orient Terrace, etkileyici atmosferi, lezzetli kokteylleri, seçkin menüsü ve kaliteli servisiyle; bu sene de bahar ve yaz aylarında; şehrin en popüler açık hava mekânları arasında olmaya aday.
Orient Terrace
Açıldı
P
era Palace Hotel Jumeirah, havaların ısınmasıyla birlikte özlenen mekânı Orient Terrace’ı açtı. Her sene olduğu gibi bu sene de Asmalımescit’te, İstanbul’un eğlence ve lezzet hayatına farklı bir soluk getirecek olan Orient Terrace; seçkin mönüsü, yerli ve yabancı şaraplardan oluşan zengin kavı, orjinal kokteylleriyle yılın en gözde açık hava mekânlarından biri olmaya aday. Her gün 10.00-02.00 saatlerinde açık olan Orient Terrace’da Türk ve Akdeniz mutfaklarından oluşan a la carte menüye eklenen Tapas menüsü ile lezzet düşkünlerini bekliyor. Ayrıca, bu senenin sürprizi ‘orijinal reçeteli, hikâyesi olan kokteyller’ müdavimlerine heyecanlandırıcı sürprizler sunuyor.
61
Haber
Obeziteyle mücadelede
TÜRK BİLİM İNSANINA BÜYÜK ÖDÜL
B
eslenme biliminin Nobel’i olarak nitelendirilen, bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen Danone Uluslararası Beslenme Ödülü, bağışıklık ve metabolik hastalıklar konusundaki değerli araştırmaları nedeniyle dünyaca ünlü Türk bilim insanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e verildi. Bilim insanına ödülü, Uluslararası Danone Ensttüsü tarafından 29 Nisan’da ABD’de San Diego Kongre Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde verildi. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi, Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı ve James S. Simmons Genetik ve Metabolizma Profesörü olan Dr. Gökhan Hotamışlıgil, bağışıklık sistemi ve metabolizma arasındaki bağları inceleyen çalışmalarıyla bilim dünyasında yeni bir alana imza attı. “İmmunometabolism” adı verilen alandaki keşifleriyle Prof. Dr. Hotamışlıgil, obezite, diyabet ve ateroskleroz’un (damar sertliği) nedenlerine ışık tutuyor. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in yakın zamandaki çalışmaları glükoz ve lipid metabolizmasını düzenleyen yolları ve bunların bağışıklık üzerindeki tepkilerini ele alıyor. Son çalışmaları ise besinlerin inflamatuar ve baskı yaratıcı moleküler hedefleri üzerinde odaklanıyor. Uluslararası Danone Enstitüsü Başkanı Dr. Raanan Shamir, Prof.Dr. Hotamışlıgil gibi dünya çapında bilim insanlarını desteklemekten dolayı gurur duyduklarını söylerken, “Prof. Dr. Hotamışlıgil beslenme bilimi alanında önemli
62
Beslenme ve sağlık konusundaki bilimsel çalışmaları değerlendiren Uluslararası Danone Enstitüsü’nün bu yılki büyük ödülüne dünyaca ünlü Türk bilim insanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil layık görüldü. Harvard Üniversitesi profesörü olan Dr. Hotamışlıgil, obezite, diyabet ve damar sertliğinin de içinde bulunduğu metabolik hastalıklar ve bağışıklık sistemi ilişkisi üzerine keşifleriyle 9. Danone Uluslararası Beslenme Ödülü’ne değer bulundu. bir ilerlemeye öncülük ediyor. Değerli bilim insanının gerçekleştirdiği önemli çalışmalar, çağımızda insan sağlığını tehdit eden beslenme ve metabolik sorunların ardındaki moleküler mekanizmalar arasında bağ kuruyor ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine önemli katkılar sunuyor” diye konuştu. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; her yıl, aşırı kilo ve obezite sonucunda dünyada 2,8 milyondan fazla insan ölüyor. Obezite ayrıca kan basıncı, kolesterol, trigliseritler ve insülin direnci üzerinde olumsuz metabolik etkilere yol açıyor ve diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve
diğer pek çok olumsuz sağlık sorunu riskini artırıyor. Prof. Dr. Hotamışlıgil’in keşifleri tüm dünyada metabolik hastalıklarda yenilikçi ve önleyici tedavi yöntemleri geliştirilmesinin yolunu açıyor. Prof. Dr. Hotamışlıgil, Uluslararası Danone Enstitüsü Başkanı Dr. Raanan Shamir’den ödülünü alırken, “Bu ödül sayesinde metabolik hastalıkların vücudun bağışıklık sistemi üzerindeki tehlikeli etkilerine daha fazla ışık tutabilmeyi umuyorum. Araştırmalarımı genişletmeme imkân verecek bu önemli ödül ile yaygın kronik metabolizma hastalıkların önlenmesi çabalarına katkıda bulunabilmeyi umuyorum” dedi.
Otel
Akdeniz ve dünya mutfağına yolculuk Akdeniz’in ve Beşparmak Dağları’nın buluşma noktası Grand Pasha Girne, eşsiz manzarası, kusursuz hizmet kalitesi, profesyonel aşçıların elinden çıkan özel menüleriyle Akdeniz’in en yeni 5 yıldızlı oteli olma özelliği taşıyor. Grand Pasha Girne misafirleri Şef Altan Aydemir’in eşsiz lezzetleri ile Akdeniz ve dünya mutfağında iştah açıcı bir yolculuğa çıkıyor.
G
rand Pasha Girne, şık mimarisi, eşsiz manzarası, kusursuz hizmet kalitesi, Akdeniz ve dünya mutfağının örneklerinden oluşan benzersiz menüsü ile misafirlerine doğayla iç içe eşsiz bir tatil fırsatı sunuyor. Girne kıyısına konuşlanan ve mavi suların hemen yanı başında bulunan otel, Ercan Havaalanı’na yalnızca 30 dakika uzaklıkta bulunuyor.
eşliğinde dünyanın dört bir yanında uygulanan masaj teknikleri ile fiziksel, duygusal ve zihinsel rahatlama imkanı sağlıyor. Geniş bir alan üzerine kurulan Grand Deluxe SPA, 7 lüks bakım odası, bir adet geleneksel Türk Hamamı, Fin Hamamı, günün yorgunluğunu atacağınız saunası, cildinizi yenileyecek buz şelalesi, açık ve kapalı yüzme havuzu, dinlenme alanı ve son teknoloji ile donatılmış ekipmanlara sahip fitness salonu ile misafirlerinin tatiline keyif katıyor.
Özellikle konfor, kalite ve teknoloji ön planda tutularak hazırlanan otel odalarının tümü misafirlerin rahatı için her detay düşünülerek hazırlanıyor. Otelde 12’si suit, 12’si executive süit, 103’ü standart oda ve biri engelli odası olmak üzere toplamda 128 adet oda bulunuyor. Otelin 700 kişi kapasiteli balo salonu düğün organizasyonlarına, konferanslara bayi ve kongre toplantılarına ev sahipliği yapabiliyor.
Deneyimli ve güler yüzlü çalışanlarıyla yılın 365 günü aralıksız beş yıldızlı butik otel hizmeti sağlayan Grand Pasha Girne’de, otelin baş aşçılığını Bolu Mengen doğumlu şef Altan Aydemir üstleniyor. Uzun yıllar sektörde kazandığı tecrübesi ile Şef Aydemir, İtalyan, Türk, Akdeniz, Ege, Fransız, Uzak Doğu mutfaklarının eşsiz lezzetleri yüksek kalite ve hijyen standartları ile misafirlerin beğenisine sunuluyor.
Antik Doğu kültüründen ilham alınarak tasarlanan Grand Deluxe SPA, uzman terapistler
Profesyonel aşçıların hizmet verdiği Vrisi Restauran’ın muhteşem açık büfesi enfes tatlar
sunarken, şeflerin özgün sunumları ile Harissa ala carte restoranı değişik tatlar arayan konuklar için bir alternatife dönüşüyor. Otel ziyaretçileri gün içinde Pool Bar’ın hizmet verdiği localarda tatili keyifli halde geçirirken, gün sonunda muhteşem liman manzarası eşliğinde Bufevente Teras’ta gün batımının tadını çıkarabiliyor.
63
Mekan
P.F. Chang’s’ten
Özel öğlen menüsü
A
sya lezzetlerini Türk damak tadıyla buluşturan P.F.Chang’s, Mart ayı itibariyle hayata geçirdiği özel öğlen menüsüyle müdavimlerini artırıyor. Akşam yemeklerinin vazgeçilmez adreslerinden P.F. Chang’s şimdi öğle yemeklerinde de iddiasını sürdürüyor. P.F. Chang’s misafirlerinin deneyimlediği yeni menü, öğle yemeğinde en ‘uzak’ lezzetleri çok uzaklara gitmeden tatmak isteyenleri mutlu edecek. Hafta içi saat 12.00’den 17.00’ye kadar, geniş bir saat diliminde servis edilecek Özel Öğlen Menüleri fiyatıyla da iddialı. Büyük porsiyonlarıyla dikkat çeken P.F Chang’s’te çorba, yemek ve soft içecekten oluşan bu menüler 35 TL’ye sunuluyor. Başlangıç için iki çorba seçeneğinin bulunduğu menüde misafirler Egg Drop Soup ile Hot & Sour Soup’tan birini tercih edebilirken, ana yemekte ise et, tavuk ve balık alternatifleri yer alıyor… Beyaz ya da esmer pirinç üzerinde sunulan Mongolian Beef ve Beef with Broccoli seçenekleri P.F. Chang’s’ı İstanbul’da meşhur eden iddialı lezzetlerden sadece bir kaçı. Beyaz et severler için ise yine beyaz ya da esmer pirinç üzerinde Sweet & Sour Chicken, Sesame Chicken, Almond Cashew Chicken seçeneklerinden birini tadabilirsiniz. Daha hafif bir alternatif arayanlar içinse asparagus üzerine somon parçaları tercih edilebilir.
64
P.F. Chang’s Etiler Restoran Genel Müdürü Burak Baban, Öğle Yemeği menüsüyle ilgili olarak “Bizim anlayışımıza göre yemek kültürü sadece lezzetleri tatmak değil, unutulmaz anları sevdiklerinizle birlikte geçirmek demek. Öğle Yemeği Menümüzde, rafine tatları modern bir şekilde sunarken aynı zamanda lezzetli, hızlı ve ulaşılabilir olmasına da dikkat ettik. Amacımız, misafirlerimizin öğle yemeklerini keyifle yemeleri ve bu dakikaları sevdikleriyle birlikte unutulmaz anlara dönüştürmelerini sağlamak. P.F. Chang’s yeni menüsü ile öğle yemeklerini çalışma günlerinde ‘casual’ bir ortamda ve ekonomik fiyatlara yemek isteyenler için mükemmel bir alternatif oluşturuyor” diye konuştu. Kısa zamanda bölgenin en iyi Asya bistrosu olan P.F. Chang’s’ın a la carte menüsündeki birbirinden özel lezzetler, en taze malzemeler ve hızlı servisle sunuyor. Menüdeki yemekler 490 derece sıcaklığındaki Çin wok’larında pişiriliyor. P.F. Chang’s’ın, aralarında Kanada, Mexico, Puerto Rico, Şili, Arjantin, Kolombiya, Brezilya, Filipinler, Beyrut, Dubai, Kuveyt, Bahreyn, Ürdün, Abu Dhabi ve Cidde’nin de bulunduğu 250 noktada restoranı bulunuyor. Türkiye’de ise Nispetiye Caddesi üzerinde bulunan mekân, “gecce.com” tarafından yapılan yarışmada 2013’ün En İyi Füzyon Mutfağı Oscarı’nı aldı.
P.F. Chang’s’in kısa bir süre önce “Öğle Teneffüsü” konseptiyle hayata geçirdiği ve Asya lezzetlerini şık bir mekânda tatmak isteyenlere özel hazırladığı “Özel Öğlen Menüsü” beğeniyle karşılandı. Çorba, ana yemek ve soft içecekten oluşan menüler 35 TL’lik fiyatıyla da dikkat çekiyor.
Haber
Polimeks İnşaat ve Rixos Hotels’den
Eskişehir için işbirliği imzası
E
skişehir’in turistik değeri giderek artan Odunpazarı bölgesinde inşa edilen ve konsept olarak şehrin ilk büyük tesislerinden biri olan Termal Otel ve SPA Merkezi, 50 milyon dolar tutarında yatırımla gerçekleştirildi. Hizmete açıldığında Eskişehir’in turizm potansiyelini en üst seviyeye çıkarması beklenen otelin devir teslim töreninde konuşan Polimeks Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca, bizim için manevi öneme sahip şehre bu tarz bir projeyi kazandırdıkları için gurur duyduklarını belirterek, “Eskişehir termal otel ve spa merkezini bugün Türkiye’nin ilk ve tek global otel markası Rixos’a teslim ediyoruz” dedi. Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ise, “2000 yılında çıktığımız dünya markası olma yolculuğunda en önemli hedeflerimizden biri destinasyon keşfetmekti. Yatırım yaptığımız
destinasyonlarda sadece otelimizi tanıtmak ya da günün sonunda sadece oda satmayı değil, aynı zamanda bulunduğumuz destinasyona da katkı sağlamayı misyon edindik. Bu misyonumuz Antalya’dan Dubrovnik’e, Astana’dan Konya’ya, Dubai’den Davos’a, Sharm El Sheikh’ten Soçi’ye kadar böyle oldu. Eskişehir için de böyle olacak. Bugün Avrupa, Afrika ve Asya’da markamızla hizmet vermenin gururunu yaşarken, ülkemiz turizmine de katma değer sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Polimeks İnşaat tarafından büyük bir özenle inşa edilen Bademlik’teki tesis için de bu misyonla hareket ederek, ülkemiz ve Eskişehir’in turizm ve ekonomisine katkı sağlayacağının altını çizmek isterim. 21 Haziran’da Rixos Eskişehir adıyla açılışını gerçekleştireceğimiz tesisin hem Polimeks hem de Rixos Ailesi’ne hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim.”
Türkiye’nin en büyük yurt dışı müteahhitlik şirketlerinden Polimeks İnşaat tarafından inşa edilen Eskişehir Bademlik’teki termal otel ve spa merkezinin işletmesini Türkiye’nin ilk ve tek global otel markası Rixos Hotels yapacak. İki şirket arasında yapılan devir teslim anlaşmasını Polimeks Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca, Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ve Polimeks Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Siyahi imzaladı.
Uluslararası ödüllü Proje Eskişehir Bademlik’in doğal yapısına uygun, bölgenin sosyal-kültürel hayatına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen termal otel ve spa merkezi, toplam 41 bin metrekare alan üzerine projelendirildi. Bu yıl haziran ayında faaliyete geçmesi planlanan Eskişehir SPA ve Termal Otel’de 104 adet standart oda, 34 adet Premium, 13 adet Suit, 4 adet Corner Suit, 4 adet Executive Suit, 2 adet Honeymoon Suit, 2 adet Hospitality Suit ve 1 adet Presidential Suit olmak üzere toplam 164 oda bulunuyor. Proje içerisinde ayrıca lobi bölümü, bin metrekare büyüklüğünde 2 konferans ve bin 900 metrekarelik 500 kişilik çok amaçlı salon bulunuyor. Toplam bin 900 metrekare genel alanda a’la carte restoran, 2 bin 200 metrekare alanda spa, hamam, fitness, yürüyüş yolları, yüzme havuzları, idari ofisler,satış üniteleri, açık ve kapalı otopark alanları yer alıyor.
65
Haber
DOORS AKADEMİ
Yeni Profesyonel Eğitim Dönemi
16 Haziran’da Başlıyor!
T
ürkiye’deki yiyecek ve içecek sektörünün ihtiyacı olan uzmanlık ve deneyimi, dünya standartlarındaki eğitim ve yenilikçi yaklaşımlar ile sağlayan Doors Akademi’nin yeni profesyonel eğitim dönemi 16 Haziran’da başlıyor. Doors Akademi, başlangıç ve ileri düzeydeki adaylara yönelik açtığı aşçılık, pastacılık ve ekmekçilik ve yiyecek-içecek işletmeciliği başlıklarında, tercihe göre stajlı veya stajsız olacak şekilde eğitim programları sunuyor. Arçelik’in ana sponsorluğunda Öztiryakiler, Doluca, Illy ve Ülker’in katkılarıyla hayata geçirilen Doors Akademi, yeni dönem
66
profesyonel eğitimleriyle ilgili detaylı bilgi almak isteyen herkesi 30 Mayıs’ta düzenleyeceği ‘Tanıtım Günü’ne bekliyor. 15 Mayıs’a kadar yaptırılan erken kayıtlarda %10 indirim imkânı sunan Doors Akademi, mutfakta uzmanlaşmak isteyen herkesi kendi mutfağına davet ediyor.
IHK sertifikası Türkiye’de ilk kez Doors Akademi’de Doors Akademi kariyerini mutfak alanında sürdürmek isteyenlere uluslararası geçerliğe sahip IHK (Industrie-und Handelskammer) sertifikasıyla dünya mutfaklarının kapılarını da açıyor. Eğitim programlarını tamamladıktan sonra IHK’nın sınavına girerek başarılı olan öğrenciler sertifikalarını almaya hak kazanıyor. Türkiye’nin en iyi
restoranlarında görev yapan dünyaca başarılı yerli ve yabancı şefler ile eğitimlerde bir araya gelme fırsatı yakalayan öğrenciler, Kitchenette, Vogue, Mezzaluna, Zuma, Da Mario, Gina, Anjelique, Tom’s Kitchen, Go Mongo, Kiva gibi Türkiye’nin önde gelen butik ve zincir restoranlarında uygulama eğitimleri alma imkânına da sahip oluyorlar. Bölümlerinde ilk 3’e giren öğrencilere Türkiye’nin önde gelen restoranlarında iş garantisi verilirken; başarılı mezunlar da sektörde iş bulabilmeleri için Doors Akademi tarafından destekleniyorlar. 28 haftaya kadar varan farklı sürelerde planlanan profesyonel eğitimlerin ücretleri ise 3900 TL ile 14.900 TL arasında değişiyor.
‘Tanıtım Günü’ne Davetlisiniz! Doors Akademi’de 30 Mayıs Cuma Günü saat 11.00-14.00 arasında gerçekleşecek ‘Tanıtım Günü’ne kariyerini yiyecek-içecek sektöründe sürdürmek isteyen ve Akademi’nin Profesyonel Eğitim Programları ile ilgili detaylı bilgi almak isteyen herkes davetli. Tanıtım gününe gelen katılımcılar, Akademi ve profesyonel eğitim programları ile ilgili detaylı bilgi alma fırsatını yakalarken, aşçılık, pastacılık ve yiyecek-içecek işletmeciliği alanlarında uzman eğitim kadrosu ile de bire bir tanışabilecekler. İlgi alanları paralelinde eğitmenlerle mini atölye çalışmalarına da katılabilecekleri gibi gün içerisinde yapılacak farklı etkinlikler ile Akademi’yi yakından tanıma fırsatı bulacaklar.
Ürün
Unilever Food Solutions
Et Çözümleri’ni Sunar Unilever Food Solutions, yeni ‘Et Çözümleri’ ile şeflerin profesyonel mutfaklarda et yemekleri için lezzetlendirme, menü zenginliği ve standardizasyon konularında yaşadıkları sıkıntılara çözümler sunuyor.
T
ürk mutfağında etin çok önemli bir malzeme olduğunu vurgulayan Unilever Food Solutions Kanal Pazarlama Direktörü Emel Akman, “Türkiye’de yılda kişi başına 16,28 kilo et tüketiliyor. Ve her geçen yıl ülkemizde et tüketimi artıyor. Et ülkemizde bu kadar seviliyor ve tüketiliyorken, şeflerimizin de eşsiz et yemekleri hazırlamak için mutfakta hayli zaman geçirdiklerinin farkındayız. Unilever Food Solutions olarak, şeflerimizin et hazırlama süreciyle ilgili farklı ihtiyaçlarına yanıt verecek ve geleneksel pişirme yönteminin bir parçası olacak ürünler geliştirerek beğenilerine sunuyoruz” dedi. Kırmızı ve beyaz et için farklı ihtiyaçlara cevap verecek bir portföyü şeflerin kullanımına sunduklarını dile getiren Emel Akman, “Bizi bu yıl için en çok heyecanlandıran projemiz profesyonel mutfakların en önemli ve pahalı girdisi olan et için pazara sunduğumuz ‘Et Çözümleri’ projemiz… Et Çözümlerimizle şeflerimize zamandan kazandıracak, malzemelerin lezzetine lezzet katacak ve mutfakta kullanılan ürünlerin verimliliğini artıracağız” dedi. Unilever Food Solutions, hem dünyada hem de Türkiye’de popüler olan uluslararası lezzet Fajita’yı hazırlama sürecinde şeflere büyük kolaylık getiriyor. Unilever Food Solutions’ın global uzmanlığıyla hazırlanan ‘Knorr Fajita Çeşnisi’ ile orijinal et, tavuk ve balık fajitaları hazırlamak, her ölçekte işletme için mümkün oluyor.
‘Tavuk’ yemekleri için farklı kaplama ve paneleme alternatifleri sunan ‘Yeni Knorr Çıtır Kaplama Harcı’ ve ‘Yenilenen Knorr Pane Harcı’, profesyonellerin, tavuk yemekleri için daha çekici lezzetler yaratmasını sağlıyor. Knorr’un çıtır çıtır ve çeşnili ‘Çıtır Kaplama Harcı’ ile şefler hem tavuk hem sebzeler ile dışı çıtır içi yumuşacık lezzetler yaratılabiliyor. ‘Knorr Pane Harcı’ da altın sarısı rengi ve tavuğun içini sulu bırakan içeriğiyle mutfakların vazgeçilmez malzemelerinden biri olmaya hazırlanıyor. ‘Knorr Pane Harcı’ boşluk bırakmadan kolayca paneleme imkânı sunuyor. Böylece, panelediği tavuğun, etin, peynirin ve sebzenin suyunu ve lezzetini kaybetmesine izin vermiyor. Knorr, Türk mutfağında en çok tüketilen yemeklerden biri olan köfte için özel olarak yeniden geliştirdiği ‘Knorr Köfte Harcı’ ile köfte yemeklerinde
geleneksel damak zevkini yakalamanın kolaylığını sunuyor ve porsiyonlarda fiyat avantajı sağlıyor. Geleneksel yöntemle hazırlanan baharatlar içeren ‘Knorr Köfte Harcı’, geleneksel köfte tadında, renginde ve görüntüsünde olan köftelerin ortak sırrı… Farklı köfte tiplerinde rahatlıkla kullanırken, köfteleri sulu, yumuşak ve ağızda dağılır hale getiriyor. Unilever Food Solutions, Knorr portföyünde bulunan Knorr Demi Glace Sos, Knorr Cafe de Paris Sos, Knorr Cajun Çeşnisi, Knorr Kebap Çeşnisi, Tikka Masala Çeşnisi gibi ürünlerine, Knorr Fajita Çeşnisi, Knorr Çıtır Kaplama Harcı, Knorr Pane Harcı (yenilenen) ve Knorr Köfte Harcı’nın (yenilenen) da eklenmesiyle zengin bir Et Çözümleri Platformu oluşturuyor. Unilever Food Solutions, Türkiye’nin her noktasından www.ufs.com web sitesi aracılığı ile ulaşan işletmecilere/şeflere profesyonel mutfaklara zaman kazandıran ürünlerin orijinal boylarını ücretsiz göndererek kendi mutfaklarında deneme olanağı sunuyor.
67
Röportaj
Türkiye’nin 5 yıldızlı değil
CİDDİ BİR İŞ OTELİ İHTİYACI VAR tırımcısı olarak giren Er Yatırım’ın ya ri lle ote iş lı rka ma e rün ktö se izm Tur ye’de ciddi bir iş oteli ihtiyacı rki Tü t, na ka lik Çe n rza Fe rü dü Mü l ne Ge yatırımları hep 5 yıldıza yönelik oldu. l ote ’de ye rki “Tü k, ere lirt be u un uğ old llere olan ihtiyaç ve ote lı dız yıl 4 ve 3 a ızd ğım ktı ba e nd Ancak turizmdeki tre ilgi artıyor” diye konuştu.
D
eğişen trendle birlikte yatırımcıların ilgisinin turizme kaydığını ifade eden Çelikkanat “Ülke olarak henüz otelciliği bilmediğimizi düşünüyorum. İyi inşaatçıyız, iyi tekstilciyiz ancak henüz iyi otelci olamadık. Uçak koltuk maliyetine ülkeyi maalesef ucuza satıyorlar. Otelcilikte önemli olan doluluk değil kârlılık” dedi. Deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, ülke ekonomisine 12 ay boyunca katma değer yaratan turizm çeşitlemesine gidilmesi, sektöre olan yatırımcı ilgisini artırdı. Yerli ve yabancı yatırımcılar, Türkiye’de 3 yıldızlı otelden ultra lüks 5 yıldızlı otellere uzanan yelpazede yaptıkları yatırımlarla dikkat çekmeye başladı. Turizm sektörüne markalı şehir otelleri yatırımcısı olarak giren ve Türkiye’nin en geniş otel portföyüne sahip gayrimenkul fonu olmayı hedefleyen Er Yatırım’ın Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, Türkiye’de ciddi bir iş oteli ihtiyacı olduğunu söylüyor. Türkiye’de otel yatırımlarının hep 5 yıldıza yönelik olduğuna dikkat çeken Ferzan Çelikkanat, “Ancak turizmdeki trende baktığımızda 3 ve 4 yıldızlı otellere olan ihtiyaç ve ilgi artıyor. 5 yıldızlı otel yapmak maliyet ve karlılık açısından şu süreçte mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça Er Yatırım olarak yapacağımız otellerin tamamının 3 ve 4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 – 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıllık hedeflediğimiz geri dönüş süreci içinde yüzde
68
Röportaj
Hedeflenmesi gereken otelin bütünündeki karlılık marjları, 5 yıldızlı otellerde yüzde 3538 civarında,4 yıldızlıda en az yüzde 40-45. Ancak bir otel yiyecek içecek fasilitesinde yüzde 20-30 karlılık var. Ama yalnız odanın karlılığı yüzde 80 civarlarında. 4 yıldızlı bir otelin odabaşı arsa hariç anahtar teslim maliyeti 80-100 bin dolar. 5 yıldızlı bir otelin odabaşı anahtar teslim maliyeti 100-150 bin dolardır. Tatil köylerinde odabaşı anahtar teslim maliyet 50-80 bin dolar arasındadır. Kitle turizmi yapan tur operatörleri 200 - 250 odanın aşağısına çalışmazlar” diye konuştu.
40’ı yakalamaya yönelik bir hedefimiz var” dedi.
Henüz iyi otelci olamadık Türkiye’nin yatırımcıların iştahını kabarttığını ama bizim otelciliği bilmediğimizi söyleyen Ferzan Çelikkanat, “Çok iyi inşaatçıyız ama henüz otelci olamadık” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhtiyaçlar değiştikçe yeni markalar doğuyor. Türkiye’ye girmeyen çok marka var. Dünya turizminin başkentlerinden biri olan İstanbul’da 5 yıldızlı otel ihtiyacı yok. Türkiye’nin orta ölçekli otellere ve iş oteli temalı otellere ihtiyacı var. Yabancı yatırımcılar da bunu çok iyi gördüler. Otel zincirleri artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye’de gerek işletme anlaşması olarak gerek isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor. Bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.”
Uçak koltuk maliyetine ülke satılmaz! Rekabet arttıkça markaların çıtayı aşağıya çekmesinin Türkiye turizmi için tehlikeli bir süreç olduğuna dikkat çeken Ferzan Çelikanat şöyle devam etti: “Markalarını ehil olmayan kişilere teslim etmeye başladılar. Bu da Türk turizm için ciddi bir tehlike. Amaç franchise verip sürümden kazanmak, ancak turizmi bilmeyen ve deneyimi olmayan yatırımcı, hesap yapmadan işe giriyor. Sonrasında da kendince fiyat rekabeti ile sektöre de ülkeye de zarar veriyor. Peynir ekmek dağıtılır gibi marka dağıtılmaz. Bir diğer tehlike de tur operatörleri. Tur operatörleri
Yatırımlarda önceliğimiz İstanbul
uçak paketini tamamlamak için otel yatırımlarına giriyor, uçak koltuk maliyetine ülkeyi satıyorlar.”
Önemli olan kârlılık Otel işletmeciliğinde önemli olanın doluluk değil karlılık olduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, “Asıl olan oda satmak.
Yatırımlardaki önceliklerinin İstanbul olduğunu ancak, hedefleri arasında 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu’da potansiyeli olan şehirlere de yayacaklarını anlatan Ferzan Çelikkanat, İstanbul ve İzmir’deki otel yatırımlarının başladığını, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır ve Trabzon’da da arazi geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. Gerçekleştirecekleri otel yatırımları ile hem işletmesel karlılık hem varlık değeri güçlü bir gayrimenkul portföyü oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Çelikkanat, “Amacımız, turizm ve gayrimenkul sektöründe, arsa seçiminden proje geliştirmeye kadar otel projeleri üretip dünyaca ünlü turizm markalarıyla çalışmak. Türkiye’ye yeni yatırımlar ve istihdam alanları kazandırmak” dedi.
69
Haber
Fairy’den geleneksel bir lezzet şöleni:
TÜRKİYE’nin
I R A L V PİLA
“Mutlu Mutfaklar” fikri ile yola çıkan ve mutlu sofraların en zorlu bulaşıklarını temizleyen Fairy, Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara ile birlikte Türkiye’nin 7 bölgesine ait yöresel özellikler taşıyan 33 pilav tarifini; fotoğraflardan tasarımına kadar özenle hazırlanan “Türkiye’nin Pilavları” kitabında buluşturdu.
P
irincin, Asya topraklarından dünyaya yolculuğunda “Lezzet Coğrafyası” denen etkileşimle birlikte, girdiği her kültürde, her toplumda ve her mutfakta ayrı bir anlam kazandığı bilinen bir gerçek. Geçmişten günümüze kimi zaman en temel yemeklerden kimi zamansa saray sofralarının en özel yemeklerinden olan pilav, Türk mutfağının incisi olarak yerini korumaya devam ediyor. “Mutlu Mutfaklar” fikri ile yola çıkan ve mutlu sofraların en zorlu bulaşıklarını temizleyen Fairy, leziz yemek tarifleri ve mutfak sırlarını tüketicilerle paylaşmaya devam ediyor. Fairy bu kez Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara ile birlikte tümü
70
yöresel özellikler taşıyan Türkiye’nin 7 bölgesine ait 33 pilav tarifini, “Türkiye’nin Pilavları” kitabında buluşturdu. Ege’nin “Enginarlı Pilav”ından, Edirne’nin “Kapama Pilav”ına; Diyarbakır’ın “Duvaklı Pilav”ından Urfa’nın “Üzlemeli Pilav”ına ve Siirt’in “Perde Pilavı”na kadar onlarca leziz ve yapımı kolay pilav tarifini barındıran “Türkiye’nin Pilavları” kitabı, herkesin damak tadına hitap edecek tariflerden oluşuyor. Buğday ve pirinç, insanoğlunun binlerce yıldır beslendiği en önemli tahıllardan ikisi... Pirinçle yapılana “Dane-i Pilav”, bulgurla yapılana “Aş” deniyor. 16. yüzyıl Osmanlı döneminden günümüze uzanan bir gelenek olarak pirinçle yapılanlar ve 4000 yıllık geçmişi olan bulgurla yapılanlar olmak üzere pilav, bunca yıldır sofralarımızın
Haber
temel taşı… “Türkiye’nin Pilavları” kitabının tanıtım toplantısında, günümüzde pilavın her ne kadar ana yemeklerin yanında garnitür olarak yer alsa da besin değeri ve doyurucu özelliğiyle aslında bir ana yemek olduğunu vurgulayan Gülhan Kara, sözlerine şöyle devam etti: “Pilav çeşitleri bakımından mutfağımız derya deniz... Pilav; besin değeriyle, doyuruculuğuyla ve beraberinde ayran, yoğurt veya hoşafla sunulmasıyla harika bir öğündür. İçinde kullanılan malzemeyle daha da zenginleşen, lezzeti çoğalan pirinç ve bulgur pilavlarını sağlıklı beslenme bakımından haftada en az 3-4 kez yemek gerekiyor. “Türkiye’nin Pilavları” deyince keşkekten kapamaya, erişteden dövmeye, bulgurdan pirince bin bir çeşit pilavımız var. Yüzyıllarca bilinen, yapılan, yenilen pilavların günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş, hatta pek çoğunun artık hiç yapılmıyor, bilinmiyor olması da üzücü. Bu anlamda Fairy, mutfak kültürüne çok güzel bir katkıda bulundu. Tariflerini bu kitapta bulacağınız 33 pilavı, özenle tek tek pişirip sunumlarını yaparken, her bir fotoğraf karesinde ayrı bir heyecan duydum.”
İyi pilav yapmanın sırrı… Pilav pişirmenin ustalık, maharet, bilgi ve incelik istediğini söyleyen Gülhan Kara, iyi pilav yapmanın püf noktalarını aşağıdaki şekilde sıralıyor: • Öncelikle iyi kalitede pirinç, taze yağ ve tabanı geniş, derin olmayan bir tencere seçin. • Pirinci yağda kavururken mutlaka tahta bir kaşık kullanın. • Zeytinyağı ve tereyağını yarı yarıya kullanırsanız lezzetli, parlak ve görüntüsü güzel bir pilav sunarsınız. • Pilav pişinceye kadar kısık ateşte tutun, kapağı kapalı olsun ve hiç karıştırmayın. • Suyunu tamamen çektiğinde hızlıca alt üst ederek karıştırıp kapağını hemen kapatın ve pilavınızı 20 dakika demlendirin. 71
Haber
Activia dünya çapında
sağlıklı yaşam hareketi başlattı:
HAYATI
içinden geldiği gibi
Shakira Activia, dünya çapında başlattığı “Hayatı İçinden Geldiği Gibi Yaşa” kampanyası kapsamında sağlıklı ve aktif yaşam hareketi başlatıyor. Grammy ödüllü dünyaca ünlü şarkıcı Shakira’nın elçilik yaptığı kampanyanın ana teması, kişisel mutluluğun vücut sağlığına özen göstermekten geçtiği üzerine kurulu.
72
Hayatı İçinden Geldiği Gibi Yaşa” kampanyası başlatan Activia, Shakira’nın öncülüğünde tüm dünyayı sağlıklı ve aktif bir yaşama davet ediyor. Activia’nın uluslararası çapta başlattığı işbirliği kapsamında Shakira dünyada ve Türkiye’de tüm kadınlara “için rahatsa hayata hep gülümsersin” diye sesleniyor. Activia, “Hayatı İçinden Geldiği Gibi Yaşa” kampanyasını Türkiye’de spor eğitmeni Murat Bür aracılığıyla yaygınlaştırmayı hedefliyor. Activia, Bür ile kadınlar arasında dans, spor ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını yaygınlaştırmak için çeşitli projeler yürütecek. Shakira, Activia’nın projesine neden dâhil olduğunu açıklarken aynı zamanda sağlıklı yaşam hareketinin temel hedefini, “İç sağlığınıza özen göstermek bence kişisel mutluluğun anahtarıdır ve benim için iyi hissettiğimi göstermenin en iyi yolu dansın gücünü kullanmaktır” sözleriyle özetliyor.
Sağlıklı ve aktif bir yaşama davet Activia, “Hayatı İçinden Geldiği Gibi Yaşa” kampanyası çerçevesinde özellikle kadınlara özel farklı projeler tasarladı. Kampanya kapsamında Türkiye’de spor eğitmeni Murat Bür ile işbirliği yapan Activia, dans, spor ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kadınlar arasında yaygınlaştırmayı hedefliyor. Activia Pazarlama Müdürü Aslı Yıldır Kurtböke, ilk kez dünya çapında bir iletişim kampanyası yürütmenin heyecanını yaşadıklarına ve dünyada ve Türkiye’de proje elçileriyle sağlıklı yaşam hareketi başlattıklarına vurgu yapıyor.
yaşa
Activia’nın kampanyası kapsamında yıl içinde plazalarda, sahillerde ve yeşil alanlarda çeşitli aktiviteler düzenlenecek. Bu projelerin ilk adımı olarak Murat Bür, evde egzersiz yapmak ve yaza fit girmek isteyenler için Activia’nın katkılarıyla çok özel bir DVD hazırladı. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Bür-60-90 adlı DVD, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Bu DVD, içinde 4 farklı egzersiz ve 8 haftalık beslenme programı ile Türkiye’deki ilk ve tek yasam ve spor DVD’si olma özelliğine sahip.
Murat Bür’den Activia’lı tarifler Enerjik aktivist smoothie 4 kaşık sade Activia probiyotik yoğurt 1 muz 10 çilek Yarım çay bardağı süt Tüm malzemeyi blender’a atıp servis ediyoruz
Aktif Cup 2 yemek kaşığı yaban mersini 1 kutu sade Activia probiyotik yoğurt 2 yemek kaşığı ahududu 1 yemek kaşığı frenk üzümü 2 yemek kaşığı granola ya da müsli Yaban mersini, ahududu ve frenk üzümünü yağsız tavada 7 dakika pişiriyoruz. Bir dondurma tabağının alt zeminine Activia koyuyoruz, üstüne granolayı ve tavadaki sosu ekleyip servis ediyoruz. Afiyet olsun…
Sağlık
Dyt. Sabiha Keskin
D
ASH diyeti, temel olarak günlük sebze, meyve ve tahıl tüketimine ve yağlı gıdalardan uzak durma prensibine dayanır; bu yönüyle Akdeniz diyeti ile benzerlik gösterir. DASH diyeti için de bir besin piramidi oluşturulmuştur ve bu piramidin tabanında sebze ile meyveler bulunur. DASH diyeti aynı zamanda orta miktarda protein içeren ve magnezyum, potasyum, kalsiyum gibi mineraller ile lif açısından zengin olan bir beslenme şeklidir.
Bu diyette günlük önerilen tuz miktarı 1,5 gramdır (1 çay kaşığı) ve bu miktar, normalde bir bireyin günlük alması önerilen tuzun (6 gram) dörtte birine denktir. Tuz Tüketimini Nasıl Azaltırız? Yemeklere eklediğiniz tuz miktarını kısıtlayın ve baharatlarla tatlandırmaya çalışın. Salatalarınızı tuz yerine limon, sirke veya nar ekşisi ve az zeytinyağı ile lezzetlendirin. Yemeklerde potasyumdan zengin olan maydanoz, nane, kekik, dereotu, limon suyu, soğan, sarımsak gibi tat veren gıdalar kullanmak, tuz eksikliğini bir ölçüde giderecektir. Şarküteri ürünleri (salam, sucuk, sosis, pastırma vb.) fazla miktarda tuz ve yağ içerdiğinden, bunları tüketmeyin. Kahvaltıda tükettiğiniz peynirin ve zeytinin tuzu azaltılmış olanlarını tercih edin.
74
Hipertansiyonu Düşüren Diyet: Akdeniz diyetinin bir benzeri olan DASH diyeti, adını “Dietary Approach to Stop Hypertension” (hipertansiyonu durduracak diyet yaklaşımları) kelimelerinin baş harflerinden alır. Hipertansiyonu kontrol altına almak için geliştirilen DASH diyeti, kan basıncını düşürmesinin yanı sıra; kolesterolü düşürüp kilo vermeye yardımcı olur ve koroner kalp hastalığı, inme, kalp yetersizliği, bazı kanser çeşitleri, böbrek taşı hastalıkları ile şeker hastalığı risklerini azaltır.
Süt Grubu Tüketimi Süt ürünlerinde yüksek miktarda bulunan kalsiyumun tansiyonu düzenleyici ve kemik ile kas sağlığına olumlu etkisi vardır. Bu nedenle günde 2-3 bardak az yağlı süt veya yoğurt, 2-3 dilim az yağlı peynir tüketmeye çalışın. Hazır ayranı ise içerdiği tuz nedeniyle tercih etmeyip, bunun yerine yoğurt tüketin.
Hazır salamura ve konserve ürünleri (turşu, asma yaprağı, salça vb.) tüketmeyin. Bu ürünleri evde tuzsuz veya çok az tuzlu bir şekilde kendiniz hazırlamaya çalışın.
Sebze ve meyve tüketmek vücudunuza yüksek miktarda posa almanızı da sağlar. Posa kan yağlarının düşürülmesinde yardımcı olduğu gibi, sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler ve tokluk hissi yaratarak kilo kontrolünü kolaylaştırır.
Hazır gıdalar alırken etiketlerini okuyun. Hazır çorbalarda ve et suyu tabletlerinde Mono Sodyum Glutamat (sodyum içeriği yüksek) bulunduğundan, bunları tüketmeyin. Yine hazır ürünlerden pasta kek, kurabiye, bisküvi gibi yiyeceklere eklenen kabartma tozu (sodyum bi karbonat) da içerdiği sodyum nedeniyle tüketilmemelidir.
Sebze ve Meyve Tüketimi Potasyum tansiyonu düzenler ve kalp sağlığına olumlu etkisi vardır. Bu nedenle potasyumdan zengin sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmeye çalışın. Her öğününüzde mutlaka 1 tabak sebze yemeği ve salata, ara öğünlerinizde de 1 adet meyve yiyerek, günde en az 7-9 porsiyon sebze ve meyve tüketin.
Yağ Tüketimi Doymuş yağlar ve trans yağlar gibi yağ asitleri, kan yağlarının yükselmesine ve damar tıkanıklıklarına neden olur. Bu yağları içeren besinleri (etlerin yağlı
Sağlık Aldığınız fazla şeker, vücudunuzda yağ olarak depolanır ve kilo artışı ile kan yağlarının yükselmesine neden olur. Çay ve yeşil çay içerdiği potasyum ile flavonoidler nedeniyle kalp sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptirler. Şekersiz olarak ya da kuru meyveler eşliğinde öğün aralarında tüketilebilirler. Kilo Kontrolü Kilo fazlalığı vücutta yağlanmaya ve beraberinde damar içi basıncın artmasına, insülin direncine ve kan yağlarının yükselmesine neden olur. Yaşam boyu sağlıklı olmak için ideal kilonuzda kalmaya çalışın.
kısımları, sakatatlar, margarin, hazır kek ve bisküviler vb.) tüketmeyin. Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar (zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçek yağı vb.) kullanmayı tercih edin. Ancak yağın cinsi kadar, miktarı da önemlidir. Yağı azaltmak kan yağlarının düşürülmesinde ve kilo kaybında oldukça önemli rol oynar. Yağ tüketimini azaltmak için kızartma veya kavurma yöntemi yerine, çiğden pişirme, ızgara, haşlama veya buğulama yöntemlerini tercih edin. Günlük tükettiğiniz et miktarını azaltın. Kırmızı eti haftada 2-3 kez 3 yumurta büyüklüğünden (90-100 gram), beyaz eti ise (balık, derisiz hindi, derisiz tavuk eti) 4-5 yumurta büyüklüğünden (120-150 gram) fazla tüketmeyin. İçerdiği omega-3 yağ asidi nedeniyle, haftada en az 2 kez balık tüketmeye özen gösterin. Etli sebze hazırlarken hiç yağ eklemeden pişirin. Bu tür yemekler yerken de et hakkınızı kullandığınızı unutmayın. Kabuklu kuru yemişlerde (ceviz, fındık, fıstık, badem) bulunan omega-3 yağ asitleri, magnezyum ve E vitamininin kalp sağlığına olumlu etkileri vardır. Bu nedenle haftada 4-5 porsiyon kavrulmamış kuru
yemiş tüketin. 1 porsiyon; 3 bütün cevize veya 15-20 adet fındık, fıstık veya bademe denktir. Tahıl ve Kuru Baklagil Tüketimi Tam tahıllar (tam buğday, yulaf veya çavdar ve bunların unları, bulgur, yarma, döğme vb.) ve kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya) içerdikleri posa nedeniyle kan yağlarının düşmesini sağlarlar ve tokluk hissi yaratarak kilo kontrolüne yardımcı olurlar. Kuru baklagiller aynı zamanda protein içerdiklerinden, haftada 3-4 kez et yerine tercih edilebilirler. Yemek olarak tüketilebildikleri gibi; çorbalara, pilavlara, sebze yemeklerine veya salatalara da eklenebilirler. Sıvı Tüketimi Yaşamımızın temel kaynağı olan su, dolaşımı rahatlatıp, elektrolit dengesini sağladığından tansiyon üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Öğün aralarında tüketilen su tokluk hissi verdiğinden, kilo kontrolünde de etkilidir. Böbreklerin ve bağırsakların daha düzenli çalışmasını sağlar. Bu nedenlerle günde 2-2,5 litre su tüketmeye çalışın. Meşrubatlar ve hazır meyve suları içerdikleri şeker nedeniyle boş kalori kaynaklarıdır.
Kilo fazlalığı ayrıca kemik eklem bozukluklarına, dolayısıyla hareket kısıtlılığına ve yine kilo artışına neden olur. İdeal kilonuzda olup olmadığınızı beden kitle indeksinizden (BKI) anlayabilirsiniz. Beden kitle indeksi: Ağırlık (kg) BKI= Boy2 ( cm2) formülü ile hesaplanır. Sonucun 18,5-24,9 arasında olması sağlıklı kiloda olduğunuzu gösterir. Eğer sonuç 30’un üzerinde ise, sağlıklı bir şekilde (haftada 0,5-1 kg) kilo vermeye çalışmalı ve daha sonra kilonuzu koruyabilmek için sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı olarak benimsemelisiniz. Egzersiz Düzenli egzersiz yapmak (haftada 150-200 dakika) kolay kilo vermenizi/kilo korumanızı sağlamanın yanı sıra, tansiyonunuzu da kontrol altına alacaktır. Düzenli egzersiz kan yağlarını düşürür, kemik ile iskelet sistemini ve kas sağlığınızı olumlu etkiler. Diyet ile birlikte yapılan egzersiz, yağsız dokunun korunmasını sağlar ve metabolik hızın düşmesini engeller. Yapılabilecek en kolay ve en yararlı egzersiz, tempolu yürüyüştür.
75
Sağlık
Hipertansiyon ve Diyetkolik Diyetisyenim
V KaBaK Köftesi
x6 1 porsiyon 312 kcal Hazırlık Süresi (Pişirme Hariç) 10 dk. Pişirme Süresi 20 dk. Yöre Türkiye - Genel
Beslenme
ücudumuzun enerji üretebilmesi ve aynı zamanda besinlerden gelen enerjiyi harcayabilmesi için oksijene ihtiyacı vardır. Oksijen hücrelere kan yolu ile taşınır; akciğerlerden gelen temiz kan atardamarlar ile vücuda pompalanırken, kirli kan toplardamarlar tarafından akciğere ulaştırılır ve burada temizlenerek tekrar döngüye girer. Kalp her kasıldığında kan vücuda pompalanır ve gevşediğinde tekrar kalbe kan dolar. Bu kasılma ve gevşeme, büyük ve küçük tansiyonu oluşturur. Kan pompalanırken temiz kanı vücuda taşıyan atardamarlardaki basınç sistolik kan basıncı, yani büyük tansiyon; gevşeme anındaki basınç ise diyastolik kan basıncı, yani küçük tansiyon olarak adlandırılır.
Tuz tüketimini azalt: Yemekler daha az tuz ile pişirilmeli ve yemek tabağa alındıktan sonra tekrar tuz ilave edilmemelidir. Hazır gıdalarda da yüksek miktarda sodyum bulunduğundan, bu tür ürünler satın alınmadan önce etiketi okunarak daha bilinçli tüketim yapılabilir ve sodyum alımı azaltılabilir. Kalsiyum ve potasyum içeriği yüksek besinler tercih et: Kalsiyum ve potasyum eksikliği,
Tabloda da görüldüğü gibi, normal kan basıncı 80/120 mmHg aralığındadır. Bu değerlerin daha yüksek olması hipertansiyona işaret eder. Ülkemizde yetişkin bireylerde hipertansiyon görülme oranı %33 -35,9 arasındadır. Bu durumda, ortalama her 3 kişiden 1’i hipertansif olma riski taşır ve yaş ilerledikçe hipertansiyon riski artar. Hipertansiyon aynı zamanda metabolik hastalıkların oluşumuna, özellikle de kardiyovasküler kalp rahatsızlıklarına yol açar. Hipertansiyonu tetikleyen nedenler arasında obeziteden kaynaklanan kan yağlarındaki artış, yüksek seyreden kan şekeri, sigara ve alkol kullanımı sayılabilir. İçerdiği sodyum nedeniyle, fazla tuz tüketimi de kan basıncının artmasına neden olur. 2012 yılında yapılan son çalışmalara göre, ülkemizde ortalama 18 grama kadar çıkabilen günlük tuz tüketimi, alınan bir takım önlemler ve toplumun bilinçlendirilmesi ile 15 grama kadar düşmüştür. Günlük tuz tüketiminin 5 gram olması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizdeki tuz tüketiminin ne kadar fazla olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma paralel olarak da hipertansiyon ülkemizde sık görülen bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Tansiyonu en doğru şekilde ölçebilmek için, ölçüm 10 dakikalık bir dinlenme anından sonra gerçekleştirilmeli ve birey son yarım
hipertansiyon riskini artırabilir. Bu nedenle beslenmede koyu yeşil yapraklı sebzelere, kurutulmuş meyvelere ve süt ürünlerine daha sık yer verilebilir. C vitamininden zengin besinleri daha sık tüket: C vitamininin kan basıncı üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinir. Alkol tüketimini sınırlandır: Alkol tüketimi haftada 3-4 günü aşmamalı ve kadınlar günde 1 kadehten, erkekler ise 2 kadehten fazla alkol tüketmemelidirler. İdeal kilonu koru: Obezite kan basıncını yükselterek hipertansiyon riskini artırır. Bu nedenle ideal kiloda kalmak hedeflenmelidir. İşe yağ ve basit karbonhidrat tüketimi azaltılarak ve yeterli-dengeli beslenme alışkanlık haline getirilerek başlanabilir. Egzersiz yap: Düzenli egzersiz stresten uzaklaşmaya ve kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. Başlangıç olarak, haftada en az 3 gün ve en az 30 dakikalık düzenli yürüyüşler yapılabilir. Bunların yanı sıra, tüm besin gruplarından yeterli miktarda tüketilmelidir: Günde 7-8 porsiyon tahıl Günde 4-5 porsiyon sebze Günde 4-5 porsiyon meyve Günde 2-3 porsiyon süt ürünü Günde 1-2 porsiyon et Haftada 4-5 porsiyon kuru yemiş
saat içinde çay kahve ve sigara tüketmemiş olmalıdır. Kolu sıkan giysiler varsa gevşetilmelidir. Ölçüm cihazlarında elektronik olanlar yerine manuel olanlar tercih edilmeli ve 2 defa ölçüm yapılarak, bunların ortalaması baz alınmalıdır.
Hipertansiyonda Beslenme Önerileri
malZemeler Kabak - 6 adet Dereotu - 1 Demet maydanoz - Yarım demet Yeşil soğan - 5 Adet Zeytinyağı - 5 Çorba kaşığı Yumurta - 2 Adet Buğday unu – 1,5 Çay bardağı Kaşar peyniri - 50 Gram Beyaz peynir - 150 Gram Kabartma tozu - 1 Çorba kaşığı tuz Karabiber - 1 Çay kaşığı
tarif
Tarif: Kabak köftesi yapmak için kabakları temizleyip rendeledikten sonra, 10 dakika kadar süzgeçte beklet ve suyunu sıkıp iyice süz. Temizledikten sonra maydanoz ve dereotunu kıy ve taze soğanları doğra. Beyaz peyniri ufala. Yumurta, kabartma tozu, un, beyaz peynir ve zeytinyağını bir kaba alarak karıştır. Kabak, dereotu, maydanoz, taze soğan, tuz ve karabiberi de ekleyerek karıştırmaya devam et. Daha sonra karışımı yağlanmış fırın tepsisine dökerek yay (İsteğe göre köfte şekli de verilebilir). Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 10 dakika pişir. Üzerine kaşar peyniri serptikten sonra 10 dakika daha pişir. Kabak köftesi servise hazır. Afiyet Olsun!
76
Haber
LIEBHERR RED DOT
2014TASARIM ÖDÜLÜNÜ KAZANDI
D
ünyaca ünlü Red Dot Desing Award amblemi, markanın uluslararası düzeyde üstün kaliteye sahip olduğu anlamına geliyor. Aday ürünler jüri üyeleri tarafından tasarım, inovasyon, işlevsellik, ergonomi, ekolojik uyumluluk ve dayanıklılık kategorilerinde değerlendiriliyor. Her yıl farklı jüri üyelerinden oluşan uzman heyet, aday ürünleri, toplumsal-ekonomik gelişmeler başta olmak üzere inovasyon, yaratıcı tasarım, işlevsellik, yüksek kalite, teknoloji ve ekolojik kriterleri göz önünde bulundurarak titiz bir şekilde değerlendiriyor.
Liebherr, dünyanın en saygın tasarım yarışmalarından biri olan Red Dot Tasarım Yarışması’nda bir kez daha iki cihazıyla ödül kazandı. Liebherr’in ileri teknolojilere sahip iki yeni buzdolabı CBNPbs 3756 BlackSteel soğutucudondurucu kombinasyonu ve Side-by-Side modeli SBS 70I4 bu yıl Red Dot Desing Tasarım ödülünün sahipleri arasında yerini aldı. olmaya aday. Ödüllü modeller aynı zamanda enerji verimlilik sınıfı A+++ ve A++ kategorisinde yer alıyor. Üç farklı iklimlendirme bölümüyle jürilerin beğenisini toplayan Side-by-Side SBS
70I4, sadece yüksek kaliteye sahip tasarımı ile değil aynı zamanda geniş soğutucu bölmesi, BioFresh ve NoFrost özellikleriyle de yiyeceklerinizin uzun süre taze kalmasını sağlıyor. Side-by-Side SBS 70I4, otomatik IceMaker ile profesyonel stilini tamamlıyor.
Red Dot Tasarım Yarışması’nın jüri heyetinde bu yıl 40’tan fazla uzman yer aldı. Tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir heyeti ağırlayan yarışmada jüriler üç gün boyunca aday ürünleri kendi deneyim ve uzmanlık alanları çerçevesinde değerlendirdi. Markalara, ödülleri, 7 Temmuz 2014’de Essen’de bulunan Aalto Tiyatrosu’nda bin iki yüzden fazla kişinin katılımda düzenlenecek olan resmi ödül töreninde takdim edilecek. Ürün tasarımı kategorisinde ödül kazanan Liebherr’in CBNPbs 3756 BlackSteel soğutucu-dondurucu kombinasyonu buzdolabı enerji verimliliği A+++ sınıfı özelliğine, Side-by-Side SBS 70I4 ise enerji verimliliği A++ özelliğine sahip. Liebherr’in yeni modelleri arasında bulunan BlackSteel, siyah şık tasarımı ile son derece çekici bir forma sahip. SmartSteel serisinin yenilerinden olan BlackSteel, yüksek teknoloji ve zarif tasarımı ile ilgi odağı
77
Teknoloji
Bilgisayarda
bahar temizliği
VAKTİ
6
İPUCU G
lobal antivirüs yazılım kuruluşu ESET, daha iyi performans sağlamak ve daha güvenli bilgisayar kullanımı için dijital bahar temizliği tavsiye ediyor. İşte bahar temizliği için 6 ipuçu:
1- Masaüstünden başlayın! Bahar temizliğine önce bilgisayarın masaüstünü temizlemekle başlayın. Gereksiz dosyaları silin, kullanmadığınız programları denetim masasındaki “Program Kaldır“ bölümünden kaldırın. Geçici dosyalarınızı temizleyin ardından çöp sepetini boşaltın.
2- Yedekleyin! Önemli verileri ve fotoğraflarınızı mutlaka başka bir dijital ortam veya cihaza yedekleyin. Böylece bilgisayarınız ya da tabletiniz bozulduğu ya da kaybolduğu zaman verilerinizi de kaybetmemiş olursunuz.
78
3- Güncelleyin! Hem işletim sistemi hem de kullandığınız yazılımlara yönelik güncelleme uyarılarını dikkate alın ve sistem yamalarını yüklemeyi ihmal etmeyin! Özellikle işletim sisteminde oluşan açıklar, siber suçlular tarafından önemli bir virüs bulaştırma aracı olarak değerlendiriliyor.
4- Parola değişikliği yapın! Son dönemde VPN kullanımı, DNS değişikliği ya da global sunucuların uğradığı siber saldırılar sonucu, sistemlerimiz çeşitli risklerle karşı karşıya kaldı. Bu nedenle üşenmeyin; e-postalarınızda, sosyal medyada, alışveriş ve bankacılık işlemlerinizde kullandığınız parolaları yenileyin. Şifrelerinizi “123456“ gibi basit değil, harfli-rakamlı karmaşık şekilde oluşturun.
5- Güncel antivirus yazılımı kullanın! Her gün 200 bin yeni virüs, dijital dünyaya salınıyor. Tek başına mücadele edemezsiniz. Güncel ve lisanslı bir güvenlik yazılımı korunmanıza yardımcı olur.
6- USB, SD kart gibi harici bellekleri tarayın! Virüsler açısından taşıyıcı olabilecek taşınabilir diskinizi güncel bir virüs tarayıcı ile kontrol edin, zararlı yazılım varsa temizleyin.
Haber
Bana ne yediğini söyle
SANA ÜNİVERSİTENİ SÖYLEYEYİM! Yemeksepeti Türkiye’nin farklı illerinden en çok sipariş verilen 10 üniversite kampüsünün tercihlerini paylaşıyor!
Y
emeksepeti yepyeni araştırmasıyla Türkiye’deki kampüslerin yeme alışkanlıklarına ışık tutuyor! Araştırma gösteriyor ki, internetten yemek siparişi hayatlarının temel bir parçası haline gelmiş üniversite öğrencileri sadece makarna yemiyor; kimisi yerel lezzetlerden vazgeçmiyor kimisi gece kuşu olup çiğ köfteye sarılıyor. Seçimleri ne olursa olsun öğrenciler, Yemeksepeti’ndeki binlerce seçenek ve kampüslere özel indirimlerle üniversite hayatını tatlandırmayı çok iyi biliyor!
Türkiye’de üniversiteli öğrencilerin vazgeçilmeyen tatlarının başında hamburger ve lahmacun geliyor. Tercihlerini çeşitlendirmek isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri en çok kajunlu tavuk ve pizza siparişi veriyor. İTÜ’lülerin tercihi ise Adana dürüm ve tavuk şiş. İstanbul Üniversitesi daha hafif tatları tercih ediyor ve piliç bonfileyi seçiyor. ODTÜ’lülerin ise başkentin soslu et dönerinden yana zaafı var. Kahvaltıda menemenden patatesli gözlemeye, lahmacundan ıslak hamburgere varan
bir yelpazede tercih yapan üniversiteliler sabaha karşı en çok çiğ köfte dürümü tercih ediyor. Tatlı olarak ise sufle ve künefe birçok kampüslerin favorisi. Yemeksepeti’nin verilerine göre tüm Türkiye’de en çok İstanbul Teknik Üniversitesi sabahlıyor. İTÜ’de 23.00 ile 06.00 saatlerinde verilen sipariş oranı diğer üniversitelere kıyasla 10 kat fazla. İTÜ’lü gece kuşlarının en çok tercih ettikleri ise çiğ köfte dürüm, pizza ve adana dürüm. Öğrenciler yerel lezzetlerden de vazgeçemiyor. Yemeksepeti’nin araştırmasına göre Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’ndeki tüm siparişlerin yüzde 43’ünü pide çeşitleri oluşturuyor. Konyalılar ise meşhur etli ekmeklerine sahip çıkıyor. Konya Selçuk Üniversitesi, çan eğrisinin çok üzerinde kalarak diğer kampüslere kıyasla 500 kat daha fazla etli ekmek siparişi veriyor.
79