HORECA mag OCAK - ŞUBAT 2014 - SAYI 2
Yİyecek İçecek ve Konaklama Profesyonellerİnİn Dergİsİ
Mutlu
Seneler
2013’te ayağa kalkan Ev Dışı Tüketim büyümeye devam edecek
HORECA mag
Wom
İçindekiler
Chocolate Bistro&Bar
Hotel Finder
horeca mag
Ruga
18 ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz
2014’ten Umutlu
26
24 İNOKSAN Yönetimi Mutfağa Girdi!
26 SMA METROSTAR 24 yılı geride bıraktı
32 UFS ve Paloma Hotels Gıda
Atığını Önleyelim Projesinde Buluştu
36 HÜSEYİN BOZDAĞ ile Toplu
Yemek Sanayi Üzerine…
6
36
horeca 42 mag 42 Laleli’de bir dünya markası: KÖŞEBAŞI 48 Turizmde 2014 Trendleri
56 Kalite Sistem Grubu’ndan
et sektöründe bir ilk:
SAFEMEAT
HORECA mag İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk ALTINIŞIK berk@horecadergi.com Yayın Danışmanı Yasa ÇELİKTAŞ yasa@yasaceliktas.com Reklam Müdürü Banu TAŞAN banu@horecadergi.com Bilgi Teknolojileri Ufuk EKER Yapım
63 Marmara Pera’dan
mo o
Sokak Lezzetleri!
Yayın Türü Ulusal, Süreli
70 Yeni Nesil EFT POS
Abonelik T: 0212 222 77 77 / abone@horecadergi.com
Seyyar Yazarkasa
Baskı Veritas Merkez Mah. Kemerburgaz Caddesi, Tatlıpınar Sk. No: 13 Mart Plaza, Nurtepe, Kâğıthane-İstanbul T: 0212 294 50 20 F: 0212 294 99 33 Dağıtım Sürat Kargo
79 Bu kitapları
yemek isteyeceksiniz!
Yönetim Yeri Hilmibey Sk. No: 29/11 Ziverbey, Kadıköy T: 0212 222 77 77 F: 0212 381 63 63 E-Posta: info@horecadergi.com HORECA Mag, Motto İletişim tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakları Motto İletişim’e aittir. Yayınlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Editör
HO RE CA MAG
10
Geride bıraktığımız yılın reel sektör açısından özellikle kârlılıkta sıkıntıların eksik olmadığı, görüştüğümüz hemen herkesin ortak fikri. Ev dışı tüketim sektörü de elbette bu durumdan nasibini aldı ancak büyümede Türkiye ortalamasını açık farkla geride bıraktı. Bunun en önemli nedenlerini, turizmdeki büyüme, kadının iş hayatına her geçen gün daha fazla girmesi, ev dışındaki tüketim eğiliminin artması ve elbette görece olarak refah seviyesinin, bir başka deyişle, kişi başı milli gelirin yükselmesi olarak sıralamak mümkün. 2014’te de son 10 yılda olduğu gibi -sektörün normal şartlar altında-, yüzde 10’luk büyüme göstereceğini beklemek sürpriz olmaz. Tam bu noktada yazımın başlığındaki ‘Ama’yı açıklamaya geliyor sıra… Ama çünkü, mevcut siyasi atmosfer, yaklaşan seçimler ama en önemlisi resesyon ya da diğer bir deyişle küresel bir ekonomik durgunluk, bu büyüme beklentisini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle yatırımlar için yılın en azından ikinci çeyreğini beklemek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Bu arada geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenmesine rağmen önemli bir başarı yakalayan EDT Expo’nun ikincisini de görmüş geçirmiş oluruz.
Askıda Yemek Askıda kahve, askıda ekmek ve şimdi de askıda yemek… Şu anda İstanbul’da az sayıda restoranda da olsa uygulanan ve üniversite öğrencilerinin sadece öğrenci kimliklerini göstererek, ücretsiz yemek yiyebildikleri bir proje askıda yemek. Tıpkı yıllar önce tek tük kafede rastladığım askıda kahve ve bugün hala yaygın bir uygulama olan askıda ekmek gibi… Ama en az askıda ekmek kadar önemli olduğunu düşündüğüm bir uygulama. ‘Askıda yemek’ ile bu geçtiğimiz yıl İstanbul Bilgi ve Haliç Üniversiteleri’nden ‘2013 Yılı Sosyal Girişimci’ ödülünü alan Oğuzhan Canım’ın projesi alkışlanmaya ve desteklenmeye değer. Görüşmek dileğiyle…
Berk Altınışık
Kısa
g2m’nin Pazarlama Direktörlüğü
Görevine Cenk Tüter Getirildi
g
2m’nin pazarlama direktörlüğü pozisyonuna uzun yıllar farklı sektörde tecrübe edinmiş bir isim olan Cenk Tüter atandı. Yeme içme sektörünün öncü markalarında çeşitli pozisyonlarda görev alan Tüter, başarılı meslek hayatına g2m ailesinde devam etme kararı aldı. 1994 senesinde Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Tüter, meslek hayatının ilk tecrübesini Arthur Andersen’de Yardımcı Mali Müşavir olarak edindi. Daha sonra hem hızlı tüketim hem de dayanıklı tüketim sektörlerinin tanınmış firmalarında pazarlama müdürlüğü ve marka yöneticiliği gibi çeşitli görevler üstlenen Cenk Tüter, en son Mondelez Türkiye’de Sakız Kategorisi Pazarlama Müdürlüğü ve yine Mondelez International’da Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EEMEA) Bölgesel Sakız Platform Müdürlüğü görevini yaptı.
SEBZELERİNİZ İÇİN
en uygun dezenfektan:
S
SİRKE
ebze-meyve tüketmenin faydalarının saymakla bitmeyeceği tartışılamaz bir gerçek. Ancak bu besinlerin tüketilmesinin yanı sıra temizlenmesi daha da önemli. Uzmanlar, çoğu zaman suyun bile sebzelerin temizlenmesi için yeterli olmadığını, en uygun dezenfekte yönteminin “sirke ile yıkama” olduğunu vurguluyor… Kışın en çok tükettiğimiz ıspanak, pırasa, lahana gibi sebzelerde bulunan toprak kalıntıları ve bakteriler
12
LITTLE CAESARS keyfini
FACEBOOK’tan
çıkmadan yaşa!
T
üm dünyada en çok tercih edilen ilk üç pizza zincirinden biri olan Little Caesars, şimdi de Facebook üzerinden sipariş verme dönemini başlatıyor. LittleCaesarsTR sayfasını ziyaret eden tüm Facebook kullanıcıları, profillerinden çıkmadan anında pizza siparişi verme keyfine ortak oluyor. Little Caesars, internet tutkunu pizza severleri de unutmuyor. Hem Facebook’ta gezinirim hem de pizza keyfini sürerim diyenler, Little Caesars’ın Facebook sayfasında buluşuyor. Yeni uygulaması ile Facebook üzerinden sipariş vermeyi mümkün kılan Little Caesars, böylelikle kullanıcılara profil sayfalarından çıkmadan sipariş verme kolaylığı yaşatıyor. www.facebook. com/LittleCaesarsTR adresi üzerinden gerçekleştirilen yeni sipariş uygulamasını kullanmak için sayfada yer alan online sipariş sekmesini tıklamak yeterli oluyor. İşlemin ardından Little Caesars’ın web sitesindeki ana ekrana yönlenen kullanıcılar sitede geçerli olan tüm kampanya ve promosyonlardan da faydalanabiliyor.
sebebiyle yiyeceklerin çok iyi temizlenmesi gerekiyor. Sebze temizliğinde çok önemli yeri olan su bile çoğu zaman yeterli olmuyor. Sebzelerin yıkanması konusunda uzmanlar, kimyasal bazlı temizleyiciler yerine sirkenin bakteri öldürücü özelliğinden faydalanmanın en uygun yöntem olduğunu önemle vurguluyor. İçeriğinde hiçbir katkı maddesi, yapay aroma ve boya bulunmayan yaş üzümden yapılan ‘yüzde 100 Üzüm Sirkesi’ ve taze elmadan yapılan ‘yüzde 100 Elma Sirkesi’, sebzelerin yıkanmasında gönül rahatlığıyla kullanılabilecek ürünler.
Kısa
Günaydın Et’in Lezzeti
İnoksan Profesyonelliğiyle Buluşuyor!
L
ezzet ve kalite konusunda kendini kanıtlamış olan Günaydın Kebap Restaurant’ın Swissotel şubesinin mutfaklarını projelendiren İnoksan, inovatif çalışmaları ile Günaydın misafirlerinin de gönlünü fethedecek! Günaydın Grup bünyesinde bulunan Günaydın Kebap Restaurant, Maçka’da bulunan Swissotel The Bosphorus’un içerisine açtığı restoranın mutfağında İnoksan ile işbirliği yaptı. İnoksan’ın dizayn ettiği mutfak göz ve damak zevkini ortak noktada buluştururken, mutfakta harikalar yaratan Günaydın şefleri de düşünülerek inovatif bir mutfak yaratıldı. Swissotel Günaydın Kebap Restaruant’ın mutfağına sektörün son trendlerini adapte eden İnoksan, mekânda fonksiyonel ve tasarruf sağlayan ürünlerine yer verdi. Lezzetini İnoksan mutfaklarıyla taçlandıran Swissotel Günaydın Kebap Restaurant’ın dışında Zorlu Center’da konumlanan Günaydın Steakhouse ve Bağdat Caddesi’nde yer alan Günaydın KöfteDöner’in mutfakları da İnoksan tarafından projelendirildi.
Eğlenceli sofralara
RENKLİ BIÇAKLAR
P
KENT BORINGER Ev Dışı Tüketim
ürünlerine yenilerini ekledi
rofesyonel ve ev kullanıcılarının vazgeçilmezi Victorinox, yepyeni mutfak setiyle yemeklerinize rengârenk seçenekleriyle sofrada da eşlik edecek! Şık ve kullanışlı bloğu ile mutfaklarınıza da ayrı bir güzellik katacak olan Victorinox bıçak seti, 6 farklı rengiyle yemeklerinizi şölene dönüştürüyor. Bulaşık makinesinde kullanıma uygun Victorinox bıçakları, kullanıcılarına ömür boyu garanti sunuyor. Karaca, Enplus ve seçkin zücaciye mağazalarında Victorinox bıçaklarını bulabilirsiniz. Fiyatı;189 TL
S
oyyiğit Group, ev dışı tüketim sektörüne girmesinin ardından yeniliklerine devam ediyor. 2014 yılında Horeca kanalına hitap eden ürün yelpazesini genişletmeyi hedefleyen Soyyiğit Group, yatırımlarına devam ediyor. Kek Un Karışımları Grubu’nda sade pandispanya, yumurtalı revani ve pankek ürünlerini 3 kg ambalajlarda profesyonellerin beğenisine sunuyor. Yetenekli şeflerin ellerinde şekillenecek olan bu üç lezzet, tüketicilerinden tam not almayı bekliyor.
Rekorun adı Antalya!
T
urizmde yabancı konuk sayısı açısından Paris ve Londra’nın ardından en çok ziyaret edilen 3’üncü şehir olan Antalya, bu yıl turizmde birçok olumsuzluğa rağmen geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 8 büyüdü. Antalya ve Gazipaşa havalimanlarından giriş yapan yolcu sayısı 1 Ocak31 Aralık 2013 tarihleri arasında 11 milyon 430 bine ulaştı. 2012 yılında yine hava ve deniz yollarıyla gelen turist sayısı toplamı 10 milyon 726 bin 136 olarak gerçekleşmişti. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı
14
Osman Ayık, 2013 yılına ilişkin olarak sektör bazında yüzde 5 ila 8 büyüme öngörüsüyle yola çıktıklarını hatırlattı. Ayık, “Tüm olumsuzluklara rağmen yılı beklentilerimizin üst limitinde bir artışla kapatıyoruz” dedi. Antalya’nın büyüme oranının yüzde 8 olduğunu, 2013 gibi bir yılda bu rakamın gerçekleşmesinin 2014’te de benzer bir trendin devam edeceğini gösterdiğini dile getiren Osman Ayık, “Bu rakamlar Türkiye’nin, Antalya’nın klasikleşmiş bir turizm destinasyonu haline geldiğini gösteriyor” dedi.
Kısa
‘PAŞABAHÇE
TRENDS’in
ECZACIBAŞI
P
POYD gala gecesinin
PROFESYONEL
ilk sayısı çıktı
aşabahçe Cam’ın ilk sayısını çıkardığı ‘Paşabahçe Trends’, mutfak, sofra ve beslenmeyle ilgili hem renkli hem de eğlenceli bir dünya sunuyor. Tabloid boyutta yılda iki kez yayınlanacak olan Paşabahçe Trends’e www.pasabahce.com.tr web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün. İlk sayısı Sonbahar/Kış temasıyla çıkan Paşabahçe Trends’de sofra tasarımından, renklerin diline, yiyeceklerin tazeliğini koruma yollarından çocuklara yemeğin nasıl sevdirileceğine dair önerilere kadar pek çok konu yer alıyor. Paşabahçe Trends’de hangi yiyeceğin hangi kapta saklanması gerektiğine dair tüyolar da ‘Daima Taze’ köşesinde okuyucularla buluşuyor. Ebeveynlerin en büyük sorunlarından biri olan çocuklara sağlıklı besinleri severek yedirmenin ipuçları ise ‘Çocuğunuz İçin’ ve ‘Okula Dönüş’ sayfalarında yer buluyor. ‘Keyifli Molalar’ sayfalarında, çalışanların dinlenme zamanlarını keyifli hale getiren sunumlara yer veriliyor.
Ana sponsoruydu
E
czacıbaşı Profesyonel, sektörün önemli buluşmalarından olan ve 2010 yılından bu yana düzenlenen Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin ‘Geleneksel Gala Gecesi’nin ana sponsoru oldu. Antalya Mardan Palace Hotel’de 13 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen gecede, Eczacıbaşı Profesyonel katkılarından dolayı ödüle layık görüldü. Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan ve profesyonel temizlik, hijyen, gıda ürünleri ve hizmetlerini, komple çözümler sunarak işletmelerle buluşturan Eczacıbaşı Profesyonel, sektöre destek vermeye devam ediyor. POYD’un resmi yayını olan GM Turizm ve Yönetim Dergisi tarafından 2010 yılından bu yana gerçekleştirilen QM Awards Ödülleri de gecede sahiplerini buldu. Eczacıbaşı Profesyonel, geceye sağladığı katkılardan dolayı ödüle layık görülürken, Eczacıbaşı Genel Müdürü Yeşim Roth, ödülü POYD Başkanı Ali Kızıldağ’ın elinden aldı.
‘Salat’
YENİDEN SOFRALARDA
1
950’den bu yana ayçiçek yağı denilince ilk akla gelen ve “Yemeklere tadını, yağa adını veren” marka olarak hafızalara kazınan Salat, sofralarınıza geri dönüyor. Mutfakların ve sofraların özlediği doğallığı, hafifliği ve kaliteyi geri getiren Salat, yenilenen ambalajı ile yemeklere lezzet katmaya geliyor. Bunge Gıda tarafından piyasaya sunulan Salat markasının Ayçiçek, Mısır özü ve Kanola yağı çeşitleri bulunuyor.
16
Haber
EDT SEKTÖRÜ
2013’TE
ayağa kalktı!
Melih Şahinöz
2
013 yılının reel sektör açısından özellikle kârlılıkta sıkıntılı bir yıl olmasına rağmen, ev dışı tüketim sektörünün yine Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdüğünü vurgulayan Şahinöz, son yıllarda önemli bir büyüme sergileyen sektöre ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Eğitim seviyesinin yükselmesi ve kadınların daha fazla iş hayatına girmesi, alt gelir gruplarının da evin dışında tüketim yapmaya başlaması, turizmdeki büyümenin devam ediyor olması gibi etkenler söz konusu. EDT sektörü için en önemli büyüme unsurlarından birisi ise kişi başı milli gelirin artıyor olması. Ayrıca alışveriş merkezlerinin artışıyla oluşan güvenilir platformlar, ev dışı tüketim noktalarının ulaşılabilirliğinin artması, temiz ve güvenilir tüketim noktalarıyla markalı zincirlerin sisteme girmesini kolaylaştırması da evin dışındaki tüketimi motive ediyor.”
18
Pazardaki bu dinamiklerin yanı sıra 2013 yılında Türkiye’de EDT sektörü ve ETÜDER açısından çok önemli iki gelişme daha olduğunu kaydeden Şahinöz, “Birincisi, EDT sektörü ilk defa kendi fuarını gerçekleştirdi ve ayağa kalktı, 2014 Mart’ta ikincisi gerçekleştirilecek. Bununla birlikte, sektör tarihinde ilk kez ev dışı tüketim noktalarının nüfus sayımı yapıldı. Yaklaşık 100 bin noktanın envanteri çıkarıldı. Bu adımlar önümüzdeki yıllarda paralel projelerle gelişerek devam ediyor olacak. Sektörün 2006-2013 yılları arasındaki ortalama büyümesi yüzde 10-15’ler seviyesinde öngörülmüştür. 2014 yılında da pazarın normal şartlar altında yüzde 10 seviyesinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, 2013 yılında Türkiye’de EDT sektörü ve ETÜDER açısından çok önemli iki gelişme yaşandığını belirterek, “EDT sektörü ilk kez kendi fuarını gerçekleştirdi ve ayağa kalktı. Mart 2014’te ikincisi gerçekleştirilecek. Ayrıca, EDT sektörü tarihinde ilk defa EDT noktalarının nüfus sayımı yapıldı. Yaklaşık 100 bin noktanın envanteri çıkarıldı” dedi.
Haber
TURİZMDE BÜYÜME DEVAM EDECEK
TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) Başkanı Başaran Ulusoy, bu yıl ülkemize gelecek olan yabancı turist sayısının 38 milyon civarında ve turizm gelirinin ise 35 milyar dolar civarında olacağının tahmin edildiğini söyledi.
D
ünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer alan Türkiye’nin turizm gelirlerinin ülke ekonomisine katkısının özellikle dış ticaret gelirleri açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Ulusoy, “İspanya, İtalya gibi birçok Avrupa ülkesi dış ticaret açığının kapanmasında turizm gelirlerinden yararlanıyor. Türkiye’ye son yıllarda gelen turist sayısının artmasına bağlı olarak turizm gelirinin ekonomiye katkısı da arttı. 2012’de turizm geliri ihracat gelirlerinin
yüzde19.2’ sini oluşturmakta olup dış ticaret açığının yüzde 34,9’nu kapatmıştır. Asıl hedefimiz Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılındaki hedefimiz olarak açıklanan 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri öngörülen tarihten önce gerçekleştirme azminden ayrılmadan birlikte sektörün tüm unsurlarının güç birliğiyle çalışmak için başta Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde birliğimiz ve bu sektörde faaliyette bulunan kamu kurum ve kuruluşların üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirecektir” dedi.
İSTANBUL’UN
KONAKLAMA KAPASİTESİ
%25 artacak
A
vrupa ve Anadolu Yakası’nda otel yatırımları açısından öne çıkan bölgeler ve devam eden yatırımların yer aldığı rapora değerlendirmede bulunan TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Konaklama tesislerinin, turizm ve iş merkezleriyle doğru orantılı olarak, Fatih, Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ve Atatürk Havalimanı bölgesinde yoğunluk kazandığı görülüyor. Bu bölgelerdeki kapasite, toplam kapasitenin yüzde 75’ini geçerek 100 binin üzerinde yatağı temsil
20
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), İstanbul’un Konaklama Kapasitesi Raporu’nun ikincisini yayınladı. ediyor. İstanbul’daki yeni otel yatırımları 36 binlik yatak kapasitesiyle mevcut kapasitenin yaklaşık olarak yüzde 25’ine tekabül ediyor. Yeni yatırımlarda en büyük oran 22 bin 68 yatak kapasitesi ile 5 yıldızlı
otelleri, bölgesel olarak da 6 bin 88 yatak ile Şişli’ye ait. Şişli’yi, Beyoğlu, Zeytinburnu ve Fatih takip ediyor” dedi.
Haber
PINAR
40.yaşını
çalışanlarıyla
Y
kutladı
aşar Topluluğu bünyesindeki Türkiye’nin öncü gıda ve içecek markası Pınar 40. kuruluş yıldönümünü çalışanlarıyla birlikte kutladı. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı konuşmasında, “Bulunduğumuz tüm sektörlerde her biri dünya standartlarında üretim kalitesi ve ürün çeşitliliğine sahip şirketlerimizle yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Tedarikçilerimiz ve bayilerimizden oluşan 500 bin kişilik bir ekosisteme sahibiz. 2012 ve 2013’te gerçekleştirdiğimiz ve başlattığımız yatırımlar, bizi daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyor” dedi. Yiğitbaşı, “Mutlu çalışanlara sahip ve potansiyel adaylar için de en çok
çalışılmak istenen kurumlardan biri olmak, bizim için çok önemli. İnsan kaynakları politikalarımız, kurum içinden terfi sistemimiz, yöneticisini yetiştiren bir kurum olmamız, artan çalışan memnuniyetimiz ile hedeflerimize ulaşıyoruz” sözleriyle Türk iş dünyasına örnek olan çalışan memnuniyeti çalışmalarından da bahsetti.
Ev dışı tüketim sektörünün devleriyle çalışan, dünyaca ünlü markaların tedarikçiliğini üstlenen g2m, 2829 Kasım tarihlerinde Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) ve Resort Dergisi tarafından düzenlenen ve bu yıl üçüncüsü gerçekleşen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’ne katıldı.
g2m Tedarik Zincirinde
A
ntalya, WOW Kremlin Palace Hotel’de yapılan kongrede, dünyada turizm ve turizmin etkileri gibi başlıklar gündem konularını oluştururken, g2m standı da yerli yabancı birçok katılımcıyı ağırladı. Turizm sektörünün nabzını tutan bu önemli
22
Kutlama töreninde gıda ve içecek grubu şirketleri bünyesinde 5. yılını dolduran 96, 10 yılını dolduran 202, 15 yılını dolduran 95, 20 yılını dolduran 16, 25 yılını dolduran 6 ve 30 yılını dolduran 2 kişi olmak üzere toplam 417 çalışana başarı ve onurlandırma sertifikaları verildi.
Yaşar Topluluğu bünyesindeki Türkiye’nin öncü gıda ve içecek markası Pınar, 40. kuruluş yıldönümünü İzmir, Ankara ve İstanbul’da düzenlenen törenlerde çalışanlarıyla birlikte kutladı.
GIDA GÜVENLİĞİ KONUSUNA
Dikkat Çekti
kongrede g2m, sektördeki gücünü ve tedarik zincirinde gıda güvenliğinin önemini vurguladı. Kongre süresince, gıda güvenliği ve tedarik zinciri konusunda katılımcıları bilinçlendiren sektör lideri g2m, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. g2m Yönetim Kurulu Başkanı ve icra kurulu üyelerinin de katıldığı kongrede, ev dışı tüketim sektörünün turizm sektörü ile olan ilişkileri de masaya yatırıldı.
Haber
Mutfakta
YÖNETİM KURULU VAR! Eğitim ve Uygulama Merkezi Akademi İnoksan, 2013 yılını hedeflerinin üstünde başarıyla tamamlayan İnoksan üst yönetim kadrosunu, hazırladığı etkinlikte ağırladı. Mutfakta hünerlerini sergileyen İnoksan yönetim kurulu üyeleri; ahenk ve uyum içinde yaptıkları yemekleri tadarken aynı zamanda 2013 yılını değerlendirdiler.
3
3 yıldır işletmelerin mutfağında olan İnoksan, bu kez kendi mutfağına girdi ve başarı dolu 2013 yılını, özel bir yemek eşliğinde kutladı. Akademi İnoksan’da gerçekleşen yeni yıl yemeğine İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, İnoksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Varlık ve İnoksan Satış Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Esra Altay ve İnoksan İcra Kurulu Başkanı Gürhan Akdoğan’ın yanı sıra yönetim kurulu üyeleri ve üst yönetim kadrosu da katılım gösterdi. İnoksan Kurumsal İletişim Sorumlusu Oya Ataeli ve İnoksan Eğitmen Danışman Şefi Rıfat Sınmaz’ın ev sahipliği yaptığı keyifli gecede, İnoksan’ın 2013 başarı grafiği ve 2014 yılı hedefleri de masaya yatırıldı. Başarılarla dolu bir yılı geride bırakmanın sevincini yaşayan İnoksan ekibi, kendi hazırladıkları yemekler eşliğinde keyifli bir akşam geçirdiler.
24
Endüstriyel mutfak sektörü ve Türkiye ekonomisi için başarılı bir yeni yıl temennisinde bulunan Vehbi Varlık, “33 yıldır süregelen geleneğimizi bozmayarak, sıcacık
ve güven veren bir aile olmayı sürdüreceğimiz bir yıl olmasını temenni eder, İnoksan’ı İnoksan yapan bu ailenin her bireyine sevdikleriyle mutlu ve sağlıklı bir yeni yıl dilerim” dedi.
Röportaj
Gıda maddeleri pazarlama sektöründe 24 yılı geride bırakan SMA Metrostar’ı, firmanın Genel Koordinatörü Abdullah Örs ile konuştuk.
S
2013’te hedefleri aştı Kendi markasıyla
yeni başarılara
yelken açtı
26
Ö
ncelikle SMA Metrostar A.Ş’yi ve faaliyetlerini sizden dinleyebilir miyiz?
SMA Metrostar A.Ş, 1989 yılında 300 metrekarelik bir alanda ticarete başladı. Önceliğimiz, firmamızın kaliteli hizmet anlayışımızı sektöre tanıtmaktı. Bunun için; her biri konusunda uzman ekip arkadaşlarımızla, firmamız içinde kurduğumuz sistemde, müşterilerimizin istek, öneri ya da problemlerine anında müdahale ederek, hızla çözümler ürettik. Rekabet koşullarını göz önüne alarak fiyat politikamızı belirledik, gıda kodeksine uygun ürünlerimiz ve sağlıklı, hijyenik depo koşullarına verdiğimiz önemle de sektörde haklı başarımızı kazanmış olduk. Buna müteakip daha iyi hizmet verebilmek için 2006 yılında Tuzla – Orhanlı beldesinde toplam 14.500 metrekare açık alan, 9.500 metrekare kapalı alanı bulunan, yeni merkez binamıza geçiş yaptık. Yenilenen 95 araçlık filomuza, sevk edilen ürünlerimizde herhangi soruna yol açılmasını başından engellemek amaçlı kurulan sistemimizle, ana merkezden bilgisayar ile kontrol edilebilen, sıcaklık kontrol sistemleri donatılan sevkiyat araçlarımızla teslimat performansımızı en üst düzeye çıkardık.
Ev dışı tüketim ve perakende kanalında; sarf malzemesi, temizlik ürünleri, taze ve donuk sebze, meyve, bakliyat, baharat, konserve, pastacılık, soğuk, sıcak içecekler, et ve süt ürünleri kısacası gıdaya dair her şeyin bulunduğu 10.000’den fazla ürünü bünyesinde barındırmaktadır. SMA Metrostar A.Ş.’nin 165’e aşkın ürün çeşidiyle piyasaya giriş yapan, genç markası Örs Star ve Örs Star Fresh ile de sektörümüze yeni bir soluk getirmenin mutluluğu içindeyiz.
Bünyenizdeki markalar hakkında bilgi verir misiniz? Sahip olduğunuz kalite belgeleri ve standartlar hangileri? Bizim için gıda sektöründe, kalite, müşteri memnuniyeti ve hız aynı eksende olmalıdır. Biz kendi adımıza, tedarikçilerimizin isim yapmış kurumsal firmalar olmasına dikkat ediyoruz. SMA ailesi olarak, birçok alanda gösterdiğimiz seçiciliği, bayiliğini alacağımız firmalar konusunda da gösteriyoruz, firmanın bize getirisinden çok, firmanın ürünlerinin kalitesine ve müşteri memnuniyetine önem gösteriyoruz. Bu koşullar oluştuğunda yeni markaları portföyümüze katıyoruz. Şu an da 70 aşkın firmanın distribütörlüğünü ve bayiliğini yapıyoruz.
Röportaj
Bunlardan bazıları; Ülker Eksper, Barilla, Filiz, Sütaş, Superfresh, Karul, CP, Ova Un, Torunlar, Assan, Çaykur, Aymar, Aytaç, Eker, Tat, Yörsan, Banvit, Koska, Pastavilla, Maret, Sek, Kırlangıç, Örs Star ve Örs Star Fresh ve burada sayamadığım daha birçok marka var. ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği, ISO 18001 OHSAS kalite belgelerimiz ise müşterilerimize verdiğimiz önemin göstergesidir.
Geride bıraktığımız yılın bir değerlendirmesiyle birlikte son dönemde gerçekleştirdiğiniz yatırımlar ve yeni projelerle ilgili bilgi verir misiniz?
dolayısıyla pazarda kendini gösterebilmesi, çeşitlerinin artması için gerekli yatırımları yapıyoruz. Örs Star ve Örs Star Fresh markamız, donuk ürün, bakliyat, hazır çorba, kâğıt grubu, bulyon, limon sosu, piknik grupları, makarna, sıvı yağ, peynir, helva, puding, reçel, zeytin gibi 165 farklı ürünü bünyesinde bulunduruyor.
Bilindiği gibi perakende satışımız Gebze Toplu Tüketim marketinde devam ediyor. Bunun yanı sıra bu yıl Ses Hipermarketlerini SMA Metrostar A.Ş. şu an; Edirne, Tekirdağ, de bünyemize aldık. SMA Metrostar Gıda San. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bolu, Düzce, Ltd. Şti ile bundan önceki yıllarda başarıyla Zonguldak, Bursa, Eskişehir, sürdürdüğümüz kamu ve Bilecik, olmak üzere bütün kamu kuruluşlarına ait ihale ‘SMA ailesi olarak 24. Marmara Bölgesinde 4 bin projelerimiz bu yıl da artarak 500’e yakın noktada bulunan yılımızda güçlü finansmanımız, devam edecek. catering firmaları, lokantalar, değişmeyen kalite anlayışımız kafeler, çay bahçeleri, ve müşteri memnuniyetine Farklı iş alanlarında faaliyetiniz oteller gibi ev dışı tüketim olacak mı? noktalarına hizmet veriyor. verdiğimiz önem ile gıda Darıca’da SMA Metrostar Ayrıca yeni bölgeler edinmek maddeleri pazarlama AVM’nin yapımına başlandı. için saha çalışmalarımız da devam ediyor. sektöründe haklı bir başarıya Alışveriş ve yaşam merkezi hedeflediğimiz SMA sahibiz ve bunun daimi olması olmasını Metrostar Alışveriş Merkezini Firmamızın başarı grafiğini için çalışmalarımıza ilk günkü bir yıl içerisinde bitirmeyi korumak için sürekli daha planlıyoruz. Darıca’nın böyle iyisini yapmak ve firmamızı heyecanımız ile devam bir alışveriş merkezine daha ileriye götürmek etmekteyiz.’ ihtiyacı vardı, biz bu açığı için çalışıyoruz. 2012 yılı kapatmak istedik şimdi bir müşteri sayımızda %16’lık, ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. ciromuzda %13 büyüme gerçekleşti bu AVM’nin bölgeye hareketlilik getireceğine anlamda beklentilerimizi karşıladı. 2013’te inanıyoruz. SMA Metrostar Ailesi olarak hedeflerimizin üzerinde bir başarı grafiği istihdamlarımıza yenilerini eklemenin gururunu yakaladık. Henüz çok genç olan markamız yaşıyor, merkezimizin Darıca ve halkına hayırlı Örs Star, Örs Star Fresh’le yeni bir heyecan olmasını temenni ediyoruz. yaşıyoruz, Örs Star markamızın yeni olması
S
‘Sizin İçin Varız’ 1989 yılında ev dışı tüketim sektöründe
faaliyete başlayan SMA Metrostar, ‘Sizin İçin Varız’ sloganından hareketle, 14 bin 500 metrekare açık, 9 bin 500 metrekare kapalı alanda bulunan modern merkez binası, son sistem teknolojiyle donatılmış depomuz, güçlü dağıtım ekibi ve 90 araçlık filosuyla, iştiraki olduğu kuruluşlar, artan yatırımları ve sürekli genişleyen müşteri portföyüyle faaliyetlerini sürdürüyor. Hızla yükselen başarı grafiğinin asıl nedenini, “Pozitif düşünceyle doğru zamanda, doğru yerde yönetilebilir riskler alarak, hedeflerimizin peşinden istikrarla gitmemizdir” sözleriyle özetleyen Örs, “Bu özelliklerimizle yıllardır müşterilerimize referans olarak farkındalık yaratmanın gururu ile yolumuza devam etmekteyiz” diyor.
27
Haber
DIŞARIDA
YEMEK VE
TATLI
Mutluluk veriyor! MasterCard tarafından, Avrupa çapında, tüketicilerin harcama alışkanlıklarını ölçümlemek amacıyla gerçekleştirilen “Küçük Mutluluklar Endeksi”ne göre, tüketiciler alışveriş yaparak kendilerini ödüllendiriyor. Tüketicilerin kendilerini ödüllendirmek üzere aldığı küçük hediyelerin başında giysi, ayakkabı, çanta, yemek, çikolata, tatlı ve kek geliyor. “Küçük Mutluluklar Endeksi”nin Türkiye sonuçlarına göre, kendisini ödüllendirerek neşelenmek isteyen Türkler, bunun için giyim eşyalarından sonra en çok, dışarıda yemek ve çikolata / tatlı / keke para harcıyorlar. Bunları sırasıyla kitap / dergi, sinema / tiyatro, konser / spor karşılaşması bileti, kozmetik alışverişi ve tatil izliyor. Saç kestirmek ve kişisel bakım yaptırmak da neşe veren harcamalar arasında yer alıyor.
M
asterCard, Avrupa’daki tüketicilerin harcama alışkanlıklarını belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği araştırmaların ilkini açıkladı. Türkiye’nin yanı sıra, Almanya, İtalya, Belçika, Fransa, İsveç, Rusya ve İngiltere’de, 12 bin tüketicinin katılımıyla gerçekleştirilen “Küçük Mutluluklar Endeksi” araştırmasına göre, Avrupalıların yarısından fazlası (%59) kendilerini ödüllendirmek amacıyla küçük hediyeler satın alıyor.
28
Araştırma, Türk tüketicilerin kendilerine ya da çevrelerine küçük hediyeler aldıklarında kendilerini mutlu hissettiklerini, özellikle yakınlarına hediye alırken doğum günü ve özel günlerin yanı sıra, teşekkür etmek ve iyi bir haberi birlikte kutlamak için de sıklıkla armağan alma yoluna gittiklerini ortaya koyuyor. En fazla ailesini ve eşini mutlu etmek amacıyla küçük hediyeler aldığını belirten Türk tüketiciler için çikolata / tatlı / kek ve dışarıda yemek öncelikli armağanlar arasında yer alıyor.
Haber
CANTEK SOĞUK ODALARDA %25-72 ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYAN
i d ir t ş li e g r la a m it r o alg
Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 yıldır faaliyet gösteren ve 12 binden fazla soğuk depo kuran Cantek A.Ş, yaş meyve ve sebze depolaması konusunda teknoloji harikası Ar- Ge biriminde geliştirdiği çalışmalarla sektörde devrim yaratacak gelişmelere imza atıyor.
T
ürkiye’nin en çok istihdam sağlayan ve en büyük kapalı alana sahip şirketi olan Cantek A.Ş, soğuk depolama sektöründe teknoloji üreten Ar-Ge ekibiyle farklı pek çok sektör için soğuk depolar kuruyor. Soğuk depo için gerekli soğutucu, izolasyonlu panel ve soğuk depo kapılarını kendi tasarımlarıyla, kendi fabrikasında üreten Cantek, kendi ürettiği ürünleri yine kendi taahhüt ekibiyle monte edip kendi servisini kendisi veriyor, iş ortağı müşterileri üretimden montaja, keşiften servise kadar tüm hizmetleri tek elden alıyor.
30
Cantek’in Octopush adı altındaki ArGe birimi, geliştirdiği Akıllı Soğutma Makinası algoritmasıyla soğuk depolarda yüzde 25-72 arasında enerji tasarrufu sağladı, bu uygulamaları Alman Akredite Kuruluşuna (TÜV) test ettirerek sonuçlarını kanıtladı. Yıllardır
birlikte çalıştığı depo sahibi iş ortağı müşterileri, soğuk hava depolarında diğer işletmelere göre ton başına yüzde 45’e yakın daha az elektrik harcadıklarını kendileri ölçebiliyorlar. Cantek, tasarlamış olduğu OCTOSENSE Akıllı Kontroller’le soğuk odalarda yüzde 25-72 arasında enerji tasarrufu yapmakla beraber, akıllı defrost sistemiyle depo içerisindeki nem oranını da dengelemekte. Bu da ürünün içerisindeki nemi kaybettirmediği için ürünün sağlıklı olarak depodan çıkacağa güne kadar değerinde saklanmasını sağlıyor.
Haber
Türkiye’de ev dışında her iki noktadan birine ulaşan Unilever Food Solutions, bu yıl ilkbahar döneminde başlattığı Gıda Atığını Önleyelim projesiyle, ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltarak hem profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmek hem de doğaya olan olumsuz etkiyi azaltmak için önemli bir adım atmıştı.
U
nilever Food Solutions, proje kapsamında doğaya saygılı otelleriyle dikkat çeken Paloma Hotels ile işbirliğine gitti. Paloma Hotels otellerinde ölçümler, Mutfak Üretim Alanları Geri Dönüşüm Gıda Atıkları, Açık Büfelerden Misafir Geri Dönüşüm Gıda Atıkları, Satın Alma ve Stoklamadan Kaynaklı Gıda Atıkları başlıklarında yapıldı. Paloma Grubu otellerinin Genel Müdürleri, Yiyecek & İçecek Müdürleri, Mutfak Şefleri ve Mutfak Koordinatörleri için ‘Atık Yönetimi’ eğitimi düzenlendi.
Paloma Hotels – Atık ölçümlerinin ilk sonuçları: Paloma Grubu otellerinde (The Paloma Oceana Resort Hotel, Renaissance Antalya Beach Resort & SPA, Sentido Perissia Hotel) tabaktan dönen atıklarda günlük yaklaşık %10-12 (50-75) kg arasında azalma oldu. Misafirlerin tüketim tercihleri ortaya çıktı. Örneğin, otel misafirleri açık büfeden genellikle garnitür karıştırılmış yemekler yerine daha minimal yemekleri tercih ediyor.
32
Önder Arsan
Unilever Food Solutions ve Paloma Hotels Sürdürülebilir Mutfaklar için GIDA ATIĞINI ÖNLEYELİM PROJESİNDE BULUŞTU Atık yönetiminin düzenli yapılması ve organik atıkların diğer atıklardan ayrıştırılmasıyla birlikte Paloma Grubu, hayvan barınakları ile işbirliği yapabilmeye başladı. Mutfaktan ve tabaktan dönen atıklar ölçüldüğü ve tek bir konteynerde biriktirdikleri için çöp torbası tasarrufu sağlandı. Otel başına günlük çöp torbası tüketimi yaklaşık 40-50 adet azaldı. Çöp torbası tüketiminin azaltılmasının, Gruba yıl içinde maddi yönden sağladığı tasarruf yaklaşık 25.00030.000 TL düzeyinde olacak. Gıda Atığını Önleyelim Projesi ve Paloma Hotels işbirliğini değerlendiren Unilever Food Solutions Türkiye Genel Müdürü Önder Arsan şunları söyledi: “Gıda endüstrisi ve özellikle turizm sektöründeki işletmeler atık üretiminin yüksek olduğu sektörlerinin başında geliyor. Türkiye’de yaptığımız pilot araştırmalara göre, sektörde yıllık 325 bin ton gıda atığının olduğunu tahmin ediyoruz. Yaklaşık %20 dolayında gıda atığını azaltma, çoğu işletme için potansiyel olarak erişilebilir bir hedef. Bu yıl projeye başlarken ilk hedefimiz
sektörü ‘Gıda Atıkları’nın doğru yönetilmesi için bilgilendirmek ve bu alanda bilinç oluşmasına katkı sağlamak yönündeydi. Gerçekleştirdiğimiz eğitim ve ölçümlerle gıda atık yönetimi konusunda bilinç oluşturuyoruz. Son olarak Paloma Hotels ile gerçekleştirdiğimiz atık ölçümleriyle de hem yüksek misafir memnuniyeti hem de karlı mutfak operasyonunun yakalanması için önemli bir katkı sağladık. İşletmelere, yüksek misafir memnuniyeti ve kârlı mutfak operasyonu için çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz.” Unilever Food Solutions, ajandasını Unilever’in sürdürülebilirlik ajandasıyla buluşturduğu “Gıda Atığını Önleyelim” projesiyle, ev dışı tüketim sektörde gıda atık yönetimi konusunda bilinç oluşturmayı, profesyonel mutfaklarda gıda atıklarının iyi yönetilmesini sağlamayı ve işletmeler için minimum atık hedeflerini belirlemeye katkı sağlamayı hedefliyor. Unilever Food Solutions, ‘Atık Yönetimi Paketi’ni, tüm sektörün kolay ulaşmasını sağlamak için www.ufs.com web adresinden işletmelerin ilgisine sunuluyor.
Haber
Hem yeni hem deneyimli! Sektördeki 40 yıllık tecrübesini inovatif düşünceyle birleştirerek, kendini ve ürünlerini sürekli yenileyen, yeni tatlar peşinde koşan Neo Fırın, ev dışı tüketim sektörüne hızlı bir giriş yaptı. “İZ” Bırakan Unlu Mamuller
Y
üksek standartlardaki kaliteli ürünleri ve üst düzey müşteri memnuniyetiyle müşterilerinin damak tadına uygun ürünler geliştirmek, gelecek nesillere geçmişten tatlar sunmak ve global bir firma olmak amacıyla hareket ettiklerini belirten Neo Fırın Genel Müdürü Ziya Açıkça, hedeflerini, “Yeni ürünlerimizi ev dışı tüketim kanalıyla endüstriyel pazara sokmak ve birçok şehirde açacağımız Neo Fırın kafelerde ürünlerimizi müşterilerimize sunarak, dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan global bir şirket haline gelmek” olarak açıklıyor. Temelleri 1973 yılında Hacı Hüseyin Girgin tarafından İstanbul, Şişli’de atılan İz Unlu Mamuller, 40. yılında yeni markası Neo Fırın-Cafe ile unlu mamuller sektörüne yeni bir soluk getiriyor.
34
İşlerini ilk günkü heyecanla yaptıklarını belirten Ziya Açıkça, “Neo Fırın, 40 yıllık sektör tecrübesi ve inovatif düşünebilen yeni girişimcileriyle birlikte yepyeni bir heyecanla unlu mamuller sektörüne adım attık. Neo fırın markası ile hem donuk hem taze olarak yeni nesil ekmekler, tatlılar, börekler, pastalar, poğaçalar, şerbetli ve sütlü tatlılar üreten entegre bir işletme haline geldi” dedi.
Şirketin 1973 yılında üç tekerlekli seyyar tezgâhta başlayan 40 yıllık hikâyesi, 1982 yılına kadar unlu mamuller alanında devam etti. Bu tecrübesini 1982 yılında 4.Levent’te restoran açarak yiyecek sektöründe Türk ve Osmanlı Mutfağının zengin örneklerini sunan bir işletmede kullanan firma, 1985’te restoranın ikinci şubesini açtı. Aynı yıl, toplu tüketim sektöründe büyük bir ihtiyaç olduğunu fark eden firma, bu alanda istenilen kalite de hizmet verecek bilgi, deneyim ve altyapıya sahip olması nedeniyle toplu yemek sektörüne girdi. 2000 yılında, şirketi daha ileriye taşıyacak yeni nesiller devraldı. Yeme-içme sektöründe her geçen gün büyüyen ve gelişen firma olmanın gururu ile bugün 500 çalışanıyla toplu yemek, davet, organizasyon ve unlu mamuller alanında 40 yıldır faaliyet gösteriyor.
Röportaj
Hizmetkârlığa Soyunmuş
Bir Patron
Üç yıllık görev süresinin ilk yarısını geride bırakan Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, başta örgütlenme olmak üzere, ‘Yeni Neslin Beslenmesi’ gibi yemek sanayicisinin pazar payını artırmaya yönelik projelerle dolu yoğun bir dönemi geride bıraktı. Sorularımızı her zamanki içtenliği ve coşkusuyla yanıtlayan Bozdağ ile ev dışı tüketimin en önemli ayaklarından olan toplu yemek sektörünü konuştuk.
Ö
ncelikle büyük önem verdiğiniz ve göreve geldiğinizden bu yana her fırsatta dile getirdiğiniz ‘Yeni Neslin Beslenmesi’ olarak nitelendirdiğiniz projenizden söz eder misiniz? Ülkemizdeki 68 bin 500 okulda 17 milyon çocuğumuz var. Okula başladıklarında önce kantinlerle, tostlarla, sonra hamburgerlerle, en sonunda da ‘fast food’larla tanışıyor. Çocuklarımızın sağlıklı yetişmeleri, obezite, şeker ve kalp damar hastalıklarından uzak tutulmaları için bir proje ortaya koyduk. Çocuklarımız evlerinde ne yiyorsa bunu okullarda da temin etmek için yola
36
çıktık. Altyapıları hazır lisanlı 3 bin 800 yemek sanayicimizle, yemek pişirme ve dağıtım metodolojilerimizle ilgili bakanlıklarımıza sunmak kaydıyla tüm okullarımızın yemeğini vermeye talibiz. Her ildeki üyelerimiz, bulundukları ildeki okulların yemeğini yapacak. Ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlayacağını düşündüğümüz bu projemiz için ‘Süt yetmez, yemek de verelim’ diyoruz. Çocuklar 55 aylıkken artık okullu olup, test ve tost çocuğu oluyor! Tostu ver yesinler, testi ver çözsünler…
Annelerinden ayrıldığı gün bu çocuklar, annesinin yemeği yerine kantincinin verdiği tostu yemeğe başlıyor. Üç çeşit sıcak yemek yemeli bu çocuk. Devlet bunun için obeziteyle savaşıyor. Sağlık Bakanlığı yıllık 22 milyar lira bütçe ayırıyor bunun için. Okul Sütü projesini destekliyoruz ancak ‘yetmez’ diyoruz, ‘yemek de verelim’. Biz okula giderken, annemiz beslenme saatinden beslenmek için hazırlamaz mıydı? Hatta durumunuz iyiyse, annemiz de derdi ki; “oğlum bu muzu göstermeden ye, oğlum bu elmayı bir köşede ye.” Burada sosyal bir yara da var. Biz diyoruz ki; zengin öğrenciyle fakir öğrenci aynı masada, annesinin yemeğinde buluşsun ve sosyal bir paylaşım olsun. Çocuk orada kendinde bir fark görmesin. Biz, yeni nesil bir beslenme modeli ortaya koymaya çalışıyoruz. Yeni nesil beslenme bu süreçlerden geçiyor. İşte çocuğu tosttan ve testten kurtarma projesidir bu. Konunun ekonomik yönü nedir? Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nı entegre etmek istediğimiz bir model üzerinde çalışıyoruz. Bu entegrasyonun içinde 10 milyar TL’lik bir büyüklük çıkıyor.
Röportaj
Asker Patates Soymamalı!
Bunun 6,5 milyarlık bölümü gıda. Yani şu anda bulunduğumuz mevcut yapıya ek olarak 6,5 milyar TL’lik pazar çıkıyor. Ama mevcut pazarın iki katına çıkmasından öte, ekonomi çarklarının 6,5 milyar TL’nin tekrar lanse edilmesi, 400 bin insanın istihdam edilmesi, 1,5 milyon insanın da dolaylı olarak fayda sağlaması olarak düşünün. Bu projeyi hayata geçiremezsek bunca para hastanelere ve ilaç sanayine gitmeye devam edecek. Zaten harcanan bu parayla hiç olmazsa sağlıklı bir nesil yetiştirebiliriz.
Toplu yemek sektörünün ülkemizdeki Pazar büyüklüğü için neler söyleyebilirsiniz? YESİDEF, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na kayıtlı sayısı 3 bin 800 civarındaki toplu yemek hizmeti veren grubun çatı örgütüdür. YESİDEF, bugün için yıllık 6,5 milyar dolarlık iş hacmi, 400 bin kişiye istihdam sağlayan ve dolaylı olarak 1,5 milyon insanımızı ilgilendiren bir pazarı, Türkiye’de tarıma dayalı gıda sanayinin ürettiği ürünlerin yüzde 35-40’ını tüketen dev bir sektörü temsil ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nda 58 adet meslek grubunu bulunur. Yemek sanayicileri olarak bunların tamamından ya ürün alır ya da ürün satarız. Bugün, 100 bin araç yemeklerimizi dağıtmak için yollara çıkıyor, dolayısıyla otomotiv sektörünü harekete geçiyoruz. Her ay çalışanlarımıza yüz binlerce adet
Türkiye genelinde 43 birlikteki yaklaşık 110 bin askere YESİDEF üyeleri tarafından verilen yemek hizmetinin genişletilerek, 650 bin askeri kapsayacak şekilde 3 öğün yemek hizmetinin YESİDEF üyeleri tarafından karşılanması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Hüseyin Bozdağ, “Yemek sanayicileri olarak tüm altyapımızla hazırız. Orduya verilecek 3 öğün yemek hizmeti 3 milyar TL’lik bir pazar yaratacak. Herkes kendi işini yapmalı, Milli Savunma Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz da aynı görüşü paylaşıyor. Asker patates soyup karavana yıkamamalı. Bugün itibariyle 110 bin civarında askerimizi doyuruyoruz. Hizmetimizin dışında kalan 550 bine yakın askerimiz daha var. Hizmetin içeriği, kesinlikte işçilikle sınırlı olmayacak. Bizim en çok karşı çıktığımız konu bu. Bir hizmeti biz vereceksek, A’dan Z’ye vermeliyiz” dedi.
37
Röportaj
kıyafet dağıtıyor, tekstil sektörünü hareketlendiriyoruz. Tükettiğimiz temizlik malzemelerinden dolayı kimya sektörünü hareketlendiriyoruz... Örgütlenme konusunda dikkat çekici bir büyüme gösteriyorsunuz. Hedefinizde neler var? Ülkemizde her sabah 22 milyon insanımız; okula giden öğrenci, hastaneye giden hasta, cezaevinde yatan mahkûm, fabrikada çalışan işçi, ofiste çalışan sekreter, bunların hepsi öğlen saat 12 dediğinizde yemek yemek zorunda. Ankara’yı merkez kabul edersek, pergelle 3 saatlik uçuş mesafesinde 3 milyar insan yaşıyor. Bu 3 milyar insan, yemek sanayicisi olarak bizim yeni pazarımızı oluşturuyor. Hedefimiz, 2023’te pazarın büyüklüğünü 13 milyar dolara; yani pazarımızı iki katına çıkarabilmek. Bunun için de ‘81 ilde 81 dernek’ parolasıyla yola çıktık. Göreve geldiğimizden bu yana dernek sayımızı 5’ten 40’a çıkardık. Çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Biz sanayicimizin hizmetkârlığına soyunduk. Geçtiğimiz günlerde Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik ile toplu yemek sektöründe
38
istihdamı zorunlu personelin çalıştırılabilmesi için ilgili meslek odalarından belge almalarını öngören düzenleme kaldırıldı. Uzun zamandır gündeminizde olan bu durum sektöre ne kazandıracak? Toplu yemek üreten işletmelerde gıda mühendisi, veteriner hekim gibi istihdamı zorunlu personel çalıştırması ve bu personelden bağlı oldukları meslek odasından ilgili işletmede çalıştığına
dair belge almaları gerekiyordu. Meslek odaları da bu belge için noterden sözleşme, kapasite raporu ve kapasiteye göre de harç talep ediyordu. Mühendis odaları, devlette memur olarak çalışan bir mühendisin aldığı en düşük maaştan daha aşağıdaki bir ücretle sözleşme yapılmamasını istiyor, bunun altındaki sözleşmeleri kabul etmiyordu. Bu durumda
Hastanelerde Standardizasyon Sorunu Yaşıyoruz Yılda 3,3 milyar TL’yi bulan hastanelerde verilen yemek hizmetlerinde çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını, bunların giderilmesi durumunda hizmet kalitesinin ve memnuniyetin artacağını söyleyen Bozdağ, yaşanılan sorunları ve çözümlerini şöyle sıraladı: • Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler ile yemek firmaları arasında yapılan yemek sözleşmelerinin yürütülmesi sırasında; gerek yüklenici firmalar gerekse idareler açısından uyulması gereken kurallar her ne kadar idari ve teknik şartnamelerde belirtilse de; genel olarak hastanelerin talepleri ve şartnameleri arasında belli bir standardizasyon olmaması, fiziki olarak yan yana olan iki hastanenin birinde öğün
Röportaj
ise çalıştırılacak her bir personel için aylık 5000 TL gibi bir maliyet çıkıyordu. Biz mühendis çalıştırmaya karşı değiliz, karşı olduğumuz şey; mühendise ödenecek maaşın bize Oda tarafından dayatılması. Bakanlık, yaptığı yeni düzenlemelerle birlikte; istihdamı zorunlu personelde sözleşme ve asgari ücret uygulamasını, kapasite raporu ile meslek odalarına ödenen harç ve vize ücretlerini kaldırdı. Bundan sonra istihdamı zorunlu personelin SGK girişi yapılıp, “İşletme Kayıt Belgesi Başvuru ve Beyanname” belgesinin ilgili bölümüne personelin Adı-Soyadı ve TC Kimlik Numarasının yazılması ve bu personelde değişiklik olduğu takdirde ilçe tarım müdürlüğüne bildirilmesi yeterli olacak. Hak yerini buldu diyebilirim.
yemek fiyatı 3 TL iken diğerinde 5 TL olması gibi ilgili hususlar başta olmak üzere işin teorisi ile pratiğinin uyuşmadığı durumlar söz konusu olmaktadır. • Yaklaşık maliyetin doğru hesaplanamaması yemek üreticilerini mağdur eden bir durumdur. Kamu İhale Kanunu, ihalelerin kanunda belirtilen hükümler doğrultusunda amacına uygun
yapılması için yaklaşık maliyetin tespitine büyük önem vermesine rağmen idareler teknik şartname hükümlerini dikkate almadan benzer hastanelerin öğün fiyatlarını referans alarak yaklaşık maliyet belirlemektedir. Benzer kabul edilen hastanenin birinde yemek çeşidi 3 çeşit iken diğerinde seçmeli 8 çeşit olabilmektedir. Bu durumda hesaplanan yaklaşık maliyet kimi zaman çok yüksek kimi zaman hayatın olağan koşullarına göre oldukça düşük çıkmaktadır. • Hastane yemek hizmetleri liyakatli kurum ve insanlar tarafından yürütülmediği sürece yemek hizmetlerinde sorunların arkası kesilmeyecektir. Örneğin hastane yemek hizmetlerinde benzer iş deneyimi ağırlıklı olarak “Kamu veya özel sektörde malzemeli/ malzemesiz yemek hazırlama/dağıtma” işleri istenmektedir. Oysaki hastanelerde özellik itibarıyla hasta yemek hizmetini içermesi bakımından hastane iş deneyimine ihtiyaç olduğu kaçınılmazdır. Ülkemizde son yıllarda Suriyeli vatandaşlar için kurulan konteynerlerde yemek hizmeti sunma fırsatı bulup Türkiye’nin sayılı yemek firmalarından daha yüksek iş deneyim belgelerine sahip, piyasada tanınmayan birçok yemek firması faaliyet göstermektedir. Bu ve benzer firmaların hayati önem taşıyan hasta yemek
hizmetini yürütmesi, Sağlık Bakanlığının ihalelerine iştirak etmesi ve işin başına geçirilmesi bertaraf edilemez sorunlara yol açabilir. • Teknik şartnamelerde verilen gramajlar hastaneden hastaneye çok ciddi farklılıklar göstermektedir. Ülke genelinde belli bir standardizasyon bulunmamaktadır. T.C. Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde bulunmasına rağmen bir hastanede öğün başına 100 gr olan ekmek gramajı diğerinde 150 gr, bir diğerinde 200 gr olabilmektedir. Et yemeklerinden sütlü tatlılara kadar her bir hastanenin reçetesi birbirinden farklıdır. Bu sorunun önüne geçilmesi ancak Bakanlık düzeyinde tek tip şartname oluşturmak için adım atılması, ehil bir komisyon kurulması, komisyona Federasyonumuzun temsilcilerinin de katılımı, öneri ve tecrübelerinden istifade edilmesi ile çözüme kavuşturulabilir. • İhaleler çoğunlukla bir yıllık hizmet süresi için yapılmakta, kimi zaman ihale sonuçlanıncaya kadar işin süresi tamamlanmaktadır. (Örneğin; Haydarpaşa Numune Hastanesi 2013 yılı 9 aylık yemek ihalesi itiraz süreleri içinde işin süresi tamamlandığından iptal edilmek zorunda kalmıştır). Bu nedenle en az 24 ay ve daha fazla süreli ve aylık fiyat farkı uygulanan ihale süreçleri başlatılmalı, hayatın olağan akışına göre yüklenicileri cesaretlendirecek, hizmet kalitesinin artmasına yönelik işler yapılmalıdır.
39
Haber
Unilever Kişisel Bakım ve Ev Bakımında sürdürülebilir büyüme kapasitesini artırmak için Konya’da yeni bir üretim tesisine 150 milyon Avro’yu aşkın yatırım yapacağını açıkladı. Yeni fabrika, şirketin büyüme hedeflerine paralel olarak, üretim kapasitesini önemli ölçüde artıracak ve OMO, Domestos, Yumoş, Cif, Rinso, Elidor ve Dove gibi pek çok markanın üretimi bu tesiste yapılacak.
n e d ’ E Y İ K TÜR M I R I T A Y YENİ Unilever gibi sorumluluk sahibi işletmelerin yaptığı yatırımlar, Konya bölgesinin genel finansal ve ticari sağlığı açısından da olumlu bir katkı sağlamaya yardımcı oluyor” diye ekledi.
Mehmet Altınok
B
u fabrikanın tasarımında da, tıpkı Unilever’in kısa bir süre önce Konya’da açılan Dondurma Fabrikası gibi, Unilever’in sürdürülebilir iş modeli prensiplerine uygun şekilde, çevre üzerindeki etkisi çok düşük olan fabrikalar tasarlamakta kullandığı model temel alınacak. Konya’daki Ev ve Kişisel Bakım ürünleri fabrikasının enerji etkin motorlar, yağmur suyu toplama ve tam su arıtımı uygulamalarıyla LEED sertifikalı ve “0 katı atık” bir fabrika olması hedefleniyor. Unilever Türkiye CEO’su Mehmet Altınok “Ev ve kişisel bakım pazarının toplam boyutu yaklaşık 2,5 milyar Dolar ve %8-9
40
oranında büyüyor. Unilever için çok büyük bir potansiyele sahip ve Konya’daki yeni fabrika yatırımımızla bu potansiyeli sermayeye dönüştürebileceğiz” dedi. Altınok, “Geçtiğimiz Haziran ayında üretime başlayan ve 95 milyon Avro üzerinde yatırım yaptığımız Konya’daki yeni Dondurma Fabrikamızın ardından, bugünkü yepyeni yatırımımız ile büyümeye devam ediyoruz. Bu bizim Türkiye’deki büyümemizi sağlayacak yıllara yayılan ve milyonlarca Avro’luk yatırım planımızın bir başka örneği ve ülkemizin geleceğe yönelik uzun vadeli ekonomik gelişimi konusundaki kararlılığımızın altını çiziyor. Ayrıca,
Bir tarafta yeni fabrika inşa edilirken, diğer tarafta Unilever Türkiye ev ve kişisel bakım ürünlerinin üretim süreci Gebze’den tüm geçiş tamamlanana dek bir süre daha devam edecek. Unilever sorumlu bir işletme olarak, çalışanları ve diğer paydaşları ile birlikte çalışarak, onların bu aktarım sürecinin her aşaması ve Konya’da ortaya çıkacak fırsatlar ile ilgili düzenli bilgilendirilmelerini sağlamaktadır. Unilever’in Türkiye’de doğrudan kendisine bağlı 5000’i aşkın çalışanı bulunuyor. Merkez ofisi İstanbul’da bulunan şirket, Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde toplam 8 üretim tesisine sahiptir.
Haber
Selen Ersü
Murat Yılmaz
STARWOOD’UN YENİ MARKASINI
İSTANBUL’A GETİRİYOR İstanbul’da Atatürk Havalimanı yolu üzerinde yapımı devam eden Batı Şehir projesine bir de otel eklendi. Daha önce Wyndham Hotel Group ile 10 yılda 30 otel projesine imza atan Ever Turizm tarafından kiralanan otele, Starwood Hotels & Resorts’ün Four Points by Sheraton markasının getirileceği açıklandı.
İ
çinde Sheraton’un DNA’sını taşıyan Starwood Hotels & Resorts’ün yeni markası Four Points by Sheraton İstanbul’a geliyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’na 12 km mesafede yapımı devam eden Batı Şehir projesinin içinde yer alacak 36’sı süit 144 odalı otel için imzalar atıldı. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Starwood Hotels & Resorts, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Michael Wale, Four Points by Sheraton’ın Türkiye’deki portföylerine eklenmesinden son derece memnun olduklarını ifade etti. Wale, konaklama sektörü açısından
Türkiye’nin, hem tatil hem de iş otellerinin geliştirilmesine yönelik önemli fırsatlar barındırdığını kaydetti.
UYGUN FİYATLI OTEL OLACAK Ever Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü ise, “Türkiye’deki ilk ‘Four Points By Sheraton’ı açmak üzere Starwood ile anlaştığımız için çok mutluyuz. Batışehir projesi, İstanbul’daki ayrıcalıklı konumu ve çok amaçlı tesisleri ile markamıza tam uyum sağladı. Starwood gibi sektöründe dünya çapında bir lider ile İstanbul Batışehir gibi mükemmel tasarlanmış ve yapılmış bir projede beraber olmanın bütün ilgili
şirketler için bir başarı hikâyesi olacağına eminiz. Ever Grubu olarak dünyanın en saygın markaları ile işbirliği yaparak çözüm ortağı oluyoruz ve bu talebi karşılıyoruz. Four Points By Sheraton Batışehir bu işbirliklerinin en somut adımlarından biri oldu.10 yıllık yatırım planımız doğrultusunda yapacağımız 33 otelimizde de misafirlerimizi 5 yıldız konforunda ama daha uygun fiyatlarla ağırlayacağız” değerlendirmesini yaptı. Starwood Hotels & Resorts, Avrupa, Afrika & Orta Doğu, Satın Alma ve İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Murat Yılmaz “Avrupa’nın başlıca pazarlarında orta büyüklükteki pazar markalarımızı büyütmek gelişim stratejimizin temelini oluşturuyor. Starwood portföyündeki en güçlü yatırımlardan birisi olan Four Points by Sheraton konfor, stil ve uygun fiyatın ilgi uyandıran bir karışımını sunuyor ve böylelikle dünya genelindeki mülk sahipleri ve proje geliştiriciler için gittikçe daha çekici bir tercih haline geliyor” değerlendirmesini yaptı.
41
Mekan
LALELİ’DE
markası
bir dünya D
ünya standartlarında hizmet kalitesine sahip, ünlü Time dergisinin ‘İstanbul’daki en iyi kebap restoranı’ olarak seçtiği Köşebaşı’nın Laleli Darkhill Hotel çatısındaki restoranı, diğer restoranlardan özel bir yere sahip. Darkhill Hotel’in teras katında bir tarafı tarihi yarımada manzarasına, diğer tarafı ise eşsiz Marmara Denizi’ne bakan Köşebaşı, o lokasyonda açılan ilk ve tek “fine dining” (malzemeden atmosfere, pişirmeden sunuma kadar ince zevklere hitap eden mutfak akımı) restoran. Son yıllarda gerçekleştirilen organizasyon ve altyapı çalışmaları ile yükselen merkezlerden biri haline gelen Laleli ve çeperinde, uluslararası standartlarda hizmet veren tek restoran özelliğine sahip. Dekorasyonundan sunulan hizmete kadar her aşaması dikkatle ve özenle tasarlanan Köşebaşı Laleli’de, alanındaki
42
en iyi şefler, düzenli eğitimlere tabi tutulan personeller görev alıyor. 2008’den bu yana hizmet veren Darkhill Hotel’in seçkin ortamı, uluslararası marka Köşebaşı ile daha da zenginleşiyor.
Köşebaşı, klasik kebap restoranı anlayışını yıkarak, bir devrim yaratmış ve Türk mutfağındaki değişimin öncülüğünü üstlenmiş, dünyada en çok tanınan Türk restoranı. 18 yıldır, Türkiye ve dünyanın önemli ülkelerindeki şubeleriyle geleneksel lezzetleri modern sunumlarla birleştirerek günümüze taşıyan Köşebaşı’nın son şubesi Laleli Darkhill Hotel’de açıldı.
Mekan
Ortadoğu’nun ardından Avrupa’da…
Köşebaşı Laleli’nin mönüsünde diğer şubelerde olduğu gibi başlangıçlar; mezeler, spesiyal et yemekleri, kebaplar, tatlılar ve dünya mutfağının seçkin örnekleri ile deniz ürünleri yer alıyor. 100’er kişilik üst ve 200 kişilik alt kat oturma kapasitesiyle hizmet veren Köşebaşı Laleli, özellikle civardaki öğlen ve akşam yemek organizasyonları için kurumsal firmaları, Türk kültürünü simgeleyen kebabın ‘en iyisini’ arayan turistleri, eşsiz manzarası eşliğinde keyifli bir gece geçirmek ya da sadece kafe bölümünde kahvesini yudumlamak
isteyen yerli yabancı tüm misafirleri ağırlamayı hedefliyor. Her gün 12.00 – 23.30 arasında hizmet veren Köşebaşı Laleli’de, yazın açılan, kışın kapanan geniş, cam terası ile ferah ve huzurlu bir ortamı yakalamak mümkün. Şık dekorasyonu, geleneksek mutfağı, modern sunumları, sıcak atmosferi ve her zevke hitap eden lezzetleri ile Köşebaşı Laleli, unutulmaz bir deneyim yaşamak için İstanbul’daki birkaç adresten biri olmaya aday. www.darkhillhotel.com
Sürdürdüğü özgün yemek kültürüyle Conde Nast Traveler dergisinin 14.000 üyesi tarafından ‘Dünyanın En İyi 50 Restoranından Biri’ seçilen Köşebaşı, Uluslararası Turizm, Otelcilik ve Catering Endüstrileri Ödülüne ‘Türk mutfağını en iyi yansıtan restoran’ olarak da layık görülmüş. Toplam 28 şubeye ulaşan Köşebaşı, 2006’da Atina’da, 2007’de de Sao Paulo’da birer şube açmış. 2008 - 2013 yılları arasında açtığı Bahreyn, Dubai, Riyad, Abu Dabi ve Kuveyt şubelerinin gösterdiği başarı, bölgedeki büyüme stratejisinde etkin rol oynuyor. Dubai’de ikinci restoranını açan Köşebaşı, şu sıralar bölgede yeni şubelerin hazırlıklarını sürdürüyor. 2011 ilkbaharında Amsterdam’da açtığı şubesiyle Avrupa’ya açılan Köşebaşı, 2013 Eylül ayında açtığı Bakü şubesiyle lezzet zincirine yeni halkalar eklemeye devam ediyor.
43
Haber
HİLTON İSTANBUL BOMONTİ
İSTANBUL’UN ETKİNLİK OTELİ OLACAK! İstanbul en büyük oteli ve kongre merkezi olma özelliğini taşıyan Hilton İstanbul Bomonti hizmet vermeye başladı.
İ
stanbul’un en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti Otel ve Konferans Merkezi (Hilton İstanbul Bomonti) kapılarını açtı. 85’i suit olmak üzere 829 konuk odası olan otel 12 bin metrekarelik etkinlik alanına sahip. GA Design of London firması tarafından tasarlanan 34 katlı otel, aynı anda 6 bin 350 konuğu ağırlama kapasitesine sahip. Hilton Worldwide EMEA Başkanı Simon Vincent, açılışla ilgili yaptığı açıklamada, “Hilton İstanbul Bomonti tüm dünyadan gelen turistler için hayat dolu bir seçenek sunuyor. Şehrin sürekli artan cazibesine yeni bir dinamizm katacağına inanıyoruz. Hilton İstanbul Bomonti, muhteşem kapasitesi sayesinde, dünyanın en hızlı gelişen uluslararası konferans ve etkinlik merkezlerinden biri olan İstanbul’a Londra, Dubai ve Prag gibi şehirlerle rekabet etmek için gereken tüm desteği sağlıyor” şeklinde konuştu. Büyük konferans ve etkinlikler için seçenek oluşturacak otel İstanbul’un en büyük kolonsuz balo salonuna da ev sahipliği yapıyor. Otel, dijital kayıt ekranları, etkinlik planlamacılarına yönelik özel IRoom uygulamaları gibi en son toplantı teknolojilerinin yanında, düğün ve sosyal davetler için ideal açık hava teraslarıyla fark yaratıyor.
44
7 adet mutfak var! 80 kişilik şef kadrosu olan otelin yedi mutfağı sayesinde aynı anda 5 bin misafire hizmet verilebiliyor. Tüm gün yemek konseptiyle öne çıkan ve şef Yannis Manikis yönetimindeki the globe restoran yerel ve uluslararası mutfaklardan oluşan geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Dört açık pişirme istasyonu olan the globe’da geleneksel Türk mutfağı, Western Grill, Thai yemekleri ve Sushi’nin en leziz örnekleri sunuluyor.
Haber
On’larca
HİKÂYENİN KAHRAMANI STARBUCKS’TA
buluştu
B
Starbucks, Türkiye’deki 10. yılını kutladığı ‘On’un Hikâyesi’ isimli yarışmanın en beğenilen 10 hikâyesini, Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarlarından Ayşe Arman’ın kaleminden bir e-kitaba dönüştürdü. Ayşe Arman ve yarışmanın kazanan isimlerinin de katıldığı e-kitap lansmanı, Starbucks lezzetleri eşliğinde keyifli ve eğlenceli bir sohbete sahne oldu. Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarlarından Ayşe Arman’ın seçtiği, derlediği ve yeniden yorumladığı hikâyelerden oluşan e-kitabın tanıtımı, 19 Aralık Perşembe günü Bebek Starbucks’ta yapıldı
u hikâyeler 10. yılımıza renk kattı Starbucks Türkiye İş Birim Direktörü Tunç Tunaveli yaptığı konuşmada, “Türkiye’de ilk mağazamızı açtığımız 2003 yılından beri çok güzel hikâyelere ev sahipliği yaptık. Bu sebeple, Türkiye’deki 10. yılımızı bu hikâyelerin kahramanlarıyla kutlamak istedik ve böylece ‘On’un Hikâyesi’ isimli projemiz doğdu. Ayşe Arman ile birlikte yazı, fotoğraf ya da video ile gönderilen hikâyeleri tek tek inceleyerek en iyileri seçtik ve ortaya bu e-kitap çıktı” dedi. Ayşe Arman ise “Buradaki herkesin ortak bir noktası var: Hepimizin başrollerinde bizim olduğumuz ama hep çok sevdiğimiz o yerde, Starbucks’ta geçen hikâyeleri var. Ve tabii benim de. Benim için Starbucks artık bir kahve markası değil, hayatımın “vazgeçilmez”i. Starbucks’ta kendimi iyi hissediyorum. Bu projeyle çok güzel hikâyelere ortak olup çok güzel insanlar tanıdım. Starbucks hikâyelerinin kahramanlarından biri olarak, ‘On’un Hikâyesi’ isimli yarışmanın bir parçası olduğum için çok mutluyum” diye konuştu. ‘On’un Hikâyesi’ isimli yarışma için paylaşılan ve Ayşe Arman’ın yeniden yorumladığı 10 hikâyeden oluşan e-kitabı, Starbucks mağazalarında panolarda bulunan QR kodu okutarak akıllı telefon ve tablet bilgisayarlarınıza; www.onunhikayesi. com adresli mikro siteden indirerek okuyabilirsiniz.
Tunç Tunaveli
Ayşe Arman
45
Mekan
Balıkev’den
Konsept!
YENİ
Ü
nlü mimar Ali Türker’in sihirli dokunuşlarıyla yaratılan mekânda balık yemenin rengi de konsepti de değişiyor. İç mimarisinde renkli ahşap malzemeler kullanılarak tasarlanan mekân 80 kişilik oturma kapasitesiyle Etiler’e farklı bir soluk getiriyor. Sıcak salataları, balık köftesi, kremalı mantar soslu somon, balık çorbası ve diğer lezzet inovasyonlarıyla şehir hayatının temposuna uygun, sağlıklı bir beslenme vadeden Balıkev Mutfak, “Etiler’de artık sadece et yemek zorunda değilsiniz.” diyor. “En kaliteli balık en
46
pahalısıdır” anlayışını tamamen yerle bir eden Balıkev’de balık kokoreçten ahtapot tandıra kadar hiç tatmadığınız lezzetleri tatma imkânı bulabilirsiniz.
Deniz kıyısında balık yeme kültürü ve alışkanlığına alternatif getiren Balıkev, çok kısa bir sürede İstanbulluların uğrak noktası haline geldi. Akşamları Boğaz’da balık yeme kültürüne karşın, günün her saatinde balık yenebileceğini yaratıcı menüsüyle ve bulunduğu lokasyonları ile kanıtlayan Balıkev, uygun fiyata dileyene klasik tatlar, dileyene yeni ve yaratıcı lezzetler sunuyor.
Balık kültürünü baştan aşağı değiştirme misyonuyla 2007 yılında hizmet vermeye başlayan Balıkev, İstinye Park, Aqua Florya ve City’s Mahalle şubelerinden sonra Etiler Nispetiye Caddesi’nde de yerini aldı.
Mekan Merkezi konumu, güler yüzlü personeli, doğal ve organik tarım ürünlerinden oluşturulan özel “Business Lunch” menüsüyle Ruga Restoran, gün ortasında tüm stresinizi alacak.
RUGA’dan Business Lunch menü
G
ayrettepe’nin gözdesi Sürmeli Otel bünyesindeki Ruga Restoran, çevredeki şirket çalışanları ve iş dünyasına yönelik “Business Lunch” menüsüyle adından söz ettirmeye devam ediyor. Mutfak koordinatörü Uğur Alparslan’ın oluşturduğu “Business Lunch” menüsüyle Ruga Restoran, gün ortasında keyifli geçecek iş yemeklerine zemin oluşturuyor. Dekorasyonda rahatlık ve konforu şıklığıyla ön planda tutan Ruga, öğle aralarında iş stresinden uzaklaşıp, dinlenmek isteyenlerin de vazgeçilmez adresi oluyor. “Business Lunch” menüsünde ağırlıklı olarak organik gıdalara yer veren Ruga şefleri, “Business Lunch” menüsünü zaman almayacak, hızlı tüketilebilecek seçeneklerden oluşturuyor. Ruga’nın özel menüsünde, soğuk atıştırmalıkları Tayland usulü taze soğan ve kişniş ile harmanlanan dana eti salatası, mantarlı enginar salatası, karides, somon, ızgara tavuk ve biftek alternatifleriyle sunulan Sezar salatası oluşturuyor. Ünlü şef Uğur Alparslan’ın sihirli dokunuşlarıyla sunduğu öğle menüsünde, ana yemekleri ise sirke, kekik ve kimyon ile marina edilmiş somon şiş kebap, karidesli ve bal kabaklı risotto, pesto sosu ve zeytinle servis edilen fettucini oluşturuyor. Kırmızı meyve kompostolu sütlaç, lor peynirli taze meyveler, elma kıtırlı tart, meyve çeşnisi ile vanilyalı millefeuille, damaklarda özel tatlar bırakıyor. Toplamda 156 kişilik restoran kapasitesi ve açık alana çıkma imkânı sağlayan kış bahçesi alternatifiyle, açık mutfak konseptinde tasarlanan Ruga, taze ürünlerden oluşan, sağlıklı “Business Lunch” menüsüyle fark yaratıyor.
47
Turizm
i n e tndle
TURİZM
GEBE!
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED), araştırmasına göre; yeni yılda tatil anneleri, millennial kuşağı, glampingler, otel odalarının günübirlik ofise dönüşmesi, nehir turu ve kişiye özel rehberlik kavramları öne çıkacak. 2014 dünya turizminde toparlanma yılı olacak.
T
urizmde yaşları 18-30 arasında değişen gençlerin yanı sıra, yaşlılara yönelik ürün ve hizmetlere de tanık olacağız. Türkiye’yi, iklimiyle fiyat/kalite dengesini önemseyen turist, İstanbul’u ise iki kıta arasında denizaltından yolculuk deneyimi yaşatan Marmaray’ı merak eden gezginler tercih edecek. Seyahat danışmanlığının yerini Twitter, Facebook alacak, sosyal medya kanaat önderi olacak. Tüketici her şeyi, anında ve en ucuza yapabildiği ürünleri isteyecek. Klasik pazarlama yerini mobil pazarlamaya bırakacak. Avrupa yerine Afrika’ya gitmek moda olacak. Ayrıca eko hosteller de rağbet görecek. 2014’ün başlıca 12 turizm trendi şöyle olacak:
48
Kişiye özel rehberlikler yaygınlaşacak: Özel gezi rehberleri piyasası internette giderek canlanıyor ve klasik gezi rehberlerine alternatif olarak gelişiyor. Bunlar, Ruh ikizlerini buluşturup birbiriyle öneri alışverişinde bulunmasını sağlıyor. Restorandan mağazalara, kulüpten özel yerlere kadar yaklaşık 30 öneriyi içeren klasörler hazırlayıp iletişimlerini internet ve cep telefonları aracılığıyla yapıyorlar.
Millennial kuşak gezecek: 1980- 2000 yılları arasında doğan, günümüzde yaşları 18 ila 30 arasında değişen kesim “Millennialler” olarak tanımlanıyor. Arkadaşları veya organize turlarla, şehir şehir konser ve benzer etkinliklere katılmaya can atıyor. Bunlara yönelik hazırlanacak turlar rağbet görecek.
Turizm
Yaşlılara yönelik tesisler artacak: ‘Dur-durak bilmez’ olarak kabul edilen yaşlıların dünya çapındaki sayısı 1,5 milyar kişi olarak tahmin ediliyor. Müşteri ilişkileri konusunda son derece hassas olan bu kesim, kötü hizmete asla tahammül etmiyor. Kalabalıktan hoşlanmayan ve iyi para harcayan yaşlılara yönelik tesislerin sayısı artacak. ‘Yaratıcı turizm’ büyüyecek: Özgünlük, otantik ve deneyimleri buluşturan seyahatler ‘yaratıcı turizm’ olarak anılıyor. ‘Yaratıcı turizm’ deneyimine katılan aktif gezginler, gittikleri yerin halkıyla etkileşime girip, kültür alışverişte bulunuyor. ‘Tatil anneleri’ yeğenlerini tatile çıkaracak: Profesyonel bir işi olan ama çocuğu olmayan hala ve teyzeler yeğenlerini alıp tatile götürecek. Harcama gücü yüksek olan, yeğenlerinin bir anlamda ‘tatil annesi’ olmayı göze alan bu kesime yönelik özel turlar düzenlenecek. Oteller günübirlik ofislere dönüşecek: İş dünyasının yoğun insanları arasında, otel odalarını günübirlik ihtiyaçlar için kullanma eğilimi hız kazanacak. Otel odalarını yüzde 70’e varan cazip fiyatlardan günübirlik kullanacak olan iş dünyasının insanları, burada dinlendikten sonra yoğun tempolarına başlayacaklar. Şehir turizminin yıldızı parlayacak: İstanbul mevcut turistik değerlerinin yanı sıra, iki kıta arasında deniz altından yolculuk deneyimi sunan Marmaray
sayesinde daha da cazip hale gelecek. Dünyada ise ağırlıklı olarak 15 ila 40 yaşındaki kesime hitap eden temalı kentler geliştirilecek. Yeni bloklar çok konuşulacak: Dünyada tek kutupluluğa karşı gelişen yeni bloklar turizmde de belirleyici olacak. Önceki yıllarda sıkça duyduğumuz BRICS bloğuna Sri Lanka, Endonezya, Malezya, Meksika ve Arjantin’den oluşan SLIMMA ile yine Meksika, Malezya, Endonezya, Nijerya ve Tayvan’ın oluşturduğu MMENT bloğunu çok konuşacağız. Teknoloji belirleyici olacak: Bilgi teknolojilerindeki hızlı değişim turizmde hem işletmeler hem de tatilci cephesindeki tüm gelişmelerde belirleyici bir rol oynayacak. Sosyal medyadan her alanda yararlanılacak. Seyahat danışmanlığının yerini Twitter, Facebook alacak ve sosyal medya başköşeye oturacak. Klasik pazarlama yerini mobil pazarlamaya bırakacak. Molalarda masaj rağbet görecek: Otel veya bir kongre merkezinde toplantıya katılanlar, toplantılara ara verilen molalarda sağlıklarını iyileştirip rahatlamak istiyor. Bu eğilim toplantı
aralarında hem de havalimanlarında kısa süreli masaj hizmetlerini yaygınlaştıracak. Glamping’ler daha da öne çıkacak: Glamping, İngilizce ‘Glamourous’ (göz kamaştırıcı) ile ‘Camping’ (kamp) kelimelerinin bileştirilmesiyle ortaya çıktı. Lüks otel odasını aratmayan bu özel çadırlar, harcama gücü yüksek, açık hava konseri ve diğer etkinlikleri seven kesimin ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanıyor. Nehir turları gözde olacak: Gemideyken suyla yakın temasta olmak, karadayken ise birbirinden güzel manzaraları yerleri gezmek isteyenler nehir turlarına katılacak. Volga, Ren, Seine, Tuna, Mekong, Yangtze, Amazon, Kwai ve Duoro en gözde nehirler olarak karşımıza çıkacak.
49
Sağlık
Unlu mamuller endüstrisinde kullanılan yağların
Prof. Dr. Tanju Besler
G
ünlük diyetimizde, besinlerin içeriğinden aldığımız yağlara “görünmez yağ”, doğrudan yağ olarak aldıklarımıza da “görünür yağ” denir. Ülkemizde, birey başına düşen günlük görünür yağ tüketimi 20-50 g arasında değişmektedir. Yağ tüketimimizin %50’sinden fazlasını görünmez yağlar (Yağlı tohumlar, süt ve süt ürünleri, yumurta, et, vb. besinlerin içeriğindeki yağlar) oluşturur. Shortening’ler ve margarinler, besinsel ve fonksiyonel özellikleri tüketicilerin belli ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değiştirilmiş yağ sistemleridir. Fırıncılık, şekerleme ve pastacılık alanlarında kullanılırlar. Hamur İşlerinde Kullanılan Yağlar Hamur işlerinin yapımında kullanılan yağlar, özellikle ergime noktası ve plastisite (yoğrulabilirlik) özellikleri açısından değişiklik gösterir. Arzu edilen fiziksel özelliklere ek olarak, raf ömrü ve beslenmeye ilişkin gereklilikleri karşılamaları gerekir. Kaliteli bir hamur işinin, lezzetli, beklenen raf ömrüne sahip ve en önemlisi sağlıklı olması gerekir.
Üretim teknolojileri ve Sağlıkla etkileşimi Yağlar, kaynaklarına göre hayvansal ve bitkisel olarak sınıflandırılır. Hayvansal yağların oluşumu, hayvanın beslenmesinden etkilendiği gibi, bitkisel yağların yapısı da bitkilerin yetiştirilme şeklinden etkilenir. Oda sıcaklığındaki sıvı yağların bileşiminde daha çok doymamış yağ asidi bulunurken, katılarda doymuş yağ asitleri bulunur.
sonucu, daha ucuz ve daha dayanıklı bir alternatif olarak üretilmiştir. İçeriği oleik ve margarik asitlerin gliserol esterlerinin karışımından oluştuğu için, oleomargarine olarak isimlendirilmiştir. Sofra margarini, kısımlara ayrılmış, karıştırılmış, çeşitli derecelerde hidrojene edilmiş ve/veya interesterifiye Yağlar, hamur işlerinin diğer ana bileşenleri olan edilmiş uygun yağlardan (soya fasulyesi, kolza un ve bazen de şekerle reaksiyona girerek etkilerini çekirdeği/kanola, keten tohumu, palmiye, palmiye gösterirler. Böreklik yağlar birkaç türde olabilirler: çekirdeği, hindistan cevizi, balık) üretilir. Bunların Tereyağı veya margarin içerebilir, %80’i yağdan oluşup dışında, içeriğinde yüzey-aktif ajanlar, proteinler, ve aynı zamanda sıvı fazı içerebilir veya %100’ü tuz, su, gıda katkı maddeleri, aroma ve vitaminler yağdan oluşur ve “shortening” olarak adlandırılırlar. bulunur. Margarinler, trans yağ asitlerinin tek kaynağı Margarin değildir. Süt ürünlerinde ve bitkisel yağlarla Margarin, 1860’lı yıllarda Avrupa’da popülasyonun yapılan börek ve benzeri ürünler de trans yağ hızla artmasıyla tereyağı yokluğunun oluşması içerir. Ayrıca günümüzde, kolesterol düzeyini
50
düşürdüğü belirtilen fitosterol eklenmiş margarinler de bulunmaktadır. Günümüzde kullanılan teknoljiyle margarinlerde trans yağ asitleri neredeyse “yok” noktasına indirilmiştir. Shortening “Shortening” terimi yağın, besin bileşenlerinin yapısını yağlamaya, zayıflatmaya veya kısaltmaya gönderme yapar. Hamur işlerine gevreklik, yapısal güvenilirlik, yağlama, havanın birleşimi, ısı transferi ve beklenen raf ömrü gibi özellikleri kazandırır. Shortening içermeyen bir hamur işinde, gluten ve nişasta parçaları birbirine yapışır ve çiğnendiğinde sertlik hissi verir. Hamur işlerinde kullanılan yağlar, genellikle yüksek oranda doymuş yağ asidi ve/veya trans doymamış yağ asidi içerirler. Çok lezzetli olan bu ürünleri tüketirken, içerdikleri ‘’gizli’’ yağ hiç akla gelmez. Shorteningler ayrıca kızartma yağı olarak da kullanılır. Ülkemizde margarin üretimine benzer şekilde shortening üretimi, kısmi hidrojenizasyon sürecinden geçirilerek gerçekleştirilmektedir. Böylece trans yağ asidi miktarları klasik üretim teknolojilerine göre azaltılmıştır. Yapılan birçok çalışmada klasik üretim teknolojileri kullanılan margarinlerin %35-60 aralığında trans yağ asidi içerdiği, shortening, kızartma ve yağlarda bu içeriğin %50’ye kadar çıktığı rapor edilmiştir. Trans yağ asitleri, kardiyovasküler hastalıklara yol açma riskine sahiptir. Bu nedenle, trans yağ asidi içermeyen shortening üretilmeye çalışılmaktadır. Yakın zamanda mango ve mahua yağları kullanılarak trans yağ asidi
Sağlık Katı Yağların Margarine İşlenmesi Margarin, katı ve sıvı yağlardan; yer fıstığı, pamuk, soya, kolza ve ayçiçeğinden elde edilen tohum yağlarından yapılır. Margarinlere katılan katkı maddelerinin başında ise, yağ fazı ile su fazı arasında oluşan emülsiyonun stabilitesini sağlayan emülgatörler gelir. Tereyağı taklidi bir yağ olması nedeniyle, margarinlere tereyağı rengi vermek üzere renk maddeleri de katılır. (Palm yağı ve havuçtan üretilen β-karoten gibi). Margarinlerin üretiminde kullanılan yağlar, tereyağının aksine tokoferol (E vitamini) dışında diğer vitaminleri içermediğinden, margarinlere yağda eriyen diğer vitaminlerin eklenmesi zorunluluğu da zaman içerisinde oluşmuştur.
içermeyen shortening (kurabiye, kek ve bisküvi üretiminde kullanılan türü) hazırlanmasının mümkün olduğu rapor edilmiştir. Yağların Üretim Teknolojileri Hidrojenasyon: Bitkisel yağlar sıvı yapılarından dolayı margarinler ve shorteninglerden daha yumuşak iken, doymuş yağlar daha serttir. Hidrojenasyon (sertleştirme) süreci, doyurma sürecidir. Sıvı yağlardan katı yemeklik yağların üretilmesinde 20. yüzyılın başından beri yaygın olarak kullanılan teknolojilerden biridir. Yumuşatma (Tempering): Yumuşatma, yağların normal kullanımlarındaki fiziksel durumlarını kazandıkları süreçtir. Bu işlem, shortening ve margarinlerin fonksiyonel özelliklerini artırır. Örneğin, yumuşatılmış kek shorteningi kullanılarak daha hacimli kekler elde edilebilir. Yumuşatmanın, shorteningin dayanıklılığını da etkilediği rapor edilmiştir. Isıtma: Endüstriyel olarak ya da evde ısıtma, besini hem daha lezzetli kılar, hem de mikroorganizmaları yok ederek daha güvenli olmasını sağlar. Işınlama: Işınlama, bazı besinlerde patojenleri (hastalığa neden olan organizmalar) öldürmek için kullanılır. İnteresterifikasyon: İnteresterifikasyon, bir yağ veya yağ karışımının bir katalizör eşliğinde (örneğin, sodyum metoksid), yüksek sıcaklıkta işlenmesidir. Böylece, besinin dokusunda değişim sağlanır. Hidrojenasyona ilave olarak yapılan interesterifikasyon trans yağ asitlerinin kullanılmasında bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Kısımlara Ayırma (Fractionation): Tüm doğal yağlar, değişik yağ asidi dağılımlarındaki
Margarinlerin içerdiği su fazı, mikroorganizmaların oluşumuna uygun bir ortam yarattığından, içeriğine önlem amaçlı sorbik asit, benzoik asit ile bunların Na ve K tuzları gibi konservatif maddeler de eklenebilmektedir. Margarinlerin işlenmesindeki temel madde genellikle fermente yağsız süt olmasına rağmen, tereyağı aroması her zaman yeterli düzeyde oluşmaz. Tad ve kokuyu tereyağı düzeyinde oluşturabilmek için, triaçilgliserol karışımlarıdır. Değişik metodlarla, kısmi 5-7 mg/kg oranında diasetil, 0.5-0.7 mg/kg düzeyinde veya hemen hemen tam ayırma mümkündür. süt asidi ve küçük zincirli oksi yağ asitleri ile kimi Böylece, yüksek oranda doymuş veya doymamış laktonlar, aroma maddeleri genel gıda mevzuatına moleküller, parçalarla zenginleştirilmiş fraksiyonlar ve uygun olarak eklenir. Ayrıca, margarinlerde tuz oranının bu sayede arzu edilen fiziksel, dokusal ve metabolik en çok %0.1-0.2 olmasına izin verilse de, özel istekler özelliklere sahip ürünler elde edilebilir. Bu tür bir dâhilinde tuzlu margarin adı altında tüketime sunulmak ürünü, yağ malabsorbsiyonu olan hastalar kullanabilir. kaydı ile, %2 oranında tuz kullanılabilmektedir. Ancak Kristalizasyon: Moleküllerin sıvı halden katı hale burada kullanılacak tuzun, yemeklik derecesinde rafine geçişi olarak tanımlanabilir. Margarinlere kuru edilmiş olması ve kesinlikle bakır ve demir bulaşıklığı olmayan bir tat katmak ve mikrobiyal bozulmalara içermemesi gerekir. karşı dayanıklılık kazandırmak için kullanılır. Emülsifiye Etme: Margarin üretimindeki son aşamadır. Yağ ve su fazları, başka bileşikler yardımıyla Tanju Besler Kimdir? 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme karıştırılıp homojen hale getirilir. Margarinde su ile yağ fazı arasında sabit bir emülsiyonun oluşması, çok ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 1988 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri önemli yapısal bir özelliktir. Enstitüsü Beslenme ve Diyetetik Programı’ndan Yüksek Lisans ve 1995 yılında Southampton Margarin Üretimi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnsan Beslenmesi Margarin üretimi üç aşamadan oluşur: Yağların ve sulu fazın emülsifikasyonu, yağ fazının kristalizasyonu programından Doktora derecelerini aldı. ve kristalize olmuş emülsiyonun plastisifikasyonudur Temel uzmanlık alanları arasında “beslenme ve diyetetik”, “beslenme ve besin biyokimyası” (bir anlamda yoğurulması). bulunmaktadır. Başta Sağlık ve Gıda, Tarım Margarinin 4oC’de, buzdolabından alındığında kolay ve Hayvancılık Bakanlıkları olmak üzere, sürülebilir olması için, katı oranı bu sıcaklıktayken birçok kamu ve kamu dışı kurumlarda %30-40 olmalıdır. Oda ısısında yapısını koruması için beslenme, besin ve temel sağlık alanlarında 10oC’de %10-20, ağızda tamamen erimesi ve yağlı bir tat bırakması için de 35oC’de %3’den daha az katı kurul üyelikleri bulunmakta ve danışmanlık yapmaktadır. Birçok ulusal ve uluslararası yayın oranına sahip olması gerekir. Margarinin raf ömrü sahibi olan H.Tanju Besler, Türkiye Beslenme ve yaklaşık 12 haftadır. İçindeki maddeler iyi olduğu Sağlık Araştırması 2010, Ulusal Obezite Eylem ve prooksidantlar (bakır gibi) var olmadığı sürece, Planı gibi bazı araştırma ve çalışmalardaki oksidasyon (oksijen ile temas durumunda tepkime koordinatörler arasında yer almıştır. oluşumu) bir sorun olmayacaktır.
51
Sağlık
Sağlıklı alışveriş alışveriş liSteSi liSteSi
Ece Eser / Diyetisyen
BalkaBağı ÇorBaSı x8 1 porsiyon 54 kcal Hazırlık Süresi (Pişirme Hariç) 25 dk. Pişirme Süresi 35 dk. Kategori 25 dk. Pişirme Metodu 35 dk. Yöre Türkiye - Genel malZemeler Balkabağı 500 Gram etsuyu 4 Su bardağı (200 ml lik) Defne Yaprağı 2 Yaprak Süt (Yarım Yağlı)1 Su bardağı (200 ml lik) karabiber 1 Çay kaşığı tuz (İyotlu) 1 Çay kaşığı Balkabağını yıkadıktan sonra küp küp doğrayın ve tencereye alın. Üzerine defne yapraklarını ve et suyunu ekleyerek, kısık ateşte yumuşayıncaya kadar pişirin. Piştikten sonra blenderdan geçirin, kıvamı çok koyuysa biraz daha su ekleyin. Sütü, karabiberi ve tuzu ekledikten sonra, birkaç dakika daha pişirip ocaktan alın
52
Y
ıllar önce, her mahallede sadece birkaç tane bakkal bulunurdu. Zaman içinde önce sayıları arttı, sonra da sırasıyla yerini marketlere, hipermarketlere, günümüzde de büyük mega marketlere bıraktı. Bakkalların sayısı giderek azalırken, mega marketler ve içlerindeki ürün çeşitliliği çoğaldı. Besin yelpazesindeki çeşitlilik ve marketlerin büyüklüğü, karşılıklı olarak birbirini etkilemeye başladı. Sonuç olarak sağlıklı alışveriş bilinci geliştirmek, giderek büyüyen bu sistem içerisinde kazanılması gereken bir alışkanlık halini aldı.
Sağlıklı alışveriş bilinci oluşturulmasında ilk adım, etiket okumaktır. Ürünlerin etiketlerinde yazan bilgilendirme ve terimlerin ne anlama geldiğini bilmek gerekir: Bir ürünün düşük kalorili olması demek, 100 gram katı gıdanın 40 kaloriden daha az enerjiye sahip olması demektir. Sıvılarda da,
100 mililitresi 20 kaloriden az ise düşük kalorili sayılır. Bir ürünün şekersiz olması, katıların 100 gramında ve sıvıların 100 mililitresinde 0.5 gramdan daha az şeker içermesi demektir. Bir besinin kolesterol içermemesi ise, 100 gram katı gıdadaki veya 100 mililitre sıvı gıdadaki kolesterol miktarının 0.005 gramdan az olmasıdır. Sağlıklı bir alışveriş için, alışverişe çıkmadan önce alman gerekenlerin bir listesini oluştur ve alışveriş sırasında bu listenin dışına çıkmamaya çalış. Listedeki besinleri alırken birden fazla marka ile karşılaşırsan, ürünlerin etiketlerini okuyup karşılaştırarak seçimini yapabilirsin. Sen de alışveriş listesi hazırlamayı ve etiket okumayı alışkanlık haline getirerek, daha sağlıklı alışverişler yapabilirsin.
Haber
Türkiye’nin ilk Feng Shui Oteli
Workinn’in Mutfaklarında
İNOKSAN imzası var!
W
orkinn Hotel’de Feng Shui öğretisinin temeli olan 5 element (ağaç, ateş, toprak, metal ve su) değişik formlarda, renklerde ve materyallerde dengeli bir biçimde kullanılmış. Feng Shui oteli olarak da adlandırılan Workinn Hotel’de; Yin ve Yang’ın dengesini lobi, restoran, bar, pastane, toplantı odaları, spor ve spa alanları gibi ortak mekânlarda ve odaların tamamında hissetmeniz mümkün. Özellikle bulunduğumuz çevrenin ihtiyacı olan ve kendinizi daha iyi hissetmenize yol açacak doğa ile birlik hissi tüm alanda vurgulanıyor. Workinn Hotel, 105 Business Room, 26 Executive Room, 2 Handicap Room, 14 Junior Suite, 8 Premier Suite, 6 Apart Room, 1 Presidential Suite’den oluşan toplam 162 adet birbirinden konforlu odalarıyla kaliteden ödün vermeden hizmet sunuyor. Mutfağın lideri İnoksan ise otelin; ana mutfak, bar, pastane kafe mutfağı ve ileride açılmak üzere pişirici cihazlar hariç çatı katı banket mutfağı ve bodrum kat banket mutfağını projelendirdi. İlklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdüren İnoksan, Türkiye’nin ilk Yeşil Bina Leed Gold sertifikalı oteli tarafından da tercih edilerek, mutfağın lideri olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
54
Endüstriyel mutfak sektörüne ışık tutan projelerin mimarı İnoksan, ilklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdürüyor. Kocaeli Gebze’de inşa edilen Workinn Hotel, ülkemizde bir sanayi bölgesinde yer alan Yeşil Bina Leed Gold sertifikalı ilk otel olma özelliğine sahip. Workinn Hotel’in mutfakları ise ilklere imza atan İnoksan tarafından projelendirdi.
Açık mutfak konseptinin trend olduğu son günlerde, misafirlerin de açık mutfaklara olan ilgisi artıyor. Bu doğrultuda açık mutfak tercih eden Workinn Hotel, profesyonel mutfak tercihi İnoksan’dan yana kullandı. İnoksan’ın projelendirdiği Workinn Hotel açık mutfağı, misafirlerin önce göz daha sonra damak zevklerine hitap edecek cinsten tasarlandı. Açık mutfakta gönül rahatlığıyla yemek yiyen misafirlerin taleplerini de göz ardı etmeyen Workinn Hotel, otelin diğer mutfakları gibi burada da İnoksan profesyonelliğine güvendi.
Haber
Bu yıl Shangri La İstanbul, Marriott İstanbul Hotel Şişli, Sheraton Adana Hotel, Wyndham Petek İstanbul, Radisson Blu Hotel İstanbul Pera gibi başarılı projelerde yer alan Guestinhouse, distribütörü olduğu Bentley Europe BV tarafından ‘Yılın Distribütörü’ seçildi.
“Yılın Distribütörü” Seçildi
G
uestinhouse; turizm, ağırlama ve konaklama sektörüne ürün tedariğinde lider bir isim olarak pek çok otel açılış ve yenileme projesine imza atmaya devam ediyor. 2013 yılında yaptığı başarılı çalışmalar ile hem distribütörü olduğu firmalardan hem de müşterisi olan otellerden tam not alan Guestinhouse, Bentley tarafından “Yılın Distribütörü” ödülüne layık görüldü. Guestinhouse’un yönetici ortakları Burcu Erdoğan Ergül ve Güray Ergül, Bentley CEO’su Mark Okkerse ve Bentley Satış Müdürü Dion Bosch’un takdim ettiği ödülü, İstanbul’da 11 Aralık akşamı Zuma İstanbul’da yapılan özel bir kutlamayla teslim aldı. Mark Okkerse, ödülü takdim ederken, Guestinhouse’a Bentley tarafından 2009 yılında verilen ilk ödülü hatırlatarak, bütün Bentley distribütörleri arasında ilk kez Guestinhouse’un ikinci kez
“Yılın Distribütörü” olmaya hak kazandığını vurguladı. Burcu Erdoğan Ergül, 2013 yılının en iyi distribütörü seçilmelerinin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, “Guestinhouse, geniş ürün gamı ve projelere özel gerçekleştirdiği çalışmalarıyla uluslararası standartlarda hizmet vermeyi hedefleyen otellerin tercihi olmaya devam ediyor” dedi. Guestinhouse’un diğer iş ortaklarından da bahseden Ergül, sözlerine şöyle devam etti: Türkiye’de temsil ettiğimiz dünya
markalarıyla iş ortaklığımıza çok önem veriyoruz. Sektörün en kaliteli ürünlerini sunan bu markaları seçkin Türk otelleriyle buluşturmaya hızla devam etmekteyiz. Amacımız Türk otellerinin de, uluslararası arenada kalitesini kanıtlamış bu ürünlere Guestinhouse’un satış öncesi ve sonrası hizmet desteğiyle kolaylıkla sahip olmaları. Bentley marka ütüleme ünitelerimiz, karşılama tepsilerimiz, kettlelarımız, ekstra yataklarımız, saç kurutma makinelerimiz, bebek yataklarımız ve banyo tartılarımız; otel kullanımına yönelik şık tasarımları ve kullanım kolaylıkları ile Türkiye’nin seçkin otellerinin standartlarında yer alıyor ve biz de bununla gurur duyuyoruz.” Bentley’nin yanı sıra, Wanzl, Indel B, Starmix, Heute, Crown International, Craster, Foundations, John Eduard K gibi uluslararası markalar da Guestinhouse kalitesi ile Türkiye pazarında yer alıyor.
55
Haber
ET SEKTÖRÜNDE BİR İLK! Gıda Güvenliği Uygulamaları
Mesleki Eğitim Programı:
Gıda güvenliğinde başarının ancak eğitimli personel ile erişilebilen bir hedef olması gerçeğinden hareketle Kalite Sistem Laboratuarları tarafından geliştirilip koordine edilen SAFEMEAT_EU projesi Avrupa Birliği’nde et sektörüne yönelik alanındaki bir ilk olma özelliğini taşıyor. SAFEMEAT_EU “Et Sektöründe Gıda Güvenliği Uygulamalarının Geliştirilmesi” (2013-1-TR1-LEO05-47583) Projesi Avrupa Komisyonu LLP Leonardo da Vinci Programı tarafından desteklenmeye hak kazandı ve proje 1 Aralık 2013 tarihinde resmen başladı. 56
A
vrupa ülkelerinde et sektörüne odaklanmış olan ilk yenilikçi e-öğrenme programı olma özelliğini taşıyan SAFEMEAT_EU projesi, et sektöründe çalışan personelin ve uzmanların kendi sektörlerindeki gıda güvenliği uygulamaları hakkında pratik ve teorik olarak bilgilendirilmesi ve mevzuatlara uyum konusunda altyapının desteklenmesini amaçlıyor. Kalite Sistem Grubu’nun liderliğinde Türkiye, İspanya, Avusturya ve Letonya’dan konsorsiyuma katılan 6 uzman kurumun ortaklığıyla yürütülecek program kapsamında et sektörü özelinde online eğitim materyalleri geliştirilmesi, düzenlenmesi planlanan çalıştaylar ile
eğitim programının yayılması, çalışanların bilgi birikiminin arttırılması ve böylelikle et sektöründe gıda güvenliği ve kalitesine yönelik uygulamaların geliştirilmesi öngörülüyor. Et sektöründe gıda güvenliği programının müfredatı, alanında dünyaca tanınan uzman profesyoneller tarafından Türkçe, İngilizce, Almanca ve İspanyolca olmak üzere dört lisanda hazırlanacak. Ülkemizden binlerce sektör çalışanının yararlanacağı bu eğitim programının sektörde yaşanan nitelikli personel gereksinimine önemli bir çözüm getirmesi öngörülüyor. Kalite Sistem Grubu Genel Müdürü Samim Saner’in koordinatörlüğünü yürütecek olduğu proje için AB 2 yıl süreyle 300.000 Euro’nun üzerinde kaynak ayırdı.
Mekan
Ataşehir’e yeni mekân: T
istanbul
CAFE LOCALE
ürk ve dünya mutfağından eşsiz lezzetleri bir arada sunmak düşüncesiyle hayata geçen Cafe LOCALE İstanbul, Ataşehir’de kapılarını açtı. Cafe-restoran konseptinde hizmet veren Cafe LOCALE İstanbul; profesyonel mutfak kadrosunun özenle seçerek hazırladığı yemek menüsü ile fark yaratıyor. Güne sağlam bir kahvaltı ile başlamak isteyenler için zengin bir menü alternatifi sunan Cafe LOCALE İstanbul, kalorisi ayarlanmış özel kahvaltı seçenekleri ile özellikle spor sonrası beslenmesine dikkat edenlerin vazgeçilmezi olacak. Yemek yemeyi ihtiyaç olmaktan çıkarıp keyfe dönüştüren Cafe LOCALE İstanbul günün her saati misafirlerini farklı lezzetlerle buluşturuyor. Özellikle mekânın girişinde yer alan tatlı bölümü, yemeğini en güzel şekilde noktalamak isteyenlerin gözünden kaçmayacak. Ataşehir’e yeni soluk getiren Cafe LOCALE İstanbul geniş içecek menüsü ise kışın en soğuk havalarının yaşandığı bu günlerde gerek arkadaş buluşmaları gerekse iş toplantılarına eşlik edecek farklı alternatifleri bir arada sunuyor.
Cafe LOCALE İstanbul, seçkin lezzetlerinin yanı sıra, renkli ve özel tasarımıyla da dikkat çekiyor. Gün ışığını en iyi şekilde kullanarak aydınlık ve ferah olacak şekilde tasarlanan Cafe LOCALE İstanbul, yüksek tavanı, cam kubbesi ile hemen göze çarpıyor. Yeşil ve kırmızı renklerin hakim olduğu mekanın kendine özgü tasarımlarıyla öne çıkan aydınlatma aksesuarları ise güzel bir ambiyans oluşturuyor. Mekânın şüphesiz en marjinal kararı cam kubbenin hemen altına yerleştirilmiş olan 80 yaşındaki zeytin ağacı olmuş. Rahatlık ve konforun ön planda olduğu mekânda, farklı farklı oturma birimleri size kendinize ait bir köşede olduğunuz hissini veriyor. www.locale.com.tr
Renkli mimarisini eşsiz lezzetlerle harmanlayan Cafe LOCALE İstanbul, Ataşehir’de açıldı. Cafe LOCALE İstanbul yeni yılda yeni tatlar keşfetmek, keyifli vakit geçirmek isteyenlerin ilk adresi olacak.
57
Mekan
Beymen Zorlu Center’ın son buluşma mekanı:
Morini Teras İstanbul’un gözde “New Yorker”ı Morini, şimdi Beymen Zorlu Center Terası ile geliyor!
B
eymen Zorlu Center, 2014 coşkusunu kısa zamanda İstanbul’un değişmez mekanlarından biri olan Morini’yle yeni açılan terasına taşıyor. Yepyeni barı, eşsiz kokteylleri ve yeni yıla özel lezzetleriyle hizmet verecek olan Morini Teras, soğuk kış günlerini sıcacık ortamıyla ısıtıyor. 6 Michelin Yıldızlı Şef Michael White’ı İstanbullularla tanıştıran Morini Restaurant şefin menüsünden atıştırmalıklarla Beymen Zorlu Center Teras’da 2014’ün vazgeçilmez mekanlarından biri oluyor. Bu arada Eben Freeman imzali Morini Kokteyllerinin en mudavimleri arasında Heidi Klum’un da bulunduğunu hemen hatırlatalım. Morini Teras Happy Hour’ları ve yeni yıla taşıyacağı sürprizleriyle mutlaka uğranması gereken mekanlar arasında yer alıyor.
58
Haber
İİB organizasyonuyla alım heyetleri geliyor! Fuara İstanbul İhracatçı Birlikleri organizasyonuyla yurt dışından çeşitli ülkelerden alım heyetleri getirilecek. EDT EXPO 2014’e 50’nin üzerinde ülkeden alım grupları ve bireysel alıcılar bekleniyor. Fuarda yurt içi ve yurt dışından 50 bin profesyonel, katılımcı firmalarla iş bağlantıları yapacak.
İKİNCİ KEZ KAPILARINI
AÇIYOR E
Türkiye’de 13 - 14 milyar Euro dolayında pazar büyüklüğüne ulaşan Ev Dışı Tüketim Ürünleri Sektörü, CNR Expo’da kendi ihtisas fuarında ikinci kez buluşuyor.
EDT EXPO’nun yurt dışı ziyaretçi çalışmaları kapsamında hedef bölgelerini ise; Rusya, Belarus, Bulgaristan, Ukrayna, İran, Irak, Mısır, Libya, Bahreyn, BAE, Katar, Sudan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Cezayir, Tunus, Suriye, Fas, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere, Polonya, Romanya, Makedonya, KKTC, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Malezya’nın da aralarında yer aldığı ülkeler oluşturuyor. EDT EXPO kapsamında düzenlenecek çeşitli yarışmalar ve semineler fuarı daha zengin bir konuma getirecek. Sektöründe öncü isimlerin katılacağı “Başarı Hikâyeleri”, ünlü mutfak şeflerinin yer aldığı “Osmanlı Mutfağı Yarışması” ile “Pasta Tatlı Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması” organizasyondaki etkinlikler arasında bulunuyor.
DT EXPO Ev Dışı Tüketim - Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı, ETÜDER (Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği) ile CNR Holding kuruluşu Sine Fuarcılık iş birliği ve İİB-İstanbul İhracatçı Birlikleri desteğiyle 27-30 Mart 2014 tarihleri arasında düzenleniyor. Ev Dışı Tüketim noktalarının her türlü gıda, temizlik, hijyen ve sarf malzemelerinin tedariğini sağlayan lider firmalarının katıldığı EDT EXPO ile sektörün ticaret hacminin yükseltilmesi amaçlanıyor. Beş salonda gerçekleştirilecek fuarın, ilk fuara oranla %80 büyüyerek yaklaşık 45. 000 metrekare fuar alanına ulaşması hedefleniyor. Geçen yıl mart ayında ilki düzenlenen ve sektörden tam not alan organizasyonun ikincisinde 400’ün üzerinde marka yer alacak.
59
Le Meridien
İstanbul Etiler’de
www.latorre-restaurant.com
Mekan
Asya Mutfağından Esintiler
İ
stanbul’un her iki yakasına hakim muhteşem manzarası ile dikkat çeken, şehrin yeni nesil oteli Le Meridien İstanbul Etiler’in 4.katında hizmet veren La Torre Restoran, Asya mutfağından esintilerle yepyeni bir konsept hazırladı.
Uzakdoğu mutfağının yakın lezzetleri, Fareastanbul konsepti ile, hafta içi her gün, özel bento kutuları içerisinde ve 3 farklı menü alternatifiyle sunuluyor; Fareastanbul, Fareast ve İstanbul. Le Meridien İstanbul’un Executive şefi Tarkan Özdemir “Uzakdoğu mutfağında uzun yıllara dayanan tecrübemizle birlikte asya mutfağından lezzetleri yerel tatlarımızla birleştirmek ve her menü için karma lezzetler oluşturarak konuklarımızı şaşırtmak istedik. Bu eşsiz konseptlerdeki menüleri tadarak yaratıcı lezzetlere kapılarını aralamak için misafirlerimizi bekliyoruz” dedi.
60
Fareastanbul Box ile Uzakdoğu ve Türk mutfağı bir araya geliyor. Paçanga böreği, balık şiş kebap, marine edilmiş deniz tarağı, tavuklu ve karidesli dim sum gibi lezzetler deneyebileceğiniz tatlar arasında. Fareast Box, daha bilindik ve sıklıkla tercih edilen Uzakdoğu lezzetlerinden oluşuyor. Karabiberli dana bonfile, karides ve yengeçli çin böreği, limon otu marinalı ızgara tavuk, canton usulü dim sum bu lezzetlerden sadece birkaçı. İstanbul Box ise geleneksel Türk yemeklerinin Fareastanbul konsepti ile yeniden yorumlanmış hali. Midye dolma, içli köfte, kızarmış pastırmalı karides, hünkar beğendi ve mantı bu geleneksel lezzetlerden bazıları.
Le Meridien İstanbul Etiler’in 4.katında hizmet veren La Torre Restoran, Asya mutfağından lezzetlerin yer aldığı yeni bir konsept yarattı: Fareastanbul
Mekan
Chocolate Bistro&Bar: Baştan aşağı yenilenen dekorasyonuyla, Nişantaşı’nda, misafirlerine bambaşka bir deneyim yaşatmaya hazırlanan Chocolate, yepyeni mönüsüyle de oldukça iddialı ve her damak tadına hitap edecek şekilde geniş bir yelpazeye sahip.
dekorasyon yeni lezzetler
bildiğiniz gibi!
Özellikle et severlere soğuk kış aylarında muhteşem lezzetler sunan Chocolate; mönüsünde yer alan ‘Dana Kürek’ ve ‘Arizona Steak’ ile gelenlerden tam not alırken, etini sos ve sebze eşliğinde tercih edenlere de ‘Kestane Mantarlı Dana Madalyon’ ile lezzet şöleni yaşatıyor. Sadece atıştırmalık tercih edenlere şiddetle tavsiye edilen; taptaze kızartılan çıtır kalamar, Ege lezzetlerini tek bir salatada harmanlayan enginarlı roka salatası ya da ev yapımı Ricoatta peynirli Ravioli’, Chocolate’ın kış aylarında vazgeçilmezleri arasında yerlerini koruyorlar.
www.chocolatebistrobar.com
C
hocolate Bistro&Bar, farklı konsepti, yenilenen dekorasyonu ile Nişantaşı’nda muhteşem lezzetler sunmaya devam ederken; aynı zamanda müziklerini de yenileyerek, müdavimlerinin karşısına yepyeni bir yüzle çıkıyor.
Chocolate Bistro&Bar, baştan aşağı yenilenen dekorosyonu ve zengin mönüsüyle Nişantaşı’nda sizleri bekliyor.
61
Mekan Sanat, tarih ve eğlencenin çekim merkezi Karaköy’de yeni bir kafe semt müdavimlerine ‘merhaba’ dedi. Adı ‘Word of Mouth’ etkisinin gücünden ilham alınarak konulan WOM Karaköy, sıcak ve samimi dekorasyonu, naif ve benzersiz lezzetleriyle misafirlerini şımartıyor.
KARAKÖY’ÜN
yeni ritmi
W
‘WOM!’
om’un menüsünde, mekânın atmosferi ile bütünleşen özel yemekler ve zengin kahve, çay çeşitleri sunuluyor. Confit Somon Linguini, Sirloin Steak, Wom Kalamar Salatası, Bonibon Burger bunlardan sadece bazıları. Wom Karaköy’de, öğle yemeklerinde zamanla yarışanlar için de lezzetli seçenekler var. Uluslararası lezzetlerin yanı sıra Geleneksel Türk mutfağı lezzetleri de yer alıyor. Yöresel Karadeniz Mıhlama, Çıtır Mantı, Wom Serpme Türk Kahvaltısı, Wom Karaköy’un menüsünü kusursuz bir şekilde tamamlıyor. Begonvil’in Reyhan Şerbeti hiçbir yerde sunulmayan sadece Wom Karaköy’e özel hikâyesi ile de sempati kazanan eşsiz bir lezzete sahip. Sıkıcı ofis ortamından sıkılan, evde tek başına çalışmak istemeyenler için de yepyeni bir adres olan Wom Karaköy, kahve ve çaylarınızın yanında tercih edebileceğiniz ıslak kek ve cheesecakeler ile de iş çıkışı buluşmalarınıza tat katıyor. Semtinden aldığı sanatsal kimliği mekâna taşıyan Wom, Mimarsinan öğrencilerinin sanat objelerine yer vererek, dekorasyonunuzda farkındalık yaratıp değer katacak ürünleri satışa sunarak destek oluyor.
62
Wom Karakoy Adres: Kemankeş Mahallesi Rıhtım Caddesi Yuva Sokak No. 4F Telefon: (0212) 706 07 00
Mekan
The Marmara Pera’nın
sokak lezzetleri
çok sevildi
T
he Marmara Pera’nın, toplantılar için sunduğu Sokak Lezzetleri menüsü iş dünyasından büyük ilgi görmeye devam ediyor. Altenatif menü, The Marmara Pera’nın satışlarını yüzde 20 oranında artırdı. Sokak lezzeti avcısı Kurtuluş Usta ve ekibi tarafından hazırlanan Sokak Lezzetleri menüsünde özellikle kestane, sahlep, leblebili boza gibi sürprizler, toplantılarını The Marmara Pera’da yapanları mutlu ediyor. Menünün beğenilen lezzetleri arasında anne tarzı erikli, kayısılı tartlar, 5 çaylarında tarçın kokulu kekler, kaşarlı gevrek simit, tam deminde çay, ıslak hamburger de var.
The Marmara Pera, toplantılar için hazırladığı özel menülere İstanbul’un Sokak Lezzetleri’ni ekleyince satışlarını yüzde 20 oranında artırmayı başardı. Özellikle Sokak Lezzetleri menüsünde yer alan sahlep, leblebili boza, tarçın kokulu kekler büyük ilgi görüyor. The Marmara Pera nohutlu pilav, kestane kızartması, tantuni gibi lezzetlerle iş toplantılarını farklı tatlarla renklendirmek isteyenlere ideal bir seçenek sunuyor.
Kağıt helvadan tantuniye kadar birçok seçenek mevcut İstanbul’un Sokak Lezzetleri menüsünde sabah saatleri için taze sıcak simit arasında kaşar peyniri, üstüne serpiştirilmiş pudra şekeri eşliğinde küt böreği, tatlı tuzlu kurabiye çeşitleri ile cam bardakta demleme çay ikramı var. Öğleden sonra menüsünde kestane kızartması, meyveli dondurma ile kağıt helva, susamlı grissini gibi lezzetleri tatmak mümkün. Paketin açık büfe menüsünde ise ızgara balık ekmekten lavaş ile tantuniye, nohutlu pilavdan tartar sos ile midye ve kalamar tavaya, sakızlı su muhallebisinden ızgara köfte, bulgur pilavı ve çoban salatasına kadar birçok geleneksel lezzet bulunuyor.
63
Haber
BENEO’dan
HAYAT BOYU
Sağlıklı Beslenme Bileşenleri
Hayatın tüm evrelerindeki sağlığı iyileştirecek dengeli bir diyeti düşünmeye başlamak için hiçbir zaman çok erken değildir. Bununla birlikte sağlık ve lezzet bir bütünlük içerdiğinden tüketiciler ancak lezzetini ve yapısını sevmeleri durumunda fonksiyonel yiyecek ve içecek ürünlerini seçerler. Bu düşünceden hareketle, önde gelen fonksiyonel bileşen üreticilerinden BENEO, 2013 Avrupa Gıda Katkı Maddeleri Fuarı’nda (Food Ingredients Europe, FIE), geliştirdiği bileşenlerinin, lezzet ve yapıyı korurken hatta geliştirirken sağlıklı yaşlanmayı destekleyen ürünlere nasıl dâhil edileceğini gösteriyor.
H
ayatın tüm evrelerinde fonksiyonel bileşenler Dünya nüfusu giderek yaşlanıyor. 2015 yılında Avrupa’da 15 ile 24 yaş arasındaki insanların iki katı kadar 55 ile 74 yaş arasında insan olacak (Kaynak: Mintel/UN). Yaşam süresi uzamaya devam ederken çoğu insan sağlıklı yaşlanmıyor. Sağlıklı ve aktif bir hayat biçimi sürmek sağlıklı yaşlanma için anahtar olarak kabul edilirken, dengeli beslenme bunun içerisinde tamamlayıcı
64
bir rol oynuyor. Düşük glisemik indeksli yiyecekler ve lif içeriği zengin bir diyet her yaşta sağlıklı olmak için ana unsurlardandır. Bunların yanında, değişik yaş evreleri belirli beslenme taleplerini ve tüketici tercihlerini beraberinde getiriyor. Düşük glisemik indeksli karbonhidratlar ve hipoalerjenik pirinç türevlerinin yanı sıra prebiyotik lifler gibi makro besin bileşenleri bu ihtiyaçları karşılayacak potansiyele sahip olup hayatın her evresinde sağlıklı beslenmeyi sağlayabilir. Örneğin;
Haber
Bebekler: Bebek besinlerinin en yüksek standartları karşılaması zorunludur. BENEO’nun bebek mamasına yönelik pirinç nişastası endüstriyel ve yasal şartları karşılamaktadır. Doğal olarak elde edilen bu yapı düzenleyicinin, hipoalerjenik, temiz etiketli, organik ve genetiği değiştirilmemiş sebze ve meyve bazlı kavanoz mamalarında kullanılması uygundur. Çocuklar: Çocukların şekerli şeyleri sevdiği ve çok fazla ve çok sık yeme eğiliminde olduğu bir gerçektir. BENEO’nun Palatinose™ ve ISOMALT ürünleri bu şeker tüketme isteğini besinsel faydalar ile birleştiren düşük glisemik etkili, diş dostu şekerleme çözümleri sunar. Gençler: Gençlik, gelecekte kemik erimesini engellemek için kalsiyum depolarının doldurulmasının gerektiği evredir, ancak yapılan gıda seçimleri çoğu zaman bu ihtiyacı yansıtmamaktadır. BENEO’nun prebiyotik lifi Orafti® Synergy1 kalsiyum alımını ve kemik mineral yoğunluğunu artırmaya yardımcı olur. Bu nedenle, Synergy 1 içeren sporcu veya müsli barları hatta içecekler diyet sırasındaki ekstra kalsiyum ihtiyacını karşılamaya destek olabilir. Orta Yaşlılar: Hayatın bu çok aktif döneminde tüketicilerin çoğu enerji ve kilo yönetimini destekleyecek içecek ve
BENEO Hakkında;
Hindiba kökü, şeker pancarı, pirinç ve buğdaydan elde edilen fonksiyonel bileşenler sunan BENEO, bir ürünün besinsel ve teknolojik özelliklerini geliştirmeye yardımcı olacak ideal partnerdir. BENEO bileşenleriyle elde edilen en önemli besinsel faydalar; ‘daha az yağ’, ‘daha az şeker’, ‘daha az kalori’, ‘lif ilavesi’, ‘glütensiz’ , besinsel ibareler ise enerji yönetimi, sindirim, kemik ve diş sağlığının yanı sıra süt ürünü alternatifleridir. Temel teknolojik faydalar lezzet ve yapı geliştirmeye odaklanmaktadır. BENEO, beslenme bilimi ve regülasyon ile ilgili belirleyici görüşler sağlayan BENEO-Institute (BENEO-Enstitüsü) ve uygulama teknolojisi konusunda danışmanlık sağlayan BENEO-Technology Center(BENEO Teknoloji Merkezi) ile müşterilerini daha dengeli ve sağlıklı yiyecek ürünleri geliştirebilmeleri için aktif olarak destekliyor. BENEO, Südzucker Grubu’nun bir bölümü olup yaklaşık 900 kişiye istihdam sağlıyor ve Belçika, Şili, Almanya ve İtalya’da üretim birimleri bulunuyor.
atıştırmaların arayışındadır. BENEO’nun düşük glisemik indeksli karbonhidratı Palatinose™ dengeli bir enerji kaynağını daha uzun bir süre boyunca sağlar. BENEO’nun prebiyotik lifleri oligofruktoz ve inulin, bir ürünün lif içeriğini artırırken lezzet ve yapısını bozmaz. Hatta bu lifler ürünlerin kalorisini azaltarak tüketicilerin daha az kalori tüketmesine yardımcı olabilir. Yaşlılar: Sindirim sisteminin sağlıklı tutulması yaşlı tüketiciler açısından önemli bir konudur. Lif alımının artırılmasıyla doğal yöntemlerle düzenli bir sindirim sistemine sahip olmak ve kabızlık ile savaşmak mümkündür. BENEO İcra Kurulu Üyesi Dr. Matthias Moser, “İnsan vücudu elastik bir bant ile kıyaslanabilecek “esnek” bir organizmadır. Yeniyken mükemmel çalışır ancak eskidikçe esnekliğini kaybeder. Sonuç olarak, vücudun esneklik süresinin uzatılması yaşlılıkta bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) önlenmesi için gereklidir. Anahtar besinlerin dengeli bir diyete dâhil edilmesiyle çoğu vakada obezite, diyabet, kemik erimesi, bağırsak ile ilişkili bozukluklar, kalp ve damar hastalıkları ve diş sağlığı sorunlarının ötelendiği veya engellendiği görülmektedir. Bileşenlerimiz üreticilere tüketicilerin her yaşta sağlıklı ve aktif bir hayat tarzı sürmeleri için yardımcı olacak dengeli, pratik ve lezzetli yiyecek ve içecek çözümlerinin geliştirilmesi için çeşitli yollar sunmaktadır” diyor.
65
Haber
135 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin en eski zeytinyağı markası olan Komili, Ayvalık Ticaret Odası öncülüğünde 1-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 9. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ne ana sponsor olarak destek verdi ve hasat coşkusunu Ayvalıklılarla birlikte yaşadı. 9. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ne Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da katılım gösterdi.
Ümit Ersoy
Komili ile Ayvalık’ta
Tuncay Özilhan
zeytin hasadı coşkusu Z eytinyağı sektörüne emek verenlerle Ayvalık halkının bir araya geldiği 9. Ayvalık Zeytin Hasat Günlerinin bu yılki sloganı ‘Zeytinyağı,Türkiye’nin Milli Yağı’ idi. Komili, 9. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’nde gerçekleşen, Ana Gıda Genel Müdürü Ümit Ersoy’un da konuşmacı olduğu “Zeytinyağı: Türkiye’nin Milli Yağı” panelinde, zeytinyağına emek veren ve Türkiye’de zeytinyağı kültürünün gelişimine katkı sunan kişi ve kurumlara teşekkür etmek amacıyla 2009 yılından bu yana verdiği “Zeytinyağının Gururları Ödülü”nü takdim etti. “Zeytinyağının Gururları Ödülü”nün bu seneki sahibi Türkiye’nin en eski zeytinyağı üreticilerinden ve yağhane sahiplerinden, Sayın Abdullah Ertem oldu.
66
Hasatın farklı bir etkinliği de Zeytin Ağacı’nın yetiştiği bereketli Ayvalık topraklarında yer alan Ana Gıda’nın fabrikasında davetlilere verilen zeytinyağı tadım eğitimi oldu. Eğitimin ardından zeytinin ağaçtan soframıza zeytinyağı olana kadar geçirdiği aşamalar anlatılarak zeytin sıkımı gerçekleştirildi. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Ana Gıda Genel Müdürü Ümit Ersoy ile birlikte dallardan zeytin toplayarak 2013-2014 sezonunun ilk hasadını gerçekleştirdi. Hasadın ardından Özilhan, zeytin sıkımı gerçekleştirerek kendi zeytinyağını kendisi üretti.
Bilişim
2014 GLOBAL ENDİŞE YILI Dijital Güvenlikte
ESET, 2014 yılı ile ilgili global djiital güvenlik öngörülerini paylaştı. Buna göre internette yoğunlaşan tehditler ve gizlilik tartışmaları nedeniyle kullanıcılarda giderek artan endişe, 2014 yılına damgasını vuracak.
Y
eni yılda mobil platformlar, siber suçluların gözdesi haline gelirken, yeni siber suç türlerinin de ortaya çıkmasına tanık olacağız. Akıllı otomobiller, akıllı binalar, kısaca akıllı olarak tanımlanabilecek tüm bilgisayar kontrollü sistemlerin tehdit altında olabileceğini gözlemleyeceğiz. ESET NOD32 Teknolojisi ile proaktif dijital koruma alanında dünya lideri olan ESET, 2014 Trendleri ile ilgili tahminlerini bir raporla duyurdu. ESET; son bir yılda yoğunlaşan dijital tehditler, sofistike hale gelen zararlı yazılımlar, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’na (NSA) bağlı çalışan ancak Rusya’ya sığınan Edward Snowden’ın açıklamaları ve pek çok ülkede devam eden internet üzerindeki bilgi akışı ve gizlilik mekanizmaları tartışmaları nedeniyle 2014 yılında kullanıcıların çevrimiçi güvenlik konusuna giderek artan endişeyle yaklaşacaklarını öngörüyor.
ESET, “Gizlilik hakkındaki endişeler, kullanıcı tarafı için iyi bir başlangıç olarak öne sürülebilir. Ama bu, bilgi güvenliğinin
bütün yönlerinden haberdar olan insanlar için olmazsa olmazdır. Diğer türlü, bilgisayar tehditlerinin etkisini azaltmak mümkün değildir“ açıklamasını yaptı.
Mobil siber suçluların yükselişi Akıll cep telefonu kullanımındaki olağanüstü artış, mobil platformları siber suçluların temel hedefi haline getirdi. Özellikle Android işletim sistemine yönelik kötü amaçlı yazılımlarda 2013 yılında bir yıla göre % 60 artış söz konusu. Bu önemli artış 2014 yılında da devam edecek. ESET Latin Amerika Araştırma Laboratuarı’ndaki uzmanların tespitine göre siber suçlular, mobil platformlara saldırmak için geleneksel saldırı yöntemlerini kullanmayı sürdürecekler yani temelde kritik zayıflıkların keşfi ve daha sonra kötü niyetli kodlar ile sömürme yöntemini mobil teknolojilere uygulayacaklar.
67
Haber
n a m o R i g Çiz a n ı r a l n u Tutk
T
! r be a h güzel
ürkiye’deki çizgi roman tutkunlarının orijinal ve güncel çizgi romanlara kolayca erişememe sorunlarına çare olmak isteyen Saran Online, dijital ortamda çizgi roman okuyabilme olanağı sunan Kommiks markasını yarattı. İlk etapta Marvel Comics ile işbirliğine giden Kommiks, çizgi roman severlere Örümcek Adam’dan Hulk’a, X-Men’den Fantastik Dörtlü’ye ve Demir Adam’dan Thor’a kadar tüm orijinal Marvel karakterlerinin yepyeni maceralarını Türkçe olarak sunacak. Kendine has çizimleri, diyalogları, karakter orijinleri ve olay örgüleriyle tüm dünyada köklü bir hayran kitlesine sahip olan çizgi romanlar dijital devrimle birlikte bir sektör oldu. Dünyanın en büyük çizgi roman portallerinden comiXology’nin yayınladığı verilere göre; kişi başına yılda dijital çizgi romanlar için harcanan miktar ortalama 100 dolara ulaştı. Platform kullanıcılarının yüzde 80’i ise çizgi romanları tabletlerinden okuyor. Mobil cihazların tüm dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte önceleri güncel ve orijinal nüshalarına ulaşmanın hem pahalı hem de zor olduğu çizgi romanlar hızla akıllı cihaz ortamına taşınıyor.
Türkiye’de 7’den 70’e herkes dijital çizgi roman okuyabilecek! Saran Holding’in dijital yayıncılık, sosyal bahis, spor haberciliği gibi alanlarında faaliyet gösteren bir alt markası Saran Online, tüm dünyada hızla yayılan
68
Türkiye’nin dijital çizgi roman platformu Kommiks ile çizgi roman tutkunları, güncel ve orijinal içeriklere her an her yerden ulaşabilecek dijital çizgi roman trendini Türkiye’deki çizgi roman tutkunlarıyla buluşturma adına Kommiks markasını yarattı. Saran Online’ın Marvel Comics’in tüm dünyadaki Türkçeleştirilmiş dijital yayın haklarını satın almasıyla birlikte, 7’den 70’e tüm çizgi roman severler artık Örümcek Adam’dan Hulk’a, X-Men’den Fantastik Dörtlü’ye ve Demir Adam’dan Thor’a kadar tüm orijinal Marvel karakterlerinin yepyeni maceralarını Türkçe olarak, evde, arabada, okulda, iş yerinde, tatilde, kısacası diledikleri yerde, son derece uygun fiyata okuyabilecekler.
Saran Online CEO’su Sadok Kohen,“Ülkemizde artık orijinal, güncel, yüksek görsel kaliteli ve Türkçe içeriklere sahip çizgi romanlara ulaşmak zor olmayacak. Türkiye’nin dijital çizgi roman platformu Kommiks sayesinde, eskiden yüksek fiyatları nedeniyle lüks tüketim olarak değerlendirilen çizgi romanlara çok daha uygun fiyatlara erişilebilecek. Üstelik tüm maceralar Türkçe olacak. Dünyada milyonlarca insanın yararlandığı bu hizmet ülkemizdeki sayısı bir hayli fazla çizgi roman sever kitleye ulaşabilecek. Üstelik diledikleri an ve diledikleri yerde…”
Haber
‘TAV’LAYAN UYGULAMA! Binnur Güleryüz Onaran
T
AV Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü Binnur Güleryüz Onaran, “Yolcuların uçuş ve havalimanı bilgilerine kolay, hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlayan TAV Mobile, havayolu ulaşımını tercih edenlerin kullandığı uygulamalar arasında ilk sırada. İki yıl önce hizmete sunduğumuz TAV Mobile kullanıcılardan büyük ilgi gördü. Şimdi bu uygulamayı yeni hizmetlerle zenginleştiriyor, yolcu ve havalimanı dostu projeler geliştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. TAV Havalimanları’nın dört ülkede işlettiği dokuz havalimanını kapsayan TAV Mobile’ın yeni sürümü kullanıcılara Türkçe ve İngilizce dil seçeneği ile sunuluyor. Kullanıcı arayüzü yenilenen uygulamada
‘flight track’ modülüyle harita üzerinden uçağın kalkış ve varış noktalarını görmek; uçuş rotasıyla uçağın tahmini lokasyonunu takip etmek mümkün. ‘Augmented reality’ modülü ile de İstanbul Atatürk Havalimanı iç ve dış hat terminallerindeki ‘gate’ler, restoranlar, eczane, danışma gibi noktalar akıllı telefonların kameraları kullanılarak, havalimanı içindeki pozisyonları ve bilgileri görülebiliyor. Yolcular uygulama üzerinden havalimanındaki yeme-içme mekânlarına oy verip değerlendirme de yapabiliyorlar. iOS ve Android platformunda çalışan TAV Mobile ile iç hatlar ve dış hatlarda giden ve gelen uçak bilgileri listelenip, arama yapılabiliyor. Ayrıca havalimanına ulaşımla ilgili olarak Havaş, metro ve araç kiralama bilgileri görülebiliyor. Havalimanında geçiş üstünlüğü, transfer, hızlı check-in gibi ayrıcalıklar sunan TAV Passport Kart’la ilgili bilgi edinmek; havalimanlarının bulunduğu
TAV Bilişim Hizmetleri’nin geliştirdiği TAV Mobile uygulaması birçok yeni modül ve Türkçe dil desteği ile hizmete sunuldu. TAV Havalimanları’nın işlettiği havalimanlarında yolculara sunulan hizmetlerle ilgili bilgilere gerçek zamanlı olarak ulaşmayı sağlayan TAV Mobile uygulaması, yeni özelliklerle geliştirildi. kentlerin en popüler alışveriş merkezlerini, müzeleri ve restoranların adres ve iletişim bilgilerini görmek de mümkün. Uygulamayla duty-free mağazalarındaki güncel indirimler takip edilip, havalimanlarında bulunan mağazaların listesi ve yerleşimi kolayca bulunabiliyor. Bu uygulamalarla havalimanlarında düzenlenen etkinlikler hakkında bilgi edinmek; ihtiyaç duyabileceğiniz restoran, ATM, bilet satış noktaları, özel lounge’lar, kayıp eşya bürosu gibi hizmetlere erişim bilgisini görmek; döviz çevirici hesap makinesine erişmek de sadece bir tuş uzaklığında.
69
Haber
Alpay Sidal
Yeni nesil yazarkasa
Ödeme sistemleri alanında Türkiye ve dünya lideri Ingenico’nun, yazarkasa alanında iş ortağı PAVO A.Ş. ile ortaklaşa geliştirdiği yeni nesil EFT POS özellikli seyyar yazarkasa cihazı iWE280, TÜBİTAK tarafından yapılan teknik inceleme sürecini tamamlayarak Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan onay aldı.
Pos iWE280 mali onayı aldı
P
avo ve Ingenico Ar-Ge ekiplerince geliştirilen ve üretimi Ingenico tarafından yapılan iWE280 yazarkasaPOS, 456 gr ağırlığı, küçük ve hafifliğiyle gerçek bir seyyar cihaz özelliği taşıyor. Üstün pil performansıyla arka arkaya yaklaşık 250 kredi kartlı işlem yapabilen iWE280, saniyede 30 satır baskı yapan hızlı yazıcısı ile de saha ekiplerinin hayatını kolaylaştırıyor. Tek bir şarj ile 3 günden uzun süre standby ’da kalabilen cihaz, düşmeye ve ekran darbelerine de dayanıklı. 2 saat gibi kısa sürede tam şarj olan iWE280 üzerinden çipli ve manyetik kartlı ödemelerin yanı sıra, cep telefonu ile NFC veya banka/ulaşım kartları gibi temassız ödeme özelliği olan kartlarla da ödeme yapılması mümkün. Ürünün sahada devam eden detaylı testlerden sonra satışına onay verileceğini belirten Ingenico Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Alpay Sidal, “Ingenico’nun kurumsal ve global yaklaşımı gereği,
70
piyasaya sunulacak hiçbir yeni cihazı sahada test etmeden satışa sunmayız. Kalitemizden emin olmadan, ticari kaygılara kapılmadan, aceleyle hareket etmeyiz. Testlerimizi ciddiye alır üretimden sahaya
kadar tüm süreçleri test ederiz. Aksi durumda, yeni tasarlanmış cihazlarda yazılım sorunları, pil, performans ve bağlantı sorunları olacağını iyi biliriz. Bu sorunların çoğunlukla ilk dizayn hataları olmasından dolayı giderilemez olduğunu, ve kullanıcıları hayatından bezdireceğini biliriz. Dolayısıyla biraz daha fazla satabilmek için acele etmeyiz, müşterilerimize testleri tamamlanmamış ürün satmayız. Türkiye’de Seyyar EFTPOS alanında pazar payımız %60’dan fazla Bu nedenle her esnafın mutlaka bir Ingenico deneyimi olduğunu ve kalitemizi bildiğini düşünüyoruz. Yeni yazarkasaPOS cihazımız iWE280’de de iddialıyız ve kalitemizi arttırarak sürdüreceğiz. Uzun bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkarttığımız yeni cihazımız Ocak ayında testlerin tamamlanmasını müteakip, satışta olacak” dedi. Ingenico IWE280 anlaşmalı bankaların şubelerinden, lansmana özel kampanya ve özel indirimlerle temin edilebilecek.
Haber
Turizmin
DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMUNA
İhtiyacı Var!
Mehmet Ersoy
E
tstur’un 2014 yılı hedef, plan ve yatırımlarının açıklandığı toplantıda Ersoy, bu konuda bir yasa hazırlığı içinde olunduğunu söyledi. Bakanlığın da böyle bir denetleme için hazırlık yaptığını belirten Ersoy, “Böyle bir denetim mekanizması oluşursa sektördeki gerçek rakamlar da ortaya çıkar. Böylelikle daha doğru politikalar da oluşturulabilir” diye konuştu. Etstur, bu yıl 290 bin kişiye erken rezervasyon ile avantajlı koşullarda tatil imkânı sunarken, kampanya alanını da genişletti. 2014’te 330 bin kişiye avantajlı koşullarda tatil imkânı sağlamayı hedefleyen Etstur, ilk 10 tur operatörü arasında da pazar payını yüzde 56’ya çıkardı. Etstur olarak bu 2013’te, dönem başındaki hedeflerinin 700 bin misafir olduğunu ifade eden Ersoy, hedeflerinin üzerine çıktıklarını belirterek, “2013’te kişi sayısında yüzde 21, cirosal olarak ise yüzde 30’luk bir büyüme yaşadık.2014 yılındaki hedefimiz kişi sayısında yüzde 13, ciroda da yüzde 30 büyüme olarak belirledik.
Erken rezervasyonun turizm sektöründe payının artmasıyla toplanan paranın da arttığını ifade eden Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, sektörün denetlenmesi adına Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi bir kuruma ihtiyacı olduğunu söyledi. Sadece Etstur’un erken rezervasyon döneminde 300 milyon lira para topladığını dile getiren Ersoy, “Sektörün genelinde erken rezervasyon döneminde yaklaşık 1 milyar liralık satın alma yapılmasına rağmen neredeyse hiç denetim yapılmıyor” dedi. Bölgesel olarak Ege Bölgesi satışlarında yüzde 12, Akdeniz Bölgesi satışlarında yüzde 31’lik artış yaşandı. Yıl sonunda bütün turlarımızın toplamında 740 bin kişiye ulaşmak istiyoruz” dedi.
Taksite sınırlama iyi düşünülmeli Kredi kartıyla satışlarda taksit sayısına düzenleme gelmesi halinde sektörün bu durumdan etkileneceğini ifade eden Mehmet Ersoy, konunun çok iyi araştırılarak uygulamaya konulması gerektiğini söyledi. Seyahat yapmanın bir ihtiyaç olduğunu belirten Ersoy, ‘Satışlarımızın yüzde 30’unda 12 taksit seçeneği kullanılıyor, bu da bize gösteriyor ki misafirlerimizin önemli bir bölümü tatil harcamalarını 1 yıla yayıyor. Satışlarımızın yüzde 47’sini erken rezervasyonda yapıyoruz. Ortalama misafirin otele girişi 7-8 ay sonra oluyor. Sonuçta misafir tatile gitmeden 7-8 ay önce ödeme yapmaya başladığı için ön ödeme kampanyası gibi oluyor” şeklinde konuştu.
71
BMW ana sponsorluğunda düzenlenen alldesign; 2014 Uluslararası Tasarım Konferansları ve Yaratıcı Endüstriler Fuarı tasarım dünyasına ışık tutacak.
Konsept
Tasarım dünyası
’da buluşuyor
K
arim Rashid, Ayşe Birsel, Red Dot Ödülleri Başkanı Prof. Dr. Peter Zec, Arik Levy, Faruk Malhan, ünlü mimar Mario Botta, dünyanın en önemli trend kahinlerinden Lidewij Edelkoort, grafik tasarımcı ve art direktör Stephan Bundi,biomimicry uzmanı eko-mimar Michael Pawlyn, Gamze Güven, Tuvana Büyükçınar Demir, Simay Bülbül, Zeynep Günay Tan, dünyanın önde gelen mimarlarından Diego Gronda ve daha pek çok isim konferansta tasarımı konuşacak. BMW’nin inovasyon ve tasarımı buluşturan elektrikli modeli i3, Derin Design’ın 2014 koleksiyonundan ilk örnekler, BMS Mobilya’nın lansmanını yapacağı Herman Miller Mirra 2 serisi, Tuna Ofis ‘in lansmanını yapacağı David Fox tasarımı ürün grubu, Samet Mobilya’nın Defne Koz tasarımı ürünleri fuarda karşımıza çıkacak yeniliklerden yalnızca birkaçı… Allevents tarafından BMW ana sponsorluğunda, Arçelik, Armaggan ve Işıklar Tuğla co-sponsorluğunda 21-22 Şubat 2014 tarihlerinde Hilton Kongre ve Sergi
72
Merkezi’nde düzenlenecek olan alldesign Uluslararası Tasarım Konferansları ve Yaratıcı Endüstriler Fuarı, tasarım dünyasını üçüncü kez bir araya getirecek. Hayatımızın her alanına yön veren tasarımın ele alınacağı alldesign 2014’ün konferans bölümünde kendi dalının uzmanları tasarıma bakış açılarını ve dünyaca ödüllü işlerini izleyicilerle paylaşırken, fuar alanında ise tasarımda öne çıkan firmalar en yeni ürünlerini sergileyecek. TIME dergisi tarafından dünyada moda alanında en etkili 25 kişiden biri seçilen, dünyaca ünlü trend kahini Lidewij Edelkoort; en saygın ve önemli tasarım ödülleri olan Red Dot‘ın ödüllerinin fikir babası ve kurucusu Prof. Dr. Peter Zec; kazandığı sayısız mimarlık
Arik Levy ödülüyle dünyanın en başarılı mimarları arasında sayılan, San Francisco Modern Sanatlar Müzesi, Samsung Sanat Müzesi ve Bechtler Modern Sanatlar Müzesi gibi pek çok ikonik yapının tasarımcısı, İsviçreli ünlü mimar Mario Botta; üretilen 3000’den fazla tasarımı, kazandığı 300’den fazla ödül ve çalıştığı 40’tan fazla ülke ile bir efsaneye dönüşen, kendi jenerasyonunun en üretken tasarımcılarından biri olarak tanınan Karim Rashid; doğanın dehasını mimarlıkta kullanan ve doğanın mimarlığı ve toplumu dönüştürebileceğini savunan “biomimicry” alanında uzman, TED konferanslarındaki konuşmasıyla tüm dünyada büyük ses getiren eko-mimar Michael Pawlyn; Red Dot ödülleri dahil 100’ü aşkın ödülün sahibi, özellikle tiyatro, opera, bienal poster tasarımlarıyla büyük ün kazanmış, işleri MOMA gibi pek çok önemli müzede sergilenen, dünyanın en önemli grafik tasarımcılarından, aynı zamanda reklamcı ve art direktör Stephan Bundi; İşleri dünya çapında prestijli galeri ve müzelerde sergilenen, en çok da imzası niteliğindeki kaya heykelleri, enstalasyonları ile tanınan ünlü sanatçı, fotoğrafçı, tasarımcı ve film yapımcısı Arik Levy; W Paris – Opera, Grant Hyatt (Taipei&Chicago), Beyrut’taki Intercontinental Phoenicia, Lincoln Center’da bulunan Ertegün Caz Salonu ve Cirque de
Konsept
Gökhan Kırdar; izlenme rekorları kıran ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’’ dizisinin, Kayıp ve Kaybolan Yıllar dizilerinin yönetmeni Zeynep Günay Tan, yazar ve televizyoncu Yekta Kopan gibi isimler alldesign 2014’te tasarımı konuşacak.
alldesign’ın mottosu ”Aklın Gözüyle Görmek” Soleil’in Hong Kong, Las Vegas ve Paris’teki sahneleri gibi işleriyle öne çıkan Rockwell Group Avrupa Ofisi Yöneticisi tasarımcı ve mimar Diego Gronda; tasarımları MOMA’nın kalıcı sergilerinde yer alan, Minority Report filminde Tom Cruise’un ofisinin tasarımı dahil pek çok önemli tasarımda imzası olan ödüllü, dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Ayşe Birsel; Türkiye’de tasarım kavramının yaşama aktarılmaya başladığı 70’li ve 80’li yılların lider kimliklerinden biri olan ve Koleksiyon ile Tasarım Vakfı’nın kurucusu, mimar Faruk Malhan; endüstriyel tasarımcı Gamze Güven, Türkiye’nin önemli moda tasarımcılarından Tuvana Büyükçınar Demir ve Simay Bülbül, “Kurtlar Vadisi”, “Haziran Gecesi”, “Yabancı Damat”, “Anlat İstanbul”, “Kayıp” gibi dizi ve filmlerin müziklerini yapan müzisyen
“Aklın gözüyle görmek” mottosuyla yola çıkan alldesign’ın ana amacı, tasarımın yarattığı farkların, pazarlama, markalaşma, ergonomi gibi birçok alanda kullanımının irdelenmesi, günümüz ve geleceğin tasarımcılarına farklı bir bakış açısı kazandırması. alldesign, iki gün boyunca dünyaca ünlü yabancı ve Türk tasarımcıları farklı sektörlerden üretici ve oyuncularla bir araya getirerek yeni tasarımlara, yeni objelere ve yeni fikirlere ilham vermekle kalmayacak; fuar alanında gerek tasarım şirketlerine, gerekse üreticilere yepyeni iş birliktelikleri sunacak.
Ali Bilge, “Hedefimiz aklın gözüyle görmek felsefesiyle tasarımın tüm disiplinlerini kapsayan bir organizasyon gerçekleştirmek. Bu hedeften yola çıkarak mimari, iç mimari, dekorasyon, endüstriyel tasarım ve tekstil alanlarında güncel yaklaşımlar, günümüz ve gelecek trendleri hakkında bilgi verecek, uluslararası çalışmalarıyla da ünlü yaklaşık 20 konuşmacıyı bir araya getirdik. Kendi disiplinlerinde tasarıma bakış açılarını da paylaşacak olan bu değerli konuşmacılarımızın izleyicilerimize büyük katkı sunacağını düşünüyoruz. Fuar alanında ise tasarım odaklı firmalarımızın yeni ürünlerini, tasarıma her gün hayatlarına daha fazla yer veren Türk tüketiciler ile buluşturacak olmanın heyecanını yasıyoruz” dedi.
Etkinliğin, önemli konuşmacılar ve bir araya getirdiği yaratıcı endüstriler aracılığıyla, ziyaretçilerine bunu başaranlardan ilham alma ve yeni bağlantılar kurma imkânı sunduğunu söyleyen alldesign proje direktörü
73
Haber
HER YÖNÜYLE
Hacer Aydın
3
0 Ocak - 2 Şubat 2014 tarihleri arasında TÜYAP’ta 18. kez düzenlenecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, bir ilke daha imza atıyor. Mevcut salonlara yeni bir salon açarak salonun tamamını kış turizmine tahsis ediyor. 2014 EMITT Fuarı Türkiye’nin iklim zenginliğinin ortaya konulması ve tatil anlayışının dört mevsime yayılması adına büyük potansiyeller barındıran kış turizminde çıtayı yükseltmeyi hedefliyor. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kayak tesisleri, otelleri ve ekipman üreticileri fuarda yerli ve yabancı kurum ve kişilerle buluşacak. Turizm denince akla öncelikle deniz, kum, güneşten oluşan yaz tatilleri ve son
74
TURİZM dönemde yükselen bir trend olan kültür turları geldiğini ifade eden Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın, kış tatillerinin de doğru değerlendirme ve planlamalarla çok keyifli dinlenme zamanları olacağının altını çiziyor. Türkiye’de Bursa Uludağ ile başlayan ve Bolu, Erzurum, Erzincan, Isparta, Kayseri, Kastamonu, Antalya, Bitlis, İzmir, Ağrı, Kocaeli, Bingöl, Gümüşhane ve Kars’ta da hızla gelişen kayak kültürünün, son dönemlerde hızla yayılarak yurtdışına da taşmaya başladığını belirten Aydın, özellikle sömestr dönemleri için erken rezervasyonla alınacak tatil paketlerinin kış tatili yapmak isteyenlere çok büyük avantajlar sunacağını vurguluyor,
Türkiye’nin kış turizminde de hak ettiği payı alabilmesini hedefleyen 2014 EMITT Fuarı, en uygun ve keyifli kış tatilleri için profesyonellerle tatilcileri bir araya getiriyor, kış turizmi için yeni bir salon açıyor.
2014 EMITT Fuarı’nın bu yönde bir ilki gerçekleştirerek kış turizminin tanıtımına ve canlanmasına önemli katkı sağlayacağını ifade ediyor.
Sağlık turizmine özel salon! Türkiye’nin sağlık, estetik, termal ve SPA turizminde çıtayı yükseltmeyi hedefleyen 2014 EMITT Fuarı, sağlık ve sağlıklı yaşamla ilgili kuruluşlara TÜYAP’ta 2000 metrekarelik salonun tamamını tahsis ediyor. Sağlık sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar 70 ülkeden 60 bini profesyonel toplam 140.000 ziyaretçiyle buluşacak.
Haber
E-FATURA MÜKELLEFLERİNE
3 AY Mehmet Şimşek
M
aliye Bakanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenmek, muhafaza ve ibraz edilmek zorunluluğu bulunan faturanın elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv uygulamasına ilişkin usul ve esaslar düzenlendi. e-Arşiv uygulamasından yararlanma izni verilen mükellefler, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olanlara düzenledikleri faturaları, e-Fatura olarak oluşturmak, iletmek, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek zorunda olacak. Mükellefler, e-Arşiv uygulamasını, kendi bilgi işlem sistemi veya Gelir İdaresi Başkanlığından izinli özel bilgi işlem sistemi üzerinden kullanabilecek. Gelir İdaresi Başkanlığı, yapılan değerlendirme sonrasında başvuruları uygun bulunan mükelleflere yazı ile e-Arşiv izni verecek. İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler de, en geç 1 Ocak 2016’ya kadar e-Arşiv uygulamasına geçmek zorunda olacak. İnternet üzerinden yaptıkları satışlarda
EK SÜRE VERİLDİ
Maliye Bakanlığı, talepler üzerine e-fatura mükelleflerine 3 ay ek süre tanıdı. Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin, birbirlerine sattıkları mallar ve ifa ettikleri hizmetler için düzenledikleri faturaları 1 Nisan 2014’ten itibaren elektronik fatura olarak göndermeleri ve almaları zorunlu olacak. münhasıran bilet, sigorta poliçesi vb. belgeleri düzenleyenler zorunluluk kapsamı dışında olacak. Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS) kapsamında faturalarını elektronik ortamda oluşturma ve muhafaza izni almış olan mükellefler, 1 yıl içerisinde, faturalama süreçleri ile bilgi işlem sistemlerini belirlenen usul ve esaslara uygun hale getirmek zorunda olacak. Ödeme kaydedici cihazlar üzerinden gerçekleştirilen ve e-Fatura veya elektronik arşiv faturası ile belgelendirilen satışlarda, ödeme kaydedici cihazlardan düzenlenecek bilgi fişi, satış anında düzenlenmek ve satıcı veya yetkilisi tarafından imzalanmak şartıyla irsaliye yerine geçecek. 397 ve 421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan değişiklikle de, elektronik fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin birbirlerine sattıkları mallar
ve ifa ettikleri hizmetler için düzenledikleri faturaları 1 Nisan 2014’ten itibaren elektronik fatura olarak göndermeleri ve almaları zorunlu olacak. Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası için genel hükümler çerçevesinde kâğıt fatura düzenlemeye devam edebilecek. Daha önce telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren 5 firmanın pilot uygulama olarak kullandığı Elektronik Fatura Kayıt Sistemi’nin (EFKS), e-Arşivle birlikte, ilgili şartları sağlayan bütün mükelleflerin kullanımına açıldığını belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tebliğ ile nihai tüketicilerin de e-fatura almalarının önünün açıldığını kaydetti. Şimşek, “Uygulama kapsamındaki şirketler, nihai tüketici statüsündeki müşterilerinin cep telefonlarına, e-posta adreslerine veya banka hesaplarına e-fatura gönderebilecek. İstemeleri halinde tüketicilere kâğıt fatura da verilebilecek” dedi.
75
Haber
METRO ve REİS TAŞKÖPRÜ SARIMSAĞINA SAHİP ÇIKIYOR Taşköprü’nün coğrafi işaretli sarımsağının dünyaya açılmasını hedefleyen Metro ve Reis, dünya ticaretinde kabul gören tek standart olan Global-Gap standardını Taşköprü sarımsağına taşımak istiyor.
Coğrafi İşaret Nedir? Resmi bir kalite işareti olan ve tüketiciye ürünün kökeni ile ilgili açık ve tam bilgi sağlayan coğrafi işaret, ürünün o bölgede yetişen üstün kaliteli bir ürün olduğunu gösteriyor. Türkiye’de gıda ve gıda-dışı olmak üzere coğrafi işareti tescil almış 151 ürün, tescil bekleyen 149 ürün bulunuyor. Bunun yanı sıra coğrafi işaret alma potansiyeline sahip 2500 ürün olduğu kabul ediliyor. Metro bu bağlamda coğrafi işaret alabilecek nitelikte birçok üreticiye de destek olmayı amaçlıyor. Bu sayede Türkiye’nin değerleri olan bu ürünlerin yok olması engellenip, kayıt altına alınarak gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor.
M
etro Toptancı Market ve Reis Gıda, coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağını koruma altına aldı. Taşköprü sarımsağının dünya pazarlarına açılması için harekete geçen Metro, öncelikle Taşköprülü üreticiler için eğitim düzenlemeye başladı. Taşköprü Sarımsağını tanıtmak için 27 yıldır Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali başta olmak üzere, dünya çapında başarılı projelere imza attıklarını söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, belediye olarak 2010 yılında Taşköprü Sarımsağına ‘Coğrafi İşaret’ aldıklarının altını çizerek ne denli önemli bir iş yaptıklarını belirtti. Metro Gıda Satınalma Yönetim Kurulu Üyesi Thomas Rudelt ise gerçekleştirilen toplantıda, “Metro olarak yerel tohuma destek vererek hem tüketiciyi hem de üreticiyi haksız rekabetten korumayı hedefliyoruz. Yerli tohum olan Taşköprü Sarımsağını dünyaya tanıtmak istiyoruz. Dünyada selenyum miktarı açısından en zengin sarımsak türü olan
76
‘Global Gap’ Sertifikası Sarımsağın uluslararası pazarda kabul edilmesi için, meyve sebze alanında uluslararası geçerliliği olan Global-Gap sertifikası gerekir. Global-Gap standardı çevreye ve insana zarar vermeden, çevre ile dost uygulamalar yoluyla, sürdürülebilir ve izlenebilir ürünlerin üretildiğini garanti eder. Meyve sebze alanında Dünya’da kabul edilirliği olan tek standard Global-Gap standardıdır.
Taşköprü sarımsağının eskiden olduğu gibi yılın 12 ayı bulunabiliyor olması için çalışıyoruz. Üreticilerimizi de bilinçlendirerek bu ürünün zengin aromatik yapısını dünya ile buluşturmak istiyoruz” diye diye konuştu.
Reis: “Daha güvenilir ve daha sağlıklı üretmek” Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi kapsamında Reis Sarmoni Sarımsak İşleme Tesisini 2000 yılında kurulduklarını anlatan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şöyle konuştu:
“Reis Gıda ve Metro Toptancı Market iş birlikteliğiyle Kastamonu Taşköprü’de Ağustos ayında başlatılan “İyi Tarım Uygulamaları’nı” içeren, Coğrafi İşaretli Taşköprü Sarımsağının üretimi ile ilgili çalışmalar hızla devam etmektedir. Yapılan iş birlikteliğiyle kendine has lezzeti ve yaygın aromasıyla dünyada eşi olmayan Taşköprü Sarımsağının standardı korunarak, gelecek nesillere aktarmak ve en üstün kalitede sağlıklı ürünler üreterek iç ve dış pazarda artışı hedefliyoruz. İyi Tarım Uygulamalarına göre, ‘üretim nasıl yapılır, ne fayda sağlar’, bununla ilgili yapılan toplantılarda üreticiler bilgilendirilmektedir. Üreticileri teşvik ederek, İyi Tarım Uygulamalarının daha yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz. İyi Tarım Uygulamaları şartlarına göre; üretim yapan çiftçi, alacağı sertifika ile ürünü daha kolay ve daha yüksek fiyata satacaktır. Çevreye duyarlı, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen ve doğal kaynaklar korunarak yapılan İyi Tarım Uygulamalarının, yaşanabilecek bir dünya için gerekli olduğuna inanıyoruz.”
Haber
Antep Baklavasına AB Tescili! T
ürkiye ile Yunanistan arasında tartışmaya neden olan Antep baklavasının tesciline yönelik ilk adım, 2009’da Gaziantep Sanayi Odası tarafından atılmıştı. AB dört yıllık değerlendirmenin ardından Ağustos ayında resmi başvuru belgesini AB Resmi Gazetesi’nde yayınlamıştı. AB Komisyonu, aradan geçen üç ay içinde üçüncü ülkelerin resmi makamlarından ya da üçüncü ülkelerde yerleşik gerçek ya da tüzel kişilerden itiraz gelmediği için Antep baklavasını tescil etti. Resmen AB tescilli olan Antep baklavası, Türkiye’den tescil edilen ilk ürün olmasının yanı sıra AB dışından tescil edilen 16. ürün olma özelliğini de taşıyor. AB’nin Aydın inciri, Afyon sucuğu ve Afyon pastırması için yapılan başvurulara ilişkin değerlendirmesi ise sürüyor.
AB, “Menşe Adı Korunan Ürünler” ve “Coğrafi İşareti Korunan Ürünler” listelerine, kalitesi veya temel özellikleri, genel olarak veya tamamen, belli bir coğrafi bölgeden, bu bölgenin doğal koşullarından ve insan birikiminden kaynaklanan, üretimi, işlenmesi ve hazırlanması aynı coğrafi bölgede gerçekleştirilen ürünleri alıyor. Antep baklavasının yer aldığı listede 1200 kadar ürün yer alıyor. Antep baklavasının AB tarafından tescil edilen ilk Türk ürünü olmasından büyük gurur duyduğunu belirten Faruk Güllüoğlu markasının sahibi Faruk Güllü, “AB’nin baklava kararına heyecanlandık. Artık Gaziantep ilimizin dünyaya tanıtımı ve Antep Baklavasının dünyaya açılması önünde hiçbir engel kalmadı” dedi.
AB Komisyonu’nun verdiği resmi onayla Antep baklavası, AB tarafından tescil edilen ilk Türk ürünü oldu.
77
Müzik
a r n o s seçildi Eylül geldi
A
filli Yalnızlık, Git, Hoşçakal, Son Defa, Beni Biraz Böyle Hatırla, Soğuk Odalar, Bu Yağmurlar gibi birçok şarkısıyla milyonların kalbini fetheden Emre Aydın, 4. albümü “Eylül Geldi Sonra“ ile yine adından söz ettirecek. Yeni albümünün stüdyo kayıtlarını İsveç’te tamamlayan, düzenlemelerde Mustafa Ceceli ve Mats Valentin ile çalışan Emre Aydın; 10 şarkılık albümde 8 şarkının da söz ve müziğini yaptı. Sezen Aksu’nun “Belalım” ve Nazan Öncel’in “Geceler Kara Tren” şarkılarını da kendi yorumuyla seslendiren Emre Aydın, 2008 yılında MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde (EMA) Türkiye’nin En İyi Sanatçısı, Liverpool’da yapılan finalde ise “Avrupa’nın En İyi Sanatçısı” ödülüne layık görülmüştü. “Eylül Geldi Sonra “ Emre Aydın’ın kurduğu 565 Müzik Yapım ve DMC işbirliği ile müzik raflarındaki yerini aldı.
78
Emre Aydın, yeni albümü “Eylül Geldi Sonra” ile müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Yeni albümünde ağırlıklı olarak kendi şarkılarına yer veren Emre Aydın; Sezen Aksu ve Nazan Öncel’in de iki unutulmaz şarkısını yeniden seslendirdi.
Haber
BU KİTAPLARI
YEMEK İSTEYECEKSİNİZ! Yayın hayatına Ekim ayında başlayan Çekmece Yayınları, farklı dillerde 2 milyondan fazla satarak bütün dünyada büyük ilgi gören yemek kitapları serisi ile raflarda yerini aldı. “Tarifi nereye yazdım? Yemek defterim nerede? Bu tarifi yazmışım ama nasıl yapıldığını unuttum!” söylemleri tarihe karışıyor, tarifler artık tam karşınızda buzdolabına yapıştırdığınız kitaplarda…
İ
çinde tariflenen yemeklerin biçimine bürünen serinin ilk kitapları; ‘Pizza’, ‘Makarna’, ‘Tart ve Turta’ ile buzdolabı gibi metal yüzeylere yapıştırılabilen mıknatıs özelliğine sahip 4 magnet kitaptan oluşuyor: ‘Brownie’, ‘Kremalı Kurabiye’, ‘Mini Kek’ ve ‘Kurabiye’. Bu kitaplar, yaratıcı tasarımları, çarpıcı ve iştah kabartan fotoğrafları ve pratik tarifleriyle mutfaklarınızın vazgeçilmez birer parçası olmaya aday. Seride yüzlerce lezzetli pizza, makarna, kurabiye, tart, brownie, turta tarifi özgün fotoğraflar eşliğinde anlatılıyor. Kitaplar, pratik tarifleriyle okuyucusunu kendi mutfağının şefi yapmaya aday.
Lezzetli Magnetler (Brownie, Kremalı Kurabiye, Mini Kek, Kurabiye) (Her biri 15 TL)
64 sayfa, özel magnetli sert kapak (her biri) 12x12 cm, özel kesilmiş biçimler (her biri)
Pizza, Makarna, Tart ve Turta (Her biri 35 TL)
128 sayfa (her biri) 28x28,5 cm, özel kesilmiş biçimler (her biri)
Çekmece Yayınları yemek kitaplarına tüm seçkin kitabevlerinden, YEM Kitabevi’nin Beşiktaş ve Fulya’daki mağazalarından ve www.yemkitabevi. com internet adresinden ulaşılabilir. 45 yıllık yayıncılık deneyimine sahip olan Yapı-Endüstri Merkezi markası olan Çekmece Yayınları, yayın hayatına önümüzdeki dönemde, kültürden modaya, psikolojiden kişisel gelişime, sağlıktan geziye, popüler tarihten popüler bilime uzanan geniş bir yelpazede, bilgi paylaşımını keyifli hale getirecek kitaplarla devam edecek.
79