Family Hug Ekim 2013

Page 1

Türkiye’nin tüm aileyi kucaklayan ilk online dergisi

FAMILY HUG Biradambirbebek

www.familyhug.us

Ekim 2013 Yıl 1 Sayı 9

10 Yaşına Kadar kazanılması Gereken Becerİler Beyaz yakalılar “bİşİ”ler yapıyor, pekİ kİm bu beyaz yakalılar?

GEBELİK SONRASI VÜCUT BAKIMI NASIL OLMALI?

Sonbahar geldi...

Zencefil sadece baharat değil, doğal bir şifa deposu

UFAKLIK OKULA GİTMEK İSTEMİYOR MU?


2 | FAMILY HUG


FAMILY HUG | 3


4 | FAMILY HUG

Aile ililşkilerinden soyutlanma, kendine daha fazla zaman ayırma...

Yaşam boyu süren öğrenme çocukluğun ilk yıllarından itibaren başlıyor. Çocuk çevresini algılama, kendi cinsiyetiyle özdeşleşme ve kendini denetleme kavramlarını bu yıllarda öğreniyor. Üsküdar Üniversitesi Etiler Polikliniği Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım çocuğun zekası, dikkat ve konsantrasyon becerisi, nörolojik gelişimi, bedensel gelişimi açısından 10 yaşına kadar kazanılması gerekilen beceriler hakkında bilgi veriyor. “Öğrenme, insan davranışında sürekli bir değişimi ifade eder. Olgunlaşmayla birlikte çocuk, kendisinden beklenen davranış şekillerini oluşturur. Bu da çocuğun bu davranış ve becerileri geliştirmesi açısından gereklidir. Bireylerin yaşamında bakım veren kişiyle olan ilişkisi yaşamının temelini oluşturur, gelişim dönemlerinin sağlıklı atlatılması, bir sonraki aşamaya geçişi kolaylaştırır.

Çocuğun zekası, dikkat ve konsantrasyon becerisi, nörolojik gelişimi, bedensel gelişimi açısından sorunlar varsa, çocuğun öğrenmesi beklenen zamanda ve düzeyde öğrenip gelişemez.Bu gibi durumlarda nörolog, psikiyatrist ve psikolog desteği gerekir. 10 yaş döneminin gelişim özelliklerine dil-bilişsel, bedensel, motor, duygusal, sosyal gelişim aşamaları açısından bakarsak; 1. Fiziksel olarak boyu uzar ve ağırlığı artmaya devam eder. Bu dönemde kız çocukların beden gelişimi erkek çocuklara oranla daha hızlıdır, el becerileri daha iyidir, diş değişimleri tamamlanmıştır. Hareketleri belli bir hızda yapabilirler, vücut hareketlerinde esneklik oluşur.


FAMILY HUG | 5

10Yaşına Kadar Kazanılması Gereken Beceriler “ Öğrenme insan davranışında sürekli bir değişimi ifade eder.”

2. Zihinsel anlamda mantıklı ve soyut düşünme becerisinde artış yaşanır. Kendi başlarına araştırma ve planlama yapabilirler. Öğrenme hız kazanmıştır bu da onların sayı, ağırlık, boyut, uzay kavramlarını geliştirdiği gibi matematik becerilerini de geliştirir ama deyimleri anlamakta zorlanabilirler. 3. Kelime haznesi gelişir, yazılı anlatımda daha başarılı olurlar. Sosyal gelişim açısından, duygu ve davranış dengesi kurulur, kendilerini daha iyi ifade ederler. Sevilme, beğenilme ve takdir edilme ihtiyaçlarının arttığı dönemdir. Aile ilişkilerinden soyutlanma, kendine daha fazla zaman ayırma görülebilir. Çabuk değişen duygular doğrultusunda aynı cinsle yakınlaşma daha fazladır, arkadaş edinme, fikir alışverişi, uyum çabası, işbirliği kavramları önem kazanmıştır. Sorumluluk alma, özdeşim kurma ve aidiyet duyguları yoğundur.


4. Aile ve okulun yaklaşımları son derece önem taşır.

İletişim Becerileri-Öz güven-Sen-Ben Dili

Ailenin görüşleri etkisinde olduklarından dolayı ahlaki açıdan dürüst, adil davranmaya çalışırlar. Birtakım sorunlar karşısında yalan, karşı gelme, uyum sorunları daha belirgin gözlenebilir. Feuerstein, yetersiz öğrenmenin en önemli sorununun pasiflik olduğunu vurgular. Zekâ, olguları elde etmek değil olguların nasıl elde edileceğini öğrenmekle gelişir. Feuerstein’in önerilerinden yola çıkarak, anne babaların şu soruları kendilerine sormaları ve yanıtların “evet” olması durumunda gerçekten çocuklarının gelişimi için çaba gösterdikleri söylenebilir.

Çocukların ve gençlerin iletişim becerilerini öğrenmeleri ve uygulayabilir hale gelmeleri, kendi duygu ve düşüncelerini fark edebilmeleri ve bunları sağlıklı bir şekilde ifade edebilme becerisini kazanmaları amaçlanmakta. Bunların yanında ben dilini kullanabilmeyi, ilişkilerimizi devam ettirebilmek için önemli olan becerilerden biri olan “Hayır Diyebilme” becerisini de yerinde ve zamanında kullanabilmeyi, sözlü-sözsüz iletişim becerilerinin edinilmesi gerekir.

-Çocuğunuzun etkinliklerde aktif olmasını sağlıyor musunuz? -Öğrenmesi gerekenleri birçok kez tekrar ediyor musunuz? -Aktif araştırma ve keşif için çocuğunuzu cesaretlendiriyor musunuz? -Onunla sürekli konuşuyor, iletişim kuruyor musunuz? -Çocuğunuzun neden-sonuç arasındaki bağlantı kurabilmesi için ona yardımcı oluyor musunuz? -Bağırmama, fiziksel cezalar uygulamamaya özen gösteriyor musunuz? -Çocuğunuzla ilgilendiğinizi ona gösteriyor musunuz? Pozitif psikoloji eğitim uygulamaları içeriğinden yola çıkarsak; çocuğun kazanması gereken beceriler şunlar olmalı: Kendini Tanıma Ve Farkındalık Çocuk ve gencin kendini, duygu-düşünce ve davranışlarını tanımasının sağlanması, iç görü kazanmasını, aynı zamanda ilgi, yetenek ve değerlerini fark edip, şekillendirmesine neden olacaktır. Başkalarını Tanıma Ve Empati Çocuk ve genç çevresini, çevresindeki kişileri, olayları, yaklaşımları ve süreçleri nasıl algılıyor; bu süreçte beklentilerinin belirlenmesi, tanımlanması, kendine ve çevresine yönelik gerçekçi beklentiler geliştirebilmesi, karşısındaki kişinin bakış açısını kavrayabilmesi, başkalarının duygularına karşı hassasiyetin gelişmesi başkalarını daha iyi anlayabilmesi gibi becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Motivasyon, Hedef Belirleme, Geleceği Planlama Kişinin amaçlarına ulaşması için kendini harekete geçirebilmesi, sorumluluk duygusunun gelişmesi, hedefe odaklanma, dikkatini hedefe yöneltebilme, daha az dürtüsel davranma, daha fazla özdenetim yapabilme, hedefe yönelik stratejiler geliştirebilme, kendileri için önemli olan değerleri fark etmeleri, soyut ve somut hedef ayrımı yaparak kendi gelecek planlarını belirlemeleri, gelecekleri ile ilgili sağlıklı karar alma basamaklarını belirleme becerilerinin kazanılması hedeflenmektedir. Sorun Çözme Becerileri Stres yaratan durumların belirlenerek, çözümleri için strateji geliştirme, gevşeme yöntemlerinin, olumluolumsuz düşünmenin çalışılması, sosyal ilişkileri analiz etme ve anlama yeteneğinin gelişmesi, olumlu akran ilişkileri geliştirme, sorun durumlarında uzlaşma yeteneğinin artması, ilişki sorunlarını daha iyi çözebilme, dışadönük, uyumlu olma, paylaşma, işbirliği ve ilişkilerde demokratik olmanın öğretilmesi amaçlanmaktadır. Öfke, Stres Ve Zaman Yönetimi Stresi ve stres tepkilerini tanımaları, stresle başa çıkma yöntemleri üzerinde çalışmaları, “savaş ya da kaç tepkisi” konusunda bilgilenmeleri, rol-oynama yöntemi ile stresli bir durumla baş etme deneyimi kazanma ve stresli durumlarda olumlu düşünmenin yararlarını kavrama; zamanını doğru, kaliteli ve hedefe yönelik kullanabilme becerisinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.


İlişki yönetimi-bağışlayıcılık ve hoşgörü-yardımseverlik ve işbirliği Kişinin başka insanlarla ortak amaçlar doğrultusunda işbirliği yapmaktan zevk duyması, yardımseverlik ve işbirliğinin önemini kavrayabilmenin öğrenilmesidir. Sosyal ilişkilerde karşı tarafı anlayabilme, farklı düşünsek bile hoşgörü gösterebilme; hata karşısında bağışlayıcı olabilme ve ilişkileri yürütebilme becerisini kazandırma amaçlanmaktadır. Sebatlılık Kişinin, dürtülerini kontrol edebilme, alınan kararları uygulayabilme, sabırlı olabilme, karar verilen işi / görevi bırakmama, işin devamı ve sürekliliği için çaba harcama becerilerini kazanmasını hedeflemektedir. Sağlıklı Karar Verme İlkeleri Karar verirken kişinin hem kendi hem diğer insanların duygularını dikkate alma becerileri, stratejik düşünme, kategorik düşünme, değiştirebilme, kendini harekete geçirebilme, amaçlı davranım, zamanlama sıralama, çeldiricilere direnç gösterebilme becerilerini geliştirme amaçlanmaktadır. Uzlaşmacılık Çatışmaya neden olan durumu tanımlama, iki tarafın da istek ve ihtiyaçlarını belirleme, karşılıklı ihtiyaçları dikkate alarak önerilerin oluşturulması, her iki taraf için de uygun olan çözüm önerisinin seçilmesi, karar verilen çözümde kimin ne yapacağının belirlenmesi, işbölümünün yapılması becerilerini kazandırma hedefini içerir.”



Pemra uğural Kidomundo

İşte ilginizi çekeceğine inandığımız yenilikler

sonunda Türkiye’de satışta. 3 ayrı oyuncak figürle gelen ‘Starter Pack’in fiyatı 200 tl.

D

isney’in Beklenen Konsol Oyunu ‘INFINITY’ Türkiye’de Satışa Başladı!

Disney’in ikonlaşmış en popüler karakterleri birden fazla işletim sistemiyle çalışan yepyeni bir video oyununda buluşma deneyimi yaşıyor. Infinity, sadece konsoldan yönetilen bir oyun değil. Infinity Base adı verilen bir platform üzerine yerleştirilecek olan plastik figürler oyunda yerlerini alıyor. 40 interaktif parçanın yanısıra, 17 plastik figür toplanıyor. Oyunda ‘Pirates of Caribbean’ın Jack Sparrow’undan, Cars’ın Şimşek McQueen’ine kadar birçok Disney/ Pixar ünlüleri yer alıyor. Figürler platforma yerleştirildiği anda, platform ile konsol arasındaki bağlantı sayesinde oyuncuyu temsilen ekran karşısında yerlerini alıyor. Tanıtım videosu için TIK TIK Oyun; PC, PlayStation 3, Wii, Wii U, 3DS, X-Box 360′larda oynanabiliyor. Hali hazırda temalarda oyun deneyimini yaşarken, arzu edilirse oyuncu kendi evrenini, görsellerini de yaratabiliyor. Beklenen oyun

Bebek Alpaka Yününden Sıcacık Organik Kıyafetler : OEUF Doğa dostu çocuk odası mobilyaları ve aksesuarları ile ünlü New York’lu marka Oeuf; organik ve sade tasarımlarıyla bebek kıyafetlerine de imzasını attı. Kalite, fonksiyonellik ve doğallık üzerine şekillenen koleksiyon Avrupa imalatı. Bu sonbahar/kış modellerinde süperkahramanların kıyafetlerini andıran hırkalar, geometrik elbiseler, taç, maske, kuyruk gibi kıyafetlerin temalarını tamamlayan eğlenceli aksesuarlara yer verilmiş. Antialerjik iplik ve organik pamuklu kumaştan yapılan sweatshirtler iki taraflı kullanıma uygun, farklı renklerde. El örgüsü kazakları ise % 100 bebek alpakaların tüylerinden imal ediliyor. Alpaka ürünlerin elde ve soğuk suda yıkanması, mümkünse şampuan kullanılması tavsiye ediliyor. Aynı hassasiyetle üretilmiş bebek yatağı çarşafları da kıyafetler kadar yumuşacık. Kıyafetlere eklenebilecek mini aksesuarları gözden geçirmek ve OEUF tasarımları hakkında detaylı bilgi almak istiyorsanız TIK TIK…

Isıran El Yapımı Kalemlilkler : MINNE BITES… Bugüne kadar gördüğüm en sıradışı, şirin ve orjinal kalemlik. Amerikan yapımı Minne Bites, Etsy Store’da satılıyor ve dünyanın her yerine teslimat sağlıyor. Çeşit çeşit hayvan ve renk seçenekleri ile çocuğunuza verebileceğiniz harika bir hediye. Kalemlik dışında cep telefonu kılıfı, cüzdan veya çanta olarak kullanılan modelleri de var. Kalemlikleri kişiye özel şekilde sipariş etmek de mümkün. 7 harfe kadar olan isimler talep edildiği takdirde ücretsiz olarak üzerine işlenebiliyor. Uğurböceğinden karasineğe, köpekbalığından suaygırına hangi hayvanı ne renk tercih edersiniz ona göz gezdirmek isteseniz http://www.etsy.com/ shop/minnebites sayfasına hızlıca bir TIK!.


10 | FAMILY HUG Graffiti Canavarları 'FatCap 3' Serisi DONUT STORE'da! Sokak sanatları ve Graffiti'nin vinil ve plastik figürlerdeki akımı halini alan FatCap çılgınlığı ülkemizde de takipçilerini peşinden koşturuyor. Türkiye'nin en büyük graffiti ürünleri mağazası Donut Store daha önceki yıllarda 1. ve 2. serilerine yer verdiği FatCap'lerin biraz tüylü, biraz dişli, biraz insan ama fazlasıyla çılgın son koleksiyonunu satışa sunuyor…İşin en heyecanlı kısmı satın alma safhasında başlıyor. Kutunun içinde hangi figür olduğunu belirten bir ibare, resim, yazıya rastlamanız mümkün değil. Tıpkı Kinder Surprise yumurtaları gibi. İçinden ne çıkacağı hiç belli olmuyor :) Bu son koleksiyona ait toplam 18 mini figürün herbiri bir tasarımcının eseri, hepsinin kendilerine özel isimleri mevcut. Eğer boyama sanatı ile yakından ilgileniyor ve bir koleksiyonerseniz, bu sınırlı sayıda gelen ürünleri kaçırmamanızı tavsiye ederim. Şişli'de hizmet vermekte olan Donut Store gerek Türkiye’de yaşayan gerekse yurtdışından gelen graffiti, sokak sanatı ve tasarım meraklıları için kısa süre içinde eşsiz bir buluşma ve paylaşım noktası haline gelmiş bir mağaza. Bünyesinde 100’den fazla marka ve 1200’den fazla ürün bir arada bulunmakta. Dünyanın en iyi markalarının sprey boya, markör ve aksesuarlarının yanı sıra tasarım ve sokak sanatı konularına odaklanmış çok geniş bir yerli-yabancı kitap ve dergi koleksiyonu, özel tasarımlı t-shirt’ler ile yabancı markaların tekstil ürünleri de yer almakta. Benim en çok ilgimi çekenler ise, favori karakterim Domo'nun altın ve gümüş rengindeki mini figürleri ile The Hip Hop Cookbook kitabı oldu. Dolapdere Caddesi Ekinci Plaza 223A - 34375 Pangaltı / Şişli Tel : +90 (212) 343 54 58 www.donut.com.tr


FAMILY HUG | 11


12 | FAMILY HUG

Zencefil sadece baharat değil, doğal bir şifa deposu Tropikal bölgelerde yetiştirilen zencefil, bir bitkinin toprakaltı gövdesinin kurutulması ile elde ediliyor. En büyük üreticisi Hindistan olan zencefil baharat olarak yaygın bir şekilde kullanılmasının yanı sıra Çin Tıbbı, Ayurveda, Yunani Tıp (İslam Tıbbı) gibi geleneksel tıp sistemlerinde değişik rahatsızlıkların tedavisi için kullanılmaya devam ediyor. Mide rahatsızlıklarından migrene, romatizmadan soğuk algınlığına kadar birçok hastalığa karşı kullanılan zencefil, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’nun “genel olarak güvenilir” grubunda yer alıyor. Çin’de ise hem gıda hem ilaç olarak emniyetle kullanılabilecek 70 bitkisel ürün listesi içinde yer alıyor. Doğal mucize Yemeklerde baharat olarak kullanılan zencefil aynı zamanda çay olarak da tüketiliyor. Bulantı, deniz ve araç tutması, hamilelikteki bulantıları giderici ve kusmalara karşı, iştah açıcı, mide ağrılarına karşı, hazımsızlıkta, soğuk algınlığı, nezle, grip ve öksürüğe karşı, romatizma ağrılarında, baş ağrısı ve migrende, kalp çarpıntılarına karşı ve yüksek tansiyonda kullanılıyor. Bu kadar farklı etki ve kullanım alanlarına sahip olması, batılı araştırıcıların zencefile bir süre şüpheyle bakmasına sebep olduğu için üzerinde de bir çok araştırma yapıldı. Son 20-30 yıl içerisinde yapılan araştırmalar, bu kullanılışların önemli bir kısmını açıklayan sonuçlar verince ise bu şüpheler yok oldu.

Konu hakkında açıklama yapan Türk Fitoterapi (Bitkilerle Tedavi) Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik “Çalışmalar, bu etkilerin yanında antioksidan, antienflamatuvar, antikanser gibi yeni etkileri de ortaya çıkarmıştır. Zencefilin bilimsel araştırmalar sonucu kabul edilen yararlı etkilerinden en önemlisi bulantı ve kusmaya karşı olanıdır. Bu yüzden deniz ve vasıta tutmasını, hamilelerdeki ve kemoterapi sırasındaki bulantı ve kusmayı önlemek için kullanılabileceği kabul edilmektedir. Bu amaçla hazırlanmış bitkisel ilaçları da piyasada bulunmaktadır” dedi. Bilim, zencefili ilaç formlarında kullanıyor Zencefilin romatizma ve osteoartrit ağrılarını giderici etkileri üzerindeki çalışmalarda da önemli sonuçlar elde edildi. Enflamasyon giderici ve spazm çözücü etkilerinin tespit edilmesi, bu kullanılışları destekleyen bulgulardır. Antioksidan etkisinin bulunması soğuk algınlığında veya vücut direncini artırma, hatta bazı hastalıklarda etkili olmasını açıklıyor. Kullanım önerileri: Prof. Dr. Ekrem Sezik “Yemeklerde ısının etkisi ile yararlı etkileri sağlayan maddelerin yapısı değişmekte veya bazı maddeler uçucu hale geçmektedir. Yemeklerde zencefili sadece lezzet için kullanın. Dilerseniz çayını yapabilir veya marketlerde bulunan poşet çayları alarak kullanabilirsiniz. Hamileler, safra taşı bulunanlar aşırı kullanmamalıdır” açıklamalarında bulundu.


FAMILY HUG | 13


Z 14 | FAMILY HUG

ZİL ÇALDI, DERS BAŞLIYOR

Her ailede bebeğin geliş haberi ile evdeki pek çok hazırlığın yanında ebeveynliği öğrenme telaşı da başlıyor. Ebeveynler özellikle de anne adayları, hamilelik sürecinde hızlı bir öğrenme isteğiyle buldukları her kitaba sarılıp, her bilgiyi yutmaya ve bebek dünyaya geldikten sonra herşeyi mükemmel yapan aileler olmaya hazırlanıyorlar.

Elbete her annenin ve babanın bilgilenmesi ve dünyaya getirecekleri bebekleri için en doğru olanı yapma çabası içinde olması çok normal. Ancak bu hazırlıklar ve bilgilenmeler sürecinde dikkat etmemiz gereken öncelikli birkaç nokta var;

Eksik bilgi kalmamalı, her Bebekler dünyaya geldİklerİ anproblem duru- dan İtİbaren artık tüm bİlgİler muna uygun oluşan bebeğin düzenİne göre çözümler zihin- yenİden şekİllenmeye başlıyor. lere yerleştirilmeli ve asla hata yapılmadan bebek büyütülmeli diye ~ Seçilecek ‘’doğru’’ kaynakların tespiti: Yazarın uzmanlığı ve tarafsızlığı düşünülüyor sanırım. Ben eğitmen olduğum halde ve evde araştırmamız gereken ilk husus. raflar dolusu eğitim kaynağı olmasına ~ Kitapların gerçekçiliği; Seçtiğimiz rağmen, hamilelik süresince bebek, kitabın kendi yaşadığımız kültürde ve bebeği tanımak, bebek uykusu gibi on- coğrafyada uygulanabilir oluşu önemli larca kitap daha eklendi kütüphane- bir noktadır. ~ Seçtiğimiz ‘’doğru’’ kaynakları mize. ‘’doğru’’ özümsemek; Harika kitaplara Şimdi farkediyorum ki, büyüyen sahip olmak onları hayata aynı şekilde karnımla birlikte bitirdiğim kitapların geçirebileceğimiz anlamına gelmiyor. sayısı arttıkça ‘’hazır’’ olduğumu Ne yazık ki iş okumakla bitmiyor hatta sandığım an şimdi görüyorum ki old- okumakla başlıyor bir bakıma. Bilgileri edinip bu bilgileri öncelikle bebeğinize ukça komikmiş. ardından da kendinize ve ailenize adapte edilmesi gerekiyor.

DOĞRU KAYNAK KİTAPLARIN GERÇEKLİĞİ ONU TANIMA ÖZÜMSEMEK


FAMILY HUG | 15 Özümsemek ya da içselleştirmek olarak da adlandırabileceğimiz bu filtreyi yapamazsak ödünç bir elbiseyi giymiş gibi hissederiz; olmaz, yakışmaz. ~ Şimdi nihayet tüm ezberlerimizi bozan minik üyemizin gelmesiyle onu tanıma ve okuduklarımızı yeniden gözden geçirme ve kendi mucizenize göre düzenleme süreci başlıyor. Her davranışı, nefesi hatta bir bakışı bile yüzümüzün binbir şekle girmesine neden olan bu mucize varlık savunmasızca ama kendi özellikleriyle artık kollarınızda. Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren artık tüm bilgiler oluşan bebeğin düzenine göre yeniden şekillenmeye başlıyor. Nasıl hepimiz farklı zevklere ve korkulara sahipsek ve kişiliklerimiz değişiklikler gösteriyorsa bebeklerimiz de bambaşka özelliklerle geliyorlar yaşama. Elbette benim de gerek eğitimimden kaynaklanan gerekse araştırmalarımdan edindiklerimle oluşan kendi doğrularım ve prensiplerim varDI. ‘’Dı’’ diyorum çünkü Öykü’nün bana öğrettiği ilk şey kitaplardan çok onu ‘’doğru’’ okumam ve içgüdülerimi yabana atmamam gerektiği oldu. Hisler kitaplara, kelimelere sığmıyormuş. Yani ebeveynin bebek eğitimi aslında bir bakıma bebek tarafından eğitilmesi anlamına geliyor sanırım. Benim gibi yaşam boyu sürecek yepyeni bir eğitim sürecinin içinde olan herkese yeni eğitim yılında başarılar diliyorum… Tuğçe Acaröz Oğuz


16 | FAMILY HUG


FAMILY HUG | 17


18 | FAMILY HUG

GEBELİK SONRASI VÜCUT Prof. Dr. Bülent Tıraş gebelik sonrasında vücudun toparlanması konusunda açıklamalarda bulundu. Ortalama 40 haftalık bir gebelik süresi sonunda doğum gerçekleşti ve artık dünyalara bedel ve ufacık bir bebeğiniz var. Hastaneden çıktınız. Evinizde neşe kaynağınız, çok sevdiğiniz ve daha önemlisi sizden biri olan ufacık bir bebeğin kokusu var. Tabi bununla beraber ona zarar gelmesinden duyacağınız korku ve tedirginlikler.

kelimelerle bir şeyler kapılması gereken bir meslek bu.

Değişik bir duygu değil mi? Hem mutlusunuz hatta hayatta hiç olmadığınız kadar mutlu, hem de tedirgin... Kılına bile zarar gelecek korkusuyla.

Hamilelik sonrasında yağlı, kasları zayıflamış, sivilceler ve lekelerle dolu bir vücuda sahip olabilirsiniz. Bu lekelerin ve sivilcelerin, kolayca alınan kiloların giderilmesi ve kasların eskisi gibi güçlü olduklarını görmek sadece biraz özen, diyet, spor ve kozmetik ürünlerle mümkün olacaktır. Bu şekilde vücut bakımı yaparken kesinlikle içerisinde en az

Artık bir mesleğiniz var adı da annelik. Okulu olmayan, öğretilmeyen, sadece tecrübeler ve tecrübeli dillerden dökülen

Hamileliğin sonlanması ve bebek heyecanının bir nebze hafiflemesi ile birlikte artık gebelikte vücutta oluşan değişiklikleri giderme zamanı. Gebelik sonrası ciltte ve bedende oluşan değişiklikler

Gebelik sonlandıktan sonra bebek için faydalı olacak vitaminleri barındıran yemekler tercih edilmelidir...

kimyasal içerik bulunan ürünleri kullanmak gerekmektedir. Aksi takdirde biricik bebeğe kimyasal maddelerle dolu bir süt vermek söz konusu olabilir. Gebelik sonrası ciltte ve vücut bakımı Gerilen, esneyen ve eskisi gibi olması istenen vücudu çatlaklardan arındırmak öncelikli olarak doğru olacaktır. Gebelik süresince çatlak önleyici, nemlendirici kremler kullanımına dikkat edilmiş ise bu iş çok kolay olacaktır. Gebelik esnasında bu ürünler kullanılmadı ise şimdi çatlaklar için nemlendirici ve çatlakları giderici etkisi olan ürünlerin yardımıyla bu sorundan hızla kurtulmak mümkündür. Bu kremleri kullanırken egzersiz yapmaya da devam edilirse 6 ay içinde çatlakların yok olduğu ve daha sıkı bir karın bölgesine sahip olunduğu gözle görülebilir.


FAMILY HUG | 19

Gebelik sonrası spor ve egzersiz Lohusalık süresinin sonuna kadar kendinizi çok yormanız tavsiye edilmez. Fakat yine de vücuttaki sarkmaların daha da belirginleşip artmaması için sabah ve akşam olmak üzere on beşer dakika karın germe ve hafif olarak (sezaryen doğum gerçekleşmemişse) mekik gibi hareketler yapılabilir. Özellikle sezaryen doğumlarda ortalama olarak 2 ay boyunca spor kesinlikle yapılmamalıdır. Bunun yerine emzirirken karın ve meme kaslarını hafifçe oynatma yoluyla egzersizler yapılabilir. Gebelik sonrası diyet Gebelik sonlandıktan sonra bebek için faydalı olacak vitaminleri barındıran yemekler tercih edilmelidir. Bunu yaparken aynı zamanda fazla kilolardan kaçmak için uzman bir diyetisyenden yardım almak faydalı olacaktır.


20 | FAMILY HUG

Okula gitmek istemiyor mu? Ekim sayımızdan merhabalar, Okulların açılması ile Eylül ayında hepimiz bir koşturmacanın içine düştük.


FAMILY HUG | 21

Okullar açılalı neredeyse bir ay oluyor, aldığım en yoğun mail konusu “okula gitmek istemiyor” başlığı altında toplanabilir Gelen bir kaç maili sizinle paylaşmak istiyorum.


• Biz işe gideceğimiz zaman bizden once kalkardı, bakıcısını beklerdi. Şimdi evde bilerek gürültü yapıyoruz, uyanmıyor hatta rahatsız bile olmuyor. Uyandığında başım dönüyor deyip tekrar uyumak istiyor. İki kez doktora gittik, her şey normal! Ahsen Hanım • Her sabah kalktımızda karın ağrısı ile uyanıyoruz. Okula gitmek istiyor ama “karnım ağrıyor anne istersen gidebilirim” deyince önce öğretmenini sonra servis şöförünü elimde olmadan arıyorum. İclal Hanım • Sabah kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz fakat sonra kusmaya başlıyor. İlk gün telaşla doktora gittik. İlaç kullandık. Doktorumuz fizyolojik bir sorun olmadığını söylüyor. Okula yollayamıyorum. Haftada en az iki kez mutlaka yaşıyoruz. Figen Hanım • Öğretmeni haftada bir gün; Melisa yine hastalandı, revirde, lütfen gelin, diye beni arıyor. Ahmet Bey Bu gibi durumlarda çoğumuz çocuklarımızın mazeret üretttiğini düşünsek de bu durum aslında bize ve öğretmenimize yollanan bir sinyal. Bu noktada sorulabilecek soru Okul Fobisi olabilir mi? Okula gitmeye karşı kaygı duyma ve özellikle okul zamanında üst seviyelere çıkan kaygı okul fobisi olarak adlandırılabilir. Okul fobisi ciddi bir durumdur. Farklı sebeplerle ortaya çıkan okul fobisinin en önemli sebebi ayrılık korkusudur. Her çocuğun okula başladığında hissetmesinin normal olarak karşılayabileceğimiz bu durumun devam etmesi sorunu oluşturmaktadır. Okul Fobisi yaşanması durumunda, bizim mazeret olarak algıladığımız karın ağrısı ya da mide bulantısını çocuğumuz gerçekten yaşıyordur. Okul zamanı geçtiğinde ise bu şikayetler tamamen ortadan kalkıyordur. Okul fobisi ayrılık korkusunun yanında okulda yaşadığı hoşnutsuz bir deneyimden de kaynaklanıyor olabilir. Bunun için okulda neler yaptığını arkadaşça sormanız ve öğretmeniyle konuşmalarınızı değerlendirmeniz gerekebilir. Sosyal olarak arkadaş edinmekten korkuyor olabilir ya da özel öğrenme güçlüğü yaşamakta fakat ne olduğunu anlayamamaktadır.


Tembel mi? Yapılan araştırmalar okul fobisi yaşayan çocukların tembel olmadıklarını aksine okulu diğer çocuklardan daha çok önemsedikleri üzerinde durmaktadır. Peki biz ne yapacağız? Sürekli okula gitmek istemiyor ya da karnı ağrıyor. Önceleri anlayışla karşılayabileceğiniz bu durum her geçen gün artarak devam ediyorsa ne yapılmalı? Bu durumda çocukları yargılamak, tehdit etmek, kızmak da, sürekli bu duruma hak vererek prim vermek de yanlış! Yaşadığınız sadece kısa sureli bir korku mu yoksa okul fobisi mi? Eğer yaşanan okul başladığından beri sürekli devam ediyorsa bu durumu dikkate alma zamanıdır. Öncelikle okul fobisinin neden kaynaklandığını bulmalıyız. (Bizden ayrılması, arkadaşları ya da öğretmeniyle yaşanan bir sorun, derslerin zor ya da çok kolay olması) Bu durumu öğretmene ve okul psikoloğuna uygun bir dille anlatabiliriz. Sorunumuza hala çözüm bulamadıysak bir uzmana danışmalıyız. Okul fobisi çocuğumuzun gelecek eğitim hayatını olumsuz etkileyebilecek bir durum olabilir. Gelecek sayıda görüşmek üzere. Sevgiler

Ayşegül İŞLEKELLER BOZCA


24 | FAMILY HUG

SONBAHAR DEPRESYONU İŞTE SİZE SONBAHAR DEPRESYONUNDAN KURTULMANIN 10 YOLU

S

onbahar geldi, soğuk kış günleri yaklaştı. Daha karanlık ve soğuk bir döneme giriyoruz. Yazın aydınlık ve ılık günleri geride kalırken, fiziksel ve sosyal şartlar insanların depresif hissetmesine zemin hazırlıyor. Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı sonbahar depresyonundan korunmanın 10 altın kuralını anlattı.

1. Odanıza gün doğsun! Sonbahar depresyonunun belirtilerinden biri sabahları uyanmada yaşanan zorluktur. Kişi yeterinde uyumuş olsa bile yataktan kalkmak istemez. Yatak odasında zaman ayarlı aydınlatma sistemi kurmak ve alarmınız çalmadan yarım saat önce suni de olsa yatağınızda gün doğumunu hissetmek uyanmayı kolaylaştırır.

2. Hayatınıza ışık sokun! Hava serin ve karanlık diye güneş ışığından vazgeçmeyin! Özellikle gündüzleri bulutlu bile olsa dışarı çıkın ve güneş ışığını görün. Güneş ışığı doğal olarak beynin duygusal merkezini uyarır ve insanın iyi

hissetmesini sağlar. Erken kalkın, perdeleri açın, dışarı çıkın.

3. Hareket sizi kurtarır! Soğuk hava terlememek için özür değildir. Spor merkezinde, evde veya hatta tercihen dışarıda kalbiniz 140’ın üzerinde çarpsın! Sadece kiloyu korumak ve sağlıklı kalmak için değil, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için de spora vakit ayırın. İyi bir egzersizin etkisi saatlerce sürer. Gün içinde daha fazla enerjiniz olur, metabolizmanız hızlanır, iyi hissettiren hormonlar salgılanır. Düzenli egzersiz kış uykusuna çekilmeye meyilli bedene yaşadığını hissettirir.

4. Şekere dikkat! Mutluluk, zindelik ve canlılık hissi veren seretonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratlara ve şekerli gıdaları

tüketme isteği artar. Kışın özellikle de tatlı yeme eğilimi artar. Şekerli ve beyaz unlu gıdalara bağımlılık fizyolojik bir gerçektir. Bunlar bedende uyuşturucular gibi biyokimyasal sistemleri etkiler. Ne yediğiniz nasıl hissettiğinizi ciddi


FAMILY HUG | 25

azımsamayın. Her şeyi boş vermek istediğinizde kim size el uzatır? Sizi destekleyecek insanları aklınızda tutun, ihtiyaç duyduğunuzda size cesaretlendirmelerine izin verin. Bazen bir telefon, kahve sohbeti veya e-mail size canlandırır.

6. Kışa heyecan katın! Bir şeyi yaşamayı beklemek insanı motive eder. Sonbahar ve kış, havaların ısınmasını beklemek için çok uzundur. Size heyecan verecek bir hafta sonu gezisi, gece planı veya spor planları kışınıza renk katacaktır. Kayak, kızak, kar yürüyüşü, buz pateni gibi faaliyetleri heyecanla bekleyebilirsiniz.

7. Gevşeyin!

ölçüde etkiler.

5. Sosyal hayatı unutmayın! Arkadaşların, ailenin, iş arkadaşlarının, komşuları önemini

Meşgulsünüz. İş, ders, aile, arkadaşlar, randevular, buluşmalar meşgul olmaktan hoşlansanız dahi herkesin sakin kalmaya ihtiyacı vardır. Bazı sorumluluklara veya davetlere ‘Hayır’ demekten kaçınmayın ve birkaç dakika hiçbir şey yapmadan geçirin. Bu zamanda dikkatinizi içe döndürüp ruhsal olarak sakinleşmeye, bedensel olarak gevşemeye ayırın. Kendinize yardımcı olacak gevşeme egzersizlerini gündeme alın.

8. Uyku: Ne fazla ne de az olmalı! İnsanlar soğuk havalarda doğal olarak daha uzun uyur. Bu fizyolojik bir ihtiyaçtır ve buna saygı göstermek gerekir. Zamanı iyi kullanarak ve disiplinli olarak, geceleri 7-8 saat uyumayı hedefleyin. Yatma ve kalkma saatini belli bir düzene oturtmak, hayata ritmini verir ve enerji seviyesini arttırır. İhtiyacınız olan düzeni bulun. Özellikle de hafta sonları çok fazla uyumamaya özen gösterin, bu insanı daha yorgun düşürebilir.

9. Mevsimi kabul edin! Mevsimlerin değişimi doğal bir akıştır. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek insanın daha olumlu bir ruh hali içinde kalmasını sağlar. Sonbahar, kış, kendine özgü deneyimleri beraberinde getirir. Değişen doğasından, artan tiyatro sayısına, sebzelerinden televizyondaki programlara keyif aldığınız şeyleri fark edin. Kot giymek ve salep içmek ağustosta pek yapmadığımız şeylerdir.

10. Profesyonel destek alın! Sıralanan belirtilerden üç ya da daha fazla sizin için 2 haftayı aşkın bir süredir geçerli ise profesyonel destek almaktan çekinmeyin: İsteksizlikmutsuzluk, değersizlik–suçluluk hisleri, uyku bozukluğu–aşırı uyku hali, enerji azalması–yorgunluk, iştah değişikliği, sinirlilik, endişe-kaygı, konsantrasyon bozuklukları…


Röportaj BEYAZYAKALILAR ‘BİŞİ’ YAPSA Nereden çıktı bu fikir? “Beyazyakalılar Bişi Yapsa” Platformu, yaklaşık 2 ay önce, büyük ve orta ölçekli birçok kurumsal şirkette çalışan ve kamuoyunda ‘plaza çalışanı’ ya da ‘beyaz yakalı’ olarak tanımlanan kişilerce gönüllülük esasına dayanarak oluşturuldu. Projelerimize gönül verenlerin, destek olmak isteyenlerin sayısı halen artmaya devam ediyor. Sahip olduğumuz eğitim ve bilgi birikimini sadece çalışma hayatında değil, toplumsal fayda için de kullanmak için bir araya geldik. Şimdi toplumun çeşitli kesimleri için birçok projeyi hayata geçiriyoruz ve böylece kişisel olarak sosyal sorumluluğumuzu da yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gücümüz yettiğince bir şeyler yapsak bizim de bir faydamız dokunabilir diye düşündük. En azından bir yerlerden başlamak istedik. İlk önce ufak birkaç adım atıp, projelerimizi hayata geçirip sonra daha çok katılımlı daha çok kişiye dokunan işler de yapmak istiyoruz. Ülkemize, ülkemizin insanlarına, bize değer katacak her türlü fikri olgunlaştırıp hayata geçiriyoruz. Proje geliştirmede nasıl bir ekip çalışıyorsunuz? Şu anda 3 tane ana, birçok da ara proje üzerinde çalışıyoruz. Kaybolan esnafı tanıtan ‘Esnaf Dostu’, beyaz yakalıların tecrübelerini üniversite/lise öğrencilerine aktaran ‘İşimi Anlatmam Lazım’ ve engelli arkadaşlarımız evlerinden çıkıp daha rahat dolaşabilsinler diye hazırlayacağımız ‘İstanbul Hepimizin’ şehir rehberi bizi heyecanlandırıyor. Organikçiler, kültürcüler, sağlıkçılar da yeni projeler için çalışmaya devam ediyorlar. “Kan Kardeşim” Projesiyle, kan bağışını ve acil durumlarda ihtiyaç olan kan tedarikini hızlandırmak ve böylece bir hayat kurtarmaya katkı sağlamaya yönelik yeni bir projeye de hayat veriyoruz yakında. Her bir proje için ayrı ekip oluşturduk. Bu ekipler kendi içlerinde ayrı ayrı çalışmalar yürütüyor, toplantılar yapıyor ve yeni fikirleri, proje önerilerini değerlendiriyor.

Çocukluğumuza geri dönmek, çocuklarımızı bizim büyüdüğümüz oyunlarla tanıştırmak için “Moda Çocuk Parkı Etkinliği”ni hayata geçirdik. Seksekten, tuz buza kadar şu anda unuttuğumuz birçok oyunu canlandırdık. Hem biz çocukluğumuza geri döndük hem de yeni nesil ailelere ve çocuklara bilgisayar ve televizyon başından kalkınca nasıl daha çok eğlenildiği, çocuk gelişimine nasıl daha büyük katkı yaptığını da hatırlattığımızı düşünüyoruz. Özetle projelerimizle sadece toplumsal faydaya değil, kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimize de sahip çıkmaya özen gösteriyoruz. Nasıl tepkiler gelmeye başladı? Projelerimizi hayata geçirdiğimiz ilk günden beri oldukça pozitif tepkiler alıyoruz. Yaptıklarımızı gören, birilerinin hayatına olumlu anlamda değdiğimizi hisseden yeni arkadaşlarımız da aramıza katılmaya devam ediyor. İlk yola çıktığımızda yapacak ‘bişi’leri olduğuna inanan 10-15 kişiyken zamanla bilinirliğinin artmasıyla katılımcı sayımız yükseldi. Yakın bir zaman önce düzenlediğimiz tanışma toplantımızda aslında ne kadar da büyük ve heyecanlı bir ekip olduğumuzu bir kez daha gördük. Şimdi çeşitli kurumlardan da projelerimize destek talepleri geldi. Herkes “biz ne yapabiliriz” diye sordukça, biz de yapacaklarımızın sayısını her geçen gün artırıyoruz. Projeyi daha da geliştirmek için nelere ihtiyacınız var? Projelerimizi hayata geçirmek için öncelikle gönüllü olarak bu projelerde rol almak isteyecek, bilgi birikimini, emeğini katmak isteyecek daha çok insana ihtiyacımız var. Örneğin Esnaf Dostu Projemiz için hala çeşitli semtlerden esnaf envanteri çıkarmaya devam ediyoruz. Herkes kendi mahallesindeki en az 5 esnafı bu envanterimize eklese, projemiz sayesinde daha çok küçük ölçekli işletmeye ulaşmış olacağız ve bunun ekonomiye de katkısı olacak. Bunun gibi her bir projede yapılması gereken birçok iş var tabii ki.. Yapacak ‘bişi’leri olanlar için www.beyazyakalilarbisiyapsa.com internet sitesini yayına aldık. Bu internet sitesi üzerinden hem kendimizi ifade ediyoruz, hem de etkinliklerimizi duyuruyoruz. Projesi olan, gönüllü olarak projelerde yer almak isteyenler ise mail@beyazyakalilarbisiyapsa.com mail adresi üzerinden ulaşabilirler. Dönem dönem bir araya gelerek, yeni projeleri de konuşuyoruz. Etkinliklerimizi takip eden herkesi bu toplantılarımıza da bekliyoruz.


Daha neler yapmak istiyor beyaz yakalılar? Değer katan, değer yaratan, ortak paydamız olan gücümüzün yettiği her türlü sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmek istiyoruz. En önemli değerimiz olan çocuklarımız bizim geleceğimiz. Meraklı, sorgulayan, çevreci, teknolojik çocuklar bizi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacaklar. Onları o günlere taşıyacak insanlar da öğretmenlerimiz. Orta vadede hedefimiz öğretmenlere yapacağımız büyük konferanslar ile '5 ilde 2.500 öğretmen 100.000 gözü parlayan öğrenci' hayalimizi gerçekleştirmek.

Çocukluğumuza geri döndük Çocukluğumuza geri dönmek, çocuklarımızı bizim büyüdüğümüz oyunlarla tanıştırmak için 21 Eylül’de “Moda Çocuk Parkı Etkinliği”ni hayata geçirdik. Seksekten, tuz buza kadar şu anda unuttuğumuz birçok oyunu canlandırdık. Hem biz çocukluğumuza geri döndük hem de yeni nesil ailelere ve çocuklara bilgisayar ve televizyon başından kalkınca nasıl daha çok eğlenildiği, çocuk gelişimine nasıl daha büyük katkı yaptığını da hatırlattığımızı düşünüyoruz. Özetle projelerimizle sadece toplumsal faydaya değil, kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimize de sahip çıkmaya özen gösteriyoruz. Bu tarz projelerimize de devam etmek istiyoruz.



HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN ÇOCUKLARIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİN! Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, havaların soğumasıyla nezle ve grip enfeksiyonlarından korunma yolunun, bağışıklık sitemini güçlendirmekten geçtiğini vurguladı.

Sıcaklara veda ettiğimiz ve soğuk havanın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde nezle ve gripten korunmak için, enfeksiyonlara karşı vücudumuzu güçlendirmenin yolu bağışıklık sisteminden geçiyor.Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Kapalı ortamda uzun süre bulunmak virüslerin bulaşması için uygun bir ortam… Okulların açılmasıyla birlikte çocuklu ailelerin kabusu olmaya devam eden üst solunum yolu hastalıklarına dikkat çeken Alerji Uzmanı Prof Dr. Yonca Tabak, çocukların sınıflarda, uzun süre kapalı ortamlarda aynı havayı solumaları, nezle ve gripten sorumlu virüslerin orada yaşamlarını devam ettirmesi ve bulaşması için uygun bir ortam olduğunu söyledi.

Alerjik çocuklara virüs buluşması çok daha kolay Bu virüslerin, alerjik çocuklara bulaşmasının çok daha kolay olduğunu belirten Prof. Dr. Yonca Tabak, üst solunum yolu enfeksiyonlarının ilerleyen sürede sinüzite dönüşebilmesini engelleyen bir mikrop aşısından yararlandıklarını belirtti. Bağışıklık sistemini D Vitamini ile desteklemek gerekir D vitaminin bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için mutlaka gerekli bir vitamin olduğunun altını çizenProf. Dr. Yonca Tabak, sıcaklara veda ettiğimiz şu günlerde çocukların yeterli güneşten mahrum kaldığını, bu açığı D vitamini takviyesi alarak kapatmanın gerekli olduğunu vurguladı. Omega 3 yağ asitleri de bağışıklık sistemini güçlendirir Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanan bir diğer maddenin de omega 3 yağ asitleri olduğunu belirten Prof. Dr. Yonca Tabak, balık ve balık yağında bol bulunan bu vitaminin, kış aylarında çocuklara destek olarak verilmesinin önemine dikkat çekti. Beslenmenin, vücut direncini artırmada çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yonca Tabak, meyve, sebze, tavuk, balık, kırmızı et ve tahıldan alınan besinlerin vücudun antioksidan düzeyini artırdığını ve böylece çocukların kış aylarını daha sağlıklı ve hastalıklardan uzak geçirilmesine katkı sağlayacağını belirtti. Hastayken meyve suyu yerine su içmek daha faydalı En iyi balgam söktürücünün su olduğunu belirten Yonca Tabak, meyve suyu yerine su tüketimi konusunda ailelerin çocuklarını teşvik etmesi gerektiğini söyledi.


kişilerle tanışacakları için çok heyecanlılar. Fakat bir sorun var...

Monster High Canavarkadaş Dedİğin Böyle Olur dOĞAN kİTAP Monster High’a yeni kurallar geliyor! Sadece canavarların kabul edildiği ünlü Monster High, yenidönem için kapılarını açtı! Okulun ilk günü, Rochelle Goyle, Venüs Sinekkapanı ve

Robecca Buhar, aynı odada kalacaklarını öğreniyorlar. Bir yandan Hortlak Edebiyatı ve Çılgın Bilim gibi sıradışı dersleri alırken, diğer yandan da Frankie Stein ve Cleo de Nile gibi hayran oldukları

Ejderhalarla Sohbet dersini vermek üzere kadroya katılan Sylphia Kanat, kısa sürede herkesi etkisi altına alıyor. Tüm öğrenci ve öğretmenlerin tuhaf davranmaya başladığını fark eden Rochelle, Venüs ve Rebecca, okulu tehdit eden bir komployla karşı karşıya olduklarını anlıyorlar. Şimdi, içlerindeki muhteşem canavar ruhunu ortaya çıkararak MONSTER HIGH’ı kurtarmak zorundalar!

Tess Gerritsen / Sessİz Kız Doğan Kİtap Hiçbir sır sonsuza kadar saklı kalmaz Tıp eğitiminden edindiği birikimi romanlarına yansıtmasıyla tanınan ünlü Amerikalı kadın yazar Gerritsen’in yeni romanı Sessiz Kız’da olaylar zinciri, Boston’ın Çin Mahallesi’nde, bir eli bileğinden kesilmiş genç bir kadın cesedinin bulunmasıyla başlıyor. Kadının üzerinden herhangi bir kimlik çıkmaz, cesedin yanında bulunan susturuculu tabanca ise kadının kiralık katil olduğunu düşündürür. Ve kadın dedektif Jane Rizzoli’nin giderek derinleşen araştırmaları, yıllar önce Çin Mahallesi’ndeki Red Phoenix adlı restoranda işlenen korkunç cinayetlere

mARIO LEVİ SİZE PANDİSPANYA YAPTIM Doğan Kİtap Tarihin daha iyi hissedilmesi için çok derinlerden gelen bir çığlık... Mario Levi bu romanında yeni bir tat yolculuğuna çıkıyor. Bir tarihin izini sürme çabası bu aynı zamanda. Yolculuğun ruhunda 15. yüzyılda İberia’dan Osmanlı topraklarına göç eden atalarının kuşaktan kuşağa aktararak yaşattığı ve bugünlere kadar getirdikleri yemeklerin bıraktıkları ve hatırlattıkları var. Yemeklerin tariflerini de vermekten çekinmiyor yazar. Çünkü bu yemekleri defalarca yapmış, sevdikleriyle paylaşmış. Babaannesinden öğrendiklerinden sonra. Üstelik şimdi yeni yorumlarını da katıyor. Burada da rehberi Osmanlı mutfağının derinlikleri. Ancak bu kitap bir yemek kitabı değil. Karşımıza çıkan aile albümleri ve bu albümlerin hatırlattıkları. Hikâyeler, anılar ve efsaneler hem hüzünlü hem de mizahi bir üslupla anlatılıyor. Tıpkı hayatın kendisi gibi.



32 | FAMILY HUG


FAMILY HUG | 33

Hatırlatma Dergi içeriği sadece bilgilendirme amaçlı olup hiç bir şekilde tıbbi öneride bulunma amacı taşımaz. Derginin okuyucuları riski tamamen kendilerine ait olmak üzere dergi ve içeriğine erişmeyi kabul ederler. Derginin yazılması ve yayınlanmasında görev alan ve üçüncü kişiler erişimden ve/veya dergideki bilgilere güvenmelerinden kaynaklanan herhangi bir zarar ve/veya kayıptan sorumlu tutulamazlar. Dergi, diğer web sitelerine linkler ve köprüler içermektedir. Family Hug, söz konusu sitelerinin içeriklerinden ve bu sitelerden dolayı kaynaklanan herhangi maddi ve manevi zarar ve kayıplardan sorumlu tutulamaz. İçerikteki yazı ve resimlerin izin alınmadan, izin alındıktan sonra da kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.