Türkiye’nin tüm aileyi kucaklayan ilk online dergisi
FAMILY HUG www.familyhug.us
Biradambirbebek
Kasım 2014 Yıl 2 Sayı 10
ERKEN Mİ OKUYOR? GEÇ Mİ KALDI?
DOST BAKTERİLER PROBİYOTİKLER
ÇOCUKLAR VE TEKNOLOJİK ARAÇLAR BABALAR VE ÇOCUKLAR
FAMILY HUG OYUN ATÖLYELERİ ÇınarPsikolojikDanışmanlıkMerkezi veFamilyHugAtölye’ninbirlikte gerçekleştireceği “OyunAtölyesi” etkinlikleribaşlıyor...
Family Hug Biradambirbebek
İMTİYAZ SAHİBİ Turcreative adına Cesur Doruk
Cesur Doruk
Y
REKLAM Turcreative BÖLÜM EDİTÖRÜ Pemra Uğural
amily Hug Atölye olarak bu ay çok heyecanlıyız çünkü birbirinden güzel iki etkinliğe imza atıyoruz.
Öncelikle, 12 Kasım Çarşamba günü atölyemizde Çınar Psikolojik Danışmanlık Merkezi ile birlikte büyüklere yönelik bir “Oyun Atöylesi” düzenleyeceğiz. Uzman psikoloğumuz eşliğinde çocukarımız ile nasıl daha etkin oyun zamanı geçireceğimizi öğreneceğiz. Yoğun ilgi gören atölyemiz ile ilgili ayrıntıları ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz. Yine aynı hafta, 14 Kasım Cuma günü ise Family Hug Atölye olarak Özen Sezin Okulları’nda “Sosyalleşme” Konferansı düzenleyeceğiz. Konusunda uzman konuşmacılarımızın yer alacağı konferansta yeni iletişim kanalları üzerinde nasıl sosyalleştiğimizi inceleyeceğiz. Genel katılıma açık olan bu konferansa hepinizi bekliyoruz. Konferans ile ilgili detayları ve ulaşım bilgilerini dergimizin ilerleyen sayfalarında görebilirsiniz. Sevgiler...
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Cesur Doruk
BÖLÜM EDİTÖRÜ Görkem Pamukçu YAZARLAR Pemra Uğural Tuğçe Acaröz Oğuz Ayşegül İşlekeller Bozca İrem Doruk Süheda İmamoğlu Elgiz Henden Özge Ar Eğitim Bölümü İçin Özel Sezin Okulları’na Teşekkürler ONLİNE DAĞITIM familyhug.us Turkcell Dergilik İLETİŞİM bilgi@turcreative.com
Famıly Hug Atölye’de Etkinlikler başlıyor... OYUN ATÖLYESİ “Oyun; ebeveyn çocuk iletişiminde köprüdür”
Bu atölyede ÇINAR ÇOCUK’tan Uzm. Psikolog Seniha Naşit Gürçağ, ebeveynlere çocuklarıyla oyun oynamanın önemini ve inceliklerini anlatacak… Çocuğunuzla aranızda oyunu nasıl köprü haline getirebileceğinize dair teknikler öğretecek İÇERİK Oyun ne işe yarar? Oyun ebeveyn çocuk ilşkisini geliştirmek için nasıl kullanılabilir? Çocuğunuzun oyununa nasıl eşlik etmelisiniz? Çocuğunuzun oyununu nasıl yorumlayabilirsiniz? Çocuğunuzun kişilik gelişimine oyun yoluyla nasıl katkıda bulunabilirsiniz? “Oyun” yetisi sağlıklı gelişenler, gelecekte sağlıklı bir duygusal hayata ve sağlıklı sosyal ilişkilere sahip olurlar… (Jaak Panksepp) Etkinlik program ve katılım için Family Hug Atölye ve Çınar Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nin Facebook sayfalarını takip edebilirsiniz.
Sosyalleşelim-Sosyal Medyada Etkileşim Etkinliği 14 Kasım 2014 Cuma günü Özel Sezin Okulu'nda gerçekleşecek. Etkinliğe online kayıt formunu doldurarak başvurabilirsiniz. Etkinliğe Online Kayıt Olmak İçin Lütfen Tıklayınız...
8 | FAMILY HUG
Babalar ve Çocuklar Bebeklerin dünyaya gelmesinden çok önce başlıyor aslında annelik ve babalık rollerimiz. Anneler doğanın verdiği muhteşem doğurganlık yeteneği ve şansı ile yaklaşık 40 hafta zaten an be an bebeğin gelişimini hem fiziksel hem duygusal olarak hissedip ailenin yeni üyesine hazır oluyorlar. Ancak babalar için durum biraz daha farklı seyrediyor genelde. Her ne kadar bebeğin büyümesini gözlemleseler de ‘’baba’’ olma duygusunu biraz daha geç anlıyorlar. Kucağına aldığında bile o minicik bedene yabancılaşan baba, yavaş yavaş anlıyor evlat sahibi olmayı. Elbette süreci çok farklı yaşayan babalar vardır ancak büyük çoğunluk ‘’baba’’ demesiyle, gülümsemesi ve kucağında uyumasıyla duyguyu tam olarak hissetmeye başladığını ifade ediyor.
Gerçekçi olursak emzirmek dışında annenin yapıp babanın yapamayacağı hiç bir şey yoktur. Ve bebek ailenin bir parçasıdır yani hem annenin hem babanın…
Yaşadığımız toplumdaki genel anlayışa ve geçmişe yönelik öğrenilmişliklere bakılarak çocuk büyütmenin annenin ‘’işi’’ olduğu algısının yaygın olduğunu görüyoruz. Peki ne kadar doğru? Çocuk büyütmek annenin işi midir?
Dolayısıyla baba anneye ‘’yardım’’ etmemeli, ‘’işbirliği’’ içinde olmalıdır. Çünkü yardım bir anlamda ‘’lütuf ’’ iken ‘’İşbirliği’’ gerçek bir paylaşımdır. Ailede çocuk için anne figürü kadar baba figürü de çok önemlidir. Ve iki modelin de dengeli bir şekilde yaşamında var olması gereklidir.
Hatta yapılan araştırmalar babanın kalp atışları daha kuvvetli olduğu için bebeğin babasının göğsünde daha rahat uykuya daldığını, sesinin tonu daha kalın olduğu için kolaylıkla sakinleştiğini de işaret etmektedir.
FAMILY HUG | 9
Baba – kız ve baba – oğul ilişkisi her yaşta çok önemli ve anlamlıdır. Bebeklikten itibaren hem bakım hem eğitimle ilgili sorumluklukların paylaşılması aile bağlarını güçlendirirken çocuk için anne ve baba kavramı sağlıklı bir şekilde oluşur. İlgili bir ebeveyn yaklaşımı ile ‘’Baba’’ sadece eve para getiren ve akşamları evde televizyon izleyen bir figür olmaktan çıkıp , çocuğun korkulu bir rüya gördüğünde bile sesleneceği bir yakınlığa ulaşır. Bu sonuç elbette uzun ve fedakarlık içeren bir süreçtir ama etkileri gerçekten her taraf için çok tatmin edicidir. Özellikle anne ve baba kadın ve erkek rol modeli olarak çocukların duygusal ve sosyal gelişimleri üzerinde ve ayrıca cinsel kimlik kazanımları açısından çok önemli etkiye sahiptir. Çocuk hem kendi cinsi hem de karşı cinsle ilgili ilk fikirlerini kendi ebeveynlerinin tavırlarından edinirler. Rol model olarak anne ve babanın sorumluluğu oldukça fazladır. Sağlıklı Baba – Çocuk ilişkisi için neler yapılabilir?
- Çocuğun fiziksel ( beslenme, uyku, temizlik ) ve duygusal ihtiyaçlarının anne ve baba tarafından dengeli bir şekilde paylaşılması gerekir. - Baba / Kız, Baba/oğul zamanları yaratılıp, bu zamanların ikisine özel olarak kalması sağlanabilir. Örneğin erkek çocuğu baba traş olmaya götürebilir, arabayı birlikte yıkayabilir, sevdikleri bir takımın maçını beraber izleyebilirler. Baba kızı ile alışveriş yapabilir, pazar sabahları kahvaltı hazırlayabilir, birlikte tiyatro ya da sinemaya gidebilirler. Bu ve benzeri örnekler her ailenin ve çocuğun ilgilerine ve yaratıcılıklarına göre çok çeşitlendirilebilir. - Evde birlikte geçirilen zamanların kaliteli olması için haftalık küçük planlar yapılabilir ve ekmek yapma, yoğurt mayalama, çamaşır asma gibi minik ev işleri ortak paylaşımlarla yapılabilir. - Babanın demokratik ve anne ile işbirliği içindeki davranışlarının yanı sıra aynı zamanda ‘’erkek’’ olmaya özgü davranışları da sergilemesi cinsel kimlik gelişimini tamamlama sürecindeki çocuk için oldukça önemlidir. - Babanın çocuğuna özel olarak ayırabildiği zaman istediğinden çok az da olsa önemli ve anlamlı olanın ayrılan süre değil, sürenin nasıl değerlendirildiği olduğu unutulmamalıdır. Az zamanda da olsa, baba/çocuk çok değerli ve verimli paylaşımlarda bulunabilirler.
10 | FAMILY HUG - Babanın demokratik ve anne ile işbirliği içindeki davranışlarının yanı sıra aynı zamanda ‘’erkek’’ olmaya özgü davranışları da sergilemesi cinsel kimlik gelişimini tamamlama sürecindeki çocuk için oldukça önemlidir. - Babanın çocuğuna özel olarak ayırabildiği zaman istediğinden çok az da olsa önemli ve anlamlı olanın ayrılan süre değil, sürenin nasıl değerlendirildiği olduğu unutulmamalıdır. Az zamanda da olsa, baba/çocuk çok değerli ve verimli paylaşımlarda bulunabilirler. Baba olmak emek ister, sevgi ister, sabır ister…. Ama evladının sarılması ve elini güvenle tutması tüm çabaya değer… Babası ve annesi ile büyüme şansına sahip her çocuğun gelişim sürecinde baba sevgisi ve ilgisinden mahrum kalmaması ve gelecekte kendi seçimlerini belirlemede olumlu yaşantılara sahip olması dileğiyle… Tuğçe Acaröz Oğuz Çocuk Gelişim Uzmanı / Yazar https://twitter.com/tugceacaroz https://www.facebook.com/cocugunuzuanlamak instagram: tugceoguz
FAMILY HUG | 11
12 | FAMILY HUG
Çocuklar ve Teknolojik Araçlar Bir bilgi ve eğitim aracı olarak televizyon, evimizden çıkmadan dünyada meydana gelen birçok olayı takip edip, anında haber sahibi olmamızı sağlar. Faydalarının yanında televizyonun pek çok olumsuz etkisi de vardır. Televizyon izleme, hareket ve etkileşim gerektirmeyen pasif bir eylemdir. Televizyon izlerken duyularımızdan ancak ikisi (görme ve işitme) aktiftir. Yaşamın ilk yıllarında beyin bölgeleri arasında bağlantı kurulması, tüm duyu kanallarından veri alınması ve hepsinin aktif olması önemlidir. Televizyon izlemek bunun önüne geçmektedir. Televizyon, dünyayla ilgili gerçekdışı bir görünüm yaratabilir. Çocukların gerçek ve hayali ayırt etme becerisi üç yaştan önce gelişmediğinden izledikleri her şeyi gerçek sanabilirler. Diğer bir olumsuz sonuç ise, çocukların
becerilerini geliştirici etkinlikler yapmak yerine (örn: insanlarla birlikte olma, oyuncaklarla oynama) televizyon karşısında çok fazla vakit geçirmeleridir. Televizyon, izlenmese bile, çocuğun bulunduğu odada açık konumdaysa çocuğun dikkatini olumsuz etkiler. Çocuğun kendi başına oyun oynama süresi ne kadar kısa ise genel gelişimi o kadar olumsuz olmaktadır. Bunlara ek olarak, uzmanlar televizyon programlarında izlenen şiddetin çocukları daha saldırgan hale getirdiğine i n a n m a k t a d ı r l a r. Araştırmalar ç o c u k l a r ı n , kendilerine yönelik
programlar kadar televizyon dizilerini de izlediklerini gösteriyor. Üstelik çocuklar için hazırlanan yapımlarda bile bir saat içinde ortalama beş tane şiddet içerikli sahne görülebiliyor. Televizyonda şiddet ve cinsellik içeren görüntüler arttıkça, çocukların zihinlerinde oluşturdukları çoğu şey şiddet ve cinsellik temaları üzerine kurulmaya başlamıştır.
FAMILY HUG | 13
Bilgisayar, uygun şekilde kullanıldığında, çocukların öğrenme süreçlerine katkıda bulunmaktadır. Çok fazla televizyon izleyen çocuklarda dil gelişimi daha yavaş olmaktadır. Bu çocuklarda dünyayı sadece seyreden biri olma riski vardır. Konuşmanın gelişimi için bir yetişkinin çocukla konuşuyor olması, birinin ona hitap etmesi çok gereklidir. Araştırmalar, çok fazla televizyon izlemenin matematik ve öğrenme becerilerinde gerilik, arkadaşlar tarafından tartaklanma, taciz edilme ve obezite riski ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bilgisayar, uygun şekilde kullanıldığında, çocukların öğrenme süreçlerine katkıda bulunmaktadır. Çocukların yaratıcılıklarını geliştirmekte, birbirleri ile iletişimlerini arttırmakta ve belli bir amaca yönelik ortak çalışabilmelerini sağlanmaktadır. Ancak aşırı kullanımı olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Erken çocukluk eğitiminde çocuklar bilgisayarı kullanırken; eğitimci, çocukları yönlendirmeli ve desteklemelidir.
14 | FAMILY HUG Bilgisayar söz konusu olduğunda Internet kullanımı da hemen akla gelmektedir. Günümüzde Internet, tüm dünya ile çok hızlı iletişim kurma, sınırsız bilgi erişimi ve paylaşım sağlaması ile tüm insanlar için vazgeçilmez olmuştur. Günümüzde çocuklar ve gençler bulundukları her ortamda Internet’e bağlanabilmektedirler. Mobil teknolojilerin kullanımı güvenliğin önemini bir kat daha arttırmaktadır. Kötü niyetli kişilerin varlığı ve bilinçsiz kullanım olumsuzluklara yol açabilmektedir. Aşırı ve bilinçsiz kullanım sonucunda içe kapanma, bağımlılık ve yalnızlaşmaya neden olabilir. Çocukların içe kapanarak paylaşımlarını gitgide azaltmaları, bir sorun yaşadıklarında ve nasıl davranacaklarını bilemediklerinde ailelerinden yardım alma olasılıklarını da azaltmaktadır. Şiddet içerikli bilgisayar oyunları, çocuklarda şiddet eğilimlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla, kullanımı oldukça sınırlı tutulmalıdır. Uzmanlara göre çocukların internete girmeye başlayabilecekleri en küçük yaş 9 olmalıdır. Bu da bir yetişkin eşliğinde ve belli kurallara bağlı yapılmalıdır. Çocuklar, gerçeklik tecrübeleri zayıf olduğu için bazı bilgi ve imajlardan (cinsellik, şiddet) şoke olabilirler. Televizyon ve bilgisayar ile ilgili karşılaşılan sorunlara bakıldığında, sorunun gerçek kaynağının kullanıcı olduğu görülmektedir. Bununla ilgili tek çözüm bilinçlendirmedir. İletişim teknolojileri çok hızlı geliştiği, değiştiği ve yaygınlaştığı için meydana gelen olumsuzlukların geç farkına varılmaktadır. Ebeveynlerin bu yeni araçların kullanımı, özellikleri ve olası zararları konusunda bilgi edinmeleri gerekmektedir.
FAMILY HUG | 15 Bilgisayar ve televizyon kullanımı için ailelere öneriler: • Çocuğun günlük televizyon izleme süresi sınırlanmalı; şiddet içeren ve yaşına uygun olmayan programları izlemesi önlenmelidir. • Ebeveynler, kendi televizyon izleme sürelerini sınırlayarak ve yaşamlarında diğer etkinliklere (gazete ve kitap okumak, spor yapmak, satranç oynamak vb.) ağırlık vererek iyi alışkanlıklara model oluşturabilirler. • Çocukla karşılıklı güvene dayalı ve iletişime açık bir iletişim kurulmalıdır. Bu şekilde Internet aracılığı ile karşılaşılan rahatsız edici durumlar veya kişiler konusunda çocuk, anne ya da babasından yardım alabileceği güvenine sahip olur. • Çocuğun Internet’te şiddet, pornografi ve diğer olumsuz uyaranlara maruz kalmasını önlemek için gerekli filtre programlarının kurulumu sağlanmalıdır. • Bilgisayar ve video oyunlarının çocuklar üzeride zararlı etkileri olabileceğini göz önünde bulundurarak seçilen oyunların içeriği mutlaka denetlenmeli ve gerekirse kısıtlanmalıdır. Ayrıca, çocuğun çok uzun süre ekran başında kalmasına izin verilmemelidir. • Ebeveynlerden en az biri, çocuğu kadar Internet’i tanıyor ve kullanabiliyor olmalıdır. Ancak bu şekilde, çocuğun Internet’te neler yaptığı konusunda bilgi sahibi olabilir ve takibini yapabilir. • İstenmedik durumların ortaya çıkmaması için bilgisayarın evde ortak bir alanda, herkesin gözü önünde bulunması faydalı olacaktır. • Internet’te oluşabilecek olumsuz durumlar ile nasıl başa çıkacağı konusunda çocuk bilinçlendirilmelidir. Internet yoluyla kendi ile ilgili tanımlayıcı bilgileri, adres ve telefonları paylaşmaması, rahatsız edici iletişimleri hemen sonlandırabileceği, gerekirse Internet’ten çıkabileceği çocuğa söylenmelidir. • Internet kullanımı çocukların ders çalışmasına, sosyal ilişkilerine, ebeveynleri ile olan iletişimine engel olacak ölçüde artmadan ve Internet etkinlikleri bir kaçınma halini almadan, makul ölçüde sınırlanmalıdır. Var olan alışkanlığı yasakla sonlandırmaya çalışmak, Internet kullanımını hem daha çekici hale getirir, hem de ergenlikte çocuğun özel yaşamına müdahale olarak algılanacağı için işe yaramayabilir. • Internet kullanımı çocuğun günlük yaşamını aksatacak, olumsuzlaştıracak bir hale geldiyse bir uzmana danışarak profesyonel yardım alınmalıdır. UZMAN KLİNİK PSİKOLOG ÖZGE AR ÇINAR PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ http://cinarpsikoterapi.com/
16 | FAMILY HUG
FAMILY HUG | 17
18 | FAMILY HUG
PEMRA UĞURAL
Kışın habercisi sonbaharı tam anlamıyla yaşamaya başladığımız Kasım ayını karşıladığımız bu günlerde kabına sığmayan markalar çocuklar için güven, şıklık ve tasarım yağdıran ürünleri ile adeta bir yarış halinde. İşte bu ay evlerde değil, dışarıda hayatınızı kolaylaştıracak, güzelleştirecek en son trendler….Siz ebeveynler ve çocuklarınız için özenle seçtik….
FAMILY HUG | 19 Çocuk Modasına Karışan Amerikan Efsanesi : Brooks Brothers İkonik ürünleriyle yaklaşık 200 yıldır moda tarihine damgasını vuran Amerika’nın en eski efsane markası Brooks Brothers’ın rahatına düşkün ve stil sahibi çocuklar için hazırladığı 2014-2015 Sonbahar/ Kış Çocuk Koleksiyonu, şık ve renkli tasarımları ile dikkat çekiyor. Kırmızı, pembe, yeşil, mavi, sarı gibi canlı renklerin yanı sıra toprak tonların ağırlıkta olduğu koleksiyon, 04 – 16 yaş grubu çocuklar için şık bir dünya sunuyor. Pötikare ve canlı çiçek desenlerin öne planda olduğu kız koleksiyonunda rahat elbiseler, şık hırka ve bluzlar geniş yer tutuyor. Küçük beyler için hazırlanan tasarımlar arasında ise; yumuşak pamuktan üretilmiş canlı renklerdeki rahat chino pantalonlar, papyon ve kravatlarla tamamlanan ütü gerektirmeyen gömlekler, akıllı kumaştan üretilmiş yazlık takımlar, gofre kumaştan çizgili ceket, pantolon ve spor gömlekler ön planda. Tamamı keten, pamuk ya da pamuk-keten karışımı kumaşlardan hazırlanan Brooks Brothers 2014-2015 Sonbahar/Kış Çocuk Koleksiyonu’nu Zorlu Center ve Akasya AVM'de bulabilirsiniz.
Arılar Şehri Bastı! Bugaboo'nun En Şehirli Yeni Puseti 'Bee3' Dünyanın en çok satılan puset markalarından Bugaboo şehirli anneler ve bebekleri için hayatı kolaylaştıran, yeni sistemlerle donanmış Bee3 modelini piyasaya sürdü. En dikkat çeken özelliği, bebeğinizle büyüyen koltuğu. Koltuk bir klikle uzuyor, dönüyor, yatırılıyor; tek hareketle katlanan pusetten ayrıldığında hafifliği sayesinde alışverişlerinizde kolunuzda rahatlıkla taşınabiliyor. Yeni kumaşları ve kombinleri ise çok çarpıcı. Manevra kabiliyeti diğer modellere oranla daha kolay ve hızlı, güneşliği rahatça kısalan ve uzayan bir mekanizmaya sahip. El tutma yeri fazlasıyla uzayabiliyor, puset tek elle eforsuzca yönetilebiliyor. 64 renk seçeneği içinden arzu ettiğiniz kombini yaratabilme opsiyonu ise bir harika. UPF50+ güneşten korumalı güneşlik kumaşı ihtiyaç duyulduğunda çıkartılıp yıkanabiliyor. Şehir hayatına ve hızına uygun yeni Bugaboo Bee3 2015'in en havalı puseti olmayı hedefliyor.
20 | FAMILY HUG
En Sevimli Bebek Güvenlik Tasması TRUNKI'den! Türkiye'de ve dünyada çocukların en favori seyahat arkadaşı olmaya devam İngiliz markası Trunki, çocuğunuzun güvenliğine olabilecek en sevimli şekilde el attı. ToddlePak adı verilen ürün, çocuğunuzla evinizin dışına çıktığınızda hem gözden kaybolmasını, hem de gitmemesi gereken yerlere koşarken sizi de peşinden koşturmasını engelliyor. Güvenlik tasması veya kayışı olarak geçen bu konsept yıllarca ülkemizde mevcuttu. Ancak böylesine rahatı, böylesine şirin karakterlere bürünmüş yumuşacık tasarımı hiç görülmemişti. İster ilk adımı atma evresinde olsunlar, ister özgürlüklerini ilan etme peşinde…En önemlisi onların güvenliği, asla unutmamak lazım. Yedi ayrı renk ve şekilde satılan ToddlePak tasmaları, tek bir hareketle omuzlara ve bele bağlanıyor. Çocuğun kilosu ve ebatlarına göre rahatlıkla ayarları yapılabiliyor. Çantaları görmek veya satın almak için Trunki'nin resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz : http://www.trunki.co.uk...Firma ülkemize de teslimat imkanı sağlıyor.
FAMILY HUG | 21
Güvenli Sürüşlere Önem Veren Çılgın Kasklar Kayak sporuna, paten kaymaya veya bisiklete binmeye meraklı çocukların güvenlikleri için kask takmaları şart. En gerekli aksesuarın en istemedikleri olduğu dikkatinizi çekmiştir sanırım. Danimarka'lı Crazy Safety markası çılgın, vahşi ve komik tasarımları ile güvenliklerini garanti altına alırken sporu ve eğlenceyi birleştiriyor. Giyimi de çok kolay ve rahat. Köpekbalığından ejderhaya, zebradan kediye kadar birçok hayvanın kafasını andıran bu üç boyutlu kasklarda ışık, kemer ve zil detayları da mevcut. Çocuklar bu rengarenk kasklarla başlarını korurken tüm dikkatleri üzerlerine çekmeyi de başaracaklar. Kaskın satışı henüz ülkemizde yapılmasa da tim dünyaya teslimat yapan www.amazon. com'dan sipariş etmeniz mümkün…
22 | FAMILY HUG
Hayatımızdaki en büyük değişim ve dönüşüm: Ergenlik Ergenlikteki değişimlerden sonra hayatımızdaki en büyük değişiklik nedir biliyor musunuz? ÖLÜM!
FAMILY HUG | 23 Hal böyleyken kızınız ya da oğlunuz odasına kapanıp saatlerce yok oluyor, sizinle her konuştuğunda size öfke kusuyor, sizi beğenmiyor diye şikayet etmeden önce onlar ne gibi bir değişimden geçiyorlar, biraz daha onların gözünden bakabilmek gerekli belki de... Çocukluktan yetişkinliğe geçişteki bu ara dönem; fiziksel, hormonal ve mental birçok değişikliğin bir arada yaşandığı bir dönem ve unutmamak gerekir ki “değişim” bazıları için zorlayıcı olabilir. Vücudu farklı hormonların etkisindeyken, bırakın bir gün sonrayı anlık duygusal iniş çıkışlar yaşamak bile doğaldır. O hafif çatlak ses tonuyla size diklenmesini, bağırmasını, isyan etmesini kişisel almayın. O sadece “bir birey olarak kendini var etmeye” çalışıyor! Üstelik bir de karşı cinsin olduğunu da fark etti ve ona kendini beğendirmek zorunda üstelik daha kendi kendini beğenmezken!
National Institute of Mental Health'de çalışan Amerikalı Doktor Jay Giedd 13 yıldır ergenlik dönemindeki çocukların beyinlerini inceliyor. Bugüne kadar 1800 çocuğun beynini çeşitli aralıklarla MRI (manyetik rezonans imaging) cihazıyla fotoğraflamış. Bu araştırmanın amacı çocukluktan ergenliğe, oradan da yetişkinliğe geçerken beynin geçirdiği evrimleri belgelemek. Bu araştırmadan önce bazı teorisyenler ergenlik döneminin sanayi devrimi sonrasında yaratılmış yapay bir olgu olduğunu, beynin 12 yaşına gelindiğinde gelişimini tamamladığını söylüyorlardı. Fakat Giedd’in Time dergisine kapak olan araştırması gösterdi ki, ergenlerin beyni tam bir inşaat alanı, öyle ki yapımlar ve yıkımlar 25 yaşına kadar sürüyor. Beyindeki bu karmaşa ergenlerde görülen ve ebeveynlere çok tanıdık gelecek duygusal patlamaları, düşünmeden riske girmeyi, seks, uyuşturucu ve alkolü keşfetme dürtüsünü daha net açıklıyor.
24 | FAMILY HUG Beynin en son gelişen kısmı ön korteks, yani planlama, öncelik belirleme, düşünceleri organize etme, davranışların sonuçlarını önceden tartabilme yetilerini barındıran merkez. Ergenlerin ‘Önce ödevimi yapayım, sonra arkadaşlarımla mesajlaşırım’ sıralamasını bir türlü doğru yapamamalarının sebebi Giedd'e göre işte bu. Doktorlar ergenlerde görülen çevreyi yanlış değerlendirme eğiliminin, ‘öğretmen benden nefret ediyor, kimse beni sevmiyor’ türündeki yakınmalarının da beynin gelişimini tamamlamamasından kaynaklandığını söylüyor (1). Yani ergenin elinden (beyninden mi demeliyim) bir şey gelmiyor aslında. Bir de kendisiyle çatışan anne-baba, kendi gibi kafası karışmış arkadaşlar, ödev yığan öğretmenler, çekici bulmaya başladığı ve kendini beğendirmeye çalıştırdığı karşı cins, belki de kıskanılan bıcır bıcır bir kardeş... Nasıl baş etsin bunlarla? Tabi ki yine sizin desteğinizle. Bu desteği nasıl mı vermek gerek.
1. Aranızdaki bağı hissetmesini sağlayın. Disiplin kurmaya çalışmak yerine iletişim kurmaya çalışın: 2. Çocuğunuz kendini 10-15 sene sonra nerede görüyor biliyor musunuz? En sevdiği şarkı hangisi? En çok neden gurur duyuyor? Onun için iyi bir gün ne demek? Bu ve bunun gibi sorulara vereceği cevabı biliyor musunuz? Yoksa onu da, sizin kendinizi kaptırdığınız akışa mı çekiştirmeye çalışıyorsunuz? Dürüst olun 3. Biraz daha sabırlı olun. Reddedilebilirsiniz. Her reddedildiğinizde başka bir iletişim kapısı açın. Ve en önemlisi sarılın. Siz kendinizi kötü hissettiğinizde eşinizin, annenizin ya da bir arkadaşınızın sarılması size iyi gelmiyor mu? E ona da gelir işte. O reddetse bile. 4. Hiçbir davranışını ya da sözünü kişisel almayın. Değişken ruh haline hazırlıklı olun. Hiç biri sizinle ilgili değil sadece tıpkı hava durumu gibiler. Kendi kişiliklerini bulmaya çalışırken sürekli değişiyorlar. Arayışları onları farklı davranmaya itiyor.
FAMILY HUG | 25
5. Empati kurmaya çalışın! Pireyi deve yapıyor değil mi? Sizin için önemsiz olan, onun için hayatın sonu olabilir. O bile bunun nedenini anlayamıyordur, emin olun. Şöyle derin bir nefes alın. Mola verin ve onun değişkenliğini onu abartılarını anlamaya çalışın. 6. Hep sevgi ve anlayışla karşılık verin. Sinirlenmiş bir şekilde karşınızda dikiliyorsa ve sizden aldığı karşılık yalnızca sevgi ve anlayışsa öfkesi geçtiğinde bunu anlayacak ve sizinle olan bağı güçlenecektir. Kendi sınırlarını oluşturmasına destek oun 7. Onu dinleyin. Gecenin bir vakti ya da sabahın köründe olacak zaman sohbetlere ve meraklı sorulara ve cevaplara hazır olun. Ondan öğrenmeye çalışın. 8. Arkadaşlarını öğrenin ve kabul edin. Bu durum onu size daha da yakınlaştıracaktır. Arkadaşlarını reddetmeniz onu sizden uzaklaştırır. Güler yüzünüzle hem onun hemde arkadaşlarının kalbini kazanın. 9. Kendi öz bakımını için ona zaman tanıyın. Saçı kirliymiş, şortu yırtıkmış boşverin. Kalbi kırık olmasın yeter. 10. Çağımızın hastalığı olan ekran bağımlılığının sorunlarını körüklemesine izin vermeyin. Ekran dışında evde yapacağı keyifli alternatifler üretip ekran süresine sınır getirin.
Çocuklarınız, genç bir kadın ya da erkek gibi görünebilirler ama henüz yetişkinliğe tam geçebilmiş değiller. Hala çocuklar aslında. İşte bunu aklınızda tutabilirseniz sabırlı olmak için toleransınızı artırabilirsiniz. Kendi kendinize “Ne zaman büyüdü?” diye sorduğunuzda “İyi ki hep yanındaydım” demek hem kızınız hem oğlunuz hem de sizin için hayatınızda yeterince derin bir iz olacak. (1) h t t p : / / w w w. k i gem.com/yeni-yetmelerin-hem-kafasi-karisik-hem-kalbi.html Diğer kaynaklar: http://www.ahaparenting. com/ask-the-doctor-1/ twelve-year-olds-backtalk?A=SearchResult&SearchID=7889045&ObjectID=878854&ObjectType=35 http://www.ahaparenting. com/Default.aspx?PageID=1916099&A=SearchResult&SearchID = 7 8 8 9 0 4 5 & O bj e c t I D=1916099&ObjectType=1 anneysen.com uzmanlarından Elgiz Henden, MSc, PCC. Eğitim ve Öğrenci Koçu
26 | FAMILY HUG
Ayşegül İŞLEKELLER BOZCA
Erken mi okuyor, geç mi kaldı? Kasım sayımızla Merhabalar, Okula başlamadan okuma öğrenmeli mi, öğretilmeli mi? Kendi kendine öğrendi ne yapmalıyım?
Okullarda her yıl daha da artan rekabet, sınavlar erken yaşta okumaya başlanmasının doğru olup olmadığı konusunu gündeme getiriyor. Tek düşüncemiz çocuklarımız için daha iyi olanın hangisi olduğu. Peki biz bu konuda ne bilmeli ve neler yapmalıyız? Ülkemizde anaokulları müfredatı içinde ilkokula hazırlık çalışmaları bulunuyor, fakat bu çalışmalar bazı öğretmenlerce abartılmakta ve ilk okuma yazma döneminde çocuğun kazanması beklenen becerileri çocuğa erken vermeyi hedeflemektedir. Bu noktada her çocuk ne yazık ki mutlu olamıyor. Bazı çocukların farklı sebeplerden (küçük kas becerisinin yeterince gelişmemiş olması gibi) yapamadıkları bu çalışmalar çocuğun kendini okula başlar başlamaz yetersiz hissetmesini sebep olabiliyor ki bu asla yetersizlik değil, tamamen yanlış zamanlama. Okul algısının anaokulu ve ilkokul sıralarında oluşacağı düşünüldüğünde, mutsuz çocuk, okulu pek de eğlenceli göremiyor. Okulda öğrenmenin zevkine varmak yerine okulu birilerine yetişmek zorunda olduğu bir yer olarak düşünüyor.
Bu arada bu çalışmaları dört gözle bekleyen öğrencilerin de olduğunu belirtebiliriz sanırım. Küçük ve büyük kas becerileri, bilişsel yeterliliği akranlarından daha ileride olan çocuklar ise bu çalışmaları ilgi çekici, seviyesine uygun bulmaktadır. Bu durum onların okul algısını olumlu yönde geliştirmektedir.
Peki birinci sınıfta öğreneceklerini anaokulunda öğrenen öğrenci gelecek yıl ne yapacak? Gelecek yıl öğreneceklerini kendi kendine öğrenmesi engellenmeli mi? Konuşabilecek bir çocuğa, senin iki ay sonra ilk kelimeni söylemen gerekiyor şimdi olmaz!, demekle kendi kendine okumayı öğrenen meraklı bir çocuğa, dur gelecek yıl okuyacaksın şimdi sadece boyama yap, demek neredeyse aynı şeyler.
FAMILY HUG | 27 Öyleyse ne yapmalıyız? Bilinçsizce erken okumayı yazmayı öğretmek sadece çocuğa ve çevresine gerginlik verecektir. İyi bir anaokulu okula hazırlık için en önemli adımdır. Yaptıklarını severek, heyecan ve mutlulukla yapıyor mu? Öğrenmekten zevk alıyor mu? Her gün yeni şeyler öğreniyor mu? gibi sorular sorarak doğru yerde olup olmadığınızı anlayabilirsiniz. Öğretmeniyle düzenli kuracağınız dialoglar da sizi bu konuda bilgilendirecektir. Anaokulunun kazandırması gereken diğer beceriler ise, okul kurallarını öğrenmek, yeni arkadaşlar edinmek, grup içinde nasıl hareket edeceğini bilmek, fiziksel ihtiyaçlarını bilmek ve uygun bir şekilde dile getirmek, duygusal olarak olgunlaşmak; duygularını doğru şekilde ifade edebilmek gibi sayabiliriz ve tabii ki bunları arttırabiliriz. Okuma yazmaya geçebilecek çocukların fiziksel olarak büyük-küçük kas becerilerinin ve zeka düzeyinin yeterli seviyede olması gerekmektedir. Bunlara ek olarak nörolojik olarak sağlıklı ve yeterli olgunlukta bulunmalıdır. Son dönemde okullarda Metropolitan-Okul Olgunluğu testi yapılmakta ve çocuğun birinci sınıfta öğrenecekleri, okuma yazma gibi beceriler için yeterli olup olmadığı hakkında fikir sahibi olunabilmektedir. Bu test bir zeka testi değildir. Okulların rehber öğretmenleri ücretsiz yapabilmektedir. İnternette de konuyla ilgili bir çok açıklama bulabilirsiniz. Çok ileride olduğu ya da henüz birinci sınıfa hazır olmadığı konusunda şüpheleriniz varsa bu testin yapılmasını talep edebilirsiniz.
Her bireyin farklı olduğunu kabul ettiğimiz gibi, her çocuğun gelişiminin, özelliklerinin ve yeteneklerinin da farklı olduğunu kabul etmeliyiz. Çocukların farklı gelişimlerini gözlemlemek, neye ihtiyacı olduğunu anlamak aile ve öğretmene düşüyor. Çocukların diğerlerinden çok başarılı ya da yetersiz hissetmemesi gibi duyguları kontrol etmek , önlemler almak da yine aileye ve öğretmene düşüyor. Farklı seviyelerdeki çocuklarla yapılacak etkinliklerin dikkatle hazırlanması ve çocuğun severek öğrenmesinin desteklenmesi gerekmektedir. Farklı seviye gruplarının olduğu ortamlarda yapılabilecekler konusunda uzmanlardan yardım alınabilir. Mutlu ve huzurlu bir kasım ayı diliyorum. Ayşegül İŞLEKELLER BOZCA Eğitim Danışmanı
28 | FAMILY HUG
Dost Bakterİler, Probİyotİkler İnsanoğlu tarih boyunca hep daha uzun süreli yaşamak istemiş, bu nedenle farklı yöntemler denemiştir. Sağlıklı ve temiz suyun elde edilmesinden sonra bugün için en etkili yöntemin diyet ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi olduğu ancak kısa bir süre önce gösterilmiştir. Bizim kültürümüzün ürünü olan ve dünyaya yayılan probiyotiklerin yani yararlı bakterilerin en zengin kaynaklarından biri yoğurt, Kafkas ve Orta Asya’da yaşam süresi uzunluğunun kaynağı kabul edilmiştir. Ayrıca Bulgar köylülerinin fark edilir derecede uzun ömürlü olması probiyotikleri kullanmalarına bağlanmıştır. Yunanca bir terim olan probiyotik ‘’yaşam için’’ anlamına gelir.
Yüz yıl önce başlayan ‘’Probiyotiklerin tanımlanması ve işlevlerinin belirlenmesi’’ süreci ancak son on yılda hız kazanmıştır. Probiyotikler, sindirim sisteminde yaşayan sağlığı destekleyen canlı mikroorganizmalardır.Probiyotik bakterilerin besinlerine prebiyotik, probiyotik ve prebiyotikleri bir arada bulunduran besinlere ise sinbiyotik denir. Sinbiyotik besinlerin raf ömrü daha fazladır. Probiyotiklerin çoğu belirli hastalıklarda kullanılsa da temelde sağlıklı kişilere yöneliktir.
FAMILY HUG | 29
Çocuklar için Probiyotikler Anne sütü probiyotik bakterileri ve onların besinleri olan prebiyotikleri bir arada bulunduran simbiyotik bir besindir. Yaşam boyu sahip olunacak barsak florası bebeklikte kazanılır. Bu nedenle bebeklerin anne sütü ile beslenmesi çok önemlidir. Ülkemizde 4 yaş sonrası çocuklarda görülen süt şekeri laktoza bağlı sindirim problemleri probiyotik ürünlerin kullanımı ile azalmaktadır. Probiyotikler olumlu etkileri nedeniyle çocukluk çağındaki kullanımları desteklenlenmelidir. Tüketimleri sadece meyveli yoğurtlarla sınırlı kalmamalıdır. Sindirim sistemi insanoğlunun dış dünya ile ilişkisini sağlayan sistemdir.
Ağız yolu ile aldığımız yiyecek ve içeceklerle tabiatın görünmeyen canlıları olan bakterileri sindirim sistemine aktarırız. Sindirim sisteminde bizimle birlikte yaşamaya başlar ve bizim bir parçamız olurlar. Sağlıklı bir barsak yüzeyi dost bakterilerin çokluğu ile oluşur. Dost bakteriler hastalıklara karşı korur, yaşam süresini uzatır. Probiyotiklerin Görevi • Bağışıklık sistemini güçlendirmek • Yiyeceklerin hazmını kolaylaştırmak • Vitamin sentezi yapmak • Zararlı maddelerin kan dolaşımına geçmesini önlemek • Besin allerjilerini ve egzamayı önlemek • Kanseri önlemek • Yaşlanmayı yavaşlatmak • Kronik iltihabı hastalıkların oluşumunu engellemek • Depresyonu hafifletmek • İshali önlemek ve tedavi etmek • Kabızlığı tedavi etmek
30 | FAMILY HUG Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Probiyotiklerin çoğu sınırlı bir süre için canlıdır. Tüketiciler probiyotik ürünleri satın alırken ambalaj üzerindeki bilgileri dikkatle okumalı, bakterilerin canlılığından emin olmalıdır. Buzdolabında saklanan probiyotikli ürünler için raf ömrü 3-6 haftadır. Kuru ürünler de bu süre 12 ay olmakla birlikte probiyotik miktarı azalır. Bu nedenle üretim tarihi yeni olan probiyotik ürünler tercih edilmelidir. Öncelikle yetişkinlerle, daha sonra çocuk, bebek ve hamilelerle yapılan araştırmalar kullanımlarının güvenli olduğunu göstermiştir. Günümüzde sağlıklı bir yaşam ve hastalıkların tedavisinde probiyotik bakterilerin yeri tartışılmaz bir konumdadır. Sindirilmeyen karbonhidratlar, en önemli probiyotiklerden biridir. Etten zengin batı usulü diyet başta olmak üzere proteinden zengin besinlerin pişirilmesi sırasında oluşan zararlı bileşiklerin etkileri barsaktaki probiyotik bakterilerle azalır. Kansere karşı koruyucu etkilerinin mayalanma işlemi ile ilişkisi yanı sıra bakteri hücresi sayısına bağlıdır. Günümüzde, temel eğitimi beslenme olmayan, beslenme bilimine insan sağlığı yönünden bir bütün içinde bakmaktan uzak kişilerin diyet önerileri toplum sağlığına zarar vermektedir. Popüler kültürün gözde konusu zayıflama veya zayıf kalma diyetleriyle bireyler vücudun ihtiyacından fazla et tüketimine yönlendirilmektedir. Et ve hayvansal yağdan zengin, posadan fakir diyet barsak yüzeyini olumsuz yönde değiştirir. Sağlık için temel besin olan ekmeğin ve vücudumuzda probiyotik etkileriyle başta yoğurt, kefir, boza, pırasa gibi mevsiminde tüketilen sebze ve meyvelerin yani geleneksel beslenmenin önemi gözden kaçırılmamalıdır. Probiyotik bakteriler ve onların besini olan prebiyotiklerden zengin menüleri tercih eden, mevsiminde ve doğal beslenenler daha sağlıklı yaşayacaklardır.
FAMILY HUG | 31 Probiyotik besin destekleri içerisinde insan sağlığına olumlu etkileri olan mikroorganizmaları içeren, çeşitli enzim, vitamin ve aroma bileşenleri ile hazırlanmış kapsül veya tablet haline getirilmiş preparatlardır. Bu ürünler vücudun nemli ortamında tekrar büyümeye başlar ve aktifleşir. Şartları gereği probiyotik gıdalara ulaşamayan kişiler zaman zaman bu preparatlardan yararlanabilirler. Yaş, cins ve kullanım süreleri açısından hiç bir sakınca yoktur. Sezin Okulu Beslenme Uzmanı Süheda İMAMOĞLU Kaynaklar; 1-N.İnanç, Yetişkin ve Çocuklarda Probiyotikler, Selen Yayıncılık, 2013 2- G.Kanra, A.Kara, Pre- Pro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26, 2004 3- A.Somer,Yetişkin ve Çocuklarda Probiyotikler, Selen Yayıncılık, 2013 4-G. Köksal, Pre- Pro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26, 2004 5-H.Özen, Pre- Pro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26, 2004 5- G.Kanra, A.Kara, Pre- Pro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26, 2004 6- T.Coşkun, Pre- Pro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26 7-A.Aydın, Yetişkin ve Çocuklarda Probiyotikler, Selen Yayıncılık, 2013 8- R.V.Yağcı Yetişkin ve Çocuklarda Probiyotikler, Selen Yayıncılık, 2013 7- B.Yalçın, C.Akyüz, Temizel PrePro ve Simbiyotikler,Katkı,Cilt:26
32 | FAMILY HUG
Yapabileceklerini keşfetmeye hazır mısın?
FAMILY HUG | 33
34 | FAMILY HUG
kİTAP / fİLM / mÜZİK İş’te Beyniniz David Rock Beyninizi tanıyın, mansınızı artırın!
iş
perfor-
Dikkat Dağınıklığını Yenme Stratejileri, Odaklanmayı Sağlama, Verimli Çalışma
DOĞAN KİTAP
Sakız Sardunya ELİF ŞAFAK İstanbul’da sakin bir mahallede bir kız çocuğu yaşardı. İsmini hiç mi hiç sevmeyen... Hem akıllı, hem meraklıydı. Çok da konuşkandı.
DOĞAN EGMONT
Sarah Brightman İstanbul’a geliyor! 70. yılını kutlayan Yapı Kredi ana sponsorluğunda Map İletişim organizasyonuyla gerçekleşecek “Good Music In Town Konserleri” kapsamında dünyanın en ünlü sopranosu Sarah Brightman, 9 Kasım’da İstanbul’da!
...okumadan ayı bitirme
FAMILY HUG | 35
Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları Haruki Murakami
Pembe Ve Yusuf Canan Tan Ne benim sözüm geçer bu iklimde Ne de senin Böyle gelmiş böyle gider Son söz TÖRE’nin!
Haruki Murakami’den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini “renksiz” bilen Tsukuru Tazaki’nin hikâyesi.
DOĞAN KİTAP
DOĞAN KİTAP
Olimpos Kahramanları 5 Olimpos’un Kanı Nico di Angelo onları uyarmıştı: Hades’in Evi en kötü anılarını uyandıracak, hayaletlerini kılacaktı… Nitekim şimdi
huzursuz
her biri zor durumda. Teker teker korkularıyla yüzleşmekten başka çareleri yok. DOĞAN EGMONT
JOSHUA BELL Dünyanın en iyi keman virtüözlerinden biri kabul edilen Joshua Bell, 16 Aralık 2014 tarihinde Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde...
36 | FAMILY HUG
FAMILY HUG | 37
Hatırlatma Dergi içeriği sadece bilgilendirme amaçlı olup hiç bir şekilde tıbbi öneride bulunma amacı taşımaz. Derginin okuyucuları riski tamamen kendilerine ait olmak üzere dergi ve içeriğine erişmeyi kabul ederler. Derginin yazılması ve yayınlanmasında görev alan ve üçüncü kişiler erişimden ve/veya dergideki bilgilere güvenmelerinden kaynaklanan herhangi bir zarar ve/veya kayıptan sorumlu tutulamazlar. Dergi, diğer web sitelerine linkler ve köprüler içermektedir. Family Hug, söz konusu sitelerinin içeriklerinden ve bu sitelerden dolayı kaynakla-nan herhangi maddi ve manevi zarar ve kayıplardan sorumlu tutulamaz. İçerikteki yazı ve resimlerin izin alınmadan, izin alındıktan sonra da kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.