Türkiye’nin tüm aileyi kucaklayan ilk online dergisi
FAMILY HUG www.familyhug.us
İNTERNET BAĞIMLILIĞI
Biradambirbebek
Mart 2014 Yıl 2 Sayı 2
Yatırımcının büyük hayalleri FLL 2014 Başladı
masum hatalar...
GEZGİN ANNENİN
GEZGİN ÇOCUĞU
MELİS AYGEN
NELER VAR BAŞKA NE VAR BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİNİ AY AY NASIL DESTEKLEYEBİLİRSİNİZ?
50
KİTAP
54
Annelerin en çok merak ettiği konu bebeklerinin gelişimlerinin beklenen yönde olup olmadığı ve gelişimlerini desteklemek için neler yapılabileceğidir. İşte size Mart ayı için bir kaç kitap önerisi.
KONUK YAZAR
6 31 23
PINAR SİBİRSKY
Paylaşmayı nasıl kolaylaştırırız?
Çocuklarımızın uykusu konusunda yaptığımız ‘’MASUM’’ hatalar
AYŞEGÜL İŞLEKELLER BOZCA İnternet bağımlılığı
ACAR HALUK
ELÇİN DORUK
Yatırımcının büyük hayalleri
Robotlar, çığlıklar ve birbirine sarılan çocuklar
KIDOMUNDO
PEMRA UĞURAL
NİLSU EMRE
Komşunun başkenti Sofya
NİHAN KAYALIOĞLU
Pemra Uğural’dan yeni çıkan ürünler...
Disiplin nedir?
RÖPORTAJ
44
YAZARLAR TUĞÇE ACARÖZ OĞUZ
MELİS AYGEN Gezgin annenin gezgin çocuğu. Pemra Uğural, Melis ile harika bir röportaj yaptı. Merve Hasman’da fotoğrafladı.
10 14 19 34 38
Cesur Doruk Erkeğin Loğusalık Depresyonu Anne adayına derviş sabrı göstererek dokuz ayı geçirdiniz ve nihayet bebeğinizi kucağınıza almanız ile toz pembe bir hayata geçiyorsunuz zannederken bir de bakmışsınız ki loğusalık depresyonundasınız. Var bir terslik, ben doğurmadım yahu depresyona ben niye gireceğim diyorsunuz şimdi. Yok yok bir terslik yok, grip gibi bir şey bu, anne loğusalık depresyonuna giriyor 2.gün size de bulaşıyor. Sizin bağışıklık sistemi buna fizyolojik ve ruhsal olarak hazır olmadığından sizde az daha ağır geçiyor. Doğumla birlikte kadınlarda fiziksel ve ruhsal bir takım değişiklikler oluyor.Fiziksel değişiklikler anlaşılabiliyor tabi; memelerde hassasiyet, rahim ve kasıkta ağrılar, idrar kaçırma, kabızlık vs...Ruhsal olarak ise az melankolizm, biraz depresyon, aşırı sinir, cinsel isteksizlik. Ve bunlar her ne hikmetse sadece babaya karşı oluyor. -E eşim değil misin kime yapacağım bu kaprisi? Tamam da çocukla beraber üzerimdeki ilgi tamamen sıfırlandı, yüzüme bakan yok, baksada ‘hayır’la bakmıyor… Sonuç: Yaklaşık 4-6 hafta arası daha sabır. Bir de doktorların kadınların bu süreci rahat atlatabilmeleri için önerileri var, bende sonuna erkeklere önerilerde bulundum loğusalığı en az hasarla geçirebilmeleri için. Kadınlara doktor tavsiyesi; • Gün de en az 2 litre su için • Merdiven yerine asansör kullanın • Doktorunuz izin verene kadar otomobil kullanmayın • Bebek uyurken siz de uyuyun • Kendinizi rahat bırakın Babalara baba tavsiyesi; • Günde en az iki litre soğuk su için • Merdiven kullanın, hatta basamakları tek tek sayarak çıkın • Kendinizi trafik karmaşasının şefkatli kollarına bırakın • Anne uyurken siz de uyuyun • Kesinlikle kendinizi rahat bırakın, hatta kaba tabirle salın gitsin
Family Hug Biradambirbebek
İMTİYAZ SAHİBİ Turcreative adına Cesur Doruk GENEL YAYIN YÖNETMENİ Cesur Doruk REKLAM Turcreative GENEL EDİTÖR İrem Gürel BÖLÜM EDİTÖRÜ Pemra Uğural BÖLÜM EDİTÖRÜ Görkem Pamukçu KAPAK Merve Hasman YAZARLAR Pemra Uğural Tuğçe Acaröz Oğuz Ayşegül İşlekeller Bozca Nihan Kayalıoğlu Pınar Sibirsky Nilsu Emre Anneysen Acar Haluk Elçin Doruk ONLİNE DAĞITIM familyhug.us Turkcell Dergilik İLETİŞİM bilgi@turcreative.com
6 | FAMILY HUG
Çocuklarımızın uykusu konusunda yaptığımız ‘’MASUM’’ hatalar Bu yazıda bahsedeceğim örneklerin hepsi ‘’masum’’ çünkü tamamen iyi niyetle, çocuklarımıza destek olabilmek için, onların iyiliği için yaptığımız şeyler bunlar aslında. Fakat ‘’masum’’ olmaları, neden oldukları olumsuz sonuçların etkisini hafifletmiyor ne yazık ki…
FAMILY HUG | 7
Çocuklarımızın uykuyla ilgili kurdukları bağlantıları onlara çoğu zaman biz öğretiyoruz. Sallanarak uyumak, emerek uyumak, kucakta gezerek uyumak ve benzerleri… Ama keyfimizden değil tabii! Biz istemez miyiz çocuğumuzu doğduğu ilk günden itibaren yatağına koyalım ve saatlerce mışıl mışıl uyusun? Ya da şöyle soralım, çok mu hoşumuza gidiyor onu uyutabilmek için saatlerce kucağımızda dolaştırmak, hele ki bir de büyümüş ve iyice ağırlaşmışsa? Hem kendi deneyimlerimden hem de birlikte çalıştığım ailelerin yaşadıklarından yola çıkarak, çocuklarımızın uykusu konusunda istemeden de olsa yaptığımız yanlışlara, en ‘’masum’’ hatalarımıza hep birlikte bir göz atalım… Erken Müdahale: Çocuklarımızın her ihtiyacında onların yanında olmak tabii ki bizim işimiz. Burada ‘’ihtiyacında’’ kelimesinin altını özellikle çizmek istiyorum. Çocuğumuz gece uyandığında, yalnızca ses çıkartıyor veya mızıldanıyor diye hemen yanına koştuğumuzda birçok zaman onun ihtiyacına cevap vermiyor, aslında uyuyan veya tam kendi kendine uykuya dönmek üzere olan çocuğumuzu uyandırabiliyoruz.
8 | FAMILY HUG ‘’Çok Yorulsun İyi Uyur’’: Keşke! Ama olmuyor işte… Hatta aksine, çok yorulan çocuk çocuğu zaman uykuya daha zor geçiyor ve geceleri daha sık uyanıyor. Uyku uykunun mayasıdır derler ya, çok doğru. Gece iyi uyumasını istediğiniz çocuğunuzun gündüz de ihtiyacı olan uykuyu alması, iyi dinlenmesi ve akşam makul bir saatte yatması gerekiyor. Çok yorulup iyi uyumasını Aşırı Müdahale: Uyutmaya hayal ettiğimiz çocuğumuz, gece çalışırken kucağınızda gez- de bizi yoruyor ne yazık ki. dirdiğiniz, buna rağmen bir türlü ağlaması hafifleme- ‘‘Geç Yatarsa Geç Kalkar’’: Bu da yen çocuğunuzun belki de yine çoğu zaman ters tepen bir aslında yatağa bırakılmak taktik ne yazık ki. Mantık olarak istiyor ve bunun için ağlı- doğru olsa da, çocukların uyanyor olabileceğini hiç düşün- ma saati sabah 6 ve 8 arasında dünüz mü? Bin bir yaratıcı oluyor çoğu zaman. Güneş doyöntemle uyutmaya çabala- ğuyor ve her anı heyecan dolu dığınız bebeğinizin aslında yepyeni bir gün başlıyor onlar yatağında kendi kendine için, neden uyumaya devam uyuma ihtimali olduğu hiç etsinler ki? Uyanma saatlerini aklınıza geldi mi peki? Emi- kontrol edemediğimiz çocuklanim gelmiştir, ama buna ce- rımızın ihtiyaçları olan 10-12 sasaret edememiş olabilirsi- atlik gece uykusunu alabilmeleri niz. Kızımın kendi kendine için ise, mutlaka erken yatmaları uykuya dalabildiğini, 4 ay- gerekiyor. Aksi takdirde büyüme lık olduğunda bir gün O’nu hormonunun en iyi salgılandığı uyutmaya çalışmaktan yo- bu kaliteli uyku sürecini kaçırırulup 10 dakikalığına oda- yorlar ve ihtiyaçları olan uykuyu sından çıktığımda fark ede- alamıyorlar. Çocuklarımızın akbildim ancak. Meğer daha şam erken yatması, hem onların önce bunu yapabilmesi için sağlıklı büyüyebilmeleri, hem de hiç fırsat vermemişim ki bizlerin akşamları biraz dinlenip O’na… Yaşadığım bu de- kendimize zaman ayırabilmeneyimden de yola çıkarak, miz için çok önemli. çalıştığım tüm ailelere her Pınar Sibirsky zaman öncelikle çocuklarına fırsat vermelerini ve 0-4 Yaş Uyku Danışmanı yalnızca gerekli olduğunda www.mykundak.com onlara müdahale etmelerini öneririm. O yüzden geceleri çocuklarımızın yanına koşmadan önce birkaç dakika bile olsa onları dinlememiz ve çıkardıkları sesleri anlamaya çalışmamız gerekiyor. Birçok çocuk geceleri birkaç dakika boyunca sesler çıkartıp yeniden uykuya dönebiliyor. Tabii eğer biz onlara fırsat verirsek.
FAMILY HUG | 9
10 | FAMILY HUG
Paylaşmayı Nasıl Kolaylaştırırız? Iki – altı yaşları arasında egosantrik ( benmerkezci) düşünce yapısına sahip olan çocuk, etrafındaki her şey ve herkes ona hizmet ediyor gibi davranır
Aslında çok da haksız sayılmaz; doğduğu andan itibaren onun odası, yatağı vardır, çamaşırları bile ayrı yıkanır, ona özel yemekler hazırlanır, oyuncakları özenle toplanır. Annesi, babası, teyzesi, anneannesi, babaannesi ne istese yaparlar ve hep onu severler. Kaka yaptığında mutlu olan bir annesi, her ‘’baba’’ dediğinde sevinen bir babası vardır. Yani dünya ‘’o’’dur aslında. Sonra birden bire ‘’paylaşmak’’ diye tatsız bir şey istenmeye başlanır kendisinden. Parkta salıncağını, gelen misafir çocuğuyla oyuncaklarını, okulda boyalarını, kuzeniyle battaniyesini bile paylaşması istenir.
Yetişkinler için her ne kadar davranışlar gibi görülse de başka türlü bir yaşam şekli bilmeyen çocuk için kendine ait olarak gördüğü şyleri başka kişilerle paylaşmak çok da kolay değildir. Çok çocuklu evlerde büyüyen çocuklar için ‘’birlikte kullanmak’’ fikri doğal bir durum olsa da özellikle tek ya da yeni kardeşi olmuş çocuklarda bu durum daha da sancılı yaşanır. Üç yaşına doğru daha fazla sosyalleşme ve okul gibi farklı yaşam deneyimlerinin de eklenmesiyle birlikte artan paylaşma zorunluluğu aileyi bir süre oldukça yorabilir.
Paylaşma; mülkiyet, aidiyet, sahip olma, mülkiyete saygı ve empati kavramlarıyla içiçe olan ve etkileşimlerle gelişen bir kazanımdır. Paylaşmayı öğrenmesi için bir çocuğun öncelikle mülkiyet kavramına sahip olması beklenir. Yani kendine ve başkalarına ait olanı öğrenmeli ki izin dahilinde bu eşyaların kullanımının yer değiştirebileceğini de kavramış olsun. Ve elbette empati de paylaşmayı öğrenmede oldukça önemli yeri olan bir kavramdır. Empati kurabilen, kendi dışında başka insanların varlığını ve duygularını önemsemeyi öğrenen çocuk için paylaşmak daha kolay gerçekleşecek bir davranıştır.
FAMILY HUG | 11
9 Adımda paylaşmayı kolaylaştırmak 1. Zaman verin; Paylaşma zaman içinde öğrenilen ve geliştirilen bir yetenek ise çocuğa bu zamanı vermek gerekir. Çocuk iki yaş civarında kendi isteklerini bilir ancak karşısındakinin de ihtiyaçları olabileceğini düşünecek zihinsel olgunlukta değildir. Üç yaşından önce paylaşma davranışının beklenmesi gerçekçi değildir. Çocuklar kendilerine ait nesneleri ancak 4 -6 yaş arasında paylaşabilirler. 2. Adım adım ilerleyin; Öncelikle çocuğun kendisine ait olan eşyaların farkında olmasını ve bunlara karşı bir aidiyet duygusu geliştirmesini sağlamak gereklidir. Bu sahip olma ve sahip olduklarını koruma davranışı gelişirken evde başkalarının da eşyaları olduğunu fark etmesi sağlanmalıdır; ‘’Kırmızı diş fırçası senin, mavi fırça babanın’’ ‘’Evet canım sari araba senin, siyah olan arkadaşının’’
12 | FAMILY HUG
9 Adımda paylaşmayı kolaylaştırmak 3. İzlendiğinizi unutmayın; Anne – babasının her sözünü, davranışını hatta ses tonunu bile taklit eden çocuğunuz paylaşım ve özel mülke saygı ile ilgili en güzel davranışları yine sizden öğrenecektir. Sormadan eşinizin telefonunu açmamak, onun özel eşyalarına saygı göstermek gibi davranışlar arasında büyüyen çocuk mülkiyete saygı duymayı ve empati kurmayı daha rahat kavrayacaktır. Çocuğunuzun sizin birisiyle bir şeyler paylaştığınızı ve sizin aldığınız keyfi onların da aynı derecede almasını umut ettiğinizi anlamasını sağlayın. ‘’Elmayı ikiye bölelim ve yarım yarım yiyelim, ne dersin?’’, ‘’Şemsiyeyi beraber kullanabiliriz, böylece ikimiz de ıslanmayız’’ Istenilenleri söylemek yetmez davranışlarla da göstermek gerekir. 4. Taktir edin; Çocukların olumlu davranışlarını farketmek davranışların yeniden tekrarlanmasını kolaylaştırır. ‘’ Legolarını arkadaşınla paylaşman çok güzel bir davranış, şimdi birlikte çok yüksek bir kule yapabilirsiniz’’ Davranışlarına önem vermek ve çocuğun olumlu davranışlarının yarattığı sonuçları da açıklamak önemlidir. Sadece ‘’aferin’’ yerine, ‘’paylaşımın sayesinde daha eğlenceli bir oyun oldu’’, ‘’ Topla birlikte oynayınca ikiniz de çok iyi zaman geçirdiniz’’ gibi kısa açıklamalar çocuğun davranışlarını daha anlamlı kılacaktır. Çatışma yaşanabilecek durumlarda ise geçmiş olumlu davranışlar anımsatılıp, tekrarlanması istenebilir. ‘’Daha önce bebekleri sen giydirmiştin yemeklerini arkadaşın yedirmişti. Şimdi nasıl yapalım?’’
5. Saygı duyun; Yetişkin için bir sürü oyuncaktan sadece bir tanesi olan ‘’araba’’, çocuk için bir sürü eşyanızdan sadece bir tanesi olan ‘’saat’’ aynıdır. Siz saatinizi herkese verir misiniz? Ebeveyn için çok anlamlı olmasa bile çocuk için eşyaları önemlidir. Çocuğun bu mahremiyetine hassasiyetle yaklaşmalısınız. Bozuk bir saat, boş bir parfüm şisesi, eski bir anahtarlık v.b başkaları için çok da anlamı olmayan pek çok nesne vardır evimizde. Nasıl bizim ‘’özel’’imiz varsa çocuğumuzun da kendine göre özel eşyası olabilir. Buna saygı duyulması çocuğun benlik saygısı kazanması oldukça önemlidir. 6. Önlem alın; - Misafirliğe giderken olası bir paylaşım krizine karşı evden çocuğun sevdiği birkaç parça oyuncağı çantaya koymak faydalı olacaktır. Gelen misafirden de aynı şey istenebilir, böylece çocukların sorun yaşama ihtimalleri azalır. - Eve misafir gelmeden önce favori oyuncaklar çocukla birlikte kaldırılabilir. - Çok pahalı olmadığında bazı oyuncaklardan iki tane bulundurmak krizleri ortadan kaldırabilir. - İlgisini dağıtmaya çalışmak çoğu kez işe yarayacaktır. Israr ettiği oyuncak için ya da paylaşmasını istediğiniz bir şeyde reddedici olduğu zamanlarda sevdiği başka bir oyuncağı önermek hoşuna gidecektir. - Bir şeyi paylaşmak istemediği zaman alternatif önermesini isteyin. Böylece sadece ‘’hayır’’ demenin yeterli olmadığını anlayacaktır. Alternatif önerirken zaten bir yandan da empati kurmuş olacak ve çözüme ortak olacaktır.
FAMILY HUG | 13
9 Adımda paylaşmayı kolaylaştırmak 7 Kuralları belirleyin; Ev ve dışarısı için bazı kurallar belirlenmesi yaşanacak olası sorunları asgariye indirecektir. Evdeki eşyalar ve kullanımları konuşulup tartışılır, hangilerinin nasıl paylaşılacağına karar verilir. Aynı şekilde dışarda nasıl davranılacağı, başkalarının eşyalarına nasıl yaklaşılacağı konuşulur. Eğer kurallar istikrarlı bir biçimde uygulamaya konulursa çocuk kısa sürede uyum sağlar. Ayrıca ev ve dışarı olarak ayrıldığında roller değişeceği için çocuk bir yerde ev sahibi bir yerde misafir olmayı da anlayacaktır. Böylece başkalarının haklarına da saygı duyması kolaylaşacaktır. 8. Oyunlar oynayın; Çocuk için en ciddi uğraşı oyun olduğuna göre kazandırmak istenilen bir davranış için en etkili yöntem yine oyunu kullanmaktır. - Sırayla oynanması gereken top atma oyunları, - Al-ver tarzında karşılıklı etkileşimin olduğu etkinlikler planlamak, - Arabaları dizip sırayla oynamak, - Evcilik, doktorculuk gibi rollerin ve eşyaların değiştirilmesine uygun oyunlar oynamak çocuğun rol yapması, sırasını bekleme, paylaşımlı oyunlardan zevk alma ve birlikte oynama gibi kazanımları için destekleyici aktivitelerdir. Ancak sırasını beklemek 4 yaşından önce çok kolay bir davranış değildir. Bu nedenle beklentiler yaşlara göre belirlenmelidir.
9. Kelimelerin altını çizin; 2-3 yaşında bir çocuk için paylaşmak kaybetmek ile eşdeğerdir. Zaten çocuğu asıl kaygılandıran ve ağlatan da bu yitirme duygusudur. Dolayısıyla ev içinde ve dışarda sık sık durumları belirtmek ve kelimeleri tekrar etmek faydalı olacaktır. ‘’ Benim kitabım sende, senin kitabın da bende’’ ‘’Araba senin ben sadece tutuyorum’’ ‘’Çanta bana ait ama sen inceleyebilirsin’’ Ödünç vermek, geri almak, paylaşmak, iade etmek gibi kavramları günlük yaşamın içinde sık sık kullanmak ve davranışlarla da ortaya koymak çocuğun kelimeleri anlamasını kolaylaştırır. Tuğçe Acaröz Oğuz Çocuk Gelişim Uzmanı https://twitter.com/tugceacaroz https://www.facebook.com/tugce.acarozoguz www.10dakikamola.com
14 | FAMILY HUG
İnternet Bağımlılığı
Mart sayımızla merhabalar, Ailelerin son günlerde en çok şikayetçi olduğu konu dünya genelinde sanırım internet bağımlılığı.
Ayşegül İŞLEKELLER BOZCA
Yemekten sonra neler yapıyorsunuz? Ya da çocuğunuz okuldan gelince dinlenmek için neler yapıyor? Teknolojinin hızla gelişmesi, yaşamımıza farklı kolaylıklar getirmesi ile bilgisayar kullanımı hayatımızın tam ortasında yerini aldı.
İnternetten yapılan alışverişler, gerçek hayatta zaman yetiştiremediğimiz arkadaşlarımızla konuşmak, istediğimiz acil bir bilgiye ulaşmak gibi farklı bir çok sebeple interneti kullanıyoruz. Amerika’da yapılan araştırmalar 8-18 yaş arası çocukların haftalık ortalama 44.5 saatini bilgisayar başında geçirdiğini ortaya koydu. Araştırmaya katılan çocukların yaklaşık %23’ü kendilerini “video oyunu bağımlısı” hissettiğini söylüyor. Video oyunları dışında 8-18 yaş arasındaki çocuklarda en çok rağbet gören internet aktiviteleri; sosyal ağlar, mesajlaşma, blog yazıları, kısa video in-
dirme ve bunları izleme denebilir. Bilgisayar başından günlerce kalarak oyun oynayan ve hastaneye kaldırılan gençlerin haberlerini okuyor ve izliyoruz. Türkiye’de de bir çok veli çocuğunun bilgisayar başında geçirdiği süreden şikayetçi. Günümüzde hızla çocuklarımızın gerçek yaşam deneyimleri için harcamaları gereken zaman çalınıyor. Peki çocuklarımızın internet ile ne kadar zaman geçirmeleri tehlike sinyallerinin çaldığını gösterir?
FAMILY HUG | 15
Bilgisayar dışında aktivite ya da hobileri azalıyor mu?
i? m i l e k i l h e t em h i l k e r e g m He
t e n r e İnt
16 | FAMILY HUG Bilgisayar başında zamanın nasıl geçtiğini unutuyor mu? Uykusuz bilgisayar başında gece geç saatlere kadar kalıyor mu? Online olduğu zamanlar bölündüğünce asabileşiyor mu? Gün içinde ya da okuldan sonra defalarca postalarını ve mesajlarını kontrol ediyor mu? Internet erişimine izin verilmezse sorunlar çıkarıyor mu? Ödev ya da farklı aktivitelerle geçireceği zamanı sosyal ağlar ya da benzeri ile harcıyor mu? Ailesiyle ya da arkadaşlarıyla geçirebileceği zamanı online olarak geçiriyor mu? Zaman limitlerini reddediyor ya da limitleri zorluyor mu? Internet kullanımı için yalan söyleyebilir mi? Online arkadaşlıklarına gerçeğinden daha fazla değer veriyor mu? Bilgisayar dışında aktivite ya da hobileri azalıyor mu? Eğer çocuğunuzda bu belirtilerin çocuğuna rastlıyorsanız bu konuda önlem almalısınız. Yukarıda sayılanlar internet bağımlılığının patolojik belirtileri. İnternet bağımlılığı çocuklarımızı duygusal olarak nasıl etkiliyor? Ya da İnternet Bağımlılığının Duygusal Bedelleri nelerdir?
İnternet bağımlılığı da alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibidir. Giderek zayıflayan sosyal ilişkiler, gerçek hayattan zevk almama, sahip olmadığı fakat içinde olabildiği farklı bir dünyadır. Okul başarısında düşme, dikkatini toplayamama ilk belirtilerdir. İştahın çok açılması ile obezite ya da zaman kaybetmemek için yemek yememe gibi beslenme bozuklukları görülebilir. Saatlerce bilgisayar başında hareketsiz oturma ile fiziksel olarak gelişim engellenir ve vücudu zarar görmeye başlar.
İnternet bağımlısı çocuklar için online oyunlar başta sadece eğlendirir. Hayatın rutinini bozmaz. Zaman geçtikçe sadece bir tıkla büyülü dünyaların kapılarını açmak alışkanlık haline gelir. Hayali güçlere sahip, gerçek olmayan arkadaşlarla zaman geçir- Peki Türkiye’de komek gerçek yaşamının nuyla ilgili neler oluyor? bir bölümü olur.
FAMILY HUG | 17
Konuyla ilgili psikologlardan yardım alınabilir. Geçtiğimiz günlerde Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde internet bağımlılığından şikayet edenler için bir klinik açıldı. Aileler ne yapmalı? Problemin adresi • Çocuğunuzun kimlerle, nasıl, internet kullanarak iletişim kuracağına karar verin. Birlikte geçireceğiniz
zamanlarda örneğin yemekte çocuğunuzun bilgisayarıyla ya da telefonu ile ilgilenmesine izin veriyor musunuz?• Bu konuyu önce ebeveyn olarak kendi aranızda konuşun ve ortak kararlar alın, kurallar belirleyin. Ebeveyn olarak konuyla yalnız başınıza baş etmeniz gerekiyorsa çocuğunuzla neler konuşacağınız düşünün, hatta yazın.
• İnternet ve bilgisayar kullanımını evde ortak olacak ve herkesin görebileceği şekilde düzenleyin. Günümüzde tüm aile bireylerinin kişisel bilgisayarı olması kontrolü zorlaştırsa da saatleri ya da mekanları düzenleyebilirsiniz. Evde aile ile geçirilmesi gereken özel zamanın olması gerektiğini hatırlatın.
18 | FAMILY HUG
• Bilgisayar kullanımı ile ilgili alacağınız kararlarda aile bireylerinin yaşlarına göre eşit haklara sahip olmasını sağlayın. • Eğer herhangi bir sosyal ağa üye olmak istiyorsa ve bu konuda ısrarcıysa bunu birlikte yapın. Yasaklar koyarak gizlice yapmasına olanak vermeyin. Böylece daha kolay kontrol edebilirsiniz. • Çocuğunuzun kullandığı bilgisayara Aile Koruma Programı yükleyin. Abonesi olduğunuz internet şirketinden filtre talep edin. • Teknolojik gelişmeleri ve bu gelişmelerin ne gibi tehlikeler doğurduğunu takip edin. Ailenizle geçireceğiniz mutluluk dolu bir Mart ayı diliyorum. Ayşegül İŞLEKELLER BOZCA Eğitim Uzmanı
FAMILY HUG | 19
Robotlar, çığıklar ve birbirine sarılan çocuklar Hafta sonu ve saat sabahın körü! Heyecandan uçuşarak yollara dökülüyorum. Turnuvanın yapılacağı yere vardığımda görüyorum ki takımlar çoktan pit alanındaki yerlerini
FLL İzmir Haber:Elçin Doruk
almış bile. Herkes bir yana koşturuyor, ben de jüri toplantı odasını bulmaya çalışıyorum. Neyse ki her yer bana yardımcı olacak gönüllülerle dolu.
FLL İzmir Turnuvası jüri üyeliğimde ikinci yılım. Bu sene zaman yönetimi konusunda daha kontrollüyüm ve her fırsatı değerlendireceğim, takımları robot yarışlarında da izleyeceğim diye kendime söz veriyorum. Çünkü her yerde çığlık çığlığa bir coşku var ve ben de her aşamasında bunu hissetmek istiyorum.
20 | FAMILY HUG
Konuyu hiç duymamış olanlar için önce kısaca turnuvadan bahsetmeliyim. Çeşitli okullardan gelen takımlar Lego parçalarından tasarladıkları robotları, projeleri ve sunumlarıyla iş başında. Turnuvanın ana vurgusunda olduğu gibi, aylarca çalışıp bu aşamaya kadar geldikleri için aslında her takım birer şampiyon. Ancak Türkiye ve ardından Amerika Turnuvalarına katılacakları belirlemek için tüm takımların değerlendirilmesi gerekiyor. Öz değerler jürisi olarak işim çok zor. Çünkü en hakkaniyetli değerlendirmeyi yapıp iç huzuruyla eve gitmem gerekiyor. Derin bir nefes alıyorum ve takımlarla beraber çok eğleneceğim 2 gün için diğer jürilerin arasına yerleşiyorum. Benim, görevim gereği daha çok takım ruhu, takım çalışması ve duyarlılık gibi alanlara yönelmem gerekiyor.
Heyecan dorukta... Tüm takımlar belli ki hazırlık sürecinde çok eğlenmiş. Heyecanlılar ama hepsi sunuma katılmaya çalışıyor. Bazıları kendisine soru yöneltilince kızarıyor bazen konuşamıyor ama tüm üyeler birbirine saygılı. Hepsi dinlemeyi öğrenmiş en azından. Hırstan uzak ve masum.. Bunu yetişkinlerin arasında bulmak öyle zor ki gözlerim dolmak üzere! Tabi ki her şey eğlenceden ibaret değil. 2014 yılının teması Doğanın Gücü.
Takımlar, doğal afetler öncesi ve sonrası için çözüm önerileriyle karşımda. Bazılarının buluşları öyle akıllıca ki, şimdiden patent başvurusunu yapmışlar bile. Birine soruyorum: ‘Bu süreçte ne öğrendin’? Aldığım cevap, ‘Medineyetin doğaya diz çöktüreceğini sanıyordum ama gördüm ki doğa medeniyete diz çöktürecek’. Bir diğeri diyor ki, ‘Cahilliğe savaş açtık, durumu düzelteceğiz!’. Umarım sözlerini tutar ve çabalamaya gelecekte de devam ederler.
FAMILY HUG | 21 İkinci gün de bitiyor ve ödül töreni saati geliyor. Salon yıkılmak üzere, böylesi bir coşkuyu en ezeli rakiplerin futbol maçlarında bile göremem sanırım. Ödül alamayan takımlar bile tezahüratı elden bırakmıyor. Evet biraz üzülmüş olabilirler ama çalışmayı bırakacaklarını sanmıyorum. Çünkü biliyorlar ki aslında büyük bir iş başardılar zaten. Dönüş yolunda yorgunum ama gönlüm rahat. Tüm jüri üyeleri olarak adil bir değerlendirme için çok çabaladık, en fazla takım ödül alsın istedik ve extra bir ödül bile verdirdik. Ödül alanların bazıları mutluluktan ağlamaya başlıyor.. Bu gece huzurlu uyuyabilirim. Turnuvalarda öğrendiğim çok şey oluyor, eğleniyorum ve mutlu oluyorum. Ama bu senenin kalbimde yer eden en önemli cümlesi bir 8. sınıf çocuğundan geliyor. Soruyorum: ‘Takım motivasyonunu kaybettiğinde neler yapıyor’? Aldığım cevam muhteşem: ‘Sarılıyoruz. Birbirimize sarılınca geçiyor’, diyor ve bunu yanındaki arkadaşına sarılarak gösteriyor.. Hiç aklımdan çıkarmamalı ve daha sık uygulamalıyım diyorum.
22 | FAMILY HUG
FAMILY HUG | 23
ÇOCUKLARIN AKLINI BAŞINDAN ALACAK MİNYATÜR ŞEHİR : KIDZMONDO
Çalışarak para kazanmanın, alışverişin, izin almadan tüm şehri dolaşmanın, hayallerindeki mesleklere yakınlaşıp keşfetmenin özgürlüğünü birkaç saatliğine de olsa yaşamak isteyen çocukların yeni adresi Kidzmondo.
KIDZMONDO 24 | FAMILY HUG
KidzMondo Trump İstanbul, çocukların hakimiyetinde olan mini bir şehir. Çocuklar bu şehre gerçek bir uçağın kokpitinin monte edildiği havaalanından giriş yapıyor. Check-in kontuarlarında hostesler tarafından karşılanıyor, biniş kartları ile birlikte şehir haritalarını alıyor, güvenlik bantları olan ‘kidzbantları’nı bileklerine takıyor ve birer KidzMondo vatandaşı, yani ‘Kidizen’ olarak başka bir dünyaya adım atıyorlar. 4000m2’lik bir alan… 40 adet meslek ünitesi…. Amaç, bazılarında çalışarak para kazanmak, bazılarında ise kazandıkları paraları harcamak. Geçerli olan para birimi ise ‘Kidlar’...Gerçek bir şehir mantığıyla, çocuk ölçeklerinde kurulmuş uluslararası temalı bir park konseptindeki bu şehre adım atar atmaz ilk yapılması gereken bankayı ziyaret edip yaşamı idame ettirecek paralarını çekmek.
Öncelikle girişte verilen haritayı iyice incelemek gerek. Hangi mesleğin size para kazandırdığı, hangisinin harcattığı + ve - işaretleriyle belirtilmiş.Çocukların en merak ettiği ve ilgi duyduğu meslek olan doktorluğu deneyimlemek, acil serviste ambulans ve ilkyardım görevlisi olmanın sorumluluklarını keşfetmek isteyenler Acıbadem Hastanesi’nin önünde kuyruğa giriyorlar. Burada en önemli ayrıntı kullanılan malzemelerin ve gereçlerin oyuncak değil, birebir küçültülmüş gerçek ürünler olması. Çocuklar her 15 dakikada bir ambulansa biniyor, rahatsızlanan hasta rolündeki arkadaşlarını ambulansla acile yetiştiriyorlar. Hastanenin odalarında farklı hastalara rahatsızlıklarına göre hangi aletleri kullanmaları gerektiği öğretiliyor, beyaz önlüklü meraklı miniklerin soruları cevaplandırılıyor.
KIDZMONDO
KIDZMONDO
Diğer bir tedavi merkeziHUG de Diş Kliniği. TamaFAMILY | 25 mı gerçek ekipmanlardan kurulu klinikte insan maketinden yapılmış hastanın dişine dolgu yapılıyor, diş temizliği ve bakımı sağlanıyor, aletlerin ne işe yaradığı anlatılıyor. Kliniğin içerisinde yer alan görevli uzmanlar tarafından yönlendirilen çocuklar, belki de en çok çekindikleri diş tedavi koltuğuna oturmak yerine doktor olmayı çok eğlenceli buluyorlar. Şehirde felaketler bitmiyor. Her 15 dakikada bir çıkan yangını söndürmek için önce ciddi bir eğitim ve sonra da koşturmaca var. Yangın ihbarı geldiği anda itfaiyeci kostümlerini giyen çocuklar derhal itfaiye arabasına atlayıp, sirenleri çaldırıp yolu açıyorlar. Hortumlardan su sıkarak yangını söndürürken etraflarını saran minik polis memurları da halkın güvenliğini sağlamak için tüm tedbirleri alıyor.
Kidzmondo’da eğlence ve şöhret dünyasına özgü meslekler de var. Kanal D tarafından kurulan muhteşem stüdyoda çocuklar kamera nasıl tutulur, çekim yaparken nelere dikkat edilir gibi kısa bilgilerle görevlerini yerine getirirken, kamera önündeki minikler ise üstlendikleri rolleri benimseyip şov dünyasına adım atıyorlar. Kendilerini bazen masa başı bir sohbette bazen ise yarışma programları yaparken izleyebilirsiniz. Böylesine bir şehir kurulur da marketi olmaz mı? Şehirde yaşayan halkın tüm ihtiyaçlarını karşılaması için inşa edilmiş MİGROS’ta çocuklar hem kazandıkları paralarla alışveriş yapabiliyor, hem de kasiyerlik yaparak para kazanmaya devam ediyorlar. Mini market arabalarıyla dolaşmak, yetişkinlerin satın aldığı temizlik ürünlerinden gıda malzemelerine kadar tüm gerekli ürünleri temin etmek, gerçek bir kasanın işleyişini keşfetmek çocuklar için şüphesiz çok heyecan verici.
KIDZMONDO
26 | FAMILY HUG Şehrin girişinde yer alan Atlas Jet'in gerçek uçaklarından birinin kesilerek hazırlandığı gerçek boyutlarındaki uçağının içine girip üniformalarını giyen çocuklar kokpitte yerlerini alıyorlar. Hosteslerin yolculara son talimatları vermesinin ardından kalkış için tüm hazırlıklara başlanıyor…Önlerinde yer alan uçak simülasyonu eşliğinde, eğitim uzmanlarının açıklamalarını dinleyip uygulayan çocuklar için terketmesi en zor Kidzmondo mesleklerinden biri pilotluk. GÜVENLİK, KURALLAR, ŞARTLAR…. 8 yaşın altındaki Kidizenler ebeveynlerinin eşliğinde şehre girebiliyor. 8-12 yaş aralığındakiler ise ebeveynleri tarafından kayıt ettiriliyor ve daha sonra kendileri tarafından alınmak üzere dışarıda bekliyebiliyorlar. Arzu eden içeri girebilir tabi. 12 yaş üstü Kidizenler ise herşeyi kendi başına halledebiliyor, ebeveynsiz girip çıkabiliyor. Bileklerine taktıkları Kidzbantlar sayesinde çocukların şehrin içinde nerede oldukları sürekli kontrol halinde. İçeride 150'den fazla kamera ve 200 kişilik personel yer almakta. İçeride herşey çocuk dostu.
Açıkta demir, elektrik prizi gibi tehlike yaratabilecek riskler yok. KidzMondo şehrine giriş bilet fiyatları hafta sonu ve tatil günleri 50 TL, hafta içi ise 40 TL. Ebeveynler ve 4 yaşın altındaki çocuklar için yarı fiyatlandırma yapılıyor. Çocuklar isterse tek biletle tüm gün parkta kalabiliyor. Unutmadan ekleyeyim, Kidzmondo'ya çocuğunu getirirken bebeğini de getirmek durumunda kalan aileler için üst katta güven içinde bırakabilecekleri, işin uzmanlarına teslim edebilecekleri bir oyun odası da yer almakta. Çalışma Saatleri : Pazartesi-Perşembe günleri 10:00- 18:00 Cuma-Pazar günleri arası, 10:00-14.30 15.30-20:00 Biletler önceden Biletix'den satın alınabiliyor. Adres ve İletişim Bilgileri : Trump Alışveriş Merkezi B3 Katı Şişli / İstanbul İletişim: (0212) 348 10 00
FAMILY HUG | 27
La Balade des Gnomes Dünyadan ve Türkiye’den çocuklu yaşama dair en son yenilikleri, ürünleri ve mekanları sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Bu ay biraz şaşıracak, belki tam aradığınızı bulmuş olacak, biraz da heyecanlı bir maceraya atılmak isteyebileceğiniz haberlerle size muhteşem bir Mart ayı diliyoruz. DÜNYANIN EN GARİP OTELİ : La Balade des Gnomes Hiç bir ineğin içerisinde uyuyacağınızı aklınıza getirmezdiniz değil mi? Ancak Disney’den beklenenilecek bir konsepte sahip otel tamamen kişisel bir girişim. Otel, Bekçika’nın Dubwuy kasabasında doğa ile içiçe, türünün ilk örneği. Mimarı ve sahibi Dominique Noel masallar ve mitolojiden esinlenerek içerisinde 10 suit oda bulunan La Balade des Gnomes’u keyifle yaratmış. Sabahları sunulan kahvaltı nefis; tamamen organik, doğadan toplanan malzemelerle hazırlanıyor. Öğlen ve akşam yemekleri için hemen yanında açtığı ufak restoranında aynı doğallıkta ve zenginlikte menülerle karşılaşıyorsunuz.
Odalara gelince hepsi birbirinden farklı dekore edilmiş. ‘Dr. Seuss’un Salvador Dali ile Buluşması’ da diyebiliriz iç tasarıma. Odalar fantastik temalar ilham alınarak tasarlanmış, kullanılan malzeme eko-dostu ve ahşap. Konforlu bir konaklama sağlamak amacıyla içerisinde her türlü elektronik donanım mevcut. Her odanın bir ismi var. ‘Yüzüklerin Efendisi’ filminden yola çıkılan ‘ The Legend of Trolls’, Yunan mitolojisinin sembolü ‘Trojan Horse’ bunlardan sadece birkaçı. Sizi buralardan alıp başka bir dünyaya götürecek tanıtım videosunu izlemeden geçmeyin. Rezervasyon ve detaylı bilgi için : http://www.labaladedesgnomes.be
28 | FAMILY HUG
BEBEKLERE NEFES ALDIRAN BEŞİK : Lotus Etrafı kumaş veya deri ile kaplı beşikler bebeklerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Peki ya henüz dönemeyen veya ayaklanamayan bebekler çevrelerinde olup biteni, sizi veya duvar süslerini görüp dış dünya ile iletişimde olursa çok daha mutlu olmazlar mı? Yattığınız yerden kalkmadan bebeğinizi görebilme lüksüne ne dersiniz? Bu mantıkla yola çıkan dünyaca ünlü Guava Family bebek ürünleri markası, bebeklerin daha iyi nefes almasını sağlayacak transparan ağ ile sarmalanmış Lotus beşiğini piyasaya sürdü. 30 saniye sürede kolaylıkla katlanabilen ve monte edilen Lotus beşiğinin, seyahatlerinizde yanınıza alabilmeniz için pratik bir sırt çantası da var. Böylelikle tatillerinizde bebeğinize yatak aramakla veya size sunulandan memnun kalıp kalmayacağınızı düşünmekle uğraşmanıza gerek kalmayacak. Dış yüzeyi çamaşır makinasında 30 derecede yıkanabiliyor. Oldukça hafif ve taşınması rahat. Özel tasarlanmış ayakları sayesinde hafifçe sallanabiliyor, yatağınızın yanına tek elle kolaylıkla çekilebiliyor. Beşiği yakından tanımak için videosuna tıklamanız yeterli : Detaylı bilgi ve satın almak için : http://www.guavafamily.com/pages/lotus-bassinet
10. PLAY-DOH HAMURDAN HAYALLER YARIŞMASI BAŞLADI! 50 yılı aşkın süredir tüm dünyada çocukları renkli, eğlenceli ve doğal oyun hamurlarıyla buluşturan Play-Doh, geleneksel hale gelen Hamurdan Hayaller Yarışması’nın bu yıl 10.sunu gerçekleştiriyor! Dünyanın dört bir yanında her yaştan çocuğun evinde ve okulunda zevkle oynadığı Play-Doh oyun hamurları ve oyun setleri çocukların yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini geliştirmesine yardımcı oluyor. Play-Doh ile rengarenk hayal dünyaları kuran çocukların heyecanla beklediği yarışma 1 Şubat-28 Mart tarihleri arasında gerçekleşiyor.Miniklerin yaratıcılığının değerlendirileceği yarışmanın jüri üyeleri arasında; fotoğraf sanatçısı Nihat Odabaşı, moda tasarımcısı Arzu Kaprol, mimar Derin Sarıyer ve şair, yazar, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu Sunay Akın gibi Türkiye’nin farklı sanat dallarından en yaratıcı isimler yer alıyor. 4-7 yaş arasındaki çocukların katılımına açık olan Hamurdan Hayaller Yarışması’na başvurmak için miniklerin Play-Doh oyun hamurlarıyla yaptıkları “sanat eserleri”nin resmini çekip www. hamurdanhayaller.com’a yüklemeleri yeterli. Değerlendirmeler 4-5 ve 6-7 olmak üzere iki yaş kategorisinde yapılacak. Kazananların 14 Nisan’da açıklanacağı 10. PlayDoh Hamurdan Hayaller Yarışması’nda her yaş grubunun birincilerini iPad 2; 1., 2. ve 3.’lerini ise Ayrıntılı bilgi için: boylarınca oyuncak bekliyor. www.hamurdanhayaller.com
FAMILY HUG | 29
30 | FAMILY HUG
FAMILY HUG | 31
Yatırımcının Büyük
HAYALLERİ Acar Haluk
Yatırım tanımı son yıllarda ciddi bir değişim geçirmekte.Tarihin sayfalarını karıştırdığımızda karşımıza çok çeşitli yatırımcılar ve farklı yatırım amaçları çıkmakta. İnsan, her konuda olduğu gibi,hafızası sayesinde geriye dönük bir düşünme kalıbı içinde davranmaya yönelir.Proaktif davranma güdüsü bile aslında hep geriye bakmaktan beslenir. Warren Buffett,günümüzün belki de en önemli yatırımcı isimlerinden birisidir.Bir çok insan,kendi tasarruflarına,bireysel veya kurumsal anlamda yön verirken Buffett prensiplerinden etkilenmiş veya etkilenmeye adaydır. “In the business world, the rearview mirror is always clearer than the windshield.”sözü Buffett ın bile yatırımcıyı hep geçmişi hatırlamaya ve unutmamaya yönlendirir.
Peki,asıl soruya geldiğimizde önümüze belki de hep sırt çevirdiğimiz ama zaman içinde o anlık spekülasyonların içinde var olduğumuz "yeni hikaye nedir?"çıkmaktadır. S&P 500 endeksinin ilk kurulduğu yıllardaki parlayan şirketleri ; cenaze levazımatçıları,yerlerini ilerleyen dönemlerde raylı sistem üreticilerine,sonraki yıllarda otomotiv devlerine,elektronik yıldızlarına,bilgisayar ve yazılım mucitlerine ve son olarak da dünyadaki tüm insanların daha sosyalleşmesine ışık açan sosyal medya ağları yaratıcılarına bırakmıştır.
32 | FAMILY HUG
...koskocaman hayalgücü. Bu geçen uzun yıllarda bir çok şirket entropy'ye yani ölümlere gitmiş,isimleri sadece sanayi tarihi kitaplarında kalmıştır.Asıl olan gerçek spekülasyon konularının oluşumundaki başlangıç süresidir.Bu oluşum içinde çok çeşitli alt katmanlar barındırır.Gerek matematiksel,gerek sosyonomik,gerekse toplumsal korku ve coşkuları içeren süreçlere,yatırımcıların hemen hemen hepsi,bu kavramların başlangıcından sonra katılırlar. Zaman aktıkça geçmişi unutur,başka bir yatırım balonu içinde farklı stratejilerle getirilerini maksimize etmeye çalışırlar. Burada Buffett'ın haklı olduğu temel gerçek,tarihteki bu majör yatırım dalgalarının ve bunun yarattığı korku,cesaret,coşku gibi kavramların geçmişte olduğu gibi benzer yükselişler ve sönümlemeler yaşadığıdır.
Steve Jobs,Apple'ı Wozniack'la kurarken,insanların peşinden koştuğu hayalin müthiş bir dizaynı ve güvenlik yapısı olan Macintosh'lar değil,baş parmak ve işaret parmağının ekran üzerindeki hareketiyle büyütülebilen fotoğraflar veya ekran görüntüleri olacağını bilemezdi.
Bu koskocaman hayal gücü,Ericcson ve Nokia gibi ,garanti bir yatırım konusu doğrularını darmadağın etti. Hatta yakın zamana kadar teknolojik yatırımların GSMH’ya çok az etkisi olan ülkelerden G.Kore’nin farklı bir hamlesi ,bu ülkeden Samsung gibi bir devin ortaya çıkmasına neden oldu ve bir zamanların teknoloji devi Sony’yi oyun konsolu konusuna konsantre olmasına neden oldu. İşte hayal böyle bir şeydir.Yatırım da bu hayalin içinde yerini zaman içinde alır,zaman ilerledikçe hayal gerçeğe dönüşür ve artık gerçek ,hayalin peşinde olmayan yatırımcıyı peşinden sürükler ve sonunda yatırımcı da gerçekte yeni hayaller aramak için farklı dalgalarda yola çıkmaya hazırlanır.
Zaman! Zaman ve zamanlama, yatırım ve yatırımcı için en önemli değişkendir ve hep de olacaktır. Gerçeklerin fiyatlanması ve yatırımcıların yeni hayalleri arayacağı farklı bir tarihsel döngüye girmek üzereyiz. Bir sonraki bölümde bunları değerlendireceğiz...
FAMILY HUG | 33
34 | FAMILY HUG
“Komşu”nun Başkenti Sofya Biz, oğlumuz Eren’i henüz Türkiye’nin başkentine götüremedik ama; onun Bulgaristan’ın başkenti Sofya ile tanışması 1 yaşına, yani tam 2012’nin yazına rastlar...
FAMILY HUG | 35
Bulgaristan’daki evimizden arabayla yola çıkmış ve 6 saatlik uzun bir yolculuk sonrası Sofya’ya varmıştık. Bizim yaşadığımız yerden Sofya’ya uçak malesef yok ama şu kadar özetleyeyim ki; siz siz olun 1 yaşında yerinde duramayan bir çocukla hele ki yaz sıcağında maksimum 2 saatin üzerinde sürecek her tür yolculuk için -ufaklığın keyfi ve elbette sizin sinir katsayınız bakımından- havayolunu tercih edin! Neyse ki, TürkiyeBulgaristan arası her ay yaptığımız kara yolculukları tecrübelerimiz bu yolculukta da imdadımıza yetişti ve biz biraz oyuncak, biraz atıştırmalık ve biraz da uykuyla bu yolculuğun da üstesinden gelmeyi başardık.
Nereleri Gezmeli, Görmeli? Yol parantezini burada kapadıktan sonra gelelim Sofya’nın “nimet”lerine... Şehir bir başkent olunca öncelikle göze çarpan da devlet binaları oluyor haliyle... Biz turumuza bu binalardan “Largo” adı da verilen meclis binası ve çevresiyle başlamıştık. Yine aynı bölgede yer alan Cumhurbaşkanlığı Binası önünde askerlerin nöbet değişim törenini mutlaka yakalayın ve izeyin derim. Bu ritüel sizin olduğu kadar minik yol arkadaşınızın da hoşuna gidecek bir tiyatro gösterisi gibi adeta...
Buradan sonra Osmanlı’nın izlerini takip etmenizi ve 1474’de II.Mehmet tarafından yaptırılan; şimdilerde ise, Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmakta olan Büyük Camii’yi görmenizi öneririm. Bulgaristan coğrafyasında yer alıp da yıkılmamayı başarmış nadir camiilerden olan ve Mimar Sinan tarafından 1567 yılında Sofya’nın ortasında dimdik inşaa edildiğini öğrendiğimiz ayakta görmek de gerçekten “Kadı Seyfullah Efendi Camii”ni tüyler ürperticiydi.
36 | FAMILY HUG
Yine şehrin merkezinde yer alan diğer bir gezi durağınız ise; R o m a’ l ı l a r d a n kalma St.George Kilisesi’nin kalıntıları olmalıdır. Burada tarihi dokuyu biraz
keşfettikten sonra şehre adını veren Sofya Kilisesi’ne yönelebilir ve -ufaklığın şaşkın bakışları altındakalabalık bir ayine de denk gel e bi l i rs i n i z . . . Kiliselerden
bahsetmişken S o f y a’ n ı n sembollerinden olan görkemli Alexander Nevsky Katedrali’ni de unutmamak ve mutlaka önünde bir hatıra foroğrafı çektirmek gerekir.
Yemek-İçmek Vesaire: Alışveriş için Sky City Mall, The Mall Sofia yada ismini Sofya’nın eski adından alan Serdika Center’ı; yemek ve gezinti için de özellikle Restoranlarla çevrili olan Vitosha Bulvarı çevresini tercih edebilirsiniz. Yemek demişken; otellerdeki yemeklerin çok lezzetli olduğunu söyleyemem ama çocuklarla rahat etmek açısından en azından kahvaltının dahil olduğu paketlerden birini seçmenizi öneririm. Diğer öğünler için ise bölgedeki türlü türlü restoranda, çok daha lezzetli seçenekler, Bulgaristan’a özel tatları size sunmak için (örneğin; bir tür çoban salataya benzeyen ve yazın deniz sonrası çok da iyi giden “Şopska Salatası”, bir tür krep olan ve hem tatlı hem tuzlu yenen “Palaçinka”, kızartılmış “Kaşkaval” peyniri yada bir çeşit köfteye benzeyen “Kebapçe” gibi...) sizi bekliyor olacaktır. Ve pek tabii yerel biralardan Zagorka’yla yöresel şarapları da es geçmeyin derim. Herkese keyifli tatiller!
Nilsu Emre
Temiz Hava Bol Güneş... “Bu kadar turistçilik yeter, küçük yolcular sıkıldı, biz nerede biraz oksijen alırız, sen onu söyle...” mi diyorsunuz? İşte o zaman meşhur Kartal Köprüsü üzerinden geçerek rotanızı Büyük Borisova Gradina Parkı'na çevirip biraz yürüyüş yaparak biraz da oyuncaklarda (hatta belki de dondurmacılarda;) molalar vererek Sofya tatilini ailenizin tüm bireyleri için daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Bizim gibi siz de Sofya’nın yolunu yazın tutmuşsanız, bu parkın hemen yanı başında yer alan Lily Gölü’nün çevresinde yer alan ağaçların altında gölgelenmek öğlen saatlerini geçirmek için ideal olacaktır. Madonna yada Guns and Roses gibi uluslararası konserlere ev sahipliği yapan Vasil Levski Stadyumu da bu parkın hemen arkasında yer almaktadır.
FAMILY HUG | 37
38 | FAMILY HUG
DİSİPLİN NEDİR? Bu ay ki yazımda bazılarımızın olmazsa olmazı, bazılarımızın ise korkulu rüyası disiplinden bahsedeceğim.
D
isiplin, bir toplulukta var olan düzenin, yazılı veya yazısız kurallarına sürekli uyulması için gösterilen katı performanstır. Fransızca kökenli bir kelime olup, pek çok aile ve çocuk “disiplin” kelimesini ana babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine terbiye vermek için yaptıkları bir baskı olarak görür ve bilir. Çoğunlukla “cezalandırma” ile eşanlamlı değerlendirilir fakat disiplin uygun verildiği takdirde davranışı yönlendirmeyi amaçlayan bir eğitimdir.
sisteminde karşılaştığımız yanlışlar bizde yani bireyde bazı bilinçler oluşturur. işte bu bilinçler bizim ebeveynlik şeklimizi, hatta disiplin anlayışımızı oluşturur. Buralarda edindiğimiz tecrübeler bizi ya sert disipline ya da sınırsızlığa itebilir. Sizce siz nasıl bir ebeveynsiniz? Katı mı? Sıkı mı? Yoksa hiçbiri mi? Siz gereksiz disipline maruz kaldınız ve gereksiz mi görüyorsunuz veya kıyamıyorsunuz ve sınırsızlık problemleri mi yaşıyorsunuz?
Çocukluğumuzda oluşmuş travmatik dene- Peki size disiplinin pozitif olabileceğini söyyimler, ebeveynlerimizin istemeden iyi niyetli lesem? Uzman Psikolog Pinar Mermer der ki; yaptığı yanlış davranışlar ve biz büyürken okul disiplin aslında bir rutinler zinciridir ve pozitiftir!
FAMILY HUG | 39
Pekİ, Pozİtİf dİsİplİn nedİr?
Bir şey için “hayır”, “Hayır, vurma!” yerine “Nazikçe oynayın”, “Yiyecekleri atmayın” demek yerine ise “Lütfen yiyecekleri masada tutun” demektir. Pozitif disiplin bir tutumdur, ebeveynlik şeklidir. Bir başka deyişle çocuğunuza yapılması gereken davranışı söylemek ve daha da önemlisi bu davranışı siz bizzat yaparak ona rol model olmaktır.
“Yanlış davranışın yerİne arzulanan davranışı SÖYLEMEKTİR”
Size sürekli pembe fili düşünme dediğinde ilk düşüneceğiniz şey pembe fil olacaktır. O yüzden pembe fili düşünme demek yerine mor fili düşün demek bir pozitif disiplin örneğidir. Pozitif disiplinin ana amacı; Çocuğuma yaptığım davranış, yeterince saygı içeren bir davranış mı? Limitlerin olduğu bir davranış mı? Yoksa çok mu katı? Bu ikisinin ortasını bulabiliyor muyum? Çocuğumun kapasitesini bulmaya yardımcı mı oluyorum yoksa ne yapıyorum? Bu yaptığım şey uzun vadede etkili mi? Bu davranış ile çocuğum iyi bir karakter için yeterli olacak şeyi öğrenecek mi? sorularını sormak ile başlar. Pozitif disiplinde ceza yok, ceza halısı yok, ödül yok!
40 | FAMILY HUG Kısacası pozitif disiplinde geleneksel olarak bildiğimiz ödül ceza sistemi yok. Mesela Time out yok onun yerine pozitif time out var; çünkü time out bağlantı hissini kesip atıyormuş. Onun yerine pozitif disiplin pozitif time out denilen problem çıkmadan önce kendini rahat hissedeceği bir yer ayarlamak yöntemini öneriyor. Kısacası onlara kendilerini iyi hissettirecek bir soluklanma zamanı geliştirmek. Bu soluklanma zamanını karşılıklı geliştirebiliyorsunuz, çocuklar genelde bu durumlarda odalarını ya da yataklarını tercih ediyorlarmış, kendisini rahat hissedeceği bir alan yaratıp problem çıkmadan veya çıkmaya başladığını hissettiğiniz anda biraz yatağında müzik dinlemek ister misin gibi bir yaklaşımda bulunuyoruz. Pozitif disiplin aslında çocuğun kendi kendini regule etmesine yardımcı olacak davranışları geliştirmesine olanak sağlıyor uzun vadede. Ne yapması gerektiği dikte edilmiyor ancak! Bu yaklaşımda esas olan ailenin çocuğa seçimlerinde güvendiği, inandığı hissi en güzel şekilde hissettiriliyor, özgür olduğu ve kendi isteklerini başkalarına zarar vermeden gercekleştirebileceği vurgulanmış olunuyor tutum ve tavırlarla. Böylece de çocuğun yaratıcılığı beslenmiş olunuyor, seçimlerine saygı gösterilen çocuk yaratıcılık konusunda sınırlamamış hissediyor fakat çocuğun ailesinin yönlendirmesine ihtiyaç duyduğu anlarda, hem rol model olarak hem de arzulanan davranış ifade edilerek baskısız bir disiplin sağlanmış olunuyor.
FAMILY HUG | 41 Peki siz çocuklarınıza limit koyabiliyor musunuz? Hayır diyebilme beceriniz var mı? Çocuklar; sınırsız olmak ister fakat bu ortamlarda regule olamazlar. Sınırları bilmek, insanın kendisini buna hazırlayabilmesi için çok önemlidir. Rutinler tablosu yaratmak çocukları rahatlatır, bundan sonra bu gerekiyor hissi nerede olduklarını hissetmelerini sağlar. Örneğin dişler fırçalanır, pijama giyilir, masal okunur ve uyunur gibi...
Pozitif Disiplinde: • Çocuğunuzun yaptığı her şeyde bir iyi yan görmeye çalışın. • Tehlike oluşturmayacak küçük hataları göz ardı etmeye çalışın. • Çocuğunuz istenmeyen davranışı (vurmak, atmak vs. gibi) yapmadan önlemler almaya çalışın, arkadaşlarıyla oynarken kaçıncı dakikada sıkıldığını gözlemleyip o dakika dolmadan ortamdan uzaklaştırmaya çalışın. • Yönlendirmeler hakkında açık olun. Soru sormak yerine, söylemek istediğiniz komutları açıkça ifade edin ve “lütfen!” kelimesini kullanın. • İstem dışı aşırı duygusal tepkiler vermemek için elinizden geldiğince sakin olmaya çalışın. • Çocuklar, davranışlarını kopyalayarak öğrenir, bu nedenle her zaman kendi davranışlarınızın çocuğunuzun eğitimi üzerinde ne kadar etkili olduğunu unutmayın. İyi bir rol model olun. • Derslerindeki başarısızlık ve olumsuz davranışları için azarlamayın. Oluşan durumun nedenlerini iyice öğrenerek, birlikte bir çözüm yolu bulmaya çalışın. • Aynı şeyi sürekli tekrarlamayın. Bir şeyi sürekli söylemeniz o eylemin gücünü kaybetmesine ve çocuğunuza bir şeyi söylediğinizde ilk seferde uygulamaması ve dinlememesi gibi kötü alışkanlıklar kazandırabilir.
42 | FAMILY HUG Doğal ebeveynlik anlayışı çocuğun potansiyelini ortaya çıkaran onun içindeki beceri ve yetenekleri keşfetmesini sağlayan bir ebeveynlik anlayışıdır. İşte Pınar Mermer benim de katıldığım Pozitif Disiplin eğitiminde "evde çocuğuma nasıl davranırsam bu potansiyelin ortaya çıkarmasına yardımcı olurum", "yetenekleri keşfedilmiş, iç dengesi olan işçi değil yaratıcı bir çocuk nasıl yetiştirebilirim"i anlatıyor. Disiplin deyince tüylerimizin ürpermemesini bunun pozitif şeklini öğretiyor. Yukarıda anlatmış olduğum tüm bilgiler gitmiş olduğum eğitimden, sizlere de bu konuda bilgi vermek istedim. Kendiniz de pozitif ebeveynlik konusunda araştırma yapmak isterseniz "attachment parenting" kaynaklarını okuyabilir ve Dr. Sears'in yazılarından faydalanabilirsiniz. Bu konuda tavsiye edebileceğim kitap ise, Aletha J. Solter Bilinçli Bebek. Annelik, babalık serüveninizin ailenizin tüm fertleri adı na pozitif geçmesini dilerim, kolay gelsin... Nihan Kayalıoğlu @nhnkyl www.internetanneleri.com
FAMILY HUG | 43
44 | FAMILY HUG
Melis Aygen
Röportaj: Pemra Uğural Fotoğraflar: Merve Hasman
GEZGİN ANNENİN GEZGİN ÇOCUĞU
FAMILY HUG | 45 Melis Aygen'i 3 sene önce SkyTürk 360'daki 'Yaşam ve Stil' programı ile tanıdık. Yüzünden eksik olmayan gülücüğü, kıyafetleri, doğal sunum tarzıyla dikkatleri kısa sürede üzerine çekerek kalplerimizi fethetti. Bizi her gün İstanbul'un farklı köşelerine aldı götürdü, şehrin en yenileri le tanıştırdı.İçinde yaşarken bile şehrin bilmediğimiz lezzetlerini, kültürünü, sanatını, modasını evlerimize taşıdı. İzledikçe daha çok gitmek istedik, her gün bir yenisini merakla bekledik. Ardından 'Tatlı Hayat Rehberi' ile şehrin dışına çıkıp güzel ülkemizin görmediğimiz, bilmediğimiz güzelliklerle dolu bereketini, insanlarını sundu bizlere. Bildiğimizi sandığımız birçok yörenin keşfedilmemiş sırlarını, en gizli köşelerini ve nimetlerini bavulunda gezdirdi durmaksızın. Bu sene ise ekranlarda 'Dünya Küçük' programı ile kabına sığamayan Melis Aygen, çok uzakları yanıbaşımıza getiriyor.
Bir gidiyor, haftalarca dönmüyor. İzlerken bir yandan da ne kadar keyifli bir iş yaptığını düşünmeden edemiyoruz şüphesiz. Gittiği yerlerde onu bekleyen sürprizlerden kendisi de habersiz yollara düşen Melis Aygen’in her noktaya özel şoförlerle gittiği, sadece sunup bitirdiği ve geri kalan işleri kalabalık bir ekibin üstlendiği, kırmızı halılarla karşılandığı gibi bir intiba uyanıyor içimizde değil mi? Biz keyifle bu muhteşem rotaların deneyimini yaşarken, eve dönmesini takvime çarpı işareti koyarak bekleyen kızından, tabiatın sürprizlerine, beklenmedik aksaklıklardan yaşadığı garip deneyimlere kadar birçok şeyden habersiziz elbet. İşinin özünü, kamera arkasını ve yolculuklarını konuştuğumuz bu ropörtajla Melis Aygen’i daha yakından tanıyacağınızı düşünüyorum. Ne de olsa Dünya Küçük, nerede karşınıza çıkacağı hiç belli olmaz :) Dünyanın dört bir yanını gezerek çekim yapmak ekranlardan gözüktüğü gibi eğlenceli mi? Eğlenceli mi, eğlenceli tabi. En başta, hiç bilmediğin dünyalara ilk kez adım atıyorsun, her destinasyonun sana sunacağı tecrübeler ve sürprizlere kucak açarak gidiyorsun. En heyecanlı ve de eğlenceli kısmı varılan yer. Gideceğim rotalar hakkında yüzlerce yazı, haber , dergi okuyorum, aslında bilerek ve çalışarak gidiyorum. Öğrendiklerini karşında şehrin elemanları olarak görmek, o tarihi dokulara dokunmak, ya da tatları tatmak herşeyi hissedebilmek harika…
Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı derler ya… İkisi de bilir…..Kesinlikle ister turistik ister iş için olsun varılan noktanın değerini bilmeden, anlamadan yola çıkmamak gerektiğini düşünüyorum. Gittiğin yere daha fazla anlam katıyor. Hayatın ya da doğanın sunduğu sürprizler en eğlenceli ve keyifli yanları. Tam çekim ortasındayken muson yağmurlarına yakalanma, ya da bebek kaplanı kucağına alıp beslemek gibi an'ar her zaman hatırlanacak güzel hatıralar bırakıyor, hem bana, hem de kızıma...
46 | FAMILY HUG Dünyanın dört bir yanını geze- Ama biz 2 kişilik çekirdek airek çekim yapmak ekranlardan lemizle çok mutluyuz. Tabii rotaları kıskanıp peşimize tagözüktüğü gibi eğlenceli mi? kılan, asistanlık uğruna kenEğlenceli mi, eğlenceli tabi. En dini feda eden misafirlerimiz başta, hiç bilmediğin dünyala- olabiliyor. En sevdiğim vara ilk kez adım atıyorsun, her rılan noktada havalanındaki destinasyonun sana sunacağı çıkış kapısından ikimizin çıktecrübeler ve sürprizlere ku- tığını görenlerin yüz ifadesi ‘ cak açarak gidiyorsun. En he- Başkasını bekliyor muyuz?’:) yecanlı ve de eğlenceli kısmı varılan yer. Gideceğim rotalar Bir seyahatte minimum 8 rohakkında yüzlerce yazı, haber taya gitmek nasıl bir tempo? , dergi okuyorum, aslında bilerek ve çalışarak gidiyorum. Bir kere uzak diyarlara yola Öğrendiklerini karşında şehrin çıktınız mı, geri dönüş o kaelemanları olarak görmek, o dar kısa zamanda olmuyor. tarihi dokulara dokunmak, ya Uzaklar uzak, gidildiğinde da tatları tatmak her şeyi his- hakkını vermek gerek. 3 gün sedebilmek harika…Çok gezen sonra dönmek lüksü olmamami bilir, çok okuyan mı derler lı, çok daha yorucu bir hal alır ya… İkisi de bilir…..Kesinlikle ayrıca. Bir kere o tempo başister turistik ister iş için olsun ladı mı, durmak bilmiyorsun varılan noktanın değerini bil- zaten. Sadece uyumak beni meden, anlamadan yola çıkma- kamera önünden alı koyuyor. mak gerektiğini düşünüyorum. Sabah yine ‘3-2-1’ :) Son deGittiğin yere daha fazla anlam rece keyifli, ekranlarda 45 dakatıyor. Hayatın ya da doğanın kikada Tayland’ı, Tayvan’ı her sunduğu sürprizler en eğlence- yönüyle 360 derece geziyoruz, li ve keyifli yanları. Tam çekim 45 dakikanın bizde karşılığı 2 ortasındayken muson yağmur- gün. larına yakalanma, ya da bebek kaplanı kucağına alıp beslemek Uzaklar uzak, yolculuk bazen gibi anlar her zaman hatırlana- üşendirebiliyor herkesi, ben cak güzel hatıralar bırakıyor, de gitmişken,herkes herşeyi görsün istiyorum. Her dakihem bana, hem de kızıma... kayı kaydediyoruz. Güzel bir Kaç kişilik bir ekiple gidiyorsu- yorgunluk bu, düşünsenize çekim bitmiş, Koh Samui nuz bu yolculuklara? kumlarına ayaklarınızı uzatıp Herkes bizi 5-6 kişilik bir ekip keyif yapınca ya da Amalfi’de zannediyor, belki de olması ge- gün batışını seyredince bu yorgunluk herşeye değer. reken o.
Peki saç-makyaj? Beraberimde böyle bir ekip yok, aslında keşke olsa, saçlarım zenci saçından farksız:) En çok saçlarımda zorlanıyorum. Şansım varsa ‘Tayland’ın suyu ne kadar yumuşak, inatçı saçlarım pek güzel tuttu bugün’ deme olanağına her zaman erişemiyorum. Saç kısmını halledebiliyor olmak isterdim, belki Afrika’da yüzüm güler kuaförlerden yana… Makyaj yapılması taraftarı hiç değilim. Seyahat programı doğallığı beraberinde getiriyor, ben de buna uyum sağlayarak en doğal halimde olmayı tercih ediyorum. Gözümde mavi farlar saçım yapılı bir halde tapınak tanıtmak istemem. Kendime has bir giyim tarzım var, tıpkı şehirdeki gibi seyahatlerde de bunu korumak ve sürdürmek hoşuma gidiyor. Biraz daha şehirli, çağdaş görüntüsünü köye, dağa, taşa taşımayı seviyorum. Benim etiketim bu! Böyle diğer seyahatler programlarından ayrıştığımı düşünüyorum. Kırmızı bir elbise ile bütün Bangkok’u gezdim örneğin. Zaten sarışınlığım ve kırmızı elbisemle o kadar sıradışı bir gezginim ki, buna bir de mavi far eklemeyelim.
FAMILY HUG | 47 Biraz da ne giyeceğinizin organizasyonu ardındaki sırları alalım. 3 hafta seyahat kaç bavul demek? Çok bavul demek…Her günün sonunda ben de severim teker teker odanın köşesine, yatağın üstüne giysileri dizip kombinlemeyi, hatta onlarla oynamayı, çocukluğumda en sevdiğim Şebnem kağıt bebekler beni bu hale getirdi :) Bir bölüm yeri geliyor 2-3 günde bitiyor, ah şu kırmızı elbisenin dili olsa da konuşsa ne çok hikaye anlatır, yağmur, çamur, yemek…2 günde bir başka şehir değişikliği yaptığımdan dolayı, sürekli bavulu toplayıp baştan yapma kısmı biraz sıkıcı bir ritüel…Bir de yük çok olunca, ekstra bagaj fobisi oluştu bende…Bir şekilde şansımız yaver gidiyor, bir sorun yaşamadım bugüne kadar… Gezdiğiniz yerler ve çektğiniz kültürlerle ilgili kendinizde keşfettiğiniz bir yanınız oldu mu? Olmaz mı? Yemek yapmayı çok severim ve güzel de yemek yaparım. Dünyanın binbir köşesinde keşfettiğim mutfaklar, sunulan nimetler, kokular ve pişirme yöntemleri ben de inanılmaz birikimler, karışımlar yarattırıyor. Hindistan'a özgü bir baharatı Tayland'ın yerel kızarmış pilavı ile çok güzel harmanlayabilirim. Dünya mutfaklarının farklı yorumlarını yapma dürtüsü ile içimdeki şefi tekrar çıkartır oldum bu seyahatler sayesinde. Çekimlerde halkla içiçesiniz, devamlı gözleri üstünüzde. Var mı sizi çok şaşırtan bir hikayeniz? Şaşırtandan ziyade son derece sürpriz gelişen ve hoşuma giden bir anım var. Bangkok'ta turistler de dahil tek sarışın bendim çekimler sırasında. Kamerayı da yanımda görünce herkes devamlı beni takip eder oldu, sonra ortaya çıktı ki beni Game of Thrones'daki 'Daenerys Targaryen' karakteri zannetiler. Ben de hiç bozuntuya vermedim, o güzel karaktere benzetilmenin keyfini çıkardım.
48 | FAMILY HUG Gezgin bir anne olmak kızınızla ilişkinizi ve onun yaşamını nasıl etkiliyor? O da benimle birlikte gezgin bir çocuk oluveriyor. Yurt içinde yaptığımız bir iki günlük rotalarda sorun yok ama gittiğim uzak destinasyonlarda eğer 2-3 hafta geçireceksem Ayşe de benimle geliyor. Onu haftalarca görmeme lüksüne sahip olamayacak bir anne olduğumdan o da benimle bu deneyimleri yaşıyor. O kadar sevdi ve alıştı ki o çekimlerimizin bir parçası oldu. Mikrofon yerleştirmeden açıları ayarlamaya kadar asistanlık yaptı diyebilirim. Koh Samui bölümü Ayşeye aittir.
Popüler bir ekran yüzü anneye sahip olmak Ayşe’nin hayatını değiştirdi mi? İlk başta çok enteresan geliyordu. Ben televizyonda çıkıyorum ama bir yandan oturup beraber izliyoruz programı. Hem burada olup hem orada nasıl olabiliyorsun diyordu, tam algılayamıyordu. Etrafına, arkadaşlarına benim annem televizyona çıkıyor, çok ünlü diye heyecanını paylaşıyordu başlarda ama zamanla o kadar alıştı ki şimdi evde oturup Tayvan’ı seyrettiğimizde şu anda orada olmadığımı, bölümün önceden çekildiğini biliyor, tabi benimle gelip bunu yaşamasının da etkisi büyük, sistemi çözdü.
FAMILY HUG | 49 En yoğun ve telaşlı seyahatinizi kısaca dinlemek isterim. Balkanlar…İlk kez bir turla gittik, 40 kişilik bir tur hem de. O kadar yoğun bir programdı ki, her yerin belli bir dakikası ve saati vardı. 40 dakika sonra şurda otobüs bekliyor olacak, 1 saat sonra tekrar yola çıkıyoruz gibi başka kişilere de bağlı zaman dilimi içinde ne çekiyorsanız çektiniz, o kadar kişiyi 'ben biraz da şurayı çekeceğim' diye bekletemiyorsunuz. Arnavutluk'ta yarım saatiniz var dediklerinde o kadar kısa bir sürede nereden başlayıp nerede bitireceğimin stresine giriyorum tabi ki. Elimizde kameralar ve tripodlarla koştura koştura çekim yaptık. Normal çekimlerimde evet tüm gün dolu, oradan oraya ama sonuçta benim kendi özgür zaman dilimim içerisinde tamamlanıyor program. Beklenmedik aksilikler, hava durumunda ani bir değişikliği kendi başıma olduğumda telafi edebiliyorum, ama turla gittiğimde böyle bir şansım yok. O zaman süresince ne yakaladıysam o, sonra yola devam.
Seyahat dışında başka projeleriniz var mı? İki sene İstanbul rehberi yaptık. Şehrin herşeyini biliyorum, Time Out Melis gibi oldum. Moda olsun, kültür sanat olsun merak duyduğum konular hepsi. Gastronomi zaten seyahat ile paralel. Dünya gezilerim de tümüne eklenince, herşeyi somutlaştırmak hayali doğdu aslında dijitalleştirmek:) Herkes herşeyden haberdar olsun istiyorum, Phuket'e gitmiş kadar olsun, Budapeşte'nin çorbasını içmiş kadar, İstanbul'un müzelerini gezmiş kadar olsun istiyorum..Melisaygen.net ile çektiğim yerleri, kamera arkalarını, bende uyandırdığı hisleri, kültürleri, insanlarını ve tarihini yazarken, bir yandan da gastronomi, moda, sanat ve yaşam-stil alanlarındaki gündemi de paylaşmak istiyorum. Herşey anlık tasarıma sahip, merakı anında gidermek, hızlı bir şekilde okuyucuya ulaşıp bilgi aktarımında bulunmak için blog yazmak çok önemli bence. Ayrıca tüm gezip gördüğüm yerleri somutlaştırmak, kitaplaştırmak da planlarım arasında. Çektiğimiz rotalardaki yaşamların, varolanın değişmesi çok zor, çok acımasız bir gelecek olması lazım bunların yok olması için. İnsanlığın kalkıp tüm filleri öldürmesi veya tüm ormanları yakıp bamboo rafting'i bitirmesi gerekiyor kitabımın fosilleşmesi için. Bunun olacağına inanmadığımdan, kitabın içeriğindeki bilgilere uzanmak, oraları deneyimlemek isteyen insanlara ışık tutmak istiyorum. Yayınlayacağım kitabın bir 'coffee book' kitabı olarak çıkması en yakın projelerimden. Twitter'da yazdığınız mottlarınız veya alıntılarınız çok popüler. En size özgü olanını bizimle paylaşmak ister misiniz? Dünya birgün, o da bugün…Keyfini çıkaralım! Ben Melis Aygen ile yaptığım bu neşeli ropörtajın keyfini fazlasıyla çıkardım. Geriye sadece yeni destinasyonların gizemlerini keşfetmek kaldı. Ne de olsa dünya küçük, Türk büyük :)
50 | FAMILY HUG
Bebeğinizin gelişimini ay ay nasıl destekleyebilirsiniz? Annelerin en çok merak ettiği konu bebeklerinin gelişimlerinin beklenen yönde olup olmadığı ve gelişimlerini desteklemek için neler yapılabileceğidir. Her bebekten belirli aylarda beklenen gelişim özellikleri vardır ancak bebekleri kıyaslamak, karşılaştırmak çok doğru olmaz. Önemli olan ay ay gelişimi takip etmek ve soru işareti olan noktalarda doktora danışmaktır. Bununla birlikte dönemsel gelişim özelliklerini bilmek ve gelişimi desteklemek son derece önemlidir.
Anneysen.com 1. aydan 36. aya bebeğinizin fiziksel, sosyal ve algısal gelişimini desteklemek için neler yapılabileceği konusunda annelere fikirler veriyor.
FAMILY HUG | 51 1.-6. aylarda bebeğinizin gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? Bebeğinizin güven duygusunun gelişmesi için onu sık sık kucağınıza alın. Her gün biraz daha fazla gelişen beş duyusu sebebi ile bebeğinizle konuşup şarkı söylemeniz onun çok hoşuna gidecektir. Başlangıçta bebeğin dünyayı keşfi yüzlere bakmak, banyo yapmak gibi şeyler iken daha sonra ilginç desenli, parlak renkli, sesli oyuncaklar ilgisini çekecektir. 2. aydan itibaren baş kontrolü ve keşif için bebeğinizi yüzükoyun yatırmak onun güçlenmesini sağlayacaktır. 3. ay itibarı ile isteklerini daha net belli etmeye başlayan bebeğinize farklı dokularda oyuncaklar ve kırılmaz aynalarla kendini görme fırsatı verebilirsiniz.
4. ve 5. aylarda artık dönmeye başlayan bebeğiniz için gerekli güvenlik önlemlerini almaya başlamalısınız. Ayrıca bebeğinizi gözlemleyerek ilgilerini desteklemeli bir birey olarak gelişimine saygı göstermelisiniz. 6. aylarda dişlerin kaşınması arttığı için bebeğinize dişini kaşıyabileceği oyuncaklar vermeniz onun mutlu olmasını sağlar. 7.-12. aylarda bebeğinizin gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? 7. ve 8. aylarda bebeğinizle ce-e oyunu oynamaya, hayvanların çıkarttığı sesleri taklit etmeye başlayabilirsiniz. Bebeğinizin iki eliyle tutabileceği kulpları olan bir suluk ile su içmesi bardağa kolay geçmesini sağlayacaktır. Babası işe giderken “bay bay” yapabilirsiniz. Kısa sürede bebeğiniz öğrenerek taklit edecektir. Bir fotoğraf albümü alarak içerisine aile üyelerinin fotoğrafını koyup ona gösterebilirsiniz.
52 | FAMILY HUG 9. ve 10. aylarda bebeğinizi yavaş yavaş bardağa alıştırmaya başlayabilirsiniz. Bu dönemde kaybet- bul oyunları, anne nerede- anne burada oyunları ve parmak kuklaları ile masallar etkili olacaktır.
15.-16. aylarda sizi taklit etmesine, giyinirken yardım etmesine izin verin. Ona yetişebileceği bir raf ayırarak onun kitaplarını koyun ve seçerek size getirmesini isteyin. Bu dönem macunsuz bir şekilde diş fırçalamayı öğretmek için iyi bir dönem olduğundan rutinleriniz arasına diş fırçalamayı da katın.
11. ve 12. aylarda takıp çıkarılabilecek oyuncaklar, kırılmayacak kavanozlar, kapaklar ilgisini çekecektir. Bu dönemde ona kitap okumaya başlayabilirsiniz. Kitabı çekip, ısırabilir, sayfaları çevirebilir, resimleri işaret edebilir. Hepsi ileride kitapları sevmesi için önemlidir. Bazen ilgisini çeken masalları defalarca okumanızı bile isteyebilir.
17. ve 18. aylar tuvalet eğitimi için erken olabilir ancak bezsiz günler ufukta görünmeye başladığı için bezini değiştirirken veya kaka yaptığını fark ettiğinizde ona söyleyin. Parkta ya da evde bol bol kovalamaca oynayın.
Bu aylarda ona yürümesi ve keşfetmesi için alan yaratın. Evde ayakkabı giydirmekten ve yürüteç kullanmaktan kaçının. Ayrıca, bebeğinizin sizin gözetiminizde kendi kendine bir şeyler yapmasına izin verin çünkü kendine güvenmesi için bu çok önemlidir. 13.-18. aylarda bebeğinizin gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? 13. ve 14. aylarda onunla saklambaç oynayın. Siz saklanın o bulmaya çalışsın, o saklanmış gibi siz bulmaya çalışın. Herhangi bir oyuncağı ile alver oyunu oynayabilirsiniz. “Çorabını getir, kalemi getir” diyerek farklı eşyaları tanımasını sağlayın. Bu aylarda ona organları öğretmeye çalışın. Ayrıca uygun kaşık ve çatal alarak kendini beslemesine izin verin. Eline kağıt ve kalem verin, küpleri dizip devirin ve oyun bittiğinde hepsini kutusuna koyun.
FAMILY HUG | 53 19.-24. aylarda bebeğinizin gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? 19. ve 20. aylarda topla ve suyla oynamak en eğlenceli aktivitelerdendir. Merak ettikleri ile dilediği kadar oynamasına izin verir. Bebekler araştırmayı sever! 21. ve 22. aylarda taklit oyunlarına devam edin. Ona farklı meslekleri öğrenebilmesi için doktor seti, itfaiye arabası gibi oyuncaklar alın. Bu aylarda oyun hamurlarıyla oynamaya başlayabilir. Ayrıca oyuncaklarına müzik aletleri de ekleyin. 23. ve 24. aylarda artık her yere kolayca ulaşabilen çocuk için güvenlik önlemlerini gözden geçirmekte fayda vardır. Onunla bol bol konuşmaya, yaptıklarınızı anlatmaya devam edin. Bu dönemde dil gelişiminin hızı sizi şaşırtabilir.
25.-36. aylarda bebeğinizin gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? 25. ve 27. aylarda ona iki aşamalı talimatlar vermeye başlayabilirsiniz. Yap bozları düzenlemek, elle hareket ettirmek becerilerini geliştirmek açısından çok önemlidir. 28.-30. aylarda her şeyi kendi yapmak isteyen çocuğunuzu destekleyin. Sosyalleşmeye başlanan bu aylarda onu oyun grubu gibi aktivitelere katabilirsiniz. 31. ve 33. aylarda parmak boyasıyla boyama yapmasını, dans etmesini, rol yapmasını teşvik edin.
54 | FAMILY HUG
kİTAP / fİLM / mÜZİK GOLEM VE CİN Helene Wecker Golem ve Cin iki ayrı kültürün efsanelerinden besleniyor ve zengin anlatımı sayesinde okuru ilk sayfadan itibaren içine alıyor. 2013 yılının en iyi kitapları listelerini altüst eden bu roman Türkiye’de de çok sevilecek.
DOĞAN KİTAP
Çanakkale Olmasaydı... O Olmasaydı...Orhan karavellİ Cesaret ve kahramanlığın destanı olan Çanakkale Savaşı, sonuçları bakımından tarihimizde bir dönüm noktası oldu. Çanakkale’de kazanılan beklenmedik zafer ülkenin kaderini değiştirdi ve tarihe benzersiz bir kahraman kazandırdı: Mustafa Kemal.
DOĞAN KİTAP
Farklı Rüyalar Sokağı NAZLI ERAY Evita. Yoksulların sevgilisi. Casa Rosada’nın balkonundan on binlere seslenen, yoksul halka takma dişler, dikiş makinaları, evler, bebekler, rüyalar, iş ve aş dağıtan bir “melek”.Kansere yakalandığında çok gençti Evita. 32 yaşındaydı. Ölümü bütün Arjantin’i ayağa kaldırmıştı. İnsanlar aylarca yasını tuttu. Cenazesinde mumyasını altı saniye görebilmek için üç gün kuyrukta beklediler. DOĞAN KİTAP
HAYALET AĞRI AYÇA ŞEN
YÜZBAŞININ OĞLU NEDİM GÜRSEL
Yaptığı radyo programlarıyla geniş bir hayran kitlesi edinen ve gerek köşe yazıları, gerekse yazdığı iki romanla bu kitleyi genişleten Ayça Şen, ele avuca sığmaz, gerçeküstü bir macerayla sevenlerinin karşısında.
Nedim Gürsel’in çok tartışılacak, çok ses getirecek yapıtlarından biri. Ve hiç kuşkusuz en pervasızı…
DOĞAN KİTAP
DOĞAN KİTAP
FAMILY HUG | 55
Hatırlatma Dergi içeriği sadece bilgilendirme amaçlı olup hiç bir şekilde tıbbi öneride bulunma amacı taşımaz. Derginin okuyucuları riski tamamen kendilerine ait olmak üzere dergi ve içeriğine erişmeyi kabul ederler. Derginin yazılması ve yayınlanmasında görev alan ve üçüncü kişiler erişimden ve/veya dergideki bilgilere güvenmelerinden kaynaklanan herhangi bir zarar ve/veya kayıptan sorumlu tutulamazlar. Dergi, diğer web sitelerine linkler ve köprüler içermektedir. Family Hug, söz konusu sitelerinin içeriklerinden ve bu sitelerden dolayı kaynaklanan herhangi maddi ve manevi zarar ve kayıplardan sorumlu tutulamaz. İçerikteki yazı ve resimlerin izin alınmadan, izin alındıktan sonra da kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.