EKONOMİ
4 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 5
EKONOMİ
6 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 7
GÜNDEM
BAŞBAKAN’DAN KOSGEB KREDİSİ MÜJDESİ
hangi bankalardan çekilebileceğine dair bazı detaylar:
BİR YIL BOYUNCA GERİ ÖDENMEYECEK İşletme sahiplerinin 50 bin TL’ye kadar almaya hak kazandığı KOSGEB kredileri, ilk 12 ay boyunca geri ödemesiz olacak. Kredi geri ödeme koşullarını ve vade sayısını uzun tutan KOSGEB, geri ödemeyi 36 ay vade ve üçer ay arayla kabul edecek.
KİMLER KREDİYİ ALMAYA HAK KAZANDI? 15 bin kişinin yararlandığı bir önceki programa başvuran ve destekten yararlanamayan 230 bin işletme sahibinin yeniden değerlendirildiği süreçte, güvenlik soruşturması ön koşul oldu. Güvenlik soruşturmasını tamamlayan işletmeler ise çalışan sayısı ve net satış hasılatına göre değerlendirmeye tabii tutuldu. Yıllık net satış rakamı 1 milyon TL’nin altında ve 10 kişiden az çalışana sahip olan işletmeler bu destekten yararlanmaya hak kazandı.
KREDİLER 9 BANKA ÜZERİNDEN ÇEKİLEBİLECEK Başbakan Binali Yıldırım, grup toplantısında yaptığı açıklamada KOSGEB kredilerinin ödenmeye başlandığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım, KOSGEB aracılığı ile 460 bin 167 küçük ve orta ölçekli işletmeye bu krediyi verme kararı aldıklarını söyleyerek, “KOSGEB şartları sağlayan bu kadar işletmeye kredi verecek. Kredi verme işlemi başladı.
8 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Ödemeler işletmenin yıllık cirosuna 20 bin ile 50 bin arasında değişiyor. İlk yıl ödeme yok. Geri kalan 2 yılda faiz yok. Aldığın parayı ödüyorsun eşit taksitlerle” dedi.
KOSGEB KREDİSİYLE İLGİLİ DETAYLAR KOSGEB 2017 50 bin TL sıfır faizli kredi sonuçları açıklandı. Geçtiğimiz yıl açılan başvurulardan çok az bir işletme sahibinin yararlanması nedeniyle 2017 ayağı ile yeniden açılan KOSGEB sıfır faizli 50 bin TL kredi sonuçları işletme sahipleriyle paylaşıldı. İşte, KOSGEB sıfır faizli kredi sonuçları sorgulama sayfası ve kredilerin
Kredi sonuçlarının açıklanmasının ardından işlemlerine başlayacak olan ve işletme sahipleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın protokol imzaladığı 9 banka üzerinden kredi çekebilecek. Bu bankalar; Akbank, Denizbank, QNB Finansbank, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ile Ziraat Bankası şeklinde sıralanıyor.
460 BİN 167 İŞLETMEYE KREDİ VERİLİYOR Toplam 11 milyar lira nakit kaynak sağlandığını ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, kriterlere uyan 460 bin 167 işletmeye kredi verileceğini duyurdu.
EKONOMİ
Enflasyon verisinin TCMB’nin daha önce açıkladığı raporlardaki verilerle uyumlu olduğunu söyleyen Maliye Bakanı Naci Ağbal, yıl sonu için yüzde 8 tahmininin tutacağını söyledi.
Ağbal: Enflasyon tahminlerle uyumlu Enflasyon, şubat ayında piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Şubat ayında yüzde 0.5 artacağı öngörülen TÜFE, yüzde 0.81 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 9.22’den yüzde 10.13 seviyesine yükseldi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, şubat ayı enflasyon rakamlarına ilişkin, “2017 yılının ilk aylarında enflasyon bir miktar yukarıya gidecek. Bunda tabi ki baz etkisi var. Geçen seneyle karşılaştırdığımızda o döneme ilişkin fiyat gelişmelerinin etkisi de var. Özellikle kurdan gelen, kura bağlı
10 •
olarak oluşan maliyet baskıları var. Yine ithalat fiyatlarındaki değişimin etkileri var” dedi. Ağbal, Eskişehir Valiliği’ni ziyareti sırasında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Şubat ayı enflasyon rakamlarının açıklandığını anımsatan Ağbal, bugün ortaya çıkan rakamların esasen Merkez Bankası’nın bundan önceki raporlarında ifade edilen gelişmelerle uyumlu olduğunu belirtti. “Biliyoruz ki 2017 yılının ilk aylarında enflasyon bir miktar yukarıya gidecek” diyen Ağbal, şöyle devam etti:
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“Bunda tabi ki baz etkisi var. Geçen seneyle karşılaştırdığımızda o döneme ilişkin fiyat gelişmelerinin etkisi de var. Özellikle kurdan gelen, kura bağlı olarak oluşan maliyet
baskıları var. Yine ithalat fiyatlarındaki değişimin etkileri var. İnşallah ikinci çeyrekten itibaren yavaş yavaş baz etkisi kaybolmaya başlayacak. Yine kurun fiyat değişimlerindeki etkisi yavaş yavaş kaybolmaya başlayacak. Merkez Bankası’nın yıl sonu itibarıyla enflasyon için ortaya koyduğu bir tahmin var, yüzde 8. İnşallah enflasyon o trend içinde gidecek.”
“ENFLASYONUN YUKARI GİTMESİ ARZU ETTİĞİMİZ BİR DURUM DEĞİL” Ağbal, enflasyonun yukarıya gitmesinin hiçbir şekilde arzu ettikleri bir durum olmadığını vurgulayarak, “Önümüzdeki dönem para politikasında Merkez Bankamızın yapacağı çalışmalar çerçevesinde, bir taraftan hükümet olarak, özellikle gıda fiyatlarıyla ilgili Gıda Komitemizin yapacağı çalışmalar çerçevesinde fiyatlar aşağıya doğru gelecek. 16 Nisan’dan sonra inşallah Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrar net ve kalıcı bir şekilde ortaya çıkacak. Üretim, yatırım, istihdam ve ihracat artacak, enflasyon da inşallah bu dönemde aşağıya gelecek. 2017 yılı Türkiye’nin istikrarına, büyümesine ve kalkınmasına öncülük eden bir dönem olacak” değerlendirmesinde bulundu.
YATIRIM
ZAFER KURTUL: NET KARIMIZI YÜZDE 19 ARTIRDIK
SABANCI, 2017’DE 4,5
MİLYAR TL YATIRIM YAPACAK
S
abancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu olarak 90 yılı aşkın süredir Türkiye ekonomisinde ve sosyal gelişmesinde önemli bir oyuncu olarak vargüçleriyle çalışıp değer yarattıklarını söyleyerek, “Birikimlerimiz, değerlerimiz ve devamlılığımız en kıymetli varlıklarımızdır” dedi. Güler Sabancı, şöyle devam etti: “Topluluğumuzun bugüne gelmesinde katkısı olan rahmetli Sakıp Bey’i ve herkesi şükranla anıyorum. Zafer Kurtul, son 20 yıla yakındır Sabancı Topluluğu’nda, Akbank’ta Genel Müdür Yardımcısı olarak başlayan yolculuğu Akbank’ta CEO’luk görevi, daha sonra da 7 yıla yakındır holdingin CEO’luk görevini başarıyla üstlendi. Zafer Bey bayrağı Mehmet
12 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Göçmen’e devrediyor. Mehmet Göçmen’in liderliğinde yeni etaplar koşacağız. Kendisine hayırlı olsun diyorum.” 2016’nın özel ve zor bir yıl olduğuna değinen Güler Sabancı, “Ancak Sabancı olarak, odağımızı hiç kaybetmedik. Odağımız; çalışmak, üretmek, yatırım yapmak, büyümek ve sürekli başarıyı aramak. Bu odağımızı hiç kaybetmeden 2016 yılında, bu zor yılda tüm Sabancı çalışanlarının özverili çalışmasıyla başarılı sonuçlar elde ettik. Ben tüm Sabancı çalışanlarını, çalışma arkadaşlarımı yürekten kutluyorum ve teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Toplantıda 2016 yılını ve Topluluk sonuçlarını değerlendiren Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Sabancı Topluluğu için 2016 yılı, operasyonel karlılığımızı artırarak büyüdüğümüz, içinde bulunduğumuz sektörlerde hedeflerimize ulaştığımız bir sene oldu. 2016 yılı faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde başarılı sonuçlara imza attığımız bir yıl oldu. 2016’da konsolide net karımızı yüzde 19 artırarak 2 milyar 700 milyon TL’ye çıkardık. Yine aynı dönemde kombine net satışlarımız ise yüzde 12 artışla 53,6 milyar TL oldu. Kombine EBİTDA ise yüzde 25 artışla 11,2 milyar TL olarak gerçekleşti.”
DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN 2017’DE 4,5 MİLYAR TL YATIRIM Sabancı Holding’in 2017 yılı planlarına da değinen Kurtul: “2017 senesinde de hedefimiz çok büyük. Sabancı Holding olarak bu sene de yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz ve daha güçlü bir Türkiye için 4,5 milyar TL yatırım yapmayı, çift haneli büyümeyi hedefliyoruz” dedi.
Sabancı Holding’in 2016 yılı kombine net satışları yüzde 12 artışla 53,6 milyar TL, konsolide net karı ise yüzde 19 artışla 2,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
YATIRIM
KOÇ’TAN SON 5 YILDA 30 MİLYAR TL’LİK YATIRIM Koç Holding, 2016’yı güçlü finansal performansı ve başarılı sonuçları ile kapattı. 2016 yılında Koç Holding’in konsolide cirosu 70.9 milyar TL, ana ortaklık payı net dönem kârı ise 3.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Koç Holding 2016 yılında 6,2 milyar TL kombine yatırım gerçekleştirirken, son 5 yılda yaptığı yatırım miktarı ise 30 milyar TL’ye ulaştı. Koç Holding’in finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016’da dünyada ve Türkiye’de tarihsel önemde gelişmeler yaşandığını belirtti. Çakıroğlu şöyle devam etti: “Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen darbe girişimi, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında yaşanan terör olayları başta olmak üzere küresel ve bölgesel ölçekte faaliyet ortamını zorlaştıran olağanüstü gelişmelere şahit olduk.”
“UZUN VADELİ BAŞARILARIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ FAKTÖR GÜÇLÜ İNSAN KAYNAĞIMIZ” Koç Holding’in güçlü bilançosu ve titiz risk yönetimi sayesinde 2016’da da istikrarlı performansını devam ettirdiğine dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Belirsizliklerle ve zorluklarla geçen 2016’da küresel vizyonumuz ve stratejik hedeflerimiz doğrultusunda kararlılık ve cesaretle ilerlerken, 6,2 milyar TL yatırım yaptık. Topluluğumuzun uzun vadeli başarılarındaki en önemli faktör hiç kuşkusuz güçlü insan kaynağımızdır. 2016 yılında da insan kaynağımız gelişti ve büyüdü. İstihdamımız bir önceki yıla oranla yüzde 6,4 arttı ve 6 bine yakın yeni çalışma arkadaşımız aramıza katıldı. Konsolidasyona dâhil olan şirketlerimizi esas alırsak, geçtiğimiz yıl 89 bin seviyelerinde olan istihdamımız, bu yıl 95 bini aştı. Koç Holding’in farklı sektörlerden oluşan portföy yapısı, faaliyet gelirlerinin sağlandığı pazarların çeşitliliği, risklere dayanıklı güçlü bilançosu ve istikrarlı performansı yatırımcılar tarafından da büyük takdir görüyor. Geçtiğimiz yıllarda Borsa İstanbul’daki en değerli holding şirketi olmayı başarmıştık. 2016’da ise sadece en değerli holding şirketi olmakla kalmayıp, en değerli şirket konumuna yükseldik. Teknoloji ve inovasyon odaklı büyüme stratejimiz ile faaliyet gösterdiğimiz sektörlerdeki lider pozisyonlarımızı güçlendirdik. Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyona en çok yatırım yapan, en çok patent başvurusunda bulunan topluluğuz” dedi.
16 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“DİJİTAL DÖNÜŞÜME LİDERLİK ETMEYİ HEDEFLİYORUZ” Çakıroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “2016 yılında dijital teknolojilerin sunduğu fırsatlardan en etkin şekilde faydalanıp, yeni büyüme alanları yaratmak üzere Koç Holding liderliğinde tüm Topluluğumuza yayılan bir ‘Dijital Dönüşüm Programı’ başlattık. Bu girişim ile Topluluğumuzun ürün, hizmet, iş süreçleri ve iş modellerini kökten değiştirme potansiyeline sahip olan dijital teknolojilerin sunduğu fırsatlardan tüm şirketlerimizin en yüksek seviyede yararlanmasını sağlamayı, işlerimiz için ilave değer yaratmayı, hızla değişen rekabet ortamında şirketlerimizi daha da güçlendirmeyi ve yeni iş alanları yaratmayı amaçlıyoruz. Tam 90 yıldır ülkemizde liderliğin, başarının ve güvenin sembolü olarak, Türkiye’de dijital dönüşüme de liderlik etmeyi hedefliyoruz.”
EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal
2017, CEO’LARIN YATIRIM YILI
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Sinan Saygı haber@hizmetix.com.tr
2016’yı ekonomik ve siyasi krizlerle atlatmayı başaran iş dünyası, 2017 yılında yeni yatırımlara odaklanmış durumda. Holdinglerin 2017 yılı yatırım haritalarında yeni yatırımlar yer alıyor. Yatırımlar özellikle yapılacak referandumdan sonra daha da netlik kazanacak. CEO’lar özellikle dijitalleşme, Ar-Ge ve inovasyon konularında atağa geçerek rekabette daha ön planda yer alabilmek için vargüçleriyle çalışmayı hedefliyor.
GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal
KAPAK KONUKLARIMIZ; MUSTAFA CEM HELVACI VE ALİ AKMAN
REKLAM MÜDÜRÜ Yusuf Sezigen
Bu ayki kapak konuklarımız; Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cem Helvacı ve Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman. Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cem Helvacı, “Her ilde en az bir Bursa Kebap Evi açmak amacıyla yola çıktık. Türkiye’nin 32 iline ulaştık, 70 şubeye sahibiz. Hedeflerimiz arasında Avrupa ve Ortadoğu’ya açılmak da yer alıyor” diyor. Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman ise “Kanada Toronto’da 2016’da hayata geçirdiğimiz ‘The Kennedy Condominiums’ projesi, 600 milyon dolar gibi dev bir yatırım tutarıyla Toronto’nun en büyük konut projesi olma özelliğine sahip. Projenin ilk fazında Türkiye için ayırdığımız dairelerin çoğu ise 2016 yılının Ekim ayında satıldı” şeklinde konuşuyor.
REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit ABONE SORUMLUSU Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr
İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan KATKIDA BULUNANLAR Atilla Yıldıztekin Taner Berksoy Osman Arolat
KOBİ DESTEK KREDİLERİ ‘KOBİ Destek Kredileri’ bu ayki finans bölümümüzün konusunu oluşturuyor. 2017 yılında KOBİ destek kredi çeşitlerini, bankaların KOBİ’lere sağladığı destek kredilerinin kapsamını, KOBİ’lere sağlanan vade ve ödeme koşullarını, kredilerin kullanım kriterleri ve avantajlarını sayfalarımızda bulabilirsiniz.
BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ
Bir sonraki sayıda buluşabilmek dileğiyle…
YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST.
GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL
T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
18 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
İÇİNDEKİLER
20 // CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ 40 // BURSA KEBAP EVİ HIZLA BÜYÜYOR 84 DÜNYA PAZARINDA SÖZ SAHİBİYİZ
44 // 53,5 MİLYAR DOLARLIK DEV SEKTÖR 60 // KLÜH BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR 72 // RİZE’YE DEV PROJE 94 // OKAN KARACAN ARTIK YEPYENİ BİR İNSAN...
108 İDEAL HİJYENİ SAĞLAMAK...
114 // YERİNDE YEMEK HİZMETİ DAHA AVANTAJLI 118 // ÖZEL GÜVENLİKTE YENİ DÖNEM 120 // KANADA’YA DEV PROJE 128 // KOBİ’LERE DİJİTAL FORMÜL 134 // 2017’DE HANGİ ENSTRÜMAN KAZANDIRACAK?
132 KADINLAR DAHA AKTİF CESUR VE KARARLI
20 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
MAKALE
Deniz Gökçe
İşsizlikte artış devam ediyor Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi araştırmacıları Seyfettin Gürsel, Gökçe Uysal ve Selim Köksal 15 Şubat 2017’de Kasım 2016 işgücü piyasası görünümünü yayınladılar. Hatırlanırsa Betam tarım dışı işsizliği temel ölçüt olarak almakta, işgücü verileri de üç ayın ortalaması olarak incelenmekte ve de mevsimsel etkiler arındırılmaktadır. Açıklanan kasım işgücü verilerinin özeti aşağıdaki ilk paragrafta verilmektedir. Özetle, mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Kasım 2016 döneminde bir önceki döneme kıyasla 0,2 puan artarak yüzde 14,1 olarak gerçekleşmiştir. Kasım
22 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
2016 döneminde istihdam artışları kısıtlı kalmıştır. İstihdam tarımda 5 bin, inşaatta 9 bin, hizmetlerde 21 bin, sanayide ise 34 bin kişi artmıştır. Buna karşın tarım dışı işgücü 135 bin artarak 25 milyon 710 bine, tarım dışı istihdam ise 65 bin artarak 22 milyon 85 bine yükselmiştir. Bu gelişmelerin sonucunda tarım dışı işsiz sayısı 70 bin artarak 3 milyon 625 bine ulaşmıştır. Betam tahmin modeli tarım dışı işsizlik oranının Aralık döneminde yüzde 14,1 seviyesinde sabit kalacağını öngörmektedir. Kasımda tarım dışı işsiz sayısı 70 bin kişi artmış, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 14,1’e ulaşmıştır. Kasım 2016 döneminde tarım dışı istihdam artışlarının zayıf kalması nedeniyle, işsiz sayısında kuvvetli bir artış gözlemlenmektedir. Betam tahmin modeli, mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizliğin Kasım 2016 döneminde yüzde 13,9 seviyesinde sabit kalacağını tahmin etmişti. Ancak Kasım 2016 döneminde tarım dışı işsizlik oranı, tahminden 0,2 puan daha yüksek artış gerçekleştirerek yüzde 14,1’e ulaşmıştır. Tahmin modelinin ayrıntılarına Betam internet sitesinden ulaşılabilir. Kariyer.net’in verileri Betam tahmin modelinin girdilerinden biri olmakla birlikte tek etken değildir. Tahminde kullanılan ekonometrik modelde İŞKUR verileri, reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı gibi, farklı birçok değişken kullanılmaktadır.
EKONOMİ
CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ
İş dünyası, İçİnde bulunduğumuz 2017 yılını ‘yatırım yılı’ olarak görüyor. Holdİnglerİn yatırım harİtalarına baktığımızda 2017’de yatırımların artarak devam ettİğinİ görüyoruz. Bazı alanlardakİ yatırımlar referandum sonrasına ertelense de Türk İş dünyasını özellİkle yılın İkİncİ yarısında güçlü yatırımlar ve erİşİlmesİ beklenen hedeFLer beklİyor. Şİrketler özellİkle dİjİtalleşme, Ar-Ge ve İnovasyon konularında İlerleme kaydetmeyİ planlıyor.
24 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKONOMİ
Aksa Jeneratör, Türkİye’de pazar lİderİ
Abdi İbrahİm, 2017’yİ yatırım ve İstİhdam yılı İlan ettİ Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, “Şirket olarak ülkemizin içinden geçtiği dönemin ve hassasiyetlerin farkındayız. Biz, yatırımın ve istihdamın gücüne inanan köklü bir şirketiz. En zor zamanların, daima ileriye bakarak ve Türkiye’ye daha fazla inanarak; inandığını daha fazla göstererek aşıldığını biliyoruz. Bu nedenle de 2017’de yatırımcı kimliğimizi her zamankinden daha çok öne çıkaracağız. 15 Temmuz’da, 2016 sonuna kadar ilave 300 istihdam sözü vermiştik, bu sözü tuttuk, hatta üzerine çıktık ve Temmuz-Aralık ayları arasında tam 475 kişiyi işe aldık. Yılbaşından bu yana işe aldığımız 250 kişiyle birlikte, Abdi İbrahim’in son 7 ayda ilave istihdam ettiği kişi sayısı 725’i buldu. İstihdam seferberliğinde yerimizi çok önceden almış olmanın kıvancı içindeyiz” dedi.
Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, Türkiye’de pazar lideri, dünyanın ilk 5 jeneratör üreticisi arasında yer aldıklarını söyleyerek, “Aksa Jeneratör olarak bugün 160’ın üstünde ülkeye satış faaliyetimiz bulunuyor. ABD, Çin, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan, İngiltere, İran, Irak, Vietnam, Cezayir, Singapur, Gana ve Güney Afrika’da bulunan satış ofislerimizle dünyanın yedi kıtasına satış faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki dönem için Avrupa’da İtalya ve İspanya’da bir arayışımız var. Afrika ülkelerinde özellikle İspanyol şirketlerin önemli bir etkinliği var. Bunu değerlendirerek bölgedeki yerimizi sağlamlaştırırken, hedeflediğimiz satın almayla dünya sıralamasındaki yerimizi daha yukarıya taşıyacağız” dedi. Peker, şöyle devam etti: “Aksa Jeneratör olarak 2017 yılında da yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilkesi ışığında yüksek kaliteli ürünler ve hizmetler ile büyümemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Enerji piyasasında dünya dinamiklerini yakından takip ediyoruz ve yatırımlarımıza bu düzlemde devam ediyoruz. 2019 yılı sonunda tam donanımlı bir Ar-Ge ve inovasyon merkezi kurmayı hedefliyoruz. Bu merkez ile birlikte her zaman inovatif ürünler geliştiren bir yapıya kavuşarak sektördeki önceliğimizi tüm dünyaya kanıtlamak istiyoruz. Sonrasında ise 2025 hedeflerimiz var. Bugün 400 milyon dolar olan satışlarımızı 2025 yılında 1 milyar dolar olarak öngörüyoruz.”
KİBAR HOLDİNG’TEN YATIRIMLARA DEVAM Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, “Kibar Grubu’nun ambalaj ve alüminyum alanında 2016’da başlayan ve devam eden önemli yatırımları bulunuyor. Türkiye’nin potansiyeline ve gücüne inanıyoruz. 2016’da başlayan yatırımlarımızı 2017’de tamamlayacağız. İspak Ambalaj için Endüstri 4.0’ın tüm elementlerini hayata geçirdiğimiz yeni bir yatırımımız var. 70 milyon Euro değerindeki bu yatırımımızı Mart ayında devreye almayı planlıyoruz. Ayrıca alüminyumda da ara vermeden büyümeye ve yatırım yapmaya devam ediyoruz. Pazar liderliği konumumuzdan aldığımız güçle ve ayrıca teknolojik birikimimiz ile alüminyum döküm ve folyo kapasitemizi artırmak üzere yeni yatırımları hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Bu sayede kurulu kapasitemizi ilk etapta 300 bin tonlara ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 25
EKONOMİ
SOFRA/COMPASS GROUP, ÇİFT HANELİ BÜYÜME HEDEFLİYOR Sofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal, “Sofra/ Compass Group Türkiye olarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Londra’da bir araya gelen Compass Group Avrupa Bölge Liderlik Ekipleri toplantısında Türkiye, ‘Yılın En Başarılı Ülkesi’ seçildi. Bu bizim için çok gurur verici. 2016 yılında toplu yemek hizmetinde geçtiğimiz yıla göre yüzde 10, destek hizmetlerinde ise yüzde 23 büyüme kaydettik. En hızlı büyümeyi gerçekleştiren sektörümüz, toplu yemek hizmetlerinden aldığı yüzde 20’lik pay ile eğitim sektörü oldu. Destek hizmetlerde ise iş merkezleri ve fabrikalar en fazla payı alanlar olarak dikkat çekti. 2017 için beklentilerimiz pozitif. Son 8 yıldır, her yıl çift haneli büyüyen bir grubuz. Türkiye’de 5 büyük merkezi üretim tesisi ile bin 200’e yakın mutfağı olan şirketimizin 2017 projeksiyonuna baktığımızda 1,4 milyar TL’lik ciro ve yine çift haneli büyüme hedefliyoruz” diye konuştu.
26 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
“YAKIN VE SINIR ÜLKELERLE SINIRLI KALMAYACAĞIZ” MOBSAD Başkan Vekili Cüneyt Yanıkçıoğlu, “2016 yılı, maalesef ihracat pazarlarımızın daralması, iç pazarda nakit sıkışıklığı hem üretim hem ihracat manasında sektörün küçüldüğü bir yıl oldu. Son 2 yıldır, ihracat hedeflerimizde 2.5 milyar dolar, hatta
yaklaşık 3 milyar dolar ihracat bulunurken, sektörümüzün bu hedeflerimizin çok altında kaldı. Üretimde bir azalma söz konusu olmadı ancak satış olmadığı için firmaların elinde ciddi stoklar oluştu. MOBSAD olarak yıllardır üyelerimizin farklı pazarlarda hem deneyim hem de yeni müşteriler edinmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda sektörümüzün en aktif derneklerinden biri olduğumuzu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Son 2 yıldır Çin, Rusya, Hindistan ve Ortadoğu ülkelerindeki önemli fuarlara toplu katılımlar gösterdik. 2017 yılında ve gelecek yıllarda da fuarlara katılım konusunda istikrarlı davranacağız. Hedefimiz yakın ve sınır ülkelerle kalmayıp, henüz ülkemiz mobilyasıyla tanışmayan ülkelere ulaşabilmek ve o pazarlarda kalıcı olabilmek” dedi.
VESTEL’DEN DÜNYANIN 4’TE 3’ÜNE İHRACAT Vestel Ticaret AŞ Genel Müdürü Ergün Güler, “Dünya standardındaki üretim anlayışı, yenilikçi ve kaliteli ürünleri ve geniş vizyonuyla sadece ülkemizde değil küresel piyasalarda da pazarı yönlendiren güçlü bir şirket olan Vestel, dünyaya teknoloji ihracı alanında Türkiye’nin simgesi ve gururu. İlk ihracatımızı yaptığımız günden bu yana Vestel teknolojisini 153 farklı ülkenin insanına ulaştırıyoruz. Bugün dünyanın 4’te 3’üne yaptığımız ihracat ile elektronik sektöründe 18 yıldır ihracat şampiyonu, tüm sektörler bazında ise 5’inci sıradayız. Dünyanın her bir köşesine ulaştırmış olduğumuz teknolojimiz, her kültüre göre farklı şekil alıyor, bu da bize ihracatta başarıyı getiriyor. Markalar, yurtdışındaki yatırım fırsatlarını de-
ğerlendirerek yaygınlık, bilinirlik ve pazar payı açısından önemli başarılar elde ediyor. Yabancı ülkelerde karşılaşılan farklı dinamikler, farklı beklentiler, her şeyden önce Türk markalarının vizyonunu geliştiriyor. Neticede, global pazarda daha çok tanınır hale gelip, marka algısı yükselirken, yurtiçinde de itibarımız artıyor” dedi.
EKONOMİ
“2017 ÇOK DAHA İYİ BİR YIL OLACAK” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “İhracat açısından 2017’nin, 2016’dan daha iyi olacağını öngörüyoruz” dedi. Büyükekşi, 2017’yi ihracatta ‘Atılım Yılı’ ilan ettiklerini belirterek, bunun petrol ile emtia fiyatlarında toparlanma, başta Rusya ve Irak olmak üzere çevre ülkelerle sorunların düzelmesi, petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomilerinin toparlanması sayesinde olacağını hatırlattı. Büyükekşi, Rusya’ya ihracatın bu yıl 2016’ya göre 1,5 milyar dolar artarak yaklaşık 3,5 milyar dolar olacağı beklentisini aktardı. Hükümetin ihracatçılara verdiği destekleri artırmasının da atılım yılının en büyük motivasyonu olacağını belirten Büyükekşi, “Özellikle proje bazlı süper teşvik modeli dünyanın hiçbir yerinde yok” dedi. 2017’nin 2016’dan çok daha iyi bir yıl olacağını öngördüklerini ve Orta Vadeli Program Hede-
ŞİŞECAM’DAN 400 MİLYON TL’LİK ‘STRATEJİK’ YATIRIM Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel
28 •
YILDIZ HOLDİNG’TEN 5 BİN KİŞİYE İSTİHDAM İMKANI fini aşarak 155 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılacağını söyleyen Büyükekşi, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine de değinerek, “Bazıları ‘hedefi revize edin’ diyor. 500 milyar dolar rakamını dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay alacağımızı hedefleyerek belirledik. Dünya ticaretinin artış seyrinin koruyarak 34 trilyon dolar olacağını varsaydık. Ancak son birkaç yıldır dünya ticareti azalış trendinde. Bizim ana hedefimiz yüzde 1,5 pay almak. Bu yıl yüzde 0,89 ile rekor seviyeye çıktık. Hedefe emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “Bu yıl holding olarak Türkiye’ye 800 milyon liralık yatırım yapıp 5 bin kişiye daha iş imkanı sağlayacağız. Böylece Türkiye’deki istihdamımızı yüzde 10’un üzerinde artırmış olacağız. Bizim 200 binden fazla müşterimiz var. Müşterilerimizin ayaklarına giderek hizmetimizi götürüyoruz. Bu da büyük bir istihdam gerektiriyor. Çalışanlarımızın 3 te 1’i Ankara’nın doğusunda. Rekabet güzel bir şey bizim yaptığımız ürünler yapma-
dığımız ürünler halkımızın teveccüh ettiği tüm ürünler mağazalarımızda var” dedi. Ülker, “Yıldız Holding Ailesi olarak bugün itibariyle 56 bin kişiye ulaştık. Çalışanlarımızın 40 binini Türkiye’de istihdam ediyoruz. Hammadde aldığımız 50 binin üzerinde çiftçimizi, distribütörlerimizi, plasiyerlerimizi ve hizmet aldığımız üçüncü parti şirketleri de dikkate alırsak, holding olarak 1 milyona yakın kişinin sorumluluğunu taşıyoruz” diye konuştu.
Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Şişecam Topluluğu olarak yaklaşık 400 milyon TL’lik yatırımla cam elyafı üretim tesisi kuruyoruz. Sözkonusu yatırımla, yıllık 60 bin tonun üzerine çıkmış olan Türkiye’nin cam elyafı ithalatının önemli ölçüde ikame edilmesi bekleniyor. İlk etapta yıllık 70 bin ton olarak planlanan cam elyaf yatırımının, 2018 ikinci yarısında devreye girmesi öngörülüyor. Topluluğumuz gerek yeni yatırımlar gerekse ortaklık ve satın alma hamleleriyle büyümeye devam ederek, ülkemiz için değer yaratmayı sürdürüyor. 1935 yılında ülkemizin cam sanayini kurmak ve geliştirmek misyonuyla kurulan Topluluğumuz, aradan geçen 80 yılı aşkın sürede kazanımlarını yine ülkemize yatırmış ve dünyada kendi alanında söz sahibi konuma gelmiştir. Bugün ülkemizin içinden geçtiği zorlu süreçte köklü kurumlara düşen temel görevin yatırıma ve üretime kararlılıkla devam etmek olduğu bilinciyle yeni bir yatırımın daha kararını almış bulunuyoruz” dedi. Kırman şöyle devam etti “Şişecam bugün ülkemizde 4,1 milyar TL’lik bir hacme ulaşan kompozit sektörünün kurulmasında ve gelişmesinde öncü rol üstlenmiştir. Ülkemizin lokomotif sektörlerinin yanı sıra son dönemde rüzgar enerjisi, elektronik, havacılık, uzay ve savunma sanayileri açısından da büyük önem taşıyor. Üretim kapasitesi başlangıçta yıllık 70 bin ton olarak planlanan ve 2018 ikinci yarısında devreye girmesi öngörülen yeni yatırımızla başta ülkemiz kompozit sektörü olmak üzere tüm girdi verdiğimiz sektörler için değer yarmayı amaçlıyoruz.”
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ARAŞTIRMA
motiv sektörünün yakaladığı bu başarılı grafik, ülke ihracatına da olumlu yansıdı. Sektör ekonominin lokomotifi oldu.
AB ÜLKELERİ İLK 5’TE TİM verilerine göre otomotiv sektörü ihracatının yüzde 80’e yakınını AB ülkelerine gerçekleştirdi. En çok ihracat yapılan 5 ülke Almanya, İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve İspanya oldu. AB ülkeleri ihracat yapılan ilk 20 ülkenin 14’ünü oluşturdu. İlk 10’da AB ülkeleri dışında ABD yer aldı. İlk 20’nin diğer ülkeleri İsrail, Mısır, İran ve Rusya olurken daha önce üst sıralarda yer alamayan Fas geçen yıl listeye 13’üncü sıradan girdi.
Otomotiv
2017’nin de lokomotifi olacak KPMG Türkiye Denetim Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri Ergün Kış’a göre Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak kabul edilen otomotivde yakalanan olumlu ivmenin; 2017’de üretim, satış ve ihracata yüksek rakamlarla yansıması
KPMG Türkiye Denetim Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri Ergün Kış, otomotiv sektör raporunu açıkladı. Ergün Kış, “Küresel konjonktür ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler dikkate alındığında 2016 yılının en çok otomotiv sektörüne gülümsediği söylenebilir. Otomotiv, üretim ve ihracat rakamları ile hem büyümeye hem de cari dengeye en çok katkı
bekleniyor.
30 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
SEKTÖRDEKİ BÜYÜK YATIRIMLAR
sağlayan sektör oldu” dedi. Kış, şu rakamlara dikkat çekti: 2016 yılının ilk 11 ayında toplam otomotiv üretimi yüzde 2 artışla 863 bin adet, otomobil üretimi ise yüzde 6 artışla 649 bin adet olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Türkiye’de üretilen her 100 aracın 77’si ihraç edildi. 2015’te bu oran yüzde 73’tü. Her iki dönemin ilk 11 aylık verileri karşılaştırıldığında, ihraç edilen toplam araç sayısındaki artış yüzde 14’e yaklaştı. 2016’nın tüm aylarında en çok ihracat yapan sektör olma ünvanına sahip oto-
Toyota’nın hibrit C-HR araçları Sakarya’da üretmeye başlaması, OYAK Renault’un Bursa’da Megane Sedan seri üretimine geçmesi, BMC’nin Sakarya Karasu’da savunma sanayii yatırımı yapma kararı, Alman otomotiv yan sanayi firması ElringKlinger’in Bursa’da yeni üretim tesisi açması 2016’da sektördeki büyük yatırımlar arasına girdi. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre son 10 yılda otomotiv sektöründe yatırım teşviki için düzenlenen belge adedi 2008’de zirveye çıktı, 2016’nın ilk 10 ayında ise en düşük seviyeye geriledi. Düzenlenen belge adedi 2015 ve 2016’da düşüş gösterir-
ARAŞTIRMA
ken, belgelerin toplam yatırım tutarları ise 2015’teki seviyeyi geride bıraktı. 2016’da belgeye bağlanan yatırım tutarının yüzde 81’i yabancı serma-
ye tarafından gerçekleştirildi. Aynı oran 2014’te yüzde 67, 2015’te ise yüzde 55 seviyelerindeydi. Yerli yatırımların yedek parça ve ara malı, yabancı sermayenin büyük
yatırımlarının ise otomobil ve ticari araç üretimine yoğunlaştığı düşünüldüğünde, bu yatırımların tamamlanmasıyla sektör ihracatında ciddi artış beklenebilir.
RİSK UNSURLARINA DİKKAT Ergün Kış, şu değerlendirmeyi yaptı: “2016’da sektör genelinde yakalanan olumlu ivmenin 2017’de süreceği öngörülüyor. 2017, üretim, satış ve ihracatta daha yüksek nominal rakamların görüleceği bir yıl olacak. Ayrıca otomotiv sektörünün 2017’de de firma ve sektör bazlı liderliklerini devam ettirmesi bekleniyor. Otomotiv, dışa açıklığı ve küresel tedarik zincirlerine yüksek entegrasyonu nedeniyle küresel talep ve ikili/ çoklu ticaret anlaşmalarına duyarlılığı en yüksek sektör. Hem avantaj hem tehdit olan bu özellik nedeniyle TTIP, TPP ve Brexit gibi etkisi geniş gelişmeler sektör için risk faktörü olmaya devam edecek.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 31
MAKALE
Taner Berksoy
Önce değişimin çözümlenmesi gerekir Her yönüyle ilginç bir dönemden geçiyoruz. Dünya adeta bir değişim kulvarında koşuyormuş gibi bir durum var. Şimdilik bunun gürültüsü duyuluyor. Dünyada ilginç eğilimler uç veriyor. Şimdilik henüz yeni yeni filizlenmeye başlayan iki eğilim dikkat çekiyor. Küreselleşme ve uluslararası entegrasyondan geriye dönme eğilimi bunlardan birisi. Uğruna büyük kavgalar verilen, küreselleşmenin de katkısıyla oldukça yol alınan serbest piyasa ekonomisi serüveninde şimdilerde ortaya çıkan eskiye dönme, sınırları kapatma, ticarette serbestleşmeyi kısıtlama, ulusal ekonomileri koruma altına alma eğilimi de ikincisi. Uluslararası medyadaki yansımalarına bakılırsa bu eğilimler Trump’ın icadı. ABD’nin yeni başkanı Trump ortaya çıkmasa dünya günlük güneşlik yoluna devam edecekti gibi bir izlenim yaratılıyor. Oysa vaziyet hiç böyle değil. Tamam, Trump’ın sesi en çok çıkıyor. Dünyanın sahibiymiş gibi konuşuyor. Daha müdahaleci mesajlar veriyor. Buna karşılık dünyada da genel ve yaygın bir kaygı var. İnsanlar huzursuz ve hallerinden memnun değil. Gelinen noktada 2008 krizini bir başlangıç, bir dönüm noktası olarak görmek mümkün. Dünya sisteminin tam merkezinde yer alan, piyasa ekonomisi en yaygın olan, olabildiğince serbestleşmiş, kürenin en gelişmiş ekonomisi olarak kabul edilen bir ülkede bu boyutta bir krizin engellenememesi güçlü bir güven kaybı yarattı. Piyasa sistemine ilişkin güven önemli ölçüde
32 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
sarsıldı. Aradan geçen uzun süreye rağmen krizin rağmen hala tam anlamıyla aşılamaması bu güvensizliği besledi ve adeta yerleşik bir olgu haline getirdi. Son sıralarda yapılan araştırmalarda küreselleşmenin dünya ölçeğinde gelir ve refah dağılımını olumsuz etkilediği, eşitsizlikleri derinleştirdiği yönünde bulguların ortaya çıkması toplumsal huzursuzluğu daha da temellendirdi. Bütün bu gibi durumlarda olduğu gibi koordinatları belli olmayan, genel bir değişim beklentisi yayıldı. Trump’ın başarısı bu beklentiyi politik söyleminin ekseni haline getirmesidir diye düşünüyorum. Öte yandan, bütün bu kıpırdanmaları dünyanın bir değişimin, güçlü bir dönüşümün eşiğinde olduğunun işareti olarak kabul etmek de mümkün. Böyle düşünenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Bir boyutuyla kapitalizmin artık çözüm gücünü yitirdiği, yeni bir dünya düzenine ihtiyaç olduğu düşüncesi yayılıyor. Böylesine radikal bir dönüşümden çok geçmişte yapılan hataların telafi edilip, daha kontrollü bir piyasa düzenine kaymanın sorunları halledeceğini düşünenler de var. Bu tartışmaların giderek yoğunlaşacağı ve dünya ekonomisinin bir kez daha masaya yatırılacağı anlaşılıyor. Bu ortamda ulusal ekonomilerin doğru bir hat üzerinde ve yüksek hızlarla büyümesi pek olası görünmüyor. Küre ölçeğinde yaygınlık gösteren büyüyememe sorunu bunu doğruluyor. Büyüyemeyen ekonomilerde gelir ve refah dağılımının düzelmesini ya da en azından bu doğrultuda yol alınmasını ummak pek gerçekçi bir beklenti olmaz. Ama bu tür bir düzelme olmadan da güveni tesis edip, güçlü bir atılım yapmak da pek mümkün görünmüyor. Bu günkü tartışmalara bakılırsa henüz bu noktaya gelinmiş değil. Daha çok eski düzenin uzantısı gibi görünen söylem ve eylemlerle yol alınmaya çalışılıyor. Tabii bir yere gidilemiyor. Buna biz de dahiliz Trump da. Oysa yeni bir düzen için önce dönüşümün kuramsal bir çözümlemesini yapmak, soyut bir maketini ortaya koymak gerekir. Tartışmalar bunun etrafında dönmeye başladığı zaman yol alınmaya başlamış demektir. Gerekli insan malzemesi bu yolda oluşur. Şimdilik ne bizde, ne başka yerde ne de Trump’ın Amerikasında böyle bir yönlenme yok. Bunca gürültü patırtı neden var onu da anlamak mümkün değil.
FİNANS
KOBİ’LERE KEFALET DESTEĞİ...
K
Kredi Garanti Fonu (KGF) Genel Müdürü İsmet Gergerli, “Teminat yetersizliği nedeniyle finansmana ulaşamayan KOBİ’ler ile KOBİ tanımı dışında kalan; ihracatçılar, turizm işletmeleri ve seyahat acentaları, gemi inşa sektöründeki işletmeler ile tarifeli seferleri bulunan havayolu şirketlerine kefalet desteği sağlıyoruz” dedi.
34 •
redi Garanti Fonu (KGF) olarak KOBİ’lere sunduğunuz çözümlerden kısaca bahseder misiniz? Kredi Garanti Fonu olarak misyonumuz; umut vaad eden KOBİ’lerin finansmana erişimlerini sağlamak. Özkaynaklarımızdan verdiğimiz kefaletlerde bankaların teminat olarak kabul etmediği ticari işletme ve makine teçhizat gibi varlıkları teminat kabul ederek KOBİ’lere kefil oluyoruz. Üstlendiğimiz kamusal hizmet misyonuyla Hazine destekli kefaletlerde bankaların aldığı teminatlara ortak olarak onların riskini düşürüyoruz ve KOBİ’lerin düşük maliyetlerle finansmana erişimlerini sağlıyoruz.
KGF olarak kefalet çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Kefaletleriniz KOBİ’lere ne gibi avantajlar sağlıyor? KOBİ’lerimiz kefalet türüne göre bize doğrudan başvurarak ya da banka aracılığıyla kefaletlerimizden yararlanabiliyor.
Doğrudan Başvuru: KGF, ortağı olan bankaların yanı sıra bazı kurumların verdiği destelere de kefalet veriyor. Şöyle ki; KOSGEB, TÜBİTAK, Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bazı destekleri ile Eximbank kredileri için KOBİ’lerimiz web sayfamız aracılığıyla bize doğrudan başvuru yapabilirler. Bankalar Aracılığıyla Başvuru: Az önce bahsettiğim kurumlar dışındaki tüm kefalet talepleri için işletmelerimizin ortağımız olan bankalara başvurmaları yeterli. Banka kredi tahsisini yaptıktan sonra başvuruyu bize yönlendiriyor ve biz de değerlendirmeye alıyoruz. Yeni sistemde getirilen en önemli değişiklik hazine kaynaklı kefaletlerde portföy garanti sisteminin uygulanması. Bununla birlikte işletmeler, bankanın talebi üzerine hiç beklemeksizin kendisine verilen kredi limiti içerisinde Hazine kefaletine sahip olabiliyor. Banka firmaya kredi tahsisini uygun gördüğü anda Hazine kefaleti otomatikman doğuyor, bu nedenle bir gün içinde kefalet talebinin karşılanması mümkün hale geliyor. Böylece KOBİ’lerin kredi temin süreci hızlanıyor ve kefaletin daha düşük maliyetli olması sağlanıyor. Özkaynaklarımızdan verdiğimiz kefaletlerde talepleri maksimum 7 günde cevaplandırıyoruz.
KGF’ye başvuru şartları nelerdir? Kefaletlerinizde ne gibi kriterler arıyorsunuz? KGF teminat yetersizliği nedeniyle finansmana ulaşamayan KOBİ’ler ile KOBİ tanımı dışında kalan; ihracatçılar, turizm işletmeleri ve seyahat acentaları, gemi inşa sektöründeki işletmeler ile tarifeli seferleri bulunan havayolu şirketlerine kefalet desteği sağlıyor. Bizim önceliğimiz kredibilitesi olan ancak teminat yetersizliği nedeniyle finansmana erişimde sıkıntı yaşayan firmalar. Ayrıca Hazine kaynaklı kefaletlerde, yararlanıcılarda Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen kriterleri aramak zorundayız. Bu kriterlere sahip olmayan firmalara kefalet veremiyoruz. Örneğin bankalarda donuk kredileri olan, iflas erteleme ve konkordato sürecindeki işletmeler KGF’nin kefaletinden yararlanamıyor.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
FİNANS
NEFES KREDİSİ DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, KOBİ’lere nefes aldırmak amacıyla DenizBank olarak Nefes Kredisi’ne imza attıklarını ifade etti.
KOBİ’lerimizin finansal ihtiyaçlarına yönelik, hayatlarına değer katacak ürün ve hizmetler sunuyoruz. Ülkemizin can damarı diye tabir ettiğimiz KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı zorlukları biliyor ve bu zorlukları birlikte aşarak finansmana erişim imkânlarını arttırmak için onlara destek oluyoruz. KOBİ’lerimizin teminat sıkıntısından, yüksek faiz oranlarına kadar tüm zorluk çektiği alanlarda yanlarında olmaya devam ediyor, onlara rahat bir nefes aldırmaya çalışıyoruz” dedi.
“NEFES KREDİSİ’NE İMZA ATTIK”
D
enizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, “DenizBank olarak, KOBİ’lerin güçlenmesine yönelik yapılan her türlü yatırımın Türkiye ekonomisinin güçlü geleceğine hizmet edeceğini biliyor, ekonominin ve sosyal kalkınmanın yapıtaşını oluşturan
36 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Kulaksız, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda 2 Aralık’ta Sayın Başbakanımız’ın da katılımı ile KOBİ’lerimizin finansman maliyetlerini düşürmek amacıyla ülkemiz ve KOBİ’lerimiz için son derece önemli bir proje olan Nefes Kredisi’ne TOBB ve KGF ile birlikte imza attık. Piyasa faiz oranlarının oldukça altında, yıllık
faiz oranı yüzde 9,9 olan TOBB DenizBank Nefes Kredisi ile KOBİ’lerimize rahat bir nefes aldırmaya çalışıyoruz. TOBB’a bağlı oda ve borsa üyesi olan KOBİ’lere yıllık yüzde 9,9 faiz oranı ve 250 TL dosya masrafı ile 150 bin TL’ye kadar tutarı 12 ay vadeli olarak sunuyoruz. Müşterilerimizin başvurularını aynı gün içinde sonuçlandırıp
hızlıca ihtiyaçlarını gidermelerini sağlıyoruz. Nefes Kredisi’ne başvurmak isteyen KOBİ’lerimize 0212 355 10 55 numaralı Kredi Garanti fonu (KGF) destek hattımızdan 7/24 uzman kadromuz ile bilgi veriyoruz. Müşterilerimiz başvurularını www.denizbank. com adresinden ve 81 ilimizdeki tüm DenizBank şubelerimizden yapabilirler. Tüm KOBİ’lerimizi şubelerimize davet ediyoruz.”
FİNANS
KOBİ’LERE ÖZEL BANKACILIK Odeabank KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, “Bankamızın ‘Kişiye Özel Bankacılık’ felsefesini ülkemiz ekonomisinin temel taşlarından biri olan KOBİ’lerimiz için de işletiyor, ‘Dinliyoruz, Anlıyoruz, Çözüyoruz’ bakış açımız ile ‘KOBİ’lere Özel Bankacılık’ hizmeti sunuyoruz” dedi.
sunuyoruz. Bu bakış açısı bizi, genel kredi kullandırım kriterleri ile her müşteriye standart çözümden ziyade her müşteriye ayrı ve özel çözüm yaklaşımına götürüyor. Bu bakış açısı ile bardağın boş tarafına değil, dolu tarafına odaklanıyor,
KOBİ’lerimizin faaliyet döngülerine uygun kredileri tesis ediyoruz. Müşterilerimizi sürekli ziyaret ediyor, ilişkilerimizi pekiştiriyor ve iyi yönetildiğini düşündüğümüz şirketlerinin geleceğine onlarla beraber inanıyoruz.
KOBİ’lere yönelik sunduğunuz KOBİ destek kredisi çeşitlerinizden kısaca bahseder misiniz? Odeabank KOBİ Bankacılığı olarak KOBİ’lerin her ihtiyacı için kendine yakın hissettiği bir bankacılık hizmeti sunmayı amaç edindik, bu kapsamda işletme sermayesi amaçlı kredilerden yatırım finansmanına, kredileri proje bazlı kredilerden refinansmana kadar çok geniş bir yelpazede ve on yıla kadar vadelerde destek sağlıyoruz. KOBİ destek kredilerinizin kullanım kriterleri ve kredi kullanan KOBİ’lere sağladığı avantajlar hakkında bilgi verir misiniz? Bankamızın “Kişiye Özel Bankacılık” felsefesini ülkemiz ekonomisinin temel taşlarından biri olan KOBİ’lerimiz için de işletiyor, “Dinliyoruz, Anlıyoruz, Çözüyoruz” bakış açımız ile “KOBİ’lere Özel Bankacılık” hizmeti
2016’da KOBİ’lere kullandırdığınız kredi miktarı ne kadar? 2017 yılında KOBİ’lere ne kadarlık destek kredisi kullandırmayı hedefliyorsunuz? Odeabank KOBİ Bankacılığı olarak 2016 yılında yaygın şekilde sektörün ihtiyaç duyduğu uzun vadeli krediler ile finansman sağlayarak ülkemiz için çok önemli yatırımların yapılmasına aracılık ettik ve 2016’nın son altı aylık döneminde KOBİ kredilerinde yüzde 32 net büyüme yakaladık. 2017 yılı içinde KOBİ Bankacılığı alanında ilk hedefimiz; yüzde 1 olan pazar payımızı yüzde 2’ye çıkarmak olacak. Bunun dışında 2017 yılında da rakiplerimizden farklı olarak “Kişiye Özel Bankacılık” ilkemiz çerçevesinde KOBİ’lerin kendine yakın hissettiği bir bankacılık hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Tüm hedeflerimizi de bu ilkemiz ve proaktif yaklaşımımız doğrultusunda belirliyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 37
FİNANS
KOBİ’LERİN ÇÖZÜM ORTAĞI Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, “Ticari kredilerimizin yüzde 29’unu KOBİ kredileri oluşturuyor. 2016 yılsonu itibarıyla, KOBİ
itibarıyla, KOBİ müşterilerimizin nakdi krediler toplamı 44,3 milyar TL olup, bu segmentte takipteki kredi oranımız yüzde 3,5 seviyesinde. Sözkonusu oran, yüzde 4,8 seviyesindeki sektör ortalamasından düşük. Başka bir deyişle, KOBİ’ler üzerindeki 44,3 milyar TL’lik nakdi ticari riskimiz, ülkenin en büyük bankalarından hemen sonra yer alan, bir nevi orta ölçekli banka diyebileceğimiz bankaların tüm ticari kesim üzerine aldıkları toplam riskin
çok üzerinde olmasına rağmen, bu kredilerdeki takip oranımız sektör ortalamasının 1,3 puan altında” diye konuştu.
KOBİ’LERE ÖZEL ÜRÜN VE KAMPANYALAR KOSGEB ile yaptıkları son anlaşma çerçevesinde, Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği Programı ve Sıfır Faizli İşletme Sermayesi Kredi Faiz Desteği Programı’na aracılık eden bankalardan biri olduklarını belirten Bilgiç, “Ayrıca, en fazla ticari kredi veren özel banka olarak Kredi Garanti Fonu (KGF) ile
imzaladığımız protokolle teminat eksikliği nedeniyle finansmana erişim güçlüğü çeken KOBİ’lere ve KOBİ dışı daha büyük ölçekli firmalara KGF kefaletli kredi desteği sunuyoruz. Bu protokol kapsamında kredi tutarları ve vadeleri, krediden yararlanacak firmaların özelliğine göre farklılık göstermekle birlikte, tüm KOBİ’ler ve bazı faaliyet kolları ile sınırlı olmak kaydı ile KOBİ ölçeği dışında kalan firmalar, herhangi bir bölge ve/veya il sınırı olmaksızın KGF kefaletinden faydalanabiliyor” şeklinde konuştu.
müşterilerimizin nakdi krediler toplamı 44,3 milyar TL olup, bu segmentte takipteki kredi oranımız yüzde 3,5 seviyesinde” dedi.
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, KOBİ’lere hem finansal anlamda hem de danışmanlık anlamında destek olduklarını belirterek, “KOBİ’lerin karar alma süreçlerinde zorlanmaması, doğru yatırım kararları alabilmeleri ve iş yapma süreçlerinde pratik çözümler üretmelerine yardımcı olabilmek için onların çözüm ortağı gibi hareket etmeye azami gayret gösteriyoruz” dedi. 2016 yılsonu verilerine göre 152,6 milyar TL ticari kredi büyüklüğü ile nakdi ticari kredilerde özel bankalar arasında ilk sırayı aldıklarını söyleyen Bilgiç, “Ticari kredilerimizin yüzde 29’unu KOBİ kredileri oluşturuyor. 2016 yılsonu
38 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
İHRACATÇI KOBİ’LERE ÖZEL KART: İHRACATÇI KART Türkiye’nin ihracatının yüzde 60’a yakınını gerçekleştiren ihracatçı KOBİ’lere sektörde bir ilke imza atarak özel bir ticari kart sunduklarını ifade eden Bilgiç, “İhracatçı KOBİ’lere özel hazırladığımız ‘İhracatçı Kart’ ile KOBİ’ler, Türkiye’de bir ilk olarak hem şirket kredi kartının tüm özelliklerinden faydalanıyor hem de İş Bankası aracılığı ile gerçekleştirdikleri ihracat işlemlerinden MaxiPuan kazanıyorlar” dedi.
FİNANS
Vakıf Katılım’dan 19 milyon TL net kar Vakıf Katılım, 2016 yılı sonu itibarıyla toplam 19 milyon TL net kâra ulaşırken; aynı dönemde 3 milyar TL nakdi, 1.4 milyar TL gayrı nakdi olmak üzere ekonomiye toplam 4,4 milyar TL’lik önemli bir destek sağladı. Henüz 10 ayını doldurmuş olmasına rağmen katılım bankacılığı sektörüne önemli bir hareketlilik getiren Vakıf Katılım, 3 milyar TL fon toplarken, bu fondan daha fazlasını reel sektöre destek olarak kullandırarak 4.7 milyar TL’lik bir aktif büyüklüğe ulaştı. Finansal olarak tüm verilerde oldukça başarılı bir dönem geçiren Vakıf Katılım, 2016 yılsonunda 30 şubeye ulaşma hedefini de yakalayarak tüm kalemlerde hedefini tutturmayı başardı.
“EKONOMİMİZE 4.4 MİLYAR TL FİNANSMAN KAYNAĞI SAĞLADIK” Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, katılım bankacılığının Türkiye’de kamu yatırımları ile birlikte yeni bir boyut kazandığını belirterek, “Yüzyıllara dayanan vakıf kültürü, kurucumuz Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün geçmiş bankacılık / katılım bankacılığı tecrübeleri ve kamu desteği doğrultusunda 2016 yılında hızlı bir büyüme süreci geçirdik. 2016 yılı sonunda net kârımız 19 milyon TL’yi buldu. Milli ekonomimize destek vermek amacıyla öz kaynaklarımızı da devreye sokarak topladığımızdan fazla fonu
40 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Vakıf Katılım, henüz birinci yılını doldurmadan 19 milyon TL kâr elde ederek önemli bir başarıya imza attı. 2016 yılı finansal sonuçlarını açıklayan Vakıf Katılım yaklaşık 10 aylık dönemde 3 milyar TL fon toplarken, yaklaşık 4.4 milyar TL finansman desteği sağladı.
reel sektöre destek olarak sunduk ve bu kalemde 4.4 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştık. Ekonomimize ve sektörümüzün gelişmesine verdiğimiz desteği bu yıl da istikrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Göktaş, şöyle devam etti: “Vakıf Katılım olarak vizyonumuzu katılım bankacılığında referans kurum olmak şeklinde belirledik. Bu vizyon kapsamında öncelikli amacımız sektörü büyütmek; hem yurt içi hem de yurt dışında daha fazla fonu sisteme dahil etmek ve daha fazla kişiye ulaşmak. Biz de sektörle birlikte büyüme hedefimiz kapsamında katılım bankacılığında pazar payımızın 2018 yılında yüzde 10’lar seviyesine çıkmasını ve 2023’te sektör liderliğini bize getirecek seviyeye ulaşmasını bekliyoruz.”
“HIZLI AMA SAĞLAM BİR ŞEKİLDE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ” Göktaş, 2017 hedefleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “2016 yılını tüm kalemlerde hedefleri tutturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Henüz bir yılımızı doldurmadan yakaladığımız bu başarı ileriye yönelik azmimizi ve çalışma isteğimizi artırıyor. 2017 yılı hedeflerini belirlerken hem bu başarımızı hem de halkımızın bizden beklentilerini göz önünde tuttuk. Bu doğrultuda 2017 yılında tüm finansal kalemlerde yüzde 100’lük bir büyüme hedefi koyduk. Bunun yanında bu yıl içinde 45 yeni şube açarak toplamda 75 şube ve yaklaşık bin çalışan sayısına da ulaşmak önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
FİNANS
KOBİ
BANKACILIĞINDA
ÖNCÜ ROL Yapı Kredi Grup Direktörü Aslı Düzenli, “Müşteri kitlemizin birbirinden farklı ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz ürünlerimiz, hizmetlerimiz ve segment bazlı servis modelimiz sayesinde KOBİ bankacılığı alanında öncü bir rol üstlenmeye devam ediyoruz” dedi.
KOBİ’lere yönelik sunduğunuz KOBİ destek kredisi çeşitlerinizden kısaca bahseder misiniz? KOBİ destek kredilerinizin kullanım kriterleri ve kredi kullanan KOBİ’lere sağladığı avantajlar hakkında bilgi verir misiniz? Yapı Kredi olarak esnaf ve KOBİ müşterilerimize hizmet verirken öncelikle müşterilerimizi tanımaya odaklanıyoruz. Müşteri kitlemizin birbirinden farklı ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz ürünlerimiz, hizmetlerimiz ve segment bazlı servis modelimiz sayesinde KOBİ bankacılığı alanında öncü bir rol üstlenmeye
devam ediyoruz. Hedefimiz KOBİ’lere sağladığımız finansal desteği artırarak hem firmaları hem de faaliyet gösterdikleri sektörleri en iyi şekilde desteklemek. İmalat sektöründeki KOBİ’lere özel olarak İmalat Sektörü Destek Programı’nı hayata geçirdik. Bu program ile metal ürünleri, makine teçhizatı, plastik, mobilya ve farklı imalat sanayi alt sektörlerinde faaliyet gösteren firmalara pek çok imkan sunuyoruz. Program kapsamında oluşturduğumuz Temel Kredi Çözümlerimiz, imalat sektöründe faaliyet gösteren firmaların temel finansman ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla iki farklı ana kredi ürününden oluşuyor. Ödemesiz Dönemli Yatırım Destek Kredisi ile işini büyütmek isteyen KOBİ’lerin, özellikle makine, üretim ekipmanı, hammadde ve ara mamül alımlarındaki finansman yükünün ortadan kaldırılmasını amaçlıyoruz. AR-GE faaliyetleri için
finansman ihtiyacı içinde olan imalatçı firmalara da Ödemesiz Dönemli ARGE - İnovasyon Destek Kredisi’ni oluşturduk. İmalatçı firmaların diğer finansman ihtiyaçlarının giderilmesi için de İhtiyaca Yönelik Diğer Kredi Çözümleri içerisinde yer alan 5 farklı kredi ürününü sunuyoruz. Kredi Harici Finansal Çözümler kapsamında ise müşterilerimiz Yapı Kredi Leasing’de özel fiyatlama, Yapı Kredi KOBİ Bankacılığı Sedir ve Sedir Dış Ticaret Paketlerinde indirim, World Business Kart yıllık kart aidatı muafiyeti, indirimli senet avantajları, Self Servis World Ücretsiz Tanıtım Kampanyası gibi avantajları sunuyoruz. Teminat yetersizliği yaşayan KOBİ ve ihracatçı firmalara kefalet desteği sağlanması konusunda Kredi Garanti Fonu’yla (KGF) yaptığımız işbirliğimiz devam ediyor.
“KOBİ MÜŞTERİ SAYIMIZ 1 MİLYONU AŞTI” 2016’da KOBİ’lere kullandırdığınız kredi miktarı ne kadar? 2017 yılında KOBİ’lere ne kadarlık destek kredisi kullandırmayı hedefliyorsunuz? KOBİ müşteri sayımız 1 milyonu aştı. Ancak halen çalışma şansı bulamadığımız KOBİ’lerimize ulaşmak ve onları Yapı Kredi’nin ayrıcalıklı dünyası ile tanıştırmak en önemli önceliklerimizden biri. Bu yıl da ana hedefimiz, KOBİ ve esnaflara sağladığımız finansal desteği artırarak firmaları ve faaliyet gösterdikleri sektörleri en iyi şekilde desteklemek.
KREDİ GARANTİ FONU İŞBİRLİĞİ İLE KOBİ’LERE KREDİ İMKANI Yapı Kredi Grup Direktörü Aslı Düzenli, Kredi Garanti Fonu (KGF)’nun ekonominin can damarı olan KOBİ’leri desteklemede önemli bir paya sahip olduğunu söyleyerek, “Yapı Kredi olarak teminat zorluğu yaşayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelere KGF kefaletiyle krediye kolay ulaşım imkanısunuyoruz.. Buna göre KOBİ’lerimizin, hem Hazine destekli kefalet programları hem de özkaynak kefaletprogramıyla, nakdi ve gayri nakdi kredilere erişimlerini kolaylaştırıyoruz” dedi. Düzenli, şöyle devam etti: “Yapı Kredi olarak KGF ile işbirliğimiz kapsamında teminat eksikliği nedeniyle finansmana erişim güçlüğü çeken tüm KOBİ’lerimizin kredi ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunuyoruz. Kefalet desteğinden, KGF kefalet koşullarını sağlayan tüm girişimciler, esnaf ve KOBİ’ler, tarımsal işletmeler, çiftçiler ve serbest meslek mensupları, ihracatçı firmalar yararlanabiliyor. Firmalar, işletme sermayesi ihtiyacını finanse etmek, Ar-Ge yatırımlarıyla rekabet gücünü artırmak, yeni iş kurmak, işyerini taşımak gibi farklı ihtiyaçları için bankamız aracılığıyla KGF teminatına başvurabilir ve ihtiyacı olan finansmana rahatlıkla ulaşabilir.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 41
MAKALE
Osman Arolat
Bankacılık sektörünün 2016 değerlendirmesi ve 2017 beklentisi Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yöneticileri, sektörün 2016 yılı gelişmelerini ve 2017 yılı beklentilerini ele alan bir basın toplantısında bilgiler verdiler. TBB yöneticileri, 2016 yılında bazı olumsuzluklar yaşadıklarını, faizlerde düşüş, bazı aktiflerin satılması, ücret ve komisyonlarda geri ödemelerin azalması gibi tek seferlik gelirlerin etkisiyle yüzde 44 kar artışı sağlandığını belirterek, 2017 yılında benzer bir karlılık büyümesi beklemediklerini açıkladılar. Buna karşın 2016 yılında kur etkisinden arındırılmış kredi büyümesi yüzde 9 iken, 2017 yılında kredi büyüme beklentisinin yüzde 15 seviyesinde olacağını belittiler. 2016 yılında bankacılık sektörü 1 trilyon 454 milyar liralık mevduatlarına karşılık, bunun yüzde 120’si oranında 1 trilyon 747 milyar liralık kredi kullandırılırken, yıl içerisinde konut kredileri yüzde 14.4 seviyesinden 11.5 seviyesine, ticari krediler yüzde 16.6 seviyesinden yüzde 13.3 seviyesine indirmiş durumda. Mevduat faizlerinde üç aylık oran da yüzde 12.1’den 10.4 seviyesine gerilemiş durumda. TBB Başkanı Hüseyin Aydın, 2016 yılında darbe girişimi gibi yaşanan olumsuzluklara rağmen sektörün ekonomiye desteğinin sürdüğünü açıklıyor. Aydın,
42 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
bason toplantısında “Olumsuz gelişmeler büyüme hızımızı yavaşlattı. Potansiyelimizin altında büyüyoruz. Daha iyisini yapabilaceğimize inanıyor ve sektör olarak büyümeye daha fazla destek vermeye çaba sarf ediyoruz. Tek tek hatalarımız olabilir. Ancak sektör olarak ülkemiz ve ekonomimiz için en doğrusunu yapmaya çalışıyoruz” değerlendirmesini yaptı. TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin ise “Bankacılık sektörü finansal istikrarın sürdürülmesine ve büyümeye destek olacaktır” dedikten sonra 2017 yılı için kredilerde yüzde 15, toplam aktiflerde yüzde 13, mevduatta yüzde 13 ve özkaynakta yüzde 12 büyüme beklediklerini açıkladı. Keskin, 2016 yılında tahsili gecikmiş alacakların kurumsal krediler için yüzde 2.9, KOBİ kredileri için yüzde 5.1, bireysel krediler için yüzde 4.3 olduğu bilgisini de verdi. Hüseyin Aydın da 2016 yılı Eylül ayı itibariyle kredi ve kredi kartı borç yapılandırmasının 52 milyar liranın üzerinde olduğu bilgisini verdi. Aydın, “İyi ki de bu yapılandırmayı yaptık. Bu son derece yüksek bir tutar. Bunların önemli bölümü canlı kredi iken yapılandırıldı” diyerek ortada risk varken, doğru bildikleri yapılandırmayı gerçekleştirdiklerini söyledi. Hüseyin Aydın, zimmet suçu ile ilgili düzenlemenin belirsizlikleri ortadan kaldırdığını, bunun sektörün uzun süredir talep ettiğini belirtti. Böylece elde edecekleri imkanı Türkiye’nin büyümesi için kullanacaklarının altını çizdi. Bunun olumlu sonuç vereceğine inandığını açıkladı. TBB basın toplantısında verilen bilgiler 2016 yılındaki gelişmeleri, alınan sonuçları ve 2017 yılı için beklenen büyüklükleri sergilemesi açısından önemli. Bankacılık sektörünün beklenti rakamlarının reel sektörün kararları açısından önemli olduğuna inanıyorum.
FİNANS
KOBİ’LERE DİJİTALDEN TİCARİ KREDİ İMKANI
A
kbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, mobil bankacılığın tüm dünyada ve ülkemizde mobil teknolojilerinin hızlı gelişimi ve oluşan talep nedeniyle çok hızlı büyüdüğünü söyleyerek, “Akbank olarak mobil kullanımında liderlik hedefliyoruz ve bunun için çalışmalarımıza kesintisiz devam ediyoruz” dedi.
Bu anlayışla Vodafone Türkiye ile 1 milyonu aşkın KOBİ’nin Dijital Dönüşüm’de yerini alması için güçlerini birleştirdiklerini belirten Oğuz, “KOBİ’lere yönelik ürün ve hizmetleri geliştirmeden önce, mutlaka kendileriyle kurduğumuz yakın ilişkiler ile ihtiyaçlarını belirliyoruz. Hackathon başlamadan önce de bizim bu birikimlerimize dayanan önerilerimizi katılımcılarla paylaştık. Ayrıca yarışmacılar, davet ettiğimiz KOBİ müşterilerimizin iş hayatlarında teknolojik anlamda duydukları ihtiyaçları ilk ağızdan kendilerinden dinlediler” şeklinde konuştu.
“KOBİ’LER DİJİTAL KANALLARIMIZDAN TİCARİ KREDİ KULLANABİLİYOR” Oğuz, sözlerine şöyle devam etti: “Dijital dünyanın hızla gelişmesi, KOBİ’lerin en temel bankacılık ihtiyacı olan kredilerin de dijital kanallardan kullandırılmasını sağladı. KOBİ’lerimiz kredi limitleri dahilinde ticari kredilerini kolay ve hızlı bir şekilde, uygun faiz oranları ile Akbank Direkt’ten kullanabiliyorlar. Bunun için tek yapmaları gereken Akbank Direkt Mobil uygulamasına sahip olmaları.”
KOBİ’lere 20 milyar TL’den fazla kredi kullandıracağız QNB Finansbank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan, “KOBİ ve Esnaf Bankacılığı alanındaki örnek hizmetlerimizi esnek ürünlerle de destekliyor yaptığımız işbirlikleri ile KOBİ’ler için uygun kaynaklar yaratıyoruz. Mikro ve küçük işletmelerin desteklenmesi için EFSE ile yaptığımız işbirliği doğrultusunda 2016 yılının başından itibaren yaklaşık 2 bin krediyi finanse ettik. Fonun yarısı da kalkınmada öncelikli bölgelerde kullanıldı. Mikro ve küçük işletmelere finansal destek olma becerimizi daha da güçlendiren EFSE ile yaptığımız bu işbirliğimiz 2017’de de devam edecek” dedi. QNB Finansbank olarak girişimcilik kültürünün teşvik edilmesi ve KOBİ’lerin büyümesini desteklemek üzere ‘COSME’ kredisi ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarına cevap verdiklerine değinen Özkan, “COSME kredisini, cirosu 2 milyon TL’den, çalışan sayısı ise 10’dan az olan firmalara sunabiliyoruz. 3 yıl içerisinde 30 bin müşteriye 750 milyon TL kredi kullandırmayı
hedefliyoruz” diye konuştu. Özkan, şöyle devam etti: “Kredi Garanti Fonu, KOSGEB ve yurtdışından KOBİ’ler için aldığımız uzun vadeli kaynakların da desteğiyle KOBİ’lere 2017 yılı içinde 20 milyar TL’den fazla yeni kredi kullandırmayı hedefliyoruz. Verdiğimiz kredilerle Kobilerin büyümesini, Türkiye ekonomisine ve istihdama çok daha fazla katkıda bulunmasını sağlamak istiyoruz. Kredilerin yanında “işimizin sadece rakamlarla değil insanlarla” olduğunu da unutmadan, dış ticaret, nakit akışı yönetimi ve yatırım gibi uzmanlık gerektirecek konularda Kobilere ürün ve danışmanlık desteği vermeye devam edeceğiz.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 43
RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI
“BU ÖDÜL SADECE BURSA KEBAP EVİ’NE DEĞİL, ÜLKEMİZE VE TÜRK MUTFAĞI’NA VERİLMİŞTİR” Bursa Kebap Evi, Bursa lezzetlerini 70 şubelik dev bir markaya dönüştürmesi ile adından sıkça söz ettiriyor. Son olarak, “üstün lezzet ödülü” ile de iskender restorancılığında yeni bir dönemi başlattı. Bu sayımızda, markanın bu başarısında en çok emeği geçen kişi olan Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cem Helvacı ile buluştuk.
44 •
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
KAPAK KONUĞU Bursa Kebap Evi’nin kuruluş öyküsünü sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz? Bursa Kebap Evi markası nasıl doğdu? Bursa Kebap Evi, 2003’te kuruldu. 2008’de Bursa Kebap Evi Ailesine ilk biz franchise olarak katıldık. 2009’da Bakırköy Carousel AVM’de 2. şubemizi hizmete açtık. 2010 Eylül ayında da Bursa Kebap Evi markasını satın aldık. Çünkü Bursa Kebap Evi, 7 şubeden 3 şubeye düşmüştü. 3 şubenin 2’si bizim 1’i ise merkezindi. Biz de bu bağlamda markanın sahipleriyle anlaşıp zor durumda olan 3 şubeli Bursa Kebap Evi’nin imalat ve isim hakkını alarak Cem ve Caner Helvacı olarak markanın yeni sahipleri olduk. Bursa Kebap Evi olarak büyüme serüvenimiz de bu şekilde başladı.
teminde en önemli unsur; franchise alan ve franchise veren firmanın birbirini iyi anlaması. Yani iletişim çok önemli. Eğer iletişim kopukluğu olursa herkes bir yana savruluyor ve bu şekilde marka çok fazla zedeleniyor. Franchise alan da zarar görüyor ama en çok zararı franchise veren görüyor. Bursa Kebap Evi’ni satın aldıktan sonra hiçbir mağazamızı kapatmadık, bayilerimizi yaşatmaya gayret gösterdik. Sürekli olarak Ar-Ge çalışmaları yaptık ve kesinlikle ürünlerimizden, standartlarımızdan taviz vermedik. Bizim için önce gelen lezzettir, diğerleri ise teferruattır. İnsanlar bir restorana geldikleri zaman lezzet yoksa bir daha gelmezler. Türkiye’nin dört bir yanında aynı ürünleri, aynı fiyatlarla satıyoruz.
Aynı menüyü uyguluyoruz. Kesinlikle hiçbir bayimize bu konuda taviz vermiyoruz. Onların da bu konuda mutlu olduklarını biliyoruz. Kendimizi hem iskender zinciri hem de Bursa’nın yöresel ürünlerini sunan bir restoran olarak görüyoruz. Bu mağazada gördüğünüz ürünlerin hepsinin Bursa ile kesinlikle bir ilişkisi var. Bursa ile alakası olamayan hiçbir ürün bizim menümüze giremiyor. 2016 yılında Belçika’da düzenlenen ‘Üstün Lezzet Ödülü’nü iskender dalında ilk kez Türkiye’ye kazandıran markayız. Dünyanın en prestijli lezzet ödüllerinden olan “ITQI Üstün Lezzet Ödülünü” aldınız. Sizleri tebrik ediyoruz. Bu ödülün perde arkasını bizimle paylaşır mısınız?
Öncelikle, ödülün içeriği hakkında bilgi vermek isterim. Merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) dünya genelinde, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içecekleri test etme ve tanıtma faaliyetlerini yürüten bağımsız bir derecelendirme kuruluşudur. Bir nevi, yiyeceklerin Michelin rehberi, diyebiliriz. Biz, 2016 yılında bu kuruma başvurduk. Başka bir ifade ile, test ve yarışma odaklı bir süreç, diyebiliriz. Şubelerimdeki lezzetimiz ne ise, onu sunduk bu kuruma. Sonucunda ise, lezzette kalitenin tek tescili olarak kabul edilen bu ödülü alan ilk ve tek iskender markası olduk. Bu ödül sadece Bursa Kebap Evi’ne değil; ülkemize ve Türk Mutfağı’na verilmiştir.
Bursa Kebap Evi olarak bugüne kadar nasıl bir büyüme stratejisi uyguladınız? Bursa Kebap Evi’ni satın almadan önce bazı gıda firmalarının franchise sahibiydik. Bu sayede sektör tecrübesi kazandık. Bursa Kebap Evi markasının tüm isim haklarını almamızla masanın bir tarafından diğer tarafına geçtik. Sektör tecrübemiz bizim işimizi bir nevi kolaylaştırdı. Karşımızda oturan kişinin duygu ve düşüncelerini, ne demek istediğini ve taleplerini daha iyi anladık. Franchising sis-
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 45
KAPAK KONUĞU Kaç şubeyle faaliyet gösteriyorsunuz? 2017 yılında yeni şubeler devreye girecek mi? 32 ilde 70 şubeye sahibiz. 2017 yılında 10 şube daha açacağız. İstanbul Bahçeşehir 3.Cadde, Denizli Çamlık Caddesi, Edirne Erasta AVM, Erzurum MNG AVM, Adıyaman AVM, Elazığ Forum AVM, Sivas Primamall AVM bu yıl açacağımız şubelerimizden bazıları. 2017’yi 80 şube ve üstünde kapatmayı hedefliyoruz. Büyüme anlamında AVM’leri tercih etme sebepleriniz nelerdir? AVM’lerde sorun yaşıyor musunuz? Türkiye’de 350’yi aşkın AVM bulunuyor. AVM’ler artık bir yaşam kültürü haline geldi. AVM’lerde kendimizi ifade edebilmek daha kolay. Caddede mağaza açtığınız zaman karşı komşunuz bile sizi 3 ay farketmiyor. Ancak AVM’lerde hemen farkediliyorsunuz ve müşterilere daha rahat ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla AVM’lerde büyümeyi tercih ediyoruz. AVM’lerde en büyük sorunumuz; dolar ve euro kiraları. AYD’ye (Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği), AVM yatırımcılarına, hükümetimize ve sektörün tüm birleşenlerine seslenmek istiyorum. Dünyada kendi para birimi dışında kira ödeyen tek ülke Türkiye. Biz TL ile ürün
46 •
satıyoruz ve dolayısıyla TL ile kira ödemek istiyoruz. Acil olarak bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Ayrıca kiradan alınan yüzde 18 oranındaki KDV’nin yüzde 8’e düşürülüp, 1 yıl boyunca böyle kalmasını ve bizim gibi kiracıların, yatırımcıların desteklenmesini talep ediyoruz. Bursa Kebap Evi’nin genişlemesi anlamında franchising yönteminin rolünü değerlendirir misiniz? Franchising size ne gibi katkılar sağlıyor? Sahip olduğumuz 70 şubenin 62’si franchise, 8’i bize ait. Franchise ile büyüdüğünüz zaman daha hızlı büyüyorsunuz. Çünkü franchise veren olarak bütün yatırımı siz yapmak zorunda kalmıyorsunuz. Franchise, alan için de veren için de güzel bir sistem. Fakat Türkiye’de franchise sistemi tam olarak oturmadı. Franchise alan da veren de sorumluluklarını bilirse
w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix
sistem güzel işliyor. Franchise alanın işinin başında durması çok önemli. Müşterilerinize hangi menülerle hizmet veriyorsunuz? En çok hangi menü talep görüyor? Bursa Kebabı nam-ı diğer iskender, porsiyon döner, pilav üstü, dürüm, tombik, Pideli Köfte ve İnegöl Köfte müşterilerimize sunduğumuz lezzetlerimizden bazıları. En çok satan ürünümüz; İskender kebabımız. Menümüze Beğendili Tavuk Külbastı da koyduk. Çünkü Osmanlı mutfağından çıkmış bir ürün ve Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa. Üzüm şıramız, kestane şekerimiz, Kemalpaşa tatlımız da diğer ürünlerimiz arasında. Bütün ürünlerimizde Bursa’nın yöresellerine kesinlikle uyduk. Bursa’ya özgü yöresel ürünler sunan başka restoran yok. O yüzden aileler bize oldukça ilgi gösteriyor. 7’den 77’ye bir aile restoranı olduk diyebilirim.
Özellikle İskender dönere özgü geliştirdiğiniz formülü paylaşır mısınız? Keçi sütünün kaya tuzuyla harmanlanmasıyla elde ettiğimiz tereyağımız çok özel. Bursa’dan geliyor ve diğer olmazsa olmazımız bin derecede közlenmiş domates sosu. Türkiye’de bunu bir tek biz uyguluyoruz. Bununla da başarıyı sağladığımızı, bir bütünlüğü oluşturduğumuzu düşünüyorum. Rakamsal olarak Bursa Kebap Evi’ni değerlendirir misiniz? Toplam istihdam, kapasite vb. olarak ulaştığınız konum hakkında bilgi verir misiniz? Bursa Kebap Evi ailesi olarak tüm Türkiye’de 70 şubesi ve genel merkeziyle bin 650 çalışanımız var. Genel merkezimizde 65 çalışanımız bulunuyor. 100 metrekarelik bir Bursa Kebap Evi şubesi dediğimizde minimum 12 kişilik bir istihdam anlamına geliyor.
KAPAK KONUĞU Bursa Kebap Evi olarak sıfırdan yepyeni bir marka yarattınız. Başarınızın sırrını hangi faktörlere bağlıyorsunuz? Daha önceden bazı gıda firmalarının franchise’lığını yaptık. Başarımızın sırrı bir anlamda bu. Restoran zinciri bize atadan dededen kalsaydı, bu konuma ulaşamazdık. Bizden bir ricada bulunan bayimizi kesinlikle kırmıyoruz. Bayi-merkez iletişimine çok önem veriyoruz. İkinci olarak da ürünlerimizde standart sağlıyoruz. Ürünlerimizin kalitesi, sunumu bütün mağazalarımızda kesinlikle aynı. Gizli müşteri denetimlerimiz ve hijyen denetimlerimiz oluyor. Bu stratejilerle bir aile ortamı yaratıp, sisteme uymayanı sistem dışı bırakıyoruz. İş dünyasında genç girişimcilere önerileriniz nelerdir? Gençler nasıl başarıya ulaşabilir? Genç girişimcilere öncelikle gıda sektörünün zor bir sektör olduğunu söylemeliyim. Herkes hafta sonları ailesiyle dinlenirken siz daha çok çalışıyor-
sunuz. Restoranlarımız 7 gün açık, yaklaşık 12 saat hizmet veriyoruz. Genç girişimcilerin öncelikle işlerini sevmeleri gerekiyor, bu iş sevmeden yapılmaz. İşlerinin başında durmaları şart. Franchise marka aldım deyip kesinlikle royalty ücretini bankaya yatırdıkları bir faiz parası gibi görmesinler. Müşteriye, personele ve ürüne dokunmaları lazım. Dokunmadıktan sonra bu iş yapılmaz. Ne sattığını bilecek, stoğunu takip edecek. Bir de ince eleyip sık dokumaları lazım.
Franchise veren firmaları en güzel franchise alan firmalardan irdeleyebilirler.
Çünkü alan kişi artık sistemin içine girmiş, çıkma şansı yok.
Sosyal sorumluluk projelerinizden kısaca bahseder misiniz? Bursa Kebap Evi olarak son dönemde özellikle çocuklar ve gençler için sosyal sorumluluk çalışmalarımız oldu. Şubelerimizde minik misafirlerimize hediye ettiğimiz boya kitabımızı nasıl geliştirebiliriz diye düşündük. Uzman bir pedagogla çalışarak çocukların el becerilerine ve zihinsel gelişimlerine destek olacak şekilde etkinlik kitabı hazırladık. Çocukların ilgisinin yanı sıra anne ve babalardan teşekkür alıyoruz. Diğer bir projemiz ise, üniversite öğrencilerine ücretsiz ürün ve hizmet sunan Askıda Ne Var sosyal girişimiyle işbirliği yapmak oldu. Her hafta 7 öğrenciye çift kişilik menü veriyoruz. Yakında askıya Bursa Kebap Evi lezzetlerini bırakmak isteyen misafirlerimizde projeye katkı sağlayabilecekler.
Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cem Helvacı, editör arkadaşımız Sinan Saygı’ya hedeflerinin her ilde en az bir Bursa Kebap Evi şubesi açmak olduğunu belirtti.
Bursa Kebap Evi olarak kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Her ilde en az bir Bursa Kebap Evi açmak amacıyla yola çıktık. Türkiye’nin 32 iline ulaştık. Öncelikli hedefimiz yurt içinde 100 şube açmak. Bunun yanı sıra iskenderin dünya mutfağında hak ettiği yere kazanması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Üstün Lezzet Ödülü’ne (ITQI) layık görülmemiz bu yoldaki önemli adımlarımızdan biridir.
BU ÖDÜL TÜRK MUTFAĞI’NA Bursa Kebap Evi, Michelin ödüllü şef ve sömeliyelerden oluşan kanaat liderleri ve uzmanlar tarafından kör tadım testiyle, Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından düzenlenen yarışmada, Bursa Kebabı ürünüyle “Üstün Lezzet Ödülü” almaya layık görülen, Türkiye’den tek ulusal iskender markası oldu.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 47
AVM
53,5 MİLYAR DOLARLIK DEV SEKTÖR
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü, “Bugün geldiğimiz noktada AVM’ler ekonomimizde 53,5 milyar dolarlık yatırımı ve 450 bin nitelikli istihdamı temsil ediyor. Türkiye’de şu anda 377 AVM hizmet veriyor ve bunun 80 tanesi yabancı yatırımcılar tarafından hayata geçirildi” dedi.
48 •
AVM ve perakende sektörlerinin gündeminde olan kiralamanın döviz üzerinden olmasından kaynaklanan sorunlara yönelik görüşleriniz nelerdir? Ortak bir çözüm için neler yapılabilir? Ülkemiz 2016 yılında ekonomik, siyasi ve sosyolojik olarak ciddi anlamda zor bir yıl geçirdi, ne yazık ki devam eden terör saldırıları ile hala bu zor günleri geride bırakmış değiliz. Tüm sektörler gibi perakende sektörü de elbette bu zor şartlardan etkilendi. Özellikle dövizdeki artış bireysel olarak herbirimizi, kurumsal olarak ise şirketleri olumsuz etkiledi. Bizler AVM yatırımcıları olarak yaşanan sıkıntıların farkındayız. Görmezden gelmemiz mümkün değil zira hepimiz bu bütünün bir parçasıyız. Birimizin zarar görmesi bu ekosis-
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
temin de zarar görmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla var olan sorunların çözümü için biz AYD olarak her zaman buradayız, sektörümüzün geleceği için de her türlü işbirliği ve çözüm arayışına da varız. Şimdiye kadar bu konuda da çeşitli çalışmalar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. AVM’lerimizde her ay düzenli olarak yaptığımız değerlendirmeler sonucunda ciro konusunda problem yaşayan kiracımıza çeşitli destekler sunuyoruz. Diğer taraftan kur dalgalanmasının önüne geçmek için yeni finansal enstrümanlar üzerinde de çalış-
malarımız devam ediyor. Perakendeci en çok kurdaki dalgalanmadan şikâyetçi, takdir edersiniz ki bunu biz engelleyemeyiz. Kur riskini tek tarafın üzerine yıkmak hakkaniyetli bir yol değil. Biz her iki tarafı da memnun edecek şekilde; içinde perakendeci, AVM yatırımcısı ve bankacının olduğu, kur riskini hedge etmek üzerine bir yöntem üzerinde çalışıyoruz. Şimdiden 3 banka ile görüştük, yılın ilk çeyreğinde bu işi çözmüş olacağımızı düşünüyorum. Bununla birlikte perakendecilerin kredi ihtiyaçlarına yardımcı olabilmek için de bir model üzerinde çalışıyoruz.
AVM
AVM yatırımlarının geldiği son durumu değerlendirir misiniz? AVM yatırımları açısından 2017 nasıl bir yıl olacak? Bugün geldiğimiz noktada AVM’ler ekonomimizde 53,5 milyar dolarlık yatırımı ve 450 bin nitelikli istihdamı temsil ediyor. AVM’ler bulundukları bölgenin değerini de yüzde 50 ve yüzde 100 oranında artırıyor. Türkiye’de şu anda 377 AVM hizmet veriyor ve bunun 80 tanesi yabancı yatırımcılar tarafından hayata geçirildi. Toplam 11.1 milyon metrekare olan kiralanabilir alanın ise 3 milyon metrekaresi yine yabancı yatırımcılara ait. YASED verilerine göre; son 10 yılda ülke genelinde yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği 150 milyar dolarlık yatırımın 14 milyar dolarının AVM yatırımları oluşturuyor. 2016’da 100 milyar TL olan cironun 2017’de 110 milyar TL, 2023’de ise 200 milyar TL olacağını, 377 olan AVM sayısının 2017 yılında 385, 2023’de ise 475 olacağını öngörüyoruz. 11,1 milyon metrekare olan kiralanabilir alanların ise 2023 yılında 15 milyon metrekareye, ziyaretçi sayısının ise 2,1 milyardan 2,8’e ulaşacağını düşünüyoruz.
Artan terör olayları AVM’lerde ziyaretçi sayısını nasıl etkiledi? AVM’ler güvenlik tedbirleri anlamında ne gibi çalışmalar yapıyor? AVM’lerde güvenlik konusu bizim için başlı başına bir ele alınacak, her şeyden bağımsız düşünülecek bir konu. AVM’ler ailelerin çocuklarıyla gelip hoşça vakit geçirdikleri, gençlerimizin arkadaşlarıyla buluşma noktaları ve eğlence mekanları konumunda. Buralar birer yaşam merkezi konumunda. Elbette ki AVM’ler güvenli olmak zorunda. Bu anlamda yapılması gereken ne varsa eksiksiz yapılmalıdır ki öyle de bir durum var. T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe aldığı Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik de temsil ettiğimiz AVM’ler adına bizim için büyük önem taşıyor. Yönetmelik gereği alışveriş merkezlerinin açık ve kapalı otopark alanlarına plaka tanıma sistemi kurulmasının, her şeyden önce kamu güvenliğini sağlamak ve halkımızın güvenle AVM’leri ziyaret edebilmesine olanak sunmak adına atılmış bir adım olduğuna inanıyoruz. Ek olarak şu an ülkemiz genelinde faaliyet gösteren 377 AVM’miz, özellikle büyük şehirlerimizde yaşadığımız otopark sorununa çözüm sunmakla beraber bu özelliği ile ciddi bir veri topluyor. ‘Plaka Tanıma Sistemi’ ile bu veriler faydalı bir şekilde kullanılarak kamu güvenliği için de hizmet etmiş olacağız. Elbette ki bu konunun AVM yatırımcısına ciddi bir maliyeti olacaktır, ancak söz konusu kamu güvenliğine hizmet ve emniyet güçlerimiz ile işbirliği olduğunda bu maliyet hiçbir yatırımcı için külfet haline gelmeyecektir. Bu noktada odaklanılması gereken en önemli husus ise toplanacak verilerin, ilgili emniyet ve kolluk kuvvetleriyle düzenli ve hızlı paylaşımının sağlanması olduğunu düşünüyoruz. 9. AVM Yatırımları Konferansı’nda hangi konular masaya yatırılacak, neler konuşulacak? Perakende sektörünün en önemli buluşma platformlarından biri olan AVM Yatırımları Konferansı’nın bu sene 9.’sunu düzenlemekten dolayı son derece gururluyuz. Bu yıl da, ülkemizden ve dünyadan önde gelen konuşmacılar, sektörümüzü doğrudan ilgilendiren ekonomik ve güncel konuları tüm yönleriyle tartışacak, en yeni uygulamaları paylaşacak, bizlere yeni bakış açıları sunacak. Konferans aynı zamanda, katılımcılara işbirliği ve network imkânı sunan konferansımız, işimizi ve sektör içi diyaloğu geliştirmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. AVM Yatırımları Konferansı 9. yılında AVM yatırımcıları, merkez yöneticileri, perakendeciler, AVM yöneticileri ve sektöre destek veren firmaları buluşturuyor. Konferansta, sektörel konuların yanı sıra ilham veren yol gösterici oturumlar yer alacak. Bu seneki konu başlıklarımız arasında; Türkiye ekonomisindeki sıcak
AVM sektörünün başlıca sorunları nelerdir? AYD olarak 2017 takviminizde neler var? Sektörde öncelikle artan gümrük vergileri, asgari ücretler konusu yani işverenin üzerindeki çalışan maliyeti yükü ve AVM’lerde son yönetmelikle değişen ortak giderler konusunu belli başlı çözülmesi gereken sorunlar arasında sayabilirim. Diğer taraftan ülkenin içinden geçtiği konjonktür gereği perakendecilerin zor bir dönem yaşadığının da farkındayız. Kendilerine destek olmak amacıyla yukarıda bahsettiğim üzere çalışmalarımız oldu, olmaya da devam edecek. Tüm bu sorunların bankalar, hükümet, AVM yatırımcıları ve perakendecilerin ortak bir çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum.
gelişmeler ve küresel ekonominin ülkemize yansımaları, dijitalleşen dünya ve yeni pazarlama yaklaşımları, dünyadan en son AVM tasarım trendleri, yaratıcı ve yeni çözümler, yeni tüketim alışkanlıkları ve perakendeye etkileri, AVM’lerden ilginç hikâyeler, farklı uygulamalar, sürdürülebilir, güvenli, müşterinin yaşamını kolaylaştıran AVM yönetimi ve sektörümüzü yakından ilgilendiren en sıcak konular yer alıyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 49
AVM
MİSAFİRLERİMİZ GÜVENLİKTE ANLAYIŞLI
A
rtan terör saldırıları AVM’lerde güvenlik sorununu gündeme getirdi. AVM’nizde güvenlik standartları nasıl işliyor, hangi tedbirleri alıyorsunuz? Maalesef özellikle son dönemlerde artan terör olayları nedeniyle, halkımızda oluşan tedirginlik, insanımızın günlük yaşam alışkanlıklarını değiştiriyor, dolayısıyla kalabalık yerlere gitmeme ve bu tarz yerlerden uzak durma gibi yeni davranışların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu da doğal olarak alışveriş merkezlerine olan talebin zayıflamasına neden oluyor. Bizler alışveriş merkezlerinin yöneticileri olarak, terör olayları başlamadan önce dahi profesyonel güvenlik şirketleri ile çalışarak, alışveriş merkezlerinin misafirlerimiz için güvenli yerler olması adına bütün tedbirleri alıyor ve her türlü noktada risk analizini yaptırarak, bunlara göre etkin önlemler alıyorduk. Malumunuz üzere güvenlik şirketlerimiz 5188 sayılı güvenlik yasasına göre kurulmuş ve emniyet müdürlüğüne bağlı özel güvenlik şube müdürlükleri vasıtası ile denetlenen kuruluşlar. Alışveriş merkezleri ile alakalı yapılan her türlü güvenlik planı özel güvenlik şube müdürlüğüne sunuluyor ve denetleniyor. En son olarak yayınlanan yönetmelikte ise alışveriş merkezlerinin otoparklarına girişlerde plaka tanıma sistemleri ve araç altı tarama sistemleri konulması istendi. Bu sistemler direkt olarak emniyet müdürlüğü ile senkronlu çalışacak ve oradaki uzmanlar tarafından denetlenecek. Bunun yanı sıra AVM kapı girişlerine metal dedektör ve güvenlik görevlisi konulması mecburi hale getirildi, bu alanlar ile kritik noktaların CCTV sistemleri ile izlenmesi ve ayrıca en az bir ay kayıtların saklanması mecburiyeti getirildi.
Meysu Outlet AVM Müdürü Adnan Gördüm, “Misafirlerimizin güvenlik önlemleri konusunda bizlere çok anlayışlı davrandığını, alınan güvenlik tedbirlerinin hepimizin yararına olduğunun bilincinde olduklarını ve özellikle kritik dönemlerde güvenlik görevlilerimizin işlerini kolaylaştırdıklarını söyleyebiliriz” dedi.
Aldığınız güvenlik tedbirleri misafirleriniz tarafından nasıl karşılanıyor? Misafirleriniz ne yönde talepte bulunuyorlar? Misafirlerimizin bu konuda bizlere çok anlayışlı davrandığını, alınan güvenlik tedbirlerinin hepimizin yararına olduğunun bilincinde olduklarını ve özellikle kritik dönemlerde güvenlik görevlilerimizin işlerini kolaylaştırdıklarını söyleyebiliriz. Bu gerçekten çok memnuniyet verici bizler için.
Elektronik güvenlik sistemlerinde hangi trendler ön planda? Bu sistemler neye göre şekilleniyor? Güvenlik sistemleri her zaman güvenlik ihtiyaçlarına göre şekilleniyor ve bu doğrultuda belirleniyor. Ancak şu an için kanuni gereklilikler açısından bakarsak; Alışveriş merkezlerinin tüm noktalarını kapsayan CCTV sistemleri ki bu sabit ve hareketli yani takip edebilen kameralardan oluşuyor. Bunun yanı sıra, alışveriş merkezlerinin girişlerinde bulunan metal dedektör kapılar, metal yoğunluklu istenmeyen cisimlerle içeri girilmesine olanak vermiyor. Ayrıca yine yukarıda bahsettiğim gibi otopark girişlerinde plaka tanıma sistemleri ile araç altı tarama sistemleri bulunuyor. Öte yandan kanuni mecburiyet olmamakla birlikte alışveriş merkezleri kapı girişlerinde X-Ray cihazları konulabiliyor, bazı alışveriş merkezleri ise CCTV sistemine bağlı olarak yüz tanıma sistemleri uyguluyor.
50 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
AVM
AVM’LERDE BAŞARININ ANAHTARI; YAKIN İŞBİRLİĞİ VE YENİLİKÇİ OLMAK Geleneksel hale gelen ve bu yıl 9’uncusu düzenlenen “ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü” 400’ün üzerinde katılımcıyla perakende dünyasının önde gelen aktörlerini ağırladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan ECE Türkiye Genel Müdürü Andreas Hohlmann, 2009 yılında 22 milyar TL ciro yaratan perakende sektörünün hacminin 2016 yılında 110 milyar TL’ye ulaşarak yüzde 400 oranında bir büyüme sağladığını belirtti. Hohlmann, “Sektörün başarısının anah-
tarı, müşterilerin, perakendecilerin ve AVM yatırımcılarının oluşturduğu zincirin bütünlüğünü koruması için tüm tarafların özen göstermesi. İçerisinde bulunduğumuz dönem, uzun dönemli vizyonla hareket ederek doğru projelere yatırım yapmak için doğru zaman. Bu bağlamda nitelik niceliğin önünde gelmelidir” dedi.
STRIEBICH’TAN MÜŞTERİ ODAKLI YAKLAŞIMA VURGU ECE Kiralamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Striebich, uluslararası pazarlara açılmak isteyen perakende grupları için ECE’nin Avrupa çapındaki inşaat ve planlama aşamasındaki 5 yeni projesinin yanı sıra genişleme ve yenileme aşamasındaki 18 proje hakkında bilgi verdi. Striebich, global anlamda perakende sektörünü etkileyen trendleri paylaşırken perakendede “müşteri odaklı“ yaklaşımın önemini vurguladı. Striebich, güçlü ve yenilikçi perakende markalarını Avrupa pazarına açılmaya davet etti. ECE AVM Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Joanna Fisher ise Alışveriş merkezlerinin e-ticaret ve offline satışı biraraya getirebilecek önemli bir platform olduğunu iletti. Fisher, “Önümüzdeki dönemde, nihai müşteri, daha da ön planda olacak. Bu sebeple farklılaştırıcı hizmetler sunmak ve katma değer yaratmak önem kazanacak” dedi. Fisher ayrıca, ECE’nin dijital perakende ve gastronomi alanındaki inovasyonlarından da bahsetti.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 51
AVM
Anadolu’da yerel kültüre uygun AVM’ler artacak AVM sektöründe alışveriş merkezi sayısı hızla artıyor. Sektörün kısa ve uzun vadedeki geleceğini nasıl görüyorsunuz? AVM yatırımları yakın gelecekte sizce nasıl şekillenecek? AVM yatırımları belli bölgelerde hız kazanacak, belli bölgelerde ise azalacak. AVM yatırımlarına doymuş hatta fazlası olan büyük şehirlerde merkez lokasyonlar var. Artık bu bölgeler yeni AVM yatırımlarını gerek altyapı gerekse de marka ve tüketici kapasitesi açısından taşıyacak durumda değil. Anadolu şehirlerinde yerel kültüre uygun AVM’lerde artış olacak. Yakın gelecekte bu yönde gelişmeler olacaktır. Mevcut AVM’ler ise bulunduğu bölge gelişimi ve nüfus renk değişim hızıyla orantılı giden lokasyonlar daha şanslı görünüyor. Büyük şehirlerde ise karma projelerde bir artış olacağını düşünüyorum. AVM ve perakende sektörlerinin gündeminde olan kiralamanın döviz üzerinden olmasından kaynaklanan sorunlara yönelik görüşleriniz nelerdir? Ortak bir çözüm için neler yapılabilir? AVM yatırımı ve geri dönüş süreleri ile ilgili fizibilite çalışmaları her kriz döneminde döviz kurlarındaki dengesizlikler nedeniyle hep tartışma konusu olmuştur. Yatırımcılar global pazar eleman-
52 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
Pendorya AVM Müdürü Şehnaz Altuğ, “Anadolu şehirlerinde yerel kültüre uygun AVM’lerde artış olacak. Büyük şehirlerde ise karma projelerde bir artış olacağını düşünüyorum” dedi.
ları olunca, döviz üzerinden yapılan kiralamalar AVM’nin değerini de belirlediğinden karmaşık bir denklem olarak karşımızda duruyor. Kiraların döviz bazında olup olmamasından daha önemli olan şey tüketicinin alım gücünün artıp artmadığıdır. Kiralar TL bazında
sabitlendiğinde eğer tüketicinin alım gücü enflasyon nedeniyle artmıyorsa bu alışverişe yansımayacaktır. Örneğin benzin fiyatındaki artış tüketicinin günlük hayatında kullandığı herşeyde fiyat artışı anlamına gelecektir. Bu durumda tüketicinin geliri artmadığı halde gideri artacak ve tüketici bu durumda alışverişini sınırlayacaktır. Perakendecinin kirası TL olarak belirlense de pazarda beklenilen canlılık oluşmayacaktır. Önemli olan alım gücünün artırılması için sosyal tedbirlerin alınmasıdır. AVM sektöründe öne çıkan sorunlar nelerdir? Siz sektörde hangi stratejileri uygulayarak ön planda kalmayı başarıyorsunuz? Başlıca sorunlar; Yeterli marka sayısının olmaması, yerel perakendecilerin AVM uyum süreçleri ve alışkanlıkları, nitelikli personel ihtiyacı, yasaların belirsizlikleri, yanlışlıkları, bölgenin gelişmişlik açısından ve nüfus rengi açısından ihtiyacı olmamasına rağmen, yakın lokasyonlarda benzer AVM’lerin oluşu. Biz hem kiracılarımızla hem de ziyaretçilerimizle yakın ve samimi bir iletişim dili kurmaya özen gösteriyoruz. Tüm konuları çok taraflı düşünerek (AVM yatırımcısı, perakendeci, taşeron firmalar) öneriler sunuyoruz. İçinde bulunduğumuz durumda tüm taraflar çözüm üretmek için çabalamalı ve birbirini karşı taraf olarak değil gerçek çözüm ortağı olarak görmelidir. Biz bu ilişkiyi doğru kurmaya çalışıyoruz. Dayanışma ve doğru durum analizi ile her bir AVM’nin kendi gerçekleri ve kiracısı bazında çözüm üretmesi gerektiğinin doğru olacağını düşünüyorum. Yaşanan kriz ortamında her AVM’nin etkilenme oranı aynı olmayacağından çözümlerin de aynı olması beklenemez.
AVM
MARKALARI GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDİYORUZ
Esas 67 Burda AVM Müdürü Kubilay Cem Kabacan, “AVM içerisinde mağaza bölümlendirmeleri yaparak ve daha çok markaya yer VEREREK MARKA KARMAMIZI güçlendirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
E
sas 67 Burda AVM Müdürü Kubilay Cem Kabacan, Alışveriş merkezlerinin yeni konseptler edinerek ve yeni misyonlar üstenerek kendilerini alışılmışın dışına çıkartmaları gerektiğini söyleyerek, “Alışveriş merkezi sektörü Türkiye için halen gelişmekte olan bir sektör olup, özellikle son 10 yıl içerisinde ciddi sıçramalar olduğu gözlenmiştir. Bu da piyasa içerisinde aşırı bir rekabet ortamı oluşturmuştur. Oluşan bu rekabet ortamı
54 •
AVM merkezi yatırımcılarının yatırımlarını yaparken daha seçici ve dikkatli hale gelmelerini sağlıyor” dedi. AVM ve perakende sektörlerinin gündeminde olan kiralamanın döviz üzerinden olmasından kaynaklanan sorunlara da değinen Kabacan, “Alışveriş merkezlerinde tüm yatırımlar döviz üzerinden finans ediliyor. Bu sebeple yapılan tüm yapılandırmaların banka sektörünün de işin içerisine alınarak yapılması gerekiyor. AYD’nin bu konu ile ciddi çalışmalarının ve gelişmelerinin olduğunu biliyor ve dikkatle takip ediyoruz” diye konuştu.
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
“2016’DA RENOVASYON SÜRECİNE GİRDİK” 2016 yılının başlaması ile birlikte renovasyon sürecine girdiklerine işaret eden Kabacan, “Alışveriş Merkezi’nin tavan, zemin, aydınlatma, otopark, yönlendirme gibi tüm görsel unsurları değiştirilip, modernize edildi ve işlevselliği artırıldı. Ücretsiz çocuk oyun alanı oluşturularak minik ziyaretçilerimiz için uygun hale getirildi. Teras tavanı açılarak sigara içimine uygun hale getirildi” şeklinde konuştu. Kabacan, sektördeki sorunlar hakkında da şunları söyledi: “Elektronik ve bayan giyim sektöründe marka sıkıntısı yaşanıyor. Alışveriş merkezleri marka sıkıntısı sebebi ile kısır döngü içerisine girmiştir. 67 Burda Alışveriş Merkezi olarak bina içerisinde mağaza bölümlendirmeleri yaparak ve daha çok markaya yer vererek markaları güçlendirmeye devam ediyoruz.”
ÖZEL RÖPORTAJ
SANCAKTEPE’NİN İLK AVM’Sİ; RINGS AVM Rıngs AVM Müdürü Birol Mutlu, “Sancaktepe bölgesinin ilk AVM’si olan Rıngs AVM, gerek mimarisi, özgün tarzı gerekse ulusal ve uluslararası çok seçkin markalarıyla İstanbul ve Anadolu Yakası’nın dikkat çeken, hayat vaat eden alışveriş merkezi durumunda” dedi.
R
ings AVM olarak misafirlerinize hangi ayrıcalıkları sunuyorsunuz? AVM’niz bulunduğunuz lokasyonda misafirlerinizin alışveriş tercihlerinde ne gibi değişimlere neden oldu? Rings AVM olarak Eylül 2014 yılında hizmet vermeye başladık. Bölgenin ilk AVM’si olan Rings AVM, dünya mutfaklarından fast-food’a kadar farklı alternatifler sunan restoranları, çocuk ve gençler için özel eğlence merkezleri, modern sinema salonları, hipermarket ve elektronik marketleri ile Sancaktepe bölgesinin hızlı gelişimine paralel olarak sosyal yaşam alanlarına duyulan ihtiyacı karşılıyor. Bölgenin ilk karma projeli; konut ve AVM’yi bünyesinde barındıran alışveriş merkezi olma özelliği taşıyan Rings Alışveriş Merkezi; gerek mimarisi, özgün tarzı, gerekse ulusal ve uluslararası çok seçkin markalarıyla İstanbul ve Anadolu Yakası’nın dikkat çeken, hayat
56 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
vaat eden alışveriş merkezi durumunda. Gerek mağazaları gerekse de geniş bir alanda planlı ve yaşam öğelerinin birçok kriterini içerisine alan dağılımıyla çevre halkına alışverişin yanı sıra hayatı kolaylaştırıcı, sosyalleştirici ve eğlenceli yaşamı sunan bir merkez haline gelmiştir. AVM’miz özellikle estetik ve ferah mimari yapısı ile farklı bir görünüme sahip. AVM sektöründe alışveriş merkezi sayısı hızla artıyor. Sektörün kısa ve uzun vadedeki geleceğini nasıl görüyorsunuz? AVM yatırımları yakın gelecekte sizce nasıl şekillenecek? Her geçen gün artan AVM sayısı sektörde rekabeti de artırıyor. Bu sebeple AVM konumlandırmasının doğru yapılması gelecek vaad ediyor. Aksi takdirde doğru yapılamamış her planlama yatırımcı tarafını olumsuz etkiliyor. AVM’ler müşteriler açısından birer sosyal yaşam merkezi haline geldi. Bu sebeple yeni nesile hitap eden AVM’ler sektörün vazgeçilmezlerinden. Bu tarz AVM’ler müşterilerine sadece eğlence içeriği değil; aynı zamanda sosyal yaşam alanı da sunuyor. Günümüzde doğru lokasyonda açılan ve başarılı bir şekilde yönetilen
AVM ve perakende sektörlerinin gündeminde olan kiralamanın döviz üzerinden olmasından kaynaklanan sorunlara yönelik görüşleriniz nelerdir? Ortak bir çözüm için neler yapılabilir? Piyasadaki kur artışı AVM ve perakende sektörünü etkilemiştir. AVM yönetimleri ortak bir çözüm için tüm markalarla görüşmeler yaparak bir takım düzenlemelere gidiyor. Hatta çoğu AVM projelerinde kiracıdan gelen talep üzerine kur sabitlemesi yapılarak kiracı mağduriyeti ortadan kaldırılmıştır. AVM yatırımlarının ve perakende kira sözleşmelerinin döviz üzerinden yapılması birçok yatırımcı için risk oluşturmuştur. Banka borcu biten AVM’lerde TL üzerinden sözleşmeleri yeniden düzenliyor olmak daha mümkün. Perakendeci tarafında günümüzde tek sorun kira maliyeti değildir. Perakendecilere yönelik gümrük vergileri, lojistik maliyeti vs kira maliyetinden daha yüksek kalıyor.
AVM projeleri daha başarılı sonuçlar alıyor. Artan rekabet çerçevesinde yatırım yapılacak AVM projeleri de müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalara öncelik verecektir. Mevcut AVM’ler ise renovasyon sürecine girerek sektördeki trendi yakalamak için uğraş veriyor.
AVM
Kaliteli ve hesaplı alışverişin adresi;
WhIte HIll AVM Eyüp’ün ilk AVM’si olan White Hill AVM’yi kısaca tanıtır mısınız? Misafirlerinize ne gibi ayrıcalıklar sunuyorsunuz? White Hill AVM, 2011 yılında hizmete girdi. Bölgede alışveriş merkezi olmadığı için bir ihtiyacı karşılamak adına AVM yatırımı yapmaya karar verildi. White Hill AVM olarak 60 adet mağazamız var. 21 bin 500 metrekare alanda misafirlerimizi ağırlıyoruz. Butik bir AVM’yiz, outlet konseptinde hizmet veriyoruz. Ancak çok zengin müşterilerimiz de oluşmaya başladı. Ürünlerimiz hem kaliteli hem de hesaplı. AVM’mize bir defa gelen bir misafir mutlaka ailesini ya da tanıdıklarını da buraya tavsiye ediyor veya getiriyor. Yani sadık müşteri haline geliyor. Bizim amacımız; buraya gelen insanların en güzel, uygun ve ekonomik şekilde alışverişlerini yapmalarını sağlamak. Daha önceden imza günleri etkinlikleri de yapıyorduk ama artık bunun gibi faaliyetler gerçekleştirmiyoruz. Çünkü imza günleri alışverişe yönelik değil, show’a yönelik bir etkinlik. Marka karması oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? White Hill AVM olarak kaliteli ve hesaplı alışverişin adresiyiz. Yani markadan ziyade bu konsepte uygun ürünleri AVM bünyesinde bulundurmayı uygun görüyoruz. Türkiye’de artık marka kavramının yeni bir konuma geldiğine inanıyo-
58 •
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
rum. Çünkü artık markalar sayılı. Bunun dışında insanların en çok istedikleri şey hesaplı alışveriş yapabilmek. Marka konusunda bölgenin ekonomik durumu etkili oluyor.
WhIte HIll AVM Genel Müdürü
AVM sektöründe öne çıkan sorunlar nelerdir? Devletten beklentileriniz nelerdir? En büyük sorun; yan yana alışveriş merkezi sayısının fazlalığıdır. Bununla ilgili bir kanun çıkarılmasını istiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen vergilere devletin biraz daha katkıda bulunmasını talep ediyoruz. Maliyetler artıyor ama gelirimiz artmıyor. Markaların tekelleşmesi uygun değil. Markaların doğru yerlerde konuçlandığını düşünmüyorum. Açılmaması gereken yerlere markaların mağaza açmaması gerekiyor.
de oluşmaya başladı.
Özgür Gül, “Butik bir AVM’yiz, outlet konseptinde hizmet veriyoruz. Ancak çok zengin müşterilerimiz Ürünlerimiz hem kaliteli hem de hesaplı” diyor.
İstanbul’da yeni AVM kesinlikle açılmamalı. AVM’ler vergi kaçağının sıfır oldu yerler. Daha sık açılmasından ziyade AVM’lerin daha verimli hale getirilmesi düşüncesindeyim. Ayrıca konutların altına AVM yapılmaması lazım. Çünkü AVM’yi yapıldıktan sonra hiçbir şeye dönüştüremiyorsunuz.
AVM
Göksu AVM İşletme Müdürü İzzettin Özden, AVM’lerinde aldıkları güvenlik tedbirlerinin müşterileri tarafından gayet olumlu karşılandığını söyleyerek, “Ülkece yaşamış olduğumuz terör belasından sonra insanlar kalabalık yerlere gitmekten çekinir hale geldikleri için kendilerini daha güvende hissedecekleri ortamları tercih etmeye başladılar. Aldığımız güvenlik tedbirlerini misafirlerimiz farkediyor ve AVM’mize güvenleri artıyor. Genel anlamda misafirlerimiz, doğal olarak daha sıkı güvenlik tedbirleri istiyor. Örneğin canlı güvenlik personelinin daha fazla olmasını, araç armalarının daha sıkı kontrol edilmesini talep ediyorlar. Bunun yanında bu sıkı güvenlik tedbirlerinden rahatsızlık duyan bir takım misafirlerimiz de var” dedi.
60 •
Aldığımız tedbirler AVM’mize güveni artırıyor Göksu AVM İşletme Müdürü İzzettin Özden, “Aldığımız güvenlik tedbirlerini misafirlerimiz farkediyor ve AVM’mize güvenleri artıyor” dedi.
w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix
“YETERLİ SAYIDA CANLI GÜVENLİK HİZMETİMİZ MEVCUT” Göksu AVM’de alınan güvenlik tedbirlerinden bahseden Özden, “AVM’mizde standart güvenlik tedbirleri olarak yeterli sayıda canlı güvenlik hizmetimiz mevcut olup, gelen misafirlerimizin AVM’mizin 3 giriş kapısında konuşlandırmış olduğumuz metal kapı detektörlerinden girişini sağlıyoruz, çanta aramalarını metal el detektörleriyle kontrol ediyoruz. Kapalı otopark girişinde ise sürekli bulunan güvenlik personeli tarafından gelen araçların alt araması ve bagaj kontrolü yapıldıktan sonra girişini sağlıyoruz. AVM’mizde CCTV sistemi mevcut olup sürekli AVM içindeki hareketler kontrol altında tutuluyor. Kapı girişlerine X Ray cihazlarını, otopark giriş çıkışlarına plaka tanıma sistemi koymak ve CCTV kamera sayılarını artırmak için gerekli çalışmaları başlattık” diye konuştu. Özden, sözlerine şöyle devam etti: “Elektronik güvenlik sistemlerinde ön planda olan trendler, X Ray cihazları, plaka tanıma sistemleridir. Bu sistemler terör olayların artmasından dolayı kapalı ortamlara giriş çıkışları kontrol altına almak, caydırıcılık sağlamak için alınan tedbirlere ve yasal zorunluluklara bağlı olarak şekilleniyor.”
Balık tutkunlarının
vazgeçilmez adresi; Dardenia
Advertorial
T
ürkiye’nin ilk ve tek balık-ekmek zinciri Dardenia, önemli bir boşluğu dolduruyor. Dardenia markası nasıl doğdu? Dardenia, 2011 yılında Dardanel’in kurucusu Niyazi Önen’in tamamen kendisinin Türk halkının balık yemek alışkanlığını artırmak amacıyla yola çıktığı bir konsept olarak doğdu. Dardenia ilk şubesini 2011 yılında Bağdat Caddesi’nde açarak Türkiye’nin ilk ve tek balık-ekmek restoranı oldu. 30 yılı aşkın Dardanel tecrübesiyle kurulan Dardenia, Dardenel’in Ar-Ge yatırımları ile geleneksel balık-ekmeği yepyeni bir lezzete dönüştürerek kısa sürede balık tutkunlarının vazgeçilmez adresi oldu. Dardenia olarak, açıldığımız ilk yıl 130 binin üzerinde İstanbullu’ya ulaşarak büyük bir beğeni kazandık. Yenilikçi ve öncü ürünlerimizle balık tutkunlarının müdavimi olduğu Dardenia, deniz ürünleri fine fast-food kategorisinde de büyük bir boşluğu doldurdu. Kısa bir süre önce hizmete giren Mecidiyeköy’deki ikinci şubemizle birlikte İstanbul genelinde 11 şubeye ulaştık.
Dardenia Pazarlama Müdürü Özgün Yalın, “Dardanel tecrübesiyle kurulan Dardenia, Dardenel’in Ar-Ge yatırımları ile geleneksel balık-ekmeği yepyeni bir lezzete dönüştürerek kısa sürede balık tutkunlarının vazgeçilmez adresi oldu” dedi. Dardenia ulaştığı noktada kaç şubeye sahip? Kısa ve uzun vadede kaç şubeye ulaşmayı hedefliyorsunuz? 42 Maslak ve Mecidiyeköy’de açtığımız iki yeni şubemizle İstanbul genelinde 11 şubeyle müşterilerimize hizmet veriyoruz. Önümüzdeki dönemde Dardenia olarak agresif bir büyüme hedefimiz var. Tüm Türkiye geneline yayılmayı planlıyor ve bunun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda öncelikli olarak 2017 yılı içerisinde Dardanel’in memleketi olan Çanakkale’ye şube açma çalışmalarımız sürüyor.
Ar-Ge faaliyetlerimizi yürütecek ve aynı zamanda kendi personelimizi yetiştirmek üzere bir akademi kurma planımız var. Şu anda 150 civarında personelimiz var. Akademi ile birlikte bu sayı daha da artacak. Ayrıca personellerimizi eğitmek istiyoruz. Bu anlamda 100 kişilik bir personel almayı hedefliyoruz. Sektöre de bu anlamda katkı sağlamış olacağız. Dardenia, hangi menülerle misafirlerine hizmet veriyor, kısaca bilgi verir misiniz? Şu anda menümüzde 40 civarında ürünümüz bu-
lunuyor. Bunun büyük bir bölümünü balık ekmek oluşturuyor. Devamında da balık salatalarımız geliyor. Dardenia’nın zengin menüsünde hepsi tartar sos, karamelize soğan ve yeşillikle servis edilen Norveç somon, limonlu levrek schnitzel, Tuna Steak, Norveç uskumru ve mezgit schnitzel balık ekmek çeşitlerine ek olarak, bazı şubelerimizde sushi çeşitleri de yer alıyor. Ayrıca menümüzde Brüksel midyeden fish cheeseburger’e, tencere Midye’den, Levrek çorbasına, kalamar tavadan sushi ve tempura usulü sağlıklı kızartma yöntemiyle hazırlanmış atıştırmalıklara farklı damak tatlarına hitap eden seçenekler de bulunuyor. Dardenia olarak kendimize özgü ekmeğimiz, soslarımız ve menümüzle yeme-içme dünyasına farklı bir soluk getirdik. Kısa bir süre önce de menülerimizi çeşitlendirmek amacıyla bazı yenilikler yaptık. Örneğin ‘Fırından Ev Yapımı Lezzetler’ isimli yeni kategorimizle Nohutlu Dardanel Ton, Fırında Patatesli Uskumru Buğulama ve Fırında Çipura Buğulama ile fırın yemeklerini müşterilerimizin beğenisine sunduk. Bunun yanı sıra surimi salata ve fit menüler gibi alışılmadık tatlar da balıkseverlerden tam not aldı. Tüm ürünlerimiz çevreci, sağlıklı, hijyenik koşullarda ve Dardanel tecrübesiyle hazırlanıyor.
ÖZEL RÖPORTAJ
KLÜH BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
K
aliteli tesis yönetimi için gerekli olan bileşenler nelerdir? Tesis yönetim alanında verilen hizmetler farklı yapılara göre değişkenlik gösteriyor mu? İşinde uzman personel, tesisin özelliğine uygun makine ekipman-malzeme ve tesisi yönetebilecek lider ekip. Bunlar gözönünde bulundurulduğunda, bir tesisin yönetiminde temizlikten bakım onarıma, yemekten personel taşımacılığına hatta ve hatta personelin içme suyuna ve ofiste kullanılan kırtasiye malzemesine kadar her türlü bileşenin bir arada doğru ekip tarafından yönetildiği bir sistem. Bir tesisin bulunduğu sektöre ve tesisin fiziki özelliklere göre verilen hizmetler değişkenlik gösteriyor.
Klüh Türkiye CEO’su Altınay Gökşin, “Klüh Ailesi olarak, 2016 yılında destek hizmetlerimizde önemli yabancı şirketleri bünyemize katarak ciddi adımlarla büyümeye devam ettik. Devam eden büyüme trendimizin 2017 yılında artarak süreceğine inanıyoruz. 2017 bu açıdan çok önemli başlangıçlar yapacağımız bir yıl olacak” dedi.
64 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Peki, bir tesisin ihtiyaçları nasıl belirlenir? Verilecek olan hizmetin öncesinde tesis içerisinde bir fizibilite yapıyoruz. Bu fizilibilitede örnek olarak temizlik hizmetini düşünürsek, toplam kapalı ve açık alan metrekare bilgileri
ÖZEL RÖPORTAJ ve bu alanların kullanım amaçları, fiziki özellikleri, temizlik frekansları ve müşterinin talepleri göz önünde bulundurularak yeterli iş gücü, doğru makine, ekipman, malzeme, kimyasal seçiminin gerçekleştirilmesidir. Sektörde faaliyet gösteren birçok firma bünyesinde çalıştıracağı personellere kendi eğitimlerini veriyor. Sizin buna yönelik çalışmalarınız nelerdir? Hizmet verdiğimiz tüm konularda çalışanlarımızı sürekli eğitime tabi tutuyoruz. Yeni işe başlayan personelimiz ilk olarak, oryantasyon eğitimini alıyor. Yine özel ve diğer eğitim planlarını hazırlayarak senelik eğitim periyodu belirliyoruz. Verilen eğitimlerin sonunda personelin seviyesini ölçüyoruz. Eğitim departmanımız, görsel ve uygulamalı olarak bu eğitimleri sürekli olarak veriyor. Gerek temizlik ve güvenlik gerekse catering alanında müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak adına almış olduğunuz tedbir ve önlemler neler? Temizlik hizmetlerimizde hizmet başlatacağımız lokasyonlarda oluşturacağımız sayısal modeller, organizasyon yapısı, proje ihtiyaçları, risk analizi çalışmalarımız ve Klüh standartlarına uygun proje için belirlenmiş kadro yapılanması bizim olmazsa olmaz ayrıntılarımız olarak sayılabilir. Catering hizmeti verirken yemek üretim süreçlerinin kontrolünü sağlayarak; hijyenik ve lezzetli yemekler üretme, sağlıklı ve güvenilir ürünler sunma, çalışanlarımızın kişisel yeteneklerini geliştirip onlardan en etkin şekilde yararlanabilmek amacıyla sürekli eğitimlerden geçmelerini sağlama, insan sağlığına ve çevreye önem veren bir yapı oluşturma ve bunu sürekli kılma politikası uyguluyoruz. Güvenlik hizmetlerimizi sunarken ise personel oryantasyon, özel ve diğer eğitim planlarını hazırlayarak senelik eğitim periyodu belirliyoruz. Verilen eğitimlerin sonunda personeli sınava tabi tutarak bilgi seviyesini ölçüyoruz. Eğitimlerimizi eğitim departmanımız aracılığıyla görsel ve uygulamalı olarak gerçekleştiriyoruz. Ayrıca müşterinin talep, öneri ve şikayetlerini alarak sürekli iyileştirme sağlıyoruz. Hazırladığımız tüm rapor ve planları müşterilerimizle paylaşıyoruz. Catering hizmetlerinizde gıda güvenliği ve hijyen konusundaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Klüh Catering’de müşteri odaklı çalışmak ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak ana
prensiptir. Bu sebeple gıda güvenliği ve hijyen konularına çok büyük önem veriyoruz. Mal kabulünden yemek servisine kadarki tüm proseslerimizi İSO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ile takip ediyoruz. Tüm bu aşamalarda HACCP kuralları uygulanıyor. Bu uygulamalar iç ve dış denetimler ile sık sık denetleniyor.
Son olarak, Klüh Multiservices’in 2017 yılına yönelik plan ve projelerini öğrenebilir miyiz? Klüh Ailesi olarak, 2016 yılında destek hizmetlerimizde önemli yabancı şirketleri bünyemize katarak; üretim destek, personel hizmeti, bordrolama, şoförlük hizmeti, posta odası yönetimi, sekreter hizmeti ve arşivleme personel hizmetlerinde verdiğimiz kaliteli hizmet ile ciddi adımlarla büyümeye devam ettik. Yine, 2016 yılında temizlik, ilaçlama, peyzaj ve bahçe bakım işlerinde, yeni müşterilerimizi de ailemize kattık. Devam eden büyüme trendimizin 2017 yılında artarak süreceğine inanıyoruz. 2017 bu açıdan çok önemli başlangıçlar yapacağımız bir yıl olacak.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 65
TURİZM
2017
turizminden umutluyuz
A
nadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Akman, Türk turizm sektörünün 2016 yılında büyük bir imtihandan geçtiğini, Rusya kriziyle başlayıp, terörle devam eden olaylardan en fazla etkilenen sektörlerden biri olduğunu söyledi. 2015’te başlayıp, 2016’da zirve yapan sıkıntıların sektörde ciddi kayıplara yol açtığının altını çizen Akman, geçen yıl ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 30 azalarak 24 milyona, seyahat giderlerinin ise yüzde 33 gerileyerek yaklaşık 15 milyar dolara düştüğünü ifade etti. Bunların sektör için telafisi zor kayıplar olduğunu vurgulayan Akman, sektörün yeniden ivme kazanması için tüm kesimlerin yoğun
66 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Akman, 2015’te başlayıp, 2016’da zirve yapan sıkıntıların sektörde ciddi kayıplara yol açtığını söyleyerek, “Umuyoruz ki 2017, sektör açısından 2017’den daha iyi olacak” dedi. gayret içinde bulunduğunu ifade etti. Bu çalışmalardan birinin de turizm fuarları olduğunu söyleyen Birol Akman, “Sektör temsilcileri olarak bizler de turizm fuarlarında çalışıyor ve iyi geri dönüşler alıyoruz. Umuyoruz ki 2017, sektör açısından 2017’den daha iyi olacak” dedi.
KONGRE VE SAĞLIK TURİZMİ ATİD Başkanı Birol Akman, derneğin Ankara’daki oteller ağırlıklı olmak üzere İç Anadolu’daki diğer illerde 250 üyesi bulunduğunu, üye işletmelerin iş hacminin yıllık 8 milyar dolara yaklaştığı bilgisini de verdi. Ankara turizminin, İstanbul ve Akdeniz’e göre biraz daha iyi durumda olduğunu ifade eden Akman, “Çünkü Ankara tam anlamıyla bir turizm kenti değil. Dolayısıyla sektörün yaşadığı darboğazdan turizm bölgelerindeki diğer iller kadar çok etkilenmedi. Fakat konaklama tesislerimizin doluluk oranı geçen yıl yarı yarıya düştü maalesef. Bu işletmelerin eski gücüne hatta daha fazlasına kavuşması, kent turizminin gelişmesi için yapılması gereken çok iş var. Bizce en önemlisi de kentin tanıtımı. Ankara’nın tanıtım konusunda eksikleri var. Bizler çeşitli organizasyonlarla bu eksiğin giderilmesine, Başkentimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Fuarları da bu anlamda iyi bir fırsat olarak görüyor, değerlendirmeye gayret gösteriyoruz. Ankara’nın turizmde öne çıkarmak istediğimiz iki önemli avantajı var; bunlar kongre ve sağlık… Ankara termalleri, gelişmiş hastaneleri, kendi alanlarında başarıyı yakalamış tıp adamlarıyla mükemmel bir sağlık turizmi potansiyeline sahip. Hem hizmet kalitesi hem de uygun maliyet açısından birçok ülkenin önündeyiz. ATİD olarak bunları ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde Ankara’nın kongre turizminin gelişmesine dönük de yoğun gayret içerisindeyiz. Ne yazık ki bu konuda da sıkıntılar var. En önemli sıkıntı Ankara’dan yurtdışına direkt uçuşların yetersizliği. Bilhassa Avrupa başkentleri ile Ankara arasında aktarmalı yapılan uçuşlar turizmi de baltalıyor. Bu sorun aşıldığında Ankara turizm potansiyelini en az ikiye katlayacaktır” şeklinde konuştu. ATİD’in bu yıl kalabalık bir heyetle EMITT Fuarı’nda Ankara’yı temsil ettiğini vurgulayan Başkan Birol Akman, fuarın oldukça verimli ve geçen yıla göre hareketli geçtiğini söyledi. Akman, “2017 takvimimizde turizm fuarları önemli bir yer tutuyor. Sektörümüz için büyük önem taşıyan Travel Expo Ankara’nın ikincisi, 23-26 Mart 2017 tarihleri arasında ATO Congresium Kongre ve Sergi Sarayı’nda ATİD’in ana sponsorluğunda gerçekleşecek. Şimdi bütün enerjimizi bu fuara veriyoruz. Yine kongre turizmi anlamında İstanbul’dan bazı fuarları Ankara’ya getirmek hedefindeyiz” diye konuştu.
TURİZM
LALELİ ORTADOĞULU MİSAFİRLERİ AĞIRLIYOR Laleli Otelciler Platformu Başkanı Tarkan Akyüz, İstanbul’daki otelciler olarak 2016’yı yüzde 60 oranında kayıpla kapattıklarını söyleyerek, “2016’da turizm sektörü açısından dibin de dibini gördük, yani 2016 yılı hiç iyi geçmedi. Personel çıkararak, masrafları kısarak, 2016 yılında ayakta durmaya çalıştık. 2017 yılında tabii ki herşey daha iyi olur düşüncesiyle hareket ediyoruz. Ocak-Şubat rezervasyonlarımız hiç iyi değil. Ama MartNisan rezervasyonlarına bakıp, ona göre yolumuza devam edeceğiz. 2017’den kar beklentimiz kesinlikle yok, tek hedefimiz ayakta kalabilmek” dedi. Turizm sektöründeki sorunlara da değinen Akyüz, “Bakanlıklar içinde en az pay Turizm Bakanlığı’na ayrılmış durumda. Yurtdışında tanıtımlarımız çok zayıf. İmajımız çok kötü. Biran önce bu kötü imajdan sıyrılıp, eski halimize
dönmemiz lazım. 20142015 yılında gördüğümüz o yüksek fiyatları ve karlılığı, 2020 yılına kadar göremeyeceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN YENİ OTELE İHTİYACI YOK” İstanbul’un 2020 yılına kadar yeni otele ihtiyacı olmadığını savunan Akyüz, “Laleli’de çok hızlı otel açılıyor. Kriz olduğu zaman artık yeni
oteller açılmayacağı düşüncesindeydim. Çünkü yeni otellerin açılması bizi daha büyük krize sokabilir, daha büyük işsizliğe götürebilir. Krizin bu kadar uzamasını beklemiyordum. Artık eski küçük oteller açılmıyor. Ama hala büyük yatak kapasiteli zincir oteller açılıyor. Artık yeni otel açılmaması lazım” şeklinde konuştu. Laleli’ye önceki yıllarda Rus turistlerin geldiğine değinen Akyüz, şöyle
devam etti: “Önceden Ukrayna ve Rusya pazarı, Laleli’yi doldurur ve beslerdi. Ruslar gidince Laleli Ortadoğu’ya yöneldi. Ortadoğu da şu anda azaldı. Gezi olaylarından sonra zaten Avrupa kalmadı. Sadece Ortadoğu pazarı da Laleli’yi dolduramadı. Ortadoğu’da yüzde 40 kapasiteyle yolumuza devam ediyoruz. Şu anda Ortadoğu’dan başka müşterimiz yok.”
Laleli Otelciler Platformu Başkanı Tarkan Akyüz, Laleli’ye önceki yıllarda Rus turistlerin geldiğine değinerek, “Ruslar gidince Laleli, Ortadoğu’ya yöneldi. Ortadoğu pazarında yüzde 40 kapasiteyle yolumuza devam ediyoruz” dedi.
68 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TURİZM
İÇ PAZAR İÇİN HAREKETLİ BİR YIL OLACAK Konumu gereği ana binadaki odalarımızın yüzde 100’ü ilave binamızın ise yüzde 70’i tamamen deniz manzaralı. Kış ayında grup konaklamalarında bu odalarda konaklamak iş seyahati için gelen misafirlerimizi oldukça rahatlatıyor. Ayrıca otelimizde gerçekleşen toplantı organizasyonu ve balayı konaklamalarında sosyal yardımlar yapılıyor. Turizm sektörü nasıl bir yılı geride bıraktı? Otelinizin doluluk oranları ne durumda? 2017 yılı için öngörüleriniz ve hedefleriniz nelerdir? Genel anlamda zor günler geçirilirken Boyalık Beach Hotel olarak bir önceki yıl ile orantılı giden bir sezonu geride bırak-
70 •
tık. 2016 - 2017 kış dönemi doluluk oranlarımız grup konaklamaları sayesinde bütçemizle eşdeğer gidiyor. 2017 yaz sezonu için temkinli davranıyoruz. İç pazar için hareketli bir yıl olacağına kendimizi adapte ettik. Otelinizin diğer otellere nazaran sunduğu ayrıcalıklardan bahseder misiniz?
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
Ace of M.I.C.E. fuarı hakkındaki görüşlerini paylaşır mısınız? Fuara katılıyor musunuz, beklentileriniz nelerdir? Bu yıl ziyaretçi olarak katılıyoruz. Fuar online rezervasyon sayesinde programımızı kolaylaştırıp sağlıklı görüşme imkanı sağlıyor. Yıl içinde yaptığımız sales call çalışmalarımızı desteklemek için de yararı büyük.
Boyalık Beach Hotel & SPA Genel Müdürü Orhan Belge, “Bir önceki yıl ile orantılı giden bir sezonu geride bıraktık. 2016-2017 kış dönemi doluluk oranlarımız grup konaklamaları sayesinde bütçemizle eşdeğer gidiyor. 2017 yaz sezonu için temkinli davranıyoruz. İç pazar için hareketli bir yıl olacağına kendimizi adapte ettik” dedi.
Türkiye, kongre turizminde hangi durumda? Kongre turizminde neler yapılması gerekiyor? Türkiye’de kongre gerçekleştiren otellerin bölgeler olarak coğrafi ve mimari yapısı, birbirinden güzel ve temiz koyları, kitle turizmi olması, havaalanına yakınlığı, önemli şehirlere uçuşların ve bağlantıların olması, iklimin uygunluğu, teşvik ve ödüle dayalı toplantılarda eğlence ihtiyacına fazlasıyla yanıt verebilmesi gibi yararlardan dolayı kongre turizmi açısından iyi bir destinasyon olma yönünde 1969’dan bu yana hızla gelişti ve bu değişen dünyaya ayak uyduruyor.
TURİZM
ARÇELİK’TEN
YENİLİKÇİ ÜRÜNLER Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, “Turizm sektörüne yönelik akıllı teknolojilerimizi ve kurumsal çözümlerimizi sektörün en önemli fuarlarından biri olan EMİTT’de sergiledik” dedi. 2017 EMITT Fuarı’na katıldınız. Turizm sektörüne yönelik ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Turizm sektörüne yönelik akıllı teknolojilerimizi ve kurumsal çözümlerimizi sektörün en önemli fuarlarından biri olan Videowall: 46”/55” ekran seçeneği ile Videowall ürünü birden fazla ekranın üst üste ve yan yana dizilmesiyle oluşturuluyor ve standartların üzerinde görüntü ve çözünürlük sunuyor.
EMİTT’de sergiledik. Fuar alanında yer alan standımızı, bir ziyaretçinin tıpkı bir turist gibi havaalanından başlayıp otel odasına yerleşene kadar olan süreci, deneyimlemesi üzerine tasarladık. Turizm sektörüne yönelik kurumsal çözümleriniz sektöre ne katacak? Turizm sektöründe müşteri deneyim ve beklentileri, hayatın her alanında olduğu gibi dijitalleşmenin etkisi altında değişiyor. Sektörde buna paralel olarak satış, pazarlama ve iletişim kanallarında yenilenme ihtiyacı belirdi. Dünyada ve ülkemizde yeni gelişen hareketli ve interaktif ekran kullanımları sektördeki yenilik alanlarından biri. Bu
Bilgilendirme Ekranları: Full HD veya Ultra HD çözünürlüğe sahip 32’’, 55” ve 65’’ Bilgilendirme Ekranları, yatay ve dikey olarak kullanılabiliyor.
ürünler sayesinde turizmciler misafirleriyle daha hızlı, etkin ve interaktif iletişim kurabiliyor. Standart tanıtım afişlerine göre
misafirlerini daha fazla içerik, daha doğru ve detaylı bilgi sunabiliyorlar. Böylelikle satışlarını artırma fırsatı buluyorlar.
Turizm sektörüne rakiplerinizden farklı ne sunuyorsunuz? 62 yıldır bireysel tüketicinin Arçelik AŞ, ürünlerini tercih ettiğinde sahip olduğu tüm avantajları, kurumsal çözümlerde de sağlıyoruz. Arçelik AŞ’yi sektörde farklılaştıran en önemli nokta yaygın bayi ve servis ağı. Arçelik AŞ’nin EMİTT Fuarı’nda turizm sektörünün beğenisine sunduğu yenilikçi ürünleri şöyle sıralayabiliriz:
Transparan Ekran: Ürün teşhir ve tanıtımına yeni bir boyut kazandıran 55” Transparan Ekran Full HD çözünürlüğe sahip. 178 derece bakış açısında bile içerik görüntülenmesini sağlayan ürün, yüzde 10 geçirgenlikle ekrandaki görüntüyü saydamlaştırarak arka planda yer alan ürünün tanıtımını mümkün kılıyor. OTEL TV: Arçelik’in yazılımını yaptığı Konuk Sistemi; otel, hastane gibi konaklama sektörü alanlarının ihtiyaçları doğrultusunda otel yönetim yazılımıyla entegre olarak, müşteriye özel karşılama mesajı, müşteriye göre dil kullanımı, otomatik kanal listesi oluşturma ve duyuru ve reklamların gösterimini mümkün kılıyor.
Mirror Ekran: 4 farklı işi aynı anda yapabilmeyi sağlayan 4 çekirdekli işlemciye ve full HD çözünürlüğe sahip olan ürün Android işletim sistemiyle çalışıyor. Dokunmatik ekranı sayesinde otel müşterilerinin hızlı bir şekilde otel etkinliği, hava durumu ve kampanya gibi bilgilere ulaşmasını sağlıyor. Panoramik Ekranlar: 37” panoramik kurumsal ekran 7/24 çalışıyor, yatay ve dikey olarak kullanılabiliyor. Panoramik video veya fotoğraf çekimlerini tam ekranda gösteren üründe, tek ekran istenildiği kadar bölümlere ayrıştırılabiliyor ve çoklu bilgi aktarımı mümkün kılınıyor. Telve Pro: Saray mutfağından günümüze ulaşan bir gelenek olan Türk kahve keyfini Telve ile en pratik ve hızlı şekilde tüketicilere sunan Arçelik, şimdi de tasarladığı Telve Pro ile aynı anda 9 fincan kahve pişirme imkanı sunuyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr
• 71
TURİZM
72 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
TURİZM
Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr
• 73
TURİZM
DESTİNO LIMOUSINE
BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Destino Limousine olarak iş dünyasına VIP ulaşım ayrıcalığı sunuyorsunuz. Destino’yu sektördeki diğer firmalardan ayıran, farklı kılan özellikler nelerdir? Destino Limousine olarak öncelikle bütün personelimiz özveriyle çalışıyor. Araçlarımıza binen tüm misafirlerimizin iyi hizmet alması bizim için en önemli unsurlardan bir tanesi. Ulaşılabilirliği kolay bir firmayız. Belli bir güne kadar araç istek rezervasyonlarını kabul ediyoruz ama çok ani bir araç isteğinde kesinlikle geri çevirmiyoruz. Yeter ki bizden istenen hizmet yerine getirilsin. 7/24 hizmet veriyoruz. En önemli prensibimiz; hizmet kalitemize güveniyoruz. Müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz. En güvendiğimiz özelliğimiz; samimiyetimiz. Hiçbir zaman fırsatçı olmadık. Her geçen gün kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Araçlarla ve araç içi hizmetlerimizle ilgili her geçen gün kendimizi geliştiriyoruz. Bütün müşterilerimizin bizden memnun olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Yaz ya da kış aylarında fiyatlarımızda herhangi bir değişiklik olmuyor. Fiyatlarımız standarttır, yıldan yıla değişir. Fiyatlarımıza son iki yıldır zam yapmadık.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Müdürü Vahit Kaşdemir, “2017 yılında filomuzdaki araç sayısını artırarak filomuzu büyütmeye çalışıyoruz ama öncelikli hedefimiz mevcut filomuzu korumak. Yeni iş anlaşmaları yapıyoruz. Destino Limousine gün geçtikçe büyüyor, ama kontrollü büyüyor” dedi.
Sahip olduğunuz araç filonuzun büyüklüğü ne kadar? 2017’de filo yatırımı yapmayı düşünüyor musunuz? Araçlar müşterilerinize ne gibi konfor ve ayrıcalıklar sağlıyor? 2017 yılında filodaki araç sayısını artırmaya ve filoyu büyütmeye çalışıyoruz ama öncelikli hedefimiz mevcut filoyu korumak. Yeni iş anlaşmaları yapıyoruz. Yani Destino gün geçtikçe büyüyor, ama kontrollü büyüyor. Haziran ayının sonrasında yatırım planımız var. 10-15 aracı daha filomuza dahil etmeyi planlıyoruz. Binek araçlardan otobüse kadar tüm araç segmentlerinde hizmet veriyoruz. Araçlarımızın tümü Mercedes marka. Her arabanın kendine göre özelliği var. Araç ne kadar küçükse o kadar VIP oluyor.
Müşterilerin araç seçme şansı var mı? En çok hangi modeller tercih ediliyor? En çok tercih edilen araçlar Mercedes Vito. Yolcu kapasitesine göre değişiyor. Eğer misafirler kalabalıksa Vito’dan bir üst segmente yönlendiriyoruz. Tabi Mercedes Vito’nun konforu daha bir başka oluyor.
74 •
Destino Limousine Genel
Destino Limousine olarak oldukça dakikiz. Araç kaçta isteniyorsa 15 dakika önce aracımız orada hazır bulunuyor. Eğer misafirimiz bizden kaynaklanan sebeplerle uçağını kaçırırsa, bir sonraki uçağa kendimiz bileti alıp misafirimizi göndeririz. Araç arızası olduğunda da misafirimize aracın arızalandığını, yeni aracın ne kadar zamanda kendisine ulaşacağını kesinlikle haber veriyoruz. Şoförlerinizi istihdam ederken nelere dikkat ediyorsunuz? Eğitim programlarınız var mı? Şoförlerimiz defansif şoför eğitimlerine sahipler. Tüm şoförlerimiz güvenli sürüş eğitimi almış kişilerden oluşuyor. Onun dışında Ulaştırma Bakanlığı’nın istediği SRC belgesi ve psikoteknik belgesi gibi belgelere sahip olunması gerekiyor. Yabancı dil bilgisini standart özellik olarak arıyoruz. Yani kadromuza güveniyoruz, kadromuzu yaklaşık 5 yılda oluşturduk, personel sayımız 15. Şoförlerimizi işe alırken sürüşlerine bakıyoruz, araçları nasıl kullanıyorlar, trafikte geriliyorlar mı, bunlar bizim için çok önemli etkenler.
TURİZM
Pullman İstanbul Airport Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Tamer Samet Şenol, “2017’de 16 bin metrekarelik 50 toplantı salonu bulunan kongre merkezimiz, 403 odalı Pullman İstanbul Airport Hotel ve 377 odalı Mercure İstanbul Airport Hotel ile toplam 780 odalık konaklama kapasitesi ile hizmet vereceğiz” dedi.
2016’DA BAŞARILI SATIŞ GRAFİĞİNE ULAŞTIK Turizm sektörü nasıl bir yılı geride bıraktı? Otelinizin doluluk oranları ne durumda? 2017 yılı için öngörüleriniz ve hedefleriniz nelerdir? Ülkemizde yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle turizmde düşen gelirler nedeniyle sektör adına zor bir yıl geçirdik. Geçen yıl ve bu yıl Türkiye’de olması planlanan otelimizde konfirme olmuş kongreler oldu. Ancak bu sürece ve yeni açılan bir otel olmamıza rağmen 2016 için başarılı bir satış grafiğine ulaştığımızı söyleyebilirim. 2017 yılı için otelimizin konumlandırması ve kongre merkezimiz nedeniyle daha aktif olacağımız alanlar ağırlıklı olarak kongreler ve toplantılı gruplar olacak. 2016’nın
yansımalarının bu sene de devam edeceğini biliyoruz. Hedeflerimizi buna göre belirlemek daha gerçekçi yaklaşımlarda ilerlememizi sağlıyor. MICE için birçok firma ve acente tarafından markamızın değerlendirildiğini ve öncelik verildiğini bilmek de bizi daha mutlu ediyor.
Havalimanına 2 km’lik mesafede kongre merkezimiz ve 780 yatak kapasiteli 4 ve 5 yıldızlı iki tesisle hizmet vermemiz nedeniyle MICE sektöründe önemli bir yere sahip olmak en önemli etkenlerimizden. Her ne kadar fiyatlarda düşme olsa da marka konumlandırmamız gereği pazardaki dengeyi de korumak adına doğru fiyatlandırmalarla ilerlemeye çalışıyoruz. Otelinizin diğer otellere nazaran sunduğu ayrıcalıklardan bahseder misiniz?
2017’de 16 bin metrekarelik 50 toplantı salonu bulunan kongre merkezimiz, 403 odalı Pullman İstanbul Airport Hotel ve 377 odalı Mercure İstanbul Airport Hotel ile toplam 780 odalık konaklama kapasitesi ile hizmet vereceğiz. Havalimanına yakın olması, bağlantı yollarına kolay ulaşımı lokasyon açısından önemli bir avantaj. Modüler sistemli istenilen metrekarede sunulan toplantı odaları, kongre merkezinin 3 ayrı girişinin olması sayesinde aynı anda birçok organizasyona ev sahipliği yapılabilmesi, cam tavanlı fuaye alanı ve bin 680 metrekarelik ana salonunun olması MICE için bölgeye göre değerlendirdiğimizde önemli bir ayrıcalık sunuyor. Odalarımızın 43metrekare ile 96 metrekare arasında olması da önemli bir detay. Ayrıca birçok otelin sahip olduğu ücretsiz hizmetlerin yanısıra Accor Hotels zincirine dahil olduğumuz için loyalty programlarımızın konuklarımıza ve MICE’a avantajlı kampanyalarını da sunuyoruz. Türkiye, kongre turizminde hangi durumda? Kongre turizminde neler yapılması gerekiyor? 2015 yılı için elimizdeki veriler ve sektör hedefleri çok daha olumluydu. Son yaşanan gelişmelerle ülke adına güvenlik kaygısı MICE sektöründeki yurtdışı taleplerini de oldukça azalttı. Şu durumda iyi veriler sunamasak da tesislerimizin çeşitliliği ve verilen hizmet kalitemizle önümüzdeki yıllar için yükselen verilere tekrar ulaşacağımız konusunda umutluyuz.
Hizmetix >> www.hizmetix.co m.tr
• 75
LOJİSTİK
ARAÇ LOJİSTİĞİ 2016’DA HEDEFLERİNE ULAŞTI Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, ARLOD’un 12. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, 2016’da otomotiv sektöründe toplam üretimin bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 1 milyon 486 bin adet, otomobil üretiminin ise yüzde 20 oranında artarak 951 bin adet düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.
2
017 yılında Ocak ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarının yüzde 8 artarak 35 bin 323 adet, otomobil satışlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 artarak 25 bin 689 adet, hafif ticari araç pazarının ise yüzde 3 artarak 9 bin 634 adet olduğunu söyleyen Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, “Ocak 2017 rakamları beklentilerin aksine pozitif gelmesi, Ocak 2016 yılı negatif rakamların düzeltilmesi olarak görülebilir. 2017 yılı her türlü endişe ve beklentilere rağmen otomotiv pazarının yılın ikinci yarısından itibaren yeniden bir yükseliş trendine girmesini bekliyoruz. 2017’nin ilk aylarında, otomotiv sektöründe hem kur artışı hem de ÖTV artışı iç pazarda
76 •
fiyatlara kademeli olarak yansıyacak. Yılın ilk çeyreğinde pazarda önemli bir daralma beklentisi hakim. Ancak, ikinci çeyrekte oluşacak kur ve faiz oranlarının seyri, bu yıl pazarın nasıl gelişeceğini belirleyen önemli etkenlerden biri olacak” dedi.
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
AĞAÇLI: HÜKÜMET GEREKLİ DESTEĞİ SAĞLAYACAK Ağaçlı, “Ekonomik verilerden kaynaklanan nispeten olumsuz sinyallere rağmen hükümet ve sektör dinamikleri bu duruma kayıtsız kalmayıp gerekli desteği sağlayacak. Gerek
ÖTV artışı gerekse dalgalanan kurlar ve faizler nedeniyle oluşan fiyat baskısına rağmen, ülkemizin otomotiv sektörü potansiyelinin bunun çok daha üzerinde bir marja sahip olduğu düşüncesindeyiz. Buradan hareketle, 2017 yılı ya kabul edilebilir az bir kayıpla veya 2016 yılı rakamlarına yakın bir seviyede 850-900 bin aralığında kapanacak. ARLOD olarak beklentimiz ise, Türkiye otomotiv sektörünün dinamik yapısıyla geçmiş yıllarda olduğu gibi üretim, ihracat ve pazar payını koruyacağına ve sektörel gelişimini devam ettireceğine kanaatimiz tam. Son yıllarda, Türk otomotiv sanayisinin Ar-Ge ve mühendislik alanına yaptığı yatırımlar, kapasite artırımı ve yeni model lansmanlarıyla, otomotiv üretiminde Avrupa’nın önemli merkezlerden birisi olmasını bekliyor ve temenni ediyoruz” diye konuştu. Ağaçlı, sözlerine şöyle devam etti: “Sonuç olarak, araç lojistiği sektörü özelinde, 2016 yılında hedeflenen araç taşıma rakamlarına ulaşılmış olmasına karşın, kazanç bakımından, girdi maliyetlerindeki artışlar, kar marjının düşüklüğü göz önüne alındığında, ne yazık ki sektörümüz arzu edilen kazancı elde edememiştir.”
LOJİSTİK
RİZE’YE DEV PROJE
RİZEPORT YÖNETİM KURULU BAŞKANI ASIM ÇİLLİOĞLU, RİZE LİMANI’NIN ŞU ANDA MEVCUT TALEPLERİN ÇOK DAHA ÜZERİNDE HİZMET VEREBİLECEK KONUMDA OLDUĞUNU SÖYLEYEREK, “RİZE LİMANI YILDA 2,5 AY ÇALIŞIYOR, 9,5 AY ATIL DURUYOR. ÇÜNKÜ OVİT TÜNELİ OLMADAN YETERLİ TALEP YOK” DEDİ. ÇİLLİOĞLU, RİZE LİMANI İLE RİZE SERBEST BÖLGESİ’Nİ DÜNYANIN İLK VE EN BÜYÜK ORGANİK VE DOĞAL TARIMSAL ÜRÜNLERİ İŞLEME, AKTARMA, ÜRETİM VE İHRACAT BÖLGESİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLEDİKLERİNİ İFADE ETTİ. Rizeport’un 2016 yılı performansını anahatlarıyla özetler misiniz? Döviz kurlarının düşük olduğu ve yükselme eğilimine girdiği günlerde ağır ve riskli iş olarak adlandırılan limancılık ve lojistik faaliyetlerinin risksiz olabilmesi için 2016 yılında kapasitelerimizi üç kat artırıcı yatırımlar gerçekleştirdik. 2017 Model Sennebogen 870 Liman vinç ile Komatsu WA 430 ve 470 iki Lastikli Loder ayrıca çekici kamyonlar ile 2x8 kamyon ve konteynır taşıma sallar alımları yapıp lojistik hizmetlerimizi daha dikkatli ve kısa sürede bitirmek için güçlü ve sıfır makineler ile yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Lokasyon olarak bulunduğunuz bölgenin ticaret ve lojistiğine olan katkınızı değerlendirir misiniz? Rize bölgesi, sunduğumuz hizmet arzına talep yaratacak pozisyon ve sanayi potansiyeline sahip değil. Rize Limanı şu anda mevcut taleplerin çok daha üzerinde hizmet verebilecek konumda. Liman hizmeti için mevcut makine parkımız hava müsaadeli 75 gün içerisinde yapılabilecek işlerden oluşuyor. Yani Rize Limanı 2,5
78 •
ay çalışıyor çünkü Ovit Tüneli olmadan yeterli talep yok. Fiili kullanılabilir kapasitemiz 9.5 ay atıl olarak duruyor. Dünyada organik ürünlerin yüksek talep görmesi, organik ürünlerin her coğrafyada olmaması üzerine ilimizin organik tarıma uygun olması ve bunların yanında bulunduğumuz coğrafyada bir artı yaratmak için dünyada bir ilk olacak projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Projemizle Rize ve Rize Limanı ile Rize Serbest Bölgesi’ni dünyanın ilk ve en büyük organik ve doğal tarımsal ürünleri işleme, aktarma, üretim ve ihracat bölgesi
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
haline getirmeyi hedefliyoruz. Projemizin uygulama alanı bulması için Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızdan 300 kişi istihdam yaratacak proje için görüşme talebimiz devam ediyor. Denizcilik sektörün genel değerlendirilmesini yaptığınızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? 2011 Davos Ekonomik Zirvesi’nde ‘Türkiye lojistik üs olacak’ sözünü ciddiye alan Çin sırasıyla karşı hamleler yapıyor, ilk olarak mevcut kaynakları inovatif çalışmalar ile geliştirmemiz lazım, lojistik pazarımızı geliştirecek hamleleri
hala yapmamakta ısrar ediyoruz. İlk önce bölgedeki mevcut limanların yeni yüklere entegrasyon projelerine destek olunmalı ve acilen yeni kanuni düzenlemeler yapılmalı. 2003’te Rize Kalkınma Çalıştayı’nda dönemin Rize Ticaret Odası Başkanı, Rize Limanı’na demiryolu istemişti. Bir limancı olarak söz alıp dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımıza demiryolunun erken olduğunu ancak ilk olarak HopaRize-Trabzon-Giresun limanlarına Wagon-Feri yani vagon indirilebilen yatırımların teşvik edilmesi için yatırım teşvik kararları alınması gerektiğini söylemiştim. Feri-Wagon iskelelerini sürekli savunmuş bir kişiyim. Sonuç olarak Hopa-RizeTrabzon-Giresun yeni nesil makineler ile takviye olursa 30 milyon/ton yük kapasitesine sahipken ancak bu limanlarda şu an toplam 4-4.5 milyon/ton işlem görürken hayal peşinde koşanlara dur denmeli ya da o planların 7-10 yılda gerçekleşebilecek olduğu yerel siyasi ve yetkililere devlet tarafından anlatılmalı. Mevcut Rize liman genişleme alanlarına top sahası kesinlikle yapılmamalı.
LOJİSTİK
LOJİSTİKTE YÜKSEK TOPUKLAR... Trigron Lojistik’in kuruluş sürecini ve sektöre sunduğu çözümleri anahatlarıyla anlatır mısınız? Trigron Lojistik, 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Havayolu ve karayolu taşımacılığı yapıyoruz ama faaliyet alanlarımızdan en önemlisi transit ticaretler. Özellikle uçak parçalarının ilgili ülkelerden satın alınması ve son montajının yapılacağı ülkeye kadar götürülmesi işini yani kapıdan kapıya teslimatı gerçekleştiriyoruz. Her türlü uçak parçasıyla beraber tüm mekanik aksamlar, motorlar, iniş takımları, uçakta kullanılan motor yağları, kokpitteki elektronik aksamlar yani sonuç olarak uçakta bulunan herşeyi taşıyoruz. Makine parçaları ve yedek parçalar konusunda hem proje taşımacılığı hem de intermodal taşımacılık yapıyoruz. Bu anlamda karayolu ya da havayolunu tercih ediyoruz. Müşterilerle kurduğumuz ‘empati’ sayesinde onlara en uygun, en ekonomik, en güvenilir ve en hızlı taşıma şeklini belirleyebiliyoruz. Bu anlamda transit ticaretlerde Trigron’un sektörde önemli bir farkı ortaya çıkıyor. Lojistikte verdiğiniz sözü tutabiliyorsanız lojistiği tam anlamıyla yapıyorsunuz demektir. Maksimum
80 •
Trıgron Lojistik Genel Müdürü Gülnihal Yegane, “Müşterilerle kurduğumuz ‘empati’ sayesinde onlara en uygun, en ekonomik, en güvenilir ve en hızlı taşıma
şeklini
belirleyebiliyoruz.
Kadın detaycılığını birebir kullandığım için lojistik sektörü ‘yüksek topuklar’ ile tanışmış oldu” dedi.
detay düşünüyoruz ve kadın detaycılığını lojistik sektöründe birebir kullandığımız için ‘yüksek topuklar’ kavramı ortaya çıkmış oldu. Hangi ülkelere taşıma gerçekleştiriyorsunuz? Havayolu taşımacılığında özellikle THY, MNG Havayolları, Lufthansa ve Pegasus ile çalışıyoruz. Atatürk Havalimanı’nda ofisimiz yok ama oradaki bütün operasyonları takip ediyoruz. İran ile yoğun çalışıyoruz. İran’ın Avrupa ve Amerika’ya açılan kapısı konumundayız. Ayrıca Çin, Hong Kong, Endonezya,
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Delhi ve Tayland gibi ülkelere uygun fiyatlarla yüklemeleri yapabiliyoruz. 2025 yılında kargo uçağı almayı planlıyoruz. Avrupa’da ise Slovakya, Macaristan ve Belçika ile çalışıyoruz. Almanya, İsviçre, İtalya ve İngiltere gibi ülkelerden acentalarımız sayesinde yükleme alabiliyoruz. Dünyada her yere taşımacılık gerçekleş-
tiriyoruz. Karayollarında da kendi öz malı olan büyük filolarla çalışıyoruz. Müşterilerimizin yüzde 65’ini yurtdışı, yüzde 35’ini ise yurtiçinden referans yoluyla çalıştığımız müşteriler oluşturuyor. Bir kadın olarak lojistik sektörüne girişiniz nasıl oldu? Sektörde kadın olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Yer Bilimleri eğitimi gördüm. Ancak aklımda hep pilot olmak vardı. Daha sonra havayolunda para kazanılan kısmın yolcu taşımacılığı değil eşya taşımacılığı olduğunu farkettim. Bu anlamda yaptığım işi ‘eşya turizmi’ne benzetiyorum. Yurtdışına çıkarken nasıl vize alıyorsak, aynı şey malzemeler için de geçerli. Yaptığım işi sonuna kadar araştırıp öğrenmem, benim için çok büyük bir avantaj oldu. Bu işe başladığımdan beri her geçen gün yeni birşeyler öğreniyorum. 10 yıl boyunca hiçbir sorun yaşamadım. Kadın olmam bir avantajdı. Çünkü çok detaylı düşündüğüm ve A’dan Z’ye herşeyi organize ettiğim için müşterilerim beni tercih etti. Kadın olmanın dezavantajları da var, kadın duygusallığını işe karıştırmamak gerekiyor. 7/24 çalışmak zorunda kalıyoruz. Ama bunların hiçbiri beni yıldırmadı. Aksine hayata karşı beni daha da törpüledi ve daha dik durmamı sağladı.
İleriye yönelik yatırım anlamında ne gibi hedefleriniz var? 2018 yılında 3. Havalimanı’nda ofis açmak istiyoruz. Gelecek 2 yıl içerisinde IATA firması olup, adımızı duyurabilmeyi planlıyoruz. Lojistik sektöründe kadınların da fark yaratabileceğini göstermek en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor.
LOJİSTİK
KSN LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ ORKUN KARAYEL, LOJİSTİK MÜŞTERİLERİne DANIŞMANLIK HİZMETİ DE VERDİKLERİNİ SÖYLEYEREK, “DANIŞMANLIK HİZMETLERİMİZLE MÜŞTERİLERİMİZE TASARRUF İMKANI SAĞLIYORUZ. 2016’DA YÜZDE 43 BÜYÜME SAĞLAYAN ŞİRKETİMİZ 2017 YILINDA YÜZDE 20 ORANINDA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR” DEDİ.
KSN LOJİSTİK
YÜZDE 20 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR Ksn Lojistik Genel Müdürü Orkun Karayel, Ksn Lojistik’in 1982 yılında babası Nadir Karayel tarafından bir şahıs şirketi olarak kurulduğunu belirterek, yıllar içinde kazanılan tecrübeler ile şirketinin nasıl geliştiğini anlattı. 1982 ile 1990 yılları arasında Karadeniz Bölgesi’ne bölgesel kargoculuk yaptıklarını söyleyen Karayel, “1990 yılında limited şirket olan Ksn Lojistik, 1990 ile 2002 yılları ara-
82 •
sında yoğun olarak proje bazlı taşımacılık faaliyetlerinde bulundu. 2000’li yıllarda lojistik tanımının hayatımıza girmeye başlamasıyla sektördeki bu değişimi fırsat bilip, 2004 yılında ilk lojistik müşterisini bünyesine katarak iyi bir lojistik şirketi olmak hedefiyle bugüne kadar gelişimini sürdürdü” dedi. Son 3 yıldır müşterilerine lojistik hizmet teklifini oluşturmadan önce danışmanlık hizmeti de verdik-
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
lerine değinen Karayel, “Amacımız mevcut piyasa koşullarında müşterilerimize ekonomik çözümler sunarak lojistik operasyonlarında verimliliklerine katkıda bulunmak. Bu çalışmalar neticesinde müşterilerimize lojistik maliyetlerinde tasarruf da sağlayabiliyoruz” diye konuştu. Danışmanlık hizmetlerini depo tasarımı, stok yönetimi ve dağıtım operasyonları üzerine verdiklerine
işaret eden Karayel, “Öncelikle müşterimizin mevcut durumunu analiz ediyoruz. Ardından en uygun çözüm önerisiyle, lojistik hizmet teklifini oluşturuyoruz. Ksn Lojistik olarak müşterimizin kendi deposunda da depo yönetimi hizmeti verebiliyoruz. Mal Kabul ve Sevkiyat sahası arasında kendi sınırlarımızı belirliyoruz. Ardından müşterimizin ERP sistemine kendi WMS yazılımımızı entegre edip, ihtiyacımız olan
LOJİSTİK
insan kaynağını temin ettikten sonra operasyonu başlatıyoruz. Depo yönetimi hizmeti verdiğimiz müşterilerimize aynı zamanda nakliye-dağıtım hizmetleri de veriyoruz. Bunun yanısıra ulusal kargo şirketleriyle olan iş birlikteliklerimiz sayesinde müşterilerimize kargo hizmeti de sunabiliyoruz” açıklamasını yaptı.
“EN ÖNEM VERDİĞİMİZ UNSUR; HİZMETLERİMİZİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI” Filolarında 56 adet özmal araç bulunduğu bilgisini veren Karayel, “Kendi araçlarımızı İstanbul dışına çıkarmıyoruz, şehirdışı sevkiyatları kiralık araçlarımız ya da piyasadan temin ettiğimiz araçlarla yapıyoruz. Filomuz yeni proje işlerimizle yavaş yavaş artıyor. Sözleşmeli çalışan 80’e yakın aracımız var. Ayrıca sistemimize kayıtlı bin 200 adet araç bulunuyor. Biz müşteri sayısı bakımından butik bir lojistik şirketiyiz. Müşterilerimizle bir tedarikçi gibi değil, çözüm ortağı olduğumuzu hissettirmeye çalışıyoruz. Asıl hedefimiz kaliteli müşterilerle çalışmak. İşimizde en önem
“SEKTÖRDE DİJİTALLEŞME YETERLİ DEĞİL” Lojistik sektöründe dijitalleşmeyi yeterli görmediğini ifade eden Karayel , “Dijitalleşme ciddi bir yatırım ve sabır işi.. Sektörde dijitalleşmenin artması için geleneksel yöntemlerin artık ilerlemeye izin vermediğini gören her şirketin yatırım yapması gerekiyor. Çünkü tamamen dijital bir toplum haline geldik. Marketing artık tamamen dijitalleşti. KSN Lojistik olarak dijitalleşmeye ciddi bir bütçe ayırıyoruz. Eğer dijital dünyaya ayak uyduramazsak , gelecekte kendimizi ve şirketimizi geliştirmek çok daha zor olacak” değerlendirmesini yaptı.
verdiğimiz unsur, hizmetlerimizin sürdürülebilir olması. Buna bağlı olarak da müşterilerimizle uzun soluklu çalışmayı hedefliyoruz şeklinde konuştu.
“2016 ‘ DA YÜZDE 43 BÜYÜDÜK” 2016 yılında yüzde 43 oranında büyüdüklerini belirten Karayel, “Özellikle otomotiv yedek parça sektöründe depo-
lama ve dağıtım faaliyetleriyle ilgili çok ciddi altyapı çalışmaları yaptık. Bu konuda IT altyapımızı da geliştirdik. Kurumsal müşterilerimizle birlikte operasyonlarımızı büyütüyoruz. 2017 ‘de Nisan sonunda çok daha çarpıcı bir hizmet şekliyle piyasaya çıkacağız. Önemli bir depo yönetimi hizmetini daha sektöre kazandırmayı planlıyoruz. Türkiye’de hizmet sektö-
ründe yüzde 20 büyümüyorsanız küçülüyorsunuz demektir. 2017’de yüzde 20 büyümeyi öngörüyoruz. İşinizi düzgün ve doğru yaptığınızda ve de sürekli geliştirmek için çabaladığınızda iyi bir hizmet verebiliyorsunuz. Bu hizmetler piyasa da müşteri tarafında doğru algılandığında dönüşler pozitif oluyor ve bizi büyüme hedefimize ulaştırıyor” dedi.
“MÜŞTERİLERİMİZE VERECEĞİMİZ HİZMETLERİN VİDEOSUNU İZLETTİRECEĞİZ” Karayel , sözlerine şöyle devam etti. “ Bundan sonra danışmanlık sürecinde elde ettiğimiz verilerle, danışmanlık süreci sonunda müşterilerimize yeni lojistik iş modelinin videosunu izlettireceğiz. Yabancı bir firmayla uzun süredir işbirliği içerisindeyiz. Ön anlaşma yapıldı. Bu hizmetimizle birlikte, hizmetlerimizle ilgili müşterilerimize hayal kurdurmak yerine, daha somut birşeyler gösterebileceğimize inanıyoruz.”
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 83
LOJİSTİK
Aliağa’ya lojistik köy talebi
Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, “Daha fazla katma değer için lojistik köy şart. Yalnız taşıma ile lojistik olmuyor. Buraya gelen malları, bölgemizde ayrıştıracak ve yeniden sevkiyatını yapacak bir lojistik köy kurmamız gerekiyor” dedi.
T
ürkiye’nin en önemli petrokimya, demirçelik, enerji ve sanayi bölgesi olarak bilinen Aliağa, son yıllarda limancılık faaliyetlerinde katettiği mesafeyle ‘liman merkezi’ hedefine doğru ilerlerken, ilçenin
“YALNIZ TAŞIMA İLE LOJİSTİK OLMUYOR”
yeni hedefi büyük yük hareketinin planlı bir şekilde elleçlenebileceği bir lojistik köye sahip olmak. Aliağa limanlarının 2016 yılı verilerini değerlendiren Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, denizcilik firmalarının zaman, maliyet ve derinlik avantajı ile daha fizibıl olan Aliağa limanlarını tercih ettiğini ifade ederek, bölgede elleçlenen bu yükten daha fazla katma değer sağlamak için bir lojistik köy kurulması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN EN YOĞUN İKİNCİ LİMANI Ege’nin dünyaya açılan kapısı olan Aliağa Nemrut Körfezi’nde bulunan Tüpraş, Petkim, Ege Çelik, İDÇ, Poaş, Ege Gübre, Habaş, Nemport, Batıçim, Ege Gaz, Total, Alpet, Milangaz liman işletmelerinde 2016 yılında toplam 4 bin 959 gemi hareketi olurken, Aliağa limanları İzmit’ten sonra Türkiye’nin ikinci yoğun limanı oldu.
13 LİMANDAN 50 MİLYON TON ELLEÇLEME Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı verilerine göre, Aliağa limanları 2016 yılında bir önceki yıla göre 48 milyon 794 bin ton olan elleçleme miktarını da artırarak, toplam 50 milyon 540 bin ton elleçleme miktarına ulaştı. 2015 yılında 580 bin 250 TEU olan konteyner yük hareketleri ise 2016 yılında da artış göstererek toplam 641 bin 845 TEU olarak gerçekleşti.
84 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Lojistik avantajların Aliağa’yı yatırımcı için cazibe merkezi haline getirdiğini belirten Saka, bu gelişmenin daha da hızlanmasını engelleyen, planlamaya dönük bazı eksikliler olduğunu, bunları da kısa sürede gidermek gerektiğini vurgulayarak, “Yalnız taşıma ile lojistik olmuyor. Buraya gelen malları, bölgemizde ayrıştıracak ve yeniden sevkıyatını yapacak bir lojistik köy kurmamız gerekiyor. Bunun altyapısını şimdiden hazırlamak zorundayız. Aliağa’daki herhangi bir limana bir gemi ile dökme olarak binlerce ayakkabı geldiğinde, bir firmanın o ürünleri lojistik köye alarak orada, ambalajlayıp, parti parti farklı adreslere göndereceği bir yapıda çalışabilmemiz gerekiyor. Bu sistemi kurduğumuzda, malın asıl sahibi buradaki lojistik köyde hizmet veren bir firma ile anlaşacak, navlun maliyetlerini düşürmek için bazı işleri buraya aktaracak ve ürün buradan son tüketiciye ulaşacak. Aliağa’da elleçlediği yüklerden çok daha fazla katma değer sağlamış olacak. Aliağa’da lojistik köyü kurmak için doğru yeri seçip, doğru planlama ile zamanında bütün yatırımlarını yapmamız lazım” diye konuştu.
LOJİSTİK
Kalkavan: Denizcilik sektörü
2017’ye umutla girdi
İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan zorlu koşullara rağmen Türk denizcilik sektörünün 2017 yılına umutla girmeyi başardığını söyledi.
Gemi ve yat ihracatının 2016 yılının son iki ayında en yüksek değerlerine ulaştığını belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, “2016 yılının son iki ayını gemi ve yat ihracatında rekor seviyede kapattık. Kasım ayında yüzde 166,88 ile aylık bazda yılın en yüksek artış oranına ulaştık. Yüzde 154,9’la Aralık ayında yılın en yüksek ikinci artış oranını yakalayan sektörümüz, bu dönemde 156 milyon 404 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi” dedi. Sektörün 2017 yılına umutla girdiğini ifade eden Kalkavan, 2016 yılında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi: “Tersanelerimizin arazi tahsislerinin binde 1 gibi sembolik bir kira oranıyla yeniden 49 yıllığına kiralama hakkı verildi. Bu gemi inşa sektörü ve tersaneler ile gemi yan sanayiinde çalışan binlerce esnaf
86 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ve işçi için hayati derecede önemli bir gelişmedir. Tersanelerimizin arazi tahsis sürelerinin kısa olması nedeniyle ülkemize gelmek isteyen yabancı yatırımcılarla da sorunlar yaşıyorduk. Bu düzenleme ile yabancı yatırımcıların işbirliği için ülkemize gelmelerinin önü açıldı. Bununla beraber, su üstü askeri gemi ihtiyaçlarımızın tamamının yurtiçi tersanelerimizden karşılanması, Savunma Sanayii Projeleri, KOBİ’lere ve ihracatçılara kredi garanti fonu desteği verilmesi, Türk sahipli yabancı bayraklı
yatların Türk bayrağına geçmelerine dair getirilen kolaylıklar, 2016 yılında sektörümüze moral veren önemli gelişmelerden bazıları”. Fuarların, ticarete ivme kazandıran ortak buluşma platformu olduklarını ifade eden Kalkavan, “IMEAK Deniz Ticaret Odası olarak Mart ayında İstanbul’da düzenlenecek 14. Uluslararası Exposhipping EXPOMARITT İstanbul Gemi İnşa ve Yan Sanayi Fuarı’na tam destek veriyoruz. Türk denizcilik sektörünü oluşturan tüm bileşenler fuarımızda yer alacak” dedi.
LOJİSTİK
Bakanlık’tan ADR’de TREDER üyelerine önemli çağrı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü, iki önemli konuda TREDER üyelerinin bilgilendirilmesini istedi. Birinci olarak tehlikeli mal taşıyan 2013 ve 2014 model araçların Taşıt Uygunluk/ADR Uygunluk Belgesi alması gerektiği hatırlatıldı. İkinci konu olarak da sıfır araç satışlarında ADR Uygunluk Belgesi olmayan araçlar konusunda müşterilerin bilgilendirilmesi istendi. Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdür Vekili İzzet Işık tarafından yapılan yazılı açıklamada, tehlikeli mal taşıyan ancak ADR gerekliliklerini karşılamayan 2013 ve 2014 model araçların Taşıt Uygunluk/ADR Uygunluk Belgesi’ni almak zorunda olduğu hatırlatıldı. Bugüne kadar durum Tespit Raporu yapan araçların sayısına karşılık, muayene ve belgelendirme işlemi yapan araç sayısının çok düşük olduğu tespitinden yola çıkan TMKT, gelecekte oluşabilecek yoğunlukların ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi için araç sahiplerine çağrıda bulunuyor.2014 model araçların 1 Haziran 2017, 2013 model araçların ise 31 Aralık 2017 tarihine kadar, Taşıt Uygunluk Belgesi alması gerekiyor. Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdür Vekili İzzet Işık yaptığı diğer bir açıklamada ise ADR’li ürünlerinin satışında müşterilerin bilgilendirilmesini ve konuyla ilgili formların düzenlenmesini istedi.
88 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
EKOL YUNANİSTAN ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
2
012 yılında faaliyete geçen ve büyüme ivmesini hızla sürdüren Ekol Yunanistan, başkent Atina’da düzenlenen 2017 Taşımacılık ve Lojistik Ödülleri’nde, Uluslararası Taşımacılık sektörü Yük Taşımacılığı ve Organizasyonu kategorisinde altın ödüle layık görüldü. Selanik, Atina, Ro-Ro Taşımacılığı’nın önemli bir ayağı olan Lavrio Limanı’nda bulunan ofisleri dışında Aspropyrgos bölgesinde bulunan 6 bin metrekare tesisi ile Ekol Yunanistan lokal ve uluslararası arenada entegre lojistik hizmetleri sunuyor. Dört yıla aşkın bir süredir sergilediği üstün servis kalitesi ile Ekol, Yunanistan’ın
önde gelen kuruluşlarından Supply Chain Institute ve Boussias Communications tarafından ödüllendirildi. Atina’da gerçekleşen Taşımacılık ve Lojistik Ödül Töreni’nde görüşlerini paylaşan Ekol Yunanistan Ülke Müdürü Dimitris Batakis, “Bu ödüle layık görüldüğümüz için çok mutlu ve gururluyuz. Bu ödül, stratejimizin ne kadar doğru olduğunun ve hem Yunanistan’da hem de diğer ülkelerde büyümeye devam ettiğimizin göstergesidir. Ekol, Yunanistan’da nispeten yeni bir şirket olsa da, sürekli yatırımları ve iş geliştirme projeleri sayesinde taşımacılık alanında önde gelen isimlerden biri haline geldi. 2017’de piyasadaki konumumuzu daha da güçlendirmeyi planlıyoruz” dedi.
ÖZEL RÖPORTAJ
Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, sadece Türkiye’de değil, dünya pazarında da söz sahibi global bir marka olarak dev yatırımlara imza attıklarını ifade etti.
DÜNYA PAZARINDA
SÖZ SAHİBİYİZ 90 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ÖZEL RÖPORTAJ
H
olding olarak üretim, rekabet ve büyüme anlamında 2016 yılını nasıl geçirdiniz, hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılında hangi yatırımlara ağırlık vermeyi hedefliyorsunuz? Kale Endüstri Holding olarak 2016 yılı için odaklandığımız en büyük yatırımımız, Avrupa’nın en büyük entegre kilit üretim tesisi olma özelliğini taşıyan ve Kale Endüstri Holding bünyesindeki tüm grup şirketlerinin ürünlerinin tek bir çatı altında birleştirileceği fabrikamızın inşaatıydı. Çerkezköy Kapaklı Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan yaklaşık 100 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikamızda, günde 170 bin adet kilit ve 75 bin adet silindir üretmeyi hedefliyoruz. Buna göre, her ürün grubunun şu anki yıllık üretim kapasitesi 2 katına çıkarılacak. Fransa, Çin, Güney Afrika ve Kolombiya gibi birbirinden çok farklı coğrafya ve kültürlerde yer alan 100’den fazla ülkeye ticaret yapan Kale Kilit, Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Çerkezköy’deki yeni üretim tesisi sayesinde kapasitesi artacak olan Kale Kilit, dev projesi ile ilerleyen yıllarda büyüme oranlarını katlamayı, üretim ve ihracat kapasitesini artırmayı hedefliyor. Kale Kilit olarak daha çok elektronik ürün gruplarımız ile kullanıcılara hizmet sağlıyoruz. Özellikle otellere ve ofislere sunduğumuz üst düzey kontrol ve konfor sağlayan geniş ürün gamımızla, kullanıcılara yönetilebilirliğin yanı sıra raporlama özelliği de sunuyoruz. İş dünyasında stratejilerinize yön veren temel faktörler nelerdir? Kale Endüstri Holding olarak ‘Tam Kapsam Güvenlik’ felsefesiyle hizmet sunuyoruz ve bu doğrultuda ürünler geliştiriyoruz. Sektörde güvenlik teknolojisini takip eden değil yeni teknolojileri hayata geçiren bir markayız. Bu sebeple yıllardır güvenlik kavramıyla markamız özdeşleşti. Güvenlik, dayanıklılık, konfor, estetik gibi kriterlerin tüm ürün gruplarımız için geçerli olduğunu söyleyebiliriz. 1953 yılında temelleri atılan, 1979’da Kale Kilit ile atağa kalkan, 1988 yılında tüm şirketlerini holding çatısı altında toplayan Kale Endüstri Holding sadece Türkiye’de değil, dünya pazarında da söz sahibi bir global marka olarak dev yatırımlara imza atıyor. Yarım asrı aşan tecrübesi, kurumsal yönetimi, kaliteden taviz vermeyen üretim anlayışı, dinamik ve güçlü yapısı ile Kale Endüstri Holding ulusal ve bölgesel yatırım gücüyle ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayarak büyümeye devam ediyor. Kale Endüstri Holding bünyesinde bulunan Kale Kilit, bugün kendi sektörün-
de ülkenin lider firması ve dünya kilit piyasasında da entegre tesis olarak sanayi üretiminde önemli bir rol oynuyor. Kale Çelik Kapı ve Kale Çelik Kasa markalarımızı “güvenliği ve kaliteyi” kusursuz bir şekilde müşterilerimize ulaştırarak üretim ve satış hacmiyle “lider ve öncü kapı ve kasa üreticisi” olmaya devam ediyoruz. Kale Alarm şirketinizin sunduğu çözümlerden de kısaca bahseder misiniz? Türkiye’de elektronik güvenliğe yatırım yapan önemli markalardan birisi olan Kale Alarm şirketimiz “Güvenlik Ciddi İştir” sloganı ile tüm yurtta kullanıcıların yaşamlarını kolaylaştırmak için sağlıktan güvenlik sistemlerine kadar güvenliğin her alanında çözüm önerileri sunuyor. Kale Alarm olarak tüketicilerimizin tercihlerini dikkate alarak elektronik güvenlik ürünlerini hem satıyor hem de kiralıyoruz. Ev, ofis ve iş yerlerinin, elektronik dedektör ve algılayıcılarla, 7 gün 24 saat korunduğu bir endüstride hizmet veriyoruz. Kale Alarm, yaşama ve çalışma alanlarını hırsızlık gibi kötü niyetli girişimlere karşı korumakla kalmıyor; yangın, sağlık problemleri, gaz kaçağı, panik ve tehdit gibi acil müdahale gerektiren durumlara karşı da önlem alınmasını garantiliyor. Türkiye’de güvenliğin adresi Kale Alarm, “Maksimum Müşteri Memnuniyeti” felsefesiyle, kullanıcılarına en iyi hizmeti sunarak yaşamlarını kolaylaştırmak, ev ve iş yerlerinde sevdikleriyle birlikte güvenle yaşayacakları bir ortam sağlamak hedefiyle çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
2017’de iş dünyasını ve şirketleri bekleyen riskler nelerdir? Bu risklere karşı hangi politikaları izlemeyi hedefliyorsunuz? Sektörümüz için 5 yılda katlanarak bir büyüme gerçekleşmesini öngörüyoruz. Üründen ve satış sonrası hizmetlerden memnun kalan müşteriler ve firmalar pazarın büyümesine birebir katkıda bulunuyor. Yurtdışından gelen talepler ise gösteriyor ki önümüzdeki yıllarda bu talebi karşılamak üzere yeni oyuncular pazara girecek ve var olan markalar operasyonlarını geliştirecek. Bu sebeple önümüzdeki dönemde sektörümüzün lider firmalarının tüketicide marka algısını yükseltecek ve markalı ürünler tüketmeye yönlendirecek bilinçlendirme çalışmalarına imza atacaklarını öngörüyoruz. Biz de Kale Endüstri Holding olarak, ürünlerimizi daha geniş coğrafyaya ihraç etmek ve dünya çapında markalaşmak üzere yatırımlarımıza ve Ar-Ge çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 91
OTOMOTİV
SUV PAZARINDA BÜYÜYECEĞİZ
Hafif ticari araç sektöründe 2016 yılında yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz? 2017 yılında ne gibi yatırımlar yapmayı hedefliyorsunuz? Türkiye hafif ticari araç pazarı 2016 yılında yüzde 6,5 oranında bir daralma ile 226 bin 782 adet satış rakamlarına ulaştı. Peugeot Türkiye ise 2016 yılında toplam 10 bin 123 adet satış gerçekleştirdi. Bu sayede hafif ticari araç pazar sıralamasında 1 basamak yukarı çıkarak 2016 yılında en çok satış yapan 5. marka oldu. Özellikle kendi segmentini oluşturan Partner Tepee modelimiz pazar payını yüzde 1.1 artırarak toplam 6 bin 363 adet satışla yılı kapattı. Partner Tepee geri görüş kamerası, mirror link gibi sunduğu üstün teknolojik özelliklerle tüketicilerin tercihi oldu. Peugeot markası olarak özellikle satışa yeni sunulan ve 2017 yılında lansmanı yapılacak olan SUV modellerimiz 3008 ve 5008 modellerimiz ile SUV pazarında büyümeyi öngörüyoruz. Bunun yanı sıra hafif ticari araç pazarında da Expert Van ve Traveller Minibüs gibi yeni modellerimizin de desteği ile büyüme öngörüyoruz. Ayrıca Boxer modelimizin 4 ton versiyonunu devreye alacağız. Partner Tepee ise yine hafif ticari araç satışlarımızın en önemli oyuncusu olacak. Hafif ticari araç satın alan tüketicilerin davranışlarını incelediğimizde satın alma sürecinde aracı tanımalarının ve uygun kredi seçeneklerinin önemli olduğunu görüyoruz. Hem satış hem de satış sonrası kapmanyalarımız ile satışlarımızı artırmayı planlıyoruz. 2017 yılında hafif ticari araç modellerinize eklenen yeni özellikler nelerdir? 2017 yılında ise iki yeni modelimizin lansmanlarını yapacağız. İlk
92 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Peugeot Genel Müdürü Laurent Pernet, “Peugeot markası olarak özellikle satışa yeni sunulan ve 2017 yılında lansmanı yapılacak olan SUV modellerimiz 3008 ve 5008 modellerimiz ile SUV pazarında büyümeyi öngörüyoruz” dedi.
olarak 2017 Mart ayı içinde Expert modelimizi müşterilerin beğenisine sunacağız. Fransa’da üretilen Peugeot Expert hem tasarımı ve modüler yükleme seçeneğiyle hem de sınıfının en az yakıt tüketen verimli BlueHDi motoruyla segmentinde beklentileri değiştirmek için tasarlandı. 2017 ikinci yarısından itibaren de 9 koltuklu Peugeot Traveller modelimizle ilgili segmente fark yaratarak gireceğiz. Yine 2017 içinde Boxer modelimiz için yeni 160 hp BlueHDi motorlu 4.0 Tona kadar azami yüklü ağırlığa sahip versiyonumuzu da getirerek üstyapı dönüşüm firmalarının beklentilerine daha fazla cevap vereceğiz. Bunlar haricinde Partner Tepee modelimizde de Binek versiyonumuzdan daha fazla getirerek özellikle 2018 yılına kadar ÖTV istisnası olan taksi pazarında daha fazla satış yapmayı planlıyoruz.
Hafif ticari araç sektöründe rekabet durumu ne düzeyde? Rekabete karşı ne gibi stratejiler geliştiriyorsunuz? Hafif ticari araç sektöründe özellikle yerli üreticiler ve büyük distribütörlerin ağırlığı hissediliyor. Ancak Peugeot olarak uzun yıllardır bu sektördeki varlığımız, kaliteli ve donanımlı ürün gamımız ve üstün müşteri memnuniyeti sayesinde rekabete karşı avantajımızı korumaya devam ediyoruz. Önümüzdeki süreçte özellikle yeni Expert ve Traveller lansmanları ile birlikte daha önce olmadığımız segmentlere de ürün sunarak rekabet yelpazemizi genişletmeyi planlıyoruz. Ayrıca müşterinin yararını gözeten uygun satış ve satış sonrası kampanyalarla da rekabetten ayrışmaya önem veriyoruz.
OTOMOTİV
2016’DA BÜYÜMEMİZİ SÜRDÜRDÜK Hafif ticari araç sektöründe 2016 yılında yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz? Hafif ticari araç pazarında Renault markası ile 2016 yılında da büyümemizi sürdürdük. 2016 yılını, 0.3 büyüme ile hafif ticari araç pazarında elde ettiğimiz yüzde 6,7 pazar payı ve 15 bin 91 adet satış rakamı ile tamamladık. En önemli büyümeyi, Kangoo ile minivan segmentinde gerçekleştirdik. 2015 yılında yüzde 5,4 olan segment payı, 2016 yılında yüzde 7,4’e çıktı. Bu, segment payı anlamında yüzde 36 oranında bir büyümeye denk geliyor. 2016 yılında ürün gamımıza yeni eklenen versiyonlar, ekipmanlar ve teknolojiler oldu. Geçtiğimiz yıl Renault olarak hafif ticari araçlara yoğunlaştığımız ve pazardaki konumumuzu güçlendirdiğimiz bir yıl olarak gerçekleşti. 2017 yılında hafif ticari araç modellerinize eklenen yeni özellikler nelerdir? Global ürün geliştirme stratejilerimiz doğrultusunda Renault hafif ticari araç ürün gamımız, 2017 yılında da pazarın ihtiyaçlarına, müşterilerimizin beklentilerine uygun
olarak versiyon, ekipman ve teknoloji anlamında yenilenmeye ve güncellenmeye devam ediyor olacak. Hafif ticari araç sektöründe rekabet durumu ne düzeyde? Rekabete karşı ne gibi stratejiler geliştiriyorsunuz? 2017 yılında ne gibi yatırımlar yapmayı hedefliyorsunuz? 2016 yılında hafif ticari araç pazarı yüzde 6,5 daralma ile 226 bin 782 adet olarak gerçekleşti. Pazarda, toplamda 18 marka rekabet ediyor. Pazardaki markaların 7’si yerli üretim yapıyor. Toplam satışların yüzde 52’si yerli üretim yapan firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. Renault markası, her segmentte ürünü olan, müşterilerine çözüm sunan markalar arasında yer alıyor. Rekabetin yoğun yaşandığı bu pazarda, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik kurgulanan ürün gamımız, konusunda uzman geniş yetkili satıcı ağımız, garantili üstyapı uygulamalarımız ve sunduğumuz finansal çözümler ile pazardaki en güçlü markalardan biri olmaya ve hafif ticari araç pazarındaki büyümemizi 2017 yılında da sürdürüyor olacağız.
Renault Mais Genel Müdürü ve CEO’su Dr. Berk Çağdaş, “Hafif ticari araç pazarında Renault markası ile 2016 yılında da büyümemizi sürdürdük. 2016 yılını, 0.3 büyüme ile hafif ticari araç pazarında elde ettiğimiz yüzde 6,7 pazar payı ve 15 bin 91 adet satış rakamı ile tamamladık” dedi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 93
OTOMOTİV
Doğuş Otomotiv’e Kurumsal Yönetim Ödülü Nissan, 2016’da 5,5 milyon adet satışla rekor kırdı Nissan, 2016 yılında yüzde 2,5 büyüme ile 5 milyon 559 bin 902 otomobil ve ticari araç ile rekor seviyede satış gerçekleştirdi. Şirket ABD ve Çin’de sırasıyla yüzde 5,4 ve 8,4’lük büyüme kaydederek her iki pazarda da yeni rekor kırdı. Türk otomotiv pazarının bir önceki yıla göre yüzde 1,6 büyüdüğü bir yılda, Nissan Türkiye, yüzde 21 büyüme ile hem pazar payını önemli oranda artırdı, hem de sene başında hedeflediği yüzde 10 büyüme hedefini ikiye katlamış oldu. Otomotiv sektöründe yaşanan ÖTV artışı, kurlardaki sert dalgalanmaya rağmen 2016 yılında 32 bin 53 adet araç satışı ile bir rekora imza atan Nissan, 2015 yılında yüzde 2,73 olan pazar payını yüzde 3,26’ya çıkardı. Nissan SUV ailesinin vazgeçilmezleri Qashqai ve X-Trail, Nissan’ın dünyada ve Türkiye’de en çok ses getiren modelleri oldu. JATO 2016 yılı verilerine göre dünyada en çok satılan SUV Nissan X-Trail olurken, aynı zamanda dünyanın en çok satan 5. Modeli olarak da yerini aldı. 2016 yılında 18 bin 365 adet satış ile Nissan Qashqai ise Türkiye’de en çok satılan SUV olma başarısını yakaladı.
94 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde bulunan 50 şirket arasından yapılan değerlendirme sonucunda verilen ‘Kurumsal Yönetim Ödülleri’, 10. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi kapsamında düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Doğuş Otomotiv, 2015 yılında 9,42 olan derecelendirme notunu 2016 yılında 9,51’e yükselterek, “Yönetim Kurulu Kategorisinde En Yüksek Derecelendirme Notuna Sahip Şirket” ödülünü almaya hak kazandı. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi’nde, ödülü Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Gür Çağdaş teslim aldı. TKYD tarafından bu yıl beşincisi gerçekleştirilen ödüller, kurumsal yönetim ile ilgili bilinilirlik yaratmayı ve iyi uygulamaları tanıtmayı amaçlıyor.
OTOMOTİV
HAFİF TİCARİDE LİDERİZ
N
as Otomotiv olarak 2016 yılında gösterdiğiniz performansı değerlendirir misiniz? 2017 yılında ne gibi yatırımlar yapmayı hedefliyorsunuz? Otomotiv sektörü, 2016 yılında adet olarak, ülkemiz ve komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılara rağmen 2015 yılını aratmadı. Yalnız bulunduğumuz coğrafya, bu konuda ne yazık ki olumsuz yönde etkilendi. Bölge genelinde yaşanan sıkıntılar, Irak ve Suriye’deki olumsuzluklar tüm bölgede olduğu gibi Mardin ilimizde de dinamikleri olumsuz yönde etkiledi. 2016 Kasım ayı TÜİK verilerine göre Mardin’de tescil gören 0 km araçlarda, bir önceki yıla göre yüzde 30 daralma yaşandı. Ford markası olarak liderliğimizi son 7 yılda olduğu gibi 2016 yılında da sürdürüyoruz. Toplam pazarda yüzde 23 pay aldığımız Mardin ilinde, pay artışımız elbette bizi mutlu ediyor. Nas Grubu olarak 2017 yılı başında devre aldığımız, 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip Ford Trucks tesisimizle ağır ticari araçlara hizmet
vermeye başladık. Aynı zamanda 2 bin metrekare kapalı alana sahip yeni kaporta-boya atölyemiz ile hasar alanında tüm çözümleri üreten bir üs haline geldik. 2017 yılında hafif ticari araç modellerinize eklenen yeni özellikler nelerdir? Performans ve verimlilik anlamında hangi özellikler ön planda? Diğer araçlarımızda olduğu gibi, yakıt tüketim performansı ile dikkat çeken Courier araçlarımız, konfor ve dayanıklılık ile tüketicinin ihtiyacını en iyi şekilde karşılıyor. İşletme maliyetlerinin düşüklüğü ile beraber ticari araçlarımızda uyguladığımız 3 yıl sınırsız km garanti, kullanıcılara büyük avantaj sağlıyor. En ağır koşullarda test edilen araçlarımız, her türlü coğrafyaya uyumlu, uzun ve sağlam kullanım ömrü ile ticari araç kullanıcılarının tercihi oluyor. Teknolojinin ticari araçlar için de gerekliliğinin farkında olmamız, Transit araçlarımızda şerit takip sistemi, acil durum yardımı, yokuş kalkış desteği, Ford SYNC gibi birçok farklı teknolojik özelliklerin, araçlara eklenmesini sağlamıştır.
Nas Otomotiv Genel Müdürü Abdülkadir Kutlu, “Ford’un kalitesi Türkiye’de olduğu gibi Mardin’de de biliniyor ve halkımızın teveccühüyle 2016 yılında yakaladığımız yüzde 31,2’lik pazar payı ile hafif ticari araçlarda da lider konumdayız” dedi.
Hafif ticari araç sektöründe rekabet durumu ne düzeyde? Rekabete karşı ne gibi stratejiler geliştiriyorsunuz? Ford’un kalitesi Türkiye’de olduğu gibi Mardin’de de biliniyor ve halkımızın teveccühüyle 2016 yılında yakaladığımız yüzde 31,2’lik pazar payı ile hafif ticari araçlarda da lider konumdayız. Lider olmaktan çok lider kalabilmenin önemini biliyor, mücadelemizi bu yönde sürdürüyoruz. Gerek satışta gerekse satış sonrası hizmetlerde öncü kimliğimizi, yenilikçi, çözüm odaklı anlayışımızla geliştiriyor, müşterilerimize 360 derece hizmet sunma konusunda kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Satış, servis, yedek parça ve sigorta hizmetlerinizde hangi kriterler ön planda yer alıyor? Araç alımı yapacak tüketici, sadece alacağı ürünü değil, sonrasını da düşünüyor. Çoğu zaman, sonrasını düşünerek alımı gerçekleştiriyor. Bu sebeple, tüketicinin ne beklediğini iyi bilerek bu konuya odaklanmak gerekiyor. Aslında hizmetin kalitesi başarıyı getiriyor. Yaptığınız, yapacağınız hizmetlerde referanslarınız da oldukça önemli. Tüketicinin kararını, tecrübe eden kişilerin değiştirme olasılığı çok yüksek. Bu anlamda tüm kullanıcıların tüm beklentilerini iyi ölçmek, beklentilerine göre uygun cevap vermek, bu konuda aksiyonlar alıp, müşteri memnuniyetini en üst düzeyde sağlamak gerekiyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 95
SAĞLIK
Diş Dostu Derneği’nden AVM’lere işbirliği çağrısı Diş Dostu Derneği, 4-13 Kasım 2016 tarihleri arasında CarrefourSA İçerenköy AVM’de ‘Minik Diş Dostları’ etkinliği düzenleyerek, diş sağlığı hakkında merak edilenleri ziyaretçilerle paylaştı. Diş Dostu Derneği, CarrefourSA’dan başka AVM’lerle de işbirliği yapmayı hedefliyor.
C
arrefourSA İçerenköy AVM, ‘Önce İnsan’ sosyal sorumluluk projesi kapsamında ‘Minik Diş Dostları’ etkinliği düzenledi. Diş Dostu Derneği işbirliği ile 4-13 Kasım 2016 tarihleri arasında her gün 12.00-19.00 saatlerinde düzenlenen etkinlikte, CarrefourSA İçerenköy AVM’nin minik ziyaretçileri, diş sağlığı eğitimini alarak ‘Minik Diş Dostu’ sertifikası almaya hak kazandılar. CarrefourSA İçerenköy AVM’de kurulan etkinlik alanında minik ziyaretçiler ilk olarak çeşitli boncuk, pul benzeri malzemeler yardımı ile diş keselerini tasarladılar. Etkinlik alanında oluşturulan ışıklı masalarda gelecekte olmak istedikleri meslek ile ilgili görseli çizerek diş perisine dilekte bulundular. Minik ziyaretçiler ‘Dişimizi Temizleyelim’ bölümünde panoda yer alan kirli dişi temizleme aparatı yardımıyla fırçalayarak, temizlediler ve sağlıklı bir dişin nasıl görünmesi gerektiğini öğrenirken, hangi besinlerin diş dostu olduğunu da uygulamalı etkinliklerle deneyimlediler. Minik katılımcılar, çeşitli diş röntgenlerini inceleyebilecekleri alanda çekilmesi gereken veya çürük olan dişleri bulmaya çalışarak, ilerde karşılaşabilecekleri diş problemleriyle ilgili ön bilgiye sahip oldular ve diş telini tanıyarak, dişlerin üzerine nasıl tel takıldığını öğrendiler.
96 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
Diş Dostu Derneği işbirliğinde uzman ekip yardımıyla, dişlerin adını ve işlevlerini öğrenerek etkinlik alanı içersinde bulunan üç boyutlu diş maketinde dişlerin ağız içindeki yerlerini ve diş yapısı hakkında öğrendiklerini uygulamalı olarak tespit ettiler. Minik ziyaretçiler etkinlik alanında yer alan dev diş fırçaları ile doğru fırçalama tekniğini öğrenirken çok eğlendiler.
ÇOCUKLARA UYGULAMALI EĞİTİM Minik Diş Dostları etkinlik alanında çocuklar diş sağlığı eğitimini uygulamalı öğrenirken, panoya yerleştirilen diş hedeflerini vurmaya çalışırken çok eğlendiler. Özel tasarlanmış ‘Hayvanlar ve Dişleri’ bölümünde hangi dişin hangi hayvana ait olduğunu da keşfettiler. Minik ziyaretçilerin yaratıcılıklarını artıran, öğretirken eğlendiren ‘Minik Diş Dostları’ etkinliğinde çocuklar bu deneyimlerini mutlu dişler ile çektirdikleri fotoğraf ve kendilerine verilen ‘Minik Diş Dostu’ sertifikası ile unutulmaz hale dönüştürdüler. ‘Minik Diş Dostları’ etkinliğine destek veren diş hekimleri, Diş Dostu Derneği işbiliğinde 5-6 Kasım ve 12- 13 Kasım tarihlerinde CarrefourSA İçerenköy AVM ziyaretçileri ile biraraya gelerek, diş sağlığı hakkında tüm merak edilenleri paylaştılar. Proje Mersin ve Bursa’da da aileler ve çocuklar ile buluştu.
SAĞLIK
Obezite ameliyatlarında beslenme Özel Ataköy Hastanesi’nden Diyetisyen Ahmet Akbulut, obezite AMELİYATLARINda bariatrik cerrahi sonrası diyetin önemini vurguluyor. Özel Ataköy Hastanesi’nden Diyetisyen Ahmet Akbulut, şu bilgileri veriyor: “Obezitenin önlenemez şekilde artması ile birlikte birçok kronik ve ciddi rahatsızlıklara zemin oluşturması tıp dünyasını yeni arayışlara itti. Günümüzde uzman ellerde belli hasta gruplarında güzel sonuçlar alınabilen ameliyatlı çözümler de bu arayışların bir sonucu. Bu ameliyatlar da özellikle son yıllarda ülkemizde sıklıkla yapılıyor. Ülkemizde en çok yapılan ameliyatlar ise Gastrik ByPass ve Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide)’dir. Ameliyat yapılması için uygun olup olmadığının altında daha önce diyet ve egzersiz deneyip denemediği önemli bir kriter. Kişi hiç bir diyet ve egzersiz programı denememiş ise öncelikli hedef bu konularda uzman olan diyetisyen ve spor hocası yardımı alması yönünde. Morbid obezite tedavisinde diyet düzenlemeleri ve düzenli egzersiz gibi uygulamalardan yanıt alınamadığı durumlarda ikincil tedavi yöntemi olarak
98 •
w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix
ilaç tedavileri uygulanıyor. Diyet ve ilaç tedavisinin kilo kaybında başarı sağlayamadığı durumlarda üçüncül tedavi yöntemi cerrahi uygulama. Hastaların ameliyata alınmadan önce beslenme alışkanlıklarının, sosyal, çevresel ve klinik durumunun multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmesi ve izlenmesi şart. Diyetisyenlere de bu yaklaşımda büyük bir iş düşüyor. Bariatrik cerrahi sonrası diyetisyen takibinde; antropometrik ve biyokimyasal ölçümler, aktivite düzeyi, psikososyal durum, vitamin - mineral desteklerinin kullanım durumları, beslenme programına bağlılık, besin tüketim kaydının takibi yer alıyor. Ameliyat öncesi ve sonrası düzenli takiplerin yapılması öneriliyor. Rutin kontrollerde gerekli görülen kan tahlilleri yapılarak herhangi bir vitamin-mineral eksikliği durumunda medikal ya da beslenme açısından gerekli önlemler alınmış olur.”
BARİATRİK CERRAHİ SONRASI ÖMÜR BOYU KOYULACAK HEDEFLER - Yemeklerle beraber sıvı tüketmeyin. Yemekten 30 dakika önce veya sonra tüketin. - Acıktığınızda yiyin. Doygunluk hissi geldiğinde yemeyi bırakın. - 3 ana öğününüzü (Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği) atlamayın. Aralarda şekersiz veya yüksek proteinli ara öğün yapmaya özen gösterin. -Yemeklerde ilk lokmanız her zaman proteinden zengin olsun. - Az yağlı ve şekersiz ürünleri tercih edin. - Doktorunuz tarafından gerektiğinde önerilen multivitaminleri almayı unutmayın. - Gıdaları iyice çiğneyin. Daha kolay bir sindirim sağladığını göreceksiniz. - Günlük en az 2 litre (64 oz) sıvı (su veya kalorisiz içecekler) tüketin. - Alkol tüketimine sınırlandırma getirin. Hekim onayı ile özel günlerde küçük miktarlarda tüketin. - Ameliyat sonrası doktorunuz izin verdikten sonra haftada 3-4 gün 30-60 dakika arası tempolu egzersiz yapın.
SAĞLIK
OBEZİTEDE RUH SAĞLIĞI ÇOK ÖNEMLİ Özel Ataköy Hastanesi’nden Psikolog Feyza Ağaç, “Hastane olarak en önemli özelliğimiz, hastayı bedenen ve ruhen tam hazır olduğunda obezite ameliyatına almamız. Ameliyatta fizyolojik süreçler ne kadar önemliyse, ruh sağlığı da bu kadar önemli” dedi. Obezite cerrahisinde tedavi başlamadan önce psikoterapi uygulamalarınızdan bahseder misiniz? Obezite cerrahisinde hastalarımızın ameliyat öncesinde geçirmesi gereken bir tetkik süreleri bulunuyor. Psikoterapi sürecinde hastaların ameliyata ruhsal anlamda hazır olup olmadıklarına bakıyoruz. Obezite ameliyatı hastaları sadece fizyolojik olarak değil, psikolojik olarak da etkileyen bir süreç. Beden algısı gözle görülür bir şekilde değişince insanların ruhunda da değişmeler
oluyor. Bunlar tabi ki kişinin hayatıyla doğru orantılı. Ameliyattan sonra kişinin yeme süreci de değişmeye başlıyor. Mide açlığından ziyade ruhsal açlık dediğimiz yeme bozuklukları devreye girebiliyor. Burada yeme bozukluklarını yeme davranışına dönüştürüyoruz. Stresle başetmeyi bir yeme davranışı olarak değiştirebiliyoruz. Eğer ciddi bir boşluk varsa ameliyat öncesinde psikoterapi sürecinde bunları düzene koymaya çalışıyoruz. İlaç tedavisinde psikiyatristimizle ortak çalışıyoruz. Psikoterapist
Özel Ataköy Hastanesi olarak diğer hastanelere nazaran farklı ve ayrıcalıklı tedavi yöntemlerinizi anlatır mısınız? Özel Ataköy Hastanesi’nde bir ekip olarak çalışıyoruz. Hastalarımızı sadece kendi cerrahi bölümü değil, bütün branşlardan sorumlu hekimler yönlendiriyor. Dolayısıyla risk oluşturabilecek en ufak bir tehdit algısında müdahale edebiliyoruz. Hastaların fizyolojik olarak ameliyata hazır olmaları yetmiyor, ruhsal olarak da hazır olmaları gerekiyor. Eğer hasta ruhsal açıdan
hazır değilse, ameliyat öncesinde psikoterapi süreci başlıyor. Hastane olarak en önemli özelliğimiz, hastayı bedenen ve ruhen tam hazır olduğunda obezite ameliyatına almamız. Bu süreç kişiden kişiye değişiyor. Ameliyatta fizyolojik süreçler ne kadar önemliyse, ruh sağlığı da bu kadar önemli. Çünkü ruhumuzu iyileştirmeden ruhsal doyuma ulaşmadan bedenen de bu doyuma ulaşmamız mümkün değil. Beden ruhu, ruh da bedeni etkileyen kavramlar. İkisinden birisi eksik olursa, problem ortaya çıkıyor.
olarak bilişsel davranışçı terapiler kullanıyoruz. Bilişsel davranışçı terapi, kişinin hem duygu ve düşüncelerini hem de davranışlarını çalıştıran bir terapi yöntemi. Uygulanan psikoterapinin obezite tedavisine sağladığı kolaylıklar nelerdir? Obezite tedavisinde uygulanan psikoterapiyle öncelikle kişi sadece beslenme anlamında değil ruhen ve kişilik yapısı olarak da bilinçlenmiş oluyor. Bilinçlendiği zaman yeme davranışını durdurmak daha kolay oluyor. Ruhsal açlıkta görülen ilişki bozukluklarında hastaların eğer ilişkide bağlanma sorunu ya da güvensiz ve kaygılı bağlanma sorunu varsa bu durum hastaların yeme düzenini de etkiliyor. Yeme bozukluğu özellikle kadınlarda daha fazla görülüyor. Eğer ruhsal açlığı, bu anlamda doyuma ulaştırırsak, ruhsal doyum için beslenmeye gerek kalmayacak ve problem ortadan kalkacaktır.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 99
RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI
ÖZEL RÖPORTAJ
OKAN KARACAN ARTIK YEPYENİ BİR İNSAN...
MİDESİNİ KÜÇÜLTTÜ SAĞLIĞINA KAVUŞTU Ekranların sempatik yüzü Okan Karacan, 2 yıl önce mide küçültme ameliyatı olarak 140 kilodan 75 kiloya düşmeyi başardı. Okan Karacan, artık sağlıklı bir birey olarak hayatına devam ediyor, sağlıklı besleniyor, spor yapıyor ve kaliteli bir yaşam sürüyor.
Ekranların sevilen sunucu ve komedyeni Okan Karacan, mide küçültme ameliyatı olmaya nasıl karar verdi? Böyle bir ameliyata neden ihtiyaç duydunuz? Şu anda 40 yaşındayım. 2 sene önce yani 38 yaşında mide küçültme ame-
100 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
liyatı olmaya karar verdim. Tabi bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi, baba adayı olmamdı. Eşim hamileydi. 38 yıllık yaşantımda toplam alıp verdiğim kilonun toplamı 400’ü bulmuştu. Yaşım da ilerlemeye başlayınca, gençlik yıllarımda yaptığım anlık şok diyetler işe yaramamaya başladı. Ameliyat olmadan önce 140 kiloya çıkmıştım. Dolayısıyla uyku kalitem, iş ve aile yaşantım çok olumsuz etkileniyordu. O yüzden zayıflamak için araştırmalara başladım ve karşıma ‘obezite cerrahisi’ çıktı.
önemli. Fakı Bey bana, “Bunu araba olarak düşün, navigasyonu ayarladım, 140 kilosun, 85 kiloya düşeceksin’ dedi. Fakat ben daha da ileri giderek 75 kilo oldum. Fakı Bey’in disiplinli yaklaşımları, ameliyat öncesi hazırlık yaptırması, bir beslenme programı çıkartıp ameliyat sonrasında da yaşayabileceğim süreçte beslenme alışkanlığını değiştirmedeki kararlılığı, operasyonu başarıya ulaştırdı. Birbirimize inandık ve güvendik. Hasta doktor ilişkisinin dışına çıktık. Sonrasında da oğlum Alican dünyaya geldi.
Ataköy Hastanesi ve Dr. Fakı Akın’ı tercih etme nedenleriniz nelerdir? Doğru ekip, doğru cerrah ve doğru yöntem çok önemli. Çünkü obezite cerrahisi geniş bir konu. Morbid obez olduğumu anlayınca Ataköy Hastanesi’nden Dr. Fakı Akın ile tanıştım. Kendisi benim için mide by-pass yönteminin daha uygun olacağını ve bununla kalıcı bir çözüm yaratabileceğimizi bana anlattı. Fakı Bey’le bu yola girip ilerlememin en önemli sebeplerinden birisi, bana karşı farklı yaklaşımlarıydı. Önce beni ekibiyle tanıştırdı. Obezite cerrahisinde beslenme uzmanı ve psikolog tedavisi de çok
Peki ameliyattan sonra beslenme alışkanlıklarınızda nasıl bir değişim oldu? Artık nasıl besleniyorsunuz? Yeme içme alışkanlıklarım 6. ayda çok farklı bir noktaya geldi. Şu anda tatlı yemeyen, şekerle hiç işi olmayan, hamurlu gıdalardan uzak duran, mayalı yiyecekleri sevmeyen, tamamen yüzde 100 sağlıklı beslenen, sebze, meyve ve protein ağırlıklı yemek yiyen, asitli içecekler içmeyen, günde 3 litre ve üstü sıvı tüketen, spor yapan, koşan, yürüyen, asansöre binmeyen, arabasını uzak yere parkeden, oğlu Alican ile kaliteli yaşam sağlayan bir birey oldum.
Dr. Fakı Akın
Okan Bey zayıfladınız ve Uzunköprü Köfte zincirini işletiyorsunuz. Bu kadar yemeğin içinde zayıf kalmayı nasıl başaracaksınız? Önceden yemeyi içmeyi çok seviyordum. Ama burada ekip arkadaşlarımın yardımı sayesinde bazı ürünlerin tadına bakarken bile dikkatli davranıyorum, formumun bozulmaması için elimden geleni yapıyorum. Uzunköprü Köftecisi’nde protein değeri yüksek bir menü oluşturduk. Burada ne kadar yiyip içerseniz yine de o kadar sağlıklı oluyorsunuz. Protein değeri çok yüksek dana eti kullanıyoruz. Obezite konusunda diğer insanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Sağlıklı bireylerin yetiştirilebilmesi için okullarda beslenme dersinin olması gerekiyor. Türk toplumu olarak iyi bir mutfağımız var, gastronomiyi çok iyi biliyoruz, çok güzel lezzetlerimiz var ama beslenme şeklini maalesef bilmiyoruz. Obeziteden uzak olabilmemiz için beslenmeyi toplum olarak öğrenmemiz gerekiyor.
SAĞLIK
TEMEL HEDEFİMİZ HASTA VE HEKİM MEMNUNİYETİ Özel Elitium A TİPİ CERRAHİ Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Dilek Soydan, “Hiçbir zaman para odaklı hizmet vermedik. Temel hedefimiz; hasta ve hekim memnuniyeti. Bunun için hastane bünyemizde HASTA HAKLARI birimi oluşturduk” dedi.
Dahili birimlerimizin yanısıra, epidural anestezi ile ağrısız doğum, periferik sinir blokları ile genel anezteziye ihtiyaç duymadan yapılan operasyonlar ile cerrahi branşlarımız da aktif hizmet veriyor. Son olarak 1.5 tesla mr cihazımızı da radyoloji ünitemize dahil ettik. Yenilenen cihazlarımızla güzellik merkezimiz çalışmalarına devam ediyor.
Özel Elitium A Tipi Cerrahi Tıp Merkezi ne zaman ve nasıl kuruldu? Tıp merkezinizin Esenyurt açısından önemini değerlendirir misiniz? Merkezimiz 2012 Temmuz ayında hizmete açıldı. Esenkent, Bahçeşehir, Esenyurt bölgesindeki sağlık kurumunun azlığından dolayı halkımız ciddi mağduriyet yaşıyordu. Kolay ulaşım, ve donanımlı bir sağlık kuruluşu olmamız nedeniyle hastalarımız açılışımızla birlikte güzel bir sağlık hizmeti almaya başladı. Genel Dahiliye, Çocuk, Kadın Doğum, Genel Cerrahi, Radyoloji, KBB polikliniklerimizle başladığımız yola, Nöroloji, Kardiyoloji, Fizik Tedavi, Diş, Ortopedi, Göğüs Hastalıkları, Üroloji, Cildiye, Anestezi, Acil, Göz, Psikiyatri, Diyet polikliniğimiz ve güzellik merkezimizi de ekleyerek devam ettik.
Sağlık sektörüne yönelik hizmet anlayışınızı özetler misiniz? Hasta memnuniyeti konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Hiçbir zaman para odaklı hizmet vermedik. Temel hedefimiz hasta ve aynı zamanda hekim memnuniyeti oldu. Hastalarımız için hastanemizde hasta hakları birimimizi kurduk. Hastalarımıza ulaşarak memnuniyet anketleri ile geri bildirimler alarak çalışmalarımızı bu sonuçlara göre yönlendiriyoruz. Bizler için hekim memnuniyeti de önemli, tüm hekim arkadaşlarımızla bir ekip ruhuyla çalışıyoruz. Hekim memnuniyeti olmadan hasta memnuniyetini sağlamak mümkün değil. Genel Dahiliye tıbbın tüm klinik branşlarına temel teşkil eden bir bölümdür. Sağlık kuruluşlarına başvuran hastaların büyük çoğunluğunun problemleri iç hastalıklarının ilgi alanına giriyor. Üst ve alt solunum yolu hastalıkları, hipertansiyon, mide-bağırsak hastalıkları, böbrek hastalıkları, obezite tiroid hastalıkları, şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar gibi çok geniş bir skalayı kapsar. Biz de kliniğimizde yenilenen laboratuvarımızla tüm tetkikleri yaparak tedavilerimizi düzenliyoruz. Çağın hastalığı olan obeziteye karşı diyet polikliniğimizle beraber hasta takiplerimizi yapıyoruz.
Günümüzde obezite hastalığı devamlı artıyor. İnsanlara önerileriniz nelerdir? Obezite, çağın hastalığı oldu. Masa başında yaşam, katkı maddeleri, stress gibi etkenler, obeziteyi tetikledi. Hastaların yapması gereken en önemli şey, bilinçli olmaları. Hastaların öncelikle bunun bir hastalık olduğunu kavraması gerekiyor. Sonra hayat tarzlarını değiştirmeleri lazım. İnsanların egzersiz ve diyet yapmaları, ara öğünlerini almaları, öğün atlamamaları ve dengeli beslenmeleri gerekiyor.
102 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
SAĞLIK
ÇOK İYİ
YETİŞMİŞ
KALP NAKLİ
EKİBİNE
SAHİBİZ Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kalp Nakli ve Yapay Kalp Destek Sistemleri Merkezi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Balkanay, kalp nakli konusunda merak edilen soruları yanıtladı. Kalp naklinde süreç nasıl işliyor? İleri dönem yani son dönem kalp yetmezliği hastalarına uygulanıyor. Kalp yetmezliği; kardiyomyopatili hastalarda altın standart bir tedavi yöntemidir. Bu hastalar son evre; iskemik kalp hastalıkları, non-iskemik kalp hastalıkları (konjenital kalp hastalığı, kalp kapakları hastalıkları, enfeksiyoz, postpartum, sarkoiolozis, amiloidozis, son evre ailesel kalp hastalıkları, retransplantasyon) gibi kalp nakli gerektiren hastalıklar ve hayata tekrar döndürülebilecek hastalıklar. İncelemeleri tamamlanmış kalp nakli adayları, adları ve ünvanları Sağlık Bakanlığı’na bildirilmiş hastanemiz Kalp Nakli Konseyi üyeleri tarafından incelenir, tartışılır ve
104 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
adayın durumu kalp nakline uygunsa ‘kalp nakli’ kararı alınır. Kalp nakli kararı hasta ve yakınlarına bildirilir. Hastaya ve yakınlarına ‘’onam’’ formları imzalatılır. Bu Konsey kararı; Bakanlığımız ilgili dairesine gönderilir. Hastanın uygunluğu Bakanlığımız Bilim Kurulu’na sunulur. Bilim Kurulunun ‘uygundur’ kararından sonra kalp nakli adayı Ulusal Koordinasyon Merkezi’nin (UKM) resmi listesine girer. Resmi listedeki hastalara, listedeki sıraya ve aciliyet durumlarına göre aynı merkez yani UKM tarafından kalp sunulur. Operasyon sonrası nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Diğer organ nakli olmuş hastalar gibi, kalp nakli uygulanmış hastalarımız ‘clean room’ dediğimiz laminar flowlu, özel hepa filtrelerle havalandırılması yapılan yoğun bakım ünitesine alınırlar. Burada çalışan perso-
nel konusunda eğitimli sterilizasyon ve antisepsiye riayet eden çalışma saatlerinde maske takan hemşire ve sağlık teknisyenidirler. Bu hastaları özellikle ilk günlerde üç istenmeyen durumdan korumamız gerekir. İlki, fırsatçı enfeksiyondur. Çünkü vücudun savunma sistemi verdiğimiz immünosüpressif ilaçlarla zayıflamıştır. İkincisi, vücudumuzun kalbi reddetmesidir. Bunun için klinisyen gerekli önlemleri almıştır. Üçüncüsü ise kanamadır. Cerrah bu durumun oluşmaması için titiz çalışmak zorundadır. Daha sonraki periyotta ilaç programına harfiyen uyulmalı ve kontrollere zamanında gidilmelidir. Kalp naklinde Türkiye, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ne durumda? Donör sağlanması konusunda çok gerilerdeyiz. Yaklaşık olarak bu sayı; İspanya’da milyonda 34, ABD’de milyonda 24 ve Almanya’da milyonda 14’tür. Ülkemizde ise, milyonda 4’tür. Organların kullanımına kalp için baktığımızda, yaklaşık olarak ABD’de milyonda 7, Almanya’da milyonda 4, ülkemizde ise milyonda 1’dir. Yani ülkemizde son yıllarda ancak ortalama 80 kalp nakli yapılabilmiştir. Dünyada ilk kalp naklinin yapıldığı 3 Aralık 1967’den bu yana 180 bin kadar kalp nakli yapılmıştır. Ülkemizde ise 7 Eylül 1989’dan bu yana ancak 800 sayısına ulaşılabilmiştir.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi olarak bu konuda neler yapmayı planlıyorsunuz? Donör sıkıntısı yüzünden yılda 100 kalp nakli sayısını henüz ülkemizde aşamadık. İlk kalp naklinin ülkemizde yapıldığı günden bu yana da toplam bin kalp nakli sayısına ulaşamadık. Multiorgan nakillerine baktığımızda ise uluslararası sayıların çok altında olduğumuzu görüyoruz. Örnek verecek olursak: kalp+karaciğer+böbrek, kalp+karaciğer nakilleri hiç yapılmamıştır. Kalp+akciğer nakli sanırım sadece 3-4 nakildir. Kalp+böbrek nakli de henüz 10 nakli geçememiştir. Yani ülkemizde bu konuda da büyük açığımız var. Biz multidisipliner olarak çalışan bir kurum olarak çoklu nakillerin üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Çünkü çok başarılı olarak çalışan karaciğer nakli ve böbrek nakli ekiplerimiz var. Çok iyi yetişmiş kalp nakli ekibimizle nakillere devam ediyoruz.
MAKALE
İbrahim Gülyaşar
ÇAĞIN HASTALIĞI; DEPRESYON Gün içerisinde kendi kendinize olduğunuz zamanlarda, başkalarıyla olan ilişkilerinizde, iş hayatınızda, eşinizle veya sevdiklerinizle yaptıklarınızdan keyif almıyor, eskiden yapmaktan hoşlandıklarınız bile anlamsız geliyorsa çağımızın en sık görülen rahatsızlıklarından biri olan depresyonu yaşıyor olabilirsiniz. Aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı sizde mevcut ise depresyonda olduğunuzu düşünebilirsiniz. Nedensiz yere mutsuzluk hisleri yaşıyorsanız ve çok mutsuz olduğunuzu hissediyorsanız; Çoğu zaman yorgun, gerilmiş, fiziksel yorgunluk içinde buluyorsanız; En ufak şeylere bile ani öfkelenme, huzursuzluk, gerginlik hali yaşıyor ve bunu da son zamanlarda kontrol edemeyip dışarı yansıtıyorsanız; Karşıdaki kişilerin konuşmalarına odaklanmakta, anlattıklarını dinleyip algılamakta zorluk çekiyorsanız; Kafanızı bir işe veya projeye odaklamaya çalışırken konsantrasyon problemi yaşıyorsanız; Tahammül sınırınızın aşırı derecede azaldığını düşünüyorsanız; Cinsel yaşamınızda ciddi bir düşüş, belirgin bir ilgi ve istek kaybı, yetersizlik problemleri yaşıyorsanız; Ailenizle veya arkadaş çevrenizden yakın olmaktan kaçınma eylemleri ağır basmaya, onlarla zaman geçirme isteğinizin ciddi düzeyde azalmaya başladıysa; Uykunuz sık sık bölünüyor, sabahları çok erken uyanıp bir daha uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız ve uykunuzu almadan uyandığınızı hissediyorsanız; Yeme alışkanlıklarınızın değiştiğini, az yediğinizi,
106 •
w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix
kilo kaybının başladığını veya duygusal sürecin etkisiyle çok fazla, zamansız yeme davranışınız ortaya çıktıysa ve buna da engel olamadığınızı düşünüyorsanız, depresyondasınız. Depresyon kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. Kişi var olan potansiyelini depresyon sürecinde kaybetmeye başlar. Zaman içerisinde gerekli uzman desteğini almadığında psikolojik anlamda sorunlar yaşamaya başlayacaktır. İlk etapta psikolojik sorunları görmezlikten gelecek fakat süreç içerisinde muhtemel yaşanacak fiziksel sorunlar ile depresyon kronik bir hal alacaktır. Fiziksel yansımaları başladığında kişi için birçok şey daha zorlu olacaktır. Depresyonda olduğunuzu en kolay nasıl anlarsınız; uyku, yeme, cinsel hayat, geleceğe dair umut, eğlenceyi yaşama isteğiniz, enerji durumuz (içsel ve fiziksel), aile ve arkadaş ilişkilerinde uzaklaşma durumları içerisindeki değişimler eskisi gibi değilse bilin ki depresyondasınız.
DEPRESYONU NASIL YENERSİNİZ? Günlük bireysel, aile veya sosyal anlamda yapacağınız aktiviteleri daha önceki gibi yapma isteğinizi tekrar hayata geçirerek; Kendinize aşırı yüklendiğinizde kısa ödüllendirici molalar vererek; Özellikle dilinizdeki ifadeleri değiştirerek, olumsuz kelime ifadeleri yerine sözcüklerin gücünü yaşayan olumlu kelimeler ile zihninizi yenileyerek; Cinsellikle ilgili düşünme süreçlerini çoğaltıp, tam istek duymasanız bile aktiflik sürecine tekrar girmeye çalışarak ilgi ve istek kaybınızı ortadan kaldırarak; Evde veya işte size destek olanların çabalarına katılım sağlayarak, depresyon sürecinde kendi kendinizin terapisti olabilirsiniz. Olumsuz sonuçlanmış iş veya ilişkinin sizi yıpratan duygularını kendinize uygun ve en müsait zamanı ayırdığınızda 7 gün sadece 10 dakikanızı ayırıp o konu hakkında istediğinizi yazın 7 gün boyunca aynı konu üzerine yazın ve her yazma eyleminden sonra kağıdı etrafı ve kendinizi tehlikeye atmayacak şekilde yakınız. Muhtemelen ilk 3-4 gün kendinizi kötü hissedecek fakat yedinci gün itibariyle üzerindeki duygusal baskının kalktığına şahit olacaksınız. Eğer süreci atlatmakta yine de zorluk yaşarsanız uzman desteği almanız depresyonu kolaylıkla yenmenizi sağlayacaktır. Sağlıklı ve keyifli günler dilerim.
SAĞLIK
ERKEN DOĞAN
BEBEKLERDE BAKIM Prematüre olarak dünyaya gelen bebekler, organlarının büyüyüp gelişeceği dönem olan 37 haftayı doldurmadan önce doğdukları için yaşamlarınIN ilk günleri bazı sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliyor. Medical Park Uşak Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uzm. Dr. Selçuk Gürel, prematüre bebeklerin bakımı hakkında genel bilgiler verdi. Uzm. Dr. Selçuk Gürel, “Prematüre bebekler aynen normal doğmuş bebekler gibi gelişim gösterirler ancak süreleri farklıdır. Bu farkı ekseriyetle yoğun bakım ünitelerinde geçirirler. Bu süreyi geçirmeleri için sabırlı olmak gerekir. Anneler bebeklerine yardım edebilmek için üzülmeyi bırakıp yeni vaziyette nasıl yardımcı olabileceklerini öğrenmelidir’’ dedi. “Erken doğan bebeklerde; akciğer ile ilgili sorunlar, kafa içi kanamalar, sin-
dirim sistemi problemlerinin getirdiği hastalıklar, erken ya da geç dönemde enfeksiyon, görme, işitme nörolojik sorunlar görülebilir. Yeni doğan ünitelerinde ortamın düzeni ve bebeğe yapılan her müdahale son derece titiz bir yaklaşım gerektirir” diyen Uzm. Dr. Selçuk Gürel, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı: - Kanguru bakımı adı verilen uygulama ile bebeğin sadece altı bağlanmış ve başında bir başlık olacak şekilde anne sütü alması, anne sıcaklığını hissetmesi sağlanır. - Anne ile bebeğin fiziksel teması, yeni doğanın solunum ve kalp ritmini olumlu yönde etkiler. - Annenin sesi ve mırıldanması, bebeğin nörolojik ve zihinsel gelişimini sağlar. - Bebeğin vücut ısısı korunur, anne ve babası ile arasında psikolojik bir bağ kurulur. - Her bebeğin annesinin sütü kendi bebeğine özeldir. Bu yüzden annesinin sütüyle beslenen prematüreler daha hızlı büyüyor. Anne sütleri ile daha iyi beslenir, daha sakin uyur ve hastaneden daha kısa süre içinde taburcu edilir. - Bu bebekler daha çabuk kilo alır, oksijen seviyeleri yükselir ve kalp atışları düzenlidir.
- Normal bir odada rahatlıkla soluk alabilen ve beslenebilen bu bebekler, hayati tehlike yaratacak bir hastalıkları yoksa ve günlük ağırlık artışı uygunsa taburcu olabiliyor.
“BEBEĞİN KONTROLLERİ İLKOKUL ÇAĞINA KADAR DEVAM ETMELİ” Erken dünyaya gelen bebeklerin düzenli kontrollerinin hastaneden çıktıktan sonra belirli aralıklarla devam ettirilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr.
Selçuk Gürel, “Dördüncü haftadan sonra göz muayenesi, işitme taraması detaylı olarak yapılmalı ve daha sonra poliklinikte gelişimleri takip edilmeli. Bebeğin zamanında başını dik tutmasından, oturmasından ve emeklemesinden okul çağına kadar ciddi bir izleme programına alınması önemli. Çocuğun ilkokuldaki başarısını görene kadar kontrollere devam edilmeli. Çünkü bebekken fark edilmeyen öğrenme problemleri veya hiperakitivite ilkokulda ortaya çıkabilir” şeklinde konuştu.
“EVDE TİTİZ BAKIM GEREKLİ” Bebeklerin haneye çıktıktan sonra ailelerin beslenme, uyku düzeni, solunum takibi, banyo, evin ısısı, giyimi, tırnak ve cilt bakımı, ağız, göz ve burun bakımı ve özellikle enfeksiyonlardan savunma açısından yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Selçuk Gürel, özellikle prematürelerin bağışıklık sistemi tam gelişmediğinden ziyaretçilerin ve okul çocuklarının bebeği görmek istemelerine karşı hassas davranılması gerektiğini söyledi.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 7
SAĞLIK
Eslife, Hadımköy’e ‘Otizm Kampüsü’ kuracak Eslife Hastanesi Genel Müdürü Selman Zengin, “Hadımköy’de satın alMAYI PLANLADIĞIMIZ 150 dönüm arazi üzerine KURULACAK otizm üniversitesi projesi 2023’e kadar HİZMETE GİRECEK. Amerika’da gerçekleştirilen bu projenin Türkiye ve Avrupa’da bir örneği yok. bu projemizi hayata geçirerek otizmli bireylere hizmet vermeyi amaçlıyoruz” dedi. Eslife Hastanesi Genel Müdürü Selman Zengin, Bağcılar Maymed Tıp Merkezi, Araf Cerrahi Merkezi ve Esenyurt’ta Eslife Hastanesi olmak üzere 3 sağlık kuruluşuyla sağlık sektöründe hizmet verdiklerini söyleyerek, “2009’da Bağcılar’da tıp merkezi alarak sağlık sektörüne girdik. 2011’de Güneşli’de Araf Cerrahi Merkezi’ni hizmete açtık. Sağlık Bakanlığı tarafından üst üste 2 yıl Türkiye’nin en iyi cerrahi tıp merkezi seçildik. 3 Eylül 2016 tarihinde Esenyurt’ta hastane ihtiyacı olduğunu tespit ederek Eslife Hastanesi’ni hizmete açtık. Esenyurt, Bahçeşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Avcılar, Silivri ve Çatalca’ya uzanan bir hasta grubuna sahibiz. Bulunduğumuz popülasyon kadın doğum oranının çok
108 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
yüksek olduğu bir bölge. Hastanenin kurulumunu çocuk doğum üzerine yaptık. Bu bağlamda 4 tane kadın doğum uzmanımız, 5 tane çocuk doktorumuz aktif olarak poliklinik hizmeti veriyor ve ciddi bir doğum oranına sahibiz. Türkiye’de normal doğuma teşvik eden yılın özel hastanesi ödülünü Sağlık Bakanlığı’ndan aldık” dedi.
“SAĞLIK TURİZMİNDE İDDİALIYIZ” Toplam 28 branş olmak üzere 52 hekimle hizmet verdiklerine değinen Zengin, “Sağlık turizminde oldukça iddialıyız. İngiltere’den saç ekimi, Afrika’dan göz, Irak’tan genel cerrahi ameliyatları için hasta kabul ediyoruz. Yurtdışına yönelik 5 araçla hizmet veriyoruz, araçlar havalimanı transferlerini gerçekleştiriyor. Hastalar yurtdışından geldikleri zaman otel arayışına girmiyor. Hastanemizde 5 yıldızlı otel konforu sunuyoruz. Bunun yanında birden fazla oda seçeneğine sahibiz. Hastane ve otel hizmetini aynı anda veriyoruz” diye konuştu. Eslife Hastanesi’nin Selçuklu mimarisi baz alınarak yapıldığı bilgisini veren Zengin, “Mimari yapımızla ahşapın verdiği sıcaklığı tüm hastalara yansıtmak istedik. Personelimiz,
evlerine gelen bir misafiri nasıl karşılıyorsa, hastaneye gelen hastaları da aynı şekilde karşılamak üzere eğitildi. 3 tane genel cerrahi birimi, 11 tane ameliyat salonu, 27 tane yoğun bakım yatağına sahibiz. 15 bin metrekare kapalı alana sahip olan hastanemiz toplam 8 katlı. Hastanemiz içeriye girildiğinde kesinlikle hastane kokusu almamak üzerine tasarlandı. 5 tane çocuk doktoru, 12 tane küves, 15 tane yoğun bakım yatağımız var. Hastanemiz 7/24 tüm cerrahi branşlarda hizmet veriyor” diye konuştu.
“ONKOLOJİ HASTANESİ KURACAĞIZ” Zengin, şöyle devam etti: “Beylikdüzü’nde toplam 32 bin metrekarelik onkoloji hastanesi kuracağız. Kemoterapi işlemlerini de orada gerçekleştirebileceğiz. 6-8 ay içinde hizmete girecek olan hastane genel hizmet verecek ama onkoloji odaklı olacak. Onun dışında 2 tane hastaneyi satın almak için görüşmelerimiz sürüyor. Eslife olarak kuruluşumuzda bize katkı sağlayan Esenyurt Belediye Başkanımız ve yardımcılarına teşekkür ediyorum. Desteklerini hiçbir zaman esirgemediler. Aynı zamanda bizi burada vareden Esenyurt halkına da teşekkürlerimi sunuyorum.”
SAĞLIK
Kuruluşlara Sağlık Bakanlığı onaylı ilkyardım eğitimi, yangın eğitimleri ve katılım belgeli birçok ofis içi eğitim üretiyoruz. İlkyardım eğitimleri ile hem zorunlulukları yerine getirmiş oluyor hem de insan hayatını kurtarmanın hazzını katılımcılarımızla paylaşıyoruz. Ofiste, sahada çalışan katılımcılarımızın karşılaşabileceği zorluklara karşı hızlı ve doğru aksiyonlar alarak hem kendilerini hem de arkadaşlarını korumalarını amaçlıyoruz.
YARDIM DEĞİL FAYDA ÖNERİYORUZ TRN Assistance Genel Müdürü Serkan Turan, “İhtiyaç olan her konuda yardım değil, fayda öneriyoruz. Kurumlara fayda önerme ve müşteriye özel çözümler oluşturma ilkesine odaklanarak Türkiye’deki güçlü hizmet ağımız ve tecrübemizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir hizmetler
konuda yardım değil, fayda öneriyoruz. Kurumlara fayda önerme ve müşteriye özel çözümler oluşturma ilkesine odaklanarak Türkiye’deki güçlü hizmet ağımız ve tecrübemizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir hizmetler geliştiriyoruz. Kuruluşlara verdiğiniz sertifikalı eğitimler hakkında bilgi alabilir miyiz? Eğitimler hangi programları içeriyor ve ne amaçlanıyor?
TRN Assistance olarak 2016 yılında hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılı takviminizde neler var? 2016 yılında ülkemizin en büyük sağlık markalarından biri olan Medicalpark, Liv ve Medline çözüm ortaklığı ile bir çok güzel projelere imza attık. Bu çözüm ortaklığı kapsamında yine dünyanın sayılı spor müsabakalarının oynandığı Ülker Rüştü Saraçoğlu Stadı ve Türk Telekom Arena Stadı’ndaki futbol organizasyonlarını büyük bir başarı ile tamamladık ve çalışmaya devam ediyoruz. 2017 yılında var olan projelerimizi aynı kalitede sürdürebilmeyi umuyor ve bu konuda eforumuzu daha da artırmayı düşünüyoruz. Bunun yanı sıra eğitim projelerimizi ve yurtdışı hasta transferi konusunda güzel ve etkili çalışmalar geliştirmeyi amaçlıyoruz.
geliştiriyoruz” dedi. TRN Assistance olarak sunduğunuz sağlık çözümlerinde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Hangi farklı uygulama ve stratejilerle hizmet sunuyorsunuz? TRN Assistance olarak tecrübe, deneyim ve hizmetleri kendi içimizde üretiyor olmamızın bizi sektörde ön plana çıkardığını düşünüyoruz. İhtiyaç olan her
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 10 9
TEMİZLİK
SealedAir Diversey Care’den yeni TASKI IntelliTrail Akıllı Makine Takip Sistemi
110 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
E
n son gelişmiş teknoloji ile artık tüm cihazlar internet üzerinden birbirine bağlanabiliyor; böylelikle bu cihazlardan bilgi alabiliyor, analiz edebiliyor ve nasıl daha kullanışlı olabilecekleri üzerine çalışabiliyoruz. Her şeyin internete bağlandığı, Neslerin İnterneti (IoT - Internet of Things) konseptinin temizlik endüstrisine uyarlanmış yeni hali olan Temizliğin İnterneti (IoC - Internet of Clean) ile makineler, sensörler ve dispenserler akıllı cihazlara bağlanabilecek ve operasyonlar uzaktan kontrol edilip, verimlilik, güvenlik ve performans açısından iyileştirilebilecek. Temizliğin İnterneti’nin önemli bir parçasını oluşturan TASKI IntelliTrail, akıllı teknolojiyi, GPS takibi ve web uygulamaları ile birleştiriyor. Böylelikle, temizlik makinelerinin performansları gerçek zamanlı görülebiliyor. İçerisinde SIM kart bulunan cihaz, temizlik makinesine monte ediliyor ve monte edildiği andan itibaren veri kaydetmeye, veri göndermeye başlıyor. Proje yöneticisi, kullanıcı adı ve şifresi ile, internete bağlandığı her yerde makinelerin verilerini takip ederek analiz edebiliyor.
TASKI IntelliTrail, Akıllı Makine Takip Sistemi ile artık TASKI makine parklarını tam olarak izleyebilme, yönetebilme, kontrol edebilme ve verimliliğini artırabilme imkanı sağlıyor. TASKI INTELLITRAIL HANGİ VERİLERİ KULLANICIYA VERİYOR? TASKI IntelliTrail, sunduğu imkanlar ile makine takip sistemini kullanıcı için daha kaliteli ve verimli bir hale getiriyor: GPS takibi ile makinenin bulunduğu yeri göstererek, belirlenen alan dışına çıkıldığında kullanıcıyı uyarıyor. Makinelerin çalışma zamanını ve çalışma miktarlarını göstererek makine parkının optimize edilebilmesine imkan tanıyor. Çarpma uyarısı ile makinenin ne zaman bir yere çarptığının veya zarar gördüğünün bilgisini veriyor ve bu sayede servis ve bakım maliyetlerinin azalmasına yardımcı oluyor. Düşük akü uyarısı ile akü ömrünün daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Tek bir ekrandan ulaşılabilecek gerçek zamanlı tüm bu veriler ve aylık olarak otomatik oluşturulan rapor ile makine parkının içerisinde bulunan tüm TASKI zemin bakım makinelerinin daha etkili ve verimli kullanılabilmesini sağlayan TASKI IntelliTrail, operasyonel maliyetin de azaltılmasına yardımcı oluyor.
TEMİZLİK
AVM MÜŞTERİLERİNİ BAKTERİLERE KARŞI KORUMAK İÇİN EN İYİ YÖNTEMLERİ VE DEZENFEKTANLARI KULLANMAYA ÖNEM VERMEKTEYİZ
A
VM temizliğine yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Deça Hizmet Grupları olarak temizlik ve bordrolama personel istihdamında elemanlarda aradığımız kriterlerde yaş, fizik, hitap ve tecrübeye önem verip işe başlatmadan önce gideceği iş yerinde bazı kuralları ve yapacağı işin tarifi ile müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemi elemana işlemeye çalışıyoruz. Bu kriter ve eğitimleri tüm meslektaşlarımın da yaptığına inanıyorum. Çünkü günümüzde klasik işçilik ve klasik çalışma denemeleri artık tarihe karıştı diyebiliriz. Temizlik hizmeti alan kuruluşlar yukarıda saydığımız tüm kriterleri elemanlarda görmek ve temizlik işi yapılırken sorun ve mazeret dinlemeyen bir şirketle çalışmak istiyorlar. Yalnız hizmet işi yapan tüm iş kollarında olduğu gibi bizim sektörümüzde de maalesef bu saydığımız kriterleri taşıyacak eleman bulma-
112 •
Deça Temizlik Firma Sahibi Ali Murat Çimen, “AVM’lerde hijyen hastaneler kadar önemli bir konu. Binlerce insanın genel alanları ve WC’leri kullanmalarının getirdiği kirliliği ve hastalık risklerini bertaraf etmek zorundasınız. WC’leri 3 ayda bir dışarıdan uzman bir ekipten hizmet alarak dezenfeksiyon yaptırarak AVM müşterilerini riskten korumanın mücadelesini veriyoruz” dedi.
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
da sıkıntılarımız gittikçe büyüyor, eleman kalite seviyesi gittikçe düşüyor. Bunun sebeplerinin başında AVM’ler, iş merkezleri, konut projeleri, oteller v.s gibi yapıların son yıllarda çoğalması eleman taleplerini patlattı, dolayısıyla iş yerlerindeki eleman sirkülasyonu çok arttı bu da bizleri yormaya ve hizmetin aksamasına sebep olduğu gibi sektörümüz içinde olumsuz duyumlara ve istenmeyen yorumların çıkmasına sebep oluyor.
Yine bu durum yevmiyeci fiyatlarının ani yükselmelerine, camcı ve makinacı personellerin aşırı maaş artışlarına sebep olmuştur. Hizmeti veren firmaların bazen elemanı tutmak için kazandığı kârı da elemana vermek zorunda kaldığı dönemler yaşanıyor. Çalıştığımız personellerin büyük bir bölümünün yaz dönemlerinde memleketlerine gitmek istemeleri sektörde dönemsel sıkıntılar yaratıyor. Dolayısıyla eleman seçimindeki kriter-
TEMİZLİK
ler zaman zaman en alt seviyelere inebiliyor ve bu konuda sektörümüzdeki sıkıntıların gittikçe büyüyebileceği endişemi de belirtmek istiyorum. Bu sorun önemli bir konu. Çünkü; bazen iş almak kadar eleman bulup projeyi hazır hale getirmek de o kadar problemli hale geliyor. Bunun çözümü için bir an önce harekete geçip ülkemizde bulunan yabancı işçilere çalışma izni verilerek bunun rekabeti artırmakla eleman bulma sıkıntıları hafifletilebilir. Yoksa problemler gittikçe artacak ve sektörlerin gelişmesinin önünde büyük bir sorun olmaya devam edecektir. Müşterilerden ne yönde talepler alıyorsunuz? Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Müşteri memnuniyeti; eleman kriterlerine önem vermek, sahada bulunmak, denetimlerimizin sürekliliği ve hataları ortadan kaldırmaktan geçtiği gibi aynı zamanda işverenlerimizle ilgili diyalogları ve taleplerini dikkatle takip etmek, çalışma ortamlarını temiz tutmakla işvereni mutlu ve memnun etmenin temelini oluşturuyor. Eğer yapmış olduğunuz işin hakkını verebiliyorsanız, onları yormuyorsanız, onlara temiz ve hijyenik ortamlar sunabiliyorsanız, bırakın müşteri memnuniyetini onlardan hem firmanız hem de çalışanlarınız saygı görmeye başlar ve yıllarca aynı müşteriler ile bir bütünlük sağlayabilirsiniz. Bu titizliğimizle verdiğimiz çalışmaların sonucunu Deça olarak büyük bir mutlulukla görüyoruz. Bir firmayla en az 5 yıl ile 25 yıl arasında birlikte çözüm ortağı olmayı başarabiliyoruz. Bunu büyük emekler ve önemli çalışmalar sonucunda ancak müşteri memnuniyetinin kalıcı olmasına ulaşabiliyorsunuz.
lerini bertaraf etmek zorundasınız. Bunun için hijyen sağlayacak dezenfektanlar ve uygulamalar yapmak ve bunu sürdürebilir hale getirmek şart. Deça olarak dezenfektanların seçimine ve bunların uygulanmasının takibi için yöneticilerin seferber olmalarını sağlıyoruz. Bunun yanında WC’leri 3 ayda bir dışarıdan uzman bir ekipten hizmet alarak dezenfeksiyon yaptırarak AVM müşterilerini riskten korumanın mücadelesini veriyoruz. Bunun haricinde buhar makineleriyle yüksek ısıda temizlik yaparak dezenfektan uygulamaları yapıyoruz.
Müşteri profiliniz hakkında bilgi verir misiniz? Deça olarak 1982 yılından bugünlere kadar (35 yıl) hizmet vermediğimiz hiçbir müşteri portföyü ve iş kolu kalmadı diyebilirim. Bu hizmetlerimizi geçmişimizden günümüze kadar olan çalışmalarımızı şu sloganla bütünleştirdik ve tanıtım kataloğumuza yazdık. Sizin sorunuzun cevabı da bunun içinde özetleniyor diyebiliriz. “Türkiye’nin ilklerinde ve en büyüklerinde hep bizim hizmetlerimiz vardır” diye bitirirken tüm meslektaşlarıma başarılı çalışmalar diler, sevgi ve saygılarımı sunarım.
AVM temizliğinde ideal hijyeni sağlama noktasında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? AVM’lerde hijyen hastaneler kadar önemli bir konu. Binlerce insanın genel alanları ve WC’leri kullanmalarının getirdiği kirliliği ve hastalık risk-
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 3
TEMİZLİK
Trenkwalder Genel Müdürü Alper Menemencioğlu, “İdeal hijyeni sağlamak insan sağlığını korumak ve bunun devamlılığını korumak açısından çok önemli. Hijyenin en önemli kriteri sürdürülebilir olması” dedi.
AVM temizliğine yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Günümüzde alışveriş merkezleri tüketicinin ilgisini çekebilmek adına imza günleri, mini konserler, hediye çekilişleri, resim vb. sergiler, çocuk aktiviteleri gibi çeşitli etkinlikler düzenliyor. Ayrıca birçok dünya markasının yiyecek ve içecek sunumu da bu merkezlerde gerçekleştiriliyor. Bu sebeple 7’den 70’e tüm tüketiciler AVM’leri alışveriş yapmanın yanı sıra birlikte bir yaşam ve keyif alanı olarak ziyaret ediyor. İnsan faktörünün olduğu alanlarda en önemli kriter tabii ki sağlık ve hijyen oluyor. Bu şartların sağlanması eğitimli ve konusunda uzman personeller, kaliteli temizlik malzemeleri, uygun makineler ve sürekli alan kontrollerinden geçiyor.
114 •
İDEAL HİJYENİ SAĞLAMAK... Müşterilerden ne yönde talepler alıyorsunuz? Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? İş ortaklarımızın temel isteği en uygun maliyet ile en iyi hizmeti alabilmektir. Akabinde temizlik ve hijyen kalitesi gelir. Yapılan akademik çalışmalar tüketicilerin AVM’leri tercih sebeplerinde ilk sırayı temizlik, ikinci sırayı eğlence, üçüncü sırayı da güvenliğin aldı-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
ğını gösteriyor. Bu sebeple iş ortaklarımız temizlik ve hijyene maksimum önemi gösteriyor. Temiz ve ferah bir ortamda sürdürülen yaşam, verimlilik, motivasyon ve en önemlisi huzuru artırıyor. Aynı zamanda tesisin dokusunun korunması, alanların yaşam ömürlerinin uzatılması ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi açısından temizlik iş ortaklarımız için ayrı bir öneme sahip.
AVM temizliğinde ideal hijyeni sağlama noktasında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? İdeal hijyeni sağlamak insan sağlığını korumak ve bunun devamlılığını korumak açısından çok önemli. Hijyenin en önemli kriteri sürdürülebilir olması. Sürdürülebilir olması için gerekli olan kriterler uygun temizlik kimyasallarının kullanılması, nitelikli temizlik personel seçimi, uygun temizlik ekipmanlarının kullanımı, sürekli kontrol, eğitim ve verilecek hizmetin standartlaştırılması. Her temizlik kimyasalı hijyenik ortam oluşturacak diye bir kaide yoktur. Hijyen sağlayacak temizlik deterjanlarının seçimi ve bunların insan sağlığını tehdit etmeyecek olması bizim için önemli kriterlerden biridir. Temizlik uygulamalarında çapraz kontaminasyonu oluşturmayacak standartların belirlenmesi ve uygulanması ideal hijyen için önemli hususlardan bir tanesi. Trenkwalder olarak tüm temizlik süreçleri için oluşturduğumuz iş standartlarımızda vurguladığımız en kritik nokta çapraz bulaşmayı önleyici sistemler. Personelin niteliği ve eğitimi de olmazsa olmazlarımızdan. Periyodik olarak temizlik ve hijyen konusunda verilen eğitimler ile temizlik personelimiz destekleniyor ve sürekli alan denetimleri ile hijyenin sürdürülebilirliğini amaçlıyoruz.
TEMİZLİK
QLEEN TEMİZLİK SİSTEMLERİ İLE BİNALAR DAHA UZUN ÖMÜRLÜ
DCT Dış Cephe Temizlik Sistemleri Firma Sahibi Özkan Tütüncüoğulları, “Qleen Dış Cephe Temizlik Makineleri’nin Türkiye distribütörüyüz. Qleen Temizlik Sistemleri binaları yıkıyor ve saf su sistemi sayesinde lekesiz kurumasını sağlıyor. Yüzeyde zarar verebilecek atık kalmadığı için binaların ömrü de uzuyor” dedi.
AVM’lerde temiz, bakımlı ve hijyenik bir ortam gerçekten önemli. Dış cephe temizlik makinaları ve dış cephe temizlik sistemleriniz, AVM sektörünün temizliğine ‘hijyen’ anlamında ne gibi kazanımlar sağlıyor? AVM’lerde en önemli şeylerden biri, işleyişini aksatmadan, gelen gideni engellemeden temizlik yapabilmektir. Ürünlerimiz sayesinde AVM’nin işleyişini engellemeden güvenli şekilde yerden temizlik yapılabiliyor. Ayrıca deiyonize saf su sisteminin antistatik etkisinden dolayı yeniden kirlenme süresi ciddi şekilde uzuyor. Çok ciddi bir yatırım olan binalarımızı niçin eksik temizleyelim? Bulaşıklarımızı hijyenik olması için yıkıyoruz, insanlar yıkanarak temizleniyor,
silinerek değil. Hijyenik ve iyi temizlenmiş olmasını istediğimiz herşeyi yıkıyoruz. Binamızı niçin silerek temizleyelim ki? Qleen Temizlik Sistemleri binanızı yıkar, ve saf su sistemi sayesinde lekesiz kurumasını sağlar. Yüzeyde zarar verebilecek atık kalmadığı için binanın ömrü de uzar. Temizlik ekipmanları sektöründe rekabet durumu ne düzeyde? Rekabete karşı ne gibi stratejiler geliştiriyorsunuz? 2017 yılına yönelik hedefleriniz nelerdir? Rekabet iyidir, teknolojinin gelişimini sağlar. Biz bu konuda çok şanslıyız. LehmannKg firması bu ürünleri ilk geliştiren firma ve Alman teknolojisi olduğundan diğer üreticilerin çok önünde. Dayanıklı uzun yıllar çalışabilen makineler üretiyor. 2017 yılı için hedeflerimiz, elde ettiğimiz güveni korumak ve müşterilerimize kaliteli ve iyi hizmet vermeyi sürdürmek.
DCT olarak temizlik sektörüne yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Sektörde fark yaratan çözümlerinizden bahseder misiniz? Qleen Dış Cephe Temizlik Makineleri Alman malı. Lehmann KG firmasının özel geliştirdiği fırça sistemleri ve deiyonize saf su makineleri ile temizlik yaparlar. DCT Dış Cephe Temizlik Sistemleri olarak Türkiye distribütörüyüz. Günümüzün mimarları her geçen gün daha teknolojik ve daha güzel yapıya sahip binalar tasarlıyorlar. Bu yapıların temizliği ve değerinin korunması, dış cephelerinin ulaşılması zor olmasıyla birlikte, ciddi sorunlar yaratabiliyor. Akıllıca tasarlanmış “Qleen” sistemi bu durumlara çözüm sunuyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 11 5
TEMİZLİK
MÜŞTERİ ODAKLI YÖNETİM Atalian Global Services Operasyon Müdürü Gencer Akıncıoğlu, “Müşteri odaklı yönetim temel felsefemiz olup, kalite yönetim sistemimiz müşteri memnuniyeti üzerine kurulu. Hizmet süreçlerimizi; çevre, iş sağlığı ve güvenliği hedeflerinden taviz vermeden yönetiyoruz” dedi.
AVM temizliğine yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Müşteri odaklı yönetim temel felsefemiz olup, kalite yönetim sistemimiz müşteri memnuniyeti üzerine kurulmuştur. Hizmet süreçlerimizin tamamını bu çerçevede planlıyor ve uyguluyoruz. Hizmet süreçlerimizi; çevre, iş sağlığı ve güvenliği hedeflerinden taviz vermeden yönetiyoruz. Çalışan memnuniyetini sağlayıp personel değişim hızını düşürerek, aidiyeti yüksek çalışanlardan oluşan bir ekip yaratıyoruz. Bu çalışmalarımızı eğitim ve sosyal sorumluluk projelerimiz ile destekliyoruz. Sürdürülebilir bir hizmet yönetimi için; iç denetim mekanizmalarının çalıştırılarak süreçlerin izlenmesi, performansının gözden geçirilerek sistemin sürekli iyileştirilmesini sağlıyor ve raporluyoruz. Bütün bu çalışmalarımız şeffaf şekilde müşterimize açık olarak yapıyoruz. Müşterilerden ne yönde talepler alıyorsunuz? AVM müşterilerimiz, dış ve iç müşterilerinin memnuniyet ve ihtiyaçlarını karşılamak için destek hizmet talep ediyorlar. Biz de çözüm ortaklığı ilkesi ile hareket ederek gerekli katkıyı sunuyoruz. Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? - Etkili bir iletişim ve işbirliği sağlıyor, hızlı aksiyon alıyoruz. - Periyodik olarak düzenli şekilde hizmet gözden geçirme toplantıları yapıyoruz. - Aylık faaliyet raporu hazırlayıp müşterilerimize sunuyoruz. - Kalite ve maliyet odaklı fiyat politikası izliyoruz. - Müşteri memnuniyetini ölçüyor, verimlilik sağlıyor ve sürekli iyileştiriyoruz.
AVM temizliğinde ideal hijyeni sağlama noktasında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? ATALIAN olarak temiz, güvenilir ve sağlıklı bir ortam yaratmak için temel hijyen prensiplerine uygun metotlar izliyoruz. Hizmet yönetim sistematiğimizde bulunan talimat ve prosedürlere uygun çalışmalar ile temizliğin daha doğru ve etkin yapılmasını sağlıyoruz. Çapraz bulaşmayı önlemek için etiket ve renk kodlama sistemi uyguluyoruz. Doğru ürünün, doğru yüzeyde, doğru miktarda ve doğru bir sistemle uygulanmasını sağlıyoruz. İşyeri hekimi ve eğitim departmanımız tarafından hijyen ve sağlık konularında tüm çalışanlarımıza yıllık eğitim planı dahilinde eğitim verip çalışanlarımızı bilinçlendirip, bilginin sürekliliğini sağlıyoruz.
116 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
CATERİNG
Üç Öğün’den yeni yemek fabrikası Yemek sektörünün önde gelen firması Üç Öğün büyümesini sürdürüyor. Şirket, yeni yemek üretim fabrikasını İstanbul Esenyurt’ta faaliyete geçirdi. Üç Öğün Catering, büyüme hedefleri paralelinde önemli bir yatırımı daha hayata geçirdi. Şirket, geçen hafta İstanbul Esenyurt’da yeni yemek üretim fabrikasını açtı. İstanbul’da taşıma yemek hizmetinin yanı sıra catering, toplu yemek, yerinde üretim, kafeterya, outside catering hizmetleri veren Üç Öğün Catering’in yeni yatırımın maliyeti 700 bin TL olarak gerçekleşti. Yenileme ve kapasite arttırımı yatırımları ile birlikte Üç Öğün Catering’in 2016 toplam yatırımı 2 milyon TL’ye yaklaşmış oldu. Üç Öğün Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Dural, “Taşıma yemek kategorisinde Avrupa yakasından gelen yoğun talep sebebiyle 650 metrekare kapalı, 600 metrekare açık alanlı Esenyurt fabrikamızı hizmete açtık. Şu anda günlük 5 bin kişilik yemek hizmeti veriyoruz, bu rakamı yakın zamanda üç vardiya çalışarak 7 bine kişiye çıkartmayı hedefliyoruz’’ dedi.
“SAĞLIKLI BİR TABLDOT YEMEK 7 TL’DEN AŞAĞI OLMAMALI” Sağlıklı hazırlanmış bir öğün tabldot yemeğin fiyatının 7 TL’den aşağı olmaması gerektiğine dikkat çeken
118 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Faruk Dural, Üç Öğün’de tabldot fiyatlarının 7 TL’den başlayarak müşteri talebine göre 13 TL’ye kadar çıktığını belirtti. Piyasada çok sağlıksız hijyenik olmayan koşullarda kalitesiz yemekler üretildiğine dikkat çeken Dural, “Şirket yöneticilerinin mutlaka yemek aldıkları firmayı görmelerini öneriyorum. Mutlaka mutfağı, çalışanları, kullanılan malzemeleri, pişirme tekniklerini incelesinler. Yeni fabrikamızda da sıfır tolerans yaklaşımımızla hijyen ve kaliteden ödün vermeden, Üç Öğün adına ve kalitesine yakışır bir hizmet sunmayı hedefliyoruz. Fabrikamızda, üretimimiz deneyimli ve standardı yüksek aşçılarımız tarafından gerçekleştiriliyor. Atık yağlarımız geri dönüşüm için lisanslı biyodizel üreticilerine teslim ediliyor. Hijyen kurallarının esas olduğu tüm kalite sistemimiz sağlıklı şekilde yürütülüyor ve sonuçları hizmetimizin kalitesine yansıyor” diye konuştu.
İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ Üç Öğün Catering, Esenyurt fabrikası ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), ‘İstihdam Seferberliği’ne de katıldı. Türkiye’de işsizliğin düşmesi, istihdamın artması ve ekonominin çarklarının dönmesi amacıyla başlatılan ‘İstihdam Seferberliği’ne katılmaktan gurur duyduklarını belirten Faruk Dural, amaçlarının orta vadede daha fazla istihdam sağlamak olduğunu da sözlerine ekledi.
CATERİNG
Yerinde yemek hizmeti daha avantajlı Biltur CaterIng Genel Müdür Yardımcısı Sezai Sarıkcı, “Yerinde üretim yemek hizmetinde başlangıçta yatırım maliyeti yüksek olsa da, üretim giderleri taşıma yemek hizmetine göre daha düşük olduğundan avantaj sağlıyor ve firmalar tarafından daha çok tercih ediliyor” dedi.
Yerinde yemek hizmetlerinde sürecin nasıl işlediğinden bahseder misiniz? Yerinde yemek üretim hizmeti dediğimiz hizmet, iş yerlerinin kendi bünyesinde bulunan mutfakları kullanarak yemek üretilmesi ve aynı noktada yemeğin servis edilmesi işlemidir. Yerinde yemek hizmetlerinde teklif verilme sürecinde firma mutfağının kapasi-
120 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
te ve altyapısının yemek üretimine uygunluğu, varsa mevcut demirbaşların yeterliliği sorgulanır. Karşılıklı mutabakat ile gerekli görülmesi dâhilinde, mutfak içerisinde alt yapısal ve demirbaş düzenlemeleri yapılabilir. Sözleşme ile birlikte gerekli şartlar sağlanarak firmanın mutfağında hizmet vermeye başlanılır. Yemek hizmetimiz hammadde kabulünden yemek servisi sonuna kadar geçen tüm işlemleri (Depolama, hazırlık, servis, hijyen uygulamaları vb.) kapsıyor. Yerinde yemek hizmeti verilen mutfaklar için taşıma mutfaklardan farklı olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından İşletme Kayıt Belgesi alınması zorunluluğu bulunuyor. Yerinde yemek hizmetlerinde hangi standartlar ve kriterler ön planda yer alıyor? Yerinde yemek hizmetlerinde, mutfak altyapı şartlarının Türk Gıda Mevzuatı’nda belirtilen asgari şartlara uygun olması gerekiyor. Bunun yanında müşteri ile yapılan sözleşmede karşılıklı mutabakat sağlanan konulara uyulması gerekiyor. Örneğin; personel çalışma düzeni, yemek servis şekli, menüler, elektrik/su/doğal gaz vb. giderler, kira giderleri, amortisman giderleri gibi. Hizmet süresince sağlıklı ve güvenli yemekler üretmek için gıda güvenliği ve hijyen standartları ön planda tutulur. Bu aşamada müşteriden kullanılan suyun kalitesinin uygunluğu, mutfak şartlarının ve sunulan çalışma alanlarının gıda güvenliğine uygunluğu, binanın hijyenik tasarımı, atıkların bertarafı gibi konularda destek beklenir. Bunların yanında müşteri ile ortak yürütülmesi gereken bir diğer önemli husus ise İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları.
Yerinde yemek hizmetlerinin tercih edilme sebepleri nelerdir? Bu hizmet türü firmalara ne gibi avantajlar sağlıyor? Yerinde üretim yemek hizmetinin taşıma yemek hizmetine göre pek çok avantajı bulunuyor. Yerinde üretim yemek hizmetinde başlangıçta yatırım maliyeti yüksek olsa da, üretim giderleri taşıma yemek hizmetine göre daha düşük olduğundan avantaj sağlıyor ve firmalar tarafından daha çok tercih ediliyor. Bunun yanında üretim ve altyapı şartları uygun olan bir mutfakta verilen yerinde üretim hizmetinde yemek lezzet kalitesinde taşıma yemeğe göre daha az kayıp oluşur. Yemek yetmeme, yemek çeşitliliği gibi operasyonel hizmet problemlerine üretim mutfağı servis mutfağı ile aynı olduğu için daha az rastlanır ve daha hızlı çözümler sağlanır. Bu sebeple firmalar mutfaklarının uygunluğu doğrultusunda yerinde üretim yemek hizmeti almayı tercih ederler.
CATERİNG
BCC CATERING ÜRETİMİNİ YÜZDE 20 ARTIRACAK BCC Caterıng Genel Müdür Yardımcısı Vedat Uluğ, “Yüksek kalite ile günde 90 bin kuverin üzerinde üretim yapıyoruz. 2017 yılında satış ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık vererek, mevcut üretimimizi yüzde 20 oranında artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
B
CC Catering olarak toplu yemek hizmetlerinizde hangi standartlar ve kriterler ön plana çıkıyor? Farklı ve ayrıcalıklı uygulamalarınız nelerdir? BCC Catering olarak 1993 yılında Bilkent Üniversitesi’nin öğrenci ve öğretim kadrosuna yemek hizmeti vermek amacıyla kurulduk. Hizmetlerimizin ilk etapta bir eğitim kurumuna yönelik olması, bizi daha
işin en başında her alanda yüksek kalitede hizmet sunmaya yönlendirdi diyebiliriz. “Tadında Zamanında” sloganıyla Türkiye genelinde sunduğumuz hizmetlerimizde müşterilerimizin beklentilerini en iyi biçimde karşılamaya odaklanıyoruz. Türk Gıda kodeksi ve ISO22000 Gıda Güvenliği standartları doğrultusunda, risk analizleri gerçekleştirerek, güvenilir, hijyenik yemek üretimi ve sunumu gerçekleştiriyoruz. Yemeklerimizde insan sağlığını tehdit eden, lezzet verici ve suni tatlandırıcılar gibi hiçbir ürün ve katkı maddesi kullanılmıyor. Her sabah; gıda mühendislerimiz, bakteri üremesini engelleyebilmek için yemeklerin iç sıcaklık değerlerini kaydeder; her yemekten numune alır, bunları 72 saat muhafaza eder. Yine her sabah; tadım ekibi tarafından tüm yemekler kontrol edilir; sorunlar ilk elden çözüme ulaştırılır. Diyetisyenlerimiz, yemeklerin besin değerlerini ayrıntılı biçimde kayıt altına alır, bizler de bu bilgileri müşterilerimizle paylaşırız. Bizce kurallar çerçe-
vesinde yemek yapmak ve bu yemekleri kurallar eşliğinde sofralara ulaştırabilmek uzmanlık gerektirir. BCC Catering olarak ISO9001, ISO14001 Çevre, ISO18001 İş Sağlığı, ISO10002 Müşteri Memnuniyeti belgelerine sahibiz. Yemek üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz? Kapasite artırımı konusunda neler yapmayı hedefliyorsunuz? Tam 24 yıldır, insan sağlığını etkileyebilecek
bir hizmet sunmanın verdiği ciddiyetle faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Sektörümüzle ilgili teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, en son teknolojiye sahip ekipmanlarla çalışıyoruz. Yüksek kalite ile günde 90 bin kuverin üzerinde üretim yapıyoruz. 2017 yılında satış ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık vererek, mevcut üretimimizi yüzde 20 oranında artırmayı hedefliyoruz.
“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Müşteri portföyünüz hangi ölçekte firmalardan oluşuyor? Müşteri memnuniyeti konusundaki çalışmalarınız nelerdir? Okullar, hastaneler, bakanlıklar, demir çelik ve çimento fabrikaları, iletişim, ulaştırma, turizm, maden, enerji, inşaat sektörü gibi her sektörden müşterimiz var. Son dönemde açılan şehir hastanelerinde Mersin ve Yozgat şehir hastanelerinde de hizmet sunuyoruz. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Bu nedenle denetimlere çok önem veriyoruz. Kendi ekiplerimizin denetimlerinin yanı sıra kurum dışı firmalardan destek alarak, bağımsız müşteri memnuniyeti ölçümleri yapıyoruz. Ayrıca; 444 0 382 numaralı bir çağrı merkezimiz var.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 12 1
GÜVENLİK
AVM’LERE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ AVM güvenliğine yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Yaşanan terör olayları halka açık tüm alanlarda güvenlik konusunu gündeme taşıdı. Halkın sık ziyaret ettiği AVM’ler de bu gündemde yerini aldı. Securitas olarak hizmet verdiğimiz AVM’lerde teknolojiyi biraz daha ön plana taşıyarak hata payını düşüren sistemlere ağırlık verdik. AVM’lerde görünür önlemlerin dışında, görünmeyen ve arka planda çalışan sistemler kullanıyoruz. Asıl analiz ve müdahale kararı bu sistemler aracılığıyla alınıyor. Üzerinde akıllı yazılımlar bulunan kameralarla tanımlı alanlarda tarama yaparak şüpheli paketler, aynı bölgede rutin olarak dolaşan şüpheli şahıslar, park ihlali yapan araçlar anında tespit ediliyor ve operatörlerimizin önüne getiriyor. İhtiyaca göre o bölgeye güvenlik görevlisi yönlendiriliyor. Securitas olarak Türkiye’nin önde
122 •
gelen AVM’lerini bu sistemlerle koruyoruz ve iyi sonuçlar alıyoruz. Bu konuda dünyaya örnek olacak uygulamalar yapıyoruz. Tabi AVM misafirlerine bu teknolojileri anlatmak çok mümkün olmuyor, o nedenle girişlerdeki X raylar halen kullanılıyor. Uzaktan izleme hizmetleri ile hem riskler minimize ediliyor hem de orta vadede AVM’lere düşük maliyetlerle güvenlik çözümleri sunuluyor. AVM güvenliğinde teknolojinin payı giderek artıyor. Teknolojiye yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz? Teknoloji yatırımımız 2,5 milyon TL’ye ulaştı. Teknoloji standardı olarak dünya güvenlik sektörü ile eş noktadayız. Ankara ve İstanbul’da Uzaktan İzleme Merkezleri’miz var. Bu merkezlerimizin aracılığıyla perakende şirketlerine sadece güvenlik değil uzaktan refakat hizmeti de veriyoruz. Örneğin Türkiye’nin en büyük market zincirlerinden birine gece sevkiyatında güvenlik görevlisi bulundurma istediğini güvenlik kameraları ile çözdük. Her gece yapılan sevkiyatlar Uzaktan İzleme Merkezi’nden kameralar aracılığıyla refakat edilerek yapılıyor. Müşterilerden ne yönde talepler alıyorsunuz? Müşteri memnuniyeti konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Son yasal düzenleme ile Valilik de yeterli görmediği takdirde AVM’lere ekstra güvenlik önlemi alması yönünde yönlendirme yapabiliyor. Bu ne-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, “Securitas olarak hizmet verdiğimiz AVM’lerde teknolojiyi biraz daha ön plana taşıyarak hata payını düşüren sistemlere ağırlık verdik” dedi.
denle güvenlik önlemlerinin artırılması yönünde bir talep var. Eleman sayısından çok önlemler artırıldı diyebilirim. Bazılarına ekstra x-ray cihazları konuldu, bazıları teknolojiye ağırlık verdiler. Ama en çok ilginin teknolojiye olduğunu söyleyebilirim. Securitas olarak her türlü süreçleri müşterilerimize raporladığımız için müşteri memnuniyetimiz sektör ortalamasının çok üstünde. Türkiye’de hayata geçirdiğimiz uygulamalar yurtdışında örnek uygulama olarak dünya basınıyla paylaşılıyor, bu bizim için gurur verici bir durum çünkü bu durum bizim Securitas olarak bilgi birikimimizi hayata nasıl geçirdiğimizi ve başarılı olduğumuzu gösteriyor.
GÜVENLİK
Özel güvenlikte yeni dönem Özel güvenlik sektöründe yeni dönem başlıyor. 680 sayılı KHK’nin 6. maddesiyle Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu’nda bir dizi değişiklik yapıldı. Düzenlemeyle birlikte valilere, AVM’ler başta olmak üzere özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan tedbirlerin artırılmasına karar verme yetkisi verildi.
124 •
Özel güvenlik şirketlerinin kurucu, yönetici, eğiticileriyle ortaklarında aranan şartlara ‘güvenlik soruşturması olumlu’ olmak hükmü eklendi. Özel güvenlik görevlileri hakkında, silah taşısın taşımasın, 5 yılda bir kimlik yenileme sırasında yapılan güvenlik ve arşiv soruşturması, gerekli hallerde bu süre beklenmeksizin yapılabilecek. Böylece halen sektörde çalışan 320 bin özel güvenlikçi yeniden arşiv ve güvenlik soruşturmasından geçebilecek. KHK ile kanunda yapılan değişiklikle, soruşturması olumlu olmayan bu kişiler özel güvenlik şirketinin kurucu, yönetici, eğiticisi veya tüzel kişi ortağının yetkili temsilcisi olamayacak. Ayrıca bir alanda 15 kişiden fazla güvenlik görevlisi çalışan yerlerde en az bir güvenlik sorumlusu olması gerekecek. Güvenlik sorumluları en az iki yıllık üniversite mezunu olacak. Valiler kamuya açık alanlarda, AVM’ler, konserler, spor karşılaşmaları gibi özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan tedbirleri yetersiz bulup, artırılmasını isteyebilecek.
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
KENT DIŞINDA SİLAH İÇİN İZNE GEREK KALMADI Yapılan bir başka değişiklikle koruma olarak silah taşıma yetkisi olan özel güvenlik görevlileri, korudukları kişiyle birlikte oldukları sürece il değiştirdiklerinde valiliklerden izin alma zorunluluğu kaldırıldı. Ayrıca yanlarında korudukları kişi olmaksızın il sınırları içinde silah taşıyabilecekleri hükmü getirildi. Özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıranlara verilen para cezası bin liradan 3 bin liraya çıkarıldı. Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran, üniforma giydirmeyen kurum ve kuruluşlara her tespit için 3 bin lira para cezası verilecek.
POLİSE DİRENİNİN KİMLİĞİ İPTAL OLACAK Genel kolluk kuvvetlerine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnen veya kullanan ya da tehdit eden özel güvenlik yöneticisi ve görevlisi ile ateşli silahını bu kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan, görevi dışında üniforması ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartları iptal edilecek ve bir daha özel güvenlik alanında çalışamayacak.
TERÖRLE İRTİBATI OLAN KAPATILACAK Yine yasada yapılan değişiklikle amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu tespit edilen şirketlerin faaliyet izni iptal edilecek. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin kurucu, temsilci ve
GÜVENLİK
yöneticileri özel güvenlik alanında faaliyette bulunamayacak. 60 bin çalışanıyla özel güvenlik sektörünün en büyük temsilcisi olan Güvenlik Servisleri Organizasyonları Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, KHK değişikliklerinin Kayseri, Beşiktaş, Reina terör saldırılarıyla ilgili olmadığına dikkat çekti. Kösereisoğlu, şöyle konuştu:
ÖZEL GÜVENLİKLE TERÖR ÖNLENEMEZ Özel güvenliğin silahlı olarak eğitim-öğretim kurumları, sağlık tesisleri, talih oyunları, özel toplantı ve gösteri yerleri, içkili yerlerde silahlı görev yapamazlar maddesi halen duruyor. Bu maddenin tamamında değil ama belki bir kısmında sınırlı değişiklik yapılabilirdi. Stratejik tesisler ve kamuya açık alanlarda, özel güvenlik isteğe bağlı değil, zorunlu kılınabilirdi. Örneğin konser, spor karşılaşması, Reina gibi eğlence alanlarında özel güvenlik tedbirleri zorunlu olabilir. X-Ray cihazı, kapı dedektörü, elemanların eğitimi, güvenlik kamerası gibi önlemler zorunlu olabilir. Ama öbür taraftan özel güvenliği görevi küçük asayiş olaylarının ötesine geçti. Şimdi terör konuşuyoruz. Bize boyumuzu aşacak misyon yüklenmesi doğru değil. Özel güvenliğe terör misyonu yüklenemez. O nedenle silah kullanımının yaygınlaşmasını doğru bulmuyoruz. Kapıya gelmiş terörü özel güvenlikle önleyemezsiniz. Belki eğitimleri artırarak hasarını azaltırsınız ama silah kullanımının yaygınlaşması başka sonuçlara neden
olabilir. Masum insanların ölümüne, yaralanmasına ya da silahların amacı dışında suç örgütlerinin eline geçmesine neden olabilirsiniz. Bu nedenle silaha ilişkin düzenlemelerde dikkatli olmak gerekir.
VALİ, AVM GÜVENLİĞİNİ ARTIRABİLECEK Valilikler liman, gümrük, gar, spor müsabakası gibi sınırlı yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerinin artırılmasını isteyebiliyorken KHK ile yetkileri genişletildi. Buna göre özel güvenlik izni verilen yerlerin tamamında alınan tedbirleri yetersiz gördüklerinde valiler, ek önlem alınmasını isteyebilecek. Örneğin market, AVM, hastane, havalimanı gibi özel güvenliğin hizmet verdiği yerlerde tedbirlerin eksikliğini gördükleri takdirde valiler, daha fazla önlem alınmasını isteyebilecek.
Özel güvenlik görevlilerini çalıştıkları her birimde özel güvenlik sorumlusu bulunmuyordu. Eklenen bir fıkrayla hem şubelerinde, hem de kadrosu 15 kişi ve üzerinde olan yerlerde bir güvenlik sorumlusu belirlenmesi şartı getirildi. Böylece AVM’ler gibi 15 kişiden fazla güvenlik görevlisinin çalıştığı yerlerde en az ön lisans mezunu güvenlik sorumlusu istihdam edilecek. Bu da yaklaşık 5 bin kişinin bu konuda görevlendirilmesini gerektirecek. Ayrıca özel güvenlik görevlilerinin sendikalı olmalarına karşı bir engel yoktu ama güvenliğin temini amacıyla grev yapmaları yasaktı. Grev yasağına uymayan güvenlik görevlisine engel yoktu. Bu yasayla grev yapan güvenlik görevlilerine cezai yaptırım geldi. 6 ay boyunca görev yapmalarına izin verilmeyecek.”
REİNA İÇİN DEĞİL, 15 TEMMUZ İÇİN YAPILDI “Geçtiğimiz 6 ayda ortaya çıkan ve olması gereken değişiklikler bu KHK ile yapıldı. Söz konusu düzenleme genel hatlarıyla koruma seviyesinin artırmaktan ziyade 15 Temmuz sonrası yaşanan sürece istinaden yapılan düzenlemeleri içeriyor. Özel güvenlik sektörünü, şirketlerini, yöneticileri ve özel güvenlik çalışanlarının kontrol altında tutulmasını amaçlanıyor. Bu konuda şimdiye kadar bir suistimal söz konusu değil dolayısıyla, bu değişiklikler bir suistimale istinaden değil, olası durumlara karşı tedbir amaçlı yapıldı.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 12 5
KAPAK KONUĞU
KANADA’YA DEV PROJE Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman, “Kanada Toronto’da 2016’da hayata geçirdiğimiz ‘The Kennedy Condominiums’ projesi, 600 milyon dolar gibi dev bir yatırım tutarıyla Toronto’nun en büyük konut projesi olma özelliğine sahip. Proje, konum olarak Toronto’da çok merkezi bir bölgede bulunuyor. Ülkenin değişik bölgelerinden çok fazla sayıda talep aldığımız projede 4 blok ve bin 320 daire olacak. Projenin ilk fazında Türkiye için ayırdığımız dairelerin çoğu ise 2016 yılının Ekim ayında satıldı” dedi.
126 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
KAPAK KONUĞU
H
oldinginizin kuruluş öyküsünü ve kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları kilometre taşlarıyla özetler misiniz? Akman Holding, 1981 yılında Ersu Meyve ve Gıda AŞ’yi bünyesine katarak şirketin ilk büyük adımını attı. Ersu, Türkiye’deki tüm meyveleri işleyebilen ve bunlardan konsantre yapabilen lider bir üretici ve ihracatçı konumunda. Daha sonra alınan 4 fabrikasıyla Avustralya, Kanada, Çin ve Uzakdoğu gibi ülkelere ihracat yapılıyor. Meyve suyu ithalat ve ihracatı grubun en önemli sektörlerinden biri olsa da, Akman Holding tarihi boyunca çeşitli sektörlere yatırım yaptı. 2000 yılında tamamlanan Türkiye’nin ilk condominium projesi olan Akman Condominium projesi, içerisinde hastane, alışveriş merkezi, otel ve bugünün modern rezidans anlayışını barındırıyor. 2010 yılında Ankara’da Samm Butik Otel kapılarını açtı. Bugün ise Akman Holding, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışına da yatırımlarını sürdürüyor. Kanada’da Travelodge Otel ile başlayan yatırımla beraber şu anda Sheraton, Marriott ve Holiday Inn otelleri de holdingin bünyesine dahil edildi.
en büyük konut projesi olma özelliğine sahip. Proje, konum olarak Toronto’da çok merkezi bir bölgede bulunuyor. Projemize ülkenin değişik bölgelerinden çok fazla sayıda talep aldık. Özellikle Kanada’da inşaatta İtalyanlar’ın ön planda olduklarını düşündüğümüzde bir Türk yatırımcının bölgede oluşan talebe cevap vermekte büyük bir başarı göstermesi önemli ve gurur verici bir gelişme. Bu durum, Türk inşaat ve müteahhitlik sektörü için de büyük bir anlam ifade ediyor. Proje, yatırımcılar için büyük fırsatlar sunuyor. Kanada’da yabancılar mortgage kredisini yüzde 65 alabiliyor. Ödemenin yüzde 35’ini ise peşin yapıyorlar. Ayrıca kira
garantisi de verilebiliyor. Aylık bin 400 dolar kira getirisi bulunuyor. Kanada’da Türkler’e yatırım yapma imkanı ve şartları çok uygun. Uzun vadeli mortgage olanakları, kira garantisi gibi avantajlarının yanı sıra burada yatırım yapmak Kanada’da oturma ve vatandaşlık yolunu da açabilir. Kanada vatandaşlığı isteyenler burada daire alarak bir taşla iki kuş vurabilecek.”
“BAŞARININ SIRRI BOŞLUĞU YAKALAYIP YATIRIM YAPMAK” İş dünyasında bugüne kadar önemli başarılara imza attınız. İş hayatınızda yakaladığınız başarıyı neye borçlusunuz, başarınızın sırrını açıklar mısınız? İş hayatında başarıyı yakalayabilmenin sırrı piyasada henüz olmayan bir boşluğu yakalayıp, oraya yatırım yapmaktır. Eğer o boşluk çoktan başka birileri tarafından farkedilmiş ve pazar payı çoktan ele geçirilmiş ise, o zaman o alanda başarı yakalamanız zorlaşacaktır. Bu boşluğu yakalamanın yolu her zaman ileri görüşlü ve yenilikçi bir bakış açısıyla iş hayatına bakmaktan geçiyor.
TORONTO’NUN EN BÜYÜK KONUT PROJESİ Kanada Toronto’da gerçekleştirdiğiniz ‘The Kennedy Condominiums’ projesi hakkında bilgi verir misiniz? SAMM Developments olarak Toronto’da hayata geçirdiğimiz ‘The Kennedy Condominiums’ projesi, 600 milyon dolar gibi dev bir yatırım tutarıyla Toronto’nun
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 12 7
KAPAK KONUĞU “2016 YILINI VERİMLİ GEÇİRDİK” Holding olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, faaliyet gösterdiğiniz sektörlerde büyüme oranınızı paylaşır mısınız? 2016 yılı hedeflerinize ulaştınız mı? Holding olarak 2016 yılını verimli geçirdik. Kanada’daki otel yatırımlarımızın getirisi büyük önem taşıyor. 2016 yılında Toronto’nun en büyük inşaat projesine imza attık. 600 milyon dolar değerindeki projede 4 blok ve bin 320 daire olacak. Projenin ilk fazında Türkiye için ayırdığımız dairelerin çoğu ise Ekim ayında satıldı. Holding olarak 2017 yılına yönelik büyüme ve yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? 2017 yılında hedefimiz Toronto’daki projemizin diğer binalarını da aynı hızla satabilmek. Şu an karşı karşıya olduğumuz yoğun konut talebi de bunun gerçekleşeceği yönünde gözüküyor.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nasıl bir eğitim gördünüz, iş hayatına ne zaman başladınız? Ankara’da doğup büyüdüm. Lisede Robert Kolej’de yatılı okudum. Üniversitede ise İngiltere’de Manchester Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’ne kabul edildim. Almanya’da Data
Processing Masteri yaptım. 1981 yılında Türkiye’ye döndüm ve 1 yıl boyunca bir şirkette çalıştım. Daha sonra da kendi işimi kurdum ve meyve suyu ticaretine başladım. 1982 yılında Türkiye’nin ilk meyve suyu ihracatını Amerika’ya ben yaptım.
Uyguladığınız ‘yönetim’ ve ‘sürdürülebilir büyüme’ stratejilerinizin şirketinizin büyümesine olan yansımalarını özetler misiniz? Akman Holding, meyve suyu, sağlık, film, otomotiv ve otel dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde yatırım yapmıştır. Bunları doğru zamanda, belirli riskler alarak getiriye dönüştürmüştür. Sürdürebilir büyüme doğrultusunda her yatırımının arkasında bir B planı oluşturmuştur.
“MEYVE SUYUNDA AR-GE VE İNOVASYON ÇOK ÖNEMLİ” Ar-Ge ve inovasyon anlamında yaptığınız çalışmalar nelerdir? Ne kadarlık bütçe ayırıyorsunuz? Özellikle meyve suyu ve konsantre işimizde Ar-Ge ve inovasyon çok önemli bir rol oynuyor. Meyve suyu sektöründe rekabetin hızlı artışı nedeniyle, ürün farklılaştırma stratejisi izleniyor. Bunun için her sene ciddi bir bütçe ayrılıyor.
128 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
KAPAK KONUĞU “GÜNE ERKEN SAATLERDE BAŞLIYORUM” Yoğun çalışan birisi olarak bir iş gününüz nasıl geçiyor, güne nasıl başlıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz? Güne erken saatlerde başlıyorum ve işe başlamadan önce 1 saat koşuyorum. Erkenden işyerime gidiyorum ve gelen mailleri cevaplamakla başlıyorum. Gelen hiçbir maili veya işi ertelemeden hallediyorum. Bu şekilde kafam gün içinde biriken mail ve işlerle yoğun olmuyor ve günün her saatinde konsantre ve verimli bir şekilde çalışabiliyorum. Eve hiçbir zaman iş getirmiyorum ve akşamları ailemle vakit geçiriyorum.
Türkiye ekonomisini değerlendirdiğimizde nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? İş dünyası olarak 2017 yılına yönelik öngörüleriniz nelerdir? Geçtiğimiz yıl ülkemiz açısından birçok trajedilerle dolu bir yıl olarak geçti. Artan belirsizlik ve terör riski gibi faktörler ekonomiyi maalesef olumsuz yönde etkiledi. Bizim bulunduğumuz sektörlerde bir daralma sözkonusu. Akman Holding olarak umuyoruz ki bu yıl ülkemizin üstündeki kara bulutlar yok olacak ve ekonomimiz tekrar hız kazanacak.
Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir? Şimdiki nesil, gelişen teknoloji ve sosyal medya ile çok yönlü bireyler olarak büyüyorlar. Eski kuşaklara göre bilgiye erişebilmeleri çok daha hızlı ve kolay hale geldi. Dolayısıyla çok daha fazla seçenekleri var önlerinde, bu da bazen karar verme aşamasını onlar için zorlaştırabiliyor. Benim tavsiyem onlara sevdikleri bir iş alanı seçip, sabırlı ve disiplinli bir şekilde yol almalarıdır.
Biraz da sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Sosyal sorumluluk projeleri holdingin üzerinde durduğu en öncelikli hedefleri arasında. Bu projelerde özellikle eğitim üzerine olan faaliyetlerimiz, geleceğe yatırım yapmaya ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesidir. Akman, her sene başarılı ve istekli öğrencilere burs imkanı sunuyor. 2007 senesinde ise Eregli’de Selçuk Üniversitesi’ne eğitim fakültesi yapılmıstır.
“HAYATTA EN ÖNEMLİ VARLIĞIM AİLEM” Hobileriniz var mı? Kültürel ve sanatsal faaliyetlere vakit ayırabiliyor musunuz? Hangi kitapları okuyor, ne tür filmler izliyorsunuz? Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz? Robert Kolej’de okurken müzik klübünün başkanıydım. O zamanlardan beri piyano çalıyorum, özellikle Türk Sanat Müziğini çok seviyorum. Üniversite yıllarımda kayak yapmaya başladım ve geçtiğimiz yıllarda Kanada’da Heliskiing yapmaya gittim. Dolayısıyla adrenalin içeren hobileri seviyorum diyebilirim. Kayak dışında haftada yaklaşık 3 defa squash oynuyorum. Ailem hayatımdaki en önemli varlığım. İki kızım ve eşim aile şirketinde çalışıyor, dolayısıyla hem şirkette hem de evde onlarla vakit geçirebilmek beni çok mutlu ediyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 12 9
İLETİŞİM
DIGITAL PLANET SEKTÖRDE LİDER DIgItal Planet CEO’su Şerif Beykoz, “DIgItal Planet olarak şu anda elimizde yaklaşık 5 milyar fatura var. Ayda 70-80 milyon fatura çekiyoruz. Bu da bizi sektörde liderlik pozisyonuna getiriyor” dedi.
D
igital Planet olarak iş dünyasına sunduğunuz inovatif çözümlerden bahseder
misiniz? Digital Planet, e-fatura dünyasının önde gelen ilk şirketlerinden bir tanesi. Zaten e-fatura kavramını Türkiye’ye tanıtan ve gelişmesine katkı veren şirketiz. E-fatura mevzuatı yokken bile Türkiye’de 2013’ten önce Digital Planet, e-fatura basıyordu. O zamanlar e-fatura mecburi değildi, Ama biz hem doğaya katkısı olması hem kolaylık olması hem de maliyetleri çok ciddi düşürmesi açısından e-faturaya Türk Telekom ile geçmiştik. Türk Telekom’un bütün faturaları o zamanlar e-fatura olarak gidiyordu. Bu da ayda 24-25 milyon fatura anlamına geliyor. Daha sonra mevzuatın çıkmasıyla beraber özel entegratör kavramı ortaya çıktı. Entegratör kavramını da ortaya çıkartan Digital Planet’tir.
Sektörde sahip olduğunuz pazar payınız hakkında bilgi verir misiniz? Digital Planet olarak şu anda elimizde yaklaşık 5 milyar fatura
130 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
var. Bu faturaları yıllardır saklıyoruz. Ayda 70-80 milyon fatura çekiyoruz. Bu da bizi sektörde liderlik pozisyonuna getiriyor. 2016 yılı sonu itibariyle pazarın yüzde 22-23’ünü aldık. Müşteri sayısı bakımından da ilk 5’teyiz. Bu kategoride bu yıl ilk 3’e, ondan sonra da 1’nciliğe oynamayı hedefliyoruz. 2016’da geliştirdiğiniz ‘Cutu’ yazılımı projeniz iş dünyasına neler kazandıracak? Cutu projesi 2016’da lansmanını yaptığımız Ar-Ge projelerimizden en önemlilerinden bir tanesi. Canlı ortamda bilgi gelirken el sürmeden onu alıp içeriğine bakan ve uygun argoritmalardan geçirerek sıkıştırıp saklayan bir kutu. Bu ürünün sektörde bir rakibi yok. Yakında patentini alacağız. Şu anda geliştirme çalışmaları devam ediyor, çok yakında sahada denemelere başlayacağız. Ürünü aşama aşama geliştirmeyi hedefliyoruz.
Digital Planet olarak yeni yatırım hedefleriniz nelerdir? Özellikle dijitalleşme alanında neler yapmayı planlıyorsunuz? E-dönüşüm konusuna odaklanmış durumdayız. E-fatura, e-arşiv, e-defter işini tamamen bitirdik. E-irsaliye, e-ihracat faturaları çıkartıyor, onları yakından takip ediyoruz. Kişiselleştirilmiş doküman yönetimi işini de yapıyoruz. Katma değerli yeni ürünlerimiz mevcut. PO diye bir ödeme sistemi geliştiriyoruz. Ödeme sistemini kolaylaştırıcı bir ürün. Faktoring ile ilgili ürünümüzün Ar-Ge ve üretim çalışmaları devam ediyor. Bunun yanında bütün e-dönüşümle ilgili projelerde rahatlıkla yer alabileceğimizi düşünüyoruz. Digital Planet olarak Türkiye’de e-dönüşüm dünyasında hem iş hem de teknoloji anlamında kesinlikle vazgeçilmez bir yerimiz olacak.
İLETİŞİM
İş yapış biçimleri köklü bir değişim geçiriyor
İş dünyası, ‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ konusunun neresinde yer alıyor? Her geçen gün daha da akıllanan bir dünyada yaşıyoruz. Akıllı arabalardan, akıllı evlere ve buzdolaplarına, akıllı telefonlardan fabrikalara kadar pek çok alanda artık gelişmiş yapay zekâlardan ve akıllı otomasyonlardan sıkça bahsedilen bir dönem içerisindeyiz. İş dünyasının her noktasında bir veri devrimi yaşanırken bu kadar fazla veriyi ölçekli ve hızlı biçimde değerlendirmek şirketlerin en büyük önceliği haline geldi. Bugün büyük veriyi iyi analiz eden, bulut ve mobil çözümleri güvenli şekilde sunan firmalar ise gerçekten bugün herkesin konuştuğu başarılara imza atıyorlar. Bu dijital çağda rekabet etmek için yeniden düşün-
mek gerekiyor. Kendini farklı kılma yollarını arayan işletmeler her yerde, mobil uygulamalar, mobil ödeme, işaretçiler, sanal veya artırılmış gerçeklik ve yapay zekâ gibi ürünlerle müşterileri markalarına dijital olarak bağlayan inovasyonlara yatırım yapıyor. Bununla birlikte, bugün inovasyon olan şey yarın standart haline gelebilir. Markaların uzun vadede fark yaratması artık çalışanlar ve müşterileri ile etkileşim kurup iş yapabilecekleri yeni dijital yöntemleri kullanmak için acele eden bir strateji ile hayata geçebiliyor. Bu dijital geçişle gündeme gelen değişiklik, yalnızca müşterileri değil, kuruluşların bünyesini de köklü şekilde etkiliyor. Günümüzün sürekli değişim yaşanan dünyasında, yeni olan, yeni normal olan haline geliyor.
‘Dijital Dönüşüm’ kavramının lokomotifi kuşkusuz ‘İnovasyon’. İnovasyon konusunda şirketler nasıl bir yol izlemeli? Bu süreçte başarılı olmak için bilgi teknolojilerinin etkin kullanımı; şirket kültürünü dönüştürme; farklı şirketlerle işbirlikleri kurma; tasarım ve müşteri deneyimine önem verme gibi konular ön plana çıkıyor. Teknoloji ilerlemeye devam ettikçe sektörlerin çoğu için engeller yıkılmaya devam ediyor. Geleneksel şirketler, ekosistemde yeni devrim yaratanların benzersiz rekabetiyle karşı karşıya kalıyor. Bu rekabet, özellikle belirli kesimlere yönelik sunulan basit ancak cazip değer önerileriyle birlikte görülüyor. Bu yeni rakipler, aynı zamanda müşterileriyle benzersiz bir ilişki kuruyor. Bu ilişki, cazip değer önerileriyle başlıyor, teknolojiyle etkinleştirili-
IBM Türk Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barel, “Dijital dönüşüm olarak adlandırılan bu süreç içerisinde Türkiye pazarında iş yapış biçimleri köklü bir değişim geçiriyor. Şirketler, küresel rekabette var olmak ve müşteriler tarafından tercih edilmek için kişiselleştirilmiş çözüm ve ürünler elde etmek için önemli adımlar atıyor” dedi.
yor ve son olarak tasarım yoluyla kullanılıyor. Bu nedenle inovasyon konusunda tasarım, ürün ve teknoloji kullanımı açısından temel unsur, herhangi bir öneri için ise kalıcılık etkeni haline geliyor. Günümüzde bir marka, estetiğini ve özelliklerini uygun bir tasarımla taçlandırmadan varlığını sürdüremiyor. Tasarım, markanın benimsenmesi ve kalıcı olması açısından büyük önem taşıyor.
‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ ile iş dünyası nasıl şekillenecek? Bu temel yapı, iş dünyasının hizmetlerine nasıl yansıyacak? Dijital dönüşüm olarak adlandırılan bu süreç içerisinde Türkiye pazarında iş yapış biçimleri köklü bir değişim geçiriyor. Şirketler, küresel rekabette var olmak ve müşteriler tarafından tercih edilmek için kişiselleştirilmiş çözüm ve ürünler elde etmek için önemli adımlar atıyor. Her bireyin dijital dünyada bir iz, yani bir “veri” bırakması gibi, artık nesneler de dijital dünyanın parçası oluyor. Nesnelerin İnterneti diye isimlendirdiğimiz bu süreçte de birçok veri oluşuyor. Doğal kaynakların işlenmesi nasıl onlara değer katıyorsa, verilerin de işlenmesi gerekiyor ve ham verilerin iş için anlamlı bir bilgiye dönüşmesi gerekiyor.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 13 1
İLETİŞİM
TURKCELL’DEN REKABETÇİ ÇÖZÜMLER Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayşem Ertopuz, “Turkcell olarak birçok alanda inovatif ürünlerimiz ve servislerimizle küresel ölçekte rekabet eden çözümler geliştiriyoruz” dedi.
‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ ile iş dünyası nasıl şekillenecek? Bu temel yapı, iş dünyasının hizmetlerine nasıl yansıyacak? Artık içerisinde yaşadığımız dünyanın tamamı mobil hale geliyor. İnsanlardan sonra cihazlar da birbirleri ile konuşmaya başladı. Milyarlarca cihazın birbiri ile konuşacağı bu değişim süreci kaçınılmaz olarak sektörleri de dönüştürecek. Dolayısı ile böyle bir dünyaya hazır olmamız gerekiyor. Bu değişimin
sanayi ile birleşmesini ise Endüstri 4.0 olarak değerlendirebiliriz. İlk olarak 2011 yılında konuşulmaya başlanan Endüstri 4.0 ile temel olarak bilişim teknolojilerinin endüstride yoğun olarak kullanılması temeline dayanıyor. Dünyada Endüstri 4.0 ile birlikte AR-GE ve inovasyon tarafındaki anlayışında değişmeye başladığını görüyoruz. Eskiden şirketler AR-GE çalışmalarını daha fazla kendileri yapmaya çalışıyordu. Şimdi ise yeni geliştirilen teknolojilerde daha fazla
işbirliklerine gidildiğini söyleyebiliriz. Teknoloji, sanayi ve akademik bilgi ile bir araya geliyor. Artık bir ürünü fiziksel olarak üretmeden önce sanal ortamda üretip, yaşanacak sorunları önceden görerek sıfır hata ile üretime geçilebiliyor. Teknolojiyi kullanmadan herhangi bir alanda inovatif bir çözümün ortaya çıkması artık neredeyse mümkün değil. O nedenle Endüstri 4.0 ile üretim araçları ve üretim şekli değişirken, AR-GE çalışmalarının yapılma şekli de değişiyor diyebiliriz.
larda dünyada inovasyonun lokomotifinin mobil teknolojiler olması dikkat çekiyor. Bu nedenle Turkcell olarak inovasyonun bizim için çok daha özel bir anlamı var. Her geçen gün biraz daha mobil hale gelen dünyamızda BiP, TV+, fizy, lifebox gibi dijital ürün ve servislerimizin de yarattığı ivme ile 2018 yılına kadar dünyada toplam 100 milyon müşteriye hizmet veren bir şirket haline gelmek ilk hedefimiz. 2020 yılında ise dünyada 5G teknolojilerini hem geliştiren hem de kullanmaya başlayan şirketlerden biri olmayı amaçlıyoruz.
İş dünyası, ‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ konusunun neresinde yer alıyor? Türkiye’nin 2023 hedeflerine, 500 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşması için inovasyonun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın en büyük şirketlerinin hep inovatif bir fikirden yola çıkarak kurulduğunu ve o fikirleri uygulamaya geçirerek güçlenip büyüdüğünü görüyoruz. Yine son yıl-
132 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
‘Dijital Dönüşüm’ kavramının lokomotifi kuşkusuz ‘İnovasyon’. İnovasyon konusunda şirketler nasıl bir izlemeli? Turkcell olarak birçok alanda inovatif ürünlerimiz ve servislerimizle küresel ölçekte rekabet eden çözümler geliştiriyoruz. Örneğin BiP’te 1 yıldan daha uzun zamandır sunduğumuz görüntülü ve sesli arama özelliği, birçok platforma BiP’ten daha sonra eklendi. Yine fizy’nin çevrimdışı müzik dinleme özelliği, TV+ platformumuzun buluta kayıt ve yayını 12 saat geriye sarabilme gibi yıllardır sunduğumuz yenilikler rakiplerimiz tarafından henüz yeni deneniyor diyebiliriz. Aynı şekilde şebeke tarafında da ilkleri yapmaya devam ediyoruz. Son olarak NGMN çatısı altında yürüttüğümüz 5G çalışmalarında da uluslararası alanda gerçekleştirilecek saha testlerini Turkcell’in yönetmesine karar verildi. Yine 5G’de Türkiye’nin ilk hız testini biz yaptık ve 24,7 Gbps hıza ulaştık. Teknolojiyi tamamen sosyal bir amaç için kullandığımız Merhaba Umut projesi kapsamında mültecilerin ülkemize entegrasyonunu kolaylaştırmak amacı ile ihtiyaç duyabilecekleri bilgilere dijital eğitim yeteneklerini de kullanarak ulaşmalarını sağlıyoruz.
İLETİŞİM
DİJİTAL TEKNOLOJİLER FARK YARATIYOR MT Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Satış Grup Başkanı Abdullah Sancak, “Üretimden pazarlamaya, hizmet sektöründen operasyona kadar birçok iş kolunda dijital teknolojiler fark yaratıyor” dedi. İş dünyası, ‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ konusunun neresinde yer alıyor? Bu noktada dünya oldukça hızlı ilerliyor. Son 10 yılda dünyanın en köklü en gelenekselci dediğimiz şirketleri dahi bu anlamdaki tabularını yıktı. Üretimden pazarlamaya, hizmet sektöründen operasyona kadar birçok iş kolunda dijital teknolojiler fark yaratıyor. Hem ülkemiz şirketleri hem de global dünya şirketleri dijitalleşmenin neresinde dediğimizde ise bize göre değişimin, dönüşümün tam merkezinde yer alıyor. Üstelik bunu sadece teknoloji olarak da düşünmemek gerekiyor. Ürün, süreç
yönetimi, müşteri yönetimi birçok alanda katma değer sağlıyor. Dijital Dönüşüm’ kavramının lokomotifi kuşkusuz ‘İnovasyon’. İnovasyon konusunda şirketler nasıl bir yol izlemeli? Her şirket gerek ürün alanında gerekse yönetim alanında elbette kendi inovasyon çalışmalarını yapıp dijital dönüşüm adına katma değerli buluşlara imza atabilir. Bu her şirketin arzuladığı fakat maalesef ki her şirketin yeterince kaynak ayıramadığı bir alan. Bu nedenle her şirket kendi inovatif süreçlerini ortaya koyabileceği gibi, kabul görmüş genel geçer dönüşümleri de iş modellerine entegre edebilirler. Önemli olan dönüşüme ayak uydurabilmek. ‘Dijital İnovasyon ve Dönüşüm’ ile iş dünyası nasıl şekillenecek? Bu temel yapı, iş dünyasının hizmetlerine nasıl yansıyacak? Bu dönüşüm sayesinde şekillenmeye başladık bile. Ancak bu yeterli mi ya da yeterince hızlı mı derseniz maalesef değil. Dijitalleşme ihtiyacı ülkemizde en üst seviyedeyken şirketler
buna aynı ölçüde yanıt veremeyebiliyor. Bu süreci bütünleşik olarak değerlendirmek gerekiyor. Öncelikle dijital stratejiyi şirketimizin kurumsal stratejisi haline getirmek gerekiyor, ardından bu stratejimiz doğrultusunda dijitalleştirilebilecek (yani gerektiğinde ölçülebilecek) ürün ve hizmetler ile tüketicinin karşısına çıkmamız ve son olarak bu hizmet ve ürünleri operasyonel olarak yetkinleştirmek gerekiyor. Bunun işimize yansımasında ise kısa vadede değişimin sonuçlarını göreceğimizden emin olabilirsiniz. Bu dönüşümü orta ve uzun vadede değerlendirdiğimizde ise ölçülebilir ve denetlenebilir müşteri deneyimi, yeni nesil ürün ve hizmetler ve çok önemli olan efektif kullanılan şirket kaynaklarına ulaşmak demek. Bu altını çizdiğim nokta satış ve ödeme sistemlerinde dünyaya öncülük ettiğimiz MT Bilgi Teknolojileri şirketimizde birebir yaşanmış ve yansımaları bizzat hem bizler hem de çözüm ortaklarımız tarafından gözlenmiştir. Dünyada ilk defa geliştirilen ve üretimi gerçekleştirilen Yazar Kasa ve POS cihazının bir arada olduğu VERA Delta Yeni Nesil ödeme cihazları fintech alanında dijital dönüşümün de öncüsü olmayı başarmıştır.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 13 3
İLETİŞİM
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ, “KOBİ’lerin ihtiyaçlarını öğrenmelerini sağlayan Dijitalleşme Endeksi araştırmamız, Türkiye’de büyükten küçüğe tüm işletmelerin hızla değişen pazar koşullarına adapte olmasına yardımcı olmayı hedefliyor. Yarına Hazırım girişimimizle de şirketlere dijital dönüşümlerini gerçekleştirebilmeleri için ihtiyaç duyacakları ‘dijital formülü’ sunuyoruz” dedi.
KOBİ’LERE DİJİTAL FORMÜL KOBİ’lere yönelik sunduğunuz tarifeler hangi paketlerden oluşuyor, kısaca anlatır mısınız? KOBİ’lerimiz Vodafone Red Business tarifelerimizle; aylık 25 GB’ye kadar çeşitlenen Internet içerikleri, 3 bin dakika konuşma/SMS ile birlikte yurtdışında her ay 7 güne kadar ücretsiz iletişim kurma imkanına kavuşuyor. Diğer yandan, tüm Vodafone’lular ve sabit hatlar ile sınırsız konuşabilen Red Business abonelerimiz, tarifelerindeki her yöne dakikalarla 23 ülkedeki ev, cep ve iş telefonlarını ek ücret ödemeden yurtiçini arar gibi arayabiliyor. Tarifelerinin Her Şey Dahil Pasaport özelliği sayesinde ise 51 ülkede aynen Türkiye’deymiş gibi konuşabiliyor, mesajlaşabiliyor ve internete girebiliyor. Ayrıca Vodafone Red Business abonelerimiz, tüketimlerine göre otomatik tanımlanan aşım paketlerinden de yararlanabiliyor. Vodafone’un yurtiçi kullanıma sunduğu yeni ‘500 MB Tekrarlayan Aşım Paketi’nden, yenilenen Vodafone Red Business tarifelerinde bulunan tüm kurumsal abonelerimiz yararlanabiliyor. KOBİ tarifelerinizde hangi kriterleri baz alıyorsunuz? KOBİ tarifelerinizde KOBİ’ler ne gibi avantajları yakalama şansına sahip oluyorlar? Çok hızlı bir şekilde değişen günümüz iş dünyasında, işlerini büyütmek ve başarılarını sürdürmek isteyen KOBİ’lerin yeni iş yapış teknikleri geliştirmeleri gerekiyor. Eskiden müşterilerini sürekli takip etmeleri gerekmezken şimdi sürekli bir iletişim içinde olma ihtiyacı duyuyorlar. Hızla değişen ve rekabetin arttığı bu dünyada KOBİ’lerin büyük
134 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
firmalardan farklı olarak kaynakları kısıtlı ve sürekli yeni yatırım yapacak güçleri yok. Dolayısıyla, ellerindeki kaynaklarla verimliliklerini artırarak 1 değil 2 üretmeleri gerekiyor. Bu noktada işletmelerin operasyonel süreçlerini kolaylaştırarak hız kazanmaları için dijitalleşme kritik bir önem taşıyor. Dijitalleşme ile KOBİ’lerin verimliliği artıyor ve rekabetçilikte büyük avantaj elde ediyorlar. Diğer bir önemli konu da KOBİ’lerin ihtiyaçlarını daha net belirleyebilmeleri. KOBİ’lerin ihtiyaçlarını öğrenmelerini sağlayan Dijitalleşme Endeksi araştırmamız, Türkiye’de büyükten küçüğe tüm işletmelerin hızla değişen pazar koşullarına adapte olmasına yardımcı olmayı hedefliyor. Yarına Hazırım ekibimiz tarafından gerçekleştirilen şirket ziyaretleriyle firmaya özel danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu süreçte, ilgili şirketin profiline ve ihtiyacına göre kişiselleştirdiğimiz soru formuyla dijital durum ve ihtiyaç analizini yaparak Dijitalleşme Endeksini belirledikten sonra bu endeksi yükseltmek için kullanılabilecek teknoloji çözümleri ile ilgili bilgi sağlıyoruz. Yarına Hazırım girişimimizle şirketlere Dijital Dönüşümlerini gerçekleştirebilmeleri için ihtiyaç duyacakları “dijital formülü” sunuyoruz. KOBİ’lere yönelik indirim ve kampanyalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Vodafone Red Business sadece iletişim ihtiyacına yönelik tarifelerden oluşan bir platform değil. İletişim dışı faydalarıyla da işletmelerin hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Buna göre abonelerimiz, VIP havaalanı transfer hizmeti ile İstanbul, İzmir (Çeşme dahil), Ankara ve Bodrum içinde diledikleri bir nokta arasında ya da Dalaman-Fethiye (İztuzu, Hillside dahil), Dalaman-Göcek (Sarıgerme dahil) ve Dalaman-Dalyan (Köyceğiz dahil) rotalarında havaalanı ulaşımlarını özel şoförlü araçlarla çok uygun fiyatlara gerçekleştirebiliyor. Vodafone Red Business abonelerimiz, İstanbul Sabiha Gökçen (İç ve Dış Hatlar) ile İstanbul Atatürk (İç ve Dış Hatlar), Ankara Esenboğa (İç Hatlar), İzmir Adnan Menderes (İç Hatlar) ve Bodrum Milas (İç Hatlar) Havalimanları’ndaki TAV Fast Track noktalarında hızlı geçiş hizmetinden ücretsiz faydalanabiliyor.
İLETİŞİM
EVİNİZİN BEKÇİSİ OLALIM... Mresco Türkiye olarak sunduğunuz gayrimenkul çözümlerinizden kısaca bahseder misiniz? Yatırımcımızın istek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak onların yaşam alanlarını, yaşam kalitelerini yükseltiyoruz. Önceliğimiz yatırımcımızın rahatlığı ve aileleriyle birlikte yaşayabilecekleri güvenli ve konforlu yaşam alanları üretmek. Ayrıca projelerimizde geliştirmiş olduğumuz yenilikçi sistemlerimizle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyoruz. “Evinizin Bekçisi Olalım” diyerek onların hayatlarına birçok kolaylık sağlıyoruz. Murabahat Yatırım Fonu olarak Türkiye yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Fonun büyüklüğü ne durumda? Körfez sermayesinin Türkiye’ye ilgisi ne düzeyde gerçekleşiyor? Kuveyt merkezli Murabahat Real Estate Solutions, 1.3 milyar dolar portföy büyüklüğüne ve 600’a yakın çalışana sahip. Bu portföy, Türkiye haricinde Mısır’da, Mekke’de ve Kuveyt’te bulunuyor. Grubumuzun Türkiye’deki yatırımları dışında, Şharm el Şeyh ve Kuveyt’te tatil köyleri, Suudi Arabistan, Mısır, BAE de ofisleri var. Gayrimenkuldeki en büyük yatırımımız Mekke’deki Hajar (Hacer) Tower. Murabahat Real Estate Solutions, Türkiye
pazarına 2008’de Mresco Türkiye ile girdi ve Hacer Tower dairelerinin satışıyla tanındı. Hacer Tower kuleleri müşterilerinin Umre ve Hac ibadetini yerine getirmelerini sağlamak üzere konumlandırılmış durumda. Satışa çıktığı ilk haftada 500’ü aşkın talep aldı. Şu anda sadece Türkiye’de bin adet satışı geçtik. 20 milyon dolar civarında satış yaptık. Çok ilgi oldu. Hedef kitlemiz her yıl Umre’ye gidenler. Kabe’ye en yakın tesis olması sebebiyle Kabe’ye yürüyerek geçilebiliyor. Rezidansı Mövenpick Grubu işletiyor. 5 yıldızlı otel konforu sağlanıyor. Ayrıca bir Avrupa ülkesinde de yeni bir yatırımı gerçekleştirmek üzereyiz. Grubumuzun gayrimenkul dışında, perakende, gıda ve IT sektörlerinde yatırımları var. Şirketimiz ayrıca Türkiye’de farklı yatırım dallarına da ilgi duyuyor, bu bağlamda 2015 yılında 3 Öğün Yemek şirketinin yüzde 50 hissesini alarak gıda sektöründe de hizmet vermeye başladı. Mresco Türkiye olarak 2017 yılına yönelik yatırım hedeflerinizi paylaşır mısınız? Türkiye pazarına gayrimenkul yatırımları ile önemli bir adım atmış olan Mresco, bu alanda kazanmış olduğu marka tanınırlığı ve özellikle kullanıcı-
Mresco Türkiye Ceo’su Oya Zingal, “Önceliğimiz yatırımcımızın rahatlığı ve aileleriyle birlikte yaşayabilecekleri güvenli ve konforlu yaşam alanları üretmek. ‘Evinizin Bekçisi Olalım’ diyerek onların hayatlarına katacak birçok kolaylık sağlıyoruz. Dönemsel kiralama sistemimizle yatırımlarına değer kazandırıyoruz” dedi. lardan almış olduğu çok değerli geri beslemeler sonucu farklı alanlarda da yatırım arayışlarına başlamıştı. Bu girişimlerin ilk ürünü 3 Öğün Firması ile ortaklık olmuştur. Yemek sektörü oldukça kaliteli ve titiz çalışılması gereken, çok geniş yelpazeye sahip bir hizmet alanı. Önümüzdeki yıllarda bu alanda sadece yüksek nitelikleri ile sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayabilen
firmalar ayakta kalabilecek. Uzun zamandan beri takip ettiğimiz, hızla gelişen yatırımların önemli bir kolu olan sektörlerde de2017 yılında yer alarak önemli yatırımların arkasında olmak istiyoruz. Konut ve otelcilik sektörüne bizim için yeni olacak yeni bir yaklaşım getireceğiz. Denizcilik, maden ve tarım sektörüne yatırım yapma hedeflerimiz var.
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 13 5
HABER
BİR DEVRİN BAŞLANGICI ‘KAREKODLU ÇEK’ ‘Karekodlu Çek Sistemi’ nasıl işliyor ve bu sistemin getirdiği avantajlar nelerdir? Karekodlu Çek Sistemi sayesinde tıpkı bankalar gibi çek kabul eden taraflar da çeki keşide eden kişi veya şirketin geçmiş çek ödeme performansını izleyebiliyor. Bu yolla çeki kabul edip etmeme kararını kişinin çek ödeme alışkanlıklarına bağlı olarak verebiliyor. Araştırmalarımız karşılıksız çek keşide eden kişilerin yüzde 80’inin geçmiş 1 yılda en az 1 kere karşılıksız çek keşide ettiğini gösteriyor. Sistemi kullanmak isteyenlerin akıllı cep telefonlarına Findeks Mobil Uygulaması’nı indirmesi gerekiyor. Bu uygulamayı indirip, tamamen ücretsiz bir şekilde Findeks üyeliği tamamlandıktan sonra, çekin üzerindeki karekod uygulama aracılığı ile okutularak keşidecinin çek geçmişine erişilebiliyor. Ayrıca bu aşamada çekin hangi bankaya ait olduğu, çek keşidecisinin kimlik bilgileri ve çek numarası da karekodlu çek aracılığı ile kullanıcının karşısına getirilerek çek üzerinde sahtecilik amaçlı tahrifat olup olmadığının kontrolü de sağlanabiliyor. Bunlarla birlikte çek tahsil edilmiş veya tahsilat ya da teminat amacıyla bir bankaya verilmişse bu konuda da raporu alan kişi bilgilendirilerek ikiz çek sahteciliği için kısmi bir koruma sağlanmış oluyor. Karekodlu Çek Sistemi’nin hayatımızda neleri değiştirdiğinden bahseder misiniz? Karekodlu Çek Sistemi ticari hayatımızda bir devrin başlangıcı
136 •
w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix
Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, “Karekodlu Çek SİSTEMİ ticari hayatımızda bir devrin başlangıcı oldu. Artık tüm çeklerin üzerinde bir karekod olacak. Karekod, bu çekin Findeks sistemine yani kanundaki tanımıyla Karekodlu Çek Okutma ve Bilgi Paylaşım Sistemi’ne kayıt edilmesine imkan verecek” dedi.
oldu. Nitekim artık tüm çeklerin üzerinde bir karekod olacak. Karekod, bu çekin Findeks sistemine yani kanundaki tanımıyla Karekodlu Çek Okutma ve Bilgi Paylaşım Sistemi’ne kayıt edilmesine imkan verecek. Üzerinde karekod olan çek, Findeks Mobil Uygulamasına okutulduğunda herhangi bir onaya gerek olmaksızın çek keşidecisinin çek geçmişi görüntülenerek çek kabul veya red kararı verilebilecek. Bu yönüyle bakıldığında artık çekleri kabul ederken
çek araştırması yapmaya ihtiyaç kalmayacak. Ayrıca çek keşidecisi açısından da bilgiler raporlanacağı için keşide etmiş olduğu çekleri ödüyor olmasının önemi daha da artacak. Diğer yandan Karekodlu Çek Sistemi riski azaltırken yeni satış imkanlarını da gündeme getirecek. Yani önceden tanışmadıkları için çekle ticaret yapamayan tarafların birbirine olan güveni sağlanabilecek. Karekodlu Çek’in ücreti ne kadar olacak? Karekodlu Çek Raporu’nun fiyatı sadece 60 kuruş olarak belirlendi. Arkası yazılan bir çekin tutarının ortalama 29 bin TL olduğu düşünüldüğünde sadece 60 kuruşa oluşabilecek büyük maddi zararlardan korunmak mümkün hale geliyor.
Findeks olarak yeni projelerinizden kısaca bahseder misiniz? Yeni yatırımlarınız neler olacak? Kredi Kayıt Bürosu’nun finansal hizmet platformu Findeks, reel sektörün tüm alacak riskini etkin yönetebilmesi için hazırlanmış ve bu amaca yönelik olarak yeni ürün ve hizmetlerle geliştirilmeye devam ediyor. KKB olarak Findeks markası ile bankacılık sektöründeki tecrübelerimizi reel sektöre aktarmaya ve bunlara yönelik çözüm ve servisleri reel sektörün hizmetine sunmaya devam edeceğiz.
KADIN GİRİŞİMCİLER
KADINLAR DAHA AKTİF CESUR VE KARARLI 1K Kimya CEO’su Kimyager Sevginar Baştekin, “Kadınlar iş hayatında artık daha aktif, daha cesur ve daha kararlı. İstemek başarmanın yarısı derler. Günümüzde kadınlar artık ne istediğini çok iyi biliyor. Bu da iş hayatındaki başarılı kadınların sayısını artıracaktır diye düşünüyorum. Çünkü istiyoruz, yapmak için cesaret ediyoruz ve başarıyoruz” diyor.
H
edef kitlesi kadın olmasına rağmen erkeklerin egemen olduğu ev bakım ve temizlik sektörüne 200’den fazla formül kazandırdınız. Kadın girişimci olarak ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bu zorlukları nasıl aştınız? Birincilikle kazandığım İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nden 1988 yılında mezun oldum. Profesyonel iş hayatına özel sektörde biyokimya ala-
138 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
nında başladım. Bu esnada diagnostik üretimi ile ilgili Almanya’da eğitim gördüm. 2000 yılında ArGe’sini, tasarımlarını ve üretimini kendi yaptığım ürünlerle temizlik sektörüne adım attım. İş hayatında her alanda olduğu gibi bu sektörde de erkeklerin hakimiyeti var ne yazık ki. 1K Kimya’yı ve kendi formüle ettiğim ürünleri diğerlerinden farklı kılan şey de benim bir kadın olarak, özellikle kadınların sorunlarını iyi tanımam ve onlara bekledikleri çözümü sunmam. İş hayatında kadın olmak zorken, bir kadın girşimci olmak çok daha zor. Ancak, azimle, çok çalışarak ve kendinize inanarak bunları aşıyorsunuz. Ben de herşeye rağmen yola devam diyerek, başarıya odaklanarak hedefine ulaşmış kadın girişimcilerden biriyim.
1K Kimya’yı kurarak ‘HighGenic’ markası ile geliştirdiğiniz yeni ürünle Akıllı Temizlik konusunda Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyorsunuz. Ürün ne gibi yenilikler getiriyor, sektöre neler kazandıracak? HighGenic ile bayanların temizlik çilesine son verecek, daha az yorulmalarını ve kendilerine vakit ayırmalarını sağlayacak bir formül geliştirmek için çok uzun zamandır çalışıyorum. Çünkü evin temizliği ve düzeninden sorumlu bir bayan olarak hepimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyorum. Biz çalışan kadınlar hafta sonu dinlenmek isterken, sabahın erken saatlerinde temizlik görevi ile güne başlarız. Kendiniz için vakit kalsın istersiniz ama o vakti bir türlü yetiremezsiniz. Bir kadın olarak keyif alarak ve kolayca hemen bitirebileceğim temizliği hayal ettim hep. Kirleri, tozları, mikropları hayatımızdan temelli
KADIN GİRİŞİMCİLER
çıkaramayız belki ama istediğimiz zaman onları uzaklaştırmanın en yeni metotlarını keşfedebiliriz diye düşündüm. Ve yıllardır üzerinde çalıştığım formülü sonunda buldum. Aslında keşfettiğim “akıllı temizlik” metoduydu. Akıllı temizlik yani kalıcı ve pratik temizlik. Bunun için de sadece gerektiğinde temizlik yapmak üzere kullanılacak çok amaçlı tek bir ürüne ihtiyaç vardı. HighGenic Slikonlu Temizleyici, kadınların kendine vakit ayırabilmesi için akıllı temizliği öğreten bir formül. Banyo/mutfak yüzeylerinden cam yüzeylere, çelik, metal, ankastre ürünlerden mobilyalara, kristal ve cam avizelerden araçlara varıncaya kadar çok birçok farklı alanda kullanılabilen Highgenic Silikonlu Temizleyici, uygulandığı tüm yüzeylerde uzun süreli temizlik ve maksimum koruma sağlıyor. Özellikle cam yüzeylerde, yağmur ve su damlalarının kaymasını sağlayarak su lekelerini önlüyor. Ayrıca antistatik özelliğiyle de yüzeylerden tozu itiyor ve tozlanmayı
geciktiriyor. Böylece daha sık temizlik yapmaya gerek kalmıyor, temizleyicilerden tasarruf ediliyor.
“2016 BİZİM İÇİN SIÇRAMA YILI OLDU” 1K Kimya olarak 2016 yılında üretim ve büyüme anlamında nasıl bir performans sergilediniz? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2017 hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
“GÜNÜMÜZDE KADINLAR NE İSTEDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYOR” Kadın girişimci olarak iş dünyasında kadınların sayısını yeterli görüyor musunuz? Kendi işini kurmak isteyen kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir? Kadın olduğunuzda iş yaşamında, işin getirdiği bazı
2016 bizim için sıçrama yılı oldu. 2015 yılı üretim kapasitemiz 4 bin ton/yıl. Üretim adedi olarak da 3 milyon ürün/adet (şişe) civarındaydı. 2016 yılında üretimimiz bir önceki yıla göre 3 kat artış gösterdi. 2016 yılında 12 bin ton/yıl yani yaklaşık 10 milyon şişe üretim gerçekleştirdik. 1K Kimya’nın 2016 yılı cirosu ise bir önceki yıla göre yüzde 204’lük büyüme ile 21,5 milyon TL’ye ulaştı. Bu yıl, 2017 yılı için yapacağımız makine ve ekipman yatırımımız ile yaklaşık yüzde 40-50’lik bir kapasite ve üretim artışı planladık. Hedefimiz Türkiye’deki bütün kadınların bu ürünü kullanmasını sağlamak, tüm evlere girmek ve kadınlara akıllı temizliği anlatmak. Temizlikte çok fonksiyonlu hepsi bir arada ürünlere çok inanıyorum. Pazar da artık buraya doğru gidiyor. Toz deterjan inişte, sıvıların ise yükselişte diyebiliriz. 1K Kimya olarak bu yılı yüzde 204’lük bir ciro artışı ile kapatacağız. Biz, olmayan bir kategori oluşturduğumuz için bu kategorinin yüzde 95’ine sahibiz. Şu anda bu kategoride, en çok satış noktasına sahip markayız.
zorluklarla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Bu zorlukların nedeni ise çoğunlukla erkek egemen kültürün hâkimiyetinden kaynaklanıyor. Özellikle kurumsal kültürün eşitlikçi, cinsiyet ayrımı yapmayan bir temele oturmadığı şirketlerde bu sorunu daha çok yaşayabiliyorsunuz. Benim
gözlemlediğim kadınlar iş hayatında artık daha aktif, daha cesur ve daha kararlı. İstemek başarmanın yarısı derler. Günümüzde kadınlar artık ne istediğini çok iyi biliyor. Bu da iş hayatındaki başarılı kadınların sayısını artıracaktır diye düşünüyorum. Çünkü istiyoruz, yapmak için cesaret ediyoruz ve başarıyoruz…
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 13 9
HABER: SİNAN SAYGI FİNANS
2017’DE HANGİ ENSTRÜMAN
KAZANDIRACAK? 2016, piyasalarda dalgalanmaların yoğun yaşandığı bir yıl oldu. Peki 2017 yılında piyasalar nasıl bir seyir izleyecek? Dolar, Euro ve altının 2017 yılındaki seyri ne olacak? Türkiye ekonomisi nasıl bir gelişim arz edecek? Bu konularda uzman görüşlerine yer verdik.
140 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
FİNANS
ALTIN 2017’NİN KAZANANI OLMAYA ADAY
TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN 2017 DAHA ZOR GEÇECEK
2016 yılında tahmin edilmesi güç birçok gelişmeyle körüklenen küresel belirsizlik ortamı, korkak risk sermayesini Türkiye’nin de içinde bulunduğu Gelişmekte Olan Piyasalar’dan uzaklaştırdı ve güvenli limanlara çıpaladı. 2017’nin ilk aylarından projeksiyon yaptığımda, yatırımcının gözünü korkutan küresel ve yerel sorunların halen canlı olduğunu görüyorum. Bu nedenle, TCMB ve hükümet politikaları ile dönemsel gevşemeleri takip etsek bile Dolar’da 3,50 üzerini ve Euro’da 3,70 üzerini yeni normal olarak kabul edebiliriz. Bu seviyeler yeniden görülür ise yatırımcılarımıza fırsatlar doğurabilir. Borsamız ise Dolar bazında ucuz kalmanın ve bazı sektörlere verilen vergi teşviklerinin avantajlarıyla yıl içerisinde yeni rekor seviyeleri test edebilir. Piyasalar, reel ekonomimizden de destek alırsa yıl içerisinde 92.000-95.000 bandı izlenebilir. Altın ise güvenli liman özelliği ile yılın kazananı olmaya aday. Portföyünde gram altın bulunduran yatırımcılarımız geçen sene gibi bu seneyi de yüksek kazançlarla kapatabilir. Gram altında, 150 TL bölgesinin üzerinde kalıcılık sağlanır ise yıl sonu için 155 TL seviyesini rahatlıkla konuşabiliriz.
Gelmiş olduğumuz son noktada yaklaşan referandum süreci ile beraber yukarı yönlü hareketlerin devam etmesini bekliyoruz. Yakından takip ettiğimiz 3,7550 seviyesinin geçilmesi ile beraber 3,8060 ve 3,8330’un test edilmesi beklenebilir. İyimser havanın devam etmesi ile birlikte 3,67 seviyesinin altına geçmesini bekleyebiliriz. Doların değer kaybetmesine ve ABD10 yıllık tahvil fiyatlarına bağlı olarak hareket eden altının ons fiyatında takip edilecek nokta 1248 ve 1253 olacaktır ama kırılma için 1273 seviyesinin takip edilmesi gerekiyor. Küresel piyasalardaki gelişmelerin odağında devam edecek olan Türkiye ekonomisi için 2017 yılının biraz daha zor geçeceğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl turizm sektöründeki gerilemenin bu yıl da devam etmesini beklemekteyiz. Açıklanan teşvik paketleri ile reel sektörün canlanması ile beraber yıl sonuna doğru bir toparlanma görebiliriz. İstihdamın artırılması ekonomik büyüme açısından önemli bir faktör olmaya devam etmektedir.
Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan
Integral Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal
2017’DE EKONOMİDE ÖNEMLİ YOL AYRIMI; REFERANDUM Yatırımcılar risk ve getiri tercihlerine göre işlemlerine devam edecek. Burada genel trendden ayrılmamakta yarar var. Küresel piyasalarda dolar değer görürken, Altın ise net bir biçimde alçalan trendde. Yatırımın bana göre altın kuralı şudur; açtığınız işlemden ziyade, pozisyonu nereden açtığınız. Bu yüzden trend ile birlikte seviyeleri de takip etmekte yarar var. 2017 yılı ekonomisinde önemli bir yol ayrımı; 16 Nisan’da yapılacak referandum. Referanduma kadar olan süreçte reel sektöre olan teşvikler devam edebilir. Hükümet bu hususta vergilendirme konusuna yoğunlaşmalıdır. Türkiye ekonomisi genç nüfus, kuvvetli harcama dinamiklerine dayanıyor. Hem işverenin yükü azaltılıp, gençlere kademede daha çok yer verilmeli, hem de vergiden arındırılan harcanabilir gelirin miktarı artırılmalı ki tüketim hızı kaybolmamalı. Diğer bir husus da reel sektörün döviz borcunu yönetme bilincinin kazandırılması ve sermaye araçlarının tanıtımının doğru yapılarak reel sektörün talep ettiği likiditeyi ucuz yollarla sağlamasına katkıda bulunulması.
Investaz Yatırım Uzmanlığı Birim Müdürü Mehmet Arın
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 14 1
FİNANS
YAPISAL REFORMLARA ÖNCELİK VERİLMELİ Ocak ayının ikinci yarısında başlayan ve ay sonunda ivmelenen BIST100 endeksinde yükseliş bu hızda giderse yılsonu beklentilerde güncelleme gerekecek. Yılın geri kalanında BIST100’deki hareketin gelişen ülke piyasalarına para akışı ile doğru orantılı olacağını tahmin ediyoruz. Altına gelince, yılın ilk yarısında Avrupa’da siyaset, Amerika’da Trump politikalarına ilişkin belirsizlik ile beslenen piyasa bu dönemde 2017 zirvesini görebilir. Gram altın için Dolar/TL destekli yükseliş ile daha iyi bir performans bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) Ocak ayı ortasından itibaren TL likiditeyi sıkılaştırma yönünde attığı adımlar döviz kurlarında volatiliteyi aşağı çekti. Yılın ilk çeyreği çift haneli rakamlara ulaşması beklenen enflasyon, TCMB’nin sıkı para politikasını artırarak sürdürmesi anlamına geliyor. Hükümet kanadına gelince, sektör özelinde teşvikler ve vergi indirimleri ile ekonomiye can suyu gayreti var. Daha uzun vadeli ve kalıcı iyileşme için yapısal reformlara öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. XTB Araştırma Müdürü Arzu Toktay
2017’DE 37 MİLYAR USD CARİ AÇIK BEKLİYORUZ Türkiye referandum sürecine giriyor. Dolayısıyla iç piyasalarda önemli bir kar realizasyonu olabilir. Yabancının olaya nasıl baktığına bağlı; sanki seçimin sonrası belirsizliğin kalkması kriteri bakımından daha olumlu olacak gibi. Süreç sırasında ise kar realizasyonları ve pozisyon azaltmnalar etkili olacaktır. Dolar/TL açısından ise şunu söyleyebiliriz; TL’de önümüzdeki döneme ya-
yılacak bir değer kazanımı beklemiyoruz. Öte yandan; USD de muhtemelen istikrarsız seyredecek, ancak kurun yükselme olasılığı daha yüksek. Altında da yukarı yönlü eğilimin risk algısı nedeniyle canlı kalacağı öngörüsünde bulunabiliriz. 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrasında oluşan negatif yatırım ortamının etkilerini tam olarak atamadık, üstelik not indirimleri de bu durumu biraz daha kötüleştirdi. Terör ve jeopolitik risk unsurunun yanında siyasal sistem ve
2017’DE REFORMLAR HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVREYE GİRMELİ
Işık FX Başanalisti Gizmen Nalbantlı
142 •
2016 hem yurtiçinde hem de küresel anlamda piyasalar açısından zor bir yıl oldu. 2017 yılı 2016’dan çok farklı olmayacak. Doların küresel piyasalarda değer kaybetmesi ve Merkez Bankası’nın adımları ile kurda 3.55 bölgesine kadar geri çekilme gö-
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
Anayasa ile ilgili belirsizlikler iyi bir görüntü çizilememesine neden oluyorlar. Bunlara OHAL koşulları-
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan
nın ortadan kalkmaması ve para politikalarının etkinliğinin tartışılmasını da ekleyebiliriz. Enflasyondaki yukarı riskleri sadece kur geçişkenliği oluşturmuyor; vergi artışları, fiyat ayarlamaları ve Merkez Bankası politika metnine giren petroldeki yükseliş ilave olarak enflasyondaki yukarı yönlü harekete katkılayacaklar. 2017’de yükselen petrol, artan ithalat faturası ve ihracattaki toparlanmanın yetersiz kalmasıyla 2017’de 37 milyar USD cari açık bekliyoruz.
rüldü. Bu bölgeden yeniden alımların geldiğini görüyoruz. DTH’larda 11 milyar dolarlık bir artış var. Kurda FED’in yapacağı faiz artışları ile daha yüksek seviyeler görme ihtimalimiz oldukça yüksek. 2017 yılında reformların hızlı bir şekilde devreye girmesi gerekiyor. Özellikle işsizlik ciddi bir sorun olabilir. Yeni istihdam alanları açılmalı. Ekonomik aktivitedeki zayıflama son dönemde tüketici ve ekonomik güven endekslerine yansımış durumda. Güvenlik alanlarındaki endişeleri giderip turizm sektörünü canlandırmalıyız. Yabancı yatırımcı ve doğrudan yatırımları artırarak, Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirmeliyiz. En önemlisi ise; geçici çözümlerden çok kalıcı çözümlere yönelmeli, üretimle büyüme modeline geçmeliyiz.
FİNANS
144 •
w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix
FİNANS
Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr
• 14 5