Hizmetix Kasım 2016 by Demircan Medya

GÜNDEM

Doğu ve Güneydoğu’ya sosyal destek müjdesi Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Güneydoğu Anadolu Projesi ve Doğu Anadolu Projesi kapsamında 2017’den itibaren özellikle sosyal ağırlıklı projelere ağırlık verileceğini bildirdi.

alkınma Bakanı Lütfi Elvan, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) ile bölge kalkınmasına bugüne kadar çok önemli katkı sağlandığını söy-

ledi. Özellikle GAP çerçevesinde bugüne kadar ağırlıklı olarak fiziki ve küçük ölçekli yatırımlara destek verme yaklaşımının benimsendiğine işaret eden Elvan, “Sosyal projelere çok fazla ağırlık verilmemişti ama yeni dönemde, 2017’den itibaren DAP ve GAP idarelerimiz, özellikle sosyal ağırlıklı projelere ağırlık verecek” değerlendirmesinde bulundu.

8 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

“İNSAN YETİŞTİRMEYE AĞIRLIK VERECEĞİZ” Bu çerçevede kadınlara ve gençlere yönelik projelere ağırlık verileceğini bildiren Elvan, şöyle devam etti: “Gençlerin nitelikli vasıflı hale getirilmesi, bunların istihdamına yönelik çalışmalarımız olacak. Kadınlarımıza yönelik programlarımız olacak. Öte yandan kırsal alana yönelik GAP ve DAP idarelerimizde talep edilen hususlar söz konusu oluyor. Bunlara yönelik desteklerimiz de devam edecek. Gayet iyi çalışıyorlar. Önümüzdeki yıldan itibaren sosyal konulara biraz daha fazla ağırlık vereceğiz. İnsan yetiştirmeye daha fazla ağırlık vereceğiz.”

EDİTÖR

CEO’LARLA YATIRIM SOHBETLERİ

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Turgut Tahnal

15 Temmuz’da yapılan hain darbenin ekonomi üzerindeki kötü etkilerinin atlatılmaya çalışıldığı ve bunun da büyük bir oranda başarıldığı bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik veriler bunu en az zararla atlatabileceğimizin sinyallerini veriyor. Böylesi bir ‘kriz’ ortamında holdinglerin ve şirketlerin yatırımlarına devam ettiklerini görüyoruz. Holdinglerin CEO’ları, krizde yatırımlara devam ettiklerini ve 2017 yılında da yatırımları sürdüreceklerini belirtiyorlar.

KOBİ’LERE İHRACAT KREDİLERİ Finans bölümümüzün bu ayki dosya konusunu bankaların KOBİ’lere sunduğu ihracat kredileri oluşturuyor. Bankaların işlerini büyütmek isteyen ve ihracata yönelmeyi hedefleyen KOBİ’lere sundukları kredi hizmetlerine, KOBİ kredilerinde bankalar arası yaşanan rekabete, KOBİ’lere sunulan ihracat paketlerine yer verdik sayfalarımızda.

KAPAK KONUĞU; CEY GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ AVCI ‘Kapak Konuğu’ olarak Kasım sayımızda Cey Group Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı’nın başarı öyküsünü oku-

yabilirsiniz. Ali Avcı, 2014’ten bu yana Türkiye’de yatırımların azaldığı bir ortamda, Ceynak olarak yatırımlara devam ettiklerini söyleyerek, “Bana göre en iyi yatırım kriz dönemlerinde yapılan yatırım. Ambarlı’da büyük bir depolama ve konteyner terminali yapıyoruz. Tamamen kendi özkaynaklarımızla yaptığımız terminal, 52 bin metrekare alanda kurulu olacak ve 2016’da tamamlanacak. Ceynak olarak artık lisanslı depoculuğa başlıyoruz. İlk projenin ihalesini aldık. Adana Ceyhan’da 100 bin tonluk silo aldık, onun çalışmalarını yürütüyoruz. 2017’nin Haziran ayında bitirip bunu Toprak Mahsülleri Ofisi ve Türk çiftçisine teslim edeceğiz. Türkiye’nin en büyük lisanslı depoculuğunu yapacağız” diyor.

DİJİTALLEŞMENİN ÖDEME SİSTEMLERİNE ETKİSİ Dünya giderek dijitalleşiyor, iş dünyası da bundan nasibini fazlasıyla alıyor. Yeni nesil ödeme sistemlerinde dijitalleşmenin varlığını fazlasıyla hissetmeye başladık. İletişim bölümümüzün dosya konusunu bu ay dijitalleşmenin ödeme sistemlerine olan etkilerine ayırdık. Dijitalleşmenin ödeme sistemlerini nasıl etkilediğine, ödeme sistemlerinde dijitalleşmenin sahip olduğu paya ve ödeme sistemlerini hangi gelişmelerin beklediğine yer verdik. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle…

Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal

REKLAM MÜDÜRÜ Yusuf Sezigen

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal

REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Sinan Saygı haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal

10 •

ABONE SORUMLUSU Meryem Demirok

abone@demircanmedya.com.tr

İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan KATKIDA BULUNANLAR Atilla Yıldıztekin Taner Berksoy Osman Arolat

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr

Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

İÇİNDEKİLER

126

SABANCI’DA HEDEF; LİDERLİĞİ KORUMAK

MÜSİAD BAŞKANI NAİL OLPAK: TÜRKİYE NORMALLEŞMELİ

26 EKONOMİ

78 OTOMOTİV

EKONOMİYE YÖN VEREN PROJELER: 3. HAVALİMANI

RENAULT MAİS GENEL MÜDÜRÜ BERK ÇAĞDAŞ:

30 FİNANS

131 LOJİSTİK

HEDEFİMİZ HER ZAMAN BİRİNCİLİK

KOBİ’LERE İHRACAT KREDİLERİ

LOJİSTİK ÖZEL BÖLÜMÜ

36 AVM

134 KAPAK KONUĞU

AYD BAŞKANI HULUSİ BELGÜ:

CEY GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ AVCI: KRİZDE YATIRIMA ODAKLANDIK

AVM VE PERAKENDE BİRLİKTE BÜYÜYOR

12 •

“FİNTECH YATIRIMLARI 8 KAT ARTTI”

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

176

DÜNYANIN SAYILI KÖPRÜLERİ ARASINDA

MAKALE

Deniz Gökçe

Enflasyonda düşüş devam ediyor Ekim ayında enflasyon beklentilerden iyi geldi. Tüketici fiyatları aylık yüzde 1,4 oranında arttı ve bu oran geçen yılın aynı ayındaki yüzde 1,6’dan düşük olduğu için yıllık enflasyondaki düşüş devam etti. Temmuz sonunda yüzde 8,8’e kadar yükselmiş olan yıllık enflasyon yüzde 7,2’ye kadar geriledi. TÜFE’nin detaylarına baktığımızda enflasyondaki düşüşün büyük oranda konut, sağlık ve eğitim gibi nispeten endekste payı az olan gruplardan geldiğini görüyoruz. Ayrıca, enflasyon endeksinde en yüksek paya sahip olan gıda fiyatlarında aslında yükseliş olmasına rağmen yıllık genel enflasyonun düşüyor olması sevindirici. Ancak, gerek döviz kurlarında gerekse petrol fiyatlarının etkisiyle ulaştırma sektöründe enflasyondaki düşüşü destekleyici bir görünüm yok.

14 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

Bu yılın başında yıllık bazda yüzde 12 civarında artan gıda fiyatlarında enflasyon oranı eylül ayında yüzde 4,2’ye kadar gerilemişti. Ekim ayında kısmi bir yükselişle yüzde 5,2’ye yükselen gıda fiyatlarının yıllık enflasyona katkısı da 1,0 puandan 1,2 puana yükselmiş. Benzer şekilde ulaştırma grubu fiyatlarındaki yıllık artış oranı da yüzde 7,5’ten yüzde 8,2’ye yükselince bu grubun enflasyona katkısı da 1,1 puandan 1,2’ye yükselmiş. Aşağıda yıllık enflasyona katkıları özetledik: Eylül ve ekim aylarında enflasyondaki genel tabloda çok değişiklik yok. Ancak enflasyonun hâlâ arzulanan seviyelerin ve uzun dönemli hedef olan yüzde 5 seviyesinin oldukça üstünde olduğu gözden kaçmamalı. Her ne kadar son aylarda enflasyonun düşüş trendinde olması olumlu olsa da, gerek gıda sektöründeki dalgalanmalar, gerekse TL’nin değerindeki oynamalar enflasyonda istikrarlı ve kalıcı bir düşüşe potansiyel engel teşkil ediyor. Nitekim döviz fiyatlarının doğrudan etkilediği üretici fiyatlarına ve çekirdek enflasyon göstergelerine baktığımızda ekim ayında olumsuz sinyalleri de gözden kaçırmamak gerek. ÜFE’de yıllık enflasyon 1,8’den 2,8’e yükselirken Merkez Bankası tarafından yakından takip edilen ve başlıca gıda, tütün, enerji, alkollü içecekler ve altın fiyatlarını hariç tutan H ve I endekslerinde yıllık enflasyon yeniden yüzde 8’in üzerine çıktı. Yıl sonu açısından değerlendirdiğimizde, kasım ve aralık aylarında çok büyük sürprizler yaşanmazsa, enflasyon yüzde 7-8 aralığında yılı tamamlayacak. Dışsal şoklar nedeniyle döviz kurlarının dalgalanmaya meyilli olması ve son dönemde petrol fiyatlarındaki olası artış, cari açıktaki yeniden yükseliş belirtileri de Merkez Bankası’nı para politikasında zorlayacak. Ancak, enflasyondaki düşüşün kasım ve aralık ayında da devam etmesi faizleri düşürmek için bir miktar rahatlama getirebilir.

KARİYER

Altınbaş Holding’in yeni CEO’su Mehmet Sait Kayahan Altınbaş Holding’in İcra Kurulu Başkanlığı (CEO) görevine, uzun yıllar finans ve teknoloji alanında başarılı çalışmalarda bulunan Mehmet Sait Kayahan atandı. Altınbaş Holding, Mehmet Sait Kayahan ile istikrarlı büyümesini sürdürecek.

Altınbaş Holding istikrarlı büyümesini sürdürmeyi planlıyor. 1976’da Tarsus Amerikan Lisesi’ni bitirmesinin ardından 1981 yılında Iowa Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Mehmet Sait Kayahan, aynı üniversitede 1981 ve 1982 yılları arasında inşaat mühendisliği diploması da aldı. İş yaşamına 1983 yılında Ankara Temelsu Mühendislik bünyesinde Tasarım Mühendisi olarak başlayan Kayahan, 1986 yılında kredi pazarlama yetkilisi unvanıyla

ü cevherat, finans, enerji, lojistik ve eğitim alanlarında Türkiye’nin en büyük kuruluşları arasında yer alan Altınbaş Holding’in İcra Kurulu Başkanlığı (CEO) görevine uzun yıllar finans ve teknoloji alanında başarılı çalışmalara imza atan Mehmet Sait Kayahan atandı. 19 Ekim 2016 itibariyle İcra Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Mehmet Sait Kayahan ile

16 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Interbank’ta görev yaptı. İki yıl sürdürdüğü bu görevin ardından kariyerine yine bankacılık sektöründe devam etti. Türk Merchant Bank’ta Görevli Yönetim Kurulu Üyesi olarak 8 yıl boyunca görev yaptı. 1997-1999 arasında Bitlis Holding’de Murahhas Aza olarak sürdürdüğü çalışmalarının ardından bir yıl süreyle Medya Holding’in Finansman Koordinatörlüğü’nü üstlendi. Kayahan, 2001-2010 yılları arasında Turkcell iştiraki olan Turktell Bilişim Servisleri şirketinde Yö-

netim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. 2004 yılından 2016 Eylül ayına kadar Türkiye’nin en büyük ve ilk şans oyunları platformu Bilyoner.com’un Genel Müdürlüğü’nü yürüttü. 2000 yılından bu yana İcra Kurulu Başkanlığı görevini yürüten ve Altınbaş Holding’in büyümesinde önemli bir role sahip olan Cengiz Biçer ise gelecek dönemde Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapmaya devam edecek.

EKONOMİ

ENFLASYON BEKLENTİLERİN ALTINDA yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,44, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,23, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,16 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,89 artış gerçekleşti.

AYLIK EN YÜKSEK ARTIŞ GİYİMDE

Enflasyon, ekim ayında piyasa beklentilerinin altında geldi. Tüketici fiyatlarında yüzde 1.44 artış yaşanırken, yıllık enflasyon yüzde 7.28'den yüzde 7.16'ya geriledi. Tüketici Fiyatları Endeksi'nde (TÜFE) ekim ayında medyan bazında 1.62 artış bekleniyordu. Öte yandan çekirdek enflasyonda yüzde 7,04 artış yaşanırken; ekim ayında gıda enflasyonu yüzde 5,2 oldu. TÜİK verilerine göre TÜFE’de (2003=100) 2016

Ana harcama grupları itibariyle 2016 yılı Ekim ayında endekste yer alan gruplardan ulaştırmada yüzde 2, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,76, lokanta ve otellerde yüzde 0,70 ve ev eşyasında yüzde 0,59 artış gerçekleşti.

AYLIK EN FAZLA DÜŞÜŞ EĞLENCE VE KÜLTÜRDE Ana harcama grupları itibariyle 2016 yılı Ekim ayında endekste yer alan gruplardan konutta yüzde 0,24, haberleşmede yüzde 0,06 ve alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,01 düşüş gerçekleşti.

Dış ticaret açığı 4.36 milyar dolar Dış ticaret açığı eylül ayında piyasa beklentisinin hafif altında yüzde 14,1 artarak 4 milyar 362 milyon dolara yükseldi. Analistler eylülde 4,4 milyar dolar 'açık' bekliyordu. Bu arada ağustos verisi 4.69 milyar dolardan 4.76 milyar dolara yukarı yönlü revize edildi. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2016 yılı Eylül ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 5,6 azalarak 10 milyar 935 milyon dolar, ithalat yüzde 0,7 azalarak 15 milyar 296 milyon dolar olarak gerçekleşti.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACAT YÜZDE 0,4 ARTTI Avrupa Birliği’nin (AB-28) ihracattaki payı 2015 Eylül ayında yüzde 47,1 iken, 2016 Eylül ayında yüzde 50,2 oldu. AB’ye yapılan ihracat, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 0,4 artarak 5 milyar 484 milyon dolar olarak gerçekleşti.

EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKE ALMANYA Almanya'ya yapılan ihracat 2016 Eylül ayında 1 milyar 137 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla İngiltere (784 milyon dolar), İtalya (653 milyon dolar) ve Irak (575 milyon dolar) takip etti.

İTHALATTA İLK SIRAYI ÇİN ALDI Çin'den yapılan ithalat, 2016 yılı Eylül ayında 2 milyar 221 milyon dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya (1 milyar 668 milyon dolar), Rusya (1 milyar 47 milyon dolar) ve İtalya (699 milyon dolar) izledi.

18 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

MAKALE

Taner Berksoy

Sıkışmak

ürkiye ekonomisi dışarıdan ve içeriden gelen belirsizliklerin sıkıştırması altında yol almaya çalışıyor. Sıkışma belirsizlik ve risk üretiyor. Artan risk algısı iktisadi kararlara yansıyor. Kararlar yeni fiyat oluşumlarına yol açıyor. Yeni fiyatlar baskı ve sıkışmanın somut olarak hissedilmesine neden oluyor. Bu süreç yeni belirsizlikler üretiyor. Baskı ve sıkışma artıyor. Ekonomi bu döngüyü kırıp yeni bir gelişme rayına kayamıyor. Sıkışmanın yoğunlaşmasında dış etkenler önemli bir rol oynuyor. Dışarıdan gelen etkilerin başında kuşkusuz güneyimizdeki çatışma ortamının yansımaları geliyor. Bu ortama hakim olan iklimi savaş iklimi olarak tanımlamak yanlış olmaz. Bölgede çatışmalar önceki senelerde de vardı. Ama hem çatışmanın boyutları bu kadar büyümemişti hem de biz çatışmalara biraz daha mesafeli duruyorduk. Bu sene işin boyutları değişti. Son durumda Türkiye bölgede üç savaş yürütüyor gibi bir görüntü çıktı ortaya. Türkiye Suriye cephesinde kendi sınırlarını beladan uzak tutma niyetiyle bir sıcak çatışmanın ortağı haline geldi. Irak ikinci bir cephe olarak daha yeni devreye girdi. Henüz belki yoğun bir sıcak bir çatışma yok

20 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

ama iklim o yöne dönüyor izlenimi yayılıyor. Dışarıdaki üçüncü etken de DAİŞ ile yürütülen çatışma. Bu bağlamdaki çatışmaların tırmanıp ısınması da yeni sayılır. Önceki yıllarda DAİŞ’in konumu daha dostane tasvirlerle hikaye ediliyordu. Şimdi bu söylem koyu bir savaş yandaşlığına dönmüş durumda. Bu etkenlerin bileşkesi Türkiye’yi nereye gideceği ne zaman biteceği belli olmayan bölgesel çatışmalarda aktif ve savaşan bir taraf haline getiriyor. Doğal olarak bu konum belirsizlik üretiyor ve ekonomiyi sıkıştırıyor. Belirsizlik üreten etkenler sadece dışarıdan gelmiyor. Türkiye içeride de sıcak çatışmalara konu oluyor. Bunların başında kuşkusuz PKK ve türevlerinden oluşan terör örgütüyle yürütülen mücadele var. Burada da önceki yıllardan farklı bir durum var. PKK ile çatışma o dönemlerde de vardı kuşkusuz. Ama bu günkü kadar sıcak çatışma görüntüsü verdiğini söylemek zor. Hatta bir dönem sanki sorunu müzakere ile aşma çabası var gibiydi. Bu noktadan dönülünce çatışma iklimi var gücüyle etkili olmaya başladı. Güneydoğu illerimize giden yabancı yorumcular ateş gücü altında yıkılan, harabeye dönen yerleşim alanlarına tanık olunca durumu savaş olarak tanımlamakta tereddüt etmiyorlar. Son dönemde içerideki çatışma ortamına yeni bir katılım oldu. FETÖ olarak adlandırılan bir grup son kertede yerleşik düzene karşı silahlı kalkışmaya yeltendi. Bu kalkışmanın sonu çabuk alındı ama sonrası ne zaman biteceği belli olmayan bir av sürecine dönüştü. Bu sürecin nereye gideceği ne zaman tamamlanacağı belli değil. Şimdilik olağan üstü hal düzeni ile adım atılıyor. Bu bile, kendi başına, yeteri derecede belirsizlik üretip, sıkışmayı arttırıyor. Olağanüstü hal sonrasında nasıl bir yol izleneceği de ilave bir belirsizlik kaynağı. Sıkışma sürecinin ileriye taşındığı anlamına geliyor bu. Türkiye ekonomisi bir süredir böyle bir sıkıştırıcı etki altındadır. Yeni bir büyüme eksenine oturmak için öncelikle bu sıkışmanın çözülmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

SÖYLEŞİ

5 KITADA 90

ÜLKEYE İHRACAT... Yiğit Akü AŞ Genel Müdürü Erinç Çetin Miser, yılda 7 milyon adet akü üretim kapasitesine sahip olduklarını belirterek, 5 kıtada 90 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yiğit Akü AŞ Genel Müdürü Erinç Çetin Miser, 35 yılı aşan üretim hayatları boyunca gerçekleştirdikleri Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdikleri inovatif ürünlerle sektörde fark yarattıklarını söyleyerek, “Yiğit Akü, bugün 5 kıtada 90 ülkeye ihracat yapan global bir yapıya sahip. Yıllık 7 milyon adet akü üretim kapasitesine sahip olan firmamız, Türkiye içinde 100 ana bayi ve 6 bin tali bayi ile hizmet veriyor. Dünya akü sektöründe Platin, Tunç, Macpower, Helden, Distalong markalarıyla anılıyor. 40 bin metrekarelik alanda 620 personel ile çalışan kurumumuz, bayilerindeki çalışanları da eklendiğinde Türkiye’de önemli bir istihdam alanı yaratıyor” dedi.

DÜNYA STANDARTLARINDA ÜRETİM Fransa, İspanya, Kanada ve Şili gibi önemli ülkelerin askeri alanlarına akü tedari-

22 •

ği sağladıklarına değinen Miser, her geçen gün geliştirdikleri seçkin ürün yelpazesiyle Avrupa, Amerika, Asya ve diğer bölgelerde de aktif pazar geliştirdiklerini ifade etti. Yiğit Akü olarak dünya standartları ve normlarında hizmet ve üretime sahip olduklarının altını çizen Miser, “Yatırımlarımızda önce insan odaklı olduğumuzu belirtmek isterim. Yiğit Akü çatısı altında görev yapan teknik personellerimiz, uzmanlarımız, mühendislerimizin gelişimini destekleyecek eğitimler ile gündemler oluşturuyoruz. Çevreye duyarlı bir üretim, sürdürülebilir bir nesil için tüm faaliyetlerimizde titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elbette Yiğit Akü için Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımlarımız önemli. Yatırımlarımızı bu yönde planlıyor, kalıcı değerler bırakmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

KENDİ BÜNYELERİNDE AR-GE MERKEZİ’NE SAHİPLER Ar-Ge hizmetlerini yine kendi bünyelerinde Ar-Ge merkezi çatısı altında sürdürdüklerine işaret eden Miser, şöyle devam etti: “Bu çatı; üretimi, Ar-Ge’yi, planlamayı, mühendisliği, insan kaynaklarını ve şirketimizin tüm bilgi birikimini kucaklayan ve geleceğe kavuşturacak olan bir yapı. Şirketimizin sahip olduğu bu yapı sadece kendi yaşam döngüsü için değil, sanayide maliyetleri düşürecek Ar-Ge çalışmalarının hız kazanması hedefleri içinde büyük önem arz ediyor. Yapılan Ar-Ge yatırımlarının sonuç odaklı katkıları hem ürün karlılığı, hem verimlilik hem de maliyet azaltma yönünde faydalar sağlarken, diğer taraftan ‘benzersiz ürün’ ve küresel rekabette firmamızla beraber Türkiye’nin ön plana çıkmasını sağlayacak verilere ulaşmamızı sağlamıştır. Yeni bir ürün için ürünün kavramsal aşamadan ticarileşmeye kadar olan ilerleme sürecinde ürünün mükemmelleşmesi, satış öncesi ve sonrasında en iyi hizmetin sunulması, etkin ve doğru kurgulanmış bir pazarlama stratejisi ile piyasaya sunumu ve bu kavramlara bağlı tüm süreçlerde ihtiyaç duyulabilecek yenilikleri Ar-Ge merkezi çatısı altına yorumluyor ve yine tüm bu alanlarda hizmetler üzerine kurulu olduğunu söyleyebiliriz.”

SÖYLEŞİ

MARKAYA YATIRIM YAPIYORUZ

Korkmaz Mutfak Eşyaları San. ve Tic. AŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI Süleyman Korkmaz, üretim ve markalarına yaptıkları yatırımların her yıl bir önceki yıla göre ortalama yüzde 20 artış gösterdiğini ifade etti.

016 yılında hangi yatırımlara imza attınız? Büyüme hedefinize ulaştınız mı? 2016 yılı satış bütçemiz için bir önceki yıla göre yüzde 25 büyüme hedefi belirlemiştik. Şu anda gerçekleşen veriler bütçemize paralel büyüdüğümüzü gösteriyor, zorlayıcı ekonomik bir konjonktüre rağmen hedefimizi yakalayacağımızı öngörüyoruz. Ar-Ge çalışmaları ve üretimimizde kapasite artırmaya yönelik yatırımlar yaptık.

Büyük ya da küçük hedefi olmayan şirketler, doğru bir yol haritası olmayan işletmeler, gelecekte markalarını konumlandırma hedefi olmayanlar uzun vadede kalıcı olamaz. Üretim ve yönetim altyapımızda uzun yıllar önce yaptığımız yeniden yapılandırma ile bizlere Kurumsal Kaynak Planlama programlarıyla (ERP) sürdürülebilir büyümede istikrarlı bir yol alıyoruz. Üretim ve markamıza yaptığımız yatırımlar her sene bir önceki seneye göre ortalama yüzde 20 artış gösteriyor.

2017 yılında gerek büyüme gerekse yatırım hedefleriniz nelerdir? 2017 yılına dair öngörülerimiz yılsonuna kadar netleşecek. Şu anda Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğumuz yeni fabrikamızda motorlu ürünler üretimi ve yeni yanmaz-yapışmaz kaplama yöntemleriyle üretilmiş pişirme kategorisi ürünlerimize odaklandık.

Türkiye ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuyu yani Türkiye ekonomisindeki son 1 yıllık dalgalanmaları aslında global ekonominin yansıması olarak algılıyoruz. 80 ülkeye ihracat yapan bir marka olarak ekonomideki daralmaların uluslararası sorunlar ile bağlantılı olduğunu görüyoruz. İleride farklı ülkelerin konsorsiyumlarına şahit olacağımızı düşünüyoruz. Her türlü kötü şart altında aslına bakarsanız yine de kendi işimizin en iyisini yapmaya odaklanıyoruz.

Uyguladığınız ‘yönetim’ ve ‘sürdürülebilir büyüme’ stratejilerinizin şirketinizin büyümesine ne gibi yansımaları oluyor?

24 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

MAKALE

Osman Arolat

Nail Olpak: En büyük ihtiyacımız normalleşme İş dünyası temsilcileri son dönemde bir yandan durgunluktan şikayetlerini ortaya koyarlarken, bir yandan da beklentilerini dile getiriyorlar. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, bir grup gazeteciyle düzenlediği sohbet toplantısında, içinde bulunulan durumu değerlendirirken, “En büyük ihtiyacımız normalleşme. Artık 15 Temmuz sendromundan kurtulmalıyız” diyor. Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, yatırım ortamının sekteye uğradığını belirterek, “Yatırım ikliminin iyileştirilmesi önceliğimiz olmalı” düşüncesini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra Olpak kasım ayında yapacakları MÜSİAD Expo Fuarı’nda 700 firmanın ürünlerini sergileyeceğini, kasım sonunda da “Uzay, Uydu ve Teknoloji Günleri”ni gerçekleştireceklerini, bu günlere piyasa değeri 100 milyar doları aşan dünyanın bu alandaki dev şirketlerinin katılacağını açıklayarak, yapacaklarını açıklıyor. Olpak, “EMEA Satellite Operator Association bizimle birlikte ‘Global Satshow’ düzenlemek istediğini bildirdi. Londra’daki uydu günlerinden sonra kendileri gelip görüşmeler yaptılar. Görüşmeler olumlu sonuçlandı. 15 Temmuz sonrası da kararları değişmedi hiçbir iptal olmadı. 29-30 Kasım’da Global Satshow’u Haliç

26 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

Kongre Merkezi’nde düzenliyoruz” açıklamasını yaptı. Bunun yanı sıra 2017 sonu 2018 başında Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve THY ile birlikte Antalya’da bir Air Show planladıklarını, imzasını 11 Temmuz’da attıkları bu işbirliğinin de aynen planlandığı gibi devam ettiğini söyledi. Sohbet sırasında son dönemde MÜSİAD’a üyelik başvurularının ne durumda olduğuna cevap verirken Olpak, “Açıkçası derneğimize ilgi çok arttı. Biz de dikkatli davranıyoruz. Ama biz daha önce de üyelik konusunda çok titiz davrandık. Çünkü bizim, üye sayımızı şuraya çıkaralım, diye bir hedefimiz yok. Ama doğrusunu söylemek gerekirse üye kabulünde olabildiğince frende gidiyoruz. Aklanmak için MÜSİAD’a üye olmaya çalışanların farkındayız. Üyelik için referans lazım. Referans’ın en az iki yıllık MÜSİAD üyesi olması gerekiyor. Ayrıca referanstan, üyelik önerdiği kişiden ‘MÜSİAD’tan ne bekler ve MÜSİAD’a ne verebilir’ diye yazı almasını istiyoruz. Biz de üyelik kabulü oy birliği ile olur. Haklı gerekçeyle bir yönetim kurulu üyemiz bile itiraz etse o dikkate alınır” diyerek yeni üyelik konusunda titizliklerini ortaya koyuyor. Savaş Özaydemir ise dış kaynak kullanan yatırımcıların önlerini görmek istediklerini belirterek, “Yatırım ikliminin iyileşmesi önceliğimiz olmalı. Örneğin Eskişehir’de kurduğumuz yeni gelişme alanları var. Yatırım yapacak beş girişimciyle bağlantı kuruyoruz, zaman içinde dördü vazgeçiyor. İçerideki yatırımcıda durum böyle iken ziyarette bulunan yabancıların da ülkemizde güncel gelişmeler nedeniyle ve kendi ülkelerinin seyahat uyarılarıyla ayaklarını kestiğini görüyoruz. Devletin sanayi yatırımlarına verdiği teşvikler üst düzeyde olduğu için, uzun vadeli plan yapabilen yabancıların daha atak davranacağını düşünüyorum” değerlendirmesini ortaya koyuyor. Özaydemir, Eskişehir’deki enerji açığını gidermek için 50 milyon euro yatırımla, 50 mw gücünde rüzgar enerjisi santralı kurma çalışmalarının tamamlandığını, 6 mw gücünde güneş enerjisi santralı projesinin ise montajının devam ettiğini açıklıyor. Görüldüğü gibi hem Nail Olpak hem de Savaş Özaydemir, yatırımlar ve iş birlikleri konusunda attıkları önemli adımlar olduğunu belirterek, gelişmeler için “normalleşmenin , 15 Temmuz sendromundan kurtulmanın” gerekliliğinin altını çiziyorlar. Kaynak: Dünya

ARAŞTIRMA

Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG, Türkiye’nin de içinde olduğu 46 farklı ülkeden 2 bin 300’ün üzerinde yönetim kurulu üyesiyle, “Etkin Bir Yönetim Kurulu Yaratmak” başlıklı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmayı değerlendiren KPMG Türkiye Denetim Komitesi Enstitüsü Başkanı ve Şirket Ortağı Şirin Soysal, “Türkiye’deki genel düşünceye göre statükocu bir yaklaşım nedeniyle değişime direnç gösterme, etkin yönetim kurulu oluşturulmasına engel oluyor” dedi.

DEĞİŞİME DİRENÇ ETKİN YÖNETİME ENGEL OLUYOR

PMG Denetim Komitesi Enstitüsü çalışmaları çerçevesinde düzenlenen “Etkin Bir Yönetim Kurulu Yaratmak” konulu araştırma, 46 farklı ülkeden 2 bin 300’ün üzerinde yönetim kurulu üyesi ve üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmanın Türkiye bölümünde katılımcılar, statükocu yaklaşımla değişime gösterilen direncin, etkin bir yönetim kurulu oluşturulmasına engel olacağı görüşünde birleşti. Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Denetim Komitesi Enstitüsü Başkanı ve Şirket Ortağı

28 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Şirin Soysal, “Bu araştırma, dünyadaki pek çok yönetim kurulunun, kurul yapısına ilişkin yaklaşımlarını baştan sona yeniden değerlendirdiğini gösteriyor. Artık yönetim kuruluna giriş aşamasından, değerlendirme ve ardıl belirlemeye kadar her şey inceleniyor” ifadesini kullandı. Soysal, “Toplantı odasındaki yetenekleri şirketin stratejisiyle uyumlu hale getirme gerekliliği, pek çok yönetim kurulunu, kurul yapısına ve ardıl planlamasına daha fazla odaklanmaya yöneltiyor. Yönetim kurulundaki yetenekler, yatırımcılar, düzenleyici kurumlar ve medya

ARAŞTIRMA

için de önem taşıyor” dedi. Soysal, RESMİ BİR ARDIL PLANI DEĞİŞİM İÇİN ETKİN YAKLAŞIM ŞART KPMG’nin bu araştırmayı yönetim BULUNMUYOR KPMG araştırmasına göre kurulunun doğru beceri, deneyim ve doğru yönetim kurulu yapısını bakış açılarına sahip üyelerden oluşKPMG araştırmasının sonuç bölüelde etmek için gerekli değişim ması, bunu sağlamak için neyin işe münde en uygun yönetim kurulu yave rotasyon, etkin yaklaşım geyarayıp neyin yaramadığının anlaşıpısının elde edilmesi için ardıl planrektiriyor. Bu konuların uzun labilmesi ve doğru olanın bulunabillamasının önemine vurgu yapılarak vadeli strateji tartışmalarında mesi için gerçekleştirdiğine dikkat çok az sayıda yönetim kurulunun tüm yönetim kurullarının ana çekti. Araştırmada, yüksek perforresmi bir ardıl planı bulunduğuna gündem maddelerini oluşturmamans gösteren yönetim kurulları oluşdikkat çekildi. Araştırmaya katılansı gerekiyor. Güçlü bir yönetim turma konusundaki bazı temel zorluk ların büyük çoğunluğu, resmi bir kurulu ve kurul üyesi değerlenve engellerin tespit edildiğini belirten yönetim kurulu ardıl planının doğru dirme sistemi de çok önemli ve Soysal, “Yönetim kurullarının bu soyönetim kurulu yapısı elde etmek bu konuya yönetim kurullarının runların üstesinden gelmek ve kendiiçin önemli bir mekanizma oldutitizlikle eğilmesi gerekiyor. lerini şirketleri için daha stratejik bir ğunu söylemesine rağmen, genelin noktaya yerleştirmek için atması gereyüzde 31’i Türkiye’den katılanların ken adımlar değerlendirildi. Bu sonuçların ve gözlemle- ise sadece yüzde 12’si resmi bir planın yürürlükte olrin yönetim kurulu yapısı ve ardıl planlaması hakkında duğunu veya gelişim aşamasında olduğunu ifade etti. toplantı odalarında daha sağlam temeller üzerine kurulu tartışmalara olanak tanımasını ve yönetim kurullarının MEKANİZMALAR YETERİ DERECEDE istenilen yere ulaşabilmek için karşılaşacağı zorluklarda ÇALIŞTIRILMIYOR yardımcı olmasını umuyoruz” şeklinde konuştu. Araştırmada yönetim kurulu yapısının en uygun seviyede tutulmasına yardımcı olmak için önemli mekaŞİRKET STRATEJİSİNE UYGUN BİR KURUL OLMALI nizmaların bulunmasına rağmen, bu mekanizmaların KPMG araştırmasının sonuç bölümünde, çoğu yönetim yeteri derecede kullanılmadığı vurgulandı. Buna göre, kurulu için en önemli önceliğin, kuruldaki yetenekleri araştırmaya katılanlar, doğru yönetim kurulu yapısı hem kısa hem de uzun vadede şirket stratejisiyle uyumlu için en etkili mekanizmaların güçlü yönetim kurulu hale getirmek olduğu belirtildi. Anketin Türkiye katılımdeğerlendirmeleri ve resmi ardıl planları olduğunu ıscıları ise yönetim kurulu yapısına bu denli önem verilmerarla vurguladı. Ancak, yukarıda da belirtildiği üzere, siyle ilgili gerekçeler arasında birinci önceliğin yönetim çok az sayıda yönetim kurulunun resmi bir ardıl planı kurulunda bakış açıları ve geçmiş deneyim bakımından bulunuyor. daha fazla çeşitliliğe ihtiyaç duyulması olduğunu belirtti.

YÜKSEK PERFORMANS ÖNÜNDE ENGELLER VAR KPMG araştırmasına göre yüksek performans gösteren bir yönetim kurulu oluşturmanın önünde önemli engeller bulunuyor. Araştırmaya katılanların sıklıkla belirttiği engel “hem genel iş deneyimine hem de şirketin ihtiyaç duyduğu özellikli uzmanlığa sahip yönetim kurulu üyesi bulmak” olarak göze çarpıyor. Yönetim kurulunun geleceğe yönelik yetenek ihtiyaçlarını saptamak ikinci sırada yer alırken, bunu statükocu düşünce yapısı nedeniyle değişime karşı direnç izliyor. Anketin Türkiye katılımcılarına göre ise statükocu bir düşünce yapısı nedeniyle değişime direnç birinci sırada yer alırken, ikinci sırada güçlü bir yönetim kurulu performans değerlendirme sisteminin eksikliği, üçüncü sırada ise soru sormayı ve açık tartışmayı teşvik etmeyen bir yönetim kurulu kültürü geliyor.

TÜRKİYE’DE PERFORMANS DEĞERLENDİRME EKSİKLİĞİ YÜZDE 58 Araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların yaklaşık üçte biri yüksek performans gösteren bir yönetim kurulu oluşturma ve sürdürme yolundaki en önemli engel olarak “güçlü bir yönetim kurulu ve kurul üyesi performans değer-

lendirme sisteminin eksikliği”ni gösterdi. Bu görüşte olanların Türkiye’deki oranı yüzde 58 oldu. Diğer görüş yani “düşük performans gösteren üyelerin değiştirilmesindeki zorluklar”ı en büyük engel olarak görenlerin Türkiye’deki oranı yüzde 29 oldu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 29

EKONOMİYE YÖN VEREN PROJELER

EKONOMİ

Yapımı devam eden ve bittiğinde dünyanın en büyüğü olacak 3. Havalimanı’nın ilk etabı 26 Şubat 2018’de açılacak. 3. Havalimanı’nın ilk pisti de ortaya çıkmaya başladı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK

HAVALİMANI

Yapımı hızla devam eden 3. Havalimanı açıldığında 350’nin üzerinde destinasyonla 250 havayolu şirketine hizmet verecek. 90 milyon yolcu kapasiteli havaalanının inşaatı için şu ana kadar KDV dahil 2,4 milyar Euro’dan fazla harcama gerçekleştirildi.

GÜNDE 2 BİN UÇAK İNİŞ KALKIŞ YAPACAK İlk fazı hizmete açıldığında günde 2 bin uçağın iniş kalkış yapabileceği 3. Havalimanı, 18 bin araç ile Avrupa’nın en büyük otoparkına da sahip olacak. İlk etapta bulunacak kuzey-güney yönündeki iki pistten, 3 bin 750 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğindeki ilkinin asfaltlama işlemine başlandı. 26 Şubat 2018’de ilk etabının açılması hedeflenen havalimanında çalışmalar da hızlandı. Çalışmalar kapsamında ana terminal binası kaba inşaatının yılsonuna kadar bitirilmesi hedeflenirken, diğer etaplardaki çalışmalar da devam ediyor.

30 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

EKONOMİ

TÜRKİYE NORMALLEŞMELİ... 32 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

EKONOMİ

Müstakil

Sanayici ve

İşadamları

Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı

Nail Olpak,

Türkiye’nin en büyük

ihtiyacının

normalleşme olduğunu

söyleyerek,

artık 15 Temmuz sendromundan kurtulmak

gerektiğini kaydetti.

ETÖ ile mücadele edilirken günlük hayatın ve üretimin aksamadan sürmesi gerektiğine işaret eden Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, “Son aylarda hiç konuşmadığımız kadar FETÖ’yü konuştuk. Yazık, ömrümüzden çaldılar. Tabi ki mücadele edilecek ama günlük hayatımızı da sürdürebilmemiz gerekiyor. Biz ilk günden itibaren ‘üretmeye ve büyümeye devam’ dedik. Şimdi de ‘üretmeye ve büyümeye devam’ diyoruz” dedi. Basınla sohbet toplantısında konuşan Nail Olpak, dünyaya 15 Temmuz darbesini anlatmaya çalıştıklarına değinerek, “Türkiye’nin ihtiyacı üretimi büyütmektir. 15 Temmuz’dan kurtularak, o işin sendromundan çıkıp da normalleşmeye en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. ‘Hayat normale döndü’ demek yeterli olmuyor. Bunu yaparak göstermemiz gerekiyor. 15 Temmuz nedeniyle hiçbir faaliyetimizi iptal etmedik. Çalışmalarımızı neredeyse aynen sürdürdük. Hatta burada bir miktar dozu artırma gayreti içinde olduk” diye konuştu.

MÜSİAD EXPO GENİŞLETİLDİ İstanbul’da MÜSİAD Expo Fuarı’nın bu yıl 9-12 Kasım’da gerçekleştirileceğini söyleyen Olpak, “Açılışını Cumhurbaşkanımızın yapacağı fuarda

700 firma ürünlerini sergileyecek. MÜSİAD Expo ile eşzamanlı olarak yüksek teknoloji fuarı 3. High Tech Port MÜSİAD ve 20. Uluslararası İş Forumu (IBF) da düzenlenecek. Fuara yüksek teknolojili, Ar-Ge’ye dayanan ürünler ve firmaların katılımında üyelik aramıyoruz. Tek şart Türkiye’de yerleşik şirket olmak. Geçen yılki fuarımıza 123 ülkeden 7 bin 250 ziyaretçi gelmişti. Bu yıl da yabancı ve yerli pek çok ziyaretçi bekliyoruz. MÜSİAD Fuarı’ndan sonra, Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri’ni gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

“ÜYE KABULÜNDE FRENDE GİDİYORUZ” MÜSİAD’a ilginin çok arttığına işaret eden Olpak, “MÜSİAD olarak çok dikkatli davranıyoruz. Ama biz daha önce de üyelik konusunda son derece titiz davrandık. Çünkü bizim üye sayısını belli bir noktaya çıkaralım diye bir hedefimiz yok. Hedefimiz; üye sayısını değil, etkimizi ve etkinliğimizi artırmak. Ama doğrusunu söylemek gerekirse üye kabulünde olabildiğince frende gidiyoruz. Toplu üyelik almıyoruz. Aklanmak için MÜSİAD’a üye olmaya çalışanlar olduğunun farkındayız. Üyelik için referans şart. Referansta da MÜSİAD’ın en az iki yıllık üyesi olması şartını arıyoruz” dedi.

“11 BİN ÜYEMİZ VAR” MÜSİAD’ın 11 bin üyesinin olduğunu kaydeden Olpak, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 70 şube ve 86 noktadayız. Son 4 yılda 34 noktadan 86 noktaya çıktık. 65 ülkede ise 170 noktaya ulaştık. Bu sayı daha da artacak. Yıl sonuna kadar, Makedonya, Melbourne, Tokyo ve Amsterdam’ı açacağız. 2017 bahara kadar da Azerbaycan, Tiflis, Pakistan, Strasburg, İngiltere, Kazakistan ve Belçika şubeleri devreye girecek. Yurtiçinde de bu yıl sonuna kadar Seydişehir, Karaman ve Batman devreye giriyor. FETÖ ile ilgili olarak derneğimizle ilişkisini kestiğimiz üye sayısı 100’ü bulmamıştır. Orada çok titiz davranıyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 33

FİNANS

DIŞ TİCARETTE ‘ANA BANKA’ HEDEFİ... “FİRMALARIN FİNANSMAN SORUNLARINI ÇÖZÜYORUZ” QNB Finansbank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan, “Toplam kullandırılan banka kaynaklı dış ticaret kredileri içinde ihracatçılara kullandırdığımız kredinin payı yüzde 60’dan fazla. Bu rakamın 2017’de daha da artmasını hedefliyoruz” dedi.

QNB Finansbank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan, dış ticaret işlemi yapan müşterilerinin ihtiyaçlarını ön planda tutarak yenilikçi ürünler sunmak felsefesiyle hareket ettiklerini ifade ederek, “Gerçek ihtiyaca doğru ürün politikamızı ‘doğru ürüne doğru fiyatlandırma’ politikamız ile destekliyor ve müşterilerimizin nakit finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere özellikle ihracat hacimlerini bankamıza yönlendiren firmalara çok cazip faiz oranları sunuyoruz. Bu doğrultuda bu yılın ilk altı ayında banka kaynaklı ihracat kredilerinde hacmimiz yüzde 30’dan fazla büyüdü” dedi. Banka kaynaklı ihracat kredilerinin yanı sıra Eximbank Kredileri ve Merkez Bankası Reeskont Kredisi kullanmak isteyen müşterilerine de bu kaynağın kullanılmasına aracılık ederek destek olduklarına değinen Özkan, “Ayrıca uluslararası ticarette karşılaşılan olası risklere karşı Türk Eximbank AŞ’nin ihracatçı firmalara sunduğu, Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası’na (KVİKS) sahip firmalara alternatif finansman imkanı sağlıyoruz” diye konuştu.

34 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Dış ticaret işlemi yapan tüm müşterilerine on dört bölgede konumlandırdıkları uzman ekipleri ve geniş şube ağı ile birebir danışmanlık hizmeti vermenin yanı sıra teknolojik altyapıları ve deneyimli operasyon kadrolarıyla firmaların tüm finansman sorunlarının çözümüne destek olduklarına işaret eden Özkan, “Finansbank, 2016 yılının Haziran ayında üç kıtada 30’dan fazla ülkede bin 200’ü aşkın şubesi ile faaliyet gösteren, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin lider finansal kuruluşlarından olan Qatar National Bank (QNB) tarafından satın alındı. QNB’nin bankamıza sağladığı geniş muhabir ağı, güçlü sermaye yapısı ve üç kıtada yer alması avantajlarını müşterilerimize sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ayrıca QNB’nin özellikle Ortadoğu ve Afrika’nın finansörü konumunda olma avantajını kullanarak bu bölgede ticari faaliyetlerde bulunan firmaların ana bankası olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“BİRÇOK ELEKTRONİK BANKACILIK ÜRÜNÜNÜ HAYATA GEÇİRDİK” 2016’da dış ticaret işlemlerinde elektronik bankacılığın daha fazla kullanılacağı öngörüsünden hareketle birçok elektronik bankacılık ürününü hayata geçirdikleri bilgisini veren Özkan, şöyle devam etti: “Müşterilerimizin dünyanın her yerinden dış ticaret işlemlerini daha hızlı ve düşük maliyetli gerçekleştirebildikleri ‘Dış Ticaret İnternet Şube Menüsü’, ticareti elektronik ortama taşıyan, riski azaltan ve maliyeti düşüren bir ödeme yöntemi olan ‘BPO (Bank Payment Obligation) Banka Ödeme Yükümlülüğü’ ve şubeye gitmeden hafta içi her gün ödeme yapılabilen ‘SMS ile Gümrük Vergisi Ödeme’ ürünlerimiz bunlardan bazıları.”

FİNANS

YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR... Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, ihracatçılar için ‘yürüyelim arkadaşlar’ sloganıyla geniş kapsamlı bir hamle başlattıklarını ifade etti.

kbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine verdikleri destek kapsamında, ihracatçılar için ‘Yürüyelim Arkadaşlar’ sloganıyla geniş kapsamlı bir hamle başlattıklarını söyleyerek, “Akbank İhracata Destek Hamlesi ile hedefimiz hiç ihracat yapmamış işletmelere de yeni ufuklar açmak ve mevcut ihracat pastasının büyümesine destek olmak” dedi. Ekonomi yönetiminin 2023 yılı için ihracatçı sayısı hedefinin 75 bin olduğuna değinen Oğuz, “Bu hedefe ihracatçı KOBİ’lerin sayısını artırmadan ulaşamayız. Potansiyel ihracatçı 20 bin müşterimizin kapısını çalıp, çaylarını içtik. Daha fazla KOBİ’yi ihracata başlamaları için cesaretlendirmeyi hedefliyoruz. O yüzden bu bizim milli meselemiz, ‘Hep Birlikte Yüreyelim Arkadaşlar’ diyoruz. KOBİ’lerimizin önünde birçok fırsat, arkalarında Akbank var. Dış ticaret operasyonlarının gerçekleştirildiği Akbank Bankacılık Merkezi’nde konusunda uzman, tecrübeli bir ekiple müşteri-

lerimizin tüm dış ticaret işlemlerinde yanında yer alıyoruz” diye konuştu.

“İHRACATÇILARIN YENİ PAZARLARA ULAŞMALARINI SAĞLIYORUZ” 2 bin 500'ü aşkın çok geniş bir uluslararası bankacılık muhabir ağı ile ihracatçıların kolaylıkla yeni pazarlara ulaşmalarını ve işlemlerini avantajlı bir şekilde yapmalarını sağladıklarına işaret eden Oğuz, “Müşterilerimize ihracat kredileri, mal mukabili ihracat kredisi, Exim-

bank kaynaklı ihracat kredileri, ihracat alacak sigortası ürünlerimizi sunuyoruz. Ayrıca likiditelerini ve rekabet güçlerini artırıcı, finansman maliyetini kesin olarak önceden bilmelerini sağlayan İhracat Akreditifi Sigortası ve Forfaiting işlemleri de uyguluyoruz. Yurtdışındaki muhabir faktör kuruluşun alıcı lehine sağladığı kredi limitleri kapsamında satışlarını artıran, etkin tahsilat sistemi ile tahsilatlarının düzenli ve hızlı olmasını sağlayan İhracat Faktoringi hizmetimiz de mevcut. İhracat kredilerinin yanında ithalat ödemelerinde de aktif rol alıyoruz. Bunlara ilave olarak, ihracatçı KOBİ’lerimizin en çok yaptıkları dış ticaret işlemlerini gözönünde bulundurarak onlara özel bir tarife oluşturduk. Bu tarife ile KOBİ’ler bankacılık işlemleri için tek bir sabit ücret ödüyorlar. Yapacakları her işlem için ayrı ücret ödemeyeceklerinden hesaplarını baştan net bir şekilde yapabiliyorlar. Diğer taraftan, mevzuat ile ilgili soruları için de 444 23 23’ü arayarak Dış Ticaret Mevzuat Bankacılık Uygulamaları destek hizmetinden yararlanabiliyorlar. Son olarak, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi-EDU ile KOBİ’lerin ihracat konusundaki bilgi ve becerilerini artırarak sürdürülebilir büyümelerine destek olmak amacıyla ‘Akbank İhracat Akademisi’ni hayata geçirdik” şeklinde konuştu.

“AKBANK İHRACAT AKADEMİSİ’Nİ OLUŞTURDUK” KOBİ’ler için ‘Akbank İhracat Akademisi’ni oluşturduklarını belirten Oğuz, ‘Akbank İhracat Akademisi’ sertifika programını Bursa, Konya, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirdiklerini ve bu süreçte program katılımcılarından son derece olumlu geri dönüşler aldıklarını sözlerine ekledi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 35

FİNANS

DIŞ TİCARETTE YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER... Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, ithalat ve ihracat yapan müşterilere özel, onların dış ticaret işlemlerinin sağlıklı ilerlemesi ve ihtiyaçlarını en doğru çözümlerle karşılayabilmek adına yurtiçi ve yurt dışındaki yaygın şube ağıyla en iyi hizmeti sunmaya devam ettiklerini kaydetti.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, müşterilerin doğru yatırım kararları alabilmelerine ve iş yapma süreçlerinde pratik çözümler üretmelerine yardımcı olabilmek için, onlara finansal ürün ve hizmetlerle destek olmanın yanı sıra çözüm ortakları gibi hareket etmeye özen gösterdiklerini söyledi. 125 ülkeden yaklaşık bin 450 banka ve finans kuruluşundan oluşan yaygın muhabir ağıyla dış ticaret işlemlerinin önemli bir oyuncusu olduklarının altını çizen Bilgiç, “Türkiye İş Bankası kredi veren

36 •

“İŞ ORTAĞI GİBİ HAREKET EDİYORUZ”

kuruluşlar nezdinde de saygın bir konuma sahip. 2016 yılının ilk yarısında bankamız özel bankalar arasında 135,4 milyar TL ticari kredi büyüklüğü ile nakdi ticari kredilerde ilk sırada yer alırken, takip oranlarımız da aynı dönemde yüzde 3,1 olan sektörün altında, yüzde 2,4 seviyesinde” dedi. İthalat ve ihracat yapan müşterilere özel, onların dış ticaret işlemlerinin sağlıklı ilerlemesi ve ihtiyaçlarını en doğru çözümlerle karşılayabilmek adına yurtiçi ve yurtdışındaki yaygın şube ağıyla en iyi hizmeti sunmaya devam ettiklerine değinen Bilgiç, “Bölge satış müdürlüklerimizde faaliyet gösteren dış ticaret uzmanı yöneticilerimizle, dış ticaret firmalarımızla çok daha yakın temas halindeyiz. ICC (International Chamber of

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Commerce–Milletlerarası Ticaret Odası) tarafından dış ticarette yeni bir ödeme şekli olarak belirtilen BPO (Bank Payment Obligation-Banka Ödeme Yükümlülüğü) sistemini Türkiye’de müşterilerimizin hizmetine sunan ilk bankayız. BPO hizmeti ile hem alıcı hem de satıcı güvence altında alınıyor ve işlemler hızla gerçekleşiyor. Hayata geçirdiğimiz Toplu Döviz Transferleri uygulaması ile çok sayıda peşin, mal mukabili ithalat, hizmet ithalatı ya da diğer döviz transferi işlemlerinin hızla sonuçlandırılması, bildirim ve dekontların ise aynı hızla müşterilerimize ulaşmasını sağlıyoruz. Ayrıca, yurtdışından sağladığımız kaynakları da KOBİ müşterilerimize uygun koşullarla sunuyoruz” diye konuştu.

Türkiye İş Bankası olarak sadece finansal değil, aynı zamanda tecrübe ve bilgi birikimini paylaşan çözüm ortağı olarak hareket ettiklerine işaret eden Bilgiç, “Gerek internet sitelerimizle gerekse birebir temaslarımızla veya düzenlediğimiz toplantılarla müşterilerimizin taleplerini ve ihtiyaçlarını anlık olarak yerinde tespit edebiliyor, ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyoruz. En son 27-28-29 Eylül 2016 tarihlerinde “Çin ile İş ve Yatırım Fırsatları” adı altında İstanbul, Ankara ve İzmir’de “İş’te Seminer” organizasyonları düzenledik. İŞ’TE KOBİ internet sitemiz ise sahip olduğu zengin içeriğiyle bugüne kadar 34 ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldü. 30 farklı sektöre ilişkin incelemeye yer verilen sitemizde 80 bine yakın üyemiz bulunuyor. Üyelerimizin birçok alanda video, makale, sektör haberleri aracılığıyla ihtiyaç duydukları bilgiye ücretsiz ulaşabilmelerini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

FİNANS

ALTERNATİF FİNANSMAN ÜRÜNLERİ... Yapı Kredi, ihracat işlemlerinde sunduğu alternatif finansman ürünleriyle müşterilerinin tahsilat risklerini ve finansman ihtiyaçlarını en doğru şekilde yönetmelerine olanak sağlıyor.

üşterilerine sunduğu nakit yönetimi, dış ticaret finansmanı ürün ve hizmetleriyle sektörde güçlü bir konuma sahip olan Yapı Kredi, çağın gereği olan dijital bankacılık ürünlerini de içeren tahsilat ve ödeme çözümleri sayesinde, ihracatçı firmaların zaman ve mekandan bağımsız olarak bankacılık işlemlerini gerçekleştirmelerini sağlayarak büyümelerine destek oluyor. Müşterilerine TL/YP krediler, sigortalı ihracat finansmanı, forfaiting, ihracat faktoringi gibi sevk öncesi ve sevk sonrası finansman imkanları sunan Yapı Kredi, bunların yanı sıra Türk Eximbank İhracat Kredi Programları ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın ihracatı destekleyici finansman kaynaklarını müşterileriyle buluşturuyor. Avrupa’nın en büyük ve köklü bankacılık gruplarından olan ana hissedarları UniCredit ile iştiraklerinin faaliyet gösterdiği ülkelerdeki deneyim, uzmanlık ve finansman kaynaklarından da yararlanan Yapı Kredi, ayrıca yurtdışındaki geniş muhabir banka ağıyla müşterilerine özel kurgulanan yapılar sunabiliyor. İhracat yapmaya yönelik yatırımlar için de konusunda uzman ve deneyimli Yapılandırılmış Dış Ticaret Finansmanı ekibiyle Euler Hermes, SACE, EKF gibi geleneksel ihracat kredi kuruluşları desteği dışında Japon Exim, Kore Exim, Tayvan Exim gibi ülke kredisi kuruluşları ile çerçeve anlaşmaları veya projeye özel an-

laşmalar gerçekleştiren Yapı Kredi, müşterilerin yatırımları için ülke kredileri kapsamında özel çözümler ve uzun vadeli uygun yurtdışı kaynak alternatifleri sunuyor. Ayrıca Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) veya Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tarafından sağlanan fonlardan da müşterilerin yararlanmalarına imkan tanıyan Yapı Kredi, müşterilerini ilgili kuruluşların kredilendirme koşulları ve süreçleri hakkında bilgilendiriyor, onların en uygun kaynağı kullanmalarına destek oluyor.

SEDİR DIŞ TİCARET PAKETİ Yapı Kredi’nin kredi ürünlerinin yanı sıra geçtiğimiz aylarda KOBİ müşterileri için hayata geçirdiği Sedir Dış Ticaret Paketi, KOBİ müşterilerine bankacılık işlemlerinin yanı sıra dış ticaret işlemlerinde de avantajlar sağlıyor. Yapı Kredi müşterileri, paket sayesinde hem bankacılık hem de dış ticaret işlemlerini tek bir ücret ödeyerek gerçekleştirmenin konforunu yaşıyor. En sık yapılan dış ticaret işlemlerine göre oluşturulan Sedir Dış Ticaret Paketi’nin işletmelerin dış ticaret işlem yoğunluğuna göre ‘Mini’ ve ‘Maxi’ seçenekleri bulunuyor.

2 YIL ÜST ÜSTE ‘EN İYİ DIŞ TİCARET FİNANSMANI BANKASI’ SEÇİLDİ Yapı Kredi müşterileri ihracat kredileri sayesinde kolay ve güvenilir bir şekilde finansman ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Son olarak dış ticaret finansmanı alanında uzun yıllara dayanan tecrübesi ve ürünleriyle Yapı Kredi, Euromoney’in Dış Ticaret Finansmanı Araştırması’nda hem 2015 hem de 2016 yıllarında Türkiye’nin “En İyi Dış Ticaret Finansmanı Bankası” seçildi. Yapı Kredi, 2 binin üzerinde şirketin değerlendirmeleri esas alınarak hazırlanan araştırma sonucuna göre bu ödüle son iki yılda üst üste layık görüldü.

38 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

FİNANS

DIŞ TİCARET

DESTEK PAKETİ... Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Bülent Taban, “KOBİ’lerin dış ticaret hacmini geliştirmelerine destek amaçlı ihracatçı KOBİ’lere yönelik Dış Ticaret Destek paketi ürünümüzü geçtiğimiz yıl hizmete aldık. Bu pakette, bir KOBİ’nin dış ticarete ilişkin ihtiyaç duyduğu tüm enstrümanlar mevcut” dedi.

ankanızın işlerini büyütmek isteyen KOBİ’lere sunduğu ‘İhracat Kredileri’ hizmetlerinde diğer bankalarla kıyaslandığında ayrıcalıklı çözümlerinden bahseder misiniz? KOBİ’lerimizin kurumsallaşmasında ihracat hayati önemde. Banka olarak bunu biliyoruz. KOBİ’lerimizin dış ticaret hacmini geliştirmelerine destek amaçlı ihracatçı KOBİ’lere yönelik Dış Ticaret Destek paketi ürünümüzü geçtiğimiz yıl hizmete aldık. Bu pakette, bir KOBİ’nin dış ticarete ilişkin ihtiyaç duyduğu tüm enstrümanlar mevcut. Bu paket hazırlanırken tüm banka örneklerini inceledik. Yaptığımız benchmarking analizleri de gösteriyor ki, bankamızın Dış Ticaret Destek paketi, içerdiği hizmetler açısından sektördeki en geniş kapsamlı paketlerden biri. Bu paket vasıtasıyla, dış ticaret yapan tüm KOBİ’lerin çok daha uygun maliyetlerle yaygın bir ürün yelpazesine kavuşmaları mümkün olacak. 2014 yılından itibaren de Eximbank SÖİK kredisi kullanmak isteyen müşterilerimiz bu hizmeti bankamız aracılığıyla sağlayabiliyor. Eximbank SOİK aracılığıyla işletmeler çok daha uygun kar payı oranlarıyla ihracat kredisi kullanabiliyor. İhracat kredileri hizmetlerinizden yararlanan KOBİ’leri ne gibi avantajlar bekliyor? Türkiye’nin dünyaya açılan yıldızlarına, ithalat ve ihracata özel fiyat ve avantajlar sunarak dış ticaret işlemlerinde

onlara destek oluyoruz. Bu kapsamda müşterilerimize Dış Ticaret Destek paketi ürünümüzü öneriyoruz. Dış Ticaret Destek paketimizi kullanacak müşterilerimize yurtdışı havale işlemlerinde cazip fiyatlar sunarken, güçlü ve geniş muhabir ağımız ile hızlı hizmet veriyoruz. Ayrıca, ihracat akreditiflerinde taslak vesaik üzerinde inceleme ve hızlı dönüş imkânı sağlıyoruz. Finansal hizmetlerimizin yanında, Alo Dış Ticaret Destek Hattı ile de ücretsiz dış ticaret danışmanlığı desteği veriyoruz. Dış ticaret hattımız sayesinde, müşterimiz olsun olmasın, tüm KOBİ’lerimiz, akıllarına takılacak her türlü soruyu danışma imkanı buluyor.

İhracat kredileri anlamında 2016 yılı performansınızı rakamsal verilerle özetler misiniz? Bu alanda gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz yeni hizmetleriniz neler olacak? Şimdiye kadar Eximbank SÖİK kredilerini, yalnızca USD para cinsinden kullandırabiliyorduk. Eximbank ve TKBB ile görüşmelerimizde, TL ve EUR para cinsinden de kredi kullandırmaya yönelik çalışmalar devam ediyor. 2017 yılında Eximbank SÖİK kredisini TL ve EURO para cinsi ile müşterilerimize kullandırmayı planlıyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 39

AVM

RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

AVM VE PERAKENDE BİRLİKTE BÜYÜYOR... Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü, AVM ve perakendenin birbirini tamamlayan ve birlikte büyüyen sektörler olduğunu söyleyerek, “Perakende ve AVM yatırımcısı arasındaki ilişki son yıllarda çok daha verimli hale geldi” diye konuştu.

VM sektörünün büyümesi beraberinde perakende sektörünün de büyümesine aracılık ediyor. AVM - perakende ilişkisi sizce yakın gelecekte nasıl şekillenecek? AVM ve perakende birbirini tamamlayan ve birlikte büyüyen sektörler. Perakende ve AVM yatırımcısı ara-

40 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

sındaki ilişki son yıllarda çok daha verimli hale geldi. Özellikle sektörü yakından ilgilendiren Perakende Yasası ve AVM Yönetmeliği gibi konularda gerek perakende sektörü temsilcileri gerekse AVM sektörü temsilcileri kanun yapıcılarla koordineli bir şekilde çalışarak sektör açısından pratikte de uygulanabilir ve sektörün sorunlarına çözüm üretebilir kanunların yürürlüğe girmesinde önemli rol oynadı. Elbette kanun ve yönetmelikte hala eksikler var ancak bu eksikler de yine AVM ve perakendenin yakın işbirliği ile çözülecektir. AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz? Sektörün geleceğini ülke ekonomisinin mevcut durumundan ve geleceğinden bağımsız düşünmek mümkün değil. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Hızla yeniden normalleşmeye ihtiyacımız var. Bundan sonraki süreçte ekonomimizin ve sektörümüzün geleceği hep birlikte atacağımız adımlara bağlı olacaktır. Yatırımcının önündeki zorlukların kaldırılması, ilgili yasal düzenlemelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, insanları-

AVM

mızın sosyal ve psikolojik olarak normal gündemine dönebileceği ortamın inşa edilmesi bu süreçte belirleyici olacak. AVM sektörünün genel değerlendirmesini yapar mısınız? Bugün Türkiye’de toplam AVM sayısı 370 ve bu AVM’lerin toplam kiralanabilir alanı 10,9 milyon metrekare. AVM sektörü özellikle son 10 yılda gerek yeni açılan AVM sayısı gerekse metrekare verimliliği açısından hızlı ve verimli bir büyüme gerçekleştirdi. Bugün gelinen noktada AVM yatırımlarının geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında yavaşlamış olsa da sürdüğünü; yatırımların karma proje veya konsept projeler ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Sektörümüz gelişmeye devam ediyor ancak ülkemizin içinde bulunduğu durum ve yakın coğ-

rafyamızda yaşanan gelişmeler nedeniyle özellikle yabancı yatırımcıda bir duraksama olabilir. Bu noktada kanun koyucunun yabancı yatırımcının iştahını kaçırmayacak düzenlemelere gitmesi ve doğrudan yabancı yatırımı teşvik edici tedbirleri alması sektörün sürekli gelişimi açısından son derece güncel ve önemli konular. AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında AVM’lerin ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uygulamaları gerekiyor? Alışveriş merkezleri doğası itibariyle son derece dinamik yapılar. Ana faaliyet alanı hizmet vermek olan AVM’ler başta ziyaretçiler ve mağazalar olmak üzere hizmet verdiği tüm kesimlerin değişen taleple-

rine göre gerekli adımları atmak, projeler geliştirmek durumunda. Zaten son yıllarda Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin yapılarına baktığınızda tüketici talepleri doğrultusunda yapıların değişip geliştiğini görebilirsiniz. Bugün AVM’ler sadece alışveriş yapılan yerler değil; aynı zamanda yeme içme, kültür sanat ve eğlence aktivitelerinin de yoğun şekilde sürdüğü yerler. Bu da elbette hem değişen müşteri ihtiyaçları doğrultusunda hem de AVM’nin daha en başında mimari planlama aşamasında koyduğu yapısal hedefler doğrultusunda karşılıklı etkileşimle ortaya çıkıyor. Kısacası AVM’lerimiz dinamik yapısı içinde her daim gelişmeye, değişmeye devam ediyor.

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) olarak AVM sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla ne gibi projelere imza atıyorsunuz? Kısa ve uzun vadedeki hedefleriniz nelerdir? AYD olarak sektörün sağlıklı gelişimine katkı sağlamak ve sektör paydaşlarını bir çatı altında toplama vizyonu çerçevesinde çalışmaları yürütüyoruz. Dernek olarak düzenlediğimiz konferanslar, eğitim aktiviteleri, sempozyum ve araştırma raporları ile hem sektörün geleceğinin şekillenmesinde hem de sağlıklı, doğru verilerin sektör ve kamuoyu ile paylaşılması noktasında lider rolü üstleniyoruz. Ayrıca kamuoyu gözündeki AVM algısının doğru şekilde anlaşılması ve yönetilebilmesi için her platformda sektörümüzün sağladığı sosyal, ekonomik ve kültürel olanakları kamuoyuyla paylaşıyoruz. İşbirliği içinde olduğumuz perakende dernekleri, uluslararası kuruluşlar ve hizmet sağlayıcılar yoluyla da sektörün tüm paydaşlarına ulaşmasını sağlıyoruz. Uzun vadedeki hedefimiz tüm bu etkinlik ve işbirliği çalışmalarımızı ve araştırma faaliyetlerimizi daha da ileriye taşıyarak sektörün sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak. AVM’lerin doğru planlanmış, çevreye ve insana duyarlı, kentle bütünleşik yapılar olması derneğimiz ve derneğimiz nezdinde tüm üyelerimizin ortak hedefi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 41

AVM

Efesus Outlet büyümeye devam ediyor Efesus Outlet Genel Müdürü Nejat Erdoğan, “Çoğalan markalarıyla her geçen gün büyümeye devam eden Efesus Outlet, bölgede yaşayanların ihtiyaç ve alışkanlıklarını dikkate alarak en doğru ve en iyi mağaza karması ile hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

fesus Outlet Genel Müdürü Nejat Erdoğan, İzmir Menemen yolu üzerinde, Harmandalı kavşağında 20 bin metrekare arazi üzerine 4 bin 900 metrekare kapalı alanda kurulu, sloganı 4 mevsim indirimin adresi olan Efesus Outlet’in 2014 yılında açıldığını söyleyerek, “Alışveriş Merkezimiz, Çiğli İlçesi sınırları içinde İzmir Çanakkale otoyolu bağlantılı 2’inci Ana Jet Üstü ve Kâtip Çelebi Üniversitesi Kampüs yolu kavşağında bulunan, İzmir ilinde en hızlı nüfus artışı gözlenen noktada. Mimarisi tek kat üzerine kurulu geniş alanları ve

400 araçlık otoparkıyla müşterilerimizin rahat, fiyatları indirimli, keyifli ve eğlenceli alışverişi sunan

Efesus Outlet, çoğalan markalarıyla her geçen gün büyümeye devam ediyor. Koton firması

Türkiye’de ilk fabrika satış mağazasını alışveriş merkezimizde hizmete açtı” dedi.

“AVM SAYISININ HIZLI ARTMASI SORUNLARA NEDEN OLUR” AVM sayılarının artmasının ihtiyaca yetecek kadar olması gerektiğini, hızlı artışın sorunlara neden olacağını kaydeden Erdoğan, “Stratejimiz müşteri memnuniyetini önde tutmak huzurlu, temiz, sağlıklı, kaliteli ve bunun yanında ürün ucuzluğu üzerine” şeklinde konuştu.

EN DOĞRU MAĞAZA KARMASI Bölgede yaşayanların ihtiyaç ve alışkanlıklarını dikkate alarak en doğru ve en iyi mağaza karması ile hizmet vermeye devam ettiklerini belirten Erdoğan, “AVM-perakende ilişkisi insanların tek bir noktada alışveriş ihtiyaçlarını gidermesi, rahat bir ortamda yemek yiyebilme, çocuklarını eğlendirebilme ihtiyaçlarını karşılaması ve otopark sorunu olmadığından dolayı tercih sebebi olmaya devam edecek” diye konuştu.

42 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

AVM

eden dönem ise, ertelenen tatiller, okulların açılma tarihleri ile çakışması ve Kurban Bayramı etkisi, alışveriş alışkanlıklarının değiştiği bir dönem olarak yaşandı. Özellikle satışların beklentilerin altında kalışı, planlanan yatırım ve kâr hedeflerinin değiştirilmesine yol açtı. İndirim perakendeciliği sayısal büyümesine devam etti. Ancak sektörde büyümede bir yavaşlama gözlendi. Yaşanan bu gelişmeler ışığında gündeme gelen “bekle-gör” yaklaşımı ile sektör oyuncuları da yatırımlarında piyasaların dengelenmesini beklemeyi tercih etti. Görüşümüz, bu dikkatli duruşun bir müddet daha devam edeceği yönünde. Dönemsel etkilerde daha dayanıklı olan gıda perakendeciliği, maliyet odaklı yaklaşımla 2016’yı tamamlayacaktır.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, “Yaptığımız iş, tamamen insana dayalı. Yerel perakendeciler olarak bulunduğumuz bölgelerde kurduğumuz bağ ile ayakta kalabiliyoruz. Bunun için yaptığımız her işte ‘insan’ ve ‘müşteri mutluluğu’ önceliğimiz” diyor.

ÖNCELİĞİMİZ İNSAN VE MÜŞTERİ MUTLULUĞU... Perakende sektörünün 2016 yılı performansını değerlendirir misiniz? Rakamlara baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Bu yıl birçok sektörde olduğu gibi perakendede de durağan bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Sektörümüz önceki yıllara nazaran farklı bir performans sergiledi. Önümüzdeki iki ayın canlı geçmesini bekliyoruz. Ancak bugünden değerlendirme yapabilmemiz mümkün. 2016, tüm sektörlerde olduğu gibi perakende için de zor ve farklı bir yıl olarak hatırlanacak. Ramazan bereketinin hemen ardından demokrasimize yapılan melun kalkışma hareketi ülkemizi, tüm vatandaşlarımızı derinden etkiledi. Bu durum, genelde sakin geçen yaz sezonunu daha da tahmin edilemez hale getirdi. Yaz sezonunu takip

44 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

“REKABETTE ÖNE ÇIKMANIN TEK YOLU MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ” Perakende sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında firmaların ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uygulamaları gerekiyor? Tüm sektörlerde olduğu gibi perakende sektöründe de rekabet her zaman olacak. Önemli olan kurumların rekabetin yoğun olduğu dönemlerde işin temeline inip, müşterilerine odaklanmaları. Tüm stratejilerin temelinde müşteri var. Rekabette öne çıkmanın tek yolu ise müşteri memnuniyeti. Rakiplere ve onların taktiklerine odaklanmak, perakendeciyi müşterisinden ve çalışanından uzaklaştırır. Müşteriler markete geldikleri zaman alıştıklarını, beklediklerini bulmak ister. Rakibe odaklanarak yapılan bir promosyon, kendi müşterilerimiz için bir anlam ifade etmeyebilir. Bu bakımdan oyunu kendi sahamıza çekip, rekabeti en kuvvetli olduğumuz yerde, evimizde yapmalıyız. Kendi müşterilerimiz için ve kendi insanlarımızla.

AVM

Sektördeki belli başlı sorunlardan kısaca bahseder misiniz? Çözüm için neler yapılması gerekiyor? Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), sektörün gelişimine katkıda bulunmak ve sorularına çözüm aramak amacıyla 10 yıl önce kuruldu. Bugün Edirne’den Ağrı’ya kadar yayılan 15 Perakendeciler Derneği altında 337 üyemiz, 3 bin 655 perakende satış noktamız, 2 milyon 329 bin 901 metrekare alanımız ve 70 bine yaklaşan istihdam oranımız ile toplam market grupları içinde yüzde 37’yi aşan payı temsil ediyoruz. TPF ve PERDER’ler olarak müşterilerimizin isteklerini dinleyip, üyelerimizin bölgedeki yer seçimleri, insan kaynağı kullanımı, ürün portföyü ve format konularında uzun mesailer harcıyoruz. Bu süreçte üretici, tedarikçi yakınlaşması için ziyaretler, toplantılar, Türkiye genelinde organizasyonlara imza atıyoruz. Önemli kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını hayata geçiriyoruz. Tek yürek halinde hareket eden zincir marketlerimizle 10 milyar doları aşkın ciroya imza atıyoruz. Kıt kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanarak, perakende sektörü için dile getirilen birçok teoriye rağmen sadece müşterilerimiz ile değil, yerel üreticilerimize verdiğimiz destek, tüm paydaşlarımız ile kurduğumuz ilişkilerle ulusallara karşı önemli bir başarı yakaladık. Son 10 yılda yakaladığımız başarıları perçinlemek,

2023 yılında 70 milyar liralık ciroya ulaşmak için birtakım desteklere ihtiyaç duymaktayız. Önümüzdeki süreçte maliyetleri dengelemek, yerel zincirlerin ayakta kalabilmesi ve Türkiye ekonomisine daha fazla katma değer yaratabilmek adına belirli nüfusun altındaki köy ve mahallelerde yaşanan plansız şubeleşmenin önlenmesi konusunda devletimiz-

den ve hükümetimizden beklentilerimiz mevcut. Kayıtdışıyla mücadele ve ticaretin kurumsallaşması alanında en büyük destekçi konumunda olan yerel zincirler olarak KDV ile ilgili bir etki analizi, bir düzenleme beklentisindeyiz. Yine perakende sektöründe rekabetin en fazla yaşandığı yaş meyve sebzede fiyat yazma zorunluluğu konusunda bazı adımların atıl-

ması için beklentilerimiz mevcut. Tüketicileri bilinçlendirme açısından bakıldığında fiyat etiketlemesi doğru bir uygulama olarak konumlansa da market ve tüketiciyi karşı karşıya getiriyor. Sadece alış fiyatını etiketlere yansıtıp, marketlerin gider kalemlerini belirtmediğimiz sürece 1 TL’ye alınan bir ürün 2TL’ye satılıyormuş gibi yanlış bir algıyla karşı karşıya kalıyor.

“EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK”

TPF olarak perakende sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla ne gibi projelere imza atıyorsunuz? Kısa ve uzun vadedeki hedefleriniz nelerdir?

aptığımız iş, tamamen insana dayalı. Yerel perakendeciler olarak bulunduğumuz bölgelerde kurduğumuz bağ ile ayakta kalabiliyoruz. Bunun için yaptığımız her işte “insan” ve “müşteri mutluluğu” önceliğimiz. 10 yıl önce yola çıktığımızda “Müşterilerimiz bizden ne istiyor?”, “Yerel perakendeciler olarak bu yarışta nasıl konumlanmalıyız?”, “Nasıl hareket etmeliyiz?” konularını masaya yatırarak uzun dönemli bir strateji planı hazırladık. TPF yönetim kurulu ve PERDER üyelerimiz ve tüm paydaşlarımız ile Türkiye geneline yayılan araştırmalar yapıp, müşteri beklentilerini tek tek dinledik. Ulusal düşünüp yerel hareket eden bir yapıya sahibiz. Bölgesel beklentilere cevap veremediğiniz anda tüketicileriniz taleplerini eksiklerini giderdiği yerden karşılar. Bunun için geniş bir ürün gamını tüketicilerimizin beğenisine sunuyoruz.

Sektörümüzün belki de en önemli sorunlarının başında gelen donanımlı ve kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak, çalışanlarımızın yaptıkları işleri bir meslek olarak görmelerini sağlamak için bu yılbaşında eğitim seferberliği başlattık. Müşterilerimizin her bölgedeki üyemizden aynı standartta hizmet alabilmesi için 40’a yakın il dolaşıyoruz. Her gittiğimiz ilde kasiyerlerimizden reyonerlerimize; hatta mağaza müdürlerimize kadar tüm personelimizi eğitiyoruz. Benimsediğimiz ortak inancımız sayesinde, tüm insanlarımıza dokunduk. İletişim kurduk. Yatırımda hız kesmedik. Düzenli gerçekleştirdiğimiz toplantılarla tespit ettiğimiz sorunlara lokal çözümler geliştirdik. Perakende Yasası’nın hazırlanması başta olmak üzere birçok konuda destek vererek sektörümüzde hızlı bir değişime imza attık. Bundan sonraki süreçte de desteklerimizi sürdüreceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 45

AVM AVM

Arcadıum AVM Müdür Yardımcısı Sevda Adalı Akbaşoğlu, AVM sektörünün büyümesinin, köklü markaların kendilerini yenilemelerini ve daha güçlenmelerini sağlayacağını belirterek, sadece alışveriş merkezleri değil perakende sektörünün de müşteri odaklı olacağını ifade etti.

rcadium AVM Müdür Yardımcısı Sevda Adalı Akbaşoğlu, AVM sektörünün büyümesinin perakendede yeni markaların büyümesine hız kazandıracağını söyleyerek, “AVM sektörünün büyümesi, köklü markaların kendilerini yenilemelerini ve daha güçlenmelerini sağlayacak. Sadece alışveriş merkezleri değil perakende sektörü de müşteri odaklı olacak” dedi. AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini yorumlayan Akbaşoğlu, “Doğru lokasyonlarda, doğru marka karması ve fiziki şartlarla kurulan alışveriş merkezleri profesyonellerce

iyi yönetildiği sürece yerini ve markasını daima koruyacak. Sektörde büyüme olumlu yönde devam edecek” diye konuştu.

“MUTLAKA ETKİNLİK VE KAMPANYA YAPIYORUZ” AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında ön planda yer alabilmek amacıyla uyguladıkları stratejiler hakkında da bilgiler veren Akbaşoğlu, “Hedef kitlemizin kim olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıyoruz. Marka karmamızı müşterilerimizin talepleri yönünde daima dinamik tutuyoruz. Özel gün etkinlik ve kampanyalarını

AVM SEKTÖRÜ

tüm AVM’ler gibi önemsiyor ve mutlaka etkinlik ve kampanya yapıyoruz. Fakat en önemlisi bunların dışında kişilerin ve markaların özelinde organizasyonlar yapıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerini önemsiyor ve mutlaka destek oluyoruz. Ziyaretçilerimizin alışveriş alışkanlıklarını takip ediyor, zamansız sürpriz hediyeler veriyoruz. Hızlı yaşam temposu nedeniyle yalnızlaşan ziyaretçilerimize sadece alışveriş değil sıcak bir aile ortamında kendi salonlarının rahatlığında keyifli sohbetler sunuyoruz. Uzmanlarla anne, çocuk, aile ve sağlık üzerine söyleşiler yapıyoruz. Ailelerin çocukları ile en keyifli pazarlarını Arcadium’da geçirmelerini sağlıyoruz, çocuklara ücretsiz tiyatro ve masalların özel dünyasını sunuyoruz. Sınırsız dost sohbetleri yapabilecekleri rahat bir sosyal alan sağlıyoruz. Hafta içi neredeyse her gün canlı performans ile piyano eşliğinde operalar, türküler, şarkılar söylüyoruz. Sosyalleşiyoruz dans ediyoruz günün tüm yorgunluğunu birlikte atıyoruz. Alışveriş merkezimizin bir tüketim alanı değil sosyal bir mekân olduğunu tüm ziyaretçilerimize hissettiriyoruz” şeklinde konuştu.

PERAKENDEYE HIZ KAZANDIRIYOR

46 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

AVM

10 YILDA AVM’LER EVRİM GEÇİRECEK Forum Aydın AVM Müdürü Ezgi Çubukcu, “Önümüzdeki 10 yıllık süreç AVM’lerin en basit tabirle evrim geçireceği bir dönem olacak ve değişimin parçası olup buna uyum sağlayabilen AVM’ler gelişmeye ve hayatta kalmaya devam edecekler” dedi.

VM sektörünün büyümesi beraberinde perakende sektörünün de büyümesine aracılık ediyor. AVM - perakende ilişkisi sizce yakın gelecekte nasıl şekillenecek? Evet, başlangıçta AVM sektörünün büyürken perakende sektörünün de büyümesine aracılık ettiği doğrudur fakat özellikle son yıllarda her iki sektörde de yaşanan plansız büyümenin sonucunda, perakende sektörünün birçok önemli oyuncusunu kaybetmeye başlamasıyla bu paralel yükseliş yerini yavaş yavaş birbirini olumsuz etkileyen bir gidişata bırakmıştır. Bu noktada her iki sektörün de yeni yatırımlarda artık daha dikkatli ve planlı adımlar attığı bir dönemden geçiyoruz, bu eşgüdümlü ilerleyişin geleceği daha iyi şekillendireceğini düşünüyorum.

AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz? Sektörün geleceğini değişen ve gelişen tüketici alışkanlıkları ve davranışlarının şekillendireceği aşikar, bu noktada AVM’lerin geleceğini de bu değişim ve gelişime ayak uydurabilme becerileri belirleyecek. Bu anlamda önümüzdeki 10 yıllık süreç AVM’lerin en basit tabirle evrim geçireceği bir dönem olacak ve değişimin parçası olup buna uyum sağlayabilen AVM’ler gelişmeye ve hayatta kalmaya devam edecekler. Burada değişimden sadece teknolojik yenileşmeyi anlamamak, onu bir bütün algılamak gerekir.

AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Bu hususta uyguladığımız stratejiler aslında bahsi geçen ‘değişimi anlama ve yorumlama’dan ibaret. Artık müşteriyi daha çok dinleyen, onun istek ve beklentilerine daha iyi cevap verebilen pazarlama stratejilerinin başarı getirdiğinin her zamankinden daha çok farkındayız. Müşteriyi merkeze koymadığımız ve değişime ayak uyduramadığımız müddetçe gerçek anlamda başarıyı yakalayamayacağımızı çok iyi biliyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 47

AVM

AVM sektörünün büyümesi

yeni markalar oluşturacak Pendorya AVM Müdürü Şehnaz Altuğ, AVM sektörünün büyümesinin mevcut perakende markalarının büyümesine neden olduğunu söyleyerek, “Aynı zamanda yeni markaların da oluşmasına yol açacak. Mevcut markaların da AVM seçiminde daha dikkatli olacaklarını düşünüyoruz” dedi.

VM sektörünün büyümesi beraberinde perakende sektörünün de büyümesine aracılık ediyor. AVM - perakende ilişkisi sizce yakın gelecekte nasıl şekillenecek? AVM sektörünün büyümesi mevcut perakende markalarının da büyümesine yol açarken, aynı zamanda yeni markaların da oluşmasına yol açacaktır. Mevcut markaların da AVM seçiminde daha dikkatli olacaklarını düşünüyoruz. AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

Doğru planlamaların olmaması halinde bazı yatırımların geri dönüş süreçleri uzayacaktır. Bu her iki tarafı da yani hem yatırımcı tarafını hem de perakendeci tarafını yoracaktır. Ayrıca AVM’lerin birbirine benzememesi için de yeni markaların oluşmasına ihtiyaç vardır. Bu konuda sektörde açık mevcuttur. Sektör hızla gelişimine devam edecektir. Bu gelişim sırasında planlamaların geçmişten alınan derslerle daha doğru yapılacağını umuyoruz. Bu durum ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlamaya katkı sağlamaya devam edecektir.

AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Mevcut müşterilerimizi korumak, potansiyeli artırmak için ürün karmamızda yenilikler planlıyor ve yıllık etkinlik planlamamızda buna göre stratejiler oluşturuyoruz. Hizmet kalitemizi üst seviyede tutmaya özen gösteriyoruz.

48 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

AVM

KARADENİZ’İN KALBİ PİAZZA’DA ATIYOR Karadeniz bölgesinin en büyük ve en çok tercih edilen Alışveriş ve Yaşam Merkezi Samsun Piazza, açıldığı günden bu yana, her yaştan ziyaretçisine hitap eden çeşitli etkinlikleri ile şehrin nabzını tutuyor.

çıldığı 2013 yılından bugüne bölgesinde en çok tercih edilen cazibe merkezi olan Samsun Piazza, iddiasını 2016 yılı boyunca da sürdürdü. Açılışından bu yana 51 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlayan Samsun Piazza, hem renkli aktiviteleri hem de marka karması ile Karadenizliler’in favori buluşma noktası oldu. 2014 yılında Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (International Council of Shopping Centers ICSC) tarafından düzenlenen ‘Avrupa’nın En İyi Alışveriş Merkezi ’onur ödülünü alan Samsun Piazza, 2016 yılını doludizgin etkinlik ve projelerle geçirdi. Özel günlerin ve haftaların anlam ve önemine uygun etkinlikler ile hem yetişkinlere hem de küçüklere yönelik aktivitelere ev sahipliği yapan Samsun Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi, bunun yanı sıra düzenlediği kampanyalarda, yüzlerce teknolojik ürün ve binlerce hediye kuponları ile ziyaretçilerine kazançlı alışveriş imkanı sağladı. Piazza’nın bugüne dek düzenlediği kampanyalarına yüzbinlerce ziyaretçi katıldı. Bu kampanya ve çekilişlerle 32 binin üzerinde hediye dağıtıldı. Dev kampanyalara ismini yazdıran Piazza, bugüne dek 1 ziyaretçisini ev ve 3

Prof. Dr. Orhan Kural, Samsun Piazza AVM Müdürü N. Ufuk Toydemir ve Samsun Piazza AVM Pazarlama Yöneticisi Gökçe Yaygın çocuklarla bir arada görülüyor. ziyaretçisini de araç sahibi yaptı. Ayrıca Piazza, 2017 yılının ilk aylarında da sürpriz kampanyası ile 1 ziyaretçisine araç, 10 ziyaretçisine ise teknolojik hediyeler kazandıracak.

ÜNLÜLERİN BULUŞMA NOKTASI Şehrin cazibe noktası Piazza, ziyaretçilerini Türkiye’nin ünlü isimleri ile çeşitli etkinliklerde bir araya getiriyor. Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Carlos Martin gibi ünlü mankenlerin markaların koleksiyonlarını tanıttığı 3 sezon defilesine ve aralarında Mabel Matiz, Özdemir Erdoğan,

Fettah Can, Aydilge, Ayşe Hatun Önal, İrem Derici ve Emre Kaya gibi isimlerin yer aldığı, Türk müziğinin popüler sanatçılarının konserlerine ev sahipliği yapan Piazza, bugüne dek 50’nin üzerinde yıldız ismi ağırladı. Piazza’nın ağırladığı ünlü isimler arasında köşe yazarı Ayşe Arman, şair ve yazar Kahraman Tazeoğlu, dağcı ve yazar Nasuh Mahruki de yer aldı. Mini konserler ve imza günleri ile modanın trendlerini ünlü mankenlerin sunumu ile moda tutkularına gösteren Piazza bundan sonra da ziyaretçilerini renkli isimlerle buluşturmaya devam edecek.

ÇOCUKLARA EĞLENCENİN KAPILARINI AÇIYOR Piazza’nın miniklere yönelik düzenlediği etkinlikleri tek çatı altında topladığı Çocuk Kulübü, AVM’nin en çok ilgi çeken durakları arasında. Eğitici ve öğretici çocuk atölyelerinde eğlenirken öğrenen çocuklar, birbirinden farklı içeriklerle hazırlanan etkinliklerde hem yaratıcılıklarını konuşturuyor, hem de unutulmaz anılarla Piazza’dan ayrılıyor. Bugüne dek aralarında çocukların en sevdiği, ülkeleri tanıtan ve deneyimleten “Dünyayı Geziyoruz” atölyesi, geleceğin dâhilerini buluşturan “Çarklar Atölyesi”, “Jonglörlük Eğitimi” atölyesi gibi toplam 324 atölye düzenleyen Piazza, bu etkinliklerde toplam 6 bin 480 çocuğunu ağırlayarak, onların anılarında yer edinme fırsatı yakaladı.

50 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

AVM

SOSYAL SORUMLULUĞUN ADI; PİAZZA

SANATIN HER DALINA DOKUNUYOR Şehri sanatla ve sanatçıyla buluşturan, yarı profesyonel ve profesyonel isimlerin eserlerine ev sahipliği yapan Piazza, ziyaretçilerine AVM içerisinde sanata vakit ayırmaları için fırsat yaratıyor. Piazza, gezerken ve eğlenirken sanatı da ihmal etmek istemeyen ziyaretçileri için

sık sık çeşitli sergilere kapılarını açıyor. Bugüne kadar 250’nin üzerinde sanatçının 10 binin üzerinde eserinden oluşan sergisine ev sahipliği yapan Piazza, Samsun’un sanatla buluşma noktası haline geldi. Resimden el işine kadar birçok alanda sergiyi sanatseverlerle buluşturan Piazza’nın kapıları sanatçılara ve eserlerine daima açık.

Açıldığı günden bu yana sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden Piazza, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Orman Bakanlığı, Ceza ve Tutuk Evi, Türk Hava Kurumu, Silahlı Kuvvetler, Kızılay, Samsun’daki tüm Sivil Toplum Kuruluşları (Rotary, Kikap, Tema, Adige vb.), özel okullar ve hastaneler ile birbirinden faydalı ve hayatlara dokunan sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirildi. “2015’te 2015 Mutlu Çocuk” projesi ile çok ses getiren bir harekete imza atan Samsun Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Rönesans Eğitim Vakfı ve Samsun Canik Belediyesi işbirliği ile Samsun’un Canik ilçesine bağlı köylerdeki öğrencilere ulaşmak, yaşadıkları imkansızlıkları bir nebze de olsa azaltmak için yola çıktı. Gönüllülük ve karşılıksız hizmet ilkesine bağlı olarak 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde başlatılan proje kapsamında Canik ilçesine bağlı köylerdeki çocuklar, kentte ikamet eden yaşıtları gibi sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden yararlandı.

ORİGAMİ REKORU SAMSUN PİAZZA’DA KIRILDI Samsun Piazza AVM’nin düzenlediği, Samsun’dan yüzlerce öğrencinin yaptığı binlerce origami ile “En Büyük Origami Turna Kuşu Sergisi” rekor denemesinde başarıya ulaştı. Japon kağıt katlama sanatı origami yöntemi ile 1-15 Haziran tarihleri arasında hazırlanan 6 bin 972 adet turna kuşu “Dünya Çocuk Rekorları” kitabına girmeye hak kazandı.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 51

AVM

AVM VE PERAKENDE

BİRBİRİNİN AYRILMAZ PARÇASI... Iyaşpark AVM Genel Müdürü Celalettin Çalış, AVM ve perakende sektörlerinin birbirinin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyerek, “AVM’lerle birlikte paralel bir sinerji içinde gelişmesini hızlı bir ivmeyle sürdüren perakende sektörü tercihler ve eğilimler doğrultusunda yüksek bir performans gösterdi” dedi.

AVM sektörünün büyümesi beraberinde perakende sektörünün de büyümesine aracılık ediyor. AVM - perakende ilişkisi sizce yakın gelecekte nasıl şekillenecek? AVM ve perakende sektörlerini birbirinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Birlikte oluş-

52 •

turulan sinerji ile bugünlere gelinmiş ve ülkenin sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesine büyük katkılar sağlanmıştır. AVM’ler sayesinde şu an ülkemizde ürününün ve hizmetinin arkasında duran markalar bir hayli fazla sayıda. Bunun sonucunda da artan tüketici memnuniyeti, istihdam

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

açısından kazanılan faydalar ve ekonomik açıdan yaratmış olduğu katkılar da göz ardı edilmemeli. Markaların AVM’leri keşfetmesi buralarda doğrudan yer alabilmek için geliştirmiş olduğu şirket politikaları ile yapacakları yatırımlar ve ellerinde bulunan kaynakların bu sektörde en iyi şekilde yer alabilmek için kullanılması konusunda göstermiş olduğu atılımlarla her açıdan sektörün canlanmasına katkıda bulunmuştur. Perakende sektörü bugün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli bir noktaya gelmiş bulunuyor. AVM’lerle birlikte paralel bir sinerji içinde gelişmesini hızlı bir ivmeyle sürdüren perakende sektörü tercihler ve eğilimler doğrultusunda yüksek bir performans göstermiştir. 2017 yılı içinde de perakende sektörünün artan bir ivmeyle gelişmesini sürdüreceğini düşünüyoruz.

AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz? Sektörün temsilcisi olarak bizlerin piyasada oluşturulmak istenen ülkeyi yıpratma algısının bilinçli ve yine ülkeye zarar vermek amaçlı olduğunun farkında olarak bunlara karşı dirençli olmalıyız. Bilinçli olarak hareket etmeliyiz. Milletçe bu algının doğru anlaşılacağına inancımız tamdır. 2017 yılını da iyimser öngörülerimizle geçireceğimizi ve önceki yılların her zaman üzerine koyarak hedeflerimize ulaşacağımızı temenni ediyoruz. AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Gün geçtikçe bilinçlenen tüketici kitlesi karşısında mutlaka geleneksel stratejilerin dışına çıkılarak yenilikçi çalışmalara ağırlık verilmesi kaçınılmaz olacaktır. Alışveriş merkezimizde bir yandan müşterinin ilgisini çekecek markalarla marka miksi genişletilirken bir taraftan da onları AVM’ye çekebilecek sıradışı kampanyalar, etkinlikler ve aktivitelere yer veriliyor.

AVM

AVM VE PERAKENDE

AYRILMAZ İKİ PARÇA... Forum Gaziantep AVM Müdürü Böke Başaran, “Son yıllarda artan satın alma gücü tüketicilerin AVM'lerde daha fazla vakit geçirmesine yol açıyor. Dünyaca ünlü markalar da bu trendi göz önünde bulundurarak özellikle Anadolu'daki AVM'lerde gönül rahatlığıyla mağaza açabiliyor. Bu ilgi devam ettiği sürece AVM ve perakende sektörünün birlikte büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. Forum Gaziantep AVM Müdürü Böke Başaran, AVM ile perakende sektörlerinin birbirinden ayrılmaz iki parça olduğunu belirterek, “Günün her saati belirli yoğunluklarda ziyaretçileri ağırlayan alışveriş merkezleri, perakendeciler için önemli bir trafik yoğunluğu sağlıyor. Bunun yanı sıra AVM yönetimlerinin perakendecilerle ortaklaşa düzenlediği kampanyaların geri dönüşü de markalar için olumlu oluyor ve AVM'lerin cirolarına katkı sağlıyor. Son yıllarda artan satın alma gücü tüketicilerin AVM'lerde daha fazla vakit geçirmesine yol açıyor. Dünyaca ünlü markalar da bu trendi göz önünde bulundurarak özellikle Anadolu'daki AVM'lerde gönül rahatlığıyla mağaza açabiliyor. Bu ilgi devam ettiği sürece AVM ve perakende sektörünün birlikte büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.

“AVM SEKTÖRÜ İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYOR” AVM sektörünün yabancı sermaye, ciro, ziyaretçi ve istihdam oranlarına bakıldığında istikrarlı bir şekilde büyümekte olduğunun görüldüğüne değinen Başaran, “Bu büyüme trendine rağmen

ülkemizin geçtiği bu dönemde sektör olarak temkinli iyimserliğimizi koruyoruz. Bu konudaki en büyük etken alışveriş merkezlerine gelen kişi sayısı. AVM'lerin hayatımızda sosyal bir rolü olduğunu düşünüyoruz. Bugün herhangi bir AVM'ye sadece alışveriş için gidilmiyor. AVM'leri bir yaşam merkezi olarak gören ciddi bir kitle var. Artık AVM dediğimizde sadece mağazaların olduğu bir yapıdan bahsedemeyiz. Ziyaretçiler, içinde zaman geçirmekten keyif aldığı AVM'ler görmek istiyor. Sektör olarak bu tarzda AVM'leri hizmete sunduğumuz sürece büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu. Forum Gaziantep olarak çatısı altında faaliyet gösterdikleri Multi Turkey'nin de belirlediği stratejiler doğrultusunda doğru marka karmasını oluşturmanın kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Başaran, şöyle devam etti: “Doğru marka karmasını oluştururken de sektörün beklentilerini ve ziyaretçilerin taleplerini göz önüne alıyoruz. Avrupa ve Türkiye'nin önde gelen gayrimenkul yatırım, yönetim ve geliştirme şirketi Multi Corporation, sektöre katma değer yaratmayı önceliklendiriyor. Biz de bu doğrultuda Forum Gaziantep olarak mevcut yatırımlarımızı verimli yönetmeye ve yatırımlarımızın değerini artırmaya çok önem veriyoruz. Verimli enerji kullanımı, metrekare satış verimliliği, sabit gider yatırımı verimliliği gibi konularda da üzerimize düşenleri yaparak rekabette hep bir adım önde yer alıyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 53

AVM

“EN ÖNEMLİ NOKTA FARK YARATMAK” İdeas AVM Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı’nın Sahibi Sibel Kardeşler, “Yönetim ayağında bence en önemli nokta ‘fark yaratmak’. Yapılmışların tekrarı, klişeler veya kolayca tahmin edilebilir aktiviteler ile AVM’ler asla hedeflerine ulaşamazlar” diyor. İdeas AVM Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı olarak gerçekleştirdiğiniz AVM projelerinizde hangi kriterlere göre hareket ediyorsunuz? Kiralama ve yönetim anlayışınız hangi konseptlere dayanıyor? Projelerimizin kiralama faaliyetlerindeki başlıca unsur ‘sahaya hakim olmak’ diyebilirim. Lokasyon hakkında bilinmesi gereken detaylara sahipseniz yanlış yapma şansınız yok denecek kadar az olur. Demografik yapıyı adeta solumalı ve yaşamalısınız. Ancak bu şekilde doğru marka karmasını zihninizde oluşturur ve kiralama faaliyetleri öncesi tam anlamıyla hazır olursunuz. Analiz ve fizibilitelerin ışığında ortaya çıkarılması gereken olgu bizce ‘beklentiler’ olmalıdır. Nedir bu beklentiler? Bölge halkı, markalar ve yatırımcıları ortak payda ve maksimum

54 •

memnuniyet zemininde bir araya getirebildiğiniz oranda başarı asla sizin yanınızdan ayrılmaz. Yönetim ayağında ise bence en önemli nokta ‘fark yaratmak’. Yapılmışların tekrarı, klişeler veya kolayca tahmin edilebilir aktiviteler ile AVM’ler asla hedeflerine ulaşamazlar. Öncelikle yönettiğiniz ticari alanın kullanıcılarına nasıl dokunacağınıza karar vermelisiniz. Ticari alanınızı veya AVM’nizi kullanmasını arzu ettiğiniz kitle kendini misafir olarak değil kesinlikle ev sahibi gibi hissetmeli. Günümüze kadar imza attığınız tamamlanmış ve yapımı devam eden projelerinizden kısaca bahseder misiniz? Sibel Kardeşler olarak ben perakende serüvenine Metro Marketlerle birlikte başladım. Daha sonra Olivium Outlet Center’ın kira-

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

lamasında önemli görevler üstlendim. Olivium’daki süreç ve sektörümüzün duayenlerinin teşviki ile İdeas AVM Kiralama ve Yönetim firmasını kurdum ve Maxi AVM’lerin açılışını gerçekleştirdim. Deposite Outlet Center (SİNPAŞ), Atapark AVM Trabzon (VARYAP), Flat Ofis (SİNOAŞ), Maxi AVM’ler (Silivri, Çengelköy, Tekirdağ), D’silva (Fox City), Olivecity Outlet (Akçay-Edremit), Efor AVM (Aksaray), Bercadia AVM (Lüleburgaz) ve 2016 Kasım ayının sonunda açılacak olan Neva AVM Sultangazi projesi kiralama ve yönetim faaliyetlerini tamamladığımız AVM’lerden bazıları.

“AVM’LERİN GELECEĞİ KONUSUNDA KARAMSARIM” AVM’lerin sayısının hızla arttığı günümüzde AVM sektörünün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

AVM’lerin geleceği konusunda açıkçası biraz karamsarım. Büyük şehirlerde yığılma devam ederken Anadolu’da birçok noktada perakende doğru konumlanmamış durumda. Zaman hayatın en önemli kıymeti… Büyük şehirlerde insanlar seçenekler ne kadar çok olursa olsun, en kolay ulaşıp ihtiyaçlarını en kolay giderebildiği noktalar üzerinde yoğunlaşmaya çalışır. Hiçbir AVM ziyaretçisinin sadece otoparklarda harcanacak 45 dk’ları yok. Bu anlamda semt AVM’lerinin doğru kurgulandığında devasa AVM’lere göre daha şanslı olduklarını düşünüyorum. Anadolu’da durum biraz daha farklı. Gerekli perakende ve AVM yatırımlarının bir an önce yapılması gerekir. Marka ve yatırımcıların büyük şehirlerde yaşanan kayıplarının totalde giderilmesi için ‘ticari’ projelerin en kısa zamanda Anadolu’da hayat bulması gerektiğini düşünüyorum.

Alışveriş merkezlerinde oluşturulan marka karması, ziyaretçilerin ilgisini birebir etkileyen öneme sahip. Marka karması oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? Marka karması oluştururken bölgeyi iyi tanımak gerektiğine inanıyorum. Özellikle Anadolu bu konuda daha farklı tepkiler veriyor. Alışveriş alışkanlıkları, sosyo-ekonomik durum ve demografik yapı çok iyi özümsenmeli. Fizibilite ve analizlerin sahadaki yansımalarını doğru okumak lazım. Eğer bir bölgenin ilk AVM’sini yapıyorsanız konunun önemi bir kat daha artıyor.

AVM

5 ÖDÜL DAHA...

MalatyaPark AVM’ye 4 kategoride Stevie ödülü Yönetim ve kiralaması JLL tarafından yapılan MalatyaPark AVM, 13. Stevie Awards Uluslararası İş Ödülleri kapsamında, ‘Park Card’ı olan yolda kalmaz’ isimli projesiyle; başvurduğu 4 kategoride de derece alarak; 2 Silver ve 2 Bronz olmak üzere toplam 4 Stevie Ödülü’nün sahibi oldu. Ödüller, 21 Ekim'de, İtalya’nın başkenti Roma’da, Cavallieri Waldorf Astoria Otel’de gerçekleştirilen törenle sahiplerine teslim edildi. Törene MalatyaPark’ın yönetim ve kiralamasından sorumlu JLL Direktör Yardımcısı Nezaket Akcakaya, MalatyaPark yatırımcılarından Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Başdemir, MalatyaPark Genel Müdürü Yılmaz Arslan ve Pazarlama Müdürü Arzu Şavluk katıldı. Kısa bir konuşma yapan Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Başdemir, “Yaşasın Türkiye, Yaşasın Malatya” diyerek salondaki tüm misafirlerden büyük alkış aldı. MalatyaPark AVM’nin “Park Card’ı olan yolda kalmaz” isimli projesi ile ödül aldığı kategoriler şunlar: Finansal Kartlar dalında Yılın Pazarlama Kampanyası Gümüş Ödülü, Düşük Bütçeli Pazarlama Kampanyası Gümüş Ödülü, Yılın İletişim ve Halkla İlişkiler Kampanyası Müşteri Ürünleri Bronz Ödülü, Yılın İletişim ve Halkla İlişkiler Kampanyası Müşteri Hizmetleri Bronz Ödülü.

56 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

alatyaPark, MarCom Awards’tan 3 dalda Platin, 2 dalda ise Altın ödül kazandı. Yönetimi ve Kiralaması JLL tarafından gerçekleştirilen MalatyaPark, “Park Card’ı Olan Yolda Kalmaz” projesiyle daha önce kazandığı 4 Stevie ödülüne Marcom’dan yenilerini ekledi. MalatyaPark, Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından verilen ve sektörünün en önemli ödül programlarından Marcom Awards’dan 5 ödül daha kazanarak, ödül sayısını 9’a çıkardı. 5 dalda yapılan başvurunun hepsi ile ödül kazanan MalatyaPark, Marcom’dan 3 platin, 2 gold ödülün sahibi oldu. Marcom Awards’dan ödül kazanılan kategoriler şunlar: İletişim Programı dalında Platin Ödül, Halkla İlişkiler dalında Platin Ödül, Sadakat Kart Kampanyaları dalında Platin Ödül, Kurumsal Sosyal Sorumluluk dalında Altın Ödül, Özel Aktivite dalında Altın Ödül.

AVM

ALIŞVERİŞİ

KEYİFLİ HALE GETİRİYORUZ Özyurtlar NMerkez AVM Müdür Yardımcısı Emrah Oras, “Yapılan alışverişleri tüketici için keyifli hale getirerek, tüketicilerin devamlılığını sağlamak ve bu şekilde alışveriş merkezini cazibe merkezi olarak ön plana çıkartmak, hedeflediğimiz bir yönetim stratejisi” dedi. AVM sektörünün büyümesi beraberinde perakende sektörünün de büyümesine aracılık ediyor. AVMperakende ilişkisi sizce yakın gelecekte nasıl şekillenecek? Alışveriş merkezleri 21. yüzyıl tüketicisinin her türlü gereksinimini karşılamayı amaçlayan çağdaş, dinamik ve canlı yaşam merkezleri olarak kabul ediliyor. Alışveriş merkezleri çok sayıda perakende mağazanın birleşmesi ile oluşan, tüketicinin kolay ve hızlı bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabileceği yaşam

alanları. Tüketicilerin ihtiyacının aslında kısa zamanda çok sayıda mağazaya ulaşmak olduğunu göz önünde bulunduracak olursak, alışveriş merkezlerinin sayısının artması ile perakende mağazalarının artışı da doğru orantılı şekilde gerçekleşecektir. AVM’lerin sayılarının hızla arttığı günümüzde sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz? Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizin büyük metropollerine göçün artması, çalışanların ve çekirdek aile sayısının artması alışveriş alışkanlıklarını ve tüketim yapısını değiştirdi. Değişen bu tüketim yapısının yansıması olarak tüketicinin en kolay hedefi olan alışveriş merkezlerine yönelme başladı. Nüfus ve alınan göç ile yapılacak karşılaştırma ile ihtiyaçlar göz önünde bulundurulduğu takdirde alışveriş merkezi ve bununla birlikte yönetim firmalarının daha da artacağı kaçınılmaz.

AVM sektöründe kendini gösteren rekabet ortamında ön planda yer alabilmek amacıyla hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Yeniliklere açık olup, tüketici isteklerini göz önünde bulundurarak ihtiyaçların net bir şekilde karşılanacağı hizmetini, prensip haline getirmek ve bu doğrultuda devam etmek esastır. Yapılan alışverişleri tüketici için keyifli hale getirerek, tüketicilerin devamlılığını sağlamak ve bu şekilde alışveriş merkezini cazibe merkezi olarak ön plana çıkartmak, hedeflediğimiz bir yönetim stratejisi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 57

TURİZM

Boyalık Beach Hotel’e ‘Yeşil Anahtar’

kalarak ‘Yeşil Anahtar’ almaya hak kazanan kurumları açıkladı. Misafirlerine sunduğu 5 yıldızlı servisiyle ‘En İyi Resort Hotel’ unvanına sahip olan Boyalık Beach Hotel, 2011 yılından bu yana çevreye duyarlı bir yönetim sağlayan ve belirlediği kriterlerin tamamına uyan kurumlara verilen Yeşil Anahtar’a sahip oldu.

TÜRKİYE’DE 74 OTELDE VAR Verdiği kusursuz hizmetin yanı sıra çevreye göstermiş olduğu duyarlılığı daha önce Mavi Bayrak ve Yeşil Yıldız ile taçlandırılan Boyalık Beach Hotel, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yapılan inceleme sonucunda çevrenin korunması yönündeki girişimleri gerçekleştiren kurumlara verilen Yeşil Anahtar ile ödüllendirildi. Sürdürülebilir çevre ve turizmin önemini uyguladığı projeyle ortaya koyan TÜRÇEV, çevre yönetiminden personel eğitimine, misafirlerin bilgilendirilmesinden su tasarrufuna kadar 12 ana kritere sadık

58 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

Yeşil Anahtar programının çevrenin korunması yönündeki girişimleri ödüllendirerek destekleyen, iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası bir eko-etiket olduğunu ifade eden Boyalık Beach Hotel Genel Müdürü Orhan Belge, 2016 yılı itibari ile Türkiye’de sadece 74 tesiste Yeşil Anahtar Ödülü bulunduğunu ve böylesine özel bir ödüle sahip olmaktan son derece mutlu olduklarını söyledi.

İşletmenin yönetimindeki üstün hizmet anlayışı ve çevreye olan duyarlılığı sürdüreceklerini belirten Orhan Belge, “Boyalık Beach Hotel olarak 2014’te çevreye duyarlı tesis olarak ‘Yeşil Yıldız’ simgesini almaya hak kazandık. 2016 itibari ile de Türkiye’de Yeşil Anahtar ödülü alarak sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir turizm konaklama tesisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

TURİZM

Erciyes’te açılan Magna Pivot Hotel, dünya standartlarında pistleri ile kış sporları tutkunlarına, ailesi ve sevdikleriyle kış mevsiminin güzelliklerini keşfetmek isteyenlere, bembeyaz karlar ve şöminenin çıtırdayan sesleri ile romantik ruhlara, benzersiz bir dünyanın kapılarını aralıyor.

KIŞ TURİZMİNE

YEPYENİ BİR SOLUK

agna Pivot Hotel Genel Müdürü Aydın Sağlam, Türkiye’nin kış sporları ve kış mevsiminin güzelliklerini yaşamak için en elverişli rotalarından Erciyes’te açılan Magna Pivot Hotel’in kış turizmine yepyeni bir soluk getirdiğini söyleyerek “Kayseri Erkilet Havalimanı’na 20 dakika uzaklıkta kapılarını açan Magna Pivot Hotel, misafirlerinin maksimumda konfor ve eğlenceyi bir arada yaşayabilecekleri şekilde tasarlandı. Keyifli bir dağ evinin sıcaklığını ve samimiyetini yansıtan dekorasyonda, ahşap ve taş dokular, geyik figürleri, ayrıcalıklı dokunuşlar sergileyen dore yansımalar öne çıkıyor. Ambiyansı tamamlayan her obje yurtdışından tasarımcıların imzasını taşıyor” dedi.

60 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

BENZERSİZ BİR TATİL DENEYİMİ Magna Pivot Hotel’in her biri farklı güzelliğe sahip 38 odası bulunduğu bilgisini veren Sağlam, “Erciyes’in büyüleyici manzarasına nazır güneşlenme terası, senenin tüm yorgunluğunu geride bırakmanızı sağlayan ayrıcalıklı SPA alanı, birbirinden özel lezzetleriyle damaklarda iz bırakan restoranı, sevdiklerinizle şöminenin başında keyifli anlar yaşayacağınız lobisi, özel davetler ve etkinlikler düşünülerek tasarlanan toplantı alanı ile aradığınız her şeyi bir arada sunan Magna Pivot Hotel, dünyanın en ünlü ve en lüks kayak otellerindeki gibi özenle hazırlanan odaları, dekorasyonu ve ferahlığıyla ilgi çekerken konforlarıyla da benzersiz bir tatil deneyimi sunuyor” diye konuştu.

FARK YARATAN ÖZEL AKTİVİTE ALANLARI Sağlam, sözlerine şöyle devam etti: “Dekorasyon ve ambiyansın yanı sıra başta Erciyes olmak üzere tüm Türkiye’de fark yaratan özel aktivite alanları, restoranları ve lounge’ı Magna markasının ayrıcalıklı dünyasında öne çıkanlardan. Sadece profesyoneller değil, kış mevsiminin en keyifli aktivitelerini yaşamak isteyen, 7’den 70’e herkes düşünülerek kurulan bu aktivite alanı, Balkanlar ve Avrupa’nın önde gelen kayak

merkezlerini aratmayan donanıma ve konsepte sahip. Otelde konaklayanların yanı sıra dışarıdan gelen misafirleri de ağırlayan Magna Apex, birbirinden farklı konseptlerde aktiviteler sunuyor. Magna Apex bünyesinde faaliyet gösteren oyun, dinamizm, canlılık, eğlence, enerji, sosyallik, spor, lezzet, keyif, stil, müzik ve daha da fazlasını keşfedeceğiniz Playground markası ise, tüm kış aktivite alışkanlıklarınızı değiştirmek üzere geliyor.” Dünya standartlarında güvenlik önlemlerine sahip 110 kilometre pistiyle Türkiye’nin en uzun kayak keyfini sunan Erciyes’te; ayrıca, kayak ve snowboard tutkunlarının tüm hünerlerini sergileyebileceği bir de snowpark bulunduğuna değinen Sağlam, “Ben sadece eğlenmek istiyorum, kış sporlarını da bilmiyorum diyenler için dünyaca ünlü akım ‘Airboard’ ve ‘Snow Tubing’ unutulmaz anlar yaşatıyor. Avrupa’da ve Amerika’da, özellikle gençler arasında oldukça popüler olan Airboard ayaklarınızı yerden keserek, denge ve beden kontrolü ile dilediğiniz yere gitmenin keyfini yaşatırken, büyük şişme simitlerle karların üzerinde kaymayı sağlayan Snow Tubing, çocuklarıyla gelenlerin aklı kalmadan eğlenceli anlar yaşayacağı bir tatilin kapılarını aralıyor” şeklinde konuştu.

TURİZM

Ankara’da ilk uluslararası

otel zinciri A nkara HiltonSA olarak iş dünyasına yönelik sunduğunuz çözümlerde önem vererek uyguladığınız kriterlerden bahseder misiniz? Otelinize iş amaçlı gelen misafirlerinize ne gibi imkanlar ve ayrıcalıklar sunuyorsunuz? Dünya çapında 9 farklı ülkede yaşamış ve çalışmış biri olarak, her gezgin işadamının bireysel ihtiyaçları olduğunu öğrendim. Genel olarak benim gibi gezgin iş adamlarının en çok aradığı iki özellik, külfetsizlik ve kişiselleştirilmiş hizmettir. Hilton HHonors programı çerçevesinde, Ankara HiltonSA misafirlerine; tercih ettikleri odayı önceden seçebilme ve denetleme, varış öncesi check-in imkanı ve otele varışlarında ön büronun önünde daha az zaman kaybetme imkanı sağlıyor. Aynı zamanda Ankara HiltonSA olarak misafirlerimizin otelden ayrılışları sırasında gene vakit kaybetmemeleri için hızlı check-out hizmeti sunuyoruz. Ödemeler kredi kartlarından otomatik olarak gerçekleşir ve faturalar kişisel e-mail

62 •

adreslerine gönderilir. Kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı, bir oteli daha iyi ve kaliteli bir duruma getirmenin en önemli yollarından biridir. Birçok gezgin işadamı, her yıl evlerinden uzak yerlerde, çok uzun vakitler geçiriyor ve kaliteli bir oteli sıradan bir otelden ayıran fark, bu misafirlere özel hizmetler sunarak kendilerini farklı ve özel hissettirmektir. Ankara HiltonSA gibi büyük otellerde her ay binlerce misafir konaklama yapar, bu bizim için zorlu bir iş, fakat ben ve ekip arkadaşlarım hergün

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

Ankara HiltonSA Genel Müdürü Haakon GaarderLarsen, Ankara HiltonSA, alışveriş, eğlence ve etkinlik yerlerine yakınlığının yanısıra şehrin göbeğindeki muhteşem konumu ile devlet dairelerine, elçiliklere ve birçok özel firmaya yürüme mesafesinde. Ankara’daki ilk uluslararası markalı zincir olmamız, Ankara’da iş yapan tüm misafirlerimizin bize karşı bir güven duymasına yardımcı oluyor” dedi.

Ankara’da iş yapan tüm misafirlerimizin bize karşı bir güven duymasına yardımcı oluyor.

daha iyisi için hep beraber çalışıyoruz. İş oteli konsepti çerçevesinde sunduğunuz hizmetlerde yer aldığınız ‘lokasyon’un etkilerini değerlendirir misiniz? Ankara HiltonSA, alışveriş, eğlence ve etkinlik alanlarına yakınlığının yanı sıra şehrin göbeğindeki muhteşem konumu ile devlet dairelerine, elçiliklere ve birçok özel firmaya yürüme mesafesinde. Neredeyse 30 yıllık geçmişi olan Ankara’daki ilk uluslararası markalı zincir olmamız,

Ankara HiltonSA’da genel müdürlük koltuğuna yeni oturdunuz. Ne gibi stratejiler uygulayacaksınız, hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Ankara HiltonSA’nın genel müdürü olarak, sorumluluklarımın başında misafirlerin memnuniyeti, ekip arkadaşlarım, binanın ve Hilton’un sahibi olan Sabancı geliyor. Benim liderlik felsefem basit, biz liderler olarak, tüm çalışma ekibinin, otelin genel amacına ve işleyişine yönelik birbirine bağlı olduğuna emin olmak. Her gün yapmakla yükümlü olduğum en önemli görevim, tüm ekip arkadaşlarımın, otelin genel işleyişi sırasındaki sorumluluklarına odaklanmaları için onlara yardımcı olmak, başka bir deyişle ekibime destek olmaktır. Kesinlikle inanıyorum ki, memnun ve birbirine bağlı ekip üyeleri demek memnun misafirler demektir.

HABER

ONLİNE

SATIŞ HİZMETİ Firma Ekipmanları’nın Sahibi Taner Kaya, “Çalışanlarımız ağırlıklı olarak sektör içinden gelen kişiler olduğundan çözüm odaklı desteğimiz firmalara kolaylık sağlıyor. Bu da bizi diğer kuruluşlara oranla on plana çıkarıyor” dedi. Firma Ekipmanları olarak ‘online satış’ yapan diğer kuruluşlarla kıyaslandığında üstün ve ayrıcalıklı çözümlerinizden bahseder misiniz? Müşterileriniz neden sizi tercih ediyor? Bizim gibi online satış hizmeti veren birçok firmaya göre en büyük avantajımız; hem sattığımız ürünlerin büyük kısmını kendimiz imal etmemiz hem de satışa sunduğumuz ürünler hakkında detaylı bilgilere sahip olmamız. Çalışanlarımız ağırlıklı olarak sektör içinden gelen kişiler olduğundan çözüm odaklı desteğimiz firmalara kolaylık sağlıyor. Bu da bizi diğer kuruluşlara oranla on plana çıkarıyor.

64 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Üretim sürecinde en üst düzeyde kaliteye ulaşabilmek adına ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? Firmalara özel imalat da yapıyor musunuz? Sistemimizde yer alan ürünler genelde spesifik ve talep doğrultusunda imal edildiği için özel imalat yapmamız gayet kolaydır. Birden fazla tedarikçi üzerinden fiyat/kalite araştırması yapmamızın yanısıra, bizzat gerçekleştirdiğimiz ziyaret ve araştırmalarla da sürekli piyasadaki hammaddeleri inceliyoruz. Yurtdışında üretilmiş emsal ürünleri gözden geçirerek kendimize uyarladığımız çalışmalarımızda birebir kopyasını yapmak yerine daha da ileri götürmeye ve gelen siparişi en uygun imalat yöntemi ile yapmaya gayret ediyoruz. Danışmanlık ve destek hizmetlerinizde hangi kriterlere önem veriyorsunuz? Firmamızda verilmekte olan danışmanlık destek hizmetleri, konularında uzman kişilerce yürütülüyor. Otel ihtiyaçlarında otelcilik sektörü içinden gelen arkadaşlarımız; dış cephe konusunda dalında önde gelen firmalarda görev almış arkadaşlarımız; elektrik-elektronik konusunda yine konusunda uzman ve sektör içinden gelen kişilerle çalışıyoruz. Kısacası, gelen her talep, konuyla birebir ilgili kişiye yönlendiriliyor ve buna göre projelendirme yapılıyor.

MAKALE

Av. Sinem Uğur ELİG Lokmanhekim Gürkaynak Ortak Avukat Bürosu

Rekabet otoriteleri gözünden e-ticaret

vrupa Komisyonu, e-ticaret sektörüne yönelik 2015’te bir sektör incelemesi başlatmıştır. Komisyon bu kapsamda, e-ticaret pazarında yaygın olan pazar trendleri, olası rekabet engelleri ve kısıtlayıcı olabilecek uygulamalar ve gerekçeleri hakkında piyasadan bilgiler toplamış, bu süreçte 28 AB üyesi ülkedeki yaklaşık bin 800 paydaştan bilgi talep etmiş ve 8 bin civarı dağıtım sözleşmesini değerlendirmeye almıştır. İncelemenin sonucu olarak tüketici ürünleri bakımından e-ticaret pazarında; - Yüksek düzeyde fiyat şeffaflığının fiyat rekabetini artırdığı, - İmalatçıların doğrudan tüketiciye yaptıkları satışların arttığı, - Yüksek kalite ve marka imajı sağlamayı amaçlayan seçici dağıtım sisteminin yaygınlaştığı, - Sözleşmelerde satışlara ilişkin kısıtlamaların yaygınlaştığı, - Müşterinin bir satış kanalından satış öncesi hizmet

66 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

alıp başka bir satış kanalından ürünü satın alması şeklinde gerçekleşen bedavacılığın (free riding) sıkça yaşandığı, tespit edilmiştir. Dijital içerikler açısındansa, dijital içeriğin güvenliğinin önemi vurgulanmış ve rekabet açısından en belirleyici unsurun telif hakkı sahiplerinden lisans alınabilmesi olduğu belirtilmiştir. Türkiye’de Rekabet Kurumu’nun halihazırda e-ticarete yönelik bir sektör incelemesi bulunmamaktadır. Ancak e-ticaret geçmişte Türk Rekabet Kurulu’nun birçok kararına konu olmuştur. Bu kapsamda Rekabet Kurulu, kararlarında e-ticaretin yıllar içinde gelişimini, pazarın büyüklüğünü, e-ticaret modellerini incelemiş ve ilgili ürün pazarını her bir somut olayın özelliklerine bağlı olarak tanımlamıştır. Ayrıca Kurul kendi incelemelerine, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği’nin, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nin ve Deloitte’un raporlarına dayanarak; - İnternet üzerinden yapılan perakende harcamaların toplam perakende harcamaları içerisindeki payının artış eğiliminde olduğunu, - Sözkonusu oranın halen gelişmiş ülkelerin ortalamasına göre düşük olduğunu, - Bazı teşebbüslerin e-ticaret gelirlerinin fiziki mağaza gelirlerini aştığı, - Türkiye’deki en gelişmiş e-ticaret modellerinin işletmeden tüketiciye ve tüketiciden tüketiciye olduğunu, kabul etmiştir. E-ticaret sektörü zamanla geliştikçe Rekabet Kurulu kararlarının da eş zamanlı olarak sektördeki rekabet hukuku dinamiklerine daha fazla ışık tutması beklenmektedir.

ÖZEL RÖPORTAJ

DÜNYA MARKASI OLACAĞIZ

İnoksan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, dünya markası olma hedefine doğru emin adımlarla ilerlediklerini söyleyerek, “5 kıtada 80’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ederek, dünya arenasında yenilikçi ürünlerimizle fark yaratıyoruz” dedi.

RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

68 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ÖZEL RÖPORTAJ

noksan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, İnoksan’ın yatırım hedefleri ve başarı öyküsünü Hizmetix’e anlattı. İnoksan’ın 2016 yılı performansını rakamsal verilerle özetleyebilir misiniz? Hangi yatırımlara imza attınız? İnoksan her yıl rakamsal olarak büyüyen ve dünya markası olma hedefine doğru emin adımlarla ilerleyen bir şirket. Bursa’da küçük bir atölyede başlayan hikayemiz, bugün 20 bin metrekare kapalı alana sahip son teknolojiyle donatılmış bir fabrikada devam ediyor. 5 kıtada 80’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ederek, dünya arenasında yenilikçi ürünlerimizle fark yaratıyoruz. 40 yurtiçi bayisi, 80 yurtdışı satış noktası, ülke çapına yayılmış 102 yetkili servisi ve 6 büyük ildeki bölge müdürlükleriyle büyümesini sürdüren markamızın, 2016 yılı içerisinde yüzde 15’lik büyüme ve ülke genelindeki bayi sayısını da 50’ye çıkarma hedefine yaklaştığını ifade edebiliriz. Her yıl cirosunun yüzde 2’sini Ar-Ge bölümüne ayıran markamız, 2016 yılı içerisinde pek çok yeni ürün çalışmasına da imza attı, örneğin; sektörde ses getiren İnosmart dokunmatik ekranlı fırınların yanı sıra, yeni kuzine tasarımı (1-1,5 modül), Monoblok pişirici tasarımı, yeni pişirici serisi tasarımı (perfect seri) gibi yoğun proje tasarımlarımız da mevcut. Özellikle ArGe’nin her zaman en fazla yatırım yaptığımız alanla-

rın başında geldiğini vurgulamak isterim. Ayrıca 2016 yılı kapsamında bizim için önemli olan bir gelişme de Turquality programına kabul edilmemiz oldu. Bu gelişme ile global hedeflerimize ulaşma yolunda da önemli bir mesafeyi daha katettik. 2017 yılına yönelik büyüme ve yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? Dünyanın önde gelen ülkelerinde 45 bayiye sahip olan şirketimiz, etkin olabileceği pazarlara yöneliyor. Bu sene odaklandığımız hedef pazarlar arasında İran, Etiyopya, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Almanya gibi ülkeler vardı. Bu önemli pazarlarda ilk 3 firmadan biri olmak vizyonuyla, 2023’e kadar yüzde 100 büyüyerek, ciromuzun yüzde 50’sini ihracatla gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Ar-Ge’ye önemli yatırımlar yapan bir marka olarak, 2017 yılında da yenilikçi ürünlerimiz ile adımızdan hem Türkiye’de hem de global arenada daha çok söz ettirmeyi amaçlıyoruz. Mevcut Ar-Ge ekibiyle

Türkiye’nin ilk kombili fırını olan İnosmart’ı geliştiren markamız, 2023 yılına kadar yeni teknolojiler geliştirmek üzere yaklaşık 10 milyon liralık bir bütçeyi bu alana yatıracak.

DOĞRU STRATEJİ VE YENİLİKÇİ AR-GE ÇALIŞMALARI Başarınızın sırrını hangi faktörlere bağlıyorsunuz? Başarı öykünüzün temelinde hangi unsurlar yer alıyor? İnoksan olarak, her zaman müşterilerimizin beklentilerini tümüyle ve zamanında karşılamayı hedefleyen bir marka olduk ve bu bakış açısı ile sektörde önemli başarılara imza attık. Endüstriyel mutfak sektöründe 36 yıldır ilkleri yaşatan ve yenilikçi vizyonu ile çalışmalarına hiç ara vermeyen markamız, yılmadan, vazgeçmeden, hep daha iyiyi hedefleyerek çalışmalarına devam ediyor. Başarı öykümüzün en temel kahramanlarını doğru strateji, yenilikçi Ar-Ge bakışı, uygun pazarlama aktiviteleri ve teknoloji yatırımları olarak sıralamamız mümkün. Tüm bunlara ek olarak,

başarılarımızın arkasında güçlü ve deneyimli bir ekibin emeği olduğunu da ayrıca vurgulamak gerekiyor. İnoksan Mutfak olarak sektörde fark yaratmayı başardığınızı görüyoruz. İnoksan Mutfak olarak sektörde uyguladığınız ve sizi bugünlere getiren stratejileri paylaşır mısınız? Markamız bugün dünya liginde ülkemizi temsil ediyor ve global pazarda yaptığı işlerle adından sıkça söz ettiriyor. Ortaya koyduğumuz eşsiz projeler kadar, yenilikçi ürünlerimizin kalitesiyle dünya standartlarını zorluyoruz. İnoksan olarak, Ar-Ge çalışmalarımıza hiç ara vermeden, her zaman yeniliklere ağırlık vererek, sürekli iyileştirmeler yaparak, teknolojiler geliştirip, kusursuz performanslı ürünler tasarlıyoruz. Bu doğrultuda hareket ederek, gelişimimizi sürdürüp, sektörde fark yaratarak, önemli başarılara imza atıyoruz. Kısaca ürünlerimiz ve projelerimiz, yansıttıkları kalite ve profesyonellikle başarımızın arkasındaki ana stratejimizi oluşturmaktadır diyebiliriz.

“ENDÜSTRİYEL MUTFAK SEKTÖRÜ HIZLA BÜYÜYOR” Endüstriyel mutfak sektörünü değerlendirdiğimizde karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Sektörün büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz? İnoksan’ın sahip olduğu pazar payı nedir? Endüstriyel mutfak sektöründe uzun mücadelelerle bugünlere geldik. Günümüzde endüstriyel mutfak sektörü, her gün hayatımıza giren yeni trendlerin ve sektörümüzde yaşanan rekabet ortamının da etkisiyle hızlı bir büyüme kaydediyor. Özellikle son senelerde ülkemiz endüstriyel mutfak sektöründe çok iyi bir noktaya geldi. Sektörümüzü dünya ile kıyasladığımızda ise kalite standartlarımızın oldukça tatmin edici olduğunu ve yenilikçi ürünlerimiz ile dünya standartlarını zorladığımızı söyleyebiliriz. Endüstriyel mutfakta ülkemizde sektörün en önde gelen isimlerinden olan İnoksan, dünya pazarında da adından söz ettirmeye başladı. Bu da bize gurur veriyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 69

YENİLİKÇİ HİZMET ANLAYIŞI

PayU Türkiye CEO’su Y. Emre Güzer, bir yandan e-ticaret işletmelerinin hizmet kalitesini artırırken, diğer yandan Türkiye’nin önde gelen banka ve lisansör kuruluşlarıyla yaptıkları işbirlikleriyle sektöre yenilikçi bir hizmet anlayışı getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Visa ve MasterCard tarafından onaylanan Türkiye’nin ilk ödeme servis sağlayıcısınız. Altyapınız hakkında bilgi verir misiniz? Sanal POS çözümlerimiz, gelişmiş sahtecilik (fraud) önleme filtrelerimiz, 7 gün 24 saat hizmet veren uzman sahtecilik izleme ekibimiz ve daha birçok servisle PayU Türkiye olarak, bir yandan e-ticaret işletmelerinin hizmet kalitesini artırırken, diğer yandan Türkiye’nin önde gelen banka ve lisansör kuruluşlarıyla yaptığımız işbirlikleriyle sektöre yenilikçi bir hizmet anlayışı getirmeyi amaçlıyoruz. Visa ve MasterCard tarafından onaylanan Türkiye’nin ilk ödeme servis sağlayıcısı olarak eylülde aldığımız BDDK lisansıyla yolumuza daha güçlü devam edeceğiz.

YILDA 5 MİLYONUN ÜZERİNDE İŞLEM PayU Türkiye olarak 2016 yılı performansını rakamsal verilerle özetleyebilir misiniz? Hangi yatırımlara imza attınız? 2017 yılına yönelik büyüme ve yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? PayU ödeme sistemleri üzerinden Türkiye’de yılda 5 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirilirken ödemelerin yüzde 60’ı peşin, yüzde 40’ı ise taksitli olarak yapılıyor. Şu ana kadar tek seferde yapılan en yüksek tutarlı işlem 49 bin 980 TL oldu. 2015 yılında 1 milyar TL üzerinde ciroya ev sahipliği yaptık; hedefimiz bunu 2016’da iki katına çıkartmak.

AMAÇ İŞYERLERİNİ OPERASYONEL YÜKTEN KURTARMAK Sunduğunuz ödeme metotlarıyla e-ticaret firmalarına ne gibi avantajlar kazandırıyorsunuz? Amacımız müşterilerimizin asıl işleri olan e-ticarete odaklanmalarını sağlamak, bu nedenle ödeme çözümlerimiz ve katma değerli servislerimizle kendilerine birçok noktada fayda sağlamayı ve işyerlerimizi operasyonel yükten kurtarmayı hedefliyoruz. Örneğin mobil ödeme ihtiyaçlarına artan ilgi nedeniyle 2016 yılında yeni ürün ve servislerimizden ilki mPOS uygulamasıyla bu alanda somut adımlar atmaya başladık. Bu ürün ile günümüzün hızla mobilleşen dünyasında işyerlerimize büyük bir esneklik sağlayacağımıza inanıyoruz. Üye işyerlerimiz, bu ürünü kullanarak, 7/24 diledikleri noktada kredi ya da banka kartından ödeme alabiliyor, müşterilerine taksit fırsatı da sunabiliyor. Ayrıca mPOS sayesinde işyerlerimize tek bir uygulama kullanarak baştan sona kesintisiz tahsilat çözümü ve dolayısıyla onları da ek donanım ve yazılım maliyetlerinden kurtarma imkanı sunuyoruz. İşyerlerimiz artık satışların takibini kâğıt üzerinden ya da kasadaki parayı sayarak yapmak yerine tüm işlem geçmişlerine akıllı telefonları üzerinden erişebiliyor. Advertorial

ayU Türkiye olarak online ödeme sistemlerindeki çözümlerinizde nasıl bir online ödeme süreci sunuyorsunuz? PayU Türkiye olarak sunduğumuz çözümler sadece basit ve kolay olmakla kalmıyor aynı zamanda üye işyerlerimizin ödeme altyapısı konusunda müşterilerinin bütün işlemlerini kolayca gerçekleştirmelerini de sağlıyor. Müşteriler, bir ürün ya da hizmeti, web sitesinden alışveriş sepetine ekliyor. Ödeme yapmak için ise PayU’ya üye olunması gerekmiyor. Müşteri ödeme işlemini taksitle ya da tek çekimle gerçekleştiriyor ve tüm işlemler hem otomatik hem de manuel kontrol ediliyor. Sahtecilik şüphesi taşımayan işlemler gerçek zamanlı olarak onaylanıyor. Müşteri ödemesini Ortak Ödeme Sayfası üzerinden gerçekleştirdiyse alışverişini tamamladıktan sonra işyerinin web sitesine dönüyor.

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ

“Fintech yatırımları

8 kat arttı”

Turkcell Ödeme Hizmetleri AŞ Genel Müdürü Melike Kara, “Son 5 yılda Fintech yatırımları yaklaşık 8 kat artış gösterdi. Özellikle mobil ödeme sistemleri, dijital cüzdan, sanal pos (PSP), fatura tahsilatı, para transferi ve ön-ödemeli kart gibi çözümler öne çıkıyor” dedi. Dünyanın giderek dijitalleştiği günümüzde dijitalleşmenin ödeme sistemlerine olan etkilerinden bahseder misiniz? Dünyadaki trendler incelendiğinde dijital para birimleri (bitcoin, blockchain vb), biyometrik doğrulama, üye işyeri tarafında mobil POS, lending klüp’ler vb alanlarda da ciddi odak olduğunu görüyoruz. Bunlara ek olarak, yakın gelecekte nesnelerin interneti (iOT), giyilebilir teknolojiler ve sanal gerçeklik (VR) uygulamalarının ödeme sistemleri ile entegre olduğunu görebiliriz. Bir diğer önemli konu da ülkeden ülkeye odak alanlarının farklılaşmasının en büyük nedenlerinden biri de regülatif nedenler. Ülkemizde 6493 sayılı Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kanunu ile sektör daha net biçimde şekillenmeye başladı. Ancak belli alanlarda halen regülatif gri alanlar bulunuyor. Turkcell olarak son 2 yılda Tüketici Finansmanı ve Ödeme Hizmetleri alanında önemli iki girişimimiz oldu. Tüketici Finansmanı alanında Turkcell Finansman AŞ’yi, Ödeme Hizmetleri alanında da Turkcell Ödeme Hizmetleri AŞ’yi kurduk. Her iki firma da BDDK’dan ilgili alanlarında lisanlarını aldı. Bu girişimlerle, ülkemizin mobil iletişim alanında nüfusun tümünü kapsama başarısını finansal hizmetler alanına da taşıyabilmeyi hedefliyoruz. Hem ödeme hizmetleri hem de tüketici finansmanı alanında müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik, basit ve kullanılabilir ürün ve servisler tasarlamak önceliğimiz. Bununla birlikte uzun vadede sektöre olumlu katkıda bulunacak yatırımlar ile sektörün önünü açmayı, finansal alanda tüketici bilincinin artmasına ve ülkemizin nakitsiz toplum vizyonuna destek olmayı hedefliyoruz. Bu bakış açısı ile gerek Türkiye’de gerekse de yurtdışındaki Fintech girişimlerini yakından takip ediyor, ürün ve hizmetlerimizin

72 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

tamamlayıcısı olacak nitelikteki girişimler ile işbirliğine önem veriyoruz. Dijital dönüşümü göz önüne aldığımızda ödeme sistemlerini sizce nasıl bir gelecek bekliyor? Şu anda Fintech pazarının değerinin yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülüyor. Yıllık büyüme beklentisi ise yüzde 20. Nakitsiz toplum hedefi, dijitalleşme, yeni finansal ihtiyaçlar ile bu ivmenin daha da hızlı artabileceğini düşünüyorum. Dijital dönüşüme kurumların sağlıklı bir şekilde entegre olabilmesi için nasıl bir strateji uygulamaları gerekiyor? Son 5 yılda Fintech yatırımları yaklaşık 8 kat artış gösterdi. Özellikle mobil ödeme sistemleri, dijital cüzdan, sanal pos (PSP), fatura tahsilatı, para transferi ve önödemeli kart gibi çözümler öne çıkıyor. Ödeme hizmeti firmalarına altyapı hizmeti veren processing firmaları ile yine bu sektörün tamamlayıcısı olan “yazarkasa-pos” firmaları da öne çıkan diğer alanlar oldu. Bundan sonraki süreçte de bu artışın benzer bir ivmeyle devam etmesini bekliyoruz. Türkiye nüfusunun genç ve dinamik yapısı, son yıllarda artan göçmen sayısı gibi nedenler de bu artışın başlıca dinamikleri. Türkiye’de çalışabilir nüfusun yüzde 40-45’inin hala banka ilişkisi yok, buna karşın nüfusun yüzde 95’i mobil cihaz sahibi. Bu da bu alanın ne kadar yüksek potansiyeli olduğunun en önemli kanıtı. Dijitalleşmenin ve e-ticaretin yükselişiyle birlikte müşteri ihtiyaçları ile paralel olarak yatırımlar da artacak.

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ

DİJİTALLEŞME, ÖDEME

SİSTEMLERİNİ DÖNÜŞTÜRÜYOR

rotel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı, dijitalleşmenin hayatımızın her alanında olduğu gibi, ödeme sistemlerinde de önemli bir dönüşümü beraberinde getirdiğini söyleyerek, “Dijitalleşmenin en büyük etkisi finansal dünyanın sanal hâle gelmesi diye düşünüyorum. Dijitalleşmenin önemli bir etkisi olarak, bugün çeşitli siber ödeme seçeneklerinden mobil ödeme sistemlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan çözümlerden söz edebiliyoruz” dedi.

Bundan en fazla 10 yıl öncesine kadar ödeme sistemi dendiğinde akla gelen belki de ilk şeyin fiziksel olarak kredi kartı olduğuna değinen Sıcakkanlı, “Oysa bugün kredi kartı sistemin bir parçası olmuş durumda. Fiziksel olarak karta ihtiyaç duymadan birçok ödeme işlemini gerçekleştirebiliyoruz. NFC’den Bitcoin’e kadar birçok farklı teknoloji de kullanımda. Bunların bir kısmının kullanımı belki henüz istenen seviyede değil, ancak dijital dönüşümün hızı ve kitleleri etki altına alma gücü dü-

Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı, dijitalleşmenin en büyük etkisinin finansal dünyanın sanal hâle gelmesi olduğunu belirterek, “Dijitalleşmenin önemli bir etkisi olarak, bugün çeşitli siber ödeme seçeneklerinden mobil ödeme sistemlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan çözümlerden söz edebiliyoruz” diye konuştu.

şünüldüğünde, ödeme sistemlerindeki yeni teknolojilerin de günlük hayatın içine gireceğini kestirmek güç değil” diye konuştu.

“GELECEK PLANLARI DİJİTALLEŞMEYE GÖRE YAPILMALI” Dijital dönüşüme sağlıklı bir entegrasyonun ilk koşulunun konuyla ilgili bir ajanda oluşturmak olduğuna inandığını belirten Sıcakkanlı, “Kurumlar, dijital dönüşümün bir trend olmadığının, iş dünyasının geleceğini şekillendirecek bir kavram olduğunun farkına varmalı ve gelecek planlarını buna göre yapmalı. Konu ile ilgili yaklaşımı doğru belirleyerek, ihtiyaç duyulursa dijital dönüşüm yolunda kurumlara rehberlik yapan şirketlerden danışmanlık alarak ve kurum çalışanlarını da bu yaklaşımın bir parçası kılarak entegrasyonlarını gerçekleştirebilirler” şeklinde konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 73

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ

DÜNYA ÇAPINDA FATURA SAKLAMA ŞİRKETİYİZ Digital Planet CEO’su Şerif A. Beykoz, “Bugüne kadar toplam 4,5 milyar fatura adedine ulaşan saklama kapasitemizle, dünya çapında bir fatura saklama şirketiyiz. Aylık yaklaşık 80 milyon ekstre, fatura, poliçe gibi toplu doküman tasarım ve üretim platformuyla yüzde 80 pazar payına sahibiz” dedi.

Kısaca Digital Planet’ten bahsedebilir misiniz? Digital Planet, 2000 yılında kurulduğu günden bugüne müşterilerine inovatif ürün ve hizmetler sunan, Türkiye’de e-dönüşüm sektörünün en büyük, en güvenilir ve en yüksek işlem hacmine sahip özel entegratör şirketidir.

74 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark, Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde yürüttüğümüz çalışmalarımızda 5 bini aşan müşteri sayımızla, aylık 5 milyonu aşan kurumsal e-fatura adediyle sektördeki yaklaşık yüzde 40 trafiği yönetiyoruz. Aylık 60 milyona yakın bireysel e-arşiv faturası adediyle yaklaşık yüzde 80 trafiği yöneten açık ara en büyük e-arşiv platformu olmaktan gurur duyuyoruz. Bugüne kadar toplam 4,5 milyar fatura adedine ulaşan saklama kapasitemizle, dünya çapında bir fatura saklama şirketiyiz. Aylık yaklaşık 80 milyon ekstre, fatura, poliçe gibi toplu doküman tasarım ve üretim platformuyla yüzde 80 pazar payına sahibiz. 200’den fazla farklı sistem ve ERP entegrasyonu ile en kapsamlı e-dönüşüm platformu olarak 20 faturaya da 20 milyon faturaya da hizmet verebilen, kurumlara özel çözümleri, doğrudan ve 100’e yaklaşan partner ağı üzerinden sunabilen en kapsamlı, en hızlı ve güvenli geçişi sunan çözüm ortağıyız. Ödüllü sıkıştırma teknolojisiyle sayısal imzalanmış PDF, UBL, E-defter dokümanlarını kayıpsız yüzde 98 sıkıştırarak saklayan, kolayca erişim sunan özel teknolojilere sahibiz. Digital Planet olarak e-defter, e-fatura gibi hizmetleri kapsayan e-dönüşüm hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Digital Planet’in işletmelere sunduğu çözümler hakkında bilgi verir misiniz? Digital Planet olarak e-Fatura’ya yaklaşımımızda kurum içi süreçleri hiçbir şekilde değiştirmeden, operasyon olarak da bazı kritik ayarlamalar yaparak hem ERP sistemleriyle doğrudan entegre çalışabilecek hem de maliyet avantajı sağlayacak bağlantı katmanı oluşturduk. Kurumlara özel bu özel çözüm yaklaşımımızla çok sayıda iş ortağımız ile işbirliği gerçekleştirdik ve birlikte müşterilerimizi e-Dönüşüm’ün ötesine geçirdik. Digital Planet’in işletmelere sürat ve kolaylık kazandıran ürünlerinden ‘Parantez’ ile kurumlara finansal alternatif ve çözüm sunan bir platform oluşturduk. İşletmeler finansal ihtiyaçlarını artık bu platform üzerinden çözecek. Parantez platformu üzerinden şirketler, servis sağlayan bankalar ve faktoring firmalarıyla bir araya gelecek ve en avantajlı tekliflerle en uygun finansman seçenekle-

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ rine elektronik ortamda ulaşabilecek. Bu sayede işletmeler çok sayıda banka ve finansal kuruluştan gelecek teklifleri hızlıca değerlendirerek tedarik finansmanı, erken fatura tahsilatı, kredi gibi işlemlerde süratli, operasyon yükü olmadan ucuz finansman sağlama imkânına kavuşmuş olacak. Ayrıca “Paran Tez Cebinde” sloganı ile hikayesine başlayan, sektöre örnek olan ve Türkiye’de şirketlerin tüm finansal gereksinimlerini karşılayan, Digital Planet’in Finansal Çözümler Platformu Parantez, çok sayıda yeni ürününün lansmanı için hazırlanıyor. Bu ürünlerimizden ilki e-Faktoring’i duyurduk. Dijital dönüşüme kurumların sağlıklı bir şekilde entegre olabilmesi için nasıl bir strateji uygulamaları gerekiyor? E-Fatura, şüphesiz güvenlik ve ciddiyet gerektiren bir iş. Verilerinizi kime ve nereye emanet ettiğiniz çok önemli ve burada oluşabilecek hataların çok ciddi zararlara sebep olacağını bilmek, anlatmak gerekiyor. Bunun karşılığını memnun müşterilerle büyüme olarak alıyoruz. Faturaların güvenliği, doğruluğu ve gizliliği konuları çok önemli. Aksi halde ehil olmayan ya da etik olmayan servis sağlayıcılarının elinde firmalar bir anda fatura ve müşteri verilerinin ortalıkta pazarlandığı bir duruma düşebilirler. Bu yüzden şirketlerin e- dönüşüm sürecinde fiyatı ikinci plana alarak yüzde yüz güven ilişkisine dayalı sağlam bir tercih yapmaları gerekmektedir. Müşteri portföyünüz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ağırlıklı olarak hangi sektörlere yönelik hizmet veriyorsunuz? Yurtdışına yönelik faaliyetleriniz nelerdir? Ağırlıklı olarak Türkiye’deki telekomünikasyon, bankacılık, enerji dağıtım, e-ticaret ve tekstil gibi çok çeşitli sektörlerin lider şirketleri bizimle çalışıyor. Özel enteg-

ratör kimliğimizle tüm sektörlerden ayda 20’den 20 milyona kadar yükselen sayıda fatura üreten 5 binin üzerinde firmaya, hizmet vermekteyiz. Bu alanda irili ufaklı piyasada 50’ye yakın özel entegratör arasında öncü ve lider konumumuzla müşteri memnuniyeti ve güven ilişkileri çerçevesinde farkımızı ortaya koyuyoruz. Ayda 3.5 milyonu aşan e-fatura sistemlerimizde proses ediliyor. Bu da Türkiye’de yüzde 50-55 pazar payı demek. Ayrıca ayda 50 milyon bireysel fatura üretiyoruz. Bu da yüzde 80’i aşan pazar payına tekabül ediyor. Gururla paylaşmak isteriz ki sunmuş olduğumuz müşteri iletişimi yönetimi ve Hybrid mail çözümlerimiz, ülkemizde bir standart olarak, Türkiye’nin önde gelen bankaları, çeşitli finans ve telekomünikasyon kuruluşları tarafından kullanılıyor. Her ay milyonlara ulaşan basılı, e-mail ve faks gönderisi platformumuz aracılığı ile tüm ülkeye ulaştırılıyor.

Kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi özetler misiniz? Digital Planet kendi ar-ge kaynaklarıyla üretimini artırarak uluslararası bir şirket olma yolunda hızla ilerliyor. Dünya çapındaki iş ortağı sayımızı mevcutta 10’lardan 100’lere çıkararak en az 30 farklı ülkede kendi çözümlerimizi sunacağız. E-dönüşümde ise mevcut konumumuzu koruyup müşteri ve fatura adetlerimizi daha da artırarak 20 bin kurumsal müşteriye önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde ulaşacağız. Buna ek olarak Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı fatura platformu olma özelliğimizi katma değerli servislerimizi yeni ürünlerle destekleyerek devam ettireceğiz. Örneğin finansal çözümler platformumuz “Parantez”, mobil ödeme platformumuz “Payall” ve birçok yeni ürünümüz pazarı yönlendirici ve yönetici konumumuzu güçlendirecektir. E-Dönüşüm tarafında da müşteri sayımız ve fatura hacmimiz büyümeye devam ediyor. Sektörün ihtiyaçlarına baktığımızda bugün sunacağımız yeniliklere de ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Türkiye e-Dönüşümün zorlu kısmını tamamladı ve bugün Digital Planet’te biz dönüşümün ötesini, ilerisini konuşuyoruz. Dolayısıyla yurtdışında da gerçekleştirmeyi planladığımız faaliyetlerimize ek olarak birçok yeni hizmeti “e-Dönüşüm ve Ötesi” adı altında portföyümüze katıyoruz. Bunun yanı sıra ar-ge’sini yaptığımız sıkıştırma ve saklama konularındaki inovatif teknolojilere yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 75

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ

‘DİJİTAL ÖDEME’ DÖNEMİ

Mobil cihazlardan yapılan işlemlerin zaman ve maliyet açısından olumlu etkisini gören birçok finans ve ödeme kuruluşunun hizmetlerine bu doğrultuda yön vermeye başladığını söyleyen Bosna, “Böylelikle bankalar ve operatörlerin yanı sıra mobil ödeme aracı şirketleri, ödeme servis sağlayıcılar, uluslararası para transferi şirketleri ve fatura ödeme şirketleri gibi oyunculardan oluşan büyük bir dijital ekosistem oluştu. Bu ekosistemin önümüzdeki dönemde mobil teknolojilerdeki yeniliklerle birlikte kurumsal ve bireysel müşterilere sunabileceği yeni servis ve hizmetlerle gündeme geleceğini, bunun da yeni gelir alanları oluşturmasını öngörüyoruz” diye konuştu.

Türk Telekom Dijital Ödeme Hizmetleri Direktörü Zeynep Bosna, “Teknolojinin gelişmesi ve özellikle akıllı telefon penetrasyonunun artmasıyla nakit ödemelerin yerini dijital ödeme yöntemleri almaya başladı” dedi.

ürk Telekom Dijital Ödeme Hizmetleri Direktörü Zeynep Bosna, teknolojinin gelişmesi ve özellikle akıllı telefon penetrasyonunun

76 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

artmasıyla nakit ödemelerin yerini dijital ödeme yöntemlerinin almaya başladığını belirterek, Sadece yurtiçi değil, global örnekleri de incelediğimizde mobil cihazlar üzerinden yapılan ödemelerin payının hızla arttığını gözlemliyoruz” dedi.

“MÜŞTERİLERİN GÜNLÜK HAYATINDA GİDEREK ÖNEM KAZANIYOR” Mobil başta olmak üzere, akıllı cihazlar üzerinden birçok ödeme ve finansal işlemin gerçekleştirilebilmesinin, sağladığı erişim kolaylığı nedeniyle müşterilerin günlük hayatında giderek önem kazandığına değinen Bosna, “Ülkemizde de sektörün ve iş modellerinin daha da belirginleşmesiyle ödeme hizmetlerine yönelik yasal düzenlemelerin devam edeceğini düşünüyor, ödeme hizmeti ve elektronik para firmalarının dernekleşme süreci ve çalışma gruplarının sektörün şekillenmesinde önemli rol oynayacağına inanı-

DİJİTALLEŞME - ÖDEME SİSTEMLERİ

yoruz. Özel sektör ile birlikte devletin de bu süreçte ödeme altyapı ve teknolojisinin gelişmesine verdiği önemle sektördeki dijital dönüşümü destekleyeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Bosna, sözlerine şöyle devam etti: “Dijitalleşen dünyada kurumların da süreçlerini akıllı hale getirmeleri, bulut, mobil, sosyal iş ağı ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmeleri ve iş modellerini de

bu yönde modernleştirmeleri gerekiyor. Tüketicilerin her geçen gün daha hızlısına ulaşmaya dair ihtiyaç ve talepleri, kurumları kendilerini bu yönde geliştirmeye yöneltiyor.

HEDEF; DAHA GENİŞ ÜRÜN PORTFÖYÜ VE YENİ PROJELER Türk Telekom olarak sektördeki gelişmeler ve müşterilerin beklentileri doğrultusunda kısa vadede önceliğimiz müşterilerimize tüm etkileşim noktalarımızda sunduğumuz deneyimi geliştirerek tekil ve olgun bir müşteri yaşam döngüsü oluşturmak. Takip eden dönemde farklı sektör ve kanallarda daha geniş bir ürün portföyü ve yeni projeler ile müşterilerimize çözümler sunacağımız ve bu çözümleri çeşitli sadakat programları ile destekleyeceğimiz bir pozisyonda olmayı amaçlıyoruz. Uzun vadede ise mobil finansal servis teknolojilerini Türk Telekom yetkinlikleri ile birleştirerek müşterilerimiz için holistik bir ödeme platformu sunan bir ödeme servis sağlayıcısı olmayı hedefliyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 77

OTOMOTİV

Otomobil ve hafif ticari araç ekimde arttı

tomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, otomobil ve hafif ticari araç pazarının 2016 yılı OcakEkim döneminde yüzde 1 azaldığını söyleyerek, “Otomobil pazarı yüzde 0,8 arttı, hafif ticari araç pazarı yüzde 6,7 azaldı. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2016 yılı on aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,06 azalarak 719 bin 499 adet olarak gerçekleşti. 2015 yılı on aylık dönemde 727 bin 243 adet toplam pazar gerçekleşmişti. Otomobil satışları, 2016 yılı on aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde

78 •

0,77 artarak 553 bin 111 adete ulaştı. 2015 yılı aynı dönemde 548 bin 859 adet satış gerçekleşmişti. Hafif ticari araç pazarı, 2016 yılı on aylık döneminde geçen yıla göre yüzde 6,72 oranında azalarak 166 bin 388 adete geriledi. Geçen yıl aynı dönemde 178 bin 384 adet satış gerçekleşmişti” dedi.

OTOMOBİL PAZARI YÜZDE 33 ARTTI Dr. Hayri Erce, otomobil ve hafif ticari araç pazarının 2016 yılı Ekim ayında ise yüzde 29 arttığına değinerek, “Otomobil pazarı yüzde 33, hafif ticari araç pazarı yüzde 18 arttı. 2016 yılı Ekim ayı otomobil ve

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

hafif ticari araç pazarı 83 bin adet oldu. 64 bin 255 adet olan 2015 yılı Ekim ayı otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 29,17 oranında büyüdü. 2016 yılı Ekim ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,93 arttı ve 63 bin 746 adet oldu. Geçen sene 47 bin 954 adet satış gerçekleşmişti. 2016 yılı Ekim ayında hafif ticari araç pazarı 2015 yılının Ekim ayına göre yüzde 18,12 arttı ve 19 bin 254 adet oldu. Geçen sene 16 bin 301 adet satış gerçekleşmişti” diye konuştu. 2016 yılı Ekim sonu itibari ile 1600cc altındaki otomobil satışlarında yüzde

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2016 yılı Ekim ayında yüzde 29 arttı. Otomobil pazarı yüzde 33, hafif ticari araç pazarı yüzde 18 artış gösterdi.

1,24 artış izlenirken, 1600-2000cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 3,78 ve 2000cc üstü otomobillerde yüzde 31,70 azalış görüldü. 2016 yılı on aylık döneminde 38 adet elektrikli ve 695 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti. 2016 yılı Ekim sonunda otomobil pazarında ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 45,69 oranıyla 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 252 bin 742 adet ile sahip oldu. 2016 yılı Ekim sonunda dizel otomobil satışlarının payı yüzde 61,62’ye geriledi ve otomatik şanzımanlı otomobillerin payı yüzde 57,22’ye yükseldi.

OTOMOTİV

Haber: Sinan SAYGI

ÖDÜLLÜ ARAÇLARIN YILI Iveco Genel Müdür Yardımcısı Tansu Giz, Iveco olarak 2016 yılı faaliyetlerine yeni Euro 6 araçları ve Yeni Eurocago’nun tanıtımı ile damgasını vurduğunu söyleyerek, “2016, Iveco’nun ödüllü araçlarının sahaya indiği bir yıl oldu. Zor pazar koşullarına ve küçülen pazara rağmen Iveco, 2016 yılında 3,5 ton ve üstü segmentte yüzde 7’lik pazar payını sürdürmeyi başarıyor” dedi. Iveco Genel Müdür Yardımcısı Tansu Giz, 2016 yılı ortası itibariyle tüm ürün gamını yenilediklerini belirterek, 3,5 tondan ağır vasıtaya her segmentte bir ürüne sahip olduklarını kaydetti. Giz, 2016’da her segmentte yenilik yaptıklarını ifade

80 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ederek, yaptıkları yenilikleri şöyle sıraladı: “Hafif araç kategorisinin yıldızı Daily, standart ve 8 otomatik ileri vitesli Hi-Matic versiyonuyla Iveco faaliyetlerinde yerini alırken; uluslararası tanıtımı yakın zamanda yapılan orta menzilli Eurocargo ve Hi-Way ve

Hi-Road versiyonlarıyla da Stralis bu sene hedef kitle ile buluştu. Iveco, ‘Şehirlerin Sevdiği’ araç olan Yeni Eurocargo’nun Euro 6 Türkiye tanıtımını bu yıl gerçekleştirdi. Yeni Eurocargo, şehiriçi taşımacılıkta insana ve çevreye yönelik duyar-

OTOMOTİV

lılığı ile öne çıkıyor. Yenilenmiş tasarımı ve işlevselliği ile Daily ve Eurocargo’nun şık çizgilerini koruyan Yeni Eurocargo; motor, güvenlik, konfor, düşük maliyet ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda büyük yenilikler sunuyor. ‘2016 Yılın Kamyonu Yeni Eurocargo’, ‘2013 Yılın Kamyonu’ seçilen Stralis ve ‘2015 Yılın Vanı’ seçilen Daily’nin izlediği çizgiyi takip ederek Iveco’daki ürün gamını tamamlıyor. Yeni Eurocargo aynı zamanda egzoz gazları için tekil after-treatment; pasif dizel partikül filtresiyle (DPF) HI-SCR sistemini kullanan tek Euro 6’lı araç olma özelliğine sahip. HI-SCR sistemi, egzoz gazının resirküle edilmesi yerine temiz havanın alınması prensibiyle yanma sürecini değiştirmeyen yegâne salınım kontrol çözümü sunuyor.”

EURO 6 STRALIS YÜZDE 4.5 DAHA AZ YAKIT TÜKETİYOR Giz, diğer modelleri ise şöyle sıraladı: “Ağır araç segmentinde ise yolda kullanım için piyasaya yeni çıkan Hi-SCR (Yüksek Verimlilikli SCR) özellikli Euro 6 normlarına uygun iki Stralis modeli sergileniyor. Hi-Way (AS440S46 FPLT) ve Hi-Road (AT440S46 T/P) daha çok uluslararası taşımacılık için düşünülmüş. Her iki model de mafsallı ve AEBS (Gelişmiş Acil Fren Sistemi), BAS + EBS, LDWS (Şerit Takip Uyarı Sistemi), DAS (Sürücü Dikkat Desteği) ve ESP (Elektronik Stabilite Programı) barındırıyor. Sıra dışı bir çözüm olan Hi-SCR’nin kullanılmasıyla artık EGR’ye ihtiyaç duyulmuyor ve bu sayede sahiplik maliyetinde belirgin bir düşüş sağlanıyor. Optimize edilmiş aerodinamik, aktarma aksamı ve Hi-SCR’nin bir araya gelişiyle Euro 6’lı Stalis’ler Euro 5’li öncüllerine göre yüzde 4.5 daha az yakıt tüketiyor.

ASTRA HD9, EKSTREM İŞLER İÇİN EKSTREM KONFOR SUNUYOR Iveco’nun off-road sunumlarında özellikle maden sahaları için ideal olan yeni nesil 8x4 damperli Astra HD9, ‘Ekstrem işler için ekstrem konfor’ sloganıyla yerini alıyor. Astra, 50 yıldır ağır araçlarda uzmanlaşmanın ve modernitenin bir araya gelmesinden meydana geliyor. Dikkat çekici tasarımıyla yeni kabini, sürücülere inanılmaz bir konfor sunuyor. Astra H9, Eurocargo ve Stralis’le beraber verimliliği yüksek Euro 6, SCR’li sistemiyle 410 beygirlik güç üretiyor.”

“SOSYAL MEDYAYA SON DERECE ÖNEM VERİYORUZ” Iveco Türkiye olarak sosyal medyaya son derece önem verdiklerine değinen Giz, “Hedef kitleye Facebook, youtube gibi kanallardan güncel bilgiler ile ulaştığımız gibi web sitemizi de sürekli olarak güncelliyoruz. Türk müşterilerine özel hazırlanan ‘My

Iveco’ uygulamasında müşterilerin doğrudan ve kolay bir yolla marka ile iletişim hâlinde olmaları sağlanıyor. Tüm içeriği devamlı güncellenen uygulama, müşterilerin bulunduğu noktaya göre içerik sunabiliyor. Bayii Bulucu özelliğiyle müşteriler kolayca kendilerine en yakın bayi veya servisi bulabiliyorlar. Sürekli güncellenen Haberler bölümü, Iveco ile Iveco ürün ve hizmetleri hakkındaki son haberleri müşterilerin akıllı telefonları ya da tabletlerine ulaştırıyor. Uygulama içinde müşterilerin Iveco ile iletişim kurmasını sağlayan Bize Ulaşın özelliği gibi kullanışlı özelliklerin arttırılması planlanıyor; örneğin uygulama dâhilinde ürün videoları, arttırılmış gerçeklik, 360 derecelik ürün görünümleri gibi özellikler ve daha da fazlası yer alacak. Önümüzdeki yıl başından itibaren Euro 6 araçların kanunen Euro 6 c olarak adlandırılan yeni bir emisyon normuna geçmesi gerekiyor. Iveco olarak biz buna hazırız ve bu norma sahip araçlar da yılın ilk çeyreğinden itibaren piyasaya sunulacak” diye konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 81

OTOMOTİV

HEDEFİMİZ HER

ZAMAN BİRİNCİLİK... RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

82 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, “Oyak Grubu olarak varlık gücü bakımından Türkiye'nin en büyük ikinci grubuyuz. Toplamda 86 şirketimiz var. Otomotiv pazarında, Renault otomobil satışlarıyla birinci, toplam satışlarda ise ikinci sırada. Biz hiçbir sektörde ikinci olmak istemiyoruz. Çünkü birinci olmayı hak ediyoruz. Renault gibi bu kadar güzel bir marka için de hedefimiz her zaman birincilik” diyor.

OTOMOTİV

ski genel müdür İbrahim Aybar’ın yönetim kurulu başkanı olmasıyla Renault Mais’in genel müdürlüğüne atanan Berk Çağdaş, Hizmetix’in sorularını yanıtladı.

2016 yılında otomotiv sektöründe gösterdiğiniz performansı rakamsal verilerle özetler misiniz? Yılsonu hedeflerinizi açıklar mısınız? 2016 yılı Renault ve Dacia markalarının yenilenmesi ve ürün gamlarının tamamlanması açısından hareketli bir yıl oluyor. Ürün stratejimiz çerçevesinde, yenilenen modellerimizi müşterilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Renault markasının yepyeni D sedan modeli Talisman, ardından C segmentinde yeni tasarımı ile Megane Hatchback modellerinin Türkiye’de lansmanlarını gerçekleştirdik. Clio’nun makyajlanan yeni versiyonunu müşterilerimizin beğenisine sunduk. Diğer taraftan hem Renault markası hem de otomotiv sektörü için büyük önem taşıyan ve sadece Bursa Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen Yeni Megane Sedan ise 12 Ekim itibarıyla görkemli bir biçimde Türkiye pazarında yerini aldı. Dacia markası ise Sandero Easy-R ile müşterilerin yoğun talebi olan otomatik vites pazarına iddialı bir giriş yaptı. Marka, bu pazarda 2016 yılının sonunda pazara sunacağımız Duster EDC otomatik vites versiyonu ile daha da güçlenecek. Daralan pazarda markalarımızın paylarını artırmasında, bu yeni modellerimizin rolü şüphesiz çok büyük. Rakamlarla ifade edecek olursak; Renault, Ocak-Eylül 2016 itibarıyla 69 bin 888 adet satış rakamı ile binek otomobil lideri konumunda. Binek+hafif ticari araç pazarında ise 78 bin 979 adet satış ile pazar payında geçen yıla göre 0,8 puan artış kaydetti. Dacia markası ise 2016 yılının aynı döneminde toplam pazarda elde ettiği 0,2 puan artış ile marka sıralamasında 8. sırada yer alıyor. Marka, Eylül ayında 6. sırada yer aldı. Renault Grubu olarak ise binek+hafif ticari toplam pazarda payımızı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde

1 artırarak yüzde 17,2 pazar payına ulaştık. Renault Grubu olarak bu yıl pazar payımızdaki artışı sürdürmeyi hedefliyoruz. Yılın ilk 3 çeyreğinin sonunda Renault Grubu olarak hedeflerimize uygun sonuçlar elde ettik. 2017 yılına yönelik gerçekleştirmeyi planladığınız yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Büyüme hedeflerinizi paylaşır mısınız? Oyak Grubu olarak varlık gücü bakımından Türkiye'nin en büyük ikinci grubuyuz. Sanayi tesisleriyle, çalışan sayısıyla, yaptığı yatırımlarla, yatırım yapabilme gücüyle Koç Holding'den sonra Türkiye'nin ikinci büyük grubuyuz. Toplamda 86 şirketimiz var. Otomotiv pazarında, Renault otomobil satışlarıyla birinci, toplam satışlarda ise ikinci sırada. Biz hiçbir sektörde ikinci olmak istemiyoruz. Çünkü birinci olmayı hak ediyoruz. Renault gibi bu kadar güzel bir marka için de hedefimiz her zaman birincilik. Otomotiv sektörünün genel değerlendirmesini yapacak olursak nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor? Türkiye’de 2015 yılını sektör ve ekonomik alanda pozitif bir tablo ile tamamladık, hatta rekor bir yıl gerçekleşti. Otomotiv sektörü iç pazarda 2015 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 26,1 büyüyerek 968 bin 17 adetlik bir performans kaydetti. 1 milyon 359 motorlu taşıt üretimi gerçekleştirildi. İhracat

alanında ise tüm dünya pazarlarına toplam 992 bin adetlik ihracat gerçekleştirdik. Ocak-Eylül 2016 döneminde otomotiv sektörü öngördüğümüz trendde ilerliyor. Bu yılın ilk 9 ayında otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarında satışlar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 düşüşle 636 bin 499 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2016 yılı ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,3 azalarak 489 bin 365’e geriledi. Hafif ticari araç pazarı ise geçen yıla göre yüzde 9,22 azalarak 147 bin 134 oldu. Türk otomotiv sanayi Türkiye toplam ihracatının yüzde 16,5’ini gerçekleştiriyor. Otomotivin OcakEylül 2016 dönemi ihracatı yüzde 11,2 artışla 17 milyar 81 milyon dolara çıkarken yılsonu hedefi olan 23 milyar dolara ulaşma yolunda önemli bir aşama daha kaydedildi. ihracatın ivme kazanarak adet bazında yüzde 13 artması ile otomotiv sanayinin üretimi de Ocak-Eylül 2016 döneminde yüzde 6 büyüme kaydetti. Otomotiv sanayi üretim kapasitesi 1 milyon 750 bin’e ulaşmış durumda. Ayrıca 2016 yılı ilk yarı sonuçlarına göre hafif ticari araç üretiminde dünyada 8’inci ve Avrupa’da 2’nci sırada yer alıyoruz. Ayrıca otomobil üretiminde de yükseliş trendimiz sürüyor. Yılın son çeyreğini yaşarken, pazarın 940 bin civarı bir rakamla kapanacağı öngörümüzü koruyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 83

OTOMOTİV

FENERBAHÇE’Yİ

GÜRSEL TURİZM TAŞIYACAK Gürsel Turizm ile Mercedes-Benz Türk, Süper Lig’in en iddialı takımlarından Fenerbahçe için güçlerini birleştirdi. İlk defa 1972-75 yılları arasında görev yapan unutulmaz teknik direktör Valdir Pereira Didi döneminde sarı lacivertli takıma hizmet veren Gürsel Turizm, 201617 futbol sezonunda da Fenerbahçe Spor Kulübü karayolu resmi ulaşım tedarikçisi oldu ve takımın kullanımına özel bir Mercedes Benz Travego tahsis etti. 2016-17 futbol sezonunda da tercihini yeni Travego’dan yana kullanan Gürsel Turizm, Mercedes-Benz Türk tarafından Hoşdere Fabrikası’nda üretilen Travego takım otobüsünü törenle sarı lacivertli kulübe teslim etti. Fenerbahçe Spor Kulübü Samandıra Can Bartu Tesislerinde düzenlenen teslim törenine Fenerbahçe Spor Kulübü Yöneticileri ile Gürsel Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Levent Birant, Yönetim Kurulu Üyeleri Hürer Gündüz, Türker Karahasan, Bülent Birant, Kerem Birant, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar ve ile Mercedes-Benz

84 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Alper Kurt katıldı.

EN ÜST DÜZEYDE KONFOR Bu yılın Nisan ayında piyasaya sunulan yeni Mercedes-Benz Travego için tasarlanmış, yüksekliği ayarlanabilir ve yan parçaları katlanabilir baş dayamalı koltuklar, Fenerbahçe takım otobüsüne özel olarak sarı lacivert kumaş döşeme ile kaplandı. Standart üretim Travego otobüslerden farklı olarak bir tuvaletin bulunduğu Fenerbahçe takım otobüsünün iç zemini ise şık ve sıcak bir hava yaratan parke görünümlü simli ahşapla döşendi. Yeni Travego’ya Gürsel Turizm tarafından sarı lacivertli takım oyuncuları ve teknik ekibinin konforunu en üst düzeyde sağlamak amacıyla yeni donanımlar eklendi. Teknik ekip ve sporcuların maçlara hazırlıkta kullanacağı özel toplantı masalarının yerleştirildiği otobüse ayrıca özel ses ve görüntü sistemleri de dâhil edildi.

Fenerbahçe Futbol Takımı’nın karayolunda yapacağı yolculuklarda kullanacağı yeni otobüs Gürsel Turizm tarafından kulübe tahsis edildi. Hem sürücüsüne hem yolcusuna en üst düzeyde konfor sunan yeni Travego’nun 2.100 mm olan iç yüksekliği ferah bir seyahat ortamı sağlarken çift bölgeli klima, otobüs içindeki sıcaklığı eşit miktarda dağıtarak sporcuların rahat bir yolculuk yapmalarına imkân tanıyor. Yeni Travego’nun kokpiti ise modern gösterge paneli, renkli ekranı ve kokpitle uyumlu ergonomik ve erişimi kolay butonları ile otobüs sürücüsüne kolaylık sağlıyor.

YAKIT EKONOMİSİ VE EKOLOJİK KAZANIM Euro 6 normuna uygun 6 silindirli dik motora sahip olan yeni Travego, Euro 5 motorlardan daha yüksek verim ve performans sunuyor. Euro 6 Bluetec OM470 motor, egzoz emisyonlarını düşürürken daha düşük yakıt tüketimini de beraberinde getiriyor. Gürsel Turizm tarafından camları ekstra güçlendirilen yeni Travego, Fenerbahçe Futbol Takımı’nın güvenliğini en üst düzeyde sağlıyor.

LASTİK

PİRELLİ CEO’SUNDAN

‘KIŞ LASTİĞİ’ UYARISI Pirelli Otomobil Lastikleri CEO’su Livio Magni, Pirelli olarak, hava sıcaklığının 7 derecenin altına düştüğünde 7 farklı avantajından ötürü tüketicilere kış lastiği kullanmalarını tavsiye ettiklerini ifade ediyor.

Pirelli Otomobil Lastikleri CEO’su Livio Magni, sektörün en önemli gündem maddelerinden birisinin kış lastikleri ve yol güvenliği olduğunu belirterek, “Özellikle +7 derecenin altındaki soğuk hava koşullarında esnekliğini kaybeden yaz lastikleri yerine kış lastiği kullanımı güvenliğin başlıca unsurlarından biri. TÜİK’in açıklamalarına göre, Türkiye’de her yıl gerçekleşen trafik kazalarının yaklaşık 20 bin adeti ıslak, karlı ve buzlu zeminde meydana geliyor. Lastiklerin aracın yol ile temas eden tek noktası olduğunu düşünüldüğünde, yolcu ve yük taşıyan araçlarda kış lastiği kullanımını zorunlu kılan uygulama, güvenlik ve bilincin artmasında büyük önem taşıyor” dedi.

“BİLİNÇ ARTTI AMA İSTENEN DÜZEYDE DEĞİL” Türkiye’de özellikle doğru lastik seçimi ve lastik kullanımı gibi konularda bilincin, geçmiş yıllara oranla önemli seviyelerde artış sağlasa da, olması gereken düzeye henüz ulaşamadığına değinen Magni, “Devlet kurumları ve sektördeki firmaların bilinçlendirme kampanyalarının

86 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

da etkisiyle sağlanmaya çalışılan bu algının süreklilik arz ederek artırılması esastır. Özellikle kış lastikleri konusunda yıllardan beri bir sorun haline gelen kış lastiği kullanımı, yapılan düzenlemeler ve yasalarla artık tüketicilerin de kabul ettiği bir durum haline geldi. 01 Aralık 01 Nisan tarihleri arasında yolcu ve yük taşıyan araçlarda kış lastiği kullanımı-

nı zorunlu kılan uygulama kapsamındaki denetimlerin inanılmaz faydalı ve araç kullanıcılarının da bu konuya önem vermeleri gerekiyor. Ancak yine de bu çalışmaların devamlılığının sağlanması, özellikle geleceğin araç kullanıcısı gençler ve çocuklara yönelik olarak, konunun aslında hayati önem taşıyan bir güvenlik unsuru olduğunun ve çözümünün hep

LASTİK

birlikte hareket etmekten geçtiğinin verilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. Pirelli olarak, hava sıcaklığının 7 derecenin altına düştüğünde 7 farklı avantajından ötürü tüketicilerine kış lastiği kullanmalarını tavsiye ettiklerine işaret eden Magni, “Bu avantajlar; güvenlik, fren mesafesi, kızaklama, performans, özgürlük, pratiklik ve lastiklerinin kullanım süresinin uzaması. Özel olarak düşük sıcaklıklar için geliştirilen kış lastikleri, kaygan yolda daha kısa fren mesafesi sağlarken, aynı zamanda yaz lastiklerindeki hızla gitmenizi sağlayarak sürücüye performans sunuyor. Kış lastikleri derin blokları sayesinde kaygan zeminlerde daha iyi yol tutuş sağlayarak virajlar-

da da savrulmayı önlüyor” şeklinde konuştu.

“GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİNE SAHİBİZ” Pirelli olarak oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarının altını çizen Magni, sözlerine şöyle devam etti: “Pirelli’deki kış lastikleri çeşitlerini spor araçlar ve lüks sedanlar için tasarlanmış lastikler, şehir içi araçlar için tasarlanmış lastikler, ağır kış koşulları ve motorsporlarında kullanılan lastikler, SUV-4x4’ler için tasarlanmış lastikler ve hafif ticari araç kış lastikleri olarak ayırmak mümkün.” Magni, sektörle ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye ekonomisinin geçmişine baktığımızda ekonomik veya siyasi gelişmelerden kaynaklanan zor zamanla-

rın ardından hep bir toparlanma olmuştur. Ancak, 2015 yılından beri süre gelen küresel ve bölgesel sorunlar, ülkemizde ve çevre ülkelerde yaşanan terör olaylar ile lastiğe getirilen ek vergiler gibi etkenler sektörde dalgalanmalara neden oluyor. Ancak pazardaki yüksek performans, yani premium segment ve kış lastiklerine olan talep artarak devam ediyor. Bu doğrultuda Türkiye ekonomisine paralel olarak pazarda yine bir büyüme bekliyoruz. Bunun da ciro, karlılık ve ihracat gelirlerimizde artış sağlayacağını düşünüyoruz.”

Performans, güvenlik ve çevreye saygı arasında en iyi uyum. RUN FLAT ölçüleri de bulunuyor. Sottozero Serie II yağışlı havalarda aracınızdan en iyi performansı elde etmenizi sağlar. WINTER SNOWCONTROL Serie 3: Karlı yollarda mükemmel çekiş ve fren performansı sağlar. Stabil yanal tutuşa sahip. SCORPION WINTER: Scorpion Winter modern SUV ve CUV araçlarına uygun olarak üst segment araçlar için dizayn edilmiştir. Sürücülere yüksek güvenlik sunarken; karlı, ıslak ve kuru zeminlerde dengeli ve kontrollü bir sürüşü garanti eder.

PIRELLI KIŞ LASTİKLERİ

PIRELLI HAFİF TİCARİ ARAÇ KIŞ LASTİKLERİ:

WINTER SOTTOZERO 3: Prestijli markaların orta ve büyük motora sahip otomobilleri için geliştirilen Sottozero 3, her türlü zorlu kış koşulunda üstün yol tutuşu ve güvenliği garanti etmesinin yanı sıra uzun lastik ömrü ile de dikkat çekiyor. WINTER 210-240-270 SOTTOZERO Serie 2: Seçkin spor ve lüks otomobiller için ideal çözüm.

CARRIER WINTER: Carrier winter, uzun kilometre performansı, ıslak ve karlı zeminde güvenlik ve düzenli aşınma özellikleriyle segmentinde iddialı bir pozisyona sahip. 3 geniş çevresel kanala ve açık omuz yapısına sahip yepyeni taban deseni ıslak zeminde üstün güvenlik sağlar.

“AR-GE’YE CİROMUZUN YÜZDE 3’ÜNÜ AYIRIYORUZ” Pirelli CEO’su Livio Magni, inovasyon anlamında Pirelli’yi rakiplerinden en ayıran özelliklerden birisinin Ar-Ge çalışmalarına cironun yüzde 3’ünü, premium segment cirosunun ise yüzde 7’sini ayırıyor olmaları olduğunu ifade ederek, bunun lastik sektöründeki en önemli oran olarak dikkat çektiğini kaydetti.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 87

LASTİK

MÜKEMMEL

PERFORMANSIN İZİNDE

risa olarak hafif ticari araçlara yönelik kış lastiklerinizin yeni modellerinde hangi özellikler ve ayrıcalıklar ön plana çıkıyor? Kış lastiklerini zorlu koşullar için müşteri beklentileri, iklim ve coğrafi koşulları gözeterek uygun olarak geliştiriyor, test ediyor, iyileştirmeler yapıyor ve en mükemmel performansın izini sürüyoruz. Ürün geliştirme aşamasındaki en temel hedefimiz ise emniyetli, sağlam, konforlu ve çevreci bir sürüş deneyimini sağlamak oluşturuyor. Her iki ana markamız Lassa ve Bridgestone’un ürünleri bu alanda iddialı ve sundukları yeni kış lastikleri özellikle karlı, ıslak ve buzlu zeminde üstün çekiş gücü, üst düzey yol tutuş ve frenleme, optimize edilmiş karkas dizaynı ile daha dengeli basınç dağılımı, daha yüksek su tahliyesi ve daha az suda kızaklama riski sunuyor. Ürünlerimizin performansını sürekli geliştirmek üzere çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. 2015 senesinde 20 farklı ebatta satışa sunduğumuz Lassa Wintus 2 sunduğu fayda ile öne çıkan bir ürünümüz. Lastik pazarında Brisa hangi markalarla hizmet sunuyor? Üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye lastik sektörünün lideri olarak, Bridgestone, Lassa, Firestone, Dayton, Kinesis lastik mar-

88 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

kaları, Bandag kaplama markası, Energizer akü markasının yanı sıra OtoPratik, ProPratik, Lastiğim, Lastik Vs, Speedy, OtoPak satış ve hizmet noktaları, Bridgestone Box, Probox ve “lastik.com.tr” alternatif satış kanalları, Yol Yardımı, Profleet, Mobilfix ve Lastik Oteli hizmetleri, Brisa Akademi eğitim platformu ve Türkiye’nin tek lastik müzesi Brisa Müze ile müşterilerimize değer katıyoruz. Yurtiçinde bin 200’ün üzerinde tabelalı satış noktasına sahibiz. Türkiye pazarında toplamda bin 800 çeşit lastiği tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Brisa toplam kaç ülkeye ihracat yapıyor? Lassa markası altında üretilen lastikleri 70 ülkede 140’ın üzerinde tabelalı satış noktasında araç sahipleri ile buluşturuyoruz. Dünyanın en başarılı kulüplerinden FC Barcelona ile gerçekleştirdiğimiz dört sezonluk anlaşmayla da global marka bilinirliğine yatırım yapmaya devam ediyoruz.

Brisa Tüketici Ürünleri Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Korhan Korel, “Kış lastiklerini zorlu koşullar için müşteri beklentileri, iklim ve coğrafi koşulları gözeterek uygun olarak geliştiriyor, test ediyor, iyileştirmeler yapıyor ve en mükemmel performansın izini sürüyoruz” dedi.

“AKSARAY’DA YENİ FABRİKANIN İNŞASI SÜRÜYOR” Lastik sektöründe rekabet şartları ve piyasa koşullarını değerlendirdiğimizde karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Brisa’nın pazar payı nedir? Türkiye lastik pazarı geçtiğimiz yıl dünya lastik pazarının da üzerinde yüzde 9,4’lük kayda değer bir büyüme gösterdi. Türkiye araç parkı ise son 10 yılda yüzde 75,3 büyüdü. 2016 ilk yarısında ise 15,8 milyon araca ulaştı. Bu da gösteriyor ki Türkiye’de ciddi bir potansiyel var. 2020 yılında öngörülen büyüme yüzde 30. Brisa olarak bu potansiyeli gerçekleştirebilmek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aksaray’da inşası devam eden yeni fabrikamız bu doğrultuda büyük önem taşıyor. Yeni tesisimiz tamamlandığında binek ve hafif ticari segmentinde bize yıllık 4,2 milyon adet ek üretim kapasitesi kazandıracak ve böylece toplam kapasitede yüzde 30 artış sağlayacağız. Yeni fabrikamızın tamamlanmasıyla birlikte elde büyümesini sürdüren Türkiye pazarında istikrarlı büyümemize devam edeceğiz.

RENT A CAR

BÜYÜMEYE VE KARLILIĞA ODAKLANDIK Hertz Türkiye Genel Müdürü Nur Hidayetoğlu, 2017’de araç adedi ve cirosal olarak her sene olduğu gibi yüzde 15-20 aralığında bir büyüme hedefleyerek, araç adedi ve cirosal büyümenin yanı sıra kârlılığa odaklandıklarını söyledi.

ertz Türkiye Genel Müdürü Nur Hidayetoğlu, Türkiye geneline yayılmış 40’ı aşkın şubeyle hizmet verdiklerini belirterek, “2017’de şube sayımızı artırmaya yönelik çalışmalarımız devam edecek. Ayrıca sektörümüzde her geçen gün fiyat hassasiyetinden ziyade hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetiyle öne çıkan uluslararası firmalara olan eğilim artıyor. Hertz Türkiye olarak bu taleplerden hareketle müşterilerimize yeni ek faydalar sunmak ve hizmetlerimizi sürekli iyileştirmek için çalışıyoruz” dedi.

“FİLO KİRALAMA PAZARI BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR” Operasyonel filo kiralama pazarının Türkiye’de her geçen gün büyümeye devam ettiğine değinen Hidayetoğlu, “Bu alanda yatırım yapan gerek global gerekse lokal firma sayısı oldukça yüksek. Son yıllarda yerli ve yabancı bankalar da filo kiralama alanında birer oyuncu olarak

karşımıza çıkıyor. Türkiye’de operasyonel filo kiralama pazarının yüzde 90’ı 15 firma arasında paylaşılıyor. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) üyelerinden 81’i operasyonel kiralama alanında faaliyette bulunurken, bunların yaklaşık 9’u yabancı veya yabancı ortaklı firmalardan oluşuyor. İlk 10 büyük firma içinde yabancı ortaklığı veya yabancı fon yatırımı olan firmaların oranı yüzde 50 mertebesine

ulaştı. Avrupa’da operasyonel kiralama sektörünün büyüme hızının yavaşlaması ve Türkiye’de filo kiralama sektöründe yaşanan istikrarlı büyüme göz önüne alındığında, yabancı yatırımcıların Türkiye filo pazarına yönelmesi bekleniyor. Şu anki tabloya göre; ilaç sektörü ve bankalar başta olmak üzere finans sektörü, filo kiralamayı en aktif kullanan ve dolayısıyla firmamıza ve filo kiralama sektörüne en fazla gelir sağlayan sektörler” diye konuştu.

“FİLO KİRALAMA KURUMLARA AVANTAJ SAĞLIYOR” Operasyonel filo kiralama hizmetlerinin kurumlara birçok avantaj sağladığına işaret eden Hidayetoğlu, “Kurumlar, araç ihtiyaçlarını öz kaynağa gerek olmadan karşılıyor ve aylık kiralama faturalarını gider olarak gösterebiliyorlar. Trafik sigortası, kasko, muayene gibi işlemlerle ilgilenmelerine gerek kalmıyor, bunun gibi işlemlerle bizim uğraşmamız kurumlara zamandan kazandırıyor. Araçların periyodik bakımları, hasar-onarım işlemleri yine bizim tarafımızdan takip ediliyor. Müşterilerimize her türlü acil durumda 7/24 ulaşabilecekleri 444 0 227 numaralı çağrı merkezimiz ile hizmet sunuyoruz. Kurumlara ağırlıklı olarak 24 veya 36 aylık olmak üzere değişen sürelerde çok cazip fiyatlarla filo kiralama imkânı sağlıyoruz. Dönemsel olarak belirli araç gruplarına özel kampanyalarımız oluyor, ayrıca müşterilerimize yakıt alımlarında indirim gibi ek faydalar sunuyoruz” şeklinde konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 89

İstanbul ÇOK Kemerburgaz Üniversitesi YÖNLÜ EĞİTİM... SAĞLIK

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi YÖNETİCİLERİ, uyguladıkları eğitim programlarını Hizmetix’e anlattılar.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Bakırköy Sağlık Bilimleri Kampüsünden Sorumlu Rektör Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Sandallı: “İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Bakırköy’ün merkezinde büyük bir sağlık Bilimleri Kampüsü açıyor. Diş Hekimliği, Eczacılık, Tıp Fakültesi ve Sağlık Meslek Yüksek Okulları’nın bulunduğu bu kampüste ayrıca Diş Hekimliği Fakültesi’nin bir de Diş Hastanesi var. Sağlık Bilimleri Kampüsü 8 katta 40 bin metrekareyi kapsıyor. Kampüsümüzün en önemli özelliği insan sağlığı ile ilgili eğitim veren bütün fakülte ve yüksekokulların ve laboratuvarların aynı çatı altında toplanmış olması.”

90 •

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akgül Yeşilada:

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Erhun Eyüboğlu:

“İstanbul gaz Eczacılık Fakültesi mezunları, hastanelerde aktif olarak sağlık personelinin yanında, hastaya doğrudan hizmet verebilen ve Eczanelerde de banko arkasındaki eczacı olarak değil, hasta ve yakınının yanındaki eczacı olarak mezun oluyor. Fakültemizde Amerika Birleşik Devletleri Colorado Üniversitesi Skaggs Eczacılık Okulu işbirliği ile hasta odaklı bir eğitim programı uygulanıyor. Öğrencilere ilacın hazırlanması, dağıtılması, analizleri, hastaya sunulması gibi ilaç odaklı bilgilerin yanı sıra hasta odaklı bilgi, beceri, davranış ve değerler de kazandırılıyor. Bu kapsamda çok yoğun farmakoterapi, iletişim becerisi, karar verme, liderlik, eğitimleri veriliyor; uzun ve yoğun klinik/eczane/ endüstri stajları ile bu beceriler pekiştiriliyor.”

“Tüp mide ameliyatlarında Morbid Obezite ve Metabolik sendrom/ diabet Cerrahisinde hastanın değiştirilmesi sonrası kullanılan 10’a yakın teknik vardır. Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) bunlardan sadece bir tanesidir. Nispeten kolay bir teknik olması sık kullanılmasının bir nedeni olabilir. Ancak BMİ’si 50’nin üzerinde olanlarda ve metabolik sendromlarda yeterli ve beklenen sonuçlar vermeyebilir. SADİ-S duodenal switch, biliopankreatik diversiyon ile interpozisyon gibi daha komplike teknikleri uyguluyoruz. Ameliyat sonrası ve öncesi yetişmiş bir ekiple çalışıyoruz.”

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Kemerbur- Prof. Dr. Turgut İpek: “Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu üniversiteli gençlerimizin mezuniyet sonrası iyi bir iş sahibi olabilme beklentisine insan sağlığı alanında elde edeceği bilgi ve beceriler yoluyla kavuşmasını sağlamak amacıyla kuruldu. Yüksekokulumuz eğitim programları ülkemizdeki sağlık sektörünün taleplerini karşılayacak donanımlı ve yeterli eğitime sahip sağlık personeli yetiştirmeyi hedefliyor. Öğrencilerimizin bu yeterli donanıma sahip olabilmeleri için gerek Medikal Park Hastane grubu, gerekse T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu bünyesinde bulunan hastaneler ile imzalanan protokoller kapsamında uygulama eğitimleri yapılıyor.”

SAĞLIK

“ÜLKEMİZDE EN ÇOK BÖBREK NAKLİNE İHTİYAÇ VAR” Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’nde 2008 yılının Aralık ayı itibariyle organ nakli yapmaya başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Temel olarak üzerinde uğraştığımız organ nakli, böbrek naklidir. Çünkü Türkiye’de en çok böbrek nakline ihtiyaç var. Türkiye’de yılda 7 bin kişiye böbrek nakli yapılması gerekiyor ama şu anda toplam 3 bin böbrek nakli yapılabiliyor. Bu rakamı artırmak için de elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE 70 BİN DİYALİZ HASTASI

YILDA 7 BİN BÖBREK NAKLİNE İHTİYAÇ VAR Ülkemizde yılda 7 bin kişiye böbrek nakli yapılması gerekiyor ama şu anda ancak 3 bin böbrek nakli gerçekleştiriliyor. Halen diyalize giren 70 bin hastanın devlete maliyeti ise böbrek nakli olmuş bir hastaya kıyasla yaklaşık 9 kat fazla.

92 •

lkemizde organ nakli bekleme listelerinde hasta sayıları giderek artarken, yapılan organ bağışları ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Yılda ortalama 600 organ nakliyle dünyada 3 kez birinciliği olan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, ülkemizde organ bağışlarının azlığına dikkat çekerek organ bağışı konusunda çağrıda bulundu.

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Yapılan bilimsel araştırmalarda Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası olduğunun tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Alper Demirbaş, Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısının ise 2 milyon civarında olduğunu ifade etti. Demirbaş, “Bir kronik böbrek hastası, diyaliz tedavisi aldığında devletin sağlık bütçesinden 70 kişinin aldığı kadar bir payla tedavi edilebiliyor. Ancak kendisine böbrek nakli yapılırsa, aynı hasta ilk yıldan sonra sadece 8 kişinin sağlık bütçesinden aldığı payla tedavi edilebiliyor. Bu durum hem hastalarla ilgili hayati bir sorun hem de Türkiye’yi ekonomik olarak etkileyen bir durum. Bu nedenle Türkiye’de böbrek nakli çok önemli” şeklinde konuştu.

BÖBREK NAKLİ DİYALİZE GÖRE 5 KAT UZUN YAŞATIYOR Kadavradan gerçekleştirilen böbrek nakli sayısının canlı vericili böbrek nakline göre daha az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Türkiye’de beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan yapılan organ bağışı az. Bu, bizim için ciddi bir sorun. Ama yine de canlı vericili böbrek nakli yaparak bu hastaları diyalizden kurtarabiliyoruz. Diyalize giren hastalarda beklenen yaşam süresi, böbrek nakli olanlarda beklenen yaşam süresinin 5’te 1’dir. Diyalize başlayan her 100 hastanın 5 yıl sonra yüzde 59’unu, 10 yıl sonra da önemli bir kısmını kaybediyoruz. Böbrek nakli yapılan hastalarınsa 10 yıl sonra yüzde 75 ila 80 arasındaki oranı hayatta kalıyor. Böbrek nakli aslında hastaları diyalizden kurtaran değil, hayat kurtaran bir yöntemdir” dedi.

SAĞLIK

KANSERDE ERKEN TEŞHİS...

İstanbul Şafak Hastanesi Başhekimİ, Kadın Hastalıkları ve Doğum UZMANI Prof. Dr. Bektaş Yıldırım, “Kadın hastalıkları ile ilgili olarak her türlü müdahaleyi yapabiliyoruz. Kanser tedavisinde erken teşhis çok önemli. Hastane olarak buna çok önem veriyoruz. Hastalarımıza belirli periyotlarda kontrol yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

94 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İstanbul Şafak Hastanesi olarak Kadın Hastalıkları bölümünüzde hangi konularda hizmet veriyorsunuz? En çok hangi konuda hastalarınız başvuruyor? Kadın hastalıkları ile ilgili olarak her türlü müdahaleyi yapabiliyoruz. Tüp bebek uygulamasını ise grubumuz içerisinde Avrupa Şafak Hastanesi’nde uyguluyoruz. İstanbul Şafak Hastanesi olarak kanserden doğuma kadar her türlü tıbbi müdahaleyi yapabiliyoruz. Hastanemize en çok doğumla ilgili başvuru yapılıyor. Bunun sonucunda gerek normal doğum gerekse sezaryen uyguluyoruz. Onun dışında özellikle kanser hastalığında erken teşhis konusunda imkanlarımız oldukça geniş. Kanser tedavisinde erken teşhis çok önemli. Hastane olarak buna çok önem veriyoruz. Hastalarımıza belirli periyotlarda kontrol yaptırmalarını tavsiye ediyoruz.

Cerrahi müdahalelerde hangi yöntemleri kullanıyorsunuz? Diğer hastanelerle kıyaslandığında farklı ve ayrıcalıklı uygulamalarınız var mı? İstanbul Şafak Hastanesi olarak özellikle el cerrahisi ve kanser ameliyatlarında diğer hastanelerden çok farklı ve öndeyiz. Çünkü kanser ameliyatlarını gerçekleştirmek öncelikle uzmanlık ve tecrübe gerektiriyor. Hastane olarak yaptığımız kanser ameliyatlarını İstanbul’da pek çok hastane yapamıyor. Yıllardır kanser cerrahisiyle uğraştığım

için sahip olduğum uzmanlık, hizmette hastanemize böyle bir farklılık getiriyor. Hastalarımıza bu konularda başka hastanelere gitmemelerini, hastanemize gelmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü kanser ve el cerrahisi ameliyatları çok özel ve spesifik ameliyatlar. Hastanemizde açık ve kapalı ameliyatları yapıyoruz. Ameliyatın türünü doktorlarımız belirliyor. Kapalı ameliyat olması için hastanın karın bölgesinde daha önce bir ameliyat geçirmemiş olması gerekiyor. Böyle zamanlarda ise açık ameliyatı tercih ediyoruz.

“TEKNOLOJİYİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ” Sağlık sektöründe ‘tıbbi cihaz’ yatırımları giderek artıyor. Hastanenizin ‘tıbbi cihaz’ yatırımlarından kısaca bahseder misiniz? Tıbbi cihazların tedavi sürecine ne gibi katkıları oluyor? Hastanenizde iyi hizmet vermek istiyorsanız; öncelikle kalifiye elemanınız olacak. İkincisi, fiziki durumunuz müsait olacak. Üçüncü olarak da teknolojik imkanlarınız iyi olacak. İstanbul Şafak Hastanesi olarak üç konuda da yeterliyiz. Teknolojiyi takip etmezseniz geri kalırsınız. Örneğin bugün Amerika’da hangi aletler kullanılıyorsa, bizde de aynı aletler kullanılıyor. Görüntüleme sistemlerimizin hepsi modern cihazlardan oluşuyor.

SAĞLIK

KOÇLUK; MODERN

BİR YÖNETİCİLİK TARZI

ş dünyasına yönelik koçluk kavramını doğru değerlendirebilmek için; ‘Koç Yönetici’ ve ‘Yönetici Koçluğu’ arasındaki anlam farklarını algılamak gerekir. Koç yönetici; işletmenin ulaşmak istediği hedeflere, personellerinin de performansını artırarak, bireyin toplam verimliliğe katkı sağlamasını amaçlayarak ilerler. İşletmenin vizyon, misyon ve değerleriyle doğru orantıda olacak şekilde, bireylerin bu amaca hizmet edecek şekilde verimliliğinin nasıl artırılacağı üzerine koçluk yapılır. İşletmelerdeki genel sorun, yöneticinin yönetim becerilerinin dışında, insan psikolojiyle birebir ilgilenebilme fırsatı bulamamasından kaynaklanır.

“KOÇLUK MODERN BİR YÖNETİCİLİK TARZIDIR” Koç yönetici personelinin verimliliğini artırmak üzere potansiyelini ortaya çıkarmayı, sorumluluğunu alarak, şirket içi hedeflerini, şirketin ortak amacına uygun olarak

96 •

eyleme geçmesini sağlar. Farkındalığı artıran kişi, duygusal zekasını geliştirerek öz analiz yapma becerisini ortaya koyar. Yönetilmeden, kendini yönetebilme becerisini geliştirir. Bu da yöneticinin işini kolaylaştırır. Koçluğun önemli bir bölümü kişisel stratejik planlama sürecidir. Yöneticiler bunu kendileri için yapabiliyor olsalar da, personellerinde aynı başarıyı gösteremeyebilirler. Sebebi ise bireysel psikolojinin devreye girmesi ve yeterli zamanın olmamasıdır. İşte tam da burada koçluk becerileri devreye girer. Koçluk modern bir yöneticilik tarzı ve değerli bir hizmettir. Koç olarak yönetici cevapları hazır sunmaz, aksine bireylere problemleri kendi başlarına çözmeleri için yardımcı olur. Ondan beklenenleri ortaya koyarken, doğru adımları değil, doğru sonuçları tanımlar. Birini motive ederken onun zayıf yanlarını değil, güçlü yanlarına odaklanırlar Bir insanın gelişebilmesi için, kendi belirlediği eylemi değil, kendisi için uygun olanı bulmasına yardım eder.

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Aktif Yaşam Koçluk Akademisi (AYKA)’nin Sahibi Özlem Özcan Sezer, iş dünyasına yönelik verilen ‘koçluk’ hizmeti ve ‘Koç Yönetici’ ile ‘Yönetici Koçluğu’ arasındaki anlam farkını Hizmetix’e anlattı.

Yönetici koçluğu; Çoğu yönetici işini yaparken yalnızdır. Zaman içinde gerek kendini yönetmesi (düşünce, duygu, davranış ) gerekse işini yönetmesi açısından kör noktalar oluşturabilir. Zaman zaman alacağı profesyonel koçluk hizmeti, yöneticinin hayatındaki duraklama yada risk alması gereken yatırım dönemlerinde farkındalık yaratarak, yöneti-

cin risk faktörlerini doğru yönetebilmesine destek olur. Yönetici koçu, yöneticiye koçluk hizmeti verirken, karar alma problem çözme, iletişim, zaman yönetimi, motivasyon, sorumluluk alma verme, delege etme, hedef oluşturma ve ulaşma, iş - özel hayat dengesi gibi birçok alanda çalışır. Koçluk süreç yönetimi ile ilerleyen bireysel görüşmelerde, yöneticinin belirlediği bir ya da birkaç alandan, daha yüksek tatmine ulaşabilmek üzere, kör noktalar belirlenir ve çözüm yolları keşfedilir. İş dünyasında bireylerin mutluğu ve huzurlu olması işlerini de yansıyacaktır. Bu anlamda iş - özel hayat dengesini kurmuş her birey ve yöneticinin şirketlerinin sürdürülebilir başarısına katkı sağlaması açısından koçluk değerli bir hizmettir.

SAĞLIK

Batıgöz, büyümeye

M.Veysel ERAN

devam ediyor

atıgöz Sağlık Grubu’nun büyüme sürecinde grup direktörlüğü görevine atanan ve sektörde başarılarıyla tanınan M. Veysel Eran, Hizmetix’in sorularını yanıtladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunuyum. Kariyerime Eczacıbaşı ve Alcon’da Tıbbi Satış Temsilcisi, sonrasında Alcon Cerrahi bölümünde Cerrahi Satış Temsilcisi, Bölge Satış Müdürü ve Ülke Satış Müdürü olarak devam ettim. Son olarak ise Moss Vision şirketinde Kuzey Afrika, Ortadoğu, İran Ve Doğu Avrupa Bölge Başkanı olarak görev aldım. Ağustos 2016 yılı itibariyle Batıgöz Sağlık Grubu İcra komitesi üyesi olarak, hastanelerin yönetim ve gelişimi dahil grubun tüm bölümlerinden sorumlu grup direktörü olarak görevime devam ediyorum. Yurtdışında ilk şube girişimleri ile birlikte bugün Batıgöz hangi konumda? Romanya’nın Bükreş şehriyle başlayan ilk yurtdışı şubeleşme sürecimiz Irak’da, Süleymaniye ve Erbil’de açılan şubelerimiz ile devam etti. Gelen talepler bizi Hollanda ve Belçika’da da şubeler açmaya yönlendirdi. Bu yıl içerisinde Ukrayna’nın Kiev kentinde açılan yeni hastanemiz ile de büyümeye devam ediyoruz. Yurtdışı hastalarından gelen talep ve istekler bizi Avrupa’da yerler açmaya yöneltiyor. Batıgöz Sağlık Grubu da bu talepleri karşılayabilecek hizmet ağına sahip bir kurum olarak hızla büyümeye devam ediyor. Büyük bir ekip çalışması ile elde ettiğimiz bu başarı, Batıgöz’ün tercih edilen bir sağlık kurumu olmasını sağlamıştır. Yurtdışı hastalarına sunduğunuz imkanlardan bahseder misiniz? Empati ve etkin iletişim temelinde, kalitenin bütünselliği prensibini her zaman göz önünde bulunduruyoruz. Hasta - doktor ilişkisindeki temel düşüncemiz de bu anlayışa dayanıyor. Teknolojiyi takip eden ve bunun önemini bilen bir sağlık grubu olarak, bu son teknolojiyi de deneyimli hekim kadrosuyla birleştirebilme avantajına sahip olmak bizi farklılaştıran önemli unsurlardan birisi. Ayrıca, yabancı hastalar şubelerimize geldiğinde kendi dillerinde konuşan sağlık danışmanlarımız tarafından

Batıgöz Sağlık Grubu, 2016 yılı içerisinde Manisa ve İstanbul’da yer alan Altunizade ve Sefaköy şubelerinin yanı sıra yurtdışında da Ukrayna’nın Kiev kentinde açtığı yeni şubesi ile büyümeye devam ediyor.

Batıgöz Sağlık Grubu’nun hedefleri nelerdir? Batıgöz Sağlık Grubu’nun yurtiçinde gösterdiği başarı ve yüksek hizmet standartları, yurtdışı hastaları tarafından da tercih edilen bir sağlık kurumu olmasını sağlıyor. Durum böyle olunca hedefimiz de dünya genelinde göz tedavisi alanında güvenilen ve bilinen bir sağlık grubu olmak… Sağlığınızı teslim ettiğiniz yere güven duyabilmek çok önemli. Biz öncelikle bu güveni sağlamaya çalışıyoruz. Bizlere gelip tedavisinden mutlu olan kişiler çevrelerine de bizi öneriyorlar. Dünyada artık bilgiye ulaşım çok kolay ve kişi sizin hakkınızda her bilgiye hızla sahip olup başkalarıyla da paylaşabiliyor. Özet olarak amacımız, sunduğumuz güven ve yüksek hizmet standartlarını sürdürülebilir kılıp, başta hastalarımız olmak üzere tüm kamuoyunun da gıpta ile bakacağı bir sağlık grubu olmak. karşılanıyor ve tüm tedavi süresi boyunca danışmanlarımız kendilerine yardımcı oluyorlar. Konaklama ve ulaşım konusunda da yabancı hastalara destek veren özel bir birimimiz bulunuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 97

HAYATINIZI DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ... Farkındalıklı Yaşam Danışmanı Melda Özateş, Access Conscıousness’i “Hayatın tüm yönleri ile ilgili bütünsel bir sistem ve sizin şimdiye kadar değiştiremediğiniz herhangi bir şeyi kolayca değiştirmenize ve yaratmak istediğiniz herhangi bir şeyi farklı ve kolay bir yolla yaratmanızı sağlayacak araçlar topluluğu ve teknikleri” olarak tanımlıyor. Farkındalıklı Yaşam Danışmanı Melda Özateş, ‘Suistimal İstismar’, ‘Bars’ ve ‘Kozmik Botox’ hakkında şu bilgileri veriyor:

SUİSTİMAL İSTİSMAR

Suistimale uğradığınızın farkında olmayabilirsiniz ama istismara uğradığınızın farkındasınızdır. Sadece; buna müdahale edecek gücünüz ya da farkındalığınız yoktur. O yüzden bu bir istismardır. Suistimal’de farkında olup, istismarda farkında olmayıp içinden çıkamadığınızı hissedebilirsiniz. Kişi, herhangi bir formda; fiziksel, zihinsel, duygusal, parasal ya da başka bir yapıda suistimale uğradığında, bunu bedenine enerjetik olarak kilitler ve bu konuyu kendinden uzak tutar. Suistimal yaşanıldığı sırada, zihinden işlenir. Sonra seçilmediği halde zihin bunun sizin seçiminiz olduğu bilgisini iletir ve normalleştirir. Ta ki farkındalığınızı bu konuda yükseltene kadar. Bu bir beden çalışması, seans öncesi 30 kere dinlenmesi gereken ses kaydı mevcuttur. Seans yaklaşık 1,5 saat sürüyor.

meldaozates

BARS

KOZMİK BOTOX

Access’in beden prosesleri arasında yer alan ve boynumuza ve yüzümüze yumuşak ve rahatlatıcı dokunuşlar yaparak gerçekleştirilen bu enerjetik yüz germe çalışması ile yüzünüzdeki kırışıklıkların, sarkmaların, yara izlerinin yok olması ve gençleşmesi sağlanır. Alınan olumlu sonuçların uzun yıllar kalıcı olabilmesi için, belirli aralıklarla 20 seans yapılması öneriliyor. Seans süresi 1- 1,5 saat sürüyor. (Face Lift)

meldaozates@gmail.com

MELDA ÖZATEŞ’İ YAKINDAN TANIYALIM Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde okuyan Melda Özateş, 19922003 yıllarında İstanbul ve Antalya’da turizm otelcilik alanında çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 2004-2006 yıllarında P.C. Group’ta bölge satış şefi olarak çalışmalarına devam eden Özateş, 2007 Aralık ayından itibaren almış olduğu kişisel gelişim eğitimlerinin ardından farkındalıklı yaşam, affetmenin özgürlüğü, renklerle terapi isimli eğitimlerle insanlarla buluştu. Yeni Yaşam Okulu’nda ‘Yaşam Koçluğu Eğitimleri’, ‘Holistik Evren Enerjisi Uyumlaması’, ‘Kulak Analizi Eğitimi’ alan Özateş, Arkofonoloji ve Numoroloji (İsim ve Doğum tarihi) analizcisi, Access Bars Facilitator (Bars Eğitmeni), Access Talk to the Entities Uygulayıcısı, Access Beden Prosesler Eğitmeni, Beden ve Mekanlarda Enerji Temizliği, Umut Treni Yardımlaşma Derneği’nin Kurucu Üyesi görevlerini sürdürüyor. Özateş, Pepsi Cola’da satış MT alanında çalıştı. Birlik Vakfı’nda yazı ve editörlük eğitimi alan Özateş, birkaç dergi ve gazetede köşe yazarlığı yapmakta.

www.meldaozates.com

05416199350

Advertorial

Bilim bize düşüncelerimizin moleküllerimizi etkilediğini ve hastalık, rahatsızlık, yaşlanmayı yarattığını söyler. Tüm bu düşünceler bedeninizde saklanır. Barları çalıştırmak bedenimize daha fazla rahatlık ve kolaylık getirir, tüm şifaya kapılar açılmaya başlar. Başımızda nörolojik sinapsların elektromanyetik yüklerinin saklandığı 32 nokta vardır, bu enerji yükleri nasıl davrandığımızı ve işlev yaptığımızı etkiler. Bu barlar şimdiye dek herhangi bir şey hakkında sahip olmuş olduğunuz tüm düşüncelerin, fikirlerin, tutumların inançların ve kararların elektromanyetik bileşenlerini depolar. Barları çalıştırdığınız zaman, yaşamlarınızda sakladığınız düşüncelerin, duyguların ve hislerin elektrik yüklemelerini salıvermeye başlarlar, yaşamlarınız farklı alanları ve bedeniniz ile ilgili sahip olduğunuz tüm sınırlamaları temizlemeye başlarsınız, ilerlemenizi engelleyen sabit bakış açıları, yargılamalar olumsuz duygular silinir. Seans süresi 1.5 saat, hipnoz yada ses kaydı yoktur.

SAĞLIK

Zigavus şampuanları saçları canlandırıyor Kür Şampuan, saç dökülmesinde azalma, saçlarda güç artışı ve dayanıklılık kazandıran enerji verici aktif bitkisel içeriğe sahip. Zigavus’un kapalı saçlar için geliştirdiği şampuan ise saçları dış etkenlerden koruyor. Zigavus Extra Plus da düzenli ve sürekli kullanıldığında etkisini gösteriyor ve saç dökülmesini önlüyor.

GÜNEŞ GÖRMEYEN, HAVA ALMAYAN KAPALI SAÇLAR İÇİN ŞAMPUAN Zigavus kapalı saçlar için geliştirilen şampuan saçlarınızı dış etkenlerden korur ve içerdiği deniz yosunu ekstresi sayesinde gün boyu nefessiz kalan saçlara ihtiyacı olan besleyici bakımı sağlar. Dökülen, yıpranmış saçlarınızın güçlenmesine ve daha parlak bir görünüm almasına yardımcı olur. Kapalı kalmaya bağlı saçlardaki ağırlaşmış his

yerine yeniden hafiflik ve ferahlık sağlar.

EXTRA PLUS SARIMSAKLI ŞAMPUAN Zigavus Extra Plus, düzenli ve sürekli kullanıldığında etkisini gösteriyor ve saç dökülmesini önlüyor. Saç derisinde biriken ölü hücreleri temizleyerek kepek oluşumunu engelliyor. B etakaroten, çinko ve kalsiyumca zengin olan sarımsak ekstresi sayesinde saça sağlık, canlılık ve direnç kazandırıyor. Sarımsak kokusu içermez. Saç kaybını saç

ekim yöntemiyle gidermiş kişiler rahatlıkla kullanabilir. Sağlıklı saç gelişimi için uygun ortamı hazırlamak suretiyle saç dökülmesini engelliyor. Saç hücrelerini besleyerek, saçların dolgun görünüm kazanmasına yardımcı oluyor. pH değeri saç derisi ve cilde uygun olup irritasyona sebep olmaz. Dermatolojik, alerjik, mikrobiyolojik testleri Quality Assurance & Control Systems QACS Laboratuvarları tarafından yapılıyor. Avrupa’nın önde gelen laboratuvarlarından Skinlab tarafından yapılan uygulama ve test sonuçları, dermatolog görüşleri esas alındığında, sarımsaklı şampuanın özelliklerini ve etkinliğini kanıtladığını onaylar.

KÜR ŞAMPUAN Saç dökülmesinde azalma, saçlarda güç artışı ve dayanıklılık kazandıran enerji verici aktif bitkisel içeriğe sahip. Erkek ve kadın tipi saç dökülmesi için özel olarak geliştirilmiş bitkisel bir şampuan. Ölmemiş saç foliküllerini güçlendirirken saç tellerini canlandırır, saçlara hacim ve direnç kazandırır. pH değeri saç derisine ve cilde uygun olup klinik çalışmalar ile alerji ve irritasyona neden olmadığı kanıtlanmıştır. Uyarıcı etkisiyle bilinen Guarana ekstresi ve saç derisini güçlendiren yaban mersini ekstresi içerir. Saç dökülmesine karşı etkisini, güçlü nemlendirici özelliğiyle birleştirir.

100 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

SAĞLIK

YAZILIM ÇÖZÜMLERİ...

volucare olarak sağlık sektörüne yönelik sunduğunuz çözümlerden kısaca bahseder misiniz? Sağlık kuruluşları, çözümlerinizle ne gibi avantajlar sağlıyor? Evolucare olarak 25 yılllık sağlık sektörü tecrübemiz, 11 ayrı ülkede bulunan ofislerimiz, Ar-Ge merkezlerimiz (6 farklı lokasyonda), 200’den fazla uzman personelimiz, Türkiye’de 7 yıldır 10’dan fazla yazılımcı, teknik destek elemanı ile sağlık kuruluşlarına, sağlık yazılım çözümleri alanında hizmet veriyoruz. Çözümlerimiz özellikle hastanelerin önemli getiri kaynaklarından, hastanenin kalbi niteliğinde diyebileceğimiz olan yoğun bakım, anestezi ve ameliyathane alanlarında hizmet veriyor. Ürünlerimizi kullanan sağlık kuruluşları çalışma konforu, doğru kaynak planlama, iş zekası, entegrasyon ve izlenebilirlik alanlarından üstün avantajlar sağlıyor.

“EN ÇOK ÖNEM VERDİĞİMİZ KRİTER; MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ” Sağlık bilgi sistemlerinde önem verip uyguladığınız kriterleri özetler misiniz? En çok önem verdiğimiz kriterimiz; müşteri memnuniyeti ve bu memnuniyeti sağlamak adına esnek ya-

Evolucare Satış Müdürü Cem Cemil Esinoğlu, “25 yılllık sağlık sektörü tecrübemiz, 11 ayrı ülkede bulunan ofislerimiz, Ar-Ge merkezlerimiz (6 farklı lokasyonda), 200’den fazla uzman personelimiz, Türkiye’de 7 yıldır 10’dan fazla yazılımcı, teknik destek elemanı ile sağlık kuruluşlarına, sağlık yazılım çözümleri alanında hizmet veriyoruz” diye konuştu.

zılımlarımızla müşteri ile birlikte müşterinin ihtiyacını sağlamaya yönelik çözüm odaklı hizmetlerimizdir. Hangi sağlık kuruluşlarıyla çalışmayı tercih ediyorsunuz? Müşteri memnuniyetini sağlama noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Evolucare olarak Türkiye’de ve dünyada verdiğimiz yazılım hiz-

metleriyle klinik, özel hastaneler, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, MR çekim merkezleri gibi tüm sağlık kuruluşlarıyla çalışıyoruz. Müşteri memnuniyetini sağlamak adına rakiplerimizde olmayan bir şekilde, yatırım yaparak 10’dan fazla uzman personelimiz ile anlaşmalı olduğumuz sağlık kuruluşlarına 7X24 hizmet veriyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 1

ÖZEL RÖPORTAJ

“FARK YARATMAYA

DEVAM EDECEĞİZ” Multinet Up CEO’su Yusuf Ziya Gündüz, “Sektörümüzdeki öncü konumumuzu sürdürmek için özellikle kart kullanıcılarımıza odaklanarak, mobil uygulamamızı mobil cüzdana dönüştürerek sektörümüzde fark yaratmaya devam etmeyi planlıyoruz” dedi. Multinet olarak sektörde fark yaratmayı başardığınızı görüyoruz. Sizi bugünlere getiren stratejileri paylaşır mısınız?

102 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Bizi farklılaştıran niteliklerimizin başında teknolojimiz, yenilikçi anlayışımız ve güçlü network’ümüzün olduğu söylenebilir. Kurumsal anlamda bir firmanın ihtiyaçlarının tamamını faturalandırılabilir bir şekilde düzenlerken firmaların kendi işlerine odaklanabilmelerine olanak sağlıyoruz. Böylece firmaların kurumsallaşmalarına katkıda bulunmayı hedef-

liyoruz. Şu anda erişilebilirlik kolaylığı sağlayan Türkiye’nin ilk ve tek dijital platformuna sahibiz ve Türkiye’nin her yerindeki iş ortaklarımız aracılığı ile birçok farklı segmentte hizmet veren noktalar ile işbirliğimiz mevcut. Bu iş birliklerimizin paydaşlarımıza ve bizi tercih eden iş ortaklarımıza her zaman en yüksek faydayı sağlıyor olması bizim en büyük farkımız diyebiliriz. Multinet’in 2016 yılı önceliklerini ve yatırımlarını özetleyebilir misiniz? 2016 bizim için oldukça heyecan verici bir yıl oldu, sene başında kendimize müşteri odaklılığımızın yanına inovasyon yönümüzü de kuvvetlendirebileceğimiz bir kurgu oluşturduk. Bu kurgudan ilham alarak dijitalleşme yolunda yeni adımlar attık ve her adımımız ile bulunduğumuz pazarın eksiklerini görerek cesur girişimler ve yeni çözümler yaratmaya çalıştık. 2016’ya girerken çözüm ortağımız Microsoft Dynamics ile hayata geçirdiğimiz CRM çözümü projesi ve SAP-ERP projelerimiz kapsamında hem kurumsal müşterilerimizle hem de üye işyerlerimizle temas eden satış ekiplerimizi güçlendirecek adımlar attık. Marka olarak bu sene yaptığımız yatırımlar ile fintech vizyonumuz doğrultusunda ciddi yapı taşlarını tamamlamış olduk. Böylelikle finansal çözümler ile teknolojiyi birleştirerek müşterilerimizin hayatla-

ÖZEL RÖPORTAJ de temsil etmeyi hem de ürünlerimizi uluslararası alanda daha fazla tanıtmayı amaçlayan çalışmalar yapıyor olacağız. Bağlı olduğumuz UP Group bünyesindeki şirketlere finansal çözümler ihraç ediyoruz. Meksika’daki UP Group iştiraki olan müşterimizin mobil ödeme çözümümüzü uygulamaya başladı. Bu sene içinde çözümümüzü Slovakya ve Fas’ta kullanmaya başlayacak. Sadece ulusal olarak değil, uluslar arasında da kabul görmek ve başarılara imza atıyor olmak bizi 2017 ile ilgili oldukça ümitlendiriyor.

rını kolaylaştırmaya odaklandık. Bireylere odaklanırken sunduğumuz çözümlerimizi de zenginleştirdik. Çözümlerimiz arasında yer alan kurumsal şirketlerin ve kamu kuruluşlarının paydaşlarına sağladığı faydaların yönetiminin yanı sıra; çevrimiçi ve fiziksel ortamda ödeme sistemleri altyapısı ve yönetimi; akıllı şehir çözümleri; bireyler ve işletmeler için ön ödemeli hesap yönetimi, cüzdan ve kart hizmetleri, para transferi ve fatura ödeme gibi yenilikçi hizmetler de sunduk. Geçtiğimiz dönemde Multinet nasıl bir gelişim gösterdi? Multinet’in başarılı gelişimi son dönemde bir çok ödül ile taçlandırıldı. İş ve ekonomi dünyasının önemli ve saygın dergilerinden Capital’in, performanslarına göre Türkiye’nin en büyük özel şirketlerini sıraladığı Capital 500’de 30 sıra yükselerek 136. sıraya yerleştik. Hemen ardından prestijli ekonomi dergisi Fortune’un açıklanan listelerinde ise 111. sıraya yükseldik. Ardından Türkiye’de bilişim alanındaki tek kapsamlı araştırma olan BT Haber Gazetesi adına M2S Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri tarafından yapılan ve bu yıl 17. kez gerçekleştirilen araştırması olan “İlk 500 Bilişim Şirketi” çalışmasına katıldık. “İş Uygulamaları Kategorisi” ve “Hizmet Sağlayıcı Ana Kategori” alanlarında bi-

rinciliğimizi korurken en büyük şirketler arasında 5. Olduk. Bu sene ilk kez katıldığımız Peryön’ün düzenlediği yarışmada “İnsan Gücü Etkinliği Yönetimi”, “İş Gücü Planlama ve verimlilik yönetimi”, “İşe alma süreci, yetkinlik yönetimi” “İşveren markası yönetimi” “İşten ayrılma süreci yönetimi”, “Performans göstergelerindeki gelişim“ gibi kilit alanlarda global firmalar ile yarıştık ve güçlü rakiplerine rağmen finale kalmaya hak kazandık. 2017 yılına yönelik hedeflerinizden bahseder misiniz? 2017 yılı bizim için teknoloji merkezimizin üzerinde çalışmakta olduğu bir çok değişimin hayata

geçeceği ve bir çok sürprizimizin olacağı bir yıl olacak. 2016’da yaptığımız yatırımların dönüşümlerini alacağız. Sektörümüzdeki öncü konumumuzu sürdürmek için özellikle kart kullanıcılarımıza odaklanarak, mobil uygulamamızı mobil cüzdana dönüştürerek sektörümüzde fark yaratmaya devam etmeyi planlıyoruz. Verimliliği artırma hedefi ile şirketimiz için önemli olan ERP projemize de SAP ile başladık ve 2017 yılında bu projemizin de hayata geçmesi ile şirketimize önemli faydalar sağlayacağını düşünüyoruz. Hedefimiz sadece yurtiçi pazarı da değil. Yurt dışı pazarında da yeni çözüm ortaklıkları kurarak hem ülkemizi en güzel biçim-

Özellikle genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Multinet Up olarak, ekonomimizin bel kemiğini oluşturan ve büyümenin lokomotifi olan KOBİ’ler ve girişimcilere katkı sağlayacak çözümler üretmekten mutluluk duyuyoruz. Yeri geldiğinde risk alan ve her zaman cesur adımlarla ilerleyen genç girişimcilerimizi takdir ediyor ve gerek ülkemizin ekonomisi için, gerek bizim de kendimizi geliştirmeye çalıştığımız “değer yaratan, farklı çözümler yaratma” konusunda pes etmeden güçlü adımlarla ilerlemelerini destekliyoruz. İyi bir fikri olduğunu düşünen bir gencin cesur olmasını ve iyi bir fikrin mutlaka satın alan birinin olacağını unutmamalarını, oyunu değiştirmek için yeni pazarlar yaratmasını öneriyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 3

TEMİZLİK

SÜRDÜRÜLEBİLİR HİJYEN

renkwalder Türkiye Genel Müdürü Alper Menemencioğlu, 7’den 70’e tüm tüketicilerin AVM’leri alışveriş yapmanın yanı sıra birlikte bir yaşam ve keyif alanı olarak ziyaret ettiğini söyleyerek, “İnsan faktörünün olduğu alanlarda en önemli kriter tabii ki sağlık ve hijyen oluyor. Bu şartların sağlanması eğitimli ve konusunda uzman personeller, kaliteli temizlik malzemeleri, uygun makineler ve sürekli alan kontrollerinden geçiyor” dedi.

İDEAL HİJYENİ SAĞLAMAK

Advertorial

AVM ve perakende temizliğinde ideal hijyeni sağlamanın insan sağlığını korumak ve bunun devamlılığı açısından çok önemli olduğuna değinen Menemencioğlu, “Hijyenin en önemli kriteri sürdürülebilir olması. Sürdürülebilir olması için gerekli olan kriterler uygun temizlik kimyasallarının kullanılması, nitelikli temizlik personel seçimi, uygun temizlik ekipmanlarının kullanımı, sürekli kontrol, eğitim ve verilecek hizmetin standartlaştırılmasıdır. Her temizlik kimyasalı hijyenik ortam oluşturacak diye bir kaide yok. Hijyen sağlayacak temizlik

104 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

deterjanlarının seçimi ve bunların insan sağlığını tehdit etmeyecek olması bizim için önemli kriterlerden birisi. Temizlik uygulamalarında çapraz kontaminasyonu oluşturmayacak standartların belirlenmesi ve uygulanması ideal hijyen için önemli hususlardan bir tanesi. Trenkwalder olarak tüm temizlik süreçleri için oluşturduğumuz iş standartlarımızda vurguladığımız en kritik nokta çapraz bulaşmayı önleyici sistemler. Personelin niteliği ve eğitimi de olmazsa olmazlarımızdandır. Periyodik olarak temizlik ve hijyen konusunda verilen eğitimler ile temizlik personelimiz desteklenmekte ve sürekli alan denetimleri ile hijyenin sürdürülebilirliğini amaçlıyoruz” diye konuştu. Menemencioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “İş ortaklarımızın temel isteği en uygun maliyet ile en iyi hizmeti alabilmek. Akabinde temizlik ve hijyen kalitesi gelir. Yapılan akademik çalışmalar tüketicilerin AVM’leri tercih sebeplerinde ilk sırayı temizlik, ikinci sırayı eğlence, üçüncü sırayı da güvenliğin aldığını gösteriyor. Bu sebeple iş ortaklarımız temizlik ve hijyene maksimum önemi göstermektedir. Temiz ve ferah bir ortamda sürdürülen yaşam, verimlilik, motivasyon ve en önemlisi huzuru artırıyor. Aynı zamanda tesisin dokusunun korunması, alanların yaşam ömürlerinin uzatılması ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi açısından temizlik iş ortaklarımız için ayrı bir öneme sahip.”

TEMİZLİK

SEKTÖRDE İLK 10’DA

DGR Group Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Doğru, “Sektörde ilk 10 firma arasına giren DGR Group, cirosal ve adetsel büyüklüğe ulaşarak Türkiye’nin en iyi hizmet veren firması olmayı hedefliyor” dedi.

Çok zor bir alan olan hizmet sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren DGR Group’u kısaca tanıyabilir miyiz? DGR Group, 1998 yılında kurulan ve o günden bu yana hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir firma. Sektörde ilk 10 firma arasına giren grubumuz, yaklaşık 2 bin 500 çalışana sahip. 18 yıl önce bu sektörde faaliyet göstermeye başladığımızda henüz sektörün dinamiklerinden söz etmek mümkün değildi. Bizim sek-

törün geleceğine olan inancımız ve hizmet sektörünün büyüyeceğine dair beklentilerimiz, bulunduğumuz konuda ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Sektörde gidecek çok yolun ve alanın olduğunu görüp, şirketimize ve çalışanlarımıza gerekli yatırımı yaparak, önümüzdeki yıllarda cirosal ve adetsel büyüklüğe ulaşıp, Türkiye’nin en iyi hizmet veren firması olmayı hedeflediğimizi belirtmek isterim. Bu uzun soluklu yapınızı neye borçlusunuz? Dinamikleri çok farklı olan ve sürekli kendini gelişten DGR, müşterilerinin isteklerine karşılık veren ve gelişmiş ülkelerdeki modelleri (maliyet düşürücü ve kaliteli hizmet) müşterilerine anlatan bir firma. Bu sektörde başarılı olmamızın ve uzun yıllardır faaliyet göstermemizin en önemli unsuru ise müşterilerimizin sürekli yanlarında bizleri görebilmesidir. Müşterilerimizle oluşturduğumuz bu bağ, onların bizimle uzun yıllar boyunca çalışmasına vesile oluyor. İşte tam da bu bağdan ötürü rakiplerimizden ayrılıp fark yarattığımızı düşünüyorum. Bildiğimiz kadarıyla çok geniş bir müşteri yelpazesine sahipsiniz… DGR, Türkiye’nin en büyük firmalarına hizmet veren bir grup. Ana iş kolu temizlik olmasına karşın hizmet sunduğu büyük kuruluşların adeta çözüm ortağı durumunda.

106 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

TEMİZLİK

EĞİTİM VE

SERTİFİKASYON...

ijyen Akademisi olarak tesis yönetiminde sunduğunuz çözümlerden bahseder misiniz? Hijyen Akademisi firmamızı 2009 yılında kurma kararı aldığımızda, Tesis Yönetim Hizmetleri sektörünün mesleki eğitimler konusundaki açığını görmüş ve bunun üzerine yapılandırmıştık. 8 yıldır hizmet verenlerin çalışanlarına endüstriyel temizlik ve klinik hijyen uygulamaları konularında Eğitim ve Sertifikasyon Programları’nı başarı ile vermeye devam ediyoruz. Eğitim hizmetlerimizin yanı sıra değerli müşterilerimizin beklentilerini karşılamak üzere Bağımsız Denetim Hizmetleri’ni de 2014 yılı itibarı ile sunmaya başladık. Gerek hizmet alan işletmenin gerekse de hizmet verenlerin talebi doğrultusunda, dışarıdan sağlanan tüm hizmetlerin gerek kalite sistemlerine uygunluğu, gerekse de operasyonel başarı durumunu, sistematik olarak denetliyor ve talep makamına raporlamasını

108 •

yapıyoruz. Bu ticari faaliyetimizin yanı sıra, başta Sağlık Bakanlığı ve TESHİAD olmak üzere birçok kurum ve kuruluş ile işbirlikleri gerçekleştirerek sektörün nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması adına Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) nezdinde Ulusal Meslek Standartları (UMS) çalışmalarında gönüllü olarak rol aldık. Üstlendiğimiz 11 UMS’den 6 tanesini MYK’ya teslim ettik. 2017 yılı içerisinde bu UMS’lerin yeterliliklerini çalışmaya ve sektöre mesleki standartların kazandırılması yönündeki çalışmalara devam edeceğiz. Tesis hizmet yönetiminde işletmelere ne gibi ayrıcalıklar sağlıyorsunuz? Firmalar bu çözümlerle ne gibi kazanımlar sağlıyorlar? Gerek eğitim gerekse de denetim hizmetlerimizin, hizmetin her iki tarafı için de kaçınılmaz olarak gerekli olduğunu biliyoruz. Tesis Yönetim Hizmetleri’nin, henüz yasal mesleki disiplinine kavuşmamış olan başta temizlik hizmetleri olmak üzere, eğitim verdiğimiz

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Hijyen Akademisi Genel Müdürü Zafer Mumcular, “8 yıldır hizmet verenlerin çalışanlarına endüstriyel temizlik ve klinik hijyen uygulamaları konularında Eğitim ve Sertifikasyon Programları’nı başarı ile vermeye devam ediyoruz” dedi. kuruluşların çalışanlarına, mesleklerinin neden ve ne kadar önemli olduğunu anlatmak başlıca uğraşımız. Hizmet içi eğitimin gerekli olduğunu artık hizmet firmaları fark ediyorlar. Ancak amir pozisyonundaki bir kişinin verdiği eğitim ne kadar nitelikli olursa olsun, çalışan tarafından emir/talimat olarak algılanıyor ve doğal olarak etkisi bizim verdiğimiz eğitimlerden daha düşük oluyor. Hizmet firmaları, eğitim hizmetini bizden almakla çalışanlarına, onlara değer verdiğini hissettiriyor ve eğitimler daha katılımcı ve çıktıları daha pozitif oluyor böylelikle.

Müşteri portföyünüz hangi sektör ve ölçekte kuruluşlardan oluşuyor? Müşteri memnuniyetini sağlama noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Müşteri portföyümüzde tesis hizmetleri sektöründe, hizmet veren tarafında yer alan her ölçekte firma mevcut. Biz müşterilerimizin müşterileri ile de sistematik bir iletişim kuruyoruz ki hizmet alanlar, hizmet tedarikçilerinin bu yaklaşımından son derece memnun oluyorlar. Beklentilerini bizim aracılığımız ile sistematik ve objektif biçimde iletmek, onlar için daha rahat ve anlaşılır oluyor çünkü.

TEMİZLİK

Tepe Servis ve Yönetim Genel Müdürü Canan ÇakmaKcı, “AVM yönetimlerine temizlik işleri için profesyonel firmalarla çalışmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. Ev tipi temizlik malzeme ve metodları ile AVM temizliği yapılamaz” diye konuştu.

AVM’LER

PROFESYONEL FİRMALARLA ÇALIŞMALI... AVM ve perakende temizliğine yönelik sunduğunuz ürün ve hizmetlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? AVM temizliğinde fark yaratan ayrıntılardan bahseder misiniz? AVM temizliğinde ilk akla gelenler WC ve food court alanları olsa da aslında merdivenler ve çocuk oyun alanları da hijyen anlamında özellikle eğilinmesi gereken alanlardır. Bu yüzeylerin özel tasarlanmış makine,

110 •

ekipman ve kimyasal kullanılarak temizlenmesi ve bakteri oluşumunun minimizasyonu için koruyucu uygulamalar yapılması gerekir. Bizler tüm AVM yönetimlerine temizlik işleri için profesyonel firmalarla çalışmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. Ev tipi temizlik malzeme ve metodları ile AVM temizliği yapılamaz, bu konu çok net. Elbette bu noktada inşaatı esnasında seçilen malzemelerin oynadığı rol çok büyük. Birçok estetik yönden albenisi olan malzemenin aslında temizlik/ hijyen anlamında zorluklar getireceğinin

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

baştan tespit edilmesi bizlerin işlerini çok kolaylaştırıyor. Hatta mimarinin bile “temizliği nasıl yapılacak” gözlüğü ile gözden geçirilmesi gerek. Bazı AVM’lerde görünümü çok etkileyici ama temizliği imkânsıza yakın noktalar karşımıza çıkabiliyor. AVM’lerde temiz, bakımlı ve hijyenik bir ortam gerçekten önemli. Bunu sağlayabilmek için teknolojiden ne oranda yararlanıyorsunuz? Bu anlamda müşterilerinize sunduğunuz yenilikleri anlatır mısınız? Tepe Servis ve Yönetim olarak sunduğumuz hizmetleri daha üst bir

noktaya taşımak amacıyla gerçekleştirdiğimiz araştırma süreci sonucunda Sabancı Üniversitesi laboratuvarlarında geliştirilen, nanoteknolojik bir üründe olan ANTIMIC’te karar kıldık. Ürün, uygulandığı tüm yüzeylerde, bilinen bakteri, virüs ve mikropların yüzde 99’unu yok eden ve üremelerini durduran, güçlü etkiye sahip bir antimikrobiyal koruyucudur. Antimic’in en önemli özelliklerinden biri uygulandığı yüzeyleri renksiz, kokusuz ve toksik olmayan nano boyutta küçük kalkanlar ile kaplayarak, bakterilerin tutunmasını engeller ve uzun süreli etkisi sayesinde üremelerine engel olması. Ürün hemen hemen her yüzeye uygulanabildiği için hijyen sağlanacak yüzeyi kaplayarak, her türlü mikrop ve bakteriye karşı uzun süreli koruma sağlıyor. AVM & perakende temizliğinde ideal hijyeni sağlama noktasında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? AVM temizliğinde ‘personel’ kavramı ne oranda önemli? Memnuniyet verici bir hizmet sunmanın ilk şartı iyi eğitilmiş personele sahip olmak. Eğitim konusundaki yatırımlarımız çerçevesinde Tepe Akademi adı altında, çalışanlarımıza online mesleki eğitim veren bir projeyi hayata geçirdiğimizi sevinerek belirtmek isterim.

TEMİZLİK

Zeminler için hızlı ve

ekonomik temizlik çözümü

Karcher

Alman temizlik devi Karcher, çok amaçlı ve uzman zemin otomatlarıyla fark yaratmaya devam ediyor. Yüksek temas basıncı ile düz olmayan zeminleri de kolaylıkla temizleyebilen zemin otomatları, temizlikte profesyonel çözüm arayanlar için sunduğu yenilikçi ürünlerle öne çıkıyor.

İhtiyaca göre farklı boyutlarda ve işlevlerde geniş bir ürün yelpazesi sunan Karcher, süpermarketlerden alışveriş merkezlerine, otoparklardan lojistik merkezlerine kadar bütün geniş alanlarda profesyonel dünyanın tüm temizlik ihtiyacına yönelik çözümler sağlıyor.

ARKADAN İTMELİ ZEMİN OTOMATLARI Süpermarket gibi yoğun sirkülasyonun yaşandığı alanlarda hızlı temizlik fırsatı sunmasıyla ön plana çıkan arkadan itmeli zemin otomatları, 100 m²’den büyük alanlarda paspasa göre daha ekonomik temizlik de sağlıyor. Zemin temizliği için modeline göre 1000 m²’den 2500 m²’ye kadar alanlarda temizlik çözümü sunan temizlik otomatları, en zorlu görevlerde kullanım esnekliği sağlarken, performanslarıyla da dikkat çekiyor.

Karcher’in zemin bakımı için kullanıcılarının beğenisine sunduğu otomatlar, geleneksel temizlik yöntemlerine güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ürün modeline göre hafifliği ve sessiz çalışmasıyla fark yaratan zemin bakım otomatları, eko verimlilik modlarıyla da enerji tasarrufu sağlıyor ve ekonomik bir çözüm sunuyor.

AYAKTA BİNİCİLİ ZEMİN OTOMATLARI Pratik fonksiyonlarıyla kullanım kolaylığı sağlayan ayakta binicili tip zemin otomatları, iticili tip makinelerin hareketliliği ile binicili makinelerin hızını birleştiriyor. Yüksek manevra kabiliyeti ve hıza sahip ayakta binicili zemin otomatları, yoğun kullanılan ve dar alanlarda, pratik ve hızlı bir temizlik imkanı sağlıyor.

İDEAL BİNİCİLİ ZEMİN OTOMATLARI Otopark benzeri geniş alanlar için ideal olan zemin otomatları, büyük ve elle yönlendirilen makinelere konforlu bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. 1500 m²’den büyük alanlarda kullanılabilen otomatlar, genişletilmiş tank kapasiteleriyle uzun süreli kullanım imkanı sağlıyor. Modeline göre 12 bin m²’ye kadar çıkan geniş alanlarda etkili bir temizlik sağlayan bu makineler, kompakt tasarımının sağladığı manevra kabiliyetiyle de en dar alanlarda bile üstün performans gösteriyor.

112 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

TEMİZLİK

TEMİZLİK SEKTÖRÜNDE

35 YILLIK DEÇA İMZASI...

Temizlik Sektörünün öncüsü DEÇA Hizmet grupları’nın yönetim kurulu Başkanı ALİ MURAT ÇİMEN, “Deça olarak 1982 yılından bugünlere kadar hizmet vermediğimiz hiçbir müşteri portföyü ve iş kolu kalmadı. Türkiye’nin ilklerinde ve en büyüklerinde hep bizim hizmetlerimiz var” dedi.

eça olarak temizlik, güvenlik, ilaçlama ve personel istihdamı konularında sunduğumuz çözümlerde hangi kriterler ön plana çıkıyor? Deça Hizmet Grupları olarak (Güvenlik, Temizlik, İlaçlama ve Bodrolama) personel istihdamında elemanlarda aradığımız kriterlerde yaş, fizik, hitap ve tecrübeye önem verip işe başlatmadan önce gideceği iş yerinde bazı kuralları ve yapacağı işin tarifi ile müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemi elemana işlemeye çalışıyoruz. Bu kriter ve eğitimleri tüm meslektaşlarımın da yaptığına inanıyorum. Çünkü

114 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

günümüzde klasik işçilik ve klasik çalışma denemelerini artık tarihe karıştı diyebiliriz. Temizlik hizmeti alan kuruluşlar yukarıda saydığımız tüm kriterleri elemanlarda görmek ve temizlik işi yapılırken sorun ve mazeret dinlemeyen bir şirketle çalışmak istiyorlar. Yalnız hizmet işi yapan tüm iş kollarında olduğu gibi bizim sektörümüzde de maalesef bu saydığımız kriterleri taşıyacak eleman bulmaktaki sıkıntılarımız gittikçe büyüyor, eleman kalite seviyesi gittikçe düşüyor. Bunun sebeplerinin başında AVM’ler, iş merkezleri, konut projeleri, oteller vb. gibi yapıların son yıllarda çoğalması eleman taleplerini patlatmış dolayısıyla iş yerlerindeki eleman sirkülasyonu çok artmış bu da bizleri yormaya ve hizmetin aksamasına sebep olduğu gibi sektörümüz için de olumsuz duyumlara ve istenmeyen yorumların çıkmasına sebep vermiştir. Yine bu durum yevmiyeci fiyatlarının ani yükselmelerine, camcı ve makinacı

personellerin aşırı maaş artışlarına da sebep olmuştur. Hizmeti veren firmaların bazen elemanı tutmak için kazandıkları kârları da elemana vermek zorunda kaldığı dönemler yaşanıyor. Çalıştığımız personellerin büyük bir bölümünün yaz dönemlerinde memleketlerine gitmek istemeleri sektörde dönemsel sıkıntılar yaratıyor. Dolayısıyla eleman seçimindeki kriterler zaman zaman en alt seviyelere inebiliyor ve konuda sektörümüzdeki sıkıntıların gittikçe büyüyebileceği endişemi de belirtmek istiyorum. Bu sorun önemli bir konu. Çünkü; bazen iş almak kadar eleman bulup projeyi hazır hale getirmek de o kadar problemli hale geliyor. Bunun çözümü için bir an önce harekete geçip ülkemizde bulunan yabancı işçilere çalışma izni verilerek bunun rekabetini artırılmalı ve eleman bulma sıkıntıları bu şekilde hafifletilmeli. Yoksa problemler gittikçe artacak ve sektörlerin gelişmesinin önünde büyük bir sorun olmaya devam edecek.

TEMİZLİK

AVM sektörüne yönelik hizmetlerinizde müşteri memnuniyetini sağlama noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Bu sorunun cevabı, yine eleman kriterlerine önem vermek, sahada bulunmak, denetimlerimizin sürekliliği ve hataları ortadan kaldırmaktan geçtiği gibi işverenlerimizle ilgili diyalogları ve taleplerini dikkatle takip etmek, çalışma ortamlarını temiz tutmakla işvereni mutlu ve memnun etmenin temelini oluşturuyor. Eğer yapmış olduğunuz işin hakkını verebiliyorsanız, onları yormuyorsanız, onlara temiz ve hijyen ortamlar sunabiliyorsanız, bırakın müşteri memnuniyetini, onlardan hem firmanız hem de çalışanlarınız saygı görmeye başlar ve yıllarca aynı müşteriler ile bir bütünlük sağlayabilirsiniz. Bu titizliğimizle yaptığımız çalışmaların sonucunu Deça olarak büyük bir mutlulukla görüyoruz. Bir firmayla en az 5 yıl ile 25 yıl arasında birlikte çözüm ortağı olmayı başarabiliyoruz. Bunu büyük emekler ve önemli çalışmalar sonucunda müşteri memnuniyetinin bir sonucuna ulaşabiliyorsunuz. Bu başarıda büyük payı olan yöneticilerimizin 24 saat sahada ter döken emekçilerimizi kutluyorum ve huzurunuzda hepsine

teşekkürlerimizi sunuyorum.

“SEKTÖRDE ŞUURSUZ REKABET VAR” Sektörde varolan rekabetin hizmet kalitesine olan etkilerini değerlendirecek olursak nasıl tablo karşımıza çıkıyor? Bizim sektörümüzde yaşanan şuursuz rekabetin en çok zararlarını gören firmalardan bir tanesiyiz diyebiliriz. Çünkü portföyümüzdeki bazı müşterilerimize bu haksız rekabeti anlatmakta zorlandık ya da onlar anlamak istemediler. Müşterilerimizi zaman zaman kaybettik. Sonrasında bu müşterilerimiz de bunun çok yanlış olduğunu zaman içinde anladılar. Çünkü iflas eden firmala-

rın kendilerine getirdiği yük ve problemleri kat kat fazlasıyla devlete ve elemanlara geriye ödemek zorunda kaldılar. Deça olarak artık hiçbir şekil-

de haksız rekabete prim veren, fiyat kıran işverenlerle çalışmama kararımızı uyguluyoruz. Bedava hamallık yapma devrini kapattık.

“TÜRKİYE’NİN İLKLERİNDE VE EN BÜYÜKLERiNDE HEP BİZİM HİZMETLERİMİZ VARDIR” Müşteri profiliniz hakkında bilgi verir misiniz? Deça olarak 1982 yılından bugünlere kadar (35 yıl) hizmet vermediğimiz hiçbir müşteri portföyü ve iş kolu kalmadı diyebilirim. Bu hizmetlerimizi geçmişimizden günümüze kadar olan müşteri portföyümüzü, şu sloganla bütünleştirdik ve kataloğumuza yazdık. Sorunuzun cevabı da bunun içinde özetleniyor diyebiliriz. “Türkiye’nin ilklerinde ve en büyüklerinde hep bizim hizmetlerimiz vardır” diye bitirirken tüm meslektaşlarıma başarılar diler, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 5

TEMİZLİK

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK

YIKAMA TESİSİ

planlarımız paralelinde, sisteme dahil edilecek. Şu anda sahip olduğumuz 60 ton/vardiya kapasite, bu şekilde 100 ton/vardiya seviyesine ulaşacak.

Pak Yıkama Kurucu Ortağı ve Finansal Koordinatörü Fisun Usta, “22 bin metrekare büyüklüğündeki yeni binamızın inşaat sürecini tamamladık ve Ekim ayı itibariyle yeni binamıza taşındık. Burası, Türkiye’nin açık ara en büyük ve en teknolojik endüstriyel tekstil yıkama/ temizleme tesisi” dedi. Tesislerinizin sahip olduğu kapasiteler hakkında bilgi verir misiniz? İdeal hijyeni sağlama noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Pak Yıkama olarak 22 bin metrekare büyüklü-

116 •

ğündeki yeni binamızın inşaat sürecini, ülkemizin içinde bulunduğu zor ekonomik ve politik koşullara rağmen tamamladık ve Ekim ayı itibariyle yeni binamıza taşındık. Bu tesis, Türkiye’nin açık ara en büyük ve en teknolojik endüstriyel tekstil yıkama/temizleme tesisi, Avrupa’nın ise sayılı tesisleri arasında bulunuyor. Tesislerimizde işlenen ürünlerin hijyeni, İstanbul’da turizm sektörüne hizmet veren çamaşırhaneler arasında sadece Pak Yıkama’nın sahip olduğu Alman Hohenstein Institute (RAL GZ 992) sertifikasyonu ile düzenli olarak denetleniyor. An itibariyle tesisimizde 14-16 kompartman kapasiteli üç yeni tünel yıkama hattı bulunuyor. Altyapı ve planlaması yapılmış 3 ilave tünel ise büyüme

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Pak Yıkama olarak endüstriyel çamaşır yıkama sektöründe fark yaratan ayrıcalıklı çözümlerinizden bahseder misiniz? Pak Yıkama olarak endüstriyel çamaşır yıkama sektöründe fark yaratan özelliğimiz, USTEK RFID firmamız ile kendi bünyemizde başlattığımız ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel yeni modüller ekleyerek sürekli geliştirdiğimiz RFTT (Radyo Frekanslı Tekstil Takip) sistemimiz. UHF RFID tekstil takip çözümü ilk kez 2009 yılında Pak Yıkama tarafından sektörün kullanımına sunuldu. Bugün birçok firma çipli yıkama yaptığını iddia etse de bu sistemin otel ve hastane tarafındaki ekip için yarattığı asıl fayda çipler sayesinde toplanan büyük verinin raporlama ve anlık takip araçları ile ulaşılabilir ve kullanılabilir hale gelmesidir. Diğer bir deyişle, toplanan veri ancak müşterinin canlı olarak erişebileceği ve katma değer alabileceği bir formatta sunulduğunda çipli hizmetin varlığından bahsedilebilir.

RFTT - Radyo Frekanslı Tekstil Takip sisteminin hizmet kalitenize olan avantajlarını değerlendirir misiniz? Daha önceki tesislerimizde olduğu gibi, yeni tesisimiz de yüzde 100 UHF RFID ile işletiliyor. Tüm müşterilerimizin ürünleri RFID çipler ile çamaşırhane ve müşteri tarafından takip ediliyor. Çamaşırhane içerisinde istasyon bazında günlük iş yükümüzü kirli ürünler müşteri tarafında kamyonlara yüklendiği anda internet üzerinden görüntülüyor ve planlıyoruz. Paketleme sırasında çipler sayesinde otomatik olarak gerçekleşen müşteri bilgisi, ürün tipi, adedi, yıkama yaşı kontrolleri ile müşterilerimize en kaliteli hizmeti, hatasız olarak sunmayı amaçlıyoruz. Web portalımız sayesinde müşterilerimiz ürün teslimat bilgisi, teslimat içeriği, tekstil stok durumu ve departman bazında fatura ayrıntıları gibi günlük iş yükünü azaltan ve satınalma süreçlerinde verimlilik sağlayan bilgilere 7/24 canlı olarak erişebiliyorlar. Securiport (otel/ hastane çıkış kapılarına kurulan çipli ürün takip istasyonu) ve PerPort (otel/hastaneler için üniforma dağıtım ve yönetim sistemi) gibi özel modüller ile müşterilerimizin çipli sistemden maximum faydalanmalarını sağlıyoruz.

TEMİZLİK

HAYAT KİMYA

Kojenerasyon teknolojisiyle üretimdeki enerji verimliliğini yüzde 70’lere taşıyor. Doğu Avrupa’dan Rusya’ya, Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) Orta Doğu ve Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada iş yapan kağıt sektörü profesyonellerini bir araya getiren Tissue World İstanbul’da katılımcı olarak yerine alan Hayat Kimya, fuardaki standında, dünyanın birçok yerinden gelen katılımcılara üstün teknoloji ve yüksek kaliteli ürünlerini tanıttı, merak edilen soruları yanıtladı. Konferans ve fuara katılan Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Kiğılı, üretici ve tedarikçilerle bir araya gelirken, “2006’dan bu yana 10 senede kapasitemiz itibariyle dünyanın 16. büyük üreticisi haline geldik, üstelik ileri üretim teknolojilerimizi Türkiye’den yatırım yaptığımız ülkelere ihraç eder konumdayız. Markalarımız ise 100’e yakın ülkede bizi gururlandırıyor. Yatırıma ve büyümeye devam ederek, konumumuzu güçlendireceğiz” dedi.

10. YILINI

GERİDE BIRAKTI Hayat Kimya, temizlik kağıtları sektörüne girişinin 10. yılını kutladı.

Türkiye’nin ardından Mısır, İran ve Rusya olmak üzere 4 ülkede üretim yapan Hayat Kimya, dünyanın en büyük 16., Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa’nın ise en büyük temizlik kağıdı üreticisi unvanlarını gururla taşıyarak, kuvvetli markalarını globalleştiriyor. 24 saat kesintisiz üretim teknolojisiyle, kağıt üretiminde 2012’den beri dünya hız rekorunun sahibi Hayat Kimya, yenilikçi ve sürdürülebilir bakış açısıyla büyüyor. Kağıt üretiminde sektör ortalamasının çok altında su tüketimi yaparak, bu konuda Türkiye’de lider, Avrupa’da ise 3. sırada yer alarak sürdürülebilirliğe destek oluyor.

işletmelere

‘Pickasso’ çözümü

Lider markalarıyla kağıt grubunda birçok yeniliğe imza atan Eczacıbaşı Profesyonel, özellikle restoran kanalında fark yaratacak yeni Pickasso peçete dispenserini ev dışı tüketim pazarına kazandırdı. Dekorasyona uygun farklı renk seçenekleri ile mekanları tamamlayan Pickasso, her seferinde tek yaprak veren, tamamen kapalı tasarımıyla da kullanıcıların hijyen konusunda beklentilerine cevap veriyor. Selpak Professional Pickasso peçete dispenseri her seferinde tek yaprak vermeyi sağlayan mekanizması ile kağıt tüketimini azaltarak, kontrollü tüketim imkanı sunuyor. Pickasso peçete dispenserine özel olarak üretilen Selpak Professional V Katlama Peçete, hızlı su emiciliği ve yüksek su tutma kapasitesi ile hem geleneksel peçetelere göre hem muadillerine göre yüksek performans sergiliyor.

YENİLİKÇİ TASARIM İLE GELEN HİJYEN Selpak Professional Pickasso peçete dispenseri, işletmelere ve misafirlerine hijyen konusunda tam güven veriyor. Tamamen kapalı tasarımı sayesinde içerisindeki peçeteleri daima kapalı olarak muhafaza eden Pickasso, hem peçeteleri kirlenmeye karşı koruyor hem de çapraz bulaşma riskini ortadan kaldırıyor. Dekorasyona uygun renk seçeneği ile de fark yaratan Pickasso, masa numarası yazmak için ayrılan şeffaf alanı ile işletmelere şık bir çözüm sunuyor.

118 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

HABER

ANFAŞ Fuarı

kapılarını açmak için gün sayıyor Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Avrupa'nın büyük fuarları arasında olan 28. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ANFAŞ, 18 Ocak 2017 tarihinde kapılarını Antalya Expo ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerine açacak.

ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer, 28. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ANFAŞ’ın yeni binasında hizmetlerine devam edeceğini söyleyerek, “Yenilenen yapısı ile ANFAŞ, katılımcılara ve ziyaretçilere sergi alanı ve bir tanesi bin kişilik olmak üzere 15 salondan oluşan kongre salonları ve bin 400 araçlık kapalı otoparkı ile hizmet veriyor olacak” dedi. Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Avrupa'nın büyük fuarları arasında yer alan 28. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ANFAŞ’ın 18 Ocak 2017 tarihinde kapılarını Antalya Expo ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerine açacağını belirten Özer, “TUROFED - Türkiye Otelciler Federasyonu, TUSİD - Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği, AKTOB - Akdeniz Turistik Otelciler İşletmeciler Birliği, BAİB - Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ve BAKA - Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı destekleri ile organize edilecek fuarı,

120 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

tüm Türkiye’nin yanı sıra, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsrail, İran Hindistan, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Rusya ve Yunanistan'ın da aralarında bulunduğu 60 ülkeden yüzlerce sektör profesyonelinin ziyaret etmesi bekleniyor” diye konuştu.

TİCARET ODAKLI FUAR; ANFAŞ Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Otel ve ağırlama tesis profesyonelleri, proje ve taahhüt firmaları, mimarlar, restoran, kafe ve pastane işletmecilerini 40 bin metrekare kapalı alanda bir araya getirecek olan fuar, aynı

zamanda eş zamanlı düzenlenecek olan kongre, konferans, panel ve seminerlerle sektör duayenleri, akademisyenler ile kamu ve özel sektörü tek bir çatı altında buluşturacak. 2,5 milyar dolar ihracat hacmine sahip olan sektörün ticaret odaklı fuarı için geri sayım başladı. Fuar, yenilikçi içerikleri ile otelcilik ve yiyecek içecek dünyasına yön vermek için ziyaretçilerini bekliyor. Bünyesindeki sıra dışı etkinlikleri ve farklı sunumuyla sektörün en kapsamlı fuarı olan 28. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ANFAŞ, 18-21 Ocak 2017 tarihlerinde misafirlerini ağırlayacak.” Sektörün En Kapsamlı Fuarı ve Konferansları ANFAŞ Otel Ekipmanları Fuarı ve Konferansları, Antalya’da her sene olduğu gibi bu sene de otel, restoran sahiplerinden yöneticilerine, pasta şefleri, satın alma müdürleri, barmen ve baristalara kadar 20 binden fazla sektör profesyonelini bir araya getirmeyi hedefliyor. Etkinliğin amacı en geniş network ağını oluşturmak ve katılımcılarına daha fazla iş imkanı sunmak.

CATERİNG

Her gün binlerce insana yerinde yemek hizmeti...

Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, sadece yerinde yemek hizmetleri alanında değil, teknik hizmetlerden temizliğe, bahçe bakımı ve peyzajdan enerji yönetimine kadar uzanan farklı ihtiyaçlara çözüm sunduklarını belirterek, “İş ortaklarımıza ihtiyaçları olan hizmetler bütününü sunuyor, uzun vadeli iş birlikleri kurmayı önemsiyoruz. Çalışma dinamiklerimizin temelinde yer alan bu stratejimizi, sunduğumuz tüm hizmetlerimizde Sodexo’nun global misyonu olan ‘bireylerin yaşam kalitesini artırma’ hedefi ile birleştiriyoruz. Faaliyetlerimizle şirketlerin iş süreçlerindeki verimliliğini yükseltirken, çalışan memnuniyetlerini ve kurum imajlarını artırmalarına yardımcı oluyoruz.

122 •

Ayrıca 80 ülkede uyguladığımız Hizmet Düzeyi Sözleşmesi (SLA- Service Level Agreement) ile de iş ortaklarımızla çalışmaya başlamadan önce bir araya geliyor ve ihtiyaçlarını kuruma özel olarak analiz ederek planlıyoruz. Böylece hizmet sunduğumuz kurumlara yüzde 7’ye kadar karlılık sağlayabiliyoruz” dedi.

GIDA GÜVENLİĞİ VE SAĞLIKLI BESLENME Her gün; iş merkezleri, fabrikalar, eğitim ve sağlık kurumları gibi çeşitli segmentlerdeki kuruluşlarda farklı yaş gruplarından binlerce insana yerinde yemek hizmeti sunduklarını kaydeden Zeytinoğlu, “Müşteri memnuniyeti odağında sunduğumuz bu hizmeti-

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

mizi de gıda güvenliği ve sağlıklı beslenme çatısı altında birleştiriyoruz. Bu kapsamda öncelikle yemek hizmeti vermek üzere anlaşma yaptığımız müşterilerimize Sodexo’nun global çapta hazırlamış olduğu ve pek çok ülkede uygulanan ‘Personix’ sistemiyle detaylı analizler yapıyoruz. Firma kültürü, ihtiyaçları ve beklentilerinin yanı sıra, çalışanların tüketici profillerini de tanımlayabildiğimiz bu sistemle iş ortaklarımızın beklenti ve ihtiyaçlarına en uygun yemek hizmetini sunuyoruz. Gıda güvenliği noktasında ise denetimin ve eğitimin sürekliliğini önemsiyoruz. Alanında uzman ekiplerimize düzenli olarak; kişisel hijyen, üretim güvenliği, temizlik standartları ve depolama koşulları gibi çeşitli konularda eğitimler veriyoruz. Ayrıca üretim tesislerimizde görev yapan gıda mühendislerimiz ile her aşamada gıda güvenliğini çok yönlü kontrollerle sağlıyoruz” diye konuştu.

“REKABET ADİL ŞARTLARDA OLMALI” İş dünyasında rekabetin istikrarı, yeniliği ve standartları etkileyen önemli faktörlerin başında geldiğine işaret eden Zeytinoğlu, şöyle devam etti:

Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, her gün iş merkezleri, fabrikalar, eğitim ve sağlık kurumları gibi çeşitli segmentlerdeki kuruluşlarda farklı yaş gruplarından binlerce insana yerinde yemek hizmeti sunduklarını kaydetti. “Ancak özellikle hizmet sektörü gibi büyümesini hızla sürdüren ve halk sağlığını doğrudan doğruya etkileyen catering sektöründe rekabet, adil şartlarda ve gerekli denetimler altında sürdürülmeli. Bu noktada sektörün sahip olduğu sorunların başında da adil rekabete engel olan, kayıt dışı mal alımı ve hizmet üretimiyle ekonomiye ve insan sağlığına doğrudan zarar veren ‘merdiven altı’ üretimler geliyor. Fiyat odaklı hizmet alma yaklaşımı nedeniyle bazı firmalar kaliteli ve hijyenik koşullarda üretim yapan kurumsal firmalar yerine kalitesiz ve sağlıksız olmasına rağmen kayıt dışı firmaları tercih edebiliyorlar. Hâlbuki yemek hizmetinde hiçbir süreç şansa bırakılmamalı ve hizmet alma kültürü fiyat değil, performans odaklı olmalı.”

HABER

Simit Sarayı’ndan çok konuşulacak iki yeni lezzet

Burger King Ödüle Doymuyor Her yıl büyük bir merakla beklenen Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri’nde Burger King “Düello” reklam kampanyasıyla 2 Kristal, 3 Gümüş Elma almaya hak kazandı.

124 •

1995 yılından beri TAB Gıda ile Türkiye’de hizmet veren lezzet tutkunlarının vazgeçilmez adresi Burger King sıra dışı reklam projeleriyle de tüketicisine dokunuyor. Markanın reklam ajansı Y&R İstanbul Burger King’in dayanılmaz lezzeti Texas Smokehouse için oldukça yaratıcı bir kampanyaya imza attı. Dayanılmaz lezzet için Burger King restoranlarına gelenler mobil aktivasyon uygulamasıyla yaratılan kovboya meydan okudular. Kovboy hamburgerini ısırmadan fotoğrafını çekip Instagram’da paylaşanlar bedava hamburger yeme şansını yakaladı. Burger King iletişim dilinde yakaladığı üstün başarı sayesinde Türkiye’nin merakla takip ettiği Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri’nde yine ödülleri topladı. “Düello” reklam kampanyası, Açıkhava kategorisinde 2, Medya kategorisinde 1 Gümüş Elma, Dijital ve Doğrudan Pazarlama kategorilerinde ise 2 Kristal Elma’nın sahibi oldu.

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

Simit Sarayı, menüsüne da ürün gamına ekleeklediği iki yeni ürünü Çikolatalı Simit ve Çubuk Simit’i lezzetseverlerin beğenisine sundu. “Hamurumuzda Dostluk Var” sloganı ile yurt içi ve yurt dışı mağaza açılışlarıyla büyümesini sürdüren Simit Sarayı menüsüne eklediği iki farklı ürünü ile yine çok konuşulacak. Değişen trendler, tüketicilerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusun-

diği yeni lezzetlerle menülerini zenginleştiren Simit Sarayı’ndan çikolata tutkunları için yepyeni bir lezzet; Çikolatalı Simit. Mutluluk kaynağı çikolatayı simit ile buluşturan Çikolatalı Simit, tadına doyulmaz bir lezzet şöleni yaşatıyor. Benzersiz formu ile dikkat çeken Çubuk Simit ise farklı olmayı sevenler için simide yepyeni bir yorum getiriyor. İnce formuyla yeme kolaylığı sunan Çubuk Simit günün her saati çay keyfinize eşlik edecek.

GÜVENLİK

VİDEO

BOSCH TEKNOLOJİSİ...

Bosch’un geliştirdiği Video Teknolojisi, fireyi azaltma ve hırsızlık vakalarında kanıt olarak sunulmanın ötesinde; gerçek işletme değeri sağlayan ve elde edilecek sonuca katkı yapan yeni uygulamalara imkân veriyor.

osch IP kameralar, İçerik Tabanlı Görüntüleme Teknolojisi (CBIT) ile pazara sunuluyor. Bosch’un bu yeniliği, sensör, görüntü işletme hattı, kodlayıcı ve video analizinden gelen bilgileri akıllı bir biçimde bir araya getirerek her sahnenin görüntüsünü dinamik olarak optimize ediyor. CBIT tarafından sunulan ve seçilen bazı kameralarda mevcut bulunan bir diğer seçenek ise her durumda mükemmel görüntü sağlayan ‘Akıllı Otomatik Pozlama (Intelligent Auto ExposureIAE)’ özelliği. Tüm Bosch kameralarda bir standart olarak yer alan Akıllı Dinamik Gürültü Azaltma (Intelligent Dynamic Noise Reduction-IDNR)’ teknolojisi, video kalitesinden ödün vermeden akıllıca detay bant genişliği oranını optimize ederek veri bant genişliğini yüzde 50’ye kadar düşürüyor. Bosch’un Dinamik Çapraz Kodlama teknolojisinin uygulanması sayesinde, yüksek çözünürlüklü görüntüler internet erişimi olan her yerden, hatta yavaş bir mobil bağlantınız olsa bile izlenebiliyor. Bu teknoloji, 7/24 çalışan bir gözetleme merkezi bulunmayan daha küçük ölçekli işletmeler için

126 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

özellikle ilgi çekici olmakla birlikte, herhangi bir olay sonrası, güvenlik ve polis biriminin yaklaşımlarını temellendirebilecek çok değerli bilgiler de sağlıyor.

AKILLI VİDEO ANALİTİK

Kamera bünyesine mantıksal ara yüz eklemek yalnızca daha iyi görüntüler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda veri yönetilebilirliğini, genel güvenliği ve delil imkanlarını artırıyor. Günümüzün ağ tabanlı izleme ve video içerik analizi sayesinde, konsantrasyon eksikliği ve diğer insan hataları daha en baştan ortadan kaldırıldığı için olayların önemli ölçüde daha doğru şekilde saptanması sağlanıyor. İkinci olarak, operatörlerin çok yüksek sayıda canlı görüntüyü sürekli izlemek yerine sadece alarmlara yanıt vermesi gerektiğinden güvenlik personelini daha verimli hale getiriyor. Bosch’un sunduğu Akıllı Video Analitik (Intelligent Video Analytics) gibi ileri video analizleri aynı zamanda referans nesnenin yapılandırılmasına da olanak sağlıyor. Bu durumda, seçilen bir canlı görüntüdeki bir nesneyle ilgili ebat, hız ve renk gibi tüm veriler tek bir tıklamayla algılanıyor. Dolayısıyla operatörler, herhangi bir şüpheliyi raflar arasından ilerledikçe hızlıca takip edebiliyorlar.

KÖR NOKTALARA GEÇİT YOK

Bosch’un sunduğu FLEXIDOME IP panoramik kameralar sayesinde, bundan sonra mağaza sahipleri tek bir şeyi bile gözden kaçırmayacak. FLEXIDOME IP panoramik 7000 MP iç mekan kamera sistemi, balık gözü lensle birlikte saniyede 30 kare ve 12 megapiksel sensör çözünürlüğüyle belirli bir alanda tam 180 derece veya 360 derece görüş sağlıyor. Balık gözü lensle saniyede 15 karede beş megapiksel sensör çözünürlüğünü birleştiren FLEXIDOME IP panoramik 5000 MP, iç ve dış mekan uygulamaları için piyasada bulunan en küçük 360 derece kubbe (dome) tasarımını sunuyor.

GÜVENLİK

“Sağlam kadro eğitimle olur” Akçam Özel Güvenlik’in Genel Müdürü Levent Aktaş, personel alımlarında yaptıkları eğitimi güncel tutmaya çalıştıklarını belirterek, “İyi ve sağlam bir kadro eğitimle olur” diyor.

“Güvende hissetmeye alışın…” Bu sözler, Genelkurmay Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetler kadrosu içerisinde uzun yıllar çalışmış personeliyle sektörün öncü firmalarından biri haline gelen Akçam Özel Güvenlik’e ait. Kamu kurum ve kuruluşu, özel sektör, hastane, eğitim kurumları ve alışveriş merkezleri gibi insan yoğun alanlarda güvenlik hizmeti sunan Akçam Özel Güvenlik, 3 yıldır sektörde faaliyet gösterirken, teknolojik donanımıyla da farkını ortaya koyuyor. “Eğitimli ve kadrosunda uzman personelleriyle” ön plana çıktıklarını söyleyen Akçam Güvenlik, son dönemde tartışma konusu olan “eğitimli iş gücü” sorularımızı da içtenlikle cevaplıyor. Firmanın Genel Müdürü Levent Aktaş, duyarlı ve kaliteli hizmet anlayışının vazgeçilmez güvenceleri olduğunu, bunun da

128 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

eğitimle sağlandığını vurguluyor. İyi ve sağlam bir kadronun varlığının eğitimden geçtiğini söyleyen Aktaş, “İşletmelerin iç ve dış çevresel değişiklik ve koşullara uyum sağlayabilmeleri, insana yapılan yatırım ve dolayısıyla eğitimle olanaklı oluyor. Eğitim, üretim sürecinde birçok işin bilinçli bir biçimde yapılmasını sağlaması nedeniyle, eğitimin hem üretimin verimini arttırıcı, hem de personele nitelik kazandırıcı etkisi var” ifadelerini kullanıyor.

“SINAVLAR YAPIYORUZ” Şirketin bünyesinde çalışan elemanlara verdikleri eğitimin kalitesine değinen Aktaş, “Akçam Özel Güvenlik ve Şirketi olarak, verilen eğitimin sonunda personeller ölçme ve değerlendirme adına sınava tabi tutuyoruz. Değerlendirme sonuçlarına göre eğitimin etkin olup olmadığı belirlenerek yeni eğitime ihtiyaç duyulup duyulmadığına karar veriyoruz. Eğitimin sonunda başarı sağlayan personellere sertifika belgesi veriyor, bu belgeyi de özlük dosyalarında bulunduruyoruz” diyor. Personelin uyum sürecini en aza indirecek ve öğrenme sürecini kolaylaştıracak noktalara önem verdiklerini

söyleyen Aktaş, “Böylelikle personellerimiz öğrendiklerini kısa sürede yaptığı işte uygulayıp, işine motive oluyor” şeklinde konuşuyor.

“EĞİTİMİ GÜNCEL TUTUYORUZ” Eğitimi güncel tutmanın da çok önemli olduğunu vurgulayan Levent Aktaş, “Akçam Özel Güvenlik Şirketi olarak, hızla değişen çevre koşullarından dolayı eğitimi de sürekli olarak güncel tutmak gerektiğinin bilincindeyiz. Bu bağlamda çalışmalar yapıp uygulamaya alıyoruz. Personellerimize eğitim sonrasında sınav uygulaması yapılıp eğitimin etkili olup olmadığına bakıyoruz. Yeterli başarıyı gösteremeyen personellere eksik olduğu kısımlar üzerinden tekrar eğitim veriyoruz. Bu da, verimliliği arttırarak hızlı ve yeni iş çıkarmalarını sağlıyor. Bu arada, yenilikleri ve değişiklikleri de özenle takip ediyoruz” diyor.

ÖZEL RÖPORTAJ

SABANCI’DA HEDEF;

LİDERLİĞİ KORUMAK 130 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

YATIRIM

Sabancı Holding, 2016 yılının ilk dokuz ayındaki net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 1.9 milyar oldu.

abancı Holding’in konsolide satışları 2016 yılının ilk dokuz aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 25 milyar 551 milyon TL oldu. Holdingin dokuz ayındaki net kârı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 1 milyar 890 milyon TL olarak gerçekleşti. Toplam varlıkları ise 30 Eylül 2016 itibari ile 290 milyar 567 milyon TL’ye, toplam konsolide özkaynakları ise 22 milyar 530 milyon TL’ye ulaştı. Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Sabancı Holding’in dokuz aylık performansına ilişkin şunları söyledi: “2016 yılının ilk dokuz ayında oldukça başarılı bir dönem geçirdik. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Sabancı Holding olarak hedefimiz; faaliyet gös-

terdiğimiz her alanda hızlı büyümeyle içinde bulunduğumuz sektörlerdeki liderliğimizi korumaktır. Bu dönemde 3 milyar TL yatırım yaptık. Son beş senede yapılan yatırım miktarımız ise 22 milyar TL’yi aştı.”

“YATIRIMLARIMIZIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ TÜRKİYE’YE YAPIYORUZ” Yatırımlarının büyük bölümünü Türkiye’ye yaptıklarını da belirten Kurtul, Sabancı Topluluğu’nun inovasyon ve AR-GE’deki gücünü daha da artırmak ve faaliyet gösterdikleri her alanda daha fazla çalışıp daha fazla üreterek Türkiye’ye faydalı olmaya, paydaşlarına da daha fazla değer yaratmaya devam edeceklerini söyledi. Holding’in bankacılık faaliyetleriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kurtul, Akbank’ın güçlü bilanço performansını ve aktif kalitesini korumaya devam ettiğini kaydederek, bu dönemde ekonomiye sağladıkları desteği geçtiğimiz yılsonuna kıyasla yüzde 9 büyüttüklerini,

kredilerini ise 169 milyarı nakdi olmak üzere toplam 202 milyar TL seviyesine çıkarttıklarını belirtti. Kurtul, sözlerine şöyle devam etti: “Aktiflerimizi yüzde 10 artırarak 277 milyar TL seviyesine ulaştırdık. Yılın ilk 9 ayında yüzde 10 oranında artan toplam mevduatımız 164

milyar TL’nin üzerine çıktı. Bankamız 1 milyar TL vergi karşılığı ayırarak 3 milyar 682 milyon TL konsolide net kar elde etti. Bu dönemdeki sağlıklı büyümemizin bir başka göstergesi de sadece yüzde 2,2 seviyesinde tuttuğumuz takipteki kredi oranımız oldu.”

ÜRETİM VE İNOVASYON Sabancı Holding Sanayi Grubu’nun faaliyetlerine de değinen Kurtul, “Sanayi Grubumuz önceki dönemlerde olduğu gibi 2016’nın ilk dokuz aylık döneminde de oldukça başarılı işlere imza attı. Özellikle Kordsa Global şirketimiz geçen yılın aynı dönemine göre FAVÖK’ünü (Faiz, Vergi ve Amortisman Öncesi Kâr) yüzde 25 artırarak 215 milyon TL’ye yükseltti. Satışları ise yine geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artışla 1 Milyar 403 milyon TL olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13 1

KOÇ HOLDİNG YATIRIM

KOÇ HOLDİNG DAWLANCE’I SATIN ALDI

eyaz eşya sektörünün önde gelen global oyuncularından Arçelik AŞ, 30 Haziran 2016 tarihli açıklamasını takiben, Pakistan’da Dawlance markasıyla faaliyette bulunan üretim ve satış şirketlerinin satın alınmasına ilişkin tüm ön koşullar ve sözleşmelerde belirtilen kapanış şartlarının yerine getirildiğini ve işlemin tamamlandığını bildirdi. Arçelik AŞ’ye hisse devirleri 2 Kasım 2016 tarihinde tamamlandı. Pakistan’ın lider beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi Dawlance’ın toplam satışları 2015 yılında 221 milyon dolar, FAVÖK’ü (faiz, amortisman, vergi öncesi kâr) 45 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.

FATİH EBİÇLİOĞLU: BÜYÜME STRATEJİMİZİ DESTEKLEYECEK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTIK Dawlance’ın yaklaşık 200 milyon nüfuslu Pakistan pazarının lider beyaz eşya üreticisi olduğunu hatırlatan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, “Bu satın alma, yüksek büyüme potansiyeline sahip gelişmekte olan ülke pazarlarına yönelik stratejimizi destekleyici önemli bir adımdır” dedi. Fatih Ebiçlioğlu, “Teknolojisi, insan kaynağı, Ar-Ge gücü ve yenilikçi bakış açısıyla dünya ligine adını yazdıran Arçelik AŞ, Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada sektöründe lider şirketleri ve markaları yönetiyor. Düzenleyici kuruluşların onayını aldık, şirketi devralma işlemini tamamladık” dedi.

HAKAN BULGURLU: GLOBAL ÇALIŞAN SAYIMIZ 30 BİNE ULAŞACAK Arçelik AŞ’nin tarihi İpek Yolu üzerinde liderlikler hedeflediğini belirten Arçelik AŞ Genel Müdürü Hakan Bulgurlu, “Bu devir işleminin gerçekleşme-

siyle, Dawlance’ın Pakistan’daki üretim ve satış şirketleriyle birlikte, iki ayrı lokasyonda bulunan 3 üretim tesisini bünyemize katmış olduk. Dawlance satın almasıyla birlikte Arçelik A.Ş.’nin global operasyon ağı, 7 ülkede 18 üretim tesisi ve dünya çapında 30 bin çalışan sayısına ulaştı” dedi. Dawlance’ın güçlü marka bilinirliği, geniş yetkili satıcı ve servis ağı, profesyonel yönetim ekibi ve donanımlı mühendis kadrosunun da Arçelik ailesine katılacağını açıklayan Bulgurlu, “Arçelik olarak globalde büyümeye devam ediyoruz. Köklü işbirliklerimiz ve kuvvetli markalarımızla hedeflerimize güçlü adımlarla yürüyoruz” diye konuştu.

Pakistan’ın lider beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi Dawlance’ı satın almak üzere ilgili düzenleyici kuruluşların onayını alan Arçelik AŞ, hisse devir işlemini gerçekleştiren nihai adımları 2 Kasım’da tamamladı. İşlemin tamamlanmasıyla birlikte, Arçelik AŞ, Pakistan’da iki lokasyonda yer alan 3 üretim tesisini bünyesine katmış oldu.

132 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

HABER

İklimSA’dan

Tofaş’ın kârı kış kampanyası yüzde 20 arttı

İklimSA, yüzde 30’a varan indirimlerle kış mevsiminin başladığı bugünlerde tüketicilere uygun avantajlar sağlıyor. Kasım ayı boyunca geçerli olan kampanya kapsamında, A++ yüksek enerji verimliliğine ve Japon teknolojisine sahip Mitsubishi Heavy Industries marka klima alanlar, yüzde 30’a varan indirim imkânından faydalanabiliyor. İklimSA, düzenlediği kampanyaların yanı sıra oluşturduğu özel montaj seti ile de fark yaratan bir hizmete imza atıyor. Özel montaj seti, Türkiye genelindeki yetkili servislerinin aynı kalitede hizmet vermesini ve müşteri memnuniyetinde farklılaşmayı sağlıyor. İklimSA, Japon Mitsubishi Heavy Industries markasının üstün teknolojik özellikleri, estetik tasarımı ve yüksek enerji verimliliğine sahip duvar, yarı ticari ve çoklu sistem klimaları ile tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor. Mitsubishi Heavy Industries klimaların hava akış sistemi tasarımında, jet motorlarının geliştirilmesinde kullanılan aerodinamik analiz teknolojisi kullanılıyor. Bu sistem ile fanda oluşturulan hava akımı, minimum güç tüketimi ile çok miktarda havayı homojen ve sessiz olarak uzun mesafelere üfleyerek büyük mekânların bile ortam genelindeki konfor kalitesini artırıyor. Güçlü kapasite, üstün teknoloji ve enerji verimliliği ile öne çıkan Japon Mitsubishi Heavy Industries klimalar, geliştirilen yenilikçi tasarım ve mühendislik uygulamaları ile çevreye de duyarlı çalışıyor.

134 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

ofaş’ın üçüncün çeyrek net kârı yüzde 20.2 artışla 209.6 milyon liraya yükselirken, cirosu da artan yurtdışı satışlarına paralel yüzde 37 yükselerek 3.1 milyar lira oldu. Şirket KAP’a açıkladığı bilançosuna göre Ocak-Eylül dönemi net kârını yüzde 20 artırarak 689 milyon liraya yükseltti. Dokuz aylık satışlar yüzde 36.3 artışla 9.5 milyar liraya çıktı. Dünya genelinde satılan Fiat Egea modelinin tek üreticisi olarak geçen yıl modelin sedan tipinin üretimine

başlayan Tofaş, bu yıl hatchback ve station wagon tiplerin üretimine başlayarak ihracat gelirlerini keskin artırdı. Tofaş’ın yurtdışı satışları ilk dokuz ayda yüzde 62.7 artarak 6.6 milyar liraya yükselirken, yurtiçi satışları yüzde 1.6 düşüşle 2.8 milyar lira oldu. Yıl sonu yurtiçi pazar hedefini son tahmin yayımladığı 3 Mayıs’a kıyasla yüzde 2 yükselterek 960,000970,000 aralığına çıkartan Tofaş, satış ve üretim hedeflerinde ufak aşağı revizyona gitti.

LOJİSTİK

SAĞLIK LOJİSTİK

Sağlık Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Zahit Sağlık, “2016 yılında gerçekleştirdiğimiz iki dev tesis yatırımıyla, 50 milyon Euro’luk yatırıma imza attık. 2016’da yüzde 5 büyüdük, 2017’de ise yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz” dedi.

Sağlık Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Zahit Sağlık, Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktüre ve ekonomik dalgalanmalara rağmen yüzde 5 büyüme kaydettiklerini söyleyerek, “Büyümeyi özkaynaklarımızla gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Depo, mikro dağıtım ve özel çözümler hizmetlerimizde yüzde 30 gelişme öngörüyoruz. Toplamda ise yıl genelinde yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz” dedi. 2016’nın lojistik sektörü için sıkıntılı bir yıl olduğunu belirten Sağlık, “Suriye Savaşı ve zorunlu göçler sebebiyle; Avrupa’ya insan kaçakçılığı sektörümü-

138 •

BÜYÜMEYE ODAKLANDI

zün üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu haline geldi. Diğer taraftan Rusya krizi sebebiyle Türk ihraç mallarına getirilen kısıtlamalar, Rusya’ya taşıma yapan Türk firmalarını çok zorladı. Ancak Türk taşımacılarının en

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

büyük özelliği; zor koşullarda dahi çözüm üretmek olduğu için, sektör olarak zorluklara direnerek büyümeyi sürdürdük. Özellikle büyük ve köklü firmalar, yatırımlarını sürdürmeye devam etti. Biz de Sağlık Lojistik olarak 2016 yılın-

da gerçekleştirdiğimiz iki dev tesis yatırımıyla, 50 milyon Euro’luk yatırıma imza attık. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ancak biz ülkemize olan güvenimizden dolayı yatırımlarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.

LOJİSTİK

2017’DE YENİ YATIRIMLAR

İstanbul Avrupa Yakası’nda Bahçeşehir’de ve Anadolu Yakası’nda Orhanlı Tuzla’da yeni tesisleri hizmete soktuklarına değinen Sağlık, “Bunlara ek olarak; Hadımköy’de ve Gebze’de toplamda 300 bin metrekare alanı kapsayacak yeni yatırımları da 2017 yılında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Modern tesislerimizde serbest depolama hizmetlerinin yanı sıra; transit ve ithalat işlemleri öncesi gümrüklü antrepo hizmeti ve üreticiden tüketiciye nakliye hizmeti de veriyoruz. Yenibosna, Bahçeşehir ve Orhanlı Tuzla’daki depo ve antrepolarımız; bağlı oldukları gümrük müdürlüklerine ve hava alanlarına yakınlıkları bakımından stratejik açıdan avantajlı konumda bulunuyor. Antrepolarımızın ve serbest depolarımızın aynı tesis içinde bulunması, müşterilerimizin, ürünlerini hızla ve hasarsız bir şekilde düşük maliyetlerle transfer etmesini sağlıyor” şeklinde konuştu.

“DEMİRYOLU VE HAVAYOLU TAŞIMACILIĞI ÖNE ÇIKACAK” Lojistik sektörünün 2017 yılında daha uzak pazarlara ulaşma hedefi bulunduğunu ifade eden Sağlık, şöyle devam etti: “Bu bağlamda demiryolu ve havayolu taşımacılığının çok öne çıkacağını düşünüyorum. Yakın coğrafyada yaşanan sorunlar, tüccarı ve taşımacıyı daha uzak coğrafyaları keşfetmeye yöneltiyor. Avrupa'nın içinde bulunduğu durgun dönem, Orta Doğu'da yaşanan savaşlar, yatırımcıyı Uzak Doğu'ya, Afrika ve Amerika kıtalarına yönlendiriyor. Biz de taşımacı olarak bu mesafelere erişimde çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz.”

“YENİ YATIRIMLARLA FİLOMUZ 500 ADEDE ULAŞTI” Yeni yatırımlarıyla birlikte 500 adede ulaştırdıkları filolarının tamamının Euro 5 ve Euro 6 araçlardan oluştuğuna işaret eden Sağlık, “Araçlarımız çevreci özellikler taşımakla birlikte, karbondioksit salınımını ve gürültü azaltıcı hassasiyete sahip. Taşımacı olarak yatırımın ön-

celikle müşteriye hizmet verdiğimiz araçlardan başladığına inanıyorum. Hem içinde taşıdığımız yüke hem de çevreye duyduğumuz saygıdan ve sorumluluktan ötürü bu yatırımlarımızı hiç aksatmadan devam ettiriyoruz. Diğer taraftan, şirketimizin pazarlama departmanında çalışma arkadaşlarımız test amaçlı müşterilerimize elektrikli arabalarla ziyarete başladı. Depolarımızda da çevreci ofis konseptine bağlı olarak, elektrikli forklift kullanımı mevcut” dedi.

“HIZLI LOJİSTİK ÇÖZÜMLERİ ZORUNLU HALE GELDİ” Lojistik sektöründeki dijitalleşme, e-ticaret pazarının gelişimi ve artan lojistik ihtiyacı gibi konuların sektörün gelişmesini hızlandırdığını kaydeden Sağlık, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle internet kullanımının artması ile çeşitlenen müşteri beklentileri hızlı lojistik çözümlerini zorunlu hale getirmiştir. Müşteriler için hizmetin ulaşılabilir olması, kullanım kolaylığı sunması açısından önem taşıyor. Tedarik zinciri ve lojistik alanlarının tüm sektörlerde genişlemesi, lojistik sektöründeki büyümeyi de kaçınılmaz hale getirmiştir. Ancak sektörde acele olarak disipline kavuşturulması gereken bazı noktalar bulunuyor. UND ve RODER gibi mesleki kuruluşlarımızın hazırladığı ve Bakanlığımıza sunduğu çok ciddi çalışmalar mevcut. Yönetiminde görev aldığım bu kuruluşların hazırladığı planları yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de ülke ekonomisine ciddi katkıları bulunan lojistik sektörünü layık olduğu disipline kavuşturmayı arzu ediyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13 9

RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

KAPAK KONUĞU

140 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

KAPAK KONUĞU

CEY GROUP

KRİZDE YATIRIMA ODAKLANDI

LİSANSLI DEPOCULUĞA BAŞLIYOR

eynak Lojistik’in kuruluş öyküsünü ve kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları kilometre taşlarıyla özetler misiniz? Ceynak, ‘Ceyhan Nakliyat’ adıyla Ceyhan’da 1969 yılında kuruldu. 48. yıla girmek üzereyiz. 1980’li yılların hemen başında bölgenin önemli bir lojistik merkezi olmasından dolayı Mersin’e geldik. Mersin’de biraz daha ulusal bazda iş yaparken 1989’da ilk ofisimizi İstanbul’da açtık. Sonrasında Türkiye’nin her bölgesine yayıldık. Depoculuğu, limancılığı ve diğer hizmet alanlarını kendi bünyemizde oluşturduk. Ceynak, Türkiye’nin her bölgesinde özellikle limanlara yakın noktalardaki ticaret kentlerinde yapılanmasını tamamladı. Bölgesel bir nakliye şirketi olarak kurulmamıza rağmen şirketimizi önce ulusal daha sonra ise

uluslararası boyuta taşımayı başardık. Daha sonra faaliyetlerimizde limancılık ağır basmaya başladı. Müşterilerimizin ihtiyaçları ve talepleri karşısında depolarımız, tesislerimiz ve silolarımızı hayata geçirdik. Cey Group’un bünyesinde 5 tane şirket var. Ana lokomotif şirketimiz; Ceynak. Samsunport şirketimiz, Samsun Limanı’nı işletiyor. Ceyport bugün Türkiye’de 3 liman işletiyor; Ereğli, Tekirdağ ve Akçansa Limanı. Ceymar ve Ceysan adlı şirketlerimiz de faaliyetlerine devam ediyor.

Cey Group Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, 2014’ten bu yana Türkiye’de yatırımların azaldığı bir ortamda, Ceynak olarak yatırımlara devam ettiklerini söyleyerek, “Bana göre en iyi yatırım kriz dönemlerinde yapılan yatırım. Ceynak olarak artık lisanslı depoculuğa başlıyoruz. İlk projenin ihalesini aldık. Türkiye’nin en büyük lisanslı depoculuğunu yapacağız” diyor.

“BAŞARIMI ÖNCELİKLE ÇOK ÇALIŞMAYA BORÇLUYUM” Ceynak Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı olarak iş dünyasında bugüne kadar önemli başarılara imza attınız. İş hayatınızda yakaladığınız başarıyı neye borçlusunuz, başarınızın sırrını açıklar mısınız? Başarımı; öncelikle çok çalışmaya borçluyum. İşinizi doğru yaparsanız dürüst olarak piyasada anılırsanız, başarı da arkasından geliyor. Hizmet sektörü; insan ve iş yönetme sanatıdır. Müşterilerinizle diyaloğunuzda güvene dayalı bir altyapı oluşturmanız gerekiyor. Çünkü müşterilerinizin milyonlarca malını kendi depolarınızda stokluyorsunuz. Sonuçta onların güvenini de depoluyorsunuz. Onların size teslim ettiği büyük servetleri, büyük değerleri de stokluyorsunuz. Onları sahipleniyorsunuz, koruyorsunuz, her türlü ulaşımını sağlıyorsunuz. Dolayısıyla güven oluşturmak çok önemli.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 14 1

KAPAK KONUĞU “19 YAŞIMDA KENDİ İŞİMİN PATRONU OLDUM” Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nasıl bir eğitim gördünüz, iş hayatına ne zaman başladınız? 1970’li yılların başlarında 13-14 yaşlarımda nakliye şirketinde çıraklık yaparak iş dünyasında çalışmaya başladım. Yaptığım işi sevince ve başarılı olunca bu sektörde devam ettim. Bir yandan çalışırken bir yandan da eğitimimi aksatmadım. Sonrasında 19 yaşında kendi işimin patronu oldum. Üniversiteye ‘patron’ olarak gidiyordum. Eğitim insana ‘özgüven’ katıyor. Bilgi birikiminizle beraber çevre oluşturuyorsunuz. Onunla beraber kendinizi daha rahat ifade edebiliyorsunuz. Eğitimin yanısıra kendinizi piyasa koşullarına karşı geliştirmeniz lazım. Ceynak olarak çocuklarımla beraber yürüttüğümüz bir aile şirketiyiz. Bin 500’e yakın çalışanı olan kurumsal bir şirketiz. Hem aile şirketiyiz hem de kurumsalız. Kurumsallığımızı devamlı geliştirerek devam ettiriyoruz.

“SAMSUNPORT’U ALARAK LİMAN SAHİBİ OLDUK” Karadeniz’in en büyük limanı olan Samsun Limanı’nı bünyenize katarak liman yatırımlarına hız verdiniz. Limancılıkta kapasiteniz ve yeni yatırım hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Limancılığın ana faaliyet konusunu ‘lojistik’ oluşturuyor. Limancılık faaliyeti daha önce sadece yükleme boşaltma olarak görülürken bugün diğer hizmetler de devreye giriyor. Malların depolanması, ambalajlanması, dağıtımı, ulaşımı, gümrüklemesi ve taşınması gibi tüm faaliyetleri içerisine alıyor. Sektörde

142 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

karadaki tecrübemizi limancılıktaki faaliyetlerimizle birleştirerek topyekün hizmet sunan bir konsept geliştirdik. Bu hem bizim açımızdan avantaj oldu hem de limanı işletirken müşterilerimize avantaj kazandırdı. Artık müşterilerimize tüm hizmetleri bir bütün olarak sunuyoruz. Samsun Limanı’na talip olduğumuzda limancılık hizmetlerini kendi bünyemizde yapıyorduk. Samsunport’u alarak kendimiz liman sahibi olduk. Samsunport, bugün özelleşen limanlar içinde en başarılı, en iyi işleyen ve en doğru şekilde yatırım yapılan liman oldu. Zarar eden bir limanı bugün karlı bir liman haline getirdik.

“KRİZDE YATIRIMA ODAKLANDIK” Ceynak olarak özellikle limancılık konusunda yeni yatırımlarınız olacak mı? 2014’ten bu yana Türkiye’de yatırımların azaldığı bir ortamda,

Ceynak olarak yatırımlara devam ettik. Türkiye’ye güveniyoruz. Kriz dönemlerinde yatırım yapmak yatırımcılara daha fazla kazandırıyor. Bana göre en iyi yatırım kriz dönemlerinde yapılan yatırım. Ambarlı’da büyük bir depolama ve konteyner terminali yapıyoruz. Tamamen kendi özkaynaklarımızla yaptığımız terminal, 52 bin metrekare alanda kurulu olacak ve 2016’da tamamlanacak. 2016’da İskenderun Hatay Dörtyol’da 41 bin metrekarelik kapalı alana sahip, 29 tane depodan oluşan büyük bir proje gerçekleştirdik. Mersin’de 40 bin metrekarelik tesisimize 10 bin metrekarelik ilave depo yaptık. Yine Mersin’de 300 bin metrekare açık alan, 100 bin metrekare kapalı alana sahip bir terminal yapacağız. İskenderun’da ‘sıvı yağ terminali’ yapacağız. İskenderun’da likit terminal yapacağız. Ceynak olarak Türkiye’de 1 milyon 200 bin ton depolama kapasitemiz

var. Devletten sonra en fazla depolama kapasitesine sahip olan şirketiz. Türkiye, liman bölgelerinde doyuma ulaştı. Bizim Anadolu’da ve iç bölgelerde yapılanmamız lazım. Türkiye tarım politikalarıyla yavaş yavaş kendine yeter hale gelmeye başladı. Artık ithalat yavaş yavaş azalıyor. Artık bizim lisanslı depoculuğu yaratmamız lazım. Ceynak artık lisanslı depoculuğa başlıyor. İlk projenin ihalesini aldık. Adana Ceyhan’da 100 bin tonluk silo aldık, onun çalışmalarını yürütüyoruz. 2017’nin Haziran ayında bitirip bunu Toprak Mahsülleri Ofisi ve Türk çiftçisine teslim edeceğiz. Türkiye’nin en büyük lisanslı depoculuğunu yapacağız. Çok güncel bir gelişme, ihalesi daha yeni alındı. Arazi alındı, hemen başlıyoruz. Türkiye’nin bugün geçtiği ortamda çok daha fazla yatırıma ihtiyacı var. Ceynak olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya gayret gösteriyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz.

Sunduğunuz hizmetlerde önem vererek uyguladığınız kriterler nelerdir? Hangi büyüme stratejilerini uyguluyorsunuz? Öncelikle planlı bir büyüme gerçekleştiriyoruz. Nakit akışımıza çok önem veriyoruz. Mutlaka ödemelerimizin bir adım sonrasının planlamasını bugünden yapıyoruz. Önemli bir insan kaynağımız var. İşadamlığını; insan ve para yönetme sanatı olarak yorumluyorum. O yüzden stratejimizi insanı ve parayı yönetme üzerine kurguluyoruz. 2016 yılını nasıl geçiriyorsunuz, büyüme oranınızı paylaşır mısınız? 2016 yılı sonuna yönelik hedeflerinizi açıklar mısınız? Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir küçülme sözkonusu. İş hacmimiz biraz dış bağlantıyla da ilgili. Karadeniz ve Akdeniz’de önemli yapılanmalarımız var. Buralar işlerimizin oldukça yoğun olduğu bölgeler. İki büyük kriz yaşadık. Irak, Suriye ile Rusya krizi. Müşterilerimizin işleri aza-

KAPAK KONUĞU lırsa bizim de azalıyor doğru orantılı olarak. Ticaret azaldığı zaman lojistik de azalıyor. Bu yıl bir daralma var ama daralma olmasına rağmen yatırımlarımızda hiçbir zaman hız kesmedik. Her yıl belirli ölçekte büyüyoruz. Bu yıl daralma olmasına rağmen büyüme oranımız en az yüzde 30 artmıştır. Hem özkaynaklarımız var, hem de borçlanma kabiliyetine sahibiz. Piyasadaki daralma, yatırımlarımıza engel olmadı.

“TÜRK EKONOMİSİ DAHA DA İYİ OLACAK” İş dünyasının ve ekonominin gidişatına ilişkin görüşleriniz nelerdir? Türkiye ekonomisini nasıl günler bekliyor? Türkiye ekonomisiyle beraber aslında Türk insanını iyi değerlendirmek lazım. Etrafımızda bu kadar kriz varken, 3 milyonun üstünde Suriyeli mülteci Türkiye’de misafirken, bunların üstesinden gelen

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 14 3

KAPAK KONUĞU

ve dimdik ayakta duran, hala yatırım aşkıyla hareket eden bir Türk milleti var. Onun için Türk ekonomisine olumsuz bakmıyorum. Tam tersine ekonominin çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

“GENÇLER OKUMALI, ARAŞTIRMALI VE ÇOK ÇALIŞMALI” Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir? Gençlere okumaları, araştırmaları ve çalışmalarını tavsiye ediyorum. Çalışmadan, üretmeden ve sorgulamadan gençler büyüyor. Gençlerin herşeyden önce sorgulayan, okuyan, kendini geliştiren bireyler olmaları lazım. Kendini geliştirmeyen gençlerin başarıya ulaşma şansları olamaz. Gençler çok çalışacaklar, mümkün oldukları kadar işte daha fazla zaman geçirecekler. Gençliğin durumunu iyi görüyorum, teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar. Muhakeme ve algı düzeyleri fazla. Ama o enerjiyi üretime, ekonomiye veya yaratıcılığa harcamaları lazım. Yoğun çalışan birisi olarak bir iş gününüz nasıl geçiyor, güne nasıl başlıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz? Geç yatıp geç kalkıyorum. Başka programlarım yoksa 16 saat çalışıp 8 saat uyuyorum. Bu 16 saatte aileme de vakit ayırıyorum, çocuklarımla da ilgileniyorum. Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’ndaki görevlerimi de yapıyorum. Kesinlikle eve iş götürmüyorum.

144 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

“İŞ DÜNYASINDA SOSYAL BİR İNSANIM” Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’ndaki görevlerinizden ve çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz? İş dünyasında sosyal bir insanım. Birçok STK’da görev yapıyorum. TÜSİAD üyesiyim, TÜRKONFED Başkan yardımcısıyım. SEDEFED’in başkanıyım. Sahip olduğum bilgi birikimini paylaşarak bu bilgi birikiminin çoğalmasını sağlamak durumundayız. Bu işin en doğru yeri STK’lardır. Kuruluşumuzdan bugüne kadar olumlu örnek olmaya çalıştık. Hep Türkiye’de ilkleri yapmaya gayret gösterdik. İşimizle ilgili olan tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Bunlar sektörün de gelişmesine faydalı oluyor.

RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

LOJİSTİK

TAŞIMACILIĞA

‘SİYASİ KRİZ’ DARBESİ

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, siyasi krizlerin Türk taşımacılığının 2016 yılı performansını kötü etkilediğini söyleyerek, “2016’nın ilk 8 aylık döneminde Türk taşımacılar ihraç taşıma sayılarında yüzde 2 düşüş yaşadı ve pazar payı da yüzde 80’den yüzde 79’a düştü” dedi.

016 yılında lojistik sektörünün performansını rakamsal verilerle özetler misiniz? 2016 yılının ilk 8 aylık döneminde bir önceki yıla göre toplam taşıma kapasitesinde geçen yıla oranla bir farklılık görülmüyor. Türk taşımacılar ihraç taşıma sayılarında yüzde 2 düşüş yaşadı ve pazar payı da yüzde 80’den yüzde 79’a düştü. Yabancı taşımacılar ise yüzde 7 büyüme sağladı ve Türkiye’den yapılan ihracat taşımalarındaki payları yüzde 20’den yüzde 21’e yükseldi.

de artmış olsa bile onun dışındaki güzergahlarda önemli sıkıntılar yaşandı. Bölgesel güvenlik sorunları Suriye ile ve son dönemde Irak merkezi hükümeti ile Türkiye’nin siyasi yaklaşımları ve merkezi hükümetin kuzey Irak’a giren araçlara çifte vergilendirme yapması sebebiyle Türkiye’nin ihracatı önemli oranda düştü. Zaten bölgemizde Kuzey Irak, Irak, Orta Asya olmak üzere petrolle geçinen ülkelerin petrol fiyatlarının düşüş sebebi ile alım güçlerinin düşmesi ile ciddi bir ticaret kaybımız var. Siyasi krizlerin, taşımacılığımızın 2016 yılı performansına çok etkisi oldu.

UND 2016 Logitrans Fuarı’ndan beklentileriniz ve fuara ilişkin görüşleriniz nelerdir? Ülkemizde gerçekleştirilen lojistik fuarları, üyelerimizi tedarikçilerimiz ile bir araya getirip yeni teknolojilerden ve ürünlerden haberdar olması açısından iyi bir gözlem yeridir. Ayrıca yurtdışından katılımcıların olması ihracatçılar ve taşıyıcıların yan yana gelmesi üyelerimiz açısından büyük önem taşıyor. Bu tür fuarların etkin bir şekilde devam etmesi ve desteklenmesi gerekiyor.

Lojistik sektörünün genel değerlendirmesini yapacak olursak nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor? Uluslararası taşımacılık sektörü açısından bakıldığında 2015 yılının sonunda uçak krizi olması sebebi ile Rusya ikili ve transit geçişleri ile ilgili çok büyük bir kriz yaşandı. Rusya pazarı kaybedildi. Daha öncesinde Suriye ve kısmen Irak’ı kaybeden taşımacılarımız büyük bir krize girdi. Özellikle yaş meyve ve sebze satıcıları, beyaz et satıcıları, Rusya’ya taşıma yapan özellikle güneydeki nakliyecilerimiz çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Batıya taşıma sayıları yaklaşık yüzde 1-2 seviyelerin-

146 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Sektör 2017’de nasıl bir seyir izleyecek, gerçekleştirmeyi planladığınız hizmetler ve etkinlikler nelerdir? Önümüzdeki dönemlerde Mısır ile kurulacak olası olumlu gelişmelerin devamında karayolu anlaşmasının tekrar sağlanması durumunda, Türk taşımacılar Süveyş Kanalı’nı kullanmak zorunlu kalmayacak ve yüksek geçiş ücreti ödemeyecekleri için Arap Yarımadası’na daha etkin taşımacılık operasyonları gerçekleştirebilecekler. Bu durumda taşımacılık sayısıyla beraber Türkiye’nin ihracatı da artış gösterecektir. Rusya ile ilişkilerin düzeleceği ve ticari ilişkilerin güvenli şekilde sağlanacağı hesaba katıldığında bu bölgeye yapılan taşımacılık faaliyetlerinin devam etmesi durumunda ihracata olan olumlu etkisi hızla görülecektir. Çin’in Pakistan ile yaptığı ticari anlaşmalar, Pakistan, İran, Afganistan bölgesinde de mal trafiğini geliştireceği için İran güzergâhının da olumlu etki yaratmasına katkı sağlayacak ve uluslararası pazarlara açılan, ambargoların kalktığı İran pazarında şimdiden görülen ihracat ve taşımacılıktaki artış eğiliminde daha da ciddi hareketlenme gözlenecektir. Şanghay beşlisinde yer alan İran, bölgede ekonomik gücünü hızla yükselten bir grafik çizecektir. Avrupa’ya yapılan taşımalardaki olumlu seyrin AB ile Türkiye ilişkilerinin olumlu devam etmesiyle beraber giderek artış göstereceği, kalitesi ve hızlı teslimat avantajı ile Türk ürünlerin AB pazarlarındaki talebinin artacağı öngörülüyor.

LOJİSTİK

Otomotiv satışları araç lojistiğine birebir yansıyor Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, “Araç Lojistiği sektörü, tedarik-üretim-nihai müşteri teslimlerine kadar tüm süreçlerde yer alıyor. Otomotivdeki satış rakamları, Araç Lojistiği sektörüne taşıma sayısı olarak birebir yansıyor” dedi.

2016 yılında otomotiv ve lojistik sektörünün performansını rakamsal verilerle özetler misiniz? Türkiye'de yılın ilk 9 ayında satılan 636 bin 499 otomobil ve hafif ticari aracın yüzde 69,23'ü ithal, yüzde 30,77'si ise yerli üretimle karşılanırken, satışı yapılan her 4 otomobilden yaklaşık 3'ü ithal oldu. Türkiye otomotiv pazarının Ocak-Eylül 2016 rakamlarına baktığımızda; Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının, 2016 yılı dokuz aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,0 azalarak 636 bin 499 adet olarak gerçekleştiğini, otomobil satışlarının ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,3 azalarak 489 bin 365 adete, hafif ticari araç pazarının da yüzde 9,22 oranında azalarak 147 bin 134 adet seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Dokuz aylık dönemde azalan bu satış rakamları, Araç Lojistiği sektörüne taşıma sayısı olarak birebir yansıyor. Araç Lojistik sektörünün genel değerlendirmesini yapacak olursak nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor? Sektörde sahip olduğunuz pazar payı nedir? ARLOD üyesi firmalar, toplamda yaklaşık bin 650 adet otomobil taşıyıcı araç ve üretimi tamamlanmış, lojistiğe hazır ‘0’ km araçlar için 10 bin adet taşıma kapasitesine sahip bir filoya sahip olarak Türk otomotiv lojistiğine hizmet veriyor.

148 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Türk otomotiv sanayinde üretilen araçların 2/3’ünden fazlasının ihraç edildiği düşünüldüğünde, otomotiv sektörü performansı açısından Araç Lojiistiği daha da önem kazanıyor. Taşıma modu seçimi, bu seçim maliyet ve zaman açısından önemli. Türkiye, dış ticaretinde ağırlıklı olarak denizyolunu, ulusal taşımalarda, getireceği optimal fayda göz önüne alındığında, karayolunu tercih ediyor. Araç Lojistiği; üretim alanından araçların stok alanına taşınması, stok alanından deniz/demiryolu terminallere gönderilmesi, taşıma aracına yükleme, varış yerinde araçların boşaltılması, teslim yerinde tüketilmek üzere dağıtım merkezlerine sevk edilmesi şeklinde özetleniyor. Araç Lojistiği sektörü, tedarik-üretim-nihai müşteri teslimlerine kadar tüm süreçlerde yer alıyor.

Önümüzdeki yıllarda otomotiv sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? Türkiye’de otomotiv sektörü üretim ve ihracatta istikrarlı bir artış sağlayarak toplam ihracatta en büyük ciroya sahip sektör konumuna gelmiştir. Otomotiv sanayimizin, son 5 yılda yeni yatırımlarla üretim kapasitesini 1.5 milyon adetten 1.7 milyon adete yükseltmesi, devam eden yatırımlarla bu yıl kapasitenin 1.9 milyon adete yükselecek olması bizleri ülkemiz ve sektörümüz adına memnun ediyor. Yeni model ve kapasite artışı yatırımlarıyla da, ülkemizin hafif ticari araç üretiminde olduğu gibi, otomobil üretiminde de Avrupa'da önemli merkezlerden birisi olmasını temenni ediyorum. Ülkemizde son yıllarda otomotiv pazarında elde edilen başarılar ve ulaşılan satış adetlerine bakıldığında, sektörün büyümeye açık ve pazar marjının hayli yüksek olduğunu görüyoruz.

LOJİSTİK

FİLO YATIRIMLARINA DEVAM... Günaydın Group Yönetim Kurulu Üyesi Erol Günaydın, filo yatırımlarının sürekli devam ettiğini vurgulayarak, “Bin 500 özmal aracımız var. 2016 yılında toplamda 10 milyon liralık bir yatırım bütçesi kullandık. Bu yıl da 10 milyon liranın üzerinde yatırım hedefliyoruz” dedi.

Günaydın Group Yönetim Kurulu Üyesi Erol Günaydın, İstanbul - İzmir arasında yapımı devam eden otoyol ve Kemalpaşa Lojistik Köy Projesi ile İzmir’in lojistikte altın çağını yaşayacağını söyledi. Günaydın Group olarak filo yatırımlarının sürekli devam ettiğini bilgisini veren Günaydın, “Yeni araç kullanmak hem yükün güvenliği hem de yakıt ve bakım masrafları açısından ekonomik anlamda verimlilik sağlıyor. Geçen yıl istihdamımızı yüzde 20 oranında artırdık. Bin 500’ü aşkın personel çalışıyor. Bin 500 özmal aracımız var. 2016 yılında toplamda 10 milyon liralık bir yatırım bütçesi kullandık. Bu yıl da 10 milyon liranın üzerinde yatırım hedefliyoruz. Ülkemizin gelecekte büyüyeceğine inanıyor ve güveniyorum, çok güçlü olacağız” şeklinde konuştu. Günaydın, lojistiğin hızla büyüyen bir sektör olduğunu ve firmaların da artık 2’nci kuşak lojistiğe yöneldiğini söyleyerek, “Türkiye’de lojistik hizmetlere olan trend büyüyor. 2015 yılında Günaydın Group olarak yüzde 25 oranında büyüdük. Bir önceki yıla göre daha düşük fakat ekonomik büyümeye oranla iyi bir ivme yakaladık” dedi.

“DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞININ ÖNEMİ ARTIYOR” Şu anda en yaygın olarak kullanılan karayolu taşımacılığının tek başına yeterli olmadığını, demiryolu taşımacılığının öneminin arttığını belirten Günaydın, taşınan

150 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

yükün bir kısmının raylı sisteme geçmesinin operasyonel maliyet anlamında avantaj sağlayacağına dikkat çekti. Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: “Demiryolu, karayolunun alternatifi değildir. Fakat demiryolu, karayolunun üzerindeki yükü hafifletebilir. Gelişmiş ülkelerde de ağırlıklı olarak karayolu kullanılır. Ülkemizde demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi ve devlet eliyle desteklenmeye devam etmesi gerekiyor. Türkiye’nin gelişimi açısından demiryolu taşımacılığı bir eşik niteliği taşıyor. Şu anda demiryolunda uygulanan tarifeler doğru değil, rekabetçi de değil, karayoluna göre geride kalıyor. Demiryolu taşımacılığı Türkiye’nin geleceğinde olmazsa olmaz diye düşünüyorum. Bu nedenle Günaydın Group olarak Denizli ve Aydın’da yatırımlar gerçekleştirdik. Demiryolu ağı eğer düz bir hat üzerinde ilerliyorsa sıkıntı yok. Fakat coğrafi koşullar nedeniyle yol uzuyorsa bu durum maliyetlere de yansıyor. Demiryolu hem ekonomik hem de ticareti kolaylaştırması açısından güvenli bir yöntem. Ülkemizin farklı noktalarında da kara terminallerimizi artırmak istiyoruz” diye konuştu.

ULAŞIMDA ENTEGRE MOD SİSTEMİ Lojistiğin kara, hava, deniz ve demiryolu modlarının kendine özgü avantajlar sunduğunu söyleyen Günaydın, ulaşımın farklı modlarını entegre eden sistemlerin uygulanması gerektiğini vurguladı.

LOJİSTİK

“MÜŞTERİLERİMİZİN MEMNUNİYETİ EN BÜYÜK KAZANCIMIZ” “Müşterilerimizden gelen memnuniyet bildirimleri, doğru işler yaptığımızı gösterdiği için bizi çok mutlu ediyor. Bu durum aynı zamanda omuzlarımıza yüklenen sorumluluğu artırdığı gibi daha güzel işler yapma yönünde bizi teşvik ediyor” diyen WIASS Sigorta Yönetici Ortağı K. Engin ÖZAYDEMİR, başarılarının sırrının bilgiye dayalı şeffaf süreçlerle çalışmaları olduğunu ifade etti.

IASS Türkiye, sektördeki standartları belirleyen yenilikçi sigorta uygulamaları ile portföy olarak da büyümeye devam ediyor. “Başarılı çalışmaların sonucunda portföyümüzle birlikte ekibimizi de büyütüyoruz. Bu sayede yüksek müşteri memnuniyet oranımızı artırarak hizmet standartlarımıza da yatırım yapmış oluyoruz” diyen ÖZAYDEMİR, WIASS Grup olarak Avrupa’da da istikrarlı olarak büyümeye devam et-

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ANKETLERİNDE İYİ SONUÇLAR ELDE ETTİK” Yapılan müşteri memnuniyet anketlerinde oldukça iyi sonuçlar elde ettiklerini belirten ÖZAYDEMİR, sağlanan bu yüksek müşteri memnuniyet oranını bilgiye dayalı şeffaf iş süreçleri ile hizmet vermelerine bağladı.

152 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

tiklerini ve yeni yatırımların, global işlerde ve yerel müşterilerin taleplerini yerine getirirken, kendilerine güç kattığını belirtti. Ülke olarak tüm sektörlerin zor bir dönemden geçtiğini, geleceğimize olan inancımızı yüksek tutarken, zorlukları aşmak için akılcı ve iyi niyetli stratejiler belirlemenin çok önemli olduğunu belirten ÖZAYDEMİR, “WIASS Sigorta olarak bu dönemde, özellikle hasar süreçlerinde, her zamankinden daha hassas davranıyoruz ve hasarın hiçbir anında sigortalımızı yalnız bırakmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hasarla kaybolan her değerin, ülke ekonomisinden eksilen bir parça olduğunun farkındayız ve bu eksilen değeri en hızlı şekilde yerine koymaya uğraşıyoruz. Zaten gerçek bir sigortacının görevi de hizmet verdiği sigortalıların birikimlerini korumak ve güvenle geleceğe taşınmasına katkı sağlamaktır” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Gerçekleştirilemeyecek vaatlerin verildiği” sigortacılık anlayışından sektörü kurtarmaya çalıştıklarını ifade eden ÖZAYDEMİR, “Sigortalılarımızla ne kadar yakın ve sıcak ilişkiler kurarsak kuralım, sonuçta onlara hizmet verdiğimizin bilincindeyiz. Alman standartları ile hizmet sunarken buna ülkemiz değerlerinin sıcaklığını katıyoruz” dedi. 2017 yılında yeni bir loyality (müşteri sadakati ödüllendirme)

programını açıklayacaklarını belirten ÖZAYDEMİR, “Bizi tercih edip bizimle uzun yıllar çalışan bir sigortalıyı tanımalıyız. Hizmet süreçlerimizde bunu onlara hissettirmeliyiz. Müşteri sadakat programı bu nedenle bizim için çok önemli” diyerek, müşteri memnuniyetinin kendileri için önemine bir kez daha vurgu yapmış oldu.

LOJİSTİK

SKYAIR SKYAIR ENERJİ LOJİSTİĞİNDE FARKLILIK YARATIYOR

Proje taşımaları ve ‘oversize’ olarak tanımlanan, tarifeli kargo uçakları ile taşınamayan havaleli kargo sevkiyatlarında Türkiye’nin önde gelen uçak kiralama firmalarından biri olan SKYAIR, enerji lojistiği alanında da iddiasını büyütüyor.

cil hava kargo çözümleriyle enerji lojistiğinde yeni bir sinerji yaratan SKYAIR, bu alandaki referans listesini güçlendirmeye devam ediyor.

154 •

Geçen yıllarda Zorlu Enerji’nin Denizli’de kurduğu Jeotermal Enerji Santrali için Amerika’dan İzmir’e farklı zamanlarda charter uçak organizasyonları düzenleyerek 500 tondan fazla kargoyu

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

özel kargo uçaklarıyla taşımalarını gerçekleştiren şirketin müşteri portföyü içinde, Shell’den BP’ye, Exxon Mobil’den Gazprom’a kadar dünyanın önde gelen petrol ve gaz şirketleri de bulunuyor.

ENERJİ LOJİSTİĞİNDE İDDİASINI BÜYÜTÜYOR Proje taşımaları ve ‘oversize’ olarak tanımlanan, tarifeli kargo uçakları ile taşınamayan havaleli kargo sevkiyatlarında Türkiye’nin önde gelen uçak kiralama firmalarından biri olan SKYAIR, enerji lojistiği alanında da iddiasını büyütüyor. 2011 yılından bu yana enerji sektörüne yönelik birçok projenin hava taşımalarını başarıyla tamamlayan şirket, projeye ve uçuş güzergahına uygun çözümler ve rekabetçi fiyatlarla sunduğu hizmetlerle bu alanda referans listesini yeni projelerle genişletmeye devam ediyor. Yük veya rota ne olursa olsun enerji yatırımcılarının her türlü ihtiyacına uygun uçak temin edebildiklerini belirten SKYAIR Operasyon Müdürü Serkan Dikmen, bu doğrultuda 2013 yılından bu yana jeotermal, rüzgar, hidroelektrik ve doğalgaz santralinin kurulum aşamasında veya üretim sırasında ihtiyaç duyulan ve acil ulaştırılması gereken

LOJİSTİK

her türlü boyut ve ağırlıktaki; trafo, panel, boru sistemlerinin hava kargo taşımasını ilgili acente ve nakliyeci iş ortaklarıyla birlikte sorunsuz ve başarılı bir şekilde yerli ve yabancı üreticilere ulaştırdıklarını söyledi. Enerji lojistiği alanında geçen yıllarda önemli projelerden birini iş ortağı acentelerle birlikte Zorlu Enerji için gerçekleştirdiklerini vurgulayan Dikmen, operasyonun ayrıntılarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Zorlu Enerji Elektrik Üretimi AŞ’nin Denizli’nin Sarayköy ilçesinde kurduğu 80 MWe’lik güce sahip Kızıldere 2 Jeotermal Enerji santrali ayrıca Karataş ve Alaşehir Jeotermal Santralleri için acil ihtiyaç duyulan subaplar, borulama sistemi ve yardımcı malzemelerden oluşan toplam 500 tondan fazla malzemelerin Amerika Houston ve Meksika’da Mon-

terrey havalimanlarından İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na taşımalarını iş ortağı acentelerle birlikte başarıyla gerçekleştirdik. Yenilenebilir enerji alanında örnek bir proje olan bu Jeotermal Enerji Santrali bölgenin 25 yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacak.”

“DÜNYANIN ÖNDE GELEN ŞİRKETLERİNE HİZMET SUNUYORUZ” Enerji sektöründe dünyanın önde gelen petrol ve

gaz şirketlerine de hizmet sunduklarının altını çizen Dikmen, “Shell, BP, Exxon Mobil, Sinopec, Chevron Corp, Gazprom gibi dünyanın önde gelen petrol ve gaz firmaları için, özellikle de denizden petrol çıkarmaya yarayan cihazların gereksinimi olan teknik malzemelerin acil sevkiyatlarını portföyümüzde bulunan geniş gövdeli IL76 & AN124 gibi kargo uçaklarıyla yapmaya devam ediyoruz” dedi. Dikmen, sözlerine şöyle devam etti: “SKYAIR olarak müşterilerimize ön-

celiğimiz; taşınacak ekipmanı talep ve taahhüt edilen zamanda, hasarsız, gümrük ve sınır kapılarında en az sorunla karşılaşarak, ciro kayıplarına uğramalarına mahal vermeden süratli ancak en düşük maliyetlerle sağlamaktır. Hizmet kalitesinde yaşatacağımız aksamanın bedeli telafi edilemeyecek boyutlara ulaşabileceğinin bilincindeyiz. SKYAIR olarak proje taşımacılığındaki tecrübemiz, çalışanlarımızın ofis ve sahadaki operasyonel görevlerini kusursuz yapmaları, detaycı ve her an oluşabilecek problemlere karşı öngörü sahibi olmaları, hızlıca gerekli önlemleri alabilmeleri ve en önemlisi en ufak problemi dahi müşterilerimize rapor ederek ortak bir çözüm bulmamız firma olarak en büyük özelliğimiz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 15 5

LOJİSTİK

Eksa Uluslararası Taşımacılık ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Ekrem Karaoğlu, dünya standartlarında nakliye hizmeti verebilmek amacıyla hızlı, rekabetçi ve müşteri memnuniyetini esas alan bir anlayışla hareket ettiklerini ifade etti.

DÜNYA STANDARTLARINDA NAKLİYE HİZMETİ...

ksa Uluslararası Taşımacılık ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Ekrem Karaoğlu, değişen ve gelişen çağın hizmet anlayışı ve teknolojisiyle sürekli yenilenen Eksa’nın ‘Yola Devam’ sloganıyla yola devam ettiğini söyleyerek, “Müşteri memnuniyetine her zaman önem veriyoruz. Taşıma esnasındaki özel hizmetleri, boşaltma esnasındaki vinç hizmetleri ve depolayıp muhafaza etme esnasındaki güvenlik hizmetlerinin bir zincir halkası olarak algılanmasını sağlıyoruz. Teknolojik gelişmeleri takip ederek, müşterilerimize gelişen teknolojiyle hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Günümüz teknolojisinin geldiği noktada araç takip sistemleri ile uydudan aylık konum bilgisi alma, veriyi doğru analiz etme ve ERP çaIışmalarını müşterilerimize sunuyoruz” dedi.

“VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTUYORUZ” Eksa Uluslararası Taşımacılık olarak kurumsallığa çok önem verdiklerini kaydeden Karaoğlu, “Verdiği sözleri tutan, küçük bir firmayız. Çalışan sayımız, şoförlerle birlikte 50-54 arasında değişiyor. Bakü-Ceyhan proje hatlarında 2010’a kadar bayağı taşımalar yaptık. Sadece Türkiye değil, Avrupa’dan İran, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’a proje taşımaları gerçekleştiriyoruz. Ağırlıklı olarak makine ve enerji yatırımı yapan firmalara hizmet veriyoruz” diye konuştu. Dünya standartlarında nakliye hizmeti verebilmek amacıyla hızlı, rekabetçi ve müşteri memnuniyetini esas alan bir anlayışla hareket ettiklerini ifade ederek, “Profesyonellik ve kalite misyonuyla hizmet veriyoruz. Uzun yıllardır gabari dışı taşımalar yapıyoruz. 1978 yılında bir nakliye şirketinde amatörce çalışmaya başladım. 1981 yılında askerden sonra sektöre profesyonel olarak başladım. 15 yıla yakın bir süre bir firmada

156 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

çalıştım, benim okulum orasıydı. Daha sonra Murat Nakliyat’ı satın aldım. Konya’da faaliyet gösteren bu firmayı İstanbul’a getirdim. Murat Nakliyat 1996 yılının sonuna kadar devam etti. Eksa Uluslararası Taşımacılık’ı 1995 yılında Murat Nakliyat henüz faaliyetteyken kurdum. Çok zorluklar çekmemize, çok krizler atlatmamıza rağmen bugünlere gelme başarısını gösterdik. 32 tane Özmal, 14 tane de kiralık olmak üzere toplam 46 araca sahibiz” şeklinde konuştu. “LOJİSTİĞİN EN BÜYÜK HALKASI NAKLİYE” Lojistik sektörünün en büyük halkasının nakliye olduğuna değinen Karaoğlu, “Türkiye’de yatırım olursa bizim işlerimiz her zaman iyi olur. Ben bütün krizleri yaşamış birisi olarak bu yılki kadar kötü bir sezon hiç görmedim. Hep krizlerden zirvede çıktık ama bu yıl farklı bir yıl oluyor. Dövizin aşırı yükselmesi yatırımları çok kötü etkiledi” dedi.

LOJİSTİK

Çavuşoğlu Nakliyat Genel Müdürü Mustafa Karakuyu, geçen yıl filolarına 30 adet yeni araç ilave ettiklerini ifade ederek, “Bu yıl için büyük yatırım planlarından ziyade, taleplere göre araçlar üzerinde ve tesis altyapımızda değişiklikler yapıyoruz. Önümüzdeki yılda tesisimizi geliştirme ve gerekli altyapı donanımları için yatırım planlıyoruz” dedi.

TESİS VE ALTYAPI YATIRIMI...

Filomuzda bulunan araçlar, taşınan her ürün farklı bir tip tank ihtiyacı doğurduğu için, farklı gruplara ayrılmış ve ürüne uygun olarak tasarlanmıştır. Araçlarımız, izoleli krom tanklardan oluşmakta olup bazıları karıştırıcılı, bazıları ısıtıcılı. Tankerlerin temizliği, bu işteki en hassas konu. Piyasada gıda taşımacılığı yaptığını iddia eden bununla birlikte aynı tankerlerle kimyevi madde de taşıyan firmalara rastlamanız büyük olasılık. Yağ sanayicilerinin büyük bir kısmı taşıma işinin sadece ticari boyutunu göz önüne alıyor, kalite için gereken özeni göstermiyor, devletin de bu konu ile alakalı yaptırımları yok maalesef. Bırakın kimyevi madde taşımayı, taşıdığınız farklı bir tür yağın bile diğer bir yağı yüklemeden önce tamamen temizlendiğinden emin olmak zorundasınız. Bu durum da bu işte uzman olmayı gerektiriyor.

Türkiye’nin büyük yağ sanayicileri ile zaten düzenli bir şekilde sürekli çalışıyoruz. Lojistik sektörünün genel değerlendirmesini yapacak olursak nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor? Lojistik sektöründeki en büyük sıkıntılardan bir tanesi kalifiye eleman yetersizliği. Bununla birlikte prosedür ve yönetmelik eksiklikleri de büyük sıkıntılardan birisi. Kendi alanımızdan örnek vermek gerekirse, tanker temizliği konusunda ortak bir dil maalesef mevcut değil. İşine hakim, kalite koşullarından taviz vermeyen yağ sanayicilerinin yanında piyasada, bitkisel yağ üretmenin hassasiyetinin farkında olmayan sanayicilerden de bahsedebiliriz. Bu sanayiciler, kaliteden taviz vererek sırf maliyetlerini düşük tutabilmek adına, petrol türevi kimyevi madde ve hatta madeni yağ taşıyıp taşımadığına bakmaksızın birçok korsan taşımacıya iş verebiliyor. Bu da gıda güvenliğini tehlikeye atıyor. Devlet, bitkisel yağ taşımacılığında lisans zorunluluğu getirmeli. Taşıma ve temizlik konusu ile ilgili olarak ortak bir dil oluşturulmalı, kurallar belirlenmeli ve kontroller yapılmalı.

Tesisiniz ve araç filonuz hakkında bilgi verir misiniz? Sektörde sahip olduğunuz pazar payı nedir? Şu anda değişik sıklıklarla çalıştığımız büyük küçük yaklaşık 350 firmalık bir Çavuşoğlu Nakliyat olarak ‘bitkisel yağ müşteri portföyümüz var. taşımacılığı’nda önem vererek uyguladığınız kriterlerden bahseder misiniz? Araçların hangi özelliklere sahip olması gerekiyor? Çavuşoğlu Nakliyat’ın 2017 yılında üzerinde “Türkiye’de bitkisel yağ taşımacılığı sektöründe, kalite özellikle duracağı konular neler olacak? ve güvenilirliğimizle öncü kuruluş olarak yer almak” vizGeçtiğimiz yıl filomuza 30 adet yeni araç katıldı. Bu yonu ile yola çıktık ve bu vizyona ulaşmak için elimizyıl için büyük yatırım planlarından ziyade, taleplere den geleni yapıyoruz. Bitkisel yağ taşımacılığı çok fazla göre araçlar üzerinde ve tesis alt yapımızda değişikhassasiyet gerektiriyor. Taşıdığınız tankerin türü, tankelikler yapıyoruz. Önümüzdeki yıl için ise tesisimizi rin temizliği ve özellikle belli yağlar için taşıma sıcaklığı geliştirme ve gerekli alt yapı donanımları için yatırım önemli konular. planlarımız var.

158 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

LOJİSTİK

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan:

MAHMUTBEY’E ‘SERBEST GEÇİŞ’ GETİRİLECEK Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Mahmutbey gişelerde serbest geçiş sistemi getirileceğini belirterek, “Süreci başlattık, 2 ay içinde Mahmutbey gişelerini serbest geçiş haline getireceğiz” dedi.

kale Köprüsü’nün ihalesine çıkıyoruz. Ocak ayı ortalarında teklifleri alacağız. O da bittiğinde Marmara Denizi’nin etrafında komple bir ring oluşturacağız. En geç 5 senede bitecek. Yap - işlet - devret sistemiyle yapılacağından daha erken bitecektir. Çanakkale Köprüsü, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprülerinden daha büyük olabilecek ayak açıklığı sebebiyle” şeklinde konuştu.

AVRASYA TÜNELİ

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, İzmir - Seferihisar’da serbest geçiş denilen, araçların direkt takip edildiği, araçların duraksamadığı bir sistem kurduklarını söyleyerek, “Mahmutbey gişeleri için de süreci başlattık. 2 ay içinde Mahmutbey gişelerini serbest geçiş haline getireceğiz” dedi. Mahmutbey’in adeta İstanbul’un dışında bir yerken şimdi kavşak haline geldiğini belirten Arslan, “Karayolu tabiriyle şişe başı konumu var. Trafik geliyor ve toplanıyor. Tam 2 aylık bir süremiz var. Serbest geçiş haline getirince trafiğin yüzde 30 oranında rahatlamasını bekliyoruz. OGS - HGS ayrımı olmadığından şoförler zikzak da yapmayacak. Mahmutbey gişelerinin tamamen ücretsiz olması yönünde talepler geliyor ama mesafe çok uzun. Otoyol yapıyorsunuz, oraya para yatırıyorsunuz. Yeni yatırımları

160 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

yapabilmeniz için ücretli geçiş gerekli” diye konuştu.

YENİ KÖPRÜLERDEN GEÇİŞ SAYISI Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden günde yaklaşık 110 bin aracın geçtiği bilgisini veren Arslan, “Osmangazi Köprüsü’nde ise günlük ortalama 20 bin araç geçiyor. Biz etüd çalışması yaparken Osmangazi’den 15 bin, Yavuz Sultan Selim’den 50 bin araç bekliyorduk. Bizim bu konuştuğumuz rakamlar başlangıç rakamları. Bağlantı yollarının tamamlanmasıyla bu sayı daha da artacak. 1915 Çanak-

Bakan Arslan, Avrasya Tüneli hakkında da şunları söyledi: “Avrasya Tüneli, Avrupa yakasında Yenikapı’da, eski balık halinin oradan yerin altına inen, karşıda da Selimiye Kışlası’nın olduğu yerden çıkan, Haydarpaşa Hastanesi’nin oradan yerin üstüne çıkan 5,5 km’lik bir tünel. Tarihi Yarımada’daki tarihi dokuyu gözönüne alırsanız oradaki trafik zarar veriyor. Araçlar hem trafik oluşturmadan hem de fazla emisyon oluşturmadan yer altına inecek. Tünelden geçiş süreci 15 dakikaya düşmüş olacak. İnşallah 20 Aralık’ta açacağız. Günlük 120 - 130 bin arasında araç geçişi öngörüyoruz. Verdiğimiz araç garantisi günlük 70 bin araca denk geliyordu. Sadece küçük ölçekli araçlar geçecek. Yaya geçişi söz konusu değil. 2 katlı bir tünel, 2 şerit gidiş, 2 şerit geliş.”

HAYDARPAŞA GARI NE OLACAK? Haydarpaşa Garı’nın yüksek hızlı tren garı olarak hizmet vermeye devam edeceğine değinen Arslan, “Sadece gar değil Haydarpaşa Limanı ve orada çok sayıda kamusal alan var. Oranın kazandırılması için bir proje var. Kruvaziyer limanı, yat limanı otel projeleri var. Ancak bu Haydarpaşa Garı için değil gar ile Haydarpaşa Limanı arasındaki bölge için bir proje var” dedi.

LOJİSTİK

Ekol Lojistik Taşımacılık Grubu Genel Müdürü Murat Boğ, haftanın bir günü faaliyet gösteren Sete-Paris hattını 2017’de iki sefere çıkartmayı planladıklarını ifade etti.

EKOL’DEN ‘YEŞİL’ YATIRIM Çevreye saygılı iş süreçleri ve projeler geliştirerek sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı hedefleyen Ekol, intermodal taşımacılık hizmeti kapsamında kullandığı elektrikli blok tren seferlerine bir yenisini daha ilave etti. Hâlihazırda İtalya Trieste, Almanya Köln ve Ludwigshafen şehirleri, Çek Cumhuriyeti’nin Ostrava, Fransa’nın Sete şehirleri arası faaliyet gösteren haftalık toplam 44 blok tren seferine Sete-Paris hattı da dahil oldu.

HAFTADA İKİ SEFER YAPILACAK Avrupa genelindeki demiryolu bağlantılarıyla haftada yaklaşık bin 500 treyler ve konteyner taşıyan Ekol, şimdilik haftanın bir günü faaliyet gösteren Sete-Paris hattını 2017’de iki sefere çıkartmayı planlıyor. İzmir-Sete arası mevcut denizyolu bağlantısına 2017 yılında yeni bir Ro-Ro daha eklemeyi hedefleyen Ekol, Sete Limanı’nı Birleşik Krallık’a, Benelüks ülkelerine ve Almanya’ya bağlama çalışmalarını Avrupa’nın öncü demiryolu operatörü VIIA ile işbirliği yaparak sürdürüyor.

162 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

ÖNEMLİ YEŞİL LOJİSTİK YATIRIMI Devreye alınan Sete-Paris tren hattı ile ilgili olarak Ekol Lojistik Taşımacılık Grubu Genel Müdürü Murat Boğ, “Fransa’da mega treylerlere de uygun olarak kuzey-güney yönündeki demir yolu taşımacılık koridorunun ilk ürünü olan bu hat sayesinde Türkiye ve İran’ın Avrupa bağlantısını, Kuzey Afrika ülkelerinin ise Paris bölgesi ile bağlantılarını güçlendirmeyi hedefiyoruz. Önemli bir yeşil lojistik yatırımı olarak değerlendireceğimiz bu yeni bağlantı ile aylık emisyonda 180 bin kg CO2’lik bir azaltım elde ederek, 20 futbol sahası büyüklüğünde ormanı kurtarmış olacağız” dedi.

LOJİSTİK

ma yolunda ol zi ke er m im it eğ ün ör kt se DU TÜRK LOY

emin adımlarla ilerliyor

TÜRK LOYDU, Türkiye’nin gelişim alanları doğrultusunda hizmet yelpazesini geliştirirken, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda lojistik de dahil olmak üzere tüm teknik eğitim alanlarında önemli eğitim organizasyonları gerçekleştiriyor.

Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında uluslararası lojistik üs olma yolunda hızla ilerleme isteği; liman, terminal, demiryolu, havalimanı vb. yatırımların hızla artmasına, hızlı büyümeye paralel olarak sektörlerin iyi yetişmiş çok sayıda nitelikli insan gücüne her geçen gün daha çok ihtiyaç duymasına neden oluyor. Bugün pek çok sektörde nitelikli eleman açığı olduğu biliniyor. Ulusal ve uluslararası firmalar nitelikli, eğitimli çalışana ihtiyaç duydukları konusunda görüş birliği yaparken, TÜRK LOYDU Yönetim Kurulu Başkanı Cem MELİKOĞLU konuyla ilgili olarak, tüm sektörlerin en temel sıkıntısının nitelikli ve eğitimli eleman eksikliği olduğunu belirterek, Türk Loydu’nun tüm kademelerdeki çalışanları dikkate alacak biçimde teknik eğitimler düzenlediğini belirtti. TÜRK LOYDU; kurulduğu 1962 yılından bu yana Türkiye’de denizcilik ve endüstri sektörlerinin geli-

164 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

şimi için öncülük etmeyi kendisine misyon edinmiş bir kuruluş olarak, eğitim konularında da sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikteki eğitim faaliyetleri ile eğitim alanında büyümeye hızla devam etmektedir. TÜRK LOYDU kuruluş amaçlarından biri olarak; çeşitli sektörlere yönelik eğitim gereksinimlerinin karşılanması için uzman ve deneyimli eğitim kadrosu ile başta yönetim sistemleri olmak üzere deniz ve endüstriyel alanda geniş bir yelpazeyi kapsayan eğitim programları düzenlemektedir. Eğitim seminerleri genel katılıma açık ve kuruluşlara özgü olarak tasarlanarak, sunulmaktadır. Eğitmenler; konularında uzman ve deneyimli eğitmenler arasından özenle seçilmekte, eğitim içerikleri eğitimler sonrasında alınan geri beslemelerle sürekli iyileştirilmektedir. Seminerlerde katılımcılara almış olduğu eğitime bağlı olarak

LOJİSTİK

TÜRK LOYDU başarı veya katılım sertifikası verilmektedir.

CTU Code, FUMİGASYON, Yükleme Güvenliği Eğitimleri 2016’da Türkiye’de ilk Kez Düzenlendi ve Lojistik Sektöründen Yoğun İlgi Gördü Tehlikeli maddelerin ve diğer yüklerin farklı taşımacılık modları ile taşınmasına ve bu yüklerin gözetim hizmetlerine yönelik ulusal/uluslararası mevzuat değişimleri ve lojistik sektörünün yükselen standartlara uyum isteği nedeniyle 2016 yılında sektörün ihtiyaçları dikkate alınarak; CTU Code, FUMİGASYON, Yükleme Güvenliği gibi önemli eğitimler gerçekleştirilmiştir.

TÜRK LOYDU Taşımacılık ve Lojistik Eğitimleri Kapsamında 3.000’den Fazla Kişiyi Eğitti TÜRK LOYDU, 2011 yılında ulusal mevzuat gerekliliklerini sağlayarak “yetkilendirilmiş eğitim kuruluşu” vasfı ile “Denizyoluyla Taşınan Tehlikeli Yüklere İlişkin Uluslararası Kod (IMDG Kod)” kapsamında, çeşitli kuruluşlarda (limancılık, lojistik, taşımacılık, kimya, depolama, LNG, petrol, vb. sektörlerinde) çalışmakta olan 3.000 den fazla kişiyi eğitmiş olup, bu yöndeki eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. TÜRK LOYDU, tehlikeli maddelerin taşınması ile ilgili diğer taşımacılık modlarına (karayolu, demiryolu, vb.) yönelik eğitimler de sunmakta olup, “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı-TMGD” eğitimlerini 2014’de almış olduğu yetki kapsamında gerçekleştirmektedir.

tesislerin İSEÇ yönetiminde görev/sorumluluk alan proje yöneticileri ve proje mühendislerine yönelik olarak SEVESO kapsamında; -SEVESO Kapsamında Uygulamalı Kantitatif Risk Analizi Eğitimi -HAZOP Proses Tehlike Analizi -ATEX Direktifleri, Patlayıcı ortamların Zone hesaplamaları ve Ex Cihazların seçimi -Fonksiyonel Güvenlik, Proses FMEA, MTTF, MTTR, MTBF ve Güvenilirlik Merkezli Bakım (RCM) ve Risk Bazlı Kontrol (RBI), -Bow Tie Modellemesi ve LOPA Analizi ve Dow-FEI -Kimyasal Maruziyet Değerlendirme ve CLP Tüzüğü (Seveso III için) -Güvenlik Yönetim Sistemi (GYS) Eğitimleri planlanmış ve önemli bir kısmı 2016 içinde gerçekleştirilmiştir.

Değişen Yönetim Sistemi Standartları Yenileme Eğitimi Alma Gerekliliğini de Beraberinde Getiriyor Yönetim Sistemleri standartları; mevcut ve gelecekteki pazar koşullarında firmaların/kuruluşların sunmakta oldukları hizmetlerin ve ürünlerin, üçüncü taraf kuruluşlarca belirlenen gerekliliklere uygunluklarına kılavuzluk eden önemli araçlardır. Sürekli olarak değişen ve güncellenen standartlar da dikkate alınarak; tüm sektörlere hitap eden ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001, ISO 50001, ISO 27001, ISO 10002, ISO 22000 vb. yönetim sistemleri eğitimlerinin yanı sıra ülkemizin önemli kuruluşlarının özel olarak talep ettiği daha spesifik standartlar için de eğitimler sunulabilmektedir.

SEVESO Kapsamında Uygulamalı Kantitatif Risk Analizi, Güvenlik Yönetim Sistemi Eğitimleri İle Know How Türkiye’ye Aktarılıyor TÜRK LOYDU, Türkiye’de önemli bir bilgi eksikliği olarak görülen kantitatif risk değerlendirmesi konusunda; bilgisini ve gerçek vakalar üzerinde uygulama becerisini artırmak isteyen, tesis işletme ve bakım yöneticileri, kilit İSEÇ personeli, yetkili süpervizörler,

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 16 5

LOJİSTİK

inerji Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. Kurucu Ortağı Erkan Durdağı, lojistik sektörüne yazılım teknolojisinde alternatif ürünler sunmak amacıyla yola çıktıklarını söyleyerek, “2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştir-

me Merkezi’nde yüzde 100 Türk sermayeli ve Türk mühendisler ile kurduğumuz şirketimizin, lokomotif sektörü lojistik ve ürünlerimiz CargoMaxx ERP, LogiMaxx ERP, T-Maxx ERP yazılımlarıdır. Bugün lojistik sektöründe 100’ün üzerinde önde gelen kurumsal firmalara ve 5 binin üzerinde kullanıcıya hizmet

5 binin üzerinde kullanıcıya hizmet Xinerji Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. Kurucu Ortağı Erkan Durdağı “Lojistik sektöründe 100’ün üzerinde önde gelen kurumsal firmalara ve 5 binin üzerinde kullanıcıya hizmet veriyoruz. Türkiye’de lojistik sektöründe ilk ve tek web tabanlı ERP yazılım geliştirici teknoloji firmasıyız” dedi. “ENTEGRASYON PROJELERİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ” Xinerji’nin müşterilere getirdiği en büyük kazanımlardan birisinin günlük akışların izlenmesinde güçlü ve detaylı yetkilendirme yapısı ile hata izleme ve giderme iş yükünü bilgi sistemleri kullanıcısından iş kullanıcısına kaydırmak olduğunu ifade eden Durdağı, “Xinerji’nin kullanıcı dostu grafik

166 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

arayüzü iş kullanıcılarının takip ve hata giderme işlemlerini kendilerinin yapmasına olanak sağlayarak izleme süreçlerinde verimlilik sağlıyor” diye konuştu. Durdağı, “Azalan marjlar ve yoğun rekabet nedeniyle pek çok hizmet ve bakım odaklı organizasyon, sundukları hizmet seviyesini daha yukarılara taşımak gerektiğini fark ediyor. Bu da en iyi kaynakların en doğru görevlere zamanında atanmasını gerektiriyor. Xinerji şirketlere kaynak

veriyoruz. Türkiye’de lojistik sektöründe ilk ve tek web tabanlı ERP yazılım geliştirici teknoloji firmasıyız” dedi. Lojistik sektörüne özelleştirilmiş ERP yazılım projelerini, TÜBİTAK TEYDEB - KOSGEB AR-GE kapsamında gerçekleştirdiklerini vurgulayan Durdağı, akademik danışmanlık noktasında Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi ile çalıştıklarını ifade etti.

planlama ve dağıtma süreçleri için standart bir uygulama sunuyor. Bu uygulama ile kaynaklarınızı planlayabilir, en doğru işe en uygun kaynağı atayabilir, değişen servis ihtiyaçları gerektirdiği takdirde planlarınızı kolaylıkla yeniden düzenleyebilirsiniz” şeklinde konuştu. Durdağı, sözlerine şöyle devam etti: “Xinerji, sistemlerinizdeki standart dışı geliştirmelerinizi ve kullanım amaçlarını inceleyerek varsa gereksiz yüklerden kurtulmanızı, kritik süreçleriniz için standart çözümler ve standarda en yakın yüksek kalitede geliştirme hizmetleri ile uçtan uca standarda en yakın Xinerji ortamını kullanmanızı sağlıyoruz. Yapılan yatırımların en iyi getiriyi en hızlı sürede alınmasının kuşkusuz ki en önemli unsuru insan kaynağınızın Xinerji çözümlerini en etkin şekilde kullanması. Bu konuda Xinerji eğitim olarak kapsamlı ürün yelpazemiz ve çözümlerimizin yanı sıra Xinerji yazılımlarını planlayan, uygulayan veya kullanan herkesin bilgi ve becerilerini geliştirmesini hedeflen hizmetler sunuyoruz.”

LOJİSTİK

ars Logistics, dünyanın en büyük beyaz eşya üreticileri arasında yer alan önemli bir markaya karayolu taşımacılığında verdiği hizmeti artık demiryolu taşımacılığında da verecek. Mars Logistics, yaptığı anlaşma çerçevesinde firmanın Almanya’daki ve Türkiye’deki fabrikaları arasında konteyner blok taşımacılığını üstlenecek. Firmanın beyaz eşya ürünleri ve üretim parçaları BulgaristanSırbistan- MacaristanAvusturyaAlmanya güzergâhı üzerinden, ithalat tarafında ise yine aynı güzergâh üzerinden bitmiş beyaz eşya ürünü ve yedek parçaların taşıması gerçekleştirilecek.

ALİ TULGAR: BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUZ Anlaşma imzalanan firmanın çevre konusunda büyük hassasiyet gösterdiğini söyleyen Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar anlaşma ile ilgili olarak,

Mars Logistics, global pazarda önemli konuma sahip markalarla yaptığı anlaşmalara devam ediyor. Çok sayıda sektöre hizmet veren Mars Logistics, son olarak dünyanın en büyük beyaz eşya üreticileri arasında yer alan global bir markaya verdiği karayolu hizmetini artık demiryoluyla da vermek için anlaşma imzaladı.

“Türkiye’de en fazla yerleşik yatırım yapan uluslararası firmalardan biri olan şirketin demiryolu taşımacılığında da hizmet verecek olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Mars Logistics olarak güçlü knowhow’ımızın ve çevreci lojistik yaklaşımımızın bu anlaşmada büyük rol oynadığını söyleyebiliriz. Projede müşterimize maliyet avantajının yanında gümrük prosedürlerinde sağladığımız avantaj ile optimum transit sürelerde hizmet vereceğiz” dedi.

ULUSLARARASI ANLAŞMALAR 168 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

LOJİSTİK

“GÜNDE 30 BİN KİŞİ GEÇİYOR”

SARP SINIR KAPISI YENİLEME ÇALIŞMALARI Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci Sarp Sınır Kapısı’nın yenileneceğini açıkladı.

170 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

ürkiye’nin en çok araç ve insan trafiğinin yaşandığı sınır kapılarının arasında yer alan Sarp Sınır Kapısı, artık ihtiyaca cevap veremez hale geldi. Alınan kısmi tedbirlere rağmen neredeyse her gün kilometrelerce araç kuyruğunun yaşanması, insanların sınırdan geçiş yaparken yaşadığı sıkıntılar ülkemiz imajı adına olumsuz etki yapmaya başladı. Hopa TSO ve STÖ’leri de sorunları peş peşe gündeme taşıyarak kapının yenilenmesi gerektiğini siyasilere ve ilgili birimlere sunmuştu. Tüm bu gelişmeleri değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz yıl başlattığı yenileme projesini tamamlayarak kısa bir süre sonra kapının yenilenmesi çalışmasına başlanacağını açıkladı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, günde 30 bin kişinin geçiş yaptığı sınır kapısında yoğun bit TIR trafiğinin yaşandığına işaret ederek şöyle konuştu: “Sarp bizim Kafkasya ya ve Orta Asya ya açılan kapılarımızdan birisi ve önemli bir kapımız. Biz bunun ihalesini de gerçekleştirdik inşallah en kısa zamanda da temelini atacağız. Gürcistan’daki görüşmelerimiz neticesinde o bölgede önemli olan Muratlı Kapımız var, onun da açılması noktasında iki ülke yetkilileri olarak karar verdik, inşallah onunda çalışmalarına başlayacağız. Bildiğiniz gibi Van Kapıköy’de zaten temelini attık, o hızlı bir şekilde yükseliyor. Özellikle bu bölgeyi ilgilendiren Kilis’teki Cilvegözü ve Habur sınır kapılarımız, Habur sınır kapımızın Kuzey Irak’la olan bölgesinde köprüler ve yol inşaatı yapıyoruz, hem Kuzey Irak’taki yolu kendimiz yapıyoruz hem de Türkiye tarafındaki köprü ve yolu bitiriyoruz. Buna uygun olarak o kapıyı hızlandırma adına tek durak projemiz var onu da inşallah o inşaatla birlikte hayata geçirmiş olacağız.”

LOJİSTİK

LOJİSTİKTE ANADOLU HAREKETİ...

Batu International Logistics, 2017 yılındaki yatırım planlarında Anadolu’ya yatırımı ilk sıraya aldı. Birçok farklı şehirde şubeleşmeye gidecek olan Batu International Logistics, depo yatırımı gerçekleştirecek.

Son yıllarda devletin yatırımcılara sunduğu teşviklerle, üretim Anadolu’ya doğru kaymaya başladı. Aynı zamanda Anadolu’daki önemli firmalar da büyük şehirlerdeki rakipleri ile yarışır hale geldi. Başta Konya olmak üzere, İç Anadolu Bölgesi sanayileşmenin yükseldiği bölgelerin başında geliyor. Bu yükseliş lojistik sektörünün de dikkatini çekti. Anadolu’daki sanayileşmeyi ve üretim artışını yakından takip eden Batu International Logistics, gelecek yıl yatırımlarını Anadolu’ya yapmaya hazırlanıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, Anadolu şehirlerindeki organizasyonlarını güçlendireceklerini açıkladı.

ANADOLU’YA DEPO YATIRIMI Türkiye’nin üretiminin ve ihracatının büyük bölümünü Marmara bölgesinden gerçekleştirdiğini dile getiren Taner Ankara, lojistik sektörünün de bu nedenle yatırımlarını ağırlıklı olarak bu bölgede yaptığını

ifade etti. Ancak Anadolu’nun üretim merkezi haline gelmesiyle birlikte lojistik sektörünün de bu bölgeye kaymaya başlayacağını belirten Ankara, önümüzde-

ÖNCELİKLİ HEDEF RAKAMLARI KORUMAK 2016 yılında ön görülmesi güç birçok durumun yaşandığını, birçok firmanın bu nedenle hedeflerini revize ettiğine dikkat çeken Ankara, 2017 yılında öncelikli hedeflerinin bir önceki yılın rakamlarını korumak olacağını sözlerine ekledi.

172 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

ki dönemlerde Anadolu’da depo yatırımı planladıklarını açıkladı. Önümüzdeki yıl Anadolu’da şubeleşme anlamında da atılımlar yapacaklarını belirten Ankara, planları doğrultusunda bölgeyi iyi bilen şirketler ile kendi uzmanlıklarını birleştirerek knowhow paylaşımına da gidebileceklerini vurguladı.

LOJİSTİK

OMSAN’A GÜMÜŞ ÖDÜL Omsan Lojistik, ‘International Best in Biz Awards 2016’da ‘Yılın Sosyal - Çevresel Açıdan En Sorumlu Şirketi’ kategorisinde Gümüş Ödül kazandı. Omsan, bu programda ödül kazanan ilk ve tek Türk lojistik firması oldu.

176 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

m s a n , uluslararası iş dünyasında önemli bir yere sahip olan ve bu yıl 6.’sı düzenlenen ‘International Best in Biz Awards 2016’da ‘Yılın Sosyal - Çevresel Açıdan En Sorumlu Şirketi’ kategorisinde Gümüş Ödül’ün sahibi oldu. ‘Uluslararası Best in Biz Ödülleri 2016’da,

30’un üzerinde ülkeden ve çeşitli sektörlerden 270 kamu ve özel şirket aday olarak değerlendirildi. Ödül sahipleri, basın temsilcileri ve sektör uzmanlarından oluşan uluslararası bir jüri tarafından seçildi. Aldığı ödülle Omsan, uluslararası ödüllerine bir yenisini daha eklemiş oldu. Omsan’ın ‘Uluslararası Best in Biz Ödülleri 2016’da Gümüş Ödül’e layık görülmesinden ötürü

memnuniyetini dile getiren Omsan Lojistik Genel Müdürü Doç. Dr. M. Hakan Keskin, Omsan’ın sektöre kazandırdığı yenilikçi projelerin ve sürdürülebilirlik uygulamalarının sadece Türkiye’de değil, dünyada da hak ettiği ilgiyi görmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirtti. Keskin, bundan sonra da birçok yenilikçi proje ile sektöre liderlik etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

LOJİSTİK

YENİ STANDARTLAR...

178 •

Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği (MARTOY), Tarım veya Orman Traktörleri ve Römorkları (TORTOY), Motosikletlerin Tip Onay Yönetmeliği (MOTOY) ile Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik (AİTMY) kapsamında araç imalatı ve ithalatı yapan firmalar araçların belgelendirilmesi faaliyetlerinde artık Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilecek teknik sorumlular ile çalışacaklar. Bakanlık tarafından organize edilecek eğitim ve kurslar sonrası yetkili teknik sorumlu ünvanı almaya hak kazanmış sorumlular, firmanın bir yıl içerisinde üreteceği veya ithal edeceği araç sayısına bakılarak ya firma içinde istihdam edilecek ya da firma ile sözleşmeli olarak çalışacak. Daha önce çeşitli kuruluşlardan alınmış yetki belgeleri veya firmanın beyan ettiği yetkililer ile çalışılmakta iken bu tebliğe göre yetkili teknik sorumlunun üniversiteden mezun olduğu program, alacağı eğitim, yetki belgesinin düzenli olarak sınavlar sonrası vizelenmesi ve belgelerin elektronik olarak imzalanması konularında bir standart tarif edilmiş oluyor.

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Araç imalatı ve ithalatı yapan firmalar; yayınlanan tebliğ ile araçların belgelendirilmesi faaliyetlerinde artık Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilecek teknik sorumlular ile çalışacaklar. 26 Ekim 2016 tarih ve 29869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Yetkili Teknik Sorumluların Görev, Yükümlülük ve Sertifikalandırılmasına dair Tebliğ yayımlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

SAHTECİLİK ÖNLENECEK, YETKİ BELGELERİ İPTAL OLACAK Tebliğ ile özellikle treyler sektöründe yaşanan sahtecilik olaylarının önüne geçilmesi mümkün olacak. Örneğin bir teknik sorumlunun aynı günde farklı iki şehirde bulunan üreticiler için belge düzenlemesi ve bir günde 5 adetten fazla münferit imalat veya tadilat projesi düzenlemesi engellenecek. Yetki ve sorumluluklarını kötüye kullanan kişiler için yetki belgelerinin iptali hatta hapis cezalarına varan yaptırımlar uygulanması sözkonusu olacak. TREDER Başkanı Kaan Saltık, sektörün uluslararası standartlara sahip olması ve ülkemizde daha güvenilir bir taşımacılığın sağlanması yolunda yapılan düzenlenmeler için kamuya teşekkür ettiğini söyleyerek, ayrıca sektörün sorunlarını kamuoyuna aktarılmasını sağlayan basının da önemli bir görev üstlendiğini sözlerine ekledi.

MAKALE

Atilla Yıldıztekin

Artık antrepoların kapatılması gerekiyor “Antrepo”ları gümrük vergisine konu olup da, henüz vergi ve resimleri ödenmemiş malların korunduğu, gerekiyorsa küçük tamamlayıcı işlemlerin yapıldığı, gümrük binalarına veya fabrikalarımıza yakın olan bir tür depo olarak tanımlamakta. İthal edilen ürünler firmaların kendi ürünlerini yerleştirdikleri özel antrepolara veya herkesin ürünlerinin depolanabileceği genel antrepolara indirilmekte, birkaç gün burada bekledikten sonra, ikinci bir yükleme ve boşaltma işlemi yapılarak millileşmiş yani, gümrük işlemleri yapı-

180 •

larak adına milli depo dediğimiz ikinci bir depoya taşınmaktadır. Bu işlem lojistik süreci uzatmakta, maliyetleri artırmakta, hatalara yol açmaktadır. Birbirine uzak iki bina arasında yapılan bu taşımalarda ikinci bir nakliye daha sözkonusu olmaktadır. Geçmişte müstakil binalarda verilen antrepo hizmeti, son yıllarda büyük depolarda belli bir bölüm antrepo, geride kalan kısımları milli depo olarak kullanılmakta, süre kısaltılmakta ve taşıma maliyeti ortadan kalkarak lojistik maliyetler azaltılmaktadır. Bu işlem de zaman zaman antrepo kısmının boşalma-

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

sına buna karşılık milli depoda yer kalmamasına neden olmaktadır. Yani toplam depo kullanım oranını düşürmekte, maliyet yaratmaktadır. Bu işlemin gelecekteki bir sonraki adımı da; gümrüklü malzemenin doğrudan milli depolara konulması ancak üzerine bir barkod etiketi yapıştırılarak, bilgisayar sisteminde konduğu adresin gümrüklü raf gözü olarak işlenmesidir. Aynı depo içinde rafların bir kısmı ürünler içinde durduğu sürece antrepo işlemi görecek, gümrük işlemi bitince yerinden hareket etmeden içindeki raf milli depo rafı statüsüne geçirilebilecektir. Denetimlerde hangi raf gözlerinde gümrüklenmemiş, hangi raf gözlerinde ise gümrüğü tamamlanmış ürünler bulunduğu her an listelenebilecektir. Bu uygulama her türlü paletli, kolili, paketlenmiş ürüne uygulanabilecek bir işlemdir. Dökme ürünler bile aynı sistemle muhafaza edilebilecektir. İçerideki malzemenin gümrük sorumluluğu depo işletmecisine ve-

rilerek ürünlerin güvenliği de teminat ile kontrol altına alınabilecektir. Bir ekonominin başarılı olması lojistik sürecin kontrolüne, verimliliğin arttırılarak maliyetlerin azaltılmasına, kontrol edilerek sürecin hızlandırılmasına bağlıdır. Lojistik de bu sürecin iyileştirilmesi amacıyla planlanması, operasyonların yapılması ve kontrol edilmesidir. Günümüzde yalın, hızlı, çevik lojistiğin uygulamalarını yapmaya çalışırken süreç içindeki gereksiz her operasyonun kontrol altında alınması, basitleştirilmesi gerekmektedir. Şimdiye kadar bu konuda çok mükemmel adımlar atıldı, uzun yollar kat edildi. Artık yapılacak şey yoldaki engellerin kaldırılması ve hızın artırılmasıdır. Günümüz teknolojisi artık gümrüklenmemiş ürünlerle, gümrüklenmiş ürünlerin aynı çatı altında yan yana ayrı gözlerde durmasının kontrol edilebileceği seviyeye gelmiştir.

LOJİSTİK

Çoğunluğu Türk mühendislerden oluşan bir ekip tarafından inşa edilen, yüksek mühendislik ve teknoloji ürünü olan 3. Boğaz Köprüsü’nün üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçebiliyor. Köprü, gerek estetik gerekse teknik özellikleriyle dünyanın sayılı köprüleri arasında yer alıyor.

DÜNYANIN

SAYILI KÖPRÜLERİ ARASINDA TASARIMI FRANSIZ KÖPRÜ ÜSTADI’NA AİT

lklerin köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 59 metrelik genişliği ile dünyanın en geniş, bin 408 metrelik ana açıklığı ile üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun asma köprüsü. Köprünün bir başka ilki ise 322 metreyi aşan yüksekliği ile dünyanın en yüksek kuleye sahip asma köprüsü olması.

YAPIMINA 2013’TE BAŞLANDI 2013 yılında yapımına başlanan ve 2016 yılında tamamlanan 3. Boğaz Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu projesinin Odayeri-Paşaköy kesiminde yer alıyor. Köprü üzerindeki raylı sistem, Edirne’den İzmit’e kadar yolcu taşıyacak. Marmaray ve İstanbul Metrosu ile entegre edilecek raylı sistemle Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve yeni yapılacak 3. Havalimanı da birbirine bağlanıyor. Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü, “Yap, işlet, devret’ modeliyle gerçekleştirildi. 4.5 milyar TL yatırım bedeline sahip projenin yapım dahil işletmesi, 10 yıl 2 ay 20 günlük süre ile IC İçtaş – Astaldi JV tarafından yapılacak ve bu süre sonunda Ulaştırma Bakanlığı’na devir edilecek. Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü Projesi, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’yi bu hedefine daha da yaklaştıracak ve çağdaş Türkiye’nin simgelerinden biri olmaya hazır.

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul Boğazı üzerinde yapılan 3. Köprü’nün konsept tasarımı yapı mühendisi “Fransız köprü üstadı” olarak nitelendirilen Michel Virlogeux ile İsviçreli T-Engineering firması tarafından ortak olarak yapıldı. Köprü tasarımı konusunda dünyanın en tecrübeli isimlerinin başında gelen Virlogeux’nin imzasını taşıyan önemli köprülerden bazıları: Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Tejo Nehri’nin üzerinden geçen ve 17.2 kilometrelik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprülerinden olan Vasco da Gama Köprüsü ve Fransa’da, yapıldığı 1 Ocak 1995’ten sonra dört yıl süreyle dünyanın en uzun asma köprüsü unvanının sahibi olan Seine Nehri üzerinde kurulu olan Normandiya Köprüsü.

182 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

LOJİSTİK

Yusen’den Konica’ya

lojistik hizmet

M Healthcare için depolama ve lojistik hizmetleri MelseleBelçika’da bulunan Yusen Logistics’in Antwerp dağıtım merkzezinde gerçekleştirilecek. Sıcaklığa karşı hassas olan KM Healthcare gamma ürünleri ise Yusen Logistics’in sıcaklık ayarlı bölümünde tutulacak. Depolamanın yanı sıra Yusen Logistics, KM Healthcare ürünlerinin depoya kadarki ve depodan sonraki taşımalarını da yönetecek. Girişlerde Japonya’dan hava ve deniz yolu ile gelen ithalatlar ağırlıklı iken, lokal tedarikçilerden ürünler depoya getiriliyor. Çıkışlarda ise Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’ya hava ve deniz taşımaları yapılırken, Avrupa’daki müşterilere grupaj taşımalar organize ediliyor. Ayrıca Yusen Logistics KM Healthcare’e kitler oluşturmak ve etiketleme gibi katma değerli hizmetleri de sunacak. KM Healthcare Avurupa Orta Doğu Aftika Tedarik Zinciri Müdürü Judith Schut, “Konica Minolta için geniş hizmetler sunan lojistik partneri ile çalışmak çok önemli. Özellikle ihracat için tüm planlamalar, dokümantasyon ve ürünlerin doğru işlem görmesi önemli. Yusen Logistics bu beceriye sahip ve dolayısıyla güzel bir işbirliği umuyoruz” diye konuştu. Yusen Logistics Benelux Genel Müdürü Piet Bogaard şöyle devam etti: “Yusen Logistics Konica Minolta için hizmet kapsamlarını daha da genişletmekten sevinç duyuyor. Bu yeni anlaşma, sağlık sektöründeki bu anahtar müşteriye sunduğumuz katma değerli hizmetleri dahil lojistik faaliyetlerinde güzel bir örnek olmuştur.”

184 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Yusen Logistics, depolama, nihai ürünler, yedek parçalar ve tıbbi filmleri gibi sarf malzemelerin uluslararası dağıtımını gerçekleştirecek. Ürünler hem gümrüklü hem de gümrüksüz alanlarda depolanacak.