Mall Report Şubat 2018

Page 1




MALL REPORT

Perakende ve

hizmet yeni yılla

toparlandı Geçtiğimiz yıl sonuna doğru düşüşe geçen “Sektörel Güven Endeksleri” yeni yılla birlikte hızla yükseldi. Hizmet ve perakende sektörü referans değerin üzerine çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak 2018’e ilişkin ‘Sektörel Güven Endeksleri’ raporunu açıkladı. Hizmet ve perakende sektörü güven endeksleri referans değerin üzerinde yer alarak yeni yıla olumlu bir giriş yaptı. Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi 2017 Aralık ayında 96,2 iken, 2018 Ocak ayında yüzde 6 oranında artarak 102 değerine yükseldi. Hizmet sektörü güven endeksindeki bu artış; son üç aylık dönemde iş durumunun iyileştiğini, hizmetlere olan talebin arttığını değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talebin artacağını bekleyen girişim yöneticisi

sayısının artmasından kaynaklandı. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre; iş durumu, hizmetlere olan talep ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 8,5, yüzde 9,8 ve yüzde 0,6 arttı. Endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini gösteriyor.

PERAKENDE İKİNCİ KEZ REFERANS DEĞERİN ÜZERİNDE Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi

2018 Ocak ayında yüzde 5,6 oranında artarak 100,6’den 106,2 değerine yükseldi. Perakende ticaret sektörü güven endeksindeki bu yükseliş; son üç aylık dönemde iş hacmi-satışların arttığını, mevcut mal stok seviyesinin mevsim normallerinin altında olduğunu değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışların artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının artmasından kaynaklandı. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre; iş hacmi-satışlar, mevcut mal stok seviyesi ve iş hacmi-satışlar beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 8,9, yüzde 0,2 ve yüzde 7,8 arttı.



Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına

Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce

AVM sektörünün dünü, bugünü ve geleceği…

Genel Koordinatör Turgut Tahnal

Perakende sektörü dijitalleşiyor!

Editör Başak Yılmaz haber@mallreport.com.tr

Şubat sayımızdan herkese merhaba! Yine oldukça kapsamlı bir sayıyla karşınızdayız. Şubat sayısı genelde hazırlık aşaması hoşumuza giden bir sayı oluyor. Neden mi? Çünkü bu sayıda Sevgililer Günü’ne özel bir çalışma söz konusu… Aşkın, kırmızının oldukça yoğun bir şekilde işlendiği bir sayı ve bu özel günde adeta sizlere rehberlik edecek nitelikte!

Editör Yardımcısı Ece Kırdudu Görsel Yönetmen Cihan Albay Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Eda Güleş Yahşi Öznur Yılmaz Hülya Girgin İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00

Yönetim Merkezi

Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr

Ayrıca bu sayımızda oldukça fazla araştırmaya da yer verdiğimizi belirtmek isterim. Dijitalleşmeden tutun da alışveriş tercihlerine kadar pek çok araştırma sizlere yol gösterici başucu kaynağı olacak diyebiliriz. Tüm içeriği okumak belki biraz zamanınızı alabilir, ama gerçekten buna değecek…

BİR AVM MÜDÜRÜ, BİR PERAKENDECİ

AVM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri oldu. Ancak bu yükseliş belli bir süreden sonra rekabetin artmasına ve sektörün geleceğine dair soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Bir de işin içinde sosyo-ekonomik durumlar var. Bildiğiniz üzere AVM’ler ekonomik ve siyasi olaylardan en çok etkilenen alanların başında geliyor. Haliyle son birkaç senedir yaşanan olaylar yatırım kararlarını da etkilemişe benziyor. AVM sektörü ve geleceğini ele aldığımız Şubat sayımızda, bir AVM yöneticisi ve bir perakendeci belirleyerek, her iki tarafın konuya ilişkin görüşlerini ve 2017 değerlendirmelerini aldık.

DİJİTAL MAĞAZACILIK

Perakende ve mağazacılık sektöründe iş modellerinin sürdürülebilirliği ve sürekliliğini sağlamak amacıyla dijital dönüşüm tekniklerinin mutlaka uygulanması gerektiğine istinaden bizler de bu sayımızda perakende sektörünün dijital mağazacılığa yönelik yapmış olduğu çalışmaları ele alarak, bu mağazacılık biçiminin geleceğine ilişkin görüşler aldık. GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL

Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47



İÇİNDEKİLER 16 - LÜKS SEKTÖRÜ BÜYÜYOR 26 - TÜRKİYE’DE DEĞİŞİME ÖNCÜLÜK EDEN 5 POPÜLER SİNEMA SALONU 36 - MARKANTALYA AKDENİZ’İN YILDIZI 38 - DÜNYA STANDARTLARINDA EĞLENCENİN PROFESYONEL MEKANI: BOWLıNGO&playpark 46 - DİJİTALLEŞMEK İÇİN MARKALAR NE YAPIYOR? 60- PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜLERİ 2018 HEDEFLERİNİ AÇIKLADI 64 - RAKAMLARLA 2017 TÜRKİYE ALIŞVERİŞ İSTATİSTİKLERİ 72 - MODANIN IŞILTISI DEVAM EDİYOR 74 - SEVGİLİLER GÜNÜ KAMPANYALARI İÇİN ALTIN ÖNERİLER… 91 - 2017’DE SİNEMAYA EN ÇOK DİYARBAKIRLILAR GİTTİ



ARAŞTIRMA

Gençler şirketlerden neler bekliyor

?

Türkiye’de 50 bine yakın Y kuşağı ile gerçekleştiren Universum İdeal İşveren Araştırması’nın sonuçları 2018 yılında işveren markalarının nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Her yıl dünyanın 61 ülkesinde 1,5 milyon gençle gerçekleşen Universum İdeal İşveren araştırmasının Türkiye’de bu yıl 5’incisi yapıldı. 44 bin 260 öğrenci ile Türkiye’de bugüne kadar yapılan en kapsamlı gençlik araştırması olan Universum İdeal İşveren Araştırması, gençlerin istihdama bakışı, sektörlerle ve şirketlerle ilgili algıları ve iş yaşamına dair beklentileriyle ilgili önemli ipuçlarını veriyor. Y kuşağı ile gerçekleştirilen Universum İdeal İşveren Araştırması sonuçları işveren markalarının yol haritasını çizme-

10

sinde önemli bir etki oluyor. Y kuşağının kariyer hedefinde girişimciliğini ve yaratıcılığını kullanabileceği bir iş yaşamı istedikleri ortaya çıkıyor. Ardından ise ‘uluslararası kariyer yapmak’, ‘insan yönetmek’, ‘iş güvencesi’ geliyor. Araştırma gençlerin kariyer ve şirket seçimlerine dair karar alma süreçlerini şekillendiren 40 temel işveren markası unsurunun ölçümünü baz alıyor. Türkiye’de 5 yıldır gerçekleştirilen araştırmada birinciliği kaptırmayan işveren markası unsuru “profesyonel eğitim ve gelişim”. Türkiye’nin üniversiteli gençlerinin bir

şirketi çalışmak için ideal bir yer olarak görebilmesinde en belirleyici unsur, o şirketin çalışanlarının gelişimlerine yatırım yapmayı önemsemesi ve bunu sürdürülebilir kılması. Araştırma gösteriyor ki, Türkiye’nin üniversiteli Y Kuşağı yaşam boyu öğrenmek istiyor. Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı&Universum Global Türkiye Lideri Evrim Kuran, “Türkiye’de Universum İdeal İşveren Araştırması’nın beş yıldır Türkiye’de de gerçekleştiriyoruz. Her yıl sonuçlarını Türkiye’nin en önemli işveren markası konferanslarından biri olan People Make The Brand’de paylaşıyoruz. Merakla beklenen sonuçlar ve konferansta ele alınan konular işveren markalarının geleceğini şekillendiriyor. Kasım ayında gerçekleştirdiğimiz People Make The Brand 2017’de Universum İdeal İşveren Araştırması sonuç olarak şirketlerin artık sadece müşterileri nezdindeki algılarına yani tüketici markalarına ya da kurumsal markalarına değil, aday ve çalışanları nezdindeki algılarına da odaklanmak zorunda olduklarını ortaya koyuyor. İşveren markalarına diyoruz ki insanların uçmasını ve şirketinizi uçurmasını istiyorsanız kanatları ve yolculuğu iyi tasarlamalısınız” dedi.



ARAŞTIRMA

genişleterek ve tüketici davranışını daha iyi anlayarak e-ticaret markaları ile rekabet eden perakendeciler, müşterileriyle kişiselleştirilmiş iletişim kurarak ellerini kuvvetlendirmeye başladılar. E-posta ile pazarlama, sosyal medya reklamları ve mobil pazarlama gibi daha önce hiç bulunmadıkları mecralarda boy gösteriyor, yeni nesil reklam araçlarına başvuruyorlar. Hatta raporda yer alan perakendecilerin yüzde 67’si online iş birlikleri yaptıklarını belirtiyor. Perakendeciler, müşteriyle iyi bir iletişim kurmanın yolunun, işini severek yapan ve konusuna hakim çalışanlardan geçtiğinin de farkında. Bu sebeple 10 perakendeciden 7’si satış elemanlarına yatırım yapıyor, onların eğitimlerine yoğunlaşıyor; 6’sı ise müşterinin mağaza içi deneyimini daha ayrıcalıklı yapmak için personel sayısını artırdığını belirtiyor.

Perakendecilere e-ticaret yarışı için stratejiler Mastercard’dan Değişen tüketici tercihleri ile beraber yeni açılımlara ihtiyaç duyan perakende sektörüne inovatif çözümler ödeme teknolojileri öncüsü Mastercard’dan geliyor. İnternet kullanımı giderek yaygınlaşırken ve e-ticaret bu kadar vazgeçilmezimiz haline gelmişken, tüm dünyayla birlikte ödemeler dünyası da bu dönüşüme uyum sağlayacak süreçlerden geçiyor. Hazır giyimden havayolu taşımacılığına, bankacılıktan hızlı gıdaya kadar birçok sektörün dünyada önde gelen oyuncularına yeni iş fikirlerini test etme konusunda destek olan Applied Predictive Technologies (APT), Mastercard çatısı altında faaliyet gösteren analitik yazılım şirketi. APT, yeni iş fikirleri henüz hayata geçirilmeden onları test edip test sonuçlarını en doğru ve en hızlı şekilde ölçümleyerek kuruluşlara destek olur. APT’nin en son raporu, 2017 yılında bankaların bir cerrah titizliğiyle değerlendirme-

12

ler yapıp katma değer yaratmayan şubelerini kapatacağını, mevcut şubelerine ise yatırım yaparak bunları daha müşteri odaklı hale getireceğini gösteriyor. Raporda ayrıca bankacılığı kişiselleştirerek, müşterinin gönlünü kazanacak yaratıcı atılımlar yapacağını gösteriyor. Bankacılık dünyası tüketicilere kendilerini özel hissettirmeyi hedeflerken, perakende dünyasında da tüketicilerin beklentisi yine bu yönde. Dolayısıyla perakendeciler değişen bu beklentilere cevap verecek stratejilerin peşine düştüler.

“BEN ÜRÜNÜMÜ SATARIM” ÇAĞI SONA ERİYOR Applied Predictive Technologies (APT) raporu, perakendecilerin e-ticaret siteleri karşısında varlık gösterebilmeleri için yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. “Ben ürünümü satarım” diyenler ise ister istemez bu yarışta geride kalıyor. Rapora göre; ürün çeşitliliğini artırarak, fiyatlarını aşağı çekerek, sadakat programlarını

Kar-zarar değerlendirmesi sonrası bazı mağazalarını kapatan perakendeciler, mevcut mağazalarının niteliğini artırmaya yönelik çalışmalar içine giriyor. Hal böyleyken mağazanın konumunun çok iyi değerlendirilmesi önem arz ediyor. APT raporu, perakendecilere her türlü veriyi ölçümleyip analiz ederek yeni stratejilerini ve fiyatlandırmalarını bu analizlere dayanarak yapmalarını öneriyor.

GELECEĞİN MAĞAZASI Hem alacağı ürünleri görerek ve dokunarak seçip hem de kendilerine özel indirimleri bekleyip ödemesini hızlı ve pratik bir şekilde yapmak isteyen tüketiciler için, geleceğin mağazalarında online alışveriş köşeleri tasarlanıyor. Mağazalarda bu müşterilere özel ürün ve teklifler, müşteriye yönelik mağaza içi aktiviteler ve demolar olacağı öngörülüyor. Marketlerde tüketicinin kasa sürecini kendisinin yürüttüğü sistemler halihazırda yaygınlaşırken, teknolojik inovasyonların arkasındaki marka Mastercard, ödeme ayağındaki beklentilere yönelik çözümler sunmaya başladı bile. Mastercard, kısa süre önce Polonya Carrefour ile pilot çalışmasını başlattığı ve Masterpass üzerinden yürüttüğü “Scan&Go” uygulaması gibi, henüz markette ürünleri sepete atarken, cep telefonuyla barkodunu okutup ödemesini tamamlayabildiğiniz pratik çözümlerle, perakende noktaların e-ticaret oyuncuları ile rekabete uyum sağlayabilmeleri için desteğine devam ediyor.



ARAŞTIRMA GIDA PERAKENDESİ HIZLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR.

Perakende 100’de sıralama değişmedi, perakende devleri 2016’da yüzde 13 büyüdü.

Perakende 100 araştırmasının ilk sırasında üç yıldır açık ara liderliğini koruyan BİM, 2016 yılında 20 milyar TL’lik satış rakamına ulaştı. BİM’in 2016 net satışları yüzde 15 artışla 20 milyar TL olarak gerçekleşti. Net karı ise yüzde 15 artışla 670,9 milyon TL oldu. Şirket, 2016 yılı itibariyle 544’ü yurt dışında olmak üzere toplam 6 bin 167 mağazayla hizmet veriyor.

Türk perakende devleri yurt dışı yatırımlarla büyüyor

BİM’i listenin ikinci sırasında yer alan Migros izliyor. Migros’un 2016 yılı cirosu yüzde 17,8 oranında artışla 11 milyar TL’yi aştı. Şirketin 2016 itibariyle 39’u Ramstore markasıyla yurt dışında olmak üzere toplam bin 605 mağazası bulunuyor. Geçtiğimiz yıl beşinci sırada bulunan Carrefour ise listeye bu yıl dördüncü sıradan girerek bir sıra yukarıya çıktı. Listede bu yıl geçmiş yıllardan farklı olarak gıda zincirlerinin sayısı da dikkat çekiyor. Köfteci Yusuf 45’inci, Simit Sarayı 46’ncı, Mado 63’üncü, Kahve Dünyası 64’üncü, Pelit 69’uncu, Coşkun Et 72’nci, Bereket Döner 80’inci, Nusr-Et 84’üncü sırada yer alıyor.

HAZIR GİYİM LİDERLERİ DÜNYAYA YAYILIYOR Perapost dergisi ve CRIF şirketinin Türkiye’de perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların 2016 yılı net satış rakamlarına göre gerçekleştirdiği Perakende 100 araştırmasının üçüncüsü sonuçlandı.

14

Araştırma sonuçlarına göre Türk perakende sektörü 2016 yılında da istikrarlı büyümesini devam ettirdi. Listede yer alan 100 şirketin cirosu yüzde 13 oranında artışla 107,5 milyar TL’ye yükseldi. Türkiye

ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olan perakende büyüme ivmesini sürdürdü. 2016 yılının zorlayıcı şartlarına rağmen yatırımlarla büyüyen perakende de özellikle yurt dışı yatırımlar dikkat çekiyor.

Perakende 100 listesinin üçüncü sırasında bulunan LC Waikiki de 2016 yılında gerçekleştirdiği 9,5 milyar TL’lik ciro ile giyim perakendecileri arasında ilk sırada bulunuyor. 2015 yılı cirosu 7,5 milyar TL olan şirketin istikrarlı büyümesini sürdürdüğü görülüyor.


ARAŞTIRMA

Şirket, “İyi giyinmek herkesin hakkı” sloganıyla 38 ülkede 835 mağazayla faaliyet gösteriyor. Son iki yıldır listenin ilk 10’unda yer almayı başaran ve yurt dışı mağazalarının sayısını hızla artıran Koton’un da listede her yıl istikrarla yükseldiği dikkat çekiyor. Cirosunu 2.4 milyar TL’ye yükselten şirket bu yıl dokuzuncu sıraya yerleşti.

DeFacto ise Perakende 100 2016 listesinde 2 milyar TL ciro ile bir sıra yukarıya çıkarak 12’nci oldu.

TEKNOLOJİ MARKETLERİ TÜKETİCİNİN İLGİ ODAĞI OLMAYI SÜRDÜRÜYOR Perakende 100 listesindeki teknoloji marketleri her yıl sıra atlayarak yükselmeye devam ediyor. Geçen yıl liste-

nin altıncı sırasında bulunan Teknosa, bu yıl listede beşinciliğe yükseldi. Media Markt ise geçen yıl sekizinci sırada bulunurken, 2016 yılında iki sıra birden atlayarak altıncı sıraya yükseldi. GEN-PA da 2.5 milyar TL’lik net satış rakamıyla listede sekizinci sıradan yer aldı. 3.1 milyar TL ciro ile 2016 yılını tamamlayan Teknosa’nın teknoloji mar-

RAKAMLARLA PERAKENDE 100 Perakende 100’ü oluşturan listedeki 100 şirket toplamda 107,5 milyar TL’lik net satışa ulaşarak 2016 yılında Türk ekonomisinin önünde yüzde 13 oranında büyüme sağladı. Listenin ilk 10 perakende şirketi 61,2 milyar TL ile toplam listenin yaklaşık yüzde ,60’lık bölümünü oluşturuyor. Listede bulunan 12 market zincirinin toplam cirosu 45,5 milyar TL’ye ulaştı. Araştırmada ciroları ile üst sıraları dolduran 6 adet teknoloji ve bilişim şirketi ise toplamda 11,4 milyar TL’lik net ciro oluşturdular.

ketleri kanalındaki pazar payı yüzde 33, genel pazar payı ise yüzde 7 seviyesinde bulunuyor. E-ticaret alanında ise gelirlerini 2016 yılında yüzde 4 oranında artırdı. Türkiye pazarının ikinci sırasında ise Avrupa’nın bir numaralı elektronik market zinciri MediaMarkt bulunuyor. Çoklu kanal stratejisini sürdüren şirketin 14’ü İstanbul’da olmak üzere, Türkiye’de 53 mağazası bulunuyor. E-ticaret şirketlerinin de listede hızlı yükseldiği görülüyor. n11.com 16’ncı (2015’te 21’inci), Trendyol 26’ncı (2015’te 31’inci) sıraya yerleşti.

15


ARAŞTIRMA

Lüks sektörü büyüyor Deloitte’un lüks raporuna göre lüks tüketiminde en büyük 100 şirket, 2015 mali yılındaki 212 milyar dolarlık net satış geliri ile büyümeye devam ediyor. Deloitte’un, global olarak hazırladığı ve dünyanın en büyük 100 lüks markasını ve grubunu sıraladığı “Lüks Tüketimin Küresel Güçleri” raporunun bu yıl dördüncüsünü yayımlandı. Rapora göre lüks tüketim alanında faaliyet gösteren dünyanın en büyük 100 firması 2015 mali yılında 212 milyar dolarlık net satış geliri elde ederken, globalde yüzde 6,8 büyüyen lüks ürünler kategorisi, jeopolitik etkilere ve azalan turist sayısına rağmen yerelde çok daha iyi per-

16

formans göstererek yaklaşık yüzde 8,4 büyüme kaydetti. Özellikle Çin, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi lüks tüketiminin gelişmekte olduğu pazarlar son beş yılda yüzde 70 büyürken, bu oran Avrupa, Amerika ve Japonya gibi gelişmiş pazarlarda yüzde 53’te kaldı. Türkiye’de ise durum biraz daha farklı seyrediyor. Sıralamaya girebilmek için satış gelirlerinin minimum 180 milyon dolar olması gerektiğinden, ülkemizden bir marka listede yer alamasa da lüks ürünler pazarı, son 5 yıllık dönemde (2012-2016) bileşik olarak yüzde 8,9 büyüme kaydederek yaklaşık 6,8 milyar TL seviyelerine ulaştı. Öngörülenden daha fazla büyüme kaydeden pazarda, bir önceki yıla göre en fazla büyüme, 43,3 puanlık artışla Lüks Taşınabilir Tüketici Elektroniği segmentinde yaşandı.

Son yıllarda lüks tüketimde talep taraflı baskılar sebebiyle meydana gelen artış demografik çerçeveden incelendiğinde aşağıdaki başlıklar öne çıkıyor: • Orta sınıfın gelirindeki artış, • Kadınların işgücüne katılım oranında meydana gelen artış, • Genç nüfusun tüketim alışkanlarında meydana gelen değişim, • Değişen yaşam biçimi trendleri, • Yüksek öğrenim oranlarındaki artış, • Kentleşme oranındaki artış. Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Ortağı ve Perakende Sektör Lideri Hakan Göl araştırmaya ilişkin şu yorumlarda bulundu: “Bugün itibariyle Deloitte Lüks Tüketimin Küresel Güçleri 2017 listemizdeki 100 büyük firmaya ait yaklaşık 250 markadan 120’si Türkiye’de yer alıyor. Bunlardan 69 tanesinin 271’inin AVM’de, 97’sinin alışveriş caddelerinde ve 10’unun ise havalimanlarında olmak üzere toplamda 378 adet bireysel ma-


ARAŞTIRMA ğazası bulunuyor. Ne yazık ki listede henüz Türkiye’den bir marka yok. Bu elbette kolay değil, fakat hazır giyim ürünleri ve mücevher üretim yeteneklerimizin doğru kullanılması ve yeni nesil e-ticaret, satış, servis ve pazarlama teknolojilerinden faydalanılması ile bir Türk markası da uluslararası lüks markaları arasında yerini alabilir.”

Geçtiğimiz yıllarda gözlemlenen ve 2014 yılında rekor düzeylere ulaşan yabancı turist sayısı, yaşanan olaylar dolayısıyla düşse de toparlanma eğilimi gösteriyor ve özellikle lüks tüketim ürünlere ulaşımı görece kısıtlı olan Arap, Rus ve Türki Cumhuriyetlere ait vatandaş sayılarının önceki yıllara ulaşması, talep yönlü büyümenin çok daha hızlı büyüyebileceğine işaret ediyor.

TÜRKİYE’NİN LÜKSE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞİYOR

AVM’LER LÜKS TÜKETİME KATMA DEĞER SAĞLIYOR

Türkiye pazarındaki büyümenin sebepleri ise her ne kadar geçtiğimiz yıllarda taksit sınırlaması getirilmiş olsa da kredi kartı sayısında yaşanan artış dolayısıyla orta sınıfın ulaşılabilir lüks tüketimini artırması ve yüksek orandaki genç nüfusun benzer şekilde lüks ürünlere artan ilgisi olarak ortaya çıkıyor.

Özellikle lüks tüketim ürünlerine ulaşımın kolaylaşması ve İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da artan alışveriş merkezleri dışında büyükşehir statüsüne sahip kentlerde de açılmaya başlanan alışveriş merkezleri sayesinde, tüketicilerin lüks ürünlere erişimi kolaylaştığı için bu durum, toplam harcamanın artmasına katkıda bulunuyor. AVM sayılarındaki artışa ek olarak perakende pazarına yeni girişler de arz taraflı bir bolluk yaşanmasına yardımcı oluyor. Görece doygun olan tüketiciler dahi, pazara giren yeni oyunculara kayıtsız kalamıyor ve seçenek artışları sayesinde lüks tüketimlerini artırıyor.

Gençlerin, lüks ürünleri viral pazarlama yoluyla tanıtan veya kullanan vlogger ve sosyal medya influencerlar’ını kendilerine örnek aldıklarını ve lüks tüketime olan ilgilerinin her geçen gün arttığını ifade eden Göl sözlerine şöyle devam etti: “Teknoloji özellikle çok önemli; tüketici taleplerinin fiziksel ürünler ve marka gücü yanında dijital deneyime kaydığı, e-ticaret ve m-ticaret kanallarının tamamlayıcı etkisinin hem satın alma hem de uçtan uca deneyimde kendine daha çok yer bulduğu lüks sektöründe, dijital ve teknoloji kavramlarının artık her noktada hissedilir olması gerekiyor. Türkiye’de internetten alışveriş yapma oranı yüzde 34 ile yaklaşık 16.6 milyon kişiye ulaşmış durumda… Halihazırda faaliyette olan lüks kategorisindeki markaların birçoğu online alışveriş sitelerini faaliyete alarak; hem vakit kısıtı nedeniyle alışveriş yapma imkanı olmayan çalışan gruba hem de internet kullanımı TUİK 2016 yılı verilerine göre yüzde 84 olan 16-24 yaş grubuna öncelikli olarak hizmet vermeye başladı.”

LÜKSTE İLK DÖRT DEĞİŞMİYOR Rapora göre, lüks tüketimin küresel güçleri sıralamasında ilk dört firma olan Louis Vuitton, Compagnie Financière Richemont, Estée Lauder ve Luxottica Group bu sene de pozisyonları koruyor. Top 100 listesini oluşturan markaların yüzde 88’i, sadece sekiz ülkeden çıkıyor. Bu 8 ülke aynı zamanda listedeki 100 firmanın gelirlerinin yüzde 94’ünü temsil ediyor. Bu listeye en çok marka veren ülkelerin başında geçen sene olduğu gibi İtalya (26 mar-

ka), ABD (15), Fransa (10), İsviçre (10) ve İngiltere (10) geliyor. Satış gelirini 2015 mali yılında en çok geliştiren sektör ise çanta ve aksesuar sektörü oldu. Rapor, en çok satış geliri elde eden lüks markaları sıralamanın yanı sıra lüks tüketime ilişkin genel eğilimler de masaya yatırılıyor: • Lüks tüketime ilişkin satışlar arttı; en çok satış geliri elde eden 100 lüks markasının satış gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 3 artış gösterdi. • Bazı para birimlerinin dolar karşısında zayıflaması sonucu, çeşitli bölgelerdeki kimi çok uluslu şirketler bundan fayda sağladı. 100 şirket arasından sadece altısının satışları, 2015 mali yılında iki haneli rakamlara ulaştı. Bu şirketlerin üçü bir süredir kırılgan bir talep yapısına sahip olan mücevher sektörü oldu. • İtalya, her ne kadar Top 100 listesine en çok marka çıkaran ülke olsa da listeye daha az sayıda marka veren Fransa, satış gelirlerinde en yüksek payı alıyor. Bunda, İtalyan şirketlerinin genellikle aile şirketi olması ve görece küçük şirket olması rol oynuyor. • Lüks tüketiminin neredeyse yarısı, seyahat edenler tarafından yapılıyor. • Turistik bölgelerdeki lüks ürün alma eğilimi, yaş ile birlikte düşüyor. • Çin ve Avrupa arasında lüks tüketim fiyatları yüzde 20 ile yüzde 70 arasında değişiyor. • Lüks severler ağırlıklı olarak mağazadan alışveriş yapıyor. Genç lüks severler, tüketimlerinin yüzde 40’ını dijital olarak yaptıklarını söylüyor.

Diğer yandan yüksek oranda statü sembolü olarak görülen lüks çanta ve ayakkabı segmentinde meydana gelen büyüme genel olarak kadın tüketicilere ithaf edilebilir. Son yıllarda özellikle yüksek gelir grubunda bulunan erkeklerin de kişisel bakımlarına daha fazla özen göstermeleriyle yüksek kalite kişisel bakım ve güzellik ürünleri segmentinde hissedilir bir artış meydana geldi.

17


ARAŞTIRMA

Fiziksel mağazalar, dijital dönüşümden geçiyor, dijital ile fiziksel arasındaki sınırlar ortadan kalkıyor. Markaların, müşterileri ile iletişim kurmak için ortalama 9 kanala sahip olduğu günümüzde çoklu kanal stratejisi zorunluluk halini alıyor.

Fiziksel ile Dijital Arasındaki Sınırlar Ortadan Kalkıyor

R

TB House, 2018 yılında tüm perakende sektörünü dönüştürecek e-ticaret trendlerini açıklıyor. Geçtiğimiz yıl öngörülen görüntüleme esaslı reklamlarda sohbet asistanları, web uygulamaları ve makine öğrenimi gibi kavramlar gitgide yaygınlaşırken, yapay zeka (AI) ve artırılmış gerçeklik (AR) bu yıla damga vuracak. Fiziksel mağazaların hala önemli olduğuna değinen RTB House Türkiye Ülke Müdürü Can Tunçer, “Perakende sektöründe

18

fiziksel mağazalar önemli bir dijital dönüşümden geçiyor. Rekabete ayak uydurabilmek için, perakende satış mağazalarına sahip e-ticaret markalarının, fiziksel alanlarını dijital altyapılarıyla birleştirme eğilimi sergilemeleri gerekecek” dedi. Ayrıca markaların artık müşterileri ile iletişim halinde oldukları ortalama 9 ayrı kanal olduğuna dikkat çeken Tunçer, “Bu stratejiyi en üst düzeye çıkarmak için, markalar tüm cihaz kategorilerini izleyerek her kanaldaki potansiyellerinin farkında olmalı. Dönüşüm, tıklama ya da diğer ölçütlerde reklam performansını


ARAŞTIRMA

takip etmek, gelecekteki çabalarda nerelere daha az ya da daha fazla bütçe ayrılacağı kararının verilmesine yardımcı olacak” diye konuştu. Tunçer, 2018’de e-ticaret sektöründe karşımıza çıkacak 5 trendi şu şekilde sıraladı:

FİZİKSELİN GÜCÜ SÜRÜYOR Katılımcılarının yüzde 62’sinin e-mağazalar yerine geleneksel mağazaları tercih ettiklerini belirtikleri Retail Dive Müşteri Anketine göre, birçok perakende markasının müşterilerinin çoğunu hala çevrimdışı mağaza müşterileri oluşturuyor. E-ticaret devi Amazon bir marketler zincirinin tamamını satın aldı ve tüm dünyada gezici mağazalar açtı. Bu yeni mağazalarında e-ticaret pazarlamacılarının fazlasıyla aşina oldukları kişiselleştirme teknikleri, makine öğrenimi ve veri toplama noktalarının aynıları kullanılıyor.

DİJİTALDE ARANANLAR, FİZİKSELDE BULUNSUN İSTENİYOR Tüm müşterilerin neredeyse yarısı, ziyaretlerinin daha verimli ve doğru olmasını sağlamak için bir şekilde önceki arama sonuçlarına çevrimdışı bir mağazadan erişmekten memnuniyet duyacaklarını belirtiyor. Regensburg Üniversitesi’nin çok kanallı dağıtım üzerine yaptığı araştırmaya göre, alışverişçilerin yüzde 80’i herhangi bir ürünü satın almadan önce internetten bilgi topluyor. Google Consumer Barometer’ın Türkiye’deki internet kullanıcılarının üzerinde yapılan araştırmasından çıkan sonuçlara göre, kullanıcıların yüzde 47’si araştırmalarını online kanallarda gerçekleştirdiğini ancak satın alma işlemini fiziksel mağazada tamamladığını belirtiyor.

ÇOKLU KANAL MACERASI ŞİMDİ BAŞLIYOR Markaların müşteri ile iletişim kurmak için kullandıkları ortalama kanal sayısı dokuz olduğu için, çok kanallı bir yaklaşım daha önce hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Google’a göre, çevrimiçi alışveriş yapanların yüzde 85’i alım işlemine bir cihazda başlayıp işlemi başka bir cihazda tamamlıyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve masaüstü ekranlar kullanıyoruz ve yakın gelecekte,

belki de TV ekranlarımızı ve sanal gerçeklik gözlüklerimizi kullanacağız.

DİJİTAL ASİSTANLAR Y KUŞAĞININ GÜNLÜK YAŞAMINDA Y kuşağının neredeyse yüzde 40’ının her gün Siri, Amazon Alexa ya da Google Assistant’ı kullanıyor. Bu nedenle de Juniper Research 2021 yılına kadar, dijital asistanlara tüm dünyada her yıl 12 milyar Doların üzerinde para harcanacağını tahmin ediyor.

YAPAY ZEKA VE ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK GELİŞMEYE DEVAM EDECEK Yapay zekanın önemi tüm endüstrilerde ortaya çıktı ve gelişmeye devam ediyor. Derin öğrenmeye dayalı veri güdümlü pazarlama, kullanıcının sepet değerinin dahi tahmin edilmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte, sanal gerçeklik ya da artırılmış gerçeklik gibi yeni ekranlar, insanların günlük yaşamının parçası haline gelmek için ilginç fırsatlar sunuyor. IKEA’nın mobilyaların dijital olarak odada görünmesini sağlayan uygulaması güzel bir örnek oluşturuyor. Pazarlama dünyasında hızlı değişiklikler olduğuna ve dijital ekranın ötesine geçen yeni teknolojilerin kabul gördüğüne şahit oluyoruz. E-ticaret sektörü perakende satış sektörü ile iç içe geçtikçe, platformlar arası çevrimdışı bağlanabilirlik olanağı sağlayan teknolojilerin de yaygınlaşması tahmin ediliyor.

19


AVM

ÖZEL DOSYA

BİR AVM MÜDÜRÜ, BİR PERAKENDECİ AVM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri oldu. Ancak bu yükseliş belli bir süreden sonra rekabetin artmasına ve sektörün geleceğine dair soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Bir de işin içinde sosyo-ekonomik durumlar var. Bildiğiniz üzere AVM’ler ekonomik ve siyasi olaylardan en çok etkilenen alanların başında geliyor. Haliyle son birkaç senedir yaşanan terör olayları, döviz kurlarındaki yükseliş… gibi etkenler yatırım kararlarını da etkilemişe benziyor. AVM sektörü ve geleceğini ele aldığımız Şubat sayımızda, bir AVM yöneticisi ve bir perakendeci belirleyerek, her iki tarafın konuya ilişkin görüşlerini ve 2017 değerlendirmelerini aldık.

20


ÖZEL DOSYA

AVM

Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, alışveriş merkezlerinin yalnızca alışveriş yapılan yerler olmaktan çıkıp yaşam alanı haline geldiğini ifade ederek, markaların AVM’lerde olmasının önemine değindi

Bir de işin içinde sosyo-ekonomik durumlar var. Bildiğiniz üzere AVM’ler ekonomik ve siyasi olaylardan en çok etkilenen alanların başında geliyor. Son bir buçuk, iki yılda yaşanan ekonomik ve siyasi olaylar sizin yatırımlarınızı ne ölçüde etkiledi? Biz Kiğılı olarak yatırımcı ruha sahip bir firmayız. 80 yıllık tarihimiz boyunca yatırım yapmayı hiç durdurmadık. Mağaza açılışlarımızı yavaşlatmadık. Şu anda içinde bulunduğumuz dönem için de tavrımız bu yönde. Ağrı’dan Hakkari’ye 67 ilde mağazamız bulunuyor. 2018’de bunlara 15 yeni mağaza daha ekleyeceğiz. Kiralamalarda karlılığa dikkat ediyoruz. Bu şekilde elimizi güçlendiriyoruz. Ayrıca, tecrübemiz sayesinde öngörülü hareket edebilmemiz, gerçekçi hedefler koymamız ve esnek davranabilmemiz, sorunlardan en az şekilde etkilenmemizi sağlıyor.

AVM yatırımı ihtiyaca göre yapılmalı! AVM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri olmuştur. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Gerçekten şu an AVM fazlalığından söz edilebilir mi? Türkiye’de 2017 yılı içerisinde toplam 17 AVM açıldı. Böylece AVM sayısı 400’e dayandı. 2018’de 13-15 tane daha açılması planlanıyor. 10 yıl öncesine göre baktığımızda, AVM sayısının yüzde 170’den fazla arttığını görüyoruz. Türkiye bu konuda belli bir doygunluğa ulaştı. Biz Kiğılı olarak bu dönüşümün savunucularından olduk. Bugün 225 mağazamızın yüzde 90’ı AVM’lerde bulunuyor. Bu nedenle süreç içindeki aksaklıkları da görebiliyoruz. Artık yatırım yapılırken, o kentte veya bölgede yeni bir AVM’ye daha ihtiyaç var mı diye bakılmalı. Yoksa sürdürülebilirlik ve karlılık olmuyor; hem yatırımcı hem mağaza sahibi mağdur oluyor.

AVM sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? AVM’lerin sürdürülebilirliği neye bağlı? Sizce bu konuda neler yapılması gerekiyor? Alışveriş merkezleri bizim için artık yalnızca alışveriş yapılan yerler olmaktan çıkıp, yaşam alanlarına dönüştüler. Bu nedenle markaların da buralarda olması, satışları ve görünürlükleri açısından mecburi. Bu görüşlerim doğrultusunda, AVM’lerin önemini yitireceğini düşünmüyorum. Ancak kimi gerçeklere de gözümüzü kapatamayız. AVM’lerin bazılarında istenilen müşteri trafiği yakalanamıyor. Beklentilerin altında kalınan mağazaları kapatma zorunluluğu doğuyor. Yabancı markaların çekilmesi canlılığı olumsuz etkiliyor. Sorunların ortadan kaldırılabilmesi için, öncelikle her AVM kendi özelinde sorun analizi yapmalı. AVM’lerin yan yana olmamasına, AVM olmayan bölgelere yatırım yapılmasına ve yüksek kiraların olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Yatırımcılar ve markalar içinde bulunulan durumu iyi okuyup, ona göre adım atarsa, sorunlara çözüm bulmak imkansız değil. 2016-2017’nin en önemli konuları arasında kiralamalar vardı. Bu konuda bazı AVM’ler kiralamalarını TL bazında gerçekleştirdiklerini, bazıları da kur sabitlemesine gittiklerini belirtirken, bazı AVM’lerde bu konuda sessiz kalmayı tercih etti. Peki, AVM ve perakende sektörünün arasında her daim sorun olan bu konu için çözüm önerisi ne olabilir? Yabancı para birimiyle ödeme dünyada eşine az rastlanır bir durum. Bunun değiştirilmesini, TL bazında ve ciro üzerinden kira ödemesi yapılmasını öneriyoruz. Ortak giderleri sorgulayabilmeyiz. Ortak alan metrekareleri kiracı tarafından bilinmeli. Sorunu kabul edip karşılıklı diyalog yoluna gidebilmeliyiz.

21


AVM

ÖZEL DOSYA

“Hala bazı bölgelerde AVM İhtiyacı var” Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü: “Bundan sonraki dönemlerde AVM yatırımlarının devam edeceğini ancak daha yavaş bir hızda büyüyeceğini söyleyebiliriz.”

tada, ülkemizin dört bir yanında 395 AVM ile halkımızla buluşuyoruz. Özellikle belli bölgelerde AVM’lerin belli bir doygunluğa ulaştığı sektörümüz ve yatırımcılarımız tarafından da bilinen bir gerçek... Öte yandan Türkiye, ekonomik olarak büyümeye, gelişmeye devam eden bir ülke ve halen bazı bölgelerde de AVM ihtiyacı var. Örneğin şu anda 21 ilimizde AVM bulunmuyor; kimi illerimizde yer alan AVM’lerimizle ziyaretçilerin ihtiyacını karşılamıyoruz. Bu nedenle bundan sonraki dönemlerde de AVM yatırımlarının devam edeceğini ancak daha yavaş bir hızda büyüyeceğini söyleyebiliriz. 2018 yılı için öngörüleriniz nelerdir peki? Sosyo-ekonomik anlamda 2018’de bizi neler bekliyor olabilir? Önümüzdeki yıl içinde de yaklaşık 13-15 adet yeni AVM’nin açılarak sayının 405-410’a yükseleceğini öngörüyoruz. 2018 yılı ciro öngörümüz 125 milyar TL. Perakende sektörünün toplam istihdamı ise şu anda yaklaşık 500 bin kişi. Bu sayının önümüzdeki yılsonuna kadar ortalama 520 bin kişiye ulaşacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılında gerek perakende gerekse AVM’ler açısından kurlar, yükseliş trendine giren döviz ve kamu otoritelerinin ekonomi politikaları yakından takip edilecek konular olacaktır.

A

VM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri olmuştur. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Gerçekten şu an AVM fazlalığından söz edilebilir mi? Alışveriş merkezleri yatırımları özellikle 2000’li yılların başından itibaren yükselen bir ivme çizdi. Bugün geldiğimiz nok-

AVM sektörünün geleciğini nasıl görüyorsunuz? AVM’lerin sürdürülebilirliği neye bağlı? Sizce bu konuda neler yapılması gerekiyor? Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ‘perakende alışverişi’ alışveriş merkezlerinin sunduğu hizmetlerden sadece bir tanesi haline geldi. Yıllar içinde değişim gösteren ziyaretçi beklenti ve ihtiyaçları karşısında alışveriş merkezleri de gerek konsept gerek mimari olarak bir değişim sürecinden geçti ve bugün gerçek anlamda birer ‘yaşam merkezi’ haline geldiler. Bu değişim sürecini AVM yatırımcısı, yöneticisi ve perakendecisi hep birlikte yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Ziyaretçilerimizin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yatırımlar gerçekleştirmek, mimarilerimizi planlamak, mağaza karmasını oluşturmak AVM’lerimizin sürdürülebilirliği açısından kritik noktalar…

2016-2017’nin en önemli konuları arasında kiralamalar vardı. Bu konuda bazı AVM’ler kiralamalarını TL bazında gerçekleştirdiklerini, bazıları da kur sabitlemesine gittiklerini belirtirken, bazı AVM’lerde bu konuda sessiz kalmayı tercih etti. Peki, AVM ve perakende sektörünün arasında her daim sorun olan bu konu için çözüm önerisi ne olabilir? Kurlardaki hızlı yükseliş dönemlerinde AVM’lerimiz gerek kur sabitleyerek, gerekse indirim vererek kiracılarına destek olmaya çalıyorlar. Ancak unutulmaması gereken husus hem AVM hem de perakendecinin döviz riskini taşıdığı... Perakendecilerimiz, ham maddeden satışa sunduğu ürüne kadar maliyetlerinin çok büyük bir kısmını dövizle karşılamak durumunda kalıyor. Bunun yanı sıra AVM yatırımcısı da fonlamasını dövizle yapıyor. Sektörde cirolar artmakla birlikte karlılık düşüyor. Ülkemizin artık bir gerçeği haline gelen döviz kurlarındaki ani yükselişler için gelişen, büyüyen ekonomimizde felaket tabloları çizmek yerine mevcut şartlar içinde teşhisi doğru koymak ve gerekli önemleri almak hepimizin görevi…

22


AVM

ÖZEL DOSYA

Tüketici yönelimleri AVM sayısını

artırıyor Brandium AVYM Genel Müdür Yardımcısı G. Görkem Okar, tüketicilerin ihtiyaçlarına göre AVM sayısında artış olduğunu belirtti. AVM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri olmuştur. Ancak bu yükseliş belli bir süreden sonra rekabetin artmasına ve sektörün geleceğine dair soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Aslında durumun temeline yöneldiğimizde tüketici davranışları ile karşılaşmaktayız. Eğer talep olmaz ise arz da olmaz. Haliyle tüketicilerin yönelimleri

olmasaydı, bu kadar AVM de karşımıza çıkmazdı. Günümüzde ise yine tüketicilerin yönelimleriyle AVM’lerin de konseptleri değişmektedir; yeme-içme AVM’leri, anne-çocuk AVM’leri ve mahalli AVM’ler vb. gibi... Hatta belirli sektörlerin buluştuğu AVM’ler bile karşımıza çıkmaktadır. Eğer tüketici ihtiyaçlarına göre yapılan yatırımlara bakacak olursak AVM’lerin fazlalığından söz edemeyiz ama tüketici odaklı yapılmayan AVM’lere bakacak olursak evet AVM sayısını verimsiz bir şekilde artırdıklarından söz edebiliriz. Bir de işin içinde sosyo-ekonomik durumlar var. Bildiğiniz üzere AVM’ler ekonomik ve siyasi olaylardan en çok etkilenen alanların başında geliyor. Bu konudaki düşüncelerinizi de bizlerle paylaşır mısınız? Son bir buçuk, iki yılda yaşanan ekonomik ve siyasi olaylar sizin yatırımlarınızı ne ölçüde etkiledi? Aslında yaşadığınız ortamı iyi bilirseniz ve tüketicilerin davranışlarını iyi analiz ederseniz her türlü yaşanabilecek durumları da öngörebilirsiniz. Bu öngörülere göre de yatırımlarınızı hayata geçirirsiniz. Fakat bunların yanında bu durumları iyi analiz edemeyen yatırımlar ise maalesef ticari fonksiyonlarını devam ettiremiyorlar. Bizler her türlü durumu göz önünde bulundurarak fizibilite çalışmamıza ekliyoruz ve faaliyetlerimize devam ediyoruz. Son zamanlarda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hiçbir

konserimizi ya da etkinliğimizi iptal etmedik ve ziyaretçilerimiz için çalışmaya devam ettik. AVM sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? AVM’lerin sürdürülebilirliği neye bağlı? Sizce bu konuda neler yapılması gerekiyor? AVM sektörünü incelerken birçok sektörü aynı anda incelemeniz gerekmektedir. Perakende sektörü , emlak sektörü ve bu sektörlerin de alt kırımlarını incelememiz gerekmektedir. Tüm bunlara geniş perspektifte bakarsak perakende sektörü sürdürülebilir çalışmalarına devam edecek, bunları bir arada bulunduran AVM’leri göz önünde bulundurduğumuzda ise AVM yatırımlarının artacağını öngörmekteyiz. Fakat tüketicinin ihtiyaçları bu durumda oldukça önemli olacaktır. Özellikle Anadolu’da yapılacak yatırımları göz önüne alırsak evet sürdürülebilirlik devam edecektir diyebiliriz. 2016-2017’nin en önemli konuları arasında kiralamalar vardı. Bu konuda bazı AVM’ler kiralamalarını TL bazında gerçekleştirdiklerini, bazıları da kur sabitlemesine gittiklerini belirtirken, bazı AVM’lerde bu konuda sessiz kalmayı tercih etti. Peki, AVM ve perakende sektörünün arasında her daim sorun olan bu konu için çözüm önerisi ne olabilir? AVM’ler perakende sektörünün alt kırılımında yer almaktadır. Duruma böyle bakarsak aslında sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Eğer mağazalar olmazsa AVM yatırımının hayata geçmesinin bir mantığı olmamaktadır. Bunun yanında AVM’ler olmazsa tüketicilerin bu kadar rahat tüketim yapabilecekleri atmosferler hayata geçmeyecekti. Her iki taraf da birbirine kazan&kazan mantığı ile yaklaşırsa, sorundan ziyade ortaya gayet güzel işler çıkacaktır. Bizler sürekli iş ortaklarımız ile yaptığımız yazılı ve yüz yüze anket çalışmalarımızdan elde ettiğimiz iç görülerimizin yanında oluşturduğumuz toplantılarımız ile sürekli iş ortaklarımızdan geri bildirimler elde ediyoruz. Mağazalarımıza iş ortağı olarak yaklaşımımız, sorunu daha oluşmadan ortadan kaldırmaktadır.

23


AVM

Çevreyi ve yeşili koruyan uygulamalarıyla sürdürülebilirlik yaklaşımını ön planda tutan Forum Kayseri, hem bina performansı hem de bina yönetimi konularında çevre dostu, BREEAM sertifikalı yeşil binaları ödüllendiren BREEAM 2018 Ödülleri’nde son altı ticari proje arasında finale kalma başarısını gösterdi.

Forum Kayseri,

BREEAM 2018 ödüllerine aday Sürdürülebilirliğe verdiği önem ve çevreyi koruyan uygulamalarıyla Türkiye’nin ilk BREEAM sertifikalı yeşil binası olan Forum Kayseri, bu yıl da BREEAM Ödülleri’nin aday listesine girme başarısı gösterdi.

Forum Kayseri, çevresel ve sürdürülebilir satın alma politikalarının yanı sıra enerji, su tüketimi ve atık yönetimi ile ilgili hayata geçirdiği uygulamalar ve çevre duyarlılığını artıran projeleriyle dünyanın en prestijli bina yönetimi ödüllerine aday olmaya hak kazandı. BREEAM sertifikasını ‘Outstanding’ (Olağanüstü) derecesiyle alan Türkiye’nin ilk ve tek alışveriş merkezi Forum Kayseri, BREEAM 2018 Ödülleri’nin “Ticari Projeler” kategorisinde yarışacak. Fransa’dan 3 ve İspanya’dan 2 ticari projenin de yarışacağı finalde kazananlar, 6 Mart 2018 tarihinde Londra ExCel’de düzenlenecek ödül töreninde belirlenecek.

VIaland EMITT 2018’de yerini aldı

Turizm, perakende ve eğlence sektörünün önemli temsilcilerinden Gürsoy Grup, EMITT kapsamında Vialand projesini ziyaretçilerle buluşturdu. AVM sektöründe ilklerin temsilcisi olan Gürsoy Grup, tema park, AVM ve gösteri merkezini bir araya getiren ilk alışveriş, eğlence ve yaşam kompleksi olan Vialand’in standında EMITT 2018’in ziyaretçilerini ağırladı.

24

Türk turizmine çok ciddi katma değer sağladıklarını belirten Vialand ve Venezia Mega Outlet Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu, “EMITT, her geçen yıl artan katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla turizm sektörünün büyümesine doğrudan katkı sağlıyor. Bu anlamda EMITT ile örtüşen bir misyonumuz var. Çünkü biz de Gürsoy Grup çatısı altında faaliyet gösteren, kendi alanında ilk olan ve turizm sektöründe katma değer yaratan Vialand ve Venezia Mega Outlet gibi iki özel projeyi yönetiyoruz. Özellikle Vialand, İstanbul’un markalaşmasına çok ciddi katkı sunuyor. Misyon ve vizyonumuz çerçevesinde yatırımlarımızı genişletmeye, markalarımızla birlikte turizm sektörüne katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Fuar süresince Vialand standında çeşitli aktiviteler de gerçekleştirildi. Vialand

Tema Park’ın maskotları, fuar ziyaretçilerine keyifli anlar yaşattı ve stant içerisinde kurulan sahnede Prof. Apostrof isimli maskotun özel gösterisi gerçekleştirildi. Standı ziyaret edenler bir taraftan eğlenirken, diğer taraftan Çarkıfelek yarışmasıyla, tema park ve Jungle İstanbul biletinin yanı sıra çeşitli hediyeler kazandı.



Türkiye’de değişime öncülük eden

5 popüler sinema salonu


Kanyon AVM

Günümüzde her alanda kendini gösteren değişen tüketici beklentileri eğlence sektöründe de kendini gösteriyor. Tüketici artık özel deneyimler yaşamaya odaklı… Üstün görüntü ve ses teknolojisinden oturduğu koltuğun konforu, fuaye alanının atmosferi, sinema alanında satışa sunulan butik lezzetler gibi birçok kriter söz konusu… Bu anlamda belirtilen kriterlere uymak, tüketicilerin talep ve beklentilere cevap vermek isteyen İstanbul merkezli 5 popüler AVM’nin sinema salonlarını mercek altına alarak, hizmetteki farklarını sizlere sunmaya çalıştık. Bilimkurgu mu romantik mi? Macera mı korku mu? Belki de en çok sevdiğiniz tür komedi. Fark etmez. Siz vizyondakilerden hangisini görmek istediğinize karar verin. Patlamış mısırlarınız da hazırsa sinema keyfiniz pek yakında...

YATARAK FİLM İZLEMEYİ SEVENLER İSTİNYEPARK’A Güney Kore’nin sinema salonları devi CJ CGV, Türkiye’nin en büyük sinema zinciri Mars Cinema Group’u 800 milyon dolara bünyesine kattıktan sonra yenileme çalışmalarına da başladı.

KUSURSUZ SİNEMA KEYFİNİN ADRESİ CAPITOL SPECTRUM CINEPLEX’TE Eğlence sektörünü özellikle sinema trendlerini mercek altına aldığımızda; tüketicinin özel deneyimler yaşamaya odaklı olduğunu görüyoruz. Üstün görüntü ve ses teknolojisinden oturduğu koltuğun konforu, fuaye alanının atmosferi, sinema alanında satışa sunulan bu-

İstinyepark

tik lezzetler gibi birçok kriter var. Capitol Spectrum Cineplex’in de alameti farikaları, sinema alanı içinde Starbucks keyfi sunması, Adalar manzaralı ve konforlu oturma grupları ile dekore edilmiş, sigara içilebilir ve içilemez bölümlere sahip bir terasının olması, “Başka Sinema” farkıyla alternatif sinema keyfi sunması ve 19 kişi kapasiteli VIP salona sahip olması diyebiliriz. VIP salonda özel grup gösterimleri için rezervasyon imkanları, daha konforlu oturma grupları ile misafirlere farklı bir deneyim yaşatılıyor. Salonlarda servis sehpasından, pufuna kadar her detay kusursuz bir şekilde tasarlanmış.

Şirket ilk olarak Güney Kore’de de yaygın olan yatak şeklinde sinema koltuklarını ilk kez İstinyepark’ta denedi. Bu sinema salonu için özel bir alan hazırlanırken, iki farklı salon kurgulandı. Locaların 150 liraya satıldığı sinemada mısır ve içecek sınırsız olarak veriliyor. Sinema salonunun en büyük özelliği ise film arası ve reklamların bulunmaması. Özel bir VIP Lounge alanının bulunduğu sinema salonu bugüne kadar birçok kişi tarafından kullanıldı.

Capitol AVM


SİNEMASEVELERİN YENİ DURAĞI; CINEMAXİMUM ZORLU CENTER Şehrin çekim merkezlerinden Zorlu Center’da bulunan Cinemaximum Zorlu Center, misafirlerine sunduğu VIP salonları ve estetik yapısıyla fark yaratarak sinemaseverlerin yeni durağı olarak konumlanıyor. Gold Class

SWEETBOX VE GOLD CLASS İLE SİNEMA KEYFİ WATERGARDEN’DA Sinemada lüks ve konfor arayanlar için Cinemaximum’dan büyüleyici bir salon… İçine gömüleceğiniz, izlerken kendinizi rahatlamış ve huzurlu hissedeceğiniz Gold Class koltuklar veya film izlerken baş başa kalmak istediklerinizle size özel Sweetbox koltuklar şimdi Cinemaximum ayrıcalığı ile Watergarden’da! Cinemaximum sinemaları dünya standartlarındaki teknolojiyi, konfor, ergonomi ve üstün hizmet kalitesiyle birleştirerek beklentilerin ötesinde bir hizmet anlayışıyla sinemaseverlere mükemmel sinema deneyimi yaşatıyor. Gelişmiş sinema teknolojileri ile Türkiye’de sinemaseverlere ilkleri yaşatan Cinemaximum, salonlarının konforunda da üstün ayrıcalıklar sunuyor. Watergarden İstanbul’da açılan Cinemaximum’un iki salonu Gold Class konseptinde tasarlandı. Salonlarda ayrıca Sweetbox kon-

septinde koltuklar da bulunuyor. Sinema keyfini ev sıcaklığıyla buluşturan salonlar, Türk sinema izleyicisini beş yıldız konforunda ağırlıyor. Sweetbox koltuklarda, sevdiğinizle birlikte kendinizi gerçekten bir çikolata veya şekerleme kutusundaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Bir sinema salonunda ama baş başa film izleme keyfi bir de Cinemaximum’un ileri teknoloji film sunumu ile birleşince salondan hiç çıkmadan üst üste film seyretmek kaçınılmaz oluyor. Cinemaximum Watergarden İstanbul’daki Gold Class koltukların keyfi de bir başka… Yumuşacık bir koltukta, hafif yatış pozisyonunda, ayaklarınızı uzatıp şöyle huzurla bir sinema keyfi yaşamak istiyorsanız Gold Class koltuklara sahip Cinemaximum Watergarden en doğru adres… Üstelik bu beş yıldız konforunuza terlik ve şal da dahil… Bu arada telefonunuzun şarjı bitiyor diye sakın endişelenmeyin… Salonda cep telefonunuz için şarj üniteleri de bulunuyor.

Zorlu Center

28

2 adet VIP salon olmak üzere 8 sinema salonu ve bin 226 koltuk kapasitesi ile sinemaseverleri büyüleyici bir deneyime davet eden Cinemaximum Zorlu Center, iki kata yayılan geniş alanı, büyük dijital ekranlarıyla izleyicileri renkli bir dünyaya taşıyor. Hem şıklığıyla hem de teknik özellikleriyle geleneksel sinema algısını kafanızdan silip atan Cinemaximum Zorlu Center’ın büyüsünden çıkamayacaksınız.

EN GÜNCEL FİLMLER KANYON’UN EN TEKNOLOJİK SİNEMA SALONLARINDA Yatırım çokluğunu, alışveriş merkezlerini, kültür binalarını düşünürsek artık günümüzde gerçekten sinema salonlarının da bir şekilde bizlere en yakın noktalara gelmiş olduğunu görürüz. Hal böyleyken sinemaya gitmemek için üretilen bahanelerden uzaklık kavramı ortadan kalkmış oluyor. İstanbul’u ele alırsak, İstanbul tam bir sinema merkezidir desek yanlış söylemiş olmayız. Hemen hemen her konuma yakın bir salona sahip olan bu şehir, hizmet kalitesi konusunda da en iyi olanaklara sahip. Örnek vermekte gerekirse, İstanbul Avrupa Yakası’nda Levent’te yer alan Kanyon AVM’deki Cinemaximum salonları sizin isteyeceğiniz keyifle konforu bir arada sunarken, konum olarak sizlere oldukça kolay bir ulaşım sağlayarak uzak bahanesini de ortadan kaldırıyor. En güncel filmleri en teknolojik sinema salonlarında oldukça fazla seansla izleyicilerle buluşturan bu sinema salonu, gerek hizmet kalitesi olsun gerek rahatlığı olsun sizlere en iyi sinema keyfini yaşatmak için biçilmiş bir kaftan...



PERAKENDE

CapacIty AVM’de

Teknoloji Festivali buluşması Ferah ve şık mimarisi içindeki kusursuz marka karması, kafe ve restoranları, yenilenen ve özel olarak hizmet veren sinema salonlarıyla alışverişin ve eğlencenin merkezi olan Capacity AVM, sergileri, özel günler için planlanan aktiviteleri, kazandıran kampanyalarıyla yaşamın merkezi olarak konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Capacity AVM 20-31 Ocak tarihleri arasında, sömestr tatiline özel, teknolojik yeniliklerin deneyimlenebildiği interaktif saha oyunları ile

muhteşem bir programa ev sahipliği yaptı. “Teknoloji Festivali” kapsamında; sanal gerçeklik, 3D yazıcı etkinliği, Robotik ve Maker Çocuk Atölye çalışmaları ile tüm ziyaretçiler ücretsiz olarak bu keyifli deneyimi yaşadılar. Teknoloji Festivali boyunca GIF Booth fotoğraf alanında katılımcıların eğlenceli karelerinin çekimi yapılırken, 3D yazıcı teknolojisiyle de üretilen sürpriz hediyeler de ziyaretçilere hediye edildi. Capacity AVM, Teknoloji Festivali kapsamında 27 Ocak’ta gerçekleştirilen VEX EDR Robotik Turnuvası’na da ev sahipliği gerçekleştirdi. Heyecan dolu mücadele sonunda kazananlar madalya ve çok özel hediyelerin sahipleri oldular. Capacity AVM, 2018 yılında da birbirinden ilgi çekici ve eğlenceli etkinliklerle ziyaretçilerin buluşturmaya devam edecek.

SANAL GERÇEKLİK (VR) ATÖLYESİ Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi ile geliştirilmiş bisiklet sürüş simülasyonu ve en ilginç VR uygulamalarının deneyimlenebildiği atölye çalışmaları ziyaretçiler ile buluştu.

3D YAZICI ATÖLYESİ 3D yazıcı atölyesinde ziyaretçiler 60’dan fazla 3D yazıcı ile basılmış objeyi sergi alanında inceleyerek ve aktif olarak üretim yapan 3D yazıcıların çalışma prensibi ve teknolojisi hakkında hakkında bilgi edindiler.

ROBOTİK ATÖLYESİ Robotik Atölye kapsamında ziyaretçiler VEX IQ robotları ile uluslararası standartlara uygun oyun sahalarında anlık olarak yarışarak VEX IQ robotlarının kullanım alanlarına yönelik montaj ve programlama hakkında bilgi edindiler.

MAKER ATÖLYESİ Minik ziyaretçilerin hayal güçlerini kullanarak kendilerine özgü elektronik tabanlı icatlar ve ürünler geliştirebildiği, 3D yazıcı kalemler ile 3 boyutlu çizimler yapabildikleri ve giriş seviyesinde kodlama bilgisi alabildikleri atölye çalışmaları yapıldı.

GIF BOOTH Kiosk önünde ziyaretçilerin fotoğrafları çekildikten sonra gif formatında kendilerine hediye edildi.

30


PERAKENDE

ANKAmall’da Best Of 70’s Konseri Şarkılarıyla 70’li yıllara damga vuran Bilgen Bengü, Ercan Turgut, Ersan Erdura ve Sevda Karaca, Baha Boduroğlu Orkestrası eşliğinde Ankara ANKAmall’da muhteşem bir konser verdi. Yeni jenerasyonun izlerinden gittiği ustalar yeni yıl konseri için Banu Noyan Event organizasyonuyla bir araya geldi. Türkiye’de bir döneme adını yazdıran ve klasikleşen eserlere imza atan sanatçılar, canlı performanslarıyla dinleyicilere nostalji yaşattı.

70’LERİN YILDIZLARI SAHNEDE COŞTU Orkestrasıyla sahneye çıkan Baha Boduroğlu, “Sahnede süper güçlerle doluyoruz” dedi.

SAHNEYE ÇIKINCA İNMEK İSTEMİYORUM Duygusal dakikalar yaşayan Sevda Karaca, “Gençler bizim şarkımıza eşlik eş-

lik ettikçe, gözlerim doluyor, heyecandan boğazım kitleniyor” derken Ercan Turgut, “Sahneye çıkınca inmek istemiyorum” diye konuştu.

BEN SİZE ‘DELİSİN’ DEDİM SİZ BENİ ALKIŞLADINIZ Delisin şarkısı dillere pelesenk olan Bilgen Bengü, “Yıllarca size ‘Delisin’ diye bağırdım, sizlerse beni hep alkışladınız” deyince alkış yağmuruna tutuldu.

SAHNEDE HEP 20 YAŞINDAYIM Ersan Erdura ise, “Ben sahnede hala 20 yaşındayım, içimdeki çocuk büyümedi, büyümeyecek. Beni böyle hatırlayın” dedi.

Best of 70’s konserinde, kimi neşeli kimi duygusal şarkılarıyla 30 yaş üzeri izleyenleri geçmişe götürürken, gençlerin şarkıları hep bir ağızdan söylemeleri herkesi şaşırttı. Usta isimler, “Yaşıyorken bizleri izlemek istemeniz bize en iyi moral. Biz sahnede ölmek isteyen bir yaş grubuyuz. Müzik bizim hayat enerjimiz, nefesimiz. Burada 2 saat performans yaptık ama heyecanımız dinmedi. Bu enerjiyle en 4 saat daha sevenlerimizle birlikte olmak isterdik” sözleriyle duygusal dakikalar yaşadılar. ANKAmall yönetimine, izleyenlerden teşekkür yağdı. Konser finalinde ANKAmall Müdürü Tahir Yılmaz ve yönetim ekibi usta sanatçılara çiçeklerle teşekkürlerini sundu. Yılmaz, “Neden 70’ler” diye soran basın mensuplarına “AVM yönetimi olarak müziğin ustalarına saygımız sonsuz. Onları sahnemizde görmek bizim için onur. Kaliteli müziğe 90’ların en kıymetli isimlerini davet ederek devam edecek ve misafirlerimizle buluşturacağız” dedi.

31


AVM

Sadece İstanbul’a değil tüm Türkiye’ye hizmet verecek BAŞTA MOBİLYA VE DEKORASYON OLMAK ÜZERE EV VE OFİSLERİN İHTİYACI OLAN HER ŞEYİ TEK ÇATI ALTINDA TOPLAYACAK OLAN HOME CITY PENDİK AVM; TÜRKİYE’NİN ALANINDA UZMANLAŞMIŞ İLK AVM’Sİ OLARAK HİZMETE GİRMEYE HAZIRLANIYOR.

B

aşta mobilya ve dekorasyon olmak üzere ev ve ofislerin ihtiyacı olan her şeyi tek bir çatı altında toplayacak olan Home City Pendik AVM 2018 ilk çeyrekte kapılarını açacak. Türkiye’nin alanında uzmanlaşmış ilk AVM’si olma özelliğini taşıyan Home City Pendik, Pendik Tem Bağlantı Yolu Üzeri ve Sabiha Gökçen Havalimanı karşısında yer alıyor. Günün her saatinde Sabiha Gökçen Havalimanı’na ücretsiz shuttle imkanının sunulacağı AVM’de, Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçiler ağırlanabilecek. Yeni ev kuracaklar ve hem ev hem de ofisini yenileyecekler için vazgeçilmez bir adres olmaya aday Home City Pendik AVM’de, Türkiye’nin

32

önde gelen mobilya ve dekorasyon markaları yer alacak. AVM, uçak saatini beklerken keyifli zaman geçirmek isteyenler için de tek adres olmaya aday. Mobilya, aksesuar, dekorasyon, beyaz eşya, ev tekstili, aydınlatma, yer döşeme, perde, halı ve züccaciye gibi bir evin A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler, Home City Pendik AVM’de bir arada olacak. AVM’de Türkiye’nin önde gelen markalarından farklı alternatifler sunulacak.

120 MARKA YER ALACAK Evlenecek ve evini yenileyecekler için ev yaşamına dair tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında bulma imkanının sunulacağı Home City Pendik AVM JLL’nin yönetiminde, 2018 ilk çeyrekte kapılarını açacak. Pendik Tem Bağlantı Yolu Üzeri ve Sabiha Gökçen Havalimanı karşısında bulunan Home City Pendik AVM’den, İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki tüm lokasyonlarına ve Kocaeli’ye çok kısa sürede ulaşılabilecek. 50 bin metrekare net alana sahip olan projede, yaklaşık 120 marka yer alacak. Çocuk oyun alanı, yeme içme alanları ve kafeleriyle de Home City AVM, alışverişin çok keyifle yapılabileceği bir mekan olacak.


AVM

BowlIng ve eğlence merkezi AMF şimdi

OasIs DesIgner Outlet’te!

Türkiye’nin ilk designer outleti ve İstanbul’un yeni çekim merkezi Oasis, bünyesine AMF Bowling ve Eğlence Merkezleri’ni kattı. den oluşan, dört ana alanı buluşturan modern ve estetik mimarisiyle kapılarını açan Oasis Designer Outlet’te her detay ziyaretçilerin rahat ve eğlenerek alışveriş yapmaları için tasarlandı. Oasis Designer Outlet “Hızlı Alışveriş”, “Al ve Uç”, “Ye ve Eğlen” gibi ses getiren konseptleriyle alışveriş ve eğlence dünyasının dinamiklerini değiştiriyor. Bölgenin en kapsamlı spor merkezine de ev sahipliği yapan Oasis Designer Outlet, 3 bin 300 metrekarelik gym fit spor merkezi sağlıklı bir yaşam için tüm ihtiyaçları bir arada bulunduruyor. Ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirebileceği yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik kapalı ve açık eğlence alanlarıyla nefes alınabilen bir alışveriş ayrıcalığı tanıyan Oasis Designer Outlet, konforun ön plana çıktığı özel sinema salonlarıyla da bölgenin en iddialı butik sinema deneyimini sunuyor.

İstanbul’un gözde yaşam ve iş merkezi Basın Ekspres’te kapılarını açan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis Designer Outlet, AMF Bowling ve Eğlence Merkezi’ni bünyesine dahil etti. Büyük-küçük herkesin keyifli vakit geçireceği AMF Bowling ve Eğlence Merkezi, bin 650 metrekarelik bir alanda Oasis Designer Outlet’te hizmet vermeye başladı. Motivasyon ve takım ruhunu artırmak isteyen kurumların ve öğrencilerin bowling turnuvası etkinliklerine de ev sahipliği yapacak, heyecan, rekabet ve eğlencenin bir arada olduğu AMF Bowling ve Eğlence Merkezi, arkadaşlarıyla ve ailesiyle birlikte zaman geçirmek isteyenlerin adresi olacak. AMF Bowling

ve Eğlence Merkezi, bowling, poligon, gondol, parti evi, top havuzu ve oyun makineleri ile keyifli vakit geçirmek isteyenleri bekliyor.

TÜRKİYE’NİN İLK DESIGNER OUTLETİ OASIS HAYATI TASARLIYOR Nurol GYO yatırımıyla Bodrum’dan sonra İstanbulluları hayal ettikleri yaşam merkeziyle buluşturan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis, dünyaca ünlü üst segment markaları, erişilebilir fiyatlar üzerinden ziyaretçileriyle buluşturuyor. Marka karmasıyla ve perakende sektörünü tanıştırdığı farklı konseptleriyle dikkat çeken; eğlence, yeme-içme, dekorasyon ve süpermarket bölümlerin-

33


AVM

ETKİNLİK ÜSTÜNE ETKİNLİK… Bir AVM nostaljisi… Hatıraları ödüllendiren, hem eğlendiren hem de nostaljik bir yarışma ortamı sunan ‘Carousel’le Hatıralarım’ projesi Carousel AVM’nin ev sahipliği yapmış olduğu tüm anıları canlandırarak ödüllendirdi. 11-29 Aralık tarihlerinde sosyal medya üzerinden gerçekleşen yarışmada katılımcıların unutamadığı birbirinden renkli ve anlamlı birçok hikayeleri, projeye özel olarak hazırlanan internet sitesini doldurdu ve ödüllü hatıralar olabilmek için kıyasıya yarıştı. Geçirdiği renovasyonla birlikte yeni yüzünü tanıtan Carousel AVM, yaratıcı bir projeyi daha ziyaretçileriyle buluşturdu. Hatırlanmayı bekleyen birçok anıya hayat veren ‘Carousel’le Hatıralarım’ projesine katılımcılardan kimi sevdikleriyle geçirdikleri keyifli anlarına ait fotoğrafları paylaşırken kimi de çoğu kişinin çocukluğundaki en büyük eğlence kaynağı olan atlıkarınca alanında çekilmiş olan fotoğraflarıyla katılım sağlayarak finalistler arasına adını yazdırabilmek için yarıştı. Yarışma sonunda oylamaya katılarak en yüksek oy alan 52 kişi belirlendi ve geçtiğimiz günlerde AVM’de gerçekleşen ödül töreninde bir araya gelerek sürpriz ödüllerle buluşturuldu. AVM’nin atlıkarınca alanında kokteyl ile başlayan törende yarışmacılar kendilerine sunulan ayrıcalıklarla eğlenirken, hikayeleri barkovizyonlu ekranda yayınlandı ve jüri tarafından ilk üç kazanan belirlendi. Finalist olmaya hak kazanan 52 yarışmacı AVM’nin simgesi olan atlıkarıncalı müzik kutusu ve sinema bileti kazanırken ilk üç kazanandan birinciye 5 bin, ikinciye 2 bin 500, üçüncüye bin

34

TL değerinde hediye çeki verildi. Ayrıca bir kişiye de jüri özel ödülü verilen yarışmada, katılımcıların hikayelerine AVM dergisinde de yer verilerek hatıraları ölümsüzleştirildi. Yaşamımızdaki güzellikleri oluşturan birçok hatıranın varlığını hatırlatarak tazeleyen Carousel AVM, gerçekleştirdiği bu proje ile katılımcılarının AVM içerisinde yaşadıkları değerli anılarına bir yenisini daha ekleyerek, ziyaretçileriyle unutulmayacak ortak bir hatıraya daha ev sahipliği yaptı.

YARATICI ATÖLYELER, SÖMESTR’DA CAROUSEL’DEYDİ

Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yarıyıl tatilinde çocukları eğitici, eğlendirici, beceri kazandıran keyif dolu aktivitelerle buluşturdu. 5-12 yaş çocuklara yönelik uygulanan atölye çalışmaları çocukların hayal dünyalarını geliştirerek, yeni beceriler kazanmalarına olanak sağladı. Eğlenceli atölyeler, sevimli maskot karakterler, ilizyon şovlar, eğitici-öğretici ekip çalışmaları çocuklara deneyimler kazandırarak, onların keyif dolu vakit geçirmelerini sağladı. Ayrıca yoga eğitimi ile çocuklar, hamileler ve bayanlar iç huzura ve dinginliğe ulaşmanın püf noktalarını deneyimledi. Yarıyıl tatilinde, Carousel Alışveriş Merkezi yine eğlence doluydu…



AVM

MARKANTALYA AKDENİZ’İN YILDIZI

Akdeniz Bölgesinin en çok tercih edilen Alışveriş ve Yaşam Merkezi MarkAntalya, açıldığı 2013 yılından bu yana milyonlarca ziyaretçi ağırladı. 2018 yılına da iddialı olarak giren MarkAntalya bu yılda hem renkli aktiviteleri hem de marka karması ile Akdeniz’in favori buluşma noktası olmaya devam edecek. 2018, MarkAntalya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin etkileyici yükseliş sürecinin devam edeceği bir yıl olacak.

36


AVM

B

ünyesinde yer alan ulusal ve uluslararası büyük markalarla kaliteli bir alışveriş imkanı sunmanın yanında, sosyal yaşam merkezi konseptiyle öne çıkan, birbirinden ilginç etkinliklere imza atan MarkAntalya, her ay yurtiçinden ve yurtdışından gelen 2 milyona yakın misafirini ağırlıyor. Açılışından bu zamana kadar ziyaretçi sayısını her yıl katlayarak artıran MarkAntalya’nin yıldızı parlıyor ve her geçen gün bölgedeki önemi artıyor.

ALIŞVERİŞ HIZ KESMİYOR Gerçekleştirmiş olduğu etkinlikler ile hem yetişkinlere hem de küçüklere ev sahipliği yapan MarkAntalya Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yeni yılın ilk günlerinde düzenlediği kampanya ile bir ziyaretçisini lüx araç sahibi yapacak. 11 Ocak’ta başlayan kampanya 16 Mart tarihine kadar devam edecek. MarkAntalya ziyaretçileri şimdiden bu aracın sahibi olmak için alışverişe başladılar bile …

EĞİTİCİ VE EĞLENDİRİCİ ETKİNLİKLER İLGİ ODAĞI OLDU MarkAntalya’ nın küçük ziyaretçilerine yönelik düzenlediği etkinliklere bir yenisi de Sömestr tatilinde eklendi. Sömestr tatilinde 9 gün boyunca Otağı Kuruluş öyküsü MarkAntalya ’da yaşandı. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş arifesinde bir Türkmen obasında günlük hayatın tematik olarak işlendiği eğitici ve eğlendirici etkinlik tüm çocukların ilgi odağı oldu.

MARKİPERİLER TÜM ANTALYA’NIN SEVGİLİSİ OLDU MarkAntalya’nın sevilen etkinlik kahramanları Markiperi kızları etkinliklerde gösterdikleri ev sahipliği ve dağıttıkları hediyeler ile sadece AVM’nin değil tüm Antalya’nın sevgilisi oldular.

37


Dünya

standartlarında eğlencenin profesyonel mekanı:

Bowlıngo & playpark 38


8 YIL İÇERİSİNDE BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATARAK, SEKTÖRÜN ŞUBE SAYISI VE METREKARE BÜYÜKLÜĞÜ OLARAK İLK İKİ OYUNCUSUNDAN BİRİSİ HALİNE GELDİKLERİNİ DİLE GETİREN BOWLINGO&PLAYPARK ŞİRKET SAHİBİ FATİH KEÇEBİR, SÖZLERİNE ŞU ŞEKİLDE DEVAM ETTİ: “ELBETTE BURADA BAŞARI SADECE HIZLI BÜYÜMEK, SÜREKLİ YENİ MAĞAZALAR AÇMAK DEĞİL; AÇILAN MAĞAZALARI RANDIMANLI VE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE İŞLETMEYE DEVAM ETMEK. ŞU ANA KADAR AÇTIĞIMIZ HİÇBİR ŞUBEMİZİ KAPATMAK YA DA KÜÇÜLTMEK DURUMUNDA KALMADIK. AKSİNE YENİ ŞUBE AÇILIŞLARIMIZA PARALEL OLARAK MEVCUT ŞUBELERİMİZİ DE SÜREKLİ GÜNCELLİYOR VE REVİZE EDEREK BÜYÜTÜYORUZ.”

olan demir çelik sanayi... Bu kapsamda Ayzer Döküm olarak 39 yıllık bir tecrübe ve birikim ile İstanbul Hadımköy sanayi bölgesinde yer alan 9 bin metrekarelik fabrikamızda faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Eğlence sektöründe yer almak fikri nasıl doğdu? Neden eğlence sektörü? 2010 yılında yeni sektör arayışımız ve eğlence sektörü ile ilk defa bir yatırımcı

olarak tanışmamız ile bu sektördeki maceramız başlamış oldu. Başlangıçta mevcutlara ek bir iş arayışı olarak başlayan çalışmamız, bugün geldiğimiz noktada sektörün tanınan oyuncularından biri ve en iyisi olmak için savaşan bir konuma getirdi bizi. Sektöre girmemizdeki en büyük etken zamanlama olarak sektörün o yıllarda revaçta olması ve aslında yatırım maliyetleri olarak her yatırımcının giremeyeceği bir sektör olmasıydı belki de.

Öncelikle röportajımıza firmanızı tanıyarak başlayabilir miyiz? Firma neler yapar, hizmetleri, sektördeki geçmişi ve bulunduğu konum nedir? Kuruluşundan bu yana ne gibi evrelerden geçti? Eğlence sektöründe 8 yıldan bu yana iki ana marka ile faaliyet gösteriyoruz. BOWLINGO markası adı altında bowling salonu işletmelerimiz ve PLAYPARK markası altında çocuk eğlence merkezleri işletmelerimiz bulunmakta. Bu markaların arkasında aslında çok farklı bir sektörde faaliyet gösteren ana şirketimiz Ayzer Döküm San. ve Tic. Ltd. Şti. var. Ticari hayata başlangıcımız ya da diğer bir deyiş ile ana iştigal konumuz sanayi ve de sanayinin en zor kollarından biri

39


Sanırım şirket ve aile olarak çok kolay işleri sevmiyoruz biz. Sektörde daha çok yeni olmamıza rağmen hiçte küçümsenemeyecek bir başarıya imza atarak, çok kısa bir süre içerisinde sektörün şube sayısı ve metrekare büyüklüğü olarak ilk iki oyuncusundan birisi haline gelmiş bulunuyoruz. Elbette burada başarı sadece hızlı büyümek, sürekli yeni mağazalar açmak değil; açılan mağazaları randımanlı ve başarılı bir şekilde işletmeye devam etmek. Şu ana kadar açtığımız hiçbir şubemizi kapatmak ya da küçültmek durumunda kalmadık. Aksine yeni şube açılışlarımıza paralel olarak mevcut şubelerimizi de sürekli güncelliyor ve revize ederek büyütüyoruz. Şu an bünyenizde kaç şube var? Gelecek dönemlerde şubelere ilişkin ne gibi yatırımlar yapmayı hedefliyorsunuz?

40

Bugün için Türkiye genelinde bowling salonları, çocuk eğlence merkezleri ve çocuk teslim noktaları olarak 21 farklı yerde faaliyetteyiz. Bu şubelerimiz şu an için Kazakistan, Kıbrıs ve Ukrayna şubelerimiz ile birlikte 24 olup 13 ayrı şehirde faaliyet göstermekte. Şubelerimizde bugün itibari ile 200 civarında personelimiz 7 gün 12 saat hizmet vermekte. 24 salonumuz toplamda net 30 bin 960 metrekare kiralanabilir alanda kurulu olup, ortalama şube metrekaremiz bin 290 metrekareye denk geliyor. Bowling salonlarımızda dünya standartlarında hiçbir teknik standart donanım ve gereklilikten ödün vermeden, gerek profesyonel oyuncuların oynayabileceği gerekse amatör olarak eğlence amaçlı bowling oynamaya gelen müşterilerimizi memnun edecek yeterliliğe sahibiz. Şu an tüm dünyada geçerli bu işin profesyoneli

3 bowling üreticisi ile de çalışıyoruz. Salonlarımızda hiçbir şekilde bowlinge ait teknik standartlardan, fiziki ölçülerden ödün vermiyoruz. Tüm salonlarımızda fiziki boyutlar el verdiği sürece kafe alanları, diğer oyun grupları ve donanım ile hizmet veriyoruz. Sadece bowling ekipmanı ile değil; halısından duvarına, koltuklarından kafesine kadar göze ve rahatlığa hitap eden her malzemeye en üst seviyede önem veriyoruz. Eğlence merkezlerimizde benzer şekilde gerek oyuncak parkurları gerekse hizmet standartlarımızda, hiçbir şekilde kalite ve yenilikten taviz göstermeksizin önce insan prensibi ile hizmet veriyoruz. Yeni şube açılışları için sürekli görüşmelerimiz devam ediyor. Açtığınız bir şube için zaten görüşmelere en az bir yıl öncesinden başlıyorsunuz. 2018 yılı içerisinde


onaylanmış ve çalışmalarına başladığımız 3’ü yurt dışında olmak üzere toplam 8 yeni şube projemiz mevcut. Son süreçte yurt içi yatırımlarımızı durdurmamakla birlikte, yurt dışı projelerimize de ciddi anlamda ağırlık verdik. Başta Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile Balkanlar önümüzdeki süreçte yeni hedef lokasyonlarımız olarak görünmekte. Yeni bir şube açmanın ortalama yatırım maliyeti nedir? Böyle bir rakam telaffuz etmek aslında çok zor. Öncelikle alan büyüklüğü burada bir numaralı etken… Eğlence alanlarında her metrekarenin değeri var. Gerek alt yapı yatırımları gerekse oyun grupları maliyetleri başlıca etkenler... Bunun dışında tasarladığınız projeye bağlı olarak seçtiğiniz dekorasyon, oyuncaklar, değişkenlik göstermekte. Ama şu kadarını söylemek gerekirse metrekare başına oranlarsanız, AVM’lerdeki yatırım maliyeti en yüksek mağazalardan biriyiz; belki de birinci sırada olduğumuz söylenebilir.

olduğu ve son aşamada mağazanızın AVM içi lokasyonu en etken faktörler. Sosyoekonomik faktörler daha ziyade yatırım yapıp yapmamaktan çok yatırım kararı sonrası, nasıl bir kapsamda ve formatta yapacağımızı belirliyor. Yoksa biz yatırımcı olarak bölge ya da şehir seçme gibi lükse sahip değiliz, bizim için ülkenin doğusu da batısı da bir. Hatta son açtığımız şubeler ile önümüzdeki yatırım ve projelerimizin pek çoğu doğu bölgelerimizde gerçekleşiyor.

Şubelerinizin özelliklerinden bizlere kısaca bahseder misiniz? Gerek konsept gerekse işleyiş bazında diğerlerinden farkınız nedir? Bowlingo ziyaretçilere ne gibi farklılıklar sunuyor? Yaptığımız iş aynı aslında; benzer dekorlar, benzer oyuncaklar… Ama farkımızı oluşturan, misafirlerimize sağladığımız nezih ortam ve güler yüzlü personellerimizde. Özellikle bowling alanlarımızda, çocukların koşup terlediği top havuzları ile çocuk teslim noktalarımızın iklimlendirmelerine ayrıca önem veriyoruz. Çocukların tenlerine temas edebilecek olan tüm yüzeyleri evlerde kullanılan standart temizlik ürünleri ile değil Sağlık Bakanlığı’mızın onayladığı, sertifikalı nanoteknoloji ile üretilen özel malzemeler ile yapıp bunları kayıt altına alıyoruz. Sanırım yalnızca AVM’lerde yer alıyorsunuz? Peki, bunun nedeni nedir? Evet, şu an için yatırımlarımızın çok büyük bir kısmı AVM’lerde lakin ileride sürekli AVM yatırımları ile kısıtlı kalacağımız anlamına gelmiyor. Alternatif olarak cadde mağazacılığı üzerine çalışıyoruz. Bu konu ile ilgili olarak Kazakistan’ın eski başkenti Almaty’da toplu konutlar üreten bir firma

Lokasyon yatırımlarda ne kadar etkili oluyor? Size göre doğru lokasyon nedir? Ayrıca yatırım gerçekleştirilirken sosyokültürel faktörler dikkate alınıyor mu? Lokasyon seçimi aslına bakarsanız yatırımların 1 numaralı etken faktörü. Lokasyondan kasıt AVM’nin bulunduğu şehir ya da ilçe... İkinci aşamada şehrin neresinde

41


yıllık müdürler toplantısı düzenlemeye başladık. İlkini İstanbul’da yaptığımız toplantımızın ikincisine Kıbrıs şubemiz ev sahipliği yaptı. Bu seneki ev sahibimiz ise başkent Ankara olacak. Bu toplantılarda bir taraftan tüm sorunları, sorunlar karşısında neler yapıldığını, yeni fikirleri ve projeleri hep birlikte konuşma fırsatı buluyoruz. Aynı zamanda hoşça vakitler geçiriyor, şirket olarak bir aile havasına giriyoruz.

ile görüşmelere başladık. Yaptığımız iş gereği sürekliliğin sağlanması, ortam konforu ve gelen misafirlerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri AVM’ler bizimde yatırım noktalarımız. Sonuç olarak yatırımlarımız çok büyük. Gelirlere baktığınızda çok küçük meblağların toplanarak oluşması ile başarılması gerek, bu da bize ziyaretçi yoğunluğu gerektiriyor. Şu an içinde bunu en iyi AVM’ler sağlayabiliyor, aslında işin özeti bu. Bowlingo’nun personellerini sertifikalı eğitmen olmaları için antrenörlük kursları düzenlediğinizi biliyoruz. Bize biraz bu kurstan bahseder misiniz? Bu kursa kimler katılabiliyor, neler yapılıyor? Ayrıca eğitim alanındaki plan ve projeleriniz neler, öğrenebilir miyiz? Evet, bowling yaptığımız işin bir parçası ve hizmet sektöründe müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek adına personellerimizin kendi konularında yeterli düzeyde bilgi ve beceriye sahip olmalarını istiyoruz. Bu amaçla bowling olan şubelerimizdeki personellerimizi federasyonla birlikte tertip ettiğimiz kursa gönderdik. Gerek teknik gerek eğitim anlamında yeterli seviyelere geldiler. Öğrendiklerini misafirlerimiz ile paylaşıyorlar, yardımcı oluyorlar. Bunun

42

dışında diğer şube personellerimizi teknik konularda, yöneticilik konularında ve çocuk psikolojisi konularında eğitici kurs ve seminerlere gönderiyoruz. Ayrıca bunlara ek olarak, son üç yıldır her sene düzenli olarak bir şubemizin ve şehrimizin ev sahipliğinde tüm şube müdürlerimizin ve merkez yönetimimizin katıldığı,

Kimi firmalar sektörün yeteri kadar büyümediğinden ve rekabet edecek firma bulamadığından yakınıyor. Peki, gerçekten durum böyle mi? Ben buna pek katılmıyorum, sektör yeteri kadar büyük aslında… Sonuçta AVM’lerin yaygınlaşması ile birlikte büyüyor. Bunun dışında son yıllarda bu sektöre üretimleri ile katılan firma sayısı son derece arttı. Gerek Uzak Doğu gerekse Avrupa ile yakın bir zamanda başa baş yarışır hale geleceklerine de eminim. Rekabet konusunda ise evet çok fazla firma olmakla birlikte, şube sayısı 20’nin üzerinde olan zincir firma sayısı ile işini ciddi ve düzgün yapan firma yok denilecek kadar az. Bununla birlikte bizim rekabetimiz


öncelikle kendi içimizde. Hizmet sektörü bunu gerektiriyor. Sektördeki tek firma siz olsanız bile kendinizi sürekli yenilemek ve geliştirmek durumundasınız. Eğlence sektörünün en önemli sorunlarından biri de kiralar. Çoğu firma AVM’lerdeki kiraların oldukça yüksek olduğundan bahsetmekte. Peki, sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? Gerçekten böyle bir durum söz konusu mu? Söz konusuysa her iki tarafın ortak noktada buluşması için çözüm önerileriniz neler olabilir? Aslında sorun kiraların yüksek olmasından ziyade lineer ve orantılı olmaması. Döviz kuruna bağlı olduğu için sürekli yükselmekte ve değişkenlik göstermekte. İlave olarak; sözleşme gereği artışlarınız söz konusu, diğer giderleriniz de sürekli yıldan yıla artmakta… Buna karşın gelirlerimiz Türk Lirası bazında. Yoksa ilk görüşmede ticari olarak şartlar görüşülüp el sıkışılıyor burada sorun yok. Diğer taraftan aslında adil olması adına öncelikle giderlerin tümünün TL bazında olması, kiraların büyük kısmının ciro bazlı olması daha doğru olacaktır. Kazan kazan sistemi dediğimiz şekil yani... Yurt dışındaki şube sayımızı artırmamızın bir nedeni de aslında buna dayanıyor; yurt dışındaki tüm şubelerimizde kiralar ciro üzerinden veriliyor. Yeni nesil teknolojilerin eğlence sektörüne katkıları nelerdir? Siz bu teknolojilere ne denli uyum sağlıyorsunuz? Teknoloji zaten adı üstünde, mevcut uygulamaların hepsinin teknik olarak modernize edilmesi demek. Gerek telefonlarda gerek arabalarda ve diğer günlük yaşamda kullandığımız her şeyde var. Buna bağlı olarak teknolojinin eğlence sektörünü etkilememesi söz konusu değil. Bu kapsamda bizlerde oyun gruplarımızda ya da alt yapı ve işletim sistemlerimizde teknolojinin bize sağladığı tüm imkanlardan sonuna kadar yararlanıyoruz. Ancak eğlencenin ya da oyuncakların tamamıyla teknolojik hale getirilmesi konusuna karşıyız. Klasik oyunlar ve oyuncaklar devam etmeli, yeni nesil ile birlikte çocuklara sunulmalı.

Sizce ziyaretçiler eğlence alanlarından gerçekten tatmin olarak mı ayrılıyor? Sizin bu konuda aldığınız tepkiler nasıl? Tüm sektör için konuşmak yanlış olur, daha doğrusu buna bizim cevap vermemiz çok doğru değil ama en azından kendi adımıza cevap vermek gerekirse, evet bizim işlettiğimiz eğlence alanlarından mutlu olarak ayrıldıklarını söyleyebiliriz. Bunu sürekli gelen müşterilerimizden, minik misafirlerimizin personellerimize ismi ile hitap etmesinden ve misafirlerimiz ile girdiğimiz tüm diyaloglarda bize ilettiklerinden anlayabiliyoruz.

Her hafta bize gelen ve mutlu ayrılan misafirlerimizin dışında, bizimde kendilerini ağırlamaktan ve şubelerimizde görmekten çok mutlu olduğumuz başka misafirlerimiz de var. Tüm şubelerimizde ve bağlı oldukları şehir ya da ilçelerde düzenli olarak yetiştirme yurtlarından gelen çocuklarımızı, özel eğitim okullarından gelen minikleri, zihinsel engelli ve topluma kazandırılması gereken minik misafirlerimizi, huzur evlerinden gelen büyüklerimizi çok daha farklı bir ilgi ve özenle misafir ediyoruz. Kapılarımız kendilerine her zaman ve sonuna kadar açık.

Rings AVM Veysel Karani Mah. Osmangazi Cad. No: 158 Sancaktepe İstanbul info@bowlingo.com.tr

43


ÖZEL RÖPORTAJ

Mavi yakalılara ‘İşin Olsun’ ile iş bulma fırsatı

B

ize biraz kendinizden bahseder misiniz? Galatasaray Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Kariyerime 1999 yılında Danone’de başladım ve bu marka çatısı altında farklı görevlerde bulunduktan sonra, 2006 yılında Fransa’da yer alan Danone Group Genel Merkezi’ne Global Pazarlama Müdürü olarak atandım. Son olarak Orta Doğu, Avrupa ve Latin Amerika’dan Sorumlu Global CRM Direktörü olarak Hollanda’da bulundum ve 2010 yılında Türkiye’ye geri dönerek Vodafone bünyesinde Pazarlama Direktörü olarak göreve başladım. Şubat 2017 itibariyle Kariyer.net’te Genel Müdür olarak görev yapıyorum.

TÜRKİYE’NİN İLK LOKASYON BAZLI İŞ ARAMA UYGULAMASI OLAN İŞİN OLSUN’U KULLANICILARLA BULUŞTURDUKLARINI SÖYLEYEN KARİYER.NET GENEL MÜDÜRÜ FATİH UYSAL, TÜRK MÜHENDİSLERİN İMZASINI TAŞIYAN UYGULAMA İLE MAVİ YAKA ÇALIŞAN İSTİHDAMINA KATKI SAĞLADIKLARINI İFADE ETTİ.

44

Kariyer.net’in yapılanmasını anlatır mısınız? Süreç nasıl işliyor? 1999’dan bu yana Türkiye’nin en büyük online insan kaynakları platformuyuz. İş arayanlarla işverenleri, iş arama ve işe alım süreçlerinde dijital, yeni nesil teknolojilerle bir araya getiriyoruz. Aday veri tabanımızda 25 milyon özgeçmiş bulunuyor. Aynı zamanda 83 binin üzerinde üye firma, ihtiyaç duyduğu işgücünü Kariyer.net aracılığıyla arıyor. Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya, İzmir ve Samsun’da bulunan ofislerimiz ve 380 çalışanımızla Türkiye’nin farklı noktalarında hizmet veriyoruz. Geliştirmiş olduğunuz “İşin Olsun” uygulaması hakkında bilgi verebilir misiniz? Temmuz ayında Türkiye’nin ilk lokasyon bazlı iş arama uygulaması olan ‘İşin Olsun’u kullanıcılarla buluşturduk. Kariyer.net’in yenilikçi yaklaşımının bir ürünü olan İşin Olsun, akıllı telefonlara

ücretsiz indirilerek kullanılıyor. ‘İşin Olsun’ ile mavi yaka çalışanlar yakınlarındaki iş fırsatlarını listeledikten sonra, uygulama üzerinden ‘başvur’ seçeneği ile ya da işvereni telefonla arayarak başvurularını yapabiliyor. İşverenler ise ücretsiz ilan verip yüzbinlerce mavi yaka çalışana anında ulaşabiliyor. Türk mühendislerin imzasını taşıyan uygulama ile mavi yaka çalışan istihdamına katkı sağladığımız için mutluyuz. Bu uygulamanın işveren ve adaylar açısından avantajları nelerdir? Adayların ve işverenlerin çok kolay kullanabileceği bir uygulama olan İşin Olsun sayesinde adaylar, evlerinin yakınındaki işleri kolayca görüyor ve hızlıca iş bulma fırsatı yakalıyor. İşverenler de uygulama üzerinden ilanlarını ücretsiz olarak yayınlayabiliyor. Özellikle üretimin yoğun olduğu sanayi şehirlerinde mavi yaka çalışan alımı için İşin Olsun uygulamasının tercih edildiğini görüyoruz. Yakın zaman da yapmayı düşündüğünüz projeleriniz bahseder misiniz? Çok yakın zamanda, TÜSİAD ve TÜRKONFED işbirliğiyle yürütülen Bölgeler arası Ortak Girişim Projesi’ne (BORGİP), İK Platformu ortağı olarak katıldık. Anadolu’da az gelişmiş bölgelerde sanayinin büyümesine, yatırımların artmasına ve iş ortamının gelişmesine katkıda bulunmayı hedefleyen proje ile istihdam piyasasındaki 19 yıllık tecrübemizi ve gelişmiş teknik alt yapımızı KOBİ’lerin hizmetine açtık. Kariyer.net olarak projenin istihdam ayağında yer alarak, adı geçen bölgelerdeki girişimci ve KOBİ’lere, kendi bölgeleri dışından, konusunun uzmanı kişilerden, serbest zamanlı olarak destek almaları için katkı sağlayacağız.



PERAKENDE

Dijitalleşmek için markalar ne yapıyor?

46


HAYATIMIZ DİJİTALLEŞİYOR, İNSANLAR DİJİTALLEŞİYOR, SÜREÇLER DİJİTALLEŞİYOR, İLETİŞİM DİJİTALLEŞİYOR PEKİ YA MARKALAR NE YAPIYOR? BUGÜN BAKILDIĞINDA BİRÇOK MARKANIN DİJİTALLEŞMEYE

mek ve bu değişimlere karşı markayı adaptasyon sürecine dahil etmek. Eğer bu değişim anlaşılamaz ise bu yeni evrende yer almak çok kolay olmayacaktır. Burada göstermelik değişimlerden ve -mış gibi yapmaktan bahsetmiyoruz. Markaların birçoğu bu değişimi anlayamayıp bugüne kadar süregelen kalıplaşmış pazarlama mantaliteleriyle bu kanallarda var olmaya çalıştığı için bugün çok ilginç örneklerle karşılaşıyoruz.

YÖNELİK ANLAYIŞI MAALESEF

GÜÇ DENGELERİ DEĞİŞİYOR

SOSYAL MEDYADAN ÖTEYE

Bir marka için dijitalleşme evresi marka konumlandırmalarından başlayarak, iletişim süreçlerinden devam ederek, kurumsal süreçlere kadar çok geniş bir evreni kapsıyor. Sadece birkaç kanalda binlerce takipçisi olmak dijital marka olunduğu anlamına gelmiyor. Disiplin sürekliliği ilkesi ile farklı kanallarda yer alarak tüketiciler ile bu deneyimleri buluşturmak, onların deneyimlerini öğrenmek ve o deneyimlerden faydalanmak yani işin içerisine tüketiciyi de katmaktan bahsediyoruz. Bahsedilen bu durum sadece dış müşteriler için değil, aynı zamanda iç müşteriler içinde geçerli bir durum.

GİTMİYOR. BU NEDENLE DİJİTAL MARKA SÜRECİNİ ELE ALARAK, İRDELEMEKTE FAYDA VAR.

D

ijital dünya kavramı çok uzun süredir hayatımızda yer almasına rağmen, iletişim süreçlerine adaptasyonuyla farklı boyut kazanmıştır. Bu boyutu kazanmada tabii ki tüketicilerin etkisi büyük olmuştur. Bu süreçten sonra markalar için yepyeni bir dünyanın kapısı açılarak, hiç kapanmamıştır. Öyle ki her geçen gün kapıdan içeri giren markaların sayısı çoğaldı. Fakat halen klasik pazarlama anlayışından kopamayan birçok marka belirli bir süre kapıdan içeri girmeyi reddetti, bazıları ise kapıdan içeri girseler de dijital dünyanın gerçeklerine göre hareket edemedi. Bu değişim süresince bilinmesi ve anlaşılması gereken en önemli konu; toplum yapısında ve iletişim süreçlerinde ortaya çıkan değişimleri iyi analiz et-

Dijital marka olabilme sürecinin bir diğer ve en önemli adımı ise bütünsellik… Yani sadece sosyal medya değil, mobil pazarlamanın, e-posta pazarlamasının, web ve blog pazarlamasının, online müşteri ilişkileri yönetiminin, yeni teknolojilerin markaya ve pazarlama süreçlerine entegrasyonundan bahsediyoruz. Bu bütünsellik ile dijital dünyanın etkisi çok daha güçlü olacaktır.

Günümüzde özellikle online-offline entegrasyonu çok önemli. Online dünyadaki rakamların büyüsüne kapılıp diğer kanalları ihmal etmek doğru olmayabilir. Yaşadığınız toplumun gerçekleri, marka olarak bu değişime nasıl ve ne düzeyde adapte olacağınızın mesajını zaten sizlere veriyor olacaktır.

DİJİTALLEŞME MARKANIN GERÇEKLERİ İLE UYUMLU OLAN ALANLARDA SAĞLANMALI Sözün özü dijital marka olmak öncelikle klasik pazarlama modellerinden sıyrılıp, bugünün sosyolojik gerçeklerini anlamaktan geçiyor. Bu kısımdan sonra ise bütünsel bir süreç yönetimi ve online eylemler almak önemli olmaya başlıyor. Online eylemler alınırken ise markaların proaktif olmaları değer kazanmaya ve fark yaratmaya başlıyor. Dijital dünyanın etkisine kapılıp, bütün dijital süreçlerde de yer alınmaması gerektiğinin de bilinmesi gerekiyor. Unutmamak gerek! Her markanın gerçekleri aynı değildir... Bundan dolayı en öncelikli hedef markanın gerçekleri ile uyumlu olan alanlarda dijitalleşmenin sağlanması olmalıdır. Diğer alanlardaki online eylemler sonrasında daha keyifli ve verimli sonuçlar ortaya çıkaracaktır.

47


PERAKENDE

Perakendede gelecek dijitalleşmeyLe şekillenecek

“Günümüzde global perakende cirosunun yüzde 85’inin mağazalardan geldiğini düşünürsek, bu satış kanalının önemini hiçbir zaman kaybetmeyeceğini düşünüyorum” diyen Carter’s E-ticaret Müdürü Emrah Yüksel, “Fakat online ve offline mağazacılık birbirine çok entegre bir şekilde yoluna devam edecek” dedi. hızlı şekilde ulaşabilmesini sağlayarak ve en önemlisi hayatlarını kolaylaştırmaya odaklanarak dönüşüm süreci yönetmeyi hedefliyoruz” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “E-ticaret sayfamızı her gün yaptığımız A/B, UI/UX testlerinden çıkan öğretilerle, müşteri deneyimini iyileştirecek ve derinleştirecek yönde güncellemeye devam ediyoruz. Gelecekte yapay zeka, arttırılmış gerçeklik gibi teknolojileri entegre ederek müşteri memnuniyetimizi en üst seviyede tutacak bir alışveriş deneyimi yaşatmak istiyoruz.”

“TIKLA-TOPLA”

“Carter’s olarak bebek ve çocuk giyiminde öncü yapımızla birlikte, yeni nesil teknolojileri her daim deneyimlemekte ve dijital zamana ayak uydurmak için teknolojiyi tüm süreçlerimizde kullanmaya özen göstermekteyiz” diyen Carter’s E-ticaret Müdürü Emrah Yüksel, “Biz dijital dönüşüm sürecini sadece belli başlı teknikleri kullanarak değil markamızın belirlediği geniş kapsamlı strateji doğrultusunda tüm süreçlerimize doğru olarak adapte

48

ederek her kademedeki yönetici ve çalışanlarımızın değişim sürecini anlamasını ve benimsemesini istiyoruz. Teknolojinin ilerlediği, rekabetin arttığı, fiyatların şeffaflaştığı, gücün müşterinin eline geçtiği ve zamanın herkes için çok önemli olduğu bir dönemde biz de mobil uyumluluğumuzu artırarak, sosyal medya ve dijital pazarlama aktivitelerimizle müşterilerimize yakınlaşarak, kullanıcı deneyimini derinleştirerek müşterilerimizin dijital kanallar başta olmak üzere bize kolay ve

“Omni-channel kavramının ilk adımı olan ‘Tıkla-Topla’ hizmetimiz ile internetten sipariş verilen bir ürün mağazadan teslim alınabiliyor. Ayrıca pilot olarak seçtiğimiz iki mağazada, mağaza ekibimizin servisiyle, stoğu olmayan ürünleri Ipad üzerinden sipariş vererek alışverişinizi tamamlayabiliyorsunuz.” açıklamasında bulunan Yüksel, “Planlarımız arasında müşteri memnuniyetini arttıran ve kişiselleştirmeyi ön plana çıkaran projelerimiz var. Amacımız müşterilerimize kullanım alışkanlıklarına göre yönlendirmeler, hatırlatıcı öneriler ve fırsatlar sunmak. Buradan hareketle de online’dan başlayan bu kişisel deneyimi, mağazalarımıza da taşıyarak, 360 derece ve omni-channel stratejimize hizmet edecek bir alışveriş serüveni sunmak.” dedi.


PERAKENDE

Dijital dönüşüm bağlamında destek aldıkları firmalar hakkında bilgi veren Yüksel, “Son yıllarda devlet tarafından oluşturulan dijital kanuni uyumluluklar nedeniyle bu konuda destek aldığımız avukatlık firmaları ve danışmanlık firmaları var. Burada kişisel verilerin güvenliği ve yönetimi konusunda teknolojik adımlar atıyor ve sistemlerimizi geliştiriyoruz. Mobil uyumluluk gibi spesifik konularda uzmanlarla da çalışıyor ve farklı yazılımlar kullanıyoruz. Müşterilerimize kişiselleştirilmiş e-posta, sms, webpush gönderimleri gibi hizmetler sunmak için de firmalarla çalışıyoruz. Arama motoru optimizasyonları yaparak doğru hedef kitleye, doğru reklamlarla nokta atışı yapmak istiyoruz” açıklamasında bulundu.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM YATIRIMLARINA DEVAM EDİLECEK Dijital mağazacılığın cirolara etkisini sorduğumuzda ise Yüksel şu açıklamayı yaptı: “Dijital mağazamızın satış performansı genelde ilk üç mağazamız arasında yer alıyor ve toplam ciromuzun yüzde 14’ü bu kanaldan geliyor. İnternet sitemiz evde bebekleri ile ilgilenen anneler tarafından kolay ve hızlı alışveriş nedeniyle çok tercih edilen bir kanal, belirli dönemlerde bu kanalımıza özel sunduğumuz fırsatlar ile daha da cazip hale geliyor. Şunu gördük ki, annelerimiz önce mağazada ürünü görüyor, dokunarak deneyimliyor ve sonrasında hayatlarını

kolaylaştırması sayesinde dijital kanalımızı tercih ediyorlar. Mağazalarımızın olduğu büyük şehirler dışında Bursa, Adana, Mersin, Eskişehir, Gaziantep gibi şehirlerimizden de siparişler alıyoruz. bu sayede tüm Türkiye’ye ulaşıyoruz. Perakende de geleceğin, dijital dönüşüme ayak uydurmuş mağazacılık altyapısına sahip olacağına ve online mağazaların perakendenin ayrılmaz bir parçası olacağına inanıyoruz. Gerek hızla değişen tüketici alışkanlıkları gerekse dijital bir devrim yaşadığımız günümüzde e-ticaret mağazamızın en önemli satış kanallarımızdan biri olmaya devam etmesi için kusursuz hizmet anlayışına gidecek bir dijital dönüşüm sürecine ve bu yönde yeni nesil teknolojilere yatırımlarımızı yapmaya devam edeceğiz.”

ve offline mağazacılık birbirine çok entegre bir şekilde yoluna devam edecek. Markaların devamlılığını sürdürmesi için mağazalarında önemli bir dijital dönüşüm sürecinden geçmeleri gerektiğine inanıyorum. Günümüz müşterileri artık çok bilgili, araştırmacı ve karşılaştıran bir yapıya sahip. Gerçekçi olmak gerekirse mağazacılıkta, hayatımıza şu an için ütopik olarak görünen sanal gerçeklik (VR) gibi projelerin yaygınlaşmasından önce, kişiselleştirilmiş hizmet, fiyat ve tekliflerin hayatımıza daha çok gireceğini düşünüyorum. Mağazalarda da ödeme adımını hızlandıracak ve kolaylaştırarak çeşitlendirecek, cüzdanınızı çıkarmadan ödeme yapabileceğiniz teknolojiler yaygınlaşacak” diyerek sözlerine son verdi.

SANAL GERÇEKLİKTEN ZİYADE ÖNCE ÖDEMEYİ HIZLANDIRACAK TEKNOLOJİLER YAYGINLAŞACAK Son olarak dijital mağazacılığın geleceğine ilişkin düşüncelerini bizlerle paylaşan Yüksel, “Günümüzde global perakende cirosunun yüzde 85’inin mağazalardan geldiğini düşünürsek, bu satış kanalının önemini hiçbir zaman kaybetmeyeceğini düşünüyorum. Fakat online

49


PERAKENDE

Dijital dünyayla kol kola… “2018 yılı, Penti için dijitalleşme yolunda büyük projelerin yılı olacak” açıklamasında bulunan Penti CEO’su Mert Karaibrahimoğlu, perakendede mağaza sayısı ve ürün çeşitliliği arttıkça eldeki kaynakları en verimli şekilde yönetmek ve geliştirmek için dijital dünya ile kol kola bir yol haritası çizmenin altı çizilmesi gereken noktalardan biri olduğunu söyledi. Perakende ve mağazacılık sektöründe iş modellerinin sürdürülebilirliği ve sürekliliğini sağlamak amacıyla mutlaka dijital dönüşüm tekniklerinin uygulanması gerekmektedir. Peki, bu dönüşüm teknikleri neler? Dijital mağazacılık adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’nin önde gelen çok kategorili iç giyim moda perakendecisi olarak Penti’nin stratejik hedeflerinden biri de dijital dönüşüm. 2018 yılı Penti için dijitalleşme yolunda büyük projelerin yılı olacak. Yeni teknolojilerin perakendenin hızına büyük bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde teknolojiye yatırım yapan perakendeciler operasyonlarını daha hızlı ve verimli yönettikleri için yapmayanlara oranla daha avantajlı konumda olacaklar. Perakendede mağaza sayısı ve ürün çeşitliliği arttıkça eldeki kaynakları en verimli şekilde yönetmek ve geliştirmek için dijital dünya ile kol kola bir yol haritası çizmek altı çizilmesi gereken bir nokta. Dijital dönüşümde mağazalarınızda tercih ettiğiniz teknolojiler hangileri? Dijital pazarlamada yeni teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

50

Geliştirdiğimiz yeni projeler ile hedefimiz ziyaretçilerimize unutulmaz bir ‘Penti’ deneyimi yaşatmak. Örneğin Chatbot, VR gibi teknolojileri proje bazlı uygulayarak müşterilerimize kendilerini özel hissettirecek birer alışveriş ortamı yaratıyoruz. Türkiye’de ilk kez uygulanan bir teknoloji ile geçtiğimiz Sevgililer Günü’nde özel sensörlü ‘Aşkı Hisseden Vitrin’ uygulamamızla Doğrudan Pazarlama Ödülleri’nde ‘En İyi Teknoloji

Kullanımı’ ödülünü aldık. Pazarlama iletişimi alanında yüksek prestije sahip uluslararası yarışma 7. Mixx (Marketing and Interactive Excellence) Ödülleri’nde Ev Dışı Dijital kategorisinde ‘Snapvitrin’ projesi ile Altın Mixx’in sahibi olduk. Bu anlamda Penti, teknolojik gelişme ve yenilikleri yakından takip etme ve mağazaları aracılığıyla tüketiciye yeni deneyimler sunma misyonunu önümüzdeki dönemde de devam ettirecek.


PERAKENDE di. Bu noktada online ve offline’ın birbirini desteklediği bir yapı kurgulamaya çalıştık. Online mağazalarımıza gelen trafiğin artmasına da ciddi katkı sağlarken, tüketici site üzerinde inceleyip beğendiği ürünü mağazalarımıza giderek deneyimliyor ve satın alım işlemini gerçekleştirebiliyor. Eğer talep ederse de site üzerinden yaptığı alışverişi seçtiği bir mağazadan teslim alabiliyor ya da değişimini gerçekleştirebiliyor. Bu esnada ise farklı kategorileri inceleyip satın alım işlemi de gerçekleştirebiliyor.

Dijital dönüşüm bağlamında hangi firmalardan ne gibi konularda destek alıyorsunuz? Bu ay içerisinde önemli bir iş birliğinin startını verdik. Uzman ekipleri, proje metodolojisine yaklaşımları ve geçmiş tecrübeleri ile iyi bir iş ortağı olacağına inandığımız Itelligence ile Türkiye’de uygulanmamış modüller üzerinde bir proje üzerinde çalışmaya başladık. Projemizin, perakende sektöründe bugüne kadar yapılmış SAP uyarlamalarından en büyük farkı, tamamen SAP’nin önerdiği modelde ve uçtan uca en son teknolojileri kullanarak yapılacak olmasıdır. SAP projesi ile Penti önümüzdeki 10 yıl boyunca üzerinde çalışacağı güvenilir ve hızlı altyapıyı hazırlıyor olacak. Bu model bize aynı zamanda gelecekte de Penti bünyesine dahil edeceğimiz uygulamaları daha hızlı ve sorunsuz uyarlayabilme avantajı sağlayacak. Burada en önemli nokta, bundan sonra hayata geçireceğimiz uygulamaları bu yapı üzerine kurmanın çok daha hızlı ve verimli bir hizmet kalitesi sağlayacağıdır. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz bu proje ile birlikte iş süreçlerini değerlendirip tüm operasyonlarda mükemmelleşmeyi hedefliyoruz. Eş zamanlı olarak hayata geçirmeyi planladığımız Hybris yatırımı ile de altyapımızı daha da güçlendirip, bilgiye daha hızlı ulaşabileceğimiz bir sistem kurgulayacağız.

Dijital mağazacılığın cirolara etkisi nedir? İnternet üzerinden satış yapan mecralar ve ulaşılan satış rakamları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük boyutlara ulaşmaya başladı. Penti olarak, online satış kanalımız üzerinden elde ettiğimiz cirolar ilk günden bugüne katlanarak artış göster-

Dijital dünyaya yaptığımız yatırımlar ile birlikte güç kazanan web sitemiz 2017 yılında cirosunu yüzde 150 artırdı. 2018 yılı için hedefimiz 2017 yılında online satış sitemiz üzerinde gerçekleşen satış rakamlarını iki katına çıkartabilmek. Bu anlamda artan müşteri talebiyle beraber hizmet kalitesini arttırmaya yönelik yatırımlarımız hız kazandı. Örneğin bu yıl online sitemizi yüzde 100 mobil uyumlu hale getirdik. Beraberinde depolama ve lojistik operasyonlarımızla kapasiteyi yukarı taşıyarak teslimat süresini hızlandırdık. Bu noktada amacımız müşterilerimize çok daha kolay ve pratik bir alışveriş deneyimi yaşatmak.

51


PERAKENDE

Dijitalleşen

markalar kesintisiz

alışveriş deneyimi sunuyor

POSITIVE KURUCU ORTAKLARI CANER ISTI VE EREN DEDEOĞLU İLE PERAKENDE VE MAĞAZACILIK SEKTÖRÜNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK. Perakende ve mağazacılık sektöründe iş modellerinin sürdürülebilirliği ve sürekliliğini sağlamak amacıyla mutlaka dijital dönüşüm tekniklerinin uygulanması gerekmektedir. Peki, bu dönüşüm teknikleri neler? Dijital mağazacılık adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Caner Istı: Positive olarak markaların dijitalleşme süreçlerini en üst seviyeye çıkartan özelleştirilmiş kullanıcı deneyimi odaklı teknolojik ve inovatif çözümler geliştiriyoruz. Her bir markanın hedef kitlesi, konumlaması, stratejisi ve amacı birbirinden farklı olduğu için öncelikle markaya özel çözümler geliştiriyoruz. Markalarımızı sektörlerindeki rakiplerinden uzmanlıklarına ve hedeflerine uygun olarak yarattığımız çözümlerimiz ile farklılaştırıyoruz. Bu noktada kattığımız en büyük değer uzun süreler geliştirilebilir bir platform sunmak oluyor. Çalıştığımız markaların dijitalleşme yolculuklarında uçtan uca tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

52

CANER ISTI

Dijital dönüşümde markalarınıza hangi teknolojileri sunuyorsunuz? Eren Dedeoğlu: Positive olarak, şirketlerin dijital dönüşümün içinde kalmaları ve süreçlerini geleceğin koşullarına göre yenilemeleri konusunda çözümler üretiyor, uygulayıp hayata geçiriyor ve danışmanlık veriyoruz. Çalıştığımız markaların öncelikle web, mobil, mağaza ve kiosk gibi farklı satış kanalları arasında tüketicileri ile bütünleşik bir marka deneyimi sunmalarını sağlıyoruz. Bu nedenle de e-ticaret platformu ile başlayıp ilişkili tüm süreçleri tasarlıyor ve yapılandırıyoruz. Responsive tasarım, instore ordering (mağaza içerisinde kiosk ya da dijital ekranlar ile alışveriş yapabilme), self-checkout ve Click&Collect gibi müşteri deneyimini maksimize eden uygulamalar ile basamak basamak ilerliyoruz. Tüm bu uygulamalar markaların satışlarını artırmalarına, mağazalarında metrekare verimliliğini optimize etmelerine,

EREN DEDEOĞLU

maliyetleri düşürürken verimliliklerini yükseltmelerine yardımcı oluyor. Dijital mağazacılığın cirolara etkisi nedir? Caner Istı: Dijital dalga ile beraber artık markalar merkezlerine müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini koydular. Merkezde ürünü veya hizmeti üretmek değil, onu müşteriye en kısa yoldan ulaştırmak ve ulaştırırken de müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini en üst düzeyde karşılamak için çabalıyorlar. Teknolojinin sunduğu her imkandan yararlanarak müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak artık markaların en büyük amacı oldu. Markalar müşterilerine her kanalda aynı mesajı, ürünü, aynı kampanyayı iletmeli ve tekilleştirilmiş bir marka duruşu ile dijital dönüşümlerini yapmalılar. Bunu başaran markaların hem ciro hem de müşteri memnuniyeti gibi birçok farklı başlıkta hedeflerinin üzerine çıktıklarını gözlemliyoruz.

Bu mağazacılık biçiminin geleceğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Eren Dedeoğlu: Teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşüm ile beraber oluşan yeni ekonomik yapıda, altyapılarını kusursuz bir şekilde tamamlayan firmalar uzun vadeli etkin bir yatırım yapmış olacaklar. Müşterisini hangi platform veya mağazada olursa olsun tanıyan, ürününü her mağazada ve online platformda tekilleştirmeyi başaran markalar; müşterilerine kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunabilirler. Aynı ürünü farklı mağazalarda incelemiş bir müşteriye özel anlık kampanya yapılabilir veya ürünü mağazada deneyimlemiş bir müşteriye mobil uygulama / web sitesi üzerinden bir bildirim ile online alışverişe yönlendirilebilir. Positive olarak tüm markalarımızın bunu sağlayabilmeleri için gerekli strateji, tasarım ve teknoloji çözümlerini 13 yıldan fazla olan deneyimimiz ve konusunda uzman ekiplerimiz ile uyguluyoruz.



PERAKENDE

“Perakende sektöründe artık her şey dijital uygulamalarla zenginleşiyor” “MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ ARTIRMAK İÇİN MÜŞTERİLERİMİZLE ALIŞVERİŞ SIRASINDA ETKİLEŞİMDE OLMAK, ONLARA YENİLİKÇİ SERVİSLER SUNMAK ARTIK KAÇINILMAZ” DİYEN OLEG CASSINI E-TİCARET VE DİJİTAL PAZARLAMA MÜDÜRÜ PINAR TANRIKULU, “NESNELERİN İNTERNETİ OLARAK TABİR EDİLEN ‘IOT’ YANİ ‘İNTERNET OF THINGS’ DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE GELECEĞİN EN ÖNEMLİ KONULARINDAN BİRİSİ” DEDİ.

Perakende ve mağazacılık sektöründe iş modellerinin sürdürülebilirliği ve sürekliliğini sağlamak amacıyla mutlaka dijital dönüşüm tekniklerinin uygulanması gerekmektedir. Peki, bu dönüşüm teknikleri neler? Dijital mağazacılık adına gerçekleştirdiğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye gelinlik ve abiye sektörünün öncü firmalarından Oleg Cassini olarak tüketicinin hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan teknolojik uygulamalarla dijital mağazacılık devrini 20 mağazamızda başlatmayı hedefliyoruz.

54

Perakende sektöründe artık her şey dijital uygulamalarla zenginleşiyor. Müşteri memnuniyetini artırmak için müşterilerimizle alışveriş sırasında etkileşimde olmak, onlara yenilikçi servisler sunmak artık kaçınılmaz. Nesnelerin interneti olarak tabir edilen ‘Iot’ yani ‘internet of things’ dijital dönüşümde geleceğin en önemli konularından birisi. Mağazacılık sektöründe ise ‘Iot’ teknolojisini kullanan markalar, müşterilerine anlık olarak ürün ve hizmetleri hakkında bilgi verebilir, kampanya ve uygulamalarından haberdar edebilirler. Biz de her zaman müşterilerimizi dinleyen ve onların hayallerini gerçekleştiren bir marka olarak, bu değişimi mağazalarımıza yansıtmayı hedefliyoruz. 2020 yılına kadar hedeflerimiz arasında; mağazalarımızda Beacon teknolojisi uygulayarak müşterilerimize özel içerikler; ürün bilgileri, indirimler ve özel indirimler göndermeyi, reyon bazlı iletişim kurmayı ve müşterilerimizin mağaza içerisinde ortalama ne kadar süre geçirdiğini, hangi raflara, ürünlere, köşelere yönlendiğini görebilmeyi, müşterilerimizin aradığı ürün ile ilgili detaylı açıklamalar, videolar, istenilen ürünün bedeni/rengi var mı, bu ürünün kullanım yerleri nereler, ürüne air özel kampanya var mı, bu ürüne benzeyen veya bu ürünü tamamlayan başka ürünler var mı? gibi soruların tamamı mağaza içinde beacon ve smart uygulamalarla kolayca müşteri tarafından cevaplandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2018 yılında Yenilenen ERP sistemimizle birlikte tüm kampanya kurgularını, değerlendirme ve ölçümlemelerini yenilenen teknolojik altyapıları kullanarak gerçekleştiriyor olacağız. Satış danışmanlarımıza verilecek el terminalleri ile tüm mağazalarda ürün stok takibi yapabilme ve müşteriye daha hızlı çözümler sunabilme konusunda bir yatırımımız bulunmakta. 2018 yılı içinde bu projemizi hayata geçiriyor olacağız. Aynı zamanda mağazada bulunacak tablet-


PERAKENDE

ler aracılığıyla mağazada bulunamayan ürünlerin satışını yaparak müşteriye ulaştırılması sürecini kapsayan mobil uygulamamız yine 2018 yılı içinde hayata geçirilecektir. Dijital dönüşüm bağlamında hangi firmalardan ne gibi konularda destek alıyorsunuz? Beacon teknolojileri, e-smart uygulamaları hayata geçirmek için çeşitli firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız hem müşterilerimize özel fırsatlar ve özel kampanyalar sunmak hem de müşterilerimizin sorunlarına çözüm olacak uygulamalar yaratabilmek. Bu nedenle perakende sektöründe deneyimli, doğru lokasyon bazlı uygulamalar konusunda ürün gamımıza ve müşteri ihtiyaçlarımıza en uygun servisi sağlayacak bir firma ile çalışmak önceliğimiz. Türkiye’nin önde gelen yerel ERP yazılımı Nebim V3 programı ile satın almadan üretime, finans yönetiminden satışa kadar ihtiyaç duyduğunuz tüm iş süreçlerimizi, aynı platform üzerinde, baştan sona entegre bir şekilde yönetiyoruz ve tüm kampanya kurgularımızı, değerlendirme ve ölçümlemeleri yenilenen bu teknolojik altyapılarla verimli bir şekilde yürütüyoruz. 2018 yılında kullanmaya başlayacağımız el terminalleri ve tabletlerde yine aynı program üzerinden müşterilerimize daha hızlı çözümler ve satış fırsatları sunuyor olacağız. Dijital mağazacılığın cirolara etkisi nedir? Türkiye’de müşterilerin yüzde 36’sı mobil cihazlarıyla mağazaların yerini buluyor; yüzde 28’i ise alışveriş kuponlarından yararlanıyor. Türkiye’de

mobil cihazlar üzerinden ürün hakkında bilgi toplama ve rakip fiyat karşılaştırma oranı ise yüzde 73. Türk tüketicilerinin yüzde 53’ü mağaza içerisinde mobil olarak fiyat karşılaştırma yapıyor. Örneğin bir müşteri Wi-Fi veya Beacon ile bağlıysa ve mağazanız içinde belirli bir marka çanta aramış ama satın almadan çıkmışsa, bu müşteri ile tekrar iletişime geçmeniz ve ona kupon, indirim, benzer ürün önerileri gibi fırsatlar sunmanız, müşterinin ilgisini çekerek yeniden gelip alışveriş yapması için bir fırsat kapısı aralayabilir. Dolayısıyla bu teknolojileri kullanan markaların müşteri trafiğinde ve cirosunda önemli oranda artış meydana gelmekte.

Bu mağazacılık biçiminin geleceğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Markaların fiziki mağaza, online ve mobil alışveriş deneyimlerinin birbiriyle entegre halde çalışması ve geliştirilmesi bu alandaki en önemli adım olacak önümüzdeki günlerde. Tüm bu teknolojiler kullanılarak müşteri davranışlarının ve beklentilerinin analiz edilip, tüm satış kanalları arasında bir uyum sağlayarak, alışverişçi için düzenli ve entegre bir alışveriş deneyimi yaratılması en önemli hedefler arasında yer alacak. Teknolojideki gelişmeler sonucu tüketici artık kendisine özel tasarlanmış tekliflerle karşılaşıyor olacak. Mobil kuponlar hayatımızda daha fazla yer almaya başlayacak. Tüketici araştırmaları, mobil kuponlara tüketicinin geri dönüşünün basılı kuponlardan 10 katı daha fazla olduğu yönünde sonuçlar veriyor. Alışveriş merkezleri ve mağazalar içinde kioskların sayılarının artacağını bekliyoruz. Kiosklar ülkemizde de; sadakat kartlarının kullanımı, ürün fiyat bilgisi, ürün özelliklerinin öğrenilmesi, aranılan ürünün envanterde olup olmadığının sorgulanması, kiosk aracı ile eve sipariş verme özelliği gibi ihtiyaçlar için kullanılacaktır.

55


PERAKENDE

2018’in ilk yarısında hizmete açılması planlanan İmza online mağazasıyla İmza müşterileri e-ticaret kanalı ile güncel moda ve trendleri yakından takip ederek alışveriş imkanına kavuşacak.

İMZA’DAN 20172018 SONBAHAR KIŞ ŞIKLIĞI

Dijital Mağazacılıkta

İmza Farkı! Ticari faaliyetine 1985 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde başlayarak bugüne kadar 55 mağazası ve 150’yi aşkın bayisiyle büyümeye devam eden İmza, online mağazasının 2018’in ilk yarısında hizmete girmesi için hazırlıklarını tamamlıyor. İmza müşterileri e-ticaret kanalı ile güncel moda ve trendleri yakından takip ederek alışveriş imkanına kavuşacak.

56

Sezonun trend renklerini ve çizgilerini yansıtan İmza; sonbahar-kış koleksiyonunda takım elbiselerde mavi, bordo, lacivert, gri tonları ön plana çıkıyor. Düz kumaşlara ek olarak, pantolon ve gömlek koleksiyonunda ekose desenli, armürlü kumaşlar göze çarpıyor. Koleksiyonunda güncel moda ve trendleri takip ederek takım elbiseden trikoya, ceketten gömleğe, kravattan ayakkabıya kadar geniş ürün yelpazesiyle şıklığından taviz vermeyen marka, beylerin ilk tercihi olmaya devam ediyor.

Gündelik yaşamda şık ve modern çizgisiyle İmza, yoğun iş temponuza uyum sağlarken, renkleri ve dokularıyla içinizi ısıtacak. Marka hafta sonu gezileriniz için size şıklığı ve rahatlığı bir arada sunuyor. Koleksiyonunu klasik, casual ve ceremony şeklinde üç ana grupta toplayan İmza, müşterilerinin hafta içi, hafta sonu ve özel günleri için ek şık ürünleri tercih etmesinde etkin bir rol oynamaktadır. İmza, çağdaş ve başarılı erkeklerin tercih ettiği Türkiye’nin köklü erkek giyim markası olarak yıllara meydan okuyan yenilikçi vizyonu ve koleksiyonları ile her zaman profesyonellerin vazgeçilmezi…



PERAKENDE

E-ticarette kişiye özgü kampanyalar

1,6 milyar TL ciro sağladı

E

uromessage, Visilabs ve Semanictum teknolojilerini tek bir çatı alında birleştiren Related Digital, Related Marketing Cloud platformu ile kişiye özel kampanyalarla ulaştığı yaklaşık 40 milyon online ziyaretçinin web, mobil ve uygulama üzerindeki davranışlarını analiz ederek Türkiye’deki internet kullanıcılarının alışveriş profilini çıkardı. Toplam 45 milyar etkileşimin kayıt altına alınarak analiz edildiği araştırmada online alışveriş yapan erkeklerin sepetlerine ekledikleri ürünlerin ortalama değeri 120 TL iken, kadınlar tarafından oluşturulan sepetlerin değeri 90 TL olarak belirlendi. Elde ettiği veriler ışığında en yoğun alışverişin perşembe günleri gerçekleştiğini açıklayan Related Digital,

Yaklaşık 40 milyon internet kullanıcısının davranışını analiz ederek kişiye özgü kampanyalar oluşturan Related Digital, 2017 yılında e-ticaret işletmeleri için 1,6 milyar TL ek ciro meydana getirdi. ayrıca alışverişlerin 13:00 ile 24:00 arasında yoğunlaştığını ve saat 20:00’de zirve yaptığını gözledi.

Türkiye’nin en büyük entegre dijital pazarlama şirketi Related Digital Group çatısı altında 100’ün üzerinde markaya çok kanallı kişiselleştirme çözümleri sunan ve yıl boyunca 560 bin e-posta kampanyası ile yaklaşık 1,4 milyar tıklama yaratan ve izleyen Related Marketing Cloud, otomatik tetiklenen kişiselleştirilmiş e-posta, sms, push ve web push kampanyaları ve kanallararası ürün tavsiye motoru sayesinde 2017 yılında e-ticaret işletmelerine toplam 1,6 milyar TL ek ciro sağladı.

KULLANICILAR YÜZDE 40 ORANINDA MOBİL UYGULAMALAR ÜZERİNDEN SATIN ALIYOR E-posta aracılığıyla kullanıcıya gönderilen kişiye özel teklifler üzerinden sağlanan trafiği de inceleyen Related Marketing Cloud, kullanıcıların yüzde 40 oranında mobil uygulamalar üzerinden satın alım yaptığını ortaya çıkarırken, e-ticaret web sitelerinin masaüstü ve mobil versiyonları, elde edilen cironun yüzde 60’ını oluşturdu. Ayrıca online alışverişte toplam cironun yüzde 40’ının İstanbul’daki kullanıcılar ile sağlandığı görüldü. Çok kanallı pazarlamada uçtan uca hizmet sunan Related Digital Group, internet ortamında sürekli değişen iletişim, pazarlama ve teknoloji ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Kişiye özel kampanyaların ve özgün tekliflerin önem kazandığı e-ticaret sektörüne bu alanda hizmet sunan Related Marketing Cloud, gerçek zamanlı davranışsal hedeflemeler ile kişiye özgü tavsiyeler sunuyor. Web, mobil ve e-posta kanalları genelinde sürekliliğe sahip müşteri profilini oluşturan platform, çok kanallı pazarlamada müşteri memnuniyetini artırırken yeni gelir fırsatlarını da işletmeler için ortaya çıkarıyor.

58


PERAKENDE

“Türk hazır giyimini markalı üretici yapalım, AB’de istikrarı sağlayalım” 7-8 oranında bir tedarik sağlamaktayız. Bangladeş ve Pakistan ucuz iş gücü ülkeleri olarak konumlanmakta, AB ve ABD tarafından teşvik edilip desteklenmektedir. Biz de devletimizle üzerinde çalıştığımız projelerimizi paylaşacağız. Türk hazır giyim sektörümüzün doğru stratejilerle, yeni teknolojileri kullanarak, katma değeri daha yüksek markalı ve teknik ürün ihracatını büyütebilmesi için yol gösterici ve yol açıcı olacağız.”

“2018 HEDEFİMİZ; MARKALI BÜYÜME”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) 21. Olağan Genel Kurulu sonrası Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Hadi Karasu, görevi devraldıktan hemen sonra Türk hazır giyimin hak ettiği noktaya gelmesi için gerekenleri öncelik sırasına koyarak hükümete çağrıda bulundu.

“TÜRK HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN AB İSTİKRAR, ABD PAZARI AÇILIM DEMEK” En önemli pazarın AB ülkeleri olduğunun altını çizen Karasu “Hazır giyim ihracatımızın yüzde 74’ünü AB üye ülkelerine yapıyoruz. AB’deki konumumuzu korumak

bizim için çok önemli. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri ile yakın temasların artırılması 2018 hedeflerimiz içinde öncelikli olarak yer almaktadır. Bunun yanı sıra ABD pazarı bizim için önemli bir hedef olmalıdır. Bu pazara girmek rakamsal açıdan büyük bir açılım sağlar” dedi. Karasu şöyle devam etti: “AB’nin ithalat yaptığı ülkeler arasındaki yerimizi ikincilikten üçüncülüğe kaybetmiş durumdayız. Çin ve Bangladeş’in gerisinde yaklaşık yüzde

2017 yılında hazır giyim sektörünün reel olarak yüzde 2 büyüme gösterdiğine vurgu yapan TGSD Başkanı Hadi Karasu, “2017 yılında ihracatta değişim olmamıştır. Hazır giyim sektörü 2017’de yaklaşık 40 milyar dolar değerinde üretim gerçekleştirdi. Bu hacmin 17 milyar dolarlık bölümünü ihraç etti. Markalı ihracatta kilogram başına 40-50 Dolar değerine ulaşılabilirken, markasız ürünlerde kilogram başına 20 Dolar seviyesindeyiz. Markalı ihracat sayesinde gelirin iki ila üç kat artırılabilmesi mümkünken tüm gücümüzle markalı ihracatı büyütme hedefine odaklanmalıyız.” Sektördeki büyümenin 2017 yılında sadece reel olarak yüzde 4 büyüyen iç pazardan kaynaklandığını belirten Karasu şunları ekledi: “2018 yılında hazır giyim sektörü reel olarak yüzde 3-4 arasında büyüme gösterecektir. 2018 yılında ihracatın yeniden artarak büyümeye katkı göstereceği öngörülmektedir. Bundan sonra firmalarımızın hangilerinin Çin gibi ölçek hangilerinin İtalya gibi moda ve hangilerinin Almanya-Hollanda gibi teknik ürüne yöneleceğine karar vermesi gerekiyor. İç pazarda da reel olarak yüzde 5-6 arasında büyüme yaşanacaktır. Sanayi üretimi de yüzde 3-4 arasında bir büyümeye ulaşacaktır.”

59


PERAKENDE

Perakende sektörünün

öncüleri

Perakende sektöründe başarılı çalışmalara imza atan sektör temsilcilerine ve kurumlara verilen Perakende Güneşi Ödülleri’ni 2017 yılında almaya hak kazanan isimler bir araya geldi. Sektörün önde gelen şirketleri 2018 beklentilerini ve hedeflerini paylaştı.

2018 hedeflerini açıkladı

Onur Erbay

Nevzat Yıldız Yataş Genel Müdürü Nevzat Yıldız: “Yataş mobilya sektörünün en büyük 2. grubu... Başlattığımız dönüşüm programının meyvelerini fazlasıyla aldık. Satışlarımızın yüzde 90’ını perakendeden sağlıyoruz diyebilirim. 2016 yılında yaklaşık yüzde 54 büyümüştük, 2017’de de yaklaşık yüzde 59 büyüdük. Türkiye’de şu anda 350 yurt dışında da 52 mağazamız oldu. 2018 ile 2023 arasında yurt dışında en az 3 ülkede lider olma amacımız var. İran’da 14 mağazamız bulunuyor ve şu anda Yataş olarak en bilinen 2. markayız. Suudi Arabistan’da çok iyi gidiyoruz. Romanya’da 4-5 mağaza açma hedefimiz var. Bu seneki büyüme hedefimiz yüzde 50… Birebirde ise yüzde 28. 2023’de de Türkiye’deki ilk 20 şirket arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu yıl kasım ayında yeni bir marka çıkarmayı planlıyoruz. Bununla birlikte 2021 yılında yaklaşık 3 milyar ciro hedefimiz var” ifadelerini kullandı. Hopi Genel Müdürü Onur Erbay: “Hopi ile araba da alınabiliyor, maydanoz da, milli piyango bileti de… Bugün Hopi, perakende müşterilerinin şirketlere katkısını yüzde 30’a kadar artırabilecek noktaya geldi. Geçen sene mobil ödeme-

60

nin ölçeklemesini yaptık. Şu ana kadar yaklaşık 300 bin kişi Hopi’nin mobil ödeme özelliğini kullandı. Kahve Dünyası ile başladık buna… Kahve Dünyası ile ilgili çok büyük hedeflerimiz var. Hopi kullanarak tek seferde 60 bin TL’ye yakın ödemeler var. Geçen sene en fazla ayakkabı, pantolon ve tişört alınmış. Hopi’de an fazla alışveriş yapılan saat aralığı 16.00 -18.00 aralığı ve en fazla aralık ayında alışveriş yapmışız. En fazla alışveriş yapılan gün pazar iken hafta içi ise en fazla Çarşamba günü alışveriş yapıyoruz. Hopi’de yapılan alışverişlerin yüzde 42’si 36-45 yaş arasındaki insanlar tarafından yapılıyor. En fazla tercih edilen tarz ise casual... 2018’in ilk 3 ayında Vestel, Vatan Bilgisayar ve Tekzen de aramızda olacak” yorumlarında bulundu. Hopi’nin 2018’de katlanarak büyüyeceğini dile getiren Erbay, üye sayısının 7,5 milyona, üye iş yeri sayısının 170’e çıkacağını bildirdi. Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, perakende sektörünün 2017’yi çok iyi geçirdiğini belirterek, 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söyledi. Alışverişin yeni icadı olarak tanımladıkları Hopi’nin her geçen gün daha iyiye gittiğini dile getiren Boyner, geçen yıl Hopi ile 1,75 milyon ayakkabı, 1 milyon pantolon, 1 milyon tişört satıldığını söyledi. Boyner, “Black Friday’de Hopi üzerinden 27 otomobil satılırken aralık ayında on binin üzerinde piyango bileti de satıldı. 2018’de 300 milyon litre akaryakıt satmaya programlanmış durumda. Perakende sadece perakende olmaktan uzun süredir çıktı. İnternetle birlikte alışveriş dalgası mağaza dışına çıktı, mobille birlikte her yer ve her saat perakendenin


PERAKENDE

Cem Boyner yeri ve saati oldu. Müşterinin üye markalarla olan ilişkisini 24 saat kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Burada önemli olan datayı anlamlı kullanmak. Çok büyük planlarımız var, datayı çok daha akıllı kullanıyoruz. Yapay zeka ile bu becerimizi katlamak istiyoruz” dedi. Boyner, “Geçen yıl büyümeler sert ve güçlü oldu. Perakendeci aslında fırtına kaptanıdır, sakin su kaptanı değildir. Dolayısıyla hazırlıklar her zaman çok iyi yapılmıştır. Her türlü sürprize çok hazır sektördür. 2017’de çok hızlı bir büyüme yaşadık. 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söylemem lazım. Tedbirli diyorum çünkü bu coğrafyada hiçbir veriye sonsuza kadar kalıcı diye bakamayız. Her an değişebilir ve biz de kendimizi buna adapte ederiz. Yeni bir formülle, tedbirle büyümeyi ve genişlemeyi garantilemeye çalışırız. 2018 için dikkatli, tedbirli ama pozitifiz” diyerek sözlerine son verdi. McDonald’s İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Büyükçolak: “Ben üniversitede yaptığımız çalışmaları tek bir formülle anlatıyorum: Sunduğumuz değer eşittir deneyim bölü fiyat... Fiyatı etkileyen pek çok faktör olduğu gibi deneyimi etkileyen de pek çok faktör var; restoranlarımızın dizaynı, teknolojiyi nasıl kullandığımız gibi… Ama deneyim için olmazsa olmaz faktör insan… Bu formülde payı ne kadar artırabilirsek değer de o kadar artıyor. ‘Servis Sahnemizdir’ projemiz de insana dokunmak ve değer katmak için hayata geçirdiğimiz bir proje… 2016 ve 2017 zor yıllardı, 2018 daha zor bir yıl olacak. Biz de tedbirliyiz ama pozitifiz. 2016 yılından bu yana hazırladığımız dönüşüm planını istikrarlı bir şekilde uyguluyoruz. Bunun 3 tane sac ayağı var. Bir tanesi müşteri segmentini yeniden tanımlamaktı. İş modelimizi değiştirdik; malı alırken kazanmak ve tüketiciye fiyatlarımızı buna göre yansıtmak. Sonuncusu ise bunu birleştirecek bir çimento olarak nitelendirdiğimiz kurum kültürünü oluşturmaktı. Bunu da birtakım projelerle destekledik. Son iki yıldır çift haneli büyüyoruz” ifadelerinde bulundu.

Mehmet Büyükçolak Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko da sektörün büyümeye devam ettiğini belirterek, “Bizler çalıştıkça sektör büyüyor. Türkiye’nin geleceği de çok büyük… Dolayısıyla bizim için de güzel bir yıl geçti” dedi. Hakko, iyi günlerin kendilerini beklediğini ifade ederken 2018’e pozitif baktıklarını ve Vakko’nun bu yılın eylül ayında Katar’da büyük bir mağaza açacağını ifade etti.

Cem Hakko

61


PERAKENDE

Deborah Türkiye’de artık sadece

Watsons’ta

1903’ten bu yana faaliyet gösteren ve kozmetik markalarının en köklülerinden olan İtalyan markası Deborah, bu alandaki güçlü tecrübesini günümüzün trendleri ve teknolojisi ile birleştirerek tüm kadınlara yenilikçi ve kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla sunuyor.

Atasay’ın İstanbul’daki 49.mağazası açıldı! “Tak Sana Yakışanı” mottosuyla yeni bir marka kimliğine bürünen Atasay, İstanbul’daki 49. mağazasını Esenyurt City Center AVM’de hizmete açtı. Türkiye’nin lider kuyum markası Atasay, Esenyurt City Center AVM’de 60 metrekare alana sahip yeni mağaza açılışını gerçekleştirdi. Genç, anı yakalayan, yüzü geleceğe dönük marka kimliğiyle mağaza ağını hızla genişletmeye devam eden Atasay’ın yeni mağaza açılışına Atasay CEO’su Atasay Kamer ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de katılım sağladı. Esenyurt City Center AVM mağazası ile birlikte Atasay’ın İstanbul’daki mağaza sayısı 49’a, Türkiye genelindeki mağaza sayısı ise 154’e ulaştı.

62

Kozmetik dünyasının dev markalarından Deborah göz alıcı renklerden oluşan göz, dudak ve yüz makyajı ürünleri ile artık sadece Watsons Mağazaları ve web sitesinde! Yüz makyajının en yeni ürünleri arasında yer alan Deborah Extra Mat Fondöten, özel formülü ile tüm hava koşullarında cilde ağırlık yapmadan hafif ve pürüzsüz bir görünüm sağlıyor. Özel bileşenleri ile stresli cildi yatıştırıyor. Cilde ihtiyacı olduğu kadar nem sağlarken aynı zamanda T bölgesinde parlaklığı engelliyor. SPF20 güneş koruma faktörü ile cildi zararlı UV ışınlarından korumaya yardımcı oluyor. Deborah Extra Mat Fondöten gün boyu kalıcılığıyla her an tazelenmiş bir makyaj görünümüne kavuşmanıza yardımcı olur.



PERAKENDE

Rakamlarla 2017 Türkiye

Alışveriş İstatistikleri • Türkiye’nin giyim trendi: “Casual” • Türkiye’nin rengi: Siyah • Tüm alışverişlerin 3’te 1’i İstanbul’da yapıldı • En çok ayakkabı satıldı • En çok alışverişi 26-45 yaş arasındaki erkekler yaptı

• Rizeli kadınlar alışverişte fark yarattı • En çok 16.00-18.00 saatleri arasında alışveriş yapıldı • Alışveriş günleri hafta sonu pazar, hafta içi çarşamba oldu • Aralık’ta kozmetik, Eylül’de çanta alındı • Hopi, en çok iOS tabanlı cihazlardan kullanıldı • Hopi’yi en çok kullanan kişi 4 ayrı şehirde 27 mağazada 378 işlem yaptı Yeme içmeden teknolojiye, hazır giyimden ayakkabıya, hava yolu ulaşımından eğlenceye, valeden kargoya kadar farklı sektörlerden 100’den fazla üye markasıyla 360 derece alışveriş ihtiyaçlarına çözüm sunan Hopi, Türkiye’nin 2017’deki alışveriş istatistiklerini açıkladı. Türkiye genelinde 5.6 milyon üyesi ile mobil sadakat uygulamaları sektörünün lideri olan Hopi’nin istatistiklerine göre; 2017’nin en fazla satın alınan ürünü ayakkabı oldu. Ayakkabıdan sonra pantolon ve tişört geldi. 2017’de en fazla alışverişi erkekler yaptı. Tüm yaş gruplarında en fazla alışverişi ise 36-45 yaş arasındaki erkekler gerçekleştirdi. Tüm alışverişlerin neredeyse yarısı (yüzde 42) 36-45 yaş grubu tarafından yapıldı. 2017’de en çok tercih edilen renk yüzde 46 ile siyah oldu. Siyahın ardından lacivert ile mavi geldi. Turuncu ise 2017’nin en az tercih edilen (yüzde 1) rengi oldu. Üst giyimde en çok (yüz-

64


PERAKENDE PARACIKLARINI 80’E KATLADI

de 50) uzun kollu ürünler tercih edildi. Kıyafet tarzlarına göre Türkiye’nin tercihi ‘casual’ oldu. Satılan ürünlerin yarısını casual tarzı ürünler oluşturdu. Klasik giyim yüzde 23, ‘smart casual’ ise yüzde 14 ile en çok tercih edilen diğer tarzlar olarak dikkat çekti. Ayakkabılarda topuklarına göre en çok tercih edilenler düz ayakkabılar olurken 100 kişiden 7’si yüksek topukluları tercih etti.

EN ÇOK ALIŞVERİŞ YAPAN İLLER ŞAŞIRTMADI Tüm alışverişlerin 3’te 1’i (yüzde 33) İstanbullular tarafından gerçekleştirildi. 2017’de en çok alışveriş yapan diğer iller ise sırasıyla Ankara (yüzde 9) ve İzmir (yüzde 8) oldu. Marmara Bölgesi’nde en çok alışverişi İstanbul’dan sonra Bursa, İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara ve Konya, Ege Bölgesi’nde İzmir ve Denizli, Akdeniz Bölgesi’nde Adana ve Antalya, Karadeniz Bölgesi’nde Trabzon ve Samsun, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Ağrı ve Elazığ, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise Gaziantep ve Diyarbakır yaptı.

KENDİMİZİ ALIŞVERİŞE VERDİĞİMİZ GÜN VE SAATLER

KOZMETİK ALIŞVERİŞİNİ ARALIK’TA YAPTIK Kozmetik alışverişlerinin çoğu aralık ayında gerçekleşti. Aralık ayı dışında en çok makyaj seti, fondöten ve ruj ekim ayında, en çok nemlendirici mayıs ayında, en çok oje şubat ayında, saç boyası ise kasım ayında alındı. Kozmetik dışındaki ürün tercihleri de aylara göre farklılık gösterdi. En çok ayakkabı, elbise ve plaj ürünü haziranda, en çok çanta eylülde, en çok elektronik eşya aralıkta, en çok takım elbise ve bebek-çocuk ürünleri ağustosta, en çok abiye temmuzda satıldı.

Paracıklarını en verimli şekilde kullanan müşteri, paracıklarını Beymen’de 80’e katlayarak harcadı. Hopi’yi en çok kullanan kişi, 3 ayrı şehirdeki 17 ayrı mağazada 378 işlem yaptı. Kullanıcıların yüzde 58’i alışverişlerini sadece bir mağazada, yüzde 42’si ise birden fazla mağazada gerçekleştirdi. Kullanıcıların yaklaşık yüzde 30’u ise sadece bir markadan alışveriş yaptı. Mağazalarda yapılan alışverişlerde Hopi’sini kullananların yüzde 51’i işlemlerini iOS tabanlı mobil cihazlarından, yüzde 49’u ise Android tabanlı cihazlarından gerçekleştirdi. Online alışverişlerin ise yüzde 61’i iOS tabanlı mobil cihazlardan yüzde 38’i ise Android tabanlı mobil cihazlardan yapıldı. En çok paracık kazanılan alışveriş platformu/mağaza sıralaması: • morhipo.com • boyner.com.tr • Boyner İstanbul Cevahir Mağazası • YKM İzmir Mağazası

Alışverişlerin çoğu 16.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirildi. Yıl boyunca kendimizi en çok pazar günleri alışverişe verdik. 2017’deki tüm alışverişlerin yüzde 22’si pazar günleri gerçekleştirildi. Pazar gününün ardından en çok alışveriş yapılan gün cumartesi oldu. Hafta içinin en çok alışveriş yapılan günü ise çarşamba oldu. Ay bazında en fazla alışveriş aralık ayında gerçekleşti. En az alışveriş ise şubat (yüzde 6) ayında yapıldı.

SADECE RİZE VE İZMİR’DE KADINLAR ÖNDE Alışveriş alışkanlıkları il ve cinsiyet bakımından değerlendirildiğinde kadınların erkeklere oranla en çok alışveriş yaptığı il Rize oldu. Rize’nin ardından kadınların erkeklerden daha fazla alışveriş yaptığı tek il ise İzmir. Kadınlarla erkeklerin neredeyse aynı oranda alışveriş yaptığı iller; İstanbul, Ankara ve Bursa oldu. Diğer illerde ise erkekler kadınlara göre daha fazla alışveriş yaptı.

65


PERAKENDE

Mağazalar IoT teknolojisiyle

işletme verimliliğini artırıyor

Yeni araştırma, IoT’yi benimseyen perakendecilerin yatırımın geri dönüşünü rapor ettiklerini ve yüzde 88’inin işletme verimliliğinin arttığını bildirdiğini ortaya çıkardı. Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, perakendecilerin izleme ve bakımdan, lokasyona dayalı servislere kadar IoT’yi benimsemeleri, müşteri deneyiminin geliştirilmesine ve karlılığın artmasına neden oluyor. Normal mağazalar, IoT teknolojisi sayesinde online alışverişle rekabet edebiliyor, tüketiciler için eşsiz, kişiselleştirilmiş ve cazip mağaza içi deneyimleri sunabiliyorlar. 2019’a kadar perakende kurulumlarının yüzde 79’u IoT teknolojisini benimsemiş olacak ve yüzde 77’si bunun sektörü dönüştüreceğine inanıyor. IoT gerçeği endüstriye göre değişiyor. Aruba’nın ‘IoT’nin Bugünü ve Yarını’ raporu, perakende ve dağıtım alanındaki en

66

popüler bağlantılı cihazlardan bazılarını şöyle tespit etti; barkod okuyucuları, kişisel mobil cihazlar ve akıllı hoparlörler / TV / ses sistemleri. Rapor şunları da ortaya çıkardı: • IoT, perakendede, izleme ve bakımdan (araştırmaya katılan insanların yüzde 68’i IoT’yi bunun için kullandıklarını söyle-

diler) lokasyon temelli servislere (yüzde 57) kadar kullanılıyor. • IoT’nin kazançları arasında şunlar var; iyileştirilmiş müşteri deneyimi (katılımcıların yüzde 81’i bunu belirtiyor), organizasyonun görünürlüğünün iyileşmesi (yüzde 78’i bunu kabul ediyor) ve artan karlılık (yüzde 74’ünün kabulü). • IoT’den gelen tehditler şunları kapsıyor; kötü amaçlı yazılımlar (yüzde 41), casus yazılımlar (yüzde 31) ve kimlik avcılığı (yüzde 25). Kazançlar kendini gösteriyor, ancak IoT teknolojisini benimsemek güvenlik riskleri taşımıyor da değil. IoT’yi kendi işlerinde kullanan kuruluşların (Aruba araştırmasına katılan) yüzde 84’ü IoT ile ilgili bir güvenlik ihlali yaşamışlar. Yarısından fazlası, dış saldırıları bu teknolojinin benimsenmesinin önündeki önemli bir engel olarak bildiriyor. Bununla birlikte, IoT teknolojisi korunabilir ve kullanıcı verileri açısından yararlıdır. Aruba ClearPass teknolojisi, kablolu ve kablosuz erişim kontrolünü mümkün kılıyor ve özellikleri arasında saldırı tespiti de var. Perakendeciler, ağlarını korumak için ClearPass çözümünü kullanarak IoT teknolojisi ile ilişkili riskleri ve açık noktaları azaltabiliyorlar. Mağaza içi ve online tüketici etkileşimlerinden elde edilen kullanıcı verileri, perakendecilerin müşterilerini daha iyi anlamalarına ve iş kararları vermelerine yardımcı olabilir.



PERAKENDE

4 milyar dolarlık sektör, Ideal Homex 2018’de buluşuyor!

Tarsus Group bünyesindeki Life Media tarafından düzenlenen Uluslararası Ev Eşyaları ve Çeyiz Fuarı Ideal Homex, sektör profesyonellerini 13. defa İstanbul Tüyap’ta bir araya getirecek. Yıllık 4 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip sektörün en önemli buluşmalarından birisi olan Ideal Homex, gördüğü yoğun ilgiyi daha da artırarak, dünyanın dört bir yanından katılımcı firma ve profesyonel ziyaretçiyi bir araya getirmeye hazırlanıyor.

D

ünya genelinde 15 farklı ülkede 130’un üzerinde fuar ve konferans etkinliği gerçekleştiren Tarsus Group’un küresel gücünü de arkasına alan Ideal Homex, 29 Mart’ta kapılarını açıyor. Grup bünyesindeki Life Media tarafından düzenlenen Ideal Homex 2018, züccaciye ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, ihracatçı, ithalatçı ve distribütör firmaları, başta perakende mağazaları ve horeca ekipmanı ihtiyacı bulunan turizm yatırımcıları olmak üzere, alışveriş merkezleri, zincir mağazalar, toptancılar ve profesyonel alıcılarla buluşturacak.

2018’İN YENİ TRENDLERİ VE BİNLERCE ÜRÜN TEK ÇATI ALTINDA SERGİLENİYOR! Katılımcı ilgisinin çok yoğun olduğu Ideal Homex fuarında ‘sofra ve mutfak eşyaları, dekoratif ev aksesuarları ve hediyelik eşyalar, elektrikli ev aletleri, plastik ev gereçleri, çelik mutfak eşyaları, cam, porselen ve seramik’ kategorilerinde binlerce üründe 2018 tasarımları ve sezonun yeni trendleri sergilenecek. Geçen yıl yurt içi ve yurt dışından toplam 211 firmanın ürünlerini sergilediği Ideal Homex fuarını, 64 ülkeden 18 bin 456 profesyonel ziyaret etti. 29 Mart-01 Nisan tarihlerinde 13.’sü düzenlenecek fuar, gördüğü yoğun ilgiyle bu yıl rekor sayıda profesyoneli bir araya getirmeye hazırlanıyor.

68


PERAKENDE

Dijital

ya da alacağı ürüne karar verebiliyor. Biz müşterilerimize, rakip ürünlerin online fiyat değişimlerini anlık olarak iletiyoruz; böylece onlar da hızlıca yeni bir kampanyayı uygulamaya koyabiliyorlar.

dönüşüm sürecinde online kampanyalar ön planda PERAKENDE SEKTÖRÜNDE BÜYÜK BİR DİJİTAL DÖNÜŞÜM SÜRECİ YAŞANDIĞINI SÖYLEYEN BRANDZONE KURUCU ORTAĞI CEM KÖZ, “TÜKETİCİLER ARTIK SADECE FİZİKSEL MAĞAZALARDAN DEĞİL ONLİNE MAĞAZALAR, MOBİL APLİKASYONLAR VE SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN DE ALIŞVERİŞ YAPIYOR” DEDİ. BrandZone’un kısaca kuruluşundan bahseder misiniz? Insert takibi ve raporlaması ihtiyacına çözüm bulmak amacıyla 2012 yılında BrandZone’u kurduk. Hazırlık sürecinde gazetelerde de çok fazla promosyon içerikli reklam yapıldığını görüp, reklamları da hizmete dahil ettik. Hizmeti yazılım altyapısıyla destekleyip, satış sonuçları/ pazar payı datasının nedenlerini, sonuçlarını anlamaya yarayan, günlük tüm takibin yapıldığı gerçek zamanlı bir online panel oluşturduk. İlerleyen süreçte hizmet kapsamına online banner takibi, TV reklam takibi, online fiyat takibi, online pazar yeri takibi ve mağaza bazlı projeleri de ekledik. Bugün BrandZone; satış kanalı, kategori, marka ve ürün seviyesinde pazar trendi analizleri, fiyat ve ürün karşılaştırmaları sunan bir şirket konumunda.

Perakende ve mağazacılık sektöründe iş modellerinin sürdürülebilirliği ve sürekliliğini sağlamak amacıyla mutlaka dijital dönüşüm tekniklerinin uygulanması gerekmektedir. Peki, bu dönüşüm teknikleri neler? Dijital mağazacılık adına gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Günümüz dünyasında tüm sektörlerde olduğu gibi perakende sektöründe de büyük bir dijital dönüşüm süreci yaşanıyor. Müşterilerin bir ürünü alırken ortaya koyduğu karar alma süreci; online alışverişin yükselişe geçmesi, akıllı telefon ve sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte büyük bir değişime uğradı. Tüketiciler artık sadece fiziksel mağazalardan değil online mağazalar, mobil aplikasyonlar ve sosyal medya üzerinden de alışveriş yapıyor. Perakende markalarının, dijital dönüşüm stratejilerine başvurduklarını ve teknolojik altyapı çalışmalarını iyileştirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Dijital dönüşüm sürecinin önemli bir adımını da online kampanyalar oluşturuyor. Online kampanyalar mağazadaki ya da broşürlerdeki kampanyalara göre çok daha hızlı bir şekilde tasarlanıyor; ihtiyaca göre anlık olarak revize edilebiliyor. Artık tüketiciler mağazaya giderken, online kampanyaları takip ederek gideceği mağazaya

Online kampanyalarla ilgili sunduğunuz hizmetler nelerdir? Online mecra iletişiminin artmasıyla bizim de bu alandaki hizmetlerimiz çeşitleniyor. Online pazar yeri olarak adlandırılan Gittigidiyor, N11 ve Hepsiburada gibi mecralardaki dükkanların fiyatlarını takip ediyor; raporları dükkanların puanlarına, fiyatlarına ve isimlerine göre ayrıştırarak çeşitli rekabet analizleri sunabiliyoruz. Hızlı tüketim ürünlerinde ise birim fiyatlara göre analizler hazırlıyoruz. Ayrıca, online banner kampanyalarını takip ediyor; satış kanalları ve markalar bazında fiyat endeksleri hazırlayabiliyoruz. Dijital dönüşümde şirketlerin tercih ettiği teknolojiler nelerdir? Dijital dönüşüm sürecinde perakende markalarının tercih ettiği uygulamalar arasında; Multi-Channel (çoklu kanal), mobil uyumluluk, ürünü internetten satın alıp fiziksel mağazadan teslim almayı ifade eden click & collect uygulamaları ve chat-bot’lar sayılabilir. Ayrıca kimi perakende markaları da fiziksel mağazaları içerisine kiosklar kurarak mağazalarda bulunmayan ürünleri bu kiosklar üzerinden müşterilerinin almasını da sağlıyor. Bu mağazacılık biçiminin geleceğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Online alışveriş kanallarının ve online pazar yerlerinin yaygınlaşmasıyla rekabet her geçen gün artıyor. Bir online alışveriş sitesinde, sadece bir günde, 100’e yakın online banner kampanyası olabiliyor. Ayrıca, bir ürünün fiyatının aynı gün içerisinde 4 kez değişebildiğini görüyoruz. Çapraz satış kampanyaları da çeşitlenerek artış gösteriyor. Kullanıcıların geçmiş sayfa ziyareti ve alımları doğrultusunda, onlara özel sunulan kampanyaların sayısı da artıyor. BrandZone olarak, tüm verileri, kolay okunabilir raporlar üzerinden müşterilerimize sunuyoruz.

69


PERAKENDE

2017 Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri Ödülü Beymen’in! Türkiye lüks perakende sektörünün önde gelen markalarından Beymen, ‘Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri’ ödülünü kazanan ilk Türk markası oldu. Beymen, 50 ülkede, 8 ayrı dilde yılda dört kez yayınlanan, moda dünyasının en prestijli uluslararası yayınlarından WeAr Global Dergisi tarafından verilen ‘2017 Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri’ ödülüne layık görüldü. Moda dünyasının en iyi mağazaları, koleksiyonları ve yeni trendleri ile ilgili geniş içeriğiyle dünyanın önde gelen satınalmacıları, perakendecileri, influencerları, trend belirleyicileri ve karar vericileri tarafından yakından takip edilen WeAr Global Dergisi, bu yıl onuncu kez düzenlediği ‘Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri’ ödülünü kazananları derginin Ocak 2018 sayısında açıkladı. Derginin yazı işleri ekibi ve okuyucularının 2017 yılı aday mağazaları arasından yaptıkları değerlendirmede ‘2017 Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri’ ödülünü; Beymen (İstanbul), Dover Street Market (Londra) ve Triple Major (Şangay) kazandı. Dünyanın En İyi Moda Perakendecileri Ödülü’nü önceki yıllarda kazananlar arasında Colette (Paris), Selfridges (Londra), Liberty (Londra) gibi dünyaca ünlü mağazalar yer alıyor.

70

Türk perakendeciler Hamdi Ulukaya ile buluştu TAMPF, TÜRK PERAKENDECİLERİ NEWYORK’TA CHOBANI’NİN KURUCU VE CEO’SU HAMDİ ULUKAYA İLE BULUŞTURDU. TAMPF bu yıl NewYork’ta düzenlenen NRF (National Retail Federation) Retail Big Show organizasyonunda Türk katılımcıları Chobani’nin Kurucu ve CEO’su olan başarılı girişimci Hamdi Ulukaya ile buluşturdu. Kurmuş olduğu Chobani firması Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok satılan süzme yoğurt markası ile Forbes Dergisi’nin 100. yıl etkinlikleri kapsamında hazırladığı 100 kişilik ‘Yaşayan En Büyük İş Dehaları’ listesinde yer aldı. Yoğurt işinde tecrübesi

olmamasına rağmen bir imparatorluk haline getirdiği Chobani, beş yıldan kısa sürede yıllık satışlarını sıfırdan 1 milyar Doların üzerine çıkararak 2011’de ABD’nin lider yoğurt markası oldu. Hamdi Ulukaya, aynı gün NRF organizasyonunda başarı hikayesini paylaştığı bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından gerçekleşen TAMPF toplantısında karşılıklı tanışmanın ardından Hamdi Ulukaya Türk perakendecilerin sorularını yanıtladı.


PERAKENDE ve müşteri tanımı değişiyor. Müşterilerin yüzde 64’ü artık alışverişlerini kanallar arasında yolculuk yaparak tamamlıyor, ürün ve hizmetlere en kısa zamanda erişmek istiyor. Dolayısıyla hem iş süreçleri hızlanıyor hem de kişiselleştirilmiş deneyim yaşatmak ön plana çıkıyor. İş dünyasının yeni değer birimi ‘büyük veri’. Müşteri deneyimini geliştirmek için büyük veriden doğru analizler yapmak şirketler için yaşamsal öneme sahip. Bu kapsamda, stratejik işbirlikleriyle tedarik zincirinden başlayarak, ürünün son tüketiciye ulaşmasına ve satış sonrasına kadar tüm süreçlerde dönüşümü yönetmeye odaklanıyoruz” dedi.

Teknosa CEO’su Las Vegas’ta

teknoloji perakende sektörünü konuştu Dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES; 51’inci kez ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlendi. CES kapsamında, dünyanın önde gelen IT pazar analizi şirketi Context tarafından düzenlenen ‘CEO Kahvaltısı’nda Teknosa CEO’su Bülent Gürcan konuşma yaptı. Gürcan; sektörün potansiyelini, değişen müşteri beklentileri doğrultusunda odaklandıkları omni-channel stratejisini ve stratejik işbirliklerinde yeni boyutları katılımcılar ile paylaştı. Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, CES 2018 kapsamında dünyanın lider satış ve fiyat takibi organizasyonu Context tarafından düzenlenen ‘CEO Kahvaltı’sında konuşmacı oldu. Stratejik İşbirlikleri başlığı altında gerçekleşen organizasyonda Gürcan, dünya

çapında bir dönüşümden geçen perakende sektörünün, gelişmesi ve yenilikleri kucaklayabilmesi için omnichannel modelinin önemine dikkat çekti. Avrupa’nın en büyük elektronik satın alma grubu Euronics’in Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Bülent Gürcan; Türkiye’de ve Avrupa’da teknoloji perakendeciliğinin dinamiklerini ve geleceğini, günümüz rekabetçi perakende ekosisteminde markalar ve distribütörler ile gerçekleştirilen işbirliği üzerine değerlendirmelerini paylaştı. Kahvaltıda, perakende sektörünün paydaşları olarak HP EMEA Perakende ve Omni-channel Başkanı Lucas Perraudin ve Hindistan merkezli omnichannel çözümleri sunan Ace Turtle CEO’su Nitin Chhabra da konuşma yaptı.

PERAKENDE SEKTÖRÜNDE YENİ EKOSİSTEMLERİN OLUŞMASI KAÇINILMAZ Dijitalleşme ile birlikte stratejik işbirlikleri yeni boyutlar kazanırken, teknolojik gelişmelerin yeni ekosistemler oluşmasının önünü açtığını belirten Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, “Perakende sektöründe rekabet

YENİ MÜŞTERİ KAZANMAK VE İNOVASYON İÇİN İŞBİRLİKLERİ ÖNEMLİ Müşteriyi derinlemesine tanımak ve müşteri deneyimini geliştirmenin, yeni müşteriler kazanmak için de çok önemli olduğunu paylaşan Bülent Gürcan, “Müşterilerimizin kısa sürede ürün teslimatı gibi birçok beklentisini karşılamak, stok maliyetleri gibi zorlukları aşmak ve inovasyon için işbirliklerini çok önemsiyoruz. Müşterilerimiz, kanal bağımsızlığı ve mükemmel bir deneyim istiyor. Online platformlar, alışveriş yapılsın ya da yapılmasın önemli bir bilgi kaynağı. Bununla birlikte, omni-channel modelinde mağazalara da önemli bir rol düşüyor. Tüketicilerin ürünlerle kişisel deneyim yaşayabileceği ve nereden alışveriş yaparsa yapsın hizmet alacağı mağazalara yatırım yapılması şart. Teknosa’da internetten alışveriş yapan müşterilerimizin yüzde 30’u mağazadan teslim almayı tercih ediyor. Stratejik iş ortaklarımızla tüm kanallarda daha mükemmel, entegre bir deneyim için derinlemesine çalışıyoruz ve yarattığımız değeri artırmak için yeni işbirliklerine öncelik veriyoruz” şeklinde konuştu. HP EMEA Perakende ve Omni-channel Başkanı Lucas Perraudin de konuşmasında, çoklu kanala yatırım yapan perakendecilerin satışlarını artırdığına, stratejik işbirliklerinin perakendenin dönüşümünde yeni bir faz için kritik olduğuna dikkat çekti. Ace Turtle CEO’su Nitin Chhabra ise müşterilerin omni-channel beklentisinin Hindistan’da da diğer bölgelerden farklı olmadığının altını çizerken, bu noktada distribütörlerin artık inovatif olması, markalar ve perakendeciler için platform yaratmasının önemli olduğunu vurguladı.

71


PERAKENDE

Her sene değişen modanın olmazsa olmazlarına bu sene; ışıltı ve sim damgasını vuracak. Moda Tasarımcısı Seren Erdoğan, yeni yılın modasını anlattı. Tasarımcı, lavanta renginin moda olacağını söyledi. Asil ve eğlenceli bir renk olan lavanta ile 2018 yılında hem saçlarda hem de kıyafetlerde karşılaşacağımızı söyledi. Her sene değişen modanın olmazsa olmazlarına bu sene; ışıltı ve sim damgasını vuracak. Moda Tasarımcısı Seren Erdoğan, yeni yılın modasını anlattı. Elbiseden ayakkabıya hemen hemen her parçada yer alan ışıltı ve sim, yeni yıl modasında da bizimle olmaya devam edecek. 2018’de parıltının zirve yapacağını belirten genç moda tasarımcısı Seren Erdoğan, “Günlük parçalarda dahi kullanılan ışıltılı ve simli parçalar özellikle kırmızı halıda ve özel davetlerin en çok tercih edilen stillerden birisi olacak” ifadesini kullandı. 2018 yılında vazgeçilmez parçalar arasında berenin yer alacağını belirten Erdoğan, “Kış aylarında giyilen kıyafeti tamamlamak için en güzel aksesuarlardan birisi olan bere, 2018 yılında en çok karşılaşacağımız parçalar arasında ilk sırada yer alacak” dedi.

Modanın Işıltısı Devam Ediyor 72

2018’İN RENGİ LAVANTA 2017 yılı ile birlikte milenyum çağının rengi olan pembeyi geride bıraktığımızı belirten genç tasarımcı, lavanta renginin moda olacağını söyledi. Asil ve eğlenceli bir renk olan lavanta ile 2018 yılında hem saçlarda hem de kıyafetlerde karşılaşacağımızı söyledi.



SEVGİLİLER GÜNÜ

Sevgililer Günü kampanyaları için

altın

WEB SİTESİ İÇİN ÖNERİLER Web sitenizin ana sayfası dikkat çekecek şekilde tasarlanmalıdır. Sitenizde Sevgililer Gününe uyum sağlayabilecek sıcak renkler kullanın. Web sitenizde her zaman işlediğiniz temanın dışına çıkarak, alışılagelmişin dışında düzenleyerek, Sevgililer Günü’nün kurumunuz için de özel olduğu fikrini tüketicilere kazandırın.

öneriler…

K

onuyla ilgili bilgi veren Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy Kurucusu Murat Erdör, 14 Şubat tarihinin perakende, hızlı tüketim, seyahat, mücevherat başta olmak üzere birçok sektör açısından önem taşıdığını ve bu özel günün yıllık e-ticaret hacminin önemli bir bölümünü oluşturduğunu vurgulayarak, kurumların dijital alanda geri dönüş oranlarını ve alışveriş miktarlarını artırabilmeleri için mutlaka uygulamaları gereken noktaları açıkladı. Erdör, Sevgililer Günü kampanyaları için özgün olmak gerektiğini belirtirken, tavsiyelerini şöyle sıraladı:

MOBİL İÇİN ÖNERİLER Artık insanların ellerinden düşmeyecek kadar önemli bir hal alan mobil cihazlar, en büyük kozunuz olabilir. Sadece kendi kurumsal aplikasyonlarınız üzerinde düşünmeyin. İndirilme oranı en fazla olan aplikasyonlara reklam vererek çok büyük kitlelere ulaşabilirsiniz. Ayrıca insanların ihtiyaç duyduğu sitelerle ve uygulamalarla da anlaşma

SOSYAL MEDYA İÇİN ÖNERİLER

Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, yıllık e-ticaret hacminin önemli bir bölümünü oluşturan Sevgililer Günü özelinde gerçekleştirilen dijital kampanyalarda dikkate alınması gereken noktaları açıkladı. sağlayabilirsiniz. Örneğin; dijital bankacılık işlemlerinde veya toplu taşıma uygulamalarında kampanyanızı duyurmanız çok hızlı ve çok büyük hedef kitlelere ulaşmanızda sizlere yardımcı olacaktır.

Sosyal medyayı kampanya sürecinde doğru kullanmanız, hem tüketicilerinizi satın alma davranışına yöneltecek hem de sizin daha fazla kişiye ulaşmanızı sağlayacaktır. Hedef kitlelerinizin tüketim alışkanlıklarına ve sosyo-ekonomik statülerine göre farklı mesajlar kullanın. Sosyal medyada renk seçimlerinize ve yazı fontlarınıza özellikle dikkat edin. Sosyal Medyada kampanyalarınız için tanınan yüzler kullanmanın da size güç kazandıracağını unutmayın.

E-MAİL MARKETING İÇİN ÖNERİLER Kampanyalarınızı önceden duyurabilmeniz açısından e-mail marketing oldukça önemli bir noktada duruyor. Bu alanda tüketiciyi haberdar etmek için kullanacağınız argümanlar sadece yazı ile sınırlı kalmamalıdır. Gönderilecek maillerde görsel kullanılması da önemlidir. Ayrıca Sevgililer Günü gelmeden önce müşterilerinize hatırlatma e-postası gönderip, hediye fikirleri hakkında bilgiler verebilirsiniz.

VİTRİN İÇİN ÖNERİLER Tüketicileri ilk olarak etkilediğiniz alan vitrinlerinizdir ve renk uyumu çok önemlidir. Vitrinlerinizdeki her faktör düzenli ve uyumlu olmalıdır. Ürün ve bilgiler için ince yazı stilleri, indirim miktarını da belirtmek için kalın yazı stilleri kullanmanız size avantaj sağlayacaktır. Vitrinleriniz de bu özel günde bireysel ürünlerden ziyade çiftlerin tercih edebileceği ürünler kullanarak bir adım öne geçebilirsiniz.

74


SEVGİLİLER GÜNÜ

Romantik bir En renkli akşam yemeği Sevgililer Günü Üstün hizmet kalitesiyle kalıplaşmış steak restoranlarından ayrışan Grill Branche, yılın en romantik gününde sevgilisiyle baş başa keyifli bir akşam yemeği yemek isteyenlere, tadı damakta iz bırakacak lezzetler sunuyor.

jesti SinemIa’da

Modern mimarisi ve romantik ambiyansıyla Ataşehir Watergarden’da yer alan Grill Branche, bu özel günü unutulmaz kılmak isteyen aşıklara dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimleme fırsatı veriyor. Kombu sosuyla servis edilen Tataki, Dana Carpaccio ve Fransız usulü masada hazırlanan Steak Tartar gibi başlangıç tabakları dikkat çeken lezzetler arasında yer alıyor. Yepyeni ve sofistike bir ızgara kültürü konseptiyle kurulan mekanda, dünyaca kabul görmüş tüm steak kesimlerinin yer aldığı geniş bir et menüsü bulunuyor. Grill Branche şeflerinin özel olarak tasarladığı Branche Burger’de ise özel burger köfteleri kömür ızgarada pişiyor, yarı brioche ekmeği arasında masada koklatılarak tıraşlanan siyah trüf, yine masada bitirilen foie gras ve demi-glace sos, limon&biberiyeli aioli, kırmızı soğan reçeli, mantar duxelle, Brie peyniri gibi özel lezzetlerle tamamlanarak hamburger tutkunlarına bambaşka bir deneyim yaşatıyor. Ayrıca Türkiye ve dünyadan özel olarak seçilen zengin şarap kavındaki 160’a yakın şarap çeşidi, çiftlerin romantik gecesine muazzam bir eşlikçi oluyor. Grill Branche Restaurant&Lounge, 14 Şubat’ta çiftlere özel yüzde 20 indirim kampanyası sunarken, özel sürpriz Sevgililer Günü tatlısı ve şampanya ikram ediyor.

14 ŞUBAT’A EN ÇOK YAKIŞAN HEDİYE ÖZEL SİNEMA KULÜBÜ SİNEMİA’DAN GELİYOR. SİNEMİA’NIN ÇİFT KİŞİLİK PAKETLERİYLE SEVGİLİLER AYRILMIYOR; SİNEMANIN KEYFİNİ BİR ARADA ÇIKARIYOR. Sevdiğini yanına alıp sinema salonlarında yepyeni maceralara atılmak isteyenler için bu yıl en iyi 14 Şubat hediyesi, Özel Sinema Kulübü Sinemia’dan geliyor. Bu paketler, tek bir üyeliği ve tek kartı iki kişi için kullanmayı mümkün kılıyor. Üstelik sıra beklemeden ileri tarihli yan yana bilet almak mümkün oluyor. Sinemia Çift Kişilik Paket, tek bir üyelik sahibine tanımlanıyor, üyelik sahibi kendisine ve yanındaki bir kişiye üyelik planı dahilinde ücretsiz sinema bileti alabiliyor. Ayda 2 ya da 3 kez ikişer kişilik bilet alma hakkı sunan paketlerin fiyatı aylık 38,99 TL’den başlıyor. Çift Kişilik Paketleri Sevgililer Günü öncesinde satın alıp sevdiğine hediye etmek veya onu götüreceği nice filmler için kendi adına başvuru yapmak isteyenler Sinema web adresi üzerinden hızlıca işlemlerini tamamlayabiliyor. Sinemia Premium Üyesi sinemaseverler Türkiye’nin her yerindeki sinema salonlarını ücretsiz kullanabiliyor. 2D, 3D, IMAX veya 4DX fark etmeksizin vizyona giren tüm filmleri izleyebiliyor. Sinema biletine ek olarak, her gün 400’den fazla anlaşmalı restoran ve kafedeki üyelere özel ayrıcalıklardan ve indirimlerden faydalanabiliyor.

75


SEVGİLİLER GÜNÜ

SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE SINGER İLE PEMBE DÜŞLER Aşkı ifade eden sembol, herkese göre kırmızı bir kalp olabilir. Ancak SINGER’e göre iki kişi arasındaki ölümsüz bağın simgesi bir dikiş makinesi… Çünkü Isaac Merritt SINGER, ilk dikiş makinesini 1850 yılında tüm kalbiyle sevdiği eşi için icat etti. O günden beri ürettiği her model, marka için aşkın yeni bir ifadesi demekti. SINGER şimdi de Sevgililer Günü için pembe düşler kuranlara pembe rengiyle dikkat çeken SIMPLE 3223R modelini geliştirdi. Model; sadece özel bir hediye olarak Sevgililer Günü’ne değil, pratik özellikleri ile hayal gücüne de renk katıyor, aynı zamanda kadınların tüm hünerlerini ortaya çıkartıyor.

SINGER’in pembe renkli SIMPLE 3223R modeli, 28 değişik dikiş ve dekoratif desenin yanı sıra 5 milimetre genişliğinde zigzag da yapabiliyor ve 4 adımda ilik açabiliyor. Esnek dikiş, çevrilebilir desen seçici ile desen seçme, overlok dikişi, geri dikiş, serbest kol dikişi, tek hareketle iğne hareketini durdurup masura sarabilme gibi özellikleri de dikişte büyük kolaylık sağlıyor. Düğme dikme, fermuar dikme, çift iğne kullanımı ile yan yana paralel dikiş dikebilme (reçme dikişi) modelin diğer özellikleri arasında… Ayrıca, opsiyonel ayaklarla kenar kıvırma, kordonlama, gizli fermuar dikebilme, nervür büzgü dikişi yapabilme, kasnak nakışı uygunluğu ile Çin iğnesi, beyaz iş vb. çeşitli nakış tekniklerini uygulayabilme gibi fonksiyonlara da sahip olan ürün, opsiyonel iğne kullanımı ile kot (2026 kot iğnesi) penye triko (2045 penye jarse iğnesi) da dikebiliyor. Elektronik pedala sahip, seri ve sessiz çalışan SINGER SIMPLE 3223R model dikiş makinesi, küçük boyutlarıyla evde fazla yer kaplamıyor, hafif olduğu için de istenilen yere kolayca taşınabiliyor.

Michael Kors ile Sevgililer Günü’ne “aşk” dolu girin Sevgililer Günü’ne özel Michael Kors koleksiyonu ile kombinlerinize aşk katın. Söz konusu aşk olunca, hiç şüphesiz ki sevdiğinize en güzel hediyeyi bulmak isteyeceksiniz. Bu özel günde Michael Michael Kors sizlere şıklık ve rahatlığı bir arada yaşatan “Mercer” çantayı sunuyor. Akıllı tasarım özellikleri, değiştirilebilen kayışları ve fermuarlı orta bölmesiyle en küçük eşyalarınızı bile güvende tutabileceğiniz yepyeni bir tasarım ortaya koyuyor. İkonikleşen kilit aksesuarı ile sadece Sevgililer Günü’nde değil her zaman tarzınızla göz kamaştırın! Sezonun önde gelen trendleri arasında olan

76

“Natasha Slide” terlikler stilinize bambaşka bir yorum getiriyor! Tasarımında klasik loafer’dan esinlenilirken yumuşak derisi ve ‘”LOVE” işlemeleri şık kombinlerinizi taçlandıracak. Topuklulardan vazgeçmeyenler içinse zamansız şıklığın öncüsü, “Claire Pump” Sevgililer Günü’ne özel kırmızı deri tasarımı ile aşkın tutkusunu yansıtıyor.


SEVGİLİLER GÜNÜ

essence ile aşkın rengini makyajına yansıt

Sevgililer Günü’nün en özel hediyesi: Lacoste saatler Lacoste saat modelleri, stil sahibi kadın ve erkekler için en özel Sevgililer Günü hediyesi olarak dikkat çekiyor. Birlikte geçen her anınızı özel kılacak Lacoste saatlerle sevgilinizin gönlünü tekrar çalacaksınız. Zamana meydan okuyan tasarımıyla kadınların ilgisini çeken Lacoste KEA saat modeli kadranındaki 12 adet Swarovski taş ile Sevgililer Günü hediyenizde mücevher etkisi yaratıyor. Lacoste KEA pembe silikon kayış ve gri çelik bilezik seçenekleriyle her zevke hitap ederken 38 milimetre kasa boyutu ile sunulan rose gold kadranı hediye seçiminize romantik bir dokunuş katıyor. Lacoste San Diego saat modeli, Sevgililer Günü’nde sevdiğiniz erkeğe sunabileceğiniz en güzel hediye seçenekleri arasında. Lacoste San Diego saatleri günün her anı sevginizi hatırlatıp, sizin için en özel erkeğin şıklığını tamamlayacak. 30 metreye kadar suya dayanıklı olan Lacoste San Diego saat modelleri; özel mineral camı, 44 milimetre kasa boyutu, çelik ve roze altın kaplama kasa, hem deri hem de metal kayış seçenekleri ile dikkat çekiyor.

Aşkın ve sevginin günü olarak kutlanan Sevgililer Günü’nde, sevgiline alacağın hediye ve giyeceğin kıyafet kadar özen göstereceğin bir başka detay da nasıl bir makyaj yapacağın olacak. Geniş ürün portföyü sunan essence, Sevgililer Günü’nde özel makyaj ürünleriyle dikkatleri üzerinize çekecek. Sevgililer Günü’nde makyajının da özel olmasını istiyorsan, sevgi ve aşkın rengi olan pembe ve kırmızı tonlu ürünleri tercih edebilirsin. essence, tırnakları renklendirecek ojelerden, dudaklara çekicilik katacak rujlara ve gözleri vurgulayacak farlara kadar Sevgililer Günü makyajına eşlik ediyor. Renkleri, enerjisi ve canlılığıyla essence, bu yıl Sevgililer Günü’nü özel kılacak.

BAKIŞLARINI VURGULA, DUDAKLARINA ÇEKİCİLİK KAT essence’in yeni göz farı paletleri bakışlarının etkisini artıracak. Birbiriyle uyumlu 8 trend renk içeren essence all about roses göz paleti; yumuşak, uzun süre kalıcı dokusu mat, parlak ve metalik efektler sayesinde farklı görünümler yaratmana imkan sağlayacak. Kremsi yapısı ve ekstra geniş fırçasıyla essence I love crazy maskara kirpiklerini hacimlendirecek, essence 2in1 eyeliner kalemi ile de gözlerine ince ya da kalın çizgilerle istediğin vurguyu yapabileceksin. Pürüzsüz, yumuşak dokusuyla dudaklarında parlaklık yaratacak essence shine shine dudak parlatıcısı ve essence ultra last instant colour ruj’un pembe, kırmzı ve bordo tonları dudaklarına çekici bir hava katacak.

TIRNAKLARDA PEMBENİN TONLARI Yoğun renkleri, yüksek kapatıcılığıyla birleştiren yeni the gel essence ojeleri, jel parlaklığı ve uzun süre kalıcılığıyla gözden olacak.

77


SEVGİLİLER GÜNÜ

Sevginizi DESA ile anlatmanın birçok yolu var! Sevgililer Günü Hediyesinin Adresi; Koton Koton, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel en yeni ve en moda hediye seçeneklerini sunuyor. 2017-2018 Sonbahar-Kış Kadın Koleksiyonu sezonun en trend tasarımlarını bir araya getirirken, Koton aksesuar koleksiyonunda sıcacık atkı, bere, eldiven alternatifleri ve Koton Beauty Koleksiyonu’nda en etkileyici parfüm çeşitleri yer alıyor. Sevgililer Günü’nde özel tasarım bir elbise hediye etmek isteyenlerin adresi ise Dillek Hanif ve Zeynep Tosun tasarımlarının yer aldığı Koton Partywear Koleksiyonu oluyor. Koton, Sevgililer Günü’nü ‘Sen Kalp Ben’ mesajıyla kutluyor.

ÖZEL TASARIM ŞIKLIĞI Koton Partywear Koleksiyonu, Dilek Hanif for Koton ve Zeynep Tosun for Koton koleksiyonlarıy-

78

la özel tasarım şıklığını sunuyor. Gecenin konseptine göre farklı tasarım seçenekleri sunan Koton Partywear Koleksiyonu, sevgiliye alınacak en özel hediye seçenekleri arasında yer alıyor. Siyahın büyüsünü taşıyan Dilek Hanif for Koton Koleksiyonu romantik bir akşam yemeği öncesinde sevgiliye hediye edilecek en asil tasarımlardan oluşurken Zeynep Tosun for Koton Koleksiyonu eğlenceli bir Sevgililer Günü kutlamasına eşlik ediyor.

SEVGİLİLER GÜNÜ’NÜN KOKUSU Koton’un en sevilen parfümleri Pink Crystal ve Candy Crystal ile gizem ve tutkunun buluşma noktasını temsil eden Black Lust, en etkileyici hediye seçenekleri arasında yer alıyor. Armut, taze çiğli gül, ylang ylang ve misk koku aromalarını bir araya getiren Candy Crystal kadınların içini çiçek, meyve karışımı kokularla iyimserlik ve neşeyle dolduruyor. Çarkıfelek, şakayık ve çam kokularını harmanlayan Pink Crystal ise mor meyveler, orkide ve vanilyanın da yer aldığı kokusuyla kadınların ruhuna dokunuyor.

DESA’nın birbirinden şık hediye alternatifleri ile Sevgililer Günü’nde sevdiklerinizi mutlu edin! Sevdiğinizin kalbini çalacak hediyeler DESA’da sizleri bekliyor. Bu özel günde, sevdiklerine kendilerini daha da özel hissettirmek isteyenler için hediyeleri kişiselleştirme imkanı sunan DESA, deri ceketlerden çantaya, pasaportluktan cüzdana kadar birçok ürün üzerine harf veya dilediğiniz mesajı yazdırma gibi kişisel dokunuşlarla daha da özel kılıyor. Sevgisini aşkın rengi ile anlatmak isteyenler için ise kırmızı renk hediye alternatifleri göz dolduruyor. Deri ceket, ayakkabı, cüzdan gibi birçok ürün çeşidinde aşkın simgesi kırmızı renk seçeneği ile sevginizi hediyeniz anlatacak. Sevdiklerinize sevginizi her an yanında hissettirmek istiyorsanız DESA’nın ‘Love’ yazılı anahtarlık ve kartlıkları sizlere küçük fakat anlamlı hediye seçenekleri sunuyor. Küçük hediye seçenekleri arasında deri harflerden oluşan anahtarlık modelleri ise sevdiğinize günün her anı kendinizi hatırlatmanın farklı bir yolu olacak. İster kendi isminizin ister sevdiğinizin baş harfi anahtarlıklar ile siz de bu Sevgililer Günü’nde sevdiğinizi DESA ile mutlu edin!


SEVGİLİLER GÜNÜ

ğinden sonra mis gibi baharat aromalı sıcak kadehler eşliğinde Sevgililer Günü pastası kesilip manzaranın keyfi çıkarılıyor.

Aşkın rotası

Kapadokya Lider tur operatörü Prontotour’dan romantik çiftlere, Sevgililer Günü’nde özel Kapadokya turu…

Y

ılın en özel günlerinden biri olan Sevgililer Günü’nde aşık çiftler, Prontotour’un “Sevgililer Günü Özel Kapadokya” turuyla unutulmaz bir seyahate çıkıyor. Rüya gibi bir coğrafyada çok özel anlar geçirecek sevgililer, tarih ve romantizmle büyüleniyor.

Ürgüp turuyla başlayan gezide, Üç Güzeller Peribacaları ve farklı kültürlerin bir araya geldiği Mustafapaşa görülecek yerler arasında bulunuyor. Ürgüp’ün ünlü mahzenlerinde damakta iz bırakacak tadımlar yapılıp, Uçhisar Kalesi ve Onxy Taş atölyelerinin ziyaret edilmesinin ardından yöreye özgü butik otele dönüş yapılıyor. Akşam yeme-

Kapadokya’da yapılması gerekenlerin başında gelen balon turu ile aşıklar, tüm bölgeyi gökyüzünden seyretme imkanı buluyor. Aşk vadisini dolaşırken efsanevi perilerin aşk fısıltıları çiftlere ilham kaynağı oluyor. Farklı kültürlere ev sahipliği yapan bu muhteşem bölgede erken ve geç dönem Hıristiyanlık ile Osmanlı eserleri görülebiliyor. Tarihi Çavuşin ve 1-2-3 başlı peribacalarının bulunduğu Paşabağ Vadisi görülecek bölgeler arasında yer alıyor. Güzel atlar diyarı Kapadokya’da isteyenler atla tura çıkabiliyor. Dervent Vadisi ve 4 bin yıllık el sanatları merkezi Avanos’ta yer alan çanak-çömlek atölyeleri de seyahatseveleri etkileyecek yerler arasında bulunuyor. Romantik çiftler burada ister hediyelik aksesuarlar alabiliyor, ister atölyede kendi elleriyle yapacağı eserle aşkını sevindiriyor. Prontotour her zevke ve bütçeye göre, zengin içeriklerle hazırladığı turları seyahatseverlerle buluşturuyor. Hazırlanan Sevgililer Günü konseptli Kapadokya turuyla da Prontotour, romantik çiftlere unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşatmak istiyor.

79


SEVGİLİLER GÜNÜ

argos in Cappadocia’nın büyülü coğrafyasında “Aşk Kutlaması”

Museum Hotel ile Kapadokya’da aşk 23’ü mağara, 7’si taş, her biri ayrı konseptle tasarlanan ve bambaşka hikayeleri yaşatan, toplam 30 odalı Museum Hotel bu sene Sevgililer Günü’nü 14-18 Şubat boyunca kutluyor ve ayrıcalıklı konaklama paketleri sunuyor. 14 -18 Şubat tarihleri boyunca romantik tatilini Museum Hotel’de geçirmek isteyen ve rezervasyonunu direkt otelden yaptıran tüm çiftler yüzde 25 indirim avantajıyla konaklıyor. Ünlü şef Çağrı Erdoğan’ın önderliğinde hazırlanan ve dünya çapında ödüllere layık görülen Lil’a Restaurant, Sevgililer Günü’nde romantik olduğu kadar, damakta iz bırakan lezzetler keşfetmek isteyenleri bekliyor. Kapadokya bölgesinden aldığı ilhamı lezzet aromasıyla damaklara yansıtan kuzu pirzola ve küşnemeli “Kapadokya Tava”, vadiden toplanan yabani mantarlar ve kök sebzeler eşliğinde servis edilen “Dana Bonfile” gibi iştah kabartan lezzetlerin sunulduğu Lil’a Restaurant, 14-18 Şubat tarihlerine özel yüzde 25 indirim avantajıyla unutulmaz anlara ev sahipliği yapıyor. Tatilinin tadı damağında kalan, deneyimlerini unutamayan ve 1418 Şubat tarihleri boyunca minimum 3 gece konaklayanların kalbini hızla attıracak bir sürpriz daha var! Aynı romantizmi yeniden ve cazip tekliflerle yaşamak isteyenlere Museum Hotel temmuz ve ağustos ayları konaklamalarında yüzde 25 indirim veriyor. Museum Hotel, ünlü şef Çağrı Erdoğan’ın aşkla hazırladığı lezzetler, özel masaj terapileri, Göreme Vadisi’nden Aşk Vadisi’ne, Güvercinlik Vadisi’nden Kızıl Vadiye, Avanos Dağları’ndan Erciyes Tepelerine uzanan benzersiz manzarası, şarap banyosu ve cenneti andıran daha birçok özelliği ile tüm sevenleri bu sene 14 Şubat’ta ayrıcalıklı hissetmeye davet ediyor.

80

Büyülü bir masal ülkesini andıran Kapadokya’da bulunan argos in Cappadocia, karlar altındaki Güvercinlik Vadisi ve Erciyes Dağı manzarasına hakim konumuyla Seki Restaurant’ta 14 Şubat akşamı müzik dinletisi eşliğinde aşıklara unutamayacakları bir Sevgililer Günü vadediyor. argos in Cappadocia, birbirinden özel ve farklı tasarlanmış odalarında köpüklü şarap eşliğinde Sevgililer Günü atıştırmalıkları ile konuklarını karşılıyor. Departures. com tarafından “dünyanın en iyi şarap otelleri” arasında gösterilen otelin kendi

bağlarının üzümlerinden yapılmış sıcak şarapları ile Seki Lounge’da akşam üzeri şömine keyfinin de dahil olduğu Sevgililer Günü’ne özel bu paketi 800 TL’den başlıyor. argos in Cappadocia, bugüne kadar gayot.com tarafından “Dünyanın En iyi 10 Balayı Oteli”, Holidays for Couples Dergisi tarafından “Dünyanın En Romantik 25 Yeni Oteli” , Conde Nast tarafından “Dünyanın En Romantik 4 Oteli”, Kiwi Collection tarafından “Dünyanın En Romantik 15 Oteli” arasında gösterildi…



Makale

-Tema ve eğlence parklarının aksine, FEC’in pazarı topluluk temellidir. -FEC’ler şehir veya turistik yerlerde değil, konut alanlarında veya yakınındadır (FEC’lerin kentsel ve turistik eşdeğerleri genellikle kentsel eğlence merkezleri ve konuma dayalı eğlence merkezleri olarak adlandırılır) DOÇ.DR KEREM YILDIRIM ŞİMŞEK

-Bu merkezlerde başarı, yılda altı veya daha fazla tekrar ziyarete bağlıdır.

FEC Kültürü (Family Entertainment Center)

Eğlence dünyasının gelişmesi ile birlikte şehir yaşantısında ekonomik, sosyal ve kültürel değişikler meydana gelmektedir. Günümüz dünyasının şehir yaşantısında eğlenceye dayalı kültürel değişikliklerin en güzel örneklerinden biri Aile Eğlence Merkezleri (FEC)’dir. Eğlence, kültürümüzde farklı konseptlerde varlığını sürdürsede küreselleşen dünya, satış politikaları ve özellikle AVM’lerin yaygınlaşması ile birlikte FEC kültürü günümüz Türk aile yaşantısında yerini almaya başlamıştır. FEC’in aileleri bir araya getirmek için eğlenceli ve heyecan verici bir yol olmasının yanı sıra çocuklu veya gençlere sahip ailelere yönelik küçük ölçekli bir eğlence parkıdır. Çok çeşitli oyun ve aktiviteler her yaş için eğlenme fırsatını vermekte ve ailenin her üyesine eğlenceli ve heyecan verici bir deneyim sağlamaktadır. FEC sektörü, kar amacı güden eğlence merkezlerinden oluşmaktadır. FEC terimi, hem bir sektörü bütün olarak hem de bu sektörde belirli bir bölümü tanımlamak için kullanılmaktadır. Günümüzde hızla büyüyen FEC sektörü, çocuk eğlence merkezleri, çocukların eğitici merkezleri, yetişkin eğlence merkezleri ve kentsel yerleşim yerleri gibi hem açık hem de kapalı konfigürasyonlarda pek çok yeni ve farklı kategorideki merkezleri kapsamaktadır. Aile eğlence merkezleri genellikle şu özelliklere sahiptir:

82

-Müşterilerin kalma süresi ortalama iki ila iki buçuk saattir. -Kişi başı harcama 20 – 50 TL arasındadır. -FEC’ler birden fazla cazibe merkezine sahiptir. FEC’ler bowling, paten, minyatür golf, oyun makineleri ve Discovery Zone gibi yumuşak zeminli oyun ekipmanları kullanan yerler olabilir. -FEC’lerde gelirin önemli bir yüzdesi (yüzde 25 ±) jetonla işletilen oyunlardan ya da hizmetlerden elde edilmektedir. -Gelirlerin diğer önemli bir yüzdesi de yiyecek ve içecekler, doğum günü partileri ve diğer kutlamalardan gelmektedir. Birçok yeni FEC aktivite ve etkinlikleri tüketici arzu, istek ve ihtiyaçlarına göre yapılandırılarak sektöre sürekli katkı sağlanmaktadır. Sektör büyümeye devam ederken, FEC oyunları ve ekipmanları daha kapsayıcı ve çeşitlenmiş olmaya devam edecektir. FEC’ler genellikle, yalnızca bir seçenek sunan eğlence merkezlerinden daha iyi performans göstermektedir. Yaz ayları, aile seyahatinin ve birlikte vakit geçirmenin en yoğun olduğu aylar olduğu için pazarlama çabaları, yaz tatiline katkı sağlayan aktivite ve etkinlikleri teşvik etmeyi içermelidir. Oyunlara debit (borç) kart ödeme sistemi sağlayarak FEC’in gelirleri artırabilir. Teşvikler ve ikramiyeleri olan kartlar, aile eğlence merkezlerinin hatırlatıcısı haline geldiği için müşterilerin tüketim harcamalarına katkı sağlayabilir. International Association of Amusement Parks and Attractions (IAAPA) kartların işlem sayısını ortalama 34 saniye ile 25 saniye arasında hızlandırdığını ifade etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’deki FEC işletmeleri de bu önemli bulguyu dikkate alarak gelirlerini artırabilirler.


EĞLENCE

FEC Kültürü konsept planlamalarını doğrudan etkiliyor

F

EC Kültürü yani Family Entertaintment Center Kültürü’nü bizlere kısaca anlatır mısınız? Ne demek FEC Kültürü? FEC Kültürü, ailenin tüm üyelerinin ortak bir eğlence alanında kendileri için eğlenebilecekleri bir ortam bulabilmelerini sağlayan bir kültürdür. Bu kültür sayesinde hem ebeveynler hem de çocukları keyifli bir ortamda hoşça vakit geçirebilme olanağına sahip olmaktadır.

FEC KÜLTÜRÜ’NÜN HER YAŞ GRUBU İÇİN FARKLI AKTİVİTELER SUNDUĞUNU BELİRTEN İBRAHİM KİRAZOĞLU İTHALATİHRACAT MÜDÜRÜ VE PROJE GELİŞTİRME YÖNETİCİSİ HALİL ULUĞNUYAN, FEC KÜLTÜRÜ’NDE HAYAL ETMENİN SINIRI OLMADIĞINI DİLE GETİREREK, GELECEK DÖNEMLERDE FEC ALANLARINA İLGİNİN ARTARAK DEVAM EDECEĞİNİ SÖYLEDİ.

FEC Kültürü’nün eğlence konseptlerine etkisi nedir? Bu kültürle birlikte eğlence sektöründe ne gibi değişimler yaşanıyor? FEC Kültürü, eğlence konseptlerinin planlamalarını doğrudan etkiliyor. Bu kültür her yaş grubu için farklı aktiviteler sunuyor. Bu yüzden de FEC Kültürü’nde hayal etmekte bir sınır yok, sadece yeterli kapasitede aktivite alanlarına sahip olmak gerekir. Bu kültürle birlikte eğlence sektörü tek düze bir düşünceden sıyrılmakta ve oyun alanları için daha yaratıcı konseptler türetilmektedir.

Siz bu kültüre bağlı kalarak ne gibi değişim ve dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz? Enjoy Park İzmir olarak, hem geçmişten kalan alışkanlıkları devam ettiriyor hem de FEC Kültürü’ne bağlı olarak çeşitli projelerle her yaşa hitap etmeye gayret gösteriyoruz. Jetonlu oyun alanlarının yanında çarpışan araba konsepti, şişme oyun alanları, softplay oyun alanları, trambolinler, bowling ve akülü araba pistleri gibi projeler üzerinde çalışıyoruz. Peki, bu yeni nesil eğlence alanlarına yönelik ziyaretçilerin tepkileri nasıl? Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni tasarımlar ve yeni konseptler ortaya çıkmış, FEC alanlar giderek popüler bir hal almaya başlamıştır. Ayrıca bu kültüre dayalı olarak çalışan oyun alanları olumlu tepkilere bağlı olarak yaygınlaşmış ve ailelerin tercihlerinde daha çok yer almaya başlamıştır. Eğlence sektöründeki konsept gidişatına yönelik görüşleriniz neler? Gelecekte sektörde ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Eğlence sektörü günümüzde yaratıcı projeler ve konseptlerle daha farklı bir konuma gelmiştir. Müşteriler de devamlı değişiklik arayışı içindeler. Bu da eğlence sektöründe hız kesmeyen bir değişime sebep olmaktadır. Gelecekte de sektörde FEC alanlarına ilgi artarak devam edecek gibi gözüküyor.

83


EĞLENCE

“Eskinin lunapark kültürüne bağlı kalarak devam ediyoruz”

F

EC Kültürü yani Family Entertaintment Center Kültürü’nü bizlere kısaca anlatır mısınız? Ne demek FEC Kültürü? Eğlence sektörü içerisinde telaffuzunun rahat olması açısından ‘FEC’ kısaltmasını kullandığımız ‘Aile Eğlence Merkezleri’ ürün gruplarının çeşitliliği ile her bireyin keyif dolu vakit geçirmesi amacı ile kurulan eğlence merkezleridir. Eğlence parkı, bowling, elektronik oyun grupları gibi farklı alternatifler sunularak değişken zevklere sahip birçok bireyin bir arada eğlenmesi amaçlanıyor. Siz bu kültüre bağlı kalarak ne gibi değişim ve dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz? Bir aile şirketi olan Star Park Aile Eğlence Merkezleri, 1961 yılından bu yana, bu amaca bağlı kalarak 57 yıldır hizmet veriyor. Kurduğumuz hiçbir eğlence merkezi, bir kesime hitap etmemekle birlikte, amacımız parklarımıza gelen her bireyin keyifli vakit geçirerek ayrılmasını sağlamaktır. 30 yılı aşkın süredir, eğlence park ekipmanları üretimleri yapıyoruz. Üretimlerimizi dünyanın her bir noktasına ihraç etmekle birlikte, kendi parklarımızda da yer veriyoruz. Atlıkarınca, uçan sandalye, gondol, tren, dönme dolap gibi büyük çaplı oyun grupları başlıca üretimlerimiz arasında. Sektörün öncüleri olarak kabul ettiğimiz İtalyan üreticilerin oyun gruplarına da yer vererek hizmet verdiğimiz eğlence parklarımızı, eskinin lunapark kültürüne bağlı kalarak devam ettirmekteyiz. Peki, bu yeni nesil eğlence alanlarına yönelik ziyaretçilerin tepkileri nasıl? Sektör içerisinde yapılan teknolojik değişiklikleri takip ediyorum. Yenilikleri şirketimin esaslarını dikkate alarak kat-

84

Eğlence sektöründeki konsept gidişatına yönelik görüşleriniz neler? Gelecekte sektörde ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Tanıdığım birçok girişimci, teknolojik aletler adına kendisini geliştirmekte ve liderlik yolunda ilerlemekteler. Ülkemiz açısından desteklenmesi ve kıymet verilmesi gereken işlerin bu yönde olması gerektiği kanaatindeyim.

Eğlence merkezlerinin tek bir kesime hitap etmediğini ifade eden Star Park Genel Müdürü Selin Sakder, “Amacımız parklarımıza gelen her bireyin keyifli vakit geçirerek ayrılmasını sağlamaktır” dedi. mayı seviyorum. Yalnızca bir topluluğun ilgisini çekebilecek değil, uzun soluklu olmasını hedefleyerek seçimlerimizi yapıyoruz. Star Park, eski lunapark kültürüne sahip ancak bugünün değişikliklerini göz önünde bulundurarak mevcudiyetini devam ettirmesi sebebiyle, ziyaretçilerine bir eğlence parkında olması gereken ürün gruplarıyla hizmet vermektedir. Toplumun bu yönde olan ihtiyaçlarını karşılamak adına kurduğumuz aile eğlence merkezlerimiz, teknolojiye olması gerektiği kadar yer vermeye devam ederek, etkileşim ağırlıklı kalmaya devam edecektir.

Virtual Reality (VR), türkçe karşılığı olarak ‘Sanal Gerçeklik’ farklı ülkelerde yer alan ve en çok tercih edilen eğlence parklarında en çok yer verilen değişikliklerden. Mevcut hızlı trenlerine dahil ettikleri bu sistem ile insanlarda gerçeklik hissi yaratılmaya çalışılıyor. Bilgisayarlar tarafından yaratılmış üç boyutlu bir dünya sunuluyor. Her ilçede bilinçsizce kurulmuş alışveriş merkezleri gibi, aile eğlence merkezlerinin de çoğalıp değersizleştirilmesi yerine, toplum ihtiyacını karşılayacak oranda ancak verimli aile eğlence merkezlerinin kurulmasından yanayım. Farklı iş alanlarında hizmet veren firmalar ile aynı işi yapmak yerine, farklı çözümler ile inovasyon odaklı ya da yalnızca bir alanda doğru adımlarla ilerlemenin toplumumuz ve işletmelerimiz adına daha faydalı olacaktır. Aile Eğlence Merkezleri konsepti her firmanın sahip olmak istediği bir vizyon olsa da, bağlı bulunduğu kültür ve gelir seviyesine göre kararlar alarak devam etmelerinin daha doğru olduğu düşüncesindeyim.



EĞLENCE

Aileler ve çocuklar birlikte eğlenebiliyor

Fec Kültürü’nün aileler ve çocukların birlikte eğlenerek kaliteli anlar yaşamasına olanak sağladığını vurgulayan Tırtılsan Şirket Sahibi Vedat Yılmaz, “Bizim kültürümüzde önemli olan ancak yavaş yavaş yozlaşmaya yüz tutmuş aile vurgusunun FEC Kültürü sayesinde tazelendiğini düşünüyorum” diye konuştu. hem tempolu yaşamlarına mola veriyor hem de çocuklarını eğlendirmenin yanı sıra ortak alanlarda çocuklarının diğer çocuklarla iletişime geçmesini sağlıyor ve onları topluma hazırlıyor. Eğlence alanları çocuklar için öğretici, eğitsel amaca yönelik çalışmalar konusunda yadsınamaz hız kazandı. Siz bu kültüre bağlı kalarak ne gibi değişim ve dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz? Sektöre girmemize ve 10 yıl gibi süre içinde hedefimizin üzerinde yol kat etmemize sebep olan ilk ürünümüz Tırtıl Oyun Treni yerini tasarım ile yenilenen Tır ve Mutlu Arabalar oyun trenine bıraktı. Oyun treninin etrafına yerleştirilen mantar ev, gölet, köprü ve hayvan figürleri çocuklarda masal dünyasında bir gezintiye çıkmış hissi uyandırmaktadır. Ayrıca yine yeni tasarımımız olan Tramway nostaljik özelliği olan ve insanları geçmişe gönderen bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Bu üründe aile olarak gezinti yapılabilmektedir.

FEC Kültürü yani Family Entertaintment Center Kültürü’nü bizlere kısaca anlatır mısınız? Ne demek FEC Kültürü? FEC Kültürü, adından anlaşılacağı üzere; geçmişte eğlence merkezlerinin sadece çocukları baz alarak konsept sunmasının ötesine giderek, çocukları, ebeveynleri ile birlikte eğlendirmeyi amaç edinme durumudur. Bizim kültürümüzde önemli olan ancak yavaş yavaş yozlaşmaya yüz tutmuş aile vurgusunun FEC Kültürü sayesinde tazelendiğini düşünüyorum. Aileler bu tür mekanlarda çocukları ile birlikte eğlencelere dahil olarak daha kaliteli anlar yaşama şansına sıcak bakıyorlar.

Peki, bu yeni nesil eğlence alanlarına yönelik ziyaretçilerin tepkileri nasıl? Genelde tüketim toplumu olma özelliğinden kaynaklanarak her şeyi hızlı tüketmekteyiz. Sektör olarak sürekli kendimizi yenilemek zorundayız. Eğer bunu başarabilirsek ziyaretçilerin de bu ve benzeri ürünlere eğilimi o derece kuvvetli olmaktadır.

FEC Kültürü’nün eğlence konseptlerine etkisi nedir? Bu kültürle birlikte eğlence sektöründe ne gibi değişimler yaşanıyor? FEC Kültürü’nün eğlence konseptlerine yansımasına baktığımızda daha büyük ölçekli eğlence mekanlarının yanı sıra tema parkların da konseptlere dahil olduğunu görüyoruz. Bu dönüşümle birlikte aileler

Eğlence sektöründeki konsept gidişatına yönelik görüşleriniz neler? Gelecekte sektörde ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Genelde yurdumuzda eğlence sektörü dışa bağımlı ürünlerle kendine yön vermektedir. Bunun başlıca sebepleri devletimizin bu sektördeki bizim gibi yerli imalatçılara yeterince destek vermediği yönündedir. Halbuki bizim de toplum olarak kendi kültür, ananelerimiz ve çok görünmese de bir oyun eğlence anlayışımız var. Bu konuda kendi Ar-Ge’lerimizi hızlandırırsak ürünleri kendi ülkemizde üretip, geçmişten gelen bağlılığımız bulunan ülkelere de ihracat yapabiliriz. Tabii ki sektör gelişiyor ve iletişim çağında çocuklarımız her şeyi anında algılıyor sektör olarak buna dikkat edip iyi bir gözlem yapmalıyız.

86


EĞLENCE

FEC Kültürü gelişiyor,

metrekareler büyüyor AVM’LERDEKİ ÇOCUK EĞLENCE ALANLARININ YERİNİ AİLE EĞLENCE ALANLARININ ALDIĞINI BELİRTEN BURSA PARK FİRMA SAHİBİ FATİH BELKİ, BUNUNLA BİRLİKTE METREKARELERİNDE BÜYÜDÜĞÜNDEN BAHSETTİ. BELKİ, AYRICA FEC KÜLTÜRÜ’NE BAĞLI OLARAK GELİŞEN BU ALANLARIN ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE HIZLA ARTACAĞINDAN DA SÖZ ETTİ.

alanlarında daha uzun vakit geçirmesini sağlıyor. Yurt dışında oldukça yaygın olan bu konsept ülkemizde de yavaş yavaş çocuk eğlence merkezlerinin yerini almaya başladı. Siz bu kültüre bağlı kalarak ne gibi değişim ve dönüşüm çalışmaları yürütüyorsunuz? Bilindiği üzere bizler Bursapark olarak, çocuk eğlence merkezlerinin soft play kısımlarının üretimini yapmaktayız. FEC Kültürü’nün ülkemizde de yaygınlaşmasıyla birlikte müşteri talepleri doğrultusunda Airsoft Poligon üretmeye de başladık. Dünyadaki eğlence trendlerini yakından takip ederek Ar-Ge çalışmalarımıza bu yönde devam ediyoruz. Peki, bu yeni nesil eğlence alanlarına yönelik ziyaretçilerin tepkileri nasıl? FEC Kültürü ile birlikte aileler bu alanlarda daha uzun vakit geçirmeye başladılar. Çocuklarını izlemek yerine onlarla birlikte eğlenebiliyorlar. Son yıllardaki AVM sayılarındaki artışı da göz önüne alırsak, ailelerin AVM seçimlerinde bu tip yeni nesil eğlence alanları büyük rol oynuyor.

FEC Kültürü yani Family Entertaintment Center Kültürü’nü bizlere kısaca anlatır mısınız? Ne demek FEC Kültürü? Family Entertaintment Center, çocukların ve ailelerin eğlencelerini en üst düzeye çıkarmak ve herkesin keyif alması için oluşturulmuş eğlence alanlarıdır. Bu alanlar; soft play çocuk eğlence alanları, lazar tag, bowling, kafe-restaurant, doğum günü alanları, tırmanma duvarları, sanal gerçeklik oyunları gibi geniş bir yelpazeye sahiptir.

Eğlence sektöründeki konsept gidişatına yönelik görüşleriniz neler? Gelecekte sektörde ne gibi değişimler söz konusu olabilir? Son yıllarda eğlence alanlarının metrekareleri büyümeye başladı. Özellikle aile eğlence alanları için büyük metrekarelere ihtiyaç duyuluyor. Tema parklarla başlayan bu süreç yerini aile eğlence alanlarına bırakmaya başladı. İçerisinde soft play oyun alanları, bowling, sinema, yeme içme alanları, lazer oyun alanları gibi her yaştan ziyaretçiye hitap eden bu eğlence alanlarının önümüzdeki süreçte hızla artacağını düşünüyorum.

FEC Kültürü’nün eğlence konseptlerine etkisi nedir? Bu kültürle birlikte eğlence sektöründe ne gibi değişimler yaşanıyor? AVM’lerdeki çocuk eğlence alanları günümüzde yerini aile eğlence alanlarına bırakıyor. Bununla birlikte metrekareler de büyümeye başladı. Çocuklar eğlenirken aileler de alışveriş yapmak yerine çocuklarla birlikte eğlenmeyi tercih ediyorlar. Bu da ailelerin eğlence

87


EĞLENCE

Başarının ölçüsünü müşterilerin MEMNUNİYETİ belirliyor Çocukların mutluluğunu önemsedikleri kadar onların ruhsal ve fiziki gelişimlerini de önemsediklerini söyleyen Ergin Çocuk Oyun Yönetim Kurulu Başkanı Abdulhamit Ergin, birebir uygulamalı oyun araç ve gereçleri ile eğlendirirken aynı zamanda öğrettiklerini de belirtti. 2008 yılında “Başarımızın ölçüsünü müşterilerimizin mutluluğu belirler” ilkesiyle yola çıkan Ergin Oyun, geçen 10 yıllık süreçte çocuk ve yetişkin eğlence sektöründe, oyuncak ve oyun araçları üreten, kendine özgü konseptleriyle eğlence dünyasının bir parçası olmuştur. Ergin Oyun ayrıca; imalat, ithalat, ihracat, satış, kiralama, işletme, teknik servis ve organizasyon alanlarında Türkiye ve dünya çapında distribütörlük, temsilcilik ve danışmanlık hizmetleri de veriyor. Çocuk eğlence alanında Tırtıl Park, Play Home, Sihirli

88

Kum, Kids Racers, Hipodrom ve Sevimli Tren konseptleri ile çocukların mutluluğunu önemsedikleri kadar onların ruhsal ve fiziki gelişimlerini de önemsediklerini söyleyen ’Ergin Çocuk Oyun Yönetim Kurulu Başkanı Abdulhamit Ergin, “Çocuklarımızın motor becerilerini geliştirmelerini, özgüven kazanmalarını, hayvan sevgisini ve trafik kurallarını öğrenmelerini, birebir uygulamalı olarak öğreten oyun araç ve gereçleri ile gerçekleştiriyoruz. Onların eğlenmelerini sağlarken, güvende olmalarını da ön planda tutuyoruz. Aynı zamanda

Play Home konseptimiz ile müşterilerimiz çocuklarını bize emanet ederek alışveriş keyfini de doyasıya yaşayabiliyor” dedi. Ergin Oyun olarak airsoft sporunu, Poligon Park markası ile yetişkin eğlence sektörüne kazandırarak birçok yeniliği de sektöre kazandırdıklarını ifade eden Ergin, “Poligon Park mağazalarımız, uzman personelinin deneyimini ve bilgilerini de katarak, kusursuz ekibiyle ve konseptiyle mağazalar zinciri olma hedefindedir. Poligon Park mağazalarımızda

kullanılan airsoft silahların tetik tertibatı teknik ekibimiz tarafından tamamen değiştirilerek çabuk bozulmasının önüne geçilmiştir. Şubelerimizde Poligon Park BBS (mermi-boncuk) ve kendi üretmiş olduğumuz hedef sistemi kullanılmaktadır. Poligon Park mağaza konseptlerimizde müşteri isteklerini hiçbir zaman göz ardı etmeyen Ergin Oyun ekibimiz, amaçları için doğru ve kendine özgü sistemler geliştirmektedir” diye konuştu. Oyun ve eğlence sektöründeki hedeflerinden bahseden Ergin, “Amacımız yurt içinde açılmış ve açılacak olan nitelikli alışveriş merkezlerinin tümünde müşterilerimiz ile buluşmaktır. Üzerinde uzmanlaştığımız oyun ve eğlence sektöründe kalite ile özdeşleşen unvanımıza layık ve bizi biz yapan prensiplerimizi koruyarak hizmet alanımızı genişletmek, oyun ve eğlence sektöründe dünya markası olmayı hedeflemekteyiz” diyerek sözlerine son verdi.



EĞLENCE

Polin’e Amerika’dan dört büyük ödül! Polin Waterparks dünyanın en büyük sektörel organizasyonu, Uluslararası Eğlence Parkları ve Atraksiyonları Birliği’nce ABD’de düzenlenen fuarda dört ödüle layık görüldü. IAAPA tarafından bu yıl 99.’su düzenlenen IAAPA Attractions Expo, 14-17 Kasım 2017 tarihlerinde tüm dünya ülkelerinde sektörde önde gelen bin 114 şirket ve 39 binden fazla ziyaretçinin katılımı ile Orange County Convention Center, Orlando’da gerçekleşti. Her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısının artısı ile birlikte paralel olarak gelişen IAAPA Attractions Expo, dünyadaki en büyük eğlence fuarı olmasının yanında, 53 bin 420 metrekarelik toplam alanı ile ABD’de gerçekleşen en büyük fuarlardan biri olarak öne çıkıyor. Polin Waterparks, 480 metrekarelik standı ile su parkları üreticisi olarak en büyük, fuarın genelinde ise en büyük üçüncü standa sahipti. Su parkları tasarım, mühendislik, üretim ve montajında dünya markası olan Polin Waterparks, son yıllarda yaptığı atılımlar ve çeşitli stratejik işbirlikleriyle ürün gamını genişletmiş ve bir eğlence parkında bulunması gereken tüm ürünler için tek çözüm noktası haline gelmiştir. Polin Waterparks’ın sektörde sunduğu tüm çözümlere standında deneyimletme imkanıyla yer vermesi fuarın en sık ziyaret edilen noktası durumuna getirdi. Fuarda tam 4 farklı ödüle layık görülerek Polin, IAAPA Attractions Expo’daki başarısını tescillemiş oldu.

EN ÖNEMLİ DÖRT ÖDÜL POLİN WATERPARKS’IN IAAPA Attractions Expo kapsamında sektöre yön veren, eşsiz, ezber bozan tasarımlarıyla birçok ürünü geride bırakan başarılı ürünleri onurlandırmak adına bağımsız ve alanlarında uzman bir jürinin değerlendirmesi sonucunda verilen ödüllerden en önemli dört ödül, Polin Waterparks’ın oldu. Polin Waterparks’ın 2016’da sektörle bu-

90

luşturduğu iki kişilik interaktif kabin oyunu Splash Cabin ve bu sene ilk defa lansmanı yapılan sektörün ilk ve tek sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak tasarlanmış su kaydırağı olan Splash VR, IAAPA Brass Ring ‘En iyi Ürün Ödülü’nü kazandılar. Polin Waterparks standında lansmanını yaptığı her atraksiyon ürünü için hazırladığı istasyonlar sayesinde adeta bir eğlence merkezi halinde tasarlanan standı ile IAAPA Brass Ring Ödülleri’nden ‘En İyi Stant’ ödülünü kazandı. Yoğun ilgi gören stantta, ödüle layık görülen Splash VR ve Splash Cabin’in yanı sıra su kaydırağına entegre edilmiş oyun teknolojisiyle Slide’n Score, Polin Waterparks’a ait 4 farklı kaydırağın deneyimlenmesine imkan sağlayan VR Simülatör, imza tasarım su kaydıraklarından biri olan ve bu sene lansmanı yapılan Mantis su kaydırağı hologram maketi, su parkı maketleri ve su kaydıraklarını teknoloji ile buluşturan Splashware stantta ziyaretçilerin beğenisine sunulan ürünlerden bazılarıydı.

“GLOBAL ATRAKSİYON SEKTÖRÜNE ÖNCÜLÜK ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ” Polin Waterparks, IAAPA’nın marka, stant tasarımı, konumlandırma, stant ekibi ve fuarın tümünü geniş kapsamlı olarak değerlendirerek en iyi katılımcı olarak değerlendirdiği, bin 114 katılımcı arasından yalnızca birine verilen jüri özel ödülü olan ‘Image Award’a layık görülerek fuardaki başarısını taçlandırmış oldu. Polin Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Şöhret Pakiş: ‘’Bir Türk firması olarak, 99. Yılını kutlayan sektörün bu en önemli organizasyonuna hem ürün tasarımı, hem üretim teknolojileri alanında yapmış olduğumuz yeniliklerle imza atmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Tasarım gücümüzle, AR-GE merkezimizle, proje yönetim ve üretim yaklaşımımızla ve en önemlisi tüm ekip olarak inancımızla, çabamızla ve vizyonumuzla global atraksiyon sektörüne öncülük etmeye devam edeceğiz’’ şeklinde görüşlerini bildirdi.


EĞLENCE

2017’de sinemaya

en çok

Diyarbakırlılar gitti Özel Sinema Kulübü Sinemia Türkiye’nin 2017 sinema karnesini çıkardı. Buna göre tüm yıl boyunca sinema salonlarında 71 milyon 188 bin 594 bilet satıldı. Hasılat rakamları ise bir önceki yıla göre yüzde 25 artarak 870 milyon 773 bin 224 TL’ye ulaştı.

EN ÇOK İZLENEN İLK 10 FİLMDEN SADECE 3’Ü YABANCI Sinemalarda bir yıl boyunca 537 film vizyondaydı. Bunların 192 tanesi yerli filmlerdi. Oransal olarak yerli filmlerin sayısı yabancılara göre daha az olsa da, en çok izlenen ilk 10 film içindekilerin sadece 3 tanesi yabancı yapımlar oldu. Satılan 71 milyon biletin 40 milyonu yerli filmler içindi. En çok izlenen filmlerde ilk 3’e de yerli yapımlar damga vurdu. 7,4 milyon izleyiciyle Recep İvedik 5 birinci, 5,3 milyon izleyiciyle Ayla ikinci, 3,4 milyon izlenmeyle Aile Arasında üçüncü oldu. En çok izlenen yabancı film “Hızlı ve Öfkeli 8” 2,6 milyon izlenmeyle listeye 5’inci sıradan girebildi.

SİNEMAYA EN ÇOK GİDEN İL DİYARBAKIR Sinemia verileri baz alınarak yapılan analize göre, 2017’de sinemaya en çok giden il Diyarbakır oldu. Diyarbakır’ı sırasıyla Erzurum, İzmir, Ankara ve İstanbul takip etti. En az sinemaya giden il ise Kütahya olarak belirlendi. Buna göre, Diyarbakırlıların sinemaya gitme sıklığı, en az giden Kütahyalıların 6,5 katı, İstanbulluların ise 1,5 katı.

Özel Sinema Kulübü Sinemia, Türkiye’de sinema dünyasının 2017 yılını değerlendirdi.

Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, araştırma sonuçlarına yönelik olarak, “İstanbul, Ankara gibi büyük kentler, nüfuslarıyla doğru orantılı şekilde en fazla sayıda biletin satıldığı yerler. Ancak bir kişinin kaç kez sinemaya gittiğine baktığınızda, diğer kentlerin gerisinde kalıyorlar. Bunun en önemli sebebi büyük kentlerde daha fazla ve farklı çeşitte sosyal ve kültürel aktivite bulunması ve sinemaseverlerin bu alternatifleri de değerlendiriyor olması” dedi.

‘SİNEMA SEZONU KIŞTIR’ ALGISI KIRILIRSA HASILAT 2 KATINA ÇIKAR 2017’de en çok sinemaya gidilen aylar ise Kasım, Aralık ve Şubat oldu. Bu sonuçları ABD verileri ile karşılaştıran Rıfat Oğuz, “İzle-

yicinin her mevsim sinemaya gittiği ABD’den farklı olarak Türkiye’de hala ‘sinema sezonu kıştır’ algısı var. Türkiye’de yapımcılar ve dağıtımcılar, gişesi zaten yüksek olacak filmleri sinema sezonu olarak görülen kış aylarında vizyona sokmayı tercih ediyor, sinemaseverde de bu şekilde bir alışkanlık var. Eğer bu algıyı değiştirebilirsek, ABD’deki gibi yüksek bir yaz mevsimi geçirip, Türkiye’nin sinema hasılatını 2 katına çıkarabiliriz” bilgisini verdi.

EN ÇOK ÖĞRENCİLER VE GENÇ ÇALIŞANLAR SİNEMAYA GİDİYOR Sinemia üyelerinin alışkanlıkları incelendiğinde, erkeklerin kadınlara göre 1,5 kat daha sık sinemaya gittiği görülüyor. Yaşlarına göre bakıldığında ise, sinemaya en sık gidenler 16 yaş üstü öğrenciler ve genç çalışanlar olarak öne çıkıyor. 30’lu yaşların sonuna doğru sinemaya gidiş sıklığında bir azalma yaşanıyor. Bu oran, emeklilikle paralel olarak 50’li yaşlarla birlikte tekrar artışa geçiyor. Gece seanslarını yüzde 83 oranında erkekler tercih ediyor. Öğrenciler 14.00 – 17.00 arasındaki gündüz seanslarını tercih ediyor. 28 – 30 yaş aralığındaki genç çalışanlar mesai saatleriyle paralel olarak daha çok 18.00 sonrasındaki seansları seçiyor.

91


ÜRÜN HİZMET

Hijyen konusunda yepyeni bir

anlayış

T

üm uygulamaları Sabancı Üniversitesi laboratuvarında geliştirilen su bazlı nano teknolojik Antimic kullanan Safemic Nano Hijyen Servis Çözümleri firması ortaklarından İmat Emili konu ile ilgili sorularımızı cevapladı. Şirketin kuruluş felsefesini bize biraz anlatır mısınız? Safemic Nano Hijyen Servis Çözümleri firmasının kurulmasına sebep olan neden, piyasada var olan diğer geleneksel temizlik ve hijyen firmalarının hijyen uygulamalarında kısa süreli ve gümüş gibi ağır metal içeren, çapraz bulaşmayı önleyemeyen ürünler kullanmaları. Bu nedenle NanoTego firmasının devrim ni-

SAFEMIC NANO HİJYEN SERVİS ÇÖZÜMLERİ, DEVRİM NİTELİĞİNDE HİJYEN KAPLAMA ÜRÜNÜ İLE 1 MAYIS 2017 TARİHİNDEN İTİBAREN PİYASANIN ARANAN FİRMALARI ARASINDA YERİNİ ALDI. teliğinde çok özel nano yüzey kaplama malzemesinin hijyen konusuna farklı bir anlayış getirme düşüncesini bildiğimiz için firmamızı kurduk. Firmamız kalıcı hijyen konusunda uygulama yapmanın yanı sıra, çeşitli sektörlerle ilgili ihtiyaç duyulan hijyen kaplama ürünlerinin üretimi ve pazarlaması ile de varlığını devam ettiriyor.

Hijyen kaplama konusunda, bu kadar değerli ürün hakkında bizi bilgilendirir misiniz? Tüm uygulamalarımızda Antimic antibakteriyel yüzey kaplama malzemesini kullanmamızın başlıca nedeni, tanımının içinde de geçtiği gibi yüzeylerde gözle görülmeyen nano hijyen, kaplama oluşturmasıdır. Ürünümüzü diğer ürünlerden ayıran başlıca özellik bu değil tabi, kullandığımız ürün özellikle nano gümüş ve diğer geleneksel kimyasallar gibi ağır metal içermez ve enfeksiyon yayılmasına neden olan çapraz bulaşmayı tam olarak önler. Ayrıca bakterilerin yanı sıra virüs, küf, mantar ve mayalara karşı da tam anlamıyla etkilidir. Organik yapısı, su ile uygulanabilir tasarlanmış olan Antimic, molekül ağırlığı nedeniyle doğada kolayca parçalanabilen, insan ve çevre sağlığı için güvenilir bir üründür. Tüm bu güvenilir yapısının yanı sıra en önemli özelliği kalıcı olmasıdır. Antimic uygulandığı yüzeylerdeki fonksiyonel gruplarla ve kendi içerisinde fonksiyonel gruplarla kimyasal bağ yaparak yüzeyde bir ağ tabakası oluşturur. Bu tabaka aktivitesini uzun süre

92


ÜRÜN HİZMET

korur. Yüzey üzerindeki sürtünme sıklığı ve trafiğe bağlı olarak 60 günden 300 güne kadar kalıcılığı vardır. Ürünün aktif maddesi nedir? Silan zemin (trimethoxsily) Antimic’in dayanak noktasıdır. Cam, tekstil, ahşap, seramik, plastik, metal, deri gibi her türlü yüzeyde kalıcı olmasını sağlayan kovalent bağlardan oluşur. Molekülün ikinci bölümü merkezde bulunan pozitif yüklü nitrojendir. Mikropların hücre zarları negatif yüklüdür. Bu bölüm mikropları içine çeker ve yok eder. Üçüncü bölüm, kılıç gibi çalışan moleküler zincirdir. Kendisine temas eden mikropların hücre zarlarını deler ve parçalar. Uygulama yapılmış bir yüzeyin cilde veya gıdaya temasında herhangi bir sorun yaşanır mı? Kullandığımız ürün yüzeyde kuruduktan sonra yüzeyin doğal bir parçası haline gelir ve hiçbir toksik etkiye sahip değildir. Alerjik bir reaksiyona sebebiyet vermemektedir. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji Anabilim Dalı tarafından da gıda ile temas eden yüzeylerde kullanılabileceğine dair onaylıdır. Uygulama sonrası yapılması gereken tek şey, yüzeyin kurumasından sonra kullanılmasıdır.

Kullandığınız ürün her türlü bakteri ve virüse karşı etkili midir? Kullandığımız ürün tüm bakteri, virüs, mantar, küf ve mayalara karşı koruma sağlar. Günümüz itibariyle ınfluenza (grip), hepatit, herpes, AIDS gibi virüslere karşı etkinliği belgelenmiştir.

mizliğine devam edilmesinde bir sakınca yoktur. Ürün uygulandıktan sonra uygulanan yüzey dezenfektan veya çamaşır suyu kullanılarak temizlense etkinliğini yitirir mi? Antimic yüzey ile bir bağ oluşturarak yüzeyin bir parçası haline geldiği için daha sonradan yapılacak temizlik, ürünümüzü etkilemeyecektir. Yüzeylerde tutunabilme konusunda etkinlik testleri yapılan ürün, 60 ile 300 günlük kalıcılığa sahiptir. Fakat korozif (aşındırıcı) malzemeler, yüzeyi yapıları nedeni ile aşındırdığından kullanılan ürünü de aşındıracak ve 300 günlük sürenin azalmasına neden olacaktır.

Uygulama yapıldıktan sonra uygulama yapılan yüzeyde gözle görülen bir matlık veya parlaklık oluşuyor mu? Hayır oluşmaz. Uygulamadan sonra yüzeylerde görsel açıdan herhangi bir değişiklik oluşmuyor. Ürünün uygulaması ne şekilde yapılıyor? Ürünü, yüzeyin durumu ve büyüklüğüne göre püskürtme, sisleme, silme ve daldırma yöntemiyle yüzeylere uyguluyoruz. Bunun için kullanılan farklı ekipmanlar var. Bunlardan bazıları; elektrostatik sprey, sisleme cihazı, el tipi triger sprey gibi...

Hangi yüzeylerde uygulanabilir? Antimic aklınıza gelebilecek tüm yüzeylerde kullanılabilir. Plastik, ahşap, metal, seramik ve cam yüzeylerden tutun da tekstil ve deri yüzeylere kadar tüm yüzeylerde etkilidir. Hijyen kaplama hizmetini nereden temin edebilirim? Safemic Nano Hijyen Servis Çözümleri ürünün Türkiye’deki yetkili ana bayiidir. Temizlik maddesi olarak kullanılabilir mi? Antimic bir temizlik maddesi değil, bir hijyen yüzey koruyucu kaplama malzemesidir. Temizliği yapılmış yüzeylerde uygulanır ve bu yüzeylere kalıcı antibakteriyel ve antiviral bir özellik kazandırır. Bu yüzeylerin diğer malzemelerle kir ve leke durumlarına karşı mekanik te-

93


ÜRÜN HİZMET

Dünya lideri perakendecilerin ve AVM’lerin tercihi ShopperTrak şimdi Türkiye’de! Perakende mağazaları ve AVM’ler, artan metrekare maliyetlerinden maksimum faydayı sağlayabilmek için veriye dayalı performans ölçümüne ihtiyaç duyuyorlar. Dünya lideri perakendecilerin ve AVM’lerin ziyaretçi trafik analizleri için tercih ettiği ShopperTrak, Sensormatic iş birliğiyle pazara girdi.

Mağaza maliyetleri her geçen gün artarken hem AVM’ler hem de perakendeciler müşteri trafiği, trafiğin satışa dönüş oranları ile mağaza performans yönetimlerini veriye dayalı yapmaya ihtiyaç duymakla beraber düşük performans gösteren lokasyonları belirliyor, müşteri yoğunluğuna göre yapılan doğru personel planlaması ile maliyetlerini kontrol altına alıyor, satışlarını artırıyorlar. Türkiye’de Sensormatic güvencesiyle perakendecilerin hizmetine sunulan ShopperTrak, üç boyutlu kameralarla yakaladığı görüntüleri bulut tabanlı bir platform üzerinde analiz ediyor. Müşterilerin akıllı telefonlarından gelen Wi-Fi ve Bluetooth sinyallerini de algılayabilen entegre çözüm, bu sayede müşterilerin mağaza içindeki konumlarını analiz edebiliyor. İşletmeye ait satış verileri ve personel çalışma çizelgelerinin de bir veri kaynağı olarak entegre edilebildiği platform; mağaza, müşteri ve personel çerçevesinde elde ettiği verilerden anlamlı ve gerçekçi bilgiler çıkararak perakendecilerin satışlarını, performanslarını ve operasyonel verimliliğini iyileştiriyor. Kullanıcı dostu görsel analizler ışığında mağaza perfor-

94

manslarını çok boyutlu olarak karşılaştırabilen yönetim kademesi, daha etkin ve çabuk karar verme kabiliyeti kazanıyor.

AVM’LERDE DAHA VERİMLİ KİRALAMA İÇİN KAPSAMLI ANALİZLER Türkiye’de tüketicilerin yaygın olarak tercih ettiği alışveriş merkezlerinde ShopperTrak ile elde edilen trafik ve ziyaretçi davranış analizleri çok yönlü avantaj sağlıyor. ShopperTrak ile AVM içinde müşterinin ilk ziyaret ettiği mağazadan, mağazaların genelde hangi sırayla ziyaret edildiğine, koridor trafiğinden mağazalara giriş oranlarına kadar zengin çeşitlilikte veriler analiz ediliyor. Bu sayede AVM içindeki alanların kiralama koşulları, güncel ziyaretçi trafik verilerine ve kanıtlanabilen lokasyon değerlerine göre belirleniyor. Düzenlenen kampanya ve etkinliklerin nasıl sonuç verdiği, ziyaretçi trafik verileri baz alınarak isabetli biçimde ölçümlenebiliyor. Yeni kampanyalar hazırlanırken bu analizler göz önünde bulundurularak,

çok daha etkin planlamalar yapılıyor. Ayrıca AVM’nin yoğun saatlerinde temizlik ve güvenlik gibi müşteri memnuniyetine doğrudan etki eden ekipleri güçlendirmek için ek personel planlamasını yapmak kolaylaşıyor.

SEKTÖRDE İLK VE TEK: VERİ KONTROL VE DOĞRULAMA HİZMETİ Sadece ShopperTrak tarafından sunulan veri kontrol ve doğrulama hizmeti ile platformdan alınan verilerin doğruluğu ve devamlılığı sağlanıyor. Veri kontrol ve doğrulama hizmeti, perakendecilerin ve AVM yöneticilerinin iş süreçlerini sorunsuz ve sürdürülebilir hale getiriyor. Dünyanın dört bir yanında binlerce lokasyonda kullanılan ShopperTrak, verilerin anonim kullanımı ile ortak bir indeks sunuyor. Küresel veya bölgesel ölçekte sektör performans istatistiklerini içeren periyodik indeksler sayesinde sektör oyuncuları, kendi performanslarını perakende sektöründeki diğer oyuncular ile kıyaslama fırsatına sahip oluyor.


ÜRÜN HİZMET

ATALIAN tesis yönetiminde sürdürülebilirliğe odaklanıyor YÖNETMİŞ OLDUKLARI TESİSLERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YÖNETİMİ ÇALIŞMALARI YAPARAK, EKONOMİK VE ÇEVRESEL ANLAMDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE CİDDİ ANLAMDA ÖNEM VERDİKLERİNİ BELİRTEN ATALIAN GLOBAL SERVICES CEO’SU UĞUR OKTAR, YAPILAN İYİLEŞTİRMELERLE YÜZDE 10-30 ARASI ENERJİ TASARRUFU SUNABİLDİKLERİNİ DE SÖZLERİNE EKLEDİ.

B

izlere kısaca müşteri memnuniyeti tekniklerinizden bahseder misiniz? İç denetimler ve yerinde personel eğitimleri yaparak, mevcut durumun iyileştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları ATALIAN Yönetim Sistemleri Plan ve Programları dahilinde yürütüyoruz. Bir yıl içerisinde tüm projeler ve müşteri lokasyonlarında yapacağımız çalışmaları önceden planlıyoruz. Yönetim sistemini kurmuş ve işletiyor olmamız, sürdürülebilirlik anlamında bize ve müşterilerimize önemli avantajlar sunuyor. Verdiğimiz hizmetin operasyondan bağımsız uzmanlarımız tarafından gözden geçirilmesi, gelişme alanlarına derhal müdahale edilerek iyileştirmelerin yapılması, bütün sistemin yazılı ve kayıt altında izlenebilir olması, en önemli kaynağımız olan çalışma arkadaşlarımızın eğitimler vasıtasıyla geliştirilmesi, yapılan çalışmaların müşterilerimizle paylaşılıyor olması bu avantajlardan birkaçı. Bu çalışmalar, müşteri memnuniyetini arttıran etkenler olarak süreklilik adına yaptığımız çalışmalardır. Bir şeyi elde etmekten çok onun devamlılığını sağlamanın zor olduğu günümüzde ‘sürdürülebilirlik’ daha fazla önem kazanmaya devam ediyor. Peki, siz sürdürülebilir olmak ve yönetimi verimli hale getirmek adına ne gibi stratejiler izliyorsunuz? Sürdürülebilirlik, en genel anlamda, gelecekle ilişkili konuları riske atmadan, bugün yapılan faaliyetlerin doğru şekilde kurgulanmasıdır. Çevresel, ekonomik ve yönetsel boyutları vardır. Biz yönettiğimiz tesislerde enerji verimliliği ve yönetimi çalışmaları yaparak, ekonomik ve çevresel anlamda sürdürülebilirliğe ciddi anlamda önem veriyoruz. Bir tesisteki en önemli tüketimlerden biri olan enerji tüketimlerini optimum

düzeye çekerek, tesisin ekonomik anlamda verimli, konforlu ve sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz. Yapılan iyileştirmelerle yüzde 10-30 arası enerji tasarrufu sunabiliyoruz. Doğru işletme parametrelerini kurgulayarak ve işletmeyi yöneterek, bu çabaların sürdürülebilir olmasını garanti ediyoruz. Mühim olan sadece doğru sistemlerin kurulması veya doğru ekipmanların seçilmesi değil, aynı zamanda doğru bir işletme yönetimi ile tesisin en uygun şartlarda işletilmesidir. Biz entegre tesis yönetimi yaparak, en uygun işletme şartlarını oluşturuyoruz. Sürdürülebilirlikte önemli konulardan biri de personel devamlılığını sağlamak. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? ATALIAN olarak bir şirkette en önemli kaynağın insan kaynağı olduğunu düşünüyoruz. Çalışan haklarına saygılı, adil, şeffaf, uygun işe uygun profilin yerleştirilmesine gayret eden, işi ehline teslim eden, herkese yetenekleri ölçüsünde eşit şanslar veren, kurumsal bir yönetim tarzımız var. Bu ilkeler çalışan memnuniyetini ve sürekliliğini arttıran faktörler.

İş süreçlerine teknolojiyi ne kadar dahil ediyorsunuz? Bu konudaki çalışmalarınız hakkında da bilgi verir misiniz? Standartların oluşturulması ve iş süreçlerinin kayıt altına alınarak şirket sürekliliğinin devamı için teknoloji önemli bir araç. Enerji yönetimi yazılımımız Ergelis, ATALIAN’a özgü bir yazılım. Ayrıca bakım süreçlerini takip etmek için kendimize ait bir yazılım kullanıyoruz. Böylece performans ölçümü ve raporlama bir sorun olmaktan çıkıyor.

95


ÜRÜN HİZMET

Köklü markaya güncel dokunuş…

Lumberjack’in showroom konsepti CBTE Mimarlık tarafından tasarlandı. CBTE Mimarlık’ın tasarladığı showroom içerisinde Lumberjack’in; urbaNature, outdoor, sport ve junior olarak 4 farklı kategorisi için kendi kimliğine uygun malzeme ve doku seçimleriyle ve tarzlarıyla bütünleşen alanlar oluşturuldu. 2012 yılında FLO Mağazacılık çatısı altına giren, 73 yıllık bir geçmişe sahip ve markanın global arenadaki güçlü temsilcisi Lumberjack’in showroom konsepti CBTE Mimarlık tarafından tasarlandı.

KİMLİĞE UYGUN MALZEME VE DOKU SEÇİMLERİ İLE MARKA DEĞERİ KORUNDU Çevresel ve teknolojik gelişmelerin hızla evrildiği bir dünyada, insanların ve insan emeği ürünlerin birlikte ahenk içinde yaşayabilmesi ilkesinden yola çıkan Lumberjack markası, ürünlerinde de bu ilkeyi gözeterek rahat ve dayanıklı ayakkabıların simgesi haline gelerek günümüze kadar marka değerini korumuş bir marka…

96

CBTE Mimarlık’ın tasarladığı showroom içerisinde de Lumberjack’in; urbaNature, outdoor, sport ve junior olarak 4 farklı kategorisi için kendi kimliğine uygun malzeme ve doku seçimleriyle ve tarzlarıyla bütünleşen alanlar oluşturuldu.

SHOWROOM DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SİMGELER NİTELİKTE Doğa için tasarlanan ürünlerin sağlamlığı ve fonksiyonelliğini şehre taşıyan UrbaNature konseptinde duvarlarda soyut bina figürleri ve sloganlar şehri vurgulamaktadır. Stand aralıklarını belirleyen, zeminden tavana kadar devam edip alanı saran ahşap kirişler ise mekanı bütüncül kılmakla birlikte, aralarındaki yeşil alanlar doğayı ve doğallığı simgeler nitelikte...

Outdoor konsepti için tuğla duvar ve sıva ile dış mekan havası yaratılırken, sport konseptinde graffitiler kullanılarak sokak havasından esinlenilmiş. Mekanda tüm teşhir sistemi duvarlarda çözülerek orta alanlar showroomda ürün inceleyenlerin rahat hareket etmesini sağlayacak şekilde boş bırakılmış. Orta alanda belirli bölgelere yerleştirilen ve sarkıt aydınlatmalarla adreslenen masalar ise, her biri kendi özel bölümünde ürünleri inceleyecek gruplar için çalışma alanları olarak tanımlanmış.



ÜRÜN HİZMET

Çalışan memnuniyeti sürdürülebilirliği sağlıyor

için tasarruf sağlıyoruz. Bu sistemle müşterilerimize yüzde 3-10 arasında verimlilik sağlıyoruz.

Bizlere kısaca müşteri memnuniyeti tekniklerinizden bahseder misiniz? Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi olarak kurum ve kuruluşlara yemekten temizliğe, bahçe bakımı ve peyzajdan posta ve doküman yönetimine, enerji yönetiminden otomat hizmetlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Bu hizmetlerin temelinde ise ‘Yaşam kalitesini yükseltme’ misyonumuz bulunuyor. Tüm iş süreçlerimizi ve stratejimizi de bu ana faktör belirliyor. Diğer taraftan tüm müşterilerimize ihtiyaçlarına özel belirlenmiş hizmet modelleri geliştirmeye odaklanıyoruz. Dünya’nın en büyük 20 işvereni arasında yer alan Sodexo’nun global bilgi birikimini Türkiye’deki deneyimimizle birleştirmemiz müşteri memnuniyeti açısından fark yaratan bir unsur. Sodexo Hizmet Düzeyi Sözleşmesi uygulamasıyla her bir müşterimizin ihtiyaçlarını belirliyoruz. Hizmet Düzeyi Sözleşmesi (SLA) sistemi ile tüm kullanılan alanların ihtiyaç duyduğu temizlik sıklığını belirliyor, bunun sonucunda personel planlaması yapıyor, mobil ekip ve benzeri çözümler ile sabit maliyetleri azaltıp sürdürülebilir bir çevre

98

Bir şeyi elde etmekten çok, onun devamlılığını sağlamanın zor olduğu günümüzde ‘sürdürülebilirlik’ daha fazla önem kazanmaya devam ediyor. Peki, siz sürdürülebilir olmak ve yönetimi verimli hale getirmek adına ne gibi stratejiler izliyorsunuz? Aslında bu noktada da yaşam kalitesini yükseltme misyonumuz ana stratejimiz olarak devreye giriyor. Yaşam kalitesini yükseltme derken, hizmet verdiğimiz kuruluşları, bu kuruluşlarda çalışanları ya da AVM gibi noktalarda ziyaretçileri kapsayan bir stratejiden bahsediyoruz. Hizmetlerimizi böylesine geniş ve anlamlı bir çerçeveden planlıyor olmamız sürdürülebilir bir başarı yakalamamızı sağlıyor. Bunun yanı sıra hizmet kapsamımız, uzmanlığımız ve markaya özel hizmet geliştirme yeteneğimiz bu alanda fark yaratıyor. Sürdürülebilirlikte önemli konulardan biri de personel devamlılığını sağlamak. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Biz Sodexo olarak müşteri memnuniyetinin çalışan memnuniyetinden geçtiğine inanıyor ve çalışanlarımızın en değerli varlığımız olduğunu biliyoruz. Çalışanlarımızın işe olan aidiyetlerini ölçmek ve aksiyonlarımızı hazırlayabilmek için 2 yılda bir çalışan bağlılığı anketi gerçekleştiriyoruz. Bu anketin sonuçlarını dikkate alarak şirketimizde eğitimler gerçekleştiriyor, iletişim faaliyetlerini artırmaya yönelik projeler geliştiriyoruz. Çalışanlarımızı daha yetenekli oldukları alanlara yönlendirerek hem daha çok verim alıyor, hem de çalışan mutluluğunu artırıyoruz. Çalışanlarımızın oylarıyla almaya hak kazandığımız 2016 Aon Hewitt ‘En İyi İş Yeri’ unvanı da bu alanda attığı-

SODEXO ENTEGRE HİZMET YÖNETİMİ CEO’SU AHMET ZEYTİNOĞLU, “HİZMETLERİMİZİN TEMELİNDE ‘YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTME’ MİSYONU BULUNUYOR” DEDİ. mız adımların doğru olduğunu gösteriyor. Çalışanlarımızın kurumumuza yürekten bağlı olması, Sodexo’nun sürdürülebilir başarısını sağlarken müşteri memnuniyetini de olumlu yönde etkiliyor. İş süreçlerine teknolojiyi ne kadar dahil ediyorsunuz? Bu konudaki çalışmalarınız hakkında da bilgi verir misiniz? Hizmette inovasyon ihracatı yapmak Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi’nin en önemli özelliklerinden biri. Hizmet verdiğimiz alanlarda yeniliklerin öncüsü olmaya ve sunduğumuz hizmetin kalitesini artırmaya odaklanıyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz projelerden örnek vermek gerekirse; bahçe bakımı hizmeti kapsamında çimlerini biçtiğimiz global bir markaya özel geliştirdiğimiz çözümden bahsedebiliriz. Çim biçme makinesinden çıkan atığı solüsyon ile gübre haline getirdik ve firmanın bahçesinde kullandık. Bunun gibi, kurumların ihtiyacına özel inovasyonlar ile sadece hizmet kalitesini geliştirmiyor maliyet avantajı da sağlıyoruz.


ÜRÜN HİZMET

Tesis Yönetim Derneği (TRFMA) kuruldu

Sürekli büyüyen ve gelişen yapısıyla Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan sektörlerinin başında gelen tesis yönetim sektörünün önde gelen 15 firması bir araya gelerek, kısa adı TRFMA olan Tesis Yönetim Derneği’ni kurdu. Sektörün tanıtımı ve sorunlarının çözümü için harekete geçen TRFMA, ilk olarak mayıs ayında bir fuar ve konferans düzenleyecek. Tesis (Facility), kısaca insanların yaşadığı veya çalıştığı binalar, iş merkezleri, plazalar, siteler, rezidanslar, AVM’ler, fabrikalar, hastaneler, havaalanları, oteller, okullar vb. tüm mekanlardır. Tesis Yönetimi (Facility Management) ise, bu tesislerin sürdürülebilmesi ve geliştirilmesi için ‘insan, mekan, teknoloji ve süreçleri’ birleştiren, birden fazla disiplini kapsayan uzmanlık ve deneyim gerektiren yeni bir kavram, yeni bir meslek olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde giderek gelişen ve önem kazanan tesis yönetimi, sürekli büyüyen ve gelişen yapısıyla Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan sektörlerindendir. Sektörün ülkemizde tanıtılmasını ve geliştirilmesini sağlamak, sektörde yöneticilik yapan, yönetim hizmeti veren kişi ve kuruluşlara yardımcı olmak amacıyla sektörün önde gelen 15 tesis yönetim firması bir araya gelerek geçtiğimiz günlerde Tesis Yönetim Derneği’ni (TRFMA) kurdu. TRFMA’nın en önemli hedefleri; kentsel dönüşüm projelerinin, karma kullanımlı tesislerin, özel maksatlı tesislerin vb. yeni ve

mevcut tüm basit ve karmaşık tesislerin yönetim süreci ile ilgili sorunlara çözümler üretilmesini, yönetimin ve yönetim hizmetlerinin geliştirilmesini sağlamaktır. Bu amaçla, TRFMA ilk faaliyet olarak tesis yönetim sektöründe yer alan firmaları, tedarikçileri ve diğer paydaşları buluşturacak, Demos Fuarcılık ile birlikte İstanbul Kongre Merkezi’nde 10-12 Mayıs 2018 tarihlerinde ‘FM İSTANBUL Tesis Yönetim Fuarı’ ve 9-11 Mayıs 2018 tarihlerinde ‘TRFMA Türkiye Tesis Yönetim Konferansı’ düzenleyecektir.

99


ÜRÜN HİZMET

Enerji verimliliği uygulamalarına yeni bir alternatif geliyor 6 yıldır enerji verimliliği alanında hizmet veren BEST Enerji Yönetimi enerji verimliliği hizmetlerine “Enerji.Pro: Enerji İzleme ve Yönetim Yazılımı”nı ekledi.

marketler, banka şubelerinin yaşadığı teknik sorunların izlenmesine ve anında müdahale edilmesine olanak tanıyor” dedi.

6 yıldır enerji verimliliği alanında hizmet veren BEST Enerji Yönetimi; enerji etüdü, enerji yönetimi, enerji kimlik belgesi, yeşil yıldız danışmanlığı, karbon ayak izi hesabı gibi enerji verimliliği hizmetlerine “Enerji.Pro: Enerji İzleme ve Yönetim Yazılımı”nı ekledi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan BEST Enerji Yönetimi Kurucu Ortağı Kerem Arısoy, “Enerjiyi yönetmek enerjiyi izlemek ile başlar ilkesinden yola çıkarak hazırladığımız yazılımın her aşamasını hizmet verdiğimiz tesislerin teknik müdürlerinin verdiği bilgiler ve kurum-

sal birikimlerimizden edindiğimiz tecrübeler ışığında şekillendirdik. Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştırdığımız enerji izleme programımız, pilot tesislerde yapılan test aşamalarını başarıyla geçti. Her işletmenin farklı talep ve beklentileri olduğunu göz önünde bulundurarak geliştirdiğimiz yazılımımızı piyasadaki sıkıcı ve karmaşık grafiklerden oluşan programlara alternatif olarak tasarladık. Basit ve işlevsel tasarımı sayesinde teknik verileri anlaşılır grafiklere ve raporlara döken programımız özellikle alışveriş merkezi, oteller, zincir mağazalar, zincir

YAZILIM TESİSİN BEKLENTİLERİ DOĞRULTUSUNDA BİRÇOK EKLENTİ İLE ÖZELLEŞTİRİLEBİLİYOR Enerji.Pro enerji izleme sistemleri, Türkiye genelinde 14 alışveriş merkezi, 10 zincir mağaza, 1 otelde kullanılıyor. Yazılım tesisin beklentileri doğrultusunda birçok eklenti ile özelleştirilebiliyor. Alışveriş merkezi ve otellerde manuel veri girişi olanağıyla, raporlara tesisin su, doğalgaz tüketimleri, ortak alan, kiracı dağılımı, satılan oda sayısı, ziyaretçi sayısı, atık/ kimyasal miktarı vb. parametreler de eklenebiliyor. Yazılım ayrıca; bulut tabanlı yapısı sayesinde internetin olduğu her yerden kolay erişim, istenilen tarih aralıklarında geçmişe dönük analiz imkanı, ihtiyaç kadar enerji izleme noktası ekleme imkanı, yıllık, aylık, günlük, saatlik ve dakikalık veri sıklığı seçeneği sunuyor. Yazılım ekonomik çözümlerle piyasaya sunuldu. Enerji.Pro hakkında daha detaylı bilgi almak, birbirinden özellikli modüllerini incelemek için Enerji.Pro ve BEST Enerji Yönetimi web sitelerini ziyaret edebilir, tesisleriniz için fiyat alabilirsiniz.

100



GIDA

Tüketicinin markaya duyduğu güven çok önemli MİSAFİRLERİN ALIŞTIĞI LEZZETLERİ BULMALARINA ÖZEN GÖSTERDİKLERİNDEN BAHSEDEN ÖZSÜT GENEL MÜDÜRÜ GÜÇLÜ ŞENELER, “HEPSİ BİRER KLASİK HALİNE GELEN ÜRÜNLERİMİZİN YANINA, HER MENÜMÜZLE BİRLİKTE YENİ TATLAR EKLEYEREK MEMNUNİYETİ EN ÜST SEVİYEDE TUTUYORUZ” DEDİ.

ilk günkü reçetesiyle hazırlanıyor. Misafirlerimizin alıştığı lezzetleri bulmasına özen gösteriyoruz. Artık hepsi birer klasik haline gelen ürünlerimizin yanına, her menümüzle birlikte yeni tatlar ekleyerek memnuniyeti en üst seviyede tutuyoruz. Ayrıca çalışanlarımızın mesleki eğitim ve kişisel gelişimlerine büyük önem veriyoruz. Özsüt, lezzetleri kadar güler yüzlü çalışanlarıyla da biliniyor. İnovasyonun, yani yeni ürünlerin oluşturulmasının tüketicideki etkisi ne oluyor? Yeni ürünler satışları ya da tercihleri ne ölçüde etkiliyor? Tüketicinin markaya duyduğu güven çok önemli. Müşterilerimiz biliyor ki, Özsüt’te her zaman en kaliteli malzemelerle yapılmış, özenle hazırlanmış ve Türk damak tadına uygun ürünleri bulacaklar. Bu nedenle yeni ürünlerimizi gönül rahatlığıyla deniyorlar ve bu da tabii ki satışlarımıza olumlu yansıyor.

Y

eme içme sektöründe sunulan hizmet farklarının (hızlı servis, çözümcü elemanlar, konforlu ve temiz bir mekan… vb) tüketicideki etkisi nedir? Satın almada ya da mekan tercihinde bu farklar ne denli önem arz ediyor? Günümüz müşterileri, sevdikleri mekanın farklı anlarına hitap edecek şekilde hizmet sunmasını istiyor. Sakin bir hafta sonu tatlı keyfini de, öğlen yemeğini de aynı mekanda geçirebilmeyi arzu ediyor. Buna bağlı olarak kaliteli ve lezzetli yiyecek - içeceklerin yanı sıra müzikten servis hızına kadar tüm detaylar büyük önem taşıyor. Peki, siz rakiplerinizden ayrışmak ve tercih edilebilir olmak adına ne gibi hizmet farklarına yöneliyorsunuz? Menümüzü yılda iki kez güncelliyor, operasyon ve hizmet süreçlerimizi çağın getirdikleri doğrultuda kurguluyor, mağazaların bulundukları yerle bütünleşmesini sağlayan mimari yaklaşımlara ağırlık veriyoruz.

102

Müşteri memnuniyeti zamanla değişkenlik gösterebilir ya da kişiden kişiye değişebilir. Memnuniyetin sürdürülebilir olması için yapmış olduğunuz çalışmalar ve dikkat ettiğiniz noktalar neler? Bu yıl 80’inci yaşımızı kutluyoruz. Kuruluşta bacamızı tüttüren ilk tatlı olan kazandibi hala geleneksel yöntemlerle ve

Peki, restoranlarda kullanılan teknolojilerin önemi ve avantajları neler? Taze, kaliteli ve leziz ürün sunmak her zaman önceliğimiz olmuştur. Türkiye çapında günlük pasta dağıtımı yapan tek firma olmamız da bunun bir göstergesi. Tıpkı üretim sürecinde olduğu gibi mağazalarda da bu konuya önem veriyor, yüksek kalite standardını korumak ve sürdürülebilirliği sağlamak için gerekli tüm teknolojileri kullanıyoruz.

Tüketicilerin en çok şikayet ettiği konular neler oluyor ya da tüketiciler gıda firmalarından neler bekliyor? Tüketiciler gıda konusunda haklı olarak çok duyarlı, ne yediklerini bilmek istiyorlar. Özsüt’te, Anadolu’nun yerel üreticileri tarafından yetiştirilen doğal lezzetlerden yurt dışından ithal ettiğimiz orijinal ürünlere kadar tüm ham maddeler, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri sürecinden titizlikle geçtikten sonra mağazalarda yerini alıyor.


GIDA

Sabancı ailesindeki

fast food zinciri satıldı!

D D

ünya Gazetesi yazarı Kerim Ülker köşesinde Şevket Sabancı’nın torunu Can Köseoğlu’nun sahibi olduğu Döner Stop’u sattığını yazdı. Döner Stop’un yeni sahibi Ata Holding’in sahibi TAB Gıda oldu. TAB Gıda Türkiye’de Burger King, Arby’s, Sbarro, Popeyes gibi markaları işletiyor.

SAYI HEDEFİ 4 YILDIR TUTTURULAMADI 9.5 milyon liralık sermayesi bulunan şirketin mağaza sayısı hedefi aradan geçen 4 yıla rağmen 10’da kaldı. Önceki gün de Rekabet Kurumu’na yansıyan bir gelişme daha yaşandı ve şirketin hisse yapısı değişti.

ŞEVKET SABANCI’NIN TORUNU CAN KÖSEOĞLU’NUN SAHİBİ OLDUĞU ÜNLÜ FAST FOOD MARKASI DÖNER STOP SATILDI. ŞİRKETİ TAB GIDA’NIN SAHİBİ ATA HOLDİNG ALDI.

Reklam Üssü’nün yönetim kurulu başkanlığını Erhan Kurdoğlu, yardımcılığını da Korhan Kurdoğlu yapıyor. Her ikisi de Ata Holging’in sahipleri… 4 yılda hedeflerini tutturamayan Şevket Sabancı’nın torunu Can Köseoğlu’nun kurduğu Döner Stop’u gıda işinin profesyonel ailesi Kurdoğlu aldı. Hatırlatmakta fayda var. TAB Gıda’nın portföyünde Dönerci Usta markası var… Bu işle birlikte, dönerde ATA’nın ikinci markası oluyor.

CZK Lokantacılık İşletmeleri adlı şirketin tamamını temsil eden payların Reklam Üssü Reklam Ajansı Prodüksiyon Danışmanlık adlı şirket tarafından devralınması için masaya oturdu. Yani bir diğer deyişle Döner Stop’un tek sahibi Reklam Üssü adlı firma oldu.

DÖNERCİ USTA’NIN DA SAHİBİ Peki, Reklam Üssü adlı şirket kim? Bu şirket, Ata Holding’e ait. Burger King, Arby’s, Sbarro, Popeyes gibi uluslararası gıda devlerinin Türkiye operasyonlarını yöneten TAB Gıda’nın sahibi olan Ata Holding…

103


GIDA

1920 Sultanahmet Köftecisi KKTC’de...

Starbucks şimdi Malatya’da Dünyanın en kaliteli kahve çekirdeklerinden hazırladığı içecekleriyle misafirlerine eşsiz bir deneyim yaşatan Starbucks’ın Malatya mağazası, 5 Ocak tarihinde kahve tutkunlarını ağırlamaya başladı. Kahve kültürünün dünyadaki en önemli temsilcilerinden Starbucks, Malatya Park AVM’de açtığı yeni mağazayla, Türkiye genelinde kahve tutkunlarına hizmet verdiği il sayısını 30’a çıkardı. Malatyalı kahve severlerin yoğun ilgi gösterdiği, sosyal ve ticari hayatın merkezlerinden biri olan Malatya Park AVM’de hizmete giren Starbucks mağazası, gerek dostlarıyla sohbet etmek gerekse huzurlu bir ortamda kitap okumak veya çalışmak isteyen misafirlerine; kahveleri, eşlik eden lezzetleri, güler yüzlü ve kaliteli hizmet anlayışıyla ideal bir ortam sunuyor. Yeni açtığı ya da yenilediği mağazalarında geri dönüşümlü malzeme ve sistemler kullanmaya önem veren Starbucks’ın Malatya Park AVM mağazası da bu yönüyle aynı zamanda sürdürülebilir geleceğe de hizmet ediyor.

104

İstanbul’un asırlık lezzet durağı 1920 Sultanahmet Köftecisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) ilk şubesini Mağusa’daki City Mall Cyprus’ta açacak. Sultanahmet Köftecisi müdavimlerinin yakından tanıdığı klasik dükkan konseptini, çağdaş dokunuşlarla KKTC’nin kalbine taşıyacak yeni şubenin açılışı çok yakında gerçekleştirilecek. Bir asra yakın süredir özenle koruduğu sunum geleneğini “yüzde 100 hijyen” parolasıyla yeni kuşaklara aktaran tarihi işletme, köfte-piyaz- irmik helvasından oluşan klasik lezzet üçlüsünün yanı sıra iddialı bir menü ile City Mall’da yerini alacak. Unutulmaya yüz tutan bazı Osmanlı geleneklerini günümüze aktarmasıyla da tanınan 1920 Sultanahmat Köftecisi, bu özelliğini City Mall Şubesi’nde de sürdürecek. Müşterilerine, tedavülden kalkan, ancak koleksiyoncularda bulunabilen Cumhuriyet dönemi madeni paraları hediye eden ünlü köfteci,

Osmanlı’dan miras kalan “diş kirası”, “bereket parası” gibi gelenekleri yeni mekanında yaşatacak. 1920 Sultanahmet Köftecisi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tezçakın, City Mall’in KKTC’deki ilk şubeleri olması açısından kendileri için büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Azerbaycan ile başladığımız yurt dışı yatırımlarını Almanya’da Münih ve Nürnberg, İngiltere’de de Manchester’de şube açarak sürdürdük. KKTC’de çok ciddi yatırımlar planlıyoruz. City Mall, bu yatırımların ilk ayağını oluşturuyor. Aslında KKTC’de şube açmakta geciktik, sebebi de bugüne kadar ciddi güvenilir bir partner bulamamızdı. Şimdi 42 yıllık güvenilir, ciddi bir aile şirketi ile işbirliği yapıyoruz. Bu işbirliğinin iki tarafa da hayırlı olmasını diliyorum” dedi. City Mall AVM Yönetim Kurulu Başkanı Derviş Tarımer de, Türkiye’nin asırlık bir markasına ev sahipliği yapacak olmalarından dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.


GIDA

Kasapdöner yeni yılda yeni dünyada büyüyecek

girişine de katkımız oldu. İki Mısırlı yatırımcımız üç KasapDöner şubesinin işletmecisi oldu. Özellikle bu gelişme bizim açımızdan, ülke ekonomisine sağladığımız katkı noktasında son derece sevindirici’’ açıklamasını yaptı.

‘’2018 YILINI 80 ŞUBE İLE KAPATACAĞIZ’’ 2017 yılı sonunda toplam 54 şubeye ulaştıklarını hatırlatan Özürün, “Döner işine 2011 yılında Üsküdar’la tek bir restoranla girmiştik. 2013 sonunda bu rakam 13’e, 2015’te 33’e yükseldi. Hedefimiz 2018 yılı sonuna kadar bu rakamı 80’e ulaştırmak” ifadelerini kullandı.

‘2018’DE DE İSİM HAKKI BEDELİ TÜRK LİRASI ÜZERİNDEN’ “Hamburger çocukları da sever” sloganı, renkli reklam filmleri ve ilginç kampanyalarıyla Türkiye’nin en sıradışı döner markası haline gelen KasapDöner, 2018 yılında da Anadolu’da büyümeyi hedefliyor.

“CİROMUZU YÜZDE 30 ARTIRDIK” Döner severlerin KasapDöner’e gösterdiği ilginin her geçen gün arttığının altını çizen KasapDöner Genel Müdürü Bahar Özürün, “Bunu rakamsal verilerle de görebiliyoruz. 2016 yılında KasapDöner şubelerinin toplam cirosu 65 milyon TL idi. 2017 yılında bu rakamı 85 milyon TL’ye yükselttik. Bu da ciro bazında yüzde 30’luk bir büyüme demek. Ayrıca 2017 yılında 720 tonu döner olmak üzere toplam 750 ton et satışı yaptık. Sadece 2 yıl önce bu rakamın 400 ton olduğunu düşünürsek, gördüğümüz ilginin ne denli büyük olduğunu anlayabiliriz’’ diye konuştu. Sloganımızı da bu nedenle yeniledik açıklamasını yapan Özürün, ‘’Daha önce ‘Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz’ diyorduk, şimdiyse ‘Hamburger çocukları da sever’ diyoruz, çünkü artık her kesimden insan KasapDöner yiyor. Ayrıca bu dönemde ülkemize doğrudan yabancı sermaye

Türk Lirasının güçlendirilmesi ve korunması kapsamında 2016 yılının Aralık ayında 50 bin dolar olan isim hakkı bedelini 150 bin TL’ye sabitlediklerini hatırlatan Özürün, ‘’Bu uygulama 2018 yılında da devam edecek’’ açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin en sıra dışı döner markası KasapDöner, 2018 yılında Anadolu’nun her yerinde açacağı şubelerle büyümeye devam edecek.

2018’DE DE KADINA POZİTİF AYRIMCILIĞA DEVAM KasapDöner’in kadın istihdamı konusunda gösterdiği titizliğin 2018 yılında da süreceğinin altını çizen Özürün, “2017 yılında iki kadın girişimciye franchise verme kıvancını yaşadık. 2018’de kadına pozitif ayrımcılığa devam edeceğiz. Başta yönetim kadrosu olmak üzere, 2018 yılında tüm şubelerimizde ızgaracı, döner ustası, şube müdürü, yatırımcı ve moto-kurye pozisyonlarında kadın sayısını artırmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Kadın personelimize özel şirket içi eğitim ve seminerlere 2018’de de devam edeceğiz. Bu noktada hedefimiz, önce döner sektöründe, sonra tüm perakende alanında kadın istihdamının artırılmasına katkıda bulunmak. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu.

105


GIDA

TAB Gıda

Sektörün Dijital Dönüşümüne Liderlik Ediyor!

onların hayatına dokunan iletişim çalışmalarımız ve yakaladığımız sıcak iletişim yatıyor. Bu perspektifle hızla gelişen ve değişen dijital dünyanın trendlerini takip etmeye azami hassasiyet gösteriyoruz. Gençlerin kullandığı platformlarda varlık gösteriyoruz ve o platforma özel çalışmalar dizayn ediyoruz. Burger King markamızda daha önce Türkiye’de ilk kez Popeyes için tecrübe ettiğimiz, müşterilerimizi siparişe yönlendiren Facebook Messenger Bot uygulamasını devreye aldık. Tüm markalarımızın online sipariş sitesi Tıkla Gelsin’e bağlı olan bu sistem sayesinde kullanıcılar Facebook’tan çıkmadan Tıkla Gelsin’e üye olup zaman ve mekan sınırı tanımadan sipariş verebiliyor. Yine gençleri yakalamak adına son yıllarda tüm dünyada popülaritesi süratle artan e-spor kategorisini sahiplendik ve gamer’lar için Pro Gamer Menü’yü geliştirdik. Bu kitleyi hedeflerken de dijital kanallar başroldeydi. Bu dönüşümü sadece sosyal medyada bırakmadık, restoranlarımıza da taşıdık. Bugün kullandığımız dijital menü boardlar AVM’lerdeki restoranlarımızda büyük fark yaratıyor. Kendini uzak mesafeden belli eden, kaliteli, iştah açıcı ve güzel görüntüler müşterilerimizde pozitif bir etki bırakıyor ve günün değişik saatlerinde, değişik kampanyalar yapabilmemize, hızlı hareket etmemize olanak sağlıyor. Ödeme sistemlerinde de yeniçağın trendlerini takip ediyor ve uyguluyoruz. Son olarak Tıkla Gelsin uygulamamıza kattığımız Masterpass ödeme sistemi ile müşterilerimizin kredi kartları yanlarında olmadan pratik ve hızlı bir şekilde sipariş vermelerini sağladık” dedi.

“ÜRETİMDEN TÜKETİME UZANAN HİKAYEMİZİ DİJİTALLEŞTİRDİK”

TAB GIDA, DEĞİŞEN TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI DOĞRULTUSUNDA HAYATA GEÇİRDİĞİ NE YEDİĞİNİ BİL, TIKLA GELSİN VE FACEBOOK MESSENGER BOT GİBİ UYGULAMALAR VE YÜZÜ DİJİTALE DÖNÜK KAMPANYALARLA YEME İÇME SEKTÖRÜNÜN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNE ÖNCÜLÜK EDİYOR. Türkiye hızlı servis restoran sektörünün lideri TAB Gıda, bünyesindeki markalarının teknolojik alt yapılarını geliştirerek sektörün dijital dönüşümüne öncülük etmeye devam ediyor. Burger King, Popeyes, Arby’s, Sbarro ve Usta Dönerci gibi markalarıyla yurt içinde binden fazla restoranı yöneten TAB Gıda, değişen tüketici davranışları doğrultusunda hayata geçirdiği uygulamalar ile dijital yüzünü sürekli yeniliyor. Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan TAB Gıda Dijital Pazarlama ve Teknoloji Direktörü Burak Akın, “Bizim için gençleri yakalamak çok önemli. Başarımızın temelinde de aslında

106

Akın, sözlerine şöyle devam etti: “Sektörde 24 yılı aşan tecrübemizle restoranlarımıza gelen misafirlerimizin kafasındaki soru işaretlerini gidermek istedik. Ürünlerimizin gıda güvenliği, hijyen ve ürün kalitesiyle ilgili süreçlerini üretimden tüketime uzanan hikayesi ile birlikte en iyi şekilde anlatabilmek için Ne Yediğini Bil platformunu hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde de sektörümüze değer katan ve yön veren çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz” dedi.



ORGANİZASYON

Perakende sektörü için doğru iş planlarının önemi

yebilen ve yatırımcı-yönetici profesyoneller ile empati kurabilecek bir bakış açısına sahip olmasını göz önüne almalısınız” diye belirtti.

İyibirşey Reklam&Prodüksiyon Etkinlik Direktörü Serkan İncu, “Planlamalar, hedef kitlenizi günlük kaygılardan uzaklaştırmak üzerine olmalı” dedi. İyibirşey Reklam & Prodüksiyon A.Ş. Etkinlik direktörü Serkan İncu, “Planlamalar, hedef kitlenizi günlük kaygılardan uzaklaştırmak üzerine olmalı. Sektördeki yöneticiler kurumsal iletişim, etkinlik ve medya iş planlarını oluştururken, yatırım yapılan bölgedeki hedef müşteri kitlesinin; sosyal beklentilerini, bu sosyalleşme için ayırabileceği bütçeyi, marka algısını vb. parametreleri iyi ölçebilmeli, hedeflerini ve bütçelerini buna göre oluşturmalı” açıklamasını yaptı.

ÖLÇÜLEBİLİRLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, MALİYET HESAPLARINDAN ÖNCE GELMELİ “Dönemsel etkinlik ve kurumsal iletişim planlarının doğru hazırlanmayıp, belli tarihlerde büyük paralar harcayarak gerçekleştirilmesi, kendinizi tekrar etmeniz ve yaratmak istediğiniz etkiyi tüm yıla yayamamanız anlamına geliyor. Az veya çok para harcamak, ucuz-hesaplı veya sıkıştırılmış bütçeler ile hareket etmek aynı oranda dönüşüm alacağınız anlamına gelmez. Tüm yıla yayılan, sürekliliği olan bir ziyaretçi hacminden mahrum kalabilirsiniz” diyen İncu, “Bu yüzden doğru iletişim planlamaları ile çalışılmalı, ölçümlenebilen ve sürdürülebilir etkinlikler tercih edilmeli, yılın tüm zamanlarında sürekliliği olan müşteri kitlesi oluşturulması desteklenmeli. Alınan aksiyonların, yapılan çalışma ve uygulamaların bir hafızası olmalı, hedef

108

TAM HİZMET AJANSLARI İŞ SÜREÇLERİNİ SADELEŞTİRMELERİYLE ÖNE ÇIKIYOR

kitlenin algılarını doğru belirleyip açıknet mesajları doğru etki-maliyet oranıyla verebilmelisiniz” dedi.

AVM YÖNETİMLERİ ÇALIŞACAĞI ÇÖZÜM ORTAKLARINI SEÇERKEN BİRÇOK ETMENİ GÖZ ÖNÜNE ALMALI Sözlerine devam eden İncu, “Çözüm ortağınızı seçerken; marka portföyüne, hızlı aksiyon alabilme yeteneğine sahip olmasına, ülkenin dinamiklerine hakim olan, müşteri profillerini doğru belirle-

“Operasyonel danışmanlık, dönemsel etkinlik planlamaları, kreatif çözümler, prodüksiyon hizmetleri, medya satın alımları gibi işleri bir arada yapabilen, kurumsal iletişim planları oluşturulması ve uygulanmasında beraber çalışabileceğiniz tam hizmet ajansları; hem yatırımcıların, hem de AVM yöneticilerinin işlerini kolaylaştırırken, gözlem alanlarını genişletir, doğru ölçümleme, hedefleme ve dönüşüm verileri edinmenizi sağlar” ifadelerine yer veren İncu, “Tüm iletişim süreçlerine; hem yatırımcının, hem işletmeci profesyonellerin gözünden bakabilen ajanslar, ihtiyaç duyulan planlamaları belirlerken etkin, yaratıcı ve farklı çözüm önerileri sunabilir” diyerek sözlerine son verdi.


ORGANİZASYON

2018’e deneyimin ön plana çıkacağı projeler damga vuracak “DİJİTAL BİR DÜNYA İÇİNDE OLDUĞUMUZ İÇİN SİMÜLASYON VE OYUN TEMELLİ EĞİTİMİ ÖNEMSİYORUZ” AÇIKLAMASINDA BULUNAN GA ÇOCUK GENEL MÜDÜRÜ ÖZLEM SELLER, “2018 YILINDA DENEYİMİN ÖN PLANA ÇIKACAĞI PROJELERLE ÇOCUK VE AİLELERE ULAŞACAĞIZ” DEDİ.

olduğu vurgusunu yaparak, dünya evini korumanın, temiz tutmanın, dikkatle ve özenle içinde yaşamanın gerekliliklerini hatırlatıyoruz. Bunu yaparken de interaktif bir etkileşim içindeyiz. Enformel ortamda öğrenmenin doğasını anlamak için de çok uygun ortamlarda çalışıyoruz. Hümanistik bir eğitim metoduyla lokal olduğu kadar evrensel değerlerle donanmış bir neslin yetişmesine katkıda bulunuyorsak ne mutlu bize” açıklamasını yaptı.

SIRA DIŞI VE SONUÇ ODAKLI PROJELER

dartlara uygun bir ortamı deneyimlemesini sağlıyoruz. Dijital bir dünya içinde olduğumuz için simülasyon ve oyun temelli eğitimi önemsiyoruz. 2018 yılında deneyimin ön plana çıkacağı projelerle çocuk ve ailelere ulaşacağız. Geçen yıl başlattığımız Botanik Okulu projemiz ile bunun temellerini attık. Bu projede çocuklar gerçek topraklarla, gerçek ağaç ve bitkilerle uygulama yapıyor ve etkin bir deneyim ile alandan ayrılıyorlar. Bu proje ile doğaya yönelik bir farkındalık yaratmayı amaçladık ve bitki bilimine çocuklarımızı yakınlaştırdık. Bu çalışmayla dünyanın evimiz

“Türkiye’deki çocuk kültür ve eğitimine yönelik çalışmalarda bizim kapsamımızda iş gören başka bir şirket yok” diyen Seller, “Tek olmanın avantajını işlerimizin rafine, özgün, nitelikli, fayda odaklı olmasına özen göstererek daha büyük bir avantaj haline getiriyoruz. Ekibimiz psikologdan sosyoloğa, çocuk gelişim uzmanından sanatçı ve sanat tarihçisine kadar geniş bir uzman kadrodan oluşuyor. Sıra dışı ve sonuç odaklı projeler üretmemizin en büyük nedeni bu. Yenilikçi ve dinamik insanlardan oluşan genç bir ekibimiz var. Farklı yetenekte, farklı disiplinler üzerine eğitim almış ve kendilerini daima eğiten, zihinsel olarak besleyen bireylerin bu dinamik işi renklendirmede, geliştirmede çok etkili olduğuna inanıyoruz” dedi.

GA Çocuk olarak 2008 yılından beri izinli database üzerinden hizmet verdiklerini belirten GA Çocuk Genel Müdürü Özlem Seller, “Son teknoloji yazılım ve programlar ile Microsoft tarafından tavsiye edilen iş ortaklarından hizmet almakla beraber, yine aynı şekilde müşterilerimizden edindiğimiz tüm verileri dijital ortamda saklıyoruz. Müşteri deneyimi ve ilgi noktaları bizim için önemli olduğu için CRM alt yapımızı güçlendirecek çalışmalar yapıyoruz. Gelecekte de tek tuşla katılımcı ailelerimizin tüm özel günlerini görebileceğimiz özel bir yazılım üzerinde çalışıyoruz. Aynı şekilde alerji ve hastalığı olan çocuklarımız için özel bir tarama yaparak, katılımcı çocuklarımızın hijyen konusunda stan-

109


ORGANİZASYON

1970 ve 1980

dönemi kostümler

vazgeçilmez

Horozlu smokinlere talebin çok iyi olduğunu söyleyen Sihirli Sandık Kostüm &Horozlu Smokin sahibi Havva Ayva Çimen, “Smokinlerin düğün zamanı masrafı fazla oluyor bu yüzden damat adaylarına kiralamak daha cazip geliyor. Devamlı kullanılmayacağı içinde bütçeyi sarsmadan işlerini çözmüş oluyorlar” dedi.

ediyor. Barok dönemi, 1920’ler, 1930’lar, 1940’lar, 1950’ler gibi günümüze kadar yıl yıl kostümler var ama daha çok parti ve organizasyonlar için 1970 ve 1980 dönemi kostümler vazgeçilmez oluyor.

S

ihirli Sandık Kostüm &Horozlu Smokin ’den bize biraz bahseder misiniz? Horozlu smokin çok eski bir firma 1968 yılında kurulmuş… Bugüne kadar, düğün yapanlara ve özel bir yere gitmek isteyenlere smokin temin edilmiş, kiralık olarak verilmiştir. Sihirli sandık ise bizim kendi kurduğumuz bir yer burada ise dönem kostümleri, ülke kostümleri, animasyon kostümleri, masal kahramanı kostümleri ile hizmet veriyoruz ve isteğe göre de dikim yapıyoruz. Peki, Horozlu Smokin kimlere hitap ediyor? Horozlu Smokinlere damat adaylarının talebi nasıl? Horozlu smokin; damatlara, balolara, özel davetlere, düğünlere hitap ediyor. Satın almak istemeyen müşterilerimize kiralık olarak veriliyor, müşterinin üzerine göre ayarlanıp teslim ediliyor ve kullandıktan sonra geri getiriyorlar. Horozlu smokinlere talep gayet iyi… Smokinlerin düğün zamanı masrafı fazla oluyor bu yüzden damat adaylarına kiralamak daha cazip geliyor. Devamlı kullanılmayacağı içinde bütçeyi sarsmadan işlerini çözmüş oluyorlar. Şehrin en eski kostüm kiralama yerlerinden birisiniz. Kiraladığınız kostümlerden kısaca bahsedebilir misiniz? Hangi dönemlere ve temaya uygun kostümleriniz var? Kostüm olarak seçenek çok… Dönem, ülke, masal, animasyon kostümleri var ama asıl talep gündemdeki dizilere göre oluyor. O yıl hangi dizi ve karakter ön plandaysa müşteri daha çok onu talep

110

Kimler kostüm kiralamak için size geliyor? Herkes kostüm almaya gelebilir. Düğün, kına gecesi, parti, dönem dizileri, tiyatrolar ve okul etkinlikleri için yani kısacası herkese kapımız açıktır. Eklemek istedikleriniz… İşimi severek yapıyorum. İnsanların yüzündeki memnuniyet ifadesi beni çok mutlu ediyor, bu benim için çok önemli. Çünkü değişik ve güzel bir işimiz var. İnsanları hayallerine kavuşturuyoruz, olmak istediği karakteri yapıyoruz. Bu da güzel bir duygu…


ORGANİZASYON

“Eğlenceli etkinlikler 2018’de

bizimle gelecek” ediyoruz. Tekrara düşmeyip özgün olmamız en önemli tercih sebepleriydi. Çalışma sürecimizde yaptığımız etkinliklerle ilgili özellikle AVM’lere nice ödüller de kazandırdık. Bizim için en önemli onur kaynağı oldu” dedi.

İŞİN PROFESYONELİ OLUNMALI 2018 yılında da, 21 yıldır olduğu gibi birbirinden eğlenceli etkinliklere imza atacaklarını dile getiren Karakaş, “ ‘Eğlenceli’ sözcüğünü özellikle seçtim. Kreasyonu gerçekleşecek etkinlikte, her ne şekilde olursa olsun yaptığımız işi eğlenceli hale getiremiyorsak, başından maça 1-0 mağlup çıkmış sayarım kendimizi… Etkinliği tüm taraflara eğlenceli hale getirme işi, ne kadar başarılı olursa o kadar tüm dokulara nüfuz edecek ve finalde herkesin hafızasında güzel izler bırakacaktır. Eğlendirirken, laubalilikten uzak ‘işin profesyoneli olmak’ en önemli ayraçlardan biri olacaktır” dedi.

21 yıldır olduğu gibi bu yıl da eğlenceli etkinliklere imza atacaklarını ifade eden Mask Organizasyon Şirket Sahibi Can Karakaş, eğlendirirken işin profesyoneli olmanın önemine de değindi. “Dünden bugüne alışveriş merkezleri, eğitim kurumları, inşaat, finans kurumları, beyaz eşya, elektronik, otomotiv, kimya, boya, tekstil, petrol, sigortacılık, sağlık, gıda, tarım, ambalaj, belediyeler, basın- yayın- tv... gibi alanlar bizim için farklı bir macera, farklı bir heyecan, farklı bir deneyim oldu” ifadesinde bulunan Mask Organizasyon Şirket Sahibi Can Karakaş, “Marka bilinirliliği artırıldı… Hedef kitlenin kuruma, markaya, ürüne bağlılığı sağlandı... Acenteler, bayiiler, yetkili satıcılar, doktorlar, eczacılar, plasiyerler, işçiler, belediye

“Yurt dışında görüp, kopyala/yapıştır şeklinde birtakım etkinlik programlarını allayıp, pullayıp yeni bir şeymiş, farklılık yaratılıyormuş gibi sunmak, müthiş pazarlama mizansenleri ve boş vaatler ile süslü, hem de fahiş fiyatlarla hedef kitle ile buluşturmak, sahada yetersiz teknik malzeme ve kalifiye olmayan insanlarla yola çıkıp dev aynasında sunulan işin altında ezilmek, fiyaskolar yaşamak ya da tamamen tesadüfi başarılarla birbirimizi kandırmak yerine 2018’de gerçekten basit bir şekilde eğlensek ve eğlendirsek daha iyi olmaz mı sizce?” diyerek sözlerine son verdi.

çalışanları ve semt sakinleri için, çocuklara, öğrencilere, eğitimcilere, motivasyonel çalışmalar, piknikler, özel geceler, konaklamalı kongreler, temalı etkinlikler, mezuniyetler, orientasyon toplantıları, özel davetler hazırladık. Filmler ve kamera şakaları çektik. Toplantı içerisine ve toplantı aralarına özel mizansenler hazırladık. Buluşu tamamen kendimize ait; mizahi, sportif takım oyunları ve bireysel yarışmalar geliştirdik. Koreografileri kolay, bir arada gerçekleştirdiğimiz harika danslar hazırladık, hazırlamaya da devam

111


ETKİNLİK

Model of Celebrity ekibi Antalya Migros AVM’de Ece Türkiye tarafından yönetilen Antalya Migros AVM, Model of Celebrity ekibini ağırladı. Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak yetenekli gençleri keşfedip ekran ve podyumlara kazandı-

ran Model of Celebrity jürisi, Antalya ve çevre illerden gelen yoğun istek üzerine yeni yılın ilk seçmelerini Migros AVM’de gerçekleştirdi. Başarılı organizatör Banu Noyan, usta koreograf Uğurkan Erez ve ünlü televizyoncu Armağan Çağlayan’dan oluşan Model of Celebrity jürisine bu sezon ünlü manken Özge Ulusoy da dahil oldu. Ünlü model, Model of Celebrity jürisiyle birlikte yetenekleri gençlerin şov dünyasına adım atması için çalışıyor. Podyum ve ekrana adım atmak için kendine güvenenler bu usta jüri karşısında yeteneklerini sergileyerek şöhret kapısından geçmek için birbirleriyle yarıştı.

Hilltown AVM’de parfüm yağmuru Yaptığı organizasyonlarla ziyaretçilerine ilkleri yaşatan Hilltown Alışveriş Merkezi, önceki gün de renkli anılar hediye etti. ‘Kişiye özel’ tasarımların yapıldığı alanda gerçekleştirilen ilginç tanıtım büyük beğeniyle karşılandı. Hilltown AVM, parfüm dünyasının en ünlü markaları için birbirinden özel kokular tasarlayan dünyaca ünlü parfümor Mark Buxton’u ağırladı. Hilltown için özel koku tasarlayan İngiliz Mark Buxton’a ünlü mankenler Şenay Akay ve Ece Gürsel asistanlık yaptı. İlk kez böyle bir etkinlikte bulundukları için çok mutlu olduklarını dile getiren Şenay Akay ve Ece Gürsel, “Bizim için inanılmaz bir deneyim oldu” dedi. Ünlü mankenler güzellikleriyle göz doldurdu. Büyük bir izleyici kitlesinin bulunduğu etkinlikte Mark Buxton, kokunun günlük hayattaki rolüyle ilgili önemli tüyolar da verdi. Etkinlikte Mark Buxton’un Hilltown AVM’ye özel olarak tasarladığı koku baloncukları bir anda uçmaya başlayınca ziyaretçilerden alkışlar ve kahkahalar yükseldi. Kendisi için özel parfüm hazırlanan ilk AVM olma özelliğini taşıyan Hilltown, 300 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilere bu parfümlerden hediye etti. Hilltown AVM Müdürü Gökay Uzar, “Misafirlerimizle aramızda bir koku bağı olsun istedik ve sanırım başardık” açıklamasında bulundu.

112


ETKİNLİK

Hem spor yaptılar hem de eğlendiler Çocukların golf ile tanışmasını amaçlayan Mini Golf Festivali’ne, Mersin Palm City Alışveriş Merkezi ev sahipliği yaptı.

B

anu Noyan organizasyonuyla gerçekleşen Mini Golf Festivali’nde binlerce çocuk sömestr tatilini hem öğrenerek, hem eğlenerek geçirdi. Palm City Mini Golf Festivali alanına gelen çocuklar, uzman eğitmenlerden ders alarak, temel golf eğitimlerini aldı ve yeteneklerini keşfetti.

6-14 yaş arasındaki çocukların katıldığı Mini Golf Festivali’nde eğitim alan çocuklar, gerçekleşen turnuvaya katılma ve sürpriz hediyeler kazanma şansı yakaladı. Minikler, böylece tatil dönemini en iyi şekilde değerlendirmiş ve yepyeni bir dünyayı keşfetmiş oldu. Çocuklara sporu sevdirmenin en kolay yolu olan Mini Golf, dünyada en çok oynanan sporlar arasında yer alıyor. Bugüne kadar gerçekleşen Mini Golf Festivalleri’nde 10 binlerce çocuk mini golf sporuyla tanıştı.

Selami Şahin ve Teoman Konserleri Vadistanbul’da! İstanbul’un en beğenilen lezzet ve eğlence mekanlarını benzersiz bir doğa manzarasında buluşturan şehrin yeni yıldızı Vadistanbul AVM’de bulunan Jolly Joker, Vadistanbul sahnesindeki konser etkinlikleriyle, yaşattığı müzik ziyafetine devam ediyor. 2 Şubat Cuma günü saat 22.00’da, benzersiz enerjisi ve müthiş sahne performansıyla Selami Şahin konser veriyor. 3 Şubat Cumartesi günü saat 22.00’da ise Türk Rock’ının güçlü ismi Teoman hayranlarıyla buluşacak. İstanbul’a yepyeni bir nefes veren ve her mevsim yeşilin başka bir tonuyla misafirlerini karşılayan Vadistanbul AVM’de bu-

lunan Jolly Joker Vadistanbul Sahnesi’ndeki konser etkinlikleri, AVM’nin kapanışından sonra başlıyor. Biletler, Biletix ve Vadistanbul’daki Jolly Joker Satış noktalarından temin edilebilir.

113


ETKİNLİK

Dekorasyon, çocukların hayal gücüyle birleşti Mobil ödeyene içecek hediye Hopi’den Kahve Dünyası’nda cüzdansız alışveriş keyfi… Alışverişin app’i Hopi, Türkiye’nin önde gelen kahve zincirlerinden Kahve Dünyası’nda da kazandırıyor. Hopi, üyelerine şubat ayı boyunca Kahve Dünyası’ndan mobil ödeme ile aldıkları her kahvenin ikincisini hediye ediyor. Hopi, Türkiye genelinde 600’den fazla noktada cüzdansız alışveriş yapma rahatlığı sunan mobil ödeme özelliğini Kahve Dünyası’na da taşıdı. 262 bin kişinin kredi kartını ekleyerek, 326 bin mobil ödeme işlemi yapan Hopi, 160 mağaza ve 350’den fazla hizmet noktası bulunan Kahve Dünyası’nda çantada cüzdan aramadan hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ödeme yapmanın rahatlığını sunuyor.

KAMPANYA ŞUBAT AYI SONUNA KADAR GEÇERLİ Kahve Dünyası’nda başlattığı mobil ödeme dönemini özel bir kampanya ile duyuran Hopi, şubat sonuna kadar Kahve Dünyası’ndan alınan her bir kahveye ikinci bir kahveyi hediye ediyor. Hopililer, Kahve Dünyası lezzetlerini çıkarırken Hopi’nin avantajlarından da yararlanmanın tadını çıkarıyor.

114

Birbirinden renkli organizasyonlarla ziyaretçilerine keyifli saatler yaşatan M1 Konya Alışveriş Merkezi, ünlü mimar Selim Yuhay’ı ağırladı. Banu Noyan organizasyonuyla gerçekleşen etkinlikte, Mimar Selim Yuhay, çocuklarla birlikte atölyeye girdi. Ünlü mimar, evlerden getirilen atık kumaşları, boyaları, eski oyuncakları ve kullanılmayan eşyaları çocuklarla dekorasyon malzemesine dönüştürdü. Minik mimarlar, bu eğitici atölye sayesinde hem eski eşyaları değerlendirmeyi öğrendi hem de neşe içinde hayal güçlerini geliştirdi. Minikler böylece kendi eşyalarını da atmak yerine yeniden değerlendirmenin yollarını öğrendi. Aynı zamanda Yuhay, M1 Konya ziyaretçilerine ev dekorasyonunu, tasarım modasını, ev düzenlerken yapılan yanlışları, yaşam alanlarını daha kullanışlı hale getirmenin sırlarını, dekorasyon dünyasındaki yenilikleri anlattı.



AJANDA

Raftakiler İNCİR KUŞLARI/ SİNAN AKYÜZ Alfa Yayınları’ndan çıkan İncir Kuşları’nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada’nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.

ABUM RABUM/ İSKENDER PALA Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Ortadoğu… İnsanlığın beşiği ve Hz. İbrahim’in ayak izlerini taşıyan yurtlar… Ve Müslümanlar üzerinden süregiden savaşlar… Bir bakıma Hz. İbrahim’in mirası peşindeki evlatlarının amansız mücadelesi… Ortadoğu’da yalnızca fikirler, inanışlar, canlar değil, tarih de bir katliamın pençesinde. Artık hakikati görenler, Irak ve Suriye’de birinin kanı toprağa akarken uzaklarda kanı bitlenen birilerini, burada bir kurşun namludan fırladığında meçhul ülkelerde kabaran cüzdanları, burada annelerin ağıtları gözyaşlarına karışırken bir yerlere gizlice kaçırılan tarihi mirası fark edebiliyorlar. Oynanan oyuna insanlığın geçmişiyle hesaplaşması deniyor ama hakikatte geleceğini belirleme potansiyeline sahip. Elinizdeki kitabı yalnızca Roma, Kudüs ve İstanbul ekseninde bir casusluk romanı olarak değil, aynı zamanda Mezopotamya’nın sosyal, siyasi ve sanatsal tarihi gibi de okuyacaksınız. İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden nefes nefese bir polisiye... (Tanıtım Bülteninden)

116

Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı… Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada’nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde ‘savaşı ve şiddeti’, savaşın içinde de ‘aşkı ve inancı’ ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı’nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.

Savruldu, savruldu, savruldu… Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış “Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti. Modern zamanlarda Avrupa’da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları… Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır...(Tanıtım Bülteninden)

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı. Takvim yaprakları 6 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda adeta savrulan bir yaprak gibiydi.

YABANCI ŞAHMERAN/ ÖZNUR YILDIRIM Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum. Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik. Ben de bu alfabeye bir kez daha boyun eğdim ve uzun, titreyen parmaklarımı avuçlarımın içine bastırdım. Elimi yanıma indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı… Rengi, kan rengiydi. Rengi, kaybın rengiydi. Rengi, bir cinayetin rengiydi. (Tanıtım Bülteninden)



AJANDA

Türkiye’nin kış rotası Türkiye’de yaz döneminde olduğu gibi kış döneminde de gezilecek tabiat harikaları bulunuyor. Ülkemiz coğrafi anlamda o kadar güzel bir konumda yer alıyor ki yazı ayrı güzel, kışı ayrı güzel. Türkiye’de kış tatili için seçenekler de çok fazla. Dileyen kayak yapmak isteyebilir, kimi kışın doğal güzellikler görmek ve kışın verdiği o güzel görüntüyü seyretmek isteyebilir, kimi ise muhteşem bir kış manzarası eşliğinde sessiz ve huzur dolu bol dinlenmeli bir tatil yapmak ister. 2018’de kış tatili için nereye gidilir sorusunun cevaplarını sizler için derledik.

ULUDAĞ/BURSA Kış tatili denilince aklımıza ilk gelen yerlerden biridir Uludağ… Ülkemizin en popüler kayak merkezi olan Uludağ, harika kayak pistlerine sahip. Oldukça fazla ziyaretçiyi ağırlayan tatil merkezinde, konaklayabileceğiniz ve kayak takımı kiralayabileceğiniz tesisler bulunuyor. Teleferik ve telesiyejler aracılığıyla harika doğa gezintileri yapabilirsiniz. Aynı zamanda doğanın beyaz yüzünü görebileceğiniz Uludağ Milli Parkı’nı da ziyaret edebilirsiniz.

118

YEDİGÖLLER/BOLU Eğer manzara sevenlerdenseniz manzarası ile meşhur Yedigöller’i kesinlikle görmelisiniz. Özellikle burası sonbahar aylarında ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Ancak kışın da gerçekten nefes kesen bir manzaraya sahip. Toprak kaymaları sonucu oluşan yedi adet gölün bulunduğu milli parkta el yapımı köprülere sahip çok sayıda akarsu var. Burada güzel bir tatil planlamak isterseniz milli park etrafında yer alan otelleri ve tesisleri tercih edebilirsiniz.

ABANT GÖLÜ/BOLU Bir doğa harikası olan Abant, İstanbul’a ve Ankara’ya yakın olma sebebiyle yaz-kış en çok ziyaret edilen tatil noktalarından biri. Doğa turizmi amacıyla gelen ziyaretçilere muhteşem güzellikler sunan Abant; beyaza bürünen çam manzaralarıyla, buz tutan gölüyle ve şirin patikalarıyla kış aylarının cazibe merkezlerinden.

KARTALKAYA/BOLU Doğal güzellikleriyle ünlü Bolu’nun bir diğer kış turizmi ise Kartalkaya. Kayak pistleriyle meşhur olan böl-

gede çam ağaçları ile karın harika dansına şahitlik edebilirsiniz. Kartalkaya büyük kentlere yakınlığı sayesinde en çok tercih edilen turizm merkezlerinden.

KARTEPE/KOCAELİ İstanbul’a en yakın kayak merkezi olan Kartepe, Uludağ ve Kartalkaya’ya oranla çok daha sakin bir yer. Kış sporları için elverişli tesislerin bulunduğu yerde pistler kolaydan zora doğru kademeli şekilde artıyor. Kayak sporları dışında doğa yürüyüşü, dağcılık ve safari turları gibi aktiviteler gerçekleştirebilirsiniz. İstanbul’a yakın olduğu için günübirlik ya da kısa hafta sonu kaçamakları şeklinde bir tatil planlayabilir, Türkiye’de yetişen en lezzetli alabalıkları tadabilirsiniz.

SAPANCA/SAKARYA Büyük kentlere yakınlığı ile en çok tercih edilen yerlerin başında gelen Sapanca, kısa süreli tatillerin vazgeçilmezi. Yemyeşil bir örtüye sahip olan bölge kış aylarında çarşaf gibi serilen kar örtüsüyle birlikte mükemmel manzaralar sunuyor. Sapanca Gölü, Kırkpınar


AJANDA

ve yaylalar gibi gezilecek çok sayıda noktanın bulunduğu Sapanca’da fotoğraflayabileceğiniz çok güzel manzaralar yakalayabilirsiniz.

PALANDÖKEN/ERZURUM Palandöken, kayak turizmin en ideal merkezlerinden... 3 bin 185 metre rakımlı bölge uzun ve dikey kayak pistleriyle ünlü. 12 km uzunluğa sahip uzunluğunda kayak pistlerine sahip olan Palandöken’de pistler kolay ve zor olmak üzere bölümlerden oluşuyor. Burada tam anlamıyla bir kış tatili geçirmek mümkün.

alanlarına yakınlığıyla da bilinen bu turizm merkezi kış aylarında Peri Bacaları’na düşen karlar sayesinde harika bir görünüme kavuşuyor. Balon turlarıyla mükemmel manzaralara tanık olabilir, aynı zamanda Acıgöl, Kaymaklı ve Derinkuyu gibi onlarca yeraltı şehrini de ziyaret edebilirsiniz. Eşi benzeri olmayan konaklama yerlerine sahip bölgede kaya oluşumlu otellerde konaklayabilirsiniz.

YALOVA

Buram buram çam kokusu alacağınız soğuk cennet Sarıkamış, harika pistlere sahip kayak merkezleriyle ünlü… Karın kristal şeklinde yağdığı Sarıkamış’ta yılın altı ayı karla kaplı geçiyor. Çamlar arasından uzanan kayak pistlerinde kristal kar deneyimini yaşayabileceğiniz tatil merkezinde Katerina Köşkü ve Mıcıngert Kalesi gibi gezilebilecek tarihi mekanlarda bulunuyor.

Kaplıca turizminin en meşhur olduğu yerlerden biri olan Yalova bu yönüyle kışın gidilebilecek güzel bir alternatif. Birçok hastalığa iyi gelen şifalı sulara sahip kentin kaplıcaları Termal’ de bulunuyor. Gelişmiş tesisleri ile çok sayıda turisti ağırlayan Termal’ in yanı sıra Armutlu’ da da sakin bir tatil geçirebilirsiniz. Gezilecek onlarca yerin bulunduğu kentte birbirinden güzel şelaleleri, tarihi yapıları ve ünlü Yürüyen Köşk’ü gezebilirsiniz.

KAPADOKYA/NEVŞEHİR

UZUNGÖL/TRABZON

Yıl içinde yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Kapadokya, milyonlarca yıl süren doğal değişimler sonucu oluşmuş. Ürgüp, Göreme ve Avanos gibi tarihi ve doğal güzellik

Karadeniz’in kış cennetlerinden biri olan Uzungöl, iki heybetli dağ arasında yer alıyor. Harika bir manzaraya sahip olan bölgede spa merkezleri, sıcak havuzlar ve Türk hamamları bulunuyor. Doğa turizminin

SARIKAMIŞ/KARS

en ideal noktalarından biri olan bölgede, en çok talep gören aktivite ise Kaçkar Dağları’nda yapılan ‘heliski’dir. Özellikle fotoğraf tutkunlarına hitap eden Uzungöl’ de stresten uzak huzurlu bir tatil yapabilirsiniz.

AYDER YAYLASI/RİZE Yaz aylarında muhteşem doğası sayesinde önemli bir turizm noktası haline gelen Ayder Yaylası, kış aylarında kaplıcaları sayesinde ziyaretçi akınına uğruyor. 55-60 derece sıcaklığa ve şifalı özelliğe sahip kaplıca sularının birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Karla kaplanan asırlık çamların muhteşem manzaralar oluşturduğu Ayder’ de geleneksel Karadeniz evlerini gezebilir, ahşap evlerde konaklayabilirsiniz.

ILGAZ/ÇANKIRI Kastamonu ve Çankırı sınırında bulunan Ilgaz Milli Parkı mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerden… Çok sayıda endemik türün görüldüğü Ilgaz, kış sporlarının da yapılabildiği bir alan... Ankara Konağı olarak adlandırılan bölgede kayak yapabilirsiniz. Batı Karadeniz’in heybetli ormanlarına sahip bölge, kış aylarında beyaza bürünüyor. Eşsiz manzaralara ev sahipliği yapan Ilgaz’da konaklayabileceğiniz birçok tesis bulunuyor. Kaynak: gezimanya.com

119







Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.