DOSYA
4
DOSYA
5
DOSYA
6
GÜNDEM
Yeni teşvik paketi özel takım elbise anlayışında olacak
Yakında yürürlüğe girecek Teşvik Paketi’nin yabancı yatırımcılarda büyük ilgi uyandırdığını anlatan Ekonomi Bakanı Zeybekci, “Kişiye özel takım elbise anlayışında bir teşvik sistemimiz olacak” dedi.
E
konomi Bakanı Nihat Zeybekci, yeni teşvik sistemi ile nokta atışı yapacaklarının altını çizerek, “Kişiye özel takım elbise anlayışında bir teşvik sistemimiz olacak. Bunu anlattığımız zaman, yurt dışında her şey değişiyor. Sistem Hollanda ve İtalya’da ilgi uyandırdı, karşılık buldu” dedi. Zeybekci, Hollanda ve İtalya temaslarının ardından yurda dönüşte soruları yanıtladı. Ziyaretlerin değerlendirilmesinin sorulması üzerine Zeybekci, “Gitmediğiniz yer sizin değildir” diyerek 16 ülkede, farklı enstrümanlar kullanmak üzere toplam 26 ülkeyi ziyaret edeceklerini söyledi. Söz konusu ülkelerle Türkiye’nin birçok ortak noktası olduğunu kaydeden Zeybekci: “Danimarka’dan başladık ziyaretlere. Polonya ve Romanya ile devam ettik, bu ziyaretle de Hollanda ve İtalya kısmını tamamladık. Dostlarımızın yanlarına gittiğimiz zaman ‘Geldiğiniz ne kadar iyi oldu’ şeklinde yaklaşımları oluyor. Bu bizi son derece memnun ediyor” dedi. Zeybekci, işadamlarının kendisinden yakın gelecekte yürürlüğe girecek Teşvik Paketi hakkında bilgi istediklerini anlattı.
PARTİLERİN BİRLİKTE OLMASINDA FAYDA VAR Zeybekci, kampanyadaki sloganlarının “Biz bizi anlatmayalım, siz bizi anlatın” olduğunu bildirerek şunları söyledi: “Şimdi artık ikinci boyuta geçiyoruz. Onları Türkiye’ye davet ettiğimizde çok hızlı bir geri bildirim oluyor. Örneğin Hollandalılar ekim başında geleceklerini belirttiler. İtalyan şirketlerle de Türkiye’de ekim ayının ilk haftalarında bir araya geleceğiz. CHP ve MHP’den milletvekilleri var. Bundan sonra tüm siyasi seyahatlerimizde diğer siyasi partilerle birlikte olmamızda fayda var. Onların yanımızda olması gittiğimiz ülkelerdeki muhalif tavrı da azaltıyor.” Zeybekci, ziyaretlerin içeriğinin ülkelere göre farklılık göstereceğini anlatarak, “Kampanyamıza yakın gelecekte tanıtım desteği de eklenecek. Çekimler yapılıyor, sloganlar belirleniyor” dedi. Türkiye’nin ara malı, metalürji, petrokimya, sürdürülebilir enerji, ilaç sanayi, tarım teknolojisi sektörlerinde kendini garantiye alması gerektiğinin altını çizen Zeybekci: “Savunma sanayisinde
8
bir teknolojiye sahip olurken, onun destekleyici unsurları arasında yer alan uydu ve uzay teknolojisinde yoksanız onu kullanamaz hale gelebiliyorsunuz. Bu konuştuğumuz alan, söz konusu yatırım grubunun içerisine giriyor” dedi.
8 MİLYAR DOLARLIK TRANSFER HAZIRLIĞI Bakan Zeybekci Türkiye’ye getirmek için uğraştıkları 8 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırıma ilişkin, “Bu son derece önemli bir proje. Türkiye’ye gelen teknoloji transferi şeklinde, şu ana kadar olmayan bir teknolojinin ülkemizde üretilmesi şeklinde olacak. Yüzde 100 kendileri de gelebilir ya da Türk ortaklarla da yoluna devam edebilirler” dedi.
SUNUŞ
DOĞRU KAMPANYA HEDEF KİTLE İLE MARKAYI DOĞRU NOKTADA BİRLEŞTİRENDİR… Sevgili Mall Report Okuyucuları, Gerek dosya konularımız, gerek sektörel haberlerimiz ve röportaj konuklarımız gerekse sektörün gündemine ışık tutan özel haberlerimizle karşınızdayız. Bu ayda keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz dopdolu bir sayı hazırladık. Peki, Ekim sayımızda neler var mı?
KAMPANYALAR Yaz döneminin sona ermesi ile birlikte alışveriş merkezlerinin kampanyaları da hız kazanmaya başladı. Yılbaşına kadar sürecek olan kampanyalarda tüm ziyaretçileri sevindirecek ufak hediyeler ya da yeni yıla son model araç kampanyaları her dönem ziyaretçilerin ilgi odağı. Kampanyaların AVM’lerin müşteri sadakatine ve mağaza cirolarına etkilerini konuştuğumuz dosya konumuzda AVM yöneticilerinin etkinlik ve kampanya tecrübelerini okuyacaksınız.
YENİ SEZON VE CELEBRITY ETKİSİ Sonbaharın gelmesiyle birlikte markalarda yeni sezon ürünlerini vitrinlere ve raflara çıkarmaya başladı. Peki, firmaların yeni sezona yönelik yenilikleri neler? Yeni sezon ürünlerinin tanıtımı için firmalar neler yapıyor? Hangi ünlü hangi markayı temsil edecek? Celebrity’nin perakendeye etkisi giderek artıyor mu?... gibi pek sorunun cevabını sizler için öğrenmeye çalıştık.
Bu ay bir değişiklik yaparak vitrin bölümümüzü tamamen ev ve dekorasyon ürünlerine ayırdık. Bu ayki vitrin bölümümüzde; markaların en modern, en teknolojik ve en tarz ürünlerini göreceksiniz.
GÖNÜL İLE DUYGU ARASINDA MAVİ IŞIK YOLU… Uzun yıllardır AVM sektöründe yönetim kadrosunda yer alan Sevtap Kaya Nurgönül, 1974 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Bu sebeple kendini bazen bir Kar’delen ve bazen de Karlar Prensesi olarak tanımlar. Edebiyata ve sanata düşkün bir ailede büyümesinin en büyük avantajı olduğunu ve dünyaya bakış renginin Mavi olduğunu söyleyen Şair/Yazar Sevtap Kaya Nurgönül önce, ilk kitabı Mavi İstila ile şiirin sokaklarında dolaştırdı okuyucularını ve şimdi de yazın yolculuğuna birbirinden ilginç kısa kısa hikayelerle, öykü-deneme tarzında çıkardığı Canımın Dip Mavisi isimli kitabıyla devam ediyor. Edebiyata yeni bir soluk, özgün ve güçlü bir kalem olan Nurgönül’ün, hem şiir hem de düzyazıda oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Nurgönül, Canımın Dip Mavisi kitabının Önsözünde, “Tanıdık bir yüzdür bazen bir kitap, bin yıllık hasretini dindirir insanın…” diyor. Tüm seçkin kitabevlerinde bulabileceğiniz bu kitabı muhakkak okumalısınız.
Metin Tahnal Genel Yayın Yönetmeni
Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına
Grafik Tasarım Cihan Albay
Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal
Reklam Müdürü Fisun Dilek
Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce
Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Aylin Demirci Burcu Sönmez
Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Başak Tanrıverdi haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Medine Baki
10
VİTRİN: HOME&DECORATION
İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Meryem Demirok abone@demircanmedya.com.tr
Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00 Yönetim Merkezi Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 E-Mail: info@mallreport.com.tr Web: www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
İÇİNDEKİLER
12
10 - ARAŞTIRMA
36 - KAPAK
AVM’lere yönelik dijital pazarlama yöntemleri
İstanbul’un sembolü, Avrupa’nın en iyi karma projesi
22 - YATIRIM
42 - AVM
JLL Türkiye ile perakende yeni bir mecra kazanıyor
Markaların franchise şartları
28 - DOSYA
60 - PERAKENDE
Kampanyalar ne kadar etkili?
Perakendede yeni sezon ve Celebrity etkisi
114 - FRANCHİSE VERMEK KOLAY. PEKİ YA SÜRDÜREBİLMEK?
136 - RÖPORTAJ KONUĞU DR. GÜRKAN KUBİLAY
156 - KÜLTÜR & SANAT “SEVTAP KAYA NURGÖNÜL”
172 - KARİYER
ARAŞTIRMA
Galip
Örümcek Adam…
DÜNYACA ÜNLÜ ARAŞTIRMA ŞİRKETİ NİELSEN’İN VERİLERİ, “BACK TO SCHOOL” DÖNEMİNDE ÖĞRENCİLERİN HANGİ KARAKTERLERİ TERCİH ETTİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR.
ÇOCUKLAR EN ÇOK ÖRÜMCEK ADAM’I SEÇİYOR… Çocuklar, hayranı oldukları kahramanlardan okul döneminde de vazgeçmiyor. Nielsen’in araştırmasında, raflarda çeşitli kategorilerde ve ürünlerde çizgi film/süper kahraman karakterlerinin kullanımının yoğun olduğu görülüyor. Yine araştırmaya göre, son dönemde çocuklar tarafından en beğenilen çizgi film karakterlerinin başında yüzde 15’le Örümcek Adam, yüzde 11’le Süpermen ve yüzde 10’la Hello Kitty geliyor. Bu üçlüyü, çocukların tercih sırasına göre Tom ve Jerry, Winx, Batman, Ninja Turt-
14
les, Mickey Mouse, Bugs Bunny, Pepee, Tweety ve Benten gibi diğer beğenilen karakterler izliyor.
12 ŞEHİRDE, BİN ANNENİN KATILDIĞI ARAŞTIRMA… Nielsen’in İstanbul, Adana, İzmir, Gaziantep, Ankara, Bursa, Samsun, Tekirdağ, Malatya, Kayseri, Trabzon ve İzmir’de bin anne ile gerçekleştirdiği araştırmada, katılımcıların yüzde 38’i 25-34 yaş aralığında, yüzde 34’ü 35-44 yaşları arasında, yüzde 28’i ise 45-55 yaşları arasında bulunuyor. Katılımcı annelerin yüzde 52’si kız çocuğa, yüzde 48’i ise erkek çocuğa sahip olduklarını ifade ederken, çocukların yüzde 23’ü okul öncesi, yüzde 46’sı ilkokul, yüzde 17’si ortaokul ve yüzde 14’ü lise seviyesinde… Yine araştırmaya katılan annelerin yüzde 82’si çocuğunun devlet okuluna gittiğini, yüzde 18’i ise özel okula devam ettiğini belirtiyor. Okula dönüş zamanı yapılan alışve-
rişlerin yüzde 77’sine tüm aile ya da anne/ çocuk birlikte çıkıyor. Toplamda markette geçirilen ortalama süre ise 73 dakika olarak saptanmış durumda.
GEÇEN YILKİ BÜYÜME, YÜZDE 10,8 İLE ORTALAMANIN ÜZERİNDE… Nielsen’in yaptığı araştırma, 2014-2015 okula dönüş döneminde ulusal zincirlerdeki büyüme trendinin 12 aylık ortalamanın üzerinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl ise yüzde 10,8’lik büyüme oranı ile yüzde 9’luk yıllık ortalamanın üzerinde bir büyüme göze çarpıyor. Bunun en önemli nedeni olarak da Kurban Bayramı’nın okula dönüş dönemine denk gelmesi gösteriliyor. Aynı durumun bu yıl da yaşanacak olması nedeniyle, piyasalarda büyümenin yine ortalamanın üzerinde kalacağı beklentisi bulunuyor.
ARAŞTIRMA
nıcılar belirli bir “hashtag” üzerinden paylaşım yapmaya teşvik edilebilir ve yapılacak paylaşımlar için verilecek hediye ile katılım artırılabilir. Sosyal AVM Web Sitesi: AVM websiteleri genellikle mağaza telefon bilgileri alınmak için girilen bir mecra olarak görülür. Doğru kullanıldığı zaman bir websitesi, kullanıcıları e-ticaretten caydıran ve AVM’ye yönlendiren konuma sahip olabilir. Bunun için doğru pazarlama teknikleri kullanılarak içeriğin zenginleştirilmesi gerekir. Website içeriğini zenginleştirmenin en basit yolu ise yapacağınız etkinliklerle ilişkili sosyal medya paylaşımlarının anlık olarak websitede gösterimini sağlamak.
AVM’lere yönelik dijital pazarlama yöntemleri
AVM’LERDE ZİYARETÇİ SAYILARINI ARTIRMAK VE YENİ MÜŞTERİLER KAZANMAK DİJİTAL ÇAĞA AYAK UYDURMAKTAN GEÇİYOR!
16
D
ijital pazarlama günümüzün en önemli pazarlama yöntemlerinden biri… Doğal olarak bu da geleneksel bir takım tabuların sallantılar yaşamasına ya da yıkılmasına neden oluyor. Bu sallantıyı yaşayanların başında da AVM’ler geliyor. İnsanların oturduğu yerden arı misali mağazaların web sitelerini ya da sosyal medya hesaplarını gezip, incelemesi; kredi kartlarıyla ya da kapıda ödeme imkanlarıyla istediğini
ürünü satın alma rahatlığı bunun temel nedenini oluşturuyor. Bu noktada pazarlamaya ilişkin tabii ki yeni stratejiler geliştirmek gerekiyor. Geleneksel pazarlamadan ziyade AVM’lerin uygulayacağı dijital pazarlama yöntemlerini ise şöyle sıralayabiliriz: Outdoor Yerine In-Line Reklam Stratejileri: “In-line” olarak tabir edilen içerik içerisine yerleştirilmiş reklam modellemesi tüm dünyada etkin olarak kullanılmaya devam ediyor. Twitter gibi büyük markalar yüzlerce tweet arasında promoted tweet in-line reklam modeliyle içerik olarak belirli bir tweet’i reklam olarak göstermekte. Aynı modelleme ile artık şaşalı outdoor billboard’lar, megaboard’lar yerini AVM ve websitelerine yerleştirilen dijital ekranlardaki reklamlara yer verecek. Yapılan anketler gösteriyor ki dijitalde yapılan stratejik reklamlar bizim yıllardır maruz kaldığımız outdoor reklamlardan bütçeye kıyasla daha etkili durumda. Sosyal Medya Yarışmaları ve Promosyonlar: AVM içerisinde yapılacak anlık sosyal medya kampanyaları ile kulla-
Markalara Dijital Medya Desteği: Dijital dünyada insanların markanız için yaptığı yorumlar, markanız ya da potansiyel müşterileriniz için önemi büyük. İnsanlar özellikle arkadaşlarının yaptığı yorumlar üzerine belirleyici kararlar alabiliyor. Bunu en iyi kullanmak için yapmanız gereken mağaza içerisine yerleştireceğiniz ekran ile tüm yorumları müşteri potansiyeliniz ile paylaşmak! Pokemon Go Uygulaması: 1990’lı yılların en çok izlenen çizgi filmi Pokemon, geliştiricisi Nintendo sayesinde sokaklara, caddelere ve elbette AVM’lere indi. Bazı AVM’ler, Pokemon bulma ihtimalini 20 katına çıkaran Lure Module ile kullanıcıların daha fazla minik canavarlarla buluşmasını sağlıyor. Ayrıca kullanıcıların Pokemon topu ve Poke yumurtaları toplayabilmeleri için Pokestop’lar (Poke istasyonları) da AVM’lerin içinde bulunuyor. Oyun tutkunlarının hem daha fazla avlanmaları hem de rahat etmelerini sağlayan pek çok AVM, Pokemon Go etkinlik alanlarıyla hizmet vermeye başladı. Etkinlik alanlarında kullanıcılara teknik destek, powerbank hizmeti veriliyor ve oyuncular arasında iletişim kurmaları sağlanıyor. Bazı AVM’ler ise oyunculara ücretsiz su ve çay servisi yapıyor. Ayrıca Pokemon Go partileriyle kullanıcılara çeşitli hediyeler veriliyor. Ziyaretçileri AVM’ye çekmek adına pek çok AVM, bu tarz dijital pazarlama stratejileri uygulayabilir.
ARAŞTIRMA
Markaların imajı cingıllarından sorulur! The Brand Age dergisi ve online araştırma şirketi DORinsight işbirliğinde gerçekleşen “Markalara Hayat Veren Cingılların Beğeni Araştırması” sonuçları yayımlandı. Cingıl; televizyon, radyo veya sesli herhangi bir mecradaki reklam içerisinde geçerken duyduğumuz reklamın sloganına deniliyor. Bir markanın bilinirliğini artırmanın en etkili yöntemlerinden biri olarak kabul edilen cingılın, markanın konseptini yansıtması, kısa ve akılda kalıcı olması büyük önem taşıyor. Aynı zamanda markayı sevdirmesi, sempatik göstermesi, mutluluk ve güven vermesi de gerekiyor. DORinsight’ın The Brand Age dergisi için yapmış olduğu “Markalara Hayat Veren Cingılların Beğeni Araştırması”, cingılların tüketici algısındaki yerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
MARKAYI HATIRLAMANIN EN ETKİLİ YOLU CİNGIL Araştırma sonuçlarına göre tüketiciler, her markanın bir cingılı olmasını istiyor ve cingılı markanın kimliği olarak görüyor. Marka imajı için her markanın bir cingılı olması gerektiğini söyleyenlerin oranı yüzde 65, cingılı markanın kimliği olarak görenlerin oranı ise yüzde 63… Cingılın markayı hatırlattığını ve sevdirdiğini söyleyen tüketiciler, cingılın akılda kalıcı olması için ise ünlü bir isim tarafından seslendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 79’u cingılın markayı hatırlattığını düşünürken yüzde 70’i cingılın markayı sevdirdiği konusunda hemfikir. Diğer bir yandan katılımcıların yüzde 61’i cingılların uzun soluklu olması gerektiğinden yana. Akılda kalıcılık söz konusu olduğunda ise katılımcıların yüzde 64’ü ünlü isimlerin cingılları seslendirmesi gerektiğini söylüyor.
CİNGILI EN ÇOK HATIRLANAN MARKALAR: SOLO VE CARREFOURSA Araştırma kapsamında katılımcılardan, kendilerine dinletilen cingılların markalarını yazmaları istendi. Sonuçlara göre en çok hatırlanan markalar yüzde 93 ile Solo ve CarrefourSA oldu. Bunları yüzde 92 ile LC Waikiki, Arçelik ve Polisan; yüzde 91 ile Turkcell ve Migros; yüzde 90 ile Panda takip etti.
EN BEĞENİLEN MARKA CİNGILLARI ETİ VE LC WAİKİKİ OLDU Katılımcılara araştırma kapsamına alınan cingıllar tek tek dinlettirilip, cingılın ne kadar beğenildiği soruldu. “Bir Bilmecem Var” cingılıyla en çok beğenilen marka yüzde 74 ile Eti oldu. En beğenilen cingıl sıralamasında yüzde 60 ile LC Waikiki ikinci (LC Waikiki Waikiki Waikiki Waikiki vay), yüzde 55 ile Turkcell (Turkcell’le bağlan hayata, hayata bağlan Turkcell’le) ise üçüncü oldu. Turkcell’i yüzde 51 ile Pepsi ve Türk Hava Yolları izledi. Araştırma kapsamında gıdadan perakendeye, telekomünikasyondan bankacılığa varıncaya kadar farklı sektörlerde yer alan firmaların cingılları katılımcılara dinletildi. Genel sonuçlar ise şu şekilde; Son olarak katılımcılardan dinledikleri tüm cingıllar içerisinde beğendikleri tek bir cingılı seçmeleri istendiğinde, markalar arasında Eti, yüzde 12 oranı ile en beğenilen cingıl oldu. Eti’yi yüzde 10 ile LC Waikiki, yüzde 8 ile Turkcell, yüzde 7 ile Türk Hava Yolları ve Ülker, yüzde 5 ile Coca Cola, Panda ve Maximum takip etti.
18
ARAŞTIRMA
E-ticarette
dükkanlar kapanıyor
pazar büyüyor Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret sitelerinin sayısı son 2 yıldır sürekli düşerken, pazardaki rekor büyüme dikkat çekiyor.
Bilişim Sanayicileri Derneği’nin aylık en az 15 bin ziyaretçisi olan e-ticaret sitelerini baz alarak 2014 ve 2015’te hazırladığı raporların karşılaştırılması, sektördeki büyümenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Her iki raporun kıyaslanması sonucu dikkat çeken ana başlıklar şöyle:
ALIŞVERİŞ SİTESİ SAYISI 104 AZALDI Türkiye’de online alışveriş sitesi sayısı son 2 yıldır sürekli azalıyor. Site sayısı 2013 yılında bin 263 iken 2014 yılında 989’a geriledi. E-ticaret pazarında faaliyet gösteren site sayısı geçen yıl da 104 azalarak 885’e düştü. Hem internetten hem de fiziksel mağazalardan satış yapan firmalara ait sitelerin sayısı 272’den 385’e yükselirken, tatil-seyahat sitelerinin sayısı 326’dan 129’a, sadece online satış yapan mağazaların sayısı ise 384’ten 365’e geriledi. 6 olan bahis sitesi sayısı ise değişmedi…
20
PAZAR YÜZDE 31 BÜYÜDÜ Site sayısı azalmasına karşın, pazarın büyüklüğü 18.9 milyar TL’den 24.7 milyar TL’ye çıktı. Bu sonuçlarla Türkiye e-ticaret pazarındaki yıllık büyüme yüzde 31 oldu. Tatil-seyahat sitelerinin yüzde 36 olan pazar payı ile sadece online satış yapan sitelerin yüzde 34’lük pazar payı 2014’ten 2015’e değişmedi. Hem internetten hem de fiziksel mağazalardan satış yapan firmalara ait sitelerin pazar payı yüzde 1 artışla yüzde 20’ye yükselirken, bahis sitelerin pazar payı yüzde 11’den yüzde 10’a geriledi.
ÖZEL ALIŞVERİŞ SİTELERİ YENİDEN GÖZDE En yüksek büyüme oranına, 2.7 milyar TL’den 3.8 milyar TL’ye çıkarak yüzde 40 büyüyen sahibinden.com, gittigidiyor.com gibi online pazar yerlerinde erişildi. 2014 yılında en düşük büyüme oranına sahip (yüzde 10) online özel alışveriş (üyelik modelli fırsat siteleri) kategorisinde ise 2015’te yüzde 27’lik büyüme gözlendi. Online özel alışveriş sitelerinin pazar büyüklüğü 1.8 milyar liraya çıktı.
ONLINE İŞLEMLERİN PAYI YÜZDE 2’DE KALDI 300’ü aşkın sanal mağazayı tek çatı altında toplayan Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, rekor düzeydeki artışlara karşın, 2014 yılı sonunda yüzde 1.6 olan online perakendenin toplam perakende sektöründeki payının 2015 yılı sonu itibariyle ancak yüzde 2’ye çıkabildiğini belirtti. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5.1 olan bu oranın, gelişmiş ülkelerde yüzde 7.1 olduğunun altını çizen Kayral şunları söyledi: “Türkiye’deki bir başka sorun sanal alışverişlerin avantajlarının tam olarak kullanılmamasıdır. E-ticaretin toplam perakende içindeki payının yüzde 12.6 olduğu İngiltere’de online alışverişlerin büyük çoğunluğu para iadeli alışveriş siteleri aracılığı ile yapılmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse, İngiliz para iadeli alışveriş sitesi Quidco.com’un 5 milyon üyesi bulunuyor. Bu site üzerinden 800 milyon poundluk alışveriş yapılıyor ve bu site her yıl üyelerine 50 milyon pound dağıtıyor.”
ARAŞTIRMA
Olumsuz ilk ‘alo’
KELLY SERVİCES AND PURDUE UNİVERSİTY’DE YAPILAN ANKETE GÖRE, MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ İLE YAPILAN GÖRÜŞME OLUMSUZ SONUÇLANDIĞINDA O FİRMAYI TERCİH ETMEKTEN VAZGEÇTİĞİNİ SÖYLEYEN TÜKETİCİLERİN ORANI YÜZDE 86.
ile müşterilerin yüzde 86’sı kayıp 2016 yılı sonunda 85 bin kişiye istihdam sağlaması beklenen çağrı merkezleri, kurumlar ile tüketiciler arasındaki en önemli iletişim köprüsü konumunda. İletişim kanallarının ve tüketici bilincinin artmasıyla çağrı merkezlerinde omnichannel ve birleşik iletişim önem kazanmaya başladı. Çoğu çağrı merkezi ses, e-posta ve chat gibi birçok kanalı desteklese de bu kanallar arasında bilgi paylaşımını hızlı ve tutarlı bir şekilde sağlayamıyor. Çoklu kanallar senkronize edilmediğinde satış gerçekleştirmek, bir sorunu çözmek veya
ödeme işlemi yapmak gibi temel işlemler bile sekteye uğruyor. Bu tür aksaklıklar, firmalara müşteri ya da itibar kaybı şeklinde yansıyor. Müşteri memnuniyetini, çalışan verimliliğini artırmak isteyen çağrı merkezleri, teknolojiye yatırım yaparak bu tür sorunların önüne geçmeyi hedefliyor. Çağrı merkezlerine teknoloji altyapısı sağlayan Asseco See, verdiği hizmetlerle çağrı merkezlerinin verimliliğini ve çalışanların performansını artırıyor. Çağrı merkezlerinde yapılan görüşmelerin ilgili firmaların tercih edilip edilmemesinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Asseco SEE Satış Müdürü Mutlu Akar, “Sistem entegratörü olarak kendi geliştirdiğimiz çözümlerle birlikte pazarın lider firması Genesys’in ürün ve çözümlerini sektöre kazandırıyoruz. Omnichannel müşteri deneyimi ve iletişim merkezi çözümleri alanlarında lider konumda olan, Web RTC konusunda uzman ve sertifikalı personele sahip Genesys’in bölgedeki en önemli iş ortağıyız. Genesys’in Interactive Intelligence’ı satın almasıyla birlikte, müşterilerimize birleşik iletişim ve birlikte çalışma araçları gibi Interactive Intelligence portföyünü de içeren yenilikçi omnichannel çözümlerini hem şirket içinde hem de bulutta sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Omnichannel yaklaşımı rekabette avantaj sağlıyor Müşteri ve çalışan etkileşimi, iş optimizasyonu ile birleşik iletişimi kapsayan yenilikçi çözümleri sunan Genesys’in küresel deneyimlerinden faydalanarak sektördeki eğilimleri ve beklentileri öngörebildiklerini vurgulayan Akar, omnichannel yaklaşım ile kaçan satış fırsatları, artan operasyon giderleri ve müşteriler için hayal kırıklığı ile biten süreçlerin geride kaldığına değindi: “Tüm iletişim kanalları üzerinden gelen öneri, istek ve şikâyetleri tek bir platform üzerinden karşılayabilmeye olanak tanıyan omnichannel yaklaşımı, müşteri etkileşimini her açıdan takip edebilmeyi mümkün kılıyor. Her ölçekte tüm müşterilerimizin ihtiyacını karşılayan, yenilikçi omnichannel çözümleriyle büyük bir ekosistemin parçası olarak sektördeki liderliğimizi sürdüreceğiz.”
22
ARAŞTIRMA
Ticarette işin sırrı
K
PMG Türkiye’nin yaptığı araştırmada Türkiyeli ve Avrupalı şirketlerin ArGe ve inovasyon yönetimi konusunda idari ve stratejik tercihlerinin finansal sonuçlara etkileri incelendi. Araştırmada Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapan şirketlerin daha hızlı büyüdükleri ve yeni ürünlerinde ticari hedeflerine daha yüksek oranda ulaştıkları tespit edildi. Kendi sektörlerinin üzerinde büyüme hızına ulaşmayı başaran şirketlerin inovasyon yönetimi ve stratejisi bakımından 4 ayırt edici ortak özelliği olduğu gözlendi. Araştırma sonucuna göre, inovasyona dayalı büyümede başarı faktörleri şöyle sıralanıyor: – Uzun vadeli düşünme; gelecekte bugünkünden daha rekabetçi olmak için teknoloji ve tüketim trendlerinin zamanında fark edilmesi ve gerekli yatırımların zamanında yapılması şart. – Çeşitlendirilmiş portföy; böylelikle ticari ve teknolojik risklerin dağıtılması sağlanıyor.
24
!
inovasyonda – Daha çok iş birliği yaparak finansal yükü paylaşmak… – Ticarileştirme sürecini titizlikle ele almak ve rakiplere yönelik giriş bariyerleri oluşturmayı hedeflemek. Zira inovasyon ile yaratılan katma değerden en büyük payı almak ve o payı korumak buna bağlı.
“TÜRK FİRMALARININ YOL KAT ETMESİ GEREKEN ÖNEMLİ ALANLAR VAR” KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Direktörü Saip Eren Yılmaz, “Bu araştırma, yerli firmaların Ar-Ge ve inovasyon yönetimi stratejisi bakımından önemli eksikleri olduğunu gözler önüne serdi. İnovasyon artık tüm firmaların gündeminde; değeri ve önemi tartışılmıyor. Ancak inovasyon kabiliyetlerine yatırım yapan ve bu kabiliyetleri kurumsallaştıran firmaların oranı hem Türkiye’de hem de Avrupa genelinde bir hayli düşük. Başarıların tekrarlanabilir ve devamlı hale gelmesi için inovasyon yönetiminin tüm
KPMG TÜRKİYE, TÜRKİYE DAHİL 19 ÜLKEDEN 300 FİRMAYLA “AR-GE VE İNOVASYON” ARAŞTIRMASI GERÇEKLEŞTİRDİ.
süreçleri ile kurumsallaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Ar-Ge ve inovasyon alanında iş birliği yapmayı strateji haline getirmek ve buna yönelik kurumsal kabiliyetleri geliştirmenin çok kritik olduğunu görüyoruz. İşbirliği kabiliyetleri geliştirmek oldukça zorlu ve zaman alan bir süreç olduğu için, bir o kadar da güçlü bir rekabet avantajı sağlıyor” şeklinde konuştu.
“FİRMALAR DAHA HIZLI AR-GE SÜREÇLERİNE SAHİP OLMALI” Araştırmanın firmaların bu alanda en fazla zorluk yaşadıkları performans öl-
ARAŞTIRMA
İNOVASYONUN FİNANSMANI İÇİN TÜM YÖNTEMLER DİKKATE ALINMALI İnovasyonun finansmanına yönelik olarak yeni yaklaşımlar ortaya çıktığını belirten Yılmaz, “Avrupa’daki şirketlerin neredeyse üçte ikisi inovasyon projelerini halen geleneksel biçimde şirket içerisinde yönetiyor ve finanse ediyor. Kurumsal işbirlikleri bakımından tüm şirketlerin yarısı, Ar Ge ve inovasyon projelerinde kurum dışı ortaklarla iş birliğine gidiyor. Ancak kurumsal işbirliklerinin çok büyük oranda tedarikçiler ve müşteriler ile yapıldığını ve üniversitelerin ve kamu araştırma kuruluşları ile yapılan işbirliklerinin oldukça düşük oranlarda kaldığını görüyoruz” dedi.
çütünü, ‘proje takvimine uyum’ olarak ortaya çıkardığını belirten Yılmaz, “Özellikle büyük ölçekli şirketler, yakaladıkları ölçek avantajı dolayısıyla, Ar-Ge projelerinde kayda değer bir maliyet avantajı sağlarken, ürün geliştirme hızı bakımından küçük ölçekli şirketler karşısında zorluklar yaşıyorlar. Günümüzde tüm sektörlerde pazar dinamikleri daha sık yeni ürün geliştirilmesini gerektiriyor ve ürün yaşam
döngülerinin kısaldığını görüyoruz. Büyük ölçekli firmalar değişen talep niteliklerine geç hitap ettiğinde pazarda oluşan arz açığını daha çevik olan küçük ölçekli firmalar hızla doldurabiliyor” dedi. KPMG araştırmasının sonuçlarını yorumlayan Yılmaz şöyle devam etti: “Bu bakımdan ölçeği ne olursa olsun tüm firmaların değişen talep niteliklerini daha yakından izlemeye ve ürün geliştirme hızlarını ar-
tırmaya yönelmesi gerekiyor. Bunun için Ar-Ge fonksiyonunun daha pazar odaklı ve hızlı hale gelmesi için yeniden yapılanması gerekebiliyor. Küçük firmalar için ise ek bir özel durum mevcut. Bu firmalar küçük adımlarla büyüttükleri pazar paylarını korumak için daha stratejik yaklaşımlar geliştirmeli ve ürün tasarımı ve teknoloji ile oluşturabilecekleri giriş bariyerlerine odaklanmalı.”
“ANA AKIM İNOVASYON TÜRLERİNİN DIŞINA ÇIKMAK GEREKİYOR” Firmaların ürün, iş modeli, organizasyon, süreçler gibi farklı alanda inovasyon yapabileceklerini belirten Yılmaz, hatta daha önce fark edilmemiş yeni bir ihtiyaç keşfetmenin de inovasyon olacağını kaydetti. Yılmaz şöyle devam etti: “Araştırmamızın sonuçlarına göre firmaların en çok odaklandıkları alan ürün inovasyonu olurken, en az ilgi gösterdikleri alan ise yeni satış kanalları ve gelir modellerinin geliştirilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu bakımdan, inovasyonun en alışılageldik biçimiyle ürün üzerinde ve etrafında uygulandığını ve bunun inovasyonun ana akımı olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmamız, son 3 yıl içinde en hızlı büyümeyi kaydeden firmaların daha önce fark edilmemiş yeni bir ihtiyaç keşfetmeye odaklanan firmalar olduğunu gösterdi. Ayrıca, oldukça ilginç bir şekilde, göreceli olarak az odaklanılan inovasyon türlerini benimseyen firmaların daha hızlı büyüme gösterdiklerini ortaya çıkarttık. Kısacası, daha hızlı büyüme elde etmek için ana akım inovasyon türlerinin dışına çıkmak gerekiyor.”
25
YATIRIM
JLL Türkiye ile perakende sektörü yeni bir mecra kazanıyor JLL Türkiye, hem yerli mobilya pazarına hem de perakende sektörüne yepyeni bir mecra kazandırmaya hazırlanıyor.
Ticari gayrimenkul üzerine finansal ve profesyonel hizmetler sunan JLL Türkiye, “Uzman Merkezler” dönemini “Ev Dekorasyon Merkezleri” projesiyle başlattı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) işbirliğiyle gerçekleştirilen projenin yerli üretimi canlandırması hedefleniyor. İlkini 400 milyon TL yatırım değeri olan “Homecity” projesi ile Pendik’de başlatacak olan JLL Türkiye, 2-3 yıl içerisinde 8-10 merkeze ulaşmayı öngörüyor. Hali hazırda daha önce açılmış ve arzu edilen ziyaretçilere ulaşmamış, ancak lokasyon ve büyüklükleriyle bu merkezlere dönüşmeye uygun olan projeler de bu sayede ekonomiye kazandırılacak. 2-3 yıl içerisinde Türkiye’de pek çok bölgeye yayılması planlanan “Ev Dekorasyon Merkezlerinin” çok kısa bir zaman içerisinde Kuzey Irak gibi yakın coğrafyada da açılması planlanıyor.
ten JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, yaşanan gelişmeler ışığında “Uzman Merkezler” kavramının önem kazandığını söyledi. “Özelliklerine göre ayrışan AVM’lere yaklaştık” diyen Alkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni merkezler ile alışveriş sektörüne mevsimselliğin dışında bir satış imkanı sunmayı planlıyoruz. Bu merkezleri tüm Türkiye için erişilebilir kılacağız. Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakınlığından ötürü Homecity
projesi alışveriş turizminden beslenecek. Havayolu firmaları ile yapacağımız kampanyalarla Türkiye’nin her yerinden günlük mobilya alışverişi için gelinmesini sağlayacağız. Alışveriş onlardan, ulaşım ve kargolama ev dekorasyon merkezlerinden olacak.” Diğer yandan bugüne kadar mobilya firmalarının yüksek hacimli yer ihtiyacından ötürü AVM’lerde yer bulamaması sorununa da çözüm bulunmuş olunacak.
SEKTÖR 15 BİN KONUTLA CANLANACAK Türkiye’de kentsel dönüşümle birlikte 15 milyon yeni konutun oturuma hazır olacağını belir-
“EVMERKEZ”LERİ ÖNCE GASTROMERKEZLER, SONRASINDA KADIN VE GENÇMERKEZLER İZLEYECEK Kasım ayı içerisinde açılması planlanan ve Türkiye genelinde sayılarının 10’a ulaşması beklenen ilk evmerkezlerinin ardından “Uzman Merkezler” konsepti “Gastromerkezler” ile hayat bulacak. Önümüzdeki dönemde bugün AVM’lerin içerisinde yüzde 20-25’leri bulan yeme-içme ünitelerinin yüzde 50’lere çıkmasını planlanıyor. Ulusal mutfakların yanı sıra etnik ve uluslararası mutfakların yer alması beklenen bu merkezlerin ilki Ankara’nın ilk AVM’si Atakule ile hayata geçecek.
CADDESİZ BÜYÜK KENT OLMAZ Caddelerdeki mağazalar ile ilgili son dönemde gündeme gelen konuları ele alan Alkaş: “Caddeleşen merkezler olduğu kadar, AVM’leşen caddeler söz konusu. Caddelerdeki sıkıntıyı aşmanın en önemli çözümlerinden biri caddeleri AVM gibi yönetmekten geçiyor” dedi.
26
YATIRIM
T
ürkiye’nin en köklü holdinglerinden Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, 2018 yılına kadar 100 milyon dolarlık bir yatırımı hayata geçireceklerini açıkladı. Özdilek, “Hem AVM hem de otel kanadında yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. 2018 yıl sonuna kadar Aksaray, Merzifon ve Samsun’da 5 ve 4 yıldızdan oluşan 3 otel ve AVM’lerin inşasını tamamlayarak, misafirlerimizin hizmetine sunacağız” dedi. Türkiye ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın 10 büyük havlu üreticisi içinde yer alan Özdilek Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, Wyndham Grand İstanbul Levent’in ‘En İyi Uluslararası Otel’ seçilmesi vesilesiyle düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
“2018 YIL SONUNA KADAR AKSARAY, MERZİFON VE SAMSUN’DA 100 MİLYON DOLAR DEĞERİNDE YATIRIM YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ev tekstilinde dünyada söz sahibi olduklarını dile getiren Özdilek, kuruldukları 1971 yılından beri toplam 1 milyar doların üzerinde döviz girdisi, yıllık 30 milyon doların üzerinde de ihracat rakamına ulaştıklarını belirtti. Ev tekstilinde optimal noktaya ulaştıklarını aktaran Özdilek, “Gelecek dönemlerde yatırımlarımız otel ve AVM kanadında hızla devam edecek. Bu kapsamda 2018 yıl sonuna kadar Aksaray, Merzifon ve Samsun’da 100 milyon dolar değerinde yatırım yapmayı hedefliyoruz. Çünkü biz Özdilek Holding olarak, bu ülkeye, bu ülke insanına olan büyük inancımızla alanlarının en iyilerini misafirlerimizin hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Ortak emeklerimizle bugün ‘Türkiye ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın 10 büyük havlu üreticisi’ unvanını kazanan Özdilek’in Türk sanayinin önde gelen kuruluşlarından biri haline geldiğini görmek, bizi son derece mutlu ediyor” dedi.
28
2018 yıl sonuna kadar
Özdilek’ten dev yatırımlar “GENEL OLARAK PROJELERİMİZDE, OTEL VE AVM BİRLİKTE YER ALACAK”
Geçmişteki başarılarından güç alarak geleceğe emin ve kararlı adımlarla yürüdüklerini dile getiren Özdilek, “Hizmet sektöründe giderek artan talebi karşılamak amacıyla, Türkiye genelindeki 18 AVM’mize ve 2 otelimize ek olarak bu yatırımları hayata geçireceğiz. Bu kapsamda Aksaray’a 50 milyon dolarlık yatırımla 5 yıldızlı 250 oda kapasiteli bir otel kurmayı planlıyoruz. Merzifon’da ise 18 ayda tamamlamayı düşündüğümüz 20 milyon dolarlık yatırımla 150 odalı dört yıldızlı otelimizi misafirlerimizin hizme-
tine sunacağız. Öte yandan Samsun’da da 30 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. Genel olarak projelerimizde, otel ve AVM birlikte yer alacak” diye açıkladı. Öte yandan 2016 yıl sonu hedeflerini de aktaran Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, yıl sonu ciro hedeflerini 1 milyar 610 milyon TL olarak açıkladı. 2017 yılında açılacak yeni AVM’lerle birlikte holding olarak toplamda 8 bin 500 kişilik istihdama ulaşacaklarını açıklayan Özdilek, 181 milyon TL işçilik, 130 milyon TL direkt ve endirekt vergi ödemesiyle Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer almaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.
YATIRIM
Westa Life AVM yıl sonunda açılıyor WESTA LİFE AVM, BU YILIN SONUNDA ZONGULDAK’TA KAPILARINI AÇIYOR. TOPLAM 45 BİN METREKARELİK KİRALANABİLİR ALANA SAHİP WESTA LİFE ZONGULDAK, SOSYAL YAŞAM VE PERAKENDEYİ FERAH BİR TASARIMLA BULUŞTURUYOR.
Z
onguldak, yeni AVM’si Westa Life ile yıl sonunda buluşuyor. İç mimari tasarımı RSG İç Mimarlık tarafından yapılan Westa Life, özgün detayları, bütüncül yaklaşımı ve soft renklerin hakim olduğu kurgusuyla sosyal yaşam ve ticari oluşumu ferah bir tasarımla buluşturuyor. Markalı konutlar, ofis projeleri, turizm işletmeleri, sosyal mekanlar ve sağlık yapıları gibi birçok farklı alanda iç mimari ve uygulama projelerine imza atan İç Mimar R. Semih Güven ve İç Mimar Didem Güven ortaklığındaki RSG İç Mimarlık tarafından Zonguldak’ta tasarlanan 45 bin metrekarelik Westa Life, farklı oluşumların tek bir çatı altında toplandığı kurgusuyla dikkat çekiyor. Radikal bir vizyon ile perakende deneyimini alışılagelmiş çizgiden uzaklaştıran alışveriş merkezi, Zonguldak’ta sosyal yaşam ve ticari hayatın yeni gözdesi olmaya aday… Mevcut mağaza kurgusunun geniş bir ön cephe boyunca ilerleyen ince bir hat üzerinde konumlandırıldığı Westa Life Zonguldak’ta dikdörtgen atrium boşluklarıyla aydınlatılmış
30
bir hacim sergileniyor. Sirkülasyon alanlarının kanyon kıvrımlarıyla birbirine bağlandığı dinamik hatların simetrik dağıtılmasıyla oluşturulan doğal dinamizm, iç mimari tasarımın tümüne yansıtılmış. Tasarım sürecinde yapının mevcut diğer alışveriş merkezleriyle olan ilişkisi, son kullanıcının sosyo-kültürel yapısı ve alışveriş merkezini kullanıcılar için daha iyi kılabilecek diğer tüm unsurların hassasiyetle incelendiği Westa Life AVM’de yalın, ancak nitelikli ve gösterişli detaylar tercih edilmiş. Tasarım konseptinde bir yapı içerisinde olma hissiyatını minimize eden bir anlayışın hakim olduğu Westa Life’da ahşap malzeme ile yeşil ve krem gibi soft renkler kullanılarak daha doğal ve daha sıcak bir mekan elde edilmesi amaçlanmış. Tavan ve zemin detayları, yönergeler, kapı detayları, karşılama ve oturma modülleri gibi tüm iç mekan unsurlarında mevcut tasarım konseptinin hakim olduğu alışveriş merkezinde doğal etki, tasarım formlarının yanı sıra malzeme seçimleriyle de mekanın tümüne yansıtılmış. RSG İç Mimarlık tasarımı Westa Life Zonguldak, Aralık 2016’da tamamlanarak kullanıma açılacak.
DOSYA
KAMPANYALAR
A
NE KADAR ETKİLİ?
lışveriş Merkezleri müşteri çekebilmek, diğer bir deyişle mağaza cirolarını artırmak adına pek çok farklı yöntem izliyor. Bazı alışveriş merkezleri konserler düzenliyor, bazıları ise özel kampanyalarla ziyaretçi sayısını artırmaya çalışıyor, ancak bu kampanyalar içeriye giren ziyaretçileri alışverişe teşvik ediyor mu? Etkinliklere ve kampanyalara geri dönüş sağlayan ziyaretçilerin profilleri nedir ve bu kampanyalar alışverişe nasıl yansıyor? Bir araştırmaya göre bu tip projeler müşteride belirli bir davranış kalıbı yaratıyor ve getiri sağlıyor. Yeter ki kitleyi hareket ettirecek ve müşteriye alışveriş yapma ilhamı verecek anlamlı bir fayda sunulsun… Mall Report Dergisi olarak, bu ay kampanyalar üzerine yoğunlaştık ve konuyu AVM’lerle birlikte masaya yatırdık. AVM’lerin genel görüşü kampanyaların doğrudan ciroya etki ettiği üzerine… Bu etki kimine göre uzun vadede kimine göre kısa vadede gerçekleşiyor… AVM’lerin bir kısmı, yaşanılan yoğun rekabette uzun vadeli müşteri bağlılığının ve sadakatinin oluşturulması çok zor… Zi-
32
yaretçiler ya da müşteriler, markaya sadakatinden ötürü değil anlık satılalma güdüleriyle hareket ediyorlar. Bu nedenle uygun şartları içeren kampanyalar, müşterilere cazip gelmekte ve de kısa vadeli de olsa bir bağlılık oluşturmaktadır. Kimi AVM’ye göre ise gerçekleştirilen kampanyaların, ciroya doğrudan etkisi olduğu gibi uzun vadede müşteri bağlılığının sağlanmasında da etkili olduğu üzerine… İhtiyaç duyulan kampanya ve programlar düzenlemek, müşteri sadakatinde oldukça önem arz ediyor. Özellikle ziyaretçilere yönelik oluşturulan sadakat kartlarına bu bağlılığın oluşturulmasında büyük görev düşüyor. Ayrıca hizmetten memnun olan müşterilerin yaratılması, potansiyel müşterilerin kazanılmasında da oldukça etkili… “Doğru kampanya nedir ve nasıl olmalıdır?” sorunun cevabını aradığımız Ekim sayımızda, AVM’lerin doğru kampanya için görüşleri ise şu şekilde: • Doğru kampanya, zamanında yapılan ve hedef kitle ile markayı doğru noktada birleştiren kampanyadır. Kampanya, tüketicinin satın alma döneminde ona cazip ge-
lebilecek ve markaya bağlılığı sağlayacak türden olmalı. • Kampanyanın, ziyaretçilere sunduğu uygun şartlar, yüksek cazibesi ve önemli bir veya birçok ihtiyacı gideriyor olması gibi faktörler kampanya başarısı ile doğru orantılıdır. Ziyaretçideki en önemli motivasyon unsuru da kolayca değişmeyecek şekilde uygun fiyat faktörüdür. • Kampanya süreci, en başından itibaren bir ekip ve takım çalışması gerektiren ciddi bir iştir. Bu konuda pazarlamadan-operasyona, teknik ekipten-danışmaya, yeni fikir ve düşünceler konusunda ortak aklınız gibi hareket edebilen çalıştığınız ajansları ve tüm kadroları harekete geçirebilmek gerekir. • Doğru kampanya olabilmesi için öncelikle ziyaretçi hedef kitleye en uygun olacak olan kazanımların belirlenmesi gerekir. Alışveriş yapan bir müşterinin kazanım sağlayacağını bilmesi ve hediyeyi sevmesi bu etkileşimi artıracaktır. Katılım için koşullar belirlenirken alışveriş merkezinde yapılan alışveriş ortalamalarına göre değerlendirme yapılır. • Kampanyaya katılımın kolay olması, tanıtımının eksiksiz yapılması ve hediyelerin etkili şekilde alışveriş merkezi içerisinde sergilenebilmesi de katılımı olumlu yönde etkileyen koşullardandır. Planlanan kampanyaların mağazalar tarafından da tanıtım ve yönlendirilmesinin yapılması ile ilgi ve etkileşim artırır.
AVM
DOĞRU
KAMPANYA İÇİN
DOĞRU
KAZANIMLAR BELİRLENMELİ!
CAPACİTY ALIŞVERİŞ MERKEZİ REKLAM VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜ DİDE BAYÜLKEM:
Kampanyaların AVM ve mağaza cirolarına doğrudan ya da dolaylı etkisi nedir? Gerçekleşen kampanyalar süresince mağaza ciroları da dolaylı olarak olumlu etkileniyor. Kampanyadaki hediyelerin ilgi çekici olması, katılımın sadece Capacity’de yer alan mağazalardan yapılan alışveriş ile gerçekleştirilmesi sebebiyle kampanyanın alışverişe yansıması da ciro takibi yapılarak kampanya süresince gözlemlenebiliyor.
“DOĞRU KAMPANYA OLABİLMESİ İÇİN ÖNCELİKLE ZİYARETÇİ HEDEF KİTLEYE EN UYGUN OLACAK OLAN KAZANIMLARIN BELİRLENMESİ GEREKİR. ALIŞVERİŞ YAPAN BİR MÜŞTERİNİN KAZANIM SAĞLAYACAĞINI BİLMESİ VE HEDİYEYİ SEVMESİ BU ETKİLEŞİMİ ARTIRACAKTIR” DEDİ.
Müşteri sadakati ya da bağlılığı açısından kampanyaların önemi nedir? Bu bağlılık sizce uzun vadeli mi yoksa kısa vadeli mi gerçekleşiyor? Capacity’nin düzenli olarak kampanyaları takip eden müşteri kitlesi bulunuyor. Kampanya süresince alınan kayıtlarda mevcut müşterilerimizin katılımının devam ettiğini gözlemleyebiliyoruz. Kampanya içeriğini beğenen, hediyeleri kazanmak isteyen misafirlerimizin özellikle kampanya dönemlerini atlamadan, ziyaret sıklıklarını bu dönemde artırdıkları görülüyor. Bu nedenle kampanyaların müşteri sadakati ve bağlılığı açısından belirleyici bir rolü olduğunu söyleyebiliriz. Ancak her yeni kampanya ile birlikte yeni bir katılımcı kitlesi oluştuğu da gözlemleniyor. Bakırköy’ün bölge olarak oldukça kozmopolit olması sebebiyle, kampanya süresince bu çeşitlilik sadece kampanyayı takip edenler ve gerçekten alışveriş için ziyaret eden müşteriler olarak fark ediliyor. Size göre doğru kampanya nedir? Nasıl olmalıdır? Yapılacak kampanya neye göre belirleniyor? Doğru kampanya olabilmesi için öncelikle ziyaretçi hedef kitleye en uygun olacak olan kazanımların belirlenmesi gerekir. Alışveriş yapan
34
bir müşterinin kazanım sağlayacağını bilmesi ve hediyeyi sevmesi bu etkileşimi artıracaktır. Katılım için koşullar belirlenirken alışveriş merkezinde yapılan alışveriş ortalamalarına göre değerlendirme yapılır. Kampanyaya katılımın kolay olması, tanıtımının eksiksiz yapılması ve hediyelerin etkili şekilde alışveriş merkezi içerisinde sergilenebilmesi de katılımı olumlu yönde etkileyen koşullardandır. Planlanan kampanyaların mağazalar tarafından da tanıtım ve yönlendirilmesinin yapılması ile ilgi ve etkileşimi artırır. Yıl içerisinde gerçekleştirmiş olduğunuz kampanyalar içerisinde en fazla talep ve ilgi gören kampanya modeli hangisidir? Neden? Uzun süreli çekiliş kampanyalarının hediyeleri de bütçesel olarak yüksek olmaları sebebiyle ilgi çekiyor. Ayrıca alışveriş koşulu ile katılım gerçekleştirilen çekiliş kampanyalarımızdan araç hediyesi olan yeni yıl kampanyalarımız da her zaman ilgi çekici olmuş ve talep görmüştür. Son olarak 2016’nın son kampanyalarına yönelik çalışmalarınız nelerdir? Not defterinizde neler var öğrenebilir miyiz? Yeni yıl bitmeden başlayacak ve 2017 yılı Şubat ayı sonuna kadar devam edecek yılbaşı çekiliş kampanyamız ile çok özel hediyeler kazandırmaya devam edeceğiz. 2016 yılı sonuna kadar özellikle aile ve çocukların katılım gösterdiği atölye ve şovlar da devam edecek. Ayrıca Kasım ayının sonunda gerçekleştireceğimiz “Geleneksel Satranç Turnuvası” ile sürpriz hediyeler kazandırıyor olacağız. Yeni yılın son haftası yılbaşı dekorlarımız ve etkinliklerimiz ile misafirlerimize keyifli bir yıl sonu kutlaması yaşatmayı hedefliyoruz.
AVM
Size göre doğru kampanya nedir? Nasıl olmalıdır? Yapılacak kampanya neye göre belirleniyor? Kampanyanın, ziyaretçilere sunduğu uygun şartlar, yüksek cazibesi ve önemli bir veya birçok ihtiyacı gideriyor olması gibi faktörler kampanya başarısı ile doğru orantılıdır. Ziyaretçideki en önemli motivasyon unsuru da kolayca değişmeyecek şekilde uygun fiyat faktörüdür. Kampanyanız, doğal olarak yakın semtten talep uyandıracağı gibi daha farklı ve kısmen daha uzak semtlerden yeni kitle çekmenize yarayacaktır. Reklam-tanıtım unsurlarını 360 derece etkili kullanmanıza bağlı olarak bunun viral etkisinden de faydalanacağınız bir kampanyaya dönüşebilir.
Kampanyalar birçok ihtiyacı gidermeli
“Müşteriler daha çok anlık satınalma güdüsü ile bulunduğu AVM ve mağazayı tercih etmektedirler” diyen 212 İstanbul Power Outlet AVM Müdürü Deniz Havuz, “Tüm bunlar özelinde, müşteri sadakati cazip şartlara bağlı olarak kısa vadeli gerçekleşiyor. Uygun şartları içeren kampanyaları dönemsel tekrarladığınız sürece AVM’ye gelen ziyaretçileri elinizde tutmak mümkün olacaktır” dedi.
36
Müşteri sadakati ya da bağlılığı açısından kampanyaların önemi nedir? Bu bağlılık sizce uzun vadeli mi yoksa kısa vadeli mi gerçekleşiyor? Artık ziyaretçilerin önünde, artan rekabetinde etkisi ile her konuda kıyas yapabilecekleri birçok seçenek bulunuyor. Birbirinin tekrarı ve etkin olmayan kampanyaların müşterilerde bağlılık oluşturması zordur. Müşteriler daha çok anlık satınalma güdüsü ile bulunduğu AVM ve mağazayı tercih etmektedirler. Tüm bunlar özelinde, müşteri sadakati cazip şartlara bağlı olarak kısa vadeli gerçekleşiyor. Uygun şartları içeren kampanyaları dönemsel tekrarladığınız sürece AVM’ye gelen ziyaretçileri elinizde tutmak mümkün olacaktır.
“Müşteri”ler yeni kampanyalar kadar AVM‘nizde başarılı olmuş sürdürülebilir ve devamlılığı olabilecek kampanyaların da sürekliliğini isterler. Bu işin basit formülasyonlarından birisi; müşteriye istediğini veren, örnek uygulamalardan pozitif farklılaşabilen kampanyalar geliştirebilmektir (Buradaki “müşteri” ifadesi son ziyaretçi olduğu kadar mağaza kiracılarınız da olmaktadır). Yeni kampanya süreci, en başından itibaren bir ekip ve takım çalışması gerektiren ciddi bir iştir. Bu konuda pazarlamadanoperasyona, teknik ekipten-danışmaya, yeni fikir ve düşünceler konusunda ortak aklınız gibi hareket edebilen çalıştığınız ajansları ve tüm kadroları harekete geçirebilmek gerekir. Yıl içerisinde gerçekleştirmiş olduğunuz kampanyalar içerisinde en fazla talep ve ilgi gören kampanya modeli hangisidir? Neden? 212 İstanbul Power Outlet AVM’de bu sene Mart ayında AVM müdürlüğü görevine başladım… 17 Eylül-02 Ekim 2016 tarihleri arasında ilkini gerçekleştirdiğimiz “212 Fırsat Garajı” kampanyamızı ziyaretçilerimize sunduk. Tarafımızdan özel olarak hazırlanmış 5 bin metrekare otopark alanında 37 dünyaca ünlü mağaza ve marka ürünleri extra indirimli fiyatlarıyla değerli müşterilerimizin beğenisine sunuldu. Son derece ilgi gören ve ilerisi için hepimize umut veren bir kampanya ve proje oldu.
AVM
Kampanyaların AVM ve mağaza cirolarına doğrudan ya da dolaylı etkisi
nedir?
AVM’lere daha fazla ziyaretçi çekebilmek ve mağazaların cirolarını daha fazla artırabilmek adına, alışveriş merkezlerinin yıl içerisinde yaptığı birçok kampanya ve etkinlik söz konusudur. Her birinin ana hedefi ziyaretçinin AVM’de kalma süresini artırmak ve de mağazalarda daha fazla harcama yapmalarını sağlama ktır. Bunun için de AVM’lerin ve markaların en etkili oldukları konuların başında cirolara doğrudan etkisi olan kampan yalar geliyor.
212 AVM’nin bulunduğu lokasyon, Bağcılar ilçesine bağlı olup Atatürk Havalimanı yolu ve Basın Ekspres Caddesi’nde ana arter üzerindedir. Komşu ilçeleri ile Küçükçekmece, Başakşehir, Bahçelievler, Esenler, Güngören ve Bakırköy gibi İstanbul’un en büyük nüfusuna sahip ilçeler arasında yer alıyor. Bizim gibi bu bölgede yer alan diğer AVM ve markaların indirim ve garage sale uygulamaları ile ciddi potansiyel müşterisi
olup talep ve arz tarafında bunun bizleri de motive eden beklentisi oluyor. Böyle olunca 70 bin metrekare kiralanabilir alana sahip 175 mağaza alanı ile Avrupa yakasının en büyük Outlet AVM’si olarak 212 İstanbul Power Outlet AVM’de uygulamanın başarılı olması için parçaları bir araya getirmek kalıyordu. 212 AVM özelinde belirtmem gerekirse, bağlı olduğumuz JLL yönetim ve danışmanlık firmamızın tecrübelerinden ve merkez
kadrolarından faydalanabilmemiz ayrıca bu çalışmaları destekleyen bir yatırımcımızın olması elimizi güçlendirdi. Son olarak 2016’nın son kampanyalarına yönelik çalışmalarınız nelerdir? Not defterinizde neler var öğrenebilir miyiz? Yeni yıl dekorasyonu ve araç kampanyası yıl sonunun gündeminde olan konulardır. 2017 yılı için de şimdiden kolları sıvadığımızı belirtmek isterim.
37
AVM
“Müşteri bağlılığı oluşturmanın en önemli yolu müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu kampanyalar düzenlemek, programlar hazırlamak” diyen Konya Kentplaza AVM Müdürü Funda Olgun, “Müşteriler verilen hizmetten memnun kaldıkları sürece bağlılıklarının bir sonucu olarak kendi çevrelerinde bulunan potansiyel müşterileri de AVM’ye kazandırıyor” dedi.
Kampanyanın ciroya
etkisi satıştır
K
ampanyaların AVM ve mağaza cirolarına doğrudan ya da dolaylı etkisi nedir? Konya Kentplaza AVM’de yapmış olduğumuz kampanyaların mağaza cirolarına büyük katkısının olduğunu düşünüyoruz. Bir kampanyanın mağaza cirolarına doğrudan etkisi satıştır. Ayrıca dolaylı olarak tüm bu kampanyalar müşteri sadakati oluşturulmasında önemli bir paya sahiptir. Müşteri sadakati ya da bağlılığı açısından kampanyaların önemi nedir? Bu bağlılık sizce uzun vadeli mi yoksa kısa vadeli mi gerçekleşiyor? Müşteri bağlılığı oluşturmanın en önemli yolu müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu kampanyalar düzenlemek ve programlar hazırlamaktır. Tıpkı Kencard gibi… Böylece müşteriler ile ilişkiler geliştiriliyor ve bu bağlılık uzun vadede gerçekleştiriliyor. Ayrıca müşteriler, verilen hizmetten memnun kaldıkları sürece bağlılıklarının bir sonucu olarak kendi çevrelerinde bulunan potansiyel müşterileri de AVM’ye kazandırıyor. Size göre doğru kampanya nedir? Nasıl olmalıdır? Yapılacak kampanya neye göre belirleniyor? Doğru kampanya, zamanında yapılan ve hedef kitle ile markayı doğru noktada birleştiren kampanyadır. Kampanya, tüketicinin satın alma döneminde ona cazip gelebilecek ve markaya bağ-
38
lılığı sağlayacak türden olmalı. Biz, Kentcard ile müşteriyi yaş, cinsiyet ve meslek gibi kriterlere ayırabiliyor ve bu bağlamda dönemsel kampanyalar planlayabiliyoruz. Dolayısıyla bu verilerle müşteri memnuniyetini ölçerek, onların alışverişten keyif alırken avantaj sahibi olduklarını gözlemliyoruz. Yıl içerisinde gerçekleştirmiş olduğunuz kampanyalar içerisinde en fazla talep ve ilgi gören kampanya modeli hangisidir? Neden? Yıl içerisinde en fazla talep gören kampanyalarımız, Kentcard üzerinden yürütmüş olduğumuz araç kampanyası ve buton kampanyasıdır. Araç kampanyaları rağbet görmeye devam ediyor çünkü müşterilere yapmış oldukları alışveriş karşılığında vermiş olduğumuz çekiliş hakkı, onları küçük bir harcama sonucunda kazanacakları büyük bir hediye motivasyonuyla alışverişe itiyor. Buton kampanyası ise ilgi gören bir diğer kampanya modelimiz. Müşterilerimiz gün içinde yapmış oldukları alışverişin ardından butona basarak anında hediyeye sahip oldular. Bu deneyim müşterilerimizin beğenisini kazanmıştır. Son olarak 2016’nın son kampanyalarına yönelik çalışmalarınız nelerdir? Araç kampanyası, buton kampanyası ve bunun yanında mağazalar arası yürütmüş olduğumuz çapraz fırsat kampanyaları, 2016 yılının sonunda gerçekleştirmeyi planladığımız kampanyalardır.
İstanbul’un sembolü Avrupa’nın en iyi karma projesi
Peramer Danışmanlık Genel Müdürü Fatma Saraçoğlu: “İstanbul’un ve bulunduğu lokasyonun gözde projelerinden olan Sembol İstanbul, gördüğü yoğun ilgi sayesinde karma projenin konut ve home ofis satışlarında önemli rol aldı. Eminim ki bölgedeki diğer yeni karma projelere de Sembol İstanbul mimari olarak öncülük edecek” dedi.
40
S
embol İstanbul projesinin yatırımcıları olan Karden İnşaat’ı ve Bahaş İnşaat’ı kısaca tanıyabilir miyiz? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyor ve bu zamana kadar hangi yatırımları hayata geçirdi? Karden İnşaat’ın temelleri yetmişli yılların sonunda atılarak, ailenin başarılı ticari yolculuğunun bir eseri olarak 2002 yılında İstanbul’da kuruldu. İlk olarak endüstriyel yapılar ile başlayan firma faaliyetleri, daha sonra enerji yapıları, okul inşaatları, iş ve alışveriş merkezleri gibi birçok farklı alana sıçrayarak geniş bir boyuta ulaştı. Başarı ile gerçekleştirdiği sayısız projenin ardından 2009 yılında konut ve ticari alanda farklı projeler geliştirmeye başlayan Karden İnşaat, mimariyi estetik ve sağlamlık ile buluşturduğu ayrıcalıklı yaşam projeleri ile inşaat sektöründe adından sıkça söz ettiriyor. Sürekli gelişen dünyada kendini yenileyen firma, daima ileriyi hedefliyor. Bahaş İnşaat’ın temelleri ise Vizyon İnşaat’a dayanıyor. Vizyon İnşaat, 2000 yılında İstanbul’da kuruldu. Büyüme odaklı geleceğe doğru ilk adımını bu sayede atan firma, inşaatın hemen her alanında tecrübe edinerek pek çok işte yer almış ve çok sayıda projeyi başarı ile tamamlamış deneyimli bir kuruluş... Genç ve dinamik bir organizasyona sahip olan Vizyon İnşaat, her türlü hacim ve özellikteki projeyi tam zamanlı olarak gerçekleştirebilecek kapasitededir. Kaliteden ödün vermeden projede ekonomi sağlama konusunda başarılı olan firma, “Sürekli iyileşme ve gelişme “ felsefesi ile hareket ediyor. Markalaşma ve kurumsallaşma yönündeki çalışmaları sonucunda unvanını “Bahaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.” olarak değiştiren Vizyon İnşaat’ın kalite politikası; mühendislik, uygulama ve idari yönetim ile ilgili en son teknolojinin takibi ve uygulanması esasına dayanıyor. Hizmet verdiği sektördeki gerekli “ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ISO 14001:2004 Çevresel Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve İşçi Güvenliği Sistemi” belgelerine sahip olan firma, bu belgelerin gereğini yerine getiriyor ve uyguluyor. Projeleri iş programına ve teknik şartnamelere uygun olarak zamanında bitirip eksiksiz teslim eden ve gelişen dünyadaki teknolojinin takibi ve taahhüdünü, sürdürmekte olduğu tüm şantiyelere ve yönetim kadrosuna uygulayan firma, çalışılan ülkenin yasal düzenlemelerine ve standartlarına da uyum sağlıyor. Peramer Danışmanlık’ın hizmetlerinden bahseder misiniz? AVM yatırımcılarına hangi aşamalarda iş birliği sunuyorsunuz? AVM’ler birer yaşam alanıdır. Bu yaşam alanını oluşturan unsurlar ise yatırımcı, perakendeci ve tüketicilerdir. Hiçbirini birbirinden ayrı düşünmemek gerekiyor. Bu nedenle kiralama ve yönetim alanında danışmanlık hizmeti veren firmalara önemli
Fatma Saraçoğlu: “Sembol İstanbul, 2 residence, 1 busidence ve 1 alışveriş merkezinden oluşan karma konsepte sahip tarzı ile 2014 yılında Avrupa’nın en iyi karma tasarımlı projesi ödülünü aldı. Yine İngiltere’ de düzenlenen International Property Awards Europe yarışmasında ülkemizi gururla temsil eden Sembol İstanbul, Avrupa’nın en iyi karma tasarımı ödülünü almaya hak kazandı” dedi.
görevler düşüyor. Peramer Kiralama ve Yönetim danışmanlık şirketimiz, tüm bu paydaşlar arasında önemli bir köprü vazifesi görüyor. Bu alanda hizmet sağlayan firmamızın önemli görevi; yatırımcı, perakendeci ve tüketicinin tümünün fayda sağlayacağı bir ortamda buluşmasını sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmak… Profesyonel anlamda destek almak yatırıma ne kazandırıyor? Yönetim ve kiralama alanında ulusal anlamda ticari gayrimenkul hizmetleri sunan Peramer Perakende Merkezleri, yatırımcıya, perakendeciye ve tüketiciye fayda sağlayacak çözümler sunuyor. Düşük işletme giderleri ile maksimum ziyaretçi sayısına ulaşmak gibi pek çok önemli unsuru kendine hedef edinen Peramer Perakende Merkezleri, yatırımın değerini artırma ilkesi ile hareket ediyor.
41
Kiralama ve Yönetim konusunda profesyonel anlamda destek almak, yatırımcının yatırımına değer kazandırır kanaatindeyim. Sembol İstanbul projesi nasıl bir yapıya sahip? Kompleks içerisinde hangi birimler yer alıyor? Örnek daireler hakkında da bilgi alabilir miyiz? Sembol İstanbul yeni konsepti ile yaşam ve iş dünyasını bir araya getiriyor. TEM otoyoluna 2, metrobüse 1.5, TÜYAP’a 3, deniz otobüsüne ise 4 kilometre mesafede yükselen Sembol İstanbul, Atatürk Havalimanı’na 12 kilometre, E-5’e 500 metre uzaklıkta yer alıyor. Tüm önemli merkezlere kolayca ulaşabilecek bir konumda yer alan Sembol İstanbul projesi, sahip olduğu ayrıcalıklar ile farkını ortaya koyuyor. Sembol İstanbul, iş ve yaşam alanlarını bir arada sunan yepyeni bir yapı… İş dünyasını residence ile birleştiren, busidence konseptli 3 ayrı bloktan oluşan ve bin 242 daireye ev sahipliği yapacak olan Sembol İstanbul, herkesi yeni yaşam şekline çağırıyor. Beylikdüzü-Bahçeşehir TEM bağlantı yolu üzerinde hayata geçirilen Sembol İstanbul projesi; alışveriş merkezi, iş merkezi, residence ve sosyal donatılardan oluşan konsept bir projedir. Karma proje olarak tasarlanan Sembol İstanbul; A, B ve C olmak üzere 3 bloktan meydana geliyor. A ve B blok residence dairelerden, C blok ise ofis ve home-office seçeneklerinden oluşan Sembol İstanbul’da konut yardım hizmetleri, evde yemek hizmeti, ev temizliği, özel şoför hizmeti, eve doktor hizmeti, 7/24 tıbbi danışmanlık hizmeti, evde yeni doğan bakım hizmeti gibi hayatı kolaylaştıran pek çok imkan sunuluyor.
42
Sembol İstanbul projesi dahilinde yer alan Sembol İstanbul AVM hakkında bilgi sahibi olabilir miyiz? AVM kaç metrekare alana sahipNasıl bir mağaza karması oluşturuldu? AVM’nin mimari ve lokasyon özellikleri neler? Kompleks toplam 158 bin metrekare inşaat alanında yer alıyor. 22 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip olan Sembol İstanbul Alışveriş Merkezi 50 mağazadan oluşuyor. Bölgenin ihtiyaçları dikkate alınarak ulusal ve uluslararası markalar ile projemizin kiralamasını tamamlamak üzereyiz. Ulusal ve uluslararası markalar kendilerini ifade ettikleri son ve en büyük konseptleri ile yer alacak. Çamoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Sembol İstanbul, 2 residence, 1 busidence ve 1 alışveriş merkezinden oluşan karma konsepte sahip tarzı ile 2014 yılında Avrupa’nın en iyi karma tasarımlı projesi ödülünü aldı. Yine İngiltere’ de düzenlenen International Property Awards Europe yarışmasında ülkemizi gururla temsil eden Sembol İstanbul, Avrupa’nın en iyi karma tasarımı ödülünü almaya hak kazandı. Hedeflenen AVM müşteri kitlesi nedir? Yatırım planlamasında hangi demografik özellikler ele alındı? Sembol İstanbul AVM; kadın ve erkek giyimden dayanıklı tüketim mallarına, ev tekstil ürünlerinden kozmetiğe kadar çeşitli markalar ile tüm Esenyurt ve çevre ilçelere hizmet verecek. Konseptin AVM dışındaki özellikleri tamamen Esenyurt ilçesinin ihtiyaçlarına ve bulunduğu lokasyona göre belirlendi. İlçenin hem yüksek hem orta alım gücüne sahip kitlesine hitap edecek şekilde marka karması planlandı.
Bildiğimiz üzere İngiltere’ de düzenlenen International Property Awards Europe yarışmasında ülkemizi gururla temsil eden Sembol İstanbul projesi Avrupa’nın en iyi karma tasarımı ödülünü almaya hak kazandı. Ayrıca A Design Tasarım Yarışması’nda da A Design Silver Award ödülüne layık görüldüğünü biliyoruz. Peki, ödüller Sembol İstanbul’a neler kattı? İstanbul’un sembolü haline gelecek olan Sembol İstanbul projesinde birbirinden farklı tiplerde 1+0,1+1,2+1,3+1 olmak üzere
rezidence daire tipleri sunuluyor. A ve B bloklarda rezidence dairelere, C blokta ise ofis ve home ofislere yer verilen projede konsepti ile iş ve yaşam dünyasını bir araya getirmeyi amaçlanıyor. İstanbul ve bulunduğu lokasyonun gözde projelerinden olan Sembol İstanbul, gördüğü yoğun ilgi sayesinde karma projenin konut ve home ofis satışlarında önemli rol aldı. Eminim ki bölgedeki diğer yeni karma projelere de Sembol İstanbul mimari olarak öncülük edecek.
43
AVM
Alışveriş ve eğlencenin kalbi
Piazza’da atıyor
S
eçkin marka karması ile Kahramanmaraş’ta alışveriş, moda ve eğlencenin nabzını tutan Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi, kaliteli ve hesaplı alışveriş fırsatlarının yanı sıra yıl boyunca devam eden kampanya ve çekilişleriyle ziyaretçilerine kazandırmaya devam ediyor. Dünyanın modasını, lezzetlerini ve eğlencesini kent halkının ayağına getiren Piazza AVM, göz alıcı mimarisi, geniş koridorları, sağlıklı, ferah ortamı ve sosyal yaşam alanlarıyla şehrin ticari hayatını canlandırırken, kültürel etkinliklerle sosyal yaşantıya da renk katıyor.
EKİM’DE DE SÜRPRİZ VAR Ev tekstilinden ayakkabıya, konfeksiyondan beyaz eşyaya, mutfak gereçlerinden elektronik cihazlara kadar her ihtiyaca cevap veren Piazza, alışverişin en doğru adresi olarak ziyaretçilerine bol alternatif sunuyor. Piazza, dört mevsim sunduğu hesaplı alışveriş fırsatlarını, benzersiz in-
44
dirim ve hediye çekilişi kampanyalarıyla taçlandırıyor. Piazza AVM, Ekim ayına özel sürpriz hediye kampanyaları ile ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor.
4-4 SAHİBİNİ BULDU Kurulduğu günden bu yana kent halkının tek buluşma noktası olan Piazza AVM, çekilişle bir ziyaretçisini sıfır kilometre Hyundai Tucson sahibi yaptı. 10 Mayıs-31 Ağustos 2016 tarihleri arasında 125 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilerin katıldığı otomobil kampanyasında heyecan sona erdi. 42 bin 257 Piazza Club üyesinin alışveriş karşılığında elde ettikleri 182 bin 742 kupon ile katıldığı çekiliş sonunda, tüm ziyaretçilerin hayalini kurduğu son model Hyundai Tucson’u, 009423 numaralı kuponunun sahibi Malatya’dan Mehmet Koç kazandı.
SOSYAL YAŞAMIN DA MERKEZİ Kentte alışverişin yanı sıra sosyal yaşamın ve eğlencenin kalbi de Piazza’da
PİAZZA’YA GELENLER HEM KAZANÇLI ALIŞVERİŞİN HEM DE EĞLENCENİN TADINI ÇIKARIYOR…
atıyor. Piazza, sevilen sanatçıları, mini konser ve imza günü etkinliklerinde Kahramanmaraş halkıyla buluşturuyor. Mini konserlerde eğlencenin tadını çıkaran AVM ziyaretçileri, hayranı oldukları sanatçıları yakından tanıma, onlarla sohbet etme ve fotoğraf çektirme imkanı buluyor.
EMRE KAYA COŞTU, COŞTURDU Piazza’da sahne alan Türk pop müziğinin başarılı ismi Emre Kaya, üstün sahne performansı ile hayranlarına coşku dolu anlar yaşattı. Türkiye’nin dondurmasıyla ünlü kenti Kahramanmaraş’a iner inmez kendisini karşılayan görevlilere, “Dondurmasız çıkmam” diyerek espri yapan Emre Kaya, kendisine ikram edilen dondurmayı büyük bir iştahla yedi. Piazza’nın buz pistinde düzenlenen mini konser ve imza gününe, hayranlarının alkış yağmuru eşliğinde başlayan Emre Kaya, sadece şarkılarıyla değil, sahne
AVM
performansı ve dansıyla da izleyenleri kendine hayran bıraktı. Emre Kaya, yeni şarkısı “Dın Dın”ı canlı olarak seslendirdi. “Dın Dın”, “Esaret”, “Yapboz”, “Apayrı”, “Benimsin”, “Kader”, “Sana Güvenmiyorum”, “Sorma”, “Teşekkür ederim” ve “Toz” gibi müzik listelerinin en üst sıralarından inmeyen eserlerini seslendiren Emre Kaya’ya hayranları da eşlik etti. Yakışıklı besteci ve şarkıcı Emre Kaya, kente ikinci kez geldiğini, insanların yoğun ilgisi kadar dondurmasını da çok
sevdiğini söyledi. Sempatik popçuya dokunmak, sarılmak ve imza almak için büyük heyecan yaşayan hayranları, bu güzel anları cep telefonlarının kameralarıyla görüntüleyerek, ölümsüzleştirdi.
AYDİLGE VE BURAY İLE EĞLENCEYE DEVAM Güçlü sesi ve kendine has tarzı ile büyük bir hayran kitlesine sahip olan Türk pop ve rock müziğinin ünlü ismi Aydilge, 8 Ekim Cumartesi günü Piazza’da hayranlarıyla buluştu. Son dönemin reyting rekortmeni dizilerinden “Kiralık Aşk”ın müziklerine de imza atan Aydilge, mini konser sonrası sevenleriyle bir araya gelerek, fotoğraf çektirip imza dağıttı. 29 Ekim Cumartesi günü ise Türk pop müziğinin sevilen ismi Buray, şarkılarını Piazza’da sevenleri için söyleyecek. Son zamanların hit şarkısı “İstersen” ile müzikseverleri mest eden Buray, mini konser ve imza günü etkinliğinde hayranları ile bir araya gelecek. Hayranları, etkinlikte yakışıklı sanatçıyı yakından görme ve kendisiyle fotoğraf çektirme imkanı bulacak.
45
AVM
Açık Kart’tan 2015-2016
AVM Müşteri Davranışları Raporu Demografik bilgiler ve 1 Ocak 2015-1 Temmuz 2016 tarihleri arasında alışveriş davranışları
Sadakat programları süpermarketler, havayolları, yiyecek-içecek gibi sektörlerdeki müşteri işlem verilerini toplamak ve analiz etmek için kanıtlanmış bir yol olmasına rağmen, alışveriş merkezleri için nispeten yeni bir kavram olarak görülmekte… Belki de bu çoklu kiracılara sahip olmanın karmaşıklığından ve bugüne kadar bunu destekleyecek teknolojinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
46
ÇALIŞMA KAPSAMINDA ÖNE ÇIKANLAR Araştırma döneminde Açık Kart’ın sunduğu altyapı üzerinde daha önceki dönemlerde kayıtlanmış olan AVM ziyaretçilerinin yarısının tekrar alışveriş yaparak müşteriye dönüştüğü, 20152016 yıllarında sistem üzerindeki 791 bin kayıtlı ziyaretçinin 406 binin alışveriş yapmış olduğu gözlemleniyor.
AVM
Analiz sonucuna göre söz konusu 1.5 yıllık süre zarfında müşteri başına işlem sayısının 4.5 iken ortalama işlem tutarının ise 192 TL olduğu bir müşterinin ise ortalama 875 TL harcadığı görülüyor. İncelenen 25 AVM’nin AVM başına ortalama cirosu 14 milyon TL olarak gerçekleşmiş, AVM başına ise günlük cironun 26 bin TL olduğu görülmektedir. Yine bu rakamların kayıt altına alınan sadakat, kampanya ve çekiliş uygulamalarındaki alışverişlerden kaynaklandığı göz önüne alınmalıdır. Analiz sonucunda alışveriş yapanların cinsiyet dağılımının yüzde 41 kadın, yüzde 59 erkek olarak gerçekleşmiş olduğu görülüyor. Toplam harcamanın dağılımı ise yüzde 40 kadın, yüzde 60 erkek olarak gerçekleşiyor. Kadınlar kişi başı 5 adet ile daha çok işlem gerçekleştirirken, erkeklerde ise kişi başı dört işlem ile daha az işlem gerçekleştirmelerine rağmen ortalama işlem tutarlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Ortalama işlem cirosu kadınlarda 167 TL iken erkeklerde 215 TL olarak gerçekleşmiştir. Araştırma kapsamındaki ziyaretçilerin büyük bölümü yüzde 65’lik bir oran ile 26-45 yaş arasındaki müşterilerden oluşuyor. En yüksek işlem başı tutarlar 46-55 yaş arasındaki kitle tarafından gerçekleştirilirken, yaş azaldıkça veya arttıkça işlem sayısının da düştüğü
AVM sektörüne uzun yıllardır sadakat altyapısı ve program yönetimi hizmetleri sunan Açık Kart, alışveriş merkezlerine sağladığı sadakat, kampanya ve çekiliş altyapısı sistemleri üzerinde kayıt altına alınan, 11 ildeki 25 AVM müşterisinin 2015-2016 yılı müşteri demografik ve alışveriş verisini harmanlayarak analiz etti. Tamamıyla kayıt altına alınan veriye dayalı olan bu raporda, rapor kapsamındaki 25 alışveriş merkezini ziyaret edenlerin ne kadarı müşteri, en çok hangi yaş grubundaki tüketiciler alışveriş yapıyor, erkekler veya kadınlar mı daha çok harcıyor gibi soruların cevapları ortaya konuyor.
görülüyor. En yüksek cironun 56-65 yaş arasındaki tüketiciler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Kadınlar ev aksesuarları ve dekorasyon kategorilerinde daha yüksek ciro gerçekleştirirken, beyaz eşya kategorisinde erkeklerin daha yüksek ciro yaptığı görülüyor. Kadınlar ise büyük mağazacılık kategorisinde daha fazla alışveriş yapıyor. Genel itibariyle hane halkının günlük rutinlerine yönelik alışverişleri kadınlar tarafından yapılırken, büyük satın alma kararlarının erkekler tarafından yapıldığı görülüyor. 18-25 yaş arasındaki erkek giyim diğer yaş gruplarından farklı olarak daha fazla ciro yaratıyor. Araştırma kapsamında AVM’ye 1 kez gelen müşterilerin alışveriş cirosunun yüzde 43’ünü gerçekleştirdikleri görülüyor, kampanyaların bu müşterileri ikinci kez AVM’ye getirmeye odaklanmasının ciro artışı için faydalı olacağı düşünülüyor. Kampanya ve çekilişe katılan müşterilerin aktif müşteri olarak korunmaları için alışveriş sıklıklarını artıracak kampanyaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Kampanyaların, çekiliş ve sadakat programı aktivitelerinin yeni üye elde edilmesinde, mevcut üyeliklerin kullanılmasında etkili olduğu görüldüğünden, yapılacak kampanya ve diğer pazarlama aktivitelerinin planlamasının tüm yıla yayılması ve ziyaretçi alışveriş alışkanlıklarının yılı bazında takip edilmesi faydalı görülüyor.
47
AVM
Tüketici güven endeksi azaldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici güven endeksini açıkladı. Tüketici güven endeksi, eylülde geçen aya göre yüzde 0,2 azaldı.
48
TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yürütülen anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, eylülde geçen aya göre yüzde 0,2 azalış gösterdi. Ağustosta 74,44 olan endeks, bu ay 74,29 oldu.
1 artarak, eylülde 102,92 oldu. Bu artış, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin sayısının bir önceki aya göre arttığını gösteriyor.
Hanenin maddi durum beklentisi endeksi de söz konusu dönemde yüzde 2,3 azalarak 92,07’ye geriledi. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını bekleyenlerin oranının azalmasından kaynaklandı.
İşsiz sayısı beklentisi endeksi de söz konusu dönemde yüzde 4,5 arttı ve eylülde 80,44 oldu. Bu artış, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısında düşüş bekleyenlerin artmasından kaynaklandı.
İŞSİZ SAYISINDAKİ BEKLENTİ Ağustos ayında 101,95 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde
Tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 11,8 azaldı. Ağustos ayında 24,62 olan endeks, eylül ayında 21,72’ye düştü. Bu azalış, tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimallerinin bir önceki aya göre düştüğünü gösteriyor.
AVM
Beklenen kampanya başladı!
I
Isparta Iyaş Alışveriş Merkezleri ve Iyaşpark AVM’de beklenen çekiliş kampanyası başladı.
yaş Marketleri ve Iyaşpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, düzenlediği kampanyalarla bugüne kadar yüzlerce kişiye hediyeler kazandırdı. Iyaş Marketler Grubu ve Iyaşpark AVM bu yıl çok farklı bir kampanya uygulaması ile müşterilerinin karşısına çıkıyor. Bu yıl Iyaş Marketleri ve Iyaşpark AVM kampanyalarını birleştiriyor ve her ay bir kişiyi otomobil sahibi yapıyor. 1 Eylül’de başlayan kampanya iki aylık periyodlar halinde gerçekleşecek. İki ayda bir yapılacak çekilişle iki kişiye birer adet Hyundai Accent Blue 1.4 CVVT Mode Plus otomobil hediye edilecek. Kampanyalar; 1 Eylül 2016-31 Ekim 2016, 1 Kasım 2016-31 Aralık 2016 ve 1 Ocak 2017-28 Şubat 2016 tarihleri arasında 2 aylık 3 dönem halinde gerçekleştirilecek. Her dönemin sonunda yapılacak çekilişle 2 adet talihli belirlenecek.
50
Kampanya tarihleri arasında Iyaş Marketleri ve Iyaşpark AVM içerisindeki bütün mağaza ve stantlardan aynı gün içinde toplamda (kömür, akaryakıt, tütün ve tütün mamulleri harcamaları hariç) 100 TL ve katları tutarında (Her 100 TL ye 1 çekiliş hakkı) alışveriş yaparak fiş/faturaları ile birlikte kampanya stantlarına gelerek kayıt yaptıran herkes çekilişe katılma hakkına sahip olacak. Katılımcılar kayıtlarını Iyaş Market veya Iyaşpark AVM’de kurulan kampanya stantlarından her ikisinde de yaptırabilecekler. Ayrıca yine market ve AVM faturalarını birleştirebilecekler. Kampanya 6 ay devam edecek. Bölge halkının her yıl yoğun ilgi gösterdiği ve katılım sayısının artarak devam ettiği kampanyaya bu yıl 500 bin kişinin üzerinde katılım olması bekleniyor. Noter huzurunda ve halka açık olarak yapılacak olan çekilişler Iyaş Market ve Iyaşpark AVM’nin web sitelerinde yayınlanarak asil ve yedek talihlilerin adreslerine taahhütlü posta kanalı ile tebligat yapılacak.
AVM
Sesli Adımlar, Kozzy AVM ile alanını genişletti
T
ürkiye’nin lider iletişim ve eğlence teknolojileri şirketi Türk Telekom’un görme engelli bireylerin bulundukları noktayı sesli söyleyerek daha özgür hareket etmelerini amaçlayan Sesli Adımlar uygulaması şimdi de Rönesans Gayrimenkul’e ait Kadıköy’deki Kozzy Alışveriş Merkezi’nde kullanılabiliyor. Görme engellilerin kapalı mekanlarda yardıma ihtiyaç duymadan dolaşabilmeleri ve sosyalleşebilmeleri amacıyla, Boni A.Ş. ile iş birliği içinde geliştirilen Sesli Adımlar uygulaması, görme engellilere bulundukları alanlarda, cep telefonları üzerinden gerçekleştirilen sesli betimlemelerle yardımcı oluyor. Sesli Adımlar uygulaması, kontrast renkleri içeren yeni tasarımıyla az görenlere de hizmet ediyor.
Türk Telekom’un görme engelliler için 2014 yılında geliştirdiği ‘Sesli Adımlar’ uygulaması Kadıköy’deki Kozzy Alışveriş Merkezi’nde de kullanılmaya başlandı.
metotlarının kullanıldığı Sesli Adımlar uygulaması, görme engellilere alışveriş merkezlerinde adım adım bulundukları noktayı sesli olarak söyleyerek, engelli bireylerin daha rahat ve güvenli hareket etmelerini sağlıyor. Sesli Adımlar uygulamasının bir başka özelliği ise acil durumlarda engellileri tahliye çıkışlarına yönlendirmesi.
ve kütüphanelerde kullanılan uygulamanın, önümüzdeki dönemde yeni uygulama alanları ile kapsamı daha da genişletilecek.
Dünyada kendi alanında ilk defa Türkiye’de gerçekleştirilen ve operatör bağımsız olarak tüm görme engelliler tarafından kullanılabilen uygulama bugüne kadar 20 binin üzerinde indirildi. AVM’ler başta olmak üzere, üniversite, belediye, bakanlık
Sesli Adımlar, görme engellilerin alışveriş merkezi, havaalanı, hastane, tatil köyü gibi büyük ve karmaşık alanlarda, herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadan gitmek istediği yeri bulmasını veya o anda nerede olduğunu anlamasını sağlıyor.
ADIM ADIM YÖNLENDİRİYOR Türk Telekom’un teknolojik desteğiyle çalışan, konum belirleme sistemi ve
51
AVM
Metro Properties’den
Yeni Bir Adım Endülüs Park’a yeni markalar ekleniyor Bursa’nın en seçkin bölgelerinden Nilüfer’de yer alan Endülüs Park, mağaza karmasını güçlendirmeye devam ediyor. Migros, Simit Sarayı, Fix Silver, Vitamin Cafe ve Nanun şimdi Endülüs Park’ta!
Metro Properties’in sahibi olduğu, Ankara’nın ilk alışveriş merkezlerinden biri olan Bilkent Center’da yer alan Real Hipermarket bağımsız bölümü, Baltech Group’a satıldı.
“Festival Tadında Alışveriş” sloganıyla geçtiğimiz mayıs ayında kapılarını açan Endülüs Park, Bursa’nın ilk üzeri açılabilir alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyor. Endülüs Park yeni açılan mağazaları ile ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Bursalılar, bol çeşitli ürünleriyle Migros’tan ev ihtiyaçlarını karşılarken en güzel ve farklı aksesuar modellerini Fix Silver’da, sıcacık simitleri Simit Sarayı’nda, enerji depolayacakları içecekleri Vitamin Cafe’de bulacaklar. Ayrıca Akdeniz mutfağından lezzetler sunan restoran Nanun’da keyifle vakit geçirecekler.
M
Endülüs Park ile Bursa’ya ilk kez gelen markalar arasında dünyaca ünlü giyim markası H&M, kaşmir ve ipek tutkunlarının vazgeçemediği marka Silk&Cashmere, gurme dondurma Cold Stone ve üçüncü dalga kahvenin lezzetli adresi M.O.C yer alıyor. Endülüs Park, tüm Bursalıları festival tadında bir alışveriş deneyimine davet ediyor.
Metro Properties Gayrimenkul Yatırım A.Ş. Genel Müdürü ve Asya Bölge Müdürü Gündüz Bayer, satışa ilişkin yaptığı açıklamada “Bu yıl Antalya, İzmit ve Ankara’da gerçekleştirdiğimiz üç satıştan sonra perakende portföyümüzü yeniden yapılandırma sürecini tamamladık” dedi.
etro Properties’in sahibi olduğu, Bilkent Center’da yer alan ve Beğendik Grubu tarafından işletilen Real Hipermarket’in Baltech Group’a satışı gerçekleşti. Ankara’nın en popüler bölgelerinden birinde bulunan Bilkent Center 1998 yılında Tepe Emlak ortaklığıyla hayata geçirilmişti.
Metro Properties‘in, Türkiye’de sahip olduğu dört adet M1 alışveriş merkezi bulunuyor. Kuruluş önümüzdeki aylarda Adana’da bulunan alışveriş merkezini yenileme ve büyütme projesine odaklanacak. Büyüme ve yenileme projesine bağlı olarak M1 Adana AVM, saygın uluslararası markalar ile şimdiden kira anlaşmaları imzaladı. Büyüme ve yenileme çalışmaları 2017 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanacak.
52
AVM
EÇEV’e
Kipa’dan anlamlı destek
Ö
nemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kipa, bu kez de çocukların eğitimi için Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’yla elele verdi. Kipa, üç öğrencinin bir yıllık eğitim masraflarını karşılarken, kırtasiye setleri ile birlikte 100 okul çantası hediye etti. Kipa, okulların açılmasıyla birlikte Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’na önemli bir destek verdi. Kipa, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV) aracılığıyla bu öğretim yılında üç öğrencinin bir senelik eğitimöğretim masraflarını karşılayacak. Ayrıca Kipa kırtasiye malzemeleriyle dolu 100 adet okul çantası da hediye etti.
“ÇOCUKLAR BİZİM GELECEĞİMİZ” Önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kipa’nın Kurumsal İlişkiler Müdürü Nil Timur, “Kipa olarak kurumsal sorumluluk önceliklerimizin başında gençlere fırsat yaratmak ve eğitime destek olmak geliyor. Bu amaçla daha önce pek çok projede birlikte çalıştığımız EÇEV ile bir kez daha çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sunmak için elele verdik. Çocuklarımızın geleceğine bir katkı sunmaktan dolayı çok mutluyuz” dedi. Kipa yetkililerine EÇEV çocukları adına teşekkürlerini ileten Vakıf Genel Sekreteri Şule Keskiner, “Sosyal sorumluluk çalışmalarında desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz Kipa ailesi ile bu eğitim-öğretim dönemi öncesinde de yine el birliği yaparak çocuklarımızı bir kez daha sevindirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Çocukların yarınlara umutla bakması, öğrenmek, gelişmek için heves ve heyecan duyması en büyük motivasyon
kaynağımız. Kipa’nın bu duyarlı yaklaşımının, yarınlarımızın umudu gençlerimizin çağdaş eğitim fırsatlarına ulaşmalarına katkıda bulunmak isteyen tüm birey ve kurumlara ilham vermesini dileriz” dedi.
MİNİKLER EĞLENEREK YAZA VEDA ETTİ Yamanlar ve Altındağ’da bulunan iki eğitim merkeziyle, yıl boyunca 600’den fazla ilk ve ortaokul öğrencisine eğitim desteği veren EÇEV, Yamanlar Eğitim Merkezi’nde düzenlenen kapanış şenliğiyle yaz okulu dönemini tamamladı. Kipa temsilcilerinin de katıldığı şenlikte, müzik atölyesinde davul, tef, marakas gibi enstrümanlar ile ritim tutan çocuklar, keşif atölyesi isimli oryantiring etkinliğinde, bahçeye saklanmış çeşitli yönergeleri takip ederek eğitmenlerinin hazırladığı yapbozu bitirdi. El sanatları atölyesinde ise kendi ellerinde neşeli kuklalar hazırlayan minikler, bu kuklaları masal atölyesinde canlandırarak doyasıya eğlendi. Yaşları 8 ile 14 arasında değişen 100’ü aşkın EÇEV öğrencisi, gönüllü eğitmenleriyle birlikte hem yaz boyunca öğrendiklerini pekiştirdi hem de eğlenceli bir şekilde yaza veda etti.
54
AVM
MEMNUNİYET ODAKLI BİR YAŞAM MERKEZİ...
Z
iylan Grup, Ziylan Gayrimenkul, Uzman Ticaret ve İnşaat, HD Holding, Azim Gayrimenkul, Enoa İnşaat ve Sultanbeyli Gayrimenkul’un yatırımı olan Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi 2015 yılının Ağustos ayında Sultanbeyli’de hizmete girdi. Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi modern mimarisi, ideal konumu ve sosyal yaşama kattığı renkle Sultanbeyli’nin yeni çekim merkezi oldu. 55 bin metrekare kiralanabilir alanı ile 147 ulusal ve uluslararası mağazaya ev sahipliği yapan Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 147 bin metrekare kapalı alanı ile mağaza karması, büyüklüğü, kolay gezilebilme özelliği, mimari olarak genişliği, konforlu ve ferah alanları ile ziyaretçi memnuniyeti odaklı bir yaşam merkezi...
ATLASPARK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ, İLK YILINI ZOR EKONOMİK KOŞULLARDA GEÇİRMESİNE RAĞMEN PERAKENDE SEKTÖRÜNÜ BİLEN VE BİRÇOK FARKLI NOKTADA ALIŞVERİŞ MERKEZİ YATIRIMI OLAN YATIRIMCI YAPISI İLE EKONOMİK İVMESİNİ YUKARI TAŞIMAYI BAŞARDI.
KEYİFLİ ALIŞVERİŞ, EĞLENCELİ AKTİVİTELER… Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi lokasyon açısından da şehrin en güzel noktasında bulunuyor. Sancaktepe, Çekmeköy ve Sultanbeyli’nin birleşim noktasında bulunan Atlaspark, toplu taşıma araçlarının geçtiği, işlek ve merkezi bir lokasyonda hizmet veriyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakınlığı da ziyaretçiler tarafından tercih sebebi oluyor.
Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi keyifli alışverişin yanı sıra eğlenceli aktivitelerle de ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Açıldığı günden itibaren mini konserler, çocuklara yönelik renkli aktiveler ile 7’den 70’e herkes tarafından beğenilen etkinAtlaspark, H&M, Koton, LCW, Defacto, Flo, Etichet gibi geniş liklere imza atıyor. Ayrıca müşteri memnuniyetine yönelik hayat metrekarelere sahip mağazaların yanı sıra halkın ihtiyaçlarına higeçirilen “Artı Kart” sadakat kart projesi ile de alışverişi avantaja tap edecek şekilde geniş sosyal yaşam alanları da sunuyor. Ayrıca çeviriyor. Böylelikle ziyaretçiler keyifli alışverişi puanları ile iki kaişletmesi Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi tarafından yapılan tına çıkarıyor. Atlaspark, tüm bu projelerin yanı sıra sosyal medya Cineatlas sinemasında son teknoloji Dolby Atmos ses sistemine sahip 9 adet sinema salonu mevcut… Bin 900 metrekarelik ala- ile de ziyaretçilerine dokunarak, ziyaretçileri interaktif sürece dana yayılan JoyPark eğlence alanı ve bin 500 metrekarelik MACFit hil ediyor. spor salonu ile alışveriş merkezi ziyaretçilerin odak noktası olu- Atlaspark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, ilk yılını zor ekonomik koyor. Anadolu Yakası’nın ilk ve tek 5M Migros’u ile de ziyaretçiler şullarda geçirmesine rağmen perakende sektörünü bilen ve birçok sınırsız seçeneğin olduğu market alışverişlerini keyifle alışveriş farklı noktada alışveriş merkezi yatırımı olan yatırımcı yapısı ile ekonomik ivmesini yukarı taşımayı başardı. merkezinde yapabiliyor.
55
AVM
Vıaport Asıa
büyümeye devam ediyor
Türkiye’nin en çok ziyaretçi çeken “Outlet” yaşam merkezlerinden biri olan Viaport Asia büyümeye devam ediyor. Dünyanın en önemli elektronik marketlerinden biri olan Media Markt 3 bin 200 metrekarelik yeni mağazasının kapılarını Viaport Asia’da açtı.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TV REYONU VIAPORT MEDIA MARKT’DA! Türkiye’nin en büyük televizyon reyonuna sahip Media Markt’da açılışa özel fırsatlar da sunuluyor. Beyaz eşyadan cep telefonuna, televizyondan küçük ev aletlerine kadar geniş ürün yelpazesine sahip olan Media Markt yaklaşık 50 bin çeşit ürünün yer aldığı Viaport mağazasıyla daha geniş kitleye hitap etmeyi amaçlıyor.
LUXURY MARKALAR “OUTLET” MAĞAZALARIYLA VIAPORT ASIA’YI TERCİH ETTİ! Zengin marka karması ve outlet anlayışıyla yılda 25 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan Viaport Asia 3. etabıyla büyümesini sürdürdü. Ağırlıklı olarak luxury mağazaların yer aldığı 3.etap, Temmuz ayında ziyarete açıldı. Dünyanın önde gelen moda devlerini
yeni etabında misafir eden Viaport Asia, özellikle Hugo Boss, Guess, Beymen, Escada, Faconable ve Mexx ile dikkat çekiyor. Dünyanın en önemli markalarını içerisinde bulunduran Beymen geçtiğimiz ay Viaport Asia’da açtığı ilk “outlet” mağazasıyla dünya modasına yön veren markaların eski sezon tasarımlarını yüzde 70’e varan indirim oranıyla modaseverlerle buluşturuyor. Benzersiz bir alışveriş deneyimi sunan Beymen Outlet, iki bin metrekarelik alanıyla Academia ve Beymen Collection’ın yanı sıra Tory Burch, Emilio Pucci, Stella McCartney, Tod’s, Corneliani, Brunello Cucinelli, Etro ve Valentino gibi markalarının ürünlerini de uygun fiyatla müşterilerine ulaştırıyor. Türkiye’de yine ilk outlet mağazasını Viaport Asia’da hizmete açan Guess, 450 metrekarelik şık mağazasında “outlet” fırsatlarıyla ziyaretçilerini bekliyor. Sezon ürünlerinin de alıcılarla buluştuğu Guess, Viaport Asia’nın en şık markalarından biri olarak hizmet veriyor.
ANADOLU YAKASI’NIN EN BÜYÜK KOÇTAŞ’I VIAPORT ASIA’DA Türkiye’nin en ünlü yapı marketi zincirlerinden olan Koçtaş, Anadolu Yakası’nın en büyük mağazasını Viaport Asia’ya açtı. 9 bin metrekarelik dev mağazasıyla Viaport Asia’nın yeni etabında yerini alan Koçtaş, kentsel dönüşümün devam ettiği ve birçok yeni projenin yer aldığı Kurtköy bölgesinde önemli bir açığı kapattı.
56
AVM
Hayali astronot olmaktı
ama o medya devi oldu Grubu’na geçen Tankut Tonger, 20042009 yılları arasında; Doğan Grubu’nda DTV Reklam Grup Başkanlığı bünyesinde, Kanal D’den sorumlu “Reklam Satış Koordinatörü” olarak çalıştı. Tonger, TRT’nin reklam satışının özelleşme süreci ile birlikte kurulan “Sales House”da 2009 Haziran-2010 Ocak dönemi için “Genel Müdür Yardımcılığı” görevini üstlendi. D-Smart bünyesine katılmadan önce ise Tonger, Haber Türk, Bloomberg TV ve radyolarının reklam satışından sorumlu Genel Müdür olarak görev yapmaktaydı. 2007 itibariyle kurulmuş olan Telefun Pazarlama ve Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olan Tankut Tonger, 2016 itibariyle Gürsoy Grup, Müessese İletişim ve Telefun şirketlerinin İcra Kurulu Üyesi olarak görev alıyor.
Telefun Pazarlama ve Reklam Ajansı Kurucu Ortağı ve Gürsoy Grup, Müessese İletişim ve Telefun İcra Kurulu Üyesi Tankut Tonger: “Günümüz iş dünyasında karşılaştığım en temel sorun odaklanmak… Aynı anda birçok problem hakkında çözüm üretmeye çalışırken odağı kaybetmemek ve dağılmamak zaman içerisinde kazandığım tecrübelerden en önemlisidir. Bu eş zamanlı olarak birçok kişiyle satranç oynamaya benziyor…” dedi.
R
eklam sektöründeki tecrübeleri ile tanınan Tankut Tonger, Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 2001 yılında mezun
58
oldu. İş hayatına Çukurova Grubu’nda Management Trainee olarak başlayan Tonger, aynı grupta sırasıyla; MEPAŞ’ta Show TV’den sorumlu “Reklam Satış Yönetmeni” ve ZETPAŞ’ta, ATV ve Show TV’den sorumlu “Reklam Satış Müdürü” olarak görev yaptı. Daha sonra Doğan
Çocukluğunuzda hayalini kurmuş olduğu meslek var mıydı? Şu an hayalini kurduğunuz mesleğimi gerçekleştiriyorsunuz? Çocukluk hayalim astronot olmaktı. Hiç Türk astronot olmadığını görmem çocukluk hayalimden vazgeçmeme sebep oldu sanırım. Çocukluk hayalimi değil ama şu anda yaptığım işi yapıyor olmaktan oldukça mutluyum. Telefun’u kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Üniversiteden sınıf arkadaşım Emre Yalçın ve Faruk Özer, ben askerdeyken üniversite kantinlerine yönelik bir projeden bahsettiler. Kuruluş hikayemiz böyle başladı ve ardından UniboardTV ‘yi hayata geçirdik. UniboardTV ile birlikte Telefun maceramız da başlamış oldu.
AVM
Telefun’un çalışmalarından bahseder misiniz? Neler yapar Telefun? Telefun, bağımsız bir satış ajansı olarak 2007’den beri reklam sektöründe gerek kendi mecraları gerekse de tek yetkili olarak satış haklarını aldığı mecralar aracılığıyla faaliyet gösteriyor. Telefun, alanında uzman 18 kişilik ekibiyle hizmet verdiği iş ortaklarına en yüksek faydayı, en rahat çalışma imkanları ile sunmayı hedefler ve bu amaçla çalışır. Telefun’un kendi mecralarını sırasıyla açıklamak gerekirse; 40’a yakın üniversitede faaliyette olan Uniboard TV ve interaktif mobil altyapı sağlayan Telefun Mobil olup, her iki mecra da alanında niş, inovatif özellikler taşıyan ve reklamverenlerce yüksek memnuniyetle tercih edilen reklam alanlarıdır. Bunun dışında Telefun, Gürsoy Grubu’na ait mecraların reklam satış ve pazarlamasını tek yetkili olarak üstlenmiştir. Bunlar; Türkiye’nin ilk tema parkını ve dev bir AVM’yi bünyesinde barındıran, Super Brands listesine ilk yılında girme başarısını göstermiş olan Vialand ve Haziran 2015’te Avrupa yakasında açılmış olan Viaport Venezia’dır. Ayrıca Telefun, yılda 8 milyon yolcuyu ağırlayan Sun Express’in uçak içi dergisi Sun Times’ın da 36 ay süreyle reklam satış hakkını elde etmiş olup, Nisan 2015 itibariyle bu derginin de satışına başlamıştır.
Telefun olarak hedefimiz, istikrarlı büyümemizi 2016 yılında hızlandırarak geliştirmek ve sektörün lider satış ajansı olabilmektir. İşinizdeki başarıya neye borçlusunuz? Başarı için ödün verdiği şeyler oldu mu? Günümüz iş dünyasında karşılaştığım en temel sorun odaklanmak… Aynı anda birçok problem hakkında çözüm üretmeye
çalışırken odağı kaybetmemek ve dağılmamak zaman içerisinde kazandığım tecrübelerden en önemlisidir. Eş zamanlı olarak birçok kişiyle satranç oynamaya benziyor. Bir iş günü nasıl geçer? Yoğun ve tempolu… Maraton koşucuları gibi nefesi iyi ayarlamak gerekiyor.
Genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz nelerdir? Sizce gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilirler? Vaibhav Shah’ın söylemiş olduğu gibi; “Başarılı bir girişimci gördüğünüzde, onu yalnızca kalabalığın içerisinde parlayan bir yıldız olarak görürsünüz fakat onun bu başarıya ulaşmak için ne tür fedakarlıklarda bulunmuş olduğunu düşünmezsiniz.” Günümüzün gençleri, yetenekleri ve yenilikçi ruhları ile başarıya giden yolda bir adım önde olsalar da bu yolda fedakar ve sabırlı olunması gerektiğini de akıllarından çıkarmamaları gerekir.
59
HABERİNİZ ? I M R A V 2016 yılında yurt dışı yatırımlarına ağırlık veren ve yılbaşından bu yana Panama, Makedonya, Çin, Almanya, Filistin, Zimbabwe gibi pazarlara giriş yapan ve halihazırda bulunduğu Lübnan, İran Azerbaycan, Rusya gibi pazarlarda da yeni mağazalar açan Orka Holding, Eylül ayında İtalya’da 9 mağaza birden açtı. Türk Telekom Yönetim Kurulu, 26 Eylül 2016 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere sektörün yakından tanıdığı Paul Doany’i CEO-Genel Müdür olarak atadı. Avustralya’nın en büyük gıda fuarına uluslararası yaklaşık bin firma ile birlikte katılan Duru Bulgur, Türk bulgurunun hem tanıtımını yaptı hem de hazırladığı bulgurlu yemeklerle ziyaretçilere lezzet şöleni yaşattı. Özellikle Ballı Meyveli Bulgur Salatası Avustralyalılar tarafından çok beğenildi. Beta, T.C. Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde firmaların markalaşma hedeflerine katkıda bulunmak için oluşturulan Turquality programına dahil oldu. Türk damak tadına uygun ilk Türk tavuk restoranı olarak bir ilki gerçekleştiren Tavuk Dünyası Highway Outlet’te açılıyor. Puma’nın ‘Ignite our City / Şehrini Ateşle’ konseptiyle tüm dünyanın gözde kentlerinde gerçekleştirdiği koşuların İstanbul 2016 ayağı, Dimes’in co-sponsorluğu ile 2 Ekim 2016 Pazar günü gerçekleşti. Aralarında Sedef Avcı’nın da bulunduğu jürinin finalistleri belirlediği Gap Kids Casting Call’da kategori birincileri halkın oylarıyla seçildi. Tamer Yılmaz’ın objektifine poz verecek olan kategori birincileri, ekim ayı sonundan itibaren belirli Gap Kids mağazalarının vitrininde yer alma şansı yakalayacak.
60
HABERİNİZ ? I M R A V 61
Dünya
markaları
tek çatı altında! “Mağazalarımızı çocukların heyecanla gitmek istedikleri bir alan haline getirmek en büyük önceliklerimizden biri...” diyen Adore Oyuncak Pazarlama Müdürü Ilgın Cangir Taş, “Çocukların ürünleri deneyebilecekleri stantlar ve aktiviteler ile mağazalarımızı sürekli canlı tutuyoruz” dedi.
A
dore Oyuncak 1996 yılından günümüze dünyaca ünlü markalı oyuncakları çocuklarla ve kendini çocuk hissedenlerle bir araya getiriyor. Kendini markalı oyuncak konusunda uzmanlaşmış bir firma olarak tanımlayan Adore Oyuncak, başarısını; güçlü markaları, kaliteli ürünleri, pazarlama desteği, TV serileri ve sinema filmleriyle desteklenen güçlü lisans programları ile yaratıyor. Her biri kendi pazarında lider olan LEGO, Winx Club, Ravensburger, Revell, Bandai, Sylvanian Families ve TOMY gibi oyuncak
dünyasının en önemli markalarını bünyesinde bulunduran Adore Oyuncak’ın ürün yelpazesi; yüksek kaliteli, çocuk sağlığına hiçbir zararlı etkisi olmayan, çocukların fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimlerine katkıda bulunan, hem eğlendirici hem de eğitici ve öğretici oyuncaklardan oluşuyor. “Yönettiğimiz dünya devi markalarla, pazarlama ve satış alanındaki yoğun çalışmalarımızla ve yaklaşık 20 yıllık tecrübemizle lisanslı ve markalı oyuncak pazarındaki önemli oyunculardan biri olduğumuzu düşünüyoruz” diyen Adore Oyuncak Pazarlama Müdürü Ilgın Cangir Taş, “Bu tecrübemizle Türkiye’de daha çok oyuncak severlere ulaşabilmek adına 2009 yılında ilk mağazamızı İstinye Park AVM’de açtık. Müşterilerimizin yoğun ilgisi doğrultusunda hızla yaygınlaşarak, İstanbul Bağdat Caddesi ve Mall of İstanbul’un ardından Ankara’da One Tower ile Kent
Park AVM ve sonrasında İzmir’de Mavibahçe AVM ile büyümeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde açılacak yeni mağazalarımızla müşterilerimize hep daha ulaşılabilir olmayı hedefliyoruz. Ayrıca e-ticaret sitemizle de 7/24 müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.
HEM EĞİTİCİ HEM EĞLENDİRİCİ… “Adore Oyuncak olarak LEGO ile çocuklara ve yetişkinlere özel yapı oyuncakları sunuyoruz” diyen Taş, “Dünyaca ünlü Winx Club bebekleri ile kız çocuklarına renkli bir hayal ve oyuncak dünyası sağlıyoruz. Bandai markamız altındaki LBX ve Power Rangers aksiyon figürlerimizin yanı sıra Kayıp Balık Dori, 6 Süper Kahraman ve Pacman gibi diğer lisanslı ürünlerimiz ile geniş bir kitleye hitap ediyoruz. TOMY markamız ile 0-3 yaş aralığındaki bebeklerin fiziksel, duyusal ve hayal gücü
gelişimini destekleyen oyuncaklar sunuyoruz” dedi ve sözlerine devam etti: “Ayrıca çocukların keyifle izlediği filmler olan İyi Bir Dinozor ve Zootropolis: Hayvanlar Şehri gibi filmlerin lisanslı oyuncakları da TOMY markamız altında bulunuyor. Puzzle ve eğitici oyunlar konusunun en önemli markalarından olan Alman Ravensburger markası altındaki çocuk ve aile oyunları ile yetişkinlere keyifli bir oyun zamanı sunuyoruz. Dünya’nın en büyük plastik maket markalarından biri olan Revell ile yine yetişkinlere yönelik maket serileri ve aksesuarları, çocuklara yönelik ise ilk makete başlangıç kitleri sunuyoruz. Sylvanian Families ürünlerimiz ile biriktirilebilir şirin hayvancıkların dünyasının kapısını aralıyoruz. Koleksiyonerlerin ve kız çocuklarının vazgeçemediği ürünler bu markamız altında bulunuyor.”
EN GÜNCEL MARKALI OYUNCAKLAR “Adore Oyuncak dünya oyuncak sektöründeki trendleri yakından takip ederek her yaştan oyuncak severe hitap ediyor ve böylece tüm dünya çocuklarının eş zamanlı olarak en güncel markalı oyuncaklara ulaşmalarını sağlıyor” diyen Taş, “Adore Oyuncak Mağazaları da rengarenk ve ilgi çekici mağaza dizaynıyla müşterilerin keyifli alışveriş deneyimini arttırıyor. Her mağazasında bulunan oyun alanı çocukların sosyalleşmesine olanak sağlarken, ebeveynlerin de çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesine fırsat veriyor. Ayrıca Mall of Istanbul, One Tower ve Mavibahçe AVM’de bulunan “Winx Sihirli Ayna” kız çocuklarının kendilerini birer Winx perisine dönüştürmesini sağlayarak yoğun ilgi çekiyor” dedi.
ÖNCELİK MAĞAZALARI CANLI TUTMAK Taş, “Mağazalarımızı çocukların heyecanla gitmek istedikleri bir alan haline getirmek en büyük önceliklerimizden biridir. Öncesinde de belirttiğim Winx Sihirli Ayna’nın yanı sıra çocukların ürünleri deneyebilecekleri stantlar ve aktiviteler ile mağazalarımızı sürekli canlı tutuyoruz. Ayrıca vitrinlerimizde ve mağaza içi görsellerimizde çocuklara hitap edecek materyaller kullanarak onların hayal dünyalarını gerçeğe çevirmeyi amaçlıyoruz” dedi ve sözlerine, “Bu sezonda en yeni ve heyecanla beklenen oyuncak gruplarımızdan biri Disney Pixar Kayıp Balık Dori filminin oyuncakları olacak gibi duruyor. Disney Pixar kalitesiyle çekilen Kayıp Balık Dori filminin global oyuncak üreticisi distribütörlüğünü yaptığımız Bandai firmasıdır. Kayıp Balık Dori, Kayıp Balık Nemo filminin devam niteliğinde olan bir film. Yani ürünlerimiz okyanusta yaşayan tüm canlıların renkli dünyasını yansıtan nitelikte zengin bir portföye sahip. Çocukların çok seveceği eğlenceli hareketlere sahip balıklardan, filmdeki önemli sahneleri yeniden yaratabilecekleri oyun setlerine kadar çocuklara heyecan verecek bir ürün çeşitliliğimiz bulunmakta… Bandai’nin yanısıra Ravensburger çocuk oyun ve puzzle grubunda da çok geniş bir ürün gamıyla Kayıp Balık Dori hayranlarının ilgisini çekeceğiz. Bir başka yeni lansmanımız ise uzun süredir distribütörlüğünü yaptığımız Winx Club markasında. TV’de en çok izlenilen çizgi dizilerden biri olan Winx Club tarafında, 7. sezonun en yeni dönüşümü olan Tynix’in bebeklerini Türkiye’de hayranlarının beğenisine sunuyoruz. Kristal kalıpsı kalkanları, holografik kanatlarıyla Winx perileri bu sezonda da çok ışıltılı olacak ve hayranlarının gözlerini kamaştıracak. Ayrıca Revell, TOMY ve Ravensburger markalarımız altındaki yeni ürünlerimizle de ebeveynler ile puzzle ve maket severler için ürün yelpazemizi genişletiyoruz” diyerek devam etti.
AdoreOyuncak
AdoreOyuncak
AdoreOyuncak
Adore Oyuncak olarak www.adoreoyuncak.com adresindeki online mağazamızdan bize her zaman ulaşabilirsiniz.
PERAKENDE
Markalar ve Ünlüler Son yıllarda reklamlarda “ünlü enflasyonu” ile karşı karşıyayız. Dünya genelinde reklamlarda ünlü kullanımı yüzde 50 civarında iken Türkiye’de bu oranın yüzde 70’lere çıktığı belirtiliyor. Çok sayıda ünlü, çok sayıda markanın yüzü olunca ve bazı ünlüler farklı dönemlerde de olsa birçok markanın reklamında oynayınca akıllar karışıyor. Bu araştırma, ünlülerin reklamında oynadıkları marka ile ne kadar hatırlandıklarını ve ünlü ile marka arasında doğru link kurulma durumlarını ortaya koyuyor. Araştırmanın en güçlü yanı, ünlü ve marka eşleşmesinin spontane yani yardımsız (açık uçlu) olarak katılımcılardan istenmiş olması. Araştırma sırasında katılımcılara ünlü veya marka yönünde herhangi bir yönlendirmede/hatırlatmada bulunulmadı. Araştırmada, yüksek meblağlarla reklamlarında ünlü kullanan markaların, bu yatırımı yaparken tekrar düşünmesi ve uzun vadede bir stratejik planla ünlü ile çalışması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor.
The Brand Age Dergisi ve Akademetre Araştırma şirketi işbirliğinde, ünlü-marka eşleşmesinin “spontane/ yardımsız” sorulduğu “Markalar ve Ünlüler” araştırmasının sonuçları yayımlandı. ÜNLÜLER MARKA REKLAMLARINA KALİTE KATIYOR
AKBANK’IN KIVANÇ TATLITUĞ EŞLEŞMESİ LİDERLİK KOLTUĞUNDA Türkiye genelinde yapılan araştırmada ünlülerin rol aldığı reklamlar 17 farklı kategoride sorgulandı. Bu kategoriler arasında genel toplamda marka ünlü eşleşmesi ile yardımsız en çok hatırlanan ilk 3 reklam finans sektöründen oldu. Liderlik yüzde 21,4 oranla Kıvanç Tatlıtuğ, İlker Ayrık ve Seda Bakan’ın rol aldığı Akbank TV reklamına ait. İkinciliği Cem Yılmaz’ın oynadığı İş Bankası reklamı (yüzde 19,3), üçüncülüğü Beyazıt Öztürk ve Erdal Özyağcılar ile Denizbank TV reklamı (yüzde 15,2) aldı. Rek-
64
lam filmleri ile adından sıkça söz ettiren Arda Turan ise Opet reklamı ile (yüzde 6,2) dördüncü, Mustafa Sandal ise BP reklamı ile (yüzde 2,8) beşinci oldu.
Araştırmaya göre, yardımlı hatırlamada yüzde 70’lere varan ünlü-marka eşleşmesindeki bilinirlik ve beğeni durumu yardımsız hatırlamada yüzde 20’lere kadar düşüyor. Buna rağmen doğru strateji ve yaklaşımla, reklamda ünlü kullanımının reklamın başarısı üzerindeki etkisi yüzde 76,6 olarak görülüyor. Özetle, spontane hatırlama oranları düşük olsa da her 100 tüketicinin 80’e yakını, ünlülerin yer aldığı reklamları daha başarılı buluyor. Bir diğer ilginç sonuç ise ünlü, reklamla markaya prestij (yüzde 31,5) ve fark edilme (yüzde 32,4) katarken, en az markaya duygusal bağ (yüzde 18) ve marka sadakati kurmada (yüzde 22,5) etkin rol oynuyor.
‘YENİLİKÇİ, MODERN VE GÖZALICI BİR METROPOL GARDIROBU”
D
affari 2016-17 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, çok yönlü tasarımları ile sizin hayatınızın günlük akışına ayak uydururken, günün farklı zaman dilimlerinde de ihtiyacınız olacak bir gardırop sunuyor. Daffari bu sezon gününün her anına modayı taşımak isteyen erkeklerin ortak dili olacağa benziyor. Geleneksel, klasik giyimin modayla birleştiği “formal” koleksiyonundan, hafta sonu ya da gece hayatında modern ve dinamik olmak isteyenler için “Smart Casual” koleksiyonuna, gardırobunuza sağlayacağı katkı şüphesiz.
YENİ KOLEKSİYONA DAİR Erkeklerin modaya ilgisinin her sezon daha da arttığı bir gerçek… Alışverişi ihtiyaç duyduğu için değil, zevkli giyin-
GÜÇLÜ TEKNOLOJİK ÜRETİM TESİSİ, DENEYİMLİ TASARIMCILARI, BAŞARILI YURT DIŞI AR-GE EKİBİ İLE KISA SÜREDE TÜKETİCİNİN BEĞENİSİNİ KAZANAN DAFFARİ, BUGÜN DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE 73 SATIŞ NOKTASI İLE NİHAİ TÜKETİCİYLE BULUŞUYOR.
mekten mutlu oldukları için yapan erkeklerin sayısı da gün geçtikçe çoğalıyor. Buna karşılık da erkek modası her sezon daha cesur renkler ve tasarımlarla şekilleniyor. Daffari erkek modası için büyük bir heyecanla hazırladığı yeni koleksiyonunda, kendi stilinizi yaratmanız için size özgün tasarımlardan oluşan bir koleksiyon sunuyor.
TAKIM ELBİSE KOLEKSİYONU Şık ve kendinden emin erkeklerin vazgeçilmezi takım elbiseler, klasik renklerin yanı sıra çizgili ve ekoseli alternatifleri ile geniş bir renk skalasıyla karşınıza çıkıyor. Daffari imzalı özel desenler ise özgün tarzını ifade etmek isteyenleri heyecanlandıracak türden. Tarzınız ne olursa olsun dolabınızda mutlaka bedeninize uygun bir takım elbise olsun. Takım elbiselerinizin içine, soğuk günlerde balıkçı yaka kazaklarınızla şans verin.
YARATICI FİKİRLERİ OLANLARA SMART CASUAL Hem stil sahibi hem de rahat olmak istemez misiniz? Smart Casual koleksiyonu tam aradığınız özellikleri içinde barındırıyor. Günün farklı zaman dilimlerinde her an yanınızda olacak koleksiyon, büyük bir toplantıdan çıkıp, akşam arkadaşlarınızla geçireceğiniz keyifli zamanlarda en iyi dostunuz olacak.
MODA GEÇER, STİL KALIR... Erkek modası; her yeni sezon, yepyeni bir sürprizle karşımıza çıkıyor. Desenler son yıllarda erkek modası üzerinde çok etkili. Daffari dünya modasıyla eş zamanlı hazırladığı tasarımlarını kendi yorumunu katarak koleksiyonlarını ‘’moda gelir geçer, geriye kalan stilinizdir’’ teması üzerine kuruyor. En önemli nokta ise vücudunuzu tanıyın, modayı kendinize göre yorumlayın…
YENİ SEZON, YENİ KURALLAR: PEKİ YENİ YILDA NE MODA? Moda bu sezon erkekler için bir zaman makinası hazırlıyor ve onları 70’lere doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Genellikle ilkbahar aylarında Floral desenleri görmeye çok alıştık fakat durum bu sefer farklı. Kış boyu floral ve geometrik desenleri görmeye devam edeceğiz. Bordo, gri ve yeşil tonlarının yanı sıra erkek giyiminin vazgeçilmez renkleri siyah, kahverengi ve lacivert koleksiyonlarda sıkça gördüğümüz renkler olacak. Oversize olarak adlandırılan geniş kalıplar etkisini daha da arttırırken Bomber ceketler, şal yaka hırkalar ve yerini her zaman koruyan ince triko balıkçı yaka kazaklar ile modaya yakın görünürken Retro ruhunuzu da yansıtabilirsiniz.
KLASİKLERİN DOKUNULMAZLIĞI VAR Her sezon klasiklerin dokunulmazlığı var. Mavi ve beyaz gömlekler, düz renk takım elbiseler, jeanler ile kombinleyebileceğiniz blazer ceketler ve yün pantolonlar yine dolabın vazgeçilmezlerinden. Ekose bu sezonda erkekler tarafından sıkça kullanılacağa benziyor.
KOMBİNİNİZİN ASALETİ CEKETLERDE SAKLI… Blazer ceketler artık sadece ofis ortamında kullanılmaktan çıktı ve hayatımızın bir parçası haline geldi… 20’li yaşlarda spor parçalar, dar kalıplar, fit pantolonlar ve renkler ile stilinizi yansıtırken, 30’lu yaşlarda fit pantolonlar ve blazer ceketlerle bir tarz oluşturursunuz ki 40’lı yaşlara geldiğinizde stilinize ciddiyet hakim olur. Kaliteli bir kumaştan ve üzerinize tam oturan bir cekete kim hayır diyebilir ki... Yaşınız ve tarzınız ne olursa olsun dolabınızı süsleyen birkaç ceket mutlaka bulunsun. Şık ve iddialı olmayı sevenlerin tutkusu blazer ceketler 2016-17 sonbahar/kış koleksiyonunda önemli bir yer tutuyor.
ERKEK MODASININ RAKİPSİZ PARÇASI GÖMLEKLER… Gömleklerinizle çok farklı stillere imza atabilirsiniz. Mavi, beyaz gibi düz renkli gömleklerinizi renkli ve desenli kravatlarla tamamlarken, daha modern bir görüntü elde edebilirsiniz. Desenli gömlekler sadece modayı takip edenlerin
değil stilini biraz daha ön plana çıkarmak isteyenlerin tercihi. Tarzınız ne olursa olsun beyaz bir gömlek çabasız şık olmanın tek adresi. Gömlek seçerken de size hafiflik hissi veren sağlıklı kumaşlardan üretilmiş olmasına dikkat edin. Kendinizi ne kadar rahat hissederseniz o kadar özgür ve stil sahibi olursunuz.
SEN SUS AKSESUARLARIN KONUŞSUN… Kombininizdeki küçük detaylar ana parçalardan daha dikkat çekicidir. Ceketinizin cebine yerleştireceğiniz bir mendil kombininizin havasını bir anda değiştirebilir ya da desenli çoraplar ile daha eğlenceli bir stile imza atabilirsiniz. Klasik giyinmeyi sevenler için ışıltılı bir kol düğmesi şıklığınızı zirveye ulaştırır. Peki ya kravatlar? Dolabınızda ne kadar renkli ve desenli kravat olursa olsun bir tane daha hiçbir zaman fazla gelmez değil mi?
PERAKENDE
Yeni sezonda kadınlar hem şık hem spor...
Sizce sürekli yapılan indirimler marka bağlılığını sağlıyor mu? Siz marka bağlılığını sağlamak adına ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Sürekli yapılan indirimlerin marka bağlılığı sağladığını düşünmüyoruz. Öncelikle marka bağlılığı müşterilerinize verdiğiniz güvenle alakalı bir konu. Ancak biz Home Store kart sahiplerine özel avantajlı alışveriş imkanı sunarak bu güveni sağlıyoruz. Yaşanılan yoğun rekabete yönelik önlemleriniz ve yapmış olduğunuz çalışmalar neler? Perakende sektörü çok hızlı değişim gösteren ve bu değişimlere çok hızlı ayak uydurmanız gereken bir sektör. Yeni teknolojilere, trend ve akımlara en hızlı uyumu sağladığınız taktirde sektörde varlığınızı sürdürebilirsiniz. Mağazalarımızın içerisinde birçok farklı stil ve tarza hitap eden dünya markalarını bulundurmamız, bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz diye düşünüyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu konjektör her ne olursa olsun sevenlerinize sunduğunuz ürünün doğru zamanda, doğru fiyatta ve doğru kalitede olduğunu sağlayabilmek en büyük avantajınızdır. Son olarak gelecek döneme ilişkin plan ve projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? İlerleyen süreçler de sevdiklerimizin bizleri görmek istedikleri noktalarda, ürün gamımızı daha fazla genişleterek olmaya devam edeceğiz.
Home Store Mağazalar Koordinatörü Cemşit Çağlar: “Mağazalarımızın içerisinde birçok farklı stil ve tarza hitap eden dünya markalarını bulundurmamız, bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz...” dedi. Yeni sezon ürünlerinizden kısaca bahseder misiniz? Bu sezon kadın giyimde bizi ne gibi yenilikler bekliyor? Trendler neler? Home Store, her sezon farklı tarz ve tasarımlarıyla tüm zevklere hitap ediyor. Stil sahibi kadınların tarzını bu sezon da bir üst segmente taşıyan marka aynı zamanda kadınların hem şık hem de spor olmalarını sağlıyor. Aslında bakarsanız yeni sezon koleksiyonunda geçen senenin trendleri devam ediyor. Yüksek bel mini etekler ve ekose ceketler, geniş paça pantolonlar ve ince kumaşlardan hazırlanan gömlekler, bu sezonun olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
68
PERAKENDE
90 yıllık bir geçmiş, yılların tecrübesi…
Fresnoy-le-Grand’da bulunan orijinal dökümhanede her gün 10 bini aşkın Le Creuset döküm demir ürünü üretiliyor.
HER GÜN 10 BİNİ AŞKIN ÜRÜN ÜRETİLİYOR Adını demirin içinde eritildiği büyük taş potadan alan Le Creuset’nin tüm döküm demir ürünleri, 1925 yılında özgün tasarımlı ilk yuvarlak cocotte tencere piyasaya sürüldüğü günden bugüne dek Fransa’da üretiliyor. Her bir ürün, kendi kalıbına döküldükten sonra ince el işçiliği ile üretilmesi sonucu mükemmel pişirme sonuçları sunan eşsiz bir parçadır. Fresnoy-le-Grand’da bulunan orijinal dökümhanede her gün 10 bini aşkın Le Creuset döküm demir ürünü üretiliyor. En kaliteli malzemeler kullanılarak ustalıkla işlenen her bir ürün, en az 15 nitelikli uzmanın elinden geçerek kontrol edilir, tek tek incelenir ve güvenle ömür boyu garantisi verilerek üstün kaliteleri sağlanır.
1925 yılında Kuzey Fransa’nın Fresnoy-le-Grand kasabasında bir emaye ve bir döküm uzmanının, porselen emaye kaplanmış üstün kaliteli döküm demir pişirme gereçleri üretmek için bir araya gelmesiyle kurulan bir firma Le Creuset… Tencerelerin ve hayatın renksiz ve gri olduğu bir dönemde bu iki uzman tarafından açılan dökümhanede üretilen renkli emaye döküm demir tencereler adeta devrim niteliğinde ürünler olmuştur. Uygulanan ilk renk, erimiş döküm demirin canlı tonlarından esinlenilen parlak ‘Volkanik’ turuncu rengidir.
70
Le Creuset’nin tasarıma, yenilikçiliğe ve kaliteye olan tutkusu, dünya çapında en sevilen pişirme gereçleri markası olmasını sağladı. Geniş bir ürün yelpazesi sunan ve 90 yıllık bir geçmişe sahip olan Le Creuset’in geleneklerine bağlılığı ve el yapımı kalite taahhüdü bugün de aynı şekilde devam etmektedir. Le Creuset, döküm tencerelerden 3-kat paslanmaz çelik kaplama pişirme gereçlerine, mutfak ve servis eşyasından silikon, tekstil ve şarap aksesuarlarına kadar geniş ürün gamına sahip...
PERAKENDE
olsun, her mekana uyum sağlayan ürünler, sade ve şık görünümleriyle yaşam alanlarını daha da cazip hale getiriyor.
SEZONUN RENGİ: MAVİ Crate and Barrel için uzun yıllardır ön planda olan ve huzur verici bir renk olmasıyla dekorasyonda çok sık kullanılan “Mavi”, Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nun merkezinde yer alıyor. Salondan mutfağa, yatak odasından sofralara tüm yaşam alanları için tasarlanan mavinin tonlarındaki ürünler, bu sezon evlerde göz kamaştırıyor.
Crate and Barrel’dan
sezon
trendleri
Crate and Barrel’ın SonbaharKış Koleksiyonu ile evlerinizi, sezonun trendlerini yakalayarak tazeleyin…
Y
SEZONUN İKİLİSİ: AHŞAP VE BEYAZ 2016 Sonbahar-Kış sezonunda, ahşabın doğallığı ve beyazın en modern hali birbirini tamamlıyor. Crate and Barrel, ahşap ve beyazın uyumuyla hazırlanan rahatlatıcı ve zamansız tasarımlarla tüm yaşam alanlarına ilham kaynağı oluyor. Beyazın yalın, temiz ve net görünümü, rüstik ahşapla bütünleşerek evlerinize sade ve ferah bir görünüm katıyor.
SEZONUN TRENDİ: KOKTEYLLER Crate and Barrel, geniş ürün yelpazesinde yer alan bar ve bar gereçleri ürünleri ile kutlamaları evlere taşıyor. Bakır renginin göze çarptığı bar koleksiyonları, göz alıcı ve fonksiyonel bar ünitelerinde yerini alıyor. Lezzetli kokteyllerinizi evde, dostlarınızla hazırlamanıza yardımcı olacak A’dan Z’ye
tüm ürünler, Crate and Barrel’ın SonbaharKış Koleksiyonu ile evlerinize geliyor.
SEZONUN YILDIZLARI: GENİŞ ODALAR VE İLHAM VEREN MUTFAKLAR Crate and Barrel’ın Sonbahar-Kış Koleksiyonu, evlerde en çok vakit geçirilen yaşam alanlarını tamamlayacak yeni tasarımlar sunuyor. Geniş ve ferah alanlar yaratmak için rahat ve kullanışlı kanepelerin ve yemek odası takımlarının yer aldığı koleksiyonda, mutfaklar için de şık ve ilham veren alternatifler bulunuyor. Bu sezon renk ve doku birliktelikleri tüm mutfaklara renk katarken, sofralar da mevsim trendlerinin izlerini taşıyor. Crate and Barrel’ın yeni koleksiyonunda, bakırın mermerle, beyazın mavi ve siyahla uyumu evin her alanında olduğu gibi sofralarda da dikkat çekiyor. Crate and Barrel, yaşam alanlarını 2016 Sonbahar-Kış dekorasyon trendleri ile tazelemek isteyenleri; Zorlu Center, Akasya, İstinyePark, Ankara Next Level mağazalarına bekliyor.
aşamın her alanına keyif ve mutluluk katan Crate and Barrel, mevsimin renkleri ve formlarını taşıyan SonbaharKış Koleksiyonu ile sezonun trendlerini evlerinize getiriyor. Koleksiyonda ön plana çıkan mavi tonları, bakırlar ve beyaz ve ahşap birlikteliği, evinizin her alanına yepyeni bir tarz kazandırmanız için ilham kaynağı oluyor.
SEZONUN STİLİ: MODERN KLASİK Geçmişin izlerini günümüzün teknolojisi ile birleştiren modern-klasik tasarımlar, yaşam alanlarını zamansız ve zevkli kılıyor. Evinizin dekorasyon tarzı ne olursa
71
PERAKENDE
Puma’nın yeni marka temsilcisi Weeknd 72
PERAKENDE
PUMA’NIN YENİ KREATİF ORTAĞI VE MARKA TEMSİLCİSİ THE WEEKND OLDU. GRAMMY ÖDÜLLÜ, DAHİ SÖZ YAZARI VE STİL İKONU THE WEEKND, PUMA KOLEKSİYONLARINI KENDİNE ÖZGÜ YARATICI LENSİNDEN GEÇİREREK YENİDEN YORUMLAYACAK.
A
bel Tesfaye veya bilinen adıyla The Weeknd, Puma’nın yeni Global Marka Temsilcisi ve kreatif ortağı oldu. Akademi Ödülü’ne aday gösterilen, Grammy ödüllü, dahi söz yazarı ve stil ikonu The Weeknd, Puma koleksiyonlarını kendine özgü yaratıcı lensinden geçirerek yeniden yorumlayacak. The Weeknd’in yeni albümünün ilk şarkısı olan ve Daft Punk işbirliğiyle dikkat çeken “Starboy”, “çıktığı ilk hafta İnternet üzerinden en çok dinlenen şarkı” rekorunun sahibi oldu. Bir haftadan kısa süre içinde Amerika’da 6,5 milyon, tüm dünyada 17 milyon kez dinlenen şarkı, Amerikan radyolarında “en hızlı yükselen şarkılar” listesinde 1 numaraya yerleşti. Sokakların ruhunu yansıtan tarzı ve rahat tavırlarıyla dikkat çeken The Weeknd, Puma’nın yeni kampanyası “Run The Streets” için ideal bir seçim. Kasım ayında başlayacak olan kampanyanın fotoğrafları, ünlü fotoğrafçı Mark Seliger tarafından Los Angeles ve Toronto’da çekildi.
THE WEEKND, MARKANIN GÜNLÜK GİYİME UYGUN SPORTSTYLE KOLEKSİYONUNU TANITACAK “Run The Streets” kampanyası ile Puma, sokak modasına uygun tasarımları teknolojiyle buluşturuyor. Kampanya, tarzına ve yaşadığı ana sahip çıkan gerçek bireylere sesleniyor. Bu ruhu yansıtan isimlerin başında ise The Weeknd geliyor. Toronto’da büyüyen sanatçı, şehrin hızını en büyük ilham kaynaklarından biri olarak görüyor ve müzik dünyasındaki yükselişini, kampanyanın temsil ettiği dinamik yaşam tarzına benzetiyor. Bu yeni ortaklık, aynı zamanda The Weeknd tarafından tasarlanan bir sneaker ve dış giyim koleksiyonunun da habercisi. Bu çok özel koleksiyon, Puma’nın spordan ilham alan tasarımlarını ve The Weeknd’in kendi markası XO’nun sokakları yansıtan estetiğini bir araya getirecek. Koleksiyon, 2017 yılında tanıtılacak.
73
PERAKENDE
“Bize Her gün Kinetix” İlkbahar-Yaz kampanyasıyla Türkiye’de ilk defa, haftanın her gününe özel ayrı reklam filmi çeken Kinetix, Sonbahar-Kış reklam kampanyasında da “Bize Her Gün Kinetix” sloganı ile Murat Dalkılıç’ın her anına eşlik etmeye devam ediyor. Çekimleri 2 günde tamamlanan filmde Murat Dalkılıç kimi zaman sabah koşusu yaparken kimi zaman film setinde, kimi zaman ise konserde karşımıza çıkıyor. 60 kişilik bir ekip ile çekilen filmde, Murat’ın günlük koşuşturmasının içinde Kinetix’in hayatını nasıl kolaylaştırdığı anlatılıyor. Tüm sahnelerde renkli ve samimi karelerin yer aldığı reklam filminde, Murat Dalkılıç’ın giydiği birbirinden güzel Kinetix ayakkabılar da filmde dikkatleri üzerine topluyor.
Türkiye’nin en çok sevilen gençlik markalarından Kinetix, geçtiğimiz mart ayında marka yüzü olarak seçtiği başarılı sanatçı Murat Dalkılıç ile yeniden ‘’Bize Hergün Kinetix’’ demek için kamera karşısına geçti.
Vietnam ajansın hazırladığı reklam filminde yönetmen koltuğunda Toygun Başıdinç yer alıyor.
Boyner’de yeni sezon Elçin Sangu ile başladı
B
oyner, İlkbahar-Yaz sezonunda son dönemin popüler yüzü Elçin Sangu’yla çok beğenilen bir reklam filmine imza atmıştı. Sonbahar-Kış sezonunda yine yepyeni ve sadece Boyner’de olan markalar ve sürprizlerle müşterilerinin karşısına çıkmaya hazırlanan Boyner, sezon çekimlerine Elçin Sangu’yla devam ediyor. Ünlü fotoğrafçı Cüneyt Akeroğlu’nun objektifiyle hayat bulan fotoğrafların çekimi 2 gün sürdü. 1 gün stüdyo, 1 gün de dış mekanda gerçekleşen çekimlerde 33 kişilik profesyonel bir ekip görev aldı. Sangu’nun Boyner’de satışa sunulacak özel markalara ait giysiler içinde yer aldığı bu çarpıcı fotoğrafların yine çok ilgi görmesi bekleniyor. Elçin Sangu’nun fotoğrafları, öncelikle ve ilk kez Boyner’in sezon dergisi Boyner Talks’ta yayınlanacak. Elçin Sangu, “Boyner’in hissettiğim gibi giyinmeme imkan veren çeşitliliğini çok seviyorum. Gardırobumu ne zaman açsanız Boyner’den parçalar görebilirsiniz” dedi.
74
Moda konusundaki iddiasını sürdüren ve son iki yılda birçok yeni markayı müşterileriyle buluşturan Boyner, Sonbahar-Kış sezonunda da çok konuşulacak.
PERAKENDE
Markafoni’den sonbahara
Gülse Birsel’le iddialı giriş
Moda, ev ve yaşam stili perakendesinin lider online markası Markafoni, yeni sezona iddialı kampanyalar ve yepyeni marka işbirlikleriyle giriyor.
Tommy Hilfiger’in Yeni Marka Elçisi Gigi Hadid Tüm dünya tarafından tanınan süpermodel Gigi Hadid, Tommy Hilfiger kadın koleksiyonunun yeni marka temsilcisi oldu. Tommy Hilfiger Sonbahar 2016 saat koleksiyonu, 1920’lerde bir transatlantiğin limana varan yolculuğundan ilham alıyor. Markanın ruhunun taçlandırdığı yeni sezon koleksiyonunda, yepyeni bir bakış açısıyla “zamandan bağımsız gelenekler” ve “mirasın eşsiz parçaları” yeniden yorumlanıyor. Sonbahar 2016 sezonu için Tommy ve Gigi ortak çalışmasıyla oluşturulan koleksiyon, Gigi’nin kendine özgü karakterini yansıtan, denizci üniformalarından ilham alan saat modelleri sunuyor. Saat&Saat Türkiye’ye bu koleksiyonun en can alıcı 2 parçasını getiriyor! Tommy Hilfiger ile olan ortaklığı ile ilgili Hadid: “ Bütün hayatım boyunca bu markayı çok sevdim…” dedi. “Her zaman içinde yer almak istediğim kampanyaları vardı ve bu yüzden şimdi içinde bulunmak çok eğlenceli. Bir Tommy çekiminden beklediğim her şey, setteki enerjide vardı. Sizin kampanyaya bakarken hissettiğiniz şeylerle bizim çekimdeki hislerimiz tamamen aynı, eğlenceli ve heyecan verici.”
E-ticaret ve perakende sektöründe ilklerin sahibi Markafoni, oyuncu ve yazar Gülse Birsel’le gerçekleştirdiği reklam kampanyasına Sonbahar-Kış sezonu temasıyla devam ediyor. Sonbahara birbirinden iddialı marka ve modelleriyle hazırlanan Markafoni, Gülse Birsel’in de seçtiklerini müşterileriyle buluşturuyor. Markafoni’den alışverişin sağladığı kolaylıkları vurgulayan yeni reklam filminde sonbahar-kış koleksiyonundan da örnekler paylaşılıyor. Ünlü ve popüler markaları büyük avantajlarla müşterilerinin beğenisine sunan Markafoni’de yeni sezon indirimleri ve fırsatlar artarak devam edecek.
75
PERAKENDE
Kredi kartı düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Akaryakıt, telekomünikasyon ve gıda ürünlerinde taksit uygulanamayacak. Maksimum taksit miktarı 12 olurken kuyumla ilgili harcamalarda 4 ay, elektronik eşya ve bilgisayar alımlarında 6 ay taksit uygulamasına gidilecek.
Kredi kartı düzenlemesi yürürlüğe girdi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) kredi işlemleri ile banka ve kredi kartları hakkında değişiklik içeren yönetmelikleri yürürlüğe girdi. BDDK’nın “Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı.
76
Bu süre, kuyumla ilgili harcamalarda 4, elektronik eşya ve bilgisayar alımlarında 6, hava yolları, seyahat acenteleri, taşımacılık, konaklama, sağlık ve sosyal hizmetler ile ilgili harcamalar, sağlık ürünü alımları, kulüp ve derneklere yapılan ödemeler ve vergi ödemelerinde 9 ay olarak uygulanacak. Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar, yurt dışında yapılan harcamalar ve yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, kozmetik, ofis malzemesi ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanmayacak.
TAKSİTLENDİRME 12 AYA ÇIKARILDI
Kurumsal kredi kartları ile mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi sınırı da 9’dan 12 aya yükseltildi.
Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi sınırı 9 aydan 12 aya çıkarıldı.
Kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri kart hamilleri tarafından talep edilmesi durumunda en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere taksitlendirilebilecek. Her aya düşen taksit tutarı ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek.
PERAKENDE
BMD üyesi markalardan GAZZE’DE ZOR KOŞULLAR ALTINDA YAŞAYAN ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL OLARAK HAZIRLANAN VE GEMİYLE İSRAİL’İN AŞDOD LİMANI’NA GÖNDERİLEN KIYAFETLERİN DAĞITIMI TAMAMLANDI.
Filistinli çocuklara hediye “Türkiye’nin markaları Türkiye’nin çocuklarını giydiriyor” sloganıyla her yıl ülkenin dört bir yanında yüzbinlerce çocuğa ayakkabı ve kıyafet yardımı yapan BMD, bu kez Gazze’deki Filistinli çocuklara destek için kolları sıvadı. BMD üyesi markalar tarafından Filistinli çocuklara özel olarak hazırlanan yaklaşık 300 bin parça giysi ve ayakkabı, Gazze’deki çocuklara dağıtıldı. 6 yıl önce “Ağır kış şartlarında ekonomik imkansızlık nedeniyle hiçbir çocuk botsuz ve paltosuz kalmasın” diyerek yola çıktıklarını hatırlatan BMD Başkanı Sami Kariyo, bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanında 1 milyon 300 bin çocuğu giydirdiklerini bildirdi. Gazze’deki çocukların yaşadığı drama da kayıtsız kalamadıklarını belirten Kariyo, şunları söyledi: “Türkiye’nin markaları olarak Gazzeli çocuklara bayram sürprizi yaptık. BMD üyesi markalarımızın katkılarıyla mont, pantolon, gömlek, tişört, çorap ve ayakkabıdan oluşan toplam 298 bin 230 parça giysi hazırladık. Kıyafetler, Mersin’den hareket eden gemiyle İsrail’in Aşdod Limanı’na gönderildi. Malzemelerin Aşdod Limanı’ndan Gazze’ye sevkiyatını ve dağıtımını Kızılay üstlendi.” Sami Kariyo, BMD üyesi markaların bu yıl Gazze ve Türkiye’deki yardımlarla birlikte toplamda 1,5 milyon çocuğu giydirmiş olacağını sözlerine ekledi.
78
PERAKENDE
“Büyük sempozyum” öncesinde bir araya geldiler
65 Mİlyar TL cİro yaratan KMD Üyelerİ 11 Ekİm 2016’da gerçekleşecek olan “Perakende Teknolojİlerİ Sempozyumu” öncesİnde bİr araya geldİ.
K
ategori Mağazacılığı Derneği (KMD), 11 Ekim 2016’da üçüncüsünü düzenleyerek Türkiye’den 300’ü aşkın üst düzey yönetici ve girişimcinin aynı platformda yer almasını sağlayacağı Perakende Teknolojileri Sempozyumu öncesinde basınla bir araya geldi. Türkiye’nin en güçlü perakendecilerinin teknoloji çözüm ortaklarıyla bir araya geleceği ve teknolojideki son gelişmelerin de takip edileceği sempozyum öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısı, KMD Yönetim Kurulu Başkanı ve Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Conrad İstanbul Bosphorus’da gerçekleştirilen toplantıya ayrıca, Türkiye perakende sektöründe söz sahibi olan ve bulunduğu alandaki trendleri belirleyen şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı. Toplantıda KMD Yönetim Kurulu Başkanı ve Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu, KMD Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Pegasus Genel Müdürü Mehmet T. Nane, KMD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Tekin Acar Cosmetics Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Acar, Watsons Türkiye Genel Müdürü Ahmet Ş. Yanıkoğlu, Gratis Genel Müdürü Bahadır Özbek, Obase Kurucu Ortağı ve CEO’su Dr. Bülen Dal, SAP Türkiye Stratejik Endüstriler Satış Direktörü Bülent Karal, ZorluTeks Genel Müdürü Erkmen Onbulak, Ikea Türkiye CEO’su Fuat Atalay, Nebim Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demiroğlu, Tekzen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, Vodafone Bireysel Ticari Pazarlama Kıdemli Müdürü Murat Helvacı, Mudo Concept Genel Müdürü Tarkan Özkan ve MediaMarkt İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım yer aldı. 220 milyar TL’ye yaklaşan modern perakende sektörünün gıda ve hazır giyim kategorileri dışında kalan alt kategorilerinin temsilcisi olan ve 3 bin 500 satış noktasında 120 bin kişiyi istihdam ederek 65 milyar TL’lik ciro yaratan KMD üyeleri,
Perakende Teknolojileri Sempozyumu’nun perakende sektörünün yatırımlarında ve geleceğinde son derece önemli bir unsur olduğunun altını çizdiler. Basın toplantısına katılan KMD üyelerinin altını çizdiği diğer konular ise, deneyim paylaşımının yatırım kararlarında hızlandırıcı etkisi olduğu ve yerel teknoloji firmalarının uluslararası arenada boy göstermelerinin zamanının geldiği oldu. Toplantıda, 2016 yılının zor bir yıl olmasıyla birlikte, tüketici ihtiyaçlarının karşılanması için perakende yatırımlarının sürdüğü, bu yatırımların verimliliği için teknolojinin daha da önem kazanacağı vurgulandı. İhtiyaçların zamanında, doğru olarak tespit edilmesinin ve geleceği de öngörerek en faydalı teknoloji yatırımının seçilmesinin bu dönemde büyük önem kazandığı ifade edildi. Bu kararları alırken, çözüm alternatiflerinin incelenebildiği, deneyimlerin paylaşıldığı, maliyet-fayda analizlerinin hızlıca yapılabildiği Perakende Teknolojileri Sempozyumu gibi etkinliklerin çok yararlı olduğu belirtildi. Ülke gündeminin yoğunluğu sürerken, ekonominin daha da güçlenmesini sağlamak amacıyla perakende sektörünün hedeflerine ulaşma konusunda çalışmalarını sürdüreceği ve devlet tarafından yürütülen çalışmalara da tam desteğin sağlanacağı ifade edildi. KMD üyelerinin, ekonominin dinamosu perakende sektöründe gerek ciro, gerek istihdam bakımından önemli bir paya sahip olduğu, yatırımlarıyla ve getirdikleri yeniliklerle sektöre de yol gösterdikleri vurgulandı. Sektörün kendi kaynaklarıyla sağladıkları gelişmelerin yanı sıra, devlet tarafından tüketici alışveriş davranışını etkileyecek yeni düzenlemelerle de ekonominin kısa dönemde canlanacağına inanıldığı ifade edildi. Kredi faiz oranlarına ve kredi kartı taksitlerine getirilecek yeni düzenlemelerin, perakendede olumlu etkilerinin olacağının altı çizildi.
79
PERAKENDE
44 ülkede 5 bin 500 mağaza
Spor perakendesinin geneline baktığınız zaman yoğun bir rekabet söz konusu… 400’ün üzerinde AVM ve her AVM’de spor ile ilgili minimum 4-5 mağaza olduğunu varsayarsak, yaşanılan ciddi rekabeti gözler önüne sermiş oluruz. Bu nedenle yaşanılan bu yoğun rekabette, geniş ürün gamına sahip olma ve iyi servis vermenin yanında daha öncesinde de belirttiğim farklılıklara sahip olmak ayakta kalabilmeyi daha kolay hale getiriyor. Spor perakendesi ülkemizde yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye devam ediyor ve edecek. Ancak bu sektörde faaliyet gösteren markaların, yapılan işten karşılık alabilmesi için varolan büyümenin daha hacimli olması gerekiyor.
S
por perakendesinin bugününü ve yarınını kısaca değerlendirir misiniz? Önümüzdeki dönem içerisinde spor perakendesindeki oyuncularda bir değişiklik söz konusu olabilir. Büyük zincirlerin ayakta kalma ihtimali küçük ve orta ölçekli mağazalara oranla daha kuvvetli... Çünkü bu işi yapabilmek, arkada güçlü bir
finansmana sahip olmayı gerektirir. Ayrıca marka bilinirliği de çok önemli… Intersport global marka olma avantajını her alanda yaşıyor. Öyle ki çalışmakta olduğumuz Adidas, Nike…vb. firmalar bize özel ürünler üretebiliyor ve üretilen ürünler yalnızca bizim mağazalarımızda satışa sunuluyor. Bu da sektör içinde bize ciddi avantajlar kazandırıyor diyebilirim. Fakat burada önemli olan bu ürünleri doğru şekilde lanse etmek ve tüketiciyle buluşturmak… Biz bunu gerçekleştirebildiğimiz takdirde ciddi başarılar elde ediyoruz.
Intersport’un önümüzdeki döneme ilişkin Türkiye pazarına yönelik çalışmaları neler olacak? Intersport olarak bu sene Türkiye’de 23. mağazamızı Adana’da açtık. Mağaza çok yeni olmasına rağmen verimlilik açısından bizi oldukça memnun ediyor. Orada çalışılmış bir egzersizin üstüne gittik. Sonuçlar da bizi yanıltmadı açıkçası… Mağaza, başarılı ve emin adımlarla sektördeki faaliyetini sürdürüyor. Bizim için her AVM’de anahtar görevi görecek bazı markalar var. Yabancı marka yatırımların varlığı bizim için önemli. Çünkü o grubun müşteri profili bizim mağazalarımızda satışını gerçekleştirdiğimiz 9 aktiviteye (yüzme, kayak, koşu, fitness…) doğrudan uyuyor. Biz edindiğimiz tecrübeler sonucunda anladık ki bu tür yabancı ve iyi markaların yer aldığı AVM’lerde alım gücü ve potansiyel yüksek oluyor ve Intersport bu tür alanlara kolay bir şekilde uyum sağlayabiliyor.
Intersport Genel Müdürü Arda Nal: “Intersport AVM’ler için sezonluk değil, yılın her ayında, sürekli olarak yeni bir ürün çeşidi ile tüketicinin karşısına çıkabilecek iyi bir havuz” dedi.
80
PERAKENDE
2017 yılı için minimum 4 maksimum 6 olmak üzere mağaza yatırımlarımız olacak. Hatta bu mağazalardan bir tanesinin anlaşmasını imzaladık. Önümüzdeki süreçte Sur Yapı’nın Marka’sında yer alacağız. Marka AVM’de de yine potansiyeli yüksek müşterilerin olacağını düşünüyoruz. Bursa dışında, Antalya, İzmir ve İstanbul’da da yatırımlarımız söz konusu… Bu şehirlerde çeşitli yatırımlarla görüşmelerimiz sürüyor diyebiliriz. Grup için yatırım yapılacak ülke bu kadar sıkıntıya rağmen Türkiye… Çünkü biz Türkiye’ye inanmaya devam ediyor ve belli bir potansiyelin Türkiye’de
varolduğuna inanıyoruz. Yaşanılan bu sıkıntılardan adeta bir fırsat çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak bu fırsatların doğru zamanda, doğru adımları atarak gerçekleştiğinin de farkındayız. Hedefimiz büyükşehirlerde mevcut müşteri potansiyelimize yönelik lokasyonlarda mağazalarımızı açarak, zamanla Anadolu’ya yönelmek. 2020’ye kadar da 50 mağazaya ulaşmayı planlıyoruz. Mağaza açmak için ne tür kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Mağaza yatırımlarımızda bizim için 3 önemli kriter var; AVM’nin doğru lokasyonda olması, AVM’nin içerisinde
doğru marka karmasının oluşturulmuş olması ve doğru zamanda yatırımın gerçekleştirilmesi... Biz Adana’da onun için mutluyuz. Çünkü tam bayram öncesi açılışı yaptık ve mağaza ciddi şekilde ivme kazanmaya başladı. Sonraki süreçlerde de aynı başarının geleceğini düşünüyorum. Bir AVM’ de birçok spor mağazası olabilir; ancak Intersport boks, tenis, yüzme, kayak gibi spesifik spor branşlarına ait ürünleri, ve tüm kategorillerdeki marka ve ürün çeşitliliği ile AVM’ler için sezonluk değil; yılın her döneminde tüketiciyi çağıracak bir çekim merkezi...
81
PERAKENDE
Beymen'den yepyeni bir dünya:
Beymen Bemoji Dünya modasının önde gelen markalarını moda tutkunlarıyla buluşturan Beymen, bir ilke daha imza atarak eğlenceli ve renkli yeni aplikasyonu Beymen Bemoji’yi tanıttı. İngiliz illüstratör Kate Philipson tarafından, Beymen dünyası, moda ve trendlerden ilham alınarak tasarlanan, 300 farklı ve eğlenceli emojiden oluşan Beymen Bemoji uygulaması Apple Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. Beymen’e özel grafik tasarım dilinde hazırlanan ve dönemsel olarak güncellenecek olan Beymen Bemojiler moda, duygular, lifestyle, doğa ve tipografi gibi farklı kategorilerden illüstrasyonlardan oluşuyor. Beymen’nin iletişim kampanyalarını her sezon heyecanlı ve yaratıcı konseptlerde hazırlamayı hedeflediklerini belirten Beymen Marka ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Elif Tellaloğlu, “Moda dünyası içinde bulunduğu çağın dinamiklerine göre kendini sürekli yeniliyor. Günümüzün global iletişim dili emojiler, artık günlük iletişimimizin vazgeçilmezi. Duygu ve düşüncelerimizi kelimelere dök-
mek yerine emojiler ile anlatmayı tercih ediyoruz. Emojiler günlük hayatımızın içine bu kadar girmişken moda dünyası da bu trende kayıtsız kalmadı. Emojiler bir süredir moda dünyasını kasıp kavuruyor. Beymen olarak biz de gençleşen marka yüzümüzü anlatırken kendimizi ifade etmek için bu trendi sahiplenmek ve Türkiye’de kendi markasına özel bir emoji seti tasarlayan ilk moda markası olmak istedik. Bu sezon vitrinlerimizden sosyal medya hesaplarımıza, ilanlarımızdan mağaza içi uygulamalarımıza ve ürün ekibimizle geliştirdiğimiz ürün setine kadar tüm iletişim çalışmalarımız Beymen Bemoji ile gerçekleşecek. Hatta yeni sezonda logomuzu bile Bemoji’ledik. Tüm moda tutkunlarını Bemoji’nin eğlenceli ve renkli dünyası ile tanışmaya davet ediyoruz” dedi.
C&A’nın mağazaları için Defacto’ya izin çıktı
D
efacto mağaza zincirini giderek büyütüyor. Perakende devinin, 9 yıl önce Türkiye’de ilk mağazasını açan giyim perakende zinciri C&A’nın 22 mağazasına devralmasına Rekabet Kurulu’ndan (RK) izin çıktı. Kararda şöyle denildi: “C&A Moda Ticaret A.Ş.’nin ‘C&A’ markası altında Türkiye’de faaliyet gösteren 22 mağazasındaki bazı ekipmanının, çalışanlarının ve bu mağazalara ilişkin kira sözleşmelerinin DeFacto Perakende Ticaret A.Ş. tarafından devralınması işlemine izin verildi.”
DEFACTO 400 MAĞAZAYA ULAŞIYOR Türkiye’de hızlı bir büyüme trendine giren DeFacto’nun 2016 yılının ilk yarısında yurt içinde 306, yurt dışında 69 olmak üzere toplam 375 mağazası bulunuyor. Çalışan sayısı ise 7 binin üzerinde. 2007 yılında ilk mağazasını İstanbul’da açan C&A ise daha sonra 6 ilde daha mağaza açmıştı. 170 yıllık geçmişi olan Avrupalı perakende devinin bin 575 mağazası ve 35 binin üzerinde çalışanı var.
82
Rekabet Kurulu, giyim perakende devi C&A’nın Türkiye’de faaliyet gösteren 22 mağazasındaki bazı ekipmanının, çalışanlarının ve kira sözleşmelerinin Defacto tarafından devralınmasına izin verdi.
PERAKENDE
“İlklere”
imza atıyor!
N
ike tarafından açılacak tüm yeni Nike Factory Store'ların dekorasyonuyla ilgili proje yöneticiliğini üstlenerek 2016’ya giren, dünyanın önde gelen gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Cushman&Wakefield; uluslararası markaların Türkiye mağazalarını açmaya devam ediyor. Doğuş Grubu’nun distribütörlüğünde Türkiye pazarı ile buluşan ABD’nin önde gelen spor mağazalarından Under Armour’un Türkiye’deki ilk mağazasını Akasya AVM’de açan Cushman&Wakefield, ayakkabı ve genç giyiminin köklü markası Vans ve yine ABD’li ünlü spor ayakkabısı markası Skechers gibi dev markaların da mağazalarını açmak için işbirliği yaptı. Dünyaca ünlü cilt bakım markası Kiehl’s ise İstiklal Caddesinde ilk cadde mağazasını açmak için Cushman&Wakefield’dan destek aldı.
SKECHERS VE KİEHL’S İSTİKLAL’DE YERİNİ ALDI Türkiye pazarına 2011 yılının ikinci yarısında giren ve ilk mağazasını Bağdat Caddesi’nde açan ABD’li ayakkabı markası Skechers, 2 yıl içinde mağaza sayısını 30’a çıkartma hedefiyle Türkiye pazarında ilerliyor. 80 ülkede bin 500’e yakın mağazası bulunan marka, İstiklal Caddesi üzerindeki ilk mağazasını Cushman&Wakefield desteğiyle açtı. Bununla birlikte 164 yıl önce özgün bir eczane olarak New York’ta kurulan ve etkin cilt ve saç bakım ürünleri sunan Kiehl’s ise 2010 yılında tek mağaza ile girdiği Türkiye pazarında kısa sürede oldukça başarılı bir performans göstererek 2016 Ağustos ayı itibariyle 21 noktada yerini aldı. Kiehl’s İstiklal Caddesinde ilk mağazasını açmak için Cushman&Wakefield’dan destek aldı.
VANS’İN İLK CADDE MAĞAZASI İÇİN TERCİHİ İSTİKLAL OLDU Dünyanın en büyük halka açık hazır giyim firması VF Corporation bünyesinde yer alan ve ayakkabı, giyim, aksesuar sektörünün lider markalarından olan Vans, kendi bünyesinde açtığı ilk şirket mağazası için İstiklal Caddesi’ni seçti. Cushman&Wakefield desteğiyle açılan mağaza, aynı zamanda Vans’ın Türkiye’deki ilk cadde mağazası olma özelliği taşıyor. 1966 yılında Kaliforniya’da doğan Vans’in özgün koleksiyonları bugün 75 ten fazla ülkede satılıyor.
Cushman&Wakefield, Türkiye’de uluslararası perakende devlerinin “ilklerine” imza atıyor. ‘HEDEFİMİZ PAZARIN GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNMAK’ Avrupa'nın 7. büyük ekonomisi olan Türkiye içinde İstanbul'un 12 milyon ziyaretçi ile dünyanın en yüksek artışını gösteren ve en çok ziyaret edilen 7. şehri olduğunu hatırlatan Cushman&Wakefield Yönetici Ortağı Toğrul Gönden, “İstanbul, genç ve kalabalık nüfusu, artan kiși bașı gelir seviyesi ve büyüyen orta sınıfı ile perakende faaliyetlerinin ana merkezi olmaya devam ediyor” dedi. İstanbul’un alıșveriș caddeleri, pazara yeni girișler ve genișleme faaliyetleriyle, son 5 yılda 80 yeni marka giriși ile uluslararası oyuncuları cezbetmeye devam ettiğini kaydeden Gönden, “İstanbul sadece hazır giyim değil lüks markalar açısından da fırsatlar sunuyor. Alıșveriș caddeleri, yeni uluslararası perakendeciler, özellikle de lüks markalar tarafından amiral mağazalarının ana merkezi olarak tercih ediliyor. Uluslararası dev markaların büyüme stratejileri arasında yer alan Türkiye’de bu sürece önderlik etmek bizim için çok anlamlı. Perakende pazarının gelişimi açısından katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Yeni uluslararası markaları Türkiye ile tanıştıracağımız yeni işbirliklerine açığız” değerlendirmesinde bulundu.
DEVLERİN TÜRKİYE STRATEJİLERİ BÜYÜYOR 1996 yılında kurulan ABD’li spor markası Under Armour, Türkiye’ye Doğuş Grubu tarafından getiriliyor. 2015 yılında yüzde 22’lik büyümeyle 3 milyar 800 milyon dolar ciro hedefine ulaşan marka, cirosunun yüzde 7’sini Amerika dışı pazarlardan sağlıyor ve son birkaç yıldır büyümede dış pazarlara yöneliyor.
84
TÜRKİYE’NİN EN YAYGIN YAPI MARKET ZİNCİRİ TEKZEN, SONBAHARA YENİ SLOGANI VE HAZIRLADIĞI İMAJ REKLAM FİLMİ İLE HIZLI BİR GİRİŞ YAPTI.
Tekzen’den yeni imaj kampanyası… “Bir tanem Söyle Canım Ne İstersen İste Benden…” sözleriyle tanınan “Söyle Canım” şarkısından ilham alınarak hazırlanan reklam filminde, tüketiciye “Sen yeter ki iste” sloganı altında “Evin için ne istersen Tekzen’de” mesajı veriliyor. Yüzde 100 yerli sermayeli ve Türkiye’nin en yaygın yapı market zinciri Tekzen, mağaza sayısını artırmaya devam ederken mevcut mağazalarını da yeniliyor. Mağaza yenileme çalışmalarına ek olarak marka imaj çalışmalarını da tamamlayan Tekzen, yeni sloganı olan “Sen yeter ki iste… Evin için ne istersen Tekzen’de” mesajı ile hazırladığı reklam filmini yayına sundu.
53 ilde bulunan 114 mağazasıyla Türkiye’de daha fazla evi güzelleştirmek için hiç durmadan büyüyen Tekzen, 3 ayrı kurguyla çekilen yeni reklam filminde, yaşadığı alanı güzelleştirmek isteyenlerin ihtiyaçlarına uygun ürünler sunarak yaşam kalitesine değer kattığını vurguluyor.
SEN YETER Kİ İSTE... Viem Ajans tarafından hazırlanan reklam filminde, Melih Kibar’ın “Bir tanem Söyle Canım Ne İstersen İste Benden…” sözlerini taşıyan “Söyle Canım” şarkısı dikkat çekiyor. Herkesin yakından bildiği bu melodiye, Tekzen’in yeni sloganına uygun olarak Viem Ajans tarafından yeni sözler uyarlandı.
Bu çalışma ile Tekzen markasına farklı bir soluk kazandırdıklarını vurgulayan Tekzen Pazarlama Müdürü Mehmet Cem Kızılkaya, “Yapı market sektörü dinamiği yüksek, hızlı büyüyen bir sektör… İnsanlar artık kendi yaşam alanlarını kendileri yenilemek, güzelleştirmek, onarmak istiyor. Biz de Tekzen olarak ‘Kendin yap’ trendine, sunduğumuz ürünlerle yaşam alanlarını güzelleştirerek destek veriyoruz. Müşterilerimize kaliteli ürünü daha uygun fiyatlarla sunarak müşteri deneyimi ile istedikleri standardı yakalayabilecekleri bir mağazacılık hizmeti veriyoruz. Yeni imaj kampanyası ve konumlanma doğrultusunda mevcut mağazalarımızı da yenilemeye devam ediyoruz. Türkiye’nin en yaygın dağıtım ağına sahip yapı market zinciriyiz. Tekzen, bugün toplam 53 ilde 114 mağazasıyla 214 bin metrekare satış alanına sahiptir. Takribi olarak; 3 bin çalışanıyla, yılda 11 milyon müşteriye ulaşmaktadır. Mağaza sayımızı 2016 yılı sonuna kadar yurt içinde 117 mağazaya çıkarma hedefindeyiz. 2016’da Q3 itibariyle Türkiye ve perakende trendlerinin üzerinde bir büyüme kaydettik. Bu yeni kampanyamızla da tüketicilere ihtiyaçları olan her şeyi Tekzen ’de bulacaklarını, yaşam alanları için fikirler geliştirebileceklerini ve kendilerini daha iyi hissedecekleri mesajını veriyoruz” dedi.
PERAKENDE
Türkiye’nin devinden 152 ülkeye ürün ihracı
“SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL, DÜNYANIN DA ÖNDE GELEN TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNDEN BİRİ OLARAK, ELEKTRONİK, BEYAZ EŞYA, DİJİTAL ÜRÜNLER VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ, SAVUNMA SANAYİİ ALANLARINDA FAALİYET GÖSTEREN, 16’SI YURT DIŞINDA OLMAK ÜZERE 23 ŞİRKETİMİZ BULUNUYOR” DİYEN VESTEL GENEL MÜDÜRÜ ERGÜN GÜLER, “16 BİN ÇALIŞANIMIZ, BİN 200 KİŞİLİK AR-GE KADROMUZLA VESTEL TEKNOLOJİSİNİ TÜM DÜNYAYA ULAŞTIRIYORUZ” DEDİ.
86
PERAKENDE
Vestel’in çalışmalarından kısaca bahseder misiniz? Bildiğimiz kadarıyla Vestel’in 2016 yılında konsolide gelirinde yüzde 24 oranında bir artış yaşandı? Bu artıştaki temel etmenlerin neler olduğunu düşünüyorsunuz? Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olarak, elektronik, beyaz eşya, dijital ürünler ve bilgi teknolojileri, savunma sanayii alanlarında faaliyet gösteren, 16’sı yurt dışında olmak üzere 23 şirketimiz bulunuyor. 16 bin çalışanımız, bin 200 kişilik Ar-Ge kadromuzla Vestel teknolojisini tüm dünyaya ulaştırıyoruz. Son yıllardaki en iyi yarıyıl sonucumuzu, ekonomik belirsizliklerin ve dalgalanmaların olduğu oldukça zor bir yılda elde ettik. Başarımızın temelinde doğru öngörü ve stratejilerle her türlü ekonomik koşulda sağlam duruşumuzu koruyor olmamız yatıyor. Hem Türkiye’yi hem de dünyayı en son teknolojilerle buluşturan Vestel’in yurt dışı pazarlarda ciddi bir etkinliği söz konusu… Dünya pazarlarındaki bu etkinliği nasıl sağladınız? Vestel olarak 18 yıldır elektronik sektöründe Türkiye’nin ihracat şampiyonluğunu elimizde tutuyoruz. Avrupa televizyon pazarının
ilk üç, beyaz eşyada ise ilk beş üreticisinden biriyiz. Uzun yıllardır ihracatla ilgili yatırımlar yapıyoruz. Üretim gücümüz, çoklu marka stratejimiz, pazardaki beklentileri ve trendleri doğru okuyan araştırma çalışmalarımız, dünya devleri ile yaptığımız lisans anlaşmalarımız ve tabii ki bunların arkasındaki güçlü Ar-Ge’miz bize bu başarıyı getirdi. Üretimlerinizin ne kadarı ihracata yönelik? Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Yeni pazar arayışları söz konusu mu? Vestel’in üretiminin yüzde 75’inden fazlası tamamen ihraç ediliyor. Küresel arenada bulunan 8 Ar-Ge merkeziyle dünyaya teknolojilerimizi sunuyoruz. Toplamda 152 ülkeye ihracat yaparken bunun büyük bir bölümünü Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz. Avrupa dışında Avustralya, Hindistan, Afrika, Orta Doğu, Okyanusya ve Latin Amerika pazarlarına da elektronik ve beyaz eşya ihracatı yapıyoruz. Ürün satışı açısından dinamik olan tüm pazarları araştırıyoruz. Her türlü fırsatı değerlendireceğiz. Sizce sürdürülebilir bir marka olmanın olmazsa olmazları nelerdir? Vestel sürdürülebilir marka olma yolunda nasıl bir yol izliyor?
Sürdürülebilirlik vizyonumuz; ekonomi, insan, çevre ve toplumsal katkı temellerinde daha iyi bir gelecek hedefiyle şekilleniyor. Toplam Kalite Yönetimi’ne uygun bir şirket kültürünü içselleştirmiş bir organizasyon olarak çevre kalitesinin korunmasını ve iyileştirilmesini tüm çalışanlarımızla birlikte üstlenmiş bulunuyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın önemli bölümünü, en yüksek seviyede enerji ve su tasarrufu ile kaynakları verimli kullanan ve ekstra hijyen sağlayan çevreci teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesi oluşturuyor. Oldukça yoğun gündemlere sahip 2016 için sizlerin de görüşlerinizi alabilir miyiz? Bu yoğun gündem çalışmalarınızı ne ölçüde etkiledi? Türk beyaz eşya ve elektronik sektörünün şu anki durumunu değerlendirir misiniz? Sektör olarak 2017’den beklentileriniz neler? Ülke olarak çok büyük badire atlattık. Fakat biz hiç bir şekilde çalışmalarımıza, üretimlerimize ara vermedik. Tüketicilerimize, iş ortaklarımıza güven verici söylemlerde bulunarak, onları kontrol altında tuttuk. Sonuçta gördük ki, ne tüketici nezdinde ne de iş ortaklarımız nezdinde majör bir değişiklik olmadı. Elektronik ve dayanıklı tüketim malları sektörleri dinamik ve büyüyen yapısıyla Türkiye’nin lokomotif sektörleri… Ülkemizin coğrafi konumu, genç nüfusu, satın alma gücünün artması, modern alışveriş platformlarının çoğalması ve teknolojideki yeni gelişmeler sektörümüze önemli fırsatlar sunuyor. Önümüzdeki yılın, gelişen teknolojiye ve yeni tüketim alışkanlıklarına paralel olarak, sektörde yeniliklerin artacağı bir yıl olmasını umuyoruz. Vestel’in şu andaki pazar payı ve gelecek dönem hedefleri nelerdir? Vestel olarak ana ihracat pazarı olan Avrupa pazarı dışındaki coğrafyalarda da daha aktif bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. İhracat yaptığımız ülke sayısını 152 ülkenin üstüne çıkarmak ve ürün gamımızı artırmak ana hedeflerimizden birisi… İhracat ile ilgili çalışmalarımızı sürdürürken iç pazardaki konumumuzu da her gün geliştirmek bir diğer hedefimiz.
87
PERAKENDE
TÜRK MODA MARKALARININ BULUŞMA NOKTASI GİZİA GATE, 1. YAŞINI KUTLUYOR.
yaşında 1 ate G izia G Türkiye’nin en beğenilen ve takip edilen 60’ı aşkın tasarımcısı ile 7 global markasına ait koleksiyonları aynı çatı altında satışa sunan “Türk Modasının Buluşma Noktası” Giza Gate, 1. yaşını kutluyor. Türkiye’de bir ilke imza atan Gizia Gate, 2015 Eylül ayında 36 Türk moda tasarımcısı ile yola çıkarak merakla beklenen bir multibrand mağaza konseptiyle tüketicileriyle buluşmuştu. Abdi İpekçi Caddesi’nde 2 bin metrekareik mağazasında hizmet veren Gizia Gate, tüketiciden gördüğü büyük ilgi ile başarı grafiğini günden güne yükseltti. Ayrıca tasarım ve kalitesiyle dünyanın en çok tercih edilen ayakkabı, çanta ve aksesuar markalarını bünyesine dahil ederek, modanın İstanbul’daki ikmal noktası haline geldi. Gizia Gate, yeni yaşını vitrinine de taşıyarak coşkuyla kutluyor. Gate tasarımcılarından Mehtap Elaidi, Nihan Peker, Özgür Masur, Arzu Kaprol ve DB Berdan mağazanın yeni yaşını verdikleri mesajlarla kutladı. Türk modasına yön veren tasarımcıların eşsiz koleksiyonlarını aynı çatı altında sunduğu Gizia Gate, her sezonun en hit tasarım parçalarını uluslararası mağazacılık standartlarında VIP bir hizmetle sunuyor.
88
PERAKENDE
Bu yıl 14. kez kapılarını açacak olan Bayim Olur Musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı 13-16 Ekim 2016 tarihleri arasında, CNR Fuar Merkezi 5-6-7. Hollerde gerçekleştirilecek.
F
ranchise ve Markalı Bayilik sisteminin tüm oyuncularını tek bir çatı altında buluşturan Bayim Olur Musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı bu yıl ticarette başarılı çalışmalara imza atan ünlü isimlere ev sahipliği yapacak. İbrahim Tatlıses’in 2010 yılında Tatlıses Gıda bünyesinde kurduğu Tatlıses Çiğ Köfte ile başlayan gıda yatırımı diğer ünlülere de ilham kaynağı oldu. Uzunköprü Köftecisi yatırımı ile oyuncu Okan Karacan’nın,
90
Bayim Olur Musun’da ünlü isimlerden franchise atağı bitkisel tedavileriyle dünya çapında tanınan beslenme uzmanı, Türk kimya profesörü Prof. Saraçoğlu markasıyla İbrahim Saraçoğlu’nun, Kendi Cosmetics markasıyla şarkıcı KENDİ’nin aralarında olduğu fuarda, 22 bin 500 metrekare kapalı alanda, 3 Hol’de 400’e yakın yerli ve yabancı firma yer alacak. Günümüzde kendi işinin patronu olmak ve bunu yaparken daha az riskle daha fazla kazanç elde etmek isteyenlerin birinci tercihi; franchising… Bugünün rekabet koşulları kurumsal ve güçlü bir marka yaratmak için sıfırdan başlamak yerine, güçlü, bilinen ve büyük bir zincirin parçası olma avantajı birçok girişimciyi franchising sistemine yönlendiriyor. Hızla büyüyen ve binlerce girişimciye kendi işini kurma fırsatı yaratan franchising sektörü, alanında Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük fuarı olma özelliğini taşıyan Bayim Olur musun Fuarı ile katlanarak büyüyor. MedyaFors Fuarcılık organizasyonu, UFRAD işbirliği ve Coldwell Banker Türkiye Ana
Sponsorluğunda gerçekleştirilecek olan fuarı, artan metrekare alanı, katılımcı ve ziyaretçi oranıyla her geçen yıl dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. MedyaFors Fuarcılık Genel Müdürü Aycan Helvacıoğlu, “Bu yıl da çok önemli uluslararası ve ulusal markalara ev sahipliği yapıyoruz. Suudi Arabistan, Tunus ve Katar heyetleri Türk markaları için geliyorlar. Ünlü girişimcilerimizin bu yıl katılımcımız olmasının fuara büyük renk katacağını düşünüyoruz. Hepsinin harika girişimleri var. Artık sanatçıların, sporcuların öncelikli tercihi markalaşmak ve franchise oluyor ve büyüme stratejisi olarak franchisingi seçiyorlar. Bu da girişimciyi heveslendiriyor ve markalı bayilik yatırımlarını çoğaltıyor” dedi. 35 bin sektör profesyoneli ve yatırımcı adayının ziyaret etmesi beklenen fuar 4 gün boyunca açık olacak, franchise sektörüne katma değer sağlayacak hem de ekonominin canlanmasına büyük katkıda bulunacak.
PERAKENDE
“İyi Beslen, Mutlu Yaşa” sohbetlerinde
2. etap başladı Nestlé Türkiye’nin, Türkiye Diyetisyenler Derneği işbirliğiyle sürdürdüğü “İyi Beslen, Mutlu Yaşa” programının 2. etabı 23 Eylül’de İstanbul’da başladı.
D
ünyanın lider “Beslenme, Sağlık ve İyi Yaşam” şirketi Nestlé’nin, dünyadaki kuruluşunun 150. yılında Türkiye Diyetisyenler Derneği işbirliğiyle yürüttüğü, Türkiye’de 10 ili kapsayan “İyi Beslen Mutlu Yaşa Sohbetleri”nin 2. etabı 23 Eylül’de İstanbul’da başladı. Programın ikinci etabında uzmanlar, Adana, Konya, Kayseri ve Trabzon’da halkla biraraya gelecek. Nestle’nin “İyi Beslen Mutlu Yaşa” Programı üç yıl devam edecek ve programın ilk yılında, 150 bin kişiye ulaşılmış olacak. Nestlé Türkiye’nin program kapsamında işbirliği yaptığı uzmanlar; Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı ve Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul temsilcisi Prof. Dr. Murat Baş, Yaşam Danışmanı Elvan Demirkan, Serbest Dalış Dünya Rekortmeni ve
Diyetisyen Şahika Ercümen ve Spor Eğitmeni Murat Bür, etkinliklerde konuşmacı olarak yer alıyorlar. Konuşmacılar, “İyi Beslen, Mutlu Yaşa Sohbetleri” kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerde uzmanlık alanlarındaki deneyimlerini ve önerilerini halk ile paylaşıyorlar. Nestlé Türkiye’nin beslenme, sağlık ve iyi yaşam konularında kamuoyunda farkındalık yaratma çalışmalarına katkı sağlayan ve şirketin 150. yılı vesilesiyle başlattığı “İyi Beslen, Mutlu Yaşa” programının ilk etabında Bursa, İzmir, Antalya ve Ankara’da “İyi Beslen Mutlu Yaşa Sohbetleri” düzenlenmişti.
“İYİ BESLEN MUTLU YAŞA” PROGRAMI 3 YILDA 500 BİN KİŞİYE ULAŞACAK
Nestlé’nin dünyadaki 150. yılının kuruluş yıldönümü vesilesiyle düzenlenen
ve Türkiye’de 10 ili kapsayan “İyi Beslen, Mutlu Yaşa Sohbetleri”nin yerel belediyeler işbirliğinde gerçekleştirildiğini belirten Nestlé Türkiye CEO’su Félix Allemann, şöyle konuştu: ”Programı bu yıl Türkiye’de diyetisyenlik mesleğinin 50. yılını kutlayan ve toplumun bilinçlendirilmesi konusunda bizimle aynı amacı taşıyan Türkiye Diyetisyenler Derneği’nin işbirliğinde gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. İlk yılında 3 milyon TL’lik bir yatırımla gerçekleştirdiğimiz programın bu yıl içinde 150 bin kişiye ulaşmasını hedefliyoruz. 3 yıl sürecek programın sonunda da hedefimiz 500 bin kişiye ulaşmak. “150. yılımızda bu programla halkımızı bulundukları yerde uzmanlarla birlikte ziyaret ederek, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, ruh ve zihin sağlığı ile ilgili merak ettikleri bilgilere kolayca ulaşmalarını sağlamak istedik. Uzmanlarımız 1,5 saat boyun-
ca dengeli beslenme, fiziksel aktivitenin nasıl günlük hayatın bir parçası olacağı, günlük stresle nasıl başedilebileceği, rahat bir uyku için ne yapılması gerektiği, nefesin nasıl düzenlenmesi gerektiği gibi; iyi yaşam için gerekli bilgileri paylaşıyorlar. Ayrıca katılımcıların vücut kompozisyon ve vücut kütle indeksi ölçümleri yapılıyor. Bu aktivitelerimizi dijital platformlardan da geniş kitlelere ulaştırıyoruz.” “İyi Beslen, Mutlu Yaşa Sohbetleri” kapsamında 6 ilde gerçekleştirilecek etkinliklerde, Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı ve Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Temsilcisi Prof. Dr. Murat Baş, Spor Eğitmeni Murat Bür ve Yaşam Danışmanı Elvan Demirkan’dan oluşan uzmalar ekibi katılımcılar ile biraraya gelerek bilgi ve görüşlerini paylaşıyorlar.
İstanbul: 23 Eylül-Capitol AVM, 24 Eylül-Carousel AVM, 1 Ekim-Kağıthane Axis AVM, 4 Kasım-212 AVM, 5 Kasım-İstanbul Marmara Forum AVM, 6 Kasım-İstanbul MetrocityAVM, Adana: 8-9 Ekim-M1 AVM, Konya: 14 ve 15 Ekim-M1 AVM, Kayseri: 22 ve 23 Ekim-Forum AVM, Trabzon: 30 Ekim-Forum Trabzon AVM
91
PERAKENDE
Koton’un Rusya Hedefi: 2020 Yılında 100 Mağaza ANTALYA’DA YAPILAN TÜRKİYE-RUSYA İŞBİRLİĞİ FORUMU KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN PANELDE KONUŞAN KOTON YÖNETİM KURULU BAŞKANI YILMAZ YILMAZ, RUSYA’NIN KOTON İÇİN STRATEJİK BİR PAZAR OLDUĞUNU BELİRTEREK, “HALEN 34 OLAN RUSYA’DAKİ MAĞAZA SAYIMIZI 2020 YILINDA 100’E YÜKSELTECEĞİZ” DEDİ.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Ekonomisti Ali Orhan Yalçınkaya’nın moderatörlüğünü yaptığı Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı, Akdeniz Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Birleşik Markalar Derneği Başkanı Sami Kariyo, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz’ın katıldığı “Rusya ve Türkiye arasındaki yeni ticaret fırsatları: Gücü Keşfet” başlıklı panelde Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönemin ticarete yansımaları tartışıldı.
92
“YATIRIMLARIMIZA İNANÇ VE GÜVENLE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYORUZ” Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin küresel arenada gelişmekte olan ekonomiler arasında çok güçlü ve istisnai bir yere sahip olduğunu belirterek, son 10 yıldır sürdürülen istikrarlı büyüme sayesinde 2015 GSYH rakamlarına göre dünyanın en iyi 15. ekonomisi durumunda olduğunu hatırlattı ve “Yurt içi ve yurt dışında yatırımlarımıza güvenle güçlü bir şekilde devam edeceğiz” dedi.
“RUSYA, KOTON İÇİN STRATEJİK BİR ÖNEME SAHİP” Rusya’nın Koton’un yatırım alanları içinde çok değerli ve stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Yılmaz Yılmaz, iki ülke arasında yaşanan kritik süreçte dahi yol haritalarını uygulamaya devam ettiklerini, büyüme adımlarını hiç durdurmadan sürdürdüklerini söyledi. Bu süreçte özellikle gümrükteki işlemlerin artmasıyla bazı sıkıntılar yaşandığını, ancak satışların bu süreçten etkilenmediğine de işaret eden Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, şunları söyledi:
“Türk tekstil üreticileri için önemli bir pazar olan Rusya’da lider markalardan biri olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Koton olarak Rusya’ya inanıyoruz. Büyüyen bir pazar olduğunu biliyor, 143 milyon nüfusu ile perakende pazarı için değerli fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz. Rusya pazarı büyürken, biz de bu pazar içinde büyümek istiyoruz. Bu nedenle yatırımlarımıza devam ediyoruz”
KOTON KIDS EKİM’DE, KOTON JEANS MART’TA AÇILIYOR Halen 8’i Moskova’da olmak üzere 34 mağaza ile hizmet verdiklerini belirten Yılmaz Yılmaz, 2016 yılı sonuna kadar 3 ayrı şehirde açılacak 5 yeni mağaza ile toplamda 21 şehirde 39 mağazaya ulaşacaklarını, 2020 yılında ise mağaza sayısını 100’e yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Koton’un toplam satışının yüzde 8’ini Rusya’da gerçekleştirdiğini, önümüzdeki 5 yıl içinde bu oranı yüzde 10’a çıkarmayı öngördüklerini belirten Yılmaz Yılmaz “5 yıl içerisinde 500 milyon dolarlık ciro hedefliyoruz.
Bunun için yatırımlara devam ediyoruz. Bu yıl sonu itibarıyla 40 milyon dolarlık yatırım yapmış olacağız. 2021’de bu rakam 100 milyon doları bulacak” dedi. Yılmaz Yılmaz şunları söyledi: “Halen Rusya’da yaklaşık bin kişiye istihdam sağlıyoruz. 5 yıllık planımız doğrultusunda 2 bin kişiyi daha ailemize katacak, 2021’de Rusya’da yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlayacağız. Rusya’da üretim yapmak da yakın dönem planlarımız içinde yer alıyor. Rusya’da üretip, Rusya’da satış yapan bir marka haline geleceğiz. Türkiye’deki gibi kategori mağazaları da açacağız. Kids mağazamızı Ekim’de, Koton Jeans mağazamızı ise Mart ayında Moskova’da açıyoruz. Rusya’daki müşterilerimizin tercihleri, beğenileri ve satın alma alışkanlıklarını yakından takip ediyoruz. Müşteri iç görülerini tespit etmek üzere Rus kökenli ekipleri bünyemize kattık. Uygun fiyat, 30 bin adedi aşan çeşit, Rusya’ya özgü koleksiyon ve ortalama 2 bin metrekarelik ferah mağazalar, Koton’u Rusya’da tercih edilen marka haline getiriyor.”
PERAKENDE
Adore Oyuncak’tan çocuklara mutluluk… Adore Oyuncak ve Kanserli Çocuklara Umut Vakfı kanser tedavisi gören çocukların oyuncak yardımıyla hayatlarını renklendirmek için “Adore Oyuncak ile Umut Ol” adlı sosyal sorumluluk projesine adım atıyor. adım atıyor. Proje kapsamında ön oyuncak bağışının arkasından #AdoreOyuncakileUmutOl hashtagiyle paylaşım yapan herkes çocuklara neşe kaynağı olabilecek. Türkiye’de nükslerle birlikte her yıl yaklaşık 5 bin çocuğa kanser teşhisi konuluyor. Uygun tanı, tedavi ve bakım ile tam tedavi oranı yüzde 80’lere yükseliyor. Bu süreçte tedavi gören çocuklara uygun tedavi ortamını yaratmak ve psiko-sosyal destek olmak çok önemli. Bu sebeple de Adore Oyuncak ve Kanserli Çocuklara Umut Vakfı tedavi gören çocukların oyuncak yardımıyla hayatlarını renklendirmek için “Adore Oyuncak ile Umut Ol” adlı sosyal sorumluluk projesine
Twitter üzerinden gerçekleştirilecek bu sosyal sorumluluk projesinde 01.10.201601.11.2016 tarihleri arasında sosyal medya kullanıcıları #AdoreOyuncakileUmutOl hashtagiyle hazır olan veya kendi oluşturduğu içeriklerle tweet atarak katılım sağlayabilecek. Atılacak her tweet ile adoreoyuncakileumutol.com sayfasındaki ulaşılması hedeflenen 10 bin tweet sayacından geri sayım yapılacak. Sayaçta her bin tweet sayısına
ulaşıldığında daha fazla oyuncak, çocuklar ile buluşabilecek. Adore Oyuncak bu sayede hem çocukluk çağı kanserleri hakkında farkındalık yaratılmasına hem de çocuklara mutluluk dağıtılmasına destek olmayı amaçlıyor. Bu fikirden yola çıkan Adore Oyuncak, sosyal sorumluluk projesi ile birlikte Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın tedavi gören çocuklar için hastane odalarına, servislere ve Aile Evleri’ndeki oyun odalarına yeni oyuncak gönderimi yapacak. Adore Oyuncak bu projeye herkesin miniklere paylaşımlarıyla umut olmasını bekliyor.
Türk devi Polonyalı şirketi
satın alıyor
Vestel Elektronik'in bağlı ortaklığı Vestel Ticaret, Polonya'da faaliyet gösteren Compal Electronics Europe şirketinin hisselerinin alımına yönelik hisse alım sözleşmesi imzaladı. KAP'a yapılan açıklamada, satın alma işleminin Toshiba marka lisans anlaşması kapsamında Avrupa'da yeni bir yapılanma kurulması amacıyla yapıldığı belirtildi. Vestel Ticaret, Toshiba Visual Solutions Corporation ile Avrupa pazarı için marka lisans anlaşması imzalamıştı. Şirketten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Wroclaw, Polonya'da bulunan eski Toshiba fabrikasının hem Toshiba hem Vestel için üretim ve lojistik merkezi olarak kullanılması planlanıyor. Bu kapsamda, 1 Eylül 2016 tarihinde yüzde 100 bağlı ortaklığımız Vestel Ticaret A.Ş. ile Compalead Electronics B.V. arasında bahsi geçen fabrikanın sahibi Compal Electronics Europe unvanlı şirketin hisselerinin alımına yönelik bir hisse alım sözleşmesi imzalandı.” Tayvanlı Compal Electronics de yaptığı açıklamada, Polonya'daki LCD TV montaj fabrikasının Vestel'e satılacağını belirterek, işlemin dördüncü çeyrek sonlanmadan tamamlanmasının beklediğini duyurdu.
Vestel, Polonya'da faaliyet gösteren Compal Electronics Europe'u satın alacak. 93
PERAKENDE
Orka Holding’in önüne kimse çıkamıyor
O
rka Holding, bu yıla ilişkin değerlendirmelerini, 2017 senesine ilişkin hedef ve beklentiler ile küresel pazarda yaşanan gelişmeleri basın toplantısında paylaştı. Toplantıya Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Eş Başkanı Halidun Orakçıoğlu ve Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Osman Arar katıldı. Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Bu yılı yüzde 15 büyüme, 500 milyon TL ciro ve 35 milyon dolar markalı ihracat ile kapatacağız. 2017 yılında ise büyüme hedefimiz yüzde 25. Ayrıca 100 olan yurt dışı mağazayı 150’ye, yurt içi mağazayı da 220’ye çıkaracağız ve toplam sayı 370 olacak. Ciro hedefimiz 600 milyon TL, ihracat hedefimiz de 50 milyon dolar” dedi.
İTALYA’DA SON DOKUZ GÜNDE DOKUZ MAĞAZA AÇILDI Toplantıda bu yıla ilişkin gelişmeleri değerlendiren Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, mağazaları ve ürünleri ile artık dünyanın 70’i aşkın ülkesinde yer aldıklarını söyledi. Bu yıl yurt dışına mağazacılık açısından 8 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Orakçıoğlu, ilk kez giriş yaptıkları dünyanın moda merkezi İtalya’da son dokuz günde dokuz mağaza birden açtıklarını vurguladı. Orakçıoğlu: “Bunlar Milano, Piacenza, Parma, Genova, Rimini, Sassari, Varese, Messina ve Cagliari’de bulunan ve
Bu yıl hem yurt dışı mağaza sayısını hem de ihracatını iki kat artırmayı başaran Orka Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: “Erkek giyimde gerek markalı ihracatta gerekse 70’i aşkın ülkeye erişim sayesinde pazar çeşitliliğimiz ile şampiyonuz” dedi.
İtalya’nın en büyük zincir mağazalarından olan Coin’lerde açıldı. Bunlar dört Damat Tween, beş D’S Damat mağazası olarak açıldı. Mağazaları sosyo-ekonomik, gelir düzeyi ve trendlere yakınlık ile orantılı olarak açıyoruz” dedi.
İSTANBUL’DA EN LÜKS CADDELERE İKİ FLAGSHIP MAĞAZA Süleyman Orakçıoğlu, Türkiye pazarına da inandıklarını belirterek şunları söyledi: “Yurt içinde yıl sonuna kadar mağaza sayımız 200’e ulaşacak. Bu yıl 5 milyon TL’lik iki önemli mağaza yatırımı yaptık; biri Bağdat Caddesi’ne diğeri de Nişantaşı’na. Kendi pazarımızın hareketliliğine de çok inanıyoruz. Kira maliyetleri bir dönem Türkiye’de çok yükselmişti. Şimdi ise dengelenme dönemi yaşıyoruz. İstiklal Caddesi’nden de çok memnunuz. Turistler nedeniyle yürümekte bile zorlanıyoruz.”
FUTBOLDA İTALYA’DAN PARMA VE İNGİLTERE’DEN MANCHESTER CITY İLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR Orakçıoğlu futbol sponsorluklarına ilişkin olarak da şu bilgileri paylaştı: “Spor sponsorluklarına hız kesmeden devam ediyoruz. Halihazırda Dinamo Bükreş, Makedonya Milli Takımı, Karabağ, Spartak Moskova Futbol ve Buz Hokeyi takımları sponsorluklarımız var. La Liga’dan Deportivo Alavez ile bir anlaşma imzaladık. İtalya’dan Parma ve İngiltere Premier Lig’inden Manchester City takımları gibi çeşitli teklifleri değerlendiriyoruz.”
94
MAKALE
İçinde bulunduğumuz yıla başlarken “omni-channel” konusuna giriş yaparak konu hakkındaki vizyonumu sizlerle paylaşmıştım. Ancak, dünyanın en büyük ve köklü perakende kuruluşu, NRF’ in “Omni-channel Perakende İndeksi” oluşturduğunu öğrenip sebeplerini anlayınca, yeniden ileriye dönük projeksiyonlardan ve gelişmelerden bahsetme gereği duydum. Öncelikle söz konusu İndeksin (NRF-FitForCommerce omnichannel Retail Index) kuruluş amaçlarına değinmek isterim. FitForCommerce CEO’su Bernadine Wu, perakendecilerin üzerinde, omni-channel bünyesindeki teslimat sözlerini yerine getirme konusunda büyük bir baskı olduğunu belirtiyor. Bu sebeple, perakendecilerin kesintisiz ve mükemmel bir omni-channel müşteri deneyimi konusunda sektörün neresinde bulunduklarını referans alabilecekleri bir indeks oluşturmuşlar. Bizim perakende derneklerimizin de bu konuda atacakları adımları görmeyi umut ediyorum. Perakendenin geleceğinin perakendeciler tarafından değil de müşteriler tarafından belirleneceğini ve bir çeşit “Satış Noktası” haline gelen müşterilerin alışverişi ne zaman, nerede yapıp, nasıl ödeyeceğine ve nereden teslim alacağına bağımsız olarak karar verdiğini belirten IMS Perakende Üniversitesi kurucusu Dr. Chris H. Petersen, perakendecilerin aşağıda belirtilen üç müşteri davranışını özümsemelerini öneriyor; • Alışveriş, zaman ve lokasyonun ötesine geçen sürekli bir deneyimdir
96
Dr. M. Vahit İpekçi
Perakendecilerin ‘Olmazsa Olmaz’ı; Omni-Channel • Alışveriş mekanı “mağaza” değil, müşterinin herhangi bir saat diliminde alışveriş yaptığı yerdir • Müşterinin satın alma kararı bir olay değil sadece bir işlemdir Geçen zaman içerisinde omni-channel, müşterilerimizin “normal” beklentisi haline geldi ve alışveriş fiziki/klasik mağaza ile dijital dünya arasındaki bir yolculuğa dönüştü. Günümüzde müşteriler, sahip oldukları akıllı telefonların da desteği ile istedikleri saat ve mekanda alışverişlerini gerçekleştiriyorlar ve ürünün satışta olduğu yer ile fiyat unsurlarına asla bağlı değiller. PricewaterhouseCoopers’ın ABD için yaptığı “2015 yılı perakende sektöründeki hırsızlık-ürün kaybı” ile ilgili raporunda, ürün eksilmesinin başlıca nedenleri şöyle sıralanıyor; • Yüzde 35 Çalışanlar Tarafından • Yüzde 35 Müşteriler Tarafından
• Yüzde 18 Operasyonel/Dökümanter Hatalar • Yüzde 7 Sistemsel Hatalar • Yüzde 5 Tedarikçiler Tarafından Müşteriler tarafından sebeplenen ürün eksilmesi mağaza içi yüksek güvenlik sistemleri nedeni ile omni-channel öncesinde çok daha düşük olduğu not ediliyor. Omni-channel sonrasında perakendenin alanı genişlediğinden kayıplar da buna paralel artış gösteriyor ve bu konuya yönelik tedbir alıp ürün kayıplarını azaltan şirketlerin rekabette bir adım öne geçeceği açıkça ortada duruyor. Omni-channel pazarlama stratejileri konusuna girdiğimizde, en hayati kısmın iletişim olduğunu söyleyebilirim. İletişim stratejisinin temelinde, web üzerinden çözüm arayan müşterinize iletişim kanallarından kendi istediği herhangi bir tanesini, istediği zamanda seçme olanağının tanınması gerekir. Özellikle iki yönlü/karşılıklı
SMS imkanı ve müşteri desteğinin telefonda verilmesi en üst derecede önemli. ABD’de alışverişin herhangi bir aşamasında akıllı telefonlar ile destek verildiği satışın toplamı 2015 yılında 1 trilyon doları geçmiş ki bu toplam perakende cirosunun yüzde 31’ne denk geliyor. Akıllı telefonların bu konudaki etkisinin 2020 yılında yüzde 37 olması beklenmektedir. Unutmayalım ki, müşteri kendisine sağlanacak çözümlerin öncelikle çabuk olmasını ve bunun için sosyal medya, e-mail, chat, telefon veya SMS gibi tüm iletişim seçeneklerinin kendisine sağlanmasını ister. Örneğin seyahat planı yaparken, birçok enstrümanı eş zamanlı kullanmanız gerekebilir; uçak bileti, otel, transfer vs için değişik markaları/ seçenekleri incelerken dizüstü bilgisayarınız, tablet veya akıllı telefonunuz arasında mekik dokuma durumunda kalabilirsiniz. Konuyu son bir örnekle tamamlarsak, ABD’de faaliyet gösteren Rogers Communications firması, 2015 Aralık ayından sonra başlattığı müşteri hizmetlerini Facebook Messenger üzerinden de sağlamasını takiben, hem müşteri memnuniyetini yüzde 65 arttırmış hem de müşteri şikayetleri benzer oranda düşüş göstermiş. Çok yakın bir sürede, tüm iletişim kanallarının tek bir potada eritilip, teke indirgendiğini görmemiz olasılığını da gözden kaçırmamak gerekir. Sonuç olarak, omni-channel’a dört dörtlük uyum sağlayamayan perakendecilerin rekabette geri kalmaktan öte, elenmeleri ihtimali kesin gibi gözüküyor. Hoşçakalın...
PERAKENDE
Züccaciye sektörü dış ticaret raporunu açıkladı! Sektör, 2016 yılının ilk 6 ayında verdiği 1 milyar 326 milyon dolar dış ticaret fazlası ile Türkiye'nin cari açığına geçen yıla göre artı yüzde 29'luk katkı sağladı.
T
ürkiye’nin dış ticaret fazlası veren ender sektörlerinden biri olan züccaciye sektörü, ihracattaki başarısını göstermeye devam ediyor. Türkiye’nin en güçlü 28. sivil toplum örgütü ve 3. sektörel derneği olan ve 2004 yılından bu yana züccaciye sektörünün çatı derneği olma başarısını gösteren Zücder, yılın ilk 6 ayına ait dış ticaret raporunu açıkladı. Bu rapora göre züccaciye sektörü, Türkiye ekonomisinin ihracatında yüzde 2,4’lük düşüşe rağmen, geçen yılın ilk 6 ayına göre ihracatını yüzde 4 oranında artırarak 2 milyar 30 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. İthalatını ise geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 24 azaltan züccaciye sektörü, geçen yılın aynı dönemine göre verdiği dış ticaret fazlasını yüzde 29 artırdı ve ilk 6 ayda 1 milyar 326 milyon dolar dış ticaret fazlası ile ülke ekonomisine katkı sağladı. Konuyla alakalı bir açıklama yapan Zücder Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan: “Sektörümüz, 10 yıl önce 700 milyon dolar dış ticaret fazlası verirken, 2015 yılında 2,2 milyar dolar, yani 2005 yılının 3 katını geçen oranda dış ticaret fazlası verdi. 2015 yılında 3,9 milyar dolar ihracat, 1,7 milyar dolar da ithalat gerçekleştirilerek bu rakamlara ulaşıldı. 2016 yılının ilk 6 ayına baktığımızda ise 2 milyar 30 milyon dolar ihracat gerçekleştirmişiz. Ülkemizin ilk 6 ayındaki genel ihracatına baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,4 azalma söz konusuyken, züccaciye sektörünün ihracat rakamlarını yüzde 4 arttırması, ülkemizin bu zorlu günlerinde hepimize moral kaynağı olmuştur.” Son 10 yılda kilogram olarak züccaciye ihracatının 2 kat arttığına dikkat çeken Ömer Ertuğrul Erdoğan, dolar cinsinden de değer olarak 3 kat arttığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “İthalatta da durum aynı. Yani bu demektir ki daha pahalı, kaliteli, katma değeri yüksek ürünler alır ve satar hale gelmişiz. İhracatın da yüzde 85-90’ı bizim dernek üyelerimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Dış ticaretle ilgili dernek olarak sürekli eğitim ve seminer çalışmalarımız var. Bu sayede ihracatımızı bir basamak daha yukarı çıkartmayı hedefliyoruz” açıklamalarında bulunuyor.
98
İHRACATTA HEDEF YILI 4 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE KAPATMAK İhracatı arttırmak adına önemli atılımlarda bulunduklarını ifade eden Erdoğan, “Sektör olarak hedefimiz, 2016 yılını 4 milyar dolar ile kapatmak. Şu anda dünya ihracat sıralamasında 6. sırada yer alıyoruz. Bu yılın ilk 6 ayına ait rakamlar da gösteriyor ki, ihracattaki büyümemiz devam ederse, 5 yıl içinde 4. sırada yer alacağız” diyen Erdoğan, açıklamalarına en çok Birleşik Krallık’a, daha sonra sırasıyla Almanya, İtalya ve Fransa’ya ihracat gerçekleştirdiklerini ifade ederek devam etti. İhracatımızı sürekli artırırken, yılın ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ithalatta yüzde 24’lük bir azalma gerçekleşti. 2015 yılının ilk 6 ayında 1 milyar 26 milyon dolar dış ticaret fazlası veren züccaciye sektörü, 2016 yılının ilk 6 ayında 1 milyar 326 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi.
PERAKENDE
SHUEV.COM BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
AVM’LERE KATTIĞI DEĞERİ MAĞAZALARINDAKİ YOĞUN MÜŞTERİ TRAFİĞİ İLE HEMEN BELLİ EDEN SHUEV, FARKLI ÜRÜN GRUPLARINDA SUNDUĞU ALTERNATİF ÜRÜNLERLE MÜŞTERİLERİNİN İHTİYAÇLARINA ÇÖZÜMLER SUNUYOR. 2015 yılında ilk iki mağazasını açarak perakende sektörüne yeni bir soluk getiren Shuev, 2016 yılında açtığı iki yeni mağazası ile emin adımlarla büyümeye devam ediyor. Shuev, ilk mağazasını Doğuş Grubu’na ait Gebze Center AVM’de, ikinci mağazasını Bayraktar İnşaat projesi olan Tuzla Viaport Marina’da, üçüncü mağazasını Esas Holding projesi 41 Burda’da ve son olarak dördüncü mağazasını ise yine Bayraktar İnşaat’ın Viaport Asia projesinde açtı. Yer alacağı projeleri büyük bir titizlikle seçerek, geleceğine inandığı AVM’lerde yer almaya özen gösteren marka şimdiye kadar mevcut lokasyonda bilinirliğini arttırma hedefinde iken şu anda İstanbul ve diğer iller için hizmet vermeye kendini hazır hissetmekte… Bu bağlamda Shuev, AVM’lerden kendilerine gelen yoğun talepler içinden marka kimliklerine ve müşteri profillerine uygun farklı projeleri değerlendirerek doğru noktayı belirlemeye çalışıyor. AVM’lere kattığı değeri mağazalarındaki yoğun müşteri trafiği ile hemen belli eden Shuev, farklı ürün gruplarında sunduğu alternatif ürünlerle müşterilerinin ihtiyaçlarına çözümler sunuyor.
100
PERAKENDE
TANINMIŞ YERLİ VE YABANCI MARKALAR SHUEV’DE! Kaiser, Fissler, San Miguel, Lock&Lock, Marob, Emsa, Vigar, Cerve, Moneta, Peugeot, Pure Blance, Klt, Marianna, Songfa, Ultraform,White Crystal gibi tanınmış yabancı markalar ile Tantitoni, Lav, Paşabahçe, Freecook, Herevin, Keramika gibi yerel üretici ve markaları mağazalarında bir araya getirerek, keyifli bir alışveriş deneyimi sunarken, istediğini Shuev’de bularak ihtiyaçlarını gideren mutlu müşteriler yaratıyor.
ÖZENLE SEÇİLMİŞ ÜRÜNLER Farklı tasarım ve zevklere uygun alternatif ürün ihtiyacında olan müşterilerine Shuev, takip ettikleri trend fuarlardan ithal ettikleri ürünleri sunuyor. Maison Object, Ambiante ve Trend başta olmak üzere Uzakdoğu ve Avrupa’daki fuarlardan özenle seçilmiş ürünlerle ev dekorasyonunda ürün boşluğunu dolduruyor.
101
PERAKENDE
Ev tekstili pazarının yeni oyuncusu:
LCW Home 10 milyon TL yatırımla hayata geçirilen LCW Home, öncelikle Türkiye genelinde 10 mağazada müşterisiyle buluşuyor. Ekim ayı itibari ile de LCW Home ürünleri 20 mağazada daha yer alacak. Türkiye ve dünya çapındaki yaygınlığını her geçen gün artıran ve daha fazla müşterinin hayatına dokunan ürün ve hizmetleriyle büyüme yolculuğunu sürdüren LC Waikiki, ev tekstili pazarının yeni oyuncusu olarak ‘evlere’ girdi.
Geniş ürün yelpazesiyle moda perakende sektöründe yer alan marka, LCW Home ile mutfaktan banyoya, yatak odasından salona evin tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Büyük çoğunluğu Bursa ve Denizli’de üretilen LCW Home ürünleri başlangıçta Türkiye genelinde 10 mağazada satışa sunuluyor. Ekim ayı itibari ile de LCW Home ürünleri 20 mağazada daha yer alacak. LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük LCW Home ile ilgili olarak şunları söyledi: “Yaklaşık 20 yıldır moda perakende sektöründe hizmet veren bir Türk firması olarak yıllarca müşterilerimizin ihtiyaçlarını, taleplerini karşılamak üzere çalıştık. Şimdi de moda perakende sektöründe edindiğimiz uzun yıllara dayanan bu
tecrübemizi ev tekstili alanına aktarmak için yola çıktık ve LCW Home’u hayata geçirdik. 2023 yılında LC Waikiki olarak Avrupa’nın en başarılı 3 moda perakende markasından biri olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda LCW Home’un da Türkiye’de pazar lideri olacağını öngörüyoruz.” Üretimin yüzde 100 yerli olduğu LCW Home ile Türkiye’nin yanı sıra bulundukları ülkelerde de yer almayı hedeflediklerini belirten Vahap Küçük; “10 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiğimiz LCW Home kategorisi için ilk 6 ayda yaklaşık 20 milyon TL’lik ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimizin tercihlerine değer vererek ilerlediğimiz bu yolda markamıza ilgi gösteren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
EVLERE “LCW HOME” DOKUNUŞU Türk ev tekstili pazarına yeni bir soluk katan LCW Home koleksiyonlarında her tarza ve zevke hitap eden ürünler yer alıyor. Nevresim takımları, bornozlar, havlular, battaniyeler, kırlentler ve masa örtüleri olmak üzere 300 çeşit üründen oluşan LCW Home, evleri baştan aşağı yenilemeye hazırlanıyor. Modern, Şık, Country ve Denim olmak üzere dört farklı temayla müşterilerin beğenisine sunulan LCW Home koleksiyonları, bir ailenin tüm bireylerinin ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Birbiriyle uyum sağlayan ürünler kendi tarzını yansıtmak isteyenler için kolaylık sağlayacak.
102
PERAKENDE
etkiliyor. Dolayısıyla değişen ve gelişen satın alma ortamında kadın tüketiciler, her türlü satın alma sürecinde her geçen gün daha fazla etkili hale geldi.
KADINLARIN YÜZDE 60’I PLANLAMADAN ALIŞVERİŞ YAPIYOR Bu bilinç ışığında Emsan tarafından Sia Insight Araştırma Şirketi’ne yaptırılan Marka Bilinirliği ve Algı Araştırması raporuna göre; kadınlar tencere, tava, düdüklü tencere vb. gibi ürünleri satın alırken yüzde 60 oranla önceden planlama yapmadan, alışveriş esnasında dikkatini çeken mutfak ürünlerini satın alıyor ve kadınların satın alma kararını öncelikle tavsiye ve deneyim etkiliyor.
KADINLAR ALIM YAPARKEN TEK PARÇA ÜRÜNLERİ TERCİH EDİYOR
Tavsiye ve deneyim ön planda Emsan’ın Sia Insight Araştırma Şirketi’ne yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre; kadınların yüzde 71’i tavsiye, yüzde 66’sı ise deneyim üzerine alışveriş yapıyor.
M
üşterilerin geçmişte sergiledikleri davranışlar ve psikolojik tavırları, çok farklı satın alma karar stillerini ortaya çıkarmıştır. Fakat ürün ve hizmet çeşitliliğindeki artışlar, farklı tip mağazaların ortaya çıkması ve dağıtım kanallarının ve metotların farklılaşması, kadınların beğendikleri ürünleri almasını biraz zorlaştırmaktadır. Tüketicinin markaya olan inancı, geleneksel tutumu ve markanın tüketicisinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, satın alma kararını ve süresini önemli ölçüde
TV reklamları ve promosyonlarsa metropol dışı illerde, metropol illerine göre satın alma kararında daha etkili oluyor. Marka ve fiyat, satın alma kararını etkileyen kriterler arasında yer alırken büyükşehir tüketicindeyse tavsiye ve geniş kullanım alanı daha önemli bir unsur olarak göze çarpıyor. Genellikle züccaciye alışverişleri, birden fazla ürün ve marka bulunan mağazalardan gerçekleştiriliyor. Kadınların satın alma alışkanlıklarına bakıldığında ise; araştırmaya katılan kadınların yüzde 48’i tek parça ürün almayı tercih ederken, yüzde 52’lik bölümü ise set ürün almayı tercih ettiğini belirtiyor.
MUTFAK BİR SAHNE, KADINLAR İSE BAŞROLDE Kadınların satın alma kararlarında en etkin olduğu yer ise mutfak… Öte yandan kadınlar mutfaklarını eşine, ailesine, çocuklarına ve öncelikle kendilerine kanıtlayabileceği bir sahne olarak görüyor. Bu nedenle kadınların burada geçirdikleri zaman her geçen gün artış gösteriyor. Ayrıca kadınların en büyük stres atma yöntemlerinden biri de yemek yapmak. Züccaciye alışverişlerini yaparken mutfakta kendilerini en iyi sunabilecekleri, en işlevsel ürünleri tercih ediyorlar.
103
VİTRİN
Yaşam Alanlarında Güzel Kelimeler
Paşabahçe’den
ışık saçan bardaklar Yenilikçi vizyonuyla tüketicileri çağın ötesinde ürünlerle buluşturan Paşabahçe, Afterglow serisi ile göz kamaştıracak.
Birbirinden güzel ve anlamlı kelimelerin yer aldığı Linens’in ‘Lügat’ koleksiyonundaki dekoratif yastıklar, yaşam alanlarına anlam katıyor. Hem söylenişleri hem de anlamları ile geçmişe doğru yolculuğa çıkaran kelimeler, Linens yastıklarında hayat buluyor. Linens’in şık ve keyifli ürünleri arasında, ‘Lügat’ yastıklar da yerini aldı. Özel anlamlara sahip kelimeleri üzerinde taşıyan Lügat yastıklar, Linens ile evin yaşayan köşelerinde kendine yer buluyor. Dekoratif yastıklarda, ‘Aşk’, ‘Ehlikeyf’, ‘Naif’, Naçizane, ‘Eyvallah’ ve ‘Yuva’ gibi kişinin hissine ve zevkine göre değişen 11 farklı kelime öne çıkıyor. Linens ‘Lügat’ yastıklar, sevdiklerine hislerini bir kelimeyle anlatmak ya da onlara özel bir hediye sunmak isteyenler içinse ideal seçenekler arasında yerini alıyor.
104
Paşabahçe, çığır açan yeni serisi Afterglow’u cam sevdalılarının beğenisine sundu. Özel üretim teknolojisi sayesinde karanlık ortamlarda ışık saçan Afterglow serisi, eğlence mekanlarının yeni ışıltısı, partilerin vazgeçilmezi olacak. Afterglow serisinde yer alan ürünler, ışık kaynağına maruz kaldığında boya pigmentleri içerisinde yer alan elektronlar sayesinde aldığı enerjiyi karanlık ortamda belirli bir süre ışık olarak yansıtıyor. Mor ışık olan ortamda kalıcı parlaklık sağlayabilen Afterglow serisi, 5 adet yeşil ve 5 adet mavi olmak üzere 10 farklı bardaktan oluşuyor. Meşrubat&kokteyl, viski, shot ve martini bardakları Afterglow ürün seçenekleri arasında yer alıyor.
Korkmaz ile mutfaklarda volkanit döküm zamanı Korkmaz’ın, çevre dostu teknoloji ile ürettiği ve her türlü çizilmeye karşı ekstra dayanıklı Gusto Volkanit Döküm Tencere Seti, çok daha az yağ kullanarak sağlıklı yemekler yapmaya imkan veriyor. Geri dönüşümlü, tamamen doğal malzemeden üretilen Gusto Volkanit Döküm Tencere Seti, PEEK kaplama ve alüminyum döküm özelliği sayesinde her türlü çizilmeye karşı ekstra direnç sağlıyor. Dış ve iç yüzeylerde mükemmel yapışmaz özelliği ile kullanıcılarına zahmet vermeden kolayca temizlenebiliyor ve bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yüksek ısıya dayanıklı silikon kulplara sahip tencere setinde yemek pişirme esnasında eliniz yanmıyor. Gusto Volkanit Döküm Tencere Seti aynı zamanda diğer tencere tiplerine göre çok daha az yağ kullanarak sağlıklı yemekler yapmanızı sağlıyor.
ÇEVRE DOSTU TEKNOLOJİ Çevre ile dost üretim teknolojisi özelliği sayesinde, tamamen doğal malzemeden üretilen ve geri dönüşümlü ürünün, yüksek ısıl iletkenliği fonksiyonu, kısık ateşte bile yüksek pişirme performansı sunarak aynı zamanda enerjiden tasarruf edilmesini sağlıyor.
VİTRİN
Rüzgarın hayata dokunuşunun yansıması… Elif Şakar ve Ebru Kafadar kardeşlerin Temmuz 2014’te camdan hikayeler anlatmak üzere çıktıkları yolda ürettikleri koleksiyonların her biri ayrı bir hikayeye ve ruha sahip… Yepyeni VENTU koleksiyonu rüzgarın dinamizmini ve enerjisini hissetmek isteyenler için özel tasarlanmış… Objelerin üzerindeki uzun çizgiler dingin, birbiri içine geçmiş çizgiler ise hırçın bir rüzgarı resmetmekte… Bal, mavi, mor, yeşil, yağ yeşili ve kırmızı renk seçenekleri bulunan VENTU Koleksiyonu’nda obje, vazo ve mumluklar yer alıyor…
Beko’dan Toz Torbasız Elektrikli Süpürge
Beko’nun yeni toz torbasız elektrikli süpürgesi BKS 5534 A, evlerin tozunu PerformCyclone teknolojisi ile alıyor. PerformCyclone teknolojisi, tozların filtreyi tıkamasını engelliyor ve sürekli yüksek performans sağlıyor. AAA temizlik performansına sahip Beko toz torbasız elektrikli süpürge, A sınıfı enerji veriminin yanı sıra A sınıfı sert zemin toz toplama performansı ve A sınıfı toz tutma performansına sahip. BKS 5534 A Toz Torbasız Elektrikli Süpürge, çift HEPA filtreleme özelliği ve HEPA 13 filtresi sayesinde emdiği tozların yüzde 99,9’unu içinde hapsedip, dışarı temiz hava veriyor. 74 dBA ses seviyesi ile oldukça sessiz çalışan Beko süpürge, 2,5 L toz haznesi, ışıklı toz dolum göstergesi, metal teleskobik uzatma borusu ile de dikkat çekiyor. 7 metre uzunluğunda kablosu bulunan ürünün hem sert zemin hem de halı için ayrı fırçaları mevcut.
Taç, üzerinde QR kodlar bulunan yepyeni nevresim takımı Taç Connect ile gençleri yattığı yerden eğlenceye davet ediyor. “Kendin Tasarla” mobil uygulaması ile nevresim üzerinde bulunan QR kodlar okutulduğunda Taç’a özel hazırlanan eğlenceli içeriklere ulaşmayı sağlayan Taç Connect’in reklam filmi, dijital mecralarda yerini aldı. Uygulama adımlarını detaylı bir şekilde anlatan Youth Republic imzalı film, animasyon tekniği ile hazırlandı.
Taç Connect ile yattığın yerden eğlenceye ulaş
Trendleri yansıtan yenilikçi ürünleriyle milyonlarca eve giren Taç’ın QR kodlarla tasarlanan nevresim takımları, yattığı yerden eğlenceye ulaşmak isteyenler için geliyor. Uyurken bile telefonunu yanından ayırmayanların hayallerine vurgu yapan reklam filmi, “Hayal et değişir” mottosuyla ön plana çıkıyor. “Kendin tasarla” isimli mobil uygulamayı indiren gençler, uygulamadaki QR kod okuyucuyla nevresim üzerindeki kodları okutarak Taç Connect’e özel hazırlanan hikayelerden oyun incelemelerine ve Spotify’daki Taç’a özel müzik listesine kadar birçok içeriğe kolayca ulaşabiliyor.
105
VİTRİN
Sonbaharın Renkleri
Vitrinlerinde rişimcinin, porselen emaye kaplanmış üstün kaliteli döküm demir pişirme gereçleri üretmek için bir araya gelmesiyle temeli atılan şirket bugün, başlangıçtaki değerler korunarak dünya çapında 70 ülkede 300 mağaza ile bir dünya markasına dönüşmüş. Canlı renkleri kendine has tasarımlarıyla harmanlayarak hayata geçirdiği yüksek kalitedeki ürünleriyle fonksiyonelliği estetikle buluşturan Le Creuset, ün yaptığı döküm tencerelerden 3 kat paslanmaz çelik kaplama pişirme gereçlerine, birçok keyifli mutfak ve servis eşyasından silikon ve şarap aksesuarlarına kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip. Geçtiğimiz yıl sonunda Nişantaşı City’s ve Ataşehir Palladium alışveriş merkezlerinde açtığı mağazalar ile Türkiye pazarına giriş yapan, üstün pişirme gereçlerini zanaatkar yaklaşımı ile ustalıkla üreten Le Creuset markası iddialı renklerini sonbaharda vitrinlerine taşıyor. 90 yıllık geçmişe sahip Le Creuset ‘en sevilen pişirme gereçleri’ unvanına sahip olmanın yanında dünyada birçok başarılı şefin tercihi. Kuzey Fransa’nın Fresnoy-leGrand kasabasında bir emaye ve bir döküm uzmanı iki gi-
106
Ürün çeşitliliği ve sahip olduğu iddialı renkleriyle vitrin tasarımlarını düzenli olarak yenileyen Le Creuset’in City’s ve Palladium mağazalarında şu anda sonbahar rüzgarları esiyor. Özellikle markanın ikonikleşen turuncu ve kırmızı renklerinin ağırlıkta olduğu vitrinlerde döküm tencerelerden, çorba kaselerine, muglardan özel çaydanlık serilerine kadar sonbahar ve kışı anımsatan ürünlerle oluşturulmuş düzenlemeler mevcut. Marka yakın zamanda koleksiyonlarına eklenecek rengarenk tuz&biber değirmenlerinin de müjdesini veriyor.
Bebeğinizi Özdilek ile kucaklayın Her zaman kaliteli, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle ev tekstili sektörünün nabzını tutan Özdilek, anne kucağı kadar sıcak ve yumuşak nevresim takımlarıyla bebeklerin sağlıklarına ebeveynleri kadar özen gösteriyor. Bebeklerin sağlıklarına aileleri kadar özen gösteren Özdilek, yüzde 100 pamuk kumaş kullanarak ürettiği nevresim takımlarıyla bebeklerin geceleri mışıl mışıl uyumalarına eşlik ediyor. Özdilek’in nevresim takımları bebeklerin teniyle dost olurken, bebek cildi için özenle yapılan baskılar ve nakışlar da onların narin tenlerine zarar vermiyor. Birbirinden farklı renk ve desen seçenekleriyle miniklere rengarenk bir dünya sunan Özdilek nevresim takımları, tüm Özdilek departman mağazalarında bebeğiyle güne keyifle başlamak isteyen takipçilerini bekliyor.
AÇILIŞLAR
Döner Stop şimdi İstanbul’un en popüler lokasyonlarından birinde, Zorlu AVM’de açıldı! Yeni restoran, sinemanın da yer aldığı Boğaz katında bulunuyor. Öğle arasında doyurucu bir yemek, ders çıkışında enerji dolu bir plan ya da sinema öncesinde hızlı bir atıştırmalık için Döner Stop...
Döner Stop şimdi Zorlu AVM’de
SOSLARI VE SÜREKLİ YENİLENEN MENÜSÜYLE ÇOK FARKLI Döner Stop yerinde saymı-
iyisi Döner Stop’ta. Pilavlı
yor, menüsünü her geçen gün
döner ve Döner Stop’un
zenginleştiriyor. Menüdeki et
İskender yorumu Stop Spe-
döner seçenekleri arasında
siyal seçenekleri menüye
Stop Klasik, Cheese Klasik,
taptaze eklendi.
Cheddar Mantarlı, Cafe de
Döner Stop’ta etler, hiçbir
Paris ve Jalapeno Biberli bu-
katkı maddesi içermeden,
lunuyor. Ailenin son üyesi ise,
en sağlıklı şekilde hazırla-
yumuşacık hamburger ekme-
mek seçenekleri ile servis edi-
nıyor. Et dönerin yanı sıra Döner Stop’un menüsünde, yine özel soslarla lezzeti dorukta tavuk döner ve köfte de bulunuyor. Ekono-
liyor. Bu inovatif sandviçlerin
mik menüler ile de bu lez-
yanı sıra daha bildik lezzet-
zetler çok uygun fiyatlarla
ler arayanlar için de dönerin
tadılabiliyor.
ği ile Stop BBQ. Restoranda taze olarak pişirilen dönerler yine taze pişirilen farklı ek-
Özsüt’ün yeni konsepti Capitol AVM’de Geleneksel tatların usta dokunuşlarla hayat bulduğu Özsüt, Capitol AVM mağazasında yeni konseptiyle hizmet vermeye başladı. Özsüt, food court’un taşınması ve yenilenmesi ile birlikte mağazasında çok şık değişiklikler yaptı. Özsüt, Altunizade’de bulunan ve İstanbul Anadolu Yakası’nın ilk alışveriş merkezi olan Capitol’deki mağazasında yeni konseptiyle hizmet vermeye başladı. Yalın çizgileri, dinlendirici renk ve ışık kullanımı ve ahşap ağırlıklı dekoruyla Özsüt’ün geleneksel çizgisini yansıtan Capitol AVM mağazası, alışverişe mola verenlerin yanı sıra, bölgede yaşayan ve çalışanlar için de çok şık bir buluşma noktası oldu. Geleneksel mutfak sırlarımızı günümüze taşıyan sütlü ve şerbetli tatlıları, maharetli ustalarının tarifleriyle hazırlanan pastaları, dondurmaları, atıştırmalıkları ve leziz içecekleri ile Özsüt, Capitol AVM mağazasında misafirlerine gerçek bir lezzet şöleni yaşatmaya yeni yüzüyle devam edecek.
108
AÇILIŞLAR
Sultanahmet Köftecisi ağına Bakırköy de eklendi İşletmeciliğini gazeteci-yazar İlhan Metin’in yaptığı Tarihi Sultanahmet Köftecisi Bakırköy Şubesi’nin açılışına iş, sanat ve basın camiasından konuklar renk kattı.
1920’de kömürlükten bozma bir dükkanda attığı adımın, bugün bir dünya markasına dönüştüğünü söyledi.
96 yıllık lezzet geleneğini yurt içinde ve yurt dışında yaymayı hedefleyen Tarihi Sultanahmet Köftecisi, şube ağına Bakırköy’ü de ekledi. İşletmeciliğini gazeteci-yazar İlhan Metin’in yaptığı Sultanahmet Köftecisi Bakırköy Şubesi, iş, sanat ve medya dünyasından ünlü konukların katılımıyla açıldı. Sultanahmet Köftecisi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Mert Tezçakın, açılışta yaptığı konuşmada, kurucuları Mehmet Seracettin Efendi’nin
Şirkette bayrağı dördüncü kuşağın devralmasıyla birlikte yurt dışı projelere hız verdiklerini anlatan Tezçakın, “Azerbaycan’da 3 şube açtık. Sırada Münih var, ardından da İngiltere’de şube açılışımız olacak. Babam, Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Tezçakın İngiltere’de olduğu için bugün aramızda bulunmuyor. Orada da büyük yatırımlarımız olacak ve şu an altyapısı hazırlanıyor. Hedefimiz 100. yılımızı kutlayacağımız 2020 yılında en az 3 kıtada onlarca şubesi olan bir işletme olabilmek” diye konuştu. Sultanahmet Köftecisi’nin açılışına ünlü sanatçılar Selahattin Alpay, Yağız, Ferman Toprak, Ankaralı Yasemin, Hatice ve Mehmet Yakar katıldı. Açılışta, Sultanahmet Köftecisi’nin Yönetim Kurulu üyelerinden Sinan Tezçakın ile Genel Müdür Burak Duman da hazır bulundu.
Katarlı ünlü işadamı Ashraf Abu Issa’nın seyahate olan özel ilgisiyle hayat bulan, dünyanın en büyük ve en ünlü seyahat mağaza zinciri Mosafer, ikinci mağazasını Mall Of İstanbul’da açtı.
Dev seyahat markasından ikinci mağaza Abu Issa Holding’in sahibi, Katarlı ünlü işadamı Ashraf Abu Issa’nın seyahate olan özel ilgisiyle hayat bulan, dünyanın en büyük ve en ünlü seyahat mağaza zinciri Mosafer, ikinci mağazasını Mall Of İstanbul’da açtı. Arapçada ve birçok Asya dilinde ‘‘Yolcu/ Gezgin’’ anlamına gelen, dünyada seyahat severlerin favori adresi Mosafer, dünyanın neresine giderseniz gidin, ihtiyaç duyacağınız en küçük detaya kadar oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip. Bir seyahat nasıl daha keyifli ve konforlu yaşanır, seyahat etme sanatının incelikleri ne-
dir fikriyle hayat bulan, amacı tüm gezginlerin ihtiyaçlarına en doğru yanıtı vermek olan Mosafer’in ikinci mağazası seyahatlerinizden önce uğrak noktanız olacak.
SEYAHATİNİZ İÇİN ARADIĞINIZ HER ŞEY MOSAFER’DE! Mosafer’in Mall Of İstanbul şubesinde belki de daha önce hiç görmediğiniz bavullar, seyahat aksesuarları ve tasarımlarla tanışacaksınız. Mosafer’in ürün seçenekleri, seyahat dünyasında yaygın bir yaklaşım ile 3 ana gruba ayrılıyor; jet set seyahat eden ay-
rıcalıklı ihtiyaçları olanlar için First Class, sık sık iş seyahatlerine çıkan, öncelikli ihtiyacı iş seyahatini en verimli ve konforlu hale getirmek isteyenler için Business Class, eğlenceli tatiller, aile gezileri, hafta sonu kaçamakları esnasında fonksiyonel, inovatif ve keyifli seyahat çözümleriyle karşılaşmak isteyenler için ise Tourist Class temaları bulunuyor. Türkiye’deki ikinci durağının rotasını Mall Of İstanbul olarak seçen ve 162 metrekarelik, Türkiye’deki en büyük mağazasını açan Mosafer, yeni keşiflere önem verenleri, kusursuz seyahatler ve deneyimler yaşamak isteyenleri bekliyor.
109
AÇILIŞLAR
Media Markt, Levent Sanayi Mahallesi’nin ardından Eylül ayındaki ikinci mağaza açılışını Ankara Nata Vega Outlet’te gerçekleştirdi.
Media Markt’tan yeni mağaza Media Markt, Türkiye’nin bir numaralı elektronik perakende markası olma hedefi doğrultusunda yatırımlarına tüm hızıyla devam ediyor. 2016 yılı sonuna kadar toplam 160 milyon TL’lik yatırım planlayan şirket, Eylül ayında açılışını yapacağı dört mağazadan ilkini Levent Sanayi Mahallesi’nde açtı. Avrupa’nın açık ara bir numaralı parekende zinciri Media Markt, Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Media Markt, son mağaza yatırımını Eylül ayında İstanbul, Levent’te gerçekleştirdi. Perakende devi, Eylül ayı için planlanan 4 mağaza yatırımı kapsamında 697 metrekarelik Levent Mağazası’nı hizmete açtı. Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’ın da kurdele kesim törenine katıldığı açılışta bir konuşma yapan Media Markt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, Türkiye’nin en çok tercih edilen elektronik perakendecisi olma vizyonuyla yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini belirtti.
“TÜRKİYE’DE AÇIK ARA PAZAR LİDERİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ” Türkiye’nin, Media Saturn grubu içinde stratejik öneme sahip ülkelerin başında yer aldığını belirten Gökyıldırım, “15 ülkede faaliyet gösteren Media Markt, bulunduğu çoğu pazarda açık ara pazar lideri. Türkiye’de sadece pazar lideri olmayı değil, açık ara pazar lideri olmayı hedefliyoruz. Bu hedefimize doğru acelemiz olmadan emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. 1 Eylül tarihinde gerçekleştirilen Media Markt’ın Levent Sanayi Mahallesi mağazasındaki açılışa teknoloji severler yoğun ilgi gösterdi.
110
Media Markt’tan ikinci Mağaza Yatırımı Avrupa’nın açık ara bir numaralı parekende zinciri Media Markt, Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Perakende devi, Eylül ayı için planlanan 4 mağaza yatırımı kapsamında ikinci mağazasını İstanbul, Levent Sanayi Mahallesi’nin ardından Ankara Nata Vega Outlet’te hizmete açtı. Media Markt, bin 200 metrekare büyüklüğündeki yeni mağazasında, geniş ürün çeşitliliğinin yanı sıra dokunmatik ekranlar ile sınırsız online alışveriş deneyimini de Ankaralı müşterilerine sunuyor.
“2016 YILI İÇİNDE 160 MİLYON TL’LİK YATIRIM” Nata Vega AVM Genel Müdürü Tahir Çelik ve Nata Holding Genel Koordinatörü Süleyman Sayın’ın da katıldığı açılışta bir konuşma yapan Media Markt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, Türkiye’nin en çok tercih edilen elektronik perakendecisi olma vizyonuyla yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini belirtti. 2016 yılsonuna kadar yüzde 20 oranında büyüme hedeflediklerini söyleyen Gökyıldırım; “Bu yıl içinde önemli bir bölümü mağazalara olmak üzere toplam 160 milyon TL’lik yatırımı hayata geçiriyoruz. İstanbul ve Ankara’da açtığımız mağazalarımızın ardından, Eylül ayında 2 yeni mağazamızı daha hizmete sunacağız. Geçtiğimiz 3-4 yıl ile kıyasladığımızda ciromuz yaklaşık 2 katına ulaştı. E-ticaretimiz de iki yıl içinde yüzde 120 büyüdü” dedi.
AÇILIŞLAR Yenilikçi yaklaşımı, kozmetik ürünlerinde tüm ihtiyaçlara yanıt veren sonsuz renk yelpazesi ile kadınların kalbini fetheden İtalyan kozmetik markası KIKO Milano, Türkiye’deki 4. mağazasını Forum İstanbul’da hizmete açtı.
KIKO Milano, Forum İstanbul’da Dünyanın önde gelen sanat, moda ve tasarım merkezi Milano'nun atmosferini ve günün yükselen trendlerini tüm kadınlar için erişilebilir hale getiren KIKO Milano, İstanbul Capacity, İstinyePark ve Tepe Nautilus’dan sonra Türkiye’deki dördüncü mağazasını Forum İstanbul’da açtı. KIKO Milano, Forum İstanbul’daki yeni mağazasında, markanın birbirinden renkli kozmetik ve cilt bakımı ürünlerinin yanı sıra dönemsel olarak sınırlı sayıda üretilen özel koleksiyonlarını stil sahibi kadınlarla buluşturacak.
Dünya moda başkentlerinde keşfe çıkan moda avcılarından oluşan özel bir ekip tarafından yürütülen araştırma ve çalışmaların sonucunda ortaya çıkan eşsiz KIKO Milano ürün ve koleksiyonları, sosyal fenomenlerden, sokak modasından, bloglardan, gösteri, moda, yiyecek ve tasarım dünyasından esinlenilerek hazırlanıyor. Kişiye özel bir deneyim sunma vizyonuyla yola çıkan KIKO Milano’nun sıradan bir kozmetik alışverişinin ötesine geçerek, kadınları tüm duyulara hitap eden bir eğlence, mutluluk ve haz dünyasına davet
ettiğini belirten Türkiye Ülke Direktörü Deniz Karadağ, “Kısa bir süre içinde İstanbul’daki dördüncü mağazamızı da hizmete açmaktan dolayı mutluyuz. Önümüzdeki dönemde İstanbul’a ek olarak açacağımız Ankara ve Bursa mağazalarımızla birlikte Türkiye’deki büyümemize devam edeceğiz. KIKO Milano’nun özel eğitimli kozmetik uzmanları ve makyözlerinden makyaj sırlarını öğrenmek ve doğru önerilerle farklı renkleri, yeni makyaj stillerini ve cilt bakım ürünlerini test etmek üzere tüm kadınları mağazalarımıza bekliyoruz” dedi.
Madame Coco, Kıbrıslılarla buluşacak Ev tekstil sektörünün önemli markalarından Madame Coco, KKTC’deki ilk mağazasını, 1001 Group’un ikinci AVM projesi olan GirnePark AVM’de açacak. Türkiye’de kısa dönemde 60 kentte 260’ı aşkın mağaza açarak “En Değerli Türk Markası” olan Madame Coco, ilk yurt dışı franchise anlaşmasını geçtiğimiz gün Kıbrıs’ın köklü şirketlerinden 1001 Grup ile imzaladı.
Madame Coco, KKTC’teki ilk mağazasını, önümüzdeki ay kapılarını açacak olan GirnePark AVM’de açmaya hazırlanıyor.
112
Yapılan anlaşma sonrası bir açıklama yapan 1001 Grup Genel Müdürü Mehmet Akalın, Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da oldukça beğenilen ve merakla beklenen Madame Coco markasıyla uzun zamandır görüşmelerinin sürdüğünü, bugün atılan imzalarla Kıbrıs halkına yine büyük bir markayı sunmaktan gururlu olduklarını dile getirdi. Madame Coco ‘nun Kıbrıs’ta ki ilk mağazası Ekim 2016 da hizmete girecek olan GirnePark AVM’de açılacak.
AÇILIŞLAR
Toyzz Shop Kıbrıs’ta Büyümesini Sürdürüyor “Oyun oynamak herkesin hakkıdır” diyerek her yaştan oyuncakseverin hayatına neşe ve eğlence katan Toyzz Shop; Lefkoşa 1001 Airport Mall ve Avenue AVM mağazalarının ardından Kıbrıs’taki üçüncü mağazasının açılışını geçtiğimiz günlerde Girne’de gerçekleştirdi. Mete Adanır Caddesi’nde açılan Toyzz Shop Girne mağazasında bebekler, arabalar, eğitici oyuncaklar, peluşlar ve popüler karakterlerin lisanslı ürünleri gibi çocuklara yönelik oyuncakların yanı sıra "Hiç büyümeyen çocuklar" için de zengin ürün çeşitleri oyuncak tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Toyzz Shop’un Kıbrıs’taki çocuklar ve aileleri için oyuncağın adresi olacağını ileten Pazarlama Grup Müdürü Didem Özgüven “Toyzz Shop ailesi olarak Kıbrıs’ta yeni mağaza açılışlarımız ile büyümemizi sürdürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Lefkoşa’daki iki mağazamızın ardından Girne ile Kıbrıs’taki mağaza sayımızı üçe çıkardık. Çok yakında hizmete sunacağımız Magosa City Mall AVM mağazamız için de çok heyecanlıyız. Kıbrıs’ı çok seviyoruz ve Kıbrıslılar için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin lider oyuncak markası Toyzz Shop; Kıbrıs’taki yeni mağazasının açılışını Girne’de gerçekleştirdi. Marka çok yakında Kıbrıs’taki dördüncü Toyzz Shop mağazasını Magosa City Mall AVM’de açılacağını duyurdu…
Vıctorıa’s Secret İzmir’de ilk mağazasını açtı Victoria’s Secret Beauty&Accessories İzmir’de ilk mağazasını Forum Bornova Alışveriş Merkezi’nde açtı. Türkiye’deki 8. mağazasını İzmir’de açan Victoria’s Secret yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.
M
oda ve güzellik konusunda dünya çapında bir fenomen olan Victoria’s Secret, ikonik kokuları, vücut bakım ürünleri ve aksesuarlarını içeren Beauty&Accessories konseptli mağazalarına bir yenisini daha ekleyerek, Türkiye’de 8. mağazasını açılışını İzmir Forum Bornova alışveriş merke-
zinde gerçekleştirdi. İzmir’in gözde alışveriş merkezi Forum Bornova’da geçtiğimiz günlerde hizmet vermeye başlayan mağaza, Victoria’s Secret imza renkleri pembe ve siyah ağırlıklı dekorasyonu ile dikkat çekiyor. Alışveriş merkezinin zemin katında moda severlerle buluşan
Forum Bornova mağazası markanın İzmir’e ilk yatırımı olma özelliğini taşıyor. İzmir’in ilk Victoria’s Secret Beauty&Accessories konseptli mağazasının ürün gamında; markanın ödüllü parfümleri, vücut bakım ve güzellik ürünleri, aksesuarlar ve seçili alt iç giyim koleksiyonu bulunuyor.
113
AÇILIŞLAR
Soo be, Mall of İstanbul AVM’de Çocuklar için daha fazla eğlence ve moda anlayışıyla yola çıkan Soo be, 0-12 yaş arasındaki çocuklar için hikayeleştirilmiş yaratıcı tasarımlarıyla perakende sektöründe güçlü adımlarla ilerliyor. Türkiye’nin çeşitli kentlerinde 25 mağazasıyla konsept mağazacılık anlayışıyla hareket eden Soo be, şimdi de en yeni trendleri takip eden ürünlerini,
Konsept mağazacılık anlayışıyla hareket eden Soo be, yeni mağazasını Mall of İstanbul AVM’de açtı.
Mall Of İstanbul mağazasından çocuklara ulaştıracak. Yaratıcı ve eğlenceli tasarımları ile ne istediğini bilen, stil sahibi çocukların markası Soo be, önce çocuklar düşünülerek yaratılmış yeni mağazasını, Mall Of İstanbul AVM’de giriş katta 700 metrekarelik bir alana açtı. Soo be farklı hikayelerden oluşan iddialı
koleksiyonları ile de dikkat çekiyor. İçinde tiyatro, müzik, oyun ve sürekli canlı performansların yapıldığı, rengarenk ve fark yaratan mağazacılık konsepti ile dünya çocuk modasının öncü markası Soo be’nin Mall Of İstanbul AVM mağazasında, alışveriş, hem çocuklar hem de aileleri için çok daha eğlenceli ve unutulmaz bir deneyim yaşatacak.
Baydöner, Antalya’daki şube ağını genişletiyor
Türkiye’nin en yaygın döner restoran zinciri Baydöner, Antalya 5M Migros AVM’de, 7. şubesini açtığını duyurdu. Dünya çapında bir marka olma yolunda ilerleyen Baydöner, Akdeniz bölgesindeki şube sayısını artırmaya devam ediyor. Antalya’da büyümesini sürdüren Baydöner’in yeni şubesi, Antalya 5M Migros AVM’de hizmete girdi. Baydöner, yeni şubesi ile Antalya’daki şube sayısını 7’ye çıkarmış oldu. Antalya 5M Migros AVM Baydöner İskender şubesinin, 34 kişi kapasitesi ve terası bulunuyor.
114
Baydöner CEO’su Bülent Polat konuyla ilgili olarak, “Baydöner İskender olarak Türkiye’nin dört bir yanında hizmet verebilmekten ötürü çok mutluyuz. Antalya’daki 7. şubemizin açılışını gerçekleştirdik. Akdeniz Bölgesi’nde özellikle Antalya bizim için çok önemli bir ilimiz. Şube sayılarımızı Türkiye’nin her noktasında hızla artırarak büyümemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Halkın Baydöner markasına olan güveni de büyümemizi destekler nitelikte. 5 yıl içindeki hedefimiz ise, Türkiye genelinde 300 mağazaya ulaşmak” dedi. 2015 yılında AYD (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği) tarafından yürütülen halk oylaması sonucu “En Sevilen Restoran” ödülüne layık görülen Baydöner, 2006 yılından bu yana, prestijli kurumlardan aldığı ödüllerle de başarısını tescillemeye devam ediyor.
AÇILIŞLAR
H&M ile Capitol moda cennetine dönüşecek H&M, İSTANBUL’UN İLK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ ARASINDA YER ALAN, ANADOLU YAKASI’NIN SEVİLEN BULUŞMA NOKTALARINDAN BİRİ OLAN CAPİTOL’DE İLK MAĞAZASINI AÇTI. “Türkiye’nin moda başkenti diyebileceğimiz İstanbul bizim de en önem verdiğimiz şehirlerin başında geliyor. H&M Türkiye olarak en fazla mağazamız burada bulunuyor. Anadolu Yakası’nın en köklü ve İstanbul’un ilk alışveriş merkezlerinden olan Capitol’un bizim için çok doğru bir lokasyon olduğuna inanıyoruz. Yenilenen mağaza dekorumuzun yer aldığı bu mağazamızla pek çok moda severi mutlu edeceğimize eminiz’’ diyor H&M
116
Türkiye Ülke Müdürü Thomas Coellner… H&M Capitol mağazası, 2 bin 600 metre kare satış alanından oluşuyor ve müşterilerine H&M’in en sevilen son moda koleksiyonlarını sunuyor. H&M Capitol mağazasında kadın, erkek, çocuk, gençlerin favorisi Divided, yeni spor serisi H&M Sport, yeni kozmetik konsepti H&M Beauty ve aksesuarlar sunuluyor. Açılış günü moda severler için pek çok özel sürpriz hazırlandı: ’’Erken kalkan kazanır’’ sloganıyla sıraya giren ilk 100 kişi yüzde 20 indirim kazandı. Ayrıca açılış gününe özel bayram fırsatları ve seçili ürünlerde yüzde 50’ye varan indirim moda severlerle buluştu. H&M, Capitol’deki yeni mağazası ile 52 kişiye istihdam sağlıyor.
KFC, 107’nci şubesini Meydan AVM’ye açtı İstanbul Meydan AVM’de açılan yeni KFC restoranı, tavukseverlerin uğrak yeri olacak. 120 ülkede 20 binden fazla restoranı ile dünyanın en büyük tavuk zinciri olan KFC, 107’nci restoranını, geçtiğimiz günlerde İstanbul Meydan Alışveriş Merkezi’nde açtı. Türkiye’de franchise modeli ile büyüyen KFC, yüzde 100 gerçek ve taze tavuk ürünleriyle benzersiz lezzetler sunuyor. Parça tavuktan yepyeni kova menülerine, kanattan dürüme ve burgere kadar çok farklı damak zevklerine hitap eden KFC, artık Meydan AVM müşterilerine de hizmet verecek. KFC Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeliha Şener, Türkiye’nin her yerine KFC lezzetlerini götürmeye devam ettiklerini belirterek, “21 ilde birbirinden farklı tatlarımızı tavukseverlerle buluşturuyoruz. Türkiye’de hızlı yemek sektöründe en hızlı büyüme tavuk kategorisinde görülüyor. Biz de KFC olarak bu veriye paralel olarak büyüyoruz. Hedefimiz, 2020 yılında tüm Türkiye’de 400 restorana ulaşmak” diye konuştu.
GIDA
Lezzetli Yatırımı Keşfedin… “Türkiye pazarında bulunan yerli ve yabancı birçok markanın franchising şartlarından daha avantajlı ve daha fazla kazandıran bir yapıya sahibiz” diyen Cemilusta Yönetim Kurulu Başkanı Şener Kalkışım, “Yatırımcılarımız ya da yatırımcı adaylarımız, yüksek karlılık oranları, sorunsuz lojistik hizmeti, ücretsiz personel eğitimi ve desteği gibi birçok avantaja sahip oluyorlar” dedi.
“Eğer yatırımcınız doğru kişi değilse, müşteri memnuniyetine ve markanızın ulusaldaki bilinirliğine etki eder” ifadesinde bulunan Cemilusta Yönetim Kurulu Başkanı Şener Kalkışım, “Bizi bilen müşterimiz, Cemilusta hizmet şekli ve kalitesinde değişiklik hissederse hemen gerekli tepkiyi gösterir. Bu nedenle yatırımcının mutlaka Cemilusta kültürünü yansıtması gerekiyor. Bizim için en önemli unsur yatırımcının işinin başında durması ve müşterilerle gerektiğinde birebir ilgilenmesi... Bunun dışında verdiğimiz ya da vereceğimiz bayiliklerde büyümemiz için bir engel kalmıyor” dedi ve sözlerine devam etti: “Eğer yeni bir yatırımcıyla, yeni bir lokas-
118
yonda ilerlemeye başlamışsanız ve yatırımcı bu noktada kurallarınıza uymuyorsa yapılması gerekenler bellidir. 1 müşteri dahi kaybettiren yatırımcınızla hiç zaman kaybetmeden yolları ayırmalısınız. Böyle bir durumda daha öncede yaptığımız gibi franchising sözleşmesi devreye girer ve şube merkeze devredi-
lir. Yönetimi merkezimizde olan şubelerimizde sorunlar asgaridir ve her türlü sorunun telafisi kesinlikle vardır.” “Bir yatırımcının maddi gücü olsun ya da olmasın önemli olan restoranın iş yapmasını sağlayabilen yatırımcı olmasıdır” diyen Kalkışım, “ İçinde gerçekten kendi işinin patronu
olmak varsa o kişi kendini geliştirir, gerekli eğitimleri alır ve o restoranın A’dan Z’ye nasıl işletilmesi gerektiğini öğrenir. İstenen seviye göreceli bir kavram… Bizim işimizde ne kadar üst seviye olursanız, tek noktayla değil daha fazla noktalar açarak çok kazanmanın zevkini çıkarırsınız” dedi.
GIDA
ÖNEMLİ OLAN, BAYİNİN SİSTEMLE KOORDİNELİ İLERLEMESİ! Doğru bayilik vermenin aslında biraz şans işi olduğunu belirten Kalkışım, “Açıkçası doğru bayilik vermek biraz şans işi… Çok iyi dediğiniz bayi sorun çıkarabilir, umutsuz olduğunuz ise çok iyi işler çıkarabilir. Bayi kim olursa olsun sistemin merkeziyle tam koordineli olup, kendi yorumlarını işe katmamalı. Bizim dikkat ettiğimiz tek nokta sistem için gereken tüm maddelerin yerine getirilmesi. Burada devreye markamızın franchising sözleşmesi ve el kitabı giriyor” dedi.
ÖNCELİK HIZLI DEĞİL, SAĞLAM ADIMLAR ATARAK BÜYÜME… “Hızlı büyümekten önce sağlam adımlar atarak büyümek daha öncelikli… Sağlam ve kazandıran noktalarla büyümenin yavaşını bile tercih edebilirsiniz. Lokasyon doğru değilse, yatırımcınız doğru değilse zaten büyümek diye bir şey olmaz. Burada hızlı yerine rahat büyüme tabiri kullanılırsa önemi daha fazla olur” açıklamasında bulunan Kalkışım, “Önemli faktörlerden biri yatırımcılarla büyümek… Eğer noktalarımızda kafamız rahat ise yeni lokasyonlar arayıp geliştirmek için ekibimizi buraya yönlendiriyoruz. Restoranları kendimiz işletelim diye ekibimizi bölmek zorunda kalınca büyümekte zorlanabiliriz. Bu her marka için aynıdır. Hatta bu yüzden daha çok restoran açabilmek için mevcut birçok çalışan noktamızı iyi yatırımcılara devretmeyi planlamaktayız” dedi.
YATIRIM YOLCULUĞUNA, TOTAL YATIRIM MALİYETİNİN YÜZDE 50’Sİ İLE ÇIKMA İMKANINI YAKALAYIN! Cemilusta’nın franchise koşullarına yönelik bizleri bigilendiren Kalkışım, “Türkiye pazarında bulunan yerli ve yabancı birçok markanın franchising şartlarından daha avantajlı ve daha fazla kazandıran bir yapıya sahibiz. Bu yüzden yatırımcılarla bu detayları yüzyüze görüşmeyi tercih ediyoruz” dedi ve sözlerine Cemilusta’nın franchise’lerine sunmuş olduğu avantajları belirterek devam etti: “Cemilusta Akçaabat Köftecisi işletmecisi olmak, verilecek eğitim ve destekler sonucu başarılı bir iş sahibi olabilme imkanı yanında birçok avantajı da beraberinde getirecektir. Cemilusta yatırım yolculuğuna, total yatırım maliyetinin yüzde 50’si ile çıkabi-
lirsiniz. Kalan yüzde 50’sini ise vadeye yayıldığında restoranın kendisi ödeyecektir. Cemilusta olarak, açılıştan itibaren 45 gün vadeli ürün desteği veriyoruz. Ayrıca arada hiçbir bağlantı olmadan direkt ima-
latımızdan bayiye ürün satışı yapılıyor. Yatırımcılarımız ya da yatırımcı adaylarımız, yüksek karlılık oranları, sorunsuz lojistik hizmeti, ücretsiz personel eğitimi ve desteği gibi birçok avantaja sahip oluyorlar.”
119
GIDA
BURSA KEBAP EVİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI M. CEM HELVACI: “KENDİ İŞİNİN SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE TARİHİ LEZZETLERE ODAKLI BİR YATIRIM FIRSATI SUNAN BURSA KEBAP EVİ, ANAHTAR TESLİM ŞUBE VEREREK MARKANIN HEM HER BÖLGEDE AYNI STANDARTLARA SAHİP OLMASINI SAĞLIYOR HEM DE YATIRIMCIYA BÜYÜK KOLAYLIKLAR SUNUYOR” DEDİ.
HEDEF, YURT DIŞINDA DA
TÜRK ZİNCİR MARKASI YARATMAK
“Bursa Kebap Evi, 2003 yılında ilk olarak Galeria’da açıldı. Biz markanın ilk bayisi olarak, ilk şubemizi Flyinn’de, ikincisini ise Carousel’de açtık. 2010 yılında ise zor durumda olan 3 şubeli Bursa Kebap Evi’nin imalat ve isim hakkını satın alarak, Helvacı Grup olarak Bursa’nın meşhur kebabı ‘iskender’i lezzet ve kalite standardından ödün vermeden ülkemize ve Avrupa’ya tanıtma yolunda ilk adımı attık” diyen Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı M. Cem Helvacı, “Daha çok AVM’lerde yer alan Bursa Kebap Evi, kalitede standardı
yakalamak için tek bir merkezde hijyenik koşullarda üretim yapıyor. Leziz, temiz, kaliteli ürünleri tüm restoranlarda aynı standartta, aynı ürün ve servis kalitesi ile sunmak önceliği ile hareket ediyoruz. Öte yandan Bursa Kebap Evi’ni diğer döner restoran zincirlerinden ayıran en önemli özelliklerinden bir diğeri de, ürünlerin tamamen açık mutfakta, misafirlerin gözü önünde hazırlanıp, servis edilmesi ve ürün çeşitliliğimizdir” dedi.
BURSA KEBAP EVİ HIZ KESMEDEN BÜYÜYOR… “Hızla yeniden yapılanan Bursa Kebap Evi’nin bugün 8 tanesi Helvacı Grup’a ait, diğerleri franchise olan toplam 70 şubesi bulunuyor. Türkiye’de yakaladığımız başarıyı yurt dışına da taşıyarak Almanya’da bir
girişimciyle 7 şubelik bir master franchise anlaşması yaptık. İlk şubemizi geçtiğimiz yıl Almanya’nın Saar-Brücken kentinde açtık. Türk halkının vazgeçemediği iskenderi yurt dışına taşıyarak yurt dışında bir Türk zincir markası yaratma hedefindeyiz” açıklamasında bulunan Helvacı, “Bursa Kebap Evi olarak, 6 yıl gibi kısa bir sürede yurt içinde 30 ilde ve Almanya’da şube açtık. Hız kesmeden büyümek hedefimiz… Bu doğrultuda da 2016 yılı için yurt içi franchise hedefimiz 25 yeni şube, yurt dışı için hedefimiz ise 10 yeni şube. En kısa sürede 81 ilde ve özellikle yakın coğrafyalarda büyümeye kararlıyız. Kuveyt ve Suudi Arabistan ile franchise görüşmelerimiz sürerken, Azerbaycan’dan da konuya ilişkin talepler alıyoruz” diyerek sözlerine devam etti.
TARİHİ LEZZETLERE YATIRIM Frachise şartlarına yönelik bizlere bilgi veren Helvacı, “Kendi işinin sahibi olmak isteyenlere tarihi lezzetlere odaklı bir yatırım fırsatı da sunan Bursa Kebap Evi, anahtar teslim şube vererek markanın hem her bölgede aynı standartlara sahip olmasını sağlıyor hem de yatırımcıya büyük kolaylıklar sunuyor. Firmamız franchise giriş bedeli olarak 50 bin dolar talep ederken, Royalty adını verdiğimiz ve franchise’larımızdan aldığımız aylık ciro payımız ise yurt içi için yüzde 4” dedi.
120
GIDA
Gloria Jean’s Genç girişimcilere Coffees, “İstanbul destek Alaçatı Muhallebicisi yeme-içme sektöründe iş yapmak isteyen 20 genç girişimciye 160 saatlik uygulamalı eğitim vermeyi hedefliyor.
Coffee Festival”de!
Kendine has mimarisi ve Ege’ye özgü lezzetleriyle misafirlerine unutulmaz tat deneyimleri sunan Alaçatı Muhallebicisi 47 şubesi bin 500’ün üzerinde çalışanıyla sektörü büyütmeye devam ediyor. Alaçatı Muhallebicisi deneyimli ekibi franchise sahibi olmak isteyen genç girişimcilere 20 günlük süreçte satınalma, sütlü tatlılar, dondurma, tedarik, liderlik, şube kurulumu ve yönetimi, franchise süreci, pazarlama alanında eğitim verecek. Alaçatı Muhallebicisi Pazarlama Direktörü Eren Özata yaptığı açıklamada; sektöre gençler tarafından yoğun ilgi gösterildiğini ancak yapılan yatırımların daha nitelikli olabileceğini vurguluyor. Franchise başvurularını internet adresi üzerinden alan markanın 2016 yıl sonu şube hedefi 65 şube…
B
irçok kahveseveri bir araya getiren ve dört gün boyunca devam eden ‘’İstanbul Kahve Festivali’’, kahve severleri Küçükçiftlik Park’ta kahve yolculuğuna çıkarttı. Bu yıl 3.’sü düzenlenen festivale Türkiye’de kahve zincirlerinde en çok tercih edilen marka olan Gloria Jean’s Coffees’te yer aldı.
BARİSTALARDAN COFFEE ART ŞOV ‘’İstanbul Kahve Festivali’’ kapsamında kendilerine ayrılan özel alanda kahve severlerle buluşan Gloria Jean’s Coffee, eşsiz bir şov da sundu. Baristalar dünyada giderek yaygınlaşan bir akım olan “Coffe Art” sanatını kahve severler için uyguladı. Festival kapsamında ziyaretçiler, Gloria Jean’s Coffes standında birbirinden nefis kahvelerini tadarak müziğin tadını çıkardı.
121
GIDA
güçlü, öğrendiklerini yanındakilere aktarabilecek bir girişimci rahatlıkla imtiyaz adayı olabilir.
Dünya standartlarında hizmet Köftey’s Franchise Direktörü Orhan Kabaktepe: “Ekonomik şartlarımız, franchise yatırımcılarımıza verdiğimiz hizmet kalitesi ve desteklerimiz yatırımcılarımızın yüzünü güldürüyor” dedi. Güçlü teknik kadrosu ile yenilikçi, dinamik, verimli, güvenilir bir takım ruhu anlayışında; kalite ve müşteri memnuniyeti ilkelerinden taviz vermeden dünya standartlarına uygun ve mümkün olduğunca çok istihdam yaratarak hizmet sunan
122
Köfty’s, müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik, müşterilerin mevcut ve gelecekteki beklentilerini karşılayacak biçimde, tüm çalışanlarının aktif görev aldığı bir takım ruhu ile teknolojik gelişmelere göre kendini yeniliyor ve durmaksızın çalışmalarına devam ediyor… Türkiye’de franchising pazarında hızlı büyümeyi etkileyen faktörler neler? Ülkenin hızla gelişmiş olması bir etken fakat asıl neden kurumsal franchise firmalarının bu işi daha güvenilir ve yüksek kalite standartlarında yapıyor olması ve müşteri kitlesinin dikkatini çekmesidir. Müşteri memnuniyetinin ve hizmet kalitesinin yüksek olması Türkiye pazarında franchise sektörünün gelişmesinde en önemli faktörlerden diyebiliriz.
Franchising koşullarınızdan ve kısaca bahseder misiniz? Köftey’s’in lokasyonuna, prensip ve kurallarına uyum sağlayabilen, ekip çalışma ruhuna sahip, azimli, yönetici ruhlu, zamanının büyük bölümünü ve enerjisini bu işe ayırabilecek, hijyene önem veren, temiz, titiz, daha evvel idari eğitici bir pozisyonda görev almış ya da yüksek kabiliyetli, insan ilişkileri
Peki, Köfty’s’te franchise süreci nasıl işliyor? Franchise süreci; franchise talebinin web sitemizden bize ulaştırılması ile başlar. Başvuru yapanlar arasında profili uygun görülen adaylarımızla daha detaylı görüşme yapmak için iletişime geçilir. Kararını vermiş olan adaylarımızdan bölge planını içeren bir rapor istenir. Hazırlanan bölgesel iş planı gerekirse ekibimizin de katkılarıyla birlikte şekillendirilir. Mağaza onayı ve franchise anlaşmasının yapılması sonrası mağaza proje ve planlama çalışmaları başlatılır. Mağaza proje ve dekorasyon uygulaması ekibimiz tarafından organize edilerek yapılır. Mağaza açılış öncesi vergi ruhsatlandırma harç ve abonelik bedellerinin yatırımcıya ait olmak üzere planlaması yapılır. Sizce franchise sistemi, franchise alana ve verene ne gibi avantajlar sağlıyor? Kurumsal ve vizyonel bir işletme haline getirilmiş konsept ile daha kolay işleyebilen bir işletme, aynı zamanda ürün kalitesinin ve standartlarının maksimum seviyelere ulaştırılmış olması en belirgin avantajlardan biridir.
Peki, sizin franchiselere sunmuş olduğunuz avantajlar neler? Franchise adayı neden sizi seçmeli? Ekonomik şartlarımız, franchise yatırımcılarımıza verdiğimiz hizmet kalitesi ve desteklerimiz yatırımcılarımızın yüzünü güldürüyor. Köftey’s olarak yatırımcılarımıza; mağaza tanıtım ve reklam desteği, işyeri fizibilite ekspertiz desteği, personel eğitim desteği, proje ve tadilat desteği, mağaza kurulum ve planlama desteği, ekipman kurulum montaj desteği, açılış organizasyon desteği ve son olarak kira desteği sağlıyoruz.
GIDA
AVM’lerin farklı konseptler üretmesi ve bünyelerinde gurme sokak ya da çarşılar oluşturması gerektiğini belirten Cezve Kahve Yönetim Kurulu Başkanı Cebrail Mungan, “Bana göre etrafımızda lezzet peşinde koşturan AVM’ler olmalı artık” dedi.
Cezve Kahve
zincirleşme yolunda hız kesmiyor
toleranslılar… Milli değerleri temsil eden, milli duyguları yansıtan markalara ise önyargılı yaklaşıyorlar. Oysa gerek iktidarın, gerek hükümetin gerekse bütün insanların milli bir duruş sergilediği şu günlerde AVM’lerin de buna riayet etmeleri gerekir. Çünkü hayatta her şey para değil…”
“AMACIMIZ GİRİŞİMCİLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK” Cezve Kahve’nin franchise sistemine yönelik koşullarından bahseden Mungan, “Şu an etrafımızdaki pek çok franchising, gerek hizmet gerek mimari anlamda birbirine benzeyen, tek düze kuruluşlar. Cezve Kahve olarak, kesinlikle böyle bir franchising’den yana değiliz. Bize göre aynı tabela altında, bulunduğu şehrin kültürünü ve tüm renklerini barındıran farklı konseptler ve franchising’ler olmalı… Çünkü her yerin kendine özgü tatları vardır… Siz de tek düze olmaktan çıkmak ve başarılı olmak adına bu tadı mutlaka yakalamalısınız” dedi. “Bizim amacımız girişimcilerin önünü açmak” diyen Mungan, “Dolayısıyla bu konuda üzerimize düşen ne ise onu yerine getirmeye çalışıyoruz. Mesela bayi adaylarından kesinlikle franchising bedeli almıyoruz. Tek koşulumuz, ürünü bizden alması ve elde edilen cironun yüzde 3’lük bir rakamı...’’ dedi ve sözlerine bayi adaylarında aradıkları özellikleri belirterek devam etti: “Bayi adaylarımızın özellikle yeniliğe açık olması gerekiyor. Ayrıca yiyecek-içecek sektöründe tecrübeli, mutlaka işinin başında durabilecek ve dört elle işine sarılabilecek kişiler olması lazım.” Günümüzde her şeyin ekonomi yani para endeksli olduğunun altını çizen Mungan, verilen franchising’lerde de bu mantığın işlediğini belirtti. Mungan’a göre franchising verilirken, kişinin kalifiye ya da bu işi yürütebilecek potansiyele sahip olmasına değil, yüksek meblağlar verip vermediğine bakılıyor. Bu durum da franchise sektörünün gelişmesinde engel oluşturuyor.
“ETRAFIMIZDA LEZZET PEŞİNDE KOŞTURAN AVM’LER OLMALI ARTIK!”
“Zincirleşmemiş markalara katkı ve ilginin zayıf olması, bu sektörde gördüğüm en önemli sıkıntılardan… Bu işe aç olan firmaların önünün açılması gerektiği kanaatindeyim” diyen Cezve Kahve Yönetim Kurulu Başkanı Cebrail Mungan, “Ancak AVM’ler bu konuda güce endeksli bir şekilde hareket ediyorlar. Bu bilinçle hareket edildiğinde, büyümek ve kendini geliştirmek isteyen arzulu insanların istekleri de kırılıyor. Bana göre bazı AVM’lerin adeta bir mezarlığa dönüşme sebebi de budur. Çünkü AVM’leri birbirinden ayıracak ve farklı kılacak olan; yeni franchise firmalarıdır” dedi ve sözlerine devam etti: “AVM yöneticileri bana göre yabancı menşeili firmalara karşı daha
124
AVM’lerin farklı konseptler üretmesi ve bünyelerinde gurme sokak ya da çarşılar oluşturması gerektiğini belirten Mungan, “Genellikle AVM’lerde dükkan konseptinde giren 4-5 firma var ve bunların hiçbiri diğerinden farklı değil… Bana göre etrafımızda lezzet peşinde koşturan AVM’ler olmalı artık. ‘Falan AVM’de falan bir markanın lezzetini tatmalısın!’ dedirtmeli. Ancak bu tür sözleri biz genellikle cadde dükkanları için söylüyoruz. Bunun nedeni de AVM’lerde güç odaklı bir zincirleşmenin hakim olmasından kaynaklıyor. Şu an İstinyePark AVM’nin ziyaretçi yoğunluğunun fazla olmasının nedeni sahip olduğu çeşitlilik... Oraya gittiğinizde zincir olmayan markaları görebiliyorsunuz. En azından ziyaretçiyi çekmek adına bir sebep yaratılmış. Günümüzde o kadar çok AVM var ki bu yoğun rekabet ortamında fark yaratmak çok önemli... Bayrampaşa’daki bir kişiyi Bakırköy’e çekmenin bir sebebi olmalı ya da bu sebep bir şekilde yaratılmalı düşüncesindeyim. Vialand AVM ya da Venezia AVM gibi birkaç alışveriş merkezi kendi içerisinde farklı konseptlere giderek bu sorunu aşmaya çalışıyor. Kendi içinde bu sorunu aşamayan alışveriş merkezleri ise projesi olan ve alışveriş merkezine değer katacak firmalarla bunu gidermeli diye düşünüyorum” dedi.
GIDA
YANLIŞ BAYİ ZARAR VERİR Verilen franchising, büyüme yolunda nasıl engeller oluşturuyor? Büyümeyi ve genişlemeyi hedefleyen kurumsal markalar için verilen franchising bazen engeller oluşturur. Hizmetini ve ürününü daha geniş bölgelere sunmak isteyen marka, o bölgede seçmiş olduğu yanlış bayinin ayak uyduramaması durumunda zarar görmektedir. Bu nedenle yatırımcının doğru markayı seçerken ne kadar dikkat etmesi gerekiyorsa kurumsal marka da yola beraber çıkacağı yatırımcıyı o kadar dikkatli seçmeli… Doğru olmayan ve engeller oluşturan bayiler/franchiseler için neler yapılabilir? Eğitim herkes için doğru çözüm olacaktır. Yatırımcıya izlenmesi gereken kurumsal yol doğru olarak anlatılmalıdır. Markanın geleceğe yönelik projeksiyonu ve bayi olarak
yatırımcının sorumlulukları net olarak paylaşılmalı. Ortak menfaatler, kazanımlar ve büyüme hedefleri adım adım paylaşılmalı. Markaya zarar vermeyecek sürede gelişim beklenir, her iki taraf da oluşan durumdan memnun değillerse farklı alternatifler mutlaka bulunmalıdır. Bayiler/franchiseler istenen seviyeye getirilebilir mi? Yola çıkarken çizilen tablo yatırımcı için ne kadar gerçekçi olursa yol boyunca yatırımcı da aynı heves ve özveri ile çalışmalarını yürütecektir. Tabii ki bazı yatırımcılar uzun mesafe maratoncu olarak performans gösterecek, bazı yarışçılar kısa mesafede nefesleri yettiği kadar yol ala-
bilecekler. Her franchise aynı seviyede olmasa da istenen seviyeye getirilebilir. Doğru bayilik vermek için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Yatırımcının doğru marka için ne kadar ciddi araştırma yapması gerekiyorsa, markanın da aynı ciddiyetle yatırımcılarını seçmesi gerekir. Maddi imkanlar çoğu zaman doğru bayilik için doğru kriter olmuyor. Kişinin kurumsal marka bilincinin yerleşmiş olması, o işi yapacak hevesinin olması, sektör için doğru aday olması, gelişime ve yeniliklere açık olması sayılabilecek akla gelen ilk kriterler.
Doğru bayilik vermek için hangi aşamalara ihtiyaç var? Doğru marka, doğru yatırımcı, doğru nokta, doğru anlaşma ve yeterli sermeye buluştuğu zaman ortaya doğru bayilik çıkmaktadır. Bu bileşenlerden birinin yanlış ya da eksik olması kurulan bayiliğin sorunlu doğmasına neden olur. Sonuç olarak da bundan hem marka hem de yatırımcı zarar görür. Saydığımız bütün etkenlerin çok iyi araştırılıp değerlendirilmesi sonucunda doğru bayiliği vermek ve almak mümkün olmaktadır.
Asli Börek Operasyon Müdürü Çetİn Cesur: “Yatırımcının doğru markayı seçerken ne kadar dİkkat etmesİ gerekİyorsa kurumsal marka da yola beraber çıkacağı yatırımcıyı o kadar dİkkatlİ seçmelİ…” dedİ.
125
GIDA
BurgerLab tarafından her yıl düzenlenen Geleneksel Burger Savaşları’nın 4.’sü 26 Ekim 2016’da Zorlu Center BurgerLab’de gerçekleşecek.
Bu yılki Burger Savaşları’nda, tariflerine Türkiye’nin “Coğrafi İşaretli” ürünlerini, Türkiye’de üretildikleri bölgeler ile özdeşleşen ve Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenen yerel lezzetleri ekleyenler yarışacak.
126
Geleneksel Burger Savaşları, Zorlu Center’da Taşköprü sarımsağı, Kars kaşarı, Gemlik zeytini…vb. tescillenen tatları burgerleriyle birleştirmeyi sevenler, yeme içmeyi sevip mutfağa da ilgi duyanlar, 4. Geleneksel Burger Savaşları’nda bir araya gelecek. Yarışmaya katılmak isteyenler, 19 Eylül-15 Ekim 2016 tarihleri arasında kendi burgerlerinin kısa bir tarifi ile online başvuru yapabilecek. Tescilli yerel lezzetlerin kullanılması zorunlu yarışmanın ön eleme sonuçları 22 Ekim 2016 tarihinde açıklanacak. Ön elemeyi geçen 5 finalist 26 Ekim 2016 tarihinde Zorlu Center BurgerLab’e birbiriyle yarışacak. 5 kişiden oluşan uzman jüri, yarışmacıların yaptığı burgerleri değerlendirecek ve başarılı olan ilk 3 yarışmacıyı açıklayacak. Burger Savaşları’nın galipleri
sürpriz hediyeler kazanacak. 2013 yılında Karaköy’de kurulan BurgerLab, İstanbul’da toplam 5 noktada faaliyet gösteriyor. Sade ve az menüsünü yaptığı özel reçeteli burgerler ile her geçen gün geliştiriyor. Etlerini kendi çiftliğinde üretiyor ve günlük en iyi kalite düve etini tedarik ediyor. “İyi Et İyi Burger” mottosundan yola çıkan BurgerLab, doğru, dürüst besicilik ve bilinçli kesim ile elde edilen günlük hazırlanmış, dondurulmamış, katkı maddesi içermeyen etlerin en iyi et olduğu düşüncesini menüsüne yansıtıyor. İyi burgeri sosa bulanmadan, şatafatlı tabaklara devasa porsiyonlara ihtiyaç duymadan servis ediyor.
GIDA
Juico, Avrupa’da Türkİye’de coldpress(soğuk sıkım) sebze ve meyve sularıyla yenİ bİr pazar yaratan, lezzet ve sağlığı bİr arada sunan sağlıklı beslenme markası Juico, European Business Awards 2016 ödüllerİ programında ülkemİZİ Ulusal Şampİyon olarak Avrupa’da temsİl edecek.
T
ürkiye’ye sıvı detoks kavramını getiren, lezzeti ve sağlığı bir arada sunan Juico, Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden sayılan “European Business Awards”ta girişimcilik kategorisinde Türkiye Ulusal Şampiyonları arasına girdi. Dünyanın en parlak şirketlerinin dahil olduğu, temelinde yenilikçilik, iş mükemmelliği ve
Türkiye’yi temsil edecek
sürdürülebilirlik gibi üç farklı alanda şirketlerin yarıştığı en prestijli ödüllerinden biri olan European Business Awards, çok daha güçlü ve daha başarılı bir iş dünyası yaratmak amacıyla her yıl yeni adaylar ve finalistlerle büyük bir heyecanla, gerçekleştiriliyor. Bu sene 10.’su düzenlenen ve 34 ülkede 30 bini aşkın firma ile iletişim kurulan yarışmanın bir sonraki aşaması olan Uluslararası ‘Ruban d’Honneur’ unvanı için yarışacak olan Juico, halk oylama sistemiyle ödül veren European Business Awards’ için başarı hikayesini anlattığı bir tanıtım videosunu hazırlayacak. Video, 9 Ocak 2017 tarihinden itibaren yarışmanın internet sitesinde yayınlanmaya başlayacak. Dünya genelinde dileyen herkes 9 Ocak1 Mart 2017 tarihleri arasında oy kullanabilecek. Oy kullanmak için web sitesine girenler, kategoriye ya da ülkeye göre seçim yapacak. Ülkeye göre oy kullanacaklar oy vereceği ülkenin bayrağını, kategoriye göre oy kullanacaklar ise seçe-
cekleri kategori ile ilgili ikonu tıklayarak oy verebilecek. European Business Awards Ödül Programı kapsamında Türkiye Ulusal Şampiyonları arasına seçilmesini değerlendiren Juico’nun kurucularından Sedef Dördüncü, “Juico olarak European Business Awards’taTürkiye’yi temsil ediyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Kurulduğumuz günden beri müşterilerimizin markamıza olan bağlılığı sayesinde bu başarıyı elde ettik. Ülkemizi kadın girişimci olarak uluslararası arenada temsil ettiğimiz için çok heyecanlıyım” dedi. Juico kurucu ortaklarından Deniz Derman ise,“ Juico olarak, yoğun iş temposunda çalışan ve sağlıklı beslenmek isteyip de zaman bulamayanlar için tercih edilen bir markayız. Her geçen gün ürün çeşitliliğimizi artırıyor, yeni yatırımlar yapıyoruz ve markamızın sağlıklı beslenme anlamında öncü duruşunu desteklemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizi böyle bir platformda temsil etmek mutluluk verici” dedi.
127
GIDA
La Lorraine
100 Milyon TL’lik Yatırım ile
Türkiye’de
U
Belçika’nın dünyaca ünlü markası La Lorraine Manisa’da gerçekleştirdiği 100 Milyon TL yatırımla Türkiye’nin unlu mamul, pasta ve fırıncılık alanındaki alışkanlıklarına yeni bir anlayış getirecek.
128
nlu mamul, pasta ve fırıncılık sektöründe yüzde yüz Belçika sermayeli bir aile işletmesi olarak 77 yıldır aynı alanda faaliyet gösteren La Lorraine Unlu Mamuller Grubu’nun dünya genelinde Belçika’da 9, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Polonya’da birer adet olmak üzere 12 üretim tesisi bulunuyor. 2015 yılında 620 milyon Euro’nun üzerinde bir ciroya ulaşan La Lorraine’in 13. tesisi ise Türkiye’de Manisa’da bulunuyor. Manisa OSB’de 40 dönüm arazi üzerinde 20 bin metrekare kapalı alan olarak inşa edilen ve ileri teknolojiden faydalanılarak hayata geçirilen tesis tüm grubun üretim tesisleri içerisinde de en gözde fabrika olma özelliğini taşıyor. La Lorraine CEO’su Guido Vanherpe yaptığı konuşmasında, 2015 yılında Türkiye’ye fabrika yatırım kararı aldıklarını ve bugün bin 500 noktaya ulaştıklarını belirtti. Vanherpe ayrıca 2017 yılı sonunda 5 bin noktaya ulaşmayı ve ciroyu iki katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. 5 bin noktanın içerisinde
marketler, restoranlar, oteller ve kafeler yer alıyor. Bu dönemde yabancı bir yatırımın ülkemize gelip özellikle bu sektörde büyük bir yatırım yapıyor olmasının ülkemiz için diğer yabancı yatırımcılara iyi bir örnek olacağını belirten La Lorraine Türkiye Genel Müdürü Burak Deniz: “La Lorraine, sektöre canlılık ve dinamizm katarken, Türk tüketicisine Avrupa’nın tecrübesini getirecek. Ekmek grubunda çok iddialıyız. Ekmekte de tıpkı diğer ürünlerimizde olduğu gibi daha nitelikli, katma değeri yüksek ürünler üretiyoruz.”
“EKMEK İSRAFININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ” Bizim en büyük özelliğimiz ekmeğin bütün içeriğinin hazırlanıp yüzde 80 oranında pişirildikten sonra eksi 30 derecede şoklanıp, depolanmasıdır. Bu ortamda ürünün bir yıl ömrü vardır. Bu süreç içerisinde ürün satış noktalarına gönderilir. İyi oteller, kaliteli restoranlar bu ürünü 5 dakika pişirme
TÜRKİYE’Yİ “HOME COUNTRY” OLARAK KONUMLANDIRACAĞIZ Bugün İstanbul, Antalya, İzmir, Bursa ve Ankara’da bulunan La Lorraine’in bu yılın sonuna kadar Adana’da da olacağını söyleyen Burak Deniz, Türkiye üretim tesisinden, bölgedeki farklı ülkelere de ihracat yapmayı planladıklarını söyledi. Burak Deniz ayrıca, “La Lorraine olarak, özellikle Ortadoğu’ya Türkiye’den ihracat yapmayı planlıyoruz. Türkiye’ye yatırım yaparken lokasyon olarak İzmir’e dolayısıyla limana yakın olan Manisa’yı tercih etmemizin bir sebebi de budur” açıklamasında bulundu.
süresi içerisinde tüketiciye çıtır çıtır, sıcacık sunabilme imkanına sahip olur. Bu konseptimizin adını Bake Off diye adlandırıyoruz. Konseptimizin bir diğer avantajı ise; istenildiği zaman istenildiği kadar ürünü pişirebilme imkanına sahip olunduğu için atıktan kaynaklı israftan kurtulmuş olunuyor. BakeOff konseptimiz diğer ülkelerde de geçerli. Sadece Belçika’da taze ekmek ürünümüz var ve orada da taze ekmekte lideriz. Belçika’nın dışındaki 24 ülkede Bake-Off dediğimiz yüzde 80’i pişmiş donuk grup var. Türkiye fabrikamızda da tamamen böyle bir üretim gerçekleştiriyor olacağız. Bu konseptte ürün besin değerini hiçbir şekilde kaybetmiyor. Tam tersine paketli ürünlerin raf ömrünü uzatmak için içerisine konulan koruyucu maddeler ve bazı asitler bizim ürünlerimizde kullanılmıyor. Biz aslında günlük, hatta anlık süt gibiyiz. Bu sayede 5-6 dakika gibi kısa bir sürede taze ve sıcak ekmek, çörek ve kruvasan elde edebiliyoruz” açıklamasında bulundu.
GIDA
Lezzetin Adresi Çıtır Usta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Yatırımcılarını dinleyen, onlarla beraber hareket eden, onlarla büyüdüğünün farkında olan Çıtır Usta, en iyi hizmeti sunarak var olacağı bilincinde olan ekibi ile bugün Fas ve Tacikistan’dan sonra Ortadoğu ve Körfez ülkeleri ile de yakın temas halindedir” dedi. 1993 ile 2003 yılları arasında Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın değişik ülkelerinde ilk adımlarını atan Çıtır Usta, 2003 yılında Türkiye’deki ilk restoranını Galeria Alışveriş Merkezi’nde açarak sektöre girdi. Pide ve kebap sektörünün dinamiklerini çok iyi bilen Çıtır Usta, bu konudaki tecrübesiyle kendi varlığını kısa sürede ispatladı ve sektörün güçlü bir markası haline gelerek, yaptığı atılım ve ürün çeşitliliği ile liderlik misyonunu üstlendi. 2003 yılından 2015 yılına kadar geçen süreç içerisinde sürekli kendini geliştiren Çıtır Usta, 2012 yılında bin metrekaresi kırmızı ve beyaz et işleme tesisi olmak üzere toplamda 2 bin metrekarelik lojistik üssünü kurdu. Yaptığı yatırımlar ile sektörel olarak bağlı bulunduğu Resmi Kurum ve Kuruşlar tarafından örnek tesis olarak kayıtlara geçen firma, üretim tesisinde tüm yarı mamullerini tek noktada üreterek bugün Türkiye başta olmak üzere, Fas ve Tacikistan’daki toplam 62 şubede müşterilerine ürünlerini aynı kalitede vermeyi başarıyor. Çıtır Usta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Bugüne gelindiğinde işletme maliyetleri ve kira oranı olarak zorlaşan koşullarda Çıtır Usta, yatırımcısını daha da mutlu edebilmek adına ürün kalitesinden asla taviz vermeden; Çıtır Usta Ekspress ve Çıtır Usta Full Konsept olarak 2 ayrı segmentte yoluna devam ediyor. Bu anlamda firma, yatırımcıları için daha ekonomik ve kar payı daha yüksek olan Çıtır Usta Ekspress modeli ön plana çıkarıyor. Pide ve kebap restoran konseptinde 72 çeşit ürünün bir sistem üzerinden aynı anda denetim ve kontrollerini
“ÖNEMLİ OLAN ÇALIŞAN VERİMLİLİĞİ!” “Önemli olan şube sayısı değil, çalışan şubelerin verimliliği…” diyen Külekçioğlu, “Bu bilinçte olan marka günümüzde biraz zorlu görünse de işine sadık, sistemin ge-
çağın gerektirdiği şekilde yapan Çıtır Usta, bu anlamda hizmet kalitesine vermiş olduğu önemi de ortaya koyarak sektöründe ciddi fark yaratıyor” dedi. Külekçioğlu sözlerine, “Franchise sistemindeki gerekliliklerin yerine getirilmesini ana koşul olarak belirleyen Çıtır Usta, franchise modelinde de kurallara uyan, bu kuralları benimseyerek, kendisine ilke edinecek franchise adaylarından bayilerini itina ile seçiyor ve bu tutumunu yurt dışında da gösteriyor” diyerek devam etti.
rekliliklerini yerine getiren, tüm yatırımcılarını baş tacı eden, tüm ekibi ile onların daha çok kazanması için gerekli pazarlama ve eleman desteğini sağlayan ender firmalardandır Çıtır Usta… Yatırımcılarını dinleyen, onlarla beraber hareket eden, onlarla
büyüdüğünün farkında olan Çıtır Usta, en iyi hizmeti sunarak var olacağı bilincinde olan ekibi ile bugün Fas ve Tacikistan’dan sonra Ortadoğu ve Körfez ülkeleri ile de yakın temaslar halindedir” dedi ve sözlerine ekledi: “Çıtır Usta ihtiyaç karşılayıp
fark yaratacağı her noktada müşterilerine ulaşmayı hedef olarak belirlemiştir. Bu anlamda yatırımcı adaylarının franchise sistemi hakkındaki tüm sorularına cevap verebilmek adına genel merkezinde çağrı merkezi kurdu.”
129
EĞLENCE
Ops!Franchıse, yatırımcılarına “tam destek” sunuyor OPS!CO. ENTERTAİNMENT YÖNETİM KURULU BAŞKANI KORAY DİLMAÇ, EĞLENCE SEKTÖRÜNDE YARATTIKLARI OPS!PLAYKİDS MARKA DEĞERİ İLE ARTI DEĞER YARATIYOR. 7’den 70’e eğlencenin temelinde yatan ‘oyun’ kurgusunu sıra dışı bir bakış açısıyla sergileyen Ops!Playkids, AVM kültürünün değerli bir parçası olarak büyümesini sürdürüyor. Ops!Co. şirketler topluluğunun uzun yıllara dayanan eğlence dünyası tecrübesiyle hizmet sunan marka, kurumsallaşma yolunda sağlam temellerle yükseliyor. Ops!Co. Entertainment Yönetim Kurulu Başkanı Koray Dilmaç, yarattıkları markalarına ve ticari anlamdaki işletme gücüne olan inançla hareket ettiklerini belirtiyor. Franchise sisteminin tüm operasyonel çalışmalarını bu doğrultuda yürüttüklerinden kısa sürede son derece pozitif bir büyüme elde ettiklerine de vurgu yapıyor.
“FRANCHİSE’LARIN TİCARİ KAR ORANLARINI KISA SÜREDE YÜKSELTİYORUZ” Ops!Playkids ‘franchise’ sisteminin faydalarının altını çizen Sayın Dilmaç, marka değeri farkındalığıyla hareket ettiklerini, yatırımcıları için her detayı titizlikle irde-
130
lediklerini ve sürece odaklandıklarını belirtiyor. Reklam ve iletişim mecra seçimlerinden, eğlence fuarlarına kadar türlü tanıtım faaliyetlerine katılım gösterdiklerinden ‘franchise’ların ticari kar oranlarını kısa sürede yükselttiklerine vurgu yapan Dilmaç sözlerine, “Ticari faaliyet tercihini ‘Ops!Playkids Franchise’ olarak sürdüren yatırımcılarımıza, bulundukları şehirlerdeki AVM’lerde ‘kazanç-kar’ dengesini kuracak şekilde stratejik lokasyon belirlenimi yaparak kurulum alanlarını biz öneriyoruz. Lokasyonun belirlenmesinden anahtar teslim açılış gününe kadar birebir süreç takibi yapıyoruz. A’dan Z’ye ihtiyaç duyulan her tecrübeyi, tüm mekan kurgusunu, ekipman seçim ve tedariğini tek çatı altından yürütüyor, işletilmeye hazır mekanlar kuruyoruz.”
OPS!PLAYKİDS, TÜM TÜRKİYE’DE GÜVENLE BÜYÜYOR Dilmaç, eğlence sektöründe, özellikle de AVM ticari faaliyet sektörüne yönelik bir konseptle hazırlandıklarını ve bunda da yine marka imajıyla öne çıktıklarını söylüyor. Marka kurumsal duruşlarından hiç taviz vermediklerini, tüm franchise şubelerin aynı öz değerlerden beslendiğini yineleyen Dilmaç, sözlerine şunları ekliyor: “Ops!Playkids hem AVM yönetimleri hem de yatırımcılar tarafından en güvenilir ticari oluşum olarak görülüyor. Sürekli yenilenmemiz ziyaretçilerimiz tarafından da görülüyor ve takdir ediliyor. Sonuç olarak Ops!Playkids sürekli yeni şubeler açarak, dinamik bir eğlence zinciri oluşturmaya devam ediyor.”
EĞLENCE
Kaliteli vakitlerin doğru adresi FUNNYDAY ŞİRKET ORTAĞI UĞUR KAYKAÇ: “YILLIK 4 BİN-6 BİN METREKARE ARASI YENİ EĞLENCE MERKEZLERİ AÇACAK YATIRIM BÜTÇEMİZİ EN DOĞRU ŞEKİLDE KULLANARAK, SEKTÖRDE EMİN ADIMLARLA İLERLEMEYE VE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ” DEDİ.
Gelecek döneme ilişkin yeni eğlence merkezi yatırımlarınız olacak mı? Şu anda kontratı bitmiş 7 yeni eğlence merkezimiz var. Yıllık 4 bin-6 bin metrekare arası yeni eğlence merkezleri açacak yatırım bütçemizi en doğru şekilde kullanarak, sektörde emin adımlarla ilerlemeye ve büyümeye devam edeceğiz.
Şu an hangi bölgelerde eğlence merkezleriniz bulunuyor? Markamız şu an 31 eğlence merkezi ile faaliyetlerine devam ediyor. Kontrat halinde ise 7 eğlence merkezimiz açılma veya planlama aşamasındadır. Bölge dağılımı olarak baktığımızda ise; Karadeniz’ de 5, Ege’de 12, Marmara’da 13 ve Akdeniz’de 1 merkezimiz bulunuyor. Eğlence merkezlerimizde tüm yaş gruplarına hitap eden oyun konseptlerini bulmak mümkün… Bowling, elektronik oyun makineleri, çok aktiviteli soft play vb. oyun gruplarımızla hizmet veriyoruz. Eğlence merkezlerinizde teknik olarak çocuğu etkileyebilecek unsurlara yönelik ne gibi önemler alıyorsunuz? Marka olarak önceliğimiz güvenlik… Çünkü müşteri portföyümüzün yüzde 70’ini çocuklar oluşturuyor. Dolayısıyla insanların en değerli varlıkları, çocukları bize emanet... Bu anlamda alınabilecek veya akla gelebilecek tüm önlemleri aldık. Çocuk işin içinde olunca; cirodan ziyade güvenlik, hijyen gibi konular bizim anlayışımıza göre kesinlikle daha öndedir. 7/24 kamera sistemi, profesyonel güvenlik danışmanları ve kendi tecrübemizle beraber alınabilecek her türlü teknik (mekanik-elektronik) güvenlik önlemleri, her sabah özel temizlik maddeleri ile istisnasız temizlik, uzak doğu ürünlerinin kullanılmaması… gibi her önlemi maliyetine bakmaksızın alıyoruz. Bununla beraber, çocuklarla ne-
redeyse birebir ilgilenerek, oyun ablalarımız ile butik hizmet veriyoruz. Yeni hizmete giren mağazanız/ mağazalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Mağazalarınızın özellikleri neler? Mağazalarınızda yenilik anlamında çeşitli çalışmalarınız oluyor (örn: Milas ve Edirne mağazalarındaki soft play alanları gibi). Bunlara yönelik bizlere bilgi verir misiniz? 2016 yılında 6 eğlence merkezi açtık. Yılın kalan döneminde ise 3 mağazamızın daha açılışı gerçekleşecek. Bu merkezler; Lüleburgaz, İzmir, Manisa, Edirne, Zonguldak, Aydın, Samsun, Ordu ve Ankara’da bulunuyor. Merkezlerde elektronik anlamında; en son DVR teknolojileri hizmete sunduk. Gençlere yönelik makine Ar-Ge’lerimiz sonucunda yeni elektronik oyunları ve soft play anlamında da son uygulama ve teknolojileri hizmete sunmuş bulunuyoruz.
Funnyday’e gelen bir çocuk mağazada neler bulabilir? Biraz daha büyük çocuklar için; dünyada uygulanmaya başlamış tüm elektronik oyunlar, çarpışan arabalar, DVR teknolojileri ile ilgili tüm oyun ve sinemalar mağazalarımızda mevcut. Çocuklar soft play’lerimizde hem enerjilerini atıyor hem de oynarken sosyalleşiyor… Ayrıca beyin jimnastiğinin yanı sıra fiziksel spor yapmış da oluyorlar. Funnyday mağazalarımızda çeşitli etkinliklerimizde oluyor; mesela boyama ve oyun oynama etkinlikleri ile Funnyday doğum günü kutlamalarını örnek olarak verebiliriz. Ayrıca çeşit çeşit her yaş grubuna göre oyun makineleriyle memnuniyet kişiye göre sağlanmış oluyor… Kısaca çocuklara hayal ettiklerini veriyoruz… Funnyday’de her yaş düşünülmüştür fakat çocuklar her zaman öncelikli, özel ve kıymetlidir…
131
EĞLENCE
"Avrupa’nın En İyi Su Kaydırakları"nda Yine Polin Waterparks İmzası Polin Waterparks, “King Cobra” ve “Super Combo” su kaydıraklarıyla “Avrupa’nın En İyi Su Kaydırağı”; “İzmir Aqua Fantasy”, “Hırvatistan Istralandia”, “Antalya Cobra Kingdom Maxx Royal” su parklarıyla “Avrupa’nın En İyi Su Parkları” ödülleriyle Barselona’dan döndü.
132
Alman Kirmes&Park Revue dergisi tarafından 2011 yılından bu yana “Eğlence Parkı ve Atraksiyonları” alanında en dikkat çeken ürünlerin ödüllendirildiği “Avrupa’nın En İyileri” ödül töreni (European Star Awards), bu yıl 5. Kez Barselona’da Avrupa’nın en önemli atraksiyon fuarı olan EAS (Euro Attractions Show) ile eş zamanlı olarak düzenlendi. 13 farklı kategoride Avrupa’da eğlence sektöründe eşi benzeri olmayan, ezber bozan tasarımlarıyla alanındaki birçok ürünü geride bırakmış tasarımları onurlandırmak adına bağımsız ve alanında uzman jürilerin değerlendirmesi sonucunda verilen ödüller 19 Eylül 2016’da Barcelona’da PortAventura World’de düzenlenen gecede sahiplerini buldu.
Daha önce de defalarca ödüllendirilen Polin Waterparks imzalı King Cobra beşinci kez ve Super Combo üçüncü kez “En İyi Su Kaydırakları” ödülüne layık görülürken, yine Polin Waterparks imzalı kaydıraklara sahip İzmir’de bulunan Aqua Fantasy Aquapark, Hırvatistan’da bulunan Istralandia Waterpark ve Antalya’da bulunan Cobra Kingdom Maxx Royal “En İyi Su Parkı” ödüllerinin sahibi oldu. Teknoloji, inovasyon ve kaliteden ödün vermeden sektöründeki öncülüğünü sürdüren ve Avrasya’nın en büyük su kaydırakları üreticisi olan Polin Waterparks’ın başarılı çalışmalarının bu şekilde takdir görmesi büyük mutluluk yarattı. Dünyanın her kıtasında, önde gelen sayısız su parkında ziyaretçiler için en çekici ürün olarak sunulan King Cobra, bu kez Fransa’da Aspro Parks grubuna ait olan Aqualand Frejus ve Antalya’daki Crsytal WaterWorld tesisleriyle beşinci kez ödülün sahibi oldu. King Cobra, sektörde en güçlü görsel etkiye sa-
hip su kaydırağı olmasının yanı sıra kendine has tasarım konfigürasyonu, ürünün özel formu/ teması, özel boyama tekniği ve kayma parkuruyla dikkat çekiyor. Endüstrinin en yoğun kayma deneyimini sunarken hem görsel etki hem de izlenme değeri açısından sektördeki diğer kaydıraklardan ayrılıyor. İzmir Aqua Fantasy’de bulunan Super Combo ise farklı kayma deneyimlerini tek bir kaydırakta kombine ederek yarış, heyecan ve eğlenceyi bir arada sunmasıyla diğer tüm kaydıraklardan farkını ortaya koyuyor. Aynı deneyimi sunan farklı bir alternatif olmaması sebebiyle sektördeki en iyiler arasında yıllardır yerini koruyor. Polin Waterparks, dünyanın 100 ülkesinde gerçekleştirdiği 2 bin 500’den fazla projeyle sektördeki en geniş ürün yelpazesi, teknoloji, inovasyon ve kalite konularında büyük/ küçük farketmeksizin tüm projelere aynı özeni göstermesiyle dünya liderliğini koruyarak başarılarına yenilerini katmaya devam ediyor.
EĞLENCE
ShInIng Star Awards ve ATRAX’a
AVM’lerden yoğun ilgi Rekreasyon Fuarı ATRAX’a katılma fırsatı sunuyor.
Bünyelerindeki eğlence alanlarına yatırım yapacak veya yeni alanlar oluşturacak AVM’ler, son teknoloji ekipmanları 01-03 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan ATRAX’ta görecekler. Bünyelerindeki eğlence alanlarına yatırım yapacak veya yeni alanlar oluşturacak AVM’ler, son teknoloji ekipmanları 01-03 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan ATRAX’ta görecekler. Fuar kapsamında eğlence ve rekreasyon sektörüne hizmet eden kurum ve özel kuruluşların hayata geçirdiği önemli projeleri mercek altına alan Shining Star Awards 2016-Eğlence Ödülleri Yarışması da alışveriş merkezlerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Yarışma; ‘Eğlencenin Yıldızları’, ‘Sektörün Yıldızları’, ‘Fuarın Yıldızları’, ‘Tema Yıldızları’ olmak üzere 4 ana başlık-
tan oluşuyor. DOF Robotics’in ana sponsoru olduğu, İstanbul Akvaryum, Aqua Florya AVM ve Crowne Plaza Florya’nın da ödül töreni sponsoru olarak yer aldığı Shining Star Awards; sektörün gelişimine katkıda bulunmak amacıyla Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından 2 Aralık Cuma günü gerçekleştirilecek.
YERLİ VE YABANCI ZİYARETÇİLER Türkiye’deki AVM’ler son yıllarda yerli misafirlerin yanı sıra yabancı uluslardan vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Ancak misafir ziyaretlerinin sık ve düzenli olmasını sağlamak sadece markaların mağazaları ile gerçekleşmiyor. Özellikle genç kuşağın ve çocuklu ailelerin yoğun olarak AVM’leri tercih ettiği ülkemizde eğlence ve dinlence alanları büyük önem kazandı. Bu durum AVM’leri pazar paylarını korumaya yönelik yatırımlar yapmaya yönlendiriyor. Bu doğrultuda Tureks Uluslararası Fuarcılık; AVM’lere planladıkları yatırımlar için ekipmanlar görebilecekleri, uluslararası düzeyde üreticilerle bir araya gelip anlaşmalar yapabilecekleri Eğlence, Park ve
Önceki yıllarda ATRAX’a katılan AVM’ler, eğlence ve aktivite alanlarına yatırımlar yaparak başarılı projeleriyle de Shining Star Awards’ta ödül sahibi oldular. Türkiye eğlence-rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması olan ve ATRAX Fuarı kapsamında bu yıl dördüncüsü düzenlenen Shining Star Awards ödül töreninde, alışveriş merkezleri “En Başarılı AVM Eğlence Alanı”, “En Başarılı Temalı Açık Alan Eğlence Merkezi”, “En Başarılı Temalı Kapalı Alan Eğlence Merkezi” ve “En Başarılı Etkinlik” kategorilerinde yarışacak. Sektördeki yenilikleri, başarılı projeleri ödüllendiren Eğlence Ödülleri Yarışması, ödül töreni sponsorlarından biri olan Crowne Plaza Florya’da gerçekleşecek. AVM’lerin açık ve kapalı aktivite alanlarında sıklıkla yer verdiği, geçtiğimiz yılki yarışmada Skyler ile “En Dikkat Çekici Ürün” ödülünü kazanan eğlenceli simülasyon araçları üreticisi DOF Robotics, yarışmanın bu yılki ana sponsoru olurken fuarda da yeni ürünlerini sergileyecek. Geçtiğimiz yıl “En Başarılı Kapalı Alan Eğlence Merkezi” ödülüne sahip olan ve bu yıl da ödül töreni sponsorlarından biri olan İstanbul Akvaryum ise fuarda oluşturacağı sürprizlerle dolu standı ile ilgi odağı olmayı hedefliyor. ATRAX ve Shining Star Awards 2016-Eğlence Ödülleri Yarışması’nı organize eden Tureks Uluslararası Fuarcılık’ın Genel Müdürü Nergis Aslan fuar ve yarışma ile ilgili “Pazar hacmi ve yatırımlar açısından henüz Avrupa ülkelerini yakalayabilmiş değiliz ancak Türkiye’de eğlence ve rekreasyon sektörü gelişmekte olan bir süreçte” dedi.
133
EĞLENCE
“En büyük farkımız ilk oluşumuz…” My Play Şirket Sahiplerinden Yusuf Bubani: “Sanal gerçeklik alanının tüketici için çok da fazla bir geçmişi yok aslında. Oyun yeni başlıyor diyebiliriz. 2-3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde çok fazla gelişme gösteren bir sektörün içerisinde yenilikleri takip edip, tüketiciyle herkesten önce buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
M
y Play, 2015 yılında 20 yıldır dost olan Yusuf Bubani ve Muzaffer Saydam tarafından kurulan bir firma… 2015 yılının Ekim ayında Uzak Doğu’ya giderek 12 fabrika gezen iki iş adamı, ürün seçimlerini tamamlayarak ve gerekli bütün bağlantılarını kurarak sanal gerçeklik alanında yatırımlarına yön verdiler. Alışveriş merkezlerinde sanal gerçeklik sistemleri üzerine kiosk kurulumu yapan My Play, ilk kioskunu Kasım 2015’de Kocaeli Symbol AVM’de açtı ve bu konudaki başarısını test etti. “Kendimizi her geçen gün daha da geliştiren ve ileriye taşıyan bir dinamiğe sahibiz” diyen My Play Şirket Sahiplerinden Yusuf Bubani, “Yola ilk çıktığımız Ekim 2015 yılına geri dönüp baktığımızda işimizi her geçen gün daha da geliştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz” dedi. Sanal gerçekliğe yönelik geçmiş ile günümüz arasındaki ne gibi farklılar bulunuyor? Sanal gerçeklik alanının tüketici için çok da fazla bir geçmişi yok aslında. Oyun yeni başlıyor diyebiliriz. 2-3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde çok fazla gelişme gösteren bir sektörün içerisinde yenilikleri takip edip, tüketiciyle herkesten önce buluşturmayı hedefliyoruz.
134
Peki, sanal gerçeklik 3D eğlence alanlarındaki son teknolojiler nelerdir? Artık sanal gerçeklik gözlükleri sadece bir video seyretme aracı olmaktan çıktı. Oyun devlerinin piyasaya girmesiyle birlikte oyun konsolu görevini de üstlenmekten geri kalmadı. Sizce yeni nesil teknolojilerin eğlence sektörüne katkıları nelerdir? Giyilebilir teknoloji her geçen gün yeni ürünlere tanık olmakta. Yeni nesil teknolojiler bireysel kullanım eğlence alanlarında çığır açmış durumda fakat maddi imkanlar sebebi ile her eve girme şansı oldukça zayıf. Bun-
dan dolayı ticari kullanıma uygun giyilebilir teknolojiler bizim tercihimiz oluyor. Sizi rakiplerinizden ayıran farklılıklarınızın neler olduğunu düşünüyorsunuz? En büyük farkımız ilk oluşumuz… Türkiye’ye bir ilki getirmek bizim için bir başarı öyküsü olmakla birlikte, sonrasında bir kaç firmanın daha arkamızdan sektöre girmesi ne kadar doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olsa gerek. Ürün kalitemiz, iş ahlakımız, bayi desteğimiz, işletmeci oluşumuz bunlardan bir kaçı diyebiliriz. 14 video ile başladığımız bu yolda 104 video ve 6 oyun içeren makinemiz, farkımızı en iyi
EĞLENCE
şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca yazılım ve oyun güncellemeleri firmamız tarafından ücretsiz olarak bayilerimize sunuluyor. Ticari faaliyetlerimizi sürdürürken bayilerin ve müşterilerin güveni bizim için maddi kazançtan daha önemli… Sizce franchise sistemi, franchise alana ve verene ne gibi avantajlar sağlıyor? Doğru bir franchising yatırımcılar için büyük bir şans... Yatırımcılar franchise alarak aslında firmaların o güne kadar ki bütün bilgi birikimini ve tecrübesini de aynı anda satın almış oluyor. Bu da yatırımcıya hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de maddi kaybı en aza indirgiyor. Ülkemizde franchise sistemine inanç ne kadar artarsa başarı da o denli kolay gelir. Franchise veren ise hedeflediği büyümeyi bayileriyle birlikte çok daha kolay gerçekleştirir. Peki, sizin franchiselere sunmuş olduğunuz avantajlar neler? Franchise adayı neden sizi seçmeli? Faaliyette olduğumuz 11 ay içerisinde 4 ayrı yazılım, 9o video ve 6 oyun güncellemesini ücretsiz olarak bayilerimize sunuyor olmamız avantajlarımızın arasında yer almaktadır. Her ne kadar yaptığımız işler sözleşmelerle güvence altına alınırsa alınsın, aslında bu bir güven meselesi... My Play olarak, ilk yola çıktığımızda makine satışı hedeflemedik. Önce bu işin işletmecisi olarak eksiklerini görmek ve bu boşlukları doldurmak arzusundaydık. Buna inandığımız zaman ba-
yilik sistemine başladık. 6 ay gibi kısa bir sürede 14 kioska ulaştık. İşte bu sebeplerden ötürü tercih kendiliğinden oluşuyor. Franchising koşullarınızdan kısaca bahseder misiniz? Bayilerimizden herhangi bir franchise bedeli talep etmiyoruz. Yapmış olduğumuz kampanya doğrultusunda 2016 Bayim Olur Musun Fuarı’na kadar bayilik alanlardan bir royalty bedeli talep etmiyoruz. Ayrıca fuar için bayi adaylarımızı heyecanlandıracak avantajlı kampanyalar planlıyoruz.
tansiyeli açısından en büyük artıyı sağlamakta... İşleyen bir AVM düzeninin içerisine birçok yerde marka olmadan giremediğiniz bir gerçek. Fakat bu noktada bizim girişimcilere tavsiyemiz inandıkları işlerin peşinden koşup markalaşma sürecini hızlandırmaları. Unutulmamalı ki en uzun yolculuklara bile ufak bir adımla başlanır.
Son olarak gelecek döneme ilişkin planlarınızdan bahseder misiniz? Özellikle 2017 yılı için neler yapmayı düşünüyorsunuz? Not defterinizde neler var? 2017 bombamızı 14. Bayim Olur Musun Fuarı’nda sizlerle paylaşıyor olacağız. Sizi ve değerli okurlarınızı fuar standımızda ağırlamaktan memnuniyet duyarız.
Franchise sisteminin AVM’lere etkisi nedir? Franchise pazarı ile birlikte AVM sektörünü neler bekliyor? Bilindiği üzere AVM yönetimleri ne kadar kurumsal ve disiplinli olurlarsa başarıda o kadar kolay geliyor. Marka bilinirliği ve güvenilirliği AVM’lere de müşteri po-
135
ORGANİZASYON
Yaratıcı ve teknolojik etkinlikler
A
sıl faaliyet konusu menajerlik olan Elma Yapım, aynı zamanda Razzmatazz markası ile hem AVM’lere hem de şirketlere yaratıcı ve teknolojik etkinliklerde düzenliyor. Müşterilerine her geçen gün daha farklı ve yaratıcı deneyimler sunma amacında olan yapım, bu amaç doğrultusunda çalışmalarını sürdürme gayretinde… “Kurumsal organizasyonlarda konser organize edebildiğimiz gibi toplantılardaki teknolojik ve eğlendirici aynı zamanda yarışmacı etkinlikleri en son teknolojileri takip ederek düzenliyoruz” diyen Elma Yapım Etkinlik Yöneticisi Uğur Barlan, “Her geçen gün daha farklı ve yaratıcı deneyimler sunma gayretindeyiz. Bu etkinliklerde kullanıcılar hem eğleniyor hem de son teknolojinin yaratıcılıkla buluşma noktasında bulunmanın keyfini çıkarıyorlar. Bu vesile ile kurumlar çalışanlarına ya da misafirlerine ilginç deneyimler yaşatmış oluyorlar” dedi.
AVM’YE YÖNELİK ETKİNLER… AVM’lere yönelik gerçekleştirmiş oldukları etkinlikler üzerine bizlere bilgi veren Barlan, “Heroball adını verdiğimiz etkinliğimiz bir topun tablet yardımı ile yarıştırılması esasına dayanan ve yakında yeni temalı versiyonunu üreteceğimiz bir oyun modelidir. Diğer yandan sanal gerçeklik gözlükleriyle etkinlikler düzenlerken gerekli noktalarda kendi yazılım ekibimizin ürettiği çözümleri de kullanabiliyoruz. Son ürettiğimiz Vending Machine ise yine dikkat çekici yaratıcı ve eğlendirici bir reklam aracı… Kullanıcılar son gücü ile bağırdıkları içecek makinasında çıkardıkları sesin şiddetine göre 4 farklı içeceği hediye olarak kazanıyorlar. Oyun yazılımları ve uygulamaları, teknolojik iş modelleri dışında ise konser, imza günleri ve defile organizasyonları hizmeti veriyoruz” dedi. Sözlerine organizasyonlara yönelik aşamaları anlatarak devam eden Barlan, “Herhangi bir firma, kurum ya da marka bizden proje talebinde bulunduğunda, öncelikle istedikleri projenin hazır kullanılanlardan mı yoksa kendilerine özel bir model mi olacağına karar veriyorlar. Tema ve kullanım alanını bizim ile paylaşmalarından sonra biz de proje ile ilgili önerilerimizi paylaşıyoruz. Beğenip seçtikleri iş modelini vadettiğimiz iş bitim süresi sonuna kadar teslim ediyoruz. Bunun dışında müşterilerimize, esinlendikleri ya da kendi hayal güçleri ile oluşturdukları projeleri hayata geçirme imkanı da sağlayabiliyoruz” dedi.
136
Elma Yapım Etkinlik Yöneticisi Uğur Barlan: “Her geçen gün daha farklı ve yaratıcı deneyimler sunma gayretindeyiz” dedi.
REKABETTE FARK YARATMAYA YARDIMCI “10 yılı aşkın süredir yaptığımız sanatçı, konser organizasyonları ve menajerlik hizmeti, üstün bir kalite anlayışı ve oturmuş düzende ilerlerken, yaklaşık 3 yıl evvel yatırım yapma kararı aldığımız inovatif etkinlikler üretimine, Elma Yapım’ın bugüne kadar olduğu gibi üstün kalite ve titiz hizmet anlayışı garantisinde, kendimize özgü yaratıcı yaklaşımımızla, son teknolojileri kullanarak farklı bir soluk getirmek 2017 yılı perspektifindeki hedefimizdir” açıklamasında bulunan Barlan, “Günlük hayatımızda teknolojik ürünler nasıl hızlı tüketiyorsa ve nasıl hayatımızın içerisinde çok önemli bir parça ise, kurum ve AVM müşterilerinin de aynı şekilde teknolojiye bakış açıları olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu sebep ile firmaların ve AVM’lerin teknolojik tüm iş modelleri ile ilgili bir danışmana, modelin üretiminden garantisine, uygulamasından düzenlenmesine kadar tüm süreci yönetebilecek bir partnere ihtiyaçları olduğunu düşünüyoruz. 2017 yılında bu şekilde destek alanlara rekabette fark yaratmalarına katkıda bulunmak en büyük hedefimiz” diyerek sözlerine son verdi.
ORGANİZASYON
Biraz özveri, biraz sevgi, biraz mizansen MASK Organizasyon Genel Müdürü Can Karakaş: “İnternet ve sosyal medya üzerinden küçük bütçelerle gerçekleşecek yepyeni projeler hazırlıyoruz bu yıl için… Özellikle alışveriş merkezlerini ve bilfiil kiracı mağazalarını hedef alacağımız bu çalışmalar, Youtube’da tıklanma rekorları kıracak!” dedi.
E
şim Ayşegül ile birlikte Marmara Üniversitesi’nde İşletme eğitimi aldığımız günlerde, her nedense amatör olarak başladığımız tiyatro serüveni, 1990’dan itibaren Ortaoyuncular’da (Ferhan Şensoy Tiyatrosu…) yaşam tarzımız haline dönüşüverdi. “Biz bu durumda yapsak yapsak bu çeşit bir iş yapabiliriz…” dedik ve matine suare oynadığımız Ses 1885 Ortaoyuncular Tiyatrosu‘na bitişik, Tokatlıyan Hanı’nın tek düze avukat yazıhaneleri arasında, 2 masa 4 sandalye ve sonsuz ümitlerle 1996 yılında sektöre adım attık…
“HERKESİN HAKKIMIZDA İYİ DÜŞÜNMESİ OLMAZSA OLMAZIMIZ…” Bizim gibi düşünen, mesleği oyunculuk olan ya da oyunculuk eğitimi alan gençlere kapılarımızı açtık. (Özellikle Müjdat Gezen Sanat Merkezi kurulduğundan beri yolu bizimle kesişmeyen pek az öğrenci olmuştur hadd-i zatında...) Onlarla birlikte bir birinden eğlenceli, yaratıcı hatta zaman zaman eğitici çeşit çeşit işlere imzalar attık bu 20 yılda… Bu işleri yaparken iyi tonlarda seslere, uyumlu müziğe, rengarenk pırıltılı ışıklara, damakları çelen tatlara, ortamı keyiflendiren görüntü, dekor, kostüm ve bunun gibi nice detaylara ihtiyaç duyduk. Özellikle teknik ekip ve ses, ışık, müzik, görüntü ekipman parkuruna sahip olarak yaptığımız işlerde istediklerimizi çok daha rahat uygulamaya başladık.
Eğitim kurumları, holdingler, finans kurumları, alışveriş merkezleri, inşaat şirketleri, fabrikalar, film ve televizyon şirketleri, sigorta şirketleri, gayrimenkul danışmanları, yerel yönetimler, turizm işletmeleri, fuar merkezleri, marinalar, vakıflar, reklam ve halkla ilişkiler şirketleri, web marketing ve sosyal medya şirketleri… gibi pek çok kuruluşla çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Onlar gibi düşünüp, onlar gibi yaşadık, yaşıyoruz… Saygı, sevgi, özveri ve en önemlisi içtenlik ile sadece hizmet verdiğimiz değil, hizmet aldığımız herkesin de hakkımızda iyi düşünmesi olmazsa olmazımız… Ürettiklerimizin ve sunduklarımızın eşsiz olması, kağıt üzerinde taahhüt edilenden fazlasının reel olarak gerçekleştirilmesi, yaptıklarımızın, takdire şayan, ilgi çekici, hedef kitleye dokunan ve projeye değer katan ve tabii ki biraz da bizi yansıtacak, içinde tiyatroyu da barındıracak çalışmalar olması 2017 yılı için de yine başlıca kriterlerimizi oluşturuyor. İnternet ve sosyal medya üzerinden küçük bütçelerle gerçekleşecek yepyeni projeler hazırlıyoruz bu yıl için… Özellikle alışveriş merkezlerini ve bilfiil kiracı mağazalarını hedef alacağımız bu çalışmalar, Youtube’da tıklanma rekorları kıracak!
137
ORGANİZASYON
Unutulmaz deneyimler… “ORGANİZASYON SEKTÖRÜNDEKİ KONUMLANMAMIZI BELİRLERKEN YAŞAM DÖNGÜSÜNÜ TAKİP ETMEYİ SEÇTİK” DİYEN ASPRIME GENEL MÜDÜRÜ SERDAR ÇETİN, “BU NEDENLE DE ETKİNLİKLERİMİZİN ODAĞINA YAŞAMIN BAŞLANGICI OLAN ÇOCUKLARI YERLEŞTİRDİK” DEDİ. “ASPRIME Event olarak 2014 yılında Ankara’da faaliyetlerimize başladık. Alışveriş merkezlerini odak alarak, çocuklara yönelik lisanslı etkinlikleri ve daha geniş bir hedef kitleye hitap eden etkinlik içeriklerini hazırlıyor ve icrasını gerçekleştiriyoruz” diyen ASPRIME Genel MüdürüSerdar Çetin, “Kuruluşumuzdan itibaren yerel ve uluslararası markaların etkinlik lisanslarını alıyor ve söz konusu bu markaların misyonlarına uygun ve özgün içerikler hazırlıyoruz. Tabii ki ekip olarak, gösterdiğimiz bu çabayla uzun yıllar bulundukları alanda liderlik konumunu elinde bulundurmuş olan ve bulunduran bu büyük markaların deneyimlerini ilk elden gözlemleme ve özümseme şansını yakaladık. Elde ettiğimiz bu deneyim ile tasarım, üretim ve operasyonumuzla etkinliğimize katılan çocukların mut-
luluğuna katkı sağlayabiliyor olmamızın sonucu olarak arkamızda, aldıkları olumlu geri dönüşlerden ötürü oldukça memnun müşteriler bırakıyoruz” dedi ve sözlerine devam etti: “Etkinliklerimizi genel olarak küçük yaş grupları üzerinde yoğunlaştırıyoruz. Bunun önemli nedenlerinden biri, bu yaş gurubuna hazırlanan içeriklerin yeniliği kabul etme kabiliyetidir. Ekip olarak etkinlik fikirlerimizi daha geniş bir yelpazede somutlaştırabiliyoruz. Somutlaştırmayı başardığımız her özgün içerik, hayal dünyaları yaşamsal rutinlerle gölgelenemeyen çocuklar için unutulmaz deneyimler haline geliyor. Biz de ASPRIME ekibi olarak edindikleri bu deneyimlerle mutluluk duyan çocukların her birini ülkemizin geleceği için kazanımlar olarak görüyor ve bundan onur duyuyoruz.”
“ETKİNLİKLERİMİZİN BAŞARILI OLMASI İÇİN HİTAP ETTİĞİMİZ YAŞ GRUBUNU DOĞRU TESPİT EDİYORUZ” “Organizasyon sektöründe ki konumlanmamızı belirlerken yaşam döngüsünü takip etmeyi seçtik” diyen Çetin, “Bu nedenle de etkinliklerimizin odağına yaşamın baş-
138
langıcı olan çocukları yerleştirdik. Onlarla gerçekleştirdiğimiz her etkinlikle geleceğin yönelimlerini daha doğru tespit ettiğimiz hatta bu yönelimlerin belirlenmesine katkı sağladığımız kanaatindeyiz. Çocuklara yönelik etkinliklerimizin başarılı olması için öncelikle etkinliğimizin hitap ettiği yaş grubunu doğru tespit ediyoruz. Bu, etkinlikte kullandığımız içeriklerin çocuklar tarafından en etkili düzeyde anlaşılmasını ve içselleştirilmesini sağlıyor. Diğer yandan etkinliklerimizde görev alan arkadaşlarımızın çocuklarla kurdukları iletişimin etkinliğin diğer parçalarını kökten etkileyebilme kapasitesine sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle çocuklarla doğru iletişim kurmayı başarı için vazgeçilmez görüyoruz. Tabii ki sayılan bu unsurlar ancak nitelikli görev dağılımı ve sağlıklı bir haberleşme ağı ile sahaya yansıtılabildiği için her alanda olduğu gibi çocuk etkinliklerinin de başarısı parçadan bütüne bir tutarlılıkla mümkün…” dedi ve sözlerine, “ Türkiye’de merkez bölgeler için çocuk etkinlikleri açısından bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Fakat merkezden uzak bölgeler için durum farklı… Bu bölgelerde devlet destekli projeler gerçekleştirilse de bunlar diğer yaşamsal koşulları iyileştirme doğrultusunda olduğu için konu çocuk etkinliklerine sık sık gelemiyor. Yatırımcıların son dönemlerde merkezden uzak bölgelerde hayata geçirdikleri AVM projeleri, bu bölgelerde ki eksikliklerin düzeltilebilmesi için bir umut ışığı oldu. Biz ve bizim gibi firmaların dünya yönelimlerini takip ederek oluşturduğu lisanslı ve diğer etkinlikleri bu bölgelerde yaşayan çocuklara ulaştırabilmemiz daha kolay bir süreç haline geldi. Tabii ki bu noktada AVM yöneticilerinin bulundukları bölgelerdeki eksikleri doğru tespit etmeleri gerekiyor. Bu tespitlerin doğrultusunda da biz etkinlik firmalarını yönlendirerek bölgelerinde bulunan çocukların deneyimsel eksikliklerini büyük ölçüde azaltabilecek etkinlikleri gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum” diyerek son verdi.
RÖPORTAJ KONUĞU
DR. GÜRKAN KUBİLAY: “OBEZİTE İÇ HASTALIKLARI UZMANLARININ EN BÜYÜK KABUSLARINDAN BİRİDİR VE DE TEDAVİSİ ÇOK ZORDUR. ANCAK BEN ZORU SEVEN BİRİSİYİM. BU NEDENLE BU ZORLUK BENİM BU KONUYA DAHA FAZLA AĞIRLIK VERMEMİ VE OBEZİTEYE YÖNELMEMİ SAĞLADI” DEDİ.
Gürkan Kubilay kimdir? Nasıl bir eğitim gördü? Nasıl tanındı? Kısaca bunlardan bahseder misiniz? 1962 İzmir doğumluyum. 1980 yılında İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun oldum. 1986 yılında ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Ardından 1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç hastalıkları Uzmanlığı ihtisasını tamamlayarak mezun oldum. Siirt ve Ağrı’da mecburi hizmetlerimi tamamladım ve ardından Lüleburgaz’da görevimi devam ettirdim. Tüm bu süreçler sonrasında devletteki görevimden istifa ederek, bireysel olarak mesleğime devam ettim. Obezite iç hastalıkları uzmanlarının en büyük kabuslarından biridir ve de tedavisi çok zordur. Ancak ben zoru seven birisiyim. Bu nedenle bu zorluk benim bu konuya daha fazla ağırlık vermemi ve obeziteye yönelmemi sağladı. Bu hastalığa yönelik Çin’de Akupunktur eğitimi aldım ve bu yöntemi hastalarımda uygulamaya başladım. Ancak zamanla gördük ki hastalar ne kadar zayıflarsa zayıflasın kilolarını bir şekilde geri alıyorlardı. Bu kez bunun altında yatan etmeni araştırmaya başladık ve yapılan çalışmalardan insülin direnci nedeniyle hastaların kilo verseler de yeniden kilo aldıklarını öğrendik. Bu kez insülin direnci üzerine yoğunlaştım ve insanlara özellikle ekranlarda insülin direnci tedavisinin obeziteyle birlikte gitmesi du-
140
rumunda kilo almayacaklarını anlatamaya başladım.
Hem tıp hem de
bir futbol adamı
“Ben adamı yedire yedire zayıflatırım” mottosuyla ilerleyen bir doktorsunuz. Peki, gerçekten bu mümkün mü? Buradaki en önemli nokta insülin direnci denilen hastalığı tedavi etmek. Bu hastalığın tedavi edilmesiyle hasta zaten otomatik olarak 3 şey kazanıyor; bir üç saatte bir acıkıyor, iki daha kolay doyuyor, üçüncüsü de verdiğiniz kaçamakları bile istemez hale geliyor. Dolayısıyla listelerde biz herhangi miktar, gram veya kalori kısıtlaması yapmıyoruz. Doğru yere, doğru besini yerleştirdiğinizde hastaların hepsinde eskisine oranla daha az iştahın oluşmaya başladığını görüyorsunuz ve bu kalıcı oluyor. Yani “Yedire yedirenin zayıflatırım” mottosunun altında yatan şey; hastalığı tedavi etmek, hastalık üzerinden de hastaların eski ve kötü alışkanlıklarını terk etmesini sağlamak. Çoğu diyetisyen kendisine gelen hastalara standart bir liste veriyor. Peki, bu ne kadar doğru bir davranış? Hasta bize ilk geldiğinde, iç hastalıkları, psikolog, gıda mühendisi ve diyetisyenden oluşan ekimiz tarafından ayrıntılı bir sorgulamadan geçiyor. Hastanın geçmiş hayatı ve sağlığı ile ilgili her şeyi sorguluyoruz. Üstüne vücut analizi yapılarak, vücutta ne kadar yağ, su ve kas var onlara bakıyoruz. Ayrıca metabolizmanın ne durumda olduğunu saptıyor, kan tahlil-
RÖPORTAJ KONUĞU lerini alıyoruz. Bütün bu tahliller alındıktan sonra da hastaya geniş bir konferans verip, evine gönderiyoruz. Liste ise bütün bu ekibin birlikte oturup, o hasta için özel verdiği karar doğrultusunda oluşturuluyor ve hastaya gönderiliyor. Bu sürekli işleyen bir süreç… Yani hastanın her geldiğinde, bir önceki değerlerine ve kullandığı listeden aldığı sonuçlara bakılarak yeni listeler yazılıyor. Bırakın her hastaya aynı listeyi vermeyi, aynı hastaya örneğin 1 yıllık tedavi boyunca 50 ayrı birbirinden farklı liste veriliyor. Böylece metabolizmanın neyi sevip ya da sevmediğini hastalara uygulatma şansımız oluyor. Hızlı şekilde kilo vermek isteyenlere yaklaşımınız nasıl oluyor? Bugün 100 kilo olan hastalar için Dünya Sağlık Örgütü, ayda yalnızca 2 kilo vermeyi öneriyor. Çünkü bundan fazla verilen kilo kas kaybı demek. Eğer ortada bir kas kaybı olursa, kalp yetmezliğinden kansere kadar birçok problem de ortaya çıkmış olur. O nedenle biz 100 kiloya kadar olan kadınlarda 2 kilo, 100 kiloya kadar olan erkeklerde de ayda 3 ya da 3,5 kilo civarında
bir kilo kaybını öneriyoruz. Biz hızlı kilo verdirmeyi değil, hastaları tedavi ederek, gelecekteki kilolarını da korumayı amaçlıyoruz. Çünkü hasta tedavi olmadığı sürece ne kadar hızlı kilo da verse, verilen o kiloları aynı hızla geri alabiliyor. O nedenle tedavi sürecini, neyi nasıl yiyeceğini bilmek ve hastalığından kurtulmak isteyen hastalarla yürütüyoruz.
sadece su ve kas kaybına bağlı olarak kilo veren bu insanlar bir ya da iki ay içerisinde kilolarını geri almışlardır. Zayıflama ilaçları ya da ürünleri hakkında düşünceleriniz neler? Zayıflama ilaçları ya da ürünlerini tam bir şarlatanlık olarak nitelendirebilirim. Hiçbir işe yaramadıkları gibi dünya kadar da zarar veriyorlar. Zayıflama ilacı ya da
Doğru bir şekilde zayıflamanın kuralları nedir? Bu konuda hem hastalar hem de doktorlar sizce nelere dikkat etmeli? Doğru zayıflamanın 3 temel kuralı var; bunlardan ilki hareket etmek… Bu konuda net haftalık 150 dakikalık yürüyüş genel olarak yeterli oluyor. İkincisi günde 9-10 bardak su içmek. Bardak sayısı kadın ve erkekte fark edebiliyor. Kadınlarda biraz daha az su tüketimi mümkün. Üçüncüsü de doğru saatte doğru besinleri yemek. Günde 5 ila 6 öğün kesinlikle yemek yenilmeli. Bunun önemini şu şekilde açıklayabilirim: Ramazan bittiğinde Twitter’da bir anket yaptım. Bu ankette oruç tutan insanlara “Kilo mu verdiniz yoksa kilo mu aldınız?” sorunu yönelttim. Beklenen sonuç, günde yalnızca bir öğünün yendiği ramazan ayında insanların kilo kaybı ya-
ürünü dediğiniz şeyin altında ya vücut-
şamasaydı. Ancak anket sonucu tam tersi
bile geçmiş durumda… Peki, nereden
çıktı. Oruç tutan ve ankete katılan 4 bin
geliyor bu futbol aşkı?
insanın yüzde 52’si kilo almıştı, geriye kalan yüzde 48’in ise büyük çoğunluğu 1 kilo civarında bir kayıp yaşamıştı. Eminim ki,
Spor yazarlığı çok eski bir zevk ve hobi
tan idrar sökmek ya da bağırsaklarınızı hızla boşaltmak var. Yani sıvı kaybından başka bir şey değil… Bu sıvı kaybı ile vücuttan çok gerekli malzemeler de atıldığı için kalp durması, kas zayıflaması, böbrek yetmezliği hatta ani ölümler yaşanabilmektedir. Dolayısıyla çok net bir şekilde söyleyebilirim ki zayıflama ilacı alan kişi peşinen kendine büyük zarar vermeyi de kabul etmiş demektir. Hayatım boyunca ben bunlarla savaştım. Hatta adımızı kullanarak bu işi yapmaya kalkan bir firmayı dava ederek, firma sahibini hapse mahkum ettirdik ki bu Türkiye’de görülmüş ilk ve tek olaydı. Yıllardır spor yazarlığı yapıyorsunuz. Neredeyse yazarlık, mesleğinizin önüne
benim için. Ben hayatım boyunca analiz yapmaktan çok hoşlanan birisi oldum.
141
RÖPORTAJ KONUĞU
Hastalarımın da aynı şekilde analizlerini yapmaya çok meraklıyımdır. Hangi bölgeden gelen hastalar daha iyi kilo verebilir? Hangi yaşın üstündeki hastalar hangi besinleri aldığında daha iyi kilo verebilir? Kilo vermesi yavaşlayan hastaların yaş grubu ya da meslek grubu nedir? gibi pek konuda analizler yapmaya çok meraklıyım. Bu merak tabii futbolda da var. Türkiye’ye maç analizini ve istatistiğini getiren ilk kişi oldum. Bundan yaklaşık 20 yıl önce hem maç anlatmaya hem de analizler oluşturmaya başladım. Bu analizler özellikle Şansal Büyüka tarafından dikkat çekici bulunduğu için o dönemde en çok onlara bilgi akışı sağladım. Arkasından Lig TV’de 6 yıl boyunca 3 program gerçekleştirdim ve Türkiye’nin çeşitli televizyonlarında analiz destekli yorumlar yaptım. Televizyonda size spor alanında konuşma şansı veriyorlarsa bunu kahve muhabbeti içerisinde yapamazsınız. Bu ayrıcalığınızı insanlara bilgi vererek kullanmak durumundasınız. Biz de bunu yaptık ve söylediğimiz şeyin altında bilgi olduğunda kişilerin çok daha mutlu olduğunu görerek, bilgi ve analiz içeren işler sunmaya çalıştık. Dünyanın birçok yerinde benim gibi bu işe meraklı pek çok yabancı doktor arkadaşım var. Onlar vasıtasıyla bilgilerimizi birbirimizle paylaşıyoruz. Ayrıca finansını kendi yapmış olduğum ekibimle birlikte dünyanın birçok ligini, o ligdeki teknik adamların bile bilmediği konularda analiz yaparak takip ediyoruz. Futbol analizleri konusunda da ciddi yatırımlarınız söz konusu… Peki, bu yatırımların altındaki etmen nedir? Futbola yatırım yaptığım doğrudur. Bu ülke insanının bir konuyu öğrenirken altında boş fikirleri olan insanlardan değil, bilgiye sahip ve o konu ile ilgili araştırma yapmış insanlardan öğrenmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bu benim tıp
142
DR. GÜRKAN KUBİLAY: “FUTBOLA YATIRIM YAPTIĞIM DOĞRUDUR. BU ÜLKE İNSANININ BİR KONUYU ÖĞRENİRKEN ALTINDA BOŞ FİKİRLERİ OLAN İNSANLARDAN DEĞİL, BİLGİYE SAHİP VE O KONU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA YAPMIŞ İNSANLARDAN ÖĞRENMESİNİN DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM” DEDİ. mesleğimde de böyle. Bence demek bana bir özellik kazandırmaz. Bunu yapmak yerine gerçekten veriye dayalı ve karşılaştırmalı bilgiler vermek zorundayım. Özellikle futbolda sıkça kullanıyoruz karşılaştırmayı. Bazen “Ya kardeşim bir tane de düzgün orta yapın!” şeklinde ifadelerde bulunuluyor. Bunu diyen kişiler, dünyada ortalarla atılan toplam gollerin yüzde 1 ile 1,5 olduğundan haberdar bile değil. Dolayısıyla futbolcuya bilip bilmeden, haksızca yorumlar yapılabiliyor. Spor yazıları dışında önümüzdeki dönemlerde televizyona yönelik yeni projeler söz konusu mu? Olacaksa kısaca bu proje hakkında bilgi alabilir miyiz? Televizyon ciddi bir reyting savaş sahnesi. Reyting savaşında anlattığınız şeyler insanlardan ilgi görüyorsa televizyoncularda sizi burada kullanıyor. Çok yoğun bir muayene hayatıma rağmen televizyonda olmamın nedeni, ekranlarda gösterdiği
bir bitkinin en az 60 tane hastalığa iyi geldiğini anlatan, bilimden ve tıptan bir haber insanların türemiş olması… Bu tarz insanların yanlış yönlendirmelerini önlemek amacıyla onların karşısında durabilecek kişilerin bilim insanları olduğunu düşünüyorum. Yani insanların kandırılmalarını engellemek ve doğru bilgileri doğru kişilerden almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Açıkçası o kadar çok yoğun bir klinik hayatım var ki ancak belli programlara zaman zaman konuk olmanın dışında televizyona yönelik çok fazla projem olmuyor. Fakat gelecek dönemlere ilişkin kafamda, Türkiye’nin birçok yerinde doğal tedaviler yaptığını iddia eden insanları bir stüdyoda ağırlayarak, onların tedavilerini görmek ve o tedavilerin de bu işi bilen bir ekiple ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu halkın önünde, onların anlayabileceği bir şekilde tartışmak gibi bir proje söz konusu.
ÜRÜN & HİZMET
Değer yaratan çözümler Multinet Up Stratejik Pazarlama Direktörü Evren Büyük: “Önümüzdeki dönemde mevcut hizmetlerimizi yenilikçi bir yaklaşımla geliştirmeye devam ederken, finansal teknolojilere ve ödeme sistemlerine yeni teknolojik çözümler getirmeye odaklanacağız” dedi.
M
ultinet’ten bizlere kısaca bahseder misiniz? Multinet’in sunmuş olduğu hizmetler nelerdir? Multinet Up; kurumsal şirketlerin ve kamu kuruluşlarının paydaşlarına sağladığı faydaların yönetimini sağlayan bir iş ortağıdır. Çevrimiçi ve fiziksel ortamda ödeme sistemleri altyapısı ve yönetimi ile kullanıcıların hayatını kolaylaştıran, aynı zamanda gelişen teknolojiye ayak uydurarak sürekli servis yelpazesini genişleten ve kendini yenileyen bir yapıya sahibiz. Akıllı şehir çözümleri; bireyler ve işletmeler için ön ödemeli hesap yönetimi, cüzdan ve kart hizmetleri, para transferi ve fatura ödeme gibi gündelik hayatımızın parçası haline gelmiş ve kullanıcıya fayda sağlayan hizmetlerimiz ile hayatı kolaylaştıran çözümler sunuyoruz. Sunduğumuz “değer yaratan çözümler” ile paydaşlarımız ile birlikte hep bir adım ileriye gitmeyi hedefliyoruz. Özellikle son senelerde elde ettiğimiz başarılarımız bize doğru bir yolda istikrarlı bir
144
ilerleyiş sağlayabildiğimizi gösterdi ve bununla gurur duyuyoruz. Türkiye’de bilişim alanındaki tek kapsamlı araştırma olan BT 500’ün düzenlediği “İlk 500 Bilişim Şirketi” araştırmasında 2015 ve 2016 dönemlerinde “İş Uygulamaları Kategorisi” ve “Hizmet Sağlayıcı Ana Kategori” alanlarında birinciliğimizi koruduk ve en büyük şirketler arasında da 5. seçildik. Ardından “Fortune 500” listesinde 2016 yılının satış performanslarına göre Türkiye’nin en büyük 500 şirketi sıralamasında 2011 yılından bu yana 48 basamak yükseldik. Ayrıca iş dünyasının önemli ve saygın dergilerinden Capital’in, performanslarına göre Türkiye’nin en büyük özel şirketlerini sıraladığı “Capital 500’de bu sene 30 basamak yükselerek 136. sıraya yerleştik. Türkiye’nin lider şirketi olarak bu sene Avrupa’nın en saygın ve bağımsız ödül organizasyonlarından biri olan European Business Awards’ta Türkiye’nin ulusal şampiyonu olarak seçilmenin haklı gururunu ayrıca taşıyoruz. Her gün hizmet yelpazemizi yeniliyor ve var olan hizmetlerimizi daha da geliştiriyoruz. Şu anda müşterilerimize sunduğumuz çözümler arasında; kurumsal yemek ve akaryakıt ödemeleri, hediye kartları, sadakat ve ortak tedarik sistemleri, seyahat ve konaklama çözümleri, uzun dönemli araç kiralama ve çevrimiçi ödeme hizmetlerimiz bulunuyor. Multinet üye işyerlerine ne gibi avantaj ve ayrıcalıklar sunuyor? Şirket çalışanlarına yönelik çözümümüzde bulunan Restonet ve Giftcard ürünlerimiz sayesinde çalışanların yemek, teşvik ve yardım hizmetlerini tek sistem üzerinden yönetmek mümkün oluyor. Sunulan bu sistem ile tek fatura üzerinden operasyonel kolaylık sağlarken şirketlerin muhasebeleşmelerine destek oluyoruz. Aynı
zamanda on binlerce anlaşmalı üye noktası ve yüzbinlerce kullanıcının ihtiyaçlarına göre seçim imkanı sunabiliyor ve bir yandan da her kullanımdan sonraki harcamada kullanılmak üzere gerçek para değerinde Tatlıpara kazandırıyoruz. Parentez ile Multinet Up üyesi restoranların müşterilerine özel kampanyalar oluşturmasına yardım ediyor ve kampanyaların müşterilere sunulacağı platformu oluşturuyoruz. Yine bu kapsamda verilen başka bir özel hizmetimiz de, ay boyunca yapılan tüm Parantez işlemlerinin işletmeye faydaları anlaşılır bir şekilde raporlanması oluyor. Detaylı harcama analizleriyle işletmeler müşterilerini daha yakından tanıma şansı elde edebiliyor. Kampanyaya katılan kart kullanıcıları ise Tatlıpara kazanarak çift taraflı kullanıcı memnuniyeti sağlıyoruz. Bu şekilde işletmelerde de boş masa bırakmayarak karlılık oranını yükseltmeyi hedefliyoruz. Multiavantaj hizmetimiz ise üye işyerlerine özel sunduğumuz bir çözümümüz. Üyelerin market ve restoran harcamasına, akaryakıttan kargoya, giyimden elektroniğe kadar bütün ihtiyaçlarını %60’a varan indirim ve fırsatlarla karşılamasına olanak sağlıyor. TÜRKONFED ile birlikte kurduğumuz ortak satın alma platformu ile derneklere ve üye şirketlere akaryakıttan kargo hizmetine, filo kiralamadan konaklamaya kadar birçok alanda yüzde 60’a varan avantajlı koşullar sunuyoruz. Temel harcamalarda ise yüzde 4-5 arasında tasarruf sağlıyoruz. Kullanıcılarımız istekleri doğrusunda çözüm ortaklarımız ile sunduğumuz fırsatlar ile Multinet UP ailesi olarak fark yaratmaya çalışıyoruz.
ÜRÜN HİZMET
Multinet’in bir çok çözümü var, bizlere bu çözümler hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Multinet Up ailesi olarak, 360 derece müşteri memnuniyetini sağlamayı hedefliyoruz ve bunu sağlamak için farklı çözümler geliştiriyoruz. Bu çözümlerimizi 4 temel kategoride toplayabiliriz. Şirket çalışanlarına yönelik sunulan çözümler çerçevesinde Restonet, Passnet ve Gift mevcuttur. Bu paketle çalışanların yemek giderleri, mesai kontrolü, ID kart ihtiyacı ve ayni yardım hizmetleri tek sistem üzerinden yönetilebiliyor. Ayrıca Multinet, özel bir sadakat programı ile harcadıkça TATLIPARA kazandıran ilk ve tek yemek kartı olma özelliği ile çalışanlara benzersiz bir fayda sağlıyor. Şirket Araçlarına Yönelik Çözümümüzde ise Multicar, Petronet ve Otomisyon ürünlerimiz bulunuyor. Bu ürünlerle şirketlerin filo ve akaryakıt ihtiyacını, uygun fiyat ve koşullarla karşılamak mümkün olurken araba yıkama hizmeti de sağlıyoruz. Konaklama ve seyahat çözümünde yer alan Otelnet ile de kurumlara birçok avantaj sunuluyor. Yine bu çözümde konaklama masrafları tek sistem üzerinden kolaylıkla yönetilebiliyor. Tedarik ve Toplu Satınalma çözümünde ise Multiavantaj Business platformu bulunuyor. Bu ürünle kurumsal firmalara tedarik ve toplu satın alma konusunda avantajlar sağlanıyor ve onlara satın alırken kazanma ayrıcalığı veriliyor. Örneğin kargo giderlerini yüzde 60 avantajlı alabilmelerini sağlıyoruz. Böylelikle KOBİ’ler satınalmalarında büyük bir şirket gücünü kullanabiliyorlar. Multinet’in gelecek dönem hedefleri, piyasaya sürmek istediği yeni ürün ve hizmetleri nelerdir? Kısaca bunlardan bahsedelim… Önümüzdeki dönemde mevcut hizmetlerimizi yenilikçi bir yaklaşımla geliştirmeye devam ederken, finansal teknolojilere ve ödeme sistemlerine yeni teknolojik çözümler getirmeye odaklanacağız. Anadolu’nun gelişen kentlerindeki pazar payımızı artırarak giderek önemi artan ve yerel yönetimlerin talep ettiği dijital
temelli, akıllı kent projelerine yapabileceğimiz katkılar üzerinde durmayı planlıyoruz. Bizim için her zaman iş birlikleri ve kullanıcıya avantajlı fırsatlar sunmak en önemli öncelik ve bu konuda ki adımlarımızdan biri olarak bu sene gerçekleşecek olan Uluslararası satınalma ve tedarik yönetimi konferansı olarak da geçen Big P etkinliğinin ana sponsorluğunu yapıyoruz. Bu tarz etkinliklerin hem kendimizi hem de piyasaları iyi yönde geliştirdiğine inanıyoruz.
Rakamlarla Multinet’i bizlere açıklar mısınız? Multinet Up ailesi olarak, her gün biraz daha genişleyen eko sistemimizde şu an 35 bin üye işyeri, 21 bin kurumsal müşteri ve 1 milyonu aşan son kullanıcı bulunuyor. Sunduğumuz hizmetleri Türkiye genelinde 81 il ve bunların ilçelerindeki üye işyerine kurduğumuz güçlü pos ağı ile sağlıyoruz.
145
ÜRÜN & HİZMET
Hızlı ve Pratik Çözümler
TRN ASSİSTANCE KURUCU ORTAĞI SERKAN TURAN: “BİZ, TÜM HİZMETLERİMİZİ TÜM TÜRKİYE GENELİNDE VEREBİLECEK OPERASYONEL GÜCE SAHİBİZ” DEDİ.
P
erakende Yasası hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Yasada neler var? Yaklaşık yirmi yıldan bu yana ülkemizin gündeminde bulunan, kamuoyunda bilinen adıyla AVM Yasası yani 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 29 Ocak 2015 tarihli ve 29251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, Kanun esas alınarak düzenlenen “Alışveriş Merkezleri Hakkındaki Yönetmelik” ise 26 Şubat 2016 Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Alışveriş merkezlerinin nitelikleri ile açılış, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik, bu merkezlerin maliki ile yönetiminin, yetkili idarelerin ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluklarını kapsıyor. Yönetmeliğe göre; alışveriş merkezlerinde kullanımı ücretsiz sosyal ve kültürel etkinlik alanı, acil tıbbi müdahale ünitesi, ibadet yeri, bebek bakım odası, çocuk oyun alanı ve dinlenme alanlarıyla ortaklaşa kullanma, korunma veya faydalanma için zorunlu olan diğer alanlar oluşturulacak. Yasa tasarısı sizce yeterli mi? Değilse neden? Neler eklenebilir? Yasa ve yönetmelik birçok alanda yenilikler, yaptırımlar ve düzenlemeler içeriyor. Evet, yönetmelik sağlık düzenlemeleri açısından değerlendirildiğinde oldukça iyi düzenlenmiş ve kurgulanmış. Ancak belki büyükşehirlerdeki trafik durumunu, AVM’lere giriş ve çıkışları göz önünde bulunduracak olursak ambulans konusunda biraz esnek davranıldığını söyleyebiliriz. En azından büyükşehirlerde tüm AVM’ler
146
için ambulanslar zorunlu olsaydı daha iyi ve hızlı acil sağlık hizmeti sağlanabilirdi kanaatindeyim. Son olarak sizin özellikle Perakende Yasa Tasarısı kapsamında vermiş olduğunuz hizmetler neler? TRN Assistance; sektörde daha önceki çalışmaları, tecrübesi ve halen devam etmekte olan projeleriyle bu konuda en hazır firmalardan biridir. Hatta bir grup personelimize hizmet içi eğitim olarak AVM’lerde Acil Yardım Eğitimleri düzenliyoruz. TRN Assistance olarak, yeni yapılan AVM’lere Acil Yardım Ünitesi kurulumu konusunda danışmanlık hizmeti sunuyor, sıfırdan birçok işlemin yerinde, doğru hatlarıyla oluşmasına katkıda bulunuyoruz. Ayrıca hiçbir revir kurulumu ve aksiyonu olmayan AVM’lere yönelik hizmet paketi oluşturarak, Acil Yardım Ünitelerinin mevzuata uygun
olarak kurulmasını sağlamakla birlikte, gerekli personel temini de yaparak ünitelerin aktif ve yüksek verimli hale getirilmesini sağlıyoruz. Son olarak ise Acil Yardım Ünitesi bulunan AVM’lerde ise gerekli tespitler yapılarak eksiklerinin giderilmesini ve personel takviyesinin sağlanmasını, çalışanlara yönelik hem sertifikalı hem de sertifikasız ilk yardım seminer ve eğitimlerinin verilmesini, iş güvenliği hizmetleri ve gerektiğinde ambulans temini ile AVM’lerin tüm hizmetleri tek elden almalarını sağlıyoruz. Biz, tüm hizmetlerimizi tüm Türkiye geneline verebilecek operasyonel güce sahibiz. Tüm paketlerimiz AVM’lerin işleyiş ve ekonomi yapılarına göre düşünülerek hazırlanmış paketlerdir. Yine bünyemizde bulunan İlkyardım Eğitim Merkezi tarafından tüm AVM çalışanlarına yönelik tüm Türkiye genelinde belli aralıklarla ilkyardım seminerleri tarafımızca ücretsiz olarak veriliyor.
ÜRÜN & HİZMET
Işıldayan dünyalar Trakolight Firma Sahibi Mehmet Beyhan: “Son yaptığımız çalışmalarda hep ön planda olmamızın nedeni, görmüş olduğumuz yenilikleri kendi ülkemizdeki kültürel normalarla harmanlamamızdan ve bu doğrultuda tasarımlarımızı oluşturmamızdan kaynaklanıyor” dedi.
M
aksimum düzeyde tasarruf sağlayacak yeni LED çözümlemelerinize yönelik çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz? LED ürünlerin hayatımıza girmesi yaklaşık olarak yedi yıllık bir süreci kapsıyor. Tasarruf sağlama ve verimlilik elde etme açısından evlerimize ve işyerlerimize giren LED’ler, bilhassa büyük ampullerin ortadan kalkmasına olanak sağladı. Bugün kırsal kesime kadar yayılan ve gerek güneş gerekse rüzgardan yararlanarak, enerji tasarrufu sağlayan aydınlatmadan bahsediyoruz. Bu sebeple biz de elimizden geldiği kadar kullanmış olduğumuz malzemeleri LED’e döndürmeye başladık ve Çin gibi ihracat devi bir ülkeyi LED’e yönelik en iyi ürünlerini yapmaya ve dünya ülkelerine bu ürünü pazarlamaya teşvik ettik. Öneriden kastımız, ürünün işlevselliğine yönelik… Mesela bizim
ürünümüzün dört mevsim olması gerekiyor. LED ürün fiyatlarındaki değişkenliğin sebebi kullanılan malzeme kalitesiyle doğru orantılıdır. Satış politikamız, uzun ömürlü kullanımdır. Ürün ya da malzemeleri çöpe atmaktan ziyade onları mümkün olduğunca değerlendirmemiz ve bu bilinçlilikte olmamız gerekiyor. Sektörel yenilikleri nasıl takip ediyorsunuz? Başta dünyaca ünlü Christmas World olmak üzere Masion&Object ve Hong Kong, Çin’in çeşitli şehirlerinde düzenlenen fuar ve etkinliklere katılım sağlayarak gerek aydınlatma gerekese tasarım alanlarındaki yenilikleri yakından takip ederek ülkemiz normlarında uygulamaya çalışıyoruz. Özellikle son dönem çalışmalarımızda eski kültür değerlerimizi kaybetmeden yeni tasarımlar oluşturuyoruz. Son yaptığımız Çorlu Trend Arena AVM için kullanılan avizeler Osmanlı ve Avrupa kültürlerinin bütünleşmesi düşüncesiyle tasarlanmıştır.
Satın almada ışıklandırmanın önemi nedir? Doğru ışıklandırmada dikkat edilmesi gereken unsurlardan kısaca bahseder misiniz? Özellikle doğru ışık ve aydınlatma gerek tekstil gerekse mücevherat sektörlerinde satın almayı destekler ve artırır. Şöyle ki vitrindeki bir pırlantaya verilen doğru ışık onun gösterişini ve farkındalığını artırarak satın almaya teşvik eder. Bu tüm sektörler için geçerlidir. Bu noktada işin profesyonel ellere bırakılması ciddi anlamda önem arz ediyor. Aydınlatma sektörü ikiye ayrılır; elektrikçiler ve aydınlatmacılar… Elektrikçi, kablo ya da kablolama işlemlerini uygular fakat tasarım ya da dekoratif anlamda bir yetersizdir. Aydınlatmacılar ise tamemen dekoratif alana yoğunlaşmış ve bu alanda uzmanlaşmıştır. Bu nedenle doğru adresten doğru ürün temin edilmelidir.
Özel aydınlatmadaki son trendler neler? Özel aydınlatma içerisinde avizeler artık ortadan kalkmış durumda… Çünkü yeni yapılan evlerde tavanların yüksekliği 2.60’ı geçmiyor. Bunun için özel aydınlatmada, hem gözü yormayan hem de rahat bir kullanım sağlayan LED ürünler ve gizli aydınlatma dediğimiz objeler tercih ediliyor.
147
ÜRÜN & HİZMET
Gücünü Ar-Ge’den alıyor
“Küçük parçalar, büyük işler yapar” diyerek yola çıkan MGM Güvenlik, söz konusu ürün güvenliği olduğunda, aklınızdakileri hayata geçirmek için 2001’den bu yana gece gündüz çalışıyor. Sahip olduklarınızı korumayı görev edinen firma, Türkiye’nin ilk tasarımcı-üretici mağaza güvenlik markalarından…
MGM Güvenlik Genel Müdürü Murat Gençoğlu: “Mağaza güvenlik ekipmanları konusunda dünyada kabul görmüş ürünlerle perakende sektörüne hizmet veren MGM Güvenlik, dünya ve Türkiye’deki krizlere rağmen büyümesini sürdürüyor” dedi.
“İlk günkü heyecanla ilerliyoruz. Şirket bünyemizdeki mühendisler ve uzman ekipler öncülüğünde, dünyada EAS (Electronik Article Surveillance) olarak bilinen Ürün Koruma Sistemleri’nin ülkemizde; üretimini, satışını, kurulumunu ve satış
38 ÜLKEYE ÜRÜN VE HİZMET
Türkiye haricinde yurt dışında da ürün satışı gerçekleştiren MGM Güvenlik, yaklaşık 38 ülkeye ürün ve hizmet sunuyor. Konu ile ilgili Gençoğlu, “Müşteri portföyümüze baktığımızda şu an itibariyle 38 ülkeye sorunsuz bir şekilde ürün ve hizmet verdiğimizi görüyoruz. Yurt dışında şubeler açmakta olan kurumsal müşterilerimizin de bunlara dahil olmuş olması bize neler yapabildiğimizi çok doğru bir şekilde gösteriyor” ifadesinde bulundu. Önümüzdeki dönemlerde teknolojinin ve dijitalleşmenin güvenlik ürünlerini ne ölçüde değiştireceği noktasında da bizlere bilgi veren Gençoğlu, “MGM Güvenlik yaklaşık 10 yıl önce
148
sonrası hizmetini sağlıyoruz” diyen MGM Güvenlik Genel Müdürü Murat Gençoğlu, “Türkiye’nin ilk tasarımcı-üretici ürün güvenliği markası olmanın verdiği sorumlulukla, tüm güvenlik alanında değil, sadece ürün güvenliği için ürün ve hizmet üretiyoruz. Bilgi, tecrübe ve enerjimizi Ar-Ge’ye yatırır, gücümüzü yine Ar-Ge’den alırız. Ürün kategorilerimizdeki bol ürün seçeneğiyle, yatırımcıları mağazaları için doğru ürünlere yönlendiririz. İhtiyaç duyulan ürün koruma sistemini TL cinsinden uygun fiyatlarla
yatırımcıya ulaştırmaktan vazgeçmeyiz. Yatırımcılar ihtiyacını ertelemesin diye, vadeli ödemeyle destek olmak için tüm imkanları zorlar, ihtiyaca hızla cevap verebilmek için depomuzu stokla dolu tutarız. Ürün güvenliği sistemlerinin kurulumlarını, servis yeterlilik belgesine sahip ekiplerle destekleriz. Ürünlerimize 10 yıl yedek parça garantisi vererek, garanti kapsamındaki servislerden kesinlikle ücret almayız. İşimizi, teknik servis hizmetimizin hızlı ve devamlı olmasıyla taçlandırıyoruz” dedi.
‘Görünmezliğe Doğru’ sloganı ile başlattığı çalışmalar sonucu ‘Anka Ankastre Anten ve Paspas Anten’i piyasaya çıkardı. Anka Ankastre Antenin mağaza girişlerinde yer alan kapı çerçevelerine montajı uzman ekibimiz tarafından yapılır. Ortaya çıkarmış olduğumuz ürün ile kapı girişindeki anten görünümü ortadan kalkarak, markalar ferah ve daha modern bir mağaza girişine sahip oldu. Diğer teknolojik ürünümüz Paspas Anten ile de ürünler görünmez teknoloji sistemleri ile korunur hale geldi” dedi ve sözlerine, “Mağaza güvenlik ekipmanları konusunda dünyada kabul görmüş ürünlerle perakende sektörüne hizmet veren MGM Güvenlik, dünya ve Türkiye’deki krizlere rağmen büyümesini sürdürüyor” diyerek son verdi.
ÜRÜN & HİZMET
DİJİTAL MÜZİK YAYINCILIĞININ LİDER ŞİRKETİ SMG, MAĞAZA İÇİ SATIŞLARI ÖNEMLİ ORANDA ETKİLEYEN ANONS HİZMETİYLE DE FARK YARATIYOR.
P
ek çoğumuz alışveriş merkezlerinde, mağazalarda ya da marketlerde alışveriş yaparken anons yayınlarına sıkça rastlıyoruz. Anonslar sayesinde mağazalarda kimi zaman bilmediğimiz bir üründen haberdar oluyoruz, kimi zaman da anlık bir indirimi, kampanyayı duyup daha avantajlı alışveriş yapabiliyoruz. Türkiye’de perakende mağazaları, restoranlar, kafeler, turistik mekanlar, spor ve sağlık merkezleri gibi 8 bin 500’e yakın halka açık noktada kapalı devre yasal müzik, anons ve reklam yayını hizmeti sunan SMG, mağaza içi anonsların satın alma kararlarını etkileyen önemli etkenlerden biri olduğuna dikkat çekiyor. “Mağazaya gelmiş müşteriyi o anda ikna edip satın almayı gerçekleştirmesi için en etkili yol anonstur” diyen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil şunları söylüyor: “Mağaza içinde kullanılan kampanya anonsları satışları artırmayı hedefler. Anonslar yoluyla satışı artırmak istenilen ürün ön plana çıkarılabilir. Örneğin; X marka ayakkabının satışları düşükse mağazada bu ürüne özel bir indirim duyurularak satışa yönlendirme sağlanabilir. Müşterilere yeni çıkan bir ürünün haberi de bu şekilde verilebilir.”
Mağazalardaki anons yayını, satışı artırıyor 150
SMG bünyesinde anonsların seslendirilmesi için profesyonel seslendirme sanatçılarından özel bir ekip bulunduğunun altını çizen Gül Gürer Alimgil, “Duyurulması istenilen metinler müşterilerimizden bize geldikten sonra hemen ekibimiz tarafından seslendirilmesi yapılıyor. Ardından müzik departmanımızdaki DJ’lerimiz ve müzisyenlerimiz tarafından düzenlenen anonslar istenilen sıklıkta ve tarihte yayına alınıyor. Seslendirilen anonsların arka planına müzik ya da sesler ekleyebiliyoruz. Markanın hazır anonslarını da yayına alabiliyoruz. Ayrıca firmaların santralleri için yönlendirme anonsları da hazırlayabiliyoruz” diyor. Her bölgenin iş dinamiklerinin ve müşteri kitlesinin farklı olduğunu hatırlatan Gül Gürer Alimgil, bu nedenle her bir mağaza veya AVM’yi farklı bir radyo istasyonu gibi düşünerek ayrı olarak yönettiklerinin altını çiziyor. Mağaza içi anonsların sadece satış amaçlı kullanılmadığına dikkat çeken Gül Gürer Alimgil, şöyle devam ediyor: “Sunduğumuz hizmetle çalışma saatleri dışında personel için de duyuru, bilgilendirme anonsları yapılabilir. Biz de müşterilerimize kullanıcı adı ve şifreyle kullanabilecekleri bir panel aracılığıyla, istedikleri zaman istedikleri mağazada kendi seslerini kaydedip duyuru yapma imkanı sağlıyoruz. Örneğin; bir şirketin yönetim kurulu başkanı istediği mağazaya tek bir tuşla sesini kaydedip anında yayına alabilir, personele iletmek istediği bir mesajı ve kutlamayı anında istediği noktaya tek bir tıkla ulaştırılabilir.”
ÜRÜN & HİZMET
E-ticarete atılmanın
tam zamanı!
T
Mikro Yazılım ve e-ticaret alanında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Ticimax işbirliği ile Mikro Yazılım kullanıcılarına özel fırsatlarla e-ticaretin yolu açılıyor.
ürkiye’nin önde gelen kurumsal ve ticari yazılım sağlayıcılarından Mikro Yazılım, “Mikro Yazılım Avantajlar Dünyası” konsepti çerçevesinde hayata geçirdiği işbirliği ile kendi ürünlerini kullanan ve büyümek isteyen şirketlere e-ticaretin önünü açarak büyümelerini desteklemeyi hedefliyor. Bu kapsamda Mikro Yazılım ve yine e-ticaret sektörünün önde gelen şirketlerinden Ticimax işbirliği ile Mikro Yazılım kullanıcılarına özel oluşturulan e-ticaret paketinin yıllık fiyatı KDV dahil bin 800 TL olarak anons edildi. Mikro Yazılım kullanan ve büyümek isteyen şirketler, Mikro Yazılım ve e-ticaretin önde gelen şirketlerinden Ticimax işbirliği ile kendilerine sunulan avantajlı e-ticaret paketi sayesinde, kolayca e-ticaret sitelerini açıp satışa başlayabilecek.
MİKRO YAZILIM VE TİCİMAX’LI E-TİCARET’İN MİKRO YAZILIM KULLANICILARINA SUNDUĞU AVANTAJLAR NELERDİR? Firmalar; bir günde e-ticaret sitesi açıp satışlara başlayabilir ve bulut e-ticaret altyapısının gücü ile güncel ve güvenli bir e-ticaret sitesine sahip olabilirler. Ayrıca e-ticaret sitesine sınırsız ürün, kategori ve içerik ekleyebilir, farklı pazarlama araçlarıyla satışlarını artırabilirler. Tüm bunlara ek olarak, gelişmiş SEO uygulaması sayesinde arama motorlarında hızlıca üst sıralara çıkabilir, sosyal medya entegrasyonları ve üye olmadan alışveriş olanağı ile hızlıca sipariş alabilir, kendi üye ve bayilerine özel indirim sunabilme olanağına sahip olabilir, tüm cihazlara göre kendini boyutlandıran responsive temalarla, mobil ziyaretlerini satışa döndürebilir, 7/24 teknik destek ve acil yardım hattını arayarak yardım alabilir, son olarak ücretsiz paket eğitimlerine katılarak Ticimax’ın yüzlerce modülünü daha aktif kullanabilme olanağına sahip olabilirler. Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş, geliştirilen işbirlikleri ve fırsatlar ile ilgili olarak şunları söyledi: “Mikro Yazılım olarak, marka vaadimiz ‘Mikro Yazılım: Büyümek isteyen her şirkete lazım.’ Bu kapsamda, bir yazılım firmasından daha fazlası olarak konumlanarak, kullanıcılarımıza yönelik bir avantajlar dünyası yarattık. Söz konusu avantajlar dünyası, yazılım olarak sunduğumuz çözüm ve hizmetlere katma değer sağlayarak, büyümek isteyen şirketlerin önünü açan her türlü avantaj ve fırsatı müşterilerimize sunuyor. Bu şekilde kendi ürün ve hizmetlerimizi de müşteri ihtiyaçlarına göre geliştirirken, büyümek isteyen şirketlerin de önünü açıp ekonominin gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”
MİKRO YAZILIM AVANTAJLAR DÜNYASI NEDİR? Mikro Yazılım Avantajlar Dünyası, Mikro Yazılım’ın kendi müşterilerinin büyümesini destekleyecek nitelikte geliştirdiği her türlü fırsat, avantaj ve işbirliğini kapsar. Firmalara kurumsal ve ticari yazılımlar sunan Mikro Yazılım, özellikle ekonominin dinamiği niteliğinde gördüğü KOBİ’lerin büyümesini desteklemek amacıyla, kendi faaliyet alanında kullanıcılarına avantajlı uygulamalar, fırsatlar ve işbirlikleri geliştirmeyi ilke olarak benimsemiştir. Bu kapsamda Mikro Yazılım, bir yazılım firması olmasının ötesinde, KOBİ’lerin büyümesini sahiplenen katma değerli bir yazılım firması olarak konumlanır.
151
ÜRÜN & HİZMET
ÇEYREK ASIRLIK DENEYİM
Emeksan Şirket Yetkilisi Dinçer Yalçın: “Tüm koşulları onaylanmış, sözleşme aşamasında olduğumuz portföyümüze katacağımız ve tüm Türkiye’de hizmet vereceğimiz biz zincir mağaza firması ile anlaşma sürecindeyiz” dedi.
Emeksan, 1991 yılında temizlik, güvenlik ve sosyal hizmetler sektörlerinde hizmet vermek amacıyla kurulan bir firma. Türkiye’de hizmet sektörünün temellerinin atıldığı bu yıllarda şirket, hizmette kalitenin, çözüm odaklı olmanın ve müşteri memnuniyetinin, hizmet sektöründeki yerini ve önemini kavramış, tüm sistemlerini bu değerler üzerine kurarak bugünlere gelmiştir.
152
Kuruluş, bugün Türkiye’de 250 ’den fazla birime hizmet vermekle beraber, sadece il ve bölge sınırlarında kalmayarak, hizmet ağını günden güne genişletiyor ve Türkiye çapında hizmet verme anlayışıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu hizmet anlayışıyla birlikte, hizmette kalite kavramının gerekliliğini, kuruluşunun ilk yıllarında benimsemiş olan firma, kalite yönetim sistemlerini oluşturmuş, İSO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve TSE gibi belgelere sahip olarak, vermiş olduğu hizmeti bu standartlara uygun hale getirmiştir. Emeksan, 2004 yılı itibariyle güvenlik hizmetlerini 5188 Özel Güvenlik Kanunu gereğince düzenleyerek Emeksan 2004 Özel Güvenlik Hizmetleri bünyesinde vermeye başladı. Böylelikle verilen hizmetlerde profesyonelleşmiş, her grup şirketi kendi hizmet dalına odaklanmış, Emeksan hizmet anlayışını benimsemiş ve bu anlayışla yoğrulmuş birimler haline gelmişlerdir. “Kuruluşumuzun ilk yıllarında oluşturduğumuz kalite yönetim sistemi sayesinde, temizlik hizmet sektöründe hijyenin önemini kuruluşun her birimine aşılamış olduk.
Bu kapsamda bu sistemlerin zorunlu tuttuğu sürelerde eğitimler verildi. Kimi zaman kendi bünyemizde kimi zamanda danışman şirketler aracılığı ile mevzuatlar, çalışma koşulları ve hijyen eğitimleri birimlere verildi” diyen Emeksan Şirket Yetkilisi Dinçer Yalçın, “2013 yılı itibariyle oluşturulmuş olan hijyen eğitim yönetmeliği ile personellerimiz hijyen eğitimini, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünü’ne bağlı öğretim kurumlarınca almaya başladılar. Personeller eğitim sürelerini doldurup, MEB onaylı sertifikalarını aldıktan sonra, almış oldukları eğitim doğrultusunda, hizmetlerini sunmaya devam ettiler” dedi.
İSTİKRARLI BİR HİZMET VE BERABERİNDE GELEN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ “Hizmet sektöründe, istikrarlı bir hizmet ve müşterilerimizin memnuniyetini sağlamamızdaki en büyük gösterge, müşteriler ile çalışma süre ortalamamızdır” ifadesinde bulunan Yalçın, “Bugüne kadar müşterilerimizle ortalama çalışma süremiz 10 yılı aşmaktadır. Bunlar arasında 15 yılı aşan ve halen hizmet vermeyi
sürdürdüğümüz işletmeler bulunuyor. Bu başarıya bizleri götüren, hem müşterimizi hem de ona hizmet veren çalışanımızı memnun etmiş olmamız... Hizmet sektörünün, bir deyimle ana hammaddesi insandır, yani çalışanlarımızdır. Personellerimizin sosyal haklarını sonuna kadar koruyup, maaş ve hakkedişlerini zamanında, eksiksiz ve aksamadan yıllardır yerine getiriyoruz. Bu güven ve aidiyet duygusuyla çalışan personellerimiz mutlu ve bir o kadar da verimli çalıştığı için hizmette istikrarı yakalamış olduk. Diğer yandan müşteri tarafında da memnuniyeti, müşteri beklentilerini iyi analiz ederek bu beklentiler doğrultusunda hizmet çözümleri üreterek sağladık. Bunun yanında çeyrek asırlık deneyim, 7/24 destek, Türkiye çapında hizmet ağı, güçlü hizmet kadrosu, hızlı ve etkin çözümler üretiyor olmamız bu memnuniyeti ve istikrarı artıran faktörlerdir” dedi ve sözlerine devam etti: “Emeksan olarak; market zincirleri, bankalar, elektronik marketler, alışveriş merkezleri, ofis ve her türlü çalışma alanına hizmet veriyoruz. Yoğunluk temizlik hizmeti olmakla beraber; içecek servis elemanı, karşılama görevlisi ve güvenlik hizmetleri de sunuyoruz. 2016 yılı itibariyle bir fastfood zinciri ile temizlik hizmeti konusunda hizmete başladık. Mevcut bir banka müşterimizin İstanbul şubelerine hizmet vermekte iken, 2016 yılı itibariye bankanın tüm Türkiye deki şubelerine temizlik hizmeti sunmaya başladık. Son olarak tüm koşulları onaylanmış sözleşme aşamasında olduğumuz portföyümüze katacağımız ve tüm Türkiye’de hizmet vereceğimiz biz zincir mağaza firması ile anlaşma sürecindeyiz.”
ÜRÜN & HİZMET
Fanset Ürün Müdürü Serdar Suna: “Türkİye ekonomİsİne üretİCİ kİmlİĞİ ve İhracat kapasİTesİyle katkı sağlayan bİr fİrmayız” dedİ.
Yeni hedefler
Kuzey ve Güney Amerika “1980 yılındaki kuruluşumuzdan itibaren sürekli büyüyen ve faaliyette olduğumuz sektörlerde sürekli inovatif yaklaşımlarla uzun soluklu işlerde kalıcı olmaya çalışan bir firmayız” diyen Fanset Ürün Müdürü Serdar Suna, “Fanset olarak, Fantom markası ile küçük ev aletlerindeki 30 yılı aşkın tecrübemiz ile piyasada üst sıralarda yer almakla beraber 5. yılını dolduran Fantom Professional markası ile profesyonel temizlik ekipmanları sektöründe kısa sürede sektörün büyük
markaları arasına girdik. Ayrıca dünyanın en büyük endüstriyel temizlik makineleri üreticisi Comac markasının Türkiye distribütörlüğünü yürüten ve Türkiye ekonomisine üretici kimliği ve ihracat kapasitesiyle katkı sağlayan bir firmayız” dedi ve sözlerine devam etti: “Bugün yaklaşık olarak 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunların çoğunluğunu Orta Doğu ülkeleri ile beraber Orta Avrupa ve Afrika ülkeleri oluşturuyor. Yeni hedef ülkeler ise Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri... Şu anda Orta Doğu’nun bulunduğu durum ve ayrıca firma olarak kendimizi geliştirmek ve diğer farklı konseptlere uyum sağlamak adına bu ülkelere ihracat yapmak bizim gibi inovasyonu firma gündeminin birinci sırasına koyan firmalar için önemlidir.” Önümüzdeki dönemlerde piyasaya sürmeyi planladıkları yeni ürünler hakkında bizlere bilgi veren Suna, “Yakın zamanda otellerin kat temizlik ve diğer hizmetlerinde, özellikle de dar alanlarda etkili olacak olan ve lansmanına önümüzdeki aylarda başlayacağımız Promaid ürünlerimizi piyasaya sunuyor olacağız. Ayrıca piyasada ihtiyacı giderek hissedilen iki yeni ekonomik profesyonel süpürge de yeniliklerimiz arasında… Profesyonel temizlik ekipmanları vb. alanlarda birkaç yeni projemiz daha bulunmakla beraber çalışmalarımız bu konuda sürdürülüyor” dedi.
FİRMA GELİRLERİNİN YÜZDE 40’I AR-GE VE İNOVASYONA! Ar-Ge ve inovasyon konusuna da değinen Suna bu konuya yönelik fikirlerini şu şekilde belirtti: “Ar-Ge ve inovasyon Fanset firmasının kimyasına kuruluşundan bu yana işlemiş olup, kurucularımız bulundukları sektöre ve Türkiye’ye farklı yaklaşımlar getirmek adına sürekli bu iki kavramı öncelikleri arasına almışlardır. Firma gelirlerinin yaklaşık yüzde 40 oranındaki payı Ar-Ge ve inovasyona ayrılarak çağımızın gerekliliklerine uymaya özen göstermekteyiz. Ayrıca piyasada ihtiyaç duyulan fiyat-performans açısından verimliliğin ön planda olduğu çalışmalarımız da bulunuyor.”
153
ÜRÜN & HİZMET
Finansbank ve
UnıonPay’den iş birliği GLOBAL ÖDEME SİSTEMLERİ AĞI UNİONPAY VE FİNANSBANK, ATM VE POS İŞ BİRLİĞİNİ TAMAMLAYARAK YENİ BİR GELİŞMEYE İMZA ATTI.
Çin’de 2002’de yerel ödeme sistemi olarak kurulan ve şu an 160 farklı ülkede faaliyetini sürdüren kart adetinde dünya lideri UnionPay, Finansbank ile iş birliğini tamamladı. ATM ve POS cihazlarında UnionPay kartların kabul edilmesine olanak sağlayacak geliştirmeyi tamamlayan Finansbank artık ATM’lerinde daha çok kart sahibine hizmet sunabilecek ve Finansbank POS’u olan işyerleri tüm dün-
yadan müşterilerinden UnionPay kart ile ödeme alabilecek. Finansbank ile UnionPay arasında tamamlanan proje doğrultusunda, dünyanın kart adedi bakımından en büyük ödeme sistemi sayılan UnionPay kullanıcıları, para çekme ve bakiye sorma işlemlerini, Türkiye’de 620’den fazla şube ile hizmet sunan Finansbank’ın ülke genelindeki yaklaşık 3 bin ATM’sinde de gerçekleştirebilecek. Aynı anlaşma ile Finansbank’ın tüm ülke genelinde 200 bine yaklaşan üye işyeri ile 270 bin POS’unda da UnionPay kart kullanıcıları alışveriş yapabilecek. Bu anlaşma ile UnionPay kartlarla Türkiye genelinde ulaşılan ATM kapsamı da yüzde 40’a ulaşmış olacak.
UNIONPAY İŞBİRLİĞİ İLE DÜNYADAKİ KART KULLANCILARININ YÜZDE 95’İNE HİZMET… Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanallar ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kürşad Demirkol, turizm ve ekonomiye katkı sağlayacak yeni gelişme ile önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirterek, “Artık dünyanın dört bir yanından gelen binlerce kişi Finansbank üye işyerlerinden UnionPay kartları ile alışveriş yapabilecek, Türkiye genelindeki 3 bin ATM’mizi kullanabilecek. Visa, Mastercard ve Troy logolu kartların kabulünün ardından UnionPay ile yaptığımız bu anlaşma ile dünyadaki kart kullanıcılarının yüzde 95’ine hizmet verebilir hale geldik. Finansal çözümlerimiz ile yanlarında olduğumuz milyonlarca kişiye UnionPaykart sahiplerini de eklemekten mutluluk duyuyoruz” dedi. UnionPay International Orta Doğu Bölge Genel Müdürü Han Wang da, bu iş birliği sayesinde UnionPay kart kullanıcılarının, Türkiye ziyaretlerinde nakit ihtiyaçlarını yaygın ATM kabul ağı sayesinde rahatça karşılayabildiğine dikkat çekti. Dünya genelinde yaklaşık bin banka ve finansal kuruluş ile iş birliğinde olduklarını belirten Wang, “Finansbank Türkiye’deki büyümemizde önemli bir iş ortağımız. Önümüzdeki dönemlerde iş birliğimizi genişletmeyi hedefliyoruz” dedi. Geçen yıl networkünden geçen bankalararası toplam işlem hacmi, bir önceki yıla oranla yüzde 31.2 büyüyerek 8,6 trilyon dolara ulaşan UnionPay, Çin Halk Cumhuriyeti dışında Hong Kong, Güney Kore ve Rusya gibi 40’tan fazla ülkede kart çıkarıyor.
154
ÜRÜN & HİZMET
Karcher Türkiye’den yeni konsept mağaza TEMİZLİK TEKNOLOJİ MARKASI KARCHER, ÜRÜN SATIŞ VE SERVİS HİZMETLERİNİ PROFESYONEL BİR ŞEKİLDE TÜKETİCİLERE SUNDUĞU KARCHER CENTER’LARA BİR YENİSİNİ DAHA EKLEDİ.
her Türkiye tüm ülke ofisleri arasında en çok büyüyen ülke olma başarısını gösterdi. Bu bizim için oldukça önemli bir gelişme” dedi. 2000 yılından beri Türkiye pazarında faaliyet gösteren Karcher’in Türkiye’de ve dünyada yatırımlarına devam edeceğini söyleyen Christian May, “Dünyanın her köşesinde çeşitli alanlar için verimli ve etkin temizlik çözümleri sağlayarak, müşterilerimizin hayatlarında önemli bir fark yaratıyoruz. Ürün inovasyonlarını geliştirmenin yanı sıra, geçtiğimiz yıl, uzun dönemli büyüme sağlamak için önemli ölçüde yatırımlar yaptık. Aile şirketi olarak Karcher’in, dünya çapında sayısı 600’e ulaşan Karcher Center konsept mağazalarına bugün bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz” açıklamasında bulundu.
190’ı aşkın ülkede hem profesyonel kullanıcılara hem de ev kullanıcılarına yenilikçi temizlik çözümleri sunan Alman temizlik devi Karcher, daha geniş kitlelere ulaşabilmek için Karcher Center ve mağazalarının sayısını artırıyor. İstanbul Halkalı’daki Ayaz Plaza’da düzenlenen açılış töreni; Karcher Perakende Kanallar Başkanı Yönetim Kurulu Üyesi Christian May, Güney Avrupa Bölge Direktörü Ricardo Eimil ve Karcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Hasan Gökmen’in katılımıyla gerçekleşti. Açılış töreninde marka için Türkiye’nin önemini vurgulayan Karcher Perakende Kanallar Başkanı Yönetim Kurulu Üyesi Christian May, “Türkiye sektörümüz için önemli bir pazar. Karcher Türkiye olarak 2015 sonunda yüzde 61’lik yıllık büyüme başarısı ile rekor seviyeye ulaştık. Karc-
KONSEPT MAĞAZALARDA ALMAN STANDARDI Metrekare ölçümüne göre tüm dünyada Karcher Center ve Karcher Store olarak adlandırılan konsept mağazalar, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, aynı standartlarda dizayn ediliyor. Karcher konsept mağazalarda kullanılan tüm materyaller, Almanya’daki merkezden tedarik ediliyor. Mağaza kurulumları ise Almanya ve Türkiye’ deki profesyonel ekipler tarafından yapılıyor. Böylece, Karcher mağazaları tüm dünyada aynı global standartlarda hizmet veriyor. İstanbul Halkalı’da Ayaz Plaza’da açılan yeni Karcher Center, 400 metrekarelik bir showroom, 500 metrekarelik servis alanı ve yine 500 metrekarelik bir depo alanına sahip. Yeni konsept mağazasında hem ev tipi hem de profesyonel ürünler sergileyen Karcher, deneyimli teknik ekibiyle servis hizmeti de verecek.
156
ÜRÜN & HİZMET
İş Bankası’ndan
dünya çapında
hamle
İ
ş Bankası Türkiye’deki üye işyerlerinin yurt dışı satışlarına önemli katkı sağlayacak yeni bir gelişmeye daha imza atarak elektronik ticaretle uğraşan İş Bankası üye işyerlerine, ALIPAY (Çin), IDEAL (Hollanda), GIROPAY (Almanya), EPS (Avusturya), QIWI (Rusya, Kazakistan, Ukrayna), SOFORT (Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İtalya, Fransa, İspanya), MYBANK (Belçika, Fransa, İtalya, Lüksemburg, Yunanistan), ENTERCASH (Almanya, Avusturya, Finlandiya, İsveç), BANCONTACT (Belçika), MULTİBANCO (Portekiz), PRZELEWY24 (Polonya), TRUSTYPAY (Macaristan, Slovakya, Slovenya, Estonya, Letonya, Litvanya, Çek Cumhuriyeti), SAFETYPAY (Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika, Meksika, Nikaragua, Panama, Peru, Avusturya, Almanya, Hollanda) ile tahsilat yapabilme olanağı sağlıyor. Uzun yıllardır, üye işyerlerine sanal POS hizmeti veren, elektronik ticarette temel ödeme aracı olan Visa, MasterCard, American Express ve UnionPay logolu kredi kartı ve banka kartları ile alışverişe imkan sağlayan İş Bankası yüzde 23’lük pazar payı ile sektörde öncü konumda.
Türkiye İş Bankası, yurt dışı menşeli 13 farklı yerel ödeme sistemiyle işlem yapabilme olanağı sağlayan Sanal POS’u müşterilerinin kullanımına sundu. Yalçın Sezen sözlerini şöyle sürdürdü: “Perakendeden ulaşıma, turizmden teknolojiye birçok alanda üye işyerlerine ve girişimcilere güvenli e-ticaretin kapılarını açan İş Bankası, hizmete sunduğu yerel ödeme yöntemleriyle birlikte, tek bir sanal POS entegrasyonu ile en fazla sayıda elektronik ticaret ödeme yöntemi sunan ilk banka oldu. Böylece, üye işyerlerinin yurt dışına açılarak satış rakamlarını artırmaya yardım edecek bir adım attık. Dijitalleşmeyle birlikte her geçen yıl katlanarak büyüyen ve sınır ötesi bir hal alan elektronik ticarete ve dolayısıyla ülkemizin ihracatına kayda değer katkı sağlayacak bir girişimde bulunmuş olduk. Hayatın her alanında yoğun bir şekilde kendini hissettiren teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme ile müşteri ihtiyaçlarının süratle değiştiğini, son 4 yılda elektronik ticaretin neredeyse 2 kat arttığı görüyoruz. Hizmete sunduğumuz bu imkanın, sektörde önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Sektörün ve müşterilerimizin taleplerini göz önünde bulundurarak, önümüzdeki dönemde de yeni ve farklı ödeme sistemlerini kullanıma sunacağız.”
Sınır ötesi ticaretin Avrupa’da yüzde 43’ünün, Güney Amerika’da yüzde 55’inin, Asya’da ise yüzde 65’inin alternatif ödeme yöntemleriyle gerçekleştirildiğine dikkat çeken İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen; “Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanından yerel ödeme sistemlerini desteklememiz, elektronik ticaretle uğraşan firmalara önemli katkı sağlayacak ve işini hızla büyütmek isteyen girişimcilere dünyaya kendilerini tanıtma ve rekabette bir adım öne geçme olanağı yaratacaktır” dedi.
157
ÜRÜN & HİZMET
LAMP 83
ihracat ağını genişletti... 30 yılı aşkın süredir ihracat yapan LAMP 83, tam on yeni ülkeyi distribütör ağına dahil etti.
30 yılı aşkın süredir ihracat yapan LAMP 83, 2016’da, Birleşik Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Macaristan, Norveç, Slovakya ve Suudi Arabistan olmak üzere tam on yeni ülkeyi distribütör ağına dahil etti. 2025 kurum vizyonu kapsamında ihracat alanındaki çalışmalarını hızlandıran LAMP 83, böylelikle hem kendi markası altında üretilen LED aydınlatma ürün ve sistemlerine düzenli bir dağıtım ağıyla erişilebilen ülke sayısını artırmış oldu; hem de toplamda 40’ın
158
üzerinde ülkeye ihracat yapar hale geldi. İhracat alanındaki bu flaş gelişmeleri değerlendiren LAMP 83 Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Batu Ceyişakar, “LAMP 83’ün büyüme stratejisinde ihracat satış noktalarımızı kalıcı şekilde yapılandırmak ve ve bu noktaların sayısını artırmak çok önemli bir yer tutuyor. Bu bağlamda 2016’ya hızlı bir başlangıç yaptık. İmzaladığımız yeni anlaşmalar sayesinde, bu çok önemli ve büyük pazarlara LAMP 83 ürün ve hizmetlerini doğrudan sunma şansını
yakalayacağız. Planlı ve istikrarlı bir şekilde LAMP 83’ü büyütmeye, uluslararası rekabette önde olmaya ve artan ihracat payımızla beraber ülke ekonomisine katkı yapmaya çalışıyoruz” yorumunu yaptı. Tasarımın, kalitenin sistem çözümünün, nitelik ve hizmetin etkin olduğu yoğun pazarlara konsantre olan LAMP 83 büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. 1963 yılında Karaköy Bankalar caddesinde başlayan ışığın yolculuğu, uluslararası pazarlarda güvenle sürdürülüyor.
ÜRÜN & HİZMET
Visa Olimpiyat Oyunları’ndaki 30. yılını yeni ödeme teknolojileriyle kutladı.
O
limpiyat ve Paralimpik Oyunları’na 30 yıldır sağladığı destek ve iş birliğini kutlayan Visa, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda en gelişmiş ödeme sistemlerini sergiledi. Dünyanın lider ödeme ağı ve 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nın ödeme sağlayıcısı Visa, Olimpiyat Oyunları süresince sporseverlerin birbirinden farklı sosyal medya aktiviteleriyle keyifli vakit geçirmelerini sağlarken bir yandan da yeni ödeme teknolojilerini deneyimleyecekleri ortamı yarattı. Böylelikle ziyaretçilerin Rio’da yiyecek, içecek ve hatıra eşya ödemelerini kolay bir şekilde yapabilmelerini sağladı.
İNOVATİF GİYİLEBİLİR ÖDEME TEKNOLOJİLERİ
Visa, Olimpiyat Oyunları’nda yeni ürünlerini sergiledi
Olimpik mekanların farklı noktalarına 4 bine yakın NFC uyumlu temassız POS terminali kuruldu. Böylelikle hem taraftarlar hem de sporcular Rio 2016 süresince pek çok yeni ödeme seçeneğiyle ödeme yapabildiler. Örneğin; • Visa Ödeme Yüzüğü: Visa takımının 60 üyesinin tamamına, Visa’nın inovasyonlarından biri olan NFC uyumlu, tokenization teknolojisini destekleyen yüzük verildi. • Pulseira Bradesco Ödeme Bandı: Visa’nın Brezilya bankası Bradesco işbirliği ile geliştirdiği ödeme bandı tere ve suya karşı dayanıklı ve faklı boyut seçenekleri bulunuyor. Olimpiyat aktivitelerinin gerçekleştiği tüm alanlarda kullanılabilen bant 3 bin sporsever, çalışan ve katılımcıya dağıtıldı. • Swatch Bellamy Kol Saati: Visa’nın, Swatch ile işbirliğiyle geliştirdiği ilk temassız ödeme kol saati Brezilya’da Olimpiyat Oyunları’ndaki perakende noktalarında satışa sunuldu. • Büyük Britanya Takımı Ödeme Bandı: Visa, Büyük Britanya Takımı ve Barclaycard ile işbirliğine giderek takımdaki sporculara ve destek ekibine “Büyük Britanya Takımı” markalı ödeme bantları dağıttı. Temassız uyumlu bant hem Olimpik aktivitelerin gerçekleştiği 4 bin NFC-uyumlu POS terminallerinde hem de dünya çapındaki temassız ödeme terminallerinde kullanılabiliyor.
159
KÜLTÜR & SANAT
Sevtap Kaya Nurgönül, “Genellikle soluk alır gibi yazıyorum. Yazmak benim için zorunlu ve bir o kadar da doğal bir eylem…” dedi ve sözlerine ekledi: “Ben kendimi bildim bileli hep yazıyorum. Çocukluğumdan bu güne kadar şiir, mektup, hikaye, roman, aklınıza gelebilecek her türde çalışmalarım olmuştur. Yazmak benim için nefes alma biçimi…”
Gönül ile duygu arasında
mavi ışık yolu…
160
KÜLTÜR & SANAT
dukça zorladı. Çünkü on yıl öncesinde anneme yazdığım bir mektupla, birkaç ay evvel sevgiliye veya hayata hitaben yazmış olduğum cümleleri, akışta bir kopukluk olmadan, anlatımı sekteye uğratmadan, tabiri yerinde olursa cümleleri ve hikayeleri birbirine yedirmek, giydirmek, kısacası harmanlamak kolay olmadı.
B
ize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Sevtap Kaya Nurgönül kimdir? 1974 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğdum. İlk ve orta öğrenimimi burada tamamladım. Halkla İlişkiler ve Tanıtım mezunuyum. Evliyim, Deniz isminde bir oğlum var. Dünyadaki en büyük üç aşkım oğlum, yazmak ve mavi. Hayatta hiçbir şeyin aşksız var olmayacağına inanıyorum. Mavi benim yaşama bakış rengim, deniz ve gökyüzü gibi uçsuz bucaksız bir özgürlükte ve mavilikte olmalı her şey. En son çıkarmış olduğunuz Canımın Dip Mavisi kitabı hakkında da bilgi alabilir miyiz? Okuyucular Canımın Dip Mavisi’nde neler bulabilecek? İlk kitabım Mavi İstila isimli bir şiir kitabı. Canımın Dip Mavisi ise kısa kısa öykülerden, mektuplardan, aforizmalardan oluşan bir deneme çalışması. Okuyucular bence bu kitapta kendilerinden ve hayattan kesitler bulacaklar. Kitabı okuyan okurlarımdan aldığım tepkiler hep bu doğrultuda ve çok olumlu tepkiler zaten. Canımın Dip Mavisi neredeyse on yıllık bir sürecin birikimi. Anne, öğretmen, çocuk, hayat, acı, hüzün, aşk, yani yaşama dair ne varsa bu kitapta bulabilirsiniz aslında. Zaman zaman; birebir gerçeklerden, yer yer ise hayal ve kurgudan oluşan öykülerin harmanlanması sonucunda ortaya çıkan bir eser Canımın Dip Mavisi.
Eserlerinizin konularını seçerken beslendiğiniz yerler neler? Konularınızı nasıl buluyorsunuz? Karakterlerinizi nasıl seçip oluşturuyorsunuz? Eserlerim için özellikle bir konu arayışım bulunmuyor açıkçası. Kendimden ve hayatın kendisinden besleniyorum. İçim derin bir kuyu gibi ve ben o kuyudan özellikle çocukluğumu çekip gün yüzüne çıkarıyorum mesela. İyi bir gözlemciyim ve hayatın içinden geliyorum. Yokluğu da, varlığı da biliyorum. Hayatı ve insanları tanıyorsanız, bir de sokakları biliyorsanız, gerisi zaten su gibi akıp yatağını buluyor yazarken. Yazarken çektiğiniz zorluklar var mı? Varsa bunlar nelerdir? Bu konuda şanslıyım ben. Çünkü genellikle soluk alır gibi yazıyorum. Yazmak benim için zorunlu ve bir o kadar da doğal bir eylem. Yazarken çok sorunum yok ama mesela Canımın Dip Mavisi kitabı beni ol-
Son olarak, hangi tür kitapları ve hangi yazarları okumaktan hoşlanıyorsunuz? Kitap seçerken belirli bir tarzınız var mı? Her insanın hayata bir bakış açısı ve inandığı doğrular vardır. Bakış açımızın ve inandığımız doğruların ne kadar doğru olduğunu anlayabilmek için karşı görüşlere ve fikirlere de yer vermek gerekir. Bu doğrultuda da bence karşılaştırma yapabilmek ve içimizin en iyisini, güzelini, doğrusunu bulabilmek adına, her tür kitap okunabilir. Benim edebiyat tutkumun yanında ikinci ilgi alanım psikoloji. Bu sebeple, şiir, roman kitaplarının yanı sıra psikolojik ağırlıklı kitapları da okumayı çok seviyorum. Mesela Irvin D. Yalom kitaplarını okumayı çok severim. Nietzsche Ağladığında isimli kitabı beni çok etkilemişti. Keza Friedrich Nietzsche, Charles Bukowski, Edgar Ellan Poe, Dostoyevski, Tolstoy, Gabriel Marquez, Franz Kafka ve Furuğ Ferruhzad Dünya Edebiyatı’ndan okuduğum yazarlardandır. Türk Edebiyatı’ndan ise Ahmed Arif, Nazım Hikmet Ran, Orhan Veli Kanık, Oğuz Atay, Turgut Uyar, Özdemir Asaf, Didem Madak, Nilgün Marmara, Sabahattin Ali, Şükrü Erbaş, Ahmet Erhan, Cemal Süreya, Tezer Özlü, Ümit Yaşar Oğuzcan diye uzar gider bu liste… Çünkü gerçekten çok değerli şair ve yazarlarımız var.
Bildiğimiz kadarıyla büyük bir AVM’nin yönetim kadrosunda uzun yıllardır görev alıyorsunuz. Ancak bir edebiyat tutkunuz da söz konusu… Peki, bu edebiyat aşkı ve tutkusu nereden geliyor? Evet, uzun yıllardır büyük bir AVM’nin yönetim kadrosunda görev almaktayım. Oldukça zor ve stresli bir iştir hizmet sektörü, bunun yanı sıra güzel tarafları da var tabi ki… Ben kendimi bildim bileli hep yazıyorum. Çocukluğumdan bu güne kadar şiir, mektup, hikaye, roman, aklınıza gelebilecek her türde çalışmalarım olmuştur. Yazmak benim için nefes alma biçimi…
161
Raftakiler...
KÜLTÜR & SANAT
BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK 1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor. Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hala güncel temaları, Scout’ın büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir “zenci”nin
haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakarlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikayeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliği ile ürperten, “insani” vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçede. “İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.” (Tanıtım Bülteninden)
HAYVANLARDAN TANRILARA
HAVVA’NIN ÜÇ KIZI İnanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuk... Ben ne annem gibi dindarım, ne babam gibi kainatın, beş duyumla kavradığım şeylerden ibaret olduğuna kaniyim. Öyleyse ben neredeyim? Ne mutlak dindarlığa, ne de mutlak akılcılığa dahil olmak isteyenler için bir başka yaklaşım, yeni bir varoluş şekli yok mu acaba? Bir üçüncü yol mesela? Kim bilir? Şirin, Mona ve Peri… Günahkar, İnanan ve Şaşkın… Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine farklı üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir? Arkadaş olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş? Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının tam ortasında hiç kimselere benzemeyen, karizmatik bir adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı bir aşk... Yarım kalan... Seneler sonra yeniden canlanan... Elif Şafak büyüleyici dili ve sağlam olay örgüsüyle inanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Havva’nın Üç Kızı Türkiye ile Avrupa, dün ve bugün arasında gidip gelen güncel bir hikaye anlatıyor.
Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? Para neden herkesin güvendiği tek şey? Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen? Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar? Geleceğin dini bilim mi? İnsanların miadı çoktan doldu mu? 100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu
irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor. Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki, bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir? 30’dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright’ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak.
http://www.dr.com.tr/
162
KÜLTÜR & SANAT
Hindistan’dan Nepal’e
mistik bir yolculuk SIRA DIŞI YOLCULUK, SIRADAN TATİL KALIPLARININ DIŞINA ÇIKMAK İSTEYEN GEZGİNLERİ BEKLİYOR.
164
KÜLTÜR & SANAT
ZAMANIN DURDUĞU YER: VARANASİ Hindistan’ın en kutsal nehri Ganj’ın batı tarafına kurulan şehir Varanasi, ziyaretçilerine mistik bir dünya vaat ediyor. Yaygın inanışa göre Varanasi’de sona eren yaşamlar sürekli cennette kalıyor ve sonsuzluğun bir parçası haline geliyor. Bu sebeple şehir “ölünecek yer” olarak anılıyor. Gazella turu ile bölgede yaşayanlar tarafından yapılan seremonilere şahit olunarak unutulmayacak bir deneyim yaşanıyor.
HİNDİSTAN - NEPAL TURUNDA GEZGİNLERİ NELER BEKLİYOR? Yaklaşık beş bin yıllık bir tarihe sahip, büyüleyici kokular ve baharatların ülkesi Hindistan ve kültürel zenginliğiyle kendine hayran bırakan, dünyanın en yüksek noktası Himalayalar’ı içinde barındıran Nepal... Ganhi’nin barış ve özgürlük içinde huzurla yaşayan bir insanlık hayalinin yeşerdiği topraklar olan Hindistan’dan, gizem dolu topraklarında ve büyüleyici doğasında tüm dinleri ve ibadethaneleri uyum içinde barındıran Nepal’e uzanan sıra dışı yolculuk, sıradan tatil kalıplarının dışına çıkmak isteyen gezginleri bekliyor.
NEPAL’İN ORTASINDA BİR BAŞKENT: KATMANDU Neredeyse her bir sokağı UNESCO tarafından dünya mirası ilan edilen Katmandu bin bir efsaneyi içinde barındıran yüzlerce tapınağa ev sahipliği yapıyor. Himalayalar’ın gölgesindeki kraliyet sarayları, tarihi evleri ve nehirleriyle Katmandu yüzyıllardır zamana meydan okuyor.
MAHABHARATA’DA ANLATILAN CENNET: AGRA Agra UNESCO’nun dünya mirası listesindeki en önemli şehirlerden biri. Şah
Cihan’ın eşi için yaptırdığı Tac Mahal’e ev sahipliği yapan Agra, Hindu Jain ve İslam mimarisini ve kültürünü bir arada yaşatmaya devam ediyor.
MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ: DELHİ Tarihin birçok eski devleti tarafından yönetilen Delhi farklı medeniyetlerin kurulup yok olmasına tanıklık etmiştir. Eski Delhi bölgesi çeşitli imparatorluk ve krallıkların merkezi sayılırken, şehrin güneyindeki Yeni Delhi idari hizmetlerin toplandığı bir alandır. İngiliz dönemlerinden kalma ve İngiliz mimarisi ile geleneksel Hint kalıplarının özelliklerini birleştiren Kendriya Saçivalaya, Parlamento Binası ve Başkanlık Sarayı yer alıyor.
“PEMBE ŞEHİR” JAİPUR Pembe suların içinde bulunan mücevher merkezi Johari Pazarı ile ünlü şehir, iki buçuk milyon nüfusuyla Rajastan bölgesinin en büyük şehirlerinden biri. Motosiklet kiralanarak gezilmesi oldukça keyifli olan şehirde, Kali Tapınağı ve Rüzgar Sarayı mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
•Şah Cihan tarafından yaptırılan ve 17. yüzyıldan günümüze kadar görkemini korumaya devam eden, içinde birbirinden güzel bina ve anıtlar barındıran Red Fort, •Hindistan’ın en büyük camii olan Cuma Camii, • Hindistan’ın en eski ve büyük minaresi Qutb Minar, • Şehrin ulusal simgesi Hint Kapısı, • Rajastan ve Moğol mimarilerinden esinlenilerek inşa edilen ve günümüzde varlığını müze olarak sürdüren Mahajara Şehir Sarayı ve astrolojik gözlemevi olan Jantar Mantar, • Fildişi kaplı salonlarıyla Maota Gölü üzerinde ihtişamla yükselen Amber Kalesi, • Huzur veren imparatorluk kenti Fatehpur Sikri, • Muhteşem bahçeleriyle, aşk uğruna yapılmış en büyüleyici yapıtlardan biri olan Taj Mahal, • Ganj Nehri’nin kutsallığında gün doğumuna tanık olma heyecanı, • Katmandu’daki Hanuman Dhoka Sarayı, • Dünyanın en eski ve geniş tapınaklarından biri olan Pashupatinath’ta ölü yakma seremonileri…
165
KÜLTÜR & SANAT
Opera ve Sanatta
Sezon Açılıyor
Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi (LGOSM), 2016-2017 sanat sezonunu İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin katkılarıyla, Leyla Gencer’in doğum günü olan 10 Ekim’de açıyor. Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi Ekim Ayı Programı ise şu şekilde;
kişilik bişe”, herkesin kendinden bir parça bulacağı, bazen keyifli bazen de hüzünlü, ama dolu dolu iki saatlik bir performans.
14 Ekim Cuma Saat 20.00’de Hayko Bağdat Salyangoz ‘’Tek Kişilik Bişe’’ adlı gösterisinde seyircisine “Müslüman mahallesinde Salyangoz olmayı” anlatıyor. Ekim ayında Leyla Gencer Opera Sahne’sinde ilk kez sahnelenecek Salyangoz, çocukluk evinin kapılarını, ada maceralarını, gençliğini, evliliğini, kendi tabiriyle “gollik halleri”ni anlattığı “tek
16 Ekim Pazar 13.00 ve 20.00’de Rus besteci Sergey Sergeviç Prokofyev’in dünyaca ünlü müzik masalı ‘’Peter ve Kurt’’, gündüz çocuklar, akşam ise LGOSM’nin yetişkin seyircisi için sahnelenecek. 20. yüzyıl senfonik müzik alanında ihtisaslaşan Stefano Mazzoleni’nin şefliğini üstlendiği Leyla Gencer Gençlik Senfoni
166
KÜLTÜR & SANAT
Orkestrası’nın sahneye koyduğu “Peter ve Kurt” (1936), Rus besteci Sergei Prokofiev’in (1891-1953) yazdığı bir eser. Bu eser, bir yandan çocukları bir orkestrada yer alan müzik aletleri ile tanıştırıyor, diğer yandan onlara müzik yoluyla hikaye anlatılabileceğini gösteriyor. Çünkü, Prokofiev, eserde, “Peter ve Kurt”un öyküsünü her bir karakteri bir enstrüman ya da enstrüman grubuyla ve bir müzik temasıyla özdeşleştirerek bir anlatıcı yardımıyla anlatıyor. 23 Ekim Pazar 13.00’de Balerin Prensesler Müzikali Altınok Tiyatrosu’nun katkılarıyla Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde minik izleyicilerini bekliyor. Büyük bir sarayda yaşayan prenses kardeşlerin en büyük tutkusu baledir. Bale yapmayı çok seven Balerin Prensesler, bir gün, daha önce saraylarında hiç görmedikleri bir ana tanık olurlar. Gizemli ve sihirli bir dünyanın kapılarını açacak sırrı keşfederler. Bu sihirli yolculuk sonunda prenses kardeşleri büyük bir sürpriz beklemektedir. +4 yaşa hitap eden müzikal tek perdeden oluşup 75 dakika sürmektedir. 23 Ekim Pazar 17.00 Kammeroper İstanbul Ensemble Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor. Türkiye’deki Opera sanatına destek ve farklı bir renk getirmek amacıyla alternatif bir topluluk düşüncesi ile oluşturulan bu topluluk, operatik konser ve temsilleri hedef alan, operayı minimalize eden onun konser versiyon halidir. Yurt içinde olduğu kadar yurt dışı konserleri de amaçlayan topluluk, İstanbul Opera ve Balesi eski Genel Sanat Yönetmeni, bariton Sedat Öztoprak’ın solistliğinde ve genel sanat yönetmenliğinde 2016 yılında planlanmış, genel koordinatörlüğünü ise İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eski müdürü keman sanatçısı Murat Gürol üstlenmiştir. Bu proje; klavye, iki keman, viyola, viyolonsel, flüt ve klarnetten oluşmakta olup büyük orkestranın verdiği tını zenginliğini ve armonik yapıyı koruyarak onu bir oda topluluğu düzeyinde dinleyiciye aktarmayı amaçlıyor. Klavyeyi ve orkestra şefliğini Paolo Villa’nın üstlendiği, aranjmanları Aria Torkanbouri’nin yaptığı grup, ihtiyaç halinde sayısını artırabilecek, farklı tınıları da bünyesinde hissetmek amacıyla Türk müziği enstrümanları da kullanabilecektir.
26 Ekim Çarşamba Taş Plak Senfoni Orkestrası ‘’Taş Plak Sevdiği Müziği Çalar!’ sloganıyla, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde, Yeşilçam filmlerinden derlediği repertuvarıyla muhteşem bir geceye hazırlanıyor. “Taş Plak Senfoni Orkestrası, 2012 yılında İstanbul’da kuruldu. Daha evvel Queen Gecesi Konserleri’ni düzenleyen ekip, bu sene 60 kişilik kadrosuyla, Hababam Sınıfı’ndan Çöpçüler Kralı’na, Tarkan’dan Çiçek Abbas’a 7’den 70’e herkesin aşina olduğu unutulmaz Yeşilçam filmlerinden derlediği repertuvarıyla dinleyici karşısına çıkıyor...” Orkestra şefi Neyzen Özsarı ve besteci Boran Mert’in birlikte hazırladıkları bu proje, artık prime-time dizgesinde sıklıkla göremediğimiz; dolayısıyla eskisi kadar sıklıkla erişemediğimiz müziklere hayat vermeyi hedefliyor! 2016-2017 sezonlarında Taş Plak Senfoni’nin programını oluşturacak projenin misyonu bu işitselliği unutturmamak, yeni neslin daha çok tanımasını sağlamak yönünde. Bu kültürü oluşturan müziğin zirvede olduğu 1970 -80’li yıllar bandına doğru, bir müzeye girercesine yolculuğa çıkacağınız konserin repertuvarında: 1969-88 tarihleri aralığında çekilmiş 40 Yeşilçam filminden, 60’a yakın müzik bulunuyor. Ah Nerede’den Çöpçüler Kralı’na, Çiçek Abbas’tan Hababam Sınıfı’na, Züğürt Ağa’dan Düttürü Dünya’ya birçok film müziği orijinalinde duyulduğu gibi sergilenecek. 30 Ekim Pazar 13.00 Hansel ve Gretel İstanbul Çocuk Sanat’ın yorumu ile küçük sanatseverler ile buluşuyor. Grimm kardeşlerin aynı adlı masalından uyarlanan müzikli çocuk oyununda zengin olmak için yanlış yola sapan yetişkinler ile düştükleri zor durumdan kurtulmaya çalışan çocukların hikayesi komik bir dille anlatılıyor. Müzikli çocuk oyunundaki şarkılara koreografi uygulanmış olup, oyun 1 saat sürmektedir. 30 Ekim Pazar 17.00’de Şevki Karayel Piyano Resitali sevenlerini Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde ağırlıyor. Geçtiğimiz sezon kapanışını yine ünlü virtüöz Şevki Karayel ile yapan LGOSM bu sezon da programında sanatçıya yer veriyor. Repertuarında dünyaca ünlü bestecilerin eserlerine yer veren Karayel, izleyicileri için bir kez daha LGOSM sahnesinde.
167
ETKİNLİK
Yaz bitti,
indirim bitmedi
Kipa AVM’nin geleneksel “İndirim Günleri” boyunca giyimden aksesuara, ev eşyasından oyuncağa ünlü markaların kaliteli ürünleri hesaplı fiyatlarla Çiğli ve Balçova Kipa AVM’lerde olacak.
A
vantajlı alışverişin adresi Kipa yine yüzleri güldürüyor. Kipa AVM’de sonbahar, gelenekselleşen ‘İndirim Günleri’yle karşılanıyor. İlkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda iki kez düzenlenen ‘İndirim Günleri’ne, 22-25 Eylül tarihleri arasında Çiğli Kipa AVM, 6-9 Ekim tarihlerinde de Balçova Kipa AVM ev sahipliği yaptı. Etkinlikte birbirinden ünlü markaların ürünleri indirimli fiyatlardan Kipa müşterilerinin beğenisine sunuldu.
ANKAmall’da dans seçmelerine rekor başvuru Dünya Dans Merkezi ile ANKAmall işbirliğinde gerçekleştirilen dans seçmeleri rekor başvuru ile tamamlandı.
Geleneksel İndirim Günleri için, ünlü markaların her biri, Çiğli ve Balçova AVM’lerde bu etkinlik için ayrılan özel alanlarda birer stant kurarak satış yaptı. Çiğli Kipa AVM’de 22-25 Eylül tarihleri arasındaki İndirim Günleri’nde şu markalar katıldı: Boyner, Dagi, Tiffany, Yataş, Kiğılı, Bykush, Batik, English Home, Joker, Şapkacım, Deichman, Random, MKN Ayakkabı, Paqpa, Altınyıldız, Flo. Balçova Kipa AVM’de 6-9 Ekim tarihleri arasındaki İndirim Günleri’nde ise şu markalar yer aldı: Schafer, Bernardo, Dexter, San Accesorise, Boyner, Journey, DS Damat, Batik, Penti, Kasaba, Wow Accesories.
2007 yılından bu yana faaliyet gösteren Dünya Dans Merkezi bünyesinde yeni açılacak olan Klasik Bale Sınıfı ve çeşitli kategoriler için yetenek taraması sona erdi. 19-24 Eylül tarihleri arasında ANKAmall’daki standa yapılan yoğun başvurunun ardından yapılan yetenek sınavıyla çok sayıda çocuk ve genç eğitim almaya hak kazandı. Sanata yeni yetenekler kazandırılması amacıyla yapılan taramalar, Devlet Opera ve Balesi Baş Dansçısı Bahri Gürcan, Devlet Opera ve Balesi sanatçıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçıları ve fizyoterapistler eşliğinde gerçekleştirildi. 15 kişinin yer aldığı seçici ekip, küçük yetenekleri çeşitli testlerden geçirdi. Yetenek taraması yanı sıra aileler bilgilendirilerek duruş bozukluğu olan çocuklar doktor kontrolüne yönlendirildi. ANKAmall’un genç yeteneklere ulaşmak için önemli bir aracı olduğunu dile getiren Devlet Opera ve Balesi Baş Dansçısı Bahri Gürcan şunları söyledi: “Çocuklarımızın doğru yaşta doğru alanlara yönlendirilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye’de bu konuda biraz geç kalınıyor. Beklediğimizin çok üstünde başvuru ile karşılaştık hatta taramaların bir kısmını da 2 Ekim’de yapacağız. Başvuru aldığımız seçmeler boyunca çok sayıda çocuğa ulaşma imkanı bulduk. ANKAmall, sanata ve sanatçıya verdiği destekle çocuklara, gençlere yeni fırsatlar sunuyor. Tanıtım, eğitim ve yeni yeteneklere ulaşmak açısından büyük destekçimiz. Eğitim hakkı kazanan çocuklarımız da uzman eğitimcilerimizden aldıkları eğitimlerin ardından birer sanatçı olma yolundaki ilk adımlarını atacaklar. Önümüzdeki dönemlerde de ANKAmall ile sanatsal işbirliğimiz devam edecek.”
168
ETKİNLİK
Forum Erzurum’da hediyeler kabine giriyor
Alışveriş ve eğlencenin adresi Forum Erzurum, AVM içerisinde yer alan mağazalardan 200 TL ve üzerinde alışveriş yaparak kampanyaya katılan ziyaretçilere, Hediye Kabini’ne girerek gönüllerinden geçen hediyeyi kazanma şansı sundu. 19-25 Eylül tarihleri arasında Forum Erzurum’da bulunan mağazalardan tek seferde 200 TL ve üzeri alışveriş yapan tüm ziyaretçiler, ‘Hediye Kabini’nin içerisine girerek havada uçuşan sürpriz hediyelerin sahibi oldu. Kampanya noktasına gelip alışveriş fişlerini ibraz eden ziyaretçiler, Hediye Kabini’ne girerek çeyrek altından parfüme, sinema biletinden hediye çeklerine kadar yüzlerce hediyeden birini kazanma fırsatı yakaladı.
Dinozorların Dünyası Agora Alışveriş Merkezi’ndeydi
170
2003 yılından itibaren İzmirlilerin en gözde mekanı haline gelen Agora Alışveriş Merkezi, yeni eğitim ve öğretim yılının başlangıcından önce, okul alışverişi için birbirinden seçkin markaları ve birbirinden renkli etkinlikleriyle yine İzmirlilerin vazgeçilmez adresi oldu… Dünya üzerinde yaşamış en heyecan verici ve en güçlü canlılar Jurassic Age Tema Park Etkinliği ile 16-17-18 Eylül tarihlerinde arasında Agora Alışveriş Merkezi’nde minikler ile buluştu. 3 Seans olarak yaklaşık 960 çocuğun katılımıyla gerçekleşen etkinlik her seansında yoğun ilgi gördü. Sadece miniklerin değil büyük ziyaretçilerin de ilgisi ile karşılaşan Jurassic Age Temapark unutulmaz anlara sahne oldu.
Antalya Migros AVM’de TBL Temsilcileri ECE Türkiye tarafından yönetilen Antalya Migros Alışveriş Merkezi’nin ev sahipliğinde, TBL Federasyon Kupası karşılaşmalarında mücadele eden takımların katılımıyla imza günü düzenlendi. Antalya Migros Alışveriş Merkezi’nde Federasyon Kupası’nda mücadele eden takım oyuncularının katılımıyla gerçekleştirilen imza gününde, alışveriş merkezine gelen basketbolseverler hayran oldukları oyuncularla tanışma fırsatı bulurken, hediye edilen basket topu ve çantaları da imzalatma şansını yakaladılar. Alışveriş merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte basketbolcular, Antalyalı basketbolseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
ETKİNLİK
Mevsimsiz AVM’ler sonbahara hazır!
Y
azın tatile gidenler artık evlerine dönerken, bu durum en fazla alışveriş merkezlerine yarıyor. Okul ve sonbahar alışverişleriyle ziyaretçi sayısı artan AVM’ler özellikle kadınları ve çocukları kendine çekiyor. Mevsim geçişlerinde yaşanan ‘keyifsiz’ duruma karşın, yaşamı renklendirmede önemli rolü olan AVM’lere ilgi sonbaharda çok daha artıyor. Güz mevsiminin en hareketli kentlerinden Ankara’da ‘Dişi AVM’ olarak öne çıkan One Tower AVM ilk sonbaharına şimdiden hazırlandı.
MaviBahçe AVM’de Cemil İpekçi rüzgarı esti Renault Kadjar
Eğlenceli etkinlikleri ve özel lezzet duraklarıyla kentin yeni buluşma noktalarından olan One Tower AVM, özellikle kadın ve çocuklara özel marka karmasıyla dikkati çekiyor. Giyimden kozmetiğe, aksesuardan ev eşyasına, kırtasiyeden oyuncağa onlarca alternatifi bir araya getiren One Tower AVM, dönemsel etkinlik ve ilgi çeken kampanyaları ile AVM’lere yeni boyut getiriyor.
Cemil İpekçi’nin “Karma” adını verdiği yeni koleksiyonu, İzmir’de MaviBahçe AVM’de görücüye çıktı.
sahibine teslim edildi 10 Mart-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenen kampanyanın çekilişi 22 Temmuz 2016 Cuma günü noter huzurunda halka açık olarak gerçekleştirildi.
Ü
nlü modacı Cemil İpekçi ‘Karma’ adını verdiği yeni koleksiyonunu İzmir’de görücüye çıktı. 30 Eylül Cuma günü İzmir’in en yeni ve lüks yaşam merkezi MaviBahçe’de gerçekleşen defilede yıldız isimler podyuma çıktı. Banu Noyan koreografisiyle gerçekleşen Cemil İpekçi Karma defilesinde ünlü modacının koleksiyonunu Şenay Akay, Ece Gürsel ve Şebnem Schaefer’ın da aralarında bulunduğu 20 yıldız model podyumda tanıttı. İzmir’in iş, sanat ve cemiyet hayatının ünlü isimlerinin konuk olarak katıldığı “Karma” defilesinin sunuculuğunu ünlü sanatçı Cem Özer yaptı.
172
Selim Gül, çekilişin en büyük hediyesi olan Renault Kadjar otomobilin sahibi olmaya hak kazandı.
İstanbul’un “En Outlet” alışveriş merkezi Starcity Outlet’in “Starcity’de 2016’da 16 Büyük Hediye Var, Biri Renault Kadjar” çekiliş kampanyasının talihlileri belli oldu.
Starcity Outlet AVM Müdürü Aksel Çetiner talihli Selim Gül’e aracını gerçekleştirilen törenle teslim etti. Selim Gül, Starcity Outlet yönetimine ve emeği geçen bütün çalışanlara çok teşekkür ederek, büyük ödülü kazandığı için çok mutlu olduğunu belirtti. Dünyaca ünlü markaları en uygun fiyatlarla ziyaretçileri ile buluşturan Starcity Outlet; kampanya ve etkinlikleri ile ziyaretçilerini şaşırtmaya devam edecek.
ETKİNLİK
Enduro yıldızından TerraCity’e özel gösteri TerraCity Alışveriş Merkezi açıldığı ilk günden itibaren Antalyalılara farklı bir atmosferde alışveriş yapma imkanı sunuyor. Yapılan etkinlik ve kampanyalarla uluslararası platformda adından sıkça söz ettiren TerraCity bu kez ziyaretçilerine heyecanlı ve muhteşem bir gösteri sundu. Enduro dünyasının en tanınan ve en yetenekli isimlerinden Güney Afrikalı Brian Capper, Red Bull Sea to Sky öncesi Antalya’da motosikletiyle TerraCity ziyaretçilerine özel bir şov yaptı. Ekstrem Enduro motosiklet yarışları arasında yedi yıldır bir dünya markasına dönüşen ve Türkiye’nin en büyük motosiklet yarışı olan Red Bull Sea to Sky, 6-8 Ekim 2016 tarihlerinde Antalya’nın Kemer ilçesinde Red Bull tarafından yedinci kez gerçekleştirildi. Geleneksel hale gelen etkinlik, hızla büyüyen Enduro motosiklet sporunun meraklılarını da bir araya topladı. Enduro ve motosiklet dünyasında birçok başarıya imza atan, şampiyonluklar yaşayan ve kariyerinin zirvesinde olan Brian Capper TerraCity Alışveriş Merkezi’nde ziyaretçilerle buluştu. 4 Ekim’de TerraCity Alışveriş Merkezi’nde Capper, izleyenlere aksiyon ve eğlence dolu anlar yaşattı.
Emoji çılgınlığı Zorlu Center’da Anlık yazışmaların eğlenceli karakterleri emojiler Zorlu Center’da hayat buldu. Zorlu Center’da düzenlenen “Emoji Günleri”; sosyal medyada duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken kullanılan emojilerle ziyaretçilerin interaktif bir ortamda bir araya gelmesini sağladı. Etkinlik kapsamında misafirler, “emoji ol” alanında belirledikleri ifadelerle kendi yüzlerinden emoji yaratarak tasarımlarını rozet olarak alabildi, nail art alanında tırnaklarını emoji desenleri ile süsleyebildi. Ziyaretçiler, “emoji kafası” etkinliğinde birbirinden eğlenceli emojileri seçme şansı yakalayarak bu eğlenceli anı aldıkları fotoğrafla ölümsüzleştirirken, yaratıcılıklarını kullanarak kendi emojilerini oluşturdu, Zorlu Center’ın çeşitli bölgelerine yerleştirilen dev emoji dekorlarıyla eğlenceli saatler geçirdi.
MİNİK ZİYARETÇİLER DE UNUTULMADI Zorlu Center, “emoji” etkinliği için minik ziyaretçilerini de unutmadı. Minik katılımcılar için oluşturulacak atölyelerde çocuklar kendi emoji maskelerini tasarladı. Etkinlik alanında minik ziyaretçilerin hem eğlenip hem de el becerilerini geliştirebildikleri birbirinden renkli emoji aktiviteleri yer aldı.
“Genç Salı…” İstanbul Modern, her Salı tüm gençleri LC Waikiki desteğiyle sanatı ücretsiz keşfetmeye Genç Salı’ya davet ediyor! Modern ve çağdaş sanatı geniş kitlelerle buluşturan İstanbul Modern, bundan böyle Salı günleri kapılarını gençlere özel açacak. Ekim ayı itibariyle artık her Salı, İstanbul Modern’de “Genç Salı” olacak. LC Waikiki desteğiyle Ekim ayından itibaren 18-25 yaş arasındaki tüm gençler, her Salı günü 16:00-20:00 saatleri arası İstanbul Modern’de süreli ve kalıcı tüm sergileri ücretsiz gezebilecek; bunun yanı sıra her Salı düzenlenen sanatçı atölyelerine, söyleşilere, film gösterimlerine, sergilere ve daha birçok sürpriz etkinliğe ücretsiz katılma fırsatı yakalayacak.
173
ETKİNLİK
Çocuklar, Capacity ile Eğlenceli Bir Yolculuğa Çıkacak
B
akırköy’ün en gözde alışveriş ve yaşam merkezi Capacity, Ekim ayı süresince düzenleyeceği program ile hafta sonlarını en iyi şekilde değerlendirmek isteyen çocuklara, aileleriyle birlikte katılabilecekleri hem eğitici hem de keyifli aktivitelerle dolu bir hafta sonu vaat ediyor. Yeniden okula başlamanın heyecanını yaşayan çocukların bu heyecanına ortak olan Capacity, hazırlamış olduğu aktivite programıyla çocukların okul döneminde de evlerinden sonra ikinci adresi olacak. Program kapsamında çocuklar, her cumartesi farklı bir atölye çalışmasına katılıp, pazar günleri ise Nostaljik Çocuk Oyunları ve Balon Show Etkinlikleri ile eğlenceli ve heyecanlı yolculuğa çıkacak. 1 Ekim’den başlayıp 30 Ekim’e kadar sürecek programda, çocuklar arkadaşlarıyla birlikte özlem gidererek keyif dolu anlar yaşayacaklar. Programda yer alan özel eğitmenlerin gözetiminde yapılan atölye çalışmalarına katılan çocuklar, İşaret Yapım Atölyesi ile işaretlerin gizli dünyasını keşfedecek, Mozaik Atölyesi ile yaratıcılıkları gelişecek, Abaküs Yapım Atölyesi ve Katlanmış Kağıttan İnsan Yapım Atölyesi ile de öğrenmeye devam edecek. Pazar günleri gerçekleşecek etkinlikler ile neşelerine neşe katan çocuklar, Nostaljik Çocuk Oyunları ve Balon Show ile çocuklar haftasonlarını Capacity’de doyasıya eğlenerek geçirecekler. Detaylı etkinlik programı şöyle: 1 Ekim Cumartesi 14.00-14.45 / 16.00-16.45 İşaret Yapım Atölyesi 8 Ekim Cumartesi 14.00-14.45 / 16.00-16.45 Mozaik Atölyesi 15 Ekim Cumartesi 14.00-14.45 / 16.00-16.45 Abaküs Yapım Atölyesi 22 Ekim Cumartesi 14.00-14.45 / 16.00-16.45 Katlanmış Kağıttan İnsan Yapım Atölyesi 16 Ekim Pazar 15.00-16.00 / 17.00 – 18.00 Nostaljik Çocuk Oyunları 29-30 Ekim 14.00-14.40/16.00-16.40 Balon Show Etkinliği
Hayata dair her şey İzmir Park Kadın Kulübü’nde! Konak-Eşrefpaşa’da yer alan İzmir Park Alışveriş Merkezi bu ay da kadınların sesi olmaya devam edecek. Her Salı günü atölye çalışmaları ile üyelerine yeni hobiler kazandıran İzmir Park, Ekim ayı Kadın Kulübü etkinliklerine Arzu Şimşek eğitmenliğinde gerçekleşecek “Dolgu Oyuncak Atölyesi” ile başlayacak. Perşembe günleri ise renkli seminerlere ev sahipliği yapacak olan İzmir Park’ta, 5 Ekim tarihinde Eğitmen Gönül Arslan konuk olacak. “Yaz Sonrası Leke ve Cilt Tedavileri” konulu seminerde kadınların özellikle yaz mevsiminde yaşadığı güneş ve deniz kaynaklı lekelerden nasıl kurtulacaklarına dair önemli ipuçları verecek olan Arslan, cilt bakımı ile ilgili merak edilen soruları yanıtlayacak. 13 Ekim’de Beslenme Danışmanı İsmehan Öztürk “Vücudumuzdaki Fazla Yağlardan Nasıl Kurtuluruz?” sorusunun yanıtını paylaşırken, 20 Ekim’de Aile Danışmanı Selma Sarı, çocuklarda dikkat eksikliğinin sebeplerini ve başarıyı arttırma yollarını anlatacak. Ekim ayı Kadın Kulübü etkinlikleri 27 Ekim’de Psikolog Pınar Ersöz Tezer ve Psikolog Gizem Hünerli’nin “İlişkide Altın Kurallar” başlıklı söyleşisiyle tamamlanacak. İzmir Park Alışveriş Merkezi’ndeki tüm atölye çalışmaları ve seminerler ücretsiz olarak gerçekleşiyor.
174
KARİYER
1)
2)
HIZLI SERVİS RESTORAN SEKTÖRÜNÜN LİDER MARKASI MCDONALD’S TÜRKİYE, EKİBİNİ YENİ İSİMLERLE GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDİYOR. SON OLARAK FELİKS BOYNUİNCEOĞLU OPERASYON DİREKTÖRÜ OLARAK MCDONALD’S TÜRKİYE EKİBİNE KATILDI.
3)
176
4)
TÜRKİYE GİYİM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TGSD) BAŞKANLIĞI’NI İKİ YILA YAKIN BİR SÜREDİR DEVAM ETTİREN ŞEREF FAYAT, OYBİRLİĞİ İLE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ.
PAZARLAMA VE KURUMSAL İLETİŞİM SEKTÖRÜNDE YAKLAŞIK 15 YILLIK DENEYİME SAHİP OLAN ABİDE TURAN, KOTON’UN PAZARLAMA MÜDÜRÜ OLARAK YENİ GÖREVİNE BAŞLADI.
5)
7)
DANIŞMANLIK, BROKERLİK VE İŞ ÇÖZÜMLERİ ŞİRKETİ WİLLİS TOWERS WATSON TÜRKİYE’DE KURUMSAL RİSK VE BROKERLİK HİZMETLERİNİN YÖNETİMİNE TARIK SERPİL GETİRİLDİ.
TÜRKİYE’NİN MODA VE PERAKENDE ÖNCÜSÜ KOTON’UN PAZARLAMA DİREKTÖRLÜĞÜNE ESRA SÜZME ATANDI.
SAMSUNG ELECTRONİCS TÜRKİYE, PAZARLAMA İLETİŞİMİ VE MARKA YÖNETİMİ KONULARINDA UZMAN OLAN ÖMER BARIŞ GÖKPINAR’I PAZARLAMADAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OLARAK BÜNYESİNE KATTIĞINI DUYURDU.
6)
8)
TÜRKİYE’DE PC, AKILLI TELEFON VE SUNUCU ALANINDA YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİYLE BÜYÜK İLGİ GÖREN, DÜNYANIN LİDER PC ÜRETİCİSİ LENOVO’NUN TÜRKİYE KANAL MÜDÜRÜ EMRE HANTALOĞLU OLDU.
PERAKENDE SEKTÖRÜNDE 25 YILLIK DENEYİME SAHİP OLAN, SON 3,5 YILDIR PENTİ’DE PERAKENDE’DEN VE E-TİCARET’TEN SORUMLU İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK GÖREV YAPAN MERT KARAİBRAHİMOĞLU, PENTİ PERAKENDE GRUP BAŞKANLIĞI’NA ATANDI.
ESRA SÜZME
FELİKS BOYNUİNCEOĞLU
EMRE HANTALOĞLU
ŞEREF FAYAT
MERT KARAİBRAHİMOĞLU
KARİYER 177
FunLab
markalaşma hızına
franchise sistemiyle ivme kazandırıyor… Türkiye’deki franchise sisteminin büyük bir bölümü yiyecekiçecek sektöründeki oyunculardan oluşmakta. Dışarıda yeme-içme kültürünün gelişmesi, sosyalleşmeye olan ihtiyacın artması ve sosyal medya sayesinde yemek kültürünün daha yaratıcı ve deneyimsel hale gelmesi, bu sektöre talebi artırıyor. Teknolojik olmayan ve marka yaratmanın nispeten daha zor olduğu yeme-içme sektöründe, belli bir marka altında, standartlaşmış kalite ihtiyacı otomatik olarak bu sistemi zorunlu kılıyor ve bu da Türkiye’de franchise sistemini büyütüyor. Çok farklı bir sektörün oyuncusu olan FunLab da bu sistemde yoluna, yiyecek-içecek işindeki kaliteli markalardan çok şey öğrenerek devam ediyor. FunLab’ın franchise giriş bedeli 35 bin USD olmakla beraber sürekli franchise ödemesi yüzde 8... FunLab’ın farklı güçteki yatırımcılar ve farklı büyüklükteki lokasyonlar için 3 farklı modeli mevcut; FunLab Kids, FunLab ve FunLab Plus… Bu modeller yatırım maliyeti ve lokasyon büyüklüğü kıstaslarına göre birbirinden ayrılıyorlar. Ortalama minimum işletme sermayesi 350 bin USD olarak verilebiliyor. Özellikle yiyecekiçecek işinin dışındaki sektörlerde yatırım yapmak isteyen, teknolojik gelişmeleri takip etmeyi seven ve çocuklar için kat-
ma değer yaratacak işlerin peşinden koşan herkes potansiyel FunLab’ın yatırımcısı konumunda...
BAŞARISIZLIK RİSKİNİ MİNİMİZE EDİYOR Eğlence sektörü, teknolojik gelişmelerin hızı ve sürekli değişen sosyo-kültürel Türkiye yapısıyla birlikte, belli bir knowhow birikimini ve uygulama tecrübesini başarılı olmak için zorunlu hale getiriyor. Dünyadaki tüm gelişmeleri takip eden iş ortaklarıyla çalışan ve bu birikimi franchise adaylarına geçiren FunLab, başarısızlık riskini minimize ediyor. FunLab’ın marka kimliğine uygun eğlence merkezleri genelde kapalı alanları kapsıyor ve bir Türkiye gerçeği olarak AVM’ler bu konuda başı çekiyor. AVM’ler ve kiralama firmaları, profesyonel, tecrübeli ve markalaşmış veya bu yolda gelişen firmalara öncelik veriyorlar. Bu bağlamda yatırımcılar bilinirlik ve başarı garantisi kıstaslarını FunLab ile birlikte aşmış oluyorlar.
CİDDİ MALİYET AVANTAJINI FUNLAB’LA İLE YAKALAYIN Eğlence sektöründe yatırım maliyeti, yüksek teknolojili ürün ve ünitelerde ortalamanın üzerinde seyredebiliyor. Hem işletmeci hem de BALO üst marka kimliğiyle, eğlence ünitelerinin distribütörü de olan FunLab, yatırımcılarına ciddi maliyet avantajı sağlayarak, yüksek maliyetlerin düşürülmesine de katkıda bulunuyor. Öte yandan franchise veren olarak FunLab, farklı bölgelerdeki farklı demografik yapıların ihtiyaçlarını, ürün/hizmet gamı, detaylı lokasyonel bilgileri, franchise alan yatırımcılarından gelen geribildirimlerle şekillendiriyor ve lokal başarı şansını da artırmış oluyor. Bu şekilde FunLab, büyüyerek markalaşma hızına da ivme kazandırmış oluyor.
www.funlab.com