Mall Report Mayıs 2018 by Demircan Medya

MALL REPORT

“2023’te 200 milyar dolara ulaşırız” 2003 ve 2012 yılları arasında perakende sektörünün ivme kazandığını belirten TAMPF Başkanı Özerkan, “2023’te organize perakendenin 200 milyar dolara ulaşma hedefi var” dedi. Perakende sektörünün çatı örgütleri 2018 yılının ilk çeyreğinde sektörün gidişatından memnun. Yaşanan siyasi gerginliklere bağlı olarak ekonomi üzerindeki baskılara rağmen yatırımdan ve

büyümekten vazgeçmeyen perakendeciler yurtiçinde mağaza sayılarını ve satış noktalarını artırırken yurt dışında da hem çevre ülkeler hem de rekabetin daha hırçın olduğu Avrupa pazarında büyüyorlar. Alışveriş

Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkanı Kubilay Özerkan, 2003 - 2012 yılları arasında perakende sektörünün, özellikle AVM’lerin art arda açılmasıyla birlikte hızlı bir ivmeyle büyümeye başladığını kaydetti. O yıllardan bu zamana kadar yakalanan bu büyüme ivmesinin başarıyla sürdürülerek sektörün her yıl ülke ekonomisinin birkaç katı hızla büyümeye devam ettiğini dile getiren Özerkan, organize perakendenin ekonomiye ve istihdama büyük katkı sağlayarak büyümeye devam edeceğini ifade etti. Özerkan, “Sektörün 2023 ‘te perakende pazarının 500 milyar dolar ve organize perakende pazarının 200 milyar dolara ulaşma hedefi var.” diye konuştu.

EKONOMİNİN 2 KATI BÜYÜYOR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, perakende sektörünün 2016 yılı ciro büyüklüğünün yaklaşık 830 milyar TL civarında olduğu bilgisini veren Özerkan, organize perakendenin tüm perakende içinde yüzde 33’lük payı ile 2016 ciro rakamlarının yaklaşık 270 milyar TL olduğunu söyledi. Değişen dinamiklere rağmen perakende sektörünün her yıl ülke ekonomisinin ortalama 2 - 2.5 katı büyüdüğünün altını çizen Özerkan, “Bunların dışında perakende sektörünün çarpan etkisi önemini katlıyor. Sektörün çarpan etkisine daha yakından bakıldığında gıda perakendesinde 1.3 perakendenin diğer kollarını da buna dahil ettiğimizde bu çarpan etkisi 2 civarına çıkıyor” diye konuştu. Bu durumun yani perakendenin 1 birim büyümesinin genel ekonomiye 1.5 - 2 kat olarak yansıdığını gösterdiğinin altını çizen Özerkan, “Gelecek yıllarda artan hacmi ve ilerleyen büyüme ivmesiyle sektörün daha da genişleyeceğini öngörüyoruz.” ifadesini kullandı. Kaynak: Sabah

Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal

Mall Report Dergisi olarak ilkbaharın son ayından, yazın ise başlangıcından herkese merhaba. Güneşli günleri yaşadığımız şu günlerde kendimizi daha iyi his-

Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce

setmeye başladık. Daha fazla enerjik daha fazla yaşam doluyuz.

Genel Koordinatör Turgut Tahnal

Bu pırıl pırıl mayıs ayında yine Mall Report dergimizde birbirin-

Editör Ece Kırdudu haber@mallreport.com.tr

le ve ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.

Görsel Yönetmen Cihan Albay

Tan, Westpark Outlet’i tüm detaylarıyla anlattı.

Reklam Müdürü Fisun Dilek

Bu durum haliyle hem bizi hem de sektörü etkiliyor. den çarpıcı araştırmalar, röportajlar ve haberler bulunuyor. KeyifKapak konuğumuz Ege’nin en büyük outlet’i olan Westpark Outlet. Tankar Gayrimenkul Yatırım AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Mayıs sayımızda, yeni açılan AVM’lerin yanı sıra ödül alan AVM’lere de yer verdik. Gıda sektörünün yurt içi ve yurt dışı yatırımları, eğlence sektöründe lokasyonun önemi ve tesis yönetimi-

Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Öznur Yılmaz Elif Sayın Gür

nin geleceği hakkında siz okuyucularımız için önemli röportajlar

İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan

nesil vitrin tasarımları hakkında da haber çalışmalarımız oldu.

Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr

gerçekleştirdik. Bu konuların dışında, organizasyonda etkinlik kültürü ve yeni Ramazan’a sayılı günler kala, AVM’ler bu kutsal aya özel etkinlikler planlarken restoranlarda ise ramazana özel iftar menüleri hazırlandı. Tüm bu içeriklere ve daha fazlasına bu ayki sayımızdan ulaşabileceksiniz. Rota bölümümüzde ise gezip görmek isteyeceğiniz yerleri derleyerek İstanbul’un Keşif Rotasını oluşturduk. Fırsat buldukça

Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00

İstanbul’un bu güzel köşelerini gezmelisiniz. Bir sonraki sayı da görüşmek üzere, Hepinize keyifli okumalar diliyorum.

Yönetim Merkezi

Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr

GENEL YAYIN YÖNETMENİ // METİN TAHNAL

Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

İÇİNDEKİLER 10 - AVM ARZINDA ÖNEMLİ ARTIŞ 18 - NEDEN “KORUYUCU AVUKATLIK“ HİZMETİ ALMALIYIZ? 22 - EGE’NİN EN BÜYÜK OUTLETİ WESTPARK OUTLET 38 - MARKANTALYA AVM ZİYARETÇİ REKORU KIRIYOR 49 - BEYMEN’DE HALKA ARZ ORANI YÜZDE 49’A ÇIKTI 58 - ÖZSÜT’ÜN 80. YILA ÖZEL ZENGİN İÇERİKLİ YAZ MENÜSÜ ÇIKTI 64 - AKILALMAZ LEZZET TIRI YOLLARDA 75 - ATALIAN 1 NUMARALI ENTEGRE TESİS YÖNETİM FİRMASI OLACAK! 82 - MARKANIN KİMLİĞİNE UYGUN VİTRİN TASARIMI YAPILMALI 92 - GURMEFEST BU YIL İKİNCİ KEZ GERÇEKLEŞECEK

ARAŞTIRMA

TERCİH ANADOLU YAKASI JLL’nin çalışmasında A sınıfı ofis pazarına ilişkin veriler de yer aldı. İstanbul’daki A sınıfı ofis arzı 2017’nin ilk çeyreğinde 4.9 milyon metrekare iken, bu yıl 5.3 milyon metrekareye ulaştı. Anadolu Yakası, inşaat halindeki yeni ofis projelerinin yüzde 78’ine ev sahipliği yapıyor. Kurumsal ofis kiracıları daha düşük kira seviyeleri için kontrat devam ederken yeni bir kontrat görüşmesi sürecine girme eğilimi gösteriyor. Bazı yabancı şirketlerin de dekorasyon maliyeti avantajı ve kontrat iptalinin esnekliği gibi nedenlerden ötürü hazır ofisleri tercih ettiği görülüyor.

AVM ARZINDA ÖNEMLİ ARTIŞ JLL Türkiye’nin hazırladığı ‘Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü Raporu’na göre 2018’in ilk çeyreğinde AVM arzı 405 merkezde 12.3 milyon metrekare olarak hesaplandı. İstanbul’daki A sınıfı ofis arzı 5.3 milyon metrekareye ulaşırken, İstanbul ve Kocaeli alt pazarlarındaki lojistik arzı 9.96 milyon metrekare seviyesine yükseldi. İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı ise, bir yıl öncesine göre yüzde 59 arttı.

Ticari gayrimenkulde özgün profesyonel hizmetler sunan JLL Türkiye’nin, perakende, ofis, lojistik ve turizm sektörleri özelinde ‘referans’ olarak kabul edilen araştırma raporu yayınlandı. 2018’in ilk çeyreğinin mercek altına alındığı ‘Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü Raporu’na göre perakende, A sınıfı ofis piyasası, lojistik ve turizm sektörlerinde bir yıl öncesine göre sayısal anlamda büyüme söz konusu.

‘POP-UP STORE’ KAVRAMINI SEVDİK JLL’nin raporuna göre 2018’in ilk çeyreğinde AVM arzı 405 merkezde 12.3 milyon metrekareye ulaştı. Bu rakam, 2017’nin ilk çeyreğinde 375 merkezde 11.2 milyon metrekare olarak hesaplanmıştı. İstanbul, Toplam Kiralanabilir Alan (TKA) kapsamında yüzde 37 ile önemli bir pay sahibi konumunda. JLL uzmanlarına göre geçtiğimiz yıllarda önemli bir durgunluk yaşayan perakende pazarı, yatırımcıların teşviklere yönelik olumlu yaklaşımı ve ‘Pop-up’ mağazalar gibi kısa vadeli çözümler sayesinde toparlanma eğilimini göstermeye devam etti.

LOJİSTİK ARZINDA KESİNTİSİZ BÜYÜME İstanbul ve Kocaeli alt pazarlarındaki toplam lojistik arzı, bir yıl öncesine göre 612 bin metrekare artarak 9.96 milyon metrekareye ulaştı. 2017’nin ilk çeyreğinde kurumsal şirketler 10 bin-20 bin metrekare aralığındaki depolara ilgi gösterirken, orta ölçekli firmaların talebinin 2 bin 500-5 bin metrekare büyüklüğündeki depolar üzerinde yoğunlaştığı gözlendi.

ESKİ GÜNLERİNE DÖNÜYOR JLL’nin araştırma raporunda, İstanbul özelindeki turizm rakamları da paylaşıldı. 2018 Ocak-Şubat döneminde İstanbul’a gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısında bir önceki seneye göre yüzde 59 oranında artış gözlendi. Yabancı yolcu sayısında ise yüzde 23’lük bir artış söz konusu. İstanbul ‘genel’ otel doluluk oranı performansı bir yıl öncesine göre yüzde 38 oranında pozitif ivme kazandı ve genel doluluk oranı yüzde 65’e ulaştı. Günlük oda fiyatı ise yüzde 8 artarak 70.3 Euro seviyesine geldi.

ARAŞTIRMA

PERAKENDEDE ‘SOSYAL TİCARET ÇAĞI’ BAŞLIYOR. “E-TİCARETTE SOSYAL AĞLARIN KULLANILMASI” OLARAK TANIMLANAN SOSYAL TİCARET, DİJİTAL ÇAĞIN YÜKSELEN ALIŞVERİŞ MODELİ. 2 MİLYAR KULLANICILI FACEBOOK, 1,5 MİLYAR KULLANICIYA SAHİP YOUTUBE, 800 MİLYONLUK INSTAGRAM GİBİ SOSYAL PLATFORMLAR, MAĞAZALARIN VİTRİNİ OLMAYA BAŞLADI. 2011’DE 5 MİLYAR DOLAR HACME SAHİP SOSYAL TİCARETİN PAYI 2016’DA 50 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ. ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILDA 3’E KATLANARAK 160 MİLYARI AŞACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR.

Perakendede

‘S-ticaret’ çağı başlıyor

ARAŞTIRMA

PMG Türkiye, perakende alışkanlıklarını sarsan e-ticaretin yeni kanalı ‘sosyal ticaret’i araştırdı. KPMG Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Fikret Çetinkaya: “Kavram olarak 2005’ten bu yana kullanılan sosyal ticaret, hem sosyal ağlar üzerinden yapılan e-ticaret işlemlerini hem de sosyal ağların e-ticaret üzerinden tüketicilerin satın alma kararlarına etkisini kapsıyor. Ciddi oranda büyüyen sosyal ağ kullanımı, internetten alışverişi de dönüştürmeye başladı. Bu nedenle sosyal ticaret kavramı yükseliyor” dedi.

-Kredi kartı kullanımına şüpheyle yaklaşıyorlar, tasarrufa önem veriyorlar.

Mağaza vİtrİnlerİ artık sosyal medyada

-Sosyal platformlar en çok video izleme (yüzde 66) ve fikir paylaşma/yeni fikirler edinme, müzik dinleme (yüzde 64) amacıyla kullanılıyor. Tüketicilerin yarısı alışveriş amacıyla da sosyal platformlarda… Yaş gruplarına göre X kuşağının yüzde 61’inin sosyal ağları iş amaçlı, Z kuşağının ise yüzde 87’sinin müzik dinlemek amacıyla kullanması dikkat çekiyor. Z kuşağının yüzde 80’i sosyal platformları alışveriş amacıyla da kullanıyor. Yüzde 94 geçtiğimiz 12 ay içinde internetten alışveriş yaptığını, yüzde 43 alışveriş sıklığının ayda 1 defa, yüzde 24 ise ayda 2-3 defa olduğunu belirtiyor. X kuşağında alışveriş sıklığı haftada bire kadar çıkabiliyor (yüzde 13)

Çetinkaya, sosyal ağların başlangıçta markalar tarafından daha çok farkındalık yaratmak için kullanıldığını ancak zamanla pratik ve hızlı olduğu için tüketiciye doğrudan ulaşılacak bir kanal haline geldiğini söyledi. Çetinkaya, “Sosyal medyadan ürün tavsiyesi veya değerlendirmesi bugün kullanıcılar üzerinde etkili. Tüketicilerin yüzde 74’ü satın alma kararlarında sosyal ağlara güvendiğini belirtiyor. Sosyal platformlar bir süre sonra mağaza vitrinleri haline gelecek demek yanlış olmaz” diye konuştu. KPMG’nin araştırmasına göre sosyal ticaret pazarıyla ilgili dikkat çeken başlıklar şöyle:

Z KUŞAĞINA S-TİCARET -1995 sonrası doğanların dahil edildiği Z kuşağı, 2020’de yaklaşık 2,6 milyar nüfus ile dünya genelindeki en büyük tüketici grubunu oluşturacak. ABD, Avrupa ve BRIC ülkelerinin tüketici kitlesinin yüzde 40’ı bu kuşağa ait olacak. -En belirgin özellikleri, sosyal farkındalıklarının son derece yüksek oluşu. Ait oldukları sosyal topluluklara çok bağlı oluyor, fikirlerine değer veriyorlar. Bu durum satın alma tercihlerine de yansıyor. -Online alışverişi kullanıyorlar ama geleneksel mağaza alışverişine de ilgililer. Yavaş yüklenen, karmaşık web sitesine sahip uygulamaları tercih etmiyorlar. Alışverişte, sosyal medyadaki bağlantılarından ilham alıyorlar.

Bu özellikler; Z kuşağının beklentilerine uygun şekilde kurgulandığında sosyal ticaretin hızla yükselme potansiyeli olduğuna işaret ediyor.

TÜRKİYE’DE SOSYAL TİCARET VE ALIŞVERİŞE BAKIŞ -KPMG Türkiye’nin bu çalışma için 314 tüketicinin katılımıyla yaptığı ankete göre Türkiye’de tüketicilerin yüzde 92’si haftada en az bir kez sosyal ağları, yüzde 65’i ise video izleme platformlarını ziyaret ediyor. Üçüncü sırada ise yüzde 55 ile forum ve sözlükler yer alıyor.

-Ankete göre akıllı telefonlarla alışveriş Türkiye’de ciddi oranda yükseliyor. Katılımcıların yüzde 71’i masaüstü bilgisayardan alışveriş yaparken yüzde 57’si de akıllı telefonundan yapıyor. Azınlıkta olsa da X kuşağının yüzde 25’i tablet tercih ediyor, Z kuşağı hem masaüstünden (yüzde 77) hem telefondan (yüzde 69) alışveriş yapıyor. -Tüketicilerin yüzde 83’ü bir ürün/hizmet satın almadan önce sosyal ağlarda araş-

tırma yaptığını belirtiyor. Bu ön araştırma yüzde 85’in üzerinde oranlarla özellikle Y ve Z kuşakları için önem taşıyor. Bir ürün/ hizmetin sosyal ağlarda beğenildiğini görmek tüketicilerin yüzde 61’ini satın almaya teşvik ediyor ve yüzde 46’sı satın alma kararlarında sosyal ağlarda gördüklerine güveniyor. Sırasıyla yüzde 73 ve yüzde 60 oranlarıyla en fazla Z kuşağı sosyal ağlarda ürün/hizmetlerin beğeniliyor olmasından etkileniyor ve gördüklerine güveniyor. Yüzde 22 oranıyla sosyal ağlardaki yorum ve paylaşımlara en şüpheli yaklaşan grup ise X kuşağı. -Satın alma kararlarında ‘influencer’ olarak adlandırılan popüler ve kullanıcılar üzerinde etki eden sosyal medya kullanıcılarının paylaşım ve yorumlarından etkilendiğini belirten tüketicilerin oranı yüzde 40 ve burada da Z kuşağı yüzde 47 ile öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 20’si bir ürün/hizmet almadan önce bunu sosyal ağlarda paylaşarak onların fikrini alırken, çoğunluk (yüzde 67) bu eğilimde değil. -Tüketicilerin yüzde 16’sı sosyal ağlarda görüp beğendiği ürün/hizmetler için ağ üzerinde ‘satın al’ butonu olmasının kendisini satın almaya teşvik edeceğini söylüyor. Hatta yüzde 23’ü de sosyal ağlar üzerinde karşılarına çıkan reklamlara ya da ‘satın al’ butonuna tıklayarak alışveriş yaptığını belirtiyor. Yaş grubu bakımından şimdiye dek sosyal ticareti en fazla yüzde 30 oranıyla Z kuşağı deneyimlerken, yüzde 71 ile Instagram en fazla tercih edilen sosyal ağ oldu. Bu satın almaların yüzde 74’ü markanın e-ticaret sitesine yönlenerek, yüzde 42’si ise sosyal ağ üzerinde mesajlaşma yoluyla gerçekleştirildi. Sosyal ağlardan alışveriş yapanların yüzde 82’sinin butik/yerel işletmeleri ya da bireysel girişimleri tercih etmesi ise öne çıkan bir başka sonuç.

’ RAK TİCARretET REND ‘KONdiğUerŞA ala ’ tica k ara YOLDAKİ T nuş etkisi de ‘ko in sosyal ticarete bir

sajlaşma -Mobilin yükselişin yerinde bir şekilde me insanlar dünyanın her nında görülecek. Çünkü uygulaması kullanıyor. telefon sahiplerinin yüz e 2020 yılına dek akıllı gör ne lizi ana un ve a IQ’n am arl -Facebook Statista’nın ABD’de paz uygulaması kullanacak. arlama paz e 8’d de 80’i bir mesajlaşma 201 e gör leştirdiği son ankete çek ger e riyl elle yon fes reklam pro sajlaşmadan gelecek. de 33 oranıyla sosyal me yüz i etk ük büy en ine stratejiler

ARAŞTIRMA

Şirketlerin teknoloji ihtiyacını çalışan Y kuşağı belirliyor N GÜN HER GEÇE AZLA A DAHA F HAYATIMIZ KNOLOJİK GİREN TE LARIN İŞ EKİPMAN İNE OLAN SÜREÇLER LEMEK İ GÖZLEM ETKİLERİN N TRONİCS’İ İÇİN PLAN REN DAN İTİBA 2013 YILIN TIRMA DEN ARAŞ DEVAM E LARI IN SONUÇ IN M A R G O PR LE I. ÖZELLİK AÇIKLAND IN İŞ Y KUŞAĞIN İNİN AKİ HACM HAYATIND IMI A KULLAN L IY S A M T AR LOJİK AN TEKNO Ş A L IN G Y YA LARIN İŞ EKİPMAN A İNİN DAH SÜREÇLER Lİ VE VERİM DİNAMİK CI A YARDIM OLMASIN DI. KANITLAN OLDUĞU

2013 yılında ABD, Fransa ve Almanya’da yaklaşık 2 bin profesyonel personel üzerinde araştırmalara başlayan Plantronics, farklı demografik yapıdaki kişilerin iş süreçlerine nasıl yaklaştığını ve teknolojik ekipmanların iş süreçlerine olan etkilerini incelediği araştırmada; ürün geliştirme, pazarlama, iletişim kurma becerileri ve müşteri bağlılığı gibi başlıklarda önemli değişimleri tespit etti. Özellikle Y kuşağının iş süreçlerine dahil olmaya başlamasıyla 2017 yılında teknolojik ekipmanların iş süreçlerindeki verimliliği yüksek bir oranda artırdığını tespit eden Plantronics, 2013 yılında araştırma grubuna dahil olan çalışanların yüzde 12’sini oluşturan Y kuşağının, 2017 yılında yaklaşık yüzde 50’ye ulaşmasının büyük etkisi olduğunu vurguladı.

GÜRÜLTÜ FAKTÖRÜ VERİMLİLİĞİ DÜŞÜRÜYOR Araştırmaya katılan gruplarda iş süreçlerinin aksamasına ve verimliliği düşüren etkenlerde ise gürültü faktörü ön plana çıktı. Araştırmaya katılan tüm çalışma gruplarında ortam gürültüsünün bir iş yerinde maruz kalınabilecek en büyük üç negatif etkenden biri olduğu ortaya çıktı. Uzun yıllardır, profesyonel çalışanlara yönelik kablosuz ve interaktif ürünler geliştiren Plantronics, yapılan araştırmalar sonrasında iş performansını negatif etkileyen gürültü faktörünü ortadan kaldırmak ve gürültüyü azaltmak için ürünlerinde ses çözümlerine verdiği önemi artıracak.

PLANTRONICS VERİMLİ PERFORMANSA YARDIMCI OLUYOR Ürettiği kablosuz kulaklıklarda, farklı cihazlarla aynı anda eşleşme, yüksek kapsama alanı, sesli ve hareketli komut özelliklerini deneyimleme imkanı sunan Plantronics, çalışma hayatında gün geçtikçe hacmini artıran Y kuşağının iş hayatında ürün geliştirme, pazarlama, iletişim kurma becerileri ve müşteri bağlılığı gibi konularda çok daha verimli performans sağlamasına yardımcı oluyor.

Dijital perakendenin geleneksel mağazalara ihtiyacı bitmeyecek Deloitte’un global olarak hazırladığı ‘Perakende 360 – Bağlantılı Mağazalar Raporu’, perakende sektörünün geçirdiği dijital dönüşüme odaklanıyor. Rapora göre perakendedeki dijital trendlerde 4 başlık öne çıkıyor: Biyometrik Teknolojiler, Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi, Görüntü İşleme Teknolojileri ve Nesnelerin İnterneti (IoT). Rapor ayrıca, teknolojinin gelişimiyle birlikte artan online mağazacılığın geleneksel mağazaların sonunu getireceği iddialarına da yanıt veriyor.

eloitte tarafından hazırlanan ‘Perakende 360 – Bağlantılı Mağazalar Raporu’, küresel düzeyde yaşanan dijital gelişmelerin perakende sektörüne yansımalarını masaya yatırıyor. Perakende

sektöründeki en büyük değişimin, son 20 yılda Amazon ve Alibaba gibi sadece online satış yapan şirketlerin büyümesi ve perakende sektörünü etkilemesiyle ortaya çıktığını ve veriye dayalı karar verme yaklaşımının neredeyse bu tarz şirketlerin DNA’sına kodlandığını aktaran Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler Lideri Hakan Göl: “Dünyada bu alanda 4 farklı eğilim görülüyor. Bunlar Biyometrik Teknolojiler, Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi, Görüntü İşleme Teknolojileri ve Nesnelerin İnterneti (IoT). Şu anda küresel ölçekte en yaygın olan, görüntü işleme… Perakende şirketleri; tüketicilerin mağaza içindeki davranışlarının analizi, stok seviyesinin kontrolü, mağaza yerleşimi ve kategori performansının optimizas-

A R AŞ T I R M A yonu, satış danışmanlarının lokasyonu, RFID teknolojileri ile entegre olacak şekilde müşteri-ürün etkileşimlerinin analizi gibi birçok alanda resim ve video işlemeden sıklıkla faydalanıyorlar” dedi. Türkiye’den farklı olarak yurt dışında özellikle biyometrik teknolojilere yönelik yatırımların arttığı görülüyor. Diğer yandan günümüzde perakende şirketleri yapay zeka ve kendi kendine öğrenen sistemleri geliştirmeye ve kullanmaya başlıyorlar. Özellikle mağaza içindeki en büyük değişimlerden biri olmaya aday olan ‘kişiselleştirme’ teknolojileri, hem perakende şirketlerinin mobil uygulamalarında hem de satış danışmanlarının kullandığı uygulamalarda kendine yer bulmaya başladı. Nesnelerin interneti (IoT) ise verinin toplanması ve analizi ile hem müşteri deneyimi hem mağaza içi operasyonların yönlendirilmesi hem de stok yönetimi gibi alanlarda yepyeni iş yapış şekillerini ortaya çıkaracak.

Online perakende, mağazacılığı bitirmez ancak sinerji yaratır Perakende ve teknolojinin çok dinamik 2 sektör olduğunun ve bu iki sektörün yaratacağı sinerji ile yeni trendler ortaya çıkacağının altını çizen Hakan Göl: “Online perakendenin mağazaları öldüreceğine yönelik yorumların çok gerçekçi olduğunu düşünmüyoruz. Aksine dijitalleşen perakendenin geleneksel iş modellerine ve mağazalara her zaman ihtiyacı olacak. Önemli olan değişen tüketici eğilimleri ile birlikte mağazaların rollerinin değiştiğinin de anlaşılması… Tüketicinin satın alma yolculuğunda, ürün bulma ve satın alma adımlarından önce, özellikle farkındalık yaratma, ilham verme ve araştırma yapma aşamalarında perakende şirketleri için markanın hikayesini anlatma ve tüketiciye dokunma yönünde fiziksel mağaza hala çok önemli ve öyle kalmaya da devam edecek” yorumunda bulundu. Diğer taraftan geleceğin tedarik zinciri açısından da mağazaların çok önemli olacağını ifade eden Göl; mağazaların,

1 saatte teslimat veya “onlinedan satın al–mağazada teslim al” gibi hizmetleri gerçekleştirmek için önemli rol oynayacağını vurguladı.

Robotlar perakendeyi ele geçirecek mi? Yalnızca perakende sektöründe değil pek çok alanda gündem yaratan robotlaşma konusunda ise 2 farklı kavram göze çarpıyor. Birincisi insanlar tarafından yapılan ve yıllardır değişmeyen rutin işlerin ve süreçlerin robot sistemlere devredilmesi, diğeri de gerçekte bilfiil robotların görev yapması… Rapora göre robotik süreç otomasyonunun mağaza süreçlerindeki birçok alanda hayata geçeceği öngörülüyor. Bu sayede mağaza süreçleri otomatize edilecek ve operasyonel verimlilik sağlanabilecek. Bu durum da, mağazada çalışan satış danışmanlarının daha zengin içerikli bir mağaza deneyimi sağlamaları için daha fazla zaman ayırmalarına olanak tanıyacak. Hakan Göl bu durumu şöyle değerlendiriyor: “Her ne olursa olsun insanlar tüketici olarak bir başka insanla etkileşime girmeyi tercih ediyorlar ve bu değişmeyecek. Kısacası satış danışmanlığının sonu gelmeyecek. Ancak satış danışmanlarının gelecekte dijital okuryazarlığa ihtiyaçları olacak; markanın hikayesini anlatmakta rol alacaklar, insani dokunuş için duygusal zekalarını daha fazla kullanmalarını bekleyeceğiz ve değişime ayak uydurma yeteneklerini ortaya koymalarını bekleyeceğiz.”

Türkiye dijitalleşen perakende yarışında nerede? Türkiye’deki perakende şirketlerini de global oyuncularla karşılaştıran Göl, son 10 yıllık gelişime ilişkin olarak şunları aktardı: -Önce e-ticaret kanalı, ek bir kanal olarak görüldü ve mevcut geleneksel kanallar ile ayrı olarak kurgulandı. Hala birçok perakende şirketinin tamamen ayrı online ve offline yapıları mevcut.

-Şu anda birçok perakende şirketi omni-channel inisiyatifleri hayata geçirmeye çalışıyor. Müşteriye farklı kanallar arasında aynı deneyimi yaşatabilmek için aynı organizasyon içindeki online ve offline fonksiyonların arasındaki duvarlar yıkılmaya çalışılıyor. Bu inisiyatiflerin parçası olarak da e-ticaret platformlarına ve satış sonrası servis platformlarına yapılan yatırımların arttığını görüyoruz. -Global perakende şirketlerinde gördüğümüz ama Türkiye’de henüz yaygın olarak görmediğimiz 3’üncü değişim, müşteri deneyimine odaklanmakta yatıyor. Hem online hem de offline kanallarda kişiselleştirilmiş deneyime doğru kayış olmasını bekliyoruz.

-Bir sonraki aşamayı ise, nesnelerin interneti (IoT) platformlarının kullanılmasıyla mağazanın yeniden doğuşu olarak tanımlayabiliriz. Kısa vadede, tüketicilerden verilerin toplandığı ve bu verilerin kullanılarak daha veri odaklı kararların verildiği bir dünyaya doğru gideceğiz. Bu alanda dünyadaki gelişmeleri zamanlama olarak çok da ıskalamış durumda değiliz, 1-2 yıllık bir zaman farkı kapatılabilir diye düşünüyoruz. -Kullanılan teknolojilerin yanında, yöntem ve yaklaşım olarak birtakım farklılıklarımız mevcut. Türkiye’de henüz start-up/girişimci ekosistemi ile birlikte iş geliştirme, ortak yatırım yapma gibi pratiklerimiz gelişmiş durumda değil. -Türkiye’de perakende şirketleri genel olarak yeni bir teknolojiyi keşfetmek ve ilk deneyenlerden biri olmak yerine test edilmiş, kanıtlanmış fikir ve teknolojileri kabulleniyor. Çok güzel fikirlerimiz olsa da bu durum fikirden prototipe, geliştirmeye, test etmeye ve ölçeklemeye giden döngüde inovasyonun fikir aşamasında kalmasına neden olabiliyor. -Türkiye’de özellikle mağaza içi teknolojiler incelendiğinde Sadakat Programları, Görüntü işleme, Nesnelerin İnterneti ve Müşteri Deneyimi teknolojilerinin kullanılmasına yönelik girişimlerin artarak devam ettiği görülüyor.

HUKUK

NEDEN

“KORUYUCU

AVUKATLIK“

HİZMETİ

ALMALIYIZ? AVUKAT, HAKKINI ARAYAN KİŞİNİN KILAVUZUDUR Avukatlığın tanımı ve gayesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu‘nda düzenlenmiştir. Avukatlık, Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde, “avukat, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların, adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasında, yargı organlarına, kişilere, kurum ve kuruluşlara yardım etmek için, hukuki bilgi ve tecrübelerini, adaletin hizmetine tahsis eden, kamu hizmeti gören serbest meslek mensubu kişiler“ şeklinde tanımlanmıştır. Avukatsız bir yargılamadan söz edilemez. Gelişmeler zaman içinde avukatlığı yalnızca bir savunma işlevi olmaktan da çıkarmış, hukuki ilişkilerin daha başlangıcında hukuka uygun olarak düzenlenmesi, uyuşmazlıkların önceden önlenmesi gibi önemli ve çağdaş bir yaklaşımı yani, “Koruyucu Avukatlık “ yaklaşımını öne almıştır. Avukatlardan, çıkan sorunun mahkemeye götürülmesinde değil, ticari ilişkinin mahkemeye en az intikal edecek şekilde önlemlerin alınmasında yararlanılmalıdır.

KORUYUCU AVUKATLIK NEDİR? NİÇİN GEREKLİDİR? Koruyucu Avukatlık, bir “Risk Yönetimi” olup; uyuşmazlık çıkmadan evvel hukuki yapının sağlam bir şekilde kurulmasını sağlamaya yönelik olarak yapılan avukatlık hizmetidir. Koruyucu Avukatlık, ticaret hayatının temel taşı olan sözleşmelerin yapılmasında da hukuki hatayı, sorun ve uyuşmazlık çıkmasını en baştan önleyen bir uygulamadır. İş yaşamında risk altına girmeden muhtemel sorun ve dava ihtimallerini en aza indirgeyerek başarılı bir iş yaşamı sürdürebilmenin yolu “Koruyucu Avukatlık” dan geçer.

ÜLKEMİZDE AVUKATA NE ZAMAN GİDİLİR? Aslolan, bir yasal işleme karşı en iyi korunmayı en baştan ve problem çıkmayacak şekilde sağlamaktır. Ticaret hayatında da en doğru yaklaşım, uyuşmazlıklar ortaya çıkmadan evvel muhtemel dava ve sorunların önüne geçebilecek tedbirleri almaktır. Ülkemizde, avukata problem ortaya çıktıktan sonra müracaat edilmekte ve sonucunda da uzun yıllar süren zor bir sürece girilmektedir. Oysaki bu gibi durumlarda önceden Koruyucu Avukattan yardım alarak, birçok sorunu başta fark edip önlem alarak dava ve uyuşmazlık ihtimalini en aza indirgemek mümkündür. Avukata başvurmanın ek bir maliyet olduğunun düşünüldüğü ülkemizde; bu ek maliyete katlanmaya karar verilmeden hareket edilmekte ve bunun sonucu olarak da toplumumuzda, tacirlerin çoğu Koruyucu Avukatlık kavramını, acı sonuçların ortaya çıkması ile öğrenmektedir. Ticaretin içinde olmak, ticaretin doğuracağı hukuki sonuçları da bilmek anlamına gelmemektedir. Ne kadar tecrübeli olursa olsun bir tacirin, yasal mevzuatı ve güncel gelişmeleri bir avukat kadar biliyor ve takip ediyor olması beklenemez. Hemen hemen her ticari konu, yasal mevzuatlar çerçevesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, çoğu zaman hazır, maktu, fotokopi ile çoğaltılan sözleşmeler kullanılmaktadır. Standart hazırlanmış sözleşmelerin, her tarafa, her ticari ilişkiye uygun düşmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeler, her zaman ihtiyacı karşılamadığı gibi, geçersiz hükümler de taşıyabilmektedirler. Hukuki problemin doğmasından önceki aşamada avukata gitmeyi tercih etmeyen şirket, matbu bir kontratla imzaladığı kira sözleşmelerinden, acemice yazılmış yüz binlerce liralık sözleşmelerden, “nasıl olsa aramızda sorun çıkmaz” mantığı ile boşa imza atılarak düzenlenen açık senetlerden, fahiş ceza-i şartlardan nedense tedirginlik duymamaktadırlar.

HUKUK

Hukuki uyuşmazlık doğduğunda artık son çare olarak akla gelen avukatlık mesleğinden medet uman tacir, iyice çıkmaza sürüklenen, tamamen kaosa dönüşmüş problemin çözülmesi yönünde ve hukuki hamlelerin neredeyse imkansız hale geldiği durumda avukattan çok şey beklemektedir. Tam da bu aşamada devreye giren avukat, hukukçu olmayan kimselerce hazırlanmış evraklar ile bir hukuk mücadelesi vermek zorundadır. Oysa kira sözleşmesinin veya ihale sözleşmesinin hazırlanmasında yahut boş senet düzenlenmesi konusundaki tecrübesizlik safhasında “Koruyucu Avukatlık” dan faydalanılması durumunda; kira sözleşmesine belki lehe başka maddeler yazılacak; ihale sözleşmesindeki fahiş ceza-i şart yumuşatılacak veya boş senede imza atmanın sonuçlarını öğrenen tacir tüm bunlardan vazgeçecektir. Bu nedenlerle, bu tür durumlarda tacirler avukata başvurmak suretiyle birçok hukuki sorunu en başta fark ederek önlem alma olanağı elde etmiş olurlar. Avukatlık Kanununun 35. maddesine göre” her gerçek ve tüzel kişi adliyede kendi davasını açabilir ve takip edebilir.” Yani ülkemizde avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Ancak işlerin kişi ve işletmeler adına vekaletle takibi veya dava takip edilmesi söz konusu ise bu yalnızca avukatlar vasıtasıyla yapılabilir. Kısacası “adliyelerde” vekaletle yalnızca avukatlar iş ve dava takip edebilirler. Yine Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre; “anonim şirketler ve üye sayısı 100 veya daha fazla olan kooperatifler, sözleşmeli avukat bulundurmak zorundadırlar.” Bulundurmamaları suç olarak düzenlenmiştir. Eğer anonim şirket ve belirttiğim kooperatiflerin avukatları yoksa cumhuriyet savcısı tarafından kendilerine, avukatla sözleşme yapmadıkları her ay için 16 yaşından küçük işçiler için uygulanan brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.

YASANIN GETİRDİĞİ “KORUYUCU AVUKATLIK”: ANONİM ŞİRKETLERDE AVUKAT BULUNDURMA ZORUNLULUĞU Anonim Şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile getirilen bir zorunluluktur ve sadece yasada belirtilen şartları karşılayan şirketleri kapsamaktadır. Avukat bulundurma zorunluluğuna uyulmaması hali için yüklü miktarda idari para cezalarının öngörülmesi, anonim şirket yöneticileri açısından konuyu daha da önemli hale getirmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35/3.maddesine göre; Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan (yani kuruluş esas sermayesi 250 bin TL ve üzeri olan ) anonim şirketler sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Esas sermaye miktarı 250 bin TL’nin altında kalan anonim şirketler için ise sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu yoktur. Anılan zorunluluk, kuruluş esas sermayesi 250 bin TL ve üzeri olan anonim şirketlerde, şirketin tüzel kişilik kazanması ile birlikte; kuruluş esas sermayesi 250 bin TL’nin altında olmakla birlikte sermaye artırımı sonrasında esas sermaye miktarı 250 bin TL ve üzerine çı-

Baruh Hukuk Danışmanlık Kurucusu Avukat Pelin Şenol Baruh

kan anonim şirketlerde ise, sermaye artırımına ilişkin genel kurulunun ticaret siciline tescil ettirildiği anda doğar. Yine Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin “Sözleşme yapılması ve sözleşmede bulunması gereken hükümler” başlıklı 73/A maddesinde sürekli avukatlık hizmeti içeren çalışma şekillerinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne uygun olarak, yazılı ve sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi düzenlenmesinin zorunlu olduğu ve “Kanuna uygun davranmayan tüzel kişiler hakkında merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından suç duyurusunda bulunulacağı” düzenlenmiştir. Yasa koyucu, belirtilen anonim şirketler için önem arz eden bu hususun takibi ve uygulanabilirliğini sağlamak açısından bu düzenlemeye aykırı davranışı suç saymış ve idari para cezası uygulanacağını hükme bağlamıştır. Bu hükümlere aykırı davranan kuruluşlara, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesinin 3.fıkrası gereği; Cumhuriyet Savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından küçük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idari para cezası verilir.

HUKUK

Örneklemek gerekirse; 2017 yılı için belirlenen işbu aylık brüt ücret miktarı 1.777,50-TL olup, sözleşmeli avukat tayin edilmeyen her ay için iki aylık brüt asgari tutarı olan 3.555,00-TL üzerinden işlem yapılacaktır. Anonim şirketlerde sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu, Türk Ticaret Kanunu ile değil, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile getirilen bir zorunluluktur. Sözleşmeli avukatlara, 2018 yılında ödenecek asgari aylık ücret ise bin 815 TL olarak belirlenmiştir. Anonim şirketlere getirilen bu zorunluluğun objektif, hukuki ve hakkaniyetli olmadığı, şirketleri sözleşme yapmaya zorlayarak Anayasa’da güvence altına alınan sözleşme yapma serbestisine aykırılık teşkil ettiği yönünde eleştiriler bulunsa da, Anayasa Mahkemesi, 30.06.2011 tarih ve E. 2010/10, K. 2011/110 sayılı Kararı’nda, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin anonim şirketler yönünden, Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmetmiştir.

DÜNYADAKİ KORUYUCU AVUKATLIK UYGULAMASI NE ŞEKİLDEDİR? Amerika ve Avrupa ülkelerinde, Türkiye’ye göre koruyucu avukatlık daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Ticaretin geliştiği bütün ülkelerde ticari işletmeler avukatlarla ihtiyaç olduğunda ya da bir sorun çıktığında değil, bir sözleşmenin yapılması sırasında çalışırlar. Ayrıca yine hukuk sistemi gelişmiş bütün ülkelerin mevzuatlarında avukatlara daha geniş çalışma alanları tanınmıştır. Örneğin Yunanistan’da tapu işlemlerini ve kira kontratlarını avukatlar olmadan yapmak mümkün değildir. Yine bazı ülkelerin yasalarında avukat ile çalışma zorunlu-

Dolayısıyla, bu konudaki eleştirileri bir yana bırakarak, yüklü miktarda idarî para cezalarına muhatap olmamak için, esas sermayesi 250 bin TL ve üzerinde olan ya da sermaye artırımı sonrasında bu miktara ulaşacak veya aşacak olan anonim şirketlerin yönetim kurullarının, sözleşmeli avukat bulundurma yükümlülüğüne uymaları menfaatlerine olacaktır.

luğu getirilmiş ve bazı işlemlerin avukat olmadan yapılması

Avukat, her türlü işlemi şirket adına hukuka uygun bir şekilde en kısa zamanda gerçekleştirecektir. Aynı zamanda kanunda yer alan usul kurallarına uygun hareket edilmesi ve sürelerin kaçırılmaması da şirketlerin geleceği bakımından önem arz ettiğinden dolayı bu alanda avukata ihtiyaç duyulması kaçınılmaz olmaktadır. Yapılan ufak bir teknik hata, büyük zararların meydana çıkmasına ya da ticari ilişkilerin son bulmasına neden olabilir. Bu nedenle hem teknik hem de hukuki bilgiye sahip olan şirket avukatına mutlak suretle danışılmalı ve onun deneyimlerinden faydalanılmalıdır, hatırlatmakta fayda görmekteyiz.

laf çıkmakta, adliye ve hakimleri meşgul eden dosya sayısı

mümkün kılınmamıştır. Burada bu devletlerin amaçladıkları avukatlara daha çok iş ve kazanç sağlamak değil, adliyeleri en çok meşgul eden konularda, işlemlerin avukatla yapılmasını ve böylece en az sayıda ihtilaf çıkmasını sağlamaktır. Böylece az sayıda ihtiazalmaktadır. Özetlemek gerekirse; Koruyucu Avukatlık şirket üzerinde hukuki koruma şemsiyesi oluşturup ihtilaflar oluşmadan evvel bir nevi koruyucu hekimlik görevi üstlenerek şirketinizin sağlam temeller ile gelişmesine ve büyümesine yardımcı olabilmektir.

TANKAR GAYRİMENKUL YATIRIM TARAFINDAN YAPILAN EGE’NİN EN BÜYÜK OUTLETİ WESTPARK’TA MODANIN, ALIŞVERİŞİN VE EĞLENCENİN ZİRVESİNDEN, AKVARYUMUN DERİNLİKLERİNE KADAR SIRA DIŞI BİR DÜNYA VAR.

N İ N ’ E EG

K Ü Y Ü EN B

İ T E L OUT

K R A P T S E W T E L T U O

WESTPARK’IN EGE BÖLGESİ’NE MUTLULUK VE HEYECAN VEREN BİR ALIŞVERİŞ MERKEZİ OLDUĞUNU İFADE EDEN TANKAR GAYRİMENKUL YATIRIM AŞ. YÖNETİM KURULU BAŞKANI MAHMUT TAN, GÜÇLÜ MARKA KARMASINA EV SAHİPLİĞİ YAPARAK, EĞLENCE, YEME-İÇME ALANLARI VE İZMİR’İN İLK AKVARYUMU İLE İZMİR’İN VE EGE’NİN EN İDDİALI OUTLET PROJESİNİ HAYATA GEÇİRDİKLERİNİ İFADE ETTİ.

FERAH BİR ALIŞVERİŞ DENEYİMİ Westpark Outlet’in mimari ve lokasyon özelliklerinden kısaca bahseder misiniz? Dome Mimarlık tarafından hayata geçirdiğimiz projemiz, ziyaretçilerimize yarı açık konsepti ile ferah bir alışveriş deneyimi sunarken bölge halkının özellikle tercih ettiği bir konsepti de bünyesinde yaşatıyor. Üst geçit bağlantı noktası ile 2 bloktan oluşan projemizin fiziki farkındalığı ve ışıltılı yapısı ise outlet merkezimizin dikkat çeken unsurlarından biri olmuş durumda. Mimari farklılığının yanı sıra lokasyon olarak da projemizin misafirlerimize büyük avantajlar sağladığını düşünüyoruz. İzmir’in önemli yakalarını birbirine bağlayan, Karşıyaka-Bornova- Bayraklı ana hat üzerinde faaliyetimizi sürdürüyoruz. Lokasyon özelliklerimizden birkaç tanesini saymak gerekirse, yapılmakta olan Ankara - İzmir hızlı tren hattıyla, başkente yolculuk süresinin 3,5 saate düştüğü noktadayız. Ayrıca konum itibari ile Türkiye’nin en büyük sağlık yatırımlarından biri olan ve 570 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilecek, Ege bölgesi’nin sağlık merkezi olacak olan, İzmir Şehir Hastanesi’ne yürüme mesafesi kadar yakınız. Tüm bu özellikleriyle lokasyonumuzun projemize katkı sağlayacağına ve çekim yaratacağına inanıyoruz.

EGE’YE YENİ BİR SOLUK GETİRECEK MARKALAR VAR

Ege’nin en büyük outleti olacak olan Westpark Outlet’i bizlere kısaca tanıtır mısınız? AVM nasıl bir yapıda olacak, içerisinde hangi birimler yer alacak? Ege’nin en büyük outleti Westpark Outlet projemiz, Tankar Gayrimenkul A.Ş. kuruluşudur. Projemiz, Ege Bölgesi’nin tamamına mutluluk ve heyecan veren bir alışveriş merkezi olarak, kapılarını 10 Mayıs günü ziyaretçilerimize açtı. Güçlü marka karmasına ev sahipliği yaparak, eğlence, yeme-içme alanları ve İzmir’in ilk akvaryumu ile İzmir’in ve Ege’nin en iddialı outlet projesini hayata geçirdik. Türkiye’nin en tanınmış, en beğenilen markalarını misafirleriyle buluşturan projemiz, 240 milyon TL yatırım, yarı açık mimari konsepti ile 70 bin metrekarelik kiralanabilir bir alana sahip. Gerek İzmir gerekse çevre illerde yaşayanlara önemli ayrıcalıklar sunan projemizde, teraslı kafe ve restoran alanlarının yanı sıra bin 500 oturma kapasiteli yeme-içme alanı, çocuklar için büyük eğlence merkezleri ve 2 bin 500 araç kapasiteli Ege’nin en büyük otoparkı yer alıyor.

AVM’de kaç mağazanız bulunuyor? Westpark Outlet ile İzmir’e ilk defa gelen markalar var mı? Projemizde yaklaşık 170 mağaza alanımız mevcut. Bunun yüzde 90’ının kiralaması sonlandı ve bugünümüz şartlarında çok verimli bir doluluk oranı yakaladığımızı düşünüyoruz. Markalarımız arasında İzmir’e ilk defa gelenler de var. Ege’nin ilk ve tek akvaryum projesine ev sahipliği yapacağız. Funtastic Aquarium İzmir akvaryumu hizmetine büyük bir lansman ile haziran ayı sonlarında başlayacak. Bunun yanı sıra Avşar sinemaları, Praktiker, The Company ve Big Mamma’s gibi markalarda Ege’ye yeni soluk getirecek markalarımız arasındadır.

KİRALAMA VE YÖNETİM HİZMETİ JLL’DE Westpark Outlet’in kiralama ve yönetimini JLL gerçekleştiriyor. Açılış öncesi ve sonraki süreçte nasıl bir sinerji olacak? Projemizin gerek konsept geliştirme gerek kiralama ve yönetim süreçlerinde beraber yol aldığımız JLL Turkey ekibi ile çok başarılı bir sonuç elde ettiğimizi, gerçekleştirdiğimiz açılış ve doluluk oranımız ile görüyoruz. Tüm süreçlerde profesyonel kimliklerini üzerimizde hissettiğimiz JLL Turkey ekibine tekrar teşekkürlerimizi buradan iletiyoruz. Açılış öncesi yoğun olarak fokuslandığımız kiralama sürecinin sonlarındayız, bundan sonra ki yönetim aşamamızda pazarlama faaliyetleri, müşteri ve kiracı memnuniyet konularında da farkındalık yaratacağımıza inanıyoruz.

Yatırımcı Tankar Gayrimenkul’ü tanıyabilir miyiz? Bizler Tan ailesi olarak aldığımız her kararda, ülkemize fayda sağlayacak, önemli yatırımlar yapmayı hedefledik. Grubumuz, binin üzerinde çalışanıyla farklı alanlarda projeler gerçekleştirmeye ve yenilerini eklemeye devam ediyor. 1986 yılında gayrimenkul ve otomotiv ile ticari hayatımıza başladık. 1997’de Tankar’ın kurulmasıyla petrol, lojistik, enerji ve taahhüt gibi alanlara yöneldik. Grup şirketlerimizden; Tankar Petrol, İzmir merkezde 10 akaryakıt istasyonuyla hizmet vermektedir. Bayiliğini yaptığımız global firmaların da desteğiyle tüm Türkiye’ye hizmet veren Türkiye’nin öncü şirketlerindendir. Tankar Lojistik, hazır beton sektöründe Türkiye’nin en büyük filosuna sahiptir. Tankar Enerji, 2017 yılı itibari ile grubun ilk Güneş Enerji santrali olan Manisa FAZ1’de elektrik üretimine başlamıştır. Aliağa FAZ1’in de yatırımı devam etmekte olup yıl içinde devreye almayı planlıyoruz.

Tankar Taahhüt, edindiği tecrübe ve teknolojik ekipmanlarıyla Türkiye’de baraj gölet ve karayolu gibi projelerle yoluna devam ediyor. Tankar Gayrimenkul ise, süregelen konut ve ticari gayrimenkul yatırımlarının yanı sıra inşası tamamlanan prestij projemiz Westpark Outlet ile farklı bir boyuta ulaşmıştır. Tankar Grup olarak, zaman yönetimi ve verimlilik konuları bizim en hassas olduğumuz noktalar. Verimi yüksek, fayda sağlayan projeleri çoğaltmak ise tek hedefimiz. Yarı açık bir mimari konsepte sahipsiniz. Bu alanda yakın zamanda yapmayı düşündüğünüz etkinlikler var mı? Bu yıl için neler planlıyorsunuz? Ziyaretçilerimize açılış etkinlikleri kapsamında, 4 gün boyunca çok ses getiren, nitelikli bir program sunduk. Katılımın yüksek olduğu açılışımızda; yurt dışından kortej ekipleri, lisanslı çocuk etkinlikleri, Murat Boz ile açık hava konseri ve gökyüzü ışık şovları vardı. On binlerce kişinin yoğun ilgi gösterdiği açılışımızda, ziyaretçilerimize unutulmaz anlar yaşattığımızı düşünüyoruz. Açılış sonrası etkinlik programımızı da aynı hızda ve farklı nitelikli etkinliklerle devam ettirmeyi planlıyoruz.

BÖLGENİN İLK AKVARYUM PROJESİ… Bölgedeki ilk akvaryum projesine ev sahipliği yapacaksınız. Akvaryum hakkında bilgi alabilir miyiz? Akvaryum projemizde, ziyaretçilerimizi eğitim ve eğlencenin bir arada yaşanacağı, birbirinden ilginç sualtı canlıları ile yüz yüze muhteşem bir macera bekliyor... Ege’nin ilk akvaryumu olan Funtastic Aquarium İzmir, bu yaz Westpark Outlet projemizde açılıyor. Özel sualtı dekorları ile tematik kurguların ön planda tutulduğu devasa akvaryumda, sualtının gizemli

dünyası, zamanı unutturan eğlence ve derinlemesine bilgi ziyaretçilerini bekliyor. Köpek balığı besleme, biberonla Koi balığı besleme gibi özel günlük etkinliklerle ziyaretçilerine benzersiz deneyimler yaşatacak olan Funtastic Aquarium İzmir, kapılarını yakında projemizde açıyor. 2 bin metrekareden büyük kapalı alanda, 50’den fazla tematik sergi içinde, yüzlerce farklı deniz canlısı ziyaretçilerini bekliyor olacak. Sahil kasabasının huzurlu ortamından derin okyanuslara, heyecan dolu köpek balıklarından kamuflaj ustası ahtapotlara, rengarenk tropik mercan resifi canlılarından ilginç ve bir o kadar sevimli vatozlara kadar birçok deniz canlısı da Funtastic Aquarium İzmir’de olacak.

TOPLAM SU HACMİ YAKLAŞIK 2,5 MİLYON LİTRE! Özel yaşam destek üniteleri ve denge tankları ile birlikte, toplam su hacmi, yaklaşık 2,5 milyon litreye ulaşan Funtastic Aquarium İzmir, tamamen tek parça ve yerden başlayan özel tasarım tünel akvaryumu ile Türkiye’nin en geniş ve kesintisiz panoramik sualtı görüntüsünü sunacak. Tünelin akrilik kalınlığı ise yaklaşık 15 cm. Yani üst üste, 3 yetişkin fili taşıyabilecek kadar sağlam. Tünel akvaryum, içinde yaklaşık 1,5 milyon litre tuzlu su bulunan ana tank içerisinde yer alıyor.

AÇILIŞ ÖNCESİ HERMES CREATIVE’DEN 2 ADET GOLD ÖDÜL Pazarlama faaliyetleri olarak nasıl bir yol izleyeceksiniz? İzmirliler için özel projeler olacak mı? Pazarlama ve reklam faaliyetlerimizde de sürdürülebilir olmayı hedefliyoruz. Daha alışveriş merkezimiz açılmadan AVM otopark-

larımızın duvarlarının çocuklar tarafından boyanması ile ilgili “Çocuklarımızla Renklenen Westpark” isimli bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik. Mayıs sonuna kadar devam edecek. İzmir’de katılım sağlayacak tüm devlet okulları ve kolejlerden 5. sınıftan 12. sınıfa kadar yaklaşık 2 bin öğrenci, ressamlar, iş sağlığı ve güvenliği uzmanları, proje yöneticileriyle birlikte otoparkımızın duvarlarına resimleri ve çizimleri ile hayat veriyorlar. Projemiz 2018 Hermes Creative Ödülleri’nde “Interactive Brand Experience” ve “Special Event” kategorilerinde 2 adet gold ödüle layık görüldü. Böylelikle Westpark Outlet henüz kapılarını açmadan bir pazarlama projesi ile uluslararası ödül platformunda ilk kez ödül alan AVM oldu.

AVM

Ekipte bir kişi yoksa

herkes eksiktir!

Ekip ruhu ve dayanışmanın önemi üzerine konuşan City Mall AVM Genel Müdürü Engin Yıldırım, şunları belirtti: “Gerçek mutluluk, insanın sevdiği işi yapması, yaptığı işi sevmesidir. Bu da denemek, keşfetmek ve öğrendiklerini hayata geçirmekle olur. Ekipler, karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler getirerek örgütleri daha hızlı ve daha rekabetçi kılabilir, pazar ve müşteri gereksinimlerine daha iyi cevap vermelerini ve misyonlarını gerçekleştirmekte daha başarılı olmalarını sağlayabilirler. Ekiplerin yüksek performans göstermesi her zaman kolay değildir ve ekiplerin başarısız olmasının bedeli çok yüksek olabilir. Ekip etkinliğini artırma yolunda atılacak ilk adımlardan biri, ekip kurma aşamasını dikkate almaktır. Açık seçik bir doğrultu belirleyerek ve belirlenen hedeflere uygun nitelikte liyakat sahibi ekip üyelerini seçerek, ekibinizin desteğini arkanıza alarak, kilit ilişkileri geliştirerek ve dış etkenleri göz önünde bulundurarak, kurulma aşamasında ekipleri kuşatan sorunların büyük bir bölümünü en baştan devre dışı bırakabilirsiniz.”

EKİP İÇİ UYUM ÇOK ÖNEMLİ

City Mall AVM Genel Müdürü Engin Yıldırım, ekip ruhu ve dayanışmanın önemi üzerine bilgiler verdi. 28

“Ekip üyeleri alanlarında yetkin, başarılı olabilir ama bunlar tek başına yeterli değil. Ekip içi uyumda çok önemlidir! Geçmişte genel müdürlüğünü yaptığım AVM’lerden birinde bunun önemini çok iyi anladım. Ekip üyeleri aynı zamanda vefalı, özverili ve ketum olmalı. Ego, kıskançlık, açgözlülük, tembellik, kuyu kazma, dedikodu gibi negatif özellikleri de taşımamalı! Öte yandan ekipte herkesin yapacağı işin, en başında belirlenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim. Bu, bireylerin rollerinin ve sorumluluklarını açıkça anlaşılması için gereklidir. Tabi ki keskin çizgilerle görev dağılımları belirlenmesi zordur. Ancak muallakta bırakılan görev tanımlarında işin ucundan yeterince ciddi tutulmayacağı gibi, işler kötü gittiğinde de ortada sorumlusunu bulamazsınız. Bazı işlerin birden fazla sorumlusu olması gerekebilir veya sorumlusu bellidir ama desteğe ihtiyaç

AVM duyulabilir. Böyle durumlarda en iyi çözüm ekip ruhu ve dayanışma ile hareket etmektir. Yani başkasının görev alanına müdahale etmeden, yardıma ihtiyaç olunan durumda diğer ekip üyesine - yardım talebinde bulunulmasına gerek kalmadan yardımcı olmaktır.”

İYİ BİR EKİP İÇİN PROFESYONEL VE OLGUN OLMALI Ekiple sorumluluğun paylaşıldığı kadar, gücün de paylaşılması gerektiğini söyleyen Yıldırım şu açıklamalarda bulundu: “Kaliteli bireylerden oluşan ekipler kaliteli olur diyemeyiz. Ekip kalitesi için iki temel gereklilik söz konusudur. Birincisi, ekip üyelerinin doğruluğunu tartışmayacakları ve kesinlikle uygulayacakları ortak bir değer sisteminin varlığı. İkincisi, ekip olarak uyumlu çalışma becerilerinin geliştirilmesi. Ekip çalışmasına yatkın bireylerin en önemli özelliği, iyimser olmalarıdır. İyi ekip oluşturmanın iki temel şartı vardır: Birincisi profesyonel olmak, ikincisi olgun insan olmak. Bugün olgunluk kavramı, karşımıza duygusal zeka olarak çıkmaktadır. İyi ekiplerin en önemli özelliği, ortak ve heyecan veren bir amaca sahip olmalarıdır. Sadece zekasına, mesleki bilgi, beceri ve yetkinliklerine güvenen; olumlu ilişkiler geliştirmeyi zaman kaybı ve gereksiz bir lüks olarak gören kişiler, ne kadar zeki, mesleklerinde ne kadar yetkin olurlarsa olsunlar, mesleki nitelikleriyle hak ettikleri ölçüde geniş ufuklara yelken açamazlar. Artık en iyi performans gösterenler listesinin ilk sıralarında, IQ’su yüksek olanlar ya da teknik bilgisi olanlar değil, iş arkadaşları ile sağlıklı iletişim kurabilen, ekip çalışmasına yatkın, duygusal olgunluk düzeyi (EQ) yüksek kişiler yer almaktadır.”

VERİLEN DESTEK VERİMLİLİĞE ETKİ EDİYOR

müşteri kavramına önem vermeden ve iç müşteri mutluluğu sağlanmadan, dış müşteri mutluluğuna ulaşmak mümkün değildir. Bir işletmede iç müşterilere verilen hizmetin kalitesi, dış müşterilere verilen hizmetin kalitesini büyük ölçüde belirliyor. Örneğin, patronun ekibe verdiği destek ve onlara duyduğu inanç ekibin motivasyonunu, dolayısı ile verimliliğini etkilemektedir. Perakende mağazalar zincirinde yapılan bir araştırmada, duygularını denetleme ve stresle başa çıkma becerisine sahip mağaza yöneticilerinin, metrekare başı karlılıklarının daha yüksek olduğu ortaya konmuştur. Hem fark yaratacak hizmet anlayışını getirmek için hem de verimliliği ve satışı artırmak için eğitim şart!

“Mal veya hizmet alan herkes müşteridir. Kurumdan aldığı hizmet ya da ürün için ödeme yapan herkes müşteri olabileceği gibi, kurum içinde karşılıklı iletişim halinde olan bütün çalışanlar da birbirinin müşterisidir. Bu, iç müşteri kavramı olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde, iç

Eğitimin esas amacı verimliliği ve satışı artırmaktır. Avrupa Birliği araştırmalarına göre ilave her bir yıllık eğitim, verimlilikte yüzde 6, gelir düzeyinde yüzde 5 artış sağlamaktadır. Eğitim ve mesleki eğitime yatırım, bilgi ekonomisinin en iyi yatırımı olarak kabul edilmektedir. Verimliliği ar-

tırmak için iş gücü daha eğitimli hale getirilmelidir. Yönetici, takım koçluğudur. Bu iş, topu tek başınıza ayağınıza alıp oynadığınız bir iş değildir. O yüzden o topu dağıtmak, tekrar almak, tecrübeye bağlı olarak yapılırsa çalışma hayatı zevkli hale geliyor. Yöneticinin başarısının sırlarından biri de iş ayrımı yapmadan her kademede çalışması ve mesleki birikim ve bilgi olarak dağarcığını kuvvetlendirmesidir. Aynı şirket içinde değişik görevlerde bulunmak da personelin kişisel gelişimi için faydalıdır. Rotasyonu teşvik etmek, insanların farklı yerlerde farklı tecrübeler kazanmalarına ve zenginleşmelerine sebep oluyor. Farklı şeyler birleştikçe daha iyiyi yorumlayabiliyor, daha paylaşımcı oluyorsunuz. Kariyer yolculuğunda sabırlı ve mücadeleci olmak şart! AVM’lerde, inşaat firmalarında, emlak sektöründe istisnasız her alanda ekip çalışması ve ekip dayanışması önemlidir. Ekipte bir kişi yoksa herkes eksiktir!”

AVM

Esnaftan 170 milyon dolara satılık otel ve AVM Haber: Dinçer Gökçe

Binlerce esnafın üye olduğu İstanbul Mahmutbey’de bulunan İSTOÇ’a ait 35 katlı otel ve 93 bin metrekare üzerine kurulu AVM satışa çıkarıldı. İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, her iki yapı için toplamda 170 milyon dolarlık bir değer belirlendiğini söyledi. S.S. İstanbul Toptan Ticaret Depolama Ve Küçük Sanayi Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi (İSTOÇ), inşasına 2006 yılında başlanan 400 odalı 35 katlı Saray Otel ve 93 bin metrekareli AVM’yi satışa çıkardı.

Capitol “En İyi Yenilenen Alışveriş Merkezi” Seçildi

İçinde metro durağının da bulunduğu dev proje için 14 Mayıs’a kadar teklif verilmesi gerekiyor.

AYRI AYRI DA ALINABİLİR Şartnameye göre; otel için ayrı, AVM için ayrı teklif verilebiliyor. Otel ve AVM’nin dış cephe giydirme işleri tamamlanmış durumda. Her iki yapının ince inşaatları ise yatırımcı tarafından yapılacak şekilde teklif alınacak.

170 MİLYON DOLARA İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, her iki yapı için, İSTOÇ Genel Kurulu’nda 170 milyon dolarlık değer belirlendiğini aktardı. Kemalbay, “Otelin değeri 50, AVM’nin değeri ise 120 milyon dolar” dedi. Kemalbay’ın verdiği bilgiye göre, yerli yabancı çok sayıda firma anılan otel ve AVM’nin alımı ile ilgileniyor. İSTOÇ’a üye 7 bin esnaf bulunuyor.

ICSC (Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi) pek çok kategoride perakende öncülerini ödüllendirdiği ödül platformunda değişimi kendine has yorumlayarak mimari renovasyonunu tamamlayan Capitol Alışveriş Merkezi, “The Extended and/or Refurbished Centre Awards” ödülünü kazandı. AVRUPA’NIN EN İYİ YENİLENENİ Capitol Alışveriş ve Yaşam Merkezi geçtiğimiz günlerde uluslararası pek çok gayrimenkul projesinin yarıştığı Property Awards’te Yenilenme Projesi ile pek çok rakibi geride bırakarak, Retail Architecture kategorisinde “Mimari Yenilenme” ödülünü alırken, şimdi de perakende sektörüne yön veren ICSC ‘nin jürisi tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda The Extended and/or Refurbished Centre Awards ödülünün sahibi oldu. Barcelona’ da gerçekleştirilen ödül gecesine Capitol Alışveriş Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bingöl, Yönetim Kurulu Üyesi Arda Akçalı ve Concept– i Kurucu ve İdari Direktörü Geoff Morrison katılarak Capitol Alışveriş Merkezi adına ödülü aldılar. İlkleri gerçekleştiren Capitol, uluslararası normlarda bir başarıya daha imza attı.

AVM

AVRUPA’NIN EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜ

İZMİR OPTIMUM AVM’NİN ULUSLARARASI ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ KONSEYİ’NİN AVRUPA ORGANİZASYONU, ALIŞVERİŞ MERKEZİ TİPLERİNE GETİRDİĞİ TANIM VE STANDARTLARLA ALIŞVERİŞ MERKEZİ SEKTÖRÜNÜN ROTASINI BELİRLEYEN ICSC AVRUPA’NIN EN İYİSİNİ BELİRLEDİ: İZMİR OPTIMUM AVM!

ürkiye’nin 7 farklı ilinde 10 alışveriş merkeziyle hizmet veren Rönesans Gayrimenkul’ün ilk olarak 30 Mart 2012’de kapılarını ziyaretçilerine açtığı İzmir’in en popüler alışveriş merkezi olan Optimum, alışverişin yanı sıra kültür-sanat aktiviteleri ve benzersiz kampanyaları ile İzmirlilerin vazgeçilmez buluşma noktası olmaya devam ediyor. Outlet konseptinde kapılarını açan İzmir Optimum, 31 Mart 2017

tarihinde ise 105 milyon Euro’luk yatırımla yapılan ‘Büyüme ve Dönüşüm’ projesi sonunda regular AVM’ye dönüştürüldü. Yenilenen konseptiyle Ege Bölgesi’nin en büyük alışveriş merkezi olan İzmir Optimum, dünyaca ünlü markaları, açık teraslı kafeleri ve kampanyaları ile tüm ziyaretçilerine alışveriş ve eğlenceyi zirvede yaşatmaya devam ederken, ICSC tarafından düzenlenen Avrupa Alışveriş Merkezi Ödülleri’nde Genişleme/Büyüme kategorisinde Avrupa’nın en iyi alışveriş merkezi ödülünü aldı.

EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜN SAHİBİ OLDU Barcelona’da, Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) 43. Avrupa Alışveriş Merkezi Ödülleri için ICSC Global Ödülleri’nin çatısı altında düzenlenen ödül töreninde Avrupa’nın yeni gelişmelerini, kurulu merkezlerini, kaynaklarını ve yenilenmesini en iyi şekilde yansıtan ödüller verildi. Avrupa genelinde ticari gayrimenkul sektöründen seçkin temsilcilerden oluşan jüri üyelerinin pazardaki mükemmelliği nedeniyle seçtiği, alışveriş merkezleri içerisinde oldukça prestijli bir ödül olarak konumlandırılan ICSC Avrupa Alışveriş Merkezi Ödülleri’nin sahibi Türkiye’den İzmir Optimum oldu. Ödülü İzmir Optimum adına Rönesans Gayrimenkul Konsept Tasarım Direktörü Ayberk Akçal aldı.

AVM

Ordu Ünye’de “15 Temmuz Demokrasi Meydanı ve AVM Projesi” Yatırımını Göç Kardeşler İnşaat Sanayi’nin gerçekleştirdiği 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ve AVM Projesi, 15 Temmuz 2018’ de kapılarını ziyaretçilere açıyor. Yatırımını Göç Kardeşler İnşaat Sanayi’nin gerçekleştirdiği 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ve AVM Projesi; Ünye Stadı yanında, çarşı içerisinde, alışveriş merkezi (cadde mağazaları konseptinde), kent meydanı, kültür merkezi ve buz pisti olarak planlanmış bir proje.

“KENT MEYDANI” ÜNYELİLERİN BULUŞMA NOKTASI OLACAK Proje, -1 bodrum + zemin kat + asma kat + teras kat olmak üzere 4 kattan oluşuyor. Otopark alanı, bodrum katta 6 bin metrekare kapalı alana sahip ve 400 araç kapasiteli. Asansörler ile otoparka giriş-çıkış 2 taraftan da sağlanıyor. Zemin katta AVM alanında yer alan 5 bin metrekarelik “Kent Meydanı”, Ünye

halkının alışageldiği buluşma, günün yorgunluğunu atma, sosyal yaşam alanı olma özelliğini taşıyor. Mağazalar da bu alanın iki yanında konumlanıyor. Meydana 4 taraftan yaya giriş ve çıkışı bulunuyor. İşyerlerine hem meydandan hem de dış cepheden giriş ve çıkış olacak.

DIŞ CEPHE SELÇUKLU MİMARİSİNDEN ESİNLENİLDİ Her iki taraftaki işyerlerinin önünde hem yağmurlu havalarda hem de güneşli havalarda yürüyebilecekleri üstü kapalı, 6 metre genişliğinde yürüyüş yolları ve ışıklandırılmış süs havuzu bulunuyor. Projenin dış cephesinde Selçuklu mima-

risinden esinlenilmiş. Projede toplam 10 bin metrekare kapalı alana sahip, simetrik olmayan 50 adet işyeri mevcut. İşyerleri 1, 2, 3 ve 4 katlı olmak üzere her işe uygun seçenekler içeriyor. AVM içerisinde; market, yapı market, çok katlı mağaza, çocuk giyim, yeme içme alanı, bowling ve eğlence merkezi, buz pisti gibi sektörlerden firmalar yer alacak. 15 Temmuz 2018’de açılması planlanan 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ve AVM Projesi Anadolu’da bu tip ilk proje olma özelliğini taşıyor. Projenin kiralama ve yönetim danışmanlığını “AVM İletişim & Danışmanlık “ yürütecek.

AVM

Maltepe Piazza AVM kapılarını ziyarete açtı Rönesans Gayrimenkul Yatırım tarafından hayata geçirilen Piazza Maltepe AVM kapılarını ziyarete açtı. 320 milyon Euro yatırım değerine sahip olan Piazza Maltepe AVM, açılışa özel etkinliklerle misafirlerini ağırlıyor. Açık alanlı konseptiyle Maltepe’ye yeni bir soluk getirecek Piazza AVM, açık meydan katlarının yer aldığı meydan bölümünde ziyaretçilerin keyifli zaman geçirecekleri, çeşitli etkinliklerin yapılabileceği açık bir alana sahip. Piazza Maltepe AVM’nin yıllık ziyaretçi sayısının 16 milyon olması hedefleniyor.

Rönesans Gayrimenkul Yatırım tarafından 320 milyon Euro yatırımla hayata geçirilen Piazza Maltepe AVM, İstanbullulara kapılarını açtı. Bölgeye değer

kazandıracak Piazza Maltepe AVM, 56 bin metrekare kiralanabilir alan üzerinde 160 mağaza ve 27 restoranı bünyesinde bulunduruyor.

İçerisinde yer alacak metro durağı bağlantısı ile ulaşım yönünden oldukça rahat bir imkan sunan Piazza Maltepe, Sabiha Gökçen Havaalanı’na 20 kilometre, sahil yoluna 3 kilometre mesafede. E5 ulaşım hattı üzerinde yer alan proje, 2 bin 400 araçlık kapalı otoparkı ile ziyaretçilerine kolaylık sunuyor.

ESAS 39 BURDA AVM LÜLEBURGAZLILARLA BULUŞTU Trakya bölgesinin yeni çekim merkezi olmaya hazırlanan Esas 39 Burda AVM, Lüleburgazlılara kapılarını açtı. Lüleburgaz’da yer alan Esas 39 Burda AVM; farklı tarih ve kültürlerden ilham alarak oluşturulan 4 farklı konsepti, farklı lezzetlerin bir araya geldiği 4 farklı avlusu, yaz/ kış tercih edilecek olan açık/kapalı ferah çarşı sokakları ve şehir dokusuna uyumlu mimarisiyle Trakya Bölgesi’nin yeni çekim merkezi olacak.

riş yapılan klasik alanlar yerine sosyal yaşam alanları yaratmayı hedefliyoruz. Bu yaşam alanını sunmanın yanı sıra Lüleburgaz’da bin 200 kişiye istihdam sağlamaya aracılık etmenin de mutluluğunu yaşıyoruz. Esas Gayrimenkul olarak yeni yatırım fırsatlarını takip etmeye devam edecek ve hedeflerimiz doğrultusundaki çalışmalarımızla hız kesmeden ilerleyeceğiz.”

Global markaları ve bowling salonunu ilk kez Lüleburgaz’a getirecek olan Esas 39 Burda AVM, ilkleri sunarken, 600 araç kapasiteli otoparkı, 28 bin metrekare kiralanabilir alanı, bin 600 metrekare eğlence alanı, bin 200 metrekare hipermarket alanı, bin metrekare yemek alanı, 100 mağaza ve 6 salonlu sineması ile hizmete hazır mağazalarıyla ziyaretçilerine yepyeni bir alışveriş ve eğlence deneyimi sunacak.

Açılış töreninde konuşan Esas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kamışlı, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Esas Gayrimenkul olarak Anadolu’da AVM’si olmayan tüm illeri yeni alışveriş ve yaşam merkezine kavuşturmayı ve sadece alışve-

AVM

“ETKİNLİKLERDE GELENEKSEL İLE MODERNİ HARMANLIYORUZ” RAMAZAN AYINDA YAPILAN ETKİNLİKLERİN ÖNEMİ HAKKINDA KONUŞAN BRANDIUM AVM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GAZİ GÖRKEM OKAR, GELENEKSEL İLE MODERN ÇALIŞMALARI HARMANLAYAN ETKİNLİKLER DÜZENLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ. Ramazan’ın büyülü havasını etkinliklerle ziyaretçilerine yaşatan AVM’lerde bu etkinliklerin önemi nedir? Ziyaretçilerimiz bizim en önem verdiğimiz konu. Onların önem verdikleri ve hassasiyet gösterdikleri durumlarda bizlerin de ekstra önem ve hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Bundan dolayı bu zamanlarda yapılacak etkinliklerde ince eleyip sık dokuyoruz. Hem ziyaretçilerimizin değerlerine saygı gösteren hem de onların dinlenmelerini sağlayacak etkinlikler sunuyoruz. Ramazan’da müşteriyi en çok hangi etkinlikler cezbediyor? Siz ne tür etkinlikler düzenliyorsunuz? Bizler ziyaretçilerimize hiçbir zaman müşteri gözüyle bakmadık, hele hele ramazan gibi özel zamanlarda onlara hiç müşteri gözüyle bakmıyoruz. Onların özel günlerde ekstra ilgi ve alaka düzeyini artırarak dinlenme zamanlarını nasıl daha kaliteli geçirmeleri gerektiğine yoğunlaşıyoruz. Müşteriyi cezbetmek yerine, zamanlarını kaliteli geçirme odaklı çalışmalar içerisindeyiz. Etkinlikleri ise bu kaliteli zaman geçirme üzerine inşa ediyoruz. Yoksa her AVM geleneksel etkinlikler üzerine yoğunlaşıyor. Bizler ise geleneksel ile moderni harmanlayan çalışmaları hayata geçiyoruz. Ziyaretçiler bu dönemde AVM’lerden neler talep ediyor? Ziyaretçilerimiz bizlerden özel günlerde ibadetlerini rahatça yerine getirebilmeyi, gerektiğinde sağlık problemlerini giderebilmeyi ve huzurlu zaman geçirebilmeyi talep ediyor. Bizler de bu tür zamanları önceden ön görerek onların ihtiyaçları için erkenden çalışmalara başlıyor ve planlarımızı çıkartıyoruz. Olabilecek durumları önceden planlayarak deneyimliyor ve karşılaşabileceğimiz vakaları anında çözümleyebiliyoruz. Etkinlikler daha çok hangi saatlerde yapılıyor? Etkinliklerimizde çok fazla değişiklik yapmıyoruz. Sonuçta tüm ziyaretçilerimizi düşünmemiz gerekiyor fakat özel gün-

lerde ekstra seanslar koyuyoruz. Böylece tüm ziyaretçilerimize eşit mesafede yaklaşmış oluyoruz. Ramazan ayından dolayı açılış ve kapanış saatlerinizde değişiklikler olacak mı? Bizler ziyaretçilerimizden gelen bildirimler ile ilerliyoruz. Onlardan gelen geri bildirimleri sürekli ölçüyoruz. Kendilerinden gelen talepleri değerlendirip anında çözüme ulaşıyoruz. Bu tür sorularda ziyaretçilerimizin tavırları oldukça önemli oluyor.

AVM

KENTİN NEZİH YAŞAM ALANI WESTALIFE ZONGULDAK Sunduğu keyifli ve nezih alışveriş ortamı, ulaşılabilir lokasyonu, zengin mağaza karması ile WestaLife Zonguldak Alışveriş Merkezi, şehrin yeni buluşma adresi olarak 1 yıldır Zonguldaklıların hizmetinde... sal ve uluslararası seçkin markayı ilk kez Zonguldak’a getirerek, çevre illerden de pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor.

SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYATIN MERKEZİ

Kiler GYO ve Canerler Grup ortaklığında 12 Mayıs 2017 tarihinde kapılarını açan WestaLife Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Batı Karadeniz’in önemli kentlerinden biri olan Zonguldak’ta, ağırlıklı konut yerleşimlerinin yer aldığı bölgede rahat bir ulaşım olanağı sunuyor.

ŞEHRE YENİ MARKALAR…

WestaLife, nezih bir yaşam alanı sunmanın yanı sıra, bünyesinde yer alan ileri teknoloji ile donatılmış 6 salonlu Türkiye’nin ilk dev perdeli sinema salonu, çocuk ve gençlere hitap eden bin 40 metrekare alan üzerine kurulu eğlence merkezi ve düzenlenen etkinlikleriyle Zonguldak ve çevre illerin sosyal ve kültürel açıdan gelişimini de destekliyor.

Alışverişin yeni adresi olarak Zonguldaklıları pek çok yeni marka ile buluşturan WestaLife, e-bebek, Vatan Bilgisayar, Hotiç, Yves Rocher, Journey, Kemal Tanca, Greyder, Altınyıldız Classic gibi ulu-

WestaLife, çocuklar ve kadınlara özel düzenlediği atölye ve etkinlikleri, kampanyaları, araç çekilişleri, konser ve sergileri ile cazibe merkezi olmaya devam edecek.

Güçlü markaları, ferah mimari yapısı, sosyal-kültürel etkinlikleri, yenilikçi yönetim anlayışı ile şehrin yeni çekim merkezi olarak hizmet veren proje, 18 bin metrekare kiralanabilir alan üzerinde 5 farklı katta, 50’den fazla marka ile hizmet veriyor. Ulusal ve uluslararası markaları, süpermarketi, bebek marketi, sineması, teknoloji marketi, çocuk eğlence alanları, kafe restoranları, terası, 72 konutu ile karma bir konseptte ziyaretçilerini ağırlayan WestaLife, Zonguldaklılar için keyifli bir buluşma noktası.

AVM

MARKANTALYA AVM

ZİYARETÇİ REKORU KIRIYOR

Yönetim ve kiralama hizmetleri gayrimenkul çözümleri konusunda Avrupa’da lider firmalar arasında yer alan Apleona Real Estate Management tarafından gerçekleştirilen MarkAntalya Alışveriş Merkezi, açıldığı günden bugüne artan ziyaretçi grafiği ve sürekli yenilenen mağaza karmasıyla hem Antalya hem de sektörde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.

ŞEHRİN TAM KALBİNDE

Bünyesinde yer alan ulusal ve uluslararası büyük markalarla kaliteli bir alışveriş sunmanın yanında, sosyal yaşam merkezi konseptiyle öne çıkan, birbirinden ilginç sosyal aktivitelere, kültürel ve sanatsal etkinliklere imza atan MarkAntalya AVM, dünyanın dört bir köşesinden gelen misafirlerini ağırlıyor.

Antalya’yı ziyaret eden yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği MarkAntalya, Nevruz döneminde İranlı turistlere yönelik operasyonları ve özellikle geleneksel olarak bu sene dördüncüsünü gerçekleştirdiği Persian Shopping Fest ile

Lokasyonu itibariyle çok geniş bir müşteri kitlesi bulunan MarkAntalya, “Şehrin tam kalbinde” yer alıyor. Konumu, kalitesi ve büyüklüğü ile Antalya’nın marka değerini yükseltmeyi de hedefleyen MarkAntalya, özellikle Kaleiçi, Kale Kapısı ve Yat Limanı gibi Antalya’nın simgesi olan tarihi merkezlere yakınlığıyla dikkat çekiyor.

Çekim gücünü sürekli artıran MarkAntalya AVM, 5 yılda 80 milyona yakın ziyaretçi ağırladı. MarkAntalya AVM Müdürü Necati Ufuk Toydemir, “Ziyaretçilerimizle aramızda bir bağ oluşturduk.” diyor. de sektörde adından söz ettirmeye devam ediyor. Yaz sezonu boyunca da Rusya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, İngiltere gibi pek çok Avrupa ülkesinden gelen turistlere yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarla Antalya’da şehrin tam kalbinde yüksek çekim gücü oluşturuyor.

BÖLGENİN EN ÖNEMLİ TİCARİ VE SOSYAL YAŞAM MERKEZİ Ziyaretçi sayısını her yıl artıran MarkAntalya AVM, bugüne kadar 80 milyona yakın ziyaretçisini ağırlayarak büyük bir başarıya imza attı. MarkAntalya AVM Müdürü Necati Ufuk Toydemir, Ağustos 2013’te açılan AVM’nin, Antalya’nın sosyal hayattaki popülaritesini artırmanın yanı sıra şehrin çağdaş bir alışveriş merkeziyle bölgede önemli olanaklar sunduğunu söylüyor.

AVM

AVM Müdürü Necati Ufuk Toydemir, “Biz, MarkAntalya’yı bölgenin en önemli ticari ve sosyal yaşam merkezlerinden birisi haline getirmeyi amaçladık. Tüm enerjimiz, kaynaklarımız ve hayallerimizle bu yolda yürüyoruz. İnancımızı ve sevgimizi, yaptığımız her işe katıyoruz. Çünkü biliyoruz ki sevgi ile yapılan, inanılarak çabalanan, hayal kurularak ilerlenen her işte başarı kaçınılmazdır.” diyor. Toplam 80 milyona yakın ziyaretçiyi alışveriş merkezlerinde ağırladıklarını ifade eden Toydemir, “Onlarla aramızda bir bağ oluşturduk, onlara hizmet vermenin bir adım ötesine geçtik. Bu, MarkAntalya’nın bölgede ne kadar güçlü, yaptığımız çalışmaların ne kadar iyi olduğunu ortaya çıkarıyor.” ifadelerinde bulundu.

AVM

Carousel’de Lezzet Günleri Başlıyor Carousel Alışveriş merkezi, 1-31 Mayıs tarihlerinde her salı ve perşembe günleri 100TL’lik alışveriş yapan müşterilere Carocard ile danışma bankosunda 50TL’lik yemek çeki kazandırıyor. Carousel’in birbirinden özel mağazalarında salı ve perşembe günleri yapacağınız 100 TL’lik alışveriş ile Bursa Kebap Evi,Chinese Sushi,Gevvrek Tavuk, İkbal,Mado ,Ramiz Köfte, ve Salads Mix mağazalarından 50TL’lik yemek çeki kazanacaksınız. 100-249 TL arasına 1 yemek çeki,250499 TL arasına 2 yemek çeki, 500 TL ve üzeri tüm alışverişlere 3 yemek çeki

kazanma şansını yakalamak için Carousel’e gelip, Anneler Günü için birbirinden özel mağazalardan anneniz için hediye alışverişinizi yapıp kampanyaya katılabilirsiniz. Siz de mayıs ayında Carousel’in lezzet ayrıcalıklarını yaşamaya davetlisiniz…

Ece Türkiye Yönetimindeki AVM’ler Sosyal Medyada da Lider! Ankara’da 126 bin metrekare alan üzerine kurulu ANKAmall, sosyal medya sektöründe liderlerin belirlendiği SocialBrands Awards’in birincisi oldu. 1999 yılında Migros Alışveriş Merkezi adıyla hizmete açılan AVM, 2006 yılında daha da büyüyerek Ankara’nın Alışveriş Merkezi anlamına gelen ANKAmall ismini aldı. Yönetimini ve kiralamasını Ece Türkiye’nin üstlendiği ANKAmall 2017 yılında da SocialBrands Awards’te birinci olarak 2. sene üst üste bu ödülü kazanan ilk AVM oldu.

Marketing Türkiye ve Boomsonar tarafından sosyal medya analitiklerine bakılarak belirlenen SocialBrands Awards ödüllerinde bu yıl Ece Türkiye yönetiminde bulunan üç AVM sosyal medyada lider oldu.

İzmirlilerin isteklerine, ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına uygun, çocukları ve arkadaşları ile buluşup keyifli vakit geçirebilecekleri su ve yeşille iç içe doğal bir ortamda alışveriş yapabilecekleri bir İzmir Meydanı olarak tasarlanan MaviBahçe, İzmirlilerin sosyal medyada da en çok takip ettiği hesaplar arasında yer aldı. Ece Türkiye tarafından yönetilen MaviBahçe, SocialBrands Awards’te AVM kategorisinde ikinci oldu. Antalyalılarla dünyaca ünlü markaları buluşturan premium alışveriş merkezi TerraCity, sosyal medyada en çok takip edilen, beğenilen ve etkileşim kurulan AVM’ler arasında 3. oldu.

AVM

STARCITY OUTLET’TE GARAJ

GÜNLERİ

Yüzde 90’a varan indirimleri ile yüzlerce marka 14. Garaj Günleri’nde sizleri bekliyor.

luslararası platformlarda almış olduğu ödüllerle başarısı taçlandırılan Starcity Garaj Günleri, fark yaratmaya devam ediyor… Starcity Outlet; Garaj Günleri’nin 14.’sünü 05-13 Mayıs 2018 tarihlerinde gerçekleştirerek, ziyaretçi sayısı ve cirolarıyla yeni bir rekora imza atmaya hazırlanıyor. Yılda iki defa yaz ve kış garajı olarak düzenlenen ve her yıl geleneksel hale gelen

Starcity Garaj Günleri binlerce alışveriş tutkununu, özel tasarlanan garajında ağırlıyor. Starcity Garaj Günleri her yıl olduğu gibi bu yıl da giyim, oyuncak, ayakkabı ve ev tekstili sektörlerinden 52 markanın katılımı ile yüzde 90’a varan indirimleriyle bekleyenlerin heyecanını boşa çıkarmıyor. 2017 kış garajında, 9 günde 1 milyon 250 bin ziyaretçisini ağırlayan Starcity Outlet, bu sene gerçekleştirdiği yaz ga-

rajında 1 milyon 500 bin ziyaretçisini ağırlamayı hedefliyor. 9 gün boyunca devam edecek etkinlikte ünlü markalar da büyük indirim fırsatlarıyla Garaj Günleri’ne hazır; Altınyıldız Classics Erkek Gömlek 119 TL yerine 19,99 TL, Network Gömlek 249 TL yerine 49 TL, Elle Kadın Babet 399,90 TL yerine 59,90 TL, Dagi Bikini&Mayo 149,95 TL yerine, 39,95 TL, Home Store Elbise 249,90 TL yerine 49,90 TL, Vepa Outlet New Balance Ayakkabı 375 TL yerine 129,90 TL, Bellona Çift Kişilik Pike 50 TL yerine 20 TL, D’S Damat Takım Elbise 599 TL yerine 199 TL, Toyzz Shop Binicilik Oyun Seti 54,99 TL yerine 24,99 TL, Jival Tüm Pırlanta ürünlerde yüzde 70 İndirim, Kiğılı Erkek T-Shirt 79 TL yerine 29 TL ve daha fazla yüzlerce ürün, benzersiz ve şaşırtan fiyatlarıyla: 05-13 Mayıs 2018 tarihleri arasında Starcity Outlet’te…

AVM

NEXT LEVEL’DA MUAZZAM RAMAZAN!

sanatları örnekleriyle şenlenecek olan Ramazan’da Dünyaca ünlü Neyzen Mercan Dede konseri de gerçekleşecek.

USTA ŞEFLERDEN MUAZZAM LEZZETLER Farklı damak tatlarına hitap eden kafe ve restoranlarıyla şehrin buluşma noktası haline gelen teras katta; Masa, Borsa, Mezzaluna, Harvey Nichols Lounge ve Big Chefs gibi ünlü restoranların yanı sıra Timboo Cafe, Godiva ve Keifi ile iftar ve iftar sonrası enfes tatlardan oluşan menüler Next Level ziyaretçilerini bekliyor.

Next Level Alışveriş Merkezi Ramazan ayı boyunca birbirinden keyifli etkinliklere ev sahipliği yapacak! Düzenlediği birbirinden farklı etkinliklerle şehrin kültür ve sanat hayatına katkıda bulunan Next Level Alışveriş Merkezi’nde, bu yıl bahar ve yaz mevsimini de içine alan Ramazan ayı boyunca, hem yetişkinlerin hem de çocukların keyifle zaman geçirebilecekleri birbirinden eğlenceli etkinlikler yer alacak. Sahne gösterileri, ikramlar, atölyeler, canlı müzik ve Ramazan Sokağındaki el

Usta şeflerin özenle hazırladığı enfes tatlardan oluşan iftar menüleri ve yaz dönemine özgü içecek alternatifleri ile Ramazan’ın teras katta lezzet şölenine dönüştüğünü söyleyen Next Level AVM Müdürü Zeynep Tarhan Koç, “Next Level Teras, doğadan esinlenen yeşil konsepti ve havuzlarıyla nezih ve ferah bir ortamda iftar öncesi ve sonrası keyifli zamanlar yaşatmaya hazırlanıyor.” dedi.

BÜYÜK KÜÇÜK HERKES İÇİN MUAZZAM EĞLENCE Next Level’ın ramazan ayında büyük küçük herkesin eğlenebileceği etkinliklerle dolu bir program hazırlağını belirten Koç, “İftar öncesi bir taraftan çocuk atölyeleri, ateşbaz, jonglör, bubble show ve sihirbaz gibi farklı gösteriler sahnelenirken, diğer bir köşede tasavvuf dinletisi ile iftar saatine hazırlık yapılacak. İftar sonrası canlı müzik, Türk Sanat Müziği dinletisi ile devam edecek. Terasın her noktasında farklı aktiviteler ile karşılanacak olan Next Level ziyaretçileri, havuzda slotboat yüzdürürken, soft play oyun alanında çocuklar eğlenceli zamanlar geçirecek. Kurulacak olan Ramazan Sokağında farklı sanatçıların el emeği ürünleri sergilenirken, geleneksel Ramazan lezzetlerinden de ikramlara yer verilecek. Allı ballı macun, pamuk şeker ve kızılcık şerbeti ikramlarıyla misafirlerin ağzı tatlanacak.” dedi.

DÜNYACA ÜNLÜ TÜRK NEYZEN MERCAN DEDE NEXT LEVEL’DA! Sufî müzik geleneğini ve dokusunu çağdaş müziğin tınılarıyla harmanlayan Mercan Dede, Next Level Teras’ta Ankaralı müzikseverler ile buluşacak. 25 Mayıs Cuma akşamı gerçekleşecek olan konser, ücretsiz olarak izlenebilecek.

AVM

Hermes Creative Awards’dan ÖzdilekPark AVM’lere 3 Büyük Ödül

erakende sektöründe yalnızca alışveriş anlamında değil sosyal ve eğitsel anlamda da misafirlerinin ilgi odağı olmayı başaran ÖzdilekPark AVM’ler, bugüne kadar gerçekleştirdiği beğeni toplayan ve yoğun katılım sağlanan projeleriyle sektörde adından söz ettirmeye devam etti. Yıl boyunca birbirinden keyifli etkinliklere ve sosyal sorumluluk projelerine ev sahipliği yapan ÖzdilekPark AVM’ler, bu alandaki başarısını uluslararası bir ödülle taçlandırdı. Uluslararası bir yarışma olan ve pazarlama- iletişim alanlarında gelen binlerce başvuruyu tarafsız olarak değerlendiren Hermes Creative Awards; ÖzdilekPark Bursa Nilüfer, ÖzdilekPark İstanbul, ÖzdilekPark Antalya’yı Platin, Gold ve Onur ödüllerine layık gördü. ÖzdilekPark Bursa Nilüfer, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde “Drama Atölyesi” projesiyle platin ödülü kazanırken, ÖzdilekPark İstanbul,” Özel Etkinlik” kategorisinde “Macera Uçuşu” etkinliğiyle gold ödülünü kazandı. ÖzdilekPark Antalya ise “Özel Etkinlik” kategorisinde “Eko Çocuk Köyü” projesiyle özel onur ödülünü kazandı.

ÖzdilekPark AVM’ler ödül skalasına üç yeni ödül daha ekledi. Amerika Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği (AMCP) tarafından dünyadaki en seçkin ve yaratıcı projeleri seçmek amacıyla 1995 yılından beri Amerika’da düzenlenen Hermes Creative Awards, başarılı projeleriyle ÖzdilekPark Bursa Nilüfer, ÖzdilekPark İstanbul ve ÖzdilekPark Antalya’yı ödüllendirdi.

AVM

MÜSİAD AVM’lerdeki dükkan kiralarına düzenleme istedi MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Adil Temizerler ile Perakende Sektör Meclisi Başkanı Ali Gökhan Er, AVM kira şartlarına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. MÜSİAD, AVM’lerdeki dükkan kiralarının düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi. MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Adil Temizlerler ile Perakende Sektör Meclisi Başkanı Ali Gökhan Er, AVM kira şartlarına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı.

kar marjlarına yansıyarak zarar etmelerine yol açıyor. Bu noktada AVM yatırımcıları, döviz üzerinden borçlu olduklarını, bu nedenle kiracılara yönelik herhangi bir yapılandırmada zarar edeceklerini belirterek, döviz üzerinden kira alınmaması konusunda duyarsız kalıyor.

VERGİ VE İSTİHDAMI OLUMSUZ ETKİLİYOR Kira konusunda AVM’ler, indirim talebinde bulunan kiracısına karşı, “Sıra da bekleyenler var”, “Prensip” gibi cümlelerle taleplerini geri çeviriyorlar. Akabinde mağaza aylarca boş kalıyor. Son aşamada AVM sahibi, kiracısının istediği indirimin çok altında kiralama yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, vergi ve istihdam konusunda ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor.

BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR Tüm Perakende ve Alışveriş Merkezleri Federasyonu’nun (TAMPF) verilerine göre, 2018 yılında Türkiye’nin perakende sektöründeki ciro hedefi 880 milyar dolar olarak öngörülüyor. Bunun, yüzde 67’si geleneksel perakende, yüzde 33’ü organize perakende olarak ayrılıyor. Toplamda yaklaşık 3,5 milyon kayıtlı çalışan var. Bunun 850 bini organize perakendede çalışıyor. Başarılı firmaların kurumsal olabilmeleri

ve organize perakendeyi öğrenebilmeleri için AVM’ler bir fırsat. Ama AVM yatırımcıları çoğu zaman doğru açıdan bakamadıkları için bu firmaları göz ardı ediyorlar.

PERAKENDE ZİNCİRLERİNİN SAYISI ARTIRILMALI Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın döviz ve faizle ilgili görüşlerini sonuna kadar destekliyoruz. Bu vesile ile AVM’lerdeki dükkan kiraları konusunda, hükümetin yeni bir düzenleme yapması gerektiğinin elzem olduğunu düşünüyoruz. Sektörün canlanması ve mevcut durumun düzeltilmesi adına, orta vadede “dövizle kiralama” yapılmasının kaldırılmasını öneriyoruz. Kısa vadede ise, döviz kurunun orantısız yükselmesine karşı belirli bir oranda sabitleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyadaki sektör temsilcileri ile daha iyi rekabet edebilmek adına perakendedeki gücümüzü parlatmamız gerekiyor. Bunun için geleneksel perakendeye değer verilmesi gerekiyor. Tabii ki dünyayla rekabet edebilmemiz için kurumsal ve organize perakendemizin güçlü olması gerekiyor. Bunun da temelinde perakende zincirlerinin sayısının artması yatıyor. Bu sayının artması ise, kaliteli ürün ve hizmet veren firmaların önünün açılmasıyla mümkün olacaktır.

Açıklamada şu hususlara dikkat çekildi: Alışveriş Merkezleri, Türkiye’nin vazgeçilmez bir gerçeği konumunda yer alıyor. Rekabetin oldukça acımasız gerçekleştiği günümüzde, dünyada ve Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere de paralel olarak işletmelerin kar marjlarının düştüğü herkesin malumu. Bu noktada bir işletmenin en önemli gider kalemini “kira” giderleri oluşturuyor. AVM’lerin hepsinde kira işlemleri döviz üzerinden gerçekleştiriliyor. Dövizdeki öngörülemeyen yüksek dalgalanmalar ise işletmelere büyük bir darbe vuruyor. Kira giderlerindeki artış, şirketlerin doğrudan

AVM

BİZE GÖRE ÇOCUK GELİN YOKTUR,

ÇOCUK İSTİSMARI VARDIR

aji olarak birçok sektörde faaliyet gösteriyorsunuz. Şirketinizi anlatır

mısınız? Gaye Donay: Aslında biz bir şirketler grubuyuz. Bir reklam ajansımız, mobilya mağazamız, galerimiz ve bir event şirketimiz var. G Partner 33 yıldan beri olan bir şirket. Uzun yıllardan beri reklam işiyle uğraşıyorum. Tabi bu insana önemli bir sektörel bilgi katıyor. Çünkü reklam şirketi sahibi olduğunuz zaman birçok sektörle alakalısınız. İnşaat sektörü, banka, tekstil, gıda, siyasi platformlar gibi aklınıza gelebilecek her türlü firma ve sektörle çalıştık. Seçim kampanyaları yürüttük. Bunun yanında İstanbul Düşünce Derneği adı altında 7 yıldır faaliyet gösteren bir derneğimiz var. Yeni bir iş olduğu için son dönemde event’e ağırlık verdik. Takdir edersiniz ki yeni doğan bir bebek çok daha fazla ilgi ister. Bu yüzden biz de bütün dikkatimizi event’e yoğunlaştırdık. Beril Hanım’la event alanında ortaklığımız var. Benim daha önceki yıllarda Akmerkez için yapmış olduğum bazı organizasyonlar vardı. Anneler Günü

Alışveriş merkezlerine bilgi temelli özel seminerler ve organizasyonlar gerçekleştiren Maji Luxury Event, 64 ülkeden karikatüristlerin katıldığı uluslararası bir yarışma ile çocuk gelinlere sahip çıkmayı amaçlıyor. ile ilgili çok büyük bir organizasyon yapmıştım. AVM’lerde organizasyonların ne kadar önemli olduğunu ve çekim gücü yarattığını biliyoruz. Şimdi de Maji Luxury Event ile AVM’lere de özel organizasyonlar yapmayı düşünüyoruz. Galerimizde her ay mutlaka saygın bir sanatçımız var. Özellikle bu sanatçıların toplumda saygınlığına önem veriyoruz. En son Asım İşler’in sergisini bitirdik. Kendisi dünyaya mal olmuş bir sanatçı. Mobilya mağazamızda antikaların replikalarını sergiliyoruz. Sadece objelerin bazıları antika. Biz burada bir konsept yarattık. Bu konsept, tamamiyle mobilya ve mobilyaya uygun aksesuar ve onu bütünleştiren, onu yükselten yatırımlık resim.

Gaye Donay

Beril Reis

100’e yakın resmimiz var. Hepsi çok saygın ressamların eserleridir. Eren Eyüboğlu var. Picasso döneminde onun feyz almış olduğu bir tablosu şu an bizde. İsmail Acar, Ümmet Karaca, Ayhan Türker Rafet Ekiz ki kendisi Türkiye’nin çok önemli bir sanatçısıdır. Buraya giren insan mobilya almak için değil aslında bir kültür almak için gelsin istiyoruz. Dekore ettiğimiz evler, oteller var. Aynı zamanda evleri de dekore ediyoruz. Dekorasyonda tekrarımız yok. Dekore ettiğimiz bir ev diğerine asla benzemez. Müşterilerimizin gizliliğine çok önem veriyoruz. Farklı olmayı seviyoruz ve önemsiyoruz. Aynı oldukça gelişip ilerleyemeyiz. Düğün organizasyonları da yapıyoruz aynı zamanda. Dekorasyondan yemek seçimi, orkestrasına kadar her şeyini üstleniyoruz. AVM’lerde organizasyonun en önemli unsurları nelerdir? Gaye Donay: AVM’de event yapmak kolay bir şey değil. Bir AVM’de yapacağımız organizasyonda hedef kitle çok çeşitli olduğu için çok dikkatli bir strateji uygulanması gerekir. Organizasyonu gerçekleştirecek kurumun, AVM’nin kurumsal kimliğini çok iyi anlaması gerekiyor. Yoksa biz size event yapalım, çok güzel şeyler yaparız demek işin tam algılanmamış olduğunu ifade edebilir. Burada önemli olan AVM’nin hedef kitlesini çok iyi anlamak ve çekim gücünü yükseltmek adına doğru eventler yapmak. Organizasyonlarla devamlı bir çekim gücü yaratmanız gerekiyor. Biz bu anlamda proje üretmek ve o projeyi en sağlam ve sağlıklı şekilde AVM’de yapmak üzerine kurulmuş bir event şirketiyiz. Hem reklam ajansı tecrübemizi hem çevremizi, görgümüzü, kültürümüzü ve eğitimimizi bu işe adadık.

AVM

Beril Reis: Maji Luxury Event olarak çalışma yelpazemiz bayağı bir geniş. Kendimizi farklı olarak tanımlıyoruz. Yeni fikirler üretiyoruz. Çünkü Türkiye’de yaşam özellikle kışın AVM’lerde geçer. Sosyal bir yaşam alanı olarak AVM’ler bunun hakkını veriyor. En az dört en fazla sekize çıkacağımız organizasyonları birebir hangi AVM’de olursa en iyi şekilde gerçekleştiririz. Arkamızda büyük bir ekip var. Sosyal sorumluluk projelerine çok ağırlık veriyoruz. Mesela çocuk gelinler projemiz var. Onu sergileyebiliriz. Gaye Donay: Sosyal sorumluluk projeleri son dönemlerde çok ciddi artış gösterdi, insanlar gerçekten bunun öneminin farkına vardı. Bunlar ülkemiz için gerçekten güzel şeyler fakat sosyal sorumluluğu yapıp bırakmak yeterli değil. Sosyal sorumluluk projesinin sürekliliği çok önemli. Önemli olan bir konuyu ele alıp onu sonuna kadar götürebilmek. Şimdiki gençlerimiz bu konuda gerçekten duyarlı. Organizasyonlarda en önem verdiğiniz detaylar nelerdir? Gaye Donay: Bir event planlarken derinliği olan bir kültür içeren çalışmalara özen gösteriyoruz. Hedefimiz, her yapılan organizasyonda kişinin oradan bir şey öğrenmiş olarak çıkması. Seminerin bile çok özel olmasına dikkat ediyoruz. Örneğin, şimdiye kadar yaptığımız seminerlerden biri koku semineri oldu. Kokunun tarihçesinden tutun da hayatımızdaki yerine kadar her şeyi anlattık. İnteraktif bir katılım oldu. Katılımcılar orada kendi kokularını formülize ettiler. 20 sorudan oluşan bir test doldurdular. Koku uzmanımız kendilerini kokladı. Yeme içme alışkanlıklarından tükettikleri sıvı gıdalara, topuklu ayakkabı giymeden taktıkları aksesuarlara kadar her konuda kokunun etkisinden bahsetti. Bizim için yaptığımız işlerde popülerlik değil, eğitim ve bilgi önemli. Her yaptığımız çalışmada bilgi üzerine gidiyoruz. Toplumumuzun kanayan yaralarından biri olan Çocuk Gelinler Projesi’ni hayata geçirdiniz. Bu çalışmadan bahseder misiniz? Bu Türkiye’nin acımasız bir gerçeği. Bize göre çocuk gelin yoktur, çocuk istismarı vardır. Çocuk gelin deyip geçmek olmuyor. Çok yetersiz ve sevimli kalıyor hatta. Biz de İstanbul Düşünce Derneği ve Maji Event başta olmak üzere tüm şirketlerimizle birlikte çocuk gelinleri sahiplenmeye karar verdik. Aslında çocuk gelinler sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da sorunu. Sudan, Ortadoğu, Meksika,

Arjantin çocuk gelinler konusunda belki de Türkiye’den çok daha vahim durumdalar. Bu uluslararası bir yarışma. 7 aydır bu yarışma için tüm ekibimizle emek veriyoruz. 64 ülkeden çok önemli karikatüristler düşüncelerini ve çalışmalarını ortaya koydular. Uluslararası bir jüri düzenlendi. Jüri üyeleri 64 ülkeden gelen karikatürleri değerlendirdi. İlk 3 ve 20 mansiyon ödülümüz var. 31 Mayıs’ta Fulya Sanat Merkezi’nde 600 kişilik bir ödül töreni yapacağız. Sadece siyasetini devletin veya farklı kurumların desteği olmadan, kültürel seviyesi ne olursa olsun herkesin bir şeyler yapabileceğini, faydalı olmaya çalışılacağını, farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulamak üzere taşın altına elimizi hatta başımızı koyduk. Bu çalışma ne kadar çok insana ulaşırsa o kadar fazla amacına ulaşır. Sosyo-kültürel anlamda kim olursa olsun herkesin sorunu. Bu sergide 100 adet karikatür sergilenecek. Biz bu yarışmada İran’dan çok önemli destek aldık. İran ki son derece konservatif bir ülke. Mollaların bir dönem ülkesi olmasına rağmen İran’dan muhteşem karikatürler geldi çocuk gelinlerle ilgili. Gerçekten saygınlığı ile bir noktaya gelmiş insanlara ödül verilecek. Kemal Alemdaroğlu Zuhal Mansfield, Türker Ertürk görüştüğümüz isimler. Gecenin sunucusu Betil Arım. Tanıtım çalışmalarımız hazırlanıyor. Televizyonlarda da duyurumlar olacak. Sonuç itibariyle A’dan Z’ye mümkün olduğu kadar kendi içinde net, saygın, hiç kimseye alet olmamış bir organizasyon yapmaya çalıştık. Bu işin bizim tarafımızdan hiçbir maddi tarafı yok ve hiçbir şekilde şöhret peşinde de değiliz. Sadece iyi bir şey yapabilmenin mutluluğunu ve huzurunu yaşamak istiyoruz. Beril Reis: Okullarla da bir çalışma yapmak istiyoruz ve görüşmelerimiz devam ediyor. Çünkü 6, 7 ve 8. sınıfların artık ergenliğe girdiği bir dönem oluyor bunu görmelerini ve bilinçlenmelerini istiyoruz. Bunun da o yaşlardaki çocuklar için en uygun yolu karikatürle anlatmak. AVM’lerde de sergiler olursa özellikle Anadolu’daki AVM’lerde işbirliği yapabilirsek o zaman amacımız daha da yerine ulaşır. Çok daha fazla yaş grubundan, kadın, erkek, çocuk ayırt etmeksizin farklı eğitimleri, kültürel birikimleri, hayata bakışları her ne olursa olsun herkese ulaşabiliriz.

PERAKENDE

Faruk Sağın’dan yıl sonuna kadar

10 mağaza…

TÜRKİYE’DE YALNIZCA ONLİNE KANALDA SATIŞLAR GERÇEKLEŞTİREN FARUK SAĞIN MARKASI, PAZARLAMA STRATEJİSİNİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİYOR. DOKUNARAK ALIŞVERİŞ YAPMAK İSTEYENLER İÇİN İLK MAĞAZASINI İZMİR MAVİBAHÇE AVM’DE AÇAN FARUK SAĞIN, İSTANBUL METROCITY AVM’DE İKİNCİ MAĞAZASINI AÇTI. FARUK SAĞIN MARKASI GENEL MÜDÜRÜ FARUK SAĞIN, “YIL SONUNA KADAR 5 TANE YURT İÇİNDE, 5 TANE DE YURT DIŞINDA OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 10 MAĞAZA DAHA AÇILMASI HEDEFLENİYOR.” DEDİ.

aruk Sağın markası olarak online kanallar üzerinden satış yapıyordunuz. Mağazalaşma sürecine girdiniz. Buna nasıl karar verdiniz? Faruk Sağın olarak, kısa sürede ayakkabı sektörüne yön veren bir marka haline geldik. Giyim sektörüne de hızlı bir giriş yaptık. Dünya kalitesi ve zevkinde yerli bir marka olarak Avrupa’ya ve Amerika’ya ulaşmışken kendi insanımıza da daha yakın olmak istedik. Dokunarak alışveriş yapmayı ve üzerinde denemeyi seven insanların varlığını da göz ardı etmek istemedik. Bu nedenle İzmir ve İstanbul’da mağaza açtık. İzmir’deki mağazamız Mavibahçe’de, İstanbul’daki mağazamız ise Metrocity AVM’de bulunuyor. İlerleyen dönemlerde açtığımız her mağazada kişiye özel stil danışmanlığı hizmeti vermeyi de planlıyoruz. Erkeklerin moda ihtiyaçlarına seslenen bir markasınız. Peki, erkek modasında yaşanan değişimler neler? Erkek moda algısı öyle değişti ki artık bu durum “içinde bulunduğumuz dönemin yansıması” olarak tanımlanıyor. Bundan 10 yıl önce, dar ve kısa pantolon giyen ya da normal çorap yerine babet çorap giyerek podyumda yürüyen mankenler görüldüğünde, koleksiyondaki parçalara farklı yakıştırmalar yapılabiliyordu. Bugün bütün bunlar ortadan kalktı. Çünkü yeni akım rahatlık ve şıklık. Bu trend iş insanları arasında hızla yayılıyor. Artık erkekler karizmatik takım elbiselerini spor görünümlü klasik ayakkabılarla tamamlıyor. İş insanları “smart casual” dediğimiz daha rahat ama stilinden taviz vermeyen görünümler tercih ediyor. Faruk Sağın markası bu akımın ortaya çıkmasına, gelişmesine, zenginleşmesine ciddi katkı sağladı.

Faruk Sağın kreasyonları nasıl bir tasarım çizgisine sahip? Faruk Sağın, klasik ve modern tarzları ustalıkla birleştiren, şehirli, stil sahibi, karizmatik erkeklere hitap eden bir tasarım çizgisine sahiptir. 2018 İlkbahar-Yaz koleksiyonunuz hakkında bilgi verir misiniz? Rengin bol olduğu bir koleksiyon hazırladık. Ayakkabıdan cekete, tişörtlerden pantolonlara kadar bu yıl erkeklerde en çok karşımıza çıkan renkler milenyum mavisi ve pembesi olacak. Aynı şekilde turuncu ve sarı gibi canlı renkler de olmazsa olmazımız. Takım elbiselerde ise bej ve gri tonlar, bisiklet yaka ve polo yaka tişörtlerde ise lazer baskılı tropikal desenler görünür olacak. Ceketlerde, tişörtlerde, pantolonlarda kullanılan dikey çizgilerde sezonun bir diğer trendi.

Gerek yurt içi gerekse yurt dışı olmak üzere 2018 yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz? Neler planlanıyor? Yıl sonuna kadar 5’i yurt içinde, 5’i yurt dışında olmak üzere toplamda 10 mağaza daha açmayı hedefliyoruz.

PERAKENDE

Defacto’nun Halka Arzında Fiyat Aralığı Belli Oldu DeFacto’da halka arz fiyat aralığı belli oldu. Şirketten yapılan açıklamaya göre halka açıklık oranı yüzde 25,93 olarak belirlenen ve ek satış dahil yüzde 29,81 hissesi halka arz edilecek olan DeFacto için 12,5015,00 TL aralığında talep toplanacak. Halka arz kapsamında ek satış dahil 68,5 milyon adet hisse yatırımcılara satılacak. Belirlenen fiyat aralığı doğrultusunda şirketin piyasa değeri 2,87 milyar ile 3,45 milyar TL arasında hesaplanıyor.

YÜZDE 20’Sİ YERLİ, YÜZDE 80’İ İSE YABANCI YATIRIMCILARA DeFacto halka arzında 59 milyon 539 bin 648 TL nominal değerli, sermayenin yüzde 25,93’üne karşılık gelen paylar halka arz edilecek. Payların yüzde 1’i DeFacto yurt içi çalışanlarına, yüzde 9’u yur tiçi bireysel yatırımcılara, yüzde 10’u yurt içi kurumsal yatırımcılara ve yüzde 80’i ise yurt dışı kurumsal yatırımcılara gerçekleştirilecek satışlar için tahsis edildi. Toplanan kesin talebin satışa sunulan pay miktarından fazla olması halinde halka arz edilen payların yüzde 15’ine denk gelen 8 milyon 930 bin 947 TL nominal değerli paylar da halka arz edilebilecek. Bu durumda halka açıklık oranı yüzde 29,81 olacak. DeFacto’nun halka arz izahnamesi kapsamında 3-4 Mayıs tarihlerinde talep toplanması planlanıyor. Ak Yatırım ve İş Yatırım liderliğinde oluşturulan bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek halka arz sürecinin ardından 11 Mayıs’ta hisselerin Borsa İstanbul’da işlem görmesi bekleniyor.

BEYMEN’DE HALKA ARZ ORANI YÜZDE 49’A ÇIKTI Önümüzdeki

günlerde

halka

arz edilmesi

beklenen

Beymen’de halka arz edilecek hisse miktarı artırılarak yüzde 49’a yükseldi. Boyner Perakende ve Tekstil Yatırımları’ndan KAP’a yapılan açıklamada Beymen’in yüzde 43’üne kadarlık kısmına karşılık gelen, toplam 67 milyon 176 bin 750 TL nominal değerdeki 67 milyon 176 bin 750 paya kadarlık kısmının halka arz edilmesine karar verildiği duyuruldu. Aynı duyuruda toplanan kesin talebin satışa sunulan payların nominal değerinden fazla olması halinde, Beymen sermayesinin yüzde 6,0’sına kadarlık kısmına karşılık gelen, toplam 9 milyon 373 bin 500 TL nominal değerdeki 9 milyon 373 bin 500 paya kadarlık kısmının ek satış kapsamında satışa sunulabilmesine karar verildiği belirtildi. Ek satışla birlikte yüzde 49’a kadarlık kısım ( 76 milyon 550 bin 250 pay) halka arz edilebilecek. Bu oran daha önce taslak izahnamede yüzde 40 + yüzde 6 olarak duyurulmuştu. Yeni hisse oranına göre halka arz büyüklüğü 980 milyon TL ile 1 milyar 175 milyon TL arasında değişecek. Beymen’in piyasa değeri ise 2 milyar TL ila 2,4 milyar TL aralığında oluşacak.

PERAKENDE

mızla birlikte online mağazamızın satışlarını artırmak için de çalışmalarımız devam edecek” dedi.

Dagi 2018 yılında

10 mağaza açmayı hedefliyor Türkiye’nin önde gelen hazır giyim markaları arasında yer alan Dagi, geçtiğimiz yılın satışlarını yüzde 27 büyüme ile kapattı. Dagi Genel Müdürü Mahmut Nedim Koç, 2018’de yeni mağaza açılışlarıyla yatırımlara devam ederek, pazar payını artırmayı hedeflediklerini belirtti.

azır giyim sektörüne 1984 yılında adım atan Dagi, bugün kadın, erkek ve çocuklar için pijamadan iç çamaşırına, eşofmandan mayoya kadar geniş ürün yelpazesiyle güçlü ve kaliteli hizmet veriyor. Hazır giyim sektörünün önde gelen aktörlerinden Dagi, 2017 yılında satışta yüzde 27 büyüme sağlayarak, 2018 yılında hedef büyüttü. Dagi, 2018 yılında franchise mağazalarla beraber en az 10 mağaza daha açmayı planlıyor. Dagi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Nedim Koç, 2018 yılında yüzde 20 büyüme hedeflerini dile getirerek franchise fırsatlarını da değerlendireceklerini ifade etti. 2018 yılında büyüme için istikrarın önemli olduğunu belirten Koç, “Türkiye’nin birçok bölgesinde yeni mağazalar açarak büyümeye devam edeceğiz. Yeni mağaza açılışları-

2018’DE YURT DIŞINDA VE YURT İÇİNDE 10 YENİ MAĞAZA Tamamen yerli bir marka olarak Türkiye’de üretim gerçekleştiren Dagi, yenilenen koleksiyonuyla modern ve sağlıklı ürünleri tüketicilerle buluşturuyor. 58 tekil, 32 franchise ve internet mağazası da bulunan Dagi, 2018 yılında 10 mağaza daha açmayı planlıyor. Dagi 2017 yılında yurt içinde; İskenderun, İstanbul Galeria AVM, İstanbul Akasya AVM, Bursa Marka AVM, Mall Of Antalya kendi mağazaları ile Fethiye Göcek, Adana Optimum AVM, Erzurum AVM, Ordu Novada AVM, Erzincan Park AVM, Uşak Festiva AVM, Van AVM, Erzurum MNG Mall, Malatya Park AVM franchise mağazalarını açtı. Dagi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Nedim Koç, “Dagi olarak modayı ve sektörü takip eden yenilikçi ve dinamik bir yapımız var. Rahatlık ve kalite olmazsa olmazımız. Her sezon yeni stil, yeni kesimler, yeni arayışlar ve farklı kumaşlarla özel ürünler sunmaya özen gösteriyoruz. Perakende ve moda sektöründe her gün yeni ürünler sunuluyor, yeni şirketler piyasaya giriyor. İşte bu zor ortamda öne geçmenin yolu ‘Farklılaşmadan’ geçiyor. Tüm bunların farkında olan bir marka olarak kendi mağazalarımız ve franchiselarımız için trendlere uygun son tüketicinin beklentisini karşılayan tasarımlar ve ürün grupları üzerine özenle çalışıyoruz. 2018 yılında da çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz” dedi.

PERAKENDE 2018 İlkbahar-Yaz koleksiyonunuzda öne çıkan unsurlar neler? ‘Natural Getaway’ temasıyla adlandırdığımız 2018 İlkbaharYaz koleksiyonunda, kendi değerinin farkında olan erkeklere sesleniyoruz. Yaşamın doğallığından esinlenerek tasarlanan ve canlı renkler kullanılarak oluşturulan koleksiyonda birbirleriyle uyum içinde 3 renk teması yer alıyor. Mint yeşili, grilerle kombinlenerek modern izlenim yaratırken ahududu ve pembe tonları, mavilerle kullanılarak sofistike bir görünüm sağlıyor. Yazın rengi turkuaz tonlarıysa kum tonlarıyla buluşarak renklerin harmonisini hayata taşıyor. Her mevsimin vazgeçilmezi beyaz, tüm renk temalarıyla kombinlenerek canlı ve sportif bir duruş sağlıyor.

HEMINGTON ERKEK

GİYİM DENEYİMİNİ YENİ BİR SEVİYEYE TAŞIYOR

rkek giyim markası olan Hemington’dan kısaca bahseder misiniz? Müşterilere nasıl bir giyim deneyimi sunuyorsunuz? Smart casual erkek giyim markası olarak, erkekler için hayatın her anında kendilerini özel hissettiren koleksiyonlar üretiyoruz. Üretimlerimizi ‘yüzde yüz saflık ve doğallık’ prensibiyle gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle ürünlerimizi, dünyanın en özel köşelerinden gelen saf kalite ipliklerden üretiyoruz.

Hemington trikolarında kullanılan tüylenmeme özelliğine sahip Giza pamuğunu Mısır’dan, dünyanın en geçerli tekstil sertifikası olan Woolmark kalite belgesine sahip Merino yününü Avustralya’dan, Pima pamuğunu Güney Amerika’dan, saf kaşmiri Himalayalar’dan, ipeği anavatanı Çin’den temin ediyoruz. İş hayatında ve günlük yaşamda hem dinamik hem de şık çözümler sağlayan koleksiyonlarımızla stil sahibi kombinler sunuyoruz.

Online özel hizmetleriniz de mevcut. Bu hizmetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye’de bir ilk olan ‘Moda Kapıda’ hizmetiyle konforunuzdan ödün vermeden bambaşka bir alışveriş deneyimi yaşatıyoruz. İnternet sitesinden 500 TL ve üzeri alışverişlerde özel müşteri temsilcimiz, 24 saat içerisinde, satın aldığınız ürünün bir küçük ve bir büyük bedenini adresini-

YÜZDE YÜZ SAFLIK VE DOĞALLIK PRENSİBİYLE ÜRETİM YAPAN HEMINGTON, DÜNYANIN EN ÖZEL YERLERİNDEN TEMİN ETTİĞİ KALİTELİ İPLİKLERLE OLUŞTURULMUŞ KOLEKSİYONLARIYLA ERKEK GİYİM DENEYİMİNİ YENİ BİR SEVİYEYE TAŞIYOR. HEMINGTON CEO’SU UMUT BOZ İLE YENİ KOLEKSİYONLARI VE YATIRIMLARI ÜZERİNE KONUŞTUK.

ze getiriyor. Böylece seçtiğiniz beden üzerinize olmazsa bile anında diğer bedenleri deneyerek zahmetsizce ve iade ile uğraşmadan bedeninize uyan ürünü satın alabiliyorsunuz. İnternet sitesinden verilen İstanbul siparişlerini aynı gün içinde teslim ediyoruz. Ayrıca online mağazamızdan yapılan tüm alışverişlerde kargo ücreti de talep etmiyoruz.

Gerek yurt içi gerekse yurt dışı olmak üzere 2018 ve 2019 yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz? Neler planlanıyor? İstanbul’da Akmerkez, Suadiye, Akasya AVM, Nişantaşı City’s, Mall of İstanbul ve Ataköy A Plus olmak üzere 6, Bursa’da ise 1 mağazamız var. Önümüzdeki dönemde premium lokasyonlardaki konsept mağazalarımızla büyümemize devam edeceğiz. Planlı bir strateji ve franchise sistemiyle en doğru lokasyonlarda 2019 sonunda 15, 2020 yılında 40 mağazaya ulaşacağımızı öngörüyoruz; 40 mağazadan en az 10 tanesi ise yurt dışında olacak. Franchise ve bayilik talepleri alıyoruz. Yakın zamanda, İngiltere ve Kuzey Avrupa’dan başlayarak yurt dışına açılmayı hedefliyoruz. İlk başta corner, daha sonrasında ise mağazalarımızı açmayı düşünüyoruz.

PERAKENDE

MEGA BALIK MARINTURK AVM’DE AÇILDI Alışveriş tutkusunun denizle buluştuğu Marinturk Alışveriş ve Yaşam Merkezi, deniz severleri yeni markaları ile buluşturmaya devam ediyor. Birçok markanın exclusive distribütörlüğünü alarak Türkiye’de profesyonel balıkçılık ekipmanları konusunda lider olmayı hedefleyen Mega Balık, Marinturk AVM ziyaretçilerine hizmet vermeye başladı. Mega Balık; olta kamışları, olta makinaları, sahte-suni yemler, misinalar, olta malzemeleri-iğneler,

balıkçı kıyafetleri, aksesuarlar, çanta ve kutulardan oluşan geniş ürün yelpazesi ve sektörün exculise markaları ile balık avı severleri bir araya getiriyor. Mega Balık’ın, açılışa özel indirim ve fırsatları Marinturk AVM’de sizleri bekliyor.

AVVA VIAPORT AVM’DE “DALYA” DEDİ Erkek giyiminin öncü markası AVVA, yeni mağazasını Viaport AVM’de açtı. AVVA bu mağazayla 100’üncü şubesini hizmete almış oldu. Erkek giyimde Türkiye’nin en önemli markalarından AVVA, yeni şubesini Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Viaport AVM’de açtı. AVVA bu mağazayla, dünya genelinde toplam şube sayısını 100’e çıkartarak “dalya” demiş oldu.

“FARKLI BİR MODA DİLİ OLUŞTURDUK” AVVA Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik, “AVVA olarak özgün tasarımlarımız ve kalite anlayışımızla, kısa zamanda Türkiye ve dünya tekstil sektörünün en önemli markalarından biri haline geldik.’’ dedi. Genç, sofistike, güncel ve özgün çizgimizle çok kısa sürede stil sahibi erkeklerin ruhunu yansıtan farklı bir moda dili oluşturduk diyen Atik, ‘’Bugün de dünya genelindeki 100’üncü şubemizin

kapılarını açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Viaport AVM şubemizle yurt içinde 71, yurt dışında ise 29 şubemiz olmuş oldu. Hedefimiz bir Türk markası olarak yurt dışında edindiğimiz saygınlığı daha da artırmak.” diye konuştu.

PERAKENDE

Weltew Home yüzde 45 büyümeyi hedefliyor Weltew Home Satış Pazarlama Direktörü Eyüp Balcı: “Yenilenen kurumsal kimliğimiz ve yeni koleksiyonlarımızla 2018 yılında mobilya sektörünün kalite çıtasını çok daha yükseğe taşımayı hedefliyoruz.” MELTEM MOBİLYA’DAN WELTEW HOME’A 2000’li yılların başında mobilya sektörüne adım attıklarını ve o dönemde hissedarı oldukları İnegöl’deki Meltem Mobilya’da diğer ortaklarının da hisselerini satın alarak üretici konumuna geçtiklerini söyleyen Weltew Home Satış Pazarlama Direktörü Eyüp Balcı, “2002 yılında 2 bin 500 metrekare alana sahip ilk üretim tesislerini açtık. 2005 - 2006 yıllarında marka patentinden dolayı Meltem Mobilya olan marka ismimizi ‘Weltew Mobilya’ olarak yeniledik. Yeni üretim tesisinin kurulumu ile üretim kapasitesini genişleterek yurt dışı satışlarına başladık ve 2008 yılında tesisimize 9 bin metrekare daha ilave kapalı alan dahil ettik” dedi. 2009 yılında ISO 9001 kalite yönetim sistem belgesi alarak, 2011 yılında Weltew markası ile mağazalaşma ve markalaşma çalışmalarına başladıklarını belirten Balcı, “2013 yılında Tüv Rheiland’ın testleri ile güvenlik ve kalite belgesi olan GS sertifikalarını aldık. 2017 yılında Turquality marka destek programına dahil olmaya hak kazandık ve 2018 yılında yeni logo ve kurumsal imajımız ile birlikte ‘Weltew Home’ markasını oluşturduk” ifadelerinde bulundu.

GENİŞ BİR PAZARLAMA AĞI… Türkiye’de hemen her ilde satış noktalarının bulunduğunu açıklayan Balcı, yurt içinde 2 bölge bayii, 460 satış noktası, 20 showroom, dünya pazarında ise 42 ülkede 139 satış noktası ile geniş bir pazarlama ağına sahip olduklarını söyledi. Mobilya sektöründe Türkiye’de 8., İnegöl’de faaliyet gösteren 2 bin mobilya firması arasında ise 2. sırada yer aldıklarını açıklayan Balcı, “İnegöl’de 45 bini kapalı olmak üzere 90 bin metrekarelik fabrikamızda tam otomatik robotlarla faaliyet gösteriyoruz. 60’ı beyaz yakalı olmak üzere 410 çalışanımız mevcut. Teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarımız sayesinde yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Üretimin tüm aşamaları uzman mühendislerimiz tarafından denetleniyor” dedi.

KULLANILAN MALZEMENİN KALİTESİ DE ÖNEMLİ Ürün konseptlerinin genel olarak modern olmakla birlikte country ve avangart esintileri taşıdığına değinen Balcı, “Büyükşehirlerde kentsel dönüşümün etkisiyle metrekareler çok küçül-

dü. Bu yüzden günümüzde daha fonksiyonel, kullanışlı modeller tercih ediliyor. Dolayısıyla bu ihtiyaçlarda farklılaşan ürünler de geliştirerek tüketicilere farklı alternatifler sunacağız” diye belirtti. Sezonun trendlerinde İzlanda mavisi ve antrasit mavinin öne çıkan renkler olduğunu söyleyen Balcı, “Weltew Home olarak bu renklerdeki yeni tasarımlarımız 2018 koleksiyonumuzda yerini aldı. Tasarımlarımızda bizim için şıklık ve moda kadar önemli olan ürünün sağlamlığı, dayanıklılığı ve kullanılan malzemenin kalitesidir” dedi.

“MOBİLYA SEKTÖRÜNDE KALİTENİN ÇITASINI YÜKSELTECEĞİZ” 2017 yılını 104.5 milyon TL ciro ve yüzde 40 büyüme ile tamamladıklarını ve bu cironun yüzde 33’ünü ihracat gelirlerinin oluşturduğunu ifade eden Balcı, “2017 yılı bizim için kurumsal değişim yılı oldu. Turquality Marka Destek Programı’na dahil olmak üzere birçok yeniliği hayata geçirdik. Yenilenen kurumsal kimliğimiz ve yeni koleksiyonlarımızla 2018 yılında mobilya sektörünün kalite çıtasını çok daha yükseğe taşıma hedefimiz var. 2018 yılında yüzde 45 büyümeyi öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

PERAKENDE

Elli5 Event

ziyaretçi profiline uygun etkinlik haritası oluşturuyor Organizasyon yapacağınız lokasyonları nasıl belirliyorsunuz? Markamızın kurumsal kimliğini ve tanıtımı yapılacak ürün/ hizmet stratejisini baz alıyoruz. Lokasyonları ziyaret ederek ve hedef kitlemizin davranış alışkanlıklarını gözlemleyerek uygunluğunu kontrol ediyor ve buna göre planlama aşamasına geçiyoruz. Etkinlikler, çevresel özellikler ve toplumun ihtiyaçlarına göre şekillenebiliyor mu? Elbette şekilleniyor. Bu iki husus bizim de en çok dikkat ettiğimiz noktalardan. Çevresel faktörleri ve hassasiyetleri dikkate alarak etkinliğin çevreye zararını minimuma indirecek şekilde, var olan ya da olabilecek ihtiyaçlara yönelik, akılda kalıcı özellikte olmasına dikkat ederek planlıyoruz.

AVM’de yapılacak bir organizasyondan önce o AVM’yi tanımak ne derece önemli? ( Ziyaretçi potansiyeli, ne tür ziyaretçiler geliyor vs.) AVM’lerin kimliğini ziyaretçilerin belirlediği bir gerçek. Dolayısıyla, ziyaretçi profilini gözlemlemek ve lokasyon bazlı hedef kitle araştırmalarından kitlenin reaksiyonlarını saptamak etkinliğin haritasını çıkarmakta oldukça faydalı olacaktır.

Lokasyonları ziyaret ederek ve hedef kitlenin alışkanlıklarını gözlemleyerek etkinlik planlaması yaptıklarını söyleyen Elli5 Event Ajans Başkanı Fatih Türe; ihtiyaçlara yönelik, akılda kalıcı etkinlikler planladıklarını ifade etti.

Etkinlik düzenlerken çevrenin ihtiyaçlarına ve toplumun kültürüne göre hareket edilmesi katılım düzeyinin de o derece yoğun olmasını sağlıyor. Peki, siz organizasyonlarda sosyo - kültürel dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? İnsan doğası özen ve ilgi ile besleniyor. Planlanan etkinliklerde uyum sağlanması şart… Ast-üst, tavan-taban dengesi için etkinliğin kolay anlaşılabilir, kolay uygulanabilir ve kolay ulaşılabilir olmasını sağlıyoruz.

PERAKENDE

KARACA HOME’DAN ANNELERE ÖZEL KOLEKSİYON Karaca Home, Anneler Günü’ne yakışacak şıklıkta hediye alternatifleriyle onların kendisini daha özel hissetmesini sağlıyor. Karaca Home’dan seçilen birbirinden güzel nevresim, yatak örtüsü ve pike takımları, annenize yıllarca zevkle kullanacağı bir hediye olacak.

ANNELER İÇİN SPORTİF SEÇENEKLER DECATHLON’DA 70 farklı spor dalında binlerce ürün sunan Decathlon’da anneler günü için binlerce hediye seçeneğini bir arada bulabilirsiniz. Fitnesstan yogaya, bisikletten koşuya, tenisten yüzmeye her spor dalıyla ilgili yüzlerce çeşit spor ekipmanı, tekstil ürünleri ve aksesuarları arasından annenize uygun bir hediye seçebilirsiniz.

LACOSTE’TAN EN TARZ HEDİYELER Stil sahibi kadınlar için tasarlanan Lacoste Constance saat modeli ile Anneler Günü’nde annenizin kendisini özel hissetmesini sağlayabilirsiniz. Constance serisi, Lacoste’un zamansız şıklığının tüm özelliklerini bir saat modelinde sunuyor.

KIDZMONDO’DAN ANNELERE ÖZEL KAMPANYA Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan Türkiye’nin ilk çocuk şehri KidzMondo, Anneler Günü’ne özel kampanyasıyla aileleri mutlu edecek. 12-13 Mayıs’ta KidzMondo’ya giriş anneler, anneanneler ve babaanneler için ücretsiz olacak.

REMINGTON’DAN ANNELERE EN GÜZEL HEDİYE Kişisel bakımına dikkat eden kadınların tercihi Remington Keratin Protect Akıllı Saç Düzleştirici, annenize bu yıl en iyi hediyeyi sunmanız için raflardaki yerini aldı. Saç bakımında en iyi kaliteyi arayanlar için özel olarak üretilen Keratin Protect Akıllı Saç Düzleştirici, Keratin & Badem Yağı ile zenginleştirilmiş olduğundan saçlarda maksimum koruma ve bakım sağlıyor.

WEE BABY’DE HER ŞEY ANNELER İÇİN Wee Baby, ‘Annelere Özel’ kategorisine eklediği yeni ürünü ultra portatif şarjlı göğüs pompasıyla annelerin sütlerini kısa sürede, onları yormadan sağmalarını sağlıyor. Wee Baby, şarj edilebilir, mini tasarımlı ve ultra hafif özellikleriyle rahatlıkla elde tutulabilen veya boyuna asılabilen yeni ürünüyle annelere kolaylık sağlıyor.

PERAKENDE

ANNELER GÜNÜ’NÜ ZÜHRE IŞILTISIYLA PARLATIN

PORLAND’DAN SÜRPRİZ İNDİRİMLER Porland, yepyeni koleksiyonu Cosmos’un yanı sıra annelerin hayatını kolaylaştıracak mutfak yardımcılarını, pasta ve kek kalıplarını, saklama kutularını, birbirinden şık süs eşyalarını, bibloları ve tasarımlarıyla göz dolduran benzersiz porselen koleksiyonlarını da sürpriz indirimlerle satışa sunuyor.

Zühre, Anneler Günü’nde annesine şık bir hediye alarak mutlu etmek isteyenlere özel alternatifler sunuyor. Annenize rengarenk ve çeşitli formlara sahip Zühre tunikleri, pardesüleri, eşarp ve çanta modellerinden oluşturacağınız kombinlerle şıklığın anahtarını sunabilirsiniz.

KARACA’DAN ANNELERE HATIR’A!

SOMFY İLE ANNENİZİN HAYATINA KONFOR KATIN Bu Anneler Günü’nde annenizin evine akıl, hayatına daha fazla konfor katmanız mümkün. Ev otomasyon sistemlerinin dünyaca ünlü markası Somfy, akıllı ev sistemlerinde farklı alternatifler sunuyor. Böylece anneler, evlerde hayatın ve rahatlığın tadını çıkartıyor.

Karaca’nın annelere özel tasarladığı yeni Türk Kahvesi Makinesi ‘Hatır’, Anneler Günü için ideal bir hediye alternatifi olacak. Karaca, Anneler Günü’nde güzel bir hediye almak isteyenlere yeni ürünü Türk kahvesi makinesi Hatır’ı sunuyor. Tek elle ergonomik ve rahat bir kullanım sunan Hatır, küçük boyutuyla mutfakta veya ofisinizde yer kaplamıyor.

EN ÖZEL HEDİYELER HOME STORE’DA Home Store, bu Anneler Günü’nde annelere layık en güzel hediyeyi bulmak için doğru adresiniz. Birbirinden şık ve kullanışlı tasarımlarıyla dikkatleri üzerine çeken Home Store, bu yıl da Anneler Günü’nü özel kılmak isteyenlerin tercihi oluyor.

SHARPIE İLE ANNENİZE EŞSİZ BİR HEDİYE TASARLAYIN Zengin ve canlı renklere sahip Sharpie Fine kalemlerle yapılan eşi benzeri olmayan tasarımların süslediği en anlamlı hediyeler bu yıl da annelere verilecek. Sharpie Fine kalemlerle hayal gücünün sınırları ortadan kalkacak ve bardaktan tişörte, buzdolabından duvarlara, ahşaptan kumaşa kadar her yüzeye kalıcı tasarımlar yapılacak.

GIDA

ÖZSÜT’ÜN MERAKLA BEKLENEN ‘YAZ MENÜSÜ’ MAĞAZALARDAKİ YERİNİ ALDI. BU YIL 80. YILINI KUTLAYAN ÖZSÜT, BUNA ÖZEL OLARAK MENÜSÜNE 45 YENİ LEZZET EKLEDİ. ÖZSÜT GENEL MÜDÜRÜ GÜÇLÜ ŞENELER İLE 2018 YAZ MENÜLERİ HAKKINDA DETAYLICA KONUŞTUK.

ÖZSÜT’ÜN 80. YILA ÖZEL ZENGİN İÇERİKLİ YAZ MENÜSÜ ÇIKTI

Özsüt bu yıl 80. yılını kutluyor. Buna özel olarak konseptinizde ve menülerinizde yenilikler yaptınız mı? Bizim için gerçekten de çok özel bir yıl. 80. yaşımızı kutlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Tabii her zaman menümüze büyük özen gösteriyoruz ancak bu yılın şerefine hem menümüze 45 yeni ürün ekledik hem de lezzetler kadar tasarımı da ön plana çıkardık. Şu anda sütlü ve şerbetli tatlılar, pastalar, unlu mamuller, dondurma, kaymak, çikolata, kahve, kahvaltı, Türk ve dünya mutfağından özel yemekler ve atıştırmalıkların olduğu zengin bir menü sunuyoruz.

GIDA Peki, menülerinizi hangi sıklıkla yeniliyorsunuz? Özsüt olarak en çok önem verdiğimiz konuların başında, misafirlerimize mevsiminde, doğal, yerel ve taze ürünler sunmak geliyor. Bunu sağlamak için de yaz ve kış aylarında menümüzü güncelliyoruz. Yaz aylarında dalından koparılmış meyvelerle hazırladığımız pastalara ağırlık verirken, kış aylarında çikolatalı, karamelli, bal kabaklı lezzetlerimiz ön plana çıkıyor. Her menüyle birlikte lezzetlerimizde yeniliğe gitsek de, alametifarikamız olan çeşitlerimizin bizdeki ve misafirlerimizdeki yeri hiç değişmiyor. Bunlara örnek olarak sütlü tatlılarda kazandibi, sütlaç, keşkül, tavukgöğsü, profiterol, pastalarda karaorman serisi, şerbetli tatlılarda ekmek kadayıfı, peynir tatlısı ve sac arasını gösterebiliriz. 2018 yaz menünüz hakkında bilgi verir misiniz? Bu menüde neler var? Öncelikle tatlı grubumuzdaki yeniliklerden bahsetmek isterim. Menümüze kirazlıdan frambuazlıya taze meyveli pastalar, şeftalili, frambuazlı, kahveli tartlar, anne eli lezzetinde kekler ve Fransız usulü cheesecake’ler ile birlikte, tüm bu ürünlerimize eşlik edecek içecekler ekledik. Dondurmalarımızdaki yeni çeşitler ise cookie dondurma ve şeftalili sorbe oldu. Böylece dondurmalarda çikolatalılardan meyvelilere tam 21 çeşide ulaştık. Diğer çeşitlerimize bakarsak, Anadolu ve Ege’den yöresel kahvaltılarımıza bu yıl sporcu kahvaltısı ekledik. Tost ve ekmek arası ürünlerimiz çok zengin. Başlangıçlarımızda misket köfte, soğan halkası, mozzarella sticks, börek, kızarmış ravioli ve soslu patates kızartmaları yer alıyor. Beş çayı için de tatlı ve tuzlu çeşitlerimiz bulunuyor. Ana yemeklerde mantar, peynir gibi soslarla lezzetlendirilmiş tavuk çeşitleri, yufkada bademli köfte gibi özel sunumlu et yemekleri, saray mutfağından çorbalar ve etli, sebzeli, baklagilli salatalarla çok leziz bir seçki sunuyoruz. Özel köfteli burger’lerimiz, et severlerin favorisi olan pizzalar, makarna ve yöresel mantı çeşitlerimizle günün her saatine hitap ediyoruz. Dondurmanızın sırrı nedir? Dondurmamızın sırrı, kullandığımız malzemelerde gizli. Türk damak tadına uygun, geleneksel sert yapıdaki Özsüt dondurmalarının lezzeti Anadolu’nun dört bir yanından geliyor. Tire’nin karadutunu, Emiralem’in çileklerini, Uludağ’ın tertemiz havasında yetişen frambuazları, Akdeniz’in sıcacık güneşiyle büyüyen limonları, günlük ve en taze çiftlik sütüyle harmanlıyoruz. Dondurmalarımız tek tüketildiği gibi sütlü tatlılarımızın yanında da çok seviliyor. İçecek çeşitlerinizden bahsedebilir misiniz? Yaz aylarında misafirlerimize ev yapımından ayırt edilemeyen limonata, çilekten mangoya uzanan çeşitleriyle smoothie, frappe ve mocha’lar sunuyoruz. Taze demleme çay, özel harmanlanmış kahve çeşitleri ve taze sıkma meyve sularımız ile de günün her saatine hitap ediyoruz. Yeni menünüzün en dikkat çeken özelliği nedir? Şeflerimize dünyaca ünlü okullarda eğitim alma imkanı sağlıyor ve yepyeni lezzet fikirlerini hayata geçirmeleri konusunda sürekli destek oluyoruz. Bu da ürünlerimizin lezzetleri kadar görünüm-

lerine de yansıyor. Bu yıl pastalarımızın tasarımını özel formları ile daha da şıklaştırdık. Çocukların çok seveceğini düşündüğümüz özel figürlü pastalar hazırladık. Yemeklerde ise şefin özel soslu bonfilesinin klasik lezzetlerimiz arasına gireceğini düşünüyoruz. Özsüt’te 80 yıldan bu yana değişmedi dediğiniz bir şey var mı? Kesinlikle evet! Mevsimlerle birlikte menümüz değişse de, doğallık ve özen asla değişmiyor. Özsüt olarak bir yandan geleneksel tatlarımızı gün yüzüne çıkarırken, bir yandan da yepyeni tatlarla misafirlerimizin karşısına çıkıyoruz. Özsüt’ün bacasını tüttüren ilk lezzet olan kazandibi tatlısını, bugün hala aynı dede yadigarı reçeteyle hazırlıyoruz. Diğer yandan dünya mutfaklarından lezzetleri, malzemelerini ülkesinden getirterek yapıyoruz. Ürünlerimizde yalnızca günlük ve en taze çiftlik sütü kullanıyoruz. Hiçbir ürünümüz koruyucu katkı maddesi içermiyor. Franchise sistemi ile büyüyen bir markasınız. Şu an kaç mağazanız bulunuyor? Mağazalarda standardı nasıl sağlıyorsunuz? Türkiye’de 46 ilde 180’in üzerinde, Azerbaycan’da ise üç mağazamız bulunuyor. Lezzette standardı sağlamak bugün tek bir fabrikada üretilen ürünlerle tüm Türkiye’ye ve yurt dışına hizmet veriyoruz. Misafirlerimize her zaman en leziz ve taze ürünleri sunmak için, tüm mağazalarımıza günlük pasta ve tatlı dağıtımı yapıyoruz ve Türkiye’de bunu yapan tek firmayız. Bunun için lojistiğe çok ciddi yatırım yapıyoruz. Ayda 350 bin kilometre yol yaparak ürünlerimizi bayilere ulaştırıyoruz. Tabii ki bizim misafirlerimizle buluşma noktamız mağazalarda bu standartların sağlanması çok önemli. O nedenle birlikte çalışacağımız yatırımcıları titizlikle belirliyoruz. Marka değerlerimize sahip çıkan, müşteri memnuniyetini ve mutluluğunu önemseyen yatırımcı ve ekiplerle çalışıyoruz. İş birlikteliğimiz başladıktan sonra da, belli rutinlerde eğitimler düzenliyor ve gerçekleştirdiğimiz denetimlerle daha iyi hizmet vermek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu denetimlerde hassasiyet gösterdiğimiz konuların başında ise, mağazalarımızın Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere uygun hareket etmesi geliyor.

GIDA

ÖKÜZ BURGER 2019’DA YURT DIŞINA AÇILIYOR Merkezi ve ulaşımın kolay olduğu yerlerde şubeleşmeye önem verdiklerini belirten ÇNK’S Öküz Burger marka yaratıcısı Mustafa Uver, şube sayılarına yenilerini ekleyerek markalarını güçlendirme planları yaptıklarını ifade etti. Öküz Burger olarak yatırım yaparken lokasyon açısından dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Şehirlerin tek alışveriş merkezleri veya halkın yoğun olduğu caddeler olmasına dikkat ediyor ve öncelik veriyoruz. Okul, yurt gibi yerlerin çevreleri ve ulaşımın kolay olduğu yerlerde şubeleşmeye devam ediyoruz. Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınız nedir? Hedefinizde hangi bölgeler var? 2018 yılı içerinde şube sayımızı 20’nin üzerine çıkartıp, 2019 yılında İsviçre ve Almanya başta olmak üzere yurt dışında da varlığımızı göstermeye başlayacağız. Bu yıl gerçekleştirdiğiniz franchise yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Şu ana kadar açtığımız bütün şubeler franchise olup mevcutta yaptığımız çalışmalar da franchise’dır. Franchise yatırımlarının Öküz Burger’e etkisi ne oldu? Ailemize katılan, markamıza inanan ve bizi destekleyen vizyon sahibi franchise sahipleriyle birlikte yolumuza daha güçlü devam ediyoruz. Lojistik(sevkiyat) sürecinizin işleyişi nasıl oluyor? Merkezimizde üretilen et, sos, baskılı ürünler gibi hammaddelerin dağıtımı

tarafımızca yapılıyor. Kurduğumuz ve şube sayısıyla doğru orantılı genişleyen dağıtım ağımızla şubelerimize destek veriyoruz. 2018 hedeflerinizde neler var? Önceliğimiz, üretim kapasitemizi artıracak yeni girişimlerde bulunmak ve şubelerimize daha kaliteli hizmet vermek… Sonrasında da şube sayımıza yenilerini ekleyerek markamızı güçlendirme planlarımız bulunuyor.

GIDA

HEDEF YURT İÇİNDE 80 ŞUBE! Yatırım yaparken lokasyon açısından dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Hareketli lokasyonlar, geniş cepheli ve geniş kaldırımlı dükkanlar, en az 200 metrekarelik bir alan olması lazım. Çünkü küçük metrekarelerde kendimizi iyi ifade edemiyoruz, sığamıyoruz. Mekan ne kadar büyük olursa o kadar ferah ve rahat oluyor, içerde birçok alternatif sunabiliyoruz: çocuk oyun alanları, farklı köşeler gibi. Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınızdan bahseder misiniz? Hedefinizde hangi bölgeler var? 2018 yılı dahilinde şube sayımızı 80’e çıkarmak ve en az 10 ile daha girmeyi planlıyoruz. Batı ve Doğu Karadeniz, Ege, Doğu ve Güneydoğu olmak üzere toplam 5 bölgeye girmeyi hedefliyoruz. Yurt dışı planlarımız çok güzel. Çok iyi

Kaliteden asla ödün vermediklerini dile getiren Yeşilçam Kahve Evi Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Demirbilek; 2018 yılı için, yurt içindeki şube sayılarını 80’e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. geri dönüşler alıyoruz. 2020 yılına kadar Türk vatandaşların yoğun olduğu yaklaşık 6 ülkeye şube açılışı yapmayı planlıyoruz. Yurt dışı yatırımlarınızda görüşmeleriniz nasıl ilerliyor? Yurt dışı için İran, Almanya, Avustralya, Fransa, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve KKTC ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu ülkelerde lojistik ağını sağlıklı sağlamak için belki master franchise modeli ile ilerleyebiliriz. Tabi burada ülke yönetimlerinin tavrı da önemli oluyor. Maliyetler açısından her ülkenin farklı bir gümrük mevzuatı var. Onun için yurt dışı

görüşmelerine özellikle hassasiyet gösteriyoruz. Umarım bu ülkelerde ülkemizi en iyi şekilde temsil ederiz. Peki, lojistik(sevkiyat) sürecinizin işleyişi nasıl oluyor? Şu an İstanbul ve Gaziantep’teki 2 lojistik depomuzla hizmet etmekteyiz. Önümüzdeki günlerde Ege ve Akdeniz bölge depoları da hizmete girecek. 2018 hedeflerinizde neler var? 2018 yılı için yurt içi şube sayımızı 80’e yurt dışı şube sayımızı 4’e çıkarmayı hedefliyoruz. Markamızın kalitesini her gün biraz daha iyiye taşımak için ben ve değerli ekip arkadaşlarım gece gündüz çalışıyoruz. Yaptığımız her mağaza bir öncekinden daha güzel oluyor ve kaliteden asla vazgeçmiyoruz. Mağazalarımızda Yeşilçam temalı hediyelik ürün standları yapacağız. Bu stantlarda Yeşilçam’ın unutulmaz sanatçılarının görsellerinden oluşan ürünler satacağız. Kendimize has, özel yiyecek ve içecek satışı yapacağız.

GIDA

Gönül Kahvesi Yenilenen Konseptiyle

Caddebostan’da ŞUBE SAYISINI ARTIRIYOR Gönül Kahvesi, sadece yurt içinde değil yurt dışında da hedeflerine ulaşma doğrultusunda şube sayısını artırıyor. İlk yurt dışı şubesini 2014 yılında Saraybosna’da Sarajevo City Center AVM’de, sonrasında Mart 2017’de Bahreyn şubesini Muharraq şehri Seef Mall’da, Nisan 2017 de Avusturya şubesini Vorarlberg Eyaleti Dornbirn şehrinde açtı. Temmuz 2017’de Saraybosna’da 2. şubesini açan Gönül Kahvesi yurt dışındaki şube sayısını 4’e çıkardı. 2018 yılında açılan şubeler Mersin Üniversitesi Cad. (14 Şubat 2018) Adıyamanpark AVM (23 Mart 2018) Batman / Turgut Özal Caddesi (23 Nisan 2018) Şantiye süreci devam eden yurt içi ve yurt dışı şubeler

TÜRKİYE’NİN TEK BUTİK KAHVE ZİNCİRİ OLAN GÖNÜL KAHVESİ, TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR.

Yurt içi ve yurt dışı toplam şube sayısı 80’e ulaşan marka; yenilenen konseptiyle Caddebostan’da misafirlerinin hizmetine girdi.

2018 YILINDA YENİ AÇILIŞ PLANLARI… Eskişehir, Muğla-Dalaman, Aydın-Didim, Ankara, Trakya Bölgesi, Konya ve Türkiye’nin birçok farklı bölgesi ile yurt dışında başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ve Ortadoğu ülkesi ile ilgili açılış planları da bulunuyor.

2023’TE HEDEF YURT DIŞINDA 223 ŞUBE!

Muğla / Dalaman (Mayıs 2018)

Avrupa, Asya, Körfez ülkeleri olmak üzere, dünyanın her köşesinden talepler alan Gönül Kahvesi, 2023 yılında yurt dışında en az 223 şubeye ulaşmayı hedefliyor.

Manama 2. Şube (Mayıs 2018)

Saraybosna 3. Şube (Mayıs 2018)

YENİ ÜRÜNLER MÜŞTERİLERİN BEĞENİSİNİ KAZANDI Gönül Kahvesi Türk kahvesi, espresso ve diğer tüm kahveleri, özel formülleriyle harmanlayıp sunuyor. Marka, Türk kahvesine hak ettiği itibarı ‘Gönül Harmanı’ ürünü ile kazandırmıştır. Menüye yeni giren özel hazırlanmış atıştırmalıklar, cam şişe ev yapımı tamamen katkısız meyve suları ile doğal ve katkısız enfes soslarıyla cheesecake’ler de diğer ürünler gibi misafirler tarafından oldukça beğeniliyor.

“DÜNYADA BİR GÜN HERKES TÜRK KAHVESİNİ TADACAK!” Vizyonu; yenilikçi, girişimci ve kaliteye odaklanmış yapısı ile Gönül Kahvesi’ni dünya markası yapmak, misyonu; Türk kahvesini ulusal

ve uluslararası arenada kaliteli ve güvenilir marka olarak vazgeçilmezler zirvesine taşımak olan marka; “DÜNYADA BİR GÜN HERKES TÜRK KAHVESİNİ TADACAK!” sloganıyla yoluna devam ediyor.

GIDA

Akılalmaz Lezzet Tırı Yollarda Sahip olduğu konseptle yeme-içme sektöründe fark yaratan Tavuk Dünyası, düzenlediği çeşitli etkinliklerle, vazgeçilmez lezzetlerini daha geniş kitlelerle de buluşturmaya devam ediyor. 2017 yılının sonunda İstanbul ve Bursa’da 15 binden fazla kişiye gizli reçetelerle hazırlanmış ödüllü lezzetlerini Akılalmaz Lezzet Tırı ile tattıran Tavuk Dünyası, şimdi de Türkiye’nin 20 şehrini kapsayan yeni bir tura başladı.

KATILIMCILAR ÖDÜLLÜ LEZZETLERİ TATMA İMKANI BULUYOR Bu yılki turuna başkent Ankara’dan başlayan Akılalmaz Lezzet Tırı, Ankaralı konuklarını ağırladıktan sonra rotasını İzmir’e çevirdi. Ankara ve İzmir’deki etkinliklere yoğun ilgi gösteren katılımcılar, Tavuk Dünyası’nın uluslararası ödüle sahip Kekiklim, Şefin Tavası ve Közlüce ürünleriyle birlikte Biberiyem ve Chili Lokumu lezzetlerini de deniyorlar. Tavuk Dünyası hem bu seçkin ürünleri hem de özel yapım makarnalarıyla lezzet severlerden tam not alıyor.

BİRBİRİNDEN EĞLENCELİ AKTİVİTELER… Gittiği şehirlerde konuklarını ödüllü lezzetlerinin yanı sıra birbirinden eğlenceli ve sürprizlerle dolu farklı birçok aktivitelerle de ağırlayan Akılalmaz Lezzet Tırı; 14 Mayıs’a kadar Adana, Afyon, Antalya, Balıkesir, Bolu, Çanakkale, Denizli, Edirne, Eskişehir, Isparta, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Sakarya, Samsun ve Sivas’ı ziyaret edecek. Akılalmaz Lezzet Tırı Türkiye Turu boyunca 100 binden fazla kişiye Tavuk Dünyası, lezzetlerini sürprizlerle dolu eğlenceli bir atmosferde deneyimletecek.

AKILALMAZ LEZZET TIRI ÜNİVERSİTELİLERİ DE BEKLİYOR İzmir’de İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrencileri ağırlayan Akılalmaz Lezzet Tırı’nın bundan sonraki üniversite durakları arasında ise Afyon Kocatepe Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Erciyes

Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, On Dokuz Mayıs Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yeditepe Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi bulunuyor.

Türkiye’nin 20 şehrindeki 33 noktaya gidecek olan Akılalmaz Lezzet Tırı, Tavuk Dünyası’nın ödüllü lezzetleri ve birbirinden eğlenceli aktiviteleriyle katılımcılara unutulmaz anlar yaşatıyor.

GIDA

ÜÇÜNCÜ NESİL FIRIN KAVRAMININ ÖNCÜSÜ KOMŞUFIRIN, SICAK VE TAZE ÜRÜNLERİNİ İSTANBUL DIŞINA TAŞIYARAK, ANADOLU’DA VE YURT DIŞINDA AÇMAYI PLANLADIĞI DÜKKANLAR İLE BÜYÜYOR.

Komşufırın’dan Büyüme Hamlesi

ahalle fırıncılığının tazeliğini, sıcaklığını, güler yüzünü, kaliteli ve lezzetli ürünleriyle birleştiren Komşufırın, 12 yıllık tecrübesini paylaşmaya hazırlanıyor. Tüketicilere günün her saati, arzu ettikleri unlu mamulleri ve kırka varan ekmek çeşidini sunabilmek için oluşturduğu üçüncü nesil fırıncılık kavramını İstanbul dışına taşımak isteyen şirket, bu kapsamda yeni bir büyüme hamlesi başlattı.

HER AY 1 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYİ LEZZETLERİYLE BULUŞTURUYOR İstanbul’da 58 şube ile hizmet veren Komşufırın’ın İstanbul dışında Bodrum, Çeşme ve Antalya’da şubeleri bulunuyor. Marka, ürün konusundaki uzmanlığı, yaratıcılığı ve kalitesi ile toplam 62 fırınında her ay 1 milyondan fazla kişiyi lezzetleriyle buluşturuyor. Eski ekmek geleneğini, gıda teknolojisinin, üretim ve dağıtım yöntemlerinin son olanaklarıyla bir araya getiren üçüncü nesil fırıncılık modelinin yaratıcısı Komşufırın’ın her damak zevkine uygun unlu mamulleri arasında poğaçadan kurabiyeye, kruvasandan keklere kadar birçok ürün bulunuyor.

“ANADOLU’NUN HER İLİNE KOMŞUFIRIN’I GÖTÜRECEĞİZ” Komşufırın’ın lezzetlerini Anadolu’ya götürmenin zamanının geldiğini belirten Genel Müdür Kaan Aktoluğ, “Komşufırın olarak yeni bir büyüme hamlesi başlatarak, bu alandaki 12 yıllık tecrübelerimizi ve başarılarımızı Anadolu’nun her iline götürmeye karar verdik. Uzun zamandır İstanbul’a geldiklerinde ürünlerimizi tadan, hizmetimizi deneyimleyen müşterilerimiz, bu lezzetlerin kendi şehirlerinde de ol-

ması talebinde bulunuyordu. Bunun yanı sıra yurt dışından gerek turistik sebepler gerekse iş amaçlı seyahatlerinde İstanbul’a gelen iş insanlarından da benzer talepleri sıkça duymaya başlamıştık. Bu talepleri yerine getirmek artık bizim için bir sorumluluk ve zorunluluk haline geldi,” dedi.

FRANCHISE MODELİ UYGULANACAK Aktoluğ sözlerine, “Aldığımız bu karar kapsamında kendimiz büyürken diğer yandan da bir süredir yatırımcı adaylarıyla ilk defa İstanbul da dahil olmak üzere hem yurt içinde hem de yurt dışında franchise görüşmelerine başladık. Hayata geçireceğimiz franchise modeline katılmak isteyen girişimciler 600 bin Türk Lirası’ndan başlayan tutarlarla yatırım yaparak Komşufırın lezzetlerini müşterilerine ulaştırabilecek. Planlamalarımıza göre yatırım geri dönüşü 3 sene olacak.” diye devam etti.

“TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERDE YATIRIMCILARIN YANINDA YER ALACAĞIZ” Komşufırın olarak, yatırımcıların tüm operasyonel süreçlerinde yanında olacaklarını hatırlatan Aktoluğ, kazan-kazan modeli ile Komşufırın’ın ürün konusundaki uzmanlığını, yaratıcılığını ve kalitesini daha geniş kitlelerle buluşturacaklarını söyledi.

GIDA

KASAPDÖNER’DE

HEDEF “TÜM TÜRKİYE” TÜRKİYE’NİN HER ŞEHRİNDE EN AZ BİR ŞUBE

DÖNERİN TAZE OLARAK GÜN AŞIRI SEVKİ YAPILIYOR

“KasapDöner olarak şu an yurt içinde 53, yurt dışında 4 olmak üzere 57 şubemiz bulunuyor.” diye belirten Özürün, yurt içi hedeflerinin başta Anadolu metropolleri olmak üzere “tüm Türkiye” olduğunu belirtti. Özürün, “Türkiye’nin her şehrinde en az bir KasapDöner şubesi olmasını hedefliyoruz. Bunun yanında yurt dışı hedeflerimiz arasında en başta Amerika ve Körfez ülkeleri var.” ifadelerinde bulundu.

Yurt içindeki tüm işletmelere dönerden ketçaba, tuzdan domatese kadar tüm ürünlerin lojistik hizmetini merkez olarak kendilerinin sağladığını ve bunun için ekstra bir bedel almadıklarını belirten Özürün, “Dönerimizi taze olarak sevk ettiğimiz için şubelerimize gün aşırı sevkiyat düzenliyoruz. Yurt dışı mağazalara da ilgili ülkenin ithalat rejimi uyarınca gönderebileceğimiz ürünleri yine biz sağlıyoruz.” açıklamalarında bulundu.

YATIRIMCIYA HER KONUDA DESTEK

2018 yılı sonuna kadar hedeflerinin şube sayısını 100’ yükseltmek olduğunu söyleyen KasapDöner Genel Müdürü Bahar Özürün, “Bu topraklardan bir marka çıkacaksa, bu bir döner markası olacak ve o döner markasının da KasapDöner olacağına inanıyoruz.” dedi. MÜŞTERİ BULUNDUĞU ORTAMDA MUTLU OLMALI KasapDöner olarak geliştirdikleri konseptin, kuruldukları günden bu yana ilgi çektiğini söyleyen KasapDöner Genel Müdürü Bahar Özürün, “Müşterimizin hem yediği üründen hem de bulunduğu ortamdan mutlu olmasını istiyoruz. Öte yandan tüm KasapDöner şubelerinde standart bir konsept uyguluyoruz. Konum açısından baktığımızda da, şube açtığımız her kentte, işlek ve marka değeri yüksek caddelerin yanında, seçkin AVM’lerde yer almayı hedefleyerek hareket ediyoruz. Bunun dışında mağazalarımızda masaya servis verdiğimiz için yeterli oturma alanı bulunmasına da dikkat ediyoruz.” dedi.

Yatırım görüşmelerinden bahseden Özürün, “İşletmecilerimize işin en başında lokasyon seçimi ve yatırım fizibilite çalışmasından başlayarak destek veriyoruz. Verimli bir yatırım imkanı mevcutsa açılışa onay veriyoruz. Sonrasında da açılış öncesi yapılması gerekenler ve şubenin inşa ve tefrişi için destek veriyoruz. Sistemimize uyumlu şekilde çalışmasını sağlamak üzere, açılıştan önce işletme sahibi ve çalışanlarına operasyon eğitimleri düzenliyoruz. Bunun dışında girişimcimizi stok kontrol ve dönere özgü fire takibini de içerecek şekilde işletme yönetimi konusunda bilgilendiriyoruz. Pazarlama ve Halkla İlişkiler desteği de sağlıyoruz.” dedi.

“DÖNERİ DÜNYA MARKASI YAPMAYI HEDEFLİYORUZ” 2018 yılında, Anadolu’da ve yurt dışında büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Özürün, “Şu an yurt içinde ve yurt dışında toplam 55 şubemiz var. 2018 yılı sonuna kadar bu sayıyı 100’e yükseltmek en büyük hedefimiz.” dedi. Özürün sözlerine şu şekilde son verdi: “Döner, toplam yiyecekiçecek pazarının yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu da büyük bir yatırım fırsatı demek. Her zaman “Çok Kazan, Çok Kazandır” ilkesiyle, kendimizden önce iş ortaklarımız olan yatırımcılarımıza kazandırmak için çalışıyoruz. Bizim bir iddiamız var. Döneri bir dünya markası yapmayı hedefliyoruz. Bu topraklardan bir marka çıkacaksa, bu bir döner markası olacak ve o döner markasının da KasapDöner olacağına inanıyoruz.”

GIDA

33 yıllık köklü bir marka:

Etabal

Türkiye’nin en köklü ham bal ve arı ürünleri markası olan Etabal’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy ile yurt içi ve yurt dışı yatırımları üzerine konuştuk.

Yatırım yaparken lokasyon açısından dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Etabal olarak mağazalaşma sürecinde ilk dikkat ettiğimiz temel unsur lokasyon. Çünkü müşteriye yakınlık dikkat ettiğimiz en önemli hassasiyetimiz arasındadır. Mağazanın yeri ve konumu sizin markanızın tutunup büyümesine hizmet edeceği için titizlikle değerlendirilmesi gereken bir süreçtir. Buna bağlı olarak insanların yoğun olarak tercih ettiği yerlere yakınız. Mağazalarımızı konumlandırırken insanların alışveriş alanlarını tercih ediyoruz. Kolay ulaşılabilir bir alan belirleyip o alanda Etabal kimliğini yaratabilmek adına elimizden gelen tüm çaba ve enerjiyi harcıyoruz. Rakip markaların o lokasyon genelindeki faaliyetleri, lojistik unsurlar ve pazarın potansiyeli gibi etkenler de iş ve yatırım planlarımızı doğrudan etkileyen ana etmenler arasındadır.

özellikle yoğun ilgi gösteriyor markamıza. Onlarla proje aşamasında görüşmelerimiz devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınızdan bahseder misiniz? Hedefinizde hangi bölgeler var? Kendisini sürekli yenileyen bir marka olarak yurt içinde yeni ürün geliştirmek adına çabalıyoruz. Son olarak sektördeki yerimizi ileriye taşıma gayesi ile gerçekleştirdiğimiz ürünlerden Etabal Kids ve Etabal Gold’u piyasaya sürdük. Yurt dışı adına Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar ile görüşüyoruz. Bu bölge Etabal markasıyla çok ilgileniyor. Bayilik almak için özel görüşmeler yapmak istiyorlar. Avrupa’da da görüştüğümüz ülkeler var.

Peki, lojistik sürecinizin işleyişi nasıl oluyor? Ürünlerimiz Anadolu’nun en özel bölgelerinde kendi ekibimizin kontrolünde üretiliyor ve sonrasında İstanbul Kurtköy çiftliğimize lojistiği yapılıyor. Buradan da sadece kendi mağazalarımızda, Etabal’ın şubelerinde tüketiciyle buluşuyor. 33 yıldır kaliteli, doğal ve hiçbir işlem görmemiş ham balı tüketiciyle buluşturuyoruz. 2018 hedeflerinizde neler var? Ana hedeflerimiz arasında, Türkiye’de bal konusunda itibarsızlığı yok etmek var. Özellikle son 2 senedir çok ciddi çalışmalar yaptık ve yol kat ettik. İkinci olarak bal tüketimini artırmak var. Avrupa’nın bu konuda oldukça gerisindeyiz. Biz bu yılı aynı zamanda Etabal markası olarak yatırım yılı ilan ettik. 2 farklı lokasyonda daha şubelerimiz açılacak. Etabal Emaar Mall şubemizi Mayıs’ta açıyoruz. Butik bir marka olarak Türkiye’nin, Avrupa’nın hatta dünyanın en iyisiyiz. Tüketicilere doğruyu anlatan bir marka olma gayemiz her zaman sürecektir.

Yurt dışı yatırımlarınızda görüşmeleriniz nasıl ilerliyor? Etabal 33 yıllık köklü bir geçmişe sahip. Gerek ülkemizde gerek yurt dışında ürünlerimize karşı yoğun bir ilgi gözlemliyoruz. Hatta ürünlerin dışında, bayilik isteyen bölgeler var. Özellikle Ortadoğu ve Arap coğrafyasından bayilik teklifleri alıyoruz. Ancak bu konuda seçici ve titiz davranmak markamızın kalitesi adına önemli bir konu olarak gündemimizde oluyor. Şu an görüştüğümüz birçok ülke var. Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonlar

GIDA

BEREKET DÖNER CEO’sundan

Döner Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar… Türkiye’nin dünyaca ünlü lezzeti döner hakkında bildiklerimizin çoğunun yanlış olduğu ortaya çıktı. Halk arasında dönerle ilgili yerleşmiş yanlış bilgiler olduğunu belirten Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek, son günlerde sıkça karşımıza çıkan et ve tavuk döner satış fiyatları, dönerin pişme şekli, hazır dönerle taze döner karşılaştırması gibi hususlarda görüşlerini ilk kez açıkladı. Muhammet Nezif Emek; döner ile ilgili yoğun bir bilgi kirliliği olduğuna dikkat çekerek, bu olumsuz durumun ülkemizin geleneksel ve sağlıklı lezzeti dönerin hak ettiği değeri gölgelediğinden bahsetti. Emek, dönerin kontrollü ortamlarda sağlıklı şekilde hazırlandığı müddetçe, şeffaf üretim ve pişirme şartları nedeniyle güvenilir ve çok lezzetli bir yiyecek olduğunu belirtti.

FİYAT YALNIZCA KALİTEYE BAĞLI DEĞİL Et ve tavuk dönerin minimum satış fiyatı hakkındaki yorumları değerlendiren Emek,”Dönerin fiyatı yalnızca kalitesi ile açıklanmayacak bir durumdur. Zira restoran satış fiyatları yalnızca ürün maliyetlerine göre belirlenmemektedir. Restoran satış fiyatları; restoranın segmenti, servis şekli, personel yapısı, konumu dahil bir çok etmenden etkilenmektedir. Haliyle

bir porsiyon döner şu fiyattan aşağı satılmaz şeklindeki bir ifadenin ticari karşılığı bulunmamaktadır. Öte yandan tüm maliyet kalemleri aynı dahi olsa restoranlar fiyat konumlaması yaparak aynı ürünü farklı fiyatlarla satabilmektedir. Döner tüketicilerinin restoran hizmet kalitesi, hijyen şartları ve kullandıkları dönerin markasına dikkat etmeleri çok daha doğru karar vermelerini sağlayacaktır” dedi.

YAPRAK DÖNERİN İÇİNDE KIYMA YOK! Emek, yaprak döner hakkında da bilgiler verdi: “Tüketiciler çoğunlukla dönerin kesim tarzına göre düz ve yaprak şeklinde kesilen döneri yaprak döner diye tanımlamaktadır. Oysaki yaprak döner dönerin hammaddesi ile ilgilidir. Yaprak döner içinde kıyma bulunmayan yalnızca yaprak şeklinde açılmış parça etlerin dizilmesiy-

le hazırlanan döner olup kesildiğinde kağıt gibi yaprak yapı çıkmamaktadır. Kıyma döner ise etin kıyma olması ve homojen yapısı nedeniyle kesildiği zaman kağıt gibi yaprak görüntü vermektedir. Yaprak döner en yüksek fiyatlı ve kaliteli bir ürün olmasına karşın dönerin kalitesi yaprak kıyma oranlamasından ziyade içindeki etin kalitesine bağlıdır” diye belirtti.

1 PORSİYON DÖNER 100 GRAM Porsiyon döner miktarı hakkında konuşan Emek, “Özellikle son yıllarda porsiyon döner tanımında çok değişik uygulamalarla karşılaşmaktayız. Bazı restoranlar porsiyon ifadesini farklı gramajlarda kullanırken bazıları da ‘az döner’ , ‘çok döner’ şeklinde farklı ifadeler kullanmaktadır. Tabi ki her restoran kendi sistemine göre satış yapma özgürlüğüne sahiptir. Ancak uzun

GIDA yıllardır bir porsiyon döner denilince 100 gram pişmiş döner pazarda oturmuş bir realitedir. Haliyle porsiyon tanımının buna uygun hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bereket Döner olarak bir porsiyon döneri 100 gram pişmiş döner olarak tartmakta ve tüketicilerimize servis etmekteyiz” açıklamalarında bulundu.

HAZIR DÖNER VE TAZE DÖNER FARKI Emek, hazır döner ile taze döner arasındaki farklara da değinerek, “Dönerin en çok haksızlığa uğradığı konunun taze döner hazır döner ayrımı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin ilk ve en büyük hazır döner üreticisi hatta sektör kurucusu olarak fabrikamızda makinalarla döner üretimi yapmadığımızı belirtmek istiyorum. Döner üretimimizin restoran ortamında döner hazırlanmasından tek farkı hijyen, kalite ve standardizasyon farkıdır. Biz fabrikamızda döner üretimini ameliyathane hijyeninde, tüm girdisi (lezzet bileşenleri yoğurt, soğan, baharat gibi) doğal olarak hazırladığımız döner terbiyesiyle döner ustalarımız tarafından hazırlamaktayız. Tamamen emek yoğun bir üretim yürütmekteyiz. Dolayısıyla hazır döner diye ifade ettiğimiz dönerimiz Bereket Döner; geleneksel Türk dönerinin kontrollü ve hijyenik şartlarda standartlarına uygun

olarak sürekli aynı kalite ve lezzette hazırlanmaktadır” dedi. Hazır döner ile ilgili ikinci bir hususun da dönerin donuk olarak restoranlara satılması olduğunu söyleyen Emek, “Fabrikamızda hazırladığımız dönerlerimizi hızlı şoklama yaparak merkez ısısını -18°C ye düşürerek, soğuk zincir sisteminde restoranlara ulaştırıyoruz ve donuk olarak ocağa takıyoruz. Donuk olarak ocağa takılan dönerimiz yarım saatlik ön pişirmeden sonra satışa hazır hale geliyor. Döner, pişirim ve sunum şekli itibari ile uzun süreler boyunca ocakta bekleyen bir ürün.

Bu durumda döner sürekli olarak yüksek ısıya maruz kalıyor. Sonuç olarak etin iç kısımlarının sıcaklık değerleri kritik sıcaklık limitlerine hızla ulaşarak uzun süreli beklemenin de etkisiyle üründe mikrobiyal bozulmalara sebebiyet verebiliyor. Donuk döneri doğrudan ocağa takıp pişirerek dönerin hazırlanma ortamındaki hijyeninden ayrı olarak, pişirim esnasındaki mikrobiyolojik üremenin de önüne geçmiş oluyoruz. Böylece yüksek hijyen şartlarında fabrika ortamında geleneksel yollarla hazırladığımız dönerimizi donuk olarak ocağa takıp pişirdiğimiz için mikrobiyolojik olarak da tam koruma altında güvenilir gıda olarak tüketicilerimize sunmaktayız” ifadelerinde bulundu.

ATEŞ ETE TEMAS ETMEMELİ Dönerin odun ateşinde pişirilmesi hakkında püf noktalar veren Emek, “Biz dönerin homojen bir ısı dengesinde ve ateşin ete temas etmeden ateş ile döner arasında en az 10-15 cm mesafeden pişirilmesinin daha doğru olduğunu iddia ediyoruz. Bu şartları sağlayan tüm pişirim şekilleri döner için doğru pişirim şekilleridir. Odun ateşi bu metotlar içinde en zahmetli ve kontrolü zor olanıdır. İyi şekilde yanmamış bir odun ateşinde dönerin is ve dumana maruz kalması mümkün olabilmektedir. Bu da tamamen sağlıklı bir pişirme şekline sahip dönere sağlığa zararlı etmenlerin bulaşmasına sebebiyet verebilmektedir” diyerek sözlerine son verdi..

GIDA

Baydöner 2018’de de hız kesmiyor

aydöner, 2 farklı ilde gerçekleştirdiği yeni restoran yatırımlarıyla toplamda 127 lezzet noktasına ulaştı. İstanbul’daki 31. restoranını Maltepe Piazza AVM’de açan Baydöner, Lüleburgaz’daki ilk restoranını da 39 Burda AVM’de açtı. Yeni restoranlarıyla 41 ilde toplam 127 restoran sayısına ulaşan Baydöner, standart hizmet kalitesi, uygun fiyatı ve sunduğu şık restoran deneyimiyle lezzet tutkunlarının gelenekselleşmiş adresi olmaya devam ediyor. Kaliteyi ve lezzeti tüm restoranlarında daim kılan Baydöner, deneyimli ustaları tarafından hazırlanan lezzetli seçeneklerini yeni menülerle her geçen gün

zenginleştiriyor. Yüksek standartlardaki hizmeti, konuksever personeli ile misafirlerini karşılayan marka, lezzetli menüsünün yanı sıra konforlu ortamıyla da fark yaratıyor. Herkesin çok sevdiği döneri tereddüt etmeden yiyebileceği restoran zinciri Baydöner, hızlı servisi, hizmette ve kalitedeki standardıyla ön plana çıkıyor. Yeni restoranlarıyla misafirlerine hizmet verecek olmanın heyecanını duyduklarını belirten Baydöner CEO’su Bülent Polat, “Türkiye’de ve dünyada dönerin bilinen en büyük markası olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Her şubemizde aynı düzeyde tuttuğumuz hizmet ve lezzet standardımızı yeni açılan şubelerimizde

Baydöner, 39 Burda AVM ve İstanbul Maltepe Piazza AVM’de açtığı iki yeni restoranı ile büyümeye devam ediyor.

de sergiliyoruz. Kaliteli hammadde ve ürünleri tercih ederek özenle hazırladığımız menümüz, geleneksel Türk lezzeti dönerden vazgeçemeyenlerin tercihi olacak. Yeni şubelerimizle tüm döner severleri bekliyoruz. Ayrıca misafirlerimizi yeni lezzetlerimizi deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.

ÜRÜN HİZMET

Tesislerin uçtan uca

tüm ihtiyaçları karşılanıyor United Group olarak, tesislerin uçtan uca tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen bir hizmet anlayışıyla çalıştıklarını belirten United Group İcra Kurulu Başkanı İlhan Altun, gelecek dönem hedeflerinden de bahsetti.

nited Group hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Yatırım ve ticaret yolculuğuna 1974 yılında otomotiv sektöründe başlayan, 2014 yılında müşteri merkezli ve sürdürülebilir büyüme odaklı stratejileri ile hizmet alanlarını çeşitlendiren United Group, kısa sürede hızla büyüyen bir şirketler grubudur. Bünyemizde bulunan ve farklı sektörlerden faaliyet gösteren şirketlerimizle, genel merkezdeki 112 kişilik idari kadromuz ve yaklaşık 4 bin saha çalışanımızla birlikte Türkiye’nin 71 ilinde hizmet veriyoruz. 2018 yılındaki yeni yapılanmamızla, he-

defimiz müşterilerimize daha kaliteli ve hızlı hizmet sunmak. Hangi alanlarda faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz? Lokomotif markamız UFS ile profesyonel temizlik, özel güvenlik, catering, bordrolama, peyzaj, pest kontrol, havuz bakımı gibi tesis yönetim hizmetleri veriyoruz. Böylece müşterilerimizin ana faaliyet alanlarına odaklanmasını sağlıyor ve verimliliklerine katkıda bulunuyoruz. United Group olarak “ihtiyaçlara entegre çözüm sunma” anlayışımız doğrultusunda diğer markalarımızla müşterilerimizin başka ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışıyoruz. Örneğin, United Filo ile kurumsal araç kiralama ve VIP transfer hizmeti sunarken, United Yapı ile inşaat alanında proje planlama, geliştirme ve yönetim hizmeti veriyor, United Akademi ile mavi yaka ve beyaz yaka eğitimlerinin yanı sıra özel etkinliklerden bayi toplantılarına, yurt dışı organizasyonlardan festivallere kadar uzanan geniş bir yelpazede müşterilerimizin ihtiyaçlarına yenilikçi ve profesyonel bir yaklaşımla cevap vermeye çalışıyoruz.

ÜRÜN HİZMET

United Group’un ‘Amiral Gemisi’ UFS Tesis Yönetimi. Tesis yönetimi ile verdiğiniz hizmetler neler? United Group olarak, çalıştığımız tesislerin uçtan uca tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen bir hizmet anlayışıyla çalışıyoruz. İşletmeye özel çözümleri, profesyonel becerileri, yönetim teknikleri ve teknoloji ile birleştirerek, uzman kadromuzla işletmenin ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamaya çalışıyoruz. Bu alanda verdiğimiz hizmetler ise; -Entegre Tesis Yönetimi -Özel Güvenlik ve Gözetim Geniş bir yelpazede hizmet veriyorsunuz. United Group bünyesindeki diğer markalarınız neler? 21. yüzyılın iş dünyası, tüm yapılanmasını teknolojik gelişmelere ve Endüstri 4.0 prensiplerine göre şekillendiriyor. Biz de bu doğrultuda nesnelerin interneti teknolojisine odaklanan bir teknoloji şirketi kurmaya karar verdik ve 2017’de Mahrek Teknoloji’yi bünyemize kattık. Mahrek, yörünge anlamına gelen bir kelime. Mahrek Teknoloji, başta araç takibi olmak üzere nesne takip, konteyner takip, personel görev takibini de kapsayan takip teknolojileri alanında hizmet verirken aynı zamanda savunma sanayi ve güvenlik çözümleri alanında da ihtiyaca özel çözümler sunuyor. Mahrek Teknoloji’yi rekabetçi kılan temel nokta, üretilen big data üzerinden veri madenciliği yaparak müşterileri için anlamlı sonuçlar sunabilme yeteneği. Amacımız bu tarz çalışmalarla sektörde farkımızı ortaya koymak.

Büyüme hedefinden hiç vazgeçmeyen bir yapıya sahipsiniz. Peki, hizmet ağınızda kaç il bulunuyor? United Group, 2014’te yaşadığı dönüşüm süreciyle birlikte büyük bir ivme kazandı ve o günden bu yana her parametrede çok yüksek oranlarda büyüdü. Bunlardan biri de hizmet verdiğimiz şehir sayısı. O günlerde

-Profesyonel Temizlik -Catering -Teknik İşletim ve Bakım -Bahçe, Bitki Bakım ve Peyzaj -Haşere İlaçlama -Havuz Bakım -Resepsiyon ve Danışma -Servis ve İkram -Personel ve Bordrolama -Elektronik Güvenlik

sadece İstanbul, Ankara ve birkaç büyük şehirdeki müşterilerimize hizmet verirken bugün ülkemizin 71 ilinde hizmet veren bir şirket olmak bizim için gerçekten gurur verici.

Gelecek dönem hedeflerinizden bahseder misiniz? United Group olarak 2018 yılı bizim için biraz hareketli başladı. Farklı sektörlerde yatırım yaparak büyüme stratejimizi uygulamaya devam ediyoruz. Bir süredir Türkiye’de sağlık sektöründe önemli gelişmeler oluyor. Kamu ve özel sektör işbirliği ile hayata geçirilen şehir hastaneleri bu gelişmelerden biri. Bu hastaneler çok büyük tesislerden oluşuyor ve bu tesislerin yönetimi, özellikle temizliği çok kritik hale geliyor. Bu gelişmeler doğrultusunda biz de bir süredir bazı çalışmalar yapıyoruz. Sağlık tesislerinin yönetimi alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biriyle ortaklık yaparak bu sektörde biz de iddialı bir biçimde yer almayı planlıyoruz.

ÜRÜN HİZMET

Müşterilerin maliyetini azaltmanın yanı sıra çevreci bir duruş sergilediklerini de belirten Nilfisk Genel Müdürü Fatih Durgun, “Daha az enerji, daha az su ve daha az kimyasal kullanırken; sessiz ve etkili biçimde çalışan temizlik makineleri geliştiriyoruz” dedi.

Nilfisk temizlikte çevreci bir duruş sergiliyor Kullanılan temizlik ürünlerinin insan sağlığına ve doğaya zarar vermemesi çok önemli… Sizin insan ve doğa dostu ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Nilfisk olarak daha az enerji, daha az su ve daha az kimyasal kullanırken; sessiz ve etkili biçimde çalışan temizlik makineleri geliştiriyoruz. Sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımımız, müşterilerimizin maliyetini azaltırken aynı zamanda daha çevreci bir duruş sergilemektir. Özellikle Ecoflex adını verdiğimiz Nilfisk patentli sistemimiz sayesinde, yüksek performanslı ve çevreci bir temizlik için tek bir tuşa basmanız yeterlidir. Akıllı Ekonomik Solüsyon modu su tüketimini yüzde 70’e kadar azaltmaktadır.

Ortak kullanım alanlarının hijyenini nasıl sağlıyorsunuz? Ürünleriniz yüzeylerde aşınma yapıyor mu? Ortak kullanımlara özel ürünlerimiz ve zemin çeşidine göre aksesuarlarımız, fırçalar ve pedlerimiz var. Yüzeyin hassasiyetine, kirlenme sıklığına dikkat ediyor ve kaynakların verimli kullanılmasına özen gösterirken aynı zamanda müşterilerimizin ihtiyaçlarını en kısa zamanda sağlamaya yönelik çözümler sunabiliyoruz. Uygulama yaptığınız alanlarda hijyen süresi nedir? Bu süre; alanın büyüklüğüne ve etkilendiği çevresine, oluşan kirin türüne, kullanılan kimyasalın kalitesine, mevsimsel değişikliklere veya makineyi kullanan

kişinin doğru kullanıp kullanmamasına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ürünleriniz neden tercih ediliyor? Kaynakların verimli kullanımını sağlayan teknolojilerimiz sayesinde, birçok ürünümüzle hem müşterilerimizin toplam sahip olma maliyetlerini azaltıyor hem de kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyoruz. Nilfisk olarak müşterilerimize sürdürülebilir temizlik çözümleri sunuyoruz. Bizim için bunun anlamı verimin ve üretkenliğin sağlanması ve toplam çalıştırma maliyetinin azaltılmasıdır. Uzun yıllar güçlü performans gösterebilen makinelerimiz ve donanımlı servis hizmetlerimiz sayesinde kalitemizi en yüksek seviyede tutmayı amaçlıyoruz.

ÜRÜN HİZMET

ATALIAN 1 numaralı

Entegre Tesis Yönetim firması olacak! Türkiye’de yapılaşmanın artması ile tesis yönetimine olan ihtiyacın da arttığını belirten ATALIAN CEO’su Uğur OKTAR, 5 yıl içerisinde sektörün önemli ölçüde büyüyeceğini ifade etti. neler, market zincirlerinin birbiri ardına yükselmesi ve sanayi bölgelerinde fabrikalar, turizm bölgelerinde de lüks otellerin inşaası ile birlikte artıyor. Dünyadaki örneklerine ve gelişimine baktığımızda henüz yolun başında olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünyada çok geniş bir hizmet ağıyla entegre tesis yönetimi hedeflenirken ülkemizde bu alanlar temizlik, güvenlik, kısmen teknik servis ve diğer hizmetlerle sınırlandırılmış durumda. Ancak profesyonel bina ve tesis yönetimi nitelikli bina sayısının artmasıyla ülkemizde de her geçen gün daha da önem kazanacaktır.

Tesis Yönetimi kavramı ülkemizde ne zaman oluşmaya başladı? Dünyadaki örneklerine ve gelişimine baktığımız zaman bu sektör ülkemizde hangi seviyede? Ülkemizde profesyonel anlamda Bina ve Tesis yönetimine, 1990’lı yıllarda yapılan yüksek katlı ve nitelikli binalarla, plazalarla başlandığını söyleyebiliriz. Türkiye, özellikle yapılaşma yönünden büyük bir gelişim içinde olduğu için tesis yönetimine ihtiyaç da aynı paralelde şehirlerde dev alışveriş merkezleri, plazalar, hasta-

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Tesis Yönetimi sektörünü nerede görüyorsunuz? Tesis yönetim hizmetini temizlik, güvenlik, teknik ve peyzaj gibi alt başlıklar halinde ayrı ayrı yönetmek yerine, bütünleşik olarak tek elden yönetmek ve bunun faydalarını müşterilere sunmak, gelişmekte olan bir sektörün temel amacı olmalıdır. Yaşamımızın her alanına dokunan tesis yönetimi gerçeği önümüzdeki 5 yıl içerisinde sektörün önemli ölçüde büyümesine ve pazarın genişlemesine neden olacak. Bu anlamda kaliteli ve müşteri ihtiyaçlarıyla uygun, esnek çözümler sunabilen, çözüm odaklı uzman firmalar ayakta kalabile-

cek. Global gücü arkasına alan bir firma olarak ATALIAN’da vizyonumuz en başından beri hem organik büyüme, hem de şirket satınalmalarıyla 5 yıl içerisinde Türkiye’nin 1 numaralı Entegre Tesis Yönetim firması olmaktır. Tesis Yönetimi sektörünün gelişimi adına nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? ATALIAN olarak enerji yönetimi, otomasyon ve izleme sistemleri, taahhüt hizmetleri ve tesis yönetim hizmetlerini bir arada sunan ilk ve tek firma olarak kendi kulvarımızda ayrışıyoruz. Türkiye pazarına 2013 yılında girmiş olsak da tesis yönetimi hizmeti veren büyük oyuncular arasında ilk beş oyuncudan biri olarak pozisyon alıyoruz. Öte yandan Tesis Yönetimi konusunda örnek oluşturacak firmaların Tesis Yönetim Derneği çatısı altında bir araya gelmeleri ve sektörün sorunlarına ortak çözümler aramaları gibi örneklerin sektörün gelişmesinde iyi bir ilk adım olacağını düşünüyoruz. 9-11 Mayıs’ta İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan Tesis Yönetim Fuarı, bu anlamda Türkiye’de bu sektörün gelişimine katkı sağlayacak ilk faaliyetlerden olacak. Ülke ekonomisi, işletmelerin verimliliği ve çalışanların mutluluğu için gerekli bir buluşma ve gelişme platformu oluşturacağını düşünüyoruz.

ÜRÜN HİZMET

Yerel market zincirleri için

etkili güvenlik yöntemleri

Sensormatic, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerel zincir market temsilcilerini buluşturan Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’nda, yerel zincirlerin güvenlik ve operasyonel süreçlerine verimlilik ve performans katan çözümlerini tanıttı.

rganize gıda perakendesi alanında iş yapan yerel zincir market temsilcileri ile sektörün önde gelen üretici ve tedarikçi markalarını bir araya getiren Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı, nisan ayında İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bu yıl onuncusu gerçekleşen fuara “Dijital Dönüşümün Parçası Olun” sloganıyla katılan lider teknolojik çözüm entegratörü Sensormatic, gıda perakendeciliği yapan marketlerin güvenlik ve operasyonel verimlilik ihtiyaçlarına yanıt veren yeni nesil teknoloji çözümlerini katılımcılara tanıttı.

FARKLI İHTİYAÇLARA YÖNELİK ELEKTRONİK ÜRÜN TAKİP ÇÖZÜMLERİ Perakendeciler, hem operasyonel anlamda hız kazanmak hem de şekil değiştirerek artan suçlara karşı sürekli gelişen, yetenekli teknolojilere ihtiyaç duyuyor. Sensormatic tarafından sunulan ve EAS (Elektronik Ürün Takip) teknolojilerinden biri olan Akusto Manyetik (AM), sektörün en gelişmiş teknolojisi olarak öne çıkıyor. Teknolojik olarak mümkün olan en geniş algılama mesafesine sahip olan AM sistemler ile market girişleri daha geniş kullanılabiliyor.

Yanlış alarm üretmeyen bu sistemlere mağaza çalışanları da daha fazla güven duyuyor. Metal folyo veya jammer kullanımı ile planlanan hırsızlıklara engel oluyor.

ÜRÜNE ÖZEL ALARM ETİKETLERİ VE KUTULU KORUMA SİSTEMLERİ Sensormatic, ürünlerin üzerine uygulanan etiketlerde geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Marketlerde en çok çalınan tıraş bıçağı, bebek maması, et ürünleri ve şişeli ürünlere özel geliştirilen sert etiketler ve kutulu koruma çözümler sayesinde kayıpların önüne geçiyor. Sensormatic, en küçük boyutlardaki ürünler için tasarlanan özel etiketlerle en yüksek korumayı sağlıyor. Bu etiketler tekstil, kozmetik, elektronik ürünler, pil, kitap, oyuncak, aksesuar gibi farklı ürünlere uygulanabiliyor.

ELEKTRONİK FİYAT ETİKETLERİ İLE REYONDAKİ FİYAT, KASADAKİYLE HER ZAMAN AYNI Mağaza personeli için önemli bir zaman ve iş gücü kaybına neden olan fiyat güncellemelerini merkezi bir sistem üzerinden, hızlı ve hatasız yapmayı mümkün kılan Sensormatic Elektronik Etiketleri, 90 bin ürünün fiyatını 1 saat içinde değiştirebiliyor. Tüm fiyatların tek merkezden kontrol edilmesi, reyon ve kasa arasındaki her türlü fiyat tutarsızlığının önüne geçiyor. Böylece mağaza içi operasyonları iyileştiren perakendeciler, sahip oldukları iş gücünü daha yüksek katma değerli süreçlere yönlendirebiliyor.

ANALİZ YAPABİLEN VİDEO İZLEME ÇÖZÜMLERİ Sensormatic portföyünde bulunan IP video izleme çözümleri kesintisiz izleme, akıllı odaklama ve akıllı yazılım özellikleriyle ileri seviye güvenlik sağlıyor. Herhangi bir güvenlik ihlali sırasında görüntülü delil elde edilmesine olanak tanıyor. Bununla birlikte, analizli kameralar, aksi yönde giriş senaryolarının tanımlanmasıyla, mağaza içindeki giriş-çıkışlarda yaşanan karışıklıkları otomatik olarak sesli alarm ile uyarıyor. Bu durum, mağaza girişinden çaldığı ürünler ile çıkış yapan kişilerin farkedilmesini sağlıyor.

ÜRÜN HİZMET

GEÇİŞ KONTROL SİSTEMLERİNDE TANSA TERCİH EDİLİYOR Tansa Turnike’nin kuruluşu ve gelişimiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? TANSA 1962 yılında masa ve duvar saatleri üretimi için gerekli makineleri yapma hedefi ile kuruldu. 1980’den sonra Tansa, dünyada duvar saati mekanizması üreten 2 büyük fabrikadan biri oldu. Saat sektörünün merkezi olan İsviçre ye saat mekanizması ihraç etmeye başladı. 1980’nin sonlarına doğru Tansa bekçi kontrol saati imalatı ile zaten güvenlik sektöründe de faaliyetlerini sürdürüyordu. Sektörden Tansa’ya güvenli, uzun yıllar aynı performansta , “Saat Gibi Çalışacak Turnike” talebi gelmeye başlamıştı. Böylece Tansa, turnike imalatına başladı ve şu anda Türkiye dışında, dünya pazarına da turnike tedariki yapan global bir marka olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Vodafone Arena Stadyumu projesinde yer aldınız. Stadyuma sunduğunuz çözümler hakkında bilgi alabilir miyiz? Vodafone Arena’da passolig, TFF VE UEFA standartları uygulamasına uygun olarak turnikeler üretildi. Seyirci geçişleri için tam boy turnike kullanılarak kesinlikle 2. kişinin geçişine izin vermeyerek, kişinin geçiş yapmadan önce passolig uygulaması ile doğru kişi olduğuna karar verdikten sonra geçişi sağlanıyor. Vip girişlerinde kullanılan optik turnikeler Türkiye’de sa-

Swinggateler ise makam girişleri, engelli ve malzeme geçişleri için kullanılır. Tek kanatlı olarak kalabalık geçişleri kontrollü olarak sağlamaktadır.

VODAFONE ARENA STADYUMU’NA SUNDUKLARI GEÇİŞ KONTROL SİSTEMLERİ HAKKINDA BİLGİ VEREN TANSA TURNİKE GENEL MÜDÜRÜ YALÇIN SARI, GLOBAL BİR MARKA OLMA YOLUNDA HIZLI ADIMLARLA İLERLEDİKLERİNİ İFADE ETTİ. dece Vodafone Arena stadında kullanılıyor. Görsel olarak birçoğu cam malzemeden üretilen ürün yine passolig uygulaması ile entegre edilmiştir. Vip bilete sahip kişilerin rahat bir şekilde yine sensörler sayesinde tek tek içeri girişleri sağlanmaktadır. Ayrıca İzmir, Adana, Samsun, Trabzon gibi hemen hemen tüm büyükşehirlerde son yıllarda yapılan yaklaşık 26 adet statta Tansa ürünleri tercih edildi. Son dönemde sektöre sunduğunuz ürün yelpazeniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Tripod turnikeler, daha çok personel ve yemekhane takip

programları için kullanılıyor. Tripod turnikeler 3 kollu olup kişilerin tek tek girişlerini sağlıyor. Boy turnikeleri; stadyumlar, cezaevi, iş merkezleri ve otoparklar gibi daha fazla güvenlik isteyen mekanlar için tasarlanmıştır. Bu ürünler kişilerin boy yüksekliğinde yapılarak kesinlikle kaçak geçişe izin vermiyor.

Geçiş kontrol sistemlerinde ne tür uygulamalar var? Siz bunların hangilerini yapıyorsunuz? Geçiş kontrol sistemlerinde teknoloji ilerledikçe, kart okuyucu yerine artık göz, damar ve avuç içi okuma gibi özellikler geliyor. Bununla beraber tabii ki turnikeler ile ilgilide değişiklikler yapılıyor. Tansa Turnike de AR-GE departmanı ile yeni çözümler buluyor. Optik turnikeler bu çözümlerden sadece bir tanesidir. Bunu daha da geliştirerek, Vodafone Arena’da vip geçişlerinde kullanılan slimline diye adlandırdığımız ürün üretildi. AR-GE personelimiz sürekli yurt dışındaki güvenlik konusunda uzman kişilerle görüşerek ürün gamına yeni ve teknolojik ürünler katıyor.

Optik turnikeler tasarımın daha çok dikkat çekeceği, görsele daha fazla hitap eden yerler için tasarlanmıştır. Optik turnikeler kişiye temas etmeden cam kanatlar ile gövde üzerindeki sensörler sayesinde kişilerin tek tek girişini sağlıyor.

ÜRÜN HİZMET

Arma Kontrol yeni fabrikasıyla üretim hacmini yüzde 70 artırdı leplere, üretim hacmini genişleterek yanıt veren Arma Kontrol, yeni fabrikasında üretime başladı.

‘‘TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN HİÇBİR ŞEY İTHAL EDİLMİYOR’’

2018’DE 90 ÜLKEYE İHRACAT HEDEFİ KOYAN ARMA KONTROL, ÜRETİM KAPASİTESİNİ ARTIRACAĞI YENİ FABRİKASINI AÇTI.

erli mühendislerle geliştirdiği ürünlerle Türkiye’de P1 güvenlik seviyesi sertifikasını alan ilk ve tek üretici konumunda yer alan Arma Kontrol, yeni fabrikasıyla üretim kapasitesini yüzde 70 artırarak araç geçiş sistemleri, anti terör bariyer sistemleri ve otopark sistemlerinde dünyanın en önemli şirketleri arasında yerini aldı. Dünyada 3 bini aşkın önemli noktada güvenliği sağlayan Arma Kontrol, kurulduğu 2006’dan bu yana 45’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Hem

Türkiye’de hem de tüm dünyada artan güvenlik ihtiyacı nedeniyle gelen yoğun ta-

Arma Kontrol CEO’su Koray Kartal, ‘’Güvenlik dünyada her zaman ön planda tutulması gereken temel bir ihtiyaç. Bu noktada hem dayanıklı hem de güvenilir projelerin altına imza atmak için üretim kapasitemizi artırarak yeni fabrikamızı hayata geçirdik. Artan talepler doğrultusunda iş hacmimizi, yeni fabrikamızla yüzde 70 oranında artırmış olduk.’’ dedi. En büyük hedeflerinin küresel arenada adından söz ettiren yerli bir firma olduğunu sözlerine ekleyen Kartal, ‘’Dünya markası olma yolunda özellikle çarpışma testleri bizim için çok önemli. Girmiş olduğumuz çarpışma testle-

rinde anti terör road blocker, anti terör mantar bariyer, teleskopik road blocker ürünlerimizle P1 derecesinde başarı elde ettik. İtalya’da gerçekleşen çarpışma testlerini P1 dereceyle geçen ilk Türk firması olmamız bizim için gurur verici. Bütün ürünlerimizin yerli kaynaklarla üretilmesine özen gösteriyoruz. Dünya standartlarında üretilen ürünlerimiz, Türk mühendislerimiz tarafından tasarlanıyor. Hammadde olarak dışa bağımlılığı en aza indirdik.’’ dedi. Afrika pazarındaki potansiyeli değerlendiren Arma Kontrol, bu bölgede beş farklı ülkede projelerine devam ediyor. Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerine de üretim yapan Arma Kontrol, hastane, askeri tesis, kamu binaları, okul, data center, banka genel müdürlükleri gibi önemli noktaların güvenliğini sağlıyor.

ÜRÜN HİZMET

TESİS YÖNETİMİ SEKTÖRÜ KARARLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYOR “SEKTÖRDE ‘OYUN KURUCU’ KİMLİĞİNİ ÜSTLENDİK” Türkiye’de ‘tesis yönetimi’ kavramının her geçen gün anlam kazandığını ve ülkemizde 80’li yılların sonunda oluşmaya başlayan kavramın, Sodexo Entegre’nin 1992 yılında sektöre giriş yapmasıyla birlikte hızlandığını söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi CEO’su Ahmet Zeytinoğlu, “Dünya çapındaki tecrübemizi Türkiye’ye taşımamızla, sektördeki ‘oyun kurucu’ kimliğini üstlendik” dedi. Sektör özelinde bakıldığında, yemek hizmetinden temizliğe, teknik bakımdan enerji yönetimine kadar bir şirketin ihtiyaç duyabileceği tüm hizmetleri bir arada sunan entegre hizmet sektörünün, ülkemizde 15 milyar dolardan fazla bir pazar büyüklüğünü elinde bulundurduğunu belirten Zeytinoğlu, “Dünyadaki pazar büyüklüğünün 800 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde hızlı bir şekilde büyüyen bu sektör, dünya çapında en önemli pazarlardan biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor” açıklamasını yaptı.

SEKTÖR KARARLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYOR Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi olarak 2015’te yüzde 30, 2016’da ise yüzde 45 büyüme kaydettiklerini, 2017 büyüme

SODEXO ENTEGRE HİZMET YÖNETİMİ CEO’SU AHMET ZEYTİNOĞLU, TÜRKİYE’DE EMLAK VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE YAŞANAN BÜYÜMENİN, TESİS YÖNETİMİ SEKTÖRÜNÜ BESLEYEN UNSURLARIN BAŞINDA GELDİĞİNİ BELİRTTİ.

rakamlarının ise yüzde 25,4 olduğunu söyleyen Zeytinoğlu, “Bu rakamlarla Türkiye’de üç yılda üç kat büyüme hedefine ulaştık. 2018 büyüme hedefimiz yüzde 25...” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sektör kararlı bir şekilde büyüyor. Türkiye’de emlak ve inşaat sektöründe yaşanan büyüme, tesis yönetimi sektörünü besleyen unsurların başında geliyor. Artık insanlar güvenli ve kaliteli yaşam alanları, en iyi şekilde yönetilen sosyal alanlar, yani ‘yaşam kalitesinin artırılmasını’ istiyor. Diğer sektörlerin yarattığı destek rüzgarı, yeni nesil çalışanların talepleri ve yarattığı istihdamla tesis yönetimi sektörünün önümüzdeki beş yıl içinde de büyüme ivmesini korumasını bekliyoruz.”

“EN ÖNEMLİ SORUMLULUĞUMUZ İSTİHDAM” 3 bin 800 kişinin çalıştığı Sodexo Entegre’nin bu yıl bin kişiye yakın yeni istihdam sağlayacağına da değinen

Zeytinoğlu, “10 yıl sonrası için ise 40 bin kişiyi aşan bir istihdam hedefimiz var. En önemli sorumluluklarımızdan birisi de istihdam. Sodexo olarak Türkiye’de eğitim geliştirilmesi ve istihdam yaratılması için de özel bir proje gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında başlattığımız proje kapsamında Türkiye’de aşçılık eğitimi veren meslek liselerinde aşçılık atölyeleri açıyoruz. Kurduğumuz aşçılık atölyelerinde öğrencilerin uygulamalı derslerinde ihtiyaç duyacakları malzeme tedarikini sağlıyor, öğrencilerimizin Sodexo çatısı altında staj yapmasını sağlıyoruz. Daha donanımlı olabilmelerine ve geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalarına odaklandığımız öğrencilerimize Sodexo kadrosuna dahil olma fırsatı veriyoruz. Şu ana kadar üç okulda 350 öğrencinin eğitiminin geliştirilmesine katkı sağladık. 2018 yılı içinde iki okula daha atölye açacağız” dedi. Eksik oldukları alanlarda “know how”ından faydalanacakları, kendilerini yeni bölgelere taşıyacak iş birliklerine odaklandıklarından bahseden Zeytinoğlu, “Spesifik, teknik firmalar da ilgi alanımız içinde, örneğin enerji tasarrufu üzerine uzmanlaşan firmaların ileride daha da önem kazanacağı aşikar biz de bu alanlardaki varlığımızı artırmaya odaklanıyoruz” açıklamasını yaparak sözlerine son verdi.

ÜRÜN HİZMET

MRC Lojistik’ten AVM Mal Kabul Taşımacılığı

dış iş ortakları çalışanlarına entegre bir çözüm geliştirilmelidir” dedi.

İŞLETMEYE MOBİL ÖZGÜRLÜK KAZANDIRILIYOR

MRC LOJİSTİK PAZARLAMA MÜDÜRÜ BÜLENT ALKAŞ: “AVM LOJİSTİK YAZILIM PROGRAMI SAYESİNDE İŞLETMELER SATIŞ PERSONELLERİ İLE ARAÇLARINDA FATURA KESME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YAŞIYOR, İŞLEMLERİNİ HIZLI BİR ŞEKİLDE TAMAMLIYOR VE İŞLETME VERİMLİLİĞİ ARTIYOR.” AVM lojistik yazılım programı; AVM’ler bünyesindeki şirketlere taşımacılık hizmetine yönelik AVM içi mağaza ürün taşımacılığında, taşıma esnasında bilgi kaybı ve gözden

kaçabilecek olan taşıma adeti risklerini önlemek amaçlı barkod okuyuculu mobil uygulama programının uyarlanabilmesi için gerekli modülün hazırlanmasında rol alıyor. İnternet imkanlarının gelişmesiyle bilgi paylaşımı üzerine beklentilerin arttığını ve herkesin ihtiyaç duyduğu bilgiye, farklı zamanlarda ve farklı ortamlardan erişmek istediğini söyleyen MRC Lojistik Pazarlama Müdürü Bülent Alkaş, “Barkodlu, e-fatura müfredatlı, mobil bulut uyumlu ve aynı zamanda veri tabanına online anlık veri ile sipariş giriş çıkışlarını resmi olarak kayıt altına alacak sistemli taşımacılık hizmeti sunulmalı ve birimlerde farklı uygulamalar kullanmak yerine, kurum çalışanlarına ve

Projenin yapılacağı firmanın, tüm birimlerinin bir sistem altında toplanmasını, bünyesindeki çalışanların tek bir sistem sayesinde farklı yetkilerle ihtiyacı olan ve sınırlandırılmış bilgiye ulaşabilmesini hedeflediğini belirten Alkaş, “Yönetimsel işlevler gibi faaliyetlerin endüstriyel el terminalleri, yeniçağın cihazları olan akıllı telefonlar ve tabletler üzerinden kolaylıkla yapılabilmesine olanak sağlayan AVM lojistik yazılım programı, işletmeye mobil özgürlük kazandıran bir çözüm ortağı olmayı hedefliyor” ifadesinde bulundu.

Windows, Android gibi cihazların AVM lojistik yazılım programı tarafından desteklendiğine değinen Alkaş, “AVM lojistik yazılım programı, Android işletim sistemi üzerinden uygulama olarak kullanılabilirken, diğer mobil işletim sistemlerinde Tarayıcı-Browser üzerinden kullanılabiliyor” dedi.

İŞLETMENİN VERİMLİLİĞİ ARTIYOR MRC Lojistik Pazarlama Müdürü Bülent Alkaş konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “AVM lojistik yazılım programı sayesinde işletmeler satış personelleri ile araçlarında fatura kesme özgürlüğünü yaşıyor, işlemlerini hızlı bir şekilde tamamlıyor ve işletme verimliliği artıyor. Sadece personeller değil ‘AVM Mal Kabul’ içerisindeki, taşıma ofisindeki görevliler ve yöneticiler cep telefonlarından veya tabletlerinden sisteme bağlanıp online raporlama ile anında gerekli bilgiye ulaşabiliyorlar.”

ÜRÜN HİZMET

konsantre bir şekilde verilme çabasını hep cok heyecanlı bulmuşumdur. Benim için iç mimari mekan tasarımı bir hikaye anlatımıyken, vitrin tasarımı tüm o damıtılmış, nokta atışı ve çarpıcı etkisiyle şiirsel anlatıma denk düşer.

MARKANIN KİMLİĞİNE UYGUN VİTRİN TASARIMI YAPILMALI TASARIMIN TÜM MEKANLAR İÇİN ORTAK BİR İLETİŞİM DİLİ OLUŞTURDUĞUNU SÖYLEYEN GORKEM VOLKAN DESIGN STUDIO KURUCUSU GÖRKEM VOLKAN, “MÜŞTERİ POTANSİYELİNİ ARTIRAN, TİCARETİ GELİŞTİREN, AYNI ZAMANDA TASARIMIN EN ÖNEMLİ ODAK NOKTALARDAN BİRİ OLAN VİTRİN TASARIMLARI, MARKANIN DNA’SIYLA DOĞRU ORANTILI GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR” DEDİ. Vitrin tasarımlarının müşteri çekimine ne gibi bir etkisi oluyor? Vitrin alanları, tasarımın ticari alanlar üzerindeki çekim etkisinin ilk ve en çar-

pıcı şekilde görüldüğü küçük pencerelerdir. İç mekanda daha büyük bir alana yayılmış olan tüm kurumsal/ticari kimliğin, dışarı ile birleşim noktasında ve

Markanın kurumsal kimliğini yansıtmada tasarım ne kadar etkili? Tasarım tüm mekanlar için ortak bir iletişim dili oluşturur. Ticari alan örneği üzerinden devam edersek; müşteri potansiyelini artıran, ticareti geliştiren, aynı zamanda tasarımın en önemli odak noktalardan biri olan vitrin tasarımları, markanın DNA’sıyla doğru orantılı gerçekleştirilmelidir. Tasarım, markanın DNA’sına uygun müşteri deneyimi yaşatılmasına ve yeni müşterilerin kazanılmasına katkı sağlamış oluyor. Yeni nesil mağaza tasarımlarında teknolojiden nasıl faydalanıyorsunuz? Mağaza ve diğer tüm tasarımlarımızda dijitalleşmenin sunduğu tüm imkanları değerlendiriyoruz. Mekan ya da vitrinin tasarımında mekanik tasarımlar ve aydınlatma teknolojisi ile tasarımımızı destekliyoruz. Yeni mağaza tasarımlarındaki yenilikler ve trendlerden bahseder misiniz? Vitrin alanları, artan alternatiflerin yarattığı rekabet ortamı sebebi ile potansiyel ya da mevcut hedef kullanıcının algısını yönlendirmek ve ilk izlenimi yaratmada şimdiye kadar olduğundan daha da fazla etkili olmaktadır. 2018 yılı, daha büyük ve daha çarpıcı pencerelerin ekran ya da sahne gibi kullanıldığı bir yıl olacak ve bu sahnede markanın vaat ettiği mesaj; sanat, kurgu ve teknoloji desteğiyle sergilenecektir.

ÜRÜN HİZMET

Vitrin Tasarımları Hedef Kitleyi Harekete Geçirmede Etkili MÜŞTERİ İLE İLETİŞİMİN İLK BAŞLADIĞI YER… Her marka gibi kendileri için de mağaza vitrinlerinin önemli olduğunu belirten İstanbul Bilişim Genel Müdürü Levent Menteşe, “Mağaza vitrinleri fiziksel olarak markaların müşterileri ile ilk iletişime geçtiği yer. Görsel mesajların yüklü olduğu, sözsüz ama etkili, müşterilerin mağaza içerisine girip girmeme kararını verdiği en önemli alanlar” dedi. Müşteriye markayı anlatmada, ürünleri göstermede ve içeride onları nelerin beklediğine dair ilk izlenimleri oluşturmada vitrinlerin son derece etkili olduğunu söyleyen Menteşe, “AVM içerisinde birçok mağazanın önünden geçiyoruz ve kaçının vitrini aklımızda kalıyor? İşte bu sorunun cevabı vitrinlerin müşteri çekmek için nasıl tasarlanması gerektiğinin cevabını veriyor. Bu cevaba göre de tasar-

lanan vitrinler müşteri çekimine büyük etki ediyor” ifadelerinde bulundu.

TASARIMLAR MARKANIN KURUMSAL KİMLİĞİNİ YANSITIR Tasarımın; bir markanın kurumsal kimliğini, karakterini, kişiliğini, kültürünü, ürün ve hizmetlerini müşterilerine aktarmadaki en önemli öğelerden biri olduğuna değinen Menteşe, her markanın kurumsal kimliğini ve kültürünü doğru yansıtacak tasarımları kullanmasının önemli olduğunu ve sürekli değişen ve markayı yansıtmayan tasarımların kurumsal kimliğe zarar verebildiğini söyledi. Tasarımların kurumsal kimliği yansıtmadaki rolünün büyük olduğunu ve buna çok dikkat ettiklerini söyleyen Menteşe, “En basitinden mağaza tasarımlarımızda kullandığımız renkler bile logomuzdaki renkler ile uyumlu. Müşterilerin kafasında oturttuğumuz uyumu bozmamak için markanın kimliğinde var olan renkler dışında başka renkler kullanarak zihinlerini yormamak önemli. Mağaza içerisindeki tasarımlarda kullandığımız dil markamızın dili” dedi.

MAĞAZA VİTRİNLERİNİN MARKALARIN MÜŞTERİ İLE İLK İLETİŞİME GEÇTİĞİ YER OLDUĞUNU SÖYLEYEN İSTANBUL BİLİŞİM GENEL MÜDÜRÜ LEVENT MENTEŞE, SON ZAMANLARDA TASARIMLARDA SADELİK AKIMININ BAŞLADIĞINI BELİRTTİ.

YENİ TREND ‘SADELİK’ “İstanbul Bilişim olarak elektronik ürün ve beyaz eşya satışı yaptığımız için mağazalarımızın önünden geçen insanlara ve müşterilerimize teknolojik bir şölen sunuyoruz. Yer aldığımız AVM’ye ve konumuna göre vitrin tasarım konseptleri hazırlıyoruz. Özellikle deneyim alanlarının tamamında teknolojiden faydalanıyoruz” ifadelerinde bulunan Menteşe, “Mağaza

tasarımlarında teknolojik ürünler ile birlikte, vitrinlerimizde tasarımlarımıza dinamizm kazandıran aktüel ürünleri, TV ve diğer elektronik eşyaları az ve öz konumlandırıyoruz. Çok fazla ürün ile ziyaretçilerimizi ürüne boğmak ya da zihinlerini yormak istemiyoruz” diye belirtti. Son zamanlarda mağaza tasarımlarında ‘sadelik’ akımının başladığını açıklayan Menteşe, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Mağazalara fazla ürün koyarak müşterilerin gözünü yormak yerine sayılı ürünler ile müşterilerin beğenisini kazanmak en yeni trendler arasında. Her markanın sektörü gereği sergilediği ürünler farklı olsa da akıllı ve giyilebilir teknolojilerin yer aldığı mağaza tasarımları son günlerde revaçta. İlerleyen dönemlerde ziyaretçilerine ve müşterilerine teknoloji odağında deneyimler yaşatacak mağazaları daha çok göreceğiz diyebilirim.”

ÜRÜN HİZMET

kalitesini artırmayı kendimize misyon edindik. Bu sorumluluk duygusu, yüksek kalitede kahve sunan Tchibo Türkiye ile yollarımızı kesiştirdi. Ev dışı tüketim pazarındaki dağıtım gücümüzü kahve profesyoneli Tchibo Türkiye ile birleştirdik ve sıcak içecek portföyümüzü tamamladık. Tchibo Türkiye ile iş birliğimiz, kahve dağıtımında lider olma hedefimize ulaşmamızda stratejik önem taşıyor.’’ dedi.

Tuba Yapıncak

Melike Koçoğlu

Tchibo Türkiye ve Eczacıbaşı Profesyonel’den iş birliği anlaşması Dünyanın lider kahve üreticisi Tchibo, ev dışı tüketim sektörünün öncü şirketlerinden Eczacıbaşı Profesyonel ile iş birliği anlaşması imzaladı. Eczacıbaşı Profesyonel, Tchibo’nun kahve ürünlerini; otel, restoran, kafe, ofis gibi ev dışı tüketimdeki binlerce noktaya ulaştıracak. Tchibo Türkiye, bu iş birliği kapsamında ev dışı tüketim sektöründe 2019 yılında liderliğe ulaşmayı hedefliyor. 84

ünya çapında 8 ülkede binden fazla mağazası ve 22 bin 300 satış noktası bulunan Alman kahve üreticisi Tchibo, 2005 yılında girdiği Türkiye pazarında hızla büyüyor. Türkiye perakende sektöründe 13 ilde 50’ye yakın mağazasıyla faaliyet gösteren ve haftalık olarak değişen tema ürünleri sunan Tchibo Türkiye, Eczacıbaşı Profesyonel iş birliğiyle artık ev dışı tüketim sektöründe de hizmet verecek. Sektörde geniş dağıtım kanalına sahip olan Eczacıbaşı Profesyonel, Tchibo’nun çekirdek, instant, filtre ve kapsül kahve ile toz çikolata ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanındaki otel, restoran, kafe ve ofislere ulaştıracak.

HEDEF; KAHVE DAĞITIMINDA LİDER MARKA OLMAK Eczacıbaşı Profesyonel ve Tchibo Türkiye arasında gerçekleşen iş birliği anlaşması ile ev dışı tüketim sektöründe büyümeyi hedeflediklerini belirten Eczacıbaşı Profesyonel Genel Müdürü Melike Koçoğlu, “Eczacıbaşı Profesyonel olarak ev dışı tüketim pazarında hizmet ve ürün

Ev dışı tüketim pazarına ilk kez adım atan Tchibo Türkiye’ye geniş dağıtım kanallarıyla büyük katkı sağlayacaklarını belirten Koçoğlu, ‘‘Türkiye’nin dört bir yerindeki dağıtım alanlarımıza Tchibo kahvelerini ulaştıracağız. Eczacıbaşı Profesyonel olarak, ev dışı tüketim sektöründeki son müşterilerimizi kaliteli ürünler ve hizmetlerle buluşturmak için yatırımlarımıza devam edeceğiz.’’ dedi. Tchibo Türkiye ve Eczacıbaşı Profesyonel iş birliğini uzun soluklu planladıklarını vurgulayan Tchibo Türkiye Genel Müdürü Tuba Yapıncak, “Tchibo’nun yolculuğu kahve ile başladı. Biz de Tchibo Türkiye olarak 12 yıldır Türkiye’de kahve tutkumuzu kahveseverlere sunuyoruz. Şimdi bu tutkumuzu, misafir ve çalışanlarına da yaşatabilmeleri için oteller, restoranlar, cafeler ve ofisler başta olmak üzere, yerinde tüketim hizmeti veren, tüm profesyoneller ile paylaşıyoruz. Gerçek bir uzmanlık gerektiren bu süreçte, ev dışı tüketim sektörünün önde gelen satış ve dağıtım şirketlerinden, Eczacıbaşı Profesyonel ile yaptığımız iş birliği sonucunda artık ev dışı tüketim kanalında da Türkiye’nin dört bir yerine gerçek kahve lezzetini ulaştıracak olmanın heyecanı içerisindeyiz.” dedi.

EĞLENCE

EĞLENCE MERKEZLERİ YÜKSEK SİRKÜLASYONLU NOKTALARDA OLMALI EĞLENCE MERKEZLERİNDE LOKASYONUN ÖNEMİNİ ÜZERİNE KONUŞAN BOWLINGO&PLAYPARK ŞİRKET SAHİBİ FATİH KEÇEBİR, “AVM İÇİ LOKASYON SEÇİMİNDE EN ÖNEMLİ KRİTER, EĞLENCE MERKEZLERİNİN YÜKSEK SİRKÜLASYON NOKTALARINDA OLMASI ZORUNLULUĞU” DEDİ.

ğlence merkezlerinde lokasyonün nasıl bir rolü var? Her sektörde olduğu gibi eğlence sektöründe de lokasyon seçiminin belli kriterleri elbette ki var. Öncelikle eğlence merkezinin AVM içindeki lokasyonu kadar AVM’nin de lokasyonu önemli. Kalite, fiyat, dekorasyon ve hizmet anlayışı gibi lokasyon da başarı kiriterlerinin en önemli anahtarlarından biri. Sonuçta hizmet sektöründe, ürün kadar ürünün sergilendiği ya da satıldığı nokta da satışınıza direkt etki eden bir faktör. Verim aldığınız lokasyonlar nerelerde oluyor? AVM içi lokasyon seçiminde en önemli kriter, eğlence merkezlerinin yüksek sirkülasyon noktalarında olması zorunluluğu... Zira yüksek değerli satıştan ziyade, adetli satış gerekliliği sektörün bir numaralı ihtiyacı. O sebeple öncelikle fastfood katında olması ya

da ana koridor ve giriş lokasyonlarına yakın olması önemli. Bizim misafirlerimiz, özellikle eğlence merkezleri için; çocuklar ve yaş grubu küçük misafirler… Reklam, tabela, yönlendirme vb. yazılı. ya da sesli reklam, tanıtım yada bilgilendirmelerin hiçbir faydası olmayacaktır. Bu yüzden bizim için, göz teması ile birebir eğlence alanını görmeleri çok önemli. O sebeple görünürlük bizim işimizdeki lokasyon seçimi için en kritik unsurlardan. Lokasyon seçimi yaparken göz önünde bulundurduğunuz unsurlar nelerdir? (Kira, sosyo-kültürel yapı, metrekare, ziyaretçi kapasitesi vs.) Bu tarz bir lokasyon seçimi için, AVM içi lokasyondan ziyade AVM’nin bölge içindeki lokasyonu ön plana çıkıyor. AVM’nin büyüklüğüne bağlı olarak nominal bir metrekare seçimi, bölgenin sosyo-kültürel yapısına bağlı oyun ve oyun grupları seçimi, müşteri profiline göre verilecek olan hizmetin çeşitliliği ve fiyat/ yatırım oranı önemli kriterler. Diğer taraftan AVM’nin de hedefleri göz önünde bulundurularak bölgeye ve AVM’nin diğer shop mix’ine bağlı olarak kullanılacak alanın nasıl bir yaş grubuna hitap edeceğine karar verilerek tasarım hazırlanması gerekiyor. Bölgelere göre ziyaretçi yoğunluğu ve sadakati değişiyor mu? Aslına bakarsanız bölgeden ziyade bulunduğunuz AVM’nin bölge-

ye uygunluğu çok daha önemli. Böyle bir AVM’de bulunuyor ve işletmeciyseniz, siz de anlattığım şartlar ışığında bölgeye ve AVM kriterlerine uygun bir yatırım yapıp işletme yapabiliyorsanız; müşterilerinizin sadık olmaması için hiçbir sebep yok. Aynı şekilde AVM shop mix’indeki diğer mağazalar ile bir sinerji ortamı yaratarak müşteri yoğunluğunuzu artırmanız da son derece normal bir sonuç.

EĞLENCE

ANAHTAR KELİME:

HEDEF KİTLE

Eğlence merkezlerinde lokasyonun nasıl bir rolü var? Eğlence alanlarının kiralamasında önemli olan etkenlerin başında tabii ki lokasyon gelmekte. Alışveriş merkezi kiralamalarında, projenin önde gelen büyüklükte metrekareleri olan eğlence alanları ve lokasyon planlamaları her zaman ilk başta düşünülen alanlar olmuştur. Projenin büyüklüğü, kiralanabilir alanı, marka karması ve hatta mağaza tavan yüksekliği dahi eğlence alanları için önemli faktörlerdir. Eğlence alanları her zaman yatırımı büyük, taşınması zor, kurulumu zaman gerektiren kiralamalardır. Dolayısıyla hem yatırımcı tarafından hem de marka yönetimi tarafından çok yönlü bir harekat planı gerektirir. Verim aldığınız lokasyonlar nerelerde oluyor? Daha önce de bahsettiğim gibi eğlence alanları büyük metrekareler kaplayan kiralamalar... Bunun için mağaza cephesinin çok yönlü olduğu, genel ayak trafiğinin merkezinde yer alan, çocuklara yönelik satış yapan markalara komşu ve genel kat planı açısından çocuk ve eğlence için bir çekim merkezi haline gelen noktalar doğru lokasyonlar diyebiliriz.

Lokasyon seçimi yaparken göz önünde bulundurduğunuz unsurlar nelerdir? (Kira, sosyokültürel yapı, metrekare, ziyaretçi kapasitesi vs.) Oyun Fabrikası olarak kiralama ekibimiz bu konuda geniş çaplı çalışmalar yürütüyor. Üzerinde hızlı düşünüp hemen karar verilebilecek hususlar değil, dolayısıyla çok yönlü araştırmalar neticesinde teklifler hazırlanıyor. Hedef kitle burada anahtar kelime, hizmet vereceğiniz nüfusun karakterini önemli derecede çözmek büyük ölçüde karar vermemize yardımcı oluyor. Eğlence sektöründe, kiralamada ticari şartlar tabii ki hayati derecede önemli çünkü her zaman dediğimiz gibi yatırım maliyetlerimiz fazlasıyla yüksek ve normal bir mağaza gibi düşünmemiz çok olası değil. Alışveriş merkezinin bölgede yaratacağı sinerji de bizim için açıkçası net bir etken. Markalar, ziyaretçiler, alışveriş merkezi arasında kurulacak sıcak temas, sürekliliği ve doluluğu bunun sonucunda da başarıyı getiriyor. En azından bugüne kadar hep böyle oldu. Bölgelere göre ziyaretçi yoğunluğu ve sadakati değişiyor mu?

Hizmet verecekleri nüfusun karakterini iyi tanımanın lokasyon seçimlerine etki ettiğini belirten Oyun Fabrikası Genel Koordinatörü Buğra Erkaya; markalar, ziyaretçiler ve alışveriş merkezi arasında kurulacak sıcak temas ile başarıya ulaşıldığını ifade etti.

Bu noktada tamamen markanın sunmuş olduğu hizmet kalitesi ve talebe olan yeterliliği belirleyici oluyor. Oyun Fabrikası, ziyaretçilerini sürekli dinleyen ve onlarla birebir iletişime geçerek şeffaf bir bağ yaratmayı hedefleyen bir oluşum. Vermiş olduğumuz hizmetin, en sağlıklı şekilde ve kusursuz olarak son kullanıcıya iletilmesi için çabalıyoruz. Bunun sonucunda her geçen gün markaya sadık bir kitle yarattığımızı düşünüyorum.

EĞLENCE

23 Nisan’da Türkiye’nin ilk oyun salonu ve bowling salonu işletmelerinden, İstanbul genelinde 6 şubesi bulunan Atlantis Funny City, 30 yetim çocuğu Torium AVM 1. kattaki oyun salonunda bowling oyunu ile buluşturdu.

ATLANTİS FUNNY CITY’DEN ÖZEL ETKİNLİK

Atlantis Funny City 23 Nisan’da, Gelişim Üniversitesi müzik kulübü öğrencilerinin gönüllü desteği ve konser eşliğinde 30 yetim çocuğu bowling salonunda ağırladı.

Gelişim Üniversitesi’nden gönüllü solist öğrenciler pek çok şarkı ile etkinliği renklendirdi. Yemekler, ikramlar, tek teker bisiklet gösterisi eşliğinde çarkıfelek döndürerek hediye dağıtımı, konfetiler, madalyalar ile yetim çocukları mutlu etmek amacıyla gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesi bundan sonra da çocuk şenliği olarak her yıl devam edecektir. Gelişim Üniversitesi müzik kulübü ve 17 kişiden oluşan enstrüman çalan öğrenciler etkinliğe katılarak sahnede birbirinden güzel şarkılarla etkinliğe renk kattılar. Solistlerden Gelişim Üniversitesi öğrencisi Albin Hasani altı şarkı seslendirdi. Çıkaracağı yeni single ile gündemde olan Albin Hasani ve diğer öğrenci solistler tamamen ücretsiz olarak, çocuk şarkıları ile yetim kardeşlerine şölen niteliğinde bir ortam yarattılar.

EĞLENCE

ATRAX EĞLENCE VE ETKİNLİK SEKTÖRÜNÜ BULUŞTURUYOR Uluslararası katılım ile gerçekleşen Eğlence – Etkinlik, Park – Rekreasyon Endüstrisi ve Hizmetleri Fuarı ATRAX, Türkiye ve komşu ülkeler arasında yeni iş birliklerine zemin hazırlamaya devam ediyor.

veren isimleri bir araya getirirken, eğlence – etkinlik sektöründe yeni iş birliklerinin oluşmasına da ev sahipliği yapıyor. ATRAX katılımcıları arasında bulunan AVM yöneticileri ise yaşanan gelişmelerin AVM’leri yalnızca birer alışveriş noktası olmaktan çok daha öteye, birer yaşam ve eğlence merkezi haline getirmiş olması sebebi ile ATRAX’a yoğun ilgi gösteriyor. AVM ziyaretçileri artık yalnızca alışveriş yapmak için değil, hem minik ziyaretçilere hem de yetişkinlere yönelik eğlence ve etkinlik alanları sunmasından ve sosyal olanakların fazla olmasından dolayı AVM’leri tercih ediyor.

AVM YÖNETİCİLERİ ATRAX’DA BİR ARAYA GELİYOR

AVM yöneticileri ATRAX Fuarı ile AVM’lerin eğlence etkinlik alanlarında yer alan tematik parklar, aktivite ekipmanları ve diğer birçok oyun ekipmanlarına aynı anda ulaşma fırsatı elde ediyor. ATRAX Fuarı, AVM Yöneticilerine AVM’lerin eğlence ve etkinlik alanlarında ihtiyaç duyulacak tüm ekipmanlara uluslararası zeminde ulaşma imkanı sağlıyor.

SHINING STAR AWARDS Shining Star Awards her yıl farklı kategoriler dahilinde sektörde yaşanan yenilik ve gelişmeleri ödüllendirmeye devam ediyor. Shining Star

Awards– Eğlence, Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri, AVM’leri de birçok kategoride ödüllerine kavuştuyor. Shining Star Awards’19 AVM eğlence alanları ödüllerinde ‘En Başarı AVM Eğlence Alanı’, ‘En Başarılı Temalı Kapalı Alan’ ve ‘En Başarılı AVM Etkinliği’ kategorilerinde AVM’lerin öne çıkan projeleri ödüllendirilmeye devam edecek.

EĞLENCE VE ETKİNLİK SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ DEĞERLENDİRİLİYOR ATRAX Fuarı kapsamında düzenlenen konferanslar kapsamında her yıl eğlence ve etkinlik sektörünün dinamikleri ele alınıyor, Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmeler değerlendiriyor.

Eğlence – Etkinlik, Park – Rekreasyon Endüstrisi ve Hizmetleri Fuarı ATRAX, 21 ülkeden 182 firmayı, oluşturduğu uluslararası platform ile İstanbul’da bir araya getirmeye devam ediyor. Büyük eğlence projelerinin uygulandığı Ortadoğu, Balkan, Kafkas, Afrika, Rusya, Türki Cumhuriyetleri ve Avrupa ülkelerinden sektör profesyonellerini ve yatırımcılarını ağırlayan ATRAX, her yıl sektöre yön

CEVAP VE DÜZELTME METNİ İstanbul Akvaryum hakkında, Mall Report Dergisi’nin Nisan 2018 sayısında yayınlanan “23 Nisan Eğlencesi Akvaryum’da Çıkar” başlıklı etkinlik haberi güncel bir haber olmayıp, yanlış bir yönlendirme yapılmıştır. Etkinlik, geçen yıl 23 Nisan etkinlikleri kapsamında yapılmıştır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

EĞLENCE

GurmeFest bu yıl ikinci kez

gerçekleşecek

tival alanında oluşturulacak görüşme alanları ile gastronomi sektöründe yeni iş birliklerinin oluşmasına ve franchise görüşmelerine keyifli ve güvenilir bir ortam sağlayarak ev sahipliği yapacak.

GASTRONOMİ SEKTÖRÜNÜN USTA İSİMLERİNDEN WORKSHOPLAR… Gastronomi ilgilileri bu yıl da festival boyunca uzman konuk, akademisyenler ve usta şeflerin liderliğinde söyleyişi, panel ve demonstrasyonlara katılım sağlayarak sektörün en önemli isimlerinden eğitim alma fırsatı yakalayabilecekler.

FESTİVAL EĞLENCESİ BU YIL DAHA İDDİALI Geçtiğimiz yıl festival boyunca yapılan etkinlikler, dans gösterileri DJ performansları, after party ve konserler ile katılımcılarını eğlenceye doyuran Gurme Fest sahnesinde Grup Art İstanbul, Türk-Rock müziğinin sevilen ismi Özge Fışkın, TürkPop müziğinin başarılı yorumcusu Zeynep Casalini ve Latin Night Kapanış Partisi ile Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars ziyaretçilere müzik ve eğlence dolu bir festival yaşatmıştı. Gurme Fest, bu yıl festival sahnesinde yer alacak ünlü isimler, DJ performansları, dans gösterileri ve dopdolu içeriği ile çok daha iddialı gösterilere hazırlanıyor.

BU YIL İKİNCİSİ DÜZENLENEN AÇIK HAVA GURME LEZZETLER FESTİVALİ GURMEFEST, 5-7 EKİM TARİHLERİNDE SARIYER EVENT GARDEN’DA LEZZET SEVERLERE, GURME LEZZETLER, EĞLENCELİ ETKİNLİKLER VE KONSERLER İLE UNUTULMAZ BİR FESTİVAL DENEYİMİ YAŞATMAYA HAZIRLANIYOR. Geçtiğimiz yıl 253 seçkin lezzet markası ile 12 bin ziyaretçiyi bir araya getiren Gurme Fest 5-7 Ekim tarihleri arasında Sarıyer Event Garden’da bu yıl ikinci kez gerçekleşecek. Merakla beklenen festivalde gurme restoranlar, cafeler, yiyecekiçecek firmaları, gurme lezzetler ve seçkin markalar eğlence ve lezzet dolu bir festival ortamında lezzet severler ile bir araya gelecek. Festival katılımcıları ünlü şefler tarafından hazırlanan bir birinde farklı lezzetleri tatma ve satın alma fırsatı elde edecek.

SEKTÖRÜ BİR ARAYA GETİRİYOR Gastronomi sektörünün tüm oyuncularını birbirinden farklı lezzetler ve eğlenceli etkinlikler ile bir araya getirerek Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren festival, aynı zamanda fes-

Sarıyer’in doğal ortamında geçireceğiniz lezzet dolu festivalde, butik lezzetleri ve tadı damakta kalan nadide sunumları tatmanın yanında beğendiğiniz lezzetleri satın alabilecek, usta şeflerin atölye çalışmalarına da katılabileceksiniz. Gastronomiyi eğlence ile buluşturan Türkiye’nin ilk açık hava lezzet festivali GurmeFest, tadım ve ikramlar, atölye çalışmaları, dans gösterileri ve konsept partileri ile tüm lezzet tutkunlarını festival ruhunu doyasıya yaşamaya davet ediyor. GurmeFest İstanbul biletleri ise Mobilet’te.

ROTA

İSTANBUL’UN

KEŞiF ROTASI…

DÜNYANIN EN BÜYÜK MEDENİYETLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ, “BÜTÜN YOLLAR İSTANBUL’A ÇIKAR” SÖZÜNÜ TARİHE KAZIMIŞ, UZUNCA BİR DÖNEM GERÇEKTEN DE ‘DÜNYANIN MERKEZİ’ OLMUŞ İSTANBUL’DA GEZİLECEK VE GÖRÜLECEK ÇOK FAZLA YER, YAPILACAK ÇOK FAZLA ŞEY VAR. İSTANBUL’U KEŞFETMEK ÖYLE BİRKAÇ GÜNE, BİRKAÇ HAFTAYA YA DA AYA SIĞDIRILABİLECEK GİBİ DEĞİL. GELİN ONU BERABERCE KEŞFEDELİM...

1-Haliç surları, Kara Surları ve Marmara Surları’nı keşfedin. Sur diplerinden yürüyün. 3-Mimar Sinan’ın izini sürün. Süleymaniye’deki Türbesi’nin sırrına erin. Türbenin üstten görünüşü morden çağda mimarlığın sembolü olan pergel şeklindedir.

2-İstanbul’un 7 tepesini öğrenin. Üzerindeki anıtsal yapıları gezin.

Haliç’in kenarındaki yükseltiler tepe ilan edilmiştir. Bu tepeler şunlardır: Sultanahmet bölgesi, Nuruosmaniye-Çemberlitaş bölgesi, Süleymaniye-Beyazıt bölgesi, Fatih Camii’nin olduğu bölge, 5. Yavuz Selim Camin’in olduğu bölge, Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’nin olduğu bölge, Kocamustafapaşa bölgesi

ROTA

4-Süleymaniye’nin eteklerinde gizlenmiş Rüstempaşa Camii’nin güzelliklerini görün.

7-Ulema semtini keşfedin.

Burası 2003 yılında Avrupa’daki en güzel cami seçilmiştir. Mimar Sinan’ın en oranlı ve iç tezyinatı en güzel camisi burasıdır. Küçük ölçeğine rağmen iddialıdır, içerideki çinileri eşsizdir.

8-Galata Kulesi’ne çıkın. Yüzlerce yıldır gözcülerin gözetlediği tarihi limana ve Tarihi Yarımada’ya bir de siz bakın.

5-İstanbul’un çatısına, Aydos Tepesi’ne çıkın.

6. Adalar’da mimoza gezisine çıkın.

9-İstanbul’un çatısından bodrumuna inin. Yeraltındaki İstanbul’u keşfedin. Binbirdirek ve Yerebatan Sarnıçlarını gezin.

10-Hisarları gezin.

14-Kapalıçarşı’da kaybolun. Cevahir Bedesteni’ni, Zincirli Han’ı, İç Cebeci Han’ı gezin. İç Cebeci Han’ın avlusunda çay için.

11-Mutlaka sahafları gezin, kitap müzayedelerini izleyin. İstanbul’u okuyun.

15-En güzel günbatımı Salacak’tan izlenir. Günü buradan batırın. Kız Kulesi de bonus olur.

12-Haziran ayında korularda ıhlamurlar çiçek acar. Ihlamur kokusu şehre yayılır. Koruları bol bol gezin.

16-Mısır Çarşısı’nda dünyanın dört bir yanından gelen baharatların, çeşit çeşit lokum ve şekerlemelerin peşine düşün.

13-Mutlaka Pierre Loti’ye çıkın. Çıkarken teleferik, inerken yaya olarak inmek iyi bir fikir olabilir.

17-Gülhane Parkı’nda yürüyüş yapın. Burası eskiden hayvanat bahçesi ve konser alanıydı. Park içindeki Tanzimat Müzesi görülesidir.

RAFTAKİLER LEYLA İLE MECNUN/BURAK AKSAK “Bir yanımız çöl bir yanımız deniz…” “Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz... Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum…” Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikayenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki, Mecnun bu sefer Leylasına kavuşabilecek mi? Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini? Çünkü o çöl çaresiz aşıkların son durağıdır. Kavuşamayan aşıklar o çölde aralar sevdiğini, kavuşanlarsa emlakçı emlakçı dolanır dururlar, 2+1 kombili.

Çocuk Kaan ve Aksakallı Dede bu kez bambaşka bir maceranın peşine düşüyor. O geminin geleceğine ilk günkü gibi inananların, sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak ‘seni seviyorum’ diyemeyenlerin, kendi çölünde kaybolanların hikayesi Leyla ile Mecnun Burak Aksak’ın kalemiyle yeni başlangıçlar için geri dönüyor.

Yayınlandığı dönemde izleyicisini ekrana kilitleyen Leyla ile Mecnun, bu kez bambaşka bir hikaye ile sevenleriyle yeniden buluşuyor. Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, Baba İskender, Yavuz Hırsız, Yedek Kamil, Gözlüklü

ÜÇ KIZ KARDEŞ/ İCLAL AYDIN

Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkan, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkan, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu.

BAZI YOLLAR YALNIZ YÜRÜNÜR/ ÖZGÜR BACAKSIZ Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur. Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur. Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur. Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur. Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur. Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur. İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur. Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur. Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur. Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.

Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada? Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikayesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yad ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu…