Gbm 31

Page 1

gold book magazine 

1


2 

gold book magazine


gold book magazine 

3


4 

gold book magazine


gold book magazine 

5


6 

gold book magazine


gold book magazine 

7


8 

gold book magazine


gold book magazine 

9


10 

gold book magazine


gold book magazine 

11


12 

gold book magazine


gold book magazine 

13


14 

gold book magazine


gold book magazine 

15


Gold Book Magazine GBM İmtiyaz Sahibi / Publisher Başsoy Reklam Turizm ve Kuyumculuk Ltd. Şti. Adına Ayşe Gülsün Kartal Başsoy International Jewellery Magazine

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür / Editorial Director M.Halit Başsoy murat@goldbookmagazine.com Reklam ve Pazarlama Müdürü / Advertisement and Marketing Manager Taner Acar taner.acar@goldbookmagazine.com Hindistan Satış Temsilcisi / India Sales Representative Mehernavaz Vesavevala mehernavaz@goldbookmagazine.com Editor Bilge Ülke Güzel bilge@goldbookmagazine.com .......................................... Görsel Tasarım / Visiual Designer Kartal Tanıtım Hizmetleri info@kartaltanitim.com Görsel Yönetmen / Art Director Ayşegül Kartal akartal@kartaltanitim.com Grafik / Graphic İslam Aslan grafik@kartaltanitim.com Fotoğraf / Photograph Volkan Karakulak foto@kartaltanitim.com Baskı / Print Elit Ofset Başsoy Reklam Turizm ve Kuyumculuk Ltd. Şti. Kuyumcukent AVM Safir Sok. No:207 Bahçelievler/ İSTANBUL www.goldbookmagazine.com /magazinegoldbook /goldbookmagazine / goldbookmagazine

16

Gold Book Magazin / GBM Yılda 6 kez Yayınlanır. Reklam İçeriğinden reklam verenler sorumludur.

gold book magazine

Yaz aylarını geride bırakırken, bir taraftan tatil rehavetini üzerimizden atmaya çalışıp bir taraftan da uzun süren yaz tatili ardından hızla gelişen olayları takibe almaya başladık. Eylül ayı ile başlayan fuarlar hız kesmeden devam edecek. Yıl sonuna kadar Istanbul Jewellery Show, Bahrain ve Dubai Jewellery Show önemli etkinlikler arasında. Eylül ayında gerçekleşen Vicenzaoro Fuarı ile Paris Antika ve Mücevher Bienali kuşkusuz mücevher dünyasında en çok takip edilen etkinlikler arasındaydı. Bienale ait yazımızı bu sayımızda inceleyebilirsiniz. Yaz döneminde takip ettiğimiz bir diğer etkinlik ise Hindistan’da düzenlenen IIJS idi. Her zaman olduğu gibi dünya genelindeki trendleri, eğilimleri ilham verici kişi ve ürünleri sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Bu sayımızda Gaia Repossi’den Cartier’e, Tiffany’den Ilgaz F.’ye, Kokteyl yüzüklerden Markazit kesimli mücevherlere uzanan çok renkli bir içerik sizleri bekliyor. Son dönemde çok dikkat çeken ve bir çok kişinin merak ettiğini düşündüğümüz Elektro Fizyon tekniğini ve bu teknikle yaratıcılığın sınırlarının nasıl zorlanabileceğini araştırdık. Ajansımızın hazırladığı harika fotoğraflarla zenginleşen bu yazının meraklılarına yeni ufuklar açacağına inanıyoruz. Uzun süren yaz tatili dönemi bizler açısından yenilenme, öz eleştiri ve gelecek planları ile geçti. Yenilenme demişken; dergimizin yenilenen internet sayfasına bir göz atın ve takipte kalın derim. Öncelikle İstanbul Jewellery Show’da görüşmek üzere..

Ayşe Gülsün Kartal Başsoy

While leaving summer days behind, we are trying to shake off the slackness of holiday on one hand and have started to follow rapidly-occurring events after the long-lasting summer holiday on the other hand. Starting with the coming of September, the fairs will continue taking place at full speed. Among the outstanding events before the end of the year are Istanbul Jewellery Show, Bahrain and Dubai Jewellery Shows. Vicenzaoro Exhibition and the Paris Antiques and Jewellery Biennale held in September were without a doubt among the events followed the most by the jewellery world. You can view our article on the Biennale in this issue. Another event which we followed during the summer was IIJS held in India. As usual, we continue sharing the global trends, tendencies, inspiring figures and products with you. In this issue, a highly colourful content including Gaia Repossi, Cartier, Tiffany to Ilgaz F., Cocktail rings and Marquise-cut jewels awaits you. We have researched on the Electro Fusion technique which has recently received a great deal of attention of many people, and how to push the limits of creativity with this technique. We hope that this article enriched with stunning photos by our agency will open new horizons for its enthusiasts. The long-lasting summer holiday was for us spent with renovation, self-criticism and future plans. Speaking of renovation, I advise you to have a look at our renewed web page and keep following. Hope to see you at Istanbul Jewellery Show first…


gold book magazine 

17


trendCLUB

valentino

buccellati

giovanni ferraris ornella iannuzzi

Kat Kat Tüller Tulles in Layers Kış bizi tüllerle karşılıyor, hem de en ummadık şekilde. Sıradanlıktan çıkıp fark yaratan tül detaylı kıyafetler dikkatleri üzerine topluyor.

Winter welcomes with tulles and in an unexpected way. Shifting from the ordinary to make a difference, clothes with tulle details grab all the attention.

18

gold book magazine

karen suen

buccellati

giovanni ferraris


gold book magazine 

19


Saint Laurent

trendCLUB

Kurtulan

www.kurtulan.com

Tek Omuz One-Shoulder

80’lerden ilham alınan tasarımlardan biri ise tek omuzlu elbiseler oluyor. Geçmişe dönüş bu elbiselerde kendisini gösteriyor.

One of the designs inspired from the 80s is the one-shoulder dresses. Flashback makes an appearance on these dresses.

20

gold book magazine


gold book magazine 

21


trendCLUB

ornella iannuzzi

zara

glenn spiro

Kış Işıltısı Winter Glow

Glowing, silvery and sequin fabrics from head to toe seem to lend colour on winter days. Though it is the parties that first spring to mind when it comes to glowing dresses, for this season they await to be used during our daily lives.

chanel

Baştan aşağı payetli, ışıltılı, simli kumaşlar kış günlerine renk katacak gibi görünüyor. Parlak elbise denince akla gelen partiler olsa da bu sezon günlük hayatta kullanılacak parçalar da bizleri bekliyor.

22

gold book magazine

lydia courteille


gold book magazine 

23


glennspiro

Shaun Leane

trendCLUB

Kadife Elbiseler karen suen

Velvet Dresses

Bu sene genel olarak geçmişe dönen trend kadife elbiseleri de beraberinde getiriyor. Hafif parlak ve dökümlü dokusuyla dikkat çeken parçalar neredeyse her koleksiyonda yer alıyor.

Returning to past in general this year, the trend brings with velvet dresses. Slightly-glowing and loose pieces are available in almost every collection.

shaun leane

24

gold book magazine


gold book magazine 

25


trendCLUB

boucheron

stephen webster

Deri Kumaşlar

Leather Fabrics

Patent leather, latex and vinyl fabrics with their glittering look are among the trends for this season. Generally used as detail, leather appears as a whole in some garments.

gaia repossi

gaia repossi

26

gold book magazine

Rugan, lateks ve vinil kumaşlar parlak görünümleriyle sezonun trendi arasında. Detay olarak kullanılan deri, bazı kıyafetlerde ise baştan aşağı kendisini sergiliyor.


gold book magazine 

27


zoomIN

Boghossian

28 

gold book magazine


Kuyumculukta 6. Jenerasyon 6. Generation In Jewelry Boghossian ailesi, İsviçre, Belçika, Lübnan ve Ermeni mirasından gelen ailelerden biridir. Boghossian ismi, değerli taş ve lüks mücevher alanında yüzlerce yıla dayanan köklü bilgisiyle oldukça zengin. Ailenin kimliği, Orta Doğu’dan Avrupa’ya benzersiz bir yolculukla daha da zenginleşmiştir. İlk önce Suriye, daha sonra Lübnan’a giden yolları en sonunda aileyi 1970’li yıllarda Anvers ve Cenevre’ye ulaştırmış. Burada 5. Jenerasyondan kardeşler Jean ve Albert, prestijli diğer kuyumcular için müstesna mücevherler üretmeye başlamış. Kısa süre sonra Kraliyet Ailesi ve koleksiyoncular, doğrudan ürün siparişi vermeye başlayınca, Boghossian ismi de ününü artırmış. Değerli taş işiyle uğraşan ilk jenerasyon dönemin mücevher dünyasıyla son derece uyum içindeyken, bugün 5. Ve 6. Jenerasyonlar, kendilerini en üst mevkiye taşıyarak, mücevher tasarımının klasik prensiplerinin ötesine geçtiler.

Boghossian family, is one of the family from Switzerland, Belgium, Lebanon and Armenian heritage. The Boghossian name is rich with more than a hundred years of deep-rooted knowledge in precious stones and fine jewellery. The identity of the family has been enriched with a unique journey from the MiddleEast to Europe. First settling in Syria, then Lebanon, their path eventually led the family to Antwerp and Geneva in the 1970s. There, Jean and Albert, brothers of the 5th generation, began creating exceptional jewellery for other prestigious jewellers. Soon Royalty and collectors commissionned pieces directly, further enhancing the reputation of the name Boghossian. Whereas the first generation involved in the gemstone business was very much in tune with the world of jewellery at the time, today’s 5th and 6th generations have positioned themselves at its edge, surpassing the classic principles of jewellery design.

gold book magazine

29


zoomIN

Mr Albert Boghossian « In families with a jewellery tradition, new generations tend to keep the status-quo. Very rarely do they decide to break the codes and that is what my generation and the next stand for. We are thrilled to challenge ourselves, we like seeing things differently by combining modern audacity with boldness. »

Mr Albert Boghossian “Kuyumculuk geleneğine sahip ailelerde yeni jenerasyonlar, mevcut durumu sürdürme eğilimindedir. Çok nadiren geleneği kırmaya karar verirler, benim jenerasyonumun ve gelecekteki neslimin yaptığı ve temsil ettiği şey tam da bu. Kendimize meydan okumak bize heyecan veriyor, modern korkusuzlukla cesareti bir araya getirerek olayları farklı görmeyi seviyoruz.” Boghossian ailesinin öncüllerinden daha farklı davranmasının birtakım sebepleri vardır. Bu daima ilerlemekte olan, kimliğini sürekli sorgulayan insanların hikâyesidir. Değişmez bir ortamda kendilerini asla rahat hissetmemeleri özlerinde var. Bugün ailenin değerleri tam olarak bunu yansıtıyor. Cesurluk ve yenilikçiliğe büyük önem veriyorlar. Kreasyonlarının insanları şaşırtmasını, onlarda bir tepki uyandırmasını istiyorlar. Sadece sıradan bir kuyumcu olmanın çok ötesindeler.

30

gold book magazine

There are obvious reasons why the Boghossians react differently than their peers. It is a story of people always on the move, always questioning their identity. It is a part of their essence, as if they would never feel comfortable settling down in a fixed environment. Today, the family’s values truly reflect this. They hold audacity and avantgardism in high esteem. They want their creations to astonish and evoke reaction. They are more than « just another jeweller ».


They bring revolutionary ideas to the jewellery world.

Bu cüretkâr felsefe, Boghossian ailesi üyelerinin, Albert’in yeğenleri Roberto ve Ralph’in aileye katıldığı dönem olan 2007’de kendi markalarını oluşturmalarını sağladı. Bu 6. Jenerasyon, yaratıcılığını daha da artırmak ve çıtayı çok daha yükseğe çıkarmak için gereken yeni soluk ve enerjiyi getirdi. Bu hırslarının başlıca göstergesi de, şu anda Boghossian’ın imzası olan sofistike ve karmaşık tekniğin yani Kakma Sanatı’nın (Art of Inlay) piyasaya çıkarılması kararı oldu.

This daring philosophy lead the Boghossians to create their own brand in 2007, when Albert’s nephews Roberto and Ralph joined the family company. This 6th generation brought the breath of fresh air and energy needed to further increase creativity and set the bar even higher. A prime illustration of these ambitions is the decision to introduce the Art of Inlay, a sophisticated and intricate technique, that is now Boghossian’s signature.

Mr Albert Boghossian

Mücevher dünyasına devrim niteliğinde fikirler kazandırıyorlar.

gold book magazine

31


zoomIN

Kakma Sanatı, Boghossian’ın Orient Contemporain (Çağdaş Doğu) adı verilen, Doğu ve Batı kültürlerini, klasikle moderni harmanlayan ve eski çağlara ait bir tekniği andıran, Mısır İmparatorluğu dönemine dayanan, çağdaş başyapıtlar üretmeye yönelik sanatsal çevresini tanımlıyor. Boghossian, zıtlıklarla oynuyor veya karşıt şeyleri mükemmel bir uyumla birleştiriyor. Boghossian, kendi kodlarını sürekli, yeniden keşfederek geleneğini koruyan, 6. jenerasyon bir kuyumcu ailesi olarak müstesna bir isimdir.

32

gold book magazine

Truly, the Art of Inlay defines Boghossian’s artistic environment, referred to as the Orient Contemporain, blending Eastern and Western cultures, the classic and the modern and calling upon an ancient technique, dating as far back as the Egyptian Empire, to create contemporary masterpieces. Boghossian plays with contrasts and marries opposites with perfect harmony. Boghossian is exceptional in being a sixth generation jewellery family, preserving its tradition by constantly reinventing its codes.


Sitemizi yeniledik. Mücevher, moda, stil, etkinlikler ve çok daha fazlası için www.goldbookmagazine.com

www.goldbookmagazine.com

Üye olun, gelişmelerden anında haberdar olun... Haberlerinizi, yeni koleksiyonlarınızı, etkinliklerinizi bizimle paylaşın; Dünya ile paylaşalım!

“We have redesigned our website. For jewels, fashion, style, events and more www.goldbookmagazine.com Sign up to hear about the developments on the instant… Share your news, new collections, events with us; To let us share them with the entire world!”

gold book magazine

33


ed ito r ’sCH O I CE

Trend Collections

Cactus de Cartier


Cartier’den Kaktüs Koleksiyonu Cartier’in yeni 2016 koleksiyonu Cactus de Cartier dokunmaya çekindiğimiz ama büyüleyici olan kaktüs bitkisinden esinlenerek tasarlanmış. Her koleksiyonunu merakla beklediğimiz Cartier bu sefer de bizi büyülemeyi başardı. Çöllerin tehlikeli ama bir okadar da güzel bitkisi kaktüslerden esinlenilerek hazırlanan koleksiyon, kullandığı aksesuarlara önem veren, stiliyle dikkat çeken kadınlara hitap ediyor.

Cactus de Cartier Cactus de Cartier, the new 2016 collection by Cartier, has been designed being inspired by the enchanting cactus plant which we mostly hesitate to touch. Cartier of which each collection we await impatiently has once again managed to dazzle us. The collection inspired by Cactuses, the dangerous but beautiful plants of desert, appeals to women which pay attention to their accessories and stand out with their styles.


ed ito r ’sCH O I CE

Trend Collections

Cactus de Cartier’de değerli taşlar geometrik kesimlerle birleşerek birer arzu nesnesine dönüşüyor. Yüzükten küpeye, gerdanlıktan bileziğe birbirinden iddialı parçaların bulunduğu koleksiyonda elmas, lapis lazuli ve zümrüt kullanılmış.

Cactus de Cartier Combined with geometrical cuts, each gem in Cactus de Cartier is transformed into an object of desire. The collection featuring various assertive pieces from rings, earrings to collars and bracelets are formed using diamonds, lapis lazuli and emeralds.

36

gold book magazine


Açılar, çizgiler, kıvrımlar ve daireler: Mimari kontrastlar mücevhere dönüşüyor. Carrera y Carrera’nın yeni koleksiyonu, barok oyma parçalarının her birinde Evrenin sonsuz ışığının yansımasını mükemmel şekilde simgeliyor. Beyaz altın, elmas ve oniks, yenilikçi geometrik desenler ve güçlü bir avangart karaktere sahip serinin yıldızlarını oluşturuyor. Sonsuz Evrenin parçasını oluşturan berrak ve ebedi bir kreasyon.

Carrera y Carrera Angles, lines, curves, and spheres: Architectural contrasts transformed into jewels. The new collection from Carrera y Carrera perfectly symbolizes the reflection of the eternal light of the Universe in each of these baroque carved pieces. White gold, diamonds, and onyx are the stars of a line fraught with innovative geometric patterns and a strong avant-garde character. A luminous and eternal creation that forms part of the infinite Universe.

gold book magazine

37


ed ito r ’sCH O I CE

Trend Collections #LOVENOTLIKE DIGITAL CAMPAIGN by Tiffany & Co.

38

gold book magazine


Tiffany & CO.’ dan #LOVENOTLIKE Dijital Kampanyası Teknolojinin gelişmesi her anlamda hayatımızı etkilerken sosyal medyasız bir hayat sanıyoruz ki artık pek mümkün değil. Lüks takı markası Tiffany&Co. ‘da genç jenerasyona hitaben #LoveNotLike isimli dijital kampanyasıyla gençleşme sürecinde. Markaya ait Return to Tiffany Love koleksiyonuna ait parçalarla kampaya için kamera karşısına Pyper America Smith, Fernanda Ly ve Imaan Hammam geçiyor. Snapchat’e özel bir filtreye de sahip olan Tiffany&Co. gençleşme konusunda ilerlediği yolda genç yıldızlar Lupita Nyon’o ve Elle Fanning’in olduğu Sonbahar koleksiyonuna ait fotoğrafları da geçtiğimiz haftalarda yayınlamıştı.

While the development of technology influences us in every aspect, we believe a life without social media is now impossible. Luxurious jewellery brand Tiffany & Co. is now in a phase of rejuvenation with its digital campaign named #LoveNotLike for the young generation. Pyper America Smith, Fernanda Ly and Imaan Hammam will appear before the cameras for the campaign wearing the pieces from the brand’s Return to Tiffany Love collection. Also having a filter special for snapchat, Tiffancy & Co. have recently published the photos of young stars Lupita Nyon’o and Elle Fanning with its Fall collection through which it has been heading for rejuvenation.

gold book magazine

39


ed ito r ’sCH O I CE

Minyatür Arzu Nesnesi: Chanel J12-XS Miniature Object of Desire: Chanel J12-XS

Chanel’in ilk unisex saati “J12” nin geçmişi 2000 yılına dayanıyor. Siyah ve beyaz renk skalasında, seramik kaplı, yüksek teknolojik olan saat, çeşitli boyutlarda pırlantalar ve farklı materyaller eklenerek yıllar içinde evrildi. Fakat bu yıl, marka J12 saati boyut olarak küçülttü ve kayış, manşet aracılığıyla ayarlanabilir hale getirerek lüks bir devrim yaptı diyebiliriz. Chanel’in kült seramik J12 saatinin, yenilenen versiyonu J12-XS vintage bir diametrenin içinde, 19 mm mat deri manşetleri, çelik halka ve tokalarla donatılmış olan saat quartz özelliği de taşıyor. Ayrıca, 18 karatlık beyaz döngünün içinde 158 adet elmas bulunuyor.

40

gold book magazine

Chanel’s first unisex watch “J12” dates back to year 2000. Ceramic-coated high-tech watch in black & white colour scale has evolved in time with the addition of diamonds in various sizes and different materials. However, this year the brand has downsized J12 and perform a luxurious revolution by making it adjustable through strap and cuff. J12-XS vintage, the renovated edition of Chanel’s cult series J12 watch, equipped with 19mm-matt leather cuffs, steel rings and pins in a diameter has the qualification of a quartz. Additionally, it has 158 diamonds within an 18-carat white circle.


Saatin manşetleri üzerinde yer alan cam boncuklar, nakış ve pullar Fransız Couture’üne gönderme yaparken, parmaksız ve deri oluşu rock şıklığını da ele alıyor. İlham tabii ki imzası haline gelmiş kreatif direktör Karl Lagerfeld’den geliyor.

Glass beads, embroideries and sequins on the watch’s cuffs pay homage to the French Couture while its fingerless and leather style refers to the rock stylishness. The inspiration of course comes from the creative director Karl Lagerfeld, the signature of the brand.

gold book magazine

41


ed ito r ’sCH O I CE

Özel Tasarımcılar Special Designers Fei Liu “Fei Liu, egzotik tasarımlarıyla uluslararası sahnede olay yaratıyor” Birmingham merkezli tasarımcı Fei Liu, Chong Qin, Çin doğumlu. 19 yaşında Hong Kong’u ziyaret ederken, değerli taşlardan ve iki taşın nasıl olup da aynı olmadığından çok etkilenmiş. Bu yapıcı deneyim, kendisini dünyaca bilinen Birmingham Mücevher Okulu’nda okumaya yönlendirmiş. Mezun olduktan sonra 2006 yılında Fei Liu Lüks Mücevher’i açmış ve o zamandan bu yana da uluslararası ün kazanmış. Doğu mirası ve batı tasarımını harmanlayan Liu’nun çalışması, kadınlık ve cazibenin bir ifadesi; bir kadını eşsiz yapan yegâne ruhu simgeliyor. Çiçekli ve mimari formlardan ilham alan imza stili ise zarif ve cesurken, kolayca takılabilme özelliğini de koruyor.

“Fei Liu is making waves on the international stage with his exotic designs”

Birmingham based designer Fei Liu was born in Chong Qin, China. While visiting Hong Kong at the age of 19, Liu became transfixed by gemstones and how no two stones are ever the same. This formative experience led him to study at the world renowned Birmingham School of Jewellery. After graduating, he went on to establish Fei Liu Fine Jewellery in 2006 and has since received international acclaim. Fusing eastern heritage and western design, Liu’s work is an expression of femininity and glamour; celebrating the individual spirit that makes a woman unique. Inspired by floral and architectural forms, his signature style is elegant and bold, whilst remaining effortlessly wearable.

42

gold book magazine


gold book magazine 

43


ed ito r ’sCH O I CE

Ilgiz F.

Ilgiz Fazulzyanov was born in 1968 in Zelenodolsk, Republic of Tatarstan. In 1990, after finishing art school and having graduated as a designer, he founded a workshop of stained glass and silk painting in Kazan. In 1992 he opened his first jewellery workshop, the main task of which focused on the revival of national traditions of the Volga Tatars. Since 2012, the company Ilgiz F. is present in Paris, Geneva, Tokyo and New York. In a typical Ilgiz fashion, collections vary between cities and countries, never repeating themselves. However, the artist’s style and M.O. remain unchanged. In 2011 and 2013 Ilgiz’s work was awarded the Grand Prix in International Jewellery Design Excellence Award, the results of which were announced in one of the world’s leading jewellery trade show, Hong Kong International Jewellery Fair. No other artist has ever won this competition twice in a row. Other numerous awards at prestigious international competitions, awarded by experts of such respected companies as Cartier, auction houses Christie’s (London) and Bonham’s (New York), rightly confirm the talent of the artist.

44

gold book magazine

Ilgiz Fazulzyanov, Zelenodolsk, Tataristan Cumhuriyeti’nde 1968 yılında doğdu. 1990 yılında sanat okulunu bitirerek tasarımcı olarak mezun olmasının ardından, Kazan’da bir mozaik cam ve ipek boyama atölyesi kurdu. 1992’de ana faaliyeti İdil Tatarlarının milli geleneklerinin yeniden canlandırılması olan ilk mücevher atölyesini açtı. 2012’den bu yana Ilgiz F. Firmasının Paris, Cenevre, Tokyo ve New York’ta temsilcilikleri bulunuyor. Tipik bir Ilgiz modasında koleksiyonlar, şehirler ve ülkeler arasında değişiklik gösterirken, asla kendilerini tekrar etmiyorlar. Buna karşın sanatçının tarzı ve izlediği yöntem değişmiyor. 2011 ve 2013 yıllarında Ilgiz’in eseri, Uluslararası Mücevher Tasarımı Mükemmeliyet Ödülü’nde Grand Prix ödülünü aldı, yarışma sonuçları dünyanın önde gelen mücevher fuarlarından biri olan Hong Kong Uluslararası Mücevher Fuarı’nda açıklandı. Daha önce hiçbir sanatçı bu ödülü iki kez art arda kazanmamıştı. Cartier gibi saygın firmaların, Christie’s (Londra) ve Bonham’s (New York) gibi müzayede evlerinin uzmanlarınca verilen, prestijli uluslararası yarışmalarda kazanılan diğer birçok ödül, sanatçının yeteneğini kanıtlıyor.


gold book magazine 

45


news

On Mücevherat İle Buluşma Vakti Time to meet ‘‘On Mücevherat’’

Cesur, yaratıcı, modern ve feminen… ON Mücevheratın fuar için hazırladığı yeni mücevher koleksiyonlarını anlatmakta.

Bold, creative, modern and feminine… These words perfectly define the new jewellery collections prepared for the show by ON Mücevherat.

Pırlantalı mücevherde ve elmasta tercih edilen bir marka olan firma Ekim ayında gerçekleşecek olan mücevher fuarı için vitrinlerini süslüyor. Hiç düşmeyen bir tempo ile ziyaretçilerine birbirinden zarif, ince tasarımlı modeller hazırlanmakta. Güçlü, korkusuz aynı zamanda romantik dokunuşların yansıtıldığı mücevherler ile modern kadının kendini ifade edebileceği mücevherler seçiminizi bekliyor.

As a preferred brand for diamond jewels and diamonds, the company embellishes the show case for the jewellery fair to be held in October. With a never-slowing tempo, it prepares elegant and delicate models for its visitors. The jewels reflecting the powerful, fearless and romantic touches as well as those with which modern women could express themselves are waiting for your choice.

Her zaman ideal mücevherinize ulaşabileceğiniz ON Mücevherat; yine farklı, ışıltılı ve stil sahibi mücevherler ile tanıştırmak için sizi 1D 24-32 de bekliyor.

ON Mücevherat where you can always find your ideal jewel will welcome you at 1D 24-32 to offer you once again distinguished, brilliant and stylish jewels.

46

gold book magazine


Jival’den ALTIN ZARAFET Golden Elegance… Kadınların güzelliğini ön plana çıkaran detaylardan biri de aksesuarlar. Aksesuar konusunda hassas olan kadınlar, zarif olduğu kadar dikkat çekici parçaları da tercih ediyor. Bu konuda yeni koleksiyonuyla kadınların isteklerine cevap veren Jival, yeni zirkon taşlı kolyeleriyle şıklığın adresi oluyor.

One of the details that reveal the beauty of women is accessories. Women who are selective about accessories prefer elegant as well as attractive pieces. Responding to what women demand with its new collection, Jival is the address of classiness with its new zircon necklaces.

gold book magazine

47


zoomIN

Illusion Jewels

İlüzyon Mücevherler

48

gold book magazine


Dila Jewellery

Dila Jewellery 2011 yılında ‘’Fark yaratmak ve değer katmak’’ mottosuyla, sektördeki değerli taş ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş bir şirket. Dila Jewellery kalite standartlarını garanti ederek Rose Cut, Fancy Color, Briolette Cut ve Old Mine Cut taşların ithalatını yapıyor. Aynı zamanda üreticilerin talebi doğrultusunda özel kesim taşlar temin edebiliyor.

Dila Jewellery is a company founded in 2011 under the motto of “Creating difference and adding value” with the purpose of fulfilling the industry’s need for gems. Assuring the quality standards, Dila Jewellery imports stones in Rose Cut, Fancy Colour, Briolette Cut and Old Mine Cut. Additionally, it can provide customized-cut stones on demand by manufacturers. gold book magazine

49


zoomIN

50

gold book magazine

Şirketin Genel Müdürü Murat Masalcı iş süreçlerini bize şöyle anlatıyor.

Murat Masalcı, the General Manager, explains their business processes:

‘’ Dünya genelindeki birçok madenden çıkarılan ham elmasın kesimi ve işlenmesi çoğunlukla Hindistan’da yapıldıktan sonra dünyaya dağılıyor. Biz de değerli taşlarımızı çoğunlukla Mumbai ve Hongkong’dan alıyoruz. Stoğumuzda birçok boy, kalite ve kesimde bulundurduğumuz taşları fuar zamanlarında çeşitliliğini katlayarak ve en önemlisi piyasanın değişen ihtiyaçlarını da hesaba katarak müşterilerimize sunmaktayız. Ayrıca 2013 yılı itibariyle sektörümüzdeki yeni yönelimleri de görerek Bangkok’da illusion setting tekniği ile pırlantalı mücevherler üretmeye başladık. Bu ürünlerin Türkiye genelinde satışını gerçekleştirmekle birlikte Hong Kong ve Dubai’ye de ihracat yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde Orta Doğu, Körfez Ülkeleri ve Avrupa ile daha aktif iş ilişkileri kurmayı hedefliyoruz. Geniş model çeşitliliğimizin yanında müşterilerimize özel tasarımlar da üretebiliyoruz. İstanbul’da düzenlenen Mart ve Ekim fuarlarına aralıksız katılıyoruz. İlerleyen yıllarda yurtdışındaki fuarlarda yer almayı da planlıyoruz. ‘’

“Rough diamonds extracted from the mines all over the world are distributed globally only after mostly cut and processed in India. That is why we usually purchase our gems from Mumbai and Hong Kong. Multiplying the variety of our gems which we store in different sizes, qualities and cuts during fairs, we, most importantly, offer them to our customers considering also the markets’ changing requirements. “Moreover, as of 2013, we have realized the new trends in our industry and thus started to manufacture diamond jewels in Bangkok using the illusion setting technique. As well as dealing the sales of these products all across Turkey, we also export to Hong Kong and Dubai. For the upcoming period, we aim at establishing more active business relations with the Middle East, Gulf Countries and Europe. We can manufacture customized designs for our customers in addition to our wide range of models. We continuously take part in the fairs held in March and October in Istanbul. We are also planning to participate in the foreign exhibitions in the forthcoming years.”


Işıl ışıl parlayan, muhteşem görünen Illusion Setting pırlantalı mücevherlerin fiyatlarını öğrendiğimizde bu işin sırrı nedir diye soruyoruz hemen ve Murat Bey merakımızı gideriyor; ‘’ Illusion setting, farklı kesimde küçük boy pırlantaların bir arada kullanılarak tek parça ve daha büyük görünmesinin sağlandığı bir mıhlama yöntemi. Yuvarlak, baget, markiz ve prenses kesim pırlantalarla yapılıyor çoğunlukla.’’

When we get to know the prices of these Illusion Setting diamond jewels which sparkle with a brilliant look, we ask the secret behind it and Mr. Fırat quickly replies: “Illusion setting is a method of setting in which small-size diamonds in different cuts are combined together to look larger and as if one piece. It is mostly created by using, round-, baguette-, marquise- and princess-cut diamonds.”

gold book magazine

51


DESIGNER

GaiaRepossi Gaia Repossi, 1986’da Turin, İtalya’da doğdu. Çok genç yaşta babasının artistik mücevher parçalarındaki tecrübesi ve bunlara karşı tutkusuyla çevrelenen Gaia, çizim ve daha sonra da boyama için koşulsuz bir sevgi büyütüyor. Gaia, Beaux Arts of Paris’te resim okudu ve arkeoloji alanında yüksek lisans derecesi aldı. Çalışmaları boyunca kademe kademe Repossi dünyasına girdi. 2007’de 21 yaşlarındayken Gaia, bu İşletmenin Yaratıcı ve Sanat Direktörü olarak atandı. Referansları ise çağdaş sanat, modern heykel ve mimari içinde metalin etkilerine olan tutkusundan geliyor. Brütalist, Minimalist ve Bauhaus hareketlerinin yanı sıra Alexander Calder, Cy Twombly, Franz West, Richard Serra ve Le Corbusier’nin çalışmalarından ilham alıyor. Mimari ve geleneksel lüks mücevher tekniklerini harmanlayan ve bunlar arasındaki sınırları zorlayan Gaia’nın tasarımları, modern, minimalist motifler ve kompleks desenlerin yenilikçi kullanımıyla ortaya çıkıyor.

52

gold book magazine

Gaia Repossi was born in 1986 in Turin, Italy. Surrounded very early by her father’s experience and passion for creating artistic jewelry pieces, she develops an unconditional love for drawing and later painting. She studied painting at the Beaux Arts of Paris, and obtained a master’s degree in archeology. During her studies, Gaia gradually entered the world of Repossi. In 2007 at the age of 21 years, Gaia was appointed Creative and Artistic Director of the House. Her references come from her passion for contemporary art and the effects of metal within modern sculpture and architecture. She takes inspiration from the works of Alexander Calder, Cy Twombly, Franz West, Richard Serra and Le Corbusier, as well as the Brutalist, Minimalist and Bauhaus movements. Blending and pushing the boundaries between architecture and traditional high jewelry techniques, Gaia’s designs are characterized by modern, minimalist motifs and the innovative use of complex patterns.


gold book magazine 

53


DESIGNER

2010 yılında Gaia, New York Sonbahar/Kış defilesi için arkadaşı Alexander Wang ile işbirliği yaptı. Aynı yıl, Repossi İşletmesi için çığır açan bir hit haline gelerek, firmaya moda endüstrisi ve lüks mücevher dünyasında etkin bir konum kazandıracak olan Berbère Koleksiyonunu piyasaya sürdü. Gaia, o günden bu yana ek koleksiyon lansmanlarıyla trendi belirlemeye devam ediyor. Gaia ayrıca koleksiyonların imgesini geliştirmek için David Sims gibi ünlü fotoğrafçılar veya Vivian Sassen gibi sanatçılarla da çalıştı.

54

gold book magazine

In 2010, Gaia collaborated with her friend Alexander Wang for his New York Fall / Winter runway show. The same year she launched the Berbère Collection that would become a groundbreaking hit for the House of Repossi, establishing it as an influential presence within the fashion industry and the high jewelry world. Gaia continues to set trends with additional collection debuts since. She also collaborated with well-known photographers such as David Sims or the artist Vivian Sassen to develop the image of the collections.


“I create objects to be worn. Sometimes people are afraid to ruin my pieces, but the marks that will appear – for instance, a blackened piece will fade, or a gold piece will slowly adapt to the body that wears it – tell the story of the person who owns the piece.” — Self Service, Fall/Winter 2012

“Ben takılacak nesneler üretiyorum. Bazen insanlar parçalarıma zarar vermekten korkuyor, oysa ortaya çıkacak olan izler – örneğin, kararmış bir parça solacaktır veya altın bir parça zamanla takıldığı tene ayak uyduracaktır- o parçaya sahip olan kişinin hikâyesini anlatıyor.” – Self Service, Sonbahar/Kış 2012.

gold book magazine

55


DESIGNER

The House of Repossi Repossi 1920’de Turin, İtalya’da kuruldu ve yetenekli sanatçı ve tasarımcıların yaratıcı aile yadigarını babadan oğula, daha sonra da babadan kıza aktarmaya devam etti. Constantino Repossi, babasının İtalyan atölyesinin yönetimini devraldı ve endüstriyel tasarım alanında çalışmalarını tamamlamasının ardından savaş sonrasında markayı kurdu. İtalya’nın yeni bir modern çağa girdiği hararetli gelişim dönemi sırasında Constantino, Turin’de kendi adını verdiği ilk mağazasını açtı. Art Deco ve Avangart koleksiyonları, işletmenin en eski koleksiyonlarındandı ve kendisinin sanatsal ve teknik becerilerinin uyumlu bir kombinasyonunu temsil ediyordu. İşletmeyle eş anlamlı olan yüksek işçilik tekniklerini öğrendikten sonra oğlu Alberto, çok genç yaşta kendi parçalarını tasarlamaya başladı. Alberto, Repossi İşletmesini daha ileriye götürerek, 1979’da ilk Monte Carlo amiral mağazasının, ardından kızı Gaia’nın doğduğu yıl olan 1986’da Paris mağazasının açılmasıyla global etkiye sahip bir uluslararası marka haline getirdi. Gaia Repossi, öncelikle sıradan mücevher geleneğinden uzak, sanatsal yolu tercih etti. 21 yaşındayken markanın Kreatif Direktörü olarak atandı, koleksiyonlarda yeni, radikal bir yön yaratmaya başladı. Çalışması, mücevher parçalarında fark yaratan bir mimari bakış açısını vurgulayarak çığır açan yeni tasarımlarla tarihi atölyelere meydan okuyor ve aynı anda hem değişim hem de gelenek arayışında olan yeni nesle ilham veriyor. Markanın DNA’sı, ifade koleksiyonları içinde üstü kapalı bir ciddiyetle kombine edilen, her biri modern ve çağdaş heykel ve mimariden güçlü bir şekilde etkilenen geniş heykelsi şekillerin zarif tasarımlarıyla ortaya çıkıyor. Dünyaya yayılmış olan Repossi , esas Berbère, grafik White Noise ve çok daha uygun fiyatlı Antifer gibi koleksiyonlardan en çok satan parçaları sunuyor. Özel ürünler arasında ayrıca nişan ve evlilik yüzüklerinin yanı sıra türünün tek örneği elmaslara sahip tek taşlar, sınırlı sayıda parçalar ve özel kombinasyonlar bulunuyor.

56

gold book magazine


The House of Repossi was founded in 1920 in Turin, Italy and continues the creative family legacy of talented artists and designers extended from father to son, and later from father to daughter. Costantino Repossi took the helm of his father’s Italian atelier and founded the brand post war after finishing his studies in industrial design. During the fervent progression of Italy into a new modernist era, Costantino opened his first eponymous store in Turin. His Art Deco and Avant-Garde collections were the earliest creations of the house and represented a harmonious combination of his artistic and technical backgrounds. After learning the high craftsmanship techniques synonymous with the house, his son Alberto started designing his own pieces at a very young age. Alberto propelled the House of Repossi into an international brand with global in influence when he opened his first Monte Carlo flagship store in 1979, followed by the Paris store in 1986 – the year his daughter Gaia was born. Gaia Repossi chose an artistic path first, far from the conventional jewellery tradition. At 21, she was appointed Creative Director of the brand, creating a radical new direction in the collections. Her work emphasizes a distinctive architectural viewpoint in the jewellery pieces, challenging the historical ateliers with groundbreaking new designs, and giving impulse to a new generation in search of change and tradition at the same time.

The DNA of the Brand is articulated through elegant designs of wide sculptural shapes, combined with subtle austerity within statement collections, all strongly influenced by modern and contemporary sculpture and architecture. Available worldwide, the House of Repossi offers bestselling jewellery pieces from collections such as core Berbère, graphic White Noise, and a more affordable Antifer. Specialties also include engagement and wedding rings, as well as rare one-of-a-kind diamond solitaires in addition to limited edition pieces and exclusive collaborations.

gold book magazine

57


overVIEW

Kokteyl Yüzükler The Cocktail Rings

Kokteyl yüzükler, farklı kesimlerde birçok taş ve onlara olağanüstü bir görünüm ve güzellik veren ebatlarla oluşturulur. Gösterişli ve etkileyici olması açısından bu yüzükler genellikle büyük ebatlarda çalışılıyor. İlk olarak 1920’lerde içki yasağına karşı bir tepki olarak ortaya çıkan kokteyl yüzükler şimdilerde gene moda. 1920’li yıllar, savaş öncesi yurt özlemi ve meydana gelen dramatik sosyal ve politik değişimlerle geleneksel değerler arasındaki gerilimle dolu bir dönemdi. Genellikle ‘Kükreyen 20’ler’ veya ‘Jazz Çağı’ olarak anılan bu dönem, kadınların sadece oy hakkı kazandığı değil, aynı zamanda giderek daha fazla ev dışında çalışmaya başladığı bir on yıldı. Aynı şekilde kıyafetlerin de değiştiği bir dönemdi. Bu dönemde kadınlar dar korse ve uzun elbiseleri bırakarak, daha kısa etek boyları ve pantolonlar tercih etmeye başladı. ‘Flapper’ (dağınık saçlı genç kız) terimi, hem Birleşik Devletler hem de Avrupa’da, saçlarını kısa kestirip, makyaj yapan, sigara ve alkol içen ve en yeni müzik olan caz ile umarsızca dans eden yeni bir tür genç kadınları tanımlamak için literatüre girdi.

58

gold book magazine

The cocktail rings are set with several stones of different cuts and sizes that give them an outstanding look and beauty. These rings are generally created in huge sized to make them flamboyant and attractive. Emerging as a reaction to the Prohibition in 1920s, cocktail rings are now in fashion again. The 1920s were a period filled with tension between traditional values rooted in pre-war nostalgia and the dramatic social and political changes taking place. Frequently referred to as the ‘Roaring 20s’ or the ‘Jazz Age’, this was the decade when women not only gained the right to vote but also increasingly worked outside the home. Clothing also changed as women abandoned restrictive corsets and long dresses in favour of shorter hemlines and trousers. The term ‘flapper’ was coined to describe a new breed of young women, both in the United States and Europe, who cut their hair into a bob, wore makeup, smoked, drank and danced with abandon to the latest jazz music.


gold book magazine 

59


overVIEW

60 

gold book magazine


Alkol yasaklandı ancak bu, parti meraklılarını, genellikle gangsterlerin işlettiği ve yalnızca gizli bir kod kelime ile girilebilen gizli içki satan yerler aramaktan alıkoymadı. Frapan flapperlar, gizli kokteyl yerlerinde, yasadışı alkollü içki içtiklerine dikkat çekmek için aşırı büyük yüzükler takıyordu. Hatta 1920’lerden sonra devam eden kokteyl kültürünü yasak teşvik etti, zira kaçak alkolün tadı o kadar kötüydü ki içilir hale gelmesi için başka şeylerle karıştırılması gerekiyordu. Özgürlüğün filizlendiği bu yeni çağda cesur bir kokteyl yüzük, kadınların bağımsızlığını gözler önüne sermenin bir yoluydu. Genellikle sağ ele takılan yüzük, net bir şekilde bir evlilik bağı değildi ve büyük çoğunlukla kadının kendi parasıyla satın alınırdı.

Alcohol was banned, but this didn’t stop partygoers from seeking out hidden speakeasies, often run by gangsters, where entry could only be gained via a secret code word. Flamboyant flappers on the underground cocktail scene would don oversized rings to draw attention to the fact that they were sipping illicit alcoholic beverages. In fact, the cocktail culture that endured long after the 1920s was spurred on by the Prohibition as the contraband alcohol tasted so bad that it had to be mixed with other ingredients to make it drinkable.In this new era of burgeoning freedom, a bold cocktail ring was also a way for women to flaunt their independence. Usually worn on the right hand, the ring was blatantly not a wedding band and had most likely been bought with a woman’s own money.

Bu günümüzde halen daha az kısıtlayıcı toplumlarda devam eden bir durumdur.

This is a sentiment that lives on even in today’s less restrictive society.

gold book magazine

61


overVIEW

62

1950 ve 60’lı yıllarda kokteyl yüzük, tahmin edebileceğiniz üzere kokteyl partisi, restoran veya gece operaya giden kadınlar için standart bir takı aksesuarı haline geldi. 1960 ve 70’li yıllarda ise moda olmaktan çıktı, ta ki kadınların gece ve gündüz aşırı büyük yüzükler takmaya başladığı güçlü bir imaja sahip 80’li yıllarda daha büyük ve cesur olarak geri dönene dek.

In the 1950s and 60s, the cocktail ring became the standard dress-up accessory for women heading to you guessed it a cocktail party, restaurant or night at the opera. It briefly went out of fashion in the 1960s and 70s only to return even bigger and bolder in the power-dressing 80s, when women wore oversized rings during the day and night.

Kokteyl yüzük şimdilerde birçok mücevher markasının koleksiyonlarında demirbaş bir ürün. Seçenekler gerçekten sınırsız.

The cocktail ring is now a firm fixture in most jewellery brands’ collections. The options are virtually endless.

gold book magazine


gold book magazine 

63


ne w COLLEC TIO N

ZİNCİRLER CHAINS

4. Nesil İtalyan kuyumcular olan, 1879 yılında Verona’da kurulan, bugünse kurucunun torunlarının çocukları tarafından işletilen Carlo Weingrill, 18K altında tartışmasız bir maestrodur. Nesiller boyunca aktarılan kalite ve işçiliğin artistik ilkelerini takip eden parçalar tamamen elle yapılıyor.

Carlo Weingrill 4th generation Italian goldsmiths, established in Verona in 1879, owned and operated today by the greatgrandson of the founder, Carlo Weingrill is an undisputed maestro of 18K gold jewelry. The pieces are made entirely by hand, following the artistic principles of quality and craftsmanship handed down through the generations.

64

gold book magazine


Nanis

NANIS mücevherleri, düzinelerce insanın yaratıcılığının eseri. Baştaki düşünceden tamamlanmış olan mücevhere kadar hünerli bir yaratıcılığı, bilgiyi ve sonrasında oluşturma sürecindeki her bir işlemin fark edilmesini sağlayacak muazzam bir el kabiliyetine dönüşen tecrübeyi bir araya getiriyor. NANIS jewels are the fruit of the creativeness of dozens of people. From the initial idea to the finished jewel, skilful creativeness brings together know-how and experience which is then transmuted into an incredible manual ability to realize each individual operation involved in the creation process.

gold book magazine

65


ne w COLLEC TIO N

Son dönemin en dikkat çekici markalarından biri olan, 22 ayar ürün grubuna bambaşka bir soluk kazandıran Ligora Gold; kuyumculuk sektörünün kalbinin attığı Kapalıçarşı Kılıçlar Sokaktaki mağazası ve Kuyumcukent’te bulunan atölyesiyle yaklaşık 3 yıldır faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Geçen 3 yıllık süre zarfında, 22 ayar takıda adeta sektörün en özel vitrini olan Ligora Showroom; aynı zamanda markanın tutkunlarının buluşma noktası oldu. Daha önce 22 ayar ürün grubunda yapılmamış tarzlarda modeller üreten Ligora; 22 ayardaki değişim ve modernleşme hareketini başarıyla gerçekleştirdi.

Ligora Brining a breath of fresh air to the 22 carat gold products, Ligora Gold, one of the most remarkable brands of recent times, successfully maintains its activities for 3 years with its store on Kılıçlar Street at the Grand Bazaar where the heart of jewellery industry beats, and its atelier at Kuyumcukent. During this period of 3 years, Ligora Showroom, simply the most special showcase of the industry in 22 carat jewels, has also become a meeting point for the brand’s enthusiasts. Previously producing models in 22 carat that have never been designed before, Ligora has successfully led the movement of change and modernization in 22 carat.

66

gold book magazine


gold book magazine 

67


ne w COLLEC TIO N

zommST YLE

Vhernier Vhernier, 1984 yılında Valenze’da (Piedmot, İtalya), kuyumculuk atölyesi olarak açıldı. Altına yönelik büyük bir tutku, cazibe, engin bir değerli taş bilgisi ile çağdaş ve olağandışı bir mücevher yaratma arzusu ile başladı.

68

gold book magazine

Vhernier opened in 1984 at Valenza (Piedmont, Italy) as a goldsmith’s workshop. It began with a huge passion for gold, fascination, a thorough knowledge of gemstones and the desire to create a jewelry that was contemporary and unconventional.


gold book magazine 

69


overVIEW

Carrera y Carrera,

kırmızı altın bir yüzükte markiz kesimli dumansı kuvars, yeşil kuvars ve pembe turmalinleri bir araya getiriyor.

Markiz Kesimli Taşlar Marquise-Cut Gemstones Markiz kesimin kökeninin, Kral Louis XV’in egemenliğindeki 18. Yüzyıl Paris’i olduğuna inanılıyor. Efsaneye göre kral, soylu kuyumcularını, metresinin gülüşünü andıracak yeni bir elmas şekli oluşturmaları için görevlendiriyor. Kadının adı da Jeanne Antoinette Poission, Pompadour Markizi olduğu için kesim de aynı adı alıyor.

70

gold book magazine

The origin of the marquise cut is actually believed to have originated in Paris in the 18th century, in the court of King Louis XV. Legend has it that the king commissioned his royal jewellers to create a diamond in a new shape, which would capture the likeness of his mistress’ smile. Her name was Jeanne-Antoinette Poisson, the Marquise de Pompadour, hence the name of the cut.


Joana Salazar, bu Petit Blossom küpelerde markiz kesimli zümrütlerle yakutu bir araya getirdi.

Söz konusu değerli taşlar olduğunda, hiçbir kesim, iki sivri ucuyla uzatılmış oval bir şekle sahip olan markizden daha zarif olamaz. Parmağı uzatma gücünden dolayı bu şekle sahip elmaslar, güzel nişan yüzükleri olabiliyor, ancak markiz kesimli taşlarla bir mücevher seti yaratılmaya çalışıldığında kesim çok daha önemli özelliklere sahip oluyor.

Stephen Webster’in Magnipheasant adlı iki parmağa takılan yüzüğünü, markiz kesimli gök zümrüt ve tanzanit kaplıyor.

When it comes to gemstones, cuts don’t get much more elegant than the marquise - an elongated oval shape with two pointed ends. Because of its power to lengthen the finger, diamonds in this shape make beautiful engagement rings, but the cut can also have more playful properties when used to create jewellery set with groups of marquise-cut gemstones.

Bu Niquesa Petali D’ Amore bilezikte Markiz kesimli mavi safirler, beyaz altın ve elmaslar arasına yerleştirilmiş.

Markiz kesim, Dior’un Granville lüks mücevher koleksiyonunda deneyimlediği çok sayıda kesimden biriydi.

gold book magazine

71


forMAN

Breitling’den Siyah Çelik Black Steel by Breitling Breitling markası Chronoliner koleksiyonunu, The Red Gold Limited Edition’dan hemen sonra Blacksteel versiyonuyla genişletiyor. Saten fırçalanmış kasanın, seramik çerçeveyle bütünleştiği bu saatin kadranı ise koleksiyonu mükemmelleştirircesine siyah tercih edilmiş. Saati içindeki siyahbeyaz uyumunda tek göze çarpan unsur, saatin saniye ibresinin kırmızı seçimi. Bu parçanın koleksiyonun diğer üyelerinden ayıran özelliği, Breitling’in karakteristik çelik hasır kayışının kauçuk versiyonuna sahip olması diyebiliriz.

Breitling-brand Chronoliner collection is being extended with Blacksteel version right after the Red Gold Limited Edition. The dial of this watch in which the satinbrushed case is combined with a ceramic bezel is preferred in black to bring perfection to the collection. The only eye-catching element on the black-white harmony of the watch is the red second hand. What distinguishes this piece from the other members of the collections is that it has the rubber version of Breitling’s characteristic steel mash strap.

Oscar De La Renta’dan Gentleman Gentleman by Oscar De La Renta Copping ile yollarını ayıran ve şu sıralar kreatif direktörlük koltuğu doldurulmak üzere boş duran Oscar de la Renta ilk erkek parfümünü piyasaya çıkarmaya hazırlanıyor. Üstelik “Hayatı iyi oynayın” mottosuyla… Eylül ayında piyasaya çıkacak olan Oscar de la Renta Gentleman, yumuşak ve sert kokuların evliliği olarak lanse ediliyor. İlk olarak kakule, greyfurt, bergamut ile bizleri selamlayan kokunun kalbinde sardunya, biberiye ve oolong çayı tınıları yer almakta. Baz olarak ise amber, laden, güve otu ve meşin ağacı çiçeği bulunuyor. Parfümün şişe tasarımı ise Oscar de la Renta’nın favori oyunundan yola çıkarak tercih edilmiş. Tüm dünyada yaygın olarak oynanan Domino taşı şeklindeki şişe, hem eğlenceli hem de oldukça havalı görünüyor.

72

gold book magazine

Parting his ways with Peter Copper and now looking for a new creative director, Oscar de la Renta is preparing to launch its first perfume for men. Besides, under the motto of “Play Life well”… To be put on the market in September, Oscar de la Renta Gentleman is launched as the marriage of soft and heavy fragrances. Welcoming us with a scent of cardamom, grapefruit and bergamot, the perfume has the tones of geranium, rosemary and oolong tea at its heart. As the base, it contains amber, labdanum, vetiver and leatherwood. The bottle design for the perfume was inspired by Oscar de la Renta’s favourite game. The bottle in the shape of domino, a game played worldwide, looks both amusing and cool.


Brioni’nin İddialı Koleksiyonu Challenging Collection by Brioni DÜNYA’NIN EN GÜÇLÜ İNSANLARININ İLK TERCİHİ

FIRST CHOICE FOR THE WORLD’S STRONGEST PEOPLE

Lüks İtalyan markası Brioni, geçtiğimiz yıl kreatif direktör olarak başa gelen Justin O’Shea öncülüğünde gerçekleşen ilk büyük kampanyasında Amerikalı ünlü müzik grubu Metallica’ya yer verdi. Ünlü fotoğrafçı Zackery Michael’ın fotoğrafladığı kampanyaya Queen’in klasikleşmiş olan Bohemian Rhapsody albümü ilham vermiş. Bu kampanya tasarımcının “Lüks erkek giyimi zamanla daha çok feminen oluyor. Brioni farklı bir yönde ilerliyor.” açıklamasını destekler nitelikte.

Italian luxury brand Brioni ranked famous American metal band Metallica for its first great campaign under the leadership of Justin O’shea appointed as the creative director last year. The campaign photos for which were shot by the well-known photographer Zackery Michael was inspired by the classic album Bohemian Rhapsody by Queen. This campaign supports the statement of the designer: “Luxuries men wear becomes feminine in time. Brioni leads a different way.”

gold book magazine

73


forMAN Versace’nin yeni erkek parfümü Dylan Blue, etkileyici ve güçlü erkeklerin vazgeçilmez kokusu olmayı hedefliyor! Versace Pour Homme ailesinin en genci, Dylan Blue için Donatella Versace “güçlü, ferah ve baştan çıkarıcı” ifadelerini kullandı. Odunsu kokulara yeni bir anlayış getireceği belli olan Dylan Blue yaratılırken kökenlerine bağlı kalındığından bahsediliyor. Başlangıç olarak bergamut ve greyfurt gibi birkaç turunçgilin harmanlanan tınıları sizi karşılıyor. İncir yaprağı notaları ise bu kokuya, Akdeniz tazeliğine, “Aquatic” kimliğine bürünmesini sağlıyor. Menekşe, karabiber, tonka fasulyesiyle zenginleşen içerik, finalde Dylan Blue’nun, yeni jenerasyon misk ve eklenmiş mineraller ile baştan çıkarıcı bir kimliğe bürünmesini sağlıyor.

Versace’den Derin Mavi Deep Blue by Versace Dylan Blue, the new perfume for men by Versace, aims to be the irreplaceable scent of attractive and strong men! Donatella Versace described Dylan Blue, the youngest of the Versace Pour Homme family, as “strong, refreshing and tempting”. It is said that Dylan Blue which will certainly add a new concept for the woody scents has been created sticking to its origins. At first, its tones

blended with some citruses such as bergamot and grapefruit embraces you. Its notes of fig leaves give this scent of Mediterranean freshness an “Aquatic” identity. Enriched with the violet, black pepper and tonka beans, its content finally makes Dylan Blue tantalizing with new-generation musk and added minerals.

İtalyan, high-end kategorisi lüks saat markası Panerai, 1860’da Floransa’da Giovanni Panerai tarafından saat okulu ve dükkan olarak hayata geçti. O dönemden bu zamana “Lüks Saat” segmentinde çıtayı yükselten markalar arasından sıyrılmayı başardı. Panerai’nın özellikle tasarımları dahil, markanın her detayında denizcilik öğeleri hakim. Markanın yeni koleksiyonu, dört modelden oluşan, deniz mavisinin gün ışığıyla buluşmasıyla ortaya çıkan renge sahip kadranıyla dikkat çekeni Panerai Blue Dial.

Panerai, an Italian high-end watch brand, was opened as a watch school and store by Giovanni Panerai in Florence in 1860. Since then, it has managed to shine among other brands raising the bar in the “Highend Watch” segment. Marine elements are more particularly dominating every detail of Panerai including its customized designs. The new collection of the brand is the four-model Panerai Blue Dial standing out with its dial with the colour created with the combination of sea blue with sunlight.

Panerai’nin Deniz Tutkusu Panerai’s Passion of Sea

74

gold book magazine


gold book magazine 

75


events

Paris Antika Ve MĂźcevher Bienali Paris Antiques and Jewellery Biennale 2016

76 

gold book magazine


De Grrisogono Paris antika ve Mücevher Bienal’i 1950 yılından bu yana dünyanın en büyük antika ve mücevher şirketlerinin hazinelerinin vitrine çıktığı, kuşkusuz mücevher dünyasının en önemli etkinliklerinden biri. Dünyanın önde gelen antika evlerinin, sanat galerilerinin ve en saygın mücevher markalarının katılımıyla gerçekleşen Antika ve Yüksek Mücevher Bienali 10-18 Eylül tarihleri arasında ziyaretçileriyle buluştu.

Paris Antiques and Jewellery Biennale is without a doubt one of the most significant events of the jewellery world since 1950, where the treasures of world’s greatest antique and jewellery companies are showcased. Taking place with the participation of the world’s leading antique houses, art galleries and the most reputed jewellery brands, the Antiques and High Jewellery Biennale welcomed its visitors on September 1018.

gold book magazine

77


events

Nirav Modi

Boghossian Binlerce seçkin sanat eserini ve mücevheri, koleksiyonerlerin ve sanatseverlerin beğenisine sunan Biennale des Antiquaires bu yıl da Grand Palais’de gerçekleşti. 1950’den bugüne iki yılda bir düzenlenen etkinliğin en büyük yeniliği bundan sonra her yıl düzenlenecek olması. Bu sene, Bienalin müdavimleri arasında yer alan Cartier, Chanel ve Piaget gibi dev mücevher evlerinin etkinliğe katılmaması, yeni firmalar için bir fırsat yarattı.

78

gold book magazine

Offering thousands of distinguished works of art and jewels to the collectors and art enthusiasts, Biennale des Antiquaires took place again this year at Grand Palais. The utmost novelty about this event held biennially until now is that it will take place every year from now on. The fact that giant jewellery houses such as Cartier, Chanel and Piaget which were among the regulars of the Biennale did not take part in the event this year created an opportunity for the new companies.


De Grrisogono

Cenevre’den Boghossian ve De Grisogono, Taiwan’dan Cindy Chao, Hindistan’dan Nirav Modi bu sene Bienal’in dikkat çeken katılımcıları oldu. Grand Palais’te birbirinden değerli mücevherler sektör profesyonelleri ve mücevher tutkunları ile buluşma fırsatı buldu.

Boghossian and De Grisogono from Geneva, Cindy Chao from Taiwan and Nirav Modi from India were the eye-catching participants of this year’s Biennale. Various precious jewels enjoyed the opportunity to meet the industry professionals and jewel enthusiasts at Grand Palais.

Cindy Chao

gold book magazine

79


events

Istanbul Jewelry Show Dünyanın 5. büyük mücevher fuarı; ‘‘İstanbul Jewelry Show’’ 13 - 16 Ekim tarihleri arasında Türk Ekonomi Bankası (TEB) sponsorluğunda 111’i aşkın ülkeye ev sahipliği yapacak.

Destination To Satisfy Any Sourcing Needs” 43rd International “Istanbul Jewelry Show” October Will Gather the Globe Jewelery Industry in between 13 – 16 October 2016 80

gold book magazine

31 yıldır kesintisiz UBM Rotaforte tarafından düzenlenen ‘‘İstanbul Jewelry Show’’ Fuarı, 4 gün boyunca Türk Ekonomi Bankası (TEB) sponsorluğunda CNR Expo’da (İstanbul Fuar Merkezi) tüm dünya genelinden mücevher alıcı ve satıcılarını biraraya getirecek. Ülkemiz Mücevher Sektörü ihracatının %80’ine yakın bir payının gerçekleştiği ‘‘İstanbul Jewelry Show’’ Fuarı’nda, Arap dünyası başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından, mücevher sektöründe yer alan önemli alıcılar Türkiye Mücevher Sektörü ile önemli işbirliklerine imza atmak üzere fuarı ziyaret edecekler. Halka kapalı gerçekleştirilen ve sadece sektör profesyonellerinin ziyaret edebildiği 43.Uluslararası Mücevherat Saat ve Malzemeleri Fuarı “Istanbul Jewelry Show”, geçtiğimiz Ekim ayında Türkiye dahil 110 ülkeden, toplam 17 Bin önemli alıcıya ev sahipliği yaparak %16’lık bir büyüme yakaladı. UBM Rotaforte Murahhas Aza’sı Sayın Şermin Cengiz; ‘‘ Türkiye değerli metallerden yapılmış ziynet eşyalarının ihracatı son 15 yılda önemli ölçüde artış göstermiş olup, Türkiye mücevherat sektörü konusunda lider ülkelerden biri haline gelmiştir. Ülkemiz dünya altın mücevherat üretiminde ilk 5 ülke arasında yer almakta olup, dünya mücevherat otoriteleri tarafından,

As the number one Jewelry Trade Fair and the ultimated trading platform in between Europe and Middle East, the 43rd International “Istanbul Jewelry Show” organized by UBM Rotaforte and sponsored by Türk Ekonomi Bankası (TEB), will gather global jewelery industry at one stop at Istanbul CNR Expo (Istanbul Fair Center) in between 13 – 16 October 2016. In 2015, “Istanbul Jewelry Show” October edition, hit a record of 16% growth in visitors, from 107 countries, and hosted 17,467 jewelery buyers and professionals with a significant increase of 45% in overseas unique visitors across the globe. 13 -16 October 2016, 43rd “International Istanbul Jewelery Show”, the four - day B2B event will bring premium quality buyers, manufacturers,wholesalers, retailers, exporters, importers, designers, buying agents and major industry professionals with a bigger selection of products including; Fine Gold Jewellery, Pearl Jewellery, Silver Jewellery and Households, Diamonds & Precious Stones Jewellery, Diamonds, Precious and Semi -Precious Stones, Pearls, Watches, Jewellery Display & Packaging Materials, Gemological Labs, Transportation , Softwares, Safes,


İtalya’ya rakip olarak gösterilmektedir. 1992 yılında 2,8 milyon $ olan Türk altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası ihracatı, 2015 yılında toplam 2.6 milyar $’a ulaşmıştır. Fason üretimden çıkıp, tasarımsal ürünlerle dünyada söz sahibi olunan bu dönemde, Türk markaları, aranan ve talep gören markalara dönüşmekle kalmamış, mücevherde özellikle Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Rusya için “Made in Turkey” markalı mücevher ürünleri öncelikli tercih edilme noktasına gelmiştir. Türkiye mücevher ihracatına % 80 oranında katkı sağlayan, Uluslararası “Istanbul Jewelry Show” Ekim Fuarı, TEB sponsorluğunda, özellikle yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeken, geleneksel mehteran eşliğinde görkemli bir törenle açılacak.’’ dedi. Türkiye Mücevher Sektörü Görücüye Çıkıyor!

Mold, Machinery, Jewellery Tools & Equipments in 3 halls over 30,000 square metres exhibition space. 841 exhibitor brands and firms from Turkey to UAE, India to Italy, Honk Kong to Austria and Thailand, will display their latest products, designs and trends exclusive for industry professionals. As one of the world’s top trading platform for gold, jewelery, gemstone, diamond, silver and machinery, “Istanbul Jewelry Show October” organized by UBM Rotaforte which is UBM Asia’s JV company in Turkey, has a great role on creating new business connections and with Turkey’s strategic location, has a unique positioning as an important marketplace for both Europe and the Middle East, providing the best opportunities for suppliers and exhibitors to meet buyers, build business and sales contacts with Turkey, EU, Middle and Near East, Russia and the CIS Nations, Eastern Europe, North Africa and the Mediterranean markets.

gold book magazine

81


events

Mücevher sektörünün önemli oyuncularının ürün ve hizmetlerinin sergileneceği Uluslararası ‘‘İstanbul Jewelry Show’’ Fuarı’nda her yıl olduğu gibi birbirinden renkli etkinliklerle 800’ün üzerinde yerli ve yabancı firma yeni sezon tasarımlarıyla adeta yarışacak. Sadece mücevher sektörü profesyonellerinin ziyaret edebildiği fuarda, Türkiye başta olmak üzere Avrupa’dan Asya’ya, Uzak Doğu’dan Amerika’ya

82

gold book magazine

birçok coğrafyadan altın, mücevher, pırlanta, renklitaş, yarıdeğerli ve değerlitaş, inci, gümüş, gümüştakı ve gümüş ev eşyası, altın montür, rafineri, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine-ekipman & yansanayii, kasa, yazılım, lojistik, İle aydınlatma sektöründen 800’ün üzerinde dünyanın önemli mücevher marka ve firmaları çok özel koleksiyonlarını ve ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak.


TEB sponsorluğunda, UBM Rotaforte tarafından 13 - 16 Ekim 2016 tarihleri arasında, brüt 30 bin m2’lik alanda, 3 salonda düzenlenecek, 43. Uluslararası “Istanbul Jewelry Show” Ekim Fuarı, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (IMMIB), Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR), T.C. Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB tarafından desteklenen, Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO9001 belgesine sahip uluslararası nitelikte bir fuar olma özelliğine sahip.

“Istanbul Jewelery Show”; supported by the Republic of Turkey Ministry of Economy, Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB), Jewellery Exporters’ Association (JTR), sponsored by Türk Ekonomi Bankası (TEB), certified by the Union of International Fairs (UFI) and the Quality Management System ISO-9001.

gold book magazine

83


events

IIJS 2016 4-8 Ağustos 2016 tarihlerinde Mumbai’de 33.sü düzenlenen Hindistan Uluslararası Mücevher Fuarı 1200’ün üzerinde firma ve 2000 üzerinde stand ile kapılarını açtı. Geçen senenin katılımcıları %93 oranında bu sene de organizasyona dahil oldu. Fuarı 80 ülkeden ve Hindistan’dan toplam 35000 ziyaretçi gezdi. Fuarın en önemli yeniliği teknik ekipman ve makine bölümünü ayrı bir alana taşıması oldu. 120 katılımcısı olan bu bölüm Latit Otel’de ziyaretçilerle buluştu. Fuarın önemli etkinliklerinden biri de GJEPC’nin De Beers’ın katkılarıyla düzenlediği ‘Umut Kuyumcuları Hayır Yemeği’ oldu.

Held in Mumbai on August 4-8, 2016, the 33rd India International Jewellery Show opened doors with more than 1200 companies and over 2000 booths. 93% of the last year’s exhibitors again took part in the event. Totally 35000 visitors from 80 countries and India came to the exhibition. One of the most significant novelties in this year’s exhibition was the separate part allocated for the technical equipment and machinery. This section with 120 exhibitors met with visitors at Latit Hotel. “Jewellers for Hope Charity Dinner” held by GJEPC in contribution of De Beers was one of the most outstanding events during the show.

84

gold book magazine


Değerli Taş ve Mücevher İhracat Promosyon Komisyonu (GJEPC), 50. Yıldönümünü kutlamak amacıyla, kurumsal sosyal sorumluluk (CSR) girişimleri kapsamında, De Beers’in katkılarıyla “Umut Kuyumcuları Hayır Yemeği” etkinliği düzenledi. Birçok değerli taş ve mücevher firması bireysel olarak hayır işleri yapıyor olsa da GJEPC’in ‘Umut Kuyumcuları Etkinliği, mücevhercilerin ortak bir amaç için bir araya geldiği YEGANE etkinlik oldu. Praveenshankar Pandya (GJEPC Başkanı), Bruce Cleaver (De Beers Grup CEO’su) ve Russell Mehta (GJEPC Başkan Yardımcısı), törenlerin ustası olan Gaurav Kapur ile birlikte siyah smokinli bu yemek boyunca birçok mücevher yapımcısı, ünlü isim ve önde gelen şahıslara ev sahipliği yaptı. Kurumsal sosyal sorumluluğun bir parçası olarak De Beers’in katkılarıyla GJEPC, iki STK

(Sivil Toplum Kuruluşu) olan Swades Foundation (kırsal güçlendirme) ve Friends of Tribal Society (kabile refahı)’ye 100’er bin Rs. (Hindistan Rupisi) gibi önemli bir katkıda bulundu. Bollywood aktrisi Dia Mirza, Ronnie Screwvala (Swades Foundation Kurucu Yöneticisi) ve Zarine Mehta Screwvala (Swades Foundation Kurucu ve Yönetici Vekili) ile birlikte Swades Foundation’ı temsil etti. Ronnie ve Zarina Screwvala tarafından kurulan Swades Foundation, en iyi uygulama, modern teknoloji ve değerlerle kırsal Hindistan’ı güçlendirme amacıyla hizmet veriyor. Etkinlik ile ilgili detayları internet sayfamızdan takip edebilirsiniz. www.goldbookmagazine.com

To mark its 50th golden jubilee anniversary, Gem and Jewellery Export Promotion Council (GJEPC) presented ‘Jewellers for Hope Charity Dinner’ event in association with De Beers as part of its corporate social responsibility (CSR) initiatives. Though most gems and jewellery companies do individual charity, GJEPC’s ‘Jewellers for Hope’ is the ONLY event where jewellers come together for a common cause. Praveenshankar Pandya (Chairman, GJEPC), Bruce Cleaver (CEO, De Beers Group) and Russell Mehta (Vice Chairman, GJEPC) hosted several jewellers, celebrities and prominent personalities during the black tie sitdown dinner event with Gaurav Kapur as master of ceremonies. As part of its corporate social responsibility, GJEPC, in association with De Beers, made significant contribution of Rs. 50 lakh each (Rs. 5 mn) to two NGOs – Swades

Foundation (rural empowerment) and Friends of Tribal Society (tribal welfare). Bollywood actress Dia Mirza represented Swades Foundation along with Ronnie Screwvala (Founder Trustee, Swades Foundation) and Zarine Mehta Screwvala (Founder and Managing Trustee, Swades Foundation). Founded by Ronnie and Zarina Screwvala, the Swades Foundation operates with the singleminded focus of empowering rural India through best practices, modern technology and values. You can track details about the event on our website. www.goldbookmagazine.com

gold book magazine

85


events

IIJS YORUMLARI IIJS REVIEWS Rajendra Kumar Das Rajendra Kumar Jewellery: Ana alanı kişiye özel mücevherat olan ikinci jenerasyon mücevher üreticisiyim. Bugün Fuarın ikinci günü. Bu fuarı yıllardır ziyaret ediyorum ve her yıl daha heyecanlı buluyorum, bu fuarın hep kalabalık olması bekleniyor ve insanlar daima ilgilendikleri şeyi bulabiliyorlar.

I’m a second generation jewellery manufacturer that is focused on customized Jewellery It’s the second day of the Fair. I’ve been visiting this exhibition for many years and always find it exciting each year, crowd is always expected in this Show and people will always find what they’re interested in. Nurettin Akyıldız Swar Kuyumculuk Swar kuyumculuk olarak katıldığımız fuarda, ilginç müşterilerle karşılaştık, talepleri oldu. Ama buradaki sıkıntı Hindistan’a ihracatı çok fazla tasvip etmiyorlar. Daha çok Dubai’ye istiyorlar. Biz de elimizden geldiğince ihracat yapmaya çalışıyoruz. o firmalarla sipariş almaya çalışıyoruz. Aslında, verimli bir fuar ama yeteri kadar ilgi gösterilmiyor, keşke daha da çok gösterilse, burda ciddi bir potansiyel var. 5 sene önce Türk katılımcılar arasında 10-15 firmaydı şimdi 3’e düştük.

At this fair where we take place as Swar Jewellery, we have met interesting customers who have made some requests. But here the problem is that they do not approve exports to India. They rather prefer Dubai. Thus we try to export as far as we can. We try to take orders from those companies. In fact, it is an efficient show but not enough attention is paid, I wish there was more interest in it since it has a serious potential. Five years ago there were 10-15 Turkish companies among the exhibitors, now there are only 3 of us.

86

gold book magazine

Praveenshankar P. Pandya GJEPC Başkani / GJEPC Chairman Bence Türkiye, dünyanın o bölgesinde bulunan en önemli pazarlardan biri. BDT ülkelerine satış yapan mücevher kapısısınız. Türk piyasasına büyük önem veriyoruz. Şu anda ülkedeki talihsiz durumların yatışmasını ve bir an önce sona ermesini diliyoruz. Türkiye ile mevcut işimizi sürdürüyoruz. Ayrıca BDT ülkeleri ve Rusya’nın da emtia patlamasıyla müthiş bir büyüme yaşadığını ve olaylar yatıştıktan sonra büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. Dediğim gibi, tüm bu BDT ülkelerinin ihtiyacına cevap verebilen bir pazar olarak Türkiye’ye çok önem veriyorum, Türkiye, bu ülkelerin gereksinimlerini anlıyor; yalnızca altın olarak değil borsa elmasları anlamında da tam olarak gereken mücevheri sağlayabiliyor. Bu nedenle Türkiye’yi bir fırsat pazarı olarak görüyorum.

I think Turkey is one of the most important market in that part of the world. You are the gateway of Jewellery which sell to CIS countries. We attach a lot of importance to Turkish market. We wish that current unfortunate situations settles down inside the country and comes to an end soon. We resume the on-going business with Turkey. We also feel that CIS countries and Russia which were experiencing tremendous growth due to the commodity boom and continuing to grow after settling down. As I’ve said, I attach lots of importance to Turkey as a market in that area to cater to all these CIS countries, they understand requirements of these countries, they cater that exact Jewellery that is required not only in terms of gold , also in terms of traded Jewellery. So I see Turkish Market as an opportunity market.

Nurettin Akyıldız Swar Kuyumculuk Fuar genel anlamda kalabalık ama iş potansiyeli düşük. Çünkü yüksek bir vergi oranı var. Gösterilen ilgi güzel, ürünlerimiz beğeniliyor ama %35 civarında vergi var. Eğer bu sorun aşılabilirse, başkonsolos ya da ticari müşavirliğin bir çalışması olursa daha başarılı neticeler alınabilir.

The fair has a crowd in general but it has a low business potential due to the high rate of taxes. We are pleased with the interest shown, people like our products but the tax is around 35%. If this problem can be overcome, if the Consulate General Office of the Commercial Counsellor works on it, this can also be solved.


Mahiar Borhanjoo Venus Jewellery / Managing Executive Director: Bir kurum olarak Venus her zaman teknolojinin önünde yer almıştır. Biz 1997 yılında bir B2B web sayfasında online olarak elmas satan ilk firma olduk. Ki o zamanlar çoğu firma online olarak elmas satmayı aklından bile geçirmiyordu. Bizim farkımız, elmasları çok iyi ifade edebilmemiz ve insanların kesin alım yapmadan önce bir elmasın kalitesini anlayabilmesi oldu. Biz kurum olarak şunu söylüyoruz: “Online ortamda elmaslarımıza baktığınızda, bunu kendi ofis veya mağazanızda bizzat görüyormuş gibi oluyorsunuz”. Bunu başarabilmek adına Las Vegas’ta Venus Online Challenge’ı başlattık. Bu mücadelenin amacı, elmaslarımızı web sitemizde net bir şekilde gösterebileceğimizi kanıtlamaktı. İnsanlar, web sitemizden alışveriş yapma konusunda güvende hissedebilir. Bu sayede kişilerin %90’ının Venus Online Challenge’a katıldığı bilgisini aldık. Bizzat önlerinde duran taşı fiziksel olarak seçerek, online olarak gösterdiğimiz taşı net bir şekilde görebiliyorduk. Ve bununla gurur duyuyoruz. Bu kez Venus Online Challenge’da, taşın kalitesinden bahsediyoruz. Şu anda dünya genelinde birçok firma, birçok sertifikasyon kurumunun G-VS1 denilen bir tolerans payı var, G-VS1’in üst ve alt limitleri var. Şimdi web sitemiz aracılığıyla bu alt ve üst limitlerin ne olduğunu tam olarak tartıştık. Sınıflandırma becerilerimizin ne kadar detaylı olduğunu görebilmek için online challenge sayfasına, VS, SI veya VSS olabilecek şaşırtmacalı taşlar koyduk. Örneğin VS2+ dediğimizde, güvenle bunun lüks kategorisinde H+ renkte olduğunu bilirsiniz. Web sitemizde, sattığımız her elmasla ilgili 400 farklı parametreyle sizlere çok daha fazla detay sunuyoruz. Matematiksel olarak bu 400 çarpan demek. Bir perakendeci SI kalitesinde bir elmas aramak için web sitemize girdiğinde bu, ortada, kenarda, yayılmış şekilde, altta, açık veya koyu renklerde olabilir, biz müşterilerimize her türlü detayı veriyoruz ki sadece görsel fotoğrafla değil aynı zamanda çerçevelerle, videolarla bunları görebilsinler. Hatta kusursuzluk ve kusurların nerede olduğunu da üç boyutlu olarak görebiliyorlar. Sistemimizin ticari markası bize ait ve tarafımızdan korunuyor. Ancak markamız için kimseyi zorlamıyoruz. Bu fuarı dolaştığınızda ticari markamızı kullanan en az on firma görebilirsiniz. Hiçbirine gidip, “bunu yapmayı bırakın, bu hizmetin hakları bize ait,” demiyoruz.

Us as an organization Venus is always have been kind of in forefront of technology. We were the first company to sell diamonds online on a B2B website in 1997. And most company did not even consider selling diamonds online at that point. The differention that we have is being able to explain the diamonds so well and so clearly that people can understand the quality of a diamond before they actually purchase it. We say as an organization : “when you view our diamonds online it’s just as good as physically being able to see them in your own offices and stores.” So in order to do that we’ve launched Venus Online Challenge in Las Vegas. That challenge was to prove that we really can show our diamonds very clearly on our website. People can have the confidence in into purchasing through our site. With that, we were able to get some data as well that %90 of people took the Venus Online Challenge. We were able to clearly see the specific stone that we’ve showed online compared, being able to physically pick which stone it is that was physically in front of them. Therefore we are very proud of that. This time, what we are doing with the Venus Online Challenge is talking about the quality of the stone. Now, various companies, various certification organizations around the world have a range of what they have of tolerance is what they call of… G-VS1 , there is an upper limit and lower limit of the G-VS1. Now, through our website we have actually discussed what those upper limits and lower limits are. We have gone some tricky Stones that could be VS could be an SI or VVS , available in the online challenge to really to able to see how exactly detailed we are in grading capabilities. When we say VS2+ for example, you know that in confidence that it’s at the higher end or H+ color. We are providing you with a lot more detail on our website with 400 different parameters on every diamond we sell. Mathematically, it makes 400 factorials. When a retailer log into our website looking for a diamond SI quality, it could be in the center, on the side, spread out, it could be on the bottom, with light or dark color, we provide all of the details to our customers to be able to not only see throught visual photography as well as video but also through wire frames, they can actually be able to three dimensionally understand where the perfection and imperfections. Our system is trademarked and protected by us. But we have never forced our trademark to any one else. When you go around just this Show at least ten companies who are using our system. gold book magazine

87


events

Hatta firma Başkanımız, “başka insanların bizim yeteneklerimizi kullanmasının hoşuna gittiğini, çünkü bunun bizim doğruyu yaptığımızı gösterdiğini ve onları da çok daha iyi olmaya ittiğini” bile söyledi. Son olarak şunu söyleyebilirim ki elmaslarımızın %60’ını online olarak satıyoruz. Bunlar ucuz taşlar da değil. Global taş kalitesi +1 karat elmasların %50’sinden fazlasını biz üretiyoruz. Düzenli olarak müşterilerimiz gerçekten taşa dokunmadan, web sitemiz üzerinden yarım milyon ile bir milyon dolar arasında taş satıyoruz. Ödemeyi banka hesabımıza alıyor, ardından taşı perakendeciye gönderiyoruz. Fiyatlarımızı, Rapaport fiyat listesiyle de karşılaştırıyoruz. Günlük olarak web sitemize 2 milyon değerinde elmas koyuyoruz. Müşterilerimizden geribildirimler alıyoruz. Müzayedelerimizin bir temeli var, böylece piyasa fiyatlarını ve elmasın nerede olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla bazı bölgelerde fiyatların yükseldiğini, bazı taşların satıldığını biliyoruz, bu fiyat doğru olmayabilir, ertesi gün olduğunda fiyatı biraz düşürüyoruz. Rapaport listesiyle kıyaslayarak, günlük ve haftalık olarak piyasanın nerde olduğunu sürekli olarak anlamaya çalışıyoruz. Fiyatlarımızı her gün ya düşürüyor ya da artırıyoruz. Örneğin yan tarafında taş olan özel bir parça ya da taşın parçaya yayıldığı bir ürün, üst sıralarda yer alan belli bir elmastan çok daha revaçta olabiliyor. Biz de hangisinin talep gördüğünü, bu belli bölgelerde fiyatın arttığını biliyoruz, bu arada da daha az talep olan elmasların fiyatını düşürüyoruz. Çoğunlukla elmaslarımızı doğrudan maden firmalarından satın alıyoruz. Dünya çapında 6000 müşterimiz var ve bunların 1500’ü günlük olarak web sitemize giriş yapıyorlar. Özellikle ABD işlerimizin %40’ını oluşturuyor, Türkiye ise %2’lerde. Türkiye ölçmek için oldukça zor bir grup, çünkü Türkiye’de bulunanlar Türkiye’den alım yapıyor, ayrıca Türkiye, Dubai’den alım yapıyor. Biliyorsunuz, Singapur, Hong Kong, BAE gibi ülkelerde ofisleri var, o nedenle Türkiye Piyasasına elmaslarımızın ne kadar girdiğini belirlemek zor. Türkiye ile ilgili olarak gördüğüm şey şu, piyasa konusunda çok daha açıklar ve lüks vergisinin geri alındığını da görmek güzel, ancak yine de vergiler, %18 KDV gibi hala en az İngiltere vergileri kadar kötü. Türkiye, ithalattan %1 veya 2 KDV alan firmalarla rekabet ediyor. Özetlemek gerekirse Türkiye’de düzenli olarak 10-15 karat Taş satan, bu pazarlardan birinde çalışan harika bir perakendecimiz var, kendisiyle birçok iş yapıyoruz, ancak Türkiye Pazarı için +1 karatlık Taşlar alan gerçekten büyük birkaç perakendecimiz daha var.

88

gold book magazine

We have never gone to them saying stop it or we need royalties for this service. The Chairman of our company even stated that “he’s loving when other people use our capabilities because it only shows that what they are doing is right and pushes them to become better and better.” In the last part, I can say that we sell %60 of our diamonds on-line. These are not inexpensive Stones. We manufacture more than %50 of the global footprint of gem quality +1 carat diamonds. So on a regular basis, we are selling half a million to a million dollar stone through our website without customer physically holding the stone. We get the Money in our bank account and ship the stone to that retail. We do also compare our prices to Rapaport prices list. On a Daily basis, we put 2 million dollars worth of diamonds on our website. We are actually gathering feedback from our customers. There is a base in our auction then we can actually see where the market prices, and where the demand is. So we’ll have prices going up in certain areas, some Stones get sold so we know that , that price may not have been right, when it goes into the next day, we lower the price slightly. We are continously trying to understand where the market is on a Daily basis vs every week Comparing to the rapaport list. Every day we are either increasing or decreasing our prices. For example a particular stone with a characteristic on the side, or spread out throughout stone, might actually be much more in demand than one that has a certain top table diamond. So, we know in demand is and price being increased in those certain areas, in the meantime we are decreasing the time for the diamonds with less demand. We mostly buy our diamonds directly from mining companies. Globally, we have 6000 customers and 1500 of them login to our website on a Daily basis. Specificaly USA covers 40% of our business, Turkey is about %2 of our business. Turkey is very difficult group to quantify because Turkey buys from Turkey but also Turkey buys from Dubai, you know they have side offices in such countries like Singapore, Hong Kong, UAE so its very difficult to quantify how much of our diamonds end up in Turkish Market. What I’ve seen about Turkey is that they are much more open in the market and also nice to see that luxury tax is taken away so it’s nice to be able to see that but still taxes are as much bad as UK’s like %18 VAT. Turkey is competing with companies who have 1 or 2% VAT from imports. To sum up, In Turkey, we have a great retailer who works in one of those bazaars who sells 10-15 carat Stones on a regular basis, with him we do lots of business in that realm but we also have couple of the really big retailers who buy +1 carat Stones fort he Turkish Market.


gold book magazine 

89


events

Türkiye’nin İlk Yerli Gemoloji Laboratuvarı, GLT Kapılarını Açtı GLT, Turkey’s First Local Gemmology Lab Opens Doors

90

Mücevher tüketicileri ve kuyumculara pırlanta, renkli taş ve mücevher sertifikası düzenleyen ilk yerli ve milli gemoloji laboratuvarı Türkiye Gemoloji Labarotuvarı (GLT) için tarihi bir gün yaşandı. İstanbul Kuyumcular Odası’nın geliştirdiği ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından desteklenen Kuyumculukta Küresel Liderlik İçin Bilgi ve Teknoloji Odaklı Mücevher ve Değerli Taş Merkezi projesiyle kurulan gemoloji laboratuvarı için 12 aylık sürenin başarıyla tamamlanması nedeniyle bir kapanış toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Mücevher İhracatçıları gold book magazine

It was a historical day for Gemmological Laboratory of Turkey (GLT), the first local and national gemmology laboratory to issue certificates for diamonds, coloured gems and jewels for jewellery consumers and jewellers. Following the successful termination of the 12-month period for the gemmological laboratory founded as part of the Information and Technology-Oriented Jewellery and Gem Centre for Global Leadership in Jewellery project developed by Istanbul Chamber of Jewellers and supported by Istanbul Development Agency (ISTKA), a closing meeting was held. The meeting was held at the headquarters of Istanbul Chamber of Jewellers at Çemberlitaş with the attendance of Faik Yılmaz, Chairman of Istanbul Union of


Birliği Başkan Vekili Mustafa Atayık, İTO Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, İstanbul Kalkınma Ajansı İzleme Uzmanı Özlem Mailoğlu, KUYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sait Erdal Metiner, Gemoloji Derneği Başkanı Mehmet Ali Akkan, TAYGİAD Başkanı Yusuf Yetişgin ve kuyumculuk sektörünün önde gelen isimlerinin katılımıyla İstanbul Kuyumcular Odası Çemberlitaş merkez binasında düzenlendi. İKO Başkanı Norayr İşler, toplantı öncesinde İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz ve konuklarına Türkiye’nin ilk gemoloji laboratuvarı GLT’yi gezdirdi. İstanbul Kuyumcular Odası bünyesinde kurulan Türkiye’nin ilk yerli gemoloji laboratuvarı olan GLT (Gemological Laboratory of Turkey) 2 Haziran günü hizmet vermeye başladı. GLT, açıldığı günden bugüne hem sektör mensupları için uluslararası geçerliliği olan sertifikalar düzenliyor, hem de tüketiciler satın aldıkları kıymetli taş ve mücevherlerini bu laboratuvarda verilen sertifikayla güvence altına alıyor. Proje kapsamında, 200’e yakın sektör mensubu ve kuyumculuk okulu öğrencisi, ücretsiz renkli taşlar eğitimi aldı. Projenin değişik aşamalarında 300 kişiye, marka, patent ve endüstriyel tasarımların tescili konularında seminer verildi. İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz yaptığı konuşmada, içinde Türkiye’nin ilk yerli gemoloji laborutavarını bulunduran Mücevher ve Değerli Taşlar Merkezi projesinin kuyumculuk sektörüne önemli kazanımlar sağlayacağını belirterek, yeni projelerde Kuyumcular Odası’na destek vermeye hazır olduklarını açıkladı. Proje kapanış toplantısında konuşan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, bu projeden doğan Türkiye’nin ilk yerli gemoloji laboratuvarı Türkiye Gemoloji Laboratuvarı’nın (GLT) sektör mensupları ve tüketicilerden yoğun bir talep gördüğünü söyledi ve konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Laboratuvarımızda son teknoloji ekipman desteğiyle alanında uzman gemologlar, pırlanta, renkli taşlar ve mücevher sertifikası düzenliyor. Biz, en baştan itibaren bu projeyi kurgularken, sektörümüzün bu laboratuvara olan ihtiyacını göz önünde bulundurduk ve GLT’yi projenin ana omurgasına yerleştirdik. Bu önemli yatırımın kısa süre içerisinde hem sektörden hem de tüketicilerden gördüğü yoğun ilgi, projenin ne kadar faydalı ve kalıcı olduğunu açıkça gösteriyor. Projemizin 12 aylık destek süresi bitti; ama siz sektör mensuplarımızın desteğiyle Türkiye Gemoloji Labarotuvarı’nın sonsuza dek ayakta kalacağına inanıyorum.”

Chambers of Merchants and Craftsmen (ISTESOB); Norayr İşler, Chairman of Istanbul Chamber of Jewellers; Mustafa Atayık, Deputy Chairman of Association of Jewellery Exporters; Erhan Hoşhanlı, Chairman of ITO Jewellery Committee; Özlem Mailoğlu, Monitoring Specialist at Istanbul Development Agency; Sait Erdal Metiner, Chairman of KUYAŞ Board of Directors; Mehmet Ali Akkan, Chairman of Gemmology Association; Yusuf Yetişgin, TAYGIAD Chairman; and the leading figures of the jewellery industry. IKO Chairman Norayr İşler showed ISTESOB Chairman Faik Yılmaz and his guests around Turkey’s first gemmological lab GLT. GLT (Gemmological Laboratory of Turkey), Turkey’s first local gemmology lab established within the body of Istanbul Chamber of Jewellers, started servicing on June 2. Since its opening day, GLT has not only been issuing internationally-valid certifications for the industry members but also assuring the gems and jewels which the consumers have purchased with the certification granted by this lab. As part of the project, almost 200 industry members and jewellery school students received trainings on coloured gems. In different phases of the project, 300 people were given seminars on the registration of brands, patents and industrial designs. In his speech, ISTESOB Chairman Faik Yılmaz stated that Jewellery and Gem Centre project featuring Turkey’s first local gemmology laboratory will significantly contribute to the jewellery industry and that they are ready to support the Chamber of Jewellers in new projects. Making a speech during the project closing meeting, Norayr İşler, Chairman of Istanbul Chamber of Jewellers, stated that the Gemmological Laboratory of Turkey (GLT), Turkey’s first local gemmology lab emerged as part of this project, has received huge demand from the industry members and consumers and added: “With the support of cutting-edge technology equipment, the specialized gemmologists at our laboratory issue certifications for diamonds, coloured gems and jewels. While designing this project, from the very beginning we have paid regard to the need of our industry for such a laboratory and considered GLT as the backbone of the project. The great deal of attention in this significant investment paid by both the industry and consumers in such a short time reveals how beneficial and permanent this project will be. The 12-month support period for our project is over; however, with the support by you, our esteemed industry members, I believe that the Gemmological Laboratory of Turkey will survive forever.” gold book magazine

91


Te ch n o l o g y

Kontinü Boru Çekme Teknolojisiyle alyans üretimi Wedding ring production with Continuous Tube Casting

Yoğun emek ve özel tekniklerle yapılan geleneksel alyans üretimi çok fazla zaman almakta. Teknolojik gelişme ise yeni teknikler yaratmış, bu sayede yüksek talepler düşük maliyetlerle karşılanabilir olmuştur. Günümüzde firmalar “Kontinü Boru Çekme Teknolojisi” kullanarak üretimde yüksek hız ve üstün kaliteye ulaşabilmekte. Kontinü Boru Çekme Teknolojisi ile alyans üretimi 3 aşamadan oluşmaktadır: Kontinü Döküm (boru üretimi), Haddeleme ve Boru Kesme.

92

gold book magazine

Traditional production of wedding rings, based on application of labor intensive specific techniques was a time consuming process. With the development of technology, new techniques have come up to supply the increasing demand with reduced costs. Today, “Continuous Tube Technology” is being used by the companies that try to achieve the fastest and best quality production. This technology has been named as “Continuous Tube Casting”. Wedding ring production with Continuous Tube Casting has three stages: Continuous Casting (tube production), Die Drawing, and Tube Sawing.

Üretimin ilk aşamasında, İndüksiyonlu Kontinü Döküm Makinasında altın veya gümüş eritilip istenen ölçüde boru elde edilir. İkinci aşamada, Hidrolik Boru Konikleme ve Çekme Makinasında haddeden çekilmek suretiyle boru nihai ölçüye (iç ve dış çap) getirilir. Üçüncü aşamada, Otomatik Boru Kesme Makinasında aynı boru istenen alyans enine göre dilimlenir.

On the first stage of production, the gold and silver alloys are melted and cast to any desired tube size by Induction Continuous Casting Machine. On the second stage, the tubes are brought to the final size (inner & outer diameter) by drawing in Hydraulic Tube Sharpening Drawing Machine. On the final stage, the tube is sawed accurately on automatic sawing machine at desired widths and numbers.

Kontinü Boru Çekme Teknolojisi ile kaynak ve yarattığı sorunlar da ortadan kalkmaktadır. Örneğin alyanslar kırılma riski olmadan büyütülebilmektedir. Bu teknik sayesinde imalatçılar üstün kaliteye, hızlı bir şekilde, daha düşük üretim maliyetleri ve ölçülemede minimum hata payıyla ulaşabilirler.

With the tube technology, problems arising due to welding are avoided, too. Enlargement of wedding rings, for instance, can be made easily without any risk of breakage. This technique helps the producers to reach best quality standards and fast production opportunities, decreases the production costs, and the error margin of sizing comes down to minimum levels.


gold book magazine 

93


94 

gold book magazine


gold book magazine 

95


economy

Piyasalar ve Beklentiler Markets And Expectations Büşra Varol ALB Menkul Değerler Analisti 07,10,2016

EURUSD Her ne kadar Eylül ayında parite yatay bant hareketini bozmamış olsa da oldukça kritik gelişmeler takip edildi. Merkez Bankası beklentiler dahilinde faiz oranı ve varlık alım programının büyüklüğünde bir değişikliğe gitmezken, gerektiği takdirde tüm araçları kullanacaklarına ilişkin standart söylemini değiştirmedi. Euro Bölgesi yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1.6, çeyreklik bazda ise yüzde 0.3 ile beklentiler paralelinde büyüme kaydetti. Genişlemeci para politikalarıyla enflasyonu canlandırmayı hedefleyen Merkez Bankası, henüz yüzde 2 hedefine ulaşamamış olsa da Eylül ayında aylık yüzde 0.1 yıllık ise yüzde 0.2 oranında artış kaydetti. ABD Adalet Bakanlığının 2008 yılındaki mali krize sebebiyet veren sorunlu krediler nedeniyle Almanya’nın en büyük bankası olan Deutsche Bank’a 14 milyar dolarlık ceza vermesi ile bu endişeler yeniden canlandı. Eylül ayı sonlarında bu gelişmeler ile Euro’nu baskılandığını ve parite de satışların etkili olduğunu görmekteyiz. ABD’de ise FOMC toplantısı ve başkanlık seçimleri gelişmeleri ön plandaydı. Yapılan toplantıda piyasa beklentileri dahilin de faiz oranlarında değişikliğe gidilmezken, açıklanan ekonomik projeksiyonlarda faiz, enflasyon ve büyüme beklentileri aşağı yönlü revize edildi. Revizyonlar dolara küresel baz da değer kaybettirirken, toplantı metninde “küresel risklerin dengelendiğine” değinilmesi piyasalar tarafından Aralıkta bir faiz artırımı sinyali olarak algılandı ve dolardaki zayıflığı sınırladı. ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.4 büyüme kaydederken, enflasyon tarafında da beklentiler üzerinde artış kaydedildiği görüldü. Kasım ayında gerçekleşecek ABD Başkanlık seçimleri parite açısından oldukça kritik olacaktır. Clinton’ın seçilmesi durumunda küresel risk iştahında artış yaşanabilir. Diğer yandan Trump’ın seçilmesi durumunda ise gerek agresif açıklamaları ve küresel ticarete olan tepkili yaklaşımı gerekse Fed’in bağımsızlığına ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle risk iştahını zedeleyebilir. Yılsonuna yalnızca iki faiz toplantısı kalmışken istihdam piyasası ve enflasyona dair makro veriler faiz sürecinde daha fazla veri görmek isteyen FED

96

gold book magazine

açısından kritik olacaktır ve güçlü sinyaller veren veriler dolarda küresel baz da değer kazancı yaratabilir. Diğer yandan 20 Ekim’de faiz toplantısı gerçekleştirecek AMB’den ve Başkan Draghi’den gelecek açıklamalar parite de hareketli günlere neden olabilir. Teknik açıdan paritede aşağı yönlü trent devam etmekte. Bu aşamada 2015 Aralık ayından gelen trendin dip noktası olan 1.1100 seviyesi önemli bir destek olarak karşımıza çıkmakta. Paritenin bu desteği kırması durumunda satış baskısının hızlanmasını bekliyoruz. Bu aşamada 1,0960 ve 1,0780 seviyeleri hedeflenebilir. Paritede yukarıda ise mevcut düşüş trendinin tepe noktası olan 1,1260 seviyesi önemli bir eşiktir. Bu seviyenin aşılması durumunda kısa vadede 1,1330 direnci ön planda olacaktır. Paritenin bu direnci de aşması durumunda 1,1450 ve 1,16 seviyeleri test edilebilir. ALTIN Altın ve dolar endeksi arasındaki ters korelasyonun Eylül ayında da korunduğunu görmekteyiz. Brexit kararı ve Fed’e ilişkin beklentilerin azaldığı dönemde 1375 seviyelerine yükselen altın, gerek gelişmiş ülke merkez bankalarının piyasayı destekleyici açıklamalarının piyasadaki endişeleri azaltması gerekse son dönemde gelen olumlu veriler ve Fed üyelerinin şahin tondaki söylemlerinin etkisiyle dolar endeksindeki değerlenme sonrası 3,5 aylık bir aranın ardından yeniden 1300 doların altına geriledi. Kasım ayında ise makro verilerin ikinci planda kalarak, başkanlık seçimlerinin öne çıkması beklenebilir. Clinton’ın seçilmesi durumunda küresel risk iştahı artış göstereceğinden altındaki kayıpların devamı beklenebilir. Tersi bir durumda ise, küresel belirsizliklerin hakim olduğu dönemde güvenli liman talebi ile altın yeniden değer kazanacaktır. Altın fiyatlarında teknik açıdan satış baskısının hızlandığını görmekteyiz. Bu aşamada 1249 desteği, kritik bir eşik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu seviyenin altına gelmesi durumunda 1200 seviyesine kadar geri çekilmeler görülebilir. Altının bu desteği de kırması durumunda satış baskısının hız kazarak 1140 seviyesinin hedeflenmesi beklenebilir. Yukarıda ise

altın fiyatlarının yeniden 1300 seviyesinin üzerinde yükselmesi durumunda, alımlar yeniden canlanabilir. Bu durumda 1330 seviyesine kadar yükselişler yaşanabilir. Bu direncin de aşılması durumunda 1375 seviyesi hedeflenebilir. PETROL Petrol fiyatlamaları açısından geride bıraktığımız ayın ana gündemi OPEC’in 26-28 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği olağandışı toplantı oldu. Petrol piyasasında stabilizasyon sağlamak adına OPEC üyeleri Cezayir’de bir araya geldi. Toplantı öncesi ve sırasında taraflardan gelen açıklamalar, bu toplantının karar değil danışma toplantısı olduğu yönünde olması nedeniyle, uzlaşma kararı piyasalarda sürpriz etki yarattı. Alınan karara göre OPEC üyelerinin günlük petrol üretimi 32.5-33 milyon varil seviyesinde sabitlendi. İran, Nijerya ve Libya bu karardan muaf tutulurken, karar henüz resmileşmedi. Yapılan açıklamalara göre 30 Kasımda gerçekleştirilecek resmi OPEC toplantısından önce şartların kesinleştirilmesi bekleniyor. Son dönemde çoğunlukla haber akışlarıyla yön bulan petrol piyasasında , arz kısıtlamasına ilişkin bu gelişmeler fiyatlardaki yükselişi destekledi ve ham petrol fiyatları 50 dolar seviyelerine doğru yükseliş kaydetti. Ham petrol fiyatları Eylül ayını yüzde 7.9 değer kazancıyla geride bıraktı. Önümüzdeki dönemde OPEC toplantısında alınan kararın resmileşmesi, piyasalar açısından kritik olacaktır. Üye ülkelerin anlaşma şartları gibi konularda uzlaşamaması durumunda petrol fiyatlarında sert satışların görülmesi beklenebilir. Brent petrol fiyatları Haziran ayından itibaren 41$ - 53$ aralığındaki yatay seyrini koruyor. Yılbaşından itibaren etkili olan yükseliş trendinin dip noktası olan 46.60 seviyesinin kırılması durumunda yatay bandın dip seviyesi olan 41 seviyesi hedeflenebilir. Bu bandın kırılması durumunda ise satış baskısı hız kazanarak 36 seviyesine kadar geri çekilmeler görülebilir. Yukarıda ise 53 seviyesinin kırılması durumunda alımların hız kazanmasını bekliyoruz. Bu aşamada ilk olarak 62 direncine doğru yükselişler söz konusu olabilir. Bu direncin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda ise 69.50 seviyesi hedeflenebilir.


On the other hand, ECB meeting in 20 October and Draghi’s speech may cause volatility incoming days. Technically existing downward trend still continues. If the pair break 1.1100 support level, then the selling pressure would be accelerated. In this context 1.0960 level would be targeted. And then below the 1.0960 level , 1.0780 support level would be tested. On the other hand 1.1260 is the critical resistance level for pair. If prices break this level , then the 1.1460 and 1.16 levels would be aimed.

Technically we see that the selling pressure was accelerated after prices break its downward trends bottom level. Below the 1249 support level, selling pressure would be accelerated. And then 1200 and 1140 level would be aimed. On the other hand if prices rises above 1300$ level, firstly 1330 level would be tested. In thıs context new target would be 1375 which is tested at 24th of June on Brexit vote. OIL The most important economic event in September was the unscheduled OPEC meeting that was organised in 26-28 September. The main reason for this unscheduled meeting was to stabilize oil market and oil prices. The outcome of the meeting was unexpected as the participant countries

For the upcoming months, OPEC decisions will be critical for the oil markets. If the members will have a conflict about supply constraint agreement, we may see the harsh selling pressure on oil prices. Technically oil prices remain its horizontal line at 41$-53$ interval. Firstly 46.60$ will be followed as a support level. If oil breaks this level, then the selling pressure would accelerated. In this context 41$ and then 36$ level can be targeted. On the other hand 53$ level will be followed as resistance level. If the golds breaks this level , then the 62$ and 69.50 levels would be tested.

EURUSD Curncy (EUR-USD X-RATE) X 2016-10-06 14-49-37

On the US side, presidency elections developments and FOMC meeting remained in the forefront. Federal Commity , in line with expectations didn’t change their policy rate , but economic projections about inflation,interest rate and growth were revised downward. Economic projections weakened the dollar globally, but the statement about “global risks were balanced”, restraint these falling. US economy grew 1.4 percent in second quarter of the year and inflation rose above the market ecpectations . Presidency elections on November will be critical for parity. In case of Trump’s victory, due to his agressive policy and speechs about Fed, may hurt the risk appetite. We already know that Fed wants to see more strong macro data along rate hike proccess. Therefore following macro datas, should followed carrefully.

November, economic data will become secondary importance due to presidency elections. If Clinton wins the elections, as a result of increasing risk appetite , selling pressure of gold price might be accelerated. Otherwise gold prices can increase with the safe port demand through incerasing global risks and uncertainties

had been claiming that the meeting was organised for only consultancy reasons. According to the oil summit in Algeria, OPEC members agreed to restrain the production to a range of 32.5 – 33 million barrels per day. Iran, Nigeria and Libya were exempted from the agreement. The decision has not been officialized and according to explanations, it will be formalized until the official OPEC meeting that will be held in 30th November. Oil prices were affected positively from the news that also means supply cut. Crude oil prices completed the September with 7.9 percent gain.

CO1 Comdty (Generic 1st ‘CO’ Fut 201610-06 15-14-43

Deutsche Bank had a 14 billion dollar penalty for troubled mortgage credits that triggerred 2008 financial crisis from US Department of Justice. At the end of the September, these issues suppressed Euro and created selling pressure on parity.

hawkish toned speeches.

XAUUSD Curncy (XAU-USD X-RATE) X 2016-10-06 15-02-55

EURUSD Although the price movements proceeded horizontal line in September, many important developments were followed in July. Within the market expectations ECB didn’t change their policy rate and quantity of asset purchasing program. Also, ECB president Draghi proceed his standard attitude about he can use all instrument if needed. In the second quarter of the year, Eurozone recorded 1.6 percent growth yearly and 0.3 percent quarterly . The main aim of ECB still increase the inflation rate about 2.0 percent. But despite of applied expansionary monetary policy, they recorded increase 0.1 percent monthly , and 0.2 percent of inflation.

GOLD We see the inverse correlation between dollar index and gold continues in September. After seeing 1375 level in gold prices as the importance of Brexit referandum and FED’s rate decision lowered, prices sank below 1300 dollar 3,5 months later depending on both central banks’ comforting explanations and FED authorities’

gold book magazine

97


98 

gold book magazine


gold book magazine 

99


100 

gold book magazine


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.