“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
Şubat 2013
2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI I. YARIYIL OKUL BÜLTENİ
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
EDİTÖRDEN Işık Ailesinin Değerli Üyeleri, FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi olarak 2012-2013 Eğitim– Öğretim Yılı’nın ilk döneminde yaptığımız çalışmaları, törenleri, projeleri, etkinlikleri vb. “Işık Ailesi”nin siz değerli üyelerine sunmaya çalıştık.
Bültenin çıkarılmasında, basım ve yayımında katkısı bulunan herkese teşekkür ederim.
Zafer YAZ
Keyifle okumanız dileğiyle...
KÜNYE
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi 2012-2013 Eğitim - Öğretim Yılı I. Yarıyıl Okul Bülteni
Büyükdere Cad. No:192 / 3 Maslak / İSTANBUL
İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN Sorumlu Müdür Yardımcısı Hakan KULABER
Renkli Basım Nuri ÇEVİK
Sorumlu Öğretmen Zafer YAZ
Editör / Dizgi Zafer YAZ
Web Yayım Serkan YAMAN Berna HAMARAT KAYA Baskı & Cilt Şevki SÜTÇÜ
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
Tel: 0212 286 11 30 Fax: 0212 276 40 58
Düzeltmen Zafer YAZ Mizan COŞKUN ÖZGÜR Leyla TARAKÇI
www.fmv.edu.tr Sayfa 2
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
OKUL MÜDÜRÜNDEN
Değerli Işık Ailesi Üyelerine, İnsan hayatında merakın en yoğun yaşandığı yıllar, okul yıllarıdır. O yıllarda insan, dünyayı değiştireceğini düşünür ve hayallerin sınırı yoktur. Bu düşünce, özellikle küçük yaşlarda, en üst seviyede başlar ancak yaş ilerledikçe giderek azalır. Başarılamayacak hiçbir şey yoktur o yaşlarda. Her gün başka bir heyecan ve kararlılıkla günü karşılar insan. Okula koşarak gidilir. Öğrenme heyecanı hiç bitmez! Bitmemelidir ya da… Okul, insan yaşamında önemli bir yer tutar. Bireyin gelişimi sadece akademik anlamda yeterli değildir. Kendisini ve yeteneklerini keşfederek sosyalleşmesi ve entelektüel birikimi de büyük önem taşır. Bu anlamda sınıfların dışına taşınan uygulamalar, etkinlikler, projeler, sanatsal, sosyal ve kültürel çalışmaların çoğaltılması çocukların ve gençlerin gelişiminde rol oynar. Feyziye Mektepleri Vakfı Ayazağa Işık Lisesi 127 yıllık deneyimi ile gençlerin sanatsal, bilimsel, kültürel, sosyal ve entelektüel alanlarda kendilerini ifade ederek gelişim gösterecekleri faaliyetler düzenlemeye özen göstermektedir. Kısa vadede yararı görülemeyebilecek bu çalışmaların öğrencilerin kişiliklerine ve vizyonlarına kattığı değer daha sonraki yıllarda ortaya çıkacaktır. 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı’nın birinci yarıyılında çoğu ders dışı olarak planlanan ve gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili hazırlanan bu bültende, birçok etkinliği sizlerle de paylaşmak istedik. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde emek veren tüm öğrenci, öğretmen, yöneticilerle destek veren değerli velilerimize teşekkür ederiz. Bu yarıyılda gerçekleştirmeyi planladığımız Spectrum of Education II Uluslararası Coğrafya Sempozyumu, 100 Yıllık Okullar 11. Spor Şöleni, 4. Spora Işık Tutanlar Ödül Töreni, 7. Bilimsel Pentatlon Bilgi Yarışması, 7. Chamisso Okuma Yarışması, Berlin, Fransa ve İtalya gezileri, münazara yarışmaları, EYP ve MUN Konferansları, kampanyalar ve diğer etkinliklerimize tüm Işık Ailesi’nin katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı’nın sağlıklı, huzurlu ve yüksek başarılı geçmesini dilerim.
Saygılarımla Ömer ORHAN Okul Müdürü
Sayfa 3
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
AKADEMİK DÜRÜSTLÜK Eğitim-öğretimde öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin, okulların birçok hedefi var. Başarılı olmaksa işin olmazsa olmazı! Nedir başarı? Ne için başarı? Kimin için başarı? Hangi başarı? Başarının tanımı ve insan yaşamındaki anlamı ne? Sorular çok! Her insan yanıtlarını, deneyimlerine, beklentilerine ve her şeyden önemlisi kendine göre verecektir. Yanıt vermek güç değildir ama doğru yanıt hangisidir? Toplumun kabulünün dışındaki yanıtlar insanı rahatsız edecek ve sorgulamalara neden olacaktır. Bu sorgulamalara girmeden önce etik değerleri ve bunların insanın başarısı ve özellikle kişiliğine etkisini irdelemek gerekir. Okullar birçok başlangıcın yapıldığı ve ilklerin yaşandığı yerler olduğuna göre bu irdelemenin burada başlaması son
derece olağandır. Özellikle son üç yıldır akademik dürüstlük ile ilgili sorgulamaların yapıldığı okulumuzda çeşitli web tabanlı programlar incelenmiş ve ödev taramalarının bu programlar üzerinden yapılmasına başlanmıştır. Akademik dürüstlüğü sağlamadan iyi doktor, iyi mühendis, iyi politikacı, iyi bürokrat, iyi esnaf, iyi tüccar, iyi anne, iyi baba yani “iyi insan” olmak mümkün müdür? 127 yıldır “önce iyi insan yetiştirmek” oldukça mütevazı ve bir o kadar da iddialı bir söz. Ancak sözcüklerin anlamlarını yitirmeden yaşamla ilişkilendirilerek, huzurlu, barış içerisinde, saygılı ve etik çerçevede sorumlulukların yerine getirilmesi ile bu mümkün olabilir. Bunun için akademik olarak nasıl dürüst olunacağını, neler yapılacağını bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Bu aynı zamanda insan olmanın şartı ve sorumluluğudur.
Aralık 2012 Ömer ORHAN Okul Müdürü
HAYAL ET-TASARLA-TARTIŞ Mimar olmak isteyen öğrencilerimiz ile birlikte katıldığımız “Hayal Et –Tasarla- Tartış” isimli atölye çalışmasında İTÜ’de görevli olan mimar öğretim üyelerinin rehberliğinde öğrenciler verilen konular ile ilgili düşünceler üretip sonrasında bu düşünceleri farklı malzemeler kullanarak üç boyutlu hâle getirdiler. Gün sonunda, tasarımlarını gruptakiler birbirlerine anlatarak bu tasarımlar üzerinde tartışmalar yaptılar. Merve SAVRAN
FOTOĞRAFÇILIK KULÜBÜ FMV Ayazağa Işık Lisesi Fotoğrafçılık Kulübü öğrencileri 12.12.2012 tarihinde rehber öğretmenleri G. Tuğçe Yarkın ve Fotoğraf Usta Öğreticisi Gökhan Süsler eşliğinde, fotoğrafta ışık çalışmaları yapmak amacıyla Sultanahmet Meydanı’na bir gezi düzenlediler . Her biri kendi fotoğraf makineleriyle fotoğraf çekerken birbirleriyle fikir alışverişinde bulundular. Soğuk ama güneşli bir aralık gününde çektikleri birbirinden güzel fotoğrafları port folyolarına eklediler. Sayfa 4
Gül Tuğçe YARKIN
SULTANAHMET’TE!
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
VAKFIMIZIN KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ VE GELENEKSEL PİLAV GÜNÜMÜZ 16 Aralık 2012 tarihinde vakfımızın kuruluşunun 127. yılını kutladık. Aynı gün “Geleneksel Mezunlar Günü”müz vardı. Bu anlamlı iki etkinliğimiz 11.30’da Atatürk Büstü’ne çelenk sunulmasıyla başladı. Ardından tören programı için Çok Amaçlı Salon’a geçildi. Buradaki tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından ana okulu öğrencilerinin “Hoş Geldin” konuşmasıyla devam etti. FMV Işık Okullarının tanıtım filminden sonra Feyziyeliler Işıklılar Derneği adına Jess Molha bir konuşma yaptı. Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan’ın konuşmasının hemen ardından Vakıf Başkanımız Yük. Müh. Sayın Tufan Durgunoğlu’nun gönderdiği konuşma metni okundu. Törenin bitiminde geleneksel öğle yemeği ikram edildi. Yine geleneksel hâle gelen eski ve yeni mezunlar arasında futbol maçı yapıldı. Zafer YAZ
MÜZİKAL VE KORO KULÜBÜ ÖĞRENCİLERİ “MEZUNLAR GÜNÜ”NDE 16 Aralık 2012 Pazar günü yapılan FMV 127. Yıl Dönümü ve Mezunlar Günü etkinlikleri kapsamında Müzikal ve Koro kulübü öğrencilerimizden Ecem Deveci, Ege Kaan Boysani, Sena Tarım, Melike Selin Balıkçı, İpeksu Yağmur Çağan, Pınar Tartan, Ezgi Çakır, M. Zeynep Dinçer ve Gwendolyn G. P. Çiğdem KUTLUĞ Hitzfeld “Summer Nights” parçasını seslendirmişlerdir.
GENÇ ERKEK BASKETBOL TAKIMIMIZ “İstanbul İli Liseler Arası Basketbol Şampiyonası”nda basketbol takımımız turnuvaya eleme maçları oynayarak başladı. Eleme grubunda oynadığı 4 maçı da kazanan öğrencilerimiz son 16 takım arasında mücadele etme hakkı kazandılar. Son 16 mücadelesini B grubunda sürdüren basketbolcularımız, grup maçlarını B grubunda ikinci sırada tamamlayıp son 8 takım arasında kaldı. Çeyrek final maçlarında normal periyodu 66-66 biten ve nefes kesen bir uzatma periyodu sonrasında 77-72 kaybettiği Sayfa 5
maçın ardından ilk 4 şansını yitiren sporcularımız, oynadığı son maçı da bir sayı farkla 54-53 kaybederek İstanbul 6.sı olup turnuvayı tamamlamıştır. Maçlarda müthiş bir mücadele sergileyen sporcularımız turnuvanın son gününe ve maçın son saniyesine kadar müthiş bir gayret göstermişlerdir. Okulumuzu en iyi şekilde temsil eden öğrencilerimize teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz. Zeynep GÜNAY ÖZDEMİR
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
Resmi veya grafiği açıklayan alt yazı.
Cumhuriyet yönetimi; devlet ve siyasi yaşantımıza, egemenliğin bir kişiye, bir sınıfa değil doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Cumhuriyet rejiminin bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, milli birlik ve beraberliğimiz açısından da pekiştirici olmuştur. Cumhuriyet rejimi aynı zamanda insana verdiği değer ve gösterdiği saygı nedeniyle çağ-
daş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Diyebiliriz ki Türkiye’nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk’ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum hâline gelişi, laik ve demokratik Cumhuriyet rejimi sayesinde mümkün olabilmiştir. Gelecek her nesil bilmelidir ki bu topraklarda kurulan Cumhuriyet, Ata-
türk’ün önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra ilan edilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin emeği vardır. Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile geliştirilmesi, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk’e ve onun devrim arkadaşlarına borçlu olduğu kaçınılmaz bir görevdir.
Şüphesiz ki Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içinde kendilerine bırakılan emaneti
Cumhuriyet yönetimi; devlet ve siyasi yaşantımıza, egemenliğin bir kişiye, bir sınıfa değil doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır.
sürekli koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti’ni Büyük Önder’in çizdiği yolda sonsuza dek yaşatacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerin ışığında, 29 Ekim 2012 Pazartesi
günü
gerçekleştirilen törende, Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıl dönümünü
coşkuyla
AYAZAĞA IŞIK LİSESİ MONET’NİN BAHÇESİ’NDE!
Sayfa 6
okulumuzda
kutladık.
Sevda KOÇ
Emirgan’da bulunan Sakıp Sabancı Müzesine yolculuğumuz 11 Ekim 2012 Perşembe günü öğle yemeğinden hemen sonra başladı. 19. yüzyılda yaşamış ünlü Fransız Ressam Claude Monet’nin Paris Marmottan Monet Müzesinde bulunan eserleri SSM’nin çalışmalarıyla üç ay boyunca İstanbul’da sergilenecektir. Dünya resminde izler bırakmış, çiçek ve doğa temalı 39 eseri yakından görebilmek için yola çıktık. Programımız müzenin atölyesinde bizim için hazırlanmış küçük bir tanıtım konuşmasıyla başladı. Bize eserleri anlatacak üç kılavuzumuzla tanıştık. “Monet kimdir? Nerelidir? Hangi yıllarda yaşamıştır? Ne tür eserler vermiş, hangi hayat biçimini benimsemiştir?”
Bu küçük söyleşi, eserleri görmeden önce fikir edinmemizi ve sanatçının benimsediği dışavurumculuk (ExpressionAism) akımı hakkında bilgilenmemizi sağladı. Kılavuzlarımızla beraber gerçekleştirdiğimiz eserlerin gözlemi sırasında, sanatçının hayatının farklı dönemlerinde içinde bulunduğu stil anlayışı detaylı bir biçimde aktarıldı. Sergi sonrası tekrar atölyeye inerek, eğitim programımız dâhilinde bizim için hazırlanan “Monet’nin Bahçesi’ne sen de gel!” faaliyetine katıldık. Sergide gördüğümüz renk ve biçimleri ifade edebilmek amacıyla kendi izlenimlerimizi renklere döktük. Bugünün anısına artık bizim de bir “Jardin de Monet” (Monet’nin Bahçesi) köşemiz oldu. Şahika PAT
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
EYP KULÜBÜ “AVRUPA GENÇLİK PARLEMENTOSU”NDA 19-22 Ekim 2012 tarihleri arasında Bursa Özel Emine Örnek Lisesinde, “Avrupa Gençlik Parlamentosu” kapsamında yapılan Emine Örnek Ulusal Forumu’na 7 öğrencimizle katıldık. Türkiye’nin değişik illerinden gelen 120 öğrenciyle birlikte öğrencilerimiz 4 gün boyunca komite çalışması yaptılar. Öğrencilerimiz Özkan Gök, Lara Yılmaz, Sinan Günaydın, Burak Korkmaz ilk kez bu konferanslarla tanışırken,
Melisa Avcı, ilayda Dure ve Deniz Fırat daha önce katıldıkları konferanslar nedeniyle deneyimliydiler. Konferansın ilk günü; öğrenciler kaynaşmak, tanışmak ve takım olabilmek için oryantasyon oyunları oynadılar. İkinci gün öğrencilerimiz, açılış töreninden sonra seçtikleri komitelerde diğer arkadaşlarıyla konularını tartışmaya başladılar, konularını tartışırken buldukları sorunlara çözüm önerileri geliştirdiler.
Öğrenciler ülke ve dünya sorunları üzerinde tartışırken çok yoruldular, bu yorgunluklarını son akşam yapılan konferans yemeğinde eğlenerek attılar. Öğrenciler ülke ve dünya sorunlarına karşı çözüm bulmak için bir araya gelmekle kalmadı, danışman öğretmenler de branşlarında veya eğitimle ilgili konularda birbirleriyle fikir alışverişi yaparak güzel bir konferansta bulunmanın mutluluğunu yaşadılar. Avrupa Gençlik Parlamentosu konferansları
öğrencileri sorumluluk, bilgi paylaşımı, her türlü düşünceye karşı hoşgörülü olma, farklı düşüncelere açık olma, çözüm becerisi geliştirebilme gibi konularda geliştirdiği için, bu konferanslara katılmamızda maddi ve manevi destek veren FMV Işık Vakfı yöneticilerine, Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan’a ve öğrencilerimizin derslerini telafi ederken sürekli yanlarında olan ders öğretmenlerine teşekkür ederiz. Çiğdem KORBEK
Sayfa 7
Üçüncü gün de bu komite çalışmalarına devam ettiler, çözüm önerilerinden oluşan ve genel kurulda oylanacak olan komite taslaklarını yazdılar. Son gün genel kurulda her komite çözüm taslaklarını diğer komitelerin oylarına sundular. Öğrencilerimiz sözcülük, komitelerinin açılış ve kapanış konuşmalarını yapma gibi görevlerde bulunurken, diğer komitelere soru sorarak genel kurulda aktif olarak çalıştılar.
Avrupa Gençlik Parlamentosu konferansları öğrencileri sorumluluk, bilgi paylaşımı, her türlü düşünceye karşı hoşgörülü olma, farklı düşüncelere açık olma, çözüm becerisi kazandırır.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
ENGLISH SPEAKING UNION, WORLD MEMBERS’ CONFERENCE 2012
ESU Public Speaking Şampiyonu Dilara Demir
FMV Ayazağa Işık Lisesinin kurumsal üyesi olduğu, English Speaking Union Derneği, 20 Eylül 2012’de, Harbiye Askeri Müzesi Konferans Salonlarında ESU World Members’ Conference 2012’yi düzenlemiştir. Konferansın onur konukları arasında Lord Alan Watson, ESU Başkanı Dame Mary Richardson, Peter Kyle, eski Amerikan Senatörü ve Uluslararası ESU Başkanı Patricia Schroeder ve ESU Türkiye Başkanı Rıza Kadı-
lar’dır. İletişim dilinin İngilizce olduğu bu konferansta okulumuz öğrencilerinden ve 2012 Türkiye ESU Public Speaking Şampiyonu Dilara Demir, sunuculuk görevini üstlenmiştir. Bunun yanı sıra okulumuz öğrencilerinden E. Mümtaz Hacıpaşaoğlu, Murathan Kendirci, Melisa Yüksel, Ece Terziahmetoğlu, Kaan Akalın ve Yağmur Taşdemiroğlu da bu konferansta rehber olarak görev almışlardır . Hande ACARMAN YEŞİLKAYA
MUN KULÜBÜ “REUNION I” BULUŞMASI FMV Ayazağa Işık Lisesi MUN Kulübü öğrencileri bir araya gelerek hem anılarını tazelediler hem de MUN konferansları için birbirleri ile farklı paylaşımlarda bulundular.
FMV Ayazağa Işık Lisesi MUN Kulübü öğrencileri ve bu kulüpte görev almış mezun öğrenciler 22.09.2012 tarihinde bir araya gelerek hem anılarını tazelediler hem de MUN konferansları için birbirleri ile farklı paylaşımlarda bulundular. Günün sonunda bu toplantıların her yıl geleneksel olarak tekrarlanmasına karar verildi. Melda CEMAL
ROUND-TABLE DISCUSSION WITH PATRICIA SCHROEDER AT ESU WMC 2012 20 Eylül 2012’de Harbiye Askeri Müzesi Konferans Salonlarında, English Speaking Union, WMC 2012 çerçevesinde, dünyadaki politik sorunların tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiştir. American Bussiness Forum Türkiye’nin sponsorluğunda gerçekleşen bu oturumu Eski Amerikan Senatörlerinden Patricia Schroeder yönetmiştir. Oturuma Amerikalı ve Türk iş adamlarının yanı sıra okulumuzu temsilen MUN öğrencilerimizden İdil Arat ve Uğur Koç katılarak aktif bir şekilde tartışmalarda yer almışlardır. İdil Arat Patricia Schroeder ile Sayfa 8
Hande ACARMAN YEŞİLKAYA
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
2012-2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI MUN KULÜBÜ İÇİN ÖĞRENCİ SEÇMELERİ 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı MUN Kulübü için öğrenci seçmeleri başarılı bir şekilde tamamlanarak tüm katılan öğrencilere ve bundan sonra kulüpte çalışmalarını sürdürecek 9. sınıf öğrencilerine Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan tarafından belgeleri verilmiştir. MUN Kulubü öğrencilerinin Jüri üyeliği yaptığı seçmelerde Lara Yılmaz, Sinan Bir-
kan, Selin Öncel ve Selin Tezel başarı göstererek MUN Kulübü bünyesinde çalışmalara başlamıştır. Melda CEMAL
“MEZUNLAR GÜNÜ”NDE GÖREV ALANLARA TEŞEKKÜR BELGESİ
16 Aralık 2012 tarihinde “Mezunlar Günü”nde görev alan öğrencilere Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan teşekkür belgelerini verdi. Zeynep GÜNAY ÖZDEMİR
IŞIK’TA FRANSIZCA Okulumuz 10. sınıf öğrencilerinden Başak Nisan Duran ve Selin Tuhuyan 9 Mayıs 2012 tarihinde İstanbul Fransız Kültür Merkezince yapılan DELF A2 sınavında başarı göstermişlerdir. Öğrencilerimize diplomaları Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan tarafından verilmiştir. Gül Tuğçe YARKIN
Sayfa 9
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
CUMHURİYET ŞİİRLERİ Dünyada eşine az rastlanır bir destanımız var bizim, dünyaca övündüğümüz. Kalkıp ayağa ardı sıra dalgaları, dağları, ağaçları, insanları yürüten bir destan bu. Hece hece okumak, bilmek zorundayız; ses ses duymak işitmek… Her yıldönümünde kimliğimizi yeniden okumak, sandığımızı yeniden karıştırmak zorundayız. Bu amaçlar doğrultusunda bu yıl da 29 Ekim’i coşkuyla kutladık. Kutlama programımız çerçe-
vesinde 10-F sınıfı öğrencile- dayız. “Ateşi ve ihaneti tekrar gördüğümüz” bugünlerden yine riyle düzenlediğimiz şiir din- akıllarımızı ve yüreklerimizi birleştirerek çıkacağımıza olan letisinde, şiirlerle ve müzik- inançla, nice Cumhuriyet Bayramlarına diyoruz. Filiz ÇENE lerle Cumhuriyet’i bir kez daha kutladık ve o günlerin coşkusunu ve duygusunu yaşamaya çalıştık. Kutlama programlarının ülkemizin her yerinde her yıl artan coşkularla kutlanmasının gerektiği bugünlerde, eğitimciler olarak Cumhuriyet’in, Atatürk ilke ve inkılaplarının ülkemize kazandırdıklarının daha fazla bilincinde olmak zorun-
HAZIRLIK SINIFLARI “SÜLEYMANİYE YAZMA ESERLER KÜTÜPHANESİ”NDE Edebiyat-Sosyal Dersler Bölümü 18.10.2012 tarihinde öğrencilerimize tarihi bir mekânda tarihi kitaplarımızı göstermek, kütüphane bilincini aşılamak, tarihi eserlerimizin önemini kavratmak amacı ile Hazırlık A ve B sınıflarıyla "Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi"ne gezi düzenlemiştir. Gezimizde öğrencilerimize kütüphane atmosferinde yazma eserlerle ilgili bilgiler verilmiş, kütüphane ortamını görmeleri sağlanmıştır. Mizan COŞKUN ÖZGÜR
OKULUMUZ “İSTANBUL MODERN MÜZESİ”NDE 05.10.2012 tarihinde 10-G sınıfı ile Türk Edebiyatı dersi “Güzel Sanatlar ve Edebiyat” ünitesi bağlamında, “İstanbul Modern”e bir gezi düzenlenmiştir. Gezide çağdaş sanatçıların değişik türlerdeki eserleri incelenmiş ve “Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar” sergisi gezilmiştir. Leyla TARAKÇI
Sayfa 10
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
“CUMHURİYET VE EĞİTİM” KONULU PANEL DÜZENLEDİK Cumhuriyetimizin 89. yılını kutlama etkinlikleri kapsamında Edebiyat-Sosyal Dersler Bölümü olarak “Cumhuriyet ve Eğitim” konulu bir panel düzenledik. Panel, 02.11.2012 tarihinde Tarih Öğretmeni Mehmet Sait Emir’in sorumluluğunda gerçekleşti. Konuşma yapan öğrencilerimizden Bircem Özekici ve Yağmur Taşdemiroğlu “Köy Enstitüleri” hakkında, İdil Arat ise “Türk
devriminin eğitime yansımaları” konusunda bilgi verdiler. Ege Boysan ile Sena Tarım şiirlerle; Merve Özkan müzik düzenlemeleriyle panelimize renk kattılar. Müdürümüz Sayın Ömer Orhan Bey’in katılımıyla gerçekleşen panelimize destek veren bütün öğrencilerimize ve öğretmenlerimize çok teşekkür ederiz. Mehmet Sait EMİR
ÖĞRETMENLERİMİZ “16. SONBAHAR SEMPOZYUMU”NDA 16. Sonbahar Öğretmenler Sempozyumu, 13 Ekim 2012 Cumartesi günü Üsküdar Amerikan Lisesi ve Özel Üsküdar SEV İlköğretim Okulunun ev sahipliğinde ÜAL Bağlarbaşı kampüsünde gerçekleştirildi. Sempozyuma okulumuz öğretmenlerinden Zafer Yaz, Mizan Coşkun Özgür, Teri Berkanmona, Leyla Tarakçı ve Gülin Şekerci katıldı. Sempozyumda Zafer Yaz ve Mizan Coşkun Özgür, “Hiç Bilmeyene Matematikle Dil Bilgisi” konulu sunumu gerçekleştirdiler. Sunumda çoklu zekâ kuramından ve disiplinler arası iş birliğinden yola çıkılarak bazı dil bilgisi konuları matematikle birleştirilerek anlatıldı. Sunum esnasında, katılımcılara aktarılan yöntemlerin uygulaması yaptırılarak pratik yollar gösterildi. Zafer YAZ
Sayfa 11
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
OKULUMUZDA REHBERLİK FAALİYETLERİ “Yurt Dışı Eğitim Danışmanlığı” Semineri 11 Kasım 2012 Perşembe günü gerçekleştirilmiştir. Semineri istekli 10, 11 ve 12. sınıf öğrenci ve velileri dinlemişlerdir.
27-29 Kasım 2012 tarihleri arasında 9. sınıf öğrencilerimiz için “Sınıf Geçme Sınav Sistemi ve Okul Başarısının Önemi” adlı seminer gerçekleştirilmiştir.
09-11 Ekim 2012 tarihleri arasında 9. sınıf öğrencilerimiz sınıf sınıf alınarak “Beyin, Öğrenme ve Verimli Çalışma İlişkileri” adlı seminer gerçekleştirilmiştir
04 Ekim 2012 Perşembe günü 10. sınıf velilerine, “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınav Sistemi Süreci” konulu seminer düzenlenmiştir
İstanbul Üniversitesi tanıtım gezisi son sınıf öğrencileriyle 13 Kasım 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 12
"Ana-Baba Okulu" 16 Ekim 2012 Salı günü başlamış ve “Etkin Öğrenmede Ailenin Rolü” konulu ikinci oturumu 27 Kasım 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.
03 Ekim 2012 Çarşamba günü 12. sınıf velilerine, “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınav Sistemi Süreci” konulu seminer düzenlenmiştir.
Yıldız Teknik Üniversitesi tanıtım gezisi 11. sınıf öğrencileriyle 18 Ekim 2012 Perşembe günü gerçekleştirilmiştir.
Koç Üniversitesi tanıtım gezisi son sınıf öğrencileriyle 02 Ekim 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.
“Anne Baba Tutumları ve Sağlıklı İletişim” konulu üçüncü oturum, Işık Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülden Güvenç’in konuşmacı olarak katılımı ile 11 Ocak 2013 Cuma günü gerçekleştirilmiştir.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
OKULUMUZDA REHBERLİK FAALİYETLERİ Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisimizin, mesleki rehberlik çalışmaları kapsamında her yıl organize ettiği “Kariyer Planlama Günü” etkinliği 27 Aralık 2012 Perşembe günü yapılmıştır. 23 konuğumuz 23 meslek hakkında öğrencilerimizi bilgilendirmiştir.
“Yurt Dışı Eğitim” semineri 21 Ocak 2013 Pazartesi günü gerçekleştirildi. Semineri 10. ve 11. sınıf öğrencileri dinlemişlerdir.
04 Ocak 2013 tarihlerinde, 12. sınıf öğrencilerine, “Sınav Kaygısı ve Stres Yönetimi” semineri düzenlenmiştir.
29 Kasım 2012-03 Ocak 2013 tarihleri arasında, istekli olan 9. sınıf öğrencileriyle, “Etkili İletişim Becerileri Destekleme” grup çalışması gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 13
Gülin ŞEKERCİ
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
DOLMABAHÇE’DEN ANITKABİR’E 16.11.2012 tarihinde Atatürk’ü Anma Haftası etkinlikleri çerçevesinde Edebiyat-Sosyal Dersler Bölümünün organize ettiği ve 11. sınıfların katıldığı “Dolmabahçe’den Anıtkabir’e” konulu bir sunumsöyleşi gerçekleştirildi. Sayın Necmettin Özçelik’in sunduğu etkinlikte Sayın Özçelik, Atatürk’ün Dolmabahçe’den Etnografya Müzesi’ne oradan da Anıtkabir’e geçişini saat saat, dakika dakika
hatta salise salise fotoğraflarla anlattı. Fotoğrafların detaylarıyla birlikte Özçelik’in eklediği bilgiler bu sürecin en iyi şekilde anlaşılmasını sağladı. Sunumun sonunda Aşık Veysel’in Atatürk için söylediği ağıdının dinlenmesi salona duygulu anlar yaşattı. Sayın Necmettin Özçelik’e bize bu anları yaşattığı için teşekkür ediyoruz. Zafer YAZ
ATATÜRK’Ü ŞİİRLERLE ANMAK Edebiyat-Sosyal Dersler Bölümü 18.10.2012 tarihinde öğrencilerimize tarihi bir mekânda tarihi kitaplarımızı göstermek, kütüphane bilincini aşılamak, tarihi eserlerimizin önemini kavratmak amacı ile 10 Kasım Atatürk'ü Anma Etkinlikleri kapsamında "Atatürk Şiirleri ve Müzik Dinletisi" adıyla, 16.11.2012 tarihinde öğrencilerimiz bir program hazırlamışlardır. Kadir Berat Yıldırım ve Ekin Gökalp'in piyano ile eşlik ettiği programda Oğuz Öğrenci ve Kadir Alp Karakimseliler Atatürk'ü şiir okuyarak anmışlardır. Etkinliğin sonunda ise müzik öğretmeni Çiğdem Kutluğ'un çaldığı viyola eşliğinde öğrencimiz Ecem Deveci "Yemen Türküsü"nü seslendirmiştir. Mizan COŞKUN ÖZGÜR
KOMPOZİSYONDA TÜRKİYE ÜÇÜNCÜLÜĞÜ “31. Ertuğrulgazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri” çerçevesinde 7.si düzenlenen Osmanlının Kuruluşu ve Ertuğrulgazi konulu ortaöğretim öğrencilerine yönelik 81 ilde düzenlenen ve 27.08.2012 tarihinde gerçekleştirilen “Osmanlının Cihan Hâkimiyeti Mefkuresi” konulu kompozisyon
Sayfa 14
yarışmasına katılan 10 D sınıfı öğrencisi İdil Arat Türkiye üçüncüsü olmuştur. Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü olarak katıldığımız kompozisyon yarışmasının ödül töreni 08.09.2012 tarihinde Söğüt’te gerçekleştirildi. İsmail Güven İNAN
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
The PALA EKİBİ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE The PALA, Müdürümüz Sayın Ömer Orhan’la bir araya gelerek oldukça anlamlı ve verimli bir toplantı gerçekleştirdi. Ömer Bey, “The PALA”nın artık okulla özdeşleştiğini ve yapılan çalışmaları desteklediğini kaydetti. Sonra da ekip üyelerine The PALA’da yazdıkları köşeyi ve ekipteki görevlerini tek tek
sorarak bilgi aldı. Ekibe deneyimlerini aktaran Ömer Bey, bundan sonraki süreçte “The PALA”nın çok daha iyi yerlere geleceğine olan inancını paylaştı. Bu vesileyle Sayın Ömer Orhan’a The PALA ekibi olarak teşekkür ediyoruz. Zafer YAZ
YENİLENEN BİYOLOJİ LABORATUVARI Bu eğitim-öğretim yılının başında yenilenmiş olan biyoloji laboratuvarımızda biyoloji derslerinin bir bölümünü ve deneylerimizi gerçekleştirmekteyiz. Dönem başlarında her düzeyin müfredatına göre planlamış olduğumuz deneylerimizi zamanı geldiğinde sınıflarımızı laboratuvara alarak yapmaktayız. Deneylerimizi
ikişer kişilik gruplar hâlinde öğrencilerimize yaptırmaktayız. İnsanlar duyduklarını unutur, gördüklerini hatırlar ve yaptıklarını bilirler. Dolayısıyla mümkün olduğunca derslerimizi uygulamalı olarak yaparak öğrenme düzeyini artırmaya çalışmaktayız. Kazım ERGENÇ
MÜNAZARA KULÜBÜMÜZ “MÜNAZARA LİGİ”NDE Önce iyi insan yetiştirmek ilkesinden hareketle öğrencileri topluma kazandırmayı hedefleyen kurumumuzda istekli öğrencilerimizin katılımıyla kurulan Münazara Kulübü, özgüveni yüksek, çağdaş, kendini toplum önünde doğru şekilde ifade edebilen geleceğin liderlerini yaratma amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sırasında öğrencilerimizin kişisel birikim ve tecrübeleri doğru ifadeler, düzgün sözcük ve cümle kullanımları ile pekiştirilmekte böylece kurumumuz açısından hedeflenen öğrenci profili oluşturulSayfa 15
maktadır. FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Münazara Kulübü olarak temel hedefimiz, geleceğin liderlerini yaratabilmektir. Bunu yaparken de onlara çok yönlü düşünme kabiliyeti, kararlılık ve ikna yeteneği kazandırmak temel amacımızdır. 03-04 Kasım 2012 tarihlerinde Özel Okullar Birliği Derneğinin hazırlamış olduğu ve bu sene 4’üncüsü Darüşşafaka Lisesinde gerçekleştirilen “Türkiye Münazara Ligi”ne Münazara Kulübü öğrencilerimiz katılmış, 26 okul arasında ilk 10’da yer almayı başarmış-
tır. Kulüp olarak ana hedefimiz geleceğin liderlerini yetiştirmek ise biz de insanlara kendini dinletebilen, kabul edilebilir argümanlarla sorunları çözebilen, okuyan, düşünmekten ve tartışmaktan korkmayan, karşısındakini dinlemeyi ve söylenenleri önemseyen liderlerin, bu okul sıralarında yetişebileceğine inanıyoruz. Bizlere bu inancı yaşatan ve birer münazara gönüllüsü olan tüm kulüp öğrencilerimize de teşekkür ediyoruz. Şenay ÖNAL
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
11. SINIFLAR DÜZEY MÜNAZARASI 30.11.2012 tarihinde Ede- Uğur Koç, Ali Emre Ak, Kerim Serttürk, Bircem Özekici, Yağmur Taşdemiroğbiyat- Sosyal Dersler Bö- lu’na teşekkür ederiz. Zafer YAZ lümünün geleneksel olarak düzenlediği düzeyler arası münazaranın ilki 11. sınıflar arasında yapıldı. Münazaranın tartışma konusu “Memurlar amirlerini kendilerini seçmelidir.” idi. Münazarayı “Memurlar amirlerini kendileri seçmemelidir.” antitezini savunan muhalefet ekibi kazandı. Münazarada yer alan öğrencilerimiz Sena Yurttutmuş,
OKULUMUZDA TENİS TURNUVASI Ayazağa Kampüsü Tenis Kortunun faaliyete geçmesiyle ilki 2011 yılında düzenlenen “Lise Sınıfları Arası Tenis Turnuvası” 12 katılımcıyla gerçekleşmişti. 2012-2013 EğitimÖğretim Yılı’nda ikincisi düzenlenen ve 11.10.201213.11.2012 tarihlerinde 22 öğrencinin katılımı ile gerçekleşen “Lise Sınıflar Arası Tenis Turnuvası”nda M. Engin Sezerli şampiyon oldu. Geçen yıl olduğu gibi Mert Erkangil ile final maçını yapan Sezerli 3,5 saat süren şampiyonluk
maçı sonunda gülen taraf oldu. Böylelikle Sezerli 2. kez turnuva şampiyonu oldu. İki turnuvada da şampiyon olan öğrencimizi kutluyoruz. Hatice BOZKURT
29 EKİM TÖRENLERİNDE GÖREV ALAN ÖĞRENCİLERE TEŞEKKÜR BELGESİ 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Törenlerinde görev alan öğrencilerimize Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan katkıları için teşekkür belgesi verdi. Zeynep GÜNAY ÖZDEMİR
Sayfa 16
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI Atatürk Haftası boyunca öğrencilerimiz Atatürk ile ilgili birçok etkinlik ve söyleşi yapmışlardır. “Cumhuriyet ve Atatürk “ adlı karma düzeylerden oluşan bir sergi, Atatürk‘ün sevdiği şiirler ve şarkılardan oluşan bir dinleti hazırlanmıştır. 10 Kasım 2012 Cumartesi günü ilköğretim ve lise öğrencileri bir araya gelerek,
günün anlam ve önemine yönelik bir gösteri hazırlamışlardır. Velilerimizin çok büyük ilgi gösterdiği tören dakikalarca alkışlanmıştır. Zeynep GÜNAY ÖZDEMİR
SEMİH GÜMÜŞ’LE SÖYLEŞİ 06 Aralık 2012 Perşembe günü 09.50 - 11.20 saatleri arasında 10 ve 11. sınıf öğrencilerinin katılımlarıyla okulumuzda ağırladığımız Semih Gümüş, öğrencilerimizle yazma konusundaki deneyimlerini ve çalışmalarını paylaşmıştır. Öğrencilerin okuduklarını anlama, anladıklarını eleştirel bir gözle yorumlama yetilerini güçlendirmek amacıyla onlara tecrübelerini aktaran Semih Gümüş ile son derece keyifli bir sohbet
gerçekleştirilmiştir. Özellikle, yazı yazma çalışmalarının çok önemsendiği 10. ve 11. sınıf öğrencileri için bu, çok büyük bir kazanım olmuş, öğrencilerin yazmaya merakı artmış ve kendilerini yazı çalışmaları anlamında geliştirmişlerdir. Öğrencilerimize sağladığı bu katkılardan ve katılımından dolayı Sayın Semih Gümüş’e teşekkür ederiz. Şenay ÖNAL
RESİM KULÜBÜ MONET’NİN BAHÇESİNDE İzlenimcilik akımına ismini veren ünlü ressam Claude Monet’nin resimlerini 02 Ocak tarihinde okulumuzdan istekli 58 öğrencinin katılımı ile gözlemleme fırsatı bulduk. Çiçek ve doğa temalı tabloların yer aldığı sergi; “Belki de ressam olmayı çiçeklere borçluyum.” sözlerinin sahibi Monet’nin olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşıyor. Sergide, izlenimcilik akımına ismini veren Claude Monet’nin Giverny Bahçesi’ndeki evi, geç dönem bahçe manzaraları, nilüferler Sayfa 17
ve ünlü Japon köprüsü tablolarının yanı sıra, yakın arkadaşı ressam Auguste Renoir imzalı Monet ve eşi Camille’in portreleri, kişisel eşyaları ve fotoğrafları da yer alıyor. Sanatçının bahçe tutkusunu ve büyük önem verdiği aile yaşamını yansıtan sergide, Monet, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uzanan sanat yaşamında sergilediği yenilikçi yaklaşımlarla, 1940 ve 50’lerin geleneklere karşı gelen genç sanatçılarına ilham veren kimliğiyle tanıtılıyor. Merve SAVRAN
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
COĞRAFYA KULÜBÜMÜZ Coğrafya Kulübünün kurulacağı haberini geçen yıl Coğrafya öğretmenimiz Pelin Hanım’dan almıştık. Coğrafyaya olan ilgim beni kulüp üyesi olmaya yöneltti. Kulübü tercih eden arkadaşlarımın sayısı azımsanmayacak kadar çoktu. İlk gezimiz “Cumhuriyet Gezisi: İstanbul Boğazı” için hazırlıklarımıza çok önceden başladığımız için ilk gezimize çoktan hazırdık. 20.10.2012 Cumartesi sabahı 08.30’da okulda toplandık. Gezideki ilk durağımız Haliç’in üstüne kurulmuş ünlü tepe Pierre Loti’ydi. Okulumuzun emekli müdürlerinden Faruk Özbakan, Cengiz Ülkerdoğan, Necmi Dalman ve biz Ayazağa Işık Lisesi Coğrafya Kulübü, Nişantaşı ve Erenköy Işık Liseleri Coğrafya Kulüpleri, Pierre Loti’de buluştuk. Önceden hazırlanmış kumanyalarımızı manzara eşliğinde yiyip Haliç’i daha iyi tanımaya başladık. Faruk Hoca, öncelikle coğrafi bakış açısıyla dünyayı incelemekten ve bizlere soru sorarak coğrafya yardımıyla dünyayı tanımamız gerektiğinden bahsetti. “Yeditepe İstanbul” lafını hepimiz duymuşuzdur. Peki, nedir bu Yeditepe? Eskiden İstanbul sadece bu Yeditepe’nin içinde kuruluymuş, yani şimdiki Tarihi Yarımada dediğimiz bölge tamamıyla surlarla çevriliymiş. Bunlar: Sarayburnu Tepesi, Nuruosmaniye Tepesi, Beyazıt Tepesi, Fatih Tepesi, Sultan Selim Tepesi, Edirnekapı Tepesi ve Davutpaşa Tepesi’dir. Simdi de Haliç’in tarihine kısaca bakalım. Haliç; sanayi, ticaret, liman konusunda bu kentte kurulmuş her imparatorluk ve ülke için önemli olmuştur. Fatih Sultan Mehmet de Haliç’i önemsediği için bu konu Sayfa 18
hakkında bir yasa bile koymuştur. Bu yasa ile Haliç’in içerisine sanayi tesisi kurmak yasaklanır. İleriki yıllarda sadece seramik fabrikası kurulur. Osmanlının ilk elektrik santrali de burada kurulmuştur. Haliç ayrıca, İspanya’dan kovulan Yahudilerin ilk yerleşim yeri olan Balat’ı içinde barındırır. Osmanlı Devleti’nin gücünün azaldığı zamanlarda Haliç’in suları kirlenmeye başlar. Saray, bankerlerden borç alır ve Haliç’i bir nevi onlara bırakır. Ancak 1980’li yıllarda Haliç ciddi anlamda temizlenir, yeşil alanlar çoğaltılır ve Haliç’te balık tutulmaya başlanır. Balat tarafında bir sürü eski yapı gözümüze çarptı. En ilgi çekici olanı kiremit rengindeki Rum Ortodoks Patrikhanesi’ydi. Teknede giderken Faruk Hoca sağlı sollu yapıları, yerleri bize açıkladı. Kiliseler, camiler ve birçok eski yapıyı uzaktan gördük. Sırasıyla Unkapanı ve Galata Köprüsü’nün altından geçtik. Yapım aşamasında olan metro için yapılan köprünün iki ayağını gördük. Galata Köprüsü’nden geçtikten sonra sol tarafta Karaköy, sağda ise Topkapı Sarayı kaldı. Tuğba Hoca bize Topkapı Sarayı’nın tarihini kısaca açıkladı. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde önce Sırça Köşk yapılmış. Tek katlı köşklerden oluşmakta olan Topkapı Sarayı’na harem, III. Murat Dönemi’nde taşınmış. Tarihi Yarımada’nın bitimiyle, Boğaz’a çıktık. Karaköy, Tophane, Kabataş derken Dolmabahçe’ye vardık. Dolmabahçe Sarayı hakkındaki bilgileri yine Tarih Hocamız Tuğba Hoca’dan dinledik. I. Abdülmecid tarafından borçlarla yaptırılan sarayı Balyan Ailesi yapmıştır. Tekneyle Boğaz’da ilerlerken İstanbul’un siluetinin ne kadar değişmiş olduğunu fark ettim. Gökdelenler, büyük oteller, çarpık kentleşme derken güzelim İstanbul’u beton yığını hâline getirmeye başladığımızı gördüm. Bazıla-
rının gösteriş uğruna tarihi yok saydıklarını, yok ettiklerini anladım. Asıl korumamız, sevmemiz gerekenleri bir kenara itip yeni şeyler aramamızı, diğer büyük şehirlere ayak uydurmak için üzerinde derinlemesine düşünülmeden, rant getirecek şekilde yapılaşmanın hiçbir şehre değişmeyeceğimiz bu şehri nasıl etkilediğini gördüm. Dünyanın hiçbir şehrinde olmayan, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı’nın çeşitli nedenlerden (Karadeniz’e boşalan büyük akarsular -Tuna, Don vb.- akaryakıt sızması, kanalizasyon atıklarının arıtılmadan denize verilmesi...) kirlenmesi beni en çok düşündüren şeylerden biri oldu. Yüzyıllardan beri her uygarlığın, imparatorluğun veya ülkenin sahip olmak istediği şehre sahipken İstanbul’a nasıl bu kadar kötü davrandık, hiç bilmiyorum.
Coğrafya Kulübünün kurulacağı haberini geçen yıl Coğrafya öğretmenimiz Pelin Hanım’dan almıştık. Coğrafyaya olan ilgim beni kulüp üyesi olmaya yöneltti.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
COĞRAFYA KULÜBÜMÜZ Karadeniz arasında yükselti farkı oluşur. Boğaz’ın akıntı sisteminde, yoğunluk bakımından Karadeniz daha az yoğun olduğu için üstten, Marmara Denizi ise daha sıcak olduğundan alttan ilerler. İstanbul’un kuzeyinde Karadeniz iklimi görülür, bitki çeşitliliği fazladır Tekneyle Karadeniz’e doğru ancak güneye gidildikçe Karadeniz ilerledikçe hava soğumaya baş- ikliminin etkisi azalır. İklim, Akdeladı. Anadolu Kavağı’na inme- niz iklimine döner. Bu sebeple, miz 13.30’u bulmuştu. Anadolu Kavağı, sanki İstanbul’un dışında bir kasaba gibi. Bir sürü teknenin, eski evin ve balıkçının bulunduğu sevimli bir kasaba. Yoros Kalesi’ne çıkarken sağlı sollu küçük bahçeli evlerin yanından geçtik. Bir sürü kedi ve köpeğe rastladık. Burada yaşayan insanların sokak hayvanları- İstanbul iklim olarak tam bir geçiş na karşı sevgi dolu davrandığını iklimi bölgesidir. Faruk Hoca’yı da fark ettik. Yoros Kalesi tepe- dinleyerek etrafa baktıktan sonra de olduğu için kaleye çıkmamız aşağıya indik. Yemeklerimizi yebiraz vakit aldı. Kale’ye yaklaş- dikten sonra Anadolu Kavağı’ndan tıkça etrafta bir sürü ağaç çeşidi ayrılma vakti gelmişti. Tekneye gördük. Birbirinden ilginç görü- bindikten bir süre sonra şiddetli bir nümlü bir sürü ağaç, orman... şekilde yağmur başladı. Dalgalar arttı. Bir süre sonra, kuzeyden güneye gittikçe, hava birden açıldı. Etrafı izleye izleye ilerlerken tekne önce Kanlıca’da ardından Üsküdar’da ve Kabataş’ta durdu.
Yoros Kalesi’ne çıktığımızda hava daha da soğudu, rüzgâr arttı. Kalenin iç tarafında sadece birkaç dakika kalabildik. Dış tarafına çıktığımızda Karadeniz ile Boğaz’ı aynı anda görebiliyorduk. Faruk Hoca, Karadeniz ve Marmara Denizi ile ilgili bilgiler verdi. İstanbul Boğazı çok eski çağlarda bir akarsu vadisiymiş. Buzul Çağı’nın bitmesiyle Akdeniz’in suları yükselir ve zamanında tatlı su gölü olan Karadeniz ile birleşir. Marmara da İstanbul Boğazı’yla, bu sayede Karadeniz ile birleşir. Karadeniz’in suyu tatlı olduğu için, tuzlu su ile birleşince bu su yükselmeye başlar böylece Marmara Denizi ile Sayfa 19
Gezimizin sonu artık gelmişti. Tekneden indiğim zaman hissettiğim duygu, eksik kalan bir şeyin olduğuydu. Düşündüğümde anladım ki bu gezi sadece bir başlangıçtı. Yetti mi, asla. Bu öğrenme, görme veya keşfetme hissi İstanbul, Türkiye veya tüm dünya için. Başka bir gözle etrafı görmek... Sadece bakarak değil, tüm gerçekliği ile irdeleyerek görmek... İnsan gerçekten bir
şeyi sevdiğinde, öğrendikçe daha da öğrenmek istiyor. Elbette geride öğrenmek istediğimiz birçok şey kalacak veya öğrendiklerini öğret-
me, paylaşma isteği olacak. Bildiklerini ve gerçekten tutkuyla bağlı olduğun gerçekleri başkalarına anlatmak ve onları da aynı hisler içinde görmek. Sanırım bu geziyi düzenleyen hocalarımız da aynı bu hisler içindeydi. Bu gezi sayesinde yepyeni bir “farkındalık” yaratan öğretmenlerimize ve İstanbul’umuza teşekkür ediyorum. Gezdikçe gezmek, gördükçe anlatmak, paylaşmak, okumak ve daha fazlasını öğrenmek ve hep bu döngü içinde kalmak umuduyla… Başak Nisan DURAN
Bu gezi sayesinde yepyeni bir “farkındalık” yaratan öğretmenlerimize ve İstanbul’umuza teşekkür ediyorum.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
COĞRAFYA KULÜBÜMÜZ Bu yıl Coğrafya Kulübü olarak ikinci gezimizi 17 Aralık 2012 Pazartesi günü gerçekleştirdik. Pazartesi sabah Kayaç türleri üçe 09.45 civarında biz ,Coğrafya ayrılır. Bunlardan ilki Kulübü öğrencileri, Coğrafya Öğretmenimiz Pelin Güzel ve magmatik Faruk Özbakan’la okuldan kayaçlardır. çıkıp ilk durağımız olan İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünde bulunan Jeoloji Müzesine doğru yola çıktık. Orada Cengiz Ülkerdoğan, Necmi Dalman ve Nişantaşı Işık, Erenköy Işık Liseleri Coğrafya Kulüpleri ile buluştuk. Önce Kayaç Müzesini her birimiz bireysel olarak gezdik, inceledik. Benim ilgimi en çok hayvan fosilleri çekti. Özellikle fosilleşmiş hayvan dişleri, yani taşlaşmış hâlde bulunan hayvan kalıntıları çok ilginçti. Önce, Jeoloji Mühendisi Alper Şengül bize müzeden genel olarak bahsetti. Çoğu insanın, dünyanın ve tüm bu doğal oluşumların sahibiymiş gibi davrandığını ama aslında dünyaya ait sadece birer canlı olduğumuzdan bahsetti. Etraftaki her doğal oluşumu incelememizi ve anlamamızı ve onlara ona göre değer vermemizi öğütledi. Çünkü yaşamımızda kullandığımız her şeyi doğadan elde etmekteyiz. Türkiye’nin aslında doğal zenginliklerle dolu bir “cennet” olduğunu açıkladı. Bunların ardından bizi müzenin içinde bulunan doğal oluşumlar hakkında bilgilendirdi. Jeoloji Müzesi iki bölümden oluşmakta, birinci bölümü mineral ve kayaçlar, ikinci bölümü ise fosiller oluşturmaktadır. Mineraller en küçük inorganik yapıdır ve birSayfa 20
leşerek kayaçları oluşturur. Doğada bilinen 3000’den fazla mineral vardır ve bu çeşitlilik konusunda Türkiye çok önemli bir yere sahiptir. Kayaç türleri üçe ayrılır. Bunlardan ilki magmatik kayaçlardır. Magmatik kayaçlar da kendi içinde plutonik ve volkanik kayaçlar şeklinde ayrılır. Bu iki kayacın ana farkı hızlı soğumadır. Volkanik kayaçlar volkanizmadan çıkıp hızlı soğurlar ve böylece gözle görülemeyecek kadar minik tanelere sahip olurlar. Plutonik kayaçlar ise volkanizmadan dışarı çıkmadıkları için yavaş soğumayla gözle görülebilecek iri tanelere sahip olurlar. Bu şekilde aynı kayaç türü birbirinden ayrılır, farklılaşır. İkinci kayaç grubu sedimenter (çökel) kayaçlardır. Bu kayaç grubu kendi içinde üçe ayrılır. İlki fiziksel, ikincisi kimyasal üçüncüsü ise organik kayaçlardır. Üçüncü kayaç grubu ise metamorfik yani başkalaşım kayaçlarıdır. Örnek olarak aslında kimyasal tortul kayaç olan çakıl, kum, silt ve kil, sırasıyla gnays, şist, fillat ve sleyte dönüşür. Kayaçlar hakkında bilgi edindikten sonra Paleontolog olan Burcu Hanım bize fosillerin çökelmeyle ve buzla nasıl oluştuğunu anlattı. Öncelikle sadece iskelete sahip olan hayvanların fosillerinin olduğunu, diğerlerinin ise sadece izlerinin bulunduğundan bahsetti. Örneğin solucanın iskeleti olmadığı için fosilleşmezmiş. Fosillerin çökelmeyle oluşmasında balıklar öldüğünde sert kısımları yani kemikleri hariç, etleri deforme olur. Böylece geriye sadece kemikleri kalır. Bu olayın ardından toprak zamanla çökelerek kemikleri havasız bir
ortamda bırakır. Uzun bir zaman sonra arazinin hareketiyle, fosilin bulunduğu katman yeryüzüne yakın bir alana ulaşır. Buzulun içindeki fosilleşme ise buzda hava bulunmaması nedeniyle oluşur. Ayrıca bir ağaç reçinesi olan kehribarda da hava bulunmaması nedeniyle küçük böcekler bunun içinde fosilleşirler. Dünya’nın yaşı 4,6 milyardır. Dünya’da hayat önce suda başlamıştır. Öncelikle tek hücreliler ardından çok hücreli canlılar ortaya çıkmıştır. Bitkiler karaya hayvanlardan daha önce yerleşmişlerdir. Hayvanlar ise önce sürüngen olarak ardından memeli ve kuşlar olarak karaya yerleşmişlerdir. Jeoloji Müzesinden çıktıktan sonra Küçükçekmece Gölü’nü görebileceğimiz bir tepeye doğru yola koyulduk. Ordayken önce Faruk Hoca bize Küçükçekmece Gölü hakkında bilgi verdi. Küçükçekmece bir kıyı set gölü, yani bir lagündür.
Dünya’nın yaşı 4,6 milyardır. Dünya’da hayat önce suda başlamıştır. Öncelikle tek hücreliler ardından çok hücreli canlılar ortaya çıkmıştır.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
COĞRAFYA KULÜBÜMÜZ Deniz seviyesinin yükselmesiyle dere yatakları dolmuş, koy ve körfez oluşmuştur. Denizin ara sıra kabarmasıyla göl az tuzlu bir hâl almıştır. Nakkaş, Ekşinoz ve Sazlıdere, Küçükçekmece Gölü’nü beslemektedir. Bu dereler aynı zamanda gölün kirlen- Örneğin kil ve kireçten oluşan mesini de artırmaktadır. toprakta kil sudan ötürü şişer ve kireç suyu geçirir. Bu nedenle de heyelan olma olasılığı daha yüksektir.
MÖ 3000-2000 yılları civarında, Firuzköy’de Küçükçekmece Gölü’nün bulunduğu yerde, şu an batık şehir şeklinde değerlendirebileceğimiz Bathonea kenti varmış. Erenköy Işık Lisesi Öğretmeni Tülin Babal’ın anlattığına göre İstanbul’un ilk sanayileşme bölgesi Küçükçekmece ve çevresidir. Ancak nüfus arttıkça, bu bölge yerleşim alanı olarak da gelişmeye başlamıştır. Böylelikle son 50 yılda çok fazla atık biriken gölde algler artmış, bu nedenle de göldeki oksijen miktarında azalma olmuştur. Bunu gölün üstündeki yeşil tabakadan da anlayabiliriz. Küçükçekmece’yi görmek için çıktığımız tepeden aşağı yürüyerek demir kapıyla kapanmış, çitlerle çevrilmiş bir alana girdik. Bu alanda zamanında heyelan olmuş ve hâlâ burada heyelan tehlikesi varmış. Heyelan olmasının öncelikli nedeni fazla yağış almasıdır. Ayrıca kayacın yapısı da çok büyük bir etkendir. Sayfa 21
Bu gezide beni en çok etkileyen bilgiler fosiller ve Küçükçekmece Gölü hakkında olanlardı. Fosillere daha başka bir gözle, en azından bir seviye daha fazla bilinçle baktım. Geçmişe dair anlattığı bir sürü bilgiyi ve bu bilgilerin tarih adına ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Küçükçekmece Gölü için de aynı bilinçlenme veya bilgilenme söz konusuydu benim için. Sanayinin gelişiminin kötü etkilerinin genellikle doğal oluşumlara olduğu ve bunu düzeltmek için çok uzun yıllar kimsenin çabalamadığını daha iyi anladım. Şu an Küçükçekmece için bu yapılsa da hâlâ bu şekilde kirlenmiş, ölmeye yüz tutmuş bir sürü oluşum tehlikede. Bunun düzeltilmesi için öncelikle insanların bilinçlendirmesi şart. Başak Nisan DURAN
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
OKULUMUZDA ESU EĞİTİMİ
Okulumuzun kurumsal üyesi olduğu English Speaking Union Türkiye’nin okulumuz Public Speaking Kulübü ile birlikte düzenlediği aktivitelerle dopdolu bir haftayı geride bıraktık… English Speaking Union tarafından okulumuza gönderilen çok değerli iki eğitmen öncelikle 27 Kasım 2012 Salı günü okulumuzun 50 öğrencisine, toplum önünde konuşma ve münazara teknikleri üzerine 3 saat süren bir eğitim verdi. Verilen eğitim sonucunda öğrencilerimize ESU Türkiye tarafından katılım sertifikası düzenlendi. Yine aynı gün, eğitmenlerimiz bu sefer hem okulumuz öğretmenlerine hem de İstanbul’da bulunan diğer kurum ve okullarda öğretmenlik yapmakta olan öğretmenlere münazara ve public speaking üzerine iki saatlik bir koçluk eğitimi verdiler.
Yine katılımcı öğretmenlerimize katılım tanesinin de organizasyonda yer sertifikaları ESU Türkiye tarafından almıştır. Kendisi ABD, İrlanda, İngiltere, Katar ve Çin gibi dünya çapında verilmiştir. pek çok yerde pek çok farklı konuda 29 Kasım 2012 Perşembe günü ise münazara ve toplum önünde konuşbizim için daha heyecanlı bir gündü ma üzerine koçluk eğitimi vermiştir. çünkü okulumuza gelip hem öğrencile- Eoin, ESU’nun “Discover Your rimize hem de öğretmenlerimize eğitim Voice” programının eğitmenidir ve veren eğitmenlerimizin de jüri üyeliği hâlen ESU Münazara Akademisi yaptığı ESU İngilizce Münzara Ligi’ne Programının koçluğunu yapmakta katılmanın onurunu yaşadık. Açı Okul- olup Hong-Kong eğitim turunu deları Bahçeköy Kampüsü’nde düzenle- vam ettirmektedir. nen lige bizimle katılan diğer okullar Darüşşafaka, MEF Okulları ve Açı Leela Koenig: 20 farklı ülkede müOkulları olmuştur. nazarada jüri üyeliği yapmıştır. Aslen Hollanda vatandaşı olan Leela, 2007 İngilizce Münazara takımımızda yer ve 2008’de European Universities alan Uğur Koç, Bora Leblebici, Yeler Tola, Kayra Güler, Yağmur Taşdemi- Debating Şampiyonası Turkiye ve roğlu ve Hamdi Kerem Küçükengin Estonya’da, 2009’da World Universiçok başarılı bir yarışma çıkararak okulu- ties Debating Şampiyonası İrlanda’da muzu en güzel şekilde temsil ederek “İkinci Yabancı Dil Olarak En İyi 2.lik ödülünü almışlardır. Kendilerine İngilizce Konuşan Konuşmacı Ödübir kez daha teşekkür ediyoruz. lü”nü kazanmıştır. 2010 yılında Amsterdam’da düzenlenen Avrupa MünaŞimdi kısaca eğitmenlerimizi size tanıtzara Şampiyonası’nda başhakem mak isterim: seçilmiştir. Utrecht Universitesi’nde Eoin Kilkenny: University College felsefe üzerine ve de European UniDublin ve University of London mezu- versitesi Budapest’te politika üzerine nudur. İngiltere merkezli “Tarih ve iki ayrı yüksek lisans tamamlamış Edebiyat Kurumunun önemli bir üyesi- olan eğitmenimiz son 5 senedir prodir. Şimdiye kadar 61 Münazara Şampifesyonel olarak çeşitli okullarda, yonasına katılmış olan eğitmenimiz son 8 yıldır hiçbir Avrupa Münazara Şam- üniversitelerde münazara eğitimleri piyonasını kaçırmamış ve hatta iki vermeye devam etmektedir.
Leena, 2010’da Antalya’da düzenlenen ESU Dünya Münazara Şampiyonası’na ve de 2007’den beri İstanbul’da farklı tarihlerde düzenlenen 5 farklı münazara turnuvasına da katılmıştır. Tartışmasız en güzel deneyimlerini yaşadığı Türkiye’yi çok seviyor ve bu sene ESU Türkiye Public Speaking and Debating turunda görev almaktan gurur duyuyor... Hande ACARMAN YEŞİLKAYA
“DR. YUSUF ZİYA EFE MATEMATİK ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLÜ" SEMİH BAYRAKTAR’IN Okulumuzda 1958-1969 yılları arasında görev yapan ve matematik dalında başarılı öğrenciler yetiştiren merhum matematik öğretmenimiz Dr. Yusuf Ziya Efe'nin anısını yaşatmak ve okullarımızda matematiğe verilen değeri artırmak için 2009 yılından bu yana verilen "Dr. Yusuf Ziya Efe Matematik Üstün Başarı Ödülü" 15 Kasım 2012 Perşembe günü sahibini buldu. Işık Üniversitesinden katılarak jürimizi oluşturan Doç. Dr. Başar Civelek, Doç. Dr. İsmail Karakurt ve Yrd. Doç. Dr. Melike
Sayfa 22
Aydoğan tarafından yapılan yazılı ve sözlü değerlendirmeler sonunda, 12. sınıf öğrencimiz Semih Bayraktar birinciliğe hak kazanmıştır. Bu ödülü tesis eden 1963 Işık Lisesi mezunu Prof. Dr. Tufan Durgunoğlu, “Işık Ailesi” kimliğini ve sevgili öğretmenine duyduğu vefa borcunu öğrencilerimiz, mezunlarımız, öğretmenlerimiz ve aileleri ile birlikte yaşatma amacında olduğunu söylüyor. Semih; araştırmacı, sorgulayan, meraklı ve her an yeni bilgiler öğrenmeye açık kişilik yapısı ile bu ödülü hak etmiştir.
Başarısıyla jüri üyelerinin takdirlerini kazanan öğrencimizi, ailesini, onu yetiştiren öğretmenlerimizi de tebrik ediyoruz. Sinem ÖZDEMİR
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
“MODERN ZAMANLAR MÜZESİ”NDE 20-25-27 Aralık tarihlerinde 9,10,11 ve 12. sınıftaki resim ile ilgilenen öğrencilerimiz ile Salt Galata düzenlenen Modern Zamanlar isimli sergiye katılarak, Picasso, Fikret Mualla, Abidin Dino ve daha bir çok sanatçının resimlerini gözlemledik. Modern Zamanlar isimli sergide sadece resimleri gözlemlemek ile kalmadık. Eserlerin dönemleri, modernleşme süreci, içerikleri ve tekniği üzerine tar-
tıştık. İçlerinden seçmiş olduğumuz bir resimden üzerinden yola çıkarak çalışmanın bize ne ifade ettiği, tekniğin ve kompozisyonun kullanılış biçimleri üzerinde fikir alışverişi yaptıktan sonra herkes sergi de kendisini en çok etkileyen resim hakkında birer paragraf yazıp arkadaşlarıyla paylaştı. Merve SAVRAN
TIMUN (TURKISH INTERNATIONAL MODEL UNITED NATIONS) KONFERANSI FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi MUN Kulübü öğrencileri 20122013 Eğitim-Öğretim yılının ilk konferansında Üsküdar Amerikan Lisesinde 19.su düzenlenen TIMUN (Turkish International Model United Nations) Konferansı’nda okulumuzu başarı ile temsil etmişlerdir. GA komitelerinin tümünde Cezayir’i temsil eden ekibimizden Uğur Ünal Hukuk Komitesi’nde Baş Müzakereci konumuna gelmiştir. Melda CEMAL
HAZIRLIK VE 9. SINIFLAR BASKETBOL TURNUVASI Her yıl geleneksel olarak Hazırlık ve 9. sınıflar arasında düzenlenen basketbol turnuvasına bu yıl da öğrencilerimizin göstermiş olduğu ilgi oldukça fazlaydı. İzleyiciler turnuva sırasında çok zevkli basketbol maçları izlediler. Basketbol turnuvasının finalinde HzB ve 9-D sınıfları karşılaştı. Oldukça çekişmeli geçen final maçını Hz-B sınıfı 16-13 kazanmıştır. Turnuvaya katılan tüm öğrencilerimizi sergiledikleri mücadele ruhu ve gayret için tebrik ederiz.
Özer DÜDÜKÇÜ Sayfa 23
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
INTERACT KULÜBÜ ÇOCUK YUVASINDA Hepinizin bildiği gibi Interact kulübümüzün asıl amacı, ekip olarak liderlik yeteneklerimizi kullanarak başarılı toplum projeleri geliştirmektir. Bu projelerimize kaynak sağlamak ise bizim için ayrı bir uğraş ve çaba… Bu seneki projelerimizden biri olan “Küçükyalı Çocuk Esirgeme Vakfı” çocuklarına yardım projesine de kaynak ararken aklımıza hem eğlenceli hem de lezzetli bir fikir geldi ve “Mesajlı Yılbaşı Kurabiyeleri” yapmaya sonra da isteyen öğrenciler için dağıtmaya karar verdik. Projemiz için öncelikle marifetli Interactlarımızdan bize şekilli kurabiyeler yapmalarını istedik. Renkli fon kağıtlarından mesaj kağıtlarına mseajlar yazdık. Bunların hepsini ise üzerlerini süslediğimiz minik karton bardaklara koyduk. Ve mesajlı yılbaşı kurabiyelerimiz işte hazırdı…
Her seviyeden öğrenciler, hem bağış yapmak hem de sevdikleri insanlara yazdıkları güzel yılbaşı dileklerini götürmemiz için standımıza uğrayarak bizi çok mutlu etti. Hep beraber güldük, eğlendik ve projemize kayda değer bir gelir de elde ettik. Şimdi sıra Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumundaki çocukları mutlu etmeye geldi. Elde ettiğimiz gelirle onlara yılbaşı hediyesi alacağız ve onları ziyaret ederek hem beraber güzel vakit geçireceğiz hem de yılbaşı hediyeleri vererek onları mutlu edeceğiz. Bize destek veren Okul Müdürümüz Ömer Orhan ve tüm Ayazağa Işık Lisesi öğrencilerine teşekkür ederiz. Hande ACARMAN YEŞİLKAYA
AVRUPA NÜKLEER ARAŞTIRMA KURUMU (CERN) ARAŞTIRMA MERKEZİ GEZİSİ FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Inventus Kulübü öğrencileri ile CERN deneylerini yakından takip etmek ve öğrencilerimizin bilime olan ilgilerini arttırmak amacıyla 24-26 Mart 2013 tarihlerinde İsviçre Cenevre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Kurumu Araştırma Merkezine (CERN) bir gezi gerçekleştirilecektir. Gezi, Fizik Öğretmeni Dilara Ahsen ve Biyoloji Öğretmeni Gültuğ Şahinoğlu eşliğinde 15 öğrenci ile yapılacaktır. Gezimizde öğrencilerimizin orada yapılan deneylere ve araştırmalara yakından tanıklık etmesi, yüzyılın Deneyi (Higgs Bozonu) ile ilgili merak ettiklerini öğrenmeleri, dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı"nı (LHC) gözlemleyebilmeleri hedeflenmektedir. Gültuğ ŞAHİNOĞLU / Dilara AHSEN
Sayfa 24
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
OKULUMUZ TÜBİTAK PROJE YARIŞMALARINA KATILIYOR Fizik projesini Dilara Ahsen danışmanlığında 11. sınıf öğrencilerimizden Yağmur Taşdemiroğlu ve Bircem Özekici çalışmıştır. “Kendini Havalandıran Kombi” adlı fizik projesinde amacımız peltier aracılığıyla ısı enerjisinden elektrik enerjisi elde etmektir. Kurduğumuz düzenekte sıcaklık farkından elde ettiğimiz elektrikle minyatür kombimizin fanını çalıştırdık. Kombiler için harcanan elektrik miktarını ve Türkiye’deki kombi kullanan konut sayısını düşünecek olursak, kombilerde kullanacağımız peltier, harcanan elektriği önemli miktarda düşürecektir. Çağımızın en büyük sorunu olan küresel ısınma göz önünde bulundurulduğunda kombilerde daha az elektrik enerjisi harcanması, genel olarak harcanan enerji miktarını düşürecektir. Bu düşüş, zincirleme olarak doğaya verilen zararı da azaltacaktır.
Ayrıca, ülkemizin enerji ihtiyacındaki dışa bağımlılığı da düşünülecek olursa bu proje ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır. Biyoloji projesini ise Gültuğ Şahinoğlu danışmanlığında 2 ayrı grup yürütmüştür. ‘Akar
Savar Yağlar’adlı projemizi 10. sınıf öğrencilerimizden Kadir Berat Yıldırım ve Mert Ekrem Eşen çalışmıştır. Bu projede, bazı kokulu bitkilerin, sinek, böcek gibi canlıları çevrelerinden uzaklaştırdığı ve tahıl ambarlarının çevrelerine kokulu bitkiler ekildiği bilgisinden yola çıkarak, evlerimizde asalak olarak yaşayan ve pek çok alerjik
hastalıklara neden olabilen akarları (maytları) çevremizden uzaklaştırmak için bir yöntem geliştirmeyi amaçladık. Kokulu bitki yağlarının akarlar üzerindeki etkisini incelemek istedik. Deney sonuçlarımız geleneksel olarak temiz çamaşırların arasında güzel koku verici olarak kullanılmakta olan lavantanın gerçekte akarları da uzaklaştıran faydalı bir uygulama olduğunu bize gösterdi. Çamaşır deterjanlarını seçerken de özellikle lavanta kokulu olanların tercih edilmesini önerebiliriz. Kullanılması yaygın olmayan kekik ve rezene bitkilerinin de aynı amaçla akar savar olarak kullanılabileceğini gördük.
Tarımda "ot ilacı" olarak bilinen herbisitler, bitki öldürücü anlamına gelen, genelde yabancı otları öldürmede veya gelişimlerini önlemede kullanılan kimyasallardır. Projemizde, son zamanlarda tarımda en çok kullanılan herbisitlerden, "Roundup"ın, bitkiler dışındaki canlılar üzerindeki etkisini araştırmak istedik. Yaptığımız deney sonucunda sadece yabancı otları öldüreceği söylenen Roundup kimyasalının meyve sineği üzerinde çok zararlı olduğunu söyleyebiliriz. Ot ilaçlarının sadece otlar için değil, çevrelerindeki diğer canlılar için de zararlı olabileceğini deneysel olarak gösterdik. Ot ilaçlarının çok gerekli olan durumlar dışında kullanılmaması gerekir. GDO'lu bitkilerin kendileri zararlı olmasalar bile yetiştirilmelerinde kullanılan ot ilaçları nedeniyle tabiata çok zarar verdiğini söyleyebiliriz.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Fen Bölümü olarak, “TÜBİTAK Orta Öğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projesi Yarışması”na 1 Fizik ve 2 Biyoloji projesi ile katılıyoruz.
Dilara AHSEN Gültuğ ŞAHİNOĞLU
‘Herbisitlerin Sinekler Üzerindeki Etkisinin Araştırılması’ adlı biyoloji projesini ise 10. sınıf öğrencilerimizden Volkan Şair ve Melisa Işık yürütmüştür.
INVENTUS KULÜBÜ Inventus Kulübü çalışmalarında bu ay elektrik motoru yaptık. Elektrik motorunun kullanım alanları ile çalışma prensibini öğrendik. Ayrıca, daha önce yapımına başladığımız “Güneş Sistemi” puzzle yapımına da devam ettik. Dilara AHSEN Sayfa 25
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
OKULUMUZDA AKADEMİK DÜRÜSTLÜK GÜNÜ Akademik dürüstlük faaliyetleri kapsamında IB ve Uygulamalı Dersler Zümre öğretmenleri tarafından 26 Aralık 2012 tarihinde düzenlenmiş olan “Akademik Dürüstlük” gününde Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı (TEDMER) ve Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) Kurucu Başkanı Sayın Bülent Şenver konuğumuz oldu ve Hazırlık, 9 ve 10. sınıflara etik konulu bir seminer verdi. Aynı gün okulun ana girişinde toplanan öğrenciler, dürüstlük temalı şiir ve seslenişlerle okul orkestrasının seslendirdiği özgün parçaEtkinliğin müzik bölümünde Ecem Deveci “Yalan” parçasını, Melike Selin Balıkçı, larla bu günü kutlamaya İpeksu Yağmur Çağan ve Sena Tarım “Honesty” parçasını söylediler. Orkestramızı devam ettiler. oluşturan Ege Kaan Boysan, Barış Aran, Emir Çetinoğlu ve Berkay Gürsoy ise “Bir Derdim var”, “Schools Out” parçaları ile kendi grupları “The Cherry Pickers”ın Jenny CHAVUSH “Faraway” ve “Eternal Complaint” adlı parçalarını seslendirdiler. Çiğdem KUTLUĞ
16-19. YÜZYIL AVRUPASI’NDAN PORTRELER Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi tarafından düzenlenen ve içeriği açısından dünyadaki tek örnek olan Yannick ve Ben Jakober Vakfı Çocuk Portreleri Koleksiyonu’ndan Altın Çocuklar 16-19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler isimli sergiyi 19 Aralık tarihinde 10. sınıf resim dersi öğrencileri ile birlikte inceledik. Merve SAVRAN
Sayfa 26
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
“ALBERT CAMUS/ YABANCI” FELSEFE ATÖLYESİ
2012 - 2013 Eğitim-Öğretim yılında Işık Okulları felsefe öğretmenleri olarak, 11. sınıflarda felsefe dersinde Albert Camus’un Yabancı adlı kitabını okutmaya karar verdik. Amacımız öğrencilerimizin felsefeye olan ilgisini artırmak, sorgulama yapmalarını, sağlamak üşünme ve yorum becerilerini artırmak, düşüncelerini diğer arkadaşlarıyla paylaşmalarını sağlamak, farklı düşüncelerin ve yorumların bir araya gelmesiyle düşünce çeşitliliği yaratmaktı. Bunun için geleneksel hâle getireceğimiz “Felsefe Atölyesi”nin ilkini “Albert Camus / Yabancı” Felsefe Atölyesi adı altında, Ayazağa Işık Lisesinde gerçekleştirdik. FMV Özel Işık Lisesi, FMV Özel Erenköy Işık Lisesi ve FMV özel Ayazağa Işık Lisesinden gelen 50 öğrenci ve felsefe öğretmenleri olarak 23 Ocak’ta 09.30 ile 14.30 arasında başarılı, verimli ve keyifli geçen bir atölye çalışması yaptık. Bu çalışma üç kampüsün ortak bir çalışmasıydı, çalışmanın bütün içeriğinde her kampüsten öğrencilerin görev almasına dikkat ettik. Üç kampüsten
katılan öğrencileri daha iyi kaynaşmaları için 5 gruba ayırdık. Açılış ve atölyenin içeriği ile ilgili konuşma, FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi öğrencisi İdil Arat tarafından yapılırken “ Albert Camus/ Hayatı, Felsefesi, Eserleri” sunumu FMV Özel Işık Lisesi öğrencisi Mehmet Akif Nayman tarafından yapıldı. Öğrenciler sunumlarını yaptıktan sonra daha önce biz öğretmenlerin romanın kritik yerlerine ait hazırladığımız 5 açmaz, kura yöntemiyle gruplara dağıtıldı.
Gruplar 1,5 saat boyunca bu açmazlar üzerinde çalıştılar, tartıştılar ve sonuçlar çıkardılar. Bu sonuçları diğer gruplarla paylaşmak ve tartışmak için aralarından sözcüler seçtiler. Gruplar sunumlarına başlamadan önce FMV Özel Erenköy Işık Lisesi öğrencisi Tansu Ekşi tek tek açmazları gruplara sundu. Her grup kendi düşüncelerini sözcüleri vasıtasıyla diğer gruplarla paylaşırken, soru- cevap kısmında hararetli tartışmalar başladı, diğer gruplar ve salondaki tüm öğrenciler bu güzel ve keyifli tartışmaya katıldılar.
“Albert Camus/ Yabancı” konulu Felsefe Atölyesinin ilkini "IŞIK"lılar olarak el birliğiyle gerçekleştirdik. Tüm atölye çalışması süresince öğretmenler olarak çok büyük bir heyecan ve mutluluk duyduk, öğrencilerimize baktıkça sorgulayan, düşünen, farklı düşüncelere saygılı, hoşgörülü, öğrenmeye açık, paylaşımcı, “felsefe yapan” birer “İYİ İNSAN” gördük karşımızda. Geleneksel hâle getireceğimiz "Felsefe Atölyesi"ni, ev sahibi olarak kampüsümüzde gerçekleştirmemizde olağanüstü destek veren Okul Müdürümüz Sayın Ömer Orhan’a, “Felsefe Atölyesi"ni birlikte oluşturduğumuz felsefe öğretmeni arkadaşlarım, Işık Lisesi Öğretmeni Sayın Erkut Deral ve Erenköy Işık Lisesi Öğretmeni Sayın Neslihan Behramoğlu’na, üç felsefe öğretmeni olarak hayal ettiğimiz bir fikri, bize “gerçek” kılan sevgili "IŞIK"lı öğrencilerimize çok teşekkür ederiz.
MUN KULÜBÜ “REUNION II” BULUŞMASI Ayazağa Işık Lisesi MUN Kulubü öğrencileri ve bu kulüpte görev almış mezun öğrenciler 05.01.2013 tarihinde 2. kez bir araya gelerek hem anılarını tazelediler hem de MUN konferansları için birbirleri ile farklı paylaşımlarda bulundular.Bu ikinci buluşmaya Amerika’da üniversite eğitimi alan mezun MUN öğrencilerimizden A.Can Zabcı da katılmış ve önümüzdeki yıllarda eğitimini yurt dışında devam etmek isteyen arkadaşları ile tecrübelerini paylaşmıştır. Melda CEMAL Sayfa 27
Çiğdem KORBEK
Albert Camus/ Yabancı” konulu Felsefe Atölyesinin ilkini "IŞIK"lılar olarak el birliğiyle gerçekleştirdik.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
“SEMPRE ARTE” ETKİNLİKLERİMİZ Açılış etkinliğinde resim bölümü öğrencileri Sempre Arte logolu pano hazırlarken, müzik bölümü öğrencileri enstrümanları ile öğrencilerimize eşlik ettiler. Resim öğrencilerimizden Beni Şalcum, Rengin Jiyan Kolçak, Elifnas Yalçınkaya, Aylin Mutal, Julia Mary Kayaer, S. Emir Kayrak, Nil Berke, Nicole Erdoğan, Ayla Merve Karaduman, Arda Acar, Tuğçe Cengiz, Beyza Şevval Şengül, Emine Mutlu, Seren Basmacı, Hazal Diril ve Ece Aksen akrilik boya ile büyük tahta blok üzerine Sempre Arte logosu ile kişisel tasarımlarını yaptılar. Diğer taraftan Kadir Berat Yıldırım, Ekin Gokay ve Pınar Tartan piyano, Can Berk Taşkın gitar çalarak eşlik ettiler. Kasım ayı kültür sanat etkinliklerinden (tiyatro, konser, müzikal, opera, sergi) oluşan panolar hazırlanarak A blok girişine konuldu. Geçen sene final konserimiz büyük ilgi gördüğü için bu sene müzik öğrencileri daha fazla sözlü şarkılar seslendirecekler. “Pop-Rock”, “Glee”, “Eurovision“ temalı konserlerimizin ilki olan “Çizgi Film ve Müzikaller” konulu konserimiz 7 Aralık Cuma günü 12.30’da gerçekleştirildi.
Sayfa 28
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
“SEMPRE ARTE” ETKİNLİKLERİMİZ “Çizgi Film & Müzikaller & Maskeler” Büyük ilgi gören aralık ayı “Sempre Arte” etkinliğinde resim bölümü öğrencileri maske tasarımları yaparken onlara müzik bölümü öğrencileri “Çizgi Film ve Müzikaller” konulu konser ile eşlik ettiler. Resim bölümü öğrencilerimizden Rengin Jiyan Kolçak, Julia Mary Kayaer, S. Emir Kayrak, Ayla Merve Karaduman, Emine Mutlu, Ece Aksen, Bircem Özekici, Ecem Kanan, Gözde Mazlum, Deniz Ertuna, Tuna Özkaragöz ve Defne Başbuğoğlu tasarımları ile renkli pozlar verdiler. “Çizgi Film ve Müzikaller” konserinde ise Müzi-
Sayfa 29
kal ve Koro Kulübü öğrencilerimizden İpeksu Yağmur Çağan ve Ege Kaan Boysan “A Whole New World”, Ecem Deveci, Nil Berke, M. Zeynep Dinçer, Ezgi Çakır “Beauty and the Beast”, Ege Kaan Boysan ve Ecem Deveci “Summer Nights” şarkılarını söylediler. Piyanoda Kadir Berat Yıldırım ve Pınar Tartan, Gitarda Can Berk Taşkın, lise orkestramızda ise Barış Aran, Ege Kaan Boysan, Emir Çetinoğlu, Berkay Gürsoy, Bartu Gergerlioğlu ve koromuzun eşlik ettiği “Over the Rainbow” şarkısını Ecem Deveci, Ezgi Çakır ve Rüya Mutlu, “Mamma Mia” şarkısını Ecem Deveci ve Melike Selin Balıkçı ve final şarkımız
olan “Fame” şarkısını M. Zeynep Dinçer ve Sena Tarım seslendirdiler. Fulya Atalay ve kulübümüze yeni katılan öğrencilerimiz Gwendolyn G. P. Hızefeld, Derin Atalkın ve Melis Sarp ise koroda yer aldılar. Merve SAVRAN
Çiğdem KUTLUĞ
“Önce İyi İnsan Yetiştirir.”
MÜNAZARA KULÜBÜMÜZ İLÇE YARIŞMALARINDA İstekli öğrencilerimizin katılımıyla yürütülen Münazara Kulübü, özgüveni yüksek, çağdaş, kendini
nün düzenlediği münazara yarışmasına Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Münazara Takımı katıldı. Rotary Lisesinde düzenlenen yarışmada takımımız, Hüseyin Kalkavan Lisesiyle mücadele etti. Münazarada okulumuz “Eğitimde tek tip kıyafet olmalıdır.” tezine karşı “Eğitimde tek tip kıyafet oltoplum önünde doğru şe- mamalıdır.” antitezini savunkilde ifade edebilen gelece- du. Okulumuz, 412 puan ğin liderlerini yaratma he- alan Hüseyin Kalkavan Lisedefiyle çalışmalarını sür- sini 467 puan yenerek bir üst dürmektedir. Bu çalışmalar turda yarışma hakkı kazansırasında öğrencilerimiz mıştır. kişisel birikim, deneyim ve tecrübelerini doğru ifadeler, düzgün sözcük ve cümle kullanımları ile pekiştirerek kurumumuz açısından hedeflenen öğrenci profilini oluşturmaktadır. Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen münazara yarışmasında öğrencilerimiz, özgün fikirlerini ve düşüncelerini serbestçe savunup paylaşabilmişler ve karşı takımı profesyonelce yenmişlerdir. 10.12.2012 tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü-
Sayfa 30
14.12.2012 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Münazara Takımı, Şükran Ülgezen Kız Meslek Lisesi ile çeyrek finalde mücadele etti. Okulumuz münazara takımı “Ülkenin kalkınmasında bilim önemlidir.” antitezine karşılık “Ülkenin kalkınmasında sanat önemlidir.” tezini savundu. Çekişmeli geçen mücadelede rakibini 20
puan farkla geçen takımımız yarı finalde yarışma hakkını elde etmiştir. Okulumuz münazara takımını (Deniz Seferoğlu, Oğuz Öğrenci, Ezgi Çakır) kutluyoruz. Şenay ÖNAL
Münazara Kulübü, özgüveni yüksek, çağdaş, kendini toplum önünde doğru şekilde ifade edebilen geleceğin liderlerini yaratma hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
EDEBİYAT SÖYLEŞİLERİ “NİHAL YEĞİNOBALI” Atatürk Haftası nedeniyle düzenlenen etkinlikle yazar Nihal Yeğinobalı, hem öğrencilerin sorularını yanıtlamış hem de öğrencilere sorular sorarak gerçekleştirilen söyleşinin etkileşimli bir biçimde yürütülmesini sağlamıştır. Osmanlının son günlerinde küçük bir Ege kasabasında, “Gelin olmak istemiyorum. Öğretmen olmak istiyorum!” diye direnen ancak
savaşlar ve düşman işgali yüzünden öğretmen olamayıp çaresiz, gelin olmaya boyun eğen Gördesli Feride’nin kızı olan Nihal Yeğinobalı’nın kendisine ve geçmişine ait birçok anıya, tanık olmuşlardır. Bu anılar arasında özellikle, eski Gördes’te görmeden nişanlandığı adamı tanıyabilmek için hizmetçi rolü oynayan Sıdıka; şeyhülislam olabilecekken Jön Türk olan
Yörük kökenli laik kadı Yeğinobalı Asım Molla; evli bir Türk genciyle yaşadığı yasak aşkla Türk komşularının yaktığı hazin türküde yaşayan güzel Rum kızı Eleni, devrim şehidi Kubilay’ın boğazına dayanan kör bıçak, Mustafa Kemal’in kibarlığı geçmişten yansıyan en heyecanlı zamanlardı.
Kütüphane etkinlikleri kapsamında “Atatürk Haftası” na bağlı olarak okulumuzda yazar Nihal Yeğinobalı ile “Cumhuriyet Çocuğu” adlı eserinin söyleşisi yapılmıştır.
Yalçın YALÇINKAYA
GİRİŞİMCİLİK KULÜBÜ “İNOVASYON FUARI”NDA 03.11.2012 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Girişimcilik Kulübü olarak Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen İnovasyon Türkiye Fuarı’na katıldık. Bu fuarda öğrencilerimiz yenilikçi teknoloji, proje, patent ve buluş sahipleriyle fikir alışverişinde bulundular, sergilenen ürünlerin özellikleri
Sayfa 31
hakkında bilgi sahibi oldular. Bu fuarın öğrencilerimizin geleceğe bakışlarını, yeteneklerini ve zihinlerini yeniden göz den geçirmeleri açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. İsmail Güven İNAN
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
EDEBİYAT SÖYLEŞİLERİ Kütüphane etkinlikleri kapsamında yazar Onur Caymaz ve Sema Aslan ile “Edebiyat Söyleşileri” gerçekleştirilmiştir. Okulumuzda düzenlenen Edebiyat Söyleşileri etkinliğine öykücü, romancı ve şair Onur Caymaz ile romancı Sema Aslan davet edilmiştir. Edebiyat dünyamızın önemli ve ödüllü iki yeni yazarının öğrencilerimizle buluşması büyük bir heyecanın yaşanmasını sağlamıştır. Henüz yeni yayımlanan Gökyüzü Sineması - İki Film Birden adlı yeni eseriyle Onur Caymaz, Kozalak adlı romanıyla Sema Aslan genç okurlarıyla buluşmaktan büyük mutluluk duymuşlardır. Öğrencilerimiz bu etkinlik sayesinde iki yeni yazarı tanımanın ötesinde, yazarların edebiyat dünyasındaki varlıklarına ve edebiyatın yaşamlarındaki anlarına ortak olmuşlardır. Yalçın YALÇINKAYA
AKADEMİK DÜRÜSTLÜK SUNUMU: BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Kütüphane etkinlikleri kapsamında “Akademik Dürüstlük” çalışmalarına bağlı olarak, okul kütüphanemizde tüm öğrencilere yönelik “Akademik Dürüstlük: Bilimsel Araştırma Yöntemleri sunumu yapılmıştır. Kütüphanemizde düzenlenen bu etkinlikle öğrencilerin hem bilimsel araştırma yöntemleri konusunda temel prensipleri öğrenmesine yardımcı olunmuş hem de öğrencilerin araştırmalarında bilimsel dürüstlük temelinde hangi ilkelere bağlı kalarak araştırmalarını gerçekleştirecekleri anlatılmıştır. Yapılan bu sunumlarda öğrencilerin özellikle, bilimde etik dışı davranışlardan uzak durmaları gerektiğinin altı çizilerek kaynak göstermenin, gönderme yapmanın ve kaynakça oluşturmanın gerekliliği anlatılmıştır. Yalçın YALÇINKAYA
Sayfa 32
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
KİTAP SÖYLEŞİLERİ Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: “Alamut” Söyleşisi Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen “Kitap Söyleşileri” etkinliğinin ilk konuşmacısı, geçen yıl da olduğu gibi bu etkinliğin önerisinde bulunan Sayın Heather Erguvanlı olmuştur. Sayın Erguvanlı, kitap söyleşisinde Wladimir Bartol’un “Alamut” adlı romanını bizlerle paylaşmıştır.
takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet
Dizi popüler olunca Epsilon hakları satın alıp tüm kitapları çevirme kararı almıştı. Martin normal şartlarda 3. kitapta her şeyi bitirmişti ancak çok fazla ilgi gelince seriyi 7 kitap yapacağını açıklamıştı. Şu an kendisi 6. kitap olan The Winds of Winter’ı yazmakta, bu eserin ise Türkçeye Kış Rüzgârları olarak çevrilmesi beklenmektedir.
A Dance with Dragons Romanda, Hasan Sabbah’ın, (Ejderhalarla Dans) kitabı Buz Alamut Kalesi’nin, fedailerin ve Ateşin Şarkısı serisinin ve cennet bahçelerinin hikabeşinci kitabı olarak yazıldı. yesi anlatılıyor… Bir tarafta eder. Artık kapılar onun için Kitapta anlatılan hikâye kurHasan Sabbah’ın yeryüzü gusal iki kıta olan Westeros ve ardına kadar açılmıştır. Essos’ta binlerce yıl öncesinde Okuduğumuz Kitapları Paylaşı- geçmektedir. Hikâye üçüncü yoruz: “A Dance with Dragons” bir şahsın ağzından 31 farklı karakterin bakış açısıyla anlaSöyleşisi tılmakta. Hikaye üç ana konuA Dance with Dragons da beraber işlenir: Westeros’u (Ejderhalarla Dans) kitabı kontrol etmek isteyen farklı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin hanedanların mücadelesi; cennetiyle yeni tanışan güzel beşinci kitabı olarak George Westeros’un kuzeyindeki köleler, diğer tarafta onun en R. R. Martin tarafından yazıl- duvarın arkasında yaşadıklarıgüvenilir savaşçıları olan dı. Bu kitabın başarılı sunu- na inanılan doğaüstü varlıklar fedailer… Sabbah’ın yarattığı munu ise 9 C sınıfı öğrencisi cennetin içinde gözleri açıldı- Mahmut Şahin yaptı. ğında hepsinin hayatı hiç George Raymond Richard Marumulmadık bir şekilde değiştin’in ana hikâyesi olan Buz ve mekte! Ateşin Şarkısı”nın sadece 5 kitabı yayınlandı. Ülkemizde ilk Hikâye 11. yüzyıl İranı’nda, kendini peygamber ilan eden kitap Taht Oyunları adı altında iki parça olarak Arkabahçe YaHasan Sabbah’ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısı- yınları’ndan çıkmıştı. na dönüştürerek bölgede hâkimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi’nde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları Sayfa 33
olan “Diğerleri”nin yükselen tehdidi ve 15 yıl önce öldürülen kralın sürgündeki kızı Daenerys Targaryen’in Westeros’a ateş saçan ejderhalarıyla dönüp tahtı geri alma hırsı...
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
KİTAP SÖYLEŞİLERİ
Aslında tanımlanan dünya bir ütopya olarak da gözükebilir fakat ironik bir ütopya; zira insanlık sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Fakat ironik biçimde, tüm bu gelişmeler Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyobirey için çok önemli olan birçok ruz: “Brave New World: Cesur değerin yok edilmesi, kaldırılması ile Yeni Dünya” Söyleşisi başarılmıştır; aile, kültürel çeşitlilik, sanat, edebiyat, din ve felsefe artık yoktur. Ayrıca, toplum hazcı bir topluma dönüşmüştür.
Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen “Kitap Söyleşileri” etkinliğin bu ayki ilk konuşmacısı, 12 A sınıfı öğrencisi Mert Ürkmez olmuştur. Öğrencimiz gerçekleştirdiği etkili ve verimli söyleşisinde yazar Aldous Huxley’e ait “Brave New World: Cesur Yeni Dünya” adlı romanı okurlarla paylaşmıştır. Aldous Huxley’in kurgu dünyasında insanlar “Alfalar, Betalar, Gamalar, Epsilonlar” şeklinde sınıflandırılarak kuluçka makinelerinde üretilmektedir. Alfalar, en üstün sınıf olmanın gururunu taşırken, Epsilonlar hiçbir zaman en alt sınıf olduklarını ve en ağır işlere mahkûm edildiklerini anlamayacaklardır. Çünkü Cesur Yeni Dünya yaklaşımında her şey toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya (uykuda eğitim) ile başlamaktadır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. Herkes herkes için vardır.
Sayfa 34
José Saramago, “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı romanıyla bir gecede insanlığa ölümsüzlüğü armağan eden ölümü konu ediniyor. Ölümsüzlük sevinci sonsuz yaşlılık yüzünden yerini giderek çekilmez olan kabusa bırakırken, ölüm güzel bir kadın olarak insanların içine yeniden iner ve bir viyolonselciye âşık olur... Bu değerli kitap, 10 D sınıfı öğrencimiz Rengin J. Kolçak tarafından diğer okurlarla paylaşılmıştır. Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer, hiç kimse ölmez olur. Bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayal kırıklığı ve kaosa bırakır. İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla geri döner insanların arasına.
Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş’u, başladığı gibi bitiriOkuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: yor: Ertesi gün hiç kimse ölmedi… “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” Söyleşisi
Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer, hiç kimse ölmez olur.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
KİTAP SÖYLEŞİLERİ feodal-aristokrat Rusya’nın yıkılışını, yeni burjuva-demokratik güçlerin yükselişini gerçekçi biçimde yansıtır. Babalar ve Oğullar’da reformist akımla, radikal akımın çatışmasından oluşan nihilizmi vurgular.
Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: “Babalar ve Oğullar” Kitap Söyleşisi Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen “Kitap Söyleşileri” etkinliğin aralık ayındaki ilk konuşmacısı, 11 B sınıfı öğrencisi Emre Can Emirli olmuştur. Öğrencimiz gerçekleştirdiği başarılı söyleşisinde yazar İvan Sergeyeviç Turgenyev’e ait “Babalar ve Oğullar” adlı romanı okurlarla paylaşmıştır. İvan Sergeyeviç Turgenyev (1818-1883) yapıtlarıyla, on dokuzuncu yüzyıl Rus klasikleri arasında Avrupa’da (bu arada bizde de) en önce çevrilen ve tanınan yazarlardan biridir. İlk Aşk ve Arefe’den Duman ve Ham Toprak’a pek çok nitelikli öykü, uzun öykü ve roman yazmış olmasına karşın, Turgenyev adı günümüzde de, 1862’de yayımlanan ve geleneksel otoritelerin tümünü birden hiçleyişin simgesine dönüşen oğul Bazarov tipini yarattığı Babalar ve Oğullar romanıyla özdeşleşmiş gibidir. Edebiyat dünyasına damgasını vuran ve Nihilizm'in temel taşı varsayılan romanı Babalar ve Oğullar’ın konusu 1859’da geçer ve Rus yaşayışının en önemli sorunu olan serflik ilişkilerinin insana aykırılığını,
ABD’ye gittiğinde, kendisini bekleyen kâbustan habersizdir. Uzmanlarla aynı konuya “merak salan” takıntılı bir katil, kendi dehşet verici deneylerini yapmak için kurban aramaktadır. Tennessee’de çürümeye yüz tutmuş cesetler keşfedildikçe Dr. Hunter da “gerçek vakalar” üzerinde çalışmak zorunda kalır. Korkunç cinayetler, tüyler ürperten ayrıntılar...
Okuduğumuz Kitapları Paylaşıyoruz: “Ölülerin Fısıltısı” Kitap Söyleşisi Kitap söyleşileri programının aralık ayındaki ikinci söyleşisi; tüm dünyada yedi milyondan fazla kişi tarafından okunan, Simon Beckett’e ait “Ölülerin Fısıltısı” adlı roman olmuştur. Tüm dünya tarafından oldukça beğenilen ve çok okunan bu romanı, 11 C sınıfı öğrencimiz Ayşe R. Albulak tüm dinleyicilerle paylaşmıştır. Ölülerin Fısıltısı, adından başlayarak ürkütücü bir kitap. Yani gerilimden hoşlananları memnun edeceği kesin görünüyor. Beckett, özellikle cinayet mahallerinin ve cesetlerin tasviri konusunda başarılı bir yazar olarak değerlendiriliyor. Hatta bu konuda şehvetli olduğu söylenebilir. Kısacası, bu kitapla Ölülerin Fısıltısı’nı siz de duyacaksınız... Adli antropolog Dr. David Hunter, “ceset çiftliği” olarak anılan bir araştırma merkezinde çalışmak için Yalçın YALÇINKAYA
Sayfa 35
İş Adı