IŞIKLI GÜNLER BÜLTENİ - ŞUBAT & MART 2013 / P & R SINIFLARI

Page 1

HAZIRLAYANLAR MELEK KÖKSALAN ESİN ALPER AMELITA AKYAR

EDİTÖR ZEYNEP ENGİN

ŞUBAT & MART 2013



• •

MONTESSORI FELSEFESİ

OCAK ve ŞUBAT AYINDA ÇALIŞTIĞIMIZ MONTESSORI MATERYALLERİNDEN ÖRNEKLER •

ŞUBAT AYI KÜLTÜREL KONULARI

MART AYI KÜLTÜREL KONULARI •

ÖNEMLİ GÜN ve KUTLAMALAR •

BRANŞ ETKİNLİKLERİ İngilizce Müzik Beden Eğitimi Görsel Sanatlar Satranç Bale /Modern Dans •

KİTAP ÖNERİLERİ •

SEVGİ MENÜSÜ

DOĞUM GÜNLERİMİZ

FMV | Şubat & Mart 2013 |



ÖZGÜRLÜK & DİSİPLİN Bir Montessori sınıfında çocuk özgürdür. Özgürce çalışmak, düşünmek, bu hazırlanmış çevrede yaratıcı olmak için özgürdür. Özgür olduğu için, içinden geldiği gibi davranır ve konsantre olma gücü kazanır. Çocuk aktif hale geldikçe öğretmen pasifleşir. Öğretmenin hedefi çocuğun yanında oturmak yerine çocuğu uzaktan gözlemlemektir. Montessori felsefesi bir çocuk tarafından çok güzel ifade edilmiştir: "Bizler hoşlandığımız şeyleri mi yapıyoruz bilmiyorum, ama emin olduğum bir şey var ki bizler, yaptıklarımızdan çok hoşlanıyoruz". Özgürlüğün özü herhangi bir frenleme ya da engelleme olmaksızın doğru ve tam olanı dolaysız olarak yapabilmektir. Özgürlüğün ilk şartı bağımsızlıktır. Eğer kişi bağımlı ise özgür olamaz. Bağımsız olmak, başkalarından derhal yardım almadan başladığına devam etmek, çalışmaktır. Çocuğun bizden istediği yardım rehberliktir. Doğumundan itibaren çocuğun hedefi bağımsız olmaktır. Tüm yaşamı bağımsızlığa doğru başarılarla doludur. Öğrenmek bağımsızlığa doğru atılmış bir adımdır.


Özgürlüğün 2. şartı "Hazırlanmış Çevredir". Hazırlanmız çevre, çocukların içsel varlıklarının gelişmesi

için

gerekli

olan

doğru

uyaranların

ve

motivasyonun

bulunduğu

çevredir.

Şart olan "özgür secim" düşünme ve muhakeme gücü ile bağlantılıdır. Özgür seçim, bir zeka belirtisi olan muhakemeden sonra gelir. Bu nedenle Anaokulu öğrencileri tam anlamıyla özgürlüğe sahip değildir. Çünkü onların muhakeme güçleri henuz tam gelişmemiştir. Ancak ilkokul öğrencileri daha özgür olmalıdırlar. Yetişkinler onları kendi eğilimleri ve muhakemeleri doğrultusunda beslememelidirler. Yanlış fikirler verilmiş olan bir çocuk yanlış muhakeme yeteneği geliştirir. Çocuklara bağımsızlık ve bir yetişkinin doğrudan yardımı olmadan, yalnız hareket etme olanağı verilmezse, Montessori

onları

hazırlanmış

bir

çevreye

yerleştirmenin

bir

anlamı

olmaz.

müdahale etmemekten söz eder. Müdahale yetişkinin doğrudan yardımıdır. Bir

Montessori öğretmeni olma sanatı ne zaman müdahale edilip ne zaman edilmeyeceğinin bilinmesidir. Yönerge, yerinde ve kararında olarak verilmelidir. Az vermek çocuğu yalnız bırakmak, terk etmek anlamına gelebilir. Çok vermek ise çocuğun içten gelen isteğini kırar ve ilgisini dağıtır. Bu nedenle yetişkin, eğer çocuk herhangi bir aktiviteyi kendiliğinden seçip, doğru ve yaratıcı bir şekilde yapıyorsa müdahale etmemelidir. Eğer çocuk özel herhangi bir şey yapmıyorsa veya rahatsızlık yaratıyorsa o zaman öğretmen müdahale etmelidir.


Henüz normalleşmemiş ve materyallere yeni yeni ilgi göstermeye başlayan bir çocuğa müdahale etmemek esastır. Bu bireyin yeni ilgisi doğal kuralları izlemektedir ve eğer izin verilirse etkinliklere başlayacaktır. Bu tarz yeni ilgiler nazik köprüler gibidir, dışarıdan bir güç teması ile hemen kırılırlar. Çocuğun ilgisi sadece yapılan etkinlik nedeniyle artmaz , güçlüklerle başa çıkma arzusu da çok etkilidir. Bir bakış, bir gülüş, küçük bir dokunuş, bir söz de müdahale şeklidir. Öğretmenin yapması gereken şey çocuğun farkına dahi varmayacağı hızlı bir göz atışı ile onu gözlemlemektir. Ne zaman müdahale edileceğini bilmek ancak tecrübe ile mümkündür. Belli bir ruhsal düzeye ulaştıktan sonra kazanılır. Bir öğretmenin bir çocuğa yapabileceği gerçek yardım akıl, saygı ve sevgiden geçer. Çocuğa özgürlük materyal seçiminde verilmelidir. Bu seçim, bir benlik ifadesidir. Çocuğun içinde var olan rehber ona bu seçimi yaptırır. Çocuğun içindeki bu rehbere göre hassasiyetlerini takip ederek ona daha fazla özgürlük verildiğinde, çocuk da kendi iç ihtiyaçlarına cevap vermekte daha hassas olacaktır. Bizler, çocuğun içinden gelen bu sese saygı duymalı, ateşi yakmalı ve sonra geri çekilerek yolu açmalıyız. Böylece çocuk onu, ilk adımını atmaya, ilk kelimesini söylemeye iten bu iç sesi dinleyecektir. Bizler, çocuğa uyarıcı seçenekleri net olarak sunarak çocuğun içindeki sese cevap vermesini ne kadar mümkün kılarsak, çocuk yeteneklerini geliştirmek için o kadar çok olanağa sahip olacaktır.


Özgürlüğün Sınırları Çocuğun iyiliği. Seçilen materyalin bilinmesi. Çocuk ancak bildiği materyaller arasından kendi seçim yapmalıdır. Çalışmanın sonucu yaratıcılık ve gelişme olmalıdır. Materyallerle yaratıcı bir tarzda çalışılmalıdır. Özgürlüğün Meyveleri 1. Kişilik: Kişi özgür olduğu zaman tam anlamıyla kendisi haline gelir, çünkü tüm yetenekleri bir bütün olarak hareket eder ve özgür seçim yoluyla kişiliğini ifade eder ve güçlendirir. Çocuklar 2 yaşa kadar emsalsizdirler. Ancak büyüdükçe uyum sağlama eğilimi gösterirler . Çocukları böyle emalsiz oldukları bir sınıfta öğretmen bu bireysel farklılıkları kolayca görebilir ve dikkate alabilir. 2. Güçlü Konsantrasyon:Bu, bir ihtiyacı özgürce karşılayabilme sonunda ortaya çıkan içsel gelişimin dışa vurumudur. 3. İtaat:İradeyi koruyan ve devam ettiren şey özgürlüktür. Bozulmamış, kırılmamış irade nitelikli gelişimin en güçlü temelidir. 4. İç Disiplin: Muhakeme yoluyla kişi sonuçları görebilir ve böylece kendini kontrol edebilir. Özgürlük ve disiplin bir madalyonun iki yüzü gibidir. Disiplin olmaksızın özgürlük olamaz. Aynı şekilde özgürlüğüm olmadığı yerde disiplin sağlanamaz. 5. İç Barış: Bastırılmış bir çocukta iç barış olamaz. İç barış çocuğun içsel rehberine , kendiliğinden, istekli olarak cevap, verebilmesini sağlar. Böylece çocuk egzersizleri tekrar eder ve kendi çalışma düzenini oluşturur. Çocuk, kendiliğinden ve istekli olarak çalışabildiği zaman doğru çalışma düzenini oluşturmuş demektir.


Doğru çalışma düzeni şöyle başlar: 1. Aktivitenin kendiliğinden seçimi 2. Tekrar 3. Konsantrasyon 4. Sakin ve huzurlu bir karakter. Böylece bir ihtiyaç tatmin edilmiş ve çalışma düzeni tamamlanmıştır . Çocuğun, onun gelişimini engelleyebilecek bir dış yardıma ihtiyacı yoktur. İhtiyacı olan şey yetişkinin müdahalesi olmaksızın kendi girişimi ile özgürce hareket etme olanağına sahip olmaktır. “Çocuklarımıza özgür olma olanağı sağlayalım. Onlara kendileri olmaları, kendi yollarında büyümeleri, kendi tecrübelerini kazanmaları, kendi ideallerini gerçekleştirmeleri için özgürlük verelim. Onlara kendilerine yardım etmeleri için yardım edelim”. Disiplin Montessori’ye göre disiplin çocuğun gelişimi sonunda ortaya çıkan bir karakter özelliğidir. Mükemmele doğru gidiş ve iç disiplin çocuk tarafından geliştirilir, doğumla getirilmez. Yetişkinin görevi disiplin etmek (ceza veya ödül vermek) değildir. Fakat disiplin kazanmaya giden yolu göstermektir. Montessori der ki: ”Kötü olanı değil, sadece iyi olanı tahrip etmekten korkmalıyız”.


Karışık düzensiz davranışı söndürmek içinkullanılcak teknikler: 1. Çocukları uyarmak için kısa, etkili, kesin ancak kızgın olmayan bir ses kullanılmalıdır. Çocuklar o anda toparlanırlar. 2. Yumuşak tonda konuşma: Yüksek ses var olan karışıklığı daha da arttırır. Eğer kalbinizde kızgınlık yoksa bir çocuğu hatta fiziksel olarak biraz sertçe de uyarabilirsiniz(omuzlarından tutmak gibi). Azarlanan, ikaz edilen bir çocuğun sizin tarafınızdan terk edildiği, yalnız bırakıldığı, ilişkinizin kesildiği hissine kapılmamasına çalışmalısınız. O çocuğu gerekiyorsa yanınıza alıp okşayabilirsiniz. 3. Bir alet kullanmak: Bu, bir çan ya da piyanonun bir tuşu olabilir. Bir titreşimle enerjiyi önce kesmek sonra tekrar yönlendirmek söz konusudur. 4. Öğretmen daima bütün sınıfın onu kolayca görebileceği bir konumda durmalıdır. Sınıfa arkasını dönmemelidir. Varlığı çocuklar tarafında daima hissedilmelidir. 5. Çocuklardan birisi kabul edilmeyecek bir davranışta bulunursa veya bulunacaksa müdahale edilmelidir(göz ilişkisi vs ile). Bu durum özellikle büyük çocuklar için söz konusu olabilir. Büyük çocuklar davranışın yanlış olduğunu bilirler ancak içlerinden gelen sesi her zaman dinlemezler. 6.Çocuk doğru birşey yaptığı zaman ona yanlış yaptığı zamankinden iki kat daha fazla dikkat sarf edilmelidir (sevgi, sıcaklık, omzu okşama, bir gülüş, bir teşekkür).


7. Çevrenin hazırlanması: Çocuklar, okulun ilk gününden itibaren kutuların nasıl açılacağı, sandalyeye nasıl oturulup kalkılacağı gibi çevre düzenini sağlayan egzersizlere(başlangıç egzersizleri) bu düzeni korumaları için hazırlanmalıdırlar. 8. Çocuklar grup halinde düzensiz oldukları zaman iyi bir öğretmen onları nasıl eğlendireceğini bilmelidir. 9. Materyaller her bir çocuğa bireysel olarak ve ayrı ayrı sunulmalıdır. Bu arda diğer çocuklar başka egzersizlerle meşgul olurlar. 10.Pratik yaşam egzersizleri çocuklara onları bağımsızlığa yönlendirmek için verilir. Sonra bir gün çocuğun içsel rehberi onu bir materyal seçip onunla tekrar tekrar tam bir konsantrasyon ile çalışmaya yönlendirecek ve böylece de çalışma düzeni tamamlanacaktır. Ve sonra çocuğun ruhsal dünyasının uyandığına dair çok parlak ve kalıcı belirtiler ortaya çıkacaktır. 11. Sessizlik oyunu. 12. Çocuğun yolundaki engellerin, onu cesaretlendirip, teşvik ederek ve eğer gerekli ise sürekli olarak materyaller sunarak kaldırılmasında ona yardım edilmelidir.


Webster’ın hataları anında düzelterek doğrudan eğitim temeline dayanan disiplin anlayışının Montessori sınıflarında yeri yoktur. Başka bir deyişle çocuğu bu yolla disiplin etmek mümkün değildir. Disiplin çocuğun kendini gerçekleştirme çalışmaları sırasında kazandığı bir özelliktir. Bir yetişkin çocuğu disiplin edemez. Sadece çocuğun yolundaki engeller ortadan kaldırır ve onu özgürce hareket edebilmesi için bağımsızlığa doğru yönlendirir. İç disipline yönlendiren araç, hazırlanmış çevredeki özgürlük ve çalışma düzeninin sağlanmasıdır. İç disiplin kendinin sahibi olmaktır.




Üç Parmak Çalışması Direk Amaç: Kalem tutmak için parmakları hazırlar.




Hal覺 A癟覺p Kapatmak


Saç Örgüsü •

HEDEF SÖZCÜK VE KAVRAMLAR: Renkli şerit, örgü, paralel, sağ, sol, üzerinden geçirme


Ütüleme Çalışması Direk Amaç: Çeşitli materyalleri ütülemek Dolaylı amaçlar: Motor becerilerin organizasyonu sağlamak ve hareketin koordinasyonunu geliştirmek. Düzen, bağımsızlık ve konsantrasyon becerilerini edinebilme Yaş: 3 – 4 ½


Barış Masası Amaç: Çocukların birbirleriyle şiddet ve savaş yerine, iletişim ve dayanışma ile anlaşabilmesini kavraması için somut ve değerli bir araç verir.



Koklama Duyusunun Ay覺rt Edilmesi



İşitsel Ayırt Etme Ses Silindiri


Ziller

Seslerin ay覺rt edilmesi Ayn覺-Fakl覺


Isı Tabletleri Direk Amaç: Isı duyusunun oluşması


Gözler Kapalı İken Eşleştirme Çalışmaları


Sır Torbası (Stereognostik Duyu) Direk Amaç: Stereognostik duyu eğitimi Dolaylı Amaç: Zihinsel olarak görselleştirme egzersizi Hafızayı çalıştırma


Kas Hafızası Çalışması • Farklı kabuk dokularına sahip yemişlerin ayrılması



Marka Oyunları Çarpma


1. Çarpma Tablosu


2. Çarpma Tablosu


2. Çarpma Tablosu




Pisagor Tablosu


Banka Oyunu Çıkarmayı Kavrama


Marka Oyunu Çıkarma


Çıkarma Şeritli 1.Tablo



Çıkarma Çalışma Tabloları


2. Çıkarma Tablosu



3. Çıkarma Tablosu (Boş Tablo)



Görsel Okuma Çalışmaları




Ses Alfabe - g-c-p-h


Çizgi Çalışmaları



B端y端k Hareketli Alfabe



Küçük Hareketli Alfabe




Avustralya K覺tas覺





Bir Gün Şeridi





Sınıflandırılmış Hayvanlar Memeliler, Amfibiler, Balıklar, Kuşlar Ve Sürüngenler



Coğrafya Güney Amerika Kıtası


G羹ney Amerika K覺tas覺 Bayraklar ve Haritalar



Rio Karnaval覺


Bitki Gรถvdeleri Deneyi


1 G端n Sonra


5 G端n Sonra


ĹžiĹ&#x;li Deneme Bilim Merkezi Gezisi




Orman Haftası (21-26 Mart ) Dünya Tiyatrolar Günü (27 Mart ) Kütüphaneler Haftası ( Mart ayının son Pazartesi günü ) Çanakkale Zaferi ( 18 Mart)



During the month of February our students will be focusing;

Animals and their habitats Animal actions Differentiating shapes and sizes Pleasantaries (the concept of giving and receiving help)


SONG:THE FRUIT AND VEGETABLE SONG Bananas and apples are good Oranges, strawberries too. These are the fruıts which are good. Do you like them? Because I do. Bananas, oranges, strawberries and apples, APPLES! Bananas, oranges, strawberries and apples. Potatoes and carrots are good. Spinach and tomatoes too. Vegetables are good for you. Do you like them? Because I do. Potatoes, spinach, tomatoes and carrots, CARROTS. . Potatoes, spinach, tomatoes and carrots, carrots.

This month the children really enjoyed learning the following songs (Bu ay çocuklar aşağıdaki şarkıları öğrenirken çok eğlendiler)

SONG:IN MY HANDS I’ve got a knife and a fork in my hands x 3. I’ve got a plate and a spoon in my hands x 3. I’ve got a plate and a spoon and a knife in my hands x 3. .


Food: Tomatoes Cheese Egg Fish Sausages Roast beef Bananas Apples Carrots Grapes Chocolate Spinach Strawberries Bread Potatoes

We have learned lots of new vocabulary (Pek çok yeni kelime öğrendik.)

Food Talk Fork Knife Plate Spoon Ladle Fruit Vegetables Water


This month the children really enjoyed learning the following story. (Bu ay çocuklar aşağıdaki hikayeyi öğrenirken çok eğlendiler.)

STORY:AIKEN DRUM There was a man lived on the moon. on the moon, on the moon. There was a man lived on the moon and his name was Aiken drum. And he played upon a ladle, a ladle, a ladle. He played upon a ladle and his name was Aiken Drum. His hat was made of cheese, cheese, cheese. His hat was made of cheese and his name was Aiken Drum. Repeat with: His coat was made of roast beef. His butttons were made of purple grapes. His mouth was made of pizza. His shoes were made of chocolate.


BEDEN EĞİTİMİ  Basketbolda serbest atış çalışması (mini basketbol turnuvası)  Voleybol topu ile parmak pas çalışması  Voleybol (file üzerinden topu geçirebilme)  Çuval yarışı, Hedefe halka atma oyunu MÜZİK & ORFF  Telli çalgıları tanıma  Verilen tek sesleri tekrar çalışmaları  Ritim çalması ve şarkı öğrenimi


BALE & MODERN DANS  Tekrar çalışması ile hatırlatma  Koreografi ve grup çalışması  Kavrama yeteneğinin gelişimi çalışmaları SATRANÇ Piyonun dönüşüm karesine ulaşması Öğrenilen tüm kuralların örneklerle pekiştirilmesi Rokun tanımı yapılışı, türleri

GÖRSEL SANATLAR  3 Boyutlu Çalışmalar Üç boyutlu çalışmalarda gazete kağıtlarını bükerek, kıvırarak üzerini boyadıktan sonra önceden renklendirmiş olduğumuz zeminin üzerine yapıştırarak tamamlama  Baskı Teknikleri (Obje Baskı) fırça, bardak, şişe vb. materyallerle baskı tekniklerini tanıyarak çalışmalar


During the month of March our students will be focusing;

Continuing with animal habitat, nature and environment. Dr. Monkey (visiting the doctor) request for help when ill. Revising body parts.


This month the children really enjoyed Please Don’t Eat Me! •Deep in the jungle, what can you see? what can you hear? what can it be? •A tiger, A tiger •Come with me. •Deep in the jungle, what can you see? what can you hear? what can it be? •A snake, A snake •Come with me. •Deep in the jungle, what can you see? what can you hear? what can it be? •A monkey, A monkey •Come with me. •Deep in the jungle, what can you see? what . can you hear? what can it be? •An elephant, An elephant •Come with me. •Deep in the jungle, what can you see? what can you hear? what can it be? •A crocodile, a crocodile •PLEASE DON’T EAT ME !

learning the following songs (Bu ay çocuklar aşağıdaki şarkıları öğrenirken çok eğlendiler)


This month the children really enjoyed learning the following songs (Bu ay çocuklar aşağıdaki şarkıları öğrenirken çok eğlendiler) Betty the Cow! Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. A red flower, a red flower, please come, please come with me. Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. A yellow flower, a yellow flower, please come, please come with me. Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. A green flower, a green flower, please come, please come with me. Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. . A blue flower, a blue flower, please come, please come with me. Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. An orange flower, an orange flower, please come, please come with me. Betty the cow was walking one morning in her field. I’m hungry, I’m hungry, I want something to eat. A brown flower, a brown flower, please come, please come with me. Moo!


This month the children really enjoyed learning the following story. (Bu ay çocuklar aşağıdaki hikayeyi öğrenirken çok eğlendiler.)

THE LITTLE ELEPHANT STORY SONG Croak! Croak! Hello, snail.! Hello, frog.! What’s the matter? I can’t do it! It’s easy! I can help you. One,two,three! Pull! Pull! Pull! We can’t! We can’t We can’t! Repeat with: “Miaow, miaow, miaow. Hello, cat.” “Woof, woof, woof. Hello, dog.” “Moo, moo, moo. Hello, little cow.” “Boom, Boom, Boom. Hello, little elephant”


We have learned lots of new vocabulary (Pek çok yeni kelime öğrendik.)

Animal Vocabulary: Snail

Giraffe

Frog

Snake

Elephant Dolphin Kangaroo Crocodile Tiger Octopus

Jellyfish Starfish Whale Gorilla Horse Hippopotamus


BEDEN EĞİTİMİ  Trambolin üzerinden sıçrama ve atlama çalışmaları  Atlamalar (derinliğe tek ve çift ayakla atlamalar)  Futbol topu ile paslaşma ve top sürme çalışmaları

MÜZİK & ORFF  Hayvan seslerini tanıyarak taklitlerini yapma  Konser izleme kuralları

 Futbol topu ile şut atışı

 Vurmalı Çalgıları öğrenme

 Don-Ateş oyunu

 Kuvvetli –hafif kavramları  Müzikte Staccato- Legato kavramları  Şarkı öğrenimi


GÖRSEL SANATLAR  Masal Kahramanları  El kaslarını geliştirici çalışmalar  Ormanlar

BALE & MODERN DANS  Öğrenilen figürlerin özgün bir biçimde birleştirmesi çalışması  Ritimle partnerli serbest çalışmalar  Gösteri kavramı ve koreografi tekrarı

SATRANÇ  Dikkat toplayarak oyuna başlama  Merkez ve gelişim  Kısa oyun örnekleriyle çalışmalar  Açmazın önemi ve örnekler




P SINIFI BADE YAĞMUR GÜLER; Kendi oyuncaklarını toplama hakkı vardır. BERK ÇAPÇI; Oyun oynamaya hakkı vardır. DORUK EMİR; Toplanmaya hakkı vardır. DEFNE KURT; Okula giderken ağlamaya hakkı vardır. ZEYNEP TOMRUK; Oyun oynamaya hakkı vardır. EMRE BOZKURT; Anne ve babasıyla hayvanat bahçesine gidebilmeye hakkı vardır. DOĞA KAPLAN; Resim yapmaya hakkı vardır. TALYA İRİS TOKBAŞ; Okula gitmeye hakkı vardır. CELAL EFE DURMUŞOĞLU; Okulda bir şeyler öğrenmeye hakkı vardır. CEMİL GÜZEL; Beyblade oynamaya hakkı vardır. ÖMER NAMYETER; Arkadaşı bir şey söylediğinde istemezse onu yapmama hakkı vardır. AKSEL YÜCEL; Miami’ de, Amerika’ da, Fransa’ da, Türkiye’ de yani her yerde oyuncaklarını toplama hakkı vardır. CAN ŞAHİN; Kitap okumayı öğrenmeye hakkı vardır. İREM AKKUŞ; Oyuncaklarıyla oynamaya hakkı vardır. BAHAR ŞEN; Bir arkadaşıyla eğlenmeye hakkı vardır. JİZEL YUHAY; Elma yemeye hakkı vardır. ZEYNEP PELİN ALPCAN; Yemek yemeye hakkı vardır. KEREM ALPMEN; Oyun oynamaya, televizyon seyretmeye ve boyama yapmaya hakkı vardır. MEHMET ÖZGÜR PARLU; Oyun oynamaya hakkı vardır. YİĞİT ÖZTÜRK; Bir çocuk yemeğini yiyip ödül kazanırsa oyun oynamaya hakkı vardır.


R SINIFI Maya Devrim TANYILMAZ: Bazen anneleri izin verdikçe. Parka gitmek ve dondurma alma hakkı vardır. Kerem TOHMA: Oyun oynamaya hakkı vardır. Kaydıraktan kaymaya, tahterevallide oynamaya, börek yemeye, anne ve babalarını dinlemeye hakkı vardır. Poyraz TAŞKIRAN: Oyuncak oynamaya, sinema izlemeye, televizyon seyretmek, yemek yemeye, okula gitmeye, resim yapmaya hakkı vardır. Can KURT: Resim yapmaya, oyuncak oynamaya ve paylaşmaya hakkı vardır. Sudenaz GÜLAKDENİZ: Oyun oynamaya şarkı söylemeye hakkı vardır. Dans etmeye hakkı vardır. Elif OLGUN: Tatil istemeye hakkı vardır. Arkadaşlarını tatilde davet edip, istemeye parti yapmaya hakkı vardır. Mehmet GÜZEL: Oyun oynamaya, dışarı çıkmaya boyama yapmaya arkadaşları ile oynamaya hakkı vardır. Can Martanda ÖZKAYA: Oyun oynamak, kitap okumaya hakkı vardır. Su içmek, yemek yemek, çalışmak, eve gitmeye hakkı vardır. Aras SABUNCU: Öğretmenlerini dinlemeye, müzik dersinde şans verilip, şarkı söylemeye hakkı vardır. Ağabeyleri, ablaları, anneleri babalarının kızmaya karışmaya hakkı vardır. Ayşe Elif PARLU: Dans etmeye, resim yapmaya, kendi kendine oyun oynamaya hakkı vardır. Emre Alp SARAÇAOĞLU: Oyun oynamaya hakkı vardır. Efe AKSOY: Özgürlüğe bazen istediği şeyi yapmaya hakkı vardır. Nil SARPER: Bir şeyi izinsiz aldıklarında, arkadaşları ona kızar. Başkalarından izinsiz bir şey almamalı çocuklar. Evde bir şeyi kırdığında en sevdiği şeyse annemiz kızar. Resim yapma, dans etme, jimnastik yapma, satranç oynama hakları vardır. Çağan OKAT: Yemek yemeye, oyun oynamaya, resim yapmaya, TV izlemeye, yazın denize girmeye hakkı vardır. Ozan Ege KAYA: Oyun oynamaya, yemek yemeye, çalışma, ders yapma, çocuklara güzel davranılmalıdır, boyama gibi, rulo ile duvara boya yapmaya hakkı vardır. Yağız Noyan BİNGÖL: Çocukların futbol oynamaya, tenis oynamaya hakkı vardır. Arat Yılmaz DEMİREL: Bilgisayarda oyun oynamaya hakkı vardır. Eren UZUN: Film izlemeye, oyun oynamaya, ders yapmaya, sevmeye hakkı vardır. Mustafa Kemal TAPLAMACI: Her şeye hakkı vardır. Oyun oynamaya, sayı saymaya hakkı vardır. Yavuz Efe KÖSE: Oyun oynamaya, arabayla arkadaşlarıyla büyüdüğünde bir yere gitmek gibi hakları vardır.



P SINIFI Bade Yağmur GÜLER: Öğrenmek, bir şeyi yapmak demektir. Bir şeyleri yaparak öğrendiğimi anlarım. Günler nasıl çabuk bitiyor öğrenmek isterim. Berk ÇAPÇI: Öğrenmek, boncukları öğrenmektir. Öğretmen öğrettiğinde bir şeyleri öğrendiğimi anlarım. Boncukları öğrenmek istiyorum. Doruk EMİR: Öğrenmek, ne demek bilmiyorum. Öğrendiğim zaman nasıl anlarım onu da bilmiyorum. Paraları öğrenmek isterim. Defne KURT: Öğrenmek, her şeyi anne ve babamızla öğrenmek demektir. Bir şeyleri öğrendiğini kitaplardan anlarsın. Annemle babamın ne kadar çok şey söyleyebildiğini öğrenmek istiyorum. Zeynep TOMRUK: Öğrenmek, öğrenmek demektir. Öğrenmemekten sonra öğrenince anlarım. Bilmediğim ormanları öğrenmek isterim. Emre BOZKURT: Öğrenmek, öğretmen bir şey dediğinde anlamaktır. Bir çalışma yaparken öğrendiğimi anlarım. Aslanları öğrenmek isterim. Doğa KAPLAN: Öğrenmek, bir şeylerin nasıl büyüdüğünü öğrenmek demektir. Düşündüğümde öğrendiğimi anlarım. En çok bitkilerin nasıl büyüdüğünü öğrenmek istiyorum. Talya İris TOKBAŞ: Öğrenmek, bir şeyi duymak demektir. Konuştuğumda anladığım şeyi bilirim o zaman öğrendiğimi anlarım. Balerinlerin nasıl ayaklarını bükebildiğini öğrenmek istiyorum. Cemil GÜZEL: Öğrenmek, bir şeyleri öğrenmek demektir. Yapamadığım şeyleri yeni öğrenince öğrendiğimi anlarım. Ömer NAMYETER: Öğrenmek, akıllanmak demektir. Başkalarına bir şeyler öğreterek öğrendiğimi anlarım. En çok top oynamayı öğrenmek istiyorum. Can ŞAHİN: Öğrenmek, aklımızda tutmak demektir. Bir şeyi öğrendiğimi başımdan anlarım. Öğretmenlerin işini ve büyüyünce aşçı mı, fotoğrafçı mı yoksa ressam mı ne olacağımı öğrenmek isterim. İrem AKKUŞ: Öğrenmek, dünyayı öğrenmek demektir. Ellerimle dokununca bir şeyleri öğrendiğimi anlarım. Balıkları öğrenmek isterim. Bahar ŞEN: Öğrenmek, İngilizce bilmek demektir. İngilizce bilince öğrendiğimi anlarım. Şarkılar öğrenmek isterim. Jizel YUHAY: Öğrenmek, top oynamak demektir. Bir şeyi öğrendiğimi ellerimle anlarım. Sayıları öğrenmek istiyorum. Zeynep Pelin ALPCAN: Öğrenmek, büyümek demektir. Büyüdüğümden öğrendiğimi anlıyorum. Büyüyünce ne olacağımı merak ediyorum. Mehmet Özgür PARLU: Öğrenmek, yazı yazmak demektir. Sayılarla öğrendiğimi anlarım. Oyuncakların nasıl yapıldığını öğrenmek isterim.


R SINIFI Ayşe Elif PARLU: Çok iyi öğrenirsek, bir şeyi çok iyi yaparız. Dinleyerek. Arat Yılmaz DEMİREL: Güzel olabilir. Bazılarını anlarım . İçimden söyleyebilince. Martanda ÖZKAYA: Çalışma. Güzel anlarım ben . Çalışma çalışırsın, anlarsın . Duru EMİR: Öğretmenimi dinlemek. Kulağımda duyarım. Gözümle görürüm, ağzımla söylerim. Aras SABUNCU: Bir şeyleri öğrendiğimiz zaman bilgi ve duygu öğreniriz, çok iyi bilgiler öğreniriz. Öğretmenimizi dinlemediğimiz zaman öğrenemeyiz. Can KURT: Düşünmektir. Bir şeyi yaparak. Poyraz TAŞKIRAN: Düşünmek . Düşünerek. Efe AKSOY : Dinlenmek demektir. Yaparak. Kemal TAPLAMACI: Birisi sana öğretince bir şey, onu öğrenmek ona bir şey öğretiyor, mesela. O sana öğretince sende anlayabilirsin, hatırlarsın. Çağan OKAT: Yaparak. Öğreniriz. Yapmak. Eren UZUN: Bilmek demektir. Öğretmenine söylersin, düşünürsün, aklını kullanırsın. Mehmet GÜZEL: Bir şeyleri öğrenmek demek. Bir şey yaparsam onu bilmiyorsan yaparsın. Yeni öğrenirsin ve öğretirsin düşünerek. Nil SARPER: Bir şeyi bilmektir. Kendim o çalışmayı iyi yaparak. Sudenaz GÜLAKDENİZ: Bir şeyi düzgün yapmak demektir. Öğrenmeyi, iyi dinleyerek anlarım. Deneye deneye anlarım. Ozan Ege KAYA: Bir şeyi öğrenmek demek, öğrenmeliyiz demek. Çalışmak demek. Bir şeyi çalıştığında anlarız. Çalışıp öğrenmek demek. Emre SARAÇOĞLU: Bir şeyi anlamak. Duyarak anlarım. Konuşarak öğrendiğimi anlarım. Yavuz Efe KÖSE: Baya bir zor soruymuş  öğrenmek bizi geliştiriyor. Öğrenirsek zekamız çok gelişiyor. Öğrendiğimizde zekamız çok gelişir ve her şeyi yapabiliriz, kültürlü oluruz.



İster inanın ister inanmayın modern dünyamızdaki en büyük icatlardan çoğunun altında doğanın geliştirdiği çözümler yatar. Güneş panelleri, sonar ve jet itkisi insanların kullanmaya başlamasından çok daha önceleri doğada kullanılan yöntem ve araçlardan birkaçıdır. Tümüyle böceklerin yaptığı çok katlı binaların içini görün! Kendi çukurlarını açıp toprağa gömülen tohumları izleyin! Uçmanın ne kadar çok yolu olduğunu öğrenin!


Sağlık, mutluluk, başarı ve tüm hedeflerine ulaşmak için beynine format at! Evet, size gül bahçesi vaat ediyorum! Bütün korkularınızdan arınacak, fobilerinizden, sigara bağımlılığından, kilolarınızdan kurtulacak; kronik ağrılarınıza, hayatınızı zorlaştıran yanlış inançlarınıza son vereceksiniz. Hem de gayet bilimsel, etkin ve sistematik bir yöntemle. Çoğu durumda dakikalar içinde! Tek şartım var! Siz de iyi bir öğrenci olacak, kendi üzerinizde çalışmak için zaman ayıracaksınız. "Pozitif düşün, hayallerin gerçek olsun" diyen, etkisi "ara gazı" vermekten öteye gitmeyen kişisel gelişim kitaplarından siz de sıkılmadınız mı zaten? Öyleyse tam yerine geldiniz demektir! Biz şimdi birlikte bambaşka bir şey yapacağız. Gerçek bir temizlik operasyonuyla "ilkel" programlarından bir türlü vazgeçmek istemeyen beynimize format atacağız! NeuroFormat® yöntemiyle hayatımızı baştan aşağı değiştireceğiz. Ne duruyoruz? Hadi, başlayalım artık...


Bir meyvenin suyu, püresi, salatası, rendesi vb. arasındaki farkı vurgulamak için çocuğunuzla bu mutfak deneyimini yaşayın.

Çocuğunuza “EVET” yada “HAYIR” demeden once iyice düşünün, kararlılığınız sizi güvenilir kılacaktır. Unutmayın, Çocuklar ebeveynlerini ikna etme konusunda güçlü psikolojik silahlarla donatılmışlardır.

Çocuğunuza kendi çocukluğunuzu ve çocukluk anılarınızı anlatın. Aile büyükleriniz hayatta ise onlardan yararlanın

Eğer tüm aile evde ise yemek saatlerinde mutlaka beraberce yemek yiyin.

Ağaçlardaki değişikliklere dikkat çekin. Okula geliş yolunuzdan kendiniz için bir ağaç seçin. O sizin ağacınız olsun. Her gün ona ulaşmak, onu bulmak hedefiniz olsun, gözlemlediğiniz değişiklikleri konuşun. İsterseniz önünde fotoğraf bile çektirebilirsiniz.

Çocuğunuzun yanında eşinize “bugün neler yaptın? merak ediyorum” deyin ve birbirinizi dinleyin. Çocuğunuzun günü hakkında da merakınızı dile getirin. Bu birbirinize duyarlılığınızı geliştirir.

Başkalarının yanında çocuğunuzu ve eşinizi övün, güzel yaptığı şeylerden bahsedin. Bu özgüveni geliştirmeye destek sağlar ve sosyal prestij kazandırır.

Çocuğunuz size bir teklifte bulunduğu zaman (size göre makul ise) buna sadece “olur” demekle yetinmeyin. “Tamam olur, bence harika bir fikir, çok güzel düşündün” diyerek önemli bir şey yaptığını hissettirin.

Taneli yiyecekleri bir bana bir sana şeklinde birebir eşleyerek paylaştırın. Sonra aynısını çocuğunuz aile üyeleri arasında yapsın.

Çocuğunuzdan sizin için bir şey yapmasını isteyin. Bu çocuğun başkalarının ihtiyaçlarını anlamasını güçlendirir.

Alışverişe çıktığınızda yiyeceklerin paketlenmesine dikkat çekin. Farklı özelliklerdeki yiyecek ve Içeceklerin paketlenmesindeki farklılıklar, yiyeceklerin özelliklerini keşfetmesi açısından önemlidir.

Çocuğunuzu, eşinizi planınızdan haberdar edin. Gününüzü özellikle tatil günlerinizi beraber planlayın. Ailece dışarı çıkmak her zaman yeterli değildir. Çocukların sokağa çıkarken nereye gidileceğini, ne yapılacağını bilmeye ihtiyaçları vardır.


ŞUBAT AYINDA DOĞANLAR YAĞIZ NOYAN BİNGÖL

MART AYINDA DOĞANLAR DEFNE KURT BAHAR ŞEN CAN ŞAHİN


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.