FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LİSESİ
YIL: 3 SAYI: 25 ġUBAT 2011
The
PALA PALA-MÜZĠK PALA-KĠTAP
Etkinlikler Editörden Pala-Kitap Pala-Mizah
BOBĠ-PALA
PALA-OYUN
Pala-Müzik Sine-Pala Pala-Kâşif Bobi-Pala Pala-Tarih
PALA-TARĠH
PALA-KÂġĠF
Palaskop Pala-Dizi Tekno-Pala Pala-Oyun Yaşamak İçin Yaşat
PALA-DĠZĠ
SĠNE-PALA
SAYFA
2
Etkinlikler
23.02.2011 tarihinde Matematik Bölümü’nün düzenlediği “5. Bilimsel Pentatlon YarıĢması”nda “Galatasaray Lisesi” birinci oldu.
19.02.2011 tarihinde Fen Zümresi ÇYDD BaĢkanı Prf. Aysel ÇELĠKEL’in katılımıyla “ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği’nin ÇalıĢmalarını Tanıtmak” konulu bir seminer verdi.
22.02.2011 tarihinde RHS tarafından 12. sınıf öğrenci velilerimize "YGS Öncesi Öneriler ve LYS Takvimi" semineri düzenlendi.
17.01.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü 11. sınıfların katılımıyla “Basın Müzesi”ne gezi düzenledi.
21.02.2011 tarihinde RHS’nin düzenlediği “ÖSYS ve BaĢarıya Doğru” konulu seminere konuk konuĢmacı Eğitim Yazarı Sait GÜRSOY katıldı.
25.01.2011 tarihinde RHS tarafından Ana Baba Okulu projesi kapsamında " Ergenlik Dönemi GeliĢim Özellikleri " konulu seminer verildi.
Zafer Yaz
SAYFA
3
Editörden Merhaba Sevgili The Pala okuyucuları, Yeni bir döneme daha merhaba dediğimiz Ģu günlerde, gerek okulumuzda yapılan “5. Bilimsel Pentatlon YarıĢması”nın heyecanı gerekse eli kulağında sınav döneminin stresi içerisindeyiz.
Erdem Mümtaz Hacıpaşaoğlu
Bu ay yine arka sayfalarımızdaki sosyal sorumluluk geleneğimizi değiĢtirmedik ama bu sefer bir fark var: Ġçimizden bir projeyle devam ediyoruz. Yenilerini yayımlayabilmek ümidiyle... Kulübümüz öğretmenlerinden Coğrafya Öğretmeni'miz Pelin Eyüp liderliğinde, okulumuzun 10. sınıf öğrencilerinden bir kısmı, hep beraber ''YaĢatmak için YaĢat'' dedi!
Ayrıca gazetemizin sayfalarında bu ay ''Psiko-Analist'' ve ''Her ġey Seninle BaĢlar'' kitaplarını, 53. Grammy Ödül Töreni'ndeki son geliĢmeleri, son günlerde dilden dile dolaĢan '' AĢk Tesadüfleri Sever'' i, KahramanmaraĢ ili tanıtım yazımızı, ''Happy Birthday'' (Ġyi Ki Doğdun) Ģarkısının tarihçesini, Glee dizisini, Bloodline Champions, GTA:EFLC oyunlarını ve her zaman olduğu gibi son teknoloji (Tekno-Pala) haberlerini, Bobi-Pala ve Palaskop köĢelerini bulacaksınız. Tamamını okumadan elinizden düĢüremeyeceğiniz bir sayı olması dileğimizle… Ġyi okumalar... FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Okul Gazetesi The PALA İmtiyaz Sahibi Ömer Orhan Sorumlu Müdür Yardımcısı Serhat KURT Sorumlu Öğretmenler Zafer Yaz Pelin Eyüp Baskı & Cilt Şevki Sütçü Editör Erdem Mümtaz Hacıpaşaoğlu Redaktör Zafer Yaz Selin Oruç E-Mail: palabasvuru@hotmail.com
Yazarlar Alara Bazlar Altuğ Çolak Cem Seçkin Dilara Çerçi Dilara Işık Emre Can Emirli Elif Tahmiscioğlu E.Mümtaz Hacıpaşaoğlu Hande Göncer Pelin Eyüp Tarık Sert Uğur Koç Zafer Yaz
Pala-Kitap
SAYFA
PSĠKO-ANALĠST “Psiko-Analist” bu kitabı elime aldığımda hoĢlanmazsam ilk sayfalarında bırakırım, demiĢtim. Doğrusu beĢ yüz sayfanın bittiğini arka kapağını kapattığımda anladım. MüthiĢ akıcı ve farklı bir kitap. Ġçeriği konusunda arka kapakta yer alan bilgileri aktaracağım. Kitabın kurgulanıĢı mükemmel. Bir insanın bütün hayatını devĢirmesi ve yeni hayata eskisinden taban tabana zıt bir Ģekilde baĢlaması, avların avcı, avcıların av olması söz konusu. Kitap birilerinin kendi aralarında mücadelesi gibi gözükse de bana kalırsa asıl mücadele bizim sevgili psikiyatrımızın kendisiyle olan mücadelesi. Bu kitabı okurken inanın siz de kendinizle mücadeleye baĢlayacaksınız. Zevkle okuyacağınızı umuyorum. FREUD VE JUNG BĠR ARAYA GELSE DAHA ĠYĠSĠNĠ YAZAMAZDI. 53. doğum günün kutlu olsun, doktor. Ölümünün ilk gününe hoĢ geldin. New Yorklu bir psikanalist olan Dr. Frederick Starks tehdit dolu, gizemli bir mektup alır. Kendini, Rumpelstiltskin adlı bir adamın tasarladığı korkunç bir oyunun ortasında bulur. Kurallar bellidir: Ġki hafta içinde Starks onun kim olduğunu tahmin edebilirse özgürlüğünü geri kazanacaktır. BaĢarısız olursa Rumpelstiltskin, Dr. Starks'ın sevdiği 52 yakınını tek tek öldürecektir ancak ona bir seçenek daha sunar: Kendini öldür. Zamana karĢı bu zorlu yarıĢta Starks'ın kaderi, intikamını dolambaçlı yollardan almak isteyen bir psikopatın ellerindedir. Bu deli adamı durdurmanın bir yolunu bulmak zorundadır. Yoksa deliren kendisi olacaktır. ”Hem bir gerilim romanı, hem bir varoluĢsal tez hem de Freudyen bir cehennem seyir raporu... Kusursuz bir zamanlama ile gerilimi asla elden bırakmıyor. Katzenbach öyle kıvrak bir anlatıma sahip ki kitabın atmosferi içinize iĢleyecek." Washington Post "MüthiĢ bir iç hesaplaĢma. Çalınan kimlik, intikam ve benliğin keĢfi üzerine yazılmıĢ sonuna kadar özgün bir hikâye." USA Today "Sizi esir alacak... Defalarca okumak isteyeceksiniz." Rocky Mountain News
Zafer YAZ
4
SAYFA
5
HER ġEY SENĠNLE BAġLAR Geçen gün okuduğum, Mümin SEKMAN‟ın yazdığı “Her ġey Seninle BaĢlar” adlı çok güzel ve tamamen etkisinde kaldığım bir kitaptan bahsedeceğim. Bu kitabı yediden yetmiĢe herkese tavsiye ederim. Öncelikle kitap ağır romanlara hiç benzemiyor. Tamamen dinlendirici ve öğretici bir kitap. Kitap sana hayatla ilgili bilgiler veriyor. Hayatta nasıl davranman gerektiğini, olaylar karĢısında neler yapman gerektiğini anlatıyor. Kitap, hayatı yaĢaman gerektiğini, hiçbir Ģeyde asla olamaz dememeni anlatıyor. Dediğim gibi kitabın asıl konusu hayat. Hepimizin günlük hayatta bazı sorunları vardır. Kimimizin derslerle, kimimizin ailesiyle ve baĢka bir sürü sorun… Bu kitabı okuduktan sonra tüm sorunlarınızın biteceğini size garanti ederim. Kitap, hayatı bazen günümüzden örneklerle bazen geçmiĢte yaĢanmıĢ örneklerle, bazen de günümüzde yapılan deneylerle anlatıyor. Kitap, spor müzik ve diğer konularda nasıl baĢarı sağlanacağından, nasıl disiplinli olunacağından bahsediyor aynı zamanda. Dediğim gibi okuru hiç sıkmadan eğlendirerek anlatıyor. “Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin!” sloganıyla çıkan ve okurunu "kiĢisel kurtuluĢ savaĢını baĢlatmaya" çağıran Her ġey Seninle BaĢlar, 2 yılda 500.000 baskıya ulaĢarak Türkiye'nin "en baĢarılı baĢarı kitabı" olmuĢtu... YOLDA KARġILAġTIĞINIZ HER YÜZ KĠġĠDEN BĠRĠ HġSB (Her ġey Seninle BaĢlar) OKURU! “Her ġey Seninle BaĢlar” çok duyulduk bir kitap olmamasına rağmen 800.000 tane satmıĢtır ve 1.000.000‟u hedeflemektedir. Hâlbuki hepimizin bildiği “ġu Çılgın Türkler” 700.000 adet satmıĢtır yani “Her ġey Seninle BaĢlar”dan 100.000 tane daha az. Size kitaptaki bazı güzel sözleri aktarmak istiyorum: Ġnsanoğlu çocukluktan sıkılır, büyümek için acele eder sonrada çocukluğunu özler. Önce para kazanmak için sağlığını harcar sonra da sağlığını geri kazanmak için parasını. Hiç ölmeyecekmiĢ gibi yaĢar, hiç yaĢamamıĢ gibi ölür. Hayata hazırlanmaya o kadar zaman harcar ki hayatını yaĢamaya vakti kalmaz ve yarını o denli düĢünür ki bugünün elinden kayıp gittiğini fark etmez bile. Oysa hayat geçmiĢte ya da gelecekte değil Ģimdiki zamanda yaĢanır. Okulda hayat bilgisi dersi gördüğümüz halde hayat okulunda neden ezberimiz bu kadar ĢaĢıyor. Okul hayatında önce dersimizi öğrenir sonra sınava girerdik. Hayat okulunda ise önce sınava çekilip sonra dersimizi alıyoruz. Okul hayatında sınavlar haber verilerek yapılır notumuz ise yüzümüze söylenirdi. Hayat okulunda ise insanlar bizi gizlice sınava çekiyor ve genellikle notunu içinde saklıyor. Size kitapta bahsedilen beğendiğim bir deneyi anlatmak istiyorum: Bir akvaryumda bir büyük balık vardır bir de küçük balık. Doğanın kanunu olarak büyük balık küçük balığı yemeye çalıĢır ama ikisinin arasında ince bir cam vardır. Büyük balık her defa küçük balığı yemeye gittiğinde o cama çarpar ve geri döner. Bu olay birçok kez tekrarlanır ve en sonunda cam kaldırılır. Artık büyük balık ile küçük balık arasında bir engel kalmamıĢtır ama bir sorun vardır bu sefer büyük balık küçük balığı yemeye gitmez onun yanında dolaĢır ona çarpar hatta uzmanlar küçük balığı büyük balığın ağzının içine sokmaya çalıĢırlar ama büyük balık onu çıkartmaya çalıĢır! En sonunda anlarlar ki büyük balık her defa cama çarptığı için artık onu yiyemeyeceğini düĢünmektedir. Küçük balık onun yanında bile dolaĢsa ona dokunmaz. Ben yapamam diye düĢünür. Eğer birisi bir sınava girecek bir öğrenciye devamlı, “Sen yapamazsın, bu iĢi baĢaramazsın.” derse o öğrenci sınavı baĢaramayacağını düĢünür ve kendine inanmadığı için sınavı yapamaz. Balık deneyinde bunun ispatı görülebilir. Büyük balık bir defa ben yapamam diye aklına kazımıĢtır ve o yüzden küçük balığı yemez. Bu duruma psikologlar bir ad bulmuĢlar: Öğrenilmiş Çaresizlik. Siz de bir düĢünün bakalım hayatta öğrendiğiniz çaresizlikleriniz neler? Son olarak kitaptan bir baĢka beğendiğim bölümü anlatacağım. Bir gün kısa boylu güçsüz ve çelimsiz bir çocuk gelir ve uzun boylu güçlü iri yarı kuzenine der ki: “Eğer ben de senin gibi olsaydım dünya boks Ģampiyonu olurdum.” Kuzeni de
Emre Can EMĠRLĠ
SAYFA
6
Kaynak: Muhtelif
Pala-Mizah
Zafer YAZ
SAYFA
7
Pala-Müzik Relentless Reckless Forever! Alexi Lahio'nun lideri olduğu grup Children of Bodom, 8 Mart'ta yeni albümleri "Relentless Reckless Forever!"i yayımlayacaklar. Ġki ay boyunca sadece ihtiyaç için stüdyodan çıktıklarını, bu albümün en sıkı çalıĢtıkları albüm olduğu söyleyen Alexi, eğer isteksiz olsaydık ve yeni prodüktörümüz Matt Hyde olamasaydı, herhalde kendimden ve albümden bu kadar emin konuĢamazdım. Gerçekten çok sert ama yine de eğlenceli Ģarkılar var, ilk single "Was It Worth It?" gibi. Albüm ardından The Ugly World Tour 2011'a baĢlayacak. Grup Türkiye'de de konser verecek. 18 Nisan‟da Maçka Küçükçiftlik Park'ta gerçekleĢecek konser için detaylı bilgi almak isteyenler www.evenbrite.com/
53. Grammy Ödülleri Sahiplerini Buldu. O Gece 100'den Fazla Ödül Dağıtıldı. Ödüller dağıtılırken, sahneye Eminem, Cee Lo Green, Rihanna, Dr. Dre, Katy Perry gibi ünlü Ģarkıcılar çıktı. Galanın sonuna doğru 2010 yılı içersinde gözlerini hayata yuman ünlü sanatçılar için bir anma töreni yapıldı. Önemli ödüllerden bazıları: Yılın albümü; The Suburbs -- Arcade Fire Yılın kaydı: Need You Now -- Lady Antebellum En iyi rap albümü: Recovery -- Eminem En iyi yeni sanatçı: Esperanza Spalding Yılın Ģarkısı: Need You Now -- Dave Haywood, Josh Kear, Charles Kelley & Hillary Scott, songwriters (Lady Antebellum) En iyi country albümü: Need You Now -- Lady Antebellum En iyi pop vokal albümü: The Fame Monster -- Lady Gaga
Jeff Hanneman vs. Böcükler Slayer, thrash metaldir. Thrash metal, Kerry King ve Jeff Hanneman'dır. Ama Jeff artık pek de sağlıklı değil. Et yiyen bir örümcekten bulaĢtığı düĢünülen hastalık olan fasiit nekrotizan teĢhisi konan Jeff hastaneye kaldırıldığı için yedek bir gitarist onun yerine geçecek. Slayer, hayranlarını üzmemek için turnelerde yedek gitarist kullanacakmıĢ. Jeff Hanneman'a geçmiĢ olsun, dileriz.
Cem SEÇKĠN
Sine-Pala
SAYFA
8
AġK TESADÜFLERĠ SEVER “Bazen ilk görüĢte bilirsin, o insan senin kaderindir. Bazen bir ömür ararsın BULUNMAZ.” diyerek herkesin beğenerek izlediği “AĢk Tesadüfleri Sever” filmiyle bu ayki Sine-PALA‟da karĢınızdayım. 4 ġubat‟ta vizyona giren bu filmi aslında uzun zamandır merakla bekliyordum ve film gelir gelmez soluğu sinema salonunda aldım ve soluğumu filmin sonuna kadar tuttum. Filmin, yönetmeni Vizontele, Gora ve YahĢi Batı filmlerinden ismini duyduğumuz Ömer Faruk Sorak. Film, Deniz (Belçim Erdoğan) ve Özgür (Mehmet Günsur)„ün birbirlerine küçüklükten beri hissettiği ama tam ismini koyamadıkları aĢklarını anlatıyor. Deniz ve Özgür birbirlerinin çocukluk aĢkı... Aynı zamanda bir kaza sonucu aynı gün aynı hastanede doğan iki bebek. Özgür, Deniz‟in hayatını daha bebekken bu kaza sayesinde kurtarıyor. Ġlk sevgilileri, ilk kalp kırıklıklarını yaĢarlarken Deniz‟le Özgür tesadüfen karĢılaĢmaya devam ediyor. Deniz‟in çocukluk aĢkı “kırmızı bisikletli çocuk” Özgür büyüyüp bir fotoğrafçı oluyor ve babasının o daha küçükken çektiği bütün fotoğrafları derleyip bir fotoğraf sergisi açıyor. Sergiye de Deniz‟in küçükken çekilmiĢ bir fotoğrafını farkında olmadan koyuyor. Bu fotoğraf Deniz‟le Özgür‟ün bilinçli olarak karĢılaĢmalarını sağlıyor ve onları nostaljik ama geleceklerini hazırlayan bir yolculuğa çıkartıyor. “AĢk tesadüfleri sever, kader ayrılıkları…” diyor film. Unutmayın, hayat kısa. Film çok güzel, sıcak ve samimi bir oyunculukla sahneye konmuĢ. Bu filmden anlayabiliriz ki Türk sineması geliĢiyor. Filmde Cansel Elçin‟in Fransızca konuĢtuğunu duyacak ve Mehmet Günsur‟u omuz hizasındaki saçlarıyla göreceksiniz. Bunların hepsi güzel ama benim anlamadığım bir Ģey var. Mehmet Günsur‟un çocukluk halini canlandıran AĢkımemnû‟dan tanıyacağınız Batuhan Karacakaya aynanın karĢısında “Losing my religion” Ģarkısını söylerken aynanın köĢesinde bir Emma Watson posteri dikkatimi çekti. Hem de Emma Watson‟un büyümüĢ hali. Ama Watson‟a o posterde en iyi ihtimalle 15 yaĢında dersek ve Watson‟un 1990‟da doğduğunu da hesaba katarsak 2005 yılına denk geliyor. Eğer bu çocuk 1977„de doğduysa 2005„te 28 yaĢında olması gerekiyor. Zaten Özgür karakterinin 2010„da 25 yaĢına geldiği kabul ediliyor. Filmin resmi internet sitesinde bulunan özette Deniz‟le Özgür‟ün 2010 yılında 25 yaĢındayken karĢılaĢtıkları yazıyor. 2010„dan da 25„i çıkartınca 1985 yılında doğmuĢ oluyorlar. Yani arada 8 yıllık bir açık var. Kısacası Emma Watson‟ın posterini odaya asarken ya Emma Watson‟ın doğum tarihini düĢünmemiĢler ya da Mehmet Günsur‟un. Çünkü Batuhan Karacakaya‟nın canlandırdığı çocukluk yıllarında Emma Watson daha doğmamıĢ oluyor. Dikkat! Film sizi çok üzecek belki de ağlatacak hatta belki değil kesinlikle ağlatacak içeriktedir. Gitmeden önce dikkatli olun. Yanınıza yeteri kadar mendil aldığınızdan emin olun! :) Bir sonraki sayıda görüĢmek üzere… Ġyi seyirler... Hande GÖNCER
SAYFA
9
Pala– Kâşif KahramanmaraĢ Merhaba sevgili The PALA okuyucuları. Bu ay Pala-KâĢif‟te hangi ilimizi yazsam diye uzun süre düĢündüm. KahramanmaraĢ hakkında tam bir bilgiye sahip olmasam da ben de bir Ģeyler öğrenmiĢ olurum düĢüncesiyle bu ilimizi tanıtmaya karar verdim. Tahminime göre hepiniz KahramanmaraĢ hakkında bir Ģeyler öğrenmek istersiniz. Öncelikle KahramanmaraĢ'ın “kahraman” sıfatını nereden aldığına bir bakalım. KurtuluĢ SavaĢı sırasında halkın düĢmanlara karĢı gösterdiği direniĢ çok büyük bir takdir toplamıĢtır. MaraĢ Ģehrinin gösterdiği mücadeleden ötürü Ģehrin ismi TBMM tarafından 7 ġubat 1973 tarihinde KahramanmaraĢ olarak değiĢtirilmiĢtir.
Sevgili okurlar, KahramanmaraĢ dediğimizde aklımıza neler gelir? Bol çeĢitli dondurmalar, tarhana, fıstık, ceviz ve biber... Sanayi sektöründe ise KahramanmaraĢ‟ın çelik, tekstil, dericilik ve ahĢap oyma ürünleri ülkemizde ve yurtdıĢında büyük ilgi görmektedir. Etrafı sularla çevrili bu güzel ilimizin içerisinde altı adet baraj ve bunlara bağlı hidro-elektrik santralleri ve birçok sulama göleti bulunur. Ülkemizin elektrik üretiminin %13 'ü KahramanmaraĢ'tan sağlanmaktadır. KahramanmaraĢ Ģehri, ülkemizin en büyük ilk yirmi Ģehri arasında bulunur. Konum olarak Adana ve Gaziantep'in arasında bulunur. Nüfusu bir milyonun üzerindedir ve Akdeniz bölgesine aittir. Ġnsanları esmer, kumral ve sarıĢın görünümüne sahiptir. Bu Ģehirde yaĢayan insanlar çok sıcakkanlı olup aynı zamanda misafirperverlerdir. ġanlıurfa, Adana ve Gaziantep otoyolunda KahramanmaraĢ'ı gösteren tabelâ veya iĢarete pek rastlanmaz. Umarım Karayolları bu konuda ilerleyen zamanlarda biraz daha duyarlı hale gelir. KahramanmaraĢ doğal güzellikler bakımından çok zengin ve Ģanslı bir ilimizdir. Birçok bölgemizin birleĢtiği noktada yer almaktadır. DeğiĢik iklim özelliklerine ve tabii birçok güzelliğe sahiptir. KahramanmaraĢ ilimizde gezilecek doğa harikası yerler çoktur. YavĢan Yaylası, ülkemizin en çarpıcı yerlerinden birisidir. BaĢkonuĢ Yaylası, yeĢillikler içerisinde bir tabiat harikasıdır. Döngel Mağarası görenleri hayran bırakacak bir mağaradır. Ayrıca çok yakınında meĢhur piknik alanları sıralıdır. Fırnız Mesire Yeri ise çam ormanları ile kaplı bir vadidir. Kazma Bağları, soğuk suları ve ilginç bahçeleri ile ilgi çekicidir. Menzelet Barajı ve Ali Kayası manzara açısından görülmeye değer yerlerdir. KahramanmaraĢ‟ın aynı zamanda kaplıcaları ve fıstıkları çok meĢhurdur. Ben KahramanmaraĢ'a gitmedim. Bu yazıları yazarken edindiğim bilgiler sayesinde, bu Ģehrin ülkemiz için ne kadar değerli olduğunu görmüĢ oldum. ġehrin gezilmesi gereken yerlerini, doğa harikalarını ve tarihini ilgi çekici buldum. Fırsat bulduğumda mutlaka ziyaret etmek istediğim bir yer artık KahramanmaraĢ. Umarım KahramanmaraĢ'ı güzel bulmuĢsunuzdur, ajandanızda gezilecek yerler kısmına eklemeyi unutmayın. BaĢka bir ilimizi anlatana dek hoĢça kalın.
PALA
Doruk IġIK
SAYFA
10
PALA
Bobi-Pala
SAYFA
Kaynak: bobiler.org
Erdem Mümtaz HacıpaĢaoğlu
11
SAYFA
12
Pala-Tarih KADINLARIN MÜCADELESĠ “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” yaklaĢtı. Kadın haklarının kazanılması için çok mücadele verildi. Hâlâ da veriliyor. Bu yüzden bugünü anmadan geçmek istemedim.
Kadınların erkeklerle eĢit haklara sahip olmak için verdiği mücadelenin temsilî baĢlangıç tarihidir 8 Mart 1857. O gün ne mi oldu? New York kentindeki tekstil fabrikalarında çalıĢan 40 bin iĢçinin insanlık dıĢı çalıĢma koĢullarına karĢı baĢlattığı grev kanlı bitti. Polis, iĢçileri durdurmak için müdahale etti. Bu müdahale sırasında çıkan yangında 129 kadın iĢçi hayatını kaybetti ama halk, iĢçileri yalnız bırakmadı ve cenaze törenine 100 bini aĢkın kiĢi katıldı. Fakat 8 Mart‟ın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması hemen olmadı . 8 Mart‟ın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasıiçin yaĢanan bu üzücü olayın üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçmesi gerekti. 1910 yılında bir kadın ,Clara Zetkin, Danimarka‟nın Kopenhag kentinde yapılan kadınlar toplantısında 8 Mart‟ın 129 kadın iĢçi anısına “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi . Bu öneri toplantıda oy birliğiyle kabul edildi. Bu karar iki dünya savaĢı gördü. Bırakın kadın haklarını insan haklarının tamamen yok olduğu iki büyük savaĢ... Sonunda o günden yaklaĢık 120 yıl sonra 1975‟te BM tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edildi. Gördüğünüz gibi kadınların bir günü kazanması için bile yıllar sürmüĢ. Evet, günün ortaya çıkıĢı böyle ama bizim tarihimizde kadın nerede? Türk kadını için iki büyük gün var pek bilmediğimiz: 3 Nisan 1930 ve 5 Nisan 1934. 30 Nisan‟da yerel seçimlere katılma hakkı, 5 Nisan‟da ise 22 yaĢını bitiren her Türk kadınına seçme ve 30 yaĢını bitiren her kadına milletvekili seçilme hakkı verildi. PALA
SAYFA
13
Zaten Türkiye‟de 8 Mart, 1921 yılından beri anılıyordu. BaĢta yazdığım karamsar yazının aksine dünyanın birçok ülkesindeki kadından daha ĢanslıymıĢ Türk kadını. Birçok hakka Ġsviçre gibi, Fransa gibi ülkelerden önce kavuĢmuĢ çünkü. Cumhuriyet‟in ilk yıllarında kazanıldı bu haklar. Peki, sizce 2011‟e gelindiğinde kadın erkek eĢitliği sağlandı mı? Kadınlar için Türkiye‟de yaĢamak kolay mı? Bilmiyorum ben size sadece tarihini aktardım. Son bir not, her yıl “Dünya Ekonomik Fonu”nun kadın-erkek eĢitliği konusunda yayımladığı “2010 Yıllık Raporu”nda Türkiye 134 ülke içinde 126. oldu. Sorunun cevabı da sizlere kaldı...
ĠYĠ KĠ DOĞDUN Dünyanın en bilinen Ģarkısı nedir? Ben size söyleyeyim: “Ġyi ki Doğdun” Ģarkısıdır. Gerçekten de dünyanın birçok ülkesinde farklı dillerde her doğum gününde bu Ģarkı söylenir. Bu Ģarkının nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi bilmiyorum ama bugün öğreneceksiniz.
1900‟lerin baĢında, ABD‟nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde
yaĢayan
üç kız kardeĢ iĢlettikleri anaokulundaki çocuklara öğretmek için bir Ģarkı yarattılar. Mary, Mildred ve Potty Hill kardeĢlerin Ģarkısının sözleri farklıydı. O Ģarkının sözleri “Günaydın Sana Öğretmenim, Günaydın…” Ģeklinde devam ediyordu. Bu Ģarkı kim tarafından doğum günü Ģarkısı haline getirilmiĢ bilinmiyor ama 1935‟te bu hale geldiği biliniyor. Doğum günü yazısını bu ay doğum günü olanların hepsinin doğum gününü kutlamakla bitirmek en doğrusu olur. Eğer bu ayda doğduysanız doğum gününüz kutlu olsun...
Elif Tahmiscioğlu
Palaskop
SAYFA
Koç (21 Mart-20 Nisan) Size kötü gidiyormuĢ gibi görünen iĢler size yansıtıldığı kadar kötü olmayabilirler. Hemen paniğe kapılmayın. Zihinsel açıdan canlı ve dinç olmanız, arkadaĢlıklarınızın sizin için birçok açıdan yenileyici ve moral sağlayıcı olacak. Sunulan yardımları nezaketle kabul ettiğiniz takdirde zorluk çektiğiniz Ģeyleri rahatça halledebilirsiniz. Sosyal çevreniz bugünlerde refahta, bu sizi okul hayatına motive edecek.
Boğa (21 Nisan-21 Mayıs) Kendi cinsinizden arkadaĢlarınız bazı sırlarınızı ortaya dökebilirler. Bir dostunuzun özel ya da sevinçli bir gününde bulunabilirsiniz. Ciddi hesap ve planlar yüzünden hayatın geri kalan kısmını ihmal etmeyin. Sevgilinizin size karĢı tutumu karĢısında hayal kırıklığına uğrayabilir, iliĢkinizi yeniden gözden geçirmeye karar verebilirsiniz ki kalbinizin sesini dinlemenizi öneriyorum. Unutmayın ki, her zaman en doğruyu siz bilirsiniz. İkizler (22 Mayıs-21 Haziran) Yapmanız gereken iĢleri ihmal etmemeye özen göstermelisiniz. Genel hareket tarzınızı değiĢtirmenizi gerektirecek bir durum yok. Sıkıntılarınızı paylaĢacak bir dosta gerek duymanız olasıdır. Çevrenizdekiler iyi niyetinizi aptallık olarak değerlendirebilirler. Fırsatları kendinize kullanmalısınız. Ġlginin üzerinizde olmasını seven kiĢiliğiniz sayesinde gün be gün tavırlarınızdaki değiĢikliği arkadaĢlarınızda fark edecek. Yengeç (22 Haziran-21 Temmuz) Bir arkadaĢ toplantısında kırıcı olaylar yaĢayabilirsiniz. Kötü olmasa bile bu ay çevredeki gereksizliklerle uğraĢmak sizi canınızdan bezdirebilir. Mart ayı sizin için hafta sonu tatilleri açısından çok Ģanslıdır. Bu dönemlerde stres atabilmenizi sağlayacak hoĢ anlar yaĢayacaksınız. Okulda dikkatsizliğiniz göze batmaya baĢlayabilir. Duygusal iliĢkilerinizle ilgili olaylarda hızlanma olabilir. Aslan (24 Temmuz-23 Ağustos) Ġkili iliĢkilerinizde bir süre için kendinizi geriye çekip, etraflıca düĢünmeniz ve daha uyumlu davranıĢlara girmeniz iyi olabilir. Bu ay mutlu beraberlikler ve baĢkalarıyla birlikte olumlu kararlar almak gibi Ģeylere açıksınız fakat karĢı cins iliĢkilerinde Ģanslı olmanıza rağmen bunları değerlendirmekten uzak kalıyorsunuz. Yalnız bir kadınsanız kendinizden yaĢlı fakat çok dengeli bir erkekle tanıĢabilirsiniz. Alacağınız davete uymamanız iyi sonuç vermez. Yeni geliĢmeler veya yeni haberler olaylara daha ümitle bakmanıza sebep olacaktır. Başak (24 Ağustos-23 Eylül) Bu ay ciddi konulardan uzak durmalısınız. Çevrenizdeki biri bazı konuları bilmekte ve ona uygun Ģekilde yaklaĢırsanız size bilgi verecektir. Yeni geliĢtirmekte olduğunuz bir iliĢkinizde ani bir kopukluk olabilir. Hareketli günlerin baĢındasınız. Her Ģey uygun görünüyor fakat beklenmedik engellerin varlığını fark edebilirsiniz. Eğer duygusal iliĢkilerinizle ilgili bir pürüz varsa bu dönemde
14
SAYFA
15
Terazi (24 Eylül-22 Ekim) Sağlık açısından daha ihtiyatlı olmalısınız. MünakaĢalardan kaçının. Bencil tarafınızı kontrol altında tutamadığınız takdirde süregelen iliĢkilerinizi zorlaĢtırabilirsiniz. Okulunuzdaki huzursuzluklarınızın artmasını istemiyorsanız kendinize çeki düzen vermelisiniz. Bazı tecrübeli kimselerin sizi karĢılarına alıp sizinle ilgili konularda uzun uzun konuĢmaları olasıdır.
Akrep (23 Ekim-22 Kasım) Kendinizi çok zinde hissediyor olsanız bile bu ay soğuk algınlığı türünden hastalıklara açıksınız. AĢk hayatınızı sıkıntıya sokmak istemeyebilirsiniz fakat bu dönemde bazı dostlarınızın size, sevgilinizden daha çok ihtiyaçları olabilir. KarĢınızdaki bazı kimseler size karĢı çıkarcı tutumlarda olabilirler. Yeni bir aĢk iliĢkisine girmeniz ya da en azından sizi heyecanlandıracak bir flörte baĢlamanız olasıdır. Bazı konularda sağlam baĢlangıçlar yapmanız da olasıdır. Yay (23 Kasım-22Aralık) Fazla iyimserlikten dolayı hayal kırıklıklarıyla karĢılaĢmamaya dikkat etmelisiniz. Bu ay gerek duygusal gerekse maddi açılardan size hoĢ sürprizler getirmekte. Bir süreden beri kafanızdaki iliĢkileri gerçekleĢtirmek için harekete geçebilirsiniz. Aslında iyi bir durum olsa bile bu dönemde atacağınız imzalar ilerde baĢınıza iĢ açabilir. Ayın ikinci yarısında daha açık olduğunuz için her Ģeyi ortaya dökmeniz ve çok iyi anlaĢmalara varmanız olasıdır. Rahatsız yolculuklar yapabilirsiniz. Oğlak (23 Aralık-20 Ocak) Bu ay sevdiklerinizle tekrar bir araya geleceksiniz. GeçmiĢi bir türlü unutamıyorsunuz. Tatil sonrası üzerinizdeki rahatlığı ĢaĢırtıcı bir Ģekilde atacaksınız. Hiçbir Ģey için geç değil. Sağlığınız için endiĢeleriniz var fakat endiĢe duymanız yersiz. Doğru zamanda doğru yerde olma konusunda biraz Ģanssızlık yaĢayacaksınız. Artık bazı Ģeyleri gün yüzüne çıkarma zamanı geldi. Ancak sonuçları hiç umduğunuz gibi olmayacak.
Kova (21 Ocak-19 Şubat) Size her Ģey sıradan ve son derece tatsız gelebilir. Bu dönemde sağa sola çatmaya yatkınsınız. Moral bozucu Ģeylere aldırmamalısınız çünkü ayın bütünü olumlu ve verimlidir. Eviniz, okulunuz ya da sosyal kontaklarınız bütün enerjinizi tüketebilir. Her durumda uyanık olmalı gerekeni yapmalısınız. Bütün olumsuzluklara göğüs germeli ve gülmeyi öğrenmelisiniz. Balık (20 Şubat-20 Mart) Doğum ayınızda planlarınızı yaparken zaman faktörünü göz önünde bulundurmalısınız. Süregelen iliĢkilerinizde birlikte olduğunuz kimsenin tutumlarını ihtiyatlı karĢılamanızda fayda vardır. Bu dönemde bir aĢk olayını sonuçlandırmanız ve bu konuda istediğinizi elde etmeniz de olasıdır. Okulda yaĢadığınız tatsız tartıĢmalar bir son bulacak ki bu
PALA
Dilara Çerçi / Dilara IĢık
SAYFA
16
Pala-Dizi
Bu sayımızda, daha iki sezondur yayımlanan ve yayımladığı ülkede ,Amerika‟da, her yeri sarsan bir diziden bahsedeceğim: Glee. Glee„nin kelime anlamı heyecan, neĢe. Fakat Glee kulüp okullardaki çok sesli koralara deniyor. Dizi, bir lisedeki Ġspanyolca hocasının bir Glee kulübü açmaya karar vermesiyle baĢlıyor. Bütün ezik gözüken çocuklar Glee kulübüne katılıyor ve dengeler bozuluyor. Glee kulübü gitgide birkaç popüler çocuğun da ilgisini çekiyor. Okuldaki popüler çocuklar eziklerle takılmaya baĢlayınca bundan en çok ponpon kızların koçu Sue Sylvester rahatsız olur. Sue hem kendi bütçesinden kısılan para için hem de birkaç özel nedenden dolayı Glee kulübünü yıkmaya karar verir. Aynı zamanda Glee kulübünün içinde aĢk beĢgenleri dönmektedir. Glee üyeleri, okulda eziklere yapılan zulümlere katlanır, Sue‟a karĢı direnir ve bölge yarıĢmasını kazanmaya çalıĢırlar. Dizinin her bölümünde yaklaĢık üç Ģarkı oluyor. Fakat bu Ģarkılar müzikal Ģarkılar değil merak etmeyin. Bazı haftalar ünlü konukları ağırlıyorlar (Britney Spears vs.). Katy Perry ve Laddy Gaga gibi tanıdık isimler dıĢında eski bilindik parçaları da söylüyorlar. Her oyuncu kendi sesini kullanıyor ancak yalnızca dizide kayıtlı parçayı veriyorlar. Yani canlı söylemiyorlar, ama kendi sesleri.
Rachel: Rachel‟ı tanımadan sadece sesini duysanız muhteĢem bir Ģarkıcı diyebilirdiniz. Fakat o tam bir ukaladır. Bir gün Broodway‟de Ģarkı söylemek istediğinden bahsetmiyorum bile. Hayatı boyunca bir yıldız olmak için yaĢamıĢ bir kız ve eline gelen her fırsatı kullanıyor. Amacına ulaĢmak için pek bir ahlak anlayıĢı olduğu söylenemez ama Glee kulübü onsuz bir hiçtir. Grubun kalbi, solisti odur. Bu kadar kötü anlattığıma bakmayın
Finn: Takımın co-pilotu. Erkeklerde en iyi sese sahip olan odur, diyebiliriz. Ġlk sezonda gayet dengeli bir Ģahsiyet fakat son sezonda biraz değiĢmeye baĢladığını söyleyebilirim. Futbol takımındaki yerini riske atarak Ģarkı söylemeyi sevdiğinden ve zevk aldığından kulübe girdi.
Kurt: Kesinlikle favori adamım! MuhteĢem kiĢilik, seçimleri yüzünden çoğu çocuk onu sevmese de o halinden gayet memnun biri: Hayalleri, müzik yeteneği ve çok Ģık kıyafetleri var. Bu da ona yetiyor.
PALA
SAYFA
Quinn: Ponpon kızların lideri. Popüler olmak ya da olmamak, iĢte bütün mesele bu. Glee kulübü her zaman onun yanındaydı, iyi günde ve kötü günde. Ama arada bir seçim yapmak zorunda kaldı.
Artie: O dizide en ezik karakter gibi görünse de sesiyle herkesi büyülüyor. Çok küçük yaĢta bacakları sakatlanmıĢ ve uzun bir süredir tekerlekli sandalyeyle yaĢıyor. Glee onun için bir kulüpten fazlası, bir aile. Zor zamanında Artie yardım etmek için birleĢiyorlar.
Emma:Okulun psikologu… Titizlik hastası. Her bir üzüm tanesini temizlemeden içi rahat etmeyen bu hanımefendi Will Schuester‟ı kendine âĢık eder her ne kadar Will istemese de.
Mercedes:
MuhteĢem bir sesi olmasına karĢın dizide çok fazla solo söylememesi beni üzüyor. Onun hakkında pek fazla Ģey söylenemez aslında. Sadece iyi bir dost.
Puck:
Saçlarına bayıldığımız muhteĢem insan yavrusu… Amerikan Futbol takımındaki yerini sarsacağını bildiği halde büyük bir cesaret göstererek Glee kulübüne girdi. O kiĢiliğin ardında gerçekten iyi bir müzisyen yatıyor.
17
Tina:
Asyalı. Evet, onu böyle çağırıyorlar. Biraz Emo, biraz koyu ama sesi son derece ince.
Brittany: Grubun en safı ponpon kızlardan biri. Çoğunlukla saf olduğu için kullanılan biri fakat Glee kulübünde herkes ona yardımcı oluyor. Dans etmekte oldukça iyi.
Santana: Dedikodu bombası. Okulda ondan habersiz bir Ģey dönmez diyebiliriz. Kim kiminle nerede hepsini bilir. Sue‟nun ajanlığını yapmak için kulübe girmiĢ olsa da Glee kulübüne garip bir Ģekilde bağlanarak kulübün ayrılmaz bir üyesi olmuĢtur.
Will Schuester: Glee kulübünün kurucusu, her zaman iyi Ģeyler düĢünse de arada bir hata yapar o da insan değil mi? Sue ile aralarındaki iliĢki nefretten öteye geçmemiĢtir.
Sam:
Kadroya 2. Sezonda katılan bir isim daha. Hakkında pek fazla bilgimiz olmasa da söylenebilecek tek Ģey suratına göre büyük dudaklarının olması. Dizide yaklaĢık yirmi kez dudaklarından bahsediyorlar. Sesinin de gayet güzel olduğunu Alara BAZLAR
SAYFA
Tekno-Pala
18
Sony 'Kırık PS3'leri engelleyecek! PS3 hacker'larıyla baĢa çıkmakta zorlanan Sony, bakın bu kez nasıl bir tehdit savurdu! Sony, Playstation 3 konsollarını kıran kullanıcıları çevrimiçi oyun ağına giriĢi engellemekle tehdit etti. Sony Sosyal Medya Müdürü Jeff Rubenstein, blog'unda Ģunları yazdı: "PlayStation Network'e eriĢimini kaybetmek istemeyen müĢteriler, hileli cihazları kullanmayı hemen durdurmalılar." "Kurallarımızı çiğneyen PlayStation 3 sistemlerini tanımlayarak ve PlayStation Network'e bağlanmalarını engelleyerek, size beklediğiniz ve hak ettiğiniz gibi dürüst bir oyun deneyimi sunmaya çalıĢıyoruz." Sony beĢ hafta önce 100'den fazla hacker'ı oyun konsollarının kilidini açan araçlar yayınlamaları nedeniyle suçlamıĢtı. PlayStation Network, PlayStation 3 için bug onarımlarının ve firmware güncellemelerinin bulunduğu tek konum olma özelliğini taĢıyor. PSP Phone çok mu pahalı olacak? Bir PS3 ya da PSP'niz var ve Ģimdi de PSP cebi alacaksınız... Ama size kötü bir haberimiz var! Sony'nin uzun zamandır beklenen telefonu sonunda piyasaya çıkacağını resmen açıklamıĢ bulunuyor. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleĢtirilen lansmanda, "Xperia Play" adıyla da gündeme gelen cihaz, özellikle oyun severlerin ilgisini bir hayli çekmiĢ durumda. Nitekim Sony'nin herhangi bir konsoluna sahip olmanız ya da daha önceki platformlarınız için internetten oyun indirmenizin, bu yeni cihaz için neredeyse hiçbir önemi bulunmuyor. Yapılan açıklamaya göre Xperia Play, PS One oyunları da dahil olmak üzere, birçok oyunu bünyesinde barındıracak. Fakat tek bir farkla: Kendi internet sitesinde bulunacak olan oyunların hepsi ücretli olacak. Farklı platform için alınan oyunlar, telefonda çalıĢmayacak. Sony Ericson'un Ġngiltere genel müdürü olan Nathan Vautier ise konu hakkında kısa ve net bir açıklamada bulundu. Nathan: "Sony'nin piyasaya sürmeye hazırladığı Playstation Phone, daha önceki Sony cihazlarıyla uyumlu olacak. Yine de bu uyumu her anlamda beklemeyin." diyerek, aslında bu cihaz için ne kadar çok para harcanması gerektiğini bir kez daha vurgulamıĢ oldu. Kablosuz ağınızı baĢkalarının kullandığından mı Ģüpheleniyorsunuz? ĠĢte bunu keĢfetmenin yolları... Kablosuz router ıĢıklarını kontrol edin: Kablosuz router'ınızın üzerinde internet bağlanıtısını, kablolu bağlantıları ve kablosuz etkiliği gösteren bir takım ıĢıklar bulunur. Tüm kablosuz bağlantıları kapattığınızda kablosuz bağlantı ıĢığı hala yanıp sönüyorsa baĢkaları bağlantınızı kullanıyor olabilir. Router aygıt listenizi kontrol edin: Router'ınızın yönetim konsolu, kablosuz ağ etkinliği hakkında daha çok bilgi verebilir. Konsola oturum açmak için router'ınızın IP adresine gidin. Bu adresi Win+R klavye kısayolunu kullanıp, cmd yazarak, ardından ipconfig yazarak, bunun ardından 'Varsayılan ağ geçidi' IP adresine bakarak öğrenmeniz mümkün. Mac'lerde ise Network Preference bölmesini açın ve 'Router:' karĢısında yazan IP adresini not edin. Bu IP adresini tarayıcı pencerenizde açın. Router'ınıza oturum açmanız istenecektir. Varsayılan ayarları değiĢtirmediyseniz, parola ve Ģifreyi router kılavuzunuzda bulabilirsiniz. Kullanıcı adı ve parola bir çok router'da varsayılan olarak admin'dir. Güvenliğiniz için bunu farklı bir Ģifreyle değiĢtirmelisiniz. Her router farklı bir ara yüze sahiptir. Bağlı cihazları gösteren bölümü bulmalısınız. Bu bölümün adı 'Attached Devices', 'Device List' olabilir. Bu listede bağlı olan cihazlara ait birtakım IP adresleri, MAC adresleri ve cihaz adları (algılanabildiyse) gösterilecektir. Listeyi gözden geçirerek istenmeyen bağlantıları bulabilirsiniz.
PALA
SAYFA
19
Ġzinsiz bir cihazın bağlandığını fark ederseniz ne yapmalısınız? Güvenliğinizi WPA2-AES olarak değiĢtirmeniz veya yeni bir parola ayarlamanız WiFi ağınıza istenmeyen giriĢleri engelleyecek, var olan izinsiz bağlantıları kapatacaktır. WiFi hırsızları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız Ģu adımları izleyin: Ağ izleme yazılımı kullanın: Ağ ayarlarınızı router'ınızın yönetim panelinden değiĢtirmeniz, günlükleri incelemeniz mümkün ancak daha geliĢmiĢ bir izleme için MoocherHunter'ı kullanabilirsiniz. MoocherHunter, Asya'da hukuki yaptırım organları tarafından kullanılıyor. Yazılımın açıklamasına göre MoocherHunter, kablosuz ağ hacker'ının konumunu ağda gönderdiği verilere bakarak 2 metre doğruluğunda bulabiliyor. Program Windows'da çalıĢmıyor, bunun yerine bir CD'ye yazmanız ve bilgisayarı bu CD'den baĢlatmanız gerekiyor. Buradaki fikir laptop'unuzla (ve wireless kartınızdaki anten ile) dolaĢarak WiFi hırsızının konumunu bulmak. Bu aracın sonuçlarına göre bir davranıĢta bulunmanızı önermiyoruz ancak aracı kullanarak WiFi ağınıza giren biri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. WiFi güvenliğinizi güçlendirin: WPA ve diğerlerine göre daha güvenli olan WPA2'yi kullanıyorsanız oldukça güvendesiniz. Kırılması çok kolay olan WEP Ģifrelemesi kullanıyorsanız veya bir Ģifreleme kullanmıyorsanız WiFi bağlantınız bedava bağlantı arayan herkese açık demektir.
Ġnönü Üniversitesi (ĠÜ) Deney Hayvanları Üretim ve AraĢtırma Merkezi'nde yapılan araĢtırma sonuçlarına göre, beyin kanaması geçiren hastaların tedavisinde balın iyileĢtirici etkisi olduğu bildirildi. Merkezin Müdürü Prof. Dr. Yusuf Türköz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılında kurulan Deney Hayvanları Üretim ve AraĢtırma Merkezi'nde önemli bilimsel araĢtırmalar yaptıklarını belirterek, bunlardan birinin de balın beyin kanamaları üzerindeki etkisi olduğunu söyledi. Söz konusu araĢtırma kapsamında beyin kanaması geçiren deney hayvanları üzerinde balın etkilerini incelendiklerini kaydeden Prof. Dr. Türköz, ''Yaptığımız araĢtırma sonuçlarına göre balın beyin kanamasında iyileĢtirici etkisi olduğu ortaya kondu. Balın beyinde meydana gelebilecek hasarları ortadan kaldırdığı tespit edildi.'' dedi. Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Anabilim Dalı BaĢkanlığı tarafından yürütülen araĢtırma kapsamında 32 deney hayvanı kullandıklarını ifade eden Prof. Dr. Türköz, sözlerine Ģöyle devam etti: ''Fareler 4 gruba ayrıldı. Birinci gruba herhangi bir iĢlem yapılmadı. Ġkinci gruptakilerin 'suparognoid boĢluğu'na kan verilerek beyin kanama modeli oluĢturuldu. Üçüncü gruba doğal balın mum ektresi verildi. ÇalıĢma 14 gün devam etti. Sonuçta anestezi yapılan hayvanlarda kan ve beyin numuneleri alınarak, patolojide incelendi. Beyin damarlarındaki değiĢiklikler ve beyin dokusundaki hasarlar takip edildi. Beyin kanaması olan hayvanlarda, beyin damarlarında ciddi olarak kasılma ve dolayısı ile beyin hasarı görüldü. Bal mumu ekstresi verilen grupta ise beyin damarı kasılmasının sağlıklı hayvanların seviyesine geldiğini gördük.'' Yusuf Türköz, bu araĢtırmanın sonuçlarının Avrupa'daki beyin cerrahisi konusunda prestijli bir dergi olarak bilinen ''Neurosurgery''de makale olarak da yayınlandığına iĢaret etti. Deney Hayvanları Üretim ve AraĢtırma Merkezinde yılda 5 bin deney hayvanı üretiklerini ifade eden Türköz, Ģunları aktardı: ''Fare, sıçan ve tavĢan üretiyoruz. Bu hayvanların 2 bin 500'ünü kendi araĢtırmalarımızda kullanıyoruz. Geriye kalan hayvanları Sivas, Erzurum, Tokat, Adıyaman, KahramanmaraĢ, Kayseri gibi kentlerdeki araĢtırma merkezlerine destek olarak gönderiyoruz.'' Ürettikleri deney hayvanlarının hastalıktan arınmıĢ olduğunu anlatan Türköz, bu hayvanların herhangi bir dıĢ etkenden etkilenmediği için hastalık riski taĢımadığını sözlerine ekledi.
Altuğ ÇOLAK
Pala-Oyun
SAYFA
20
Ç: Evet The PALA okurları bu ay sizin için yorulmadık arayıp araĢtırıp bir üstüne de çok güzel bir oyun oynadık. U: Ama her incelediğimiz oyunu beğenmiyoruz ki! Ben de oyunun fikrini beğenmeme rağmen çok iyimser bakmıyorum. Ç: Yani Uğur‟un kötümser olduğunu anlıyoruz. Neyse biz size oyunu anlatalım. Oyunumuzun ismi “Bloodline Champions”. U: Dediğim gibi olayın fikrini beğendim, türevleri arasında yeni bir oyun tarzı yaratılmıĢ ve buna rağmen insanlar oynuyorlar. Bu gibi denemeler genelde baĢarısızlıkla sonuçlanırdı. Ç: Oyunu anlatalım mı, yoksa biraz daha ön giriĢ yapacak mısın? U: Tamam tamam baĢla iĢte... Ç: Spartacus efsanesini 20 ayrı kahramanla yeniden yazıyoruz. Bir sürü arenada savaĢıyoruz. U: Bol bol arena seçeneklerimiz ve 3 tip oyun modumuz var. Ç: Ġlki arena modumuz herkesin birbiriyle savaĢtığı mod. U: Ġkinci modumuz “Capture the Artifact”de bayrağı kapmacada olduğu gibi heykelleri kapmaya çalıĢıyoruz. Ç: Üçüncü modumuz “Conquest” dediğimiz haritadaki bölgeleri ele geçirip belli bir zaman kontrol altında tutmamız gerekiyor. U: Eski DotA gibi oyunlardan kalma düĢmanın üstüne tıkla büyüyü yap sistemi yok. Ç: Herhangi bir büyüyü yaptığımızda büyü direkt kahramanın baktığı yere gidiyor (bazı can verici büyüler hariç) ve bu oyunu daha gerçekçi bir hale sokuyor ayrıca kahramanlarınızın da seviyesi veya eĢyaları bu oyunda hiç önemli değil çünkü yok. U: Ben oyunun gerçekçi olması ve sadece beceriye dayalı olmasını mantıklı buldum ama hâlâ bu güzel özellikleri bile orada yüzümüze sırıtan hataları kapamaya yetmiyor. Ç: Ben bu konuda Uğur‟a katılıyorum, çoğu kahraman dengesiz ve oyunun ön ödemesini yapanlara büyük bonuslar ve 4 yeni kahraman verilmesi sizi oyundan bayağı bir soğutuyor (onları kendi oyununda yenmek ise bir o kadar da keyifli-Uğur). U: Her oyundaki gibi oyundaki kahramanların türleri 4 ana baĢlıkta ayrılıyor: I-Tank: Her oyundaki gibi canları çok yüksek ve herkesi durdurup (havalara fırlatmak üstlerine mantar bağı atmak yavaĢlatmak vb.) arkadaĢlarını koruyorlar. (Bkz Thorns, Gluton, Inhibitor, Vanguard, Knight) Bir takımın olmazsa olmazı. II-Healer: Kazanıldığında övgüleri kaybettiğinde de suçlamaların üstüne yağdığı küçük mutlu hippilerden oluĢan sınıf türü. Çok fazla yardımcı özelliklerine rağmen çok zarar veremiyorlar. (Bkz. Astronomer, Alchemist, Bloodpriest, Herald of Insight,) III-Damage: Yakın ve Uzak olarak ayrılırken çok değiĢik özelliklere sahipler ve bence en eğlenceli sınıf türü. Yakınlar çok yüksek zarara sahipler ancak zorlar. Ama kafanıza 50m (12 yard)dan bir kurĢun isabet ederse ve sizi basenize kaçmanıza sizi iterse bilin ki bu bir tuzaktır. (Bkz.Gunner, Engineer, Harbringeri, Igniter, Spear Man, Rabid Assasin, Nomad)
PALA
Uğur KOÇ & Çağatay CELEP
SAYFA
21
GTA:EFLC Size ilk kez aksiyon oyunu yazıyorum ve büyük olasılıkla herkesin bildiği Grand Theft Auto(GTA) serisini seçtim bu yüzden. Serinin son oyunu GTA 4 ile senaryo bakımından çarpıĢıyor ve GTA 4‟ü oynadıysanız görmüĢsünüzdür ve duymuĢsunuzdur, bu oyundaki ana karakterlerden bahsediliyor: Luis Lopez ve Johnny Klebitz. Bu oyunda bu iki kardeĢ de birbirlerine rastlıyorlar. Oyun grafik ve ses açısından GTA 4 ile aynı fakat silahlar, oyunlar ve araçlar açısından değiĢiklik olmuĢ. Mesela Luis‟in hikâyesinde(The Ballad of Gay Tony: TBOGT) APC adlı zırhlı taĢıyıcı ve savaĢ helikopteri varken Johnny‟nin hikâyesinde (The Lost and Damned: TLAD) otomatik tabanca ve sawn-off shotgun falan var. Hepsi bu değil tabii P90‟lar (makineli tüfek) M240‟lar (ağır makineli tüfek) ortalıkta geziniyor. Fakat benim en sevdiğim yeni paraĢüt! San Andreas‟dan beri paraĢüt görmemiĢtim ve bu beni çok sevindirdi. Senaryo açısından yine çok sağlam GTA. ArkadaĢlarla iliĢkiler, birlikte yemeğe ve eğlenceye çıkmalar, takılmalar yine çok zevkli. Görevler de yakıyor! Çok çeĢitli görevler var; mesela bir ara bir APC kaçırmak için sniper tüfeği ile bir helikopterdeki kancaları vuruyorsunuz. TBOGT‟de (bir oyunda iki senaryo birden var) Luis adında bir adamı canlandırıyoruz. Luis, Tony‟le hem ortak hem de onun koruması. Tabii bu yüzden zengin ve kendine ait bir kulübü var. Burada GTA 4‟ten daha lüks bir yaĢam tarzı bekleyin çünkü Luis gece ortamlarının kralı: D.TLAD‟da ise Jonny bir motor çetesinin baĢkanı. Fakat Billy adlı eski baĢkan hapisten çıkınca iĢler değiĢiyor. Johnny‟nin kendine göre bir ahlak biçimi var ve oyunda bunun değiĢtiğini göreceksiniz. Oyunun multiplayer yönü ÇOK kuvvetli çünkü büyük haritada oynarsınız 32 kiĢi birden karmaĢa yapabiliyorsunuz. ÇOK EĞLENCELĠ! Fakat bilgisayarda oyunun multi yönü Microsoft LIVE! adlı iĢkence yüzünden (yok patchdir yok uyumsuzluktur) darbe yiyor. PS3 varsa onu alın daha iyi. Bir de oyun 17 GB ve bu bildiğiniz gibi biraz(!) fazla o yüzden PS 3 en iyisi. Oyunun son durumuna bakılırsa 10 üzerinden 9,5 gibi bir not alabilir. Atmosfer, grafik, diyalog ve en önemlisi eğlence rahat rahat bu puanı hak ediyor. Gelecek ay size PS 3 oyunu olan Red Dead Redemption‟u anlatacağım. O zamana kadar afiyet olsun.
Tarık SERT
SAYFA
22
Merhaba gençler,
“Yaşamak İçin Yaşat”
Hepinizin bildiği gibi ülkemizde pek çok sivil toplum kuruluĢu var, bunlardan biri de TEMA. “YaĢamak Ġçin YaĢat” sloganıyla yola çıkarak, ben ve öğrencilerim yapılan faaliyetlere severek katıldık. Yürüttüğümüz bu projenin amaçları ise Ģunlardır: 1. Çevredeki sanayi tesislerinin Ergene nehrine olan kirliliğini önlemek, 2. Lüleburgaz- Ovacık köyü içindeki okulumuza bir sera alanı kazandırmak, 3. Köyde okuyan öğrencilerimizle, okulumuz öğrencileri arasındaki iletiĢimi artırmak ve atölye çalıĢmaları hazırlamak. Proje kapsamında beraber çalıĢtığımız okullar: Marmara Eğitim Kurumları Özel Marmara Koleji TED Ġstanbul Koleji Vakfı Özel Lisesi BeĢiktaĢ Atatürk Anadolu Lisesi Özel Amerikan Robert Lisesi Notre Dame De Sion Lisesi Özel MEF Lisesi Koç Lisesi Projenin uygulanma sürecinde Ergene nehri kirliliğine dikkat çekilecek. Projenin ikinci yılında ise köy okulunun bahçesinde bir sera kurulacak. Kurulacak sera sayesinde köy halkına yeni bir ekonomik uğraĢ kazandırılacak. Amacımız doğrultusunda diğer katılımcı okullarla 06.11.2010 tarihinde Ovacık köyüne gitmiĢ ve gözlem yapmıĢtık. Projeye katılan okullar dönüĢümlü olarak iki haftada bir Ovacık köyüne gidecek ve haziran ayında katılımcı tüm okullarla tekrar köyü ziyaret edeceğiz. Projeye katılan okullar arasında Ovacık köyüne giden ilk okul bizdik.Yapacağımız çalıĢmalar için ilk etapta eğitim ve tanıĢmayı amacıyla 19.02.2011 tarihinde sekiz öğrencimiz, okulumuz Resim Öğretmeni Merve SARVAN, Arel Üniversitesi Okutmanı Ġlkay ÖZER ve ben (Pelin EYÜP) yola çıktık. Köyde ilk olarak oryantasyon çalıĢması yaptık. 10 E sınıfından Ümit Bahadır Karaca yaptığı animatörlükle (Mandal Asmaca ve Dans) öğrencilerin keyifli dakikalar geçirmesini sağladı. Sonrasında atölye çalıĢmalarımız için sınıflarımızda yerlerimizi aldık. BeĢ ayrı sınıfta yapılan tuval çalıĢması, keman-gitar dinletisi, serbest resim çalıĢması, oyun, sunum sınıfı, spor etkinliklerinin mimarı okulumuz öğrencileri oldu. Atölye çalıĢmaları devam ederken, anne ve babalara halk sağlığı konusunda okutmanımız, Ġlkay Özer gereken bilgileri verdi. ÇalıĢmaların bitmesi ile toparlanıp hep beraber köyü gezdik. VedalaĢma zamanı geldiğinde köy öğrencileri ve bizler hüzünlü anlar yaĢadık. Süremiz kısa da olsa önemli olan uzun zamanların değil etkin ve verimli anların olduğunu bir kez daha düĢündük. Bir dahaki buluĢmamız için Ģimdiden gün saymaya baĢladık. Etkinliğimize katılan öğrencilerimiz: Ümit Bahadır Karaca Ömer Gürgen Kübra Akbalık Nilsu Yıldırım Alara Alev Ġrem Akman Zeynep Özsomer Kerem Can Güzel PALA
SAYFA
23
Pelin EYÜP
SAYFA
24