The Pala Gazetesi 32. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

Page 1

The PALA Yıl: 4 Sayı: 32

OCAK-ŞUBAT 2012

MUN KULUBU ÖĞRENCİLERİNİN ULUSLARARASİ BAŞARİSİ MÜNAZARA TAKIMIMIZ NAMAĞLUP KİTAP FRAGMANLARI YARIŞMASI FATİH TÜRKMENOĞLU THE PALA’DA FETİH 1453 SEMPRE ARTE


SAYFA

2

27 Aralık 2012 tarihinde Nişantaşı Kampsümüzde yapılan ALMANCA KONUŞMA YARIŞMASI “Kunst des Redens” de toplamda 40 öğrenci katılmış ve 11.sınıflar arasında öğrencilerimiz Çevikalp Sütunç birincilik, Can Özkaynak ikincilik, Dilara Demir üçüncülük ve 9.sınflar arasında ise Ege Kaan Boysan üçüncülük derecesini almışlardır.

Bir Sana Van’a Kampanyası okulumuzda 2011 Aralık Ayının son iki haftası yapılmış. Toplam üç kez kurulan yiyecek içecek standından elde edilen 600 TL ile 30 adet kazak,hırka,eldiven ve atkı takımı,kışlık mont satın alınmış ve de hediye paketi yapılmıştır.

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Edebiyat Zümresinin hazırladığı şiir etkinlikleri, “Işık’ta Şiir Işıltıları” 2. dönem de devam etmektedir. 9. sınıf öğrencilerinin hazırladığı Murathan MUNGAN dinletisi,15.02.2012 tarihinde 101 numaralı amfide gerçekleşmiş, dinletide MUNGAN’ın şiirleri hem kendi sesinden hem de öğrencilerin yorumuyla dinlenmiştir.

Zafer YAZ


SAYFA

3

Okulumuz münazara takımı başarıya doymuyor. Aldığı üst üste galibiyetlerle katıldığı hiçbir maçı kaybetmeyen münazara takımımız “Sarıyer İlçe Birincisi” olduktan sonra İstanbul çapında yapılan münazara yarışmalarında Sarıyer ilçesini temsil etmeye hak kazanmıştı. Şimdi de İstanbul elemelerinde aynı galibiyet serisine devam ediyor. Zorlu geçen İstanbul elemelerinde şimdiye kadar iki maç yapıldı. Takımımız katıldığı bu maçları da alarak bir üst tura geçme hakkını kazandı. İl bazında düzenlenen yarışmaların 1. turu 05.01.2012 tarihinde Gültepe Lisesiyle gerçekleştirildi. Okulumuz münazara takımı “E-kitap okuma kültürünü olumlu etkiler.” antitezini savundu ve 2. turda yarışma hakkı kazandı. İl bazında düzenlenen yarışmaların 2. turu 14.02.2012 tarihinde Dr. Vasıf Topçu Fen Lisesiyle gerçekleştirildi. Okulumuz münazara takımı “On iki yıllık eğitim zorunlu olmamalıdır.” antitezini savundu ve 3. turda yarışma hakkı kazandı.

Şenay ÖNAL


SAYFA

4

KİTAP FRAGMANI YARIŞMASI ŞARTNAMESİ 1. Yarışmaya konu olan eserler: Gregor ve Gri Kehanet / Yeraltı Günlükleri- 1 Gregor ve Felaket Kehaneti / Yeraltı Günlükleri- 2 Gregor ve Kan Kehaneti / Yeraltı Günlükleri Serisi - 3 Gregor ve Sır Kehaneti / Yeraltı Günlükleri Serisi – 4 (Suzanne COLLİNS/ PEGASUS YAYINLARI) NOT: 4 ciltlik seri tek eser olarak kabul edilmektedir Serenad (Zülfü LİVANELİ / DOĞAN KİTAP) Kibarlık Budalası (Moliere) Palto (Gogol) 2. Kitap fragmanlarının süresi en az 2 en fazla 4 dakika olacaktır. 3. Yarışmaya katılım için son başvuru tarihi 09.03.2012’dir. 4. Fragmanlar en geç 30.03.2012 tarihinde düzenleme komitesine HAZIRLIK SINIFLARI: Mizan COŞKUN 9. SINIFLAR: Leyla TARAKÇI 10. SINIFLAR: Z. Şebnem ALDAĞ 11. SINIFLAR: Zafer YAZ, İsmail Güven İNAN, Sevda KOÇ’a teslim edeceklerdir. 5. Çalışmalar 8 adet DVD olarak üzerine künye bilgileri yazılı bir şekilde teslim edilecektir. Bu tarihten sonraki teslimatlar yarışmaya dâhil edilmeyecektir. 6. Fragmanlar İngilizce, Fransızca, Almanca altyazı seçenekleriyle hazırlanacaktır. Türkçe dublajın dışında diğer dillerden de tercihte bulunabilirler ancak kalan dillerin altyazılı tercihlerini hazırlamaları gerekmektedir. 7. Fragmanların senaryosu yazılı olarak DVD’lerle beraber teslim edilecektir. 8. Ödül töreni 25.04.2012 tarihinde yapılacak ve yarışmaya katılan tüm fragmanlar gösterilerek, ödül alan fragmanlar açıklanacaktır. 9. Yarışmaya katılan fragmanlar en fazla üç kişilik gruplar halinde hazırlanabilecektir. 10. Fragmanlarda görsellik, müzik, senaryo, montaj, içerik, yabancı dil ve süre kriterleri gözetilecektir. 11. Yarışmaya katılan her fragman yapımcısına katılım sertifikası verilecektir. 12. Ödüller sürpriz olup son katılım tarihinden sonra (13.03.2012) açıklanacaktır. YARIŞMA JÜRİSİ: Çiğdem TISOĞLU (Müzik Öğretmeni) Cem DEMİRHAN (Bilgisayar Öğretmeni) Leyla TARAKÇI (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni) Merve SAVRAN (Resim Öğretmeni) Yalçın YALÇINKAYA (Kütüphane Görevlisi) Mehmet KÜÇÜKYILDIZ (Almanca Öğretmeni) Didem DÜRÜS (İngilizce Öğretmeni) Gül Tuğçe YARKIN (Fransızca Öğretmeni) Zafer YAZ


SAYFA

Editörden

5

Merhaba Sevgili The PALA okuyucuları, yeni ve dopdolu bir sayımızla tekrar karşınızda olmanın sevinciyle hâlâ ilk günkü heyecanımızla merhaba, Bu sayımızda sizleri yoğun istek nedeniyle Bobi-Pala’yla buluşturduk. Okulumuzda düzenlenen yarışma, kampanya ve etkinlikler sayfalarımızda yerlerini aldı. Başarılarıyla yüzümüze güldüren münazara takımımız The PALA’da... Okulumuzun uluslararası başarısı Yale-MUN ayrıntılarıyla The PALA’da… Fatih TÜRKMENOĞLU bu ayki Pala-Sohbet konuğumuz. Son günlerin en çok konuşulan filmi Fetih 1453’ü hakkındaki eleştirileriyle dikkatinize sunuyoruz. Sanat etkinliklerine doymayan okulumuzda Sempre Arte okulumuza renk kattı. Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU

İyi okumalar... FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Okul Gazetesi The PALA (The Press Association of Lycee Attiudes) İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN Sorumlu Müdür Yardımcısı Hakan KULABER Sorumlu Öğretmenler Zafer YAZ Mizan COŞKUN Web Yayım Berna HAMARAT KAYA Baskı & Cilt Şevki SÜTÇÜ Renkli Basım Nuri ÇEVİK Editör Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU Düzeltmen Zafer YAZ Mizan COŞKUN E-Mail: palabasvuru@hotmail.com

Yazarlar Berker CAMCI Çiğdem TISOĞLU Dilara AHSEN Dilara ÇERÇİ Dilara IŞIK Gültuğ ŞAHİNOĞLU Gülin ŞEKERCİ Kazım ERGENÇ Melda CEMAL Pınar NİSANOĞLU Şenay ÖNAL T. Cenk ÖNDER Yalçın YALÇINKAYA Zafer YAZ


SAYFA

6


SAYFA

7

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU


SAYFA

Zafer YAZ

8


SAYFA

9

“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 04 Ocak 2012 Çarşamba günü, 10. ve 11. sınıf öğrencilerine, Eğitim Yazarı Sait GÜRSOY tarafından “ÖSYS ve Başarıya Doğru” semineri düzenlenmiştir.

“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 04 Ocak 2012 Çarşamba günü, 11 ve 12. sınıf velilerine, Eğitim Yazarı Sait GÜRSOY tarafından “ÖSYS ve Başarıya Doğru” semineri düzenlenmiştir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisimizin düzenlediği 2011-2012 eğitim-öğretim yılı "Ana-Baba Okulu"nun “Ergenlik Dönemi Özellikleri” konulu üçüncü oturum 03 Ocak 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.

“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 11-12 Ocak 2012 tarihlerinde, 12. sınıf öğrencilerine, “Stresle Nasıl Baş Edebiliriz?” semineri düzenlenmiştir.

Okulumuz yönetici ve öğretmenlerine yönelik “Okulda Görülen Davranış ve Uyum Problemlerine Bakış” konulu seminer Prof. Dr. Tülin YURTBAY tarafından 07 Ocak 2012 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Gülin ŞEKERCİ


SAYFA

10

Değerli Işıklılar, Öğrencilerimizi birer dünya vatandaşı olarak yetiştirmek üzere uyguladığımız programlardan güzel sonuçlar almaya devam ediyoruz. 2007’den bu yana faal olan Ayazağa Işık Lisesi Model Birleşmiş Milletler Kulübü (MUN), yeni bir başarıya imza atarak hepimizi gururlandırdı. 9-22 Ocak 2012 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri Yale Üniversitesinde düzenlenen MUN Konferansı’na Türkiye’den katılan tek okul olan Ayazağa Işık Lisesinin sevgili öğrencileri, ülkemizi ve okulumuzu başarıyla temsil etmenin yanı sıra aldıkları Onur Ödülü ile Işıklı olmanın ayrıcalığını 20 ülkeden 1500 öğrencinin önünde gösterdi. Dünyada düzenlenen en seçkin MUN Konferansı olan Yale MUN’a katılan FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi MUN ekibi, 11 ve 12. Sınıf öğrencilerimiz Cihangir Zülfikar, A. Can Zabcı, Hakan Tunç, Berfu Kılıç, Semih Bayraktar, Elif Özge’yi ve başarılı müzakere yeteneğiyle Yale MUN Komitesi tarafından ‘ Honourable to Mention’ (Onur Ödülü) ödülüne layık görülen Mert Ürkmez’i, bu başarıda emeği geçen danışman öğretmenlerimiz Melda Cemal, Jill Trued Metin, Ülkem Karakaş ve Ayazağa Işık Lisesi Müdürümüz Ömer Orhan’ı yürekten kutlarım. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okullarının dünyada her alanda söz sahibi olacak bireyler yetiştirme hedef ve anlayışıyla çalışmalarını sürdüren tüm eğitimcilerimize teşekkür ederim.

Işıklı sevgi ve saygılarımla, Yük. Müh. Tufan Durgunoğlu Yönetim Kurulu Başkanı

YMUN (YALE UNIVERSITY MODEL UNITED NATIONS) 19-22 OCAK 2012, NEW HAVEN / CONNETICUT / ABD

Bu yıl 38.si düzenlenen konferansta Türkiye’den katılan tek okul olan FMV Ayazağa Işık Lisesi MUN gurubu öğrencileri dünya sorunlarına çözüm önerileri sunmaya çalışırken farklı ülkelerden gelen öğrencilerle de fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Konferansa 20’den fazla ülkeden 1500’ün üzerinde farklı dilleri konuşan, farklı kültürlerden lise öğrencileri katılmıştır. Ayrıca grup üyelerinden Mert ÜRKMEZ Honourable Mention (Onur Ödülü) ödülüne layık görülmüştür.

THE

PALA


SAYFA

11

Melda CEMAL


SAYFA

12

Fatih TÜRMENOĞLU Kimdir? 1968’de İstanbul’da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldu, New York Üniversitesi’nde İşletme ve İnsan Kaynakları Yönetimi dalında yüksek lisans eğitimi aldı. 1994 yılında SABAH Grubu’nda gazeteciliğe başladı. 1996 yılında, NTV’nin hazırlık aşamasında, televizyona geçti. NTV’de 4,5 yıl boyunca, “Sesler ve Renkler”, “Hindistan’da Düğün ve Cenazeler”, “Yolcu”, “Her Mevsim Bahar”, “Sevgi İle” programlarını hazırladı ve sundu. Ayrıca, CNN International’a Türkiye’den haberler yapmaya başladı. Atlanta’daki, CNN Merkezi’nde “uluslararası televizyon gazeteciliği” konusunda, beş yıl boyunca, yılda bir kez eğitim ve seminerlere katıldı. CNN’in Türkiye Prodüktörü ve Muhabiri olarak çalıştı. Turkish Daily News’a “A Day Out in İstanbul” köşesini yazdı. Birçok dünya ünlüsüyle röportaj yaptı, 45 ülke dolaştı, birçok hikâye takip etti. 2003 yılında, Knight-Wallace Fellowship bursuyla ödüllendirildi. 1.5 yıl ABD’nin Michigan Eyaleti’nde, Ann Arbor şehrinde yaşadı. Türkiye’ye döndüğü 2004 yılının sonundan itibaren, Milliyet Gazetesi’nde çalışıyor. “Gezmek Gerek” sayfasında, her hafta başka bir gezi noktasını tanıtıyor ve gazete için röportajlar yapıyor. CNN TURK’te yazları “Sahil Günlüğü” isimli gezi programını, ana sezonda da kültür sanat programı “Afiş”i sunuyor. Şirketlere “Sunum Teknikleri” ve “Medya İletişimi” konularında seminerler veriyor. Murathan: Gezi kitabınızın adı neden ‘Görülmesi gereken 101 yer’ ? Bu sayının özelliği nedir? Amerika’da eğitim veren tüm okullarda ders kodları 101 sayısı ile başlar. Örneğin Math 101 dersi. Ayrıca diğer nedeni de kitap toplumda bu şekilde kabul gördü, tutulan bir sayı oldu. Biz de değiştirmek istemedik. Mümtaz: Gidip görmek istediğiniz özel bir yer var mı? Uruguay ve Çek Cumhuriyeti’ne gitmeyi tam 15 senedir erteliyorum, bir türlü fırsat bulamıyorum. Yeni Zelanda ve 3 ülke daha var aklımda. Âmâ Yeni Zelanda’ya gitmek için yaz mevsimini bekliyorum. Murathan: Türkiye’de kesin görülmesi gereken yerler neresi ve sizin en beğendiniz bölgeler hangileri? Eskişehir’i ve İzmir’i çok seviyorum. İzmir artık çok karmaşık bir şehir oldu gerçi. Bana göre Ödemiş ve Bursa’da Cumalıkızık mükemmel bir yer. Özellikle Cumalıkızık hayat mücadelesinden arınmış ve böylelikle özünü korumayı başarmış. Sahil kısımlarda ise Bodrum ve Marmaris tercihim. Mümtaz: Görüşmekten en çok memnun kaldığınız ünlü kim ve röportaj yapmak istediğiniz başka kimler var? Romantik aşk yazarı Barbara Cartland ile röportaj yapmayı çok istedim ancak tam röportajı ayarlamıştık ki ertesi gün öldüğü haberini aldık. O gün gerçekten çok üzülmüştüm. Diğer memnun kaldığım isimler ise Hillary Clinton ve Liza Minelli. Hillary Clinton konuşurken insanın yüzüne çok bakmıyordu bu beni biraz rahatsız etmişti. Ancak Liza Minelli ile bütün bir gece geçirmiştik. Arkadaş grubu ile bütün gece yemekte bir aradaydık, çok memnun kalmıştım. Murathan: Bu sektörde çalışmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir, başarıyı elde etme yolunda neler yapmaları gerekir? Öncelikle değişik kitaplar okusunlar. Sürüden ayrılmayı başarabilsinler. Kendilerine has bir tarzları olması gerek, onları diğer insanlardan öne çıkaran bir özellik. Mesela Arapça, Japonca, Çince öğrensinler. Yeni dünyada kariyer için bu tür THE

PALA


SAYFA

Mümtaz: Peki, gazetecilik üzerinde baskı var mı? Yasaklı kişilerle konuşamıyoruz bazen. Grubumuzun karşı olduğu ya da iyi anlaşamadığı isimlerle çok iletişim kurmayız. Örneğin Doğu Perinçek ile görüşmeyin derler. Ama bence en önemlisi insan kendi kendine sansür uygulamamalı. Benim en hassas olduğum nokta burası. Gazetecilerde bu vardır. Yaşanan olaylar dolayısıyla kendi kendilerine yasak koyarlar, bu çok tehlikeli. Ancak Türkiye en özgür ülkelerden biri. Amerika’daki baskı kadar hiçbir yerde baskı yok. Özellikle Bush zamanında müthiş baskı vardı. Murathan: Son olarak bir Işıklı olarak Işık Okulları’nın farkı nedir? Sizde etkileri nelerdir? Pazartesi sabahları duyduğum Arap sabunu kokusu bana gri koridorları hatırlatırdı. Bu okul bana ciddi bir disiplin anlayışı benimsetti. Ben hâlâ ciddi bir öğrenci gibi çalışırım. Her şeyim planlıdır, nizam içinde hareket ederim. Her zaman yanımda defter taşırım, her okuduğumdan özet çıkarırım. Işık Kütüphanesi benim için çok kıymetliydi. Orada okuduğum kitaplar beni güçlü kıldı. Özellikle fen derslerinde kaçamak yapıp okuduğum kitaplara çok şey borçluyum. Kitap okumaktan asla vazgeçmeyin.

Murathan KENDİRCİ

13


SAYFA

14

Sevgili The PALA okuyucuları, sizlere gişelerdeki yoğunluğundan dolayı benim bile gitmeyi başaramadığım bir filmi derlediğim yorumlardan tanıtmaya çalışacağım. En kısa zamanda seyretmem dileğiyle...

Fatih Sultan Mehmet'i canlandıran Devrim Evin, "Biz de filmi sizle beraber ilk defa izledik. Muhteşemdi. Umuyorum halkımız beğenir. Gişede karşılığını bulur. Çok hazırlık yaptık, iyi hazırlandık" dedi. Filmin yönetmeni Faruk Aksoy ise "Yüz binlerce metrekarelik plato kullandık. 10 bine yakın silah ve aksesuar ürettik. 45 bin metre kumaş kullandık. Bu filmin milletimize yakışır bir biçimde vizyona yetişmesi için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Teknoloji, para ve birimimizi her şeyimizi ortaya koyduk. Takdir milletimizindir" dedi.


SAYFA

15

FİLMİ NASIL TARİF ETMELİYİZ Şenay Aydemir / Radikal 900 sinemada gösterime giren 'Fetih 1453', Yeşilçam'ın tarihi filmlerinin dijital efektle donanmış hali gibi. Film, dramatik yapısını bir türlü kuramazken, dijital efektler Türkiye'nin en iyisi... “Bitti, bitiyor, çekimleri yarım kaldı, figüranların paraları ödenmedi, Türkiye’nin en büyük bütçeli filmi oldu, böylesi görülmedi” derken yapımı yılan hikâyesine dönen ‘Fetih 1453’, nihayet gösterime girdi. Film, İslam Peygamberi Hz. Muhammed zamanında açılıyor. Peygamber’in İstanbul’u fethedecek komutanın ne kutlu kişi olduğuna dair sözleri hatırlatılıyor ve daha sonra Fatih Sultan Mehmet’in doğumuna geçiyoruz. Aradan geçen yıllar dış sesin anlatımıyla ekrana geldikten sonra ilk kez 12 yaşında tahta geçen, ancak daha sonra tahtı tekrar babasına bırakmak zorunda kalan Mehmet’in ikinci kez devlet yönetimine getirilişini izliyoruz. Tahta çıktıktan sonra kendisine tek hedef olarak İstanbul’u fethetmeyi koyan Sultan Mehmet, bunun için hazırlıklara başlıyor. Sonrası yıllarda aldığımız eğitimlerde öğrendiğimiz üzere, dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük topun yapılması, gemilerin karadan yürütülmesi, Fatih’in askerlerini savaşa hazırlayan meşhur söylevi ve İstanbul’un düştüğü gün Akşemsettin’le birlikte kılınan cuma namazı... Teknik ve çekimler de öyle. Bu film Cüneyt Arkın’ın oynadığı Malkoçoğlu ile karşılaştırılamaz. Türk sinemasına borcunu ödeyecek. Alper Turgut (Eleştirmen): Başroldekilerin oyunculukları iyi, yan rollerin ise kötüydü. Sağlam bir gişe yapacağını düşünüyorum. Recep İvedik rekorunu kırabilir. Prof. Dr. Fahameddin Başar: Tarihi kurgu içinde değerlendirdiğinde, filmin olayların akışı içinde güzel anlatıldığını belirterek, “Özellikle kuşatma öncesi hazırlıklar her iki cepheden de detayları ile güzel anlaşılmış. Hazırlık aşaması sadece bir taraftan izleyiciye aktarılmamış. Hem Bizans’ta yapılan hazırlıklar hem de Osmanlı’da yapılan hazırlık aşaması gayet güzel ve tatminkâr olmuş. Özellikle Urban usta tarafından dökülen top sahneleri beni etkiledi. Rumeli Hisarı’nın inşası da iyi olmuş” dedi. Kostümlerin gayet başarılı olduğunu söyleyen Başar, şunları sekledi: “Örneğin afişte Fatih Sultan Mehmet’in sağ omuzunda ‘Allah’ sol omuzunda ise Hazreti Muhammed yazıyor. Osmanlı savaş felsefesini yansıtacak şekilde kalbinin üzerinde ise Allah yazısı var. Kollarında ise Kelime-i Tevhid var. Bunlar gerçeğiyle aynı. Ancak zırh ve kılıçlar konusunda sorun göze çarpıyor. Afişteki Fatih karakteri beni biraz rahatsız etmişti. Buna karşın filmde izlediğimde rahatsız etmedi. Film genel olarak beklentimi karşıladı.” Ulubatlı eleştirisi Tarihçi Prof. Dr. Mahmut Ak ise, genellikle her tarih filminde dini konularla ilgili hata yapıldığını ve bu filmde de bu hataları gördüklerini kaydederek, “Örneğin ‘Rasulallah” kelimesi hem yanlış yazılmış hem de yanlış telaffuz edilmiş durumda. Biz ‘Mehmet’ diyoruz ancak o dönemde ‘Mehmed’ denir. ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ Fatih Sultan Mehmet tarafından söylenen bir söz ancak bu film akışında erken dile getirilmiş. Filmde Fatih’in vezirleri ile olan toplantısı da aktarılıyor ancak burada vezirler kendi aralarında kavga ediyor. Bu usule uygun değil. Divan toplantılarında tartışma çıkardı ama kavga olmazdı. Bu görüntü uymamış. Bir de Ulubatlı Hasan gözünü budaktan esirgemeyen bir karakterdir filmde ise daha çok Ataköy delikanlısı gibi olmuş” diye konuştu. Berker CAMCI


SAYFA

16

Okulumuzun A Blok lobi girişinde, bundan sonra her ay düzenli olarak devam edecek “Sempre Arte” etkinlikleri resim ve müzikle ilgilenen öğrencilerin katılımıyla geçtiğimiz ocak ayında başlamıştır. Resim öğrencilerimiz afişi boyarken, Kadir Berat YILDIRIM, Merve ÖZKAN, Zeynep AYTANÇ, Berker CAMCI, Canberk TAŞKIN ve E. Mümtaz HACIPAŞAOĞLU piyano, keman ve gitar çalarak eşlik etti. Ocak ayı kültür sanat etkinliklerinden (tiyatro, konser, müzikal, opera, sergi) oluşan panolar hazırlanarak A Blok lobi girişine konuldu.

Çiğdem TISOĞLU


SAYFA

17

Koç (21 Mart-20 Nisan) Bu ay dostlarla, dost gruplarla mesleki veya bazı sosyal aktiviteleri paylaştığınız kişilerle yoğun olarak bir arada olacaksınız. Kanımca bazı dost, meslek arkadaşlarınızla parasal veya yasal konularda bazı şeyleri tartışmaktasınız. Bu ay arkadaşlarınızla biraz ayakları havada parasal tartışmalar yapmaktasınız, boşa gidecek bir görüşme, tartışma ortamı gibi. Niyetler iyi ama gerçekçi değil. Kiminiz de parayı değil başka planları eyleme dökmek adına fikir alışverişi yapacaksınız ancak henüz ya erken bir şeyler için ya da geç. Yine de en azından zamanını tayin etmek adına faydalı görüşmeler olabilir.

Boğa (21 Nisan-21 Mayıs) Ayın ilk haftası bir konuda sizi hayal kırıklığına uğratan veya şaşırtan bir haber alabilirsiniz. Ancak merak etmeyin, durumlar ay ilerledikçe değişecektir. Bu duygusal bir konuda olsa gerek, ya sizinle ilgili ya da bir yakınınızla ilgili. Kiminiz de hiç beklemediğiniz birinden bir haber, belki bir telefon alabilirsiniz. Bu sizi hayli şaşırtacak gibi ay sonuna kadar düşüncelerinizi meşgul edecek gibi. Belki de aklınıza hiç gelmeyen bir teklif alacaksınız.

İkizler (22 Mayıs-21 Haziran) Ciddi yanılgılar, ciddi hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz. Böyle zamanlarda kimsenin ipiyle kuyuya inmeyin, kendi ipinizi kullanın. Çünkü yanınızda birlikte çalıştığınız hatta uzun süredir tanıdığınızı sandığınız insanların farklı yüzlerini de göreceksiniz zaman zaman. Tıpkı evin tozunu kaldırmak gibi. Bu toz dumanda neyin ne olduğunu karıştırırsınız, toz duman içindeyken gördüğünüz manzaraya kanmayın.. Buna göre karar vermeyin, ruhunuzun ışığına güvenin her daim.. Ve sık sık kendinize sorun, ben ne istiyorum? Bu soruya ya korkmadan, ayakları yere basan cevaplar verin ya da bırakın yıldızlar toz dumanı kaldırdıktan sonra cevaplar karşınızda ışıldasın. Yengeç (22 Haziran-21 Temmuz) Dostlarla, dostluklarla, kardeşlerle iletişim, iş birliği ve ilişkileriniz oldukça sağlam ve iyi ilerlemekte. Bir dayanışma, bir destek ve iş birliği var, Sırt sırta verip birbirinizi kalkındırma istek ve düşüncesiyle bir şeyler yapmaktasınız, girişimlerde bulunmaktasınız. Özetle bu cephe çok iyi. Olan biten küçük sorunları büyütmeyin kardeş, dost veya başka yakınlarınızla, işin özüne bakın ve ayrıca varsa şikayetiniz rahatlıkla söyleyin, niyetler iyiyken sorunlarınız çok rahat düzeltilir.

Aslan (24 Temmuz-23 Ağustos) Kimi Aslanlar ailesinden birinin haberiyle meşgul gibi. Ayın 8’inden sonra sürpriz yolculuklara hazırlanın. Ayrıca uzaklardan sürpriz haberler bekleyin. Para konusuna bu ay dikkat etmeniz gerekecek. Varsa alacaklarınız onlar gelmeden yeni bir şey almamaya bakın. Bu ara kariyerinizde bir değişiklik düşünmeye başlayacaksınız, bir yenilik iyi gelir düşüncesi hakim aklınızda. Bu düşünce kafanızda büyüyünce, bir süre sonra eyleme geçersiniz. Bunun için 1-2 ay beklemeniz gerekebilir. Bu ay havada kalan ama hoşunuza giden konuşmalar var. Görüştüğünüz önem verdiğiniz kişilere bazı düşüncelerinizi açacak ve bunun üzerine tatlı sohbetler yapacaksınız. Ancak ya yanlış insanlarla görüşüyorsunuz ya da zamanlamada bir hata var. Belki amacınız ne istediğinizi anlamak adına sesli düşünmek sadece..

Başak (24 Ağustos-23 Eylül) Ruh eşinizi bulmanız için adeta sihirli bir değnek dokunacak size. Yine de şimdiden uyarayım, kimi zaman büyük yanılgılar, aldanmalar yaşayabilirsiniz. Ruh haliniz buna müsait olur. Yine de zihninizi, kişiliğinizi sağlam tutarsanız bu yanılgılar çabuk geçer. Ayrıca gerçekleşecek rüya ile fanteziyi birbirinden ayırt edebilirsiniz. İnsanlara karşı yumuşama eğilimi göstereceksiniz. Siz ki prensiplerine bağlı birisiniz ancak duygusal dünyanız köklü bir değişim içine girdikçe farklılaşacaksınız. Aslında iyi niyetli bir görüşme diye başlayıp birden alevlenip kavga çıkarabilirsiniz. Her an ani bir çıkış yapabilirsiniz. Başakları bir düşmanlık konusunda uyarmak isterim. Dedikodu ve iftiraya karşı dikkatli olmakta


SAYFA

18

Terazi (24 Eylül-22 Ekim) Bazı Teraziler uzun süredir kafalarında evirip çevirdiği bir konuyla ilgili bir haber alınca hemen olmasa bile yakın zamanlarda yapacağı bazı şeylerle ilgili planlar kurmaya başlayacak kafasında. Bu işle alakalı ve kafanızdaki bazı şeyleri netleştirmenizi sağlayan bir haber olsa gerek. Karar vermek için yine de erken davranmayın. Çünkü başka bir yerden de yine sizi heyecanlandıran bir teklif, bir öneri gelecek gibi. Bu sefer ikilemde kalırsınız, zaten her ikisi için de erken, düşünmek için zaman var.

Akrep (23 Ekim-22 Kasım) Sanırım bazı Akrepler nihayet eski günlere geri döndüm diyor. İçinize kapanmak, sürekli bazı sorunlarla meşgul olmak keyfinizi ciddi şekilde kaçırmıştı. Uğraştığınız meselelerden sıyrılıp sizi mutlu eden şeylerle meşgulsünüz. Hatta bunun için kendinizi zorlayacaksınız. Hani sahte olsa da gülecek, eğleneceksiniz. İşi, hayatı biraz gırgıra alacaksınız tabiri caizse. Bu ay hediye alacaksınız ve sevilmek, ilgi görmek hoşunuza gidecek. Genelde tantanalı olsa da keyifli bir ay geçireceksiniz.

Yay (23 Kasım-22Aralık) Ayın ilk yarısında, ailenizden birinin uzun süredir beklediği önemli bir işinin hallolmasına sevineceksiniz. Aslında bu dolaylı yoldan sizi de ilgilendiren bir şey. Sanırım bu türden gelişmeler sizi rahatlatacak. Sanki kiminiz de bir dostu/yakını küstüreceksiniz. yani niyeti iyiyken agresif tavrınızla küstürebilirsiniz. Neyse, uzun sürmez bu. Öte yandan biriyle de yolları ayırabilirsiniz. Bu ay sizi rahatsız eden kişilere karşı keskin bıçak gibisiniz. Resti çekmeniz her an mümkün. Para konusunda, büyük yatırım planları, projeler vs iyi, size para getirecek türden ama yakın zamanda maddi getiri için biraz sabretmeniz gerekecek. Yine de, geçen aydan maddi olarak rahatlatan durumlar olmuş olmalı. Hatta geçen ayın nimetleri bu ay da devam edecek.

Oğlak (23 Aralık-20 Ocak) Ayın ilk yarısı tüm dikkatiniz işte, parada, işle alakalı önemli meseleleri tamamlamakta. Tabii bir kısmı çabuk biter, bir kısmı zaman alır ama siz yine de güzel, akılcı bir plan, programla işleri sıraya koymuşsunuzdur. Kovadaki yıldızlar sizi iş konusunda daha güçlü, daha kararlı yapmış. Sanki epeydir zorlanarak yaptığınız işleri rahatlıkla yürütmeye başlamışsınız yeniden. Kanımca iş konusunda neyi ne zaman yapacağınızı bilmenin rahatlığı da girmiş kafanıza. Bu da sizi rahatlatmış. Bir de neredeyim, neler yapıyorum, hedeflerim nedir gibi sorgulamalarla, kafanızdaki dağınık duygu ve düşünceleri ayıklamış, size neler getirdiğini, statü olarak neyi hedeflediğinizi iyice oturtmuşsunuz kafanızda.

Kova (21 Ocak-19 Şubat) Bu ay parasal konulara dikkatinizi veriyorsunuz. Zaten geçen aydan beri küçük maddi sevinçler yaşadınız. Güneş daha iyi haberler getirir para konusunda. Bir yerlerde toplu paranız varsa, elinize geçme imkanı bulabilirsiniz. Yıldızlar sağlık konusunda biraz hassas konumdalar. Neyse ki bazı yıldızların güzel enerjileri bu hassas yıldız pozisyonlarını hafifletmekte hatta bertaraf etmekte. Yine de size ortaya çıkan ama büyümeyen bir sağlık sorunu konusunda doktora gitmenizi ve sonradan başınızı ağrıtmadan çözmenizi tavsiye ederim. Ayın ikinci yarısında, uzaklardan bir yakın sürpriz yapıp size gelebilir. Özlediğiniz bir yakınınız, bir arkadaşınız olabilir bu kişi.

Balık (20 Şubat-20 Mart) Kimi Balıklar ailesiyle birlikte önemli bazı kararları almış görünüyor. Henüz daha sizde saklı kalan ama sadece ailenizle paylaştığınız bir şeyler var. Kardeş ve yakın arkadaş cephesinde sevinçler var. Sanki bir yakının sevincini paylaşıyorsunuz. Sanki birilerini uğurluyorsunuz. Ama bu ay en büyük sürprizi siz yapacaksınız gibi bir konuda. Adeta bir haber patlatacaksınız. Yani bu sürpriz gelişme, sürpriz bomba haber sizinle alakalı olsa gerek. Ayın ikinci yarısında, parasal konulara özen göstermeniz lazım. Beklediğiniz maddi gelişmeleri yavaş ilerleten dış etkenler mevcut. Bir de ihtiyaçlarınız büyümüş, para geliyor, birden fazla yere gidiyor gibi.

THE

PALA

Dilara Çerçi / Dilara Işık


SAYFA

19

Sherlock, Steven Moffat’ın BBC için yaptığı yeni bir mini dizi. Adından da anlaşılacağı üzere Arthur Conan Doyle’in Sherlock Holmes romanlarının günümüze uyarlaması. Yabancı diziler normalde 45 dakika olur, ama bu dizi yaklaşık 120 dk. sürüyor. Kötü yanı her sezonun 3 bölüm olması. Ama belki de kitaplara göre gittikleri için konular bitmesin diye böyle yapıyorlardır. İki saat diye sıkıcı olacağını hiç düşünmeyin, kendisini izlettiriyor. Bir kere başkarakter Sherlock, insanı diziye bağlıyor. Sherlock normal standartlara göre çok çok zeki, bir o kadar da ukala ama o ukalalığı da insana batmıyor, insanı rahatsız etmiyor. Aksanı da çok güzel. Dr.Watson karakteriyle pek öne çıkmıyor, daha çok Sherlock’u tamamlıyor. Sherlock Holmes'ta The Other Boleyn Girl ve Atonement'taki rolleriyle tanınan Benedict Cumberbatch'i ve ortağı Watson'ı canlandıran Martin Freeman'i izliyoruz. Polise danışmanlık yapan bir kiralık dedektif olan Sherlock Holmes, izleyeceğimiz ilk bölümde John Watson ile tanışıp tıpkı orijinal hikâyedeki gibi Baker Sokağı'nda bir daire tutuyor Dizinin en güzel yanı günümüze çok güzel bir şekilde uyarlanmış olması. Çekimler vb. çok güzel. Günümüz Londra’sı öyle güzel gösteriliyor ki insanın okulu falan bırakıp Londra’ya taşınası geliyor. Hiç de klasik bir dedektif dizisi de hiç değil. Sherlock’un ilgilendiği olaylar genelde klasik olaylar değil. Zaten olayları çözüşü tamamen olağanüstü. Sherlock tam bir insan sarrafı. Karşısındaki insanı hiç tanımasa da onun nereden geldiğini, ne iş yaptığını, ailesini, özel hayatını vb. her şeyini bilebiliyor. Bunu karşısındakinin görünüşündeki detaylarla yapıyor. Mesela nişan yüzüğünün ne kadar parlak olduğuna, davranışlarına bakarak insanları çözüyor. Sherlock kadınlarla pek ilgilenmese de ilerleyen bölümlerde ilgisini çeken biri karşısına çıkıyor, Irene Adler. Bir de düşmanı var: Jim Moriarty. Diğer detayları izleyince görürsünüz. Şu an 2 sezonu bitti. 3.sezonunsa 2013’te başlayacağı söyleniyor. Kısacası şahane bir dizi. Sherlock Holmes ancak bu kadar güzel uyarlanabilirdi. Karakterler, çekimler, müzikler ve senaryo... tam bir sanat eseri. House veya Sherlock Holmes seven herkesin bu modern uyarlamanın en azından 1. bölümüne göz atması gerektiğini düşünüyorum. İzlerseniz kesinlikle pişman olmazsınız.

Dilara DEMİR


SAYFA

20

Sene 2030… Ekranda biri erkek biri kız olmak üzere iki kardeş var, bir koltukta oturuyorlar… Evet, bu sahne tüm dizi boyunca artık alışacağınız hatta isyan edeceğiniz bir sahne. Dizimizin başkahramanlarından biri olan Ted Mosby, çocuklarına 25 yıl önce anneleriyle nasıl tanıştıklarını anlatıyor. Pardon anlatamıyor bir türlü. ‘Hevesi kursağında kalmak’ deyimi bu dizi için düşünülmüş olabilir gerçekten. Biz de hâlâ bunu öğreneceğimiz günü merakla bekliyoruz… Dizimiz şu an 7. sezonunda ve her bölümü 20 dakika. Gerek sempatik karakterleri, gerek kaliteli oyunculuğu sebebiyle, tadından yenmeyen bir dizi olduğu aşikâr. Biraz karakterleri inceleyelim… Ted Mosby: Star Wars filmleri hayranı olan ve tüm dizinin eşiyle nasıl tanıştığını öğrenmemiz üzerine olayları anlatan karakter. Mimarlık ofisinde işe başlamasından sonra, kendi şirketini kurar ama dikiş tutturamayınca, arkadaşının tavsiyesi üzerine bir üniversitede profesörlük yapmaya başlar. Eşiyle ilgili şu ana kadar edindiğimiz bilgiler: Yanlışlıkla ders verdiği iktisat sınıfında bulunduğu, esmer olduğu, bir müzik grubunda basgitar çaldığı ve kendisi ve Marshall gibi onun da Yıldız Savaşları filmlerine bayıldığı... Marshall & Lilly (Aldrin) Eriksen: Ted’in üniversiteden arkadaşları. Marshall aile üyelerinin büyüklüğüyle öne çıkar. Marshall hukuk fakültesi mezunudur ve sonradan bir şirketin temsilciliğini yapmıştır. Fakat sonradan bir bankada çalışmaya başlar. Lily ile 9 yıl nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Barney Stinson: O gitse dizi izlenmez yorumu yapılabilecek kadar önemli bir karakter dizide. Her zaman takım elbisesiyle gezen bir çapkındır. Ted’in en yakın arkadaşı olduğu iddiasındadır. Ted’in kız arkadaş bulmasına yardım etmeyi misyon haline getirmiştir. İzleyince fark edeceksiniz ki sırf bir sayfa ona yazılabilir, o yüzden yazıyı kısa kesiyorum. Robin Scherbatsky: Diğer karakterlerin aksine Kanadalıdır. Haberciliğin sabah programları dâhil, her dalında çalışmıştır. Ted’in de Barney’in de sevgilisi olmuştur. Bağımlılık yapmasından korkmuyorsanız, bir an önce izlemeye başlayın! İyi seyirler… Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU


SAYFA

Kitap Söyleşileri Devam Ediyor… Her ay iki konuşmacının katıldığı bu etkinlikte, öğrencilerimiz okudukları kitaplarla ilgili duygu, düşünce ve yorumlarını bizlerle paylaşmaya devam ediyor... Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen ocak ayının konuşmacısı 12 TMC sınıfı öğrencilerinden Ayşegül ARITAN olup öğrencimiz okuduğu Aydın Arıtan’a ait “Holistik Öğrenme” adlı eseri bizlerle paylaşmıştır. Ayşegül Arıtan, kitap söyleşisinde öğrenmenin, beyinle bilgi arasındaki bir dostluk ilişkisi ve bir mutluluk kaynağı olduğuna dikkat çekmiş, holistik öğrenmenin bir öğrenme ve öğretme süreci içinde yer alıp görev yapan bütün ögelerin önemli ve değerli olduğu, aynı zamanda bütünü değiştirme gücüne sahip bulunduğu bilgisini kitap ve kütüphane severlere sunmuştur. Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen şubat ayının konuşmacısı ise 11 E sınıfı öğrencilerinden Elif ÖZGE olup öğrencimiz okuduğu Guillaume Musso tarafından yazılan “Kâğıt Kız” adlı romanı bizlerle paylaşmıştır. Elif Özge, gerçekleştirdiği etkili söyleşisinde, kitapları dünyada 10 milyonun üstünde satılan ve 33 dile çevrilen Fransa’nın en çok satan yazarı Musso’nun bu eserinde; yaşamın yalnızca bir romana bağlı olmasına dair canlı ve etkileyici bir serüvenin nasıl işlendiğini dinleyicilere anlatmıştır. Buna göre, “İlham perisini kaybeden ünlü yazar Tom Boyd’un hayatına aniden, romanlarının kahramanı Billie girer. Billie güzeldir, umutsuzdur ve eğer Tom yazmayı bırakırsa ölecektir”. Sıradışı bir hayal gücüyle Musso’nun bu eseri son sayfaya kadar heyecanı koruyor. Son derece başarılı bir olay örgüsü ve öngörülemeyen bir final okuyucuları bekliyor. Elinizden bırakamayacağınız büyüleyici, lezzetli ve sıra dışı bir roman.

THE

PALA

Yalçın YALÇINKAYA

21


SAYFA

22

Inventus Kulübü’nde ocak ayı içerisinde “Şişli Bilim Merkezi”nden uzman çağırılarak öğrencilere nanoteknoloji ile ilgili bilgi verildi. Öğrenciler bu çalışma ile hem nanoteknoloji ile ilgili sorularının yanıtlarını buldular hem de video gösterimleri ve özel olarak hazırlanan nanokid içindeki deneyler ve eğlenceli aktivitelerle keyifli zaman geçirdiler. Nanoteknoloji aşırı küçük yapısal maddelerin üretimi, araştırılması ve bunlardan yararlanmanın teknikleri üzerinde çalışır. ‘’Nano’’ sözcüğü Yunancadan alınmıştır ve “cüce’’ anlamına da gelmektedir. 1 nanometre 1 milimetrenin milyonda biri kadar bir uzunluktur ve bir insan saç telinin on binde biri kadar bir kalınlığa karşılık gelir. Nanoteknolojinin çalışma alanlarına enerji, çevre, eczacılık, tıp ve atomsal düzeyde kimya, fizik ve biyoloji örnek olarak verilebilir. Ayrıca aynı ay içerisinde öğrencilerimiz ‘’Sümela’nın Şifresi’’ adlı filmi sinemada izleme olanağı bulmuşlardır.

T. CENK ÖNDER / KAZIM ERGENÇ/ GÜLTUĞ ŞAHİNOĞLU / PINAR NİSANOĞLU / DİLARA AHSEN


SAYFA

23

Yalçın YALÇINKAYA


SAYFA

24


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.