JAPON SİNEMA DERGİSİ NİSAN2017 SAYI: 15 AYLIK JAPON SİNEMASI E-DERGİSİ
4 Japon Sİnemasında Propaganda ve Sansür 10 Late Spring : “Geç Gelen Bahar” 14 Japon Manga Dergİlerİ 20 Japonyanın 5 Bahar Festİvalİ 28 Geleneksel 5 Alkolsüz Japon İçeceğİ 30 Nagazakİ Öykülerİ
1.yıl
Editörden Merhaba Arkadaşlar, Japon Sineması olarak yayın hayatına başladığımız 2015 yılı Aralık ayından bugüne kadar Japon kültürü, sineması, edebiyatı, manga ve animeleri adına sizlere başucu kaynağı olabilecek bir yayın oluşturma ve Japonya’yı Türkiye’ye tanıtarak iki toplum arasında kültürel bir köprü kurma yolunda ilerlemeye devam ediyoruz.
JAPONSİNEMASİ.COM Yıl: Nisan 2017 Sayı: 15 Yayın Türü: Aylık E-Dergi Sanat Yönetmeni Gökhan Kuloğlu Grafik Tasarım Hafize Mutlu Editörler Birsen Albayrak Gökhan Kuloğlu Katkıda Bulunanlar Bensu Cangüler Deniz Balcı Evrim Özsoy Ercan Gürova Gülşah Karaman Hafize Mutlu Olca Karasoy Kapak Fotoğrafı CHİHAYAFURU Arka Kapak Fotoğrafı MATATAKİ İletişim ve Reklam japonsinemasi@gmail.com JAPON SİNEMASI SOSYAL AĞLAR www.japonsinemasi.com facebook.com/japonsinemasi twitter.com/japonsinemasi issuu.com/japonsinemasi
2
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Japon Sineması E-dergimizin 15.sayısının “Sinema Dosyası” bölümünde Japon Sinemasında Propaganda ve Sansür konusuna yer verirken; Hot Road ve Late Spring filmlerini ele alıyoruz. Ayrıca güzel ve dramatik bir animasyon olan Hal anime filmine de bu bölümde yer veriyoruz. “Anime-Manga Dosyası”nda Hanasakeru Seishun serisini sizlerle buluştururken; Japonya’daki Manga Dergilerine yer verdik. Japonya’da sakura en çok duyduğumuz isimlerden bir tanesi. Temamız da baharın gelişiyse madem, seri isminde “sakura” geçen 6 mangaya bu bölümde yer verdik. “Japon Kültürü Dosyası”nda Japonya’da baharın kutlandığı Bahar Festivallerine yer veriyoruz. Buna ek olarak bahar demek piknik demek; Japonya’daki güzide piknik mekânları da bu bölümde yer alıyor. Ayrıca alkolsüz geleneksel Japon içecekleri nelerdir derseniz o da bu bölümde. “Japon Edebiyatı Dosyası” bölümünde ise Japonca metinlerde artan çevrelerden aldığımız cesaretle Türkçeye’uyarlanmasını istediğimiz 1970 sonrası çıkan Japon edebiyatı başyapıtlarını sizler için tanıtıyoruz. Bugüne kadar bizlerden desteğini esirgemeyen tüm okurlarımıza, yazarlarımıza teşekkür ederek gelecek sayıda birbirinden ufuk açıcı konularda buluşmak dileğiyle… Gökhan KULOĞLU Japon Sineması Platformu
YAZAR OLMAK iSTER MiSiNiZ? Japon Sineması Platformun’un Aylık Sinema dergisinde ve müzik ekinde yazar olmak isteyenleri aramıza bekliyoruz. Basvurular: japonsinemasi@gmail.com
İÇİNDEKİLER Late Spring “Geç Gelen Bahar”
Japon Sİnemasında Propaganda ve Sansür
4 Hot Road “Aşkın Yolu Bİrdİr”
6 shojo’dan petrol savaşlarına: Hanasakeru Seishounen
Hayata Yenİden Başlamak “Hal”
8 Japon Manga Dergİlerİ
10 japonya’nın 5 Bahar Festİvalİ
Sakuraların Mangaları
14 İlkbaharda Gİdebİleceğİnİz Tokyo’da kİ En Güzel 5 Pİknİk Alanı
24
12
18
20 Nagazakİ Öykülerİ
Geleneksel 5 Alkolsüz Japon İçeceğİ
28
30 WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
3
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Japon Sinemasında Propaganda YAZAR: Gökhan Kuloğlu 1990’ların Japon sinemasında sessiz ve sesli film karşıtlığı zamanla yerini yetersiz sermaye ve kültürel zorunluluklar sebebiyle yıllarca sürecek savaş öncesi ve sonrası filmler döneminde bırakmıştır.
4
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
ve sansür
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Savaş yıllarının politik ve militarist anlayışı çerçevesinde faşist ideolojiyi besleyen “Japon milliyetçiliğini körükleyen” filmlere ev sahipliği yapmıştır. Savaş sonrası dönemde ise toplumsal reformlar ve sanatta yapılan düzenlemeler akabinde oluşan özgür ortamdan yararlanarak daha demokratik, bireye yönelen filmler çekilmiştir. 1939 yılında getirilen Film Kanunu ile bireyin zevklerine yönelen aşk, cinsellik gibi konulara yasaklama getirilirken; orduyu öven Japon hükümetinin politikalarını destekleyen filmlerin yapımı desteklenmiştir. Bu yasa ile getirilen yasaklamalar savaş sonrasında 1946 yılında Amerika işgal kuvvetlerinin diretmeleriyle imzalanan yeni anlaşmalar kapsamında çıkan Film Kanunu ile sona ermiştir. Japonya’nın feodal dönemini öven unsurlara, geleneksel kültür öğelerini anımsatacak simgeler, samuraylar ve kılıçların kullanımına yasaklar getirilmiştir. Yine daha önce yasaklanan cinsellik, aşk, öpüşme ve bireysel zevklere yönelen temalara yeniden serbestlik getirilmiştir. Ve savaş sonrası dönemde “savaşı sona erdiren atom bombalarının” izlerini taşıyan filmlere yer verilmiştir. Bu filmler arasında “Ateş Böceklerinin Mezarı”, “Yalın Ayak Gen” gibi başyapıt anime filmlerine de yer verilmiştir. Savaş öncesi dönemde “yayılmacı politika” amacıyla Çin, Kore, Singapur ve Tayvan gibi ülkelerde propaganda filmleri çekip göstermişlerdir. 1938 yılında Çin’de işgal edilen Mançurya’da gösterilen “Shina no Yoru” (Çin Geceleri) filminde Çinli bir savaş yetimiyle aşk yaşayan Japon deniz subayının kahramanlıkları konu edinmiştir. Savaş sonrası dönemde ise Kenji Mizoguchi’nin, şehvet düşkünlüğünü ifade eden “Saikaku Ichidai Onna”; Yasujiro Ozu’nun gündelik hayata yönelen geleneksel temalı “Banshun”; Naruse’nin “Ani İmoto” filmi öne çıkan çalışmalardır. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
5
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Late Spring: “Geç Gelen Bahar”
YAZAR: Evrim Özsoy
“Geç Gelen Bahar” 1949 Japonya yapımı bir Yasujirō Ozu filmi. Yazar Kazuo Hirotsu’nun “Baba ve Kız” adlı kısa öyküsü Yasujirō Ozu ve senarist Kogo Noda tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Başrolünde ise Ozu filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu Chishu Ryu vardır. Ozu’nun 52 filminde oynayan Ryu, Shukichi Somiya adlı dul bir profesörü canlandırıyor. “Noriko Üçlemesi” olarak adlandırılan triyolojisinin ilk filmidir. Diğer iki film ise sırasıyla 1951 yapımı “Erken Gelen Yaz” ve 1953 yapımı “Tokyo Hikâyesi”dir. Setsuko Hara da Noriko rolünde bu üç film dahil olmak üzere yönetmen Ozu’nun 67 filminde oynamış. Profesör Shukichi, kızı Noriko ile yaşamaktadır. Karısı öldükten sonra ikinci bir eş almamıştır. Çünkü kızı ona bakmaktadır. 30’larına yaklaşan Noriko evliliğe hazır değildir. Hem babasını yalnız bırakmak istemez hem de sağlık sorunları vardır. Savaş zamanı kendini çok yorduğu için kan değerleri düşük çıksa da günden güne iyileşir. Noriko evlenmemek için kendine sürekli sebep arar. Aslında babasına olan düşkünlüğü en önemli etmendir.
Shukichi’nin yaşıt bir arkadaşı ikinci kez evlenir. Bu Noriko’nun çok garibine gider ve adama bir bakıma demediğini bırakmaz. Kendinden küçük bir kadınla evlenmesi ve eski karısını unutmasını ‘iğrenç’ olarak tanımlar. Noriko bu kadar geleneksel ve muhafazakar düşünürken babası daha açık görüşlüdür. Noriko’nun halası Masa yeni evli bir kızı eleştirirken gelinin makyaj yaptığı, düğünde tıka basa yemek yediği ve içki içtiğini anlatır. Shukichi ise ona karşı çıkar. Kız, savaş kıtlığını gören biridir bu sebeple yemeğin değerini bilir ve içki içmesi de kötü bir davranış değildir. Masa ise kardeşinin bu tutumuna şaşırır. Onun için ikinci bir eş adayı düşünmeye başlar. Noriko’nun babasının yardımcısı Hattori ile aralarında arkadaşlık ilişkisi vardır. Hattori tarafından her an ciddi bir adım atılacak gibi görünse de aslında baş-
6
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
ka bir kızla nişanlı olduğu ortaya çıkar. Bu da modern zamanın ‘kafası karışık erkeği’ni canlandırır. Noriko ile bisiklet binmek ve onunla konsere gitmek isteyen Hattori, bir sınırda Noriko tarafından durdurulur. Nişanlı olan biriyle başbaşa vakit geçirmek pek de hoş değildir. Shukichi kardeşinin önerisiyle kızının ağzını yoklar ve yardımcısının nişanlı olduğunu öğrenir. Bir an üzülse de yeni damat adayları için Masa harekete geçmiştir. Noriko, halasının evinde güzel bir kadınla tanışır. Babasının yeni eş adayıdır. Adeta dünya başına yıkılır. ‘Evlenmek istemiyorum’ diye etrafındakileri geçiştiren kız bu sefer farklı bir yerden darbe almıştır. Çok sevdiği babası genç bir kadınla evlenmeyi düşünmektedir. Noriko babasını kıskanır ve ona karşı tavır yapar. Hatta gittikleri tiyatroda o kadını görünce kendini tutumaz ve ağlar. Shukichi, yaşlı bir kurt olarak kızının evlenmesi için plan yapmıştır. Onun gözyaşı dökmesini izler. Tek amacı geride bekar bir kız bırakmamaktır. Noriko, aile kurmayı hakettiği için sevgisini verecek bir eş bulmalıdır. Hala Masa, sonunda mühendis bir damat adayı bulur. Noriko gece gündüz babası için ağlasa da arkadaşının da desteğiyle evlenmeyi kabul eder. Ve babası ile Kyoto’ya seyahate giderler. Orada ileride hatırlayacakları anıları biriktirirken Noriko, son kez babasına düzenlerini bozmamayı teklif eder. Shukichi ise kararlıdır “Bana verdiğin sevgiyi kocana ver ve mutlu olmak için çalış”. Noriko geri dönüş olmadığını anlar ve düğün için hazırlıklara başlar. Evlenmeyi ve çocuk doğurmayı kadınlar için bir zorunluluk haline getiren 50’li yıllar Japonyasına bir bakış atan yönetmen Ozu, Amerikan hayranlığını da tatlı tatlı eleştiriyor. Coca Cola ve Gary Cooper filmin vazgeçilmezleri. Noriko’nun farklı öyküleri için diğer filmleri de izlemek gerekir. Başrol oyuncularının uyumu da ayakta alkışlanacak derecede. İyi seyirler...
JAPON SİNEMASI DOSYASI
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
7
JAPON SİNEMASI DOSYASI
8
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Hot Road: YAZAR: Ercan Gürova Her ne kadar şair “Nisan ayların en zalimidir”* demiş olsa da çoğu insan için bu ay baharın, canlanmanın, yenilenme ve sevincin habercisidir. Dolayısıyla “aşk”ın, tutkunun ve gönlün de mevsimidir dense yanlış olmaz. Öyle bir film seyredeyim ki bu mevsime ve hissettirdiklerine uygun olsun diyorsanız; içinde gençlik ve aşk olsun, biraz çile ve ızdırap olsun, James Dean veya Marlon Brando olmasa da ona benzer motosikletli tipler olsun, e biraz da kavga dövüş olsun, hatta liseli kızlar olsun diyorsanız Hot Road filmi ilginizi çekebilir.
İşte bu iki yaralı kuşun yolları ille de bir gün kesişir. İkisinin de kendine göre sorunları, aşmak istedikleri engelleri, başarmak istedikleri vardır. İkisi de bazı şeylerden memnun değildir hayatta. İkisi de kendini kabul ettirmeye, ispat etmeye uğraşır. Başka kızları hor gören, onlara bir meta gibi davranan bıçkın Haruyama, aynı şeyi Kazuki’ye yapamaz. O farklıdır. Başta kendince dersler vermeye kalksa da, bir gün yolundan çekileceğini düşünse de Kazuki’nin kendisinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini fark eder.
Yine manga serisinden uyarlanmış bir filmle karşı karşıyayız. 80’lerin Japonyasına gidiyoruz. Çıtı pıtı 14 yaşında bir kız, adı Kazuki. Babası küçükken ölmüş, annesiyle yaşayan suskun bir genç kız. Suskunluğunun, durgunluğunun sebebini film ilerledikçe anlıyoruz. Son derece ilgisiz bir anne ve olmayan bir ev yaşantısı. Kazuki’yi üzen başka bir etken de bir türlü kabullenemediği annesinin yeni erkek arkadaşı. Dolayısıyla, filmin açılışında Kazuki’yi mağaza hırsızlığı yaparken, derslerini ihmal ederken, yanlış arkadaşlarla sokaklarda gezerken gördüğümüzde şaşırmıyoruz.
Japon asıllı İngiliz romancı Kazuo Ishiguro, sonradan filme de uyarlanan eseri “Beni Asla Bırakma”da (Never Let Me Go) Kathy ve Tommy adlı kaderleri ortak iki sevgilinin hazin öyküsünü anlatır. Benzer acılara, ızdıraplara itilen bu iki genç çareyi birbirlerine tutunmakta bulurlar ve mutlu sona erişmek için çırpınırlar nafile bir şekilde. Ama bizim filmimiz böyle hazin ve kasvetli bir atmosferle bitmiyor iyi ki. Her şeye rağmen umut ve çıkış yolu var.
Her Juliet’e bir Romeo lazım elbet. Fiyakalı motosikleti ve daha sonra çetenin başına geçecek olmasıyla Haruyama 16 yaşında, karizmatik ve bıçkın bir tiptir aslında. Motosikleti ve üyesi olduğu çetesi onun her şeyi, geri kalan ise tali öneme sahiptir. Diğer motosiklet çetesiyle kapışır, gözü kara tavırlarla kavgaya tutuşur ve hesapsız-aceleci-fevri olmasının getirdiği zaaflarla her seferinde mağlup olur, yara alır ama hiçbir zaman pes etmez.
Gerçek “aşk”ın öğrettikleri ile Kazuki’deki değişimi görüyoruz mesela. Annesi ile ilişkisini nasıl düzelttiğine şahit oluyoruz. Bazı şeyleri görme biçimini değiştirdiğini veya olduğu gibi kabul ettiğini gözlemliyoruz. Aşkta gösterdiği fedakarlığın uç boyutlarını da görüyoruz aynı şekilde. İyi ve kötü günde yanında olma duygusunu ve hayallerinden vazgeçmemeyi görüyoruz. Kazuki’nin olgunlaştığını, filmin başındaki hamlıktan uzaklaştığını ve izleyiciye “aşk”ın iyileştirici, sağaltıcı gücünü gösterdiğini görüyoruz. Mutlu sonla biten romantik bir film izlemek isteyenler “Hot Road” a bir şans tanıyabilir! (*T.S. Eliot - İngiliz Şair) WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
9
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Hayata Yeniden Başlamak:
“HAL” İ
YAZAR: Gülşah Karaman
zleyiciyi tamamen şaşırtan romantik animemiz; ‘Hal’ (2013), olası uzak bir gelecekte robotların insanlarla iç içe yaşadığı bir zamanda geçmektedir. Yönetmen, Ryoutarou Makihara, çoğu olayın sebebini ve sonucunu açık bırakmıştır. Kişi kendi birikimi ile bunları tamamlar, verilmek istenen duygunun üzerinde düşünür ve anlamaya çalışır. Özellikle final sahnesi bize bunu kanıtlamaktadır. Yönetmen, animenin açılışında söylenen konuşmadan ve görüntülerden hikayeyi öncelikle ters anlamamızı ister. Çünkü final sahnesinde şaşırmamızı, derin duygular üzerine düşünmemizi hedefler. Hikayemizin ‘ters’ kısmına gelecek olursak; Mutlu bir hayatları olan Kurumi ile Hal’ın talihsiz bir uçak kazası sonrası hayatları altüst olur. Kazadan sonra sevdiğini kaybeden Kurumi büyük bir travma geçirir ve kendini insanlardan soyutlayarak günlerini hep evde geçirir. Kurumi’yi hayata yeniden bağlamak içinse Q01 adlı robot görevlendirilir. Q01, Hal’ın yerine geçerek Kurumi’nin yaşadığı küçük Japon kasabasına gider. Robot Hal, insan duygularından bir haber olduğu için Kurumi’yi nasıl ikna edeceğini bilemez. Tam da bu noktada herkesin elinde dolaşan rübik küpler sayesinde bir şeyler yapabileceğini anlar. İnsanlar bu küplerin üstüne gerçekleşmesini istedikleri dilekleri yazarlar ve bu bulmacayı çözdüklerinde de dileklerinin gerçekleşeceklerine inanırlarmış. Robot Hal bu rübik küpler sayesinde Kurumi’nin geçmişte kendisi ve Hal için dilediği şeyleri çözerek Kurumi’ye yavaş da olsa yakınlaşmaya başlar. Burada geçen Hal ve Kurumi hakkında birçok yorum karşımıza çıkmıştır. Aslında dikkatli izleyince daha filmin başında “ Kurumi artık yiyemiyor, gülemiyor, uyuyamıyor” derken ölen kişinin Kurumi olduğunu söylüyor, fakat biz tüm hikaye boyunca ölen kişinin Hal olduğunu düşünüyoruz ki final sahnesini görene kadar… Hikâyemizi doğru bir şekilde özetlersek “ Kurumi ile Hal bir yolculuğa
10
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
çıkmak üzere havaalanında tartışma yaşıyor ve tartışma sonunda Hal havaalanında kalmayı tercih ediyor fakat Kurumi uçağa biniyor. Açılış sahnesinden sonra robot Robot Kurumiyi görüyoruz ve patlayan bir uçak.. Uçağın içinde önce Hal’in öldüğünü düşünsekte aslında olan Kurumi’dir. Hal da bunun şokuyla hafızasını kaybediyor ve kendini robot sanmaya başlayıp hiçbir şey yemiyor ve içmiyor. Ona yardım etmek için de Kurumi’nin robotunu yapıyorlar ve Hal’in son sahnede hafızası yerine geliyor. Konu bir çiftin hüzünlü aşk hikâyesi ve ölen kişinin ardından hayatta kalan kişiyi hayata döndürmek içinse bir insanın yardımı yerine robottan faydalanılıyor. Robot Kurumi bunu çok iyi başarabiliyor hem de o kadar başarılı ki Hal’ı saklandığı dolaptan çıkarmayı başarıyor ve onun gizemli dünyasına giriyor. Robot Kurumi, Hal’e insan olduğunu tekrar hatırlatıyor ve hayata yeniden başlaması için ona yardımcı oluyor. Son sahnemiz de Hal kendine geliyor ve Kurumi’nin yattığı yere tekrar bakıyor. Burada Kurumi’nin, sanki Hal’in yeniden kendine gelmesini hissediyor ve yüzünde ki parıltıdan anlayabiliyoruz.
JAPON SİNEMASI DOSYASI Her ne kadar teknoloji harika bir hızla gelişmiş olsa bile hâlâ kasabalarda yaşayan insanların küçük eski evleri ve dükkânların aynı şekilde var olduğunu görmek aslında biraz ilginç geliyor. Yani hayat aynı şekilde ve aynı tarzda devam ediyor. Burada yeni olan tek şey insanların arasında artık robotların da var olduğudur. Gerek karakter gerek arkaplan çizimleri oldukça
güzel olan ve bazı sahnelerde oldukça gerçekçi çizimler sizi büyülüyor. Aynı şeyi müzikleri için de söyleyebiliriz. Hikaye kimilerine göre sonu iyi kimilerine göre kötü yorumlanmış fakat en kısa özetle bu şekilde size aktarmak istedim. Animeyi daha iyi anlamak için 2 veya 3 kez seyretmek gerekiyor. Yönetmen, uğraştırmayı ve düşünmemiz üzerinde çok çalışmış gibi duruyor.
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
11
ANİME-MANGA DOSYASI
shojo’dan petrol savaşlarına YAZAR: Hafize Mutlu Günümüz zamanına çok benzer bir evrende geçen Hanasakeru Seishounen hikayesi tıpkı başlıktaki gibi shoujo olarak başlıyor ama öyle devam etmiyor. Öyle bir noktaya geliyor ki kendinizi petrol için savaşan şirketlerin politik oyunları, entrikaları arasında buluyorsunuz. Serinin en büyük artısı da işte bu oluyor dolayısıyla.
isimli ve 12 volumes’den oluşan mangadan uyarlama olan serinin yönetmenleri Hajime Kamegaki ve Chiaki Kon. Hajime Kamegaki’yi Lupin III filmlerinden tanıyoruz. Bir çoğunun yönetmeni kendisidir. Birkaç tane de Naruto filmi yönetmiş. Chiaki Kon ise Golden Time, Junjou Romantica ve Higurashi no Naku Koro ni serilerindeki yazar-yönetmenliklerinden biliyoruz.
Hanasakeru Seishounen 2009-2010 yılları arasında 39 bölüm olarak yayınlanan ve türleri arasında shoujo, roamnrik ve drama bulunan bir anime serisi. Aynı
Anime türlerinde reverse-harem geçmiyor ama aslında tam da reverse harem havasında diyebilirim. Kısaca hikayesine değinmek gerekirse; Kajika Amer-
12
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
ANİME-MANGA DOSYASI ika’nın en güçlü petrol hattı şirketleri olan Harry’nin tek kızıdır. 14 yaşında olan Kajika çocukluğunu babasının suikaste uğrama korkusu yüzünde bir adada Li Ren ile geçirmiştir. Li Ren ise Harry’nin şirketi ile iş yapan başka bir klan şirketin lideridir. İşlerin ilginçleştiği kısım ise Harry’nin kızı Kajika ile girdiği oyundur. Harry Kajika’ya evlenmesi için ona 3 aday sunduğunu ama adayların bunlardan haberdar olmadığını söyler. Eğer Kajika kabul ederse bu adaylardan birisiyle evlenecektir. Fakat Harry Kajika’dan evlenmek için seçtiği kişiyi de kendisine aşık etmesi gerektiğini söyler. Yani aday da Kajika’yı seçmelidir. Adayların kimliğini de söylemeyen Harry, Kajika’ya sadece adayların etkileyici görünüşleri ve kişilikleri olduğunu, bir adayı görür görmez aday olduğunu anlayacağını söyler. Bu oyunu oldukça ilginç bulan Kajika ise babasının teklifini kabul eder ve hikaye başlar. Shoujo ve reverse harem mantığıyla giden hikayede adayları tanımaya başladıkça işlerin rengi de değişir. Her adayın kişisel ve ailevi draması izleyiciye “yok artık” dedirtecek nitelikte olsa da ilerleyen bölümlerde ortaya çıkan karmaşık ilişkiler izleyiciyi daha da şaşırtıyor. Bir süre sonra ise adaylar arasında sadece seçme ve seçilme savaşı değil, güçlü adayların temsil ettikleri petrol şirketlerinin politik savaşları da başlıyor. Tüm bunların ortasında ise Kajika’nın masum ve çocuksuluğu kalıyor.
Karakterlerin çok uluslu yapısı, hikayedeki petrol ülkesi ve şirketleri, kraliyetlerin içindeki güç savaşları günümüz dünyasında yakından ilgili. Bu yüzden hikayeye alışmakta zorlanmıyor izleyici. Ayrıca tüm bunlar hikayeyi evrensel bir hale de getirmiş. Hani dizi olsa hikayesi ve entrikalarıyla baya fenomen olacak nitelikte. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
13
ANİME-MANGA DOSYASI
Japon Manga Dergileri
YAZAR: Olca Karasoy
Günümüzde hem animeler hem de mangalar bir tık ile elimizin altında. Üstelik neredeyse hepsi İngilizce olarak bulunabilirken büyük bir çoğunluğu da Türkçe olarak erişebilmek mümkün. Bizlere Türkçe kaynak sunabilmek için birçok site durmaksızın çalışıyor ve bir animenin veya manganın yeni bir bölümü yayınlandığı zaman en fazla iki gün içerisinde Türkçe yazılarla da sevenlerine sunuluyor. Peki, ya orijinal kaynaklar? Animeleri biliyoruz, televizyonda yayınlandıktan sonra internet ortamında yerlerini alıyorlar. Ya mangalar? Bir manganın sayfaları tek tek taranıp diğer dillere çevrilip dijital ortamda yerini almadan önce nerede yayınlanıyorlar? Dilerseniz Japonya’da yayınlanan mangaların hangi dergilerde ve neye göre yayınlandıklarına maddeler halinde bakalım. Japonya’da animelerden haberler sunan ve mangalar yayınlayan envai çeşit dergi bulunmakta. Çeşit ve rakam çok olunca doğal olarak bir sınıflandırma sistemi getirilerek okuyuculara bir kolaylık getirilmiş. Bu sınıflandırma: Kodomo: Çocuk kitleleri hedef alan dergilerdir. Örnek CoroCoro Comic dergisi örnek verilebilir ve çocuk deyince akla ilk gelen yapımlardan birisi Doraemon’dur.
Shojo: Genç kızlara hitaben çıkarılan dergilerdir. Shueisha tarafından aylık olarak yayınlanan Ribon dergisi en ünlü örneklerdendir. Anime – manga serisi olarak da Boys Over Flowers iyi bir örnektir. Shonen: Shonen ise genç erkekler için basılan ve kitlesi en geniş olan dergilerdir. Haftalık olarak çıkan Shonen Jump, Japonya’nın en ünlü anime/manga içerikli dergisidir. Naruto ve One Piece gibi animeler shonen türünün mihenk taşlarıdır. Josei: Daha olgun kadın kitlesi için çıkarılan dergilerdir. Yine Shueisha’nın bünyesindeki You dergisi iyi bir örnektir. Seri olarak ise Honey and Clover verilebilir. Seinen: Josei nasıl yaşça büyük kadınlara hitap ediyorsa seinen dergiler de yaşça büyük erkeklere hitap etmektedir. Daha şiddetli anime/manga serilerinin yanında cinsellik – bikinili kızlar gibi etmenler de bu dergilerde görülebilir. Haftalık Young Magazine bu dergilere ve seri olarak ise Akira örnek verilebilir.
14
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Kategorileri örneklerle açıkladıktan sonra bahsi geçen dergiler başta olmak üzere Japonya’nın önde manga içerikli magazinlerine yakından bir göz atalım. Weekly Shonen Jump Yayıncısı Shueisha olan haftalık Shonen Jump dergisi, Japonya’nın en çok satan ve ünlü anime/manga dergisidir. 1968 yılından beri yayınlanmaya devam eden derginin satış rakamları iki milyonu geçmiş bulunmaktadır. Derginin ana kitlesi 10 – 15 yaş arası genç nesildir ve mangalar genellikle komedi – aksiyon yüklüdür. Captain Tsubasa, Hokuto no Ken, Dragon Ball, City Hunter, Slam Dunk, One Piece, Shaman King, Bleach gibi popüler seriler bu dergide yayınlanmıştır. Şu sıralar ise Boruto, Haikyu, My Hero Academia gibi mangaların bölümlerini yayınlamaya devam etmektedir. Jump Next! Shonen Jump’tan türeyen ve çıktığı ilk yıllarda sadece Japon ulusal tatillerinden yayınlanan dergi, aylık olarak çıkmaktadır. 2010 yılına kadar adı Akamaru Jump olan dergide birçok amatör mangaka eserlerini tanıtma fırsatı yakalamaktadır. Amatör mangakaların yanında birçok profesyonel mangaka da “one-shot” adı verilen tek bölümlük hikayelerini bu dergide yayınlamış, yayınlamaya devam etmektedir. Ünlü Naruto, Jump Next’te yayınlanmıştır.
ANİME-MANGA DOSYASI
Weekly Shonen Magazine Kodansha adlı yayıncı tarafından yayınlanan bir dergidir. Shonen Jump’tan daha önce, 1959 yılında ilk kez piyasaya sürülmesine karşın birincilik koltuğunu 2008 yılında Shonen Jump’a kaptırış ve Shonen Jump’un rakibi konumuna düşmüştür. Ashita no Joe, Hajime no Ippo, Great Teacher Onizuka, Samurai Deeper Kyo ve Fairy Tail derginin çıkardığı en ünlü mangalardır. Eskilerden Fairy Tail ve Hajime no Ippo’nun yanında şu sıralar dergide Days, Aho Girl, Baby Steps gibi manga serileri yayınlanmaktadır.
maktadır ve iki ayda bir yayınlanmaktadırlar. Daha doğrusu birisi bir ay yayınlanırken öteki bir sonraki ay yayınlanmaktadır. Şüphesiz Doraemon ve Pokemon derginin yayınladığı en ünlü eserleridir. Bu iki seri dışında Ganbare Kickers, Donkey Kong, Super Mario-kun, Beyblade gibi ünlü eserlere sahiptir.
CoroCoro Comic Japonya’nın üçüncü en çok satan dergisi konumunda olan ve Shogakukan tarafından yayınlanan CoroCoro Comic’in hedef kitlesi genelde ilkokul çocuklarıdır ve 1977’den bu yana aylık olarak yayın hayatına devam etmektedir. Derginin ayrıca Bessatsu CoroCoro Comic ve CoroCoro Ichiban adında iki kardeşi bulunWWW.JAPONSİNEMASİ.COM
15
ANİME-MANGA DOSYASI Comic BomBom 1981 yılında Kodansha tarafından Shogakukan’ın CoroCoro Comic’ine rakip olarak piyasaya sürülen Comic BomBom bu rekabeti Aralık 2007’ye kadar sürdürebilmiştir. CoroCoro’nun Pokemon’u yayınlamaya başlamasından sonra sürekli kan kaybına giren dergi kapandığı son sayısına kadar Gundom serileri, G.I. Joe, Teenage Mutant Ninja Turtles, Spiderman J, Metroid Prime gibi seriler yayınlamıştır.
gibi içerisinde şiddet içeren mangalar yayınlasa da Young Magazine daha çok ecchi üzerine mangalar yayınlamaktadır ve genç Japon idollerinin de (model) resimlerini paylaşmaktadır. Akira, Ghost in the Shell, xxxHolic gibi seriler bu dergiden çıkmıştır.
V Jump Shueisha’nın 1993 yılından itibaren çocuklara hitaben çıkardığı dergidir ve Comic BomBom’un yayın hayatına son vermesinden sonra CoroCoro Comic’in ün büyük rakibi olarak görülmektedir. Abileri Shonen Jump veya Young Jump kadar popüler olmasa da yayınlandığı mangalar ve mangadan uyarlama video oyunları ile sağlam bir takipçi kitlesine sahip. Aylık olarak çıkan dergide Digimon, Yu-Gi-Oh gibi seriler yayınlanmıştır ve iki serinin yeni bölümleri ile beraber Dragon Quest, Dragon Ball Super gibi seriler yayınlanmaya devam etmektedir. Weekly Young Jump Shueisha tarafından yayınlanan ve Jump ailesine mensup Young Jump, haftalık olarak çıkmaktadır ve daha çok yaşça büyük erkeklerin ilgi alanına giren yayınlar yapmaktadır. 1979 yılından bu yana çıkan dergi Japonya’nın en çok satan dördüncü dergisi konumundadır. Şiddet, kan ve ecchi tarzı içeriğin bol olduğu dergide Elfen Lied, Gantz, Tokyo Ghoul, Zetman gibi popüler seriler yayınlanmıştır. Şu sıralar dergide Tokyo Ghoul:re, Umaru-chan, Real, Terra Formars gibi manga serileri yayınlanmaktadır. Weekly Young Magazine Kodansha tarafından yayınlanan dergi 1980 yılında faaliyete geçmiştir ve Shueisha’nın Young Jump dergisine rakip olarak gösterilmektedir. Young Jump
16
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
You Shueisha bünyesine bağlı çıkan You adındaki derginin hedef kitlesi yaşça daha büyük kadınlardır. On beş günde bir çıkan dergide Deka Wanko, Gokusen gibi “josei” içerikli seriler yayınlanmıştır. Joesei dergilerinin satış rakamları shonen ve seinen içerikli dergilere göre daha azdır ve ilk yirmide bir josei dergi görmek şu sıralar mümkün değildir. Ribon Yine Shueisha’ya bağlı Ribon dergisi Ciao ve Nakayoshi dergileri ile beraber en çok satan “shojo” yani genç kızlara hitap eden bir dergidir. Aylık olarak çıkan dergi 1955 yılından bu yana yayın hayatına devam etmektedir ve Nakayoshi ile beraber düzenli yayın hayatına devam eden en eski dergidir. Marmelade Boy, Rozen Maiden, Mistress Fortune ve Kamikaze no Kaito Jeanne, Ribon dergisinde yayınlanmıştır. ChoccoTan!, Onna no Ko tte., Animal Yokocho gibi manga serileri yayınlanmaya devam etmektedir.
.
JAPON SİNEMASI DOSYASI
1.yıl
KiTABIMIZ ÇIKTI! kitabevlerinde, online satış sitelerinde...
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
17
ANİME-MANGA DOSYASI
Sakuraların
MANGALARI
YAZAR: Birsen Albayrak
Cardcaptor Sakura
1996-2000 yılları arasında yayınlanan Cardcaptor Sakura mangası, 12 cilt 50 bölümden oluşuyor. Macera, komedi, shoujo ve sihir türündeki manga Nakayoki tarafından serileştirilmiş. Mangakası ise CLAMP. Manga 2001 yılında düzenlenen 32.Seiun En İyi Manga Ödülünü (Seiun Award for Best Manga) kazandı. Konusu ise şöyle: Birgün Sakura Kinomoto yanlışlıkla düzinelerce sihirli kart içeren Clow Cards adlı bir kitabı açtı ve hepsi memleketi olan Tomoeda’ya dağıldı. Sakura, güneş koruyucusu Kerberos tarafından bu kartların ustası olarak
18
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
seçildi ve şehirdeki daha fazla sıkıntı yaşamadan önce bu kartı sihrinden kurtarmak için ona görev verildi. Sakura en yakın arkadaşı Tomoyo Daidouji’den de destek alarak bu işe koyulur. Ancak daha sonra Clow Cards’ı yaratan kişinin torunu olan Syaoran Li adlı rakip kart taşıyıcı ile tanışır ve macerası başlar.
Sayonara Sakura
Aralık 2014’de oneshot şeklinde yayınlanan shoujo türündeki Sayonara Sakura mangasının mangakası Mayaka Nakano. Aralık 2014’te yayınlanan manga The Dessert tarafından serileştirilmiş. Manga evlat
ANİME-MANGA DOSYASI edinilen ablasına karşı gizli ve karşılıksız aşk besleyen bir genci konu ediniyor. Onu ailesi olarak gören kızın evleneceği gerçeğine karşı ne durumda olacağını ve acılı bir aşk hikayesini işliyor.
Sakura Sakura
2012 ile 2015 yılları arasında yayınlanan Sakura Sakura mangası; 8 cilt 40 bölümden oluşuyor. Bessatsu Shounen Champion tarafından serileştirilen manganın mangakası Morishige; türü ise Harem, Komedi, Ecchi, Shounen. Konusu ise şöyle: 15 yıl önce Japonya’da doğumlar azalmıştı. Kazara doğanlara ise “LastGen” adı veriliyordu. Hanasaka Haru, 15 yaşında bir LastGen ve daha önce sınıf arkadaşı hiç olmamış. Şimdi okula gidiyor ve Himeshiro Sakurako ile tanışıyor. Ancak Sakurako ne hayalindeki sınıf arkadaşını ne de okul hayatını yakalayabiliyor.
Sakura no Ichiban
2001-2003 yılları arasında yayınlanan Sakura’s Best mangası, 5 cilt 25 bölümden oluşuyor. Dragon Age tarafından serileştirilen gizem, aksiyon ve yaşamdan kesit türünde manganın mangakası Yuna Kagesaki. Serinin konusu ise şöyle: Hinomori Asami ismindeki genç kız Tokyo’daki Sakura Hill Kız Okulu’nda eğitimine başlıyor. Ancak şehir merkezi tehlikeli ve gizemli. Bu nedenle ana karakterimizi maceralar bekliyor.
Sakura-hime Kaden
2008-2012 yılları arasında yayınlanan Sakura Hime: The Legend of Princess Sakura mangası, 12 cilt 55 bölümden oluşuyor. Ribon Magazine tarafından serileştirilen tarihi, aksiyon ve dram türündeki manganın mangakası Arina Tanemura. Serinin konusu ise şöyle: Sakura dağın derinliklerinde birkaç hizmetçi ile yaşayan yalnız bir prenses. İlk doğduğunda ülkenin prensiyle nişanlanmıştı. Bu gerçeklikten hoşlanmayan Sakura, kendi yolunu kendisi çizmek istiyordu. Ancak bir gün prens tarafından gönderilen bir haberci onu şehre götürmek için gelir.
Sakura Rhythm
2003 yılında tek cilt 5 bölüm olarak yayınlanan Sakurarism mangası Betsucomi tarafından serileştiriliyor. Shoujo türündeki serinin mangakası Maki Usami. Manganın konusu ise şöyle: Satsuki lise giriş töreninde saygısız sözler sarfetmiş ve bu nedenle okulda kötü anılan birisidir. Ünlü bir inşaat şirketinin küçük efendisi olan Satsuki, sakura mevsiminde kendisini bir aşk hikayesinin içerisinde bulur. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
19
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
EN RENKLİ 5 BAHAR FESTİVALİ
J
aponya’da pek çok farklı gün ve amaç için düzenlenen festivaller ve bayramlara Matsuri adı veriliyor. Kraliyet döneminden bu yana yaşatılan gelenekler, modern yaşama adapte edilmiş halleriyle yıl boyunca ülkenin dört bir yanında renkli festivallerle kutlanıyor. Bu festivaller Japonlar için yemek, içmek barınmak nasılsa o denli önemlidir. En temellerden olan yeni yıl ve mevsim değişimi bayramlarının yanı sıra, bize ilginç gelebilecek yetişkinler günü, kız çocukları günü, yıldız festivali gibi daha birçok anlam taşıyan konuları bayramlaştıran Japonlar, yaşamlarındaki önemli olayları bile bu bayramlara denk getirmeye dikkat ediyorlar. Tabii ki yeni başlangıçlar gibi, mevsimlerin görevlerini birbirlerine bırakmaları da her ayrıntıyı önemle kutlayan Japonlar için büyük bir anlam taşıyor. Bu güzel başlangıçlardan biri olan ilkbahar gündönümü (20 -21 Mart) ve Nisan başında açan çiçeklere saygı ve şükran belirtmek için kutlanan çiçek ve ilkbahar festivalleri de Japonların önemli bahar festivallerinin bel kemiğini oluşturuyor. Gelin yeni bir mevsime hazırlanırken Japonların ülkenin dört bir yanında kutladıkları en önemli 5 bahar festivaline birlikte bakalım.
20
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
1
YAZAR: Bensu Cangüler
Fuji Matsuri (Mor Salkım Festivali) Kiraz çiçekleri Japonya’nın en ünlü çiçeği olabilir ama bu diğer çiçeklerin de bir festivali hak etmedikleri anlamına gelmiyor Bahar ayında kendini gösteren diğer çiçekler gibi mor salkımların da Japonya’da bir festivali var! Tokyo’nun Kameido Tenjin tapınağında ve Ashiga Çiçek parkında görebileceğiniz mor salkımlar baharın yüzünü göstermesiyle canlanıp ortaya rengârenk görüntüler çıkarıyorlar. Sobu metro hattıyla ulaşabileceğiniz Kameido Tenjin tapınağı en güzel mor salkım festivallerinden birine ev sahipliği yapıyor. Nisan ortası başlayan çiçek şöleni Mayıs başına kadar devam ediyor. Eğer Kameido Tenjinde gördükleriniz size yetmemiş, daha uzağa daha fazlasını görmek için gitmek isterseniz Tochigi prefektörlüğünde bulunan Ashikaga çiçek bahçesi bunun için geniş ve güzel bir tercih olabilir. Burada büyük bir zemine yayılmış olan mor salkımların pek çok farklı renklerine de rastlamanız mümkündür. Bu yıl ki Fuji yani Mor salkım festivali 16 Nisan ve 22 Mayıs tarihlerinde olacak. Sabahın ilk ışıklarında katılabileceğiniz mor salkım festivali hava kararana kadar görülmeye açık olacak. Bu festivale katılmanın ücreti çiçeklerin açılma durumuna göre 900- 1.700 yen (30-60 Tl) arasında değişiyor.
3
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
Yayoi Matsuri Yayoi Festivali Japonya’nın Tochigi prefektörlüğünün Nikko şehrinde kutlanan japon kültür ve geleneklerini onurlandırdığı düşünülen bir şamandıra geçit törenidir. Nikko daki Bahara hoş geldin etkinlikleri dünya mirası kabul edilen tapınaklarda ve türbelerde yapılmaktadır. En popüler kutlamalardan biri olan Hana Yatai denilen ve her kenti temsil eden zengince dekore edilmiş şamandıra geçidiyle 17 Nisanda gerçekleştirilir.
2
Hana Matsuri Çiçek festivali olarak bilinen Hana Matsuri 18 Nisan’da Buddha’nın doğumunun kutlandığı, tüm Japonya geneline yayılmış tapınaklarda düzenlenen bir nevi anma törenidir. Japon geleneksel kültürünün bir parçası olan Hana matsuri’de levhalar çiçeklerle süslenerek içlerine bebek buddha figürleri yerleştirilir, “Hana Matsuri” kutlamalarında ana tapınakta Buddha’nın doğumunun olduğu bir tablo gösterilir. Bu Budist bir hizmet olarak yapılır. Törenin devamında Amacha adlı özel olarak hazırlanmış suyu ibadet edenler figürlerin etrafına serperler. Bazı kişiler de bu suyu evlerine götürüp kutsal su olarak içerler
4
Kanda Matsuri Kanda matsuri Tokyo’nun 3 büyük festivalinden biridir. Caddelerde 100’e yakın Mikoshi geçidinin yapıldığı törenlerde çeşitli dans gösterileri de sergilenir. 13- 14 Mayısta başlayan festivalin ana etkinlikleri 15 Mayısa yakın günlerde gerçekleştirilir. Kanda festivali hafta boyunca devam eden etkinliklerden oluşur. Festivalin ana etkinlikleri genellikle hafta sonu gerçekleştirilir. Cumartesi günü Tokyo merkezinde başlayan mikoshi törenleri Pazar günü de çeşitli mahallelere yayılır. Yıllardır Kanda matsuri kutlamalarının insanlara zenginlik ve iyi bir talih getirileceğine inanılıyor. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
21
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
5
Takayama Festival Takayama festivali Japonya’nın Kyoto civarında yapılan en güzel 3 festivalinden biridir. Her yıl düzenlenen bahar festivali 14-15 Nisan tarihlerinde Takayama eski kentindeki Hie türbesinde yapılır. Festivalin merkezi ise Sanno türbesinde devam ettirilir. Takayama festivali ayrıca Sanno bahar festivali olarak da adlandırılmaktadır. Festival programında İlbahar ve sonbahar için de aynı etkinlikler düzenlenir. Her festivalde yaklaşık bir düzine Yatai denilen şamandıra takımı bulunur. Festival günlerinde sabahtan öğleye kadar olan sürede şamandıralar sokaklarda gösteriye çıkarılır. Eğer hava iyi değilse şamadıralar depolarında kalır. Ama depoların kapıları açıldığı için ziyaretçiler şamandıraları görebilme imkânı bulabilmektedirler. Festival etkinliklerini şamandıra töreninden sonra sırasıyla Karakuri bebeklerinin dans performansı, Taşınabilir türbe (mikoshi) geçidi ve Gece festivali (yomatsuri) izler.
22
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
23
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
İLKBAHAR DA GİDEBİLECEĞİNİZ
TOKYO’DA Kİ EN GÜZEL 5 PİKNİK ALANI İlkbahar mevsimi geldi çattı. Havaların da ısınmaya başlamasıyla birlikte aklımıza ilk gelen şeylerden biri piknik yapmaktır. Bu düşünceyle soluğu kendimize en yakın parkta, sahilde alırız. Dünya’nın en güzel ilkbahar manzaralarına şahitlik eden şehirlerden olan Tokyo’da da durum böyledir. Tokyo’da ilkbahara, mevsimin en sevilen aktivitelerinden olan pikniklerle geçiş yapılır. Özellikle kiraz çiçeklerinin açtığını gören halkı artık evlerinde tutmak imkânsızdır ilkbahar tüm şehirde bir bayram havası yaratır ve insanlar piknik sepetlerini hazırlayıp, parklara, bahçelere akın ederek, tabiri caizse yayıla yayıla güzel havanın tadını çıkarırlar. Japonların piknik sepetlerinin içinde neler yoktur ki; yere serecekleri tatami mat dedikleri hasırdan yapılan örtüden, içecek açacağa, hanami bento dedikleri; sushi ruloları, Tamagoyaki (japon usulü bir omlet) ve Kamaboko’dan (pembe ve beyaz pirinç kekleri) oluşan bahara özgü yemeklere kadar uzun bir liste olup gider. Hatta Japonlar ne olur ne olmaz bahar havasıdır, güven olmaz deyip vücut ısıtıcı bantlarını da piknik sepetlerine atarlar Doğanın bu güzel aydınlanmasını en güzel şekilde yaşayan Japonların en çok nerelerde piknik yapmayı sevdiğine gelin birlikte göz atalım:
24
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
YAZAR: Bensu Cangüler 1. Shinjuku Gyoen National Garden
Shinjuku istasyonuna 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan Gyoen bahçesi, geniş ağaçlık alanlara, Japonya’nın en eski peyzaj bahçesine ve geniş göletlerle, köprülere sahip Tokyo’nun ünlü parklarındandır. Burası Edo döneminde (16031868) Takato alanı ile bağlantılı olarak feodal ailelerin elindeydi. Şimdi çevre bakanlığının yetkisi altındadır. Fransız ve İngiliz tarzı bahçelere de evsahipliği yapan Shinjuku Gyoen aileyle gidilecek en güzel parklardan biridir. Sakura ağaçlarının en taze hallerini izlerken burada bentolarınızı yiyebilirsiniz. 9.00 – 16.00 arası açık olan parka küçük bir ücret ödeyerek girebilirsiniz.
2. Yoyogi Park
Yoyogi parkına gitmeden sakura dönemi tamamlanamaz elbette Harajuku istasyonundan 5 dakika uzaklıkta olan park, geniş çimlik alanlara ve sizi sonunda Meiji tapınağına ulaştıran uzun ağaçlık yürüyüş yollarına sahiptir. Batı tarzına göre dizayn edilmiş park Tokyo’nun en popüler dinlenme ve yürüyüş noktasıdır. Şehrin en geniş parklarından olan Yoyogi’ye arkadaşlarınızla, ailenizle gelebilir yiyeceklerinizle uzun uzun piknik yapabilir, etrafı izleyebilirsiniz. Parkın kuzey tarafı yemyeşil ağaçlarla kaplı olup köpekli ziyaretçilere ve yürüyüş severlere hitap ederken, güney tarafı en güzel açık hava festivallerine şahitlik eder. Bu alanda Tokyo’nun en kalabalık festivalleri düzenlenmektedir. Parka giriş herhangi bir ücret gerektirmemektedir.
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
25
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI 3. Showa Memorial Park
Tokyo’nun merkezinden biraz uzakta olan bu büyük park 1,8 kmdir. Piknik denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan Showa memorial geniş alanlara sahip olmasıyla her yıl piknikçilerin büyük gruplar halinde doldurduğu parkların başında gelmektedir. Açık hava etkinliklerinin öncüsü olan parkta pikniğin dışında bisiklet sürüş etkinliklerine katılabilir, kürek de çekebilirsiniz. Ailenizle veya arkadaşlarınızla gelebileceğiniz parkta barbekü yapmak da mümkündür.
4. Ueno Park
Ueno istasyonunun hemen yanında yer alan Ueno park içerisinde yarım düzine müze ve hayvanat bahçesi ve Toshogu tapınağını bulundurmasıyla, güzel bir dinlenmenin yanında size gezilecek fazlasıyla alan da sunar. Ueno park fotoğraf çekmeyi sevenler için de bir cennet gibidir. Tamı tamına 8800 ağaç, kapsamlı lotus yataklarına ve çalılara sahip olan parkta birbirinden değişik fotoğraflar çekebilirsiniz. Burası ayrıca martın sonunda açmaya başlayan 100 den fazla kiraz çiçeği için yapılan hanami partileriyle de ünlüdür. Ueno park, kiraz ağaçlarını güzelce izleyebileceğiniz noktalarıyla ilkbaharda mutlaka gelmeniz gereken yerlerdendir.
JAPON SİNEMA DERGİSİ’Nİ okumAK ARTIK ÇOK KOLAY!
DERGİYİ OKUMAK İÇİN: issuu.com/japonsinemasi
#japonsİnemasİ
5. Hama Rikyu
Bir başka güzel manzaralar eşliğinde piknik alanı vadeden bahçe de Chuo semtinde bulunan Hama rikyudur. Burası hem romantik bir buluşma için hem de aileyle ziyaret için iyi bir seçenektir. Bu bahçe aynı zamanda Sumida nehrinin ağzında yer almaktadır. Hama rikyu gelgit seviyesi değişen deniz suyu birikintileri ve gösterişli çay evleriyle kendinizi tıpkı bir adadaymışşınız gibi hissettirerek dinlenmenize olanak sağlar.
DERGiMiZDE YAZAR OLMAK iSTER MiSiNiZ?
SOSYAL MEDYA’DA
BİZİ TAKİP EDİN! facebook.com/japonsinemasi twitter.com/japonsinemasi issuu.com/japonsinemasi prezi.com/user/osbburov0p10
Japon Sineması Platformun’un Aylık Sinema dergisinde ve müzik ekinde yazar olmak isteyenleri aramıza bekliyoruz. Basvurular: japonsinemasi@gmail.com
26
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
plus.google.com/u/0/+JaponSinemas japonsinemasi@gmail.com www.japonsinemasi.com
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI ya sinemasına adından söz ettiren filmler, yönetmenler ve özgün anlatı biçimleri bırakmayı başarmıştır. Siyah beyaz filmler, perde arkasından gelen seslendirmeler, makyajlı yüzler, hareket ve müzik arasındaki kurgusal bütünlük ile gelenek biçimi yansıtan Japon sinemasının sessiz dönemi, savaş sonrası dönemde yerini bireye ve onun varoluşsal meselelerine eğilen daha özgürlükçü filmlere bırakmıştır. Televizyonun evlere girmesiyle, yaşanılan ekonomik krizlerle sarsılan Japon sineması günümüzde özgün örnekleriyle adından söz ettirmeye devam etmektedir. Yazarlardan Japonya’nın beyaz perdesine konuk olan okurlarımıza selamlarla:
BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE
JAPON SİNEMASI
Japon Sineması Platformu’nun kollektif olarak 8 yazarın imzasını taşıyan ”Başlangıcından Günümüze Japon Sineması” kitabı çıktı! 25 Aralık tarihinde yayınevlerinde satışına başlanan kitap, Japon Yayınları’ndan çıkarken Gökhan Kuloğlu tarafından hazırlandı. Platformun yazarlarından Ahmet Ziya Sekendiz, Birsen Albayrak, Ercan Gürova, Deniz Balcı, Olca Karasoy, Yeter Şeko ve Ayşe Altun’un yazılarının yer almakta. Japonya’da ilk sinema gösteriminden bugüne kadar ki süreci ele alan kitabın açıklamasında: Doğu’nun güneşi Japonya topraklarında sinemanın başlangıcından günümüze kadar uzanan yolculuğu sizleri bekliyor. Batıdan aldıklarını her daim yerelleştirmenin yollarını bulan Japon toplumunda sinemanın seyirciyle tanışması her ne kadar Batılı bir biçimde olsa da, zaman içerisinde yerel unsurlar tarafından kuşatılarak yeni bir anlatı dili oluşturmayı başarmıştır. Tarihin belli dönemlerinde ağır darbeler almasına rağmen dün-
“Büyük emekler ve çaba sonucu oluşmuş nadide bir kitap. Japon Sineması konusunda tüm eksiklikleri tamamlayacağı ve sinemaseverler için harika bir başucu kitabı olacağı kuşkusuz! Tüm yazar arkadaşlara ve Gökhan’a büyük teşekkürler.” Birsen Albayrak “Başlangıcından Günümüze Japon Sineması” zamanında ihtiyaç duyduğumuz kaynağı, Türkçe olarak bulamamanın sıkıntısıyla; kollarını sıvayan ben ve diğer yazar arkadaşlarımın; büyük bir istek ve emekle kotardığı, derdini tam olarak anlattığına inandığım bir kitap oldu. Biz Japon sinemasına duyduğumuz ilgiyi kılavuzsuz ve haliyle de zorlu aşamalardan geçerek tatmin edebildik. Şimdi bu kitap, bütün sinema meraklılarına, bundan böyle önemli bir başucu kitabı olacaktır diye düşünüyorum. Deniz Balcı “Büyülü fener gösterilerinden beyaz perdedeki teatral filmlere, Mifune’nin Rashomon’a can veren gülüşünden Miyazaki’nin dik duruş sergileyen kız karakterlerine kadar sizleri bekleyen büyülü bir dünya… Doğu’nun Güneşini yakından tanımak isteyenlere iyi okumalar dilerim. Gökhan Kuloğlu “Bu kitap Japonya’nın mistik ve bir o kadar gizemli kapıları açacak bir anahtar. “ Olca Karasoy WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
27
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
GELENEKSEL
5 Alkolsüz Japon İçeceği Japonya egzotik tatlara sahip sağlığa faydalı alkolsüz geleneksel içeceklere sahip. Bu içecekler sağlığa iyi gelmekle kalmıyor, susuzluk için de birebir aynı zamanda. Çeşitli otlar, kökler, sebze, meyve ve tahıl karışımından oluşan bu içecekler benzersiz tatlara sahip. Japonya’nın yaygın geleneksel alkolsüz içeceklerinden 5’ini sizler için listeledik. 1. Aojiru Lahanadan veya taze arpa çiminden yapılan “yeşil içecek” adlı smoothie. İçecek 1943’te Dr.Niro Endo tarafından eşinin böbrek iltihabını, oğlunun ise zatürre hastalığını tedavi etme amaçlı geliştirilmiştir. 2. Sakura Çayı Sakura çayı, kiraz çiçeği turşusu ve erik sirkesi karıştırılarak elde edilir. Cildi rahatlatıcı ve gençleştirici etkisi vardır. Aynı zamanda kiraz çiçeği özü dolayısıyla bağışıklık sistemini güçlendirerek sağlıklı bir ömür geçirilmesini sağlar.
28
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
YAZAR: Birsen Albayrak
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI 3. Hoppy Hoppy Kokuha Beverage Company tarafından geliştirilen alkolsüz bira aromalı içecektir. Hoppy 2.dünya savaşına kadar insanlık için ortak bir içecek değildi. Zamanla araştırmalarda hoppynin bronşit ve zatürreye neden olan mevsimsel hastalıkların tedavisine iyi geldiği görülmüştür.
4. Matcha Latte Matche Latte, yeşil matche çay tozu ve sütle elde edilen ve sabahları tüketilen bir çaydır. Bir antioksidan olarak kalp ve kanser tedavisinde kullanılmaktadır.
5. Ryokucha Ryokucha, buğulanmış Japon çayının genel tanımıdır. “Ryoku” Japoncada “yeşil” anlamına gelmektedir. “Cha” ise “çay” demektir. Acılık düzeyine göre birçok çeşidi vardır. Besleyici bir güç, güçlü bir antioksidan ve sağlığa faydalı bir ürün olan ryokucha zihin rahatlaması ve kilo kaybı için de ideal. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
29
JAPON edebİYATI DOSYASI
NAGAZAKİ ÖYKÜLERİ
YAZAR: Deniz Balcı
“Nagazaki” / Yuichi Seirai / Dedalus Yayınları / Çev: Devrim Çetin Güven / 311 Syf. Küresel bir sorundan, sayısız kişisel soruna... 6 Ağustos ile 9 Ağustos 1945 tarihleri, asla silinmemek üzere dünyanın belleğine, kapkara harflerle kazındı. Hiroshima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları, II. Dünya Savaşı’nı ve küresel siyasetin gidişatını kökünden değiştirdiği gibi; Japonya’da binlerce sivilin korkunç bir şekilde can vermesine ve etkileri hala gözlemlenebilen onarılamaz hasarların vuku bulmasına sebep oldu. Dünya o güne değin kullanılmış en güçlü silahların, geleceğe miras hastalıklı etkilerini, 1950li yıllardan itibaren görmeye başladı. “Nagazaki”nin yazarı Yuichi Seirai de 1958’de, henüz yaralar kapanmamışken Nagazaki’de dünyaya geldi. Seirai, üniversite eğitimini de Nagazaki’de yaptıktan sonra, büyüdüğü topraklardan taşınmadı ve burada memurluk yapmaya başladı. Genel çalışma alanı olarak da, bir Nagazakiliden doğallıkla beklenebilecek bir alan olan “Dünya Barışı Faaliyetleri”ni seçti. Boş zamanlarında da, kendini en büyük tutkusu olan yazma işine verdi. Yazdıklarında da çalışma hayatındaki vizyonundan kopmadı ve topraklarının çektiği acılara duyarlı, konularını Nagazaki’nin toplumsal hafızasından alan eserler ortaya koydu. Yuichi Seirai’nin dünya çapında önem kazanmasını sağlayan “Nagazaki” kitabı, yazarın yurduyla kurduğu duygusal bağın net bir şekilde gözlemlenebildiği ve gerçekliğin okuyucuya sert bir şekilde vurduğu bir eser.
30
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON EDEBİYATI DOSYASI Kitaptaki öyküler çoğunlukla günümüzde geçiyor ama sürekli olarak bu iki olay arasında belleksel geçişler yaşanıyor. Tarihin sadece yaşanıldığı dönemi değil, çok sonrasını da ne denli sert bir şekilde etkileyebildiğini gözler önüne seriyor. Sivil insanların, halen atom bombasının izlerini taşımak konusunda sahip oldukları kara talih ve yüzyıllar önceki atalarının inançları için çektiği korkunç çileler bazen silik bir şekilde bazen de bıçak keskinliğinde hikayelerde ortaya çıkıyor.
“Nagazaki” içerisinde altı öykü barındırıyor. Bu öyküler Nagazaki kentinin tarihi önemi olan iki merkez olayı üzerinde, tematik bütünlük sağlanacak şekilde kaleme alınmış. Bunlardan ilki eskilere dayanan dini bir dava. 16. ve 17. yüzyılda Japonyasında, Hıristiyanlığı kabul eden Japonlara karşı, kendi devletleri tarafından akıl almaz bir zulüm ve vazgeçirme politikası uygulanmıştı. O dönem Hıristiyan mensupları için Nagazaki önem arz eden bir merkez haline gelmiş, hatta kentin ‘Dualar Şehri’ adını almasını da bu dönemde olmuştu. Ancak bu merkezi durum Nagazakili insanlar için acı bir şekilde sonuçlanmış ve Hıristiyanlığın önüne geçme adına yapılan hareketlerde birçok vatandaş burada kanlı bir şekilde katledilmişti. Bu olay hikâyelerin içerisinde zaman zaman kendini gösteren ve her daim atıfta bulunulan olay olarak göze çarpıyor. Diğeri ise, daha yakın bir tarihte gerçekleşen ve öykülerin merkezinde daha net izlenebilen bir olay. Bu olay, girişte de bahsettiğim üzere, ABD’nin Japonya’ya yapmış olduğu korkunç atom bombası saldırısıdır. Japonya 9 Ağustos 1945 tarihinde, Nagazaki kentinde patlatılan “Fat Man” isimli, ilkinden daha korkunç atom bombası nedeniyle, ilk anda 100.000in üzerinde insanını kaybetmiş, sonrasında da yıllarca içerisinden çıkamayacağı bir yıkımla yüzleşmek durumunda kalmıştı. Bu atom bombası, o dönemin insanları için ölümcül olduğu gibi sonraki nesillere de travmatik bir bellek hediye etmişti.
Bir nevi tarihsel hesaplaşma diyebileceğimiz öykülerden ilki “Çiviler”, bir babanın korkunç günahlar işlemiş ve sınırlarını kaybetmiş akıl hastası oğluyla olan hesaplaşmasını ve sonrasında karısıyla yeni bir hayata başlamaya itilişini ele alıyor. İkinci öykü “Taşlar” ise, zihinsel engelli Shu ile çocukluğundan ona kalmış, en samimi arkadaşı olarak gördüğü senatör Kyu’nun insanı hüzünlendiren karşılaşması anlatılıyor. Üçüncü öykü olan “Böcekler” ise, kitabın en sert hikayelerinden biri. Bu öyküyü okurken atom bombasıyla birebir karşı karşıya kalmış ve yaşamayı başarmış bir genç kızın, yetişkinliğinde ruhunda ortaya çıkan handikapları gözler önüne seriliyor. Çok gerçekçi ve dokunaklı olan bu öykü, atom bombasına yabancılaşmış günümüz Japon insanının aslında derinden derine ne kadar çok bu olayın etkisi altında kaldığını gösteriyor. Dördüncü öykü olan “Nektarlar”da yazar hem atom bombasına hem de Hıristiyan inananlara günümüzden bir bakış
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
31
JAPON edebİYATI DOSYASI
sunuyor. Bunu çok derinden, edebiyatın diliyle yapan Seirai, üstte bir kadının cinsel arzularına ve yenilgilerine odaklanıyor. Beşinci öykü “İstiridyeler” ise, Nagazaki’nin travmalarını lokal altında ele alan bir öykü. Bizden çok uzaklarda yaşanan toplumsal travmaların bir bireyin süzgecinden geçirilmiş olarak kavranmasına olanak sağlayan bu öykü, aynı zamanda Nagazakili bir birey ile duygudaşlık kurmak adına çok yardımcı. Son öykü “Kuşlar” ise, atom bombasıyla doğumunun hemen akabinde tanışmış bir insanın, yaşam boyu süren kimlik problemlerine odaklanıyor. Yuichi Seirai daha önce herhangi bir eseri Türkçeye çevrilmemiş, haliyle bizim için oldukça yeni bir isim. Dedalus Yayınları, bilinçli ve zengin seçkisiyle yakın dönemde yükselişte olan bir yayınevi olarak, özenli bir baskı, tasarım ve çeviriyle bize bu kitabı armağan etti. Çeviri koltuğunda ise, Devrim Çetin Güven oturuyor. Şuan 9 Eylül Üniversitesi çatısı altında öğretim görevlisi olarak çalışan Güven, yüksek lisans ve doktorasını Japonya’da yapmış ve yıllardır edebiyat alanında çalışmalar yapan bir isim. Daha önce kendisinin çevirisinden Kojin Karatani’nin “Derinliğin Keşfi” isimli kuram kitabını okumuştuk. Bu bilindiği kadarıyla Güven’in ilk edebiyat çevirisi. “Nagazaki”de tatmin edici bir sonuçla karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Bu ay içerisinde Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan Natsuki İkezawa’nın “Ağabeyine Çiçek Taşıyan Kız” isimli ikinci edebiyat çevirisiyle Güven, bizde daha çok kitabın çevrilmesi adına umutlu ve mutlu bir his oluşmasını sağladı.
32
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Bu denli acı veren tarihsel olaylar, kurmaca edebiyatın içerisinde konu edildiğinde; genellikle olayla muhatap olanlar, anlatılanların yetersizliğinden şikâyetçi olurlar. Mesela, Nazi dönemini anlatan yazınlardan en kalıcı olanları, olayları birebir yaşamış insanların kaleme aldıklarıdır. Bu yüzden, bir açıdan anlatılanlar çok “az” gelebilir, ancak bir açıdan da Seirai her gün karşısına çıkan ve ona geçmişi hatırlatan onlarca öykünün, enstantanenin arasından bir seçme yapmış ve abartıya kaçmadan anlatmış gibi geldi bana. Okurken burkan, irkilten öyküler içeriyor “Nagazaki”. Hiçbir açıdan kanıksamamamız gereken bir olayın siviller üzerindeki etkilerine daha yakından bir bakış atmak ve empati yeteneğimizi bu alanda daha işler hale getirmek adına çok önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
KAYNAKÇA
Japon Sinemasında Propaganda ve Sansür http://www.tekmono.com/wp-content/uploads/2016/08/cin-sansur2.jpg http://www.filmloverss.com/wp-content/uploads/2015/06/japon-sinemas%C4%B1-ve-y%C3%B6netmenleri-filmloverss.jpg https://9aenglish2014.wikispaces.com/file/ view/grave-of-the-fireflies-background-1.jpg/524887394/904x489/grave-of-the-firefliesbackground-1.jpg https://cdn.line.do/uploads/529cca5199c7dd 12440006b0_1393952721371_720.jpg Late Spring “Geç Gelen Bahar” http://www.film4.com/media/images/Channel4/Film4/1940s/late-spring.jpg Hot Road “Aşkın Yolu Birdir” http://www.japantimes.co.jp/wp-content/uploads/2014/08/p06-schilling-hotroad-a-20140822.jpg
est?cb=20130302214938 https://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/ thumb/d/d3/You_1st_issue_%282015%29. jpg/220px-You_1st_issue_%282015%29.jpg http://vignette1.wikia.nocookie.net/prison-school/images/7/7b/Weekly_Young_ Magazine_2016-01.jpg/revision/latest?cb=20151211160343&path-prefix=es http://i.imgur.com/M9V6ZWm.jpg http://i.imgur.com/iS4pZ.jpg http://vignette1.wikia.nocookie.net/megaman/images/e/ea/CBBS096.jpg/revision/ latest?cb=20130922020140 http://dpegb9ebondhq.cloudfront.net/ product_photos/48318049/_E5_88_A5_ E5_86_8A_E3_82_B3_E3_83_AD_E3_82_ B3_E3_83_AD_E3_82_B3_E3_83_9F_ E3_83_83_E3_82_AF_original.jpg https://static4.comicvine.com/uploads/scale_ large/13/136525/5368827-35.jpg https://static4.comicvine.com/uploads/scale_ large/13/136525/5060493-201505.jpg http://vignette1.wikia.nocookie.net/ shokugekinosoma/images/b/b1/Shokugeki_Weekly_Shonen_Jump.png/revision/latest?cb=20131209110357
Hayata Yeniden Başlamak “Hal” http://pm1.narvii.com/6177/ 43c76983738711af23ec1beb0a261a0fefd3d61f_hq.jpg https://i.jeded.com/i/hal.14279.jpg Sakuraların Mangaları https://actar.files.wordpress. shojo’dan petrol savaşlarına: c o m / 2 0 1 1 / 0 5 / 1 4 7 a a 2 9 2 8 e b 9 9 6 c 7 b Hanasakeru Seishounen 7f3363af7879491abe4ed5b.jpg https://myanimelist.cdn-dena.com/images/ http://2.bp.blogspot.com/-vRlK0HPWLj8/V_ anime/2/23659l.jpg kRnKukZ-I/AAAAAADGgyM/3CW_y_A34Xk/ https://myanimelist.cdn-dena.com/images/ w1900/MR-30153-519807-1.jpg anime/9/23658l.jpg http://i7.mangareader.net/sakura-nohttps://myanimelist.cdn-dena.com/images/ ichiban/11/sakura-no-ichiban-1291945.jpg anime/5/23657l.jpg https://s-media-cache-ak0.pinimg. https://myanimelist.cdn-dena.com/images/ com/736x/08/35/b7/0835b7c547f1027fanime/4/23656l.jpg 2b8381e22e4ddc2b.jpg http://i291.photobucket.com/albums/ll281/clstmk/Others/Untitled-84.jpg Japonyanın 5 Bahar Festivali http://2.bp.blogspot.com/_A1d8fo6Q5o8/ https://akije.files.wordpress.com/2016/01/ TD3bSW1tcQI/AAAAAAAAA_I/SFW_iZnU- p1010637.jpg?w=1400 D8o/s1600/AVCD-31593_2.jpg https://landofblogging.files.wordpress. com/2012/04/fuji-gardens-miraclesnetinteriJapon Manga Dergileri ornet.jpg http://vignette4.wikia.nocookie.net/ari- http://1.bp.blogspot.com/-QN087VkxJi8/UWna/images/3/35/Ribon-2.jpg/revision/lat- 6fJzF5SlI/AAAAAAAABhA/C9qn-5FcGXQ/ WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
33
s1600/IMG_0778.JPG https://enjoynjoylife.files.wordpress.com/201 4/07/1111111111111111111111111111111. jpg?w=1200 http://images.dannychoo.com/cgm/images/post/20150516/27296/186400/original/ b1ca380766defec3368a9400a5ed8db7.jpg https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/3f/ee/68/3fee68336b02eeb12ecb73e66ba23012.jpg İlkbaharda Gidebileceğiniz Tokyo’da ki En Güzel 5 Piknik Alanı http://www.ladyatlasfox.com/wp-content/uploads/2017/02/IMG_3025.jpg https://savvytokyo.com/wp-content/uploads/2016/03/tokyo-midtown-sakura2-featured.jpg Geleneksel 5 Alkolsüz Japon İçeceği https://truffle-assets.imgix.net/pxqrocxwsjcc_as3980111977001_aojiru%28japanesekaledrink%29%7Cthirstyfor....jpeg.jpeg http://www.thirstyfortea.com/wp-content/uploads/2015/04/sakura-tea-16.jpg http://media.discovernikkei.org/album/ items/7/7/772/zen_green_tea_full.jpg http://littlemissbento.com/wp-content/uploads/2016/11/IMG_5160.jpg Nagazaki Öyküleri http://images.gr-assets.com/ books/1403208461l/22329531.jpg https://images-na.ssl-images-amazon.com/ images/I/51E-IHKS%2BtL.jpg https://coffeesoundslikethat.files.wordpress. com/2017/02/4.jpg?w=286&h=435 https://images-na.ssl-images-amazon. com/images/I/51KjQrjo69L._SX345_ BO1,204,203,200_.jpg http://i.dailymail.co.uk/i/ p i x / 2 0 1 6 / 0 9 / 2 3 / 0 9 / 3 8 A D AB4800000578-3802248-The_ US_s_nuclear_strike_against_Nagasaki_on_August_9_1945_ came_t-a-16_1474618070131.jpg https://ichef.bbci.co.uk/news/ws/560/ amz/worldservice/live/assets/images/2015/08/09/150809100408_nagasaki_640x360_afp_nocredit.jpg
34
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Anime Manga .
. KITABI COK YAKINDA .
SIZLERLE Japon Sineması Platformu olarak ilk kitabımızın sevincini yaşarken 2. kitabın sürprizini sizlere veriyoruz. KOLLEKTİF olarak Gökhan Kuloğlu, Birsen Albayrak, Ercan Gürova, Olca Karasoy, Ahmet Ziya Sekendiz, Yeter Şeko, Rafet Kaan Moral, Su Tunç, Hafize Mutlu ve Mustafa Emre Özgen’in yer aldığı aldığı ‘‘Anime ve Manga’’ kitabımız çok yakında sizlerle. takipte kalın...
#JAPONSİNEMASİ
SONATA NİSAN 2017 SAYI: 06 JSP E-DERGİNİN EKİDİR.
Jap-Jazz Eşsİz Jazz Tınıları: Masabumi Kikuchi Günümüz Popüler Caz Grupları
Tokyo Ska Paradise Orchestra WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
1
SONATA’NIN 6. SAYISI ÇIKTI! KAÇIRMAYALIM... Gelenekselden popülere Japon müziğini Türkiye’deki sevenleri ile buluşturan SONATA E-Dergisi’nin 6. sayısında sizleri birbirinden önemli içerikler bekliyor! ISSUU.com/JAPONSİNEMASİ #SONATADERGİSİ
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
35
www.japonsİnemasİ.com