JAPON SİNEMA DERGİSİ TEMMUZ 2017 SAYI: 18 AYLIK JAPON SİNEMASI E-DERGİSİ
4 JAPON SİNEMASININ KADIN YÖNETMENLERİ 10 KOŞULSUZ SEVGİ VE DOSTLUK HACHİKO MONOGATARİ 26 SHOUNEN ANİMELERDE DOSTLUK 42 JAPONYA’NIN GURURU, SOSYAL YAŞAMIN TEMELİ SAKE 44 BURUK AYRILIK
2.yıl
Editörden Merhaba Arkadaşlar, Japon Sineması olarak yayın hayatına başladığımız 2015 yılı Aralık ayından bugüne kadar Japon kültürü, sineması, edebiyatı, manga ve animeleri adına sizlere başucu kaynağı olabilecek bir yayın oluşturma ve Japonya’yı Türkiye’ye tanıtarak iki toplum arasında kültürel bir köprü kurma yolunda ilerlemeye devam ediyoruz.
JAPONSİNEMASİ.COM Yıl: Temmuz 2017 Sayı: 18 Yayın Türü: Aylık E-Dergi Sanat Yönetmeni&Grafik Tasarım Gökhan Kuloğlu Editörler Birsen Albayrak Gökhan Kuloğlu Katkıda Bulunanlar Ahmet Ziya Sekendiz Bensu Cangüler Deniz Balcı Dilek Atak Esin Yeşilyurt Ercan Gürova Gülşah Karaman Hafize Mutlu Medine Nureeva Olca Karasoy Selin Doygun Yıldız Seniha Katlav
2. yılımızı doldurmaya gün saydığımız bu anlamlı günlerde Japon Sinema E-Dergisinin bu sayısında “dostluk” temasını konu alarak birbirinden farklı yazıları ve yeni yazarları sizlerle buuşturuyoruz. Japon Sineması E-dergimizin 18.sayısının “Sinema Dosyası” bölümünde Japon Sinemasındaki kadın yönetmenlere, mangalardan uyarlanan Kore dizilerine, Sayanora Bokutachi no Yuchien, Hachiko Monogatari, Koe no Katachi filmlerine yer veriyoruz. “Anime-Manga Dosyası”nda anime dünyasındaki ilişkilerini gerçek hayata yansıtan sanatçıları, shounen animelerdeki dostluk temasını, efsane Rainbow animesini, hafif okumalık light novel eserlerini okuyucuyla buluşturuyoruz. “Japon Kültürü Dosyası”nda kanban tekniğine, Japon alfabesine, Shinto felsefesine, Japonya’nın gurur kaynaklarından sakeye ve Osaka’ya yolculuk yazı dizisinin ikinci bölümüne yer veriyoruz. “Japon Edebiyatı Dosyası” bölümünde ise Hüseyin Can Erkin’in çevirisyle Japon Yayınlarından çıkan Osamu Dazai’nin Buruk Ayrılık kitabını okuyucu ile buluşturuyoruz.
Kapak Fotoğrafı HANEZU, 2011
Bugüne kadar bizlerden desteğini esirgemeyen tüm okurlarımıza, yazarlarımıza teşekkür ederek gelecek sayıda birbirinden ufuk açıcı konularda buluşmak dileğiyle…
Arka Kapak Fotoğrafı HEAVENLY FOREST, 2006
Gökhan KULOĞLU Japon Sineması Platformu
İletişim ve Reklam japonsinemasi@gmail.com JAPON SİNEMASI SOSYAL AĞLAR www.japonsinemasi.com facebook.com/japonsinemasi twitter.com/japonsinemasi issuu.com/japonsinemasi
2
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
YAZAR OLMAK iSTER MiSiNiZ? Japon Sineması Platformun’un Aylık Sinema dergisinde ve müzik ekinde yazar olmak isteyenleri aramıza bekliyoruz. Basvurular: japonsinemasi@gmail.com
İÇİNDEKİLER SAYANORA BOKUTACHİ NO YOUCHİEN
Japon SİnemasınIN KADIN YÖNETMENLERİ
4 KOŞULSUZ SEVGİ VE DOSTLUK HACHİKO MONOGATARİ
8
MANGALARDAN KORE DİZİ UYARLAMALARI
10 ANİME DÜNYASINDAN GERÇEK HAYATA TAŞAN İLİŞKİLER
12 SHOUNEN ANİMELERDE DOSTLUK
18 22
RAİNBOW ANİME TANITIMI
25 34
JAPONYA’DA ROMAN DÜNYASININ HAFİF KAHRAMANI LIGHT NOVEL AMEZAİKU ŞEKER SANATININ JAPONCASI
36
KANBAN TEKNİĞİ
37
JAPON ALFABESİ
KOE NO KATACHİ
14 OSAKA’YA YOLCULUK II
26 JAPONYA’NIN GURURU, SOSYAL HAYATIN TEMELİ SAKE
30 BURUK AYRILIK
42 40
44
SHİNTO FELSEFESİ
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
3
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Japon Sinemasında Kadın Yönetmen YAZAR: Gökhan Kuloğlu Dünya sinemasında Japonya, film sektörü içerisinde bulunduğu toplumun sosyal kodlarını barındıran önemli örneklerdendir. Sosyal yaşamın birçok alanındaki toplumsal eşitlik-
4
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
koltuğu
JAPON SİNEMASI DOSYASI
ten uzak, erkek egemenliğindeki muhafazakâr ataerkil anlayış sinemada da kendini hissettirmiştir. Bu baskıcı ve koruyucu film sektörü ortamında zorda olsa kadınlar kendilerine ilerleyecek bir yol bulmayı başarmışlardır. 2013 yılında Küresel Cinsiyet Raporunun verilen göre cinsiyetler arası eşitlik açısından Japonya 105’inci sırada yer almaktadır. Geçtiğimiz yıllarda ülke içerisinde yaşanan reform niteliğindeki gelişmelerle üç basamak ilerleyerek 101’inci sıraya yerleşen Japonya’da cinsel ayrım tartışmaları sürekli dile gelmektedir. Dünya genelindeki film endüstrisine bakıldığında özellikle kamera arkasında yönetmenlik koltuğunda oturan kadınların sayısı da ülkede hayli azınlık durumda olduğu görülmektedir.
TAZUKO SAKANE
Japonya’da kadın oyuncuların dahi yeni yeni kamera önünde yer almaya başladığı bir dönemde babasının girişimleri sonucunda Kenji Mizoguchi ile tanışan Tazuko Sakane, savaş öncesi Japon sinemasında ilk kadın yönetmen olma unvanına ulaşmıştır. Mizoguchi ile birlikte 1930 yılında Tôjin Okichi (The Foreigner’s Mistress) filminde kamera arkasına geçerek sektörde kamera arkasına geçen ilk kadın olarak bir ilke imza atmıştır. Sakane daha sonrasında Mizoguchi ile birlikte 1931’de Still They Go ve 1932’de The Man of the Anthrau filmlerinde senaristlik-yönetmenlik yaptı. Savaş dönemine kadar Mizoguchi ile çalışan Sakane, savaş döneminde Mançuya Film Derneği (Manshu Eiga KyoWWW.JAPONSİNEMASİ.COM
5
JAPON SİNEMASI DOSYASI kai)’de yönetmen olarak çalışmak üzere Çin’e gitti. Burada üç yıl boyunca savaş konularıyla ilgili 10 belgesel film hazırladı. Mançurya’dan Japonya’ya döndüğünde Shochiku stüdyosunda asistan olarak görev alan Sakane, 46 yaşında emekliliğe ayrılmıştır. Japonya’da erkek egemenliğindeki film sektöründe gösterdiği yönetme ve kadın olarak var olma arzusuyla sektörde kadınlarında söylemleriyle güçlü durabileceğini gösteren Sakane, kendisinden sonra Kinuyo Tanaka gibi isimlere cesaret vermiştir. Sektörde çığır aşan Tazuko Sakane’den sonra bir diğer önemli isimde Kinuyo Tanaka’dır. Kenji Mizoguchi’nin 1952 yapımı Saikaku Ichidai Onna (The Life of Oharu) ve 1954 yapımı Sansho Dayu (Sansho the Bailiff) filmleriyle adını duyurarak yıldızlaşan Kinuyo Tanaka’nın zaman içerisinde adına filmler çekilmeye başlanır. (Heinosuke Gosho 1930 yılında Kinuyo Monogatari (The Kinuyo Story), Hiromoso Nomura 1937’de Joi Kinuyo sensei (Doctor Kinuyo) ve 1940 yılında ise Kinuyo no hatsukoi (Kinuyo’s First Love) filmlerini yapar.) Tanaka, Gosho, Mizoguchi, Nomura gibi usta yönetmenlerden öğrendikleriyle SACHİ HAMANO
1953 yılında kamera arkasına geçmeye karar verir. Bağımsız anlamda (işbirliği ve yapım desteği olmadan) Japon sinemasının kendi ayakları üzerine duran ilk kadın yönetmeni unvanını kazanır. Tanaka’nın çektiği filmler arasında 1953 yılında çektiği Koibumi (Love Letter), 1955 yılında Tsuki wa noborinu (The Moon Has Risen) ve Chibusa yo eien nare (The Eternal Breasts), 1960 yılında Ruten no Ouhi (The Wandering Princess), 1961’de Onna bakari no yoru (Girls of the Night) ve 1962’de Ogin sama (Love Under the Crucifix) yer almaktadır.
KİNUYO TANAKA
6
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Japon sinemasında pembe filmleriyle adından söz ettiren ve yine sektörün en üretken kadın yönetmeni olmayı başaran Sachi Hamano, 160 aşkın filmde yönetmenlik koltuğuna otururken 10 yakın filminde senarist olarak rol üstlenmiştir. Japon toplumda tabu olarak görülen cinselliğin yaşanması konusundan yola çıkarak aykırı bir sinema dili geliştiren Hamano, kadınların hayatındaki cinselliğin sınırları genç yaşlı
JAPON SİNEMASI DOSYASI dinlemeksizin ılımlı ve espirili bir şekilde filmlerinde dile getirmiştir. 1968 yılında bağımsız stüdyolarda yönetmen asistanı olarak başladığı kariyerine film yapımcılarının tavsiyesiyle Wakamatsu, Genji Nakamura gibi birçok pembe film yapımcısıyla çalıştı. 1971 yılında ilk kez yönetmenlik koltuğuna geçen Hamano, Jûnana-sai, sukisuki-zoku (17-Year-Old Free Love Tribe) filmiyle yönetmenliğe adım attı. 1984 yılında kendi görüşlerini ve sanat anlayışını dile getirebilmek amacıyla kendi yapım şirketi olan Tantansha’yı kurdu. Yapımcı ve yönetmen olarak 300’den fazla filme imza attı. 1997 yılında çektiği Whore Hospital filmiyle Pink Grand Prix’de mansiyon ödülünü kazandı. 2000 yılında Japon Bağımsız Film Festivali’nde de Amari Hayashi Ödülüne layık görüldü.
NAOMİ KAWASE
Çektiği belgesel filmlerle Japon sinemasından adından söz ettiren Naomi Kawase ise film sektöründe adından söz ettiren diğer bir kadın yönetmendir. Film kariyerine çocukken Nara kırsalında yaşadığı trajik yaşam kesitlerine odaklanan kısa filmlerle başlayan Kawase, 1997’de Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazanmıştır. 60’ı aşkın filme imza atan Kawase’nin filmleri arasında en çok ses getirenler Genpin, Still the Water, Sweet Bean, Shara, Hanezu ve Mogari No Mori’dir. Japon sinemasında adından söz ettiren diğer kadın yönetmenler ise Miwa Nishikawa, Nami Iguchi, Yuki Tanada ve Yang Yong-hi yer almaktadır. Hirokazu Koreed a’nın Like Father, Like Son filminde yardımcı yönetmen olarak görev alan Miwa Nishikawa, 2006 yılında çektiği Sway (Yureru) filmiyle Japon bağımsız sinemasında umut veren yönetmenler arasında adını duyurmayı başardı. 2009 yılında çektiği Dear Doctor filmiyle de Japonya Akademi Ödülüne aday gösterildi. Çalışmalarıyla öne çıkan diğer yönetmenler ise Don’t Laugh at My Romance filmiyle adını duyuran Nami Iguchi, 2004 yılında çektiği Inuneko filmiyle uluslararası arenada adını duyurmayı başarmıştır. Öte yanda One Million Yen and the Nigamushi Woman filmiyle 2008 yılında Japonya’da en iyi yönetmen ödülünü kazanan Yuki Tanada dokuz filmin yönetmenliğine imza attı. Kore-Japon asıllı yönetmen Yang Yong-hi ise
MİWA NİSHİKAWA
çekmiş olduğu azınlık temalı filmleriyle adından söz ettirdi. 2005 yılında çektiği Dear Pyongyang ile adını duyurmayı başarmıştır. Our Homeland filmiyle 2012 yılında Japonya’da en iyi yabancı film ödülüne ulaştı. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
7
sayonara Bokutachi no Youchien JAPON SİNEMASI DOSYASI
YAZAR: Seniha Katlav
Yuji Sakamoto tarafından kalame alınan, yönetmenliğini Nobuo Mizuta’nın üstlendiği 2011 yapımı Sayonara Bokutachi no Youchien (Elveda Anaokulumuz) filmi, beş anaokulu öğrencisinin mezuniyetlerine çok kısa bir zaman kala rahatsızlığından dolayı aralarından ayrılan ve hastaneye yatan bir arkadaşlarını son bir kez görmek amacıyla çıktıkları yolculuğu ve bu yolculukta başlarına gelen acı tatlı olayları konu almaktadır. Çocukların hem kendilerine hem de arkadaşlarının hayatlarına daha yakından bakmalarını sağlayan, onlara yeni bakış açıları
8
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
kazandıran, toplum içindeki farklı yaşamları inceleme fırsatı sunan ve dostluklarını daha da pekiştirecek paylaşımlar yaratan bir yolculuktur bu. Film, hayatın her alanında duyduğumuz, gördüğümüz ve hatta aramızdan bazılarının deneyimlediği çocuk ve yetişkin çatışmasını her sahnesinde yansıtmayı başarmıştır. Yazarın ve yönetmenin bu çalışma süresince kendilerine sürekli şu soruları sorduklarını duyar gibiyim. “Bir çocuk ne düşünür? Bir çocuk ne hisseder? Bir çocuk ne söyler? Bir çocuk nasıl tepki verir?”
JAPON SİNEMASI DOSYASI “Yetişkinlere söylersek Gohho ortadan kaybolabilir.” Okullarda arkadaşlığın değerini, birlikte çalışmanın önemini, yardımlaşmayı, birbirini sevmeyi ve saymayı, birlikte oyun oynamayı öğrenen bu çocuklar, bu öğretiyi, arkadaşlarının kötü gününde yanında olmak adına günlük yaşamlarına taşımak istediklerinde yetişkinlerin buna karşı çıkacaklarını bildikleri için bu yolculuğa izinsiz çıkmaya karar verirler. Beş arkadaşın çıktıkları bu yolda hem eğlenceli hem hüzünlü zamanları olur. Yer yer aralarında anlaşmazlıklar ve tartışmalar çıkar. Amaçlarını göz önünde tutarak, sorunlarını kısa sürede çözüme ulaştırır ve yolculuğa devam ederler. Bir çocuk gelişimcisi adayı olarak gözlemlediğim en güzel nokta burası. Sanırım insan büyüdükçe yüreği küçülüyor. Yüreği küçülen biri artık daha az düşünceli, daha az yardımsever, daha az saygılı, daha az sevgili... Yani her anlamda daha az oluyor. Tabiki çocuklar henüz o vurdumduymazlığa ermemiş.
“Ne kadar çok güldük. Ne kadar çok ağladık. Ne kadar çok nezle olduk.” Yetişkinler çocukların biriktirdikleri anıları, paylaşımları, yaşanmışlıkları bir çocuk gözüyle göremedikleri için ne kadar değerli olduklarını kavrayamazlar. Mezuniyet sonrası arkadaşlarını unutacaklarını ve hayatlarına devam ede-
ceklerini düşünürler. Oysa ki beş ya da altı yaşında bir çocuğun ömrü boyunca yaşadığı en güzel zamanlar. Şarkılarda ve mezuniyet konuşmasında onlara öğretilen şey tam da bu aslında.
“Bizler sonsuza kadar arkadaşız. Büyüdüğümüzde bile unutmayacağız.” -Tek başına mı geldin? -Hayır, Shun-kun, Mikoto-chan, Yui-chan ve Takumi-kun’la geldim. Macera dolu yolculuktan çeşitli sebeblerle teker teker ayrılan arkadaşlardan sadece Kana-chan öğretmeni Mari sayesinde Hiromu-kun’un yanına varır. Mari Sensei çocukluğunu hatırlayarak onlarla empati kurmayı başarmış tek yetişkindir. Çocuklar birlikte mezuniyet provasını yaparlar. Polis arabasının o iç yakan sesi mezuniyet şarkılarını bölene kadar. Kaybettiği için çok üzüldüğü mavi pastel boya yerine yatağına mavi bir şeker bırakır. Karanlık geceler bir şeker kabuğuyla maviye döner. Çünkü Kana-chan düşünür ki: Eğer Hiromu-kun Gohho’ya giderse korkmaz. İzleyenlerin derinden etkilenecekleri ve sadece akıllarında dram filmi olarak kalmayıp, bu filmle birlikte artık hayatlarındaki çocuklara daha farklı gözle bakabilecek, daha anlayışla yaklaşabilecek yetiyi kazanacaklarına inandığım başarılı bir yapımla tanışın.
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
9
JAPON SİNEMASI DOSYASI
koşulsuz sevgİ ve dostluk
hachiko monogatari
İnsan ile köpeğin dostluğunun yazılı izlerinden biri de Yunan mitolojisindeki İthaka kralı Odisseas’ın kendisini 20 yıl boyunca bekleyen köpeği Argos’ta bulunabilir. Argos, bunca zaman sonra sahibini tanımış ve huzur içinde dünyaya gözlerini kapamıştır ve bu da onu sadaket ve dostluğun timsali yapmıştır. Modern zamanlar da insan ve hayvanlar arasındaki bağlara örneklerle dolu. Örneğin, meşhur çizgi kahraman “Tenten”in yanından hiçbir zaman yarılmayan sadık ve yardımsever köpeği Fındık; “Oz Büyücüsü”ndeki Dorothy’nin köpeği Toto; Jack London’ın unutulmaz eseri “Vahşetin Çağrısı”n-
10
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
YAZAR: Ercan Gürova daki özgürlüğüne düşkün Buck; ekranların en tanınan ve insanların hayatını kurtarmakla ünlü köpeklerinden Lassie; “Dostum Yeller” filminin her ne kadar sonu acıklı bitse de insana hayvan sevgisi aşılayan sarı köpeği Yeller; günümüzün epik yapımlarından “Taht Oyunları”nda Jon Snow’un sadık köpeği Ghost...
Bu uzayıp giden listeye Japon sinemasından verilebilecek güzel bir örnek de 1987 yapımı “Hachiko” adlı film. Safkan Akito olan bir köpeğin yavruyken bir ailenin bakımına verilmesi ile başlayan film, Hachi (köpeğin adı)’nin sahibine
JAPON SİNEMASI DOSYASI her gün tren istasyonuna kadar eşlik etmesi ve akşam da beraber eve gitmesiyle ilginç bir hal alıyor. Herkesin bu sadakate hayret ettiği Hachi ve sahibi arasındaki benzeri görülmemiş bu bağ filmi duygusal yapan özelliklerin başında geliyor. İnsanlar ve hayvanlar arasında kurulan bağa dair seyirciyi düşünmeye de sevk ediyor Hachiko filmi. Filmdeki karakterlerden birinin “Hayvanları seven insan iyi kalpli olur” sözü üzerinde durulması gereken bir nokta. “İnsanların hakları olduğu kadar hayvanların da hakları vardır” sözü de filmde altı çizilmesi gereken başka bir cümle. Tren istasyonunda Hachi’nin sahibine eşlik etmesine tanıklık eden seyyar satıcı çift arasında geçen şu kısa konuşma da hayli ilginç. Adam eşine sorar: Gelmeyecek birini niye bekliyor ki? Eşi cevap verir: Ama Hachi beklemek istiyor! Hachi bekliyor sahibini, hem de senelerce..neden bekliyor, neden senelerce bekliyor ve bu bekleyiş nasıl bitiyor? Bunlar filmi izlemek için mazaretimiz olsun. İnsanın hayvanlarla öteden beri kurduğu dostluğa, o güçlü bağa bir selam duruş Hachiko filmi. İnsanın en iyi dostunu unutmaması, değerini bilmesi için verilmiş bir hatırlatma notu. Stanley Coren’in sözünü hatırlamadan da olmaz. Ne diyor kendisi: “Köpeklerin en büyük korkusu onsuz çıktığınızda tekrar geri gelmeyeceğinizdir.” Dostlarımızı ihmal etmemek dileğiyle...
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
11
JAPON SİNEMASI DOSYASI
Mangalardan kore dİZİ UYARLAMALARI YAZAR: Dilek Atak
Güney Kore dizi ve sineması yıllardır büyük bir zevkle takip ettiğim ve kültürüyle ilgilendiğim ayrı bir dünya. Bugüne kadar çok sayıda Kore dizisi ve filmi izledim. İzlediğim dizilerin sayısını ben bile unuttum. Fantastik, romantik komedi, aksiyon, tarihi… Hakkında araştırma yaptığım bir kaç dizinin ilham kaynağının webtoon, Japon anime ve mangalar olduğunu öğrendim. Aslında Uzakdoğu kendi içerisinde besleniyor. Güney Kore, Japonya, Çin, Tayland ve Tayvan... Popüler dramaların farklı versiyonlarını bu ülkelerin dizi dünyasında rastlayabiliriz. Güney Kore bu konuda ciddi ciddi hakkını veriyor. Kaliteli yapımlarla hem kendi ülkesinde izlenme rekorları kırıyor, hem de dünyaya açılmaya devam ediyor. İşte Güney Kore’ye ilham kaynağı olan Japon mangalarının ete kemiğe bürünmüş hali… Bir dönemin popüler gençlik dizisi Boys Over Flowers...
12
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON SİNEMASI DOSYASI Dizinin unutamadığım sahnesi esas kızın esas oğlanı uçan tekme ile yere devirmesi... Başrollerini Lee Min Ho ve Gu Hye Sun’un paylaştığı ve ülkemizde de ‘Yaban Çiçeği’ adıyla yayınlanan Kore dizisi Boys Over Flowers aslında bir Japon Shojo Manga serisidir. Seri 1992-2003 yılları arasında Yoko Kamio tarafından yayınlanmıştır. Aksiyon fakat romantik dizi City Hunter... Güney Kore’nin gözde yapımlarından biri olan benim de severek izlediğim City Hunter Japon mangasından aynı isimle diziye uyarlanmıştır. Manga serisi Tsukasa Kaja tarafından 19851991 yılları arasında yayınlanmıştır. Romantik komedi sevenlere Playful Kiss... Bu eğlenceli diziyi izlemeyen vardır elbette ki ama izleyeni de çoktur. Özellikle lise ve üniversite çağında olanların ilgi odağıdır. Ben izlediğim zaman bütün o çağlar geride kalmıştı. Fakat izlerken eğlendiğim, eğlenirken öyle bir kaynanam olsa dediğim anneye sahip bir delikanlı… Kendisi ne kadar soğuksa annesi bir o kadar cana yakın. Esas kızımız şapşal ama güzel kalpli. Reddedilse de aşkından vazgeçmeyen, gururunu ayaklar altına alıp ve sonunda aşkını kazanan esas kızımız. Playfull Kiss orijinal Japon mangası adıyla Itazura Na kiss… Shojo mangası olarak yayınlanan seri Kaoru Tada tarafından çizilmiştir. Japonya’da animesi ve live action dizisi yapılmş, 2010 yılında Güney Kore’de Playfull Kiss adıyla diziye uyarlanmıştır.
Shojonun paranoyak hali To The Beautiful You... Hangi siteye girsem karşıma işte bu sağdaki fotoğraf çıkıyordu. Adeta izle, izle diye can çekişiyordu. Unutmuyorum bayramın son günü ertesi gün iş var. Bari şu gözüme gözüme sokulan, her durumda arkadaşlarım tarafından tavsiye edilen diziye başlayayım dedim. Kız erkek kılığına girer, hoşlandığı çocuğun okuduğu okula öğrenci olarak gelir. Macera böyle başlar… Japonya’da hem animesi hem de live action dizisi yayınlanan Hana Kimi, Nisaya Nakajo tarafından çizilen Japon shojo manga serisidir. Güney Kore’de 2012 yılında To The Beautiful You adı ile diziye uyarlanmıştır. Müzikseverlere Cantabile Tomorrow.... Joo Won dizinin başrolünde olduğu halde benim henüz izleyemediğim dizi Cantabille Tomorrow... Tomoko Ninomiya tarafından yaratılan Nodome Cantabile manga serisi 2001-2009 yılları arasında yayınlanmıştır. 2014 yılında ise Güney Kore’de Cantabile Tomorrow adıyla diziye uyarlanmıştır. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
13
JAPON SİNEMASI DOSYASI
14
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON SİNEMASI DOSYASI
KOE NO KATACH İ Zorbalik Bahçesindeki Çiçek YAZAR: Hafize Mutlu
Oima Yoshitoki’nin sevilen dram, okul, slice of life ve romantik türlerindeki mangası Koe no Katachi’nin anime filminin yapılacağını, üstelik de bunu Kyoto Animation stüdyosunun üstlendiğini öğrenince çok sevinmiştim. Her ne kadar mangayı okumasam da hikayesinin yer yer dramatik yer yer sevimli olduğunu biliyordum. Bunların üzerine KyoAni’nin muhteşem çizimlerini düşününce beklentim baya yükseldi. Filmde bu beklentilerimi boşa çıkarmadı açıkçası.
yor. Ki kendisi benim en sevdiğim kadın seiyuulardandır. Her ne kadar filmde sesini az duysak da duyma özürlü bir karaktere sesiyle hayat verebildiği için her performansın önünde bir performans olarak değerlendiriyorum buradaki işini. AnoHana’da Tsuruko, Oregairu’da Yukino ve Yamada-kun to 7-nin no Majo’da Shiraishi gibi oldukça başarılı ve dikkat çeken işleri olan Hayami Saori burada performansını bir tık daha ilerletmiş gerçekten.
2013 ve 2014 yılları arasında 64 bölüm ve 7 cilt olarak yayınlanan manga Kono Manga ga Sugoi 2015 Erkeklerin En Beğendiği Manga Ödülü ve 19. Tezuka Osamu Cultural Prize Yeni Yaratıcı Ödülü’nü almıştı. Hal böyle olunca anime filminin yapılması kaçınılmaz oldu elbette.
Hikayemiz bir ortaokulda başlıyor. Ishida sınıfın yaramaz çocuğudur ve bir gün sınıflarına yeni bir kız öğrenci transfer olur. İletişim için defter kullanan bu kızın ismi Nishimiya’dır ve duyma özürlüdür. Nishimiya’nın duyma özürlü oluşu elbette tüm sınıfın dikkatini çeker, zamanla arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek isteyen Nishimiya’ya Ishida rahat vermez ve sürekli sataşır. Sadece Ishida değil tabii ondan yüz
Stüdyosu KyoAni dedik ama bunu biraz açalım; mesela yönetmeni Yamada Naoko. Kendisi Tamako Market ve K-ON’un da yönetmenidir aynı zamanda. Senaryosu D.Gray-man, Bakuman, Non Non Biyori, K-ON! ve Yowamushi Pedal animelerinden tanıdığımız bir isim olan Yoshida Reiko’ya ait. Karakter tasarımlarını yapan kişi ise; Nishiya Futoshi. Onu da Free! Ve Hyouka’dan tanıyoruz. Kensuke Ushio müziklerinin arkasındaki isim. Daha önce Ping Pong The Animation’un müziklerini yapan Ushio, Netflix’in hazırladığı ve bu yıl yayınlanması planlanan bir anime olan Devilman: Crybaby’nin de müziklerini yapacak. Seiyuu kadrosu ise anime serilerinden alışık olduğumuz isimlerle dolu. Ana karakterlerimizden olan Ishida Shouya’yı AnoHana’da Jintan, Darker Than Black’de Hei ve Osomatsu-san’da Todomatsu olarak karşımıza çıkmış bir isim olan Irino Miyu seslendiriyor. Diğer bir önemli karakterimiz olan Nishimiya Shoko’yı Hayami Saori seslendiri-
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
15
bulan birçok kişi Nishimiya ile alay eder. Hatta bu durum fiziki yaralanmalara bile yol açar. Okulunu değiştirmek zorunda kalan Nishimiya ve Ishida’nın yolları tekrar kesişecek hatta bu sefer işler oldukça değişmiş olacaktır. Anime oldukça sevimli çizimleri, soft renkleri olmasına rağmen izlemesi zor diyebileceğim sahneler içeriyor. Nishimiya’nın maruz kaldığı zorbalıkları izlerken sinir kat sayınız artabilir aman dikkat diyeyim. Ishida’yı sevip sevmediğinize karar verirken zorlanacak ve onu anlamaya çalışırken bir hayli yorulacaksınız. Ne var ki anime karakterlerin kendilerini anlatamamalarını çok iyi anlatıyor ve buradan büyük bir artı puan alıyor. Koe no Katachi Japonların en çok mustarip olduğu arkadaş edinme ve kendini ifade edememe sorunlarına çok güzel göndermeler yapıyor. Bunun dışında hayatın zorlukları altında ezilen kişilerin hayatlarından çok kolay vazgeçmeleri de alt metinlerde karşılaşıyoruz. Hal böyle olunca ortaya oldukça gerçekçi bir yapım çıkıyor. Hikayeye dönersem; çocukken yaşananlar her karakterimizi farklı etkilemiş. Fakat en çok değişen Ishida olmuş. Hem yaptıklarından pişman hem de şimdi ne yapması gerektiğini bilmiyor. İşine içine Japon utangaçlığı ve gururu girince hikaye içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bu arada Ishida kendinin oldukça farkında bir karakter. İnsanlarla iletişimini değerlendirdiği sahneler oldukça güzel hazırlanmış cidden. Anime görsel ve işitsel artı ve eksileri çok güzel kullanmış, Nishimiya işitsel zorluğun pençesinde iken Ishida görsel olarak kendisini insanlardan nasıl soyutladığından dem vuruyor. Bu arada yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi anime görsel olarak çok başarılı. Çizimleri olsun sahne açıları olsun oldukça etkileyici. Keza müzikleri de oldukça iyi. Bu anlamda eksisi yok gibi bir şey. Velhasıl filmi izlemek için tereddüttünüz varsa, hiç düşünmeden izleyiniz efendim. Geçtiğimiz yılın en iyi filmi Kimi no Na Wa ise ikincisi de kesinlikle Koe no Katachi’dir.
16
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
.
JAPON SİNEMASI DOSYASI
1.yıl
KiTABIMIZ ÇIKTI! kitabevlerinde, online satış sitelerinde...
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
17
ANİME-MANGA DOSYASI
Anime Dünyasından
gerçek hayata taşan İlİşKİler
YAZAR: Gökhan Kuloğlu Japon animasyonunda süre gelen hikâyelerde kendimizi kaptırdığımız yakın ilişkilerin sektör içerisindeki sanatçılar arasında da hâkim olduğunu söylemek yanlış olmaz. Manga ve anime sektörü olarak yoğun tempoya dayalı bir iş akışında birden çok sanatçının kendine özgü dokunuşlarıyla meydana getirdikleri başarılı işler ekip çalışmasını beraberinde getirirken aynı zamanda ekip içinde ikili ilişkilerin gelişmesine de neden olmaktadır. Özellikle manga sanatçıları arasındaki ikili iş ortaklılıkları zaman içerisinde gerçek hayatta kendini iyi arkadaşlıklara ve hatta evli-
18
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
liklere kadar uzanmaktadır. Benzeri diğer bir durumda seiyuu dünyasında seslendirme yapan sanatçıların aynı çalışmalarda yer alması sebebiyle zaman içerisinde günlük hayattaki arkadaşlıklarını sektörel bir çevreye dönüştürmektedir. Birbiriyle bağlar kuran sanatçıların dokundukları eserleri zaman içerisinde başarılı çalışmalara dönüştürdükleri süreci ele alacağımız yazımızda mangakalardan seiyuulara, animelerden yapımcılığa kadar birbiriyle sıkı bağlar kurmuş sanatçıları sizlerle buluşturacağız.
ANİME-MANGA DOSYASI
MAMORU MİYANO & IRINO MİYU
Seiyuu dünyasında sıkça rastladığımız dostluklardan başlayacak olursak gözümüze ilk çarpan Miyano Mamoru ve Irino Miyu ikilisi. Günümüzde en tanınmış erkek seiyuu sanatçıları olan ikili, Himawari Gekidan tiyatro grubundan yetişti. Gerçek çok sıkı iki dost olan Mamoru ve Miyu ikilisi anime sektöründen en çok aranan seslerden. Mamoru’yu Death Note, Durarara!!, Full Metal Alchemist: Brotherhood, Steins; Gate gibi önemli serilerde gördük. Miyu ise Haikyuu!, Kimi to Boku, Mob Psyco 100 gibi serilerde öne çıktı. Romi Park & Rie Kugimiya ikilisini de Full Metal Alchemist serisine kadar birçoğumuz tanımazdı. Gerçek hayatta birbirine düşkün bu ikilinin yolları Elric kardeşlerin seslendirmesinde kesişiyor. Başarılı bir serinin ardından ikilinin yolları Bleach animesinde tekrardan kesişirken devamında Gakuen Alice, Hetalia Axis Powers, Major S1, Mobile Suit Gundam 00 gibi önemli anime serilerinde de birlikte ortak işlere imza atarlar. “Sevgili Kız Hikâyeleri” radyo şovuyla ünleri Japonya sınırlarının dışına sarkan uluslararası düzeyde tanınan Ono Daisuke ve Kamiya Hiroshi ikilisi sıradan arkadaşlıklarıyla dikkat çekiyor. Dokuz yılı aşkındır yaptıkları radyo şovuyla tanınan ikili, Brave 10, Denpa Kyoushi, Durarara!!, Kamigami no Asobi, Shingeki no Kyojin gibi önemli serilerde aynı mikrofon arkasına geçmişlerdir. Çok yakın arkadaş olan Daisuke ve Hiroshi’nin birbirleri hakkında at-
ROMİ PARK & RİE KUGİMİYA
tıkları tweetler bu arkadaşlığı kanıtlar nitelikte. Öyleki Daisuke’nin Hiroshi hakkında “bir saat önce tuvalete gittiği ve hala geri gelmediği” gibi tweetlediğini görmek hiç de şaşırtıcı değil. Anime ve seiyuu dünyasında yakın arkadaşlıkları ile bilinen diğer çift ise Sugita Tomokazu & Nakamura Yuuichi ikilisi. Meslektaşları tarafından bir bütün olarak nitelendirilen Tomokazu ve Yuuichi ikilisi, anime seslendirmesi sonrası telefona sarılıp “benim işim bitti, neredesin hemen buluşalım!” diyecek kadar ayrılmaz ikilidir. Birlikte çalıştıkları Aquarion Evol, Inazuma Eleven, Magi: The Kingdom of Magic, World Trigger çalışmalarıyla zihinlerde yer etmişlerdir. Arkadaşlıkları bir adım ileriye taşıyarak evlilikle taçlandıran Suzumura Kenichi & Sakamoto Maaya ikilisi ise sektörün diğer parlayan yıldızlarından. Ajin (2.sezon), WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
19
ANİME-MANGA DOSYASI
JAPON SİNEMA DERGİSİ’Nİ okumAK ARTIK ÇOK KOLAY!
SUGİTA TOMOKAZU & NAKAMURA YUUİCHİ
DERGİYİ OKUMAK İÇİN: issuu.com/japonsinemasi
#japonsİnemasİ
SOSYAL MEDYA’DA SUZUMURA KENİCHİ & SAKAMOTO MAAYA
Captain Earth, Ouran High School Host Club, Kara no Kyōkai, Mobile Suit Gundam Seed Destiny, Black Butler II, Final Fantasy VII: Advent Children, Star Driver Kagayaki no Takuto, Soul Eater ve Birdy the Mighty: Decode.serilerinde ortak işlere imza atan ikili 8 Ağustos 2011 tarihinde hayranlarına evlendiklerini duyurdular. Anime ve manga dünyasında hayatlarını birleştiren diğer isimler arasında Detective Conan mangasının yazarı Gosho Aoyama ve animenin ses sanatçısı Minami Takayama hayatlarını birleştirdi. Bu ikilinin yanı sıra HunterxHunter mangakası Yoshiro Togashi ve efsanevi seri Sailor Moon’un mangakası Naoko Takeuchi de hayatlarını birleştiren isimler arasında.
20
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
BİZİ TAKİP EDİN! facebook.com/japonsinemasi twitter.com/japonsinemasi issuu.com/japonsinemasi prezi.com/user/osbburov0p10
plus.google.com/u/0/+JaponSinemas japonsinemasi@gmail.com www.japonsinemasi.com
çok yakında kİtabevlerİnde!
Japon Yayınları’nda çıkacak olan “Tezuka’dan Miyazaki’ye Anime ve Manga” kitabımız için takipte kalın!
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
21
ANİME-MANGA DOSYASI
RAINBOW G Ü N I Ş I Ğ I B U RAYA GEL M E D EN Ö N C E D O Ğ R U H İ S S ETT İ REN TEK ŞEY D İ YAZAR: Olca Karasoy
Yönetmen: Hiroshi Koujina Stüdyo: Madhouse Müzik: Yu Takami Süre: 26 Bölüm Rainbow yazdığına aldanmayın. Ortada ne gökkuşağı var ne de başka rengarenk pofuduklar. Bu animede sadece kaderin bir araya getirdiği bir avuç gencin yaşadıkları hüzün ve her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışmalarını bulabilirsiniz. Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin, 1950’lili yıllara götürüyor bizleri. İkinci dünya savaşı ve atom bombaları sebebiyle ağır kayıplar veren, yenilmiş bir Japonya’da birbirinden farklı bir gup genç, ıslahevinde bir
22
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
araya gelir. Bu gençler özlerinde kötü olmasa da Japonya’nın o günkü durumu ve yaşadıkları koşullar onları suça itmiş, nitekim cezalarını çekmek üzere Shonan Geliştirme Okulu’na yollanmışlardır. Dışarıdan basit bir ıslahevi gözükse de içeride hayat çok farklıdır. Animenin açılış parçasında geçen “Günışığı buraya gelmeden önce doğru hissettiren tek şeydi” sözlerinde olduğu gibi içeride iyi hissettirecek pek fazla şey yoktur ve doğru ile yanlışı belirli kişiler belirlemektedir. Altı genç mahkum, hücrelerine
ANİME-MANGA DOSYASI
atıldıklarında Sakuragi Rokurouta adında bir başka kader ortağı ile tanışır ve bu genç adam yenilerin hayattaki tek umudu olur. Anime içerisinde iki kısma ayrılmış durumda ve ilk bölümü için tek kelimeyle mükemmel diyebilirim. Acımasız ve sadist Gardiyan Ishihara ve “çocuklara iyi davranmalıyız” diye demeçler verse de pedofili bir sapık olan Doktor Gisuke Sasaki’ye karşı gençlerin direnmesi ve yeniden özgür olmanın hayallerini kurmaları izleyicinin adeta yüreğine işliyor. Serinin ikinci kısmı ise gençlerin dışarıdaki hayatını göz önüne seriyor ki bu kısım için de kötü diyemem lakin ıslahevinin içinde geçen hikaye bambaşka bir seviyedeydi. Bu arada, hep gençler deyip duruyorum. Elbette hepsinin isimleri, kişilikleri ve geçmişleri var. Sakuragi Rokurouta: 18 yaşında olan Sakuragi diğerlerinden önce ıslahevine gelmiştir ve hayata karşı daha tecrübelidir. Diğer altı arkadaşa sahip çıktığı ve ağabeylik yaptığı için lakabı büyük abi demek olan “Anchan”dır.
Dilerseniz birer – ikişer cümle ile yedi arkadaşı tanıyalım. Mario Minakami: Mario 17 yaşındadır ve kimsenin bilmediği bir nedenden öğretmenini öldüresiye dövmüştür. Sakuragi gibi Mario da arkadaşlarına düşkündür ve onları kollamak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Noboru Maeda: Grubun en çelimsizi, kısası ve eğlencelisi olan Noboru’nun lakabı Tosbağadır. Hırsızlık yaptığı için ıslahevine düşen Noboru’nun geçmişi belki de tüm arkadaş grubun en acıklısıdır. Ryuuji Nomoto: Sessiz ve çekingen tavırları ile dikkat çeken Nomoto, parlak bir zekaya sahiptir. Lakin zeki olmak tok olmasına yetmemiştir ve yaşadığı açlık yüzünden hırsızlığa başvurunca ıslahevine yollanmışytır. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
23
ANİME-MANGA DOSYASI Manasaku Matsuura: Lahana lakaplı Matsuura, iri yapısı ve çekingen tavırlarıyla hemen göze çarpmaktadır. Reşit olmadan alkol alması ve olay çıkarması yüzünden ceza yemekten kurtulamamıştır. Tadayoshi Tooyama: En büyük hayali orduya katılmak olan ve asker lakaplı Tooyama, Sakuragi’ye ilk başta temkinli davransa da daha sonradan en çok saygı duyan kişi olmuştur. Annesinin sevgilisini dövdüğü için ıslahevindedir. Jou Yokosuka: Yarı Japon olduğu için Joe lakabını alan Jou, sessiz sakin bir yapıya sahip olup görünüş itibari ile sarışındır. Ne yazık ki kendisine tecavüz etmek isteyen bir adamı yaraladığı için ıslahevindedir. Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin aslında öyle derin bir kurguya veya kırılma noktalarına sahip bir anime değil. Basit bir hikayesi var lakin öyle iyi dokunarak işlenmiş ki izlerken az çok kendinizi gençlerin yerine koyabildiğiniz için bir nevi empati kurabiliyorsunuz ve bir müddet sonra grubun yaşam mücadelesi adeta sizin yaşam mücadelenize dönüşüyor. Basitlik ile derin bir anlatım sunulmuş diyebilirim. Ödüllü bir mangadan uyarlanan seri, mangası bittikten sonra animeye uyarlandığı için yerinde bir final yapıyor. Animenin yönetmen koltuğundaki Hiroshi Koujina birçok animede çeşitli görevlerde bulunmuştur ve Rainbow’dan sonra Hunter x Hunter’ın yönetmenliğini yapması ile ön plana çıkmaktadır. Yapımcı stüdyo Madhouse zaten gelmiş geçmiş en iyi üç anime stüdyosu sayılsa muhakkak ilk üçe girecek bir stüdyodur. Zaten Rainbow ile stüdyo engin kapasitesini yine konuşturmuş. Kullanılan şiddet ve cinsellik, sulu boya benzeri çizimlerle süslenen sahneler bir harika. Müziklerin kalitesini de es geçmemek lazım. Alıntı yaptığım ve
24
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
İngilizce şarkılar da söyleyen Coldrain adlı grubun “We’re Not Alone” adlı parçası tek kelimeyle şahane. Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin dediğim gibi hikaye bakımından basit bir anime lakin işlenişi bakımından en iyilerinden. Serinin ikinci kısmında tempo biraz düşse de yedi arkadaşın hikayesini izlemenizi rahatlıkla tavsiye edebilirim.
LIGHT NOVEL ANİME-MANGA DOSYASI
J A P O NYA ’ D A R O M AN D Ü NYA S I N I N HA F İ F KAHRA M AN I
YAZAR: Birsen Albayrak
Light Novel, Japonya’da ortaya çıkmış bir roman tipidir. Ender olarak keibungaku (hafif edebiyat), keishōsetsu (hafif roman) olarak da geçer. Light noveller genellikle kağıt kapaklı formatta olup, görece uygun fiyatlıdır. Hedeflenen okuyucu kitlesi çoğunlukla gençler olmasına rağmen otuzlu yaşlara kadar genişlediği söylenebilir. Light novellerin ortaya çıkış yılı Sonorama Bunko Yayınevi’nin kurulduğu 1975 ya da Motoki Arai ve Saeko Himuro gibi popüler yazarların ortaya çıktığı 1977 olarak alınabilir. Yazar Yuuji Nakazato ise light novellerin çıkışını 1914-1962 yılları arasında yayınlanan ‘’Shōnen Kurabu’’ adlı aylık dergiye bağlar. Yayıncılık dünyası içinde light novellarla ilgili bir standart oluşturulmadığı için Light Novel’in tanımı ile ilgili olarak birçok farklı düşünce yer almaktadır:
1
Nikkei BP Şirketi Light Novel El Kitabında “Kapakta ya da içindeki resimlerde sıklıkla anime tipi (moe resimler) ilistürasyonlar kullanan , gençlere yönelik roman” olarak tanımlarken, Aki Enomoto ise kendi işlerini “ortaokul-lise öğrencilerine yönelik, kolay okunan eğlencelik roman” olarak tanımlamıştır. Bir başka tanım ise “genç okuyucalara yönelik, kahramanları ‘anime ve manga karakterlerini anımsatan’ olarak yaratılan ve buna uygun illüstrasyonlarla desteklenen roman grubu” dur.
2 3
Tür olarak romantik, bilim-kurgu, fantastik, gizem, korku gibi farklı çeşitleri vardır. Light novel temel alınarak yapılmış anime, manga, film, bilgisayar oyunu ya da figürlerin sayısı günden güne artmaktadır. Madoka Takadano, Kisetsu Morita, İzuki Kougyoku gibi light novel dışındada kitap yazan yazarların ortaya çıkması, Otsuichi,
Tou Upukata, Kazuki Sakuraba gibi edebiyat dünyasına light novel yazarı olarak girmiş yazarların çoğunlukla popüler yazarların aldığı “Naoki Shō” (Naoki-Edebiyat-Ödülü) gibi edebiyat ödüllerini almaları ile o zamana kadar algılanan light novel tanımının genişlediği söylenebilir. Ligth novellerda en önemli unsurlardan biri illüstrasyonlar ve resimlerdir. Manga ve anime ile ilişkili olduğu düşünüldüğünden için novellerda illüstrasyonlar satışı ciddi derecede etkilemektedir. Light novellerin kapak ya da içteki illüstrasyonlarını popüler illüstratörlerin yapması durumunda satışlarda artış olduğu görülmektedir. 2007 yılında Shuueisha yayıncılık eski edebi eserleri yeniden basarken Osamu Dazai’ın Ningen Shikkaku adlı eserinin kapağında bulunan illüstrasyonu Takeshi Obata (Death Note) çizmiştir ve o yıl Ningen Shikkaku’nun satışları rekor bir sayı olan doksan bine ulaşmıştır. Farklı bir durum olarak, No Game No Life adlı Light novelın yazarı Yuu Kamiya gibi kendi illüstrasyonlarını yapan yazarlarda ortaya çıkmaktadır. Light novel satış politikası içinde illüstrasyonların kapladığı yer çok büyüktür ve illüstratörün beceresi ve tarzı çok önemlidir. Light Novel ilk olarak Japonya’da ortaya çıkmasına rağmen Çin’de ve Kore’de de oldukça yaygındır. Bu zamana kadar izlediğimiz bir çok animenin light novelı bulunmaktadır. Bunarın arasından en bilinenleri; Sword ,Art Online, Re:zero, Konosuba, Youjo Senki, Hai to Gensou no Grimar, Overlord, High School DXD, No Game No Life, Durarara, Zero no Tsukiama, Gate:Jietai, Yahari Ore no Seishun, Monogatari, Mahouka Koukou no Rettuosei ve To Aru Majutsu no Index. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
25
ANİME-MANGA DOSYASI
SHOUNEN ANİMELERDE
DOSTLUK YAZAR: Ahmet Ziya Sekendiz
Hem animelerde hem de mangalarda en çok sevilen en çok takip edilen türdür, Shounen. Böyle olmasının nedenini ben, Esaretin Bedeli filmini çok sevmemiz ile aynı nedenlere bağlıyorum. Bir eserin içinde şu üç şey: gayret, zafer ve dostluk varsa o hemen hepimizin ilgisini çekiyor. Shounen, erkek çocuğu anlamına geliyor. Bir erkek çocuğu ne ister? Tecrübe ile sabit ki, öncelikle aksiyon! Yaş içerledikçe işin içine azimle çalışmak da giriyor tabi ki. Japonya’da yayınlanan 400 küsür sayfalık haftalık devasa mangaları bilirsiniz. İşte bunların bir çoğu shounen mangalarıdır. Bu arada shounen, shounen-ai ile karıştırılmamalı. Bu tür, genç
26
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
erkekler arasındaki hemcins aşkı anlatır ve bu yazının kapsamı dışında. Bu türün oldukça geniş olduğunu belirtelim. Mesela One Piece, Luffy ve tayfasının One Piece adlı hazinenin peşinden giderken hem çaba sarfeder hem de dostluklarını pekiştirirler. Fullmetal Alchemist’de Edward’ın inanılmaz fedakarlıklarını, çabasını ve yer yer insanı duygulandıran kardeşlik ilişkilerini görürüz. Code Geass’de Lelouch ve Suzaku arasındak arkadaşlık, Lelouch’un küçük kız kardeşine duyduğu bağlılk ve sevgi, yine Lelouch’un yılmaz azmine şahit oluruz. Attack on Titan’da Eren’in çıktığı yolda emin adımlarla ilerlemesini, hayatını kaybeden her arkadaşı için duy-
ANİME-MANGA DOSYASI
duğu acıyı izleriz. Bu arada her ne kadar daha çok kodomo’ya yakın dursa da Pokemon’un da bir yönü ile shounen olduğunu düşünüyorum. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Shounen animelerinde saydığım üç özelliğin dışında kahramanların genelde erkek çocuğu ya da teenage denilen onlu yaşlarındaki erkekler olduğunu belirtelim. Genellikle kendilerini motive edecek büyük bir amaçları vardır ve bunun arkasında çok çok büyük bir trajedi yatabilir. Shounen animelerde genellikle aşk yoktur. Bu arada, hemen hiçbir animenin tek bir türe girmediğini hatırlatmak isterim. Mesela Attack on Titan aynı zamanda fantastik bir animedir. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
27
ANİME-MANGA DOSYASI dostlarındır. İki kardeşin yollarında ilerleyebilmesi için elinden geleni yapar. Uzun yıllardır ülkemizde yayınlanan futbol konulu Captain Tsubasa, shounen özelliklerinin öne çıktığı bir spor animesidir. Kaptan Tsubasa serisinde dostluk başka bir boyutta ele alınır. Takım arkadaşlarının birbirine yardım etmesi ve dostça davranması olağandır. Ancak animede karakterler, kısasıya mücadele ettiği karşı takımın oyuncularına da dostça yaklaşırlar. Bu elbette olmı gereken bir şeydir. Animeyi izleyen yetişkinler bir yana, çocuklara böyle dostluk mesajları verilmesi animelerde alışıldık bir hadisedir. Shounen türü animelerde karşımıza çıkan dosğtluklar, aslında dostluktan öte kardeşlik boyutuna varabilir. Kaldı ki biraz önce değindiğimiz Code Geass ve Fullmetal Alchemist animelerinde bu durum gerçekten kardeşlik olarak karşımıza çıkar. Fullmetal Alchemist’de iki başkahramanımız Edward ve Alphonse iki kardeştir. İkisi simyayı kullanarak, ölen annelerini diriltmeye çalışırlar. Ancak başarısız olurlar. Başarısızlık bir yana, Edward, küçük kardeşi Alphonse’u da kaybetmek üzereyken simyadaki takas yasası gereği bir bacağını ve bir kolunu feda ederek Alphonse’un ruhunu kurtarmayı ve bir metal zırha bağlamayı başarır. Kardeşinin bedeni ve kendi kolu ile bacağı bilinmeyen bir boyutta kaybolmuştur. Edward bu durumuna rağmen bir an bile “kolsuz bacaksız kaldım” diye hayıflanmaz. Kardeşinin hayatını kurtardığı için mutludur. Bununla birlikte kardeşinin bedenini geri alacağına inancı tamdır. İlk seriyi ele alırsak, iki kardeş arasında ciddi bir anlaşmazlık pek görünmez. Edward, “Fullmetal” olarak nam salmıştır. Bu nedenle ikisi bir şehre girdiğinde herkes kocaman bir şövalye zırhından ibaret olan küçük kardeşi Alphonse’un fullmetal simyacı olduğunu düşünmektedir. Edward buna çok kızar ama bir an olsun kardeşine çatmaz. İkisi de ağabey-kardeş konumlarını kabul etmişlerdir ve başlarına ne gelirse gelsin birbirlerine saygı ve sevgiden uzaklaşmazlar. Tamir ustası Winry de bu ikilinin en büyük
28
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Code Geass’de Lelouch ve Suzaku hem iki amansız düşman hem de iki dostturlar. Birbirlerinin hayatlarını kurtarmaktan çekinmeyecekleri gibi yeri geldiğinde ölümlerine de hükmedebilirler. Bu tuhaf ilişki lelouch ve kardeşi arasında daha farklı şekilde gelişmektedir. Olan bitenden habersiz küçük kardeş Nunnally, ağabeyi Lelouch’u sonsuz bir bağlılıkla sever. Lelouch hem Britanyalıların hem de Japonların, aslını söylemek gerekirse gerektiğinde tüm insanların mahvolmasına, zerre kadar üzülmeyecek bir karaktere sahipken, söz konusu Nunnaly olduğunda pamuk yürekli birine dönüşür. Kaldı ki Biritanya’yı yok etme planının sebebi olarak da Nunnaly’ye yapılan kötülüğü gösterir. Onun amacı intikam almaktır.
ANİME-MANGA DOSYASI Örneklerden de görüleceği üzere Shounenler’de genç bir erkek olan kahramanlarımız Tsubasa gibi sadece en iyi futbolcu olmak gibi naif bir düşünce ile motive olarak, mücadelesini sevgi ile verirken Code Geass’deki gibi sonsuz bir nefret ile bir canavara da dönüşebilir. Ancak bu canavarca hisler, kahramanımızın içindeki iyiliğin tamami ile yitip gitmesine izin vermez. Nitekim benzer bir durum Attack on Titan’da da karşımıza çıkar. Eren annesinin gözleri önünde bir dev tarafından öldürülmesi sonucu henüz çok genç olmasına rağmen devlerin her birini öldüreceğine yemin eder. Zaman geçse de bu kararında ilerler. Ama bu onu devleri yok etme uğruna arkadaşlarını feda etmesine neden olmaz. Animede her bir arkadaş bir diğeri için canını vermeye çekinmez. “Sonsuz bağlılık” kavramı Attack on Titan’da da görülmektedir. Eren’in daha ikisi de küçük bir çocukken hayatını kurtarmak için uğraştığı Mikasa Ackerman, Eren’i kaybettiği ailesinin yerine koyar. Her ne pahasına olursa olsun ilk görevi Eren’i korumaktır. Askeri birliğe katılmasının tek nedeni de Eren’i tehlikelere karşı savunmaktır. Devlerle savaşmak onun için ikinci derecede önemlidir. Eren, Mikasa ve diğer dostları Armin küçük şehirlerinden çok uzakta da olsalar hiç ayrılmazlar. Kaderleri birbirine bağlanmış gibi yollarına devam ederler. Eren’in öldüğünü düşündükleri bir anda ikisinin de motivasyonlarını kaybetmeleri birbirlerine olan bağlılıklarını vurgulamak açısından dikkat çekicidir. Shounenlerdeki dostluklar gerçek hayat için fantastik boyutlarda görünebilir. Ancak aslına bakılırsa trajedi ile başlayan pek çok shounen’de dostluk, kahramanımızın tutunacağı gerçeklik olarak karşımıza çıkar. Kahramanımız dostlarına sarılarak amacını gerçekleşmeye çabalar. Yani acı/ortak acı, dostluğu pekiştirdiği gibi kahramanımıza bir yaşama sebebi verir. Shounen türü belki de anime-manga dünyasının en geniş türü olabilir. Bu türü diğer açılardan da incelemek mümkün ve gerekli. Bu da bir başka yazının konusu olsun.
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
29
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
ne yİyelİm? Nerede yİyelİm? nasıl eğlenelİm?
OSAKA’YA YOLCULUK II YAZAR: Bensu Cangüler
O
saka’nın kalelerini, bahçelerini gezip alışverişimizi de tamamladıktan sonra sıra şimdi şehrin mutfağını keşfetmekte…
Osaka’nın bir gurme şehri olduğunu söylemiştik. Haliyle Osakalıların şehirlerine dair en çok övündükleri şeylerin başında yemek kültürleri geliyor. Tokyo’dan çok daha yerel ve özgün bir mutfağa sahip olan Osaka’da daha önceden aşina olduğunuz Japon lezzetlerinin tatlarını unutup, onları aynı adla ama daha farklı tariflerle bu şehirde yeniden deneyimlemeniz gerekiyor. Osaka’da unutamayacağınız bir yemek turu için önce Namba istasyonunun yanında yer alan Dotonbori caddesine gidiyoruz. Burası Osaka’da yemek kültürü meraklılarının uğradığı ilk yer! Dotonbori’de en iyi lokal restoranlar Dotonbori’ye ayak bastınız. Burası Osaka’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Aklınızda ise hem alışveriş hem de güzel bir şeyler yemek
30
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
OSAKA DOTONBORİ
varsa, sizi önce yemeğe alalım! Burada Japon mutfağının her noktasından bir çok lokal restoran seçme imkanınız var. Eğer sağlam bir sushi hayranıysanız Juchan Sushi ve Icchou’yu, geleneksel pub kültüründen hoşlanıyorsanız Ganko ve Hibikiai izakayalarını, sokak lezzetlerinden takoyaki’yi Osaka tarzıyla yemek için; Acchichi hango, takohachi’yi klasik ramen tutkunuzdan vazgeçemiyorsanız, Dotonbori Kamakura, Ya-
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI Kitsune Udon: Kitsune Udon noodle nin daha kalın bir çeşidi olan udonun kızartılmış Tofu çorbası ile sunulan halidir. Teppanyaki: Teppanyaki Metal plaka üzerinde pişirilen ızgara tekniği anlamına gelmektedir. Teppanyaki şeflerin müşterilerin yanı başında hazırladığı ve hızlıca servis edilmesi gibi özellikler de taşımaktadır. Takoyakİ: Üzerinde golf topu büyüklüğünde delikler bulunan sıcak bir ızgarada pişirilir. Önce ahtapotlar topların ortasına yerleştirilir. sube Ramen dükkanlarını tercih edebilirsiniz. Japon mayonezi, Takoyaki ve teriyaki sosuna ek olarak yosun gevreği ile de servis edilir. Kuromon Ichiba Market Osaka’nın mutfağı lakabıyla anılan Kuromon Okonomiyakiden sonra Osaka’nın en sevilen İchiba Market şehirdeki bir çok şefin malzemeleri- sokak lezzetleri arasında yer alır. ni aldığı yerel bir market özelliği taşıyor. Burada hayatınızda yemediğiniz kadar taze deniz ürün- Osaka’da ne yapılır? lerini bulabilirsiniz. Aynı zamanda Osaka sokak Eğer Osakadaysanız buranın her mevsimde ayrı havası ve eğlencesi olan festivallerinden lezzetlerini de bu markette tadabilirsiniz. birine mutlaka katılmalı ayrıca filmleri, yarattığı karakterleri ile her yaştan insanı kendine Osaka’nın dillere destan olmuş lezzetleri Okonomiyaki: Aklınıza gelebilecek her tür malzemeyle yapılan bir tür Japon krebi diyebileceğimiz Okonomiyaki en ünlü Japon sokak yiyeceklerinden biridir. Ama Osakalılar Okonomiyaki’yi sandığınızdan çok fazla benimserler ve en doğru yapılışının kendilerinin ki olduğunu savunma eğilimindedirler. Neyse şimdi konumuz bu değil! Okonomiyaki, çeşitli soslar eklenmiş krep harcının içine yengeç, ahtapot parçaları, zencefil, rendelenmiş lahaOKONOMİYAKİ na, taze soğan ve çok daha fazla malzeme konularak Teppanyaki tekniği denilen çelik tavalarda pişirilir. Sonra üzerine yine bir ton malzeme ve mayonez ilavesiyle sunulmasıyla da ünlüdür.Okonomiyakinin siz onu tatmadan önce en güzel tarafı da önünüzde pişirilirken kokusunun her aşamasını duyabiliyor olmanız. Osaka’dan bu lezzeti denemeden kesinlikle dönmemelisiniz. KUROMON ICHİBA MARKET
Kushikatsu: Osaka’da oldukça popüler olan Kushikatsu çöp şişlere batırılmış sebzelerin, etlerin, altın kahverengine dönene kadar kızartılmasıyla elde edilen ünlü bir sokak lezzetidir.
TAKOYAKİ
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
31
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI hayran bırakmış Universal stüdyolarında da bir tur atmayı da ihmal etmemelisiniz. Toka Ebisu: Ebisu-hashi Dotonburi nehir boyunca uzanan ve şans getirmesi için ziyaret edilen bir tapınaktır. Bugün hala 3 gün boyunca 9-11 ocakta insanlar başarı ve sağlık aramak için her sene tapınağı ziyaret edip festivale katılırlar. Festivalde şans getirmesi için muska ile süslenmiş bambu dalları satılır. Ocak ayının 10unda düzenlenen şans Palanquin denilen bir geçit töreni 600 den fazla kişinin kişinin katılımıyla gerçekleştirilir. Törene katılanlar arasında geyşalar, fuku-musume (şans getiren kızlar) kızları da vardır. Geçit törenini sırasında ve sonrasında tapınağın girişinde ve kutsal sayılan alanlarında, pirinç kekleri ve şans getirdiğine inanılan anahtarlıklar satılır. Tenjin Matsuri: Osakanın tenjin matsurisi Japonya’nın üç büyük festivalinden biridir. Osaka da Her temmuzunu sonunda yerli halk ve turistler tenjin matsuri de toplanırlar. Osakanın en popüler festivallerinden olan tenjin matsuri koruma altındak Tenmangu tapınağında geçit töreni ile kutlanır. Festival geleneksel bir havai fişek gösterisi olan Hanabi ile son bulur. Osakadayken mutlaka yapmanız gerekenlerden biri de Universal Studiosu ziyaret etmektir. Asya’ daki ilk universal stüdyoları olma özelliği taşıyan marka mart 2001 de Osaka Bay alanında açılmıştır. Universal Stüdyoları Japonya, gezmek için 8 kısıma sahiptir. Jurassic Park, Waterworld, Amity köyü, Universal harikalar diyarı, Harry Potter ve büyücülük dünyası. Universal’a Osaka istasyonundan JR tren hattıyla, Kansai havaalanından stüdyolara direk ulaşım sağlayan otobüslerle ve gemi aracılığı ile ulaşabilirsiniz.
32
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
33
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
şeker sanatının japoncası
amezaİku Hayvanları sever misiniz? Cevabınızın evet olduğunu duyuyor gibiyim. Öyleyse gerçekten şeker mi şeker bu canların yemeye kıyamayacağınız güzellikte şekerlerinin yapıldığını düşünün. Öyle kusursuz, öyle güzeller ki camdan bir bibloymuş gibi alıp evinizin bir köşesinde
34
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
YAZAR: Selin Doygun Yıldız süs olarak kullandığınızda emin olun kimse farkına varmayacaktır. Mükemmel bir işçilik, son derece sabır ve özveri gerektiren, yenilebilir bu sanatın ismi “Amezaiku” yani “Şekerden Hayvanlar”. Geleneksel Japon nutfağında yalnızca lezzet değil, yiyeceğin görüntüsü de en
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI az lezzeti kadar önemlidir. Özellikle tatlı söz konusu ise, işi sanata dönüştürmede Japonlaın üzerine yoktur desek abartmış olmayız herhalde. Bunun en güzel örneği, çay seramonisi için hazırladıkları “Wagashi”dir. Wagashi genellikle bitkiden elde edilen bir şekerlemedir. Bu tür özen isteyen süslü, adet heykel edasında olan şekerlemeler yalnızca gelir düzeyi yüksek kişilere hitap ediyormuş gibi görünse de bu şekerlemeleri herkes alabiliyor. Çocuklar bile!Bu tür şekerlemeler, özellikle hayvan figürleri ile yapılan amezaikular, sokak sanatçıları tarafından yapılmaktadır. Her ne kadar sağlığa zararlı diye kulaktan kulağa yayılsa da gelenekselleşen bu tat, bu görüntü varlığını sürdürüyor. Amezaiku ilk kez Heian Döneminde Çin’den Japonya’ya getirilmiştir.Günümüzdeki amezaikunun tarihinin Edo dönemine dayandığını söylemektedir. O zamanki isminin “ame no tori” yani Türkçesi “şekerden kuşlar” olduğu söylenmektedir. O zamanlar cam sanatına benzer bir biçimde şekil verme işleminin üfleme yöntemi ile yapıldığı söylenilen amezaikunun günümüzdeki biçimine şöyle bir bakalım. Amezaiku diğer şekerlerden farklı olarak sürdürülebilir bir performans gerektirmektedir. Amezaiku sanatçılarının sabit yerleri yoktur. Onlar gezgin sanatçılardır. Amezaikunun yapılış aşamasını izlemek isterseniz işte adres: “Amezaiku Yoshihara in Sendagi, Tokyo” Elbette paketlenmiş amezaikuları da bulmak mümkün; ama bunu tercih ederseniz işin en eğlenceli kısmını, yani yapım aşamasını kaçırmış olursunuz. Eğer yapım aşamasını izlemek isterseniz özellikle katalogdan dilediğiniz hayvan figürünü seçmeniz gerekmektedir. Amezaiku sanatçılarının ihtiyacı olan mizuame denilen bir kap, pirinç ya da patates nişastasından yapılan şeker şurubu. Eritilmiş bu şeker şurubu , ufak, hava veren bir fan yardımı ile doğru ısıya ulaşana dek esnetilir. Beyaz renkte olan bu karışım renklendirilecekse gıda boyası ilave edilir. Doğru kıvam yakalandığında ince çubuklara yeterli miktarda alınır. Şekil verilirken kullanılacak şey yalnızca parmaklar ve özel bir makastır. Elbette şekil verme işleminde hızlı davranılmalıdır. Aksi takdirde istenilen yumuşaklık kaybedilecektir. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
35
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
I
. .
KANBAN TEKNIGI YAZAR: Medine Nureeva
Kanban Japoncada “kart” veya “pano” anlamına gelir. Bir iş ve zaman yönetim tekniği olarak Kanban 1940’lı yıllarda Toyota şirketinin bir mühendisi Taiichi Ohno tarafından geliştirilmiş. Bu teknik, fabrikadaki iş akışı yönetimini daha şeffaf ve etkili kılmış. Halen üretimde ve yazılım geliştirmede kullanılan bu teknik günlük hayatta yaptığımız işleri daha hızlı ve verimli yapmamıza da yardım edebilir. Kanban tekniğin temeli yapılacak işlerin görselleştirilmesi, sınırlandırılmasından oluşur. Yani yapmanız gereken bütün işleri aklınızda tutmak yerine onları her zaman görebileceğiniz bir panoya yazarsanız yapmanız gerekenler artık unutulmaz ve karışmaz. Ayrıca büyük bir işi küçük küçük hedeflere bölmeniz çok işinize yarar. Kanban panosu farklı şekillerde yapılabilir: yazı tahtası, mantar panosu veya post-it stikerli pano. En az bu üç bölümü olmalı: Yapacağım, Yapıyorum, Yaptım. Yapacağım Bu bölüme yapılması gereken işler yazan post-it stikerleri yapıştırılır. Bu şekilde işlerin görselleştirilmesi hem hiçbir şeyi unutmamanıza hem de işleri
36
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
önemine göre sıralamanıza yardımcı olur. Yapıyorum Kanban tekniğinin ikinci önemli temeli işlerin sınırlandırılması bu bölüme yapılır. Aynı anda birkaç işi yapamadığımız için Yapacağım bölümünden birkaç işi seçip bu bölüme yapıştırıyoruz. Ama bu bölüm hep sınırlı kalmalı. Çünkü aynı anda birkaç işi yapmaya çalıştığımızda hiçbirinin sonucu beklediğimiz kadar iyi olmaz. Yaptım Son olarak ta Bitirdiğimiz işleri de Yaptım bölümüne kaydırıyoruz. Bu şekilde tamamladığınız işleri ve başarılarınızı görselleşmeniz sizi sonraki işler için motive eder ve sizi daha iyi hissettirir. Kanban panonuza başka kısımlar da ekleyebilirisiniz - Yapmak istediklerim, Revize edilecek, İptal olanlar ve başka. Ayrıca, günlük hayatta Kanban tekniğini uygulamak için çeşitli cep telefon uygulamaları da kullanılabilir. Tek yapmanız gereken hayatınızı ve zamanınızı en iyi şekilde yönetmek için Kanban panosunun size en uygun halini seçmeniz.
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
JAPON .
ALFABESI YAZAR: Esin Yeşilyurt
Japonca denilince birçoğumuzun aklına kargacık burgacık, anlaşılması güç semboller geliyor olabilir. Japonca’yı zor kılan başlıca sebep kullanılan yazı sistemidir zaten. Genel olarak bahsedecek olursak Japonca’da 3 alfabe (Hiragana, Katakana, Romaji) ve 1 yazı sistemi (Kanji) kullanılır. Kanji sanılanın aksine alfabe değil, Çince’den geçmiş bir harf sistemidir. Genelde kelime köklerini ifade ederken kullanılan bu sistem, en son güncellemeyle birlikte güncel olarak kullanılan 2000’den fazla karakterden oluşmaktadır. Romaji ise Latin harfleri ile ifade edilen bazı kelimeler (CD, DVD vb.) için veya bazı Japonca kelime kartlarında ke-
limelerin telaffuzunu göstermek için kullanılır, bu sebepten kullanım yeri oldukça azdır. Hiragana ve Katakana nerede, neden kullanılır? Tarihçilere göre M.S. III. yy. bitimine kadar Japonca’nın kendine ait bir yazısı yoktu. Yayoi sonu ile Kohun dönemi başlarında Japonlar, Kore yoluyla Çin’den gelen “kanji” yazısını kullanmaya başlarlar. İdeogramlardan oluşan kanji sisteminde, Çince’de “Hanzi” olarak geçer, her bir kelime için ayrı bir sembol vardır. Ancak ne var ki hem bu sistemin oldukça karışık olması, WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
37
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI elit kesim diyebileceğimiz okumuş sınıf Çince karakterlerin daha iyi olacağını savunmuşlardır. Hiragana ilk olarak kadınlar arasında popüler olmuş ve yayılmıştır. O dönemde Çince ve Katakana gibi resmi belgelerde değil de kişisel yazılarda kullanılan bu alfabe kadınlar arasında popüler olması sebebiyle onnade (女手) yani kadınların yazısı ismini de almıştır. Günümüzde Hiragana ile Nerede Karşılaşırız? Evet esas kullanım noktasına gelecek olursak, Hiragana dil bilgisi ile alakalı (ekler, bağlaçlar vs.) şeyleri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca çocuk hikaye kitapları ve Japonca kitaplarında kanjilerin telaffuzunu göstermek için kullanılır, buna ‘furigana’ adı verilir.
hem de Çince’nin Japonca’dan farklı olarak sondan eklemeli bir dil olmaması sebebiyle Budist rahipler bu harfleri basitleştirme yoluna giderek Kana Alfabesi dediğimiz Hiragana ve Katakana’yı geliştirirler. HİRAGANA Hiragana işlev olarak Japonca’daki heceleri karşılar. Japonca’da 5 ünlü harf (a, i, u, e, o) vardır ve diğer heceler bu harflerle sessiz harflerin kombinlenmesiyle (ka, ki, ku, ke, ko…) ortaya çıkar. Tabloda da görüldüğü üzere bazı sesler değişime uğrar. ‘Si’ yerine ‘shi’, ‘tu’ yerine ‘tsu’ telaffuzları vardır. Ayrıca temel sembollerin üzerine konulan (‘’) ve (°) sembolleriyle sert ve yumuşak ünsüzler elde edilirken, ‘kya’ ‘kyu’ gibi sesler de öbür sembollerin küçültülerek kullanılmasıyla elde edilir. Kana Alfabesi’nin çıkış noktası ise demin de bahsettiğim üzere dilde sadeleştirmeye gidilmesi ve kanji sistemi ve dil arasında oluşan bazı uyumsuzluklardır. Fikir ilk ortaya atıldığında herkes tarafından kabul edilmemiş, özellikle
38
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
Örnekte: Watashi no inu’ yani ‘benim köpeğim’. Burada kullanılan ‘no’ iyelik belirttiği için hiragana ile yazılmıştır.
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI KATAKANA Katakana harflerinin hiragana’ya göre daha keskin hatları vardır. Keşişler tarafından bulunmuş bu harfler Hiragana alfabesindeki tüm sesleri aynen karşılar. Eee madem karşılıyor, neden aynı sesler için iki alfabe kullanılıyor? Cevap; katakana Japonca’ya yabancı dilden geçmiş kelimeleri yazmak için kullanılıyor. Birebir telaffuzdan çok Japonca haline uyarlanışı diyebiliriz. Çünkü yapısı gereği Japonca’da bazı sesler kullanılmaz. Örneğin alfabede ‘L’ harfi yoktur, ayrıca ‘n’ ünsüzü dışında kelimeler sessis harfle bitmez. Hâl böyle olunca da yabancı dilden geçen bu kelimelerin telaffuzları da Japonca’ya özgü oluyor. Misal dondurma anlamındaki ‘ice-cream’ Japonca’da ‘aisu kuriimu’ , televizon ‘terebi’ olarak telaffuz edilir. Kendi adınızı yazmak istiyorsanız, veyahut başka bir ülkeden bahsedecekseniz bu tablodaki harflere göre yazmanız ve telaffuz etmeniz gerekiyor. Son olarak; ‘’Japonca’da neden sadece bu iki alfabe kullanılmıyor o zaman?’’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu alfabenin bütün ses işlevlerini karşıladığı doğru, ancak Japonca yazı stili olarak yukarıdan aşağıya, sağdan sola kelimeler arasında boşluk bırakılmadan yazılır. Soldan sağa yatay yazımı da mevcuttur ama Japonca öğrenmek için olan ders kitapları dışında yine kelimeler arasında boşluk bırakılmaz. Hem kelimelerin birbirine girmesi, hem de eş sesli kelimelerin çok fazla oluşundan, aynı karakteri defalarca kullanmaktan kaçınmak ve anlam kaymalarını önlemek için kanji sistemi kullanılır. Çince’den bu harfler geldiğinde zaten kullanılmakta olan bir dil olduğundan çoğu harf, Japonca karşılığına göre yeniden uyarlanır; bu sebepten kanjilerin Japonca ve Çince olmak üzere (onyomi - kunyomi) iki başlık altında dağılan birçok okunuşu vardır. Bu alfabelerin ve yazı sisteminin dilden ayrılabilmesi veya birbiri yerine kullanılabilmesi mümkün değildir. Eğer Japonca öğrenmeyi düşünüyorsanız ya da en azından yazılan şeylerin bir kısmını okuyabilmek istiyorsanız bu iki alfabeyi es geçmemenizde fayda var. Sevgiler ve başarılar…
JAPON MÜZİK DERGİSİ
SONATA’NIN 7. SAYISI SİZLERLE! Gelenekselden popülere Japon müziğini Türkiye’deki sevenleri ile buluşturan SONATA E-Dergisi’nin 7.sayısında sizleri birbirinden önemli içerikler bekliyor! #SONATADERGİSİ WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
39
.
Shinto FELSEFESI JAPONYA’NIN ATALARA SAYGILI KALP DİNİ
YAZAR: Gülşah Karaman
40
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
M.S. 6. yüzyıla değin adı bile konulmamış olan Şinto inancı, Japon kültürünü fazlasıyla etkilemiş olan Çin kültüründen gelen Budizm ve Konfüçyanizm’in gölgesinde kaldı. Hatta Budist rahipler, Şinto tapınaklarını ele geçirip budistleştirdi. Bu sentezden doğan Ryobu Şintoizmi,-Budizm ağırlıklı olmak üzere- Budizm, Konfüçyanizm ve Şintoizm’in bir karışımıdır. 18. yüzyılda Şintoizm; milliyetçi adanın dışındaki dinsel etkilerden hoşnutsuz bir hareket çerçevesinde tekrar tarih sahnesinde yerini almaya başladı. Bu Neo-Şintoizm inancında, Japon imparatorunun Japonya’da doğal bir hakka sahip olduğu kabul görülür. Dünya’nın en eski hanedan soyu olan Japon Yamato Hanedanı’nın geçmişi M.Ö. 660 yılında doğan ilk Japon İmparatoru Jinmu Tennō’ya kadar dayanır ve mitolojiye göre, Jinmu Tennō’nun, Güneş Tanrıçası Amaterasu’nun soyundan geldiğine inanılır ve bu yüzden her Japon imparatoruna “Güneşin oğlu” da denir. Şu anki Japon İmparatoru Akihito’nun, Jinmu Tennō’nun 125. kuşak torunu olduğuna inanılır.
Jinja insanoğlu, doğa ve tanrı arasındaki uyumu sembolize eden tapınaklardır. Bu inanca göre, ulus, bireylerin oluşturduğu uyumlu bir bütündür; bu yüzden, Japonlar için günahlardan arınma, bireylerin teker teker günahlardan arınması değildir, tüm bir ulusun günahlarından arınması demektir. Kami aracılığı ile doğa ve insanoğlu arasındaki uyuma inanılır. Şinto’nun amacı, insanların mutlu bir yaşam sürmesini sağlamaktır. Şinto teolojisine göre, Ame no mi naka nushi ilk tanrıdır ve mutlak evrensel benliktir. Üç adet Musubi tanrısının etkinlikleriyle – ki bu etkinlikler: yaradılış ilkesi, tamamlanma ve madde ile ruh, görünen ile görünmeyen, gerçek ile ideal arasındaki kontrol edici bağdır – Ame no mi naka nushi‘den Görünen dünya (Ken Kai) ve görünmeyen dünya (Yu Kai) meydana gelir. Bu karşıt ve çelişik nitelikler sadece işlevsellik bağlamında vardır. Mutlak evrensel benlik, bu çelişik niteliklerden etkilenmez ve bu benlik, karşıt ve çelişik niteliklerin ötesindedir.
Şinto’nun Özellikleri ve Felsefesi Tanrının temsilcisi ve doğrudan varisi olan Şinto’yu mükemmel bir şekilde anlamak, Ja- Japon imparatoruna olan mutlak sadakat, atapon ulusunu ve kültürünü derinlemesine an- lara saygı, ebeveynlere karşı saygı ve bağlılık, layabilmeyi sağlar. Karmaşık bir felsefe ve çocuklara sevgi büyük evrensel yolun temel karmaşık ritüeller Şinto’da yer almaz. Şinto yapısını meydana getirir. bir devlet dini olmaktan ziyade, kalp dinidir. Şinto, Japon yaşamına sinen doğal ve gerçek Temizlik Şinto ahlakının temel erdemlerinspritüal güçlerdir. Şinto bir yaratıcı, bir diğer dendir. İki adet temizlik vardır: bedensel temizdeyişle, yaşamı meydana getiren ilkelerdir. lik ve kalben temizlik. Eğer insan kalben temizliğe Şinto ilkeleri; Japon kültürünün, ahlakının, erişmişse, tanrının farkına varabilecek, bir güzel sanatlarının, ailenin ve ulusal yapının diğer deyişle, tanrısallığa katılabilecek. Kötü temelidir. Şinto, Japonya’nın sosyal ve dinsel ameller kirlilik, iyi ameller temizlik olarak adyaşamını gençleştiren, canlandıran temel un- landırılır. surdur. Bunun yanında Şinto, bir tür bireysel dindir ve her varlığı kutsallığa ve tanrısallığa Şinto’nun On Emiri Tanrının iradesine karşı gelme. atfeden bir tür panteizmdir. Bu bireysellikten Atalarına karşı görevlerini unutma. ötürü, Şinto rahipleri, tapınaklarda vaaz verDevlet iradesine karşı suç işleme. mez, dogmatik vaazlar Şinto’da yer almaz; Felaketleri ve belaları engelleyen, çünkü insanların varlığı ve tanrısallığı kendi hastalıkları iyi eden tanrıların sonsuz kendilerine düşünüp anlayabilecek kadar zeki iyiliğini unutma. olduklarını varsayarlar. Dünyanın büyük bir aile olduğunu unutma. İnsan olarak kendi sınırlarının olduğunu bil. Bunun yanı sıra, her Şinto tapınağı birbirBaşkaları öfkelense de, öfkelenmemeyi bil. ine benzemez ve her biri, varlığın farklı farklı İşinde tembel ve ağır kanlı olma. parçalarını sembolize eder: So Ise Jingu, ŞinÖğretime, hocalığa ayıp getirme. to ve Japonya arasındaki ilişkiyi, Fushimi İnari Yabancı öğretime karşı koy. Taisha ticaret ve tarımdaki başarıyı, Tsubaki
** ** ** ** **
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
41
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
GURURU, SOSYAL HAYATIN TEMELİ SAKE YAZAR: Bensu Cangüler
Bir sosyal yaşam aracı olan sake Japonların yaşamınd büyük öneme ve anlama sahiptir. Sake güzel bir yemeğin eşlikçisi veya bir hoşça vakit geçirmeyi sağlayan bir içkiden çok daha fazlasıdır. Sake Japon ulusunun kültürünün en önemli tamamlayıcılarından biri ve sosyal hayatlarını tanımlayan bir amaçtır da aynı zamanda…
yapılış yönteminden dolayı bira ile özdeşleşmiştir. Sake elde edilirken; pirinç sadece nişantası kalana kadar öğütülür. Kalan nişasta şekere, şeker de fermante olarak alkole dönüşür. Genellikle sakelerin içindeki alkol oranı %14 ile 16 arasındadır. Yüksek alkollü bir sake türü olan “genshu’’ da bu oran %20 lere kadar çıkabilir.
Japonların gözbebeği, medar-ı iftiharı sake, pirinç ve tahıl tozunun özel bir fermantasyon işleminden geçirilmesiyle oluşan bir içki çeşididir. Sake pirinç şarabı olarak anılsa da aslında
Geçmişten günümüze Japonların düşünüş şeklini, davranışlarını ve damat tatlarını değiştiren sake, bugün japon halkının en çok gurur duyduğu kültürel değer halini almıştır. Sakenin önderlik et-
42
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON KÜLTÜRÜ DOSYASI
men tüketilmesi gerekir. Sakeyi hem sıcak hem de soğuk içebilirsiniz. Konulduğu kaptan, içiliş biçimine kadar Japonlar için büyük anlama sahip olan sake, küçük yudumlarla ve küçük kadehlerle içilir. Sakenin konulduğu ince boyunlu porselen şişeye Tokkuri, kadehlere de Sakazuki denir. Sake içme geleneğinde, önce kendi bardağınızı değil karşınızdakininkini doldurmanız son derece önemlidir. Sizin doldurmanız bittikten karşınızdaki kişi de sizin bardağınızı doldurur. Bu seremoni sake içmenin adeta bel kemiğidir. Sake aynı zamanda izakaya barların da vazgeçilmez bir parçasıdır. Japonlar, sakenin yanında genellikle meze olarak çiğ ya da kuru balık tüketirler. SAKE’Yİ NEREDE İÇELİM? Kobe’nin Nada districti Japonya’nın en çok bilinen ve saygı duyulan sake üretilen bölgelerinden biridir. Burada pek çok sake fabrikasını bulabilir, halka açık geleneksel stil binalarda sake tadımı yapabilir, dükkanlardan dilediğiniz sakeyi satın alabilirsiniz. tiği seremoniler, Japon toplumunda yakınlık kurmanın, arkadaşlık bağlarını güçlendirmenin temelini oluşturur. Bu seremonilerden en popüler olanı San-san Kudo’dur. Bu seremonide sake doldurulduktan sonra herkes geniş, orta ve küçük boyutlardaki 3 kaptan 3 yudum sake içer. 3 yudum burada önemlidir çünkü 3 sayısının şans getirdiğine inanılır. SAKE NASIL İÇİLİR? sake mayalı bir içki olduğundan yıllandırılmaya çok da uygun değildir. Bir kere açtınız mı he-
Japonya’nın bir başka sakesiyle ünlü yerlerinden biri de Kyoto da bulunan Fushimi sake districttir. Burada fushiminin edo dönemi atmosferi içinde bira fabrikalarını gezebilir, müzelerini ziyaret edebilirsiniz. Fukushima prefektörlüğündeki, Aizu bölgesinde de bir çok sake fabrikasını bir arada bulabilirsiniz. Sake üretiminde Japonyanın en iyi bölgeleri arasında yer alan aizu bir de sake müzesi ile ziyaretçilere sakenin tarihini, modern ve geleneksel üretim malzemelerini sunup, lokal sake tadımı da sağlamaktadır. WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
43
JAPON edebİYATI DOSYASI
BURUK AYRILIK YAZAR: Deniz Balcı
Ölüme Aşık Bir Yazar, Sonun Kıyısından Romanlar Osamu Dazai 1948’de hayatına son verdiğinde, arkasında geniz yakan kitaplar ve yazdıklarından da acı bir yaşam öyküsü bıraktı. Tüm dünyada hala çok büyük bir okur kitlesine hitap eden Dazai, ülkemizde ancak son zamanlarda ilgi görmeye başladı. Bu sayede ‘İnsanlığımı Yitirirken’, ‘Batan Güneş’ ve ‘Mor Bir Serserinin Gezi Notları’ kitaplarından sonra, nihayet yeni bir Dazai kitabını Türkçede okuma fırsatına sahip olduk. Japon Yayınları daha önce Dazai’nin başyapıtı ‘İnsanlığımı Yitirirken’i Hüseyin Can Erkin çevirisiyle bizimle buluşturmuştu; şimdi de ‘Buruk Ayrılık’ kitabını yine Erkin’in Japonca aslından yaptığı yetkin çeviriyle bize sunuyor. Japonya’da, 20.yy’ın başında ortaya çıkan, otobiyografik bir anlayışın benimsendiği ‘I-roman’ (Ben-roman) akımının en önemli temsilcisi olarak anılan Dazai’nin edebiyatını anlamak için, eserleriyle birlikte yazarın hayatına da paralel bir bakış atmak gerekli. Böylelikle eserlerini okurken, geçip giden cümlelerin Dazai’nin kurmaca roman karakterlerine değil, tamamen kendisine ait olduğunu açıkça hissetmek mümkün. 1909 senesinde köklü ve zengin bir ailenin onuncu çocuğu olarak dünyaya gelen Şuuci Tsucima (Sonradan kendisine Osamu Dazai diyecek) ‘Mor Serserinin Gezi Notları’ kitabında da ayrıntılı bir şekilde anlattığı üzere, çocukluğunu kar-
44
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
JAPON EDEBİYATI DOSYASI girdi. Başarısız eğitim hayatı, entegre problemi, ailesiyle ve sevgilileriyle yaşadığı sorunlu süreçler onu akıl hastanesine kadar sürükledi. Sonrasında sigaraya, alkole, ilaca, uyuşturucuya bağımlı olarak hayata geri dönen Dazai, çoktan satırlarında ‘İnsan olmak zor’ gibi cümleler kurmaya başlamıştı. Devamında yaşadığı verem hastalığı, psikolojik krizler yazamamasına sebep olurken, yazamamak da onu defalarca intihar etmeye itti. Bileklerini kesmekten, kendini asmaya kadar birçok şekilde kendini öldürmeye çalışan Dazai, bir gece sevgilisi ile birlikte sarhoş olduktan sonra denize, kayalıklı bir alana atladı. Bu ikili intihar girişiminde sevgilisi ölürken Dazai hayatta kaldı. Birçok intiharından olduğu gibi bundan da kurtulmuştu. Fakat bundan sonra ancak ‘İnsanlığımı Yitirirken’ romanında anlattığı kadarıyla bildiğimiz, felsefi sorgulamaların merkezde olduğu karanlık bir dönemin içine girdi. Bir sonraki denemesinde de, üstelik ‘Goodbye’ isimli son romanını yazarken, başarılı bir intihar girişimi sonucunda hayatına son verdi.
HÜSEYİN CAN ERKİN
maşık, kopuk ve para-güç ekseninde dönen bir ortamda geçirdi. Bir yandan Kuzey Japonya’nın yoksulluğu ve cahilliğiyle yüzleşirken bir yandan da köklü ailesinin sert gelenekleriyle savaşmak zorunda kalıyordu. Ticaret ve siyaset alanında ilerlemesini isteyen ailesine inat, büyürken kendini farklı alanlara kanalize etti. Yazmak en büyük tutkusuydu. Henüz 16 yaşındayken yazılarını bir yerlerde yayımlatmayı başarmıştı. Akabinde ailesiyle ilk büyük çatışmasını, üniversite eğitimi için Tokyo Üniversitesi, Fransız Edebiyatı Bölümüne girerek yaşadı. Bu dönemde Osamu Dazai dönemin en önemli yazarlarından Ryunosuke Akutagawa’ya yoğun hayranlık duymaya başlamıştı. Ancak Akutagawa ağır depresyon atakları yaşıyordu ve bu Dazai’yi de derinden etkiliyordu. Akutagawa’dan kavramları, siyaseti ve edebiyatı öğrenen Dazai, bir süre sonra o dönem illegal sayılan Komünist Parti’ye girdi. Bir yandan yazarken bir yandan da eylemlere katılıyordu. Bu yüzden polis tarafından göz altına alındı. Bu olay Dazai’nin ailesi tarafından reddedilmesiyle sonuçlandı. Bu büyük kopuş, aynı zamanda yazarın ismini kendi isteği ile değiştirip Osamu Dazai yapmasına da sebep oldu. Bundan sonra her şey büyük bir karmaşa içinde ilerledi. Yazarlığı ile beğeni toplayıp, ün kazanan ve önemli edebi polemiklerin kaynak noktası haline gelen Dazai; Akutagawa’nın intiharıyla içinden çıkılmaz bir buhrana
Daha önce okuduğumuz eselerinde, Dazai’nin hayat öyküsünün izlerini çok belirgin bir şekilde seyredebiliyorduk. Ancak ‘Buruk Ayrılık’ bu anlamda, diğer eserlerinden biraz ayrılıyor. Zira burada Dazai kendini parçalı ve gizli bir şekilde romana giydirmiş. Dazai’den bağımsız olarak da bakıldığında, uzun
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
45
JAPON edebİYATI DOSYASI
diyalogların, monologların, şiirlerin olduğu bu kitap gayet bir bütün olarak duruyor ama diğer yandan onu tanıyan okuyucu için romanda Dazai sık sık kendini gösteriyor. Siyasete, tarihe, bilime ve sanata dair çok detaylı aktarımlar bulunduğu bu kitap, Dazai’nin fikirsel anlamda gövde gösterisi oluyor. ‘Buruk Ayrılık’, Tokyo İmparatorluk Okulu’nda tıp eğitimi almış, Takaşi Tanaka’nın anılarından meydana geliyor. Takaşi bir olay neticesinde, öğrenim yıllarında en yakın arkadaşı olan Zu’yu anımsıyor ve onunla ilgili her şeyi yazarak aktarmak istiyor. Zu Çinli bir öğrenci ve Takaşi ile aynı okula gidiyorlar, burada tanışıyorlar ve bu tanışıklık büyük bir dostluğa dönüşüyor. Elbette iki arkadaşın ilişkisinden çok daha fazlası geçiyor bize kitapta. Dazai, bilimin, sanatın ve özellikle edebiyatın güzellemesinin yapıldığı romanda, bu iki karakter aracılığıyla, Japonya ve Çin üzerine eleştirel bir bakışla, görüşlerini aktarıyor. Doğu toplumlarının içinde bulundukları tehlikeleri, geri kalmışlıkları, tarihsel handikaplarını gözler önüne seriyor. Zu’nun en sonda verdiği karar, bir yandan da Dazai’nin edebiyata karşı yaklaşımını da bize gösteriyor. Yazmanın her daim yazmaktan daha çok ifade ettiği, daha önemli sonuçlar doğurduğu; kendinden ve toplumdan kopuk ama aynı oranda gerçekçi bir kaleme işaret ediyor. Dazai, Batı Edebiyatı’nda sonradan karşımıza çıkacak ve oldukça ses getirecek varoluşçu eserlerin felsefi
46
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
olarak dengi bir düşünceler yumağı armağan ediyor bize. Akutagawa’nın ‘I-roman’ stilinde yazdığı çok ender eserlerden biri olan ‘Çarklar’ isimli öyküsü, yazarın tüm karmaşasını sadelikle bizlere aktarma başarısına sahiptir. Çünkü Akutagawa’nın tüm karanlığı kendinden çıkan ve kendine dönen daha kişisel bir kaosun sonucudur. Ancak Dazai her kitabında kendini biraz daha anlatmakla birlikte, problemlerini sayısız oranda çoğaltıyor. Onu sorgulamak aslında hayatı sorgulamakla örtüşüyor. O yüzden Camus’un bir cümlesinde, Sadık Hidayet’in bir öyküsünde, Sarthe’ın bir makalesinde bir anda kendini gösteriyor ve eserleri, cümleleriyle aklı uzun süre meşgul edebiliyor.
KAYNAKÇA
[Japon SinemasınIN KADIN YÖNETMENLERİ] https://twitter.com/eyeshakingking_/status/640855436640583680 http://www.wowow.co.jp/lost/lost.html https://kouenplus.com/profile/kawase_naomi/ https://comicsgrinder.com/2013/06/13/2013japan-film-festival-welcomes-director-miwanishikawa-and-her-new-film-dreams-for-sale/ http://www.bampfa.berkeley.edu/news/eigastars-iii-kinuyo-tanaka http://www.notsopopular.com/ blog/2016/11/13/sdx7kidsavxngti0jyncwue9ufb301 https://www.tofugu.com/japan/japanese-horror-movies/ [HACHİKO] http://www.dailymotion.com/video/x2jeecz http://aminoapps.com/page/anime/9399069/ hachiko-a-dogs-tale https://mubi.com/films/hachi-ko [SAYANORA BOKUTACHİ NO YOUCHİEN] http://phim.hotakky.com/phim/2172/sayonara-bokutachi-no-youchien.html [JAPON MANGASI VE KORE DİZİLERİ] https://tr.pinterest.com/alllovelyofstar/playful-kiss/?lp=true https://girlinpinkdress.wordpress. com/2012/12/17/itazura-na-kiss-animamanga-review/ http://www.trart.org/threads/hana-yori-dango.326/ http://www.impactonline.co/film/12361-cityhunter/ http://dramaqueenreview.blogspot.com. tr/2013/02/kdrama-review-city-hunter.html [KOE NO KATACHİ] http://www.perasinema.com/cizgi-otesi-koeno-katachi/ http://www.animenewsnetwork.com/encyclopedia/anime.php?id=16661 http://www.movienews.me/2017/04/acclaimed-manga-and-box-office-hit.html https://twitter.com/livechart_me/status/774503986636349440 h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/512354895094837434/ [ANİME DÜNYASINDAKİ GERÇEK İLİŞKİL-
ER] h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/307230005799856830/ https://multimediaotakugal.tumblr.com/ post/137139973559/seiyuu-miyano-mamoru-in-seiyuu-animedia-201602 h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/437904763752380613/ http://blog.honeyfeed.fm/comparing-5-seiyuu-relationships-in-anime-and-real-life/ https://tr.pinterest.com/nikkidee8six/sugita-san/?lp=true https://www.animefantastica.com/kugimiya-rie http://www.jamgenesis.com/2011/08/sakamoto-maaya-and-suzumura-kenichi-tie-the-knot/ [AMEZAİKU] https://tr.pinterest.com/pfernandes948/japanese-candy-artamezaiku/?lp=true https://blazepress.com/2015/05/ancient-japanese-tradition-creates-hyper-realistic-animal-lollipops/ [JAPON ALFABESİ] http://japaocoreiaeeu.tumblr.com/ post/72276853088/fonte-kirakiradoodlestumblrcom https://uk.pinterest.com/explore/hiragana-chart/ [KANBAN TEKNİĞİ] http://barisozcan.com/zamani-hayati-yonetmenin-japoncasi-kanban-teknigi/ http://ixd.prattsi.org/2015/04/the-kanbanmethod-in-lean-ux/ [LIGHT NOVEL] https://tr.wikipedia.org/index. php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvTGlnaHRfTm92ZWw [OSAKA’YA YOLCULUK II] http://www.willflyforfood.net/2017/05/07/thefirst-timers-travel-guide-to-osaka-japan-2017/ http://www.10best.com/destinations/japan/ osaka/ https://migrationology.com/osaka-food-guidejapan/ http://www.japan-guide.com/e/e4022.html http://www.willflyforfood.net/2014/06/09/kuromon-ichiba-market-where-to-eat-awesomeWWW.JAPONSİNEMASİ.COM
47
street-food-in-osaka-japan/ https://www.flickr.com/photos/andonehalf/8467896089 http://www.hungry4theworld.com/2015/11/takoyaki.html https://migrationology.com/osaka-food-guidejapan/ https://www.emilyluxton.co.uk/japan/osaka-food https://migrationology.com/kuromon-ichiba-market-osaka/ http://japanphototrip.com/tenjin_matsuri/ https://www.tsunagujapan.com/15-recommended-fireworks-festival-in-japan/ http://www.japanesesearch.com/universal-studios-japan-osaka-overview/ http://atravelinfos.com/toka-ebisu.html [BURUK AYRILIK] http://www.japantimes.co.jp/culture/2016/03/26/books/black-illumination-disqualified-life-osamu-dazai/#.WVIi0IjyjIU https://commons.wikimedia.org/wiki/ File:Osamu_Dazai_photographed_by_Tadahiko_Hayashi.jpg https://www.emaze.com/@ATCQTZOQ/ Osamu-Dazai https://www.goodreads.com/book/photo/2376915._Sekibetsu_ https://www.facebook.com/photo.php?fbid=3302435393195&set =a.1502398473397.111245.1037275911&type=3&theater [RAİNBOW ANİME] h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/364862007294081485/ http://shuukaku92.deviantart.com/journal/ ANIME-REVIEW-Rainbow-Nisha-Rokubou-no-Shichinin-453304908 http://rainbownisharokubnoshichinin.wikia. com/wiki/File:Rainbow-nisha-rokubou-no-shichinin-12-large-21.jpg http://www.gamepaty.com/anime-manga-incelemesi-14-rainbow-nisha-rokubou-no-shichinin/ [SAKE] http://www.palermo-spb.ru/magazine/vinoteka/40713/ https://concreteplayground.com/sydney/ food-drink/food-2/food-and-drink-pairing-challenge-with-sake-sommelier-slava-beliakova/ http://www.wisegeek.org/what-is-sake.htm
48
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
http://nedir.ileilgili.org/sake-nedirnedemek-ileilgili-bilgiler.html http://nasiloluyo.com/sake-nasil-icilir/ http://www.japan-guide.com/e/e2037_sake.html https://www.thespruce.com/best-tips-fordrinking-sake-2031154 http://whatsnewjp.com/japanese-food/famous-production-area-of-sake http://web-japan.org/nipponia/nipponia44/en/ feature/feature01.html http://www.talkativeman.com/sake-and-japanese-culture/ [SHOUNEN ANİMELERDE DOSTLUK] h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/311170655474653654/ https://www.theodysseyonline.com/5-spiritual-lessons-we-can-learn-from-fullmetal-alchemist-brotherhood https://art.alphacoders.com/arts/view/95788 http://kawaii-mobile.com/2015/05/code-geass-iphone6/code-geass-lelouch-lamperouge-suzaku-kururugi-iphone-6-wallpaper750x1334-2/ https://tilkisayar.wordpress.com/tag/kojiro-hyuga/ https://andromeloji.wordpress. com/2015/06/13/shingeki-no-kyojin/ http://wallpapers.brothersoft.com/one-piecefriendship-115037.html [SHİNTO FELSEFESİ] http://presidentialprivatejetvacations.com/ temples-shrines-japan-unique-private-jet-vacation/ [ARKA KAPAK] h t t p s : / / t r . p i n t e r e s t . c o m / pin/29484572535499363/ [ÖN KAPAK] https://mubi.com/films/hanezu
DERGiMiZDE YAZAR OLMAK iSTER MiSiNiZ? Japon Sineması Platformun’un Aylık Sinema dergisinde ve müzik ekinde yazar olmak isteyenleri aramıza bekliyoruz.
Basvurular: japonsinemasi@gmail.com
SONATA’NIN YENİ SAYISI SİZLERLE! Japon Müziği E-Dergisi SONATA’nın 7.sayısı J-Rap&J-hip hop temasıyla okurlarının karşısında!
WWW.JAPONSİNEMASİ.COM
49
www.japonsİnemasİ.com