countryLIFE www.countrylifetr.com • Kasım 2014 • Sayı:55 • 5TL
A y l ı k
Y a ş a m
D e r g i s i
Göktürklü Miniklerden
Çocuk Modası
Hayalimdeki
Göktürk Fidanlığı
göktürk
Ne Olacak?
REZZAN KURT ’tan dekorasyon sırları onu S a t Haf a Ne l m u ğ Çocu am Yaps
?
Doğal Tarımı Uzakta Aramayın:
“Pirinççi Köyü”
CUMHURİYETKOLEJİ Anaokulları Koordinatörü Simge Katıkcı:
“Eğer Bir Metot Çocuğa Öğretmiyorsa Farklı Bir Şey Dene”
countryLIFE İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik
Kasım’da her şey bir başka güzel Sonbahar ara ara gösterdiği sıcak yüzüyle içimizi ısıtmaya devam ederken bir yandan da kış hazırlıklarına başladık. Yepyeni bir dönemi beklerken Country Life olarak da bu yenilikleri dergi sayfalarımıza taşımak istedik. Birbirinden dolu içerik çalışmalarımızla sayfa sayımızı artırdık ve ilginizi çekebileceğini düşündüğümüz birçok başlığı ele aldık. Bunlardan ilki olan “Hayalimdeki Göktürk” ile bir bakıma özlenen ve olması gereken Göktürk’ü beldeyi iyi bilen ve yaşayan tecrübeli isimlerden dinledik. Her ay Göktürk civarında yer alan ve bilinmeyen yerleri keşfe çıkmaya karar verdik. Bu ay Pirinççi Köyü’ne yer verdik. Doğal beslenmeye özen gösteriyorsanız bu haberi mutlaka okuyun derim. Bu ay her mevsim bahar tazeliğinde bir eve konuk olduk. Kapak konuğumuz Rezzan Kurt ile evindeki değişimleri yerinde inceledik ve güzel mimarın özel dekorasyon sırlarına sizler için pencere araladık. Girit’in sokaklarında dolaşmak ya da bir Girit evinin balkonunda tazecik balığın, çeşit çeşit mezenin, leziz ara sıcakların ve zengin ikramların tadına varmayı kim istemez. Göktürk’te yepyeni bir mekan olan Girit Balıkçısı’nın kapısını araladık. Enfes kahvaltısı da hem göze hem mideye hitap ediyor. Türk müziğinin kraliçesi Ayşe Mine’yle kendi mekânımızda buluştuk. Sıcacık şömine önünde kahvelerimizi yudumlarken koyu bir sohbete daldık. Mine’yle Göktürk’teki koro çalışmalarını ve unutulmaz müzik serüvenini konuştuk. Bu sayımızda moda sayfaları birbirinden renkli karelerle renklendi. Gymboree Kemerburgaz’da düzenlediğimiz Göktürk Çocuk Modası çekimlerinde Göktürklü minikler objektifimiz karşısına geçtiler. Çocuklarımıza her zaman kaliteli vakit geçirmek isteyen ebeveynler olarak
2
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Kasım ayı hafta sonu programlarını sizler için araştırdık. İster Göktürk ister şehirden etkinlik önerileri sayfalarına bakmadan program yapmayın derim. Gezi sayfalarımızda Nemrut’un gizemli yolculuğu, ajandamızda şehirden derlediğimiz sanat haberleri ve her sayıda olduğu gibi önemli konu başlıklarıyla sağlık, spor ve çok daha fazlasını Country Life Kasım sayımızda sizleri bekliyor! Sevgide kalın Birsen Çelik
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Birsen Çelik countrylifetr@gmail.com Grafik-Tasarım Gökhan Terzi gokhanterzi@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Muhabir Emine Uçak Erdoğan Kapak Fotoğrafı Cem Koronel KATKIDA BULUNANLAR Ahmet Fatih Çelik Duygu Koronel Alev Şahin M.Bahaeddin Çelik Muhammet Öksüzoğlu Eyyup Altun Avukat Erdal Avcı Süreyya Acar Ali Şarkışla Fatma Taş Onur Erkmen A.Serdar Kozanoğlu Baskı Yeri Şan Ofset Matbacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul Tel: 0212 289 24 24 Faks: 0212 289 07 87 www.sanofset.com sertifika no 12049 Tiraj
5000 INSTAGRAM HESABIMIZI ETİKETLEYİN FOTOĞRAFLARINIZ DERGİDE YAYINLANSIN Instagram’da countrylifedergi etiketiyle paylaştığınız fotoğraflardan seçtiklerimizi bundan sonra her ay sayfalarımıza taşıyoruz. Göktürk’le ilgili önemsediğiniz ve dergiye çıkmasını arzu ettiğiniz ne varsa countrylifedergi etiketi koymanız yeterli!
Düzeltme Önceki sayımızda Göktürk Hamidiye Su ilanında telefon bilgileri yanlış girmiştir doğrusu 0212 322 06 88 olacaktır. Yanlışlık için okurlarımızdan özür dileriz.
Yönetim Yeri Country Life Mimar Sinan Mah. Dereboyu Sok. No: 2 Kemerburgaz- Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 – GSM: 0505 319 57 20 www.countrylifetr.com countrylifetr@gmail.com countrylife Tr Insta
countrylifedergi countryLifeTR
Reklam rezervasyon için; 0212 322 70 22
Aylık Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İÇİNDEKİLER Kasım 2014 Sayı 55
16/ BAŞKAN REMZİ AYDIN “İstanbul’un en iddialı parkını Göktürk
40
Fidanlığına yapacağız.”
18/KAPAK Geçtiğimiz Mayıs ayında evin bazı bölümlerini tamamen değiştiren Rezzan Kurt ile özel dekorasyon sırlarını konuştuk.
22/KEŞFEDİN! Her ay farklı keşifler yapacağız. Bu ay Pirinççi Köyü’ne yer verdik. Doğal beslenenler için okunacak bir haber.
26/GÖKTÜRK’TE BİR KOLEKSİYONER Taş Dünyası’nda geçmişin izleri takip
50
26
ettik ve hemen yanı başımızda tarihi hazine bulduk.
28/GİRİT BALIKÇISI SOKAĞINIZ GİBİ! Bir Girit evinin balkonunda tazecik balığın, çeşit çeşit mezenin, leziz ara sıcakların ve zengin ikramların tadına varacaksınız!
34/HAYALİMDEKİ GÖKTÜRK Göktürk’ü iyi tanıyan ve en az beş yıldır burada oturan farklı meslek sahibi kişilerle konuştuk. Göktürk’ün gözle görülür değişimi için önemli bir adım…
22
40/ BAVULLARI HAZIRLAYIN! Maldivler Cennetinde: Kuramathi ve Komandoo Adaları seyahat notlarında aralanmayı bekliyor.
50/GÖKTÜRK’TE ÇOCUK MODASI BİZDEN SORULUR Göktürk’teki çocuk mağazalarından
4
COUNTRYLIFE • kasım 2014
derlediğimiz ürünlerle Göktürklü minikler objektiflerimize poz verdi.
Taze hamur, İyi Malzeme. İyi Pizza.
papajohnsturkiye
PapaJohnsTurkiye
papajohnstr
www.papajohns.com.tr
GÖKTÜRK
322 22 58
444 75 79
İÇİNDEKİLER Kasım 2014 Sayı 55
70/KESTANE KEBAP / “MORE THAN DELICIOUS”
70
Ayın lezzeti kestanenin faydaları ve özel lezzet tarifleri karşınızda…
76/ SÖYLEŞİ Türk müziğinin kraliçesi Ayşe Mine’yle Göktürk’teki koro çalışmalarını ve unutulmaz müzik serüvenini konuştuk.
81/MENAPOZ KAPIYI ÇALDIĞINDA! Uzm. Dyt. Simge Çıtak’tan kadınlara özel evrede yaşanan zorluklar ve yapılması gerekenler…
82/ENGELSİZ YAŞAM Ampute futbolunun aranılan isimlerinden
104
86
Kenan Satıcı’yla buluştuk.
86/KEMİK ERİMESİNİ BESİNLERLE YAVAŞLATIN! Dr. Sema Eren’den en yaygın metabolik kemik hastalığı olarak bilinen Osteoporoz’a acil reçeteler…
92/NEMRUT Kommagene Kralının Evinde Bir Gün geçirmek için NEMRUT yeni kaşiflerini bekliyor.
100/KENTTE SANAT ROTALARI Yine bu ay sizin için seçtiklerimiz ilerleyen sayfalarımızda…
100
104/ÜNLÜ RESSAM MİRO GİTMEDEN! Ressam Songül Bilge Miro Sergisi’ni gezdi ve yorumladı. Şubat 2015 tarihine kadar açık olan sergiyi kaçırmayın deriz!
6
COUNTRYLIFE • kasım 2014
BÖLGEDEN
Decoostyle’da ikisi bir arada
Mimarlık hizmetleri, dekorasyon ürünleri ve konsept mutfak ürünlerinin satışının yapıldığı yepyeni bir mağaza olan Decoostyle Göktürk’te açıldı. Mağazada birbirinden zevkli ürünlerin yanında başta ofis, konut ve mağaza proje tasarımı ve anahtar teslimi uygulaması olmak üzere tüm mimarlık hizmetleri de veriliyor. Pınar Akçimen ve Yasemin Ak tarafından açılan mağazada sağlık sertifikalı ve patentli el yapımı mutfak ürünleri, züccaciye ürünleri, dekorasyon ürünleri, hediyelik eşya ürünleri satışa sunuluyor. El yapımı ürünlerde isteğe özel butik çalışmalar da yapan Decoostyle, kişiye özel mobilya tasarımı ile iç mimarlık hizmetlerini de bünyesinde barındırarak her iki alanda hizmet veriyor. Adres: Göktürk Merkez Mah. 2. Gümüş Sok. No:4/C Eyüp/İstanbul Tel: 212 322 33 34
DRY Steak House’tan özel sunumlar
Dry Steak House et satışı yanında ızgara ve tavada da servis sunumuna başladı. Göktürk Cumhuriyet Caddesi yeni 3M Migros’un devamında bulunan mekân, 20 senelik tecrübesini farklı menü seçenekleriyle müşterilerine sunuyor. Özel döküm ızgarada t-bone, ribsteak, Newyork steakburger, kasap köfte ve kaşarlı köfte çeşitlerini tatmak isteyenler için iyi bir alternatif olabilir. Adres: Cumhuriyet caddesi Corner aprt no:5 Tel: 0212 299 99 52
Estethica şimdi Göktürk’te
8
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Yeni
Düşevi rafları sizi keşfe çağırıyor
Çocukların ve çocuk kalanların kitapçısı Düşevi’nde raflar, birbirinden ilginç ürünlerle sizi ve çocuklarınızı neşelendirmeye hazır bekliyor! Orijinal kırtasiye malzemeleri, deney kitleri, kupalar, şaka oyuncakları ve dahası keşfetmeniz için DÜŞEVİ’nin raflarında yerlerini aldı. Adres: İstanbul Cad. Kartal Sok. Başaran Plaza Giriş kat Tel: 0212 322 92 12 Instagram: dusevikitabevi
Son teknoloji cihazlarıyla Türkiye’nin önde gelen sağlık kuruluşları arasında yer alan Ethica Sağlık Grubu, Estethica Göktürk şubesi ile sağlıklı yaşam merkezlerine bir yenisini daha ekledi. Haftanın yedi günü uzman kadrosu ve hizmet seçenekleriyle ihtiyaç duyabileceğiniz tüm güzellik uygulamaları merkezde sunuluyor. Cilt bakımı, yüz bakımı, saç tedavileri, masaj, solaryum, bölgesel zayıflama, selülit tedavisi ve el ayak uygulamaları ile Göktürk’e iddialı bir giriş yapan Estethica, bakımına özen gösteren Göktürklüleri bekliyor. Adres: Göktürk Merkez mah. Belediye cad. İde iş merkezi No:13/14 Tel: 212 322 82 60
BÖLGEDEN
Genç Kulis’ten karakterinize özel tasarımlar
“Biz sizi kimsenin rolüne sokmuyoruz, karakterinize saçlarınıza yüklüyoruz” sloganıyla saç tasarımı ve makyajda uzman Genç Kulis, butik hizmet anlayışını Göktürklülere sunmaya devam ediyor. Randevulu çalışma sistemine sahip olan mekânda bire bir iletişimin sağladığı kişiye özel tasarımların sonucu görülmeye ve yaşanmaya değer. Adres: Göktürk Belediye Cad. Çam Güzeli Sok. No2/B Tel: 212 322 7799
Girit Mutfağı’ndan eşsiz lezzetler
Girit mutfağının lezzetleri yepyeni bir adreste buluştu. Göktürklüler artık bir Girit evinin balkonunda tazecik balığın, çeşit çeşit mezenin, leziz ara sıcakların ve zengin ikramların tadına varacak. Zeytinyağlı otlardan peynirlere, mevsimine göre Midilli, Ayvalık, Girit, İzmir ve Bodrum’dan balık çeşitlerine meze zenginliği ile Girit Balıkçısı kapılarını lezzet düşkünlerine açtı. Mekânda ayrıca hem göze hem mideye hitap eden eşsiz bir kahvaltı seçeneği de mevcut. Adres: İstanbul Cad. Nazlı Sok. No: 3/D NeoStudio Sitesi Tel: 212 322 12 04 – 212 322 12 06
Göktürklü Kadınlar Spor Merkezi’nde form tutuyor
Eyüp Belediyesi kadınlara yönelik spor merkezleriyle sağlıklı yaşamı destekliyor. Belediyenin Göktürk ve Kemerburgaz Spor merkezlerinde düzenlenen pilates ve step branşlarında açılan programlar Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günlerini kapsıyor. Formda kalmak ve kendini zinde hissetmek isteyen Göktürklüleri bekleyen tesiste üyelik, aylık 30 TL. Tel: 212 322 11 15 - 532 642 87 41
Hisar Kültür Merkezi’nde Melis Sökmen Hisar Okulları Kültür Merkezi caz severleri Melis Sökmen Trio ile 19 Kasım günü bir araya getiriyor. Popcaz albümlerini ve caz yorumunu çok sevdiğimiz tecrübeli ses Melis Sökmen, 1980’lerden bugüne kendini yenileyerek müzik serüvenine devam etmiş, uluslararası şarkı yarışmalarında çeşitli ödüller almış. Bu keyifli gecede Melis Sökmen’e Ankara’da yetişmiş başarılı müzisyenler eşlik ediyor. İletişim: www.hisarkulturmerkezi.com
10
COUNTRYLIFE • kasım 2014
BÖLGEDEN
Lord ‘dan özel baharatlı pizza ve fazlası
Yeni
Göktürk’te fast food alanında kapılarını yeni açan LORD; pizza, hamburger, kebap, et ve tavuk seçeneklerini Göktürklülerin beğenisine sunuyor. Mekan; Lord , Mix, Beef, Vegeterian pizza seçeneklerinin yanı sıra, lasagna, stroganoff ve burgerlerinde de iddialı.
Papa John’s Pizza yeni işletmecileriyle Göktürk’te
İki yılı aşkındır Göktürk’te hizmet veren Amerika’nın en büyük pizza zincirlerinden Papa John`s yeni işletmecileri ile yola devam ediyor. Taze hamur ve kaliteli malzeme anlayışıyla ilk şubesini 1985 yılında Kentucky’de açıp, bugün toplam 32’yi aşkın ülkede 4.000 restoranı ile hizmet veren Papa John’s Pizza Restoranları, Kemer Life Çarşı’daki Göktürk şubesiyle “Daha iyi malzeme. Daha iyi Pizza” misyonunu devam ettiriyor. Tel: 212 322 22 58
The North Shield yeni haliyle yeniden Göktürk’te Yeni
Reinabi Apple Teknik Servis’ten tam destek
Bir yıldan beri Apple cihazları başta olmak üzere telefon ve bilgisayar servisi konusunda teknik destek hizmeti sağlayan Reinabi Apple Teknik Servisi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Teknik desteğin yanı sıra tüm Apple cihazların eğitimlerinin de sağlandığı mekân sizlere dilediğiniz bir ürünü işlevsel olarak kullanmayı ve ürünü daha iyi tanımanızı sağlıyor. Bu vesileyle hayatınızı daha da kolaylaştırıyor. Adres: Göktürk Mahallesi Belediye Cad. Çamgüzeli Sok. No:4 C Blok Telefon: 0212 322 59 51
Göktürk Arcadium Life Çarşısı’nda yoğun bir ilgiyle açılışı gerçekleşen The North Shield Göktürk, yepyeni tasarımı ve yeni ekibiyle bar konseptinin yanı sıra gurme lezzetler arayanların da gözde mekanı olmaya aday. Adres: İstanbul Caddesi Arcadium Life Çarşı - Göktürk Tel: 212 322 90 80
12
COUNTRYLIFE • kasım 2014
BÖLGEDEN
Wagamama Göktürk açıldı
Tüm dünyada “noodle uzmanı” olarak bilinen Wagamama, geçtiğimiz günlerde Göktürk’te kapılarını açtı. Asya mutfağından örneklere ve daha birçok çeşide rastlayacağınız mekânda açık mutfak konseptiyle yemeklerin hazırlanma aşamalarına şahit olmanız mümkün. İster kapalı ister camekân kaplı ortamında ailece ve arkadaşlarınızla yemek yiyebileceğiniz yepyeni bir mekân sizleri bekliyor. Adres: İstanbul Cad. Arcadium Life II Dükkan No:5 Tel: 212 322 15 87
YATSAN Göktürk’ le kaliteli bir uyku
Başkan Doğa Yürüyüşünde…
Uyku ürünleri konusunda kalite, konfor ve doğallıktan ödün vermeyen Yatsan, Göktürk’te Shell benzincinin arka sırasında açtığı mağazasıyla beğeni toplamaya devam ediyor. İki katlı 1000m2’lik alanında; çift kişilik yataklardan tek kişilik yatak seçeneklerine, yorgan ve yastık çeşitlerinden koltuk takımlarına kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi Göktürklülere sunuluyor. Tel: 0212 322 44 10
Eyüp Belediyesi’nin, “Sağlık İçin Haydi Doğaya” etkinliği, Kemerburgaz Kurtkemeri Ormanı’nda yapıldı. Doğa yürüyüşüne, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, birim müdürleri ve personel katıldı. 8 kilometrelik parkurda yürüyüş yapan belediye çalışanları, sağlıklı yaşam için spor yapmanın önemini sık sık vurgulayan Başkan Remzi Aydın’a da bu güzel organizasyon için teşekkür ettiler. Başkan Remzi Aydın, yürüyüş sırasında Kurtkemeri Piknik Alanı içerisine İstanbul’un en modern yürüyüş ve bisiklet parkurunu yapacakları müjdesini verdi.
Kids Country’de Mutfak Atölyeleri Kids Country Preschool Göktürk, eğitimci kadrosu ve program zenginliğiyle okul öncesi eğitimde iddialı. Okul kurucusu Özlem Eriklili öğretmen olmanın avantajını eğitim programına da yansıtıyor. Her Cuma mutfak atölyesiyle mutfak kültürünü edinen çocuklar deneyimleyerek hayata bir adım önde hazırlanıyor. İyi bir ekiple eğitimde yol alan Kids Country’de Cumartesi çalışan ebeveynler için bol aktiviteli Atölye çalışmaları da çok yakında start alıyor.
14
COUNTRYLIFE • kasım 2014
ŞİMDİ MODA V NTAGE! Mimarlık Hizmetleri Mutfak ve Dekorasyon Ürünleri Özel Tasarım Mobilya Hediyelik Eşya
Göktürk Merkez Mah. 2 İstanbul Cad. 2. Gümüş Sokak No:4/C Göktürk / Eyüp / İSTANBUL Tel: 0 (212) 322 10 16 / 0 (212) 322 33 34 www.decoostyle.com.tr info@decoostyle.com.tr
/ decoostyle
BÖLGEDEN
Başkan Remzi Aydın
“İstanbul’un en iddialı parkını Fidanlığa yapacağız.” Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın Göktürk fidanlığına park alanı yapacaklarını söyledi. Alan araştırması kapsamında geçtiğimiz günlerde Göktürk Fidanlık Şefliğinde yapılması planlanan yeni projenin fizibilite çalışmalarını sahada gerçekleştirdi. Başkan Aydın burada en kısa sürede fidanlık projesinin hayata geçirileceği müjdesini vererek, “Fidanlık geniş bir alan. Burada gerekli revizeleri yapacağız ve en güzel donatı alanlarıyla bu alanı halkımızın hizmetine sunacağız. İstanbul’un en iddialı parkını burada yapacağız “ dedi. Göktürk fidanlığını Başkan Remzi Aydın ile birlikte gezen ünlü mimar Hakan Kıran ise projeye destek vereceğini açıkladı.
16
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Halkın sorunlarını dinliyor Başkan Remzi Aydın Seçim her hafta Salı günü Eyüp belediyesi Göktürk ek binasında halkın sorunlarını dinleyip çözüm bulmaya çalışıyor. Haftanın diğer günleri ise bir belediye başkan yardımcısı Göktürk’te görev yaparak bölgenin sorunlarına yerinde tespit ediyor. Geçen hafta Salı günü Remzi Aydın tüm birim amirleri ile birlikte yine Göktürk’te çalışmalarda bulundu. Halkın istekleri doğrultusunda bölgenin sorunlarını tespit edip, alan çalışmasına katıldı. Özellikle trafik karmaşasını önlemek için meydan projesinin gözden geçirilmesine ve çevre esnafın görüşleri doğrultusunda tekrar yeni bir proje hazırlanmasına karar verildi. Başkan Göktürk Merkez Camisi ve avlusunda bulunan 300 yıllık tarihi mezarların restore edileceğini söyledi. Cumhuriyet Meydanı’nı, caddeleri ve sokakları gezerek yollardaki sorunları tespit eden ve Fen işleri Müdürlüğü’ne not ettiren Aydın, Göktürk Spor Tesisleri’ne de uğradı. Ardından otopark alanlarının tespiti ve yapım aşamaları için görüş alışverişinde bulundu. Aydın, ayrıca sokak aralarında gelişi güzel park yapan hafriyat kamyonlarının merkez dışında tespit edilen bir alana kaydırılarak park sorununu çözüme kavuşturacakları sözünü de verdi.
Eyüp Sultan’da Muharrem Ayı Eyüp Kültür Sanat Merkezi, Matem-i Hüseyn adlı çok özel bir programa ev sahipliği yaptı. Etkinliğe, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, Başkan Yardımcı Ahmet Turan Koçer, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alibeyköy Cemevi Başkanı Hüseyin Güzelgül, Dernek yöneticileri, Güzeltepe Cemevi yöneticileri de katıldı. Etkinlik sonrası Remzi Aydın ve Hüseyin Güzelgül birlikte katılımcılara aşure dağıttı. Muharrem Ayı’na özel düzenlenen ‘Matem-i Hüseyn’ programında bir konuşma yapan Remzi Aydın, “Musiki ve sunumlarla adeta tarihe ve Kerbela’ya yolculuk yaparak duygulu anlar yaşadık. Rabbim bu ümmete yeni Kerbelalar, zulümler ve acılar yaşatmasın. Bu acı hepimizin ortak acısı… Kadim Sanat Topluluğu’na titizlikle hazırladıkları bu dinleti için teşekkür ediyorum” dedi.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
17
EV DEKORASYON
Her mevsim bahar tazeliğinde bir ev
Hazırlayan: Duygu Koronel
Belki de hepimizden önce Göktürk’ü keşfedenlerden biri Rezzan Kurt. Daha buraya taşınmadan yıllar önce, hatırı sayılır birkaç sitenin tasarım yönetimini yapmış. Hal böyle olunca hayal ettiği yaşamı bir süre sonra burada bulmuş. Geçtiğimiz Mayıs ayında evin bazı bölümlerini tamamen değiştiren Kurt, üç ayda planladığı değişiklikleri tam 10 günde bitirmiş! Röportaj diye başladık, kaptırdık koyu bir sohbete… Çayımızı içtik, enfes ikramlarla mideleri şenlendirdik ve tabii ki güzel mimarın özel dekorasyon sırlarıyla ilgili bolca konuştuk.
Öncelikle Göktürk’te nasıl bir ev hayal etmiştiniz? 6 yıl önce buraya taşınırken henüz iki kişilik bir aileydik. Ama çocuklu bir aile olunca onu güvenle büyütebileceğim, site içersinde ufak da olsa bahçeli bir ev hayal ettim. En büyük hedefim bahçeli bir evde yaşamaktı ne mutlu bana ki gerçek oldu. İş gereği buralarda birçok sitede çalışmışsınız. Neden geldiniz Göktürk’e demek biraz garip olacak.
18
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Ama adet yerini bulsun, yaşamak için neden Göktürk? Göktürk bana şehir içinde bir sayfiye yeri gibi geliyor. Korna sesi duymadığınız ama her türlü ihtiyacınızı kapınızın önünde karşıladığınız, her türlü imkâna sahip bir semt artık. Ama en güzeli, Göktürk’te oturan herkes sanki henüz birbirleriyle tanışmamış arkadaşlar gibi. Zaten arkadaş olmaları da fazla uzun sürmüyor. İstanbul’da böyle semtler, böyle komşuluklar bulmak artık nerdeyse imkânsız.
Dediğin gibi Göktürk’ün en eski hallerini biliyorum. 2000’li yılların başlarında Yapı Kredi Koray’da tasarım koordinasyon ekibindeyken İstanbul İstanbul, İstanbul Zen gibi sitelerin yapım aşamasında görev aldım. Bu süre zarfında Göktürk’ün gelişimine şahit oldum. Geleceğinin parlak olduğunu daha o zamandan biliyordum ama ne zaman ki yolun aydınlatma lambaları takılmaya başlandı “tamam” dedim, “ medeniyet geliyor”
Mobilya ve aydınlatma armatürlerinde kafasındaki tarzda üretim yapan firma ve tasarımcıları arayıp bulmuş. Üreticilerin bu tasarımlarında dekorasyonun bütününe uyacak renk, malzeme ve ölçülerde son dokunuşları kendisi yapmış.
Her şeyin kendine ait yerinde sade ve düzen içinde olmasını seven Kurt beyazın asaletin salonunda yer alan bu üniteye taşımış. Dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı minyatür ev koleksiyonunu da bu şekilde sergileme imkânı bulmuş.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
19
EV DEKORASYON Yol değil aydınlatmalar sizi ikna etti yani? Evet (gülüyor). O kadar yol olmayan yollardan gelip gittik ki buraya, yol benim için çok da büyük bir engel olmadı. Geçtiğimiz aylarda evin salonunu ve merdiven bölümünü yeniden dekore ettiniz. Ne kadar sürdü? Evet, içinde yaşarken bütün salonu kaba inşaata çevirdik. Üç ay kadar evin planlamasını yaptım. Uygulama başladıktan sonra ise tam 10 günde iş bitti. Site içinde olmayan müstakil bir ev olsaydı bu süreyi beş gün yapardım. Sitelerde çalışma saatlerinde ciddi kısıtlamalar var. Evinizin dekorasyonunda nelere önem verdiniz? Konfor en önem verdiğim konu oldu. Bizim ailece en büyük sıkıntımız zamansızlık. O yüzden zaman kaybetmeyeceğim, her şeyin yerinin belli olduğu, pratik, kullanımı kolay bir ev tasarlamaya çalıştım. Kendi evimdeki modernin soğukluğu bir süre sonra beni sıktı. Bu monotonluktan çıkmam gerektiğine karar verdim. Böylelikle eklektik bir tarza yöneldim. Yeniyle eskiyi, lüksle mütevaziyi, gösterişliyle sadeyi bir araya getiren bir tarz bu. Bahçeyi yaz kış kullanan bir aile olarak evin sürekli bahar tazeliğinde olmasını istedim.
20
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Duvara uyguladığınız çıtalar dikkatimi çekti… Evet bu dekoratif çıtaların mekana asalet ve sıcaklık kazandırdığını düşünüyorum. Klasik bir çizgi taşımalarına rağmen çok modern mobilyaların arkasına bile fon olarak kullanılıyor. Sanki zamansızlar. Nasıl bu kadar hızlı oldunuz? Planlamanızı doğru yaparsanız her şey zaten hızla yol alır. Belki inanmayacaksınız ama işlerin başında bile duramadım. Ama işim gereği planlamayı en ince detayına kadar doğru yaptım, işinde uzman ekiplere çalıştım, sonucu da hızlı ve sağlıklı oldu. Bir mimar olarak okuyucularımıza ne gibi dekorasyon sırları verirsiniz? Ne istenildiği çok iyi belirlenmeli. Ev, işyeri neresi olursa olsun öncelikle mekânsal ihtiyaçlarını ve kullanım şekillerini iyice belirlemeli, sonra dekorasyona yönelik her türlü kaynaktan yararlanmalılar Bu size uzmanlara ne istediğinizi anlatırken de çok şey kazandıracak. İhtiyaçlar belirlendikten sonra mutlaka bir proje hazırlanması gerekir. Mobilya üreticilerinin çoğu artık evinize göre çizim yapıp sunuyorlar. Talep etmekten çekinmeyin. Kullanacağınız malzemeler, seçtiğiniz kumaşlardan numuneler, boya ve cilalardan test imalatları yaptırıp bir araya gelişlerini görmeden asıl
siparişlerinizi vermeyin. Bir tarzın içine sıkışmayın. Dekorasyon trendlerini takip edip, yeni fikirlere açık olun. Mobilyaların renkleri daha nötr olup aksesuarlar daha hareketli olabilir. Bir evin içinden her mevsim yeni bir ev çıkartabilirsiniz. Renk seçimlerinde iki ana renk, bir de geçiş rengi seçilmeli. Onların tonlarıyla ara renkler bulunabilir. Örneğin bu evde turkuaz ve beyaz ana renkler. Gri ise geçiş rengi. Dekoratif aksesuarlar bir evin olmazsa olmalı. Zevkinize uygun sizi yansıtan objeler seçin. Ben dekoratif eşyalar konusunda seçimlerimi Göktürk’te çok beğendiğim Woods’tan yaptım. Doğal ışıktan maksimum faydalanabilirsiniz. Aydınlatmaları kademeli yaparak ışık seviyesini kontrol etmek de önemli. Alçak tavan varsa masa üstü hariç sarkıt kullanılmamalı. Sizce mimarla çalışmak bir lüks mü? Dişimiz ağrıdığında diş hekimine gidiyoruz ama dekorasyon yapacağımız zaman mimara gitmeyi lüks olarak görüyoruz. Hâlbuki çoğu zaman iş, astarı yüzünden pahalıya geliyor. Sizin tarzınıza uygun, beklentilerinizi karşılayabilecek bir mimarla çalışırsanız işler çok daha çabuk ve daha ekonomik hallolur. Planlama bir işin en kritik kısmı. Planlamayı uzman bir kişiyle beraber yapmak dekorasyon değişikliklerinde yapılacak en akıllıca iş bence.
Rezzan Kurt kimdir? İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu olan Kurt, aynı üniversitede proje yönetimi üzerine yüksek lisans yapıp dereceyle mezun olduktan sonra bir süre Hollanda’da bir mimarlık ofisinde bulundu. Döndükten sonra Gökhan Avcıoğlu ve Hasan Mingü gibi tasarım ustalarının yanında çalıştıktan sonra hem kentsel ölçekte, hem mimari hem de iç mimari anlamında liderlik vasfı olan geliştirici şirketlerde kariyerine devam etme kararı aldı. Yapı Kredi Koray’da lüks konut projelerinde tasarım koordinatörlüğü yaptıktan sonra kalıbına sığamayıp ticari gayrimenkullere merak saldı. Multi Turkmall’da çalışmaya başladıktan sonra Forum Alışveriş merkezlerinin bazılarının proje yöneticiliğini yapan Kurt şu an halen Turkmall Gayrimenkul bünyesinde birçok alışveriş merkezinin yanı sıra Maslak’ta faaliyete geçen kültür, sanat, iş ve eğlence hayatını bir arada sunan UNIQ İstanbul’un proje direktörü olarak görev yapıyor.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
21
YAKIN KEŞİF
Pirinççiköy
Hazırlayan Faruk Çelik
Bu ay yakın keşfe çıktık ve güneşli bir havada Pirinççi köyüne konuk olduk. Köyün sokaklarında elimizde fotoğraf makinamızla gezdik ve detayları sayfalarımıza yansıttık. ‘Ben köyümü özledim nerede o organik lezzetler’ diyorsanız hadi o zaman hep beraber köye konuk olalım.
“Gdo mu” o da ne
?
Market, Süpermarket, Mega market, AVM derken sağlığımız giderek bozulmaya başladı. Bir zamanlar buruşuk diye beğenmediğimiz ürünler “Organik” olunca rağbet görmeye başladı. Mega kentlerde ise yakın köyler organik ürünlerin merkezi oldular. Tüketim toplumuna doğru hızla giderken gıda sektörümüzde sanayileşmenin önüne geçememiş ve özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar sağlıklı beslenme konusunda arayış içine girmişlerdir. Gün geçmiyor ki bir televizyon kanalında sağlık bakanlığının yaptığı denetimler sonucu ünlü bir gıda markasının ürünlerinden sahtekarlık çıkmasın. Türkiye’de 1975’te yüzde 2 olan kısırlık oranı, 2004’te yüzde 10’a, 2005’te yüzde 15’e, 2009’da yüzde 25’e ulaşmış. Aradaki yıllarla ilgili bir kayıt yok. 2012’de yüzde 35 olduğu söyleniyor. Beş on yıl daha sanayi tavuğu yemeye devam edersek, tüp bebek sayısındaki artış oranlarını televizyonlarda ilk haber olarak görmeye başlayacağız. Aileler çocuklarına GDO’suz, katkısız ürün bulmakta çaresizler. Özellikle İstanbul’da yaşayanlar organik ürünleri alabilmek için çevre köylere akın ediyorlar. Biz de Göktürk’e en yakın köy olan Pirinççi köyünü sizlere tanıtalım dedik. Bu köyde her şey organik olarak üretiliyor. Gönül rahatlığı ile alabilirsiniz. Köyün eski muhtarı Hasan Drama’dan köyün tarihini dinledik.
22
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Tarihçe “BİRİNCİ” köy oldu “PİRİNÇÇİKÖY” Cumhuriyetten önce İstanbul’a en yakın ve çevredeki tek Türk köyü olmasından dolayı adını “Birinci” köy koymuşlar. İkamet edenler balkan göçmeni olunca zaman içinde Birinciköy şiveden dolayı “Pirinççiköy’e dönüşmüş. Köyün ilk yerleşimcileri ise “93 muhacirleri” diye adlandırılan Balkan savaşlarında ülkemize sığınan Bulgaristan’daki soydaşlarımızdı. Köy yerleşim alanı olmadan önce de padişahların sayfiye yeri olarak kullanılmış. Köy yeni bir göçü ise 1924 mübadelesinde Selanik’ten gelen mübadillerle almış. Denizyolu ile Samsun’a gönderilen göçmenler ziraat ile uğraşacakları kendilerine uygun mekan arayışına girmişler ve birkaç aile Birinci köyden arazi satın alarak buraya yerleşmiş. Pirinççi köyde bugün 150 hane 1000’e yakın bir nüfus barınıyor. Köy İstanbul’a yakın olmasına rağmen nüfusu hiç artmamış, çünkü Alibeyköy barajı havzası içinde olduğundan imara açık değil. Nüfus arttıkça gençler İstanbul’a göçmüş kalanlar ise ziraat ve hayvancılığa devam etmiş.
Nasıl gidilir? Göktürk’ten Kemerburgaz’a geliş istikametinde Opet benzin istasyonunu geçtikten 1 kilometre sonra sağa Pirinççiköy sapağından veya Göktürk otobanından gidebilirsiniz. Pirinççi köy Göktürk’e anayoldan 8 km kuş uçuşu ise 2 km mesafede bulunuyor. Eğer yolunuz İSTOÇ’a , Yenibosna’ya ya da havaalanına düşüyorsa TEM trafiğinden kurtulmak için alternatif bir yol güzergahı olarak kullanabilirsiniz. Orman içinden temiz hava alarak (ama bizden söylemesi yolları biraz virajlıdır) Habibler üzerinde gidebilirsiniz.
Ne alınır? Köyün her iki girişinde ve yol boyunca sizi bahçeden yeni kopartılmış sebzelerin sergilendiği tezgahlar karşılar. Bazılarında çocuklar, kiminde teyzeler veya yaşlı amcalarımız ile yüz yüze gelirsiniz. Evlerinin hemen önüne koydukları bir sandalyenin üzerine koydukları boş bidonlarda ise “ taze inek, manda sütü yoğurdu” bulunur yazısını okursunuz. Tezgahın yanında kimse olmadığına bakmayın siz bir korna işi çözüyor, hemen bir pencereden ses verirler. Gezen tavukların yumurtasını buradan alıp gönül rahatlığı ile çocuğunuza yedirebilirsiniz. Fazla bulursanız sizde yiyebilirsiniz ama her zaman aradığınızı bulamayabilirsiniz. Telefon numarası alıp siparişte verebiliyorsunuz. Katkısız bal isterseniz onu da buradan temin edebilirsiniz. Manda sütü 6 lira, İnek sütü 2.5 lira, Yumurta 1 lira Tel: Kenan Satıcı; 0536 781 55 10
Göktürk’deki̇ Satış Noktası Benim yolum köye düşmüyor, gidemem derseniz, tüm bu organik ürünleri sizin ayağınıza getiren bir dostumuz var. Dursun usta, Pirinççiköy’deki 60 bin metre kare alan üzerine kurduğu organik bahçesinde ürettiği sebzeleri Pazar günleri Göktürk’te cumhuriyet caddesindeki sosyete pazarında bulabilirsiniz. Kapalı Pazar yerinin hemen girişindeki Öz Hedef Gıda tezgahlarında günlük taze maydanoz, roka, marul, tere, patlıcan, domates, biber aklınıza gelen tüm sebzeleri günlük olarak temin edebilirsiniz. Siparişiniz fazla olunsa evinize kadar da servis yapıyorlar. Tel: Dursun Özkaynak: 05323257233, 05325717512
YAKIN KEŞİF
Ne Yenir? Köyün meydanında bulunan Drama kasabından günlük kesilen küçükbaş hayvanların etinden temin edebilirsiniz. Kasap dükkanının hemen yanındaki Drama Köftecisinden ise köfte ve kuzu pirzolayı tatmanızı tavsiye ederim. Köfte dükkanını 59 yaşındaki Aydoğdu teyze işletiyor. Aslen Of’lu olan Aydoğdu teyze 40 yıl önce Habiplerden pirinççi köye gelin gelmiş. Kendi elleriyle hazırladığı köfteleri ızgaranın başına geçiyor özenle pişirip yine kendisi sipariş ediyor. Bir porsiyon köfte ve kuzu pirzolanın porsiyonu 12.5 liraya satılıyor. Ayrıca kasaptan keçi peyniri, sütü ve yoğurdu alabilirsiniz. Yemekten sonra meydandaki köyün tek kahvesinden ise çay içmeyi ihmal etmeyin.
En organik köy okulu burada! Köyün tek okulunda 35 öğrenci bir müdür bir de öğretmen görev yapıyor. Öğrenciler ise köy ortamında yaşadığı için hepsinin okul bahçesinde sorumlu oldukları ikişer tane ağaç ve tavuğu var. Onlarla her gün ilgilenip bakımını yapıyorlar. Okullarının kardeş okulları bulunuyor. Bazı hayırsever işadamları da bilgisayar sınıfını oluşturmuşlar. Okul Müdürü Mustafa Çetin, Okulun şu anda tek ihtiyacının çevresindeki duvarların üzerindeki demir korkulukların bakımı olduğunu söyledi. Bir işadamı boyayı temin etmiş ama boyama işini üstlenecek bir yardımsever arıyorlar. Okulun bahçesinde birde 300 yıllık tarihi bir karakavak var. Anıtlar kurulu tarafından koruma altına alınmış. İlkokulu bitiren öğrenciler taşımalı sistem ile çevre okullarda eğitimlerine devam ediyor.
24
COUNTRYLIFE • kasım 2014
ANTİKA
Antika ve koleksiyoncuların yeni mekanı
Kemerburgaz Taş Dünyası Hazırlayan: Faruk Çelik
“Koleksiyonerlik merakın yanında birazda yatırım gerektiren bir uğraş diyebiliriz. Emek ve fedakarlık istiyor. Bir gün arkadaşım aradı ‘Parma’da antika fuarı var gitmiyor musun?’ dedi. Bayrama birkaç gün var, ama benim aklım antikalarda, hemen hazırlık yaptım eşimi alıp fuarın yolunu tuttum. Fuarlar bizim ufkumuzu genişletiyor. İşin daha başındayız ama geç kalmış sayılmayız.”
yurtdışına ihraç edip işlendikten sonra kat kat fazlasına satın almak durumunda kaldık. Dünya ile entegre olmamız çok geç oldu. Belki de hazır almak daha kolayımıza gitti. Bakın Avrupa’ya gittiğiniz zaman günümüz teknolojisinin tüm gelişimini adım adım takip edebilirsiniz.
Buharla çalışan traktör 1850 yılına ait. Koleksiyonlar geçmiş tarihin izleri taşıdığından gelecek kuşaklara örnek olması bakımından büyük önem taşır. Medeniyetlere beşiklik yapmış Anadolu’muzun her karış toprağı bir tarih barındırır. Ülkemizde yoğun olarak Osmanlı medeniyeti eserleri koleksiyonerlerin ilgi alanına giriyor. Ancak çok da bilinçli olduğumuz söylenemez. Mahalle aralarında el arabası ile gezen eskicilere evimizdeki kullanmadığımız birçok eşyayı bilinçsizce satmaktan da geri durmuyoruz. Köylerimizde yüzlerce yıldır kullanılan halılar, bakır kaplar ve buna benzer birçok tarihi eserlerimiz birkaç naylon eşya karşılığı elden çıkartılmış.
26
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Biz de yolumuzun sıkça düştüğü Taş Dünyası’na geçmişin izleri takip ettik ve hemen yanı başımızda tarihi hazine bulduk. İlginç koleksiyonlara ev sahipliği yapan işletme sahibi Mustafa Çelik ile koleksiyonerlik üzerine bir söyleşi yaptık. Taşa olan ilginizi biliyoruz, siz aslında “taşı toprağı altın” sözünü gerçeğe dönüştürenlerden misiniz? Ülkemiz doğal taş ve mermer yatakları açısından dünyanın sayılı ülkelerindendir. Biz yıllarca bu madenlerimizi hoyratça kullandık. Daha doğrusu biz sanayi devrimini yaşayamamış bir ülkeyiz. Ya çok geriyiz ya da son teknoloji ürünleri kullanıyoruz. Hiç bir zaman ortasını bulamadık. Doğal taşımızı ve mermerimizi yıllarca işleyemediğimiz için blok halinde
Taş Dünyası serüveni nasıl başladı? Biz bu işe Kemer Country’deki villaların peyzaj işleri ile başladık. O yıllarda Ülkemizde sadece bir tane Country modeli yaşam alanı vardı. Ama bugün ülkemizde bu modelden daha gelişmiş olarak yüzlercesini bulabiliriz. Çevre bilincimiz gelişti, bu gün şehir içi yollar dahil günlük yaşam alanlarımız içindeki bir çok mekan başarılı bir peyzaj çalışmasıyla gözümüze hitap etmeye başladı. Son yıllarda inşaat sektöründeki atılımlar beraberinde birçok sektöründe gelişmesine sebep oldu. Aslında her şeyin başı maddiyata, ekonomik gelişmeye bağlı diyebiliriz. Ülkeler büyüme hızı ve refah seviyesine göre gelişim gösterirler. Buna bağlı olarak da ihtiyaçlar değişir ve Kalite kendini göstermeye başlar. Bizde dünyadaki gelişmeleri takip ediyoruz, talepleri değerlendiriyoruz ve her geçen gün kendimizi geliştirip yeni eserler ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Şu anda firmamızda 4 tane heykeltraş doğal taş, mermer ve ağaçlardan eserler üretiyor. Farklı alanlarda da koleksiyonculuğa başladığınız duyduk?
Ahşap kapılar, bakır eşyalar, çömlekler, bronzdan heykeller adeta bir eski eşyalar müzesinde hissi uyandrıyor.
Evet, talep oldukça ilgi alanımızda genişlemeye başladı. Peyzaj işi yapanlar farklı ilginç tasarımlara imza atmak istiyorlar. Bizde onların istekleri doğrultusunda Türkiye’de dünyanın neresinde olursa olsun ilginç bir eser bulunca alıp ülkemize kazandırmaya çalışıyorum. İşyerimin bir bölümünü cam koleksiyonu için dizayn ediyorum. Burada essiz cam işçiliği eserlerini sergileyeceğim. Gezdiğim ülkelerde ilginç gördüğüm eserleri hemen alıyorum. Oturduğum masanın hemen arkasında yıllarca emek verilip toplanmış kuyumcuların altın işlemek için kullandıkları hassas el aletleri koleksiyonu var. Ayrıca ahşaptan yapılmış bir çocuk mama sandalyem var ki modern teknoloji ile yapılmış sandalyelere taş çıkartır. Dört ayrı fonksiyonu var. Makedonya Üsküp’te yüz yıllık bir terazi buldum, bulduğum eserler bize ilham veriyor. Ahşaptan bir elbise, şapka bile yaptık. Ahşap kapılar, bakır eşyalar, çömlekler, bronzdan heykeller, geçmişin günümüze izdüşümünü yansıtan tüm eşyaları topluyorum. Değerini bilenlere de satıyorum. Rahmi koç, sanayi koleksiyonu yapıp müze açtı, sizde ilk adımı atıp traktör
koleksiyonuna başlamışsınız? Belçika’da 1850 yılına ait buharla çalışan bir traktör olduğunu haber verdiler. İlgimi çekti gidip gördüm ve bir tıra yükletip getirdim. Burada ışıklandırdım, sergiliyorum. Buharla çalıştığı için kazana birkaç odun atıp yakıyoruz, geceleri bacasından çıkarttığı duman hoş bir görüntü veriyor. Bir tane aldık ama hemen arkası geldi. Şu anda çeşitli zamanlara ait 4 tane antika sayılabilecek traktörüm var. Tel: 0212 360 11 15 www.tasdunyasi.com.tr
Ahşaptan yapılmış çocuk mama sandalyesi.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
27
GURME
Girit Mutfağı Göktürk’e geldi Göktürklüler artık bir Girit evinin balkonunda tazecik balığın, çeşit çeşit mezenin, leziz ara sıcakların ve zengin ikramların tadına varacak. İşletme Sahibi Tahir Erdem ile Girit mutfağını konuştuk.
tası
Püf Nok
Soslu Hamsi Fazla gelen hamsiyi değerlendirmek için Girit Balıkçı’sının ustası Ali Usta’dan soslu hamsi tarifi: Hamsinin kılçıklarını çıkartıyoruz. Az miktarda sirke, az limon suyu, biraz tuzla beraber balıkları bir iki saat marine ediyoruz. Ayrı bir kapta pul biber ve zeytinyağıyla sos hazırlıyoruz. Marine edilmiş hamsinin üstüne sosu döküyoruz. Bir gün sonra soslu hamsimiz servise hazır. Balıklar sosunda piştiği için pişirme zahmetine de girmiyoruz.
28
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Fiyatlarınız nasıl? Hafta sonu limitsiz çayla birlikte iki kişilik serpme kahvaltı 40 lira. Akşam yemeklerimiz de kişi başı ortalama on çeşit meze, beş çeşit ara sıcak, tatlı, meyve ve içecek ile birlikte balık dahil 60 ve 70 lira civarında.
kendimiz pişiriyoruz.
Göktürk’ü seçme sebebiniz nedir? Göktürk’te ikamet ettiğim için tercih ettim. Altı yıldır burdayım, böyle bir mutfağın eksik olduğunu düşündüğüm için Ferdi Bey ile beraber açmaya karar verdik.
Bu iddianızın altındaki sebepler neler? Bütün ürünlerin Ege’den gelmesi, Midilli Adası’ndan dahi peynirler ve otlar getirtiyoruz. Yaklaşık yüz yirmi çeşit mezemiz var. (Sıcaklarda ve soğuklarda bu mutfakta üstümüze yok.)
Ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ekibimizin tümü köken olarak bu mutfağın içinden gelir. Böyle bir mutfağın başarılı olması için tüm çalışanların da o kültürü taşıması gerektiğini düşünüyorum. Zaten biz de burayı sadece işletmiyoruz, yemeklerin bir çoğunu kendimiz yapıyoruz. Müşterilerinize hangi lezzetleri sunuyorsunuz? Zeytinyağlı otlar, peynirler ve balıklarımızı mevsimine göre Midilli, Ayvalık, Girit, İzmir ve Bodrum’dan getirip hazırlıyoruz. Özellikle mezelerimizi Girit’e hoş doğal lezzetler ile sunuyoruz. Balıklarımızı ızgara tava ve buğulama olarak servis ediyoruz. Et sevenleri de unutmadık. Girit’e hoş oğlak tandır ve dolmasını mevsimine göre hazırlıyoruz. Izgara, dana, bonfile, antrkot, köfte, ısırganlı köfte, elde doğranmış taze kızarmış patates ve buharda pişmiş sebzeler ile sunuyoruz. Tatlı olarak vişneli taze lor tatlısı, çikolata soslu irmik helvası ve sufle sakızlı dondurma menümüzde yer alıyor. Hafta sonları kahvaltımız var. Ege kahvaltısı hazırlıyoruz. Yöreye ait peynirlerimiz özellikle sıcak peynirler, böreklerimiz, özel sucuklarımız, menemen çeşitlerimiz oluyor. Kahvaltı fiyatlarımız sınırsız çayla beraber iki kişilik serpme 40 lira. Çaylarımız semaverde kömür ateşinde demleniyor. Yöresel domatesli, kekik ve zeytinyağlı, cevizli ekmeklerimiz var. Fırınımızda
Ferdi Bey sizi tanıyabilir miyiz? Ben Ferdi Erdenk, Ayvalık Cunda Adası’nda 15 yıldır bu sektörde çalışıyorum. Tahir Bey’in önerisiyle bu konsepti Göktürk’e getirdik. Yaptığımız işle çok iddialıyız.
Mekanınız bir adayı andırıyor, Göktürk’e özel bir konsept mi? Evet Göktürk’e özel bir konsept oldu. Mutfağı mekanın tasarımıyla bütünleştirmemiz gerekiyordu. Biz de mekanı mavi ve beyazı kullanarak Girit evlerinin avlusu gibi tasarladık. Duvardan tavana her ayrıntı Girit’ten esinlenildi. Mimari olarak tasarımı bana ait. Yer taşlarından tutun balkonlarına kadar, ahşap işçiliğinden aydınlatmasına kadar tamamen özenerek düzenledik. Müşterilerimizin mutfakla beraber Girit havasını da teneffüs etmelerini istedik. Mekanın kapasitesi ne kadar? İç mekan 90 kişilik, bahçemiz 120 kişilik kapasiteye sahip. Özel gün ve organizasyonlara ev sahipliği yapacak mısınız? Hafta ortası saat 12.00 ile 17.00 arası davetlere ve organizasyona açığız. Davetler için salonumuzu ona göre hazırladık. Zaten çeşitli organizasyonlar gerçekleştiriyoruz. Bizim işimizin temelinde zaten özel davetler ve organizasyonlar var. Açılış ve kapanış saatleriniz nedir? Hafta ortası öğlen servisimiz 12.00 14.00 arası, akşam servisimiz 17.00 24.00 arası. Hafta sonları 10.00’dan 24.00’a kadar açığız.
Paket servisiniz var mı? Paket servisimiz yok; fakat toplu davet ve organizasyonlar için meze servisimiz var. İstenirse davetin organizatörlüğünü ve servisini de üstleniyoruz. Kasım ve Aralık ayında hangi balıkları tüketelim? Palamut, kalkan, sarı kanat ve özellikle lüfer. Havalar soğuduğu için soğuk denizde lüfer daha yağlı olur. Böylece daha da lezzetlenir. Çocukların beslenmesi için hangi balıkları tavsiye edersiniz? Somon tercih etmeliler. Biz buharda pişiriyoruz ve besin değerini kaybetmeden servis ediyoruz. Ayrıca çocuklar için biz burada köfte de servis ediyoruz. Balıktan çok hoşlanmayan çocuklar için farklı bir tercih oluyor. Kendi yaptığımız ev köftesini patates kroketle beraber servis ediyoruz. İçeçek olarak da kendi yaptığımız taze sıkılmış meyve sularını öneriyoruz. İsterlerse komposto ve hoşafta sunuyoruz. Tatlılarınız neler? İrmik helvası, ekler pastası, ayva tatlısı, kabak tatlısı iddialı olduğumuz lezzetler. Önümüzdeki dönem kestaneli tatlılar sunacağız. Masaların kenarına mangal koyuyorsunuz. Müşterilerimiz iç mekanda ekmeklerini ve kestanesini, dış mekanda balığını da pişirebilirler. İnsanların özlediği bir şeydi sobada, mangalda kestane pişirmek.
İstanbul Cad. Nazlı Sok. No: 3/D Neo Studio Sitesi Göktürk/İstanbul Tel: 0212 322 12 04 – 0212 322 12 06 www.giritlokantasi.com
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
29
advertorial
Neden Girit Balıkçısı? Aslen Selanikliyim, dedelerim Selanik’e Girit’ten gelmişler. Ailece Girit mutfağına çok düşkünüz. Onun için bu konsepti seçtik. Çok zengin bir mutfak olmamasına karşın balık ve ot ağırlıklıdır. Gerçek zeytin yağından başka da yağ kullanılmaz.
Estetiğimiz için en önemli adım güzel bir gülüştür.
Gülüş Dizaynı Estetik bir gülüşe ulaşmak için kullanılan yöntemleri Özel Cosmodent Kemer Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’ne sorduk. Güzel bir gülüş için bazen çok küçük dokunuşlar bile büyük farklar yaratır. Peki nedir bu küçük dokunuşlar? 1. Öncelikle dişlerin rengini değerlendiririz. Bazen sadece diş beyazlatma ile çok güzel sonuçlara ulaşabiliyoruz. 2. Estetik Konturlama ile dişler üzerine yapılan küçük aşındırma ve şekillendirmelerle çok şaşırtıcı sonuçlar elde edebiliyoruz. Bu yolla keskin kenarlı bir dişin köşesi yuvarlatılarak veya küçük ilaveler yaparak gülüşte büyük farklar yaratabiliyoruz. 3. Kompozit restorasyonlar ile dişlerde çeşitli estetik düzenlemeler yapmak hem ekonomik hem de çok kısa süreli işlemlerdir. Kompozit restorasyonlar ile kırık dişleri tedavi edebilir, diş aralarındaki boşlukları kapatabilir ve dişlerde çeşitli değişiklikler yapabiliriz.
4. Porselen Laminalar dişlerin sadece ön yüzeylerinden minimum aşındırma yapılarak uygulanan estetik bir yöntemdir. 0.5 mm kalınlıkta istenen boy ve formlarda üretilebilen Porselen Laminayı özel bir yapıştırıcı sayesinde dişlerin ön yüzeyine yapıştırırız. Yapıştırıldıktan sonra oldukça dayanıklıdır. Porselen laminaların avantajı son derece doğal ve estetik olmalarıdır. Çok ince porselenler oldukları için doğal mine yüzeyi gibi durur. Size uygun şekil, büyüklük ve renkte yapılan porselen laminaları yapıştırıldıktan sonra kullanırken çok aşırı hassasiyet göstermenize gerek yoktur. Kendi dişlerinize göstermeniz gereken titizliği göstermeniz yeterlidir.
ÖZEL COSMODENT KEMER AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ Göktürk Merkez Mah. Kartal Sok. Başaran Plaza 1/3 A Göktürk-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 40 04 www.cosmodent.com.tr
hayalimdeki
göktürk
34
Göktürk’ün gözle görülür değişimi
ve en az beş yıldır burada oturan
ile birlikte, bazılarımızın yaşam alanı
farklı meslek sahibi kişilerle konuştuk.
hayalleri de bu değişimden olumlu
Bu süre zarfında yaşadıkları değişimi,
ya da olumsuz etkileniyor. Kimi
bu değişimin sebep-sonuçlarını ve
hayaller gerçekleşirken kimileri ise
hayallerindeki Göktürk’ü dinledik.
suya düşüyor. Hayallerdeki Göktürk’ü
Kim bilir belki birkaç yıl içinde bu
öğrenmek adına Göktürk’ü iyi tanıyan
hayallerden bazıları gerçekleşir…
COUNTRYLIFE • kasım 2014
“Düzenli ve daha güvenli bir yer”
ARZU AYDEMİR ERGİN - kemeronline.com web sitesi sahibi
2004 yılından beri Göktürk’te yaşayan biri olarak hayallerim suya düştü diyebilirim. Bölgenin keşfedilmesiyle birlikte yeni yerler açıldı, yeni projeler yapıldı. Fakat bu süreç çok sağlıksız ilerledi, maalesef ranta yenik düştü. Yeşilin azalması betonun çoğalması ve sahipsiz sokak hayvanları bölgenin en kötü yanı haline geldi. Hayalimdeki Göktürk’e tamamen ters düşen gelişmeler oldu. Bir an önce projelere ve mevcut tüm yapılara denetimler getirilerek kaybolan yeşil alanlar geri kazanılmalı. Her proje bölgenin genel konseptine uygun yapılmalı ve insanlara nefes alabilecekleri yerler sağlanmalı. Belediyeye bu yönde çok fazla iş düşüyor. Sahipsiz sokak hayvanları için kapsamlı barınaklar olsun. Yeşil alanlarımızın daha çok olduğu havası tertemiz gürültüsüz, trafiksiz, saygılı, belirli bir düzen içinde daha yaşanabilir güvenli bir yer. Üç, dört sene öncesi hayalimizdeki Göktürk’e çok daha yakındı...
“Tam teşekküllü bir Doğal Yaşam Parkı” Göktürk’ beş yıl önce taşındık ama daha önceden, bölgeye çeşitli peyzaj çalışmaları için gelip gidiyordum. Ziyaretler sırasında fark ettim ki çocuk yetiştirmek, doğayla iç içe olmak için burası ideal bir yerdi. Zaman içersinde arz-talep doğrultusunda yapılaşma arttı ama ne yazık ki kentsel ölçekte bu planlanma bu hızda yapılamadı. Ana arterler ihtiyaca karşılık veremez hale geldi. Ağaçlar kesilerek yapılan kaldırımlar yürüyüş ve bisiklet parkurları tanımlanmadığı için kullanılamaz hale geldi. Göktürk’e hitap edebilecek bir Park tanımı hayallerde kaldı ve siteler içersinde kümeleşmiş bir halde yaşar olduk. Sosyal olarak bizlerin siteler, okullar ve küçük köy meydanı dışında bir araya gelebildiğimiz, kaynaştığımız her şeyden öte bunu doğayla birleştirdiğimiz bir alanımız yok. Bu bağlamda diliyorum ki Göktürk Fidanlığı artık halka kazandırılsın. Bu alanda yaratılacak parkla, yürüyüş, koşu parkurları, çocuk parkları ve açık alan jimnastik alanları, çocuklar ve yaşlılar için hobi merkezleri, her yaşa hitap eden bitki dikim kursları, çocuklar için organik bahçeler, seminer alanları gibi birçok ihtiyacı içinde barındıracak bir Doğal Yaşam Parkı oluşturulsun. Bizler doğaya dönüş için tercih ettiğimiz Göktürk’te giderek kaybettiğimiz bu değeri yeniden kazanalım.
BEGÜM ERYILMAZ - Mimar- Peyzaj Danışmanı kasım 2014 • COUNTRYLIFE
35
“Daha fazla etkinlik”
EBRU NALBANTOĞLU - Danışman
Beş yıl önce ev bakmaya geldiğimizde; yarım gün içinde karar verip yerleştiğimiz evimiz benim için şehrin karmaşasından uzakta hoş, sıcak ve modern bir mahalle havasındaydı. Ama son birkaç yıl içersinde nüfus artarken maalesef bu artışın ihtiyacı olan altyapı aynı hızda gelişmedi. Trafik, otopark, kamyon, çevre kirliliği gibi sorunları başladı. Artık daha az yeşil alan, yayalar ve pusetli anneler için daha dar yürüme alanları, çocuklar için daha az oyun alanları, daha çok gürültü oluşmaya başladı. Öte yandan bu gelişimin pozitif yönüne bakarsak; nüfusun ve dolayısı ile ihtiyaçların hızla artması sonucu Göktürk’ün restoran, cafe, alışveriş mağazaları, okul, özellikle anaokulu, oyun grubu gibi sosyal alanları da arttı. Türkiye çapında isim yapmış birçok güçlü marka Göktürk’e geldi. Artık Göktürk sakinleri şehre inme/ gitme gereksinimi duymadan birçok ihtiyacını Göktürk’ten karşılayabiliyor. Ama hayalimdeki Göktürk kesinlikle daha yeşil, çöp kokmayan, trafiği çözümlenmiş, daha çok çocuk oyun alanı, yürüyüş yolu, park ve bahçeye sahip olan, kaldırım ve caddeleri daha temiz bir Göktürk. Özellikle yaz aylarında ya da özel günlerde Göktürk sakinlerinin katılabileceği keyifli etkinliklerin ( açık hava sineması, açık hava konser, tiyatro, v,s.) olduğu bir yer.
“Doğası bozulmamış bir Göktürk” 2008 yılında doğa ile iç içe şehrin kaos ortamından uzakta bir yerde yaşama imkanı buldum. Zaman içersinde rant kavgası bu bölgeyi de yedi diyebilirim. Betonlaşma hızla büyüdü ve yeni yapılan binalar arasında inşaat çekme mesafeleri adeta sıfırlandı. Trafik çoğaldı, park yerleri ücretli oldu. Artan nüfus ve konut stoğu ile metropol hayatın zorlukları hızla bu bölgeyi de ele geçirmeye başladı. Bölgeye daha fazla imar verilmemeli ve inşaatlar artık durmalı diye düşünüyorum. Pozitif açıdan ise yürüyüş mesafesinde birçok farklı restoran alternatifleri, acil durumlar için mağaza çeşitleri hayatımızı kolaylaştırdı. Ancak benim hayallerimde altı yıl önce geldiğim o özgün, doğası bozulmamış Göktürk yatıyor.
EBRU ŞİNİK - Ayurvedik Yaşam Eğitmeni
36
COUNTRYLIFE • kasım 2014
“Altyapı sorununa bir çare”
KENAN YILMAZ – newgokturk.com web sitesi sahibi
2010 yılından bu yana internet üzerinden müşterilerimizin pazarlama faaliyetlerini geliştirmelerine yardımcı olacak çözümler üreterek Göktürk’te web tasarım ve sosyal medya danışmanlığı hizmeti veriyoruz. Bu vesileyle bölgenin son yıllardaki hızlı gelişimine yakından şahit oluyoruz. Göktürk’ün nüfusu son beş yılda %100 artmış durumda. Popülâsyonun bu kadar hızlı büyüdüğü bir beldede maalesef alt yapı ve ulaşım bu hıza talep veremiyor. Geleceği öngöremeyen kişilerin yetersiz yapmış olduğu şehir planlamasından dolayı şu an Göktürk’teki en büyük sorunlardan biri altyapı. Hayalimdeki ya da olması gereken Göktürk’te şunlar yapılabilir: Cumhuriyet Caddesi’nde yer alan dere ıslah edilip kapatılırsa, yürüyüş yolu mevcut derenin üzerine gelir. Hem ortada çevre kirliliği hem de ekstra bir şerit yol daha eklenmiş olur. İstanbul Caddesi üzerinde yapılan ve neredeyse kimsenin kullanmadığı bisiklet yolunun kaldırılırsa trafik bir nebze rahatlar. Nejat Sabuncu İlkokulu karşısında yeşil alan değerlendirebilir, gençlere yönelik aktivite alanları maalesef yok. Halen inşaatı devam eden yapıların yol işgalinin artık bir şekilde dur denilmeli. Çöp kokusu için acilen bir ölçüm yapılıp, kokunun etkisiyle ilgili bir sonuca ulaşmak gerek. Gönüllü olarak böyle bir ölçüme katkıda bulunmak isteyecek birçok site olabilir. İki ya da üç siteye bile bölünse maliyeti, daire başına düşük bir meblağla bu iş halledilebilir. Kaldırımların engellilere uygun olarak yeniden düzenlenmesi lazım. Ayrıca engellilere uygun hiçbir yerde tuvalet yok. Göktürk gibi gelişen bir yerde bu anlamda eksiklerin giderilmeli. Özellikle buraya iş için gelen kişiler için otobüs seferleri artırılmalı. İstanbul’da ormanın içerisinde yaşayan ender insanlardanız. Elimizdeki bu güzelliğin kıymetini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
“Daha medeni bir yer” Göktürk’e altı sene önce tamamen şans ederi geldik. Şehirden çok kopmadan ama bir yandan da çok başka bir yaşam alanının olması hoşuma gitmişti. Taa ki tam anlamıyla burası keşfedilene kadar... Son üç yıldır trafik, çöp kokusu, plansız yapılar şehrin keşmekeşliğini maalesef buraya da taşıdı diyebilirim. Hayalimdeki Göktürk çok daha temiz, ferah, otopark alanlarının çoğaltıldığı, bisiklet yolunun gerçek anlamıyla sağlandığı ve insanların birbirlerine daha medenice yaklaşabildiği bir yer.
OĞUZHAN ESENER - İç mimar kasım 2014 • COUNTRYLIFE
37
KONFOR
Yatsan ile rahat ve kaliteli bir uyku Uyku ürünleri konusunda tasarım, konfor, doğallık ve kaliteden ödün vermeyen Yatsan, geçtiğimiz aylarda Göktürk’te açtığı Yatsan Tempur mağazasıyla dikkatleri çekti. Mağaza müdürü Andaç Özdemirci, bizlere mağaza ve ürünlerle ilgili bilgileri aktardı. hizmetini de sunuyoruz. Bunun dışında ar-ge ekibimiz sürekli dünyadaki yenilikleri takip ediyor ve araştırıyor ve ürün koleksiyonumuza sürekli yeni ürünler dahil oluyor. Göktürk’te en çok satan ürününüz nedir? Neden sizce? Günümüzde daha çok doğal malzemeler ile üretilmiş ürünlere talep olduğunu görüyoruz. Bunun dışında el işçiliği ile üretilen ürünlerimiz de yoğun talep görüyor. Özellikle gıda ürünlerinde kullanılan kimyasal malzemelerin, tüketicileri kullandıkları her üründe doğallığa doğru yöneltmeye başladı. Ayrıca çok sayıda renk seçeneği sunduğumuz bazalarımız, yatak setlerimiz gibi fonksiyonel ürünlerimiz de en çok satılan ürünlerimizden.
Mağazadan bahseder misiniz? Neden Göktürk? Mağazamız iki kat, toplam 1000 m²’dir. “Değişen tüketici ihtiyaçlarına uyum sağlamanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Göktürk mağazamızı konumlandırırken de ciddi araştırmalar yaparak karar verdik. Bölge olarak çok doğru bir bölgede olduğumuzu düşünüyoruz. Bizim için hedef kitlemiz ile en kolay şekilde buluşmak çok önemli. Göktürk’te en sık karşılaştığınız sorular neler? Genelde; “hangi yatağı öneriyorsunuz?”, “bel rahatsızlığım var nasıl bir
38
COUNTRYLIFE • kasım 2014
ürün kullanmalıyım” gibi sorularla karşılaşıyoruz. Mağazalarımızdaki satış danışmanlarımız tüm bu sorular konusunda danışmanlık yapabilecek düzeyde eğitimler alıyorlar. Doğru yatağın seçimi konusunda müşterilerimize danışmanlık yapıyorlar. Ürün yelpazesinde hangi ürünler ve hangi markalar var? Yatak, Yatsan firmasının özel olarak tasarladığı sandıklı baza ve karyola setleri, köşe koltuk, baba ve çocuk koltukları, fonksiyonel kanepeler, yastık ve uyku ürünleri diyebiliriz. Ayrıca Göktürk’te çok talep edilen, özel ölçü
Doğru yatağı nasıl seçmeliyiz? Konfor algısı tamamen kişiye özel olduğu için satın alınacak ürün mutlaka denenmeli ve kişi ürünü kendisi seçmeli. Bu noktada ürün ile ilgili merak ettiği tüm soruları satış danışmanlarına sormalı ve bilgi almalıdır. Ayrıca uyku alışkanlıkları ile ilgili satış danışmanlarımıza ne kadar çok bilgi verirlerse, doğru ürünün seçmek konusunda o kadar sağlıklı karar verilmiş olacaktır. Yatağın sert veya yumuşak olması uyku kalitesini etkiler mi? Ülkemizde sert yatağın daha sağlıklı olduğu gibi bir algı var. Fakat biz her
misafirimize bunun kişisel bir ihtiyaç olduğunu ve buna göre seçim yapılması gereğini anlatmaya çalışıyoruz. Yatak çeşitlerinizde en çok tercih edilen hangisi? Son yıllarda tüketiciler visko yataklar tercih etseler de doğal ürünlere olan talep her geçen gün artıyor. Visco, lateks ve yaylı yataklar arasındaki en önemli fark nedir? Visco vücut sıcaklığını algılayarak, bölgesel oluşan basıncı azaltarak kullanıcın konforunu üst düzeye çıkaran hafızalı dolgu malzemesidir. Lateks, kauçuk ağacının özsütünün iki farklı prosesten geçirilerek Dunlop ve Talalay lateks diye ayrılan hava sirkülasyonuna izin vererek ideal vücut ısısını dengelemesi ve kendine has esnekliği ile tercih edilen doğal dolgu malzemesidir. Yaylı yataklar ise, kullanıcının oluşturduğu basıncı yatağın
tüm yüzeyine dağıtmaya yardımcı olması, pocket yaylı yatakların ise bölgesel basıncı azaltmasının yanı sıra kulanıcının yattığı bölgeyi kişiselleştirme için tercih edilebilinir. Satış sonrası hizmetlerinizden bahseder misiniz? Ürünü teslim aldıklarından 30.güne kadar herhangi bir memnuniyetsizlik durumunda ürünün %15 bedelini düşerek değiştirme imkânı tanıyoruz. Ürünlerimiz ile herhangi soru ile ilgili 444 35 99 numaralı telefondan destek alabilir, sorun olması durumunda 5 yıl garantili yataklarımız ve 2 yıl garantili döşemeli ürünlerimiz ile oluşan problemlerde profesyonel ekiplerimiz hızlı geri dönüşleri ile teknik destek veriyor. Şu an hâlihazırda bir kampanyanız var mı? Mosder’ in öncülüğünde markalı mobilyaların desteklediği ulusal
kampanya dahilinde Yatsan markamız 30 Kasım’a kadar tek kişilik yatak alana bir yastık, çift kişilik yatak alana iki yastık ve her beş binlik alışverişe iki yatakların ölçülerine göre ve adetine göre yastık ve çok şık çanta içinde çift kişilik ithal yorgan hediyemiz var.
iletişim: 0212 322 44 10
Dünya markaları Yatsan çatısı altında buluştu
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
39
GEZİ
Maldivler Cennetinde:
Kuramathi ve Komandoo Adaları Yazı ve Fotoğraflar: Özhan Yiğitler
40
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Bir Çin atasözü, ‘sevdiğin işi yaparsan hiç çalışmak zorunda kalmazsın’ diyordu. Biz de bunu kendimize düstur edinmiştik; yıllarca başka işlerde ve projelerde çalışarak, sonunda yapmaktan birlikte zevk almaktan hoşlandığımız bir iş kurmuştuk. Ancak, deliler gibi çalıştığımız halde tatile gitmeyi de ihmal ettiğimizi biliyorduk. Sonunda bir ara verip, şöyle güzel bir deniz tatili yapmak için de, bol bol araştırma yapıp Maldivler’de tatil yapmaya karar verdik. Uzaklığı düşününce, iki haftanın yeterli olacağına karar verdik. Ne de olsa bu süre ancak bizim zihnen ve bedenen yenilenmemizi sağlayacaktı. Tarihleri de ayarladıktan sonra iki ayrı atolde bulunan Kuramathi ve Komandoo tatil köylerinde birer hafta kalmaya karar verdik. Uçak biletlerini de uygun fiyattan satın aldık. Maldivler’in başkenti Male’nin yanı başındaki adada bulunan İbrahim Nasır Uluslararası Havaalanı’na indiğimizde, sıcak ve güzel bir hava bizi karşıladı. Kısa bir gümrükten geçiş macerasının ardından, çıkışta bizi ilk gideceğimiz tatil köyü olan Kuramathi Adası’nın müşteri sorumlusu İbrahim karşıladı. Kuramathi Adası’na giden özel tekneye binerken, bambaşka bir tatilin başladığını bilmenin heyecanıyla içimiz kıpır kıpırdı.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
41
GEZİ
Kuramathi Adası Tatil Köyü Başkent Male’nin 56 km batısında bulunan Kuramathi Adası, 1,8 km uzunluğunda 67 dönümlük bir kara parçası. Resepsiyon’a ulaştığımızda, güzel bir sürprizle karşılaştık. Bize, ücretsiz bir yükseltme yaparak adanın güneyinde bulunan deniz üzerindeki villalardan birini teklif ettiler. Dahası, bize verdikleri deniz üzerindeki villa, Kuramathi Adası Tatil Köyü’nün
reklamlarında kullanılan villanın kendisiydi. 90 metrekare büyüklüğündeki bu villaların ayrıca kocaman jakuzisi de vardı. Denize doğrudan inen merdivenleriyle, deniz, gündüz ya da gece gerçekten ayaklarımızın altında olacaktı. Uzun yolculuğa rağmen yorgun olmamak, adadaki ilk anların heyecanını daha güzel yaşamamızı sağlıyordu. Yine de villamıza yerleştikten sonra, daha önceden de planlandığı gibi, ününü çok duyduğumuz Kuramathi kaplıcasında bir karşılama masajıyla keyif yapmayı ihmal etmedik.
Resif Köpekbalığıyla Karşılaşma
Vatoz Besleme Saati Deniz şeytanı (mantaray) ile karıştırılan vatoz (stingray), dikeni dolayısıyla daha korkulan bir deniz varlığı. Kuramathi Adası’nda her akşam bu ilginç deniz balıklarının beslendiğini duyduğumuzda, ilk heyecanlı deneyimimizin bu olacağını anlamıştık. Akşam Laguna Bar’dan içeceklerimizi alıp iskeledeki yerimize geçtiğimizde, konukların ellerinde içkileriyle çoktan koltukları ve iskele kenarlarını doldurduğunu gördük. Çok geçmeden, ıslak giysileriyle bir görevli
42
COUNTRYLIFE • kasım 2014
elinde balık dolu kovayla ortaya çıktı. Kıyıya toplanmış pek çok izleyicinin şaşkın bakışları altında, onlarca vatoz da kıyıya iyice yaklaştı ve sığ suda kovadan çıkarılan balıklardan payını kapmaya başladı. Öğrendiğimize göre, vatozların doğal yaşamlarını olumsuz etkilediğini düşündükleri için, Kuramathi Adası Ekoloji Merkezi deniz biyologları, kademeli olarak Ağustos 2014 tarihine dek vatoz besleme etkinliğinden vazgeçmeye karar vermişler. Bu tarihten sonra bu tatil köyüne gittiğinizde, vatoz besleme etkinliğini göremeyebilirsiniz.
Villanın önünde her sabah adanın mercan resiflerine şnorkelle dalabiliyorduk. Sabahın erken saatinde, kahvaltıdan önce bir dalıp çıkmak bizi muhteşem bir güne hazırlamaya yetiyordu. Suyun altında rengarenk balıkların peşinde oradan oraya koşup birbirinden farklı şekil ve renkteki mercanları fotoğraflamak çok eğlenceli ve heyecanlıydı. Erken kalkıp yine yeni doğan güneşle beraber o muhteşem sulara kendimi bırakmıştım. Türlü türlü cerrahbalıkları, papağanbalıkları, melekbalıkları, kelebekbalıkları ve bir dolu çeşit balık peşinde oradan oraya palet çırpıyordum. Onların fotoğraflarını çekmek ve hareketli olanları videoya almak çok büyük zevk veriyordu. Lagünün kıyısına kadar gelip oradan duvarı takip ederek sığ dalışlar yapıp daha farklı mercan görebilirim diye çabalıyordum. Yukarıya çıkıp boruya giren suyu püskürttükten sonra yeniden suyun dibine baktığımda, çok büyük olmayan bir siyah uçlu resif köpekbalığının dipte sakin sakin kuyruk sallayarak ilerlediğini gördüm. Birkaç saniye süren korkulu ilk tepkimin ardından sualtı kameramla kayda başlamakta gecikmedim. Küçük siyah uçlu resif köpekbalıklarının lagünde dolaştıklarını ve zararsız olduklarını biliyordum. Benim ilgimden sıkılana dek onun peşinden giderek tüm hareketlerini kaydettim. ıslak giysileriyle bir görevli
Island Barbeque Lokantası Son gecemizde, daha önce ününü duyduğumuz Island Barbeque lokantasında güzel bir akşam yemeğiyle Kuramathi’ye veda etmeye karar verdik. Yemek listesindeki fiyatların uygunluğu çok şaşırttı. Başlangıç olarak, Sezar Salatası ve Karamelize Deniz Eskalobu sipariş ettik. Ardından pek beğenilen flambe yemeklerinden Diane Biftek ve Flambe Jumbo Karides Madagaskar ile devam ettik. Masamızın yanına getirilen flambe masasında yemeklerimiz ateşli bir gösteriyle hazırlanıp hemen sunuldu. Alevde pişen yemeğin tadını çok beğendiğimizden yine tatlı olarak Krep Süzet ve Muz Flambe sipariş ettik. Lezzetli bir akşam yemeğinin ardından Fung Bar’a gidip sabahın erken saatlerine dek eğlenip dans ederek Kuramathi deneyimini tamamladık.
Komandoo Adası Tatil Köyü Ve… Başkent Male’nin 128 km kuzeyindeki Lhaviyani Atölü’nde bulunan Komandoo Adası’ndayız.500 metre boyunda 100 metre eninde minicik bir kara parçası olan Komandoo, küçücük bir ada.
Rüzgar Sörfü Ertesi günün ilk deniz etkinliği, daha önceden hep yapmayı istediğim ama fırsatım olmadığından ertelediğim bir deneyimdi: Rüzgar Sörfü. Yürüyerek su sporları merkezine vardığımızda, bizi Ömer adındaki genç eğitmen karşıladı. Kısa bir teorik eğitimin ardından kıyıdaki çalışma sörfünün üzerine sırasıyla çıktık. Beden duruşumuzu, dengemizi nasıl sağlayacağımızı, yelken
denize düştüğünde onu nasıl geri kaldıracağımızı ve bir sürü başka çalışma yaptık. Ardından sörf tahtamızı seçip kıyıya taşıdık ve denizde çalışmaya devam ettik. Kaç kere sörften düştüğümü, yeniden üzerine çıkıp yelkeni sudan çıkardığımı anımsamıyorum. Ancak yeterince bunu tekrarlamış olacağım ki, yelkenime rüzgar dolup yavaş yavaş ilerlemeye başladığımda, çok heyecanlandım ve sevinç çığlığı attım.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
43
GEZİ
Maldiv Gecesi O akşam Maldiv yemekleri sunuluyordu. Lokanta personeli de, temaya uygun olarak Maldiv yerel giysileriyle servis yapıyordu. Tanıdık Hint sosları ve baharatıyla yapılan Maldiv yemeklerini iştahla yedikten sonra Maldiv gecesine dek kıyıda yürümeye karar verdik. Etkinliğin başlama saati geldiğinde, hiç acele etmeden Kandu Bar’a doğru yürüdük.
Vardığımızda, Maldiv el sanatlarından örneklerin verildiği bir gösteri yapılıyordu. Maldiv adalarındaki en yaygın ağaç olan hindistancevizi ağacının her parçasının günlük hayatta kullanılan bir eşya ya da malzemeye dönüştürüldüğüne tanık olmak gerçekten heyecan vericiydi. Bu bölümü bitince geleneksel Maldiv şarkı ve danslarının sunulduğu daha eğlenceli bölüm başladı. Başlarda, Maafathi Neshun ve Langiri dansları
Kudadu Issız Adası Hint Okyanusu’na dek gelmişken, çocukluğumuzun ıssız ada romanlardaki gibi, herkesten uzakta yaşamanın nasıl bir duygu olacağını deneyimlemeyi çok istiyorduk. Komandoo Adası’na çok yakın, gayet gösterişsiz bir ıssız ada olan Kudadu’ya giderek bunun olanaklı olduğunu öğrenince, ilk fırsatta gitmek için kaydolduk. Bizi ıssız adaya bırakacak olan motorlu bota yerleştiğimizde, yanımızda yarım günlük su, şnorkel dalış ekipmanı ve havlularımız vardı. Kaptanımız suskundu ve kısa bir yolculuğun ardından, mercanların arasından sahile yaklaşan tekneden atladık. Tekne uzaklaşıp yittiğinde, artık yalnızca dalgaların sesi vardı. Adayı keşfetmekle işe başlayalım diyerek,
Aqua Lokantası’nda Dev Istakoz
44
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Komandoo adasındaki tatilimizin son gecesini, yine gelenekleşen alakart akşam yemeğiyle yaşamaya karar verdik. Gündüz yemek dersi için gittiğimiz Aqua Lokantası’na şimdi muhteşem bir akşam yemeği için gidiyorduk. Ahşap lokanta binası, iskelenin hemen yanına, deniz üzerine inşa edilmiş. Yerdeki camdan pencerelerden suyun içinde dolaşan balıkları görebiliyorduk. Başlangıç olarak tavada eskalop ve tartar soslu somon füme sipariş ettik. Sonrasında ikimizin de siparişi Maldiv Istakozu oldu. Gelen tabağa zor sığan ıstakozu
oynanırken kadın erkek bir arada olan grup kadınların kenara çekilmesiyle Thara gibi daha çevik ve erkeksi dansları yapmaya başladı. İzleyici katılımına geçildiğinde, yalnızca yetişkinlerin kalabildiği bir tatil köyü olan Komandoo’nun tek başına tatile gelmiş olan kadın konukları pisti doldurarak hünerlerini göstermeye başladılar. Eğlenceli ve kültür dolu bir gecenin ardından geceyi plajımızda gökyüzünü izleyerek tamamladık.
güneye doğru yürümeye başladık. Yürüdüğümüz yönde, mercan kumsalı, deniz, adanın bitki örtüsü ve birkaç balıkçıl kuş vardı yalnızca. Kıyıya dek gelen yavru köpekbalıklarının peşi sıra yürüdük bir süre, kumsaldan ayrılmadan. Artık ıssız ada yaşamına alışıp kendimizi tamamen sakinliğe ve zamanımızı eğlenerek geçirmeye adamalıydık. Suyumuzu içtikten sonra adanın çevresinde şnorkelle daldık. Gördüğümüz sualtı manzarası, inanılmazdı. Balıklar, mercanlar, denizin rengi, akıntı, sanki bir başkaydı burada. Kendimizi unuttuk gitti böylece. Teknemizin geldiğini gördüğümüzde, isteksiz ve ayaklarımız geri gide gide dönüşe geçtik. Issız adamız uzaklaştıkça, orada yaşadığımız anların benzersizliğini yüreğimizde yanımızda götürdüğümüzü hissediyorduk.
görünce, açgözlülük ettiğimizi anladım. Ana yemeğimiz bittiğinde, biraz ara verdik ve akşam yemeğini sorbe üçlemesiyle tamamladık. Ertesi gün, erken saatte bizi dönüş uçağımıza taşıyacak olan küçük deniz uçağına binerken, 3 haftalık bu dolu dolu geçen, heyecanlı ve hareketli, kah tembel tembel güneşlenip kah sualtında keşifler yaptığımız, yüzdüğümüz, su üzerinde uçtuğumuz; kısacası uzun, eğlence ve dinlence dolu bir tatilin bizi nasıl gevşetip rahatlattığını ve aynı zamanda canlandırdığını düşündüm. Yaşadığımız heyecan ve zevk dolu deneyimlerimizin tadı uzun süre damağımızda ve zihnimizde kalacaktı.
EĞİTİM&SÖYLEŞİ
KarmaKids Preschool ‘’İlk Adımdan Başarılı Bir Geleceğe’’
Etkili iletişim, yaratıcı düşünce ve başarıya odaklı bireylerin uzman eğitmenlerce yetiştiği KarmaKids Preshool 2. Eğitim yılında da Göktürk’te okul öncesi eğitimde ebeveynlerin seçimi olmaya devam ediyor. Okul Müdürü Özge Uludere’yle kısa sürede yakaladıkları bu başarı hikayesini ve eğitim çalışmalarını konuştuk.
Sizi Kısaca tanıyalım bize kendinizden bahseder misiniz? 1979 Gemlik doğumluyum. İlk ve Orta eğitimin ardından üniversite eğitimimi İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümünde tamamladım. Üniversite eğitimimin yanısıra önce TRT İstanbul Radyosu Çok Sesli Gençlik
46
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Korosunda iki yıl Koristlik sonrasında da TRT İstanbul Radyosunda iki buçuk yıl ses sanatçısı olarak görev aldım. 1998-2006 yılları arasında gerek birçok ses sanatçısı ile aynı sahneyi paylaştım gerekse tek başına sahne çalışmaları gerçekleştirdim. 2006 yılında Müzik Öğretmenliğine
başladım. Özel eğitim kurumlarında müzik öğretmenliği ve okul müdürlüğü görevlerinde bulunduktan sonra 2014 Nisan Ayı itibariyle KarmaKids Preshool’da Okul Müdürü olarak göreve başladım. Mesleğimi ve çocukları çok seviyorum. KarmaKids Preshool ’da nasıl bir eğitim modeli sunuyorsunuz? Eğitim faaliyetlerinizi anlatır mısınız? Okul öncesi eğitimi hangi yaş grubunda başlarsa başlasın, öğrencinin bir sonraki eğitim basamağını daha güvenle çıkmasını sağlayan bir süreci kapsamaktadır. Çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan gelişimlerini destekleyerek, güven duyduğu aile ortamından sonra dış dünyayı tanımasının sağlandığı ilk basamaktır. Yeni eğitim sistemi uygulamalarını da göz önüne alırsak bu durum daha bir önem kazanmıştır. Okulumuzda öğrencilerimizin kendilerini rahat hissedebilecekleri, öğrenmelerini destekleyen, ve potansiyellerini en iyi şekilde ortaya koyabilecekleri, sevgi ve saygıya dayalı bir eğitim ortamı vardır. Eğitim programımızda Gems, Scamper, High Scope ve Bilingual
Dikkat Eğitimi ve Akıl Oyunları dersleri öğrencilerimizin gelişimi için ders programlarında yer almakta ve işlenmektedir.
Hangi yaş gruplarına yönelik nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Okulumuzda 2 yaş ile 6 yaş arası yaş grubu öğrencilerine eğitim imkanı sunulmaktadır. Okulumuzda, 2-3 yaş grubumuz Oyun Grubu, 3-4 yaş sınıfımız Akademik Eğitimin başladığı sınıfımız, 4-5 yaş sınıfımız ve 6 yaş İlkokula Hazırlık Sınıfımız bulunmaktadır. Tüm sınıflarımız Milli Eğitim Bakanlığı Müfredatına göre hazırlanmış bireyselliği geliştiren ve yeni müfredata uygun yayın evlerine ait eğitim setlerini kullanmaktadırlar. Derslerimizde kullanılan kırtasiye malzemeleri özel olarak seçilmiş insan sağlığına zarar vermeyen maddelerden üretilmiş ürünlerdir. Sınıflarımızda, Matematik ve Teknoloji, Bilim ve Deney Çalışmaları,
İlkokul Hazırlık Sınıfımız, Okulumuzda 4+4 yasasının zorunluluk koşulunun kaldırılmasından sonra 6 yaş çocukları için eğitim programını İLKOKULA HAZIRLIK PROGRAMI olarak geliştirmiştir. Okulumuz öğrencileri, kendi öğrenme tarzlarına göre tasarlanmış eğitim sistemi içinde, kolay ve doğal öğrenme metotları ile eğitim görmektedir. İlkokula başladıklarında tam donanımlı ve çok özel bir eğitim almanın ayrıcalığı ile bulundukları sınıf ve okul ortamlarında akademik, kişisel ve sosyal başarıları ile fark yaratmak üzere yetiştirilmektedirler. Farklı sanat dallarının varlığını öğrencilerimize benimsetme hedefinde olduğumuz okulumuzda hazırlanan Sanat Atölyemiz’de, öğrencilerimiz hem
topluma fayda sağlamış bilinen dünya sanatçılarını tanıyabilmekte hem de yaptıkları çalışmalar ile hayal güçlerini gerçeğe dönüştürmektedirler. Bunun yanısıra, çocuklarımız Bilim ve Deney Atölyemiz’de keyifli ve meraklı gözler ile deney ve araştırmalar yapmaktadırlar. Peki ya eğitmen kadronuz? Öğretmenlerimiz alanlarında deneyimli Üniversitelerin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümlerinden mezun eğitimcilerdir. Anaokulumuzda tüm sınıflarımızın iki asil öğretmeni bulunmaktadır. Öğretmenlerimiz derslere beraber girmektedirler. Aynı zamanda okulumuzda Okul Psikoloğumuz tarafından öğrenci tanıma, uyum, gelişimsel takip, sosyal ve duygusal gelişim ve bunlara bağlı olarak veli bilgilendirme çalışmaları ve seminerleri gerçekleştirilir. Projektif teknikler ve çeşitli ölçme araçları yardımıyla süreç desteklenir.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
47
advertorial
Eğitim Metodlarını aktif bir biçimde kullanmaktayız. Öğrencilerimizin yaşayarak ve deneyerek öğrenmeleri bizim için esastır.
EĞİTİM&SÖYLEŞİ Yabancı Dil Eğitimi okulunuzda nasıl yapılmaktadır? Okulumuzda ikinci dil olarak öğretilen dil İngilizce’dir. İngilizce öğretmenimiz Native Speaker ‘dır. Öğrencilerimiz, İngilizce derslerinde ve gün içerisinde ingilizce öğretmenimiz ile sadece ingilizce iletişim kurarlar. Bu iletişim esnasında Bilingual Eğitim Metodu uygulanır. Cambridge Yayınları ile desteklenen derslerimiz ile ingilizce öğrenmek ve konuşmak eğlenceli bir hale gelir. Sınıflarımızda hergün ingilizce dersi vardır. Öğrencilerimiz yaş gruplarına göre haftalık olarak 10-12 saat ingilizce dersi görmektedirler.
advertorial
Okulunuzda hangi branş dersleri yapılmaktadır? Anaokulumuzda Çocuk Yogası dersleri verilmekte ve öğrencilerimizin gelişimleri açısından fayda sağlamaktadır. Derslerimizde Yoga Kartları ve çemberleri de kullanılmaktadır.Bunun yanı sıra Satranç dersleri stratejik düşünmelerini geliştirmekte olan bir diğer
branş dersimizdir. Müzik derslerinde sanatçı kişilikleri ön plana çıkmakta, sene içerisinde yerli ve yabancı birçok şarkı öğrendikleri gibi doğru nefes alma teknikleri de öğrencilerimize öğretilmektedir. Müzik derslerimizde Piyano ve Gitar gibi canlı enstrümanlar kullanılmaktadır. Derslerimiz alanlarında eğitim almış eğitmenler tarafından verilmektedir. Bir diğer önemli Branş dersimizde etkili düşünmeyi, bireyselleşmeyi, problem çözebilmeyi hedefleyen ve öğreten tüm dünyada kullanılan ve ülkemizde de bir çok seçkin kolej tarafından kullanılan FasTracKids Eğitimi’dir. Akıllı Tahta ile desteklenen Eğitim Modülü öncelikle öğrencilerimize öğrenme sevgisini aşılamaktadır. Derslerde uygulanan video çekimi ile zaman zaman sunum yapan öğrencilerimizin video kayıtları ve gelişimleri velileri ile paylaşılmaktadır. Okulunuzun çalışma saatleri nelerdir? Okulumuz öğrencileri sabah 08:00 de nöbetçi öğretmenimiz tarafından karşılanır. 08:30-09:00 arası 2-3 ve 3-4
Adres: Göktürk Merkez Mh. Ihlamur Sk. No 17 Göktürk/Eyüp Telefon: 0212 322 57 08/ 0530 116 11 41
48
COUNTRYLIFE • kasım 2014
yaş sınıflarımız, 09:00-09:30 arasında da 4-5 ve 5-6 yaş sınıflarımız kahvaltılarını yaparlar. Okulumuzda eğitimimiz saat 17:00 de son bulur. Çalışan anne ve babalarımız için 18:30’a kadar nöbetçi öğretmenimiz gözetiminde etüd uygulamamız bulunmaktadır. Aynı zamanda servis kullanmak isteyen öğrencilerimiz için okul servisimiz de mevcuttur. En kıymetli varlığınızın bundan sonraki yaşantısına ışık tutacak olan deneyimleri kazandırmak ve kendinin, çevresindekilerin farkında olan, farklılıklara saygılı, geleceğe yön verecek bireyler yetiştirmek için buradayız.
Web: www.karmakids.com.tr / facebook.com/karmakids.anaokulu Mail: info@karmakids.com.tr
MODA
Göktürk
çocuk modası bizden sorulur
Kedili tulum Parti Dünyası Göktürk 64.90 TL Üst body: Joker 19.90 TL Pantolon: Joker 41.99 TL
Göktürklü minikler CountryLife okuyucuları için farklı kıyafet kombinleriyle bu sayfalarda sizleri bekliyor. Göktürk’te yer alan mağazalardan 0- 3 yaş için derlediğimiz ürünlerle, sevimli modellerimiz işte karşınızda! FOTOĞRAF: Burcu Kedme – Cem Koronel STYLING: Duygu Koronel – Nisa Tıltay Esener MEKAN: Gymboree Göktürk
50
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Elbise: Burgundy 101.90 TL Çorap: Burgundy 33.90 TL Ayakkabı: Kikimomo 54.90 TL Taç: Kikimomo 15 TL
Erkek takım: Joker 279.99 TL
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
51
Simli lacivert ceket: Carter’s 79.95 TL Kot gömlek: Burgundy 75.90 TL Desenli pantolon: Carter’s 59.90 TL
Mont: Brothers 109.99 TL Rakunlu bluz: Kikimomo 39.00 TL Pantolon: Brothers 38.99 TL
52
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Gömlek-bolero: Brothers 55 TL Pantolon: Brothers 47.99 TL Bluz: Burgundy 61.90 TL Yıldızlı kot tayt: Brothers 26.99 TL
Elbise: Brothers 44.99 TL Çorap: Penti 7.95 TL kasım 2014 • COUNTRYLIFE
53
Simli hırka: Carter’s 34.95 TL Bluz: Kikimomo 49 TL Etek: Kikimomo 89 TL Desenli çorap: Penti 7.95 TL
54
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Pantolon: Kikimomo 79.00 TL Gömlek: Kikimomo 89.00 TL Yelek: 99.00 TL Kot gömlek: Kikimomo 99.00 TL Kazak: Kikimomo 99.00 TL Yıldızlı tayt: Penti 29.90 TL
Kürk yelek: Burgundy 117.90 TL Bluz: Kikimomo 75 TL Çiçekli pantolon: Burgundy 86.90 TL Kot gömlek: Carter’s 59.90 TL Kazak: Burgundy 90.90 TL Pantolon: Brothers 38.99 TL kasım 2014 • COUNTRYLIFE
55
SAĞLIK
Avrupa’nın Spor Mucizesi Xbody Artık Türkiye’de!!! XBody kim mi? XBody, 70 yıllık fiziktedavi teknolojisini 21. Yüzyıl spor anlayışına uyarlamış, Dünyanın en güvenilir, en seçkin spor teknolojilerini ve uygulamalarını üreten şirkettir. Faydalarını özetleyecek olursak; sağlıklı kilo kaybı, kas kuvveti, dayanıklılık, sıkılaşma, kondisyon, sporcu rehabilitasyonu ve özellikle de selülitle savaşmada bir numaralı dostunuzdur. Başarısı ise, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Amerika, Kanada ve birçok ülkede binlerce şubesi bulunan ve yarım milyona yaklaşan üye sayısı ile tescil olmuştur.
Peki haftada 2 kez ve sadece 20 dakikada yeterli mi?
XBody Göktürk Şubesi antrenörü Mehtap hanım bakın XBody’i nasıl tanımlıyor?
Fazla bile diyebiliriz. XBody ile sadece 20 dakikanızı ayırarak spor yapabilmeniz mümkün. Spor salonlarında 3 saat yerine, XBody Spor Stüdyolarında antrenörler eşliğinde birebir ve kişiye özel programlarla 20 dakika kalarak spor yapabilir; yağ yakabilir, incelebilir veya selülitlerden kurtulabilirsiniz hatta karın bölgenizi bile yok edebilirsiniz. XBody bu anlamda kendine o kadar çok güveniyor ki tüm dünyada olduğu gibi GÖKTÜRK’te de ilk deneyimi size ücretsiz olarak yaşatacak.
“Yurt dışı patentli XBody cihazı ile birçok fonksiyonu yapabiliyoruz. Yaklaşık 6 ay önce XBody ile tanışarak bir stüdyo açma kararı aldık. İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de birçok noktada hizmet veren XBody, Göktürk’te de şimdilik sadece bizimle hizmet veriyor. Fazla vakti olmayan, çalışan herkesin ilk tercihi biz oluyoruz. XBody ile spor salonunda geçireceğiniz 3 saat yerine burada 20 dakika antrenman yapıyorsunuz ve 3 saate eş değer bir çalışma gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Bizi deneyin farkı görün” dedi.
XBody Hizmetleri Neden XBody? • • • • • •
56
Bel ve Sırt Ağrıları Kilo Kaybı & Vücut Şekillendirme Selülit Dayanıklılık Kas Güçlendirme Hız
COUNTRYLIFE • kasım 2014
• Kişisel eğitmen • Hızlı ve etkili antrenman • Omurga rehabilitasyon • Hedefe yönelik antrenman planlaması ve takibi • Danışmanlık • Motivasyon • Medikal Egzersiz • Postür Analizi • Spor sakatlıkları ve sporcu rehabilitasyonu • İdrar tutamama • Selülit görüntüsünde azalma • Osteoporoz • Obezite tedavisi • Fizik tedavi sonrası hızlı iyileşme
www.xbody.com.tr www.facebook.com/XBodyturkiye
322 08 60 -444 3 992
KÖŞE
Birlikten doğan kuvvetle sorunların üstesinden geliyoruz Adam kapıdan içeri girdi. Odadakilere bir göz attı. Oturan beş kişiyi başıyla selamladı. Ayakta duran kadın onu gruptakilere tanıttı. Adam ne işim var burada diye düşünüyordu. Aslında gelmeyi pek de istememişti. Bu grup çalışmasına bir şans vermesi gerektiğini söyleyen çok yakın arkadaşının hatırına buradaydı. Tam karşısında oturan hiç tanımadığı kadın söz istedi ve……… Toplantının bittiği söylendiğinde saatine baktı iki saat ne kadar da çabuk bitmişti. Kendisini çok iyi hissediyordu. Herkesin paylaşımında kendisinden bir parça bulmuştu. Asla dillendiremeyeceğini düşündüğü sorununu bir başkası söylemişti. Kendisini %100 anlayan insanlarla aynı mekanı paylaşmak ne kadar rahatlatıcıydı. Uzun zamandır kendisini bu kadar umutlu hissetmemişti. Bir hafta sonraki toplantıyı şimdiden iple çekiyordu. Destek grubu: Aynı sorunu paylaşan insanların bir araya gelmesi ile oluşturulur. Kişiler burada sorunları ile ilgili deneyimlerini ve başa çıkma stratejilerini paylaşırlar. Amaç bireylerin yeni bilgiler edinerek güçlenmesi ve bu konuda yaşadıkları zorlukları aşabilmelerine yardımcı olmaktır. Herkesin karşısına, hayatın akışı içinde, baş etmekte zorlandığı konular çıkabilir. Bununla baş edebilmek için eşimize dostumuza yada bir uzmana danışmak iyi gelebilir. Ancak sorun, zaman içerisinde devam ediyor, aklı meşgul
Psikolog Teri Kandiyoti Teri.kandiyoti@gmail.com 0533 267 67 40
ediyor ve yaşam kalitesini düşürüyorsa bizi anlayan, aynı sorunu paylaşan kişilerle bir arada olmak bizi rahatlatır ve bu sorun karşısında güçlendirir. Birlikten kuvvet doğar. Bir yolda yürürken tek başına değilsek hedefimize varmak çok daha kolay olur. Bu gruplara katılımda birinci şart gizliliktir. Grup çalışmalarında güven çok önemlidir. Bu nedenle katılımcılardan
orada paylaşılanların hiçbir şekilde dışarıda konuşulmaması istenir. Bunu yerine getirmek en önemli koşuldur. Bu gruplardan fayda sağlamak için devamlılık da gerekir. Bu kış döneminde Göktürk’de gerçekleştireceğim grupların konu başlıkları;
Eyvah evde ergen var
Özgürleşme yolunda ilk adım
Ne oldu bana, içim daraldı
Çocukları ergenlik yaşına gelmiş aileler için eğitim ve destek grubu
Alkol-Sigara-YemekAlışveriş- İnsanTeknoloji bağımlılık seviyesine gelerek, hayat kalitesini yitirmeye başlayanlar için destek grubu
Bu bela bana fena dadandı. Anksiyete ve panik atakla yaşayanlara yönelik destek grubu
İncelmeye hazırlık
7 hafta 7şakra
Bir kitap yazasım var
Fazla kilo sorunu yaşayanlar için farkındalık ve destek grubu
kişisel gelişim ve eğitim grubu
hayali kendi kitabını yazmak olup da bir türlü başlayamayanlar için yazı atölyesi.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
57
Mont: Brothers 64.99 TL Bluz: Kikimomo 54 TL Etek: Kikimomo 64.90 TL Çorap: Penti 7.95 TL
58
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Özel enstrüman dersleri Her Yaş Grubu İçin (3+) Ev Ortamında Enstrüman Dersleri Piyano
Gitar
Keman
(Akustik-Elektro-Bas)
Yan Flüt
Viyolonsel
Şan
Mandolin
Davul
Kanun
• Tüm branşlarda; LONDON COLLEGE ve ROYAL ACADEMY sertifika programlarına yönelik dersler verilmektedir. • Her sene yıl sonu konseri ve müzik festivali yapılmaktadır. • Narrated in English Instrument Lessons are also produced.
Bize Ulaşın:
İlk ders için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
0532 788 11 25 - 0505 398 31 63
AJANS
Çocuklarınız yılbaşında hiç sıkılmayacak… Djeco’nun çocuklar için özel olarak tasarladığı, 3 boyutlu puzzlar ve küpler ile çocuklar hiç sıkılmayacak ayrıca zekâlarını da geliştirmiş olacak. Ev partilerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan puzzellar ve küpler, bu sene de yılbaşını evde geçirmek isteyenlerin çocukların eğlencesine eğlence katacak.
için özel olarak tasarladığı puzzle’lar ile çocukların dikkat eksikliği ve konsantrasyon bozukluğu gibi problemlere çözüm bulmakta… Yılbaşı gecesinde ilgisini çekecek bir diğer zekâ oyuna da küpler olacak. Djecco küp oyun setinde yer alan canlı ve göz alıcı desenli küpleri, çocuklar ellerinden hiç bırakmak istemeyecekler. Rengarenk ve sevimli hayvancıkların yer aldığı küp ve puzzle’larından seçim yapan aileler, bu sayede hem çocuklarının hoşça vakit geçirmesini sağlarken hem de onların dikkat eksikliği ve konsantrasyon bozukluğu gibi problemlerine de çözüm bulabilecek. Djeco küp ve Puzzle Serisine Joker mağazalarından ulaşabilirsiniz…
Fransa’nın grafik ödüllü oyuncakları Djeco’dan muhteşem puzzel ve küp oyuncakları şekilleri ile hem göz alıcı hem de eğitime yardımcı oluyor… Djeco’nun farklı yaşlarda çocuklar
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
59
Elbise: Burgundy 132.90 TL Bolero: 95.90 TL Çorap: Penti 6.95 TL
Kazak: Brothers 59.99 TL Gömlek Carter’s 59.90 TL Pantolon: Carter’s 59.90 TL
60
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Gri simli hırka: Carter’s 54.90 TL Çiçekli pembe body: Joker 39.90 TL Simli şort: Joker 69.99 TL Çorap: Penti 11.95 TL
Kulaklık : Penti 17.90 TL Atkı : Penti 24.90 TL
Dinazor takım Parti Dünyası Göktürk: 74.90 TL
Dinazor takım Parti Dünyası Göktürk: üst 79 90 TL alt 36.90 TL kasım 2014 • COUNTRYLIFE
61
Bere: Kikimomo (atkı takımıyla beraber) 89 TL Mont: Brothers 119.99 TL Bluz: Kikimomo 75 TL Pantolon: Burgundy 86. 90 TL
62
COUNTRYLIFE • kasım 2014
KÜLTÜR & SANAT
Tel: 0536 541 88 02 - 0532 426 69 40
İstanbul Şehir Üniversitesi’nde ‘Son Tophaneli’ Fotoğraf Sergisi açılıyor İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi, fotoğraf sanatçısı Nihal Gündüz’ün “Son Tophaneli” adlı sergisini izleyicilerle buluşturuyor. İstanbul’un en eski semtlerinden Tophane’de yaşanan değişimin Tophaneliler örneğinde irdelendiği sergi 25 Aralık’a kadar ziyaret açık olacak.
20 fotoğraftan oluşan ‘Son Tophaneli 2012’ Fotoğraf Sergisi, İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü “Merdiven Altı” Sanat Galerisi’nde planlanan fotoğraf sergilerinin ilkini oluşturuyor. Galeride her ay yeni bir fotoğraf sergisi “Fotoğraf’la Düşünmek...” teması çerçevesinde açılacak.
Sergide, Tophane sakinlerinin portreleri yer alıyor. Fiziksel çevredeki değişimin insan üzerindeki etkisini stüdyo ortamında çekilen fotoğraflarla yansıtmaya çalışan Nihal Gündüz, fotoğraflarında değişen çevredeğişmeyen insan çelişkisine dikkat çekiyor.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
63
ÇOCUK
Hafta sonu çocuk programları “Hafta sonu çocuğuma verimli bir gün nasıl sağlayabilirim” sorusunu sıkça soranlardansanız sizin için hazırladığımız bu sayfalara mutlaka bir göz atın. Hem Göktürk ve civarından hem de şehirden derlediğimiz etkinlikler arasından çocuğunuza uygun olanını mutlaka bulacaksınız. Haberi bizden seçmesi sizden!
Göktürk'ten
Defne Ongun söyleşi günü 16 Kasım – Düşevi Kitabevi Çocukluğumuzun sevilen yazarı İpek Ongun kızı Defne Ongun’un konuk olacağı Düş Evi’nde keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Pazar günü saat 15:00’da düzenlenecek etkinlikte Defne Ongun’la beraber kitap nasıl doğar, hangi aşamalardan geçer konulu bir söyleşinin ardından kitaplar okunacak ve isteyenler yazarın kitaplarını alıp kendisine imzalatabilecek. İletişim: 212 322 92 12
64
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Sevimli Periler Müzikal Çocuk Oyunu 23 Kasım - Göktürk Kültür Sanat Merkezi Oktay Şenol’un yazıp yönettiği müzikal çocuk oyunu olan Sevimli Periler 23 Kasım Pazar günü saat 12:00’da Göktürklü çocukları bekliyor. Simsi ve Mimsi adlı perilerin insana dönüşme macerasını anlatan o oyun, iki perdede sahneleniyor. İletişim: 212 322 1112
Madagaskar Penguenleri
Hamburger&Cips Atölyesi
28 Kasım – Göktürk Cineport
29 Kasım - Krem Karamel
Madagaskar serisinin sevilen Penguenleri Skipper, Kowalski, Rico ve Private’in casusluk macerasına odaklanacağımız film 28 Kasım’da Göktürk Cineport sinema salonunda gösterime sunulacak. Orijinal seslendirme kadrosunda Benedict Cumberbatch, Eric Darnell, John Malkovich ve Simon J. Smith’in yer aldığı eğlenceli film, hafta sonu için çocuğunuzla yapabileceğiniz keyifli bir aktivite olabilir.
CountryLife sitesinin içinde yer alan Krem Karamel’de Kasım ayı etkinlik programı oldukça dolu. Mekanda her hafta sonu düzenlenen etkinlikler arasından 29 Kasım Cumartesi günü saat 16:30’da düzenlenecek olan Hamburger&cips yemek atölyesini sizler için seçtik. 7 yaş ve üzeri çocuklar için yapılan bu aktivitede eğlence ve lezzet kapıları sonuna kadar açılıyor. İletişim: 212 322 44 34
Göktürk'ten
“Çocuğum ve Benim için” atölyesi Cumartesi Pazar - Jüpiter Eğitim
Pony Turu Pazartesi hariç her gün - Kemer Golf Resort Kemer Golf Resort atlı spor kulübünde beş yaşına kadar olan küçük çocuklara Pazartesi hariç her gün saat 10:0017:00 saatleri arasında Pony turu düzenleniyor. Atlarla çocukları tanıştırmak ve küçük yaşta bu sevgiyi tatmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen bu etkinlik yaklaşık 10 dakikalık ufak gezintiler şeklinde. İletişim: 212 239 72 00
Okuldan sonra ev ödevlerinin tamamlanmasını, eğitsel oyunlar eşliğinde çocukların eğlenmesini ve eğlenirken öğrenmesini amaçlayan Jüpiter Eğitim, hafta içinin yanı sıra hafta sonları da özel ders takviyesi ve öğrenci koçluğu gibi bireysel çalışmalara yer veriyor. “Çocuğum ve Benim İçin” başlıklı uzman konuşmacılarla ve annelerin buluşacağı toplantılar ve atölyeler düzenleyecek olan merkezde çocukların okul sonrasında etkili ve verimli çalışmalarına yönelik bilgiler katılımcılarla paylaşılıyor. İletişim: 212 322 20 09 - 533 297 13 33
Satranç dersleri Her Pazar – Ragıp Savaş Sanat Akademisi Hafıza, motivasyon, konsantrasyon, mücadele ve hayal gücü erektiren satranç oyununu çocuğunuza öğretmek istiyorsanız işte size ideal bir öneri. Ragıp Savaş Sanat Akademisi’nde başlayacak olan satranç dersleri Ersin Baysan eğitmenliğinde Pazar günleri düzenleniyor. 7-9 ve 10-13 yaşlarına yönelik hazırlanan program, bir saat sürüyor. İletişim: 212 322 80 80
En büyük “Macera Parkı” Kemerburgaz Çiftalan Yolu’nda bulunan Türkiye’nin en büyük açık alan macera parkı Forestanbul, 6 yaş üzeri herkesi gün boyu birbirinden etkili aktivite seçenekleriyle ağırlıyor. Doğanın içinde çocuğunuzla birlikte adrenalin ve macera dolu dakikalar yaşamak istiyorsanız burası tam size göre! Tesiste; macera parkı, paintball, tırmanma duvarları, serbest atlayış, dev salıncak, oryantiring, at gezisi, restoran, toplantı salonu, kurumsal etkinlikler alanı ve piknik alanı mevcut. Özellikle dev salıncağı tavsiye ettiğimiz mekânda, çocuğunuzla beraber macera ve heyecan dolu bir keşif sizleri bekliyor. İletişim: 444 58 67
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
65
ÇOCUK
Sehir'den '
Canım Kardeşim
Kelebek Çiftliği Beykoz’da bulunan Kelebek Çiftliği yeni keşifler yapmak isteyen aileler için idea bir öneri. Acarkent’in yanında bulunan çiftlikte, önce 20 dakikalık sinevizyon gösterisiyle “Kelebeğin Hikayesi” anlatılıyor. Kelebekler konusunda yeterince bilgiye sahip olduktan sonra rehberler eşliğinde iklim kontrollü kelebek serasında gezi başlıyor. Burada kelebeğin yaşam döngüsüne ait her aşama canlı olarak izleniyor. Yumurta, tırtıl, pupa ve erişkinlik dönemlerinin her biri bu aşamada gösteriliyor. Renk renk uçuşan kelebeklerin büyülü atmosferine şahit olabilir, tropik bitki ve çiçekler arasında yürüyüş yapabilir ve kelebeklerin üzerinize konmasına izin verebilirsiniz. Oldukça geniş bir alana sahip çiftlikte çocuğunuzla birlikte piknik yapmak, koşup oynamak hatta orman safariye katılmanız da mümkün. İletişim: 0216 319 52 53
66
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Bal Arıları ve Hınzır Ayı
22 Kasım – Trump Kültür ve Gösteri Merkezi
Her Cumartesi - İstanbul Profilo Kültür Merkezi
TRT Çocuk kanalında reyting rekortmeni olan “Canım Kardeşim” adlı çizgi dizi, müzikli bir gösteriyle Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde çocuklarla buluşuyor . Yıllardır çocukların sevgilisi olan iki kardeş Müge ve Mine, yanlarına sevimli kedileri Mıncır’ı da alarak dünyayı dolaşıyor. Gösteri; çevre duyarlılığı, farklı olanı anlamaya çalışmak, empati, kardeşlik, dayanışma gibi evrensel temaları eğlendirici bir dille ve coşkulu müziklerle sahneye taşıyor. Çocukların sevdikleri kahramanları sahnede görebilecekleri, onlarla birlikte heyecanlı bir yolculuğa çıkacakları gösteri saat 12:00’da sahnelenerek tüm çocukları eğlenceye davet ediyor. İletişim: 0216 556 98 00
Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü’nün katkılarıyla, Anavarza Bal ve Nedim Saban’ın kurucusu olduğu Tiyatrokare işbirliği ile hayata geçen Anavarza Çocuk Tiyatrosu, çocuklara arıların ekosistemdeki hayati önemini, onların dünyasını ve doğanın en kıymetli armağanı balı, ‘Bal Arıları ve Hınzır Ayı’ adlı oyun ile anlatıyor. Yıl boyunca farklı illerdeki kültür merkezleri ve okullarda sergilenecek olan Anavarza Çocuk Tiyatrosu “Bal Arıları ve Hınzır Ayı” oyunu, Kasım ayı boyunca her cumartesi saat 12:00’da İstanbul Profilo Kültür Merkezi’nde çocuklarla buluşacak. İletişim: 212 465 37 28
Meraklı Penguenler 29 Kasım - Akatlar Kültür Merkezi Buz dağlarında kaybolan arkadaşlarını arayan penguenlerin öyküsünü komik bir dille anlatan Meraklı Penguenler çocuğunuza keyifli bir hafta sonu yaşatmanız açısından doğru bir seçim olabilir. M. Tevfik Tunga’nın yazıp yönettiği oyunda çocukları komik ve eğlenceli dakikalar bekliyor. İletişim: 212 351 93 84
Prenses ve Bezelye Tanesi
Snowpark’ta Kar Keyfi Türkiye’nin ilk kapalı kayak ve kar oyunları merkezi Snowpark kar hasretine bir son veriyor. 4500 m2 alana sahip Snowpark’ta çocuğuna yahut kendine kayak dersleri almak isteyenler deneyimli eğitmenlerden Snowboard ve Kayak dersleri alabiliyor. Eğlencede sınır tanımayanları kar üzerinde futbol ve basketbol keyfi de bekliyor. İletişim: 212 699 69 70
Alice Harikalar Diyarı 16 – 23 - 30 Kasım – TİM Fettah Aytaç Salonu Altınok Tiyatrosu tarafından sahnelenen müzikal çocuk oyunu Alice Harikalar Diyarı, TİM Fettah Aytaç Salonunda sahneleniyor. Büyülü bir dünyanın kapılarının açıldığı bu oyunda teknolojik efektlerle süslenmiş yepyeni bir müzikal keyfi sizleri bekliyor.
29 Kasım - Kidsnook Çocuk Kitabevi Kitap severlerin yakından ve beğenerek takip ettiği Kidsnook Çocuk Kitabevi’nde her hafta çeşitli kitap okuma etkinlikleri ve ilgili atölye çalışmaları yapılıyor. 29 Kasım Cumartesi günü saat 13:00’da Prenses ve Bezelye Tanesi” Masal Anlatımı ve Yastık” yapımı atölyesi düzenlenecek. 4 yaş ve üzeri çocuklar için uygun olan bu etkinlikte masal anlatımı Türkçe gerçekleştirilecek. İletişim: 212 324 07 06
Bir mola vermek isteyen anne-babalar buraya Kidscountry Preschool’da Cumartesi günleri atölye çalışmaları başlıyor. 10:00 – 15:00 saatleri arasında düzenlenecek olan Sanat, Drama, Kil ve Mutfak atölyeleri ile çocuğunuzu ister tüm gün isterseniz de seçtiğiniz atölye saatinde getirebilirsiniz.
Neden karma yaş? Farklı yaş grubundaki çocuklar birbirlerine yardımcı olurken daha kolay öğrenirler. Küçük yaş çocukları kendilerinden büyük yaştaki çocuklarla yaptığı aktiviteleri becerebilmek için çaba sarf ederken daha fazla motive olur. Büyük yaş grupları da küçük yaş gruplarına duyarlı oldukları için daha anlayışlı ve yardımsever duygularını ortaya çıkarırlar. Ayrıca dil gelişimleri için de karma gruplarda etkinliklerin yapılması önem teşkil ediyor. Yaş aralığı: 2,5 yaş – 6 yaş arası
0212 227 64 25 – 0542 894 18 95 ADRES: Göktürk Mah. Köprübaşı Cad. No:7/1-2 Göktürk-Kemerburgaz kidscountrypreschool.com info@kidscountrypreschool.com
GURME
Mahallenin Kasabı’ndan çocuklarınıza özel et reyonu Mahallenin Kasabı, hem sağlıklı hem de lezzetli et arayışında olan tüketicilerin çocukları için onların ilgisini çekecek modellerde hazırlanan köfte satışına başladı. Kendi çiftliklerinde üretilen etlerden hazırlanan ve %100 dana etinden oluşan köftelerle çocuklar artık tabaklarında yemek bırakmayacak!
Gökmahal Çarşı’da misafirlerini ağırlayan Mahallenin Kasabı, çocuklarına yemek yedirmekte zorlanan ailelere; hem eğlenceli hem de besleyici özel bir ürün hazırladı. Uçak, otomobil, ay, yıldız gibi çocukların ilgisini çekecek modellerde hazırlanan, kırıntı ya da kıkırdak içermeyen %100 dana etinden oluşan özel çocuk köfteleri ile artık tabaklarda yemek kalmayacak. Ayrıca yine çocuklara hazırlanan pirzola ve diğer ürünleri de reyonda bulmak mümkün.
68
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Barın Çiftliği’nde klasik müzik eşliğinde, hijyenik bir ortamda, doğal yemlerle beslenen ve büyütülen hayvanlardan elde edilen et ürünlerinin tüketiciye ulaşmasını sağlayan Mahallenin Kasabı, yaratıcı fikirleri ile çocukların da sağlıklı et tüketimine yönelik girişimde bulunarak yemek yemeyi keyifli ve eğlenceli hale getiriyor. Sipariş numarası 0212 322 07 41-42
LEZZET
Şimdi kestane zamanı ‘Soba üstünde pişeni’ giderek anılarda kalmaya başlasa da; bu kış kendinizi kestaneden ve birbirinden lezzetli ürünlerinden mahrum etmeyin!
Sobanın evlerimizdeki yeri azalınca kestane kebabı daha çok sokakla özdeşleşmeye başlasa da çoğumuz için soğuk kış günlerinin en keyifli yiyeceği olma özelliğine sahip. Şimdilerde soba yerine fırında ya da suda pişirilen kestanenin doyurucu özelliğinin yanı sıra vitamin kaynağı olması da gözlerden kaçmamalı. İçinde bulundurduğu minerallerle kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağıdır kestane. Ancak vitaminli diye fazla tüketmemenizi tavsiye ederiz zira yağ açısından zengin olan kestanenin 100 gramında 200 kalori bulunuyor. Fazla yerseniz kilo yapabilir, uyarmış olalım. Ölçülü kullanıldığında, tok tuttuğu için diyet yapanların başvurabileceği ideal bir meyve aynı zamanda. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendiriyor, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önlüyor. Diğer yandan uzmanlar, damar sertliği ve şeker hastalığından yakınanların kestaneyi fazla tüketmemesini söylüyor.
Kestanenin memleketi Ege, Marmara ve Karadeniz’de çok yetişen kestane; Orta Asya Türklerinin kutsal saydığı kayın ağacı familyasından. Ağacın tohumu olan kestanenin bir de yenmeyen türü var ki o da, park ve korularda sıkça rastladığımız
70
COUNTRYLIFE • kasım 2014
at kestanesi. Bu türünün kıtlık zamanlarında un yapımında kullanıldığı için bazı ülkelerde buğday ağacı olarak adlandırıldığını da belirtelim. Kestane’nin adını Romalıların Kastanum yani bizim Kastamonu şehrinden aldığı konusunda bir rivayet var. Kastamonu, aynı zamanda kestaneyi yemeklerde sıkça kullanan bir yöremiz. Kestane aşı bunlardan en çok bilineni. Fırınlanmış kestaneler, arpacık soğan ve kuş başı etle yapılan bu yemek, kış sofralarınızı çeşitlendirecektir. Kestanenin çok bilinen bir ürünü ise bal. Kestane balı dikkatli tüketilmesi gereken bir bal çeşidi. Uzmanlar fazla tüketiminin zehirlenmelere sebep olacağı uyarısında bulunuyorlar. Kestaneyle özdeşleşen diğer bir ilimiz ise; kestane şekerinin şehri olan Bursa. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Bursa’da kestane şekeri üretiliyor ve günümüzde çikolatalısından püresine kadar birçok ürün geliştirilmiş durumda. Kestanenin etle uyumu herkesin malumu. Ancak özellikle belirtmek lazım ki; bulgur ve pirinç pilavlarına da çok yakışıyor. Kestaneli pilâv, kestaneli iç pilâv, kestaneli bulgur pilâvı anmadan geçemeyeceklerimiz lezzetler. Denemenizi tavsiye ederiz.
“More Than Delicious”
Göktürk’te yaşayıp da halen sokakların esprili kestanecisiyle tanışmamışsanız özellikle hafta sonları Koton ve Starbucks’ın oralardan geçmenizi tavsiye ederiz. Aslen Kastamonulu olan Yaşar Gürçay altı seneyi aşkındır bu işi yapıyor. 1980’li yıllardan beri Göktürk köylerini tanıyan, buraların gelişimine bizzat şahit olan Gürçay, kestaneleri Balıkesir ve Aydın yörelerinden alıyor ve muhteşem kestane kebabını Göktürklülere sunuyor. İşini ve Göktük’ü çok seven Gürçay, özelikle dile getirdiği İngilizce söylemleri ve nefis kestane kebabıyla sokakları şenlendiriyor. Kendisinin söylemlerinden bizim favorilerimiz ise şunlar: “More than delicious”, Marvellous, ve “Nothing to say just taste it”.
Tezgâh’tan “Kestaneli İncik” Sizin için Göktürk’te kestaneli et yemeğinin layığıyla yapan bir mekâna konuk olduk. Alp Çekici ve Murat Kılıçaslan’ın yılların birikimi sonucunda açtıkları Tezgâh adlı mekânda sağlıklı, lezzetli ve bütçeye uygun yemekler sunuluyor. Uzun araştırmalar sonucunda Göktürk’te açtıkları restoranda her detayı düşünen iki eski dost, mekânın konseptini take away tarzında düşünmüşler. Ancak zaman içersindeki talepler doğrultusunda, arzu edildiğinde oturup yeme imkânı da yaratılmış. Özellikle çalışan ve yemek yapmaya fırsat bulamayan kişiler için ideal lezzet alternatifleri sunan Tezgâh’ta her gün taptaze ürünler sergileniyor.
Yemeklerde kullanılan malzemeler ise her yörenin doğal olarak yetiştirdiği ürün yelpazesinden oluşuyor. Bizler, keçi peynirli enginar, deniz börülcesi, yoğurtlu pancar kavurma ve portakallı cibesi tattık. Tatmakla kalmadık bayıldık! Zengin bir büfeye sahip olan restoranda ayrıca tatlı sunumlar da mevcut. Tartlar, kurabiyeler, cupcake’ler hem görünümü hem de lezzetleriyle müdavimlerini yaratmış bile. Tezgâh’ta 4 kişilikten 40 kişilik davetlerinize kadar catering hizmeti de mevcut. Servis saatleri ise 12:00 – 20:00 saatleri arasında. Ama akşama çok geç kalmamanızı tavsiye ederiz zira birbirinden lezzetli yiyecekler çabucak tükeniyor! Ve karşınızda Alp şefin okuyucularımız için hazırladığı kestaneli çok özel tarifi…
Kestaneli İncik Malzemeler: • • • • • • • •
2 adet kuzu incik 1 adet iri boy soğan 2 adet havuç 1 sap kereviz Biberiye dalı Taze kekik dalı 8-10 adet tane karabiber 1 tatlı kaşığı deniz tuzu
Sos için: • • • • • • • •
100 gr istridye mantarı, çok ince kıyılmış 200 gr kestane (kebap yapılmış ayıklanmış) 4 bardak et suyu 1 yemek kaşığı un 1 yemek kaşığı tereyağı 1 tutam tuz 1 çubuk tarçın 1 adet yıldız anason
Hazırlanışı: 1. Küçük bir fırın kabının tabanına kabaca doğranmış soğan, havuç ve sap kerevizi yayın. 2. İncikleri tuz ile ovun, sebzelerin üzerine yerleştirin. 3. Biberiye, taze kekik dallarını ve karabiber tanelerini ekleyip üzerini hiç hava almayacak şekilde kapatın. 4. 3,5 – 4 saat 160 derece fırında ağır ağır pişirin. 5. Bu sırada bir sos tavasında 1 yk tereyağını eritin, 1 yk unu ekleyip hafifçe kavurun. 6. Üzerine et suyunu yavaş yavaş çırparak ekleyin. 7. Kestanelerin bir kısmını elinizle ezip, kalanını tüm olarak sosa ekleyin. 8. Kalan tüm malzemeyi de ekleyip 45 dakika kısık ateşte pişirin. 9. İncikler fırından çıkınca sosun içine yerleştirin. Fırın kabının dibinde kalan su veya sıvılar var ise harcamayın, sosa ilave edin. 10. 10 dakika birlikte kısık ateşte pişirin. 30 dakika dinlendirip servis edin.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
71
LEZZET
Öksürük nöbetlerinden kestane balıyla kurtulun Öksürük nöbetlerini kestane balı karışımlarıyla yenmeniz mümkün. İşte size 5 farklı öneri:
1
1kahve fincanı kestane balı 1çay kaşığı zencefil 1çay kaşığı zerdeçal 1çay kaşığı kuru polen bunların hepsi kapaklı küçük kavanozda iyice karıştırılıp sabahları aç karnına yutulur (yetişkinlere 1 yemek kaşığı, küçüklere 1 tatlı kaşığı)
72
2
Kestane balı ile karıştırılmış sıcak süt ya da meyve çayları öksürüğe iyi gelir.
COUNTRYLIFE • kasım 2014
3
Öksürük, bronşit gibi hastalıklarda kaynatılmış arpa suyu ile kestane balı içirilirse hastalık tedavi edilir.
4
Günde 20 g.’ dan fazla olmamak kaydıyla, defne tohumu kestane balı ile karıştırılıp yenir.
5
100 g. toz zencefil ve 100 g. toz zerdeçal 1 kg kestane balı ile karıştırılarak günde 3 öğün yemek öncesi, 1 tatlı kaşığı yenir.
ebruli süsleme
kestaneli mozaik pasta
Kestaneli Mozaik Pasta Hazırlayan Ayşenur Altan (http://www.kekevi.com)
Kestane ile tüm zamanların sevilen pastası mozaik pastanın birlikteliğinden doğan nefis lezzeti bir yiyen bir daha isteyecek. Çiğ yumurta içermeyen, kolay ve lezzetli mozaik pastası, çikolatalı ganaj sosuyla kaplanıyor. Mutfakta bir adım daha ileri gitmek isteyenler içinse pastayı ebru deseni ile süslüyoruz.
Malzemeler • • • • • • •
Yaklaşık 1 su bardağı ayıklanmış haşlanmış kırıklı kestane 125gr. tereyağı 3/4 su bardağı tozşeker (yarım bardak ile bir bardak arası) 4 yemek kaşığı kakao 1 su bardağı kadar iri kıyılmış ceviz içi 1 su bardağına yakın süt 2 buçuk paket petibör bisküvisi
Çikolata sos için: • 100gr. bitter çikolata • 100ml süt kreması • Ayrıca süslemek için 1 yemek kaşığı kadar süt kreması • Kestane taneleri • Kakao
Yapılışı 1. Tereyağını eritip ocaktan alın. İçine kakaoyu ve tozşekeri ekleyip karıştırın. 2. Büyük bir kaseye karışımı aktarın. 3. İki paket bisküviyi çok ufalanmayacak şekilde gelişi güzel karışımın içine kırıp karıştırın. 4. Cevizleri, kırık kestaneleri ve sütü ekleyip tekrar bisküviler sosla kaplanana kadar karıştırın. 5. Kalan bisküvileri sosa bulanacak kadar ekleyip tekrar karıştırın (Göz kararı çok kuru olmaması için bisküvilerin bir miktarını eklemeyebilirsiniz.) 6. Yuvarlak kelepçeli kalıba karışımı yerleştirip düzeltin. 7. Üzerini kapatıp derin dondurucuda 2 saat kadar donmaya bırakın.
8. Çikolata sosunu yapmak için ufak bir sos tenceresine kremayı ocağın en küçük gözünde, kısık ateşde kaynamayacak şekilde ısıtın. 9. Ufak bir kaseye bitter çikolataları parçalayıp süt kremasını ekleyin. Spatula ile çikolata eriyip birleşene kadar karıştırın. 10. Donmuş mozaik pastayı kalıptan çıkarıp servis tabağına alın ve sosu üzerine gezdirin. 11. Ebruli süsleme yapmak için çikolata sosu döktükten sonra hemen donmadan cezve gibi ağızı olan bir bardaktan kremaya ince çizgiler halinda süt kreması gezdirin. (Nasıl yaptığımı Kekevi.com kanalımda videolu olarak izleyebilirsiniz.) 12. Kürdanla ebruli desenler vererek donması için tekrar buzdolabına veya sıcak havalarda derin dondurucuda bekletin. 13. Kestane tanelerinin üzerine kakao eleyip pastaya yerleştirin. Dilimleyerek servis yapın.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
73
SPOR
Mesa Kemerburgaz spora doyuyor Serbay Tuğluay’ın antrenörlüğünde verilen tenis, futbol ve fitness eğitimleriyle spor yapmayan Mesa Kemerburgaz sakini kalmayacak Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Serbay Tuğulay, 29 yaşındayım. İstanbul Kadıköylüyüm, Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü Tenis ihtisas mezunuyum. Pedagojik formasyona sahibim. Altı yaşından beri çeşitli branşlarında sporculuk yaptım. Teniste ve fıtness da antrenörlük belgesine sahibim. Türkiye tenis federasyonunun düzenlediği turnuvalara özel olarak oyuncu hazırlıyorum. Son 5 yıl Darüşşafaka olmakla birlikte çeşitli kulüplerde performans grupları, yaz ve kış okulları ve özel ders tecrübelerim
74
COUNTRYLIFE • kasım 2014
oldu. Çocuklarla iletişimimin iyi olduğunu düşünüyorum. 7 aydır Mesa Kemerburgaz evlerinde spor faaliyetlerini koordine ediyorum. Ülkemizde tenise olan merakı yeterli buluyor musunuz? Spor medyası bilinçlendikçe ve medyada farklı spor branşlarında uzman kişiler kendilerine yer buldukça, kısa süre önce yalnızca futbol odaklı olan spor medyasında, tenis gibi diğer spor branşları medyada daha fazla yer almaya başladı. Ayrıca wta bayanlar
ilk 8 turnuvasının Sinan Erdem’de yapılması insanların Türkiye’de de böyle organizasyonlara yakından şahit olması bu işin tuzu biberi oldu. Tenise olan ilgi bence ülkemizde hergün büyümekte. Mesa Kemerburgaz’daki çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Burada öncelikli amacımız her yaşta site sakinini spora yönlendirmek ve spor yapanları da doğru yönlendirebilmek. Hafta içi tenis ve fıtness grup çalışmalarımız oluyor başlangıç orta ve ileri seviye olmak üzere. Çocuk ve
yetişkin futbol takımlarımız var futbol takımlarıyla antrenman yapıyoruz ve spor okullarıyla maçlar düzenliyoruz. Yetişkin futbol takımımız iddialı diğer sitelerle maçlar yapıyoruz. Hafta sonu çocuklara tenis grup dersleri oluyor katılım gayet iyi ve her gün artıyor. Kısaca buradaki amaç günümüzün en büyük problemlerinden biri olan antisosyal yaşamı bir kenara atıp insanların birbirini tanımasını sağlamak ve spora yönlendirmek.
Turnuvalar düzenliyor musunuz? Farklı branşlarda turnuvalar düzenliyoruz. Squash, tenis, futbol ve masa tenisi gibi turnuvalar düzenliyoruz. Teniste Pazar günü (9 Kasım) bitecek turnuvamız da çok keyifli geçiyor ve katılım çok iyi. Turnuvanın amacı tatlı bir rekabet ortamı yaratıp insanları tenise yönlendirmek. Serbay.tugluay@hotmail.com
Mesa Kemerburgaz’da 9 Kasım’da gerçekleşen Tenis Turnuvası final sonuçları şöyle: Bayanlarda 1.nci Yudum Kırım, 2.nci Esma Onur Erkeklerde 1.nci Gökhan Örmen, 2.nci Ulaş Ercoşkun
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
75
GÖKTÜRK/HAYAT
Göktürk’te bir müzik kraliçesi
Ayşe Mine… Türk müziğinin efsanevi seslerinden Ayşe Mine’yle Göktürk’teki koro çalışmalarını ve unutulmaz müzik serüvenini konuştuk: “Kapılar arkasında gizli saklı verdiğim ya da aldığım hiçbir şey olmadı. Benim hayatımın kapıları hep açık, hep tertemiz.”
“Hayatımda kapılar hep açık”
76
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Röportaj: Birsen Çelik Türk Sanat Müziği’nin gözbebeği Ayşe Mine hep gülen yüzü, içtenliği ve duruşuyla da örnek bir insan.. İstanbullu kibar bir anne ve Trabzonlu bir babanın üç çocuğundan biri olarak yaşama başladı. Safiye Ayla’yı, Hamiyet Yüceses’i dinleyerek büyüdü. TRT Ankara’da uzun yıllar canlı performans yapan Ayşe Mine, uzun yıllar Belkıs Akkale, İzzet Altınmeşe gibi ustalarla çalıştı. Kendisiyle bir süredir devam eden Göktürk’teki koro çalışmalarını konuşmak için bağlantıya geçtiğimde çok heyecanlandım. 80’li yılları ve O’nun unutulmaz parçalarını bilen biri olan benim için o güzel ses ile bir anlamda vuslat olacaktı. Dergimizin yönetim ofisi olan Kemaraltı’nda otantik bir ortamda buluştuğumuz Ayşe Mine ile; kahvelerimizi içerken sıcak bir sohbete dalıverdik.
Yusuf Nalkesen’in size özel yazdığı (gözlerin doğuyor gecelerime) unutulmayacak o güzel eserin, Türk Müziği’nde 80li yılların ve hala gözbebeğimiz Ayşe Mine nasıl bir çocukluk ve evlilik yaşadı? İstanbul’lu kibar bir anne ve Trabzon’lu çok tatlı bir babanın üç çocuğundan biriyim. Çok iyi bir aileye sahiptim. Çocukluğum Gayrettepe’de geçti. Çok erken evlendim. Görücü usulü mü evlendiniz? Hayır, eşim 14 yaşımdayken peşime takılmıştı. Sonra evlendik ve 18 yaşında anne oldum. İki sene içinde ikinci çocuğum da doğdu. Sonra anlaşmazlıklar oldu ve ayrıldık. İstemediğim bir ayrılıktı. Boşandığımdan haberim bile olmadı. Onun travması uzun süre devam etti. Kin hiç tutmadım ama gönül kırgınlığı oluyor. Müzisyen olmaya nasıl karar verdiniz? Çok küçük yaşta eğitimler aldım ama pop müziğe başlamam 15 yaşındayken oldu. Çalışmalara Onno Tunç yönetiminde başladım ama sahne deneyimim olmamıştı. Sadece TRT’de annem ve babamla söyleyip dönüyordum. Böyle bir iki sene süren furya oluştu, ödüller aldım Altın Kelebek gibi.
“Özgürlüğüme Çok Düşkünüm” Sahneye nasıl adım attınız? Ayrıldıktan sonra çok şanslıydım. İlk sahneye assolist olarak 21 yaşında
Çakıl Gazinosu’nda çıktım. Nasıl assolist olduğuma gelince Türk müziği eğitimim olduğu için Fahrettin Aslan’dan gelen teklifleri bile kabul etmemiştim. Kimsenin altında çıkmak istemiyordum çünkü. Tam bir kova burcuydum özgürlüğüme çok düşkündüm. Çok küçük yaşta sahneye çıkmamış olmam ve yapımdan dolayı kimse beni tehdit edemedi, korkutamadı, kullanamadı. Terbiyeliydim, işimde yürümek için erkekleri kullanmadım. İş ve aile hayatımı düzgün yürüttüm. Hangi ustalardan musiki eğitimi aldınız? Melahat Pers, Radif Erten, İsmail Akdeniz, Yıldırım Gürses, Muzaffer Birtan gibi çok değerli isimlerden 35 yaşına kadar ders aldım. Kimleri dinlersiniz? Çok iyi söyleyen kişileri dinlerim. Türk müziğinde hata kabul etmem o derece. TRT’yi pek dinlemiyorum artık. İyi şarkı söyleyen kimse dinlerim. Ayrıca çocukluğumdan beri yabancı müzik dinlerim. Canlı performans benim için çok önemli. Kaç albüm yaptınız? 30’a yakın albüm yaptım. Erkek milleti çok sevildi. Feminen bir duruşu vardı. Bir başkaldırıştı o. Güzel şarkılar yaptım. Bir zamanların sevgi ve aşk ikonuydunuz. İnsanların sizi takdir etmesini nasıl karşılıyordunuz? Vakur diyebilirim. Kimsenin elinde sizinle ilgili malzeme yok. Gündeme farklı şeylerle hiçbir zaman gelmedim. İnsanlar beni sevdiyse şarkılarımla sevdi. En
fazla duyulan eşle dostla yediğim yemekler olmuştur. Ya da ayrılığımdan çok uzun süre sonra ufak tefek flörtler. O da doğal çünkü insanız hepimiz. Sonuçta insanların takdirine çok saygı duymakla beraber bugün kimler alkış alıyor. Ama ben hep dikkatliydim çünkü çocuklarım ve ailem farklı söylentileri, o tarz lekeleri hak edecek kişiler değiller. Bugün aşka bakışınız nasıl? Çok olmamakla beraber hayatımda hiç iyi bir insan çıkmadı karşıma. Bazen yemek yerken falan bazı beyler geliyor “Ayşe Hanım ben size aşıktım” diyor. Ben de “iyi adam mısınız, o zamanlar neden gelmediniz” diye espri yapıyorum. Şaka bir yana şu an çok düzgün bir ilişkim var, hayatımdaki tek düzgün ilişkimi Allah bana şimdi nasip etti. Kaderdaşım diyebilirim. Kendisi değerli bir profesör, iyi bir cerrah. Kendisine benimle olduğu için çok teşekkür ediyorum. Çok saygı içinde ilerleyen bir ilişkim var. Belki hep çok olgun bir ruh taşıdığınız için anca şimdilerde oldu. Açıkçası benim için her zaman en önemlisi kaliteydi. Kalite derken kıyafetler, çantalar, ayakkabılar değil. O dergilerde gördüğümüz cemiyet hayatı falan diye gösterilenler gibi söz kalite değil, insan kalitesi en önemlisi. Kaliteli insan için her şey lüks değildir, para değildir. Kaliteli insan parayla olunmaz. Dedikoduyu asla sevmem. Sosyal konularla tabii ki ilgiliyim ama insanların arkasından konuşmak gibi bir sosyalleşme durumum yok benim.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
77
GÖKTÜRK/HAYAT
“Geçmişimle Gurur Duyuyorum” Kendinize karşı biraz acımasız mısınız? Evet. Kendimi çok eleştiririm. Ama kendimle barışığımdır çünkü geçmişimle gurur duyuyorum. Ama geriye dönük yaşamam, ileriye bakarım. Bana sorsalar geçmişte ne zamana dönmek istersin diye bugünü seçerim. Çünkü geçmişi zaten hatalar yapmadan yaşadım. Kimse Ayşe Mine bir televizyoncuyu, medya patronunu, gazeteciyi arkasına aldı ve yardım etti diyemez. Bununla gurur duyuyorum. Ben bensem varım, ben değilsem yokum.
Buradaki arkadaşlarımla haftada birgün bir araya gelip musiki yapıyoruz. Çok güzel geçiyor adeta bir terapi oluyor. Geçen hafta sazlarımız da vardı. Genelde ben sazsız öğretiyorum. Çünkü öğretilen kişinin ve sizin dikkatinizin dağılmaması gerekiyor. Başka bir ses konsantrasyonu bozabilir. Bir takım öğretilerden sonra üstatlarımız geliyor ve şarkılara geçiyoruz. Eğitimden sonra konserimiz olacak 2015’te. Koromuzda kesinlikle musiki olacak diye bir kural yok. İsteyen pop veya halk müziği söyleyebilir. Çünkü müzik evrenseldir.
Bugünlerde neler yapıyorsunuz? Bol bol beste yapıyorum. Söz de çok tıkanıyorum bu ara. Ben genelde söz ve besteyi birlikte yaparım, başkasının sözüne beste yapmam. Aslında bundan sonra kendi bestelerimden bir albüm yapmak istiyorum.
Pazar kahvaltısı için tercihiniz var mı? Ben genelde brunch tercih ederim; çünkü kısıtlı kahvaltıları sevmiyorum. Örneğin bugün Kemeraltı’da kahvaltı yaptım ve harikaydı. Dışarıdan çok göze çarpmayan, tabiatın içinde, lüksün olmadığı ama son derece rahat bir kahvaltı yeri. Yeri sevdiren insanlardır.
Müzik hayatının size etkileri neler oldu? Hassaslaştırdı. Müzik hayatı insanı daya duygusal, daha hassas yapıyor. Belki ticaretle uğraşan bir kadın olsaydım daha sert olabilirdim, daha realist olabilirdim. Göktürk’te Müzikli Terapi Göktürk’teki koro çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
78
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Rahatlamak için nerelere gidersiniz? Yeşil, açık hava ve deniz kenarını severim. Yürümeye çok düşkünüm. İki oğlunuzdan bahsedelim mi? Cenk ve Berk benim nefesim. Biri evlendi, çocuğu oldu. Biri sinema televizyonla ilgili, diğeri ticaretle uğraşıyor. Normal, sade, gösterişsiz bir aileyiz. Bir sanatçı yaşantım yok.
Metroyu, metrobüsü kullanıyorum. Kompleksi olmayan insanların böyle yaşaması lazım. Ben çok gündemdeyken de bunu yapıyordum. Ne olacak insanlarla karşılaştığınızda muhabbet etseniz. Son olarak eskilerden unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız? Bir dönem, şarkılarım TRT’den geçiyor, programlara gidiyorum falan ama konserler çok az geliyor. Niye gelmiyor, niye az falan diye düşünüyorum. Telefon açtım o dönemin müzik daire başkanı Doğan Hoca’ya dedim ki “Hocam benim dayım yok, amcam yok, arkamda bir adam yok, dostum yok, benim suçum ne bu konserler bana niye az geliyor” dedim. Doğan Hoca’da yarın 11’de gel buraya dedi. Gittim, Doğan Hoca bana “ madem amcan, dayın yok, arkanda biri yok sen varsın ya kendi arkanda sen kendin varsın” dedi. O günden sonra TRT’nin ne kadar konseri varsa bana gelmişti. Böylece kendi arkamda kendim vardım, yanımda babam her zaman vardı, bu şekilde var oldum. Çok güzel bir müzik hayatı yaşadım. Kapılar arkasında gizli saklı verdiğim ya da aldığım hiçbir şey olmadı. Benim hayatımın kapıları hep açık, hep tertemiz. Ayşe Hanım bizimle yaptığınız bu içten söyleşi için çok teşekkürler.
yaşında
4
Paket Servis : 322 32 12 Belediye Cad. No:25/E Göktürk/İstanbul www.olivoristorante.com info@olivoristorante.com
MEKAN
Adı üstünde Hayat Cafe’de ‘hayat’ var Gümüşlük’te renkli, özenli dekoru, lezzetli yiyecekleri, seçkin müzikleriyle adına yakışır bir mekan: Hayat Cafe…
Bodrum’un en güzel koylarından olan Gümüşlük’te geçtiğimiz aylarda açılan Hayat Cafe, plajın gürültüsünden bunalıp kendiyle ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir mekan. Dekorasyonda gökkuşağının bütün renklerine yer verilen Hayat Cafe yastıkları, minderleri, rahat kanepeleri, hamakları kısacası birbirinden renkli köşeleriyle size keyifli dakikalar vaad ediyor. Denize iki dakika uzaklıkta, mandalina ağaçları ve sardunyalarla çevrili bir bahçede bulunan cafede değişik aktiviteler de düzenleniyor. Çocuklar için el işi saatlerinin yanı sıra her salı ve cuma sabahı, hayata huzurlu başlamak isteyenler için tai chi ve yoga dersleri var. Her ayın ikinci ve dördüncü cumartesi de ikinci el giysi, eşya, kitap ve sanat ürünlerinin bulunduğu bir pazar kuruluyor. Uzun yıllar savaş muhabirliği yapan Nevin Sungur’un kız kardeşi Nermin Hanım’la açtığı mekanda; damak tadı da unutulmamış. Reçeller, ekmekler başta olmak üzere tamamen ev ortamında hazırlanan bir menüsü var Hayat’ın… Toz zahteri, mis kokulu domatesi, otlu terayağı, çeşit zeytinler, gidenlerin sık sık andığı lezzetler. İkindi vakti gittiğimiz Hayat’da güneşin batışını izlerken, özenle hazırlanmış kahvemizi yudumlamak ve birbirinden iyi seçilmiş müzikleri dinlemek günün tüm yorgunluğunu kısa sürede gidermemize vesile oldu. Yolu Gümüşlük’e düşenler Hayat’a uğramadan geçmemeli…
80
COUNTRYLIFE • kasım 2014
KÖŞE
Menapoz Kapıyı Çaldığında! Genelde menapoza giren yada menapoz başlangıcı olan danışanlarımda bir panik yaşandığını görüyorum. Eyvah! Kilo alacağım ve kilo vermem artık imkansız diyorlar… Bu dönem metabolik faaliyetlerin yavaşladığı bir dönemdir. Östrojen hormonunun azalması nedeniyle karın bölgesinde yağlanmanın önlem alınmazsa artabileceği bir dönemdir. Ancak bu dönemde hayatın ergenlik gibi bir dönemidir. Menapoz döneminin ne olduğunu iyi tanırsak en güzel şekilde geçirebiliriz. İnsan her yaşta güzeldir.. Türkiye’de 10 milyon kadın 2020 yılında 55 yaş üzerinde olacaktır. Bu yazıyı sadece menapoza giren hanımların değil herkesin okuması gerekli diyorum. Şimdi den ileriye yönelik nasıl bir yatırım yapmanız gerektiğine de bakmalısınız! Menopoz döneminde beslenmeye bağlı olarak görülen bozukluklar şöyle: - Osteoporoz - Kardiovasküler Hastalıklar - Şişmanlık - Zayıflık
Osteoporoz: Hastalığın oluşumunda önemli risk faktörleri arasında hatalı beslenme, yetersiz Ca alımı, aktivitede azalma, azalmış ağırlık ve kas kütlesi, sigarakafein-aşırı alkol alımı ve yüksek lifli diyettir. Kalsiyum’un biyoyararlılığı için D vitaminin yeterli düzeyde alınması gereklidir. Normalin altında
D vitamini kemiklerin Ca dengesini olumsuz etkileyerek osteoporoz riskini artırmaktadır. Ancak aşırı D vitamini toksik etki yaptığından gelişigüzel alınmamalıdır. D vitamini gereksinmesini karşılamanın tek yolu düzenli güneşle temastır. Bu dönemde insanların eve daha çok bağlı olmaları ve giysileri nedeniyle güneşten yararlanmamaları D vitamini yetersizliğine yol açabilir. Bu nedenle güneşin yoğun olmadığı saatlerde 15 dakika yürüyüş, kış aylarında ise haftada bir yağlı balık tüketimi yeterli olacaktır. Ergenlik, gebelik ve emziklilik döneminde hatalı diyetlerle gereksiz zayıflama, hareketsizlik, yetersiz süt alımı ve güneşten yararlanmama kemik yoğunluğunu azaltarak ileriki yaşlarda osteoporozis için risk oluşturmaktadır. Bu dönemde süt içimi ve spor faaliyetleri teşvik edilmelidir. Diyetle gereğinden fazla sodyum ve protein alımının artması idrarla Ca atılımını arttırmaktadır. Ortalama 1 fincan kahve 6 mg Ca atımına sebep olmaktadır. Sigaranın östrojen metabolizması üzerine olan direkt etkisinden dolayı kemik mineral içeriği azalmakta ve lipid profili olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenle oseteoporozisden korunmak için sigara içilmemelidir
Beslenme önerileri
Uzm. Dyt. Simge ÇITAK
tüketimini arttırınız. - Yeşil yapraklı sebzeler kalsiyumdan da zengin olduğu için sık tüketiniz. - Kuru baklagiller kalsiyumdan zengin oldukları kadar posa da içerdiklerinden iyi pişirilerek yeterli miktarda tüketilmelidir. - Günde en az 8 bardak su içiniz. - Aşırı tuz alımı kemik yıkımını arttırdığından tuz tüketiminden kaçının yada sınırlayınız - Kafeinli içeceklerin tüketiminden kaçınınız yada sınırlayınız. - Hazır yemekler, işlenmiş gıdalardan kaçınınız, olabildiğince ev yemekleri yiyiniz. - Öğün sayınızı arttırınız, 3 ana 2-3 ara öğün tüketiniz. - Besinleri hazırlama ve pişirme yöntemleri besin öğeleri kayıplarını önleyecek ilkelere uygun olmalı, kızartma yönteminden kaçınılmalıdır. - Kırmızı et tüketiminizi azaltıp, balık tüketiminizi arttırınız. - Süt, yoğurt, peynir tüketiminizi arttırırken az yağlı olanlarını tercih ediniz. - Menopoz sonrası kadınlarda, menstrusyonla demir kaybı olmadığı için gereksinme vücuttan atılan demir kadardır. Bu dönemde diyetteki hayvansal proteinin demirden fakir ancak kalsiyumdan zengin süt ve ürünlerinden karşılanmalıdır.
- Enerji ihtiyacınız azaldığı için, kilo alımınıza dikkat ediniz. İdeal ağırlığınızda olmaya çalışınız. - Günlük enerjinizde, saf şeker tüketiminden kaçınıp, taze sebze meyve
Menopoz döneminde metabolizmada yavaşlama ve kısmen fiziksel aktivitedeki azalmadan dolayı enerji gereksinmesi de azalmaktadır.
Göktürk İstanbul Caddesi Suvenue Residans E blok No: 6 Göktürk / İstanbul 0212 322 08 73
Nişantaşı Teşvikiye Cad. Ar Apt. No:47 Nişantaşı/ İstanbul – 0532 130 16 55 www.simgecitak.com simgecitak@gmail.com
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
81
ENGELSİZ YAŞAM
On parmağında on marifet; Kenan Satıcı “Yüzde 45 engelliyim ve bunu engel olarak görmüyorum” diyen ampute futbolunun aranılan isimlerinden Kenan Satıcı’yla buluştuk.
82
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Kendinizi tanıtır mısınız? Ben Kenan Satıcı, 34 yaşındayım, İstanbul’da doğdum Pirinççi Köyü’nde yaşıyorum. Aslen Arnavutum. Yüzde 45 engelliyim. Sağ ayağımı diz altından üç yaşında geçirdiğim trafik kazası yüzünden kaybettim. Ampute futbolu oynuyorum. Ayrıca arıcılık, mobilyacılık ve bilgisayar işleriyle uğraşıyorum. Ampute futbola ne zaman başladınız? Futbolu dört senedir oynuyorum. Yeditepe’de başladım. Zaten İstanbul’da iki tane engelli futbol takımı var. Üç yıl Yeditepe Spor kulubü’nde oynadım. Bu yıl İstanbul Özürlüler Spor Kulubü’ne transfer oldum. Sol bek oynuyorum, zaman zaman orta saha da olabiliyor. Bu sene iyi gidiyoruz, iki maç yaptık. Elli maçtır yenilmeyen Yenimahalle Belediyesi Ampute Futbol Takımı’nı yendik. Ayrıca yeni kulubümüze Bakırköy Belediyesi sponsor oldu. Desteklerini eksik etmiyorlar. Araçlarını gönderiyorlar, masraflarımızı karşılıyorlar. Futbol oynamaya nasıl karar verdiniz? Tamamen tesadüf oldu. Engellilerin dernek toplantısında bir arkadaşla tanışmıştım. Kendisine iş bulmak için yardımcı olmaya çalışırken bana futbol oynadığını söyledi. Engellisin nasıl futbol oynuyorsun diye sordum. Amputeyle ilk tanışmam bu şekilde oldu. Yaşımdan dolayı sorun olabileceğini düşündüm
ama ampute futbolunda zor olmasına rağmen normal futboldan efor farkı olduğu için yaş sınırı yok. Haftada kaç gün antreman yapıyorsunuz? Çarşamba ve Cuma günleri antremanlarımız, hafta sonları da maçlarımız oluyor. Deplasman maçlarımız; Ankara, Konya, Malatya, Antep, Antalya gibi illerde oluyor. Yakın olanlara otobüsle, uzaklara uçakla gidiyoruz. Lig sisteminiz normal futboldakiyle aynı şekilde mi işliyor? Evet, bizimkisi Ampute Süper Ligi. Cumartesi veya Pazar günleri TRT 3’te maçlarımız canlı yayınlanıyor. Bir de PTT 1. Ligimiz var. Alt ligden gelen takımlar da oluyor. Hazırlık maçlarımızı alt ligden gelen takımlarla veya kendi ligimizdekilerle yapıyoruz. Transferlere gelince diğer futbol takımlarıyla kıyaslanamayacak ücretlerle transferler oluyor. Takımların bütçesinin düşük olmasıyla alakalı bir durum. Engellilere gönül vermiş olması gerekiyor kuluplerin. Çünkü çoğu masrafı başkanlar kendi ceplerinden karşılıyorlar.
Ampute futbolunda ülkemiz dünyaya kıyasla ne durumda? Geçen ay Polonyo’da maçlar oynandı.
İtalya’ya 11, Polonya’ya 7, İngiltere’ye 4 tane gol atarak Türkiye Milli Takımı Avrupa Şampiyonu oldu. Dünya şampiyonasında hep birinciliğe ve ikinciliğe oynuyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin birinci olacağını düşünüyorum. Türkiye, engellileri sosyal yaşama katmada son yıllarda mesafe kaydetti diyebilir miyiz? Tabii ki. Son on yılda birçok değişiklik oldu. Bizim ligimiz yoktu. Antreman günlerinden birinde başbakanımız ziyarete geldi. Ligin kurulması için söz verdi ve bir yıl sonra lig kuruldu. Böylece ampute futbolu gelişmeye başladı. Belediyeler çok yardımcı oluyor. Sahalarını açıyor, araçlarını gönderiyor. Belediyeler dışında yardımsever insanlar da destek oluyor. Şu anki başkanımız Bakırköy Belediye Başkan yardımcılarından Kenan Bey. Bize elinden gelen yardımı yapıyor. Gittiğimiz şehirlerde insanlar bize destek veriyor. Maçlarımıza artık tanımadığımız insanlar da geliyor. Peki arıcılığa nasıl başladınız? Bir öğretmenime elli, altmış tane arı kovanı yaparken merak edip kendime de bir kovan yaptım. O da bana bir kovan arı hediye etti. O sene bir kovandan altmış kilo bal alınca bunun çok karlı bir iş olduğuna karar verip başladım.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
83
ENGELSİZ YAŞAM Elli kovan arım var şu anda. Arıları beş çiçek dolaştırıyorum. Önce burada Akasya çiçeği sonra Beykoz’da kestane ve ıhlamur oradan Lüleburgaz’a ayçiçeğine en son olarak geri dönüp buraya yani Pirinççi köyüne süpürgeçalısı için getiriyorum. Tamamen organik bir bal zaten hobi olarak yaptığım için sattığım insanlar genelde çevremdeki kişiler. Çok yönlü birisiniz, engelinizin aktifliğinizi etkilemediğini görüyoruz. Yüzde 45 engelliyim ve bunu engel olarak görmüyorum. Dediğim gibi aslen Arnavutum belki geldiğim coğrafyadan kaynaklı ama ben çalışmayı çok seviyorum. Bu bana engel olmuyor aksine bana çalışma hırsı veriyor. Engellilerde böyle bir durum söz konusudur. Ya hayata tamamen küsmüşlerdir ya da çok tutunmuşlardır. Her boş anımı değerlendirmeye çalışıyorum. Hepsinin dışında Rumeliler Derneği Bölge sorumlusuyum. Köylerde ki Rumelilerden sıkıntı yaşayan olduğunda organizasyonlar düzenleyip yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu şekilde sürekli bi meşgale buluyorum. Uğraştıklarınız dışında yönelmek istediğiniz başka işler de var mı?
84
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Aklımda tavukçuluk var aslında. Zaten elli küsür tavuğumuz var annem ilgileniyor ama belki ileride bunu büyütüp karavan tavukçuluğuyla ilgili planlar hayata geçirebilirim. Karavan tavukçuluğu nedir? Yeni bir sistem, üç veya altı voltlu bir sistemle yeşil alanı çeviriyorsunuz. Portatif bir karavanla yüz, iki yüz kadar tavuğu çevrelediğiniz yerde otlatıyorsunuz. Otlar azalmaya başladığında başka yere taşıyıp bu şekilde beslenmelerini sağlıyorsunuz. Böylece tavuğu organik olmayan yemlerle beslememiş oluyorsunuz. Bizim şu anki tavuklarımız da tamamen organik besleniyor, inorganik yemler kullanmaıyoruz.
Sosyoloji okuyosunuz, toplumumuzu sosyolojik açıdan değerlendirirseniz... İnsanların kafaları çok karışık. Medya araçları nedeniyle gördükleri herşeyi olduğu gibi kabul edip inanıyorlar. Medya, insanların sorgulama yetilerini yavaş yavaş köreltiyor. Eğitim sisteminin ezberci gidişi de bunun nedenlerinden. Ama bizim üniversitelerimizde dahi bugün bilim yapılmıyor. Örneğin 45 Siyasal Bilimler Fakültesinden hiçbiri bir anayasa tezi hazırlamamış. Böyle bir açık varken düşünmek gerek ülkemizde eğitim veriliyor mu, bilim üretiliyor mu? Bu anlamlı söyleşi için size teşekkür ediyoruz. Nice başarıların altında imzanızı görmek istiyoruz.
SAĞLIK
Kemik erimesini besinlerle yavaşlatın
Dr. Sema Eren Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Uzmanı Göktürk Florence Nightingale
En yaygın metabolik kemik hastalığı olarak bilinen osteoporoz, kemik kalitesinin bozulması sonucu kırılganlığının artmasından meydana gelir. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Kadınlarda 50-60 yaş aralığında %40-55, 60-70 yaş aralığında %75, 70 yaş üstündeki kişilerde ise %85 oranında görülür.
YAVAŞ VE SESSİZ İLERLER Toplum sağlığı sorunu haline getiren yönü ise kırıkla olan bağlantısıdır. Tüm osteoporoz olgularının %47 omurlarda, %20‘si kalçada ,%13 bilekte ,%20 diğer kemiklerde görülür. Osteoporoz başlangıcında hastada hiçbir şikayet olmayabilir, hastalık ilerledikçe kemik dokusunun direnci geri dönüşü olmayacak şekilde
azalmakta ve kemiklerde yaygın ağrılar ortaya çıkmaktadır. İleri dönemlerdeki komplikasyon kemik kırıklarıdır. KİMLER RİSK ALTINDA? Değiştirilemeyen risk faktörleri yaş, ırk (beyaz tenli), cinsiyet (kadın), genetik yapılar. Yetersiz miktarda alınan çeşitli vitamin ve mineraller (magnezyum, çinko, bakır, fluorid, vitamin D,C,K,A) ile ailede kırık (osteoporoza bağlı) öyküsü olan kişilerde sıkça rastlanır. Osteoporozun en önemli nedeni ise kadınlarda östrojen erkeklerde ise androjen hormonlarının eksik salgılanmasından kaynaklanır. KEMİK ERİMESİNİ TETİKLEYEN NEDENLER? Erken menopoz (45 yaş altında doğal veya cerrahi) Aşırı protein ve tuz alımı Kalsiyumdan fakir beslenme Kemik yıkımını arttıran ilaç kullanma (guatr, kortizon, heparin…) Sigara, alkol, kafeinin aşırı tüketimi Egzersiz alışkanlığının olmaması Uzun süreli yatak istirahatı Kronik böbrek yetmezliği
86
COUNTRYLIFE • kasım 2014
KEMİK ERİMESİNİ NASIL YAVAŞLATABİLİRİZ? Yeterli kalsiyum, D vitamini alımı, düzenli egzersiz yapmak (yürüyüş, aerobik, merdiven inip çıkma, dans) kemik erimesinin yavaşlamasında en büyük etkenlerin başını çeker. Çocukluk, adolesan dönemi ve genç erişkinlik dönemlerinde güçlü kemikler oluşturulması ileri yaşlarda osteoporoz gelişiminden korunmak için önemlidir. 40 yaş sonrası kemik kaybı vücutta başlar. Menopoz sonrası ilk birkaç yılda ise en hızlı dönemine erişir. D VİTAMİNİN ÖNEMİ NEDİR? D vitamini kalsiyum ve fosforun sindirim sisteminden emilimini arttıran, kandaki kalsiyum seviyesini kontrol eden gerekli bir vitamindir. Kalp atışının düzenlenmesinde, kasların güçlenmesinde, tiroid fonksiyonlarında, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde, z zihinsel zayıflığın önlenmesinde ve kan pıhtılaşmasında gereklidir. Kemiklerde, dişlerde kalsiyumun birikmesine yardım eder. Besinler yoluyla provitamin-D şeklinde alınır, güneş ışınların etkisiyle deride D vitaminine dönüşür. Balık, karaciğer, terayağ yumurta, peynir, mantar gibi gıdalar D vitamini yönünden zengindir. Yılda bir kez kanda D vitamini miktarına baktırmalıyız. Yaz mevsiminde üretilen bu yağda çözünebilir vitamin fazlası sonradan kullanılmak üzere yağ dokularında depolanır.
EN İYİ KALSİYUM KAYNAĞI SÜT Kalsiyum minerali, kemik oluşumu ve diş sağlığı açısından önemlidir. Vücudumuzdaki kalsiyumun %99‘u kemiklerde ve dişlerde bulunur. Kas büyümesi, kasların gerginliği, enerji üretimi, kan pıhtılaşması, sinir iletimi, kalbin düzenli çalışmasında önemli görevleri vardır. Kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Kalsiyum eksikliğinde raşitizm, osteoporoz ve diş çürümesi gibi sorunlar ortaya çıkar. Kas krampları, egzama, çarpıntı, yüksek tansiyon, uykusuzluk, sinirlilik ve depresyona neden olabilir. Kalsiyumu aç karnına, D vitaminini yağlı yiyeceklerle alınmalıdır. Kalsiyumu her zaman D vitamini ile birlikte alınmalıdır. En iyi kalsiyum kaynağı süt ve süt ürünleridir.
!
“40 yaş sonrası kemik kaybı vücutta başlar. Menopoz sonrası ilk birkaç yılda ise en hızlı dönemine erişir.”
Günlük D vitamini ihtiyacı; 0-30 yaş 200 IU 31-50 yaş 300 IU 51-70 yaş 400 IU 70 yaş ve üstü 600 IU
KEMİK YOĞUNLUĞU NASIL ÖLÇÜLÜR? Osteoporoz tanısında kullandığımız kemik dansitometri, kemik mineral yoğunluğu değerlendirmede standart bir yöntemdir. Çabuk ve ağrısız olmanın avantajlarını da taşır. Kemik yoğunluğu yaş, cinsiyet, vücut ağırlığına göre değişir. Ve bu gruplardaki normal değerler ile kıyaslanır.
Önerilen Günlük Kalsiyum Alımı - Yaşa Bağlı Değişir. 1-3 yaş 500 mg 4-8 yaş 800 mg 9-18 yaş 1.300 mg 19-50 yaş 1000 mg 50 yaş üstü 1200 mg
Kalsiyum Kaynakları Yiyecek Miktar İçerdiği kalsiyum miktarı Süt 250 ml (bir fincan) 300 mg Kaşar peynir 45 Gr 300 mg Sardalya 225 gr 415 mg Somon 85 gr 181 mg Dondurma 150 ml 85 mg Badem 100 gr 250 mg Nohut 100 gr 140 mg
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
87
İÇ DÜNYAMIZ
Sınav sendromunu bu önerilerle yenmeniz mümkün Hayat bir sınav olarak ifade ediliyor. Yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan birçok dönemi olduğu için. Sınav sözcüğü; ilkokuldan itibaren hayatımızın içinde olan bir durum. Yazılı sözlü projeler derken iç içe bir sürecin içinde yaşanan bu olayın; insan üzerinde olumlu ya da olumsuz etkileri vardır. Sınav öncesinde veya sırasında yaşanan heyecanlanma, bilgiyi hatırlayamama, çarpık bilgiler, eşleştirmede zorlanma, sınavında kilitlenme, üşüme, titreme sancılı, ağız kuruluğu, tuvalet ankisiyetesi, kontrolsüz duygu durumu gibi durumlara psikolojide sınav sendromu deniliyor. Aslında herkesin sınavlarla ilgili olarak yaşanmış bir anısı vardır mutlaka. Bir sınavda yaşanan olumsuzluk ve alınan kötü not içselleştirilip beyin o duruma takılabilir. “Yine aynısını bu sınavda yaşayacak mıyım” düşüncesi beyinde dönmeye başladığında sistemi başarısızlığa götürür. Bilinçaltı verilen bu komuttan şunu algılar “yine aynı sorunu yaşa” ve ona benzer durum da zaten yaşanır. Olumlu bir cümleyle düzeltme yapılırsa
FATMA TAŞ (Aile Danışmanı) www.ilgidanismanlik.com bilgi@ilgidanismanlik.com 0216 567 69 80
“geçen sınavda başarısızdım, şimdi çok daha sakin ve rahat olacağım. Daha iyi not alacağım.” gibi aynı sendromun tekrar yaşanmaması sağlanabilir. Sınav sendromunu yenebilmek için: yanlış davranışları tespit edip, bakış açısını ve beyinsel odaklanmayı yeniden sağlamak gerekiyor. Bu yanlışların başında şu davranışlar en başta gelmektedir: ders anlatılırken dinlemede problem yaşama, motivasyonlu odaklanmada problem yaşama, atalet olarak öteleme, sonraya veya son dakikalara bırakma, az çalışma, yanlış telkinler, psikolojik duyguları ön plana çıkarmak, hedefi netleştirmemek, amacını ve geleceğini sorgulayamama, kararsızlık, arkadaşlarının etkisinde kalma… Unutulmaması gereken; hayatın tekrarı olmadığı gibi bazı sınavların tekrarının olmadığıdır. Orta son sınıf sınavları gibi. Bunu bilmek çocukların sınavdan çok daha fazla etkilenmelerine sebep oluyor. Bu nedenle hem ailelerin hem de öğretmenlerin bu dönemde çocuklara daha çok destek vermesi gerekiyor. Sınav sendromunun temelinde endişe, kaygı ve başarısızlık korkusu vardır. Bu duygu durumundan çıkabilmek için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir: Olumlu düşüncelerle telkin edilmeli: “yapabileceğimin en iyisini yapacağım, kendime inanıyor ve güveniyorum, başkası başarıyorsa ben de başaracağım, çalışıyorum güveniyorum da kendine inanıyorum, sınavda
88
COUNTRYLIFE • kasım 2014
duygularımı kontrol altında tutacağım” gibi. Sınavdan önce hedef oluşturmak ve hedefi hayal etmek: “gerekli bilgileri hatırlıyorum hatırlayacağınız bilinçaltım verecek, bütün bilgiler bilinçaltında kayıt vardır ve silinmez, önce zihinde düşünüp hayal edip kazanacağına inanmak bu hayalin hücrelerinde hissetmek, Sınav sendromunu yenebilmek için yapılması gereken başka bir öneri ise fiziksel hazırlıklardır. Bunları sınav öncesinde nefes egzersizleri yapmak ve gözleri kapatıp sakinleşmeye çalışmak, bedeni gevşetmek olarak formüle edilebilir. Bu egzersizler yapılırken şöyle düşünülmelidir: “Herşey çok daha iyi olacak. Çok keyif alıyorum. Sakinim kendime güveniyorum. Bilinç altımda öğrendiğim bilgiler soruların cevaplarını bana gösterecek.” Sınav öncesinde bunu tekrarlamanız; bilinçaltınızın hayalinizi gerçek sanarak sizi gerçek sınav sırasında destek vermesini sağlayacak, böylece sınav sendromunu yenmiş olacaksınız. Bu çalışmaları gençlerle sık sık yapıyoruz ve çok iyi sonuçlar alıyoruz. Bu telkinleri kendi kendinize de yapabilirsiniz, unutmamanız gereken tek bir şey var o da kendinize her zaman güvenmeniz. Sevgide kalın.
KÖŞE
Ebola Virüs Hastalığı Ebola Virüs Hastalığı son günlerde insanlığın ve tıbbın büyük belası olup vaka sayısı hızla artmaktadır. Diğer virüs hastalıklarından en büyük farkı %90 gibi yüksek oranda ölümcül olmasıdır. Virüs ilk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo’da görülmüş olup Kongo’daki bir nehre hitaben Ebola adı verilmiştir. Virüsün doğal kaynağı güney-batı Afrika’daki meyve yarasaları olduğu düşünülmektedir. İnsanlara bulaşması, yarasalardan virüs bulaşmış şempanze, goril gibi maymun türleri ve antilopların vücut sıvıları ve bu hayvanları etinin yenmesi ile olmaktadır. Ayrıca ebola virüsü taşıyan bu hayvanların vücut sıvılar bulaşmış eşyalar da dolaylı olarak virüs bulaştırmaktadır. İnsandan insana bulaşması da hasta kişilerin tükürükleri, kan ve vücut sıvılarının sağlıklı kişilerin açık yaralarına veya küçük cilt sıyrıklarına temasından veya ortak kullanılan sterilize edilmemiş aletlerle de olabilir. Solunum yolu ile bulaşma kanıtlanmamıştır. Salgın 2013 Aralık ayında Gine’de başlamış olup orta ve batı Afrika ülkelerinde hızla yayılmaktadır. Dünyanın diğer ülkelerinde de bu ülkelerden giden kişilerde hastalık tespit edilmektedir. Ebola Virüs hastalığının kuluçka dönemi yani virüs alındıktan sonra hastalık başlaması için geçen süre 2-21 gün arası olup ortalama 7-8 gündür. Hastalık belirtileri başlamadan önceki kuluçka devresinde bulaşıcı olmayıp, hastalık belirtileri olduğu süre hatta iyileştikten sonra da bulaştırıcı olmaktadır. Fakat
Dr. Mürsel İnanç Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
bu süre kesin bilinmemektedir. Hastalık yüksek ateş ve her ateşli hastalıkta görülen genel belirtilerle başlar. Halsizlik, baş ve kas ağrıları, kusma, ishal, mide ağrısı gibi yakınmalar olur. Göğüs ağrısı ve solunum sıkıntısı, deri ve organ içi kanamalar en ciddi belirtilerdir. Kanamalar nedeni ile hastalık Ebola Hemorajik ateşi olarak da adlandırılmaktadır. Hastalığın kendine özgü belirtileri olmadığından, en çok ağır grip vakaları ile karışabilir. İlk 14 gün ölüm riski yüksek olan dönemdir. Genellikle 9-10. günlerde şok, çoklu organ yetmezliği veya yaygın kanamalardan ölüm olabilir. Ebola Virüs hastalığının tanısı özellikle Afrika ülkelerinden gelenlerde veya onlarla sıkı teması olanlarda yüksek ateş, cilt kanamaları varsa şüphe edilerek özel laboratuar testleri yapılarak konur.
KORUNMAK İÇİN NE YAPABİLİRİZ ? Özellikle Afrika’dan gelen maymun türlerinden kesin olarak uzak durulmalıdır. Neyse ki bulaştırıcı olan bu hayvanların etleri ülkemizde tüketilmemektedir. Yine Afrika’ya seyahat edenlerin veya buralardan gelen misafirlerin ateşlenmeleri halinde bu hastalık mutlaka akla gelmeli ve gerekli tetkikler tamamlanana kadar çok iyi izole edilmelidirler. Bu kişilerin tükürük vücut sıvıları ve kanları ile temastan kaçınılmalıdır. Özellikle el temizliği çok önemlidir. Sık sık akarsu altında ve sabunla yıkamak çok önemlidir. Sağlıklı yaşamın genel prensipler, tüm mikrobik hastalıklardan olduğu gibi Ebola Virüs Hastalığından da korunmak için her zaman geçerlidir.
Ebola Virüs hastalığının özgün bir ilacı yoktur. Antiviral ilaçlar etkili değildir. Ancak özel tekniklerle hazırlanmış antikor tedavisi denenmekte olup başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bugün için aşısı da yoktur. Hastalara, klinikte çok iyi izole edilerek destekleyici tedavi yapılmaktadır. Bu hastalar için izolasyon (karantina) çok önemlidir. Hastalık şüphesi olanlar da dahil çok sıkı izolasyon gereklidir. Ülkemizde hastalık henüz görülmemiş olmasına rağmen yüksek oranda ölümcül olması ve özel ilacı ve aşısı bulunmadığından salgının önlenmesi açısından karantina çok önemlidir.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
89
TEKNO-SÖYLEŞİ
Apple Teknik Servis’te Teknoloji ve Eğitim Desteği Yanı Başınızda Apple cihazlarıyla ilgili herhangi bir sorunda şehrin yolunu tutmaya artık gerek kalmadı! Göktürk’te geçtiğimiz sene açılan, uzman kadrosuyla Apple ürünleri başta olmak üzere her türlü teknolojik ve eğitim desteği sağlayan Apple Teknik Servis’ e konuk olduk. İşletme sahibi Sinan Türkel ile hem hizmetlerini hem de bir yıl içindeki deneyimlerini konuştuk. Apple Teknik Servis’i Göktürk’te açma fikri nereden doğdu? Mac ve Apple dünyası kalite ve ekonomik gelir seviyesi bakımından Göktürk’te yaşayan birçok kişiyle örtüşüyor. Apple Teknik Servis’i açmadan önce çalıştığım firmalarda Göktürk’te oturan müşterilerimize teknolojik ya da eğitim desteği için sık sık geliyordum. Bir süre sonra Göktürk’ü ve burada yaşayanların ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleme imkânı buldum. Sonrasında kendi işimi yapmaya karar verdiğimde bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak Göktürk’e yetkili servis kalitesinde bir yer açmaya karar verdim. Özellikle Apple kullanıcıları kendilerini özel hissetmek isteyen kişiler. Biz de bu durumu en iyi şekilde onlara yaşatmak için buradayız. Ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Apple TV, iPad, iPhone, iMac,
90
COUNTRYLIFE • kasım 2014
MacBook başta olmak üzere tüm Apple cihazlarına destek veriyoruz. Cihazların kullanımından, birbirleriyle olan senkronizasyonuna, fotoğrafların aktarılmasına ve daha birçok özelliğin kullanıcıya anlatılmasına varan tüm hizmetler mevcut. Bunun yanı sıra kullandığınız bir cihazda herhangi bir arıza olduğunda teknik destek imkânı sağlıyoruz. Sadece Apple ürünleri değil tüm Windows cihazlarına da bakıyoruz. Ayrıca profesyonel ekibimizin sunduğu yazılım, web sitesi, sosyal medya desteği de mevcut. Çeşitli kurumsal firmalara da yazılım geliştiriyoruz.
da müşterilerimize anlatıyoruz. Yüksek kalitede malzeme kullanıyoruz. Bütün işlemlerimizde üç ay kendimizin verdiği garanti süresi de bulunuyor.
Kullandığınız malzemeler nasıl? Antistatik bileklikler masa örtüleri gibi malzemeler kullanıyoruz. Tüm işlerimizi yetkili servis kalitesinde yapıyoruz. Gelen problemleri olabilecek en kısa zamanda ve en iyi şekilde çözüyoruz. Garantili ve garantili olmayan kısımları
Ayrıca eğitimler de veriyorsunuz. Biraz anlatır mısınız? Başta bahsettiğim hizmetlerimiz dışında burada veya yerinde olmak üzere müşterilerimize eğitim olanakları sunuyoruz. Bu, aklınıza gelebilecek her türlü eğitim olabilir. Örneğin teknik
Satış yapıyor musunuz? Elbette. Tüm Apple cihazlarının satışını yapıyoruz. Olmayanları ise bir günde getirtebiliyoruz. Çok acil bir durumda ise bir saatte ürünü temin etme imkânına sahibiz. Ayrıca www.elmabul.com sitesinden de satış yapıyoruz. Satış fiyatlarınız nasıl? Apple’ın sitesine riayet ediyoruz.
dediğimiz cihaz kullanım eğitimleri, Apple eğitimleri, program eğitimleri gibi geniş bir çerçevede müşterilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yerinde eğitim derken sadece Göktürk civarı mı? Sınırımız Göktürk’te değil. Zekeriyaköy, Sarıyer ve civardaki diğer semtlere de gidebiliyoruz. Göktürk’te hizmet verdiğiniz bir yıl süresince edindiğiniz en önemli tecrübe sizce ne oldu? Gerçekten başarmak istiyorsanız önce Göktürklü olmanız ve burayı iyi tanımanız gerekiyor. Eğer gerçekten Göktürk’te yaşayıp buradaki insanların ne istediklerini anlayabilirseniz yaptığınız işte doğru yoldasınız demektir. En çok karşılaştığınız problem neler oluyor?
Göktürk’te bazı yerlerde bina yapılarından kaynaklanan çeşitli altyapı sorunları var. Ayrıca Göktürk’ün en önemli problemlerinden biri olan sık elektrik kesintisi de cihazlara zarar vermesi açısından karşılaştığımız en yoğun problem. Bir de yurtdışına giden ve oradan ürün alan bazı müşterilerimizin buraya gelince yaşadıkları uyum problemleri olabiliyor. Herhangi bir arızada parça bulmak sıkıntısı yaşayabiliyoruz. İşinizin en çok hangi tarafını seviyorsunuz? Müşterilerimizin en zor anında hemen sorunlarını çözmek beni çok mutlu ediyor. Onların mutluluğu bizi motive ediyor. Hangi saatler arasında açıksınız? Hafta içleri saat 09:00 – 20:00, hafta sonları ise (Pazar günü dahil) 10:00 –
18:00 saatlerinde açığız. Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz? Özellikle Apple kullanıcılarına söyleyebileceğim en önemli şey şu: her yeni çıkan versiyonu cihazlarına yüklemesinler. Bizim için gelir kaynağı ama kendileri için bir veri kaybı olabiliyor. Bu durum bazen üzücü olabiliyor. Telefondaki bilgiler gidiyor. Eşlerle aynı Apple Id veya iCloud hesabı kullanmak biraz karışıklığa neden olabiliyor. Eşler arasında ayrı ayrı hesapların açılması naçizane tavsiyem. Onun dışında Göktürk’te olmaktan çok mutluyum. Bir yerde artık kendimi de Göktürklü olarak görüyorum. Telefon: (0212) 322 5951 Adres: Göktürk Mh. Belediye Cd. Çamgüzeli Sk. No: 4/1 C Blok (Belediye CD.), 34077 Eyüp
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
91
GEZİ-YORUM
Kommagene kralının evinde bir gün:
Eyyüp ALTUN eyyupaltun@hotmail.com
Karadut ıssız dağların arasında kalmış meyvelik bir köydü. Köyde on-on beş civarında otel veya pansiyon bulunuyor. Arabayı durdurup bir mola verdiğimize tatlı kuş cıvıltılarıyla karşılaştık. Uzaklarda bir yerde bir eşek anırıyordu. Bu sesler bize huzur vermişti, çünkü saatlerdir motor ve tekerlek sesi dinlemekten kulaklarımız adeta iflas etmiş durumdaydı. Bir süre dinlenip bir pansiyonun önünde birer bardak çay içtikten sonra yola koyulduk. Karadut köyünün epeyce yukarısında, gelen ziyaretçilere giriş bileti kesen bir gişe ya da kontrol noktası bulunuyordu. Biletlerimizi aldıktan sonra devam ettik.
Zorlu Tırmanış NEMRUT Adıyaman sınırları içinde yer alan Nemrut dağı yaklaşık 2 bin yıldır aynı konukları ağırlıyor. Kommagene Krallığını sembolize eden bu konuklar Apollo (Mithras), Artagnes (HeraklesHerkül), Zeus(Oromasdes) Hera (Teleia), Helios (Hermes) tanrı heykellerinden oluşuyor. Ayrıca yanı başlarında gökyüzünün hakimi Kartal ve yeryüzünün hakimi Aslan heykelleri de koruyucu figür olarak yer alıyor. Bununla birlikte tanrı heykellerin arasında I. Antiokhos’un mezarı da bulunuyor.
Yola Çıkış Dergilerde ya da televizyonlarda gördüğüm bu heykeller gençliğimden beri ilgimi çeke durmuştur. Belki gezi kültürümüzün eksikliğinden, belki maddi sıkıntılarımızdan olsa gerek gidip bu
92
COUNTRYLIFE • kasım 2014
tarihi şahaseri yerinde görmek gibi bir olanağım olmamıştı. Bu bayram (05.10.2014) ailece bir program yaparak doğruca Nemrut’un, yani Commagene Krallığı’nın yolunu tuttuk. Erciş’ten yola çıktığımızda saat sabahın altısıydı. Hava açıktı, ancak sonbahara özgü bir serinlik kendini hissettiriyordu. Adilcevaz, Ahlat, Bitlis, Diyarbakır Siverek derken yaklaşık yedi saat sonra Atatürk Barajı’na ulaştık. Bir araba vapuruyla barajı geçip yirmi dakika daha yola devam ettikten sonra Nemrut dağına giden yol ayrımına geldik. Buradan Nemrut yoluna sapacaktık ve dolambaçlı bir güzergâh bizi bekliyordu. Yaklaşık 30 kilometrelik bu yol küçük ayrıntılar hariç dik bir tırmanma şeridiydi. Arabamız zaman zaman zorlansa da Nemrut’tan önceki son köye ulaşmayı başardık. Burada bir süre dinlenmek zorunda hissettik kendimizi. Zira çok yorulmuştuk.
Evet, nihayet Nemrut’un zirvesini görmüştük. Zirvenin hemen eteğinde bir toplanma veya dinlenme tesisi bulunuyordu. Kültür bakanlığının işlettiği bu tesis Kommagene tanrılarının bulunduğu tepenin altındaki son noktaydı. Artık bu noktadan sonrası tanrıların evi sayılırdı. Gecikmeli olarak öğlen yemeğini yiyip bir süre dinlendikten sonra yapılan çağrı üzerine tepeye çıkmak üzere toplandık. Alanda yaklaşık beş yüz kişi vardı. Güneş batımına bir saat kala kesme taştan yapılmış, belki de bin basamaklı bir merdivenden ardı ardına dizilerek yürümeye başladık. Kafilede gençler olduğu gibi yaşlılar da vardı. Bir Çinli karı-koca (yaklaşık yetmiş-yetmiş beş yaşlarında) birbirine tutunarak kaplumbağa misali yürüyorlardı. Onları gelip geçenlere aldırmıyorlardı bile. Düşük yürüyüş temposuyla neredeyse hiç dinlenmeden
zirveye ulaşmayı başaracaklarına olan inançları tam gibiydi. Ne var ki bu istikrarlı yürüyüş temposu herkes için geçerli değildi. Bazıları nefes nefeseydi. Gerek rakımdan, gerekse güzergâhın dikliğinden bazı insanlar birkaç noktada mola vermek zorunda kalmıştı. Zirveye tırmanmakta güçlük çeken insanlar için de bir çare düşünülmüştü gerçi; çevre köylerden bazı kişiler ‘taksi’ diye tanımladıkları katırları aşağı yukarı gezdirip müşteri arıyorlardı. Böylece ihtiyacı olanlar bu katırları kiralıyorlardı.
Ve Zirve… (Gün Batımı) Kral mezarının bulunduğu tepeye vardığımızda güneşin son ışınlarıyla yıkanan heykeller ansızın karşımıza çıkarak adeta bizi selamladı. Bu arada güneş batmak üzereydi. Tanrılar doğruca güneşe bakıyorlardı. Gözlerinde güneşin batışının yarattığı hüzün vardı. Onlar güneşe âşık gibiydiler. Nemrut’un batısındaki heykellerin toplam sayısı yediydi. Ortada büyük tanrı Zeus duruyor diğer altı heykel ise eşit bir şekilde bu büyük tanrının sağına ve soluna dizilmiş durumdaydılar. Arka plandaki en zirve noktada ise bir Tümülüs bulunuyordu. Bu Kral l. Antiochos’un mezarının bulunduğu
yerdi. Mezarın üstü heykellerin yapımı sırasında biriken taş parçalarıyla kaplanmıştı. Ancak tümülüsü oluşturan taş yığını bu (tepenin diğer tarafındaki heykellerle birlikte) 14 heykelin yontulmasından çıkmış olamazdı. Hemen orada kafilelerin başındaki antropolog yahut sanat tarihçisi olduğunu sandığımız rehberlerden biri bu heykellerden yüzlerce yapıldığını, bunlardan hatasız olan yedisinin tepenin doğusuna, diğer yedisinin ise tepenin batısına yerleştirildiğini söylüyordu. Bundan, güneşin kontrol edilmesi ve tanrıların gözünün önünde bulunması amaçlanmıştı.
Güneşin Muhteşem Kızıllığı Burada güneşin neden farklı battığını veya doğduğunu merak edenler olabilir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki Adıyaman, Malatya ve Siverek buraya göre oldukça düşük bir rakımda… Bu düşük rakımlı alanın tam ortasında bulunan Nemrut ise 2 bin beş yüz metre yüksekliğinde. Buradan bakınca yüzlerce kilometre öteleri görebilmek mümkün… Böyle olunca güneşin çok uzaklardan batışına veya doğuşuna tanık olunabiliyor.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
93
GEZİ-YORUM Durduğunuz yerden Adıyaman, Diyarbakır ve Malatya’nın içinde bulunduğu arazileri onlarca büyük yerleşim yerini görüyorsunuz; hem de güneşin o muhteşem kızıllığını… Ayrıca birazdan, yani karanlık çöktüğünde, yanıp sönen yıldızlar gibi parlayan şehir ışıklarının yarattığı görsel şölene tanık olacaktık. Çünkü civardaki yedi sekiz şehri buradan görmek mümkün. Böylece güneşin batışının görsel bir şölene dönüştürdüğü manzarayı bir güzel seyrettik. Hava gittikçe soğuyordu. Allahtan yanımıza battaniye almıştık. Aile efradı olan beş kişi battaniyenin altına girerek soğuktan korunmaya çalıştık. Ne var ki birçok turistin böyle bir şansı yoktu. Bu soğuk mevsimde güneşin batışına hazırlıksız yakalanmışlardı. Ama bazı turistler hariç; onlar ısınmak için yanlarına aldıkları şarabı gizli gizli yudumluyorlardı.
Uğur Böcekleri Güneş kaybolduktan sonra, alacakaranlıkta tepenin diğer yanına yani batısına dolandık. Orada da aynı tanrıların heykelleri vardı. Bu sırada dikkatimizi uğur böcekleri çekmişti. Bu soğukta binlerce uğur böceği zirvenin yamaçlarına yarı baygın bir şekilde serpilmişlerdi. Buraya neden geldiklerini yahut Nemrut’u neden tercih ettiklerini anlayamadık. Belki onlar
94
COUNTRYLIFE • kasım 2014
da güneşin batışında ölmek gibi bir zevki tatmak istiyorlardı ya da tanrılara kurban ediyorlardı kendilerini; kim bilir? Burayı da gezip fotoğrafladıktan sonra uzaklardaki şehir ışıklarının doyumsuz görselliğinde merdivenlerden inmeye başladık. Akşam Karadut köyüne inip bir pansiyonda kendimize oda ayırttık. Günün bütün yorgunluğu üstümüzdeydi. Üstelik sabahın dördünde kalkıp Nemrut’a yeniden çıkmamız gerekecekti. Bir şeyler atıştırıp hemen uyuduk. Pansiyon sahibi bizi dörtte kaldırdı. Beşe kadar hazırlanıp yola koyulduk. Gündoğumundan önce tepede olmamız gerekiyordu.
Çığlık Çığlığa Gün Doğumu Benzer bir yolculuk serüveninden sonra tepeye ulaştık. Güneş Atatürk Barajının üstündeki dağların ardından doğacaktı. Güneşin doğacağı nokta bulunduğumuz yerden yaklaşık iki yüz kilometre uzaklıktaydı. Heyecanla bekliyorduk. Önce ufukta bir kızıllık sonra güneşin yarısı ve nihayet tamamı göründü. Bu arada insanlar çığlık çığlığaydı. Güneş önce tanrıların yüzünü aydınlattı sonra da insanların. Herkes bu anın tadını çıkarmaya çalışıyordu; Türk, Çinli, Finlandiyalı, Amerikalı, Afrikalı… Hep bir anda sevinç tepkileri vermiştik.
Faklı kültürlerden gelen insanlar bir doğa olayı karşısında aynı heyecanı yaşamıştık. Dünyanın farklı kültürlerine mensup insanlar ortak sevinçler yaşayabiliyorlardı. Aslında o kadar da birbirimizden uzak olmadığımızı anlamıştık. İktidarların çıkarları araya girmediği müddetçe rahatlıkla anlaşabilirdik; neticede insan değil miydik? Dönüş yoluna girdiğimizde aklımızda bir dizi soru işareti kaldı. Yer yer çatlamış heykeller daha ne kadar dayanabilirdi? Gündüzleri çok sıcak, geceleri ise çok soğuk bu zirvede heykeller çatlamaya ve dökülmeye mahkûm gibi gözüküyordu. Bunlar camdan kafesler içine alınamaz mı? Ya da alan komple kapalı bir müzeye dönüştürülemez mi? Aynı zamanda UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde yer alan bu tarihi alan için ne gibi koruma önlemleri düşünülüyordu? Bu tarihi yapılar geçmişten günümüze bir köprü ise (ki geçmişini bilmeyen toplumlar gelecek inşa edemezler) bu köprülerin atılmaması için neler yapmalıyız? Artık tarihi, doğal ve kültürel zenginliğimizi korumak için son sözü sadece devlete bırakamayız. Toplumca da konuya duyarlı olmak gibi bir mecburiyetimiz var. Kitlelerin duyarlılığı devleti de duyarlı kılmaz mı?
KÖŞE
Meyve almak isteyen önce tohumunu ekmelidir… Kendime güveniyorum, kendime inanıyorum ve ya kendime güvenemiyorum gibi kelimeleri ne sık duyar olduk değil mi? Her insanın yaşamına dair genel bir tutumu vardır. Bu tutum bazı alanlarda değişkenlikte gösterebilir. Örneğin bilgisayar oyunlarında kendine güvenen bir öğrenci okul derslerinde kendine güvenmiyor olabilir. Kişinin kendine olan güveni sadece eğitim&öğretim yaşamını değil, yaşamının bütününü elinde tutabilmesini sağlar. Kendine güvenen birey iç dünyası ile ilgili daha çok bilgi sahibidir, beklentileri gerçekleşmese de durumu üzerinde olumlu düşünmeye devam eder. Güvenmeyen birey ise kendilerine olan duyguları başkalarının onayından geçmelidir. Kendi iç dünyalarından çok başkalarınınki ile ilgilenirler ve genel olarak da hiçbir konuda başarılı olamayacaklarını hissederler. Peki bu güven ve güvensizlik nasıl oluşur? Ve kendine güvenmek başarı için yeterli midir? Kişinin kendine olan güveni çocukluk döneminin ilk yıllarında aile içerisinde oluşur. Anne-baba çocuğunun ilk girişimlerini ilk deneyimlerini destekler ve hata yaptıklarında kızmak bağırmak ve öfke duymak yerine doğru olanı gösterirlerse güven duygusunun
tohumlarını ekmiş olurlar. Bizim toplumumuzdaki aşırı koruyucu annebaba yaklaşımı maalesef bu güveni oluşturmak için büyük engeldir. Bu aşırı koruyucu yaklaşım çocuğun annebabaya bağımlı ve sürekli onay alması gerektiği bilgisi ile büyümesine yol açar. Bu da bireyin kendine olan güvenin başka bireylerin düşüncesine bağlı olduğu kanısını oluşturur. Göktürk’te çocuğunun bütün ihtiyaçlarını yerine getirmek için seferber olmuş anne-baba ve aile fertleri ile çok sık karşılaşıyorum. Çocukları ne isterse askeri bir vazife şeklinde yorumlayan ve isteklerini anında yerine getiren. Bu aşırı mükemmeliyetçi aile yapısı ulaşılmaz bir hedeftir. Bu çocuğun başarısını tamamen başkalarının onayına bırakmayı oluşturur. Oysa bireyin değeri başarı ile ölçülemez. Her insan doğuştan değerlidir. Kendine olan güven ve ya güvensizlik zamanla değişebilir mi? Elbette değişebilir. İleriki yaşlarda bilinç düzeyi arttıkça başarı-başarısız ve ya güven-risk etkenlerini analiz edebilirsiniz. Zaman içerisinde bu etkenleri düzenleyebilir değiştirebilirsiniz. Bu konuda bir yanlış kullanım daha olduğunu düşünüyorum. Güven karşılığı olarak kullandığımız sana inanıyorum kelimesi. Kendimize
Ali Şarkışla Eğitim Koçu&Matematik Öğretmeni (Tlf: 0 532 4687794)
olan inancımız veya başkasına olan inancımız gerçeği değiştirmez. Konu ile ilgili gerekli çalışmaları yapmadan inanmak tek başına yeterli olamaz. Bireyin başkasına veya kendine duyduğu inanç, yaptığı- yapmaya başladığı çalışmaları pozitif etkileyerek daha odaklı çalışmasını sağlar. Yani tohum ekmeden ağaç çıkmasını bekleyemezsiniz. Bizim rolümüz nedir? benim hangi meslekle uğraştığımı soranlara elçiyim ben diyorum. Sizin gibi onlar da şaşırıyorlar. Ama ben gerekten elçiyim. Sadece var olan ve dışarı yansıyamayan şeylerin dışa vurumunu sağlıyorum. Özellikle okul hayatından ders çalışmaktan ve ya matematikten nefret eden öğrencilerle çok karşılaşıyorum. Yapabilecek tek şey nefret etmenin çözüm olmadığını anlatabilmek. Nefret kelimesini unutup yeni bir sayfa açtıklarında durumun kendileri için ne kadar değiştiğini görebiliyorum. Bu nefreti oluşturan önyargılar ve kolaycılık anlayışını yıkmak, yerine emek harcanarak sevilebilen bir okul hayatı, ders çalışma biçimi ve ya matematik dersini öğrenme şekli inşa etmek gerekiyor. Eeee ne derler ‘ elçiye zeval olmaz’…
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
95
PORTRE
Yeşim Saraçer Fotoğrafçı, Ekonomist
Sizi kısaca tanıyalım? Boğaziçi Üniversitesi’nde Ekonomi ve MBA eğitimleri aldım ve bankacılık, telekomünikasyon ve hızlı tüketim sektörlerinde çok uluslu şirketlerde çalıştım. Uzun yıllar Levent’te yaşadıktan sonra 2007 yılında evlendiğimden beri Göktürk’te oturuyorum. 6 yaşında bir oğlum ve 2.5 yaşında bir kızım var. Çocuklarımın hayatıma girmesiyle 2009 yılında kariyerime ara verdim. Bu dönemde hobi olarak başladığım fotoğrafçılık benim için bir tutkuya dönüştü ve böylece ‘yesimsaracer.com’ doğdu. Ağırlıklı olarak bebek, çocuk ve aile fotoğrafları çekiyorum. Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? Fotoğrafçılığı çok severek yapıyorum. En sevdiğim yönleri ise yeni insanlar tanımama ve yaratıcılığımı kullanarak kendimi ifade etmeme ortam sağlaması. Örneğin konsept bir çekim için çocuğun giyeceği kıyafetten, çekimi yapacağım mekana ve kullanacağım tema ve aksesuarlara kadar düşünüp fark yaratan bir sonucun çıkması için çaba gösteriyorum. Diğer yandan sunduğu doğal ortamlarıyla Göktürk bölgesinde dış çekim yapmak çok zevkli oluyor. Ben de fotoğraflarımda ortam ışığı kullanarak çocukların doğal ve naif hallerini yansıtmayı amaçlıyorum. En sevdiğim kareler, çocukları doğanın içerisinde veya oyun ortamlarında yakaladığım ve duygularını yansıtabildiğim anlardan çıkıyor.
96
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz? Babamın 35 mm filmlere merakı vardı ve küçüklüğüme ait çok fazla fotoğrafımı çekmemiş olmasına rağmen bu sessiz filmler bugüne kadar gelen en güzel hatıralar benim için. Çocukken en sevdiğim aktivitelerden biri, ailecek toplanıp, iki ablamı ve beni çektiği bu sessiz filmlerimizi tekrar tekrar seyretmekti. Sanırım hatıra bırakma tutkumu ve bu mesleğe yönelmemi farkında olmadan etkileyen anlardı bunlar. Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Balıkçı, Girandola ve Le Pain sevdiğim mekânlardan birkaçı. Çocuklarıma bir şey alacaksam eğer, Düşevi Kitabevi’ne uğrarım. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Yakın arkadaşlarımla evde veya dışarıda toplanarak sohbet etmeyi çok severim. Fırsat buldukça eşimle kısa yurtdışı seyahatlerine çıkarız. Uzun yaz tatillerini ise genelde Datça Aktur’da ailemle geçiriyorum. Hobileriniz neler? Ormanda yürüyüş yapmak, müzeleri/ sergileri takip etmek ve tabi ki fotoğraf çekmek.
En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? Aynı anda birkaç kitap birden okumak gibi kötü bir alışkanlığım var. Şu aralar kendisi de Göktürk’lü olan arkadaşım Azra Kohen’in kitabı “Fi”’yi, ve de Mark Brindle’ın “Dijital Film Yapımı”nı okuyorum. Son dönemde yeni bir film görmedim. Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Sadece “kendin” ol. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? @yesimsaracer_photography Instagram hesabıma ve de Facebook’daki yesimsaracerphotography sayfama çekimlerimden örnek fotoğraflar yüklüyorum. İlerisi için hedefleriniz? Kasım ayında Galata’daki Sankt George Avusturya Hastanesi’nde ziyarete açık olacak olan hocam Muammer Yanmaz ve 40 Haramiler Fotoğraf Grubu’nun “Yüz Hikâyeleri’’ adında, 100 fotoğraftan oluşan karma sergiye bir fotoğrafımla katılacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Amacım bir gün kişisel fotoğraf sergimi de açabilmek. Ana hedefim ise İstanbul’da ve özellikle Göktürk bölgesindeki ailelerin albümlerinde ve çerçevelerinde benim çektiğim fotoğrafların bulunması ve bunların gelecek nesillere aktarılmaları.
PORTRE
Şentürk Uzunkaya Saç tasarımcısı
Sizi kısaca tanıyalım? 1984 yılında İstanbul’da doğdum. Doğma büyüme İstanbulluyum. 1998 yılında Ulus Bahçecik kuaföründe işe başladım. Çırak olarak girdiğim salonda kalfalık düzeyine eriştim. Buradan ayrıldıktan sonra Etiler civarında başka birkaç salonda daha çalıştım. Çocukluğumdan beri sevdiğim bu mesleğin temellerini doğru yerde attım. Tabiri caizse iyice piştikten sonra da kendi işimi yapmaya karar verdim. Şimdi ise kariyerime Genç Kulis’te devam etmekteyim. Meslekte hoşlandığınız yönler nelerdir? Kendinizi sürekli geliştirmek zorundasınız. Modayı, trendleri takip etmek, insanlarla tanışmak ve onlara mutlu olabilecek saç tasarımları yaratmak bu meslekte en sevdiğim şeyler arasında yer alıyor. Gelen misafirleri biraz tanıyıp hem karakterine hem de görünüşlerine göre onları baştan yaratmayı seviyorum. Bunun yanı sıra çeşitli eğitim alma olanağı da sunan bir meslek bizimkisi. Kendinizi sadece tecrübe ile sınırlı tutmayıp eğitim imkânlarıyla da bilgi dağarcığınızı genişletebiliyorsunuz. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Ben oldum olası saçlarla ilgilenmeyi hep sevmişimdir. İşin ilginç tarafı ailede
hiç kuaför de yok. Ama benim hep içimde böyle bir meşgale vardı. Bir çeşit hobimdi. Hobimi işe dönüştürdüm ve hayallerim gerçek oldu diyebilirim. Bu mesleği sevmemdeki en büyük etken amcam Hüseyin Uzunkaya’dır. Verdiği destekten dolayı da kendisine buradan teşekkür etmek isterim. Göktürk’te severek gittiğiniz mekânlar var mı? Sushico’yu çok severim. Servisi, hizmet kalitesi ve yemeklerini çok beğeniyorum. Onun dışında Balıkçı ve Cundalı Cemil de favorilerim arasında. Maç günleri de Cool Bar’a gitmeyi tercih ediyorum. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Bu anlamda çok vaktim olmuyor. Salonumuz Pazar günleri bile açık olduğu için çok fazla aktivite yaptığım söylenemez. Vakit buldukça arkadaşlarla halı saha maçları yapıyoruz. Hobileriniz neler? Yemek yemeyi ve farklı tatlar keşfetmeyi çok seviyorum. Onun dışında sinemaya gitmek ve arkadaşlarıma zaman ayırmak hoşuma gidiyor.
Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Yardımlaşmayı seviyorum. Bu yardımların bir şekilde size geri döndüğü inancındayım. İşim de insanlarla ilgili olduğu için yardımlaşmak ve birbirini anlamak hayatı da anlamak için çok önemli. Bu yüzden; YARDIMLAŞMAKANLAMAK ve ANLAŞMAK. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda, iyi bir kullanıcı mısınız? Facebook ve instagram hesabım var. Bunları genç kulis ismimizle özdeşleştirdim. Özellikle instagram hesabımda yaptığım saç tasarımlarını veya değişimleri paylaşmak hoşuma gidiyor. İlerisi için hedefleriniz? Benim işimi yapan çoğu kişi ilerde daha büyük bir yer açmak veya şubeleşmek isteyebilir. Ama ben Göktürk’te sağladığım butik hizmeti devam ettirmek ve bunu da layığıyla yapmak istiyorum. İnsanlarla bire bir ilgilenmenin çok daha iyi olduğu inancındayım. Bu şekilde daha sıcak bir iletişim kuruyoruz. Randevulu çalışma sistemini oturtarak bu hizmeti daha doğru verebiliyorum tabi. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? İncir Reçeli 2, Çağan Irmak’ın çok beğendiğim Unutursam Fısılda.
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
97
PORTRE
Pınar Taşcıoğlu Akçimen Mimar
Sizi kısaca tanıyalım? 1980 Ankara doğumluyum ve evliyim. Çocukluğumdan beri hayalim olan mimarlık mesleğindeyim, Yıldız Teknik üniversitesi mezunuyum. Uzun yıllar kurumsal firmalarda çalıştıktan sonra, Göktürk’te ev dekorasyon ürünleri satışı ve her türlü mimarlık hizmetleri kapsamında kişiye özel tasarımlarla Decoostyle firmasında kurucu ortak olarak kariyerime devam ediyorum. Meslekte hoşlandığınız yönler nelerdir? Mimarlık mesleği benim yaratıcı ve renkli kişiliğimle çok uyuşuyor. Bir şeyler tasarlamayı, tasarladığım şeylerin hayata geçmesini izlemek son derece keyifli. İster bir mağaza olsun, ister bir villa olsun, isterse de bir koltuk olsun, sonunda ortaya çıkan ürün, benden bir parça ve bunun gururunu yaşayabilmek çok özel. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Çocukken de çok fazla hayal kurardım, şu anda da kuruyorum.. Hayatımda başta mesleğim olmak üzere hayalini kurduğum birçok şey gerçekleşti. En büyük hayallerim; özgür olmak ve kendi ayaklarımın üzerinde her koşulda mutlu bir şekilde durabilmek, kendi işimi
98
COUNTRYLIFE • kasım 2014
açmak ve hayattan keyif almaktı. Hepsi gerçek oluyor. Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Her gün Göktürk’ün kendisine, yani o temiz havasına severek geliyorum. Mekan olarak da; Big Chef, Olivo Ristorante ve Kahve Dünyası en severek gittiğim yerlerdir. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Benim için bir tutku olan dansla her fırsatta ilgilenmeyi seviyorum. Genelde eşimle latin gecelerine gidiyoruz. Arkadaşlarımla kahve içmek, oyun oynamak ve aktivite gezileri yapmak sosyal hayatımın vazgeçilmezleridir. Hobileriniz neler? Latin dansları, snowboard yapmak, tüplü dalış, fotoğraf çekmek. En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? ‘Yaşam Cesurları Sever’-Nil Gün kitap, ‘Unutursam Fısılda’ sinema filmi.
Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz Pozitif düşün, hayal kur, enerjik ve güler yüzlü ol Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Şahsen facebook ve instagram hesabım var. Ancak, sosyal medyada özel hayatımı paylaşmayı sevmiyorum, bu nedenle çok az kullanıyorum. Ancak, Göktürk’teki yeni işimizdeki mağaza bölümümüzde sosyal medya üzerinden satış yaptığımız için ciddi bir sosyal medya kullanıcısı oldum. İlerisi için hedefleriniz? Yeni kurmuş olduğumuz mağazayı Göktürk’ün en konsept butik mağazası yapmak istiyoruz. Mimar olarak da; güzel, saygın ve özgün projelere imza atmak en büyük hayalim. Vakti gelince anne olmak istiyorum. Hayal kur ve gerçekleştir felsefem de devam edecek her zaman… pinarakcimen@decoostyle.com.tr instagram/decoostyle
1 OCAK 2015'E KADAR
Lazer Epilasyon Nakit 6 Seans
800 TL
1 OCAK 2015'E KADAR
Yüz Ütüsü Nakit 12 Seans
550 TL
El ve Ayak Bakımları Manikür Spa Manikür Pedikür Spa Pedikür Parafin El Uygulaması Parafin Ayak Uygulaması
..................................... ..................................... ..................................... ..................................... ..................................... .....................................
20 30 30 40 20 30
Epilasyon ve Depilasyon Uygulamaları Lazer Epilasyon Paketi (12 Seans)........................ 2500 Lazer epilasyon paket ( 6 Seans) ....................... 1500 Kampanya Nakit fiyat ( 6 Seans) ...................... 1000 Depilasyon (ağda) Paket Fiyat
......................
70
Kaş kirpik uygulamaları İpek Kirpik
...............................................150
İpek Kirpik bakım ............................................... 75 Takma Kirpik adet ............................................... 2 Kaş dizayn
............................................... 10
............................................... 20 Dudak üstü alımı ............................................... 5 Kaş boyama
Kalıcı makyaj ve Makyaj Uygulamaları
Gelin makyajı
............................................... 35 ............................................... 100 ............................................... 175
Kaş şekillendirme
............................................... 350
Günlük makyaj Gece makyajı
Dudak şekillendirme............................................... 350 Dudak renklendirme............................................... 400 Eye-liner uygulaması............................................... 450
Cilt Bakımı ve vücut bakımı uygulamaları Cilt bakımı (klasik) ............................................... 100 ............................................... 50 Mini cilt bakımı Leke tedavisi 12 seans ........................................ 600 Yüz ütüsü cilt gençleştirme 6 seans ...................... 400 12 seans...................... 700 Selülit tedavisi monopolar 8 seans...................... 650 12 seans ......................1000
Cumhuriyet Cad. Merttürk İş Merkezi Kat: 1 Daire: 16 Göktürk-İstanbul www.biancaguzellikmerkezi.com
(0212)322 54 55
SANAT AJANDA
Şehirde sanat Ekim-Kasım ayında nerde ne oluyor? Sanatsever okurlarımız için kültür sanat ajandamız..
albüm
atölye
kitap 80’LERİ NASIL BİLİRDİNİZ? HUYSUZ BÜYÜYOR
AHŞAP’IN DOKUSUNU KEŞFETMEK 6 ARALIK SENİ GÖRDÜM müzik marketlerde yerini aldı İlk albümü “İzler” ile sakince kulaklarımıza eğilen Özgür Demir’in yeni albümü “Seni Gördüm” müzik marketlerde. Sadeliğin korunduğu ince bir işçiliğin kendisini gösterdiği albüm, renksiz bir dönem geçiren müzik dünyasına yeni bir soluk kazandıracak. SRS Müzik etiketiyle raflarda yerini alan yeni albümünde de romantikliğini kaybetmeyen Özgür Demir, Lami Yiğit’le yazdığı “Düş” hariç bütün parçalarının söz ve müziklerini kendisi yazdı. Müzik yönetmenliğini Uğur Yılgın’ın yaptığı yeni albümün ilk klibi ise, Cem Erdoğan tarafından çekildi.
100
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Pera Eğitim, 6 Aralık 2014 – 17 Ocak 2015 tarihlerinde “Polonya Sanatında Oryantalizm” sergisi kapsamında 15 yaş ve üzeri grupları için “Ahşap Üzerine Serigrafi” adlı eğitim programı düzenliyor. Katılımcılar öncelikle sanatçı Gülfidan Özmen eşliğinde sergiyi gezecek, ardından sergideki yapıtlardan esinlenerek ahşap yüzeylere serigrafi baskı tekniği ile kendi yorumlarını katacaklar. Eserlerden farklı kadrajların yer aldığı ahşap yüzeyler katılımcıların yorumlarıyla farklı bakış açılarını ortaya çıkaracak. Yaş Grubu: 15 yaş ve üzeri Kontenjan: 10 kişi Süre: 4 saat
Vivet Kanetti’nin Everest Yayınları’ndan çıkan romanı; okuru tam içine alan bir çalışma. Daha önce tatlı ama huysuz hallerini bildiğimiz roman kahramanı artık büyümüş. “olağan”daki absürdü gören, onu da ironiyle deşen bir genç kız şimdi. Hayat, ilişkiler, 80’ler, siyaset ve sanattan yansıyanlar, yine Huysuz’un diliyle, serinin bu ikinci romanında. Vivet Kanetti, elinden tutup 17’sine getirdiği Huysuz’la birlikte 80’lerde o evden bu eve, şu masadan bu masaya dolanıp Türkiye’yi dinlememizi sağlıyor. Tanıtım bülteninden “Balıkçı koca bizim çevredeki kadınların ortak fantezisiydi, neredeyse babaannemin bile. Filiz belli aralıklarla sayıklardı: “Ah şöyle dağ ile deniz arasına sıkışmış bir İtalyan köyüne çekilsem, ne dediğini anlamayacağım bir balıkçı bulsam, sadece sevişerek anlaşsak, oradaki yoksul aile çocuklarına beden eğitimi dersleri versem, şarkılar söyletsem, kızlara dikiş nakış öğretsem...” Balıkçı koca bulma hevesine annemle birlikte gördükleri ve nedense hiç unutamadıkları bir İtalyan filminde kapılmışlardı, sonra da anlata anlata, ağızdan kulağa, filmi görmüş görmemiş herkeste bir balıkçı merakını tetiklemişlerdi, küçük çevremizde...”
sergi KEDİLİ ZAMANLAR 18 Aralık Hayatımızın içinde pervasızca kuyruk sallayarak dolaşır kediler. Bir kedinin aklından geçenleri okumak, biraz dikkat ve zaman ister. İşte bu kedili zaman diliminde olup bitenlerin izdüşümü, “ Catrospektif” bir serginin habercisidir aslında. Feridun Oral’ın Catrospektif isimli sergisi; 18 Aralık - 10 Ocak tarihleri arasında Beşiktaş’taki Galeri Selvin’de yer alacak. Feridun Oral, 1961 yılında Kırıkkale`de doğdu. 1985 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi`nden mezun olan sanatçının resim ve illüstrasyonları 1986 yılından bu yana yurtiçi ve yurt dışındaki bir çok sergi ve bienallerde sergilenmiştir.
konser
sinema tiyatro
NEŞELİ PAZARLAR 7 ARALIK
HAYATIN TÜM HALLERİ 26 Kasım
YER: Sadi Gülçelik Spor Sitesi İstinye SAAT: 11 Barış İçin Müzik Orkestrası, 7 Aralık’ta “Neşeli Pazarlar Konseri” ile 26. Yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmaları kapsamında sahne alıyor. 2005 yılında kurulan Barış İçin Müzik, karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak ve barışın sesini müzik aracılığıyla duyurmak için, yüzlerce imkanı sınırlı çocuğa evrensel ve çoksesli müzik eğitimi vermeye devam ediyor. Kurulduğu semtin dokusuyla bütünleşen, çocukların ve ailelerin aktif katılımıyla sosyal bir merkez haline gelen Barış İçin Müzik Vakfı, eğitim faaliyetlerini Barış İçin Müzik Orkestrası, Barış İçin Müzik Korosu ve Barış İçin Müzik Üflemeliler Topluluğu olmak üzere üç toplulukta sürdürüyor. Geleceğin sanatçıları, imkan verildiğinde neler başarabileceklerini göstermek üzere, geleceğin dinleyicisiyle ENKA sahnesinde buluşuyor.
YER: Fatih Reşat Nuri Sahnesi Saat:20:30
PENGUENLER GERİ DÖNÜYOR Madagascar Penguenleri 28 KASIM Madagaskar serisinin sevilen Penguenleri Skipper, Kowalski, Rico ve Private’in casusluk macerasına odaklanacağımız filmin orijinal seslendirme kadrosunda Benedict Cumberbatch, Eric Darnell, John Malkovich ve Simon J. Smith yer alıyor.
Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli’nde ülkenin birinde yaşanan siyasal ve toplumsal değişimler, evlilikleri boyunca bu sürece şahit olarak ölümle şakalaşan yaşlı bir çiftin ilişkisi ekseninde mizahi bir dille aktarılıyor. Kendini değiştirmeyi akıl edemezken dünyanın düzenini değiştirmeye çalışan ve eşiklerde kalmanın sancısını yaşayan bir adamın baskılar karşısındaki tavrı hicvediliyor. Kahramanlarımız için hayat tıpkı sirke tadında böğürtlen reçeli gibi... Biraz acı, biraz buruk ama bazen de tatlı. Yazan : A. Kadir Bozkurt Yöneten : Zuhal Ergen Oyuncular:Bensu Orhunöz, Mert Tanık
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
101
GÖKTÜRK REHBERİ GÖKTÜRK REHBERİ
HASTANE, POLİKLİNİK & LABORATUAR Acıbadem Göktürk 0212 322 56 60 Biruni Laboratuvarı 0212 322 68 22 Eyüp Devlet Hastanesi 0212 417 29 00 Florence Nightingale 0212 322 63 22 Göktürk Polikliniği Dr. Hayri Çelik 0212 322 16 57 Osmanoğlu Hastanesi 0212 296 20 60 Özel Begüm Sağlık Kabini 0212 322 48 25 Özel Dermamed Polikliniği 0212 322 57 37 ISOM Estetik Cerrahi Tıp Merkezi 0212 324 03 24
AĞIZ & DİŞ SAĞLIĞI Cosmodent 0212 322 40 04 Dt. Ercüment Sucu 0539 956 1010 Kemer İstanbul 0212 322 38 28 Özel Ergene 0212 322 69 98-99 ACİL VE EVDE SAĞLIK HİZMETLERİ Acıbadem Mobil Sağlık 444 9 724 MEDİKAL ÜRÜNLER NET MEDİKAL 0212 322 60 68 DİYETİSYEN Uzm. Dyt. Simge Çıtak 0212 322 0873 DOKTOR Aile Hekimi Uzm. Dr. Müge Kardaş 0212 322 29 21 Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 0212 322 79 83-84 0532 542 75 71 Dr. Faid Hasan 0212 360 03 12 0532 274 55 80 İç Hastalıklar Uzm. Dr. Demet Elvan 0212 322 91 78 VETERİNER Berilyum 0212 322 2093 Çizmeli Kedi 0212 322 36 27 Göktürk Veteriner Kliniği 0212 322 78 22 ESTETİK &GÜZELLİK SALONU Bianca 0212 322 54 55 Estethica Sağlıklı Yaşam Merkezi 0212 322 82 60 Müge Güzellik Merkezi 0212 322 84 63 Vipderm 0212 322 70 07 Tanning&Beauty Solaryum 0212 322 64 87
102
COUNTRYLIFE • kasım 2014
Türkan Saraç 0535 523 93 94 BANKA Akbank 0212 322 36 92 Denizbank 0212 322 61 01 Finansbank 0212 322 31 91 Garanti Bankası 0212 322 31 72 HSBC Bankası 0212 322 72 95 ING Bank 0212 322 27 10 TEB 0212 777 40 00 Türkiye İş Bankası 0212 322 32 58 Vakıfbank 0212 322 52 83 Yapı Kredi Bankası 0212 322 23 96 Ziraat Bankası 0212 322 47 50 LEZZET KÖŞELERİ Arsemia Çiğköfte 322 18 58 Bafra Karafırın 0212 322 42 42 Bigchefs 0212 322 68 00 Boğaziçi Kuruyemiş 0212 322 81 97 Bolulu Hasan Usta 0212 322 22 88 Burger House 0212 322 3442 Cafelera 0212 322 89 94 Carluccio’s 0212 322 11 92 Cool Bar 0212 322 75 35 Cundalı Cemil 0212 322 04 62 Dardenia 0212 500 14 38 Eaters İstanbul 0212 322 42 44 Gezi İstanbul 0212 322 45 40 Girit Balıkçısı 0212 322 12 04 Healthy & Fit Catering 0532 235 11 73 İskele Balıkçısı 0212 360 16 32 K-Brasserie 322 69 00 Kardeşler Lokantası 0212 360 13 85 Kemeraltı Kahvaltı&Barbekü 0532 272 76 80 Kemer Cafe Ev Yemekleri 0212 322 01 71 KFC 444 3 555 Koefteque Restaurant 0212 322 45 02 Koefte Harun Usta 322 25 02 Köfteci Şaban 322 16 11
Yetişkin ile 6 Yaş ve üzeri çocuklara özel yüzme dersi tekniği öğretilir. Ayrıca Profesyonel antrenman dersi verilir. İrtibat: Yüzme Antrenörü
0532 288 20 38
Verda Çolakoğlu
vcolakoglu@yahoo.com
Köy Meydanı Restaurant 0212 239 70 10 Tezgah Food 0212 924 99 85 Vincotto 0212 322 27 62 Lavazza 0212 322 50 30 Le Select Restaurant 0212 322 27 44 Marmaris Büfe 0212 322 74 11-25 Olivo Ristorante 0212 322 32 12 Pizzeria 0212 322 12 20 Sushico 0212 322 31 81 Wagamama 0212 322 15 87-88 7 Restaurant 0212 322 55 27-28
CAFE, PASTA & FIRIN Anna’s Bakery 0212 322 78 32 Aslı börek 0212 322 02 02 Ceviz 0212 322 26 64 Divan Pastanesi 0212 322 52 78 Fırın İstanbul 0212 322 54 05 Gezi İstanbul 0212 322 45 40 Jean Pierre Patisseria 0212 322 13 63 Kahve Dünyası 0212 360 07 98 Karafırın 0212 322 43 34-42 La Bakery 0212 322 55 16 Pelit Pastanesi 0212 322 56 11 Starbucks 322 45 98
Yaprak Pastanesi 0212 322 91 71 Venüs Pastaneleri 322 05 55 Mado 0212 322 88 80 Özsüt 0212 322 73 43 Veranda Cafe 0212 322 73 73 Zinde Cafe 0212 322 66 50 KASAP, ŞARKÜTERİ&ORGANİK Abant Çiftliği 0212 322 48 48 City Farm 0212 322 41 21 İskender Kasap 0212 322 09 50 Mahallenin Kasabı 0212 322 07 41-42 Night Day 0212 322 66 55 Onur Et Galerisi 0212 322 27 90 Sütçü 444 5 788 ÇİÇEK &PEYZAJ Arelia 0212 322 82 70 Belgras Çiçek evi 0212 360 08 91 Esosh Butik Çiçek 0212 322 02 00 Evrim Sera ve Çiçekçilik 0212 360 02 43 Işık Peyzaj 0212 360 07 68 Oasis Bitki&Peyzaj 0212 360 0355 KİŞİSEL VE CİLT BAKIM Ak kozmetik 0212 322 32 50 KUAFÖR Adress Mümin Aşık 0212 322 18 45 Bediz Kuaför 0212 322 13 80 Bir Berber 0212 322 50 48 Ebil Saç tasarım 0212 322 37 22 Efraim Micaz 0212 322 02 27 Erdem Kramer 0212 322 55 96 En İstanbul 0212 322 88 77 Genç Kulis 0212 322 77 99 Kaizen 0212 322 6201-02 La Meche 0212 322 82 90
TEMPO KURYE 444 3 415 KEMERBURGAZ 0530 544 45 57
Pretty Women 0212 322 36 65 Reti Mari 0212 322 67 55 Toni&Guy 0212 322 29 02 Yüksel Altun 0212 322 25 48 SPOR MERKEZLERİ Fit in Time 0212 322 10 02 Pink Life Fitness 0212 322 36 58 Super Slow Zone 0212 322 7301 Unigue Sports Club 0212 322 2325 V3 Fitness 0212 363 0480 X Body 0212 322 08 60 DERSHANE Anafen 0212 322 45 45 Fen Bilimleri 0212 322 59 29 Final 0212 322 75 19 Sevinç 0212 322 67 67 Sınav 0212 322 74 74 ELEKTRONİK&BİLGİSAYAR Göktürk Dijitürk Bayii 0537 322 4141 Kanaat Elektrik 0212 322 2864 Teknosa 0212 322 5760 Reinabi (Apple teknik sevis) 0212 322 59 51 KARGO Aras 0212 322 33 49 MNG 0212 322 66 75 Sürat Kargo 0212 360 10 33 Yurt İçi 0212 322 47 19 KURU TEMİZLEME Careplus 0850 226 8203 Sole 0212 322 27 07 Mevsim 0212 322 58 10 Titiz 0212 322 79 10 Yatak ve Uyku Ürünleri Yatsan-Tempur 0212 322 44 10
tempomotorlukurye@gmail.com 24saatmotorlukurye@gmail.com
LOSTRA Kemer Lostra 0212 322 41 02 Levent Lostra 0212 360 00 13 TERZİ, TEKSTİL & PERDE Değişim Terzi 0212 322 43 44 Özbal Perde 0212 322 79 11 0532 528 26 69 Persan Home Studio 0212 322 82 32 Sarıoğlu Terzi & Tekstil 0554 771 26 97 Ufuk Perde 0212 322 60 30 Terzi Hikmet 0212 322 58 48 OTO ARAÇ GEREÇ Berklass Lastik 0212 360 16 95 OTO YIKAMA Therapi Car Wash 0212 322 88 27 Speed Car 0543 568 40 03 TAKSİ Göktürk Merkez Taksi 0212 268 34 34 0532 799 82 49 Kemer Taksi 0212 360 15 15 0532 138 18 16 Gerekli Telefonlar Çilingir 0212 322 17 87 Doğalgaz 187 Döviz Bürosu 0212 322 82 42 Eyüp Hayvan Barınağı 0212 627 91 87 Eyüp Milli Eğitim Müd. 0212 581 12 79 Elektrik Arıza 0212 360 00 91 Göktürk Veteriner Kliniği 0212 322 7822 Göktürk Belediye 0212 322 11 12 Göktürk Sürücü Kursu 0212 322 62 44 Göktürk Polis Merkezi 0212 360 30 75 Göktürk Orman Fidanlığı 0212 322 82 92 Göktürk İtfaiye 0212 322 18 00 Göktürk NOTER Ayşe Sibel Oğuz 0212 322 23 56 GÖKTÜRK İSMEK 0212 322 12 22
24 SAAT motorlu kurye
Özel Cosmodent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği TEDAVİ HİZMETLERİ
İmplant Tedavileri Genel Diş Hekimliği Dişeti Hastalıkları(periodontoloji) Çocuk Diş Hekimliği(Pedodonti) Ortodonti Estetik Diş Hekimliği
Adres: İstanbul Cd. Başaran Plaza Kat: 3 Göktürk/İstanbul - 2123224004 www.cosmodent.com.tr infokemer@cosmodent.com.tr
kasım 2014 • COUNTRYLIFE
103
SANAT
“Geldim, gezdim hasetimden fırçaya sarıldım” Songül Bilge Mak bilgesongul@hotmail.com
Ressam Songül Bilge’nin, dünyaca ünlü ressam Miro’nun Sabancı Müzesi’nde sergilenen, “Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar” sergisi izlenimleri… Resme tutkun ben, muhteşem bir ressamla daha tanışıyorum. En büyük, en devasa ve beni en çok büyüleyen resmin karşısına, (1973 yılında akrilik, kurşunkalem ve mumboya ile yapılmış) Miro’yu düşünüyorum. Miro; babasıyla ‘ki babası kuyumcudur’ ava çıktığında gökyüzünün mor olduğunu söylediğinde babası alay eder ve hatta gülermiş. Bu durum Miro’yu üzer ve öfkelendirirmiş. Bana kalırsa Miro o andan itibaren sanatçıdır ve gökyüzü mordur. Gökyüzünü ve hatta dünyayı kendi renkleriyle gören o çocuk, efsane bir sanatçı olacaktır. 20 Nisan 1893’de Barcelona’da doğan Miro sessiz sakin çok fazla konuşmayan bir kişiliktir. Ömrüne iki dünya savaşını sığdıran Miro, 1901 yılında ilk çizimlerine başlamıştır. 1920 yılında da ilk Paris yolculuğunu yapan Miro, her zaman kendisine destek olacak Pablo Picasso ile tanışacaktır. Ve ilk kişisel sergisini 1921 yılında Paris La Licorne Galerisi’nde açacaktır. Miro’nun sürrealist ressam Andrea Mason ile yolunun kesişmesi, sürrealizmle tanışmasına sebep olacaktır. Kendini sürrealist olarak tanıtmasa da diğerlerine göre en gerçek sürrealist kendisidir aslında. Muhasebelikten ressamlığa geçen Miro, eserlerinde genellikle kırmızı çember, ay ve merdiven kullanır. Miro’nun ilk eserlerinden beri kullandığı merdiven savaş sırasında kaçmayı simgelemektedir. Sabancı Müzesi’ndeki sergide, Miro’nun resimlerini incelerken onun nasıl metaforlar yaşadığını hissetmeye çalıştım. İlk andan itibaren hissettiğim;
104
COUNTRYLIFE • kasım 2014
sanki uzaydan geldiği ve yine uzaylılar tarafından alındığı oldu. Sergiyi gezenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.
Miro Ve Kuşlar…
Miro’nun kuşlara olan düşkünlüğü ve eserlerinde çok yorumlaması üzerinde çok konuşulan bir konu. “Kuşlar bana rağmen ortaya çıktı, kuşun ortaya çıkışı uzayı sevmemden ötürü, onların uzaya doğru uçarak bizi hiç bilmediğimiz yerlere götürüyor” olarak anlatıyor kendisi bunu. O’nun bu sözleri benim O’nun eserlerine bakarken ki hissettiğim ‘uzay’ metaforunu biraz daha güçlendiriyor. Ve diyebilirim ki, kuşlarla dünyayı sema ile birleşmesini sağlamaya çalışıyor.
Miro’nun renk seçimi de üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Rafine renkler diyebileceğimiz ana renkler vardır; kırmızı, sarı, siyah ama bir mor yok ve hiç olmayacaktır. Resimle şiiri birleştirmeye de çalışan Miro eserlerine hep şiirsel isimler koymuştur ve bunu şöyle dile getirir: “Şiirsel isimler koydum, çünkü dünyada bana kalan tek şey şiirdir…” Eserlerinin adlarına bakınca bu daha iyi anlaşılıyor. Şahane Şapkalı Kadın ve Yıldız (1978) Ilahi Kuşun Geçişi (1959) Bu muhteşem sergiyi gezerken zamansız bir zamanda gibiyim. Bu zaman tanımsızdı ben büyülenmiş gibi kalabalığın içinde yalnızken sanki Miro’nun eserlerine bir kuş misali konmak istiyordum. Eserlerini kimi zaman bir rastlantısılıkla oluşturan Miro fırçasını temizlediği bezi tual olarak sunmuştur bize. Eserlerinde akıtmalar da yapıyor Miro, ve aslında akan boyalı resmin tersten öylece kullanıldığını oracıkta görüp anlayıp, gülümsüyorum. İşte kimi zaman “damlayan boyaların” O’na yeni fikirler ve resimler oluşturması hep kendiliğindeciliktir. Çok yönlü bir sanatçı olan Miro’nun heykelleri de görülmeye değer. Bir çok nesneyi birleştirip eserler oluşturan Miro’nun bronz heykelleri özellikle çok etkileyicidir. Sevgili sanatsever okuyucular; üç kez gezdim sergiyi ve her seferinde Miro’ya hayranlığım daha çok arttı. Şubat sonuna kadar açık olan bu sergiyi sakın kaçırmayın!