countryLIFE www.countrylifetr.com • Aralık 2014 • Sayı:56 • 5TL
A y l ı k
Y a ş a m
D e r g i s i
Kışın vitamin deposu:
PORTAKAL Yakın keşif:
KARABURUN JAK KAMHİ ile
Adrenalinin Zirvesine
O BİR DUAYEN:
“HALDUN DORMEN” Ailesinin başkanı “REMZİ AYDIN”
E D N Ü 1G AM RD E T S AM
CUMHURİYET KOLEJİ’YLE ‘’TEOG’’ ÇOK KOLAY
Yeni Yıl Önerileri
DÜNYA MARKALARININ BULUŞTUĞU ADRES
İstanbul Caddesi Begonya Sokak Gökmahal No:21 Göktürk-İstanbul
0532 247 81 53
Insta
verdeborgo
Mutlu Yıllar Bonne Année
Happy New Year
Felice Anno Nuovo
השדח הנשל רשוא
Glückliches Neues Jahr
ةديعس ةديدج ةنس
새해
с новым годом
0212 227 64 25 0542 894 18 95 Göktürk Mah. Köprübaşı Cad. No:7/1-2 GöktürkKemerburgaz kidscountrypreschool.com info@kidscountrypreschool.com
countryLIFE İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik
SAMİMİ VE DOLU DOLU BİR YIL OLSUN 2015 Yeni yılın heyecanını git gide hissettiğimiz şu günlerde çoğumuz yeni bir sene için yeni planlar yaptı yeni hedefler belirledik. Bizler de yepyeni bir seneye başlayacak olmanın sevincini ve umutlarını yüreğimizde taşır olduk. Aralık sayımızda da bu heyecanı tüm sayfalarımıza taşıdık. Türk tiyatrosunun mihenk taşlarından biri olan değerli Haldun Dormen’in evinde sıcacık bir sohbete imza attık. Tiyatronun sanıldığının aksine gayet parlak bir dönem yaşadığını belirten Dormen’in çocukluk, tiyatro ve özel hayatını mercek altına aldığımız bu keyifli röportajı mutlaka okuyun derim. Ali Şarkışla ilgi çekecek yeni yıl yazısında 2015 için bizleri düşsel bir yolculuğa çıkarıyor. Karlı kış günlerine sayılı günler kala Kuzeyin Venedik’i Amsterdam’a bir seyri sefere ne dersiniz? Kanalları, tarihi evleri, sanat müzeleri ile görülmeye değer şehrin panoramik detayları Merve Sena’nın izlenim notlarında aralanmayı bekliyor. Hem Göktürk hem de şehirden derlediğimiz sanat programları iç sayfalarda keşfedilmeye hazır…
Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ın evinde gerçekleştirdiğimiz röportajımızda kendisinin hiç bilmediğiniz yönlerini okumanız muhtemel. Bize evlerinin kapısını açan Başkan ve ailesi ile hem aile hayatını hem de Göktürk’ü konuştuk. Spor sayfalarımızda; dünyanın en ekstrem ve en tehlikeli sporu olarak belirtilen Base Jumping sporunun Türkiye’deki öncüsü Jak Kamhi röportajını okurken nefesinizi tutabilirsiniz. Adrenalin, aşk, tutku ve özgürlük dolu bu sayfaları pas geçmeyin derim. Yazarlarımızdan Kenan Satıcı, Dünya Engelliler Günü’nde düşünsel engellerin ortadan kaldırılması amacına hizmet eden iki önemli organizasyonda bulundu ve notlarını köşesine taşıdı. Arzu Cihangir, kalemini Balat’ın gizem dolu sokaklarında gezdirdi ve deklanşörüyle Balat’a yeniden hayat verdi. Yine dopdolu bir sayı yine birbirinden güzel keşifler ve yine çarpıcı konu başlıkları… Okunmaya değer! CountryLife ailesi olarak hepinize sağlıklı, samimi ve güzelliklere yelken açacak yepyeni bir yıl dileriz… Sevgide kalın Birsen Çelik
YAKIN ROTALAR Gezmeye, görmeye, keşfetmeye her zaman evet diyorsanız bu ay sizin için Karadeniz kıyısındaki Karaburun’a yakın keşifte bulunduk. Bu şirin köyün en doğal hallerini fotoğrafladık. Eğlenceli keşif turumuzda sizler için gezdik, gördük, tattık ve yazıya döktük.
4
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
“KAFAMDA BİR TUHAFLIK” Orhan Pamuk’un uzun zamandır beklenen yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık raflardaki yerini aldı. Kitap hem sürükleyici bir aşk hikâyesini anlatıyor hem de Türkiye’nin son 40 yılına ışık tutuyor.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Birsen Çelik countrylifetr@gmail.com Grafik-Tasarım Gökhan Terzi gokhanterzi@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Muhabir Emine Uçak Erdoğan Kapak Fotoğrafı Cem Koronel KATKIDA BULUNANLAR Ahmet Fatih Çelik Duygu Koronel Alev Şahin M.Bahaeddin Çelik Muhammet Öksüzoğlu Eyyup Altun Avukat Erdal Avcı Süreyya Acar Ali Şarkışla Fatma Taş Onur Erkmen A.Serdar Kozanoğlu Baskı Yeri Şan Ofset Matbacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul Tel: 0212 289 24 24 Faks: 0212 289 07 87 www.sanofset.com sertifika no 12049 Tiraj
5000 Yönetim Yeri Country Life Mimar Sinan Mah. Dereboyu Sok. No: 2 Kemerburgaz- Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 – GSM: 0505 319 57 20 www.countrylifetr.com countrylifetr@gmail.com countrylife Tr Insta
countrylifedergi countryLifeTR
Reklam rezervasyon için; 0212 322 70 22
Aylık Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İÇİNDEKİLER Aralık 2014 Sayı 56
64 26/ YAKIN KEŞİF Aralığın yağmuru çamuru demedik Göktürk’e 35 kilometre mesafede Karadeniz kıyısındaki şirin balıkçı köyü Karaburun’a gittik. Şirin köyün tadımlık detayları fotoğraflar eşliğinde sizleri bekliyor.
32/ ÖZEL RÖPORTAJ Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ın aile ve sosyal yaşantısını mercek altına aldık.
32
44
38/ BALAT Doğu ve Batı uygarlıklarının sentezlendiği Balat’tan yaşama dair notlar.
44/ SPOR ÖZEL Base Jumping sporunun önemli isimlerinden Jak Kamhi ile çok özel söyleşi yaptık.
64/ SEYAHAT Kuzeyin Venedik’i olarak anılan Amsterdam’a günübirlik gezi notları… Turistik yerler, oteller, ünlü gezilecek yerler seyahat kuşağında sizlerle buluşmayı bekliyor.
74
74/ LEZZET Kabuğundan reçel, çiçeğinden çay…. Kışın sıcak yüzü ‘Portakal ‘ bu ayının Lezzet köşesinde yerini aldı.
76/ EĞİTİM TEOG’da olduğu gibi Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise programlarıyla adından bahsettiren çok başarılı bir okul…
6
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
78/ ÇOCUK AKTİVİTE Göktürk ve şehirden çocuğunuzla baş başa vakit geçirebileceğiniz eğlenceli aktiviteler …
GÜVENİLİR DOĞRU TEK ADRES
Kemer Country Kemerbahçe 225m2 Havuz ve Göl Önü, Divan Tipi, Köşe 4+1 Bahçe Katı 950.000USD Web İlan No: 1492 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul 280m2 Doğa Manzaralı, Büyük Teraslı 4+1 Çatı Dubleksi 950.000USD Web İlan No: 1322 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul 185m2 Doğa Manzaralı, Keyifli 3+1 Bahçe Dubleksi 825.000USD Web İlan No: 1542 250m2 Göl Manzaralı, İçi Yenilenmiş 5+1 Townhouse 1.250.000USD Web İlan No: 1353 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Mesa Kemerburgaz Evleri (Tek Yetkili) 60m2 Geniş Teraslı, Giyinme Odalı, 4+1+1 Çamaşır Odalı Çatı Dubleksi 4.000USD Web İlan No: 1659 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Kemer Koru Evleri (Tek Yetkili) 455m2² Orman Manzaralı, Asansörlü, Köşe, Büyük Bahçeli 5+2 İkiz Villa 1.250.000USD Web İlan No: 736 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Kemer Country 450m2 Müstakil Yüzme Havuzlu, 60m2 Salonlu 8+2 Villa 3.650.000USD 8.000USD Web İlan No: 348 - 1460 Seden AKYÜZ 0533 302 35 38
FIRST IN KEMER EMLAK DANIŞMANLIĞI Belediye Cad No:17/B Doğa Koleji Yanı Göktürk-Kemerburgaz-İST. Ofis Tel: 0212 322 48 00 /322 61 65 Faks 0212 322 61 67 w w w. f i r s t i n k e m e r. c o m - i n f o @ f i r s t i n k e m e r. c o m
İÇİNDEKİLER Aralık 2014 Sayı 56
104 80/ÇOCUK SAĞLIĞI Çocuk sağlığı Uzmanı Selen Göktan kış hastalıklarından korunma yöntemlerini anlattı.
90/BİLİM Bilimi çocukların dünyasına eğlenceyle taşıyan ekip ile konuştuk.
96/EYYUP ALTUN
108
Bir sosyoloğun gözünden toplumsal davranışlara çarpıcı saptamalar yine köşe yazarımızın bu ayki konusunu teşkil ediyor.
78
98/SINAVA DOĞRU Eğitim Koçu & Matematik Öğretmeni Ali Şarkışla’dan sınavlara hazırlanan öğrenci ve ailelerine tavsiyeler.
104/ENGELSİZ YAŞAM Yazarlarımızdan Kenan Satıcı Dünya Engelliler Günü’nde iki önemli organizasyona katıldı. Haber düşünsel engellerin aşılması yönünde önemli mesajlar içeriyor.
108
106/İZLENİM Sanatçımız Songül Bilge Mak bu ayda İstanbul Modern’de soluğu aldı. Geçmiş ve gelecek konulu sergiden edindiği izlenimlerini bizlerle paylaştı.
108/SANAT ROTALARI Göktürk ve şehirden sizler için seçtiğimiz sanat etkinliklerini ajandanıza not
8
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
alabilirsiniz.
Dalya Dalya Spa Spa Club Club AÇILIŞIMIZA AÇILIŞIMIZA ÖZEL ÖZEL %30 %30 İNDİRİM İNDİRİM MASAJ Deep Tissue Masajı İsveç Masajı Moroi de Thaiti Bali Masajı Shiatsu Masajı Spor Masajı Refleksoloji Sırt Masajı Hint Masajı (Boyun ve baş masajı) Selülit Masajı Four Hands Masajı(4 el masajı) Mistik Doğu Masajı Sıcak Taş Masajı Kas Gevşetme (Özel Bitkilerle) Dalya Masajı
CİLT BAKIMI Сilt Bakımı Klasik Cilt Bakımı Yenileyici Anti-Aging Bakımı Erkeklere Özel Cilt Bakımı Cilt Maskesi Göz (Kırışık Bakımı)
VÜCUT BAKIMI
Aroma Peeling Deniz Tuzu Peeling İnceltici Selülit Bakımı Sıkılaştırıcı Vücut Bakımı Çikolata Bakımı Meyve ÖzlüBitki Bakımı Couple Room Kullanma 15dk Sauna, 30dk Jakuzi, 60dk Masaj, Yüz Maske İkram (meyve, meşrubat, bitki çayı)
EL VE AYAK BAKIMI El Bakımı Ayak Bakımı Parafin Bakımı
İstanbul Cad. Su Venue - 2 B Blok D:1 TEL: 0533 328 55 88 - 0212 322 35 12 - 322 34 12 manaska7@yahoo.com
BÖLGEDEN
Duygu Pet Otel Kemerburgaz’da açıldı eni Y
Muzipo Göktürk ile çocuklar da siz de mutlu ni Ye
Ev dekorasyonuna dair her şey la Venta’da ni Ye
Duygu Pet Otel kedi ve köpek dostlarınızı iş seyahatlerinizde, tatillerde ve günlük hayatınızda emanet edebileceğiniz huzur ve sevgi dolu, doğayla iç içe bir butik otel olarak Kemerburgaz’da hizmet vermeye başladı. 1200 m2’lik açık ve kapalı alanda kedi ve köpek dostlarımız için tasarlanmış özel odalar sevimli dostlarımızı kendi evlerinde gibi konforlu ve mutlu hissettirmeyi amaçlıyor. Kameralı oda seçenekleri ile 24 saat 7 gün evcil dostlarımızı dilediğiniz zaman online olarak seyredebilirsiniz. Kuaför, eğitim, transfer ve Pet Shop dahil kedi ve köpeklerin günlük ihtiyacı olan her şeyi Duygu Pet Otel’de bulabilirsiniz. Tel: 0212 322 22 11 /0533 473 07 81
Türkiye’nin ilk çocuk hareket üssü sloganıyla hizmet veren Muzipo, şimdi de Göktürk’te kapılarını açıyor. 18 Ay-12 yaş aralığındaki çocukların, fiziksel gelişimine hareket eğitimi dersi ile katkıda bulunan ve beraberinde yaratıcılıklarını artırıcı oyun ve atölye çalışmaları yapan merkezde çocuklar hem eğleniyor hem de öğreniyorlar. Göktürk Mesa Plaza’nın içinde yer alan Muzipo, geniş ve ferah konumuyla da dikkatleri çekiyor. Ayrıca mekân, sadece çocuklara değil, tüm anne ve babalara da içinde yer alan cafe bölümüyle sosyalleşme ve keyifli vakit geçirme imkânı da sağlıyor. Tel: 0530 520 09 96
Geçtiğimiz günlerde Kemer Life Çarşı’da açılan La Venta’da ev dekorasyonuna ait birbirinden şık ürünler meraklılarıyla buluşuyor. Dekoratif ürünlerden tabak setlerine, masa süslemelerinden yatak örtüsü ve masa örtülerine uzanan geniş bir ürün yelpazesinde hizmet veriliyor. Modern, eklektik, art deco, klasik, provans ya da country tarzı ile farklı stillerin kombinasyonlarına erişebileceğiniz La Venta’da, evinize şık bir görünüm kazandıracak o eşsiz parçayı mutlaka bulacaksınız. Tel: 0212 322 61 62
Estemia ile güzellik çok yakınınızda Canan İstanbullu tarafından kurulan Estemia Beauty&Spa, tecrübeli kadrosu ve son teknoloji ürünleriyle Göktürk’te hizmet vermeye devam ediyor. Kemerlife Çarşı’ da yer alan mekânda lazer epilasyondan bölgesel incelmeye, cilt bakımından el-ayak bakımlarına, kalıcı makyajdan masaj alternatiflerine kadar daha birçok hizmet misafirlere sunuluyor. Tel: 0533 063 23 50 - 0212 322 91 85
10
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
BEN DAHA SOSYALİM
ÇOCUĞUM DAHA MUTLU
MUZIPO KIDS I
Muzipo Kids yakında Göktürk’te ! * Uzman Muzipo eğitmenleri eşliğinde, hem spor hem eğlence * Zihinsel gelişimi destekleyici atölye çalışmaları * Çocuğunuza özel temalı doğum günü partileri * 60 m2 lik serbest oyun parkuru ve Çocuğunuz tüm bunları yaparken dostlarınızla keyifli zaman geçirebileceğiniz Kafe bölümümüz sizleri bekliyor olacak. Açılışa özel fırsatlarımızdan yararlanmak için bizi arayın Tel : 0212 322 82 81 - 0530 520 09 96 Adres : Mesa Plaza AVM 1. Kat No:25 Göktürk-EYÜP/İSTANBUL E-mail: istanbulgokturkmuzipo.com Web : www.muzipo.com
BÖLGEDEN
Kemer Golf Resort Dalya Spa Hotel’den eşsiz bir açıldı konaklama
İstanbul’un doğal kalabilen en muhteşem noktası Göktürk’te yer alan Kemer Golf Resort Hotel, sizlere huzurlu ve seçkin sosyal ortamı ayrıcalıklı yaşam alanlarıyla birlikte sunuyor. 7000 m2 alan üzerine kurulu, dört kattan oluşan Kemer Golf Resort Hotel, dört bir yanını saran bahçeler ve orman ile muhteşem doğa manzaraları sunuyor. Lüks yaşam öğelerinin en küçük detaylarına kadar işlendiği 35 oda, birbirinden tamamen farklı 35 hikaye yaşatıyor. Büyüklükleri 42 -72 m2 arasında değişen odalar, yüksek tavanları ile ferahlık ve konforla dolu bir konaklama deneyimi vaat ediyor. Kemer Golf Resort Hotel’in mimarisinde, dünyaca ünlü mimari ofis Autoban’ın imzası bulunuyor. Tel: 212 239 70 10
Yeni
15 yıldır profesyonel masöz ve estetiysen olan Zanna Yıldırım’ın kurduğu Dalya Spa’da Uzakdoğulu profesyonel terapistler eşliğinde birbirinden farklı masaj çeşitleri misafirlere sunuluyor. Özellikle astım ve bronşit hastalarına iyi gelecek özel bir tuz odası bulunan mekânda hem sağlık hem de bakım ayrıcalığı sizleri bekliyor. Tel: 212 322 35 12 - 34 12
Moto 212’de motosikletten daha fazlası
Motosiklet sektörüne iddialı ve kapsamlı bir giriş yapan Moto 212, Göktürk’ün en merkezi sokağı olan Telekom Sokak’ta meraklılarıyla buluşmaya devam ediyor. Motosiklet, bisiklet, ATV satışı ve kiralamasının da yapıldığı mağazada motosikletlere servis imkanı, endure eğitimi, off road sürüşleri gibi geniş bir yelpazede hizmet veriliyor. Tel: 0 (212) 322 16 16
Papa Johns’la parti keyfi Göktürk papa Johns’ta yeni yıl için hazırlıklar başladı. Yeni yıl nasıl başlarsa öyle devam eder mantığından yola çıkan işletme, yılbaşı partilerinizi lezzetlendirmek adına özel bir parti menüsünü sizlerle buluşturuyor. Dondurulmamış, taze ve kaliteli ürünleriyle hizmet veren Papa Johns, sizlere eğlenceli bir alternatifi bu özel gecede sunuyor. Tel: 322 22 58
12
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
banka ilan
BÖLGEDEN
Zone ile 2 yaka 2 kulüp
Zone Göktürk’te 2 Yaka 2 Kulüp yaklaşımıyla 13 Aralık Cumartesi günü spor severlerin de katılımıyla keyifli bir davet Göktürklüleri bekliyor. Zone Training alanında son teknoloji TechnoGym ekipmanlarıyla GymCardio ve kişiye özel fitness programlarıyla keyifli grup dersleri yer alıyor. Zone Training’in bireysel veya grup derslerinde alınabilecek programları arasında Pilates ve Zone’un imza programlarından Functional Zone öne çıkıyor. Zumba, Bokwa gibi dans dersleri, cycling, fitbox,trambolin, jimnastik gibi alternatifler ise farklı ihtiyaç ve beklentiler için sunuluyor. Spor sonrası rahatlamak ve günün yorgunluğunu atmak isteyen spor severleri RedDot tasarım ödüllü İtalyan Starpool sauna ve buhar odası bekliyor. Spor ve yaşam alanı ZONE Göktürk’te sizlere spor ve konfor bir arada sunuluyor. Tel: 212 777 66 00
Silhouette By Angels’tan indirim
Şıklığı ve kaliteyi üzerine taşımak isteyen kadınların doğru tercihi Silhouette by Angels’ta 200 TL üzerindeki alışverişlerde tüm ürünlerde %40 indirim ayrıcalığı müşterilere sunuluyor. İster spor, ister şık ister rahat tüm ürün seçenekleri bu özel indirimle sizleri bekliyor! Tel: 212 322 02 85
Bir İtalyan keşfi: Olıvo Ristorante
Olivo Ristorante Italiano, açıldığı günden bugüne 37.500 misafir ağırlayarak Göktürk’te beş yıldır süre gelen kaliteli ve lezzetli bir restoran olma özelliğini sıcacık ortamıyla sunmaya devam ediyor. Mekanın başarılı işletme müdürü Ümit Öner’in önceliği mekana gelen mekâna gelen konuklarının sonra da ekip arkadaşlarının bu işten keyif almasını sağlayabilmek. Hal böyle olunca ortaya mutlu çalışanlar mutlu bir restoran ve mutlu misafirler ortaya çıkıyor. İtalya’ya ait lezzetlerin yer aldığı ve sağlığa zararlı hiçbir maddenin kullanılmadığı yemek menüsünde yok yok. Pizza Rustico, TagliatelleaiFunghi, yerli kalamardan yapılan CalamariFritti ve manda sütünden hazırlanan Caprese şefin misafirlerine önerdiği özel tatlardan sadece bir kaçı. Tel: 212 322 32 12
Wagamama Göktürk’te İstanbul’daki üçüncü şubesini Göktürk’te açan Wagamama,Asya mutfağının lezzetlerini misafirlerine sunuyor. Açık mutfak konseptiyle yemeklerin hazırlanma aşamalarına şahit olacağınız mekânın menüsünde lezzetli noodle’lar, pilavlı yemekler ve başlangıçlar yer alıyor. Arcadium Life II’de konumlanan Wagamama, merkezi konumu ve rezervasyon imkânı ile Göktürklülere keyifli bir yemek imkânı sunuyor. Tel: 212 322 15 87
14
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
En Degerlileriniz Bize Emanet Konaklama Kuaför Hizmetleri Eğitim Transfer Pet Shop
Mithatpaşa Mah. Pirinççi Yolu No: 5 Kemerburgaz/ Eyüp Tel: 0212 322 22 11 / 0533 473 07 81 www.facebook.com/duygupetotel
Insta
www.instagram.com/duygupetotel
duygupetotel@gmail.com
YENİ YIL
YENİ YIL ÖNERİLERİ Yine bir yılın sonuna yaklaştık. Nasıl geçecek bu yıl derken bir de baktık senenin son ayı hatta son günlerinde yeni yıl ritüellerini düşünür olmuşuz. Gerek Göktürk gerekse şehirden sizler için derlediğimiz yeni yıl haberleri ve alışveriş önerileri bu sayfalarda sizleri bekliyor! Kim bilir belki içlerinden biri sizi çağırıyordur!
16
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Göktürk’ten
Kemer Golf&Resort’tan hem kutlama hem konaklama Kemer Golf Resort doğal atmosferi ve 5 yıldızlı konforuyla sizlere unutamayacağınız bir yeni yıl yaşatmayı planlıyor. Farklı konseptlerde yüksek kaliteyi sunan mekânları Orman Evi ve Saloon Allure’de; sadece kendi misafirleriniz için organize edeceğiniz özel bir yılbaşı partisi düzenleyebilirsiniz. Bunun yanı sıra dilerseniz gece otelde konaklayarak yeni yılın sabahına keyifli bir başlangıç yapabilirsiniz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenen ve enfes lezzetli ve göz kamaştıran çeşitleriyle Christmas brunch da sizleri bekliyor olacak. İletişim: 0212 239 70 10 - 7420
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
17
YENİ YIL Yeni yıla yakışır bir saç Yeni yıla halen hangi kıyafet veya saç tarzıyla gireceğinizi bilmiyorsanız Yüksel Altun kuaförden işte size bir seçenek… Toplamda 35-40 dakika hazırlanma süresine sahip olan ve 100 TL olarak ücretlendirilen modern vaklı yüksek topuz modeliyle geceye damga vurmak isteyen kadınlar Yüksel Altun kuaförün kapısını çalabilir. İletişim: 0536 493 01 36
Sepetlerin en lezzetlisi Göktürk’te hem göze hem mideye hitap eden birbirinden şık ve lezzetli pastaların yaratıcısı Jean Pierre Patisserie’den yılbaşına özel sepetler ister kendinize, ister sevdiklerinize verebileceğiniz unutulmaz bir hediye olmaya aday. Tüm hediyelerden farklı olarak üzeri renkli ve eğlenceli şekerlemelerle süslenen Gingerbread House’lar ve içerisinde çeşitli kurabiyeler olan yılbaşı sepetleri sizleri bekliyor. İletişim: 0212 322 13 63 – 0534 777 77 49
Hem bakım hem eğlence Göktürk Belediye Caddesi’nde yer alan ve bakımlı olmayı sevenlerin tercihi Pretty Women’da her sene olduğu gibi bu yıl da zengin meze çeşitleri ve sürpriz hediyelerle dolu bir kokteyl misafirleri bekliyor. Bir yandan bakımınızı yaptırıp bir yandan da sıcak şarabınızı yudumlayarak kendinizi keyifli bir yeni yıl havasına sokabilirsiniz. Tel: 0212 322 36 65 - 0546 930 46 35
18
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
YENİ YIL
Göktürk’ten vitrin manzaraları
pelit
annas bakery
atasay
divan patisserie krem karamel
nezih
la venta parti dünyası 20
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
pizzeria
Şehirden
Candan Erçetin Konseri Tarabya’nın beş yıldızlı incisi The Grand Tarabya, seçkin alternatifler içeren farklı yılbaşı paketleriyle çok özel bir yılbaşı gecesi geçirmek isteyenlerin en özel adresi olmaya aday. Otelin usta şeflerinin hazırladığı yemeklerin sunulacağı gala yemeğinde Candan Erçetin sahne alacak. Candan Erçetin konseri, kokteylli gala yemeği, brunch ve odaya özel ikramların dahil olduğu konaklama paketlerinin fiyatı kişi başı 295 Euro’dan başlıyor. Konaklamasız gala yemeğinin fiyatı ise 215 Euro’dan başlıyor.
Buz pateni keyfi
Lezzetli bir başlangıç
Vakko, Vakko Suadiye’nin bahçesinde bu yılbaşı öncesinde özel olarak kurulan Vakko Buz Paten Pisti’yle yılbaşı heyecanını daha keyifli bir hale getiriyor. Vakko Buz Pateni Pisti’nde bir ay boyunca ışık enstelasyonlarının yanı sıra figüristlerin şovlarıyla renklenecek özel etkinlikler de düzenleniyor. Yılın en büyük sürprizi Vakko Buz Pateni Pisti, yılbaşı döneminin keyfini doyasıya çıkarmak isteyen herkesi bekliyor. Mekan, her gün 10:00 – 20:00 saatleri arasında açık.
The Ritz-Carlton, İstanbul, sizi 2015’i muhteşem bir geceyle karşılamaya davet ediyor. ‘Gerçek yemek’ tutkunlarının 2015 kadar yeni mekânı Atelier Real Food’da; High Life Orkestrası eşliğinde sunulacak ‘Yeni Yıl Gala Yemeği’nin eşsiz menüsü, yeni yıla leziz bir başlangıç yapmak isteyenleri bekliyor. Bleu Lounge & Grill’de ise geceye özel tatlar sunan akşam yemeğinin ardından, enerji dolu performansıyla DJ Bayan Moophy, misafirleri doyasıya eğlendirmeye hazır.
Çocuklara Özel
Buyaka AVM’den yılbaşı eğlencesi Buyaka AVM’de yeniyıla özel çocuklar için hazırlanan atölyelerde birbirinden eğlenceli aktiviteler minik ziyaretçilerin yaratıcılıklarını ortaya çıkarma fırsatı sunuyor. Aralık ayı süresince çocuklar her hafta sonu saat 13:00 – 18:00 arası yılbaşı konsepti ile kardan adam süsleme, yılbaşı temalı şemsiye yapımı, minyatür yılbaşı ağacı süsleme heyecanını Buyaka’daki Kış Bahçesi alanında yaşayacak. Yeni yılın coşkusunu daha da artırmak için Buyaka, 20 Aralık ve 27 Aralık tarihlerinde Kutup Bandosu eşliğinde yeni yılı kutlamaya hazırlanıyor.
20 metrelik dev tren Palladium Ataşehir AVM, Aralık ayı boyunca her hafta farklı yılbaşı etkinlikleriyle misafirlerini karşılıyor. Yılbaşına özel göz kamaştırıcı bir şekilde dekore edilen Palladium Ataşehir’de özellikle 20 metrelik dev tren dikkat çekiyor. Noel cinlerinin hareketli canlandırmalarının yer aldığı tren, ziyaretçilere eğlenceli anlar yaşatacak. İsteyenlerin fotoğraf çektirebilecekleri dev ayıcık dekorunun yanı sıra Noel Baba’yı yakından görmek ve elinden hediye almak da Palladium’un sürprizleri arasında yer alıyor. www. palladiumatasehir.com.tr
Yeni yılın masal kahramanı siz olun! İstanbul Cevahir 2015’e coşkulu bir merhaba diyor. Cevahir AVM, “yeni yılın masal kahramanları”adı altında düzenlediği etkinlikleri ile çocuklara hem sürpriz hediyeler kazandırıyor hem de kendi fotoğrafları bulunan bir masal kitabı hediye ediyor. 15-29 Aralık tarihlerinde etkinliğe katılan çocuklar böylelikle kendi masal kitaplarının kahramanı olma şansı yakalıyorlar. www.istanbulcevahir.com
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
21
Klasik müzik Türk sazları ile buluşursa…
YENİ YIL
Yepyeni ve farklı bir klasik müzik deneyimiyle hem kendinizi hem de sevdiklerinizi şaşırtmaya ne dersiniz? Divan Alafranga albümü bunun için biçilmiş kaftan. Fransız klasik Batı müziği eserlerini Türk sazları ile yorumlayan Divan Alafranga, kulakların pasını silecek keyifli bir çalışma. Albümdeki parçalar Türk tınılarıyla harmanlandığı için klasik müziğe aşina olmayanlar için bile çok samimi ve farklı bir sürpriz.
Yeni yılda bambaşka bir ‘SEN’ Yeni yılı yeni bir ‘sen’ ile karşıla ve kıyafet seçimini özgür bırak! Abdullah Kiğılı EKose Ceket 999,00 TL
Sbux 22TL
F&F Kazak 42TL
F&F Çorap 32TL
Kiğılı atkı 49,00 TL
Tuscany 349.90TL janetreger 99.90TL
Orla Dora 479TL
22
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Redherring 89.90 TL
IMPLANT BİR DİŞ ÇEKTİRDİNİZ YERİ BOŞALDI NE YAPILABİLİR?
PLAN A:
PLAN B:
Boşluğun iki tarafındaki dişler küçültülür ve üç üyeli bir köprü yapılır. Ya komşu dişler sağlamsa üzerinde nokta kadar bile çürük-dolgu yoksa isteksiz olmanız, anlaşılabilir bir durum…
Çekilen dişin yerine tek bir yapay kök (implant) uygulanır ve üzerine porselen bir diş üretilir. Ne yazık ki her güzel şey gibi diğerine kıyasla daha maliyetli ama çağdaş ve konservatif olması açısından şu an tercih edilen yöntem budur.
Siz olsanız hangisini tercih edersiniz?
ESKİ DAMAĞINIZI ÇÖPE ATABİLİRSİNİZ • Damak kullanmak kolay değil. Hele alt çene damağı; oynar, vurur, düşer, acıtır. • Böyle sizi memnun edemeyen bir damak taşıyorsanız, size iyi bir haberimiz var. • Artık, diş implantları yardımıyla, bir günde, hiç ağzınızdan çıkartmak zorunda olmadığınız “vidalı bir proteze” sahip olabilirsiniz.
• Kliniğe sabah ağzınızda damağınızla gelirsiniz, alt çeneye dört adet implantınız
yapılır, 24 saat içinde yeni bir protez üretilir ve implantlarınızın üzerine vidalanır.
• Dönüşte damağınızı çöpe atarsınız, ya da hatıra olsun diye sandığa kaldırabilirsiniz.
ÖZEL COSMODENT KEMER AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ Göktürk Merkez Mah. Kartal Sok. Başaran Plaza 1/3 A Göktürk-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 40 04 www.cosmodent.com.tr
SAĞLIK
Doğadan gelen aromatik lezzet:
CHAI
Güney Afrika mutfağındaki baharat çeşitliliğini bilmeyen yoktur. Şimdi bu lezzetlerin en meşhurlarından biri olan CHAI çay ile buluşma zamanı. Peki nedir bu CHAI çayı? CHAI çayı içinde tarçın, zencefil, kakule, Güney Afrika’ya özgü Rooibos çayı, karanfil, karabiber gibi birçok baharat ve bitki karıştırılarak hazırlanır. Tüm bu baharatlar bir araya gelince damakta unutulması zor, egzotik bir tat bırakır. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Apa, bu lezzetli çayın sağlığa faydalarının saymakla bitmeyeceğini belirtiyor ve her gün iki bardak tüketilmesini öneriyor. İşte CHAI çayının faydalarından bazıları;
Kanser oluşum riskini azaltır. Kakule, tarçın ve zencefil antioksidan ve fitokimyasal içerikleri ile kanser önleyici özellikleri taşır. Düzenli kullanıldığı takdirde bağırsak ve mide kanseri riskini azaltıcı etki gösteriyor. Soğuk algınlığını önler. Özellikle soğuk kış günlerinde sıklıkla hastalanma gibi bir durumunuz söz konusu ise veya halsizliğiniz varsa içeriğindeki bileşenler ile bağışıklık
24
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Sanem Apa Beslenme ve Diyet Uzmanı
sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Chai çayının içeriğindeki zencefil vücudun savunma sistemini destekliyor.
Düzenli kullanımında kan şekeri seviyesinde olumlu olacak değişimlere neden olur. Uzun dönemde Tip 2 Diyabetin önlenmesinde rol alabilir. Kısa vadede ise şeker isteğinizin azalması ile kan şekeri kontrolü sağlayabilirsiniz. Şişkinliği azaltır. Şişkinlik ve gaz şikayetleri yaşıyorsanız mide aktivitelerini düzenlemek ve sindirim sistemini düzenlemek için Chai çayını günde 2 fincan olacak şekilde deneyebilirsiniz.
Adet dönemi ağrılarını hafifletir. Chai çayındaki tarçın ve zencefil hormonları düzenleyerek adet dönemi sancılarında olumlu etki yaratır. Özellikle sıcak sütün içinde beklettiğiniz Chai çayı aromatik tadı sayesinde hem bu dönemlerde olan tatlı ataklarınızı da önleyecektir.
Metabolizmayı hızlandırır. Doğru diyet tavsiyeleri ile birlikte Chai çayı içtiğinizde metabolizmanızı da hızlandırabilirsiniz. Bunu sindirim ve pankreatik enzimleri uyarıcı etkisi ile sağlar. Ayrıca tokluk hissi yaratması da daha az yemenize neden olur. Diyabete karşı Chai çayı.
Enerjiyi arttırır. Kahve ve gazlı içecekleri içtikten sonra enerjiniz aniden yükseliyor ve akabinde hızla düşüyorsa Chai çayı ile enerjinizi yükseltmeyi deneyebilirsiniz. Chai çayının faydalarından yararlanmak istiyorsanız doğru şekilde ve doğru miktarda tüketim yapmalı ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını devam ettirmelisiniz. Günlük olarak içeceğiniz ortalama 2 fincan Chai çayı size yeterli etkilerin oluşması için destek olacaktır. Unutmayın, hiçbir besin tek başına mucize yaratmaz…
papa johns
YAKIN KEŞİF
KARADENİZ’İN İNCİSİ; KARABURUN Hazırlayan: Faruk Çelik
Aralığın yağmuru çamuru demedik Göktürk’e 35 kilometre mesafede Karadeniz kıyısındaki şirin balıkçı köyü Karaburun’a gittik… Bu şirin köyün en doğal hallerini fotoğrafladık. Eğlenceli keşif turumuzda sizler için gezdik, gördük, tattık ve yazıya döktük. Göktürk’e yaklaşık 30 km uzaklıkta, İstanbul Boğaz girişine denizden 29 km uzaklıkta olan sahil köyü. Avrupa yakasında Kilyos’tan sonra hali hazırda merkeze en yakın 2. plajı. Uçsuz bucaksız, harika kumsalı ve şirin balıkçı barınağı ile hafta sonunda dinlenmek ve denize girip güneşlenmek isteyen İstanbul’luları özellikle yaz aylarında ağırlıyor. Yamaç paraşütü, sörf ve kano sporlarına uygun olan coğrafyası ve iklimi buranın bir gençlik merkezi olmasına neden oluyor. 3. Köprü yolunun açılması ile İstanbul merkeze uzaklığı 2025 dakikaya düşecek olan belde, bu özelliği ile yeni çekim merkezi oluyor. Ulaşımının zorluğu sebebiyle uzun yıllar bozulmamış olan şirin balıkçı kasabası kabuğunu yırtıp, Türkiye’nin sayılı sahillerinden daha güzel olan plajıyla yatırım çekiyor. Belediye’nin başlattığı ‘Karadeniz Rivierası’ projesinin bitmesiyle birlikte Karadeniz’in Cannes’i olmaya aday.
DÜNYANIN 3. BÜYÜK FENERİ BURADA Karaburun Deniz Feneri Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü, Rumeli Karaburun Tahlisiye İstasyonunun hizmet verdiği fener, Karaburun eski kale ucunda yer alıyor. Fener ışık gücü bakımından dünyanın üçüncü güçlü feneri. Fenerin ışık gücünü uzaklara yansıtması için kristal mercekler kullanılmış. Tavan ve yan cephelerde bulunan kristal aynaların (24 adet) yansımaları orta mercekte toplanarak güçlü bir ışık elde edilmiş. Şile fenerinden sonra Türkiye’nin ışığı en uzun erişime sahip feneri olarak biliniyor. Orijinal bakır kubbenin yanlarında yer alan yağmur suyu saçakları aslan kafaları ile süslenmiş. Yağışlı havalarda saçaklarda biriken sular, aslanların açıkağızlarından aşağı akıyor. Mercekler gündüz güneş ışığı yansımasından zarar görmesin diye de kristallerin üstü örtü ile kapatılıyor. Fenerin denizden yüksekliği 54, kule yüksekliği 12 metre. Çakar fener 15 mil mesafe görünüme sahip. Yukarıda kaleme aldığımız yazıyı maalesef Google amcadan temin ettik. Çünkü fenerin resmini çekmemize bile izin vermediler. Hatta yetkililerle tartışmak zorunda kaldık. Bize askeri alan olduğunu ve resim çekmenin izne tabi olduğunu söyledikleri zaman kendimi ihtilal dönemlerinde zannettim. Kendimizi bir türlü aşamadığımızı, 1850’lerde Fransızlara yaptırılan bu feneri saklamanın ne gibi bir anlamı vardı bilemiyorum. Kıyı emniyeti genel müdürlüğü buraya koyduğu personelini fenerin tarihi ile ilgili eğitmeli ve gelenlere feneri gezdirip hizmet etmelidir.
26
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
KÖYÜN TARİHÇESİ Köyün tarihçesi hakkında pek kaynak yok ama bugün kalıntıları olmayan kale ve ardından kurulan 67. Piyade Alayı da köyün tarihinde önemli bir yere sahip. Köyün camisi 1850 yılında Karaburun`daki kalede görev yapan askerler için yapılan fırının, Binbaşı Hüseyin Bey tarafından cami haline dönüşmesiyle ibadete açılmış. Köydeki tarihi çeşme de 1850 yılına tarihleniyor.
GEÇİM KAYNAĞI Deniz ve balıkçı köyü olması sebebiyle büyük ve küçükbaş hayvancılık da yapılıyor. Denizinde hemen hemen her tür balık avlanabiliyor. Günümüzde balıkçılık azalmış olmasına rağmen köy bünyesindeki balıkçı barınağı ve kooperatif ile balıkçılık küçük ölçekli de olsa devam ediyor. Neredeyse her ailenin bir teknesi bulunması balıkçılığın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi.
Yaz
Kış
Konum olarak köy ve çevresi birçok aktiviteye olanak tanıyor. Yürüyüş, koşu, kros için çam ağaçlı orman içi parkurlara sahip. Yamaç paraşütü, sörf yapmak isteyenlere imkânlar bol. Kara ulaşımı olmayan kumsallı koylarda denize girebilir, çevre gezilerine meraklı olanlar, Terkos gölüne, Durusu’ya, Av Müzesine gidebilirler. Kamp yapmak isteyenler çadır kurabilir, bisiklete binebilir, piknik yapabilir. Dahası uçurtmasını beraberinde getirenler uçurtup uçurtma zevkine varabilir, balık tutar, resim yapar, yer, içer.
Karadeniz’in hırçın dalgalarını saatlerce seyredip kendinize resital verebilirsiniz. Fotoğraf merakınız varsa deniz ve dalgayı en yakın buradan çekebilirsiniz. Dalgakıranın son noktasına kadar aracınız ile gidebilirsiniz, ama şunu unutmayın ki önünüzde bulunan dev dalgakıranın ardından dalgaların ne zaman sizi ıslatacağı ve yere savuracağını bilemezsiniz. Deniz fenerinin bulunduğu tepeye çıkarak uçsuz bucaksın sahili seyredebilirsiniz. İstanbul’un en önemli balık limanı merkezinde balık yemeden özellikle Hanımeli Restoran’da kuyuda kalkan yemeden Karaburun’dan ayrılmayın derim.
Neler Yapılır?
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
27
YAKIN KEŞİF
ÇAM FISTIĞININ MERKEZİ Köyün yüksek kısımlarına rüzgâr marifetiyle taşınmış olan kumlar üzerinde ihale usulü, kozalakları fıstık olarak değerlendirilen, fıstık çamlarından oluşan kum çamı ormanı bulunuyor. Kumlu ortama uyum sağlayan kum çamları 30 yılda oluşmuş, zemini de sabitlenmesini sağlamış. İçinde yürüyüş ve koşu için 7 km lik çam kokulu bir parkur barındırıyor
SAKİN BİR BALIKÇI KÖYÜ Özellikle Karadeniz’in tuz oranının diğer denizlere göre düşük olması balıkların lezzetli olmasını sağlıyor. Göç balıkların yumurta bırakmaya gelmesi, balık çeşitliliğinin artmasına, bolluğa mevsimsel akım balığına neden oluyor. Balığın beslendiği deniz meralarının kumluk zeminlerinde başta kalkan, tekir, barbunya, mezgit olmak üzere yerli balık türleri yuvalanıyor. Hafta sonu olunca İstanbul’dan balık yemeye gelenler Cuma akşamı restoranları dolduruyor, kimisi hafta sonu kalıp balık kürüne giriyor, Karadeniz’in hırçın dalgalarına bakarak iyot kokulu havasında alkolden fazla etkilenmeden ve araç kullanma mecburiyetinde olmayacakları için istedikleri kadar içebiliyorlar. Sakin bir balıkçı köyünde kalmak, Dalga sesleri, deniz kokulu havayı soluyarak uyumak, Karadeniz’e bakarak uyanmak, güne dinç başlamak Karaburun’a geliş nedeni olabilir.
Ne Yenir? 28
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Karaburun merkeze gelip sahile inen dik yokuşun hemen hemen ortalarında yolun solunda bir tezgah ve onun önünde namı diğer Gazkesmez Ömer ile sohbet ederek günün yorgunluğunu atarken taze köy yumurtası evde yapılmış nefis tarhana alabilirsiniz. Edirneli Ömer 30 yıldır Karaburun’da aynı işi yapıyor her gelene arabasının ibresinin 140 km’ye çıktığını ballandıra ballandıra anlatıyor Gazkesmez Ömer: 0537 771 99 06
HANIMELİ BALIK VE RESTAURANT Sahipleri Barış ve Selçuk Birinci kardeşler. Kahramanları ise anneleri Zeynep Hanım. 20 Yıl önce tatil yapmak için geldikleri Karaburun’a yerleşmişler. Küçük bir alanda gözleme ve çay ile başladıkları geçimlilik işletmelerini bugünlere getirmişler. İşin başında olan çocuklarına işi öğreten Babaları ise 11 yıl önce rahmetli olmuş. Anne Zeynep Hanım Osmanlı kadını. Bulgaristan göçmeni. Trabzonlu eşiyle yılarca çalışıp işyerini oğullarına bırakmış ama eli hala üzerlerinde ne de olsa kendi eliyle kurmuş ve ismini vermiş Hanımeline… Mekanın temizliği çalışanların giyimi yemekleri sunumuna kadar eksik gedik bırakmayan Zeynep Hanım öyle böyle kayınvalidelerden de değil aydın düşünceli ve fedakar. Gelini Trabzon’da İngiliz edebiyatı okuyor o da küçük oğluna kol kanat geriyor. 3 çocuğu var evli olan 2 erkek oğlu işlerin başında 1 de evli kızı var. Restaurant’ta yapılan kalkanın ünü artık sınırlarını aşmış, gelmeyen ulusal kanal kalmamış hepsi kuyuda kalkanı tanıtmışlar. Dünyada kalkan balığını kuyuda pişirip kendi suyu ile servis yapan başka bir yer bulamazsınız bizden söylemesi! Mutfağın sevilenleri kuyuda kalkan, domates soslu kırlangıç, levrek ekşili, pazı yaprağında hamsi, Karalahana yaprağında palamut. Zeytinyağlı çeşitler; Levrek marin, lakırda vakumnu, cinaz, ebegümeci, cibas otu, hardal otu ve deniz mahsülleri salatası.. Ve…. Tatlıları Muhteşem Kabak (tahinli kaymaklı servise sunuluyor) , dondurmalı irmik helvası , (benim favorim) kiremitte sıcak helva (Trabzon yöresine ait) ve Volkan tatlısı. Serpme kahvaltı ise kişi başı 25 lira. İletişim : Karaburun sahil Cad. No:1 Limaniçi Terkos Karaburun / 0212 762 29 89 / 0533 479 35 42
KAYIKÇI BALIK RESTAURANTI Aile işletmesi, baba “Reis” lakaplı Tahir bey her gün denize çıkıyor kısmetine ağ atıyor. Şirin mekan canlı sarmaşıklarla adeta Babil’in asma bahçelerini anımsatıyor. Ortamın temizlik ve düzeni Anne Yetkin hanımdan soruluyor, ayrıca elinden çıkmış müthiş lezzetler salatalar ve tatlılar özellikle kabak tatlısı ise evlere şenlik lezzet ötesi bir şey, mutlaka denemelisiniz. Balık ızgara ve tava yapılıyor. Karadeniz usulü yani mısır ununa bulanmış balık lezzetleri meşhurmuş. (enfes kabak tatlısı önümüzü kesti). Reis balıktan gelir gelmez müşterilerine balığın en tazesinden sofralar donatıyor. Reise soruyoruz mevsimin balıklarını söylüyor: Karadeniz mezgiti, tekir, çinekop, istavrit, hamsi mi? O biraz nazlı balık canı isterse sürüsüne bereket doluyor ağlara… İletişim: Karaburun Köyü Barınak Sok. No: 8/A Arnavutköy/ 0545 319 55 52 – 0212 767 23 32
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
29
YAKIN KEŞİF
EN ORGANİK PAZAR BURADA Karaburun pazarı yarım gün cami ve yarım gün Terkos Meydanı olmak üzere iki yerde Cumartesi günleri kuruluyor. Bahçelerde yetiştirilen yöresel sebzeler en ekonomik fiyatlarla alıcıyla buluşuyor. Kıvırcık marul, turp, tere otu, roka, ıspanak, kavun, karpuz her çeşit bulunuyor. Lezzeti ve iriliği ile makbul sayılan en ünlü yöre sebzesi bezelye ve taze fasulye olarak gösteriliyor.
Nerede Kalınır?
Konaklamak için çeşitli seçenekler bulunuyor. Channel Otel, Gizli Bahçe, Kılıç Motel veya 12 kilometre uzaklıktaki Durusu’da daha geniş kapasiteli Durusu Park Otel alternatif olabilir.
CHANNEL KARABURUN HOTEL
KILIÇ MOTEL Sahibi Yılmaz Kılıç 10 yıldır işletmecilik yapıyor. Almanya’da yaşıyor. Pansiyonu 20 kişilik yakında ilave odalarla 60 kişiye çıkacak. 2 kişilik odalar 120 Tl. İletişim: Karaburun Köyü Liman Cad. Barış Sok. No: 18 Arnavutköy / 0212 762 28 82- 0535 657 49 95
30
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Karaburun Köyü deniz kıyısında bulunan Channel Karaburun Hotel özel bir plaj alanı ve açık yüzme havuzu ile müşterilerine hizmet sunuyor. Türk hamamı ve saunanın yanı sıra tesis genelinde ücretsiz Wi-Fi erişimi sunan otel minibar içeren konaklama birimleriyle hizmet veriyor. Mekanda cuma ve cumartesileri canlı fasıl eğlencesi var. Her gün açık büfe kahvaltı servisi yanında diğer öğünler de alakart restoranda sunuluyor. Resepsiyon gün boyu açık. Diğer olanaklar arasında ortak bir salon, bagaj muhafazası ve ütü hizmeti yer alıyor. Otel bünyesinde ücretsiz özel otopark hizmeti mevcut. İletşim:Sahil Cad.No.46 Arnavutköy - Karaburun/ İstanbul Tel: (0212) 762 29 60 -29 95
İlköğretim ve ortaokul öğrencisi çocuklarınız Jüpiter Eğitim’de;
• Okul dönüşü sağlıklı atıştırmalıklarla rahatlıyorlar. • Ev ödevlerini öğretmenlerimiz gözetiminde tamamlıyorlar. • Yaşayarak öğrenmelerini sağlayacak ve yeteneklerini geliştirecek eğitsel oyunlar oynuyorlar. • Yaşıtlarıyla sosyal ve güvenli bir ortamı paylaşıyorlar. • Siz onları alana dek keyifli bir öğrenme ortamında zaman geçiriyorlar.
Hafta Sonu Etkinliklerimiz;
• Cumartesi & Pazar: Bire bir Özel Ders (Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Türkçe, İngilizce, Fransızca & Almanca) ve Öğrenci Koçluğu • Cumartesi & Pazar (13:00 – 17:00) Tamer Karatekin ile başlangıç, orta, ileri ve turnuva hazırlık seviyelerinde Satranç Kulubü • Cumartesi (13:00 – 15:00) Zeka ve Akıl Oyunları Atölyesi İstanbul Cad. Gökofis İş Merkezi No: 20/14 Kat: 5 (İş Bankası üstü, teras kat) Göktürk – Eyüp/İstanbul Ayrıntılı Bilgi ve Kayıt için: Aylin Caner Ataman / Mustafa Ataman 0212 322 20 09 - 0533 297 13 33 - 0530 510 15 68
www.jupiteregitim.com facebook.com/jupiteregitim
BAŞKANLA ÖZEL
AİLESİNİN BAŞKANI REMZİ AYDIN Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ı her gördüğümüzde Göktürk’le ilgili sorunları ve bizleri nelerin beklediğini konuşuyoruz. Ancak bu sefer bir değişiklik yapalım dedik ve başkanın aile ve sosyal yaşantısını mercek altına almak istedik. İşte karşınızda ailesinin de başkanı olan Remzi Aydın. Aile yaşantınızdan biraz bahsedelim. Başkan Remzi Aydın’ın nasıl bir aile yaşantısı var? İşten güçten fırsat bulabildiğim zamanlarda ailemle zaman geçirmek benim için çok önemli. Bir kızım bir de oğlum var. Fatma Zeynep 1999, Muhammet Hamza ise 2001 doğumlu. Evde denge dağılımı eşit. Ben kızımla, oğlum ise anneyle daha yakın. (gülüyor) . Baba-kız ve anne-oğul ittifakı mı söz konusu? Kızım karakter olarak da fizik olarak da bana çok benziyor. Biz daha sözelciyiz. Duygularımızı dışa vuran, gülmeyi eğlenmeyi seven sosyal anlamda da daha girişken bir yapıdayız. Oğlum ise annesi gibi analitik düşünceyi seven, daha detaycı, az konuşan ama öz konuşan bir tarza sahip. Bu anlamda kızım bana oğlum da annesine benzemiş diyebilirim. İki taraf da birbirini dengeliyor sanırım. Evde kimin sözü geçer? Yerine göre değişiyor. Bazen benim bazen eşimin. İkimizin de sözü geçer. Göktürk’e gelmeden önce nerede yaşıyordunuz? Son beş yıldır Başakşehir’deydik. Göktürk’e geldik ve buraya hemen
32
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
ısındık. Nezih insanların yaşadığı güzel bir yerleşim alanı Göktürk. Tülay Aydın: Buraya alışmamız hiç zor olmadı. İnsanlar sıcakkanlı ve güler yüzlü. Ben Göktürk’ü tatil köyüne benzetiyorum. Sitemiz de çok güzel ve rahat. Alışveriş nereden yaparsınız? T.A: Büyük marketlerden alışveriş yapmak yerine küçük yerleri tercih ediyorum. Bu anlamda Köyüm Gıda ve Çamlık marketin ürünlerini çok beğeniyorum. Limon pastanesi ailece çok sevdiğimiz bir yer. Aile içinde her zaman yaptığınız bir aktivite var mı? Bir çeşit ritüel diyelim… İş hayatımdan fırsat kalan zamanlarda mutlaka ailece beraber olmaya özen gösteririz. Ama hafta sonları her zaman kahvaltı sofralarımızda birlikte oluruz. Bazen Cumartesi bazen de Pazar günü. Benim iş yoğunluğuma göre değişebiliyor program. Kahvaltı sohbetlerini çok severiz. Herkes neler yaşadıysa ne
konuşmak istiyorsa bu sofrada dile getirir. Bazen tartışırız da. Hafta içleri evde genelde bir koşturmaca hâkim. Çocukların okulları Üsküdar’da olduğu için güne çok erken başlıyorlar. Tabi ben de genelde 6-7 gibi evden çıkıyorum. Spora merakınızı biliyoruz. Bu yoğun iş programınızda spora vakit ayırabiliyor musunuz? Haftada iki kez sabah 7’ de Yeşilpınar’da güne yüzerek başlıyorum.Gençliğimde çok spor yaptım. Lisanslı karateciyim. Sonra yaş ilerleyince fitness’a gitmeye başladım. Ancak 2010 yılında çapraz bağlarım yırtıldı ondan sonra yüzme ve yürüyüş gibi daha dengeli sporlara vakit ayırmaya çalışıyorum.Kurtkemeri’nde her ayın ilk cumartesi günü belediye personelinin de katıldığı yürüyüşler yapıyoruz. Sonrasında da kahvaltımız oluyor. Spor bence evrensel bir değer. İnsanların kendilerine yaptıkları en büyük yatırım. Bu anlamda kendime iyi baktığımı düşünüyorum.
Hobileriniz neler? Türkü dinlemeyi çok severim. Dinlerken de çok duygulanırım. Zara, Yavuz Bingöl, Neşet Ertaş, Aşık Veysel’i çok severim. Popüler müzik de dinlerim ama çok da kalıcı bir iz bırakmaz bende. O an kulağıma hoş gelirse dinlerim. Adı üzerinde popüler müzik. Şarkı söylemeyi hiç beceremem resim kabiliyetim de hiç yoktur. Ama oğlum resim konusunda inanılmaz yetenekli çıktı. Bana çekmediği kesin (gülüyor). Diyelim ki bir gün evdesiniz ve zamanınız var. Kendinize ayırdığınız bu zamanı nasıl değerlendirirsiniz? Kitap okumayı çok severim. Bu beni hem rahatlatıyor hem de o süreçten çok keyif alıyorum. Bu yüzden kesinlikle kitap okumayı tercih ederim diye düşünüyorum. En son okuduğunuz kitaplar? John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” son okuduğum kitaplardan. Şimdi ise Ergün Diler’in“Kraliçe’nin Adamları” adlı kitabını okuyorum.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
33
BAŞKANLA ÖZEL 34
Göktürk’te beğendiğiniz yerler nereleri? Bu konuyla ilgili bir itirafım olacak. Vakit bulamadığımdan dolayı, Göktürk’te gidip de oturabildiğim mekânlar maalesef çok az.Opet’in orada yer alan Ofluoğlu’nu çok severim. Hatta ailece ya da arkadaşlarla sık sık gideriz köftesi şahane!
kısmında başarılıyım (gülüyor).
Ev işlerine yardımcı oluyor musunuz? Eşime sormak lazım (gülüyor). T.A: Pek değil (gülüyor). R.A: Yemek yapmak başlı başına bir kabiliyet ve merak meselesi. Ben de bu anlamda kabiliyet sıfır. Ama yemek yeme
Evlendikten sonra değişen neler oldu? Eşim işten ayrıldı. Çocuklar da olunca evde durmayı ve onlarla ilgilenmeyi tercih etti. Ama şimdi büyüttük çocukları ve kendisi kaldığı yerden eğitimine devam ediyor.
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Eşinizin hangi yemekleri favorileriniz? Lahana sarması ve kuru fasulye en sevdiğim yemeklerden. Nasıl tanıştınız? Avukatlık bürosunda aynı iş ortamında tanıştık. 16 yıllık evliyiz.
T.A: Üniversiteyi bitirememiştim şimdi iki yıllık bir üniversiteyi bitirmeye çalışıyorum. Ayrıca Başakşehir’de otururken bazı STK’ların faaliyetlerinde görevler almıştım. Göktürk’te de bu anlamda çeşitli işler yapmak istiyorum. “HAKAN KIRAN’IN PROJE DESTEĞİYLE ÖRNEK BİR YÜRÜYÜŞ ALANI AÇIYORUZ” Göktürk’ün sorunlarını hep soruyoruz malum. Adet yerini bulsun, Göktürk’le ilgili de birkaç kısa soru sormazsam olmaz. Geçen sayımızda da haber yaptığımız Fidanlık şu an hangi aşamada?
Bildiğiniz gibi protokol imzalandı. İstanbul’da örnek bir proje oluşturacak bir park alanı yapıyoruz. A kalite bir yürüyüş parkuru, spor istasyonları ve bisiklet yolu olacak. Eski Mado’dan fidanlığa kadar olan alanda İstanbul’un en iyi parklarından biri yer alacak. Bu konuda mimarlarımız çalışıyor. Değerli mimar Hakan Kıran’ın da desteğiyle çok güzel bir proje oluşturacağımıza inanıyorum. Açılış? Mayıs ayında öngörüyoruz. SANATA VE SANATÇIYA TAM DESTEK Göktürk’ü canlandırmak adına sosyal ve kültürel anlamda projeleriniz var mı? Çünkü çoğunluk site duvarlarının ardına çıkmayı tercih etmiyor. Bunu kırmak için neler yapacaksınız? Göktürk Kültür Merkezi’nde geçen yıllardan farklı olarak sayıca çok daha fazla etkinlik yapıyoruz. Hem büyüklere hem de çocuklara yönelik. Bunun dışında kültürel anlamda projelerimiz elbette mevcut. Örneğin eski Mado‘nun olduğu binayı kültür merkezi yapacağız. Fotoğrafçılık, plastik sanatlara yönelik görsel ve işitsel anlamda da kurslar ve atölyeler yer alacak. Sergi alanları, kafe bölümü ve sahaf kısmı da olan bir yer düşünün. Böyle bir yerde gelenler ister kurslara katılabilecek ister kafede kahvesini içecek ister sahaf kısmında kitap okuyabilecek.
verdiğimiz sözler ve bunları kesinlikle hayata geçireceğiz. YANLIŞ PARK EDENE ÇEKİCİ MÜDAHALE EDECEK Yol kenarlarına bilinçsizce bırakılmış araç trafiği için önlemler alınacak mı? Otopark kültürü maalesef bizde yok. Öncelikle kamuya ve başkalarına zarar vermeden araçlarımızı park etme kültürünü oluşturmamız lazım. Emniyet amirlerimizle trafik sorununu çözmek için işbirliği kararı aldık. Trafiği engelleyen sürücülere ceza uygulanırken araçlara da çekici müdahalede bulunacak. Ama önce bize düşen görevleri yerine getireceğiz. Kamyonların Göktürk merkezine giriş çıkışlarını engelleyeceğiz, açık-kapalı otoparklar yaptıracağız. Özellikle anaokullarının sayıca çok olduğu Çiftalan yolundaki kamyon trafiğine bir çözüm gelecek mi? Tek yönlü gidiş olacak ve bir süre sonra da tamamen o yolu kaldıracağız. Hafta sonları zaten buraya kamyonların girmesi yasak ama hafta içleri de artık bu yolu tek yön yapacağız. SOKAK HAYVANLARINA DOĞAL BARINAKLAR YAPILACAK Sokak hayvanlarıyla ilgili bir gelişme var mı? Orman Bölge Müdürlüğü, Emniyet, Sağlık Müdürlüğü, hayvan dernekleri,
çeşitli veterinerler ve birtakım STK’ların katılımıyla bir çalıştay düzenledik. Raporun sonucuna göre hem hayvan severleri hem de bu konuyla ilgili şikâyeti olanları memnun edecek bir çözüm yolu getireceğiz. Öncelikle barınak yapılması şart. Hayvanlara korunması gereken canlılar olarak bakıyoruz. Onları korumamız lazım. Onların doğal ihtiyaçlarını karşılayacak planlar yapıyoruz. Gönüllülerle birlikte uygun yerlere barınaklar yapacağız. Ayrıca kısırlaştırma da bu işin en önemli hususlarından biri. Birden fazla barınak mı? Evet. Şu an yer tespitlerini belediyeden görevliler yapıyor. Bu problem sadece Göktürk’te değil Eyüp’ün her yerinde var. Şehirden kopuk olmayan ve istenildiğinde gidip ziyaret edilebilecek bir mekân olmasına dikkat edeceğiz. Bu işlemler ne zaman başlayacak? Tahmin ediyorum 1 ay içinde başlıyoruz bu işlemlere. Başka ilçelerden gelen köpekler de var… Diğer ilçe belediye başkanlarıyla aylık toplantılarımız oluyor. Orada dile getireceğim bu konuyu. Örnek bir proje yapıp onlara da bu konuyla ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapacağım. Herkes ilçesine sahip çıkmalı. Benim ilçeme bu sorununun taşınmaması için bir prensip kararı aldıracağım. Çözeceğiz bu işi.
PAZAR YERİNE FESTİVAL ALANI VE YÜZME HAVUZU YAPILACAK Bir de seçim döneminde bahsettiğiniz Göktürk yaşam merkezi projesi var. Evet, seçim döneminde bunu vaat etmiştim. Şimdiki kapalı pazarın olduğu yerde büyük bir yenilik olacak. Otopark, çocuklar için yeşil alanlar, yüzme havuzu, festival alanı, kafeteryalar ve organik ürünlerin yer aldığı yeni pazar alanı olacak. Bu projeyi biz, eşinizle dostunuzla hoşça vakit geçireceğiniz bir alan olarak planlamıştık. Bunlar bizim
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
35
BAŞKANLA ÖZEL Çöp kokusuna gelelim. Kurtulabilecek miyiz bu kokudan? İstaç Genel Müdürü ile yaptığım görüşmeler sonucunda rüzgârdandolayı bu tarafa gelen kokunun giderilmesi için çalışma alanlarında bir değişiklik yapılacağı bilgisini edindim.Dolayısıyla koku kesilecek dendi. Geçen yıl bir koku perdesi yapacaklardı ama işe yaradığı pek söylenemez… Biraz bekleyelim derim. Çünkü dediğim gibi kokunun tamamen yok olacağı söylendi. Eğer devam ederse bu konuyla ilgili tekrar gerekli konuşmaları yaparım.
36
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Sağlık alanında maalesef çok eksiklikler var. Herhangi bir acil durumda nereye gidilecek? Sağlık Bakanlığı’yla konuştum. Hastane açmak kolay ama doktor bulunması zor. Biz kendi ilişkilerimizi kullanarak Kemerburgaz’da bir sağlık kompleksi yaptırıyoruz. Acil bir durumda oraya gidebileceksiniz. Uzman doktorlar ve aile hekimleri olacak. Ayrıca laboratuar ve röntgen cihazları da yer alacak. Ama ilerleyen zamanda Göktürk’e bir değil birkaç tane hastane gelecektir.
Son olarak ulaşımı soralım. Raylı sitem ne zaman Göktürk’e gelir? Üçüncü havaalanı projesiyle birlikte oradan Gayrettepe’ye giden hızlı bir tramvay projesi var ki buradan geçiyor. Sanırım birkaç yıl içinde faaliyete geçer. Evinizi bize açıp misafir ettiğiniz için Country Life ailesi olarak biz de size çok teşekkür ediyoruz.
EYÜP
Eyüp Belediyesi Şefkateli Mağazası Açıldı
Plaj Futbolu Hakemi Eyüp’ten
Eyüp Sahiline Modern İskeleler
Eyüp Belediyesi’nin sosyal hizmet ağı genişliyor. Belediyenin Alibeyköy’deki Sosyal Hizmet Merkezi ve Şefkateli Mağazası geçtiğimiz ay törenle açıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğiyle açılan merkez ile birlikte hem Eyüp Merkez’e hem de diğer mahallelere ve Göktürk, Kemerburgaz’a kadar yayılan geniş bir alanda sosyal hizmet ağı oluşturulması hedefleniyor. Merkezde; aile yapısı ve değerleri ile çocuk, engelli, kadın ve insan haklarının korunmasına yönelik çalışmalar, sosyal güçlendirme, aile desteği (aile danışma ve rehberlik, sıcak yemek, erzak dağıtımı, kömür dağıtımı, giyecek ve eşya yardımı), eğitim desteği yürütülecek. Ayrıca sağlık desteği (evde sağlık ve kişisel bakım, doğum yardımı, psikolojik destek) çalışmaları da yapılacak. Şefkat Eli Mağazası’nda hayırsever vatandaşların destekleri ve özel kurum ve kuruluşların bağışları ile alınan eşyaların ihtiyaç sahiplerine dağıtımı yapılacak. Yardımlarınız için irtibat no: 0212 322 11 12
Dünyanın ilk kadın plaj futbolu hakemi Yeliz Topaloğlu, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ı ziyaret ederek spora ve sporcuya verdiği önem, gençlik ve eğitim konularındaki çalışmaları nedeniyle kendisine teşekkür etti. Topaloğlu, “Eyüp Belediyesi’nin Alibeyköy Spor Kompleksi’nde spor yapıyorum. Ayrıca antrenmanlarımı da burada sürdürüyorum. Eyüp’te çok güzel tesislerimiz var. Yenileri de Belediyemiz tarafından yapılıyor. Ben Eyüplü hemşehrilerime düzenli spor yapmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca Eyüplü hanımlar plaj futbolu, voleybol, basketbol, atletizm, yürüyüş her türlü sporu mutlaka yapmalılar. Bizler gelecek nesillere de bu konuda örnek olmalıyız” dedi. Alibeyköylü Yeliz Topaloğlu, İstanbul Eyüp doğumlu ve halen Eyüp’te yaşıyor, ilçe sınırları içinde bulunan Bilgi Üniversitesi Santralistanbul’da çalışıyor. Sporcu çocukluktan başlayan spor tutkusunu gençliğinde de sürdürmüş ve plaj futbolu hakemliğine 1997’de başlamış.
Eyüp sahil şeridi yepyeni iskeleleriyle bambaşka bir görünüme kavuşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından projesi hazırlanarak yapımına başlanan yolcu iskeleleri, Feshane, Eyüp İskelesi yanı, Teleferik önü, Nikah Salonu ve Santral İstanbul sahil şeridine inşa ediliyor. Sadabat kayıklarıyla özellikle Kağıthane, Sütlüce bölgesinden turistleri Haliç kıyısındaki Eyüp iskelelerine taşıyacak proje şimdiden büyük bir ilgi ve merakla bekleniyor. Proje ile bölgenin sahip olduğu turizm potansiyelinin artırılması, doğal ve tarihi ögelerin ön plana çıkarılarak turizmin gelişmesi hedefleniyor .
eyüp
’ten
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
37
GEZİ İSTANBUL
BALAT’IN BİNBİR YÜZÜ… Yazı ve fotoğraf: Arzu Cihangir
Balat sadece gezmek için değil yaşamak için de önerdiğim bir muhit. Eskiyle yeni, Doğu ve Batı iç içedir. Ama illa ki İstanbul’dur…
38
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Fener Rum Patrikhanesi’nin tarihi çok eskidir.
İstanbul’a dair nostaljik tüm anlatımların adeta bir simülasyonunu sunar Balat. Dar ve yokuş sokaklarında hala çocuk seslerini duyabileceğiniz az semtlerden biridir. Tarihi Yarımada’nın içinde ruhunu kentin dinamizmine kaptırmamış, fotoğraf tutkunlarına en güzel kareleri vermeyi adeta misyon edinmiştir. Yaklaşık 5 yıl önce Anadolu yakasındaki büyük sitelerden birinde oturuyordum. İşe gidip gelmek kısa olsun diye ev arayışım başlamıştı. O sıralar Balat’ta evi olan bir arkadaşımın kiracı arayışından
haberdar olunca, kısa sürede Balatlı oluvermiştim. Beton binalardan sonra ahşap bir evde yaşamak açıkçası çılgınlık gibi gelmişti. Hiçbir özelliği ile diğer evlere, mahallelere benzemeyen bu yer keşfe açık iseniz bambaşka bir dünya sunuyor.
sokak aralarından geçerek “sütçüüü” diye bağırmakta, eskiciler “eskiler alıyorum” diye camınızdan içeri seslerini ulaştırmakta.
Evinizin balkonundan sepeti sarkıtarak alışveriş yapabilmenin rahatlığı ve keyfi, içinde bulunduğumuz zaman dilimi için adeta lüks. Hatta Sezercik filmlerinden aşina olduğumuz güğümle süt satan amcalar hala haftanın belli günleri
Kedi ve köpeklerin yoğun yaşadığı, insanların ev yemeklerinden onları da nasiplendirdiği, genelde herkesin birbirini tanıdığı, camdan cama konuşmaların yankılandığı, mahalle kültürünün alabildiğine yaşandığı bir rutini var. Hangi hizmeti nereden alacağınız 100 yıldır aynıdır neredeyse.
EVİN PASTANESİ Yaklaşık bir asırdır Vodina Caddesi’nde mis gibi börek, galeta, poğaça, ekmek kokularının sırrıdır Evin Pastanesi. Günün erken saatlerinde başladığı mesaisi, gece geç saatlere dek sürer. Mahalleye yerli-yabancı turist akını yaşandığı için her turistin istisnasız bir lezzet durağıdır burası. Özellikle anasonlu galeta ve meyveli kurabiyeler, misafirlerim için masamdan eksik etmediğim ürünler. Bazen çat kapı gelen misafirlerim olduğunda içeri odaya geçip, sessizce sipariş vermemle, o güzelim tatların evime gelmesi 10 dakika bile sürmez. Çayın keyfi de Haliç manzaralı evlerden galiba en iyi böyle çıkıyor.
SAHABE TÜRBELERİ
FENER RUM VE KUDÜS PATRİKHANELERİ Çoğu sabah işe giderken önünden geçtiğim, yabancı turistlerin akın ettiği Fener Rum Patrikhanesi’nin tarihi çok eskidir. İçi kadar dışı da görülmeye değerdir. Artık yaşlanmış olan zangocu ile komşu olduğum için onun evden çıkışıyla birlikte anlarım ki birazdan çanlar çalacak ve saat 8 gösteriyor olacak. Patrikhane ile sık karıştırılan Fener Rum Lisesi (Kırmızı Lise) itiraf etmeliyim birçok liseyi kıskandıracak kadar ihtişamlı bir yapı. Vodina Caddesi belki de Balat’ın en dikkat çekici caddelerindendir.
Diziler, filmler için doğal bir plato olan Balat’ta nerdeyse her gün bir set kurulur. Muhit sakinleri evlerini yapımcılara kiralamayı severler. Sanat camiasının mahalleyi keşfi böylece başlar ve bir şekilde mahallede ikamet etmeleri ile son bulur. İşte Vodina’yı dikkat çekici yapan, sanat uğraşıları için buraya gelenlerin açtığı irili ufaklı kafe ve atölyelerdir. Cadde üstünde Kudüs Patrikhanesi bulunur. İçine girdiğinizde kendinizi büyük bir tarih atlasının içinde kaybolmuş sanırsınız. Ağaçların ve içindeki objelerin yaşlarını öğrendiğinizde küçük dilinizi yutabilirsiniz. Belki de İstanbul’un en yaşlı ağaçları buradadır.
İstanbul’un fethi için yola çıkan ve kimi burada vefat eden, kimi şehit olan sahabelerin türbeleri ana caddelerde veya ara sokaklarda karşınıza çıkarak sizi şaşırtabilir. Pazar alışverişi için organik pazara her indiğimde önünden geçtiğim, şehir dışından gelen misafirlerimle mutlaka ziyaret ettiğim, havalarıyla içimi rahatlatan yerlerdir buralar.
ORGANİK PAZAR Kastamonu ve İstanbul’a yakın illerden gelen yiyeceklerin satıldığı pazar, Mimar Sinan eserlerinden biri olan Ferruh Kethüda Cami’sinin önünden başlar. Mercimek, bulgur, pirinç gibi gıdalar, köy tavuğu, ördek, mantar, süzme yoğurt, organik sebze ve meyveler, süt, bitki çayları bu pazardan hem ucuza hem de kaliteli olarak alabileceğiniz ürünler arasında yer alır. Mantar ve yoğurt konusunda üstüne tanımadığımı da eklemek isterim.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
39
GEZİ İSTANBUL
Gözalıcı mimarisiyle Bulgar kilisesi
FINDIK KABUĞUNDA KÖFTE 4-5 katlı, sahilde bulunan bu küçük köfte ve yemek salonu tatları ile sürprizler yapabilir. Terasından Haliç sere serpe yediğiniz köftelere tat katar. Köfte dışında ev yemekleri de olan Fındık Kabuğu’ndan 2 yapı daha görünür. İlki dünyanın ilk prefabrik yapısı olan Bulgar Kilisesi’dir ve mimarisi ile göz alıcıdır. Bir diğer yapı ise Kadın Eserleri Kütüphanesi’dir. Kadınlar ve kadın hareketlerine dair önemli bir belleğin barındığı bu tarihi bina ziyareti hak eden yerlerden biridir.
Balat, elinde fotoğraf makinaları ile öbek öbek dolaşarak gezen insanlara çok alışkındır. Ben çok defa evimin balkonuna rahat çıkamam. Eli deklanşörde hazır bekleyen meraklı fotoğrafçılarla göz göze gelmek istemediğim için. Balat sadece gezmek için değil yaşamak için de önerdiğim bir muhit. Eskiyle yeni, Doğu ve Batı iç içedir. Ama illa ki İstanbul’dur. Eski İstanbul…
BALAT MUSEVİ HASTANESİ
Fındık Kabuğu’nda köftenin tadı Haliç manzarasıyla pekişir.
40
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
1900’lü yılların başından beri hizmet veren bu hastanenin ben de anıları çoktur. Tatil için gittiğim Kuşadası’nda alerji geçirmeye başladım. Her gün gidip iğne oluyordum ve tatili bırakıp eve dönmüştüm. Rahatsızlığım çok artınca soluğu burada almıştım ve doktorlarının uzmanlığına şapka çıkarmıştım. Alerjimin nedeni anlaşılmış, gerekli tedavi uygulanmış ve beni çok mutlu etmişlerdi. Yıllar sonra yine ayaklarımda sık sık beliren şişlikler için gittiğim hekimler bana sağlıklı bir tedavi önerememişti. Bir de komşu hastaneye gideyim dememle, 1 hafta içinde sıkıntımdan kurtulmuş olmak burayı benim için özel yapmıştır.
MOTOSİKLET VE BİSİKLETTEN DAHA FAZLASI Moto 212’de Motosiklet ve Bisiklet satışından kiralamasına, enduro eğitiminden, offroad sürüşü ve motosikletlerinize servis imkânına kadar birçok hizmet sunuluyor. Göktürk’ün en merkezi sokağında yer alan mağazanın detaylarını ve olan bitenleri mercek altına aldık… Tutkunuzu işe dönüştürenlerdensiniz. Neler hedefliyorsunuz? Bizler motosiklet sevdamızı yaşamımızın her alanına taşıyan kişileriz. Burayı kurarken de amacımız motosiklet ve bisiklet tutkunlarının ihtiyaçlarına yönelik her şeyi sağlayabilmekti. En büyük arzumuz, olması gereken hizmeti tüm müşterilerimize verebilmek. Farklı iş alanlarında çalışmalarımızı devam ettiriyoruz, ancak Moto 212 bizim aşkla bağlı olduğumuz bir iş yeri. Bu yüzden burada olan biten her şey bizim için çok önemli. Hedefimiz Moto 212’nin tüm motosiklet ve bisiklet kullanıcılarının buluşma yeri olması. İstanbul’un kuzey ormanlarındaki konumuyla da bisikletten enduroya birçok out-door spor meraklısına hitap ediyoruz. Ayrıca Göktürk’ün yoğunlaşan trafik sıkıntısına bir çözüm olarak da bisiklet satışımız veya kiralama imkânımız söz konusu.
42
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Bisiklet konusunda talepler nasıl? Malum Göktürk’te arabadan vazgeçmek biraz zor gibi ama sizce bu bilinç oluşturulabilir mi? Bisiklet, içine girdiğinizde asla çıkmak istemeyeceğiniz, özgürlüğü ifade eden bir dünya. Bir insan için yüzüne vuran rüzgârdan daha net bir özgürlük ifadesi olamaz. Göktürk’te oturmuş bir bisiklet kültürü var, dolayısı ile talepler oldukça yoğun. İki tekerli bu ulaşım ve spor aracı, hızla günlük yaşamın bir parçası olmaya doğru gidiyor. Özellikle Göktürk’te okuyan öğrencilerin, bisikleti okul ulaşım aracı olarak kullanmaya başladıklarını görüyoruz. Amacımız bunu daha da yaygın hale getirmek. Delta Bisiklet Şubesi olarak 2015 yeni modellerimiz Showroom’umuzda yerini aldı bile.
Aynı zamanda enduro kulübünüz var… Evet, spor kulüplerindeki benzer bir sistemle enduro kulübümüze üyelik söz
Peki bu anlamda eğitim veriyor musunuz? Tabi. Enduro, motocross ve ralli içerikli off-road eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimlerin onroad sürüşe katkısı bütün dünyada kabul görmüştür. İsterseniz bizden motor kiralayabilir ve eğitim de alabilirsiniz. Mağazanız çok ferah. Görmediğimiz neler var? Mağaza 3 kattan oluşuyor. Giriş katımızda showroom, ofis ve kafe
bölümü var. Bodrum katında servis, depo, soyunma odası, motor yıkama alanı varken üst katta ise bisiklet ve bisiklet ekipmanbölümü yer alıyor. Hangi markalara servis veriyorsunuz? Onroad ve Offroad tüm motorlarınıza, Atv ve Utvlerinize tecrübeli kadromuz ile güvenli sürüş sağlayabilmeniz için profesyonel servis veriyoruz. En çok karşılaştığınız sorular veya talepler neler oluyor? Özellikle motosiklet kullanmak isteyen kadınların eğitim ile ilgili sorularıyla çok karşılaşıyoruz. Yönlendirmelerimizi yaptıktan sonra onları da Vespa sahibi yapıyoruz.. Bünyenizde hangi markalar var? Delta Bisiklet Şubesi, Husqvarna Motosiklet Türkiye Ana Dağıtıcısı, Ferco
bayisi olarak bütün Vespa, Piaggio, Aprilia, Motoguzzi satış ve yetkili servisi; Can-am ATV, UTV satış ve servisi;Kawasaki yetkili servisi; BMW özel servisi. Aynı zamanda Troy Lee Design, 100percent gibi off-road kıyafet markalarının da Türkiye distribütörüyüz. Son olarak mağazayla ilgili yenilikleriniz olacak mı? Motosiklet ve bisiklet kullanıcılarının buluşma noktası haline getirmek istediğimiz yiyecek-içecekle ilgili, mağazamızın içine entegre edeceğimiz bir projemiz söz konusu. Kısa süre içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ancak net bir tarih verebilmem mümkün değil. Çünkü müşterilerimize her alanda olduğu gibi bu alanda da en iyi hizmeti vermeyi arzu ediyoruz. Bunun için ince eleyip sık dokuyoruz.
Telefon: +90 212 322 1616 Adres: Telekom Sokak No: 3 Göktürk, İstanbul Türkiye - 34077 Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
43
advertorial
konusu. Motorunuz için garajlamamız mevcut. Soyunma odalarında kıyafet ve ekipmanlarınızı giyerek hemen yakındaki araziye ve ormana giderek off-road keyfini yaşayabilirsiniz. Geri geldiğinizde ise motorunuz yıkanıyor ve gerekli bakım işlemleri yapılarak tekrar garajlama bölümüne alınıyor.
SPOR ÖZEL
“UÇMAK HAYALDİ, HAYATIM OLDU”
röportaj: Duygu Koronel (duygukoronel@gmail.com)
Dünyanın en tehlikeli ve en ekstrem sporu olarak belirtilen B.A.S.E. Jumping sporunun Türkiye’deki önemli isimlerinden biri olan Jak Kamhi ile Kemerburgaz’daki evinde buluştuk. “Bir insan kendini neden boşluktan aşağı atar?” düşüncem bu röportajdan sonra tamamen değişti. Bu işin başlı başına bir aşk ve tutkudan ibaret olduğunu Jak’ın gözlerinde bizzat gördüm, hissettim. Siz de bu sayfaları okurken; adrenalin salgılamanın önemini, keşfetmenin ve nefes almanın değerini fark edeceksiniz. Korku, kaygı ve endişe mi? Yok değil ama asıl mesele: “cesaret!” Ekstrem sporlara merakınla başlayalım. Her zaman merakın var mıydı bu tarz sporlara? Çocukluğumdan beri aktif olarak doğa sporlarıyla ilgilenen biriyim. Bu anlamda ekstrem sporlara merakım çocuk yaşlarda başladı diyebilirim. Öncelikle havacılık sporu ve diğer
44
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
doğa sporları, kişisel gelişim sürecimin bambaşka bir derinlik kazandığı, daha önce hayalini bile kurmadığım yepyeni fırsatların açıldığı muhteşem bir yolculuk oldu benim için. Meraklı ve tutkulu biri olarak en alt basamağından başladığım bu yolda oldukça hızlı bir ilerleme kaydederek, profesyonelliğin
üst seviyelerine çıktım. Ülkem ve kendim adıma birçok ilke ve başarıya ulaşmak için usanmadan çalışmaya devam ediyorum. Yaradılışım gereği her zaman kendime büyük ve iddialı, sınırlarımı zorlayacak ve kendimi geliştirecek hedefler koydum. Her seferinde son derece dikkatli ve planlı hareket ettim.
“Uçarken İçimdeki tüm sesler Susuyor”
Evrene olduğu gibi doğanın yüceliğine de, koyduğu kurallara da hiçbir rahatsızlık duymadan kendimi teslim ettim. Ekstrem sporların normal bir spordan farkı nedir? Ekstrem spor size oldukça fiziki efor harcatır ve tehlikelidir. Hız, güç, direnç, yükseklik, odaklanma gibi içerisinde birçok farklı dinamik barındırır. Aynı zamanda birçok insan için cesaret isteyen bir spor. Amerika’da bu işin eğitimini gördün… Sonra Türkiye’ye döndün. Özel bir sebebi var mıydı bu dönüşün? Amerika’da beş yıl boyunca dünyanın en usta paraşütçülerinden skydiving, wingsuit flying, canopy piloting ve
base jumping eğitimleri aldım. Amacım orada kendimi geliştirip Türkiye’de farklı ve öncü havacılık projelerinde bulunmak istiyordum. Beş yıllık eğitim sonucunda bu işi iyice öğrendim ve artık kendi ülkemde güzel işlere imza atabileceğime inandığım an “tamam” dedim “artık yurduma dönme zamanı”. Bu anlamda Türkiye’nin ilk wingsuit Base Jumper’ı oldum. Hedeflerimi de gerçekleştiriyor olmanın keyfini yaşıyorum. Tam olarak nedir Wingsuit Base Jump? Base jump sporu binalardan, antenlerden, köprülerden ve dağlardan tekli paraşüt sistemi kullanılarak yapılan atlayışlara deniyor. Skydive (uçaktan serbest atlama) ‘da kullanılan sistemler ana paraşüt ve yedek paraşüt olarak
ikiye ayrılıyor. Ayrıca otomatik paraşütü kendinden açan cihazlar da mevcut. Base jump ise daha eski bir sistem. Tek bir paraşüt var. Yedek açmak için zaman ve yeterli yüksekliğiniz yok. O nedenle paraşütü doğru şekilde katlamak hayati önem taşıyor. Wingsuit ise uçmak için kullanılan kıyafetin ismi. Wingsuit kıyafetinizi base jump paraşütünüze monte edip yüksek yerlerden atlayıp uçabiliyorsunuz. Wingsuit hareket kabiliyetinizi çok kısıtlıyor. Performansı yüksek ve ortalama 160km hızı var. Bu hız pilot sayesinde artıp azalabilir. Kıyafetin bütün kontrolü pilottadır, uçak uçurmakla aynı teorilere dayanır. Tek fark uçak olan aslında benim. Wingsuit ile uçmak için uzun sure eğitim alınması ve yüzlerce defa wingsuit skydive yapılması hayati önem taşır.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
45
SPOR ÖZEL Birçok projeye imza atıyorsun. Bunlardan biri de ülkeye döndükten hemen sonra yer aldığın Survivor’dı. Nasıl oldu bu proje? Bir arkadaşım Survivor programına sponsor olan deodorant firmasında çalışıyordu. Ben de sohbetimiz sırasında şakayla karışık, oradaki yarışmacılara uçarak deodorant götüreyim demiştim. Bu fikir herkes tarafından çok beğenildi ve format biraz değiştirilerek kendimi bir anda Survivor macerasında buldum. Ayrıca Dominik Cumhuriyeti’nde atlayış yapan ilk kişiydim. Manzara inanılmaz güzeldi, sanki cennette uçuyor gibiydim. Bugüne kadar nerelerden ve aşağı yukarı kaç kere atlayış gerçekleştirdin? 370 Base Jump atlayışı yaptım, bunların 250’ye yakını dağlardan wingsuit ile yaptığım uçuşlar, geri kalanlar ise binalardan ve köprülerden serbest düşüş tarzında atlayışlar. “UÇARKEN İÇİMDEKİ TÜM SESLER SUSUYOR” Havadayken neler hissediyorsun?
46
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Havada olana kadar her şey çok stresli. Bu yüzden havada olma anını iple çekiyorum. Uzun süren dağ tırmanışlarımda aklımdan bin türlü senaryo geçiyor, o anki becerim bu negatif düşünceleri pozitife çevirebilmek. Bu düşünceler beynimin içinde durmadan yüz binlerce defa tekrarlanıyor ta ki atlayacağım uçurumun kenarına gelip son nefesimi içime çekene kadar... Son adımı attıktan sonra artık geri dönüş yok. Hızla düşmeye ve ardından kıyafetim hava ile dolduktan sonra uçmaya başlıyorum. O an kafamda hiçbir düşünce kalmıyor. İçimdeki bütün sesler susuyor ve sadece rüzgâr sesi ile kendimi uçmanın özgürlüğüne bırakıyorum. Özgürlük, başarı ve kahramanlık duyguları birbirine karışıyor. Harika hissediyorum. “ACIMASIZ BİR SPOR” Tehlike her an yanında. Terslikler oldu mu ya da kötü anıların oldu mu? Kötü deneyimler yaşadım farklı kazalarım oldu. Örneğin şu anda dört ameliyat olmam gerekiyor, hep erteliyorum. Hepsi paraşüt kazasında
başıma geldi. Bir uçuşumda üç kaburgamı kırdım. Bir keresinde de çenemi yardım. Bunlar küçük şeyler ve bu sporun doğasında var zaten. En kötü deneyimlerim yakın arkadaşlarımı kaybetmek oldu. Bu spor hata kabul etmeyen acımasız bir spor. Olmadı bir daha denerim diye bir şansın yok. Olmadıysa artik sen de yoksun demektir. Kaybettiğim arkadaşlarımın yanında dikişler, kırıkların hiç bir önemi yok. Zamanla her şey geçer fakat giden arkadaş bir daha gelmez. Pes edip ara verdiğin bir dönem oldu mu diye soracaktım ama… Oldu. Dediğim gibi çok yakın bir dostumu gözümün önünde kaybettim. Kendimi uzun bir süre kapattım. Hiçbir şey yapmak istemedim. Çok zor bir dönemdi. Sonra biraz toparlandım ve bu uğurda hayatımı sürdürmek istediğim yerden devam ettim. Şu an neler yapıyorsun? Şu anda eğitim verdiğim bir öğrencim var. Uçmadığım zaman günlerim sakin geçiyor. Bilgisayar başında gelecek serüvenler için planlamalar yapıyorum.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
47
SPOR ÖZEL Geçmiş senelerdeki tecrübelerim ile hayal gücümü birleştirip, markaların ihtiyaçları doğrultusunda onlara özel projeler üretiyorum. Bu derece tehlikeli bir spor dalına merak salan birine “neden bu tehlike, bu macera?” diyemeden edemeyeceğim… Şu an 35 yaşındayım ve 6 senedir hava sporları ile ilgileniyorum. Dağlara tırmanmaktan, yeni yerler keşfetmekten, gökyüzünde uçmaktan büyük keyif ve mutluluk alıyorum. Beni dağlara tırmandıran, uçurumların ucunda yaptığım tehlikeli aksiyon dolu maceralarımın temel sebebi içimdeki yaşama arzusu. Dolu dizgin, limitsizce, korkusuz, sonuna kadar yoğun ve tutkulu bir yaşama arzusu. Benim için hayatIn amacı deneyimlemek ve keyif almak. Bu alana merak saldığında bu kadar ileri gideceğin aklına gelir miydi? Ufak yaşlarımdan beri istediğim bir şeydi paraşütle uçmak. Hep aklımda olan fakat bir türlü başlayamadığım bir tutkumdu. Herkesin böyle tutkuları vardır içinde. Resim yapmayı çok istersiniz ama bir türlu derslere başlamazsınız. O hep aklınızın bir köşesinde kalır. Benim için de paraşüt öyle bir şeydi ama bu kadar
48
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
ekstrem boyutlarını inan ben de hiç tahmin etmezdim. İlk deneyimin nasıldı? Korkutucu. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Son dua diye bir şey bugüne kadar hiç etmedim çünkü hep korunduğumu hissettim. Ama yine de “ya başıma bir şey gelirse” diye de düşünmeden edemedim. 150 metrelik bir köprüden atlıyordum ve kar yağıyordu. Aşağıda çevresi büyük kayalarla çevrili küçük bir iniş alanı var. Tam yanında ise yarısı donmuş bir göl. Aklımdan değişik bin türlü ölüm şekilleri geçti. Çok saçma ama çok korktum. İşin aslı şu anda da halen çok korkarak yapıyorum. Her atlayış birbirinden farklı hisler barındırıyor ve ne kadar iyi olursanız olun yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide oyunlar oynamak beni hep korkutuyor. DEV ÖRÜMCEKLER “Bir daha bunu denemem” dedin mi? Bir gece macera olsun diye uçurumun kenarında uyumak istedim. Sabah gün doğumuyla beraber 600 metre yükseklikten 10 saniyelik bir düşüş gerçekleştirecektim. Ancak bütün geceyi uyumadan ayakta geçirdim ve yanımda
götürdüğüm iki şey vardı. Bir şişe su ve bir paket cips! Akşam 8’de dağı bir saat 45 dakikada tırmandıktan sonra biraz dinlenmenin ve doğayı yalnız başıma yaşamanın hayalini kurdum. Derken hava karardı ve ortaya hayatımda hiç görmediğim boyda örümcekler çıktı. Binlerce dev örümcek! O karanlıkta dağı geri inmem imkânsızdı. Bütün gece ayakta dağın kenarında uyumadan bir ağaca tutunarak durdum. Bir an önce güneş doğsun istedim. Sabahın ilk ışıklarıyla atlama kararı aldım. Aslında yapmam gereken dağı geri inmekti. Ben atlamayı seçtim ve kötü bir atlayış oldu. Yorgundum ve acele kararlar alıyordum. Atlayış, düşüş, paraşütü açış pozisyonum ve yere inişim her şey yanlıştı. Bir şey olmadı umarım… Başıma kötü bir şey gelmedi ama geriye dönüp baktığımda verdiğim yanlış kararları ve ne kadar şanslı olduğumu görebiliyorum. Eşin bu durumla ilgili kaygılar taşıyor mu? Eşim en büyük destekçilerimden biri. Kaygılar taşımıyor dersem yalan söylemiş olurum ama ben bile bu anlamda bazen kaygılı olabiliyorum.
Bu sporun hayatına sağladığı katkılar oldu mu? Kendimle daha barışık bir insan olmamın yani sıra, kararlı ve kendi yeteneklerine güvenen birisi olmamda da yardımcı oldu. Dileğim günün birinde bu spordan emekli olup yaşadığım maceralara ve tecrübeleri genç nesillere aktarabilmektir. Hiç aklımın ucundan bile geçmeyecek yerlerde bulundum, harika dostluklar edindim ve kuş gibi uçabiliyorum. Uçmak her insanin çocukken de olsa bir dönem hayali olmuştur, benim ise hayatım oldu.
paraşütle atlama merkezlerinin yaygınlaşması bu sporun gelişmesinde büyük rol oynar, yeni eğitim merkezlerinin kurulması yurtdışından da birçok sporcunun ülkemize gelmesine olanak sağlar. Şu anda Türkiye’de gelişmiş dropzone bulunmamakta, ileride özel hava limanı kurma ve isletme izinleri çıkarsa bu spora ilgi duyan yatırımcı iş adamları sayesinde spor çok daha fazla gelişir diye düşünüyorum. Hedeflerin ve gelecek projelerin neler? 2015 yılında hedeflerim arasında
Türkiye adına 3 dünya rekoru kırmak var. Yakında bununla ilgili daha fazla bilgi veriyor olacağım. Haziran ayında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmeyi düşünüyorum fakat çok detay vermeyeyim, sürpriz olsun. Son olarak senden bir yeni yıl mesajı da alalım… Yeni yılda herkesin sevdiği işe sıkı sıkıya bağlanmasını diliyorum. Unutmayın cesaret insani zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür. Neyi yapmak için doğduysanız onu yaparak yaşayın.
Bu sporda olması gereken en önemli özellikler neler? Cesaret + Tutku + Teknik Donanım “TUTKU YOKSA ZOR İŞ” Öğrenmek için neler yapılmalı? Gerçekten tutku lazım. Bu spor türü öyle canının çekip de yapabileceğin bir şey değil. İçinde yoğun aşk barındıran bir aktivite. Wingsuit Base sporuna başlamanın ve bu yolda uzmanlaşmanın yolu, yüzlerce Skydive atlayışları yapmak. Türkiye bu alanda sence yeterli mi? Yeterli olması için neler yapılmalı? Türkiye’de dropzone denilen serbest
Siz de tarifsiz bir özgürlüğün hissini yaşaman istiyorsanız grandskyjumper@gmal.com ‘ a mail atabilirsiniz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
49
SAĞLIKLA GELEN GÜZELLİK ESTEMİA Canan İstanbullu tarafından kurulan Estemia Beauty&Spa merkezinde zayıflamak, güzelleşmek ve gençleşmek mümkün. Bu alanda edindiği deneyimlerini Estemia Beauty&Spa merkezinde birleştiren İstanbullu, bilgi ve tecrübesini uzman kadrosu ile buluşturarak sağlıkla gelen güzelliğin kapılarını sizlere açıyor. Deneyimli bir estetisyen olan ve uzun yıllarını bu mesleğe veren Canan İstanbullu, eğitimini Fransa’da Ecole Europeenne de Beaute’de tamamlayıp Estemia Beauty&Spa merkezinde kendi estetisyenlerini yetiştirdi. 2010 yılından itibaren İstanbul Göktürk’de Kemerlife Çarşı’ da hizmet veren Estemia; Lazer epilasyon, İğneli Epilasyon, Bölgesel incelme G5 ve Caci Quantum, Selülit Bakımları, Cilt Bakımları(Darphin), Dermaroller Medikal Cilt Bakımları(Genosys), Kalıcı Makyaj, El ve Ayak Bakımları, Masaj çeşitleri, Vücut Bakımları(Darphin), çıkmayan oje(Shellac), kulak delme, Protez Kirpik, Protez Tırnak, Spa ManikürPedikür, konularında kapsamlı bir hizmet yelpazesine sahip.
50
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Estemia Beauty&Spa olarak, Göktürk’te bu alanda sağladığınız güveni neye borçlusunuz? Öncelikle kullandığımız bütün ürünler ve cihazlarda alanlarının en iyilerini seçtik. Hijyen, merkezimizin en önem verilen konusu. Tabi ki personelimizin eğitimi ve tecrübeleri de öyle. Diğer taraftan, güven duygusu da kesinlikle çok önemli. Her hangi bir problem ile gelen müşterimize, sunacağımız tedavi yönteminin kendisine ne ölçüde fayda sağlayacağını ya da sağlamayacağını belirliyor, bunu da müşterimize detaylı olarak açıklıyoruz. Müşterimizin durumundan faydalanma amacı gütmüyoruz. Güven teşkil eden diğer bir konu ise, teknolojik gelişmeleri takip edişimiz ve bu doğrultuda bünyemize yeni sistemler eklememiz müşterilerimize daha kaliteli ve sağlıklı güzelliği sunmamızı sağlıyor. Bu kadar yenilikçi bir özelliğe sahip merkezinizde, Lazer Epilasyon ile müşterileriniz en fazla kaç seansta istedikleri
vücuda ve cilde kavuşuyor? Acı hissi oluyor mu? 8-10 seans arasında istedikleri sonuca ulaşıyoruz. Kullanmış olduğumuz cihaz SHR ütüleme sistemi olduğu için acı hissi yok denilecek kadar az. En son teknolojiye sahip bir sistemimiz olduğu için kesin sonuçlar elde ediyoruz. Anti-aging, leke, akne izleri, vücut çatlağı için yaptığınız Dermaroller tedavileri hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? Dermaroller medikal bir cilt bakımı uygulamasıdır. Dermaroller’ı kısace tarif edecek olursak silindirik bir tamburun üzerine dizilmiş son derece ince ve özel olarak hazırlanmış mikro iğnelerden oluşan bir aparat ile uygulanır. Dermaroller uygulaması bu silindirin cilt üzerinde gezdirilerek binlerce mikrodeliklerin açılması esasına dayanır. Uygulama sırasında tedavi edici ürünler de kullanılarak, etkinin artması sağlanıyor. Tedavi edici ürünlerin deri yüzeyine sürülerek normal yoldan emilmesi yoluna göre Dermaroller uygulaması ile emilim 200 kata kadar daha fazla olmaktadır.
Saç Mezoterapi uygulaması etkili bir yöntemdir diyebilir miyiz? Dermaroller ile özel hazırlanan karışımının cildin alt tabakasına yani saç köklerinin olduğu yere verilmesi işlemidir. Saç mezoterapisi saçı korumak ve canlandırmak için bilimsel olarak etkili bir yöntemdir. Dışarıdan sürülen losyon ya da şampuanlar saçınızı daha parlak ya da canlı gösterebilir. Ama saçınız bir gün sonra yine matlaşır ve kırılgan bir yapı gösterir. Çünkü saç köküne yani saçın büyüme merkezine etkili olmayan hiçbir şey saçta kalıcı bir düzelme sağlamaz. Yaptığımız uygulama 3-4 yıl etkisini korur. Erkekler de bu hizmet ve tedavilerden yararlanabiliyor mu? Elbette. Genellikle kadın müşterilerimizin eşleri de aynı anda hizmet almak istiyorlar. Birlikte hizmet almaları da mümkün oluyor. Bölgesel incelmede başarının sırrı nedir? Bölgesel incelmede her alanda olduğumuz gibi çok titiz çalışıyoruz. Ayrıca müşterimiz ile işbirliği yaparak en iyi sonucu yakalıyoruz. Kullanmış olduğumuz çok etkili iki sistem var bunlardan biri G5 diğeri ise Caci Quantum. Uzman estetisyenlerimiz tarafından özenle uygulanıyor ve mükemmel sonuçlar alıyoruz. Müşterilerimizin memnun ayrılışı bizim için çok önemli. Ben ve uzman kadrom tamamen bu hassasiyetle hizmet veriyoruz.
0533 063 23 50 - 0212 322 91 85 Kemerlife XXI Çarşı no: U-26
www.estemia.com.tr
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
51
MEKAN
GİRİT KAHVALTISI GİRİT SOKAĞINDA YAPILIR Göktürk, İstanbul’un yaşam kalitesinde ilk sıralardaki yerini korumaya devam ederken dünya lezzetlerinin de cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Her geçen gün yeni bir lezzet durağı ile karşılaşıyoruz. Özellikle gurmelerin şehir şehir, ülke ülke gitmesine gerek kalmadan tüm lezzetleri tatma imkanını sunuyor bizlere. Yakın bir zamanda açılan Girit Balık lokantası, birbirinden lezzetli meze ve balık çeşitleri yanında kahvaltıda da iddialı menüler sunuyor. İşletmenin sahibi Tahir bey, çekirdekten yetişme esnaf olduğunu gittiğimiz zaman anladık. Tezgahın arkasında müşteriye kahvaltı hazırlığı yapıyordu. İşini severek yaptığını her halinden belli. Haftanın her günü 20 çeşidi bulan Girit lezzetleri ile süslü kahvaltısının tadına bakabilirsiniz. Kahvaltı menüsünde; Sahannaki kekikli Midilli peyniri fırında kızartılarak sıcak servis yapılır. Girit ezmesi Peynirli cevizli zeytinyağlı. Izgara keçi peyniri, kızarmış ekmek, Ezine peyniri, yuvalama zeytin, yeşil kırma zeytin, Ege’nin favori tatlısı vişneli lor peyniri, Yumurtalı ekmek ve sınırsız çay var. (Vişneli lor peyniri
52
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Ege’de sabah kahvaltıda yendiği gibi akşam da tatlı olarak ikram ediliyor.) Kişi başı 20 Tl olan menü dışında otlu omletler, sucuk ızgara ve menemen siparişi de verebilirsiniz.
İstanbul Cad. Nazlı Sok. No: 3/D Neo Studio Sitesi Göktürk/İstanbul Tel: 0212 322 12 04 – 0212 322 12 06 www.giritlokantasi.com
Göktürk’te kaliteli bir uyku adına aradığınız her şey hemen yanı başınızda yer alan
Yatsan Tempur’da sizleri bekliyor!
0212 322 44 10
İstanbul Cad Su Venue sitesi no:2 Göktürk-İstanbul gokturk@yatsan.com.tr
Dünya markaları Yatsan çatısı altında buluştu
KAPAK
O BİR DUAYEN:
“HALDUN DORMEN”
“İSTEYİNCE HER ŞEY OLUR” Röportaj: Duygu Koronel(duygukoronel@gmail.com) Fotoğraf: Cem Koronel
Bazı anlar vardır bir an önce gelmesini istediğiniz, geldiğinde de hiç bitmesin dediğiniz. İşte bu anlardan birini yaşadığım, heyecandan ve meraktan kavrulduğum bir gündü röportajın olduğu Çarşamba. Soğuk ve gri, tipik bir İstanbul havasında, fotoğrafçım nam-ı diğer eşim Cemo’yla çıktık yola. Yazın bile üşümeyi becerebilen bir tip olan ben, o gün ceketimi giydim mi giymedim mi hiç hatırlamıyorum. “Acaba nasıl olacak”,“nasıl biri”, “az ve öz mü konuşacak” yoksa “sohbetimiz çok mu rahat geçecek” gibilerinden deli sorular vardı kafamda. Taa ki karşımda O’nu, Türk tiyatrosunun duayeni Haldun Dormen’i görünceye kadar. Tam bir İstanbul beyefendiliği ile bizleri karşılayan Dormen, artık bir göz hizası uzaklığımda duruyordu. Nereden başlayacağımı elbette düşünmüştüm. Ama bir an kendimi duvarda asılı olan fotoğraflara bakarken buldum ve “çocukluk” dedim. Bu kadar dolu dolu geçen bir hayatın kahramanı sevgili Haldun Dormen ile; çocukluktan bugüne uzanan, başarılarını ve hayatına damga vuran anılarını, Türk tiyatrosunun en prestijli ödül töreni Afife Jale Ödülleri’ni ve yaşam kaynağı olan “tiyatrosunu” konuştuk.
56
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
57
KAPAK Haldun Dormen nasıl bir çocuktu? İyi bir çocukluk sürecim oldu. Alman dadılarla büyüdüm. Babam ve annem ilk çocukları Şimal’i kaybetmiş olmalarının acısıyla uzun bir süre kendilerini toparlayamamışlar. Bu yüzden de babam Said Ömer, doğumuma yakın Viyana’dan diplomalı bir dadı getirtmiş. Böylece Scwester Paula ilk dadım olmuş. “Anılar” adlı kitabınızda bununla ilgili Türk toplumuna biraz ters düşen komik bir hikâye anlatmışsınız. Evet. Bir sonbahar günü Scwester Paula beni çırılçıplak bir masanın üzerine yatırmış güneş ışınlarının altına. Yanımda bir yandan çikolata yiyor bir yandan da dergi okuyormuş. Bunu gören ev halkı (evdeki kalabalık kadınlar kadrosu) kıyameti koparmış. Annem Nimet Rüştü yarı Fransızca yarı Almanca beni hemen giydirmesini söylemiş.
58
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Ama Scwester Paula kendinden emin yarım yamalak Türkçesiyle: “Siz var yok karışmak. Çocuk lazım güneş. Var daha iki minuten” demiş.Annem benim üşütebileceğimi tekrar etmiş. O zaman da dadım beni kaptığı gibi anneme uzatmış ve demiş ki “Ya var siz karışmak, ya var ben karışmak.” Bir an ne yapacağını şaşıran annem, babamın akşam verebileceği tepkisini göz önüne getirmiş ve beni dadıma geri teslim etmiş. Böylece sonbaharın ayazında güneş banyoma devam etmişim. Anneniz babanızdan çekinirdi demek… Babamın dediklerine her zaman saygı duyar ve onun getirdiği kurallara uyardı kendisi. Zaten babam da mantıklı ve aydın biriydi. Bu anlamda sorun yaşadıklarını pek zannetmiyorum.
Sizin anne ve babayla ilişkileriniz nasıldı? Babam çok medeni bir adamdı. Her sabah saat 8’de kahvaltıda bütün aile beraber olurduk. Bütün kararlar o sofrada verilir, söylemek istenilenler o esnada söylenirdi. Bir keresinde annem sohbet esnasında Rezzan adlı bir arkadaşıyla karşılaştığını söylemişti. Oğlu Tunç Yalman’ı da gördüğünü belirterek “ Ne kadar hoş bir çocuk ama ne yazık ki tiyatrocu olacakmış” demişti. Beni o sırada bir düşünün. Annemin bu sözleri neredeyse yüreğime inmişti. Kahvaltılarımızda bende iz bırakan anılarımdan biridir bu. Tiyatrocu olacağınız zaman tepki aldınız mı peki? Babam çok istekli olmadı tabi ama sanata düşkün bir insandı. Bizim ailede
hiç sanatçı yok ama sanatla ilgili konuları her zaman takip etmişizdir. Annem de başka bir meslek sahibi olmamı dilerdi sanırım ama babamdan izin çıkınca o da beni destekledi. Hatta tüm oyunlarıma ahbaplarla beraber gelir, beni izlerdi. O zamanlar herkese“önce doğru dürüst bir şey ol da sonra tiyatrocu olursun” denirdi. Allahtan benim babam medeni bir adamdı da bana böyle bir şey söylemedi. “Ol ama en iyisini ol” dedi.
“ÇOK KAYIPLAR YAŞADIM”
Hem Türk hem Alman kültürüyle yetişmiş olmak nasıl bir his? İki bambaşka kültür adeta… Ama size katkıları çok olmuştur şüphesiz. Elbette, bana çok faydası oldu. Her şeyden önce beni uluslararası bir insan haline getirdi. Hala Alman şarkıları bilir söylerim.Çocukken yaramaz bir tiptim. Bu yüzden 5-6 tane Alman dadım oldu. Bazılarını çok sevdim bazılarından nefret ettim. Ama bir tanesi vardı ki babamdan gizli gizli bizi sinemaya götürürdü.Fraulein Janet adındaki bu dadım tam bir sinema meraklısıydı. O zamanlarda ülkemizde moda olan Alman aşk öykülerini seyretmeyi çok severdi. Babam “abuk sabuk” filmlere gitmemizi yasakladığından gizli gizli giderdik. Ben ve kardeşim Güler de sinemaya bayıldığımızdan ve bu konuyla ilgili tembihli olduğumuzdan evde tek bir söz bile söylemezdik. İşte o yıllarda aklıma düşmüştü sinema. Beni çok mutlu ediyordu. Özellikle müzikli filmleri görünce birkaç gün süren mutluluklar yaşıyordum.
İşler planladığınız gibi gitti mi? Gitti sayılır. Tabi çok sıkıntılar yaşadım ve maddi olarak çok şey kaybettim. Ama kaybettiğim şeyler bana o kadar çok şey kazandırmış ki… O sevgi ve saygının değeri paha biçilemez. Geçen gün İzmir’de çiçekçi bir kadın bana bir gül uzatarak “Benim sana sevgim olsun Haldun ağabeycim” dedi. Bir çiçekçi kadından, resmi bir kişiden, sokaktaki gençlerden bu tarz davranışlar görmek beni o kadar mutlu ediyor ki! Özellikle de gençlerin beni tanıması...Yıllar içinde çok kayıplar yaşasam da hedefime ulaştım diyebilirim. Ama bu hiç kolay olmadı. Bir sürü olumsuz laf yedim. Bir kulağımı kapatıp bunları duymazdan geldim.
Sinemaya olan merakınız o zamanlardan ortaya çıkmış demek ki. Sadece sinema veya tiyatro değil tüm sahne performanslarını içeren “showbusiness” a karşı merakım hep vardı. Amerika’ya sinemacı olmak için gittim. İyi bir tiyatro eğitimi alayım ondan sonra sinemacı olurum dedim. Ama tiyatrocu olarak kaldım. Sinema da yaptım ama tiyatro tarafı çok daha ağır bastı.
Yurtdışında eğitim aldınız. Orada kalmayı da tercih edebilirdiniz ama Türkiye’ye döndünüz. Neden? Türkiye’de iyi bir şeyler yapmak istedim. Türklüğümle her zaman gurur duydum bu yüzden ülkemde sanat anlamında iyi bir yerlere gelmek en büyük arzumdu.
Bir bir çıktınız yani kariyer basamaklarını… Düşe kalka çıktım desek daha doğru. Ama çok şükür istediğime eriştim. Tiyatrocu, yazar, gazeteci ve yönetmenlik yaptınız… Bu mesleklerden hangisi size daha yakın olan? Ben kendimi oyuncudan ziyade yönetmen ve eğitmen olarak görüyorum. Bu anlamda bir sürü insan yetiştirdim. İzmir’de sahneye koyduğum ‘Lüküs Hayat’ sahneye koyduğum 210. oyunum. Elbette tüm hepsi başarılıydı diyemem ama bugüne kadar yönettiğim bu oyunların arasında onun yeri de ayrı olmuştur.
Oyuncu olarak en etkilendiğiniz oyun hangisiydi? ‘Şahane Züğürtler’ oyununu hiç unutamam. Oradaki karakteri çok sevmiştim ve kendime yakın bulmuştum. İki kere oynadığım bu oyunun ilki 1960’larda Ayfer Feray’la diğeri ise Nevra Serezli ile 90’lı yıllardaydı. Röportajlarınızda sizi en zorlayan isim kim oldu? Müşfik Kenter’le röportaj yaparken çok zorlanmıştım. Ağzından söz alabilmek bir meseleydi. Cevapları gayet kısaydı “Evet, hayır, peki” gibi. Ondan laf almak bir hayli zordu. (gülüyor) Filmlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? İki film yaptım ve ikisi de birçok ödül kazandı. Para kazandırmadı ama bana göre çok başarılı oldu. İyi ki yapmışım. Sanat anlamında ödül kazanan filmler neden para kazandırmıyor? Halk çok düşünülmüyor. Gerçi ben bu filmleri yaparken halkı da düşünmüştüm. Ütopik sanatsal bir film yapmamıştım. Ama şimdi olsa konuyu biraz daha farklı açıdan ele alabilirim ve bugün filmim parasal açıdan da kazançlı olabilirdi. Sanırım biraz daha halka hitap etmek önemli. Tekrar gelelim tiyatroya. Muhsin Ertuğrul gibi Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden birisiyle birlikte çalıştınız. Nasıl bir şeydi? Bugüne kadar ben kararlarımı hep tatbik ettim. Muhsin beyle tanışmayı kafaya koymuştum. Yurtdışından dönüp yanına gittiğimde beni çok sevecen ve sıcakkanlı bir şekilde karşıladı. Küçük Sahne’de başladım çalışmaya. Muazzam bir tiyatrocuydu kendisi ama korkunç bir yönetmendi. Neden? Başka beklentilerim vardı herhalde…
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
59
KAPAK “TÜRK TİYATROSU PARLAK BİR DÖNEM YAŞIYOR”
kendilerine göre görüyorlar da ondan. İnanılmaz başarılı yazarlar çıkıyor bir kere. Yazar olmadan Türk tiyatrosundan bahsedilemez ki.
Tiyatrocu olmanın iyi ve kötü yanlarını sorsam? İyi yönlerinden biri, çok saygın bir meslek oluşu. Sevgi ve saygıyı size kazandıran bir meslek. Olumsuz tarafı ise para kazandırmaması. Ama yavaş yavaş Türk halkı tiyatroyu daha iyi anlamaya başladı.
Ya seyirci profili? Eskiden bir galaya gidilir gibi tiyatroya gidilirdi. Anlayan da anlamayan da tiyatroya giderdi. Şimdi ise daha çok gençler tiyatroya gidiyor. Tiyatro izlemeye giden profil biraz daha genç kuşağa doğru kaydı diyebilirim. Tabi eski tiyatrolara giden belli bir kesim de halen var.
Türk tiyatrosunun gelişimini ve bugünkü halini nasıl buluyorsunuz? Bir sürü insanın aksine ben Türk tiyatrosunun gidişatından gayet memnunum. Eskiden birkaç kişiye ait tiyatrolar ve şehir tiyatroları vardı. Şimdi ise sayıca çok daha fazla tiyatro var. Örneğin günümüzde alternatif tiyatrolarla inanılmaz yazarlar ve yönetmenler çıktı. Geçtiğimiz günlerde Rize’ye gittim ve en aşağı beş tane alternatif tiyatro temsilcisiyle konuştum. Bu anlamda İzmir’de çok güzel bir tiyatro hareketi olan “Sahne Tozu” var. Oranın da sanat danışmanlığını yapıyorum. Amatörlükten başladılar şimdi kendilerini çok geliştirdiler ve profesyonel işler yapıyorlar. Aynı zamanda 2010 yılından bu yana da Bedia Muhavvit ödüllerini de düzenliyorlar. Bu hareketler beni çok mutlu ediyor. O yüzden bence Türk tiyatrosu genç kuşakla birlikte gayet parlak bir dönem yaşıyor. Ben de “nerede kaldı o eski tiyatrolar” diyeceksiniz sanmıştım. Tiyatronun çok kötüye gittiğiyle ilgili genel bir yorum var aslında. Neden kaynaklanıyor bu olumsuz düşünce peki? Bunu dile getirenler tiyatroyu yalnızca
60
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Tiyatrocu olmasaydınız ne olurdunuz? İnsanları yetiştirmeyi seviyorum ve bildiğim şeyleri aktarmayı seviyorum. Prensibim o. Bu yüzden eğitmen olurdum. Tiyatrocu olmanın yaşı var mı sizce? Yani sonradan da tiyatrocu olunabilir mi? Bence yaşı yok. İsteyince, kafayı koyunca olur. “Olmak ya da olmak” diye bir kitabım var. İsteyince her şeyi olabileceğinizi anlatıyorum. Belki tecrübelilerden daha harika olamazsınız ama gerçekten isteyince başarılı olmamak için bir neden yok. “DORMEN TİYATROSUNDA BİZ BİR BÜTÜNDÜK” Bir efsane olan ve bir sürü insan yetiştiren Dormen tiyatrosunun anlamı sizin için nedir? Dormen tiyatrosu Türkiye’deki birçok şeyi yeniledi. Örneğin ben suflör kabul etmiyorum diye herkes ayılıp bayılmıştı. Selam baştan savmaydı. Şimdi “selam faslı” oyunun bir parçası oldu. Adeta bir prodüksiyon halini aldı. Çabukluk, hız, tempo ve mizansen de Dormen tiyatrosunun tiyatroya kazandırdığı
şeylerden bazıları. Ben hayatımda hiçbir zaman“benim tiyatrom” demedim. Çünkü Dormen tiyatrosunda ben tek başıma hiçbir şey yapamazdım. O her zaman bizim tiyatromuz oldu. Biz bir bütün olarak Dormen tiyatrosuyduk. İkinci ve son kapanışta neler hissettiniz? Sevgili Göksel Kortay’ın benim için söylediği bir lafı vardı: “O arkaya bakmaz, kapatır ve o iş orada biter.” Hakikaten de öyle oldu. Ben karar veririm ve önüme bakarım. Dormen tiyatrosu bence tam zamanında kapandı çünkü biraz daha devam etseydi efsane olmaktan çıkacaktı. Ben de artık ne yapacağımı bilememeye başlamıştım. 1986’da Egemen Bostancı’nın emrivakisi ile açılmıştı zaten. 2002 ‘de kapandığında artık bu iş tamamdır demiştim. Biz sizi tiyatrocu olarak tanıyoruz ama sinema aşkınız da gayet derin. En unutamadığınız film nedir? En unutamadığım film bir İtalyan yapımı olan“Bisiklet hırsızları.”1945’li yıllarda realist akımın ortaya çıkardığı güzel bir filmdir bu. Bir tek bisikleti olan bir çocuğun hikâyesi anlatılır. O çocuğun suratındaki mahcubiyeti uzun süre unutamadım. Çok meşhur bir aktör de değildi başrolü oynayan, sonu da acı bir şekilde intiharla bitti maalesef. Hayatınızda dönüm noktaları diyebileceğiniz anlar, olaylar var mı? Muhtemelen Dormen tiyatrosunun kapanışları benim dönüm noktalarım olmuştur. İlk kapanışta tiyatro kapanınca ne yapacağımı bilememiştim. Sonra gazete ve televizyon maceram başladı. İlk 1973 yılında “50 yılda Türk tiyatrosu” dizisini yaptım derken ‘Lüküs Hayat’ girdi hayatıma.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
61
KAPAK Sizin için önemli bir proje olsa gerek. Yönetip dört günde çektiğim bir diziydi. Ben her ne kadar montajlarından falan pek memnun kalmasam da malum o zamanlar tek kanal var, herkes seyretmişti tabi. Bununla ilgili komik bir anım var.Bir gün İsmet Ay, Tepebaşı’ndaki evinden çıkıyor ve bakkala gidiyor. Herkes tebrik ediyor onu. Derken Taksim’e geliyor ve ışıklarda beklerken çok şık bir İstanbul beyefendisi yanına geliyor. “Dün Lüküs hayatı izledik” diyor. “Haldun Bey başta olmak üzere hepiniz birbirinizden beterdiniz” diyor. (gülüyor). Artık bu anlatılan ne kadar doğruydu bilmiyorum ama benim için komik bir anı niteliğindedir. Sonra bana yeniden Lüküs Hayat teklif edildiğinde “hayatta yapmam” demiştim ama ne oldu ne bittiyse 28 yıl kapalı gişe oynadık. Dört sahne iki tane de televizyon prodüksiyonunu yaptık. Tiyatronun en prestijli ödülleri olan Afife Jale ödüllerinde imzanız var, bu ödül fikri nasıl oluştu? Ben 10 yaşındayken Kadıköy vapurundan karşıya geçiyordum. Annem de bana bir tane “Perde ve Sahne” dergisi almıştı. Orada “Afife’nin ölümü” başlıklı bir haber okumuştum.Dört kişinin bir cenaze başında duruyor olması beni inanılmaz etkilemişti.O gün dedim ki: “Ben bu kadın için bir şey yapmalıyım.” Ve çok şükür Allah’ıma ki Afife Jale ödüllerini hayata geçirebildim. Ödül töreninin gidişatından memnun musunuz? Banka da çok ciddiye aldı bu ödül törenini. Her yıl bir öncekinden daha iyiye gidilen bir tablo var. Sadece biraz daha uluslararası bir hal alabilir. Bu yıl bazı yenilikler düşünmüyor değilim.
62
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
“BETÛL HER ZAMAN EN İYİ DOSTUM OLDU” Gelelim özel hayata. Benim okul hayatım boyunca büyülendiğim nadir hocalarımdan biri olan ve Türkiye’nin halkla ilişkiler alanında duayen ismi Betûl Mardin ile sekiz yıl evli kaldınız. Boşandıktan sonra çok iyi dost oldunuz. Bunu neye borçlusunuz? Betûl’le evli kalsaydık çok kavga ederdik herhalde. Bu da çocuklar açısından hiç iyi bir ortam olmazdı. Bu yüzden boşanmamız her açıdan en mantıklı olandı. Cumartesi günleri aile toplantıları yaptığımız zaman birbirimizi mutlaka görmeye çalışıyoruz. Tabi bazen bu durum sekteye uğrayabiliyor ama Betûl benim her zaman en iyi dostum oldu. Ailemden hiçbir zaman kopmadı. Boşanma yıldönümlerinizi sahiden kutluyor musunuz? Bir kere yaptık öyle bir şey ama bir daha tekrarlanmadı (gülüyor).
Sizce insan ilişkilerinde hele ki karıkoca ilişkilerinde neye dikkat etmek lazım? Eşlerin birbirlerine saygı duyması her şeyden önemli. Yalnız evlilikte değil, ben tüm ilişkilerimde karşı tarafa saygı göstermeye dikkat ediyorum. Toplumumuzda kavgalar gürültüler hele hele bu uğurda cinayetler işleniyor. Ne diyorsunuz bu duruma? Hala çok mu gerideyiz acaba? Kanımızda Akdeniz insanına ait bir fevrilik var bence. Geride olmakla ilgili bir şey değil bence. Haldun Dormen bir gününü nasıl geçirir neler yapmaktan keyif alır? Sabah vaktim varsa bulmaca yaparım. Klasik müziğim fonda her zaman açıktır. Arabesk ve marşlar dışında her türlü müziği severim. Akşam bir programım olmazsa burada dostlarla birlikte yemek yeriz sohbet ederiz. Televizyon da seyrederim.
Neleri takip edersiniz? Muhteşem Yüzyılı çok beğenirdim. Şimdi ise Ulan İstanbul’u seviyorum. Komik bir dili var.Örneğin Zihni Göktay’ın rolüne bayılıyorum. Oğlunuz Ömer Bey Göktürk’te oturuyor. Ziyarete gelir misiniz? Çok sık olmasa da geliyorum tabi. Örneğin doğum gününde gittim. Göktürk gibi bir yerde yaşar mıydınız? Gelenim gidenim ve sürekli bir koşturmam olduğu için oralarda oturmam çok zor olur. Ama güzel bir yer Göktürk. Torunlarınızla ilişkiniz nasıl? Gayet iyi. Büyük torunumun erkek arkadaşıyla çok güzel bir ahbaplık kurduk. Küçük torunum Alya ile de görüşürüm konuşurum. Tabi biraz da uzak oturduğu ve dediğim gibi zamanım çok olmadığından sık sık görüştüğümüzü söyleyemem.
Bu kadar dinç olmayı neye borçlusunuz? İnsanlara duyduğum sevgiye ve her zaman umutlu olmaya borçluyum herhalde.Umutsuzluktan nefret ediyorum. Her şeye umutla bakmak ve inanmak lazım. Bir de sürekli koşturuyorum. Durmayı hiç sevmiyorum, çalışmak beni besliyor. Sanırım bu da beni dinç tutuyor.
Evinizde maskeler ve dekoratif kaplumbağa figürleri dikkatimi çekiyor. Koleksiyon niteliğinde mi bunlar? Koleksiyonları dolap içinde sevmem. Maskeler hoşuma gidiyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden gerek benim aldığım gerekse bana gelen maskeler bunlar. Göreceğim şeyleri sevdiğim için bunları duvara astım. Ayrıca dediğiniz gibi kaplumbağalarım var. Hem görmeyi çok seviyorum hem de uğuruna inanıyorum.
Ve geliyoruz röportajımızın sonuna. İlk geldiğimde heyecandan ne yapacağını bilemeyen ben şimdi Haldun ağabeyi uzun zamandan beri ziyaret ediyormuş havasına bürünüyorum. Bizim için yaptırdığı o lezzetli ikramlardan alarak birer çay daha içiyoruz. Cemo da en mutlu gününü yaşıyor tabi. Fotoğraf çekiminde hiç zorlanmıyoruz. Karşımızda bu işin üstadı var. Hemen sokuluyorum yanına ve benim için çok değerli olan bu anı birlikte ölümsüzleştiriyoruz.
Sinema takip edebiliyor musunuz? Maalesef eskisi kadar takip edemiyorum. Daha çok sahneye koymam gereken oyunlar oluyor. Ama Türk sinemasında büyük bir ilerleme var. Eskiden filmlerin konularında bir klişe vardı. Artık bu yok. Sürprizlerle dolu filmler görüyoruz. Yönetmenlerden kimi beğeniyorsunuz? Çağan Irmak’ı çok beğeniyorum ve filmlerini merakla bekliyorum. Kendisi bence Türk sinemasının umutlarından biri.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
63
SEYAHAT
GÜNÜ BİRLİK AMSTERDAM
Hazırlayan: Merve Sena Kılıç
Kuzeyin Venedik’i olarak anılan Amsterdam; kanalları, tarihi evleri, sanat müzeleri ile görülmeye değer bir şehir... Dünya küreselleşti. Alım gücümüz arttı. En uzak mesafeler bir tık uzağımıza kadar düştü. Hal böyle olunca seyahat etmek, sevenin ve bir kere dahi olsa tadını almış olanın boynunun borcu oldu. Her gidenin kaleminden ama az ama çok bir şeyler döküldü. Amsterdam’da üzerine çok şeyler yazılmış bir şehir. Çünkü turistlerin uğrak noktalarından biri.
64
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Hal böyle olunca ben de sizlere kısıtlı zamanda yapılacak pratik bir Amsterdam gezi yazısı hazırladım. Amsterdam gezilmesi kolay bir kent. İster bisiklet kiralayın ister yürüyerek gezin, gezilecek görülecek yerlerin tamamına yakını, merkezinde Central Station olan yarım daire içerisinde yer alıyor. Buradaki Old Center (eski kent merkezi)
eşmerkezli altı tane iç içe kanalla çevreleniyor; Singel, Herengracht, Keizersgracht, Prinsengracht, Lijnbaansgracht ve Singelgracht. Bunlar Canal Ring‘i oluşturuyor. Yaklaşık 2 km yarıçaplı yarım dairenin içerisinde bütün önemli turistik yerler, oteller, ünlü gezilecek yerler bulunuyor.
DAM MEYDANI Şehrin kalbi olan Dam Meydanı görülmeden olmaz. 1808 yılında Napolyon ve birlikleri kenti işgal ettiğinde yönetimi bu meydanda devralmışlar. Meydana hakim Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis) eskiden belediye binasıymış. Klasik tarzdaki ön cephesi ve güzel heykelleri, kente ve yönetimine övgü için yapılmış. Hollanda’da bulunan 3 saraydan biri olan saray, Dam Meydanı’nda Ulusal Anıtın tam karşısında yer alıyor. Bina pek çok defa dünyanın 8. Harikası olarak anılmış. Bir zamanlar Avrupa’nın en büyük yönetici binası olma ünvanına sahipmiş. Ulusal Anıt ise II. Dünya Savaşı’nda ölenleri anmak için 1956’da yapılmış.
LALE PAZARI Spui Meydanın’dan sola doğru devam ettiğinizde ise Munttoren Meydanı’na, meydanın en önemli yapısı Mint Tower’a varmış oluyorsunuz. 1400’lü yıllarda şehrin ana giriş kapısı olarak kullanılan kule, geçirdiği sayısız yangınlar neticesinde tekrar inşa edilerek günümüzdeki şeklini almış. Kule, Amsterdam’ın meşhur Çiçek Pazarı’nın hemen dibinde yer alıyor. Zamanında Osmanlı’dan getirtilen lale soğanları, Hollanda’nın vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiş.
EN ESKİ EV BURADA Bir başka önemli meydan ise Rembrandtplein. Burası adını ünlü ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn’ den alıyor. Rembrandtplein’e Dam’dan yürüyerek gelin. Rokin caddesini de kullanabilirsiniz ama arka paralelindeki Kalverstraat sadece yayalara açık ünlü bir alışveriş caddesi. Bu caddede yürüyüp alışveriş yapabilirsiniz. Remrandtplein’e yürüme güzergâhındaki önemli turistik noktalardan biri Begijnhof. Spui meydanına çıktığınızda kanal kenarından sağa doğru devam edeceksiniz. Eski evlerle çevrili Beginjhof’ta Orta Çağ’dan kalma bir kilise ve 34 numarada Amsterdam’ın en eski evi var. Eskiden bu bölgede rahibeler yaşıyormuş. İçerisi küçük bir köy gibi, eski ahşap bahçeli evler var.16. yy’da yapılmış Houten Huys isimli ahşap ev, bölgede dikkat çeken önemli yapılardan biri.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
65
SEYAHAT MÜZELER ŞEHRİ AMSTERDAM Amsterdam tam bir müze şehri. Ellinin üzerinde müze bulunuyor. Hollanda’nın en büyük sanat ve tarih müzesi olan, birçok Rembrandt eserini bünyesinde barındıran görkemli mimarisiyle Rijksmuseum bunlardan bir tanesi. 1400-1900’ler arası 5 bin adet tabloyu koleksiyonunda barındıran müzede, resimden heykele, savaş kıyafetlerinden silahlara kadar birçok sanat eseri sergileniyor. Müzenin enteresan koleksiyonlarından biri de bebek evi. Odalarıyla, eşyalarıyla tüm detayları içinde barındıran minyatür ev, 17. yy. Hollanda’sının yaşam biçimi hakkında bizlere bilgi veriyor.
66
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Rijksmuseum önünde Amsterdam’ın sloganı, Iamsterdam yazısı da yer alıyor. Paris’e kadar gidip Eyfel’de fotoğraf çektirmemek neyse, bu yazının önünde de fotoğraf çektirmemek odur.
Hollanda denilince ilk akla gelen isimlerden biri de ünlü ressam Vincent Willem Van Gogh. Amsterdam’da ziyaret edilen en popüler müzelerden biri olan Van Gogh Müzesi, Amsterdam Museum Quarter denilen mevkide, Rijksmuseum ve Stedelijk Müzesi arasında yer alıyor. HollandPass’la girebileceğiniz müze, 09.00-17.00 saatleri arasında açık. Von Gogh Museum’un hemen batısına doğru ilerlediğinizde karşınıza Vondelpark çıkıyor. Yemyeşil olan bu park Amsterdam’ın içinde Amsterdam’dan kaçıp kafa dinlemek isteyenler için doğru adres.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
67
SEYAHAT KUZEYİN VENEDİK’İ Kent güzel kanallarından dolayı “Kuzeyin Venedik’i ” olarak anılıyor. Gerçekten kanal tursuz bir Amsterdam gezisi eksik kalır. Amsterdam kanallarının merkezdeki en önemlileri, Prinsengracht, Herengracht, Keizersgracht ve Singel adlı ana kanallar. Jordaan semtinde de çok sayıda küçük ve güzel kanal var. Hem Centraal Station hem de Heinekeen Experience binasının önünden turlara katılabilirsiniz. Yaklaşık bir saat sürüyor. Dilerseniz 1 günlük geçerli istediğiniz zaman inip, istediğiniz zaman başka noktadan devam edebileceğiniz kanal turları da bulunuyor. Hava güzelse vapurların üstü açık oluyor.
ANNE FRANK EVİ Prinsengracht Kanalı boyunca şehrin kuzeyine doğru ilerlerseniz Yahudi soykırımının sembol isimlerinden olan Anne Frank’ın evine ulaşıyorsunuz. Anne Frank, Adolf Hitler’in Hollanda’ya girmesiyle birlikte, Yahudi bir ailenin o dönemde yaşadığı birçok dramı yaşamış bir çocuk. 13 yaşında ona hediye edilen günlüğe 2 yıl boyunca saklanmak zorunda kaldıkları evdeki yaşadıklarını detaylarıyla yazar. Anne Frank, gizlendikleri evin tespit edilmesiyle götürüldüğü toplama kampında tifodan hayatını kaybeder. Anne Frank’ın günlüğünü, toplama kampından kurtulan babası kitap olarak basılması için bir arkadaşına verir. Küçük kızın soykırımda sembol bir isim olması da, bu günlüğün kitaplaşmasıyla olur. Anne Frank Huis, her yıl yaklaşık 1 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Saatlerce sıra beklememek için http://www.annefrank.org/en/ üzerinden online bilet almanız, sabah saatlerinde ziyaret etmeniz önerilir.
68
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
BİR METRE ENİNDE EV
TOLERANSIN ŞEHRİ Amsterdam’da dolaşırken Coffe Shop tabelalı kafeler dikkat çekiyor. Toleransın başkenti olan şehirde hafif uyuşturucuların kullanımı ve satışı da serbest. Smart Shop ya da coffee shoplarda her türlüsünün satışı yapılıyor.
Amsterdam sokaklarında dolaştığımızda, yapılarla ilgili gözümüze çarpan en belirgin özellik dar olmaları. Halkın kanal boyuna yaptığı evlerin birçoğunun zamanla eğildiği görülmüş. Belediye bu durumu çözmek için, çamur olan zemine kazık çakılması gerekliliğini tespit etmiş. Bu işi de kendisi üstlenmiş. Yapımda evlerin genişliliğine göre yüksek vergiler belirlediğinden, halk dar evler yaptırma yoluna başvurmuş. Bu durumun etkilerini şehrin tüm yapılarında gözlemleyebilirsiniz. Bunların en ilginci de; Singel sokağı üzerindeki 7 numaralı bina. 1 metre eniyle, dünyanın en dar evi olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazanmış.
YELDEĞİRMENLERİ Hollanda deyince akla yeldeğirmeni gelir ve Amsterdam merkezinde bile sekiz tane var ama sadece ikisi ziyaret edilebiliyor. Bunlardan birisi Molen van Stolen adlı, Akersluis Caddesi’ndeki ünlü ve turistik yeldeğirmeni. Birisi de De Otter yeldeğirmeni; Jordaan semtinin Ledenberchstraat Caddesi’nde. Dam Meydanı’ndan yürüyerek 15 dakika sürüyor.
Amsterdam şehir merkeziyle olduğu kadar, çevresiyle de gezilecek birçok yeri barındıran bir şehir. Yarım saatlik ulaşım mesafeleriyle Zaanse Schans, Volendam ve Marken, gerçek Hollanda yaşantısını görüp yaşayabileceğiniz muazzam kasabalar.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
69
SEYAHAT
para harcamadan bir gün Kanalları dolaşın, Bloemenmarket çiçek pazarını ve Albert Cuypstraat pazarını ziyaret edin, Magere Brug Köprüsü’nü görün ve akşamüzeri Vondelpark’ta dinlenin. River IJ GVB tekneleri: Central Station’un Kuzey tarafından kalkan teknelerle gezi bedava.
Cuma akşamı paten: Her hafta farklı bir rota izleyen, ücretsiz ve neşeli paten turu.
Nemo Science Müzesi Terası: Yazları müzenin terasından manzarayı izleyebilirsiniz.
PEYNİR İŞİ Bu bölgede Runstraat üzerindeki “De Kaaskamer” şehrin en iyi peynircisi deniliyor. Peynir tatmak bedava. Bir de Mint Tower yakınlarındaki Henri Willig Cheese and More’un da çok popüler olduğu söyleniyor. Peynirleri vakumluyorlar. Böylece peynirleri hemen buzdolabına koymasanız da oluyor, eve gidene kadar idare ediyor.
70
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
OBA Amsterdam Halk Kütüphanesi: Oosterdokskade’deki kütüphanede gazete-dergi okuyup dinlenebilirsiniz. En üst kattaki terasının manzarası güzel. Rijksmuseum’un bahçesinde dinlenin.
Schuttersgallerij: On yedinci yüzyıl tabloları sergileniyor.
Vondelpark openair theatre: Açık hava tiyatrosunda yazları Cuma akşamları, Cumartesi ve Pazar günleri etkinlikler yapılıyor.
KARTLA BEDAVA GEZİN Amsterdam’a geldiğiniz anda ilk yapmanız gereken şey, bir turist bilgi merkezine uğrayıp, bir adet harita ile beraber 2 gün geçerli (1-3 günlük seçenekler var) bir Iamsterdam Kart’ı almak. Kartın avantajları oldukça fazla: İlk okutmanızdan itibaren 2 gün boyunca ücretsiz toplu taşıma (tramvay, metro, otobüs) Bir defa ücretsiz kanal turu Yaklaşık 20 müzeye Bedava giriş (Van Gogh, Rijkmuseum gibi ünlü müzeler dâhil) Yaklaşık 20 müzeye indirimli giriş Yaklaşık 30 mekânda özel indirim ve ikramlar 2 günlüğü yaklaşık 57€ civarında. Toplu taşıma kullanayım, müze gezeyim derseniz kart almak daha mantıklı oluyor. (www.iamsterdam.com ) adresinden detayları öğrenebilirsiniz.
japanese cuisine
Göktürk Merkez Mah. İstanbul Cad. No: 26 Arcadium Life II 21-22-23 Eyüp İstanbul Tel: 0212 322 15 87- 322 15 88
LEZZET
KISIN VITAMIN DEPOSU
portakal Kış aylarının gri tonlarını, turuncu rengiyle dağıtan bir meyve olan portakalı C vitamini deposu olduğunu herkes bilir. Bu yazı portakalın diğer faydalarını merak edenler için…
72
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
İŞTAHSIZ ÇOCUKLAR İÇİN BİREBİR Portakalın diğer bir faydası; iştah açıcı özelliği olması. Doğrusu kokusu bile tek başına bunu sağlayabilecek güzellikte. Bir bardak portakal suyu iştah problemi yaşayan çocuklar için etkili bir çözüm. Özellikle sabah kahvaltılarında tüketilecek taze sıkılmış portakal suyu hem gün boyunca çocuğunuz için enerji kaynağı olacak hem de iştah problemine son verecektir.
Portakal, Turunçgiller familyasından bir meyve. Ülkemizde Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesinde çokça yetiştiriliyor. Kışın vazgeçilmez meyvelerinden olan portakalın faydalarına gelince; öncelikle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğini dile getirmek gerekiyor. Çünkü C vitaminin yanı sıra portakalda; A, E ve B grubu vitaminleri ile fosfor, demir, magnezyum, potasyum ve kalsiyum mineralleri bulunur. Uzmanlar, 100g portakalın içerisinde 50mg C vitamini bulunduğunu belirtiyor. Bu miktarın bir yetişkinin günlük gereksiniminin % 85’i olduğunu belirten uzmanlar, orta boy bir portakalın günlük C vitamini ihtiyacını karşılamaya yeteceğini vurguluyor. Ancak şuna dikkat etmeliyiz: C vitamini suda eriyen bir vitamin ve vücutta depolanamıyor. O yüzden portakalı gün tek bir öğünde değil gün içinde tüketmeliyiz. C vitamini aynı zamanda kilo verilmesini sağlamaya yarayan bir vitamin. C vitamini, kollajen doku oluşumunu sağladığı için cilt sarkmalarının önüne geçer, ayrıca yağların yakılmasını sağlayan karnitin adlı maddenin sentezine destek olur. Bu nedenle diyette düzenli C vitamini tüketimi kilo vermeyi de kolaylaştırır.
KOLESTROLÜ DÜŞÜRÜR, KANSERİ ÖNLER
KABUĞUNDAN REÇEL, ÇİÇEĞİNDEN ÇAY
Orta boy bir portakal ortalama 2-3 gr lif içerir. Posanın kan şekerini düzenlemede çok büyük faydası vardır. Ayrıca portakal glisemik yükü düşük olan bir meyvedir. Bu nedenle diyabetik bireylerin daha güvenle tercih edebilecekleri bir meyvedir. Portakalın, yine C vitamini içeriği sayesinde özellikle diyabetik hastalarının göz, damarlar ve sinirlerde oluşabilecek kronik komplikasyonlarının azaltılmasında da olumlu etkileri vardır. Yine portakal posası, sindirim sisteminde yağları kendi yapısına çekerek vücuda fazla yağ almayı engelleyerek kolesterol seviyesini düşürmeye destek olur. Portakaldaki hesperidin adlı madde de hem kolesterolü hem de tansiyonu düşürmeye destektir. Portakal aynı zamanda iyi bir potasyum kaynağıdır. Diyette potasyumun artmasının tansiyona olumlu etkileri vardır. Ayrıca potasyum tüketiminin böbrek taşları oluşma riskini de azaltıcı etkisi vardır.
Portakal, kabuğundan çiçeğine kadar her aşaması değerlendirilebilen bir meyve. Kabuklarından reçel yapılan portakalın, çiçeklerinden çay yapılarak da yararlanılır. Ayrıca portakaldan yağ da elde edilebiliyor. Portakal yağı cilde sürüldüğü zaman ciltteki kırışıklıkların azalmasını, cildin pürüzsüz ve gergin görünmesini sağlar. Cilt için en önemli faydası ise akne problemlerinin azalmasını sağlamasıdır; bu açıdan portakal yağı cilt bakımında sıkça kullanılır. Ayrıca portakalın kabukları, hoş bir lezzet katması için tatlılarda da kullanılır. Portakalın faydaları için sıkmış olduğunuz bir adet portakalı bir kaç tane karanfil ile tatlandırabilir ve hazırlamış olduğunuz meyve salatalarınızın üzerine dökebilirsiniz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
73
LEZZET
PORTAKALLI KEK
Hazırlayan Ayşenur Altan (http://www.kekevi.com)
Kış aylarında portakalı hemen hemen tüm tatlılarda vanilya yerine kullanabilirsiniz. Hem doğal hem de çok güzel bir aroma sağlıyor. Sünger gibi hafif yapısı ve yoğun portakal aromasıyla bu topkekin tadı nefis. Damla çikolata kullandığım tarife iri kıyılmış ceviz veya fındık içi ve kuru üzüm ekleyerek de çeşitlendirebilirsiniz.
Malzemeler • • • • • • • • • •
2 adet oda ısısında yumurta 1 su bardağına yakın tozşeker yarım su bardağı + 2 yemek kaşığı sıvıyağ 1 portakalın kabuğunun ince rendesi 1 portakal suyu + 1 su bardağından biraz eksik olacak kadar üzerini sütle tamamlayın. 2 buçuk su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 vanilya yarım su bardağı damla çikolata arzuya göre yarım su bardağı iri kıyılmış ceviz içi
Yapılışı 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7.
74
Toz şekeri hamur çırpacağınız kaba alıp portakal rendesini ilave edin ve mikserle 30 saniye kadar karıştırın. Yumurtaları ilave edip mikserde iyice kabarıp krema gibi olana kadar çırpın. Sıvıyağı ilave ederek çırpmaya devam edin. Portakal suyu- süt karışımı ekleyip hafif çırpın. Unu kabartma tozu ve vanilya ile birlikte eleyip karışıma aktarın ve yine hafif hızda çırpıp karıştırın. En son damla çikolataları ve ceviz içini (kullanıyorsanız) ekleyip spatula ile karıştırın. Tercihen topkek kağıdı konmuş 12li muffin kalıplarına hamuru paylaştırıp ısıtılmış 170C dereceli fırında kabarıp içi pişene kadar pişirin.
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Püf Noktası • Tariflerde portakal kabuğu kullanacağınız zaman önce rendenin ince yerinden rendeleyip tozşekerle beraber mıncıklayıp aromanın iyice çıkmasını sağlayın. Sonra diğer adımları uygulayın. • Portakalı yemeden önce iyice yıkayıp ince rendeyle kabukları beyazına gelmeden rendeleyip bir kaseye koyun ve üzerini 1 yemek kaşığı tozşekerle kaplayın. Bu şekilde biriktireceğiniz portakal kabuklarını yıl boyu tariflerinizde kullanabilirsiniz. Nasıl yaptığımı ayrıntılı olarak QR kodunu akıllı telefonunuza okutarak izleyebilirsiniz.
cumhuriyet koleji
cumhuriyet koleji
ÇOCUK
çocuk etkinlikleri HIZ KESMİYOR
Hem Göktürk hem de şehirden derlediğimiz hafta sonu çocuk programlarına son hız devam… İster yakında ister şehirde seçip beğendiğiniz bir aktivitede çocuğunuza eğlenceli ve verimli saatler yaşatabilir, onların bu sevincine ortak siz de ortak olabilirsiniz.
Göktürk
78
Karagöz Plaj’da
Komşum Totoro
20 Aralık – Göktürk Kültür Merkezi
21 Aralık – Göktürk Kültür Merkezi
Göktürk Kültür Merkezi’nde saat 12:00’da sahnelenecek Karagöz Plaj’da, çocukları eğlenceli dakikalar bekliyor. Karagöz ve Hacivat’ın komik hikâyeleri bu sefer bir plajda geçiyor. Dört yaş ve üzeri çocuklara yönelik olan tiyatro oyununda, tuhaf ve gülünç olaylara tanık olacaksınız. İletişim: 212 322 11 12
Animasyonun en usta ismi Hayao Miyazaki’nin efsanevi başyapıtlarından olan Komşum Totoro 21 Aralık’ta Göktürk Kültür Merkezi’nde gösterime girecek. İki kız kardeşin bir ormanda doğaüstü kahramanlarla yaşadıkları maceralarını konu alan film; sevgiyi, güveni, kardeşlik ve komşuluk ilişkisini doğa temasıyla birlikte sunuyor. Filmin süresi ise 86 dakika. İletişim: 0212 322 11 12
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Özel yılbaşı tabloları
Kinder Cook Yılbaşı Kurabiyeleri
27 Aralık – Düşevi
27 Aralık – Krem Karamel
Göktürk’ün en eski ve en başarılı mekânlarından biri olan Düşevi Çocukların kitapçısı artık Pazar günleri de kapılarını açıyor. Hafta içleri her pazartesi ve Salı günü belirli saatlerde okuma etkinliği yapan Düşevi’nde 27 Aralık’ta özel bir etkinlik olacak. 5 yaş ve üzeri gruplar için hazırlanan etkinlik saat 11:00 – 12:30 arasında gerçekleşecek. Çeşitli taşlar boyanacak ve bunlardan yılbaşı tabloları yapılacak. İletişim: 0212 322 92 12
Çocukların erken yaşta yeme alışkanlıklarını olumlu bir şekilde etkileyen aktivitelere ev sahipliği yapan Krem Karamel’de Aralık ayında yine çok özel programlar mevcut. 27 Aralık Cumartesi günü saat 15:00’da düzenlenecek olan aktivitede çocuklar yılbaşına özel kurabiyeler yaparak hem eğlenecek hem öğrenecek hem de sonrasında birbirinden lezzetli kurabiyeleriyle ailelerine mutfaktaki hünerlerini sergileyecekler. İletişim: 0212 322 44 34
Sehir '
Limon ile Zeytin Müzikali Arkadaşım Dinazor 20 Aralık – TİM Fettah Aytaç Salonu İki perdelik interaktif müzikal çocuk oyunu “Arkadaşım Dinazor”, 20 Aralık’ta saat 13:00’da TİM Fettah Aytaç Salonu’nda sahneleniyor. Altınok Tiyatrosu’ndan şarkılarla danslarla süslenmiş, eğlenceli ve eğitici, interaktif yepyeni bir müzikal çocuk oyunu olan Arkadaşım Dinazor’da mucizevi biçimde tarih öncesinden günümüze gelen arkadaşımız Dinazor Boni’nin maceraları konu ediliyor. Çocuklar da Boni sayesinde hem eğleniyor hem de bir çok temel bilgiye sahip oluyor. İletişim: 0212 286 66 86
20 Aralık – Profilo Kültür Merkezi Çocukların hayranlıkla seyrettiği Çatlak Yumurtalar çizgi filminin, sahneye -müzikal bir gösteri olarak aktarıldığı Limon ile Zeytin Müzikali’nde çocuklara 50 dakika süren bir müzikal şov sunuluyor. Sadece çocuklara değil yetişkinlerin de ilgisini çekebilecek olan bu müzikalde Limon ile Zeytin’in Babişko yu harekete geçirmek ve koltuğundan kaldırabilmek adına sergiledikleri pratik çözümler; şarkılar, danslar ve heyecan verici bir öyküyle muhteşem bir gösteri halini alıyor. Profilo Kültür Merkezi’nde saat 15:00 ve 16:30’da sahnelenecek olan müzikal oyunda bir çok farklı sürprizler sizi ve çocuklarınızı bekliyor. İletişim: 0530 971 33 88
Minik kayakçılar SnowPlus’ta
Çocuklara özel şehir: Minipolis
Çocuğunuza hem kayak öğretmek hem de ufak bir tatil kaçamağı yapmak istiyorsanız işte size ideal bir seçenek. Palandöken Xanadu Snow White Otel’in bünyesindeki Snowplus Kış Sporları Merkezi’nde; minik kayakçıları, unutamayacakları bir kar tatili bekliyor. Küçük kayakçılar, deneyimli eğitmenler eşliğinde kayak dersi alabiliyor, kendi yaş gruplarına göre düzenlenen yarışlara katılabiliyor, onlar için özel olarak hazırlanan Kids Snowpark’ta eğlenceli dakikalar geçiriyor. İletişim: 0442 230 30 30
Türkiye’nin ilk çocuk şehri Minopolis’te 4-14 yaş grubunda bulunan çocuklar, eğlenirken öğreniyor, oynarken de meslekleri tanıyor. Küçücük yaşta meslekleri yakından tanıyan çocuklar merak ettikleri alanla ilgili her detayı gözden kaçırmadan ve en güzeli de tamamen yaşayarak keşfedebiliyor. Marmara Forum’da yer alan Minipolis Viyana Üniversitesi’nde iki yıl süren araştırmaların sonucu geliştirilen, oyunla eğitimi birleştiren bir eğlence şehri tüm kapılarını çocuklarınıza açıyor. Tel: 0850 850 25 25
Madagascar Live 30-31 Ocak , 1 Şubat – Ülker Sports Arena New York Hayvanat Bahçesi’nden kaçış hikâyesiyle tüm çocukların sevgilisi haline gelen Madagascar macerası, sevimli kahramanları, canlı sahne oyunu “Madagascar Live!” ile ilk kez Türkiye’ye geliyor. Sadece çocukların değil yetişkinlerden de büyük bir hayran kitlesi kazanan Madagascar Live!, aslan Alex, zebra Marty, zürafa Melman, su aygırı Gloria’nın yanı sıra hayvanat bahçesinin tüm sevimli kahramanlarının macerasını canlı tiyatro sahnesine taşıyacak. İletişim: 0212 347 03 30 - 0530 762 63 75
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
79
ÇOCUK SAĞLIĞI
ÇOCUĞUNUZ KIŞA HAZIR MI? Göktürk Florence Nightingale Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Selen Göktan çocukları kış aylarında artan hastalıklara karşı hazırlamanın yolu, onların bağışıklık sistemini güçlendirmekten geçtiğini belirterek; düzenli ve dengeli beslenmenin önemini vurguluyor.
80
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Selen Göktan Çocuk Sağlığı Uzmanı
Havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda durma süresinin artması, enfeksiyon kapmayı kolaylaştırdığı için kış aylarında çocuklarımız daha sık hastalanıyor. Kapalı ortamlar mikroplar için adeta bir yaşam alanı sunuyor. Okula gidenler başta olmak üzere çocuklar daha çabuk hastalanıyor, özellikle de alerjik yapısı olan çocuklar. Peki bunu önceden önlemek için yani çocuklarımızı kışa ve enfeksiyonlara hazırlamak için neler yapabiliriz? Göktürk Florence Nightingale Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Selen Göktan yanıtlıyor bu sorunun ve daha nicesinin cevabını… Kışın gelmesiyle hastalık görülme sıklığı da arttı, özellikle çocukların öksürükleri, burun akıntıları sanki hiç bitmek bilmiyor gibi. Niçin kışın daha sık hasta oluyoruz, küçük çocuklar niçin kış boyu hastalıktan kurtulamıyorlar? Solunum yolu hastalıklarına neden olan mikroplar kışın insanların kapalı alanlarda toplu olarak bulunması nedeniyle daha kolay yayılır ve salgınlara yol açarlar. Hasta kişilerin salgılarında bulunan mikroplar öksürüp hapşırmayla bu kişilerin bulundukları ortama ve dokundukları yüzeylere yayılır, uygun sıcaklık ve nemde uzun süre canlı kalabilirler. Yazın ortam sıcaklığı bu mikropların canlılıklarının daha kısa sürdürmelerine neden olur ayrıca açık havada ve iyi havalanan yerlerde mikropla karşılaşma riski daha az olacağından solunum yolu hastalığına yakalanma olasılığı da azalır. Yuva çağındaki bir çocuk kış boyu ortalama 5-8 kez solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir. Çocuklar genel hijyen kurallarına uyma becerisini henüz geliştirmedikleri için hapşırıp öksürürken ağızlarını kapamadıkları, ellerini mikrop içerebilen yüzeylere değdirip peşinden yüzlerine, burunlarına ve ağızlarına çok dokundukları, el yıkamayı sevmedikleri veya iyi yıkamadıkları için daha çok mikropla karşılaşırlar. Karşılaştıkları bu mikropların çoğu da daha önce karşılaşıp bağışıklık oluşturmadıkları yeni mikroplar olduğundan daha sık hasta olurlar.
Kışın görülen solunum yolu hastalıkları nelerdir, hastalandığımızda neler yapmalıyız, ne zaman doktora başvurmalıyız? Üst solunum yolu enfeksiyonlarından nezle, grip, bademcik iltihabı (tonsillit) ve krup (larenjit); alt solunum yolu enfeksiyonlarından bronşiolit, bronşit ve zatürre( pnömoni) en sık gördüğümüz solunum yolu hastalıkları. Üst solunum yolu hastalıklarında ateş, salgı artışı ve ağızdan nefes alma nedeniyle artan sıvı kaybını yerine koymak için sıvı alımını arttırmak, bitki çayları ve çorbalarla bir yandan da buharın etkisiyle burnun açılmasına yardımcı olmak hastalık döneminin daha rahat geçirilmesini sağlayabilir. Hafif ateş (37,5-38,5) vücudun mikroplarla daha iyi savaşmasına yardımcı olmakla birlikte ateş yüksek seyrederse veya boğaz ağrısı, baş ağrısı için ağrı kesiciateş düşürücü ilaçlar (parasetamol, ibuprofen) kullanılabilir. Tuzlu su içeren burun damlaları veya spreyleri burun tıkanıklığını azaltmak için kullanılabilir. Soğuk algınlığı ilaçlarını (peditus, aferin plus, iburamin cold, benical, actifed, sudafed, actidem, kreval, rhinogest vb) içindeki pseudoefedrin maddesi küçük çocuklarda ve yüksek dozlarda sakıncalı olabileceği için doktorunuza danışmadan kullanmayın. Öksürük ilaçları da öksürüğün nedenine göre (alejiye mi bağlı, salgı birikimine mi, iritasyon öksürüğü mü) doktor önerisi doğrultusunda kullanılmalıdır. Bol su ve bitki çayı vermek salgıları yumuşatıp, boğazdaki iritasyonun gidereceği için öksürükte yarar sağlayabilir. Krupta solunum sıkıntısı yoksa evde
soğuk buhar uygulaması, balkona çıkarma-buzdolabını açarak önünde nefes aldırma yararlı olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları doktora başvurmadan evde de izlenebilir. Üst solunum yolu hastalıklarında ateş 3939,5 derecenin üzerinde bir günden uzun veya 38 derecenin üzerinde 3 günden uzun sürerse, öksürük bir haftada gerilemezse, sık nefes almazorlu nefes alma-solunum sıkıntısı-genel durum bozukluğu eklenirse, kulak ağrısı eklenirse doktora başvurmak gerekir. Üst solunum yolu hastalıklarının %70 kadarı viral kaynaklı olup antibiyotik kullanımını gerektirmez. Gripte doktorunuz önerdiği takdirde antiviral ilaçlar hastalığın erken döneminde başlanırsa bulguları ve bulaştırıcılık süresini azaltabilir. Bademcik iltihabında özellikle şiddetli boğaz ağrısı ateş ve boyun lenf bezlerinde şişlikle birlikteyse boğaz sürüntüsü ve kültürü alıp sonucuna göre antibiyotik önerebileceği için doktora gitmek gerekebilir. Alt solunum yolu hastalıklarından bronşiolit viral kaynaklı olup genellikle 1 yaş altı çocuklarda küçük hava yollarının tutulmasıyla sık, zorlu, hışıltılı nefes alma gözlenen bir hastalıktır. Bronşit ana hava yollarını, zatürre akciğer dokusunu tutan viral veya bakteriyel kaynaklı olabilen öksürük, ateş, sık nefes alma, yan ağrısı bulgusu yapabilen hastalıklardır. Alt solunum yolu infeksiyonundan şüphelenilen tüm hastalar özellikle küçük çocuklar ve yaşlılar tam iyileşme sağlanana kadar doktor takibinde olmalıdır.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
81
ÇOCUK SAĞLIĞI
DÜZENLİ VE DENGELİ BESLENME ŞART Solunum yolu hastalıklarına daha az yakalanmak için yapılabilecek bir şey var mı? Ne yiyelim içelim? Hangi vitamini bağışıklık güçlendiriciyi alalım? Üst solunum yolu enfeksiyonları basit enfeksiyonlar gibi görünse de çocukların uyku düzenlerini, beslenmelerini, okula devamlarını etkiler. Özellikle orta kulak iltihabı, sinuzit, alerjik bronşit atağı gibi komplikasyonların görüldüğü hastalarda uzun süreli tedavi gerektirebilir. Keşke bu hastalıklardan korunmak için önerebileceğimiz sihirli bir formül olsa. Korunmanın tek yolu mikropların ağızımıza, burnumuza girmesini olasılığını azaltmak, yani bulaşık olabilecek yüzeylere (kapı kolu, market arabası, kapalı oyun alanı, trabzan, asansör düğmesi vb) temas ettikten sonra ellerimizi yıkamadan yüzümüze sürmemek, yemek yememek. İyi havalanmayan, hasta kişilerin girip çıktığı ortamlardan uzak durmak, hasta kişilerle öpüşmemek, tokalaşmamak, yakın temas etmemek. Tüm bunlara karşın virüslerin kapalı ortamlarda uzun süre bulaşıcılıklarını sürdürebilmeleri ve havayla uzun mesafeler taşınabilmeleri nedeniyle hastalıktan kaçmak zor. Asıl yapılması gereken küçük yaştan sağlık eğitimine
82
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
önem vererek hasta kişileri enfeksiyon yaymama konusunda bilinçlendirmek. Çocuklarımıza kağıt peçeteye hapşırmayı, öksürmeyi veya en azından ağızlarını kollarıyla kapamayı, elleriyle kapadılarsa mutlaka hemen ellerini yıkamayı öğretmeliyiz. Doktorunuzun hastalığın bulaşıcılık süresiyle ilgili önerilerine titizlikle uyma konusunda onlara iyi örnek olmalıyız. Bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besin ve ilaçlar konusunda ise kesin birşey söylemek zor çünkü bağışıklık sistemi çok karmaşık birçoğunu çözemediğimiz birçok farklı, birbirini tetikleyen unsurdan oluşan bir sistem. Besinlerin ve bağışıklığı desteklediği söylenen ilaçların bu sistemin hangi basamağına nasıl etki ettiğini ölçmek veya bunun sonucunu değerlendirmek henüz mümkün değil. Bağışıklığı kuvvetlendirdiği söylenen ilaçları veya besinleri alanlara da hastalık sıklığını gözleyerek elde edilen veriler de çelişkili ve güvenilir değil. Bu verilere dayanarak yararı vardır demek da yararı yoktur demek de şimdilik zor. Bununla birlikte bazıları hastalık sıklığında değilse bile şiddetinde ve süresinde azalma sağlayabilir. Besinlerle ilgili öneri çok; anti oksida özellikleriyle koyu kırmızı besinler
(böğürtlen, nar, yaban mersini), C vitamini yüksek turunçgiller, çinkodan zengin çekirdek, kuru yemiş ve tabii sarmısak soğan, ekinezya çayı vb. C vitamini ve çinko bağışıklık sisteminin bazı basamaklarında düzenleyici olduğu bilinen maddeler olmakla beraber yüksek dozda alımının hastalıklardan koruyacağına dair bir bulgu yok hata yüksek dozlarının zararlı yan etkileri var. Umca, ekinezya gibi bir süredir bilinen veya daha yeni sambucol, resvis, beta glukan (imuneks, imuzinc, imujet vb) gibi maddelerin de uzun süreli kullanımıyla ilgili yan etki yönünden çok çalışma yok. Kullandığınız ve yarar gördüğünüzü düşündüğünüz ürünleri zaman zaman kullanmak ama uzun süreli kullanımdan kaçınmak akıllıca bir yaklaşım olabilir. Özellikle alerjik çocuklarda ilaçların içindeki korucu, tatlandırıcı katkı maddelerini de hesaba katarak karar vermek gerekir. Kısaca her zaman söylediğimiz gibi hijyen kurallarına, dengeli beslenmeye, düzenli egzersiz yapmaya, uykusuz kalmamaya, stresten kaçınmaya özen göstermek solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada da öncelikle öneriliyor.
KÖŞE
ÇOCUKLARDA ÖKSÜRÜK Öksürük başta solunum yolları hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkan bir yakınmadır. Oluşum mekanizması aniden ortaya çıkan patlayıcı bir soluk vermedir. Amaç solunum yollarını açık tutmaya yönelik bir savunmadır. Ünlü bir bilim adamının söylediği gibi öksürük solunum yollarının bekçi köpeğidir. Öksürüğün başlangıç yaşı, süresi, kuru yada balgamlı oluşu, beraberinde hırıltı veya vızıltı olup olmayışı, günün hangi saatlerinde daha çok olduğu, bazı kokular veya besinlerle ortaya çıkması tanı bakımından önemlidir. Kısa süreli öksürükler çoğu zaman tedavi gerektirmezken altı haftadan uzun süren öksürüklere kronik öksürük denir ve mutlaka nedeninin araştırılması gerekir. Yenidoğan bir bebekte özellikle beslenirken öksürük ve morarmaların olması ağzından köpükler gelmesi yemek ve soluk boruları arasında fistül denen bir doğumsal anatomik bozukluğu düşündürür. Bu durumda emilen süt yemek borusundan soluk borusu ve akciğerlere gittiği için şiddetli öksürük nöbetleri olur. Kistik Fibroz denen doğumsal metabolik bir hastalık da erken çocukluk döneminden itibaren kronik öksürüklere neden olur. Şüphe edilen vakalarda yapılan Ter Testi ile tanı konur. Yine erken çocukluk döneminden itibaren kusma veya bulantı ve yüzünü buruşturma şeklinde hareketlerden sonra oluşan öksürük nöbetleri Reflü (GÖR) denen mide içeriğinin yemek borusuna geri gelmesi oradan da solunum yollarına kaçmasına neden olan hastalık durumunda görülür. Çocuklarda en sık öksürük nedeni özellikle kış aylarında daha sık görülen basit Viral Üst Solunum Yolu enfeksiyonlarıdır. Burun boğaz ve solunum yollarında oluşan aşırı salgının atılabilmesi için refleks olarak öksürük başlar. Pseudocrup veya Yalancı kuşpalazı havlar şeklinde öksürük yapar ve ses telleri bölgesinin viral enfeksiyonundan kaynaklanır.
84
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Dr. Mürsel İnanç Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (0212) 322 7983
Hakiki Krup veya Difteri aşı sayesinde pek görülmeyen bir öksürük nedenidir. Zatüriye (Bronkopnomoni) denen alt solunum yolu hastalığında ve zatürcem (Plörezi) denen akciğer zarlarının iltihabında da şiddetli öksürükler olur ve genellikle yüksek ateş inleme solunum sıkıntısı ve genel durum bozukluğu ile seyreder. Solunum yollarında oluşan allerjiden kaynaklanan Astım öksürüklerinde daralan hava yollarından dolayı nefes vermede sıkıntı vardır. Son yıllarda seyrek gördüğümüz boğmaca çocuklarda şiddetli ve morartıcı öksürük nöbetlerine sebep olur. Özellikle sosyo ekonomik düzeyi düşük olan bölgelerde Tüberküloz (verem) hastalığı son yıllarda tekrar önemli bir öksürük nedenidir. Çocuklarda bir diğer önemli öksürük nedeni pasif sigara içiciliğidir. Sigara içilen evlerdeki çocuklarda üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Hiçbir şikayeti olmadan
beslenirken veya küçük oyuncak parçaları ile oynarken aniden ortaya çıkan öksürük ve solunum sıkıntısı gıda veya yabancı cisimlerin solunum yoluna kaçmasından kaynaklanabilir ve acilen müdahale gerekir. Bu durumda evde yapılabilecek ilk müdahale çocuğu karnının üzerine yatırıp sırtına avuç içi ile hızla vurmak yada midesinden yukarı doğru hızla sıkıştırmak olabilir. Özellikle boğazında derindeki yabancı cisimleri parmakla çıkarmak gibi bir girişim daha tehlikeli olabilir. Solunum yolu hastalıkları dışında başka nedenlerden de öksürük olabilir. Bunların ayırıcı tanısı ancak uzman hekimler tarafından klinik muayene, görüntüleme ve laboratuar tetkiklerle yapılabilir. Öksürük ilaçları solunum yollarını açıcı, balgamı sulandırıcı ve öksürük refleksini baskılayıcı olarak farklı etkilere sahiptir. Çocuklarda öksürük şurubu kullanımı ile ilgili karşıt görüşler çoktur. Basit bir nezle yada soğuk algınlığında öksürük ilacı kullanmaya gerek yoktur. Balgamlı yaş öksürüklerde öksürüğü kesmek bronş drenajını bozup daha büyük sorunlara neden olabilir. Bu durumda balgamı yumuşatıcı ve sulandırıcı ilaçlar tercih edilmelidir. Astım gibi hava yolarının daraldığı durumlarda bronş açıcılar seçilmelidir. İçinde antihistaminik ilaçların bulunduğu öksürük şurupları iki yaş altındaki çocuklar için uygun değildir. Özet olarak öksürük solunum yollarının temizlenmesi ve açık tutulması için oluşan refleks bir savunmadır. Bilinçsizce öksürüğü kesmek yerine nedenini bulmak ve solunum yollarının daha kolay temizlenmesine ve açık tutulmasına yönelik girişimler daha akılcıdır.
KURT KEMERİ DOĞA, KEYİF VE MUTLULUĞU HİSSETMEK İÇİN, SİZLERİ DE KURTKEMERİ SOSYAL TESİSLERİNE BEKLİYORUZ. Belgrad ormanının içine kurulu her gün, her semtten onlarca misafir ağırlayan Kurt Kemeri Sosyal Tesisi bir akşam dinlencesi veya bir hafta sonu kaçamağının yeşil adresi.
Cama vuran yapraklar, rüstik mimariyle bütünleştiğinde ziyaretçilerine görsel bir ziyafet sunuyor. Bu görsel ziyafete usta aşçıların mahir ellerinden çıkmış leziz yemekler de eklendiğinde gelenlerin unutamayacakları bir tecrübe ortaya çıkıyor.
Çiftalanyolu - Kemerburgaz
Rezarvasyon : +90 212 360 36 09
www.facebook.com/iletisimesbas
@ESBASAS on Twitter
KÖŞE
ESTETİK CERRAHİDE SON TRENDLER
Günümüzden 50-60 yıl önce sadece sanatçıların ve politikacıların estetik müdahale geçirmesine normal gözle bakılırdı. Sıradan insanlar için estetik müdahaleler bir tabuydu. O dönemin cerrahları için de estetik cerrahi ile ilgileniyor olmak mesleki olarak aşağılanma gerekçesiydi. Aradan geçen süre içinde toplumlar hızla değişti. İnsanların ortalama sağlıklı yaşam süreleri ve aktif çalışma yaşları uzadı. İnsanların hayatına giren dinamizm fiziksel olarak da buna uyum sağlama gereksinimini beraberinde getirdi. Artık estetik cerrahi müdahaleler sadece politikacı ve sanatçılara mahsus değil. İnsanların yaşam kaliteleri ve yaşam sürelerinin gelişen tıpla beraber artması, kişilerin kendilerini aynaya baktıklarında, sosyal hayatlarındaki yerlerinde, daha genç görmek istemelerini sağladı. Yaşam kalitesini kendi görünümüyle beraber paralel gitmesini isteyen herkes, vücut imajını tazelemek için kolaylıkla bir plastik cerrahın kapısını çalıyor. Durum böyle olunca, son 10-15 sene
86
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
içinde plastik cerrahi alanında hızlı bir ilerleme oldu. Teknolojik gelişimler de bu ilerlemeyi destekledi. Lazer teknolojisinin plastik cerrahideki kullanımı yaygınlaştı. Yüz gençleştirme, leke tedavisi, kılcal damar ve varis tedavisi, yara izleri, dövmeler ve istenmeyen tüylerin giderilmesi amacıyla lazerler kullanıma girdi. Yeni çıkan cihazlar istenen etkiyi elde etmede daha başarılı ve bu cihazların yan etki ve komplikasyon oranları daha düşük. Lazer, yağ dokusuna özel eritici etkisi nedeniyle liposuction ameliyatlarında kullanılmaya başlandı. Yağ dokusuyla oldukça yakından ilgilenen plastik cerrahlar yağ hücrelerini kök hücre kaynağı olarak yeniden keşfettiler. Yağ dokusundan elde edilen kök hücreler zenginleştirilip tekrar alınan kişiye enjekte edilebiliyor. Bu şekilde daha fazla miktarlarda yağı bir bölgeden bir başkasına transfer etmek mümkün gözüküyor. Meme büyütme amacıyla bu yöntem belli oranlarda başarı da sağladı. Belki de gelecekte, meme büyütme amacıyla kullanılan protezler yerlerini tamamen yağ dokusuna bırakacak. Kök hücre ile zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonları hasar görmüş derinin yenilenmesi amacıyla da kullanılıyor. Plastik cerrahide teknolojik gelişimlerden en çok etkilenen alanlardan birisi de meme büyütme ameliyatları oldu. Farklı vücut tiplerine göre şekillendirilen, yoğunlukları ve şekilleri birbirinden farklı o kadar çok silikon meme protezi üretildi ki bu çeşitlilik plastik cerrahı çok boyutlu düşünmeye itti. Eskiden sadece memeye konacak protezin hacmi hesap edilirken bugün hastanın göğüs kafesinin ve meme dokusunun yapısına göre konacak protezin eni, boyu, yüksekliği hesaplanmak zorunda. Böylece kişinin fizik yapısıyla ve tercihleriyle en
Dr. Ahmet Sönmez Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı
uyumlu seçeneğe karar verilebiliyor. Tüm bu gelişmeleri hastaya daha iyi anlatabilmek, ameliyat sonucuna ilişkin daha gerçekçi bir beklenti oluşturmak için öncesi ve sonrasını üç boyutlu olarak gösteren bilgisayar programları giderek yaygınlaşıyor. Bu programlar sadece meme ameliyatları için de değil, yüz ve vücut şekillendirme ameliyatlarında da kullanılabiliyor. Eskiden hastaya bilgi vermesi için başka hastalara ait öncesisonrası resimler gösterilirdi. Bunun yerine, hastanın kendisine ait tahmini neticelerini üç boyutlu olarak göreceği programlar yayılıyor. Endoskopik cerrahi, plastik cerrahi alanında son 20 yıldır kullanımda olan bir yöntem. Bugüne kadar sadece alın ve yüz bölgesi ameliyatlarında yaygın kullanım imkanı buldu. Son yıllarda robotik cerrahinin yaygınlaşmasından diğer estetik ameliyatlar da nasiplerini alacaklar gibi gözüküyor. Özellikle meme büyütme, karın geme, popo büyütme ameliyatları için robotik cerrahi gelecek vadediyor. Böylece daha küçük izlerle, daha az travma oluşturarak ameliyatları gerçekleştirmek ve böylece iyileşme süresini hızlandırmak mümkün olacak. Tüm bu yenilikler plastik cerrahinin gelişimi için önemli basamaklar. Ancak hastalar açısından akılda tutulması gereken en önemli nokta yeni olan her şeyin standart kullanıma girmesinin belli bir süreç gerektirdiğidir. Bu süreçte kimi uygulama alanlarının belli yöntemler için uygun olmadığı veya kabul edilemez riskler taşıdığı anlaşılır. Tıpkı bir sarkacın gidip gelmesi gibi zaman içinde kullanım alanları değişir ve dengeye kavuşur. Bu nedenle hastalara önerim, mevcut yenilikleri takip eden ancak klasik yöntemleri de dışlamayan plastik cerrahlar ile kendi durumlarını detaylı olarak görüşmeleridir.
Makyajda kalıcı çözüm
SHERRY KALICI MAKYAJ ŞERİFE KEKLİK KİMDİR? Şerife keklik, güzellik uzmanlığı konusunda 11 yıllık tecrübesine, profesyonel kalıcı makyaj uygulamasını da ekleyerek güzellik yelpazesini genişletmiş; münih, long tıme lıner conture makeup, leverkuzen body & beauty ve goldeneye the mıcropıgmentatıon company eğitim merkezlerinden aldığı belgelerle kalıcı kaş makyajında kıl tekniği uygulaması ile aranan isimlerden olmuş. Şerife keklik pıgmentoloji eğitimi sayesinde daha önce yanlış uygulama nedeniyle renk değişimine uğramış olan kaşları da doğal rengine kavuşturuyor.
Göktürk Belediye Cad. Işıldar Sok. A/1 Blok No:3 (Göktürk İş Merkezi Yanı) Eyüp/İstanbul
Tel: 0212 322 36 65 Gsm: 0546 930 46 35
SÖYLEŞİ
HİKAYENİZİ ANLATAN TAKILAR Kadınlara kendı ışıklarını yansıtacak anlamlı ve stil sahibi ürünler sunan luzdemıa’nın kurucularından Göknur Karadağ ve Kıvılcım Kıran’dan hayallerini gerçeğe dönüştürmenin hikayesini dinledik.
Öncelikle sizi kısaca tanıyalım bize kendinizden bahseder misiniz? Göknur Karadağ: Eğitim hayatımı Türkiye ve daha sonra da ABD’de tamamladıktan sonra kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimiz Golden Line’da çalışmaya başladım. Burada 12 senelik tecrübem boyunca, uluslararası birçok fuara katıldım, takı trendlerini yakından takip etme fırsatım oldu. “Floating locket” trendininin de ne kadar hızlı bir yükselişte olduğunu bu şekilde farkettim. Bu trendde takıyla hikayeler anlatabiliyor, kendi hikayenizi takı tasarımına dönüştürüyorsunuz. Bu trendi ortağım Kıvılcım Kıran ile paylaştım ve geçtiğimiz Nisan ayında beraber Luzdemia’yı kurduk. Kıvılcım Kıran: Türkiye ve ABD’de eğitim aldım. uluslararası şirketlerde insan kaynakları alanında tecrübelerim var ancak bu projeye kadar takı ile sadece kullanıcı olarak ilgileniyordum. Göknur bu projeden bahsedince takıyla hikayeler anlatma ve bunu da kullanıcının bizzat kendisinin yapması fikri beni çok heyecanlandırdı. Ürüne inanınca, güçlerimizi birleştirdik, fikirlerimizi toparladık ve Luzdemia’yı hayata geçirdik. Göknur’la biz aynı zamanda çocukluk arkadaşıyız. Çocukluk dönemlerimizden bu yana hep birlikte bir iş yapma fikri vardı aklımızda
88
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
zaten. Bu proje ile uzun yıllardır hayalini kurduğumuz beraber çalışma fikrini de hayata geçirmiş olduk. Floating locket tam olarak nedir? Bu yeni takı konseptini açıklar mısınız? KK: Takı dünyasında son dönemin en popüler yıldızlarından olan “floating locket” trendini kısaca cam bir madalyonun içine, kişinin kendi hikayesini anlatan çeşitli sembolleri yerleştirerek oluşturduğu, kişiselleştirilmiş özel takısı olarak anlatabiliriz. Floating locket son bir iki senedir yurtdışında çok popüler. Biz Luzdemia olarak Luzyo markası ile floating locket trendini Türkiye’ye ik defa getiren firmayız. Luzyo kolyeler kişiye özel, kişinin kendi tasarladığı, kendi hikayesini takıyla anlattığı çok özel takılar. GK: Luzyo kolyesini tasarlayarak kendi hikayesini yaratmak isteyen kadınlar önce kendi dünyalarını sembolize eden, diledikleri boy, renk ve tarzdaki LuzyoLocket’larını seçiyor ve ardından işin en eğlenceli kısmına geçiyorlar. Birbirinden renkli, anlamlı ve sevimli sembollerden, kendi dünyalarını anlatan, onlara mutluluk veren alternatifleri belirliyor, hikayelerinin temellerini atıyorlar. Sonrasında, anlamlı kelimelerin yazılı olduğu plakalardan, diledikleri
uzunluk ve stildeki zincirlerden kendilerine uygun olanları seçip Luzyo’larını şık kolye uçlarıyla da süslüyorlar. Böylelikle, boyunlarını süsleyecek hikayelerini, kendi, özel Luzyo kolyelerini hayata geçirmiş oluyorlar. Luzdemia’nın anlamı nedir? “Floating locket” trendini Kıvılcım’la ilk defa paylaştığım zaman Kıvılcım ürüne bir süre baktı ve ilk söylediği cümle: “Bu ürün neden güzel biliyor musun, çünkü herkes kendi değer verdiği şeyleri, kendi ışığını yansıtabiliyor!” oldu. Bu ışık kelimesi bir süre kendi aramızda kullandığımız bir tabir oldu ve marka için isim düşünürken İspanyolca’da “benim ışığım“ anlamına gelen “luz de mia” kelimesini kelimesini keşfedince de isim doğmuş oldu. Tasarımlarınızda hangi materyaller önceliğiniz oluyor? Başlangıç için çelik, bronz ve doğal taşlardan oluşan bir koleksiyon oluşturduk ama tabi ki en gözde ürünümüz bizim Luzyo markası ile Türkiye’ye getirdiğimiz “floating locket”, yani hikayeli kolyelerimiz. Luzyo grubu çelik üzeri altın kaplama ürünlerden oluşuyor. Yeni yıla özel yeni ürünleriniz var mı ?
2015’in takı trendleri için ne dersiniz? Yeni yıla özel yılbaşı sembollerimiz ile Luzyo kolyelerinize yeni yıl sihiri katabilirsiniz. Klasik yuvarlak locketlarımızdan sonra satışa yeni sunduğumuz damla ve kalp şekilli locketlarımız da çok beğenildi. Taşlı plakalar da Luzyo kolyeleri bir anda daha ağır ve şık bir havaya büründürüyor, “day to night” şıklığınızı tamamlıyor. 2015 takı trendlerine bakacak olursa takılarda gümüş ve altın renkleri görmeye devam edeceğiz, büyük ve kalabalık zincirlerden oluşmuş kolyeler yine ön planda olacak, kıyafetlerde göreceğimiz “oversize” akımı takılarda da görülecek. Büyük madalyonlar, üstüste takılmış, yani stacked tabir ettiğimiz bilezikler ve yüzükler çokça kullanılacak. Takılarında hikayelerini taşımak isteyenler size nasıl ulaşabilir? Şu anda ürünlerimizi www.luzdemia.com internet sitesi üzerinden kullanıcılarla buluşturuyoruz. Dönem dönem alışveriş şenlikleri, kermesler gibi etkinliklerle de kullanıcılarla buluşuyoruz. Ayrıca sosyal medya hesapları, özellikle de Instagram hesabımız üzerinden tüm kullanıcılar ve markayı takip eden herkesle sürekli iletişim halindeyiz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
89
BİLİM & ÇOCUK
BİLİMİ ÇOCUKLARIN DÜNYASINA EĞLENCEYLE TAŞIYAN EKİP… Matematik mühendisi iki sınıf arkadaşının yolu yıllar sonra çocuklara bilimi ve doğayı onların dünyasına uygun atölyelerle taşımayı amaçlayan usturlab çocuk atölyeleri’nde buluştu.
Sümeyye Ceylan Sümeyye Ceylan; Bilgi Üniversitesi’nde başladığı eğitimini Viyana’da tamamladı. İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde modern mantık alanında doktora yapıyor.
90
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Zeynep Handan: Bilgi Üniversitesi Matematik Mühendisliği bölümü mezunu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinde Bilim Tarihi’nde yüksek lisans yapıyor.
Bilgi Üniversitesi Matematik Mühendisliği’nde birlikte eğitim gören Sümeyye Ceylan ve Zeynep Handan Aydoğan; yıllar sonra çocuklarla ilgili eğlenceli ama bir o kadar da öğretici çalışmalar yapan Usturlab Çocuk Atölyeleri’nde tekrar buluştu. Geçtiğimiz günlerde Eyüp Belediyesi’nin desteğiyle hayallerinden biri olan Ali Kuşçu Uzay Üssü’nün açılışını da yapan Usturlab yöneticileri Sümeyye Ceylan ve Zeynep Handan Aydoğan ile hem çalışmalarını hem de geleceğe dair projelerini konuştuk. Viyana’da eğitim alan Sümeyye Ceylan, projenin ilk çıkış noktasının bu şehirde geçirdiği yıllar olduğunu ifade ediyor. Zeynep Handan ise; Usturlab’ı kurarken, çocukların heyecanlarını yitirmeden eğitimlerine devam etmelerini ve meraklarını geliştirerek geleceğin mucitleri olmaları için onlara yol göstermeyi amaçladıklarını dile getiriyor. Öncelikle çocuklar için bilim atölyeleri kurmak fikri nasıl oluştu? Viyana’da bir yandan eğitimimi sürdürürken bir yandan da Faruk Ceylan ile evlendim. 2010 yılında bir oğlumuz oldu: Mehmet Selim. O zaman Viyana bana çok başka bir yanını açtı. Çocuk dostu şehir olma yüzünü gördüm. Üniversiteler, sanat galerileri, müzeler, ulaşım sistemi, kreşler… Tüm sosyal sistem onlar için de ayrıca tasarlanmıştı. Bu durumdan çok etkilendim. Oğlum 2 yaşında iken İstanbul’a geri döndüğümüzde ne kadar yoksun bir şehirle karşı karşıya olduğumu fark ettim. ‘Karanlığa küfretmek yerine bir mum yakalım’ diye
Usturlab nedir?
Astronomi ölçümlerinde kullanılan tarihi bir ölçüm cihazıdır. Güneş ay, gezegen ve yıldızların konumlarını belirlemek için kullanılır. Ayrıca yerel saatin ve namaz vakitleri de vaktiyle usturlab kullanılarak hesaplanıyordu.
Usturlab’ı kurmaya karar verdik.
En çok ilgi gören atölyelerinizden biri olan orman kaşifleri hakkında bilgi verir misiniz?
Niçin usturlab ismini seçtiniz? Astronomi merakımız sebebi ile isim annemiz ve her şeyimiz olan illüstratör arkadaşımız Güliz’in de katkısıyla Usturlab’ı seçtik kendimiz tanımlamak için. Karmaşık ve dalgalı bir denizde kaybolmamayı başarmış kadınlar olarak tüm çocuklarımıza da kendi yönlerini kendileri bulabilecekleri ve hayat hikayelerini oluşturmada yardımcı usturlablar sunmak istedik. Atölyeleri, projeleri oluştururken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Faaliyetlerimizi tanımlayan iki söz var. İbn-i Sina ‘nın ‘Bilim ve sanat itibar görmediği toplumları terk eder.’ sözünü ülkemizden yakın tarihinden yaşayarak görmemizden ötürü motive edici bir ifade olarak görüyoruz. W. Durrant’ın ‘Bilim felsefe ile başlar ve sanat ile biter’ sözü ise bir atölyeyi tasarlarken izlediğim yol haritasını tam olarak açıklıyor diyebiliriz. Çocuklarla her bilimsel konuyu felsefi bir sorgulama ile başlatıp deneysel, gözlemsel bir süreçten geçirip bir sanat faaliyeti ile bitiriyoruz. Mümkün olduğunda ceplerinde cevaplanmış sorular ve cevabını kendi arayacakları motivasyonla birlikte yeni sorular ile evlerine gitmelerini sağlamak niyetimiz. Usturlab, 3-18 yaş arası tüm çocuk ve gençlere bilimi sevdirmek amaçlı her bilim dalından atölyeler tasarlayan, hazırlayan ve sunan genç bilim insanlarının bir araya geldiği bir oluşum.
Orman kaşiflerinde 3-6, 7-9, 11-12 yaşlar arasındaki ekoloji ve biyoloji dersini sadece kitaptan ezbere yapmış ve maalesef okula gittiğinde yapacak olan çocuklara ‘yaşayarak öğrenme’ de dediğimiz metot ile uyguluyoruz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
91
BİLİM & ÇOCUK 92
Orman Kaşifleri aslında dünyanın birçok yerinde farklı isimlerle ve yöntemlerle uygulanan ve çocukların inanılmaz zevk aldığı bir öğrenme ve eğlence faaliyeti. Ekolojisiz ekonominin öğretildiği bir dünya hepimizi kaosa sürüklüyor. Tanımadığından korkmak bir psikolojik gerçek ayrıca elmasın ne olduğunu bilmeyen için o sadece parlak bir şey. Orman kaşiflerinde çocuklar ayaklarının altındaki ve başının üstündeki her şeyi tümel bir bakış açısıyla ve bağlantılar kurarak gözlemliyorlar ve içinde yaşadıkları tabiat ile tanışarak yakın bir bağ kuruyorlar. Artık zarar vermeye değil korumaya odaklanıyorlar.
Gelecekteki projeleriniz neler? İstanbul’a çocukların içinde yaşayarak bilim yapacakları büyük bir öğrenme parkı kazandırmak istiyoruz. Avrupa’da örnekleri hızla çoğalan yaşayarak öğrenilen bir okul kompleksi kurmak istiyoruz. Geniş kapsamlı bir İstanbul matematik müzesi ve İlk kez Eyüp Belediyesi ile ortak çalışarak hazırladığımız Uzay Evi projemizi tüm belediyelerde gerçekleştirmek ve tüm çocuklara astronominin ufuk açıcı dünyasını tanıtmak projelerimiz arasında. Ayrıca atölyelerimizi ana okullarıyla yapacağımız projelerle tüm çocuklarla buluşturmak istiyoruz.
Ali Kuşçu Uzay Evi projesi nasıl gerçekleşti? Yaklaşık iki senedir çeşitli belediyelerde “Uzayda Uçan Şantiye” adını verdiğimiz bir astronomi atölyesi uyguladık. Yaklaşık iki buçuk saat süren bu atölyede oyunlarla eğlenceli bir sunum yaparak çocuklara temel astronomi bilgisini veriyoruz. Ayrıca geri dönüşüm malzemelerinin çöp olmadığını vurgulayarak bu malzemelerle çeşitli maketler yaptırıyoruz. Bir keresinde bir çocuğumuz evinden kablo ve pil getirmişti. Çocuk kartondan pervane yaptı ve ona bir sistem kurarak uzay mekiği şekli verdiği başka bir kartona monte edip çalıştırdı. Bunu görmek gerçekten çok heyecan vericiydi. Şimdi bu atölyeyi Eyüp Belediyesi ile bir adım öne götürdük. Alibeyköy’deki Osmanlı Parkı’nın içindeki Yeşil Bina’yı Ali Kuşçu Uzay Evi olarak dekore ettik. Duvarlar, tavan ve zemini çeşitli uzay görselleriyle donattık ve çocuklar için atölye boyunca giyecekleri astronot tulumları hazırladık. Bu atölyelerle çocuklarda bir ışık yakmayı hedefliyoruz. Biz ilk kıvılcımı verelim, onlar tutuşsun ve ilim öğrenme arayışı içine girsin diye ümit ediyoruz. Kimbilir, belki Türkiye’nin ilk astronotu Uzay Evi’nde bir Uzayda Uçan Şantiye atölyesine katılmış biri olur!
Usturlab Atölyeleri iletişim bilgileri
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
bilgi@usturlab.com.tr www.usturlab.com.tr www.ormankasifleri.com https://www.facebook.com/atolyeusturlab https://twitter.com/usturlabatolye http://instagram.com/usturlabatolye
EYÜPLÜ ÇOCUKLAR UZAYDA! Ali Kuşçu Uzay Evi Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ın da katıldığı törenle açıldı. Evsahipliğini Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ın üstlendiği programa, İstanbul Üniversitesi Gözlemevi, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, Genel Astronomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Talat Saygaç, Maltepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Mehmet Emin Özel, TAİ Uzay Sistemleri Başkanlığı İş Geliştirme Şefi Muhittin Göçer, İHA Sistemleri Başkanlığı Program Yöneticisi Aydın Demir, Belediye Başkan Yardımcıları, Birim Müdürleri ve Eyüp’teki okullarda, bilgievlerinde eğitim gören öğrenciler ve velileri katıldı. Eyüplü öğrenciler, kendilerini uzayda yolculuğa çıkaracak bu ilginç mekanda, astronomiyle ilgili her türlü bilgiyi görselleriyle birlikte öğrenme ve astronot giysileri giyme şansı bulacak.Ali Kuşçu Uzay Evi’nde uzay görselleri, astronomik bilgi afişleri ve uzayda kullanılmış çeşitli teknolojilerin günlük hayatımıza yansıması sonucu ortaya çıkan endüstriyel yan ürünler de sergileniyor. 7-12 yaş arası öğrencilerin eğitim ve workshop’lara katılacağı Ali Kuşçu Uzay Evi’nde, “Yaparak Öğrenme” yöntemiyle çocuklara geri dönüşüm malzemeleriyle hayal güçlerinin sınırlarını zorlayıcı çeşitli uzay teknolojileri maketleri yapma fırsatı da tanınacak. Eyüp ilçesindeki okullarda öğrenim gören, bilgievlerine giden öğrencilerin 20 kişilik gruplar halinde toplam 2 saat atölye çalışması göreceği Ali Kuşçu Uzay Evi, Eyüp Belediyesi’nin Osmanlı Parkı’nda kendi enerjisini kendi üreten Yeşil Bina olarak açtığı mekanda hizmet verecek.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
93
OSMANLI PARK Düşlerinizin gerçekleştiği ana tanıklık ediyoruz.
Akşam: 19.00′dan sonra yemekli ve kokteylli düğünler
Kır düğünü, Nişan, Sünnet Düğünü, Özel toplantılar, Kokteyller
500 kişilik kapalı salonu ve 2000 kişilik havuzlu bahçemizde hayallerinizdeki düğünü gerçekleştirin.
Alibeyköy Mısır Heykeli karşısı
212 427 74 86 www.facebook.com/iletisimesbas
@ESBASAS on Twitter
RAMİ SOSYAL TESİSLERİ Düğün, davet ve toplantı organizasyonlarının yapılabildiği 200 kişilik kapalı ve 400 kişilik açık salonlarımız ile hizmetinizdeyiz.
Güler yüzlü ve deneyimli personelimiz haftanın her günü hizmetinizdedir.
Reşadiye Cad. Rami Park içi Eyüp- İst. 212 418 21 32 www.facebook.com/iletisimesbas
@ESBASAS on Twitter
KÜLTÜR MERKEZİ Eyüp Belediyesi Kültür Merkezi olarak; Düğün, Nişan, Sünnet, Kokteyl, Nikah Sonrası Kokteyl, Mevlüt ve İftar Yemekleri, Dernek Yemekleri, Mezuniyet Törenleri ve her türlü organizasyon için hizmetinizdeyiz.
Silahtarağa Mah. Silahtarağa Cad. No:18 Eyüp / İstanbul (Yunus Gösteri Merkezi yanı) 212 480 08 45
KÖŞE
VAROŞLARI DA VURURLAR Siyaset bilimcisi ve tarihçi Karl Marks dinin afyon olduğunu söyler. Marks bu değerlendirmeyi yaparken amacı dini aşağılamak değildir. Bu görüşünü, manevi inancın insanlarda umut yarattığı, acılarını hafiflettiği, unutturduğu gibi tamamen sosyo-psikolojik bir sava dayandırmıştır. Yabana atılır bir belirleme değildir bu. Ezeni ve ezileni bulunan toplumlarda ezen taraf, ezilenin dikkatini, görmesini istemediği noktadan alıp başka yöne çevirme türünden bir gayretin içinde olabilir. Bütün dinler kuşkusuz insan eşitliğinden söz eder, ancak din, egemen sınıfların elinde öyle bir hale gelmiştir ki, o hümanist yanından adeta eser kalmamış. Üstelik ezilenlerin en zor gününde sığındığı, manen mutluluk saçan, hatta acıları unutturan bir düşünce sistematiğine dönüşmüştür. Sydny Pollack’ın yönettiği Jane Fonda’nın ve Robert Syverton’ın başrolünü oynadığı “Atları da Vururlar” filmi ben yaşlardaki insanların belleklerinden henüz silinmemiştir. ABD’deki büyük buhran yıllarını konu edinen film 1500 Dolarlık para ödülü için yarışan Gloria ve Robert’in trajik öykülerini anlatır. O yıllarda ABD’de bu tür ucuz yarışma programları düzenlenerek büyük eğlence merkezlerinde müşteriler eğlendirilir ve mutsuz insanların acıları bir süreliğine ertelenirdi. Bu filmde dramatik olan, hiç uyumadan günlerce sürdürülen dans yarışmasında ödülün miktar olarak komikliğidir. Buna karşın uykusuzluğa ve yorgunluğa direnen Gloria ve Robert yarışmanın bitimine birkaç saat kala tuvalet koridorunda kendi kafalarına kurşun sıkarak intihar ederler. Aslında
96
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
bu film 1929 ABD büyük bunalımında yaşananları tek başına özetler gibidir. Ancak toplumu uyutmak için yalnızca bu tür etkinliklerle yetinilmez; kiliseler de devreye sokularak bir tefekkür toplumu yaratılmaya çalışılır. Ne var ki buna benzer önlemlerin yanı sıra McCarthyizm gibi şiddet içeren politikalar da uygulamaya konulur. Bu tür polisiye tedbirlerle cadı avına çıkılır gibi komünist avlanmaya başlanır. Binlerce ilerici, aydın ve sendikacı gözlem altına alınır ve tutuklanır hatta öldürülür. Amerikan toplumundaki bunalım yıllarında bu tür ‘önlemler’ kitlelerin tepkilerini yumuşatmaya ya da sindirmeye dönük çabalar olarak uzunca bir süre gündemde tutulur. İnsanlar mutluymuş gibi bir yanılsama yaratmak sermaye birikiminin acımasız bir şekilde sürdürüldüğü her ülkede geçerli psikolojik bir yoldur aslında. Bugün böyle bir durum kalkınmakta olan her ülkede yaşanmaktadır ne yazık ki. Kapitalist yoldan ülkeyi yönetenler başarısızlıklarını bu tür psikolojik önlemlerle gizlemeye çalışıyorlar. Çarpık kapitalist modellerin yaşandığı Latin Amerika ülkelerinde (Meksika, Brezilya, Arjantin vs.) bunun tipik örnekleri gerçekleşti. Bu ülkeler en bunalımlı oldukları yıllarda kitleleri salon dizileriyle uyutmaya çabalamışlar, bununla da yetinmeyerek askeri darbelerle halkın belini kırmışlardı. Genellikle kitleler bunun pek farkına varmazlar. Akşam yorgun argın (o da iş bulabilmiş ve çalışabilmişse) eve dönenler televizyonun başına geçer toplumsal hiçbir gerçeği yansıtmayan filmleri seyrederek mutlu olmaya
Eyyüp ALTUN Sosyolog eyyupaltun@hotmail.com
çalışırlar. Kendi dertlerine değil de dizideki kahramanların dertlerine üzülerek kendi kederlerinden sıyrılırlar. Bir tür sağaltım (terapi) gibidir bu diziler. Dizisi olmayan adeta mutsuzdur. Herkesin ne olursa olsun kaçırmadığı birkaç dizisi ya da yarışma programı vardır. Ancak bilmeliyiz ki bu durum yüzyılımızın en derin toplumsal yanıltma operasyonudur. On beşinci ekonomi olma yolunda ilerleyen ülkemizde de durum çok farklı değildir. Dizileri ve yarışma programlarını yaptıranlar reklâmlardan milyon dolarları vururken, tablacı Mehmet, çiftçi Hüseyin, amele Cemal, temizlikçi Fatma ya da işsiz Recep o gün kaç para kazanmıştır dersiniz? Gelir düzeyi günden güne düşen insanlar, hayata tutunabilmek için bedenini satan kadınlar, ‘laik, demokratik cumhuriyet’e rağmen feodal değerlerin pençesinde kıvranan ve çıkış bulamayarak intihar eden genç kızlar, yıkılan evlilikler, günden güne artan bonzai ve tiner çocukları, toplumsal eşitsizlik cenderesinde savrulan varoşlar ve yaralanan umutlar… Bu gerçekleri bize unutturmaya çalışanlar acaba daha başka hangi psikolojik operasyonları gerçekleştirecekler? Bunalıma doğru sürüklenen bu tür ülkelerde tefekkür toplumu yaratma amacına hizmet eden politikalar bir çare olacak mı? Bekleyip göreceğiz.
iyi seneler
KÖŞE
Sene
2015
Her yeni yıl yeni umutlar yeni hayallerle başlar… Sonra bu umut ve hayallerimiz hayatın sıradanlığında kaybolup giderler…
Oysaki en zor anlarımızda bile umut değil midir, insanı ayakta tutan. Neden vazgeçeriz ki? Ve kurduğumuz hayaller ne kadar gerçek dışı olduğunu kim sorgulayabilir ki? Senin hayallerine kimse dokunamaz, kimse sınır koyamaz. Çünkü onlar sana ait, seni sen yapan güzelliklerdir… Hadi gelin hayaller kuralım ve olmasını umut edelim… Sene 2015 Türk Milli Eğitim bakanlığı kaldırılmış, yerine özerk bir kurum haline gelmiş olsun. Böylelikle siyasi kaygılardan uzaklaştırılmış devletin işleyen en güzel mekanizması. Çocuklarımızı yapboz deneme tahtası gibi kullanmaktan vazgeçilip, büyük reformlarla eğitimin niteliği artırılsın… Öğretmenlerimiz kaliteli hizmet içi eğitimler alarak daha yetkin, maddi
98
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
kaygıları giderildiği için daha mutlu bireyler olabilsin. Öğrencilerimizi yarış kültüründen uzaklaştırıp, paylaşımcı olabilme eğitimi verilsin. Onları birer teknoloji bağımlısı haline getirmek yerine el becerilerini artırıp kendi kendine öğrenme becerisi kazandırsın. Teknolojiyi amaç değil araç olarak kullanabilen, araştırmaya değer veren bir eğitim sistemi… Okurken ‘hadi hocam sende’ dediğinizi duyar gibiyim, İyi de hayal benim değil mi? İmkân olsa da hayallerimin hepsini yazabilsem… Ama neden vazgeçeriz ve ‘olmaz’ yerine ‘neden olmasın’ demeyiz ki? Bence sorun burada. Toplumda ‘olmayacak duaya âmin denilmez ’cümlesini ne çok kullanırız. Oysaki gerçekleşmesi zor şeyler içinde dua etmez miyiz? Dua benim, hayal benim sen ne karışırsın diyemeyiz? Gelin hayallerimizden umutlarımızdan vazgeçmeyelim.
Ali ŞARKIŞLA Eğitim Koçu & Matematik Öğretmeni Tlf:0 (532) 468 77 94
İsteklerimizi ‘nasıl olsa olmaz klişesinden’ çıkaralım. Belki bu hayaller de bir gün gerçek olur kim bilir? Reel dünyaya dönelim… Bir T.E.O.G. sınavını atlattık, kapıda Y.G.S sınavı sonrasında ikinci T.E.O.G. ve L.Y.S sınavı gibi kader sınavları bekliyor.2015 sadece hayallerle değil, bu gerçeklerle yanı başımızda. Zaman bizim aleyhimizde işliyor ve en önemlisi zamanı doğru kullanmak olacaktır. Özellikle bu sınavlara hazırlanan öğrenci ve ailelerine tavsiyem, şubat tatilini verimli kullanmaları yönünde olacaktır. Hızlı dönütler alarak yanılgı oluşturmuş bilgileri doğru bilgilere dönüştürmelisiniz. Ara sınıflardaki öğrenciler ve veliler içinse, dönem içinde yapılan ilk iki sınav sonuçlarını iyi değerlendirin. Üçüncü sınavlara hazırlanırken size katkı sağlayacaktır. Güzel bir yıl dileğiyle…
%10 indirim kuponu
Siz değerli Müşterilerimize Özel İndirimler ve Paketler Aylık Fön Paketi 8 Fön: 50 TL Fön: 10 TL Kesim: 30 TL Dip Boya & Bakım: 60 TL Komple Boya +Bakım: 90 TL Röfle: 120 TL
ŞOK ANYA KAMP
Maşa: 40 tl Topuz: 40 TL Manikür: 20 TL Pedikür: 25 TL Kaş &Bıyık: 15 TL Komple Ağda: 75 TL
Salonumuzda GOLDWELL-IGORA-AFFINAGE MILK SHAKE-KEUNE NASHI ORGANIC COLOR Ürünleri Kullanılmaktadır.
Açılış 07:30 Kapanış 20:00
SALI GÜNLERİ 10:00-13:00 Saatleri Arasında Siz Değerli Müşterilerimize ÖZEL ÜCRETSİZ Bakım Günüdür.
Göktürk Cad. No: 51 Göktürk-Eyüp/İst. 0212 322 13 80 - 0536 969 00 82
AJANS
Tatile gitmenin en hesaplı yolu BlaBlaCar! Bu kış son dakika tatil yapmak, yeni yerler keşfetmek ve hafta sonlarını şehir dışında geçirmek çok daha kolay! BlaBlaCar’la Uludağ, Kartepe, Palandöken ya da Kartalkaya’ya giderek kayak yapmak, doğanın değişen renklerine tanık olmak ya da kış aylarında biraz kafa dinlemek için haftalar öncesinden plan yapmanıza ve ulaşım masraflarını dert etmenize gerek kalmadı. 13 ülkede milyonlarca insanın yolculuk şeklini değiştiren BlaBlaCar artık Türkiye’de de şehirlerarası yolculuğa yeni, ucuz, eğlenceli ve sosyal bir çözüm getiriyor! Üstelik BlaBlaCar’la artık son dakika tatil planlamanın özgürlüğünü ve rahatlığını da yaşayabilirsiniz! BlaBlaCar’ın ücretsiz mobil aplikasyonunu yükleyip profilinizi oluşturduktan ve yolculuk arkadaşlarınızı seçtikten sonra, tatilinizi planlamaya başlayabilirsiniz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
99
PORTRE
Ufuk Usta Yönetici
Sizi kısaca tanıyalım? 1972 Zonguldak doğumluyum. TED Koleji ve A.Ü İşletme Bölümü mezunuyum. İş hayatıma Marshall Boya’da başladım. 2002 – 2007 yılları arasında Marshall satış organizasyonunu kurmak göreviyle Ukrayna’da yaşadım. Farklı ürün grupları ve görev tanımlarıyla çalıştığım şirketlerin hepsinin yapı sektöründen olması bir seçim değil tamamen tesadüf. 2,5 yıldır Avrupa’nın en büyük zemin ürünleri üreticisi bir şirketin Türkiye Genel Müdürü olarak çalışıyorum. 8 yıllık evli ve 2 çocuk babasıyım. Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? İşimin en güzel tarafı her projede farklı bir ürünle çalışmak. Parke, halı ve LVT gibi farklı ürünleri aynı amaç için mimarlara sunuyoruz: Kullanım amacına göre fonksiyonel ancak dekoratif bir zemin. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Çocukluk yılları belki de insan hayatının en önemli evresi. Bence insanların ileri
100
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
yaşlarda yaşadıkları ruhsal sorunların temeli çocukluk yıllarında yaşadıkları ile orantılı. Ben kendimi o konuda şanslı hissediyorum çünkü sevgi dolu bir ortamda büyüdüm. Bunun pozitif yansımalarını hem aile hayatımda hem de iş hayatımda net olarak görüyorum. Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Biz 3 yıldır Göktürk’te yaşıyoruz ve keşke daha önce taşınsaydık diyoruz. Burada birçok mekanın hizmetlerini seviyorum ama aklıma ilk gelenler: Kahvaltı için Eaters, Kahve içmek için Lavazza, yemek için Carlucciou’s diyebilirim. Ayrıca erkek giyiminde BOB’un koleksiyonlarını unutmayalım... İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Özellikle çocuklardan sonra tamamen ailem. Kendime zaman ayırdığım süreler çok kısaldı ama şikayetçi değilim. Hobileriniz neler? Futbol seyretmeyi ve Galatasaray’ın maçlarına gitmeyi seviyorum. Fırsat buldukça Kemerspor’un genç takım maçlarını izliyorum.
En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? İş kitapları dışında Robert Greene’nin kitaplarını seviyorum. En son aynı tarzda Daron Acemoğlu’nun “Ulusların Düşüşü” kitabını bitirdim. Geçen hafta oğlumla ‘Tarzan’ filmine gittim. Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Bu bir felsefe midir bilmiyorum ama hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanıyorum. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? İş için çok aktif ve tüm mecraları profesyonel olarak kullanıyoruz ama kişisel olarak kötü bir kullanıcıyım. Baskılara rağmen hala bir facebook hesabım yok. İlerisi için hedefleriniz? İş hedefim Türkiye’yi Doğu Avrupa, Ortadoğu ve CIS bölgesinin merkezi yapmak ve organizasyonumuzu büyütmek. Kişisel hedefim lise yıllarındaki kiloma geri dönmek.
PORTRE
Marie Meechan The queen’s englısh, İngilizce öğretmeni
Sizi kısaca tanıyalım? Evliyim ve 2.5 yaşında Noah adında bir oğlum var. Londra ve Amerika merkezli tanınmış firmalarda iş geçmişi olan bir psikoterapistim. İstanbul’a bir sene önce gelerek ortağım Meriç Erenoğlu ile birlikte “The Queens English” çatısı altında İngilizce dersleri vermeye başladık. Çocuktan yetişkine geniş bir öğrenci portföyümüz var ve gerektiğinde İngilizce öğretmeyi psikoterapi ile birleştiriyorum. İskoçyalı bir yabancı olarak Göktürk’te yaşamayı çok iyi benimsediğimi düşünüyorum, İngilizce öğretmeyi de çok seviyorum. Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? İngilizce öğretmeyi seviyorum ve farklı özellikteki öğrencilerimin her biri ile değişik ilişkim var. Çocuklarla çok eğleniyorum ve özellikle çabuk öğrenmeleri ödülüm oluyor. Yetişkin öğrencilerimle yapıyor olduğumuz konuşma derslerinden de çok şey öğreniyorum. Ayrıca psikoterapiyi de işin içine katarak İngilizce öğrenen bazı yetişkin öğrencilerimin hayattaki hedefleri için birlikte çalışabilmek beni çok sevindiriyor. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Hatırlayabildiğim kadarı ile her zaman değerli bir şeyler yapmak istedim. Rüyam; insanların hayatlarını
değiştirmek veya iyileştirmek için onlara yardım etmekti. Kariyerimin başlarında satış ve pazarlama ile ilgilenirken bu rüyam hala benimleydi. Daha sonra tekrar İskoçya’da üniversiteye girerek psikoterapist oldum. İnsanların hayatlarındaki problemleri çözmelerine yardım edebilmek bu dünyada benim hayatımı değerli kılıyor ve bana doğru geliyor. Bunu İngilizce öğretmek ile birleştirebilmek rüyamın gerçekleşmesi anlamına geliyor. Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Göktürk birçok bakımdan bana hitap ediyor. Makul büyüklükte ve uluslararası bir havası var. Her yere yürüyerek gitmeyi seviyorum. Göktürk’te bulamayacağım bir şey yok. İngiltere’de kullandığım yiyeceklerin çoğunu Carrefour ve Macro’dan günlük olarak alabiliyorum. Restaurant ve kahve içmek için birçok alternatif var. En favori pizzacım Pizzacio. Çocuklar için uygun olan yerleri seviyorum, dolayısı ile oğlum sıkılmıyor. Vaktim olduğunda Madam Coco ve diğer ufak dükkanları geziyorum. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Ailem ve köpeğimizle ormana yürümeyi seviyorum. Ayrıca tenis oynamayı, yüzmeyi ve golf oynamayı seviyorum. Ailem ve arkadaşlarımla hafta sonları dışarıda yemek yemek benim için
eğlenceli ve rahatlatıcı oluyor. Hobileriniz neler? Fanatik bir okurum. Genelde birçok kitap aynı anda başucumda olur; biri mutlaka psikoloji ile ilgili olurken, diğerleri rahatlamak için roman şeklinde oluyor. Kişisel gelişim ile ilgili kitaplar da ilgimi çeker. Genelde İngiltere ile ilgili güncel haberleri almak için İngiliz radyosunu dinlerim. Oğlumla oyun gruplarına ve diğer aktivitelere katılmak da hobilerim arasında. En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? En son okuduğum kitap On Becoming a Person: A Therapist’s View of Psychotherapy Carl R. Rogers ve Orhan Pamuk, ‘İstanbul: Memories and a Cit’, son gittiğim film “ NOAH” Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Asla Pes Etme. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Çok iyi ve iyi bir kullanıcıyım. İlerisi için hedefleriniz? İstanbul’daki hedefim The Queen’s English’te öğrencilerimize mükemmel hizmet vererek onların beklentilerini boşa çıkarmamaya devam etmek. Diğer bir hedefim psikoterapi alanında doktoramı yapmak. Her şeyin ötesinde olabildiğince fazla sayıda insanın hayatında olumlu bir fark yaratmak.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
101
PORTRE
Meriç Erenoğlu The queen’s englısh, İngilizce öğretmeni
Sizi kısaca tanıyalım? 1973 İstanbul doğumluyum. Kültür Koleji’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudum. Yüksek lisansımı İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret dalında tamamladım. Evliyim, 3 yaşında ‘Bade İpek’ adında bir kızım var. Dört yıldır Göktürk’te yaşıyorum. Bir süre önce radikal bir kararla 18 yıllık profesyonel hayatıma nokta koyarak tüm enerjimi üniversite yıllarımdan beri zevkle yaptığım İngilizce öğretmenliği mesleğime verdim. Ortağım Marie Meechan ile birlikte The Queen’s English çatısı altında her yaştaki öğrencilerimize İngilizce öğretmekteyiz. Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? İyi bildiğim bir şeyi öğrenmek isteyenlere aktarmak beni her zaman mutlu etti... Çok küçük yaşımdan beri İngilizce konuşuyorum ve uzun yıllardır bu dili öğretiyorum. Sevdiğim işi yapabildiğim için kendimi şanslı görüyorum. Öğrencilerimden olumlu geri dönüşler beni inanılmaz motive ediyor. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz?
102
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Öğretmenlik her zaman özellikle bir bayan olarak bana çok yakın gelen bir meslekti, gerçekleştiği için mutluyum. Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Mecbur kalmadıkça Göktürk dışına pek çıkmıyoruz. Taşındığımızdan beri Göktürk’te çok severek yaşıyoruz. Kendine has yaşam tarzı bize çok uyuyor. Big Chefs, Kahve Dünyası, Grandola, Ofluoğlu Köfte ve Starbucks sık sık gittiğimiz mekanlardan… İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Bade İpek’ten önce çok renkli olan sosyal yaşantımız bebeklik dönemi ile biraz sekteye uğradı. İpek’in büyümesi ile tiyatro ve sinema programlarımıza geri dönmeyi umuyoruz. Okumak ve kişisel gelişim ile ilgilenmek vazgeçemediğim ve zaman yarattığım uğraşlarımdan. Hobileriniz neler? Son 3 yıldır en büyük hobim kızım oldu. Hamile kaldığımdan itibaren, mesleğimle de alakalı olarak, çocuk yetiştirme ile ilgili bulabildiğim her şeyi okudum, okumaya da devam ediyorum. Bunun dışında tenis ve kayak severek yaptığım sporlardan. 15 senedir tenis oynuyorum, kışları fırsat buldukça
kayağa gidiyorum. Ayrıca haftada en az 3 kere fitnessa gidiyorum. Ailecek tutkumuz seyahat; eşim ve kızımızla dünyayı gezmek en büyük hayalimiz. En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? En son Esra Özbay “İçimdeki Yolculuk” kitabını ikinci kez zevkle okudum. Açıkçası uzun süredir sinemaya gitme fırsatım olmadı. Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? İnan, Arın ve Mucizelere Hazır Ol. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Facebook hesabım var ama sadece sevdiğim arkadaşlarımdan haber alabilmek adına kullanıyorum. Teknoloji ile ilişkim gayet sınırlı ve bundan memnunum aslında. Ben hala mesaj atmak ya da mail yoluyla arkadaşlarıma ulaşmak yerine seslerini duymak ya da kendilerini görmek isteyenlerdenim. İlerisi için hedefleriniz? Kişisel olarak en önemli hedefim kızımın mutlu bir insan olarak büyümesini izlemek. Mesleki açıdan da “The Queen’s English” ile öğrencilerime maksimum fayda sağlamaya devam etmek istiyorum.
Tel: 0536 541 88 02 - 0532 426 69 40
AJANS
Pegasus ile kayak sezonu açılıyor Pegasus Hava Yolları, 2015’e keyifli bir kayak tatili ile başlamak isteyen misafirleri için yurt dışında kayak sezonunu çok avantajlı bir kampanya ile başlatıyor. Yurt dışında dünyaca ünlü kayak merkezlerine seyahat etmek isteyen ve biletlerini 31 Aralık tarihine kadar www. flypgs.com‘dan alan Pegasus misafirleri, 19 Ocak – 29 Mart tarihleri arasında Viyana, Münih, St. Etienne, Milano, Zürih, Basel, Bişkek, Belgrad, Bükreş ve Cenevre’ye gidiş – dönüş toplam 130 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçmanın keyfini yaşıyor. 2015’te sevdiklerinizle birlikte yeni anılar biriktirerek kışın tadını çıkarmak için Pegasus Hava Yolları’nın detaylı sefer bilgilerine www.flypgs.com’dan ulaşabilir ve biletlerinizi şimdiden alabilirsiniz.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
103
ENGELSİZ YAŞAM
DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NDE ‘EMPATİ’ ÇAĞRISI… Dünya Engelliler Günü’nde Bakırköy Belediyesi ve Merter Fatih Koleji ‘empati’ çağrısıyla iki önemli organizasyon düzenledi.
FATİH TERİM: “Herkes Engelliler İçin Empati Yapmalı” Bakırköy Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle “Engelleri Sevgiyle Aşacağız” adıyla bir gösteri maçı düzenledi. Atatürk Yaşam Köyü’nde gerçekleştirilen organizasyona CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, eski futbolcular Hasan Şaş, Oktay Derelioğlu ve İlker Yağcıoğlu ile Ampute Ligi’nde mücadele eden İstanbul Özürlüler Kulübü oyuncuları katıldı. Fatih Terim maç öncesi yaptığı konuşmada; bugünün en önemli duygusunun empati kurmak olduğunu vurgulayarak, “Kısa süreliğine de olsa herkes empati yapmalı. Keşke imkanlarımızı ve zamanlarımızı onlar için daha fazla kullanabilsek. Böylece engelli vatandaşlarımız için engelleri kaldırabilelim” diye konuştu. Gösteri maçında eski oyuncularıyla bir arada olduğunu hatırlatan Terim, “Hepsi benim eski oyuncularım. Oktay ve İlker ile milli takımda birlikte olmuştuk” dedi. Konuşmaların ardından şöhretler karması ile İstanbul Özürlüler Kulübü bir gösteri maçı yaptı. Gösteri karşılaşması 3-3 berabere tamamlandı.
104
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Hazırlayan: Kenan Satıcı
ÖĞRENCİLERİN ‘EMPATİ’ DENEMESİ… Merter Fatih Koleji’nde benim de katıldığım etkinlikte; öğrenciler gözlerini kapatarak, ellerini ya da ayaklarını bantlayarak engelli arkadaşlarının ne hissettiğini anlamaya çalıştı. İstanbul Özürlüler Spor Kulübü teknik direktör ve oyuncuları olarak ampute futbol hakkında bilgi verdik ve ampute futbolun nasıl oynandığını öğrencilere uygulamalarla gösterdik. Benim de futbol oynadığım İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Teknik Direktörü Remzi Özcan, yaptığı konuşmada şunları vurguladı: “Ben engelli bir birey olarak buradayım. Bizler yaptığımız başarılarımızla kendimize güveniyoruz. Çevrem tarafından dışlanmadım ama dışlanan arkadaşlarımdan dinledim. Bizi dışlayanlara bir soru soruyoruz, biz engelli olarak birçok başarıya imza attık, futbolda, okçulukta, basketbolda ve birçok alanda dünya derecelerimiz oldu. Bizler engelli olarak bunları başarabildik, bizi dışlayanlara hep şu soruyu soruyoruz peki siz ne yaptınız?” dedi.
“HAYATIN İÇİNDEYİZ” Teknik Direktör Yardımcımız Coşkun Turan da empati kuran öğrenciler için engellilere seslenerek, “Bugün sizler bizi anlamak için büyük bir adım attınız. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var. Engelliler olarak hayatın içindeyiz. İnsanlar istese de istemese de içinde olmaya devam edeceğiz ve güçlükleri yeneceğiz. Size bir arkadaşımızın başına gelen hikayeyi anlatmak istiyorum. Engelli bir arkadaşımız oturduğu apartmana rampa yaptırmak istiyor ama apartmandan bir aile karşı çıkıyor.
Çocuğumuz düşer diye korkuyor. Oysa çocuğu evde de düşebilir hatta bu rampaya kendi ihtiyacı olabilir. Bizim değiştirmek istediğimiz bu bakış açısı. Toplum bizi kabul etmeli, çünkü hayatın içinde varız ve gerçeğiz.” diye konuştu. 16 yaşında bir tren kazası sonucunda bacağımı kaybettiği söyleyen Turan, “Bir yıl boyunca ailem ve arkadaşlarım bana destek verdiler, yalnız bırakmadılar. Onlar sayesinde yeni hayatıma hızla alıştım. Futbol oynadım, iyi bir işim var ve başarmanın mutluluğunu yaşıyorum.” Diye konuştu. Ben de etkinlikte yaptığım konuşmada ‘empati’ çağrısında bulundum. Engelli olmanın hayatı yaşamaya engel
olmadığını belirterek şunları söyledim: “Benim 5 işim var, aynı zamanda profesyonel oyuncuyum. Yani biz istersek başaramayacağımız şey yok. Oysa toplumun bakış açısında zaman zaman aksaklıklar olabiliyor. Sizler bugün empati yaparak bizi anlamaya çalıştınız. Bazılarınız kolunu kullanmadı, bazınız hiç konuşmadı bugün. Bizim de istediğimiz şey tam olarak bu. Bize acımayın çünkü bizler çalışan, iyi işlere imza atan bireyleriz. Bugün yaptığınız gibi bizi anlamaya çalışın, yani acımayın empati yapın. Çünkü bize en büyük zararı acımak veriyor.” dedi.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
105
SANAT İZLENİM
GEÇMİŞ ve GELECEK AYNI SERGİDE BULUŞTU
Songül Bilge Mak bilgesongul@hotmail.com
Ressam ve Sanat Yazarı Songül Bilge Mak bu ay, İstanbul Modern’de düzenlenen geçmiş ve gelecek sergisini kendisine has üslubuyla yorumluyor.
Albert Bitran’ın ünlü yapıtı… Geçmişe gitmek için fırsat ayağıma kadar gelmiş işte. ‘’İstanbul Modern’’ kanatlarını açmıştı ve beni en sevdiğim ressamlara ve onların muhteşem resimlerine uçuracaktı. Hemen gerekli olan her şeyi yanıma alıp (kalemkağıt, fotoğraf makinem ve tüm güzel hislerimle) sergiye adeta uçar adımlarla koştum. En baştan başlamak gerekirdi elbet
106
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
ama ben orta yerde durmuş mıhlanmış gibi Albert Bitran’ın kocaman ölçütlerde olan gri ve siyah tonlarda birbiriyle dans eden hareketlerini betimlemeye çalışıyordum… Ancak buraya sizlere bir şeyler anlatmak için geldiğimi hatırlayınca serginin diğer şaheserlerine de bakmak gerektiğini düşünerek zaman yolculuğuma küçük ama kararlı adımlarla başladım.
Önce size kısa olarak gezeceğimiz serginin ürünlerinin devrinden bahsetmek isterim; 1910-14 yılları arasında devlet desteğiyle Paris’e gönderilen bir grup genç sanatçının beraberinde getirdiği izlenimci sanat anlayışı resim sanatına yeni ufuklar açar. Bu sanatçılar edindikleri anlayışı yerel bir ışık, doğa ve renk duygusu ile buluşturma arayışına girişirler. 1914 kuşağı diye bilinen bu sanatçılar çalışmalarını Galatasaraylılar yurdu olan Societa Operia’da sergilemiş ve artık bu sergilerde saray sahneleri ayvalı ve testili natürmortlar yerlerini yaşayan, nefes alan insanların bulunduğu kompozisyonlara bırakır. Osman Hamdi’den beri hiçbir ressamın el atmadığı bir konu olan figür ve portre 1914 kuşağı ressamları tarafından resmedilir… Geçmişle ilgili anlatılacak diğer bir ressam Fausto Zonaro’dur. (1854-1929) Öncelikle Türk sanatında batılı anlamda resim anlayışı Osmanlıların batılılaşma süreci ile başlar. II. Mahmut, I. Abdülmecit, Abdülaziz ve II. Abdülhamit dönemlerinde gerçekleşen ıslahat hareketleri ve bizzat bu sultanların güzel sanatlara olan düşkünlükleri, saray çevresinde sanata yönelik bir hareketlenme oluşturur. O yıllarda sanatçıların modern dünya görüşünü benimseyerek ülke gerçeklerine aktarması amacıyla devlet tarafından Avrupa’ya gönderilmesi geleneği Osmanlı da başlayıp Cumhuriyet
Zonaro’nun Kerbela tablosu Türkiyesi’nde 1970’lere kadar düzenli bir uygulama halini alır. Ayrıca batılılaşma sürecinde sarayın ve resme ilgi duyan bir avuç ressamın dışında yabancı elçiliklerle birlikte İstanbul’a gelen batılı ressamların da etkisi büyüktür. Genellikle Pera’ya yerleşen bu sanatçılar, atölyeler açarak Pera ve çevresinde bir sanat ortamı oluştururlar. İşte onlardan biridir Fausto Zonaro… İtalyan ressam II. Abdülhamit döneminde (1876-1909) İstanbul’da yaşar. Zonaro, İstanbul’a geldikten sonra II. Abdülhamit tarafından takdir edilen ve sevilen ressam en çok sarayda yaşayanların portresini yapar, onlar için sayısız resimler yapar. Türk ve İslam kültürüne de büyük ilgi duyan Zonaro’nun yaptığı Kerbela tablosunun önünde uzun süre duruyorum. Hemen yanı başımda duran Abdülmecit oto portresine bakamıyorum dahi… Kerbela’da şehit edilen Hz. Muhammed’in torunu Hüseyin’in tüm acısını hissettiren ve gerginliği had safhada yaşatan bir resim… Ardından resmin prenseslerinin yanına varıyorum. İlk Türk kadın olan Mihri Müşfik’in bir dostunu resmettiği hayal mi gerçek mi çözemediğim resmi beni büyülüyor adeta. Onun yanında duran İbrahim Çallı’nın Fatma Cimcoz Barşal’ın portresi arada göz kırpsa da gözlerimi ayıramıyorum bu gizemli resimden… Sanırım en uzun dakikalarım bu resmin önünde geçti. Bu nasıl güzel bir kadın ve bu nasıl bu kadar güzel resmedilir? Mihri Müşfik, II. Abdülhamit döneminde yaşamış edebiyat ve müziğin yanı sıra resme ilgi duymuş. Zonaro’dan da dersler alan Müşfik birçok portreler ve figürler yapar. Sanatçı ustalaştığı pastel boya uygulamasının inceliği dönem için öncü bir uygulamadır. Sanatçı bu
portrede gerçek bir kadın suretini hayale yakın biçimde betimlemiştir. Sadece bu resim için bile bu sergiye mutlaka gitmelisiniz. Ah bu devasa ama küçücük yolculuk beni o kadar derin etkiledi ve o denli mutlu etti ki kendimi Cumhuriyet dönemine nasıl adapte edeceğim bilemiyorum. Hamit Görele karşıladı, kocaman ağaçlar ve önünde kadınlar olan ‘’Orman Perisi’’ adlı eseri görünce birden mitolojiye doğru adım atıyorum.. Ama hemen sıyrılmam gerekir çünkü beni bekleyen birbirinden eşsiz sanat eserleri var. Cumhuriyet dönemi Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği önemle kendini hissettirir. Atatürk’ün özel banka ve kamu kurumlarının koleksiyoner olması yönünde tavsiyelerde bulunması, Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’ni Resim ve Heykel Müzesi’ne dönüştürmesi hep sanatı
teşvik amacıyladır. Gözüme ilk çarpan Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Matisse’ye olan hayranlığım direkt beni o resme götürdü. Ölmeden iki sene öncesinde yaptığı resimle elli yılı aşkın sanat birikiminin kendini gösterdiği resimde Paris yıllarında edindiği renk kullanımları kendini hissettirir. Resim Türk ve yabancı resmin harmanlanması gibi geldi bana. Matisse’nin tablolarında gördüğümüz kırmızı tonda masa ama saz çalan bir adam, bir cafe havası ama ince belli çay bardakları var masada ve pek tabi kilim çizgili çoraplar... Bu kültür harmanı çok çok güzel. Evet zamanda yolculuğumuz tüm hızıyla devam ediyor. 60’yılların göç, sanayileşme, askeri darbeler o soğuk günler resme de soğuk bir hava vermiş ve tam böyle bir halde yolculuğuma devam ederken Nuri İyem’in resmi gözüme çarptı. Üç kadın ve kocaman gözler. İbrahim Çallı’dan da dersler alan İyem gözlemlediği her şeyin yüzlerin, evlerin, doğa ve kent manzaralarını resmeder. İşte ‘’Köylü Kadınlar’’ adlı bu eserde; üç Anadolu gelini ve arka planda köylerinin kıvrımlı yolunda giderek uzaklaşan ‘gurbetçi’ erkeklerin ardından bakan hüzünlü, tedirgin kocaman gözler vardır. Ben de baktım bu gözlerde kayboldum aynı hüzünle. İstanbul Modern de işte tam siz sanatseverlere bunu yapmış, yaşamak için sanatın varlığını hissettiren bu sergiyi hazırlamış… Sanat müzelerinin bellek mekanı olması gereğini yerine getirerek, geleceğin şekillenmesine de yol göstermektedir.
İbrahim Çallı’nın Fatma Cimcoz Barşal’ın portresi
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
107
SANAT AJANDA
GÖKTÜRK’TE SANAT Sinema Tiyatro Sinema Gösterimi
KAYIP RUHLAR KIRAATHANESİ 26 Aralık Cuma Saat 20:00 Göktürk Kültür Merkezi
HOBBİT, Cineport Göktürk’te Hobbit serisinin üçüncü ve son filmi olan The Hobbit: “The Battle of the Five Armies”, Cineport Göktürk’te 17 Aralık tarihinde gösterime giriyor. Bu filmde Bilbo Baggins’in heyecan dolu macerası sona erecek. Bilbo ve cüceler, Erebor ve hazinesine kavuşmaya çalışacak. İletişim: 0212 322 3104 - 3289
Tiyatro 108
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
Oyun, kırklı yaşlarının ortalarına gelen ve işlettiği kahve ile yaşamını devam ettirmeye çalışan Kahveci Mustafa’nın hayatını anlatıyor. Bir günün sabahında bir müşteri kahveden içeri girer. Bu sıradışı müşteri, Kahveci’yi yakından tanıyordur. Ve onun hayatı hakkında derin bilgileri vardır. Esrarengiz müşteri, Kahveci’ye ikinci bir şans daha vermek için ona elini uzatır. Kahveci, hangisinin doğru olduğunu cevaplamaya çalışır. Geçmiş hayatı mı yoksa şimdiki mi? Zamanında zarar verdiği insanlara yine zarar verebilecek midir? İşlediği onca günahı tekrar edecek midir? Ailesini yok sayıp, ona uzanan bu eli tutabilecek midir?
MERYEM 28 Aralık Pazar SAAT: 15:00 Göktürk Kültür Merkezi Meryem’e, aynı kasabada yaşayan ve oğulları İstanbul’da çalışan bir aile talip olmuş ve 10 gün içerisinde nişan, kına gecesi ve düğün yapılmıştır. Meryem ‘in Kocası Mustafa, düğünden ancak bir kaç gün önce gelmiş ve 6 gün evli kaldıktan sonra “Bir düzen kurar, seni de İstanbul’a alırım” diyerek yaşadığı şehir olan İstanbul’a dönmüştür. Kayınvalidesi ve kayınpederi ile yaşamaya başlayan Meryem, bir yandan hasret çekerken, bir yandan da umudunu korumaktadır.
Christmas Carol 29 Aralık 2014 Saat: 20:00 Hisar Kültür Merkezi İngiltere’den misafir olarak gelen The American Drama Group Europe oyuncuları, İngilizce sahneleyecekleri eserde Charles Dickens’ın unutulmaz klasiğiyle Hisar Okulları Kültür Merkezi’nde perdelerini açıyor. Pek çok tiyatro topluluğu tarafından yılbaşında sahnelenmesi gelenekselleşen “Christmas Carol” yeni yıl kutlamalarıyla özdeşleşmiştir. Her yaş grubuna hitap ederken yılbaşı ruhunu yaşatarak Aralık ayı ile bütünleşen bu eseri izlemeye sizleri tüm aileniz ile davet ediyoruz. İrtibat 212 364 00 00
Tiyatro
ŞEHİRDE SANAT
YENİ ‘ ZÜBÜK’ GELİYOR! Türkiye’nin önemli ve usta yazarlarından Aziz Nesin’in, 2015 yılında kutlanacak doğumunun 100. yılı nedeniyle ‘ZÜBÜK’ isimli eseri, Nedim Saban tarafından uyarlanarak özel olarak sahneye taşınıyor. Bundan 34 yıl önce Kemal Sunal’ın canlandırdığı, her dönemin bir mihenk taşı olma özelliği taşıyan ‘Zübük’ karakterini bugün tiyatro sahnesinde, günümüzün önemli oyuncularından Tuna Orhan üstleniyor. Yer: Profilo Kültür Merkezi Tarih: 26 Aralık Cuma 20:30 28 Aralık Pazar 15.30 Gişe Tel: 0212 217 70 97
Gösteri “ROMEO & JULIET” Map İletişim ve Lucé StageArt, tüm zamanların en unutulmaz aşk hikayesi Romeo ve Juliet’in nefes kesen gösterisini 21 Şubat 2015 tarihinden itibaren Zorlu Center PSM’de sanatseverlerle buluşturuyor. Gelmiş geçmiş en büyük aşk öyküsünü özgün ve hayranlık uyandıran bir yorumla sahneye taşıyan gösterinin biletleri www.biletix.com adresinden ya da Biletix gişelerinden satın alınabiliyor.
Kitap “KAFAMDA BİR TUHAFLIK” Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, Orhan Pamuk’un uzun zamandır beklenen yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık, hem sürükleyici bir aşk hikâyesi hem de Türkiye’nin son 40 yılının genel bir görünümü. Pamuk’un uzun zamandır üzerinde çalıştığı kitap, 1970’lerden 2010’lara Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü gösterip tartışırken, kişisel öyküleri büyük bir lezzet ve mizahla aktarıyor ve onları temel felsefi, ahlaki sorulara bağlıyor. Bu eğlenceli, renkli, hareketli roman Pamuk’un en çok okunan ve en çok sevilen kitaplarından biri olmaya aday.
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
109
GÖKTÜRK REHBERİ GÖKTÜRK REHBERİ
HASTANE, POLİKLİNİK & LABORATUAR Acıbadem Göktürk 0212 322 56 60 Biruni Laboratuvarı 0212 322 68 22 Eyüp Devlet Hastanesi 0212 417 29 00 Florence Nightingale 0212 322 63 22 Göktürk Polikliniği Dr. Hayri Çelik 0212 322 16 57 Osmanoğlu Hastanesi 0212 296 20 60 Özel Begüm Sağlık Kabini 0212 322 48 25 Özel Dermamed Polikliniği 0212 322 57 37 ISOM Estetik Cerrahi Tıp Merkezi 0212 324 03 24
AĞIZ & DİŞ SAĞLIĞI Cosmodent 0212 322 40 04 Dt. Ercüment Sucu 0539 956 1010 Kemer İstanbul 0212 322 38 28 Özel Ergene 0212 322 69 98-99 ACİL VE EVDE SAĞLIK HİZMETLERİ Acıbadem Mobil Sağlık 444 9 724 MEDİKAL ÜRÜNLER NET MEDİKAL 0212 322 60 68 DİYETİSYEN Uzm. Dyt. Simge Çıtak 0212 322 0873 DOKTOR Aile Hekimi Uzm. Dr. Müge Kardaş 0212 322 29 21 Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 0212 322 79 83-84 0532 542 75 71 Dr. Faid Hasan 0212 360 03 12 0532 274 55 80 İç Hastalıklar Uzm. Dr. Demet Elvan 0212 322 91 78 VETERİNER Berilyum 0212 322 2093 Çizmeli Kedi 0212 322 36 27 Göktürk Veteriner Kliniği 0212 322 78 22 PET HOTEL Duygu Pet Hotel 0212 322 22 11/0533 473 07 81
110
COUNTRYLIFE • Aralık 2014
ESTETİK &GÜZELLİK SALONU Bianca 0212 322 54 55 Dalya SPA 0212 322 35 12 /34 12 Estemia 0212 322 91 85 / 0533 063 23 50 Estethica 0212 322 82 60 Müge Güzellik 0212 322 84 63 Vipderm 0212 322 70 07 Tanning&Beauty Solaryum 0212 322 64 87 Türkan Saraç 0535 523 93 94 BANKA Akbank 0212 322 36 92 Denizbank 0212 322 61 01 Finansbank 0212 322 31 91 Garanti Bankası 0212 322 31 72 HSBC Bankası 0212 322 72 95 ING Bank 0212 322 27 10 TEB 0212 777 40 00 Türkiye İş Bankası 0212 322 32 58 Vakıfbank 0212 322 52 83 Yapı Kredi Bankası 0212 322 23 96 Ziraat Bankası 0212 322 47 50 LEZZET KÖŞELERİ Bafra Karafırın 0212 322 42 42 Bigchefs 0212 322 68 00 Boğaziçi Kuruyemiş 0212 322 81 97 Bolulu Hasan Usta 0212 322 22 88 Cafelera 0212 322 89 94 Carluccio’s 0212 322 11 92 Cool Bar 0212 322 75 35 Cundalı Cemil 0212 322 04 62 Dardenia 0212 500 14 38 Eaters İstanbul 0212 322 42 44 Etiler Marmaris 0212 322 17 98/30 41 Gezi İstanbul 0212 322 45 40 Girit Balıkçısı 0212 322 12 04/12 06
Girit Lokantası 0212 322 12 04 Healthy & Fit Catering 0532 235 11 73 İskele Balıkçısı 0212 360 16 32 K-Brasserie 322 69 00 Kardeşler Lokantası 0212 360 13 85 Kemeraltı Kahvaltı&Barbekü 0532 272 76 80 Kemer Cafe Ev Yemekleri 0212 322 01 71 KFC 444 3 555 Koefteque Restaurant 0212 322 45 02 Koefte Harun Usta 322 25 02 Köfteci Şaban 322 16 11 Lavazza 0212 322 50 30 Meatinn The Steakhose 0212 322 63 28 Mc Donalds 444 62 62 Olivo Ristorante 0212 322 32 12 Pizzeria 0212 322 12 20 Sushico 0212 322 31 81 Tezgah Food 0212 924 99 85 Wagamama 0212 322 15 87-88 Vincotto 0212 322 27 62
7 Restaurant 0212 322 55 27-28 CAFE, PASTA & FIRIN Anna’s Bakery 0212 322 78 32 Aslı börek 0212 322 02 02 Ceviz 0212 322 26 64 Divan Pastanesi 0212 322 52 78 Fırın İstanbul 0212 322 54 05 Gezi İstanbul 0212 322 45 40 Girendola 0212 322 13 63 Jean Pierre Patisseria 0212 322 13 63 Kahve Dünyası 0212 360 07 98 Karafırın 0212 322 43 34-42 La Bakery 0212 322 55 16 Pelit Pastanesi 0212 322 56 11 Starbucks 322 45 98 Yaprak Pastanesi 0212 322 91 71 Venüs 322 05 55 Mado 0212 322 88 80 Özsüt 0212 322 73 43 Veranda Cafe 0212 322 73 73
Ravza Sitesi 550 m2 muhteşem dekorasyonlu Villa Web ilan no: 2193044 www.gencgayrimenkul.com Tel: 0544 458 50 11
Zinde Cafe 0212 322 66 50 KASAP, ŞARKÜTERİ & ORGANİK Abant Çiftliği 0212 322 48 48 CarrefourSA Organik 0212 322 32 07 City Farm 0212 322 41 21 İskender Kasap 0212 322 09 50 Mahallenin Kasabı 0212 322 07 41-42 Night Day 0212 322 66 55 Onur Et Galerisi 0212 322 27 90 Sütçü 444 5 788 ÇİÇEK &PEYZAJ Arelia 0212 322 82 70 Belgras Çiçek evi 0212 360 08 91 Esosh Butik Çiçek 0212 322 02 00 Evrim Sera ve Çiçekçilik 0212 360 02 43 Işık Peyzaj 0212 360 07 68 Oasis Bitki&Peyzaj 0212 360 0355 KİŞİSEL VE CİLT BAKIM Ak kozmetik 0212 322 32 50 KUAFÖR Adress Mümin Aşık 0212 322 18 45 Bediz Kuaför 0212 322 13 80 Bir Berber 0212 322 50 48 Ebil Saç tasarım 0212 322 37 22 Efraim Micaz 0212 322 02 27 Erdem Kramer 0212 322 55 96 En İstanbul 0212 322 88 77 Genç Kulis 0212 322 77 99 Kaizen 0212 322 6201-02 La Meche 0212 322 82 90
Pretty Women 0212 322 36 65 Reti Mari 0212 322 67 55 Toni&Guy 0212 322 29 02 Yüksel Altun 0212 322 25 48
Levent Lostra 0212 360 00 13 TERZİ, TEKSTİL & PERDE Değişim Terzi 0212 322 43 44 Özbal Perde 0212 322 79 11 0532 528 26 69 Persan Home Studio 0212 322 82 32 Sarıoğlu Terzi & Tekstil 0554 771 26 97 Ufuk Perde 0212 322 60 30 Terzi Hikmet 0212 322 58 48
SPOR MERKEZLERİ Fit in Time 0212 322 10 02 Pink Life Fitness 0212 322 36 58 Super Slow Zone 0212 322 7301 Unigue Sports Club 0212 322 2325 V3 Fitness 0212 363 0480 X Body 0212 322 08 60
OTO ARAÇ GEREÇ Berklass Lastik 0212 360 16 95
ELEKTRONİK & BİLGİSAYAR Göktürk Dijitürk Bayii 0537 322 4141 Kanaat Elektrik 0212 322 2864 Teknosa 0212 322 5760 Reinabi (Apple teknik sevis) 0212 322 59 51 KARGO Aras 0212 322 33 49 MNG 0212 322 66 75 Sürat Kargo 0212 360 10 33 Yurt İçi 0212 322 47 19 KURU TEMİZLEME Careplus 0850 226 8203 Değişim 0212 322 52 10 Sole 0212 322 27 07 Mevsim 0212 322 58 10 Titiz 0212 322 79 10 Yatak ve Uyku Ürünleri Yatsan-Tempur 0212 322 44 10 LOSTRA Kemer Lostra 0212 322 41 02
OTO YIKAMA Therapi Car Wash 0212 322 88 27 Speed Car 0543 568 40 03 TAKSİ Göktürk Merkez Taksi 0212 268 34 34 0532 799 82 49 Kemer Taksi 0212 360 15 15 0532 138 18 16 Gerekli Telefonlar Çilingir 0212 322 17 87 Doğalgaz 187 Döviz Bürosu 0212 322 82 42 Eyüp Hayvan Barınağı 0212 627 91 87 Elektrik Arıza 0212 360 00 91 Göktürk Belediye 0212 322 11 12 Göktürk Sürücü Kursu 0212 322 62 44 Göktürk Polis Merkezi 0212 360 30 75 Göktürk Orman Fidanlığı 0212 322 82 92 Göktürk İtfaiye 0212 322 18 00 Göktürk NOTER 0212 322 23 56 GÖKTÜRK İSMEK 0212 322 12 22
Lesli’den ilköğretim öğrencilerine hem öğretici hem de eğlenceli matematik dersi verilir. İletişim: 0537 764 14 34
Özel Cosmodent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği TEDAVİ HİZMETLERİ
İmplant Tedavileri Genel Diş Hekimliği Dişeti Hastalıkları(periodontoloji) Çocuk Diş Hekimliği(Pedodonti) Ortodonti Estetik Diş Hekimliği
Adres: İstanbul Cd. Başaran Plaza Kat: 3 Göktürk/İstanbul - 2123224004 www.cosmodent.com.tr infokemer@cosmodent.com.tr
Aralık 2014 • COUNTRYLIFE
111
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı yeni bir yıl dileriz.
Merry Christmas & Happy New Year
Satılık Hotel Bodrum 9.500.000 USD
Kanlıca’da muhteşem yalı 50.000.000 Euro
Kemer Country’de Golf cepheli havuzlu 3.500.000 USD
Detaylı Bilgi için Lütfen Arayınız
Yatırımlık & özel portföylerimiz için bizimle irtibata geçebilirsiniz.
İstanbul Cd. Mesa Studio Plaza Kat: 3 D: 24 Göktürk - İstanbul Tel : 0212 322 08 80 www.homesgokturk.com