Göktürk Mah. Göktürk Cad. Yeshill Sitesi No:48 Pk:34075 Eyüp/istanbul
GET USED TO BE
FIT
322 23 25
IÇINDEKILER Tutku ve cazibe dolu bir şehir:
Dekor
Yalınlıktan doğan şıklık
62
Hobi
Ayşem Sunal: “Sahne benim gerçek evim”
68 4 intown
Buenos Aires 48
Moda
Etnik şıklığın dünyaca ünlü ismi Atıl Kutoğlu
30
Kişisel Gelişim
Mucizelere giden yolda melek koçluğu
92
10 Ajanda Ekim ve Kasım ayı
62 Dekor Yalınlıktan doğan
14
72
etkinlikleri
Yaşam Şarkılarla ruhu güçlendirmek mümkün mü?
size ne 15 Sonbahar hatırlatıyor
16 Sonbaharda film keyfi
için 18 Kitapseverler intown öneriyor
20 Kahveniz nasıl olsun?
şıklık
Spor Zamandan tasarruflu fitness yöntemleri
77 Fitness’ta son trendler pilates 78 Göktürk’ün kraliçesi: Gerda Ergül
80 Çocuk Çocuklarda zorbalık fazla dil öğrenimi 86 Birden çocuğun kafasını karıştırır mı?
habercisi: 22 Sonbaharın Kestane
90 Sağlık Diyabetle yaşam
savaşçısı 24 Grip yiyecekler
96 Gurme Burger’cılar buraya
26 Keşfetme zamanı
38 Vitrin Kamuflaj&turunçgil rüzgârı: Sonbahar
40 Moda Göktürk sokak modası
Sorumluluk 100 Sosyal TEMA ve Adım Adım
koşucuları buluşması
104 Estetik Yaşlanmayı erteleyin & Sanat 108 Kültür Antika mı, Eski mi ?
Minik Dostlar 106 44 Incity Şehrin yenilerini keşfe Köpeklerin dili: devam
54
Kapak Röportajı 2013 Miss Türkiye güzellik kraliçesi Rüveyda Öksüz ile çok özel
havlama
110 Bölgeden Göktürk ve
Kemerburgaz’dan haberler
123
Rehber Göktürk rehberi
in İmtiyaz Sahibi Göktürkbizim Medya Grubu adına Sim Yener sim@intowndergisi.com Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Duygu Koronel - duygu@intowndergisi.com Görsel Yönetmen Gökhan Terzi - gokhan@intowndergisi.com Halkla İlişkiler Gülşah Aynacı Müşteri Temsilcisi Çisil Çalı, Özlem Coşkun Fotoğraf Editörü Cem Koronel Katkıda bulunanlar Beril Çiprut, Elif Yirmibeşoğlu, Eser Dilsöz, Gözem Güçeri Uçar, İpek Ebru Yıldız, Tuba Dilsöz, Zeynep Atılgan Baskı Yeri PORTAKAL BASIM MATBAACILIK SAN. TİC. A.Ş. Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 4 Levent - İstanbul Tel: 0212 332 28 01 Yönetim Yeri Göktürk Bizim Medya Grubu İstanbul Cad.Gökofis İş Merkezi K.2 (Adidas Üstü) Göktürk - Eyüp / İstanbul Tel: 0212 322 23 71 - 322 63 76
Reklam ve rezervasyon için;
0212 322 23 71 - 0212 322 63 76 info@34077intown.com - info@intowndergisi.com www.intowndergisi.com - www.gokturkbizim.com Yayın Türü 2 aylık süreli, yerel Basım Yeri ve Tarihi İstanbul, Eylül 2013
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluğu ise sahiplerine aittir.
34077intown
intown 5
edıtörden
KİM DEMİŞ SONBAHAR HÜZÜNLÜ? Yağmurun toprakta bıraktığı o koku, sabahın erken saatlerinde içinizi ısıtan mis gibi bir kahve, gün içinde arkadaşlarınız ya da aileden biriyle yapacağınız güzel bir sohbet, iş yerinde çalışırken çabucak geçmiş bir gün, dostlarla akşam yemekleri, sinema keyfi, doğum günleri derken cıvıl cıvıl bir dönem bizleri selamlıyor. Her ne kadar sonbahar birçoğunuza, genellikle hüznü çağrıştırsa da aslında yepyeni bir dönemin başlangıcı desek yanlış olmaz. Bu dönemi güzel geçirmek de şüphesiz sizin elinizde… Ruhumuzu güçlendirelim… Yukarıda belirttiğim duygular eşliğinde hazırladığımız sonbahar sayımızda hüzünden çok uzakta sayfalar göreceksiniz. Zaten bu yüzden ilk sayfalarda ruhu güçlendiren şarkılar ve etkilerine yer verdik. Psikolog DJ Cenk Erdem’in hazırladığı “Güçlendiren Şarkılar” ve “İyileştiren Şarkılar” albümleri vakti zamanında yoğun bir ilgiyle karşılanmıştı. Madem öyle, neymiş bu şarkıların gücü dercesine bu konuyu biraz irdeledik. En son çıkardığı albümde Erdem; mutsuz eden ilişkilerden çekip gidebilme gücü veren, kendini olduğu gibi ifade etme cesareti katan ve tüm kalp kırıklıklarına rağmen hayatın güzelliklerine odaklanmayı telkin eden şarkıları bir araya getiriyor. Erdem’e göre şarkıların sözlerinden tutun da ritimlerine kadar her şey insan ruhunda etkileşimler yaratıyor. Örneğin pop müzik dinleyen gençler cinsel açıdan daha erken yaşlarda aktif oluyor. Daha fazlasını yaşam sayfalarımızdaki röportajımızda bulabilirsiniz.
duygu@intowndergisi.com
Biraz da sizden Herkes sonbaharla ilgili benim gibi düşünmeyebilir. Sizlerden de sonbahar tanımlarını alalım dedik ve “Sonbahar size neleri anımsatıyor?” sorusunun cevabını sayfalarımıza taşıdık. Bakalım hangi tanım hoşunuza gidecek… Bunun yanı sıra Göktürk hazır eski formuna (malum herkes tatilden döndü) gelmişken sokağa atıldık ve Göktürk sokak modasını bu sayı itibariyle başlattık. Belli mi olur belki bir sonraki sayımızda moda sayfalarında kendinizi veya bir tanıdığınızı görebilirsiniz.
Beşinci sayımızı geride bırakırken yine modadan geziye, spordan araştırma konularına, bölgeden haberlerden çok özel röportajlara kadar birçok farklı konuyu sizlere aktarmanın heyecanını yaşıyoruz. Göktürk’ün yaşam tarzını sayfalarımıza aktarmaya çalışırken, unutmayın ki sizden gelen yorumları, eleştirileri ve önerileri de her zaman bekliyoruz. Harika bir sonbahar geçirmeniz dileğiyle… Duygu Koronel
6 intown
Kemerlife • Ekip Kemercountry • Ekip Kemerlife • Ekip Kemercountry • Ekip Kemerlife • Ekip Kemercountry • Ekip Keme
GÜZELLİĞE DAİR HERŞEY danışman kuaför
1968'dan bugüne güzelliğine önem verenlerin buluşma adresi.
Merkez Mah. Belediye Cad. Kemerlife 2. Etap Çarşısı No:221-222 Göktürk-Eyüp-İstanbul T: 0212 322 55 96-97 - 0212 322 56 18
Uzun Kemer Mevkii Kemercountry Sitesi (Köy Meydanı) Göktürk-Eyüp-İstanbul T: 0212 239 71 44 - 0533 721 21 71 www.erdemkiramer.com rlife • Ekip Kemercountry • Ekip Kemerlife • Ekip Kemercountry • Ekip Kemerlife • Ekip Kemercountry • Ekip Kemerlife •
ajanda ARZUM ONAN’DAN İLK KİŞİSEL SERGİ
ÜNLÜ KOMEDYEN RUSSELL BRAND İSTANBUL’DA
FİLMEKİMİ BAŞLIYOR
23 Kasım
15 Kasım – 29 Aralık Türkiye’nin en güzel kadın oyuncularından Arzum Onan, beklenen heykel sergisini Kasım ayında açmayı planlıyor. Dokuz yıldır plastik sanatlarla ilgilenen Onan, bu süre zarfında yapmış olduğu çalışmalarını “Dokuz” isimli sergisinde sanatseverlerle paylaşacak. Seri 15 Kasım – 29 Aralık tarihlerinde Art İstanbul Sanat Galerisi’nde görücüye çıkacak.
Dünyaca ünlü komedyen Russell Brand, “Messiah Complex, World Tour 2013” dünya turnesi kapsamında 23 Kasım'da TIM Show Center’da hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Sahne şovlarındaki popülerliğinin yanı sıra oyuncu, yazar, televizyon ve radyo programcısı Russell Brand, İngiliz aksanı ve çok yönlü şovlarıyla izleyenleri gülmekten kırıp geçirecek. Gösterisinde, hayatının her kesitinden anılarını anlatan Brand, anlatacakları bir yana taklitleriyle de çok güldürecek. 23 Kasım tarihinde İstanbullulara keyifli bir akşam yaşatmayı planlayan Brand, sonrasında Leicester, Southampton, Londra, Stockholm, Liverpool, Oxford, Bradford ve New Castle ile turnesine devam edecek. Bu arada gösteri düşünüleceği üzere, İngilizce olarak sahnelenecek. Biletler, Biletix ve BKM gişelerinde sizleri bekliyor.
MARTHA ARGERICH & GIDON KREMER ile KLASİK MÜZİK KEYFİ İstanbul Kültür Sanat Vakfı, klasik müziğin iki dev solisti Martha Argerich ve Gidon Kremer’i İstanbul’da ilk kez birlikte ağırlıyor. 30 yılı aşkın süredir birlikte sayısız müzikal ziyafete imza atan Gidon Kremer ve Martha Argerich, Berrin Erengül ve Eva Barlas eş sponsorluğunda, 26 Kasım Salı akşamı saat 20.00’de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda aynı sahnede buluşuyor. 19. ve 20. yüzyıl piyano yapıtlarına getirdiği yorumları pek çok müzik eleştirmeni tarafından referans kabul edilen, çağımızın en büyük piyanistlerinden
10 intown
6 Ekim’e kadar Bu yıl 12. kez düzenlenen Filmekimi, Vodafone FreeZone sponsorluğunda, yine usta yönetmenlerin ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 40'a yakın filmi izleyicilerle buluşturuyor. İstanbul'da 28 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Filmekimi, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sinema keyfini ekim ayı boyunca Türkiye'nin farklı kentlerine taşıyor. Filmekimi biletleri, İstanbul için, Biletix satış kanallarının yanı sıra Atlas ve Beyoğlu sinemaları gişelerinden satışa sunuluyor.
Martha Argerich’in repertuvarı Bach’tan Bartok’a, Beethoven’den Messiaen’a geniş bir yelpazeye yayılıyor. Günümüzün önde gelen keman virtüözlerinden Gidon Kremer, Kraliçe Elisabeth, Paganini ve Çaykovski Yarışmaları’nda kazandığı ödüllerin ardından baş döndürücü bir kariyere imza atarak 40 yılı aşkın bir süredir dünyanın en ünlü orkestra ve sanatçılarıyla birlikte çalışıyor. Bu iki dev sanatçının nefes kesen konserini izlemek için tek yapmanız gereken biletlerinizi alıp büyüleyici bir müzik ziyafeti yaşamaya hazır olmanız… Bu özel konser için biletlerinizi Biletix satış kanallarının yanı sıra hizmet bedeli eklenmeden ana gişe İKSV'den (pazar hariç 10.0018.00 arası) satın alabilirsiniz (Öğrenci biletleri, yalnızca ana gişe İKSV'den öğrenci kimliği göstererek alınabilir).
Koska, tarladan özenle seçtiği doğal ürünleri kendi tesislerinde kullandığı teknoloji ile tüm besin değerlerini muhafaza edecek şekilde üretip; kavanozlayarak sofralarınıza ulaştırır. Koska, faydaları saymakla bitmeyen tahin ve pekmezi kolayca yiyebilmeniz için şimdi de karışım olarak sağlıklı cam kavanoz ambalajında size sunuyor. Her öğünde severek tüketebileceğiniz Koska tahin - pekmez karışımı, ailenizin sağlıklı ve doğal beslenmesine önemli katkı sağlar.
Koska tahin-pekmezin faydaları her yaşta insan için saymakla bitmez. √ Kalsiyum açısından oldukça zengindir. Özellikle çocukların daha güçlü bir iskelet sistemine sahip olmasına yardımcı olur. √ Beynin tek enerji kaynağı şekerdir. Pekmez, içerdiği doğal şeker sayesinde beynin işlevlerini yerine getirmesi açısından önemlidir. √ Çocuk gelişiminde demir, özellikle zekâ üzerine doğrudan etki eden bir mineraldir. Pekmez, zengin demir içeriği ve
√ Bağışıklık sistemini güçlendirerek, mevsim geçişlerinde ve soğuk kış aylarında hastalanma riskini azaltır. √ İçerdiği zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A, B, B2, B3, C, D ve E) dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır. √ Yaşlılığa bağlı hafıza kayıplarını önlediği ve zihinsel hasarları onardığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. √ Hücre yapısının bozulmasını önlemeye katkıda bulunur.
tadının çocuklar tarafından sevilmesi sebebiyle çocuk
Hücre yenileyici özelliği sayesinde yaraların iyileşme
beslenmesine son derece uygundur.
sürecinin kısalmasına yardımcı olur.
√ Sadece 2 kaşık tahin, yarım kilo bifteğe eşdeğer protein içerdiği için çocuklarda kas gelişimini destekler.
√ Antioksidandır. Anne sütünü arttırmaya yardımcı olur. √ Kolesterol içermez.
ajanda göktürk
KEREM GÖRSEV TRİO ELİF ÇAĞLAR
9 Ekim Caz müziğinin önemli isimlerinden biri olan Kerem Görsev sahne ve albüm çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sezon açılışının yapılacağı 9 Ekim akşamı saat 20:00’da Göktürklüleri enfes bir caz müziği ziyafeti bekliyor. Görsev’ e bu özel gecede gecede üç genç ve yetenekli müzisyen de eşlik ediyor. Trio’nun üyeleri Türkiye’nin önde gelen kontrbasçıları arasında gösterilen Kağan Yıldız ve davulda müzik eğitimini New York’da caz üzerine tamamlamış Ferit Odman’a vokalde Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde caz kompozisyonu okuduktan sonra New York’a giderek, Queens College bünyesindeki “The Aaron Copland School of Music”te caz performansı üzerine master yapan Elif Çağlar eşlik edecek.
HİSAR OKULLARI ETKİNLİKLERİ BAŞLIYOR
İSTANBUL HALK TİYATROSU
İÇERİSİ DIŞARISI
12 Kasım
23 Kasım
Tiyatro sezonumuzu Moliere’in başyapıtı Tartuffe’a yepyeni bir nefes getiren İstanbul Halk Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu Bezirgan sürprizlerle dolu bir oyun. Hizmetçi kız rolünü Bahtiyar Engin, evin büyükannesi rolünü Erkan Can, hem Orgon hem Tartuffe rollerini ise Cem Davran’ın canlandırdığı tiyatro oyununun yönetmenliğini ise Yıldıray Şahinler üstleniyor. Erkan Can’ın ve Brecht’in dediği gibi, “kırıp dökmeden” ve “çok eğlendirerek” akan bu güzel oyunun diğer oyuncuları Selin Yeninci, Faruk Akgören, Salih Kırlı, Simge Defne Çelik, Selim Can Yalçın. Arkasından çok konuşturacak bu keyifli oyun, Hisar Kültür Merkezi’nde 12 Kasım Salı günü saat 20:00’da sahnelenecek. Biletlerinizi hisarkültürmerkezi.com adresinden online olarak alabilirsiniz.
İçerisi dışarısı olmuş, dışarısı da içerisi. O zaman nerede başlayıp nerede bitiyor bu hikaye? Havada mı? Karada mı? Yoksa denizde mi? Siz sadece o yeri hayal edin, gerisi kolay. Edie, dünyayı dolaşıp harika yerlere seyahat etmeyi seven bir kâşiftir. James de bir kaşiftir ama dünyayı odasından keşfetmeyi tercih eder. İkisi de hikâye anlatmayı çok sever ve aynı bisküviye bayılırlar ama hiç tanışmamışlardır. Ta ki o gün gelene kadar... Eğlenceli, komik ve sürprizlerle dolu "İçerisi Dışarısı" mükemmel bir çocuk oyunu! Akbank Sanat ve Talimhane Tiyatrosu’nun ortak çalışmasıyla ortaya çıkan bu güzel oyun 23 Kasım Cumartesi günü saat 12:00’da seyirciyle buluşuyor. Biletlerinizi hisarkültürmerkezi.com adresinden online olarak alabilirsiniz.
18 Aralık
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, bale eserlerini çocuklara tanıtmak ve sevdirmek amacıyla, ünlü Rus besteci Çaykovski’nin “Fındıkkıran” balesini farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Pek çok bale topluluğu tarafından yılbaşında sahnelenmesi gelenekselleşen “Fındıkkıran” balesi, yeni yıl kutlamalarıyla özdeşleşmiş. İzleyici çocuklarla iletişimi sağlayan anlatıcı karakterin de bulunduğu bir perdelik “Fındıkkıran” balesini 18 Aralık Çarşamba günü saat 20:00’da Hisar Kültür merkezinde sahne alacak. Biletlerinizi hisarkültürmerkezi. com adresinden online olarak alabilirsiniz.
BEZİRGÂN
FINDIKKIRAN İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
12 intown
TALİMHANE TİYATROSU / AKBANK SANAT
Yasam
“BİR BAŞKA SONBAHAR” Sonbahar her ne kadar kasvetli, hüzün dolu gibi görünse de aslında yepyeni bir dönemin başlangıcı, insanın ne istediğini keşfetme zamanı… Yaz aylarının yarattığı “tatil duygusundan” arınıp yepyeni bir döneme konsantre olma, yeni kurslar araştırıp yepyeni hedeflerin belirlendiği bir dönem. Sonbaharın sizlere neler hatırlattığı, hüzün kokan dönemde ruhumuzu güçlendirecek şarkılar, izlenmesi gereken filmler ve daha fazlası sonbahar yaşam sayfalarımızda sizleri bekliyor.
ŞARKILARLA RUHU GÜÇLENDİRMEK MÜMKÜN MÜ? Hem Cerrahpaşa'da çalışmış, hem de müzik ve psikoloji ilişkisi üzerine eğitimler veren bir psikolog olarak, televizyon ve radyolarda müzik programları da yapan Cenk Erdem, DJ kimliğiyle psikoloji altyapısını beraber değerlendirdiği projesinde ruhumuzu en çok güzel seslerin ve güzel melodilerin güçlendirdiğini vurgulayarak, Christina Aguilera, Kelly Clarkson, Alicia Keys gibi günümüzün en güzel seslerini, Whitney Houston, Aretha Franklin gibi divaların şarkılarını ve Britney Spears, Kesha, Chris Brown gibi şarkılarıyla enerjimizi yükselten pop yıldızlarını Güçlendiren Şarkılar alCenk Erdem bümünde bir araya getiriyor. Müzik yoluyla iyileştirme projelerini büyük ilgi gören ve ruh haline iyi gelen şarkıları bir araya getirdiği İyileştiren Şarkılar albümleriyle başlatan Erdem, Sony Music etiketiyle daha önce de moral yükselten en enerjik disko klasiklerini Psycho Disco albümünde toplamıştı. Erdem en son, “mutsuz eden ilişkilerden çekip gidebilme gücü veren, kendini
14 intown
olduğunu gibi ifade etme cesareti katan, ayrılıklara ve kalp kırıklıklarına rağmen hayatın güzelliklerine odaklanmayı telkin eden ve hepsi egoyu güçlendiren” şarkılar sunuyor. Psikolog olma hikâyenizle başlayalım… Boğaziçi Üniversitesi’nde hem Psikoloji hem de Rehberlik ve Psikolojik danışmanlık bölümlerini bitirdikten sonra aslında Sinema- TV yüksek lisansına devam ettim ama sonrasında Cerrahpaşa’nın çocuk kliniği’nde sınavlardan geçip onkoloji alanında çalışmaya başlayarak bir psikolog olarak ilerleme şansım oldu. Akademik alandan çok, sahada çalışmak bana her zaman daha cazip geliyordu, sonrasında da Cerrahpaşa’dan sevgili Prof. Dr. İnci Yıldız’ın desteği ile Houston’da Teksas Çocuk Hastanesi’nde Oyun terapisi eğitimi aldım ve ayrıca MD Anderson’da psikolog olarak çocuk uzmanlarıyla birlikte çalıştım. Psikoonkoloji alanında Houston’da tüm öğrendiklerimi uygulamak üzere tekrar Cerrahpaşa çocuk kliniği'ne geri döndüm ve bana göre hayatımın manevi açıdan en kıymetli işini dört yıl boyunca yapmış oldum. Hem psikolog, hem de DJ’siniz. Nasıl bir dünyanız var? Müzik bana hayat veriyor, ben en çok yeni bir şarkıdan heyecan duyuyorum. Dans müziği ve yüksek enerjili şarkıları seviyorum, yoksa her an bir Taylor Swift olma eğilimim var ve neyse ki dans beni kurtarıyor. Müziğin davranışlar üzerinde ne gibi etkileri var? Literatürde özellikle gençlerle yapılan çalışmalar var. Özellikle gençler dış dünyaya bir kimlik tanımlayabilmek için belirli şarkıcıları, şarkıla-
SONBAHAR SİZE NE HATIRLATIYOR?
" " " "
“Güçlendiren Şarkılar” projeniz nasıl ortaya çıktı? Sony Music ‘e bu fikri sunduğumda büyük heyecanla karşıladılar; istediğim “İyileştiren Şarkılar” projelerinden sonra yine güzel seslerden ve herkesin sevdiğini bir DJ olarak iyi bildiğim şarkılar arasından, kendilik değerini yükselten şarkılar toplamaktı. Doğu kültüründe kendini sevebilmek ve kendi değerini bilmekle, bencillik karıştırılıyor. Oysa ki herkesin sağlıklı bir sevgi ilişkisi yaşayabilmesi için ve en önemlisi hayatı severek kucaklaması için kendini sevebilmesi ve kendisiyle ve kararlarıyla mutlu olması çok güzel. Üzen sevgiliden, kalbini kıran arkadaştan çekip gidebilme gücü veren şarkıları bir araya getirdiğim bir proje diyebiliriz. “I will survive” gibi çoğunlukla sadece sözleriyle değil yüksek temposuyla da ruh halini yükselten ve duyguları yukarı çeken şarkılar seçtim. Ayrılık acısı yaşayanlara tavsiye edeceğiniz hangi şarkılar var? Hangi duygu olursa olsun, öncelikle o duyguyu yaşamaya izin vermek gerekiyor. Ayrılık acısını da yaşamaya izin vermek için bu hüznü anlatan duygusal şarkılar elbette zehri akıtmaya yarayabilir ancak doz önemli. Geride bırakmak üzere bu şarkıları dinleyip duygunuzu tamamlamak yerine bu şarkılara takılıp kalırsanız asla dipten yukarı fırlayamazsınız; en güzeli bu şarkılarla gereken gözyaşını döküp, umut veren, güç veren şarkılarla yola devam etmek. “Since u been gone” şarkısıyla Kelly Clarkson gibi nefes almak ve yola devam etmek en güzeli çünkü hayat kısa. Sonbaharın hüzün kokan günlerinde ruhumuzu müzikle güçlendirmek gerçekten mümkün mü? Zaten şarkıları duygu durumumuza eşlik eden şarkılardan seçiyoruz ve derdimize ortak ediyoruz, ya da ruh halimizi değiştirmek üzere dinliyoruz. Artık müziğin ruh halini değiştirdiğini hatta beynin kimyasını da etkilediğini ortaya koyan çalışmalar da var. Elbette, kimi zaman bir filmden, bir şarkıdan ya da bir kitaptan cesaret alınabilir yeter ki gönül istiyor olsun. Sonbahar aslında hüzün kokan ama İstanbul’un da muhteşem dönemlerinden biri. Ama değişmeye, yeniliğe, vazgeçmeye cesareti olmayan, direnç gösteren hiç kimse ne şarkılardan faydalanabilir ne de terapilerden.
"
rı ve müzik türlerini seviyorlar. Örnekse pop müzik dinleyen gençler, cinsel açıdan daha erken yaşta aktif oluyor. Bunun nedeni araştırıldığında şarkı sözlerinden çok pop şarkıcılarının imajlarının gençleri cinsel açıdan iştahlandırdığı ortaya çıkmış. Müzik davranışlarımızı o kadar çok etkiliyor ki, örneğin sert ve isyankâr müzikler özellikle genç erkeklerin öfkesini boşaltıyor ve çok işe yarıyor. Siz hiç aşk acısı yaşadınız mı? İnsan hem en çok sevdiğini üzüyor hem de seni fena üzen biri mutlaka oluyor. Ayrıca aşk acısı yaşamasam bu şarkıların peşine düşer miydim? “Aşk hayat demek”, hem de fena yanıyor insanın canı aşktan, ama canın yandıkça da bencillikler törpüleniyor. Neler yaptınız o zaman? İnsan sevdiğini, sevdasını zor unutuyor sadece başa çıkmayı ve geride bırakmayı öğreniyor. Beni aşk derdindeyken disko klasikleri yükseltir, yüksek tempo dans müziği seviyorum çünkü aslında bir yanım melankoliye çok yatkın, bu yüzden dans edip unutuyorum. İyi ki Madonna, Britney gibi pop şarkıcıları var hem libidoya yarıyor hem de manada boğulmaktan kurtarıyor. Ama bana en çok deniz iyi geliyor. İstanbul’u gezerim bazen tek başıma, turist gibi ve deniz kuytularına giderim, cam bardakta demli çayla çiçek olurum. Sevgilim deniz, sevgilim İstanbul.
Bu mevsim her birimize bambaşka duygular ifade ediyor. Kimisi için sonbahar bir nebze rahatlamaksa, kimisi için de dökülen yapraklar, yağmurlu günler ve gri bir hava tablosuyla hüznü çağrıştırıyor. Peki ya sizin için sonbahar ne demek? Serkan Uysal - Art Direktör, 30 Sonbahar benim için derin bir nefes almaya benzer. Yazın kavurucu sıcağından bir nebze kurtulup, ne soğuk ne de sıcak ferah bir havaya kavuşmak beni ruhen yeniler, bedenen rahatlatır. Yapraklarını döken ağaçlar gibi üstümdeki negatif enerjiyi atıp yenilediğim zamandır. Hafif çiseleyen yağmurda dökülen yaprakların üstüne basarak yapılan bir sahil yürüyüşü, sonbaharla özdeşleşmiş bir nevi terapi işlevi görür. Ceylan Özge Kunduz - Yazar, 34 Yaz insanı olarak sonbahardan pek hoşlandığımı söyleyemem. Bana hatırlattığı şeyler de çok iç açıcı değil dolayısıyla. Sararmış yapraklar, koyu renkli kıyafetlerle dolu vitrinler, bitiş, son... Tek istisna New York'ta geçirdiğim sonbahardı. Sonbaharın bu kadar güzel olduğu başka bir yer görmedim. Central Park'ın sarıdan yeşile, turuncudan kırmızıya dönen yaprakları iç açıcıydı. Sonbahar özellikle de Chelsea'ye yakışmıştı. Kasvetsiz, aydınlık, canlı, enerjik tek sonbahar hatıram New York'taydı. Lisa Yensarfati – İthalat, 29 Sonbahar deyince gözümde canlanan ilk şey yere düşen yapraklar… Çocukken o yaprakların üzerine basıp, çıkan sesi duymak için yolumu değiştirip bir kaldırımdan diğerine geçerdim. Benim için oyun olan bu durum hafızama güzel kazınan bir anı olmuştur. Bu yüzden sonbahar bana çocukluğumu hatırlatır. Çoğu insanın aksine bu mevsim, benim için güzel bir dönemin başlangıcı demektir. Gökçe Bezirgan Parlakyıldız – Yazar, 31 Sonbahar dinginliktir. Hüznün huzur verdiği tek mevsim. İlkbaharın coşkusu varsa sonbaharın sabrı vardır. Öyle bir sabırdır ki bu dallar yeniden yeşillene, güneş tekrardan yakıcı olana dek sürer. Bu yüzden sadık bir sevgiliye benzetirim ben sonbaharı. En çok da bu yüzden severim...
Murat Bilgin – Reklamcı, 36 Sonbahar bana, sarı, kırmızı ve toprak renklerini andırıyor. Dökülen yaprakları, rüzgarı, yağmuru, bir nebze hüznü çağrıştırıyor. Ama en çok Alpay’ın “Eylül’de Gel” şarkısını…
intown 15
"
" " " "
Yasam
SONBAHARDA FİLM KEYFİ Yazı: Eser Dilsöz
Sonbahar; insanların “evlerini” bir başka sevme halidir, senenin ilk ürpertisinin tende bıraktığı bir hüzün, arkadaşlarını görecek olmanın bir çocukta uyandırdığı tebessümdür. Her duygunun hali, hisler arası yolculuktur sonbahar. Sizler için bu sonbahar yolculuğunda farklı anlamlar barındıran etkileyici ve izlenmesi gereken filmleri araştırdık. Durgun hayata kıyısından köşesinden tutunabilmeniz için, iyi seyirler…
7,8
8,6
Scent of a Woman (Kadın Kokusu):
Memento (Akıl Defteri):
Mesleğine artık hizmet edemeyeceğini bilen bir asker ve arkadaşlarının hatalarını ifşa etmezse bursu elinden alınacak bir lise öğrencisinin yolları kesişirse ne olur? Al Pacino’nun muhteşem oyunculuğunu da ekleyin, sonbaharın puslu havasında keyifli ve bir o kadar kendinizi bulacağınız bir film. Hayata küsmüş bir insanın sonbahar burukluğunda geçen öyküsünün üzerine genç bir öğrencinin yaşam enerjisiyle nasıl umutlandığını gördükçe siz de aynı heyecanı tadacaksınız. Sonbaharın içindeki umudu arayanlar için…
16 intown
Batman, Insomnia, Prestij ve Inception (Başlangıç) gibi yapımlarla yönetmenlik kariyerinde başarıyla ilerleyen Christopher Nolan’ın ilk uzun metrajlı filmlerinden biri. Filmin başkahramanı Leonard kısa süreli hafıza kaybı yaşamaktadır. Karısını öldürdüğünü düşündüğü adamı aramaya koyulur ve hikâye başlar. Aslında hikâye biter ve biz olayları tersinden izleyip çözmeye çalışırız. Sonbahar vazgeçilmezlerinden olan Pazar günü evde oturup bulmaca çözme alışkanlığınızı bir kereliğine ters yüz edecek bir filmi izleyip kurgusunu çözmeye hazır mısınız? Bulmaca müdavimleri için…
8
TheArtist (Artist)
Filmimiz 1920’lerin Holywood’unda geçer. Çok ünlü aktörlerden biri olan George Valentin’in hayatı film piyasasına sesin gelmesiyle birlikte alt üst olur. Siyah-beyaz filmlerin nostaljik atmosferini yeniden yaşayacağınız ve tüm film boyunca ilginizin ayakta kalacağı bir yapım bekliyor sizi. Filmin sessiz olduğuna aldanmayın, çünkü sessizlikteki yoğun duygunun büyüsüne kapılacaksınız. Siyah-beyaz’ın gücünü tam da mevsiminde tadacaksınız ve belki de bu dinginliğin verdiği ruh halinden vazgeçemeyeceksiniz. Sonbahar durgunluğunun müptelaları için…
7,2
7,4
7,6
Çikolata (Chocolat)
AugustRush (Kalbini Dinle)
Hugo Cabret (Hugo)
1960ların küçük bir Fransız kasabasına gidiyoruz. Bir gün bu kasabanın tüm tutucu ve durağan yapısını değiştirecek bir olay gerçekleşir. Kasabaya küçük kızıyla dul bir kadın taşınır ve bir çikolata dükkânı açar. Hayatlarında hiçbir değişikliğe izin vermeyen bu kasabalılar bu mekânın cazibesine çoktan kapılmışlardır bile. JohnnyDepp’in de yer aldığı bu duygu yüklü film hayatın sıradanlığına meydan okuyanları sonbaharın durağanlığından kurtulmaya çağırıyor. Tıpkı kasabalılara hayatın tatlı yanlarını gösterdiği gibi. Çikolata tadında film arayanlar için…
8
Shutterİsland (Zindan Adası):
Sonbahar kasvetini fazlasıyla hissedeceğiniz bu filmi hala izlemediyseniz şimdi tam sırası. Filmde Martin Scorsese ve Leonardo diCaprio birlikteliklerinden biriyle daha karşı karşıyayız. Film 1954 yılında geçmekte. Zindan Adası’nda suç işlemiş akıl hastalarının tedavisi için bir psikiyatri hastanesi yapılmıştır. Cinayet zanlısı bir hasta bu hastaneden durup dururken kaybolmuş ve bu gizemi araştırmak üzere iki dedektif görevlendirilmiştir. Film ilerledikçe işler karışır ve durum daha da gizemli bir hal alır. Filmin etkisinden uzun süre çıkamayacaksınız. Sonbaharın kasvetindeki gizemi arayanlar için…
Müziği hiç yağmur damlalarında ya da rüzgâr uğultusunda bulmaya çalıştığınız oldu mu? İşte bu filmde tüm bu güzellikleri görmek mümkün. İki yetenekli gencin aşk dolu macerası hüzünle biter ama müziğin büyüsü küçücük bir çocuğun çabasıyla birleşince umut dolu anlar başlar. Robin Williams’ın başarılı performansıyla güzel bir yolculuğa hazırsanız sonbaharda izlenecek keyifli bir filme hazırlıklı olun. Sonbahar havasında müzik ve ritmi arayanlar için...
7,9
The Notebook (Not Defteri)
40'lı yıllarda yaşanan bir aşk hikayesi, sararmış bir defter, kadınına o günkü gibi aşık bir erkek. Zengin kız-fakir erkek arasında yaşanan bu keyifli aşk, bizleri o yıllarda aşkın ne kadar saf ve sürükleyici olduğunu göstermekte. İzlerken ara ara gözleriniz dolacak, ara ara onların tutkusu sizin tutkunuz olacak. Türk filmlerinden alışkın olduğumuz melodramatik aşkı görsel bir şölen haline getiren Nick Cassavetes, oyuncu seçiminde de oldukça başarılı. Sararan sonbahar yapraklarına inat aşkta her daim yeşili bulanlar için…
Ünlü yönetmen Martin Scorsese’nin bir çocuk romanından uyarladığı bu başyapıt olmaya aday filmde bizi küçük bir çocuğun müthiş dünyasına götürüyor. Hugo Cabret’inhikâyesi Paris’te bir tren istasyonunda geçer. Saat tamircisi olan babasının ani ölümüyle sarsılan Hugo, onunla bağını ayakta tutan en önemli şeyin ölmeden önce tamir etmeye başladığı robot olduğunu düşünmektedir. Bir gün oyuncakçı Papa Georges ve kızı Isabelle ile tanışır ve sinema tarihi ile ilgili bir sır ortaya çıkarırlar. Paris’in soğuk ve kasvetli havasının aksine, sonbahara inat, bir çocuğun sıcacık dünyasına girip yazı erkenden getirmeye ne dersiniz? Çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmek isteyenler için…
Yasam
Kitap severler için INTOWN öneriyor:
1
Kardeşimin Hikayesi Zülfü Livaneli
Hiç kendinizle oyun oynar mısınız? Hayatı bazen ti’ye alacak, basit oyunlar. Kendinize “eğer” diye başlayarak cevabını yaratıcılığınıza bıraktığınız sorular sormadınız mı? İşte Kardeşimin Hikâyesi de çok güzel bir soruda özetliyor kendisini: “Eğer duygularımız olmasaydı ne olurdu?” Zülfü Livaneli son romanında tek bir sorudan yola çıkıyor ve birçok kişinin ilgiyle okuduğu bir romanı koyuyor önümüze. İstanbul yakınlarında küçük bir balıkçı köyüne gidiyoruz ve kitabın henüz başında bir cinayetin içerisinde buluyoruz kendimizi. Duyguları olmayan (kelimenin gerçek anlamıyla “duygusuz”) emekli inşaat mühendisi kahramanımız ise bu cinayete şahit olmasa da olayları araştırmak isteyen bir gazeteci kız kendisini bulur ve aralarında ilginç bir bağ başlar. Hikâye içinde geçen hikâyede artık kahramanımız bu gazeteciyi bambaşka öykülerin içerisine alır götürür, biz de kahramanımız ve ikiz kardeşinin hem olağan hem de çok ilginç hikâyesine kaptırırız kendimizi. Fakat bir uyarı, soluksuz okuyacağınız bu romanı okuyan arkadaşınız varsa kesinlikle son sayfaları hakkında bilgi almayın. Zülfü Livaneli'nin zekice tasarladığı kurgusu sayesinde merakınız her daim ayakta kalacak hem de edebi açıdan da tatmin olacaksınız. Vakit kaybetmeden kitaplığınızdaki yerini ayırmanız dileğiyle…
2
Cehennem Dan Brown
Köklü bir geçmişi olan İstanbul’un tarihi mekânlarını gezerken bu mekânları ilginç bir romanın içerisinde hiç beklemediğiniz bir şekilde bulabileceğinizi düşündünüz mü? Hatta bildik bir roman kahramanının yanınızdan geçip bir kitapta karşınıza çıkabilme ihtimalini? Evet, ünlü bestseller roman yazarı ile yollarımız sonunda yaşadığımız yerde kesişiyor. Dan Brown’un son kitabı Cehennem’de, önceki kitaplardan aşina olduğumuz simge bilim profesörü Robert Langdon kendisini müthiş bir maceranın içerisinde buluyor ve hikayesini yanı başımızda tamamlıyor. Üstelik bu defa insanlığın yüz yüze geldiği kaçınılmaz gerçek nüfus artışı problemi ile yüzleşerek. Dünya, nüfus artışı problemiyle nasıl baş edecek? Kaynak tüketimi nasıl sorunlar yaratacak? Eskiden veba gibi kitlesel ölümlere yol açan hastalıklar vardı, şimdi insan nüfusu nasıl azalacak? Müthiş bir antikahraman ile kendi etik anlayışınızı bile sorgular hale geleceksiniz. Dante’nin Cehennem tablosunda başlayan yolculuğumuz Floransa, Venedik’le devam edip İstanbul’da noktalanıyor. Kitabın içinde bolca tablo ile karşılaşacaksınız. Yazar tabloları sunarken aynı anda zaman ve mekân kırılmaları kullanarak kendi tablolarını da ustaca yaratıyor. Okuyucu ilgisinin sürekli olarak kıpır kıpır olduğu romanı okumanız için ortalama süre ise 1-3 gün. Ayrıca yazarın sinematografik anlatımı ile de kitabı adeta izleyeceksiniz. Geriye sadece filmi için Tom Hanks’i Türkiye’de ağırlamak kalıyor… İyi “seyir”ler…
3
Yeteeer! Artık Diyet Yapmak İstemiyorum Karen Hill
Yeni bir döneme girerken sağlıklı bir hayat felfesini benimsemek isteyenlerdenseniz bu kitap tam size göre! Karen Hill, “Yeteeerr! Artık Diyet Yapmak İstemiyorum” kitabında sağlıklı ve bütünsel beslenmenin insan hayatında nasıl mucizeler yarattığını anlatıyor. Bu kitap, günden güne gençleşeceğimiz bir hayata adım atmamız ve zamanın etkilerini tersine çevirebilmemiz için bizleri öneriler sunuyor. Kendinizi yenilemek, beslenme tarzınızı sağlıklı bir hale dönüştürmek için kitapta çeşitli püf noktaları yer alıyor. Sadece beslenme konusuyla sınırlı kalmayıp; “Mutlu insanların 22 alışkanlığı, Hayat boyu kalıcı kilo vermenin önemli gerçekleri, Tüm zamanların en iyi diyeti, Kolestrol, Diyabet, İnsülin direnci, Hipoglisemi, Hipotiroidizm, Gazlı içeceklere bağlı rahatsızlıklar, Kas dokularınızı yakmadan gerçek kilo verme yöntemleri, Detoks ve vücudu toksitlerden temizleme, Karen’e özel sağlıklı beslenme tarifleri” gibi geniş bir konu yelpazesini bu kitapta bulacaksınız.
18 intown
Göktürk Caffè Nero’nun sıcak ve rahat atmosferinde kısacık bir molaya ne dersiniz? Caffè Nero Mağazalarımız
İstanbul Akaretler, Akkom, Astoria, Bebek, Beşiktaş, Caddebostan, Galatasaray, Göktürk, İKSV, İsitinyepark, Koç Üniversitesi, Kurtköy Aeropark, Maslak, Moda, Özyeğin Üniversitesi, Sapphire, Şaşkınbakkal, Tekfen, Telpa, Torium, Trump Towers, Valikonağı, Yeniköy, Yenikapı, Zorlu Center, Atatürk Havalimanı, İzmir Agora, Adnan Menderes Havalimanı, Ankara Esenboğa Havalimanı, İDO Feribotları ve Bostancı, Harem, Topçular, Yalova İskeleleri.
Yasam
KAHVENİZ NASIL OLSUN? Kahve severler için Göktürk’ün en güzel kahve çeşitlerinin sergilendiği mekânları araştırdık. Bakalım yeni sezonda kahve tutkunlarını ne gibi tatlar bekliyor…
Benzin Cafe’den White Chocolate Latte
Sıcak yazın ardından şehre dönen Göktürklüler serin sonbahar günlerinde Benzin Cafe'nin yeni Latte’siyle ısınacaklar. White Chocolate Latte'yi evde denemek isterseniz latte bardağının içine 2 cl beyaz çikolata şurubu ve 2 cl İrlanda viski şurubu ekleyin. Üzerine sıcak süt ve süt kreması koyduktan sonra bir ölçek espresso ekleyin. Kahvenizi beyaz çikolata rendesiyle süsledikten sonra servis edebilirsiniz. Farklı tatlar için karamelli, fındık ve Hindistan cevizi aromalı latteleri de denemeniz tavsiye edilir.
Big Chefs’ten Tarçın ve Bademli Kahve
Eğer gerçek bir kahve müdavimiyseniz Big Chefs Göktürk’ün farklı kahve alternatiflerini de denemeden geçmeyin. Her ne kadar mekanda en çok damla sakızlı ya da sade Türk kahvesi tercih ediliyor olsa da şimdilerde mekanın yeni tadı badem ve tarçın aromalı Big Chefs’e özel CafeMelange sonbahar sezonuna damga vuracağa benziyor.
20 intown
Caffè Nero’dan Espresso Keyfi
Caffè Nero’nun İtalya’da kahve ustaları tarafından harmanlanan ve özel olarak kavrulan kahveleri, mekanın Göktürk ve tüm şubelerinde leziz espressolara dönüşüyor. Sade espressodan latte ve cappuccinolara kadar Caffè Nero’nun tüm içeceklerinde yer alan bu kahve, hazırlanan her kahvenin temelini oluşturuyor. Mekanda, espresso bazlı normal ve büyük boy içeceklerinde mutlaka iki ölçü kahve kullandığı için, bol sütlü de olsa içeceğinizde kahvenin lezzetini ciddi anlamda hissedebiliyorsunuz. Yoğun kahve severlere tavsiye edilir!
Kahve Dünyası’ndan salepli kahve
Üretim tesisinin yanında kafe hizmetiyle de misafirlerini ağırlayan Kahve Dünyası Kemerburgaz, ferah mekânı ve çeşit çeşit kahveleriyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. İster yerinde ister evinizde tadacağınız birbirinden lezzetli kahve seçenekleri arasında sonbaharda içinizi ısıtacak ve kışın bir nevi sembolü haline gelen salepli kahve denemeye değer. Soğuk günlerin kapıda olduğu şu dönemde kahvenizi keyifli hale getirmenin yollarından biri de Kahve Dünyası’ndan geçiyor.
Tchibo’nun Cafissimo makinesiyle kahve keyfi evinizde!
En sevilen kahve çeşitlerini ve aksesuarlarını Göktürk’teki mağazasında sergileyen Tchibo, kahve keyfini evlerinde yaşamak isteyenlere usta bir baristanın ellerinden dilediği tadı yakalama fırsatı sunuyor. “Mirastan geleceğe” ilkesiyle ülkemizde de farklı bir perakendecilik örneği göstererek büyüyen Tchibo, mirasını sığdırdığı mini kahve kutularıyla büyük mucizeler yaratan Cafissimo’yu evlerimize taşıyor. Kahve severlere; filtre kahve, caffé crema, espresso, cappuccino ve latte macchiato gibi lezzetleri bir arada sunan Cafissimo CLASSIC, Cafissimo DUO ve Cafissimo COMPACT kahve makineleri arzulanan tadı her fincanda aynı kalitede hazırlıyor. Üç farklı basınç seviyesi ile espresso, caffe crema ve filtre kahve hazırlanabilen Cafissimo COMPACT kişiye özel programlanarak kahveler istenilen sertlikte hazırlanabiliyor. Ev konforunu farklı lezzetlerle süslemeyi garantileyen Cafissimo makineleri avantajlı fiyatlarıyla sizleri Tchibo mağazalarında bekliyor.
Tamirane’den İsveç Usulü Kahve Rahat ortamıyla dikkat çeken Tamirane kahve meraklılarını unutmuyor. Günün her saatinde kahve keyfi yapmak isteyenlere Türk kahvesinin yanı sıra, kendi makinesinde çektiği İsveç usulü kahveler de sunuluyor. Ayrıca kahvelerin yanında Bozcaada bademlerinden üretilen badem likörü ve lezzetli ev yapımı kurabiyeler de cabası!
intown 21
Yasam
SONBAHARIN HABERCİSİ KESTANE...
Kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı içerdiği vitamin ve mineraller ile kestane, paha biçilmez bir sağlık kaynağı…
Sonbaharın habercisi kestanenin hasat zamanı ekim ve kasım ayları. Sarımtrak yeşil renkte dikenli dış kabuğu (kupula) kestaneyi bir zırh gibi kaplıyor. Kestane meyvesi dikenli kabuk içinde ikili ya da üçlü toplar halinde bulunuyor. O nedenle kestanenin toplanması ve ayıklanması çok zahmetli bir iş. Hasat zamanı dikenli kupulası sararıp çatlamaya ve yere düşmeye başlıyor. Düşüş esnasında kestane meyveleri dikenli toplarından ayrılıyor. Doğal yolla düşmeyen kestaneler ise ağacın dallarına uzun sırıklarla vurmak suretiyle yere düşürülüyor.
kereviz, patates ve havuçla uyum sağlar. Tatlı olarak, muz ve elma gibi meyvelerin yanı sıra çikolata sosu ile de servis yapabilirsiniz. Kestaneyi püre haline getirdikten sonra şekerle karıştırıp, dilediğiniz meyve ya da çikolata sosu ile zenginleştirerek sofranıza getirebilirsiniz. Haşlanmış kestane ile kek ve pastalar hazırlayabilirsiniz. Balla karıştırılmış kestane püresi ise özellikle iştahsız çocuklara önerilir.
EVDE KESTANE ŞEKERİNİ YAPIMI:
Kestane aşk iksiri Çocuk, genç ve yaşlılar için çok değerli bir enerji kaynağı olan, antik çağlardan beri ´aşk iksiri´ olarak bilinen kestanenin yaşamı uzattığı dahi öne sürülüyor. İnsanoğlunun bala batırarak tatlıya dönüştürüp yediği ilk meyvelerden biri olan kestanenin, antik çağda kutsal sayıldığı için saraylarda verilen büyük şölenlerin değişmez lezzeti olduğu biliniyor. Kestane ile ilgili efsaneler de dünden bugüne dilden dile anlatılıyor. Rivayete göre Güney Avrupa´nın bir köyünde 4 bin yıllık dev bir kestane ağacı bulunuyor. Ağaç, 50 metre çapındaki gövdesi ve dev yapraklarıyla neredeyse tüm köyü kaplıyor. Yapraklarının adalet dağıttığına inanılan ağaç için, ´200 kişilik şövalye ordusu´ deniliyor. Potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum mineralleri ile C, B1, B2, PP vitaminlerini içeren ve şeker, protein, yağ açısından zengin olan kestanenin, 100 gramında 200 kalori bulunuyor. Nişasta, mineral tuz, özellikle potasyum ve diğer besinsel değerleriyle kestane, kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağı. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendiriyor, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önlüyor. Kestane, en çok potasyum düşüklüğünden yakınanlara öneriliyor, çünkü 100 gramında tam 500 mg potasyum bulunuyor. Ancak uzmanlar, damar sertliği ve şeker hastalığından yakınanların, kestaneyi ölçülü miktarda yemeleri gerektiğini vurguluyor. Kestane nerelerde kullanılır? Kestane haşlanır ya da közde pişirilerek yenir. Et ve sebze yemeklerine, tatlılara eklemeden önce, kestanelerin kabuklarını çizin ve bir kaba koyup üzerlerini örtecek kadar su ilave edin. Daha sonra haşlayıp süzün ve kabuklarını soyun, yemeğin pişmesine 15 dakika kala ilave edin. Kestane en çok hindi ve kuzu etine yakışır. Kış sebzelerinden
22 intown
Malzemeler: 500 gr. iri kestane 2.5 su bardağı toz şeker 2.5 su bardağı su 1 tatlı kaşığı vanilya Hazırlanışı: Kestanelerin dış kabuklarını bir bıçak yardımıyla keserek soyun. Soyulmuş kestaneleri su dolu tencereye alıp, ince kabukları yumuşayıncaya kadar kısık ateşte bekletin. Daha sonra sudan çıkaracağınız kestaneler ılınınca, ince kabuklarını da soyun. Bu arada toz şekeri başka bir tencereye alıp, üzerine su ilave edin. Orta ateşte şeker eriyinceye kadar kaynatıp, kestaneleri ilave edin. Kısık ateşte yaklaşık 2 saat pişirin. Tencereyi ateşten alıp, 1 gün kadar bekletin. Ertesi gün, tencereyi tekrar kısık ateşe alıp 10 dakika kadar tutun ve üzerine vanilya serpin. Kestaneleri şerbetten çıkarıp, küçük kağıt kalıplara yerleştirin. Soğuduktan sonra servis yapın.
Yasam
GRİP SAVAŞÇISI YİYECEKLER Sonbaharın gelmesi ve havaların değişmesiyle birlikte sezonun en çok şikayet edilen hastalığı "grip" kapımızı çalıyor. Gripten uzak durmanın en iyi yolu genel bağışıklık sistemini güçlü tutmaktan ve her fırsatta elleri sabunla yıkamaktan geçiyor. Bu iki önlemin yanı sıra yiyeceklere de dikkat etmek lazım. Peki hangi yiyecekler bizleri gripten koruyor? C Vitamini Deposu Yiyecekler Bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve antioksidan etkisine sahip olan C vitamini taşıyan yiyeceklerden en önemlileri portakal, greyfurt, brokoli, limon ve guava. Absorbik asit denilen C vitamini vücut hücrelerini koruyup yenilediği için bir bakıma kanser ilacı olarak da düşünülüyor. Beta-karoten İçeren Yiyecekler A vitaminin öncül maddesi olan beta-karoten, karaciğerde depolanan ve ihtiyaç haline A vitamine dönüşen bir vitamin türü. 600’e yakın karoten olsa da bunlardan en fazla A vitamine dönüşenler beta karotenler. Besin türleri olarak en çok sebze ve meyvelerde görünen bu vitamin genellikle sarı, turuncu, koyu yeşil sebzeler ile sarı turuncu meyvelerde bulunuyor. Ispanak, marul, şeftali, kavun, havuç, kayısı ve yeşil biber beta karoten açısından zengin yiyecekler arasında yer alıyor. Omega 3 İçeren Gıdalar İyi kolesterolü yükselten ve hatta depresyona iyi gelmesiyle bilinen ceviz, Omega 3 değeri taşıyan besinler arasında başı çekiyor. İster sade olarak yiyebileceğiniz ister yiyeceklerin içine atacağınız bir çeyrek kap ceviz sağlıklı yaşamda en önemli gıdalar arasında yerini alıyor. Omega 3 yönünden zengin olan bir diğer besin ise: balık. Haftada en az iki kez tüketilmesi gereken balık hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de kalp krizini azaltan bir Omega 3 sağlayıcısı olarak biliniyor. Çinko İçeren Yiyecekler DNA oluşumu ve güçlü bir bağışıklık sisteminin temel bir minerali olarak bilinen çinko, en çok kırmızı et ve deniz ürünlerinde bulunuyor. Ayrıca badem, fıstık, istirdye, sığır eti, yumurta, nohut ve fasulye gibi yiyecekler de bu açıdan oldukça zengin. Bağışıklık sisteminin düzenli çalışabilmesi için çinko önemli bir mineraldir. Gribe karşı oldukça etkili bir rolü olan çinko, bakterilere ve virüslere karşı vücudun direncini artırarak vücudun dış enfeksiyon etkenlerine karşı antikor üretmesine katkıda bulunuyor.
24 intown
Özellikle tavsiye edilen grip savar yiyecekler : Bitter çikolata: Ağızda bıraktığı acı tadın içerdiği bir madde ile bağışıklık sistemine güç veren besinler arasında yer alıyor. İçinde bulunan bir çeşit mineral kandaki T-hücrelerinin destekçisi olarak biliniyor ve vücudun direncini artırarak hastalıklara karşı koruyor. Badem: Antioksidan E vitamini içeren badem, uzmanlarca grip savar olarak önerilen bir diğer gıda maddesi. Günde 7-8 tane badem yemek, mümkünse ay çekirdeği, rüşeym (buğday tohumu) ve turp tüketmek de öneriler arasında. Soğan ve sarımsak: Anti bakteriyel bileşiklerin yer aldığı bu besinleri tüketmek oldukça önemli. Yemeklere hem lezzet veren hem de vücudu daha güçlü kılmaya yarayan vitaminlerle zengin soğan ve sarımsağı hayatınızdan eksik etmeyin. Somon: D vitamini açısından zengin olan somon balığı bir diğer grip savar yiyecekler arasında. Özellikle doğal ortamında yakalanmış somon balığı virüslere karşı vücudu koruyan mineraller içeriyor. Çay: Harvard Üniversitesi araştırmacıları tarafından günde beş fincan çay içenlerin vücutlarının, mikroplardan arınmış olduğu, bu yüzden de gribe yakalanma olasılığının azaldığı öne sürülüyor. Çeşit olarak her tür çay grip savaşçısı olarak vücuda yarar sağlıyor. Yoğurt: Bağışıklık sistemine destek olduğu bilinen besin maddelerinin başında yoğurt geliyor. Hastalıklara neden olan mikroplarla savaşan yoğurtta probiyotikler ve prebiyotikler, yani canlı kültürler yer alıyor. Bağışıklığı güçlendirmenin hem kolay hem de lezzetli bir yolu olarak yoğurt tavsiye ediliyor.
Yasam
KEŞFETME ZAMANI
Sonbahar, yeni becerilerin öğrenileceği en ideal dönem aslında… Ne yazın rehaveti ne de kışın buz gibi soğuğu var. Üşengeçlik yapacak pek bir mazeret yok açıkçası. İşte bu yüzden dolu dolu bir sonbahar geçirmek isteyenlere Göktürk’te farklı kategorilerdeki kurs olanaklarını sıraladık. Seçim sizin!
Dj Olma Hayalinizi Gerçeğe Dönüştürün
Radyo ve müzik sektörü ile kulüp DJ’liği hakkında temel bilgiler içeren ve eğlence endüstrisine giriş yapmak isteyenleri, Tan Sağtürk Akademi Göktürk’ün yepyeni kursu Number One DJ Workshop’u bekliyor. Programda Türkiye’de eğitim veren özel ve devlet üniversitelerinin iletişim fakültelerinde sunulan eğitim güncellenerek ve uluslararası standartlara paralel hale getirilerek Türkiye de ilk kez uygulanacak özel bir müfredat geliştirilmiş. DJ Michael Kuyucu tarafından verilecek olan dersler üç ay 24 ders ve haftada iki gün şeklinde düzenlenecek. Program bitiminde katılımcılara Number One DJ Workshop Başarı Belgesi verilecek. Telefon: 0212 322 03 22
Sosyal Latin Dansın Tutkusuna Kapılın Hayata farklı bir bakış ve hayatın ta kendisini estetik bir ifade ediş sanatı olan dans, hem eğlendiriyor, hem de günümüz hayat şartlarının getirdiği stresten bizleri uzaklaştırıyor. Peki ya sonbaharın hüznünü bir kenara bırakıp eğlenceli ve aynı zamanda formda kalmanızı sağlayacak mükemmel bir aktiviteye ne dersiniz? Pilateswithgerda’da Serdar Hoca tarafından verilecek olan Sosyal Latin Dansı kursuna ister eşiniz isterseniz de tek gidebilirsiniz. Hatta arkadaşlarınızla birlikte grup açtırmak bile mümkün. Bir yandan eğlencenin tadına varıp bir yandan da Latin rüzgârlarına ruhunuzu teslim etmek istiyorsanız bu önerimize kulak verin. Telefon:0212 322 33 63 – 74 43
26 intown
Dünya ve Türk Sanat Tarihine Yolculuk
Hobilerinizi Profesyonelliğe Dönüştürün
İçinizdeki Sanatçıyı Keşfedin
Göktürk’ün merkezi İstanbul caddesinde yer alan ARC Sanat Galerisi’nde sanat tarihi meraklılarına yönelik bir atölye düzenleniyor. Sanat tarihi araştırmacısı Serkan Azeri ile Dünya ve Türk sanat Tarihi üzerine verilecek eğitimde; Avrupa Resim Sanatı Tarihi, Türk Resim Sanatı tarihi ve Anadolu Sanatı Tarihi konuları yer alıyor. Ekim ayında başlayan “sanatla kişisel gelişim” programında ise psikolog Teri Kandioti ile birlikte sanatla iç içe olmak, farklı sanat teknikleri deneyimlemek, sanatın gücü ile kendinizi keşfetmek, kendinizle ilgili farkındalıklar edinmek, insanı kendi üzerimizden mercek altına almak, önce kendimizi anlamak ve sonra başkalarını anlamak gibi konulara değiniliyor. Siz de sanatın büyüsüne ruhunuzu kaptırmak istiyorsanız Arc Sanat Galerisi’ndeki bu çalışmaları kaçırmayın! Kayıtlar için telefon: 0212 322 00 55 / 532 272 85 55
İSMEK (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları) birbirinden farklı kurs alternatifleriyle Göktürk Belediye Binası’nda kendini geliştirmek isteyenlere birbirinden farklı kurs alternatifleri sunuyor. Eğer takıları oldum olası sevmiş ve bu alanda işin eğitimini almak istiyorsanız takı kursu veya web sitenizin tasarımı için başkasına ihtiyaç duymak istemiyorsanız web tasarımı kursları tam size göre! Böylelikle hem hobinizi yapabilir hem de bu alanda kendinizi profesyonelleştirebilirsiniz. Farklı eğitim sürelerinden oluşan bu kursların yanı sıra diksiyon, İngilizce, bilgisayar ve birçok farklı alanda hizmet veriliyor. Telefon: 0212 531 01 41
Göktürk’ün merkezlerinden biri olan Sinasos AVM’de yer alan Mayart, çocukların yanı sıra yetişkinlerin de sanatçı kişiliklerini keşfetmeleri adına çok özel programlar sunuyor. Hafta içi veya hafta sonu özel ders, grup ders şeklinde alabileceğiniz piyano, gitar, keman ve bateri dersleri ile hayatınıza ritim katmak elinizde! Telefon:0212 322 80 80
intown 27
Yaşamına
Keyif Kat
MERKEZ: İstanbul Cad.Gökofis İş Merkezi K.2 (Adidas Üstü) Göktürk
0212 322 63 76 - 0541 360 33 24 212 322 23 71
SPA ŞUBESİ: United Clubs Göktürk Cad. No.48 Göktürk
0541 360 33 25
moda
ETNİK ŞIKLIĞIN DÜNYACA ÜNLÜ İSMİ:
“ATIL KUTOĞLU” Dünyaca ünlü modacımız Atıl Kutoğlu ile kendisini başarıya götüren moda yolculuğunda keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Etnik ve yöresel çizgileriyle kıyafetlere “ben Atıl Kutoğlu tasarımıyım” dedirten tarzı, bu kışa damgasını vuracak renkler ve ünlü modacının sektör yorumlarını bu sayfalarda bulabilirsiniz!
30 intown
aşırı vatkalar yerini daha hafif omuzlara bıraktı. Çok dar, üzerine yapışan kıyafetler yok. Bir de mikro minilerin artık zamanı geçti.
Genç yaşta tasarımcı olmaya karar verdiniz. Sizi tasarımcılığa iten en önemli etkenler neler oldu? Ben çocukluğumdan beri sanata çok meraklıydım. Annem mimardı ve ondan da çok etkilenmiştim. Hatta mimar olmak istiyordum genelde otel ve bina çizimleri yapıyordum. Daha sonra İstanbul’da annemle gittiğim Vakko defileleri beni çok etkilemiştir. O dönemlerde, Alman Lisesi'nde öğrenciydim ve daha ortaokul yıllarımda defterler dolusu eksizler çizerdim. Derken bunları bir gün rahmetli Vitali Hakko'ya göstermiştim ve bana hemen Vakko'da Nejla Seyhun'un yanında staj yapmamı teklif etmişti. Okul çıkışları ve yaz tatillerinde birkaç yıl Vakko'da, bir yaz da Beymen'de staj yaptım. Alman Lisesi'nde sınıf arkadaşlarımın mankenlik yaptığı, kültürel temalı defileler düzenledim. İlgi alanımın ve yapmak istediğim şeyin ne olduğuna böylelikle karar verdim. Aileniz destek oldu mu? Hem de çok. Bu alanda gelişmek için neler yaptınız? Sizi bugünlere getiren sürecin gelişimi nasıl oldu? Vakko’da çalıştıktan sonra Amerika’ya gittim. O zamanlar Türkiye’de çok az çeşit ve mağaza vardı. Hâlbuki Amerika’da moda anlamında tüm yenilikleri görmek mümkündü. Bu da benim için çok önemliydi. Derken üniversite için işletme okumaya karar verdim. Çünkü kendi markamı yaratmaya karar vermiştim ve kendi işimin sahibi olmak için işletme okumak bana fayda teşkil edecekti. Viyana İşletme Üniversitesi’ne gittim ve orada da hayatımın önemli bir safhasını yaşadım. Moda kariyerime Avusturya'da başladım, ama burayla sınırlı
intown 31
moda
kalmayıp, koleksiyonlarımı Paris, Milano ve New York'ta sergiledim. New York Moda Haftası’nda defile düzenleyen tek Türk markası oldum. Tüm bunlar, benim önce yurtdışında tanınmamı sağladı. Birçok ülkeden “En iyi Genç Modacı” ve “Yılın Modacısı” gibi ödüller aldım. Hedeflerinize gerçekleştirme anlamında size en çok katkıda bulunan neler/kimler olmuştur? Alman Lisesi’ndeki müdürüm okulda düzenlediğim defilelerde bana çok destek olmuştu ve bir gün yolda tesadüfen karşılaştığım Viyana Belediye Başkanı. Yurt dışında tasarımlarınızla adından sıkça söz ettiren bir modacısınız. Sizi en etkileyen hangi ülke oldu? Neden? New York ve New York moda haftası beni çok etkiler. Burada tüm markalar en fazla çeşidi sergiler. Bu açıdan New York beni hep etkilemiştir. Gelelim Atıl Kutoğlu markasına. Nişantaşı’ndaki mağazanızda neler var? Her şey var. Plaj kıyafetlerinden günlük takımlara, kokteyl kıyafetlerinden gece elbiselerine kadar her okazyona hitap eden kıyafetler görebilirsiniz. Aksesuarlar ve özellikle yurtdışından gelen yabancıların rağbet ettiği çanta koleksiyonumuz da mağazamızda yer alıyor. Bununla sınırlı kalmayıp son iki yıldır Atıl Kutoğlu erkeğini de yarattınız. Markanızın erkek figürünü tarif etseniz? Modern, kültür ve sanatla ilgilenen, uluslar arası düşünen, biraz bohem şehirli erkeklere hitap ediyoruz. Kendine yakışanı bilen, bilinçli bir erkek figürü çiziyoruz. Tasarımlarınızda nelerden etkileniyorsunuz? Bildiğim kadarıyla Selçuklu ve Osmanlı motiflerini seviyorsunuz. Herhangi bir kıyafete baktığımızda bize; “bu Atıl Kutoğlu tasarımıdır” dedirtecek hangi noktalar var? Evet motifleri kullanmayı seviyorum. Desen kullanmayı seviyorum. Yerel ve yöresel motifler hoşuma gidiyor. Aztek kültüründen motifler tipik “Atıl Kutoğlu” dedirtiyor. Sade şıklığı yakalayan unsurların hafif etnik bir havaya bürünmesini seviyorum. Bu da gerek tarzı gerekse kesimiyle olsun kıyafetlerimin tanınmasını sağlıyor. Örneğin geçenlerde Mısır kralının oğlunun düğününde Meltem Cumbul’un kıyafetini benim yaptığım herkes anlamış. Peki Türk modasının gelişimini nasıl buluyorsunuz? Bence son 10 yılda büyük gelişim var. İTKİB’in (İstanbul Tekstil ve Konfeksyion İhracatçı Birlikleri) ve Ekonomi Bakanlığı’nın büyük katkıları var. İTKİB’in yarışmaları Türkiye’ye önemli isimler kazandırdı. Ancak genç tasarımcılarımıza da bu anlamda iş düşüyor. Biraz daha moda anlamında dünyaya açılmaları gerek. Bazen çok lokal kaldığımızı düşünüyorum. Bu yüzden özellikle genç tasarımcılar uluslararası
32 intown
Yerel ve yöresel motifler hoşuma gidiyor. Aztek kültüründen motifler tipik “Atıl Kutoğlu” dedirtiyor. Sade şıklığı yakalayan unsurların hafif etnik bir havaya bürünmesini seviyorum.
intown 33
moda
platformda boy göstermeli. Bu anlamda kariyerlerini iyi bir yerlere taşımak istiyorlarsa uluslararası moda otoriterlerinden geçer not almalı. Beğendiğiniz genç tasarımcılar var mı? Var tabii. Zeynep Tosun ve Elif Cığızoğlu.
2013-14 sonbahar kış koleksiyonunda neler göreceğiz? Bizleri neler bekliyor? Etnik etkiler göreceğiz. Dozunda kullanılan etnik desenler, kumaşlar ve işlemeler ön planda. Ben Aztek ve Truva esintilerini bu koleksiyonuma yansıttım. Etekler diz altından ayak bileklerine kadar uzun. Verev veya kloş kesim etekler moda. Gece kıyafetlerinde siyah renk gündemde. Renklerden; bakır, kahverengi, kiremit tonları, mavinin koyu tonları, bej, pudra ve kırmızı bu kış trend olarak karşımıza çıkacak. Hatta sarı ve pembeyi de kışın cazip renkleri olarak görebiliriz. Neler artık demode? Bence aşırı vatkalar yerini daha hafif omuzlara bıraktı. Çok dar, üzerine yapışan kıyafetler yok. Bir de mikro minilerin artık zamanı geçti. Önümüzdeki dönem ne gibi projeleriniz var? Yurtdışında Gala defile projem var. Atıl Kutoğlu markası olarak ayrıca kozmetik ve çocuk sektörüne de gireceğiz. Yeni projelerle karşınıza çıkacağız yani!
34 intown
Vitrin
KAMUFLAJ & TURUNÇGİL RÜZGÂRI: SONBAHAR
PYER MOSS Deri Kamuflaj çeket 1.660 Pound brownsfashion.com
Balmain Vatkalı siyah deri ceket 6.665 Dolar net-a-porter.com
Jack Spade Turuncu kesimli kamuflaj çanta 295 Dolar net-a-porter.com
R13 Skinny fit kamuflaj pantolon 337,66 Euro farfetch.com
CHRISTOPHER KANE Deri bantlarıyla birbirine bağlanan kamuflaj elbise 1.500 Pound brownfashion.com
IDRISS GUELAI ATELIER Demirden asimetrik özel el yapımı büstiyer 1.612 Euro luisaviaroma.com
ASH Zımbalı Ryanna modeli deri botlar 848,40 TL neimanmarcus.com
GUESS Bilekten bağlı kamuflaj desenli ayakkabılar 110 Dolar polyvore.com
GIUSEPPE ZANOTTI Metalık bantlı, siyah ve kısa botlar 820 Pound polyvore.com
Fendi İçi derili turuncu kürklü mini çanta 1.750 Dolar net-a-porter.com
38 intown
Hazırlayan - Beril Çiprut moda@intowndergisi.com
Sonbaharın habercisi narenciye renkleri bu sezonun en favorisi kamuflaj trendi ile bir araya gelerek muhteşem bir uyumla sonbaharı selamlıyor. Yıl boyunca Military (askeri) akımının etkisindeydik ancak yeni sezonda bu stil ceketten ayakkabıya, pantolondan elbiseye kadar tüm giyim kuşamımız ile egemenliğini ilan etti diyebiliriz. Eğer kamuflaj trendine siz de yakalandıysanız; iç ısıtan turunçgil renklerindeki aksesuarlarınızı kıyafetlerinize ekleyerek fark yaratabilirsiniz.
Balmain Asker yeşili kaban 3.600 Euro mrporter.com
Etro Koyu kamuflaj desenli blazer ceket 675 Euro mrporter.com
G-Star Kamuflaj desenli bol kesim pantolon 299 TL g-star.com
Emporio Armani Geniş turuncu kronograf fonksiyonlu saat 329 Pound selfridges.com
Balmain Dar kesimli siyah kot pantolon 830 Euro mrporter.com
Hugo Boss Dar kesimli turuncu pantolon 105 Pound selfridges.com
DSQUARED2 Turuncu neon gözlük 295 Dolar ssense.com
Dolce & Gabanna Asker yeşili sırt çantası 445 Euro mrporter.com
Diesel Siyah deri uzun botlar 400 Dolar ssense.com
Jimmy Choo Kamuflaj desenli sneakers 550 Euro mrporter.com
intown 39
moda
GÖKTÜRK SOKAK MODASI Cem Esmer
Göktürklüler hangi kıyafetleri giyiyor, nereden alışveriş yapıyor? Göktürk’ün sokak modasını sizler için görüntüledik… Sinem Altınel Esmer
Elbise
Koton 89.90 TL
Gözlük
Guess 249 TL T-shirt
Abercrombie 89 $ Ceket
Mango 119 TL
Pantolon
Little Big 89 TL
Çanta
Tory Burch 1300 TL
Ayakkabı
İnci 110 TL
40 intown
Ayakkabı
Elle 229 TL
Ezgi Yıldız
Nadin Tamer
Bluz
Ralph Lauren 250 TL Kürk yelek
Koton 70 TL
Kot Yelek
GAP 110 TL
T-shirt
Abercrombie& Fitch 65 TL
Kot Şort
Abercrombie 125 TL
Pantolon
H&M 35 €
Çizme
Ugg 200 €
Gözlük
Çanta
Derimod 120 TL
Ayakkabı
Coquet 170 TL
Nisa Tiltay Esener
Serkan Kalmaz
Prada Baroque 290 $
Gömlek
Fabrika 110 TL
Yelek
Forever 21 32.80 $
Çanta
Zara 124.90 TL
Kemer
Elbise
Forever 21 27.80 $
Kot
Que 140 TL
Espadril
Kate Spade New York 128 $
Ayakkabı
Paciotti 400 TL
Massimo Dutti 80 TL
Incıty
INTOWN İLE ŞEHRİN YENİLERİNİ KEŞFE DEVAM... Yazı: Elif Yirmibeşoğlu
Dem Karaköy Her geçen gün değişen çehresiyle dönüşmeye devam eden Karaköy’ün şimdi de bir çay evi var. Eski Karaköy’ün yaşadığı ara sokaklardan birinde konuşlanan Dem Karaköy gelenin geçenin bol olduğu, semt esnafı manzaralı sokağında kapı önüne yerleştirdiği masalarıyla oldukça davetkâr. Yaz, kış demeden bir bardak demli çay için girmek isteyeceğiniz bir mekân. Göz göze geldiğiniz anda hissetmeye başladığınız huzur kapıdan içeri adım attığınızda sizi orada kalmaya ikna ediyor. Sandalye üstünde tünemek istemezseniz yayılın sedirlere; layıkıyla bir çay keyfi yapın. Çay müptelası bir toplumun 60’a yakın çay çeşidi sunan bir mekana bakışını hayal etmek zor olmasa gerek. Diyarbakır Çayı, Tirebolu Çayı ve Hemşin Çayı Türk usulü demlenen çayın tipik örnekleri. Çay tiryakilerini yoldan çıkarmaya soyunmuş, bir hayli iddialı… Yabancı misafirleri de var Dem Karaköy’ün. Beyaz çay, yeşil çay, oolong, tütsülenmiş, kırmızı çay gibi ilginç alternatiflerin peşindeler; oldukça cezbedici... Çin, Japonya, Sri Lanka, Hindistan, Kenya, Güney Afrika gibi çay ülkelerinden çaylar, doğal meyve ve çiçek harmanlı… Tabii ki çayın yanında atıştırmak isteyenler de düşünülmüş. Günün her saati lezzet var Dem Karaköy’de. Hatta çayın baş rol aldığı kahvaltı da atlamamışlar; seçenekler tatminkâr… İngiliz usulü beş çayının Türk usulü hali “Dem’de Beş’te” ise alışkanlık yaratmaya aday... Oturacak kadar vaktiniz olmadığında karton bardakta içmeye razı olursanız geçerken de uğrayın. Ancak niyetiniz özellikle çay sıcaklığında bir sohbetle demlenmek ise kesinlikle es geçmemeniz gereken bir yer Dem Karaköy. (0212) 293 97 92 www.demkarakoy.com Kemankeş Mahallesi Hoca Tahsin Sokak 17, Karaköy Her gün 10.00-22.00 arasında açık.
44 intown
Drip “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” dedirten Türk kahvesi her daim baş tacımız olsa da espresso’dan machiato’ya, latte’den Americano’ya onlarca çeşit kahveyi ezbere bilir olduk. Bununla da yetinmedik, kahve çekirdeğinin nasıl kavrulduğunu, nasıl çekildiğini, ‘basınç altında demlenirse mi daha lezzetli olur, 14 saatte yavaş yavaş soğuk demlenirse mi’yi de öğrendik. Bildiklerimizi deneyimleyeceğimiz, bilmediklerimizi öğreneceğimiz bir mekânımız da var artık: Drip. Bağdat Caddesi’nde bir ara sokakta ufacık bir kahve dükkânı burası. Küçük bir dükkâna dev lezzetler sığdırmayı başarmış üç ortak Selçuk, Sinan ve Cenk’in mekânı… Menüde onlarca çeşit kahve var. Ancak tek özellikleri bolca kahve çeşidi bulundurmaları değil. Avrupa Özellikli Kahveler Birliği üyesi Drip’te french pres, aeropress, siphon gibi değişik yöntemlerle demleniyor kahveler. Belki de daha önce hiç rastlamadığınız soğuk demleme yöntemi cold brew ile tanıştıracak sizi Drip. 14 saatte ağır ağır demlenen buz gibi kahveyle kendinize gelip, kış günlerine uygun muadilini araştırmaya başlayacaksınız işinin erbabı olduğu her halinden belli olan Cenk Bey’e yönelttiğiniz sorularınızda. “Gönül sohbet ister kahve bahane” minvalinde bir keyfin peşindeyseniz Drip doğru adres. (0216) 360 35 47 - www.dripcoffeeist.com - Bağdat Caddesi Noter Sokak Ahter Apartmanı 17-C, Şaşkınbakkal - Her gün 08.30-01.00 arasında açık.
Terrace Ballet Bebek’in lezzete doyuran gurme restoranı BBQ Ballet, şimdi de Terrace Ballet ile Nişantaşı Fulya’da. Nişantaşı, Fulya civarında çalışanlar Bebek’tekilerden daha şanslı, zira Terrace Ballet çok daha geniş bir alana yayılmış durumda; 150 kişiyi bahçede, 50 kişiyi içeride ağırlayabiliyor. Bu genişlikten mutfak da nasibini almış. Haldun Tüzel de bu fırsatı kaçırmamış, mutfağı A’dan Z’ye donatmış; ekipman sağlam. Her gün değişen menüde somon da bulunuyor, alabalık da, dil balığı da. Tereyağı, panko ve zerdeçal ile hazırladığı alabalık “alabalık yemem” diyenin silip süpüreceği türden. Fransız mutfağından boeuf stragonof, İtalyan mutfağından risotto, Rus mutfağından borş, Fas Mutfağından Tavuk Tajin, İran mutfağından Çilav menünün havalı yabancılarından… Bıldırcın yumurtalı ıspanak, kadınbudu köfte, vişneli köfte, kayısı pestiline sarılı köfte, meyveli Özbek pilavı ise Haldun Bey’in çok rağbet görenlerinden seçtiğimiz birkaç kalem… Özetle şunu söylesek bir fikir vermiş oluruz diye düşünüyoruz: Venezuella’lı bir misafirinin önüne bile anne yemeklerini anımsatan bir mutfak seriyorsa bir şef, o şefin önünde saygıyla eğilinir. Haldun Bey’in mutfağını tanıyanlara müjde verirken, henüz tanışmamış olanları da en kısa zamanda keşfe davet ediyoruz. Kendisinin tatlı sohbeti eşliğinde… (0212) 215 57 27 - Hakkı Yeten Caddesi 9, Fulya-Nişantaşı Her gün 07.00-00.00 arasında açık.
Mezedaki Meri Çevik Simyonidis şirin bir dükkan olan Mezedaki’de misafirlerini, kurduğu çilingir sofrasında ağırlıyor. Sofrada meze namına yok yok. Bir oturuşta hepsinden tatmak mümkün olmadığında alın istediğiniz mezeden istediğiniz kadar, keyfe evde devam… Menüye baktığımızda balık mezelerinden taramosalata, havyari, likurino, tsiro, solomo füme; soğuk mezelerden mitzveraki, pantzaraki, karavana, kinoa salatası, Girit dolması, topiki Armeniko ilk göz göze geldiklerimiz. Daha onlarca çeşit, kararsızlığın sınırlarını zorluyor. Gözünüzü korkutmuş olmayalım. Binlerce kilometrelik bir yol bile bir adımla başlamaz mı? Siz çıkın bir kere yola, gerisi kendiliğinden önünüze gelecek, emin olun! (0212) 287 88 87 - Manolya Sokak 12, Bebek Pazar hariç her gün 09.30-21.30 arasında açık.
intown 45
(Italy)
(Italy)
(Nederland)
(Spain) (France)
de '
Belediye Cad. Kemerlife Çarşı No: 26/K Göktürk-Eyüp-İstanbul
Tel: (0212) 322 64 56 - Fax.0212 322 58 21 www.burgundy.com.tr
' de
Buenos Aires
gezi
Puerto Madero
TUTKU VE CAZİBE DOLU BİR ŞEHİR: “BUENOS AIRES” Yazı: Zeynep Atılgan
Tutkulu Latin ruhu ile kutsanmış güzel ve bakımlı insanlarının kıpır kıpır enerjisi, yaratıcı ve estetik mimarisi, dünyaca ünlü lezzetleri ve şarapları, tangonun iç gıcıklayan ve gerilimli ritmi, heyecan verici tasarımcıların özgün butikleri ile tüm algılarınızı harekete geçiren Buenos Aires, Güney Amerika’nın kuşkusuz en keyifli şehri.
Ritmi, doğallığı ve çok çeşitliliği ile Buenos Aires sizi hem şaşırtıyor hem de kuşatıyor. Barok mimarisi ile Paris’te, hoş giyimli açık tenli insanları ile Milano’da, sarı taksileri ve Porteño’ları ile New York’ta, adım başı tiyatro ve sinemaları ile Londra’da gibi hissettiren Buenos Aires, bu saydığım şehirlerin hepsinden daha güzel. Kendine özgü apayrı bir cazibesi ile kalbinize yerleşiveriyor. Tangonun başkentinde dans ve ritim şehrin ruhuna işlemiş. Gün ışığında herhangi bir sokakta tango yapan dansçılardan, tango kulüplerindeki canlı performanslara, milonga gecelerinde sürekli eş değiştirerek dans eden genç ve yaşlılara, gece gündüz Tango ile yaşıyor şehir. Gizemli, gerilimli, melankolik ve erotik bir dans tangonu. İki kişinin vucütları ve ruhlarının bu kadar uyum içinde akmasına şahit olmak ‘it takes two to tango’ sözünün anlamını daha iyi anlamanıza imkân tanıyor.
48 intown
Buenos Aires Rotaları 1 Şehrin merkezi olarak kabul edilen Plaza Del Mayo: 25 Mayıs 1810’da Arjantin’in bağımsızlığı burada ilan edilmiş. Her Perşembe bu meydanda Kirli Savaş döneminde (1976-1983 yılları arasında), askeri diktatörlük tarafından katledilen 30 bin askerin annelerinin sessiz protestosu için toplandıkları meydan. Ortada yer alan anıtta ise, “gracias madres” yani “annelere teşekkür” yazıyor. Meydanın yanıbaşında rengini boğa kanından alan başkanlık sarayı Casa Rosada, Eva Peron’un balkonundan yüzbinlere seslendiği görkemli yapı. Yine meydanın etrafında sömürge döneminden kalan nadir binalardan Cabildo, neoklasik tarzdaki Katedral Metropolitana, kolonyal döneminden kalan Banka binaları ve Gobierno Evi görülmeye değer. Museo Nacional de Bellas: Güzel sanatlar müzesi Renoir, Rodin, Monet, Toulouse-Lautrec, Goya, Gauguin ve Van Gogh’un da aralarında bulunduğu 10. 000 eserleri barındırıyor. 2 Avenida 9 Julio: 16 şeritten oluşan cadde 140 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş bulvarı. Cadde’nin orta bölgesinde ise Buenos Aires’in 400. kuruluş yıldönümü anısına dikilmiş büyük bir obelisk bulunuyor. (Ayrıca yine Buenos Aires’te yer alan Rivadavia Caddesi: dünyanın en uzun caddesi) Avenida 9 Julio üzerindeki meşhur Teatro Colon (Kristof Kolomb Opera Binası) 1908’den beri Caruso, Callas ve Pavarotti gibi sanatçılara ev sahipliği yapmış. Latin Amerika’nın en iyi akustiğine sahip operası olarak kabul edilen bu gösterişli bina’da görsel ve işitsel bir şölen yaşamak için bir akşam opera veya bale gösterisine gitmeye değer. 3 Recoleta Paris’i andıran 19 yüzyıl tarzı binaları, şık cafe ve restoranları ve lüks mağazaları ile şehrin lükse semti Recoleta çok güzel bir mimariye sahip. Bölgenin en önemli noktası Recoletta mezarlığı; Varlıklı kişilerin son istirahatleri için tasarlanmış bu mezarlık adeta bir açık-
hava müzesi; sıra sıra dizilmiş, her biri 2-3 katlı şapel ya da minyatür ev büyüklüğünde, orjinal kubbeli gösterişli mermer mezarları, göz kamaştırıcı işlemeler ve heykeller süslüyor. Enteresan bir geleneği yansıtan bu mezarlıkta önünde her daim çiçekler bulunan Eva Peron’un mezarını kaçırmanıza imkan yok. Gayrimeşru bir ilişkinin ürünü olan Eva Duarte (Peron), otuz üç yıllık hayatına çok şey sığdırmış. Halkın gözünde azize mertebesine yükselirken, ülkenin yakın tarihini de değiştirmiş. Mezarlığın dışındaki kolonyal Pilar Kilisesi’de görülmeye değer. Ayrıca bölgedeki Modern Sanat Müzesi (MALBA) büyük bir Latin Amerika modern sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Müzenin yanındaki Renault Museum Restoran & Cafe’de kahve ya da şarap içerek, meşhur şef’inin lezzetlerinin tadına baktıktan sonra Puro Diseno’ya giderek birbirinden güzel tasarımları görmek mümkün.
4 La Boca ; Maradona’nın ilk takımı Boca Juniors’ün stadyumunun bulunduğu büyük umutlar taşıyan fakir kesimin yaşadığı getto bölgesinin kelime anlamı “ağız”. Semtinin ufak bir bölümü olan Caminito, 19.yy’da şehre göç eden İtalyanlar tarafından kurulmuş ve Buenos Aires’in ilk yerleşim bölgesi. O dönemde ev yapmak için malzeme sıkıntısı çeken İtalyanlar eski gemi hurdalarından bu gecekondu evleri yapmışlar ve hepsini artan gemi boyaları ile rengarenk boyamışlar. 1950’li yıllarda ise Quinquela Martin adlı bir mimar bu sokağı düzenleyerek burayı dünyanın ilk açık hava müzesi haline getirmiş. Zamanında ünlü ressam, müzisyen ve tango ustalarına ev sahipliği yapmış bu semtte özellikle Calle Caminito ve Calle Garibaldi gezilmeye değer. Adım başı turistler, canlı müzik yapan müzisyenler ve tango gösterileri yapan dansçıları, fanaticos isimli futbol malzemesi dükkanları ile biraz turistik olan bu bölge yine de rengarenk boyalı gecekonduları, balkonlarında yer alan çeşit çeşit insan boyu komik heykelleri ile yine de kendine ait cıvıl cıvıl bir tarz yaratmayı başarmış. Akşamları tehlikeli olabileceği için gündüz gezilmesi daha uygun. 5 Port Madeiro: Eski bir tershane olan Puerto Madero, otantik ve moderni buluşturan bir renovasyon ile kanal boyunca harika sanat galerileri, butikler ve restoranlardan oluşuyor. 15 sene öncesine kadar terk edilmiş bir liman iken, antrepolar ve depoları özüne sadık kalınarak yenilenmiş. Mimar Calatrava’nın yaptığı tasarım harikası “Puente de la Mujer” köprüsü, renove edilmiş otelleri, loft tarzı evleri, harika restoran ve barları ile şehrin en yeni ve gözde yerleşim merkezlerinden birisi. 6 San Telmo: Buenos Aires’in en eski semtlerinden birisi. Pazar günleri trafiğe kapalı olan San Telmo, Plaza Dorrego’da dünyanın en güzel antika pazarlarından birisine ev sahipliği yapıyor. Parke taşlı yolları ve eski binaları, bandeneon çalan sokak çalgıcıları, tango gösterileri, fakir zengin lokalleri, turistler ile karma bir kalabalık ile adeta bir panayıra dönüşüyor. Plaza Dorrago ile Plaza Lezama arasındaki sokaklarda bohem resim galerileri ve çok uygun fiyatlı tasarım kıyafetlerin satıldığı minik minik dükkanları var. 7 Palermo Viejo: Yüksek tavanlı eski loft tarzı evlerin renove edilerek yeniden yaşam kazandırıldığı bohemlerin bölgesi Palermo Viejo orjinal mimarili evleri, restoranları ve cafeleri, tasarım butikleri hem keyifli hem de gurme bir günü garanti ediyor. Jazmín Chebar, Sybil Vane, Pablo Battaglia, Maria Allo, Carla Ricciardi gibi ünlü tasarımcılara ve de Adelante, Mandarine , Seco’s, Raíces Cautivas gibi eşsiz parçalar satan dükkanlara ev sahipliği yapan Armenia, El Salvador, Honduras, Costa Rica & El Salvador caddelerini ve onları kesen ara sokaklarda harika tasarım butikleri gezin.
intown 49
gezi Oteller Büyük Oteller
Faena Hotel + Universe, Puerto Madero: Kırmızı kadifeler, altın rengi kaplamalar ve Philippe Starck çılgınlığının ‘extravagant’ bir atmosferde buluşması. Alvear Palace, La Recoleta: 1932 yılında son derece lüks bir apartman olarak inşa edilen Alvear, Fransız stilinin ayrıntılarıyla döşenerek 200 odalı bir otele dönüştürülmüş. Palacio Duhau Park Hyatt, Dowtown:Duhau’s aile malikanesinden asil ve görkemli bir otele dönüşmüş. 725 Continental Hotel , Dowtown: 192 odalı otel lüx ve yaratıcı tasarım konsepti ile ön plana çıkıyor.
Butik Oteller
Bo Bo, Palermo Soho: İsmini Burjuva – Bohem trendinden alan Bo Bo 17 odalı küçük bir butik otel. 1551 Palermo, Palermo Soho: Yeni yedi odalı bu butik otelde keyifli bir yüzme havuzu var, ayrıca otelde tango dersi almak mümkün. Five Cool Rooms, Palermo Soho:16 odalı küçük bir butik otel Vain Boutique Hotel, Palermo Soho: Hoş bir tasarım butik otel Ultra Hotel, Palermo Soho: Soho’nun modern tasarım ve konforu birleştiren şık 20 odalı yeni butik oteli 248 Finisterra, Las Cañitas: Buenos Aires’in gece kulüpleri, restoran ve barlarla dolu cıvıl cıvıl bölgesi Las Cañitas’ta açılan otelin 11 odası var. Otel dekorasyonunda Philippe Starck imzasının yanı sıra, Arjantin’e özgü deri mobilya ve aksesuvarlar bolca kullanılmış. Oldukça geniş olan Rooftop bölümü bamboo ağaçlarıyla hareketlendirilmiş. Hotel Esplendor, Downtown: İçi modern, sade ve şık bir tasarımla renove edilmiş bu tarihi binada yer alan 51 odalı otel, hem ferah ve keyifli hem de merkezi.
Faena Hotel Alvear Palace
50 intown
Restoranlar ÖĞLE YEMEĞİ Cabaña Las Lilas: Puerto Madero’da yer alan popüler ve modern parilla(et lokantası)’nın Malbec şarapları ve etleri ünlü. Villaflor, Dique 3, Puerto Madero La Parolaccia: Puerto Madero’da yer alan iki kardeş deniz mahsulleri lokantası. Av Alicia Moreau de Justo 1052, and 1160. Mott, Palermo Viejo, Bir endüstriyel depo beyaz dekoru ve ahşap detayları ile yumuşatılıp ve cam çatı penceresi aydınlatılarak sıcak bir atmosfere dönüşmüş. Bio, Palermo Viejo, Bohem vejeteryan restoran Bar 6: Palermo Soho’da yer alan bu loft tarzı kafe, ahşap, cam ve metal’i harika bir tasarımda buluştuyor, rahat koltukları ve orjinal kilimleri ile sıcak bir atmosferi var. Armenia 1676 Central: Palermo Hollywood’da yer alan bu rahat mekan keyifli bir öğle yemeği , Costa Rica 5644, Palermo Hollywood El Obrero: Buenos Aires’in salaş ama orjinal dokusu ile en güzel lokantası olmaya aday et restoranı. Agustin R. Caffarena 64, Caboto, La Boca MALBA müzesinde Renault Cafe hafif bir öğle yemeği ya da akşamüstü kahvesi için ideal Cluny: Palermo Viejo’da rahat ve keyifli bir ortamda Ajantin ve Fransız mutfağı, El Salvador 4618 AKŞAM YEMEĞİ Tegui, Palermo Hollywood, Costa Rica 5852 /Sanatçı Nico tarafından grafiti kaplanmış dış cephesi, Horacio Gallo tarafından tasarlanmış iç dekoru yapılmış, ve şef German Martitegui’nin lezzetli menüsünü buluşturan tarihi bina, yere kadar camları, şirin avlusu ile hem göze hem de damağa hitap eden keyifli bir deneyim sunuyor. Miranda, Palermo Hollywood / Loft görünümlü endüstriyel bir mekanda yer alan bu popüler yeni-jenerasyon et restoranı, saksı çiçekleri, duvar kağıtları, ahşap detayları ile sıcak bir mekana dönüşmüş. Sucre, Palermo Hollywood, Sucre 676 / Bir duvarı şarap mahseni kaplı bu açık mutfaklı restoran, yenilikçi şef Fernando Trocca’nın menüsü ile Buenos Aires’in en favori modern restoranı. Ølsen, Palermo Hollywood, Gorriti 587 / Şehrin en ünlü şeflerinden biri kabul edilen Martitegui’nin restoranı Olsen, bu sımsıcak şehre İskandinav temalı bir mekan getirmeyi başarmış. Finlandiyalı tasarımcı Alvar Aalt’nun ellerinden çıkma mekanda hafif bir şömine ateşi başında hafif atıştırmalıklar yiyebilir ya da barında acılı votka’nın tadına bakabilirsiniz. La Chacra: Downtown, Córdoba 941, Avenida 9 de Julio / Lokallerin gittiği tradisyonel ve eski bir parilla (et lokantası) El Pobre Luis, Nuñez, 54 11 4780 5847 / Lokallerin favori parillası (et lokantası) / Başta Arjantin olmak üzere Latin Amerika’nın en tanınmış şef ve restoran yöneticilerinden biri olan Francis Mallman, La Boca’nın grafitilerle süslü sokaklarına son derece romantik bir İtalyan restoranı açmayı başarmış. Uzun yıllardır lokallerin favorisi olan bu restoranda rozmarin soslu domuz kaburgası’nın, Patagonya tandırı’nın ve Finca La Anita 2002 Malbec’in tadına bakın. La Bourgogne at the Alvear, La Recoleta, Avenida Alvear 1891 / Eğer krallara layık çok şık bir yemek yada kutlama istiyorsanız, Alvear otelin içinde yer alan aristokrat ve şık Fransız restoranı doğru mekan. Ceket ve kravat zorunluluğu var.
SADECE
20
DAKİKA HAFTADA 1-2 KERE
HAFTADA SADECE BİRKAÇ DAKİKANIZI AYIRARAK HAYAT BOYU FORMDA KALIN
Daha güçlü kaslar Daha kaliteli yaşam İstanbul Caddesi, Telekom Sokak Arcadium İş Merkezi Kemerburgaz-Göktürk Eyüp-İSTANBUL 0212 322 73 01 - 02 Bağdat Caddesi - İST. 0216 356 60 30 - 31 Etiler - İST. 0212 282 86 85 - 87 Alsancak - İZMİR 0232 404 0 555 Denizli - 0 258 2614051
gezi Alışveriş Palermo Bölgesi: Her caddesinde Arjantinli genç ve yaratıcı tasrımcıların orjinal tasarımlarını bulabileceğiniz Palermo bölgesinde; Calma Chicha ev dekorasyonu ve objeleri, Il Reve, Airborne ve Postman erkek giyimi ve aksesuarları, Caro Cuore iç giyim, Mariano Toledo, Rapsodia ve Mariana Dappianno bayan giyim ve aksesuarları; Uma, Renzo Rainero ve Elementos çantalar, Josefina Ferroni ve María Blizniuk ayakkabılar için en güzel dükkanlar.
Diğer güzel alışveriş noktaları ise;
Tango Barlar ve Milongalar Gran Café Tortoni, Avenida de Mayo 825-9, 1858 yılında Buenos Aires’in ilk confiteríası olarak açılan Gran Café Tortoni, zamanında Arjantin’in en ünlü yazarlarından Jorge Luis Borges’i ve dünyaca ünlü tango dansçısı Carlos Gardel’i de ağırlamış. Akşamları tango gösterilerinin izlenebileceği mekan, kahveleriyle ünlü. Rezervasyon şart. El Viejo Almacén, Independencia 300, Geleneksel bir tango gösterisi için gidilmesi gereken yegane mekan. 1960′larda bir tango sanatçısı olan Edmundo Rivero tarafından açılan El Viejo Almacen, eski moda milonga gösterileri ile tanınıyor. Ayrıca soslu biftek, makarna ve salatadan oluşan menüsü de denenmeye değer. La Viruta Armenia 1366, Palermo Viejo, Gündüz vakti tango dersleri almak, ve akşamları milonga gecelerinde tango tutkunları ile birlikte dans etmek için ideal bir mekan. Confitería Ideal, Suipacha 384 / Buenos Aires’in en eski tango cafe’si 1912’de açılmış ve hala aynı ruhunu koruyor. Mermer merdivenleri, antika avizeleri, 30 yıl boyunca değişmeyen garsonları ile sizi tarihin içinde bir yolculuğa götüren bu mekan, zamanında Maria Felix, Maurice Chavalier ve Robert Duvall’i ağırlamış. Carlos Saura’nın Tango ve Alan Parker’ın Evita filmi burada çekilmiş. Gizemli loş atmosferinde, saksafon ve gitar eşliğinde, yaşı 45 ile 60 arasında değişen zarif bay ve bayanarın olağanüstü tango dansı sizi büyülüyor.
Anami M: Costa Rica 4604 Bayan koleksiyonları Infinit: Thames 1602 Bayan koleksiyonları Felix: Godoy Cruz 1645 Erkek koleksiyonları Bolivia: Gurruchaga 1581 Erkek koleksiyonları Mishka: 4673 El Salvador Şık ayakkabılar için bir Buenos Aires klasiği. Shnos: Gurruchaga 1821 Farklı kokuda ve şekillerde sabunlar bulabileceğiniz bir adres. La Papelera: Honduras 4945 El yapımı rengarenk defterler ve kırtasiye malzemeleri bulabilirsiniz. Calma Chiga: Honduras 4925 Deriyle yapılabilecek her türlü tasarımla bu adreste tanışabilirsiniz. Terroir: Palermo bölgesinde yer alan şarap dükkanı etkileyici bir koleksiyon ve harika bir degüstasyon deneyimi sunuyor (Buschiazzo 3040, Cuidad de Buenos Aires, 54 11 4778 3443 / 3408 Pazar günleri San Telmo Pazarı’nda antikalar ve San Telmo’daki ara sokaklarda uygun fiyatlı tasarım objeler ve kıyafetler bulmak mümkün. Recoleta Craft Pazarı, Recoleta mezarlığı dışında haftasonları kurulan pazarda lokal el işi ürünleri bulmak mümkün. Arte y Esperanza kuzeybatı’dan gelen el işi ürüleri satan bu dükkan tüm gelirleri zanaatkarlara veriyor. (Balcarce 234, between Plaza de Mayo and San Telmo.) Patio Bullrich, Alto Palermo ve Galerias Pacificos, alışveriş merkezlerinde yer alan Chocolate, Rapsodia, Kill, 47th Street, Wanama, Caro Cuore (iç giyim), Prune (ayakkabı ve çanta) mağazalarında Arjantinli tasarımcıların hoş tasarımlarını bulabilmek mümkün.
Gece kulüpleri Club 647, Tacuari 647,Terry Walshe’un eseri, San Telmo’daki eski bir fabrikanın Şangay temalı bir gece kulübüne dönüşmesiyle hayat buldu. Kadife koltuklar, boydan boya camlar, şamdanlar… Club 647 sadece üyelere özel bir gece kulübü; ama gece 02:00′ye kadar üye olmayanlar da eğlenebilir. Niceto Club, Niceto Vega 5510,Palermo Hollywood bölgesinin en hip gece kulübü. Farklı gecelerde düzenlenen konsept partileriyle ünlü. Arjantin’de gece kulübü demek Niceto Club demek. Rumi: Avenue Figueroa Alcorta 6442, Yurtdışından birçok Dj’in konuk olduğu bir mekan. Diğer popülar klüpler ise Cocoliche, Opera Pampa ve Asia De Cuba
52 intown Niceto Club
RÖPORTAJ
‘’ÇOCUKKEN BİLE HEP KRALİÇE OLMAYI HAYAL ETMİŞTİM’’ Röportaj: Sim Yener
54 intown
“Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin” Can Yücel
2013 Miss World Türkiye güzellik kraliçesi Rüveyda Öksüz ile tanışınca, Can Yücel’in bu güzel dizeleri geldi aklıma. Türkçe’de ince, hoş, nazik anlamına gelen “Rüveyda”, Osmanlıca ’da ise güzel kadın demek. Bir isim sahibine bu kadar mı yakışır… Masum, romantik, azimli, duyarlı, akıllı ve duru bir güzellik yansıyor Rüveyda’dan. Buluşmamıza gecikmesinin sebebini, yorgunluktan uyuya kaldığını mahmur bakışlarıyla açıklıyor kendisi. Biraz da mahcup tabii. Tescilli güzelimiz bizim mahalleden, yani Göktürk’de yaşıyor. Kim bilir belki bir kafede ya da sinemada yanınızda oturmuştu; bir güzellik kraliçemiz olduğunu bilmediğimizden fark edememiştik. Çocukluk hayalinin Türkiye güzeli olduğunu belirten Rüveyda, şanslı ki bu hayaline ulaşmış. Uzay Bilimleri’ni birinci tercih olarak seçen , “önce okulum” diyen Rüveyda için ilk sırada üniversiteden mezun olmak var. Hatta enteresan bir teklif gelse dahi bunun okulunun önüne geçmemesi gerektiğinin bilincinde. Eski Yeşilçam Türk filmlerinin sıkı bir takipçisi olan Rüveyda ile geçmiş ve gelecek planlarını konuştuk… Seni tanıyabilir miyiz? 19 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Uzay Bilimleri Astronomi birinci sınıf öğrencisiyim. Biz dört kardeşiz. Babam müteahhit, annem ev hanımı. Ailem Rizeli, biz çok küçükken İstanbul’a yerleşmişler. En küçükleri benim. Kız kardeşlerim gayrimenkul danışmanı, ağabeyim de babamla birlikte çalışıyor. Göktürk’te oturuyoruz. Yarışmaya katılmak için seni kim teşvik etti? Güzelliğinin farkında mıydın? Bu sonucu bekliyor muydun? Ailen sonucu nasıl karşıladı? Yarışmaya ailemin, özellikle ablalarımın desteği ile katıldım. Kendim için güzelim diyemem, zaten bizim bütün aile güzeldir. Yarışmaya ka-
tılan herkes çok güzeldi ama sırf yarışmak için değil birinci olmak için katıldım. Sonuç gelince ailem de çok mutlu oldu özellikle annem ve ablalarım çok sevindi. Ağabeyimle babam okulumu etkiler diye fazla tepki vermediler. Hırslı mısındır? Aslında hırslı değilim ama birinci olmayı çok istiyordum. Öte yandan işin ucunda kazanmama ihtimalinin olduğunu da farkındaydım. Başına bir taç takıldı ve Türkiye’nin en güzel kızı oldun. Bu nasıl bir duygu? Söylenecek çok fazla kelime yok. İnsanların hayalleri olur ve bunlar gerçekleşince çok mutlu olur. Küçüklükten beri Türkiye güzellik kraliçesi olmayı hayal etmiştim. İlk hayalim üniversiteyi kazanmak sonra da güzellik kraliçesi olmaktı. Neden güzellik kraliçesi olmayı hayal ediyordun? Nedeni yok sadece bir çocukluk hayaliydi. Bazıları beyaz atlı prens hayal eder ben de kraliçe olmayı hayal etmiştim. Üniversiteyi kazandım ve başvuruyu son gün yaptım. Her şey birden oldu. Çok kısa sürede bu hayalim gerçekleştiği için çok mutluyum. Bunu kelimelerle tarif etmek imkansız. Türkiye’deki yarışma kampı nasıldı? Neler yaşandı? Çok yorucu. Ben daha önce dans etmemiştim. Günde dört beş saat uykudan kalkıp sadece yemek yemek için ara veriyorsun. Bütün gün ayaktasın ve çok fazla çaba sarf ediyorsun. Bir de profesyonel olarak spor yapmadığım için ikinci gün pestilim çıktı. Hatta dalga geçtiler. Bu çok değişik bir tecrübe oldu benim için. Ama tüm bu süre zarfında hocalarımızın emeğini inkar edemem, bize çok emer harcadılar.
intown 55
RÖPORTAJ
Arkadaşlık? Kıskançlık? Arkadaşlıklar da çok iyiydi, hiç sorun yaşamadım. Eskiden çekişmeler ve problemler oluyormuş ama ben yaşamadım. Kamp sürecim çok güzeldi sadece ailemi çok özlüyordum. İlk defa ailemden bu kadar ayrı kaldım. Yarışma nasıl geçti? Yarışmadan ödül olarak ne kazandın? Rüya gibi bir ortam vardı. Yarışma organizatörü Can Sandıkçıoğlu mükemmel bir ekip kurmuş, her detay ile ayrı ayrı ilgilendiler. Yarışma sonucunda önce üçüncü, sonra ikinci açıklandı. Gözlerimi kapattım ve nefesimi tutarak bekledim. Birinci değilsem acaba kim oldu diye düşündüm. Adım açıklandığında bulutların üzerindeydim. Ödül olarak araba verdiler. Ama ehliyetim yok garajda duruyor. İnşallah ehliyet alıp kullanacağım. Yolda yürürken artık farklı bir şekilde mi yürüyorsun? Yaşamında bir farklılık oldu mu? Henüz bir şey fark etmedi. Kraliçe gibi yürümüyorum. Normal hayatıma devam ediyorum. Şimdilik pek bir şey değiştirmedi ama ilerde ne olur bilemem.
56 intown
Astronomi okuyorsun, isteyerek mi seçtin? Gelecekte hangi mesleği yapmayı planlıyordun? Yarışmadan sonra fikrin değişti mi? İlk tercihim olarak bu bölüme girdim. Yarışmadan önce kesinlikle mankenlik, oyunculuk yapmam diyordum. Çünkü okulumun etkileneceğini düşünüyordum. Ancak okulumu etkilemeyecek bir şekilde başarılı olabileceksem, yeteneğim varsa yapabilirim. Ama öncelik okulum çünkü eğitim benim için çok önemli. Uzay bilimlerini neden seçtin? Enteresan bir seçim? Çalışma alanı var mı astronomların? Astronomi bölümünü bitirince astronom oluyorsun. Uzayı çok merak ediyorum ve bana çok gizemli geliyor. Astronom olup uzayla ilgili daha çok bilgi sahibi olmayı istiyorum. Çalışma alanı Türkiye’de kısıtlı gerçekten; gözlem evleri var, rasathanelerde çalışılabilir. Tabii yurt dışına göre Türkiye’de çalışma alanı az ama inşallah ben bitirene kadar artar. Ne burcusun? İkizler. Ben burçlara inanmam. İnanmadığım için pek fazla incelemedim. Yine de burcumun etkisi mi bilmem kimi zaman ağlıyorken bir anda değişip çok mutlu olabiliyorum.
Türkiye güzellerine hemen film, dizi teklifi gelir. Çok güzellik kraliçesi televizyon dünyasında kendine yer buldu. Çok da başarılılar. Sen herhangi bir teklif aldın mı? Yarışma sırasında bir ajansa bağlandım. Miss Turkey yarışmasına katılan kızların bulunduğu yeni bir ajans. Dünya güzellik kraliçeliği yarışmasına hazırlandığım için hiçbir teklifi değerlendirme şansım olmuyor. Ajans değerlendiriyor sanırım. Ben yarışmaya çok yoğun çalışıyorum. Dans çalışmalarım var, dil eğitimi alıyorum. Bir sürü hazırlık var. Türkiye’yi Endonezya’da temsil edeceksin. Yurt dışı deneyim var mıydı? İlk kez mi çıkacaksın? Yabancı dilin yeterli mi? İlk kez olacak. Anlaşabiliyorum ama daha iyi olması için yarışmadan sonra ders almaya başladım. Şu anda iyi durumdayım. Nasıl hazırlandın Endonezya’ya? 137 ülke yarışıyor. Yarışmada bir aylık bir kamp dönemi var. Bu yarışmada kızlar kendi aralarında yarışıyor. Bu sene ilk kez olacakmış bu şekilde. Puan topluyoruz; mesela sosyal sorumluluk projesi var. Kimsesiz çocuklar ile ilgili bir çalışma yapıyorum. Koyuncuk vakfına gittim. Amacım yardıma muhtaç çocuklar ve insanlar için toplumda farkındalık yaratmak. Gazeteci gibi gidip çocuklarla röportaj yaptım, duygularını öğrendim. Çok etkilendim açıkçası. Çocuklar bana çok ilgi gösterdi. Ayrıca yetenek yarışması, spor yarışması ve bir sürü kategoride yarışacağım. Finalde jüri için sonucun belirlenmesine yardımcı oluyor bu küçük yarışmalardan aldığımız sonuçlar. Final kıyafetlerimi ve etnik kıyafetlerimi Nedret Taciroğlu hazırlıyor. Sunulan kıyafetleri çok beğendim. Ne bekliyorsun? Hayalin var mı bununla da ilgili? Ben yine birinci olmak için gidiyorum. İnşallah birinci olurum, elimden geleni de yapacağım bunun için. Her gece rüyamda birinci olduğumu görüyorum. Rüyamda Miss World kampını görüyorum, tacı aldığımı görüyorum. Her sabah birinci kalkıyorum zaten yataktan. Çok istiyorum dünya güzeli olmayı. Türkiye’de model ya da idol aldığın bir kraliçe var mı? Eski kraliçeleri nasıl buluyorsun? Kimseyi idol olarak görmüyorum kendim gibi olmak istiyorum. Eski güzellik kraliçelerinden hepsini hatırlamıyorum ama hepsi çok güzel ve bence hakettikleri yerlerdeler. Türkiye güzelliğini basamak olarak görüyor musun? Bundan sonrası? Yarışmaya katılırken hiç basamak olarak görmüyordum. Hayalimi gerçekleştirmek benim için yeterliydi ama şimdi dünya güzeli olmayı hayal ediyorum. Eğer dünya güzeli olursam anlaşma gereği yardım amaçlı bir yıl dünyayı dolaşmak gerekecek, ondan sonra da okuluma geri döneceğim. Eğer okulumu engelleyecek bir teklif gelirse ne olursa olsun kabul etmeyeceğim. Zaten ailem hep arkamda. O yüzden bu sektörde devam edersem de doğru adımlarla ilerleyeceğimi biliyorum. Ya okul? Üniversite nasıl gidiyor? Yarışmayı kazandıktan sonra üniversiteye gittim ve arkadaşlarımın tepkisi çok güzel oldu. Biliyorduk kazanacağını falan dediler, beni en çok mutlu eden zaten o oldu. Yarışmayı kazandıktan sonra çevremden çok olumlu tepkiler aldım. Mutluluğuma ortak oldular.
intown 57
RÖPORTAJ
Biraz da özel hayat? Sevgilin var mı? İzin verirseniz bu soruya cevap vermek istemiyorum. Özel hayatım bana kalsın. Çok teşekkür ederim anlayışınız için. Kaç yıldır Göktürk’tesin? Neden Göktürk? Aslında biz Çengelköylüyüz. Ablam iki yıldır Göktürk’te yaşıyordu ben sık sık onda kalıyordum. Çengelköy’den ulaşım zor oluyordu ben de yarışmadan sonra Göktürklü oldum. Annemleri de buraya taşımayı düşünüyoruz. Hep birlikte Göktürklü olacağız inşallah. Göktürk’ün sakinliğini seviyorum. Havası gerçekten değişik. Göktürk’te gününü nasıl geçiriyorsun? Ablamın burada güzel bir arkadaş grubu var birlikte vakit geçiriyoruz. Sinemaya gitmeyi severim. Gece çıkmayı sevmiyorum. Yalnız kalmayı sevmem, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi severim. Çok fazla arkadaşım yok, bir iki tane çok yakın arkadaşım var. İlkokuldan beri dostlarımdır. Spontane yaşamı seviyorum. Hayvanları da çok seviyormuşsun? Bir köpeğim var: Golden; bir de kedim var. Hayvanları çok severim.
58 intown
Bakım?Moda? Güzellik kremleri, bakım kremleri ile hiç alakam yok. İlk defa hayatımda hamama gittim Nudayspa’dan çok keyif aldım. Modayı çok fazla takip etmiyorum, marka merakım yok. Elbise ile rahat ediyorum. Uzun elbiseleri, romantik elbiseleri seviyorum. Romantik misin? Duygusalım. Hatta aşırı duygusalım Türk filmlerinde hemen ağlarım. Oyuncu olarak beğendiğin artistler var mı? Kimlerle oynamak isterdin? Oyuncu olmayı planlamadığım için böyle bir hayalim yok açıkçası. Aslında ben eski Türk filmlerini çok severim. Yeşilçam filmlerini, bir Türkan Şoray’ı, bir Filiz Akın ‘ı seyretmek çok hoşuma gidiyor. Hababam sınıfına bayılırım. Son olarak dünya güzellik yarışmasını kazanamazsan neler yapmayı düşünüyorsun? Önce dediğim gibi okuluma devam edeceğim. Ayrıca Miss World için yaptığım sosyal sorumluluk projemi devam ettirmek istiyorum. Kimsesiz çocuklar için çalışmak istiyorum. Hatta bir sene sonra tacı devrederken bu görevi de benden sonra gelen kraliçeye devretmek istiyorum.
Göktürk'te hediye nereden alınır?
Giftorium Kemer Life Çarşı'da, Sultanahmet Köftecisi'nin yanında. @giftoriumgktrk
T: 212 322 29 28
www.facebook.com/giftorium
Insta
giftorium
EKİM KAMPAN
YASI
Bölgesel İncelme - Epilasyon - Cilt Bakımı Powerplate Paketlerine, 2. pakete 200 TL Değerinde Kese - Köpük Masaj ve Kleopatra Vücut Bakımı veya Çay Ağacı Maske Cilt Bakımı Hediyemiz...
MERKEZ: İstanbul Cad.Gökofis İş Merkezi K.2 (Adidas Üstü) Göktürk
0212 322 63 76 - 0541 360 33 24 212 322 23 71
SPA ŞUBESİ: United Clubs Göktürk Cad. No.48 Göktürk
0541 360 33 25
dekor
YALINLIKTAN DOĞAN ŞIKLIK Yazı: Duygu Koronel Fotoğraf: Cem Koronel
Ağaçların rüzgârla buluşup, doğadaki her ton yeşil ile bütünleştiği bir yerdeyiz. Dingin bir hayatın varlığını bizlere kanıtlayan yerlerden birisi Kemer Country Kütük Evler. Mimar Gül Bozantı’nın evinde yalınlığın şıklığı bizleri karşılıyor. İlk görüşte aşık olduğum dediği evinde gerçekleştirdiğimiz sohbet keyifli ve huzur doluydu.
62 intown
intown 63
dekor
Gül Bozantı ve eşinin Kemerburgaz'a gelme hikayeleri genelde çoğu insanla benzer. Arkadaş etkisi. Bir arkadaş ziyaretindeyken Kemer Country Kütük Evler'i merak ettiğini belirtmiş Gül hanım. Bunu da tamamen mesleki açıdan sormuş. Gelin görün ki şu an oturduğu evin arazisini görünce birdenbire burada oturmalıyım fikrine kapılmış. Hatta kendisi bu duruma “ilk görüşte aşk” diyor. Kütük Evler’de, araziye sahip olduktan sonra belirlenen kurallar çerçevesinde dış cepheyi inşa ettiklerini belirten Bozantı, evin iç kısmının ise tüm evlerden farklı olduğuna dikkat çekiyor. Dış cepheye dokunmadan içeride hemen hemen her şeyi değiştirmişler yani. Hatta öyle ki “Burayı da bir müşterimden gelen projeymişçesine kalem kalem takip ettim.” diyor. Peki bu değişiklikler neler? Öncelikle, yaşanan bölümlerin gün ışığı almasına dikkat edilmiş. Evin girişi genişletilmiş. Üst katta yer alan tek oda ikiye bölünmüş. Böylece iki ayrı misafir odası çıkmış. Ki bu da Gül Hanım ve eşinin misafirlerini düşünen bir yapıya sahip olduklarını gösteriyor. Mekânları dolaplarla bölmenin mantıklı olduğuna değiniyor mimarımız. Böylece hem eşyaları koymaya yer çıkıyor hem de keskin ayrımlar ortadan kayboluyor. Sanki salondan çalışma odasına geçerken fark etmeden yol sizi doğruca götürüyor. Bu bakımdan evi bir bütün olarak görmek çok keyifli. Renkler ve eşyaların uyumu ise ortamın sadeliğine zarif bir görünüm kazandırıyor. İşin ilginç bir yanı var ki o da bu evde hiç perde kullanılmaması. Gül Hanım yaptığı işlerde de perde kullanımını minimuma indirmeyi tercih ediyor. Bir evde manzara varsa, perdenin çok gereksiz olduğunu altını çiziyor. Tabi hemen yanınızda başka bir ev olmadığı sürece… Evde,
64 intown
pencere önündeki kısımlara yerleştirdiği objelerle zaten çok güzel bir tasarım elde etmiş. Bu bakımdan perdenin olmadığı hiç fark edilmiyor neredeyse. Hele bir de dört tarafınız yeşilin her tonuyla kaplıysa bu kararın ne kadar doğru olduğunu anlıyor insan. Aksesuar olarak tabloları sevdiğini belirten Bozantı, çok fazla yastık kullanmaktan yana değil. Bir mekânda renklerin doğru kullanılmasının önemine değinen mimarımızın evinde rengârenk örtüler yer alıyor. Salonda sehpanın üzerinde dikkatimizi çeken renkli örtü Meksika’da bir pazardan alınmış. Gerçekten el işçiliği çok güzel. Renkleri ise cıvıl cıvıl. Özellikle misafir ağırlarken Gül Hanım, yemek masasını en ince detayına kadar düşünüp renkli bir masa yaratmaya çalışırmış.
ralların mantıklı açıklamaları olduğuna inanıyor. Örneğin yemek masasının olduğu yerde ayna olması gerekiyor. Çünkü masanın aynaya yansıyan kısmı sayesinde yemekleriniz daha bol görünüyor ki bu da bolluk bereketi evinize getiriyor. Bu konuda en azından temel kurallara uymaya çalıştığını belirten Bozantı için bir evin yaşadığı kişileri yansıtması çok önemli. İş hayatında da bu konuya dikkat gösteren mimarımız evde kendi tarzınızı yaratmanın ana sebebinin sıkılmamak olduğunu söylüyor. Eğer bir ev sizi yansıtıyorsa o evi doyasıya yaşamak gibisi yok diyor.
Bu kadar sessiz bir ortamda insan sıkılmaz mı sorusu geliyor aklımıza. Ama onun cevabını da alıyoruz. Komşuluk ilişkilerinin iyi olduğunu bir yerde insan neden sıkılsın ki? Misafir ağırlamayı çok sevdiğini belirten Gül Hanım ve eşi evlerinin keyfini tepe tepe yaşayanlardan. Hafta sonları kahvaltı veya yemeğe mutlaka misafir gelirmiş. Boğa burcu olan çift yemek yapmaya düşkün olduğu için gelen misafirlere ziyafet niteliğinde sofralar çıkıyor anlaşılan. Evin her yerinde vakit geçirdiklerini belirten Gül Bozantı, yaz aylarında neredeyse evin içine hiç girmiyoruz diyor. Bahçenin önü açık olduğu için yeşillikte güneşlenme keyfi de yaptığını belirtiyor. Gül Hanım’ın bir diğer sevdası ise salıncaklarmış. Giriş kısmında ve yatak odasının ön tarafında bulunan bahçedeki salıncakları görünce bunu anlıyoruz zaten. Feng Shui’nin temel kurallarını sevdiğini belirten Gül Hanım bu ku-
intown 65
dekor
Mimar Gül Bozantı’dan dekorasyon tüyoları
3
Doğal malzemeler ve renkler bu yılın trendi. Renk kullanmaktan çekinmeyin. Hatta koltuklarınızı renkli yapın. Mutfak veya banyo dolaplarında da renk kullanabilirsiniz. Sentetik olmayan doğal malzemeler tercih edin. Şimdi tam sırası.
1
Televizyon seyreden bir aileyseniz televizyon yerleşimine dikkat edin. Eğer evinizin manzarası varsa sohbet grubunun manzaraya baktığı kısma televizyonu yerleştirin. Eğer tam tersi ise televizyonu arka planda tutun.
4
Aydınlatmalarınızda alternatifler arayın. Led aydınlatmalarla salonunuzu veya istediğiniz bir mekânı çok hoş yapabilirsiniz. İster romantik ister etnik birçok seçenek var. Özellikle akşam oturduğunuzda bu tarz aydınlatmaların ruhunuza hitap ettiğini göreceksiniz.
2
Duvarları dolaplarla bölün. Mekânları duvarlarla bölmek mantıklı çünkü bu eşyalarınızı koymak için de size yardımcı olur. Ayrıca alandan da tasarruf etmiş olursunuz.
5
Değişmeyen trend arayanlar rahatlıkla ahşap malzemeleri seçebilir. Özellikle son yıllarda meşe çok revaçta. Vazgeçmemeniz gereken şeylerden biri de bu olmalı.
66 intown
www.oleaparkevleri.com - info@oleaparkevleri.com
hobi
“SAHNE, BENİM GERÇEK EVİM” Röportaj: Sim Yener Fotoğraf: Murat Tellioğlu
Bale deyince aklıma; bir ‘Kuğu Gölü, bir de Natalia Portman’ın muhteşem performansıyla Oscar kazanan ‘Siyah Kuğu’ filmi geliyor. Zarifliğin sanatla buluştuğu bu mükemmel sanat dalını sergileyenlere her zaman saygı duymuşumdur. Sanıyorum küçüklüğümde piyano yerine bale dersi almış olsaydım, baleye bu kadar yabancı kalmazdım. Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda Adile Naşit’in muhteşem bale performansı sanıyorum baleye olan ilgisizliğimin diğer bir suçlusu. Dünyadaki ilk beş balerin arasında gösterilen ve Göktürk’te yaşayan Ayşem Sunal’ın mütevazi ve utangaç tavırları insanda hayranlık uyandırıyor. Dünyanın takdir ettiği bir Türk sanatçısının; Belçika Ansvers Kraliyet Balesi’nin baş dansçılığından Türkiye’deki misyonuna uzanan öyküsünde neler yok ki… Sanatçının gelecek projeleri, sanat ormanında adeta bir umut tomurcuğu yeşertiyor.
68 intown
Türkiye’de gözlemlediğim şey çocukların çok fazla hobi yüklenmiş olmaları. Tenis, at, kayak, bale, piyano ve hiçbiri tam anlamıyla yapılmıyor.
Sizi tanıyabilir miyiz? Dansa nasıl başladınız? Küçüklüğümden beri dans etmeye çok düşkündüm. Ailemde annem,babam ve ablam da dansçıdır. Hatta babam Türkiye’nin ilk baleti, annem de Türkiye’nin en eski dansçılarından biridir. Aslında benim dansçı olmamı ailem pek istememişti. Ailenin en küçük ferdi olduğumdan dolayı babam beni özel okul sınavlarına sokmuştu. Hatta sonucunda da onların çok sevinmesini sağlayan bir okul olan Robet Koleji’ni kazanmıştım. Oysa ben, ablamın nişanlısının herkesten gizlice beni soktuğu konservatur sınavlarını kazanmıştım. Bu durumu anne ve babama söylediğimde her ne kadar içleri burkulsa da bana karşı çıkmadılar. “Hayat senin” ve “sen bilirsin” dediler. Serüvenim de böyle başladı işte… Japonya’da bir yarışmada finalist olunca Belçika’dan bir teklif geldi, 17 yaşımda Belçika’ya gidip 16 sene orada kaldım. İlk zamanlar tek başıma çok zorlandım ama inatçı kişiliğim bu zorlukla mücadele etmemde çok etkili oldu. Dünyanın ilk beş balerini arasında gösteriliyorsunuz. Belçika'nın Anvers Kraliyet Balesi'nde baş dansçı oldunuz. Uluslararası alanda büyük bir başarıyı yakalamanın sırrı nedir? Buna sır demeyelim. Dans ve bale benim için bir hayat tarzı oldu. Ben mesleğimi çok sevdiğim için disiplinsizliği bir gün bile düşünmemişimdir. Doğuştan tekniği kuvvetli olan bir yapım var. Gerçi bu durumu çalışarak çok ilerlettim. Oynadığım esere kendimden yorum katmayı çok seviyorum. Hatta belirli bir seyirci kitlem her gece beni izlemeye gelirlerdi. Her defasında nasıl bir yorum kattığımı görmek için. Sahne benim kural tanımadığım bir alan oldu. Normal hayatta utangacımdır ama sahneye çıkınca her şeyi unuturum. Aşıksam aşığım, ağlıyorsam ağlarım… Sahne benim gerçek evim gibi.
Yıllardır Belçika’da dans ediyorsunuz, Türkiye’ye ve size yabancı ülkelerin bakışı nasıl? Son yıllarda bir değişim oldu mu? Tabii oldu. Yıllar önce Belçika’ya gittiğimde Türkiye’de bale olduğunu bile bilmiyorlardı. Fakat 16 sene boyunca Amerika’da, Çin’de, Japonya’da ve Avrupa’da her sene 180-210 eser sergiledik. İçlerinde bir Türk dansçının varlığı Türkiye’ye bakışları değiştirdi. Bir bakıma Türkiye’nin dışa açılan modern yüzü oldum. Dans neden bizde fazla ilgi görmüyor? Dünyanın dansa bakışı nasıl? Bizim geleneğimizde farklı danslar var. Fransa’da dans, 14. Louis zamanında saray dansları ile başlamış. Ortaçağ’da başlayan dansın dili Fransızca olmuş. Bizde ise dansın geçmişi 60 sene. Mustafa Kemal Atatürk, Konservatuar’ı kurdurtmuş. Rusya’dan bale hocaları getirilmiş ve balenin hayatımıza girişi öyle başlamış. Ama ülkemizde baleyi henüz bebek olarak görüyorum. Çünkü klasik alt yapı yok ve bu yüzden de belli bir kitle bu sanatla tanışık. Aslında Doğu’da, Karadeniz’de ilgi müthiş. O kadar yetenek ve hevesli insan var ki inanamazsınız. Hayalim ileride tüm Anadolu’yu gezip yetenekli çocukları Konservatur’a kazandırmak. Türkiye’de bu başarınızın özellikle sanat çevrelerinde yansıması nasıl? Başarınız takdir edildi mi? Avrupa’da dans edip Türkiye’ye misafir geldiğim sürece bir sorun yoktu. Türkiye’ye dönmeye karar verdikten sonra, en büyük tepkileri meslektaşlarımdan aldım. Koreograflar uzun yıllar Türkiye’de dans etmiş balerinleri değil beni seçince diğer balerinler arasında çekememezlik oldu. Bale sanatçıları değil ama benim kategorimde olmayan sanatçılar ise beni müthiş destekledi.
intown 69
hobi da bale alanında bölümler açıldı ve bu bence çok sevindirici. İnsanların çocuklarını hobi olarak sanat okullarına göndermeleri ve okulların dolu olması beni çok mutlu ediyor. Çocuklarına bale yaptırmayı seçen ebeveynlere neler tavsiye edersiniz? Neden bale yapmalı ya da yapmamalı? Bale eğitimi kaç yaşında başlamalı ve hangi yol seçilmeli? Çocuklar herhangi bir konuda asla zorlanmamalı, tam tersi istekleri dikkate alınmalı. Zaten çocuklar ilgi alanlarını anne ve babaya bir şekilde belli eder. Örneğin ben çocukken hep dans düşünürdüm ve ertesi gün yapacağım eserleri seğrederdim. İçimde bu vardı. Türkiye’de gözlemlediğim şey çocukların çok fazla hobi yüklenmiş olmaları. Tenis, at, kayak, bale, piyano ve hiçbiri tam anlamıyla yapılmıyor. Hepsinden azar azar çocuklara öğretiliyor ama hakkıyla çocuk da tek bir alana yönelemiyor. Türkiye de bir ilk‘’dans yaz akademisi’’ çalışmanız olmuştu? Projeyi anlatır mısınız? Türkiye’de ilk defa Mimar Sinan Üniversitesi’nde ‘’dans yaz akademisi’’ yaptık. Bu benim yıllardır hayalini kurduğum bir projeydi. Denizbank’ın bir miktar desteği ve daha çok kişisel özverimizle Avrupa’dan konservatuarlardan beş profesör geldi. Cannes’dan Belçika’dan direktörler gelip ders verdiler. Avrupa’da bu proje tanındı duyuldu ve Avrupa’dan da öğrenciler geldi. Bir anlamda Türkiye’nin ciddi reklamı oldu. Toplamda 78 öğrencimiz vardı. İmkanı olmayan 18 öğrenciye tam burs verdik. Kimseyi geri çevirmedik, bale seven ve imkânı kısıtlı öğrencileri mutlu etmek müthiş bir duyguydu. Bu da beni gelecek için çok umutlandırdı. Bu kış olmasa bile seneye kış akademisini yaza da tekrarını hatta daha büyük boyutlusunu yapmayı düşünüyoruz. Yıllar sonra Belçika’dan İstanbul’a döndünüz. Göktürk’ü seçme nedeniniz nedir? Yaşadığım yer benim için çok önemli. Göktürk’ü çok açık buluyorum. Buraya geldiğim zaman kısıtlanmış hissetmiyorum. Yeni bir yerleşim merkezi. Bir evde ilk olmayı seviyorum, yeni bir evin enerjisini de yüksek buluyorum. Göktürk’te golf, tenis, binicilik her türlü spor imkânı var. At binmeyi çok seviyorum bu da bir etken Göktük’e yerleşmem için. Göktürk’ü seviyorum ve sanıyorum bundan sonraki hayatımda da burada kalacağım. Göktürk’ü sanat açısından nasıl değerlendirebilirsiniz? Benim Göktürk’le tanışmam Tan Sağtürk Okulları sayesinde oldu. Göktürk’te böyle bir okul açıldı ve ilk senesinde taştı. Diğer okullarda
70 intown
Baleden önce esnemeleri için çocuklara jimnastik yapmalarını tavsiye ediyorum. Beş yaşını doldurduktan sonra baleye başlanabilir. Konservatuar giriş yaşı ilkokul sonrası. Özel kurslara giden çocuklar profesyonel dansçı olmasalar bile ilerde sanata eğilimli kişiler olur. Duruşları ve hayat bakışları değişir.
Bundan sonrası için planınız? Hisar Okullarında dans ve bale bölümünden sorumluyum. Bundan sonraki misyonum 16 sene yurtdışından aldıklarımı özellikle beni yetiştiren hocamın bana verdiği eli Türk insanına aktarmak, baleyi ve sanatı seven seyirciler yetiştirmek.
GÜVENİLİR D OĞR U T E K ADRE S
Kemer Koru Evleri
Kemer Country
Kemer Country
Kemer Country YalıKonaklar
Kemer Country Kemerboyu
850m² Göl Kenarı , Büyük Bahçeli, Özel Havuzlu 9+2 Villa 5.650.000USD – 12.000USD Web İlan No: 29 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
350m² Özel Havuzlu, Müstakil Bahçeli 5+1 Müstakil Villa 2.500.000USD Web İlan No: 731 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
190m² Göl Manzaralı ,Hisar Tipi 3+1 Daire 690.000USD Web İlan No: 762 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
Kemer Country KemerKöşk
Kemerlife XXI
İstanbul Zen
İstanbul & İstanbul Evleri
178m² Büyük Bahçeli, Üstü Açık 3+1 Bahçe Dubleksi 575.000USD - 4.400TL Web İlan No: 729 - 737 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
210m² Doğa Manzaralı, Ferah 4+1 Çatı Dubleksi 3.400TL Web İlan No: 863 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
170m² Göl Kenarı, Güney-Batı Cepheli 3+1 Bahçe Dubleksi 850.000USD Web İlan No: 51 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
EMLAK DANIŞMANLIĞI
İstanbul & İstanbul Evleri
İstanbul & İstanbul Evleri
300m² Köşe, İçi Dekorasyonlu K tipi 4+1 Dubleks Villa 1.225.000USD Web İlan No: 60 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
220m² Göl ve Doğa Manzaralı, Büyük Teraslı 4+1 Çatı Dubleksi 1.050.000USD - 6.000TL Web İlan No: 234 – 649 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul Evleri
İstanbul & İstanbul Evleri
180m² Göl ve Doğa Manzaralı 3+1 Ara Dubleks 650.000USD Web İlan No: 18 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
180m² İyi Konumda ,Aydınlık 3+1 Bahçe Dubleksi 750.000USD Web İlan No: 670 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
260m² Doğa ile içiçe 4+1 Ferah Daire 1.000.000USD Web İlan No: 798 AHMET AKBULUT 0533 235 79 71
455m² Orman Manzaralı, Asansörlü, Köşe, Büyük Bahçeli 5+2 Villa 950.000USD 6.000TL Web İlan No: 736 - 880 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
750m² 2 Dönüm Bahçe İçerisinde ,Kapalı Garajlı ,Özel Havuzlu 5+1 Villa 5.500.000USD – 15.000USD Web İlan No: 247 – 869 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
Tek Yetkiliyiz.
COUNTRY LIFE SİTESİNDE KİRALIK-SATILIK DAİRELER VE KİRALIK DÜKKAN..
İstanbul & İstanbul Evleri 181m² Göl ve Doğa Manzaralı, Köşe, Büyük Balkonlu 3+1 Daire 750.000USD Web İlan No: 704 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul Evleri 181m² Göl ve Doğa Manzaralı , 3+1+1 Çamaşır Odalı 3+1 Daire 700.000USD Yatırımcıya da uygundur Web İlan No: 87 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul Evleri
ZenginBahçe 1
220m² Göl ve Orman Manzaralı ,Teraslı 5+1 Çatı Dubleksi 900.000USD Web İlan No: 795 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
255m² Giyinme Odalı,Depolu,Havuz Cepheli 5+1 Çatı Dubleksi 750.000USD - 3.000USD Web İlan No: 857 - 858 İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
FIRST IN KEMER EMLAK DANIŞMANLIĞI Belediye Cad No:17/B Doğa Koleji Yanı Göktürk-Kemerburgaz-İST. TEL.212 322 48 00 PBX FAKS:212 322 61 67 GSM:0533 223 88 30 w w w. f i r s t i n k e m e r. c o m - i n f o @ f i r s t i n k e m e r. c o m
spor
ZAMANDAN TASARRUFLU FITNESS YÖNTEMLERİ! Yazın rehavetliğini üzerinizden atıp sonbaharı zinde ve ideal kilonuzda karşılamak istiyorsanız doğru sayfalardasınız! Sizler için hazırladığımız özel fıtness konumuzda Göktürk’te yer alan farklı spor alternatiflerini bulacaksınız. Öneri bizden seçim sizden!
72 intown
spor B-FIT’LE GÜNDE SADECE 30 DAKİKA SPOR
Yedi yılda 220 merkeze ulaşmış, kadınların ekonomik ve sosyal yaşantılarına önemli katkılar sağlayan Spor ve Yaşam Merkezi B-fit'in kurucusu Bedriye Hülya ile yaptığımız sohbette, b-fit iş modelinden ve üyelerin nasıl bir programa tabi olduklarından bahsettik. B-Fit’in yola çıkış amacı neydi ve bugün bu amacın neresinde görüyorsunuz kendinizi? Amerika’da benzer bir sisteme katılıp günde sadece 30 dakikamı ayırarak 2 beden incelmemin üzerine; kafamda bu fikir oluşmaya başladı. 30 dakikalık egzersiz sistemini, Türk kadınlarının seveceği formatta yeniden uyarlayarak hayata geçirmek için çalıştım. Amacım, kadınlara spor yapma ve sosyalleşme imkânı sunarak; aslında bağımsızlık kazanmalarına teşvik etmek, kadınların spor ihtiyaçlarını karşılarken onları girişimcilik konusunda desteklemektir. Bu yönüyle b-fit, diğer spor merkezlerinden ayrılır. Aldığımız ödüller ve büyüme hızımız ile kendimize koyduğumuz hedefte hızla ilerliyoruz fakat bu halen yeterli değil. B-fit şu anda 48 ilde 190.000’den fazla kadına hizmet veriyor. Hedefimiz her ilde; hatta her mahallede açılacak b-fit merkezleri ile misyonumuzu tamamlamak. Bunun yanı sıra; Orta Doğu’ya açılarak; Türkiye’de başarısını kanıtlamış bu sistemi orada da hayata geçirmek için çalışıyoruz.
74 intown
B-Fit’e gelen üyeler hangi aşamalardan geçiyor? Nasıl bir program ve egzersiz şekli uygulanıyor? B-fit’i kurarken öncelikle Türk kadının spor yapmamak için söylediği bahaneleri toparladık ve tüm sistemi bu bahaneleri kırmak üzerine kurduk. Çok vakit alıyor dediler, 30 dakika dedik; spor pahalıdır dediler; uygun fiyatlı dedik; çok uzak dediler; birçok lokasyonda hizmet vermeye başladık. Spor yapmaya hazır olan kadınları; öncelikle ilk denemelerini yapmaları için merkezlerimize davet ediyoruz. Deneme dersinde hem bu sistemin gelen üyeye uygunluğunu, hem de kadının sevmesinden emin oluyoruz. Ardından ölçümlerini alarak birlikte hedefler koyuyoruz. Her merkezimizde diyetisyen hizmeti sağlanıyor ve dileyen üyeler bu hizmetten faydalanabiliyorlar. Haftada minimum 3 gün gelmelerini sağlamak amacıyla; özel takip sistemimizle gelişlerini takip ediyor ve gelmediklerinde onları arayarak tekrar davet ediyoruz. Egzersiz sistemimiz ise; 30 dakikalık istasyon çalışmaları yapmanızı sağlayan bir spor sistemidir. İstasyon çalışmaları kendi itme- çekme gücünüzle egzersiz yaptığınız hidrolik ekipmanlar ve üzerinde aerobik yapılan platformlardan oluşur. Halka şeklinde arka arkaya sıralanan 9 ekipmanı ve 9 platformu takip ederek 30 dakikada tamamlanan fitness programıdır. 30 dakikalık çalışma sonucunda 350-500kalori arası yakma imkânı sağlayan program sırasında kardio (kalp ritmi) ve kas geliştirme egzersizleri aynı anda yapılmış olur. 30 dakikanın sonunda da streching (esnetme) hareketleri ile program sonlandırılır. Sadece kadınlara yönelik olmasının özel bir sebebi var mı? Kadının gücünün kendisi ve çevresi için daha iyi bir dünya yaratmak için özgürce kullanılabildiği bir platform oluşturmak amacıyla sadece kadınlara hizmet veren b-fit; kadınların yaşamları ve çevreleri ile daha farkında olarak güçlerini erkeklerle eşit olarak kullanabilecekleri bir platform yaratmak için aracı olarak görmektedir. Bunu sağlamak için güçlü bir şirket olmaya ve kadınların fiziksel ve mental enerjilerini açığa çıkarabilmek için sosyal yönünü de en az ekonomik yapısı kadar güçlü tutmaya çalışmaktadır. Zira kadınların özgürce ve paylaşarak yarattığı bir dünyanın kadının doğurganlığından gelen sorumluluk duygusu ile sosyal yönünün çok daha güçlü olacağına inanmaktadır. Aslında günümüzde en çok problem olan “zaman” kavramını da ortadan kaldıran bir sürede insanlara etkili spor yapma fırsatı sunuyorsunuz? Neden 30 dakika? Araştırmalara göre aynı tip sporu, aynı sürede ve aynı kuvvet seviyesinde yapan bir kişinin vücudu, bir süre sonra bu tempoya alışır. Vücudun egzersizlere alışması, beklenen faydayı düşürür. Bu yüzden b-fit'te değişik kuvvet seviyelerinde spor yapma imkânı bularak, her seferinde değişik bir 30 dakika yaşamanız mümkün olacaktır. Fit kalmanın en önemli anahtarlarından biri kendinizi zorlamaya müsait spor etkinliklerinde bulunmanızdır. b-fit'teki makineler burada geçirdiğiniz 30 dakika süresince fitness düzeyinize uygun olarak, sizi zorlamadan hedeflediğiniz amaçlara ulaşmanızı sağlar. Ekipmanlarınızdan bahseder misiniz? B-fit circuittraining (istasyon çalışması) sistemi ile kendi itme ve çekme kuvvetine dayanan (hidrolik egzersiz) ekipmanlardır. Hidrolik Ekipmanlar, Üzerinde ağırlık bulunmayan fitness ekipmanlarıdır. Hidrolik pistonlar ile rezistans sağlar. Kendi itme & çekme gücünüz ile çalışır. Yavaş çekilirse hafif, hızlı çekilirse yüksek ağırlıkta olur. Vücudun tüm ana kas gruplarını çalıştırır. Dengeli bir egzersiz yapmayı ve optimum zamanda maksimum sonuç elde etmeyi sağlar. 1980’li yıllarda fizik
tedavi & rehabilitasyon amaçlı kullanılmaya başlanmış, kas yapısı &postür üzerindeki düzeltici, onarıcı, geliştirici etkileri görülünce egzersiz sistemi halini almış. Yaşlılar ve çocuklar için de ideal egzersiz yöntemlerinden biridir. Bu spor illa kilo vermeye mi yönelik? Üyeleriniz daha çok hangi amaçla size geliyor? (örneğin kardiyo ağırlıklı mı yoksa sıkılaşmaya mı yönelik, yoksa her ikisi de var mı…) B-fit yapmak kilo vermenin yanı sıra sağlığınızı korumanıza da yarıyor tabii ki. Bu yüzden en az; kilo vermeye gelen üyelerin yanında, sporu bir hayat biçimi haline getirmiş kadınlarda üyemiz. Spor aslında bir yaşam biçimidir ve bizler; Türkiye’de bu konu için farkındalığı arttırmak üzerine çok çalışıyoruz. Türkiye genelinde takip ettiğimiz kadarıyla; 2006’dan (ilk kurulduğumuz yıl) bu yana; birçok kadın artık hayat boyu sporun öneminin farkında. Üyeleriniz için farklı programlar mı var yoksa herkes için genel bir program mı söz konusu? Her merkezde mevcut olan b-fit sistemi; dairesel antrenman ile aynı anda birçok kadına farklı egzersiz biçimi sağlıyor. Halka adını verdiğimiz alanın en ortasında bulunan spor eğitmeni; b-fit yapan her kadının ayrı ayrı ihtiyaçlarını bilir ve onları bu ihtiyaçları karşılayacak biçimde yönlendirir. Üyelerimiz istasyon çalışmasıyla 30 dk’lık b-fit programına dahil oluyorlar. Bunun dışında b-fit merkezlerinde 30 dakikalık istasyon çalışmalarının yanı sıra bazı merkezlerimizde şu gibi hizmetleri vermekteyiz: Fit popo / Fit karın seansları, aerodans, magicball,matfit stüdyo dersleri( zumba,pilates, yoga, dans vb..) gibi hizmetler sunmaktayız. Sporda her geçen gün trendler değişiyor. Yeni bir makine, yeni bir tarz ortaya çıkıyor. Bu anlamda yenilikleri takip ettiğinizi düşünüyor musunuz? Neler yapılıyor? Bu konu için merkez ofisimizde kurulmuş İş Geliştirme departmanımız bile mevcut. Burada ki ekip sürekli yenilikleri takip ederek; b-fit sistemine en uygun şekilde entegre etmek adına projeler yapıyor. 2013 yılında matfit, fit jumpvb yeni egzersiz türleri merkezlerimizde uygulanmaya başlanmıştır. Bizler merkez ofis ve tüm b-fit merkezleri olarak; yenilikleri sürekli takip ediyor, kendi sistemimize adapte ederek üyelerin hizmetine sunuyoruz. Aynı zaman da merkezlerimizde düzenlenen; tüm kadınlara açık seminerler ve eğitimler ile topluma karşı bilgilendirme misyonumuzu gerçekleştiriyoruz. Son olarak spor yapmak isteyip de bu işi hep erteleyenlere ilk ne tavsiye edersiniz? Hiç çekinmeden en yakın b-fit merkezinden bir deneme dersi randevusu almalarını öneririm. Araştırmalarımıza göre; spor yapmaktan çekinenlerin kadınların büyük çoğunluğu ilk deneme dersinden sonra bu çekincelerinden kurtuluyorlar. Bu sebeple 220 merkezimizde de deneme dersleri ücretsizdir. Ardından her b-fit merkezinde standart olan güler yüzlü hizmet ve kişiye özel ilgi ile; üyesi bulunduğu b-fit merkezi; bir spor salonunun yanı sıra evi haline geliyor. Aslında tüm b-fit merkezlerinin konsepti de kadınların çekinmeden rahatça spor yapmalarına olanak sağlamaktadır. T: 0212 3229088
intown 75
spor POWER PLATE VE POWER GYMSTCK İLE KISA ZAMANDA BAŞARI
yor. Kaslarda oluşan bu dizi hareketler tendonların da gerilmesine neden oluyor. Bu kasılma, “derin kas” olarak nitelenen karın içi kasların, omuriliği çevreleyen kasların hatta yüz kaslarının bile gerilmesine ve etkin olarak uyarılmasına neden oluyor. Böylece vücut kasları belirlenmiş bir disiplin içinde çalışarak gelişiyor. Zamanla dokular sıkılaşıyor, selülitler azalıyor ve vücut şekilleniyor. Özellikle doğum sonrası gevşeyen kaslar kısa sürede forma giriyor. Kemik erimesi tedavisinde kullanıldığı doğru mu? Evet. Çok özel hazırlanmış programlarla kemik erimesinin önüne geçildiği hatta çok yeni ve özel vakalarda gerilemelere bile rastlandığı oldu. Power plate’in bununla ilgili dünyanın sayılı üniversitelerinde çok ciddi çalışmaları yer alıyor. Yeni trend Power gymstick diye duyduk bu çalışma sisteminden bahseder misiniz? Power gymstick dersi ile power plate’in üzerinde çeşitli egzersizler uygulanarak günlük hayatın getirdiği yoğun iş temposundan minimum etkilenmenizi sağlamakla kalmayıp sıradan yapılan antrenman sistemine göre %50 - 60 oranında sakatlıklara karşı vücudunuzu daha fazla koruyabilirsiniz. Bu da hedeflediğiniz vücuda daha da kısa zamanda kavuşmanızı sağlayabiliyor. Power Gymstick ne kadar sürüyor ve 30 dakika olduğunu söylediniz nedeni nedir? Evet, haftanın üç günü 30’ar dakikadan oluyor. Power plate’de olduğu gibi personal trainer eşliğinde ve fonksiyonel olarak farklı egzersizler seçilerek kişiye özel yapılan derslerden oluşuyor. Bu derste her iki sistem kullanılıyor. Amaç daha fazla kas gurubuna hükmederek süper set şeklinde dinlenme süreleri olmayarak kasları olabildiğince zorlayıp maksimum yağ yakımı sağlarken geliştirmek ve hedefe daha hızlı gitmek. Yaptığımız 30 dakikalık Power Gymstick normal bir spor salonunda iki üç saat çalışmış kadar etkilidir.
Zamandan tasarruflu spor alternatiflerinin son yıllardaki bir diğer gözdesi ise Power Plate. Güçlü titreşimiyle tüm kasları çalıştırdığı belirtilen 15 dakikalık bu yöntemi ve son zamanların yeni trendi Power Gymstick uygulamasını Power Plate ve Power Gymstick antrenörü Ersoy Doğru’ya sorduk. Haftada sadece üç gün ve 15’er dakikada başarı deniliyor bu mümkün mü? Nasa teknolojisi ile üretilmiş Power-Plate günde sadece 15 dakika haftada üç kez uygulama ile tüm vücudunuzu çalıştırıyor. Power plate’in çalışma prensibi tüm vücuda güçlü bir vibrasyon uygulayarak (Whole Body Vibration) insan vücudu üzerindeki yer çekimi kuvvetini (G-Force) yaklaşık altı misli artırmak. Bu sayede kaslar derinlemesine, hızlı ve düzenli olarak çalışıyor. Nasa’nın 2001 yılından bu yana kullandığı Power Plate’in ürettiği fiziksel vibrasyon, kaslara enerji olarak transfer ediliyor. Kaslarda birbirini takip eden kasılma ve gevşemelere neden olan alet 30, 35, 40 ve 50 Hertz frekans aralıklarında çalışıyor. 50 Hz. Frekans ile çalışıldığında, kaslar saniyede 50 kez gerilip gevşi-
76 intown
Power plate ünlüler arasında popüler hale gelmiş durumda bilindik simalar var mı peki? Bu cihazın trend olma nedeni çok kısa sürede , fazla zaman harcamadan forma sokması. Haftada 3 kez günde 15 dakika çalışmak yeterli. Bu yüzden iş dünyası başta olmak üzere hem dünyada hem de ülkemizde birçok ünlü isim Power Plate kullanıyor. Kimler derseniz? Madonna,Clint Eastwood,Julıa Roberts, Demi Moore ve Sting bunlardan bazıları. Ülkemizde ise liste daha uzun. Sezen Aksu, Çağla Şikel, Tülin Şahin, Defne Samyeli, Sertab Erener, Gülben Ergen,Petek Dinçöz, Beyaz, Yılmaz Erdoğan en bilinen isimler. Dahası Türk Futbol Milli Takımımız ve Beşiktaş Futbol Kulübü antrenmanlarında Power Plate kullanıyorlar. T: 0212 3229089
SUPERSLOWZONE İLE 20 DAKİKA’DA SAĞLIKLI YAŞAM
Florida Üniversitesi tıp fakültesinde uzun yıllar süren bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkan bu programda ise sizlere, haftada bir ya da iki kere sadece 20 dakikanızı ayırarak daha sağlıklı, güçlü ve formda bir vücut vaat ediliyor. Bu yöntemin bir diğer artısı ise günlük kıyafetle egzersizleri yapabiliyor olmanız. Toplamda 20 dakika boyunca sıcaklığı ayarlanmış özel çalışma ortamında terlemeden ve kişiye özel eğitmen eşliğinde yapılıyor. Fitness, Wellnes ve tedavi sonrası tamamlayıcı amaçla tercih edilen SuperSlowZone adı üzerinde yavaş hareketlerle yapılan bir yöntem. Bu sayede birçok kas gurubunu aynı anda çalıştıran, duruş bozukluklarını düzelten, yanlış spor ve beslenme nedeniyle kaybedilen kasların geri kazanılmasını sağlayan bu spor yönteminde; yüksek yoğunlukta maksimum sayıda kas lifini çalıştırıp, düşük kuvvet egzersizi yaptırarak kas gücünü arttırılıyor. SuperSlowZone egzersizleri kişinin sağlık durumu, fiziksel özellikleri , yaş ve eklem hareket açıklığı gibi özelliklere göre hazırlanıyor. T: 0212 3227301-02
FITNESS’TA SON TRENDLER Pilateswithgerda’da Turn & Burn
V3 Fitness’ta Tabata
Zone’da Crossfit
Yepyeni bir egzersiz sistemi olan Turn & Burn, spor hayatınıza farklı bir form tutma ve sıkılaşma yöntemi sunuyor. Özellikle çalışanların saatleri düşünülerek hazırlanan bu programda güne hem daha zinde hem de özellikle çalışmak istediğiniz bölgeyi hedef alarak başlıyorsunuz. Her gün sabah saatlerinde 45’er dakikalık farklı bölgeleri sıkı bir şekilde çalıştıran bu programda tepeden tırnağa tüm kaslar devrede!
Günümüzün kanıtlanmış en etkili yağ yakma sistemi olan ve Crossfit sisteminin bir parçası olan TABATA; eğlenceli, yüksek tempolu bir fitness programı. Burada, 20 saniye boyunca güvenli ve fonksiyonel hareketler yapıp 10 saniye dinleniyorsunuz. Sekiz set sonra istasyon değiştiriliyor ve farklı bir kas grubuna geçiliyor. Temponuzu kendiniz belirliyorsunuz ama takım arkadaşlarınız ve eğitmeniniz sınırlarınızı aşmanız için sizi sürekli motive ediyor.
10 temel fiziksel özelliğin gelişimini hedefleyen genel güç ve kondisyon programı Crossfit ile birçok bölgeyi çalıştırıyor. Tüm vücudu dengeli çalıştırmayı hedefleyen bu programda kardiyovasküler dayanıklılık, iş yapabilme kapasitesi, güç, esneklik, patlayıcı kuvvet, hız, koordinasyon, çeviklik, ve vücut kontrolü yer alıyor. Hareketler, olimpik halter tekniklerinin, temel jimnastik hareketlerinin ve atletizmin birleşmesinden meydana geliyor. Diğer bir deyişle rutinden uzakta, her gün değişen, içinde rekabeti barındıran egzersiz programı arıyorsanız Crossfit tam size göre!
T: 0212 3227493
TABATA, dolaşım ve solunum sistemi kapasitelerini arttırıyor, kas kaybettirmiyor, fiziksel performansınız ve patlayıcı gücünüzü şaşırtıcı seviyelere çıkartıyor. Antrenmanı takip eden iki gün boyunca uyurken bile yağ yakmaya devam ediyorsunuz.
T: 0212 7776600 pbx
T:0212 3630480
intown 77
spor
GÖKTÜRK’ÜN PİLATES KRALİÇESİ:
GERDA ERGÜL
Göktürk’ün en eski ve tabir-i caizse usta pilates hocaları deyince akla gelen bir isim “Gerda Ergül”. Starbucks meydanında yer alan “Pılateswıthgerda” stüdyosunda sadece özel dersler değil, daha bir çok farklı kategoride programlar da mevcut. Kendini iyi hissetmek isteyen ve farklılık arayan tüm sporseverler burada aradıklarını bulabilir…
78 intown
Profesyonel hayatta sporla hep iç içe olmuşsunuz. Bu anlamda pilates merakı ve bir akademi kurma fikri nereden aklınıza geldi? 25 yaşına kadar profesyonel atlet olarak spor yaptım. Ancak sonrasında yaşadığım ciddi bir sakatlıktan sonra, atletizmi bırakmak zorunda kaldım. Bir süre step, aerobik ve fitness dersleri verdim. Ancak sakatlıklar peşimi bir türlü bırakmıyordu. Bu sefer de bel-boyun problemleri baş gösterdi. Bu durum da beni alternatif egzersiz yöntemleri aramaya sevk etti. 2003 yıllarında ülkemizde yeni yeni duyulmaya başlayan pilatesi araştırdığımda, çok ilgimi çekti. Akabinde New York’a giderek, ilk eğitimlerimi almaya başladım. Tamamen kendime yönelik ve hobi olarak düşündüğüm pilatesin, kendi üzerimde yarattığı olumlu geri dönüşleri fark ettiğimde, “aynı sorunları yaşayan bir çok kişiye neden faydalı olmayayım?” düşüncesi ile, profesyonel anlamda bu işi öğrenmeye karar verdim. Dört yıllık yoğun bir eğitim sürecinden sonra pilates master seviyesine gelerek, kendi okulumu kurmaya karar verdim. Pilatesin çeşitleri var mı? Siz hangi yöntemi uyguluyorsunuz? Pilates’in yaratıcısı Joseph Pilates’in prensipleri dışına çıkmadan, tüm dünyada da öğretildiği şekilde, aynı yöntemleri uygulamaya çalışıyoruz. Bunun yanında ülkemiz insanının fiziksel ve kültürel yapılarını ve özel beklentilerini de göz önüne alarak daha çok kişiye özel programlar hazırlıyoruz. Pilateswithgerda olarak misyonumuz, kişilerin ihtiyaç ve amaçlarına yönelik olarak, anatomi ve biyomekanik bilimi ışığı altında, profesyonel birikimimizi kullanarak, her kişiye özel program uygulama ve insanların hayatında olumlu bir fark yaratmak.
İyi bir Pilates eğitmeni olmak için öncelikle kişinin bir spor geçmişi olmasının yanında özellikle spor akademisi veya bale-dans gibi branşlarda konservatuvar eğitimi alması büyük avantaj sağlıyor. Bunun yanında, kendisine güvenen en az lise mezunu herkes bu eğitimlere katılabilir. Fakat adayların kurs sonunda yapılacak uygulama ve yazılı sınavlardan geçer puan alması ve yaklaşık 60 saatlik pratik ve gözlem şartlarını tam olarak yerine getirmesi gerekiyor. Sınavı alamayanlar, maalesef sertifikalandırılmıyor. Ne kadar zamanda pilatesin vücut üzerindeki etkileri görülmeye başlanır? Bu etki kişinin yaşına, egzersiz alışkanlığına, fizyolojik ve psikolojik durumuna ve egzersiz yapma sıklığına bağlı olarak çok değişir ama bu anlamda sorunu olmayan ve haftada en üç-dört seans pilates yapan kişi, 20-25 seans sonrasında vücudundaki görecektir. Pilates dışında da aktiviteler yapıyorsunuz. Onlardan da bahseder misiniz? (zumba-yoga...). Örneğin yeni sezonda hangi aktiviteler olacak? Yenilikler var mı? Bu sezon özellikle çok değişik bomba gibi grup derslerle geliyoruz. Programlarımıza, hem eğlenceli hem de kilo vermeye yönelik ‘Total Body Conditioning’ tarzında yeni grup dersler koyuyoruz. Özellikle “Insane Workout” ve “Zumba Gold” grup dersleri ile üyelerimizin çok eğleneceğini düşünüyoruz. T: 0212 322 74 93 - 33 63
Son birkaç yıl içinde pilates birçok kişinin hayatına girdi. Bu gidişatı nasıl buluyorsunuz? Aklın yolu bir. Doğru yapılan işlerin sonuçları görüldükçe, herkes tarafından takip edilip, kabul görüyor. Pilates egzersizlerinin insanlar üzerinde yarattığı fiziksel ve psikolojik olumlu yansımalar ortadayken, katılımların artması zaten çok doğal. Önümüzdeki kısa süreler içinde, doktor tavsiyeleri ile reçetelerde de pilates egzersizleri tavsiye edilirse, sakın şaşırmayın. (gülüyor) Doğru pilates eğitmenlerini anlamamız için nelere bakmak gerekir? Bu anlamda neler tavsiye edersiniz? Tabii ki, doğru yerde doğru eğitmenler ile yapılması koşulu ile ancak bahsettiğimiz olumlu geri dönüşler alınabilir. Pilates yapmayı düşünen kişiler eğitmenin iyi bir anatomi ve biyomekanik bilgisi olduğu ve hangi okuldan veya kurumdan eğitim aldığını, eğitim saati ve sertifikasyonunu sorgulamalı. Aksi halde üzücü sakatlıklar yaşamak an meselesi olabilir. Pilateswithgerda'da eğitmenler yetiştiriyorsunuz. Bunun için ne gibi şartlar gerekli? Her öğrenci sertifika alabiliyor mu? Kurslarımıza iştirak edecek adaylardan, öncelikle bu işi daha doğru öğrenmek amacı ile, kendisi için mi, yoksa profesyonel anlamda bu alanda kariyer yapmak amacı ile mi geldiğini sorguluyoruz. Buna yönelik olarak en başta bazı kriterleri kendilerine açıklıyoruz.
intown 79
çocuk
ÇOCUKLARDA ZORBALIK Okullarda müdahale edemediğiniz ve çocuğunuzun ruh sağlığını bozmaya kadar gidecek bir tablo ile karşılaşsanız ne yaparsınız? Çocuğunuzun okulda “zorbalıkla” karşı karşıya gelme durumunu Uzman Klinik Psikolog Pınar Mermer’e sorduk…
Bu anlattıkların çerçevesinde zorbalıkta en çok görülen davranış nedir? Zorbalık, okuldaki şiddet davranışlarının sık karşılaşılan bir çeşidi aslında. Buna şiddet denmesinin sebebi çocukların hem kendilerine hem de başkalarına fiziksel zarar vermesinden kaynaklanıyor. Bazen zarar verme amacı olmadan yapılan alay etme, zorbalık olarak kabul edilmezken, arkadaşlarının çocuğun üzüldüğünü gördüğü halde ona şişko, dörtgöz gibi isimler takması zorbalık olarak kabul edilebilir. Okulda görülen zorbalık davranışları en çok isim takma, alay etme, dışlama ve fiziksel şiddet.
Öncelikle çocuklarda zorbalık olduğunu nasıl anlarız? Zorbalık terimi bir insanın bedeni, malları, duyguları, sosyal statüsü, ilişkileri ve itibarına zarar verici davranışlar için kullanılır. Zorbalık; şiddet içeren, acı verici, tekrarlayıcı, kasıtlı yapılan davranışlardır. Bir veya birden çok kişi tarafından alay edilen, aşağılanan, taciz edilen, sosyal ayrımcılığa maruz kalan, dışlanan, sözlü, fiziksel veya psikolojik saldırıya uğrayan çocuklar zorbalıkla karşı karşıya demektir. Zorbalığın çocuklara ne gibi etkileri olur? Zorbalık çocuğa farklı düzeylerde etki edebilir.Çocuğun özgüvenini kırar, arkadaş ve aile ilişkilerinde bozulmalara yol açar ve akademik başarısızlığın gizli nedeni olabilir. Hatta bu olumsuz etki zorbalık içeren davranışlar bitse bile devam eder.
80 intown
Zorbalığın çeşitleri nelerdir?Örnek vermek gerekirse? Zorbalık davranışları fiziksel, sözel, sosyal ve ilişkisel alanlarda ortaya çıkabilir. Siber zorbalık da dikkatli olmamız gereken önemli bir konu. Fiziksel zorbalıkta; ittirmek, vurmak, tekme atmak, sarsmak, omuz atmak, eşya çalmak en sık gördüklerimizden. Sözel zorbalık ise adı üstünde sözel davranışlarda bulunmak, yani isim takmak, aşağılamak, tehdit etmek gibi davranışlardan meydana gelir. Çocuğunuza zorbalık yapıldığını nasıl anlarsınız? Eğer çocuğunuz son zamanlarda zor konsantre oluyor, dikkati kolay dağılıyorsa, okula farklı bir taşıtla gitmek istiyor veya yolunu değiştiriyorsa, okul gezisi, spor müsabakası gibi okul aktivitelerine karşı bir anda ilgisini yitirdiyse, okul notlarında ani bir düşüş varsa, hafta sonları mutlu, Pazar akşamları ve okul günleri mutsuz ve gerginse, beden dili değişmiş, çökük omuzlar, kambur duruş, göz temasından kaçınma davranışı başladıysa, kolay ve sık ağlıyorsa, hızlı duygu geçişleri yaşıyorsa, uyumakta zorlanıyorsa, tırnak yeme, yatak ıslatma davranışları başladıysa, eşyaları açıklama olmaksızın kaybolmaya veya zarar görmeye başladıysa, okulun
Kemerburgaz'da
KEMERBURGAZ Mithatpaşa Mah. Davutpaşa Koru Evleri Kızılçam Sk. No:26 Kemerburgaz T:0212 2026550-51 Gsm: 0533 4068661
ÇEKMEKÖY
Konaklar Bölgesi Söğüt Sokak No: 4 Zekeriyaköy - Sarıyer T:0212 202 65 50/51/52 Bilgi için :0216 5482171 - duslersatosu@hotmail.com
çocuk
bazı kısımlarına gitmediğinden bahsediyorsa, güvenlik ve güvende olmak konusunda takıntılı davranışlar sergilemeye başladıysa, kekelemeye başladıysa, yeme davranışları değiştiyse, yanında kendini koruma amaçlı taş bıçak gibi malzemeler taşımak istiyorsa, zorbalığa maruz kalıyor olabilir. Az önce bahsettiğin Siberzorbalık nedir? Siber zorbalık veya elektronik zorbalık, iletişim cihazları üzerinden yapılan zorbalıktır. E-posta, cep telefonu, hızlı mesajlaşma programları, chat programları, facebook, twitter gibi sosyal medya veya web siteleri üzerinden yapılan zorbalıktır. Evdeki problemler zorbalığa neden olur mu? Evde şiddet gören çocuklar kendilerini güçlü hissetmek için böyle bir yola başvurabilirler.Ya da ailesel problemler, çocuğun bir yardım çağrısı olarak zorbalığa başvurmasına sebep olabilir. Zorbalık kurbanı bir çocuğa uzman ne yapabilir? Uzmanların belli yöntemleri var. Ben ağırlıklı olarak oyun terapisi yöntemini kullanıyorum çünkü bu yöntem, çocuğun yaşadığı olumsuz deneyimin etkilerinden kurtulmasını sağlıyor. Çocuğu bu konuda bilgilendirmek ve güçlendirmek de ayrı bir hedef. Örneğin okullarda mutlaka rehberlik bölümüyle temas kurarız. Orada neler
82 intown
olduğunu anlamaya çalışırız. Zorbalık yapan ve yapılan çocuklarla ayrı ayrı grup çalışmaları yapabilir. Aileleri çocuklarına destek olmak konusunda bilgilendirebilir, onlara çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda destek olunabilir. Her çatışma zorbalık mıdır? Zorbalık ve normal çatışmalar arasındaki farkı iyi kavramak gerekir.Çocuklar arasındaki bazı çatışmalar normal psikolojik gelişimin bir parçasıdır, problem çözme becerilerini arttırdığı gibi, doğru müdahalelerle çözülürse psikolojik dayanıklılığın gelişimine katkıda bulunur. Zorbalığı fark eden öğretmen ne yapabilir? Zorbalık yapan ve yapılan çocukların velileriyle iletişime geçip, okulda gerekli fiziki düzenlemeleri yapmalı, kontrolü arttırmalı.Ayrıca rehberlik bölümüyle temasa geçmeli.Okullarda zorbalığı engellemek için seminerler düzenlemeli çocuklara empati geliştirici oyunlar oynatılmalı.Okulların malesef zorbalıkla ilgili bir politikası yok.Böyle durumlarda ya veli bilgilendirilmiyor ya da bilgilendiriliyor ancak yol gösterilmiyor.Okullarda rehber öğretmen öğretmen ve velilere bu konuyla ilgili eğitimler verilmeli.Bu konuda kurallar olmalı ve uygulanmalı. Eğer okulunuzda böyle bir çalışma yoksa veliler olarak bunu talep edebilirsiniz.
deneyimleri en anlamlı şekilde kullanabilmelerini sağlayan aktif öğrenme yaklaşımı üzerine kuruludur. Çocuklarımız, işlenen konular üzerinde soru üretmeye ve sorularının yanıtlarını araştırmaya yönlendiriliyor. Onları, şimdiden farklı kültürlerle tanıştırmak ve geleceğe daha iyi hazırlamak için global dünyamızın vazgeçilmez bir gereksinimi olan İngilizce eğitimini, yoğun ve doğal yöntemlerle veriyoruz. Çocuklarımızın sosyal yönden de gelişimlerine destek vermek amacıyla anaokullarımızda spor aktiviteleri, müzik ve sanat etkinlikleri, satranç ve drama çalışmaları uzman eğitimcilerin rehberliğinde yer alıyor. Tüm bu anlatılanlar çerçevesinde, daha detaylı bilgi almak ve çocuklarınızın kaliteli eğitimin bir parçası olmaları için sizleri Kemer Kids Garden anaokullarımıza bekliyoruz. Eğitim felsefeniz nedir? Her çocuk bireydir, her çocuğun ilgi, istek ve ihtiyaçları kendine özgüdür. Çabamız dostluk kurma, işbirliği yapma, empatik becerileri kazanma ve kendisini farkında olma gibi gelişimleri hedef alarak, çocuğun kendini güvende ve mutlu hissedeceği bir ortam sağlamak. Bu yüzden Kemer Kids Garden’da her çocuk için kendi seviyesine uygun öğrenme ortamları sunuyoruz. Öğrenme, sınıflarda çeşitli faaliyetlerle, çocuğun kendini ve dünyasını keşfetme, birlikte çalışma, sorular sorma ve soruların cevaplarını bulması ile başlıyor. Yabancı dil eğitiminiz hakkında bilgi alabilir miyiz? İngilizce ve Fransızca olarak iki farklı dil programımız bulunuyor. İngilizce& Fransızca’yı çocuklarımıza, öngörülen zaman dilimi içinde etkin doğal ve kesintisiz olarak öğretiyoruz. Kültürel çeşitliliğin okulun içinde yaşatılması ve çocukların bu zenginliğe sahip olmaları, dil eğitimi ve öğretiminin başarısında önemli bir etken.
Feride Akdik Okul Müdürü
Kemer Kids’ Garden’ın eğitim modelinden bahseder misiniz? Kemer Kids’ Garden’da gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Bakolarya, PYP - PrimaryYearsProgramme/ İlk Yıllar Programı- ile çocuklarınızın duygusal, sosyal, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini potansiyellerinin en üst seviyesine getirmelerine ve de gelecekte öğrenilmesi gereken bilgileri sıralamak yerine, hem öğrencilerin, hem de öğretmenin etkin bir şekilde sorgulama yaptıkları bir sınıf atmosferi yaratmayı amaçlıyoruz. Kemer Kids’Garden Eğitim Modelinin temel hedefi; düşünen, araştıran sorgulayan, sağlıklı iletişim kuran, özgüveni gelişmiş, işbirliği yapabilen, yaratıcı, duyarlı, hoşgörülü, empati yeteneği gelişmiş, mutlu bireyler yetiştirmektir. Eğitim modelimiz, çocukların çevrelerindeki sosyal ve fiziksel dünyadan edindikleri
Yaş aralıklarınız nedir? 2 ila 6 yaş aralığında olan tüm çocuklara yönelik programlarımız mevcut. Farklı yaşlara göre nasıl programlar yapıyorsunuz? Ne kadar erken başlanırsa o kadar kolay yol alınacağını düşünüyoruz. Örneğin 2-3 yaşlar için yabancı dildeki yönergeleri anlamak, basit cümleler kurmak, soru sormak, bir hikayeyi dinleyebilmek, şarkı söyleyebilmek bizler için önemli. 3-4 yaş grubunda ise çocuğun duygu ve düşüncelerini kolayca ifade edebilmesi, varolan kelime dağarcığını genişletmesi, İngilizce ve Fransızcayı grup tartışmalarına katılabilecek kadar rahat kullanabilmesini hedefliyoruz. Bunların yanı sıra bu yaş çocuğun sayıları tanıması, 10’a kadar sayması, nesneleri, şekilleri ve renkleri tanıyıp isimlendirebilmesi, sınıflandırabilmesi ve sıralayabilmesi de gerekir. 4-5 yaş grubunda yabancı dili konuşmada kendine güven esas alınmalı. Ayrıca alfabenin harflerini ve harflerin seslerini tanıyabilmesi, kelimelerin anlamları olduğunu öğrenebilmesi, birleşmiş ses gruplarının kelimeleri oluşturduğunu anlayabilmesi, hikâyede olabilecekleri tahmin edebilmesi hedefleniyor. 5-6 yaş grubunda ise çocuğun İngilizce ve Fransızcayı konuşabilmenin yanı sıra harfleri ayırabilme ve yazma kurallarını öğrenebilme, okuyabilme, okuduğunu anlayabilme ve dinleyebilme becerileri kazanmasıdır. Ayrıca İngilizce bilen çocukların ve ilk kez İngilizce öğrenecek çocukların programlarını ayrı tutuyoruz. Günde 45 dakika Türkçe eğitim veriyoruz.
84 intown
GÖKTÜRK
KEMER KIDS‛‛GARDEN YENİDEN GÖKTÜRK‛TE
ÇOCUKLARIMIZIN AKADEMİK GELİŞİM RAPORLARININ YANI SIRA,
EĞİTİM MODELİMİZ
Dil - Konuşma Zihinsel Psiko - Sosyal Gelişimini Sizinle Birlikte
PYP (Primary Years Programme - İlk Yıllar Prog.)
DEĞERLENDİRİYORUZ DESTEKLİYORUZ İZLİYORUZ.
MAPLE BEAR (İngilizce & Fransızca)
SOSYAL AKTİVİTELERİMİZ YOGA, ZUMBA, MÜZİK, DRAMA, GEZİ, JİMNASTİK, DANS, MUTFAK ETKİNLİKLERİ
ORGANİK BESLENİYORUZ.
Kendime güveniyorum, eğlenerek öğreniyorum, Sevgiyle büyüyorum çünkü ben KEMER KIDS‛ GARDEN Ailesindenim...
Çamlık Caddesi Menekşe Sokak No:16 (Karaca Sitesi Karşısı) gkids@kemer.k12.tr www.kemer.k12.tr
çocuk
BİRDEN FAZLA DİL ÖĞRENİMİ ÇOCUĞUN KAFASINI KARIŞTIRIR MI? Yazı: Tuba Dilsöz
86 intown
Anne babaların kaygıları çocukları dünyaya geldikleri andan itibaren başlar. “Çocuğumun sağlıklı olması için ne yapabilirim, çocuğumun sosyal ve bir o kadar da çalışkan olması neye bağlı, nasıl bir eğitim almalı, kaç yaşında okula göndermeliyim?” gibi birçok soru, çocuk henüz anne karnındayken akıllarda yerini alır. Bu soruların yanı sıra yabancı dil eğitimine kaç yaşından itibaren başlanmalı diye düşünenlerin sayısı da az değildir kuşkusuz. Gelişimi desteklemek için verilmesi gereken en önemli eğitimlerden biri de yabancı dil eğitimidir. Anadilimizi anne karnındayken duymaya başlıyorsak, yabancı dil öğrenimine de neden öyle başlamayalım ki… Anne-baba olarak yabancı dili çocuğumuza verebiliyorsak, onu çift dilli yetiştiriyoruz demektir. Eğer böyle bir imkânımız yoksa ya da bunu belli bir yaştan sonra nasıl olsa öğrenecek gözüyle bakıyorsak yabancı dil öğrenim yaşı ne olmalı? Yapılan bazı araştırmalara göre 0-6 yaş arası çocukların yabancı dili beynine direkt kaydettiğini, 7 yaştan itibaren yabancı dil öğreniminin gitgide zorlaştığını söyleyebiliriz. Hatta 11 yaş ve üzerinde dil öğrenenlerin telaffuz sorunları yaşadığını da belirtmek mümkün. Bunun için eğitimi erken yaşlarda başlatmak çocuğun bir yandan zihinsel gelişimini olumlu etkilerken, diğer yandan da başka kültürleri tanımasına ve düşünme gücünü iyileştirmesine olanak sağlar. Erken yaşta dil öğrenen çocuklar ileride diğer yabancı dilleri öğrenme
konusuna daha rahat eğilim gösterirler çünkü öğrenme sürecinin nasıl gerçekleştiği zihinlerine küçük yaşta kazınır. Çocukların düşünme becerileri de dil öğrenimine paralel olarak artış gösterir. Yani anadilinin yanı sıra farklı dilleri de konuşabilen çocukların yaratıcılıkları ve öğrenme kapasitelerinde belirgin bir yükseliş olduğu bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir. Ebeveynler tarafından sıkça sorulan bir diğer soru da “birden fazla dil öğrenimi çocuğun kafasını karıştırır mı?” Yapılan çalışmalar gösteriyor ki çocuk çevresinde duyduğu her bir farklı dili ayırt edebilme yetisine sahip. Hatta bu durum çocuğun zekâ düzeyinde dahi pozitif etki yaratabilir. Ama burada da çok önemli bir faktör devreye girer: isteklilik. Bu noktada ebeveynlere birçok görev düşüyor. Öncelikle çocuğumuzun dil eğitimindeki istekliliği birincil önemde. Temel derdiniz çocuğa yüklü programlarla birçok dili birden öğretmek olmamalı. Bu davranış aksine çocuğun dil eğitimine karşı tavır almasına sebep olabilir. İstekliliği oluşturmak için öncelikle merak uyandırmak ve farkındalık yaratmak size düşüyor. Dil öğreniminin başında bu istekliliği yaratabilirsek devamını getirmek çok rahat olacaktır. Öğrenim süresi boyunca çocuğunuza bu konuda nasıl mı destek olabilirsiniz? İnternet sitelerini karıştırdığınızda dil aktivitesi ile ilgili birçok oyun bulabilirsiniz. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için oyunla öğrenme dinleme ve konuşma becerilerinin gelişimi açısından önemli. Yaratıcılığınızı kullanın ve çocuğunuza destek verin, unutmayın ki hızla değişen dijital çağın birer vatandaşı olarak en çok ihtiyaç duyacakları beceri iletişim olacak…
intown 87
çocuk ÇOCUKLARIMIZA NE VERİYORUZ, ONLARDAN NE BEKLİYORUZ? Yazı: Esra Gür Demirbaş
Yeni nesil anne-babalar çocukları yerine ne kadar çok şey yaparlar hiç düşündünüz mü? İlk çocuğumuz olduğu andan itibaren kendimizi yok sayıp tamamen ona kanalize oluruz. Bundan sonraki hayatımızda sanki sadece onlar için yaşayacağız diye düşünürüz. Bu bir bakıma doğru olsa da bu, tümüyle doğru bir düşünce anlayışı değildir. Çocuk olduktan sonra her ne kadar insanın hayata bakış açısı değişse de aslında ortada değişen bir şey olmuyor. Yani siz hala aynı sizsiniz. Sadece üzerinize annelik veya babalık şapkaları ekleniyor. Hepimiz sorumluluk sahibi, kendine güvenen, kendi ihtiyaçlarına sahip çıkan çocuklarımız olmasını dileriz. Bunları çocuklarımız için dilerken, yaptıklarımızın dilediklerimize ne kadar ters düştüğünü düşünmek gerekiyor. Yeni nesil ebeveynler bebek haberini alır almaz önce kitaplara gömülürler, çocuk yetiştirmek üzerine her şeyi okumaya başlarız. Teknik olarak okuduklarımız kısmen işimize yarar. Ama ya sorunlarla karşılaşınca? Hiçbir durumun, hiçbir sorunun reçetesi yoktur. Tek reçete içgüdülerimizdir. Parkta oynayan çocuğunun elinden başka bir çocuk küreğini aldığı zaman bir babanın ne hissettiği, koşarken ayağı takılıp düşen çocuğun annesinin ne hissettikleri de çok önemli. Bu hisler ile beraber ilk refleks hareketler sergileyebiliyoruz. Örneğin “Kürekle benim çocuğum oynuyordu, ver bakalım onu” veya “Ayy çok acıdı mı çocuğum?”. Bizim anne-babalarımızdan farklı olarak hayatımızı kolaylaştıran birçok şey var. Ancak bunları çocuklarımızın konforuna, hizmetine ne kadar ve nasıl sunmalıyız? Çok ince bir çizgi var arada. Örneğin pusetler hayatımızı kolaylaştıran ve belli bir dönem bizlere çocuklarımızı taşımada kullanım kolaylığı sağlayan aletlerdir. Ama dört yaşına gelen çocuğun hala pusette taşınması size yarar sağlasa da, çocuğunuza zarar verir. Bacak kaslarını tembelleştirir, etrafını elleyemeyip, dokunamayıp sadece seyrettirir. Oysa çocuğunuzun yürümeye, koşmaya ihtiyacı vardır. Teknolojik aletler ise hayatımıza bomba gibi düştü. Yararı kadar zararları da var tabii ki. Bizim çocuklarımız bu teknolojinin içine doğdu. Ipad, notebook, i-phone’dan çocuklarımızı kaçırmamız gerekmiyor. Tabi ki
kullanacaklar, oynayacaklar ama kontrol sizde olmalı. Çok güzel yapboz yapıyor diyen anneye, kaçlık yapboz yapıyor diye sorduğumda “i-pad’de yapıyor” deyince gerçekten çok üzülüyorum. Gerçeği varken niye sanal ortama yöneliyoruz. Biz çocuklarımızı devamlı meşgul etmemiz gerektiğini, sıkılmamaları için elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşünürüz. Ne olabilir ki sıkılırsa; yeni oyunlar keşfeder, bir oyuncağını farklı şekilde kullanmaya başlar, kendi hayal dünyasını gerçeğe dökmeye başlar. Aslında biraz uzaktan bakıp çocuklarımızın neler yapabileceklerini görme şansını kendimize tanısak, onların nasıl sorunla başa çıkabileceklerini görebiliriz. Ama bizler telaşlı, heyecanlı, tanrısal anne-babalarız. Onlar adına düşünen, yapan, hisseden, üzülen, hatta acıkıp, susayan. Bırakın çocuklarınızı kendileri başa çıksınlar sorunlarıyla en azından denesinler. O zaman göreceksiniz ne kadar kuvvetliler. Bebeklikten itibaren annenin yakın çevresinde dolaşan çocuk, uzaklaşmaya başladıkça sorunları başlar. İlk tepki ağlamaktır. Annelerin en dayanamadığı şeydir bu. Ancak çocukla konuşup onun ne hissettiğini anlamaya çalışmak, çözüm yollarına alternatifler sunmak ve en önemlisi ise sakin kalabilmek, dinlemek en uygun davranış biçimidir. Sorunlarıyla kendi başa çıkabilen çocuklar ilerde sorumluluklarını bilen ergenler demektir. Şu anda ergenlik bize çok uzak diye düşünmeyin. Şu an için yaptığımız her şey ergenliğe yatırım. Elindeki tüm imkânları maddi-manevi olarak çocuklarına sunan çok anne-baba tanıyorum. Önce mutlu çocuklar olsun diye başlayan düşünceler bizim yaşadığımız sıkıntıları çocuğum yaşamasına dönüşür. Ergenlikte ise bir bakmışsınız kendinize şunları söylüyorsunuz: “Her şeyi var, neden çalışmıyor anlamıyorum. İstediği hemen olsun istiyor, biz onun her istediğini yapsak da o bizim istediklerimizi yapmıyor.” Unutmayın bizler anne-babayız, onlara rehberlik etmemiz şart. Ancak bu onlar yerine düşünmemizi, yapmamızı, istememizi gerektirmiyor. Lütfen çocuklarınıza güvenin, sorumluluk verin ve onlara inanın…
ETİLER, Nispetiye Cad. Albay Nail Gönenli Sok. No:26 Tel: 0212 263 22 90 - 212 265 56 97 etiler@bilgikozasi.com - www.bilgikozasi.com KEMERBURGAZ, Çiftalan Yolu Kızılağaç Sok. No:12 Tel: 0212 360 15 38 - 0212 360 05 98 kemer@bilgikozasi.com - www.bilgikozasi.com
ÇOCUKLARDA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI ve 6 ayda bir düzenli izlemeye alınmalıdır. Bu yaşlarda alınacak bazı ufak önlemlerle, ileride oluşabilecek büyük sorunların önüne geçilebilir. Erken kontrol ve gerekli ise tedavi, çocukların sağlıklı bir çene gelişimine sahip olmalarını, sürekli dişlerinin düzgün şekilde sıralanmasını, dudak ve dil fonksiyonlarının düzenlenmesini ve kötü alışkanlıklarının düzeltilmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak, çocukların, yetişkin yaşlarda sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olmaları için anne-babalara düşen rolü vurgulamak gerekiyor. Çocuğa, 2 yaşından itibaren diş fırçalama alışkanlığını kazandırma konusunda rol model oluşturmak, düzenli klinik bakım ve kontrollerin yapılmasını sağlamak ve ağız ve diş sağlığının önemini öğretmek ailelere düşen önemli bir sorumluluktur.
Çocuklar, şüphesiz, en değerli varlıklarımız ve onların, sağlıklı olarak gelişmeleri, hepimizin en önemli amacı. Böyle olunca, sağlıklı gelişimin bir parçasını oluşturan ağız ve diş sağlığı büyük önem kazanıyor. Vücudumuzda, en fazla bakteri bulunan yer ağız bölgesi. Bu nedenle, çocuklarımızın ağız ve diş bakımlarının düzenli ve etkili şekilde yapılması çok önemli. Çocuklara, klinikte, çok kolaylıkla uygulanabilecek ağrısız, zahmetsiz ve ekonomik olan bazı ufak işlemlerle onların yetişkin yaşlarda büyük ölçüde çürüksüz ve sağlıklı dişlere sahip olmalarını sağlamak mümkün. Çocuklar, 2 yaşından itibaren anne ve babaları ile birlikte bir diş hekimini ziyaret etmelidir. Bu ilk tanışmada, diş hekiminin tek amacı, çocukla iyi iletişim kurmak ve ona klinik ortamını sevdirmek olacaktır. Çocuğun, anne veya babaya yapılacak basit bir temizlik/tedaviyi izlemesi ve bu konuda olumlu paylaşımların yapılması yararlı olacaktır. Çocuklarda, süt dişleri, sürekli dişlere kıyasla çürümeye daha yatkındırlar. Çocuklar, çürüğe neden olabilecek şekerli ve asitli gıdaları sıklıkla tüketip, ağız bakımlarını ise yeterli şekilde yapmadıkları takdirde süt dişleri hızla çürüyebilir. Bu dişler, “nasıl olsa değişecek” düşüncesi ile ihmal edilmemelidir. Sürekli dişlerin, ağızda doğru şekilde konumlanabilmeleri için süt dişlerinin doğru zamanda değişmesi çok önemlidir. Bu nedenle, süt dişlerinde oluşan çürükler mutlaka tedavi edilmeli ve zorunlu olarak çekilmesi gereken süt dişlerinin yerlerine “yer tutucu” adı verilen apereylerin yapılması gereklidir. Sağlıklı bir ağız gelişimi için, çocukların şekerli ve asitli gıda tüketimi sınırlandırılmalı, kalsiyumdan yana zengin beslenmeleri sağlanmalıdır. Annebaba, sağlıklı beslenerek ve düzenli diş fırçalama alışkanlığını sürdürerek, çocuğa sağlıklı bir model oluşturmalıdır. Dişlerin çürüklere karşı direncini artırmak için, çocuklarda 6 yaş civarında çıkacak olan ilk sürekli azı dişlerine koruyucu dolgular yapılmalı ve 6 ayda bir düzenli flor uygulanmalıdır. Koruyucu dolgu, azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde bulunan küçük girinti ve çıkıntıların bir dolgu verniği ile kaplanarak düzleştirilmesi ve böylece gıda artıklarının burada birikmelerini önleme işlemidir. Ağrısız, zahmetsiz ve çok kolaylıkla yapılan bir işlemdir. Flor uygulaması ise çocukların hoşuna giden tatlarda (örneğin çilek tadında) ve bir jel kıvamındaki florun ağıza uygulanması şeklinde yapılmaktadır. Çocuklar, 6-8 yaşları arasında ilk defa ortodontik açıdan muayene edilmeli
PRODENT/Özel ERGENE Ağız ve Diş Sağlığı Göktürk Polikliniği Belediye Cad. Işıldar Sok. Göktürk İş Merkezi K:1 D:1
0212 322 69 98-99 www.prodentgokturk.com
Göktürk/ Eyüp-İstanbul
intown 89
SAGLIK
DİYABETLE YAŞAM
90 intown
Bu sayıdaki sağlık köşemizde İç Hastalıklar Uzman Doktor Deniz Elvan ile son zamanların en sık görülen hastalıklarından biri olan diyabet üzerine konuştuk.Bu konuda bilinmesi gerekenleri Elvan, intown okuyucularına anlattı…
Son yıllarda hastalarınızda karşılaştığınız ve gittikçe sayısının arttığını gördüğünüz hastalıklar hangileri? Obezite(şişmanlık) ve beraberinde sıkça görülen Tip-2 Diyabet(şeker hastalığı) ve Hipertansiyon başta olmak üzere Tiroid bezi hastalıklarının (özellikle hipotiroidi ve tiroid bezi kanserleri) sayısı son yıllarda bir hayli arttı. Diyabeti ele alırsak, sizce neden bu konuyla ilgili bu kadar artış görülüyor? Küresel ölçekte ölümlerin dördüncü önemli nedeni olan diyabet, kişilerin önemsemediği hatta hasta olduğu halde farkında olmadığı bir hastalık. Diyabet, vücudumuzda pankreas salgı bezinin insülin hormonunu salgılamasında azalma ve /veya salgılanan insülinin etkisinin yetersizliği (insülin direnci) ile oluşan kan şekeri artışı ile teşhis edilen, ilerleyici, sürekli tıbbi bakım gerektiren metabolik hastalıklar topluluğu olarak tanımlanıyor. Ancak bu hastalığın da kendi içinde çeşitleri var. Bunlar; tip 1 diyabet, tip 2 diyabet, gebelik diyabeti, ilaçlara bağlı gelişen ve bazı hastalıkların seyrinde görülen diyabet çeşitleridir. Tip 1 diyabet, tüm şeker hastalarının %5-15 ini içerir, sıklıkla çocukluk çağında görülür. Çocukluk çağı viral enfeksiyonlar, inek sütü tüketimi ile bağışıklık sisteminin aşırı uyarılması ile olan pankreas bezi harabiyeti ile ortaya çıkan diyabet tipidir. Şişmanlıkla ilişkisi tanımlanmamıştır. Tip 2 diyabet ise tüm diyabetli hastaların %80-90’ını oluşturur .Orta ve ileri yaşlarda görülen fakat son yıllarda şişman çocuklarda ve adolesanlarda da sıklığı artan bu çeşit, dünyada hızla yayılıyor.Ulusal Diyabet Federasyonu 2010 yılında dünyada 285 milyon diyabetli hasta olduğunu, 2030 yılında bu sayının 439 milyona ulaşacağını bildirdi. Bu hastalığın en büyük dostu şişmanlık. Beraberinde hareketszlik, düzenli egzersiz yapmamak, düşük posalı ve doymuş yağdan zengin beslenme, öğün atlama ve öğünlerde dengesiz yemek yeme, birinci ve ikinci derece akrabalarda diyabet hastalığının olması hastalığın görülme sıklığını artırıyor. Sağlıklı beslenmek ve şişmanlığın önlenmesi için nasıl bir beslenme programı olmalı? Çeşit çok önemli. Enerjinin en büyük kaynağı karbonhidratlar (ekmek patates bulgur pirinç bakliyat),kas ve doku yapımında kullanılan ve enerji de sağlayan proteinler(et, balık, süt ,peynir yoğurt,yumurta,baklagiller),yağlar(doymamış ve doymuş yağlar-zeytinyağı fındık yağı az miktarda tereyağı) ve beraberinde vitamin ve mineral içeren meyve ve sebzeler tüketilebilir. Ancak rafine şeker ve şekerli gıdalar(hazır meyve suları, pasta, tatlılar, çikolata vb) bu hastalığın baş düşmanlarından. Meyve ve sebzelerin mevsiminde en ucuz ve bol oldukları dönemde tüketilmeli. Örneğin;kış mevsiminde domates kabak, patlıcan, yerine; pırasa, yer elması, ıspanak, karnabahar, brokoli meyve ve sebzelerin çok iyi yıkanması, ulaşılabilirse organik pazarlardan alışveriş yapılmasını tavsiye ederim. Beyaz un yerine tam buğday ve çavdar ekmeği tercih edilmeli. Haftada iki gün kuru baklagil, üç gün omega 3 kaynağı olan uskumru, sardalye, somon, levrek, palamut balıklarını ve semizotunu da tüketmek lazım. Bunların yanında organik tavuk, ölçülü miktarda kırmızı et ve yumurtayı
Demet Elvan Doktor
da es geçmemek lazım. Bir diğer önemli şey haftada üç kez mutlaka zeytin, badem, fındık veya ceviz yenmeli. Tabi bir avucu geçmemek kaydıyla. Son olarak da tuzu olabildiğince azaltmak hepimiz için son derece önemli. Diyabetliler de düzenli bir yaşama sahip olursa bu hastalığın olumsuz etkilerinden korunabilir mi? Diyabet saptanmış hastalar, çevrelerindeki en kötü senaryoları akıllarına getirdikleri için bu hastalığın çok kötü bir şey olduğuna kendilerini inandırıyorlar. Hâlbuki bu kişiler doğru bilgilendirilip düzenli bir beslenme programı ile her insan gibi gayet de normal bir şekilde yaşamlarını sürdürebilirler. Ya dikkat edilmezse? Maalesef o zaman kötü senaryolarla karşılaşırız. Bunlar; ketoasidoz koması, damar sertliği, kalp ve böbrek yetmezliği, felç ve bunama, körlük, ayak yaraları sonucu uzuv kayıpları, cinsel işlev bozuklukları olabilir. Doğal yollarla şekeri dengelemek mümkün mü? Haftada beş gün 45 dakika tempolu yürüyüş, yüzme gibi egzersizlerin doğal yolla şekeri düşürdüğü kesinleşti. Onun dışında bitkisel tedaviler alanında da 400’den fazla bitki üzerinde çalışma yapıldı. Son yapılan kapsamlı çalışmalarda tarçın ekstresinin ve yaban mersini meyvesinin insülin direncini azaltarak ve karaciğerde yeni şeker oluşumunu durdurarak kan şekerini düşürdüğü gösterildi. Ayrıca mate çayı, aloe vera bitkisi, zencefil, ve soya fasulyesinin kan şekerini dengelediği saptandı. Bu hastalığa sahip kişilere doktor olarak neler söylemek istersiniz? Diyabet hastalarının yarısı sağlık durumlarının farkında değiller. Diyabet hastaları hastalıklarını önemsemek zorundalar. Mutlaka en geç altı ay arayla hekim gözetiminde tedavilerinin yapılması gerekir. Hastaların eğitimi çok önemli. Diyet ve egzersiz programları, ilaç dozlarının düzenlenmesi, evde kan şekeri takibi ve aşıların uygulanması olmazsa olmazlardan. Doktorla sürekli iletişim halinde olunmalı.
intown 91
kisisel gelisim
MUCİZELERE GİDEN YOLDA MELEK KOÇLUĞU Röportaj: Sim Yener
Doktorlar ona sadece iki ay ömrünün kaldığını söylediler. O ise kalbini kendine hiç bu kadar yakın hissetmemişti… Meleklerine seslendi ve dedi ki ‘Artık kalbimi hiç üzmeyeceğim’. Melekler sesini duydu ve hastalığı yendi. Şimdi eşi ve tatlı mı tatlı bebeğiyle hayatın ve yaşamanın tadına varıyor. Yolumuzun kesiştiği Zişan Duran bu yaşanılanların kahramanı. Kendisi bir melek koçu. Dünyada çok yaygın kullanılan bir terapi yöntemi olarak bilinen angel therapy’i ülkemizde yapan isimlerden biri. Duygu ve fiziksel dünyanızda çözümleyemediğiniz şeyler olduğunda devreye giren, hayatınıza yön verme anlamında sizlere rehberlik eden bu yöntemi Duran’la enine boyuna konuştuk…
92 intown
Hatta istediğim objelere, kaynaklara çok zor ulaşıyordum. Sonrasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler okudum. Derken iş hayatında insan kaynakları alanında çalışıyordum ancak hiçbir zaman kendimi olmak istediğim yerde hissetmiyordum. Benim işim insanlarlaydı ve onların hayatlarında güzel değişimlere vesile olacak bir tür rehberlik yapmalıydım. Derken özel yaşam koçluğu dersleri almaya başladım ve sonrasında çevremdeki insanların hayatlarına birtakım dokunuşlarım hissedilir olmaya başladı. Başkalarının hayatlarını düzene koymaya çalışırken bir gün adeta sizin başınıza kötü bir gerçek çarpmış… Doktorunuz iki aylık ömrünüzün kaldığını söyleyince neler oldu? Bu duyguyu ve bu aşamaya nasıl geldiğinizi anlatır mısınız? O zamanlar soruyordum kendime "Allah’ım neden bunları yaşıyorum?" diye! Hatta ölsem bundan daha iyi olur dediğim zamanlar bile olmuştu. Ama birdenbire hastalığım beni sarstı ve kendimi bir anda hastanede buldum. Organ nakli olsa bile iki aylık ömür biçtiler. Anjiyo olmam gerektiğini söylediler. Anjiyo için operasyon odasına girdiğim an kapı arkamdan kapandığında kendi kendime şunu dedim: “Ne oldu Zişan? Her şey için üzül, sıkıl… Bu gencecik yaşta burada ve ne haldesin. Daha âşık olup evlenmeden, çocuk sahibi olmadan hayat seni acı bir gerçekle yüz yüze getirdi. Peki ama neden?” Ama o an biliyordum ki Allah yanımdaydı. Operasyon sürecinde çok ağlıyordum. Öyle ki doktor saçımdaki boneden başımı okşuyordu bana destek oluyordu. Başımı öbür yana çevirdiğimde ise karşımdaki ekranda kalbim duruyordu! Sizi tanıyabilir miyiz? Dünyaya gelirken kendim için mükemmel aileyi seçerek gelmişim. Sevgi dolu bir ailede tek çocuk olarak büyüdüm. Küçük bir şehir olan Zonguldak’ta yaşanabilecek tüm konforu yaşadım. 18 yaşına kadar prenses gibi bir hayat düşünün! Keyif, mutluluk, sağlık ve bereket dolu... Eğitim hayatım da çok eğlenceliydi. TED Zonguldak Koleji mezunuyum. Bu alan ailemin bana sağladığı güzel bir imkânken ben kendi içsel dünyasını geliştirmeye çalışan biri oldum her zaman. Gerek hislerim, gerek gördüğüm rüyalar olsun zaman zaman ailemi ve arkadaşlarımı şaşırtan bir insandım. Etrafımdaki tüm kalabalığa rağmen kendimi yalnız hissettiğim zamanlar çoktu. Şanlıydım, çünkü anneannem ve teyzem hislerim ve yaşadıklarımda bana hep destek olmuşlardı. Annem çalıştığı için beni anneannem büyüttü ve beni uyuturken bana masal yerine mucizeleri anlatırdı hep. Bu da beni çok etkiliyordu. Küçükken herkesi kendim gibi zannediyordum ancak büyüdükçe hayatta herkesin bir tercihi olduğunu gördüm. Ben enerjilerle uğraşırken insanlar buna pek bir anlam veremiyordu.
Senelerdir içimde olan bu organıma aslında hiç bu kadar yakın olmamıştım. O an içimden dedim ki: “ Allah’ım lütfen beni iyileştir, sana söz veriyorum bir daha kalbimi üzmeyeceğim! Lütfen damarlarımdan meleklerim girsin ve beni öyle bir şifalandırsınlar ki sağlığıma kavuşayım!" Ben sürekli içimden bunları tekrarlıyordum. Doktorlar da bir yandan rahat olmamı ve iyi olacağımı söylüyorlardı. Her şeyi bir kenara bırakıp kendime odaklandım. İyileşmeye, iyi olmaya. Hastane çıkışında herkese karşı olan öfkemi, gelecek korkumu bir kenara bırakacaktım. Melek koçluğu ne demek? Bunu yapmak için Nasıl bir eğitim aldınız? Aslında melek koçluğu dünyada çok yaygın olarak kullanılan bir yöntem. Aslı angel therapy olarak geçiyor. Aklınızdaki tüm soruların cevaplarında size bir anlamda yol gösteren bir yöntem. Bu koçlukla karmanızda, hücresel hafızanızda ya da DNA'nızda var olan, ortak havuz bilincinden size gelen tüm olumsuz ve düşük enerjileri fark edip bunları ışığa dönüştürüyoruz. Eğitimime gelince; melek koçluğundan önce Reiki, nefes terapisi ve yaşam koçluğu gibi bir çok alanda eğitim aldım.
intown 93
kisisel gelisim ''Yaşam amacım ışıkta kalıp, etrafıma ışık verebilmek. Ben de burada sizlerin hayatlarına dokunmak için hazırım. Çünkü biliyorum ki her insan, bu güzellikleri yaşamayı hak ediyor'' diyorsunuz yaşam felsefesi olarak. Gerçekten her insan bu güzellikleri yaşamayı hak ediyor mu? Ben hastaneden çıktığım andan itibaren 1 Nisan'ı doğum günüm ilan etmiştim. Yaşadıklarım şaka gibiydi! Sadece kararlarım çok ciddiydi! Artık üzenlere, üzüntülere hayatımda bulunmaları için izin bile yoktu. İnanıyorum ki her insan dünyadaki tüm güzellikleri yaşamayı hak ediyor. Sadece kişinin doğru istemeyi bilmesi ve önündeki engelleri fark edip onları kaldırması gerekiyor. Hepimizin özünde ışık var ve özümüze döndüğümüzde evren bize cömert davranıyor. Aslında hepimiz aynıyız. Kendimiz için istediğimiz tüm güzellikleri karşımızdaki insanlar da hak ediyor. Verdiğiniz eğitimleri anlatır mısınız? Eğitimlerimizi Beki İkala Erikli veriyor. Ekip olarak eğitimde bulunuyoruz. Bu eğitimlerde meleklerinizle iletişim kurmanın, meleklerinizden rehberlik almanın yöntemleri ve kendi enerjinizle sevdiklerinizin enerjilerini arındırma yöntemleri öğretiliyor. Sonuçta hayat bir süreç ve yaşadığımız sürece sürekli öğreniyoruz. Bu anlattıklarınızı gerçek dışı bulanlar da vardır. Bu konuda tepkiler almıyor musunuz? Tabi çeşitli tepkiler alıyoruz. Konuyu bilmeyenler için bu duruma şiddetle karşı çıkma, sonra dalga geçme ve sonrasında da inanç devreye giriyor. Ancak bana “Olur mu öyle şey” deyip sonrasında “Zişan Hanım inanamıyorum gerçekten bir mücize yaşadım” diyenler çoktur. Hangi dine sahip olursanız olun meleklere dair tüm bilgiler zaten her kitapta geçiyor. Onlar gerçek hayatta bizlerin yanında. Melek koçluğu ve geçmişi şifalandırma çalışması nasıl bir çalışma? Melek koçluğunda aklınızda olan, zihninizden gecen tüm sorulara melek kartları ile rehberlik veriliyor. Daha çok sohbete dayalı bir çalışma. Geçmişi şifalandırma ise meditasyon şeklinde bir çalışmadır. Burada, bilinçaltınızdan gelen ve bu dünyada sorun olarak yaşadığınız kalıpların altında yatan kaynak bulunup şifalandırılıyor. Ancak hipnozla karıştırmamak lazım. Bilinçli bir çalışma olarak yapılıyor. Sanki sevdiğiniz bir filme dalıp izlemek ve bundan keyif almak gibi. Size kimler başvuruyor ve ne tür şifa buluyorlar? Odağı ışık olan, bu ışığı kendi hayatına ve çevresine yaymak isteyen herkes… 2 yaşında da danışanım var 83 yaşında da. Kimi kendisi anlatıyor derdini, kimine birisi aracı oluyor. Bazen sadece tek bir cümle tertemiz kocaman bir kapı açıyor danışanlarımızın hayatında. Örneğin sağlıkla ilgili çalışırken hastalığa sebep olan dönüşmesi gereken enerjiye odaklanıyoruz. Çünkü hastalıklar aslında bir şeylerin ters gittiğinin sinyalini veriyorlar. Sizde öyle mi olmuştu? Evet. Benimkinde kendi hayatıma odaklanmam gerektiğine dair bir mesaj vardı. Ancak şu bir gerçek ki hastalıkta önce yapılması gereken doktora gitmek ve tedavi olmak. Bu bahsettiğim çalışma sadece destekleyici bir özelliğe sahip.
94 intown
Hayata dair düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Hayat gerçekten çok şaşırtıcı olabiliyor. Ben hayatımın en kötü dönemindeyim dediğim zamanlardan sonra yurt dışına temelli yerleşmeye gidiyordum ki bir anda karşıma eşim çıktı. Bir zamanlar acaba yaşar mıyım diye sorarken kendimi birkaç sene önce dünyanın en güzel şeyi için ameliyathaneye doğum için girerken buldum! Bu o kadar kutsal ve mucizevî bir şey ki… Sahip olduklarımızın kıymetini bilelim. Çünkü maalesef insan üzüntü veya mutsuzluk yaşadığında elindekileri kaybedince değerini anlıyor. Artık sahip olduklarımı sevgimle sarıyorum. Göktürk'te yaşıyorsunuz, nasıl buluyorsunuz Göktürk'te yaşamı? Göktürk’ü çok seviyorum. Yazı ve kışı ayrı bir keyif bence. Bana göre şifa veren özel bir yer. Her şeyin elimizin altında olması da ayrı bir mutluluk. Tüm sevdiklerimi Göktürklü yapmayı hedefliyorum. Uygulamalarınız Göktürk'te de yapmayı düşünür müsünüz? Tabii. Bence Göktürk’teki herkes enerjisini yükseltmeye odaklı ve farkındalığı açık insanlar. Evrende her şeyin mükemmel bir dengesi var. Doğru zaman, doğru yerde gereken herkes buluşabiliyor.
Sütün Gerçeği
Cansuyu Tarım Hayvancılık ve Gıda San.Tic.Ltd.Şti. Cami sokak (Ziraat Bankası’nın sokagi) Göktürk/İstanbul T: 444 5 788 Kaya Millenium İş Merkezi Cumhuriye Mah. Şimşek Sk. No.2 Kat.3/111 Büyükçekmece-Beykent/İstanbul T: (212)872 00 55 - Fax: (212)872 00 56
Arastırma
BURGER’CILAR BURAYA! Hazırlayan: İpek Ebru Yıldız
Bu sayımızda Burger severleri düşünerek oluşturduğumuz “Göktürk’teki Burger Restoranları” konusunda bölgenin en lezzetli ve keşfedilmeye değer mekânlarını sizler için mercek altına aldık. Bir gün canınız lezzetli bir burger çektiğinde bu önerilere kulak vermeniz tavsiye edilir…
96 intown
BURGER HOUSE Yaklaşık altı ay önce Göktürk’te açılan Burger House hem gidip hem de eve sipariş için ideal yerlerden biri. Mekânın sıcak dekoru, açık mutfağı ve çalışanların ilgisi gider gitmez dikkat çekiyor. Yüzde yüz dana etinden hazırlanan ve ağırlıkları 140gr. ila 180 gr. arasında değişen burger köfteleri taze ve günlük kullanılıyor. Burger köfteleri ve etler kömür ızgarada özenle pişiriliyor. Sosları ise merkezde özel yapım olarak hazırlanıyor. Menüde tavuk burgerler ve özel yapım burgerler başı çekiyor. Özel burgerler demişken bunlar gerçekten de özel. Şöyle ki, bu kategoride sumaklı soğanlı “Adana Burger”den tutun da özel marine edilmiş bonfile parçalarıyla hazırlanan “Lokum Burger”den, 700 gramlık dev köfteli dört kişilik “Dev Burger”e kadar çok değişik ve gerçekten cazip seçenekler mevcut. Türk damak tadı Adana Burger’le de sınırlı kalmayıp “Sucuk Burger” de menüdeki yerini almış. Burger House sürekli diyette olan bayanları ve çocukları da unutmamış. Salata çeşitleri ve çocuk menüsü de göze çarpıyor. Çocuk menüsü hariç bir burger sipariş ettiğinizde patatesi ayrıca sipariş etmeniz gerekiyor. Servis süresi yaklaşık 15 dakika. En çok tercih edilen ürün “Cheese Garlic Mashroom Burger”. Mekânda içki servisi de bulunuyor.
r fiyatla
Chicken Milano Burger 16 TL. Vegeterian Burger 12 TL. Lokum Burger 25 TL. Dev Burger (4 kişilik) 65 TL. 3’lü Mini Burger 19 TL. Sucuk Burger 15 TL. Cheese Garlic Mashroom Burger 17 TL. (140gr.) 22 TL (180 gr.)
Okan Umut ve Hakan Palak farklı sektörlerden gelip yeme içme sektörüne girmiş iki genç ortak. Okan Bey aynı zamanda Göktürk’te yaşıyor ve tüm müşterileri kendisi karşılıyor. 10 kişiye istihdam sağlayan Burger House Göktürk oldukça modern ve hoş bir enerjiye sahip bir mekân. T: 0 212 322 3442 -3542
ETİLER MARMARİS BÜFE
r
fiyatla
KlasikBurger 3,5 TL IslakBurger 3 TL.
Ayaküstü daha hızlı bir şeyler atıştırmak niyetindeyseniz nefis ıslak burgerleriyle Etiler Marmaris Büfe tam size göre. Ortalama servis sürenin beş dakika olduğu Islak Burger, tarifinin sır gibi saklandığı özel bir sosla yapılıyor. Ayrıca burger ekmekleri buhar makinasında yumuşatılıp ıslak servis ediliyor. Paket servisin de bulunduğu mekanda Hamburger 3,5 TL , Islak Burger ise 3 TL. Fiyatlarıyla oldukça hesaplı. T: 0 212 322 1798
intown 97
Arastırma WESTSIDE Göktürk’te hızla açılan birçok mekânın arasından sıyrılıp kendini ispatlayan mekânlardan birisi de Westside. Westside NewYork’lu Deniz Tunca tarafından 35 yıllık bir tutku sonucunda 1,5 yıl önce açılmış. Yemek pişirme tutkusu Deniz beyi San Francisco, Silicon Valley deki işini bırakıp yemek sektörüne girmesini sağlamış. Mekânda porsiyonlar Amerikan usulü yani oldukça büyük. Servis süresi ortalama 15 dakikayı geçmiyor. Restoranında kullanılan tüm soslar mekân sahibi tarafından hazırlanıyor. Menüde Adana Beef Burger ve California Turkish Köfte burger yerini almış. En çok satan ürün ise American Original Cheeseburger . Kilo kaygısında olanlar için ekmeksiz ve yeşilliğe sarılı “Lettuce Wrapped Burger” de var. Ayrıca salatalar burgerlerin gölgesinde kalsa da yedi farklı çeşit salata da mekânda mevcut. Göktürk içinde her yere hızlı paket servisleri bulunan Westside’ın satışlarının yüzde %70’i buradan elde ediliyormuş.
r fiyatla Lettuce Wrapped Burger 16.90 TL (normal) 19.90 TL (büyük) Bacon Burger 21.90 TL (normal) 24.90 TL (büyük) American Original Burger 16.90 TL (normal) 21.90 TL (büyük)
Birbirinden güzel burgerlerini ve Westside a özel “Garlic Fries” yani sarımsaklı parmesanlı patates kızartmalarını denemeniz tavsiye edilir. Mekân haftanın her günü 11.30-22.00 arası hizmete açık. Mekân sahibi Deniz Tunca samimiyeti ve sıcakkanlılığıyla müşterileriyle şimdiden çok güzel dostluklar kurmuş. Westside’ın yakın zaman içerisinde farklı semtlerde şubelerinin açılması hedefleniyor. T: 0 545 EAT WESTSIDE 0 545 328 9378
WRAPPER
r
fiyatla
Burger fiyatları 14.90 ile 16.90 arasında değişiyor. Double (çift) köfteli burger isterseniz bu fiyata 4 TL daha ekleniyor. Ayrıca 4.90 TL daha ödeyerek ev yapımı patates kızartması ve içeceğin de eklendiği menü seçeneği mevcut.
Wrapper da sadece şahane wrap’ler olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Son derece butik hizmet veren Wrapper’da burgerler de en az wrapler kadar iddialı. Menüde ev yapımı köfteli birbirinden leziz beş değişik burger var. İçinde 110 gr. burger köftesi, cheddar peyniri, turşu, domates, karamelize soğan, ve Wrapper’a özgü yine ev yapımı zeytin sos, ketçap ve mayonezden oluşan Wrapper Burger’idenemeniz şiddetle tavsiye edilir. Alışverişden müşteriye sunum aşamasına kadar işin her türlü detayıyla bizzat ilgilenen İsak Baran ve ve Murat Peres bu işi belli ki çok severek yapıyorlar. Siparişlerinin yüzde 95’i paket servis olan Wrapper, küçük mütevazi bir dükkandan oluşuyor. Yemek saatlerinde masa bulmanın zor olabileceği mekanda aynı zamanda epey doyurucu salata çeşitleri de mevcut. Burger fiyatları 14.90 ile 16.90 arasında değişiyor. Double (çift) köfteli burger isterseniz bu fiyata 4 TL daha ekleniyor. Ayrıca 4.90 TL daha ödeyerek ev yapımı patates kızartması ve içeceğin de eklendiği menü seçeneği mevcut. Değişik tatlara açıksanız rokfor soslu Swiss Burger ya da füme peynirli Wrapper Mashroom Burger tam size göre! T: 0 212 322 7020
98 intown
SOSYAL sorumluluk
TEMA VE ADIM ADIM KOŞUCULARI BULUŞMASI Tema Vakfı ve Adım Adım Koşucuları geçtiğimiz ay Belgrad Ormanı’nda düzenledikleri etkinlikte bir araya geldi. 17 Kasım’da gerçekleşecek Avrasya Maratonu için antrenman yapan Adım Adım koşucuları, koşu sonrasında TEMA Vakfı ailesi ile buluştu. bitki gen kaynağı’’ olduğunu açıklayan Aksoy, ormanda üç alan belirlediklerini; birinin yoğun kullanılan piknik alanı, diğerinin az kullanılan piknik alanı, son olarak da kullanılmayan alanlar olarak ayırdıklarını ve on yıl nasıl geliştiğini gözlemlemek amacıyla belirli alanları çevirdiklerini söyledi. İki-üç yıl içinde yok olmuş bitkilerin bu çevrilen alanlarda tekrar ortaya çıktığını sevinçle gözlemlediklerini belirten Aksoy, en önemli sorumluluğun duyarlı gençlerden oluştuğuna dikkat çekti.
Toprak Dede Hayrettin Karaca’nın internet üzerinden bağlanarak koşuculara seslendiği sohbet bölümünde, Adım Adım gönüllülerinin TEMA Vakfı’na verdiği desteğin çok değerli olduğunu vurgulayarak teşekkür eden Karaca, koşucuları Avrasya Maratonu’nun bitiş çizgisinde bekleyeceğini söyledi. Her Cumartesi Adım Adım Oluşumu’nun ormanda düzenlediği geleneksel yarış sonrası Tema Vakfı üyeleri ile coşkuyla buluşan doğaseverler Hayrettin Karaca’nın şu mesajına dikkat çekti: “’Toprağınıza sahip çıkın, toprak yoksa biz yokuz.” Belgrad Ormanı’nda gerçekleşen buluşmada, TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Doç Dr. Necmi Aksoy katılımcılarla kısa bir tur gerçekleştirerek Adım Adım koşucularına Belgrad Ormanı’nın ekosistemi hakkında bilgi verdi. Aksoy, Belgrad Ormanları’nın kuzeyin son ormanları olduğunu vurgulayarak ormandaki tarihi ağaç çeşitlerinin ne yazık ki iyi korunmadığı için zamanla yok olduğunu izlediklerini belirtti. İstanbul’da 2000’e yakın bitki türü bulunduğunu ve Belgrad Ormanı’nın İstanbul’un ‘’son
100 intown
SOSYAL sorumluluk TEMA
(Türkiye Erozyonla Mücadele ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) İki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede A. Nihat Gökyiğit’in kurdukları TEMA Vakfı’nın amacı; ülke topraklarımızı tehdit eden erozyon ve çölleşme tehlikesine dikkat çekmek ve bu mücadelenin bir devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamak. Toprakla birlikte dünya üzerindeki ekosistemi oluşturan su, orman, biyolojik çeşitlilik gibi tüm doğal varlıkların korunması ve insan kaynaklı iklim değişikliğine dair politikaların ve toplumsal bilincin oluşturulması için çalışmak. Kendiliğinden yetişen doğal ormanları korumak, ağaçlandırma çalışmaları yaparak topluma ağaç sevgisi aşılamak. Tarım alanları, çayır ve meraları korumak, geliştirmek, amacı dışında kullanılmasını önlemek. Doğal varlıkların korunması ve doğru şekilde yönetilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına öncülük etmek, destek vermek. TEMA Vakfı'nın hedefi; Öncelikle ulusa, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır. TEMA bu hedef doğrultusunda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasındadır. Bu nedenle başta erozyon sorunu olmak üzere çevre sorunlarına karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalışılmaktadır. www.tema.org.tr
ADIM ADIM OLUŞUMU Adım Adım, yurtdışında ‘charityrun’ olarak bilinen kolektif yardımseverlik koşusunu Türkiye’de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için kurulan ilk sivil toplum oluşumu. Adım Adım başta uzun mesafe koşuları olmak üzere yüzme, bisiklet, dağcılık gibi dayanıklılık gerektiren sporlar aracılığıyla ülkemizin önemli sosyal sorumluluk projelerine maddi kaynak ve tanıtım desteği sağlıyor. Vizyonunu,sportif etkinlikler aracılığıyla, ihtiyacı olan kişi ve kurumları, yardımda bulunmak isteyen kişi ve kurumlarla buluşturan, örnek bir sivil toplum örgütü olmak olarak tanımlayan Adım Adım misyonunu ise şöyle açıklamakta:Adım Adım Oluşumu, sporun bir araya getirici işlevini temel alarak; Türkiye’de yardım kültürünü çeşitlendirmek ve artırmak, sportif faaliyetler aracılığıyla yardım-destek-bağış farkındalığına katkıda bulunmak, kitleleri spor ve yardım kavramlarıyla birleştirmek, bu kavramların bütününü temsil eden sportif etkinlik temelli bağış organizasyonları kurmak ve yönetmek . Adım Adım ülkenin en büyük iki maraton organizasyonu olan İstanbul Avrasya Maratonu ve Runtalya Maratonu’nun Resmi Sosyal Sorumluluk Ortağı . Türkiye’nin ilk ve en büyük yardımseverlik, amatör koşucu grubu Adım Adım Oluşumu her cumartesi saat 9.30 Avrasya Koşusu için antreman niteliğinde koşu antremanları düzenliyor.Her ayın ilk cumartesi ise yarış derecelendirilip web sitesinde ilan ediliyor.SadeceAdım Adım üyelerine değil herkese açık olan bu amatör organizasyonun amacı, ormana gelen tüm koşucu ve yürüyüşçüleri dostane bir yarış ortamında buluşturmak, Adım Adım’ı tanıtmak ve koşu/yardımseverlik kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktır. Hayatında daha önce hiç koşmamış veya deneyimli bir maratoncunun da katılabileceği Adım Adım koşularındaki temel amaç, kendinizle yarışarak koşu performansını geliştirmektir.
102 intown
“Dünyayı Kurtaran Adım” projesi TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın ve TEMA Vakfı genel merkez çalışanlarının bulunduğu sohbet toplantısında “Dünyayı Kurtaran Adım Projesi”nin detayları paylaşıldı. TEMA Vakfı “Dünyayı Kurtaran Adım” projesi ile, doğa ve çevre problemlerinin tespit ve çözümünde en önemli unsur olan yerel farkındalığın ve gençlerin mücadele kapasitesinin geliştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında Türkiye’nin 50 ilindeki 100 üniversite öğrencisi kapsamlı bir çevre eğitimi ve liderlik programına alınacak. Programa katılan her gencin, bu programda edindikleri bilgi ve becerileri, etraflarında oluşturacakları 25 kişilik bir grup üniversite öğrencisine daha aktarmasını ve yereldeki bir doğa sorununu seçip bu soruna çözüm olacak eylem planı ve/veya proje üretmeleri amaçlanıyor. Böylelikle gençlerin doğanın korunması ve geleceği konularında söz sahibi olmaları ve çözümlerinde aktif katılımcı olmaları hedefleniyor. TEMA Vakfı’nın “Dünyayı Kurtaran Adım” projesi için ilk yardımseverlik koşusu 17 Kasım 2013'te Avrasya Maratonunda gerçekleşecek. Doğa içinde piknik ve ormanı tanıma yürüyüşü ile etkinlik sona erdi. Avrasya Koşuşuna hazırlanan Adım Adım koşucuları her Cumartesi Belgrad Ormanı’nda Neşet suyunda buluşup koşuyorlar. Halka açık koşunun her ayın ilk Cumartesi ise dereceleri tespit edilip ilan ediliyor.
estetik
YAŞLANMAYI ERTELEYİN
104 intown
Dile kolay 28 yıldır diş hekimliği yapan bir isim Dilek Tok… Bir gün arkadaş tavsiyesi ile bu alandaki uzmanlığını çok ilginç bir şekilde antıagıng kavramına yönelik tedavilerle birleştirmeye karar veriyor. Türkiye’de pek örneğini görmediğimiz bu sistemi, başarı ile uyguluyor kendisi. Üstelik yüzde herhangi bir morarma veya kızarıklık olmadan birkaç yaş gençleşmiş olarak kısa bir sürede her şey sona eriyor.
Öncelikle uyguladığınız tedaviler hakkında bilgi alabilir miyiz? Uyguladığımız tedavilerin genel adı mezoterapi diye geçiyor. Yani iğneyle yaptığınız herhangi bir tedavinin çok amaçlı genel ismi bu. Doğru seçilmiş dolgu malzemelerini (bunlar vücudumuzda bulunan maddeleri içeriyor) iğne aracılığı ile deriye uyguluyoruz. Tedavilerimiz, yüzü lift etme( yüzü yukarıya doğru kaldırmak) tedavisi dediğimiz konfor tedavilerinden oluşuyor. Herhangi bir risk var mı? Bıçaksız tedavilerin uygulamaları çok kolay bu yüzden riskleri yok sayabiliriz. Zamanla yüz, eski haline geri geliyor çünkü uygulanan bölgede dokular zamanla eski haline geri geliyor. Eğer o an beğenilmeyen bir durum varsa bunu da çözümleyebiliyoruz. Örneğin? Diyelim ki dudağınızı fazla abartılı buldunuz, birkaç saat içersinde o malzemeleri etkisizleştirecek bir uygulama yapıp dudağın görünümünü eski haline de getirebiliyoruz. Sizce bu tedaviler neden tercih edilmeli? Her şeyden önce vücudumuzda yaşlanma devam ediyor. Ben yüz gerdirme ameliyatlarını pek doğru bulmuyorum. Siz yüzünüzü gerdirseniz bile yine yüzünüzün yaşlanması, çizgilerin oluşumu geri gelecek. Kaç kere bu ameliyatı olabilirsiniz ki? Ayrıca her ameliyatta olduğu gibi burada da bazı riskler söz konusu. Oysa bizim uygulamalarımızda risk oranı yok denecek kadar az. Bir de botoks tedavileri işleyiş açısından daha gerçekçi. Bu tedaviler yaşayan tedaviler olduğu için yaşadığınız sürece uygulayabileceğiniz bir yöntem. Peki diş hekimliğinden bu alana geçiş nasıl oldu? İtalyan bir estetik cerrahı arkadaşım bana bu yöntemden bahsetti. Yüzümüzde bir altın oran var. Örneğin yüzün, boynun genişliğine oranı, dudağın ve kaşların birleşim yerine oranı, burun boyunun yüzün boyuna, çene ucunun, kaşların birleşim yerine ve ağız boyunun burun genişliğine, burun genişliğinin burun deliklerine ve göz bebekleri arası ile kaşlar arasındaki mesafeye oranı gibi. Bu oranı sağlarken dişler kilit bir nokta görevi görüyor. Çünkü zaman içersinde, yaşlanmayla beraber diş boyutlarında kayıp oluyor. Bu da burun ucu, çene ucu mesafesini daraltıyor. Dokular da zaman içersinde değişiyor. Yüzünüzü ne kadar gererseniz gerin bu ölçüyü eski boyuta getirmeden güzellik sağlanamıyor. İşte bu yüzden dişlerinizdeki bu durumu da genel cerrah müdahale edemeyeceği için diş hekimlerine ihtiyaç duyuluyor. Bu alanda sekiz yıl Londra’da eğitim aldım. Bu yöntem aslında Amerika’da sıkça görülen bir yöntem. Diş hekimlerinin çoğu bu tarz anti-aging uygulamaları yapıyor. Bunun nedeni de az önce belirttiğim nedenler. Yani diş hekimi olmak bu tedavilerin uygulanmasında bir avantaj oluyor? Kesinlikle. Örneğin bazı bölgelere (dudak, çene bölgesi) ağız içinden müdahale ediyorum. Bu da kısa hastada hiçbir kızarıklık veya morlu-
Dilek Tok Diş Hekimi
ğun oluşmamasını sağlıyor. Uygulamadan sonra işlerine, sosyal hayatlarına çok rahat bir şekilde geri dönüyorlar. Etki süresi ne kadar? 12-14 ay. Altı ayda bir takip dozları dediğimiz ufak dozlar yapmak da gerekebiliyor. Bu uygulamalarda bazen kötü sonuçlar görebiliyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz bununla ilgili? Bu tedavilere yurt dışında “Art of Medicine” yani “Tıp Sanatı” deniyor. Her doktor aynı malzemeyle bambaşka yüzler ortaya çıkarabilir. Bu yüzden doğal yapıyı bozmadan tedavi etmek çok önemli. Bu uygulamaların hedefi sizi dinlenmiş gösteriyor olmalı. Bir de hastaları da bilinçlendirmek önemli. Çünkü bazı kişiler bu uygulamayı ne kadar çok yaptırırsa o kadar iyi olacağı gibi yanlış bir algıya sahip. Bunu da baştan konuşma, onları bilinçlendirmek lazım. Tedavilerde yeni bir trend var mı? Trend değil belki ama kemerli bir burnu düz bir şekle soktuğum oldu. Veya dudağı düşmüş kişilerin dudak yapılarını normale döndürüyorum. Yüzün dengesine dikkat ediyorum. Bu uygulamalarla neler yapıyorsunuz? Gıdıda olan yağları yok edilip sarkmalar önlenebilir. Boyundaki kırışıklıkları iyileştirilebilir. Yüzde burun kenarından ağız kenara uzanan çizgileri yok edilebilir. Burunda ufak değişiklikler, asimetri düzeltilebilir. Göz üst kası çok hassastır ve genelde düşer, bu açılabilir. Alın kırışıklığı, göz altı morluklarını giderilebilir. Ancak göz çok önemli bir bölge bunun için özel bir eğitim şart. Yanlış tedaviden dolayı kötü sonuçlar elde eden fazlaca insan var. Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz? Şu bir gerçek ki bu tarz uygulamalarla siz yeniden yaratılamazsınız. Hatta cerrahi müdahalelerle de bu olmaz. Temel yapınız her zaman kalıcı olacaktır. Bunları değiştirmeye değil, iyileştirmeye çalışmak en doğru şey. Unutmayın ki doğal olan güzeldir.
intown 105
mınık dostlar
KÖPEKLERİN DİLİ: HAVLAMA
Yazı - Gözem Güçeri Uçar Pozitif Köpek Eğitmeni
Havlama, köpeklerin konuştuğu dildir. Biz konuşurken kelimeler kullanırız; onların kelimeleri ise sesin kuvveti, tonlaması ve tınısının beden dili ile bütünlüğünden oluşur. Köpeğinizin size ne anlatmaya çalıştığını çözebilmek için onun konuştuğu dili iyi gözlemlemelisiniz. Çünkü her havlamanın arkasında bir anlam saklıdır. Köpekler neden havlar? Bir düşünün, köpeğinizin kaç farklı çeşit havlaması var? Hangi zamanlarda ne tür sesler çıkarıyor? Peki siz bu havlamalara nasıl tepki veriyorsunuz? Bu sorular önemli olsa da her köpek sahibinin öncelikli olarak bilmesi gereken şey havlamanın temel nedenleridir. Köpek antropologları, fazla olması durumunda köpek sahiplerinin “problem” olarak tanımlayacağı havlamaların altında yatan yedi ana neden tespit etmiştir: 1 Alan koruma: Köpeğin kendi alanı olarak gördüğü bir yerin yakınında herhangi bir yabancı unsur farkettiği zaman yaptığı havlama sesidir. Tok bir ses tonuyla birbirinin peşi sıra gelen “havavavavavavav hav hav hav” şeklinde havlamalardır. 2 İlgi ihtiyacı: İnsan veya hayvanların ilgisini çekmek, istediği birşeyi elde etmek veya sadece farkedilmek için aralıklı olarak çıkardığı havlama, homurdanma, söylenme sesleridir. İlgi havlamaları alan koruma havlamasına göre daha tiz, neredeyse “çınlayan” bir tınıda olur. 3 Endişe: Eğer köpeğiniz sadece alanını korurken değil de uzak-yakın farkı gözetmeden, her zaman her türlü uyarana havlıyorsa o zaman endişeli bir yapısı var demektir. Bu tür havlama problemi olan köpeklerde gergin bir duruş ve muhtelif stres/endişe belirtileri de gözlemlenebilir. 4 Takıntı: Takıntı havlaması yapan bir köpek takılmış plak gibi aynı hareketi sürekli tekrarlar ve durmadan havlar. Örnek olarak bahçesinin çiti
106 intown
önünde ileri geri koşan ve sürekli havlayan bir köpeği düşünebilirsiniz. 5 Selamlaşma: Köpeğiniz havlayarak “merhaba” demekten hoşlanıyorsa selamlaşmak istediği insan ve hayvanları gördüğünde havlayacaktır. Selamlaşma havlamasında beden dili rahat ve gevşektir. 6 Sosyal temas ihtiyacı: Bazı köpekler sadece başka köpeklerin havlamasını duydukları zaman çok fazla havlarlar. Bunun nedeni diğer köpeklerle iletişim kurma ihtiyacından kaynaklı sosyal bir dürtüdür. 7 İstediğine fiziksel olarak ulaşamama: Normalde başka durumlarda havlama problemi olmayan bir köpeğin ulaşmak istediği birşeye ulaşması engellendiği zaman yaptığı “yakarış” havlaması olarak tanımlanabilir. Siz bahçede mangal yaparken köpeğinizi kulübesine bağlıyorsanız bu havlamayı çokça duyabilirsiniz. Köpeğinizin bir havlama problemi olup olmadığını nasıl anlarsınız? Her ne kadar çoğu köpek sahibi köpeğinin çok havladığından şikayet etse de, bana “köpeğim çok havlıyor” şikayetiyle başvuranların çoğu aslında durumu olduğundan çok daha kötü algılamış oluyor ve eğitim sırasında gösterdiğim ufak püf noktalarıyla sorunu hızlı bir şekilde çözüyoruz. Eğitime başlamadan önce iki konuyu netleştirmek gerekiyor: (1) Köpeğin dominant havlama nedenleri saydığım 7 sebepten hangileri ve bunları ne tetikliyor? (2) Köpek gün içinde tam olarak ne kadar havlıyor? Bu sorulara cevap verebilmek için köpek sahiplerinden 2-3 gün bo-
yunca bir tabloya not tutmalarını rica ediyorum. Tabloda köpeğin her havlayışı için saat, o an etrafta ne olup bittiği ve tahmini havlama nedeni, havlamanın tarifi (örn: uzun bir uluma, peşpeşe kısa havlamalar, tiz/tok ses tonu, vs), havlamanın süresi, köpeğin o anki davranışları mümkün olduğunca detaylı not ediliyor. Normalde bu 24 saat boyunca yapıldığında zaten tablo %85-90 oranında ortaya çıkıyor, ama köpek sahibinin de konuyla ilgili farkındalığını arttırmak için birkaç gün devam etmek faydalı oluyor. Önceden de belirttiğim gibi, bu çalışmanın sonunda çoğu zaman durumun algılanandan çok daha iyi olduğunu farkediyoruz. Ancak eğer gerçekten ortada bir havlama problemi varsa bunu çözmek için nedene bağlı hedefli bir çalışma yapmak gerekiyor. Köpeğinizin havlamasına nasıl tepki vermelisiniz? Her tür havlama probleminin çözümünü bu yazıda vermem mümkün değil, ancak bazı temel kurallara mutlaka değinmeliyim. Size havlayarak bir şey anlatmaya çalışan bir köpeğe konuşarak cevap verdiğiniz takdirde -söylediğiniz şeyin içeriğinden bağımsız olarak- sizin kendisine karşılık verdiğinizi düşünür. Bu nedenle de yine havlayarak sizinle “konuşmaya” devam eder. Havlamayı bırakması için bir numaralı kural karşısındaki kişiden karşılık alamamasıdır. Yani havladığı sırada “sus” demek için bile olsa onunla kesinlikle konuşmayın ve tepki vermeyin. Özellikle “ne var?” “ne oldu?” gibi sorulardan kaçının. Havlama nedenini tespit etmek için çaba sarfedin ve onu havlamaya iten uyaranları minimuma indirin. Örneğin yan bahçedeki köpekle çitin iki tarafından sürekli havlaşıyorlarsa aralarında mesafe olmasını sağlayın, birbirleriyle temaslarını kesin. Son olarak, her zaman tutarlı davranın. Örneğin bir gün kahvaltı masasından ona salam verip ertesi gün ses çıkarmadan yemek yiyişinizi seyretmesini beklemeyin!
intown 107
KÜLTÜR SANAT
?
ANTİKA MI ESKİ Mİ Yazı: Deniz Akıncılar
Antika kültürü bilgi sahibi olmanın en çok gerektirdiği kültürlerden biri şüphesiz... Antika bir eşyayı aynı dönemde yapılmış herhangi bir eşyadan ayırabilmek, ancak bu bilgi birikimiyle mümkün olur. Bu alanda fikir sahibi olabilmek için ilgili yayınları okumak, antika uzmanlarını dinlemek, objeleri yakından görmek ve mümkünse onlara dokunmak gerekiyor. Günümüzde birçok kişi, antika bir eşya ile eski eşyaları ve eski dekoratif sanat eserlerini birbirinden ayırmakta zorlanıyor. Elbette bu ayrımı yapabilmek için bu üç grup arasındaki farklılıkları bilmek lazım. Ülkemizde, eski olan pek çok eşya veya objeye “antika” sıfatı ile bakılıyor. Oysaki bir eşya veya objenin antika sayılabilmesi için en az 100 yılı geride bırakmış olması, üretildiği döneme dair “sanatsal” veya “tarihsel” bir nitelik taşıması ve günümüzde örneğine az rastlanıyor olması lazım. Geçmiş tarihlerde yapılmış, sanatsal ve tarihsel olarak pek de önemli bir niteliği bulunmayan ve çok miktarda üretilmiş olan eşya ve objeler ise yalnızca “eski” sıfatını alabiliyor. Eski dekoratif sanat eserleri ise halen üretilmeyen, üretildiği dönemin sanatsal özellikleri ve yenilikleri hakkında fikir veren ve belirli bir orijinalliğe sahip eserlerden meydana geliyor. Peki, bir antika ile eski dekoratif sanat eserini birbirinden nasıl ayırırız? Eşya ve objelerin tarihi bize bu konuyla ilgili en büyük ipucunu veriyor. Örneğin 1920 ve1950 yılları arasındaki Art Deco akımının etkisi altında üretilmiş bir eşya veya objeye antika değil, “eski dekoratif sanat eseri” adı veriliyor. Öte yandan, tarihi asırlar önceye dayanan bir İznik tabağı tam anlamıyla bir “antika” oluyor. Bu noktada bugünün eski dekoratif sanat eserlerine yarının antikaları diyebiliriz. Çünkü mevcudiyetleri her geçen gün azalan bu eserler, bir süre sonra bulunması son derece güç olan sanat eserleri arasında yerini alacak.
108 intown
Antikaların sınıflandırılması Antikalar; yapıldıkları yere, zamana, dönemin sanat akımına ve yapan usta veya firmaya göre sınıflandırılıyor. Örneğin bir Fransız antikası, yapıldığı dönemle (örneğin XV. Louis veya XVI. Louis dönemiyle) ya da o dönemdeki sanat akımlarıyla (Rokoko veya Neo-klasik) ilişkilendirilebilir. Bazen de dönemin önde gelen üreticisi ya da ustasının adıyla anılabilir. Bu bilgiler doğrultusunda, bir antikanın fiyatının sadece eskiliğinden ibaret olmadığını görüyoruz. Sanatsal özellikler, eseri yapan firma veya ustaların yanı sıra eşyanın kondisyonu (diğer bir deyişle hasarlı olup olmadığı), hakikiliği ve en önemlisi de ona olan talep fiyatın belirlenmesinde çok etkili. Antika merakı, hayatlarımızda sadece bir hobi olarak değil bir yaşam biçimi olarak var olmalı. Çünkü antika, üzerinde önemle durulması gereken ciddi bir uğraştır desek yalan olmaz.
bölgeden
KEMER GOLF & COUNTRY CLUB’DA HAYAT KG&CC’den geleceğin yıldızlarına çok özel programlar Kemer Golf & Country Club, golf, atlı spor, tenis, basketbol, yüzme ve doğa sporları gibi hizmet verdiği birimleri ulusal ve uluslar arası müsabakalarda başarıyla temsil edecek, spor adına başarılar getirecek geleceğin şampiyonlarını yetiştirmek üzere, 14 yaş altı çocuklar için akademi programlarına hız kesmiyor. Çocuklarınızın başarılı bir spor kariyeri olmasını istiyorsanız bu programlara bir göz atın! Kayıtlar başladı!
Basketbol Akademisi: 5-14 yaşları arasındaki çocuklara yönelik programın dönemi hafta içi ve hafta sonu grupları olmak üzere ikiye ayrılıyor. Çocukların sporu sevmelerini, sosyalleşmelerini ve takım ruhunu benimsemelerini amaçlanan basketbol akademisinde performans grupları, minik, küçük, yıldız, genç ve A takım kategorilerinde resmi müsabakalarda yer alıyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 86 14 Tenis Akademisi: Tenis akademisi, performans antrenörlerinden oluşan kadrosuyla yıl boyunca oyuncu yetiştirmenin yanı sıra, tenis sporunu sevdirmek amacıyla hizmet veriyor. Akademide Uluslararası Tenis Federasyonu tarafından geliştirilen “Mini Tenis Eğitimi” uygulanıyor. Akademi yaşı performans tenisi için uygun olan sporculara ise, gerekli altyapıyı kazandırıp, ilerleyen dönemlerde performans tenis kadrosuna iştirak etmelerini sağlıyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 86 14
110 intown
Binicilik Akademisi: Balkanların en büyük manejinin aralarında yer aldığı KG&CC Atlı Spor Kulübü, benzersiz tesisleriyle çocuklara hizmet veriyor. KG&CC Pony Club’da binicilik dersleri iki ayrı bölüm halinde yapılıyor. Öncelikle at bilgisi derslerinde atlar hakkında pratik ve teorik bilgiler veriliyor, ardından pony club manejlerinde ikinci aşama olan biniş, özel atlama ve dresaj dersleri yapılıyor. Derslerle birlikte yapılan orman turları ve değişik atlı oyunlar, eğitimi çok daha eğlenceli bir hale getiriyor. 6 yaşından itibaren çocukları binicilik sporuyla tanıştırarak, çocukların sosyal becerilerini geliştirme, onlara doğa ve hayvan sevgisi aşılama gibi önemli bir misyon da üsteniyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 72 00 Yüzme Akademisi: Deneyimli hocalarla hazırlanan yüzme dersleri çocukların hem yüzme öğrenimlerini hem de tekniklerini geliştiriyor. KG&CC Yüzme Akademisi, yüzme öğrenmek, yüzme stillerini geliştirmek, profesyonel yüzücü olarak yetişmek isteyen tüm çocukları bekliyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 76 96 Golf akademisi: Hem üyeler hem de misafirler için hazırlanmış başlangıç seviyesinden tecrübeliye her seviyedeki golfçülere geniş bir yelpazede eğitimler sunuyor. Dersler hem yeni başlayanlar hem de kendini geliştirmek isteyen golfçülere, kulüp ruhuyla karşılanacakları keyifli bir ortam sunuyor. Akademideki golf programları başlangıç golf programı ve ileri golf programı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 87 20 Greenwood Camp Doğa Sporları akademisi: Hem üyeler hem de misafirler için hazırlanmış sportif tırmanış-orienteering-trekking-kanoHazine avı-doğa fotoğrafçılığı-kampçılık-fly fox-bisiklet-okçuluk programlarından oluşuyor. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için : 212 239 70 10 dahili: 1484 info@greenwoodcamp.com
Balkan Şampiyonası Sona Erdi Geçtiğimiz ay Kemer Golf & Country Club’da gerçekleştirilen 40. FEI Balkan Engel Atlama Şampiyonası sona erdi. Ustalar Grand Prix'inde 140 santimetre yüksekliğinde koşulan "Ustalar Yarışı"nda Türkiye adına mücadele eden Hüsnü Dinç, "Chiara" isimli atıyla birinciliği elde etti. Çekişmeli geçen şampiyonada Dinç, toplamda yalnızca 9.98 ceza puanı alarak altın madalyasını Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı Sayın Tunç Çapa’dan aldı. Şampiyona ikincisi Bulgar Angel Niagolov toplamda 12.28 ceza ve şampiyona üçüncüsü Mert Alıcıoğlu toplamda 20 ceza puanı ile oldu. Ustalar Grand Prix’ini ise Angel Niagolov koşulan baraj parkuru sonucu 45.55 saniyelik hatasız derecesi ile kazandı. İkinci sırada barajda 46,58 saniyelik derecesi ile Hırvat Filip Rozmaric Cezar isimli atı ile elde etti. Hüsnü Dinç ise Grand Prix’de üçüncü sırayı aldı. Balkan Şampyionası kapanış seremonisi ile son buldu. Kapanışta şampiyona bayrağı bir gelenek usulü Şampiyonanın 2014 yılı ev sahibi Hırvatistan’a teslim edildi.
Türk – Kore Dostluk Turnuvası Neo Yapı, Haco Group Companies, Avrasya Tüneli, İstanbul Gyeongju Dünya Kültür Expo 2013 ve Samsung sponsorluğunda gerçekleştirilen Türk-Kore Dostluk Turnuvası 52 Koreli, 52 Türk golf oyuncusunun katılımıyla gerçekleşti. 24 Ağustos Cumartesi Sabah 08:30'da shotgun formatıyla başlayan turnuva, Türkiye'de yaşayan Korelilerle Türkleri bir araya getirerek iki ülke arasındaki dostluğun pekiştirilmesini amaçlıyor.Gün boyu iki ülke arasında çekişmeli mücadelelere tanık olan Türk-Kore Dostluk Turnuvası, turnuva sonrasında gerçekleştirilen kokteyl ve ödül töreniyle son buldu.
KG&CC Senior Tenis Turnuvası’nda Final Heyecanı Yaşandı Tekler ve çiftler olmak üzere toplam 14 kategoride her gün yaklaşık 30 maçın yapıldığı 2013 Senior Tenis Turnuvası TEB sponsorluğunda Kemer Golf & Country Club’da düzenlendi. Kazananlara Rebul ve Puma da hediyeleri takdim edilerek ödül töreni arkasından barbekü partisi ve Lounge 34 Grubu’nun performansıyla tenisçilere keyifli saatler yaşatıldı.
intown 111
bölgeden sanat
ARC SANAT GALERİSİ’NDE “NÜ’’ Sergisi Neslin Dölay ve Niki Kurt tarafından kurulan ve Göktürk İstanbul Caddesi’nde yer alan ARC Sanat Galerisi; sanatseverleri, çağdaş sanata gönül vermiş özgün sanat eserleriyle buluşturuyor. 220 metrekare alan üzerine konumlanan ARC Sanat Galerisi, atölye çalışmaları ile de sanat adına yenilikler üretip, sanata gönül verenleri araştırmacı eğitmenlerle fikir atölyelerinde buluşturmayı hedefliyor. Bu anlamda galeri, 28 Eylül- 28 Ekim tarihleri arasında Dünya’nın birçok ülkesinde eserleri sergilenen ödüllü resim sanatçısı Cavit Atmaca, Profesör Yaşar Sami Gökgöz, Heykel sanatçısı Nizam Güner, Ressam Fahri Sümer, Uluslar arası resim sanatçısı Hasan Rastgeldi, Ressam Feriha Tuğran, Ressam Enis Aktaş, Cem Sağbil, ödüllü sanatçı Ünal Kuş, Serdar Leblebici, Soner Göksay, Akın Yıldırım, Ayhan Taşkıran’ın eserlerine ev sahipliği yapıyor. Modern ve Çağdaş Sanata emeği geçmiş sanatçıların eserlerinin resim ve heykel sanatının dev isimleri katılımcılarla buluşuyor. Telefon: 212 322 00 55 / 532 272 85 55
Göktürklü Sanatseverler Açık Atölye Etkinliğinde Zekeriyaköy Sanat Grubu ve Yöresi Açık Atölye sanat etkinlikleri Göktürklü sanatseverlerin de katılımıyla bu yıl dördüncü etkinliğini düzenliyor. Göktürk’ten Aylin Zeynep Ertem (Heykeltıraş / Takı) Aysun Mert (Tezhip) ve Süreyya Acar’ın ( Seramik / Tasarım) katılımlarının yanı sıra Zekeriyaköy’den 20 sanatçı da özel atölyelerini Açık Atölye’de sergiliyor. Göktürk bölgesinde ki sanatçı ve sanatseverleri bir araya getirmeyi, sanat ve kültür faaliyetlerinin gelişmesini amaçlayan bu etkinlik her yıl farklı renklere ve farklı kesimlere hitap ediyor. Sureyya Acar / Minik Eller Atölyesi Telefon: 0532 611 44 22 - 0212 322 35 15
112 intown
YERİNDE TEKNİK DESTEK HİZMETİ Tüm Apple cihazlarınıza yerinde teknik destek hizmeti ve çözümleri sunulmaktadır.
Göktürk Mahallesi Belediye Caddesi Çamgüzeli Sokak Eyüp / İSTANBUL
T: 212 322 59 51 - 0536 897 65 62 F: 212 322 59 51
www.reinabi.com
%20 indirim
Tüm Teknik Servis Hizmetlerimizde,
Kampanya Detayı: Dergide yer alan indirim çeki ile birlikte firmamıza geldiğiniz taktirde sadece teknik servis hizmetimizden %20 indirimli faydalanabilirsiniz.
bölgeden SİHİRLİ ORMAN’da Çocuklar Çok Mutlu Sihirli orman anaokulları, tecrübeli eğitim kadrosuyla 2-6 yaş grubu çocuklara eğitim veriyor. “Her çocuk tek ve özeldir” felsefesinden yola çıkarak Atatürkçü, çağdaş, yaratıcı, özgüveni yüksek bireyler yetiştiren anaokulunda Milli Eğitim müfredatına ilave olarak özel eğitim programlarıyla desteklenmiş olan kitap çalışmaları, İngilizce, akıl oyunları, matematik, doğa, bilim ve sanat atölyeleri ve dikkat güçlendirme dersleri bulunuyor. Ayrıca keyifli müzikler eşliğinde Latin dans figürleri ile aerobik hareketlerin karışımından oluşan zumba ve müzik matematiktir anlayışıyla perküsyon da verilen dersler arasında yer alıyor.Telefon : 0 542 894 18 95
KEMER KIDS Garden Yeniden Göktürk’te 2013-2014 eğitim öğretim yılına, Eylül ayı itibariyle büyük bir heyecanla merhaba diyen Kemer Kids Garden PYP ( Primary years Programme- İlk Yıllar Programı) metodu doğrultusunda, çocuk merkezli ve etkin öğrenme odaklı bir eğitim öğretim programının yanı sıra MapleBear sınıflarında tam gün İngilizce ve Fransızca eğitim veriyor. Çocukların akademik gelişim raporlarının yanı sıra onları (zihinsel, psiko-sosyal, dil- konuşma) görsel ve tarama envanterler ile değerlendirip takip eden anaokulunda eğitim saatleri 09.00- 16.30 arasında. Çalışan veliler için ise sabah 07.45’ten akşam 18.30'a kadar öğrencilere nöbetçi öğretmenler eşlik ediyor. Telefon: 0212 322 60 05
VEGA Kuaför’de Kendinizi Şımartın Kuruluşundan itibaren kalitesinden ödün vermeyen Vega kuaför, Tarabya’dan sonra Göktürk’teki şubesiyle misafirlerini ağırlıyor. Şık dekorasyonu, ferah mekânı ve güler yüzlü çalışanlarıyla İDE İş Merkezi’nde açılan Vega Kuaför, Göktürklülere hem kaliteli hem de hesaplı bir ayrıcalık sunuyor. Mekân, 31 Aralık tarihine kadar misafirlerine uyguladığı kampanya ile her hafta Çarşamba günleri saç bakım ve fön paketini 25 TL’ye sunuyor. Saç bakım ürünleri olarak Bonacure ve Wella kullanan Vega kuaför sizleri bekliyor. Telefon: 0212 322 41 49
KAYRA AT ÇİFTLİĞİ’nden Çocuklara Yaş Günü Sürprizi Kemerburgaz’da yer alan Kayra At Çiftliği’nde sadece at binme eğitimi uygulanmıyor. Sıcak ortamı ve güler yüzlü personeliyle hizmet veren çiftlikte çocuklar için doğum günleri ve özel organizasyonlar da yapılıyor. Bu özel günlerini mekânda düzenlemek isteyenleri çiftliğin özel sürprizleri de bekliyor. Doğum günü çocuğuna dilediği zaman kullanmak üzere yaşına uygun bir ders, erkinliğe katılan tüm çocuklara pony ile çiftlikte gezme imkânı sunuluyor. 60 kişi kapasiteli olan mekânda kapalı çiftlik evinde sonbahar veya kış doğum günleri düzenlemek mümkün. Telefon: 0532 172 41 88
114 intown
bölgeden Farklı Tatların Kesiştiği Lezzet Durağı: BAFRA KARAFIRIN Tadına doyun olmayan enfes Bafra pidesi ve ev yemeklerini büyük bir ustalıkla sergileyen Bafra Karafırın, Göktürk Mesa Stüdyo Plaza’daki yerinde misafirlerini ağırlıyor. Kaliteli hizmet anlayışından ödün vermeyen mekânda peynirli Bafra pidesi, ıspanaklı pide, pastırmalı pide ve kıymalı Bafra pidesinin yanı sıra birbirinden lezzetli ev yemekleri de yer alıyor. İlk şubesini Boğaz’ın eşsiz güzelliğinin hemen karşısında Kefeliköy’de açan Bafra Karafırın son sekiz yıldır da Göktürk’teki mekânıyla farklı tatlara ev sahipliği yapıyor. Yöre mutfaklarının lezzetine ve kültürel damak çeşitliliğine önem veren mekanda bilinçli damaklara ve aile bütünlüğüne hitap ediliyor. Bu anlayıştan yola çıkarak yıllardır başarıya imza atan Bafra Karafırın’da ürünlerin seçiminden tutun da pişirilmesine ve sunuma kadar her ince ayrıntıya dikkat ediliyor. Telefon: 0212 322 53 53
Sporseverlere Müjde: ZONE, Göktürk’te Açılıyor Türkiye’de “Premium Wellness” konusunda yenilikçi bir yaklaşımla hizmet veren ZONE’un yeni spor ve yaşam alanı zincirinden biri de Göktürk’te CounrtyLife sitesinde açılıyor. “Center of Me” mottosuyla herkesin kendine özgür bir alan yaratmasını amaçlayan spor salonunda fitness programlarından SPA’ya, grup derslerinden kişiye özel derslere kadar birçok alanda aktiviteler mevcut. Kayıtlar için telefon: 0212 777 66 00pbx
SUBWAY®’in Nefis Sandviçleri Şimdi Göktürk’te Dünya üzerinde 102 Ülkede 40,000 'den fazla mağazasıyla birbirinden lezzetli sandviçler sunan SUBWAY® yakın bir zamanda Göktürk’te Gökmahal’de açılıyor. Hem pratik hem de lezzetli bir yemek isteyenlerin tercihi olan mekânın en güzel özelliği sizlere bin bir çeşit ekmek ve malzeme alternatifi sunması. İstediğiniz ekmekten istediğiniz malzemeyle kendi sandviçinizi yapabiliyorsunuz. Ayrıca salata severlerin de yüzlerini güldürecek olan mekân yine farklı birçok alternatifi Göktüklülerle buluşturacağa benziyor.
UNIQUE CLUB ile Fit Bir Yaşam Sizi Bekliyor 3000 m2 kapalı alan içerisine konumlanan Unique Club, sporseverlere farklı alternatiflerle hazırladığı spor programlarını sunuyor. Fitness alanı,serbest ağırlık çalışmaları, bilgisayarlı gym ekipmanları, welness key üye takip sistemi, kişiye özel eğitmen,stüdyo grup dersleri, spinnig, havuz, sauna, buhar odası, kids club, Spa, Türk hamamı ve kafeteryasıyla A plus hizmet kalitesini benimseyen spor kulübü, sağlıklı yaşam felsefesini edinmiş tüm üyeleri bekliyor. Telefon: 0212 322 23 25
116 intown
BAFRA KRFRN Salonda ve terasta dev ekran maç keyfi...
Tereyağ,mısır unu,peynir her hafta bafradan getirilmektedir. Pideler, yedi tahıllı ekmek ve doğal ekmekler lavaş ve lahmacunlar odun fırınında (karafırın) pişirilmektedir.
Ürün yelpazesini pide ve yemeklerin yanısıra ızgaralar,dürümler,özel çocuk menüleri ile genişletmiş olup her cuma,cumartesi ve pazar günleri yaprak döner, iskender kebap specialleri ile müşterilerine yeni bir hizmet daha sunmaktadır.
Limitsiz çay ikramları ile şefin kahvaltı tabağı - Mısır ekmeği ile hamsi tava - İspir kuru fasulye Adres: İstanbul Cad. Mesa Stüdyo Plaza No:27 Göktürk - Kemerburgaz / İstanbul
Tel: (0212) 322 42 42 - (0212) 323 53 53 kemerburgaz@bafrakrfrn.com
P a k e t S e r v i s i m i z Va r d ı r.
bölgeden Güzelliğin Yeni Adresi BEFORE&AFTER Göktürk’te Uzun yıllardır Türkiye'nin ünlü yüzlerine, bakım ve güzelliğe önem veren bayanlara hizmet veren Before&After, uzman ekibi ile Göktürk’te açılıyor. İstanbul Caddesi üzerindeki CountryLife sitesinde yer alan kuaförde hem keyifli hem de kaliteli bir personel anlayışına tanık olacaksınız. Telefon: 0212 7777 000
DÜKKAN STEAKHOUSE Yenilendi Göktürk’ün merkezi yerlerinden biri olan Neovista Çarşısı’nda yer alan Dükkan Steakhouse yenilenmiş haliyle et severleri karşılıyor. Yaprak Yurtseven önderliğinde tümüyle yenilenen mekânda birbirinden lezzetli burger ve et çeşitleri misafirlere sunuluyor. Telefon: 0212 322 89 17 – 89 54
SHOP&SHOES Yeni Butiği ile Modaseverleri Bekliyor Göktürk'te iki yıldır hizmet veren Shop&Shoes, modayı yakından takip eden kişilere hem şık hem de günlük hayatta kullanabilecekleri ürünler sunuyor. Ayakkabı ve çanta koleksiyonunun yanı sıra kıyafet seçeneklerini de mağazaya ilave eden Shop&Shoes, kişiye özel servis anlayışı ile butiğe, tüm Göktürklüleri bekliyor. Telefon: 0212 322 87 71
PİDE PARK ile Gerçek Karadeniz Pidesi Lezzeti Gerçek Karadeniz pidesi lezzetini sunan Pide Park, Cumhuriyet Caddesi’nde hizmete açıldı. Kıymalı, kavurmalı (Rize kavurması), vejetaryen, ustanın spesiyali, Bafra pidesi vs. çeşitlerini gerçek Trabzon tereyağı ile hazırlayan mekânda ustaların el emeği göz nuru pideler Göktürklülerin midelerini bayram ettireceğe benziyor. Telefon: 0212 322 77 97 - 0212 322 64 06
118 intown
Enjoy
your Time
@
İstanbul Cad. Countrylife Çarşısı Göktürk - İstanbul T: 212 7777 000
bölgeden Özlediğiniz Anne Lezzetleri TİBA CAFE’de Başta Kayseri olmak üzere, Anadolu’nun zengin lezzetlerini Göktürk’e taşıyan Tiba Cafe, 21 Ekim’de Göktürk Belediye Caddesi’nde açılıyor. Kayseri’nin mantısından Develi’nin meşhur fermanlı cıvıklıpidesi ve çıtır gözlemelere kadar çeşitli alternatiflerin yer aldığı mekanda ürünlerdeki doğallık esas alınıyor. Evlere servisi ve catering hizmeti de veren Tiba Cafe, tüm bu ürünlerin yanı sıra özel soslu “bol döneriyle” de dikkat çekeceğe benziyor. Telefon: 0212 322 88 26- 0507 950 07 07
Gerçek Adana Lezzeti KOLCUOĞLU’nda Gerçek Adana lezzetini Göktürklü kebap severlere yaşatan Kolcuğlu, taptaze etleri ve hünerli ustaların hazırladığı kebap çeşitleriyle misafirlerini ağırlıyor. Toplamda 46 şubeyle hizmet veren mekanın İstanbul’da 18, Adana’da sekiz , Ankara, Kayseri , Mersin’de üç , İzmir, Konya, İzmit, İskenderun, Gaziantep ,Bodrum, Fethiye, Antalya, Nevşehir/Ürgüp’te ise bir şubesi bulunuyor. Adana kebabı lezzetini gerçek bir Adanalının elinden çıkma ve gerçek tadında deneyimlemek istiyorsanız Kolcuoğlu doğru adres. 0212 322 09 32
PİANTE MİMARLIK’tan İlgi Çeken Proje: Oleopark Villaları Kemerburgaz’da yer alan Piante Mimarlık inşaat firmasının Ayvalık Ören’de yer alan ve Pelitköy mevkiinde yapımı süren Oleopark Evleri Göktürklüler tarafından çok ilgi gördü. Zeytin ağaçları ile çevrili, huzur içinde sağlıklı ve mutlu bir yaşam vaat eden Oleopark villaları özgün mimarisiyle bölgesinde farklılık yaratıyor. Telefon: 0212 360 36 56 - 0532 481 66 11
SÜTÇÜ by ÖNDER TOKER Şimdi Göktürk’te Sağlıklı, doğal ve hiçbir kimyasal katkının kullanılmadığı ürünlerle Göktürk’te açılan Sütçü by Önder Toker, sizleri sütün gerçeği, zengin peynir çeşitleri, hiçbir katkının kullanılmadığı saf yoğurdu ve geleneksel lezzetteki dondurması ile karşılıyor. Bir telefon uzaklığınızda olan mekan Göktürk Cami sokakta (Ziraat Bankası’nın bulunduğu) yer alıyor. Telefon: 444 5 788
120 intown
bölgeden
KASIMPAŞA SPOR KULÜBÜ TESİSLERİ Açıldı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, Kasımpaşa Spor Kulübü’nün Kemerburgaz Tesisleri’nin açılışını yaptı. Erdoğan kurdeleyi, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Vali Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, milletvekilleri, Kulüp Başkanı Zafer Yıldırım, kulüp yöneticileri ile A Takım teknik heyet ve futbolcularıyla kesti. Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde yaptığı konuşmada, açılışı yapılan tesisin daha önce fotoğraflarını gördüğünü ve çok beğendiğini dile getirdi. A Milli Futbol Takımının da burada kamp yaptığını ve bu tesislerle ilgili övgü dolu sözler sarf edildiğini hatırlatan Erdoğan, bu açılışın aynı zamanda Kemerburgaz’ın dönüşümüne de katkı sağlayacağını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda Süper Ligde müstesna tesislere sahip olan Kasımpaşamızı, özellikle doğduğum büyüdüğüm bir yer olması hasabiyle uzun yılların arzusu, beklentisiyle bu tür tesislere kavuşmuş olmasından dolayı bahtiyarlığımı ifade etmek istiyorum. Bir de tabi örnek olma noktasında bu iddialı bir yatırım ve çıkış oldu. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte altyapısıyla birlikte çok daha güçlü bir geleceğe Kasımpaşa Spor Kulübü, sadece futbolda değil diğer branşlarda da adını yazdıracaktır. Bu yıl iddialı bir çıkış yakaladı ve devam ediyor. Gerek Başkan ve yöneticilerine, teknik kadrosuna, sporcularına ben de özellikle, 2013-14 sezonunda şimdiden başarılar diliyorum. Başarılarının artarak devamını diliyorum.” Kurdele kesiminin ardından tesisleri gezen Başbakan Erdoğan’ın Kemerburgaz'a gelişinde ilk önce "Anadolu Genç Fenerbahçeliler" taraftar grubu sevgi gösterisinde bulundu. Taraftarlar Erdoğan'a, üzerinde "Anadolu GFB" yazılı bir atkı hediye etti.
İSKİ’den Çalışma İSTANBUL - İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Kağıthane Deresi’ni ana kolu olan Cendere – Kemerburgaz Caddesi’nde ıslah çalışmalarına başladı. İSKİ’den edinilen bilgiye göre; prekast sistemiyle inşa edilen dere yatağı ile birlikte Kağıthane Deresi’nin 2 bin 566 metre olan ana kolunda ıslah edilmemiş kesit kalmayacak. 30 metre genişlik ve 2,72 metre yükseklikte inşa edilen dere yatağı ile bölgede sel baskını riski tamamen önlenmiş olacak. 700 metresi tamamlanan ve 2014 yılında tamamı bitirilmesi hedeflenen ıslah çalışması yaklaşık 26,5 milyon TL’ye mal olacak.
122 intown
GÖKTÜRK CINEPORT’TA EKİM-KASIM DÖNEMİ
T: 0212 322 31 04
PLAN (ESCAPE)
KAPTAN PHILIPS (CAPTAIN PHILIPS)
THOR-KARANLIK DÜNYA (THOR-THE DARK WORLD)
11 Ekim
25 Ekim
1 Kasım
Sylvester Stallone , Arnold Schwarzenegger , Vincent D'Onofrio , Jim Caviezel , Sam Neill gibi dev bir kadroya sahip olan film gerilim ve aksiyon dolu sahnelere imza atıyor. Her an soluksuz izleyeceğiniz filmde üst düzey korumalı bir hapishanen firar etme öyküsü konu ediliyor.
Hikâyesini 2009 yılında yaşanan gerçek bir olaydan alan filmde Tom Hanks , Catherine Keener , Corey Johnson , Max Martini ve John Magaro oyuncu koltuğunda yer alıyor. Maersk Alabama adlı yük gemisinin Somalili korsanlar tarafından rehin alınmasını anlatan film, adını geminin kaptanı olan Richard Phillips'in adından alıyor.
Chris Hemsworth, Natalie Portman, Tom Hiddleston, Anthony Hopkins, Stellan Skarsgård ve Idris Elba gibi oyuncuların yer aldığı filmin ikinci serisinde Tanrıların mücadelesi sürüyor. Aksiyon ve animasyon dolu bu filmin yönetmen koltuğunda bu kez ilkinden farklı olarak Game Of Thrones’un yönetmeni Alan Taylor ‘ı görüyoruz.
HÜKÜMET KADIN 2
AÇLIK OYUNLARI 2: Ateşi Yakalamak (THE HUNGER GAMES: CATCHING FIRE)
DANIŞMAN (THE COUNSELOR)
8 Kasım İlk filmiyle büyük beğeni toplayan Hükümet Kadın’ın ikincisi Kasım ayında sinema severlerle buluşuyor. İşleri elinin hamuru ile çözmenin yolunu her seferinde bulan Midyat Belediye Başkanı’nın sürprizlerle dolu serüveni bu filmde de seyirciye komik bir dille anlatılıyor.
22 Kasım Katniss Everdeen’in, erkek Haraç Peeta Mellark ile birlikte 74. Geleneksel Açlık Oyunları’nı kazandıktan sonra güvenli bir şekilde eve dönmesiyle başlayan filmde; bilim kurgu, aksiyon, casusluk, gizem, fantastik ve macera adına çok şey bulabilirsiniz. 146 dakikalık filmin yönetmenliğini Francis Lawrence yapıyor.
29 Kasım Bir avukatın kendisini uyuşturucu trafiğinin içinde bulmasıyla başlayan filmde Brad Pitt , Cameron Diaz , Penélope Cruz , Javier Bardem ve Michael Fassbender yer alıyor. Ridley Scott’un yönetmenliğini yaptığı film gerilim severler için ideal.
GÖKTÜRK REHBERİ
İREBHER KRÜTKÖG
GÖKTÜRK POLİS KARAKOLU Tel:212 3603075-212 3603636
Dr Ercüment Sucu Gsm:539 9561010
JANDARMA KEMERBURGAZ Tel:212 3601303
DOKTORLAR
İTFAİYE Tel:212 3221800 GÖKTÜRK BELEDİYESİ Tel:212 322112
Uzm. Dr.A Müge Kardaş Tel:212 3222921 Uzm. Dr.Demet Elvan Tel:212 3229178
GÖKTÜRK ZABITA Tel:212 3221113 GÖKTÜRK MUHTARLIĞI Tel:212 3223350 GÖKTÜRK NOTER Tel:212 3222356 KEMERBURGAZ MUHTARLIĞI Tel:212 3600333-2123601330 HASTANE&POLİKLİNİK &LABORATUAR Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi Tel:212 3225660 Biruni Laboratuarı Tel:212 3226822 Florence Nightingale Tıp Merkezi Tel:212 3226322 Kemerburgaz Sağlık Ocağı Tel:212 3601311 Göktürk sağlık Ocağı Tel:212 3220016 Özel Göktürk Polikliniği Tel:212 3221657 Özel Begüm Sağlık Kabini Tel:212 3224825
Uzm. Dr.Mürsel İnanç Tel:212 3227983 Uzm. Dr.Tülay Çağlar Tel:212 3221808 Dr. Faid Hasan Tel:212 3600312 DİYETİSYEN ve BESLENME UZMANI Göknel Dumanlı Tel:212 3222371 VETERİNER Berilyum Tel:212 3222093 Countryvet Tel:212 3224888
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI Cosmodent Tel:212 3224004
e ' k r ü t Gök herşey dair
Pentadent Ağız Diş Sağlığı Tel:212 3224700
Çizmeli Kedi Veteriner Kliniği Tel:212 3223627 Dingo Tel:212 2396019 Elmayra Veteriner Kliniği Gsm:530 7700871 Prodent Tel:212 322 6999 Dr.Tolga Karaköse Tel:212 3223828
124 intown
Göktürk Veteriner Kliniği Tel:212 3227822
rehber HAYVAN BARINAKLARI
Şifa Eczanesi Tel:212 3222100
Private Powerplate Studio Tel:212 3229089
SPA VE ESTETİK MERKEZİ
Superslowe Zone Tel:212 3227301 Unique Tel:212 3222325 V3 Fitness Tel:212 3630480
Ebil Saç Tasarım Tel:212 3223722
Hasdal Rehabilitasyon Merkezi Tel:212 3602919 ECZANELER Arcadium Eczanesi Tel:212 3220087
Before&After Tel:212 7777000
Ekip by Erdem Kıramer Tel:212 3225596
Banu Eczanesi Tel:212 3227952
Nü Day Spa Merkez: Tel:212 3222371 Gsm: 541 3603324 Şube:Gsm: 541 3603325
Çamlık Eczanesi Tel:212 3227211
SPOR
Kaizen Tel:212 3226201 Makas Tel:212 3228074 Murat Güldemir Tel:212 3222455
Dinç Eczanesi Tel:212 3225651
Pretty Women Tel:212 3223665
Deniz Eczanesi Tel:212 3225651
Zone
Toni&Guy Tel:212 3222902
PERSONEL TRAINING Ersoy Doğru Tel:2123222371
Erkek
Tel:212 7776600
Derya Eczanesi Tel:212 3223223
Tufan Kaya GSM:532 5162745
Adres Mümin Aşık Tel:212 3221845 Bir Berber Tel:212 3225048
B-fit Tel:212 3229088
YOGA MERKEZİ Yoga Akademi Tel:0532 4028548
Pilates with Gerda Tel:212 3227493
Yogaia Tel:212 3222242
İbrahim Acunman Tel:212 3227495
Flora Eczanesi Tel:212 3222276
DERSANELER Fen bilimleri Dersaneleri Tel:212 3225929
Ekip by Erdem Kıramer Tel:212 3225596
Meltem Eczanesi Tel:212 3220489
Sevinç Dersaneleri Tel:212 3226767
Müge Eczanesi Tel:212 3227740
Sınav Dergisi Dersaneleri Tel:212 3227474
Narçiçeği Eczanesi Tel:212 3228668
DİL KURSLARI English Mill Tel:212 3222009
Sedef Eczanesi Tel:212 3225922 Sibel Eczanesi Tel:212 3221159
126 intown
Kemer Golf&Country Club Tel:212 2397010
Efraim Micaz Tel:212 3223028
MEDİKAL EL VE AYAK BAKIMI Asmer Tel:212 3223464 HAZIR GİYİM Batik Tel:212 3226017 Beyliss Tel:212 3227134
Time Dil Okulları Tel:212 3222013
Burgundy Tel:212 3225820
KUAFÖRLER Bayan
Bucheron Gsm:530 3429836
paket servis
322 77 87
Dünyanın ilk ve tek pide markası
! e d ü l ü m r o f l ze
ö e d i t e Lezz
Adres: İstanbul Cd. Nazlı Sok No:2-3-4 Göktürk (Cafe Nero Sokağı)
Kaliteli bir matematik eğitimi için uzağa gitmenize gerek yok!
Bob Tel:212 3227599 Carter’s OshKosh Tel: 212 3222969 Famili collection Tel:212 3226793
AYAKKABI&ÇANTA Diamond shoes Tel:212 2125953 Melegrana Tel:212 3227033
Figleaf Tel:212 322 2966 Katia Tel:212 3221504 Kedico Tel:212 3228070 Koton Tel:212 3228855 Mavi Jeans Tel:212 3227670
Shop&shoes Tel:212 3228771 TAKI&GÖZLÜK Altuğ Optik Tel:212 3225630 Simurg Gümüş Tel:212 3223576 Takıntı Gümüş Tel:212 3224616
• Derslere takviye arıyorsanız, • Yeni sınav sistemi hakkında daha verimli bir çalışma programı hedefliyorsanız, • Matematiğe olan ilginizi artırmak istiyorsanız, Alacağınız dersler sayesinde çok hızlı ilerleme katedeceksiniz. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümü mezunu, özel bir okulda eğitim veren deneyimli matematik öğretmeninden ortaokul ve lise düzeyinde matematik ve İngilizce matematik dersleri Göktürk’te sizleri bekliyor. İletişim: Eser Dilsöz: 0537 304 44 88 tbppeser@gmail.com 128 intown
KIRTASİYE&OZALİT&OYUNCAK Nezih Kırtasiye Tel:212 3225646 D&R Tel:212 3223277 NG Style Tel:212 3228772
Read&Rest Tel:212 3223118
Nora Tel:212 3227725
Rainbow Kırtasiye Tel:212 3228793
Peros Tel:212 3225321
Tellioğlu Ozalit Tel:212 3223702
Podyum Tel:212 3222770
GELİŞİM&OYUN ATÖLYESİ
Rose Tel:212 3222881 Tchibo Tel:212 3222524 SPOR GİYİM: Adidas Tel:212 3227670
Gymboree Tel:212 3224459
Golf store Tel:212 3226320
Mayart Tel:212 3228080 My Gym Tel:212 3229024
Playorena Tel:212 3229130
Elite Mobilya Tel:212 3223978
Tan Sağtürk Akademi Tel:212 3220322
Designof Tel:212 2027557
FOTOĞRAF STÜDYOSU İnci Fotoğrafçılık Tel:212 3221886
Giftorium Tel:212 3222928
Photoxi Tel:212 3223600 KİŞİSEL GELİŞİM Dimensional Danışmanlık Tel:212 3224742 Esen Fakıoglu GSM:533 2840205
MDA Tel:2123 221220 Mukaza (timeless home) Tel:212 3222740 Ufuk perde Tel:212 3226030 GÖKTÜRK VE KEMERBURGAZ ANAOKULLARI Ark Ana Okulu Tel:212 3602643 Bilgi Kozası Anaokulu Tel:212 3601538 Çocuk Akademi Anaokulu Tel:212 3226687
Nü Kisisel Gelişim Atölyesi Tel:212 3222371 SİNEMA Cineport Tel:212 3223104 DEKORASYON&HEDİYELİK EŞYA Bretz Tel.212 3602131
MATH HOMEWORK CLUB
ÖZEL DERS DANIŞMANLIĞI Çocukların okula başlamasıyla birlikte aileler için çocuklarıyla ilgili yeni bir kaygı ve stres kaynağının oluştuğu artık yadsınamaz bir gerçektir. Çocuğun ilköğretim yıllarında doğru çalışma yollarını öğrenmesi ödev bilincini kazanması, ödevlerini eksiksiz yapması ileriki yıllarda alacağı eğitimlerde çok önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde artık ailelerin neredeyse tamamı için çocuğun ödevleri aile içindeki ilişkileri geren, ailenin yaşam biçimini ciddi bir şekilde şekillendiren bir olguya dönüşmüştür. Ödev yaparken tahammülünü yitiren ve bu tahammülsüzlüğü dile getiren anne babaların sayısı her geçen gün hızla artıyor. Doğal olarak bu gergin ilişkiler çocuğun ödevlere, okula ve ders çalışmaya bakışını da olumsuz etkiliyor.
HOMEWORK CLUB: Düşler Şatosu Tel:212 2026550 Evin Oyun Evi Tel:212 3226342 Eyüboğlu Kemerburgaz Anaokulu Tel:216 5221278
Çocukların okuldan sonra bire bir veya grup derslerle ödevlerini yapacakları, okulda tam anlamıyla öğrenemedikleri bir konuyu eksiksiz öğrenecekleri, bütün bunları yaparken kesinlikle çok eğlenecekleri biçimde hazırlanmıştır.
Hisar Okulları Tel:212 3640000 Butik Art Tel:212 3220888 Caka Tel:212 3226633
Joyfull House-Kemerburgaz Neşe Erberk Anaokulu Tel:212 3602472
City Döşeme Tel:212 3227112
Karma Kids Gsm:530 1161141 Kemer Kids Tel:212 3226005
Elba İnşaat Dekorasyon Tel:212 3221068
Kemerburgaz Açı Okul Öncesi Tel:212 3494550
KEMER COUNTRY KEMER YÖNETİM KAMPÜSÜ UZUN KEMER MEVKİİ / GÖKTÜRK Mat. öğrt. SİMLA ŞÜKRAN ÖZTÜRK Tel: (0532) 350 99 26 (0212) 239 77 44 simla5@hotmail.com
intown 129
Belgras Çiçek Evi Tel:212 3600891 Çiçekçi Kız Tel:212 3224663 Esosh Butik Çiçek Tel:212 3220200 Piante Peyzaj Mimarlık Tel:212 3693656 Woods Tel:212 3220055 RESTAURANT&BAR&CAFE
Asma Tavan
Alçı asma tavan Alüminyum vetaş yünü asma tavan Özel tasarım asma tavanlar
Dekorasyon İşleri
Duvar kağıdı Boya badana Alçı tavan Kartonpiyer, stropiyer Parke, halı Perde, jaluzi, stor Ayna Aksesuar mobilya Aydınlatma
Yapı İnce İşler
İnce sıva Şap Alcı levha duvar ve tavan imalatları Alüminyum taş yünü asma tavanlar Seramik döşeme ve duvar kaplamaları Kapı dolap imalatları Banyo Mutfak tefrişleri
Duvar Kağıdı
Kore, Alman ve İtalya duvar kağıtları Islak mahal duvar kağıtları Boyanabilir duvar kağıtları Özel tasarım kağıtlar
Kemerburgaz Doğa Koleji Anaokulu Tel:212 3221500 Küçük Şeyler Anaokulu Tel:212 3600204 Mutlu Adımlar Anaokulu Tel:212 3600347 Sihirli Orman Tel:212 2276425 Uçan Balon Anaokulu Tel:212 360 28 93 ÖZEL DERS Müzik Piyano ve Şan Sonay Akçen GSM:5416502195
Adanalı Hasan Kolcuoğlu Tel:212 3220932 Balıkçı Tel:212 3224909 Bafra KRFRN Tel:212 3224242 Barfly Tel:212 3227535 Benzin Big Yellow Taxi&Gasoline Tel:0212 3226744 Big Chefs Tel:212 3226800
Matematik ve Ev Ödevi Eser Dilsöz GSM:532 3044488 Simla Şükran Öztürk Tel:212 2397744 EV-OFİS TAŞIMACILIĞI Taşınmaca Tel:05437127828 ÇİÇEK&PEYZAJ Burger house Tel:212 3223442 Gezi İstanbul Tel:212 3224540 La Cucina Tel:212 3222762 Le Select Tel:212 3222744
Göktürk Cad. Kallenci Apt. 42C Göktürk / Eyüp / İSTANBUL Tel.: 0212 322 37 75 PBX www.mda-art.com info@mda-art.com
Meydan Restaurant Tel:212 2397010 Arelia Flower Events Tel:212 3228270
Pizzacio Tel:212 3221220
Olivo Ristorante Tel:212 3223212
Delicious Tel:212 3226901
Suda Kebap Tel:212 3221733
Westside Cafe&Bistro Gsm:0545 3289378
Sushico Tel:212 3223181
FAST FOOD BBQ Tel:212 322 9326 Bizim Lahmacun Tel:212 322 8400 Burger King Tel:212 322 4823 Cafe Elera Tel:212 322 8994-95 Domino’s Pizza Tel:212 322 2535 Dürümlife Tel:212 322 5334
Tamirane Tel:212 3224812 Tiba Cafe Tel:212 3228826
Dürümtürk Tel:212 322 9290 Egg&burger Tel:212 322 2200
DİYET YEMEKLERİ
Etiler Marmaris büfe Tel:212 322 1798 Hamaset Köfte Salonu Tel:212 322 4507
Nü light menü Tel:212 3222371 CATERİNG Alkanat Tel:212 3603056
İzmir Pide Lahmacun Tel:212 3224049 Komagene 212 3223200
Diyabetik Ayak Bakımı Batık Tırnak Tedavisi Deforme/Mantarlı Tırnak Bakımı Nasır Bakımı Çatlak Topuk Bakımı Ortez Uygulamaları Jel Sistemi
Konyalım Etli Ekmek Tel:212 3223477 Köefteque Tel:212 3224048 Chez Bruno Tel: 212 3228023
Lahmacun Tel:212 3222007
Göktürk Caddesi Suvenue Residence E Blok Daire 1 Göktürk www.asmer.com.tr info@asmer.com.tr / kemer@asmermedikal.com
Marmaris büfe Tel:212 3227411-25-32
İskender et&tavuk Tel:212 3220950
Meşhur Çiğköfteci Tel:212 3225617
Migros Tel:212 3228427
Mc donald’s Tel:4446262
Makro Tel:212 3229127
Padok Tel:538 5019372
Night day 7/24 Tel:212 3226655
Papa Johns pizza Tel:212 3222258 Pınarbaşı kebap lahmacun Tel:212 3220125 Pidepark Tel:212 3227797
Onur Et Galerisi Tel:212 3222790 Gourmet Garage Tel:212 3223100
Sampi Pide Tel:212 3227787
AKTAR Salkım Söğüt Tel:212 3220337 KURUYEMİŞ
Sultanahmet köftecisi Tel:212 3223424 Şampiyon kokoreç Tel:212 3227575 Tike Tel:212 3223244 Uzunlar Kebap Tel:212 3220463
Güven Kuruyemiş Tel:212 3221217 Boğaziçi Kuruyemiş Tel:212 3228197 Wrapper Tel:212 3227020
ORGANİK MARKET Tarladan Eve Tel:212 3229329
MARKET&ŞARKÜTERİ Abant Çiftliği Tel:212 3224848 Carrefoursa Tel:212 3223207 Çamlık Market Tel:212 3225071 Gurme Kasap Tel:212 2999952
Organicasa Tel:212 3228228
40 yıllık tecrübe... City Farm Tel:212 3224122 SÜT ÜRÜNLERİ
Divan pastanesi Tel:212 3225278 Fırın İstanbul Tel:212 3225405 Galata muhallebicisi Tel:212 3228525 Gezi İstanbul Tel:212 3224540 Karafırın Tel:212 3224334
Sütçü Tel: 4445788
City Döşeme
Sütist Tel:212 4943141
City koltuk döşemede, hiç bir standarta bağlı kalma-
BUTİK PASTA Annas bakery Tel:212 3227832
dan istenilen ölçü ve tarzda köşe koltuk, kanepe,
Komşufırın Tel:850 2003059
yatak başı, puf her türlü bahçe minderleri yapılır.
La bakery Tel:212 3225516
Özsüt Tel:212 3227343 Le fırın Tel:212 3223080
Pelit pastanesi Tel:212 322 5610
Mulino bakery Tel:212 3224136
Venüs pastanesi Tel:212 3220555
PASTANE Aslı Börek Tel:212 3220202
KURU TEMİZLEME Değişim Kuru Temizleme Tel:212 3225210
Bolulu Hasan usta Tel:212 3222288
* İthal ve yerli kumaş kartelası bulunur. * Bahçe Minderleri,şemsiye,su itici kumaş bulunur.
Adres: Çeşme Başı Cad. A-blok No:33 / A Göktürk/İst.
0212 322 71 12
0535 542 19 79 - 0532 592 83 83 citydoseme@gmail.com
Mevsim Kuru Temizleme Tel:212 3225812 Titiz Kuru Temizleme Tel:212 3223345 Ceviz Tel:212 3222664
White Center Tel:212 3220834
intown 133
N
E
T
NET MEDİKAL
ORTOPEDİ VE SAĞLIK ÜRÜNLERİ TİC. LTD. ŞTİ.
Lumbostad Korse • Bel fıtığında • Lumbago ve siyatik ağrılarında kullanılır. • Ayrıca beli destekleyerek vücut ağırlığının bel bölgesine olan basıncını azaltır. • Yüksekliği 31 cm dir. • Elastik ipleri ve kemerleri sayesinde tam uyum sağlar • Materyal özelliği ile vücudun hareket ettikce hava almasını sağlar, terletmez.
İLAÇLAMA Mega İlaçlama 0212 3227414
BİLGİSAYAR
BEYAZ EŞYA,&KLİMA &ELEKTRONİK Meteor mühendislik Tel: 212 2386691
TX El Bilek Ateli Çözüm bilgisayar Tel:212 3220404
• El burkulması, incinmesi ve ameliyat sonrası gibi el bileğinin hareket etmemesi gereken durumlarda kullanılır. • Elastik ipleri ve kemeri sayesinde bileğe tam uyum sağlar. • Özel dizayn kumaşı sayesinde el ve bileğin hava almasını sağlar, terletmez.
TX Fleksible Balenli Dizlik • Sağladığı lateral ve medial bağ desteğinin yanısıra patella desteğini de sağlar. • Sağda ve solda olmak üzere dört adet spiral yay desteği, yan bağ fonksiyonlarını yerine getirerek işlevini yapar. • Kumaş özelliği sayesinde diz hareket ettikce hava almasını sağlar, terletmez.
Göktürk bilgisayar Tel:212 3225555 Netem bilgisayar Tel:212 3226690 Oktay DTM - Hotpoint Tel:212 3220083 Teknosa Tel:212 3225760 ELEKTRİK As elektrik Tel:212 3229161
Merkez: Kadı Mehmet Mah. Kulaksız Cad. Büyükçarşı No:5/10 Kasımpaşa 0212 238 62 34 Şube: Göktürk Cad. No:33/5 Göktürk / Eyüp 0212 322 60 68 - 0532 392 04 01 www.netmedikal.org.tr - info@netmedikal.org
Evlere Servisimiz vardır.
Tüm hastalarımıza acil şifalar dileriz.
LOSTRA Kemer lostra Tel:212 3224102
TESİSAT Mete Tesisat Tel:212 3227008
• Boyun kireçlenmelerinde, boyun kırıklarında,çeşitli boyun ağrılarında,boyun fıtıklarında doktor tavsiyesi ile kullanılır.Boynu flexionda tutar.Yükseklik ayarı velkrolar yardımı ile yapılır
* Devletin karşılamış olduğu ürünler bulunmaktadır. * Özel sağlık sigortası geçerlidir. * Kredi kartı geçerlidir.
ÇİLİNGİR By demir GSM:536 6352800
Levent Lostra Tel:212 3600013
Çeneliksiz Boyun Korsesi
havalı yatak hasta bezi yara bakım ürünleri nebulizatör cihazı batın duvarını destekleyici korse
Reinabi Apple Servis Tel:212 322 5951
TERZİ
Değişim elektrik Tel:212 3222244 Göknur elektrik Tel:212 3225247 Göl elektrik Tel:212 3222545 Kanaat elektronik Tel:212 3222864 Özcan elektromarket Tel:212 3223430
Değişim terzi Tel:212 3224344
Eti elektromarket Tel:212 322 8031
İmaj terzi Tel:212 3224070
BEYAZ EŞYA KLİMA KOMBİ SERVİSİ Servis point Tel:212 3228999
Terzi Hikmet Tel:212 3225848 Terzi Hilal Tel:212 3220217
OTO YIKAMA&LASTİK TAMİRİ Kışlalı oto yıkama Tel:536 3540509 Oto dünyası Tel:212 3222523 Zen Cars Oto Yıkama Tel:212 3222546 SU İSTASYONLARI
Sırma su Tel:212 322 5756
Ing bank Tel:212 3222710
Saka su Tel:212 3221662
Teb 212 7774000
Çobanpınar Tel:212 3221926
Yurtiçi Kargo Tel:212 3226675 SÜRÜCÜ KURSU Göktürk Sürücü kursu Tel:212 3226244
Güvenpınar Tel:212 3220565 Tas testi Tel: 212 3221052
Denizbank Tel:212 3484030 Finansbank Tel:212 3223191 Abant su Tel:212 322 1052 Erikli Tel:212 322 3674
Garanti bankası Tel:212 3223172 HSBC bankası Tel:212 3227295
MNG Tel:212 3226675 Sürat Tel:212 3601033
Başpınar su Tel:212 2397879
BANKALAR Akbank Tel:212 3223692
KARGO Aras Tel:212 3223349
Türkiye iş bankası Tel:212 3223258
TAKSİ
Vakıfbank Tel:212 3225283 Yapı kredi bankası Tel:212 3222396 Ziraat Bankası Tel:212 3224756
Tel:212 3601515 GSM:536 1381816
DÖVİZ BÜROSU Döviz Bürosu Tel:212 3228242
VİP TAKSİ Tuaş Tel.:212 2128827
''Seçkin kumaş ve mobilya çeşitleri'nin yanı sıra Katalog çalışmaları ve mekana özel ölçü çalışmalarımız ve koltuk yüzü değişiminde butik kalıtesınde imalatçı firmayız.''
Göktürk, Merkez Mahallesi Çeşmebaşı Caddesi No. 41/A Eyüp - İSTANBUL Tel.: (0212) 322 0 888 Gsm: (0543) 672 77 48 Email: info@butik-art.com www.butik-art.com
intown 135
Türkiye’de 46 şubeyle misafirlerine gerçek Adana lezzetini yaşatan Adanalı Hasan Kolcuoğlu Göktürk MesaStudio Plaza’da kebapseverlere kapılarını açtı. Mekanın işletmecisi Cengiz Genç'ten Kolcuoğlu Kebap’ın tarihini, hedeflerini ve gelecek projelerini dinledik.
Kolcuoğlu Kebap nasıl ortaya çıktı?
Babadan oğula geleneğinin en iyi örneklerinden biriyiz aslında. Kolcuoğlu’nun ilk yapı taşları 1910 yılında Adana eski sebze hal ‘inde atılmış. Derken 1946 yılında Adana'nın Karşıyaka semtinde Seyhan Kebap Salonu olarak hizmet vermeye başladık. Sonrasında restoran anlayışının ilk örneğini 1963 yılında Barkal Kavşağı’nda Kolcuoğlu Restaurant olarak sergiledik. 1970'li yıllarda ise Adana'da meşhur hale gelen Adana Kebabı aynı zamanda bir lezzet kültürünü de ortaya çıkardı. Biz zamanla, tüm Türkiye’de restoran zincirlerimizi açmaya başlayarak gerçek Adana lezzetini insanlara yaşatmayı hedefledik. Adana Kebabını Adanalıdan başkasının yapamayacağı görüşündeyiz. Bu yüzden büyümek ve gerek yurtiçi gerekse yurtdışında yayılmak hedefimiz.
Şu an yurtiçi ve yurtdışında nerelerde şubeleriniz bulunuyor?
Yurtiçinde özellikle İstanbul ve Anadolu'da açmış olduğu şubeler ile hızla büyüyoruz.Son altı aylık dönemde toplamda 46 şubeyle misafirlerimize hizmet ediyoruz. İstanbul’da 18, Adana’da sekiz , Ankara, Kayseri , Mersin’de üç , İzmir, Konya, İzmit, İskenderun, Gaziantep ,Bodrum, Fethiye, Antalya, Nevsehir/Ürgüp’te bir şubemiz bulunuyor. Bunun yanı sıra son üç aylık dönemde yurtdışı yatırımlarına da ağırlık vermeye başladık. Azerbaycan , Bakü, Irak ve Erbil’de açtığımız şubeler ile uluslar arası marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Göktürk şubenizden bahseder misiniz? Göktürk’te gerçek Adana lezzetini arayanlara mesa studio plaza’da yer alan mekanımızda eylül ayından itibaren hizmet vermeye başladık.Gerek öğlen,akşam servislerimizin haricinde her pazar günü brunch keyfi ile de sevgili Göktürklülerin hizmetinde olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?
Kolcuoğlu kebap; önümüzdeki dönemde hızlı büyümesine yurtiçi ve yurtdışında şubeleşerek devam edecek. Ayrıca, yurtdışı operasyonlarına ağırlık vererek yurtdışı şube sayımızı da arttırmayı istiyoruz.
136 intown
Kebabın
İstanbul Cad. Mesa Studio Plaza Teras Kat 42/25 Göktürk/Eyüp-İstanbul
100yıllık
tadı
Tel: 0212 322 09 32