voguestİl
Belçikalı modelin kendi evinden iki kare. Hanne’nin üzerindeki kot ceket Acne. Üst, Giles. Şort ve kemer, Balenciaga. Ayakkabılar, Celine. Çanta, Miu Miu (üstte). Üzerinde Maarten van der Horst’un 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan bir parça var (üstte, solda). Deri üst, Celine. Bluz, Jil Sander. Deri etek, Prada. Dries Van Noten ayakkabılar modelin kendisine ait (solda).
66 vogue.com
FOTOĞRAF: CAROLINE BLOMSTOCKHOLMSTREETSTYLE.COM
Onlar modanın yeni oyun kurucuları. Şehirdeki stillerin izini süren blogger’ların favorileri. Yaşadığımız dijital devrimin tam ortasında duruyorlar ve tarzlarıyla yarattıkları etki global düzeyde. Vogue editörü Emily Sheffield, modaya tat katan bu isimlerin gardıroplarına girdi.
FOTOĞRAF: FRANCES TULK-HART
Modanın kalbi sokakta atıyor
Hanne Gaby Odele, Model En iyi sokak stillerinin peşine düşen blogger’lar döneminde, Hanne Gaby’nin en tanınan yüzlerden biri olmasına şaşmamalı. Belçikalı model podyumda ya da çekimde olmadığı, yani sadece kendisi için giyindiği zamanlarda, birbiriyle alakasız görünen parçaları nefis bir şekilde kombine ediyor. Birbirine karbon kopya kadar benzeyen moda kalabalığının içinde, Hanne fosforlu renk gibi parlıyor. Stilinin mottosu “Üzerindekilerin birbiriyle çok uyumlu olmaması” olarak özetlenebilir. Çekim yaptığımız gün, 24 yaşındaki stil ikonunun üzerinde manzara desenli, heykelsi formda bir Dries Van Noten ceket, Rodarte tayt ve Chanel botlar var. “Desenleri renge ya da renkleri desenlere tercih ediyor değilim. Benim için giyinmek, farklı kesim, doku ve renklerin bir arada yeni bir anlam kazanabilmesi demek.” İlhamını mesleği gereği giyip çıkardığı binlerce farklı giysiden aldığını söylese de, kişisel
stili modanın aksine sezonlara ve trendlere göre değişmiyor. Birkaç sene önce aldığı Rodarte taytı, geceye de gündüze de uyumlu. Tıpkı gardırobundan çıkarıp gülümseyerek gösterdiği süslemeli Balenciaga yeleği ya da ülkesi Belçika’dan aldığı deri çantaları gibi. “Koleksiyon yapmaktan kendimi alamıyorum” diyor, gülümseyerek. Bu sözüyle, evindeki kitaplığın raflarına dizdiği sayısız ayakkabıyı da kastediyor olmalı! Duvarında Kolombiya’daki La Guajira çölünden aldığı maksi boy bir tunik asılı. Onu, altın rengi plastik topuklu Dries Van Noten ayakkabılarla giydiğini hayal edebiliyorum. Van Noten, Hanne’nin favori tasarımcılarından biri. Peki Hanne moda haftalarında giyinirken blogger’ları göz önünde bulunduruyor mu? “Her zaman kendim için giyinirim. Ama blogger’ların, modanın editoryal tarafını sokağa taşıyıp sektöre eğlence ve yaratıcılık katmalarına hayranım.” EVE CLAXTON
Hanne, Christopher Kane’nin 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan bir elbise ve ceketle. Çok sevdiği ayakkabılarıysa Valentino. Saç: Sarah Sibia. Makyaj: Angie Parker. Çekim Editörü: Lauren Blane
vogue.com
67
Vintage elbise, Kenzo. Kemer, vintage YSL. Çanta, Loulou de la Falaise (solda).
Caroline de Maigret Model ve Müzik Prodüktörü “Tam anlamıyla bir moda tutkunu sayılmam aslında. Genelde üzerimde bir kot pantolon, tişört, deri ceket ve ayağımda spor ayakkabılar vardır. Bazen araya birkaç aksesuar karıştırırım. Çanta olarak da genelde ceplerimi kullanırım!” Caroline’in bu aldırmaz ve başına buyruk stili, baştan çıkarıcı güzelliğiyle birleşince Karl Lagerfeld’in dikkatinden kaçmadı. Müzik prodüktörlüğüne odaklandığı için uzun yıllar podyumdan uzak kalmıştı. Onu iki sene önce model olarak Chanel ailesinin içine katan kişi bizzat Lagerfeld. Müzisyen erkek arkadaşı ve oğluyla birlikte, Paris Left Bank’deki dairesinde yaşıyor. Koridordaki gitarlar, spor ayakkabılar ve patenler evde yaşayanlar hakkında yeterince fikir veriyor. Stili de bir parça Patti Smith, bir parça Serge Gainsbourg, biraz da Jane Birkin. Yalın, androjen ve rock’n roll. “Giyinirken erkek arkadaşımın gardırobundan çok faydalanıyorum. Hatta sadece onun tişörtlerini giyiyorum. Etek giydiğimde örneğin, kendimi daha kırılgan hissediyorum.” Şu sıralar favorileri Alexander Wang, Theyskens’ Theory ve Maison Martin Margiela. Gece için, Celine ve Lanvin’in klasik, sade elbiselerinden vazgeçmiyor. Günlük hayatta jean üzerine giydiği bir Chanel ceket ona göre yeterli. “Bu konuda epey tembel sayılırım” diyor. Stilinin en temel özelliği, önceden tahmin edilemez ve plansız olması. “Bu yaz daha renkli şeyler giymek istiyorum. Keşke biraz daha ilginç olabilsem ama böyle biri değilim. Eğer sınırlarımı çok zorlarsam evimin kapısından dışarıya kadar bile çıkamıyorum.” E.S.
Fransız usulü boşvermişlik... Ayakkabılar ve geniş kesimli tulum, Stella McCartney 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan (üstte).
Çekim Editörü: Pippa Holt
Catherine Baba Stilist ve Kostüm Tasarımcısı
Caroline’in üzerindeki vintage deri ceket kendine ait. Tişört, Merci. Spor ayakkabılar, Adidas (solda).
68 vogue.com
Elbise, vintage Azzedine Alaia. Kimono, Tsumori Chisato. Çanta, Nina Abesadze. Kemer, vintage YSL. Ayakkabılar, Christian Louboutin. Şapkası Tayland’dan.
Ceket, Anne Valerie Hash’in 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan. Pantolon, Diane von Furstenberg. Ayakkabılar, Christian Louboutin (sağda).
Caroline’in elbisesi Yves Saint Laurent by Stefano Pilati. Ayakkabılarsa Tom Ford (üstte).
Caroline de Maigret kendi dairesinde. Gömlek, kemer ve pantolon, Lanvin.
Catherine Baba, 1978 yılından kalma muhteşem Yves Saint Laurent elbisesiyle. Ayakkabılar, Louboutin. Küpeler, kendi tasarımı (altta).
Saç: Joseph Pujalte. Makyaj: Hugo Villard. Çekim Editörü: Pippa Holt.
FOTOĞRAF: MARTINE HOUGHTON, CAROLINE DE MAIGRET @NEXT PARIS
voguestİl
“Ben bir disko kızıyım. Bu yüzden gardırobumda bir dolu farklı şeyin karmaşası var. Her şeyden çok çabuk sıkılırım ve hep ileriye gitmek isterim.” Catherine’in Paris’teki evinin her köşesi giysiler, ipek eşarplar, kimileri kendi tasarımı antika ve modern mücevherler ve tasarımcıların ona verdiği hediyelerle dolu. Bizi karşılarken üzerinde çok sevdiği vintage Kim Jones kimonosu ve ayağında Fas usulü kadife Marc Jacobs terlikler vardı. “Ne zaman Marc’ı görsem bana, tatlım, sana kadife terliklerin için yeni püsküller bulmalıyım, diyor.” Çok küçük yaşlardan beri vintage parçalar topladığını ve son 20 senedir aldığı hiçbir şeyi atmadığını söylüyor. Gardırobunda vintage Yves Saint Laurent parçalar çoğunlukta. Yeni dönem favorileriyse Riccardo Tisci, Alber Elbaz ve Raf Simons. Catherine’in üzerinde çoğu zaman farklı yüzyıllara ait referanslar bulmak mümkün. İpek türbanlar ve kocaman vintage güneş gözlükleri stilinin simgesi haline gelmiş durumda. “Kot ve tişört kadını sayılmam pek” diyor, kahkaha atarak. Cecil Beaton, Horst ve Helmut Newton’nın ilk dönem fotoğrafları ona ilham veriyor. “Kat kat giyinmeyi çok seviyorum. Farklı katmanların arasındaki melodiye bayılıyorum. Ruh halim o gün ne giyeceğimi belirliyor. Ben değil, giysilerim beni seçiyor. Gerçekten...” E.S.
Catherine, favori modaevlerinden biri olan Lanvin’in 2012 İlkbahar/ Yaz koleksiyonundan bir elbiseyle. Ejderha formlu vintage kolye 1930’lardan kalma. Kelepçe formlu bilezilk Tiffany, yüzük ise Baccarat.