Kids Doğa dostu
ÇOCUK ODASI Yeni, doèal, eèlenceli bak½m ürünleri
æKON olacak çocuk
Ünlü minikler ve stilleri
Cool çocuklar yaza hazır Çizgiden çiçeğe yaz desenleri Ayakkabı ve aksesuar önerileri Keşfe değer online alışveriş adresleri
İki
Elbise, Monnalisa
buçukluk bohem! Başarılı iş kadını Esra Oflaz Güvenkaya’nın 2,5 yaşındaki kızı Almila’nın iki ana dili, dünyanın pek çok ülkesinde anıları ve tabii ki stil sahibi bir gardırobu var. O şimdiden bir bohem. Fotoğraf Mine Kasapoğlu Röportaj Işık Cansu Canayak Elbise, Tuvanam Baby Couture
38 vogue.com
E
sra Oflaz Güvenkaya, MTV Türkiye, Eurosport TR ve Nickelodeon TR başta olmak üzere Sci-Tec TR, Sinema TV Grubu, BBC HD kanallarının lisans haklarına sahip MCD şirketinin kurucu ortağı ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Uzun bir titri, 22 senelik bir iş hayatı var. Ama bütün bunların önüne geçip onun dünyasını döndüren şey 2,5 yaşındaki kızı Almila Su. Anneliği meslek edinmiş Esra. Almila, yediklerinden stiline, konuştuğu yabancı dillerden seyahatlerine kadar her şeyin en ince detayına dek düşünüldüğü, ama esas amacın mutluluk olduğu bir evde büyüyor. Anne kız birbirine çok benziyorlar. Almila kısa, kıvırcık saçları ve koyu teniyle farklı bir kız çocuğu. Melez gibi. Zaten öğrencilik yıllarında Esra’ya da melezleri andırdığı için Beyaz Afrikalı derlermiş. Oflaz’a göre Almila ve o, iki Amazon kadını. Annelik ise hayatı baştan tanımlayan acayip bir duygu. Yaşamın doğurganlığını ifade ediyor. “Her çocuk dünyaya kendi karmasıyla geliyor. Biz anne baba olarak onun hayat yolunda geçici birer sığınağız.” Ama en önemli şey onun mutlu olması. “Karayip Adaları’na gittiğim zaman büyülenmiştim. Çocuklar devamlı dans edip gülüyorlardı. Bir yaşam tarzıydı mutluluk. Almila’nın böyle yetişmesini istiyorum. Doğduğundan beri, günün aydın olsun, hayatına neşe dolsun, diye ninniler söyledim ona. Günü kutladık, her gün birlikte dans ettik.”
Onun b r st l de var: Çocuk modası çok sev ml b r şey. Oflaz’a göre zaten çocuk kıyafetler , onlardan çok anneler ç n. Oflaz, kızına balığı veren değ l, onu tutmayı öğreten annelerden. “Bebekl ğ nden ber ona hang renkler n b rb rler yle y g deceğ n göster yorum. İnatçı da olsa d nl yor ben . ‘Anne bunlar uymuyor b rb r ne, stem yorum’ d yor. Işıltılı b r elb se gördüğümüzde ‘Bu çok güzel, had hemen g yey m’ d ye sev n yor. Ş md den o göze sah p.” Çoraplarını kend seç yor, üzer nde ayı resm olanlara bayılıyor. Yen şeylerden çok, g y lm ş ve gen şlem ş şeyler terc h ed yor. "Büyük beden olsa b z m de g yeb leceğ m z türden şeyler seçmeye çalışıyorum. Daha st l sah b parçalar arıyorum. Zaten artık o da ben yönlend r yor. Geçenlerde ona yen elb seler aldım. ‘Anne bunlar rahat değ l, asla g ymem’ ded . F kr n n değ şmeyeceğ n de b ld ğ m ç n g tt m değ şt rd m. Mosch no’nun dümdüz, rahat elb seler nden aldım. ‘Tamam ş md oldu’ ded .” Zaten Alm la ş md den b r bohem. Uzun elb selerle botlar g ymek st yor. Jaws adını verd ğ botundan vazgeçm yor. Alm la’nın dolabı: Alışver ş konusunda b r marka takıntıları olmadığını söylüyor Oflaz. “Her yerden b r şeyler alab l yoruz. Markalardan Baby D or’u beğen yorum. Monnal sa’yı da sev yoruz. Cannes’da çok sevd ğ m küçük b r but k var. Londra’dak Harvey N chols’ın çocuk departmanını sev yorum. İstanbul’da K d’s Story hoşumuza g d yor.” Alm la b r dönem her elb ses ne uygun b r saç bandı ya da şapka takıyormuş ama bu sıralar saç aksesuarlarının yanına b le yaklaşmıyor. "Çeş t çeş t çantaları var. Der olanlara ‘süslü çanta’ d yor. Favor reng pembe. Ayakkabı konusunda se dertl y z. Sevd ğ b rkaç botu dışında h çb r şey g ym yor.” İk Amazon kadını: Ham lel k sürec b raz sıkıntılı geçt ğ ç n Oflaz yen den ham le kalmak konusunda çek mser. Gökten kucağına b r bebek düşüverse har ka olacak ama! “Alm la da ben de k Amazon kadınıyız. Savaşçı, güçlü. Bu yüzden zor b r ham lel k yaşadım. İk m z de b rb r m z doğurduk aslında.” Organ k yaşam: Esra Oflaz’ın çocuğuna uyguladığı d yet çok konuşuldu, hatta eleşt r ld . Zaten o da genet ğ değ şt r lm ş gıdalar konusunda anne olduktan sonra b r paranoya gel şt rd ğ n kabul ed yor. Tavukları ç ftl kten alıyorlar, etler başka b r yerden get rt yorlar. Ç ftl k değ l, den z balığı y yorlar. “İlk 9 ay anne sütü verd m. Sonrasında pastor ze şeyler sevmed ğ m ç n süt yer ne havuç, portakal ve elma suyu g b onun eks kl ğ n telaf edeb lecek bes nlere yöneld m. Her türlü et buharda p ş ren b r a ley z b z. O da öyle alıştı. Organ k b r hayatı var. Ç kolatayla yen tanıştı, okulda gördüğü ç n. Ş md az da olsa ver yorum. D ğer abur cuburları ben
Gri elbise, Burberry; kiraz desenli, Moschino
Almila'nın gardırobunda en çok elbise var. İçinde rahat ettiği şeyleri seviyor. Favori rengi pembe olsa da odası sarı renkte dekore edilmiş. Dekorasyon, iç mimar Eren Yorulmazer tarafından yapılmış. Evdeki genel art deco havası burada da sürdürülmüş. Sarı renkle ilgili Almila’nın da fikri alınmış. O da,‘tamam’ demiş. vogue.com
39
voguedekorasyon
Elbise, Monnalisa
h ç vermesem de babası arada rüşvet g b ver yor!” Ş md den öğrenc : Alm la ş md den b r öğrenc . İng l z anaokulu TEIS-The Engl sh Internat onal School of İstanbul’a g d yor. Evde yalnız olacağına arkadaşlarıyla sosyalleşmes f kr daha doğru gelm ş anne babaya. “Her sabah mutlulukla okula g d yor. Daha sonra ben akşam 7 g b gelene kadar dadısıyla oynuyor. Ardından o uyuyuncaya kadar beraber geç rd ğ m z, b ze özel vakt m z başlıyor. Akşamları ona en az k h kaye okuyorum.” Hem f z ksel hem z h nsel olarak bu kadar yoğun olan çalışan b r anne ç n hayatında çocuğa kocaman b r yer açmak kolay olmasa gerek. “Doğduğundan ber hayatımın merkez nde Alm la var. Ama 22 yaşından ber yoğun b r b ç mde ş hayatında olduğum ç n zaman kontrolüm ve planlamam y . Araya sporu da seyahatler de sıkıştırıyorum hatta.” Sıradak d l Ç nce: Alm la Su, Türkçe ve İng l zcey aynı derecede konuşuyor. İk s n de ana d l olarak öğren yor. Dadısı da bu yüzden Amer kalı. Sırada se Ç nce var. “Artık İng l zcey b t r yoruz, hedef m z Ç nce. Çünkü Ç n her anlamda yükselen b r ülke. Kızıma artı değer katab lecek b r d l.” Seyahat sevg s kanına g rd b le: O şanslı b r çocuk. Çoğu nsanın b r ömre sığdıramadığı dünyanın neredeyse yarısını henüz 3 yaşına gelmeden gezm ş. İk aylıkken çıkmış lk seyahat ne. O zamandan ber uçağa bayılıyor. En son annes yle, TV Fest val zamanı Cannes’a g tm ş. “Ben toplantılara g rerken o kumsala g d yordu. A lecek Tayland’a, Bangkog’a, Las Vegas, Los Angeles, New York’a b le g tt k. Kanına g rd b r kere yen yerler görme sevg s .” Anne kız, pembe bavullarını çeke çeke yan yana yürüyorlarmış. “İk kıvırcık saçlı kız, bavullarımızı alıp g d yoruz.” Oflaz, bundan önce çocuk seven b r kadın değ lm ş. Çocuklu tat l köyler ne g tmezm ş, oraları gürültülü bulurmuş. “Ama Alm la’nın doğuşuyla b r uçtan öbür uca g tt m, ş md herkes n çocuğuna del r yorum!”
40 vogue.com
magazin Sezonun Trendleri Çiçekler Açıyor Ketenin Dönüşü Jean Modası Renk Oyunları
Tatil Önerileri
Tüm Aileye Plaj Modası Ünlülerin Tatil Stili
Ana Beatriz Barros Marks & Spencer 2011 İlkbahar/Yaz kampanya yüzü
Röportaj
AKILLI ŞARIŞIN Ana Beatriz Barros, Brezilya’dan çıkan en güzel kadınlardan, dünyanın top modellerinden biri. Gerçekçi, sıcak ve çalışkan. Ana, Marks & Spencer’ın 2011 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun tanıtımı için, merak ettiği İstanbul’daydı. Yazı: Işık Cansu Canayak • Fotoğraf: Sedef Delen
S
iyah, sütsüz, sade kahve. Bol şeker. Ana Beatriz Barros, kahvesini böyle seviyor. İşte şimdi, önünde sevdiği biçimdeki kahvesi, Vogue Türkiye için yaptığı çekimi tamamlamış, hem mekanı hem giydiklerinin hepsini sevmiş mutlu ve ünlü bir süpermodel olarak oturuyor karşımda. Ana, Marks & Spencer’ın 2011 İlkbahar / Yaz koleksiyonunun tanıtımı için İstanbul’a geldi. 12 Nisan akşamı düzenlenen defilenin de sürpriz modeliydi. Birçok kişi ona İstanbul’dan o kadar övgüyle bahsetmiş ki, “Beklentim çok yüksek, İstanbul’un işi zor” diyor, gülerek. Şehri hakkını vererek gezmek için programının üç gününü boş bırakmış. Aynı zamanda çok iyi arkadaş olduğu kız kardeşi Patricia da Brezilya’dan gelip eşlik ediyor. Bu, Ana Beatriz, Twiggy, Dannii Minogue, VV Brown, Lisa Snowdon beşlisinin markayla ikinci seneleri. Ana, kampanya arkadaşlarının hepsiyle iyi anlaşıyor ama efsanevi model Twiggy’yi ayrı bir yerde tutuyor. Tanıştıklarında yaprak gibi titrediğini, heyecandan neredeyse ağladığını söylüyor: “Beşimizin bir araya gelmesinden doğru bir sinerji doğdu. Bu yüzden bu sene de beraberiz. Twiggy inanılmaz bir kadın. Modellik mesleğinin ikonu. Bir anne gibi yol gösteriyor. Bize inanılmaz anılar anlatıyor. İnsan onun yanında kendini güvende hissediyor.” Ana’nın kocaman yeşil gözleri, kalın ve buğulu sesi, ince uzun bir bedeni ve müthiş pozitif enerjisi var. Bir söyleyip beş gülüyor. İnsanın içini açıyor. Vogue Türkiye için gerçekleştirdiğimiz çekim Swissotel’in içindeki Chalet restoranda. Ana kendini İsviçre’deki bir dağ evinde gibi hissettiğini söylüyor. Ama o bir kış kadını değil. Güneşin her daim ısıttığı, sürekli okyanus sesinin duyulduğu Brezilya’dan geliyor. Hem yaz mevsimine duyduğu aşkı, hem de sürekli mutlu ruh halini, ülkesinin iklimine de bağlıyor: “İnsanların fazla parası yoktur Brezilya’da. Ama garip bir şekilde, kime ‘mutlu musun’ diye sorsanız ‘evet’ cevabını alırsınız. Hayattan zevk almasını bilirler.”
Dolu dolu bir kariyer Ana Beatriz, 1996 yılında Elite Model Look yarışmasında dünya ikincisi olduğu günden beri en ünlü modellerden biri. Bugüne kadar Vogue Portekiz, GQ İtalya ve Wallpaper’ın kapağında, Vogue Amerika, Rusya, Nippon ve İspanya’nın moda çekimlerinde, W, V, i-D, Dazed & Confused, Another Mag gibi en prestijli dergilerin sayfalarında yer aldı. Terry Richardson’ın çektiği 2010 Pirelli Takvimi’nde o da vardı. Ana, en önemli çıkışını Guess’in 2000’deki reklam kampanyasında, sonradan en yakın arkadaşı olacak Alessandra Ambrosio ile yer alarak yapmıştı. Victoria’s Secret’ın meşhur defilelerinde altı kez yer aldığı için ismi bu markayla özdeşleşti. Beatriz, Paris, Londra, New York ve Milano moda haftalarının hepsinde, sayısız önemli marka için de yürüdü.
80
Giysi değil ev alıyor Ana Beatriz, uzun zamandır kendi parasını kendi kazanan, hayatının sorumluluğunu üzerine alan biri. 16 yaşından beri, yani 12 senedir Manhattan’da, Chelsea’de yaşıyor. Bu semti, alçak binaları sayesinde genelde güneşli olduğu için seviyor: “Londra’ya aşığımdır ama yaşayamam orada. Depresif biri olurum.” Ana, işi gereği modayla dolu bir hayat yaşıyor, ama alışveriş çılgınlığı yok. “Hayatımın genelinde böyleyimdir, kontrolü elden bırakmam. Alışverişte de bu böyle. İhtiyacım olmayan, giyip giymeyeceğimden emin olmadığım bir şey almam. Çoğu kadın gibi ayakkabı ve çantaya zaafım olsa bile. Geçenlerde Hermes’in Birkin modelinden bir tane aldım. Ama buna karar vermem tam üç sene sürdü!” Süpermodel, parasını bu kadar dikkatli harcamasını, iş kadını gibi düşünmesiyle açıklıyor: “Savurgan, dağınık biri değilim. Kendime hep paramı kazanmak için ne kadar çok çalıştığımı hatırlatırım. Bu konuda bir iş kadını gibi davranırım, kazandıklarımı daha sağlam şeylere yatırırım.” Ana’nın Brezilya’da dokuz, New York’ta bir evi var. Ev, ona göre en sağlam yatırım. Boyu 1.83. Üstüne bir de ortalama 7 cm’lik topuklu ayakkabı giyince 1.90 oluyor. Özellikle gece çıkarken yüksek topuklardan vazgeçmiyor: “Süslenmeye, mücevherlere, makyaja, topuklu ayakkabıya, elbiselere bayılırım. Ama günlük hayatımda bunun tam tersiyimdir. Skinny jean’ler, dar deri pantolonlar ve babetle dolaşırım. Makyaj yapmam, pek takı takmam.” Yeni sezonda gözüne kestirdiği parçaları soruyorum. “Louboutin’in son koleksiyonunda parlak, payetli bir model var. Onu alacağım. Başka bir şey yok henüz aklımda” diye cevap veriyor. Kontrolü yine elden bırakmıyor.
Sağlam basan hayaller Hayallerini bir bir gerçekleştiriyor Ana: “Şu anda kariyerime odaklanmam ve burada her şeyi yoluna koymam gerekiyor. Önümüzdeki bir yıl bikini markası çıkartmayı düşünüyorum ve onun iyi olmasını istiyorum. Bir de zamanı geldiğinde evlenip anne olmak.” Çocukları seviyor, özellikle de en yakın arkadaşı Brezilyalı süpermodel Alessandra Ambrosio’nun 2,5 yaşındaki kızını. “15 yıldır en yakın arkadaşım Alessandra. İkimiz de aynı derecede ünlü ve meşgulüz ama aramızda zerre kadar kıskançlık yok, hiç olmadı.” Her ikisi de New York’ta yaşadıkları için birbirlerinin evine oturmaya, hafta sonları kahvaltıya gidiyorlar. Son zamanlarda Ana’yı en çok mutlu eden şeylerden biri de biriktirmeye başladığı tablolar. Sanatı, özellikle de modern sanatı çok seviyor. Bu yüzden ayda en az bir kere New York’un ünlü modern sanat müzesi MoMA’ya uğramaya çalışıyor. “Bir gün sanatla daha çok iç içe olabileceğim bir hayatı denemek isterim. Bu bana müthiş huzur verir. Bu yüzden tablo biriktirmeye başladım. Açılışı bir Picasso ile yaptım!”
81