4 minute read

ÇOCUK DOSTU ŞEHİR PLANLAMASI

YÜKSEK MİMAR HANİFE BAHAR

Sokaklarda saklambaç oynamak, çamurdan eşyalar yapmak, derede ıslanmak, kurbağaları kovalamak, gölde yüzmek, bisiklet sürmek, özgürce mahallede gezmek… Bunlar modern şehirlerde yaşayan çocukların hayalini bile kuramayacakları günlük aktivitelerden sayılmaya başlayalı çok oldu. Çocukluk, insan yaşamının en değerli zamanıdır. İnsanın kişiliğinin, sosyal becerilerinin, tutum ve davranışlarının temellerinin atıldığı bu dönemde, serbestçe hareket etmek, doğayı keşfetmek, mekânı deneyimlemek, çocuk gelişimi için çok önemlidir. Çocuklar, dünya ile ilgili bağlantısını deneyimleyerek elde eder ve bunu işlevsel hale getirir. Çocuklar içinde yaşadığı toplumla ve çevreyle olan deneyimsel ilişkiler sayesinde gelişir ve öğrenmek için harekete, dokunmaya, tatmaya, görmeye, denemeye yani deneyimlemeye ihtiyaç duyarlar. Kentin sokaklarını, oyun ve keşif alanı olarak özgürce kullanabilen çocuklar bu şekilde kendilerini, toplumu, doğayı ve hayatı tecrübe etme imkânı elde ederler. Şehirlerin, her yaştan insanın ihtiyacına göre tasarlanması ve toplumun her kesimine eşit fırsatlar sunması, toplumsal refahı artıracak önemli bir etkendir. Bu bağlamda, sağlıklı bireyler yetiştirmenin önemli şartlarından biri de; çocukların zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişim ihtiyaçlarını karşılayan ve destekleyen çocuk dostu kentler planlamaktır. Çocuk dostu şehirlerin hayata geçirilmesi, planlama aşamalarında görev alan bütün katılımcıların birlikte çalışmasıyla mümkün olabilir. Toplumun yaşam kalitesinin artırılması için şehir plancıları ve politikacılar çocukların ihtiyaçlarını ekonomik kazancın ve yatırımların önünde bir engel olarak görmekten vazgeçip, çocuk dostu ve sürdürülebilir projeleri desteklemelidirler. Çok katlı konut alanları, geniş trafik alanları ve araç odaklı bir kentsel gelişim, insanlar ve diğer canlılar için doğal yaşam alanlarının yetersiz kalmasına sebebiyet vermektedir. Bu şekilde planlanan bir kentsel alanda, çocukların kaybettiği doğal oyun ve keşif alanlarının yerine, yapay ‘parklar’ planlanarak kentsel alanlara serpiştirilirken, motorlu araçlar için düzenlen 13

Advertisement

miş trafik yolları ise çocukların oyun parklarına kolayca ulaşmalarını ve serbest hareket etmelerini engellemektedir. Bu noktada ‘çocukların ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını, bu yapay ve izole oyun parkları ile karşılayabiliyor muyuz’ sorusu karşımıza çıkıyor. Bu soru kentin bütün sakinlerini doğrudan ilgilendiriyor. Dolayısıyla toplumun her kesiminin, özellikle de ebeveynlerin, yerel yönetimlerin, yatırımcıların ve şehir plancılarının sorumluluk alması büyük önem taşıyor. Her yaştan çocuğun kamusal alanda görünür olması çocuk dostu bir şehir tasarımının amaçlarından biridir. Çocukların dışarıda geçirdikleri zamanlarda bağımsız olarak hareket edebilmeleri, doğayla ve sosyal çevreyle direkt olarak ilişki kurma imkânı bulmaları, sadece çocuklar için değil herkes için yaşam kalitesi demektir.

Oyun ve keşif alanı olarak kentsel mekân

Planlanmamış doğal boş alanlar Yerleşim alanlarına yürüme mesafesinde, inşa edilmemiş boş alanlar ayrılması şehir sakinlerinin hayat kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynar. Bu doğal alanlar belediyeler tarafından düzenlenir ve bakımı yapılır. Yerleşim alanlarından bu alanlara motorsuz araçlarla ve yürüyerek kısa mesafelerde ulaşılması sağlanır. Yetişkinler tarafından ‘tasarlanmamış’, kullanıcının doğal olarak dönüştürdüğü bu alanlar çocukların yaratıcılığını, bağımsız hareket etme kabiliyetlerini ve sosyal ilişkilerini geliştir

mek için fırsatlar sunar. Tabiatı gözeten bir şehir planlaması çevreye ve tüm canlılara karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden bireylerin yetiştirilmesini destekler. Bu alanlar şehir sakinlerinin bir buluşma noktası olduğu için sosyal ilişkilerin gelişmesinde de önemli bir etkendir.

Sosyal bir oyun alanı olarak sokak Çocuk dostu şehirlerde kapı önleri, ortak bahçeler ve sokaklar mahalledeki çocukların buluştukları, birlikte vakit geçirdikleri, oyunlar oynadıkları çok fonksiyonlu alanlardır. Sokaklarda motorlu araçların hızları çocuklara göre düzenlenir. Sokak çok amaçlı kullanılabilir bir şekilde tasarlanır. Bu tasarım, yaratıcı ve çocuk odaklı bir konseptle çocukları oyuna davet eder. Örneğin kaldırım kenarlarına yerleştirilebilecek ağaç kütükleri, sokağın köşesine yapılacak bir çeşme, yol kenarlarına döşenmiş irili ufaklı taşlar, yüzeylere çizilmiş seksek oyunu hem sokağın tasarımına hareket katacak hem de çocukların kentsel mekânı aktif olarak kullanmalarını sağlayacaktır. Güvenli bir okul yolu Çocuk dostu kentlerin bir diğer önemli özelliği de ilkokul çocuklarının yürüyerek, orta ve lise çağındaki çocukların ise yürüyerek ya da motorsuz araçlarla okula ulaşım imkânına sahip olmalarıdır. Yerleşim yerleri planlanırken, okulun konumu planlamaya yön verir. Örneğin taşıtların hız limitleri okula göre düzenlenir. Böylece çocuklar okul yolunda kenti ve çevreyi deneyimleme fırsatı bulurken aynı zamanda da sosyal ve fiziksel gelişimleri de desteklenmiş olur.

Daha kaliteli oyun parkları

Kent içerisinde, planlamanın gereği bir kamusal alan elde etmek için kurgulanan ‘izole’ oyun parkları, genel olarak küçük yaşlardaki çocuklara oyun ve hareket imkânı sunmakta ve büyük yaşlardaki çocukların ihtiyaçlarını karşılama konusunda büyük ölçüde yetersiz kalmaktadır. Bu da, çocukların ve gençlerin şehri yeterince deneyimleyememe, kentsel mekânın kullanımına katılamama, doğayı keşfetme imkânı bulamama ve dolayısıyla sosyal ilişkiler kurmaktan mahrum kalınması gibi sonuçlarını doğurmaktadır.

Ana yolların kenarlarında küçük adacıklar olarak ayrılan bu yapay oyun parklarının, çocukların gelişim ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabildiği büyük bir soru işaretidir. Oyun parklarının tasarımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; parkın doğal malzemeler kullanılarak inşa edilmesidir. Bu alanların, düşmelere ve çarpmalara karşı çocuk için güvenli bir şekilde ve olası riskler göz önüne alınarak tasarlanması gerekir. Yüksekliği tecrübe etme, denge egzersizleri, sabit olmayan yüzeylerde yürüme gibi birçok öğe düşünülmelidir. Kum havuzları, çamur ve suyla oynama imkânı sunmalıdır. Bunun yanında koşmak, top oynamak için boş alanlar bırakılmalıdır.

Genç dostu kentsel mekân Modern şehirler küçük yaştaki çocuklara (en azından) izole oyun parklarını bir imkân olarak sunarken, genç nüfusun ihtiyaçları kent planlamasında genellikle göz ardı edilmektedir. Herkes için planlanmış kentlerde, gençlerin sosyal ihtiyaçlarını karşılayan buluşma noktaları ile onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişim ihtiyaçlarını karşılayan hem iç hem de dış mekânlar tasarlanmalıdır. Küçük uzmanlar Gençleri ve çocukları, kendi ihtiyaçlarını yetişkinlerden daha iyi bilen alanlarında uzman bireyler olarak görmek, geleceğin şehirleri için hayati önemdedir. Şehir planlamasında çocukların ve gençlerin fikirlerinin alınması, hem yönetişim sistemlerinin işletiliyor olduğuna ve demokratik bir topluma hem de kaliteli şehir planlamasına işaret eder.

This article is from: