Demokratik Halk İktidarı İçin İşçi-Köylü Sayı 43

Page 1

,

Mayınlı araziler kapitalist şirketlere hibe ediliyor

Mayıs ayının son haftasında Meclis’te görüşülen Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi ve tarıma açılmasını öngören yasa tasarısı ülke gündemini bir anda kapladı. Muhalefetin “etkin muhalefeti” sonucunda

görüşmeler tıkanmıştı. Sert tartışmalar Suriye sınırının İsrail şirketine peşkeş çekileceği üzerinde yoğunlaşmış Başbakan’ın “tarihi özeleştirisi” dahi buna engel olamamış, aksine yangına bir çap çıra olmuştu. Gündemi günlerce meşgul eden

İbrahim Kaypakkaya

bugünün ve geleceğin

kadar ürkütücü sayıda mayına sahip olan bir ülkenin cumhurbaşkanının PKK’nin gerçeklemayınlı pusuya ştirdiği “terörün en kalleşçe” yöntemi tanımlaması ise abesle iştigal olsa gerek.

mayınlar 1950’li yıllarda Adnan Menderes döneminde Hatay’dan başlayıp Kilis, Antep, Urfa, Mardin ve Şırnak’a kadar uzanan 216 bin dekar alana döşenmiştir. Türkiye’de resmi olarak 3 buçuk milyon adet mayın mevcut. Bu

kazanılmasında kızıl bir meşaledir -4-

Sayfa 2

İşçi-köylü Sayfa 8

Demokratik Halk İktidarı İçin

Sayı:

43

* 12-25 Haziran 2009

Bizi değil, failleri yargılayın

“Failler belli, kayıplar nerede?” şiarıyla 219 haftadır Galatasaray Lisesi’nin önünü mesken eyleyen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, “aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, onları unutmayacağız” diyor. Bunun en somut örneği de 219. Haftada konu edilen 12 Eylül 1980’den hemen bir gün sonra gözaltına alınan Cemil Kırbayır’ın annesiydi. Anne, “Ölüme direneceğim! Cemilimi görmeden, mezarını bulmadan ölmeyeceğim!” diyerek bu kararlılığı ifade ediyordu. Sayfa 7

Çevreciler Boğaz Köprüsünü Süpürdü

Doğal yaşam alanlarının katledilmesine karşı bir araya gelen Munzur Çevre Derneği üyeleri ve Bergama köylüleri 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle, yapılmak istenen barajları ve siyanürlü altın arama işletmelerini protesto ettiler. “Polis stop! Önce dinle sonra döv!” pankartını açan kitle, Boğaz Köprüsü’nü bir süre trafiğe kapatarak sürücülere karanfil dağıttı. Sayfa 5

İşçi-köylü’den Direnişlerin yanında olalım! Mücadeleyi yükseltelim! Sayfa 2

C

M

Y

K

* Fiyatı: 1.50 TL

* ISSN: 1307-878X

İyi şeyler oluyor!

Krizi bahane eden ve patronlar için “Kurtarma Paketleri” hazırlayanlar, işçi ve emekçilere dönük sömürü saldırılarına son hızla devam ediyor. Egemenler, saldırılara karşı mücadele edenlere ise artık “aba altından” değil açıktan sopa gösteriyor. İşçiler ise bir yandan patronlarla mücadele ederken bir yandan da sendika ağalarını uyarıyor.

Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün “İyi şeyler olacak!” mesajlarının ardından, Kürt meselesi daha yoğunluklu tartışılırken, egemenler cephesinde sorunun temel “çözüm” yöntemi Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamalarıyla bir kez daha açığa çıktı: “Son ‘terörist’ bulunup imha edilinceye kadar savaşa devam!” Ezilenler açısından ise “iyi şeyler”, tamamen mücadele seyrine bağlı olarak gelişiyor. Evet, emek cephesinde gerçekten iyi şeyler oluyor ve olmaya da devam edecek. İşte emek cephesinde olan iyi şeylerden birkaçı: Özelleştirilen Mersin Limanı’ndan sendikalı oldukları için atılan işçilerin, patronun tüm oyunlarına rağmen kararlı bir şekilde sürdürdükleri direniş zaferle sonuçlandı. İzmir’in Karşıyaka Belediyesi’ne ait Kent AŞ’de, işten çıkartılan 291 işçi direnişlerine kararlılıkla devam ediyor. 16 Haziran’da bir yılını dolduracak E-Kart direnişi, patronun tüm baskılarına rağmen sürüyor.Sinter işçileri ise bir yandan mahkeme sonucunu beklerken, bir yandan da fabrika önündeki direnişini içerdeki işçilerin desteğiyle sürdürüyor. ATV-Sabah direnişi de emek cephesinde yeni ve canlı bir soluk olarak devam ediyor.

Entes Elektronik Fabrikası’ndan “yaramazlık yaptığı” için işten çıkarılan Gülistan Kobatan fabrika önünde tek başına direnişte! Bir yılı aşkın süredir Sefaköy ve Düzce’de devam eden Desa direnişinde tüm davalar direnişçiler lehine sonuçlanırken, Desa patronu “direniyor!” Direnişçiler ısrarlı “Zafer bizim olacak!” TİS sürecinde olan Harb-İş üyesi işçiler, masada çözüm yolu bulunmayınca haklarını sokaklarda aramaya başladı. Genel-İş üyesi işçiler ise İstanbul Kadıköy’de ödenmeyen alacakları için alanlarda haykırdıkları sloganlarıyla muhatap bulmaya çalışıyor.

Sınıfsal Yaklaşım Ahkâm kesmenin değil birlikte esmenin zamanıdır Sayfa 3

Kriz de var, çare de...

İşsizliğin yakıcı bir sorun olmaya devam etmesi karşısında panikleyen patronlar kendi suçları olan işsizliğe karşı ve bu ülkeyi yönetenlerin halkı hiçbir çözüm sunamaması karşısında kampanyalarla ilgili toplanmaya hevesleniyorlar. Öfke-

Emekçinin Gündemi

Evrensel Bakış

P u su la

KESK’e yönelik saldırılar

Pratiği proleter olmayanın

tüm emek ve demokrasi

proletaryadan yana

güçlerini hedefllemektedir

olması beklenemez!

Sayfa 4

nin önünü kesmek, perdelemek için önce millet, vatan, bayrak vs. ile başlayan küçük tarihsel hatırlatmalarla “biz neler atlattık neler” demeye getiren patronlar “aynı gemide” olduğumuzun altını çiziyorlar. Halktan yine bir şey istiyorlar. Evet, istemeye yüzleri var hala. Sayfa 9

Sayfa 11

“Devler” çöküyor, “büyük devin” uyanma zamanıdır! Sayfa 13


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.