2009’da şahit olduk
İşçi-köylü
İşçi düşmanlığının, emek düşmanlığının ayyuka çıktığı bir yıl oldu 2009. Emekçilere saldırının durmadığı, egemenlerin halkın en küçük talebine tahammül edemediği bir yıldı. Faşizm tarafından hiç bu yılda olduğu kadar aşağılanmamıştık. Hiç bu kadar çaresizliğe ve umutsuzluğa hapsedilmemiştik. Yaşama dair olana, küçük de olsa umutlarımıza, sevinçlerimize hiç mi hiç tahammülleri yoktu onların. Soruyoruz; en eşitsiz, en adaletsiz, en insanlık dışı gelişmeler bu yıl bu
ülkede yaşanmadı da nerede yaşandı? 2010 bütçesi de toplumun temel ihtiyaç ve talepleri görmezden gelinerek hazırlandı yine. 2010 büyüme hedefi yüzde 3,5 iken, bütçe gelirlerinde yüzde 18 artış beklenmesinden çıkarılacak sonuç, sofraya gelen ekmeğin biraz daha küçüleceğinden başka bir anlam ifade etmiyor. 2010 bütçe giderlerinde yüzde 7,6, gelirlerinde ise yüzde 18,2 oranında artış gözükmektedir. Bu artışlar zamlar yoluyla halka fatura edilecektir.
Yanı faşizmin 2010 yılı resminde ne yazık ki emekçilere güneş vurmuyor. Her türlü hukuksuzluk, işten atma, ayrımcılık, adaletsizlik emekçiler için reva görülüyor. Biz bu halk düşmanı bütçeyi onaylamıyoruz! Faşizmin 2010 yılı umutlarını kabusa çevirmek için birlik ve dayanışmadan, örgütlenmekten başka bir çıkar yol gözükmüyor. Yeter ki faşizmin insan yiyen çarklarına “tıkır tıkır” işleyen düzenine sessiz kalmayalım. 2010’un güneşli Sayfa 9 resmini biz yapalım!
Demokratik Halk İktidarı İçin
a ’ 0 1 0 2 n a d ’ 9 0 0 2
Kriz, açlık, yoksulluk, direniş, mücadele, dayanışma Sayı:
56
* 8-21 Ocak 2009
* Fiyatı: 1.50 TL
Değişen ne?
TEKEL direnişçisi kadınlar:
Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olurmuş! 2010’un emekçilere getirecekleri de daha ilk günden bir bir ortaya serildi bile. Yılbaşı sabahı akaryakıttan tütün ürünlerine kadar bir dizi zamla uyandık. Krizin büyüttüğü işsizlik, yoksulluk, açlık ise 2009’dan devraldığımız diğer dertler oldu. Kürt halkına yönelik saldırılar, yılın ilk günlerinden itibaren de hiç hızını kesmedi. 2010’a aynı zamanda direnişlerle girdik; TEKEL’den Esenyurt’a bir dizi direniş bu yıla aktardığımız direnişler oldu. Yeni yılda daha fazla işsizlik, yoksulluk, açlık olacaksa, daha fazla direniş, daha fazla dayanışma örgütlemek de bizim görevimizdir.
“Elimizin hamuruyla değil, alnımızın teriyle direniyoruz!”
20’li günlere varan direnişlerinde TEKEL işçileri kadın-erkek omuz omuza üretiyor; hakları için omuz omuza mücadele ediyor. Ankara’ya geldikleri günden bu yana “Zafer direnen emekçinin olacak” şiarını pratikte somutluyorlar. TEKEL işçilerinin günlerdir süren direnişinde kadınların rolü farklı değil. Zaten ilk günden beri “kadın başımızla ayaktayız”, “elimizin hamuruyla değil; alnımızın teriyle direniyoruz” diyerek Ankara’dalar ve köle gibi çalıştırılan tüm kadınlara umut ışığı oluyorlar. Hepimizin dilinde olan TEKEL’deki kadın işçilerin bu duruşu hepimiz için bir deneyim oluşturuyor. Kendiliğinden yakılan bu direniş ateşini yaymak, büyütmek işçilerin emekçilerin, gençliğin mücadelesinde, kadınların önemini daha iyi görmek zorundayız. Emekçi kadınların örgütlenmesinin ve bu bağlamda Yeni Demokrat Kadın örgütlenmesinin önemi bu direnişte bir kez daha karşımıza çıkıyor. Sayfa 10
İşçi-köylü’den
Dar pratikten kurtulmak için, sınıf hareketinin adımlarını
takip edelim C
M
Y
Sayfa 2
K
* ISSN: 1307-878X
TEKEL başlangıç, dalga dalga geliyor direnişler
“Açılım” tartışmaları, Kürt sorunu, “şüpheli” intiharlar, Arınç’a suikast soruşturmasının gölgesindeki ülke gerçekliği, Ankara’da TEKEL işçilerinin çaktığı kıvılcımla ülkenin dört bir yanına yayılan ateşle yanıp-kavruluyor. Ankara ayazı işçilerin direniş sıcaklığını kesemediği gibi aksine bu sıcak dalganın yayılmasını da engelleyemiyor. “Ölmek var, dönmek yok” diyen işçiler, devletin saldırısı, sarı-sendikal bürokrasinin setlerini gelecekleri için bir bir çiğneyip geçiyor. Ülkenin dört bir yanında sokakları dolduran işçiler “bıçak kemikte” diye bağırıyor. 25 Kasım grevi sonrası soruşturma furyasına demiryolu işçilerinin tepkisi; Esenyurt Belediyesi işçilerinin ivmesi yükselen direnişi; İtfaiye işçilerinin demokratik haklarına
Sınıfsal Yaklaşım Şiddet ve meşruiyet
Sayfa 3
sahip çıkma mücadelesi, TEKEL ve dayanışma eylemleriyle ülkenin dört bir yanına yayılan eylemler 2010 yılının ülkemizde nasıl geçeceğinin de güçlü sinyallerini veriyor. Direniş işçi sınıfına çok şey öğretiyor, bilinçlendiriyor. En temel demokratik hakkın kazanımı için bedelin ne olduğunu görüyor. Türk, Kürt, Laz hepsi ekmek kavgası zamanı ortaklaşıyor, birleşiyor. Ancak bunların hiçbiri var olanı değiştirmeye yetmiyor. MHP, CHP kapılarını çalan TEKEL işçisi, Anıtkabir’i ziyaret ediyor. Bu gerçeği ne yadırgayacağız ne de tepkiyle karşılayacağız. Çünkü TEKEL işçisi somutunda yansıyan bu görüntüler ülkemiz işçi sınıfının ağırlıkta oluşturduğu profil. Sınıf bilinçli işçinin rolü de tam da Sayfa 8 burada açığa çıkıyor.
Çeşitli tartışmalar, eğitimler üzerinden yürütülen kitle faaliyetimizin değerlendirmesiyle somutlaştırmaya çalıştığımız kitle politikamız elbette ki belli yetersizlikleri bağrında taşımaktadır. Kuşkusuz ki adımlarımız büyüdükçe, hızlandıkça daha somut politikalar belirleyecek, daha somut politikalar belirledikçe adımlarımızı büyüteceğiz. “Kitlelerden kitlelere” şiarı tam da bu noktada yaşam bulacaktır. Önümüzdeki dönem kitle faaliyetimizde bir genişlemeyi hedeflemekle beraber var olan yerlerde yoğunlaşmayı temel almalıyız. Yoğunlaşmadan genişleyen bir kitle faaliyeti hâkimiyetsizliği getireceği gibi, örgütleme konusundaki adımlarımızı zayıflatacaktır. Yoğunlaşmadan anlamamız gereken ne olmalıdır, genişlettiğimiz alanlarda öncelikle neler yapacağız? Bunlara vereceğimiz yanıtlar önümüzdeki dönem kitle faaliyetimizin politik-örgütsel çerçe Sayfa 9 vesini çizecektir.
Evrensel Bakış
Pusula
Gelişme militan bir çizgiyle sağlanır!
Köylü kitleleri içindeki faaliyetimiz...
Sayfa 11
Kapitalist restorasyonun yarattığı “Kağıttan kaplan!”
Sayfa 13
Zulme karşı işçiler direnişte
Sendikadan istifa etmedikleri için işten çıkarılan Esenyurt Belediyesi işçileri, Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun zulmüne karşı direnişle Sayfa 4 rini sürdürüyor.
”Kavgadan kaçmıyoruz!”
31 Aralık’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BİMTAŞ’ta sözleşmeleri sona eren ve işten çıkartılacak olan itfaiye işçileri, direniş Sayfa 5 ateşini yaktı.
Polis tacizine protesto
Yeni Demokrat Kadınlar, Kıraç’ta evinin önünde polisin yönlendirdiği bir kişinin tacizine uğrayan İşçiköylü okuru Songül Araç için çeşitli eylemler gerçekleştirdi. Sayfa 10
Edirne’de linç girişimi
Edirne’de 16 Aralık’ta tutuklanan Gençlik Derneği üyelerinin serbest bırakılması ve İncirlik Üssü’nün kapatılması için imza kampanyası yapanlara linç girişimi gerçekleştirildi. Sayfa 7
Kürtçe şarkı ölüm nedeni
Bir barda, arkadaşlarının isteği üzerine Kürtçe şarkı söyleyen Emrah Gezer, orada bulunan Özel Harekat polisleri ile tartıştıktan sonra dışarıda pusu kuran polislerin açtığı ateşle sırtından vurularak öldürüldü. Sayfa 6
Polis terörüne karşı eylem
19 Kasım günü Esenyurt’ta polis tarafından katledilen Alaattin Karadağ ve diğer insanlar için adalet talebiyle BDSP, PDD, EHP ve TÖP tarafından bir yürüyüş gerçekleştirildi. Sayfa 7