1 minute read
rota
from Sayı 1 - Şubat 2020
by proje501
İstanbul’u gezmenin her mevsim başka bir güzelliği vardır ama özellikle nisan ayında ayrı bir güzeldir; çünkü lale festivalleri, akabinde de lale zamanı güzelliğine güzellik katan Emirgan Korusu gelir aklımıza. O zaman gelin hep beraber Arnavutköy-Bebek-Emirgan gezi rotası çizelim.
İlk olarak Arnavutköy’deyiz. İskelesi’nin tam karşısında kalan tarihi yalılar şüphesiz pastel tonlarıyla ve eşsiz mimarisiyle İstanbul’un sembollerinden biri haline gelmiştir. Yalıların arka sokaklarına doğru ilerleyip Arnavutköy’ün tarihi dokusunu deneyimleyebilir, ahşap mimarinin fotoğraflarını çekebilir veya sokaklarda eskiz yaparak ilerleyebilirsiniz. Siz ilerledikçe karşınıza çıkan butik kafelerde küçük bir mola verebilirsiniz. Arnavutköy’den sahil görünümü © Damla Karabay
Advertisement
Ardından sahil yoluna geri dönüp burada bulunan akıllı bisiklet kiralama sistemlerinden bisiklet kiralayıp, Bebek’e doğru ilerlemek eğlenceli bir ulaşım alternatifi olabilir.
Bebek’e doğru ilerlediğimizde bizi ilk olarak eskiden Valide Paşa Yalısı şimdiyse Mısır Başkonsolosluğu olan muhteşem bir bina karşılar. Bu art nouveau üslubunda yapılan bina mimarlık tarihinden de adını sık duyduğumuz bir mimar olan Raimondo D’aranco tarafından tasarlanmıştır. Bir sonraki uğrak noktası olarak Bebek Parkı’nı seçebilirsiniz. Burada da mimari değeri yüksek olan ve mimarı Kemaleddin Bey olan Bebek Hümayun-u Abad Camii’ni ziyaret etmeyi unutmayınız.
Mısır Başkonsolosluğu (Eski Valide Paşa Yalısı) © Damla Karabay
Emirgan’a gelmeden önce yol üstünde bulunan Baltalimanı Japon Bahçesi’ne gidebilirsiniz. Emirgan’a geldiğinizde ise uğramanız gereken yerlerden biri Sakıp Sabancı Müzesi. Müzenin ana binası olan villa, İtalyan mimar Edoardo De Nari’ye yaptırılmış ve uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmıştır. Sonrasında müzeye dönüştürülen bu yapıda, geçici sergiler ve kalıcı eserler bulunmaktadır. Pablo Picasso’nun eserlerinden Ai Weiwei’e kadar bir çok dünyaca ünlü sanatçının eserlerine yer veren bu müzenin sergilerini mutlaka takip etmelisiniz. Son durağımız, bizi rengarenk laleler ile karşılayan Emirgan Korusu. Koruda lalelerin keyfini çıkarırken orada bulunan tarihi yapıları, pembe ve beyaz köşkü gezmeyi unutmayınız. Bebek’teki diğer durağımız, zamanında Tevfik Fikret’in evi olan ve projelerini kendi çizdiği Aşiyan Müzesi. Müzede Abdülhak Hamit ve Şair Nigar Hanım’a dair eserler bulabilirsiniz. Rumelihisarı’na doğru ilerledikten sonra diğer durağımız ise sadece haftasonu ziyaretçilere açık olan Borusan Contemporary Modern Sanat Müzesi, eski adıyla perili köşk veya Yusuf Ziya Köşkü. Köşk özgün mimarisiyle İstanbul’un sembolü olan binalardan biri. Haftasonları içindeki sergilerle beraber ziyarete açık olan perili köşke mutlaka uğramalı ve eserlerinde sergilendiği terasında İstanbul Boğazı seyrinin keyfini çıkarmalısınız.
Bebek Hümayun-u Abad Camii © Damla Karabay