3 minute read

de stijl

Modern olmak ne ile ilgilidir? Anlamı, bize çağa ayak uydurun diye seslenmekte olan bu sözcük; günümüze kadar evrimleşen sanatın, geçirdiği her evresinde birileri tarafından gündeme taşındı. İlk defa değildi ki, Amsterdam Stedelijk Müzesinde buluşan iki tamamen yabancı ruhun; Van Doesburg ve Mondrian, fikren bütünleşip insanları peşlerinden sürükleme isteği başlatmaları. Her sanatçı, dünyayı gördüğü gibi değil, olması gerektiği gibi eserinde sunmayı hedefler. Belki de çoğu zaman başlangıçta düşünülen fikir bu iken, sonuçta gördüğümüz hep en değişmiş hali oluyordur. De Stijl akımı da aynı bu şekilde oluştu. Bir yanda I. Dünya Savaşı, insanlığı evirirken, içlerindeki acıyı, dehşete, ölüme çevirirken; sanatçıların aynı kalması beklenemezdi. Mondrian’dan esinlenilen merdivenler, Lahey, Hollanda

Van Doesburg ve Mondrian, normal bir birey gibi hayatı, birbirini takip eden düz hatlardan ibaret varsaydılar ve yalnızca siyahın ve beyazın olduğunu öne sürdüler. 1 Savaşın ilk zamanlarında ortaya çıkardıkları bir gazete yayını; kendilerini, daha da çok fikirlerini yayabilmelerine imkan sağlamıştı. 2 Tabi, başlattıkları akım yalnızca ressamların tuvallerinde sınırlı kalmadı. Mondrian’ın yaptığı, üç ana renk; kırmızı, mavi ve sarı, ve üç ana değer; siyah, gri ve beyaz ile sınırlı kalan resimlerinin etkisi, mimariye de yansıdı. 3 Van Doesburg’e makinelerin de sanat eseri üretebileceğini kabul ettirebilen Gerrit Rietveld, bu akımın temellerine inanan bir mimardı. Gençliğini babasının ahşap atölyesinde geçiren Rietveld, De Stijl’in anahtar figürlerinden birisine dönüşen Kırmızı ve Mavi Sandalye’yi ve Schröder Evini tasarladı. 4

Advertisement

İşte bu sandalyeyi gören Van Doesburg, doğallığın böylesine soyutlanıp, düz hatlara indirgenerek hem estetiğe hem de ana renklere sahip çıkan bir sandalyenin makinelerce üretilmesine şaşırdığını belirtti. 5 Savaş sonrasında, tüm sanatçıların fikirleri değişmeye başladı. Artık istedikleri şey “toplumu yeniden tasarlamak” idi. 6 Diğer bütün modernliği savunan akımlar gibi, De Stijl de kısa ömre maruz kaldı. Van Doesburg’ün ölümü ile birlikte, grubun kilit taşı kayboldu. 7 Bu kısa maceranın sona ermesi, akımın unutulmasını değil, tam aksine hatırlanmasını sağladı. Uzun yıllar boyunca sanatçılar, bu ilkelerin etkisinde kalarak eserler üretmeye devam ettiler. De Stijl aynı zamanda moda, müzik ve edebiyat eserlerinde de etkisini gösterdi. Benzer bir şekilde, savaşa katılmak zorunda kalan moda tasarımcısı Yves Saint Laurent, Mondrian’ın tablolarından esinlenerek bir koleksiyon tasarlayarak kendi markasına bir kimlik kazandırdı. 8

Peki ne ile mi ilgili modern olmak? Değerlerimizi unutmamak, hangi zamanda ve nerede yaşadığımızı bilmek ve en önemlisi de bir ruha sahip olmakla ilgili. Modern bir tasarım yapmak doğanın dümdüz biçimlere indirgenerek soyutlamasını yapmak demek değildir; hissetmek, hissettirmektir.

Kırmızı, Sarı ve Mavili Kompozisyon, Piet Mondrian

1 Righini, Paul (2000). Thinking Architecturally: An Introduction to the Creation of Form and Place. Kenwyn: Juta and Company Ltd. Sayfalar 139- 140. Erişim tarihi 9 Haziran 2019. 2 Rawsthorn, Alice (17 Ekim 2010) “Design’s Odd Man Out Gets Moment in the Sun”. The New York Times. Erişim tarihi 9 Haziran 2019. 3 Emanuel, Muriel (Ed.) (2016). Contemporary Architects. London: Springer. Erişim tarihi 28 Mayıs 2018. 4 Kèuper, M., Rietveld, G. T., Zijl, I. v., Centraal Museum (Utrecht Netherlands), Nederlands Architectuurinstituut., & Centre Georges Pompidou. (1992). Gerrit th. Rietveld, 1888-1964: The complete works. New York, NY: Princeton Architectural Press. Erişim tarihi 26 Mayıs 2018. 5 Russell, F., & Read, J. (1980). A century of chair design. New York: Rizzoli. Erişim tarihi 27 Mayıs 2018. 6 Wagner, Thomas (18 Haziran 2012). “Nodes: Rietveld and the revolution of space – part 1”. Stylepark. Erişim tarihi 28 Mayıs 2018. 7 Barcio, Philip (29 Ağustos 2016). “Theo van Doesburg as De Stijl Ambassador”. Ideelart. Erişim tarihi 9 Haziran 2019. 8 Mawer, Simon (22 Haziran 2010). “Theo van Doesburg: Forgotten artist of the avant garde”. The Guardian. Erişim tarihi 9 Haziran 2019. Kaynakça

This article is from: