Sayı 09 • Psikoloji ve Toplum

Page 1

SAYI 09 MART 2020

w w w . p s i k o l o j i v e t o p l u m . t o d a p . o r g

C h r i s t i a n Kü p p er

Hatice Göz

S t e v e n Re i c h e r & J o hn D r u i ry

• •

Banu Bülbül

Dilara Hasdemir

P sy c h o l o g i s t s f or S o c i a l C h a n g e

T e r ry D . C on l e y & Je s L. Ma t s i c k & Am y C . Mo o r s & Al i Z i e g l e r


w w w . p s i k o l o j i v e t o p l u m . t o d a p . o r g

Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği’nin (TODAP) açık erişimli, süreli yayınıdır. Dört ayda bir yayımlanır.

Yayın Kurulu Umut Şah Doğa Eroğlu Aslı Yükçü Abdullah Kahraman Ege Akpınar

İletişim psikolojivetoplum@gmail.com

Takip Adresleri facebook.com/psikolojivetoplum issuu.com/psikolojivetoplum twitter.com/PsikolojiToplum

Logo tasarım ı için Selçuk Avcı ’ya te şe kkür e d e riz.


www.psikolojivetoplum.todap.org

SUNUŞ Merhaba. Psikoloji ve Toplum Bülteni’nin dokuzuncu sayısıyla karşınızdayız! Bu sayıda dördü çeviri olmak üzere yedi yazı yer alıyor. Bunlara kısaca değinelim. * Dünya çapında ciddi bir salgına dönüşen Koronavirüs’ün en temel gündemlerimizden biri olduğu şu günlerde, psikoloji alanının da buna kayıtsız kalması mümkün değil elbette. Bu çerçevede, İngiliz Psikologlar Birliği’nin “The Psychologist” adlı bülteninde yakın zamanda bir dizi yazı yayımlandı. Stephen Reicher ve John Druiry’nin “Don’t Personalise, Collectivise!” başlıklı yazısı da bunlardan biri. Bu yazıyı, “Kişiselleştirmeyin, Ortaklaştırın!” başlığıyla Baran Şengül Türkçe’ye çevirdi. Terry D. Conley, Jes L. Matsick, Amy C. Moors, Ali Ziegler’in “Rızaya Dayalı Çokeşililiğe Dair Bir Araştırma: Teori, Yöntem ve Yeni Yönelimler” başlıklı makalesinin özet çevirisini yine Baran Şengül yaptı. Almanya’daki Eleştirel Psikoloji ekolünün temsilcilerinden Christian Küpper’in Almanya’daki en önemli anti-psikiyatrik uygulamalardan biri olan Berlin Kaçış Evi’ni ele aldığı makalesi, “Deneyim – Hastalık – Özgürleşme” başlığıyla Ebru Ergün ve Can Önalan tarafından Türkçe’ye çevrildi. İngiltere’de Sosyal Değişim İçin Psikologlar adıyla bir araya gelen psikologlar tarafından geçtiğimiz yıl içerisinde yayımlanan Manifesto’yu ise Berk Yaşuk Türkçe’ye çevirdi. Sinema ve edebiyat yazıları da olan TODAP üyesi Banu Bülbül, bültenin bu sayısı için kaleme aldığı “Bir Film Üzerine Yazmaya Dair Notlar…” başlıklı yazısında, hem bir psikolog hem de bir sinema tutkunu olarak film analizi yapmaya dair fikirlerini ve önerilerini dile getirdi. Psikoloji alanında film ve kitap analizi yapmaya hevesli olan herkese bu yazıyı okumlarını öneriyoruz. “Seks İşçiliği ve İnsan Hakları İhlalleri” başlıklı yazısında Dilara Hasdemir, seks işçiliğine yönelik güncel teorik ve politik yaklaşımları ve seks işçilerine yönelik insan hakları ihlallerini ele aldı. Son olarak, her sayıda başka bir kişi tarafından hazırlanan “#Derkenar: Kelime, Kitap, Kişi” adlı bölümümüzü ise bu sayı için Hatice Göz hazırladı. *

3


www.psikolojivetoplum.todap.org

Bültenin bu sayısına katkıda bulunan tüm yazarlara ve çevirmenlere teşekkür ediyoruz. Bültenin Haziran ayında yayımlanacak olan onuncu sayısına yazı göndermek için son tarih 15 Mayıs 2020’dir. Bültende yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı psikolojivetoplum@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Yazılarınızı göndermeden önce, yayın ilkelerimizi ve yazım kurallarını görmek için web sayfamızı incelemenizi tavsiye ederiz: www.psikolojivetoplum.todap.org Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…

4


www.psikolojivetoplum.todap.org

İÇİNDEKİLER 3 . . . Sunuş 6 . . . Kişiselleştirmeyin, Ortaklaştırın! Stephen Reicher & John Druiry (Çev. Baran Şengül)

9 . . . Deneyim – Hastalık – Özgürleşme Christian Küpper (Çev. Ebru Ergün & Can Önalan)

24 . . . Sosyal Değişim İçin Psikologlar: Manifesto (2019) Psychologists for Social Change (Çev. Berk Yaşuk)

29 . . . Bir Film Üzerine Yazmaya Dair Notlar… Banu Bülbül

33 . . . Rızaya Dayalı Çokeşliliğe Dair Bir Araştırma:

Teori, Yöntem ve Yeni Yönelimler Terry D. Conley, Jes L. Matsick, Amy C. Moors, Ali Ziegler (Özet Çev. Baran Şengül)

38 . . . Seks İşçiliği ve İnsan Hakları İhlalleri Dilara Hasdemir

45 . . . #Derkenar/3: Kelime, Kitap, Kişi Hazırlayan: Hatice Göz

49 . . . TODAP Hakkında

5


www.psikolojivetoplum.todap.org

Kişiselleştirmeyin, Ortaklaştırın!1 Stephen Reicher & John Druiry Çeviren: Baran Şengül

K

oronavirüs ile başa çıkma şeklimiz toplum

Bunun üzerine, konuyla ilgili mesajları -kendinize iyi

ve birey hakkında düşünme şeklimize

bakın!- şeklinde çerçevelendirdiğimizde insanları

bağlı. Bu bağlamda ele alındığında ortaya

kendileri için zahmetli olan ancak başkalarına fayda

çıkan ise her açıdan birtakım yanlışlıklar

sağlayan davranışlarda bulunmaya (örneğin kendini

yapma tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzdur. Bu-

karantinaya alma davranışı) teşvik etme konusunda

nun neticesinde virüsün yayılmasını önlemede yete-

zorluklarla karşılaşıyoruz. Kıt kaynakların (doktorla-

rince etkili olamayacağız. Bir durumu tam olarak an-

rın zamanı, ilaçlar, el jeli, vb.) dağıtılması söz konusu

layamadığımız ilk sefer bu değil, fakat bu kez tehli-

olduğunda da aynı şey geçerlidir. Her iki durumda da

kede olan insan hayatı.

kişisel çıkar arayışı verimsizdir, krize karşı genel tepkiyi zayıflatır ve daha fazla kişinin ölümüne yol açar.

Halka verilen tavsiyelerde yansıtılan sağduyulu varsayım, davranışı değiştirmenin yolunun bireysel çı-

Acil durumlarla ilgili yaptığımız bir araştırma (Dury ve

karlara hitap etmekten geçtiğidir. İnsanların dikkat

ark., 2019) insanların ‘ben’ yerine ‘biz’ diye düşün-

etmesini sağlamak için iletilen mesajlar bu doğrul-

meye başladıkları anda -daha teknik anlamda, ortak

tuda kişiselleştirilir: “hayatta kalabilmen için davranı-

bir sosyal kimlik duygusu geliştirdiklerinde- iş birliği

şını değiştir”. Peki bu mantıklı mı? Aslında hayır ve

yapmaya başladıklarını, birbirlerini desteklediklerini

aksine bu yanlış bir şey. Neden mi, gelin bakalım.

ve en fazla ihtiyaç sahibi olanın en büyük yardıma ulaşmasını sağladıklarını gösteriyor. Bazen paylaşı-

Pratik düzeyde, en az risk altında olanlar (genç,

lan bu kimlik duygusu, ortak bir tehdit gerçeğiyle kar-

zinde, sağlıklı) gerekli değişiklikleri yapmanın zah-

şılaşıldığında ortaya çıkar. Önemli olan bir başka şey

mete değer olmadığını hissedebilir ve bu nedenle en

ise konuyla ilgili iletişimin nasıl gerçekleştirildiğidir.

savunmasız olanların (yaşlı ve bakıma muhtaç) has-

Bir tehdit bireysel terimlerden ziyade grup çerçeve-

talığa yakalanma riskini artıran birtakım davranışları

sinde sunulduğunda halkın tepkisi daha güçlü ve

sergilemeye devam edebilir. Buna ek olarak, ahlâki

daha etkili olur (Carter ve ark., 2013).

düzeyde, kendimiz için tehlikeleri göz ardı etme hakkına sahibiz; kimisi için risk almak gurur kaynağı ha-

Şimdi tekrardan koronavirüs tepkilerine bakalım. Ko-

line bile gelebilir çünkü aptalca olsa bile güvenlik tav-

nuyu kişiselleştirmek yerine ortaklaştırabileceğimiz

siyelerini göz ardı etmek kişiyi itibarsızlaştıran bir ey-

bir çerçeveye yerleştirmeliyiz. Burada kilit mesele,

lem değildir.

1

Yazının orjinali: https://thepsychologist.bps.org.uk/dont-personalise-collectivise

6


www.psikolojivetoplum.todap.org

‘hayatta kalacak mıyım’dan daha çok ‘bunu nasıl at-

duyulan ihtiyacı azaltacaktır. Örneğin, tıbbi yardım

latacağız’la ilgilidir. Vurgu, aramızdaki en savunma-

alma konusunda öncelikli olanın belirlenmesinden

sız olanların korunmasını ve topluluk içinde verilecek

doğabilecek -polisin dahil olması gibi- muhtemel dış-

kayıpların en aza indirilmesini sağlamak için nasıl ha-

sal çatışmaları da engellemiş oluruz. Böylece, toplu-

reket etmemiz gerektiğine dayanmalıdır. Kolektif bir

luğun kendisi gelişebilecek olağandışı süreçleri yine

bakışla birinin kaybı herkes için bir kayıptır.

kendince sınırlamaya haiz olur. Her zaman olduğu gibi burada da en iyi düzenleme, kolektif kendini-dü-

Bu şekilde çerçevelendiğinde, düzenli olarak el yı-

zenlemedir (Reicher ve arkadaşları, 2004).

kama ve öksürük örtme gibi davranışlar kişilerin yalnızca kendisinde yarattığı etkiyle sınırlı kalmaz ve

Bu yaklaşımın zorluğu, elbette, davranışın kişisel çı-

başkaları için de önemli bir hale gelir. Dahası, kendi-

karlar etrafında şekillendiği konusunda ısrar eden

miz için risk alma hakkımız olsa bile başkalarına

çağdaş psikolojik sağduyu ile çelişmesinden gelir.

(özellikle de savunmasız ve bize bağlı olanlara) risk

Ayrıca, bu yaklaşım toplulukları ve kolektif yapıları

yüklemekten kaçınmak gibi ahlâki bir yükümlülüğü-

durmaksızın zayıflatan, sosyal grupları bireysel tüke-

müz var (sadece arabada bir çocuk olduğunda sürü-

ticilere dönüştürmeye çalışan ve her ilişkiyi piyasa te-

şünüzün nasıl değişeceğini düşünün). Bu düşüncele-

melli kişilerarası bir alışveriş olarak gören toplumsal

rin ikisi de güçlü birer eylem güdüsüdür (Reicher ve

değişimlerle de çelişmektedir. Bu anlamda, belki de

Haslam, 2009).

koronavirüs güçlü bir uyandırma çağrısıdır.

Dahası, belirli eylemler kolektif normlara tabi top-

Bunların ışığında;

lumsal sorunlar haline geldiğinde, onları ihlal etmek kolektif baskıya neden olur. İnsanların rahatsız ol-

Salgını çerçevelendirme şeklimizi değiştirmek zorun-

dukları halde dışarı çıkmasını veya başkalarından

dayız.

daha az ihtiyaç duymalarına rağmen birtakım kaynakları talep etmesini engellemenin en iyi yolu sa-

Bireye ve topluma olan bakışımızı değiştirmek zorun-

dece içsel motivasyonları değiştirmek değil, aynı za-

dayız.

manda dışarıdan gelen kabul görmeme mekanizmasını da harekete geçirmektir. Ateşi olduğu halde işe

Ortaklaşmak zorundayız - ya da ölürüz.

giden kişiyi ya da acil sağlık servislerine erişmeyi talep eden iyi durumdaki bir genci caydırmanın en iyi yolu, toplumun bir araya gelerek bunların kabul ediStephen Reicher, University of St. Andrews

lebilir davranışlar olmadığını netleştirmesiyle müm-

John Drury, University of Sussex

kündür.

Koronavirüse verilen tepkilerin kolektifleştirilmesi ve toplumun refahını en üst düzeye çıkaracak normların oluşturulması, toplumun kendisi dışındaki aktörlere

7


www.psikolojivetoplum.todap.org

Kaynaklar

emergency survivors. British Journal of Social Psychology, 48(3), 487-506.

Carter, H., Drury, J., Rubin, G., Williams, R. and Amlôt, R. (2013), "The effect of communication during mass decontamination", Disaster Prevention and Management, Vol. 22 No. 2, 132-147. https://doi.org/10.1108/09653561311325280

Reicher, S. D., & Haslam, S. A. (2009). Beyond help: a social psychology of social solidarity and social cohesion. In M. Snyder, & S. Sturmer (Eds.), The Psychology of Prosocical Behaviour Oxford: Wiley-Blackwell.

Drury, J., Carter, H., Cocking, C., Ntontis, E., Tekin Guven, S., & Amlôt, R. (2019). Facilitating collective psychosocial resilience in the public in emergencies: Twelve recommendations based on the social identity approach. Frontiers in Public Health, 7 (141) doi: 10.3389/fpubh.2019.00141

Vilas, X., & Sabucedo, J. M. (2012). Moral obligation: A forgotten dimension in the analysis of collective action. Revista de Psicología Social, 27(3), 369-375. Reicher, S., Stott, C., Cronin, P. and Adang, O. (2004), "An integrated approach to crowd psychology and public order policing", Policing: An International Journal, Vol. 27 No. 4, pp. 558-572. https://doi.org/10.1108/13639510410566271

Drury, J., & Alfadhli, K. (2019). Social identity, emergencies and disasters. In R. Williams, S. Bailey, B. Kamaldeep, S. A. Haslam, C. Haslam, V. Kemp, & D. Maughan (Eds). Social scaffolding: Applying the lessons of contemporary social science to health, public mental health and healthcare. London: Royal College of Psychiatrists.

Stott, C., Adang, O., Livingstone, A., & Schreiber, M. (2008). Tackling football hooliganism: A quantitative study of public order, policing and crowd psychology. Psychology, Public Policy, and Law, 14(2), 115-141. doi:10.1037/a0013419

Drury, J., Cocking, C., & Reicher, S. (2009). The nature of collective resilience: Survivor reactions to the 2005 London bombings. International Journal of Mass Emergencies and Disasters, 27(1), 66-95. Drury, J., Cocking, C., & Reicher, S. (2009). Everyone for themselves? A comparative study of crowd solidarity among

8


www.psikolojivetoplum.todap.org

Deneyim – Hastalık – Özgürleşme1 Christian Küpper Çeviren: Ebru Ergün & Can Önalan

B

u makale, hastalanmış/hasta edilmiş ya da

Giriş

olumsuz etkilenmiş (eski) psikiyatri kullanıcıla-

Almanya’da yeni gelişmeye başlayan psikiyatri bilimi

rının bakış açılarının ve deneyimlerinin, psiko-

ve pratiği, ilk kurbanlarının deneyimlerine ve zorluk-

sosyal destek yapılarının tasarlanması süre-

larla kazanılmış içgörülerine pek az saygı duyardı. 19.

cine dahil edilmesinin özgürleştirici etkisi üzerine odak-

yüzyıldan itibaren araştırmaların ve kliniklerin yapı-

lanmaktadır. Birisinin kendi bakımını; şiddeti, hetero-

ları ve uygulamaları, uzmanlar ve yardım ya da hiz-

nomiyi, dışlamayı desteklemeyen veya daha fazla acı

met arayanlar arasında mutlak bir ayrılma gerektirdi

çekmeye yol açmayan destek mekanizmaları aracılı-

ve böylece ikinci grubu birinciye tâbi kılmış ve güç-

ğıyla şekillendirme hakkının güvenceye alınmasının

süzleştirmiş de oldu. Psikiyatri alanındaki bütün ta-

önemini savunuyorum. Dolayısıyla, her bireyin kendini

rafların kendilerine atanmış rolleri oldu: Tâbi kılınmış-

anlamaya yönelik özerk yaklaşımının, kolaylaştırma

lar -diğer deyişle hasta, deli ya da hasarlılar; böyle-

tekniklerini etkilemesi gerekir. Bu amaçla, psikiyatri ta-

likle toplumsal olarak gözden çıkarılabilir ve dışla-

rafından hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş kişile-

maya uygun olarak tasvir edildiler- ve baskın aktörler,

rin bakış açılarını kapsamına dahil eden, Almanya’daki

kimin ve hangi tür bilginin geçerli ve uygulanabilir ol-

iki girişimden bahsetmek istiyorum. Anti-psikiyatrik

duğuna karar verecek yetkide olanlar. Onlar -yani

Berlin Kaçış Evi’ne özel önem veriyorum. (Sosyal) psiki-

meslek elemanları- psikiyatrik alanın hiyerarşisindeki

yatri alanındaki bazı reform çabalarını sorunsallaştır-

tek gerçek öznelerdi. Geleneksel olarak ve bugün bile

mak amacıyla, psikiyatrik bakımın çağdaş katılımcı

sıklıkla, ama belki farklı yollarla, güç yukarıdan aşa-

modellerini daha yakından inceleyerek ve bir karşı-ör-

ğıya doğru kullanılmıştır. Profesyonel psikiyatrist

neği kullanarak, “akran danışmanlığı” modelinden

araştırma yapar, belgeler, gözlemler, teorize eder,

(Deneyimli dahiliyet ya da Ex-In* olarak da adlandırı-

yorumlar, teknolojiler geliştirir ve böylelikle bilgi üre-

lır) söz edeceğim. Yazıyı, hastalanmış ya da hastalık-

tir. Tanı koymak, tedavi etmek ve aslında sakatlayıp

tan etkilenmiş (eski) psikiyatri kullanıcılarının rolünü ve

hapsetmek; bunların hepsi bilgi üreten öznenin gü-

yerini tartışmak için kullanışlı bir çerçeve ve dil sundu-

cünü pekiştirip onaylar ve eşzamanlı olarak da psiki-

ğuna inandığım eleştirel psikoloji perspektifinden hare-

yatrik hizmetleri kullanan bireyi güçsüzleştirir. Psiki-

ketle, deneyim ve sosyal kendini anlama kavramları

yatri alanıyla ve onun kabaca karşılaştırmalı tanı mo-

üzerine bazı düşüncelerle noktalayacağım.

deli ile -gönüllü ya da gönülsüz olarak- temas etmek, bir noktada özselleştirilmek (essentialized) ve insan-

*Çev. Notu: Ex-In, “experienced involvement”ın kısal-

lıktan çıkarılmak (dehumanized) anlamına gelir:

tılmış halidir.

Böyle bireyler akıl hastası ya da rahatsızdır; deneyimleri anormal, arızalı ve -hiç de nadir olmayan şekilde-

9


www.psikolojivetoplum.todap.org

fark edilir somatik sebeplerden kaynaklanır. Dahası:

neklerinin praksisle ilgili sorunlarla nasıl bir ilişkisi ol-

Listelere ve kapalı alanlara sığdırılırken kontrol edilir-

duğunu, onları nasıl desteklediğini ya da örtbas etti-

ler, patolojikleştirilirler, deli gömleği giydirilirler. So-

ğini de sorabiliriz.

nunda, psikiyatrik teknolojinin ve tedavilerin nesneleri haline gelirler. Ve bir nesne olarak, asla diyalog

Bu makale, hastalanmış/hasta edilmiş ya da olumsuz

üzerine kurulu bir eylemde bulunamazlar; konuşma-

etkilenmiş (eski) psikiyatri kullanıcılarının bakış açıla-

lar sadece iki ya da daha fazla özgür iradeli birey ara-

rının ve deneyimlerinin, psikososyal destek yapıları-

sında meydana gelebilir.

nın tasarlanması sürecine dahil edilmesinin özgürleştirici etkisi üzerine odaklanmaktadır. Birisinin kendi

Elbette ki, Almanya’da psikiyatrinin bugünkü du-

bakımını; şiddeti, heteronomiyi, dışlamayı destekle-

rumu, ortaya çıkışının ve tarihsel uygulamalarının bu

meyen veya daha fazla acı çekmeye yol açmayan

kadar kısıtlı (ve yerici), kabataslak bir resmiyle yansı-

destek mekanizmaları aracılığıyla şekillendirme hak-

tılamaz. En azından 1975’teki -Psikiyatri Anketi deni-

kının güvenceye alınmasının önemini savunuyorum.

len- Federal Almanya Cumhuriyeti’nde “Psikiyatrinin

Dolayısıyla, her bireyin kendini anlamaya yönelik

Durumu” raporunun işlenmesi ve yayınlanmasından

özerk yaklaşımının, kolaylaştırma tekniklerini etkile-

beri, -şimdi “sosyal psikiyatri” ya da “toplum psikiyat-

mesi gerekir. Bu amaçla, psikiyatri tarafından hasta

risi” denilen- Almanya’daki ruh sağlığı alanı kendini,

edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş kişilerin bakış açıla-

geçmişin akıl hastanesi temelli psikiyatrik uygulama-

rını kapsamına dahil eden, Almanya’daki iki girişim-

larından uzaklaştırdı. Psikiyatri teori ve pratiğindeki

den bahsetmek istiyorum. Anti-psikiyatrik yöneli-

2

diğer değişikliklerin yanı sıra, (sosyal) psikiyatri ala-

mine ve bakım anlayışına sadece daha aşina olmakla

nında kullanılan ve onun uygulayıcılarının kendilerini

kalmayıp, aynı zamanda bir çalışan olarak aktif ola-

ve yönelimlerini tanımlarken kullandığı dil kesinlikle

rak katılım sağladığım Berlin Kaçış Evi’ne özel önem

evrildi. Son yıllarda katılım, triyalog, kapsama, güç-

veriyorum. (Sosyal) psikiyatri alanındaki bazı reform

lendirme, yaşam dünyası oryantasyonu, iyileşme ve

çabalarını sorunsallaştırmak amacıyla, psikiyatrik ba-

özerklik gibi sözcükler, bu terminolojinin ruh sağlığı

kımın çağdaş katılımcı modellerini daha yakından in-

alanını -önceki reformcular için hayal bile edilemeye-

celeyerek ve bir karşı-örneği kullanarak, “akran da-

cek şekilde- de facto olarak insancıllaştırdığına ve

nışmanlığı” modelinden (Deneyimli dahiliyet ya da

kullanıcılarının (hasta ya da tüketici demek yerine) ve

Ex-In olarak da adlandırılır) söz edeceğim. Yazıyı,

psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olumsuz et-

hastalanmış ya da hastalıktan etkilenmiş (eski) psiki-

kilenmiş bireylerin (Almancası, Psychiatriebetroffe-

yatri kullanıcılarının rolünü ve yerini tartışmak için

ner)3 statüsünü yükselttiğine dair örtük bir anlayışla

kullanışlı bir çerçeve ve dil sunduğuna inandığım

hızla çoğaldı. Fakat bu epistemolojik geçişler ışığında

eleştirel psikoloji perspektifinden hareketle, dene-

hangi girişimlerin, bugün Almanya’daki psikiyatriyle

yim ve sosyal kendini anlama kavramları üzerine bazı

(özellikle olumsuz) deneyimleri olmuş bireyleri yapı-

düşüncelerle noktalayacağım.

sal olarak bünyesinde barındırabileceğini ve dil gele-

10


www.psikolojivetoplum.todap.org

Kaçış Evi “Villa Stöckle”

Gewalt adıyla kayıtlı) kurmak için bir araya geldi. Kaçış Evi bugün, Almanya’daki kesin olarak anti-psiki-

1996’da Berlin, Almanya’da kurulan ve yeni anti-psi-

yatrik olan tek yaşam tesisi.

kiyatri hareketinden doğan Kaçış Evi “Villa Stöckle”, 13 kişiye kadar çıkabilen sakinlerine 24 saat destek

Kaçış Evi’ndeki dernek üyeleri ve iş arkadaşları, psiki-

sağlamaktadır. 1960 ve 1970’lerin anti-psikiyatri re-

yatri tarafından -genellikle acı verici- şekilde etkilen-

formlarının tersine, çağdaş anti-psikiyatri hareketi

miş yüksek gereksinimli bireylerin gündelik yaşamla-

büyük oranda, halihazırdaki (sosyal) psikiyatri kuru-

rıyla ilgili gerçekliklerini iyileştirmekle görevliler. Bu

luş ve uygulamalarına alternatif olarak kullanıcıların

amaçla, psikiyatrik müdahalelere dayanmayan gü-

yönlendirdiği uygulamaların yerine getirilmesi için

venlik ve destek sağlıyorlar. Dolayısıyla, (kendi ken-

mücadele etmiş olan, psikiyatri tarafından hasta edil-

dine yardım) projeleri yoluyla toplanan deneyimler,

miş ya da olumsuz etkilenmiş kişilerin kendileri tara-

kolektif olarak üretilen bilgi biçimleri ve psikiyatri

fından yönlendiriliyor. 1980’de, psikiyatri tarafından

eleştirisine dayalı anlayışlar Kaçış Evi’ndeki yöntem-

hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş bireyler, De-

leri etkiliyor. Doğrudan demokrasiye ve özerkliğe da-

liler Hücum Derneği (resmi olarak Irren-Offensive

yalı bir yönetim anlayışına bağlılıkla, şeffaflık ilke-

adıyla kayıtlı) adlı bir kendine destek grubu oluştur-

siyle, tanı koyma ve baskıdan ısrarlı bir kaçınmayla

dular ve iki yıl sonra, destekçileriyle birlikte, konut

Kaçış Evi, (sosyal) psikiyatrik hizmetleri reddeden bi-

projeleri için iki farklı vizyon geliştiren bir plan-

reylere hiyerarşik olmayan şekilde örgütlenmiş bir sı-

lama/tasarım kolektifi kurdular. Bir grup kendine yar-

ğınak sunmayı hedefliyor. Bu bireylere krizleri süre-

dım yaklaşımını önceledi ve sadece kendileri tarafın-

since eşlik ediliyor ve destek veriliyor ve psikiyatrik

dan yönetilen bir “Deliler Evi” (Verrücktenhaus) kon-

müdahale olmadan kendi kriz durumlarına yaklaş-

septini tercih etti. İkinci grup ise kendine yardım ha-

mak ve onları anlamak için kendi yollarını geliştirme-

reketi ile hastalanmış/etkilenmiş (eski) kullanıcı hare-

leri teşvik ediliyor.

ketini (Betroffenenbewegung) profesyonel hizmet sağlayıcılarla (ve finansörlerle) birleştirmeyi amaç-

Kaçış Evi’ndeki çalışanlar ve dernek üyeleri; hastalan-

ladı. Amaçları; (psikiyatri) kullanıcısı olmayan ve bu-

mış/etkilenmiş (eski) kullanıcı hareketi içinden ve sü-

nunla birlikte anti-psikiyatrik bir yönelimi paylaşan

recinden doğmuş deneyimleri, kullanıcı-kontrollü bir

ekip üyelerinin işbirliğine dayanarak, ihtiyaç duyan

yaklaşımın (betroffenenkontrollierten Ansatz)4 uy-

kişilere sürekli destek sunmaktı. Bu iki girişimin geli-

gulanması yoluyla bünyesinde toplar. Bunu, ev sakin-

şimi bu makalenin kapsamını aştığından, ikisinin sen-

lerinin ev içerisindeki, derneğin yönetim kademesin-

tezlenemediğini söylemekle yetineceğim. İkinci grup

deki ve proje tasarımındaki etkisini güçlendirmek

Deliler Hücum Derneği’nden ayrıldı ve 1989’da, bu-

amacıyla yapar. Uygulamada bu, Kaçış Evi’nin çalı-

gün Kaçış Evi’nin sponsorluğunu yapan resmi kuruluş

şanlarının en az yüzde ellisinin psikiyatri tarafından

olan Psikiyatrik Şiddetten Korunma Derneği’ni

hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş bireyler ol-

(resmi olarak Verein zum Schutz vor psychiatrischer

ması demektir –ki bu, genellikle en az bir kez, bir klinikte yatarak psikiyatrik tedavi gördükleri anlamına

11


www.psikolojivetoplum.todap.org

gelir.5 Çalışanlar arasında maaş, sorumluluk ve ça-

Kaçış Evi’ndeki kullanıcı-kontrollü yöntemler, yapısal

lışma düzeni açısından tam bir eşitlik söz konusudur.

olarak benzer deneyimler yaşamış kişilerle etkile-

Ek olarak, herhangi bir durumda deneyimlerini işle-

şime girmenin koşullarını yaratıyor,6 özellikle de

rine dahil etmeye, hikayelerini açıklamaya zorlan-

(sosyal) psikiyatrik tedaviden mağdur olmuş ya da

mazlar. Başlarından geçenleri paylaşıp paylaşmamak

başından “deli” (verrückte)7 kriz durumları geçmiş ki-

ya da ne zaman, kiminle paylaşacaklarına karar ver-

şilerle. Paylaşılan bu gibi deneyimler sadece güven

mek onlara kalmıştır. Deneyimlerinin, onları işte mal-

ilişkisi kurmakla kalmıyor. Aynı zamanda bireyleri,

zeme olarak kullanmak isteyip istememeye ilişkin

(sosyal) psikiyatrik kuruluşların küçümseyici açıkla-

dünya görüşlerini etkilediği varsayılır. Burada; anti-

malarının yanı sıra, yerinden edilme deneyimlerini ve

psikiyatrik çerçevedeki, klinik psikiyatrik deneyimle-

ruhsal acılarını da proaktif olarak düzeltme konu-

rin -doğrudan bedensel ya da ruhsal olmasa da- bir

sunda cesaretlendiriyor. Proaktif kendini-güçlendir-

çeşit şiddete yol açtığı şeklindeki genel geçer anlayış

meye dair fikirler, (sosyal) psikiyatrinin normatif/nor-

dikkat çekicidir.

malleştiren gücüne direnmek için uygulamaya konabilir; örneğin psikofarmakolojik tedaviyi başarılı bir

Şiddet aynı zamanda toplumsal ve yapısal bir feno-

şekilde bırakarak. Uygulanabildiği takdirde böyle de-

men olarak ele alınır; (sosyal) psikiyatrik kurum ve

neyimler, klinik–psikiyatrik kontrole maruz kalmış ki-

uygulamalar içerisinde ve onlar aracılığıyla sürdürü-

şilere yapışmış olan sürekli çaresizlik hissini ortadan

len yapısal ve toplumsal şiddet, eleştirel bir gözle

kaldırarak, bireylerin kendilerindeki kaynakları keş-

analiz edilmelidir. Bu sebeple derneğin üyeleri ve ça-

fetmelerine yardımcı olmaktadır.

lışanlar, ev sakinlerine dair atıfta bulunurken “hastalıklar/rahatsızlıklar” yerine, daha nötr olan “deneyim-

Yukarıda açıklandığı üzere, “kullanıcı kontrolü” (Nut-

lere” işaret ederler. Ayrıca, Kaçış Evi’nde çalışabil-

zer Innenkontrolle) kavramı, sakinlerinin karar verme

mek için kişinin -klinik psikiyatrinin baskı ve kontro-

yetkisine sahip olduğu ve nasıl destekleneceklerini

lüne maruz kalıp kalmamasından bağımsız olarak-

belirleme fırsatlarının olduğu Kaçış Evi’nde geliştiri-

psikiyatriye eleştirel yaklaşmaya istekli olması gerek-

len uygulamaları yakından etkiler. Bu, klinik ortam-

mektedir. Yani kişinin (sosyal) psikiyatrideki ve top-

lardaki baskı ve kontrole dayalı hiyerarşik yapıyla

lumun genelindeki birbiriyle ilişkili şiddet formları

tam bir tezat teşkil etmektedir.

hakkında farkındalık geliştirmesi; bunun yanı sıra kişilerin bu şiddet türlerine ilişkin konumsallıkları üze-

Bana göre bu durum en çok, şeffaflık ilkesine bağlı

rine düşünmesi beklenmektedir. Bir Kaçış Evi çalışanı

kalınarak gözetleme/denetleme yaklaşımını tersine

olarak ev sakinlerinin mücadelelerine kendini ada-

çevirme girişimlerinde görünür hale gelmekte. Kaçış

mak, geleneksel resmi vasıfları hükümsüz kılar ve eş-

Evi’nde, evin sakinleri çalışanları denetler ve işle ilgili

zamanlı olarak da “profesyonellik” nosyonu yeniden

bütün kararlarda ev sakinlerine danışılır. Ev sakinleri-

değerlendirmeye açar.

nin dışarıdaki tanıdıklarıyla ilişkilerini düzenleme hakları da genellikle güvence altındadır. Çalışanlar, ev sakinleri hakkındaki raporları onlara okutmadan ve onlar talep ettikleri takdirde düzeltmeden tebliğ

12


www.psikolojivetoplum.todap.org

edemezler. Ev sakinlerinin kendi dosyalarına sınırsız

psikiyatri hareketinin uzun süredir amacı olan hege-

erişimi ve -kendileriyle ilgili olduğu sürece- ekip top-

monyacı psikolojik ve psikiyatrik tanılama esaslarının

lantılarına katılma ve görevler dağıtılırken orada bu-

üzerinden atlamayı başarabiliyor. Ayrıca Kaçış

lunma izinleri vardır.

Evi’nin belli bir terapötik paradigma dahilinde çalışmasına da gerek bulunmamakta. Destek ve kolaylaş-

Bütün bu uygulamalar çalışanların, destek ve kolay-

tırma süreçlerinde çalışanlar, hizmet isteyen kişilerin

laştırma süreçlerinin geleneksel olarak sınırladığı

genelde paternalist ve ayrımcı acı verici deneyimlerle

yöntemlere duyarlı hale gelmelerine yardımcı olmak-

bağdaştırdığı, kişisel deneyimleri ve davranışları psi-

tadır. Bir uygulamanın baskıcı ya da özerkliği kısıtla-

kolojikleştiren ve patolojize eden geleneksel tanıla-

yıcı olduğu hissedildiğinde ev sakinleri, uygulamayı

yıcı teknikleri kullanmaktan kaçınırlar. Kaçış Evi çalı-

durdurma ve kolektif olarak eleştirme yönünde teş-

şanları tanılayıcı yöntemleri zarar verici ya da en iyi

vik edilir. Bu, ev sakinleri ve çalışanlar arasındaki ör-

ihtimalle düşük faydalı bulmaktalar. Ayrıca bu yön-

tük güç dinamiklerinin açığa çıkarılmasına yardımcı

temlerin; toplumsal bağlamı olan deneyim ve eylem-

olur. Bununla birlikte, çalışanların para kazanıyor ve

leri yanlış tanımladıklarını, yanlış adlandırdıklarını ve

günün sonunda evlerine gidiyor olduğu gerçeğine ek

hegemonyacı güç ilişkilerini desteklediğini düşün-

olarak, bazı değişmez güç farklılıkları bozulmamış

mekteler (bkz. Markard & Kaindl, 2014).

olarak kalır. Örneğin bürokratik-yönetimsel sorumluluklar -ev sakinlerini bu süreçlere dahil etmek herke-

Kolaylaştırıcı destekte, normatif psikiyatrik uygu-

sin yararına olacağı halde- çoğunlukla çalışanlara dü-

lama ve ideolojilere verilen önem azaltılırken, ev sa-

şer. Ev sakinlerinin Kaçış Evi çalışanı olması da, Berlin

kinlerinin (toplumsal bağlamı olan) kişisel deneyim-

Senatosu’nun katı ilkelerine göre çalışma yeterlili-

leri merkeze alınır. Bu kapsamda, ev sakinleri hasta

ğine sahip olmak için -çoğu durumda- sosyal çalış-

ya da çaresiz olarak etiketlenmek yerine, kendi du-

macı lisanslı olmaları gerektiğinden, zordur.

rumlarından tamamen sorumlu kabul edilirler. Kendi kriz deneyimlerini yorumlama, kendi hedeflerini

Kaçış Evi’nin vereceği sosyal yardımı sınırlayan bazı

koyma, kendileri için neye ihtiyaç duyduklarını ve

yapısal koşullar, aynı zamanda onu belli kısıtlamalar-

neyi istediklerini belirleme hakkını ellerinde tutarlar.

dan da kurtarır. Kaçış Evi, bugün halâ sağlama alın-

Ayrıca günlük rutinlerini ve ilişkilenmelerini ve çalı-

mamış olan kamu finansmanını güvence altına almak

şanlarla ilişkilerini de büyük oranda kendileri tasarlar-

için uzun süreli bir hukuki mücadele verdi. 1996’dan

lar. Kalışlar, her biri kendine özgü olmak üzere, bir

beri, sosyal refah kanunu gereğince “evsiz barınağı”

günden -kaynağa bağlı olarak- altı aya kadar sürebil-

olarak tanındığı için federal destek almaktadır (Al-

mekte. Her ne kadar her birey kendi destek planını

man Sosyal Güvenlik Hukuku, Bölüm 67, Cilt 12). Fe-

hazırlasa da, sürekli dahil edilen bazı temalar da mev-

deral kanunun evsizlik koşullarını karşılamaya dair

cut. Ev sakinlerinin çeşitli toplumsal-psikiyatrik or-

katı kriterlerinden dolayı, hizmet arayan pek çok kişi

tamlarda olduğu kadar, yaşamlarında da aşağılayıcı

için yardım almak zor olmakta. Ancak, aynı za-

deneyimlerinin olması çok sık rastlanan bir durum-

manda, (hukuki) statüsünden dolayı Kaçış Evi, anti-

dur. Bu yüzden pek çok ev sakini için kendilerini güçlendirmek ve gündelik hayatlarıyla ve sürdürülebilir

13


www.psikolojivetoplum.todap.org

yeni bir hayat tarzını ve yaşam koşullarını oluştur-

görece güçsüzlüğümüz, Kaçış Evi’nde kurulmuş tür-

makla ilgili olarak özerkliklerini geri kazanmak

deki destek yapılarının sınırlarını yansıtıyor. Bu so-

önemli hale gelir. Neredeyse her ev sakini için parasal

runlu sosyo-politik koşulların ve bunlarla ilgili politik

durumlarını ve gelecek yaşantılarına dair düzenleme-

marjinalizasyona dair farkındalığa sahip olmanın

lerini organize ederken desteklenmek merkezi

yükü altında, Kaçış Evi -maalesef ki- (sosyal) psikiyat-

öneme sahiptir. Ev sakinleri ayrıca kriz, yerinden

riye ideal bir alternatif olamamakta. Ancak bu güç-

edilme ve acı deneyimlerini irdeleme ve düzenleme

lüklerden kaçmak isteyen çok sayıda insana gidecek

üzerinde de çalışır. Bazıları ilacı bırakma ya da do-

bir yer sunmakta.

zunu azaltma peşindeyken; diğerleri halâ umut ve güven tesis etmeye, içsel huzur ve güvenlik bulmaya ve ihtiyaçlarını keşfetmeye çalışır.

Katılım (Participation)

8

Kaçış Evi’nin ve onun sponsoru olan Psikiyatrik Şiddetten Korunma Derneği’nin tarihi, sürmekte olan bir

Yukarıda kısaca özetlemiş olduğum destek ve kolay-

kendini anlama süreci olarak yorumlanabilir. Bu sa-

laştırma uygulamaları aracılığıyla, Kaçış Evi sakinleri

yede, çalışanlar ve ev sakinleri birlikte -psikiyatri ta-

ve çalışanları -ki buna halen orada çalıştığım için ben

rafından hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş

de dahilim- bilgi-iktidar yapılarını ve normatif bek-

olanlar ve olmayanlar- “delilik” ve ruhsal hastalıklar

lentileri sorunsallaştırmaya, psikiyatri tarafından

hakkında olduğu kadar patolojikleştirme ve (sosyal)

hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş bireylerin

psikiyatri uygulamalarının dışlayıcı mekanizmaları

sosyal dışlanmasının etkilerini gidermeye çalışır. Bir-

hakkında da çok şey öğrendi.

likte, sosyal çalışma, psikoloji ve psikiyatrinin ispat gerektirmeyecek derecede aşikar olduğu iddiasından

Bugün tersi şekilde işlese de, Kaçış Evi'nin (sosyal)

vazgeçilmeyen ideallerini sekteye uğratmaya ve kişi-

psikiyatriye gerçek bir alternatif oluşturmak için bir

lerin karşılaştığı sorunları patolojikleştirme ve birey-

taban örgütlenmesi girişimi olduğu söylenebilir. An-

selleştirme eğiliminden kurtarmaya çabalıyoruz. Hiç

cak sahadaki bütün yeni ve görünüşte yenilikçi olu-

şüphesiz çelişkiler baş gösteriyor ve her gün, kendi

şumlar için durumun bu olduğu söylenemez. (Sosyal)

anti-psikiyatrik standartlarımızı sarsan engellerle

psikiyatri uygulamalarını modernize etmek amacıyla

yüzleşiyoruz. Bunlar; maddi istikrarsızlık, neo-liberal

psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olumsuz et-

ve kapitalist-yönetimsel anlayışlar, hukuki engeller

kilenmiş bireylerin deneyimlerini entegre etmeye yö-

ve işle ilgili kararları kurumsal olarak meşrulaştırma

nelik diğer yöntemler, katılım kategorisinin kapsa-

baskısını içeriyor.

mına girer. Fakat, “katılım” hareketi aşağıdan yönlendirilmiyor; yukarıdan aşağıya kuruluyor ve sıklıkla

Buna ek olarak, (sosyal) psikiyatrik denetleme meka-

iç direnişle karşılaşıyor. Belli eleştirel pozisyonlar –ör-

nizmaları ve dar bir Berlin emlak piyasası son derece

neğin psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olum-

kısıtlayıcı. Pek çok ev sakini, bazen yıllarca, tehlike al-

suz etkilenmiş bireylerin nesneleştirilmesine karşı-

tında yaşıyor ve daimi yoksulluk, evsizlik, sosyal izo-

(sosyal) psikiyatri tarafından yutulurken, en nihaye-

lasyon ve psikiyatri tesislerine gönderilme riski al-

tinde eleştirelliğin etkisizleştirildiği fark edilebilir.

tında kalıyor. Bu koşullar ve kısıtlamalar karşısındaki

14


www.psikolojivetoplum.todap.org

(Sosyal) psikiyatri, değişen toplumsal normlar karşı-

programına katılmak -bu spesifik, düşük ücretli asis-

sında temel hiyerarşik yapılanma ilkelerinden vaz-

tanlık dışında- kesin bir iş bulma fırsatı da yaratmıyor.

geçmeden, esneyebileceğini ve işlenebileceğini ka-

Ek olarak, mahremiyet, kişisel deneyim ve profesyo-

9

nıtladı. Radikal dil, onu kullanan reformistin niyetin-

nelliğe dair eşitsiz beklentiler sürüyor. Kurumsal or-

den bağımsız olarak, iktidardakiler tarafından ko-

tamlardaki çalışanlardan genellikle kişisel hikayele-

layca kendine mal edilebilir ve ona el konulabilir. Da-

rini kendilerine saklamaları ve “profesyonel mesa-

hası, dil normlarına el konulması, gerçek baskı yapı-

feyi” korumaları bekleniyor. Diğer yandan, “iyileşme

ları ve güç ilişkilerinin örtbas edilmesi tehdidini bera-

refakatçileri”nin en mahrem deneyimlerini bile işle-

berinde getirmekte.

rinde kullanmaları gerekiyor. Aslında, zaten bu deneyimleri onları bu iş için nitelikli kılmıştı. “Uzmanlık”ın

Deneyimli Dahiliyet (Almanca kısaltması Ex-In) eğitim

bu iki anlamı sentezlenmediğinden, “uzmanlık”a dair

programı, reform hareketinin iktidarı nasıl rahatsız

bilimsel anlayış ve mesleki uygulama hastalığın de-

etmediğini örneklerle gösteriyor. Ex-In, psikiyatri de-

neyimsel bilgisi üzerinde hakimiyet kurmaya devam

neyimi olan bireyleri (Psychiatrie-Erfahrene), “iyi-

ediyor. Yapısal hiyerarşiler bozulmadan kalıyor. Ta-

leşme refakatçisi” (Genesungsbegleiter) olarak (sos-

hakküm ve tabi kılmanın yeniden tanımlanması sık-

yal) psikiyatrik sağlık hizmetleri sisteminde çalışmak

lıkla, Ex-In kursiyerlerinin olduğu kadar meslek ele-

üzere yetiştirmeyi amaçlayan Avrupalı bir girişimdir.

manlarının da dünya görüşünü (ve kendilik algısını)

Eğitim programının önemli bir öğesi, “deneyimsel

etkiler. Bu da geleneksel patoloji anlayışlarını güçlen-

bilgi”nin (Erfahrungswissen) eğitime katılan öğrenci-

dirme ve psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da

lerden oluşan bir grup içerisinde, kişisel deneyim üze-

olumsuz etkilenmiş kişilerin özne statüsünü zayıf-

rine birlikte düşünme ve onu yapılandırma yoluyla

latma tehdidi taşır. Ex-In programı tarafından kulla-

kolektif şekilde üretilmesidir. Bu bana, Ex-In kursları-

nıldığı şekliyle “deneyim” sözcüğü bunu ifade eder.

nın bir çeşit terapötik işlevinin de olduğunu düşündü-

Ex-In, eleştirel söylemlerde tercih edilen Psychiatrie-

10

rüyor (Bkz. Achberger, 2016) . Programın içeriğini

betroffenheit terimi yerine, Psychiatrie-Erfahrung ya

ya da teorik yönelimini burada tam olarak anlatmak

da “psikiyatri deneyimi”nden bahseder (bkz. Dipnot-

mümkün olmadığından, sosyal psikiyatri alanındaki

2). (Sosyal) psikiyatri alanındaki yapısal ve fiziksel

normatif hiyerarşilerin Ex-In’de ne kadar bariz oldu-

şiddet -kavramsal ve dilsel normlarda kendini belli

ğuna ve Ex-In ile onun Kaçış Evi’nde işleyen “kullanıcı

eden şiddet- tarihinin ışığında, Erfahrung teriminin

kontrolü” yaklaşımıyla arasındaki farklara dair bazı fi-

bozulmuş tarafsızlığı sarsıcıdır.11

kirler öne sürmek istiyorum. Pek çok kişinin (sosyal) psikiyatrik tedaviyi destekleBelli ki, “iyileşme refakatçisi” çalıştırmak, (sosyal)

yici ve ödüllendirici bulduğu açık ve Ex-In’in, başka

psikiyatri alanındaki normatif düzenleyici uygulama-

türlü dışlanmış olacakları toplumsal üretim fırsatları

ları engellemiyor. (Kurumsal) psikiyatrinin eski ve ha-

yarattığı “iyileşme refakatçileri” ile dayanışma için-

lihazırdaki kullanıcıları halâ yasaklara maruz kalıyor-

deyim. Dahası, psikiyatri alanındaki meslek eleman-

lar ve karar verme ve politika yapma süreçlerini etki-

larının, görüşlerini ve failliklerini hakir gören psiki-

leme fırsatları esasında çok sınırlı. Ayrıca eğitim

15


www.psikolojivetoplum.todap.org

yatri alanındaki çatı yapılara karşı sürekli olarak ken-

aynı zamanda onları ürettikleri fikrinin psikolojik so-

dilerini gösterme mücadelesi vermediğini iddia et-

nuçlarını çözümlemeye çalıştılar. Bunun, yaşandığı

mek istemem. Ancak şunu vurgulamak isterim ki

şekliyle insan yaşamının eleştirel bir teorisiyle sonuç-

(sosyal) psikiyatri alanındaki esaslı özgürlükçü deği-

landığını söyleyebiliriz. Teoride ve uygulamada eleş-

şimlerin -geleneksel patoloji kavramının ortadan kal-

tirel psikolojinin temel amaçlarından biri, bireyler ha-

dırılmasından hiç bahsetmiyorum bile- alanın kendi

yatlarında pratik değişiklikler yaparken onlarla daya-

içinde gerçekleşmesi mümkün değildir. Radikal deği-

nışma içinde olmaktır. Bireylerin içinde konumlan-

şim ancak (sosyal) psikiyatrik yapıların dışında ve

dığı maddi dünya, iktidarın kesişen eksenleri (örn. ırk,

(sosyal) psikiyatriyi etkileyen toplumsal koşullara yö-

sınıf ve cinsiyet) boyunca düzenlendiği sürece, sosyal

nelik politik ilgi ile birlikte gerçekleşebilir.

kendini anlama (Selbstverständigungsprozesse) gelişiminde destek çok önemlidir.

Alman Eleştirel Psikolojisi Kendiminki dahil her çeşit kendini anlama süreci doğKaçış Evi ve Ex-In programı, psikiyatri tarafından

rudan deneyimlediği şekliyle dünyayla başlar. Duy-

hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş kullanıcıların

guda, düşüncede, arzuda, eylemde dünyanın doğru-

psikososyal destek ağlarına nasıl yeniden dahil edile-

dan deneyimlenmesi indirgenemez ve ulaşılamaz bir

ceğine ve bu sistemlerin nasıl yapılandırılabileceğine

içsel benlik oluşturmaz. Tamamen öznel, yıkıcı yo-

dair iki örnek sunmaktadır. Her birini kendi kuramsal

ğunluktaki yakın deneyimler bile bir boşlukta ortaya

çerçevesine göre değerlendiriyorum, bunlar da çeşitli

çıkmaz. İnsanlar gibi, deneyimler de (dünyanın dene-

pratik çıkarımlara sahip. Kaçış Evi’ne bağlılığım ve

yimlenmesi, dünyaya açılan deneyimler) sosyal ve ta-

desteğim açık olsa da, şimdi bir adım geri çekilip eleş-

rihsel olarak konumlandırılmış ve oluşturulmuştur.

tirel psikoloji perspektifinden bir deneyim (Erfah-

Eleştirel psikolojinin kavramsal aygıtı, öznel dene-

rung), toplum (Gesellschaft) ve kendini anlama

yimi tekrardan dünyaya bağlamaya yardımcı olur.

(Selbstverständigung) kuramı geliştirmek istiyorum.

Dünya, sadece deneyimin karmaşık durumundan

Bir disiplin olarak eleştirel psikolojinin, psikiyatri ta-

daha fazlasıdır, bir sosyo-tarihsel ilişkiler ağıdır ve çö-

rafından hasta edilmiş/olumsuz etkilenmiş eski kulla-

zülmesi gereken bir anlamlar bütünüdür. Psikolojik

nıcıların deneyimsel bilgisinin özgürleştirici (akran)

açıdan bu şu anlama gelir: Dünyayla sadece parçaları

destek sistemleri için ne anlama geldiğini daha iyi an-

üzerinden ama bir bütün halinde olmadan karşılaşan

lamamıza nasıl yardım edebileceğini göstermek isti-

bireyler, “dünyayı” kendi sosyo-biyografik ve maddi

yorum. Bu “bir adım geriye çekilme” kendimden

konumlanışlarına dayanarak bireysel ve kolektif fır-

uzaklaşmış bir düşünme değil; benim kendi kendimi

satlar ve engellerin belirli bir düzenlenişi olarak dene-

anlama ve sosyal pozisyonuma dayanıyor ve yazdı-

yimlerler.

ğım metnin kendisi bir kendini anlama sürecinin parçası.

Dünyayla bu karşılaşma özneldir, bireyin sosyo-biyografik ve maddi konumlanışına dayanır, ama pasif

Alman Eleştirel Psikolojisi’nin önde gelenleri, Marx’ın

değildir. Bir tarafta dünya bireyden önce gelirken,

bireylerin sadece sosyal koşulların ürünü olmadığı,

aynı zamanda bir referans olarak görev yapar; bunun

16


www.psikolojivetoplum.todap.org

yanında birey de eşzamanlı olarak dünyada eylemde

mı? Nereden almalıyım? Yemek yemem günümün

bulunur ve kendini yaratır. Süreğen ve bütünüyle sı-

geri kalanını nasıl etkileyecek?

radan kendini-gerçekleştirme süreçleri, örneğin kişinin çıkarlarının ve ihtiyaçlarının (ve sınırlarının) far-

Ayrıcalık koşullarında bu sorular çok sıradandır, an-

kına varması, onun duygusal durumu ve hisleri üze-

cak kendini-anlamanın da sıradan bir süreç olduğunu

rinde izler bırakır. Bireylerin ihtiyaçlarını ve arzularını

vurgulamak önemlidir. Kişi geçmiş deneyimler yo-

gerçekleştirmeyi sağlayan özerklik için kişisel ve ko-

luyla bilgi edindiği halde, açık bir kendini anlama sü-

lektif fırsatlar, içinde hareket ettiğimiz belirli ve so-

recinin tartışmasını yaparak bireyler için her zaman

mut sosyal koşullara bağlıdır. Eleştirel-psikolojik açı-

anlayacak yeni şeyler vardır. Bireyler yaşamlarının

dan, özerklik sadece kişinin kendisi için kararlar ver-

bazı yönlerini acı verici, şiddetli, dezoryante, engelle-

mesi değildir. Daha çok ilişkisel bir kavramdır, örne-

yici, çelişkili ve erişilemez olarak deneyimlediğinde,

ğin yalnız başıma ya da kolektif olarak yaşam koşul-

kendini anlama da farklı değerlendirilecektir. Bu du-

larımı ne derece etkileyebileceğimi ya da kontrol

rumlarda, kişinin gelecekte nasıl yaşayacağı ve eyle-

edebileceğimi ve bu yolla anksiyete, incinebilirlik ve

yeceğine dair daha büyük boyutlu sonuçlara sahip

güvensizlik hislerimin üstesinden gelebileceğimi

olabilecek diğer bağlantılara odaklanırlar. Sosyal güç

gösterir.

dinamikleri ve dışlama biçimleri kendini anlama sürecine yeni bir boyut ekler, özellikle bireylerin dünyayla

İddiamın örtük bir yargısı, bireysel varoluş toplumsal

ve onun sadece kendini anlamayı ve kendini gerçek-

olana aracılık ettiği ve bireysel deneyimler sosyal iliş-

leştirmeyi dışlayan ve engelleyen koşulları yeniden

kiler tarafından yapılandırıldığı sürece, kendini an-

üretmeyen sakinleriyle temasa geçme yollarını araş-

lama (varoluşsal olarak) gereklidir. Bu toplumsal iliş-

tırdıkları anlarda. Kendisi ve topluluğu için imkanla-

kilerin doğrudan farkına varılamaz, tıpkı deneyimle-

rını genişletmeyi amaçlayan bir kendini anlama sü-

rin ve dünyanın kendisinin doğrudan gözlemleneme-

reci açlık örneğine dönerek şunu sorar: Öncelikle ne-

yeceği gibi (bkz. Markard, 2007). Dünyada nasıl yaşa-

den insanlar yemek için para ödemek zorunda? Bu

nacağı doğrudan apaçık değildir, kişi bunu nasıl yapa-

yemek nasıl üretildi? Neden bazı insanların yeterli yi-

cağını öğrenmek zorundadır. Bireyler kendi dene-

yeceği yokken diğerleri bol kepçe yemenin keyfini

yimlerini ve dünyayı anlamlandırmak zorundayken;

sürüyor?

aynı zamanda anlamlandıramaz, tekrar dener, düzeltir, hatalarını tekrarlar ve bırakırlar. Bu, bireylerin va-

Bu noktaya kadar bireylerin tam olarak nasıl kendile-

roluşsal ihtiyaçlarını ve hayati çıkarlarını karşılarken

rini “benlikler” olarak anladıklarını, başka bir deyişle,

toplumsal yeniden üretime katıldığı, varoluşsal ola-

kendi kişisel deneyimlerine nasıl eriştikleri ve bunlar-

rak gerekli kendini anlama sürecidir. Birinin açlığını

dan sonuçlar çıkardıklarını tarif etmedim. Eleştirel

gidermeyi dilediği tanıdık senaryo kendini anlama

psikolojiye göre, bireyin deneyimi sosyo-tarihsel dü-

sürecini canlandırmaya yardımcı olabilir. Bu arzuyu

şünce biçimleri ve iletişimsel-sembolik biçimler (mü-

yerine getirebilmek için şu sorular cevaplanmalıdır:

zikal ve görsel-sanatsal biçimler dahil olmak üzere)

Ne yemek istiyorum? Bunun için yeterli param var

aracılığıyla gerçekleşir. Deneyimin aracılık ettiği bu biçimlere tekrar atıfta bulunarak birey, deneyimleri

17


www.psikolojivetoplum.todap.org

üzerine düşünür, onları düzenler ve ifade eder. Bu, bi-

eleştirel psikoloji insan deneyiminin özgün yanlarını

reyin herhangi bir şeyi netleştirme, anlama ya da de-

açıklayabilir ve beraberinde (akran) destek süreçleri-

ğiştirme ihtiyacı duyduğu her zaman gerekli hale ge-

nin nasıl düzenleneceğiyle ilgili fikirler sunabilir. De-

lir. Sosyo-tarihsel ve ilişkisel-sembolik biçimler dene-

neyimlerin hiçbir zaman nötr olmadığı ve doğrudan

yimin bağlamıdır ve her zaman onu öncelerler, aynı

kavranamayacağını vurgulamak isterim. İçerisinde

zamanda kişinin dünyayı deneyimlemesi ve dünya-

deneyimlerin edinildiği ve üzerine düşünüldüğü, baş-

daki deneyimleri için yorumlayıcı bir şablon görevi

kalarının deneyimlerinin anlaşıldığı ve düzenlendiği

görür. Tek başına, başkalarıyla birlikte veya toplum-

düşünce ve iletişimsel biçimler, yorumlayıcı model-

sal kümülatif bilgi ve taşıyıcılarına atıfta bulunarak

ler, kendi başlarına önemli ve kuramsal yüklüdür. Bu

kendini anlama uğraşının amacı, yeni eylem ve dene-

bireylerin onun aracılığıyla kendi deneyimlerini ince-

yim biçimlerini mümkün ve gerçekleştirilebilir kıl-

lediği, kendini anlama imkanlarının açıldığı ve erişile-

maktır. Herhangi bir içeriğin gerçekten hayata geçi-

bilir hale getirildiği, deneyimden sonuçlar çıkarılabil-

rilebilir olup olmamasından bağımsız olarak bu ge-

diği, hangi bilginin işleneceği ve yorumların birey için

nelde doğrudur. Öte yandan, bir kendini anlama sü-

uygun ve gerekli olup olmadığının değerlendirildiği

recinin özgürleştirici olup olmadığı ancak sürecin içe-

bir somut yaşam pratikleri ve toplumsal alışverişler

riğine göre değerlendirilebilir.

meselesidir. Somut yaşam pratikleri ve toplumsal alışverişler ayrıca belli yorumların öznel işlevselliğini

Psikolojik ağrı ve dezoryantasyon deneyimlerine

ve birbiriyle çatışabilecek yorumların bile mümkün

bakmak yukarıdaki noktayı açıklamama yardımcı

olup olmadığını belirler. Özgürleştirici bir bakış açı-

olacaktır. Belirli bir deneyimi “delilik” olarak nitelen-

sından düşünürsek tüm yorumların eşit olmadığı

diren şeyin ne olduğu tartışmalıdır. Hegemonik/nor-

açıktır. Bazıları geçerlidir, bazılarına itiraz edilmeli ve

matif konuma göre “delilik” deneyimi bir bozuklu-

hatta reddedilmelidir. Örneğimizde, bu, bireyin “akıl

ğun, rahatsızlığın, psikozun ya da şizofreninin dışa

hastalığı şizofreni” yorumunu öznel-işlevsel, uygun

vurumudur. Bu görüşe hastalığın ortaya çıkışı, seyri

ve desteğin düzenlenmesi için faydalı olarak görebi-

ve tedavisi hakkında bir dizi iyi bilinen ve sıklıkla eleş-

leceği (ya da görmeye zorlanabileceği) anlamına ge-

tirilen varsayım eşlik eder. Bununla birlikte, bu yoru-

lir. Bununla birlikte, dezoryante olmuş, acı verici de-

mun -bu sosyotarihsel düşünce biçiminin, bu ilişkisel-

neyimler, yaşam şartları ve bu yaşam şartlarını ayar-

sembolik biçimin- özgüllüğü içerisinde insan dene-

lama ya da onları değiştirme meselesi arasında bağ-

yimleri ve eylemleri, psikolojik ağrı ve bunun ifadesi,

lantılar kurmanın böylece önü kesilir.

ve sosyo-biyografik bağlam arasındaki bağlantıları tanıyamadığını iddia ediyorum. Aksine, bu görüş “de-

Sosyal kendini anlama sürecinin önemli bir yönü de

lilik” olgusunu patolojikleştiren, biyolojikleştiren ve

deneyimin iletilebilirliği ile ilgilidir. Deneyimler dil ve

özselleştiren ideolojik çerçevelere dayanır. Bunun

sosyo-tarihsel düşünce biçimleri içinde ve aracılığıyla

yerine, eleştirel-analitik araçlarla “delilik” deneyimle-

kazanıldığı sürece, iletilebilirlik de bunlar sayesinde

rine daha iyi erişebiliriz. Her ne kadar müdahaleleri-

sağlanır. Aynı zamanda iletişim paylaşılan bir eylem-

nin ne kadar netleştirici ve somut olabildiği eleştirel

dir ve iletişim kurmak (dil ya da diğer biçimler yo-

psikoloji alanında bir anlaşmazlık konusu olsa bile,

luyla) sadece kendinin değil ötekinin de deneyimine

18


www.psikolojivetoplum.todap.org

aracılık eder. Başka bir deyişle, kelimelerin ve işaret-

öğrenmeye değer olduğu, deneyimlerin (anlaşılması-

lerin anlamları her zaman her bir ifadenin niyetinin

nın) kendisine ve değerlendirildiği ve çözümlendiği

ötesine geçtiği sürece, bir muhatap da dolaylı olarak

ölçütlere dayanır (bkz. Markard, 2007). Somut kişile-

iletişim yoluyla belirtilmiş olur. Bu iletişimsel zorluk-

rarası, sosyal ve/veya politik katılımda, bu ayrıca tüm

ları küçümsemek değil, anlama imkanlarının temel

katılımcılara bağlıdır; onların ilgilerine göre, hangi

olarak insan sosyalliğine ve iletişim kurmaya dayan-

deneyimleri ve hangi tür bilgiyi fark edeceklerini ve

dığını vurgulamaktır. Öznelerarası anlayışla ortaya

bu durumlarda hangi sonuçlara varılacağını belirler.

çıkan ortak sorunlar -yanlış anlaşıldığını hissetme, ya da ne kastettiğini söyleyememek- tam o anda dahil

Burada tarif ettiğim, psikososyal destek sistemlerinin

olan herkesin katılımıyla ele alınmalıdır.

yaratılmasına psikiyatrinin hasta ettiği/olumsuz etkilediği (eski) kullanıcılarının dahil edilmesinin önemi

Örneğin, belli “delirten” deneyimlerin özel hassas ni-

açısından başka bir soruyu da ima etmektedir: Hasta-

teliği (içeriği ne olursa olsun) onları bizim olağan dil-

lık deneyiminin, bozucu psişik acının ve krizin farklı

sembolik düzenimizle organize etmemizi ve başkala-

konumlanmış deneyimlerinde bir şey nasıl ve kimin

rına iletmemizi zorlaştırır. Bu, potansiyel olarak

tarafından öğrenilebilir ve öğrenilmeli? Aksine, sü-

“farklı bir dalga boyutunda olmak” ya da “uçmak”

rece girenler araştırmalarında ve uygulamalarında

gibi deyimsel ifadelerle gösterilen böyle deneyimleri

psikiyatriyi kullananların ve psikiyatrinin zarar ver-

tanımlamak için yeterli ve tatminkâr bir dil bulma ça-

diklerinin deneyimlerini ve uygulama bilgilerinin çok

basını açıklayabilir. “Akıl/beden dışı” birçok deneyimi

önemli ve ilgili olduğunu kabul etmemeli midir?

tanımlamak için kullanılagelen kelimelerin -hiperrealizm, transvari, delilik, psikoz, vs.- başka türlü tarif

Bu soruları tartışmadan önce, psikiyatrinin hasta et-

edilemeyen deneyimler için sadece kaba metaforlar

mesi ya da olumsuz etkilemesi durumu olarak anlaşı-

ya da tahminler olmaları mümkündür.12

lan ve belirli bir deneyimler kümesiyle ilgisi olan Betroffenheit kavramına geri dönmek istiyorum. Tarif et-

Tartışma

tiğim kullanıcı kontrolünde yöntemlerin incelenmesine dayanarak, Betroffenheit durumunun paterna-

Göstermeye çalıştığım gibi, çeşitli gömülü deneyim-

lizm ve şiddetten olduğu kadar, failliğin reddinden,

leri en iyi nasıl çözümleyeceğimiz ve bunlardan hangi

özerk öz-belirlenimin zayıflamasından ve psikosos-

sonuçların çıkartılabileceği açık sorular olarak kal-

yal destek sistemlerinde fiziksel ve psişik bütünlüğün

mıştır.13 Birinin somut, kişilerarası, sosyal ya da poli-

bozulmasından doğduğunu öne sürüyorum.

tik meselelere ve tartışmalara dair bir (politik) duruş geliştirip geliştirmeyeceği de aynı şekilde belirsizdir.

Elbette, psikiyatrik hastalığın somut deneyimlerin-

Örneğin, benim başkalarının deneyimlerinden öğre-

deki acının bütün boyutlarını ele almadık burada.

nip öğrenemeyeceğimi ya da öğrenmek isteyip iste-

Kendini adama deneyimi, psişik acıya bir çare bulmak

mediğimi ya da başkalarının benim deneyimlerimi

için tekrar tekrar psikiyatrist değiştirme deneyimi,

anlamlandırıp anlamlandıramayacağının, genelde bi-

bakımın tıbbileştirilmesi, gönülsüz yasal zorla vesa-

linmesinin zor olduğu kabul edilir. İlk etapta neyin

19


www.psikolojivetoplum.todap.org

yet, terapötik ortam ve kurallar, profesyonellerin lüt-

Hasta edilen/olumsuz etkilenen psikiyatrinin (eski)

fetme ve karar verme otoritesi, pedagojik müdahale-

kullanıcılarını psikososyal destek yapılarının oluştu-

ler ve psikolojikleştiren yorumlamalar, patolojikleşti-

rulmasına dahil etme tartışması, (sosyal) psikiyatriyle

ren psikolojik-psikiyatrik tanılar, yatılı psikiyatrik ve

ve onun farklı kurumlarıyla, uygulamalarıyla, yön-

psikosomatik tedavi, sosyal-psikiyatrik servislerle te-

temleriyle ve bilgi biçimleriyle eleştirel bir yüzleşme-

mas ve terapi temelli yardımla yaşamak da ayrıca

nin bir parçasıdır. Özgürleştirici bir bakış açısı için –

Betroffenheit’ı oluşturabilir. Bazıları diğerlerinden

anti-psikiyatride kendini gösteren ya da eleştirel psi-

daha istikrarlı olmak üzere, şiddet deneyimleri ya da

kolojiyi temel alan– psikiyatri tarafından hasta edi-

kendini ifade için kısıtlı fırsatlar psikososyal kurum-

lenler/olumsuz etkilenenler temel önemdedir. Kur-

larda açıkça çeşitli biçimler alır. Olumsuz anlamda en

banların öznellikten çıkarıldığı yaklaşımlara olduğu

çok öne çıkanı, özündeki ciddi zorlayıcı önlemlerin

kadar, (kendi içinde) çelişkili geleneksel iktidar ilişki-

tehdidiyle birlikte halen psikiyatri kliniğidir. Dışarı-

lerini sorun etmeyen daha güncel sosyal-psikiyatrik

dan biri için bireylerin kendilerini hastalanmış olarak

modellere de karşı koymak amacıyla, özgürleştirici

tecrübe edip etmediklerini ve nasıl ettiklerini, hasta-

çabalar, psikiyatrinin hasta ettikleri ya da olumsuz et-

lanma tehlikesi altında olanların kimler olduğunu, bu

kilediklerine özne konumlarını, öznel deneyimlerini

ortamlarda ne zaman acı ve şiddet deneyimledikle-

ve yaşam ve mutluluk için temel ihtiyaçlarını gerçek-

rini genellemek mümkün değildir. Sosyal-psikiyatrik

leştirmelerine ve kabul etmelerine yardım ediyor.

ya da eleştirel-psikolojik araçlarla donanmış bir göz-

Bunun özgürleştirici destek ve kolaylaştırma süreçle-

lemci olarak benim bile belirli (hiyerarşik düzenlen-

rinin oluşturulmasında büyük sonuçları vardır; sadece

miş) destek ve tedavi biçimlerinin yargılanması veya

farklı konumlanmış hasta edilme, “delilik”, psişik acı

mahkum edilmesi açısından hasta edici olarak gördü-

ve ızdırap deneyimlerini açıklamaz, aynı zamanda

ğümle, aynı koşullar altında kendilerini hasta edil-

hasta edilmeyi arttırmamayı hedefler. Bu süreçler,

miş/olumsuz etkilenmiş olarak deneyimlemeyen kul-

hasta edilen ve edilmeyen arasında, profesyonel olan

lanıcıların bakış açıları arasında dikkate değer bir ge-

ve olmayan arasında, sosyal kendini anlamanın kesi-

rilim doğuyor. Bir taraftan da eleştirel psikolojiden

şimsel ve küresel-politik süreçleri için bir ayrışma

bireylerin deneyimlerini nasıl anladığının ve çözüm-

noktası olarak görev yapmalılar. Psikiyatriden etkile-

lediklerinin ve hangi sonuçları çıkarttıklarının alaka-

nenlerin belirli bakış akışısını içeren bu türden kendini

sız olmadığını öğreniyoruz. Bir yandan, özgürleştirici

anlama süreçleri, bu ikili (etkilenen/etkilenmeyen)

bir bakış açısından ve ötesinden, birisini kendi dene-

kimlik kategorilerinden hiç memnun kalmamalıdır.

yimlerini hasta edici olarak anlamasına zorlayamayız. Ayrıca, hasta edilme/olumsuz etkilenme gibi di-

Göstermeye çalıştığım gibi, birinin deneyimleri ve bi-

namik bir kavram bile iktidar yapılarının tüm biçimle-

rinin politik konumu ve çıkarları bağlantılı olmak zo-

riyle donatılmış bir sosyal alanla mücadele etmelidir

runda değil. Bunun yerine, politik konumlar ve çıkar-

ve bu bizi şu soruya yönlendirir: Örneğin, patolojik-

lar anlaşmazlıklara, kişinin kendi ve başkalarının de-

leştiren psikiyatrik süreçler ırk, sınıf ve cinsiyetin ke-

neyimlerini anlamasına, ve belirli sosyallik alanla-

sişen eksenleri boyunca nasıl hasta eder ya da olum-

rında bilginin sosyal biçimlerine dayanır ve bunlardan

suz etkiler?

20


www.psikolojivetoplum.todap.org

türer. Yapısal hiyerarşiler ve iktidar ilişkileri mevcut-

teşvik ettiği üzere, bireyler kendi somut destek ve ko-

tur, ancak yine de bu koşulların tanınmasında ken-

laylaştırma süreçlerine katılma ve onları tasarlama

dini-anlama süreçlerinin kolektif olarak oluşturulma-

imkanlarına sahip olmak zorundadır. Başka bir de-

sını savunuyorum. Bireysel ve kolektif öz-belirlenim

yişle, kişinin kişisel yaşamında ve kişisel olarak ilgili

imkanlarını başarıyla yaratması için (özgürleştirici)

sosyal ve topluluksal bağlamlarda öz-belirlenimleri

bir sürecin nasıl kendine içkin sınırlılıklarını aşabile-

için bireysel ve kolektif imkanlar oluşturmak tam da

ceği ve mevcut güç ve kontrol dengesizlikleriyle yüz-

anksiyeteyi, incinebilirliği, sınırlılığı ve ızdırabı yenme

leşebileceği ve bunları düzeltebileceği belirsizliğini

olasılığının koşullarıdır. Kullanıcı kontrolündeki yön-

koruyor.

temler, günümüz dünyasında gerçekten de çok nadir olan destek yapılarının içinde bireylere öz-belirlenim

Eleştirel psikolojinin kavramsal-disipliner çerçeve-

imkanları sağlar.

sinde, etkilenmenin, kendine yardımın, “deliliğin”, krizin ya da acının, aynı zamanda eyleme imkan(sızlığ)ının belirli durumlarının deneyimleri olduğunu

Dipnotlar

gösterdim. Bu belirli türden deneyimleri öğrenmemi-

1. İlk yayınlanma: Küpper, C. (2014). Erfahrung – Betroffenheit – Emanzipation. In A. Brenssell & K. Weber (Eds.), Störungen. texte kritische psychologie 4, Hamburg: Argument-Verlag, 90-122. (Lisa Cerami’nin İngilizce çevirisi üzerinden Türkçe’ye çevrilmiştir.)

zin, meslekteki gözde ortodoksilerimizi sorgulamamızın ve psikiyatriden etkilenen/hastalananların deneyimleri ve bakış açılarını göz önünde bulundurarak

2. “(Sosyal) psikiyatri terimiyle, Castel’in günümüzde Almanya’daki psikiyatri alanı hakkındaki gözlemlerine atıfta bulunuyorum. Castel’e göre psikiyatrinin (teorik ve pratik) bir bilimsel alan olarak bağımsızlığını garanti eden beş kurucu öğe vardır; teorik ilkeleri, prosedürel teknolojileri, kurumsal otoritesi, uzmanlar zümresi ve kullanıcıları (bkz. Castel, 1983, p. 12). 1970’lerin reform hareketinden bu yana farklı uygulamalar, prosedürler ve kuramlar gerçekten de gelişti, ve “sosyal” psikiyatri terimi sözlüksel anlamda eski akıl hastanesi merkezli psikiyatriyle yeni sosyal zihniyetli bakım tesis ve kavramlarını ayrıştırmaya çalıştı. Yine de bu çağdaş alanın kurulma biçimi itibariyle eski düzenden tamamen ayrıştırılabilir olduğu söylenemez. Psikiyatrinin sosyal-dinamik yönü daha çok aynı paranın öbür yüzü gibidir, bu yüzden sözlüksel anlamda bu belirsizliği parantezle vurgulamak önemlidir.

kolektif olarak bir praksis yaratmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir praksis öncelikle insan deneyiminin ve etkinliğinin yapısına yanıt vermeli, teori ve praksisi yönlendiren hegemonik fikirlere karşı mücadele etmeli, aynı zamanda yeni baskıcı hiyerarşiler üretmemeli ya da mevcut iktidar dinamiklerini dönüştürmeli. Böyle bir özgürleştirici praksis kolektif olarak geliştirilmeli ve bireyin sosyal kendini anlama ve kolaylaştırma süreçleri aracılığıyla

3. Adlandırma meselesi, özellikle kendini adlandırma antipsikiyatrik ve eleştirel-psikiyatrik hareketlerde temel önemdedir, özellikle psikiyatrinin hasta ettiği ve olumsuz etkilediklerinin mücadelesinde ve onlar için verilen mücadelede (cf. Hölling, 2001). Bu bağlamda, bu türden bireyler Psychiatriebetroffene (psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş) ve de Psychiatrieerfahrene (psikiyatri deneyimi yaşamış) olarak adlandırılırlar (kendilerini adlandırırlar.) Bu iki terim Almanca konuşulan bağlamlarda (sosyal) psikiyatri alanındaki “hasta” ve “danışan” gibi normatif tanımlamalara karşıt olarak kullanılır. İki terimin de İngilizce’de ifade edilmesinin (Ç.N.: aynı zamanda Türkçe’de de ifade edilmesinin) zor olmasının hiç de küçük olmayan sonuçları vardır, bu makalenin de kısmen söylemsel eleştiri içerdiğinden, ve Betroffenheit (hasta edilme/olumsuz etkilenme) and Psychiatriebetroffene terimlerini araştırdığından/sorguladığından ve Psychiatrieerfah-

yeni eylem ve deneyim imkanları yaratabileceği koşullar yaratmaya çalışmalıdır. Bu da, karşılığında, bireylerin kendi yaşamları üzerinde kontrol sahibi olmalarını ve kendi yaşamlarını belirlemelerini mümkün kılmak için; önceki ızdırap, kriz, engellilik, bozukluk, vb. deneyimlerin üstesinden gelme ve onları geçersiz kılmaya yardımcı olabilir. Bu yüzden sosyal ve politik değişim için mücadele ederken, mevcut toplumsal koşulları çözümleyici çerçeveye sokmak gerekmektedir. Kullanıcı kontrolündeki yöntemlerin

21


www.psikolojivetoplum.todap.org

rene’nin üzerinde ve ötesinde diğer tanımlamayı tercih ettiğinden dolayı. Psikiyatri tarafından hasta edilen ya da olumsuz etkilenenlere verilen güncel anaakım İngilizce adlandırma “psikiyatriden sağ kalan” (survivor of psychiatry). Bana göre, bu tanımlama Nazi rejiminin kelimenin tam anlamıyla cani psikiyatrik uygulamalarıyla savaş sonrası ve reform dönemindeki modern (sosyal) psikiyatrik uygulamalarını yeteri kadar birbirinden ayrıştıramıyor. Çağdaş uygulamaların Nasyonel Sosyalist uygulamalarla özdeş olmadığını iddia etmek, modern tedavi biçimlerinin fiziksel ve duygusal olarak hizmet etmesi gereken insanlar için acı verici olmadığı ya da bireylere çektirdiği acının hesabını veremediği anlamına gelmiyor. Başka bir deyişle, modern yöntemlerin de gerçekten yaşam süresinin kısalmasına değin çok büyük olumsuz etkileri olabilir.

lirlik fikrinden sonra geliyor, ve psikiyatride “iyi” yeni yaklaşımlar böylece maliyet tasarrufu amaçlarını ne kadar iyi karşıladığına göre değerlendiriliyor. “Entegre bakım” pilot programı, “iyileşme-refakatçilerinin” istihdamı, “akran-danışmanlar”, “kendine yardım” programlarına mali destekler ve gönüllülük pozisyonlarının yükselişi neoliberal maliyet verimliliği kaygısının göstergeleridir. 10. Ex-In ve kişisel deneyimleri analiz eden ve tematikleştiren terapötik modeller arasında, örneğin psikanalitik eğitim ve davranışçı-terapötik eğitimde, görülmesi gereken ilginç paralellikler vardır. Kişisel deneyim ve öz-düşünüm, farklı derecelerde olsa da, bu türlerin psiko-sosyal praksisinin kesinlikle önemli bileşenleridir. Buna karşılık, kişisel deneyim ve öz-düşünümün, öğrencileri farklı bakım alanlarında çalışmaları için nitelikli hale getirecek üniversite derslerinde nasıl sadece küçük bir rol oynadığını görülebilir. Tıp fakültesinde veya psikolojik eğitimde, örneğin, kişisel deneyim ve öz-düşünümün, sözde bilimsel bir nesnellik tarafından yönlendirilen uygun mesleki profesyonel pratiği engellediği düşünülebilir.

4. Daha önce belirtildiği gibi, Almanca terim aynı zamanda psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmiş belirli bir “kullanıcıyı” ifade eder. Tüm durumlarda, “kullanıcı kontrolünde” terimi psikiyatri tarafından hasta edilmiş ya da olumsuz etkilenmişlerin (bir derece) üzerinde kontrol sahibi oldukları yöntemleri işaret eder. Betroffenenkontrollierten Ansätze ayrıca ABD bağlamında “Consumer-Delivered Services” (ya da CDS) olarak adlandırılır, ama Almanca terimin tüketimci eğilimi yoktur.

11. Bu düşünümler, analiz edilebilecek daha fazla ilgili soru ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, “iyileşme refakatçilerinin” kullanımının aslında (profesyonel) personelde dil kullanımı ve davranış yönünden daha fazla hassasiyete yol açıp açmayacağı, (profesyonel) personelin aslında “iyileşme refakatçileri”nden daha çok iş birliğine açık olup olmadığı, ve nihayetinde bunun hizmet kullanıcılarını nasıl etkilediği sorulabilir. “İyileşme refakatçisi” kullanımının bazen iddia edildiği gibi itaati dayatmak ve hastalığın normatif anlayışını güçlendirmek için bir araç olarak kullanılıp kullanılmadığını belirlemek de önemlidir. “İyileşme refakatçileri”nin daha aracılık eden ya da “hukuki” bir işleve hizmet edip etmediği ve bunun profesyoneller ile psikiyatri tarafından hasta edilen/olumsuz etkilenen kişiler arasındaki ilişki hakkında neler söylendiği de bir soru olarak karşımızdadır. Daha incinebilir olduğu düşünülen ve yardım ediciler olarak başkalarının krizleriyle arasına mesafe koyamayacak olan hasta edilen/olumsuz etkilenen bireylerin kızgınlık duygularıyla başa çıkmak için bir tür çözüm bulunmalıdır (bkz. Achberger & Utschakowski, 2015; Lacroix & Scmitz, 2013).

5. Şiddet mağdurları için projeleri geliştirmekte ve uygulamakta kullanıcı-kontrolünde yaklaşımın temel olduğu iki kurum vardır. Wildwasser e.V. daha gençken cinsel şiddete uğramış kadın ve kızlar için bir danışma ve kendine yardım alanıdır ve Tauwasser e.V. de benzer şekilde gençken cinsel şiddete uğramış erkeklere hizmet veren benzer bir merkezdir. Kaçış Evi’nden farklı olarak bu kurumlar %100 kullanıcı kontrolündedir. 6. Deneyimin yapısal benzerlikleri sıklıkla sosyal ve biyografik farklarla kırılır. 7. Almanca Verrücktheit (çılgınlık, delilik) isminin ve verrückt (çılgın, deli, vb.) sıfatının tırnak içindeki versiyonu anti-psikiyatrik ve eleştirel-psikiyatrik söylemlerde, geleneksel olarak damgalayıcı terimleri yeniden ele geçirmenin bir yolu olarak sıklıkla kullanılır. Bireylerin öz-farkındalığının dışında onları “çılgın” ya da “deli” olarak etiketlemenin damgalayıcı olduğu anlaşılmıştır ve öznenin dışındaki bir noktadan onun deneyimlerini geçersizleştirmekle sonuçlanır.

12. Psikiyatri tarafından hasta edilen ya da olumsuz etkilenen (eski) kullanıcıları psikososyal tedavi sürecine katmak sıkça “delilik” vakalarında tedavinin delilik deneyimlerini anlamaya yardımcı olacağı savıyla meşrulaştırılır, çünkü tam da bu deneyimler öznelliklerarası iletilebilirliği etkiler. “Başarılı” tedavi anlayışının teorik ve pratik temelleri incelenmelidir, ve “anlaşıldığını hissetmeyi” “gerçekten anlaşılmayla” karıştırma tehlikesi ciddiye alınmalıdır (bkz. Merz 2012, s. 92f).

8. (Zorla) yazılmış psikofarmakolojik ilaçların etkilerinden muzdarip birçoğu ilacı bırakmak ya da en azından dozunu azaltmak istiyor. İlacı bırakmakla ilgili belirli zorluklar mevcut. Bu deneyimlerin kendileri başka bir bağlamda tartışmayı gerektiriyor, ayrıca bu deneyimlerin ortaya çıktığı (maddi) koşullara dair sorunları da.

13. Yapısal sosyal koşullar/ilişkiler hesaba katılmadığında, deneyimler sıklıkla beceriksizce analiz edilir. Özgürleşmeci bir bakış açısından, bu koşulları ve ilişkileri yeniden yapılandırmanın “doğru” bir yöntemi olup olmadığı da sorulmalıdır (bkz. Markard, 2007). Öte yandan, sosyal yeniden üretim süreçlerine katılırken kişinin kendi ihtiyaçlarını ve çıkarlarını düşünürken sosyal koşullara dikkat etmek için bilinen bir zorunluluk yoktur.

9. Kapitalizmin (sosyal) psikiyatrinin çağdaş pratiklerini hangi yollarla koşulladığını bütünüyle incelemek bu makalenin kapsamının dışında kalsa da bir nokta vurgulanmaya değer. “Dengeli bütçeye” yönelik ideolojik eğilim ve Almanya’nın küresel konumu hakkındaki (milliyetçi) endişeler sosyal hizmetlerin sağlanmasını önemli biçimlerde etkiliyor. Örneğin, bakım yönetiminde “alternatif” yaklaşımlar, sıklıkla maliyetleri düşürmeye yardımcı olduğu takdirde devreye giriyor ve finansal olarak destekleniyor. Diğer tüm kaygılar şu mali sürdürülebi-

22


www.psikolojivetoplum.todap.org

Kaynaklar

Verein zum Schutz vor psychiatrischer Gewalt e.V. (Ed.). (2012). Auf der Suche nach dem Rosengarten. Echte Alternativen zur Psychiatrie umsetzen. Retrieved from http://www.weglaufhaus.de/wp-content/uploads/2013/08/Dokumentation_Rosengarten_v2013.pdf

Eleştirel Psikoloji: Holzkamp, Klaus (1985). Grundlegung der Psychologie. Frankfurt/M.: Campus. Holzkamp, Klaus (1996). Manuskripte zum Arbeitsprojekt “Lebensführung”. Forum Kritische Psychologie, 36, 7-112.

Katılım & Psikiyatri Tarihi:

Markard, Morus (2007). Macht Erfahrung klug? Subjektwissenschaftliche Überlegungen zum Verhältnis von subjektiver Erfahrung und wissenschaftlicher Verallgemeinerung. Journal für Psychologie, 15 (3) [Online]. Retrieved from https://www.journal-fuer-psychologie.de/index.php/jfp/article/view/186

Achberger, Christel (2016). Erfahrungen aus EX-IN-Kursen Was hilft? Verhaltenstherapie und psychosoziale Praxis 48 (1/2016), 59-65. Achberger, C. & Utschakowski, J. (2015). "Zuversicht als Grundhaltung lohnt sich". Soziale Psychiatrie (2/2015), 14-15. Bock, Thomas (2013). Psychiatrie im Widerstreit der Interessen - Risiken und Chancen für die Zukunft. Forum Gemeindepsychologie 18 (1) [Online]. Retrieved from http://www.gemeindepsychologie.de/fg-1-2013_03.html

Markard, Morus (2009). Einführung in die Kritische Psychologie. Hamburg: Argument. Markard, M. & Kaindl, C. (2014). Diagnostik zwischen Merkmalszuschreibungen und Begründungsdiskurs. Probleme und Möglichkeiten subjektwissenschaftlicher Diagnostik. In A. Brenssell & K. Weber (Eds.), Störungen. texte kritische psychologie 4, Hamburg: Argument-Verlag, 193-221.

Castel, Robert ([1976]/1983). Die psychiatrische Ordnung. Das goldene Zeitalter des Irrenwesens. Frankfurt am Main: Suhrkamp Verlag. Freitag, Ramona (2011). Experienced Involvement - EX-IN. Einbeziehung Psychiatrie Erfahrener. sozialpsychiatrische informationen 41 (1), 30-32.

Merz, Jascha (2012). Man sieht nur mit dem Herzen gut? Zum Potential klientenzentrierter Prinzipien in subjektwissenschaftlichen Selbstverständigungsprozessen. Forum Kritische Psychologie 56, 82-98.

Lacroix, A. & Schmitz, H. (2013). Genesungsbegleiter unterstützen beim Ausprobieren. praxiswissen psychosozial 2 (13), 18-20.

Kaçış Evi:

Utschakowski, J. Sielaff, G. & Bock T. (Eds.). (2009). Vom Erfahrenen zum Experten. Wie Peers die Psychiatrie verändern, Bonn: Psychiatrie-Verlag.

Hölling, Iris (2001). About the impossibility of a single (ex)user and survivor of psychiatry position. Acta Psychiatrica Scandinavica, 104 (Suppl. 410), 102-106. Kempker, Kerstin (Ed.). (1998). Flucht in die Wirklichkeit. Das Berliner Weglaufhaus, Berlin: Antipsychiatrieverlag.

Yazar Hakkında:

Tauwetter, Weglaufhaus “Villa Stöckle”, Wildwasser (2004). Broschüre - Betrifft: Professionalität. Retrieved from http://www.weglaufhaus.de/wp-content/uploads/2010/08/betrifft_professionalitaet.pdf

Christian Küpper, psikolog, Weglaufhaus “Villa Stöckle” çalışanı, Hochschule Magdeburg-Stendal ve Alice Salomon Hochschule Berlin’de öğretim görevlisi, ‘Society for Subject Science Research and Practice’ (Gesellschaft für subjektwissenschaftliche Forschung und Praxis - GsFP) üyesi, kuepper@ash-berlin.eu

Trotha, Thilo von (2001). Unterwegs zu alten Fragen: Die Neue Antipsychiatrie. Zeitschrift für systemische Therapie 19(4), 201-210.

23


www.psikolojivetoplum.todap.org

Sosyal Değişim İçin Psikologlar Manifesto (2019) Psychologists for Social Change1 Çeviren: Berk Yaşuk

B

izler inanmaktayız ki ruh sağlığı (mental

Biz, National Survivor and User Network (Ulusal

health) yalnızca bireylerin içinde olan ve de

Sağ Kalan ve Kullanıcı Ağı) ve Kindred Minds kulla-

bireylerin kendi sorumluluğunda olduğu bir

nıcı gruplarının manifestolarından ve Tasarruf Politi-

şey değildir. Bunun yerine biz, her bireyin duygusal

kalarının Psikolojik Etkisi (The Psychological Impact

iyi-oluşunun sosyal olarak üretilen bir şey olduğunu

of Austerity) başlıklı bilgilendirme raporunda (2015)

düşünüyoruz. Bir topluluk olarak hepimizin birbiri-

yer alan sağlıklı bir toplumun beş göstergesinden ya-

mizi gözetme sorumluluğu vardır.

rarlandık.

Tasarruf politikaları ve artan sermaye eşitsizliğinin

Manifestomuz, psikolojik olarak sağlıklı bir toplumun

bu ülkedeki insanların ruh sağlığı ve duygusal refahı

bu 5 niteliği kullanılarak hazırlandı; faillik (agency),

üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu biliyoruz. Bu ha-

güvenlik (security), bağ (connection), anlam (mea-

sarı iyileştirmeye başlamak için yalnızca tekil çözüm-

ning) ve güven (trust). Bizler, hem tasarruf politika-

ler temin etmekten daha fazlasını yapmamız, aynı

larından ve sağlıksızlıktan kurtulmamıza hem de

zamanda duygusal zarara daha az yol açacak bir

bizi hasta etmeyip sağlıklılığı olanaklı kılan bir top-

toplum yaratmaya yönelik çalışmamız gerekiyor.

luma doğru hareket etmemize yardımcı olabilecek

Ayrıca, farklı tiplerimizin, kombinasyonlarımızın ve

politikaları dile getiriyoruz. Bu manifestonun ya-

ayrıcalık derecelerimizin de etkilenişimizin yollarına

nında, sağlık eşitliğini garanti altına almak için Sağlık

ve kapsamına tesir ettiğini biliyoruz.

Eşitliği Enstitüsü’nün (Institute of Health Equity) “Adil Toplum Sağlıklı Yaşamlar” (Fair Society He-

İklim çöküşü ve ekolojik krizin yarattığı artan riskin,

althy Lives) raporunun tüm politik ilkelerini uygula-

dünya genelinde bireyin ve toplumun fiziksel ve zi-

mayı istiyoruz.

hinsel sağlığını etkilediğinin, tüm bunlardan kayıp ve travma yönünden en çok acı çekenlerin bu hasara en

Faillik (Agency)

az katkıda bulunan ötekileştirilmiş topluluklar olduğunun bilincindeyiz.

Faillik, kişinin kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olma ile karar verme ve geleceği şekillendirme gücüne sahip olmaya dair öznel hissidir. İnsanların yaşamlarının,

1

Yazının orijinaline şu linkten ulaşablirsiniz: http://www.psychchange.org/psc-manifesto-2019.html

24


www.psikolojivetoplum.todap.org

topluluklarının ve çevrelerinin birçok boyutu -yoksul-

delinden yararlanan topluluk psikolojisi yaklaşım-

luk, kaliteli çalışma ve karar alma süreçlerine anlamlı

ları kamusal hizmetlerin içinde anaakımlaştırılmalı-

katılım da dahil olmak üzere- onların algılanan faillik

dır.

düzeylerini besler. Güvenlik (Security) İnsanların faillik kapasitelerini desteklemek için: Güvende hissetmek, mutlu ve sağlıklı bir insan olmanın * Politika ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesi, tasa-

merkezinde yer alır. Maddi güvenlik, örneğin güvenli

rımı ve sunumunda ortak üretim ve anlamlı katılım

barınacak yer ve öngörülebilir bir gelirin olması, ruhsal

içkin hale getirilmelidir. Ataerkil, didaktik veya ce-

sağlık için koruyucudur. Çocukların duygusal güvenlik

zalandırıcı kamusal hizmetlerin kişileri güçsüz kıldığı

hissini ve güvenli bağlanmalarını geliştirebilecekleri

ve onların faillik hislerini azalttığı bilinmektedir.

çevreler yaratmak hayat boyu psikolojik sağlamlık ve iyi-oluş için sağlam zeminler sağlar.

* Ruh sağlığı alanında, sıkıntı ve yetersizliğe dair sosyal model uygulanmalıdır. (Sosyal model, sıkıntı

Maddi ve duygusal güvenlik için etkin bir şekilde müca-

veya yetersizliğin bireylerin içinde yer almaktan çok

dele veren politikalar istiyoruz. Bunlar:

bunların toplumun organize olma şeklinden kaynaklandığı anlamına gelir).

* Sosyal yardımların mevcut halindeki yeniden-tahakkuk ettirmenin sonlandırılması da dahil, Universal

* İnsanların zihinsel sağlık ve duygusal refahı üzerin-

Credit’i sonlandırarak ve kimsenin muhtaç hale gel-

deki bağlamsal etkilerin ve güç süreçlerinin muğlak-

memesini sağlayacak bir sistem yaratarak sosyal yar-

laştırılmasında psikoloji endüstrisinin bir bütün ola-

dım kesintilerinin, Universal Credit’in ve yaptırımları-

rak (teori, araştırma, uygulama) suç ortaklığı ele alın-

nın ruh sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerini kapsayan

malıdır.

sosyal yardım sistemindeki güvencesizliğin üzerine eğilmelidir. Evrensel Temel Hizmetler (Univer-

* İnsanların kendi açmazlarına dair kavrayışlarına

sal Basic Services) ve Evrensel Temel Gelir (Universal

saygı göstererek, bilinçli seçim desteklenmelidir.

Basic Income), finansal güvenliğin herkes için destek-

Bu, geniş bir ranjda uzun-süreli terapileri ve gerçek-

lenmesinde rol oynayabilecek potansiyel ekonomi

ten ulaşılabilir ve ihtiyaçları yeterli şekilde karşılaya-

politikaları olarak araştırılmalıdır.

bilecek olan diğer müdahaleleri de kapsayacak şekilde uygun alternatif tedavilerin garanti altına alın-

* Okullarda gençlerin duygusal refahları ve ruh

masını içerir.

sağlıkları ile ilgili krizin üzerine gitmelidir. Özel Eğitimsel İhtiyaçlar’ı (Special Educational Needs, SEND)

* Bireysel olduğu kadar toplumsal nedenlere eğilmek

uygun şekilde finanse ederek okullarda çocukların

için sistematik olarak çalışan ruh sağlığı uygulayıcıları

hayatlarının geri kalanını önemli ölçüde etkileyecek

ile beraber psikolojik sıkıntı ve iyi-oluşun sosyal mo-

sınavlara son verir; uygun şekilde finanse edilen, ger-

25


www.psikolojivetoplum.todap.org

çekten kapsamlı bir eğitim sistemi oluşturur. Gençle-

* Toplum genelinde demokrasinin, katılımın ve or-

rin OFSTED’e (The Office for Standards in Education,

tak üretimin sadece ruh sağlığı ve sosyal bakım hiz-

Children's Services and Skills) yazdıkları mektupta

metlerinde değil, aynı zamanda işyerlerinde ve top-

talep ettikleri gibi, okulları korku yerine gerçek öğ-

luluklarda da teşvik edilmesi yoluyla.

renmeyi desteklemeye teşvik etmek için OFSTED’i kaldırır veya kökten bir biçimde yeniden düzenler.

* Topluluğa ait ve topluma yönelik faaliyetlere, grup-

* Çocukların ruh sağlığı sadece okulda terapist bu-

lara ve işletmelere önemli miktarda kaynak yatırımı

lundurmakla ilgili değildir. Yetişkinler gibi çocukla-

yaparak, topluluk ve kamu alanlarının mevcut ve üc-

rın da ruh sağlığı, kendileri ve aileleri daha sağlıklı bir

retsiz kullanılabilir olduğunu garanti altına alarak,

toplumda yaşadıklarında daha iyi olacaktır.

topluluklarımız içindeki yalnızlık krizinin üzerine eğilmekle. Toplu taşıma araçlarının tamamen erişile-

* Ruh sağlığı ve iyi-oluşun üzerindeki konut güven-

bilir, ucuz ve özellikle kırsal alanlarda yeterli temina-

sizliği ve konut krizinin etkisini ele almalıdır. Bu

tının sağlanmasıyla.

doğrudan, kurulların gerçekten uygun fiyatlı konutlar inşa etmesini sağlayacak yasaların getirilmesini içe-

* Toplumumuzda artan eşitsizliği ele alarak ve Ev-

rebilir. Kiracıların korunması ve kiralamayı daha gü-

rensel Temel Hizmetler/Gelirler (Universal Basic Ser-

venli hale getirecek kira kontrolleri gibi diğer politi-

vices/Income), dört-günlük çalışma, istihdam hakları

kaları uygular.

ve herkes için konut tedariki gibi çeşitli ekonomik önlemlerle, ücretli işlerde harcamaya zorlandığımız

* Güvencesiz istihdamı sonlandırmalı ve tüm iş-

zamanı azaltarak birbirimizle bağ kurma kapasite-

lerde geçinmeye yetecek gerçek ücretin ödendiğin-

mizi kalkındırır.

den emin olmalıdır. * Okuldan başlayarak geç yetişkinlik dönemine kaBağ (Connection)

dar yaşam süresi boyunca açık hava faaliyetlerini teşvik ve finanse edip doğayla kurduğumuz bağı des-

Diğerleriyle olan bağ temel bir insani ihtiyaçtır ve in-

tekler. Tüm toplulukların erişmesi ve kullanması için

sanlar sosyal dışlanmayı acı verici olarak deneyimler-

yeşil alan bulunduğunu garanti altına alır. Halk sağlığı

ler. İnsanlar, başkalarıyla daha fazla temasları ve bir-

eğitimi yoluyla, sağlığımız ve refahımız için gerekli

liktelikleri olduğunda, duygusal refah için koruyucu

olan doğal ve yeşil alanların önemine ve bunun iklim

olan daha büyük bir bağ ve aidiyet hissi deneyimlerler.

krizi gibi sorunlarla bağlantısına dair tanıtımlar ya-

Doğayla olan ilişki de ayrıca bizim psikolojik sağlığımız

par.

için önemlidir ve bütün toplumlar yeşil alanlara veya açık hava faaliyetlerine eşit şekilde erişememektedir.

* Doğayla ve doğal dünyayla bağ kurma yoluyla topluluk iyi-oluşunu artırma kapasitemizi korumak isti-

Toplum, kişilerin bağlılık ve aidiyet kapasitelerini des-

yorsak, iklim krizini ele almanın kritik önemini des-

teklemelidir, örneğin şu yollarla:

tekler.

26


www.psikolojivetoplum.todap.org

Anlam (Meaning)

* Aşırı tüketimciliğe öncelik veren baskın anlatıdan farklı olarak başarılı bir yaşam için alternatif bir an-

Anlamlı bir hayat yaşayabilme kabiliyeti -ister iş, ister

latı sağlar. Bu, birbirimizle ve doğal dünyayla olan

ilişkiler, ister yaratıcı arayışlar aracılığıyla olsun- iyi-

ilişkimiz sonucunda elde ettiğimiz anlam ve aidiyet

oluşun merkezinde yer alır. Bir amaç, anlam ve umut

duygusunu içerebilir. Doğal dünyanın korunması ve

duygusuna sahip olmak, ruh sağlığı sorunlarından kur-

iklim değişikliği gibi konulara katılım, baskın anlatı-

tulmanın merkezinde yer alır ve aynı zamanda zorluk-

daki bu değişiklikleri destekleyebilir. Tüketime dayalı

lar karşısında da koruyucudur.

anlatı tarafından daha az yönlendirilen ve doğayla daha fazla ilişkili olan birey ve topluluklardaki olumlu

Değerli bir hayat yaşama kapasitesini artırabilecek po-

yönde artmış ruh sağlığı çıktılarının altını çizer.

litikalar: Güven (Trust) * Uber ve Deliveroo gibi platformlarda çalışanlar gibi güvencesiz işlerde ve sahte serbest mesleklerde çalı-

Güven; bireylerde, topluluklarda ve toplumda iyi olu-

şanların istihdam hakları da dahil olmak üzere, istih-

şun kritik bir bileşenidir. Daha eşit ve sosyal olarak bir-

dam haklarını geliştirerek, uygun ücret ve çalışma ko-

birine bağlı toplumların birbirlerine güvenen vatandaş-

şullarını garanti altına alarak anlamlı ve iyi nitelikli

ları vardır. Daha fazla güven veren toplumlarda yaşa-

işi teşvik eder.

yan insanlar, daha yüksek seviyelerde öznel iyi-oluşa, daha düşük düzeyde ruh sağlığı tanılanmalarına ve bir

* Bu, sağlık ve sosyal bakım çalışanlarının ruh sağ-

dizi başka olumlu sosyal ve sağlık çıktılarına sahiptirler.

lığı ve duygusal iyi-oluşu krizi üzerine; işlerine uygun ücretlerin ödenmesini, tüm çalışanların işyerleri-

İnsanların güven kapasitelerini desteklemeye yardımcı

nin işleyişi ve kendi rolleri üzerinde anlamlı bir söz sa-

olan ve aşağıdakileri içerebilecek politikalar talep edi-

hibi olmalarını, iş yüklerinin yönetilebilir ve ulaşılabi-

yoruz:

lir olmasını sağlayarak gidilmesini içermelidir. * Ruh sağlığı alanında, bağımsız hizmet alan grup* Ebeveynler ve aile üyelerine bakanlar da dahil ol-

larına ve hizmet alan merkezli araştırma ve müda-

mak üzere toplumda başkalarının bakımını yapan-

halelere fon sağlar. NHS (National Health Service)

lara anlamlı destek sağlar.

hizmetlerine ve araştırmalarına yönelik herhangi bir hizmet kullanıcısı tavsiyesinin bağımsız olmasını sağ-

* Evrensel Temel Hizmetler, Evrensel Temel Gelir

lamak için bu tavsiyelerin kurum içi hizmetten ya da

veya dört-günlük çalışma gibi, ücretli işlerde harcan-

kullanıcı temsilcilerinden ziyade bağımsız olarak fi-

ması gereken zamanı azaltan politikalar, insanlara

nanse edilmiş olduğunu garanti altına alır.

anlamlı bir hayat yaratmaları için daha fazla zaman verebilir.

* Bir “Irk eşitsizliği komisyonu” kurarak, kurumsal ayrımcılığı ele alarak ve “düşmanca çevrenin” tüm veçhelerini sona erdirerek, Siyahi ve etnik azınlıklardan

27


www.psikolojivetoplum.todap.org

(Black and Minority Ethnics [BME]) bireylerin ruh

Bu manifestonun psikologlar ve İngiltere'deki ruh-

sağlığı ile ilgili olarak yüz yüze geldikleri çoklu de-

sal sağlığı ve refahı önemseyen herkes tarafından,

zavantajların üzerine eğilir.

önümüzdeki seçim sırasında ve sonrasında, demokratik sürece katılarak politikacılarımızın so-

* Tasarruf politikalarının en ötekileştirilmiş toplu-

rumluluklarının hesabını tutmak için kullanabilece-

lukları en çok etkilediğini kabul eden kamu kurum-

ğini umuyoruz.

larının, bu toplulukların güvenini geri kazanmak için çok çalışması gerekmektedir.

Yerel seçim kürsülerinize (parlamento adaylarının halktan gelen soruları yanıtladığı) gidin, meslek-

***

taşlarınızla konuşun, gazeteye yazın, eylem haftamızda yer alın ve kendinizi duyurun.

28


www.psikolojivetoplum.todap.org

Bir Film Üzerine Yazmaya Dair Notlar… Psikologlara Sık Sorulan Zor Soruları Yanıtlamanın Bir Yolu Olarak Film Anlatısı Banu Bülbül

B

irbirinden zorlu ve karmaşık ülke ve dünya

coğrafyayla, antropolojiyle psikolojinin buluştuğu

gündemlerine dair uzman yorumu yapma-

yerde sunuluyor.

mız isteniyor kimi zaman. Üstelik gökyüBir Film Hakkında Yazsak...

zünden geçen bulutlar gibi hızla değişen

gündemleri yakalayabilmek için “acil” tarafından yo-

Sanatçılar, insan ruhsallığını anlamak üzere uzman-

rumlamak gerekiyor gazetecilerin sorularını... Ol-

laşanların ifade ettiklerini son derece çarpıcı ve güçlü

makta olanı psikolojik açıdan değerlendirmek kolay

bir biçimde görünür kılıyorlar. “Bu şair benim hisset-

olmadığı gibi, zaman zaman da ünlü bir kişinin ruhsal

tiklerimi nereden biliyor?” diyecek denli bulmuşuz-

durumuna, kişilik özelliklerine dair sorular yöneltile-

dur bazen şiir dizelerinde duygularımızı... “Bu adam

biliyor. Bir sohbet sırasında herkes gibi biz de bu ko-

bana Baba Karamazov’u anımsatıyor”, “Anna Kare-

nularda konuşup düşüncelerimizi ifade ediyoruz kuş-

nina’nın durumundaki gibi”, “Odysseus’un yolculu-

kusuz, ama kayıtlı biçimde ve “uzman” görüşü olarak

ğundaki unutma otu durağındaki gibi her şey, git-

konuşulması olanaksız konular var, konuşulması zor

mem gerektiğini biliyorum ama gitmeyi, gitmeye ça-

konular var.

lışmayı bile sürekli unutuyorum”... “Bu gece gökyüzü

O politikacının neden üslubunun sertleşmiş olabile-

Van Gogh’un yıldızlı gecesindeki gibi”... Ve yine Na-

ceği, şu kişinin şu durumdaki beden dilinin ne söyle-

zım’ın dizeleri uygun düşer bu siyasal duruma “akrep

diği, bir katilin neden cinayet işlediği, bir istismarcı-

gibisin be kardeşim”... Örnekleri daha da çoğaltabili-

nın pedofil olup olmadığı gibi soruların psikologlarca

riz kuşkusuz. Kimi sanat eserleri dünya ölçeğinde bu-

yanıtlanması ne kadar da zordur. Bu konularda ka-

luşturur bizi... Temalarımız insan olmaya, canlı ol-

muya açık biçimde psikolog kimliğiyle tahliller, tah-

maya dairdir zira... Mağara duvarlarındaki resimler

minler ve yorumlar yapmak hem yapana hem işitene

de tanıdıktır bize, bizden genç bir sanatçının perfor-

çoğu zaman zarar getirir. Peki bir insan hakkında belli

mans gösterisi de... O eser, evrensel olanı, insan ruh-

kanılara varmanın pek çok görüşme yapmayı, bilgi-

sallığının derininden bir yerinden kavrasın yeter ki...

bulgu toplamayı gerektirdiğini bilen ve bir kişi hak-

1895’te ilk filmin gösterilmesinden bu yana, birçok

kında konuşabilecek denli bilgimiz olduğunda da

vakayı ve olguyu sinema perdesinden ruhsallığımıza

doğru olmayabileceği için konuşulmaması gerekti-

yansıdığı haliyle ele almak, insanı anlama derdine sa-

ğini düşünen bizler, işimizi yaparken biriktirdikleri-

hip olanlar için sürekli artan bir cazibe kaynağıdır.

mizi hangi zeminde nasıl ifade edeceğiz? O zemin

Filmlerin yalnızca sinemada izlenebildiği zamanlarda

bize bir kesişme alanında; siyasetle, sanatla, tarihle,

29


www.psikolojivetoplum.todap.org

kollektif bir biçimde film izlemek, çıkınca (hatta ba-

girer filmler, danışanlar kendi duygularını bir film

zen film esnasında) etraftakilerle konuşmak, bazen

sahnesinden bahsederek anlatırlar. Bir filmi izlerken

benzer duygularla susmak, bazen hararetle tartış-

partnerinin yaptığı yorum üzerinden ilişkiye dair geli-

mak... Filmlerin evlerde ekrandan izlenebildiği dö-

şen endişelerini paylaşırlar, kimi zaman film hak-

nemlerde de arkadaşlara önermek sonra konuş-

kında konuşmak kendisi hakkında konuşmaktan

mak... Hatta belki kendi bakış açınızla film hakkında

daha kolaydır insanlar için bu yüzden oradan anlatılır

yazmak... Kimi zaman sosyal medyadan kimi zaman

anlatılmak istenen...

dergilerden, gazetelerden bazen kitaplardan paylaş-

Bir insan bir anısını anlattığında bir derdini paylaştı-

mak oldukça yaygınlaştı. Film hakkında yazmak, siz-

ğında adeta bir film canlanır zihnimizde, türüne anla-

den önce film hakkında söz söylemiş olan başkala-

tıcı karar verir; aynı olay komedi, gerilim ya da dram

rıyla tartışmak filmin bizde uyandırdığı düşünceleri,

olarak anlatılabilir. Hangi karakterin başrole alına-

duyguları toparlamamızı ve onları daha iyi anlama-

cağı, hangi karaktere yan rol verileceği anlatıcının,

mızı sağlar. Sinema, insanların kendisini yeniden ye-

yorumlayanın bileceği iştir.

niden gördüğü, görmeyi sürdürmek istediği bir perde olarak insana dair olgular hakkında düşünmenin en

Bir film izlemek kendimizi, etrafımızda olanları an-

verimli kanallarından birini sunar.

lama-kavrama olanağı sunabildiği gibi onarma imkânı da sunar. Sizin çözümsüz bıraktığınız bir soru-

Sinema Filmleri Hakkında Konuşmak Psikoloji İçin

nun ekranda, sahnede çözüldüğünü görmenin yara-

Neden Caziptir?

tacağı duygular gibi, söze dökemediğiniz bir vedaya benzer vedalaşma sahnesini izlemek, seyirci açısın-

Sosyal psikoloji alanında üzerinde çalışılan kuramlara

dan onarım olanağı sağlayabilir ya da onarım olanağı

örnek göstermek açısından; klinik psikoloji alanında,

üzerine düşünmesine imkân sağlayabilir.

sağaltımı için çabaladığı insan sorunlarına dair verilebilecek örneklerin görünür hale geldiği bir eser üze-

Tam burada bakmak ve görmek arasındaki farktan da

rinden kendini ifade etmek bakımından; diğer psiko-

söz edilebilir. Bir filmi birçok insan izleyebilir ancak

loji alanlarında yapılan araştırmalara dair örnekler

görmek için seçtikleri farklı sahneler olabilir; görmek,

sunmak için zengin bir değerlendirme ve anlatı ola-

ruhsallığının içine almak, içeride işlemektir. Bir film

nağı sunmak yönünden kıymetlidir.

hakkında konuşmak ve yazmak, ona baktığında gördüklerini işlediğin hâlini ifade etmektir.

Adeta bir insanı anlamaya çalışır gibi bir film karakterini anlamaya çalışmak, onun rüyalarını ve düşlemle-

Bazı filmlerin anıları vardır. Kiminle nerede izlediysek

rini analiz etmeye çabalamak, bir kurgu karakterin bi-

içerdiği anlamla birlikte o anıları da getirir bize... Bazı

zim zihnimizden önce yönetmenin zihninden, oyun-

filmlerin de ritüelleri vardır. Ne zaman canımız sıkılsa

cunun bedeninden bize yansıması üzerine fikir yürüt-

izleriz. Her beş yılda bir dönüp baktıklarımız vardır,

mek terapi odalarında, insan ruhsallığına dair birikti-

aşk acısına iyi gelenler, çok bunaldığımızda güldüren-

rilen düşüncelerin ifadesine olanak sağlar. Bir sinema

ler ve diğerleri...

filminin izleyicisi üzerindeki etkileri, çağrışım olanakları üzerine de düşünülebilir. Bazen terapi odalarına

30


www.psikolojivetoplum.todap.org

Bir film hakkında yazmaya karar verdiğimizde filmin

Mana bu olunca bir filmi genişçe özetlemek zaten an-

bizim için ifade ettiği anıları da ifade etmek önemli

lamsız kaçar. Filmi izlemeyi öneriyorsanız, yazınızda

olacaktır. Neden o film? sorusunun yanıtı önemlidir

konusuna dair detayların verildiği bir yazı yazmak iz-

ve şahsi olanı da bilmek görmek mühimdir. Bir baktık

lemenin keyfini kaçıracaktır. İzleyenlerle ortak bir

ki filmi izlediğimizden beri içimizde mayalanan söz-

tartışma yürütüyorsanız, o vakit de o zaten izlediğin-

cükler var, ürüyor da ürüyor, o zaman en iyisi yaz-

den sizin özetinizden sıkılacaktır. Bu durumda film

maktır. Yoksa bir izleme faaliyetinin yazma işine dö-

öneren yazıların konuya dair detayları vermeden

nüşmesinin anlamı ne olabilir ki...

filmi neden önerdiğini yazması, hali hazırda izleyenleri bir tartışmaya davet eden ya da izleyenlere kendi

Diğer bir konu da, tıpkı terapi odasındaki yorumun

gördüklerini göstermek isteyen birininse özetten ka-

mümkün olduğunca özlü, kısa ve net biçimde yapıl-

çınması, film hakkında kısa anımsatmalarla yetin-

ması ve alanın terapiste değil danışana bırakılması

mesi, yer yer göndermeler ve değinmeler için film-

gerektiği gibi, bir film hakkında yazarken de “film ne-

den sahnelere dönmesi yeterli olacaktır.

rede ben neredeyim ve aramızdaki ilişki alanında neler oluyor?” sorusunun sağlam biçimde yanıtlanması

İzlenen bir filmi bir kuram hakkında bilgilendirme sü-

gerekir. Anlamından yitirmesini göze alarak ve kaba-

recinin parçası haline getirmek istersek, bunun bir

laştırarak ifade edersek, dış gerçeklikle iç gerçekliğin

film yazısı olarak değil bir makale olarak düşünül-

birbiriyle temas ettiği alan öyle net bir sınırdan değil

mesi, filmden yazı içerisinde daha kısa söz edilmesi

geçişsel bir alandan oluşur, der Winnicott ve oyun da

iyi olabilir, aksi takdirde örnek anlatıdan daha yoğun

bu alanda gerçekleşir. Bu filmle yönetmenin yaptığı

olacağından mesele anlaşılmaz ve karmaşık bir hal

oyun kurma davetine katılmak mı istiyorsunuz? O za-

alabilir.

man bu film sizin için üzerinde durmaya değer bir Sinema Tutkusuna Dair

çağrışım alanı açıyor demektir.

Bir film hakkında yazmak, sinemayı sevmeden, ona

Filmi Geniş Biçimde Özetlemekten Kaçınmak

tutulmadan mümkün değil... Bir anlatıcının hikaye-

“Anlam” film yazmak konusunun en önemli belirle-

sini anlatmak, yazmak, yazarak üzerine düşünmek...

yeni kuşkusuz. Filmin değil film hakkında yazmanın

Benim için bir film hakkında yazmak, o filmin bende

anlamından söz ediyorum. Filmin anlamına katılan

yarattığı içsel yolculuğu anlatma ihtiyacından gelir.

yorum nedir? Bu film hakkında konuşmanın ya da

Bunun coşkuyla, tutku ve heyecanla ilgisi olduğu gibi

yazmanın anlamı nedir? “Sizi de izlemeye davet edi-

filme ve ona emek veren herkese duyulan vefa duy-

yorum ya da izlemenizi önermekten bağımsız yahut

gusuyla da doğrudan ilgisi var. Yazımı sonlandırırken

onunla birlikte sizlerle bu duygularla bu argümanlarla

benim için çok önemli bir film olan Cinema Paradiso

tartışmak istiyorum” cümlesinin altını muhakkak dol-

filmine dair daha önce yazmış olduğum bir yazı-

durmayı gerektiriyor. Eğer “bu filmi şimdi benim yaz-

dan alıntı yapmak derdimi daha iyi anlatmama yar-

mamın anlamı ne?” sorusunun duygularınızı ve dene-

dımcı olacak:

yimlerinizi de kapsayan içi dolu bir yanıtı yoksa yazmanın gereği de tartışılır olur.

31


www.psikolojivetoplum.todap.org

“Sinema bir büyü, sinema bir rüya… Karanlık bir salon-

Tutku, yöneldiği alanı aydınlatıp daha güçlü, daha par-

dan bize seslenen, iç dünyamızla bağ kurmamıza yar-

lak görülmesini sağlarken, hayatın diğer alanlarındaki

dım eden, çağrışımların kapısını açan bir rüya… Peki

farkındalığın azalmasına yol açar. Yazmak istediğin bir

ondan yani sinemadan önce ne yapıyorduk? Sinema;

yazıyı düşünürken geçtiğin yolların farkına bile vara-

hikaye, masal anlatıcılığının yerini aldı kuşkusuz. Elekt-

mayabilirsin ama o esnada üzerine düşündüğün ko-

riğin de yaygın kullanılmadığı zamanlarda ateşin etra-

nuya ilişkin pek çok detay belirip kaybolmaktadır diğer

fında toplanıp dans edilen, oyunlar oynanan, heye-

insanların göremediği sana ait bir zihinsel alanda.”*

canla anlatacak öyküsü olanların peşine düşülen zamanlar… Anlatanın elini, kolunu, sesinin tonunu kulla-

*Psikesinema dergisinin Temmuz-Ağustos 2018 tarihli 18. sa-

narak hikayesini anlattığı zamanlar… Şanslı olanların,

yısında yayınlanan “Tutku ‘var yok dinlemez bir çocuk isteğidir’:

tiyatro, gölge oyunu, kukla izleyebildiği vakitler… Sine-

Cinema Paradiso” adlı yazıdan alınmıştır.

manın ilk zamanlarında anlatıcı da vardı aslında. Sessiz sinema döneminde salonda bir piyano müzik yaparken bir anlatıcı da filmi anlatıyordu. Sonra müzikler sonra konuşma eşlik etti sinemaya…

32


www.psikolojivetoplum.todap.org

Rızaya Dayalı Çokeşliliğe Dair Bir Araştırma Teori, Yöntem ve Yeni Yönelimler Terry D. Conley, Jes L. Matsick, Amy C. Moors, Ali Ziegler1 Özet Çeviri: Baran Şengül

R

omantik ilişkilerin incelendiği bir çok gün-

şılaşmak da bir o kadar mümkün. Araştırmacıların sa-

lük konuşma ve hatta bilimsel araştır-

hip olabileceği bu önyargılar, cinsel münhasırlık an-

mada, birlikteliklerin varsayılagelen bir

laşması içermeyen ilişkilerin adil olmayan bir şekilde

cinsel münhasırlık anlaşması üstünden

incelenmesine sebep olmaktadır. Bilimsel olma iddi-

kurgulandığını gözlemlemek çok zor değil. Bekar de-

asında bulunan fakat katılan tarafların rızası ve bilgisi

ğilseniz, çoğu zaman bir ve yalnızca tek bir partneri-

dahilinde gerçekleştirilen tekeşli olmama durumla-

niz vardır ve sadakatsizlik araştırmalarının bir nes-

rını göz önüne almayan araştırmalar, objektif olmak-

nesi olmanız çok kolaydır. Çoğu araştırmada, bekar

tan çok uzaktır.

olmadığını belirten katılımcıya tek bir romantik partnere sahiplermiş gibi sorular yöneltilir. İlişki ölçekle-

Tekeşliliğin kökenleri incelendiğinde karşımıza çıkan

rinin hemen hemen tamamının genel yapısı bile

güçlü argümanlardan biri, heteroseksüel ilişkilerde

eş(ler)inizin tekil olmasıyla ilgilidir. Eğer tarafların

“baba”nın kimliği hakkındaki endişeleri gidermek

mutabık olduğu bir çokeşlilik halindeyseniz, sorulan

adına kadın cinselliğinin kontrolü üstünden kurgula-

sorular sizi hiç hesaba katılmamış bir seçim yapmaya

nan bir ilişki modeli olduğudur (Örn. Betzig, 1995;

zorlar: hangi partnerim hakkında konuşmalıyım?

Goody, 1976; Lukas & Clutton-Brock, 2013; Opie, Atkinson, Dunbar, & Shultz, 2013). Bu çerçevede, part-

Tekeşliliğin yaygın bir pratik olması sebebiyle ikili ro-

nerlerin aynı anda birden fazla cinsel veya romantik

mantik ilişkileri açıklamada temel çıkış noktası olarak

ilişki kurmayı kabul ettiği Rızaya Dayalı Çokeşlilik

kullanılması, bu tarza diğerlerine kıyasla aslında hiç

(RDÇ) görünürlüğünü üreme etrafındaki “babalık”

de hak etmediği birtakım üstünlükler atfeder. Bu var-

kaygılarının en aza indirgendiği erkek eşcinsel toplu-

sayım kendini kimi zaman örtük kimi zamansa belir-

luklar arasında kazanmıştır. Ama bu pratiğin diğer

gin bir şekilde önyargılar halinde ifade eder. Bu ön-

yönelimlere sahip gruplara oranla bu topluluklarda

yargılara mesleki farkındalığı olmayan kişiler ara-

gerçekten daha yaygın olduğu konusunda henüz bir

sında rastlamanın sıradan olması kadar araştırma ve

fikir birliği yok. Bu tarz farklılıkları inceleyen araştır-

teorik çalışmalar yapan profesyoneller arasında kar-

maların sayıca yetersiz oluşu, yalnızca çokeşliliğin değil geleneksel tekeşliliğin dahi herhangi bir grupta

1

Makalenin orjinali: Conley, T. D., Matsick, J. L., Moors, A. C., & Ziegler, A. (2017). Investigation of consensually nonmonogamous relationships: Theories, methods, and new directions. Perspectives on Psychological Science, 12(2), 205-232.

33


www.psikolojivetoplum.todap.org

daha sık görüldüğü noktasında sağlıklı bir genelleme

aralarında yaptığı ilişki anlaşması sorgulanmaksızın

yapılmasına imkân vermemektedir. Bu bağlamda,

üçüncü kişilerle kurulan ilişkiler çoğu zaman bir çır-

tekeşli ya da çokeşli ilişki kurulumlarından birinin ön-

pıda sadakatsizlik hesaplarına katılır. Bir sadakat öl-

ceden belirlenmiş bir şekilde seçilerek kullanımının

çeği, ikinci bir ilişkinin varlığının birincil ilişkideki

herhangi bir yönelim grubunun romantik ilişkiler çer-

adanmışlığın zayıflığına işaret ettiğini varsayabilir

çevesindeki eğilimlerini açıklama noktasında kesin

(Lund, 1985).

bir pratik fayda sağladığını söylemek mümkün değildir. Keza pratik faydanın nesnel bir şekilde sağlandığı

Bu noktada daha doğru bir yaklaşım, katılımcılara

farazi durumlarda dahi bir kurulumun önceden seçi-

öncelikle romantik bir ilişkiden ne anladıklarıyla ilgili

lerek kullanılması bir dayatma olmaktan öteye git-

daha temel sorular sormak olmalıdır. Bir çiftin birden

meyecektir.

çok kişiyle birlikte olup olmadığı sorusu, ahlaki yargılardan arındırıldığı ölçüde nesnel bir gerçekliği açık-

Romantik ilişkilerin incelenmesinde görülen tekeşli-

lama amacına hizmet eder. Ahlaki yargılardan arındı-

lik dayatmasının bayağılığı, bu alanda çalışan sosyal

rılmış bu soru, ilişki kalitesinin yalancı bir göstergesi

bilimcilerin içinde bulundukları toplumu yansıtan,

olmaktan çok daha ötede çıkarımlar yapmaya ancak

çoğu zaman kasıtsız olduğunu düşünmek isteyeceği-

o zaman yarar. Bunun yerine karşımıza çıkan tab-

niz birtakım önyargılardan muaf olmadıklarına işaret

loysa hemen hemen tüm ilişki uyum ölçeklerinin tekil

eder (Banaji & Greenwald, 2013). Araştırmacıların

bir partnere atıfta bulunurken çoklu ortaklık düzenle-

RDÇ’ye karşı takındığı inkârcı ya da olumsuz birçok

melerinin varlığını göz ardı ettiğidir. Tekeşliliğin ide-

tutum ve sahip oldukları önyargıların çoğu, halk ara-

alleştirilmesi dolaylı ya da doğrudan olarak ilişki

sındaki basmakalıp ifade ve tanıdık ayrımcı tutum-

uyum ölçeklerine entegre edilmiş bir halde çokeşli bi-

larla paralellik gösterir. Bu paralellikler inkâr nokta-

reylerin önüne sunulur. Bu yüzden RDÇ bir ilişki

sında tekeşli ilişkilerin neredeyse bir norm halini al-

içinde bulunan bireylerin sorulara cevap vermesi zor-

masına karşı çıkan kayda değer bir uyum ve bağ-

laşırken bu grubun bir bütün olarak marjinalleştiril-

lanma teorisinin yokluğunda kendini ifade eder. İn-

mesi kaçınılmazdır.

karcılığın ardından gelen olumsuz tutum ve basmakalıp yargıların saptanmasıysa aslında çok daha ko-

RDÇ bireylerin yanı sıra, bu ilişki kurulumlarıyla ilgili

laydır. Örneğin, Erikson’un (1982) çizdiği psikososyal

araştırma yapan bilim insanları da önyargılı ifadelerin

gelişim çerçevesi, erken yetişkinlik dönemine denk

hedefi olmaktan kaçamamaktadır. Conley, Matsick

gelen yakınlığa karşı yalıtılmışlık (intimacy vs. isola-

ve arkadaşlarının, RDÇ ve tekeşlilik olmak üzere bu iki

tion) aşamasında çift ortaklığına (pair-bonding)

ilişki kurulumunu katılımcıların ilişki doyumu nokta-

vurgu yapar. Yine aynı şekilde, bağlanma alanında

sında kıyasladıkları araştırma, RDÇ ile ilgili olumsuz

araştırma yapan birçok bilim insanı, bireylerin bağ-

basmakalıp yargıların yeniden üretilmediği birtakım

lanma çeşitlerini çift ortaklığı üstünden inceler (Örn.,

bulgular üretmiş ve modern çokeşli ilişki kurulumları

Hazan, Campa, & Gur-Yaish, 2006: Hazan & Shaver,

hakkında olumlu görüş bildiren saptamalarda bulun-

1987). Cinsel münhasırlık, romantik ilişkilerde başarı-

muştur. Bu saptamalarla ilgili algıları inceleyen araş-

nın kabul edilen bir göstergesidir; partnerlerin kendi

34


www.psikolojivetoplum.todap.org

tırmacılar çok da şaşırtıcı olmayan birtakım sonuç-

bilgi ve kaynaklara erişim noktasında incelemeye

larla karşılaşmışlardır. Araştırmanın sonuçlarına yö-

imkân tanır. Çok sayıda partnere sahip olmak, birey-

nelik algıların incelendiği ikinci aşamada katılımcılar,

lere hem birden çok ilişkinin yönetilmesi tecrübesi

RDÇ ve tekeşliliğe dair olumlu veri bildiren iki özdeş

aracılığıyla hem de ilişkilerde tarafların kendine özgü

metin okumuşlardır. Bulguları hazırlayan iki ayrı araş-

kişilikleri ve farklı ilgi alanları olması itibariyle benlik-

tırmacı grubu hakkında görüşleri sorgulanan katılım-

lerini genişletme fırsatı verir. Farklı insanlara yakın ol-

cılar, diğer gruba kıyasla RDÇ’yi olumlayan grubu ön-

mak, benlik genişlemesine ivme kazandıracak çok

yargılı olma, bir RDÇ ilişki kurulumuna sahip olma,

çeşitli faaliyetlere ve deneyimlere erişime imkân ta-

gündem oluşturma çabası içinde bulunma, politik

nır.

motivasyonlara sahip olma, aktivizmde bulunma ve belirli bir yaşam tarzını teşvik etme noktalarında

Seçme Paradoksu (Paradox of Choice): Çok fazla seçe-

daha yanlı bulmuşlardır.

neğe sahip olmanın getirdiği kaygının genel olarak insan memnuniyetsizliğini arttırdığı konusundaki fi-

Algı ölçmenin ötesine geçtikleri araştırmada, Conley,

kir birliği her geçen gün artmaktadır (Iyengar & Lep-

Matsick ve arkadaşları, RDÇ ilişkilerin dinamiklerinin

per, 2000; Schwartz, 2004; Simonson & Tversky,

adil bir şekilde incelenebilmesi adına birtakım öneri-

1992; Tversky & Shafir, 1992). Seçme paradoksu,

lerle çıkagelmişlerdir. Romantik ilişkileri açıklamada

RDÇ ilişki kurulumlarını anlamada ilişkilerin niteliğine

tekeşlilik üstünden kurgulanmış teorilere karşılık bir

odaklanmak yerine birden çok partnere sahip olma

takım başka alternatifleri keşfeden araştırmacılar,

özgürlüğünün getirebileceği birtakım dezavantajları

sonuç olarak üç etkileyici kavramsal ve teorik çalış-

incelemeye imkan tanır. Tekeşli bireyler ideal olarak

manın bu bağlamda çıkış noktası olarak kullanılabile-

tek bir partnere sahip olmakla sınırlı oldukları için

ceğini savunuyor:

daha az kaygı tecrübe edeceklerdir. Bunu yanında daha fazla partnere sahip olma özgürlüğünü elinde

Karşılıklı Bağımlılık (Interdependence) Teorisi: Bu teori

bulunduran RDÇ bireylerin seçme kaygısından kay-

(Kelley & Thibaut, 1978), romantik ilişkilere uygulan-

naklanan bir ilişki memnuniyetsizliğini tecrübe etme-

dığında partnerlerin bir ilişkide kalmasının temel se-

leri daha olasıdır.

bebinin, ilişkiden doğan etkileşimlerle ilgili yapılan fayda-zarar analizinde faydanın ağır basması oldu-

Bu alternatiflerin dışında farklı RDÇ ilişki kurumlarını

ğuna işaret eder. Bu çerçevede, fayda-zarar analizi

da yeniden tanımlayan Conley, Matsick ve arkadaş-

doğası itibariyle bir bireyin birden çok partnere sahip

ları, bağlanma alanında hâkim ikili ortaklaşma söyle-

olduğu karmaşık romantik ilişkilerin incelenebilme-

minden sıyrılan araşatırmacılara sınırları belli bir kav-

sine imkân tanır.

ram haritası sunuyor:

Öz-genişleme (Self-expansion) Teorisi: Bu teoriyse

Açık İlişki: Partnerim ve ben, ilişkimizin dışındaki in-

(Aron & Aron, 1996), bir bireyin diğerleriyle kurduğu

sanlarla cinsel ilişkiye girmeye açığız. Birincil ilişkimi-

ilişkilerin benlik oluşumunda oynadığı rolü göz

zin dışında sahip olduğumuz diğer ilişkiler cinsellik

önünde bulundurarak çoklu partnerlerin varlığını,

temelinde şekillenir. Birbirinden bağımsız olan bu

35


www.psikolojivetoplum.todap.org

ilişkiler uzun süreli romantik ya da duygusal bir birlik-

tutarlı olacaktır: Adanmış bir çift birincil ilişkinin dı-

teliği içermez. Birincil ilişkinin dışındaki partnerleri-

şındaki bir veya daha fazla kişiyle sevgi dolu ilişkilere

mizin hayatına yakından dahil olmayız ve onlar hak-

sahip olabilir; birden fazla ilişki ortağı birbirine eşit

kında konuşmamayı tercih edebiliriz. Örneğin, part-

olarak bağlanabilir ve grubun diğer üyeleriyle cinsel

nerim birisiyle buluşmaya bensiz gidebilir; tarihini

veya romantik bir ilişki içinde olabilir ya da olmayabi-

benimle tartışmayabilir. Ben de aynı şekilde partne-

lir.

rim olmadan başka bir buluşmaya devam edebilirim ve tarih tartışmayabilirim. İlişkimizi açık olarak ad-

Araştırmacılar, sonuç olarak bağlanma ve ilişkileri

landırırız. İlişkimizin tek eşli olmadığını kabul eder-

anlamada tekeşlilikten vazgeçmenin psikologlara

ken tarafların rızasına dayanan bir tekeşli olmama

topluma yönelik çeşitli teorik soruları ele almada eş-

halinde olduğumuzu biliriz.

siz bir fırsat sunduğunu iddia ediyorlar. Şimdiye kadar bu ilişkileri çevreleyen damgalamanın birçok so-

Swingers: Partnerim ve ben bazen ilişkimizin dışın-

runun keşfedilmesini engellediğinden yakınan araş-

daki diğer insanlarla seks yapıyoruz; bu buluşmaları

tırmacılar son kertede, RDÇ ilişki kurulumlarının iş-

genelde partilerde veya diğer sosyal ortamlarda ya-

levselliğine dair yeterli kanıtın bulunduğu ve bu ilişki

pıyoruz. Bu karşılaşmaların çift olarak katılabileceği-

modellerinin bağlanma ve yakınlık teorilerine dahil

miz eğlenceli bir faaliyet olduğunu düşünüyoruz. Bi-

edilmesinin faydalı olacağı sonucuna varmaktadır-

rincil ilişkimizin dışında sahip olduğumuz ilişkilerin

lar.

cinsel olması; uzun süreli, romantik veya duygusal bir birliktelik dahilinde olmaması amaçlanmaktadır. Kendimizi swingers olarak adlandırıyoruz. İlişkimizin

Kaynakça

tek eşli olmadığını kabul ederken tarafların rızasına

Aron, E. N., & Aron, A. (1996). Love and expansion of the self: The state of the model. Personal Relationships, 3, 45–58.

dayanan bir tekeşli olmama halinde olduğumuzu biliriz.

Banaji, M. R., & Greenwald, A. G. (2013). Blindspot: Hidden biases of good people. New York, NY: Delacorte Press. Erikson, E. H. (1982). Major stages in psychosocial development. New York, NY: W.W. Norton.

Çokaşklılık (Polyamory): Partner(ler)im ve ben kendimizi birden fazla kişiyle yakın duygusal, romantik ve

Goody, J. (1976). Production and reproduction: A comparative study of the domestic domain. Cambridge, England: Cambridge University Press.

cinsel ilişkide olan insanlar olarak görüyoruz. Bütün partnerler ilişkilerimizin tek eşli olmadığını anlarlar,

Hazan, C., Campa, M., & Gur-Yaish, N. (2006). What is adult attachment? In M. Mikulincer & G. S. Goodman (Eds.), Dynamics of romantic love: Attachment, caregiving, and sex (pp. 47–70). New York, NY: Guilford Press.

yani bütün ilişki ortakları tek eşli olmamayı kabul etmişlerdir. Sahip olduğumuz ilişkilerin yalnızca cinsel değil romantik/duygusal olmasının da önemli oldu-

Hazan, C., & Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and Social Psychology, 52, 511–524.

ğunu düşünüyoruz. Poliamory veya çoklu sadakat (polyfidelity) ile meşgul olduğumuzu söyleyebiliriz.

Iyengar, S. S., & Lepper, M. R. (2000). When choice is demotivating: Can one desire too much of a good thing? Journal of Personality and Social Psychology, 79, 995–1006.

Takip eden cümledeki ilişki kurulumlarından her biri, farklı tarzlar elbette mümkün olsa da, bu ilişki tarzı ile

36


www.psikolojivetoplum.todap.org

Kelley, H. H., & Thibaut, J. W. (1978). Interpersonal relations: A theory of interdependence. New York, NY: Wiley.

Simonson, I., & Tversky, A. (1992). Choice in context: Tradeoff contrast and extremeness aversion. Journal of Marketing Research, 29, 281–295.

Lukas, D., & Clutton-Brock, T. H. (2013, August 2). The evolution of social monogamy in mammals. Science, 341, 526–530.

Tversky, A., & Shafir, E. (1992). Choice under conflict: The dynamics of deferred decision. Psychological Science, 3, 358– 361

Lund, M. (1985). The development of investment and commitment scales for predicting continuity of personal relationships. Journal of Social and Personal Relationships, 2, 3–23. Opie, C., Atkinson, Q. D., Dunbar, R. I., & Shultz, S. (2013). Male infanticide leads to social monogamy in primates. PNAS: Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America, 110, 13328–13332. Schwartz, B. (2004). The paradox of choice: Why more is less. New York, NY: Harper Perennial.

37


www.psikolojivetoplum.todap.org

Seks İşçiliği ve İnsan Hakları İhlalleri Dilara Hasdemir

S

eks işçileri, para, mal veya diğer hizmetler

seks işinde yer alma motivasyonları ve geçmişleri

karşılığında cinsel hizmetler sunan ve strip-

hakkında varsayımlar ve genellemeler yapmaktadır.

tizciler, porno oyuncuları, telefonla seks ça-

Bu varsayımlara dayanarak, bazen seks işçileri adına

lışanları ve benzer sektörlerde çalışan bi-

olumlu şeyler yapmaya çalışmaktadırlar. Ancak, bu

reylerdir (Sawicki, Meffert, Read ve Heinz, 2019).

girişimler genellikle seks işçilerinin insan haklarını ko-

Dünyanın birçok yerinde farklı demografik gruplar-

rumakta başarısız olmakta, daha kötü deneyimlerin

dan birçok kişi farklı seks endüstrilerinde yer alma-

yolunu açmakta, bu grubun adil bir yaşam için gerekli

sına rağmen, sosyal damgalama ve cezai yaptırımlar,

kaynaklara erişememesi ve daha az görünürlüğüyle

seks işçilerinin kesin istatistiklerini çizmeyi imkânsız

sonuçlanmaktadır.

hale getirmektedir.

Literatürde seks ticaretini tanımlamak için kullanılan

Genel anlamda seks işçiliği, sağlanan cinsel hizmet-

terimler bile tartışmalıdır. “Seks işi” ve “fuhuş” en

lerin türü, müşteriyle yüz yüze temas derecesi, işyeri

yaygın kullanılan terimlerdir. Bireylerin kullandığı te-

(örn. sokak, genelev), ücret, üçüncü tarafların sömü-

rimler, seks işçiliğine yönelik teorik ve politik duruş-

rüsü, şiddet riski, kamusal görünürlük ve toplum üze-

larının önemli bir göstergesi olabilmektedir. Seks ti-

rindeki etkisi göz önünde bulundurularak kategorize

caretinin emek yönünü vurguladığından ve seks işçi-

edilir (Harcourt ve Donovan, 2005; Weitzer, 2009).

leri tarafından da kullanıldığından dolayı, “seks işi / iş-

En geniş ayrım sokak ve iç mekân seks işçiliği ara-

çiliği” terimini kullanmanın daha uygun olduğu düşü-

sında yapılır. Bu ayrımlar yasal riskleri ve güvenlik

nülmektedir.

risklerini, maruz kalınan baskıcı ve ayrımcı uygulamaYasal yaklaşımlar

ları anlamak ve uygun müdahaleleri geliştirmek için gereklidir (Harcourt ve Donovan, 2005; Sawicki ve

Yasal yaklaşımlara bakıldığında seks işçiliğinin çeşitli

ark., 2019). Bununla birlikte, bahsedilen eylemlere ve

yasalarda suç olarak tanımlandığı (criminalized), suç

kategorilere katılan her bireyin kendini seks işçisi ola-

olarak tanımlanmadığı (decriminalized) veya yasal

rak tanımlamadığı da belirtilmelidir (Sawicki ve ark.,

(legal) olduğu görülebilmektedir (Lutnick ve Cohan,

2019).

2009). ABD de dahil olmak üzere (Nevada'daki bazı

Tarih boyunca seks işçileri en temel insan hakların-

idari bölgeler hariç) birçok ülkede seks işçiliği suç sa-

dan bile mahrum bırakılmış, ayrımcılığa uğramış,

yılmaktadır. Bazı yasal sistemlerde seks hizmeti sun-

ezilmiş ve şiddete maruz kalmıştır. İnsan hakları ku-

mak suç sayılmakta iken, diğerlerinde, seks hizmeti

rumları, algılanan ‘ahlak sorunları’ nedeniyle bu ihlal-

almak veya satmanın kendisi değil, fakat seks işinde

ler karşısında sessiz kalmıştır (Decker ve ark., 2015). Kurumlar ve bireyler, seks işçilerinin ahlaki değerleri,

38


www.psikolojivetoplum.todap.org

yer alan davranışlarda bulunmak veya sonuçları yasa-

suç olarak tanımlanmadığı bir düzende çalışmış olsa-

dışıdır (Ditmore, 2006, s. 124; Romans, Potter, Mar-

lar işlerinin ve hayatlarının nasıl olabileceği ve seks iş-

tin, Herbison, 2001).

çiliği için ideal yasal çerçeve hakkındaki düşünceleri hakkında sorular sorulmuştur. Nicel kısımda ise farklı

Seks işinin suç olarak tanımlanmadığı Yeni Zelanda

katılımcılara cinsel davranışlar, uyuşturucu kullanımı,

gibi ülkelerde, ceza yargılama kanunu seks işini içer-

ruhsal ve fiziksel sağlık, kolluk kuvvetleri ile ilgili de-

mez (Ditmore, 2006, s. 129). Bu sistemlerde seks iş-

neyimler ve görüşleri hakkında sorular sorulmuştur.

çiliği herhangi bir meşru iş olarak kabul edilir ve bu iş-

Nitel kısımda 10 katılımcı diğer sistemlerdense, seks

letmeleri düzenleyen aynı yasalar (örn. vergi, istih-

işinin suç olarak tanımlandığı (criminalized) sistem-

dam yasaları, güvenlik standartları) seks işçiliğine de

leri tercih ettiğini belirtmiştir. Katılımcılar, böyle bir

uygulanır.

sistemde, devlet düzenlemelerinden kaçınabilecekSeks işinin yasal olduğu sistemlerde, seks işçileri ve

lerini, daha fazla gelir elde edebileceklerini (çünkü

işletmeler, diğer işletmelerden beklenmeyen düzen-

yasal sistemde rekabetin artacağını) ve aşırı madde

lemeler ve lisans prosedürlerinden geçer (Lutnick ve

kullanımından kaçınabileceklerini iddia etmişlerdir.

Cohan, 2009). Bunlar arasında polis departmanına

Öte yandan 8 katılımcı, polis korunmasından fayda-

seks işçisi olarak kayıtlı olmak, cinsel yolla bulaşan

lanabilme, diğer seks işçileriyle komünite kurabilme

enfeksiyonlar için düzenli muayeneden geçmek,

ve diğer işçilerle aynı haklara sahip olabilmeyi sağla-

şartlı çalışma koşulları, vb. sayılabilir (Lutnick ve Co-

dığı için seks ticaretinin suç olarak tanımlanmadığı

han, 2009). Dolayısıyla bu sistemlerde, bu sorumlu-

(decriminalized) sistemleri savunmuştur. 2 katılımcı

lukları yerine getiremeyen seks işçileri hâlâ suçlu sa-

ise serbest reklam, polis koruması, ve güvenli evler

yılmaktadır.

sağladığı için yasal (legalized) sistemi tercih edecek-

Yukarıdaki bilgilerden anlaşılabileceği gibi, seks işi-

lerini belirtmiştir. Nicel kısım ise, katılımcıların üçte

nin suç olarak tanımlandığı sistemler en damgalayıcı

birinin yasallaştırmayı savunduğunu, çok azının (%7)

ve marjinalleştirici sistemlerdir. Seks işinin suç olarak

kriminalizasyonu tercih ettiğini ve çoğunluğunun suç

tanımlanmaması en uygun yaklaşım gibi görünse de,

olarak sayılmamasını savunduğunu ortaya koymuş-

her yasal sistemin kusurları olduğu, çünkü hiçbirinin

tur. Seks işçilerinin değişen görüşleri, her sistemin

damgalama ve suistimali ortadan kaldırmadığı görül-

hem avantaj hem de dezavantajlara sahip olduğunu

mektedir.

ortaya koymaktadır. Öte yandan, daha dikkatli bakıldığında, bahsedilen avantajlar -polis koruması, gü-

Bu düzenlemelerden etkilenen özneler oldukları dü-

venli evler, diğer çalışanlarla aynı haklardan yarar-

şünüldüğünde, seks işçilerinin bahsi geçen yasal yak-

lanma, aşırı uyuşturucu kullanımını önleyen bir kont-

laşımları nasıl değerlendirdiklerine dair fikir edinmek

rol sistemine sahip olma- aslında bireylerin zaten sa-

önemlidir. Lutnick ve Cohan (2009) kadın seks işçile-

hip olması gereken haklardır. Ayrıca, katılımcıların

rinin, seks işçiliğinin yasal statüsü ve ceza hukukunun

bir sistemi diğerine tercih etme motivasyonları, onun

iş deneyimleri üzerindeki etkisi hakkındaki görüşle-

en iyisi olmasına değil, çeşitli uygulamalardan ve yü-

rini incelemişlerdir. Nitel görüşmelerde, 40 katılım-

kümlülüklerden kaçınmaya dayanmaktadır. Yani,

cıya, kolluk kuvvetleri ile ilgili deneyimleri, seks işinin

seks ticaretinin suç sayıldığı sistemlerin varlığı ve bu

39


www.psikolojivetoplum.todap.org

sistemlerin seks işçileri tarafından tercih edilmesi, bu

seks işçilerinin kişiliği, motivasyonları, ahlaki nitelik-

sistemlerin seks işçileri için avantajlı olabilecekleri

leri hakkındaki mitleri tartışmaktadır (Urban Justice

yanılsamasını yaratmamalıdır, çünkü hakları hâlâ ih-

Center, b.t.).

lal edilmektedir ve damgalanma her sistemde devam

Nisan 2018’de ABD’de ‘Seks Kaçakçılığını Durdur’

etmektedir.

(Stop Enabling Sex Traffickers Act; SESTA) ve ‘Eya-

Yukarıdaki düşünceye benzer bir şekilde, insan hiz-

letlerin ve Mağdurların Online Seks Kaçakçılığı Yasa-

metleri kuruluşlarında seks işçileriyle çalışan bireyle-

sıyla Mücadele Etmesine İzin Ver’ (Allow States and

rin yasal konuları nasıl değerlendirdiğini anlamak da

Victims to Fight Online Sex Trafficking Act; FOSTA)

önemli olabilir. Anasti (2018), Chicago'daki insan hiz-

adıyla iki yasa kabul edilmiştir (Sawicki, 2019). Bu dü-

metleri örgütleri yöneticilerine seks işçileriyle yaptık-

zenlemeler web sitelerinde fuhuş ve seks işini tartış-

ları çalışmalar ve seks ticaretine yönelik iki yaklaşım -

mayı yasadışı hale getirerek insan ticaretini durdur-

seks işçiliğinin kaldırılması ve suç olarak sayılma-

mayı ve çocukları seks kaçakçılığından korumayı id-

ması- hakkındaki düşüncelerini sormuştur. Seks işçi-

dia etmektedir, fakat bunlar çeşitli nedenlerden do-

liğinin suç sayılmaması, seks işçiliği ve seks kaçakçı-

layı sorunludur. İlk olarak, birçok web sitesi, seks işçi-

lığı arasındaki farklar, mağdur olarak seks işçileri,

lerinin müşterilerini önceden görmelerine, onlarla il-

damgalama, savunucu kuruluşların etkisi ile ilgili

gili bilgi edinebilmesine olanak sağlamaktadır ve on-

farklı görüşler elde edilmiştir. Katılımcılar çeşitli alan-

line olarak müşteri seçebilmenin seks işçileri için

larla ilgili farklı görüşler sunsa da çoğu seks işinin suç

daha güvenli olduğu bilinmektedir (Romano, 2018).

olarak tanımlanmamasının seks işçileri için en fayda-

Online web siteleri, göçmen ve trans bireyler de dahil

lısı olduğu, farklı ırklardan trans kadınlar gibi bazı po-

olmak üzere marjinal gruplar için özellikle önemli ola-

pülasyonlar için seks işinin hayatta kalmanın bir yolu

bilir, çünkü yasal statüleri veya transfobi nedeniyle

olduğu gibi ortak görüşler sunmuştur.

diğer işler tarafından reddedilme olasılıkları daha yüksektir (Hagen, 2018). Bu faydalara rağmen, yö-

Politikalar

nergelerin kabul edilmesinden sonra, soruşturma korkusu nedeniyle seks işçilerinin kullandığı birçok

Yoksulluk ve cinsiyet, eğitim ve iş fırsatları açısından

web sitesi kapatılmıştır (Hagen, 2018). Bu gizlilik ve

eşitsizlik, bireyleri seks işçiliğine yönlendiren faktör-

saklanma, seks işçilerini, müşteri bulabilmek için so-

lerden bazılarıdır. Örneğin, Scorgie ve arkadaşlarının

kaklara gitmeye zorlamakta ve güvenlik önlemleri,

(2013) çalışmasında, katılımcıların çoğu aşırı yoksul-

etkili ön tarama ve güvenli yerler olmadan çalışmaya

luk ve işsizlikten kurtulmak için seks işini seçtiklerini

terk etmektedir (Romano, 2018). İkincisi, yasa seks

ve bazıları finansal bağımsızlığa ve gelişmiş ekono-

ticaretini durduracağını iddia etmektedir. Bununla

mik koşullara ulaşmak için seks işçiliği yaptıklarını bil-

birlikte, kullanılan dil, seks işçiliği ile seks kaçakçılığı

dirmiştir. Katılımcıların çoğu gelirlerini ailelerini des-

arasında ayrım yapamamaktadır. Seks kaçakçılığı,

teklemek ve çocukların okul ücretlerini ödemek için

insanları cinsel sömürü için yasadışı ve zorla alıkoy-

kullanmıştır. Bununla birlikte, var olan sistemler bu

mayı tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu ne-

sorunlarla yüzleşmemekte, politika kararları alırken

denle, bu yönerge seks hizmeti sunan herkesin bunu

40


www.psikolojivetoplum.todap.org

yapmaya zorlandığını varsayar. Bu varsayım ise kaçı-

Teorik Yaklaşımlar

nılmaz olarak seks işçilerinin işçi olarak haklarını ihlal

Yasal yaklaşımlar gibi, seks işçiliğine yönelik politika

etmektedir. Bazı insan hakları savunucuları, örgütleri

ve yasal yaklaşımları şekillendiren ve onlar tarafından

(örn, Urban Justice Center) ve online platformlar

şekillenen çeşitli teorik yaklaşımlar vardır. Weitzer

(örn, stopesta.org) benzer şekilde, bu yönergenin

(2009), seks işçiliğine yönelik üç yaygın sosyolojik

amaçlarına ulaşmaktan çok uzak olduğunu, ifade öz-

yaklaşımı ayrıntılı olarak açıklamıştır; baskı paradig-

gürlüğünü kısıtladığını ve seks işçilerinin güvenli bir

ması, güçlendirme/yetkilendirme (empowerment)

şekilde reklam verebilecekleri ve güvenilir müşteriler

paradigması ve çok şekilli (polimorphous) para-

bulabilecekleri yolları kısıtlayarak onları daha fazla

digma. Baskı paradigmasına göre seks işçiliği, ataer-

tehlikeye attığını savunmaktadır.

killik ve erkek egemenliğinin başka bir biçimidir. Bu

İnsanları bu politikaların olumsuz etkileri, insan hak-

yaklaşımı savunanlar, seks işi ve seks işçileri hak-

ları ihlalleri ve seks işçilerine yönelik yanlış varsayım-

kında, örneğin tüm seks işçilerinin aslında bu işten

lar, damgalama, şiddet ve önyargılar hakkında bilgi-

kurtulmak istediği veya çocuklukta cinsel istismara

lendirmek için, çeşitli kuruluşlar ve insan hakları sa-

uğradıkları gibi, aşırı genellemeler yapma eğilimin-

vunucuları kitaplar ve bildiriler yayınlamıştır -örneğin

dedirler. Ayrıca, “fahişelik yaptırılan kadınlar (prosti-

Türkiye’de Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan

tuted women)” gibi kadınları pasifize eden, veya

Hakları Derneği’nden Kemal Ördek’in yayınladığı “O

“kurtulan, hayatta kalan (survivor)” gibi, korkunç bir

kadınlar: Trans kadın seks işçilerinin dilinden şiddet hi-

deneyimden kaçmayı ima eden bir dil kullanma eğili-

kayeleri”. Benzer şekilde, photovoice yöntemini kul-

mindedirler. Ampirik bilgi sağlarken, en kötü örnek-

lanan Desyllas (2014), sanat yoluyla grup diyaloğu,

leri kullanma eğilimi gösterirler ve bu örneklerin tüm

toplum eğitimi ve aktivizm oluşturmak için seks işçi-

seks işçilerini temsil ettiğini varsayarlar (Weitzer,

lerine damgalanma deneyimleri ve dirençlerini,

2009). Öte yandan güçlendirme paradigması, seks ti-

kendi sanatsal öz-yansıtmalarını kullanarak duyurma

caretinin bir iş olduğunu, seks işçilerinin kendi hayat-

imkânı vermiştir. Seks işçilerinin kendi hayatlarından

larının yetkilisi ve failleri olduğunu vurgular. Buna

çektiği fotoğraflar, iki yıl boyunca çeşitli topluluk sa-

göre, diğer işlerde olduğu gibi, seks işçiliği de her iki

nat sergilerinde sergilenmiş ve medyanın ilgisini ve

tarafa karşılıklı kazanç sağlayabilir, seks işçilerinin

topluluk desteğini almıştır. Bu sergiler ve seks işçile-

sosyoekonomik durumunu iyileştirebilir ve seks işçi-

rinin fotoğraflarla ilgili öz-yansıtmaları, seks işçileri-

lerine çalışma koşulları bakımından diğer birçok işten

nin ihtiyaçları ve hayatlarındaki önemli konular hak-

daha fazla kontrol hakkı sağlayabilir (Weitzer, 2009).

kında yasa yapıcılar, komünite savunucuları ve kamu-

Anlaşılabileceği üzere, bu iki yaklaşım birbirinin zıttı

oyunu bilgilendirmiştir. Bu grubun görünmezliği göz

olarak işlev görür, dikotomiktir ve mevcut literatür ve

önüne alındığında, bu tür bilgilerin yayılması, insan-

politikalarda hüküm sürmektedir. Weitzer (2009),

ları bilgilendirmek için yararlı bir adım olacaktır.

seks işçiliğinde hem sömürü hem de güçlendirme olduğunu ve bu deneyimler zamana, yere ve sektöre göre değiştiğinden, seks işini iki kategoriden birine yerleştirmenin yetersiz göründüğünü savunmuştur.

41


www.psikolojivetoplum.todap.org

Bu görüşün ışığında, alternatif olarak “çok şekilli (po-

sekse zorlanma, vb. tutum ve davranışlarla karşılaş-

limorphous) paradigma” olarak adlandırdığı yakla-

mış, bu durum istismara uğradıkları durumlarda yasal

şımı ileri sürmüştür (Weitzer, 2009). Bu yaklaşım

koruma istemek yerine ölmeyi tercih etmeyi isteme-

bahsedilen karmaşıklıkları tanır ve seks işçiliğinin

lerine sebep olmuştur. Ev sahipleri, güvenlik görevli-

‘mesleki düzenlemeler, güç ilişkileri ve işçi deneyim-

leri, partnerler, otel ve bar personeli, genelev sahip-

lerinin bir dizilimi’ olduğunu ileri sürer.

leri de benzer şekilde katılımcıları fiziksel, sözlü ve psikolojik olarak istismarda bulunmuş ve zorbalık

İstismar, Şiddet ve Damgalanma

yapmıştır. Aile ve toplum da katılımcıları dedikodu, gülme, isim takma, erkeklerini çalmakla veya HIV bu-

Seks işçileri fiziksel şiddet ve cinayete karşı oldukça

laştırmakla suçlama, dışlama ve reddetme yoluyla is-

savunmasız bırakılmaktadır. Özellikle seks işinin suç

tismar etmiş ve damgalamıştır. Erkek ve trans seks

sayıldığı sistemlerde, yakalanma korkusu, sınır dışı

işçileri ise, seks işçiliği ve cinsel yönelimleri nedeniyle

edilme riski, damgalanma ve polis şiddeti, çoğu seks

çift damgalanma ile karşı karşıya kalmaktadır.

işçisinin istismar ve şiddet deneyimlerini rapor etmelerini önler. Yani, bu grubun, yaşadıkları insan hakları

Tempest (2019) de benzer şekilde, seks işçisi olduğu

ihlalleri nedeniyle polise ve yasal korumaya, seks iş-

zamanları ve kendisinin de içselleştirdiği ve maruz

çisi olmayan bireylerle eşit erişimleri yoktur. Bu da

kaldığı seks işçilerine yönelik korku ve nefreti (who-

genellikle seks hizmeti alan kişilerin ödeme yapmayı

rephobia) anlatmıştır. Romantik partnerlerinin, seks

reddetmesine, tehdit ve şiddetine ve hatta polis şid-

işçilerinin sınırlarını nasıl ihlal ettiklerini, onları nasıl

detine yol açabilir.

kişiliksizleştirdiklerini, işleri yüzünden kendilerinden utanç duyduklarını ve her zaman cinsel olarak erişile-

Birçok yerde polis ve yasal yetkililer, seks işçilerine

bilir olduklarını düşündüklerini aktarmıştır. Ayrıca,

yönelik şiddet ve istismarın bizzat failleridir. Scorgie

seks işçilerinin çoğunun korku ve nefreti (whorepho-

ve arkadaşları (2013) polis, müşteriler, partnerler ve

bia) içselleştirdiğini ve sonuç olarak kirli, çaresiz,

seks endüstrisinde yer alan diğer kişilerin erkek, ka-

suçlu ve günahkâr hissettiklerini belirtmiştir. Bu ne-

dın ve trans seks işçilerine yönelik insan hakları ihlal-

denlerden dolayı, seks işçileri eşlerinin istismarında

lerini araştırmıştır. Katılımcılar çeteler tarafından te-

pasif kalmakta ve eşlerinin özel cinsel muameleyi hak

cavüze uğradıklarını, dövüldüklerini ve ateşli silah-

ettiğini, kendi rızalarının gerekli olmadığını ve eşleri-

larla tehdit edildiklerini bildirmiştir. Müşterilerin seks

nin başkalarıyla cinsel ilişkiye girmesine izin vermek-

işçilerinin ‘sahipleri’ gibi davrandıklarını ve yasadışı

ten başka seçenekleri olmadığını düşünmektedir

göçmen olan seks işçilerine ödeme yapmayı reddet-

(Tempest, 2019).

tiklerini belirtmiş, ayrıca fiziksel olarak suistimal edildiklerini, dövüldüklerini, tecavüze uğradıklarını ve

Sağlık Konuları

polis tarafından saldırıya uğradıklarını anlatmışlardır. Bu zulümlere ek olarak, erkek ve trans işçiler homo-

Yasal yaklaşımlar kısmında belirtildiği gibi, seks tica-

fobik tutumlarla karşı karşıya kalmış ve göçmen işçi-

retinin yasallaştırıldığı sistemlerde, seks işçilerinin

ler polis tarafından aşağılanmış ve alıkonulmuştur.

cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar bakımından dü-

Katılımcılar polis koruması istediğinde, suçlanma,

zenli olarak incelenmesi beklenmektedir. Bununla

42


www.psikolojivetoplum.todap.org

birlikte, genel bir sağlık muayenesi yapmak yerine

Özet ve Klinik Etkiler

sadece cinsel yolla bulaşan hastalıklara odaklanıl-

Seks işçiliği en çok damgalanan ve ayrımcılığa uğra-

ması, hükümetlerin seks işçilerini bu enfeksiyonlar-

yan mesleklerden biridir. Dünyanın büyük kısmında,

dan korumaya çalıştıkları için değil, onları potansiyel

teoriler, düzenlemeler, politikalar ve farklı uygula-

bulaştırıcı olarak görmesi olarak değerlendirilebilir.

malar seks işçilerine ‘karşı’ çalışmaktadır. İnsan hak-

Bu şekilde, hükümetler adeta diğer insanları enfekte

ları ihlallerinden dolayı seks işçileri müşterileri, top-

seks işçilerinden korumaya çalışmaktadır. Yani, bu

lum üyeleri, aileleri ve hatta polis tarafından istismar,

hastalıklar açısından seks işçileri çözümün bir parçası

şiddet, damgalama ve ayrımcılığa maruz kalmakta-

olmaktan çok sorun olarak görülmektedir. Halbuki,

dırlar. Genellikle de yaşadıkları damgalanma, istis-

cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar bakımından bilinçli

mar ve şiddetten sorumlu tutulmaktadırlar. Seks işçi-

ve gerekli donanımlara sahip olan seks işçileri, müza-

lerini “kurtarmak” için iyi niyetlerle bazı girişimlerde

kere edebildiklerinde kendilerini ve müşterilerini ko-

bulunulmaktadır. Ancak, seks işçilerini maruz kaldık-

ruyabilmektedir (Urban Justice Center, b.t.); fakat

ları şiddet nedeniyle suçlamak veya seks işçilerini

seks işçileri güvenli seks yöntemlerini uygulamak is-

“kurtarmak” yerine, onları destekleyen politikalara

temelerine rağmen, bazı müşteriler, istedikleri gibi

ihtiyaç duyulmaktadır (Hagen, 2018). Yasal düzen-

seks yapma hakları olduğunu düşündükleri için bu

leme ve politikalar yoluyla seks işçileri, insan ve işçi

yöntemlerin kullanılmasını engellemektedir. Ayrıca,

olarak haklarına sahip olmalı ve onları savunabilmeli-

seks ticaretinin suç olarak görüldüğü sistemlerde,

dir. Ruh sağlığı çalışanları, bu tür makro değişiklik-

prezervatif taşıması, kişinin seks işçiliği yaptığının ka-

lerde aktif rol almalıdır. Yasal düzenleme ve politika-

nıtı olarak sayılabildiğinden, birçok seks işçisi prezer-

ların seks işçilerine yönelik insan hakları ihlallerini

vatif taşımaktan kaçınabilmektedir. Yani, seks işçile-

sürdürdüğü göz önüne alındığında, özellikle sosyal

rini, güvenli seks uygulamaları sağlamak ve bu yolla

hizmet uzmanları, politika üretimine daha fazla dahil

sağlıklarını korumak için güçlendiren bir sistem yok-

olmalı, seks işçilerine karşı insan hakları ihlallerini ön-

tur. Buna ek olarak, doktorlar, hemşireler, hastane

lemeye çalışmalı ve seks işçilerinin haklarını farklı

personeli gibi bu tarz enfeksiyonları yaymaya eğilimli

platformlarda savunmalıdırlar. Amerika Ulusal Sos-

diğer meslekler de vardır, fakat bu meslek elemanla-

yal Hizmet Uzmanları Derneği (NASW) seks işçilerine

rının bu tür muayenelerden geçme zorunlulukları

ilişkin politika açıklamasında, seks işçilerinin kendi

yoktur ve bu durum da yine sistemin seks işçilerine

kaderini tayin ettiğini ve failleri olduğunu; bu gruba

yönelik ayrımcı ve baskıcı uygulamalarını yansıtır. Bu

karşı saygınlığı ve saygıyı; diğer uygulanabilir seçe-

tür pratikler ve sağlık personeli tarafından uygulanan

neklerin yolunu açabilecek ve seks işçilerini şiddete

reddetme, istismar ve damgalanma korkusu, seks iş-

karşı koruyabilecek eşit fırsatlar sağlayan yasaları;

çilerinin tedavi arayışını engelleyebilir, sağlık hizmeti

zorla fuhuş ve cinsel sömürüyü kınamayı destekler ve

alırken mesleklerini söyleme konusunda isteksiz ol-

seks işçilerinin tutuklanmasının, artan izolasyon,

malarına veya kayıt dışı kalmalarına ve böylece daha

damgalama, şiddet ve sömürüye karşı savunmasız-

da fazla tehlikede olmalarına neden olabilir.

lıkla sonuçlanabileceğini kabul eder.

43


www.psikolojivetoplum.todap.org

against sex workers: burden and effect on HIV. The Lancet, 385(9963), 186-199.

Mikro düzeyde müdahaleler açısından, öngörülen damgalama ve istismar nedeniyle, seks işçileri ruh

Desyllas, M. C. (2014). Using photovoice with sex workers: The power of art, agency and resistance. Qualitative Social Work, 13(4), 477-501.

sağlığı konusunda yardım istemekten çekinebilir. Gerçekten

de

Antebi-Gruszka,

Spence

ve

Hagen, J. J. (2018). Compounding Risk for Sex Workers in the United States: Latinx queer and trans women will suffer disproportionally from a set of new laws restricting sex workers from seeking clients online. NACLA Report on the Americas, 50(4), 395-397.

Jendrzejewski’nin (2019) belirttiği gibi, seks işçisi danışanların özgün deneyimleri, özel ihtiyaçları ve güçlü yönleri ile ilgili eğitim ve öğretim eksikliği ne-

Harcourt, C. ve Donovan, B. (2005). The many faces of sex work. Sexually transmitted infections, 81(3), 201-206.

deniyle, ruh sağlığı uzmanları arasında damgalama yaygındır ve bu da danışanlara zarar verebilecek er-

Lutnick, A. ve Cohan, D. (2009). Criminalization, legalization or decriminalization of sex work: what female sex workers say in San Francisco, USA. Reproductive Health Matters, 17(34), 38-46.

ken sonlandırma, haksız ve etik dışı muamele gibi uygulamalar ile sonuçlanabilir. Bahsedilen yazarlar, ruh sağlığı pratisyenlerinin seks işçiliğine dahil olan danı-

National Association of Social Workers (NASW) (b.t.). Commercial Sex Workers and Social Work Practice. Retrieved from https://www.socialworkers.org/assets/secured/documents/da/da2008/reffered/Commercial%20Sex%20WorkSW%20Speaks%20Version.pdf

şanlarla etkili bir şekilde çalışmaları için rehberler sunmuştur. Bunlar arasında klinisyenin kendi açık ve örtülü önyargılarını araştırması, seks işine karşı top-

Ördek, K. (2015). “O kadınlar”: Trans kadın seks işçilerinin dilinden şiddet hikayeleri. Ankara: Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği.

lumsal tutum ve bu tutumların müşterilerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri konusunda kendini eğitme,

Romano, A. (2018, Temmuz 2). A new law intended to curb sex trafficking threatens the future of the internet as we know it. Vox Media. Retrieved from https://www.vox.com/culture/2018/4/13/17172762/fosta-sesta-backpage-230-internetfreedom

seks işçiliğine olası katılımı sorgulama, danışanın seks işine katılmalarını onaylama, seks işini meşru bir iş olarak kabul etme, müşteri için seks işçiliğine katıl-

Romans, S. E., Potter, K., Martin, J. ve Herbison, P. (2001). The mental and physical health of female sex workers: a comparative study. Australian & New Zealand Journal of Psychiatry, 35(1), 75-80.

manın önemini abartmama veya küçümsememe, olası içselleştirilmiş kendini damgalama, seks işçiliğine katılma motivasyonları ve seks işçiliğinin müşte-

Sawicki, D. A., Meffert, B. N., Read, K. ve Heinz, A. J. (2019). Culturally competent health care for sex workers: an examination of myths that stigmatize sex work and hinder access to care. Sexual and Relationship Therapy, 1-17.

rilerin cinsel, ilişkisel ve zihinsel sağlığı üzerindeki etkilerini araştırma yer almaktadır. Sonuç olarak, ruh sağlığı çalışanları bu gruba aşinalığını artırmalı ve bu

Tempest, T. (2019). Relationship boundaries, abuse, and internalized whorephobia. Sexual and Relationship Therapy, 14.

grupla çalışırken bahsedilen ilke ve uygulamaları benimsemelidir.

Urban Justice Center, Working Group on Sex Work and Human Rights (b.t.) Sex Work and Human Rights Media Toolkit Weitzer, R. (2009). Sociology of sex work. Annual review of Sociology, 35, 213-234.

Kaynakça Anasti, T. (2018). Survivor or Laborer: How Human Service Managers Perceive Sex Workers? Journal of Women and Social Work, 33(4), 453-476. Antebi-Gruszka, N., Spence, D. ve Jendrzejewski, S. (2019). Guidelines for mental health practice with clients who engage in sex work. Sexual and Relationship Therapy, 1-16. Decker, M. R., Crago, A. L., Chu, S. K., Sherman, S. G., Seshu, M. S., Buthelezi, K., Beyrer, C. (2015). Human rights violations

44


www.psikolojivetoplum.todap.org

#Derkenar/3: Kelime, Kitap, Kişi Hazırlayan: Hatice Göz

#Kitap:

Daha da önemlisi, hüznün hâkim olduğu şu zor za-

Spinoza’nın Sevinci Nereden Geliyor?

manlarda sevince kapı aralamak için eşsiz bir çağrı

Çetin Balanuye (Ayrıntı Yayınları)

olabilir. Felsefede yüzlerce yıldır tartışılan “sevinç” kavramını ele alan yazar, Spinoza’nın Ethica’sını kaynak olarak alıp “sevince dönüşmek mümkün müdür?” sorusunun peşine düşüyor. Daha kitabın başında şöyle bir uyarı yapıyor: Lütfen bu kitabı, “her yerde satılan ucuz kişisel gelişim kitapları”ndan sanarak elinizden bırakmayın. Yazarın çağrısına uyup ilerleyince anlıyorsunuz demek istediğini. Biliyorsunuz ki Benedictus Spinoza, 17. yüzyılda yaşamış bir filozof. Henüz 23 yaşındayken dönemine aykırı fikirlerinden kaynaklı bağlı bulunduğu Musevi cemaatinden aforoz edilmiş; hatta tüm toplumdan dışlanmıştır. Kısacık yaşamı kitaplarla geçmiştir ve bu yaşamı da bilgece yaşamıştır. Toplumdan soyutlanarak türlü zorluklar ve yokluklar çeken Spinoza’yı kısaca anlatarak başlıyor kitap da. Ve sonra, üç bölüm halinde, sevince dönüşmenin mümkünlüğü üzerine tartışıyor. Ama neredeyse her

Spinoza’yı ne kadar tanıyorsunuz?

bölümde, “sevinç duymanın kolay, sevince dönüşme-

Eğer benim gibi çok az tanıyanlardansanız ve felsefe

nin ise zor” olduğunun altını çiziyor Balanuye.

okumalarınız da çok yoğun değilse; bu kitap hem felsefeye lise yıllarından kalma ezberci bakışın dışında

İlk bölüme, sevince dönüşmemizin önündeki bazı ba-

bakmak ve felsefeyi yaşamlarımızın içine almak hem

riyerleri açarak başlıyor yazar. Bu noktada ilk olarak

de Spinoza’yla tanışmak -ama sadece tanışmak- için

zihnimizde bulunan ve biz farkında olmadan bize yön

iyi bir fikir olabilir.

veren gizli varsayımlarımızı ele alıyor. Bunlardan ilki de “aşkıncılık”:

45


www.psikolojivetoplum.todap.org

İçine doğduğumuz kültür, inançlarımızın ne-

Kozmik bir festivalde olduğumuzu bilerek ya-

redeyse tümünü belirler. Kendimizi “inanmış”

şamak, burada ve şimdi senfoniye katılmak

bulur, bu inancı sorgulamayı da çoğu zaman

sevinçli bir meşguliyet olamaz mı?

gerekli görmeyiz. Bu kitaptaki amacımız

Kitabın, etkin bir güce dönüşmeyi anlatan ikinci bö-

inançlarımızın temelsizliğini göstermek değil.

lümü, “Çocukluğum ve ilk gençliğim, kafası çalışan

Çok daha basit bir şeyin peşindeyiz: Farkına

yoksulların arasında geçti. ‘Hem kafaları çalışıyor

bile varmadan benimsediğimiz varsayımlarımız ve bunlardan türeyen inançlarımızın gerçekte

hem de neden yoksullardı’ diye soranlarınız olabilir

bizi sevinçten uzaklaştırıyor olabileceğini gös-

diye söylüyorum, henüz başaramadıkları için yoksul-

termek istiyoruz.

lardı.” cümleleriyle başlıyor. Başaramayanlar da vardı, başarmak için hâlâ çabalayanlar da, çoktan

Buradan hemen sonra, “özgür irade var mıdır” soru-

güçlü olanlar da vardı, bir türlü gücü yetmeyenler

sunu sorar ve oradan da “erekselcilik” kavramlarını

de…

inceler yazar. Özgür irademizin olmadığı kabulüyle ilerler hem de. Ve sorar: Bütün bir yaşamı, ne ve ne-

Peki ama nasıl etkin bir güce dönüşeceğiz? Sorunun

resi olduğunu bilmediğimiz bir başka yaşamda rahat,

yanıtını şöyle veriyor Balanuye:

mutlu olmak için mi geçireceğiz, yani tüm hayatımız

Etkin bir güce dönüşmek ancak var-kalma ça-

oraya varmak için hüzünlü bir yaşama katlanmak mı

bamızı çeşitlendirerek ve bu arada diğer var-

olacak yoksa yolda olmaya mı odaklanacağız?

lıklarla karşılaşma fırsatlarını değerlendirmekle olanaklı; bu başarıldığı ölçüde sevinçli

Biz, hele de bu çağda hep ileriye doğru koşuyor ve

duygulanışlarımız artmakta, eşzamanlı olarak

buna da yaşam diyoruz. Oysa doğadaki diğer canlılar

da etkileme gücümüz çoğalmaktadır.

sadece o an “var kalma” çabası içindeler. Belki biz de hiyerarşiler fikrinden çıkıp, kendimizi varsayımları-

Ve bütün bunlardan sonra, son bölümde, insanın top-

mızdan sıyırmaya çalışarak buna göre bir “var kalma”

lumsal yapısının altını çizip kolektiviteye vurgu yapı-

çabasına girebiliriz diyor.

yor. Tek başımıza sevince dönüşmek ne mümkün ne de anlamlıdır diyor. Hatta şunu da söylüyor: Ya hep

Belki de tüm yaşam, eşsiz bir senfonik beste-

beraber ya hiçbirimiz. Böylece aslında sadece birey-

nin canlı orkestrasında çalmak gibidir; her bi-

sel değil toplumsal bir sevince dönüşme çağrısı da ya-

rimiz, her bir varlık, canlı ya da cansız her bir

pıyor yazarımız.

zerre, senfoninin bütüncül melodisine katkıda bulunurken bu sonsuz uzunluktaki konserin

Akıcı ve berrak bir dille, yaşamlarımızın içinden bir

kaydı tutulmayacak, kimse tarafından icranın

felsefe kitabı bu kitap.

tümü dinlenmeyecektir. Böyleyse bile (ya da tam da böyle olduğu için), senfonideki bir çığlık, bir alkış, bir kaplumbağa sürünüşü ya da bir obua nefesi olmanızın neresi hüzünlüdür?

46


www.psikolojivetoplum.todap.org

#Kişi: Paulo Freire “Özgürleşme bir praksistir: İnsanların üzerinde yaşadıkları dünyayı dönüştürmek için düşünmesi ve eyleme geçmesidir.” (Freire, Ezilenlerin Pedagojisi, s.56.)

Eleştirel pedagojinin önde gelen isimlerinden olan Freire, geleneksel eğitim modeline yönelik eleştirileri ve özgür bireyin gelişimine hizmet edecek eğitimin nasıl olabileceği üzerine fikirleri ve bu fikirleri tartıştırdığı kitaplarıyla tanınır. Latin Amerika’da dünyaya gelen Freire, bu bölgenin binlerce yıllık tarihini, toplumsal hafızasını ve bilincini kendinde taşır. 1940’lı yıllarda, Brezilya’daki ekonomik buhranın etkileri tüm yaşamı sarmıştır. Freire, tam bu dönemde, halka okuma yazma öğretme yo-

Freire, “Eleştirel Pedagoji” kitabında; problem ta-

lundaki çalışmalarını geliştirir.

nımlayıcı eğitim modelinde, öğretmen ve öğrenciler,

Ona göre, klasik eğitim anlayışı, egemenlerin çıkarı-

düşünme edimini eylemden koparmadan, aynı anda

nadır. Düşünmeye yönlendirmez, eleştiriye ve tartış-

hem kendileri hem de dünya hakkında düşünürler ve

maya açık değildir. Mevcut statükonun devamını

böylelikle düşünme ve eylemde bulunmanın gerçek

sağlamak adına tasarlanmıştır. Bir verici ile alıcı ara-

bir biçimini oluştururlar, der. Bunu praksis olarak ad-

sında tasarlanan bu eğitim sisteminde öğrenciler bi-

landırır. Bu sistem içinde insan kendini hep oluş ha-

rer yatırım nesnesi, öğretmenler ise yatırımcı olurlar.

linde olan, arayan, etkilenen ve aynı zamanda etkile-

Başkalarını bilgisiz kendisini ise bilginin sahibi olarak

yen bir varlık halinde tanımlar.

gören bu anlayış baskın ideolojinin temel özelliklerin-

Ona göre eğitim tarafsız da olmaz. Gelişimin, özgür-

dendir. Böylece, ezilenlerin bilinci kolayca şekillendi-

leşmenin önünü açabilirken; tersine bunun önünü de

rilebilecek ve ezenlerin egemenliği riske girmeyecek-

kapatabilir.

tir. Eğitim sistemi sayesinde bu döngü yeniden üretiO kısaca insanlarda eleştirel bir bilinç oluşturmaya

lecektir.

çalışmış, bu yolla da özgürleşmiş bir dünya kurmayı Bunun karşısında o özgürleştirici bir eğitimi savunur.

hedeflemiştir. Bugün hâlâ, eğitim bilimleri ve eleşti-

Freire’ye göre özgürleşme bir armağan değil, ezilen-

rel pedagojide Freire tartışılmakta ve çalışmaları kul-

lerin öznesi oldukları bir katılımın ürünüdür.

lanılmaktadır. Tamamıyla uygulanmasa da onun yazdıklarıyla eğitime yeni yaklaşımlar gelmiştir.

47


www.psikolojivetoplum.todap.org

sözcüğünden türemiştir. “Meta” öte anlamına gelir-

#Kelime: Metafor

ken “phrein”, taşımak anlamına gelir ve dilimize Metafor kavramı, kendine edebiyattan felsefeye psi-

Fransızca’dan geçmiştir.

kolojiden sanatın çeşitli dallarına kadar geniş bir yelpazede yer bulmuştur. Metafor, dilbilim alanında da

Türkçe karşılığı TDK’de “mecaz” olarak geçse de as-

oldukça kullanılan bir kavramdır. Çoğunlukla sinema

lında çok daha karmaşık anlamlar taşır. Eğretileme

ve edebiyat alanıyla ilgiliymiş gibi düşünülse de as-

olarak kullanılan karşılığı ise, Arapça’da ödünç alma

lında bu kavram hayatımızın her alanında kendine

anlamına gelen “istiare”den gelir. Başka bir yere ait

yer bulur.

olduğu bilinen sözcüğün geçici olarak kullanılması şeklinde yorumlanabilir. Böylece, anlama başka bi-

Metaforların dil ve düşünce bağlamında hayatımızda

çimde katılamayacak bir derinlik katar.

önemli bir yeri var. Özellikle psikoterapi ve psikanalizde çokça kullanılır. Çoğu zaman, anlatmakta güç-

Kişilerin kullandıkları metaforlar, duygu ve düşünce-

lük çektiğimiz, karmaşık duyguları metaforlar yardı-

lerin aktarımındaki anlamı pekiştirir. Soyut bir söy-

mıyla karşımızdakilere aktarmaya çalışırız. Var olanı

lem gibi dursa da, aslında metaforlar yaşantıdan ka-

en yalın ve yaşadığımız deneyimi gerçeğine en yakın

zanılanların dile yansımasıdır.

şekilde ifade edebiliriz. Metafor kavramının kökeni de tam buradan gelir. Yunan dilinde taşımak anlamına gelen “metapherein”

48


www.psikolojivetoplum.todap.org

Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP) Kimdir?

D

erneğin amacı, psikologların ve psikoloji öğrencilerinin eşitlikçi, özgürlükçü ve kardeşlikten yana bir toplumsal dayanışma ekseninde mesleki örgütlenmesini sağlayarak, psikoloji teori ve pratiğinin eleştirisi ve yeniden üretimi yönünde çalışmalar yapmaktır. TODAP, emekten yana ve toplumcu bir eksende bir araya gelen, çalışan, işsiz ve öğrenci psikologları çatısı altında toplamayı hedefler. Her

türlü ayrımcılığa, baskı ve sömürüye karşı ezilenlerden yana ve insan hakları temelinde faaliyet gösterir. TODAP’ın emek eksenli çalışmaları, psikologların çoğunluğunun üretim ilişkileri içerisindeki konumlarından kaynaklanan deneyimlerini betimlemek, yorumlamak, görünür kılmak üzerine kuruludur. Psikologların çoğunluğu ücretli çalışan konumundadır ve güvencesiz çalışma koşulları ve işsizlikle gün geçtikçe daha fazla terbiye edilmektedir. TODAP'ın emek eksenli çalışmaların temeli, bu durumun idrak edilmesine ve güvencesiz ve esnek çalışma koşullarına karşı mücadele etmek üzerine temellendirilmiştir. Psikoloji tarihine bakıldığında, psikolojinin, içinde ortaya çıktığı tarihsel koşullara ve güç ilişkilerine sıkı sıkıya bağlı olduğu ve ideolojik varsayımlar üzerine kurulduğu görülür. TODAP'ın ikinci ekseni psikoloji bilgisinin ve pratiğinin eleştirisini üretmeye odaklanır ve bunu disiplinlerarası bir yaklaşımla yapar. TODAP, herkes için yaşanabilir bir dünya ve bütünlüklü bir meslek bilgi ve icrası için toplumsal dayanışmayı olmazsa olmaz bir koşul olarak tanımlar. Psikologların toplumun ezilenleriyle dayanışma içine girerken amaçladıkları, sadece dar anlamıyla toplumsal dayanışma değil, aynı zamanda dönüşen ve dönüştüren bir meslek inşa etmektir. TODAP, psikososyal refahın en temel taşı olan insan hakları mücadelelerini kayıtsız şartsız destekler. Bu üç eksene ek olarak dernek, psikologların ve psikoloji öğrencilerinin öğrenim görürken veya alanda çalışırken karşılaştıkları hak ihlalleriyle, psikologların ve psikolojinin sebep olduğu hak ihlallerini ve eşitsizlikleri gündeme taşır. Lisans eğitiminin psikolog ünvanıyla istihdam edilmek için yeterli ve nitelikli hale getirilmesi için çalışır ve alanda çalışmak için gerekli kılınan eğitimlerin herkes için erişilebilir olması için çabalar. Bunların yanı sıra, bir sağlık hakkı olarak tanıdığı psikolojik hizmetin eşit, ücretsiz ve anadilde verilmesi için mücadele eder. TODAP bu görüşler ışığında kazanılmış hakları korur, onlara gelebilecek saldırılara karşı mücadele eder, bu hakların ve henüz kazanılmamış olanların savunuculuğunu yapar. Web: http://todap.org Facebook: https://www.facebook.com/todapder Twitter: https://twitter.com/todapder Email: todap.der@gmail.com

49


www.psikolojivetoplum.todap.org

Derneğe Üyelik Derneğe üye ya da fahri üye olmak için web sitesinde yer alan üyelik formunu doldurup iki fotoğrafınızla birlikte bize ulaştırmanız gerekmektedir. Derneğe üye olmak veya derneğin çalışmalarını yakından takip etmek ve tartışmalara katılmak için mail grubumuza üye olmak isterseniz todap.der@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Üyelik/Fahri Üyelik formlarını https://goo.gl/jt6QU1 linkinden indirebilirsiniz.

50


w w w . p s i k o l o j i v e t o p l u m . t o d a p . o r g


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.