YAYIN KURULU
Fatih UYUMAZ Şehriban UYUMAZ Özgür TÖNBÜL Yasemin ÖZÇELİK Rahime ÜNAL ÇETİNKAYA
YAZI İŞLERİ VE TASARIM
Fatih UYUMAZ Şehriban UYUMAZ Özgür TÖNBÜL Yasemin ÖZÇELİK Rahime ÜNAL ÇETİNKAYA
İLETİŞİM VE YAZI GÖNDERME psikomavi@gmail.com https://www.facebook.com/groups/psikomavi/ https://www.facebook.com/psikomavidergisi
Psikomavi E-Dergisi 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Psikoloji, kültür ve edebiyat konularında yazılar içermektedir. Dergide yayınlanan yazılardan yazarın kendisi sorumludur.
Psikomaviden… Psikomavi Dergisi 6. sayı ile karşınızda. Bu sayımızda sizlerin karşısına “Şiddet” konusu ile çıktık. Ülkemizde son üç aydır tırmanan şiddet olayları ile denk düşen bu sayımızda şiddetin psikolojik boyutlarını anlamaya yolculuk edeceksiniz.
Şiddetin acımasızlığının her geçen gün arttığı, toplumu birbirinden ayrıştırmaya çalıştığı bu dönemde bireyler olarak mantıklı düşüncenin her zaman devrede olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sayımızda şiddetin en çok etkilediği kesimler olan kadınlar ve çocuklar ile ilgili yazılarımızı ve dosya konumuzu severek okuyacağınızı umuyoruz. Mobbingin insanlar üzerindeki etkilerini ayrıntılı bir biçimde ele aldık; şiddetin psikolojik kökenleri ve ruhsal etkilerini, gençliğin şiddet ile ilişkisini, şiddetin iletişim dili boyutunu makalelerimizde bulabilirsiniz. Ayrıca bu sayımızda kadına yönelik şiddeti dosya konusu olarak ele aldık ve TÜİK verileri ile Türkiye’de yaşanan kadına yönelik şiddeti inceledik. İlk defa yazılama köşemizi oluşturduk ve serbest yazım denemelerini paylaştık. PsiKitap ve PSinema bölümlerimiz ile serbest çağrışım ve mavi ayraç kısımlarımızı da severek takip edeceksiniz.
İyi okumalar…
İÇİNDEKİLER
1-2
Psihaber-Araştırma 26
Şiddete Hayır
3-7
Kurum İçi Şiddet 27
Mavi Ayraç
8-15
Şiddetin Psikolojik Kökenleri Ve Psikopatolojik Etkileri
28-33
Dosya: Kadına Yönelik Şiddet
16-18
Şiddet ve Çocuk
34-36
Şiddeti Öğrenen Çocuklar
19
Serbest Çağrışım
37-38
Şiddetsizlik ve İletişim
20-21
Televizyondaki Şiddetin Ruh Sağlığına Etkileri
39
PsiKitap
40
PSinema
22-24
Gençlik ve Şiddet
25
Ayy İçim Şiddetlendi!!!
Psikomavi
1
Psikohaber – Araştırma
Hamilelik Dönemindeki Şiddet AnneBebek İlişkisini Sarsıyor Hamilelik dönemi, kadınların hayatında gerek bebek beklemenin heyecanıyla keyifli, gerek hızlı psikolojik değişimleri barındırması sebebiyle zorlu bir süreç. Bu dönemde aile içi kriz ve şiddet yaşantıları sadece annenin değil bebeğin de fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak olumsuz etkilenmesine neden olabiliyor. Hatta bu olumsuzluklar annenin karnındaki bebeğiyle ilişkisine de aynı oranda yansıyabiliyor. Portekizli bir grup araştırmacı, hamilelik döneminde aile içi şiddete maruz kalan kadınların bebeğiyle ilişkisindeki kaliteyi incelemek amacıyla hamileliğinin son 3 ayında olan kadınlarla bir çalışma yürüttü. Hamilelik döneminde aile içi şiddet gören kadınlar belirlendi. Şiddet gören ve görmeyen gebelerin hamilelik dönemine uyum dereceleri, bu döneme dair tutum ve davranışları, henüz doğmamış bebekleriyle ilgili duyguları ve düşünceleri hakkında bilgi alındı. Sonuçlara bakıldığında; hamilelik döneminde aile içi şiddete maruz kalan
kadınların, bu şiddete maruz kalmayanlara oranla bebekleriyle daha zayıf ve yetersiz bağlanma geliştirdikleri görüldü. Ayrıca aile içi şiddet mağduru anne adaylarının, şiddet mağduru olmayanlara kıyasla, hamilelik ve bebeğe dair daha fazla olumsuz tutum ve düşüncelere sahip olduğu sonucuna ulaşıldı. Günümüzde hamilelik döneminde yaşanan şiddet ve istismar olgularının artarak üzücü bir boyuta ulaştığı görülüyor. Araştırmacılar, anne-bebek ilişkisinin doğumdan önce başladığını belirtiyor ve bu dönemde bu ilişkiyi sarsacak her türlü davranıştan uzak durulmasını tavsiye ediyor. Bu yüzden anne adaylarının bakış açılarını genişletebilecek ve farkındalık sağlayacak eğitim programlarının düzenlenmesi bu sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır. http://ajanspsikoloji.com/hamilelikdonemindeki-siddet-anne-bebekiliskisini-sarsiyor
2
Psikomavi toplanan verilere göre şiddet oranının
Türkiye’de Hamile Kadınlara Yönelik Aile İçi Şiddet
%2.37 oranında olduğu, şiddete uğradığını söyleyen kadınların yaş ortalamasının ise 29 civarında olduğu belirtildi. Özellikle geniş bir ailede yaşayan hamile kadınların şiddete uğrama riskinin ise çekirdek ailede yaşayan kadınlara oranla daha fazla olduğu rapor edildi. Araştırmacılar, sağlık uzmanlarının hamile kadınlara yönelik aile içi şiddet riskinin daha fazla farkına varmasının ve ailenin
Kadına yönelik şiddet pek çok ülkede
eğitim seviyesinin artırılmasının önemine
önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
dikkat çekiyor.
Aile içi şiddet de kadının sağlığını önemli derecede tehdit eden sorunlardan birisi. Türkiye ise kadına yönelik istismar ve şiddet bakımından kötü bir tablo çiziyor
Detaylar için Kaynak
Cengiz, H. et al. (2014). Domestic violence against pregnant women: A prospective
Türkiye’de yakın bir zamanda Hüseyin
study in a metropolitan city, İstanbul.
Cengiz
Journal
önderliğinde
yapılan
bir
araştırmada İstanbul’da yaşayan hamile kadınlara yönelik şiddet incelendi. 2012 ve 2013 yıllarında 1349 hamile kadından
of
the
Turkish
German
Gynecological Association, 15, 74-77. http://ajanspsikoloji.com/turkiyede-hamilekadinlara-yonelik-aile-ici-siddet
Psikomavi
3
Makale
KURUM İÇİ ŞİDDET-İŞ YERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ:MOBBİNG Erkan ÖZ Psikolojik Danışman/Kariyer Danışmanı
“Öfke rüzgar gibidir, bir süre sonra diner;
öfkesi sebebiyle böyle şaşı olur. Öfke ve
ama birçok dal kırılmıştır bile.” der
şehvet insanı şaşı yapar, ruhu doğruluktan
Mevlana. Kıssadan hisse : Ustası, şaşı
ayırır.
çırağına “içeriye gir, raftaki şişeyi dışarıya
Şiddet
getir” demiş; şaşı çırak “o iki şişeden
Arapça’dır
hangisini getireyim?” diye sormuş. Ustası
"sertlik", "peklik" anlamlarını barındırır.
cevap vermiş: “O, iki şişe değil, git şaşılığı
Kelimenin İngilizce ve Almanca kullanımı
bırak; biri iki görme. ”Çırak“ usta beni
ise Latince birkaç kavramın birleşiminden
niye azarlıyorsun” deyince ustası “öyleyse
oluşmaktadır ve bir yandan "ihlal etmek"
o iki şişenin birini kır” diye karşılık
ve "zarar vermek" anlamlarını taşırken
vermiş. Şişe bir taneydi, ama onun gözüne
diğer yandan "kuvvet", "hız" ve "aşırılık"
iki görünüyordu. Çırak birini kırınca diğeri
anlamlarını
de gözden kayboldu. İnsan da arzuları ve
bağlamda şiddet kavramı, en geniş
kelimesinin ve
da
etimolojik
"bir
gücün
kökeni
derecesi",
karşılamaktadır.
Bu
4
Psikomavi tanımıyla gücün, kuvvetin, otoritenin ve
Kurumlarda
üstünlüğün kötüye kullanımı ile ortaya
davranışları aşağıdaki şekillerde karşımıza
çıkan sınır ihlalini ifade eder. (Dursun,
çıkmaktadır.
2011).
-Çalışanları yeterine çaba göstermediği
Şiddetin her türlüsünü yaşadığımız şu
için suçlamak
dönemde kurumsal bağlamda gerçekleşen
-Çalışanı deneyimsiz olduğu gerekçesiyle
ve fiziksel olmayan; ancak kişiyi hem
aşağılamak
fiziksel hem de duygusal açıdan yıpratan
-Örgütün
kurum içi şiddet oldukça yaygın olmaya
yararlanmasını engellemek
başlamıştır.
-Aşırı iş yükü vermek
Fiziksel
şiddetten
daha
gözlenen
sunduğu
tehlikeli boyutlara ulaşan psikolojik şiddet,
-İşlerin
iş
bitirilmesini istemek
yerinde
önemli
güvenlik
sorunu
ve
Di
yaratmaktadır.(Chappell Martino,2000). tanımlamak
Psikolojik için
zorbalık(bullying),
şiddeti
mümkün
-Çalışana
yüksek
mobbing
imkanlardan
olmayan
tarihlerde
olasılıkla
başarılı
olmayacağı işler vermek
yıldırma(mobbing),
-Çalışana sürekli olarak yaptığı hataları
taciz(homossment),
hatırlatmak
psikolojik terör,(psychological terror) ve
-Ağır ithamlarda bulunmak
kötü davranma(mistreatment) gibi çok
-İşten atmakla tehdit etmek
sayıda
-Çalışanın telefon ve e-postalarına cevap
farklı
kavram
kullanılmaktadır.(Özen,2007)
vermemek
İngilizce de “mob” kökünden gelen aşırı
-Çalışan hakkında söylenti yaymak
şiddete yönelmiş kalabalık anlamındaki
-Çalışana fazla basit işler vermek
sözcüğün eylem biçimi olan “mobbing”
-Fiziksel şiddet uygulamak ya da tehditte
birine karşı cephe oluşturma, duygusal
bulunmak ( Solmuş, 2005)
saldırıda bulunma, psikolojik terör olarak
-Çalışanın ruh sağlığı hakkında üstü kapalı
ifade edilmektedir.( Yücetürk, 2003)
ifadelerde bulunmak gibi birçok türde iş
Leyman, (1996)
yerinde
insanların mobbinge
psikolojik
taciz
karşımıza
başvurmasında dört temel neden görür.
çıkmaktadır. Bütün bu maddeler ışığında
Bunlar; birisini bir grup kuralını kabul
çatışma ve psikolojik tacizi birbirinden
etmeye
ayırmak lazım.
zorlamak,
düşmanlıktan
hoşlanmak, can sıkıntısı için zevk arayışı ve
önyargıları
sıralanabilir.
pekiştirmek
olarak
Psikomavi
5
İşyerinde psikolojik tacizin aşamalarını
Tüm kültürlerde ve ülkelerde çalışanların
Anlaşmazlık,
zaman zaman karşılaşması muhtemel olan
Saldırgan
eylemler,
Yönetimin katılımı, Zor veya akıl hastası
psikolojik
olarak damgalanma, İşine son verilme
Çalışma ve Sosyal Bakanlığı tarafından
olarak sıralayabiliriz.
gündeme alınmış 19 Mart 2011 tarih ve
İş
yerinde psikolojik
şiddetin
birçok
şiddet
kavramı
27879 sayılı resmi gazete yayımlanan
nedeni, çeşidi olmakla birlikte Mobbing
“İşyerlerinde
(psikolojik
önlenmesi(mobbing)”
şiddet)
uygulayan
kişilik
tiplerini şu şekilde söyleyebiliriz: Narsist
kişilikli
Türkiye’de
psikolojik
tacizin Başbakanlık
genelgesinin dördüncü, beşinci ve sekizinci
psikolojik
şiddet
maddeleri
bakanlığa
açık
görevler
uygulayan, hiddetli uygulayan, iki yüzlü
yüklemiştir. Bu amaçla Alo 170 üzerinden
psikolojik
şiddet
kırıklığına
uğramış
uygulayan,
hayal
psikolojik
taciz
konusunda
psikolojik
şiddet
alınmaya başlanmıştır. Bununla
çağrılar birlikte
uygulayan, eleştirici kişilik yapısındaki
21/05/2012 tarihinde bakanlık oluru ile
psikolojik
“Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”
şiddet
uygulayan
kişilik
tipleridir. Bu kişilik tiplerinden yola
oluşturulmuştur.
çıkarsak
Ülkemizdeki mobbing ile var olan mevcut
psikolojik
kişilerin
kişilik
halinde
sıralamak
taciz
uygulayan
özelliklerini
maddeler
yasal
mobbing
Türkiye’de görülen mobbing vakalarını
uygulayan kişiler: Antipatik kişiliklidir,
incelersek sadece Alo 170 üzerinden çağrı
ayrıcalıklı ve vazgeçilmez olduğuna inanır,
yapılan mobbing rakamları 19.03.2011-
narsist kişiliğe sahiptir, paranoid baskıcı
06.04.2014
ruh hali gösterir, düşmanlık yapmaktan
11.393 adet işyerinde psikolojik taciz
kendini alamaz, sadist kişiliğe sahiptir,
başvurusu yapılmıştır. Bu başvurularda
kendi normlarını örgüt politikası haline
sektörel olarak %70 özel sektör, %30 kamu
getirmeye çalışır, önyargılı ve duygusaldır,
sektöründen gelmektedir. Cinsiyet olarak
kötü
kişiliklidir,
merkezcidir,
istersek,
tehdit
genellikle
düzenlemeler
bu
tarihleri
şekildeyken
arasında
toplam
altında
ben
baktığımızda özle sektörde %42 kadın %58
çalışkandır
ve
erkek, kamu sektöründe %50 kadın %50
esnek değildir.
erkek
Mobbing uygulayanların kişilik tipleri ve
açısından baktığımızda mobbing çağrısı
özellikleri bu şekilde iken mobbinge maruz
yapan çalışanları yarıya yakını 24-33 yaş
kalanların,
aralığındaki
yapılanların
kendilerine kişiler
genellikle
mobbing yalnız,
acayip, başarılı, yeni gelen kişilerdir.
başvuruda
bulunmuştur.
kişilerdir.
Özellikle
Yaş
özel
sektörde daha genç çalışanların mobbinge maruz
kaldıkları
görülmüştür.
6
Psikomavi Veriler incelendiğinde karşımıza çıkan en
da örgütsel olarak mücadele edebilirler.
ilginç detay mobbinge uğrayanların eğitim
Bireysel mücadele yöntemleri; özgüvenini
durumlara
ortaya
artırma yollarına başvurmak, insanlar daha
maruz kalanlar
çok birlikte olmak, sevdiklerinden destek
kamu sektöründe daha eğitimli kişiler
almak, kendilerini yalıtmayarak, kurban
olarak görülürken özel sektörde mobbing
psikolojisinden
mağdurları
kendisinde
baktığımızda
çıkmaktadır.
Mobbing
daha
eğitimsiz
çıkmak,
olduğunu
hissettirmek
inançlı
sektörde lise mezunları psikolojik taciz
Örgütsel mücadelede daha çok yasal
çağrısında bulunmuşlarıdır.)
sınırları bilmeli kişisel haklarınızı örgütlü
psikolojik
taciz
şikayeti
olarak
ve
kişilerdir.(kamuda en fazla lisans, özel
İşyerinde
olmak
kontrolü
sıralayabiliriz.
biçimde savunmalısınız.
konularında ilk sırada istifaya zorlama
Ülkemizde
sonrasında
muameleye
başhemşire olarak görev yapan H. S.(50),
maruz kalma ve sözlü taciz, ayrımcılık
hastane yönetiminin kendisi hakkında;
gelmektedir.
mercilere
kınama, uyarı ve disiplin dahil, 6 kez ceza
baktığımızda amirleri yüksek oranla ilk
vermesi ve geçici görevle başka bir
sırada görürüz. Psikolojik tacizleri illere
hastaneye gönderilmesi nedeniyle açtığı
göre
mobbing
sırasıyla
Şikayet
kötü
edilen
incelediğimizde
doğal
olarak
Devlet
Hastanesi'nde
davasını
kazandı.
İdare
büyükşehirler(İstanbul, Ankara gibi) ilk
Mahkemesi, H. S.'nin geçici görevlendirme
sıralardadır. Ancak örneğin İstanbul’da
ve disiplin cezaları
özel
haklarının ve manevi bütünlüğünün zarara
sektördeki
kamudaki
şiddet
şiddet
uygulamasıyla görülme
uğratıldığına karar vererek, Valiliği 5 bin
sıklığı açısından farklılık göstermektedir.
lira manevi tazminat cezası ödemesini
İstanbul’da
kararlaştırdı.
özel
uygulaması
nedeniyle kişilik
sektörde
çalışanların
Devlet
Hastanesi'nde
mobbing başvurusu kamu sektördekilerinin
başhemşire H. S.'ye, 2007 yılı Aralık
yaklaşık üç katı fazlalığındandır.
ayında acil serviste sargı bezi kalmadığı
İşyerinde psikolojik tacize uğramak
gerekçesiyle
uyarı,
2
hiçbir insanını istemeyeceği, travmatik
servislerin
bakım
durumlara neden olabilecek bir olaydır.
yapılmadığı
iddiasıyla
Kişiler, psikolojik tacize karşı bireysel ya
verildi.
ay
ve
sonra
da
temizliğinin
disiplin
cezası
Psikomavi H.
S.'nin
7 itirazı
üzerine
disiplin
cezası
kalanların lehine sonuçlanabilmektedir. Önemli
kaldırılırken, 33 gün sonra ihale komisyonu üyesi
olan haklarımızı savunmak ve asla yılmamaktır.
olduğu bir ihalede usulsüz işlem yapıldığı
İşyerinde psikolojik taciz modern dünyanın en sık
gerekçe gösterilerek Sağlık Bakanlığı tarafından
görüldüğü şiddetlerden biridir.
uyarı cezası ile cezalandırıldı. 1 yıl sonra ise H.
M.Gandhi’nin söylediği gibi “Şiddet ile
S.'dan ayniyat saymanı ve ambar memurlarının
hedefine ulaşılan zafer anlık olduğu için yenilgiye
görevlendirildiği "Tıbbi sarf ve ilaç taşınır kayıt
eşittir.
kontrol yetkilisi" olması istenildi. Bu görevin başhemşirelerin görevi olmadığını belirten H. S.
KAYNAKÇA
hakkında tutanak tutularak kınama cezası verildi.
CHAPPELL, D.-Di MARTINO, V. (2000),
Bu olaydan 5 gün sonra da H. S.'ye katları kontrol
Violence
etmediği için disiplin cezası verildi. 2 gün sonra
Geneova.
ise hastanede tartışan 2 hemşire arasındaki
LEYMANN, H.; “The Context and Development
sorunu, çözüme kavuşturmadığı iddiasıyla H. S.
of Mobbing at Work”, European Journal of Work
bu kez de kınama cezası aldı. 1 ay sonra anestezi
and Organizational Psychology, 1996, 5 (2).
uzmanı ile kadın doğum uzmanı arasında çıkan
ÖZEN, S. (2004), “Çalışma Yaşamında İşyeri
tartışmada H. S.'nin sorumluluğu bulunduğu
Şiddeti Sorunu ve AB Ülkelerinde Durum”,
gerekçe gösterilerek kınama cezası verildi.
UZUN, T.-ÖZEN, S. (Edi.) Avrupa Birliği
H. S. hakkında verilen cezaların ardından
at
Work,
Second
Edition,
ILO,
Sürecinde Türkiye, Seçkin Yayıncılık, Ankara.
idarecilik yönünden zayıf olduğu iddia edilerek
TENGİLİMOĞLU,
hastane yönetimi tarafından geçici görevle başka
Asistanlığı”
Devlet Hastanesi'ne gönderildi. H. S., hakkındaki
YÜCETÜRK, Elif; (2005), “Bilgi Çağında
2 uyarı, 1 disiplin ve 3 kınama cezalarının
Örgütlerin
yıldırma amaçlı olduğunu, kişilik haklarının
Sendikal Notlar, Sayı 36, s.77- 91.
zedelendiğini ve ruh sağlığının bozulduğunu
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/
belirterek, 2 Şubat 2010 tarihinde
WLP%20Repository/csgb/dosyalar/kitap/kitap07
Valilik
hakkında İdare Mahkemesi'nde mobbing davası açtı.
İdare
Mahkemesi,
H.
S.'nin
geçici
görevlendirme ve disiplin cezaları nedeniyle kişilik hakları ve manevi bütünlüğünün zarara uğratıldığına karar vererek, Valiliği'nin 5 bin TL manevi tazminat cezası ödemesini kararlaştırdı. Bu örnekte olduğu gibi ülkemizde birçok mobbinng davası açılmakta ve mobbinge maruz
_mobbing
D.
Görünmeyen
(2004),
Yüzü:
“Yönetici
Mobbing”,
8
Psikomavi Makale
ŞİDDETİN PSİKOLOJİK KÖKENLERİ VE PSİKOPATOLOJİK ETKİLERİ Özgür TÖNBÜL Psikolojik Danışman
şiddet
GİRİŞ
adli
birimler
tarafından
olay
durumunda çok kolay bir şekilde tespit Şiddet günümüzde her alanda karşımıza
edilebilir. Fiziksel şiddet her ne kadar
çıkan bir olgudur. Evde, iş yerinde, sokakta
mağdurun vücudunda yaralanmalara yol
günün her anında karşılaşabileceğimiz bir
açsa da daha çok ruhunda yaralanmalara
olgudur. Yaşanan bu şiddet olayları her
yol açmaktadır. Fiziksel şiddete uğrayan
insanı farklı derecelerde etkilemektedir.
bireyler, kendilerini çaresiz, hiçbir şeye
Şiddet yaşanan boyutuyla insanda derin
gücü yetmeyen, özgüvenleri düşük olarak
yaralar
görürler.
açabilen,
insanın
dünyanın
Şiddetin şiddet
sarmal
dünyasında
güvenilir bir yer olduğuna dair inancını
fiziksel
tekrarlandıkça,
mağdur
sarsabilen travmatik yaşantılar bütünüdür.
kişinin çaresizlik ve güvensizlik duyguları had safhaya çıkar ve mağdur bilinç
ŞİDDET
sislenmesi
Şiddeti; fiziksel, sözel, psikolojik ve cinsel
bulamayacağını düşünür. Fiziksel şiddete
şiddet olarak ayırabiliriz. Fiziksel şiddet;
uğrayan kişiler daha da içe kapanmaya,
şiddet türleri içerisinde en kolay şekilde
kimseyle
tanısının konabileceği türdür.
çıkmamaya,
Fiziksel
yaşayarak
buna
konuşmamaya, yüzünü
çözüm
evden
gözünü
dışarı
saklama
şiddette şiddeti uygulayan kişi mağdurun
ihtiyacı ile uygun kıyafetler giymeye
vücudunu hedef alır. Bu yüzden fiziksel
başlama gibi davranışlarda bulunabilirler.
Psikomavi
9
Şiddetin
yarattığı
travmayla
edebilme
ve
ruhsal
özellikle
çocukları
aşırı
derecede
güçleri
gün
etkilemektedir. 0-6 yaş gelişim döneminde
Çaresizlik
ve
çocukların kişilikleri oluştuğu için bu
güvensizlik duyguları şiddet uygulayan
dönemde yaşanan sözel şiddet çocukların
kişi
kimlik gelişimini olumsuz etkilemektedir.
geçtikçe
baş
fiziksel
tükenmektedir.
karşısında
köşeye
sıkışmışlık
hissettirir. Adım atacak, çözüm bulacak
Bu
durum
ileride
yaşama
uyumu,
gücü kendilerinde göremezler. Fiziksel
ergenlikteki kimlik kazanımını, insanlarla
şiddete maruz kalan çocuklar ve kadınlarda
iletişimini olumsuz etkileyebilmektedir.
en çok yaşanan ruhsal belirtileri bu şekilde özetleyebiliriz.
Sözel
şiddet;
şiddet
şiddet
aslında
türlerini
bünyesinde
tüm
şiddet
barınmaktadır.
arasında
Fiziksel, sözel ve cinsel şiddetin psikolojik
tanımlanması en zor türdür. Sözler soyut
etkileri çok fazladır. Psikolojik şiddette
bir kavram olduğu için fiziksel şiddet gibi
bunlara ek olarak baskılama araçlarının
gözle görülebilir tanı koyucu bir durum
çok fazla kullanılması vardır. Psikolojik
yoktur. Sözel şiddeti ancak mağdurun
şiddette mağdurun düşünceleri, duyguları
anlatımları ile anlayabiliriz. Sözel şiddette
önemsenmez,
en çok görülen durum, karşıdaki kişiyi
yaşamıyormuş gibi davranılır. Mağdur
aşağılama, yok sayma, küfür etme, onun
sürekli olarak baskı altında olduğunu
kişiliğiyle dalga geçme, ağza alınmayacak
hisseder. Yemesine, içmesine, oturmasına,
sözlerle
gibi
giymesine, düşüncelerine karşı sürekli bir
davranışlardır. Sözel şiddete maruz kalan
eleştiri ve baskı vardır. Psikolojik şiddet
bireyler özgüvenleri düşük, çekingen, bir
öyle bir
şey sormaya utanan, insanlarla iletişimi
bıkkınlık yaratır. Genelde de psikolojik
bozulmuş, arkadaş ortamında bile kendini
şiddette mağdur karşı tarafa bu durumu
rahat
ifade edebilir ancak şiddeti uygulayan kişi
baskılamaya
hissedemeyen
türleri
Psikolojik
çalışma
kişilerdir.
Sözel
o
kişi
yokmuş,
boyuta ulaşır ki mağdurda
şiddette söylenen aşağılanmalar, hakaretler
tarafından
kişinin
Psikolojik şiddet bireyde insan olarak
benliğine
yapışıp
kalmaktadır.
baskılanması
Mağdur bu söylenenleri kişiliğinin bir
değerli
parçası olarak görmekte ve benliğine mal
kendisinin bir hiç olduğu gibi düşüncelere
etmektedir.
etiket
neden olabilmektedir. Bu durum kişilikte
olmaktadır. Şiddetin sarmal döngüsünde
yer etmekte ve kendisinin bulunduğu
birey sözel şiddet uygulayan kişiye belirli
ortamda bile özgürce hareket edememesine
süre sonra hak verme konumuna gelmekte,
neden olmaktadır.
Kendisi
için
bir
söylenenleri “ben zaten böyleyim” deyip kendisine mal etmektedir. Sözel şiddet
olmadığı,
muhtemeldir.
önemsenmediği,
10
Psikomavi Cinsel şiddet; şiddeti uygulayan kişinin
Şiddet konusunda geliştirilen psikolojik
mağdurun rızası olmadan ona yönelik
yaklaşımlarından bazıları, şiddeti insan
cinsel
doğasında
davranışlarda
bulunması
veya
karşılıklı rıza olsa bile cinsel eylem
görürken
sırasında
nedenlerle
şiddet
içerikli
davranışlarda
bulunan bazıları
bir da
olgu
olarak
şiddetin
çeşitli
olumsuzluğa
dönüştüğünü
bulunmasıdır. Cinsel şiddet, taciz, tecavüz
savunurken diğerleri de şiddetin çevreden
ve cinsel eylem sırasındaki fiziksel şiddeti
öğrenildiğini savunmaktadır.
içerir. Cinsel şiddet bireyde korkuya, çaresizliğe
ve
güvensizliğe
neden
olmaktadır. Cinsel şiddeti uygulayan kişi
Şiddetin İnsan Doğasında Bulunduğunu Savunan Yaklaşımlar
mağduru korkutmakta ve tehdit etmektedir. Bu tehditler yüzünden mağdur tamamen
Bu
çaresiz
psikanalitik yaklaşım gelmektedir. Freud’a
kalmakta
bilememektedir.
ne
Cinsel
yapacağını
şiddete
maruz
yaklaşımı
savunanların
başında
göre bilinçaltında saldırganlık ve cinsellik
kalan kadınlar, kız ve erkek çocuklardır.
içgüdüleri
Toplumumuzda yaygın olarak cinsel şiddet
saldırganlık
görülmektedir. Cinsel şiddete maruz kalan
arındırılamayacağını savunmuştur. Freud’a
bireyler kendilerini suçlamakta, öfkeleri
göre saldırganlık her insanda vardır bunun
kendilerine dönmektedir. Toplumun cinsel
gösteriliş
içerikli
değişmektedir. Freud Hz. İsa’nın çarmıha
davranışlarda
kadınları
ve
çocukları daha kolay suçlama eğilimi
gerilmesini
mağdurların
yasağının
kendilerini
eleştirmelerini
vardır.
Freud
insanın
dürtüsünden
biçimi
ve
insandan
insana
dinlerdeki
bulunmasının
öldürme
saldırganlığın
daha kolaylaştırmaktadır. Cinsel şiddete
insanın doğasında var olan bir dürtü
maruz kalanlar bunu kimseyle paylaşma
olduğuna delil olarak görmüştür. Freud,
eğiliminde
çocuğun
bulunmamaktadır.
hakkımda
ne
düşünürler
Benim düşüncesi,
diş
çıkarması
davranışını,
ve
tuvalet
ısırma
eğitimiyle
güvenlik birimlerinde mağdura yönelik
çevresindekileri
olumsuz
davranışlarını saldırganlığın ilk belirtileri
yaklaşımlar,
mahkeme
ve
kontrol
etme
güvenlik birimleri tarafından mağdurun
olarak göstermiştir.
güvenliğinin sağlanmaması gibi ikinci
Klein saldırganlığın insanın doğasında
yaralanmalara insanların
yol
yardım
açan
davranışlar
bulunduğu
arama
davranışını
hemfikirdir. Klein’e göre saldırganlık ilk
etkilemektedir.
konusunda
Freud
ile
önce çocuğun bağımlı olduğu nesneye yönelmekte daha sonraki aşamalarda ise
ŞİDDETİN KÖKENLERİ
PSİKOLOJİK
diğerlerine
transfer
edilmektedir.
Psikomavi
11
Gustave
Le
Bon
ve
Girard
farklı
bastırması
ve
evcilleştirmesi
gerekir.
araştırmalar yapsalarda şiddetin psikolojik
Kişinin bilinçli dünyasında işler yolunda
kökenlerine değinmişlerdir.
gittiği sürece gölgedeki kötü unsurlar
saldırganlık
dürtüsünün
Le Bon toplumların
bilinç
dışında
etkisiz
doğasında bulunduğunu ileri sürmüş ve
durmaktadırlar.
bunun ırksal bilinçaltı ile aktarıldığını
gitmeyip kişinin zorlandığı bir durumda
savunmuştur. Girard’a göre şiddet sadece
gölge egonun kontrolünden çıkmakta ve
özne ile nesne arasında olan bir şey
gölgedeki
değildir.
saldırgan davranışlara neden olmaktadırlar.
Öznenin
doğasında
nesneyi
Ancak
olarak
kötü
işler
unsurlar
yolunda
etkinleşerek
arzulamak vardır fakat aynı nesneyi birden fazla
özne
arzuladığı
çıkmaktadır.
Arzuların
zaman bir
şiddet nesneye
Adler, üstünlük arzusunu korumak için insan
doğasında
olumlu
yönelmesi çatışmaların çıkmasına neden
bulunduğunu
fakat
olmaktadır.
içgüdüsünün
insan
Nörobiyopsikolojik
araştırmalara
göre
şiddet
saldırganlık doğasında
bulunmadığını savunmuştur. Ona göre
şiddet limbik sistemle beynin frontal ve
saldırganlık
temporal loblarındaki nörolojik faaliyetler
alması sonucu ortaya çıkmaktadır. Kişi
ve serotonin, dopamin, gama-amino butirik
üstünlük
asit,
saygısına
nitrik
oksit,
glukokortikoidlerin ilişkilidir.
Bu
estradil
ve
salgılanmasıyla
yaklaşıma
göre
şiddet
üstünlük
arzusuna
arzusunun
bağlı
düşkündür.
olarak
yara
öz-
Öz-saygısının
zedelendiğini, kendisinin değersizleştiğini hissetme, suçlanma, yoksun kalma ve
salgılanan bazı hormonlar nedeniyle ortaya
geriye
çıkmakta ve şiddetin nörobiyolojik kökeni
saldırganlaşır. Adler, üstünlük arzusunu
psikolojik kökeninden önce gelmektedir.
gerçekleştirmek bulunan
atılma
gibi
için
olumlu
durumlarda
insan
şiddetin
kişi
doğasında öz-saygının
Şiddetin Çeşitli Nedenlerle Olumsuza
kaybedilmesi durumunda ortaya çıkan
Dönüştüğünü Savunan Yaklaşımlar
saldırganlıktan önce geldiğini ileri sürmüş, saldırganlığın daha sonra bazı sosyal
Jung şiddeti arketiplerle açıklamış ve
faktörlerle ilişkili olarak ortaya çıktığını
şiddetin kaynağı olarak gölge arketipini
savunmuştur.
göstermiştir. Ona göre gölge, arketiplerin
Fromm’a göre, insan dünyayı değiştirme
en güçlü ve tehlikeli olanıdır. İnsanın
ve dönüştürme amacı güden bir varlıktır.
canlılık
Bu nedenle kendisine hedefler koyar.
ve
yaratıcılık
içgüdülerinin
kaynağı olduğu gibi insanın hayvansı
Hedeflerini
gerçekleştirme
girişimi
yönünü de içermektedir. Birey, toplumun
yeteneklerini kullanmayı ve güçlenmesini
bir üyesi olmak için gölgenin bu yönlerini
sağlar. Zafiyet, kaygı ve yetersizlikler
12
Psikomavi nedeniyle
hedefinden
uzaklaşması
kendisini güçsüz hissedip acı çekmesine ve
durumunda olumsuz şiddete dönüştüğünü savunmuştur.
yaşam dengesinin bozulmasına neden olur. Bu durumda kişi içinde bulunduğu sıkıntıyı
Şiddetin
giderme ve oluşan dengesizliği onarmaya
Yaklaşımlar
Öğrenildiğini
Savunan
yönlenir. Önce güçlü bir kişiye ya da guruba boyun eğerek onlarla özdeşleşme
Davranışçı
yolunu tutar. Fromm’a göre bu yöntem bir
içgüdüsel olduğu görüşüne karşı çıkıp,
yanılsamadır. İkinci yol olarak ise yok
öğrenilen bir davranış olduğunu ileri
etmek için saldırganlığı tercih eder. Bunun
sürmüşlerdir. Onlara göre saldırganlığın
nedeni ise yaşam karşısındaki dayanılmaz
kazanılmasında önemli olan iki faktör
edilgenliğin iç dünyasında oluşturduğu
vardır.
acıdır.
pekiştirmedir.
intikam
Böylece
bir
almıştır.
yerde
Fromm,
yaşamdan
Birincisi
tekrar, Çocuk
saldırganlığın
diğeri
ise
saldırganlığı
edici
çevresinden gördüğünde bu tür davranışlar
olumsuz şiddetin yanında olumlu şiddetin
sergilemeye başlar. Bu aşamada saldırgan
bulunduğunu
ayırmıştır.
davranışın kötü olduğu belirtilip ceza
Birincisi, oyunda ortaya çıkan şiddet:
verildiğinde davranış pekişmez. Eğer bu
Oyunda ortaya çıkan şiddet yok etme
davranışları çevreden olumsuz tepki almaz
amacı
geliştirmeye
ya da teşvik edilirse çocuk saldırgan
dönük bir şiddettir. Bu tür şiddete örnek
davranışı tekrarlayarak alışkanlık haline
olarak
getirir.
belirtip
taşımayan,
yok
psikologlar
ikiye
beceri
Budistlerin
kılıç
oyunlarını
göstermektedir. İkincisi, tepkisel şiddet: Bireyin yaşamını, özgürlüğünü, onurunu
Sosyal
bilişsel
kuramı
geliştiren
ve servetini korumaya yönelik başvurduğu
Bandura’ya göre saldırganlık öğrenilen bir
şiddettir. Bu şiddet türü yaşama dönük,
davranıştır. Toplum çocuğa ailede, akran
akla uygun ve meşru olup, en yaygın
guruplarında, okulda ve medyada birçok
görülen şiddet biçimidir.
model sunmaktadır. Çocuklar bu modelleri gözlemler
ve taklit
ederler. Bandura
Maslow, şiddet konusuna Fromm’a benzer
çocuklar
üzerinde
yapmış
yaklaşmıştır. Ona göre üretememe ve
çalışmalarda onların seyrettikleri şiddet
kendini gerçekleştirememe sonucu gelişen
içerikli filmlerden saldırgan davranışları
nevrotik
öğrendiğini tespit etmiştir.
yönelimler
şiddete
yol
açmaktadır. Maslow, insanın kendisini gerçekleştirmesi için gerekli olan olumlu şiddetin
kişinin
bunu
başaramaması
olduğu
Psikomavi
13
Horney, saldırganlığın nevrozun yansıması
belirtiler görülebilir. Olayın anılarından
olduğunu, nevrozun ise kültürle alakalı
kaçınma davranışı belirgin olarak görülür.
olduğunu ileri sürmüştür. Ona göre birey
Şiddete bağlı olarak, şiddetin yaşandığı
yaşadığı insan ilişkilerindeki çatışmalar
tarihten
sonucu insanlardan uzaklaşmayı tercih
mağdurda
travmatik
etmektedir.
görülmeye
bağlar.
Bir
taraftan
toplumdan
itibaren
dört
hafta
içersinde
yaşantı
belirtileri
Şiddete
ilk
defa
uzaklaşma isterken diğer taraftan sosyal bir
uğrayanlarda akut stres bozukluğu çok sık
varlık
ilişkilerini
bir şekilde görülür. Şiddetin sıklığı, süresi
topluma
ve biçimi akut stresin travma sonrası stres
olması
sürdürme
nedeniyle
zorundadır.
Fakat
dönmesiyle çatışmaların devamı korku,
bozukluğuna dönmesine neden olur.
umutsuzluk ve sadizme neden olmaktadır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Ona göre bu durum içgüdüsel olmayıp
Aşırı strese yol açan bir olaydan sonra
kişinin
görülen yoğun, uzamış ve bazen de
çevresiyle
yaşamış
olduğu
çatışmalar sonucu ortaya çıkmaktadır.
gecikmiş belirtiler grubunu tanımlayan tanı kategorisidir.
ŞİDDETİN
PSİKOPATOLOJİK
Bir
aydan
uzun
sürer.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunda kişi travmatik bir olayla karşılaşmış ya da tanık
ETKİLERİ
olmuştur. Kişide aşırı korku, çaresizlik ya Şiddetin türü, sıklığı ve boyutu her insanı
da
farklı
yaşantılar sürekli düşüncelerle, düşlemlerle
derecelerde
insanda
farklı
çıkmasına
etkilemektedir.
psikopatolojik
neden
Her
etkilerin
olmaktadır.
Şiddet
dehşete
düşme
vardır.
hatırlanır.
Travmatik
oluyormuş
gibi
olay
hissedilir,
Travmatik
yeniden davranılır.
travmatik bir yaşantıdır ve şiddete bağlı
Travmatik olayları hatırlatan olaylara karşı
olarak
travmatik
yoğun psikolojik ve fizyolojik tepkiler
rahatsızlıklar çıkmaktadır. Şiddete maruz
gösterilir. Travmatik olayı hatırlatan her
kalan
şeyden
bireylerde
bireylerde
ruhsal
ortaya
çıkabilecek
psikopatolojik durumlar şunlardır:
kaçınma
vardır.
Travmatik
olaylarla beraber bireylerde uyarılmışlık düzeyleri artar.Travmatik olay insanların
Akut Stres Bozukluğu
yol açtığı bir olaysa bu bozukluk daha ağır
Travmatik bir olaydan sonra en fazla dört
olur ve daha uzun sürer. Travma Sonrası
hafta içerisinde ortaya çıkan travma sonrası
Stres Bozukluğu olan kişiler, başkaları
tepkilerini tanımlar. Kişi travmatik bir
yaşamıyorken kendileri yaşıyor oldukları
olayla karşılaşmış ya da tanık olmuştur.
için
Kişinin tepkileri arasında aşırı korku,
yaptıklarından ötürü suçluluk duyguları
çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.
içinde
Travmatik olaylar sırasında dissosiyatif
kişilerarası ilişkilerini bozabilir,
ya
da
yaşamda
olabilirler.
kalmak
Kaçınma
için
tutumları
14
Psikomavi evliliklerinde çatışmalara yol açabilir ya da
bağlamında kullanılır. Ancak travmatik
bu yüzden işlerini yitirebilirler. Toplum
yaşantı
örneklemlerinde
boyu görülme
çocuğun sevgisine gereksinim duyduğu
%8
aile
sıklığının
yaşam
yaklaşık
bulunmuştur.
Belirtiler
olduğu genellikle
ağır,
yineleyici
bireylerinin
kaynaklanıyorsa
ve
özellikle
davranışlarından
bu
savunma
giderek
travmatik olayı izleyen ilk üç ayda ortaya
yerleşir.
çıkabilir ancak aylar hatta yıllar sonra
Özellikle şiddet olaylarında, uzun süreli ve
ortaya çıktığı da olur. Olguların yaklaşık
sık
yarısı üç ay içerisinde düzelir ancak
disosiyatif
kimilerinde belirtiler 12 aydan uzun bile
Çocuklar şiddetin getirdiği ruhsal bunalım
sürebilir. İkincil yaralanmalar belirtilerin
ile alter kişililikler geliştirebilmektedir.
yeniden ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Zamanla bu alter kişilikler çocuğun kendi
şiddete
maruz
kalan
belirtilere
çokça
çocuklarla rastlanır.
kişiliği yerine geçebilmektedir. Disosiyatif kimlik bozukluğu denilen bu durum sürekli
Disosiyatif Bozukluklar Travmatik
yaşantılarla
beraber
şiddet görmüş, işkenceye, cinsel şiddete
görülebilecek diğer en önemli tanı grubu
maruz
Dissosiyatif
görülebilmektedir.
Bozukluklardır.
Çocukluk
kalmış
çocuklarda
çağında karşılaşılan ve tekrarlayıcı olan ruhsal travmalar erişkinlikte geçirilen tek
Travmatik olaylar sonucu Akut Stres
bir travmatik olaya oranla farklı etki
Bozukluğu,
yaparlar. Dissosiyasyon başlangıçta çocuk
Bozukluklara
tarafından
normal
bozuklukları, depresyon, madde kullanımı,
yaşantının
üstesinden
olarak
travmatik
gelme
çabası
uyum
TSSB, ek
olarak
bozukluğu,
diğer
obsesif
kompulsif
bozukluk
zamanla uyumsal olmayan ve patolojik bir
görülme olasılığı da vardır. TSSB’de
sürece
yaşam
Çocuklarda
ruhsal
boyu
başka
kaygı
içerisinde ortaya çıkar. Ancak bu düzenek
dönüşür.
gibi
Disosiyatif
rahatsızlıkların
komorbid
psikiyatrik
travmanın en yaralayıcıları ihmal ve
bozukluk gelişme riski %70 civarındadır.
istismardır.(Şar,
TSSB, komorbid bozuklukların öncesinde
2000)
Ruhsal
travma
erişkinde ve çocukta farklı etki yapar.
veya
Çocukta dissosiyasyona yatkınlık daha
Depresyon ve TSSB birlikte en kolay
fazladır, yaşla azalır. Bu nedenle çocukluk
ortaya çıkan ve en sık görülen bozukluktur.
çağı travmatik yaşantıları erişkinlikteki
Bunu alkol ve madde kulanım bozuklukları
dissosiyatif bozuklukların asıl nedenini
ve anksiyete bozuklukları izlemektedir.
oluşturur. Dissosiyatif düzenek başlangıçta
TSSB’ye bağlı intihar girişimleri olmakla
çocuk tarafından normal olarak travmatik
birlikte depresyonun varlığı bu riski daha
yaşantının
da arttırmaktadır.
üstesinden
gelme
çabası
sonrasında
başlayabilmektedir.
Psikomavi
15
psikolojik etkilerini göz ardı etmeden
SONUÇ
devlet desteği ile her il ve ilçede ruh Şiddet hem bireysel hem toplumsal bir
sağlığı merkezleri açılarak, uzman kişilerce
sorundur. Özellikle ülkemizde kadına ve
toplumsal kamusal ruh sağlığı hizmeti
çocuğa yönelik şiddetin sürekli ve artan bir
verilmeli, şiddete uğrayan kadınların ve
şekilde devam etmesi şiddetin psikolojik
çocukların takibi ruh sağlığı merkezleri
etkilerinin
tarafından izlenmelidir.
de
gerçekliğini mevcut
göz
ortaya
politikalar
önüne
alınması
koyuyor.
Şuanda
şiddetin
psikolojik
KAYNAKÇA
etkilerini göz ardı etmekte, sadece şiddete
1. Çayır C, Çetin Ö. Din ve Şiddet
uğrayan kadınlarla ilgili kamu spotu
Üzerine Psikolojik Bir Yaklaşım.
reklamlarından
Dicle Üniversitesi İlahiyat Dergisi,
Şiddetin
öteye
gidememektedir.
önlenmesi
için,
devlet
politikasının eğitim ile birlikte çocukluk
Cilt 13, Sayı 1,2011. 2. Gölge, Z.B. Cinsel Travma Sonrası
çağından itibaren verilmesi gerekmektedir.
Oluşan
Okul ders kitaplarının içeriği düzeltilmeli,
Nöropsikiyatri Arşivi,
ders
4):19-28, 2005.
kitaplarında
yer
alan
cinsiyetçi
ayrımcı ifadeler çıkarılmalı, kadının yeri evidir
mantığındaki
çıkarılmalıdır.
okuma
Okullarda
parçaları öğrencilere
ilkokul çağından itibaren cinsiyet eşitliği dersi verilmeli, kadınların da toplumun bir parçası olduğu çocukların bilinçaltlarına yerleştirilmelidir.
Ayrıca
şiddetin
Ruhsal
Sorunlar. 42(1-2-3-
3. Tönbül, Ö. Ruhsal Travma ve Türkiye. Yayımlanmamış inceleme.
16
Psikomavi Makale
ŞİDDET VE ÇOCUK Hemşin ADIGÜZEL Uzm. Pedagog/Psikoterapist
Sevgi ve Değişmeyen kesin kurallar
memesini ısırması ile gösterir. Abraham ın
çocuklara huzur veren iki kavramdır.
geç oral evre diye adlandırdığı bu evre
Yaklaşık olarak 2 yaşlarında çocuklar
yaşamın ilk 6. Ayı itibarı ile varlığını
sosyal
sınıflandırır.
davranışların
öğrenmektedirler.
nasıl
Sınırlar
işlediğini ilk
olarak
denenmeye/zorlanmaya başlanır ve bir
Cinsiyetin
şeylere karşı durma davranışı şekillenir.
duygudurumunda etkin bir oynadığı kesin
Kişisel
yaşam/sistem
çizgiler halinde çizilmiştir. Dikkat çekici
durumuna göre de şekillenen bir agresyon
bu davranışlar erkek çocuklarından üç defa
gözlemlenebilinir bir durumdur.
daha fazla yaşanabilmektedir. Erkek ve kız
özellikler
Gelişim
ve
aşamalarında
görmezden
gelinen
başlayan
agresyon,
ve ileriki
çocukları
öfke
ile
agresyonu
gösterebilmektedir.
alakalı
farklı
olan
şekillerde
Erkekler kendilerine
aşamalarda çocuk ve aile için bir problem
ve başkalarına zarar verebilirken, kız
olabilmekte
çocukları eşyalara zarar verebildiği gibi,
ve
zorlayıcı
anlarda
bir
projeksiyon alanı teşkil edebilmektedir.
küfür ya da küçümseyici cümleler ve
Agresyon her bireyde doğuştan beri var
ilerleyen yaşlarda belli başlı somatik
olan
hastalıklar olarak
bir
evre
olmakla
birlikte
ilk
gözlemlenebilinir durumu bebeğin anne
yansıtabilmektedir.
agresyonu dışarıya
Psikomavi
17
Bilimadamları
genel
araştırmalarda özelliklerinin
olarak
yaptıkları
agresyonun
genetik
varlığı üzerinde durarak
varsa çocuğun yaşadığı zorlukları şiddetle çözeceği inancıda yaygındır. Aynı
zamanda
ebeveynler
arasındaki
bunu kesinleştirmiş bulunmaktadırlar. Bu
pedagojik yetiştirme ve kuralların aynı
sonucuda jenerasyonlar boyunca süren bir
olmayışı da çocuğu agresyona sürükleyen
genetik özellik olarak tanımlayarak bunun
bir kavramdır. Kesin çizgileri olmayan ve
başlı başına tek bir neden olarak ortaya
bütünlük içermeyen kurallara maruz kalan
çıkmasının
belirterek
çocuklarda agresyon yoğun görülebilir.
çevre faktörünün öneminin tekrar tekrar
Ceza amaçlı sevgiden mahrum bırakılan ya
vurgulayarak,
da
imkansızlığınıda
anne
baba
ilişkisinin
öneminide gözler önüne sermişlerdir. Vaka
örnekleri
daha
seni
sevmeyeceğim,
sevmez
sonra
gibi
cümleler temel faktörlerden biridir. Bu tür
gerçeklikler hepimizin gördüğü örnekler
davranış durumlarını yetişkinler ne yazık
şeklinde:
ki çoğu kez anlamlandıramamaktadır. Bu ile
bakıldığında
arkadaşların
bir
şu
Yaptıkları
ile
seni
ulaşan
davranışlarda eksik olan bir model ilişkisi
çocukların tolerans seviyesi düşük olur.
ve yaşama dair güvence eksiktir çocuklar
Örneğin; Anne çocukla markete gider,
için.
çocuk çikolata ister. Anne hayır dese de
İteleme eylemi çoğu kez çocuklar için bir
çocuk gürültülü bir ağlama ile bunu devam
yardım çığlığıdır. Aile içi eğitim hataları,
ettirir. Kimse duymasın ve görmesin diye
örneğin yoğun TV izlemeler ve anne baba
anne direkt olarak alır.
arasındaki kural farklılıkları, çocuklardaki
Davranışları
istediği
ile
sonuca
sorumluluklarından
sınır kavramının varlığını yok ederek
kaçabileceğini düşünen çocuklar yaşamı
uyumu zorlaştırır.
böyle idame ettiremezler ve mutsuzluğu
Agresif Çocuklar için yardım zorunluluk
başlatırlar.
taşır.
Örneğin:
kızına
odasını
toplamasını söyleyen bir anne ve bu
Temel
sorumluluktan
dikkat
antremanları ile (profesyonel bir destek
toplamasını
dahilinde) ebeveynler çocuklarına en iyi
dağıtarak
kaçarak
annenin
başaran
bir
ağlayıp
odayı
çocuk
modelini
hepimiz
neden
düşünülmeden
davranış
yardımı yaparak bu durumu atlatabilirler.
duymuş ya da görmüşüzdür. Gelecek için
Stres faktörleri dahilinde çocukların bu
sürekli
durumlarda yaşadığı kaygıyı fiziksel ve
denenen
bir
durum
alacaktır
muhakkak.
psikolojik gevşeme ile atlatmaları mümkün
Ebeveynlerin idol olduğu modellerdeki
olabilmekte.
çocuklara
teknikleri,
sağlıklı
iletişimin
varlığı
öğretilmelidir. Özellikle modellerde şiddet
Progresif fantazi
kas
yolculukları,
gevşeme otojen
gevşemeler, mediatif gevşemeler etkili örneklerdir. Çocuklar uyumadan önce
18
Psikomavi
onları gevşetici ve düşlere sürükleyici
daha vurgulamak gerekir belki de. Agresif
masallar bunlara iyi örneklerdir.
çocuklar yaptıkları şiddet eylemlerinde
Şiddet yönelimli olan çocuklar genel
kendilerini başkalarının
olarak
bir
eylemini çoğu kez gösteremezler, çünkü bu
durumu
yetiye genel olarak böyle bir durumda sıra
yaşarlar ve karşıdaki bireyin davranışlarını
gelmez. Bu yetiye eylemleri sırasında yer
tam
algılayamazlar.
verebilmeleri için aile ile de ortak bir
Başkalarının yolladığı iletişimsel sinyalleri
çalışma ile duygular ve duygunun ifade
doğru
bireylerin
biçimleri konusunda çalışılmalıdır. Korku
davranışlarını ve tavırlarını öğrenmek,
ve mutluluk ne demektir? Üzgün ya da
anlayabilmenin
kaygılı
sosyal
ilişkilerde
anlamsızlık/anlam
olarak
verememe
doğru
anlayamazlar.
Başka
temelidir.
Bu
yüzden
olduğum
yerine koyma
zamanlar
nasıl
agresyonu yaşatan çocuklara öncelikle
davranmalıyım? Duyguları mimiklerimle
anlam/anlamlandırma
çalışmaları
ve bedenimle nasıl ifade edebilirim? Bu
yapılmalıdır. Bu çalışmalarda çocuklar
gibi çalışmaların aile ile çalışması ve
karşının davranışlarını öğrendikleri gibi
ailenin de bunu çocuk ile antreman
kendi
şeklinde pratiğe sunması gereklilik arz
davranışlarına
verebilmektedir.
da
Otoriter
anlam
tavırlar
bu
eder.
çalışmalarda etkili olan tavırlar değildir.
Agresif
Çocuğunuzun değerli olduğunu hissettirin.
vardır.
Çocukların
sınırlara
ihtiyacı
Onun dikkat çeken negatif davranışları üzerinde
durmaktansa
güçlü
yönlerini
keşfedin ve değer verin, çünkü onların sizden en büyük beklentisi bu. Onlara değerli olduklarını hissettirin ve pozitif davranışlarında onun iyi yaptıkları şeylerle
agresif
özellikler
da sınırsızlık olarak değerlendirilir. Bu eylemin önüne geçmenin en etkin yolu ise ebeveynlerin tek bir ağızdan aynı kurallar dahilinde sınırları çizmesidir. Ebeveyn olarak baktığımız çerçevede elbette duygu
mutlu olduğunuzu belirtin. Selfkontrol
Şiddet çoğu kez sınırlarını tanımamak ya
taşıyan
çocuklar için zor bir kavramdır, çünkü öğrenilen davranış problemlerin şiddet ile çözümüne dairdir. Rol oyunları bu noktada etkileyici ve etkili bir terapotik yoldur. Agresif çocuklarda empati kavramının tekrar tekrar çalışma gerekliliğini bir kez
yüklü
bir
annelik
babalık
vasfı
unutulmamalıdır ama aynı zamanda farklı rollerinizin varlığını da unutmamalısınız. Ebeveyn olarak hem anne-baba, hem eş hem de bir bireysiniz ve bu çerçeveden bakarak kendinize kendiniz ve aileniz için zaman ayırmalısınız.
Psikomavi
19
Serbest Çağrışım Serbest çağrışım psikanalizin en önemli tekniklerindendir. Danışana herhangi bir konu hakkında aklına gelenleri baskı uygulamadan serbestçe aktarması söylenir. Söylenen şeyler bilinçaltının bir yansıması olarak kabul edilir. Bu sayımızda “Şiddet” ile ilgili serbest çağrışımlarımızı aktarıyoruz. Her renk bir kişiye ait çağrışımları betimlemektedir.
MAVİ
KIRMIZI
TURUNCU
Televizyon
Gök Gürültüsü
Karanlık
Erkekler
Deprem
Televizyon
Güvensizlik
Hüzün
Erkek
Akıl Noksanlığı
Ayrılık
İstismar
Konuşma Azlığı
Yalnızlık
Çaresizlik
PEMBE
YEŞİL
SİYAH
Televizyon
Deprem
Nefret
Saldırganlık
Aile
Kan
Güç Gösterisi
Kırgınlık
Kavga
Risk
Sevgi
Öfke
İletişimsizlik
Hastalık
Yumruk
MOR
KAHVERENGİ
SARI
Tren Garları
Ağlamak
İntikam
Zeka
Baba
Televizyon
Unutulmaz Anlar
Toplum
Savaş
Televizyon
Öfke
Haksızlık
Vatus Çiçeği
Bağırmak
Çatışma
20
Psikomavi Makale
TELEVİZYONDAKİ ŞİDDETİN RUH SAĞLIĞIMIZA ETKİLERİ Şehriban UYUMAZ Psikolojik Danışman “Çok zaman önce okumanın televizyon önünde ömür törpülemekten çok daha işe yarar ve zevkli bir şey olduğu keşfedilmiştir.” Zoran Zivkoviç Eğer biraz televizyon izliyorsak ortalama
programlarındaki
bir insanın her gün yüksek oranda şiddet
akşam
içeren
kaldığının
belirtilir. Görüldüğü gibi insanların basın
bilincindesinizdir. Araştırmacılar uzun bir
yayın organlarındaki şiddeti görüp sonra
süredir
örneklerini
taklit ettiğine dönük oldukça inandırıcı
etkilediğini
destekler var. Esas sorun saldırgan eylemi
izlemenin
örneklere
bu
maruz
saldırganlık
çocuklar
nasıl
saldırganlık
programlarından
izlemenin
çok
doğrudan
oranının olduğu
incelemektedirler. Günümüzde saldırganlık
sadece
eylemi soyguncuların veya kötü insanların
saldırgan şekilde davranmasına
neden
silahıyla vurması gibi görünse de uzay
olduğunun
olarak
canavarının süper kahraman tarafından
belirlenememesidir. Bunun dışında bu
lazer tabancasıyla öldürülmesi şeklinde
ilişkiyi gösteren araştırmalar da vardır.
gerçekleşse de cumartesi sabahı çocuk
Araştırmacılar saldırganlığı izlemenin
kesin
sadece
Psikomavi
21
saldırganlığı
gerçekleştirmeyi
etkilediğine
izleyicinin belleğinde diğer şiddet anılarını ve
dönük veriler elde etmişlerdir. Saldırganlığı
duygularını harekete geçirir. Şiddet anıları ve
izlemek özellikle kısa vadede saldırganca
duyguları daha kolay ulaşılabilir hale getirdiği
davranma ihtimalini artırır. Araştırmacılar bu
için izleyicinin saldırganlık olasılığını artırır.
ilişkinin kuramsal nedenlerini anlamaya ve bu
İlginç bir araştırma insan öldürme oranları ile
sonucu azalan ya da artıran değişkenleri
boks maçı şampiyonalarında yaşanan ve basın
belirlemeye
Laboratuvar
yayına da yansıyan şiddet arasındaki ilişkiyi
araştırmalarında deneklere şiddet içerikli ya da
incelemiştir. Ağır sıklet boks şampiyonasında
uyarıcı ama şiddet içermeyen programlardan
15 ya da daha az raundu izlemiş herhangi bir
kesitler izletilmiştir. Daha sonra başka bir
insan bunun bir saldırganlık örneği olduğunu
insana elektrik şoku vererek canını acıttıklarına
doğrulayacaktır. Araştırmacılar tahmin edilen
inandıkları ortamlar yaratılmıştır. Neredeyse
insan öldürme oranları ile 6 yıl boyunca
bütün durumlarda araştırmacılar şiddet içerikli
gerçekleştirilen
program izleyen deneklerin şiddet içermeyen
şampiyonası ardından yaşanan gerçek insan
program izleyen deneklere göre daha saldırgan
öldürme
oldukları bulunmuştur. Bunun dışında farkı
Maçlardan sona 3 gün boyunca gerçekleşen
çalışmalarda çok miktarda saldırgan televizyon
cinayet sayısı tahmin edilenden %12,46 daha
programı
fazla olmaktadır.
çalışmaktadırlar.
izlemenin
çocuklarda
ve
18
oranlarını
ağır
sıklet
boks
karşılaştırmışlardır.
yetişkinlerde saldırganlığı artırdığına dönük
Araştırmalar da göstermektedir ki televizyonda
önemli bulgular elde etmişlerdir. Farklı ve
çok fazla şiddet olduğudur ve henüz bununla
etkileyici bir araştırma olarak 8 yaşında çocuk
ilgili ne yapmak gerektiği konusunda maalesef
grubunun
uzlaşılmış değildir.
ne
kadar
televizyon
izlediği
ölçülmüştür. Sonra aynı çocuk grubunun 22 yıl sonra
30
yaşında
geldiklerinde
birer
yetişkin
gösterdikleri
haline
saldırganlık
“Lütfen yalvarıyorum gidin televizyonunuzu çöpe atın ve boşalan yere görsel bir kütüphane kurun.” Charlie’nin Çikolata Fabrikas
davranışı açısından incelemiş ve 30 aşına gelindiğinde işlenen suç oranıyla istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Buna ek olarak saldırgan ve şiddet içerikli örneklerdeki gibi saldırganlık davranışı da her zaman
aynı
olmamakta
ve
eylemleri
değişmektedir. Türkiye’de bir dönem anneyi öldürme eyleminin artması ve bununla ilgili haberlerin sık olması ve eylemi yapan kişinin rahat rahat internet sitelerinde anket koymaları sonuçlarını
doğurmuş
ve
yaygınlaşmıştır.
Basın yayında sergilenen şiddet imgeleri
KAYNAKÇA 1. Jerry M. Burger, Kişilik, Kaknüs Yay, İstanbul 2006. 2. Shelley Taylor,Letitia Anne peplau, David Sears, Sosyal Psikoloji, İmge kitabevi, Ankara,2007
22
Psikomavi Makale
GENÇLİK VE ŞİDDET Fatih UYUMAZ Psikolojik Danışman Gençlik dönemi duygusal iniş çıkışların
şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Kız
yoğun olduğu bir dönemdir. Bu yüzden
çocuklarında 12-15 yaş dönemi şiddetin en
basit
fazla
nedenlerden dolayı gençler
ani
görüldüğü
zamanlarken
erkek
patlamalar yaşayıp şiddete yönelebiliyor.
çocukları daha erken zamanlardan itibaren
Bu dönemde onurlu olmak, arkadaşların
şiddete maruz kalıyorlar. Şiddete özellikle
yanında küçük düşmemek çok önemlidir.
psikolojik şiddete maruz kalan bireyler
Birey
gençlik
bunlar
için
hiç
düşünmeden
çağına
girdikçe
davranış
maceralara atlayabiliyor.
bozukluğu, suç işleme, şiddet uygulama
Araştırmalar 10-15 yaş arasındaki her beş
gibi düzen bozucu davranışların yanı sıra
çocuktan biri morluk, kırık vb. şekillerde
depresyon,
öğrenilmiş
çaresizlik,
Psikomavi
23
karamsarlık gibi iç dünyasına yönelik
hormonları
sorunlar da yaşayabiliyor.
Amerikanizm
Yine Türkiye’de yapılan bir araştırmada
sirayet etmekte. Gençler, bu dönemde
276 üniversite birinci sınıf öğrencisine
kendilerine bir kişilik, karakter ya da tarz
lisedeyken
yaratmak adına
tanık
saldırganlık
oldukları
şiddet
olaylarını
ve
veriliyor. ülkemiz
Maalesef
bu
gençlerine
de
birilerini idol olarak
hatırlamaları
almaya eğilimlidir. Tamamen o kişi gibi
istenmiştir. Öğrencilerin yarıdan fazlası
olmak, onun gibi konuşmak, giyinmek,
(%58,5)
öğretmenlere
onun gibi görülmek ister. Bu dönemde
fiziksel saldırı olayına tanık oldukların
gençlere hitap eden bu rol modelleri
ifade etmiştir.
toplumun
lisede
okurken
kültürüne,
düzenine
uygun
olmazsa ki günümüzde bunu yaşıyoruz, kavga etmeyi, birilerini dövmeyi erkeklik göstergesi
saymaya
başlıyor.
Ailede
temelleri atılan şiddet olgusu televizyon, internet, sosyal medya yoluyla genci kavrıyor. Her türlü önyargıdan arınmış olarak doğan gençler zamanla şiddeti öğreniyor. Şiddetin en kolay öğrenildiği yaşlar Batıda
da
olduğundan
durum farklı
bizim değil
ülkemizde
hatta
şiddet
ergenlik ve gençlik yıllarıdır. Bu konuda hem aileler hem de gencin kendisi bazı
olayları noktasında daha kötü durumda
şeylere dikkat etmelidir. Gençlerle bu
olduklarını söyleyebiliriz. Amerika’da sık
dönemde yetişkin biriyle konuşur gibi
sık okul cinayetleri işleniyor. Gençler eline
iletişim kurulmalı; ama her zaman yetişkin
silah alıp arkadaşlarını vuruyor. Çünkü
gibi davranmaları beklenmemelidir.
sinema ve televizyon endüstrisi şiddeti
Gencin öncelikle neden bu tarz
daima
davranışlara girdiğini ortaya çıkarmak
körüklüyor.
Amerika’da
son
zamanlarda yapılan araştırmalar şiddetin
gerek. Gerekirse aile arabulucu olabilir.
ciddi
Ama bu esnada çok dikkatli olunmalı.
anlamda
arttığını
gösteriyor.
Gençlere televizyon vasıtasıyla sürekli
Sorunlarının aileye yansıtıldığını bilinmesi
yanlış
durumunda arkadaşlarının gözünde süt
mesajlar
veriliyor.
Duygusal
anlamda motive olmaya hazır bünyelere
kuzusu durumuna düşmek sorunu daha da
filmler
karmaşık hale getirebilir. Bu yüzden
programlar
aracılığıyla
şiddet
24
Psikomavi gençleri küçük düşürmeden sorunların
uzak tutmak mümkün değil, doğru da
hallolmasına
değildir.
çaba
sarf
edilmelidir.
Kentleşme
ve
sanayileşme
Gençlere küçük yaşlardan itibaren doğru
arttıkça şiddet potansiyeli artmaktadır.
iletişim ve kendini ifade etme konusunda
Şiddet hayatın gerçeğidir anne baba ne
örnek
davranışlar
kadar çaba harcarsa harcasın birey bununla
öğretilmelidir. Anne babanın sorunların
yüzleşecektir. Burada önemli olan şey
çözülmesinde en çok yaptığı ve en az işe
şiddetin
yarayan yöntem nasihat vermedir. Genci
benimsenmemesi için önlem almaktır.
öncelikle
Genç şiddetin en olduğunu ve sonuçlarını
olmalı,
olunmalı,
doğru
anlamaya dinlerken
duygularının
çalışmalı, saygı
değerli
sabırlı
duymalı olduğu
ve hissi
yanlış
bir
yönlerini
yöntem
öğrenirse
olarak
isteklerine
ulaşmak için bu yola başvurmayacaktır.
verilmelidir. Gençlerin kitle iletişim araçlarının olumsuz etkilerinden düşünme gerekir. gördüğünü
korunmaları
için
becerilerinin İzledikleri olduğu
eleştirel
geliştirilmesi filmlerde
gibi
her
kabul
eden
KAYNAKÇA *Nevzat Tarhan, Var mı Beni Anlamak İsteyen, Timaş Yay,İstanbul,2010. *Nevzat Tarhan, Aile Okulu, Timaş Yay,
kanıksayan gençler bir süre sonra aynı
İstanbul,2010.
davranışlar
*Nevzat Tarhan, Son Sığınak Aile, Nesil
içine
girebiliyor.
İzlenen
televizyon ya da sinemada saldırgan
Yay, İstanbul, 2010.
karakterin sonunda ödüllendirildiğini ve
*Nevzat Tarhan,
karlı çıktığını görmek genci daha da bu
Timaş Yay, İstanbul, 2010.
tarz davranmaya meylettirtiyor. Ayrıca
*Adnan
gençlerin de dinledikleri müziklere de
Psikolojisi,
dikkat etmesi lazım. Müzikle birlikte
2006
beyinde bazı kimyasallar azalır ya da artar. Saldırganlık dürtülerini artıran müzikler genci olumsuz davranışlara yöneltir. Anne babaların yaptığı yanlışlardan bir tanesi de aşırı korumacı bir yaklaşımla şiddet gerçeğinden bireyi uzaklaştırmaktır. Günümüzde bir çocuğu ya da genci yetişkin olana kadar şiddete tanık olmaktan
Evlilik Psikolojisi,
Kulaksızoğlu, Remzi Kitabevi,
Ergenlik İstanbul,
Psikomavi
25
Makale
AYY İÇİM ŞİDDETLENDİ !!! Yasemin ÖZÇELİK Psikolojik Danışman Öyle bir durumda öyle bir şehirde öyle bir zamandayız ki sakin kalabildiğimiz dakikalarımız ne kadar da az… Soluklanmak için vakit ayırıyoruz onda da mızmızlanarak her şeyi eleştirerek geçiriyoruz molalarımızı… Bir an dursak ya artık; mızmızlanmamız dursun, yarını düşünmek dursun, trafik dursun, yelkovan dursun, dönmesin dünya azıcık. Bir oh desek de nefes alsak ya… Sakin kalsak ya azıcık eğlenmek için maça gittiğimizde kavga etmesek ya, dizi izlemek için acelece yemek yiyip kimseyle ilgilenmemeyi bıraksak mesela artık tadını alsak ya yemeğin ve daha bir sürü gereksizlerimizi bıraksak da bir köşede gelmeseler peşimizden. Bu kadar koşuşturma bu kadar telaş bu kadar acele galiba hayatı daha güzel yaşayalım derken hayattan edecek bizi. Telaşlarımız durmuyor, acelelerimiz bitmiyor… Sonrasında şiddetleniyoruz işte. İstediklerimiz için uğraşıp didinip istediklerimize ulaşamayınca kavgamız başlıyor; önce kendimizle sonra başkalarıyla. Maçlar kavgayla bitiyor, filmler ayrılıkla, ilişkiler cinayetle, uykular kabusla gel de şiddetlenme şimdi. Sabrımız tükeniyor en ufak bir şeye taşıyoruz canlı cansız etrafımızdaki her şeyi yıpratarak kendi tükürüğümüzde boğuluyoruz. Yok yok iki dakika da olsa yetecek; bir mola alsak ya… Şu dünya iki dakika dönmese de rahatlasak ya…
26
Psikomavi Yazılama ŞİDDETE HAYIRRRR!!! Geçmişten günümüze bir kartopu gibi büyüyerek
yetersizlik ifadelerinde bulunma… Al sana aile
ulaşan
içi şiddet.
şiddet.
Zamanın
her
döneminde
benliğimize o kadar yerleşmiş ki belki de artık
Şiddeti büyükler yapar çocuklar görür ve
uyguladığımız şiddetin farkında bile olmuyoruz.
öğrenirler. Aile ile başlayan kavgalar bir bakarsın
Peki şiddet nedir?
o çocuğun birden çizgi filmine girmiş oyununa
karakterli
insanların
Şiddet bana göre zayıf kendilerinin
de
var
girmiş ve devamında hayatına yerleşivermiştir.
olduklarını gösterme taktiği, hayatlarını barış ve
Sağlıklı bir nesil yetiştirebilmek savaşların
güven içerisinde değil de güçlü olan tarafın
kavgaların azalmasına en güzel adımdır.
yanına sığınıp zayıf tarafı mağdur etme ya da bir
Şiddetin büyümesinin diğer bir nedeni ise
savunma stilidir. En anlamlı örneğidir Habil ile
tahammülsüzlük. Birbirimize karşı o kadar az
Kabil, iki kardeş aynı anne ve babadan ama
tahammül göstermekteyiz ki yanımızdakilerin
paylaşılamayan bir şeyler var; sevgi, başarı,
seslerini duymamak için kulaklarımızı tıkarız.
dürüstlük, iyilik. O zaman şiddet için diyebiliriz
Bir anneye çocuğu sorar: “annecim oyuncağımı
ki içinde kıskançlıkla beslenen en büyük
gördün
saldırganlık şekli.
konuşmakta ya da komşusuna başkalarının
Bu kavram son dönemlerde her ne kadar
mü?”
hayatındaki
diye
anne
o
an
telefonla
son havadisleri sormakta ve ya
kendini, ülkelerin birbirlerine açmış oldukları
temizlik yapmakta. İlk önce anne umursamaz
savaşlarda gösterse de sadece savaş olarak
sonra çocuk ikinci kez şansını dener anne bu
kalmamakta ve hayatın, insanların içine girmiş
sefer duymazlıktan gelir çocuk üçüncü şansını da
bulunmaktadır. Birçok iletişim kanalında geçen
denemelidir çünkü onun en önemli şeyi o andaki
kadına şiddet şöyle bir baktığımızda haberlerde
oyuncağıdır ve anne beklenen ses tonunu
en fazla yer kaplayan ve bizlerinde izleğinde
duyurarak çocuğa cevap verir: “ne bileyim ben
artık ilk verdiğimiz gibi vermediğimiz tepkiye
nereye koyduysan ordadır git başımdan bir sürü
sahip konu. İlk cümlemizde dediğimiz gibi bir
işimin içinde birde seninle mi uğraşacağım” der.
kartopu gibi devamlı büyümekte peki neden?
İşte o sırada çocuğun aklında geçen tek şey ne
Bunlardan en basit birinci neden bizi her dakika,
kadar
her saat, her akşam ailemizle oturduğumuzda
yaptığından hatta alınan o ufacık tozdan bile.
içine sürükleyen TV programları. İçinde şiddet
Peki ben kendimi nasıl gösteririm der çocuk nasıl
barındıran
terör,
duyururum sesimi daha çok bağırarak daha çok
geçimsizlik, saldırganlığı beynimize ileten o
saldırarak işte böyledir şiddet fark etmeyiz ama
sahneler. Belki de bir aile kavgasına yol açan
hep içindeyizdir. Sadece biraz saygıyla iyilikle
şaşalı
yıkılabilecek bir kavramdır aslında ve ben bu
filmler
hayatların
kavga,
savaş,
sergilendiği
diziler.
Düşünüldüğünde sadece o dizi seyredilir biter ama sonrasında insanlar şunu düşünmeye başlar benim hayatım neden böyle benim ne eksiğim var, bu seferde istenilmeden de olsa karşı cinse
önemsiz
olduğudur
komşusunun
yüzden şiddete hayyyıııırrrrrr diyorum.
Psikomavi
27
Mavi Ayraç “Mavi Ayraç” köşemizde edebiyat ve psikoloji alanında yer alan yazarların konu ile ilgili alıntılamalarına yer veriliyor. Bu ayki konumuz “Şiddet”. Bir ülkeyi zapt edecek biri, şu dersleri çıkarmalıdır: İşgalci, burayı tek vuruşta acilen zarara uğratmalı ki her gün zulmü tazelemek zorunda kalmasın. Böylece zihnindeki endişelere olanak vermemiş ve daha sonra kazançlar sağlayarak onları def etmiştir. Çekingen olduğu ve kötü tavsiyeleri benimsediği için her zaman kılıcını çekik tutacaktır; devamlı sadakatlerini şiddetle tazelemekten dolayı acı çeken kendi halkına itimadı kalmayacaktır. Bu yüzden tüm zarar bir seferde verilmelidir ki zararı daha az duyulsun. Oysa iyilikler, daha çok hoşa gitmesi için azar azar verilmelidir. Her şeyden önce bir prens, halkıyla yaşarken onlara iyinin ve kötü talihin inişli çıkışlı doğasının kendi davranışlarını değiştiremeyeceğini göstermelidir. Çünkü, bir felaket geldiğinde bir değişim ihtiyacı duyulursa, şiddeti bir çare olarak görmek için çok geç olacaktır. Hoşgörülü olduğun zaman da boşuna zaman harcamış olacaksın; bunu zorunlu olarak yaptığını düşünecekler ve minnet duymayacaklardır. NiccoloMachiavelli - Prens ***** Hiç frenlenmeden gösterilen şiddet sonunda kayıtsızlığa yol açar. SusannaTamaro - Sessizlik Bir Erdemdir ***** İnsanlar ha bire bunu söyler. Anlamsız bir şiddet eylemi. Anlamsız bir cinayet. Anlamlı bir cinayet işlenebilirmiş gibi... KhaledHosseini - Ve Dağlar Yankılandı ***** Gerçek olduğunun kanıtlanması için, şiddetin bir kez meydana gelmesi yeterlidir. Ama iyilik, yineleme yoluyla kanıtlanır Anne Michaels - Bölük Pörçük Yaşamlar
***** Ama zaten dünyanın bütün nefret suçları da simgesel temelli degil miydi? Kurbanlar Katillerin gözünde her neyi simgeliyorsa, o yüzden saldırıya uğramıyorlar mıydı? Kişisel bir mesele değildi nefret suçu. Nesnel bir şiddetti. Kurbandan nefret etmek için, onu şahsen tanıyarak zaman kaybetmeye gerek yoktu. Havada uçuşan genel nefretten bir kaç doz koklamak yeterliydi. Hakan Günday - Daha *****
Yaratılan siyasal şiddet müthiş bir kafa karışıklığı doğurarak en yakın dostlukları bile parçaladı. Bahse girerim etrafınızda son beş yılda sadece gündemdeki olaylarda alınan farklı pozisyonlar sebebiyle birbirine selam vermeyi kesmiş insanlar vardır. Herhangi bir dayanışmayı imkânsız kılan bu ilişki çürümesi bizi bugün en makul asgari talepler için bile bir araya gelemez insanlar yaptı. Herkes birbirinin samimiyetini, güvenirliliğini saplantılı biçimde sorgular hale geldiği için yan yana durmak artık yor. Artık herkes birbirinden şüpheleniyor. Artık herkes tek başına. Ece Temelkuran - Kayda Geçsin
28
Psikomavi DOSYA
KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE TÜRKİYE Özgür TÖNBÜL Psikolojik Danışman
Türkiye’de
her
gün
ve
Toplumun eğitimle bizlere öğrettiği “kızını
televizyonlarda en az bir kadın veya
dövmeyen dizini döver”, “dayak cennetten
çocuğa
çıkmadır”
yönelik
gazetelerde
uygulanan
şiddet
vb.
söz
öbekleri
haberlerine tanık olmaktayız. Kimi kadın
meşrulaştırmaya
sokak ortasında fiziksel şiddete, kimi kadın
Toplumsal
cinsiyet
kurşunlara, kimisi sözel şiddete, kimisi de
vurgulandığı
“kadının
cinsel
“kadının sırtından sopayı karnından sıpayı
şiddete
Şiddet
maruz
uygulayanlar
kişilerdir;
eşi,
kalabilmektedir. genelde
babası,
abisi
çalışanların
şiddeti
sözleridir.
eşitsizliğinin yeri
evidir”,
tanıdık
eksik etmeyeceksin” sözleri de kadının
veya
çalışma yaşamına katılmasını engelleme
oğullarıdır.
çalışmaları için kılıf oluşturan cümlelerdir.
Ülkemizde erkek egemen toplumun var
Dünyada
olmasından
erkeklere
ATATÜRK ile verilen ülkemiz kadınlarına
vurgulanması,
verilen haklar hala kullanılamamaktadır.
atfedilen
kaynaklanan, özelliklerin
kadının ikinci planda yer alması, toplumsal
Kadınlar
cinsiyet
uğramakta,
eşitsizliğinin
belirgin
olması
şiddetin temel kaynaklarıdır diyebiliriz.
ilk
iş
kez
Mustafa
yerlerinde zayıf
değerlendirilmekte,
iş
Kemal
mobbinge
gücü
olarak
erkeklere
göre
yövmiyeleri az olmakta, daha kolay işten
Psikomavi
29
çıkarılabilmekte,
süt
izni
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma
kullandırılmayarak kadınlar bezdirilmeye
Genel Komutanlığının verdiği bilgilere
çalışılmaktadır.
göre 2010 yılının ilk yedi ayında 226 kadın cinayete kurban gitmiştir. 478 kadın
Günümüz yaşam koşullarında kadınlar
tecavüze uğramış, 722 kadın taciz edilmiş,
mobbing, taciz, tecavüz, fiziksel şiddet,
6423 kadın aile içi şiddete maruz kalmıştır.
sözle
ve
duygusal
şiddete
maruz
kalabilmektedir. Ülkemizde de bu tür
TÜİK’e göre 2006 – 2010 yılları arasında;
saldırılara her gün biraz daha tanık
2006’da 528, 2007’de 473, 2008’de 577,
olmaktayız.
Töre ve namus kelimeleri
2009’da 652 kadın tecavüze uğramıştır.
kullanılarak işlenen cinayetler, ölümler
2006’da 489, 2007’de 540, 2008’de 589,
meşrulaştırılmaktadır. İlkokul çağındaki
2009’da 624 cinsel taciz olayı yaşanmıştır.
çocuklarımızın
Mağdur kadınların %40ı hiçbir şekilde
cinsiyet
eğitim
kitaplarında
ayrımcılıkları
çıkmaktadır.
Küçük
göz
da
önüne
şikayette bulunmamaktadır
yaştaki çocuklara
kadının yeri evidir, erkek para kazanır akşamları
evine
gelir
düşüncesi
TÜİK’in yapmış olduğu Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet araştırmasında ortaya çıkan
yerleştirilmektedir.
tablo şu şekildedir; Türkiye’de 2002’de 66 olarak kayıtlara geçen kadın cinayetleri 2007 yılında 1011’dir. İç İşleri Bakanlığı Emniyet ve Jandarma
Teşkilatlarının
istatistiki
verilerine göre 2001 – 2004 yılları arasında; 21268 kadın aile efradına kötü muamele, 10148 kadın kaçırma, 3800 kadın müstehcen hareket, 3366 kadın ırza geçme, 1803 kadın evlenme ümidiyle kandırılarak kızlık bozma, 1371 kadın fuhuşa teşvik suçlarının mağduru olarak kayıtlara geçmiştir. Türkiye’de tecavüze uğrayanların %50’si 18 yaş altında ve bunların %10’u erkek çocuktur. Her 4 kız çocuktan birisi cinsel şiddete uğramaktadır. Cinsel birisidir.
saldırganların
%75’i
tanıdık
30
Psikomavi
Tablo 7: Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den şiddet görmüş evlenmiş kadınların şiddet biçimlerine göre yüzdesi
Yerleşim Yeri
12 Bölge
Sadece
Sadece
Fiziksel
ve
Fiziksel yada Cinsel
Fiziksel
Cinsel
Cinsel Şiddet
Şiddet
Şiddet
Kent
61.7
6.7
31.6
3,446
Kır
61.0
6.6
32.4
1,335
İstanbul
70.8
3.8
25.4
260
B. Marmara
66.5
5.9
27.6
222
Ege
61.7
8.7
29.7
300
D. Marmara
66.6
5.3
28.1
321
B. Anadolu
66.0
4.0
30.1
429
Akdeniz
63.6
5.0
31.3
421
O. Anadolu
56.6
6.0
37.4
465
B. Karadeniz
63.7
7.7
28.6
350
D. Karadeniz
57.7
12.9
29.4
364
Kuzeydoğu
50.6
6.3
43.1
557
62.5
8.1
29.4
507
62.1
6.4
31.4
605
15-24
57.0
9.7
33.3
444
25-34
64.1
7.2
28.8
1,538
35-44
63.6
6.0
30.4
1,342
45-59
58.2
6.0
35.9
1,477
Eğitimi Yok
57.4
6.4
36.3
1,552
1.
63.1
6.0
30.9
2,368
2.
62.9
8.1
29.0
345
Lise ve Üzeri
65.5
9.6
24.9
536
Çalışmıyor
61.9
6.4
31.8
3,491
Şiddet Yaşamış kadın Sayısı
Anadolu Orta
Doğu
Anadolu Güneydoğu Anadolu Yaş Grubu
Eğitim Durumu
İlköğretim Kademe İlköğretim Kademe
Çalışma Durumu
Psikomavi
31
Tablo 8: Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler)den cinsel şiddet yaşamış kadınların yüzdesi Yaşamının
Son
Herhangi
Ayda
Bir
12
Evlenmiş Kadınların Sayısı
Döneminde Yerleşim Yeri
12 Bölge
Kent
14.3
6.7
7,981
Kır
18.3
7.9
2.817
İstanbul
11.2
4.7
691
B. Marmara
8.7
4.3
859
Ege
13.9
4.1
848
D. Marmara
12.8
5.8
822
B. Anadolu
15.5
6.5
915
Akdeniz
16.1
6.5
964
O. Anadolu
22.8
11.0
887
B. Karadeniz
17.5
6.7
779
D. Karadeniz
17.6
7.8
874
Kuzeydoğu
29.5
19.4
1,000
19.7
12.1
994
19.7
13.0
1,165
15-24
13.5
9.7
1,194
25-34
13.0
8.4
3,652
35-44
14.2
6.5
3,009
45-59
19.6
4.6
2,943
Eğitimi Yok
22.2
9.6
2,741
1.
15.2
6.9
5,237
2.
13.1
7.6
872
Lise ve Üzeri
8.7
3.8
1,948
Çalışmıyor
14.6
6.9
7,922
Çalışıyor
17.0
7.2
2,876
Anadolu Orta
Doğu
Anadolu Güneydoğu Anadolu Yaş Grubu
Eğitim Durumu
İlköğretim Kademe İlköğretim Kademe
Çalışma Durumu
32
Psikomavi Tablo 9: Eş Dışındakilerden Fiziksel ve Cinsel Şiddet Gören Kadınların yüzdesi
Yerleşim Yeri
12 Bölge
Cinsel
Fiziksel
Toplam
İstismar
Şiddet
Sayısı
Kent
3.6
18.0
9,528
Kır
2.3
17.1
3,267
İstanbul
3.5
19.5
2,520
B. Marmara
2.4
14.2
608
Ege
1.7
17.3
1,706
D. Marmara
2.9
17.9
1,243
B. Anadolu
4.9
15.8
1,343
Akdeniz
4.2
16.9
1,650
O. Anadolu
2.4
16.3
608
B. Karadeniz
2.9
15.9
740
D. Karadeniz
3.6
19.1
430
Kuzeydoğu
2.8
23.1
328
3.7
21.8
545
3.8
18.3
10
15-24
5.5
21.8
3,490
25-34
3.4
16.6
3,493
35-44
2.3
16.2
2,797
45-59
1.5
16.3
3,015
Eğitimi Yok
2.0
19.2
2,390
1.
2.1
15.5
5,477
2.
3.8
19.6
1,949
Lise ve Üzeri
6.4
19.6
2,978
Çalışmıyor
3.1
17.5
9,271
Çalışıyor
4.1
18.7
3,524
Anadolu Orta
Doğu
Anadolu Güneydoğu Anadolu Yaş Grubu
Eğitim Durumu
İlköğretim Kademe İlköğretim Kademe
Çalışma Durumu
Kadın
Psikomavi
33
TÜİK’in yapmış olduğu çalışmada Tablo
incelendiğinde
7’de de görüldüğü gibi kadına uygulanan
Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu
şiddette
farkı
bölgeleri yüksek çıkmıştır. Yaş grupları,
görülmemektedir. Şehirde de kırda da
çalışma durumları ve eğitim durumları
kadına yönelik şiddet yüzdeleri birbirine
incelendiğinde
yakındır. Bölgeler incelendiğinde belirli
görülmemiştir.
yerleşim
yeri
Doğu
anlamlı
Karadeniz,
bir
farklılık
bölgelerde az bir yükselmeler görülse de bütün olarak bakıldığında bölgeler arası
TÜİK’in
farklılık çok azdır. Eğitim durumları
incelendiğinde, ülkemizde kadın olmanın
incelendiğinde, kadına yönelik şiddette
ne kadar zor olduğu, kadınsanız travmatik
eğitim düzeylerinde bir farklılık olmadığı
yaşantılarla iç içe olduğunuz bir gerçek
görülmektedir.
durumları
olarak ortaya çıkıyor. Fiziksel, duygusal,
çalışmayan
sözel ve cinsel şiddete her an maruz
incelendiğinde
Çalışma çalışan
ve
araştırması
ya
da
genel
olarak
kadının şiddete uğrama açısından bir fark
kalabilirsiniz
kalmışsınızdır.
bulunmamaktadır.
Yaşanan travmalarda şehirde ya da köyde yaşamak arasında bir fark yoktur. Maruz
Tablo 8 incelendiğinde eşi veya
kalınan şiddetin türü ne olursa olsun ister
birlikte olduğu kişilerden cinsel şiddet
okuma yazması olmasın ister üniversite
gören kadınların yüzdesi yerleşim yeri
mezunu olsun hiçbir kadın arasında bir
olarak bakıldığında kırlarda daha yüksek
fark olmadığı görülmüştür. Çalışan kadın
görülmüştür.
Bölgeler
ya da ev hanımı kadınların statüleri ne
incelendiğinde
Orta
açısından Anadolu
ve
Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinde yüksek çıkmıştır.
Yaş
bakıldığında
grupları
anlamlı
bir
açısından farklılık
görülmemiştir. Eğitim durumu açısından incelendiğinde eğitimi olmayanlarda biraz daha yüksek çıkmıştır. Çalışma durumları incelendiğinde
anlamlı
bir
farklılık
bulunmamıştır.
Tablo 9 incelendiğinde eş dışından fiziksel ve cinsel şiddet gören kadınların yüzdesi yerleşim yerleri açısından bir farklılık göstermemektedir.
Bölgeler
açısından
olursa olsun şiddete maruz kalabileceği görülmüştür.
34
Psikomavi Makale
ŞİDDETİ ÖĞRENEN ÇOCUKLAR Rahime ÜNAL ÇETİNKAYA Rehber Öğretmen
Genelde anne babaların en çok yakındıkları
gözlemlediği gibi öncelikle gözle görülen
konulardan
bir tepkidir. Akla ilk gelen fiziksel olarak
biri,
çocuğun
şiddet
göstermesidir. Saldırgan olarak tanımlanan
sert
davranışlar, genellikle şiddet içerikli olup,
tekmeleme, tırmalama, ısırma, eşyaya zarar
karşı tarafın acı ve rahatsızlık ifadeleri ile
verme gibi fiziksel davranışların yanında
izlenir. Bunlar kasıtlı yapılan zarar verici
küçümseme, küfür etme, alay etme gibi
davranışlardır.
sözlü saldırıları da içerir.
Saldırganlık
herkesin
el
hareketleridir.
Vurma,
itme,
Psikomavi Bunun yanında manevi düzeyde olan bir saldırganlık çeşidi daha vardır: kişinin kendi kendine zarar vermesi. Kişi çoğu zaman kendine karşı zarar verici tutumda olsa da bunun farkında olmayabilir. Örneğin; kendi kendini suçlama, depresyon, olumsuz düşünceler gibi süreçler kişinin iç dünyasında yaşadığı süreçler olduğundan, doğrudan gözlenemez ama kişiye zarar verir. Bu nedenle saldırganlığın çeşitlerini anlayabilmek için dikkatimizi yalnızca görünürde saldırgan olanlara yöneltmemiz yetersizdir. Duygularını uygun zamanda ve şekilde ifade edemeyip bastıran sakin insanlar da gerektiğinde patlama yaşayıp, saldırgan davranabilirler. Şiddet ve saldırganlık arasındaki farkı da vurgulamak gerekir. Saldırganlık bir dürtüdür ve şiddet saldırganlığın davranışa yansımış halidir. Öfke duyguları saldırgan davranışları artırır. Bir dürtü olarak saldırganlığı ve öfkemizi artıran birçok sebep olabilir. “ Her insanın içinde şiddet vardır” gibi bir düşünce aslında doğru değildir. İçimizde öfke, kızgınlık gibi duygular olabilir ama şiddet çevreden öğrenmeyle hayata geçen bir davranış biçimidir. Hiçbir birey şiddeti öğrenmiş olarak doğmaz. Çocuğun şiddete yönelmesinde öncelikle aile ortamı ve çevresel faktörler etkili olur. Çocukların özellikle 2 yaş döneminde şiddete eğilimli oldukları gözlenir. Bu dönemdeki çocukların şiddete eğilimli olma nedenleri arasında çocuğun kendisini ve çevresini istediği gibi kontrol edememesinden kaynaklanan yaşadığı hayal kırıklığı vardır. Çocuk o yaşta istediği oyuncağı bırakması için arkadaşını ısırır, vurur, iter. Bir diğer neden ise o yaşta çocuğun dürtü kontrolünün olmamasıdır. Bu dönemde çocuk vurmanın canı acıttığını bilse bile bunu yapmamaya karşı koyamayabilir, henüz nasıl kontrol
35 edeceğini öğrenmemiştir. Bir diğer neden çocuk o yaşta davranışının sonuçlarını göremez. Arkadaşına vurursa onun ağlayacağını, üzüleceğini öngöremez. Bir diğer neden o dönemde çocuğun sosyal becerilerini henüz kazanmamış olmasıdır. Bir diğer neden ise o dönemdeki çocuğun henüz sözel becerileri kazanamamış olması ve duygularını, isteklerini ifade edemediği için fiziksel yolla kendini ifade etmeye başvurabilir. Çocuğun saldırganlığının oluşmasında bunlar gibi etkenler dışında çevresel etkenler de büyük rol oynar. Çocuğun karakter gelişiminin olduğu yaşamının ilk 5 yılında anneden ayrı kalma büyük bir etkendir. Anne babanın çocuğu sürekli kontrol altında tutmaya çalışması, çocukta var olan mevcut enerjinin boşaltılmasına izin vermeme, anne babanın tutarsız davranması, çocuğun sözel ve fiziksel şiddete maruz kalması, çocuğun yeterli sevgi görememesi, aile içinde var olan anne bana kavgaları ve en büyük nedenlerden birisi de televizyon ve bilgisayar programlarındaki şiddet içeren yayınlar. Çocuğun bu davranışlarını düzeltmede anne babalara büyük görevler düşmektedir. Çocuğun saldırgan davranışlarını önlemek için anne babalar neler yapabilir? Çocuklar öfkeli iken kendilerinin anlaşılmasını dinlenilmesi isterler. Öfkeli olduğu için veya saldırgan davranışından dolayı çocuğun azarlanması, çocuğa öfkesinin nasıl ifade edeceği hakkında bilgi vermez. Özellikle küçük yaşlarda çocuğa öfkesini nasıl ifade edeceğinin öğretilmesi saldırganlığın önlenmesinde önemli bir adımdır. Çocuğun öfkeli zamanında çocuğu sakinleştirmek, onu öfkelendiren nedeni anlamaya çalışmak, onu kucaklamak, sarılmak, gülümseyerek yaklaşmak önemlidir. Yetişkinler tutarlı tavırları çocuğun saldırganlığını engeller.
36
Psikomavi Çocukların şiddet
eğilimi arttıran en
önemli unsurlardan biri olan televizyon ve bilgisayar oyunlarının kontrollü kullanımı sağlanabilir. Şiddet içeren oyunlar ve filmlerin izlenmesi ve oynanmasına engel olunmalıdır. enerjinin
Çocuğun
uygun
sahip
yollarla
olduğu
boşaltılması
sağlanmalıdır. Örneğin oyun oynamasını izin vererek, spor yapmasını sağlayarak…
Çocuğa hakaret etmek, bağırıp çağırmak da bir tür sözle saldırganlıktır. Çocuğa ceza vererek, tehdit ederek, dayak atarak
ya
da
korkutularak
çocuğun
saldırganlığı düzeltilmez aksine çocuk böyle bir durumda daha saldırgan bir hale gelebilir. Bunun yerine çocuğa uygun davranışları model
öğretebilmek
için
olunmalıdır.
çocuğa
Sinirlendiği
davranışlarda şiddete başvurmak yerine nasıl
bir
tepki
vermesi
gerektiği
öğretilmelidir. Çocuğa bu davranışının dezavantajları gösterilmelidir. Saldırgan davranışları ile istediğini elde edemeyeceği belirtilmelidir. önüne
Çocuk
saldırganlığının
geçemiyorsa
otokontrolünü
sağlayacağı
davranışlar
öğretilebilir.
Sakinleşe kadar saymak, nefes alıp vermek gibi. Ve anne babalar bu çocukları ile konuşurken ben dilini kullanmalıdır. Tüm Anne babalara düşen en önemli görevlerden biri de anne babanın kendi davranışlarını
gözden
geçirmeleridir.
Çocukların anne babalarını model aldıkları unutulmamalıdır. Bu yüzden anne baba öncelikle kendi olumsuz davranışlarından vazgeçmelidir. Saldırganlık sadece fiziksel bir davranış olarak düşünülmemelidir. Sözle saldırganlığın da önlenmesi gerekmektedir.
bu
değerlendirmeler
dikkate
alındığında çocukların şiddet davranışlarını ortadan kaldırmada en temel görev aileye düşmektedir. Anne babalar çocuğunun saldırgan
davranışlar
göstermelerini
istemiyorlarsa onlara çok iyi birere model olmaları gerekmektedir.
Unutmayın ki
sakin, huzurlu ve barışçıl bir ortamda sevgiyle yetişen, şiddeti görmeyen bir çocuk şiddeti öğrenmez.
Psikomavi
37
Makale
ŞİDDET’SİZ’LİK ve İLETİŞİM Hemşin ADIGÜZEL Uzm. Pedagog/Psikoterapist Verbal şiddet bir bireye sopalarla ya da bedenle saldırmanın ötesinde, kelimelerle saldırmak anlamına gelir. Diğer bir deyişle dayaksız şiddettir. Karşıdakini ele geçirme ya da kontrolünü elinde tutma amaçlı olarak bilinçli ya da bilinçsiz olarak başgösterir. Psikolojik ve duygusal yaralanmalar kendilerini fiziksel bedende göstermeye başlar. Bunu en sık partner ilişkilerinde görebilirsiniz. Partnerlerden biri sözlü şiddet ile diğerine baskın çıkmaya çalışır. İlişkinin kontrolünü elinde tutmak birincil amaçtır. Şiddetin bu türü kendini sosyal ortamlarda farklı şekilde gösterir: Arkadaş muhabbetlerinde yapılan espriler şeklinde, bazen üstü örtülmüş tehditlerle ve hatta alışveriş sırasında kullanılan ağır kelimelerle kendini gösterir. Sözlü şiddet devam ettikçe kendinizi zevksiz, alıngan ve çoğu zaman karşınızdakine göre saçmasapan konuşurken bulursunuz. İletişime şiddet ve suçlama girmeye başlıyorsa artık iletişimden bahsetmek mümkün olmaz. İletişim kendi ihtiyaçlarınızı ifade etmek ve başkalarının ihtiyaçlarını anlamak üzerine kurulmuş olan empatik bir bağa dayanır.
“Herkes benim düşünceme katılırsa, yanılmaktan korkarım” der Oskar Wilde. Ardından iletişimi, kendi kelimeleriyle özgürleşmenin yolu olarak tanımlar. İletişimin hangi şeklinin doğru olduğu konusuna odaklanmaktansa, iletişime olan gereklilik konusunu ele alacağız. Yazının içeriğinde kullanacağımız iletişim modeli Türkiye’de bilinen modellere göre yeni olmasına rağmen, Avrupa’da uzunca bir süredir bilinmektedir. Bu model ‘‘Şiddetsiz İletişim (Gewaltfreie Kommunikation)‘‘ olarak bilinir ve aynı zamanda ‘‘Yürekten İletişim‘‘ gibi isimlerle de anılır. Hümanist Psikologlardan Marshall Rosenberg tarafından geliştirilen bu iletişim felsefesi Türkiye’de de eğitim ve seminerlerle tanıtılmakta ve yaşatılmaktadır. Söylenen her şey Çakal’ın ve Zürafa’nın kulaklarından dinlenir. Çakal her zaman olumsuz olana odaklanan dinleyici kulağıdır. Zürafa ise, kalbi en büyük canlı olarak daha olumlu ve şefkatli olana odaklanan dinleyici kulağıdır.
38
Psikomavi
Şiddetin, acının ve çatışmanın köklerini kavramamızı kolaylaştıran etkin bir iletişim yöntemidir Şiddetsiz İletişim. Söylenen cümlelerin şefkatli ve empatik kulaklarla dinlenip, farklı süzgeçlerden geçirilmesini savunur. Rosenberg, kendi Şiddetsiz Yaşam Felsefesini basit bir şekilde tanımlar: ‘‘Nasıl olduğumu ve ne istediğimi samimi bir şekilde dile getirmeliyim. Suçlama ve eleştiriye yer bırakmamalıyım. Dinlemeliyim.‘‘ Şiddetsiz iletişim aynı zamanda farklı bilgi kaynaklarından yararlanarak temellerini sağlam bir duruşla sabitler. Ne görüyorum? Ne duyuyorum? “Söylenen her zaman duyulan olmuyor.” Ne hissediyorum? “Duygular açıkça dile getirilmezse beklentiler anlaşılamaz.” Neye ihtiyaç duyuyorum? ” Belki de neye ihtiyaç duyduğumu ben de tam olarak bilemiyorum.” Ne yapılsın istiyorum? “Benim iyi hissetmemi sağlayacak bir şey var.” Rosenberg’in kendi deneyimlerinden Şiddetsiz İletişimi rahatlıkla anlamaya yardımcı olabilecek bir örnek verebiliriz: Bir eğitim semineri sırasında evli bir çift birbirleriyle çalışma yapıyordu. Kadının gözleri dolmuştu ve eşine tekrar tekrar ‘‘Beni hiç dinlemiyorsun.‘‘ diyordu. Adamsa kafası karışmış ve ne söyleyeceğini bilemez bir şekilde ‘‘Hayır! Ben seni dinliyorum.‘‘ diyerek eşini ikna etmeye çalışıyordu. Bu oldukça sancılı bir süreçti. Bu sürecin kendi içerisinde çözülemeyeceğini anlayan Rosenberg araya girdi ve kadın ile konuşmak üzere eşinden müsaade istedi.
Ardından adamın dikkatle izlemesini rica etti. Rosenberg, adamın kendisini canlandırıyordu ve sanki kadın da, Rosenberg ile konuşurken kendi eşiyle konuşuyormuş gibi yapacaktı. ‘‘Beni hiç dinlemiyorsun.‘‘ dedi kadın, göz yaşlarına zor bir şekilde hakim olarak. Rosenberg de bir süre kadının gözlerine bakarak ‘‘Seni hiç dinlemediğimi söylüyorsun, doğru mu?‘‘ diye sordu. Kadın en sonunda göz yaşlarını tutamayarak ve anlaşıldığını hissederek ‘‘Evet! Evet! Beni dinlemiyorsun.‘‘ diyebilmişti. Eşinin bu kadar etkilendiğini gören adam bir süre olan biteni anlamaya çalıştı. Ardından bir ışık yanmışçasına, heyecanla Rosenberg’e neyi fark ettiğini söyledi: ‘‘Aslında duymak istediği, sadece onun söylediği kelimelerdi. Onun bana ne söylediğini, tam olarak söylediği gibi duyarsam işler kolaylaşıyor. Tek istediği onu dinlemediğimi düşündüğünü söylememdi. Bana sadece bu kelimelerle ifade etti!‘‘ Bu farkındalığının doğruluğunu onaylarcasına Rosenberg adamın gözlerine derin derin baktı ve gülümsedi. İyi olan her ilişkinin anahtarı iletişimdir. Kendi içerisinde uyum gösteren bir aile birliğinde bu oldukça net görülebilir. İletişimin inceliklerinin öğrenilmesi gerekir, çünkü iletişim basit bir oyuncak değildir. Karşılıklı anlaşmayı daha iyi kılabilmek mümkündür. Bunun için kurallar ve kavramlar vardır. Şiddetsiz İletişimde ise en önemli kural, tarafların taviz vermeden ve yine de uzlaşmaya vararak iletişimlerini sürdürmesidir.
Psikomavi
39
PsiKitap
derece
önemli
olumsuz
çıktılara
neden
olmaktadır. Bu bağlamda kitabımızın amacı, çocuk ve ergende şiddetin ortaya konması ve sorunun
çözüm
noktasında
yarar
sağlanmasıdır. Çocuk ve gencin şiddetten uzak bir ortamda sağlıklı bir şekilde yetişmeleri aynı zamanda önemli bir eğitimsel görevdir. Çocuk ve gençlerin huzur ortamında yaşamaları onların benlikleri, akademik kariyerleri ve sağlıklı bir gelecek
nesil
için
de
çok
önemlidir.
Kitapta şiddetle ilgili karma metodolojiye dayalı bir araştırmaya yer verilmiş; araştırma, Dünyada ve Türkiye’de gençler arasında
nicel-nitel araştırma yöntemiyle çok boyutlu
şiddetin hızlı bir artış göstermesi şiddet
olarak
konusunun doğasına olan ilgiyi artırmış,
tartışılmıştır.
şiddetle ilişkili araştırmaların sayısı ve türü çeşitlenmiştir. Salt şiddet üzerine yapılan çalışmaların
yoğunlaşması
yanında
saldırganlık, taciz, zorbalık gibi şiddetin diğer boyutlarını
ve
okul
güvenliğini
içeren
araştırmalar hız kazanmış, şiddetin psikolojik yönünü ifade eden araştırmalarda da artış görülmeye Şiddet,
başlamıştır.
aynı
atfedilen
zamanda
işlevlerini
de
okulun
kendisine
yerine
getirmesi
açısından
bir
bariyer
olarak
karşımıza
çıkmakta,
bu
önemli
sorunun
ortadan
kaldırıl(a)maması ise okul sağlığı açısından son
incelenmiş
ve
ulaşılan
sonuçlar
40
Psikomavi
Psinema
AÇLIK OYUNLARI Kendi kuralları ve sistemi olan bir ülkede, distopik bir yakın gelecekteyiz. 12 eyaletten oluşan ve bir modernitenin karanlık yüzüne ışık tutan Panem adlı bu ülkede, "açlık oyunları" adında geleneksel ve ölümcül bir yarışma yapılıyor. Her eyaletten bu yarışmaya katılacak ve kura ile belirlenecek olan bir kız ile bir oğlan, geriye yalnızca bir kişi kalana kadar birbirlerini katletmek ve hayatta kalma içgüdüsüne büsbütün bağlanmak zorundalar. Sınıfsal farklılıklar, toplumsal çatışmalar ile iyiden iyiye silikleşen sosyal devlet yapısının şekil değiştirerek çoktan modern bir faşizme evrimleştiği ülke topraklarında alt ve üst tabakanın farklı nedenlerle bel bağladığı "açlık oyunları", korku dolu bir toplumun boynu bükük itaatkarlığını ölümün gölgesinde muhafaza ediyor.
Açlık Oyunları insanın doğasında var olan saldırganlığı yalın bir şekilde gözler önüne seriyor. Ütopik bir ülkede yaşanan olayları izlerken günümüz çağında yaşam koşullarında ayakta kalmaya çalışan insanların birbirlerinin üstlerine basıp yukarılara tırmandığını, kapitalist sistemin insanları şiddet ve korku ile nasıl bencilleştirdiğini görebiliyoruz.