RAPTİYE No: 11

Page 1

No : 11

Fenerbahçe Leo Kulübü

. EKIM - 2015

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

92 . YIL

29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

. . . IÇINDEKILER

4

.

ATATÜRK KÖSESI .

Cumhuriyet Bayramı

KÜLTÜR & SANAT

10

NELER YAPACAĞIZ? MUTLU GÜNLER

13

A

YF

SA

3 6 10 12

3 6

BAŞKANDAN DUYURULAR.

SERBEST BÖLGE

CANSU GÜMÜŞÇÜ

12

NELER YAPTIK?

ADNAN AYVAZ, EMIR GÖZÜM ÖZLEM ÖZKAN ÇAĞLA PEKÇEÇINAR, ECE PiRPiR, ECEM GÖZÜM, iLAYDA DURU, ŞEVVAL YÜRÜTEN

2

NO:1 1


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

Değerli Raptiye Okurları, Çok yoğun bir takvimle başladığımız Eylül ayını başarılı bir şekilde geride bırakırken yine dolu dolu geçecek olan Ekim ayında sizlerle tekrar Raptiye’de buluşuyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Her ay farklı bir konuda elimizden geldiğince farkındalık yaratmak amacıyla yaptığımız çalışmalara Eylül ayında bir yenisini ekleyerek çağımızın hastalığı olan Alzheimer hastalığına ve Alzheimer hastalarına dikkat çekebildiğimizi umuyor; bu amaçla benimle çalışan, bizi destekleyen tüm arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Ekim ayı konsepti ise yine bizi heyecanlandıran, en iyisini yapmak için büyük özveri harcadığımız, içinde bulunduğumuz aya da istinaden “Hayvan Hakları”. 4 Ekim’in Hayvanları Koruma günü olmasının yanısıra bu ayın bizim için ayrı bir önemi olmasının sebebi ise tabii ki 4. yılına giren H.İ.S Projemiz’in Ekim ayı konseptimizle paralel çalışarak yeniden ivme kazanacak ve hayvan dostlarımızı sevindirecek olması. Bu aydan başlayarak tüm dönem boyunca devam ettireceğimiz H.İ.S Projemiz için sizler de gazete ve mama yardımlarınızı bizlere ulaştırabilir, barınak ziyaretlerimize katılabilir, hayvan dostlarımızla keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Sözlerime son verirken; geçtiğimiz günlerde Ankara'da yaşanan korkunç patlamada hayatını kaybeden her can için yakınlarına ve ülkemize baş sağlığı diliyor, insanlık dışı olan bu saldırıların bir an evvel son bulmasını, yaşatanlarınsa en yakın zamanda adalet karşısında hesap vermesini diliyorum. En içten dileklerimle bizler için en önemli tarihlerden biri olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı kutluyor; Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında, ükemizde ve tüm dünyada her günün bir öncekinden daha güzel olacağına dair inancımızı kaybetmediğimiz, hür ve aydınlık yarınlar diliyorum! En derin Leo sevgi ve saygılarımla,

Ebru Gözüm Fenerbahçe Leo Kulübü 2015-2016 Dönem Başkanı

3


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

29 Ekimler, detaylarda farklı yaşansa da, hissettirdiklerinde hepimizi aynı yerlerde buluşturur. Cumhuriyet Bayramı millet olmanın duygularını coşkuyla yaşadığımız günlerdir. Yıllar geçtikçe yüreğimizde farklı boyutlarda anlamlar kazanan, çocukluğumuzdan günümüze kadar uzanan "Türk olmanın" yolculuğudur. Çocukluğumuzdaki 29 Ekimler! Hummalı çalışmalar ve özenle hazırlanan törenler, resmi geçitler, piyesler, şiirler, korolar, gösteriler... Yaşımız kaç olursa olsun hepimizin çocukluk anılarında iz bırakmış 29 Ekimler vardır. Hepimiz kalabalıklara Atamızı şarkılarla, şiirlerle, piyeslerle anlatmışızdır. Hepimiz katıldığımız fener alaylarında tüyleri diken diken eden marşları söylemişizdir. Andımızı okurken Atatürk'ün çocukları, Gençliğe Hitabeyi dinlerken Türk Gençliği olmanın şansını ve sorumluluğunu bilmişizdir. Türk evladı olmak böyle bir şeydir: Çocuk kalbimizle duyduğumuz heyecanlar ve günün değerini bilmenin gururlu mutluluğu... Cumhuriyet çocuğu olmak, işte tüm mesele bu. Eski 29 Ekimler özünde tüm bu sezişleri aynı günde yaşadığımız bayramlardı. Ne mutlu o günleri yaşama şansına erişmiş olduğumuz için! Zaman çizgimize şöyle bir dönüp bakacak olursak; 29 Ekimleri nasıl hatırlarız? Mesela 1995'in 29 Ekiminde ne yapıyorduk? 2001 Cumhuriyet Bayramında neredeydik, neler hissetmiştik? Milletimiz Cumhuriyet Bayramını, Cumhuriyeti, Atamızı nasıl görüyordu? Ya yakın geçmişte? Ve günümüzde? Bundan birkaç yıl sonra bugünümüzü nasıl hatırlamak istiyoruz?

4


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

Üzülerek hatırlatmak isterim ki gerçek sanatçılar bugün hak ettikleri koşullarda yaşamıyorlar ve çalışma yerleri birer birer kapatılıyor. Atatürk Kültür Merkezi'nde, Süreyya Operası'nda, Fulya Sanat'ta Harbiye Muhsin Ertuğrul'da, Kadıköy Haldun Taner sahnesinde ve birçok farklı sanat merkezinde dolu dolu Cumhuriyet Bayramında şehitler veren,hasretiz. milleti birlik duygusundan yoksun, bayramını kutlayamayan etkinliklerin gerçekleştirildiği günlere Ben, aktif olarak AKM'nin yıkımı, yurttaşlar olmak, hiçbirimiz tarafından arzulanan 29 Ekim olmayacaktır. İşte tam da bu nedenle Devlet Opera ve Balesi'nin kapatılmasına karşı yapılan çalışmalara katılıyorum. sizleri bu Cumhuriyet Bayramında kendimize yeni sorular sormaya davet ediyorum. Birkaç sene Geçmişte on dört sene baleye emek vermiş ve devlet sanatçısı olmaya hak kazansonra bugünleri nasıl hatırlamak istiyoruz? İstenen değişimlerin yolu, sorular sorarak elde edeceğimiz, mış olan ben, biraz kırgın, biraz da pişmanım. İyi yaşam koşullarına sahip olmak bizi farklı bir biçimde düşünmeye sevk eden fikirlerden geçmektedir. pahasına profesyonel balerin olma yolumu terk ettim ve akademik hayata döndüm. Bale tutkum, en ufak hatırlatıcı uyaranla karşılaştığımda içimde bir yaraya dönüştü. Ve biliyorum ki ülkemizde sanata, sporaüzerinde ve bilimeböyle haklı bir gururu 29sızlayan Ekim Türk milletine bahşedilmiş mutlu bir gün olmalıdır. Dünya verilen değerin asgari olması hatta yüzlerce kişi eşsiz sanatından yaşamaya hak kazanmış millet sebebiyle sayısı çokonlarca azdır. Ne mutlu ki bizler bir liderin evlatları olarak doğmuşuz ve mecbur böyle güzel bir bayramı kutluyoruz. Milletlerin tarihinde benzeri günler, en şanlı vazgeçmeye kalıyor. bayramlar olarak algılanır. Ecdadını anmak, onları anlamak ve sahip olduklarının değerini hatırlamak için... Bir Türkgelişmişlik genci ve Atatürk çocuğu eski 29 özlemle, ekonomik çocuksu ve buruk bir heyecanla Ülkemizin endeksinin sonolarak sıralarda yerEkimleri alması yalnızca anıyorum. Şimdiki çocukların ve arzuladığı gelecek nesillerin de "gerçek" değişkenlerden değil; Atatürk'ün tüm bu dallardaki elimCumhuriyet eksiklikler- Bayramlarına tanık olmasını yürekten istiyorum. millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme Gelecek her 29 Ekimin bir öncekinden daha mutlu ve kutlu olması; Türklüğe, Atamıza ve ecdadımıza yaraşır biçimde yaşanması dileğiyle... yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır". Eşsizolsun. bir lider olan Atamızı saygıyla anarken; onun Cumhuriyet Bayramımız kutlu bizden neler yapmamızı istediğini, bizimle olsaydı neler konuşmamızı arzu edeceğini tahmin edebiliyorum ve bunları az çok demeden çevremizdeki çocuk ve En derin Leo sevgi ve saygılarımla, gençlerle paylaşmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Bir çocuğu tiyatro, sinema, opera, müzik ile buluşturmak çok büyük bir değişime yol açabilir. Tüm na dönüştürmeyen insanlar yapacaktır. Her mesleği icra edebiliriz. Hepimiz işimizde çok başarılı olabiliriz; dahası, Cumhurbaşkanı bile çıkabiliriz. Ama Hazırlayan : sanatçı olmak bambaşka bir yetenek ve çalışmadır. İlayda DURU

En derin Leo sevgi ve saygılarımla.

5


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

ÜŞÇÜ M Ü G : Cansu n a y a l r Hazı

Hayvan Hakları: .

Bir de bu açıdan bakalım mı? Merhaba ben Cansu Gümüşçü. Bu ay Serbest Bölge’de Ekim ayı konseptimiz olan Hayvan Hakları üzerine bir yazı paylaşmak istedim. Keyifli okumalar! Çocukluğumuzda çoğumuzun ailesi eğlenmemiz, hayvan türlerini tanımamız için bizleri hayvanat bahçelerine, sirklere, yunus parklarına hatta belki boğa güreşlerine ya da horoz dövüşlerine götürdü. Fakat bu etkinliklerin hayvanların dünyasındaki travmatik etkilerini düşündüğümüzde hayvanlara bakışımızı bir kez daha sorgulamamız gerektiğinin farkında mıyız? Sirkler, çocuklara hayvanları sevdirmek ve insanları eğlendirmek için varlığını sürdürüyor. Ancak ödenen bedel düşünülünce eğlenceden pek de eser kalmıyor sanki… Büyülenerek izlediğimiz o orman kralı aslan, ormanında gezinirken şüphesiz ki ateş çemberinin içinden atlamıyor ya da dev cüssesiyle insanoğlunu ürküten fil ailesiyle birlikte Afrika’da top oynamıyor veya bisiklete binmiyor. Kendi doğalarında, özgürce, hak ettikleri şekilde yaşamaları gerekirken “insanlar” tarafından küçücük kafeslere hapsedilerek oradan oraya sürükleniyorlar. “Yaşamak” üzere kapatıldıkları kafesler o kadar küçük ki çoğunlukla sağdan sola dönecek kadar yerleri bile olmuyor. Yemek odaları, yatak odaları ve tuvaletleri de yine bu küçücük kafesler oluyor. Sirkler gezici ekiplerden oluştuğu için yaşam adına en temel ihtiyaç olan su bile kısıtlı miktarda bulunuyor. Bırakın banyo yapıp temizlenmeyi bazen içecek su bile bulamadan bir sonraki durağa kadar yolculuklarına devam ediyorlar. Peki uzun yıllar boyunca acı çekerek insanları eğlendirdikten sonra bu hayvanlar için “SON” nerede başlıyor? Bir hayvan artık gösteri yapamayacak kadar yaşlanmış ya da beceriksizleşmişse emekliliğini geçirebileceği birkaç seçenek kalıyor ne yazık ki… Ya ölene dek kafeste “yaşamaya” devam etmek, ya bir av sahasına avlanmak üzere satılmak ya da bir laboratuvara denek olmak.

6


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

Hayvanat bahçelerini ele alalım bir de; aslında en başta çok masumane sebeplerle kurulan ama zamanla “hayvanat bahçesi” yerine “hayvan hapishanesi” ismini vermenin daha doğru olduğunu fark ettiğimiz bu yeri... Hayvanat bahçelerinde de tıpkı sirklerde olduğu gibi insanların hoşuna giden birçok özellik var elbette. Hayvanlarla tanışmamız, onların yaşantılarına kısmen de olsa şahit olmamız bunlardan birkaçı. Peki ya bu işin arka yüzü? Acaba hiç düşündük mü bu minik hayvan dostlarımızın ihtiyaçları olan tüm doğal koşullar o demir parmaklıkların ardında tam tamına sağlanabiliyor mu diye? Özellikle de o vahşi hayvanların yapıları gereği doğaya ne kadar ihtiyaçları olduğunu ve insanoğlu olarak en çok değer verdiğimiz ‘özgürlük’ kavramından onları nasıl da mahrum bıraktığımızı… Burada onlara sağlanılan yaşam koşullarına gelince ise; aynı sirklerdeki gibi ufak kafeslerde kalan hayvanların kendilerini izlemeye gelmiş misafirlere enerjik bir şekilde şaklabanlık ya da güç gösterisi yapabilmeleri için aç bırakıldıklarını görüyoruz. Denetimlerin iyi yapılmadığı hayvanat bahçelerinde ise bu durum son derece vahim. Yoksunluktan ve ihmalkârlıktan ötürü aç ve susuz bırakılan hayvanların sayısı bir hayli fazla. Son zamanlarda duyduğumuz, Endonezya’daki bir Afrika aslanının kafesinde asılı halde bulunduğu ve mide sorunu yaşayan bir Afrika antilobunun da kafesinde ölü bulunduğu haberleri; ayrıca yapılan bir araştırma sonucuna göre 2013 yılının Temmuz ve Eylül ayları arasında aynı hayvanat bahçesinde 43 hayvanın öldüğünün tespit edilmesi hayvanat bahçelerinin gitgide hayvan hapishanelerine hatta ölüm bahçesine döndüğünün kanıtıdır.

7


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

Hayvanların özgürlüğünün en çok kısıtlandığı ortamlardan biri de yunus parklarıdır.Yunuslar bizlerin dünyasına ait değiller. Onları doğal ortamlarından koparan bizler, bu zeki ve sosyal hayvanların bedenlerinde ve zihinlerinde travmalar yaratıyoruz. Bir de yunus terapi merkezleri kurarak onlardan medet umuyoruz. Arkadaş ve akrabalarından ayrılmaları, doğal yaşamlarından uzaklaştırılmaları, ölü balık yedirilerek beslenmeleri ve çoğunlukla da aç kalmaları yunusların üzerinde çok yüksek stres yaratıyor. Anne ve babasından, evinden ayrılmış, karnı aç mutsuz bir çocuğun eğitim süreci ile bu süreç aynı. Nasıl ki ne yaparsak yapalım anne ve babası olmayan bir çocuk öncelikle karnı doymadan, sevgi ihtiyacı karşılanmadan gelişimini tamamlayamazsa ailesinden ayrılan, vücudunda bu kadar stres yaratılan, hatta depresyona giren yunusların da bu şekilde yaşaması, mutlu olması beklenemez. Şartlar böyleyken yunuslarla terapi anlamında duygusal bir bağ ve iletişim kurmak nasıl mümkün olabilir? Gösteri havuzlarında mutlu ve eğleniyormuş gibi görünen yunuslar bu havuzlarda çok kısa süreli tutulmakta, yaşamlarının çoğunu bakım havuzları denilen birkaç küvet büyüklüğündeki havuzlarda hareketsiz ve yalnız olarak geçirmekteler ve bir balık olmalarına rağmen bu dar alanda tabii ki yüzemiyorlar. Bu parkları oluşturmak için en az 100 yunusun birlikte yaşadığı koloni hayatından koparılıyorlar. Ait oldukları yunus grubundan ayrı olmak onlarda davranış bozukluğu yaratırken biz insanların onlardan terapi ve tedavi ummaları ne kadar da ironiktir, değil mi? Bir de şu var ki tedavi umduğumuz bu canlıların vücutlarında barındırdıkları cıva miktarı diğer balıkların beş katıdır ve sanılanın aksine insan vücudunda toksik etki yaratmaktadır.

8


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

Geçmiş yüzyıllardan bu yana hayvanların dövüştürülmesiyle meydana gelen festival anlayışını irdeleyelim bir de. Öyle bir insan grubu düşünün ki nefretten, öfkeden, kavga sonucu çıkan kan gölü manzaralarına şahit olmaktan son derece zevk alan… Günümüzde belli bir bilinç seviyesine gelmiş insanların hâlâ böyle şeylerden keyif duyabilmesi, ilkelliğin ta kendisidir aslında.

Peki ya siz? Siz bu gerçeklerin farkında mısınız? Dünyadaki tek canlı türünün insanlardan ibaret olmadığını bilmek ve ‘özgürlük’ kavramının sadece biz insanlar yani hayvanlardan biraz daha gelişmiş beyne sahip varlıklar için değil; tüm canlıların evrende varoluşu için vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunun farkında olmak yapmamız gereken en temel şey. Büyümekte olan çocuklara keyifli vakit geçirmenin ve hayvanlarla tanışmanın yolunun hayvanları kafese sığdırıp ayağımıza getirmek olmadığını gösterelim. Eğlencenin ise dövüş, güreş gibi eylemlerden çok daha uzak bir kavram olduğunu öğretelim onlara. Unutmayalım ki hayvanat bahçesi, sirk vs. için aldığımız her bilet bir hayvanın daha kırbaçlanarak ızdırap çekmesine sebep oluyor. Sizler de bu suça ortak olmayın. Bırakalım her hayvan diğer her canlının ihtiyaç duyduğu gibi eziyet ve esaretten uzak, kendi doğasında huzur içerisinde yaşasın…

9


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

SERGİ \\ NEREDEN GELDİK BURAYA Bizce, 1980’ler Türkiyesini tek kelimeyle anlatmak mümkün: KAOS! Ama Halil Altındere, Serdar Ateşer, Aslı Çavuşoğulları gibi değerli sanatçılar buna izin vermeyerek 80’li yılların İstanbul’u merkez alan arşiv ve materyallerini topladılar. O dönemin sosyal dinamiklerini incelemek ve Türkiye’nin yakın geçmişiyle bugünü arasındaki ilişkiyi görmek için “Nereden Geldik Buraya” ideal bir sergi. YER : SALT Galata TARİH : 3 Eylül - 29 Kasım 2015

SERGİ \\ GÖR/BAK/DENİZ Kavramsal sanat denince akla ilk gelen isimler olan Caitlind Brown ve Wayne Garrett, özel bir projeyle Pera Müzesi’nin 10. yılını kutluyor. Pera Müzesi’nin 19. yüzyılın sonlarında Yunanlı mimar Achilleas Manussos tarafından Bristol Otel olarak tasarlanan etkileyici binasının tarihi cephesinde sergilenen bu özel yapıt (gör/bak/deniz), on bin farklı gözlük merceğinden oluşan ve izleyenlere anlık bir perspektif kayması yaşatan hareketli bir yerleştirme. Beyoğlu’na yolu düşenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir sergi. YER : Pera Müzesi TARİH : 5 Haziran 2015 - 16 Ocak 2016

CAZ FESTİVALİ \\ AKBANK CAZ FESTİVALİ 25. yaşını kutlayan Akbank Caz Festivali’nin bu seneki yıldız isimleri arasında Manu Katché, Bill Frisell, John Scofield & Joe Lovano ve David Sanborn yer alıyor. Çeyrek asır gibi uzun bir süredir varlığını sürdüren ve geçmişten günümüze Cecil Taylor, Archie Shepp, McCoy Tyner, Pharoah Sanders, Jimmy Smith ve Enrico Rava gibi caz dünyasının saygın isimlerini Türk izleyicisi ile buluşturan festival bu sonbaharda da şehri cazın farklı renkleriyle kucaklayacak. Festivalin detaylı programını Akbank Sanat’ın web sitesinde bulabilirsiniz. TARİH : 21 Ekim - 1 Kasım 2015

10


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

TİYATRO \\

SHIRLEY Günlük hayatın sıkıcılığı içinde kaybolmuş ve birçok kadın gibi artık hayallerini bile unutmuş olan Shirley Valentine’nin öyküsü başarılı oyuncu Sumru Yavrucuk’un yorumuyla hayat buluyor. Tiyatro literatürünün en başarılı kadın oyunları arasında anılan, dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenen ve komik bir kendini keşfediş hikayesi olan ‘Shirley’ yaz turnesinin ardından İstanbul prömiyeriyle şehre indi. İstanbul’da çeşitli sahnelerde oynanacak oyunun detayları için Biletix’in web sitesine göz atabilirsiniz. TARİH : 9-30 Ekim 2015

SİNEMA \\

TEHLİKELİ YÜRÜYÜŞ 1974 yılında Fransız ip cambazı Philippe Petit, kariyerinin belki de en tehlikeli denemesine girişir: Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin arasındaki ipte yürümek! Yönetmenliğini Robert Zemeckis'in üstlendiği yapımın senaryosu Philippe Petit'in "To Reach the Clouds" adlı otobiyografisinden uyarlandı. Filmin başrolünde Joseph Gordon-Levitt yer alırken kendisine Ben Kingsley, Charlotte Le Bon, James Badge Dale ve Ben Schwartz gibi isimler eşlik ediyor. Film 9 Ekim’de vizyona girecek.

SİNEMA \\

BURNT Paris'te bir restoranda çalışan şef Adam Jones’un uyuşturucu bağımlılığı ve dengesiz tavırları restoranını kaybetmesine sebep olur. Ancak Jones pes etmek yerine savaşmaya karar verir ve mutfak ekibini toplayıp Londra'ya taşınır. Hedefi ona üç Michelin yıldızı kazandıracak dünyanın en iyi ve en büyük restoranınnı açmaktır. Steven Knight'ın senaryosunu yazdığı John Wells'in ise yönetmenliğini üstlendiği drama türündeki filmin yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunda Bradley Cooper, Sienna Miller, Jamie Dornan, Emma Thompson, Uma Thurman, Daniel Brühl ve Omar Sy gibi isimler yer alıyor. Filmin gösterime giriş tarihi ise 30 Ekim.

Hazırlayan : Ece PİRPİR, Şevval YÜRÜTEN, Özlem ÖZKAN

11


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

5-6 EYLÜL

12-13 EYLÜL

Eylül Salacak Leo Kulübü Gelir Getirici Kermesine katılım

118-Y LYÇ Motivasyon Kampı

14 EYLÜL

15 EYLÜL

EYLÜL

118-Y LYÇ Eylül Ayı Konsey Toplantısı

Fenerbahçe Lions Kulübü Eylül Ayı Toplantısı

16 EYLÜL

18 EYLÜL

Fenerbahçe Leo Kulübü Toplantısı

Başkanlar Ev Sohbeti

1 9 EYLÜL Huzurevi Ziyareti

20 EYLÜL 1. MD Konseyi

12

20 EYLÜL Çemenzar Leo Kulübü Eylül Toplantısına katılım


. EKIM - 2015

Fenerbahçe Leo Kulübü

1

Organizasyon Komitesi Toplantısı

M EKİ

3

Üye Adayı Semineri

M EKİ

6

M EKİ

Yönetim Kurulu Toplantısı

11

Beykoz Hayvan Barınağı Ziyareti

M EKİ

12

118-Y LYÇ Konsey Toplantısı Ev Sahipliği

M EKİ

17

Organizasyon Komitesi Toplantısı

M EKİ

18 20 M EKİ

Fenerbahçe Leo Kulübü Toplantısı

M EKİ

23

Fenerbahçe Lions Kulübü Toplantısı

M EKİ

ü le

ul

Fenerbahçe Leo Kulübü Ev Sohbeti

. EKIM

16

. EKIM

AYSU BULAK

14 EBRU KARACA AĞRIBOZ

13


N İ R İ T N K İ İ R İ R İ B BİRİKT in n i r r i i t t e e g g e z e i z b bi n i ç i r a l n i n ç i O r a l n O YUVAYA vee v A Y A A Y V A YU MAM relim ü t A ş Y ü n A ö M d A M m i l e r ü t ş ü n dö


#ekimde

fenerbah

ce



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.