SAYED Temmuz 2013 Sayı:64

Page 1

SAGL IK YÖN E T I MI ve EGI T I MI DERGISI

Y IL:6

SAY I : 6 4

T EMMUZ 2013

TÜRKİYE SAĞLIK EĞİTİMİNDE DİKKAT ÇEKİYOR

UZ. DR. GÜVEN BEKTEMÜR Sağlıkta İnovasyon Gerçek Anlamda Kamu Hastane Birlikleriyle Gerçekleşti MUZAFFER ZENGİN İnsan Gücü Üzerinde Yapılacak Yatırım Uzun Süreli ve Yararlı Dönüşüm Sağlamakta AYŞE TURAN Türkiye İslam Ülkeleriyle İş Birliğinde Lokomotif Bir Ülke


+90 312 866 19 74 (pbx)

info@dolsan.com.tr




SAGL IK YÖN E T I MI ve EGI T I MI DERGISI

YIL 6 • SAYI 64 • TEMMUZ 2013 www.sayeddergisi.org YÖNETİM Sahibi

FEYZULLAH AKBEN Genel Yayın Yönetmeni

FUNDA ÇAMÖZÜ

funda@sayeddergisi.org Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

SARE KUŞ

sare@sayeddergisi.org

MERHABA...

Editör

SU ÖZGÜR Yazı İşleri

SERRA KUL - ÖMER DURAK AYŞE YILMAZTÜRK Grafik Tasarım

BİLAL AKGÜL Fotoğraf Editörü

AHMET FERHAT AKBEN Reklam

AHMET ERSOY

reklam@sayeddergisi.org Abone ve Dağıtım

SONGÜL KARADENİZ abone@sayeddergisi.org Halkla İlişkiler

YASEMİN KERİMİ Yapım

Yönetim Adresi Kore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3 Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBUL Tel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08 www.turkeyhealthmedia.com info@turkeyhealthmedia.com

Ülkeler iş birlikleriyle ilişkilerini sağlamlaştırmaktadırlar. Bu iş birliklerinden birisi de şüphesiz eğitim. Eğitim, kaynakları kısıtlı olan ülkeler insan kaynağı ve altyapısını geliştirirken Türkiye tanıtımına da katkı sağlamaktadır. Bir bakıma eğitim kıtaları birleştiren bir unsur olmuştur. Diğer ülkelerden gelmiş öğrencilerin Türkiye’de eğitim alması, Türkçe öğrenmesi ve ülkemizle gönül bağı oluşturması gurur verici. Ülke olarak sağlık eğitimini hem üniversitelerimizde hem de eğitim ve araştırma hastanelerimizde veriyoruz. Somali’de, Yemen’de Türk hastaneleri hem eğitim hem de tedavi hizmeti vermekte. Birçok kişinin de dile getirdiği gibi bu hiz-

metler dünya barışı için atılan büyük adımlardan bir tanesi. Bu adımlara SAYED Dergisi olarak destek vermek istedik. Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Eğitim Hizmetleri Daire Başkanı Muzaffer ZENGİN’e merak ettiklerimizi sorduk. Türkiye Sağlık Mezunları Kurultay’ında ülkemizden mezun olmuş yabancı doktorlarla sohbetimiz oldu. Türkiye’yi çok sevdiklerine ve anavatanları gibi gördüklerine siz de şahit olacaksınız. Bu sayımızda sağlık paydaşlarından olan firmaların haberlerine yer verdik. Siz okuyucularımıza yeniliklerini anlattılar. Bu ay ünlü konuğumuz Ece Vahapoğlu.

Zevkle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle… Baskı ŞAN OFSET MATBAACILIK

Ayazağa Mah. Kemer Burgaz Cad. No:13 Şişli / İSTANBUL Tel: (0212) 289 24 24

SARE KUŞ

Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

TEMMUZ 2013

3



BAŞKANDAN P R O F. D R . N U R U L L A H Z E N G İ N SAYED YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Merhaba; Dergimizin Temmuz sayısında sizlerle birlikteyiz. Bu ay “yurtdışı sağlık eğitimleri” konusunun işleneceği SAYED Dergisi’ni yine ilgi ile takip edeceğinizi umuyorum. Dünya üzerindeki siyasi etkileşimlerin demokrasi dışı müdahalelere yönelmesi, insanların yaralanmalarına, sakat kalmalarına ve hatta hayatlarını kaybetmelerine neden olmakta. Biz sağlık çalışanlarının yaşananlara duyarsız kalması düşünülemez. Yaşanan gelişmeler, vatandaşlarımızın sağlık hizmetindeki kaliteyi ve neticesindeki memnuniyeti üst seviyelere çıkarmakla kalmayıp, global sağlığa da katkı vermemiz gerektiğini göstermektedir. Teknoloji, ulaşım gibi imkanların sınır tanımadığı bu noktada, coğrafi ve siyasi sınırların tel örgülerle çizilemeyeceği de aşikardır. Ülkemizin sağlık alanında yakaladığı başarı çizgisine paralel olarak, farklı dünya ülkelerinden işbirliği talepleriyle karşılaşmakta ve bu taleplere insan gücü, malzeme ve hizmet olarak karşılık vermektedir. Bakanlığımız yapılan ikili sağlık anlaşmaları çerçevesinde, dünyanın birçok noktasında ihtiyaç sahiplerine sağlık hizmeti sunmakta, ülkelerinde tedavisi müm-

kün olmayan dünya insanlığını Türkiye’de şifa bulmalarını sağlamaktadır. Bununla da yetinmeyip, öncelikle kültürel bağımız bulunan birçok dünya ülkesinin sağlık çalışanlarına Türkiye’deki Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nde eğitim vermektedir. Balkanlar, Kafkasya, Asya ve Afrika’dan birçok ülkeden doktor, hemşire ve diğer sağlık personellerinin ülkemizde aldığı eğitimler sonucunda bizim kültür elçilerimiz olarak ülkelerine dönmekte, insanlığı, dünya barışına katkı sağlamaktadır. Emeği geçenlere sonsuz şükranlarımızı sunuyorum. Değerli SAYED Dostları; Bu satırları kaleme aldığım saatlerde on bir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif’in ilk günlerini idrak ediyoruz. Ramazan ayında beslenmemize dikkat edelim. Uzmanların tavsiyelerine dikkate alarak beslenmemiz gerektiği konusunda çevremizdeki insanları uyarmayı unutmayalım. Bu vesileyle hepinize selam ve saygılarımı sunar, Ramazan-ı Şerifinizi ve akabinde Ramazan Bayramınızı tebrik ederim. Sağlıcakla kalın…

TEMMUZ 2013

5


TEMMUZ 2013

İÇİNDEKİLER

20

DOSYA SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

İnsan Gücü Üzerinde Yapılacak Yatırım Uzun Süreli ve Yararlı Dönüşüm Sağlamakta ➤ 20 Türkiye İslam Ülkeleriyle İş Birliğinde Lokomotif Bir Ülke ➤ 24 Uluslararası Öğrencilerimiz Bizim Yurt Dışındaki En İyi Reklamımız ➤ 30 Türkiye’de Eğitim Almış Yabancı Doktorlar Neler Söyledi? ➤ 32

16

52

RÖPORTAJ

Uz. Dr. Güven Bektemür

RÖPORTAJ

Yelda Ulu Colin

Sağlıkta İnovasyon Gerçek Anlamda Kamu Hastane Birlikleriyle Gerçekleşti

Yeşil+ Hastane Konsepti Çevre Dostu Çözümler Sunuyor

SEKTÖRDEN

38 48 50 54 55 57

Wipak Türkiye Kalite ve Güvenilirlikte İddialı Dünya İle Aynı Anda Teknolojik Yenilik Ertunç Özcan 45. Yılını Kutluyor Sağlık Hizmet Sektörünün Finansal Değerlendirilmesi Yapıldı ConvaTec’in Türkiye Operasyonu Büyümeye Devam Ediyor Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye Etkinliği Ekim’de

39 49 51

Sağlıkta Biyometrik Kimlik Doğrulama Dönemi Başlıyor Diz Protezinde Robotik Cerrahi Dönemi: Makoplasty Florence Nightingale Grubu ve GE Healthcare Teleradyoloji Merkezini Açtı


YILDIR SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN İLETİŞİM PLATFORMU

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına Yayın Kurulu Başkanı

14

Prof. Dr. Nurullah ZENGİN (SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu

HABER

(SAYED Derneği Yönetim Kurulu)

Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Çalışanlarıyla İftarda Buluştu

36

Danışma Kurulu

GÜNDEM

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitime Başlıyor

40 46 60 62

UZMAN GÖRÜŞÜ Türkiye’de Sağlık Hizmet Planlaması

UZMAN GÖRÜŞÜ Sağlık Çalışanları Sağlıklı Besleniyor Mu?

RÖPORTAJ SİNEMA Başvuru: Kabul Sarı Siyah Man Of Steel Babadan Oğula

Ece Vahapoğlu HAYATIN İÇİNDEN

58 56

KİTAP Fenerbahçe Kocamın Yakasını Bırak Cehennem Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ayrılık Hikâyesi Mesnevînin İlk 18 Beyitinin Şerhi

Op. Dr. Osman ACAR Fatma AKTAŞ Gökhan AKTÜRK Dr. Ahmet CÖMERT Arif ÇETİN Dr. Elif Bor EKMEKÇİ Prof. Dr. Ali Metin ESEN Prof. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLU Kamuran ÖZDEN Veysel ÖZGEN Prof. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞ Nebi ŞAHİNLİ Yasin YAVUZ Prof. Dr. Hayreddin YEKELER Ahmet ZENGİN

REKLAM SAYFALARI Dolsan ■ Biopos 1 ■ Permak 2 ■ Hakerman 4 Çapa Medikal 9 ■ Fujifilm 11 ■ Meditel 13 ■ Samatıp 23 Olympus Mega 29 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 45 ■ Tasarımmed 61 Teknoser 63 ■ Kompozit 64-65 ■ Türkiye Sağlık Turizmi Rehberi 66

Yrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOY Prof. Dr. Selami AKKUŞ Prof. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDIN Prof. Dr. Metin AYDIN Prof. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLI Prof. Dr. Sait BİLGİÇ Prof. Dr. Murat BOZKURT Prof. Dr. Engin BOZKURT Prof. Dr. Alper CİHAN Doç. Dr. Kerim ÇAĞLI Prof. Dr. Bekir ÇAKIR Prof. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜ Doç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLU Prof. Dr. Ali DEMİR Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ Prof. Dr. Orhan DENİZ Prof. Dr. Osman Nuri DİLEK Prof. Dr. Ali İhsan DOKUCU Uzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİ Prof. Dr. Levent ELBEYLİ Prof. Dr. Cevdet ERDÖL Prof. Dr. Canan HASANOĞLU Doç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLU Prof. Dr. Abdullah İĞCİ Doç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLU Prof. Dr. Mehmet İŞLER Prof. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLU Prof. Dr. Murat KARAŞEN Yrd. Doç. Dr. Esra KESKİN Prof. Dr. Muzaffer KİRİŞ Prof. Dr. Akın MARŞAP Prof. Dr. Muzaffer METİNTAŞ Prof. Dr. Semih ÖNCEL Prof. Dr. Mustafa ÖZMEN Prof. Dr. Mustafa PAÇ Doç. Dr. Sadrettin PENÇE Prof. Dr. Mustafa SOLAK Prof. Dr. Yunus SÖYLET Prof. Dr. Haydar SUR Prof. Dr. Erol ŞENER Prof. Dr. Mehmet Akın TAŞYARAN Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU Prof. Dr. Bahattin TUNÇ Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR Prof. Dr. Yavuz YILMAZ * İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.


SPOT

Klinik Araştırmalarda Türkiye’yi Bölgesel Üsse Dönüştüren Akademika 10. Yılını Kutluyor

Sisoft SPICE Belgesine Sahip Dört Firmadan Biri TSE belgelendirme birimi tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda Sisoft, yazılım kalitesini TS ISO/IEC15504 Olgunluk Seviyesi 2 (SPICE Maturity Level 2) belgesi ile kanıtladı. Zorlu geçen denetimler sonrasında, Türkiye’deki SPICE belgesine sahip dört firmadan biri olan Sisoft, aynı zamanda Sisohbys ürünü ile HBYS üreticisi firmalar arasında bu belgeyi hak eden ilk firma oldu. 22 Mayıs 2013 tarihinde başlayan resmi değerlendirmenin hazırlık süreci, ARGE’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Şahin denetiminde, Sisoft Kalite Birimi ve Proje Ekibi tarafından yürütüldü. Bu süreç sonunda 22 Mayıs 2013 tarihinde SPICE Baş Denetçisi Richard Messnarz, TSE SPICE denetçileri M. Umay Akkaya, Ümmügül Çetin, Kerem Kemaneci ve Mustafa Yılmaz tarafından SPICE Level 2 değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. SPICE modelinin amacı farklı yazılım süreç değerlendirme model ve yöntemleri için ortak bir ana prensip sağlamaktır. Böylece değerlendirmelerin sonuçlarının ortak bir bağlamda rapor edilmesi sağlanır.

“Kadın Kalbine Hanımeli Platformu” Sosyal Medyada Yerini Aldı Kadın sağlığını tehdit eden hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları konusunda uzman bir grup kadın hekim tarafından oluşturulan Kadın Kalbine Hanımeli Platformu, bilgilendirme amaçlı çalışmalarını bundan böyle www.facebook.com/ KadinKalbineHanimeli adresindeki facebook sayfası ve www.twitter.com/ KadinKalbine twitter hesabı üzerinden de sürdürecek. Hipertansiyon ve yarattığı zararlarının kadınlarda, erkeklere göre daha çok görülmesi ve kadınların hipertansiyon ve hipertansiyona bağlı kalp ve

İlaç Ar-Ge’si ve keşfi konusunda insan kaynağı yetiştirme hedefiyle Sanofi Türkiye ekibi tarafından tasarlanan Akademika, 10 yılda bin 700’e yakın hekime eğitim verdi. Türkiye sınırlarını aşarak yurt dışına da bilgi ihracatı yapan Akademika’nın 10. yılında Kazakistan’dan gelen hekimlere eğitim verildi. Bugün hem Türkiye’de hem de Ortadoğu’da sağlık otoriteleri tarafından referans program kabul edilen Akademika’nın katkılarıyla Türkiye, klinik araştırmalarda bölgesel rol modele dönüştü.

damar hastalıkları konusunda bilinçlendirilmesi; teşhis ve tedavide kadınlarla ilgili yöntem ve pratiklerin geliştirilmesi amacıyla kurulan ‘’Kadın Kalbine Hanımeli Platformu’’,aralarında Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, Prof. Dr. Nesligül Yıldırım, Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, Prof. Dr. Elif Arı Bakır, Prof. Dr. Nurgül Keser ve Doç. Dr. Zeynep Tartan’ın da bulunduğu konusunda uzman hekimler tarafından kuruldu.

Medisana’dan Uzaktan Ateş Ölçer Medisana, geliştirdiği FTN 76120- Infrared Uzaktan Ölçer Termometre ile bebeklerin ateşini uyurken bile onu rahatsız etmeden, uzaktan (5 cm’den) ölçüyor. Medisana Uzaktan Ateşölçer, bir saniye içerisinde 0 ile 100°C arasındaki sıcaklık değerlerini güvenilir bir şekilde ekrana yansıtıyor ve bir dakika sonra otomatik olarak kapanıyor. Ayrıca değişen ekran rengi ve sesli uyarı sistemi ile düşük ve yüksek ateş uyarısı yapıyor ve bununla birlikte son 12 ölçümü hafızada tutma özelliği bulunuyor. Medisana Uzaktan Ateş Ölçer, sadece ateşini ölçmek için değil aynı zamanda mamalarını, bulundukları ortamı ve yapılan bilimsel araştırmalara göre psikolojik gelişimlerinde önemli yeri olan ilk banyo suyu sıcaklığını ölçmek için de kullanılıyor. 8

TEMMUZ 2013


medikal eldivenler


SPOT

Ekolojik Temizliğin Kitabı Raflarda Doğada ve günlük yaşamda ekolojik kirliliğe savaş açan ve “EkoPolis” adı ile ünlenen yazar Erkan Şamcı, hem doğayı korumaya hem de sağlıklı yaşamaya ilişkin önerilerini “Ekolojik Temizliğin Kitabı” adlı eserinde topladı. Hayat Yayınları’ndan çıkan kitabında, sağlık açısından en ekolojik ve sağlıklı ürünlerle, insan sağlığı açısından en tehlikeli ürünleri anlatıyor. Kitabında, zehirli kimyasal içeren bilindik temizlik ürünlerinin kullanımından mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini vurgulayan Şamcı, ‘Ekolojik Temizliğin Kitabı’ adlı eserinde, sağlıklı yaşam ve temiz bir çevre için yakınımızda bulunan doğal mamullerden nasıl temizlik ürünleri üretilebileceğine dikkati çekerken, temiz bir yaşam için bazı pratik uygulama önerilerinde bulunuyor. Şamcı’dan 5 altın öneri: • Beyaz çamaşırlarınızı yıkarken makinenizin deterjan gözüne yarım limonu sıkın. Limon suyu güvenli ve etkili bir beyazlatıcıdır. Aynı zamanda çamaşırlarınız mis gibi kokacaktır. • Perdelere ve mobilyalara sinen sigara kokusunu yok etmek için bir su bardağı sirkeyi geniş ağızlı bir kaba koyun ve sigara kokusunun en yoğun olduğu ortamda bir gün boyunca bekletin, sigara kokusundan eser kalmayacaktır. • Bıçaklarınızdaki pas lekeleri için bulaşık teli ya da kimyasal kullanmaya gerek yok. Paslı bıçağınızı 5 kere büyük bir soğana batırıp çıkarın. Soğan, pas lekelerini çıkaracaktır.

Tetra Pak DuPont Ödülü’nü Kazandı Dünyanın lider gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak®, ilk defa verilen Sürekli Yenilikçilik - DuPont Gümüş Yıldönümü Ödülü’nün sahibi oldu. Paketleme alanında getirilen yeniliklere verilen DuPont Yenilikçi Paketleme Ödülü, programının 25 yıllık tarihi boyunca beş veya daha fazla kez ödülü kazanmış markalara veriliyor. Tetra Pak, çeyrek asrı geçen bir süredir paketleme alanında gösterdiği tutarlı yenilikçi yaklaşımı ile bu ödüle layık görüldü

10

TEMMUZ 2013

• Cezvede kalan yanık süt lekelerini temizlemek için cezvenizi ıslatın ve tuz serpin. 15 dakika bekledikten sonra kabı ovun. Tuz, yanık lekesini kabartır ve kolay çıkmasını sağlar. • Halılardaki lekeleri yok etmek için, mısır nişastası ile sütü macun kıvamına gelene dek karıştırın ve lekenin üzerine sürdükten sonra kurumaya bırakın. Daha sonra kuruyan nişastayı elektrik süpürgesi ile süpürün.

Sağlıklı Yaşam İçin Bir Ayda 3 Bin 600 Kilometre Yol Kat Etti Bisiklet tutkunu Yeşilay gönüllüsü 40 yaşındaki Cemal Azmi Başkaptan, 5 Mayıs’ta İstanbul Sepetçiler Kasrı önünden başladığı ‘Sağlıklı Yaşam ve Sağlıklı Çevre İçin Türkiye Turu’nu tamamladı. Yeşilay’ın desteği ile bisikletiyle 1 ayda 22 Şehir, 3 bin 600 kilometre yol kat eden Başkaptan, gittiği her ilde tüm zararlı alışkanlıklardan sporla ilgilenerek uzak durulabileceği mesajını verdi. Başkaptan’ı İstanbul’da Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. M. Akif Seylan karşıladı.



SPOT

Sanofi ve Curie Kanser Enstitüsü’nden Yumurtalık Kanseri Araştırmalarında Önemli İş Birliği Sanofi Grubu ile Curie Kanser Enstitüsü, imza attıkları iş birliği kapsamında yumurtalık kanserinin pek çok türünü niteleyen moleküler değişimleri daha iyi anlamak ve etkin yeni ilaçların tasarlanmasına olanak tanımak amacıyla çalışmalara başladı.

Somali’nin Gülümseyen Yüzleri Fotoğraflarla Ölümsüzleşti Somali’nin sokaklarında artık ölümü bekleyen değil gülen çocukların sesleri yükseliyor. Bir ülkenin değişen kaderi, Foto Muhabiri Emin Özmen’in ölümsüzleştirdiği karelerin Gazeteci Esra Tüzün’ün kalemiyle buluştuğu ‘Somali’de Türk Mucizesi’ fotoğraf sergisi Medical Park Göztepe Hastanesi’nde açıldı. Sergi bir ay boyunca Medical Park Göztepe Hastanesi’nde görülebilecek.

Bıçakcılar’da Ar-Ge Direktörlüğü’ne Annalisa Delnevo Getirildi Türkiye’nin lider tıbbi cihaz ve tek kullanımlık tıbbi ürünler üreticisi Bıçakçılar yapılanmasını sürdürüyor. Ar-Ge faaliyetlerine odaklanarak ürün gamını zenginleştirmeyi hedefleyen Bıçakçılar, Ar-Ge departmanının başına İtalyan Fizikçi Annalisa Delnevo’yu getirdi.

12

TEMMUZ 2013

Sanofi ile Curie Kanser Estitüsü iş birliği ile, yumurtalık kanserinin temel biyolojisinin çevirisel araştırma (bilgileri birbirine okutmak) yaklaşımıyla yeniden ele alınması amaçlanıyor. Curie Enstitüsü’nde klinik, doku ve biyolojik olarak iyi tanımlanmış, dondurularak korunmakta olan büyük bir koleksiyon bulunuyor. Bunlar bazı tür kanserlerin etkin tedavisine yönelik biyolojik hedeflerin belirlenmesi amacıyla incelenebilecek.

Yeryüzü Doktorları Başlattığı Kampanya ile Anne ve Bebekleri Hayata Bağlıyor Birleşmiş Milletler’e göre şu an dünyanın bir numaralı sağlık sorunu yetersiz beslenme. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise yılda yaklaşık 10 milyon bebek 5 yaşına varamadan açlıktan ölüyor. Bu soruna kayıtsız kalmayan Yeryüzü Doktorları Ramazan’ın bereketi ile beslenme merkezlerindeki anne ve bebekleri tıbbi besinlerle hayata bağlıyor. Yeryüzü Doktorları bağışçıları ‘Bebekler Aç’lığa Dayanamaz kampanyasına 90 TL bağışlayarak bir çocuğa 100 gün tıbbi besin imkânı sunacak. Dileyen 180 TL bağışlayarak bebekle birlikte annesini de 100 gün boyunca besleyebilecek. Kampanya ile gıda terapisinin yanı sıra doktor, hemşire, ebe, beslenme uzmanı ve toplum sağlığı çalışanlarından oluşan ekiplerle anne ve çocuk sağlığı üzerine yoğunlaşılarak sağlık hizmetleri de verilecek.


Teknolojinin İnsan Sağlığı ile Buluştuğu Nokta...

TOMO H SERIES Radyoterapi gören kanser hastaları için tümöre istenilen dozu yüksek hassasiyette verirken sağlıklı dokuları koruyan en gelişmiş tedavi cihazlarındandır. Yüksek Hassasiyette Hızlı Planlama, Hızlı Konturlama & Hızlı Tedavi Gerçek CT (Tomografi) eşliğinde görüntü alıp, helikal yapısı sayesinde kusursuz tedavi Gold Standard IG-IMRT (Görüntü Rehberliğinde Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi) Adaptif Radyoterapi, Stereotactic RadioSurgery, SBRT, Simultane Entegre Boost IG-IMRT, IMRT ve IG-RT tedavi tekniklerinin devamlı olarak kullanıldığı en gelişmiş radyoterapi sistemlerindendir.

TomoTherapy Tedavi Spekturumu

Tek seansta izocenter ihtiyacı duymadan 40 x 160 cm2 alanda ışınlama imkanı olan dünyadaki tek cihazdır. Bu sayede TomoTherapy cihazı ile Kemik İliği, Omurilik, Tüm Vücut ve Çoklu Metastaz Işınlamalarında mükemmele yakın sonuçlar elde edilmektedir.

www.meditel.com.tr “1984’den beri”

Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBUL Tel: (0212) 635 79 70 Pbx Faks: (0212) 635 81 43 Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARA Tel: (0312) 433 75 20 - 435 80 60 Faks: (0312) 433 80 92


HABER

Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Çalışanlarıyla İftarda Buluştu Sağlık alanındaki dönüşümün Türkiye’yi model ülke haline getirdiğini belirten Sağlık Bakanı, bu başarıda sağlık çalışanlarının önemli katkısı olduğunu belirtti DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU; “RAMAZAN İLE BİRLİKTE PAYLAŞMA VE DAYANIŞMA TOPLUMUN GENELİNDE DAHA YOĞUN BİR ŞEKİLDE YAŞANIYOR.”

17 Temmuz Çarşamba günü Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası’nın (Sağlık-Sen) verdiği iftar yemeği sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını bir araya getirdi. İftar programına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da katıldı.

24 Saat Dua Alıyorlar Altınpark’ta düzenlenen iftara katılan Dr. Mehmet Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarının onurlu ve saygın bir mesleği icra ettiklerinin altını çizerek, “Mesleğin saygınlığını ve gücünü daha iyi bir noktaya taşımanın gayreti içinde olacağız” dedi. Kendisinin de 18 yıl boyunca aktif olarak sağlık hizmetinde bulunduğunu anlatan Müezzinoğlu, 24 saat görev başında olan sağlık çalışanlarının 24 saat de dua aldıklarını ifade etti.

Ciddi Dönüşüm Sağladık Son yıllarda sağlık hizmet alanında yapılan reformların vatandaşın memnu-

14

TEMMUZ 2013

niyetini arttırdığına dikkat çeken Müezzinoğlu, kuyrukların sona erdiğini, ilaca ve hastaneye ulaşmada sorun yaşanmadığını vurguladı. Sağlık alanındaki bu dönüşümün Türkiye’yi model ülke haline getirdiğini belirten Sağlık Bakanı, bu tabloda sağlık çalışanlarının önemli katkısı olduğunu vurguladı. Müezzinoğlu, şunları kaydetti; “Son yıllarda yapılan reformlar sayesinde sağlık hizmet alanında ciddi bir dönüşüm sağladık. Vatandaşlarımız bu durumdan son derece memnun oldu. Dönüşüm projelerimiz birçok ülke tarafından model olarak kabul edildi. Hizmet kalitemizi sağlık çalışanlarımızla daha ileri noktaya taşıyacağız.” Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının beklentilerini ve sendikal anlayışlarını anlattı. Sağlık-Sen’in yaklaşık 200 bin üyesiyle sağlık alanındaki en büyük sivil toplum örgütü haline geldiğini belirten Memiş, sağlık sistemini ilgilendiren düzenleme-


HABER

lerde tarafların görüşlerinin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Hekimevinde İftar Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ayrıca iftar programı kapsamında bakanlık çalışanları için Hekimevi’nde düzenlenen iftara katıldı. Müezzinoğlu Ramazan ayının manevi ikliminden en iyi şekilde istifade edilmesi gerektiğini belirterek, “Rahmet ve bereket kapılarının sonuna kadar açıldığı bu kutlu günleri, hem ruh hem de beden sağlığı açısında en iyi şekilde değerlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Ramazan ayıyla birlikte daha da artıyor. Sofralarımızı paylaştığımız gibi sevgimizi de paylaşmalıyız. Zira sevgi paylaşıldıkça çoğalır ve hiç eksilmez. Sıkıntı ve üzüntülerimizden bu şekilde kurtulabiliriz. Sevgiyi paylaşmanın sonucu huzur ve mutluluktur. Bu tutum, aynı zamanda yaratana karşı şükrün ve içten teslimiyetin de göstergesidir.” ■

SU ÖZGÜR

DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU; “24 SAAT GÖREV BAŞINDA OLAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI 24 SAAT DE DUA ALIYOR.”

Paylaşım Artıyor Ramazan ile birlikte paylaşma ve dayanışmanın toplumun genelinde daha yoğun bir şekilde yaşandığını söyleyen Bakan Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Hem inanç hem de kültürel kodlarımızda önemli bir yer tutan paylaşma olgusu,

TEMMUZ 2013

15


R Ö P O R TA J

Sağlıkta İnovasyon Gerçek Anlamda Kamu Hastane Birlikleriyle Gerçekleşti Bu sistemle bir bütün halindeki yapı küçük parçalara ayrılarak daha dinamik ve etkin hale getirildi

UZ. DR. GÜVEN BEKTEMÜR SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU İSTANBUL KOORDİNATÖR GENEL SEKRETERİ VE BEYOĞLU BÖLGESİ KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ

Kamu Hastane Birlikleriyle sağlıkta yönetim anlamında daha dinamik bir yapıya geçildi. Kasımdan bu yana yapılan değişiklikleri, kat edilen yolları İstanbul Koordinatör Genel Sekreteri ve Beyoğlu Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Güven Bektemür’dan dinledik.

Yeni dönemde Kamu Hastane Birlikleriyle ne amaçlanmıştır?

KAMUDA İLK KEZ PERFORMANSA DAYALI BİR SİSTEMLE TÜM YÖNETİCİLERİMİZİN VERİMLİLİĞİ ÖLÇÜLÜYOR.

16

TEMMUZ 2013

Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı süresince on yıllık bir deneyimi var. Türkiye gibi bir yapıda, merkezi yönetim işleyişimizi daha fazla hantallaştırıyor ve verilecek kararlar daha geç veriliyordu. Hızlı, etkin ve profesyonel bir yönetim anlayışı sergilenemiyordu. Hastanelerimizin her biri ayrı bir işletme ve hepsinin profesyonel olarak yönetilmesi gerekiyordu. Bakanlık mevcut yetkilerini ve yöntemini değiştirdi. Dedi ki; ben bundan sonra denetleyici, regüle edici bir Bakanlık olacağım. İcrayı taşra teşkilatına bırakacağım. Böylece 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’nin her ilinde Kamu Hastaneler Birliği teşkilatını oluşturdu. Bu kapsamda 2 Kasım 2012 itibariyle 87

Genel Sekreterlik oluşturuldu. İstanbul’da 5, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde 2’şer Genel Sekreterlik bulunuyor. İllerde üçlü bir yapı oluştu. Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Genel Sekreterlikler. Sağlık Müdürlüğü; verilen tüm hizmeti koordine eden Bakanlığın bir yansıması şeklinde bir hüviyete büründü. Önceden her yapıya Sağlık Müdürünün hakim olmasının imkanı yoktu. Metropol illerde Sağlık Müdürü bir günde sadece bin beş yüz tane imza atıyordu. Yani sadece imza atsa o günün mesaisini dolduruyordu. Başını kaldırıp analiz edecek vakti yoktu. Tam da yeni yapıda bu amaçlanmış oldu. İnsan kaynaklarının ve tıbbi cihazların daha etkin kullanılması, yine ortak mal ve hizmet alımlarının Genel Sekreterlikler bünyesinde yapılması Kamu Hastane Birliklerinin temel çıktılarındandır. Birliklerin kurulmasıyla beraber verilen sağlık hizmetlerinde hasta ve çalışan memnuniyetinin artırılması, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve verilecek sağlık hizmetini en ideal maliyetle sunulması amaçlandı. Bu sistemle bir bütün halindeki yapı küçük parçalara ayrılarak daha dinamik ve etkin hale getirildi.


RÖPORTAJ

SARE KUŞ

Kamu Hastane Birlikleriyle nasıl bir yönetim tarzı değişikliğine gidildi? Yeni yapılanmanın eski yönetimden farkı nedir? Önceden hastanelerde tepe yöneticisi başhekimdi. Şimdi hastane yönetiminin üzerinde bir genel sekreterlik yapısı var. Kamuda ilk kez performansa dayalı bir sistemle tüm yöneticilerimizin verimliliği ölçülüyor. Buna bağlı ücret ödemesi var. Yıllardır kamuda inovasyon diyoruz, bunu gerçek manada bu yapıyla Sağlık Bakanlığı gerçekleştirmiş oldu. Hastanelerde başhekim yerine hastane yöneticisi oldu ki hastane yöneticisi ve genel sekreterde hekim olma şartı yok. Onun altında başhekim, idari mali işler müdürü, sağlık bakım hizmetleri müdürü ve büyük hastanelerde otelcilik hizmetleri müdürü konuldu. Hastaya daha kaliteli ve etkin bir sağlık hizmetini daha maliyet etkin olarak verilmesi amaçlanıyor. Mesela bir hastane ileri teknoloji bir Pet-CT aldı. Diğer hastane yönetimi de almak isterdi. Niye? O da kendisini öne çıkarmak istiyordu. Ama biz şu anda bu planlamayı ideal, ihtiyaca yönelik bir şekilde yapıyoruz. Biz diyoruz ki bu teknolojik cihazla hizmeti belli hastaneler versin diğer hastaneler de bundan hizmet alsın. Daha önceden bu planlama idealize edilemiyordu. Baktığımızda ülkemiz teknolojik cihaz çöplüğüne dönecekti. Şu anda teknolojik cihazlardaki israf şeklindeki alımın önüne geçilmiş oldu. İn-

san kaynakları daha verimli kullanıldı. Biz şu anda gerek tıbbi cihazlarımızın gerek sağlık hizmeti sunan tüm personelimizin performans ve verimliliklerini ölçmeye çalışıyoruz. İzleyerek kişiyi daha verimli bir alana kaydırabiliyoruz.

FİRMA BORÇLARIMIZI YÜZ YİRMİ GÜNE ÇEKMEYİ PLANLIYORUZ.

Her iki hastanenin de aynı cihazı aldığından bahsettiniz. Aslında bu rekabetin doğurduğu bir durum değil midir? Herkesin sağlık hizmetinin arttırılmasına yönelik kişisel gayretleri var. Baktığınızda o hastanede cihaz günde elli çekim yapması gerekiyorken on çekim yapabiliyor ve başhekim hastanenin reklamı olsun diye bu cihazı satın alabiliyordu. Bu aslında devletin parasının boşa gitmesi demekti. Biz burada günlük çekim adetlerine de bakarak araştırıyoruz. Bu işlemi gerçekleştirdikten sonra Bakanlığa gönderiyoruz ve Bakanlık da değerlendirme yapıyor. Önceden başhekimler gönderiyordu Bakanlığa ama onlar işin içinden çıkamıyordu.

Kasım 2012’de fiilen faaliyete geçen bu süreçte hedeflenen organizasyon yapısına ulaşılabildi mi? TEMMUZ 2013

17


R Ö P O R TA J

ŞİŞLİ HAMİDİYE ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE BİR İNME MERKEZİ AÇTIK.

Bu büyük yapı değişikliğinde beklenen hedeflere ulaşmak için aslında çok kısa bir süre geçti. Sistemin nasıl işleyeceği ile ilgili bir şey kurgulandı ama teorik kurgunun fiiliyattaki eksikliğinin hızla giderilmesine çalışılıyor. Ama kısa sürede şunları yaptık; hastanelerimizde ciddi bir stok kontrolü başardık. Stok sürelerine hemen hemen iki aya çekmeyi başardık. Firma borçlarımızı yüz yirmi güne çekmeyi planlıyoruz. Bu yapı sanayicimize, esnafımıza da kazandırmış oldu. Çünkü eskiden bir sözleşme imzalanırdı ama zamanında ödenemezdi. Hastane mekanlarında iyileştirmeler yapıyoruz. Aksayan sağlık hizmetlerine çok daha hızlı müdahale edebiliyoruz. Bölgede ihtiyaç olan sağlık hizmetlerini daha hızlı vermeye başladık. Mesela geldiğimizde bu bölgede inme merkezi yoktu. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir inme merkezi açmış olduk. Yine bölgemizde kardiyovasküler cerrahi ve kardiyoloji merkezimiz yoktu. Tüm hastalarımız özel ya da üniversite hastanelerine gidiyordu. Bu bizim için bir ihtiyaçtı. Planlamasını yaptık ve Bakanlıktan onay bekliyoruz.

18

TEMMUZ 2013

Kalite çalışmalarını hızlandırdık. Bu çalışmalar hem klinik kalitesi hem de mekanlarımızın ve sunulan sağlık hizmetlerinin toplam kalitesini içeriyor. Eğitim çalışmalarımızı hızlandırdık. Tüm personelimizi farklı bir bakış açısıyla hizmet içi eğitim gerçekleştiriyoruz. Ortak mal ve hizmet alımıyla maliyetlerimizi düşürdük. Bunun yanında İl Özel İdaresi Ağız ve Diş Sağılığı Merkezi çocuklarda diş taraması yaptı. Bilimsel kongreler gerçekleştirdik. Aslında kısa sürede birçok şey değişti diyebiliriz.

İstanbul büyük bir şehir ve dolayısıyla verilen hizmetler de büyük. İstanbul’da kamu hastaneleri için düşünülen iyileştirme, yeniden yapılandırma planlarında ne kadar ilerleme kaydedildi? Şu anda altyapı çalışmalarını tamamladığımız en önemli projelerimizden bir tanesi de hastanelerde PACS sistemi. Okmeydanı’nda çekilen bir radyolojik görüntüyü Sarıyer’deki hekim de görebilecek. Bu da gereksiz radyolojik çekimi önlemiş olacak. Hastalarımız daha az radyasyon alacak. Yapılanmanın ana unsurlarından olan hasta memnuniyeti en başta da söylediğim gibi en önemli hedefimizdir. Buradan yola çıkarak sağlık tesislerimizde başlatmış olduğumuz iyileştirme süreci gelecekte de devam edecek. Bu kapsamda İstanbul’daki eski hastaneleri yıkıp yenileme veya eski binayı yıkıp yeniden yapma süreçleri devam ediyor. Mevcut eski hastanelerimiz 30-40 yıllık ve ekonomik ömürlerini doldurdu. Mevcut haliyle modern hastane kimliği kazandıramadığımız sağlık tesislerimizi yeniden yapılandırıyoruz. Bu yeni yapılanma ile birlikte depreme dayanıklı, hasta ve çalışan açısından fiziki şartları daha konforlu modern hastanelerimiz yapılacak. Örneğin Genel Sekreterliğimize bağlı sağlık tesislerinden Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 879 yataklı olacak. Çalışmaların 2017’de tamamlanması bekleniyor. Hastane blok blok yapılacağı için taşınma kısmi olacak.


Yaklaşık 190 bin metrekare kapalı alan üzerinde kurulacak. Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 850 yatak olması planlanıyor. 2013’ün ilk çeyreğinde ihalesi yapılacak ve 2017’de tamamlanacak. İstanbul’da şehir hastanesi dediğimiz iki büyük kampus projesi var. Bunlar kamu-özel ortaklığı ile yapılması planlanan İkitelli Kampusu. Burası yaklaşık 2 bin 800 yatak kapasitesine olacak. Ayrıca Sancaktepe’de Türkiye’nin en yüksek yatak kapasitesine sahip hastanesi yapılacak. Burada da yaklaşık 4 bin yatak hizmet verecek. Önemli hastanelerimizden bir tanesi de Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Bunun da nisan ayında temeli atılacak ve 2017’de tamamlanması düşünülüyor. Bu hastanenin de 920 yatağı olacak. Şişli Etfal’in de Seyrantepe’deki binasının 2015’te tamamlanması öngörülüyor.

İstanbul halkını yeni hizmetler bekliyor mu? İstanbul’da otoparkla ilgili olarak İSPARK ile bir proje üzerinde çalışıyoruz. Hastalara ücretsiz olmak üzere, diğer kişilere makul bir ücret karşılığında profesyonel olarak İSPARK işletmesi sağlanacak. Ayrıca acil servislerin otoparklarında ücretsiz vale servisi vermeyi planlıyoruz. Hastasıyla uğraşması gereken hasta yakını arabasını düşünmesin biz orada hizmetini verelim. Bu şu anda özel hastanelerde bile olmayan bir hizmet.

Aslında hizmet kalitesi yükseldikçe ve vatandaşın memnuniyeti arttıkça işler zorlaşıyor. Memnuniyeti daha yüksek oranlara çıkarma zorunluluğu doğuyor. Bu zor bir süreç aslında. Son yıllarda hasta memnuniyeti yüzde 39’lardan yüzde 76’ya çıktı. Yüksek bir memnuniyet oranı yakalamış durumdayız. Bundan sonra çıtayı yükseltmek hakikaten daha zor. Hastanelerimizde fiziki mekanlar istediğimiz kalitede de-

ğil. Mevcut mekanlarda sağlık çalışanlarımızın üstün özverisiyle bunu yakalamış olduk. Bu süreçte onlar da aslında çok yıprandılar. Türkiye’deki bir hekim Avrupa’dak inin iki katı bir hemşire ise dört katı çalışıyor. Çalışan memnuniyetinin düşük olduğunu gördük. Bu oranı yükseltebilmek için ne yapabileceğimizi çalışıyoruz şu anda. Burada baktık ki nöbet ortamları kaldıkları sosyal ortamlar çok iyi değil. Onlar içinde fiziki mekan kalitesini yükseltiyoruz ki memnuniyetleri artsın. Hasta ve çalışan memnuniyeti paralel olmalı, birisini memnun ederken diğerini etmemeniz adil olmaz.

Aslında bu konu doğru orantılı, sağlık çalışanı memnuniyeti yüksek olduğunda hastaya karşı o kadar iyi hizmet verir. Sağlık çalışanı gülerse hasta da memnun olur. Biri ağlarken diğerinin gülmesi beklenemez. Hep birlikte el ele mutlu günlere ulaşmak en büyük temennimizdir. ■

SANCAKTEPE’DE TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK YATAK KAPASİTESİNE SAHİP HASTANESİ YAPILACAK. TEMMUZ 2013

19


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

İnsan Gücü Üzerinde Yapılacak Yatırım Uzun Süreli ve Yararlı Dönüşüm Sağlamakta Bakanlığımız yabancı ülke sağlık personelinin mesleki bilgi ve beceri düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir MUZAFFER ZENGİN SAĞLIK BAKANLIĞI DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANI

20

TEMMUZ 2013


RÖPORTAJ

nakları ve altyapısının gelişmesine destek sağlamakta hem de bu ülkelerde Türkiye’nin tanıtımına katkı yapmaktadır.

Özellikle kaynakları kısıtlı ülkelerde sağlık eğitimi vermenin sürdürülebilirlik açısından yansımalarını değerlendirir misiniz?

Sağlık artık kıtaları birleştiren bir alan oldu. Bunun içine eğitim de girince ülkeler arası iş birlikleri daha da pekişti. Yurt dışından Türkiye’yi sağlık eğitimi almak için gelen öğrencilerle ilgili sorularımızı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Eğitim Hizmetleri Daire Başkanı Muzaffer Zengin’e sorduk.

Yurt dışına yapılan yatırımların sadece sağlık hizmeti olarak değil sağlık eğitimi olarak da yapılması Türkiye’nin imajını daha yukarı taşır mı? Köklü bir medeniyete sahip olan ülkemiz sağlık alanındaki geniş tecrübesiyle dost ve kardeş ülkelere destek olmaktan memnuniyet duymaktadır. En çok desteğe ihtiyaç duyulduğunu bildiğimiz sağlık alanında modernizasyon ve insan kaynaklarının geliştirilmesi hususu Bakanlığımızın öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu çerçevede Bakanlığımız, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlığı ve refahı için gerekli ortamın yaratılması ve mevcut ortamın iyileştirilmesi alanında iş birliği programları hazırlamakta, diğer ülkelerde daha iyi sağlık hizmeti sunulması ve bu alanda daha başarılı olunması için sağlık personelinin yönetim ve mesleki eğitim düzeylerinin arttırılmasına büyük önem atfetmekte ve insan gücü üzerinde yapılacak yatırımın, uzun süreli ve yararlı dönüşüm sağlayacağına inanmaktadır. Bu tür çalışmalar hem ilgili ülkenin insan kay-

Ülkemizin bilgi ve tecrübelerinin paylaşılması, ikili ve çok taraflı sağlık iş birliğinin geliştirilmesi ve uygulama örnekleri ile Türkiye gelişmekte olan ülkelere model teşkil etmektedir. Bu bilinçle Bakanlığımız yabancı ülke sağlık personelinin mesleki bilgi ve beceri düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkelerin sağlıkta aynı standardı yakalaması ve bu standardın devam ettirilmesi ancak iş birliğine dayalı kalkınma yardımları ile mümkündür. Bu nedenle Bakanlığımız, ülkelerindeki kötü yaşam ve çalışma koşulları nedeniyle yurt dışında eğitim almış doktorların geri dönmeyi istemediği, doktorlarının büyük kısmının pratisyen olduğu ve uzman doktor bulmakta güçlük yaşayan, sağlık sistemlerinin çok geri kaldığı ülkelerin sağlık personelini Türkiye’de kapasite arttırma programlarına tabi tutarak sağlık personelinin denetim ve mesleki eğitim düzeylerinin artırılmasına büyük önem vermektedir. Bu eğitimler sonucu yabancı sağlık personeli ülkemizde kazandıkları bilgi ve tecrübeyi kendi halklarının hizmetine sunmaktadırlar. Söz konusu personelin ülkelerine dönüşte daha başarılı ve verimli bir şeklide hizmet verdikleri, bir kısmının bu eğitimlerden sonra mesleklerinde yükseldikleri Bakanlığımızca bu ülkelere yapılan ziyaretlerde müşahede edilmektedir.

SARE KUŞ

ÜLKEMİZİN BİLGİ VE TECRÜBELERİNİN PAYLAŞILMASI, İKİLİ VE ÇOK TARAFLI SAĞLIK İŞ BİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ İLE TÜRKİYE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE MODEL TEŞKİL ETMEKTEDİR.

Böylece kısıtlı kaynakların etkin kullanımına da olanak sağlanmıştır. Bu amaçla, Ülkemizin sağlık alanında yabancı ülkelerle imzaladığı anlaşmalar / protokoller çerçevesinde, söz konusu ülkelerin taleplerine binaen, Başbakanlık TİKA Başkanlığı’nın

TEMMUZ 2013

21


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

FARKLI GELİŞMİŞLİK DÜZEYİNDEKİ ÜLKELERİN SAĞLIKTA AYNI STANDARDI YAKALAMASI VE BU STANDARDIN DEVAM ETTİRİLMESİ ANCAK İŞ BİRLİĞİNE DAYALI KALKINMA YARDIMLARI İLE MÜMKÜNDÜR.

da desteğiyle ülkemizde Bakanlığımıza bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde, gözlemci statüsünde, kısa süreli mesleki eğitim vermektedir.

Türkiye’den mezun olmuş sağlık çalışanları sağlık turizmini güçlendirir mi? Sağlık turizminde bölgesinde lider bir ülke olmak isteyen ülkemiz sadece kendi halkı için değil, bölge ülkeleri için de cazip bir sağlık üssü haline getirilmeye çalışılmakta. Coğrafi konumu itibarı ile Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar ve Afrika’nın ortasında bulunan Türkiye, sahip olduğu iyi yetişmiş hekim ve sağlık çalışanı, ulaşım kolaylığı, birçok ülke ile vizesiz seyahat imkânı ve yüksek sağlık teknolojisi sayesinde sağlık turizminde öncü ülke olabilecek konumdadır. Özellikle tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz ülkeler açısından çok daha büyük avantajlara sahip konumdayız. Bu kapsamda Türkiye’den mezun olmuş sağlık çalışanlarının da sağlık turizmini olumlu yönde etkilemektedir. Her eğitilmiş birey, ülkemiz için bir reklam kaynağı olmakta ve ülkemizin tıp turizmi, termal

22

TEMMUZ 2013

turizm, yaşlı ve engelli turizminin gelişimine büyük katkılar sağlamaktadır.

TİKA ve Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü iş birliğinde yapılan “Kazak Sağlık Personelinin Eğitimi Projesi” hakkında bilgi verir misiniz? Bakanlığımız ile TİKA Başkanlığı arasında 29 Nisan 2009 tarihinde imzalanan “Sağlık Alanında İşbirliği ve Teknik Yardım Protokolü” çerçevesinde, Başbakanlık TİKA Astana Program Koordinatörlüğü yetkilileri ile Kazakistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yetkilileri arasında yapılan görüşmeler neticesinde Kazakistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’ndan 190 sağlık personeline 2012-2013-2014 yılları için Bakanlığımıza bağlı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nde eğitim verilmesi uygun görülmüştür. Bu çerçevede, tüm masrafların Başbakanlık TİKA Başkanlığı tarafından karşılanması kaydıyla, 9 grup halinde eğitim alması öngörülen söz konusu Kazakistanlı sağlık personellerinden 90 kişilik grup Bakanlığımıza bağlı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’ndeki eğitimlerini tamamlamışlardır. ■



DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

Türkiye İslam Ülkeleriyle İş Birliğinde Lokomotif Bir Ülke Sağlık alanında en kapsamlı iş birliği çalışması Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında görüşülmeye başlandı

AY Ş E T U R A N

DIŞKAPI HEMATOLOJİ ONKOLOJİ ÇOCUK HASTANESİ BAŞHEKİM YARDIMCISI

SAĞLIK, İNSAN TOPLULUKLARININ COĞRAFİ DÜZLEMDE YAKLAŞMASININ YANI SIRA TEKNOLOJİ VE EKONOMİDEKİ GELİŞMELERLE ÇOK ÖNEMLİ STRATEJİK BİR GÜÇ OLMUŞTUR. 24

TEMMUZ 2013

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 1969 yılında 57 Müslüman ülkenin ve gözlemci ülkelerin katılımı ile kuruldu. Ekonomik ve Ticari İşbirliği Komitesi (İSEDAK) dünya yüz ölçümünün 1/6’sı ile nüfusunun 1/5’ni kapsamaktadır. 1975 yılında İslam Kalkınma Bankası oluşturuldu. 2012 yılındaki İSEDAK toplantısında KOBİ’ler ele alındı. Yılda iki kez üye ülke uzmanları ile çalışma grubu toplanmaktadır. Kalkınma Bankası içinde yer alan Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu, Afrika’nın Kalkınması için özel Program ve Mesleki Eğitim Programı (OIC-VET) örgütlenmesini tamamlamıştır. Çalışma grupları, ulaştırma ve turizm alanlarında faaliyet yapmaktadır. Proje finansman mekanizması işletilmeye çalışılmaktadır. İslam İşbirliği Teşkilatı Tercihli Ticaret Sistemi (TPSOIC), fakirliğin ortadan kaldırılması, turizm ve özel sektörün geliştirilmesi konularında görevlidir.

Sağlık Sektörü Ticari Bir Ekonomik Faaliyet Sağlık, insan topluluklarının coğrafi düzlemde yaklaşması, teknoloji ve ekonomideki gelişmelerle çok önemli stratejik bir güç olmuştur. Dünyada her yıl sağlık

hizmet sektörüne 7.5 trilyon dolar harcanmaktadır. Bunun 3 trilyon dolar kadarı özel sağlık harcamalarından oluşmaktadır (McKinsey Global Institute 2011). Bütün ülkeler sağlık hizmet sektörünün ticari bir ekonomik faaliyet olduğunun bilincindedir. Üretilen hizmetin kalitesi, standartları, akreditasyonu, üretim zinciri ve teknolojinin kullanımı kurallara bağlanmıştır. İnsan hayatı söz konusu olduğu için bu hizmet sektörü sürekli risk denetimi ile izlenmektedir. Data toplama ve analiz etme bilgi teknolojileri ile yaygınlaştırılmaktadır. Ülkemizde ve dünyada sağlık harcamaları hızla artmaktadır. Bunun farkına varan ABD sürekli yenilediği Obama Sağlık Reformu ile OECD ülkelerine ilham kaynağı olmaktadır.

Aynı Sağlık Dilinde Konuşmaya Başladılar Sağlık alanında dünyadaki en kapsamlı iş birliği Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında oluşturuldu (Cross-Border Healthcare-Medical Travel 2020). 500 milyon nüfusun 27 ülke arasında hasta güvenliği esasında belirlenen standart şartlar dahilinde serbest dolaşarak sağlık hizmeti


alması gerçekleştirildi. Standart üretim şartları kullanıldı, konfeksiyon üretim zincirinin yapılandırılması prosedürlerinin basamakları benzeri, sağlık hizmetlerinin uluslararası kalite basamakları tanımlandı (Building European Reference Networks in Healthcare, European Observatory, 2013). AB’de uygulanan sağlık alanında iş birliği temel ilkeleri bilimsel ispatlanmış standartlara dayandırıldı. Ülkeler arasında bu standartların kabul edildiği ortak kurumlar birlikte ve aynı sağlık dilinde konuşmaya başladılar. AB düzeyinde sağlık alanındaki bütün faaliyetler uluslararası tescillenen bilimsel standartları kabul etmektedir. Sağlık Hizmet Sektörü, çok önemli ekonomik faaliyet alanıdır. İnsan topluluklarının genel sağlık meselelerinin yanı sıra özel hastalıkları bu sektörü ilgilendirmektedir. Diş, göz, ortopedik protezler ve doğum gibi tahmin edilebilir hastalıklar dışında kanser, diyabet ve kalp hastalıkları gibi şahsın yaşam süresini ilgilendiren ağır vakalar konunun geniş çalışma alanı içinde-

dir. Koruyucu hekimlik hizmetleri ile büyük insan topluluklarının yaşam kalitesini değiştirmek mümkündür.

Ülkeler Arası Farklılıklar Görülecek Kurulduğundan bugüne İSEDAK ticaret, ulaşım, haberleşme, turizm, tarım, yoksullukla mücadele ve maliye alanlarında iş birliği yaptı. İslam ülkeleri sağlık alanında planlı bir iş birliğine girmek ve insan kaynaklarını, bilgi ve becerisini geliştirmek, dağınık çalışmalar yerine organize verimli projeler üretmek zorundadır. İnsan genetik şifresinin 13 yılda 2.3 milyar dolar harcanarak tanımlandığı, salgın hastalıklar ile milyonlarca kişinin ölebildiği ortamda, bilinçli sağlık, çevre ve eğitim programları uygulaması dünya barışına katkı sağlayacaktır. İslam ülkelerinin sağlık istatistiklerinin incelenmesi ve ortak veri tabanında değerlendirilmesi sonrasında ülkeler arasındaki büyük farklılıklar somut olarak görülecektir. Müslümanların bir vücudun parçaları olduğunu bildiğimiz sebebi ile

İNSAN GENETİK ŞİFRESİNİN 13 YILDA 2.3 MİLYAR DOLAR HARCANARAK TANIMLANDIĞI, SALGIN HASTALIKLAR İLE MİLYONLARCA KİŞİNİN ÖLEBİLDİĞİ ORTAMDA, BİLİNÇLİ SAĞLIK, ÇEVRE VE EĞİTİM PROGRAMLARI UYGULAMASI DÜNYA BARIŞINA KATKI SAĞLAYACAKTIR.

TEMMUZ 2013

25


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

İSLAM ÜLKELERİNİN SAĞLIK İSTATİSTİKLERİNİN İNCELENMESİ VE ORTAK VERİ TABANINDA DEĞERLENDİRİLMESİ SONRASINDA ÜLKELER ARASINDAKİ BÜYÜK FARKLILIKLAR SOMUT OLARAK GÖRÜLECEKTİR.

26

TEMMUZ 2013

İslam dünyasındaki büyük farklar kabul edilemez. İnanç temelinde sadaka müessesesi işletilmeli, vakıflar, sağlık alanında faaliyet gösteren STÖ’leri desteklenmeli, gönüllü katkılarda bulunmak isteyenler özendirilmeli, planlı iş birlikleri uygulanmalıdır. Sağlık eğitimi, sağlık yatırımları, sağlık saha hizmetleri ve acil durumlarda hazırlıklar yapılmalıdır.

İslam Ülkeleri Arasında Sağlık Alanında İş Birliği Halen sahada var olan sağlık iş birliklerinin ikili ülkelerarası anlaşmalarla, belli bir plan olmadan ihtiyaçlara dayalı geliştiği izlenmektedir ( Türkiye Afrika ülkeleri, Türkiye ile Afganistan, Türkiye ile Kosova vb). En kapsamlı sağlık alanında iş birliği çalışması Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında görüşülmeye başlandı (2010). İslam dünyasında sağlık alanında hasta güvenliğini temel alarak geliştirilecek sağlık standartları, uluslararası standartlar çerçevesinde ve helal sağlık uygulamaları kapsamında olmalıdır. Halen İngiltere ve Almanya’nın

Helal Sağlık Sertifikası uygulama çalışmaları vardır.

Afrika’ya Yardım Edilmeli İslam dünyasında çok yoksul, az gelişmiş ve sağlık planlamalarına muhtaç acil eylem bölgelerinin başında Afrika gelmektedir. Afrikalı Müslümanların sağlık alanında yetişmesi ve kendi ülkelerinde çalışabilmeleri amacı ile sağlık eğitiminde ve yatırımlarında destek olunmalıdır. Türkiye’den mezun 270 Afrikalı doktor, 7 STÖ’ye bağlı yüzlerce gönüllü Türk sağlık çalışanı, 8 tane özel sektör hastanesi ve bir Türk Tıp Fakültesi Afrika kıtasındaki zor şartlarda hizmetlerini vermektedir. Birçok kamu hastanesi Afrika’da hizmet (Sudan, Somali, Yemen vs) vermektedir. Türkiye Sağlık Bakanlığı hastane ve üniversitelerinde çok sayıda Afrikalı doktor, hemşire ve sağlık teknisyeni eğitim almaktadır. İslam ülkeleri arasında sağlık alanında iş birliğinde Türkiye lokomotif ülke olabilecek dikey derinliği, insan kaynakları, bilgi ve tecrübe birikimi ve yatay genişliği,


MÜSLÜMAN NÜFUS 2.2 MİLYARA ULAŞACAK Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün başkanı olduğu İslam ülkeleri işbirliğine katılan Müslüman ülkeler dünya nüfus alanında 1.5 milyar insan topluluğunu meydana getirmektedir. 2023 yılında Müslüman nüfus 2.2 milyara ulaşacaktır. Bu ülkelerin dışında kalan İslam ülkeleri ve Müslümanların yaşadığı devletler de vardır. İslam ülkelerinde yaşayan nüfus genç olup, hammadde kaynakları üstünde dünyanın geleceğinde söz sahibi olacak bölgelerdedir.

coğrafi lokalizasyonu, AB ile entegrasyon çalışmaları sebebi ile edindiği teknik bilgi ve Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar Ortadoğu’daki yatırımları, Afrika’daki STÖ faaliyetleri gibi sahada yatay yayılmışlığı vardır.

rikalı, Rus ve Çinli şirketlerde ekonomik faaliyet alanına girmekteler. Türkiye, sağlık hizmet sektörünün ekonomik bir faaliyet alanı olduğunu idrak ederek bu sahaya acilen girmelidir.

Körfez Ülkelerinde Kullanılmayan Fon Var İslam ülkeleri ile Türkiye arasında yapılacak sağlık iş birliği çalışmaları ve bunun sağlık turizmine katkısı dünya ticaretini değiştirecek büyüklüktedir. İslam Kalkınma Bankası’nda halen bu amaçla ayrılmış olan 10 milyar dolar bu organizasyonun en verimli şekilde kullanılması için yeterlidir. Türkiye’deki ilaç firmalarının AR-GE ve yatırım faaliyetlerinin İslam ülkelerinde yayılması, Tıbbi Cihaz Teknoloji Parkı

KURULDUĞUNDAN BUGÜNE İSEDAK TİCARET, ULAŞIM, HABERLEŞME, TURİZM, TARIM, YOKSULLUKLA MÜCADELE VE MALİYE ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ YAPTI.

İnsan Kaynaklarının Yetiştirilmesine Katkı İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı ile uygulanacak çalışma, ülkelerdeki sağlık istatistiklerinin analizini yaparak sağlık hizmet sektörünün planlı gelişmesini hem ülkelerin kendi iç yapılanmalarının sürdürülebilir formatta yeni teknolojilerle güçlendirilmesini, insan kaynaklarının yetiştirilmesini hem de iş birliği içinde ülkelerarası sağlık hizmeti faaliyetlerinin arttırılmasını desteklemelidir. Halen Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da en derin ve sahada yaygın örgütlenen Almanya Sağlık Bakanlığı güdümündeki sağlık şirketleridir. Berlin kökenli VİVANTES şirketi, yılda 50 bin Arap hastayı Almanya’ya taşımaktadır. Birçok Arap şehrinde Arap-Alman hastaneleri açılmıştır (Saudi German Hospitals). İngiliz Sağlık Bakanlığı’na bağlı NHS Global, NHS Worldwide ve VIRGIN adlı şirketlerin aldığı binlerce hasta yanında, ikili anlaşmalarla Kings Royal College Hastanesi Londra’ya tek başına 12 bin Arap hasta almaktadır. Halen Avrupalı bu şirketlerin yanında Amerikalı, Güney Af-

TEMMUZ 2013

27


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

İSLAM ÜLKELERİ İLE TÜRKİYE ARASINDA YAPILACAK SAĞLIK İŞ BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI VE BUNUN SAĞLIK TURİZMİNE KATKISI DÜNYA TİCARETİNİ DEĞİŞTİRECEK BÜYÜKLÜKTEDİR.

çalışmaları ve KOBİ’lerin geliştirilmesi, Afrika’da sağlık mesleğinde gençlerin yetiştirilmesi, Türkiye ve gelişmiş İslam ülkelerinde rotasyonlar ve ortak İslam Sağlık Üniversitesi‘nin açılması, Arap ülkelerinin maddi kaynakları ve ülkemizin bilgi birikimi ile acilen yapılmalıdır. Katar Vakfı Batı ülkelerine yılda 3.2 milyar dolar fon sağlamaktadır. Arap Emirlikleri Washington DC’de Kalp Hastalıkları ve Kanser Hastanesi yapmış ve Amerikalılara hediye etmiştir. Londra Üniversitesi’ne de kongre merkezi hediye etmiştir. Bu demektir ki özellikle Körfez ülkelerinde kullanılamayan bir fon vardır ve Türkiye birikimi ile bu fonları doğru kullanmaya yardımcı olursa İslam ülkeleri, Yoksullukla Mücadele, Afrika ve Dünya bu çalışmadan fayda sağlayacaktır.

Yeni Platformlar Oluşturulmalı Asya, Afrika ve Avrupa arasında yerleşik, Türkiye devleti, yetişmiş insan gücü, dış işleri temsilcilikleri, ticaret ataşelikleri ve yaygın THY hizmet ağı ile sağlık hizmet sektöründe bölgede lider ülkedir. Sağlık Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı sektörün altyapısını kurarken, Kalkınma, Kültür ve Turizm, Ulaştırma ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile YÖK hizmet alanında multidisipliner çalışma yapmak için konuya açılmalıdırlar. Hem ülkemizdeki genç işsizliğine kesin istihdam alanı olacak, hem de siyasi ve stratejik güç kazandıracaktır. İlk adım olarak İSEDAK 2013 Sonbahar toplantısında çalışma grubu oluşturulması acilen yapılmalıdır. Dünya fonksiyonel iş hızının IT ile katlanarak arttığı bu zamanda çalışmalar hemen başlatılmalı ve somut projelere yatırım, AR-GE, eğitim, rotasyon, İslam Sağlık Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kök Hücre Araştırma Merkezi ve Center of Excellence/ Mükemmeliyet Tedavi MerkezleriHemşirelik Eğitim Fakültesi, İslam İnternet Ağı kurulması ve Sağlıkta Telemedicine gibi yeni platformlar Türk sağlık özel sektörünün gelişmesinde destek olacaktır. ■

28

TEMMUZ 2013



DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

Uluslararası Öğrencilerimiz Bizim Yurt Dışındaki En İyi Reklamımız Bu öğrencilerin ülkelerine geri döndüklerinde bizimle iş birliklerini sürdüreceklerine inanmaktayız Yeni eğitim öğretim hayatına başladı Bezmialem Vakıf Üniversitesi. “Eğitim ve Sağlıkta Daha İleriye” sloganıyla yabancı öğrencilere de kapılarını açıyor.

YRD. DOÇ. DR. AT İ L L A A K D E M İ R

BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ

SLOGANIMIZI BU YIL ‘EĞİTİM VE SAĞLIKTA DAHA İLERİYE’ OLARAK DEĞİŞTİRDİK. 30

TEMMUZ 2013

Türkiye’ye gelen yabancı öğrencilerle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız sayıları nedir? Daha çok hangi ülkelerden öğrenciler alıyorsunuz? Bezmialem Vakıf Üniversitesi (BVÜ) Nisan 2010 tarihinde kuruldu ve şu anda 2. sınıf öğrencileri yeni akademik yıllarını bitirdi. BVÜ’de staj yapmak için başvuru yapmayı planlayan ve bizimle temasa geçen öğrenciler Almanya, Bosna Hersek ve Makedonya’dan olmuştur.

Yabancı öğrenciler sağlık eğitiminde neden sizi tercih ediyor? Öğrenciler tarafından BVÜ’nün tercih edilmesi için en önemli nedenleri, BVÜ’nün sağlık alanında (tematik) uzmanlaşmış araştırma üniversitesi olmasıdır. Tıp, Eczacılık, Diş Hekimliği ve Sağlık bilimleri-

nin bir arada olması hem yenilikçi araştırmalar için hem de öğrencilerimize sunduğumuz eğitim fırsatları için faydalı olmaktadır. BVÜ’de yurt dışında eğitim ve araştırma deneyimli (akademik) personel sayısı da oldukça fazladır ve üniversitemiz yurt dışındaki eğitim ve araştırma alanlarındaki değişiklikleri yakından takip etmektedir.

Yabancı öğrencilerin ülkemizde eğitim alması ne gibi fayda sağlar? Öğrenci ve personel değişimi öncelikle farklı kültürlerden ve coğrafyalardan gelen insanların birbirini daha iyi tanımalarını ve anlamalarını sağlar. Gelen öğrenciler BVÜ’ye renk katmaktadır. Bize ve öğrencilerimize kendi üniversitemizde uluslararasılaşma fırsatı sunmaktadır. Sadece kültürel kaynaşma değil aynı zamanda da daha evrensel bir eğitim imkanı getirmiş olmaktadır. Üniversitemizde alabilecekleri çok iyi bir sağlık eğitimiyle ülkelerinde mesleklerini icra etme fırsatı yakalamış olacaklar.


RÖPORTAJ

Bu yabancı öğrencilerin sağlık turizmini canlandıracağı fikrini destekliyor musunuz? Sağlık turizmini canlandıracağını elbette düşünüyorum. Sonuçta, bu öğrencilerin ülkelerine geri döndüklerinde bizimle işbirliklerini sürdüreceklerine inanmaktayız. Ayrıca, uluslararası öğrencilerimiz bizim yurt dışındaki en iyi reklamımız olacaktır.

Eklemek istedikleriniz var mı? Bezmialem Vakıf Üniversitesi gibi yurt dışında da yaygın uzmanlık üniversiteleri konuya odaklı şekilde eğitim vermektedir ve bir çeşit ‘butik üniversiteler’ olarak daha kaliteli, daha katma değerli ve daha kendinden emin bir “butik eğitim” tarzı sunmaktadır. Bezmialem Vakıf Guraba-i Müslimin Hastanesi ile Türk tarihinde ilk kez ‘hastane’ adının kullanıldığı Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bezmialem Vakıf Üniversitesine devri ile birlikte 3 yıllık dönemde yaptığı yatırımlarla ülkemizin en donanımlı ve modern hastanelerinden biri olma yolunda ilerlerken bu bahsedilen tarzda eğitim vermekteyiz. Henüz yeni kurulmamıza rağmen sağlık ve eğitim camiasında önemli bir yer edinen Bezmialem Vakıf Üniversitemizin, gerek ulusal gerekse uluslararası alanda adından sıkça söz ettirmeye başladığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda sağlık eğitimi veren iddialı üniversitelerin bulunduğu klasmanda Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ile bizler de varız diyoruz. Üniversitemiz Türkiye’nin gerçek anlamda ilk ve özgün vakıf üniversitesi kalitesiyle sağlık alanında farklı bir modele imza atmıştır. Henüz 3 yıllık bir üniversite olmasına rağmen gerek yurt dışından gerekse ülkemizden transfer ettiği öğretim üyelerinin kişi başına düşen yıllık yayın sayısı ile kalitesini kanıtlamaktadır. Bilimsel yayın alanında diğer ilgili üniversitelerden daha öndeyiz. Bir üniversitesinin iyi olduğunu söylemenin, öğretim üyesinin kalitesi, yaptığı bilimsel araştırmalar ve kaliteli hizmet

ile mümkün olduğunun altını çizmek gerekmektedir. Bunun için de Türkiye’nin en seçkin öğretim üyelerinden oluşan bir kadro oluşturmuş bulunmaktayız.

Hedefler Neler? Geçen yıl ‘Önce Sağlık’ olarak başladığımız sloganımızı bu yıl ‘Eğitim ve Sağlıkta Daha İleriye’ olarak değiştirdik. Hedefimiz uzman olduğumuz bu yolda daha ileriye doğru devam etmektir. Ayrıca, dünya üniversiteleriyle anlaşmalar yapmaya hızla devam ediyoruz. İlk olarak Amerika’nın South Carolina Üniversitesi ile karşılıklı öğrenci ve öğretim üyesi değişimi ve birlikte sempozyum, kongre ve araştırma yapma anlaşması yaptık. Yine, Cleveland Clinic’le aynı çerçevede program oluşturduk. Üniversitemizin en önemli önceliği bu tür uluslararası çalışmalar yapmaktır. Dünyanın önde gelen üniversiteleri olarak bu üniversitelerden öğretim görevlileri 3 ayda bir üniversitemize gelip ders verecekler ve onlarla burada ameliyatlar yaparak, eğitim vereceğiz. Aynı şekilde hastanemiz ve üniversitemizdeki hocalarımız da Amerika’ya gideceklerdir. Hedefimiz global olarak sağlık alanında faaliyetlerimizi sürdürerek markalaşma yolunda hızla ilerlemektir. ■

SU ÖZGÜR

ÖĞRENCİ VE PERSONEL DEĞİŞİMİ ÖNCELİKLE FARKLI KÜLTÜRLERDEN VE COĞRAFYALARDAN GELEN İNSANLARIN BİRBİRİNİ DAHA İYİ TANIMALARINI VE ANLAMALARINI SAĞLAR.

Bizmiâlem Vakıf Üniversitesi Amfisi

TEMMUZ 2013

31


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

Türkiye’de Eğitim Almış Yabancı Doktorlar Neler Söyledi? Türkiye’den mezun olmuş sağlık çalışanlarına sorularımızı yönelttik Her milleten insanı görmek ve onların Türkçe konuştuğunu duymak büyük bir gurur kaynağı. Geçtiğimiz ay 1. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı’nda birçok ülkeden gelen sağlık çalışanıyla bir aradaydık. Onların Türkiye’yi ne kadar sevdiğini ve değer verdiğini gördük. Bazılarıyla sohbet etme şansımız oldu. Sizinle bir kaçını paylaşıyoruz. den mezun oldum. Türkiye’de okumak benim için hayaldi. Osmanlı tarihi okuyordum. Türkiye’ye hep gezi için geleceğimi düşünüyordum. Bir gün annem Türklerin beni çağırdığını ve burs vermek istediklerini söyledi ve hayalim gerçek oldu.

Sağlık turizmi açısından Türkiye’ye destek veriyor musunuz?

ZEHRA ALİ, KENYA

TÜRKİYE’YE GELMEK HAYALDİ ZEHRA ALİ: TÜRKİYE’YE HEP GEZİ İÇİN GELECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORDUM 32

TEMMUZ 2013

Tıp fakültesinden ne zaman mezun oldunuz? Türkiye’yi tercih etme nedenleriniz nelerdi? 1987’de eğitim için Türkiye’ye geldim. 96 yılında Hacettepe Tıp İngilizce Bölümün-

Türkiye’de proje danışmanlığı yapan bir firmam var. Ağırlıklı olarak sağlık ve eğitim projeleri yapıyoruz. Ayrıca sağlık turizmi ile ilgileniyoruz. Yurt dışından Türkiye’ye hasta getiriyoruz, buradan yurt dışına gitmek isteyen firmalara danışmanlık yapıyoruz. Türkiye sağlık turizmi için çok uygun bir ülke. Fiyatları uygun ve teknoloji çok yüksek. Bakanlığın koyduğu 2023 hedeflerinin hepsinin tutacağına inanıyorum. Türkiye bu alanda sağlık turizmi açısından poliçeleri çıkartacak ülke olacaktır.


RÖPORTAJ

SARE KUŞ

Kendinizden bahseder misiniz? Adım Aydın Beyatlı. Irak, Kerkük doğumluyum. 1981’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdim. Göz hastalıkları uzmanı olarak görevimi yapıyorum. Aynı zamanda Türkmeneli Sağlık Komisyonu Başkanıyım. Yurt dışında çalışan Iraklı doktorlar derneğinin genel başkanlığını yapıyorum.

Eğitim için Türkiye’yi neden tercih ettiniz? Benim Türkiye’ye gelişim diğerlerinden farklıdır. 73 döneminde Irak’ta farklı siyasi gruplar vardı. Karışıklık hakimdi, bir Türkmen olarak ilk Türkiye’yi tercih ettim. O dönemde Türkiye’de demokrasi olduğu için Irak’a göre çok iyi durumdaydı. Ana dilimizde de eğitim görebilmek isteğiyle Türkiye’ye geldik.

Türkiye’deki değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle tıbbi cihaz konusunda gelişmelerin olduğunu görmekteyim. Son on sene içinde Türkiye sağlık sektörü diğer ülkelerle yarışmakta. Pek çok kez Amerika’ya ve Avrupa ülkelerine gittim. Türki-

AYDIN BEYATLI, IRAK

TÜRKİYE’NİN YANI BAŞIMIZDA OLMASI BİZİM İÇİN BİR ŞANS ye’deki gelişmelerin Avrupa’dakilerden daha fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eylül’de Harran Üniversitesinde Iraklı doktorlarla yapacağımız kongre ile Türkiye’deki sağlık tecrübesinden Irak’a nasıl fayda sağlarız konusunu tartışacağız. Türkiye’nin yanı başımızda olması bizim için bir şans.

AYDIN BEYATLI: ÖZELLİKLE TIBBİ CİHAZ KONUSUNDA GELİŞMELERİN OLDUĞUNU GÖRMEKTEYİM

Ne zaman mezun oldunuz ve Türkiye’yi tercih etme sebebinizden bahseder misiniz? İsmim Abdi Hakin Mohamed. Kenya’dan geliyorum. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldum. Türkiye’de sağlık eğitim almamın birçok nedeni var. Türkiye’ye gelip giden birkaç akrabam vardı. İmkanların çok iyi olduğunu anlattılar. Burada eğitim almaya karar verdim. Bu benim için büyük bir fırsattı.

Türkiye’deki değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Yedi yıldır Türkiye’yi görmemiştim, şu anda muhteşem bir değişim görüyorum.

ABDİ HAKİN MOHAMED, KENYA

TÜRKİYE’DE MUHTEŞEM BİR DEĞİŞİM GÖRDÜM TEMMUZ 2013

33


DOSYA

SAĞLIK EĞİTİM TURİZMİ

ABDİ HAKİN MOHAMED: SAĞLIK ALANINDA YAŞANAN DENEYİMİ ÜLKEME TAŞIMAK İSTİYORUM

Özellikle sağlık sektörü teknolojik açıdan çok gelişmiş. Amerika’yı ve birçok Avrupa ülkesini ziyaret ettim. Bir karşılaştırma yaptığımda Türkiye’nin bu ülkelerden daha hızlı ilerlediğini söyleyebilirim. Burada sağlık alanında yaşanan deneyimi ülkeme taşımak istiyorum.

Mezun olduktan sonra iletişiminiz devam etti mi? Türkiye’deki arkadaşlarımla iletişim halindeydim ve Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayına gelerek yeni görüşmelerim oldu. Birkaç tane özel hastane gezdim ve çok etkilendim. Bu kurultay sayesinde birkaç sağlık kuruluşu ile iş birliği yapmayı düşünüyorum. Kenya gelişmekte olan bir ülke ve Türkiye’ye kadar ileri değil. Özellikle sağlık sek-

törü için yapılması gereken çok şey var. Gelişmiş bir ülke olarak Türkiye bizim için büyük bir örnek olacaktır.

Gelecek dönemde sağlık turizmi açısından katkılarınız olacak mıdır? Türkiye’nin standartları Hindistan’a göre çok ileride. JCI akredite belgesini almak gayet zordur. Eğer Türkiye bu belgeyi almış hastane sayısıyla Avrupa’da ikinci sırada bulunuyorsa geleceğinin çok parlak olduğunu görüyorum. Ülkemdeki insanlar daha ucuz olduğu için sağlık turizmi için Hindistan’a gidiyor. Hastalar Türkiye’yi tercih ettikçe burada da fiyatların düşeceğine inanıyorum. Ama asıl temennim ülkemin vatandaşlarını dışarıya göndermeden kendi ülkemde tedavi etmek.

NURDAN YAYA: ÇALIŞTIĞIM OKULDA YENİ NESİLLER YETİŞTİRİYOR VE ONLARA DA TÜRKİYE’Yİ TAVSİYE EDİYORUM

NURDAN YAYA, MAKEDONYA

TÜRKİYE BENİM İÇİN BİR ANAVATAN

34

TEMMUZ 2013

Kendinizden bahseder misiniz?

Neden Türkiye’yi tercih ettiniz?

Adım Nurdan Yaya, Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde yaşıyorum. İzmir 9 Eylül Üniversitesi Anastezi Teknikerliği bölümü mezunuyum. 2004 yılında mezun oldum ve ülkemde Belediye Sağlık Meslek Lisesinde eğitim, uygulama hemşiresi olarak görev yapıyorum.

Türkiye benim için bir anavatan. Ülkemden bile önde gelir. Burada eğitim almak çocukluk hayalimdi ve bunu gerçekleştirdim. Çalıştığım okulda yeni nesiller yetiştiriyor ve onlara da Türkiye’yi tavsiye ediyorum. Türkiye’den de öğrenciler geliyor, böyle güzel bir iş birliğimiz var.


RÖPORTAJ

Türkiye’deki gelişmeleri takip ediyor musunuz?

sağlık turizminin de artacağını düşünüyo-

Türkiye, sağlık alanında dünya çapında başarısını kanıtlamış bir ülke. Ülkemize yapılan yatırımların artmasıyla beraber

ve çocuk- aile sağlığı üzerine. Eğitim açı-

SARE KUŞ

rum. En büyük ihtiyacımız kadın doğum sından o kadar çok ihtiyacımız var ki bu sebeple ortak projelere varız.

AHMED MOHAMMED KAMAU: ÜLKEMİZDE HASTANE SAYISI ÇOK AZ, BU YÖNDE YATIRIMLAR YAPILABİLİR

AHMED MOHAMMED KAMAU, KENYA

HÂLÂ ARKAMIZDALAR Ne zaman mezun oldunuz ve Türkiye’yi tercih etme sebebinizden bahseder misiniz? Adım Ahmed Mohammed Kamau, Kenyalıyım. 2012 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunuyum. Şu anda Kenya’da bir devlet hastanesinde çalışıyorum. Etrafımda Türkiye’de eğitim almış tanıdıklarım vardı ve onların tavsiyesi üzerine burada eğitim almaya karar verdim. Türkiye benim ikinci memleketim oldu. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayının yapılması gösteriyor ki bizi bırakmadılar, hâlâ arkamızdalar.

Türkiye’den beklentileriniz neler? Öğrenciyken Türkiye’de sağlık alanındaki değişime tanık oldum. Türkiye sağlık alanında çok ileride Kenya olarak geride kaldık. Bundan faydalanacağız. Buradaki potansiyeli ülkeme taşımak istiyorum.

Eğitim, teknoloji, yatırım… Türkiye’de eğitim aldık ama bazen ülkemizde bu eğitim dahilinde öğrendiğimiz teknikleri teknolojinin eksikliğinden dolayı uygulayamıyoruz. Türkiye’den beklentimiz; arkamızda durmanızı istiyoruz, iş birliği istiyoruz. Ülkemizde hastane sayısı çok az, bu yönde yatırımlar yapılabilir.

Sağlık turizmi için Türkiye ile iş birliği yapmak ister misiniz? Kenya’da bir zengin kesim var bir de orta halli kesim. Zengin kesim sağlık turizmi için Avrupa’yı tercih ediyor. Aslında tedavi inanılmaz derecede pahalı ve kalite Türkiye’den daha düşük. Orta kesim Hindistan’a gidiyor ucuz olduğu için ama kalite anlamında gayet düşük. İki gündür bu kongrede hastanelerle irtibat içinde olduk. Kenya’da hastaları yönlendirmeyi düşünüyoruz. ■

TEMMUZ 2013

35


GÜNDEM

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitime Başlıyor İstanbul’da 9. devlet üniversitesi olarak kurulan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerini almaya başlıyor

PROF. DR. HAMİT OKUR: “ÜNİVERSİTEMİZ, TIP TARİHİ VE TIP DEONTOLOJİSİNE (ETİĞİNE) DE ÖNEM VERİYOR. BU DERSLERİ DE EKLEYEREK EĞİTİM MÜFREDATIMIZI OLUŞTURDUK.” 36

TEMMUZ 2013

Alanında uzman öğretim üyeleri ve donanımlı altyapısı ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2013-2014 eğitim-öğretim dönemiyle birlikte 123 öğrenci alacak. Araştırma ve uygulama faaliyetlerini üniversitenin hastanesinde (T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde) sürdürecek fakülte, en az yüzde 30 İngilizce olarak planlanan tıp eğitiminde hazırlık sınıfı ile eğitime başlayacak.

Öğrencilerimiz Çok Şanslı “Üniversitemizi tercih ederek bünyemize katılacak öğrencilerimiz; sağlık alanında eğitim ve uygulama hizmetlerini etkin bir şekilde karşılayacakları için hastanemizden, alanında uzman akademik kadromuzdan ve eğitim olanaklarımızdan dolayı çok şanslılar” diyen Rektör Prof. Dr. Hamit Okur, “Aynı zamanda İstanbul’un en merkezi yerinde bulunan kampüsü-

müzün ulaşım olanaklarına yakınlığı ile öğrencilerimiz büyük bir avantaja sahipler” dedi.

Müfredat ve Altyapı Çalışmaları Kurulduğu günden beri eğitim müfredatı


HABER

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ BÜNYESİNDE... 2010 yılında kurulan İstanbul Medeniyet Üniversitesi 11 fakülte, 2 yüksekokul ve 4 enstitüden oluşan İstanbul Medeniyet Üniversitesi bünyesinde şu fakülte, yüksekokul ve enstitüler yer almaktadır: • Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Fen Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Turizm Fakültesi. • Yabancı Diller Yüksekokulu ve Sivil Havacılık Yüksekokulu • Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

ve altyapı çalışmaları ilgili akademisyenlerle sürekli çalışmalar yaptıklarının bilgisini veren Okur, “Düzenlediğimiz çeşitli arama konferansları, çalıştaylar ve toplantılarda ‘özgün, araştırmacı bir üniversite-hastane’ olabilmesi üzerine odaklanarak eğitim müfredatımızı belirledik. Diğer tıp fakültelerinden farklı olarak üniversi-

SU ÖZGÜR

temiz, tıp tarihi ve tıp deontolojisine (etiğine) de önem veriyor. Bu dersleri de ekleyerek eğitim müfredatımızı oluşturduk. Üniversitemiz, bilgi aktarmayı değil, öğrenmeyi öğreten ve buna rehberlik eden aktif eğitim modelini önemsemektedir. İlk yıllarından itibaren pratik ve klinik uygulamalara ağırlık verecek fakültemiz, böylece öğrencilerimizin mesleki bilgi ve beceri kazanmalarını sağlayacak” dedi.

Tanınmış Lider Bir Tıp Fakültesi Olacak 2013-2014 eğitim-öğretim dönemiyle tıp fakültesine öğrenci almanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Samastı, “Dinamik yöneticileri, tecrübeli öğretim üyeleri ve altyapısı ile tıp fakültemiz, ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilen özgün nitelikleriyle tanınmış lider bir tıp fakültesi olacaktır. Bilimsel ve sosyal yönden nitelikli hekimler ve uzmanlar yetiştirmeyi amaçlayan fakültemiz aynı zamanda Türkiye’deki meslektaşlarına ve topluma da doğrudan katkıda bulunmayı hedeflemektedir” dedi. ■

PROF. DR. MUSTAFA SAMASTI: “DİNAMİK YÖNETİCİLERİ, TECRÜBELİ ÖĞRETİM ÜYELERİ VE ALTYAPISI İLE TIP FAKÜLTEMİZ, ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANDA REKABET EDEBİLEN ÖZGÜN NİTELİKLERİYLE TANINMIŞ LİDER BİR TIP FAKÜLTESİ OLACAKTIR.”

Üniversite, Sağlık Bakanlığı ile iş birliği çerçevesinde Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ortak kullanımına yönelik protokolü 25 Mayıs 2011 tarihinde imzalamıştır. Yeni proje çalışmalarına henüz başlanan T.C. İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinin çalışmaları 2015 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.

TEMMUZ 2013

37


SEKTÖRDEN

RÖPORTAJ

AYŞE YILMAZTÜRK

Wipak Türkiye Genel Müdürü Kayhan Kaya

Wipak Türkiye Kalite ve Güvenilirlikte İddialı Sağlık sektörüne medikal cihazların yanı sıra sağlık ürünleri ve hastaneler için güvenilir ambalaj çözümleri sunan Wipak, üstün kalite ve güvenilirliği ile öne çıkıyor. Wipak Türkiye Genel Müdürü Kayhan Kaya ile ürünlerini ve medikal ambalajı konuştuk.

Ürünlerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz? Kayhan Kaya Wipak Türkiye Genel Müdürü

YÜKSEK KALİTEDE AMBALAJ ÇÖZÜMLERİ Wipak, 1800 çalışanı, Finlandiya, Fransa, Almanya, Polonya, Hollanda ve İspanyada yer alan 11 üretim tesisi ve 12 ülkedeki satış ofisi ile “gıda” ve “medikal” sektörlerine yüksek kalitede film ambalaj çözümleri tedarik ediyor.

Wipak hem medikal hem de gıda alanında yüksek kalitede film ambalaj üreten global bir firma. Medikal alandaki ürünlerimizi iki ana gruba ayırabiliriz: Birincisi, “Endüstriyel Ürünler” diye tanımladığımız, medikal cihaz üreticilerinin steril ürünlerini ambalajlamak için kullandıkları medikal film ve medikal kağıtları kapsayan gruptur. Diğer grup ise, “Hastane Ürünleri” dediğimiz, hastanelerin sterilizasyon merkezlerinde kullanılan Steriking markalı sterilizasyon poşetleri, ruloları, bohçalama malzemeleri ve kimyasal indikatör gibi diğer yardımcı ürünleri kapsayan gruptur.

Yenilikçi ürünlerimizden biri NICE... NICE yarı sert diye tabir ettiğimiz bir özelliğe sahip. 18 kat filmden oluşuyor. Bu yüzden çok dayanıklı. Bu da müşterinin yüksek dayanıklılık gerektiren ambalaj çözümleri için tercih ettiği bir ürün olmasını sağlıyor. Fakat bu ürün benzer fiziksel özelliklere sahip diğer filmlere göre yüzde 30 daha hafif. Yani bu ambalajın üretilmesinde daha az malzeme kullanılıyor. Bu sayede de kaynakları verimli kullanarak çevre-

38

TEMMUZ 2013

nin korunmasına katkı sağlıyoruz. Çevreci yönü ve müşteriye getirdiği kolaylıklar nedeniyle tercih edilen bir ürün.

Medikal ambalajın güvenliği deyince ne anlamak gerekir? Medikal ambalaj, gerek medikal cihaz üreticilerinin fabrikalarında, gerekse hastanelerin sterilizasyon merkezlerinde steril edilen ürünlerin, hastanelerde ameliyatlarda kullanıldığı ana kadar steril kalmasını sağlayan çok ama çok önemli bir bileşen. Bu ambalajda oluşacak küçük bir sorun çok önemli bir ameliyat sırasında kullanılacak bir tıbbi cihazın steril özelliğini kaybetmesine ve hastanın enfeksiyon kapmasına neden olabilir.

Hasta güvenliği açısından bakıldığında... Mesela Wipak olarak Steriking® markası ile pazara sunduğumuz sterilizasyon poşetleri hastanelerde tıbbi aletlerin tekrar kullanılmak üzere steril edilmesi esnasında kullanılıyor ve bu tip ambalajların ameliyat başına maliyetleri bir ameliyatın ortalama toplam maliyetlerinin yanında çok ama çok düşük kalıyor. Fakat buna rağmen bu ambalajlardan tasarruf etmek adına düşük kaliteli malzeme kullanıldığında ortaya çıkabilecek bir enfeksiyonun sonuçları maddi ve manevi çok ağır olabiliyor. O yüzden hasta güvenliği açısından bu konuda bilincin arttırılması ve sterilizasyon zincirinin en önemli halkalardan birisi olan bu ambalaj malzemelerinde kaliteye ve güvenilirliğe önem verilmesi gerekiyor. ■


HABER

SEKTÖRDEN

AYŞE YILMAZTÜRK

Sağlıkta Biyometrik Kimlik Doğrulama Dönemi Başlıyor SGK, 1 Eylül itibariyle Biyometrik Kimlik Doğrulama projesini hayata geçiriyor Sağlık hizmetlerinde yeni bir dönem başlıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek uygulamayla Biyometrik Kimlik Doğrulama projesini hayata geçiriyor. Proje çerçevesinde parmak damar izi analizi yöntemiyle de kimlik doğrulama işlemi gerçekleştirilecek. Söz konusu yöntem ile sağlık hizmetlerinin daha hızlı sunulması hedefleniyor. Sağlık sektöründe adil hizmet dağıtımının önünde en büyük engellerden biri olarak görülen “kimlik sahteciliği” SGK’nın girişimiyle son buluyor. SGK bünyesinde sağlık hizmeti almak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren uygulamaya geçecek olan Biyometrik Kimlik Doğrulama Projesi sayesinde eskisinden daha hızlı hizmet alabilecekler.

Hizmet Hız Kazanacak Parmak damar izi uygulamasıyla vatandaşın sağlık hizmetleri konusundaki en yay-

gın şikayetleri arasında yer alan hantallık ve dağılım adaletsizliği de tarihe karışıyor. Kullanımı son derece kolay olan çözümde vatandaş yalnızca bir kez parmak damar izi bilgisini paylaşarak ömrünün geri kalanı boyunca sağlık hizmeti alırken yalnızca BioPOS sensörüne parmağını okutarak kimliğini doğrulatacak ve anında hizmet alabilecek. BioPOS cihazını geliştiren Proline’ın İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Türkiye ve Türkiye’nin dahil olduğu bölgeye yönelik teknolojiler üreten, geliştiren ve sunan bir şirket olarak bu cihazı kendi Ar-Ge merkezimizde geliştirdik. Parmak damar izi çözümü, hizmet alan ve hizmet veren taraflar açısından son derece avantajlı bir çözüm olmasının yanında, kimlik doğrulama sahteciliğinin önüne geçilmesinde de etkili bir yöntemdir. Parmak damar izi çözümünün uygulanması için damar izini paylaşan bireyin canlı olması gerekir. Geleneksel parmak izi yaş itibarıyla geçerliliğini kaybedebilirken, parmak damar izi uygulaması birey hayatta olduğu müddetçe güvenirliğini koruyan bir biyometrik kimlik doğrulama çözümüdür. Türk mühendislerinin geliştirdiği bir çözüm olmasıyla da ülkemizin teknoloji geliştirme alanında geldiği noktayı gözler önüne sermektedir.” ■

PARMAK DAMAR İZİ UYGULAMASIYLA VATANDAŞIN SAĞLIK HİZMETLERİ KONUSUNDAKİ EN YAYGIN ŞİKAYETLERİ ARASINDA YER ALAN HANTALLIK VE DAĞILIM ADALETSİZLİĞİ DE TARİHE KARIŞIYOR.

KİMLİK DOĞRULAMADA TÜRK MÜHENDİSLİĞİ: BİOPOS Parmak damar izi doğrulamasını gerçekleştiren BioPOS cihazı, Türk teknoloji şirketi Proline Bilişim’in Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirildi. Kimlik mahremiyetini zedelemeyecek ve kullanım şartlarına yüzde yüz uyumlu şekilde tasarlanan cihaz, Proline’ın sunduğu yerel ve hızlı destek avantajının yanı sıra rekabetçi fiyat anlayışıyla sağlık kuruluşları için de faydalar içeriyor.

TEMMUZ 2013

39


UZMAN GÖRÜŞÜ

Türkiye’de Sağlık Hizmet Planlaması Sağlık üst bölgeleri, özellikli planlama gerektiren sağlık hizmetleri, robotik cerrahi sistemi bulunan hastaneler, robotik yürüme sistemi bulunan hastaneler, onkoloji hizmetleri yeniden yapılanma, Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz bilgileri…

UZM DR. ORHAN KOÇ

TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU FİNANS HİZMETLERİ BAŞKAN YARDIMCISI

TÜRKİYE’DE CİDDİ ANLAMDA BİR YOĞUN BAKIM KONUSUNDA İYİLEŞME VAR. 40

TEMMUZ 2013

1.Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı’nda tıbbi cihaz sağlık yatırımları konusunda sunumu ile Türkiye’de sağlık hizmetleri planlamasına değinen Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finans Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Orhan Koç, sağlık üst bölgelerinden robotik cerrahi sistemi bulunan hastanelere, Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz bilgilerinden Gamma Kamera (Spect)’ya olmak üzere çeşitli konulara değindi.

En Önemli Konu Zaman

insan kaynakları paralelinde düşündüğümüz zaman bu sağlık bölgelerinin de yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle üst sağlık bölgesi dediğimiz bir kavram geliştirdik. İnsan kaynağını siz branşlaştırdıkça, yan dallara ayırdıkça, bir çocuk ürolojisine baktığınız zaman bugünkü 29 sağlık bölgesi yetersiz kalıyor. Bir onkolojiden, çocuk psikiyatrisinden bahsediyorsanız yeni bir planlamaya ihtiyacınız vardır. Gerçi zaman içinde insan kaynağı arttıkça bu bölgedeki dağılım biraz daha reel hale gelebilir.”

Sağlık hizmet sunumunda en önemli konunun zamanı iyi yönetmek olduğunu söyleyen Koç, şöyle konuştu: “Zamanı iyi planlayamadığınızda sağlığa erişimi de iyi planlayamamış olursunuz. Sağlığa erişecek vatandaşın ulaşımını, sıkıntılarını da göz önünde bulundurursanız etkin bir planlama yapmış olursunuz. Sağlık bölgeleri Türkiye’de bu anlamda hizmet sunumunu karşılıyor gibi gözüküyor. Ancak

Rutin sağlık hizmetlerinin dışında özellikli planlama gerektiren hizmetlere de değinen Koç, sağlık bölgeleri mantığına göre bu merkezlerin ayriyeten özel sektör, üniversite ve Sağlık Bakanlığının kapasitesinin birlikte değerlendirilmesi ile planlandığını kaydetti: “Bu sağlık hizmet sunumunda 5’ten sonra ayakta kalan hastanelerin verdiği hizmettir. Çünkü 24 saat hizmet veren hastaneler ve multidisipliner yaklaşan has-


HABER

taneler aslında sizin gerçek hastanenizdir. Bu, hastanenin rollerine göre bir planlamadır. Bu hastane rollerini en iyi belirleyen şeylerden birisi insan kaynağı ve tıbbi cihaz anlamında acil servisteki donanımı ve üçüncü basamak yoğun bakım vs. Bu planlamanın da homojen olması gerekir. İstanbul’da çok iyi bir sağlık hizmeti sunuyorsunuzdur belki ama bunu Van’daki vatandaşınıza sunmadığınız sürece adil ve sosyal bir devlet olamazsınız.” III. Seviye Acil Servis Planlanan Sağlık Bakanlığı Hastaneleri, Yoğun Bakım Hizmetleri, Perinatal Merkez Planlanan Hastaneler, ROP Tedavi Merkezi Planlanan Sağlık Bakanlığı Hastaneleri, Açık Kalp Cerrahisi, Yanık Tedavi Merkezleri, El Cerrahisi Planlanan Merkezler, Hiperbarik Tıp Merkez Ve Üniteleri konularına da değinen Dr. Orhan Koç, robotik cerrahi sistemi bulunan hastanelerle ilgili bilgi verdi:

manız, tedavisini yapmanız ve bunu Türkiye’de yaygınlaştırmanız lazım. Bu 5 yıl önce sorun bile değildi. Kitaplardan okuyup geçiyorduk ancak şimdi sorun olmaya başladı. Bunlar pahalı yatırımlar ve sağlıktaki harcamaların da yavaş yavaş maliyetlerini artıracağı anlamına gelen noktalar.”

FUNDA ÇAMÖZÜ

TÜRKİYE İLK KEZ LİTERATÜRE YANIK ODASI DİYE BİR KAVRAM GETİRMİŞTİR.

Sağlık Üst Bölgeleri İstanbul Üst Bölgesi, Bursa Üst Bölgesi, İzmir Üst Bölgesi, Ankara Üst Bölgesi, Antalya Üst Bölgesi, Adana Üst Bölgesi, Gaziantep Üst Bölgesi, Diyarbakır Üst Bölgesi, Erzurum Üst Bölgesi, Samsun Üst Bölgesi.

Yoğun Bakım “Türkiye’de ciddi anlamda bir yoğun bakım konusunda iyileşme var. Üniversiteler ve özel sektörü de değerlendirdiğimiz zaman iyi bir noktadayız. Ancak erişkin ve yeni doğan yoğun bakım açısından bakıldığı zaman planlamada yol alacağımız nokta var. 2023 yılında 85 milyon nüfus olacağını tahmin ediyoruz ve buna paralel olarak da hem insan kaynağını hem de yoğun bakım sayımızı 16979’a çıkarmayı planlıyoruz.”

ROP TEDAVİ MERKEZİ PLANLANAN SAĞLIK BAKANLIĞI HASTANELERİ

Sağlık Bakanlığı Yoğun Bakım Durumu Mart 2013 Tescil Erişkin Çocuk Yenidoğan Toplam

6920 442 3025 10387

Planlama 10506 1177 5296 16979

Yatak Doluluk (%) 81 82 71 78

ROP Tedavi Merkezleri “Bu çok önemli bir nokta. Bir kilonun altındaki yeni doğanı yaşatıyorsunuz ama bir süre sonra gözleri kör olmaya başlıyor. Onun için tanı tedavi merkezlerini kur-

TEMMUZ 2013

41


UZMAN GÖRÜŞÜ

54 İLDE 67 TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZİ TESCİL EDİLMİŞTİR.

Kalp Damar Cerrahisi

Yanık Tedavisi

“Türkiye’deki bu planlamanın Avrupa’da tek planlama olduğunu iddialı bir şekilde söylüyoruz. Tüm coğrafyasında vakaları zamana göre planlayan ve ona göre hastane donanımlarını ve planlamasını yapan nadir ülkelerden biriyiz. Romanya’da örneğin erişilemeyen noktalara itfaiyecileri eğitmişler ve bu yolla gidiyorlar. Biz hem 1. basamak açısından erişimi kırsalda 20-30 dakikaya indirdik hem de vakanın kardiyologla veya dahiliyeciyle buluşmasını yarım saate indirdik. 90 dakika içinde de bu vakanın açık kalp ameliyatı yapılan merkeze gittiğini gösteriyor.”

“Yanıkta atıl kapasite oluşturmamak gerek. Amerika’da atıl bir kapasite var ve yoğun bakım gibi kullanmaya başlamışlar. Yanık sosyoekonomik gelişmişlikle birlikte azalan bir vakadır. Türkiye’nin bu nedenle İç Anadolu ve Doğu kısmında yanık vakası çoktur. Türkiye, ilk kez literatüre yanık odası diye bir kavram getirmiştir. Yanık odası dediğimiz aslında sosyal endikasyonu yatırdığımız yanıklar. Burada hastayı yatırmasan da evinden gelip gidebilir ama gelişim, ulaşım, kaldığı koşullar vs. zor olduğu için yanık odaları yaptık. Yatak sayısını 500’de tutmaya çalışıyoruz. Yanık odasını yapmamış olsak 1000 gibi bir yatak kapasite yapmamız gerekecek bu da atıl vaziyette duracaktı.”

AÇIK KALP CERRAHİSİ +ANJİYOGRAFİ HİZMETLERİNDE 2023 YILI NİHAİ DURUM

Robotik Cerrahi Sistemi “Robotik Cerrahi Sistemi 4 hastanemizde ve özel sektörde var. Bunun da planlaması 5 milyona 1’dir ama İstanbul bu planın dışında epey bir kapasite almıştır. Bu da sağlık turizmi kapasitesi ile inşallah değerlendirilecektir. Yeni 10 tane daha almayı planladık. Çocukla ilgili kısmı da inşallah koyacağız.”

42

TEMMUZ 2013

Robotik Cerrahi Sistemi Bulunan Hastaneler Sağlık Bakanlığı; İstanbul Ümraniye EAH, Ankara Atatürk EAH, Bakırköy Sadi Konuk EAH, Mehmet Akif Ersoy EAH Üniversite; Ankara Gazi Üniversitesi ve Ankara Gata Özel Hastane; Acıbadem Hastanesi (Bakırköy, Kadıköy, Maslak), Amerikan Has-


tanesi, Florance Nightingale Hastanesi, Kadıköy Şifa Hastanesi, Ataşehir Memorial Hastanesi

onkoloji ile ilgili de ciddi planlama yaptık. Türkiye’nin her yerinde onkoloji merkezlerinin erişilebilir olmasını önemsiyoruz.”

Onkoloji Hizmetleri “Ölümlerin üçte biri kalp hastalıklarından, üçte biri de kanserden oluyor. Bu nedenle

KAPSAMLI ONKOLOJİ MERKEZİ PLANLAMASI

Onkoloji Hizmetleri Yeniden Yapılanma 2012 Yılı

2013 Yılı Projeksiyonu

75.627.000

84.247.000

20.567.000 - %27

28.160.000 - %33

2,8

3,5 - 4

Yıllık Yeni Kanser Vakası Sayısı

210.000

300.000 - 330.000

Yıllık Rt Alması Öngörülen Vaka Sayısı

145.000

200.000 - 230.000

Tablo Nüfus 45 Yaş Üstü Nüfus ve Oranı Insidans Binde (1.000)

ZAMANI İYİ PLANLAYAMADIĞINIZDA SAĞLIĞA ERİŞİMİ DE İYİ PLANLAYAMAMIŞ OLURSUNUZ.

Nüfus artış hızındaki azalma ile Türkiye’de nüfusta yaşlanma izlenmektedir. Bu kapsamda 2012 yılında binde 2.8 olarak hesaplanan insidans, 2023 yılında nüfusun yaşlanması ile birlikte binde 3,5-4 olacağı öngörülmektedir.

Onkoloji Hizmetleri Yeniden Yapılanma 2012 Yılı

2013 Yılı Projeksiyonu

Linac Planlama Önerisi

212

379

Gamma Kamera Planlama Önerisi

498

730

Pet-Ct Planlama Önerisi

99

125

Tablo

TEMMUZ 2013

43


UZMAN GÖRÜŞÜ

EVDE SAĞLIK HİZMETLERİ TÜRKİYE’DE YAYGIN BİR ŞEKİLDE DEVAM ETMEKTEDİR. BUNLAR TÜRKİYE’NİN SAĞLIKTA GELMİŞ OLDUĞU NOKTAYI DA GÖSTERMEKTEDİR.

Sağlık Bakanlığı Tıbbi Cihaz Bilgileri Tablo

2012 Yılı

2013 Yılı

TOPLAM

Mr

36

267

303

Bt

180

253

433

Dijital Röntgen

503

126

629

Doopler Usg

1274

86

1360

Mamografi

235

109

344

Gam. Kamera

46

45

91

Pet-Ct / Pet

7

28

35

Eswl

90

-

90

Da Vinci Robot Robotik Yürüme Sist.

4

-

4

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri “Tabii biz aslında sağlık hizmetlerini üçe ayırıyoruz. 1. basamak sağlık hizmetleri, 2. basamak tedavi edici hizmetler ve rehabilitasyon hizmetleri. Bunların içine sosyal rehabilitasyon hizmetleri girdiği gibi fizik tedavi rehabilitasyon hizmetleri de giriyor. Sağlıkta gelişmişliğin yeni göstergeleri bunlar. Ruhsal rehabilitasyonlar, evde rehabilitasyonlar… Türkiye artık Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerini açıyor ve hızlı bir şekilde yaygınlaştırıyor. 54 ilde 67 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi tescil edilmiştir. Her ilde bir Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, toplamda 230 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi planlanmaktadır.”

Evde Sağlık Hizmetleri “Evde sağlık hizmetleri Türkiye’de yaygın bir şekilde devam etmektedir. Bunlar Türkiye’nin sağlıkta gelmiş olduğu noktayı da göstermektedir.”

Evde Sağlık Hizmetleri Hizmet Verilen Hasta Sayısı Birim Sayısı Adsm’de Birim Sayısı Araç Sayısı Çalışan Personel Sayısı

294.899* 538 72 812 714

*I. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı sunumundan… İstanbul - 15 Haziran 2013

44

TEMMUZ 2013



UZMAN GÖRÜŞÜ

Sağlık Çalışanları Sağlıklı Besleniyor Mu? Özellikle sağlık gibi bir alanda çalışan personel öncelikli olarak kendi sağlığını düşünerek yaşam şeklini buna göre değiştirmeli İnsanlar para kazanmak için sağlıklarını kaybederler, sonra ise sağlıklarını geri alabilmek için paralarını harcarlar. Johann Goethe

T U R G AY KÖ S E UZMAN DİYETİSYEN

46

TEMMUZ 2013

Bu sözün aksini iddia edecek kimse yoktur herhalde. Buna rağmen insanlar genelde para veya kariyer uğruna sağlıklarını 2. plana atmaktadır. Üniversite sınavında yüksek puan almak yetmiyormuş gibi okulu bitirene kadar da yoğun bir tempoda ders çalışan uzmanlar, öğrencilik dönemlerinde elde ettikleri kötü beslenme alışkanlıklarını sıklıkla iş hayatlarında da sürdürmektedir. Özellikle nöbet tutmayı gerektiren görevlerde çalışıyorlarsa… Sağlık ile ilgili branşlardan mezun olan doktor, diş hekimi, eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog, hemşire gibi uzmanlardan en şanslıları diyetisyenler olsa gerek. Dengeli beslenmeyi çok iyi bilmelerinin yanı sıra görev icabı sağlıklı, ince ve fit olmak adına düzenli egzersiz yapmak durumundalar. Ancak diğer uzmanlar bu konulara pek fazla dikkat etmemektedir.

Bir Saat Tempolu Yürümek Şart Dünya Sağlık Örgütü günde 10 bin adet adım atılmasını önermektedir. Genelde masa başı işlerde görev yapan sağlık çalışanları gün içerisinde 1 saat tempolu yürüyüş yapmadıkları takdirde bu hedefi rüyalarında bile tutturamazlar. Öte yandan sürekli ayakta görev


yapan diş hekimleri ise yorgunluklarını yemek yiyerek giderebilecekleri gibi yanlış bir inanışa sahip olabilmektedir.

Yemek Yemeğe Zaman Kalmıyor Zaten pek çok insan beslenmeyi karın doyurmak, açlığı bastırmak, canın istediği besinleri yemek ve içmek şeklinde tanımlanmaktadır. Halbuki vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve 50’ye yakın türde besin öğesinin, yeterli ve dengeli bir şekilde besinler yolu ile alınması gerekmektedir. Ancak tek tip beslenerek, sürekli öğün atlayarak, bir besinden fazla miktarda yiyerek sağlıklı kalabilmek pek mümkün olamamakta. Besin çeşitliliğine önem verilmelidir. Ancak iş ortamında her zaman için sağlıklı mönüler ile karşılaşma imkanı bulunmuyor. Hastanede çalışan bir uzman, personel yemekhanesinde ne çıkarsa onu yemek durumunda kalıyor. Eğer ki hastane mutfağının veya yemek dağıtımı yapan catering şirketinin bir diyetisyeni var ise ne ala. Kaldı ki, iş yoğunluğu sebebi ile özellikle sigorta, devlet ve üniversite hastanelerinde çalışan uzmanlar bazen yemek veya ara öğün için zaman bile bulamıyorlar. Muayenehanede çalışanlar ise çoğu kez yemek hazırlayacak zaman veya uygun ortam bulamamaktan yakınıyor; bu durumda sürekli olarak hazır, paketlenmiş ürünlerle beslenmek veya dışarıdan yemek durumunda k a l ı yo r l a r. Genelde kısıtlı bir zaman diliminde, alelacele yenilen fast food tarzı besinler hem sağlık hem de temizlik açısından kuşku uyandırmakta.

Kişinin İsteği Önemli İşyeri hekimi olarak bankaların genel müdürlükleri veya otel gibi kurumsal firmalarda set seçimli veya açık büfe yemek servisinin sunulduğu bir yerde görev yapan bir sağlık personeli elbette 1 – 0 avantajlı olmaktadır. Yine de şans faktörün dışında kişinin isteği ön plana çıkmaktadır. Personel diyetisyen bile olsa, sağlığını hiçe sayıyorsa ortam koşulları ne kadar düzgün olursa olsun kötü beslenmeye devam edecektir. En çok sigara içen meslek gruplarının başında doktorların bulunması bunun en somut örneklerinden biridir. Bu nedenle özellikle sağlık gibi bir alanda çalışan personel öncelikli olarak kendi sağlığını düşünerek yaşam şeklini buna göre değiştirmelidir. ■

İŞ YOĞUNLUĞU SEBEBİ İLE ÖZELLİKLE SİGORTA, DEVLET VE ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE ÇALIŞAN UZMANLAR BAZEN YEMEK VEYA ARA ÖĞÜN İÇİN ZAMAN BİLE BULAMIYORLAR.

TEMMUZ 2013

47


SEKTÖRDEN

HABER

ÖMER DURAK

Medikokim Genel Müdürü Çetin Akyurt

Dünya İle Aynı Anda Teknolojik Yenilik Dünya piyasasındaki rakipleri, özellikle uzak doğu üreticileri ile rekabet edebilmek için refah düzeyi yüksek ülkelerdeki tüketicinin kabul edebileceği kalitede ve nitelikteki bir ürünü aynı kalitedeki benzerinden daha ekonomik şartlarda piyasaya sunduklarını ifade eden Medikokim Genel Müdürü Çetin Akyurt’a Medikokim’i sorduk.

Ürünlerinizle ilgili bilgi verir misiniz? Kullanım alanlarına göre baktığımızda ürünlerimizi medikal sektörün; cerrahi, üroloji, kadın doğum, yoğun bakım, yara bakım, evde bakım ve hijyen/güvenlik olmak üzere yedi farklı alanında gruplandırabiliriz. İşlevlerine göre tanımlarsak; Nöroşirürji pedleri, nasal cerrahi pedleri, hemostatik özellikli acil müdahale pedleri, trakiyel kanül pedleri, yara bakım pedleri, koruyucu bantlar (fototerapi göz bandı gibi). Sabitleyici bantlar (el/ayak sabitleme bantları, trakiyel kanül sabitleme bantları, endotrakiyel kanül, nasala kanül sabitleme bantları gibi). Taşıyıcı bantlar (idrar torbası taşıma bandı gibi). Destek bantları (kulak destek bandı, kasık destek

bandı gibi) üroloji klempleri ve bantları, farklı model ve malzemeden ID bantlar, tek kullanımlık turnikeler, ameliyathane kullanılan özel amaçlı koruyucu kılıfları sayabiliriz. Risk grubuna göre ise ürünlerimiz Sınıf 1, Sınıf 2 ve Sınıf 3 klasmanında olup bir kısmı steril bir kısmı non steril olarak üretilmektedir.

Öne çıkan ürünler neler? Özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz? En önemli ürünümüz 19 yıldan beri ürettiğimiz Nöroşirürji operasyonlarında kullanılan Cerrahi Beyin pedimizdir. Gerek üretiminde kullanılan hammadde kalitesi, gerek hammadde çeşitliliği, gerekse ürüne has özellikleri ile (takip ipinin röntgende görülebilme özelliği gibi) dünya piyasasındaki önde gelen markalarla aynı klasmandadır. Ayrıca Ar-Ge konusunda bahsedileceği üzere 2013 yılı 4. çeyreğinden itibaren dünyada benzeri olmayan yeni bir metodu ile üretimine devam edilecektir. Aynı kategorideki bir başka ürünümüz operasyon esnasında kullanılan Nasal Cerrahi Pedi de hemostatik özelliği ile dünyadaki az sayıda marka arasında yer almaktadır. İdrar kaçıran erkeklerin kullandığı Penis Klempi, Faydalı Model koruması olan Ürine Kontrol Bandı, enfeksiyon servislerinin ve kan bankalarının kullandığı Tek Kullanımlık Turnike, Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul kriterlerine göre üretilen ID bantlar ilk anda söyleyebileceğimiz firmamıza özel ürünlerdir.

48

TEMMUZ 2013

Ar-Ge konusunda neler söyleyeceksiniz? ISO 13485 KYS gereği firmamızın bir ArGe departmanı mevcuttur. Firmamız bütçesinden her yıl Ar-Ge için uygun bir pay ayırıyoruz. Ayrıca KOSGEB ve TUBİTAK gibi kurumların Ar-Ge teşviklerini de takip ediyor ve değerlendiriyoruz. Ar-Ge departmanımız temelde iki görev yapar. 1- Halen kullanılmakta olan üretim teknolojisi yerine aynı ürünü daha standart, daha hızlı ve daha ekonomik üretecek yeni üretim teknolojileri araştırır. Bu konuda en yeni örnek İTÜ ve TUBİTAK ile yaptığımız Ar-Ge projesi sonucu imal edilen ve henüz dünyada benzeri olmayan Cerrahi Beyin Pedi Üretim Makinası’dır. 2- Üretim gamımızda yer alabilecek bir ürünü tespit ederek bu ürünün ülkemizdeki üretim şartlarını belirler ve örnek alınan üründen daha mükemmel bir ürün yapmak için araştırma ve geliştirme yapar. ■

KISACA MEDİKOKİM Bu yıl 25. yılını kutlayan Medikokim, 1988 yılında şahıs firması olarak kurulmuş ve tek kullanımlık tıbbi malzeme ithalatı yaparak sektörde işe başlamıştır. 1994 yılında şirketleşen ve tüm faaliyetini üretime yönlendiren firma, günümüzde büyük bir kısmının Türkiye’deki ilk imalatçısı sıfatı ile yine tek kullanımlık, 29 farklı türde malzeme üreterek faaliyetlerini sürdürüyor.


HABER

SEKTÖRDEN

AYŞE YILMAZTÜRK

Diz Protezinde Robotik Cerrahi Dönemi: Makoplasty

Dünyada henüz yeni ve yüz güldürücü bir yöntem olan robotik diz cerrahisi Türkiye’de ilk kez uygulandı

Klasik yöntemlerle yapılan diz protezlerine göre hastaların çok daha erken ayağa kalkabilmesini sağlayan, ilk günden itibaren hareket kabiliyeti kazandıran Makoplasty ile yapılan robotik diz cerrahisi ilk defa Türkiye’de Liv Hospital’da uygulanıyor. Makoplasty ile gerçekleştirilen ameliyat sonrasında dizlerde esneklik ve tam bükülebilirlik sağlanıyor. Klasik yöntemlerle yapılan diz protezlerine göre hastalar çok daha erken ayağa kalkabiliyor, yürüyebiliyor. Robotik teknolojilerinin kullanılması ile yapılan ameliyatla, kişiye en uygun diz protezini uygulamak artık mümkün. 1.7 milyon Euro’luk yatırım olan robotik diz cerrahisi Makoplasty ile 0,1 mm gibi çok düşük bir hata marjıyla oluşturulan diz protezlerinin neredeyse gerçeğinden bir farkı bulunmuyor.

yeni ve yüz güldürücü bir yöntem olan robotik diz cerrahisi, 65 yaşındaki Gülizar Meşeci’ye uygulandı. Meşeci yıllardır her iki dizinde yaşadığı diz problemi nedeniyle neredeyse yürüyemez hale gelmişti. Meşeci’nin ve her iki dizine de diz protezi uygulaması gerçekleştirildi. Liv Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uğur Haklar ve ekibinin gerçekleştirdiği operasyonda Gülizar Meşeci’nin sol dizine Robotik Diz Cerrahisi’yle unikondiler diz protezi, sağ dizine ise total diz protezi takıldı.

Sistemin diğer özelliği de kullanılan protezlerin kemik yapısına çok benzemesi ve anatomik olması. Böylece, Makoplasty ile gerçekleştirilen ameliyat sonrasında dizlerde esneklik ve tam bükülebilirlik sağlanıyor. Klasik yöntemlerle yapılan diz protezlerine göre hastalar çok daha erken ayağa kalkabiliyor, yürüyebiliyor, koşabiliyor hatta sportif aktivitelerden rahatlıkla faydalanabiliyor.

• Implantın ideal şekilde konumlandırılmasını

Makoplasty’nin Avantajları Makoplasty, Kısmi Diz Protezi işlemi, eklem dejenerasyonunun neden olduğu ağrıyı ortadan kaldırmak ve potansiyel olarak aşağıdaki faydaları sağlayabilmek amacıyla tasarlanmıştır:

MAKOPLASTY İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN AMELİYAT SONRASINDA DİZLERDE ESNEKLİK VE TAM BÜKÜLEBİLİRLİK SAĞLANIYOR.

• Tam bükülebilir dizler • Daha iyi ameliyat neticeleri • Implantta daha az aşınma ve gevşeme • Eklem protezi • Kemik ve dokuların korunması • Daha ufak kesi bölgesi

65 Yaşındaki Vakaya Robotik Diz Cerrahisi

• Daha az yara izi

Türkiye’de bir ilk olan Makoplasty robotik diz cerrahisi, Liv Hospital’da ilk kez bir vakaya uygulandı. Dünyada da henüz

• Hızlı iyileşme

• Daha az kan kaybı

TEMMUZ 2013

49


SEKTÖRDEN

Ertunç Özcan 45. Yılını Kutluyor Ertunç Özcan, yeni doğan kuvözü, led fototerapi cihazı, radyant ısıtıcılı açık yatak, bebek kotu, infant yoğun bakım modülü ve anestezi cihazlarının üretimi gerçekleştiriyor. Kurulduğu yıldan bu yana gelişen teknoloji ve değişimleri takip ederek uygulayan Ertunç Özcan, 2013 yılında sektörde 45. yılını kutluyor. 1968 yılında bizzat Ertunç Özcan tarafından şahıs şirketi olarak sektöre adım atan firma, günümüzde yoğun bakım üniteleri, simülasyon merkezleri, acil servis üniteleri, ameliyathane ve anestezi cihazları, sterilizasyon ve çamaşırhane hizmet alımları ve anahtar teslim hastane projelerinde faaliyet gösteriyor.

Geniş Ürün Yelpazesi

İYİ TASARIM ÖDÜLÜ Ertunç Özcan’ın yerli üretiminden Baby Rest M-100 model radyant ısıtıcılı açık yatak ve Vela model ventilatör cihaz standı, Turquality programı kapsamında iki yılda bir düzenlenen ve 30 Kasım 2012 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde üçüncüsü yapılan Design Turkey 2012 Ödül Töreninde, İyi Tasarım Ödülü’ne layık görüldü.

50

TEMMUZ 2013

Genel merkezi Ankara olmak üzere İstanbul, İzmir, Antalya ve Gaziantep’teki şubeleri ile Türkiye geneline hizmet sunan Ertunç Özcan, yeni doğan kuvözü, led fototerapi cihazı, radyant ısıtıcılı açık yatak, bebek kotu, infant yoğun bakım modülü ve anestezi cihazlarının üretimi gerçekleştiriyor.

28 Ülkeye İhracat Başta Avrupa, Afrika, Orta ve Doğu Asya, Türki Cumhuriyetler, Balkanlar ve Arap Yarım Adasında olmak üzere toplamda 28 ülkeye ihracat gerçekleştiren firma üretiminin yanı sıra anahtar teslim hastane projeleri, sterilizasyon ve çamaşırhane hizmet alımı projeleri ile birlikte, dünya çapında alanlarında en iyi markaların Türkiye distribütörlüğünü yapıyor.

Bebek Kuvözü ve Led Fototerapi Cihazlarına CE İşareti Haftanın 7 günü 24 saat teknik servis hizmeti veren ve 88.000 yedek parça stoku ile satış sonrası yedek parça tedariki sağlayan firma, 12 Aralık 2003 tarihinden bu yana ISO 9001:2008 ve ISO 13485:2003 kalite yönetim sistemi sertifikalarına sahip. Bununla birlikte 09 Ocak 2004 tarihinde Türkiye’de ilk kez üretimini gerçekleştirdiği bebek kuvözü ve led fototerapi cihazlarına CE işareti vurma hakkını kazandı.

112 Acil Servisleri Eğitimlerine Destek Ertunç Özcan, aynı zamanda 112 acil servislerinin, üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinin similasyon eğitim merkezlerine sağladığı ürünler ile Türkiye’de doktor, hemşire ve tıp öğrencilerinin eğitimlerine destek oluyor. ■

ANKARA GELİR VERGİSİ REKORTMENİ 27 Aralık 2012 tarihinde yapılan Ankara Sanayi Odası 49. Yıl Ödül Töreninde Ertunç Özcan Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre Ankara Gelir Vergisi Rekortmeni ödülünü bizzat Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.


HABER

SEKTÖRDEN

ÖMER DURAK

Florence Nightingale Grubu ve GE Healthcare Teleradyoloji Merkezini Açtı Florence Nightingale Grubu’nun İstanbul’daki yeni hastane binasında GE Healthcare çözüm ve teknolojilerini kullanacağını duyurdu General Electric’in sağlık teknolojileri şirketi GE Healthcare, Türkiye’nin en prestijli özel hastane zincirlerinden biri olan Florence Nightingale Grubu’nun İstanbul’daki yeni hastane binasında GE Healthcare çözüm ve teknolojilerini kullanacağını duyurdu. Kurulan GE Healthcare sistemleri arasında son teknoloji ürünü Bilgi Teknolojileri çözümleri, MR, BT (Bilgisayarlı tomografi), anjiyo sistemleri, yoğun bakım ve ameliyathane çözümleri yer alıyor.

Klinisyenler Birbirleriyle Bağlantı Kuracak Yeni hastane, Türkiye ve bölge için önemli bir teleradyoloji merkezi olarak konumlandırılıyor. GE’nin Radyoloji Görüntü Değişimi Bilgi Teknolojileri çözümlerini kullanan merkez, görüntü alışverişine izin vererek dünya çapındaki klinisyenlerin birbirleriyle bağlantı kurmasına ve kritik vakaları için görüşlerini bildirmelerine imkan tanıyor.

Zaman Tasarrufu Sağlanıyor

Entegre Bakım GE Healthcare, sağlık profesyonellerine daha iyi veri ve analizler sağlayan bağlantılı teknolojiler üretmeye odaklanıyor. GE Healthcare Türkiye ve Orta Asya Başkanı ve CEO’su Siavosh Moussavi, konu hakkında, “Florence Nightingale Grubu, ülke ve bölge çapında klinik ve teknik eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye’de birlikte çalıştığımız stratejik ortaklarımızdan biri. Bu ortaklığı, Türkiye ve komşu ülkelerdeki sağlık sorunlarını ele almak amacıyla entegre bakım sağlama konusundaki kararlılığımızın somut bir örneği olarak görüyoruz. Entegre bakımın, sağlık sektörünün geleceği olduğuna inanıyoruz. Entegre bakım, bakım kalitesini arttırırken bir yandan da sağlık sistemindeki maliyetleri ve kayıp oranını azaltacak şekilde tüm sağlık sistemi dahilinde (yatarak, ayakta, evde bakım) elde edilen bilgilerin bir araya getirilmesiyle oluşturuluyor” açıklamasını yaptı. ■

Telekardiyoloji merkezi yeni hastane, doktor, klinisyen ve sağlık hizmeti sağlayıcılar tarafından Orta Doğu, Doğu Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika’ya sağlık hizmetleri sağlamak için uluslararası bir klinik eğitim merkezi olarak kullanılıyor.

Florence Nightingale Grubu, faaliyete soktuğu yeni hastanesinde hasta odaklı bakım sağlamak için GE Healthcare’in Radyoloji Bilgi Sistemi (RIS) ve Görüntü Arşivleme İletişim Sistemi’ni (PACS) kullanıyor. Grup bu sayede uluslararası alanda bir sağlık Bilgi Teknolojileri Merkezi olarak konumlanıyor.

Florence Nightingale Hastanesi COO’su Dr. Sinan Aran, konuyla ilgili olarak “Yüksek kaliteli görüntülerin hızla paylaşılabilmesi doktorlar ve hastalar için ciddi zaman tasarrufu sağlıyor ve doktorların birbirleriyle daha iyi bağlantı kurmasına, daha etkin çalışmasına ve daha güvenli kararlar vermesine imkan sağlıyor. Bu da hastalara sağlanan hizmeti geliştirerek daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı oluyor” ifadesini kullandı.

TEMMUZ 2013

51


R Ö P O R TA J

Yeşil+ Hastane Konsepti Çevre Dostu Çözümler Sunuyor Yeşil+ Hastane konseptini, sektördeki işletmeleri sürdürülebilir bir sağlık altyapısına ulaştıran benzersiz bir çözüm Y E L DA U L U C O L İ N SIEMENS SAĞLIK TÜRKİYE ENTEGRE ÇÖZÜMLER BİRİMİ YÖNETİCİSİ

GÜNÜMÜZDE, ÇEVRE DUYARLILIĞININ ARTMASIYLA ÇEVRE DOSTU SERTİFİKA ALAN BİNALARIN SAYISI HIZLA ARTIYOR. 52

TEMMUZ 2013

Yeşil Hastane uygulaması kullanıcıya ve çevreye nasıl avantajlar sağlar? Dünyadaki genel trendlere baktığımızda kaynakların hızla tükenmesi, artan şehirleşme oranları, emisyon ve çevre kirlilik değerleri, önü alınması gereken konular ve sağlık sektörü yatırımlarının şekillendirilmesinde de kritik rol oynuyor. Siemens Yeşil+ Hastaneler konsepti, bu kapsamda bir işletmenin birden fazla alanına temas eden, yani iç süreçlerini detaylı analiz ederek bütünün tamamında iyileştirme yapan bir yaklaşım. Geleneksel enerji tasarruflarından gaz salımı azaltma tedbirlerine, ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerini barındıran akıllı bina otomasyon teknolojilerinden, iletişim ve multimedya altyapısının kurulmasına kadar uzayan bir durum söz konusu. Ayrıca yukarıdakilere ilave olarak; tüm sağlık cihazlarının kullanımının doğru planlamalara oturtulması, sağlık IT sistemleri ile klinik iş akışları ve klinik olmayan iş süreçlerinin birbiriyle entegrasyonu, proje ve risk yönetiminden finansal hizmetlere kadar uzanan tümleşik çözümler de yine Yeşil+ Hastane konseptinin içeriğinde bulunuyor. Yeşil+ Has-

tane konseptini, bu bağlamda sektördeki işletmeleri, sürdürülebilir bir sağlık altyapısına çevre dostu çözümlerle ulaştıran benzersiz bir çözüm olarak tanımlamak mümkün.

Bu teknolojilerin, bir yandan çevrenin korunmasına katkıda bulunurken, diğer yandan maliyetleri düşürmekte ve hizmet kalitesini artırmakta olduğunu söylüyorsunuz. Bunu biraz açıklayabilir misiniz? Bu sorunun yanıtının daha iyi anlaşılması için Yeşil+ Hastane konseptinin uygulama aşamalarından bahsetmek gerekiyor. Yeşil+ Hastane uygulaması, Yeşil+ Değerlendirme (Green+ Check) adını verdiğimiz, mevcut durumu tüm detaylarıyla analiz eden bir aşamayla başlıyor. Bu analizde verimlilik, çevre ve kalite başlıkları altında çeşitli sorular soruyoruz. Aldığımız yanıtlar doğrultusunda, hastanenin iyileştirilebilir noktalarını ortaya çıkararak gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Bu değerlendirme kapsamında analiz yaptığımız işletmenin enerji tüketim durumu, iş akış süreçle-


RÖPORTAJ

ne, hibrit ameliyat odası ve görüntüleme teknolojilerine varan pek çok ürün ve çözümün bir arada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin desteğiyle sunulması, süreçlerin tümünde optimum faydaya ulaşılmasını beraberinde getiriyor.

ri, teknolojik altyapısı ve hasta güvenliğine dair bilgi ve veriler elde ediyoruz. Müşterilerimize, şu konularda iyileştirme yapabilirsiniz, çevre alanında bu noktalarda iyisiniz, ama şu alanlarda yapmanız gerekenler var diyebiliyoruz. Tüm bunlar sonucunda getirdiğimiz öneri ve çözümler, işletmelerin maliyetini düşürürken, hastalarına sunduğu hizmet kalitesini de yükseltmeyi sağlıyor.

Kaynak kullanımı günümüzde gittikçe önem kazanıyor. Yeşil Hastane teknolojisi verimli kullanımı sağlıyor mu? Bir sağlık işletmesinin kullandığı kaynaklar çok çeşitli. Yalnızca enerji tüketimi değil, tıbbi cihazların da verimli bir şekilde kullanılması gerekiyor. Her kaynak diğeriyle birebir etkileşimde olduğu için de sistemin yalnızca tek bir kaynak özelinde değil, bütün olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Yeşil+ Hastane konseptimiz, elde edilen verileri bir araya getirerek fayda ve verimlilik sağlıyor. Binalarda yangın koruma sistemlerinden bina otomasyonuna, enerji tedariğinden aydınlatmaya, güvenlik sistemlerinden tıbbi atık gazların idaresi-

Yeşil+ Hastane konseptimizi geliştirirken üzerinde durduğumuz noktalar verimlilik, çevre ve kalite. Siemens’in yalnızca sağlık sektörüne yönelik çözümleriyle değil, bina teknolojilerine, endüstriye, şehirlere sunduğu çözümleriyle işletmelere katkı sağlıyoruz. Isı ve iklimlendirmeyle ilgili yapılabilecek ve daha efektif olarak çalışabilecek alanları tespit ederek tasarruf ve verimliliği birlikte sunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projeler arasında örnek olarak Teksas, ABD’de bulunan Dell Childrens’ Hospital’ı verebiliriz. Burada kullandığımız Siemens bina otomasyon sistemleri sayesinde, yalnızca olağanüstü bir verimlilik örneği oluşturulmadı, bu hastane aynı zamanda dünyanın LEED Platin sertifikası ile ödüllendirilmiş ilk sağlık tesisi olma özelliğini de kazandı. Günümüzde, çevre duyarlılığının artmasıyla çevre dostu sertifika alan binaların sayısı hızla artıyor. Sağlık sektöründe de bu bilincin yaygınlaşarak örneklerin hızla artması yalnızca o hastaneler için değil, bulundukları şehir ve elbette dünyamız için oldukça sevindirici bir gelişme. Siemens olarak, bu gelişime katkı sağlamaktan son derece mutluyuz.

SU ÖZGÜR

HASTALARIN, SUNDUĞUMUZ MODERN HASTA TAKİP SİSTEMLERİYLE İZLENMESİ, CİDDİ BİR ZAMAN TASARRUFU GETİRİYOR.

Bu teknoloji hizmet kalitesini nasıl etkiliyor? Kaynakların etkin kullanımı ile artan verimlilik oranları hizmet kalitesine doğrudan katkı sağlıyor. Tıbbi cihazlar daha fazla hastaya daha doğru ve verimli şekilde bakabilir hale geliyor, enerji tüketiminin azalması maliyetlerde düşüş sağlıyor. Hastaların, sunduğumuz modern hasta takip sistemleriyle izlenmesi, ciddi bir zaman tasarrufu getiriyor. Gerek teşhis, gerekse tedavi sırasındaki işlemlerin hızlanması, yenilenen bina ve ekipmanların da desteğiyle hasta memnuniyetini üst seviyeye çıkarıyor. Artan hasta memnuniyet oranı ise, o hastanenin kamuoyundaki imajının yükselmesinin önünü açıyor. ■

TEMMUZ 2013

53


SEKTÖRDEN

HABER

SU ÖZGÜR

Sağlık Hizmet Sektörünün Finansal Değerlendirilmesi Yapıldı Büyük ilaç ve tıbbi cihaz şirketleri, sağlık hizmetlerine teknoloji geliştiren kuruluşları satın alabilir

Frost & Sullivan’ın araştırmasına göre artan nakit rezervleri, küresel sağlık hizmetleri teknolojileri endüstrisinde birleşme ve satın alma ihtimallerini ortaya çıkarıyor.

teknolojisi sektörü çok düşük bir seviyede bulunuyor.

Kullanılan Sermayenin Getirisi Yükseldi

FROST & SULLIVAN KİMDİR?

Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık gruplarından Frost & Sullivan’ın gerçekleştirdiği araştırmaya göre sağlık hizmetleri teknolojisi endüstrisinin, 2013 mali yılı sonuna dek olgunlaşıp istikrara kavuşması ve net marjının genişlemesinin yanı sıra satış ve genel idari masraflarının (SG&A) sabit seyretmesi bekleniyor. Analistler, bu gelişmeye bağlı olarak endüstrideki artan nakit rezervinin, muhtemel birleşme ve satın almalara işaret ettiğini belirtiyorlar.

Frost & Sullivan sağlık sektörü analiti Hilal Cura araştırmadan çıkan sonuçlara ilişkin olarak şu görüşü ileri sürüyor; “2010 mali yılından sonra kullanılan sermayenin getirisi hariç kârlılık oranları toplam varlık cirosundaki düşüş nedeniyle azalmış bulunuyor. Fakat, faiz masraflarını düşüren borç sermayesindeki azalma sayesinde kullanılan sermayenin getirisi yükselmiş durumda. Uzun vadeli borçlar düşmeyi sürdürdükçe bu eğilimin de devam etmesi bekleniyor.”

Dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık gruplarından biri olan Frost & Sullivan; 1961 yılından beri 40 ülkede 2000’in üzerinde analisti ve danışmanı ile otomotiv, enerji, havacılık ve savunma, telekomünikasyon, sağlık, kimya ve daha birçok sektörde pazar liderlerinden yeni kurulanlara kadar çeşitli ölçeklerde 14.000 firma ve kuruluşa hizmet vermekte, müşterilerinin büyümelerini hızlandırmalarını, gelişme, yenilik ve liderlik alanlarında en yüksek düzeye ulaşmalarını sağlamaya yönelik çalışmaktadır.

Kâr Marjı Düşük Seyrediyor

Ufukta Birleşme ve Satın Almalar Var

Frost & Sullivan’ın “Küresel Sağlık Hizmetleri Teknolojisi Sektörünün Finansal Değerlendirmesi” başlıklı araştırması, 2009 - 2012 mali yılları arasında yüzde 3 oranında brüt marj artışı olduğunu, buna paralel olarak aynı dönemde yüzde 3 net marj artışı meydana geldiğini ortaya koyuyor. Ancak, 2012 mali yılı için yüzde 66 brüt ve yüzde 14 net marja sahip olan eczacılık sektörü ve sağlık hizmetleri alanındaki diğer sektörlerle karşılaştırıldığında net marj itibariyle sağlık hizmetleri

Araştırmaya göre sağlık hizmetleri teknolojileri firmalarının borçlarındaki azalma, temel olarak düşük net marj oranlarına ve hızlı teknolojik gelişmenin sonucu olan kısa ürün ömürlerine bağlanıyor. Sonuç olarak, borç-özsermaye oranı, 2009 - 2012 mali yılları arasındaki dönem boyunca yüzde 38 oranında azalmış bulunuyor. Analistlere göre bu durum şirketlerin sermayelerindeki özsermaye hissesini artırmayı hedefledikleri anlamına geliyor. ■

54

TEMMUZ 2013


HABER

SEKTÖRDEN

SERRA KUL

ConvaTec’in Türkiye Operasyonu Büyümeye Devam Ediyor Merkezi ABD, New Jersey Skillman’da bulunan ve Ostomi, Yara Bakımı, Kontinans, Yoğun Bakım ve İnfüzyon Sistemleri olmak üzere dört ana iş alanında 30 yılı aşkın süredir hizmet veren ConvaTec, dünya çapında milyonlarca insanın yaşamlarını iyileştirmeye yardımcı olan yenilikçi medikal teknolojileri geliştirme ve pazarlamada lider firmalardan biri… ConvaTec’in Genel Müdürü İrem Taşpınar’a Türkiye’deki operasyonlarını sorduk.

Türkiye’deki faaliyetleriniz nelerdir? 1990’lı yılların ortasından itibaren, çeşitli temsilciler aracılığı ile başta ostomi ürünlerimiz olmak üzere, belirli ürünlerimiz bulunmakta idi. ConvaTec olarak, 1 Nisan 2009 tarihinde, Türkiye’de aracısız direkt kendimiz olma kararımız doğrultusunda, İstanbul, Ankara ve İzmir’de kendi ofislerimizi açtık. Bunun dışındaki illerde de standartlarımıza uyan, yetkili bayiler ile yapılanmamızı genişlettik. Son olarak da Adana şubesini 1 Temmuz 2013’de açarak, büyümeye devam etmekteyiz.

Yara bakım ürünlerinizden bahseder misiniz? Modern yara örtülerimiz yara iyileşmesini destekleyen içeriğe sahiptir. Yara üzerinde değiştirilmeden 7 güne kadar kalabilen ürünlerimizin kullanımları sayesinde daha az pansuman yapar, pansuman üzerinizdeyken enfeksiyona karşı etkili koruma sağlanır, kullanım ve değişim sırasında ağrınız azalır, konforlu bir iyileşme süreci gerçekleşir. Su geçirmez yapıları ile hastanın banyo yapmasına olanak tanır, bakteri ve virüslere karşı bariyer oluşturur. Tüm bunların yanı sıra daha düşük maliyetle daha kısa sürede yaranızı tedavi edersiniz.

Hydrofiber grubu ürünlerimiz, Aquacel® FOAM ve Aquacel® Ag, ConvaTec’e patentli bir teknoloji içerirler; yara eksudasını, içerisindeki zararlı bileşenlerle birlikte yara örtüsü içine kilitler ve bu sayede yara çevresi dokuların hasar görme riskini minimize eder. Yara yatağını konturlayarak ölü boşluk oluşmasına engel olur, bu sayede enfeksiyon gelişime riski azalır. Nem dengesini sağlayarak, hem nemli yara bakım ortamı sunar, hem de fazla eksudayı buharlaştırır. Aquacel® FOAM köpük örtüler, enfekte olmayan tüm ıslak yaralara uygulanabilir. Enfeksiyon riski var ise veya yara zaten enfekte olmuşsa iyonik gümüş içeren Aquacel® Ag kullanımı uygundur. Nekrotik doku bulunan yaralarda ise otolitik debridmanı kolaylaştıran GranuGEL® öneriyoruz. 2. derece yanıkta endike Aquacel® Ag BURN ise, özellikle yanık yarası ihtiyaçlarını karşılamak üzere dizayn edilmiş teknolojisi sayesinde, yara üzerinde 21 güne kadar kalarak, tek pansumanla ağrısız, acısız, enfeksiyon riskini minimize ederek travmaya yol açmadan minimum maliyet ile tedavi olanağı sağlar. Kronik yara bakımının yanı sıra gündelik yaralarda kullanabileceğiniz ürünlerimiz de var; eğlenceli aktiviteler, spor, günlük işler yüzeysel yaralanmalara, kesiklere ve yanıklara sebep olabilir. GranuFlex® Extra Thin sayesinde bu yaraların çoğu problemsiz iyileşebilir.

Fekal inkontinans alanında ne tür ürünleriniz var? FlexiSeal® CONTROL™ sıvı / yarı sıvı fekal inkontinansı olan yatan hastalarda, geçici kullanım için geliştirilmiş kapalı bir bağırsak tahliye sistemidir. Tamamen silikondan üretilmiş bir katater ve filtreli toplama torbası

sayesinde gaita temasını yüzünden oluşabilecek cilt bütünlüğü bozulmalarını ve enfeksiyon yayılma riskini minimize eder. 29 gün kesintisiz kullanılabilen sistem, hem bakım veren hem de hasta açısından birçok avantaj sağlar. Klasik yöntemlerle karşılaştırıldığında ekonomik açıdan da avantajlıdır. ■

İrem Taşpınar ConvaTec Genel Müdürü

MODERN YARA BAKIMINDA CONVATEC Dünyadaki ilk iki parçalı ostomi sistemlerinin üreticisi olan ConvaTec, ardından ilk hidrokolloidleri de üreterek modern yara bakımında dünya genelinde bir çığır açmıştır. Son yıllarda da İngiltere Kraliyet Teknolojisi Ödülü teknoloji sahibi ürünü Hydrofber ve bu teknoloji ile üretilen diğer ürünler ile modern yara bakımında da öncülüğünü devam ettirmektedir. 2008 yılından itibaren de dünya genelinde Unomedical, Trio Medical, 180 Medical gibi birçok şirket satın alması yaparak ürün gamını genişletmeye devam etmektedir.

TEMMUZ 2013

55


YA Z I

H AYAT I N İ Ç İ N D E N

GÖKHAN ÜMİT LALELİ

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan Minarelerde kandiller yandı Camiler mahyalarla bezendi Hoş geldin ya şehr-i ramazan. Bir yudum su bir zeytin tanesi bir hurma Allah’ım senin rızan ile orucumu tuttum Yine senin rızan ile orucumu açıyorum Şükürler olsun rabbim verdiğin nimetlere Sıhhat ve afiyete hamd-ü senalar olsun Hoş geldin ya Şehr-i ramazan seni çok özlemiştik.

Yavuz Uzunyurt’un güzel şiirinde dizelerde canlandırdığı gibi Ramazan-ı Şerif’i özlemişiz. Ama neyi, nasıl özlediğimizi irdelememiz gerekiyor. Ramazan ayının klişe sözünün / sorusunun üzerinden gidelim istedik. “Nerede o eski Ramazanlar?” “Bir insanın anavatanı çocukluğudur” diyor Epictetus. Aslında özlenen Ramazanlar, çocuklukta geçirilen Ramazanlar. Yoksa, kantocu (!) bayanların dönerek musiki arz ettikleri Ramazan aylarından daha ulvi olanlarını yaşıyoruz. İletişim dünyasının kolaylıklarından faydalanarak kilometrelerce uzaklardaki gönül zenginliklerine ortak olabiliyoruz. Kabe’de yaşanan ulviyeti, Semarkand’da, Buhara’da Taşkent’teki tasavvuf ehillerini canlı olarak izleyebiliyoruz.

olarak reklam edilen içeceğe ya da İtalyan işi pizzalara değildir özlem. İftarlardaki aile bütünlüğünü özlüyoruz. Büyüklerin sofraya kattığı bereketi, güler yüzü, saygınlığı özlüyoruz. Ramazanlara özel hazırlanan güllacı özlüyoruz. Yoksa, twitter ve facebooktaki takipçi çokluğunu değil. Teravih namazlarındaki sıcaklığı özlüyoruz, sonrasındaki hoşgörüyü, küçüklerin saçlarının okşanmasını özlüyoruz. Yoksa, “Bizim evde Ramazan yok, eşimin adı ……., çocukların adı …….” Ya da “Akşam yatarken oruç tutmayı planlamıştım. Ancak benden hızlı davrandı, yine kaçtı, tutamadım” gibi üçüncü sınıf esprileri değil.

İnsanlar çocukluklarını mı özlüyor yoksa? Tüm mahallelinin aynı anda kalkıp sahur yapmalarını, Ramazan davulcusunun içten gelen ve evlere özgü manilerini özlüyoruz. Yardımlaşmayı, merhameti, insanların birbirlerinin ellerinden iftar yapmalarını özlüyoruz. Evlerdeki nineleri, dedeleri özlüyoruz. Aile efradının iftardan önce evde toplanmasını özlüyoruz.

En önemlisi saygıyı özlüyoruz. İnsanın insandan esirgediği saygıyı. Oruç tutanın da tutmayanın da birbirini anladığı günleri özlüyoruz. Dargınların barışmasını, küslüklerin son bulmasını, hataların affını özlüyoruz. Yoksa, masum insanların üzerine yağdırılan bombaları, kafirin din kardeşlerimize yaptığı zulmü alkışlayanı ya da ses çıkarmayanı değil.

Sahurlar için özel hazırlanan meyve kompostolarını, tok tutsun diye özenle hazırlanan erişteleri özlüyoruz. Yoksa, on bir ay boyunca Müslümanlığa küfredip, Ramazan ayının vazgeçilmezi

Dün Recep, Şaban’dı. Bugün Ramazan. Allah izin verirse yarın Bayram. Birbirimizi üzmenin bir anlamı yok. Hayat çok kısa. Onun için el ele tutuşup uzanalım SONSUZ’a…

56

TEMMUZ 2013

> gullaleli@gmail.com > twitter@gullaleli


RÖPORTAJ

SEKTÖRDEN

ÖMER DURAK

Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye Etkinliği Ekim’de 2000 üzerinde ziyaretçinin ve 400 kadar delegenin katılması beklenen etkinlik 24-26 Ekim’de İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye etkinliği, 24-26 Ekim 2013 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde 1500 metrekareden büyük bir alanda gerçekleşecek. Informa Life Sciences Fuarcılık Genel Müdürü Simon Page’e fuarlar dizisini ve bu fuarlardan beklentilerini sorduk.

Bize Hastane İnşaat ve Yatırımları fuar dizisinden bahsedebilir misiniz? Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye 2013 etkinliğinin markanın en iyi lansman toplantılarından biri olması planlanıyor. 2000 üzerinde ziyaretçinin ve 400 kadar delegenin katılması beklenen etkinlik 24-26 Ekim 2013 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde 1500 metrekareden büyük bir alanda düzenleniyor. Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye etkinliği, iş çevresi oluşturmak, klinik eğitime dair detaylı bilgi edinmek ve Türkiye sağlık sektörünün sunduğu küresel ortaklıklardan faydalanmak hususunda bir numaralı uğrak noktası olacak. Orta Doğu, Avrupa ve Asya’da düzenlediğimiz sağlık etkinliklerinden edindiğimiz tecrübe, küresel çapta 26 milyon verinin kayıtlı olduğu veritabanımızla birlikte, 2013 yılında oldukça başarılı ve verimli bir etkinlik geçireceğimize inanıyoruz.

Fuarcılık sektöründeki küresel ve bölgesel trendler hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye’deki sağlık altyapısına yapılan yatırım, planlanmakta olan yeni inşaat projeleriyle ve mevcut projelerin renovasyonuyla birlikte yükselmeye devam ederken, Türkiye sağlık sektörü de büyük oranda büyüme yaşıyor. Büyüyen sektör yalnızca inşaat ve mimarlık firmaları için değil, aynı zamanda havalandırma, ısıtma, tesisat ve güvenlik sektörleri ve hastane ekipman ve cihazlarıyla ilgili kuruluşlar, hizmet sağlayıcıları ve klinik dışı hizmetler yelpazesinde değerlendirilebilecek diğer sektörler için de birçok fırsatın kapısını aralayacak.

Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye 2013 etkinliği Türkiye’de sağlık endüstrisinin gelişimine nasıl katkı sağlayacak? Bize göre Türkiye’deki sağlık pazarı küresel çapta en fazla rağbet gören pazarlardan birini oluşturuyor. Son 10 yılda sağlık pazarı müthiş bir atılım gerçekleştirdi. Nüfus büyümesi, sürekli artan sağlık ihtiyaçları, hükümetin ve özel sektörün sağlık pazarına yaptığı aktif yatırımlar, toplumsal refahtaki artış, özel sağlık sigortasının getirilmesi, artan sağlık düzenlemeleri ve pek çok ülkede olduğu gibi zorunlu sağlık sigortası sisteminin yürürlüğe girmesi gibi etkenler bu büyüme ivmesinin devamlılığını sağlıyor.

rasyon, yönetim, tedarik ve yenileme alanlarında kilit rol oynayan firmaları bir araya getirecek. Pazardaki mevcut trendler ve katılımcıların sahip olacağı sayısız fırsatlar düşünüldüğünde, Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye etkinliği, ürün tanıtımı, fikir alışverişi, sektör konuları ve iş ilişkileri açısından müşterilerimiz tarafından tercih edilen bir platform olacaktır.

Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye etkinliğinin katılımcılarına sağladığı avantajlar nelerdir? Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye etkinliği doğrudan yatırım, planlama, tasarım, inşaat, operasyon ve yönetim alanlarında faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin katılımını hedeflediğinden, katılımcılar pazar içerisinde üst bir role sahip olan sektör temsilcileriyle de bir araya gelme olanağına sahip olacaklar. ■

Hastane İnşaat ve Yatırımları Türkiye 2013 etkinliği sağlık sektörüyle ilişkili inşaat projelerini yürüten yönetici, yatırımcı, sektör temsilcisi ve finansörlerle Türkiye ve çevre bölgelerdeki planlama, tasarım, yapı, ope-

TEMMUZ 2013

57


Ece Vahapoğlu Zaman Yönetimini İyi Yapıyorum Sanırım herkesin dünyaya bir geliş misyonu var. Benimki de öğrendiklerimi paylaşmak 58

TEMMUZ 2013


R Ö P O R TA J

10 parmağında 10 marifet… Sunucu, yazar ve kendi tabiri ile spor elçisi. Üst düzey devlet protokollerinin yer aldığı organizasyonların aranan sunucusu. Bu güne kadar yabancı dillere de çevrilmiş 5 kitabı bulunuyor. Aslında tüm bunları fazlası ama en özet şekliyle Ece Vahapoğlu, bu sayı SAYED okurları için yanıtladı.

Program sunuculuğu, yazarlık, köşe yazarlığı… Daha neler var? Siz kendinizi en çok hangi işe yakın görüyorsunuz? Herkes bunca işe yetişip hepsini hakkıyla yapmama şaşırıyor. Zaman yönetimini iyi yapıyorum. İşlerimi tutku ve heyecanla yapıyorum. Ürettikçe motivasyonum artıyor. Sunuculuk ve yazarlık, ikisi de vazgeçilmezim. Mesleklerim birbirine sinerji yaratıyor. Bazen sunuculuk ağır basar, bazen de yoğun yazarım.

Bugüne kadar yayınlamış kaç kitabınız bulunuyor? Sizin için en zoru hangisi oldu? Bir roman ve 5 kişisel gelişim kitabı yazdım. Romanım Türkçe dışında İtalyanca ve Arnavutça da yayınlandı. Her kitabın ayrı hikayesi var. En zoru, hassas konusu, uzun yazma süreci nedeniyle ÖTEKİ adlı romanım oldu. Tabii, İdeal Vücut kitabımın hem uygulama, hem yazma, hem tüm egzersizlerin fotoğraflanması açısından imkansızı başarmak gibiydi.

60 günde ideal bir vücut… Bu tarzda bir kitap yazmak nereden aklınıza geldi? Sanırım herkesin dünyaya bir geliş misyonu var. Benimki de öğrendiklerimi paylaşmak. Sağlıklı yaşam tarzı bilgilerimi insanları mutlu ve motive etmek için kullanıyorum. İşe yarayıp faydalı olduğumu hissediyorum. Spor kültürünü yaymak için daha da çok çalışmak içimden geliyor.

Bu kadar yoğun iş temposu ve seyahatler… Spora ne zaman vakit buluyorsunuz? Yeni gidilen bir şehri keşfetmenin en güzel yollarından biri yürümek veya benim durumda koşmak. Sabah saatleri veya akşamüstü açık havada koşarak şehri görmüş olurum. Otel odamda şınav ve mekik çekerim. Uzun uçuşlarda uçakta oturduğum koltukta esneme hareketleri yaparım. Kan dolaşımı için gerekli zaten. Spor bana enerji veriyor. Spor yaptığım için bunca işe daha enerjik yetişiyorum. Seyahatlerimde bile spor yaparım. Hatta meditasyona bile zaman buluyorum. Her şey dengede.

Spor demişken, neler yapıyorsunuz mesela? Bedenimiz hareket etmek üzerine kurulu; o yüzden herkesin spor yapması gerekir. Ben spor salonuna giderek fitness de yapıyorum, sahilde ve ormanda da koşuyorum. Spor için bahane yok! Yazları yüzerim, kışın fırsat olursa kayak yaparım. Tenis oynarım ve at binerim. Önerim; yürüyüş, koşu, bisiklet gibi kardiyoya yönelik sporla birlikte vücut ağırlığını kullanarak fitness yapılması. Bir gün belli bir kas bölgesi, ertesi gün başka bölge çalışılabilir. Bu arada, sadece yürümek bir spor değildir. Pilates de destek bir programdır. Mutlaka başka spor da yapılmasını öneririm.

İşiniz gereği oldukça seyahat ediyorsunuz. Bugün Dubai, ertesi gün Roma, Türkiye’yi söylemeye bile gerek yok. Bu kadar tercih edilmenizin nedeni sizce ne olabilir? İşimi profesyonelce, en ince detayına kadar en iyi şekilde yapıyorum. Hızlı hareket ettiğim için birlikte çalıştığım kişi ve kurumlar rahat ediyor. Sahnede ben varsam güvenle bırakıyorlar. Nerede ne giyileceğini, hangi kitleye nasıl hitap edileceğini iyi biliyorum. Diksiyon ve yabancı dilleriniz de eklenince pek fazla seçenek kalmıyor zaten.

YA S E M İ N TO P O Ğ L U

Birçok önemli toplantı, konferans, seminer gibi önemli davetlerde sunuculuk yaptınız. En çok hangi organizasyon sizi etkiledi? Biri Kuzey Irak’ta Talabani ve Barzani’ye yaptığım sunuculuktu, diğeri de UEFA Başkanı Platini’nin katıldığı etkinliği aynı anda İngilizce ve Fransızca sunmamdı. Ancak son sunduğum Mersin’deki Akdeniz Oyunları açık ara hepsini geçti. Stadyumda 25.000 kişiye, ekranlarda 500 milyon kişiye üç dilde seslenmek müthişti.

Cumhurbaşkanı, Başbakan gibi önemli devlet protokolünün yer aldığı organizasyonlarda sunuculuk yapıyorsunuz. Zorlandığınız oluyor mu? Devlet Başkanlarını ve protokolü sunmak için belirli bir altyapınız, düzgün diksiyonunuz, saygın bir isminiz ve duruşunuz olması gerekir. Yıllardır bu güveni oturtmuşum ki önemli organizasyonlarda protokol beni tercih ediyor. Siyasi ekipler de artık beni tanıdığı için rahat ediyor. Protokol kurallarını gayet iyi bilirim.

Ya siyaset… Bir oluşum içinde yer alma gibi bir düşünceniz var mı? Şimdiden STK’lardan ve siyasetten nabız yoklamalar var. Siyasete sıcak bakmıyorum. Ancak Uluslararası İlişkiler yüksek lisansı yapmış, siyaset okuluna da gitmiş biri olarak ilerde ülkem adına faydalı olabileceğim bir teklif gelirse kabul edebilirim. Şu anda böyle bir isteğim yok.

Düzenli doktor kontrolüne gider misiniz? Senede bir kez check-up yaptırırım. Kan değerlerimi takip ederim. Sağlıklı beslendikçe bu değerlerin olumlu yönde değiştiğini görmek hoşuma gidiyor. Kadın olarak da düzenli jinekolojik muayenelerimi yaptırırım. ■ TEMMUZ 2013

59


SİNEMA

SARI SİYAH

BAŞVURU: KABUL Princeton Üniversitesi’nde terfi alıp yönetici olmaya hazırlanan Portia Nathan, eski lise arkadaşı John Pressman’ın ricası üzerine küçük bir kasabaya, liseli zeki öğrencileri üniversiteye seçmek için gider. Burada çocuklar beklediğinden de iyidir üstelik geçen sürede John ile de yakınlaşmaya başlar. Bu arada, yetenekli öğrenci Jeremiah’ın yıllar önce evlatlık olarak verdiği oğlu olduğuna dair eline geçen bir belge Portia’nın tüm dünyasını değiştirecektir. Portia, tek başına mücadeleyle kurduğu hayatını risk atmayı göze alır ve Jeremiah için kurallarını yıkar.

60

1915 senesinde İstanbul Tıbbiyesi hiç mezun veremedi... Çünkü 1915’de mezun olması gereken sınıf Çanakkale’de külliyen şehit oldu. 50 İstanbul Lisesi son sınıf öğrencisi gönüllü olarak savaşa katılmak isterler ve birliğe katılarak Çanakkale Savaşı’nda (1914, Saat: 3.30, Kabatepe) hayatlarını kaybederler. Büyüklerinin ölüm haberini alan İstanbul Lisesi öğrencileri sarı olan okul binasının kapı ve pencerelerini siyaha boyarlar. Bugünden sonra hayatlarını kaybeden öğrenciler anısına okul renkleri sarı-siyah olarak kabul edilir.

TEMMUZ 2013

BABADAN OĞULA

MAN OF STEEL Clark, ne olduğu ve nasıl kullanacağını hiç bilmediği, birtakım sıra dışı güçlere sahip bir çocuktur. Bir gün okul servisi bir kaza geçirip, içinde çocuklarla birlikte nehre uçar. Servisin içindekilerin ölmesine göz yumamayan Clark, güçlerini kullanarak herkesi kurtarır. Fakat bu olay onun diğerlerinden oldukça “farklı” bir çocuk olduğunu da bariz biçimde ortaya çıkartacaktır.

Luke kasaba kasaba gezerek gösterilere çıkan profesyonel bir motosikletçidir. New York’un kuzeyindeki Schenectady kasabasından geçerken eski sevgilisi Romina’nın yeni doğan bebeğinin kendisinden olduğunu öğrenir. Oğluna bakabilmek için banka soygunculuğuna bulaşan Luke’un yolu çaylak polis memuru Avery ile kesiştiğinde şiddetli bir çatışma her ikisinin de yaşamını değiştirir.



K İ TA P

CEHENNEM

FENERBAHÇE KOCAMIN YAKASINI BIRAK Türkiye’de hayatın bir kısmı futbola göre şekilleniyor, malum. Derbi maçları, takımların transfer görüşmeleri, alınan cezalar uzak yakın herkesi ilgilendiriyor ama özellikle de erkekleri. Peki ya kadınlar ne oluyor bu durumda? Cevap veriyoruz: Çoğu zaman bir hiç! Bir derbi maçının önünden isterseniz en şık halinizle geçin, fark etmez. Size bakılmadığı gibi çoğu zaman “Dolaşacak başka bir yer yok mu?” şeklinde canhıraş bağırışlarla da karşılaşabilirsiniz.

Alışıldık Dan Brown kitapları gibi bu kitapta da yine sırlar, gizem, şifreler ve tabii sanat tarihi var. Ama Türkiye’deki okuyucular için bu sefer büyük bir fark mevcut. Çünkü cehennemin kapıları aslında İstanbul’a açılıyor! Hikâye Floransa’da başlasa da merkezde İstanbul var! Ve İstanbul’da da öne çıkarılan yerler Yerebatan Sarayı ile Ayasofya. Yazar: Dan Brown Yayınevi: Altın Kitaplar

Yazar: Yasemin Candemir Yayınevi: Denizler Kitabevi

SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. Aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. Ancak muhteva açısından metafizik eğilimleri ile estetik endişelerini şiire ayırdığı halde, sosyal temalar için nesri seçmiştir. Romanları, zengin hayat hikayesinden taşarak Türkiye meselelerine kendine has yorumlar getirir. Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırırken yaptığı tahliller, insanımız ve toplum yapımız açısından dikkate değer hükümler taşır. “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor. Yazar: A. Hamdi Tanpınar Yayınevi: Dergah Yayınları

62

TEMMUZ 2013

AYRILIK HİKÂYESİ MESNEVÎNİN İLK 18 BEYİTİNİN ŞERHİ Nerede aşk varsa mutlaka orada ayrılık da vardır. Ayrılığın acısını yaşamak için önce aşkla tanışmak gerekir. Hasret için sevmek, sevmek için bilmek önem arz eder. Asıl vatan olan gayb ve ruhlar âleminden ayrılıp bu âleme gelmenin adına firak, bu âlemden adı geçen âleme gitmenin adına da visal denir. Yazar: Hatice Özkan Yayınevi: Kurtuba Kitap


ANGELANTONI LIFESCIENCE

HEMOSAFE - Kan Güvenliği

Çikolata barları ve kola tenekelerini saklayan satış makineleri ile aynı tasarımda olan Akıllı Kan Saklama Dolabı, bir soğutucu ve 10 kilitlenebilen dönen rafa sahip ve 150 kan torbasını saklayabiliyor. ''Ameliyat esnasında herhangi bir şey yanlış giderse, daha fazala kana ihtiyaç duyulur, fakat cerrah kanları kullanmazsa, kanlar çöpe gitmez''

SMARTFREEZER

İnsan hatalarından kurtularak biorepositorinizin değerini korur. -180 °C sıvı azot buharında veya -80 ° C'de mekanik dondurucuda depolama ve biyolojik örneklerin alınması için en gelişmiş robotik sistem.

TEKNOSER Kalibrasyon Üretim Servis Danışmanlık Medikal A.Ş.

İlgili videoları izlemek için: www.facebook.com/TEKNOSERAS

T +90 312 4687690 | F +90 312 4270886 | E teknoseras@teknoseras.com.tr | W www.teknoseras.com.tr


HYjlac d lmleY n] eacjgZaqYd ae`Y\Y c]kaf r e

+$9$ <2/8 â/( %8/$ã$1 (1)(.6â<21/$5,


şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııışşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşııııııııııı

â0+$ h1â7(6â


www.turkeyhealthguide.com

Türkiye sağlık turizmi sektörünü dünyaya tanıtan en kapsamlı yayın.

dağıtım

Türkiyedeki tüm Akredite Sağlık Kuruluşları, Özel Hastaneler, Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri, Branş Merkezleri, Termal Oteller, SPA Wellness Merkezleri, Sağlık Turizmi Şehirleri ve Alışveriş Merkezlerinin tanıtım metinleri, fotoğraf ve iletişim bilgileri bu rehberde.

2014 yılı için siz de rehberde yerinizi ayırtın!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.