SAYED Eylül 2013 Sayı:66

Page 1

SAGL IK YÖN E T I MI ve EGI T I MI DERGISI

Y IL:6

SAY I : 6 6

EY LÜL 2013

Recep Tayyip Erdoğan: “Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri”

ÇOK YAŞAYACAĞIZ UZ. DR. ÜMİT ATEŞKAN Ülkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor UZ. DR. AYŞE TURAN Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar ÖĞR. GÖR. TÜMAY MERCAN 3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart


Ameliyathane ve Yoğun Bakım için Kalite + Performans Yazılımları

Konforlu Çalışma

İzlenebilir

Ameliyathane

Anestezi

ECS Qbloc

ECS Opesim

Kalite + Performans

Entegre

Kağıtsız Ortam

Kaynak Plânlama

Yoğun Bakım ECS Reassist

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve organizasyonu.

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin izlemi ve bölümlerin yönetimi

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin Plânlama ve Optimizasyonu Cerrahi Prosedürlerin Otomasyonu Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması İş Akışı Takibi Oda ve Zaman Optimizasyonu HBYS ve HL7 Entegrasyonları Kalite Kontrol Malzeme Kontrolü Otomatik Form ve Raporlar İstatistik ve Kalite Endikatörleri Yönetim Karar Destek Tabloları

Biyomedikal Cihaz Bağlantısı Eşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi Eşzamanlı Ameliyat Gözlemi Hasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları Hasta Güvenliği Kontrolleri Otomatik Form ve Raporlar İş Akışı Takibi İlaç Yönetimi HBYS ve HL7 Entegrasyonları İstatistik ve Kalite Endikatörleri Anestezi Protokolleri Skorlar

Eşzamanlı Hasta Gözlem BBiyomedikal Cihaz Bağlantısı Eşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı HBYS ve HL7 Entegrasyonları Tedavi Plânları Yönetimi KVC- Neonatal - Koroner - Erişkin Skorlar Nazokomiyal Enfeksiyon Takibi Ventilation Yönetimi Hemodiafiltrations İstatistik ve Kalite Endikatörleri Diet Plânları Yönetim Karar Destek Tabloları

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri Bağdat Caddesi No 190 Kamran Apt. Kat 4 Fenerbahçe-Kadıköy 34726 Istanbul

 +90 216 385 11 60  +90 216 385 18 98  info@evolucare.com.tr  www.evolucare.com.tr




SAGL IK YÖN E T I MI ve EGI T I MI DERGISI

YIL 6 • SAYI 66 • EYLÜL 2013 www.sayeddergisi.org YÖNETİM Sahibi

FEYZULLAH AKBEN Genel Yayın Yönetmeni

FUNDA ÇAMÖZÜ

MERHABA...

funda@sayeddergisi.org Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

SARE KUŞ

sare@sayeddergisi.org Editör

SU ÖZGÜR Yazı İşleri

SERRA KUL - ÖMER DURAK AYŞE YILMAZTÜRK Grafik Tasarım

BİLAL AKGÜL Fotoğraf Editörü

AHMET FERHAT AKBEN Reklam

AHMET ERSOY

reklam@sayeddergisi.org Abone ve Dağıtım

SONGÜL KARADENİZ abone@sayeddergisi.org Halkla İlişkiler

YASEMİN KERİMİ Yapım

Yönetim Adresi Kore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3 Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBUL Tel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08 www.turkeyhealthmedia.com info@turkeyhealthmedia.com

Baskı ŞAN OFSET MATBAACILIK

Ayazağa Mah. Kemer Burgaz Cad. No:13 Şişli / İSTANBUL Tel: (0212) 289 24 24

Çok yaşıyoruz. Her gün yeni bir istatistik, yeni bir varsayım. Uzmanlar kaç yıl yaşayacağımızı, hangi hastalıklara yakalanacağımızı bile öngörebiliyorlar. Gelecekle ilgili bu kadar net tahminler yapmak devlet politikaları için yararlı gözükse de manevi olarak biraz ürkütücü olduğu kesin.

Dr. Ümit Ateşkan yaşlı turizmi ile ilgili bütün bilinmesi gerekenleri sadece dergimizde paylaştı. Ayşe Turan yaşlı turizmine yönelik yapılması gerekenler ve ülkemizin sahip olduğu potansiyeli anlattı. Ayrıca yardımlarıyla güzel bir dosya konusunun oluşmasını sağlayan Ayşe Hanım’a teşekkür ediyorum.

Tüm dünya yaşlanma konusunda alarm seviyelerini yükseltiyor. Yaşlanma ile ilgili politikalar belirleniyor, ölçümler, sayımlar yapılıp tahmini bütçeler oluşturuluyor. Üstelik bunu yapan sadece gelişmiş ülkeler değil. Gelişmekte olan ülkeler de bu krizden nasibini alıyor.

Dergimizde hastane tarihi yazımında etkin rol oynayacağına inanılan “Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne” adlı kitaba değindik. Hem Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ndeki yetkili kişilerden hem de kitabın yazarından görüşler aldık.

Türkiye’de yaşlılıkla ilgili politika belirlenmesinde düğmeye basıldı. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı Koordinatörü Uz.

İlginizi çekeceğine inandığımız röportajları dergimizde bulabilirsiniz. Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Numan Görgülü ise yeni bir uygulama olan ev hemodiyalizini dergimize anlattı.

Keyifle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle…

SARE KUŞ

Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

EYLÜL 2013

3


Optimum Dozda Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler...

“SHIMADZU” 1875’den günümüze... 1896 > İlk Röntgen Görüntüsü 1911 > İlk Büyük Boyutta Medikal Röntgen Cihazı 1957 > Japonyadaki ilk 6 MeV’lik Betatron 1961 > Dünyadaki İlk Floroskopi Cihazı (RF) 2003 > Dünyadaki ilk Direct-Conversion’lı FPD 2004 > Dünyadaki İlk Tam Dijital Mobil Röntgen

2012+ > Ultrasonlar > Anjiyografi Sistemleri > Dijital Röntgen Sistemleri > Dijitalizasyon Çözümleri > Mobil Röntgen Sistemleri > Flat Panel Dedektör Çözümleri > C-Kollu Sistemler

www.meditel.com.tr info@meditel.com.tr Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBUL Tel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43 Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARA Tel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92


BAŞKANDAN P R O F. D R . N U R U L L A H Z E N G İ N SAYED YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Merhaba; Kültürel bağımızın çok eski yıllara dayandığı ülkelerde yaşanan insanlık dışı gelişmeler hepimizi derinden üzmekte. İnsanlığın utandığı günlerden geçiyoruz. Yaşananlar karşısında bir insan olarak duyarsız kalabiliyorsak, kendimizi sorgulamamız gerekecek. İnsanların suçsuzca, masumca katledilmesine seyirci kalamayız, kalınmamalı da. Mısır’da yaşanalar hepinizin malûmu. Tarihinde demokrasi ile işbaşına gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin, darbeciler tarafından yönetimden el çektirilmesi konusunda ülkemiz dışında net ve kararlı tepki koyan başka bir devlet yok. İnsanlar sokaklarda vahşice katlediliyor. Aynı şekilde yanı başımızda, Suriye’de yaşananlar ise içler acısı. Kimyasal silah kullanılarak yüzlerce insanın öldürülmesine “dilsiz şeytan” olarak izleyen dünya ülkeleri var. Tepki gösterenler de kınamaktan öteye geçemiyor. Kutuplardaki balık ölümleri için milyonlarca dolar bütçe ayıran Birleşmiş Milletler gibi barışı sağlamayı kendine görev addeden birçok uluslararası sivil toplum kuruluşları aynı duyarsızlıkta.

Saygıdeğer sağlık çalışanları… İnsan olarak, orada yaşananları gördükten sonra yapmamız gereken ne kadar çok şeyin olduğunun farkında mısınız? Okul çağına gelmemiş çocukların çırpınarak can vermeleri bizleri rahatsız ediyor mu? Kilometrelerce uzaktan petrol kuyuları uğruna bu topraklara gelenlerin, masumların katledilmelerine destek vermeleri nasıl açıklanabilir? Mısır’da, Suriye’de, Doğu Türkistan’da ve birçok noktada sadece inançlarından, kimliklerinden dolayı zulüm gören insanlar bizden yardım ve dua bekliyorlar. Onun içindir ki Türkiye güçlü olmalı. Çevresinde yaşananlara duyarlı olmalı. Bizim sorumluluğumuz sadece ülke nüfusuyla, coğrafyasıyla sınırlı değildir. Dini, dili, milliyeti ne olursa olsun insanlığa sahip çıkmalıyız. Unutmayalım ki, mazlum için ağlayabilmek, insanlık meselesidir… Sağlıklı günler dileğimle…

EYLÜL 2013

5


İÇİNDEKİLER

EYLÜL 2013

18

36

Uz. Dr. Ayşe TURAN Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar

42

DOSYA YAŞLI TURİZMİ

Ülkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor ➤ 18 Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar ➤ 36 3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart ➤ 42 Gerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem Kazanıyor ➤ 46

Öğr. Gör. Tümay MERCAN 3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart

RÖPORTAJ

50

Av. Ali Cahit POLAT

Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne

46

Doç. Dr. Gül PINAR

Gerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem Kazanıyor


YILDIR SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN İLETİŞİM PLATFORMU

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına Yayın Kurulu Başkanı

14

Prof. Dr. Nurullah ZENGİN (SAYED Derneği Genel Başkanı)

HABER

Başbakan ERDOĞAN;

Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)

Op. Dr. Osman ACAR Fatma AKTAŞ Gökhan AKTÜRK Dr. Ahmet CÖMERT Arif ÇETİN Dr. Elif Bor EKMEKÇİ Prof. Dr. Ali Metin ESEN Prof. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLU Kamuran ÖZDEN Veysel ÖZGEN Prof. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞ Nebi ŞAHİNLİ Yasin YAVUZ Prof. Dr. Hayreddin YEKELER Ahmet ZENGİN

Danışma Kurulu

RÖPORTAJ

Doç. Dr. Numan GÖRGÜLÜ

57

Ev Hemodiyalizi Nakil Olamayan Hasta İçin İdeal Seçenek

ım me Laz

Ne

m. Sadece anlamadı ki an bir şey demişsiniz. San ” bu cevapt am Sultanım! “İyi ama i bir anl a gelâzım be a der gib sek durum “neme karıştırm yük re n en işle nü “Gü yle man, al eder, şayi beni bö n Süley ık hay lta sızl ini Su yüz ” bet hak ye m. Kanuni yayılsa, letin akı er çökme çıkarıyoru klaşsalar, uğu dev e zulüm inişe geç tirmiş old deyip uza Bir devlett ar... ğulları da yese, me lâzım” Osmano “Sultanım! celere dal çobanlar birinde er de “ne r âlim in düşün hdeğil de i meşhu a, işitenl rin, mu ” diye der tlar ols deş irle kur mı? kar Fak ar ya süt tut unları sussa. klere da sorma u zaman sonra koy lemeyip yadı gö uları çoğ an bunu fine bunu söy kimsesizlerin, fer Bu gibi sor i’ye sorduğund se, işte o ktubu keş bilenler me me n, ı işit ları nd ı dığ kas an yoksul Yahya Efe zel bir hatla yaz ... lardan baş rumlard taçların, taş du le Gü da erir r. Böy nu nd rür. niyet ede ınlat. çıksa da bu ndi’ye gö at ve hü u görün Yahya Efe de bizi ayd letin son boşalır, halkın itim hürmet inandığı em eyle ı’nın zaman dev si ıfsın. Ker noğullar er, halkta n hazine ylece rar sonra devleti î sırlara vâk de çöker? Osma t hissi gid l de bö “Sen ilah yişe itaa ihlâle uğ ihlâ hal Asa izm . gi izm da sılır ve han r meti sar r. Çöküş Bir devlet olur? Bir gün olu olu . yok erir su nasıl gönd tan, ya duygu akıbeti gelir...” ktubunu koca sul yan Yah der hâle linde me başlayan da ktubu oku bakıma mukad mı?” şek r, sonra ağlamaya ılmış me , bir dik ede dinlerken hatla yaz çok kısa ayarak tas mleketinin Bunları Güzel bir bir bakıma âlime me başını sall nn cevabı söyleneni yle ikaz eden bir Yahya Efe alır: er. Efendi’ni hâl red bir bö esi h’a şük çıkılmaz kendisini a söylem için Alla tlak içinden ” u mu ım! uğ Sul sahip old tan bihlerini okuyan ım be Sul tür tem hayretle “Neme lâz bir zatın di’ye ise bu bu cevabı atır. ndi gibi ayı’nda anl Efe i Sar ya pek ı ni Yah gerektiğin Topkap *** iştireceği ra veremez. geç son na işi n ğima a edi tan, bir gördükte bir cevapl lar: “Acaba bilm ananları e basit kar, ne işi var ayet kal böylesin iye’de yaş kiye’nin orada meye baş apta?” Nih olaylara z. Söylen m Mısır ve Sur Tür diyerek; dır bu cev gâhına gelir. Site düşünme ı şekilde na mı var der me lazım” kalplere ve ayn nur. ma ki “ne olu bir ş’ta af ikta miz rlü elere ith ndi’nin Beş en mühü man ülk Yahya Efe iştir- diy sız kalan Müslü rar sorar: . Bizi geç usunu tek duyar cevap ver dolu sor ktubuma ne olur me “Ağabey kabil mi? diye al!” ak cid am uyu diye alm me, sor aatiunuzu cid şündüm ve kan sizin sor e dü “Sultanım rine iyic uzun üze Ben sorun arz ettim.” kça mi de açı

60

62

SİNEMA Şimdiki Zaman Ölümsüz Aşk Ölümsüz Polisler Bait 3D

HAYATIN İÇİNDEN

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Permak 1 ■ Teknosite 2 ■ Meditel 4 ■ Çapa Medikal 9 ■ DAS 11 Olympus Mega 13 ■ Fiksmed 17 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 21 ■ KBB Tautmann 25 ■ Samatıp 29 Teknoser 33 ■ Nitrocare 40-41 ■ Ivital 45 ■ Siemens 49 ■ Dolsan 53 Erbe Turizm 61 ■ Tasarımmed 63 ■ Kompozit 64-65 ■ Fastsoft 66

Yrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOY Prof. Dr. Selami AKKUŞ Prof. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDIN Prof. Dr. Metin AYDIN Prof. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLI Prof. Dr. Sait BİLGİÇ Prof. Dr. Murat BOZKURT Prof. Dr. Engin BOZKURT Prof. Dr. Alper CİHAN Doç. Dr. Kerim ÇAĞLI Prof. Dr. Bekir ÇAKIR Prof. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜ Doç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLU Prof. Dr. Ali DEMİR Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ Prof. Dr. Orhan DENİZ Prof. Dr. Osman Nuri DİLEK Prof. Dr. Ali İhsan DOKUCU Uzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİ Prof. Dr. Levent ELBEYLİ Prof. Dr. Cevdet ERDÖL Prof. Dr. Canan HASANOĞLU Doç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLU Prof. Dr. Abdullah İĞCİ Doç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLU Prof. Dr. Mehmet İŞLER Prof. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLU Prof. Dr. Murat KARAŞEN Yrd. Doç. Dr. Esra KESKİN Prof. Dr. Muzaffer KİRİŞ Prof. Dr. Akın MARŞAP Prof. Dr. Muzaffer METİNTAŞ Prof. Dr. Semih ÖNCEL Prof. Dr. Mustafa ÖZMEN Prof. Dr. Mustafa PAÇ Doç. Dr. Sadrettin PENÇE Prof. Dr. Mustafa SOLAK Prof. Dr. Yunus SÖYLET Prof. Dr. Haydar SUR Prof. Dr. Erol ŞENER Prof. Dr. Mehmet Akın TAŞYARAN Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU Prof. Dr. Bahattin TUNÇ Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR Prof. Dr. Yavuz YILMAZ * İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.


SPOT

Embryoscope Tüp Bebek Tedavi Başarısını Yüzde 9 Oranında Artırıyor Tüp bebek tedavilerinde yeniliklerin öncüsü olan Eurofertil, Su Hospital içinde açtığı Tüp Bebek Merkezi ile teknoloji ve yenilikleri İzmir’e de taşıdı. Eurofertil, İstanbul’dan sonra İzmir’de de tüp bebek tedavisinin başarısını yüzde 9 oranında artıran EmbryoScope dönemini başlattı. Isı ve nem bakımından ana rahmini taklit ederek embriyoların gelişiminin gözlenmesine imkan tanıyan “EmbryoScope” adlı cihazı tüp bebek tedavilerine destek amacıyla kullanan Eurofertil, aynı teknolojiyi İzmir’de açtığı Su Hospital Tüp Bebek Merkezi’ne de taşıdı. Tüp bebek tedavi başarısını yüzde 9 oranında artıran EmbryoScope, hekimlere gebelik olasılığı en yüksek olan embriyoyu seçme olanağı sunarken, ebeveynlere çocuklarının ilk saatlerini film gibi seyretme imkanı sağlıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Eurofertil Tüp Bebek Merkezleri Laboratuvar Direktörü Dr. Elif Ergin; “Tüp bebek tedavisinde anneden alınan yumurtaya babadan alınan spermin enjekte edilmesiyle elde edilen ebmriyolar, EmbryoScope adı verilen cihazın içinde, transfer gününe kadar muhafaza ediliyor. Bu cihaz, ısı ve nem bakımından anne rahmi ile birebir aynı şartları taşıdığı için embriyo, tıpkı anne rahminde gelişir gibi gelişiyor. Aynı zamanda cihazın içinde bulunan kamera, embriyoları her 10 dakikada bir fotoğraflayarak, bu görüntüleri bilgisayar ortamında depoluyor. Bu sayede biz hekimler, embriyoların gelişimini sürekli olarak kontrol edebiliyoruz” dedi.

Bilim İlaç’ta Atama Bilim İlaç’ta kardiyoloji, diyabet, merkezi sinir sistemi ve akut ekiplerden sorumlu Pazarlama Direktörlüğü görevine Ecz. Kerim Azizlerli atandı.

8

EYLÜL 2013

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı’na Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu Getirildi İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun görevlendirmesiyle Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı’na getirildi. 2009 yılından itibaren Sağlık Müdürü olarak görev yapan Dokucu, mesaisinin son gününde 4 yıldır birlikte çalıştığı Müdürlük çalışanlarıyla vedalaştı.

GE ve Ashoka Changemakers’dan Online Bölgesel Yarışma GE ve Ashoka Changemakers, Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Pakistan’daki kadınlara yönelik ekonomik fırsatları artıracak yenilikçi çözümler için bugün online bir yarışma başlattı. Kadınlara Güç Veren İşler: Türkiye’de Ekonomik Eşitlik İçin Yenilikler yarışması kadınların ekonomik eşitlik elde edeceği, ailelerini ve topluluklarını güçlendirebileceği ve ekonomik büyümeden eşit olarak fayda sağlayabileceği girişimler bekliyor. Kazananlara her biri toplamda 25.000 Amerikan Dolarını bulan üç ödül verilecek. Online yarışmanın katılımcıları, dünyanın dört bir yanından sosyal girişimciler, etki ortakları, sektör uzmanları ve potansiyel yatırımcılar içeren Changemakers topluluğu ile yakın bir ilişki kurma fırsatına sahip olacaklar. Yarışmaya katılım hakkında ek bilgiler ve ayrıca kurallar ve değerlendirme kriterleri www.changemakers.com/ MENAwomen adresinde yer almaktadır. Katılım için son tarih 6 Kasım 2013’tür.


medikal eldivenler


SPOT

101. Dünya Dişhekimliği Kongresi Büyük İlgi Gördü 120 ülkeden 16 bin 197 ağız ve diş sağlığı çalışanının katıldığı 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi İstanbul’da sona erdi.

Çalışan Kadının Haklarında Yasa Değişikliği Gebe ve emziren kadınların çalıştırılma şartlarıyla ilgili olarak yeni düzenlemeler getirildi. Yönetmeliğe göre gebe veya emziren kadınlar, günde 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak. 150 kadın çalışanı olan iş yerlerinde 0-6 yaşındaki çocuklar için kreşler kurulacak. Yasanın düzenlenmesiyle birlikte çalışan kadının gebeliği ve annelik dönemi içerisinde çeşitli izinler verilerek bu süreçlerin çalışmaksızın ya da kısmi zamanlı çalışmalarla geçirilmesi sağlanmaya çalışılıyor. Bu hakların başında gebe çalışanın doğum öncesi ve doğum sonrası ücretli ve ücretsiz izinleri düzenlendi. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74’üncü maddesine göre gebe çalışanın doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta, çoğul gebeliklerde doğumdan önce 10 hafta şeklinde. Gebelik süresince gerekli sağlık kontrolleri ve periyodik muayeneler için işveren çalışana ücretli mazeret izni vermek zorunda, çalışanın hekime gitmesine izin verilmemesi ya da bu izinlerin ücretsiz izne çevrilmesi da söz konusu değil. Böyle bir durumda çalışanın hakları zayi olduğundan çalışan için haklı fesih nedeni doğuyor yani kıdem tazminatını talep ederek derhal işten ayrılabiliyor. Ücretli doğum izinlerinin bitiminde çalışan kadının 6 aylık ücretsiz izin hakkı bulunuyor. İşveren 6 aylık ücretsiz izni vermek zorunda. Kıdem tazminatı ve yıllık izin hesaplamalarında da bu süre hesaba katılmıyor.

10

EYLÜL 2013

Kongreye ev sahipliği yapan Türk Dişhekimleri Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, ‘’FDI 2013 İstanbul’da dişhekimliği mesleğinin ne olması gerektiği konusunda önemli adımlar atıldığını, bu adımların ve ilan edilen deklarasyonun dünya çapında ulusal sağlık politikalarına bir referans belgesi olacağını’’ kaydederek şöyle dedi: ‘’Çok genç bir meslek örgütü olarak Dünyayı ülkemize misafir etmeye talip olduk. Hiçbir çıkar gözetmeden mesleğimize samimi olarak sahip çıkan kadrolarımıza güvendik. Ve başardık. 21. yüzyılın en büyük dişhekimliği kongresini İstanbul’da gerçekleştirdik. İnanıyorum ki sayıları 3.800’ü aşan uluslararası dişhekimi ülkelerine döndüklerinde fahri elçimiz olarak Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunacaklardır. Tüm meslektaşlarımız bu başarıyla gurur duymalıdır. Türk Dişhekimleri Birliği, bu uluslararası başarıyla, Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın sağlık ve sosyal politikalarında etkin rol alacak olgunlukta olduğunu bir kez daha göstermiştir.’’

NG Güral Sapanca’ya TripAdvisor’dan Mükemmeliyet Sertifikası Doğayla iç içe, yemyeşil bir atmosfer sunan NG Güral Sapanca Wellness & Convention, dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor tarafından verilen Mükemmeliyet Sertifikası’na layık görüldü. NG Güral Sapanca böylelikle misafirlerine hem konumu hem de hizmetleriyle unutulmaz bir tatil deneyimi yaşattığını bir defa daha kanıtlamış oldu.

Somali’ye Eğitim Çıkarması Yeryüzü Doktorları Temmuz 2013’te Türk Büyükelçiliği’ne gerçekleştirilen saldırının ardından ilk ekibini Somali’ye gönderdi. Yeryüzü Doktorları Şifa Hastanesi’nde 23 ameliyat ve 55 muayene yapan Gönüllü Sağlık Ekibi, saldırı sonrası oluşan ihtiyaçların da analizini yapmak üzere temaslarda bulundu. Gönüllü Sağlık Ekibinde yer alan Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Orhan Alimoğlu ile Doç. Dr. Orhan Yalçın, Somali Benadir Üniversitesi’nde Tıpta Uzmanlık Eğitimi alan Somalili doktorlara eğitim ve seminerler verdi. Yeryüzü Doktorları yöneticileri Somali’de başlatılacak bir diğer kapsamlı eğitim projesi olan İbn-i Sina Sağlık Meslek Yükseokulu için durum analizi ve görüşmeler de yaptı.



SPOT

Alvimedica “Daha İyi Bir Dünya” için Liderler Zirvesi’nde

Toronto Üniversitesinde Türkoloji Kürsüsü Hazırlıkları Tamamlanıyor Kanada’nın Toronto Üniversitesi’nde kurulması planlanan Türkoloji Kürsüsü’nde bir süreden beri süren hazırlık çalışmalarında sona yaklaşıldı. Projenin hayata geçirilmesi için yoğun çaba harcayan Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney, toplum üyeleri ile bir araya gelerek son durum hakkında bilgi verdi. Bağış Gecesi Düzenlenecek Güney, kürsünün kurulabilmesi için Toronto Üniversitesi hesabına 31 Aralık’a kadar yatırılması gereken 50 bin Kanada Doları (95 bin TL) için 21 Eylül günü bir bağış gecesi düzenleyeceklerini belirterek, “Proje, dünyada ve bölgesinde yükselen Türkiye profilinin Kanada’daki yansıması olacak ve Türk toplumunun Kuzey Amerika’daki gelişiminin temel taşlarından biri olacak” dedi. Türk Tarihinin Gerçeklerinin En Doğru Biçimde Anlaşılacak Kanada Türk Dernekleri Federasyonu binasında yapılan toplantıda toplum üyelerine, “Bu projeye her türlü ideolojinizi bir kenara koyarak bakın” çağrısında bulunan Başkonsolos Güney, “5 milyon doların üzerinde bir maliyeti olan kürsü, Kanada’da Türk kültür ve medeniyetinin en sağlam kaynaklarla tanınmasını ve Türk tarihinin gerçeklerinin en doğru biçimde anlaşılmasını sağlayacak” diye konuştu.

12

EYLÜL 2013

Alvimedica CEO’su Cem Bozkurt, 19-20 Eylül tarihlerinde New York’ta düzenlenecek Küresel İlkeler Sözleşmesi Liderler Zirvesi’ne katılarak, iklim değişikliği, kadının güçlendirilmesi, gıda, su, eğitim ve hakkaniyetli çalışma olanakları gibi konuların ele alınacağı “2015 sonrası kalkınma gündemi” tartışmalarında yer alıyor. Bin yıl Kalkınma Hedefleri için son tarih olarak belirlenen 2015 öncesinde iş dünyası liderlerini son kez bir araya getirecek Zirve’de tartışmalar, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon moderatörlüğünde ve dünya çapında yetkin isimler tarafından yürütülüyor. Dünya vatandaşlarının geleceği açısından önem taşıyan bu buluşmaya davet edilmiş olmayı şahsı ve Alvimedica için büyük bir onur olarak değerlendiren Cem Bozkurt, Zirve’ye katılımı ise ‘dünya vatandaşlığı görevi’ olarak gördüğünü söyleyerek “Sürdürülebilir bir dünyanın yalnızca gelişmiş ülkelerin değil, hepimizin ortak meselesi olduğuna inanıyoruz” dedi. İki yıl önce bu inanç doğrultusunda BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladıklarını hatırlatan Bozkurt, şunları söyledi; “2011 yılında, sorumlu kurumsal yurttaş kimliğimize güçlü bir çerçeve oluşturduğunu düşündüğümüz bu sözleşmeyi imzaladık. Ve gerek kurumsal kültürümüz, gerekse çalışma şartlarımız itibarıyla Küresel İlkeler Sözleşmesi’ndeki tüm maddelerin arkasında duruyoruz.” Türkiye, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atan firma sayısına bakıldığında 14’üncü sırada yer alıyor. 242 imzacı firmanın bulunduğu ülkemizden Zirve’ye bu sene 40 liderin katılması bekleniyor.

Finlandiyalı Dünya Devi Plandent Türkiye Pazarına Girdi Dünyanın en büyük 3., Avrupa’nın ise en büyük 2. dental sarf malzeme dağıtım firması Plandent, Büyükünaldı ailesiyle ile ortaklık yaparak Türkiye pazarına girdi. Şu anda 15 ülkede satın aldığı firmalarla faaliyetlerini sürdüren ve yıllık 1 Milyar dolar ciroya sahip bir grubun şirketi olan Plandent, bugüne kadar satın alma yolu ile değişik ülkelere yatırım yaparken ilk kez yeni bir şirket kurmak yolu ile bir ortaklık yaparak bir ülkeye açıldı. İlk aşamada 5 milyon dolarlık yatırım yapan firma, diş sağlık ekipman ve sarf malzemelerindeki 60.000’e yakın çeşidi ile çalışmalara başladığı anda Türkiye’nin en büyük dağıtımcısı olarak konumlanacak.



HABER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan;

Şehir Hastaneleri Projesi En Önemli Hayallerimden Biri RECEP TAYYİP ERDOĞAN; “KAMU ÖZEL SEKTÖR İŞ BİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLECEK OLAN ŞEHİR HASTANELERİ PROJELERİMİZLE SAĞLIK ALANINDAKİ REFORMLARIMIZIN YENİ VE ÇOK ÖNEMLİ BİR SAFHASINI OLUŞTURUYORUZ.”

Kamu-Özel İşbirliği ile gerçekleştirilecek olan 14 ilde 15 Şehir Hastanesi ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binası’nın imza töreni 12 Eylül Perşembe günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Şehir Hastanesi Projesi imzalanacak olan 14 ilin Milletvekilleri, yöneticileri ve temsilcileri katılımlarıyla gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzüntüsünü dile getirerek, aslında bu projelerin bir kısmının şu anda bitmiş olacağını ifade etti ve şunları söyledi; “Belki bugün onların açılışı için bir araya gelmiş olacaktık. Maalesef ülkemizde zaman zaman yargıda çok ciddi sıkıntılar çektiğimizi ifade etmem gerekiyor. Aylarımız, senelerimiz ne yazık ki bu inşaatları başlatamamakla geçti. Ama çok basit yerlere takılmak suretiyle engellenen bu yatırımlar vatanımıza zarardır.”

Kamu Özel İş Birliğini Kanıtladık Devlet millet kaynaşmasının en büyük ispatının bu şehir hastaneleri olacağını söyleyen Başbakan “Burada on beş şehir hastanesiyle, Ankara’da kurulacak halk sağlığı kurumu binasının imzalarını atacağız. Adana, Ankara, Bursa, Elazığ, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin ve Yozgat illeri için verdiğimiz 14

EYLÜL 2013

sözleri tutuyor, bu şehirlerimizi çok büyük sağlık kampüsleriyle buluşturuyoruz.” dedi. Kamu-Özel iş birliğini kanıtladıklarını belirten Erdoğan, aynı zamanda bunların kaynakların çeşitlendirilmesi noktasında atılan en önemli adımlar olduğunun altını çizdi. Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü; “Eğer siz finansman, insan ve bilgi yönetimini biliyorsanız bu eserleri ortaya koyarsınız. Bunlardan bihaber olanlar ne yapalım finans bulamadık onun için kaldı derler. Yıllarca zaten bu iş böyle yürüdü ama bizler Ak Parti Hükümeti olarak bunu aştık ve on bir yıllık iktidar süresi içinde finansman yönetimini başarılı bir şekilde gerçekleştirdik, kaynakların teminini çeşitlendirdik.”

15 Hastaneden 24 İl İstifade Edecek 15 şehir hastanesinin 24.407 hasta yatağı kapasiteli 79 hastanenin ve bir halk sağlığı kurumu binasının inşasına aynı anda start verdiklerinin bilgisini veren Recep Tayyip Erdoğan 14 ilde kurulacak hastanelerin sadece kendi şehirlerine değil çevresindeki şehirlere de hizmet vereceğini ifade etti. Erdoğan şunları aktardı; “Şehir hastaneleri adını verirken çok tartıştık. Aynı zamanda bölge şehirlere de hizmet vereceklerinden bölge hastaneleri diyebiliriz ama inşallah zaman içinde şehir hastanelerimiz çevresinde doğuracağı etkilerle oralardaki hasta-


HABER

nelerin de bu hale dönüşmesine vesile olacaktır. 14 ilimize şehir hastanesi yapıyoruz ancak 24 ilimiz bu hastanelerden istifade edecek. Şehir hastaneleri projesi on bir yıl önce bu kardeşinizin en önemli hayallerinden bir tanesiydi. Sadece sağlıkta değil eğitimde de bu hayalimiz vardı ama bunu eğitimde başaramadık. Temenni ederim ki sağlıkta bu adımı atan girişimci firmalarımız eğitimde de bu adımları atar. Bu hayalleri de gerçeğe dönüştürmek için geçmişte karşılaştığımız engellerle bundan sonra karşılaşmayız.” On bir yılda gelinen noktayı değerlendiren Erdoğan, kışın araçların çıkamadığı yerlere paletli ambulanslarla hizmet verildiğini ve doğum yapacak anne adayını bir hafta önceden şehre alıp doğumunu yaptıktan sonra köyüne gönderecek bir süreç başlattıklarının bilgisini verdi.

Ambulansları Sadece Filmlerde Görürdük Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sözlerini şöyle sonlandırdı; “Biz normal ambulansı sadece filmlerde görülebildiği dönemler yaşadık. Hastanelerin hastaya başka hastalıklar bulaştırdığı, tamamıyla hijyenden uzak şartların olduğu dönemleri yaşadık. İktidara geldiğimizde eğitimin hemen arkasına sağlığı koyduk. Çünkü insanımız

SARE KUŞ

hastanede, eczanede ve hatta evinde insanca muamele görecek sağlık hizmeti alacak dedik ve başardık.

Her Kademede Bu Yatırımların Takipçisi Olacağım İmkanlarımız ve gücümüz arttıkça elbette kapasitemiz artıyor. Hedeflerimiz büyüyor. Bugün imzalanacak kamu özel sektör iş birliği ile gerçekleştirilecek olan şehir hastaneleri projelerimizin ve sağlık alanındaki reformlarımızın yeni ve çok önemli bir safhasını oluşturuyoruz. İnşallah bu projeleri en kısa sürede tamamlayarak hem vatandaşımızı hem sağlık çalışanlarımızı memnun edecek böyle bir hizmeti hayata geçirmiş olacağız. Şehir hastaneleri bizim en büyük hayalimizdir. Bu hayalimizin gerçeğe dönüştüğünü inşallah göreceğiz ve her kademede bu yatırımların takipçisi olacağım.”

Ciddi Başarılar Elde Ettik İmza töreninde konuşma yapan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu bundan on yıl önce Türkiye için hayal bile edilemeyecek dev hizmetlerin hayata geçirildiği tarihi bir gününün yaşandığını belirtti. İnsanın en temel hakkının sağlıklı ve onurlu yaşamak olduğunu ifade eden Bakan şunları söyledi; “Bizlere bu anlamda önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın insanı yücelt ki devlet yü-

DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU; “HASTANELERİMİZİN İLK ETABI TAMAMLANDIĞINDA 24 BİN NİTELİKLİ YENİ YATAĞA SAHİP OLACAĞIZ. PROJENİN TAMAMINDAKİ HEDEFİMİZ İSE 45 BİN YENİ NİTELİKLİ YATAK VE ŞEHİR HASTANELERİ.” EYLÜL 2013

15


HABER

PROJESİ İMZALANACAK ŞEHİR HASTANELERİ; • Adana Şehir Hastanesi, • Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, • Ankara Etlik Şehir Hastanesi, • Elazığ Şehir Hastanesi, • Gaziantep Şehir Hastanesi, • İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi, • Kayseri Şehir Hastanesi, • Mersin Şehir Hastanesi, • Yozgat Şehir Hastanesi, • İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi, • Konya Şehir Hastanesi, • Manisa Şehir Hastanesi, • Bursa Şehir Hastanesi, • Kocaeli Şehir Hastanesi, • Isparta Şehir Hastanesi, • Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binası

celsin anlayışıyla yola çıkan ve bütün hizmetlerinin merkezine insanı koyan Ak Parti Hükümetleri her alanda önemli başarılara imza atmıştır. Şüphesiz ki sağlık hizmetleri alanında elde edilen kazanımlar bunların başında gelmektedir. Vatandaşın hakkı olan en iyi sağlık hizmetini adil, erişilebilir ve hakkaniyetli bir sistemle alabilmesi için Sağlıkta Dönüşüm Programı ile önemli adımlar attık ve ciddi başarılar elde ettik. Takdir edersiniz ki bu tablonun oluşması ve hizmetlerin sürdürülebilir olması için istikrarlı bir ekonomi ve güçlü bir siyasi irade gerekir.”

Her Yönüyle Bir İlk “Bugün burada imza atacağımız projelerle Ak Parti Hükümetinin sağlıkta elde ettiği ve bütün dünyanın takdiri ile tescillenen başarısını bir adım daha ileriye taşıyoruz. Sosyal politika alanında elde ettiğimiz ve birçok yönüyle ilk olma özelliği taşıyan hizmetlerimizin atacağımız imzalarla bir başka boyutuyla taçlandıracağız.” diye konuşan Müezzinoğlu bu projeler kapsamında ilk aşamada on dört ilimizde on beş dev şehir hastanesi ile birlikte dünyanın sayılı Halk Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezinin temelinin imzasını atıklarının altını çizdi. Sağlık kampüsü şeklinde yapılacak şehir hastanelerinin kapsamından bahseden Sağlık Bakanı şunları kaydetti; “Şehir hastaneleri sağlık bilimleri üniversitesi, kongre merkezi, ileri teknoloji ve Ar-Ge merkezleriyle sosyal aktivitelerin yapılacağı birçok merkezler içermektedir. Bu kampüslerde kalp damar hastalıkları, ortopedi ve nörolojik bilimler, kadın doğum, çocuk, onkoloji, rehabilitasyon, psikiyatri gibi hastaneler entegre bir şekilde hizmet verecektir. Hastanelerimizin ilk etabı tamamlandığında 24 bin nitelikli yeni yatağa sahip olacağız. Projenin tamamındaki hedefimiz ise 45 bin yeni nitelikli yatak ve şehir hastaneleri. Bugün burada toplu imza töreni yaptığımız yatırımlar Cumhuriyet tarihimizin en büyük sağlık yatırımları olarak tarihteki yerini alacaktır. Her yönüyle bir ilk olma özelliği taşıyan bu dev eserler Türkiye’nin hizmet alanında geldiği yeri de gözler önüne sermektedir.

Kamunun Gücüyle Özel Sektörün Dinamikleri Birleşecek 16

EYLÜL 2013

Kamu-Özel iş birliği ile ülkemize kazandıracağımız bu yatırımlar kamunun gücüyle özel sektörün dinamiklerini birleştirecektir. Bu iş birliği ile yapacağımız hastaneler kısa sürede milletimizin hizmetine girecektir. Bu ciddi yatırımları yaparak ülkemiz için elini taşın altına koyan, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan yüklenici firmalara da ayrıca burada teşekkür etmek istiyorum.”

Sağlıkta Önemli Merkez Ülke Olma Yolundayız Ülkemizin önümüzdeki dönemde sağlık hizmetleri konusunda yakın çevresinde bulunan yaklaşık bir milyar bölge insanına sağlık turizmi kapsamında da hizmet etmeye hazır bir ülke haline gelmekte olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, Türkiye’nin sağlıkta serbest bölgeleri oluşturarak ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe önemini arttıran, inovatif ürünler geliştiren ve bunu bulunduğu coğrafyaya ihraç edebilen sağlıkta önemli merkez ülke olma yolunda olduğunun altını çizdi.

Koruyucu Sağlık Vatandaşların ruhen ve bedenen daha sağlıklı olmaları, sağlıklarını hasta olmadan koruyabilmeleri için önemli projeler üzerinde çalışamaya başladıklarını belirten Bakan şunları söyledi; “Bu çerçevede Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Gençlik ve Spor Bakanlıkları, Üniversiteler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile sağlıklı birey, sağlıklı aile ve sağlıklı toplum hedeflerimize ulaşmak için bütün paydaşlarımızla iş birliği içinde çalışmaktayız. Bu çalışmalarla sağlık okur yazarlığını geliştirerek, sağlık bilincini yükselterek obezite, hareketsiz yaşam, fazla tuz kullanımı gibi davranış değişiklikleri ile hipertansiyon şeker kalp kapak hastalıklarının önemli bir kısmını önlemeyi hedefliyoruz.” Dr. Mehmet Müezzinoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı; “Milletimize hizmet eden, bu başarının gizli kahramanları fedakar doktorlar ve sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddet milli iradelerimizle bağdaşmayan her türlü davranışı şiddetle kınadığımızı huzurlarınızda ifade etmek isterim. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeler hususunda Sayın Başbakanımızın verdiği desteğe teşekkür ediyorum.” ■



DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

Ülkemiz Hızlı Bir Şekilde Yaşlanıyor Ülkemiz için yaşlı nüfus oranının iki katına çıkma süresi yaklaşık 37 yıl olarak tahmin ediliyor U Z . D R . Ü M İ T AT E Ş K A N SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK TURİZMİ DAİRE BAŞKANLIĞI KOORDİNATÖRÜ

18

EYLÜL 2013


Toplumların yaşlanması, günümüzün en önemli demografik değişimlerinin başında gelmekte, bazı otoritelerce konunun ciddiyet derecesini vurgulamak amacıyla demografik deprem olarak da adlandırılmaktadır. Elde edilen demografik veriler, tüm dünya nüfusunun hızlı bir şekilde yaşlandığını, bu sürecin gelişmekte olan ülkelerde çok daha yoğun yaşandığını ortaya koymaktadır. Günümüzde dünya yaşlı nüfusu, ayda ortalama 750 bin artış gösterirken, iki dekat sonra bu artışın ayda 2 milyona yükseleceği tahmin edilmektedir. Ülkemiz açısından bir diğer önemli veri ise, bu artışın yüzde 90’lara varan oranlarda, gelişmekte olan ülkelerde olacağı gerçeğidir. Gelişmekte olan ülkeler içerisinde Türkiye de önümüzdeki yıllar için hızlı yaşlanma sürecinin yaşanacağı ülkeler arasında gösterilmektedir. Doğurganlık ve ölümlülük düzeyindeki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’de 1970’lerden itibaren 65 yaş ve üzerindeki nüfusun toplam nüfus içindeki payı artmıştır. Bu grubun toplam nüfus içindeki payı 1940 yılında yüzde 3.5 iken, 1970 yılında yüzde 4.4’e, 2011 yılında ise yüzde 7.2’ye çıkmıştır. Yaşlı nüfusun alt sınıflamalarına göre baktığımızda genç yaşlı olarak tanımlanan 65-74 yaş grubundaki nüfus 1940’ta yüzde 2.4 iken 2010 yılına gelindiğinde ise neredeyse iki katına çıkmıştır (yüzde 4.4). 65-74 yaş grubunun toplam nüfus içindeki payı ise son yarım yüzyılda yüzde 0.9’dan yüzde 2.4’e ulaşmıştır. En yaşlı, yaşlı grup olan 85 yaş ve üstü nüfus oranı son 60 yılda çok fazla değişmemiş ve yüzde 0.3 ila yüzde 0.4 arasında kalmıştır. (Şekil 1)

Türkiye’deki yaşlı nüfusun belirli yaş gruplarına göre toplam nüfus içindeki dağılımı, 1940-2010

2025’te 8.4 Milyon Yaşlı Yaşlı nüfusun artışıyla birlikte yaşlı bağımlılık oranları da yıllar itibariyle artış göstermiştir. Bu oran, 1940 yılında 6.5’ten 1970’te yüzde 8.2’ye yükselmiş ve günümüzde 10.8 olmuştur. Her ne kadar yaşlı nüfus oranımız, AB ülkelerine göre düşük olsa da, 5 milyonun üzerindeki yaşlı nüfusumuz, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya, Slovakya gibi birçok AB üyesi ülkenin toplam nüfusundan fazladır. (Tablo 1) 2025 yılına gelindiğinde ise nüfus büyüklüğünün 85 milyona ulaşacağı ve yaşlı nüfusun da 8.4 milyon olacağı öngörülmektedir. Bu verilere göre, 2025’te nüfusun yüzde 10’u 65 yaş ve üzerinde olacak, yaşlı bağımlılık oranı ise yüzde 14.5’e yükselecektir. (Tablo 2)

YAŞLA BERABER, SAĞLIK PROBLEMLERİNİN ARTTIĞI VE DAHA KOMPLİKE BİR HALE DÖNÜŞTÜĞÜ GERÇEĞİNDEN HAREKETLE, SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN BİR TAKIM TEDBİRLER ALMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ GÜNDEME GELMEKTEDİR.

2011 ADNKS verilerine göre Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımı Yaş Grubu

Erkek

Kadın

Toplam

65-69 70-74 75-79 80-84 85-89 90+ Toplam

876.489 649.739 497.023 260.355 94.160 20.159 2.303.756

991.686 801.629 621.287 428.485 190.434 59.269 3.092.790

1.868.175 1.451.368 1.118.310 688.840 284.594 79.428 5.490.715

Tablo 1 Kaynak: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri 2011

Yıllar itibariyle Türkiye’deki bağımlılık oranları Yıl

T. Nüfus (bin)

Çocuk (0-14) bağ. oranı

Yaşlı (65+) bağ. oranı

T. bağımlılık oranı

1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2010 2025

17.821 20.947 27.755 35.605 44.737 56.473 67.804 73.723 85.407

77,6 65,7 74,7 77,7 69,7 57,6 46,3 38,1 32,1

6,5 5,7 6,4 8,2 8,4 7,1 8,8 10,8 14,5

84,1 71,3 81,1 85,9 78,1 64,7 55,1 48,9 46,6

Tablo 2 Kaynak: Genel Nüfus Sayımları, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, Türkiye İstatistik Kurumu projeksiyonları

Şekil 1

EYLÜL 2013

19


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

YAŞLI NÜFUSUN GETİRDİĞİ EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARININ BAŞINDA ‘’KRONİK HASTALIKLAR’’ GELMEKTEDİR.

20

EYLÜL 2013

Yaşlanma Olgusu Öncelikli Ele Alınmalı

Yaşlı Bireylerin Sağlık Sorunlarına Genel Bakış

Yaşlılara yönelik sağlık ve sosyal politikaların belirlenmesi adına bir diğer önemli parametre de, yaşlı nüfus artış hızıdır. BM dünya nüfus beklentileri ve projeksiyonları baz alınarak yapılan bir değerlendirmede, halihazırda yüzde 7,2 olan 65 yaş üstü nüfusumuzun, yaklaşık 2038 yılında yüzde 14 oranına ulaşarak iki katına çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemiz için yaşlı nüfus oranının iki katına çıkma süresi yaklaşık 37 yıl olarak tahmin edilirken, bu sürenin ABD için 104 yıl, Fransa için yaklaşık 140 yıl olduğu öngörülmektedir. Diğer taraftan gerek sağlık, gerek sosyal açıdan kırılgan yaşlı olarak ifade ettiğimiz 80 yaş ve üzeri nüfus için iki katına çıkma süresi ülkemiz için yaklaşık 17 yıl olarak ifade edilirken, bu sürelerin ABD için 32 yıl, Fransa için 70 yıl olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak bu veriler, gerek sosyal gerekse sağlıkla ilgili politikaların belirlenmesinde, yaşlanma olgusunun öncelikle ele alınması gerektiğini işaret etmektedir.

Yaşlılığın standart bir tanımı olmamakla beraber fizyolojik, biyolojik, ekonomik veya sosyolojik olmak üzere pek çok alanda tanımı bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılık dönemi için kronolojik tanımlamayı dikkate almakta ve bu dönemi “65 yaş ve üzeri” olarak kabul etmektedir. Farklı yaş kriterlerinin kullanımı da söz konudur. Örneğin BM bu alandaki çalışmalarında 60 ve üzeri yaş grubunu temel almaktadır. Ancak, ulusal ve uluslararası yaşlılık çalışmalarının genelinde DSÖ’nün tanımı esas alınmaktadır. Yaşlı nüfus kendi içerisinde de alt gruplara ayrılmıştır. 65-74 yaş grubu “genç yaşlı”, 74-84 yaş grubu “yaşlı”, 85 ve üzeri yaş grubu “en yaşlı yaşlı” olarak tanımlanmaktadır. Yapılacak çalışmalarda ortak bir dilde konuşmak ve götürülecek hizmetlerde hedef kitleyi tanımlamak adına bu tarz bir kategorizasyon önemli olmakla beraber, yaşlının problem yükünü ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Günlük


Welch Allyn

Connex® Integrated Wall System

Bilgileri hastane EMR sistemine wireless olarak gönderme özelliği sayesinde kağıt tüketimi ve zaman kaybını azaltır. Elle kayıtlarda oluşabilecek hataları engeller.

™ Pronto-7 Hemoglobin (SpHb®), SpO2, nabız hızı ve perfüzyon indeksinin noninvaziv ve anlık ölçümü için

Welch Allyn Connex®

Vital Signs Monitor 6000 Series and Accessory Cable Management Stand • Full dokunmatik renkli ekran • SureBP özelliği sayesinde 15 saniyede tansiyon ™ ve nabız ölçümü • Yetişkin, Pediatrik, Maksimum klinik Yenidoğan seçenekleri esneklik için, birden • Masimo modülüyle fazla yapılandırmaya sahip total hemoglobin yükseltilebilir rainbow® ölçüm özelliği teknolojisi sağlar

Radical-7

Fulya Mah. Vefa Bayırı Sok. No:4 Gayrettepe / İstanbul MEDİKAL PLUS NİSAN 2013 Tel: 0212 272 57 00 - Faks: 0212 272 42 43 www.istemsa.com

113


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

GELİŞEBİLECEK SORUNLARI VE BUNLARIN SONUÇLARINI İYİ ALGILAYAN VE HAZIRLIK YAPAN TOPLUMLAR, HEM SAĞLIK, HEM DE EKONOMİK SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELMEYİ BAŞARABİLECEKLERDİR.

yaşantımızda ve mesleki pratiğimizde de zaman zaman şahit olduğumuz gibi, 80’li yaşlarında aktif olarak çalışan, spor yapan yaşlılarımızın yanında, 60’lı yaşlarında multipl problemleri dolayısıyla başkasının yardımına ihtiyaç duyan hastalarımız da mevcuttur.

Rezerv Kapasitesi Yaşlanma ile organ fonksiyonlarında azalmalar meydana gelir. Kesin sınırlarla belirlenememekle beraber, 30’lu yaşlardan itibaren değişik organ sistemlerinde ortalama yıllık yüzde 1 oranında kayıp olduğu genel kabul gören bir yaklaşım tarzıdır. Tüm organlarımızın fonksiyonel rezerv kapasitesinin söz konusu olması ve yaşa bağımlı kayıpların kronik süreçli kayıplar olması, adaptasyon mekanizmalarının devreye girmesi nedeni ile yaşlılar normal şartlarda günlük yaşam aktivitelerinde çok önemli problemler yaşamazlar. Ancak rezerv kapasitenin azalmasına bağlı olarak, basit bir solunum yolu enfeksiyonu veya tedaviye yeni bir ilaç eklenmesi, mevcut dengeyi bozup, yaşlının ciddi problemler yaşamasına yol açar ki, bu rezerv kapasite azlığına bağlı gelişen tabloyu açıklamak için homeostenoz tabiri kullanılmaktadır.

Dileryum Tablosu İncelenmeli Genel fizyolojik rezervde değişiklik, homeostatik mekanizmalarda bozulma, kronik multipl organ sistemi hastalıklarının varlığı, polifarmasi, ağrının algılanmasındaki değişiklikler, demans veya görme / işitme gibi fonksiyonlardaki azalmaya bağlı iletişim yetersizliği gibi nedenler, yaşlılarda hastalıkların atipik prezente olmasına yol açar. Yani hastalıklar genç erişkindeki klasik semptom ve bulgularla değil, farklı semptomlarla kendisini gösterir. Örneğin ateş olmaksızın ciddi enfeksiyonlar, yanma, ağrı, sık idrara çıkma gibi klasik semptomlar olmaksızın deliryum tablosu ile seyreden idrar yolu enfeksiyonları, psödodiyare ile seyreden fekal impaktların yaşlılarda gözlenmesi hiç de nadir değildir. Özellikle deliryum tablosu, enfeksiyonlar,

22

EYLÜL 2013

su-elektrolit bozuklukları, ilaç yan etkileri gibi birçok problemin tek prezentasyon bulgusu olabilir ve yaşlılarda sık gözlenen demans, depresyon gibi hastalık grupları ile karıştırılabilir. Deliryum tablosu, yaşlı bireyde altta yatan ciddi bir problemin habercisi olarak değerlendirilmeli ve gerekli inceleme ile sebep(ler) tespit edilip ortadan kaldırılmalıdır.

Yaşlı ve Koruyucu Hekimlik Geriatrik yaş grubu sağlıklılık düzeyi açısından heterojen bir grup olup, bu süreci etkileyen faktörler içinde genetik yatkınlıkların yanı sıra, çevresel faktörlerin de önemi oldukça fazladır. Sağlıklı beslenme, egzersiz, kötü alışkanlıklardan uzak durma, stres faktörünün en aza indirgenmesi gibi sağlıklı yaşam için sıkça telaffuz edilen uygulamaların, yaşamın tüm evreleri, hatta çocukluk dönemi de dahil olmak üzere yaygınlaştırılmasının, daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşlılık dönemi için önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Hatta daha da ileri giderek anne karnındaki dönemin, ileri yaşlardaki problemleri belirlemede önemli olabileceğine dair şu örnek oldukça ilginçtir. Alzheimer hastalığı için öne sürülen beyin rezervi / kognitif rezerv hipotezine göre, beynin büyüklüğü, nöronal ve sinaptik bağlantıların çokluğu, ileriki yaşlarda bu hastalığına karşı koruyucu özellik göstermektedir. Bu hipotez, yaşamın ilk yıllarında optimal nörolojik gelişimin önemini vurgulamaktadır. Çünkü beyin, maksimum ulaşacağı boyutun yüzde 93’ünde yaşamın ilk 6 yılında ulaşır. Büyük beyinlerin daha çok nöron ve sinaptik bağlantı içereceği ve maksimum beyin boyutuna erken çocukluk döneminde ulaşılabileceği öngörülerinden hareketle, yaşamın ilk yıllarında sağlanacak optimal nöral gelişimin, yaşlılık döneminde gelişebilecek serebral patolojilere karşı tampon oluşturabileceği ifade edilebilir. Beyin gelişimi, genetik faktörlerin yanı sıra beslenme, santral sinir sistemi enfeksiyonları ve inflamasyonları, perinatal beyin hasarı gibi faktörlerden etkilenmekte


olup, prenatal ve yaşamın ilk yıllarındaki koşulların iyileştirilmesinin, toplumdaki beyin rezervini belirgin şekilde arttırabileceği ve sonucunda, AH gelişim riski veya semptomların ciddiyet derecesi üzerine olumlu etkileri olacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak döllenme ile başlayan yaşamın tüm evrelerini içine alan sağlıklı yaşam parametrelerinin bu perspektiften vurgulanması ve toplumda yaygınlaştırılması konusunda daha etkin ve programlı çalışmaların yapılması planlanmalıdır.

Yaşlı ve Kronik Hastalıklar Yaşlı nüfusun getirdiği en önemli sağlık sorunlarının başında ‘’kronik hastalıklar’’ gelmektedir. Daha önceleri gelişmiş ülkelerin önemli bir sağlık sorunu olarak görülen kronik hastalıklar, DSÖ’nün raporlarına göre artık gelişmekte olan ülkelerin de önemli sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Bu ülkelerde kronik hastalıkların görülme sıklığı çok hızlı artış göstermektedir. Kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet, astım, kronik akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar, Amerikan toplumunun yüzde 30-46’sını etkilemektedir. Her 10 ölümün 7’sinin nedeni kronik hastalıklardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 65+ yaş popülasyonun yaklaşık yüzde 80’inde en az bir, yüzde 50’sinde ise en az iki kronik hastalık olduğu saptanmıştır. Örneğin diyabet, 65+ yaş grubunda olan 5 kişiden 1’ini (%18.7) etkilemektedir. Yaş ilerledikçe görülme oranı yükselmektedir. Diyabet, yüksek morbidite ve beraberinde artan sağlık harcamaları ile birlikte gitmektedir. Alzheimer hastalığı gibi uzun süreli ve büyük sağlık harcamalarına neden olan dejeneratif bir hastalık, 65+ yaş grubunda yüzde 10, 85+ yaş grubunda ise yüzde 47 oranında görülmektedir.

veya daha fazla kronik hastalığın etkisi altındadır. Rapora göre 15 milyon kişide hipertansiyon, 4 milyon kişide diyabet, 3 milyon kişide kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve 2 milyon kişide de koroner kalp hastalığı olduğu belirtilmektedir. Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması, ülkemizde erişkin nüfusta yaklaşık 15 milyon hipertansif birey olduğunu (prevalans %31.8), bunların yalnız yüzde 40’ının kan basıncı yüksekliğinin farkında olduğunu, yüzde 31’inin antihipertansif tedavi aldığını göstermiştir. Kan basıncı kontrolü, tüm hipertansiflerde yüzde 8, kan basıncı yüksekliğinin farkında olan ve tedavi alanlarda ise yüzde 20 oranında bulunmuştur. Türk Diyabet Vakfı’nın çalışmasında, erişkinlerde diabetes mellitus prevalansı yüzde 7.2, hipertansiyon prevalansı yüzde 29, obezite prevalansı yüzde 22 olarak saptanmıştır.

SAĞLIK HARCAMALARININ YÜZDE 75’İ KRONİK HASTALIKLARI OLAN POPÜLASYONA YAPILMAKTADIR.

6 Bin İla 16 Bin Dolar Sağlık Harcaması Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık harcamalarının %75’inin kronik hastalıklar için yapılmakta olduğunu, bu hastalıkların maliyetinin 1 trilyon dolara yaklaşmakta olduğunu ve bu harcamalara rağmen beklenen sağlık sonuçlarına ulaşılamadığını belirtilmektedir. (Prospective Health Care Planning: Can it transform health care? Enabling Prospective Health Care,

22 Milyon Kişinin Kronik Hastalığı Var Türkiye’deki duruma gelince; Sağlık Bakanlığı’nın “Kronik Hastalıklar Raporu” 16 Şubat 2006 tarihinde yayınlanmıştır. Buna göre, ülkemizde 22 milyon kişi bir

EYLÜL 2013

23


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

HASTALIK YÖNETİMİ • Koruyucu sağlık hizmetlerini teşvik eder, • Uygun tanı ve tedavi planlamasını destekler, • Klinik etkinliği en üst düzeye çıkarır, • Etkin olmayan ve gereksiz hizmetleri elimine eder, • Maliyet-etkin tanı ve tedavi yöntemlerini kullanır, • Uygun kalite standartları ile sağlık hizmeti sunumunun en verimli bir şekilde yapılmasını sağlar, • İşlev ve işlemleri sürekli iyileştirir.

2002 Duke Health Sector Conference). Yapılan çalışmalar sağlıklı bir kişinin yıllık sağlık harcamalarının yaklaşık 1,000 dolar olmasına karşılık, kronik hastalığı olanlarda yıllık sağlık harcamalarının 6,000 ila 16,000 dolar arasında değiştiğini göstermektedir. Sağlık harcamalarının yüzde 75’i, kronik hastalıkları olan popülasyona yapılmaktadır. Hollanda’da yapılan bir çalışmada genel popülasyonda ortalama yıllık sağlık harcamaları kişi başına 1,100 Euro iken, kronik hastalıklı bir kişinin hayatının son yılındaki sağlık harcamaları ortalama 14,906 Euro olarak saptanmıştır. Ulusal sağlık harcamalarının yüzde 10’unun hayatın son senesini yaşayan kişilere yapıldığı ortaya konmuştur.

teşvik eden, engelli/özürlü hale gelmeyi önleyici ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik programlar geliştirmeli ve bunun için yeterli kaynaklar ayırmalıdırlar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Hesaplanan Bazı Hastalık Yükleri

Hastalık yönetimi daha iyi sağlık sonuçlarına, daha verimli bir şekilde erişebilmek için hizmet sunumu süreçlerini entegre eder. Böylece; daha iyi klinik sonuçların elde edilmesi sağlanır, sağlık harcamaları azalır ve daha iyi yönetilir, klinik uygulamalarda kanıta-dayalı rehberler ve protokollerin kullanımını ön plana geçer, hasta ve hekimi, ekip çalışması kavramı ile destekler. Sonuç olarak önümüzdeki 2030 yıl içinde toplum ve sağlık sisteminin karşılaşacağı en önemli sorun, yaşlanan nüfus ve bunun getireceği sonuçlar olacaktır. Gelişebilecek sorunları ve bunların sonuçlarını iyi algılayan ve hazırlık yapan toplumlar, hem sağlık, hem de ekonomik sorunların üstesinden gelmeyi başarabilecekler, toplum üyelerine daha kaliteli bir yaşam sağlayacaklardır.

No

Kronik Hastalık

Yıllık Maaliyet

1 2 3 4 5 6 7 8 9

Kalp Hastalıkları Kanser Diabet Obezite Hipertansiyon İnme KOAH HIV/AIDS Depresyon

$230 milyar $202 milyar $132 milyar $132 milyar $104 milyar $ 51 milyar $ 32 milyar $ 29 milyar $ 44 milyar

Tablo 3 - Kronik hastalıkların topluma olan yükleri Kaynak: Jan Malcolm, The Robert Wood Johnson Foundation, 2003

SIKÇA GÖZLENEN GERİATRİK SENDROMLAR: a. İnkontinans b. Denge bozuklukları ve düşmeler c. İmmobilite d. Entelektüel bozukluk (deliryum, demans) e. Depresyon f. Uyku bozuklukları g. İyatrogenez (özellikle polifarmasi) h. Malnütrisyon i. Görme ve işitme problemleri j. Cinsel problemler

24

EYLÜL 2013

Sağlık Stratejileri Oluşturulmalı Türkiye’de yapılan ‘’Hastalık Yükü Çalışması’nda, 60 yaş ve üstü nüfusta hastalık yükü en fazla olan 10 hastalığın 9’unun, 15-59 yaş grubunda ise 10 hastalığın 7’sinin kronik hastalıklar olduğu saptanmıştır. Kronik hastalıklar ve yaşlı nüfusun getirdiği sağlık sorunları ile baş edebilmek için yeni bir sağlık stratejisi geliştirmek gerekir. Bu sorunları göğüsleyebilmek için tüm dünyada kamu sağlık kurumları ve sivil toplum örgütleri, bugüne kadar infeksiyon hastalıkları, ana/çocuk sağlığı gibi konulara ayırdıkları kaynaklara ek olarak, yaşlı erişkinlerde sağlıklı kalmayı

Hastalık Yönetim Modeli Kronik hastalıkların iyi yönetilmesi hem sağlık hizmetinin kalitesini yükseltecek, hem de sağlık harcamalarının daha verimli yapılmasını sağlayacaktır. Bunun için kronik hastalık bakım programları uygulanmaktadır. Bu programların en yaygın olan kullanılanı, hastalık yönetimi modelidir. Hastalık yönetimi, sağlık hizmetlerinin ve ilgili iletişimin koordine edildiği ve hastanın kendi bakımını üstlenmesinin önemli olduğu hastalıklar için geliştirilmiş bir sistemdir.

Geriatrik Sendromlar Yaşlı bireylerde sık gözlenen bir takım problemler vardır ki, yaşlının yaşam kalitesine ve fonksiyonel durumuna olumsuz etkilerine rağmen, genellikle klasik medikal değerlendirmede gözden kaçar. Bunlara genel olarak geriatrik sendromlar adı verilir. Geriatrik sendromlar, genellikle yaşa bağlandığı, bir kısmının ifade edilmesinden


CMYK

C:100 M:48 Y:12 K:58

C:70 M:10 Y:0 K:55

C:60 M:0 Y:20 K:6


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

ÇYGD’DE ETKİNLİĞİN ARTTIĞI HASTALARA AİT ÖZELLİKLER a. 75 yaş üzeri b. Günlük yaşam aktivitelerinin iki veya daha fazlasında ya da ambulasyonda bozukluk c. Geriatrik sendromların varlığı d. Yüksek riskli ilaç kullanımı (örneğin; narkotikler, psikotrop ilaçlar) e. Yalnız yaşam veya kısıtlı sosyal destek f. Planlı olmayan sık hastane başvuruları g. Şüpheli istismar veya ihmal

GERİATRİK DEĞERLENDİRMENİN HEDEFLERİ a. Fonksiyonel durumun korunması ve iyileştirilmesi b. Yaşam kalitesinin arttırılması c. Hastane yatış oranlarında azalma d. Hastanede kalış sürelerinde kısalma e. Bakımevine yatırılma endikasyonunda azalma f. Tıbbi harcamaların azalması g. Sağlık personelinin mesleki tatmini

utanıldığı için, doktora başvuruda genellikle ifade edilmez ve şikayet bazlı bir medikal değerlendirmede de rahatlıkla gözden kaçabileceğinden, yaşlının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir problem olarak devam eder. Örneğin üriner inkontinans, özellikle yaşlı bayanlarda sık gözlenen bir problem olup, basit cilt problemlerinden, tuvalete yetişme telaşı içinde düşme ve travmalara, hatta ciddi depresyon ve sosyal izolasyona kadar değişen yelpazede problemlere yol açar. Yaşlı için bu denli önemli olmasına rağmen, yaşın getirdiği doğal bir sonuç olarak kabul edildiği ve utanıldığı için doktora başvuruda ifade edilmekten kaçınılmaktadır.

Çok Yönlü Geriatrik Değerlendirme İşte yaşlıda sık gözlenen, ancak yaşlı tarafından ifade edilmekten kaçınılan bu tür problemleri ortaya koymak için hedefe yönelik kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyaç vardır. Çok Yönlü Geriatrik Değerlendirme (ÇYGD), bu amaca yönelik hazırlanmış tıbbi değerlendirme yöntemi olup, yaşlıda sık gözlenen problemlerin varlığını, ciddiyet derecesini ortaya koymayı hedefler. Bu şekilde yaşlının yaşam kalitesini, fonksiyonel durumunu etkileyebilecek problemler çok yönlü bir şekilde araştırılması, sonucunda yaşlı için tedavi/takip/ rehabilitasyon açısından en rasyonel kararların alınması mümkün olmaktadır.

Sosyal Değerlendirmeleri de İçerir ÇYGD, medikal tanısal değerlendirmenin ötesinde fonksiyonel, mental, sosyal değerlendirmeleri içerir. Değerlendirmenin diğer bileşenleri; hastanın ekonomik durumu, ev çevresinin özellikleri ve hastanın seçimlerinin görüşüldüğü ileri direktiflerdir. Geriatrik değerlendirmenin bileşenleri Tablo 4’te gösterilmektedir. Hastaların kognitif bozukluk, depresyon, davranış bozukluğu, mobilite, inkontinans, beslenme, uyku, görme, işitme, bakıcı ve sosyal

26

EYLÜL 2013

destek, araba kullanma, ev güvenliği ve finans konularında kapsamlı olarak değerlendirilmesi daha çok problemin saptanmasına ve tedavisine olanak sağlar. Tüm yaşlı bireyler geriatrik değerlendirmeden fayda görmesine rağmen, bazen sık görülen problemlere yönelik basit araştırmalar yeterli olabilir. ÇYGD gibi daha geniş değerlendirmelerden “kırılgan” veya kurumlara yerleştirilme riski yüksek ve fonksiyonel durumunda gerileme olan yaşlılar en yüksek faydayı görür. Yaşlı bireyler çok yönlü geriatrik değerlendirmeden geçirilerek daha ileri değerlendirmeler ve özel bakım gerektiren yaşlılar belirlenmelidir.

İnterdisipliner Ekip Olmalı Geriatrik değerlendirmenin en uygun şekilde uygulanabilmesi interdisipliner ekip ile mümkün olur. İnterdisipiner ekip üyeleri hastanın tedavi planı için bir araya gelerek tek bir tedavi planı geliştirirler. Geriatrik değerlendirme kapsamlı ve interdisipliner olabileceği gibi ekibin 2 veya 3 üyesinden de oluşabilir ve daha basitleştirilebilir. İnterdisipliner ekipte geriatri uzmanı veya konu ile ilgili sertifikalı hekim, hemşire, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist bulunmalıdır. Gerektiğinde nöroloji uzmanı, oftalmolog, üroloji uzmanı ve diğer uzmanlık alanları katılabilir. Rehabilitasyon birimlerinde ve kurumlarda interdisipliner bir ekip ile kapsamlı değerlendirme yöntemleri kullanılabilir, geriatri polikliniklerinde kısa değerlendirme testleri kullanılıp izlemde gerektiğinde daha geniş testlerin kullanıldığı veya ekip üyelerinin katılımının sağlandığı bir yöntem izlenebilir. Sık karşılaşılan geriatrik problemlerin tanısının kolaylaşması için bazı basit tarama araçları tanımlanmıştır. Bu araçların amacı bazı duyarlı ön tarama soruları veya testleri sonrası patolojik cevapların daha ileri test veya araştırmalar ile izlenmesidir. Bu araçların kullanımının yararları gösterilmemiş olmasına rağmen sık karşılaşılan geriatrik problemlerin tanınma sıklığını artırarak li-


Çok Yönlü Geriatrik Değerlendirme Bileşenleri Medikal Değerlendirme Medikal hastalıklar İlaçlar Beslenme Ağız ve dişler İşitme Görme Ağrı Üriner İnkontinans

Zihinsel Değerlendirme Bilişsel durum Duygudurum Manevi durum

Fiziksel Değerlendirme Fonksiyonel durum - Temel günlük yaşam aktiviteleri (TGYA) - Enstrümental günlük yaşam aktiviteleri (EGYA)

Denge ve yürüyüş Düşmeler

Çevresel Değerlendirme Ev ve çevre güvenliği Sosyal durum, finansal durum

Bakım Tercihleri Tablo 4

teratürde yararlılığı kanıtlanmış daha ileri araştırmaların gerçekleştirilmesini sağlarlar.

Merkezin Fiziki Yapısı Merkez, yaşlıların, daha sıklıkla yatırılarak tedavi edildiği problemler ışığında dizayn edilmiş olup, yaşlılarda mevcut veya diğer oluşabilecek problemler açısından da bağlı olduğu hastaneden konsültasyon desteği alacak şekilde planlanmalıdır. Temel laboratuar ve radyoloji çalışmaları merkez bünyesinde yürütülürken, ileri tetkik desteği bağlı bulunduğu hastaneden temin edilir. Geriatrik tedavi merkezi ve bakımevinin bir arada olduğu bu modelde, mevcut arazinin etkin kullanımı mümkün olabilir. Ancak söz konusu merkez için düşünülecek arazi yeterince büyük ise farklı binalar tarzında inşa edilmesi daha kullanışlı ve amaca uygun olacaktır.

Bakımevleri Bakımevleri, geriatrik tıbbın en önemli uygulama alanlarından birini teşkil etmekte-

dir. Çoğunlukla ileri yaşlı ve fiziki ve/veya psikososyal fonksiyonel problemleri olan yaşlıların barındırıldığı bakımevleri, geriatrik yaklaşım modellerinin en etkin kullanıldığı birimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık problemlerinin yoğun yaşandığı bakımevlerinin, mutlaka tam teşekküllü bir hastaneye yakın olması ve mümkünse bu hastaneden bir protokol dahilinde hizmet alması, en uygun yaklaşım tarzı gibi gözükmektedir. Günümüzde huzurevlerinin bir bölümü ihtiyaç sebebi ile bu tarz bakım ünitelerine dönüştürülmüş, bir kısmı da sadece bakım hizmeti veren kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak mevcut şartlar dahilinde, tam teşekküllü bir hastaneye yakınlık ve hastane ile protokol zorunluluğu olmadığından, bu tür merkez sakinlerinin acil ve/veya acil olmayan sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük zorluklar yaşanmaktadır. Hasta bazen, hastane hastane dolaştırılmakta, çoğunlukla multipl problemleri ve bakım amaçlı hastane yatağını işgal eder endişesi ile hastaneye kabul noktasında sıkıntılar yaşandığı gözlemlenmektedir. Bakımevi hastalarının çoğu bilişsel problemleri dolayısıyla kendini yeterince ifade edememekte, müracaat esnasındaki hasta ile ilgili veri yetersizliği de bu tür hastalara yaklaşımı olumsuz yönde etkilemektedir. Hâlbuki planlanması öngörülen geriatri merkezindeki bakımevi sakinleri, rutin sağlık hizmetlerini bağlı bulunduğu geriatrik tedavi merkezinden alırken, acil problemleri için de ihtiyaç duyulan tüm veriler, hastane otomasyon sisteminden elde edilebilecektir. Bu tür merkezler için oluşturulacak bu yapının, mevcut bakımevleri için de gündeme getirilmesi adına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortak çalışma yapılarak, en yakın tam teşekkülü hastane ile protokollerinin yapılması sağlanmalıdır. Böylece her hastanenin sorumlu olduğu bakımevi /evleri tespit edilmiş olur. Uygun bir hastane kayıt sistemi ile bu hastaların verileri, mevcut otomasyon sistemine dahil edilerek, gerek acil gerek poliklinik başvurularında

TEDAVİ BİRİMLERİNİN FİZİKSEL PROBLEMLERİ/ YETERSİZLİKLERİ OLAN YAŞLILARA GÖRE DİZAYN EDİLMESİ, YAŞLILARIN TEDAVİ SÜRECİNİ OLUMLU ETKİLEYECEĞİ GİBİ OLUŞABİLECEK DİĞER PROBLEMLERİN DE ÖNÜNE GEÇİLMESİNİ SAĞLAR.

İDEAL BİR GERİATRİK TEDAVİ MERKEZİ; 1. Ayaktan tedavi üniteleri (poliklinikler, spesifik geriatrik sendrom poliklinikleri, ayaktan fizik tedavi/rehabilitasyon birimi), 2. Geriatri Kliniği, 3. Geropsikiyatri Kliniği, 4. Geriatrik Nöroloji Kliniği, 5. Geriatrik Rehabilitasyon Ünitesinden oluşur.

EYLÜL 2013

27


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

ÇOĞUNLUKLA İLERİ YAŞLI VE FİZİKİ VE/ VEYA PSİKOSOSYAL FONKSİYONEL PROBLEMLERİ OLAN YAŞLILARIN BARINDIRILDIĞI BAKIMEVLERİ, GERİATRİK YAKLAŞIM MODELLERİNİN EN ETKİN KULLANILDIĞI BİRİMLERDİR.

bu veriler kullanılarak, yaşlılar değerlendirilebilir. Yeni açılacak bakımevleri için de mevcut yönetmeliğe, tam teşekküllü bir hastaneye yakınlık ve kurumlar arası protokol zorunluluğu eklenmelidir.

Güvenli Bakım Merkezde birden fazla bakımevi konumlandırılabilir. Özellikle Alzheimer hastalığı günümüzde giderek daha sıklıkla rastladığımız ve gerek hastaları gerekse yakınlarını olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta ve ileri dönemlerinde gözlenen davranış bozuklukları, bu yaş grubundaki bakımevi başvurularının önemli bir kısmını teşkil etmektedir. Söz konusu hastalığın ve hastaların özelKaynaklar: • T.C. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2011 • Tezcan S, Seçkiner P. Türkiye’de demografik değişim: Yaşlılık perspektifi. Türkiye Sağlık Raporu: Yaşlı Sağlığı Sorunları ve Çözümler Ed: Aslan D, Ertem M. HASUDER 3-7, 2012 • Birleşmiş Milletler (United Nations). World population ageing: 1950-2050. Ekonomik ve Sosyal İşler Nüfus Birimi, New York, Birleşmiş Milletler Yayınları, pp 5-9, 2002 • WHO Information Fact Sheet. Population ageing - a public health challenge, Number 135, September 1998 (https:// apps.who.int/inf-fs/en/fact135.html, Erişim: 10.7.2012)

28

EYLÜL 2013

likleri, farklı dizayn edilmiş kurumlarda, takip ve rehabilitasyon hizmeti almalarını gerekli kılmaktadır. Gerek güvenlik önlemleri, gerek hemşire kontrol sistemleri açısından özellik arz eden bu tarz bakımevlerinin, merkezde bulunması, nöropsikiyatrik problemleri olan yaşlılara daha güvenli ve daha huzurlu bakım imkanı sağlamak açısından önemlidir.

Destekli Yaşam Üniteleri Destekli yaşam üniteleri ülkemizde huzurevi olarak bilinen kurumlar olup, kişisel günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız, ancak bir takım enstrümental günlük yaşam aktivitelerinde, kısmen veya tam bağımlı yaşlıların barındırıldığı yerlerdir. • Koç İ, Eryurt MA, Adalı T, Seçkiner P. Türkiye’nin demografik dönüşümü: Doğurganlık, aile planlaması, anne-çocuk sağlığı ve beş yaş altı ölümlerdeki değişimler, 1968-2008, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2010 • Akgün S, Bakar C, Budakoğlu İ. Dünyada ve Türkiye’de yaşlı nüfus eğilimi, sorunları ve iyileştirme önerileri. Türk Geriatri Dergisi 7(2):105-10; 2004 • World Health Organisation: Programs and Projects. Definition of older or elderly person. http://www.who.int/ healthinfo/survey/ageingdefnolder/en/index.html (Erişim: 15.10.2012) • Troncale JA. The aging process. Physiologic changes and pharmacologic implications. Postgrad Med. 99(5):111-4, 120-2, 1996



DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

MERKEZLERDE ÇALIŞACAK UZMAN VE/VEYA SERTİFİKALI HEKİM SAYISINI ARTTIRMAK İÇİN ÖNCELİKLE AKADEMİK DÜZEYDE EĞİTİM VEREN GERİATRİ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN SAYISINI ARTTIRMAK GEREKİR.

Stüdyo tipi daireler şeklinde planlanabilir. Yaşlı, kendisine ait bu dairede, kurumun ortak destek sistemlerinden (yemek, temizlik, çamaşır, alışveriş gibi) istifade ederek, başkalarına bağımlı olmadan sosyal yaşamını devam ettirebilir. Böyle bir merkezde bulunması, sağlık hizmetlerine ulaşım ve gerektiğinde yaşlı hizmetler zincirinin farklı halkalarına geçiş imkanı sağlaması açısından önemlidir.

Gündüz Bakım Gündüz bakım, özellikle aile yapısı ve gelenek göreneklerimize göre, Türkiye için daha kabul edilebilir bir model olup özellikle sosyal rehabilitasyon ihtiyacı olan yaşlılar ve yakınları açısından ortak yaşamı daha kabul edilebilir hale getiren bir uygulamadır. Daha çok demans/Alzheimer hastalarının faydalandığı bu tarz bir model, Alzheimer Derneği tarafından Ankara’da açılmış ve hizmet vermeye devam etmektedir. Bu tarz kurumlar aynı çocuk kreşlerinde olduğu gibi servisle yaşlıları evlerinden toplar ve gün sonu evlerine teslim eder. Kurum içinde sosyal hizmet uzmanları, fizyoterapistler, psikoterapistler, kayıtlı yaşlılarının ihtiyaçlarına göre bir planlama dahilinde gün boyu bir takım etkinlikler ve rehabilitasyon programları ile yaşlı bireyin mevcut fonksiyonlarını daha etkin kullanabilmesini ve yaşam kalitelerinin arttırılmasını hedeflerler. Bu tarz kurumların en önemli artılarından biri de gerçekten zor ve hastalığın evreleri ilerledikçe daha da sıkıntılı hale gelen bakım yükünü, yaşlı yakınlarının sırtından biraz alarak, onların da nefes almalarını sağlamaktır. Gündüz yaşlısı kurumda iken, bakımdan sorumlu aile bireyinin kendine • Berman P, Hogan DB, Fox RA. The atypical presentation of infection in old age. Age Ageing 16; 201-7, 1987 • Jarrett PG, Rockwood K, Carver D, Stolee P, Cosway S. Illness presentation in elderly patients. Arch Intern Med 155(10):1060-4, 1995 • Lakhan P, Jones M, Wilson A, Courtney M, Hirdes J, Gray LC. A prospective cohort study of geriatric syndromes among older medical patients admitted to acute care hospitals. J Am Geriatr Soc. 59:2001-8, 2011 • Ateskan U, Mas MR, Doruk H, Kutlu M. Yaşlı Türk Popülasyonunda Üriner İnkontinans: Görülme Sıklığı, Muhtemel Klinik

30

EYLÜL 2013

zaman ayırarak, günün geri kalan bölümünde yaşlısı ile daha sağlıklı bir şekilde ilgilenmesini sağlayan ve bakıcı sendromu olarak bilinen ve özellikle bu tarz hastaların bakımından sorumlu kişilerde gözlenen durumun oluşmasını ve yaşlının aile desteğini kaybetmesini engelleyen Tipleri ve Birey Açısından Öneminin Değerlendirilmesi. Turkish Journal of Geriatrics 3; 45-50, 2000 • Stern Y. Cognitive reserve. Neuropsychologia 2009; 47: 20152028 • Perneczky R, Wagenpfeil S, Lunetta KL, Cupples LA, Green RC, DeCarli C, Farrer L, Kurz A for the MIRAGE Study Group. Head circumference, atrophy and cognition: implications for brain reserve in Alzheimer disease. Neurology 2010; 75: 137142 • Savaş S Akçiçek F. Kapsamlı geriatrik değerlendirme. Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine 49(3) Ek: 19-30, 2010 • Reuben DB, Herr KA, Pacala JT. Geriatrics At Your Fingertips.


bir uygulamadır. Bu desteğin kaybolması, yaşlının kurumsal bakım ünitesine alınması ile sonuçlanır ki, bu yaşlının kendi ortamından, evinden uzaklaşmasına sebep olmanın yanı sıra, sosyal güvenlik sistemi için de ek yükler getirecektir.

Evde Bakım Evde bakım, özellikle hastaneden veya kısa süreli bakımevi takibinden sonra hastanedeki tedavi ve rehabilitasyon işlemlerinin bir kısmını ev ortamına taşıyarak, yaşlının taburculuk sonrası son sağlık ve fonksiyonel durumu ile ev ortamına adaptasyonunu sağlamayı hedefleyen bir sistemdir. Hizmet verilen yerleşim yeri dahilindeki yaşlıların mümkün olan en kısa sürede kendi ortamlarına geri dönmesinin sağlanması hem yaşlı, hem yaşlı yakınları hem de mevcut sağlık/ sosyal destek sistemi açısından önemlidir. Hastane ortamı yaşlı için çoğunlukla fonksiyonel kayıpların söz konusu olduğu ve kalış süresi uzadıkça da bu kayıpların geri dönüşümsüz hale geldiği süreçlerdir. Yaşlının mümkün olan en kısa sürede, hastane tedavilerinin etkin bir şekilde yapılması ve kendi ortamına geri iadesi asıl hedeftir. Bazen yaşlıdaki problemlerin yoğunluğuna göre, kısa süreli bir bakımevi sürecinden sonra da olsa, olabilecek en kısa zamanda yaşlının kendi ortamına döndürülmesi, hem yaşlının fonksiyonel durumunu koruyacak hem de sevdikleri ile beraber alışık olduğu bir ortamda olması dolayısıyla yaşam kalitesini yükseltecektir. Evde bakım ünitesi, kendisine taburcu edilen yaşlının ihtiyacına göre farklı disiplinlerin hangi sıklıkla ve ne kadar süre ile yaşlıyı ziyaret etmesine karar 11. baskı. New York: The American Geriatrics Society, 4-11, 2009 • Wieland D, Ferrucci L. Multidimensional geriatric assessment: back to the future. J Gerontol Med Sci 63:272-274, 2008 • Johnston B. Geriatric assessment. Landefeld CS, Palmer RM, Johnson MA, et al eds. Current Geriatric Diagnosis and Treatment. McGraw-Hill, :16-26, 2004 • Walsh KA, Bruza JM. Hospitalization of the elderly. Ann Long Term Care 15 (11), 1-6, 2007 • Gorbien MJ, Bishop J, Beers MH. Iatrogenic illness in hospitalized elderly people. J Am Geriatr Soc 40:1031-1042, 1992

vererek, bu süreci takip eden bir birimdir. (Örneğin, kalça kırığı nedeni ile opere edilen yaşlının ev ortamına adaptasyonu için, yaşlının evinin düşme riski açısından incelenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması için sosyal hizmet uzmanı ve ev ortamındaki rehabilitasyon için fizyoterapist ziyaretlerinin uygun süre ve sıklıkla planlanması gibi)

Geriatri Merkezinde Görev Alacak Personel Merkezin yaşlıya uygun oluşturulmuş fiziki şartları ve tefrişi kadar içinde hizmet veren personelin çeşitliliği ve miktarı da önemlidir. Geriatrik değerlendirme yaşlıdaki problemlerin çeşitliliği dolayısıyla, farklı disiplinlerin tanı/takip/tedavi/rehabilitasyon süreçlerine aktif katılımını gerektirir ki, bu geriatrik multidisipliner ekip çalışması olarak adlandırılır. Ekibin interaktif bir çalışma ekibi olduğu, disiplinler arası etkileşimin ve yaşlı için ortak karar mekanizmasının önemli olduğunun vurgulanması adına, bu yapıya interdisipliner ekip çalışması ifadesini kullananlar da vardır.

TOPLUMLARIN YAŞLANMASI, GÜNÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ DEMOGRAFİK DEĞİŞİMLERİNİN BAŞINDA GELMEKTE, BAZI OTORİTELERCE KONUNUN CİDDİYET DERECESİNİ VURGULAMAK AMACIYLA DEMOGRAFİK DEPREM OLARAK DA ADLANDIRILMAKTADIR.

Ekibe, şartlara ve hastadaki problemlerin özelliğine göre farklı disiplinler de (örn. psikoterapist, ürolog, oftalmolog, iş uğraşı terapisti, farmakolog, rekreasyon terapisti, konuşma terapisti) eklenebilir. Gerek poliklinik, gerek klinik, gerekse bakımevi ve evde bakım ünitelerinde bu ekip çalışması dizayn edilerek uygulanabilir. Farklı yönleriyle ilgili uzmanlarca değerlendirilip, tartışılarak ortak paydada çıkan tedavi/takip/rehabilitasyon kararı, yaşlı için en rasyonel ve akılcı karar olacaktır. Bu tarz bir ekip çalışmasının etkin olabil• Creditor MC. Hazards of hospitalization of the elderly. Ann Intern Med 118:219-223, 1993 • Wilson RS, Hebert LE, Scherr PA, Dong X, Leurgens SE, Evans DA. Cognitive decline after hospitalization in a community population of older persons. Neurology 27;78(13):950-6, 2012 • Sager MA, Rudberg MA, Jalaluddin M. Hospital admission risk profile (HARP): Identifying older patients at risk for functional decline following acute medical illness and hospitalisation. J Am Geriatr Soc 44:251-257, 1996 • Warren MW. The evolution of a geriatric unit. Geriatrics 3:4250, 1948

EYLÜL 2013

31


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

ÇEKİRDEK EKİP ELEMANLARI 1. Tıp doktoru (geriatri uzmanı veya konu ile ilgili sertifikası olan hekim) 2. Geriatri hemşiresi 3. Geriatrik fizyoterapist 4. Sosyal hizmet uzmanı 5. Diyet uzmanıdır.

mesi için ön şart, ekip personelinin konu ile ilgili eğitimli ve deneyimli olmasıdır. Her bir disiplin için eğitim olanaklarının gözden geçirilmesi, hali hazırda mevcut olanlar için iyileştirme ve yaygınlaştırma, mevcut olmayanlar için de en kısa zamanda yapılandırma çalışmalarının yapılması gerekir.

Farklı Bir Yaklaşım Tarzı Gerekli Hali hazırda mevcut geriatri uzmanı sayısı 25-30 civarında olup, çok büyük bir kısmı tıp fakültelerinin geriatri bilim dallarında öğretim üyesi olarak hizmet vermektedir. Yaşlı sayımız, toplumsal yaşlanma hızımız, geriatri uzmanı yetişme süresi ve mevcut imkanlar değerlendirildiğinde, bu tür hizmetlerde çalışmak üzere yeterince geriatri uzmanı yetiştirmeyi beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Mevcut ve yakın bir gelecek için yeni yetişecek uzmanların, • Burley LE, Currie CT, Smith RG, Williamson J. Contribution from geriatric medicine within acute medical wards. Br Med J 2(6182):90-92, 1979 • McVey LJ, Becker PM, Saltz CC. Effect of a geriatric consultation team on functional status of elderly hospitalized patients. A randomized, controlled clinical trial. 110(1):79-84, 1989 • Hogan DB, Fox RA, Badley BW, Mann OE. Effect of a geriatric consultation service on management of patients in an acute care hospital. CMAJ 136(7):713-717, 1987 • Reuben DB, Borok GM, Wolde-Tsadik G. A randomized trial of comprehensive geriatric assessment in the care of hospitalized patients. N Engl J Med 332(20):1345-1350, 1995

32

EYLÜL 2013

gerek tıp fakültesi öğrencilerinin, gerekse anabilim ve yan dal uzmanlık öğrencilerinin eğitimi için akademik olarak görevlendirilmesinin akılcı bir yaklaşım tarzı olacağı yadsınamaz bir gerçektir. Bu durumda kurulması düşünülen bu merkezler için farklı bir yaklaşım tarzı gerekmektedir. Batı ülkelerinde de örneklerine rastladığımız sertifikasyon eğitimi, daha kısa zamanda daha fazla sayıda hekimi, bu merkezlerde istihdam edilebilir hale getirebilir bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun şekilde planlanacak bir sertifikasyon eğitim programına, konu ile istekli hekimler (örn. aile hekimleri, iç hastalıkları uzmanları, pratisyen hekimler) dahil edilebilir ve eğitim sonu sertifika alan hekimler, söz konusu merkezlerde istihdam edilebilir. Bu merkezler dışında, bakımevlerinde, yaşlı turizmi yapılan merkezler gibi farklı hizmetler zincirinde de bu sertifikasyonun aranması, verilecek hizmetin kalitesini arttıracağı gibi bilinçli bir yaklaşım dolayısıyla personel yıpranma sürecine de olumlu katkılar sağlayacaktır. Sertifikasyon eğitiminin içeriği, süresi gibi konular, oluşturulacak bir uzmanlar kurulunda ele alınması ve mutlaka pratik eğitimlerin de yer aldığı bir eğitim sürecinin ortaya konması gerekir.

İş Yükü Hemşirelik Hizmetlerinde Geriatri pratiğinde, en önemli iş yükü hemşirelik hizmetlerindedir. Poliklinik, klinik, bakımevi, gündüzlü bakım ve evde bakım gibi hizmetler zincirinin tüm halkalarında en aktif rol alan hemşirelerdir. Son yıllarda geriatri hemşireliği yüksek lisans programları, farklı üniversiteler bünyesin• Allen CM, Becker PM, McVey LJ. A randomized, controlled clinical trial of a geriatric consultation team. Compliance with recommendations. JAMA 255(19):2617-2621, 1986 • Saunders RH Jr, Hickler RB, Hall SA. A geriatric special-care unit: Experience in a university hospital. J Am Geriatr Soc 31(11):685-693, 1983 • Rubenstein LZ, Josephson KR, Wieland GD, et al. Effectiveness of a geriatric evaluation unit. A randomized clinical trial. N Engl J Med 311(26):1664-1670, 1984 • Cohen HJ, Feussner JR, Weinberger M. A controlled trial of inpatient and outpatient geriatric evaluation and management N Engl J Med 346(12):905-912, 2002


ANGELANTONI LIFESCIENCE

HEMOSAFE - Kan Güvenliği

Çikolata barları ve kola tenekelerini saklayan satış makineleri ile aynı tasarımda olan Akıllı Kan Saklama Dolabı, bir soğutucu ve 10 kilitlenebilen dönen rafa sahip ve 150 kan torbasını saklayabiliyor. ''Ameliyat esnasında herhangi bir şey yanlış giderse, daha fazala kana ihtiyaç duyulur, fakat cerrah kanları kullanmazsa, kanlar çöpe gitmez''

SMARTFREEZER

İnsan hatalarından kurtularak biorepositorinizin değerini korur. -180 °C sıvı azot buharında veya -80 ° C'de mekanik dondurucuda depolama ve biyolojik örneklerin alınması için en gelişmiş robotik sistem.

TEKNOSER Kalibrasyon Üretim Servis Danışmanlık Medikal A.Ş.

İlgili videoları izlemek için: www.facebook.com/TEKNOSERAS

T +90 312 4687690 | F +90 312 4270886 | E teknoseras@teknoseras.com.tr | W www.teknoseras.com.tr


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

GELECEĞİN HASTA PROFİLİNE UYGUN HAZIRLAMAK ADINA, TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM PROGRAMLARINA, GERİATRİK HASTANIN ÖZELLİKLERİ, GERİATRİK YAKLAŞIM MODELLERİ GİBİ KONULARI DAHA ETKİN BİR ŞEKİLDE DAHİL EDİLMELİ.

de başlatılmış olup, konu ile ilgili uzman personel yetiştirilmektedir. Bu programların, ülke geneline yaygınlaştırılması ve verilen eğitimin etkinliği ve standardizasyonu ile ilgili çalışmaların gündeme getirilmesi sağlanmalıdır. Bu tür merkezlerde çalışacak hemşirelerin konu ile ilgili eğitim ve deneyimlerinin yanı sıra, çalışacak personel sayısı da önemlidir.

Fizyoterapi Tedavi Programına Dahil Edilmeli Fizyoterapi, yaşlı hizmetler zincirinin tüm halkalarında bulunması gereken, yaşlı için hayati öneme sahip fiziksel fonksiyonel durumun korunması ve geliştirilmesi konusunda stratejileri belirleyen disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle hastaneye yatırılan hastaların, hastane tedavileri süresince fonksiyonel kayıplarının en aza indirgenmesi için alınacak önlemler, yaşlının hastane sonrası takip edileceği aşamayı belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Bu amaca yönelik olarak, fizyoterapinin hastane yatışından taburculuk sürecine kadar, yaşlının tedavi programına dahil edilmesi gerekliliği, konunun uzmanlarınca altı çizilerek vurgulanmaktadır. Ülkemizde konu ile ilgili yüksek lisans programları birkaç üniversitede mevcut olmakla beraber, Türkiye’nin ihtiyacı karşılamaktan hayli uzaktır. Mevcut eğitimlerin gözden geçirilerek standart bir eğitim programının işlerlik kazanması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

EYLÜL 2013

Açılması öngörülen geriatri merkezi, bu disiplinlerin eğitim süreçlerinde, çok önemli bir model teşkil edecek ve eğitimin en önemli aşamalarından biri olan pratik eğitim için uygun bir ortam oluşturacaktır.

Tıp Fakültesi Programlarında Yer Almalı

Yaşlı bireyin sosyal ihtiyaçları/problemleri, en az sağlık ile ilgili problemleri kadar önemli olup, her iki hizmet alanını birbi-

Toplumsal yaşlanma olgumuzun parametreleri göz önüne alındığında, yakın bir gelecekte, pediatri dışında tüm klinik bilimlerin hasta profilinde yaşlı oranının artışını gündeme getiren bir değişim kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Bu gerçekten hareketle geleceğin hekimlerini, geleceğin h asta profiline uygun hazırlamak adına, tıp fakültesi eğitim programlarına, geriatrik hastanın özellikleri, geriatrik yaklaşım modelleri gibi konuların daha etkin bir şekilde dahil edilmesi ve standardizasyon çalışmaları ile tüm tıp fakülteleri programlarında yer almasının sağlanması gerekmektedir.

• Landefeld CS, Palmer RM, Kresevic DM. A randomized trial of care in a hospital medical unit especially designed to improve the functional outcomes of acutely ill older patients. N Engl J Med 332(20):1338-1344, 1995 • Epstein AM, Hall JA, Besdine R. The emergence of geriatric assessment units. the “new technology of geriatrics.” Ann Intern Med 106(2):299-303, 1987 • Palmer RM, Landefeld CS, Kresevic D, Kowal J. A medical unit for the acute care of the elderly. J Am Geriatr Soc 42(5):545552, 1994 • Palmer RM, Counsell S, Landefeld CS. Clinical intervention trials: The ACE unit. Clin Geriatr Med 14(4):831-849, 1998

• Covinsky KE, King JT Jr, Quinn LM. Do acute care for elders units increase hospital costs? A cost analysis using the hospital perspective. J Am Geriatr Soc 45(6):729-734, 1997 • Jayadevappa R, Chhatre S, Weiner M, Raziano DB. Health resource utilization and medical care cost of acute care elderly unit patients. Value Health 9(3):186-192, 2006 • http://www.gata.edu.tr/dahilitipbilimleri-/geriatribd/atdgeriatrianablmdalinintanitimi-969.asp(Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.medicine.ankara.edu.tr/ankarahastane/bolumdoktorlari.php?id=64&dil=tr (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.itf.istanbul.edu.tr/geriatri/anasayfa.html (Erişim tarihi: 15.10.2012)

Sosyal Çalışmacılar Eksik

34

rinden ayrı düşünmek, değerlendirmek, yaşlıya sunulan hizmetlerin etkinliğini önemli ölçüde azaltacaktır. Yaşlı bireyin değerlendirmesinde, takibinde ve yaşlı için alınacak kararların şekillendirilmesinde, yaşlının aile yapısı, ev ortamı, ekonomik durum gibi sosyal verilerin etkinliği çok fazladır. Konu ile ilgili eğitimli sosyal çalışmacılar, geriatrik interdisipliner ekibin vazgeçilmez elemanı olup, tüm yaşlı hizmetler zincirinde aktif olarak rol alması söz konusudur. Türkiye’de alana özel lisans/yüksek lisans düzeyinde eğitimler söz konusu olmayıp, bu tür eğitim programlarının hazırlanarak, hayata geçirilmesi gerekmektedir.


Diğer taraftan yine pediatri dışında tüm klinik bilimlerin (özellikle ortopedi, üroloji, fizik tedavi, nöroloji, psikiyatri gibi) uzmanlık eğitim süreçlerine, geriatrik yaklaşım modellerinin entegrasyonu, ilgili uzmanlık alanında yaşlı hastaya verilen hizmeti daha etkin ve daha akılcı hale getirecektir. Konu ile ilgili Amerikan Geriatri Derneği’nin diğer dahili ve cerrahi bilim dallarının eğitim süreçlerine entegrasyon ile yaptığı çalışmalar, referans niteliği taşımakta olup, gelecek için ümit vaat etmektedir.

Geriatri Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Bu ve benzeri merkezlerde çalışacak uzman ve/veya sertifikalı hekim sayısını arttırmak için öncelikle akademik düzeyde eğitim veren geriatri öğretim üyelerinin sayısını arttırmak gerekir. Bu amaca yönelik olarak; 1. Mümkün olan tüm tıp fakültelerinde geriatri bilim dallarının oluşturulmasını sağlamak 2. Eğitimin en önemli aşamalarından biri olan pratik eğitim için uygun ortamlar oluşturmak/sağlamak (geriatri merkezleri, bakımevi, evde bakım gibi) 3. Geriatri eğitimini özendirmeye yönelik, yaşlı hizmetler zincirinin farklı aşamalarında geriatri uzman kadroları oluşturmak, yaygınlaştırmak

Sonuç 1. Yaşlanan dünyada, ülkemiz de hızlı bir şekilde yaşlanmaktadır. 2. Toplumsal yaşlanma olgusunun getirdiği çok yönlü problemlerin en aza indirgenmesi, konuya yönelik önceden alınacak tedbirlerle mümkün olabilecektir. 3. Yaşla beraber, sağlık problemlerinin arttığı ve daha komplike bir hale dönüştüğü gerçeğinden hareketle, Sağlık Bakanlığı açısından da bir takım tedbirler alma yükümlülüğü gündeme gelmektedir. 4. Farklı yaşlı hizmetler zincirinin bir arada hizmet verdiği, yukarıda detaylandırılmaya çalışılan geriatri merkezleri, bu yaş grubunun ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş, konuya yönelik eğitimli ve deneyimli personelle hizmet vermesi ön görülen merkezlerdir.

TOPLUMSAL YAŞLANMA OLGUSUNUN GETİRDİĞİ ÇOK YÖNLÜ PROBLEMLERİN EN AZA İNDİRGENMESİ, KONUYA YÖNELİK ÖNCEDEN ALINACAK TEDBİRLERLE MÜMKÜN OLABİLECEKTİR.

5. Bu merkezlerde verilecek hizmetin, yaşlının fonksiyonel durumunun korunması, yaşam kalitesinin arttırılması gibi hedeflerinin yanında, hastane yatış oranlarında azalma, hastane kalış sürelerinde kısalma, kurumsal bakım gerekliliğinin azalması gibi ekonomik getiriler sağlayacağı da ön görülmektedir.

4. Geriatri eğitimini özendirmeye yönelik, geriatri yan dal ihtisas süresi ile ilgili düzenlemeleri gündeme getirmek (Örneğin ABD’de, geriatri yan dal eğitimi 1+1+1 şeklinde uygulanmakta, klinik geriatri için bir yıllık eğitim yeterli görülmekte, diğer iki yıl akademik hedefleri olanlar için gündeme getirilmektedir)

6. Yaşlıya verilecek hizmetin sağlık ve sosyal boyutunu birbirinden ayrı düşünmek ve uygulamak, hizmetin etkinliğini azaltacağından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortak çalışma zeminin oluşturulması ve her iki Bakanlığın etkin olacağı projeler temelinde merkezlerin oluşturulması, uygun bir yaklaşım tarzı olacaktır. ■

• http://www.hospital.hacettepe.edu.tr/Bolum/171 (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.kyih.gov.tr/detay.php?id=124&cid=16 (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.kdh.gov.tr/ (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.emoryhealthcare.org/geriatric-hospital/wwgh-tour/index.html. (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://my.clevelandclinic.org/locations_directions/main-campus/campus-map/default.aspx?bizId=xbuilding (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://sgec.stanford.edu/ (Erişim tarihi: 15.10.2012) • http://www.hug-ge.ch/lieux-dhospitalisation (E. T.: 15.10.2012)

• Specialty Training Curriculum for Geriatric Medicine Curriculum. August 2010, Joint Royal Colleges of Physicians Training Board • Martinez IL, Mora JC. A community-based approach for integrating geriatrics and gerontology into undergraduate medical education. Gerontol Geriatr Educ 33(2):152-65, 2012 • Kanter SL. The nursing home as a core site for educating residents and medical students. Acad Med 87(5):547-8,2012 • Geriatric Medicine Training and Practice in the United States at the Beginning of the 21st Century. Gregg A. Warshaw, M.D. Elizabeth J. Bragg, Ph.D., R.N. Ruth W. Shaull, M.S.N., R.N. July 2002

EYLÜL 2013

35


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

Yaşlı Turizmi, Türkiye’den Başlar Ağırlamayı düşündüğümüz ülkelerin yaşlı profillerini-alışkanlıklarını bilmemiz gerekir

Yaşlılık, ülkemize de geliyor. Halen yaşlanan vatandaşlarımız için 2023 milenyum planımızı yapmaya başladık. (Milenyum Birleşmiş Milletlerin 2020 yılını dünya tarihinde dönüm noktası ve refahta hedef seçtiği devir. Türkiye’de bu tarih 1923’den 100 yıl eklenerek 2023 olarak kabul ediliyor). Ülkemizde iyi sağlık hizmetleri ile ortalama yaşam süresi uzayınca yaşlı nüfusun incelenip, ölçülerek, akıl ve gayretle planlanması gerekmiştir.

U Z . D R . AY Ş E T U R A N M A

Yaşlanma hakkında yeni çıkan kanunlar, uygulamalardan haberdarız. (USA AGING ACT, EU AGING COMMITTEE, UK NHS AGING). Yaşlılık profili bütün dünyada değişiyor. Emeklilik yaşına geldiği halde ABD’de (67 yaş) çalışmaya devam eden sağlıklı ve verimli çok sayıda hak sahibi yaşlı bulunmaktadır.

İstatistik Yapıyorlar Dünyanın en nüfuslu ülkelerinden Çin ve Hindistan’dan sonra 3. olan ABD, 330 milyon nüfusu ile 2050 yılı projeksiyonu üzerinde çalışıyor. Dün yaptığı planları bugün uygularken sayı saymak konusun-

36

EYLÜL 2013

da başarılı ve sonuçlarını uygulamada gerçekçidir. ABD’nin neden başarılı olduğuna şaşırmamak gerekir, çünkü istatistik yapıyor ve kendi elleri ile saydıkları sonuçlara iman edip gereğini yerine getiriyorlar. 1940’lı yıllarda 135 milyon olan Amerikan nüfusu, bugün 328 milyona yükseldi. Amerikan nüfusu halkının doğal doğum oranı ile yükselmemiştir. Amerika’da yüzyıldan beri doğum oranı 2.2 /kadın çevresinde dalgalanır. Bu durumda yılda 2 milyon kadar bebek doğumu gerçekleşir. Bu seyir Amerikan tarihinde bir kere şaştı: Baby Boomers. İkinci Dünya savaşı sonrası bütün dünyada evlerine dönen askerlerin sosyolojik etkisi ile doğum oranları iki katı artarak 3.8/kadına yükseldi. Sosyolojide bu dönem 1946-1964 arasında kabul edilir. Baby Boomers döneminde doğanlar 2014 yılında emekli olmaya başlamakta ve Türkiye’nin yaşlı turizminde müşteri kitlesini oluşturmaktadır.

Emekliler Çalışmaya Devam Ediyor Avrupa, Japonya ve Rusya gibi diğer II. Dünya Savaşı ülkeleri de yaşlı nüfus kay-


nağı ve bizim hedef kitlemizdir. Müşteri portföyünüzü tanımadan mal satabilir misiniz? O halde yaşlanan dünya nüfusunu kısaca tanıyalım. ABD, doğal nüfus artışı ile geniş topraklarını koruyamayacağı ve ekonomisini döndüremediği sebebi ile her yıl planlı göçmen alımı yapar. Avrupa ülkelerinde ırkçılığa rağmen nüfusun hızla azalıp yok olmasını göçmenler ve yabancı işçiler önlemekte, ekonomiyi sürdürmektedir. Ancak Baby Boomers neslinin ekonomiye sağladığı momentum artık son kavşağı döndü. 2020 yılında OECD ülkelerindeki işçilerin yüzde 28’ini 55 yaş üstü işçiler oluşturacaktır (American Workforce Statistics). Emekliye ayrılmaya başlayan bu insanların 67 yaşını doldurup emekliliğe hak kazanmasına rağmen sağlıklı oldukları için büyük bir bölümü çalışmaya devam etmektedir. Birçok batı ülkesinde emeklilik yaşının daha da arttırılması gündemdedir. Japonya da 94-96 yaşlarına kadar ortalama yaşam süresi uzamıştır. Bu sene Japon Sağlık Bakanı ‘Yaşlılar lütfen daha fazla yaşamak için gayret etmeyin’ dediğinde tepki aldı.

Zengin ve Aktif Yaşlı Amerikan verilerine göre zevk için seyahate çıkan Amerikalıların yüzde 80’ni bu yaşlılardan oluşmaktadır. Amerika’daki mal ve zenginliğin yüzde 80’ni de bu yaş grubunun elindedir. Yapılan anketlerde bu yaşlı, zengin ve aktif grup (65+yaş) mal varlıklarını (%50 oranında) çocuklarına bırakmak istememekte ve vakıflara devretmeyi düşünmektedir. Bu yaş grubunun incelediğinizde soğuk savaş dönemi, Vietnem savaşı, egzistansiyalist ve Hint felsefesi takipçisi, Beatles –Woodstock devirlerinin kişilik özelliklerine rastlıyorsunuz.

Yaşlı Turistlerin İhtiyaçlarını İyi Tahlil Etmeliyiz Ülkemize gelecek yaşlı turistleri misafir ederken onların ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını ve kendi kapasitemizi iyi tahlil edersek bu sahada çok para kazanırız, gençlerimize istihdam yaratırız, sosyal barışa katkımız olur. Amerika’dan, Avrupa ve Japonya’dan kalkıp ülkemize gelecek yaşlı turist burada Geriatri‘nin gerektirdiği bilimsel altyapıyı bekler.

YAŞLI TURİZMİ ÜZERİNDE SAHA ANALİZLERİ YAPILMALI VE PLANLAMALARDA ANKET SONUÇLARI GÖZ ÖNÜNE ALINMALIDIR. YAPMIŞ OLDUĞUMUZ BİR ANKETTE YAŞLILARIN, DİĞER TURİST GRUPLARINDAN İZOLE EDİLMEK İSTEMEDİKLERİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

EYLÜL 2013

37


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

2020 YILINDA OECD ÜLKELERİNDEKİ İŞÇİLERİN YÜZDE 28’İNİ 55 YAŞ ÜSTÜ İŞÇİLER OLUŞTURACAKTIR.

Geriatri ve Gerontoloji Geriatri; sağlığı desteklemek, hastalıkları önlemeyi, yaşlılıktan kaynaklanacak engellilik halinde koruyucu hekimliği ve kaybedilen fonksiyonların yerine geçebilecek (compensation) düzenlemeleri çalışır. Aile hekimleri ve iç hastalıkları hekimlerinin üst ihtisas alanlarına girer. Yaşlı turistler ve yaşlı turizmi çok geniş bilgi ve tecrübe birikimi isteyen bilimsel bir alandır. Yaşlı turistin görmesi azalır, duyması zorlaşır, kas gücü azalır, hafızası zayıflar, idrar kaçırma problemi olabilir, yaşamını sürdürmek için yardımcıya ihtiyacı vardır. Gerontoloji ise yaşlanma sürecini çalışır. Geriatri ile Gerontoloji konuları birbirinin içine girifttir.

Derneklerle Birlikte Planlama Yapılmalı Yaşlı turizmi, bilgi birikimi ve tecrübe şart olan etik ve legal yönleri önemli, kazancı yüksek sağlık turizmi alanıdır. Yaşlıların üye oldukları derneklerle birlikte planlanırsa kitle turizmine döner ve iyi yönetildiği takdirde ülkemizin ekonomisini geliri ile tek başına döndürebilir. ABD’de

emeklilerin bağlı olduğu AARP derneğinin 50 milyon kişiden fazla üyesi, haftalık dergisi, TV istasyonu, seyahat acentesi ve sağlık turizmi grubu vardır. Bunlar yaptıkları seyahatlerin öykülerini ortak web sitelerinde paylaşırlar. İyi tecrübeler yaşanan ülkelere turlar düzenlenir, kötü tecrübe yaşanan ülkelerden hızla kaçarlar.

Fizik Tedavi ve Kür Merkezleri Düşünülebilir Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde on iki aya yayılabilen turizm faaliyeti yerel hastane, otel ve üniversitelerin ortak programları ile başarılabilir. Yaşlının esnekliğinin olmadığının ve taahhüt edilen hizmetleri aynen isteyeceğinin farkında olmalıyız. Ülkemizin deprem kuşağında olması sonucu kaplıcalarımız ve maden sularımız vardır. Bu zenginliklerimizden yaşlı rehabilitasyon merkezlerinde faydalanabiliriz. Orta iklim kuşağında yer almamız sebebiyle sebze ve meyve bolluğunu detoks programlarında kullanmalıyız. Uzun süreli yaşlı hasta bakımı çok pahalı bir uğraşı olup zengin ülkeler için bile büyük mali yüktür. Bu alana girmek hata olur. Kendine yetebilen, yaşlıların faydalanabileceği fizik tedavi ve kür merkezleri düşünülmelidir.

Yaşlı Turistler İzole Edilmek İstemiyor Yaşlı turizmi üzerinde saha analizleri yapılmalı ve planlamalarda anket sonuçları göz önüne alınmalıdır. Yapmış olduğumuz bir ankette yaşlıların, diğer turist gruplarından izole edilmek istemedikleri ortaya çıkmıştır. Gençlerin etrafta dolaştığı tesislerde kalmak ve onlarla eğlenmek istiyorlar. Bu durumda tesis ve programların planlaması yapılırken yaşlıların fonksiyonları çok iyi bilinerek, merdiven düzenlemesinden, odalardaki banyolara giriş çıkışa, yemek menülerinden turistik seyahatlerin akış hızına, transferlerde kullanılacak özel tekerlekli sandalye alabilecek yaşlı otobüslerine kadar ince detaylar düşünülmelidir.

38

EYLÜL 2013


Yaşlılara Verilen Sağlık Hizmeti Fonksiyon uzmanları, insan fonksiyonlarını matematiksel ölçebilen fizyoterapistlerdir. Yaşlı turizmi yapmak niyetinde olanlar yaşlıların yaş gruplarına göre hangi sağlık hizmetlerini isteyeceklerini birlikte planlamalıdırlar. Geriatri bilim dalı multidispliner çalışmanın şart olduğu alandır. Psikolog, ortopedist, sosyolog, fizyoterapist, ürolog, oftalmolog gibi yaşlanan insanın bütün fonksiyonlarının değişimi takip edilmelidir. Bu sebeple yaşlı turizmi, ülkemizde geriatri mevzuatları, kanunları ve uygulamalarının hızla yapılmasına bir impetus (teşebbüse hız kazandıran kuvvet) olabilir. ABD’nin yaşlılara verilen resmi sağlık hizmetleri, insan fonksiyonlarını korumak amaçlı rehabilitasyon hizmetleri incelendiğinde, 2006 yılında yaşlılara, ayaktan verilen fizik tedavi için 3.1 milyar dolar harcandığı görülür (Medicare 2006). Aynı gruba, mesleki rehabilitasyon amacı ile ek 747 milyon dolar harcanmıştır (2012 National Healthcare Quality Report). 9.8 milyon Amerikalı yaşlıya (Nüfus 320 milyon) 2011 yılında yatılı rehabilitasyon kurumlarında fizik tedavi rehabilitasyon amacı ile 6.7 milyar dolar ödenmiştir (2012 NHQR). Yaşlanmakta olan nüfusuna bakabilecek uzman kadroları planlayan Amerikan Kongresi, göçmenlik kanununda yaşlı bakım ve rehabilitasyon uzmanlarına öncelik tanımaktadır. Almanya, wellness ve yaşlı, post op rehabilitasyonları için devlet ihaleleri ile hizmet satın almaktadır.

rehabilitasyon merkezi Amerika’nın SGK’sı Medicare tarafından sertifikalandırılmış ve akredite edilmiş olur. Ayrıca yaşlılara güler yüzlü, şefkatli vücut dili ve medeni tavrı uygun hizmet verilmesi de takip edilmektedir. Amerika’daki etnik gruplar arasında rehabilitasyona uyum farkı da bulunmuştur. Yaşlıların çok özel olan psikolojileri ile ilgili çalışmalarda, yaşlının ailesi sürekli haberdar edilmekte ve iş birliği yapılmaktadır. Yaşlının kültürel - dini inanç ve alışkanlıkları yaşlı merkezlerinde kabul görmelidir. Amerikan geri ödeme Medicare sistemi şartları bu konuları kapsamaktadır (MAP Measure Applications Partnership 2012).

YAŞLI TURİZMİ, BİLGİ BİRİKİMİ VE TECRÜBE ŞART OLAN ETİK VE LEGAL YÖNLERİ ÖNEMLİ, KAZANCI YÜKSEK SAĞLIK TURİZMİ ALANIDIR.

Ülkemizde yaşlı konusunda profil çalışması yapılmalıdır. Bunun yanında ağırlamayı düşündüğümüz ülkelerin yaşlı profillerini-alışkanlıklarını da bilmemiz gerekir. Yaşlı turizmi, ülkemiz için ekonomik kazanç sağlayacaktır, bilgi ile çalışmak zamanıdır. ■

Fonksiyonel Durum Değerlendirilmesi Yapılan araştırmalarda 85 yaş üstü grubun rehabilitasyon ile fazla esneklik kazanamadığı izlenmiştir. Amerikan devleti rehabilitasyon hizmeti almadan önce resmi olarak, yaşlının fonksiyonel durum değerlendirmesini yapar. Rehabilitasyon hizmetleri sonrası yaşlının fonksiyon durumu tekrar ölçülerek verilen hizmetin kalitesi değerlendirilmiş olur. Böylece IRF (Inpatient Rehabilitation Facility) yataklı

EYLÜL 2013

39




DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

3. Yaş Turizminde Doğru İletişim Şart Eğer işimizi seviyorsak, yeni bir alana girmek, zorluklarla baş etmek, problemleri çözmek, insanlarla uğraşmak çok zor değil

Sağlık Turizmi ülkemizde son on yıldır sağlık kuruluşlarının yurt dışından hastaların talebini karşılayarak tedavilerini yaptığı önemli bir alan oldu. Üç dört yıldan beri de daha fazla gündeme gelmeye başladı. Ülkedeki pek çok şehir sağlık turizmi yapmak istiyor ve bu ağırlıklı olarak tıp turizmi olarak düşünülüyor veya tıp ile ilişkilendiriliyor.

Ö Ğ R . G Ö R . T Ü M AY M E R C A N KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ KOCAELİ SAĞLIK TURİZMİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

3. YAŞ TURİZMİNE YÖNELİK PERSONEL EĞİTİMLERİNİN DOĞRU KİŞİLERCE YAPILMASI SAĞLANMALI. 42

EYLÜL 2013

İleri Yaş Grubu Daha Çok Kullanıyor Termal su kaynağı ve kaliteli termal su açısından zengin olan ülkemizde yakın bir gelecekte yapılacak bir dizi çalışma ile termal konusunda da aranılan bir ülke olacağız. Hatta bu çalışmaların bir an önce tamamlanması gerekiyor çünkü 3. yaş turizmi artık daha fazla konuşulmaya başlandı. Termal su kaynağı herkes için ihtiyaç olsa da genel algı ileri yaşların termali daha fazla kullanıyor olması. Ülkedeki termal turizm tercihleri ve yaş hareketliliğine baktığınızda bu durum doğrulanıyor aslında.

Yaşlılık Kavramı Değişiyor Yaşlılık veya 3. yaş çok fazla düşünülmeyen, belki düşüncesi ötelenen bir konu. Oysa dünya nüfusu yaşlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafında da konu gündeme getiriliyor. 2050 yılında dünyada 314 milyon kişinin 80 yaş ve üzerinde, 61 milyon kişinin 90 ve üzeri yaşta, 3.2 milyon kişinin de 100 yaşını aşmış olacağı öngörülüyor. Gençler yaşlılığı kendilerine çok uzak görüyorlar, orta yaşlılar yaşlılığı düşünmek istemiyorlar. Belki de herkesin aklındaki “yaşlı” algısı farklı. Tarihten bu yana “yaşlılık” kavramı, algısı ve bakış açısı dönemlere göre değişmiş.

3. Yaş Yakın zamana geldiğimizde ise, 2000’li yıllara kadar 50 ve üstü olarak görülen 3. yaş 2000’li yıllardan sonra 65 yaş olarak anılmaya başlandı. 3. yaş en kısa tanımıyla, 65 yaş ve üstü kişilerin zamanlarını yaşadıkları ülkelerden farklı yerlerde geçirerek, turistik faaliyette bulunmaları, zamanlarını hoşlarına gidecek şekilde geçirmeleri, isterlerse sağlık hizmetlerinden de fayda-


lanmaları, daha ileriki yaşlarda ise, bakım hizmetleri almalarıdır.

65 Yaş Üstü Kışı Ülkemizde Geçiriyor Sağlık turizminde 3. yaş kavramı, insanların yaşam kalite ve şartlarının yükselmesi, ekonomik rahatlık, yaşlılık ve emeklilik kavramlarının farklılaşması, değişen dünya şartları, iletişim, ulaşım şartları gibi pek çok sosyo- ekonomik ve teknolojik faktöre bağlı olarak gelişmiştir. Bugün Türkiye’de, tıp turizmi anlaşılmaya ve sorunları daha kolay çözülmeye başladığından beri 3. yaş turizmini daha fazla konuşulmaya başlanmıştır. Çünkü birkaç yıldır, özellikle Antalya’daki otellerin kış sezonunu boş geçirmelerinden doğan bir arayış ile 65 yaş üstü ülkemizi ziyaret etmekte hatta kış dönemini Türkiye’de geçirenler bulunmaktadır.

Çalışmalar Nasıl Olmalı? Sağlık turizmi konseptinde bahsettiğimiz 3. yaşa yönelik çalışmalarda ise 65 yaş üstü için kısa veya uzun süreli kalabilecek-

leri yaşam alanları oluşturulması var. Yani, bu yaşın eğlenebileceği, dinlenebileceği, zamanını hoşça ve dilediğince geçirebileceği, sosyalleşebileceği alanlar, elbette alan dışında organize edilmiş turistik faaliyetler ve bu kişilerin her türlü sağlık ihtiyaçlarının karşılanması... Göz, diş, fizik tedavilerinin, çeşitli ameliyatlarının, yapılması, ameliyat sonrası bakım hizmetlerinin verilmesi. Bu konuda yakın zamanda İstanbul ve civarına yatırım yapacak kişi ve kurumlar olduğu da bilinmektedir.

Sağlık kuruluşlarının fiziki şartları, her türlü altyapı ve hizmet açısından kaliteli olması, tıbbın gelişime açık, dinamik yapısı sağlık turizmini ülkemizde öncelikle tıp turizmi ile ön plana çıkarıyor.

Personel Sıkıntısı Tesisleri yapmak, içine gerekli malzemeleri yerleştirmek çok zor değil. Bugünün gelişmiş mühendislik hesaplarıyla bunlar yapılabiliyor. Ama iş hizmet vermeye gelince ve insan unsuru devreye girince sıkıntılar başlıyor. Bu satırları okuyan herkes, kendi kurumunda insan unsurundan kaynaklanan sıkıntıları, hesaplanamayanları, dolayısıyla bu aksaklıkların personele pek çok eğitim verildiği halde kuruma ve hizmet alanlara etkisini yaşıyor. Üstelik hizmeti alan da veren de aynı dili konuşu-

3. YAŞA YÖNELİK ÇALIŞMALARDA 65 YAŞ ÜSTÜ İÇİN KISA VEYA UZUN SÜRELİ KALABİLECEKLERİ YAŞAM ALANLARI OLUŞTURULMASI YER ALIYOR.

EYLÜL 2013

43


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

ANTALYA’DAKİ OTELLERİN KIŞ SEZONUNU BOŞ GEÇİRMELERİNDEN DOĞAN BİR ARAYIŞ İLE 65 YAŞ ÜSTÜ ÜLKEMİZİ ZİYARET ETMEKTE HATTA KIŞ DÖNEMİNİ TÜRKİYE’DE GEÇİRENLER BULUNMAKTADIR.

yor. Peki farklı milletten yaşı ilerlemiş, belki duyma yetisini yitirmiş, sevdiklerinden uzaklaşmış, farklı bir kültürdeki insanlara turizm ve sağlık hizmetini entegre olarak nasıl vereceğiz? Aslında bunu yapmak çok da zor değil.

Neler Yapılmalı? • Öncelikle bu işi ülke ve kurum olarak yapmayı istemek, artı ve eksilerini baştan görmek. • 3. yaş turizmine uygun bölgeleri altyapılarını da gözeterek tespit etmek. • Konuyla ilgili kişi, kurum, ilgili birimleri bilgilendirmek. • Detayları baştan düşünmek, sonradan tamamlarız dememek. (İlgili birimlerle bu alandaki ihtiyaçları tespit edebilmek, beyin fırtınaları yapmak) • Birimler ve kurumların koordinasyonlu çalışması, hızlı bilgi akışının sağlanması. • Misafir olarak gelecek ülke insanının alışkanlıklarını ve o ülkedeki genel kültürü, yaşlıya yönelik kültürü, yaşlıya bakış açısını bilmek, eksik noktayı burada tamamlayabilmek, hatta bunu farklılık haline getirmek. • Bu alanda hizmet edecek her düzeydeki çalışanın, planlayıcının, yaşlıya ve farklı ülke yaşlısına bakış açısını bilmek, eğitimleri buna göre planlamak.

• Yeni veya mevcut personeli bu kültür ile ilgili bilgilendirmek, eğitmek. • Kültürlerarası iletişime önem vermek, personel eğitimlerinin doğru kişilerce yapılmasını sağlamak. (Özellikle herkesin kolay gördüğü için “iletişim eğitimcisi” olduğu bu zamanda bu alana sadece para kazanmak amaçlı girenler olacaktır. Oysa kötü ve verimsiz eğitimin izini silmek zordur, personeli bıktırır, misafiri kaçırır, görünmeyen zarar daha büyüktür.) • Olası sorunlara hızlı bir şekilde çözüm bulabilmek. • Yüreğimizle ve aklımızla iş yapamayacaksak hiç başlamamak.

İlk Şart Doğru İletişim Kısaca sıralamaya çalıştığım bu maddelerde onlarca detay var. Hep birlikte üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Sadece 3. yaş turizmi için değil, yukarıda saydıklarımın üstesinden gelmek için galiba ilk şart yine doğru iletişim. Yani;

EYLÜL 2013

M

Y

CM

• • • •

Önyargısız olmak, Saygı göstermek, Güven oluşturmak, Düşüncemizi karşımızdakinin anlayacağı şekilde anlatmak, • Doğru anlaşıldığımızdan emin olmak, • Karşımızdakinin ne istediğini anlayabilmek, • İyi dinlemek, • Empati kurmak, • Doğru sorular sormak, • Ses tonumuzu dinlemek, Tüm bunları doğru yapabilmek içinse, kendimizden, durumumuzdan memnun olmak, halimize şükretmek, işimizi sevmek, işimizi sevmek, işimizi sevmek, işimizi sevmek. Eğer işimizi seviyorsak, yeni bir alana girmek, sistem kurmak, zorluklarla baş etmek, problemleri çözmek, insanlarla uğraşmak çok zor değil. Ne dersiniz? Sahi siz işinizi seviyor musunuz? Sağlık turizmi ve 3. yaşın bilinmezleriyle uğraşmaya hazır mısınız? ■

44

C

MY

CY

CMY

K



DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

Gerontoloji ve Geriatri Hemşireliği Önem Kazanıyor Ülkemizde ilk Geriatri/Gerontoloji Hemşireliği teorik ve uygulamalı Yüksek Lisans Programı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde açıldı DOÇ. DR. GÜL PINAR YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

GENÇLERE GÖRE 80 YAŞ VE ÜZERİ YAŞLI KİŞİLERDE DİYABETİK AYAK ÜLSERLERİNE BAĞLI ALT EKSTREMİTE RÖLATİF AMPUTASYON RİSKİ, BEŞ KATI KADAR YÜKSEKTİR. Yapılan projeksiyonlarda ülkemizde 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 7.2’sini 60 yaş ve üzeri nüfus oluşturmuştur, bu oranın 2015 yılında yüzde 7.9’a, 2030 yılında yüzde 12.9’a ulaşması beklenmektedir.

46

EYLÜL 2013

Dünyada ve ülkemizde sağlık alanındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hastalıkların erken tanı ve tedavisi ile azalan ölüm hızı, insan ömründe uzamaya ve toplam nüfus içinde 65 yaş ve üzeri nüfusta artışa neden olmuştur. Yaşlı nüfusun artmasına neden olan bir diğer faktör doğurganlık oranlarındaki düşüştür. 1950’lerde kadın başına beş çocuk olan doğurganlık oranı son yıllarda 2.5 olmuştur ve 2050’de 2.2 olması beklenmektedir. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre 2000 yılında 600 milyon olan 60 yaş ve üzeri nüfus, 2006 yılında 700 milyon olmuştur. Bu oran 2050 yılında 2 milyara ulaşarak dünya nüfusunun yüzde 22’sini oluşturacaktır. Gelişme süreci içinde olan ülkemizde 2000 yılında kadında 71.5 yıl, erkekte 66.9 yıl olan doğumda beklenen yaşam süresi, 2008 yılında tüm toplum için 73.1, kadında 75.7, erkekte 70.6 yıl olmuştur.

Diyabet Yaş İlerledikçe Görülüyor Günümüzde yaşanan bu demografik eğilimin sonucu olarak yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarındaki artış dikkat çekmektedir. Yaşlanma, kentleşme, fiziksel hareketsizlik ve obezite prevalansı ile paralel olarak metabolik sendrom ve bunun en önemli bileşenlerinden diyabet, yaş ilerledikçe daha fazla oranlarda görülmektedir. 65-74

yaş arasında tanı konulan diyabetli oranı yüzde 21,6 iken 80 yaş üzerindeki kişilerde ise oran daha da artarak yüzde 40’lara ulaşmaktadır. Gençlere göre 80 yaş ve üzeri yaşlı kişilerde diyabetik ayak ülserlerine bağlı alt ekstremite rölatif amputasyon riski, beş katı kadar yüksektir. Mevcut yaşlı sayısı ve yaşlı nüfusun giderek artması nedeniyle yaşlılarda diyabetik ayak dahil mikro ve makrovasküler komplikasyon riski artmakta böylece alt ekstremite amputasyonları ve ayak enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olan iyileşmeyen diyabetik ayak ülserleri içrisk artmaktadır. Ayak komplikasyonları genellikle periferik arteriyel hastalık, ayak deformiteleri ve nöropati dahil ciddi nedenlerin karşılıklı etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Yaşlılar görme yetersizliği, kötü ayak bakımı, eklem hareketlerinin kısıtlanması ve harekette azalma nedeniyle kendi ayak bakımlarında zorlanmakta ve ayak lezyonlarının ilerlemesi açısından özel risk taşımaktadır. Oxford Üniversitesinde yayınlanan bir çalışmada yaşlı diyabetiklerin yüzde 86’sının kendi ayak bakımlarını yapamadıkları saptanmıştır. Ülkemizde yapılmış başka bir çalışmada da benzer olarak diyabetlilerin yüzde 50’sinden daha fazlasına ayak muayenesi yapılmadığı ve yüzde 28’inin ayak bakımına ilişkin eğitim almadıkları tespit edilmiştir. Oysaki düzenli eğitim, izlem ve


profesyonel bir bakımla diyabetik nöropati ve en ciddi komplikasyonlarından biri olan alt ekstremite amputasyonunun önlenebilir olduğu ifade edilmektedir. Bununla birlikte, araştırmalar diyabetik ayak taramalarının yeterince olmadığına dikkat çekmektedir. Bu nedenlerle diyabetli yaşlılara ayak bakımı konusunda eğitim verilmesi ve yılda en az bir kez ayak muayenesinin yapılması önerilmektedir. Zira yetersiz metabolik kontrol periferik ödem, deri atrofisi gibi fiziksel sorunların yanı sıra sosyal, ruhsal ve ekonomik yönden de birçok sorunu beraberinde getirebilecektir.

Eğitim Kadroları Genişliyor Genel olarak yaşlı nüfusta ayak sorunları için diabetin dışında pek çok risk faktörü bulunmaktadır bu nedenle ayak bakımında risk değerlendirmesi ve koruyucu davranışların pekiştirilmesi, diyabet olsun ya da olmasın ayak riski yüksek olan tüm yaşlılar için önemlidir. Bu anlamda yaşlı sağlığı önümüzdeki yıllarda çok konuşulacak konulardan biri olması açısından ülkemiz de bu konuda mevcut durumun saptanmasına yönelik çalışmalar başlamıştır. Ancak ayak bakımının geliştirilmesine yönelik müdahale çalışmalarına büyük ölçüde ihtiyaç duyulmaktadır. Bugüne kadar altyapı yoksunluğundan daha ziyade fark edilmeyen bir grup olarak kalan ileri yaş ve yaşlılar artık kendilerinin görülmesini, farkına varılmasını ve kendi yaş ve konumlarına uygun hizmet yöntemlerinin geliştirilmesini talep etmektedirler. Bu anlamda yaşlılara sağlık hizmeti sunmada toplum gereksinimleri, olanakları, bilimsel gerçekler ve toplumun beklentilerine uygun hizmet türleri geliştirmek, bu hizmeti

sunacak personel yetiştirmek ve güncel politikaları geliştirmek zorunlu hale gelmiştir. İster yurt içinde ister yurt dışında dünyanın neresinde olursa olsun her yaşta yaşlılara yönelik güvenli ve saygın sağlık hizmeti sunumunun garanti edilmesi uluslararası bir ilke olarak kabul görmelidir. Dünya nüfusunda meydana gelen değişim ve gelişmeler yaşlı bireyle ilgilenen hekim, hemşire, diş hekimi, fizyoterapist, diyetisyen ve sosyal hizmet uzmanı gibi birçok sağlık disiplininin de değişme ve gelişmelere paralel çözümler belirlemesi, veri tabanı oluşturmak için araştırmalar yapması, bilim dallarını oluşturması, öğretim kadrolarını geliştirmesi gereğini gündeme getirmiştir. Bu duyarlılık ile üniversitemizin farklı bölümleri ile huzurevlerinde yaşayan yaşlılara yönelik tarama ve eğitim çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz.

İleri Yaş Turizmi Yaşlanma olgusu ile artan sağlık ve bakım masrafları, içinde yaşanılan ülkeler için ekonomik bir yük haline gelmesi ile ileri yaş turizmi ve sağlıklı yaşlanma bu ülkeler için çözüm yolları arasında görülmektedir. Sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu ülkelerde 65 yaş ve üstü grubu hastaların tedavi, bakım ve sağlıklı yaşlanma amacıyla maliyetlerin daha düşük olduğu ülkelere seyahat etmeleri ileri yaş turizmini oluşturmuştur. Avrupa Birliği İstatistik Kurumu’nun (Eurostat) verilerine göre 65 yaş ve üstündeki insanlar, diğer yaş gruplarına oranla daha fazla seyahat etmekte ve daha fazla harcama yapmaktadırlar. Buna göre 2011 senesinde yapılan tatillerin yüzde 19’unu 65 yaş ve üstü grup oluşturmakta ve Avrupalıların yapmış olduğu turizm harcamalarının yüzde 20’sini yine bu yaş grubu oluşturmaktadır.

Ekonomik Açıdan da Katkı Sağlayacak Ülkemizin ileri yaş turizminde alternatif olarak görülmesi nedeniyle sağlık ve sosyal tesislerimizde genel anlamda “Aktif Yaşlanma Üniteleri” ve bu hizmetlerin çatısı altında yaşlılara özgü daha spesifik birimlerin (fizik tedavi, masaj, egzersiz, yoga, ayak bakım birimleri vb) işletime geçiril-

DİYABETİK YAŞLININ AYAK BAKIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR • Ayaklar ülserler, kabarcıklar, lezyonlar, kesikler ve şişlikler gibi belirtiler yönünden sürekli günlük olarak kontrol edilmeli, • Ilık su ve hafif bir sabun kullanarak ayaklar günlük olarak yıkanmalı, (ayaklarda duyarsızlık olabileceği için sıcağı hissetmeyebilirler, haşlanma ve yanıklara karşı suyun sıcaklığına özellikle dikkat edilmeli) • Ayak parmakları arasında Fungal enfeksiyonları gelişebilir, uygun tedavisi yapılmalı ve önlem için sabunlu suyla yıkandıktan sonra temiz bir havlu ile hafifçe kurulamalı, • Tırnaklar düzenli olarak ve düz bir şekilde kesilmeli, gerekirse yumuşak bir törpü kullanılmalı, • Diyabetli kişilerin ayaklarını sıcak tutmak için günlük çorap kullanılmalı, • Ayakları sıkmayan, rahat ve ayağa uygun ayakkabı tercih edilmeli,

OXFORD ÜNİVERSİTESİNDE YAYINLANAN BİR ÇALIŞMADA YAŞLI DİYABETİKLERİN YÜZDE 86’SININ KENDİ AYAK BAKIMLARINI YAPAMADIKLARI SAPTANMIŞTIR. EYLÜL 2013

47


DOSYA

YAŞLI TURİZMİ

Evde erişkin ve çocuk izlem ve tedavi konuları içeren beş yıllık geçerliliği olan Bakanlık ile yapılan protokol gereği “Evde Bakım Hemşireliği Sertifika Programları” ile bölümümüz alanla ilgili hemşirelere eğitim desteği vermektedir.

YAŞLILARA YÖNELİK GÜVENLİ VE SAYGIN SAĞLIK HİZMETİ SUNUMUNUN GARANTİ EDİLMESİ ULUSLARARASI BİR İLKE OLARAK KABUL GÖRMELİDİR. 48

EYLÜL 2013

mesi ve sonuçlarının kalite göstergeleri arasına alınması sağlanabilir. Bu tür yeni hizmet birimlerinin yanı sıra sağlık sistemi içinde mevcut olan birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında gezici ekiplerle, yaşlılar kendi ev ortamlarında ziyaret edilerek örneğin “kronik hastalıkların yönetimi”, “ayak sağlığı” gibi sorunların erken dönemde saptanarak gerekli koruyucu ve tedavi edici hizmetler gerçekleştirilebilir. Böylelikle yaşlılarımızın yaşam kaliteleri daha az oranda etkilenecek, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlıkları artacak ve hastaneye yatma sıklığı azaltılarak hem sağlık hem de ekonomik açıdan katkı sağlayacaktır.

lılık Platformu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TKH Birliği ile iş birliği içinde diğer sağlık ekibi üyelerinin de olduğu uluslararası düzeyde toplantı, eğitim ve kongrelere katılım sağlanmaktadır. 17-18 Eylül 2013 tarihlerinde evde bakım birimlerinde çalışan geriatri hemşirelerinin ulusal düzeyde görev tanımlarının ve insan gücü planlamasının yapılması amacıyla yeni bir çalıştay düzenlemiş bulunuyoruz. Geriatri alanını geliştirme, güçlendirme ve cazip hale getirmek amacıyla 1 Ekim 2014 de üniversitemizin STK ve Sağlık Bakanlığı iş birliği içinde “I. Dünya Yaşlı Zirvesi” etkinliğine ev sahipliği yapacağı için çalışmalarını şimdiden başlatmıştır. ■

Geriatri Hemşireliği

Referanslar

Toplumun değişen sağlık sorunlarına göre hemşirelik alanında eğitim programları yeniden düzenlenmekte ve yaşlanan nüfusun gereksinimlerinin en iyi şekilde karşılanmasına yönelik değişimler öne sürülmektedir. Bu yaklaşımla günümüzde gerontoloji ve geriatri hemşireliği gündeme gelmiştir. Bu anlamda Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü altında yaşlıların özgün gereksinimlerini anlamayı, değerlendirmeyi, geriatrik bakım ve rehabilitasyonu planlama, uygulama bilgi ve beceri elde etmeyi sağlama amacıyla ülkemizde ilk olarak temel hemşirelik eğitimi üzerine özel dal hemşireliğini güçlendirmek adına Geriatri/Gerontoloji Hemşireliği teorik ve uygulamalı Yüksek Lisans Programı açılmıştır. Bu program, patolojik sürecin çözümlenmesine yönelik yaşlıya özgü uygulamaların yanı sıra, yaşlının bakımından sorumlu aile üyeleri gibi profesyonel olmayan bakım verenlerin gereksinimlerini de kapsaması ve özel bir akademik disiplin olması açısından çok önemlidir. Hemşirelik Bölümü olarak Geriatri Eğitimine önem verdiğimiz için bakım hizmeti verilen tüm alanlarda yaşlı ile çalışabildiği için mezuniyet öncesi lisans düzeyindeki müfredatımıza da Geriatri Hemşireliği dersini entegre etmiş bulunuyoruz. Bölümümüzden 2012 yılı itibariyle “Yaşlı Dostu Ülkeler Eylem Planı” çalıştayına EVSAD, Geriatri Hemşireliği Derneği, Yaş-

Borges W.J.(2008), Improving Foot Self-Care Behaviors With Pies Sanos, Western Journal of Nursing Research, 30(3), 325-34. 2008. Bölükbaş N., Paydaş M.,, Bostan Ö.(2006). Diyabetli Hastaların Ayak Bakımı ile İlgili Davranışlarının ve Mevcut Ayak Durumlarının Saptanması, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 1(2),82-91. Corbett C.F.,(2003). A Randomized Pilot Study of Improving Foot Care in Home Health Patients With Diabetes, The Diabetes Educatior, 29, 273. Fadıloğlu Ç., Yeşilbalkan Ö.U., Yıldırım Y.K., Özer S., Tokem Y. (2006). Yaşlı Diyabetik Hastalarda Ayak Sorunlarının Saptanması, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 22 (2),161-170. Günaydın R. (2010), yaşlılarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesi, Turkish Journal of Geriatrics; 13 (4): 278-284 Haywood KL, Garratt AM, Fitzpatrick R. Older people specific health status and quality of life: a structured review of selfassessed instruments. J Eval Clin Pract 2005;11:315-27. Haywood KL, Garratt AM, Schmidt LJ, Mackintosh AE, Fitzpatrick R. Health status and quality of life in older people: a structured review of patient-reported health instruments report from the patientreported health instruments group to the department of health, 2004. (http://phi.uhce.ox.ac. uk). Erişim:21.02.2012. Heitkemper, M.M. (2004). Older Adults. İn : Lewis MS, Meitkemper MM, Dirksen RS Eds. Medical Surgical Nursing Assesment And Manegemenl Of Clinical Prolems. Vol 2 6lh Ed. Mosby, 58-80. Hepaguslar, H., Elar, Z. (2003). Geriyatrik Olgularda Genel Veya Rejyonel Anestezi Seçimi. Türkiye Klinikleri J Anestezi Ve Reanimasyon, (1):41-5. http://www.who.int/ healthinfo/survey/ageingdefnolder/en/ Erişim tarihi: 11.01.2011. Türkiye Nüfus Ve Sağlık Araştırması - TNSA (2008). H.Ü Nüfus Etütleri Enstitüsü Ve T.C Sağlık Bakanlığı Aile Çocuk Sağlığı Ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Ortak Yayını, Ankara. Sağlık Turizmi Sektör Raporu 2013, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Yayın no:2011-16 2. Baskı Udelnow, A., Leinung S., Schreiter D. Et Al.(2005). Impact Of Age On İn-Hospital Mortality Of Surgical Patients İn A German University Hospital. Archives Of Gerontology And Geriatrics, (41): P. 281-288. World Health Organization-(WHO): (2008). Definition Of An Older Or Elderly Person. Health Statistics And Health Information Systems 2008 [Cited 2008 05/09]; Available From:


A91CT-9211-A1-7600

Teknolojinin Zirvesindeyiz SOMATOM Definition Edge – Tek Kaynaklı CT’de Referans www.siemens.com/somatom-definition-edge SOMATOM® Definition Edge, CT teknolojisinde devrim niteliğindeki Stellar dedektör, TrueSignal Teknolojisi ve SAFIRE ile birleşerek, CT’de daha önce eşine rastlanmamış bir üstünlük sunuyor.

Elektronik gürültüyü en aza indirmek üzere tasarlanmış, son teknoloji ürünü Stellar Dedektör, üstün görüntü kalitesini düşük doz ile birleştiren, ilk tam entegre dedektör olma özelliğini taşıyor. Tek kaynaklı CT’de yeni referansınız olacak SOMATOM® Definition Edge ile tanışın...

Answers for Life.


R Ö P O R TA J

Bezmiâlem Valide Sultan’ın anne şefkatiyle Müslüman yoksullara bağışladığı Gureba Hastanesi’nin tarihi, vefatının 160. yılında, “Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne” isimli prestij kitapta toplandı. Tıp Tarihi Yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldırım’ın kaleminden hayat bulan kitabın proje direktörlüğünü Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Av. Ali Cahit Polat yaptı.

50

EYLÜL 2013


RÖPORTAJ

SU ÖZGÜR

Valide ve haseki sultanların yaptırdıkları hayır eserlerinin arasında çok sayıda sağlık kurumları ve darüşşifalar olmakla birlikte modern anlamda hastane yapımı Sultan II. Mahmud Han’ın eşi ve Sultan Abdülmecid Han’ın annesi Bezmiâlem Valide Sultan’a nasip olmuş ve yaptırdığı Gureba-i Müslimin Hastanesi’yle bu anlamda bir ilki gerçekleştirmiştir. Günümüze kadar bu misyonunu sürdüren ve üniversite olarak faaliyet sahasını genişleten Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin tarihini anlatan “Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne” adlı prestij kitapla ilgili olarak Av. Ali Cahit Polat ile söyleştik.

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin tarihini bir kitapta toplamak fikri nasıl doğdu? Tarihimize baktığımız zaman valide ve haseki sultanların yaptırdığı birçok hayır eserini görürüz. Bezmiâlem Valide Sultan ise yaptırdığı bu eserle modern hastanecilik anlamında tıp tarihinde bir ilki gerçekleştirmiştir. Daha kuruluş aşamasında hastane, gerek fizikî gerekse hizmet anlayışı ve misyonu açısından sağlam temeller üzerine yapıldığından türlü badirelere rağmen yıkılmadan, gelişerek bugünlere ulaşmayı başarmış nadide bir kurumdur. Son üç yılda çalışmalarını ve faaliyetlerini üniversite olarak sürdüren hastanenin tarihini anlatan böyle bir kitap projesi her zaman aklımızdaydı. Projeyi hayata geçirme mutluluğu bizlere nasip oldu. Bu projenin ardından ikinci projemiz de hastaneye ilişkin belgesel film yapımıdır. Bunun için de çalışmalara başladık. Bu film bizim için ayrı bir iftihar kaynağı olacaktır. Diğer projemiz ise “Vakıf Kadınları” adında bir çalışmadır. Tarihte ve günümüzde vakıf medeniyetine ve inancına sahip, hayatlarını bu yolda vakfetmiş kadınları tanıtmayı amaçlıyoruz.

Bize kitabın içeriğinden biraz bahseder misiniz? Neler bulacak okuyucu kitapta? Okuyucu kitapta önce Bezmiâlem Valide Sultan’ın hayatını, hastaneyi yaptırmasına

A V . A L İ C A H İ T P O L AT BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKAN VEKİLİ

vesile olan nedenleri ve hastanenin kuruluşunu bulacak. Kolera salgınları ile mücadelelerinden reformcu başhekimlerine, tıp tarihine geçen buluşlar ve çalışmalardan hastaneye dair Prof. Dr. Hasan Hüsrev Hatemi, Prof. Dr. Orhan Aral ve Dr. Gülsen Ataseven gibi değerli hocalarımızla yapılan röportajlara kadar hastanenin tarihine ilişkin ilginç ve kıymetli bilgiler kitapta bulunuyor. Ayrıca kitapta yer alan resimler de adeta arşiv niteliğinde… Üniversitemizde, kuruluşundan bugüne kadar tüm değerli tablolar, fotoğraflar, hat eserleri, tıbbî alet ve cihazlar ile tarihi eser niteliğindeki eşyalardan oluşan müze çalışmasını tamamladık. Müzemizin açılışını yüksek bir katılımla ziyarete açtık. Bu eserlere de kitapta yer verdik.

Bezmiâlem Valide Sultan’ı bugünlere taşıyan eserleri ve medeniyet anlayışını anlatır mısınız? Bezmiâlem Valide Sultan, Osmanlı İmparatorluğunun en kudretli valide sultanıdır. Hayatı gençlerimize rol model olması gereken hayır ve eserlerle doludur. Bugüne kadar ısrarla Rahibe Teresa ve Florence Nightingale örnek ve ideal şahsiyetler olarak tanıtıldı. Bezmiâlem Valide Sultan’ı tanıdıktan ve öğrendikten sonra asıl değeri,

BEZMİÂLEM VALİDE SULTAN YAPTIRDIĞI GUREBA-İ MÜSLİMİN HASTANESİYLE MODERN HASTANECİLİK ANLAMINDA TIP TARİHİNDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR. EYLÜL 2013

51


R Ö P O R TA J

Güzel Yol, Vakıf müesseselerinin ilk örneğini, her konuda olduğu gibi, Peygamber Efendimiz (SAV) vermiştir. Fedek hurmalıklarını vakfederek bu güzel yolu açmıştır. Günümüze kadar bu güzel yol takip edilerek, her dönemde, bireyin ve toplumun yararına pek çok eser vakfedilmiştir. Osmanlı Devleti’nde vakıf eserleri bir medeniyeti ifade eder hale gelmiştir. Çünkü vakıflar hayatın her alanında, toplumun, bireyin ve hatta diğer canlıların pek çok ihtiyacını karşılamışlardır. Hayatın önemli bir parçası olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin kuruluş süreci, fetihlerin yoğun olduğu dönemler ve ileriki dönemlerde, padişahlar başta olmak üzere, hanım sultanlar, devlet ricali ve bu güzel yolda var olmak isteyen kişiler vakıf eseri bırakmak için adeta yarışmışlardır. Bezmiâlem Valide Sultan da bu güzel yolda yürüyerek, Devlet-i Âli’nin başta İstanbul olmak üzere, muhtelif bölgelerinde yüzlerce vakıf eserleri inşa etmiştir. Bu eserlerin en önemlilerinden biri de Gureba-i Müslimin (Vakıf Gureba) Hastanesi’dir. Burada, ihtiyaç sahibi herkesin tedavi edilmesi, sağlık probleminin çözülmesi ve bunun ücretsiz yapılması şiar edinilmiştir. Kuruluşundan bu yana hizmete devam eden müessesemiz, birçok badireler atlatmış ve değişik merhalelerden geçmiştir.

“HEDEFİMİZ VALİDE SULTAN’A YAKIŞIR ŞEKİLDE BIRAKTIĞI ESERLERİ İHYA ETMEK…” “Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliyye “Ünlü İslam Kadınları” eserinde Bezmialem Valide Sultan için “Şanı büyük olan adını kıyamet gününe kadar hayırla yad ettirmeye layık surette hayır eserleri bırakmıştır. Yaşadığı müddetçe iyilikleri de mevkiinin büyüklüğüne manevi bir ulviyet ilave ettirmiştir. Yaptığı hayır eserleri o kadar güzel düşünülmüş, gelirleri o kadar düzgün konulmuş ki, zeka ve irfanının yüksek derecesini gösterir. Osmanlı Devletinin en mükemmel ve en büyük kimsesizler hastanesi, halen o şanlı sultanın yaptırmış olduğu Gureba-yı Müslimin adındaki hastanedir. O zamana kadar gerçek büyük kadınlık adını hak edenlerin en birincisi “Bezmiâlem Valide Sultan oldu.” demektir. Fatma Alliye’nin eserinden yapmış olduğum alıntı Valide Sultan’ı yeterince anlatmaktadır. Bizim hedefimiz ise Valide Sultan’a yakışır şekilde bıraktığı eserleri ihya etmek, örnek ilim adamı yetiştirmektir.”

52

EYLÜL 2013

2010 yılında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne dönüştürülerek, memleketimizin ilk sağlık üniversitesi olmuştur. Medeniyetimizin değerlerine ve Bezmiâlem Valide Sultan’ın vakfiyesine sadık kalarak hizmete devam etmektedir. Üniversitemiz, üst düzey sağlık eğitimi ve kaliteli sağlık hizmeti ile referans bir kurum haline gelecektir. Bu hayırlı müesseseyi, gelecek yüzyıllara taşımanın kararlılığıyla bu güzel yolda yürüyüşümüze devam ediyoruz. Kurumumuzun, hastane serencamını ve üniversiteye dönüşünü titiz bir çalışma ile, bugün istifade edilen, gelecek nesillere de miras olacak bir kitap haline getiren, Sayın Prof. Dr. Nuran Yıldırım Hanımefendiye çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla,

Ahmet Akça Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı

vasıf ve niteliklerin tümünü kapsadığını gördük. Bezmiâlem, İstanbul şehrine Vakıf Gureba Hastanesi’nin yanı sıra günümüze kadar ulaşan çok sayıda eserler bırakmıştır. Bu eserler arasında Bezmiâlem Valide Sultan Camii, Haliç’te yapılan Valide Sultan Köprüsü, Terkos Gölü ve Su Kanalları, Bezmiâlem Mektebi ve çeşmeleri sayabiliriz. Ayrıca Mekke’de hayrat, Bursa’da ipek fabrikası ve zeytinlikler diğer hayrat ve eserleridir.

Tıp tarihinde Gureba Hastanesi’nin yeri hakkında ne söyleyeceksiniz? Gureba Hastanesi 1621 yılındaki son Osmanlı Darüşşifası olan Sultan Ahmed Darüşşifası’ndan 226 yıl sonra hizmete

giren ilk vakıf hastanesi olma özelliği taşıyor. Bezmiâlem Valide Sultan’ın eşi II. Mahmud döneminde İstanbul’u sarsan veba salgınları olmuş. Hatta “Büyük Kıran” adıyla anılan bu salgınlardan birinde 200 bin İstanbullunun öldüğü söyleniyor. Veba korkusu şehrin üzerine karabasan gibi çökmüşken 1830’lu yıllarda yeni bir hastalık olan kolera ile mücadele başlamış. Bu felaketlere tanık olan Bezmiâlem Sultan, oğlu Abdulmecid’in tahta çıkması ile Valide Sultanlığa yükselince artan şahsi geliriyle hayır işleri yapmaya başlamış. Fakir ve garip Müslümanlar için bir hastane açma kararını şehri derinden etkileyen veba ve kolera salgınlarında sokaklarda ölen kişilerin etkisi ile aldığı kuşku götürmez.


+90 312 866 19 74 (pbx) +90 312 866 19 74 (pbx)

info@dolsan.com.tr info@dolsan.com.tr


R Ö P O R TA J

PROF. DR. HASAN HÜSREV HATEMİ’NİN RÖPORTAJINDAN…

PROF. DR. FRANK İLE BİRLİKTE TÜRKİYE’YE GELEN DR. KURT STEİNİTZ HAKKINDA… Kurt Steinitz, Frank’dan çok daha genç ve sportmen bir şahısmış. Karlı günlerde Fatih Halıcılar caddesinden kayak yaparak Vakıf Gureba Hastanesi’ne inermiş. Laboratuar raporlarını bizzat dağıtmak için ayakkabılarına paten takarak, koridorları dolaşır, koğuş hizalarından geçerken açık kapıdan içeri raporları atarmış. Fakat Prof. Frank “Türkler, bu gibi şeyleri hafiflik sayar” diyerek, bu patinaj eylemine engel olmuş. Karlı günlerde kayak yapmasına, hastane dışı eylem olduğu için karışmamış. -Steinitz anekdotlarını rahmetli hocam Ferhan Berker’den bizzat dinledim-.

Hastane tarihinde bir de kolera salgınları ile mücadele dikkat çekiyor, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz? Hastane açıldığı sırada İstanbul’da bir kolera salgını olmuş ve sokaklardan toplanan koleralılar buraya yatırılmış. Bu salgın 1849 yılına kadar sürmüş. Sonra 1892 yılında Trabzon, Erzurum, Van illerinde görülen vakaların yaz mevsiminde yayılması ihtimaline karşın bahar gelmeden tedbirler alınmış. Beklendiği gibi 1893 yılında salgın başlamış. Bir yandan koleralı hastalar tedavi edilirken diğer yandan koleralı olmayan hastaların tedavisi sürmüş. Salgın nedeni ile hastane sık sık dezenfekte

edilmiş. Bir süre hastalara yatak yetişmeyince hastane civarında kiralanan evlerde tedavilerine devam edilmiş. Yersizlikten dolayı hastanenin hasta kabul edemediği Padişahın kulağına gidince Padişah konunun icabına bakılmasını emretmiş. Hastane bahçesine barakalar yaptırılması kararlaştırılmış. Bu esnada kolera hız kesince barakalara ihtiyaç kendiliğinden ortadan kalkmış.

Geçmişten Geleceğe, Bir kurumun gücü, gelenekleri, tarihi ve gelecekle ilgili sağlam projeleridir. Bu kurumlar hayır eserleri ise, buna bir de maneviyat boyutu eklenir. Hayır eserlerinin en önemli kısmı vakıflardır. Vakıflar İslam medeniyetinde çok önemli bir yere ve öneme sahiptir. Bu hayır faaliyetlerinin kökleri Peygamber Efendimize kadar uzanmaktadır. Her konuda olduğu gibi, bu hasbî faaliyetlerde de yegâne örnek O’dur. Kendi döneminde hurmalıkları vakfetmesi ve Hz. Ebubekir’i bu vakfa sorumlu tayin etmesi meseleye ne kadar ciddiyetle yaklaşıldığını bize anlatmaktadır. Ayrıca Hz. Osman’ın su kuyularını vakfetmesi de çok önemli bir örnektir. Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde de bu örnek faaliyetler memleketimizin her köşesinde gerçekleştirilmiş, şehirlerden köylere, kırlık arazilere kadar her yerde vakıf eserleri halkın istifadesine sunulmuştur. Beslenme, eğitim, sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarda yüzlerce eser, her kesimden insanlar vasıtasıyla vücuda getirilmiştir. Sultanlardan, hanedan mensuplarından, devlet adamlarına, hali vakti yerinde olan sıradan insanlara kadar pek çok mü’min, Kur’an’ın belirttiği “En Güzel Örnek”e (el-Ahzâb, 21) uymuşlar; mektepler, medreseler, darüşşifalar, imaretler, su yollar ve bunlara benzer hayır eserleri yaptırmışlardır. Sivas İzzeddin Keykavus Darüşşifası, Kayseri Gevher Nesibe Darüşşifası, Bursa Yıldırım Bayezid Darüşşifası, İstanbul Fatih Darüşşifası, Edirne II. Bayezid Darüşşifası, İstanbul Haseki Sultan Darüşşifası ve İstanbul Süleymaniye Darüşşifası gibi sağlık kurumları hanedan mensupları tarafından yaptırılmış ve vakfedilmiştir. Valide sultanların, haseki sultanların hayır eserleri arasında sağlık kurumlarını ve darüşşifaları görüyoruz. Ancak modern anlamda hastane yapımı Sultan II. Mahmud Han’ın eşi, Sultan Abdülmecid Han’ın annesi Bezmiâlem Valide Sultan’a nasip olmuş ve yaptırdığı Gureba-i Müslimîn Hastanesi’yle bir ilki gerçekleştirmiştir. Günümüze kadar gelişerek hizmetlerini sürdüren bu eser, yeni bir aşamayla üniversite olarak faaliyet sahasını genişletmiştir. Hastanenin kuruluşundan günümüze kadar geçirdiği safhaları bütün ayrıntılarıyla ortaya koymak da Prof. Dr. Nuran Yıldırım’ın ilmî ve titiz incelemesiyle gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın ürünü olan eser hastaneden üniversiteye geçişimizi bütün safhalarıyla anlatmakta ve gelecek için bize önemli ipuçları vermektedir. Sağlık temalı üniversitemiz, örnek geçmişinden, daha güzel geleceğe doğru yürüyüşüne devam edecektir.

Prof. Dr. Saffet Tüzgen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü

54

EYLÜL 2013


Öyle görünüyor ki kitap hayli ilginç bilgilerle dolu… Tamamıyla katılıyorum. Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi ve beraberinde üniversite, şifa dağıtan bir hastane ve eğitim kurumu olmasının yanında tarihi değeri olan kültürel bir mirasımızdır. Bu kıymetli mirası gelecek nesillere anlatmak öncelikle bizlerin görevi. Gelecek nesillerin içinde yaşadığı bu değerleri bilmelerini ve farkında olmalarını sağlamak amacıyla böyle bir projede çalışmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Günümüzdeki üniversite hastanesinin mevcut durumu nasıl? 24 Nisan 2010 yılında kurulan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi olarak hastanemiz, 35 bin metrekarelik alana kurulu 6 katlı bir kompleksten oluşmaktadır. Hastanemizdeki yenilenme çalışmaları tamamlanmıştır ve mevcutta Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak günde 5 bin hastaya bakmaktayız. 533 yatak ve 120

yoğun bakım yatak sayımız mevcuttur. Hastanemizde günde 150 ameliyat gerçekleştirilmektedir. Acil ünitemizde ise günde 1000-1500 hastaya bakılmaktadır. Diş Hekimliği Fakültemizin kurduğu Diş Kliniği de Avrupa standartlarında hizmet vermektedir. Yine, devir aldığımız günden

bugüne bahçe ve çevre düzenlemesine önem vermekteyiz. Üniversitemizin kampüsünde yüzyıllık ağaçlarımız ve birçok bitki çeşidi vardır. Onların korunması ve bakımı konusunda hassasız.

Akademik kadronuz oldukça güçlü ve bilimsel anlamda da önemli bir standartta. Peki, hangi alanlarda daha iddialısınız? Örneğin gastroenteroloji anabilim dalında hekimlerimiz önemli hizmetler vermektedirler. Endoskopi ünitemiz 500 m2 alan üzerine kurulu, son teknolojik cihazlarla bütün altyapısı tamamlanmış ve en önemlisi de alanlarında son derece tecrübeli akademik kadro ile Avrupa’nın 4. büyük endoskopi ünitesi olarak hastalarımıza hizmet veriyoruz. Yine, kardiyoloji ve anjiyografi ünitemizde anlatılması gereken bir birimimiz. Kalp kapakçığı hastalıkları dünyada olduğu gibi ülkemizde de hâlâ önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Türkiye’de ilk kez göğüs kafesi açılmadan yapay kalp kapağı ameliyatı Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılmıştır.

FELÇ GEÇİREN HASTALARA HEMEN MÜDAHALE EDİLEBİLECEK KARDİYOLOG, NÖROLOG VE RADYOLOG DOKTORLARIN BİR ARADA ÇALIŞTIĞI MERKEZİMİZ TÜRKİYE’DE BİR İLK.

DR. GÜLSEN ATASEVEN’İN RÖPORTAJINDAN…

Bildiğimiz üzere bir de felç geçiren hastalara müdahale edilen bir merkeziniz var. Bahseder misiniz?

HASTANENİN BAŞHEKİMLERİNDEN BİRİ VE AYNI ZAMANDA GÜLSEN HANIM’IN EŞİ PROF. DR. ASAF ATASEVEN HAKKINDA…

Evet, felç geçiren hastalara hemen müdahale edilebilecek Kardiyolog, Nörolog ve Radyolog doktorların bir arada çalıştığı merkezimiz de Türkiye’de bir ilktir. Felç geçiren hastalar altı saat içinde geldikleri takdirde, kasıktan girilerek beyin damarlarına ulaşılıyor ve oradaki tıkanıklık açılıp felçten kurtulabilirler. Bunların dışında diğer birimlerimizde de mikro-mini peruktan işlemler, kırılamayan taşlara mikro PNL sitemi ile müdahale, obezite cerrahisi, endokrin cerrahisi, her türlü baş boyun kanseri cerrahisi, ileri artroskopik işlemler gibi burada sayamayacağım kadar cerrahi teknik yapılmaktadır. Bunların tamamı ülkemiz için gurur verici olaylardır. Aldığımız mirası hem eğitim, hem de sağlıkta daha ileriye taşımak esas hedefimizdir. ■

Asaf Hoca, yoksul hastaların bakımlarına ihtimamı çok önemser, bu konuda titiz davranırdı. Sık sık gece yarısı veya çok geç saatlerde hastaneye gider durumu yerinde görmek isterdi. Bir dönem “Dallas” dizisi bir tutku gibi yayılmış, insanları TV başına kilitlemişti. Asaf Bey durumu kontrol etmek için hastaneye gittiği gece ziyaretlerinden doktor ve hemşireler de tüm dikkatleriyle diziyi izliyor, hastaların iniltili yardım çağrılarını duyamıyorlardı. Asaf Bey bunun üzerine nöbetlerde TV izleme yasağı koydu. Ertesi gün gazete manşetleri “gerici Başhekim” televizyona karşı olduğu için hastanede yasakladı haberleri ile çıktı.

EYLÜL 2013

55


R Ö P O R TA J

Bu Kitap Hastane Tarihi Yazımına Katkı Sağlayacak Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne adlı kitap sadece bir hastanenin tarihini anlatmakla kalmıyor birçok tarihi döneme ışık tutuyor. Bezmiâlem Valide Sultan’ın hayırsever kişiliği de gün yüzüne çıkıyor. Ayrıntıları kitabın yazarı Prof. Dr. Nuran Yıldırım’a sorduk.

P R O F. D R . NURAN YILDIRIM İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIP TARİHİ VE ETİK ANABİLİM DALI

BEZMİALEM VALİDE SULTAN’IN OSMANLI HANEDANI HANIMLARINDAN EN HAYIRSEVERİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. 56

EYLÜL 2013

Kitapla ilgili kısa bir değerlendirme yapar mısınız? Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin nüvesi olan, açıldığı yıllardaki adıyla Gureba Hastanesi, sonraları Gureba-yı Müslimin Hastanesi- Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi, en eski ve köklü hastanelerimizden biridir. Buna rağmen Kazım İsmail Gürkan’ın 1928 yılında yazıp 3. baskısını 1967’de yaptığı kitap dışında hastanenin tarihi yazılmamıştır. Bu kitaptan 46 yıl gibi uzun bir aradan sonra kaleme alınan Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne, geniş bir arşiv taraması sonunda yazılmış olup hastanenin gelişimi ve Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi oluş süreci hakkında yeni ve ilginç bilgiler içermektedir. Aslında hastanenin tarihini 2009 yılında yazmaya teşebbüs etmiştik fakat kısa bir süre sonra hastane önemli bir değişim geçirerek üniversiteye dönüştüğünden bu teşebbüs ancak 2013’te gerçekleşebildi.

Bir tıp tarihi yazarı olarak Bezmiâlem Valide Sultan ya da Bezmiâlem Hastanesi ile ilgili ilginç bulduğunuz ya da sizi etkileyen şeyler nelerdir? Önce Bezmiâlem Valide Sultan’ın kişiliğinden etkilendiğimi söyleyebilirim. Osmanlı Hanedanı hanımlarının en hayırseveri olduğunu düşünüyorum. Sağlık ve eğitim alanlarında kurumlar yaptırıp faaliyete geçirmiş, ilelebet hizmet verebilmeleri için

servetini vakfetmiş, ayrıca cami ve pek çok çeşme yaptırmış. Bu köklü kurumlardan yoksul ve garip hastalara tahsis etmiş olduğu ve günümüze kadar ulaşma başarısını gösteren hastanenin tarihini yazmış olmaktan kıvanç duymaktayım. Ayrıca Kafkasya’dan zorunlu göçe tabi tutulan ve 1864 yılında İstanbul’a gelen Çerkes kafilelerindeki hasta kadınlar Gureba Hastanesi’ne yatırıldığında onlara hastabakıcılık yapmak üzere zenci kadınların çalıştırılmış olmasını çok ilginç buldum.

Bu kitap tıp tarihine nasıl bir katkı sağlayacaktır? Bizde hastane tarihi hakkında yazılan birkaç kitap, o hastanelerde uzun yıllar çalışmış olan hekimler tarafından bir vefa borcu olarak yazılmıştır. Bu kitaplarda arşiv belgelerinin yorumu yapılmamış sadece çeviri metinleri verilmiştir. Ne yazık ki bu çeviri metinler yanlış okumalar ve hatalı Hicri-Rumi-Miladi tarih çevirileri içermektedir. Bunlardaki yanlışlar sürüp gitmiş yakın zamana kadar Gureba Hastanesi’nin açılış tarihinin yanlış bilinmesine yol açmıştır. Buna karşılık hastane tarihi yazan hekimler, çalıştıkları hastanelerde bizzat tanık oldukları olayları yansıtmış olduklarından kitaplarının özel bir önemi vardır. Gureba Hastanesi’nden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne kitabı, hastanenin kuruluş yıllarından erken Cumhuriyet’e uzanan zaman dilimine ait arşiv belgeleri yanında, hastanede çalışmış olan Dr. Kazım İsmail Gürkan’ın eserinden faydalanılarak yazılmıştır. Bu bağlamda hastanenin kuruluşu, yönetimi, çalışanları, tedavi hizmetleri, hasta profilindeki gelişim gibi sistemli bilgiler içermektedir. Bu nedenle kitabın hastane tarihi yazımına bir katkı sağladığını düşünmekteyim.


RÖPORTAJ

R Ö P O R TA J

SARE KUŞ

Ev Hemodiyalizi Nakil Olamayan Hasta İçin İdeal Seçenek Ev hemodiyalizi yapan hastalarla kadavradan nakil olmuş hastaların ömürleri aynı

Tüm yaşamları boyunca haftanın üç gününü merkezlerde geçiyor diyaliz hastaları. Yaşam kaliteleri düşüyor, sosyal hayata yeteri kadar karışamıyorlar. Kadavradan ya da canlıdan organ nakilleri yaygınlaştırılmaya çalışsa da bu uzun zaman alacak bir süreç. Bu süreç içinde böbrek hastaları için yeni bir umut; Ev Hemodiyalizi. Ülkemizde yeni olan bu sistemle ilgili tüm sorularımızı nefroloji uzmanı Doç. Dr. Numan Görgülü’ye sorduk.

Ev hemodiyalizi nedir? Diyaliz merkezinde yapılan işlemin evde yapılanıdır. Bir bakıma merkezdeki ekipmanların eve taşınmış halidir. İlk başta diyaliz hastasının bunu istemesi ve kabul etmesi gerekiyor. Hasta sistemle ilgili diyaliz merkezinde eğitim alıyor. Bir hemodiyaliz makinesi ve su sistemi var. Bir ekip hastanın evine gidip uygunluğu değerlendiriyor. Su ve elektrik sistemine bakıyorlar. Sonrasında her şey uygunsa sağlık müdürlüğü onay veriyor. Firma sistemi kuruyor.

Bu hizmetin karşılığı olarak ücret ödeniyor mu? Hasta cebinden hiç para ödemiyor. Devlet karşılıyor.

Peki her diyaliz hastası bu sistemi kullanabilir mi? Eğer hastanın fiziksel bir engeli yoksa kendisi yapabilir. Ya da bir yakını bu sistemi kullanabilir. Şimdi yeni bir onay çıktı hemşire de yapabiliyor. Mesela bir hastamız var kendisi yapamıyor, yakını da yapamıyor. Bir hemşire tahsis etmiş, ücretini ödüyor ve yaptırıyor. Kısacası araba sürmeyi becerebilen birisi bu sistemi kullanabilir.

Ülkemizde organ nakli anlayışı gelişmeye devam ediyor ama yeterli değil biliyorsunuz. Bu ev hemodiyaliz sistemi organ nakli bekleyenler ya da umudu olmayanlar için en sağlıklı çözüm diyebilir miyiz? 2009 yılında Kanadalı bir bilim adamı bir

DOÇ.DR. NUMAN GÖRGÜLÜ NEFROLOJİ UZMANI

ÇALIŞMALAR EV HEMODİYALİZİNİN YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRDIĞINI GÖSTERİYOR. EYLÜL 2013

57


R Ö P O R TA J

YAŞAM SÜRELERİ UZUYOR Ev hemodiyalizine geçen hastalarda yapılan bir çalışmada onuncu yılda yaşam süreleri yüzde 75, on beşinci yılda yüzde 55, yirminci yılda yüzde 43 gibi çok yüksek rakamlara ulaşmış. Bu, klasik 4 saatlik diyalize girenlerde ulaşılamayacak bir oran.

çalışma yapmış. Nakil hastaları ile ev hemodiyaliz sistemini kullanan hastaları karşılaştırmışlar. Canlıdan nakil yapılanların ömürleri daha uzun çıkmış. Ama ilginçtir ki ev hemodiyalizi yapan hastalarla kadavradan nakil olmuş hastaların ömürleri aynı çıkmış. Bu kadar etkin yani. Dolayısıyla nakil olamayan kişi için çok ideal bir seçenek.

Maliyeti de yok. Kesinlikle hastanın cebinden para çıkmıyor. Mesela ücretsiz olmasına rağmen bir kısım hasta ev hemodiyalizini istemiyor. Çünkü buraya gelip gitmek onlar için sosyal bir aktivite. Aslında daha çok hastanın yapabileceğine inanıyoruz. Bu sistemi kullanan hastaların oranı çok düşük. Daha çok tanıtmamız gerekiyor. Bu sistem daha çok yeni ve zamanla oturacak.

Ev hemodiyalizinin avantajları nelerdir? Çalışmalar ev hemodiyalizinin yaşam kalitesini arttırdığını gösteriyor. Kendini daha rahat hissediyor hasta. Fertilitenin arttığı

EV DİYALİZİNİN AVANTAJI; DÖRT SAATTE YAPTIĞINIZ İŞİ SEKİZ SAATE YAYARAK YAPIYORSUNUZ. 58

EYLÜL 2013

gösterilmiş. Kalp fonksiyonları düzeliyor. Sol ventrikül hipertrofisi, sol ventrikül sistolik fonksiyonları, kardiyak otonom nöropatinin düzeldiği görülüyor. Yine hastaların birçoğunda hipertansiyonları kontrol altında. Dört saatlik diyalize girenlerde bunu kontrol altına almak daha zor. Böylece tansiyon ilacı kullanmak zorunda kalmıyor. Aslında maliyet açısından baktığınızda devlet çok büyük kâra geçiyor. Diyaliz hastasının kan değerleri düşüyor. Eritropoetin denilen kan iğnelerinin o kadar sık yapılması gerekiyor ki bunlar maliyetli hizmetler. Fosfor bağlayıcı dediğimiz ilaç kullanma ihtiyacı doğuyor. Dört saatlik diyaliz çok da etkin olmuyor. Birçok hasta aslında dört saate bile tahammül edemiyor. Üç buçuk saat olduğunda sıkılmaya başlıyorlar. Diyelim hasta pazartesi 70 kilo ile gidiyor. 74 kilo ile çarşamba günü geliyor ve bunu dört saatte çekmeye çalışıyorsunuz. Bu çok zor bir şey. Dört saatte dört kilo çekince hasta halsiz çıkıyor, kramp giriyor vücuduna. Ev diyalizinin avantajı bu; dört saatte yaptığınız işi sekiz saate yayarak yapıyorsunuz. Bunun


yanında daha fazla madde temizleniyor. Aslında yapılan işlem aynı ama süre daha fazla. Malzeme ne kadar kaliteli olursa olsun süre kısa olduğunda işlem çok etkin olmuyor. Avantajlarını sayacak olursak ev hemodiyalizi ile sekiz saatlik diyalizde temizlenme oranı arttı. Sıvı çekimi kolaylaştı, hastanın diyalizden çıktıktan sonra yaşadığı halsizlik, krampı önlendi. İlaç kullanım ve hastaneye yatış oranları oldukça azaldı. Bir çalışmada yüzde yetmiş oranında azalma saptanmış. Bu çok ciddi bir rakam. Çünkü diyaliz hastaları genellikle senede bir kere hastaneye yatarlar. Ya kalple ilgili problemleri olur ya da enfeksiyon sorunları yaşarlar. Bağışıklık sistemleri bozuk olduğu için enfeksiyona daha duyarlılar. Ayrıca diyaliz merkezine gelmenin getirdiği bir risk var. Evde olunca bir bulaş riski yok. İzole bir ortam. İğnesini de kendi girdiği için daha dikkatli davranıyor.

Hem hastaneye yatış oranlarının azaldığından hem de ilaç maliyetlerinde tasarruftan bahsettiniz. Aslında Bakanlığı’nın bu yöndeki çalışmalarını destekler nitelikte. Sağlık Bakanlığı bunun farkına vardı ve destekliyor. Ama bu hizmeti veren firma sayısı az. Yavaş yavaş yayılmaya başlayacaktır. Bakanlık biliyorsunuz nakilleri de teşvik ediyor ve organ nakli merkezi sayıları her geçen gün artıyor.

Ev hemodiyalizini tercih eden hastaların psikolojik durumları nasıl? Çok iyiler. Hastalarıma hep kendini nasıl hissediyorsun diye soruyorum. Bir hastam “Hocam kendimi hiç hasta gibi hissetmiyorum” şeklinde çok güzel bir cevap vermişti. Çünkü iyilik hali gelişiyor. Kendine güveni geliyor. İş hayatı düzene giriyor. Şöyle ki haftada üç kez diyalize gelen bir hasta düşünün. Merkeze geldiği gün dört saat diyalize giriyor, en az iki saati de ken-

dine gelmesi, yolda geçen zaman... İşlemden sonra işe gitme olasılığı çok düşük. Bu sebeple işten çıkartılıyorlar. Kendilerini çok kötü hissediyorlar. Ama ev hemodiyalizini tercih eden bir hasta akşam on birde diyalize bağlansa sabah yedi gibi çıksa tedaviyi uykuda bitirmiş oluyor. Sabah kalkıp kahvaltısını yapıp işine ya da okuluna gidiyor. Hastalar zamanı iyi kullanmış oluyor. Çalışmalar tüm bu hastaların hayat kalitesinin arttığını gösteriyor.

EV HEMODİYALİZİ İLE İLAÇ KULLANIM VE HASTANEYE YATIŞ ORANLARI OLDUKÇA AZALDI.

Beslenme alışkanlıklarında bir değişme oluyor mu? İştahları artıyor. Çünkü iştahsızlık yapan atık maddeler daha fazla temizleniyor. Dolayısıyla beslenmeleri daha iyi hale geliyor. İnflamasyon, yani iltihabi olaylar geriliyor, CRP ve IL düzeyleri azalıyor. Kemik mineralizasyonu düzeliyor. Serum PTH düzeyleri etkin bir şekilde düştüğünden D vitamini iğneleri ve/veya Sinakalset tb gibi pahalı tedavilere ihtiyaç azalıyor. Sıvı tüketiminde bir değişiklik olmuyor ama diyetleriyle ilgili bir serbestlik var. Diyabeti yoksa tuzsuz diyetle idare edebiliyor. Çok ciddi fosfat kısıtlamasına gidilmiyor çünkü çok iyi temizleniyor. Uyku apnesi ev hemodiyalizi yapan hastalarda azalıyor. ■

EYLÜL 2013

59


YA Z I

H AYAT I N İ Ç İ N D E N

GÖKHAN ÜMİT LALELİ

> gullaleli@gmail.com > twitter@gullaleli

m ı z a L e em

N

adece adım. S m la n a ni y anki be n bir şe S a . t p iz a in v s e iş bu c rıyo!” dem “İyi ama ultanım lam çıka S n a e e b ir g b a i urum e lâzım der gib yüksek d n “nem lere karıştırma n ü e n , ü n G a “ yle iş l eder, yi Süleym üz bö Sultan tini haya ksızlık şa y e a i e h n ıb y , u k e a a n s m a ıl in K let r çök alar, rum.” lüm yay uğu dev işe geçe uzaklaşs lette zu v ip e y d e tirmiş old anoğulları da in d ir .. B ” ! ım se, bire dalar. Osm “Sultanım r de “neme lâz anlar ye b şüncele o ü m ç li d birinde â e le r in d r n u e e il taçşh ” diye d olsa, işit tlar değ in, muh deşi me r r r u a le k k ir ı t a k r y ü a s a la F tutar mı? yun çıksa ussa. aman a sorm sonra ko meyip s rı çoğu z bunu d ı göklere le la d y n u a e r ö a y n s r o d fi s ş n fe i u , e u n an k ğ u Bu gib ektubu sesizlerin te o zam e sordu lenler b y iş m im i’ , ı k e d , s ığ n e d ın e r z f m ksulla onra atla ya ası işit Yahya E ların, yo an başk lardan s zel bir h . .. d ü r m ir G r u la r e ş r. u a d e t d n d a ö eti d niyet e ndi’ye g ür. Böyle e hürm i aydın- da bunu fe n v E ü iz t r b a a ö y e g h im d a it Y sonu eyle duyhalkın inandığı hürmet ın. Kerem smanoğulları’nın devletin boşalır, s a i ıf t s k e lk â a v in h z a a r, î sırlar uğrar devletin h çöker? O e mukad issi gide c h e le le t ld y a lâ a ö a “Sen ilah h ih it b i ng sayişe ihlâl de r da izm evlet ha sarsılır. A ş ve izm gün olu ü k ir lat. Bir d ö B Ç ? r. r yok olu nderir. nasıl olu ltan, ya gusu h akıbeti bunu gö a u Y t k koca su lir...” e n e a n m y g a u e y k le d la â o n ş h li a ba a der a kenektubu mı?” şek ağlamay ir bakım r, sonra d n ılmış m b e z e , d a k a r e y ıs le ik k la in d t s hip d ok ir ha Bunları etinin sa ayarak ta akıma ç k ll b a le s ı Güzel b ir m b e ın ş ı ni ba ise bu âlime m in cevab söylene den bir l alır: fendi’ye e â E Efendi’n h z a a ir y ik b h a z le Y y ançıkılma ükreder. ektiğini disini bö ş r e ’a g h i içinden a s ll e !” Sul- olduğu için A öylem ltanım okuyan utlaka s ım be Su m le z t i lâ e r in e r y a le m h “Ne zatın tür tembih evabı i gibi bir da bu c d n n ı’ y fe a E r a a S pek latır. ez. Yahy Topkapı eceğini m ir e *** t r e iş v ç e a g sonra işi man iğid la ir e p b a m , v il rdükten n e b ö a c t g a ir ı b r b a c la r die basit yaşanan başlar: “A ihayet kalkar, ne işi va e a e ’d y d e a e r böylesin iy o m r n uyarve Su iye’nin pta?” N ez. Söyle laylara d r. Sitem Mısır rek; Türk bu ceva o li e e ır e iy g d düşünm d d r il ” a a k v ın e ım ı z ergâh ana m e aynı ş “neme la ur. taş’taki d alplere v ik miz bir m k ş e lü B r haf olun ü it in h e n r ü i’ d le m e n n man ülk sorar: tir- ye Yahya Efe n Müslü izi geçiş u tekrar B la n a u r. k s e u v ız r s p o dolu s a ceva ektubum m r lu o ne mi? “Ağabey al!” ak kabil ciddiye m u a y u r lm a o s e me, anaatiu ciddiy üm ve k sorunuz d n in ü ş iz s ü d “Sultanım un üzerine iyice z u n u r Ben so im.” a arz ett ç ık ç a e mi d

60

EYLÜL 2013


ERBE

SAĞLIK TEKNOLOJİLERİNDE ORTADOĞU VE AFRİKA ALIM GÜNLERİ

DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

http://www.medikalkume.com http://www.medikalkume.com @:hasankazanc@erbeturizm.com @:hasankazanc@erbeturizm.com @:bora.yasa@ostim.com.tr @:bora.yasa@ostim.com.tr

T:+90 T:+90 312 312 425 425 1502 1502 T:+30 T:+30 312 312 385 385 5090 5090 // 1412 1412 F:+90 F:+90 312 312 425 425 1504 1504

JW JW MARRIOTT MARRIOTT HOTEL HOTEL ANKARA ANKARA


SİNEMA

ŞİMDİKİ ZAMAN Mina yaşadığı ülke ile bağlarını kopartmaya karar veren fakat işsiz ve parasız bir kadındır. Amerika’ya gidip yeni bir hayata başlamanın planlarını yaparken para biriktirmek için bir kafede meraklılarına kahve falı bakmaya başlar. Bir yandan insanlara kaderleriyle ilgili umut dağıtırken, diğer yandan kendi şimdisini ve geleceğini sorgular. Tür: Dram Yönetmen: Belmin Söylemez Oyuncular: Ozan Bilen, Şenay Aydın, Sanem Öge, Suat Oktan, Erdi Kement

62

EYLÜL 2013

ÖLÜMSÜZ AŞK

BAİT 3D

Bilboa’da yaşayan Xabi, Lukas ve John adında uzun dönemli arkadaşların hikayesini konu alan filmde bu üçlünün arkadaşları olan Maria ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır. Xabi, John’dan Maria’nın vakti zamanında ona aşık olduğunu öğrenince onu neşelendirmek için, aynı dönemlerde bu hislerinin karşılıklı olduğunu fakat bunu ona söylemeye ne kadar utandığını anlatır. İşte komedi tam bu yanlışlıkların arasında başlar.

Depremin sarsıcı etkilerinden Tsunami hakkında enteresan bir senaryoya sahip olan ‘Bait 3D’ Avustralya yapımı. 3 boyutlu olarak çekilen film, bir grup insanın Tsunami sonrasında sular altında kalan bir markette mahsur kalmalarını ve okyanus sularıyla birlikte gelen davetsiz misafirlerle olan mücadelelerini anlatıyor. Kaplan köpekbalığı türündeki vahşi hayvanlar ve bir grup soyguncu markette kısılı kalan ahaliye zor anlar yaşatıyor.

Tür: Komedi Yönetmen: Aitor Mazo Oyuncular: Bárbara Goenaga, Sara Cozar, Unax Ugalde, Mikel Losada, Aitor Mazo

ÖLÜMSÜZ POLİSLER Nick Walker henüz hayatını kaybetmiş bir polistir. Bu gerçeküstü dünyada ‘Rest in Peace’ isimli bir polis teşkilatına katılan Nick, Roy Pulsipher isimli yıllar önce ölen bir ajana rastlar. İkili kendilerini öldüren kişileri bulup cezalandırabilmek ve dünyadaki kötülükleri yok etmek için işbirliği yaparlar. Tür: Aksiyon Yönetmen: Robert Schwentke, Robert Schwentke Oyuncular: Ryan Reynolds, Robert Knepper, Kevin Bacon, Jeff Bridges, Mary-Louise Parker

Tür: Aksiyon, Gerilim Yönetmen: Russell Mulcahy, Kimble Rendall Oyuncular: Xavier Samuel, Julian McMahon, Phoebe Tonkin, Sharni Vinson, Alice Parkinson



HYjlac d lmleY n] eacjgZaqYd ae`Y\Y c]kaf r e

+$9$ <2/8 â/( %8/$ã$1 (1)(.6â<21/$5,


şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııışşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşııııııııııı

â0+$ h1â7(6â



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.