1993 06

Page 1

6/93 •

THY'NIN AYLlK DERGISIDIR. ALABILIRSINI Z .

YOUR COMPLIMENTARY COPY

T

u R K 1s H

A 1R L 1 N E s

@


• gaıellini " Moda

Artık

Markadır"

Iran Cadclcs i No: 21 / 1,06700 KarumAnkara Tel: (lı) lı671ı2 .% Fax : (lı) lı67 6:\2 1


R

a.

SONS

KILMARNOC

BOTTLED IN SCOTLAND ESTABLISHEO 1820


B

işadamı

milyonlarca Norstar'ın

tercih

dünyanın

ugün

bu kadar

edilmesi

rastlantı

Norstar,

değil,

dört bic yanmda

geniş

çapta

elbette

bir

bilinçli bir seçim.

haberleşme dünyasının

Northem

Telecom'un

ileri

İş

dünyasının

Norstar bir

devlerinden

teknolojisinin

yardım-

ürünü ... Çok yetenekli bir cı...

kullanıyor ...

Norstar

megastarı.

işadamının çalışma

düzenine hemen uyum

sağlar.

Esnek

yapısı tuşlara

istenilen

verilmesini

mümkün

Dilediğiniz tuşa dilediğiniz

işievin

kılar.

görevi verebilir,

kendi

alışkanlıklarınızı

leşme

sisteminden en üst düzeyde verim

sürdürerek haber-

alabilirsiniz. Norstar teorik dımcıdır.

mesajlar

Sıvı

pratik bir yar-

ekranında

kristal

işlemleri

yönlendirir.

değil

yaparken sizi

Kullanım

adım adım

kılavuzunu

ezberle-

kendini

geliştirir.

menize gerek kalmaz. Norstar Geleceğe açık

sürekli bir

yapıya

sahip

ol duğundan

yalnızca

kartuşunun

değiştirilmesiyle

özellikler kazanabilir.

yazılım

çok


kuruluşla

Norstar küçük büyük her çalışır.

Farklı

ayrı

kapasitelerde üç bulunmaktadır:

3

dış

modeli

Norstar Mini

8 iç, Compact 6

dış

16 iç,

Modüler ise esnek yapısı ile 8 dış 120 iç hatta kadar hizmet verir. Norstar; duvara monte edilebile n ana ünitesi ve 4

ayrı

farklı kullanım

telefon setiyle

mükemmel bir seri

ça lışma

operatör

numarayı

isim ile arama, açık

ISDN'e

sistemidir. •

4400

yap ı sı aynı

iletişimi yapı l abil me kt edir .

Norstar... Telekomünikasyon bugüne kadar

ula ş ılan

Netaş

Türkiye'de. Ve sizinle

seri haber-

sistemi ...

megastarı...

alanında

en ileri tekno-

kullanışlı

lojiye sahip. en le~ me

harici

detaylı

sayesinde tek hat üzerinden ve veri

için

sesli mesaj ve

işlemleri ,

otomatik

kaydı.

dünyası

haberleşme

istendiğinde;

Norstar' la

çağrı

özelliklerine sahip

dünyasının

güvencesiyle

çalışmak

istiyor. <

Netas-

iletişiı:ni:n Istanbul ( 1) 2'14 H 74 Ankara (4) 417 9S 00 • .\trı Habf'rleşmr .\ ı s ltmı

uk retu

l:ım l r (SI)

"~ :>

g

ü

c

ü

89 H H Aa talya (31) 48 SO SO

.\oywıl O:el Tt>ltfon Siln/ra/ı I PABX t't' Sayısal Şt>{

)ıs/em O :ı'llıklermuı

tumUnu

ıçrrrn J:tlıjmtt bır

babrrlttmt

stslemıdır


YIL 1 Year lt

SAYI/Number 122

60 MEHMET GÜLER A Painter YÖNETIM

By LALE ÇAVULDUR

Yönetim Kurulu Başkanı/ Cbalrman of Ibe Boarri

66

ERMAN YERDELEN

Tiirlc Hava Adına

YoUarı

TÜRK ŞARABI Turkish Wine

A.O.

Sahibi 1.Publlsber

Genel Müdili

By ME HM ET YA LÇIN

TEZCAN M . YARAMANCI

YAYlN

74

Genel Yayın Yöneımenl l!dllor-ln-Cbtef

Kapakfotografi 1 Cover Pboto

OTLU PEYNIR Herb Cheese

MANUEL ÇITAK

By N . A KY Ü Z & H . ÖZÇELIK

MUSTAFA SÖNMEZ Yazı

l§leri Müdürtl/Managlng Editor

ENGIN OKTEMER

Sanat DanııımanılDııstsn Consullanı DENIZ ŞAHINBAŞ

80

Koordlnatör /Coordinoıor AHMET DEMIREL Ediıörler/

SÖZDEN ÖNCE DERI VARDI In Fashion Since the Stone Age

BdUors

HAŞMET BABAOOLU

AYTEKIN HATIPOOLU Yayın

Kurulu/.Publlsbl"'l Boarri

NERGIS ÇAKIROOLU MUSTAFA s0KMENOOLU FERDI PIŞKIN

Engllsb EdUortal MARYIŞIN

Sanat Yöneımenleri 1 Art Directors LAL.EHAN UYSAL YÜCEL ALPIŞMEN

Foto(lrallar 1 PtJolos MANUEL ÇITAK (BdUor) ERDALALOK

Reklam 1 AdıJertts1ng DUYGUTAMER YURDAGÜL ALTINOZ

By N ILGÜ N U YSAL

6 THY'DEN HABERLER

88

13

LALE VAZOLARI Tulips in Vases

AGENDA

By S E MA ÇA LIKO~ LU

92

14 VAN

ZURICH

By MUSTAFA SÖNMEZ

By Ç E LIK G ÜLER SOY

Tel, 574 73 00 (EXI) 1184/1185 Reklam

Kooıdinatöril/

~ Coorrilnalor

NURHAYAT KASABAU

Tel, 574 73 00 ( EXI) 1174 Dajlıtım

1 Dlslrlbutlon

KEREMILTER Tel' 574 73 00 (Ext) 1189

Adres 1 Addnıss Tiirlc Hava Yollan Genel Yönetim Binası Aıatüıl< Hava Uıtw\ı

34830 lsıanbui

BAKIRADAM Man of Copper

Baslu 1 Prlnllng

----

34 By REFIK DURBAŞ

42 CARETTA , CARETTA By ESRA

ULAŞ

34625 Sefaköy IST.

Tel: 698 58 58

Renk Ayrımı 1 Colours..paratton ATLAS GRAFIK Ooıfl<id--tU.~.

- --__.._... . KaAıt 1 Ptrper

LEYKAM MllRzTALER MAGNOMAT

=~ ...

DUTY FREE ON BOARD

108

By AYŞE PEKIN

KASTAMONU'NUN AHŞAP CAMII Mosque of Timber Oomanlı Sok. 19 Taksim ISI'. Tel, 251 74 84 (16 hat)

102

26

so

THY

UÇUŞ

BILGILERI Flight Information

116 OYUNLAR Puzzles

119 VIDEO Movies on THY Flights

120

ISTANBUL FESTIVALI A Lanerelay Wonder

A Cartoon From

By Z EYNEP ORAL

KEMAL MOLU


ayın yolcularımız , ear passengers, Türk Hava Yolları , hizmet Turkish Airlines is a service üreten bir kuruluştur. Günü sector company, and under müzün ekonomik ortamında today's economic conditions hizmet kerhen alınan degil , has to maintain its services at fakat aranan ve istenerek tercih edilen the high standart which consumers bir düzeyde olmalıdır. are prepared to seek out rather than Biz de THY yönetimi olarak, gerpurchase only reluctantly . As the management of Turkish çekleştirilmesi zor, fakat imkansız Airlines, we have set ourselves the olmayan bu . hedefi seçtik. Bugüne kadar, hizmet düzeyimizi yükseltmek highest possible targets, neglecting no yönünde gayretlerimizi esirgemedik. elfort to raise our standards of service. Yolcularımızdan aldıgımız takdir ve The encouragement and praise teşvik de bize güç kattı. expressed by our passengers have lent Yaklaşan turizm sezonu ile THY , stil! further momentum to our efforts. tarihinin en yogun çalışma dönemine As the tourism season gets underway, Turkish Airlines is entering the most intensive period of its girmekte. Bunun en güzel kanıtı, geçen yıllardakilerin iki misli kalınlıgındaki 1993 Yaz Tarifesi kitapçıgımızdır. entire history. The best proof of ~his is the 1993 timetab/e Açılan yeni hatlar ve uçuş noktaları ile sıklaştırılan sefer booklet, which is twice as thick as those ofprevious years. sayıları , geçen yıllara nazaran faaliyetlerimizi ve yolcu New routes and destinations, plus more frequent flights, have sayımızı büyük ölçüde artırdı. Bunun gerçek sebebi ise boosted our operations and passenger volume to an unprecedented !eve!. The principal reason for this is the fact tarifenin hizmet verdigirniz kitle olan yolcularımızın that the timetab/e has been redesigned in accordance with tercihlerine göre hazırlanmış olmasıdır. passenger preferences. Yolcu tercihini ön plana alarak hareket eden 11-IY yönetimi, In putting the convenience and wishes of passengers first, uçak filosunu da yenilernek ve takviye etmek durumundaydı. Bu da süratle yapıldı. Mevcut fılo, modem 7HY's management has embarked on the rapid renewal and teknolojinin en yeni örneklerinden Boeing 737-400 ve 737expansion of its fleet. Augmentation of the e:xisting fleet has begun with the acquisition ofBoeing 737-400s and 737-500s, 500'ler ve uzun menzilli Airbus 340 uçakları ile takviye which are the latest products of aviation technology, and edilmeye başlandı. Bugüne kadar B-737'lerin 8 tanesi Türkiye'ye gelerek hemen hizmete sokuldu. Temmuz ayında long-distance Airbus 340s. So far eight B-737s have arrived filoya katılacak olan A-340'lar ise, uzun mesafelerde "nonin Turkey and put into service immediately. The A-340s stop" uçuş devrini açacaklar. 1993 yılı sonunda THY scheduled to join the fleet in july will launch an era of nondünyanın en genç fılolarından birine sahip olacak. stop 7HY serviceson long-distance routes. By the end of 1993, my will have one of the youngest fleets of aircraft in the lkram hizmetlerimiz ise uluslararası düzeyi çoktan aştı. world. Zaman zaman önlenmesi mümkün olmayan eksiklik ve aksaklıklan da asgari düzeye indirmek için samimi bir çaba Meanwhile, our catering services have already been upgraded to the highest international standards. içindeyiz. Ancak ne var ki, hava yolculugu yerde başlar ve gene yerde We make every elfort to reduce to a minimum the deftciencies and setbacks which inevitably occur from time to time. biter. Bu bakımdan uçaklarımız ve bunlarda verilen hizmetler ne kadar mükemmel olursa olsun, yer hizmetlerindeki en Nonetheless, services olfered by an airline stili begin and end ufak aksaklık, şirket imajını bir anda bozar. on the ground. So however outstanding our aircraft and inflight services might be, the smallest setback in ground Yer hizmetlerinde 11-IY'nin sorumlulugunda olanları, en iyi services can flaw the company image. seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz . Bunun en yeni örneklerinden biri açmakta oldugumuz CIP salonla ndır. We are therefore endeavouring to perfect those ground Bütün bu gayretierimize ragmen, havaalanlarında başka services which are under 7HY's control. The latest example of kuruluşlarca yürütülen ve THY'nin inisiyatif kullanmasına this is the new series of CJP lounges. Despite all our endeavours, shortcomings in those airport imkan verilmeyen hizmetlerde karşıla şılan aksaklıklar, diger havayolu şirketlerini oldugu kadar bizleri de fazlasıyla services provided by other organisations and for wbicb 7HY rahatsız etmektedir. Üstelik bu aksaklıkların 11-IY'nin yetki ve cannot use its initiative are as disturbing for us as they are for other airlines in a simi/ar position. · sorumlulugu dışında oldugunun yeterince bilinmemesi, faturanın bize çıkanlmasına da yol açmakta ve 11-IY böylece Moreover, few realise that these shortcomings are not under 71!Y's control and hold us responsible, so daub/ing 71!Y's iki defa magdur edilmektedir. difftculties. Sanıyorum ki, en etkili çözüm, yolcularımızın aksaklıkların gerçek sorumlularını araştırmaları ve The most e.!Jective solution might be for our TEZCAN M. YARAMANCI passengers to find out who is actually şikayetlerini o merciiere dogrudan Genel Müdür 1 President and CEO responsible and to make their complaints yönlendirmeleriyle oluşacaktır. directly to those organisations. THY'nin daha da ıyıye gitmesini If you wish 7HY services to improve, please arzuluyorsanız gelin bu konuda bize assist us in this matter. yardımcı olun. Yours sincerely. Saygılarımla .

S

.../

,/

D


A NEW SERVICE: CIP LOUNGES

YENİ

BİR

HİZMET

CIP SALONLARI Atatürk Hava

Limanı'ndaki

THY CIP salonlarının duvarlarında eski İstanbul var.

havasında İznik,

!zn ik pervades the atmosphere and old !stanbul graces the walls of the CIP lounges at Atatürk Airport. Türk Hava Yollan CIP olarak tanımlanan , Business Class ile Gümüş ve Altın Frequent Flyer kartı sahibi yolcularına daha iyi hizmet verebilmek amacıyla yürüttügü , özel salon (CIP salon ları) uygulamas ını daha etkili ve kaliteli seviyeye getirdi. Iç mekan düzenlemesi Yüksek Mimar Na im Arnas tara-

Turkish Airlines has now introduced CIP (Commercial~y Important Person) lounges o.flering e:xpanded and higber quali~y services for Business Class passengers and Frequent Hyer Silver and Gold Card bo/ders. Designed by the arebiteel Naim Arnas, TIIY's new CIP lounges at the domestic fından gerçekleştirilen, and international termiAtatürk Hava Limanı , Iç ve nals of Atatürk Airport feaDış Hatlar terminalincieki ture designs inspired by 11-IY'nin yen i CIP salonların­ lznik tiles. Arnas explained da, lznik çinileri motiflerinin to Skylife why be bad cbosen this theme. hakim oldugu görülüyor. Arnas, bu seç imi konusunda "CIP lounges elsewhere in Skylife'a ş u açıklamayı yaptı: the world bear a close ClP salonlannın duvarlarını istanbul'un eski gravürleri ve resemblance to one anotb"Dünyadaki örneklerine bakharitalanndan yaptınlan reprodüksiyonlar süslüyor. tıgımızda bu salonların zaer. The new management man içinde birbirine benzeof Turkish Airlines has diklerini görmekteyiz. Oysa· incorporated the colours ki , Türk Hava Yollan'nın yeni and motifs of lznik porcelain in its corporate identiyönetimi uçak kabin içlerinden servis takımlarına , bilet ty programme, rejlected in satı ş bürolarından biniş kartthe fligbt cabins, ticket larına kadar lznik motifle riojfices and even the hoardnin renklerini kurumsal kiming cards . I found this lik projesi olarak degerlendirtbeme exciting, and it mekte. Bu beni iç mekan guided me in creating the döşemelerinde heyecanlaninlerior design for the d ı rmış ve yönlendirmiştir . " lounge". · Salonlarda zemin, lznik deThe antique objects and senli, duvardan duvara halı ile kaplanıp , koltuk döşeme a/tractive house plants in the domestic CJP lounge kaplamalarıncia cia İznik renkleri kullanılara k kurumsal make passengers feel as relaxed as if they were in

6

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993

--


Salaniann iç mekan düzenlemesi Yüksek Mimar Naim Arnas tarafindan

.. /

- ./

gerçekle~tirildi.

their own homes. 7be wat/s are hung with paintings of vintage aircraft from the Turkish Airlines collection and antique mirrors, creating an appealing interior with a touch of nostalgia. The 600 m2 area which was originally usedas kitchens has now been refurbished as the new international GIP lounge. 7be lounge contains telephone booths for the use of passengers, and a glassed o.!J seetion serves as a conference room. THY's First Class service is due to be launched this summer, and the First Class lounge is ready to receive its first passengers. 7be international GIP lounge again has wall-to-wall carpeting with an lznik design, and the upbolstery is in the typical colours of lznik porcelain. 7be first class lounge features seating groups and flooring in diuerse tones and styles. 7be walls combine glass hricks and marlitt pa int with traditional c/ay bricks, stone bricks and other natural materials. Tbe wann atmosphere is enhanced by a hannonious combination of modern and antique accessories, and attracliue plants. Tbe pictures on the walls of the international lounge are reproductions of beautiful old engravings and maps of istanbul, from private collections. Foreign passengers in particu/ar may find these of great interest. New GIP loımges at istanbul and Ankara airports will be followed by further lounges at airports in !zmir, Antalya and Adana. lliY's promo• tion of Turkey will continue in its GIP lounges.

kimlik imajı devam ettirilmiş. Dekorasyoncia çagdaş ve yeni malzemelerin yanı sıra eski harman tuglası , taş tugla kaplamalar kullanılarak , dogal, sıcak bir atmosfer elde edilmiş . Iç hatlar salonuna yerleştirilen eski objeler ve bitkiler yolcuya evindeki rahatlıgı veriyor. Duvarlara Türk Hava Yolları koleksiyonundan eski uçak resimleri ve eski aynalar asılarak nostaljik, sıcak bir mekan yaratıl­ mış. Eskiden mutfak olarak kullanılan 600 m2 alan şimdi, yeni dış hatlar CIP salonu. Yolcular için telefon kulübeleri var. Salon içinde de kolaylıkla görülebilen camlı bir bölme ile toplantı için mekan ayrılmış durumda . Yaz aylarında başlanması planlanan First Class uçacak yolcular için First Class salonu da düzenlendi . Burada da, zeminin lznik desenli duvardan duvara halı ile döşendigi , koltuk döşeme kaplamalarında ise yine İznik renklerinin kullanıldıgı görülüyor. First Class salonunda ise zeminde ve mobilya gnıplarında farklı renkli ve modeller seçilmiş . Dış hat CJP salonu duvarlarında çagclaş malzemelerin yanı sıra (alçı asma tavan, cam tugla , marlitt boya) eski harman tuglası , taş tugla kaplama gibi dogal malzemeler de kullanılarak sıcak bir atmosfer yakalanmış . Eski ve yeni aksesuarlar, büyük boy bitkiler ile salonun dekorasyanu tamamlanmış . Yabancı yolcuların da bu salondan daha fazla yar,ırlana­ cagı düşünülerek CIP salonu duvarlarını efsanevi güzel Istanbul'un özel kolleksiyonlardaki eski gr,ıvürleri ve harita larından yaptırılan reprodüksiyonlar süslüyor. Böylece Istanbul ve Ankara'dan sonra !zmir, Antalya ve Adana'da düzenlenecek yeni salonlarla , THY'nin Türkiye'yi tanıtma hizmeti ClP salonlarında da sürecek. •

7 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE

1993


The very moment you landed askfor. .. 221 35 41- 42 FOR THE NEAREST MOMENT JEANS DEALER.


IN-FLIGHT IZNIK PORCELAIN

U çarken , Iznik Çinisi Türk Ekonomi Bankası 1 nın Çinisi konulu filmi, THY uçuşlarında gösteriliyor. 1989

İznik

porcelain is now being sbown on 11/Yjlights

yılında

Türk Ekonomi bile unutulmuş olan ama dünya sanat çevrelerinde ayrıcalıklı konumunu sürdüren lznik çinilerini tekrar gündeme getirdi. TEB önce Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve Julian Raby tarafından yazılan ve İznik çinileri hakk ında yapılmış en kapsamlı çalışma olan "İznik Çinileri" isimli kitabın bası­ mın ı sagl adı. TEB aynı yıl dünyanın dört bir ya n ındaki müze ve özel koleksiyenlara dagı l ıruş olan İznik çinilerini, tarihlerinde ilk defa biraraya getirerek İstanbul'da lbrahim Paşa Sarayı'nda bir sergi düzenledi. Bu sergiyle kamuoyunun ve sanat çevrelerinin dikkatinin lznik çinilerine yönelmesini saglayan Türk Ekonomi Bankası , bu konudaki ça lı şmalann canlanması için bir başlangıç yapmış oldu . Günümüzde, İznik Egitim ve ögretim Vakfı'nın desteginde, Istanbul Üniversitesi'nin yogunlaşan araştırmaları sonucunda, hem yer a ltın­ da gizlenen eski parçalar, hem de ustalanyla birlikte kaybolan teknikler yeniden gün ışıgına çı kıyor , hayatiyet kazanıyor. Türk Ekonomi Bankası bu yıl da THY ile ortak bir çalışmaya yöneldi. lznik çinilerinin gündemde ka l ması için yapılan bu işb irligi sonucunda TEB İznik çinilerinin öyküsünü anlatan bir film hazırlattı. TiiY'nin uçuş l an sırasında gösterilen film , izleyeniere bir renk ve sanat şö leni sunuyor. 1331 yı lında Osmanlı toprak l arına katıl an İzn i k uzun yı llar çiniciligin merkezi . o ld u . 17'nci yüzyıl boyunca yaşanan kriz çiniciligi olumsuz yönde etkiledi. 19'uncu yüzyıla gelmeden lznik çinisiz kaldı. Bir dönem ba ştacı edilen eserler tarihe gömüldü. Şimdi bu degeriere yeniden sahip ç ıkılıyor, lznik çinilerine "ikinci yaşam" olaBankası İznik 'te

.../

./

nagı aranıyor.

A documentary film on lznik

The beautiful porcelain and tiles produced in lznik in the 15th to 1 7th centuries have long si nce falten into oblivion in the town of lznik itself, but are now sought after cotlectors' items around the world. lz nik ware is the subject of a book, the most comprehensive study available, by Dr.Nurhan Atasoy and ]u/ian Raby published in 1989 by Türk Ekonomi Bankası . Tbe same year the bank sponsored an exhibition of Jznik ware lent by museums and private collections all around the world, and gathered together for the first time at Ihrahim Paşa Palace in !stanbul. This exhibition imparted fresh momentum to interest in lznik porcelain, and spurred studies on the subject. Today as a result of a research project being conducted by !stanbul University with the supporı of !zn ik Educational Foundation, excavations are revealing old pieces of lznik porcelain and rediscovering the secrets of techniques which died with the master potters who used them. Tbis year Türk Ekonomi Bankası has initiated a joint project with THY for the production of a documentary film about the story of lznik porcelain, which is currently being shown on THY jlights. lznik was taken by the Ottomans in 1331. Tbe Ottomans established the potteries for which lznik was to become so renowned. Through the 17th century, however, the quality of Jznik ware declined. The potteries of Jznik closed down one by one. By the 19th century, production of Jznik porcelain had died out completely. Today, after two centuries of oblivion, lznik porcelain is once again valued as it was by the bui/ders of palaces and mosques . •


1983'te "THY Magazin" adıyla yayın hayatına başlayan Skylife'ta onuncu yıl. ..

TI-!Y's in-jlight magazine Skylife, celebrates a decade in publication this year 20

dışı dagıtım

potansiyeli olan tek yayındı... 1986 ve 1987'de THY Magazin, Karacan Yayın l arı tarafından hazırlandı. Genel Müdür Yılmaz Oral, Yayın Kunılu Başkanı Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kutlu ve Yazı Işleri Müdürü o tarihteki Halkla tlişkiler Başkanı Kpt. Pilot Erkan Önen'di. Yayın Kuntlu'nda ise Reklam Müdürü Emre Betin ve Basın ve Halkla tlişkiler Müdürü Günvar Otmanbölük vardı. Güzel çalışmalar devam etti. THY Magazin yaşadı ve yaşatı ldı. 1988 başında THY Magazin'in Türk Hava Yolları bünyesinde hazırlanması yönünde karar verildi. Yazıların hazırlanmasın­ dan grafik çalışmaları­ na kadar tüm çalışma­ lar THY mutfagında

Mayıs

1983 Türk Hava YolSO'nci kuruluş günü; THY'nin 50. yıldönümü Skylife'ın d o g u m günüydü

ları ' nın

aynı zamanda. Gene l Müdür Cengiz Sakaryalı 'n ın emirleri ile ilk dergimiz, Genel Yayın Danışmanımız , Gazeteci Koray Güney tarafından hazırlan­ dı. Bugünkü yayınımızın temellerini atan Güney, meslek tecrübesinin tüm o l anaklarını uzun seneler Ortaklıgımızın yayını için kullandı. Kendisini rahmet ve şükranl a anıyonız. Cen Ajans'ın hazırladığı dergimizin kaptanı kuşkusu z Koray Güney ve yakın arkadaşı , meslekdaşı Tuncer Gürsel'di. Gürsel bugün başarılı çalışmalarını özel bir televizyon kunıluşunda sürdürürken bizi , emegi geçen dergimizi izliyor. Rastl adıgımızda takdirlerini dile getiriyor. Yarattıkları bu derginin devamından duydugu mutlulugu ve sevinci sık s ık dile getiriyor. Hazırlayıcı ekibin THY cephesinde ise dönemin Genel Müdür Yardımcısı !!yas Albayrak, Halkla tlişkiler Başkanı Uçal Dalgıç, Reklam Müdürü Emre Betin, Basın ve Halkla tlişkiler Müdürü Engin Öktemer, Basın ve Halkla tlişkiler Müdür Yardımcısı Çetin Özbey, Reklam Şefi Duygu Tamer ve fotografçı Nihat Gömleksiz vardı. Cem Ofset'in bastıgı "THY Magazin" uzun süre kamuoyunun gündeminde kaldı. Zira ülke tanıtımını amaçlayan ve geniş bir yurt

hazırlandı. Dönemin Genel Müdürü Yı lm az •' .......... Oral ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kutlu ve Halkla tlişkiler Başkanı Erkan Önen Başkanlıgında gnıp, başarılı çalışmalar sergiledi . Emre Betin, Günvar Otmanbölük, Demiray Albay, Bülent Demirci'den oluşan yayın kurulu ve grafik çalışma l arını yürüten Duygu Tamer'in güzel ça lış­ maları Nihat Gömleksiz ve Erdal Alok'un fotografları ile süslendi. Apa Ofset'te basılan magazin, o günün Türk Hava Yolları'nı ve Türkiye'sini tanıttı. Bu önemli

10

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE

1993


../

görevini başarıyla yürüttü. daki atılımları ile birlikte derginin de yenilenmesi 1988'in Temmuz ayından gerektigini" ifade ederken itibaren hazırlık çalışma­ larının da, Ortaklık dışı daha iyiyi ve kaliteliyi bir kunıl tarafından yapıl­ hedeflediklerini vurguluması yönünde karar verilyordu. Varolanla yetinmedi. Görevi Apa Ofset üstyip sürekli en iyinin peşinde olduklarını dile lendi. Yayın Kurulu getiren Genel Müdür Başkanı Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kutlu Yaramancı'nın bu sözlerinin dogrulugu geçen on ve o tarihteki Tanıtma ve bir ay içinde dognılandı. Halkla tlişkiler Başkanı tşte elinizdeki, okumakta Çetin Özbey'in yöneti1983 il~ dergiyi hazırlayan gurup. (Soldan sağa) Çetin Özbey Basın ve minde yürütülen çalışma­ oldugunuz Skylife... tşte Halkla lli~kiler Müdür Muavini, Koray Güney Genel Yayın Danı~manı, Uçal Dalgıç Halkla lli~kiler Ba~kanı, Tuncer Gürsel Yayın danı~man ı. Oktay lar, Yayın Kurulu'nun gunınımuz. Duran Cem Ofse! sahibi, Nail Keçili (en ~jans sahibi, Emre Betin Reklam Yönetim Kunılu Başkanı seçtigi güzel yazılar ve Müdürü, Engin Oktemer Basın ve Halkla lli~kiler Müdürü. Erman Yerdelen ve Genel konular, dergiyi renklenMüdür Tezcan M. Yaradirdi. Engin Öktemer, Ünal Köksal ve Tugrul Gencer'den mancı başkanlıgındaki hazırlayıcı ekipte, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Sönmez, Sanat Yönetmenleri Laleoluşan yayın kurulunun seçtigi ilginç konular Nihat han Uysal Yücel , Alp lşmen . Güzel yazılar Manuel Gömleksiz ve Erdal Alok'un güzel ve çarpıcı fotografÇırak'ın usta kamerası ile görüntüleniyor. Erdal Alok ları ile süslendi. ise uzun senelerdir yürüttügü fotograf çalışmalarına Reklam tşleri ise yine Duygu Tamer tarafından yöndevam ediyor. Skylife kabuk degiştirirken Sanat lendiriliyordu. Aralık 1989'dan itibaren dergimiz Danışmanımız Deniz Şahinbaş mesleginin tüm incelik"Skylife" adını aldı. lerini yayınımııda sergiledi. Yazı İşleri Müdürü yine, Yayınımız 1989-1991 ve 1992'nin Haziran ayına kadar 1983'ün Engin Öktemer'i.. Apa Ofset'in çalışmaları ile devam etti. Lale Apa'nın 1983 Mayıs , 1993 Haziran Skylıfe künyesinde degiş­ bu dönemlerde Genel Yayın Yönetmeni olarak yaptı­ meyen tek isim Türk Hava Yolları ... 1983 ekibinden gı çalışmaları şükranla anmak isteriz. Genel Müdür bugünü kucaklayanlar yalnız Engin Öktemer, Duygu Cem Kozlu Başkanlıgında yapılan çalışmaları yürüten Tamer ve Erdal Alok. Dilegirniz daha uzun seneler Yayın Kunılu, Engin Öktemer, Turgay Tekin ve Ergun Skylife'da çalışmaları ile yer almaları ve onu yüceltmeErgür'den oluşuyordu. Bünyad Dinç, Refik Ongan ve leri. Erdal Alok'ın güzel fotografları, Kemal Öktem'in grafik Vefa duygusu insanın ayrıcalıgı. Skylife'ın da insanı çalışmalarının birleşmesinden dogan sıcak ve güzel diger birçok canlıdan ayıran bu güzel duyguya sahip bir yayın gerçekleştirildi. oldugunu vurgulamak istedik. Zira bize göre o da 1992 Temmuz ayı başında Skylife tekrar Cen AjansGrey tarafından hazırlan­ canlı, o da yaşıyor; Kanaatimizce saglıklı ve iyi yaşı­ yor. maya başlandı. Genel Yayınımızın devamlılıgının başlangıcında emegi geçen Skylife'ı yaratan Sn. Koray Güney'i rahmetle, Skylife'ı bugünlere getiren tüm çalışanları şükranla anıyor ve size her geçen gün daha iyi ve güzeli sunma gayreti içinde oldugumuzu ifade ediyonız . •

Müdürümüz Tezcan M. Yaramancı, Skylife'ı "Ulusun Kimlik Kartı" görüyordu. Yayma, geçmişte emegi geçen herkese teşekkürlerini sunan Yaramancı, "Türk Hava Yolları'nın bir degişim süreci içinde oldugunu, donanım, yönetim ve işletmedlik alanların-

ı ı

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE

1993


A MEMO R ABLE .JOURNEY , A MEMORABLE MAGAZINE

CITYSCOPE

İyi

bir seyahat, iyi bir dergi...

Modern insan ister tatil, isterse iş için olsun seyahat sırasında da özgürlüğünü korumak istiyor. Işin gerçeği , iyi bir seyahat ki ş i se l yaşamın, kişisel tatların zihinlerde ka l masıyla olanaklı. .. Yani seçmek çok önemli. Ve seçmek, bugün her çağdakinden çok "bilmek" demek ... Bu nedenle seyahat rehberleri, birbirinden fark lı perspektiflerle kotarılmış kent rehberleri, küçük adresierin zengin deneyimlere kapı açtığı listeler, modern seyahatin olmazsa olmaz nesneleri haline geldi. .. Hizme tle rini geliştirme, zenginleştirme s ürec i içindeki Türk Hava Yolları bu modern bakış açısından kalkarak yolcuları iç in CITYSCOPE dergisini hazırladı. Böylece THY'nin bir anlamda kimlik kartı SKYLIFE'ın kardeş dergisi CITYSCOPE ilk olarak 1992 Ağustosu'nda yayın yaşamına ad ı m attı. Günümüzde uluslararası metropo l o lma öze l liği öne çıkan üç büyük ken ti mizin turistik köşelerini seçkin kalem ve objektiflerle değişik açılardan ta-

P eople today value their freeda m when travelling, whether for business or pleasure. We have to admit that a memorable journey depends on the impact of personal e:xperiences and ıasıes. In other words, we have to be ab/e to choose. And choosing depends more than ever on knowledge of the alternatives. Tbat is why ıravet guides, each written from a different perspective, with their lists of smail but importanı addresses compiled on the basis of abundant experience, have become an essential accessory f or th e modern trveller. In the process of expanding and diversifying its services, Turkis h Airlines began to publish CI7YSCOPE magazine in awareness of this need. CJ7YSCOPE was launched in August 7992 asa sister magazine to SKYUFE, which is THY's identity card so to speak. Focussing on three major Turkish cities which today emerge as international metropolises, CJ7YSCOPE publishes seleel articles wh ich ojf er readers new angles on the sights of these cities ·and clues which open the way to personal discoveries. In addition we give up-to-date news of even/s and a useful list of information for visitors to Turkey. As of our /ası issue dated 75 April, CI7YSCOPE began to cover Antalya and its environs, which are Turkey's most rapidly developing holiday cent re. In futu.re we plan to rejlecı Turkey's expanding holiday scene with coverage of other history-filled regions ofAnatolia. CJ7YSCOPE is a publication which fu.lfills a unique role in the spectru.m of international tourisı guides. Readers have responded enthusiastically to almost every page of the magazine, noting even such details as the pictures which form the background of the Contents page. As an "infant" of jusı 10 months, CI7YSCOPE extends its thanks for the appreciation shown by Turkish Airlines passengers and the to u rism sector. •

nıtan, ok u y u cularına kişisel keşiflerini yapma l arı

için ipuçları veren aylık bir dergi CITYSCOPE. Ayrıca kent haberleri ni aktarıyor, ülkemizi ziyaret edenlere yardımcı olacak gerekli bilgiler listesini içeriyor ... Dergi geçtiğ i miz 15 Nisan sayısından başlayarak ülkemizin her gün h ı zla gelişen turizm merkezi Antalya ve çevresini de kapsamına dahil etti. Bu kapsam ileride turi zmimizin ge li şmes i ne paralel olarak, tarihi zenginliklerle dolu Anadolumuza da yayı l acaktır. Türk Hava Yo ll arı'nın bu benzersiz hizmeti, geçen zaman içinde uluslararası turistik yayınlar yelpazesinde kendi özel yerini açtı. Hemen her sayfasıyla, kalitesiyle, hatta Içindekiler sayfasında kullanılan zemin görüntüleri gibi detay l arıyla okuyucularının yoğun ilgisini çekti. He nü z on aylık bir "bebek" olan CITYSCOPE Türk Hava Yoll arı yolcularının ve turizm sektörünün gözbebeği haline gelirken kendisine gösterilen ilgiye teşek­ kür ediyor. • 12

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


HAZIRAN

1993

UNE AGE ND A 1 2

.../

3

4

5 Eski istanbul'dan ~iıe Sergisi, ~ehir Müzesi, Yıldız

"Botrles of Old Hooks' film Istanbul", exhibition "Pa.ssenger" at istanbul Hunicipal Museum. Cinema.s Yıldız 1Jiıı>Kevın

11

10 Grafik Ürünleri Sergisi sürüyor. Resim Heykel Müzesi'nde Graphic.s Exhıbition continues. Museum of Painting and Sculpıure

"Gülden Kut", resim sergisi. Ayıe Takı Galerisi'nde Paınıings by Gülden Kut. Ayıe Takı Gallery

18 Atatürk Kitaplığı "Istanbul Hüzeleri" Kartpostal Sergisi Atatürk Lıbrary "Istanbul Museums", postcard exhibıtion

1 Husici Topluluğu Aya lrini'de, 18.30 1 Musici at St. Eirene, 18.30

24 25 26 27 "Dünya Müzik Günü" Aldo Ciccohini, ,_.. '"""rt'"" Piyano, 18.30, AKH'de World Husic Day. Aldo Ciccolini on piano, 18.30

., _.1

Lar Lubovitch Dans Topluluğu, 18.30 AKH lar lubovıtch Oance Group, Atatürk Culıural Centre 18.30

28 29 30 Hissa Flamenca 18.30, Aya irini Hissa flamenca St.Eirene, 18.30

Bale- "Emrah ile Selvihan" AKH, Büyük Salon, 20.00 "Emrah and Selvihan", balleı, Atatürk Culıural Centre, Main Hall, 20.00

George Halcolm, Klavsen Resitali, AKH. 18.30 Clavsıcord Recital, George Malcolm, Atatürk Culıural Centre, 18.30

Berlin filannoni 18.30, Aya Irini Berlin Philharmonic Quanet ~örtlüsü

Angel Romero, Gitar 18.30, AKH Angel Romero, guıtar Ataturk Culıural Cenıre, 18.30

Han ha nan Tranıler Ork. 21.30, Açık Hava




ll

nlü

yazarımız Yaşar

aşar Kemal declares in his book about Anatolia, "Lake Van is not a lake but a sea, the Van sea. It is so wide that only the word sea does it justice. Indeed, the people of Van refer to it as a sea. It is water in a silver bowl, a bowl with edges worked /ike

Kemal, "Bu Diyar isimli yapıtında şöyle der: "Van Gölü, Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki , denizden başkası yakışmaz. Zaten Vanlılar da deniz diyorlar; gümüş tasta bir sudur. Kenarları oya oya işlenmiş bir gümüş tas." Yaşar Kemal, Van Gölü'nün maviliği ile ilgili duygularını ise şöyle ifade eder: "Dünyada hiçbir göl, hiçbir deniz, hiçbir su Van Gölü'nün maviliğinde olamaz. Masmavi... deli eden bir mavi lik. Ne gökyüzünde vardır öyle bir mavi, ne de başka bir yerde. Bir tek mavi uyar bu maviye: Diyarbakır ovasındaki çiçeklerin mavisi. Bir de bir camı kırıp kesitine bakın, işte o mavi." Ortalama 2000-2400 metre yüksekliğindeki dağlarla kaplı olan Van bölgesinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin hemen her tarafında olduğu gibi, karasal iklim hakimdir. Ancak deniz yüzeyinden 1646 metre yükseklikteki Van Gölü, bu sert iklimi önemli ölçüde yumuşatmış ve çevresine daha olumlu iklimsel özellikler Baştan Başa"

lace." Tbis famous Turkish writer deseribes his impressions of the blue of Lake Van in the following words: ''No lake, no sea, no river in the world matches the blue of Lake Van. Sapphire blue, a maddening blue. Neither in the sky nor anywhere else is there a blue /ike it. Only one blue matches it: the blue of the jlowers on the plain of Diyarbakır. Of break a piece of glass and look at the broken sur:face, that is the blue I mean." Tbe mountains of the Van region average 2000 to 2400 metres in height. As almost everywhere else in eastern Anatolia, a continental climate prevails here. Yet Lake Van , 1646 metres above sea level, softens this harsh climate in the bowl of /and where it lies. sağlamış. The alluvial soil Öte yandan Van carried by the ZeyGölü'ne boşalan lan, Deliçay, Zeylan, Deliçay, Bendimahi, KaraBendimahi, Karasu, su, Hoşap and Hoşap , ve Hacıdili Hacıdili rivers akarsularının getirdiwhich empty in to ği alüvyal topraklaLake Van has creatrın birikimi ile Van Gölü'nün iki ucunda yeralan Tatvan ile Van'ı birbirine feribot seferteri bağlar ed tiny but fertile oldukça verimli Ferryboat services link Van with Tatvan at opposite ends of the lake plains on its shores. küçük kıyı ovaları Settlements here date oluşmuş. Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim back to prehistoric times. The towns of Van, merkezleri, bu kıyı ovalarında kurularak gelişmiş. Gürpınar, Yeşilsu, Muradiye, Adileevaz and Ahlat Van , Gürpınar, Yeşilsu, Muradiye, Erciş, Adileevaz have jlourished on this fertile soil, yet taday unconve Ahlat bu bereketli toprakların üzerinde kurultrolled urbanisation is encroaching on the fields muş. and orchards which have provided a living for long Ne yazık ki, bu kentlerin bereketli topraklarında centuries. bugün plansız bir kentleşme doludizgin yol alıyor Van has been a crad/e to many civilisations. A ve verimli tarlalar, bahçeler hızla yok oluyor. home to many peoples and faiths, Van rejlects the Van, nice uygarlığa beşikHk yapmış . Değişik dinlertraces of each one in a rich cultural synthesis. In the den, değişik ulusların "kavimler kapısı" olan Van, 9th century BC the Urartus ruled the reagion, ereather geçenden, her kalandan birşeyler alarJ.k olduking outstanding works of architecture and metalça zengin bir kültürel birikime ulaşmış. Milattan work, and displaying their engineering skills in netönce 9. yüzyılda yörede yaşayan topluluklar Urartu works of cana/s. Tbe Urartus were followed by the devletini oluşturmuşlar. Urartular, mimarlık, maden Persians, and later Eastern Christianity made its işleme , su yolları alanlarında özgün ürünler vermişmarks on the cu/tura/ heritage of the region. In the ler. Urartulardan sonra yörede İran kültürleri egemid-7th century, Muslim Arabs first introduced men olmuş. Hıristiyanlık, daha çok doğu etkisinde Islam to the lands araund Lake Van, and with the kalarak yörenin kültürel birikimine katkıda bulunwaves of Turkish migratian which commenced in 16 SKYLIFE HAZIRAN+ JUNE

1993

'-

'-


:....

,,

........

~

\

·-

?

..

•r

..

".....:

.

"lt~

~

..

,

....

'" ~

•.

... t ..j ~~·

ı Att.. •

....

'·

"1• ,"\.

. .ı.~


muş. Yedinci yüzyıl ortalarında Van Gölü çevresi Müslüman Araplada lslamiyeti tanımış. Dokuzuncu yüzyıl ortalarında başlayan Türk akınlarıyla Van, Türk-lslam kültürünün etki alanı içine girmiş, bir süre sonra da bu kültür başatlık kazanmış. Van'ın büyük bölümü tarihsel yapılar ile bezeli. Van Kalesi bunların başında geliyor. Millattan önce 9. yüzyılda I. Sarduri'nin yaptırdıgı kale, günümüze kadar bütün ihtişamıyla gelmiş. Kalenin kuzeybatı ucundaki Sardurburcu'nun üzerindeki Asur çivi yazısı ile yazılmış yazıt, bilinen en eski Urartu yazı-

the mid-9th century, Van came under the injluence of early Turkish culture. Historic buildings abaund in the province. Van Citadel, built by Sarduri I in the 9th century BC, has lost none of its grandeur over the intervening millenia . Tbe Assyrian cuneiform inscription on the Tower of Sardur at the northwestern extremity of the east/e iS the oldest known Urartu inscription. One of the most remarkable structures at the citadel is the rock tomb of Argisti I (reigned 786-762 BC),' outside which is a long inscription relating the events of his

+

lt>

K V ( IFF

HA71RAI\I

l l INF

l.H•

'-


....;

tıdır.

reign.

Argişti'ye

Kalenin en önemli yapılarından biri de 1. ait olan kaya mezandır. İran sınırına yakın olan Hoşap Kalesi, bir diger önemli yapı. Kale , Urartular döneminde 1ran'a giden askeri yolu denetlernek iç in yapılmış . Bugünkü kale ise Sarı Süleyman Bey tarafından 1643'te Hoşap nehrinin kıyısına yayılmış. Kalenin güneyindeki köprü , Van Bölgesi'nin en eski Osmanlı köprüsü olarak biliniyor. Van denince Akdamar Adası'nı görmemek olmaz. Adadaki kilise, 900'lü yılların başında Kral Gogik

Hoşap

Castle near the border with Iran is anather sight not to be missed. Originally built by the Urartus to control the rocld from Iran, the east/e was rebuilt on a larger scale by San Süleyman Bey in 1643, its precincts stretching down to the shore of the River Hoşap. The bridge to the south is the earliest Ottoman bridge in the -van region . The isiand of Akdamar in Lake Van is celebrated for the church bui/d by Manuel, a 1 Oth century mo nk, for the Armenian King Gogik. In this cruciform church 19

-. KYLIF E

HAZ IRA N +

lUN E'

ıqq


tarafından yaptırılmış

ve en

Ermeni taş işçiliğinin seçkin örnekleri arasında yer alıyor. Üç girişli ve dört kollu haç biçimindeki kilisenin mimarı Keşiş Manuel'dir. Kilise, birçok ayrıntılı kabartınayla bezenmiş . Kabartmalann içeriğini, İncil ve Tevrat'tan alınan çeşitli temalar oluşturur. Akdamar adasına ilişkin bir söylence şöyledir: Bir zamanlar yemyeşil badem ağaçları ile kaplı olan bu adaya bir gelen, bir daha ayrılmak istemez. Bununla birlikte ada keşişlerin olduğu için yabancı birisinin adaya ayak basması çok güçtür. Dediği dedik bir adam olan başke.şişin dünya güzeli bir kızı vardır. Adı Tamara olan bu kızın güzelliğini kıska­ nan diğer keşişlerin kızları içten içe ona diş bilerler. Bir de delikanlı var, Ada'nın karşısında. Gevaş yakınlarında yaşayan bu delikanlının yüzücülükte üstüne yok. Günün birinde, delikanlı gene yüzerken kıyıya iyice yaklaşır ve merakını yenerneyerek Ada'ya çıkar. Saklanmış durumda çevreyi incelerken Tamara'yı görür ve içi erir. Delikaniıyı farkeden Tamara, kaçmaya yeltenir, ama delikanlı­ nın yakışıkitlığı onu da etkilemiştir. Delikanlı ile Tamara akşama kadar birlikte olurlar. Kızın babasından

korktukları

için, geceleri buluşurlar. Etrafta kimse kalmayınca Tamara kayalıklarda bir kandil yakar ve delikanlı bu ışığı gözleyerek yüze yüze adaya gelir. Bir süre sonra bu durum bir başka keşişin kızı tarafın­

dan farkedilir. Hemen başkeşişe ha b er verilir. Başkeşiş çok kızınasına rağmen kızına bir şey söylemez. Ertesi gün göl fırtınalı olduğu için kız kayalıklara gitmez. Baş-

Van'da, özellikle baharın ilk haftalannda balıkçılık yapılır, kefale benzer türdeki "Van balığı" Göl'e ulajan akarsuların ağızlannda avlanır ve tınnda ya da yere gömülü tandırlarda pi}irilir; "ayran ajı" denilen bir tür yoğurt çorbası ile beraber servis yapılır.

Van Kalesi 9. yüzyıldan beri tüm ihti}amı ile ayakta. Kalenin kuzeybatı ucunda Asur çivi yazısıyla yazılmı} yazıt, bilinen en eski Urartu yazıtıdır.

with three entrances, you can see some of the finest examples of Armenian stonecarving, depicting detailed scenes from the Old and New Testaments, such as lions at Daniel's Van Citadel has lost none of its grandeur feet and David and over the intervening Goliath. : :<-..- ... millenia. A story to/d of the name Akdamar (/iterally "white vein '') is that those who came to this isiand when it was covered in almond groves never wanted to leave. Hovewer, visitors were strictly discouraged by the priesthood which occupied the is/and. The chief priest, an authotoritarian man, had a daughter of legendary beauty named Tamara, and as you might guess, she had a bondsame young !over, who lived near Gevaş, on the main/and opposite the isiand and was an accomplished swimmer. One day as the youth was swimming near the is/and, he could not resist going on shore to satisfy his curiosity. As he looked araund from a place of concealment he saw Tamara and jel/ immidiately in love with her. When he revealed himself, Tamara at first attempted to flee, but when she saw how handsome he was she stayed with him until nightjall. After that first meeting the lovers kept nightly trysts so that they should not be discovered. Tamara would light a lamp on the rocks when everyone else had retired to bed, and the young man would swim out to the !stand. However, it was not long bejare one of the priests happened to catch sight of them one night, and to/d the chief priest.He was enraged but said nothing to his daughter. The Jollowing night was stormy Tamara remained indoors. Meanwhile the 20

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


DALYAN EVLERI K A

u

N

o

s

Deniz, Kaplıcalar ve Caretta'lar . .

~irinci kısmı tamamlanan Dalyan Evleri'nde yaşam başlıyor; Ikinci kısım için hala şansanız var... Tarih ve doğa, göl ve deniz, kaplıcalar ve Caretta'lar... Dalyan az rastlanan bu güzeli ikierin hepsine sahip eşşiz bir lagün. Dalyan Evleri'nin amacı sizlere bu beldenin doğal güzelliklerini bozmadan, şehir hayat ında n ve stresten uzak bir yaşam sunmak. Dalaman Havaalanı'na sadece 18 Km. uzaklıkta olan bu doğa cennetine kolaylıkla ulaşmak mümkün. Akden iz'in en güz{ sahillerinden biri olan Dalyan'da özgün bir yaşam tarzı hakim. Çok ince bir kuma sahip 7 Km. uzunluğundaki plajı, Caretta kap lumbağala rı.nın yumurta l a rı nı bıraktıkları yer o lmasından dolayı koruma a ltındadır. Tarihi, M .O. 3000 yıllarına dayanan antik Kaunos kentinin kal ınt ıları bugün bi le görkemli, kap lıca ları ise ş i fa kaynağı. .. Eski Muğla mimarisinden esinlenerek projelendiri len Dalyan Evleri 'ndı planlama; çevre, yeşi l doku bütünlüğüne uyumlu düşünülmüş. Her ev başına ortalama 800 m ı yeşi l bahçe alan ı içinde her türlü sosyal aktivite, doğaya uygun programlanmış. Dalyan Evleri'nin yapımında yöresel mimariye uygun; a hşap, taş ve tuğla gibi naturel malzemeler kullanıl ara k betonlaşma etkisi yok edilmiş_\ir. Sözcüklerle tanımlanması güç olan bu yaşamı ancak yaşarsanız, neden 11 Once Dalyan 11 dediğimiz daha kolay an i aşı lacaktır. Dalyan'ı gömıek yetmez, onu yaşamak gerek••• 11

You should live Dalyan Dream ...

1

Dalyan a perfect harmony of history & nature, lake & sea, thermals & Carettas .. . You can enjoy the most precious moments in Dalyan Houses. Not for residence, but living.

.. ./

YT Mühendislik inşaat Sanayi . Merkez : Bağdat Cd. No: 531 Bostancı-ISTANBUL TeL: 360 28 28 - 358 25 17

F;ıx· ~nO

40 1?

n~ıv~n s~ntivp ·

q fl11 fl

n ,


a bbot took th e opportunity to go to th e rocks wi th a iamp in his hand, seeing w h ic h th e youth a ttempted to swi m out to th e isiand despite th e sto rm . Th e abbot kep t maving th e iamp f rom piace to piace so th at th e youtb swam this way and that untii was exbausted, and finaily witb a cry of ''Ah Tamara!" sunk ben eatb the waves. At this cry, Tamara rusbed to the seasbore. When sbe saw her fatb er, sbe reaiised wbat bad a nd b app ened, th rew herself into the waves. Tbereajter (beiieve it or not!) the isiand was known as ''Ah Ta mara'~ wbicb in time was corrupted to Akdamar. •

keş iş ise bunu fır­ sat bilerek elinde bir kandille kayalıklara gider. Delikanlı ış ıgı görünce fırtın aya ragm e n a d aya yü zm eye çalış ır . Fakat b aş ­ k eş i ş in k a ndilin yerini sürekli deg i ş tirm es i , d e likaniıyı şaşı rtır ve fırtınalı gölde gid e re k gü cünün tüke nmes ine ned e n o lu r. De likanlı sonunda "Ah Ta m a ra !" d iye h ay kır a ra k azg ın

dalgalara kendini bır a kır ve ö lü r. Sesi duyan Tamara k aya lıkl a r a k oşa r ve o ra d a H a rita ! M apBEYHAN K ONUK babas ını görünce bütün olanları anlar. Bunun üzerine o da kendini azgın sulara atar. Ada'ya bu olaylar üzerine "Ah Tamara" adı verilir. Bu ad , giderek Akdamar'a dönü şür . •

REHBER 1 GUIDE TIIY ile VAN: Istanbul'dan direkt,

By THY to Van: Direct jlights from

Çarşamba

saat 7.55, Perşembe saat 11.30, Cuma 12.30; Aynca hergün Ankara Esenboga aktarmalı , saat 8.00'de. Van-lstanbul uçuş süresi 2 saat. Bilet bedeli İstanbu l -Van 1 milyon 100 binTI. Görülecek Yerler: Ulu Cami, Hüsrev Paşa Camii, Kaya Çelebi Camü, 1kiz Kümbet, Arkeoloji Müzesi, Akdamar Adası, Çaıpanak Adası , Hoşap Kalesi, Çavuştepe Urartu kalıntıları, Muradiye Şelaleleri, Gevaş Selçuklu Mezarlıgı , Hiilirne Hatun Mezarı . Spor-Eglence: Edremit'te yüzme ve kamping. üphan Dagı'nda av sporu, trekking. Telefon Kodu: 9-061 Oteller: Büyük Urartu (20660), Büyük Asur (68792). .Kamping: Akdamar(434 83-Van) (0625-2349-Gevaş) TIIY Bürosu: Cumhuriyet Cad. 196 Tel: 61019-61241 Turizm Bürosu: Cumhuriyet Cad. 19 Tel: 62018-63675 . Yöre Yemekleri: Van balıgı, ayrnn aşı, keşkek, ekşili, kıymalı, ke ledoş, kiiı1 köftesi, üzüm aşı , !avaş ekmekle yahni. Armağan İçin: Heybe, kilim, halı, seccade.

!stanbul on Wednesdays at 7.55, 1bursdays at 11.30, and Frldays at 12.30. Tbere is also a daily transit flight via Ankara, leaving !stanbul at 8 .00. Tbe flight takes 2 hours. Tickets cost Tl 1.1 mi/lion. Places to See: Ulu Mosque, Büsrev Paşa Mosque, Kaya Çelebi Mosque, !kiz Kümbet tomb, Archaeological Museum, Akdamar Island, Çarpanak Island, Hoşap Castte; ruins of the Urartu city at Çavuştepe, the Mu radiye Waterfall, Selçuk cemetery at Gavaş, tomb of Halime Hatun. Sp o rt-Entertat nment: Swimming and camping at Edremit. Hunting and trekking on Mount Süphan. Telepbone Code: 9-061 H otels: Büyük Urartu (20660), Büyük Asur (68792) . Ctımptng: Akdamar(434 83-Van) (0625-2349-Gevaş) THY Office: Cumhuriyet Cad. 196, Tel: 61019-61241 Tourlsm Office: Cumhuriyet Cad.19, Tel: 62018-63675 Reg tonal Dtsbes: Van fish , ayran cişı, keşkek, ekşi/i kıyma/ı, keledoş, kurdish meatballs, üzümaşı, yahni with /avaş bread. Gtfts: Saddlebags, kilims, carpets, prayer rugs. 22

SKYLI F E H AZ IRAN

+

JUNE

1 9 93


BIZDEN

• ./

j

> u.l

-··

> en o en

-·· z

1u.l

İnanılmaz ama gerçek. ..

Süper Kadro ALEM'de buluştu ... Nazlı ILlCAK,

M. Ali ILICAK Aziz ÜSTEL, Kenan ERÇETİNGÖZ Teoman ORBERK, TayyarŞAFAK Sema ÇELEBİ, Pırıl GÜLEŞÇi Erkan ÖZERMAN ve TCHERİNA... Her hafta sosyete ve magazİn dünyasımn kalbi ALEM'de atacak... Kaçırmayın ... .. /

16 HAZİRAN'dan itibaren her Çarşamba bayinizde...


lll

Birinci

yılımızı

tamamlarken; bilançomuzdaki rakamsal verileri,

Kurumsal ve Bireysel sunma

Bu

anlayışının

başarıya

lll

bankacılık alanında

ve Yeni Hizmet Kültürünün

hep birlikte

uzman kadromuza,

Dünya Kalitesinde Finansal Hizmet

çalışma

tüm

ulaştık.

başarısı

olarak niteliyoruz.

Kalite ilkelerini titizlikle uygulayan

sistemimize güç

kazandıran,

müşterilerimize teşekkür

bizi yüreklendiren

ediyoruz ...

Finansal hizmetlerimiz: Kurumsal

Bankacılık,

Mevduat ve Çek Hizmetleri, Bireysel Krediler, Portföy Yönetimi,

Kredi Kartları, Otomatik Vezne Hizmetleri, Telefon Bankacılığı, Sigorta Işlemleri.


Bütün bu etkinliklerin yanı sıra Schwarzkopj, jean Pierre Rampal and Georgi kimi bilimsel çalışmalar: "Moda! Zamfir. And in addition to all these activities, the Müzik", "Türk Folkloru", "Gölge academic dimension has been represented with Oyunları", Mimar Sinan, Şeyh seminars, meetings and publications on such varGalip , Dede Efendi üzerine ied topics as moda/ music, Turkish folklore, shadyapılan uluslararası seminerler, ow plays, the 16th century architect Sinan, the toplantılar, bilimsel yayınlar ... poet Şeyh Galip and composer Dede Efendi. Uluslararası İstanbul Festivali Tbanks to the International !stanbul Festival we aracılıgıyla bir şey daha ögrenhave learnt that national and international culdik: Ulusal ve uluslararası kültürletures are not alternatives to one another, but comrin birbirlerinin alternatifi degil, bütünleyicisi oldugu: plementary. We have learnt that to fully compreKendi kültürümüzü tanımak, kavramak, degerlendirhend, evaluate and interpret our own culture we mek, yorumlamak için başka kültürlere açık olmamız need to be receptive to other cultures. Now we come to this year's 21st International gerekliligini ögrendik. Gelelim 13 Haziran-31 Temmuz arasında gerçekleşe­ Istanbul Festival, scheduled for 13 june-31 july. cek olan 21. Uluslararası İstanbul Festivali'ne: Performances by a total of 1286 musicians, actors İstanbul'daki sekiz ayrı mekanda 650 yerli, 636 and dancers, 650 Turkish and 636 foreign, await yabancı toplam 1286 sanatçının sunacagı konser, us at eight different venues in !stanbul. resital ve gösteriler bizi bekliyor. This year's orchestras include the London SymphoFestivale katılacak senfoni orkestraları arasında, ny Orchestra conducted by Pierre Boulez, and the Londra Senfoni Orkestrası var ki, Şef Pierre Boulez George Enescu Philharmonic Orchestra conducted eşliginde konser verecek. Festivale üç kanserle katı­ by Cem Mansur with three concerts. lacak George Enescu Filarmoni Orkestrasının şefi ise Chamber orchestras include the Academy of Ancient Music Ensemb/e Cem Mansur.. . conducted by ChristoOda Orkestralarına gelince: Dünyaca ünlü şef pher Hogwood, the Christopher Hogwood Israeli Chamber Orchesyönetimindeki Academy tra, the I Musici Ensemof Ancient Music Topluble, Les Virtuoses de lugu, İsrail Oda OrkestraFrance, the Berlin Philharmonic Quartet, and sı, I Musici Toplulugu, Les the Black Sea Chamber Virtuoses de France, Berlin Filarmoni Dörtlüsü KaOrchestra. radeniz Oda Orkestrası , jazz and popu/ar music a lkışlayacagımız toplulukget a generous billing at the Festival, with Sting lar arasında. Fesrivalde bu yıl da caz the unchallenged star LAR lUBOVITCH Dans Topluluğu. ve pop muzige geniş bir event. Prior to the festiyer ayrı lmı ş .. Ancak hiç kuşkusuz , bu bölümün val concert at !stanbul lnönü Stadium on 4 july, "star"ı Sting. Ünlü sanatçı Sting'in ilk konseri İzmir, Sting will give a concert at the amphitheatre in the Antik Efes Tiyatrosu'nda 2 Temmuz'da, ikincisi ise İs­ ancient city of Ephesus on 2 july. A series of tanbul İnönü Stadyumu'nda 4 Temmuz'da ... famous musicians will give recitals, including the Resitalierde de birbirinden ünlü sanatçı ları izleme pianist Aldo Ciccolini, flutist Şefika Kutluer, viool anagı bulacagız : Piyanist Aldo Ciccolini, Flütist Şe­ linist Eugene Sarbu, guitarist Angelo Romero, fika Kutluer, kemancı Eugene Sarbu, gitarcı Angelo harpsichordist George Malcolm, and violincellist Romero, klavsenci George Malcolm, viyolonselci SteSteven Isserlis. ven Isserlis bunlardan bazıları ... Star of the bal/et and dance events is the British Bale ye Dans bölümünün yıldızı ise İngiliz Kraliyet Royal Bal/et, which brings us four different ballets. Balesi. Topluluk dört ayrı eserle çıkacak karşımıza. Anather famous dance company is the Lar Bir başka ünlü Dans toplulugu da Lar Lubovitch Lubovitch Troupe. Toplulugu ... And last but not least, the now traditional perforVe elbet yine, turistlerin gözdesi haline gelen, Topmance of "Abduction from the Seraglio " by kapı Sarayı'nda sunulan Mozart'ın "Saraydan Kız KaMozart at Topkapı Palace, a favourite event ç ırma" Operası. .. among foreign tourists to Istanbul. Evet, İstanbul'u İstanbul yapan "mucize"lerden biri Yes the International !stanbul Festival, one of the "Uluslararası İstanbul Festivali" devam ediyor.. . • city's latest wonders, is round the corner. • 56 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


MÜKEMMELLiK RASTLANTI DEGiLDiR.

Bir "yüksek prestij" otomobilinde, " lüks"ten öte özellikler

arayanların

tercihi ,

şimdi, kuşkusuz

Saab 9000. Çünkü Saab 9000, otomobilde dünya

standartlarını değiştiriyor .

Saab 9000, mükemmelliğin rastlantı olamayacağını bilenlerin otomobili ...

Bir "deneme sürüşü" ile onu lütfen bizi arayın.

yakından tanımak

SAAB. MÜKEMMELLiK ... HiÇ TAViZSiZ.

Beklenmedik durumları daha doğmadan önleyebilen " aktif güvenliği" ve bir kaza anında tam korunma sağlayan "pasif güvenliği" sayesinde, Saab 9000 "dünyanın en güvenli otomobili" unvanını taşıyor .

Kuzeyin zorlu doğa koşulları gözetilerek bu güvenlik anlayışı. eksiksiz bir konforla Saab 9000'de bütünleşiyor. Saab 9000, lsveç'te, üreticisinin uçak mühendisliği birikimine kadar uzanan teknolojik farklılıklarıyla üretiliyor. Saab 9000, her biri, iskand i navya ' nın kişilikli tasarım anlayışının yansıması olan seçkin biçimsel özellikleriyle yaratılıyor .

için

geliştirilmiş

Türk iye Genel

Disıribüıörü

Genoto General Otomotiv Pazarlama ve Ticaret A.Ş . Suadiye (Showroom) Tel: 302 41 12/13 Kartal (Parça, Servis) Tel: 377 43 90 ( 8 Hat) Genoto bir

Doguş

Holding

A.Ş. kuruluşudur.


vardı:

Bu Uluslararası İstanbul Festivali halktan yana mı, yoksa halktan yana de~il mi diye ... Açıkhava Tiyatrosu'nu, Atatürk Kültür Merkezi'ni, Rumelihisarı'nı, Yedikule'yi, Gülhane Parkı'nı her gece dolduran binler, onbinler, falklordan klasik müzik kanserlerine, cazdan geleneksel sanatlara, tiyatrodan baleye çeşitli etkinliklere katılan onbinler halk degil de neydi? Neyse ki bu anlamsız tartışma fazla uzun sürmedi. .. Elbet ki festival, herkese degil, belli bir kesime sesleniyordu: Ama kimlere? Belli bir kültürel birikimi olan, müzik dinlemekten (caz, klasik, folk vb.) konsere gitmekten, tiyatro izlemekten, okumaktan tad alan, konsere, baleye, operaya gitme a lı şkan lı gını edinmiş olan, çevresine meraklı gözlerle bakmayı adet edinmiş, tanımayı, katılmayı, paylaşmayı ve bunlardan tad almayı bilenlere sesleniyordu. Ve yıl l ar içinde bellegimde ve yüregimde iz bırakanlar:

in Istanbul, rained-out open-air concerts, and efforts to mobilise new venues for the expanding programme. Meanwhile, we members of the audience widen our cu/tura/ horizons in every direction. In the early years of the festival an inexplicable controversy raged about wbetber the International Istanbul Festival catered for the general public or not. If the tens of tbousands of people who filled every seat at the Open-Air Tbeatre, Atatürk Cu/tural Centre, Rume/ibisan fortress, Yedikule fortress, and Gülhane Park to attend concerts of every kind of music from folk to classic, jazz and the traditional arts, and theatre and bal/et, tben who were they I would /ike to know? That meaningless debate has died a bappy deatb, tbank goodness. Of course the festival addresses same sections of the population, not all. And who are tbese people? They are people of a certain cu/tura/ /evet, who enjoy listening to music, going to concerts, operas, ballet and plays and reading books. They are the people who view the world Yalnız İkinci Uluslararası İstan­ witb a critica/, inquisitive eye, bul Festivali'nde 25 ülkenin who want to know, to particihalk oyunlan topluluklarına yer pate, to sbare and to enjoy the verildigini anımsıyorum ... experience. Sonra, yıllar boyunca Küba'dan At the Second Istanbul Festival Singapur'a, Japonya'dan a/one, folk daneing compalskoçya'ya, Brezilya'dan Filipinnies from 25 countries gave lere, Çin'den Senegal'e izledipeiformances. Over the years I gim halk oyunlarını düşünüyo­ have watcbed such daneers rum ... Bale ve Dans: Bolşoy, Ramfrom Cuba, Singapore, ]apan, Scotland, Brazil, the Philipbert, Flandern, Kraliyet Balesi pines, Cbina, Senegal and gibi büyük klasik baleler: Numanymore. reyev gibi starlar bir yana, moBal/et and dance have an dern bale deyince akla ilk gelen ustalar İstanbul Festivalequally impressive record, witb not only Nureyev and i'nde izlediklerim: Alvin Ailey, Londra Kraliyet Balesi, B;q balerin. DARCEY RUSSELL other stars oj such classical Alvin Nikolai, Paul Taylor, Carolyn Carlson, Merce Cunningham ... ballet companies as the Bolsboi, Rambert, Flandern and Royal Bal/et, but masters of modern balTiyatro: Prag'ın ünlü "Siyah Tiyatro"sunu, Derek Jacobi'den izlediklerim "Harnlet"i, Macarlardan izledi/et, including Alvin Ai/ey, Alvin Nikolai, Paul Taylor, Carolyn Carlson, and Merce Cunningham. gim "Karagöz"ü, lsveç Kukla Tiyatrosu'ndan gördüTbeatre has ranged from Prague 's renowned güm "Antigone"yi, hele hele Polenyalı usta Sayna'dan tanıklık ettigim "Replika"yı asla unutmayacaBlack Tbeatre, to Ham/et witb Derek jacobi, a Hungarian version of "Karagöz ", "Antigone" by gım ... Ve müzik: Hem de her türde müzik: Gideon the Swedisb Puppet Tbeatre, and for me the most Kramer'den Paco Pena'ya, Vladimir Askenazy'den memorable of all, "Replika" witb the Polisb master Chick Corea'ya, Miles Davies'den Pekinel Kardeşlere, Sayna. And music. Music of all places and times, Leyla Gencer'den Joan Baez'e, Menuhin'den Elizaplayed and sung by Gideon Kramer and Paco beth Schwarzkopf'a, Jean Pierre Rampal'dan Georgi Pena, Vladimir Askenazy and Cbick Corea, Mi/es Zamfir'e nice nice sanatçıların konserlerini, resitalieDavies and the Pekinet sisters, Leyla Gencer and rini düşünüyorum. joan Baez, Yebudi Menubin and Elizabeth 54

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


programını degiştirmek olanaksız ... Panik! !dil Biret'ten yardım isteniyor. Orkestra partisyanunu !dil Biret piyanoda seslendirmeyi büyük bir alçak gönüllülükle kabul ediyor ... Son anda notalar da bulunuyor. Üç solist ellerinde kemanları sahnenin önünde, !dil Biret piyanonun başında orkestranın arasında yerlerini alıyorlar . Vivaldi'nin üçlü keman konçertosu so lukl arı kesiyor. Konserin sonunda salon ayaga fırla­ mış, üç solisti a lkış l arken, koca Menuhin arkalardan !dil Biret'i bulup onu Ayla Erduran ve Suna Kan'ın yanına , öne getiriyor. Kendi bir kenara çekilip bütün salonla birlikte bu üç Türk virtüozu alkışlıyor ... Yaşa­ mını boyunca belki bir daha asla tanık o l amayacagı ­ mız bu sahne silinmemek üzere içime yerleşecekti. Çeşitli programlar için mali kaynaklar, "sponsor"lar bulmaktan başlayarak .. . Kaybolan notalar, geciken gümrükten çekilemeyen dekorlar, İstanbul'da kaybolan sanatçı l ar , yagışlar nedeniyle iptal edilen, ertelenen açıkhava programları. İstanbullulara yeni gösteri ve konser mekanları sa gl ama çaba l arı, vb .. . Bütün bunlar olurken, biz izleyiciler birikimierimize birikim katıyor , kültür ve sanatın çok geniş yelpazesinde yepyeni tadlar keşfediyorduk. Festivalin başlangıç yı lla ­ rında dogrusu beni şaşkınlıga düşüren bir de tartışma

world premiere of Adnan Saygun 's "Köroğlu" opera, jollowed by the symphonic poem "Celebration " composed by Lucas Foss in tribute to the anniversary of the Republic, the concerts of the Bucharest Madrigal Choir which left the audience who filled Saint Eirene in ecstasy, Mozart 's "Abduction from the Seraglio " at Topkapı Palace, and Münir Nureddin Seljuk 's concerts under the linden trees in the palace gardens. And we, the fortunafe few in the world, were ab/e to applaud Yehudi Menuhin, Suna Kan, Ayla Erduran and /dil Biret together on the same stage. Innum erable concerts and performances have made each of the subsequent festivals equally memorable, and perhaps it is unjair to single out any for special mention. But I cannot pass without describing how ajter the recital at Saint Birine, Yehudi Menubin played three sonatas which Beethoven had composed for piano and violen with !dil Biret, and how at the rehearsal for the third concert, at which Menuhin, Ayla Erduran andSunaKan were to play Vivaldi 's concerto for three violins, it was discovered that the orchestra score was missing. 7bis was traced to the customs, and an apprehensive wait began. A few hours bejare the concert was due to begin the score had stili not appeared! lt was impossible to change the program now. Panic! !dil Biret was called in to help, and she agreed to play the score on the piano. But at the last moment the score turned up. 7be three soloists, violins in hand, stood at the front of the stage, white !dil Biret took her place at the piano among the orchestra . The concerto was breathtaking. 7be entire audience leaped to their feet to give a standing ovation for the three soloists. Then Menubin went back and brought !dil Biret out to stand beside Ayla Erduran and Suna Kan. White he withdrew to one side, the entire auditorium applauded these three Turkish virtuosos . This scene, which we will probably never witness again, is one, I for one can never forget. Behind the scenes the organisors are swept up in a flurry of activity, beginning by finding spansors to fund the diverse events, and continuing in a rush of lost music, scenery delayed at customs, musicians who lose their way Montserrat Caballe

Academy of Ancient Music

George Enescu Filarmoni

Orkestrası.

Solist MIDORI, keman 53

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE

1993


İstanbul'da yaşamanın, bu

Life in this giant metropolis tbese days jluctuates between an exhausting struggle to suroive and a sublime deligbt in breathing the very air. One of the greatest pleasures is undoubtedly the Internationalistanbul Festival, an event of 21 years standing which is a true fatterday wonder. Why a wonder? Because it has never faltered in its reso/ve to maintain standards ... Because it has forged a permanent place for itself on the city ~ cultural ca/endar... because it has preseroed the best of the pası and fostered our aspirations for the future ... because it brings us the finest works of modern universal culture .. . because it unites the beritage of other nations with that of our own culture, haning our awareness of civilisation. The importance of permanence is not to be underestimated at a time when superficiality is preferred to depth, when sparks are extinguished bejare they can jlame, when the Jacile is prized above the difficult. In such an environment the Istanbul Festival is truely a wonder! Now let me go back twenty years to the 50th anniversary of the establishment of the Republic of Turkey. That year the Istanbul Foundation of Culture and Art decided to launch the International Istanbul Festival, a project which bad been planned for same time. Since that first festival , the event has become a highlight of the city 's year as well as the international cu/tural calendar. The First Internationalistanbul Festival opened with the Sting

dev metropolde soluk alıp vermenin kimi zaman sonsuz bir güçlüge, kimi zaman da sonsuz bir keyfe dönüştügü şu sıra l arda, en büyük mutluluklardan biri de "Uluslararası İstanbul Festivali"ne sahip olmaktır. 21 yılını geride bırakan bu festivali ben "Mucize" diye niteliyorum. Neden mi mucize? Niteligi belli bir çizginin altına asla düşmedigi için ... Sürekliligini aksatmadan koruyabildigi , geçmişinden darnıttıgı birikimi gelecege yönelik umuda dönüştür­ dügü için ... Çagdaş evrensel kültürün, geniş bir yelpazedeki en özgün ürünlerini bize sundugu için ... Başka ulusların kültür birikimleri, kültür degerleriyle, ulusal kültürümüzü aynı potada bir araya getirerek uygarlık bilincimizi geliştirdigi için ... Hele sürekliligin hiç önemsenmedigi, derinlere kök salmaktansa yüzeye yayılmanın yeglendigi, pırıltıların saman alevi gibi yanıp söndügü, kolay olanın daha çok alkışlandıgı, ödüllendirildigi ortamlarda İstanbul Festivali gerçek bir mucize! Şimdi geçmişe dönüyorum: Yirmi bir yıl önceydi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümüydü. "İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı"nın ne zamandır tasarlamakta oldugu "Uluslararası İstanbul Festivali"nin başlangıcı, bu yıldönümüne denk düşürüldü. Ve o gün, bu gün İstanbulluların yaşarnının bir parçası olan uluslararası platformda kı­ vanç verici bir yer edinen Festival yeşermeye başladı. Birinci Uluslararası İstanbul Festivali, Adnan Saygun'un "Köroglu" operasının dünya prömiyer'iyle açı­ lıyor: Lucas Foss'un bu kutlama yıldönümü için besteledigi "Şenlik" adlı senfonik şiiriyle, Aya İrini'yi dolduran dinleyicileri çılgın a çeviren Bükreş Madrigal Korosu'nun, Topkapı Sarayı'nda Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçırma" operası ya da Saray'ın bahçesinde ılılarnur agaçlannın altında Münir Nureddin Selçuk'un konserleriyle sürüyordu. Ve biz, yeryüzünün "şanslı" insanlan aynı sahnede Menuhin, Suna Kan, Ayla Erduran ve İdil Biret'i bir arada alkışiama fırsatını buluyorduk. Yirmi bir yıl boyunca sayısız konser, ya da gösterilere ilişkin ayrıntılara ya da perde arkasına giremeyecegimi biliyorum ama bunu anlatmadan geçemeyecegim: Bu ilk festivalde Yehudi Menuhin, Aya İrini'deki resitalinden sonra İdil Biret'le birlikte Beethoven'in piyano ve keman için besteledigi üç sonatı seslendiriyor ve sıra üçüncü konsere geliyor: Menuhin, Ayla Erduran ve Suna Kan Vivaldi'nin üçlü keman konçertosunu seslendirecekler. Ancak prova günü orkestra partisyanunun kayboldugu ortaya çıkıyor. Gümrükten ha çıktı ha çıkacak deniyor... Heyecanlı bekleyiş... Konsere bir kaç saat kala notalar hala ortada yok! Konser

Steven

lsserlıs,

52

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993

çello.





of

MAN

COPPER

BAKIRADAM Bakırın

çekiç sesi kesilince bir sesiyle değil,

içinde

doğup büyümüşlerin kulaklarında,

uğultudur başlar. sanatıyla

da

Ama

Gündağ Kayaoğlu bakırın

bütünleşmiş,

sadece

kendine de "eziyete ~

meraklı bakırcı" adını takmış.

Those who have heen hrought up amidst coppersmithsfind their ears ringing when the sound of hammering stops. Gündağ Kayaoğlu is so hound up with the art that he refers to himse!f as a "masochistic coppersmith" By AYŞE PEKIN

Photos MANUEL ÇIT AK

Kayaoglu ailesi tam 4 nesildir bakırcılıga gönül vermiş. Hikayelerinin başlangıcı 120 yıl öncesine dayanıyor. Trabzon'un Maçka ilçesinden kalkıp bakırcılık ve kalaycılık yapmaya lstanbul'a geliyorlar. Kışın ça lı şıyor l ar, yazın memleketlerine dönüyorlar. Trabzon'un bakırcı yetiştiren .iki köyünden, Bakırcılar Köyü (Kizera) ve Örnekalan Köyü'nden (Maura) yetişen diger ustalarla birlikte bugünkü Bakırcılar Çarşısı'nın temelini oluşturuyorlar. Bugün de bu çarşı esnafının yüzde yetmişi Trabzonlu. Kayaoglu ailesinin son nesil "Bakıradam"larından biri de Gündag Kayaoglu. Bakırın içinde dogı.ip büyümüş, "çekiç sesi"ne alışık, eski ustaların çogu nu tanıyan bir aile ferdi. Galatasaray İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi'ni bitirdikten sonra başka hiç bir iş düşünmemiş. İşin içine girince daha yakın­ dan tanımış ve merakı artmış. "Kayaoglu Bakırcılık"ı sürdürmenin yanı sıra Anadolu'nun çeşitli yerlerinde

The Kayaoglu family has reared coppersmitbs for generations, but our story begins four generations back and 120 years ago when they /eft tbeir native Maçka in the Black Sea province of Trabzon and sett/ed in Istanbul. Here they set up a copperware and tinning business, working all winter and returning to Maçka every summer. With other craftsmen from the villages of Bakırcılar and Örnekalan (formerly Kizera and Maura respectively), botb famous for tbeir coppersmitbs, they formed the nucleus of the -C:oppersmitbs Market in Istanbul. Even today, seventy percent of the craftsmen bere hail from Trabzon. One of the last generation to follow the family trade is Gündag Kayaoglu, bom and bred to the sound of hammering. Asa ebi/d, family life revolved around copper, and he knew the traditional masters of this craft. Ajter graduating from the Academy of Economics and Commercia/ Sciences, Kayaoglu did not tbink twice about his 27

SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


tipleri üzerine yogun bir araştırmaya future. Copper it had to be. Once in the trade himselj; makaleler, kitaplar birbirini izlemiş , izlemehis interest in the subject grew. Besides being involved in the day-to-day running of the family copperware ye devam ediyor. Bu yüzden de kendine "eziyete meraklı bakırcı" adını takmış. Bakırın içinde doğup business, he pursued an academic interest in the subject, researching copperwork in different regions of Anabüyürnek nasıl bir şey diye sorunca ilk aklına gelen şey çekiç sesi oluyor: "Bu , bir anlamda o çekiç to/ia and publishing a series of artic/es and books. takınısının içinde büyürnek demektir. 'Gürültü isteIndeed his interest verges on the obsessive, which is why meyen bakırcı, dökkanına girmez, ya da hırkasını he refers to himseif as a "masochist coppersmith ". başına· çeker' derler. Yani bu iş gürültüsüz olmaz. What was it !ike being brought up in a family of copperAslında bu, sanki notası yazılmış bir ritm gibidir. smiths? "It meant growing up amidst the sound of hamBakırcıların kulaklarında , çekiç sesi kesilince bir mering, " he replied. "There is even a saying about it: ~ coppersmith who cannot stand noise must either give up ugultudur başlar." Gündag Kayaoglu için bakırla bütünleşrnek yalnızca his job or pul! his jacket over his head'. In this job noise sesle olmuyor. Eşyayla kurulan farklı bir diyalog is inevitable, in other words. Actually it is !ike a musical oldugunu söylüyor: "Sadece yeni yapılan bir kabı rhythm. When the hammering stops, coppersmiths' ears start ringing." degil, eskiden yapılmış bir eşyayı elinize aldıgınız zaman onun nasıl yapıldıgını, ustanın ona ne kadar For Gündağ Kayaoğlu copper is associated with more emek verdigini, kaç gün çalıştığını, onu nasıl silip than sounds, however. He speaks of a special dialogue rafa kaldırdıgını anlarsınız" diyor. with objects: "When you pick up a piece of copperware, whether newly Eşyayla öylesine bütünleşmiş ki, ömegin bir pilavın bakır tenceremade or antique, you can visualise how it was made, the labour the de mi, çelik tencerede mi pişiril­ digini lezzetinden ayırdedebiliyor: craftsman put into it, how many days it took, and how he gave it a "Türk yemekleri genellikle ağır last wipe before placing it on the pişirilmesi gereken yemeklerdir. shelf. " He enjoys such a rapport with Bakır , ısıyı tutan ·ve yavaş ileten this traditional ware that he knows bir madendir. from the taste whether pilaf has !şte bu nedenle bu iş için biçilmiş been cooked in a copper or a steel kaftandır. Sonra, yapım teknigi, saucepan. "Turkish dishes usually bakırın nasıl dövüldügü de çok require long s/ow cooking," he önemlidir" diyor. explains. "Copper is a metal which Evet, geleneksel teknikler! Bakır keeps the heat and conducts it grad"dökülerek", "tavlanarak" ve ually, so it is perfeci for cooking. "dövülerek" hale yola giren bir Then the technique, how the copper maden. Herşeyin de usulünce was beaten, is alsa an important yapılması gerekiyor. Eski yöntefactor." me göre bakır, beşer, onar kiloThere are three principal techniques luk kalıplara dökülüyor, 5 cm. kalınlıgında, 30 cm. çapında bir 17.yüzyıl Kayseri i}i, iılemeli bakır leğen-ibrik 1 17th used for shaping traditional coppercentury decorated copper ewer and basin from Kayseri. külçe elde ediliyor. Sorıra 6-7 kişi ware: casting, annealing and beatbu külçeyi alıyor ve döve döve levha haline getiriing. Every step must be carried out precisely. Traditionyor. !şe, sabaha karşı saat 4 civarında başlıyorlar, 12 al/y the mo/ten copper is poured into five or ten kilo saat çalışıyorlar. En önemli mesele, dövme, yani moulds, 5 cm deep and 30 cm in width. Then six or inceitme sırasında bakın kırmamak. Ateşte tavlarken seven people beat this ingot into a sheet. They start at çok tutulursa çekiçlenirken kırılıyor. Böylece bütün four o'c/ock in the morning and it takes 12 hours. It is günün emeği bir anda yok olabiliyor. Bu şekilde vita/ not to crack the sheet while beating it to the levha haline getirilen bakır, yine dövülerek çukurrequired thickness. Jf it is annea/ed in the fire for too laştırılıyor. Böylece form kazanıyor. Gündag long, then it is /iab/e to crack, wasting a who/e day 's Kayaoğlu, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'dan work. Once the sheet is finished it is hammered into a hazır bakır levhaların getirildigini ve bunların dövülcurved shape. Gündağ Kayaoğlu explains that in the meye başlandıgını, ya da 3.5 mm. lik kalıplara 1920s ready made copper sheets began to be imported dökülmüş levha bakırların tavlanıp, demir merdanefrom Europe and were then shaped by hammering. Or lerden geçirilerek inceltildigini anlatıyor. Formların these days 3.5 mm sheets are cast in moulds, and these da tomaya baglanan kalıplar yardımıyla oluşturul­ are then annea/ed and rol/ed to the required thickness. dugunu söylüyor. The shapes are formed by means of moulds fıxed to the Yapım teknikleri degişiyor tabii , ama ne mutlu ki la the. üretilen

bakır

girişmiş,

28 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


İş akışımza uygun bir arşiv önerimiz var. İşyerinizdeki klasik arşivinizi

yenilernek istiyorsunuz. Gerekli belgeleri, kat kat rafların, klasörlerin, yıpranmış cilderin içinde aramaktan bıktınız. Ya da ıırşivinizi bilgisayara taşıdınız. Ama bu kez bazı bilgi ve belgelerin, istePHOFES)Oi'iEL nildiği anda ilgili kişilere \E TEKi'iiK IIIZMETLEH ulaşamaması sorunu ortaya çıkb. Çünkü sisteminiz iş akışımza uygun değil. Bu anlamda, bilgisayara geçmiş olmak hayatınızı pek de kolaylaştırmadı.

Ama bütün bu sorunların çözümü lBM'de var. IBM Profesyonel ve Teknik Hizmetler size bu konuda da yardıma hazır. "Görüntü İşlem Çözümü" işyerinizin iş akışına özel bir arşivleme olanağı getiriyor. Tüm belge ve bilgi-

leri büyük boy bilgisayar ve AS/400 ortamında güvenli bir şekilde saklamakla kalmıyor; gerektiğinde bu belgelere kolaylıkla ulaşıp ekranda görmenizi ve olağan iş akışınız doğrultusunda gerekli kontrolleri yapmanızı sağlıyor. İsterseniz aynı belgeyi, aynı anda birden çok kullanıcının ekranına aktararak, iş akışınızın süratle gerçekleşmesine olanak tanıyor . Zamanı, parayı ve gücü en verimli biçimde kullanmak, ileriye dönük adımlar atarken güçlü bir doslun desteğini hissetmek istiyorsanız IBM'e gelin veya dilerseniz aşağıdaki telefondan "Görüntü İşlem Çözümü Grubu"nu arayın, konuşalım. Size, en gelişmiş bilgisayar teknolojisini sunmanın yanı sıra en kapsamlı hizmeti de vermeye hazırız.

g (I) 280 09 00

_

--...------------- _.._,_ -- -------.


Gündağ Kayaoğlu bakır

koleksiyonundan bir bölüm} Part of

Gündağ Kayaoğlu's

copper collection.

bakırcılık hiç ara vermeden yaşamaya devam eden bir zanaat. Anadolu bakır­ cılıgırun geçmişi bundan yaklaşık 9000 yıl öncesirıe dayanıyor. En eski buluntul ar Çatalhöyük'te e le geçmiş. Arkeolajik kazılarda, d ogal bakırın dövülmesiyle yapılmış igne, bız, kanca gibi eşyalar bulunmuş. M.Ö. 7 bin yılla­ rına ait işlenmiş bakır da ele geçmiş. O günden bu güne çeşitli biçimlere girmiş ,

d egişik

i ş ler e

......

yaramış.

Anadolu 'd a n gelip geçmiş o nl a rca medeniyet, bu biçimler üzerirıde kendi izlerini bırakmış . Böylece bu kültür sürekliligi ve çeşitliligi , kap biçimlerirıirı muhteşem bir zenginlige ula şmasına neden olmuş. "İran'da da bakırcılık 5 birı yıllık, 7 birı yıllık bir sanat ama orada 2 çeşit ibrik görürsünüz, üçüncü bir çeşide rastamazsınız. Oysa Anadolu'da otuzun üzerirıde çeşit görebilirsirıiz" diyor Gündag Kayaoglu. İklim şartlarının farklılıgı da etkilemiş bakır sanatını. Mesela Dogu'daki eşyalar Batı'dak ilere nazaran daha kalın yapılıyor. Ve tabii yaşayış farklı lıkl arı ... "Kapların işlevleri çogunlukla degişmez . Bakraç bakraçtır , ibrik de ibrik. Ama Anadolu'nun insanı birbirine benzemedigi için biçimler de benzemez. Mesela Karadeniz bölgesirıirı bir bakracı vardır, süt saglamakta kullanılır; karnı şişkindir. dar hir hovun

Gündağ Kayaoğlu koleksiyonundaki 240 kiloluk tekke kazanı. Kitabesinde Cemile Sultan'ın dadısı tarafından

Beylerbeyi'ndeki istavroz Bedevi Dergahı'na vakfedildiği A240 kg kettle from a dervish lodge. The inscrip-

yazılı}

tion says that it was endowed to lstavroz Bedevi Dergah,

a dervish lodge in Beylerbeyi, by the nursemaid of Sultan Abdülmecit's daughter, Cemile Sultan.

Techniques might change, but coppenvorking as an art is happily flourishing. The inhabitants of Anatolia began making artefacts out of copp er araund 9000 years ago, the earliest surviving examples being those found at the prehistoric site oj Çatalhöyük. Archaeological exeavation has uncovered needles, aw/s, hooks and simi/ar implements hammered out oj natural copper nuggets. Worked copper daling from the 7th millenium BC has aLm heen discovered Since those ancient times ~o

--, ~ v uFE

HAZIRAN +

III"'E

1QO



kısmı vardır,

sonra yine açılır. Anadolu'da aynı işe yarayan bakraçlar ise düzdür. Bunun sebebi, Anadolu'da, kabı

copper has taken countless diverse forms and been employed for as many different purposes. Each of the many civilisations which have risen and fallen hayvanın altına koyarsın ve sütü rain Anatolia have left their mark on the cophat rahat sagarsın, perware of the region. çünkü hayvan kıpır­ This combination of damadan durur. Ama cultural continuity Karadeniz'de öyle mi? Hayvanı da insaand diversity has resulted in an nı gibi deli ruhlu extraordinary wealth oldugu için hayvan Urfa-Hardin yöresinde Hırra denilen kahve için kullanılan kahveliğin gagasını horoz ofform and design. durmaz, kıpırdanır, }eklinde döküm süsler. 1 Acoffee pot with a spout in the shape of a cockerel. This type to Gündag According bir tekmeyle kabı of coffee pot is known in Urfa and Mardin as a "mirra". Kayaoglu, "Copperdevirir. Bu yüzden ellerinle hayvanı sagarken bakracı da bacaklarının working goes back at least fipe thousand and possibly arasına sıkıştırmak zorundasındır. İşte bakracın boseven thousand years in Iran, but there you can see only two styles of ewer. In Anatolia, however, there are yun kısmı bu işe yarar." thirty or more types." Sanatla insan arasındaki bu sıcak ilişkiyi, ayrıntılar­ daki bu farklılıkları keşfetmek çok keyifli olsa- geClimatic differences have also affected copperworking For instance, articles in the eastern region are made rek. Peki ama biz neden bakır tencere yerine yıllar­ with thicker gauge metal than those in the west of Anaca alüminyum tencereler kullanrnışız? "Ucuz oldugu için, kötü malzeme iyi malzemeyi kovdu" diyor tolia. Tben there are differences of lifestyle. ''Forms are generally standard for each function . A bakraç (milk Gündag Kayaoglu: "Şimdi de çelik tencereler var. Bunlar yaşama biçimiyle Hintili şeyler. bucket) is a bakraç, and an ewer is an ewer. But Artık mutfaklarda daha az zaman harcanıyor. İnsan­ because the peoples of Anatolia have varied so widely, lar çelik tencerede 15 dakikada haşlanan pilavı, bathe forms of their artefacts are also distinctive. For kır tencerede 1 saatte pişen pilava tercih ediyorlar. instance, the bakraç used for milking cows in the Black Gelenekleri de unutmamak lazım. Sea region has a rounded body and a narrow neck which opens out into a Köylerde hala bakır kaplar kullabroad lip. Elsewhere in Anatolia, hownılmakta. Örnegin Gaziantep'te, arasındaki sıcak Kahramanmaraş'ta üzüm şıras ı ever, a bakraç is straigbt sided. That is çıkarmak için masere adını verdikilişkiyi, ayrıntılardaki because white in most places the cows leri bakır kazanı kullanıyorlar. stand stili wbile you milk tbem, the, Malatyalılar pekmezi mutlaka bakır Black Sea cows are as skittisb and farklılıkları kaplarda yapıyorlar, çünkü alüminimpulsive as the people tbemselves! At keşfetmek yumda olmuyor. Fakat burada any moment they migbt kick over the önemli bir nokta var; mutfaklardan bucket, so when milking the local people have to keep the bucket squeezed kovulan bakır salonlara geçti! bakır firmly between tbeir legs. That is where 1950'lerden sonra sosyo-ekonomik yapı hızla degişti ve kırsal olmayan yıllarca the neck comes in useful. " kesimde bakır eşya kullanımı azalDiscovering this mutual relationsbip maya başladı. Bakır zanaatkarları between art and people, the distincda işi bırakıp çevredeki fabrikalara tions wbicb lie bidden in the details, is kullanmışız? işçi olarak girmeye başladılar. one of the great pleasures of studying Fakat 60'lı yıllardan itibaren turistik copperware. So wby did people discard olduğu talep dogdu. Bu kez, kalan bakırcı tbeir copper saucepans for aluminium , ustaları bu talebi karşılamak üzere I asked Gündag Kayaoglu. "Because it çalışmaya başladılar. Dışarıdan gewas cbeaper, the poor material dislen isteklere göre yeni biçimler placed the good," be declared. "And Kayaoğlu. yarattılar. Talep çogalmaya başla­ now steel pans are replacing aluminiyınca da eski bakırcılar birer birer um. Every change is connected to life agız kısmında

Sanatla insan

bu

çok keyifli olsa gerek. Peki ama biz neden tencere yerine alüminyum tencereler "Ucuz için, kötü malzeme iyi malzemeyi kovdu" diyor 32 SKYUFE HAZIRAN+

JUNE 1993


geri döndüler. Bu şekilde bakırcı­ lık zanaati yeniden canlandı." ~alanlara "terfi etmiş" olan bakır ·şyalar, bugün birçok kişinin evini ,üslernekte gerçekten. Eski eşya merak l ıları artık eski bakırları da topluyorlar. Gündağ Kayaoğlu bu gelişmeden çok memnun. Eski bakır toplama rnerakının, eşyaların kaybolmasını, hatta yurt dı ş ın a ç ık­

"I am thinking of a living museum, in which the sound of hammering can be heard on the lower floor, where copperware is produced by traditional techniques in a smail workshop," explains Gündağ

style. People spend less time in the kitchen taday. They prefer the pilaf wbicb cooks in 15 minutes in a steel saucepan to that wbicb takes an bour in a copper pan. In the villages, bowever, tradition is stronger. They stili use the old copper pans. In jact, aluminium does not produce the same result at all. The copper wbicb townsfolk have discarded from tbeir masını önlediğini, korunmasını kitcbens has found a new nicbe in sağladığını söylüyor. Kendisinin tbeir silting rooms! But the copperele büyük bir koleksiyonu var. smitbs began to give up tbeir traditionAşağı yukarı 30 yıldır topladığı al trade and take up jactory jobs. malzerneyle oluşmuş önemli bir However in the 1960s, tourists began koleksiyon bu. Üstelik sadece eski huy ing copperware, and the remainbakırtarla sınırlı değil. Anadolu'da ing coppersmitbs started to produce joı kullanılan bakır eşya tipl e rinin this new market. As demand rose Kayaoğlu. hepsinden örnekler içermesi açı­ many coppersmitbs set up tbeir worksından son derece önem taşıyor. sbops again, and the copper trade Bunların dı ş ında , eski ustaların revived." aletleri ele yer alıyor. Örsler, çekiçler, makaslar ... Copperware has become an important element oj interiKendisi , artık bunların bir bakırcılık zanaati müzesi or decoration, and antique collectors have begun to buy bünyesinde toplanıp sergilenrnesi gerektiğini düşü­ old copperware. Kayaoğlu owns a large calleetion oj his nüyor: "Alt katında çekiç sesinin duyulduğu, kaplaown, gatbered over a period of 30 years. And this co/leerın eski tekniklerle üretildiği kü çük bir atölyesi tion is unique in that it not only includes at least one of olan, yaşayan bir müze düşünüyorum" diyor. Bu every type of copperware usedin Anatolia, but alsa the muhteşem projenin bir an evvel hayata geçirilebiltraditional tools used to make tbem, such as anvils; mesi için devlete düşen görevler olsa gerek. Çünkü bammers and scissors. He believes that the time has Türkiye'de güzel bir rnüze kurabilrnek için elinizde come to jound a copperware museum to exbibit tbem muhteşem bir koleksiyon o lması yetmiyor. Müze in. "I am thinking of a living museum, in wbicb the yapmayı düşündüğünüz yerin kendinize ait bir sound oj bammering can be beard on the tower jloor, mülk olması gerekiyor. Yani işin maddi yönü where copperware is produced by traditional tecbniques oldukça ağır. in a smail worksbop, "be explains. Gündağ Kayaoğlu'nun bugüne kadar yayınladığı For this ambitious project to be realised as soan as possimakaleler ve kitaplar , bakırcılık konusunda ble, the support of a public body is needed to provide suitable premises. Otberwise the expense will make it Türkiye'de yapılan bilimse l ça lışmanın önemli bir kısmını oluşturuyor. unfeasible. Gündağ Son olarak yine Kayaoğlu is a major Anadolu bakırcılığı contributor to studies hakkında bir kitap of Anato/ian copperüzerinde çalışıyor. ware, · and is currently Bu bilimsel , teorik working on a new book çalışmalar, "Kaya on the subject. This theoğlu Bakırcılık ' ın oretical aspect balPratik Üretirni"yle ·ances well witb the keyifli bir bütünlük practical business of içinde. Gündağ the Kayaoğlu firm, not Kayaoğlu'nun evinto mention the damesde , yemekierin bakır tic front . You may be tencerelerde piştikle­ su re that food in the rinden de ş üpheniz Kayaoğlu housebo/d olmasın. cooks in copper pots Başka türlü de and pans, for a jlavour that the Man of Copper "Bakıradarn" olunKazıma tekniği ile bir tepsiye desen yapılıyor. 1 Atray with an engraved design. appreciates! • rnuyor! • ;;ı ;:ı

SKYLIFE HAZ IRAN +

c 'JN E

1993




~ll

"~/~~ "i !

abahın ayazı mesken tutmuş Kastamonu'yu . n a freezing cold winter morning in Solugun bir top bulut halinde dağılıyor gökyüzünKastamonu, a mountainous Central Black Sea province, each breath emerges in a cloud de. Yola düşme zamanı , gün indi kandil devrildi, of vapour. We are making an early start from nicedir suretimiz.. Soruyorum: the town of Kastamonu, the provincial capi-Nesi var Kastamonu'nun? tal in the mountain-bound valley of the Gökırmak river. Our desfination is a white dot on the map, the -Delisi, deresi, kulesi. .. Ama sen boş ver. Deli, işte yaşadıgımız çag ... Dere, suyunu anılarına damıtmış ak ıp durur village of Kasaba 20 miles away, past Subaşı, Göl, gözünün önünde ... Kule, saati ne Nurnanlar and Küçüksu. vakti gösterecegi belli olmaz ... Of/ again at last, down a potAhşap asıl Yolunu Kasaba köyüne ayarla, bak ho/ed earth track which takes us bakalım nicedir hali ahşap caminin ... to the bank of a stream. On the özelliği yılı aşkın Sabah ayazını Kastamonu gögünde other side is the village of Kasaba. bırakıp Ümit Kıvanç'la Kasaba köyüBeing winter, the water is a zamandır ne revan oluyoruz. formidable torrent, but we ford Harita üzerinde bir beyaz nokta the shallowest place without Kasaba. Kastamonu'ya menzili 20 mishap and reach our desfination kilometre. Yol üzerinde Subaşı, Göl, at last. Numanlar, Küçüksu ve Kasaba ... The noon sun has merely sharpAklımda bir "Göl" kalmış. Köy ened the cold, and the village Enstitüleri'nin Göl Köyü. yaratmış appears deserted. Bul there is no Bozuk, toprak bir yol. Yol, bir çayla need to ask our way to Mahmud bitiyor: Kasaba çayı. Çayın hemen Bey Mosque, whose minaret nods ardında Kasaba köyü. Kış ya, çayın modestly in welcome a short way yıldır suları biraz azgınca . down the village street. ögle güneşi ışıgını degil , ayazını As we pul! up in front of the düşürüyor üstümüze. Köy, sanki terk mosque, a boy of 1O or ll comes edilmiş. Toprak sokaklarında hiçbir out to meet us. The son of the insan izi yok . Ama Mahmud Bey hodja, he runs o.ff to cal! his father Camisini bulmaya da tarif gerekmifrom the house. The hodja opens

S

O

caminin 600

bir bozulmayan solunum düzeni. Yapan öyle bir hava sirkülasyonu ki cami içinde, 600 küsur boyalarda, bezeklerde, süslemelerde bir bozulma yok. 36 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


DÖNÜP ARKAYA BAKTIGINIZDA BMW'NiN GÜVENLiGE VERDiGi ÖNEMi DAHA iYi ANLAYACAKSlNlZ.

BMW'de güvenlikle ilgili olarak yıllardır devam eden çalışmalarda çok ş ey yarattık , çok mesafe katettik. Sizin ve önem verdiklerinizin güvenliği için, hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmadık . Şimdi dönüp arkaya baktığımı z da , güvenlikle ilgili başarılarım ı zı görebiliyoruz: Darbeyle karşılaştığında kontrollu olarak deforme olan gövde ... On tampondaki darbe emiciler ... Kapı içlerindeki yan darbe koruyucuları ... Otomatik emniyet kemeri germe sistemi vb . Ve son olarak, Eylül 92'den beri tüm BMW'lerde bulunan, ı slak zeminlerde bile otomobilin güvenle durmasını sağlayan ABS Fren Sistemi. Çok iyi bildiğiniz , sizin BMW'nizde de yer alan güvenlik unsurları. Ve şi mdi , mükemmel bir güvenlik sistemi daha BMW'nin tüm modellerinde standart hale geliyor ... Çarpma anında saniyenin %3'ü gibi kısa bir sürede şişerek vücudunuzu koruyan , direksiyondaki hava yastığı -Airbag . Seçtiğiniz BMW'yle çok daha huzurlu ve rahat yolculuk yapabilmeniz için .

BMW'nin şu anda üzerinde çalı ştığ ı güven lik sistemleri de yakın gelecekte hayata ge ç ı rilecek . işte BMW'nin farkı , BMW sahiplerinin ayrıcalığ ı bu. BMW'nizde, dönüp arkaya baktığınızda , bunu daha iyi hissedeceksiniz. BMW'ye özgü güvenlik duygusunu tatmak için Borusan Oto'yu ya da bir Yetkili Satıc ı s ı n arayarak randevu alabilirsiniz.

Sürücüye tehlıke oluşıurabilecek şiddetteki önden çarpışmalarda. darbe sezıcıler tarafından harekete geçırılen yuksek basınçlı gaz

ıeneratörü .

hava

yastıOını sanıyenin

%3'ü kadar kısa bır sürede şışırır . Böylece sürücünün tam güvenliği sağlanır .

BMW TOrkiye Genel Mümessili Borusan Oto Servis ve Ticaret AŞ BMW Merkezi: (1) 591 30 66 Istanbul Salıpazan: (1) 252 44 05 Ankara: (4) 428 25 69 Antalya: (31) 43 00 03 Yetkili Satıcı/ar: Araç Tlcare• (1) 266 06 96 Autorium: (1)570 22 78 Autorium Adana: (71) 53 91 71 Ba şpına r1ar Otomotiv: (1) 280 26 72 Bela Otomotiv: (1) 385 87 38 Çlftlikliojjlu Oto: (24) 57 08 80 Ege Servis: (51) 61 17 65 Kosnıer Oto: (1) 358 81 43 Maga Otomotiv: (1) 278 23 26 TMT Otomotiv: (4) 440 64 62

SIZI GELECEGE ULAŞTlRACAK


yor. Bütün mütevaziligiyle sana "hoş­ geldin" der gibi ka rş ında ... Caminin önünde duruyoruz. 10-12 yaşlarında bir çocuk. Arab a nın çevres inde d ö nüp k a r ş ılı yor bizi. Hoca nın ogluymuş.

Even nıore extraordinary is the 1nosque's ventilation system, which has been designed so skillfully that the 1nosque breathes. As a result there has been no deterioration in the paint or decoration of the mosque over the 1nore than six centuries of its existence.

the onıately carved door of the mosque with a key at his waist. and we are swept back in time. Ümit starts unloading his lenses, filters and other paraphernalia, and bejare long is snapping away furiously. White he is busy, let us tour the mosque with the hodja, who has been here 12 years, as our guide. The inscription over the entrance tel/s us that it was built by Mahmud Bey, son of Candaroglu Adil Bey in 1366. Beside the mosque is a tiny graveyard. The tomb embellished with green stones belongs to the founder Mahmud Bey himseif. Same of the other gravestones have been taken to Kastamonu Museum. If it were not for the minaret, one might be excused for mistaking the mosque for same other completely dif.ferent structure, and not a very interesting one at that. Stepping inside, however, the exquisite woodcarving leaves one dumbstruck. Simi/ar timher decoration is

Bir koşu gidip babasını çagırıyor evden. Hoca efendi belinden ana htarı ç ık a rıp süsle meli k a pı s ını aç ı yor caminin. Bundan sonra söz tarihin ... Hoca 12 yıldır bu camide. Aylıgı dahil her bir şeyi köylüler ta rafından karş ıl anıyor. Ümit, bütün fotograf makinelerini, objektiflerini, filtrelerini, deklanşörlerini , hüznünü, bilincini alıp caminin fotogra fısini çıkarma­ ya başladı bile ... O fotografisini ç ıka­ ra dursun biz camiyi dolaşalım şöy­ le ... G iriş ka pı s ı üstündeki ya zı na n 1366 yılında Candaroglu Adil Bey'in oglu Mahmud Bey' in ya p tı r dıgı anla ş ılıyor. Adı da zaten Mahmud Bey Camisi degil mi? Sol yanda küçük bir mezarl ık. Yeşil taşlarla süslü mezar Mahmud Bey'in. Kim i gömüt t aş l a rını Kastamonu Müzesi'ne götürmü ş ler. Minaresi olmasa cami oldugu anlaşılamayacak gibi dışarıda n bakılınca. Ama içine girince

38 SKYLIFE H A Z IRAN +

JUNE

1993


Iklim ProgramclSI • 7100 BTU/h'den 108.500

O; yaratıcı , keyifli, verimli ve ideal

BTU/h'ye kadar 38

ortamlar yaratmak

split klima

çeşit

• Tavan, asma tavan ,

için var.

duvar, yer, salon, multi

O, MITSUBISHI KLIMA Yazın serinliğin

ve kanal bağlantılı

sahibi. ..

tipleriyle her mekan için

Heat Pump sistemi,

farklı

programlama ve

seçenekler

• Mikro kompüter . uzaktan kumanda kontrollü fonksiyonlar özellikleriyle yaz ve

kış

• Nem alma özelliği sessiz kontorun sahibi. •

Yurtçapında yaygın

Ileri teknoloji ürünü, servis 1993 model Mitsubishi Klimalar TEMSA güvencesi ile ulaşıyor

size ...

lşyerinizde,

evinizde

diledi()iniz iklimi yaşamanız ,

ola()anüstü

bir atmosferle buluşmanız

TE M

için ...

@e

ELEKTRONIK

iSTANBUL

~~~:RA ADANA

Tel: 325 57 Tel: 230 38 Tel: 22 49 Tel: 59 31

60 94-230 03 40 60- 63 68 23 09- 59 31 26

Fax: 325 57 79 Fax: 230 03 39 Fax: 21 82 02 Fax: 59 31 21

MITSUBISHI

C3:C:SLl~


insan donup kalıyor ahşap süslemelerin güzelligi karşı­ Bu süslemelerin bir benzeri de Afyonkarahisar ve Beyşe hir'de var ama, buradakilerin saglam kalmasının nedenini köylülerin camiye sahip çıkmasına baglıyorlar. Şimdi sözü uzmanına bırakma zamanı: "Yapı açık bir son cemaat yeri ile dikdörtgen mekandan oluşmakta. Ahşap çatıyı taş ıyan dört agaç sütun, mekanı üç nefe ayırmakta. Ahşap hatılların üst üste bindirmesiyle ta ş ırmalı biçimde yapılan tonoz tavan, agaç kaplı, kiremit örtülü. Duvarlar harç ve taşla örülmüş. Cami alt bölümde beş, üstte yedi, toplam 12 pencere ile aydınlanmakta. Yontma taştan tek şe refeli minarenin yıkılan ahşap minare yerine sonradan yapıldıgı sanılmakta. Giriş kapısının söveleri mermer. Ahşap kapı kanatları , eski yeni motifleri, bitkisel motiflerle süslü . lbni Neccar Camisinin kapısı ile benzerliginden aynı sanatçını n yaptı­ gı sanılmakta." (Ara not: lbni Neccar Camisi Kastamonu 'da lbni Neccar mahallesinde Aligüzel Sokagı'nda. Caminin yazıtından 1353 yılında lbni Neccar adıyla bilinen Muradoglu Hacı Nusred'in yaptırdıgı

to be seen in Afyonkarahisar and Beyşehir, but thal of Mahmud Bey Mosque is in superb condition. thanks to the care with which the local people have preserved their monument. The mosque is fronted by a portico. The wooden rooj is supported by four wooden pillars, which form an aisle at either side. The corbel vaults of the ceiling are formed by overlapping beams, and the roof is boarded and tiled. The walls are of mortar and stone. The interior is illuminated by two courses of windows, five on the tower and seven on the upper !evet. The singlebalconied stone minaret is thought to have been bui/i in place of the original timher one. The double door set in a marb/e frame, is rich~ı adamed with jloral and other traditional motifs. Similarity to the door of lbni Neccar Mosque (on Aligüzel Street in Kastamonu, built for Muradoglu Hacı Nusred in 1353) have led art historians to conclude that it is the work of the same craftsman. Only the conical canopy in the form of a anlaşılmakta.) six-sided pyramid of the minher (pulpit) is Dönelim yine Mahmud Bey camisine: original. The octagonal mihrap niche is sur"Minberin yalnızca taç bölümü özgün, külah mounted by a semi örtüsü altı köşeli piramit dome with stalactite biçiminde. Sekizgen niş decoration. The lovely biçimi mihrap, mukarnas stencilled decoration in süslemeli yarım kubbeyle the mosque is thought örtülü. Kalem işleri de to be the work of three büyük uyum içinde. Üç craftsmen. The finely nakka ş ın yapıtı oldugu worked rumi, geometric dü şü nülen bezemelerde and jloral motifs are in olu}uyor. Ah}ap çatıyı çivit, hava mavisi, sarı ve tones of indigo, sky t;qıyan dört ağaç sütun, üç nefe ayınyor. tonları, ak, kara, al ve blue, yellow, red, white The mosque is fronted by a portico. The wooden root is supported by tour tonları kullanılmı ş . Rumi, and black. wooden pillars, which form an aisle at either side. geometrik ve bitkisel Ümit 's photographs motifler çok başarılı işlenmiş ... " Bu işiemelerin bütün have captured this beautiful decoration to perfection. güzelligi Ümit'in objektifinde ayniyle vaki... Mihrabın The two stone columns jlanking the mihrab attract sagında solunda iki taş sütun dikkatimi çekiyor. Elimi sümy attention. When I put my hand on one of them, tun üzre tutunca hoca söze giriyor: the hodja explains that they keep the mosque bal-Caminin dengesi bunlar ... anced. I am mystified as to what he means untill feel Bakıyorum , sütunlar oynuyor. Altlarında yuvarlak taşlar. the column move under my hand, and see that they Camide bir kayma olması bu sütunlardan an l aşılıyor. rest on rounded stones. In the event of any subsidence Buna y ıkıma karşı caminin "sigortas ı" da demek mümin the foundations, these columns were designed to kün. Ama caminin asıl özelligi 600 yı lı aşkın bir zamandır readjust the building 's balance .. . a elever engineering bozulmayan "solunum" düzeni. Yapan öyle bir hava sir"safety valve ". Even more extraordinary is th e külasyonu yaratmış ki cami içinde, 600 küsur yıldır boyamosque 's ventilation system, which has been designed larda, bezeklerde, süslemelerde bir bozulma yok. so skilfully that the mosque breathes. As a result there Akşamın karanlıgı hafif hafif inmekte köyün yüzüne. has been no deterioration in the paint or decoration Sessizligi okşayarak derinden derenin sesi geliyor. of the mosque over the more than six centuries of its Artık kendi tarihiyle baş başa bırakmanın zamanı köyü e.xistence. ve camisini ve 600 küsur yıldır birlikte yaşadıkla rı hüznü, Twilight begins to fal! over the village, and the babsevinci, güzelligi. .. Batı Karadeniz Bölgesi'nin ortasında bling of the stream can be heard . in the distance, bir baş ına kendi güzelligi de öylece duruyor işte 600 kücaressing the silence. sur yıldır Mahmud Bey Camisi. It is time to leave the mosque alone to muse over the Alnında tarihin nakış ı , hüznünün kendinden olma güzelsix hundred years of unchronicled joys and sorrows il ligiyle ... Ve tükenmek bilmez heyecanıyla... • has witnessed in this smail rural village. • sında.

40 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE

1993



DENIZ KAP LUMBAGALARI

CARETTA caretta BİR ZAMANLAR BÜTÜN AKDENİZ HAVZASINI MEKAN

EDİNMİŞ OLAN DENİZ

KAPLUMBAGALARININ SAYILARI GİDEREK AZALlYOR. TÜRKİYE'DE DALYAN KlYlLARINA GELEN CARETIA CARETTA'LAR İSE KORUMA ALTINA ALlNDI. AMA KORUMA DİNAMİK BİR SÜREÇ VE SÜREKLİ HAZlROLDA BULUNMAYI GEREKTİRİYOR. By ESRA

ULAŞ (*)

Photos DHKD

Arşivi

SEA TURITES ARE RAPIDLY DIMINISHING IN NUMBER. THE SPECIES CARE1TA CARE1TA WHICH LAYS !TS EGGS AT DALYAN IS NOW UNDER PROTECTION. HOWEVER, PROTECTlON REQUIRES CONSTANT VIGILANCE. (') Dogal Hayatı Kornma Dernegi

(DHKD)Kıyı

Yönetimi Bölümü 42

SKYLIFE HAZ IRAN +

JUNE 1993


43 SKYLIFE HAZ IRAN +

JUNE

1993


Kaplumbaga uzmanı Archie Carr, "Çogu insan, sürüngenler ailesi içinde yalnız kapiumbagalan güven verici bulur" derken belki de milyonlarca insanın duygularını dile getirmiş­ tir. Gerçekten de, bu buruşuk yüzlü, uzun ömürlü hayvanlar o yaşlı ve bilge görünümleriyle çogumuz için ilginç ve cana yakın canlılardır.

Ilk bakışta kaplumbagalann en dikkat çekici izelligi kabugudur. Hayvanın omurgasıyla kemiklerini plakalar halinde kaynaştırmayı başaran bu kabuk bir mühendislik harikası­ dır ve kaplumbagaların milyonlarca yıl boyunca degişik ortarniara uyum göstermesini saglamıştır. 2000'e yakın kaplumbaga türü içinde, Testudinata adı altında toplanan kara kap lumbag aları ve Chelonidae ve Dermochelydae adlı alt gruplarda, yaklaşık 150 milyon yıl önce kara ve bataklıkları bırakıp denize uyum saglamış deniz kaplumbagaları yer alır. Üreme mevsimi dışında yaşarnlarını tümüyle denizde geçiren bu hayvanlar, oldukça büyük gövdeleriyle karada çok yavaş ve hantal görünmelerine karşın, suda son derece rahat hareket ederler. İnce kabukları ve geniş ·yüzgeçleriyle, özellikle kısa mesafelerde en hızlı koşuculada yarışacak kadar süı·atli olabilirler. Deniz kaplumbagalarının gerçekten karmaşık bir sistem olan yön bulma yetisi pek çok araştırmaya konu olmuştur . Yıldızlar, deniz akıntıla­ rı, "sismik" duyu gibi faktörlerin onlara okyanuslardaki uzun göçlerinde yol gösterdigi sanılmaktadır. Bazı uzmanlar, yumurtadan çıkan yavru kaplumbagalann kurnun tadını ve kokusunu belleklerine aldıklannı ve böylece yıllar sonra erişkin bir kaplumbaga olarak üreme dönernlerinde yine aynı kumsala gelebildiklerini savunur. Deniz kaplumbagaları da diger kaplumbaga türleri gibi iki-üç yılda bir kez çiftleşirler. Denizde yaklaşık 4-6 saat süren çiftleşmeden sonra dişi kaplumbaga , gece saatlerinde karaya çıkarak yuva yapmak için yer arar. Saglıklı bir yuva yeri, gelgit düzeyinin üstünde kalacak şekilde seçilir. Ancak bazan dişiler, gürültü, yapay ışıklar, plajda gezinen predatörler (avcı hayvanlar) ya da insan varlıgı gibi olagandışı çevre baskıları altında, denize fazla yakın yuvalar yaparlar. Bu "stres yuvaları"nda yumurtaların çogu yüksek nem oranı ve oksijen yetersizligi sonucu bozulur. Yuvasına uygun bir yer seçen dişi deniz kaplumbagası, yüzgeçlerini kullanarak bir vücut çukuru, bu çukurun dibine ise arka yüzgeçlerinin erişebildigi derirılige kadar bir yumurta odacıgı kazar. Derinligi 40-50 cm olan bu odacıga yaklaşık 70-120 yumurta bıraktıktan sonra, yüzgeçleriyle yuvayı örter ve de-

Turtle expert Archie Carr has said that the turtle is the only reptile most people feel to be trnstworthy, and there can be no do u bt that he has expressed the jeelings oj millions ofpeople. It is quite true that the wrinkled, wise old jaces of these long-lived anima/s not only fascinale but inspire a.ffection in most of us. At first sight the most striking jeature of the turtle is its shell. This jeat oj natural engineering consists oj plates welding the anima/'s spine to its other bones, and thanks to this the turtle has survived under diverse conditions for millions of years: 7bere are 2000 species oj turtle, of which the genus Testudinata comprises the /and tortoises, and the Chelonidae and Dermochelydae those which live in water. Members of the tatter groups lejt the swamps in wbicb they bad previously existed 150 million years ago, and adapted themse/ves to a life spent almost enlirely at sea, apart from a brief sojourn on /and to lay their eggs. Despite their slow and clumsy appearance, turtles are extremely agile in the water. With their thin shells and broad jlippe1s, they can swim at a speed to match the fastest sprinters, particularly over short distances. Turtles possess a complex sense of direction, which has been the subject of scientific study. 7be stars, sea currents, and a "seismic " sense are thought to be among the jactors which help them to find their way during their long migrations through the oceans. Some experts believe that the taste and sme/1 oj the sand is imprinted on the minds 44

S KYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


------e•

RE

NA

U

LT

2

M A

1

N

A G

E

R

•••

Seçeceğiniz

otomobil

Renault 21 Manager,

yaşamınıza

geniş

ve

ışıltılı

başkalannın paylaşamayacağı

dünyasında

ayncalıklar

sunuyor. .. Hareketi ve dinamizmi,

getirmeli ... Sadece size ait

olan özel dünyaya uyum meli, sizinle birlikte

sağlayabil­

yaşayabilmeli ...

estetiği

stili

size çok özel

ayrıcalıklar

ve konforu, hayal gücünü ve

yaşatıyor...

Siz de

ayrıcalıklı

bir dünyada

yaşamak

istiyorsanız, RENAULT-MAİS

yetkili satıcılarına uğrayın ... Renault 21 Manager'ı görün ... Size ayrıcalıklar yaşatacak bir Renault'ya, bir Renault 21 Manager'a siz de sahip olun ...

@ RENAULT YASANACA~ EMNiYET

KEMERİNiZi

BAGLAYIN

~ YA ŞAM

A

8 A GL AN 1 N.

OTOMOBILLER


En dikkat çekici özellikleri kabuklanl The most striking feature of the turdes is its shell.

nize döner. Yumurtalarını bırakmaya başlayıncaya kadar dış etkeniere çok duyarlıdır: En küçük bir olagandışı etkenden kolayça ürkerek yuvayı terk eder. "Yalancı çıkış " adı verilen bu sonuçsuz çıkış­ lardan sonra birkaç deneme daha yapan dişi kapJumbaga, yuva yapmaya uygun ortam bularnazsa yumurtalarmı denize bırakır. Beyaz ve yuvarlak oluşlanyla birer ping pongtopuna benzetilen kaplumbaga yumurtaları, ortalama 50-65 gün süren kuluçka dönemi boyunca kurnun ısısıyla olgunlaşır. Bu dönemde yuvadaki nem oranı yumurtadan çıkış başarısını etkilerken, kurnun sı­ caklıgı da yumurtadan çıkacak yavruların cinsiyetini b elirler. Dengeli bir cinsiyet dagılımı gözlenen 30°C'nin altında erkek, daha yüksek sıcaklıklarda ise yalnız dişi yavrular çıktıgı görülmüştür. Kuluçka döneminin sonunda "kabuk dişi" denilen boynuza benzer çıkıntı yardımıyla kabuklarını kıran yavrular, toplu çırpınışlanyla )mmurta odacıgının kumsal düzeyine yükselmesini saglarlar. Yüzeye varışlarını, belki kum ısısından etkilenerek, genellikle geceye denk getirirler ve böylece hem güneşin yakıcılıgın­ dan hem de bazı gündüzcü düşmanlarından korunmuş olurlar. Yüzeye çıkar çıkmaz hızlı bir emekleyişe başlayan yavru lar, deniz yüzeyinin karaya oranla daha ışıltılı olması sayesinde denize yönelirler. Nitekim, kıyıya yakın yazlık yerleşimler, turistik

of the newly haıcbed baby turtles, enabling them to retum to the same beaches as adults to lay their eggs. Sea turtles mate two or three times a year in the sea, mating taking four to six hours, after which the female turtle makes her way to the beach at night and searches for a place to make a nest. The nest should be above the tide line, but if disturbed by noise, artificial lights, predators or human beings, the females may make their nests too close to the sea. As a result, most of the eggs in, these "stress nests" are spoilt by the high level of moisture and inadequate oxygen. Having chosen a suitable spot, the turtle serapes a hole in the sand with her flippers, and then digs an egg chamber at the base of the hole as deep as her back jlippers will reacb, at an average depth of 40-50 centimetres. Having laid 70-120 eggs in the chamber, the turtle uses her jlippers to cover them with sand and returns to the sea. Until the actuallaying commences, the turtle is sensitive to the slightest disturbance, and may abandan the nest. She will retum to try again several times, but if continually disturbed will eventually give up and lay her eggs in the sea. Turtle eggs are white and spherical, simi/ar to pingpong bal/s. During an ineubatian period of 50-65 days, the temperature of the sand a.ffects the sex of the young. At temperatures below 30oC all the young are males, and at over 30oC all are females. At a steady 30oC, however, 46

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993

.._


SIEMENS

Uzun ve sağlikii bir yaşa m icin ...

Günümüzde hızla gelişen teknolojinin getirdiği modern tıbbi görüntüleme yöntemleri ile insan vücudu adeta şeffaflaş­ mıştır. Erken ve doğru konan teşhis sağlığın tekrar kazanılmasında ilk adım­ dır. Her biri vücudun ve iç organların farklı şekilde incelenmesine imkan veren bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, digital radyografi ve fluoroskopi, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri bir çok hastalığın daha başlangıçta teşhis edilmesine yardımcı olmaktadır . Bugün bilgisayar ve iletişim teknolojisinin sunduğu imkanlar ile çeşitli görüntüleme sistemlerini ve hatta hastaneleri birbirine bağlamak, farklı yerlerde, farklı zamanlarda, farklı sistemler ile elde edilen görüntüleri bir merkezde toplamak, işlemek, değerlendirmek artık

Illiilli Illiilli mümkün olabilmektedir.PACS (Picture Arehiving and Communication System) adı verilen bu görüntü depolama ve iletişim sistemi gelecekte hastanelerin vazgeçilmez donanımları arasında sayı lacaktır.

Tıp tekniğinin gelişmesinde

önemli olan SIEMENS,PACS konus unda da öncülüğünü sürdürmekte ve bundan gurur duymaktadır. katkıları

Simko

A . Ş.

Tıp Tekniği

Meclisi Mebusan Cad. No.1 01 Kat:5 Fındıklı 80040 Istanbul Tel:(1)251 0254-(1)251 0900 Fax: (1) 251 40 82- (1) 249 02 98

Siemens. Kaliteyi yaratan kalite.


ve endüstriyel tesisler ve karayollarındaki yapay ışıklar, yavruları şaşırtır ve yaşam şanslarını önemli ölçüde azaltır. Daha kuluçka evresinde, yumurtaların tadını bilen tilki, çakal ve köpeklerle, yengeç, sıçan, hatta karın­ ca gibi canlılardan korunmak zorunda olan yavrular, yumurtadan çıkmayı başardıktan sonra ise yine yengeçlere, kuşlara ve biraz büyüyene dek balıkiara kolayca yem olur. Tüm bu etkenler sonucu, yuvaya bırakılan milyonlarca yumurtadan ancak binde biri erişkin hale gelebilmektedir. Bugün dünya denizlerinde yedi tür deniz kaplumbağası yaşar. Bunlar arasında, Caretta caretta ve Chelonia mydas adlı iki tür deniz kaplumbağası , Akdeniz kıyılarımıza konuk olur. Chelonia mydas sert kabuklu deniz kaplumbağaları içinde en büyükleridir. Yeşil kaplumbağa diye bilinen bu türün eriş­ kinleri yaklaşık ı metre boyunda ve 110ı30 kg. ağırlığındadır. Üst kabuğu kahverengi yeşil, alt kabuğu açık sarı olan yeşil

an equal balance results. When the young are ready to batcb, they break the sbells witb the born-Iike proturberance on tbeir beads. The wriggling movements of the haıcbed young shakes the sand, so that they gradually rise to the suiface of the beach. Their emergence on the suiface is usually conveniently timed during the hours of darkness, possibly in response to the temperature of the sand. This ensures that they avoid the hat sun, and are less likely to attract the atıen­ tion of predators. Once on the suiface, they commence their rusb towards the sea. Again it is probably the discrepancy in temperature, this time between the sea and the tand, which guides them. The presence of nearby settlements, factories or artificially /it main roads disorients

kaplumbağa, adını kaplumbağa çorbası yapımında kullanılan

vücut kıkırdağının renginden alır. Bu muhteşem hayvanlar, çok uzun mesafeli göçleriyle tanınır. Yeşil kaplumbağalar genellikle yosunlar ve deniz algeleriyle beslenir. Ender de olsa, kabuklu deniz canlıları, deniz anaları ve süngerler de besinleri olabilir. Atlantik, Pasifik ve Hint okyanuslarında ve Akdeniz havzasında eskiden çok sayıda bulunan yeşil kaplumbağalar, eti, yumurtası ve çorbası için çok miktarda avlandığı bir dönem sonunda, şimdi soyu tehlike altındaki türler arasındadır. Yeşil kaplumbağaların Akdeniz havzasın­ da kalan en önemli son dört üreme kumsalından üçü Türkiye'nin doğu Akdeniz kıyılarındaki Kazanlı, Akyatan ve Samandağı'ndadır.

Türkiye ikinci tür

kıyılarına yumurtalarını bırakan

Denizlerde yedi tür deniz kaplumbağa.sı y~ıyorJ The re are seven species of sea tu rtl es in existence. kafasıyla tanınan Caretta caretta'dır. Boyu yaklaşık ı the young turlles, and greatly reduces tbeir chances of metre, a~ırlı~ı ise 75 ile 130 kg arasında olan Careı­ surviva/. ta'ların üst kabuk rengi kırmızı, kahverengi, alt kaThe eggs are prey to foxes, jackals, dogs, crabs, rats and buğu ise turuncu-san tonlarındadır. Karışık bir dieven ants during incubation, and once hatcbed, to yetleri olmakla birlikte, yeşil kaplumbağaların aksicrabs, birds and fish. As a result of all these factors, only ne, eti tercih ederler. Caretta caretta'lar Atiantik one in a thousand of the millions of turlle eggs laid eacb okyanusu, Akdeniz havzası, Hint ve Pasifik okyayear survives to maturity. nuslarında yaşar. Bir zamanlar eti ve yumurtası için Taday there are seven species of sea turlle in existence, avianan Caretta'lar bugün soyu tehlikede olan türtwo of whicb, Caretta caretta and Chelonia mydas, visit ler listesine girmiştir ve koruma altındadır. Akdeniz Turkey 's Mediterranean sbores. Chelonia mydas is the havzasında yuva yapmalarına uygun kumsallar artık largesı of the bard-sbelled sea turi/es and weigbs 110yalnız Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye kıyılarındadır. 130 kg. Known as the green tu1tle because of the green~atı Akdeniz kıyılarımızda yer alan Dalyan, Dalaisb brown colour of its upper shell and with an under man, Fethiye . Patara , Kale , Kumluca, Tekirova, shell of pa/e yellow, this is the turtle used to make turlle kaplumbağa,

büyük,

yassı

48

SK YL-ıFE

HAZIPAN

+

JUNE

1993


Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Anamur ve Göksu Deltası başlıca üreme kumsallarıdır. Ülkemizde deniz kaplumbagalan, Mugla ili Dalyan kasabasında planlanan turizm yatırım projesiyle tanınmaya başlamıştır. Yaklaşık 4.1 km uzunlugunda bir kıyı okunun dogu ucunda temeli atılan ilk otel inşaatı, uzmanların ve çevrecilerin protesto kampanyaları sonucu durdurulunca, Dalyan ve Caretta caretta'lar Türkiye'de çevre koruma çabalarının sembolü haline gelmiştir. Öte yandan, 1988 yılında Dünya Dogayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından, Türkiye'de üniversitelerin işbirligi ve Dogal Hayatı Koruma Demegi'nin koordinasyonu ile yapılan araştırma, ülkemizde deniz

soup. These magnificent anima/s migrate over vast distances, and used to be found in large numbers in the Atlantic, Pacific and Indian oceans, as well as in the Mediterranean. They feed largely off seaweed and algae, although to a lesser extent they may eat shellfish, jellyfish and sponges. The hunting of green turtles for their jlesh and eggs has decimated their numbers, and they are now an endangered species. Three of the last four main breeding beacbes of the green turtles in the Mediterranean basin are in Turkey, at Kazanlı, Akyatan and Samandağı on the eastern Mediterranean coast. The second species of turtle which breeds in Turkey is Caretta caretta, distinguished by its large, fiat bead. The Caretta's are 1 metre in length and weigh between 75 and 130 kg. Their upper shell is reddish brown, and tbe under shell an orange-yellow. Un/ike the green turtles Caretta's prefer a diet of meat when available. They inhabit the Atlantic, Indian and Pacific oceans, as well as the Mediterranean. Once bunted for their jlesb and eggs, Caretta's are listed as an endangered species and are under protection. The only remaining beaches suitable for them to nest are on the shores of Greece, Cyprus and Turkey, their principal breeding grounds_ being beacbes on Turkey's western Mediterranean sbores at Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kale, Kumluca, Tekirova, Belek, Kızı/ot, Demirtaş, Gazipaşa, Anamur and the Göksu De/ta . Turkey's sea turtles first bit the news when plans to bui/d a hotel at Dalyan at the eastern end of a 4.1 km beacb met with protests from zoologists and conservationists. As a result, the project was sbelved, and Dalyan and Caretta caretta became a symbol of the turtle conservation campaign in Turkey. Meanwhile studies carried out by the World Wildlife Fund in cooperation with Turkish universities and The Society for the Protection of Nature provided valuable information about these animals. Seventeen major breeding grounds were identified in Turkey, and the problems facing the turtles on tbese sbores have been the subject of studies by the Shore Management Seetion of The Society for the Protection of Nature since 1989. The disappearance of turtles from their p_revious breeding grounds in France, Italy, and North Africa must be attributed to building development and industrialisation. It is to be hoped that the campaign to save the turtles will result in an integrated conservation movement, comprising not just the turlles' breeding beacbes, but the entire ecosystem of this stili unspoilt coast, including its seabed, cliffs, pebble beacbes, wetlands, vegetation and fauna . •

..J

kaplumbagalan hakkında temel bilgiler saglamıştır . sonucu saptanan 17 önemli üreme alanı ve bu kıyılarda yaşanan sorunlar, 1989 yılından bu yana DHKD Kıyı Yönetimi Bölümü'nün çalışma alanını oluşturmaktadır. Bir zamanlar Akdeniz havzasında tüm Fransa, İtalya, Kuzey Afrika kıyılarında da varolan üreme kumsaliarına artık hemen hiç kaplumbaga çıkışı olmayışı, hızla yapılaşmakta ve sanayileşmekle olan kıyı yerleşimleri için düşündü­ rücü olmalıdır. Dileriz yalnız deniz kaplumbagalarıyla degil, kumulları, kayalık ve akıllı kıyıları, sulak alanları, denizaltı ve kıyı bitki örtüsüyle ve hayvanlarıyla bir bütün olan bu büyüleyici kıyı ekasistem• leri varlıgını sürdürsün Araştırma

49

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


Işte kaliteli hizmet anlayışmm göstergesi

(Milyar TL) 30 Haziran 1992

31 Aralık 1992

31 Mart 1993

Toplam Aktifler

466

1.470

2.122

Toplam Krediler

213

755

1.211

Toplam Mevduat

167

687

784

Net Faiz Geliri

24

122

107

Vergi Öncesi Kar

19

72

45

Net Kar

13

63

38

31 Mart 1993 tarihi itibariyle bazı önemli rasyolar Aktif Kilrlılıgı

o/o 9.5

Özvarlık Kilrlılıgı

o/o 95 .3

"Kalit~;

bizim için,

büyük olmaktan her zaman

daha önemli olacak ... "

BANK~ KSPRES Genel Müdürlük Kore Şehitleri Caddesi, 43, 80300 Zincirlikuyu, Istanbul Tel : (1) 288 38 38 Faks: (1) 288 38 67 Merkez Şube Büyükdere Caddesi, Beytem Han, 80220 Şişli, Istanbul Tel: (1) 224 66 66 Faks: (1) 224 16 50, (1) 224 30 93 Bakırköy Şubesi Ineiri i Caddesi, 90, 34740 Bakırköy, Istanbul Tel: (1) 543 66 66 Faks: (1) 543 84 66 Kadıköy Şubesi Hasanpaşa , 'ıbl Sokak, 81040 Kadıköy, Istanbul Tel: (1) 348 66 66 Faks: (1) 414 05 66 Bursa Şubesi Fomara Meydanı, Ahmet Hamdi lanpınar Caddesi, 21, 16030 Bursa Tel: (24) 20 38 38 Faks: (24) 20 56 89 Ankara Şubesi Atatürk Bulvarı, 169, 06680 Kavaklıdere, Ankara Tel : (4) 418 79 79 Faks: (4) 418 22 62 Karadeniz Ere!jli Şubesi '!alı Caddesi, 36 B, 67320 Karadeniz Eregli, Zonguldak Tel : (388) 308 88 Faks: (388) 330 00 Bayrampaşa Şubesi NumunebaQı Caddesi, 50, 34160 Bayrampaşa, Istanbul Tel: (1) 544 42 42 Faks: (1) 544 07 57


ÜVENiliR iSBiRtitJi ;

1992 Barcelona. 4X100m bayrak bayrağı

Cari Lewis ' e teslim ediyor

çünkü gerisi, olimpiyat Kazanmaya Çağını

yarışının

kararlıysanız,

yatırım

yapmak

için Dennis Mitchell

içi rahat edebilir,

ve dünya rekoru ...

desteğe ihtiyacınız

alışkanlıkları

istediğinizde,

ayağı

Artık

şampiyaniuğu

güvenilir bir

dolduran teknolojiyi ve

son

terkederek

var demektir.

çağdaş

Halk Leasing ' i

teknolojiye

arayın.

Halk Leasing ' in uzman kadrosu, koşullarınızı ve uzun vadeli projelerinizi değerlendirerek, size en uygun finansal kiralama planını hazırlar. Çağdaş teknolojinin tüm avantajlarını , özkaynaklarınızı tüketmeden , ağır kredi yükleri getirmeden hizmetinize sunar, vergi Kazanmaya

avantajları sağlar.

kararlıysanız,

güveni l ir bir işbirliği n e girin: Halk Leasing 'i arayın.

isTANIIJL 2000 DESTB< PIOGIAMI

RESMilm:sl

Halk Finansal Kiralama A.Ş. 19 Mayıs Cad . No: 1 Gold en Plaza Kat 2 80220 Şişli . Istanbu l Tel . 230 92 48 - 234 48 79 Faks 230 46 69


Herülkenin övünç duyabileceği markalan vardır.

VAKKO GÖ M LEK · KRAVAT BUTIKLER ISTANBUL· PHINTEMPS ISTANBUL · ETILER Sahılyolu · Alakoy Nıspelıye Cad No 27

ISTANBUL - BEBEK IVakko Kraval BuııQıl Cevdel Paşa Cad No 83

ANKARA - ATAKULE Alakule No 432 Çankaya

ANKARA · KARUM Iran Cad Karum Iş Merkezı No 81 Kavaklodere

ANKARA· lUNALIHILMI Tunalıhılmı Cad No 65nO Kavaklodere

IZMIR · ALSANCAK Musıafa Bey Cad 1387 Sak No 1/C

ADANA Mı1ha1 SaraçoQiu Cad No 10

ADAPAZARI Çark Cad OemırcıoQiu Pasaıı No 30/31

DENIZLI ls 1ık la Cad No 27


Bu, açıkçası, bizim de çok

.../ sevdigirniz gömleklerimizden biri. (Tahmin edeceginiz gibi, aslında

bir 'erkek g6mlegi '.)

Kumaş ı ,

kravatla giyilen gömleklerde kolay

bulamayacagını z

özelliklere sahip. Çok nadir özelliklerde bir pamukludan

üretilmiş.

Lüks bir his için en

sı kı

biçimde dokunmu ş.

Rahat ve Yaka içi

ş ı k.

dikişlerinden ,

manşetlerine ,

iliklerine,

gözle görülen veya görülmeyen her

sayıs ı z detay ıyl a

köşede

rastlayabileceginiz gömleklerden oldukça

farklı.

Tabii, fiyatıyla da . Gerçekten iyi bir gömlek i s tiyorsanız ,

biraz fazlası gerekiyor: Ürelirken de , sa tın a lırken

~_;

MI PSIN

SAMSUN

AtiH Jrk Cad Adıl

Ü1elldare Iş Han ı

Ka ııın lşhanı No 3 No 2

@VAI(I(O ''Moda Vakko'dur."

de .

Vakko

s-~

Gömlek ve Kravatlannı,

§.....~

dilerseniz

~

lsmarlama G6mlek Servisini

~

Vakko Mogazalan yanısıra

~1

özel Vakko Gömlek-Krauat

=-=

Bwik/erimie de


/ . 60 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE

1993


TRANSFORMING THE TRANSIENT INTO THE UNIVERSAL

MEHMET GULER ••

By

LALE ÇAVULDUR

MALATYA'DAN ALMANYA'YA UZANIR RESSAM GÜLER'İN YAŞAMI. RES Mİ !SE İKİ KÜLTÜRÜN KESİŞT!Gi NOKTADlR.

ENCOUNTERS BETWEEN LIFE IN .MALATYA AND GERMANY, AND AN ART AT THE]UNCTION OF TWO CULTURES; THAT IS GÜLER, THE PAINTER. 61 S K YLIFE HAZ IRAN+

J U NE 1993


Geçmişle

olan baglarından kopmadan, sagduyusuyla güneeli evrensel kılan Mehmet Güler, başarısının büyüklügüne ragmen alçakgönüllü kalmayı başara­ bilmiş bir insan. 16 yıldır yurt dışında 90'ın üstünde kişisel sergi açmış, ödüller alm ış, bienaliere katıl­ mış, dünya müzelerine girmiş olan Güler, kültürlerarası fark ve bundan dogabilecek zorluklara kendi ki şiligi ve sanatıyl a yanıt verebiim i ş bir sanatçı. Mehmet Güler Almanya'da yaşayan bir sanatç ımız. 1965 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra, 1977 yı lınd a Kassel kentine yerleşti. Mehmet Güler'in Malatya'da başla­ yan hayatı, resimlerinin hikayelerini ve biçimlerini

M ehmet Güler is a painter whose anehorage in com-

monsense transforms the transient into the universal, and without severing his ties with the pası. Despite the dimensions of his professional achievement - he has held over 90 one-man exhibitions, received numerous awards, participated in biennials, and his works have been purchased by museums araund the world - Güler remains unassuming. He is an artisı whose own personality and art have been able to respond to intercultural disparities and the paradoxes which can arise. In 1977, over a decade after graduating from the Department of Art at Ankara Gazi Institute oj Education, Mehmet Güler settled in the German city of oluşturur. Kassel, an environment in deep canırast to his home Sanatçı, ilk dönem resimlerinde içinde doğup büyücity ofMalatya in southeastem Turkey. dügü coğrafyanın bozkır genişliklerini , renklerini , The vast expanse of the steppe where he was bom, its insanların zor doga k oş ull arı karşısındaki yalnız lık­ colours, and the lonely, silent endurance ofpeople batlarını , su skunlukl arını, sabı rl arın ı tling against harsh natural condiyansıtır. Mehme t Güler'in sessiz, tions are rejlected in his early paintGeniş nıekanların mütevazi ki ş iliğ ine baktığımızda ings. Mehmet Güler breathes life into resimlerdeki figürler canlı lık kazahis figures, expressing in visual terms ortasında nıyor adeta. Ressam , çocukluk yı l­ the tribulations of people endeavourlarının geçtigi Güneydoğu ing to farm the arid soil, pitted Anadolu topraklarının geniş li ğin­ against nature, and sametimes comde, çoraklığında toprakla uğraşan, pel/ed by circumstances to migrate. tenısilcileri do ğay l a mü cadele eden, bazen His use of wood engraving is a natugöçeden insanl a rın durumlarını ral choice for pictures whose themes Doğa görsel olarak ifade eder. are the relationship between man İnsan-doğa ilişki s inin tematik olaand nature, and these rejlect the singözlenıleri, anılar, rak işlendiği resimlerin malzemesi cerity oj the cohesion between subject düşler, özleınler de dogal olarak ağaç baskıdır. and material. The jaded colours of Güler'in ağaç baskıyı seçmesi kothe steppe are expressed to peifection nu ve malzeme birlikte li ğ inin için the texture of the wood. In compokarışarak tenliğini yansıtır. Bozkırların soluk sitions where earth colours, yellows renkleri, ağaç dokusunda mükemand browns cover large expanses, the anlatını biçiuıi mel bir şe kilde ifade bulur. Toprak figures stand alone or in groups. The oluştururfa renklerinin , sarıların, kahverengiieexpressian oj the geographic characrin ge niş alanlar kapladığı kompoteristics using the anatamy oj the zisyonlarında , figürle r yalnız, ya da gruplar halindewood contribute an artistry to the structure of the dir. Agacın anatomisiyle, coğrafya nın karekteristik material, colours and composition of his paintings. özelliklerinin ifade ed ili ş biçimi, resimlerinin malzeThe sweeping spaces of steppeland, mountain pastures, me, renk ve kompozisyon kurgusuna sanatsal bir or sky play a dominant part in the compositions oj his ustalık katar. paintings. In the depths of yellows, browns and greens, Geniş alanları kaplayan bozkır düzlükleri, yaylalar, the solitary stil/ figures patiently endure the heat, wind ya da gökyüzü, resimlerinin kompozisyonlarında da and aridity. Set in these wide open spaces, the people agırlıktadır. Sarı, kahverengi ve yeşilin derinliğinde , seem to be the sileni representatives oj a long and proyalnız ve durağan figürler, sıcağa , rüzgara kuraklığa found pası. Their perception oj nature, memories, karşı sabretmektedirler. Gen i ş mekanların ortasında dreams and yeamings blend together to form a univerinsanlar derin ve köklü bir birikimin sessiz temsilcisal articulation. leri gibidirler. Doğa gözlemleri, anılar, düşler , özAltbough Mehmet Güler allows extensive room for the lemler birbirleriyle karışarak evrensel bir anlatım bisettings in his compositions, be views these as places in çimi olu ş tururlar. which people live. Among the figures, whetber singiy or Mehmet Güler, kompozisyonlarında me kana yani in groups, are women waiting silently, in resignation dogaya ge ni ş yer verirken , bunu in san l arın içinde to their solitary and arduous struggle to survive. yaşadığı yer olarak görür. The formatian of compositions from antitheses continFigürler ise çoğunlukl a yalnız , tek ba ş ına ya da küues in Güler's later work. The confrontation between

insanlar derin ve köklü bir birikinzin sessiz gibidirler.

birbirlerzvle evrensel

bir

r.

62 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE

1993


GÖZLEM. Yağlıboya, 150x200 cm, 1991

GÜNEŞTE. Ağaç baskı, 77x59 cm 1985

YABANCI. Gravür, 64.5x49.5 cm 1991 63 SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


me halindedir; zorluklarla tek başına mücadele eden, katlanan, suskun bekleyen kadınlardır. Karşıtlıklardan oluşan kompozisyonlar oluşturma eğilimi Güler'in resimlerinde daha sonra da süregelir. İnsanın doğayla, bireyin grupla, çıplaklığın kapalılıkla karşılaşması ve bundan doğan zıtlık resimlerine hareketlilik getirir. Kendi geçmişi, ait olduğu doğa parçası ve onun renkleri, genişliği karşılaştığı ilk önemli motiflerken, Mehmet Güler yaşadığı mekanı değiştirip Almanya'ya yerleştikten sonra farklı bir noktadan gözlem yapmaya başlar. Bulunduğu yerin insanları, kendi ait olduğu kültürün coğrafyasına gitmektedirler. Güler, bu kez iki kültürün karşılaşma noktasından resme bakmaktadır. Turizmin kolay ve anlaşılabilir kıldığı bu karşılaşma aslında çelişkilerle, kontrastiada dolu bir fenomendir. Kuraklığın ortasında içine kapanık yaşayan insanların dingin dün-

man and nature, the individual and the group, nakedness and concealment, and the contradiction wbicb arises lends mavement to his work. Wh ite his own past and the countryside to wbicb be belongs witb its colours and vastness are the first distinctive motifS in his paintings, after settling in Germany Mehmet Güler begins to observe from a different viewpoint. The people where be lives find tbemselves in the geograpby of his own culture. Now Güler views painting from the point of encounter between two cultures. This encounter, wbicb in the cantext of tourism appears simple to understand, is in fact a phenomenon filled witb contradictions and contrasts. Now naked figures invade the tranquil world of people who live an introverted life in the midst of an arid scenery. Tbese naked figures are not nudes, but individuals expressing tbeir naturalness and receptiveness. This is the encounter of one culture intruding on anatbyasına artık çıplaklar girmiştir. er very different one. The conBu çıplaklar -nü- değil, kendi flict of the religions, languages, doğallıklarını, açıklıklarını ifaand traditions of disparate culde eden bireylerdir. Bir kültütures provide the material for a rü ziyaret eden farklı bir kültüseries of paintings by Mehmet rün karşılaşmasıdır . Mehmet Güler. He expresses in rich Güler'in sanatında farklı küldiversity of form the accumulatürlerin dinlerin, dillerin, geletion of emotions to wbicb the neklerin birbirleriyle çatışması, conflicts born from this çarpışması, zıtlıklar, çelişkiler encounter give rise. In this series bir seri resmin malzemesini we see colour contrasts, the tenolu ştururlar. Bu karşılaşmadan sion between juxtaposed forms, doğan zıtlıklardan kaynaklanaand contradictions such as that bilecek duygu birikimlerinin between nakedness and conbiçimsel olarak zengin bir şe­ cealment. In treating this situakilde resimlerinde ifade eder. tion, scene and emotion knowlBu serisel ça lışmalarda renk edgeably and witb a rich use of kontrastları, biçimsel gerilimcolour in eacb of his paintings, ler, çıplak ve kapalılar gibi zıt­ the artist is too productive, too lıkl ar görebiliyoruz. Her ressearching to be waylaid into minde, durumu, mekanı, duyGÜNSONU. Yağlı boya, 12Sx 100 cm 1990 monotony. For Mehmet Güler guyu zengin bir renk kullanı­ every painting is a spiritual journey of discovery into mı bilgisiyle işleyen sanatçı tekdüzeliğe düşmeyecek colour and form . In creating paintings in series or kadar çok üreten ve araştıran bir yapıya sahip. singly, large or smail dimensions, be produces numerMehmet Güler için her resim bu anlamda renkli, bious sketches and designs in the process of creation, so çimsel ve ruhsal bir serüvendir. Seri veya tek resim, keeping constantly alive his objectivity, perception, büyük ya da küçük boyutlu resimler üretirken akıl, memory and emotions. He approacbes the subject witb gözlem, bellek ve duygularını sürekli canlı tutmak an abstraction carried to the point of fragmenting the için çok sayıda eskizler yapar, desenler çizer ve dener. Bir konuyu işlerken soyuta varan figür parçafigures. Once completed a painting is immediately laid aside, as Güler is swept into contemplation of a new lanmal arına varır. Bitmiş resimleri hemen bir kenara vision, embarks on a new confrontation in front of an bırakıp, boş bir tuva! karşısında yeni bir hayale daempty canvas. lar, yeni bir karştiaşmaya yönelir. Mehmet Güler continues his exploration of materials, Mehmet Güler teknik malzeme olarak da bu araştır­ choosing whicbever is appropriate for eacb painting, macılığını sürdürüyor. Yapmak istediği resme uygun whetber acryllic, oils or pastels. This skilled cboice of düşecek malzemeyi seçiyor. Bu bazen akrilik, bazen yağlıboya ya da pastel olabiliyor. Biçim ve renk the material wbicb will best rejlect the painting's emouyumu dengesini en iyi yansıtacak duygunun maltions in the balance of form and colour barmony is zemesini büyük bir ustalıkla bulup bize sunuyor. • one of the keys to his mastery. • 64 S KYLIFE HAZIRAN+

JUNE 1993


At Turkey's heavenly site Kemer - Çamyuva, there are two names that bring international dimensions to the meaning of"Holiday": Club MARCO POLO a complete dreamlike "Holiday Vii/age ", anda marvellous "shopping and entertainment center " TUKAN CITY!

For all you expect and Jong for. ..

<:

L

l

B

1

l

R

1

I

ı ·

~

MARcoPow HOLIDAY

All meals. local dnnks. in

ıhe

servıces.

TUKAN CITY

VILLAGE

and

actNıoes

are

price . NO E.XTRAS 1

Anıolyo

ıncluded

• Casına •

Dısca

Chınese. ltalıan

Shappıng

• Bars • Atan Center •

Center ıhat

1 Kemer · Çomyuvo. Tel: (318) 46336 (lO l•nes)

Cınema

and (ast (aad restaurants ıncludes ınıemaoanal

brand names.



ENJOY WINE FROM ITS NATIVE LAND ULUSLARARASI ŞARAP OTORİTELERİ, TÜRKİYE'DEN SÖZ AÇILDIGINDA "UYUYAN BİR DEV" SÖZÜNÜ KULLANIRLARDI. DEV UYANIYOR.

,/

INTERNAUONAL AUJHORJUES ON W/NE USED TO REFER TO TURKEY AS A "SLEEPING GIANT". TODAY THE GIANT ISA WAKENING. By MEHMET YALÇ IN Photos ARTÜR BÜYÜKTAŞÇIYAN

Bazı

tarihçilere göre şarabın anavatanı, Anadolu Bu topraklarda tam 4.000 yıldır şarap üretiliyor. Tarihçileri en çok birbirine düşüren konu, dinazorların yokoluş nedenleri değil. Bundan da daha tartışmalı konu, şarabın ne zaman ve nerede icad edildiği.. . Bu konuda birbirinden farklı pek çok iddia var. Tarihçilerio önemli bir bölümü, bundan 4 bin yıl önce Anadolu'da şarap üretildiğine ilişkin veriler olduğunda birleşiyorlar. Alacahöyük kazısında bulunan, dünyanın en eski şarap kadehleri, Boğazköy kazılarında bulunan çivi yazılı tabietierde a nlatıl anlar, bu verilerin yalnızca birkaçı. Tabletler, Hititler'in savaş dönüşü yapı­ lan törenlerde kutsal yerlere şarap döktükleri, kralın ekmeğini parçalayıp şarap­ la birlikte tanrıların önüne koyduğu gibi bilgilerle dolu ... O zamandan bugüne binlerce yıl geçti. tslamiyetin şarabı yasak etmesi, Anadolu'yu bir şarap cenneti olmaktan çıkardı. Anadolu topraklarında şarabın yasaklandığı bağların söküldüğü günler yaşandı. Şimdi ise, Türk şarapçılığı yeniden eski a ltın günlerin arayışı içinde, bir silkinişin arefesinde. Türk şa­ rabı Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor, şarap çeşitleri ve bunların kaliteleri artıyor, şarap firmaları en ileri üretim yöntemlerini uygulamak için pahalı yatırım­ lara girişiyorlar. thraç edilen Türk şaraplarının en başında, 1990 rekoltesi Uluslararası Ürgüp Şarap Yarışması'nda "Büyük Altın" ödülünü alan Buzbağ geliyor. Elazığ yöresine özgü Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinden yapılan bu şarap, maviye çalan koyu kırmızı re ngi ve kadifemsi yumuşaklıktaki içimi ile, Türk şa rap çı lı ğının yüz akı. Time'ın "Dünyanın şarap muhtarı" olarak nitelediği ünlü İngiliz şarap yazarı Hugh Johnson, Buzbağ için, fiyatının düşüklüğünü

W by dinosaurs became extinct is a well-worn bone of contention, but an even more heated controversy is the question of when and where wine was invented. According to same historians, Anatolia is the bomeland of wine, which has been produced here for at least 4000 years. 7bey have a good case. 7be world's oldest wine cups have been found at Alacahöyük, a Hittite city in Central Anatolia, and wine is mentioned in cuneiform tablets found at Boğazköy during excavations of Hattuşşaş, the Hittite capital dating from · 1600 BC. 7be tablets deseribe how libations of wine

toprakları.

TÜ RK

../

ŞARABI were made at religious ceremonies when the Hittite army returned from war, and how the king broke up bread and offered it with wine to the gods. 7bousands of years have passed since then, and the Islamic ban on wine which prevailed in Ottoman times, although not. extended to Turkey 's Christian communities, impeded the country's developmentasa major wine producer. Instead of being used for wine, most of the crop was either eaten fresh, dried, or boiled up to make grape molasses. Taday, however, Turkish viticulture is burgeoning again, seeking a revival of its golden age. Turkish wines are being exported to Europe, their variety and quality is rising all the time, and producers are investing in the latest oenological technology. Go/d meda/list with its 1990 vintage in the International Ürgüp Wine 67

SKYLIFE HAZIRAN+

JUNE

1993


kastederek, "Gerçek bir kelepir" diye yazıyor. Yine ucuz ama çok iyi bir Türk şarabı da, Tekel'in bol ödüllü, beyaz sek Trakya'sı. Tekel'den sonra Türkiye'nin diğer büyük şarap üreticileri, Kavakltdere ve Doluca firmaları. Bu firmalar, standartları gözeten sofra şarapları ürettikleri gibi, bağbozumunun iyi geçtiği yılların ürünlerini de yıl­ landırıp az sayıda piyasaya sürüyorlar. Kavaklıdere'nin ABD Başkanı George Bush onunı­ na Daimabahçe Sarayı'nda verilen yemekte ikramedilen özel rezervleri kırmızı ve beyaz "Selection"lar ile yine Doluca'nın kırmızı ve beyaz "Antik"leri, Türkiye'deki şaraplar hakkında fikir edinmek isteyenlerin mutlaka tatması gereken çeşitler. 1-Iugh

Kınnızılar

15, beyazlar 6-8 derece

served at 1S degreeı and

whiteı

sıcaklıklarda

at 6-8

servis edilmeli,

soğutma

kesinlikle

Contest, Buzbağ is one of the faremost of Turkey 's export wines. Made from the Öküzgözü and Boğazkere grapes unique to the province of Elazığ in eastern Turkey, this velvety smooth wine with its purplish dark red colour is the pride of Turkish viticulture. The British wine writer Hugh jonson, referred to by Time magazine as "the world's wine sage", says that Buzbağ is real value for money. Anather cheap but fine quality Turkish wine is Teke/'s dry white Trakya, which has alsa won numerous awards. Apart from the government owned Tekel, Turkey's two major wine producers are the Kavak/ıdere and Doluca companies. As well as reliable tab/e wines, these two companies produce limited quantities of connoisseur

buzdolabında değil

buz ve su dolu kovada

yapılmalı}

Redwines should be

degreeı.

Janson'un "İyi ürün" sözleriyle övdüğü Doluca'nın kırmızı "Villa Doluca"sı ve Kavaklıdere'nin bir Alsace şarabını andıran beyaz "Efsane"si de bunlara dahil edilebilir. Şampanya üretiminde uygulanan, doğal ikinci fermantasyonla elde edilen Kavaklıdere'nin sek köpüklü şarabı "Altın Köpük" de, Fransız rakiplerine yakın kalitede. Bu büyük üreticilerin yanı sıra, özellikle Trakya, Marmara ve Kapadokya yörelerindeki küçük üreticiler ele çok güzel şaraplar çıkarabi liyorl ar. Bir yazarın "Tanrı'nın kavı" adını verdiği Kapadokya'nın kendine özgü toprağında yetişen Papazkarası, Emir ve Dimrit üzümleri, yer yer en müşkülpesent Fransız turistleri bile hayran bıraka­ cak şarap lar üretebiliyor.

wines in good vintage years. Kavaklıdere's special reserve red and white Selection wines and Doluca 's red and white Antik brands servedat the dinner in honour of George Bush at Daimabahçe Palace a few years ago are a good introduction to Turkey's best wines. Red Villa Doluca, praised by Hugh johnson, and Kavaklıdere's white Efsane, reminiscent of an Alsace wine, deserve to be included on this list. Kavaklıdere's dry sparkling Altın Köpük, which undergoes a secondary fermentation as in the production of champagne, approaches its French riva/s in quality. In addition to the major brands, the many smail producers of Thrace, the Marmara region and Cappadocia in particu/ar offer same very fine wines. 7be Papazkarası, Emir and Dimrit grapes which grow


POUR HOMME

AFTER SHAVE EAU DE TOILETTE ACTIVE LOTIO.\' DEODORA\'T


ş ara pların n as ıl i çil eceğin c

in the volcanic so il of Cappadocia are used in the production of wines which can often win the acimiration of the most discriminating French tourist. Where the drinking of 7itrkish wines is concerned, the same m/es apply as for other wines: Reds should he seroed at 15 degrees and whites at 6-8 degrees. Wh ite wines should never be cooled in the refrigerator, but in a bucket of iced water. The glasses should have a mouth narrow enough to retain the bouquet, and he large enough to allow the wine to be aerated and 'open out ' as the connoisseur's expressian has it. White wine shouid be seroed in narrower glasses than red, so that il does not warm up bejare the g lass is fin ished. Hugh johnson recommends tha t Buzbağ be served with grilled meats and kebabs, white Narbağ makes a Ka s ım ay ınd a b ağbo ­ pleasant apera t if. The zumunun h e m e n a rgen e ra l ru le for wine dınd a n piyasaya. veriand .food combinations le n Ka va klıd e re' nin , o that red wines should be y ılın ürünü ge n ç şa ­ seroed with red meat and rapları , "Prime ur"le rin white wines with white kırını z ıları , gene l kurameat need not app~y to lın te rsine soğ utul a ra k the Kavaklıdere's young içitir ve balıkl arla bile wines marketeel straight iyi gider. after the harvest in Yıll a nm a ya ge lin ce, Novemher. 7be primeur Türkiye'deki şarapların reds are usual~y cooled h e m e n heme n tümü , be.fore drinking and are firm a l a rın ca yete ri kaa very acceptable accomd a r y ıll a ndırıldıkt a n paniment to fish. s onr a, bekl e tın e d e n When it comes to ageing, içitme k üzere piyasaya virtually all 1'11 rkish veriliyorlar. wines are aged suffiBuzbağ ve Kava klıde re ciently by the producers Se lectio n'la r ise serin bejare heing marketed, so ve l oş ortamda bir kaç they are ready to drink . y ıl b e kl e til e bilirl e r. Buzbağ and th e Ama yine de bir iyi y ıl Kavak/ıdere Selection ürünü Bordea u x gib i wines may he stored in a de ğ i ş iklik göste rmezihraç edilen Türk .ıaraplannın en ba_ıında, 1990 rekoltesi Uluslararası Ürgüp cool and dark place for Şarap Yan_ıması'nda "Büyük Altın" ödülünü ~lan Buzbağ geliyor./ Gold medallist le r. Türk şarapl arı kuş­ with its 1990 vintage in the International Urgüp Wine Contest, Buzbağ is one several years, but they do kusuz bir Bordeaux ya of the faremost of Turkey's exporı wines. not undergo any distincda Bourgogne şa ra pl a­ tive change in jlavour in the way that good vintage rı kadar zengin nü an slı , bol çeş it l i değiller . Ama en büyük avanta jl a rı , fiya tl a rının ka li te leri ne ora nl a Bordeaux wines do. ucu z olması. Özellikle Tekel şarapl arı, bu ucuzlukta No douht Turkish wines cannot claim the rich 1/Uances and 11ariety of llordeau:x or llourgundy wines. 7beir b aş ı çekiyorlar. Ucuz ve ka liteli kelimelerinin yan greatest advantap,e is theirjlne qua!izy at a law price. yana gelmesinin ne kada r nadir o l duğu hat ı rlanırsa, bu yolda ile rle me k de az şey olmasa gerek ... When you consider how rare~v cheajJness and quality Ulu s l a ra ras ı şa ra p o toriteleri, dünyanın beşinci büare comhined, this is no mean praise. Int emational authorities oıı wine used to re.fer to yük üzüm üreticisi o lan Türkiye'den söz açı ldığın­ 7i trkey. the world 's .f!jih largesi p,rape producer, as a da, şarapçılık bakımınd a n "Uyuyan bir dev" sözünü ··sfeepinp, p,icmt". Taday the giant is awakening • kulla nırlardı. Dev, u ya nıyor . •

Bu

gelince, her zamanki yine geçerli: Kımıızılar 15, beyazlar 6-8 derece sı caklıklarda servis edilmeli , soğutma kesinlikle buzdol abında değil , buz ve su dolu kovada yapılm a lı . Kade hler aromayı içeride tutacak şek ilde dar ağı zlı ve şa rabı o ksije nle b uluştu rup " u ya n dı ra­ cak" şekilde geniş hazneli olm a lı . Kı rmızıl ar hacimli , beyazlar ise şa rab ın kı sa sürede ı s ın ma m ası için daha dar kade hlerle sunulm a l ı. Hangi şarabın neyle iyi gittiği ko nusunda ise, ö ncelikle Hugh Jo hnson'un " Bu zbağ ı zga ra etler ve kebaplara uygundu r" ö nerisini a ktarma lıyı z. Narbağ, iyi bir aperitif olabilir. Tabii ki kırmızı şa ra p ­ ların kırmızı e tl e, beyaz şa ra pl a rın b eyaz etle içilmesi kura lı geçerlidir, ama, he r y ılın şarap kura lla rı

70

SKYLI FE HAZ IRAN

+

JUNE

1993


anda u ç makta olduğunuz u çağ ın u ça k dışında ba ş ka hiçbir şey yapmıyor olduğunu bilmek , sizi ferahlatıyor olmalı. .. Yerden göğe kadar haklısınız!

DAlKIN adını birbiri ile ilgisiz s:rnayı ürünlerinele değil , yalnızca, sıcak yaz günlerinde serin bir odada, bir lobby'de.,

Herk es in , uzmanı olduğu i ş i ya pması , en doğrusu . . . DAlKI N' in temel üretim ve hizmet felsefesi, bu kad a r özlü işte!

günlerde ise

Şu

yapınıcısının

toplantı odasında, Soğuk Kış'ın hükmettiğ i sıcak

Yolculuğunuzun

bir ortamda farkedeceksiniz.

sonunda, bizi ararsanız,bu sizinle paylaşabiliriz . . .

İnır e nil ece k ferahlığı

Japonya ' nın

air-conclition alanındaki yaratıcı sanayi devi DAIKIN , ya lnız ca air - co ndition mühendisliğinde uzm a nia ş mayı seçti ...

_,

DAlKIN'd e n sizi fe rahla t aca.i< çö zü m le r : Tek bir dış ünite, içteki 5 üniteyi destekler . 5 üniteye lıirhirınden haııımsız ısıt/soguı komutu verebilirsiniz . Yapılahilecek en uzun ha!llantıya teknik toleransı yalnızca DAlKIN gösterir. Dışarısı - ı 0° veya +46°'dayken DAIK:IN'li mekanlarda havanız daima hoş . DAıKıN ' da serpantinler ko_rozyona karşı korunmuştur . Nem giderme prngramı ve uzaktan kumanda rahatlıgı. .. Bu sayfayı çevirirken çıkartacagınız gürültü , DAlKIN'den daha yüksek sesli olabilir !

DAlKIN

EPAR ENDÜSTRI VE TESISAıT PAZARLAMA A . Ş . Cumhurıyet Bu lvao Çırpıcı l şhanı No

Tel

(51} 25 78 07 · 41 56 96

Fax

77 Kat 4 / 401 35210 I ZM I A (St ) 41 53 70

ANKARA B0LGE MÜDÜRLÜÖÜ Tel (4 ) 428 20 82 1 3 hat Fax .(4 ) 428 20 8 2 ANTALYA BOLGE MÜDÜRL000 Tel ( 31 ) 42 07 13 · 47 2 7 91 Fa~ (31 ) 4 7 27 91 ADANA BO LGE MÜOÜRL000 Tel ( 71 ) 53 46 85 53 28 58 Fax (7 1 J 53 28 58 IZMIR 80LOE MÜDÜRLÜÖÜ Tel (51) 25 78 07 41 53 70 Faıı ( 51 ) 41 5 3 7 0

ISTANBUL BOLGE MÜDÜRL000 Tel. (1 ) 274 78 22 · 275 73 75 Fa• (1) 274 45 75

EPAR

Bır

TEBA

kuruluşudur

i K 1 i M 1 ER i M. P A RA

rO R U


HAYATI KOLA) • GARANTI' I

GARANTi 24 lürkiye'nin her yerinde 365 gün 24 saat hizmete açık otomatik vezııeler.

Garanti'de hizmetler Garanti müşterilerinin ihtiyaçlan doğrultusunda belirlenir, çeşitlenir. İşte bu hizmet anlayışı, Garanti'yi seçenlere hayatı kolaylaştıran

HAVALE

Yuniçinden ya da yundışından diledi~ bankaya ve adrese bilgisayar hızıyla havale işlemleri .

ÇEK VE SENEI' TAHSİLİ

Her şubemizi kendi şubeniz kılarak, çek, senet tahsiline hız kauındııan büyük bir işlerlik.

Hesabınızda

TEKHESAP

yeterli miktarda para olmasa bile, belirli limitlerde rahat ve esnek hareket etmenizi sa~yan kredi olanaldı mevduat hesabı.

, ~ , . . .. .., _ ....

)ılh · ~

v' ~·

SÜPERişLEM

rom işlemlerde her şubemizden kendi şubeniz gibi çok hızlı hizmet alnıanızı sa~yan on-line/real-tiıne otomasyon sistemi.

MENKUL KIYMmER VE YA11RIM FONLARI Portf'oy yönetimi ve esnek hizmet anlayışıyla, birikimlerinize yüksek getiri .. .

MEVDUAT VE DÖVİZ TEVDIAT HESAPLARI Paranızın her an elinizin altında olmasını sa~yan yüksek likidite: Birikimlerinizin en büyük güvencesi.

OI'OMOBİL KREDİSİ

VARLIGA DAYAU MENKUL KIYMEJ' Tasarrullannızı en iyi biçimde değerlendirebilece~ güvenli, kArlı, yeni yatırun olana~.

aiOMATİK BORDRO Şirket çalışanlan adına açılacak hesaplarla, muhasebe servisi işlemlerinizin bir bölümünün Garanti tarafından yapılmasını sa~ büyük bir olanak.

Diledi~ taşıt aracı

bir

Tümü on-line/real-time hizmet veren Garanti Bankası şubelerinden birine mutlaka uğrayın. sektörü için "heder· sayılan noktanın, Garanti için "sonuç" olduğunu göreceksiniz.

Bankacılık

için, limitsiz.


AŞTlRMANIN

YOLU

SİGOKI'A HlzMEıu:ıti Birer acente gibi hizmet veren Garanti subelerinde bireysel ve ticari tüm sigorta türleri.

olanaklann özenle ve kaliteyle ulaşmasını sağlar. Garanti ile çalışmaruz için - şimdilik- 20 önemli neden var. Size sunulan bu olanaklan lütfen yakından tanıyın .

.../

GARANTIÇEK

imzaruza saygınlık kazandıran ve yaygın kabul gören, her yapıağı beliıli bir tutara kadar ödeme garantili ça~ bir enstıüman.

KİRALIJ( KASA Ziynet eşyası ve hisse senedi, tahvil, tapu gibi d~ evıakıııımı güven içinde korunabilme olanağı.

Ça~

IIRFJJİ ıwntARl ödeme araçlan: Visa, MasterCard!Eurocard, Business Card, American EXpress.

,./

Dünyanın

SEYAHAT ÇEw:Rİ

her yerinde yara yerine geçen, çalınma ve kaybolmaya karşı guvenceli, saygın , llııllaruŞlı ...

IIONUT IIRFJJİSİ

eemken faiz ve uzun vadeyle ev ya da işyeri sahibi olma olanağı .

DIŞ İŞLEMLER Dünya '!tk Paw: 1992 yılında 6,8 milyar dolar dış işlem

hacmine ulaşan bir

bankanın

güvencesi.

BİRElSEL DESTEK IIRFJJİSİ Thplu para gerekıiren bir sorununuzun çözümünde ya da peşin para avantajından yararlanmak isted®niz alışverişierinizde artan saun alına gücü.

W GARANTi BANKASI

ALOGARANTI

olursanız olun, bankaalık himıetlerinden diledi~ an bir telefonla yararlanabilmeniz için ...

Nerede

KAIİl'ELİ, ÖZENU Hizm

işte hayatınızı kolaytaşuran tüm bankacılık işlemlerinin aıkasindaki en önemli

Garanti üstüniiigüL . Garanti'de tüm hizmetler, müşterinin ihtiyaçlan doğıııltusunda belirlenir. Ve Garanti'de her müşteri, bir yıldızdır.


1

~

'. , 1

"

~ \. • ,_ . lfli', '"~.f.:

-

..


PEYNİR

CH E ESE Doğu

ve Güneydoğu Anadolu'da üretilen otlu peynir içindeki otuza yakın bitki çeşidiyle lezzetli ve sağlıklı. By NURHAN AKYÜZ & HASAN Ö Z ÇELIK

The herb cheese of Turkey 's eastern and southeastern p rovinces is famed for its delicate flavour fit for gourmets Dogu Anadolu bölgemizde, başta Van olmak üzere Bitlis, Siirt, Hakkari, az miktarda da Agrı ve Muş illerinde imal edilen ve zevkle tüketilen otlu peynir, yerli ve orijinal bir gıda çeşidimizdir. Bölgede bitkilerle süt mamüllerinden başta otlu peynir olmak üzere dondurma, meşrubat yanında sengeser ve ayranaşı gibi mahalli yemekler de hazırlanmaktadır. Ancak biz bu yazımızda bu gıdalardan en önemlisi olan otlu peyniri anahatlarıyla tanıtmaya

H erb cheese is produced wide-

ly in Van, Bitlis, Siirt, Hakkari, and to a fesser extent in Ağn and Muş . It is alsa produced in the provinces of neighbouring countries bordering on Turkey and having simi/ar vegetation. Oth er regiona l dis h es comb ining dairy products and plants include iceerearn ( made with

ç alışacağız.

Yapılan ara~tırınalara

göre otlu pcynirin çoğunu Van ili ürctmektedir. Yine bu çalr~ınaların incelenmesinden en kaliteli otlu peynirin de Van ilinde üretildiği anlaşılmaktadır. Bu geleneğin ilk başladığı tarih kesin olarak bilinmeınekle bember, eldeki belge ve bilgilerin incelenmesinden tarihin derinliklerine kadar indiği anlaşılmaktadır. Otlu peynirin yapıl­ dığı illerin birarada bulunması, bitki örtüsünün benzerliği ve geçimi hayvancılığa dayanan bölge halkının konup-güçerlik hayatı ya~aması, sert iklim şartları ve

salep, a sta rch fro m orch id root), and dishes such as sengeser and ayranaşı. The herb cheese of Van is produced in the largest quantities and is alsa of the highest quality according to studies conducted at Van University. The traditional economy of the region where herb cheese is


ulaşım imkanlarının yetersizliği; dolayısıyla halkın

produced is based on animal husbandry, the harsh elimatic conditions being unsuitable for extensive arab/e farming. 7be local people therefore made considerable use of wild plants in their cuisine and have a rich herballore. 7be therapeutic value of the berbs in the cheese have !ed same to claim that herb cbeese was originally prepared by a physician to cure certain diseases, and that it only later became a popu/ar foodstuif. Herb cbeese is a full-fat cheese, white or yellowisb in colour, with a firm texture and containing rnany tiny air bubbles. It is fairly salty, and generally has an arama ofgarlic and thyrne. When cornpared to other comman Turkish cheeses, berb cbeese has a bigher proportion of dry matter and protein than white cheese, and a higber proportion of m inerals than white cheese, kaşar (a firrn yellaw cheese sirni/ar to Kashkaval cheese found in the Balkans) ortu/um (a crumbly goatsrnilk cheese). Altogether araund thirty dif.ferent herbs are used in preparation of the cheese, largely from the Liliaceae (lilies), Labiatae (m int), Urnbelliferae (parsley), Caryophyllaceae (clove tree), and Ranunculaceae (buttercup) farnilies. However, only araund five dif.ferent varieties are added at a time, depending on local custom and the area. 7be herb cheese of Görentaş in Van, which is the most popu/ar type, contains thyme and herb species known by the local narnes of sirmo, sirik and rnendi; that of Gürpınar contains different varieties of thyme; thal of Çatak varieties of beliz; that of Bahçesaray sirmo and siyabo; that of Siirt sirmo, sirik and zater. Sorne of tbese are varieties of sweet basit and dili which are also widely cultivated in Turkey. A herb known as "sov" (Heracleum sp.), which is unique to Turkey, is also cultivated in Van. Wbile one object of adding herbs to the cheese is undoubtedly to /end it a pleasant jlavour and arama, tbeir addition alsa cornplernents the nutritional value of the cbeese witb the vitarnins and other nutrients contained in plants. 7be berbs wbicb are used have a curalive e.ffect on the kidneys and urinary system in particular, and an antibacterial e.ffect which enables Ibe cbeese to be kept for tonger witbout spoiling than it would otherwise. Since the proportion of salt required is therefore less, the tendeney to barden is also rninimised. 7be traditional use of herbs and spices is of particu/ar interest taday, as an alternative to often barrnful artificial jlavourings and preservatives. Studies have revealed that plants such as onion, garlic, thyrne and rnint or extracts from tbern prevent the development of E.coli and other pathogenic bacteria, rnicroorganisrns wbich cause ferm entation, and moulds. •

yabani bitkileri yakından tanımaları bu geleneğin ortaya ç ıkışında en önemli faktörlerdir. Başlangıçta otlu peynirin bir hekim tarafından yöre halkının bazı hastalıklarını tedavi etmek amacıyla hazırlandığı rivayet edilmektedir. Daha sonraları halk otlu peyniri benimsemiş ve sofralarının vazgeçilmez bir gıdası haline getirmiştir. Otlu peynir beyaz ya da sarımtırak görünümde, çok küçük delikleri olan orta serdikte bir peynir çeşididir. Tadı tuzlumsu olup genellikle sarımsak ve kekik kokuludur. Diğer yerli peynirlerle karşılaştırıldığında otlu peynirdeki kuiu madde ve protein miktarı beyaz peynirden; toplam mineral madde (kül) miktarı da beyaz, kaşar ve tulum peynirIerinden daha çoktur. Otlu peynirin hazırlanmasında hangi bitkiler kullanılır' Bölgede doğal olarak yetişen ve ekseriyetini zambakgiller (Liliaceae), ballıbabagiller (Labiatae) , maydanozgiller (Umbelliferae), karanfilgiller (Caryophyllaceae) ve düğünçi­ çeğigiller (Ranunculaceae) familyası üyelerinin teşkil ettiği yakl aşık 30 kadar bitki türünün kullanıldığı tespit edilmiştir. Süt mamüllerinin hazırlanmasında kullanı­ lan bitki türü çok sayıda olmasına rağmen , her aile genelde bir üründe, mesela otlu peynirde, en çok 5 farklı bitki kullanmaktadır. Genelde bu tercih bitkinin yetiştiği yöreye ve aşirete göre değişmektedir. Bölgede en çok tutulan Görentaş (Van) peynirinde sirmo, sirik , kekik ve mendi türleri; Gürpınar'da kekik türleri; Çatak'ta heliz türleri; Bahçesaray'da sirmo ve siyabo; Siirt'te sirmo, sirik ve zater en çok kullanılan bitkilerdir. Bu bitkilerden reyhan ve dereotunun ülkemizde kültürü yapıl­ maktadır. Sadece ülkemizde yetişmekte olan sov (Heracleum sp.) ise bölgede Erciş, Bahçesaray gibi ilçelerin yüksek yerleşim merkezlerinde üretilmektedir. Bitkilerin kullanılan organları genelde çiçeklenmeden önce toplanan yaprakları ve taze gövdeleridir. Bu ürünlere bitkiler niçin katılmaktadır? Yöre halkının gelenek halinde sürdürdüğü bu işlemde, süt mamüllerine aroma kazandırmak, yörede ve başka çevrelerde çogunun tıbbf kullanımı olan bu bitkilerle süt ürünlerini hazırlayarak başta üriner sistem bozuklukları olmak üzere birçok hastalığı tedavi etmek, süt ve ürünlerindeki eksik vitaminleri bitkilerle tamamlamak, süt mamüllerini uzun süre saklamak, bu ürünlerde mikrobiyal faaliyeti azaltabilmek için tuz oranı arttırıldığından özellikle beyaz peynirde meydana gelecek sertleşmeye mani olmak ve ürünün kısmen de olsa tazeliğini korumak, bu yolla bazı bitkileri tüketmek ve mamülü çağaltmak amaçlanmıştır. Son yıllarda baharat ve benzeri bitkiler üzerinde yapılan araştırmalarda , gıda maddelerine katılmakta olan suni koruyucu ve tatlandırıcıların terkedilip yerine baharatların kullanılması gerektiği ileri sürülmektedir. Peynire katılan bitkilerden soğan, sarmısak, kekik, nane gibi baharatların kendileri ya da ekstreleri üzerinde gerçekleştirilen araştırmalarda başta E.coli olmak üzere bazı patojen bakterilerin, ayrıca maya ve kütlerin gelişimini engelledikleri ortaya konmuştur. •

The herb cheese made in Turkey 's eastern provinces is a fullfat cheese, white or yellowish in colour, with a firm texture and containing many tiny air bubbles.

76

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


"7J~ta,~/,.ut 'u~ ••

·--'

o~tii'~'"'~u~

ll

.J;G i. """ i. """ i. "6i.l<-i.

1<-~tt" 6~/ı,ç-eti.

evi.""'-i-"6-i.,

l<-i.""'-'-""'-'-"6- c- ~-ı.-e"lJ-i.lı- 6e~ f-~'J"t~ı.-"~-ı.-" 1 1<, i. ~ i. """ i. "6- ç- C" c- "' 1<, p ~ ı,_ 1<, " """ " "6- " ii "6- t"' 'J" C" ı,_ "' "6- • • •

tv et, lı-eı.- '/~~"~-ı.- ii-"6-tedi.?-i. '!J~d~~-ı.-6u.t 6 i,. ı,_ 6~~ ~<-~ '() ~ t~~-ı.-6u.t . .. '!J~te tü""'- 6u. t:t"-"6-etti.l<-teı.-i. t:t"-~-ı.-"-""'-"-"6-"-~-ı.- ç-~;;-d~~ 1<-c-~-ı.-fc-ı.-u.'/t~ 6 ii- tü~-ı.-te'J"e~-ı.-, lı-eı.-1<-e~i.~-ı.-

ii-"6-te.di.?-i. '/~~~""'- di.ti.""'-teı.-i.~-ı.-i.

6i.ı.- ~ı.-~d~ ~u.~-ı.-~~-ı.- 1 ç-evı.-e~i.~e ~~lı-ip f-"l<,"t~~-ı.-

6i.ı.- '() ~t~~-ı.-6u.t 1<-u.ı.-u.tu.'J"C"t.-:

ALK)<:NT

ISTANBUL

2000

ALKENT İSTANBUL "GER ÇEKLEŞEN

İSTANBUL

2000

DÜŞÜMÜZ"


O temiz, güzel ve rahat hayat , ALKENT çagımızın Yeş ilk öy'den

yemyeŞi l

İSTANBUL

2000'de

modern konforuyla

birleşiyor.

sonra TEM karayolu Büyükçekmece

çıkışındaki

bir vadide .. 3.800 dönümlük bir alan üzerine ,

gerçek ten çok ferah bir Ve 2000'li

yıl l arın

yer l eşim

düzeniyle ..

teknoloj isiyle tasarlanan

ALKENT ISTANBUL 2000; Marmara Bölgesi 'h in , yeş il likleri

d ogal

ve su

kaynak l arıyla ödüllendirilmiş

bir yerinde kuruluyor.

Üste li k b u ras ı , Istanbul çevres ini n en temiz h avalı iki bölgesinden biridir. . Bu güze lim doga l o la n ak lara: Ingiliz, Alman ve Türk

mimarların,

seç t ik leri dizayn larda viiialar ekleniyor .. Ve seçkin te m iz, güzel ve ra hat

hayatın ayrıntılarıyla

O özledigimiz sessiz ve

İSTANBUL

araştırmalarla

modern konforu ;

özlemimizi gideriyor..

hayatın

saygılı canlılıgını şimdi

ALKENT

gerçekten çok titiz

villaların

sadece

2000 sunuyor.

Eve t , bu be nzersiz konforun , ALK ENT ISTANBUL 2000'in rekreasyon

olanaklarıyla

d es ıekl end igin i de h atırl a ırn ak is teriz: 2000 m' genişliginde ve ortasında özel adası olan Hawaiian tropik

y üzme hav uzu .. Hot jak uzil i, 240 m' kap a lı yüzme havuzu .. Aleıli jimn astik salonu, aerobik salonu. oyun o d ası,

Tenis kon

masaj

l a rı ,

ilkoku l l a rı ...

o d as ı .

jaku zi bar. bilardo salonu , sports shop, sauna, racke tba\1, squash,

po ny ve golf

a l a nl arı,

çok modern bir

Ya ni, ge n çler yüzerke n , o

s ı rada.

alışve r iş

sıeamroom ..

merkezi, heal.t h center, temel egitimin yuva ve

hanımefendiler güneşlen irke n ,

beyefendiler de golf oynayacaklar

·-

bilece ksiniz ki , çocukl ar da Po ny' lerle geziyor olacaklar. .

ALKENT ISTAN BUL 2000'de, yi ne ço k gö zd e olacak 4 semt var: Yedi tepe , Gö ksu , Çam lı ca, Adalar. .. Ve bu se mtlerde n b irincisi , YEDITEPE. Istan bulseverlerin begenisine sunulu yor hemen .. .

ALKENT İS T A "

GERÇEKLE

ŞEN

ı

s ']

Otomob i linizl e g elip, konujtumuz ol un bizim . Özledijtin iz ls tanbul 'u yerin d e gOr ftn. Dojtasında plkni k ya d a b runch Show -r oom ' da sizler iç i n hazırladıklarımız ı inceley in . A y r ıca biz h e r C umartesi-Paz ar sa at lO.OO'da, Ortaköy ' de ·k i Alark o M e r kez Bürosu'ndan özel ara çlar gönder i yo ruz . İsterseniz o nl ara k atılabilirsiniz.

yapın .


•.-1

Bu temiz ve güzel semtte, (Seçeceginiz

villaların

büyüklügüne göre) önce 2

Coşkun yeşilliklerin kırkbir Karşınızda

dönümeyakın

arasından

tonu

O nefis alt salona geçiyorsun uz . Salonunuzun katın,

tüm salonu gören bir

uzun boy birinci

sınıf

sizi

yürüyorsunuz.

wintergarden! Bu öyle güzel bir özellik ki, yaşam

Türkiye'de hiçbir yerde yok, Amerika 'da bir

Çünkü ikinci

kucaklıyor

bir bahçe

parkelerle

varendası

döşeli .

biçimi ...

tavanı çatı ya

var. Duvarlar özel

Bütün pencere ler

kadar ...

ısı yalıtımlı,

ısıcamlı

salon lar

ve panjurlu .

Yatak odanızda duvardan duvara halı var. .. Geçiyorsunuz.. 20m 1 'den büyük, komple itha l malı olan ferah bir

mutfaktasınız şimdi.

Seramikler, bataryalar, armatürler, hepsi Alman ve !talyan

malı.

Sanyonuzun küveti, arınatürleri ve dotapiarı da öyle! Özel olarak tasarlanmış çamaşır

odası

ve ütü

kaloriferi

saglıyor .

var ...

Viiianızın ısınmasını

çevre dostu, gaz lı kat

Tavandan Amerikan fan-coil sistemli bu çözüme ,

isterseniz aircondotioning de ilave edebiliyorsunuz . hemen arka bahçesinde , isteyerek

yaptırabileceginiz

Viiianızın

özel yüzme havuzunuz

ve garden jakuzziniz var. Özel garajınızın kapısı otomatik çalışıyor. Ve vi il an ız, Kana d a

• ALKENT ISTANBUL 2000, seçkin · lalar dışında , aynca: 85m' s üdyolardan 220m~ çau dublcxlerine kadar; degişik seçeneklerde 6 tip a artman dairesi de sunuyor. Seramikler, ltalya'nın "Cerim" brika laboratuvarlannda Alarko'nun bu projesi için özel olarak dizayn cd" di.

Bir

donatı lm ış .

yaşam

biçi minin öz lemidir bu .

G e rçekleşen düşü müzdür.

ls tanbul seve rle ri,

• Mutfaklar, Almanya'nın Bulthaup, Lubc markalarından özel ol seçildi.

b u güzellikle ri

Kapılar, meşc,

maun, lake gibi al tematillcrle; ,Airnanya'nın Moralt fabrikasında özel olarak yapıldı. •

özel bir alarm sistemiyle

Evet!

ltalya'nın

tasarımlı

p aylaşmaya

çagırıyo r uz

\

.. .

f\

ALKENT

Bataryalar, luılya'nın

Palfoni, Grohe markalarmdan; kUvetlcr, Ideal Standart'tan oluşuyor. Aimaıiya'nm

BUL NB

u

L

D ÜŞÜMÜ

İSTANBUL

z "

2000

\

, _.

ALA RKO HOLDİNG MUALLlM NACl CADDEB I TEL .

1158

61

110

260

69

\J

NO . 11 8 - 116 ORTA KOY 1 I STANBUL

98FAX .

227

0 4

2 7 ·2 6 0

71

78


Deri, artık ipek

yumuşaklığı

ile rekabet halinde (DESA Koleksiyonu'ndan)


IN FASHION SINCE THE STONE AGE

''

Sözden Once

Deri Vardı İnsanlar

tarih öncesinden bu yana deri giyiyor, ya da kullanıyor . Öylesine eski ki, herhalde sözden önce deri vardı. By N 1LG ÜN U YSAL Pbotos Arcbives of D ESA

Since prehistoric times human beings have been wearing leather and fashioning it into other artr::f'acts. As clothing only the fig leaf can stake a prior daim! D eri:

L eather was used by the earliest human beings, and has never gone out of fashion since . Almost certainly it ranks with stone and bone as one of the most ancient materials employed by primitive man. Having hidden their nakedness with leaves, Adam and Eve probably discovered that leather was warmer and more durab/el The hunters and gatherers of prehistory used the skins of the anima/s they kil/ed to fashion clothes for themselves, and the art of leatherworking developed over the millenia . The Ancient Egyptians, the Sumerians, and all societies si nce have made extensive use of leather for a multitude ofpurposes. Fallawing the changes which have com e about in leatherworking over the past centuries we can identify some of the milestones which have made it a major indus-

za"en eski"sinde de vardı, "bugün" de var; gelecekte de olacak. Belki de hiçbir ürün bu kadar "tarihsel" hatta "tarihten de eski" degildir. Kutsal kitaplar "önce söz vardı" diye başlasa da .. . Kimbilir? Ola ki, "söz"den de önce "deri" vardı. Avianan ilk insan, vurdugu hayvanın derisi ile örtündü ... Daha baş­ ka bir anlatımla, insanoglunun "ilk giysisi"nin "deriden" oldugunu nasıl unutabiliriz? .. Eski Mısırlılardan tutun, Sümerlere ... Ve günümüze dek deri ile ug raşmamış toplum yok. . Onun içindir ki, "deri"nin tarihini izleyerek, zaman içinde degişe n üretim biçimlerinin ve ilişkilerinin de belli "kilometre taşları"nı yakalayabiliriz. tık insanın örtünrnek ·için kullandıgı hayvan derileri, muhakkak ki "taşla yarışacak" kadar "sert"ti. Bugün? Deri, artık, "ipek yumuşaklıgı" ile rekabet halinde. Dün, deri küçük işletmeler taGeçmiş

manların

81 SKYLIFE HAZ IRAN +

JUNE 1993


rafınd a n gayet ilkel yöntemlerle işl eniyordu. Bugün, deri ileri seviyede kimya sanayiinin yardımını alarak, entegre tesislerde, çok daha modern bir biçimde "hale yola" sokuluyor, ipeksileştiriliyor. Dün, İstanbul'da bir Kazlıçeşme vardı. Bugün, !stanbul Organize Sa nayi Bölgesi, Pendik'te faaliyete geçmiş bulunuyor. Dün, !stanbul Fatihi Sultan Mehmet, Kazlıçeşme'de "üçyüzaltmı ş" adet debbaghane (deri iş l e me yeri) yapt ı rmış ve dörtyüz akçe karş ılıgı kiralamı şt ı. ..Kiralayış o kira l ay ı ş ... Kazlıçeş me 'deki deri işl etmeleri, yakın zamana kadar, (kentin göbeginde) kötü kokular saça saça faaliyet gösterdi . Bugün, Kazlıçeşme, "geri dönüşü" olmayan bir biçimde ve de gerçek anlamda bir "tarih". Dericiler , Pendik'teki Organize Sanay i Bölges i'n e ta ş ındı gı iç in , Kazlıçeş me'dek i binalar yıkı l dı. Deri sektörü , "Türkiye'ye döviz kazandır­ ma" bakımından "te kstil sektörü"nden sonra ikinci sırada . 1990 y ılınd a, deri sektörünün Türkiye'ye saglad ıgı "net diviz girişi" 625 milyon dolar dolayında. Yıllık ihracat rakkarnı ise, 1 milyar ABD da l a rın a yak ın . Sektör temsilcile ri , ihracat tutarının en az "yarısı" .kadar yurt içinde dogrudan turistlere "döviz karşılıgı" satış yapıldıgını hatırla­ tarak, bunun ihracat rakkarnma eklenmesi gerektigini vurguluyorlar. Deri ve deri mamulleri ihracatının toplam ihracat içindeki payı, yüzde 5-6 dolayında . Bi.ına , turistlere döviz mukabili yapılan satış lar dahil degil. Deri ve deri mamulleri ihra catının "dörtte üçünü" ise, deri konfeksiyon ürünleri oluşturuyor. Bir baş ka anlatıml a, 70'1i yıllarda büyük ölçüde kabuk deg iş tire n Türk deri sektörü , 80' 1i yı ll arın o rta l a rın dan itibaren, "gerçek sanayi" b oyutı a rın a u ı aşma ~< amacına yönelik olarak önemli pro- ~ jeleri gerçekleştirme aşamasına gir- ~ mi ş gözüküyor. 538 yıllık geçmiş i olan Ka z lı çeş me ki , Türkiye'deki deri iş leme sanayiinin merkeziydi, yı kılıp onun yerine Pendik yakınlarında "!stanbul Organize Deri Sanayi Bölgesi kurulurken, Türkiye'nin çeş itli yörelerinde, başka kıpır­ tılar da gündeme geliyordu. Örnegin, "!zmir-Yeşildere Deri Sanayicilerinin hazırlıkları gibi ... Bu çerçevede, İz­ mir Menemen'de bir "Organize Deri Sanayi Bölgesi" ya pım ça lı ş mal a rı yürüyor. Uşak Deri Sanayicileri de ay nı şe kild e, bir "Orga ni ze Sa nayi bölges i" kurma peşinde. Sektör temsilcilerinin yaptıg ı tahminlere göre, Türkiye' deki deri konfeksiyon işletmelerinin sayısı 5000 dolayında . Son 10-15 y ıl içinde gündeme giren

try taday. The skins used by early man were no doubt as hard as boards, whereas taday leatber can be as safi as si/k. Until not so long ago, leather was processed by primitive methods in smail workshops, yet now with the belp of the modern cbemical industry, leather is treated to a si/ky texture amenable to sophisticated fashion designs. Istanbul's traditionalleather manufacturing industry was concentrated in the district of Kazlicesme, where Sultan Mehmet the Conqueror (1451-1481) bad 360 tanning shops built for leather craftsmen and rented out for four hundred akce. Over the next five hundred years, bowever, Kazticesme became a notorious eyesore which could be smelt long bejare it came into sight, and the bundreds of smail manufacturers have been moved to spacious modern premises on an industrial estate at Pendik on the eastern outskirts of Istanbul. The ugly buildings which housed them are being demolished, and Kazticesme just outside th e ancient city walls is bidding farewell to its industrial past forever. 7be leather seetar is Turkey 's second largesi foreign exchange earning seetar after texti/es, with a net total of araund 625 million dollars in 1990 and overa ll export volume of nearly 1 billion dollars. In addition, at least half oj this total again is earned from direct sa/es of leather goods to tourists in Turkey. Leather dotbing accounts for three quarters of Turkey's total leather exports. 7be share of leather and leather goods in the country 's total exports is araund 5-6 percent, again excluding sa/es to tourists. 7be leather seetar began to break out of its Iraditional mould in the 1970s, ina trend away from smail scale production to large scale factories . 7be relocation of the leather manujacturers in Istanbul to modern custom-built premises has been followed by a simi/ar development in !zmir, where an industrial estate for leather workers is now u nder construction at Menemen. When completed the workshops will move from their outdated premises at Yesi/dere. Anather such project is underway at Usak. Taday there are araund five thousand leather cloth82

SKY LIFE HAZ IRAN

_..:1--

JUNE 1993

c

(_



"entegre" tesisiere geç iş çabaları n a karşın , mevcut 5000 işye rinin en az "üçte iki"si "küçük" işletme. Türkiye deri sektöründe "küçük işletmeler''in yaygın olması ise herşeyde n önce şu anlama geliyor: Sektörün "emek yogun" bir işkolu o l ması, •Etkili pazarlama organizasyonu yapmanın herşeye ragmen kolay ol m adıgı... Deri sektörünün "üretim" bakımından en iyi yılları, 1987 ve 1989. DPT verilerine göre, 1990 yılında 6.9 milyon parça deri konfeksiyonu üretilmiş ve ihraç edilmiş. Ancak sektör temsilcileri, bu rakkamla ilgili olarak şu uyarıyı yapıyorlar: "Sözkonusu rakkam, yurt içinde turistlere döviz karşılıgı ya pılan satışları içermemektedir . "Turistik bölgelerdeki 3000 kadar magazada turistlere yap ıl an satışl ar da ihraç deri konfeksiyon miktarına eklenirse, sözkonusu rakk arnın 9.5 milyon parçaya çıktıgı görülür." Türkiye deri konfeksiyon sektörü, bir yandan daha modem koşullarda üretim yapmanın şartl a rını yaratma savaşı verirken, öte yanda n, sektör

ing manufaçturers in Turkey, oj which at least two thirds are stil! smail scale concerns. However, over the past 10-15 years the number of major integrated leather plants has been increasing steadily. E.fficient marketing presents serious problemsfor smail scale leather manufacturers. Leather production in the seetar peaked in 1987 and 1989, and in 1990 6.9 million pieces of leather clothing were manufactured according to figures released by the State Planning Organisation. However, spokesmen for the seetar reckon that the true total is araund 9.5 million pieces, of which a third are sold to foreign visitors at 3000 or so shops in Turkey 's touristic centres. In their attempt to modernise production Turkey 's leather clothing manufacturers Jace several obstacles, principaily in the production of raw leather. First of all the volume of livestock in Turkey is not increasing at a sufficiently high rate to keep up with the industry's demand. Secondly, slaugh terers frequently taek the skill and knowledge necessary to prevent damage to the hides, with the result th.a r wastage /eve/s are extremely high. Sectoral spokesmen are demanding that slaughters be adequately trained for the job, and that restrictions on raw leather imports be relaxed to make up the shortJail. 7bey alsa suggest that a free trade zone for leather goods be set up near Istanbul Leather Industry Estate. As the number of high productivity integrated plants increases, production levels are expected to double over the next three to five years. Welcome as this prediction is, it alsa erıtails that the leather goods seetar adopt a far more active marketing policy. Demand for leather goods on the domestic market accounts for just 1O percent of the current production total, so new export markets must be created if increased production is to find an outlet. The principal marketsfor Turkey 's leather goods taday are the European Community countries, led by Germany in first place and France in second. •

dışı bazı koşullar işleri zorlaştı­ rıyo r.

"Zorluk" yaratan temel biri Türkiye'deki h a m deri üre timi ile ilgili. Herşeyden önce, canlı hayvan sayıs ında önemli bir art ış yok. İkincisi, hala kırsal alanlarda hayvan kesimleri, gerekli teknikiere uymadan ve ciddi hatalarla yapılıyor. Kesim sonras ı , derinin korunması için gerekli işlemlerdeki bilgisizlik ve ihmall er de çabası. .. Sonuç: Ciddi maddi kayıplar. Çözüm? Sektör temsilcileri iki noktaya dikkat çekiyor: Hayvan kesimi yapanlar egitilmelidir. Biz gerektiginde dışandan rahat deri ithal edebilmeliyiz. Dile getirilen bu "ikinci gerekli lik" çe rçevesinde istenen "Deri Serbest Bölgesi" kurulmas ı. Sektör temsilcileri, İstanbul Organize Deri Sanayi Bölgesi'nin hemen yanıbaşında böyle bir "serbest bölge" kurulması için kolları sıvamış bulunuyorlar. Yapılan tahminlere göre, İstanbul Organize Deri Sanayi Bölgesi'nin devreye girmesiyle ve entegre tesislerin, dolayısıyla verirnliligin artışıyla , gelecek 3-5 yıl içinde Türkiye deri sektöründe üretim en az iki kat artacak. Bugün, deri ürünlerinde Türkiye'nin en önemli pazarı AT ülkeleri. AT Ülkeleri arasında da Almanya birinci sı­ rada. tkinci sırada ise Fransa var. • koş u ll a rdan

84

SKYL IFE H AZ IRAN

+

JUNE

1993

'--


OSMANLI BANKASI'NDAN YENi UFUKLAR

11

••

KIŞIYE

OZEL • HlZLI KREDI

"Kişiye özel Hızlı Kredi", adı üstünde kişiye özel.. . Yani, kredi limiti yok ... Umiti lmzanız belirliyor. Ve çok hızlı ... Başvunınuza en geç 24 saatte yanıt alıyorsunuz. .. Üstelik a l d ığın ı z krediyi Osmanlı Bankası'na geri öderken ödeme planını kendiniz belirliyorsunuz. •.

Osmanlı Bankası , Bireysel Bankacılık ' ta yeni ufuklar açıyor. Yaşa mını za yepyeni değerler katacak bir dönem başlatıyor.

Ve Os manlı Bankası bu dönemde 130 yı l d ır yeni kalan bankac ılık anlayışını Bireysel Bankacılık a l a nında da hizmetinize

sunuyor. Sadece Osma nlı Bankası'na ait "Kişiye özel Hızlı Kredi" uygulamasıyla tüm ihtiyaçlarınızı ya ratıcı çözümlerle

"Kişiye özel Hızlı Kredi" bir Osmanlı Bankası hizmetidir... Gelin, limitlerini kendi imzanızla belirleyeceğiniz Kırmızı, Mavi, Yeşil ya da San Kredi'den yararlanın ...Gelin, kredi ihtiyaçlannızı Osmanlı Bankısı'nın hızlı ve esnek çözümleriyle karşılayın .

karşılıyor.

Os ma nlı Bankas ı' nın " Kişiye ÖZel Hızlı Kredi" uygulamasında

konut ihtiyaçlarınız için Kırmızı Kredi'den, taşıt ihtiyaçla rınız için Mavi Kredi'den, özel ihti yaç l a rınız için Sarı Kredi'den, meslej!inizi gel iştirmek için Yeşil kredi'den yararla nıyorsunuz.

..,.'

0 1

~(.ONUT n KIŞIYE

Ö:ZEL

HlZLI KREDI "

ll

S MA N LI BAN KA S I 3

iÇiN

..A.. KIRMIZI ~ KREDI

o

y

TAŞlT

L

D

R

Y

E

N

IÇIN

ÖZEL DESTEK IÇiN

'-. MAVi

SAR 1

# ' KREDI

KREDI

MESLEK

iÇIN

i YEŞiL ~ KREDI


• ı

g

• ı

n a l s

a n d.

Reflections of the Sahara Desert: incessantly shifting lights ... du ne calers fading in to one another. .. a vayage full of surprises.

• •


Man's two-piece cotton suit, 3,750,000 TL Poplin shirt, 395,000 TL lmported si/k necktie, 595,000 TL Plait leather beit, 225,000 TL Woman's

cotton jacket, 1,695,000 TL Printed rayon skirt, 495,000 TL Knit sweater,

345,000 TL

-~

e

ci: ~

J

ö

o

~~----~----------- ~

t e

r p r

e t a t

• ı

o n s

An aesthetic inspired by t h e in n er dynam ics o f life, and refashioned into a b eautifu l 1 500-piece co llection. For those who live fully, wit h no bounds.

Mudo Collecİion


TULIPS IN VASES

and PAINTINGS

Vazolarda, resimlerde hep ltıle... By SEMA ÇALIKOGLU

Lale Festivali çerçevesinde düzenlenen vazo yarışmasında birincilik Pilevneli'nin.

tasarımı

The first priz e in the tulip vase design competition organised as part of the Tu /ip Festival was won by Pileuneli. Türkiye-Hollanda Dostluk Derneği tarafından lstanbul'a 40 bin adet !ale sağanı hediye edilmesiyle baş­ layan "Lale Festivali" nedeniyle düzenlenen etkinlikler büyük bir ilgi görürken Alay Köşkü'nde yer a la n "Çağdaş Lale Vazosu ve Seramik Sergisi" ayrıca dikkat çekti. Lalenin Osmanlı ülk e sinden Hollanda'ya gidişinin üzerinden geçen 400 yıldan sonra gerçekleş­ tirilen bu festival, çeşitli kuruluşla­ rın gi ri ş iml eriyl e ve katkılarıyla o lu şturu ldu . Başta , 1992 yılında

A gift of 40, 000 tulip bulbs to

Istanbul by the Turkish-Dutch Friendship Association marked the start of the Tulip Festival, whose programme of events has aroused widespread public interest. One oj these events was the exhibition of Modern Tu/ip Vasesat the Alay Köşk. He/d to commemorate the fourth centenary of the introduction oj the tulip from Ottoman Turkey to Holland, the festival comprises events organised by numerous organiHollanda'nın İstanbul Başkansolo­ sations. su Jan Jonker Roelants'ın çabalaAs well as the Turkish -Dutch rıyla kurulan Türkiye-Hollanda Friendship Association estabDostluk Derneği olmak üzere, Kültür ve Sanat Varlıklarını Korulished in 1992 under the initiama ve Tanıtma Vakfı (KÜSAV) , tive of jan ]anker Roelants, Atabay Şirket l er Grubu , Marmara Istanbul Cansul General, parÜniversitesi Güzel Sanatlar Fakülticipants include the culture and art foundation KÜSA V, the tesi, Galeri Tem, Sanat Çevresi Dergisi, Türk Seramik Derneği fesAtabay group oj companies, Birincilik ödülü verilen yapıtı ile Pemra tivale destek verdi. Lalelerin park Marmara University Faculty oj Sağlıkova Pilevneli ve bahçelerde boy göstermesinin Fine Arts, Galeri Tem, Sanat ard ınd an, Topkapı Sarayı Alay Köşkü ' nde açılan Çevresi magazine, and the Turkish Ceramics Association. As the beds oj tulips bloamed in "Çağdaş Seramik Lale Vazoları" sergisi büyük ilgi Istanbul 's parks and gardens, visitorsjlocked to gördü. Bu serginin bir ayağını Hallandalı sanatç ıla­ rın çalışmaları oluşturuyor. Hollandalılar artık ülsee the exhibition of Modern Ceramic Tulip 88

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993


TEB mü§terisi olmanın anlamı paranın ötesindedir.

, .. /

"Dünyanın

.,./

halıları

Marco Polo Seyahatnamesi'nde en güzel Konya'da yapılıyor" diye yazıyor. Günlüğüne bu notu düşmeden önce Selçuklu kızlarının Gördes düğümüyle dokudukları, kenarları KCıfi desenli bu şaheseri gördü mü bilemeyiz. Ama şunu biliyoruz: 1200'lü yıllarda Konya Alaaddin Camii'ne serilen bu eşsiz halı , değerini bilen kişilerin elinde büyük bir itina ile korunduğu için 700 yıl varlığını muhafaza ettiği gibi paha biçilmez ölçüde değer de kazandı. Müşterilerimiz arasında

Onlar, -'

eski eser

meraklılarının olması rastlantı değil.

kişisel varlıklarının muhafazası

ve

değerlendirilmesi

konusunda

bir bankadan da aynı itinayı görmek isterler. Türk Ekonomi Bankası'nın bunun için en doğru seçenek olduğunu bilirler. Bu nedenle TEB Özel Bankacılık Bölümü'nün müşterisi olmayı tercih etmişlerdir.

--~r----KİŞİSEL YATIRIM YÖNETİMİ


keteriyle özdeş l eşen laleler için yü zy ıl ­ "!ale vazol a rı" ya pıyo rlar. Bu gelene k günümüz sa natçıların ın çağdaş fo rmla rıyla yeni bir boyut kaza nı yor. İ ş te bu çağ d aş fo rmlu !a le vazo l arı lstanbul'u da ziyaret etti. Bu serginin düzenlenmesi gündeme ge l diğinde aynı konunun Türk sa natç ılarca da işlen­ m es i dü ş ünülmü ş, "La le Ko nulu Çağ d aş Se ra mi k Vazo Tasa rım ı Yarışması" açılmıştı. Bu yarışmaya katı­ lan Türk san atçıl arı nın yap ıtları serginin diğer ayağını o luşturuyordu. Nur Atabay (Atabay Şirketl er Grubu), Haldun Dostoğlu (Galeri Nev), Prof. Şer­ min Alyanak (Marmara Üniversitesi), Doç. Güngör Güner (Ma rm ara Üniversitesi), Prof. Be ril A nıl a nm e r t (Mim a r Sin a n Üniversitesi) ve Jan ]. ]anker Roelants'dan (Ho ll a nda lardır

Hallandalı ressam Henk Westein'ın bir suluboya resmi.

B aş k o n so l os u )

o lu şa n

jüri , Alay sergilenen eserle rin ya nı s ı ra dereceye giren eserleri belirledi. Birincilik ödülünü Pe mra Sağ lık ova Pil ev ne li a lırk e n ikin c ili ğ i Ero l Savc ı ' nın , üçüncülüğü de Yıldı z Sünn e t ç i oğ l u ' nun yaKöş kü'nde

pıtl a rı

Köşk.

k aza ndı.

Yarış ma nın

birincisi Pilevneli , 1965 1988'de Mimar Sin an Üniversitesi Güze l Sa natla r Fakültesi' nden bölüm birincisi olarak mezun olan Pilevneli , seramik eği ti­ mini yüksek lisans düzeyinde sürdürüyor. Alay Köş kü ' nde k i ikinci sergi, Ha ll a n da lı ressa m He nk Westei n ile Türk sa n a t ç ı Selma Gürbüz'ün laleyi motif a l d ıkl arı resimlerden ol u ştu . Sergide, Westein 'ın büyük boy suluboyal a rı , Gürbüz'ün ise Osma n lı döneminden esinlenerek h az ırl adığ ı yapıtlar yer aldı. •

Vasesat the A lay Köşk near Topkapi Palace. The nucleus of the exhibition consisted of vases by Dutch artists, who for centuries have been creating vases to ho/d their country's symbolic flower. The tradition is thriving no less among today 's ceramic artists, whose modern vases are now on a visit to Istanbul. When the idea of bringing the exhibition to Istanbul was broached, it was decided to invite Turkish artists to create their own tu/ip vases, and a Tu/ip Vase Design Competition was organised. The jury, consisting of Nur Atabay (Atabay Group) , Ha ldun Dostoğlu (Galeri Nev) , ProfBeril Anı lan­ mert (Mimar Sinan University) and j an ].]anker Roelants (Dutch Cansul General) chose the award winners as well as those which were to go on exhibit at the Alay

İ s t a nbul d oğ um l u .

Selma Gürbüz'den "On Bendik Bir

Şiir"

90

SKYLIF E H AZ IRAN

+

JUN E

1993

The first prize went to Pemra Sağlıkova Pilevneli, second prize to Erol Savcıand third prize to Yıldız Sünnetçioglu. Pilevneli was born in Istanbul in 1965 and graduated from Mimar Sinan University Faculty of Fine Arts as first in her year in 1988. She is currently studying for a master's degree in ceramics. The second exhibition at the same venue was paintings based on tulip motifs by the Dutch artist Henk Westein and the Turkish artist Se/ma Gürbüz. Westein 's work consists of large scale watercolours, white Gürbüz's paintings are inspired by Ottoman period art. •


«'MARTI

MARTI TATİL KÖYÜ & LA PERLA

Martı'yı yaşamadan, "Tatil yaptım" demeyin! Düşleyin özlediğiniz

tatili ve ilk

fırsatta Martı'ya

gelin.

ister Martı'da kalın, ister Martı La Perla'da ... Her ikisinin de tüm olanaklarından yararlanacaksınız!

En önemlisi, Martı'da kendinizi ll mutlu ll hissettiği nizde, tüm Martı çalışanları sizden daha büyük mutluluk duyacak!

Merkez: Koşuyolu Aksu cad. No: 3 Bakırköy 34370 Istanbul Tel: (1) 543 60 50 (3hat) Fax: (1) 572 09 16 MARTI: IÇMELER, MARMARIS Tel: (612) 53440 (7hat) Fax: (612) 53448 LA PERLA: IÇMELER, MARMARIS Tel: (612) 53388 (4hat) Fax: (612) 53394




İsviçre'nin

Geneve'le beraber en büyük ve zengin iki biri. Kendi adını taşıyan bir büyükçe gölün ucunda ve da rl aşa n yerinde, iki kıyısına kurulmuş, büyük kentin kalabalıgı, alışveriş zenginligi ve canlılıgı ile, bir köyün sessizligini ve dinlendiriciligini birleştiren, bagdaştıran, güzel bir diyar. Malikaneler, rezidanslar, şehrin açıgına, göle bakan yamaçlarına kuru l muş , hepsi geniş mesafeler içinde, gümrah agaçlıkl a r arasına serpiştirilmiştir. Bunların seçkin ve ba kırnlı bahçelerinde, yapraklarının ucunda pır­ lanta gibi şebneml er taşıyan, köknar, mazı ve sedir çarnlarının yeşilleri ve neftileri arasında, yer-yer, heybetli kayın agaçl arı ve kırmızı yapraklı ulu erikler, geniş şemsiyelerini açarlar ve bulundukları yeri degişik renkleri ile boyarlar. Malikanelerin arasında, ıssız asfalt yollar uzanır gider. Yer-yer gölün uzakta, lacivert aynasını parlattıgı bu sessiz yollar boyunca, tek başına uzun-uzun yürümek, bu fani dünyada yorgun başını dinlemek isteyen kulların yapabilecegi biraz ucuz, kolay ve en güzel işlerden biridir. Şeh re yaklaştıkça villaların yerini, yeş il yamaçlarda tarihi küçük evler alır. Sokaklar darlaşır. Yüzleri açık gri, uçuk mavi, zeytin yeşili, saman sarısı, vişne reçeli köpügü, yavruagzı renklerine boyalı, kepenkli, pancurlu, balko nl a rı ve pencere içieri sardunya, petunya ve küpe çiçekleri ile dolu bu küçük şirin evler, sahici evden çok, bir sinema stüdyosuna, ya da tiyatro sahnesi nin a rk ası o lma yan dekorları na benzerler. Ama tabii, hepsinin arkası vardır, ve bu yüz, ikiyüz, üçyüz yıllık evlerde, nesillerdir harp-darp görmemiş bu mutlu ulusun aynı aileleri, o kadar zamandır otururlar. Hem de, en medeni biçimde, olabilecek en üst düzeydeki konforun içerisinde otururlar. Ana caddelerin ·bir üstünde uzanan paralel , dar ve temiz sokaklarda, bu tiyatro dekoru evierden birinin a l tı, işte an tik acı, öbürünün , eczane, yanındakinin peynirci-sebzeci, bir başkasınınki kitapçı, karşısı ise, sinema. Evet, en çok 60-70 kişi alan, cep tiyatrosu, ev salonu sıcaklıgında, bir ev sahibinin sanki kendi davetiileri ve konuklan için yaptırdıgı, küçümencik sinemalar. Dar ve küçük sahnelerinde, koltugunuza gömülerek bizim unuttugumuz bir Lorel-Hardi, bir Arşak Palabıyıkyan, bir Şa rl o keyfini, iki saatligine yaşayabilir­ siniz. Dışarı çıktıgınızda akşam bastırmış, bir dizi tavernalar, lokantalar, gece kulüpleri, barlar, içki kulübeleri, ça l gı lı , danslı lokaller, büfeler, içerisini göstermeyen şehrinden

Çift kuleli Grossmünster katedrali, Sergi Evi, küçük ama

sarı camları arkasında ışık larını yakmışlardır.

Gölün öbür yanına uzanan küçük ve kısa köprülerde yürüyünce, daha çok ticaret merkezlerinin, banka ve büyük firmaların yerl eştigi karşı yakaya kolayca varılır. En şık Londra ve Paris tipi magazaların dizildigi Bahnhofstrasse de burada, Büyük Gar'dan ileriye dogru uzanır .

Zürich'te, çift kuleli Grossmünster katedrali, İsviçre ve Sanat Müzeleri, Sergi Evi, küçük ama süslü Opera ve Belediye Sarayı da, görülecek yerlendendir.


Zurich, Switzerland's largest city, straddles the shores at at the tapering extremity of the eponymous Lake Zurich. Against a beautiful alpine setting the city combines sophisticated shops and animated crowds with the quiet and peaceful atmosphere of a village. The fine houses on the city's outskirts are set on the hillsides overlooking the lake, spaced at a generous distance from their neighbours amidst luxuriant trees. The manicured gardens are filled with firs, arbor vitae and cedars on whose leaves dew shines !ike diamonds. Amidst the varied greens are scattered stately beeches and red-leafed plum trees, their broad umbrellas imparting splashes of colour. Deserted asphalt roads wind between the houses, with the occasional glimpse of the dark-blue mirror of the lake in the distance. Watking along along these roads is one of the easiest, pleasantest and cheapest ways to rest one's weary head in this mortat world. Approaching the city once more, the streets narrow and the villas give way to historic houses painted in light grey, pale blue, olive green, straw yellaw and pale pink, their shuttered windows and balconies abiaze with geraniums, petunias and fuschsias. Tbese picturesque houses seem more !ike a film set or stage scenery than real buildings. Bul of course there are rooms behind the facades of these one, two and ['d. three century old ı ır. houses, whose fortunaıe occupants have not known war for generations. The same families live in the same houses, although with all the modern conveniences of our age. Lining the c/ean, narrow streets running parallel to the main roads are shops on the ground jloors of these immaculate houses: here an antique shops, there a pharmacy, next-door a grocer's and further up a bookshop. Opposite the Zatter is a cinema. This tiny cinema holding at most sixty or seventy people might have been built by a man for his private guests . Sinking into your seat you can enjoy an old Laurel and Hardy or Charlie Chaplin film. When the film en ds, you find that darkness has fallen, and the lig ht from a series of taverns, restaurants, night clubs, bars, dance ha/ls, and snack bars is fillering through the yellaw glass windows onto the street.

.. "[ süslü Opera, ve Belediye Sarayı mutlak a goru me


Crossing the tiny bridges to the other yönünde kentin dış ına side of the lake brings dogru uzanan çok you to the com m ergeniş, çok güzel parkı cial heart of the city, da görülebilir , uzun fil/ed with offkes and yeş il mesafe ler üstünbanks. A long the de boy atan renkli ulu Bahnh ofstrasse agaçlarına , yer-yer ateş stretching from the renklerini adalar halinmain station are the de tutu ştura n çiçekleriexpensive shops, ne ve kıyıları boyunca indistinguisha b/e dizilip e linizden yem from their exclusive yiyen ördek le rin e, counterparts in kugularına , albatroslaLondon or Paris. rına , hayran olunabilir. Monuments not to be Daha sıkı l an; İ sviç re missed during a stay pa~~ı ile S liraya, göl va purlarında n birine atiayabilir ve in Zurich include the twin-spired Grossmunster gününe göre güneşli, yakamozlu , sisli, mavi duman lı Cathedral, the Swiss and Art Museums, the Exhibition kıyıları bir kaç saatligine seyre dalabalir, sabunlu su ile Hall, the smail but elaborate Opera House, and the yıkanan bu küçük ve tenha teknelerde, "taam" da edeCouncil Hall. bilir. Zürich'in sizi de kendisine çag ıran ve ya ra rla ndı­ Away from the city centre, where the opposite shores oj ran tadı , işte böyle: Sayınakla da pek bitmez. the lake veer away from one another, can be seen the Bizde bir ara yapılan yay ınlarda, İsviçre'nin bu zenginlilarge and lovely parks where great trees stand in splengine , yabancı mutlu az ınlıkl arı n depo ettigi o sayıs ız did isolation in the sweeping green lawns. Here and a ltırıl arı, paral a rı işletmek sayesinde ulaştıgına , bu devthere are islands of colourful flowerbeds, and along let ku ş u olmasaydı on ların da adam o lmayacag ın a dair, the lakeside glide ducks, swans and albatrosses eagerly yaz ıl a r okudugumu hatırlıyorum. awaiting the scraps of bread which visitors ho/d out. Bu görüş l er in de dogrulug una hiç ş üph e yok tabii. 'W'ben you are bored oj the /and a five-franc ticket will Yalnız bunlarda unutulan küçümencik birkaç nokta var take you on a trip on one of the lake ferries to spend a ki, sonucu yine orıl a r belirler: lş bollugunu yaratan da, Jew hours gazing on the beautiful scenery, either turistleri çeken de, paraları kendisine depo ettiren de, sparkling in the sunshine or swathed in blue mist, yine İ sviç re' nin ke ndi h a lkıdır. Komşu l arı , hatta düş­ depending on the weather. Meals are served on these manları , ona bu imk an l arı sag l a mı ş degil! Yüzyıll a r smail and spotlessly c/ean boats. boyunca, çakmak taşı gibi yalçın-yalçın sivrilen, ne ekin Zurich 's tempting delights are innumerable. ekilen, ne meyve veren, ne maden ç ıkara n bu kayalar I remember reading articles about how Switzerland üstünde, ekmegi aslanların agz ınd a n kopararak, bu owed its wealth to the fortunes brought here for investmasal güzellig indeki kentleri kuran, o çukularad a n ment by wealthy foreigners, and that if it were not for yapılm ış duygusunu uya ndıran evlethis the Swiss would not enjoy such rin iç inde sa hici ç ukulatal arı, prosperity by their own e.fforts. g uguklu saatle ri yap ı p dün yaya No doubt there is plenty of truth in satarak geçine n , İ sv içre'n in kendi this view. But it ignores the smail yıllık halkı o lmu ş tur. Dünya kapitalinin but significant fact that it is the kasası ola lı , turistle ri bu kadar çok Swiss people themselves who attract çekeli, ş unun ş ur asında ne kad a r th e abundant business, the görmemiş zamandır? Altın babas ı bankacılıgını tourists, and the rich who hoard kaldırın , milyonlar getiren turistleri their money here, not tbeir neighaynı geri çekin, İ sviçre birçok zenginligibours nor their enemies! For cenni, görkemini kaybeder ama, geriye turies the Swiss have struggled to gene çok şey kalır: Çukul atada n forge a livelihood from a mounzamandır yapılmış gibi pancurlu evler, çiçekli tain ous /and which yields jew balkorılar, ayna gibi parlayan temiz crops, litt/e fruit, and no natural göller, eteklerine, ö nlükle rine kır resources, by creating rea/ chocoçiçekleri i ş lenmi ş, kır çiçegi g ibi /ate in houses which might be çocuklar. made of it and cuckoo clocks Neden mi? Çok basit, çünkü bankawhich sel/ /ike hot cakes. ls it so lardan önce d e, yüzyıllar boyu long since Switzerland became the öyleydi de ondan! Ve öyle o ldugu safe oj the world's capital, and a iç in , dünyanın dört k öşesinde n magnet for tourists? Take away the Zürich 'te daha göl ün

ge ni ş l eyen

kı y ıl arı

Yüz, ikiyüz, üçyüz evlerde, nesillerdir harp-darp bu mutlu ulusun aileleri, o kadar otururlar. Hem de, en medeni biçimde, olabilecek en üst düzeydeki konforun içerisinde otururlar. 96 SKY LIFE H AZ IRAN+

JUNE

1993


ANI TATIL SITESI'nden bir villa sat1n almak demek; hem en güzel tatiller hem de en akllc1 yat1r1m demektir. ANI TATiL SiTESi, Kuşadası Dovu~or yolu üzerinde, kilometrelerce uzanan, uçsuz bucoksız Dovu~or kumsal ının kıyısındadır. Yemyeşil zeytin ve mandolin oğaçlarıyla çevrili bir yörede, tertemiz d;niz!Y'e, ~nutulmaz yaz ayları yoşatocok, ANI TATIL SITESI'nde sizin de bir viiianız olsun. Tümü 1.sınıf işçi likle ve titizlikle projelendirilen ve çok ekonomik fiyo~arla sunulan

ANI TATiL SiTESi'nde bir villa sahibi olmak; keyiRi ve akılcı bir yatırım demektir. ANI TATIL StTESI'nde; şöminesi , barbeküsü, üç yatak odası, 1 hobi odası, nefis bir manzarası olan terasıyla toplam 126 dubleks ikiz villa, yeşil alanlar,

otoparklar, havuz, çarşı ve sosyal tesisler bulunmaktadır. • 1O adet, 185 m2'1ik vi Ila,

~

~ ~ KIZILKANAT INŞAAT SANAYI VE TICARET A.Ş. Cumhuriyet Bulvarı, No.87, Kat.7, 35210 IZMIR Tel: (51) 833975 Fax: (51) 256727 ANI SITESI: Davutlar Yolu Ozeri, Aydın Tur yanı KUŞADASI Tel: (636) 33323

• 24 adet, 175 m2'1ik villa, • 60 adet, 160 m2'1ik villa,

Bu viiialardan biri mutlaka sizin olmalı , / kaçırmayın ...

• 32 adet, 140 m2'1ik villa ...

Ayrıntılı

bilgi için lOtfen brotOr lsteylnlz.


turistler geleli, para bıraktı , ticaret gelişti, zenginlik arttı, bankalar kuruldu. "Geriye doğru"nun provas ını , !sviçre değil ama , öbür komşu­ ları kaç kere yapmadı mı? Almanya'sı, Danimarka'sı, Norveç'i, Avusturya'sı, savaşlarda herşeyini

yitirdi , ama baştan, herşeyi yeniden kurabilcli. 1945'te Avusturya'da insanlar y ıkık duvar eliplerine mitil yatak l arı nı kurmuşlarclı, ama ekmek kuyruğu önündeki düzen, ülkelerele, bulunaınıyorclu. Hastalığı iyi etmenin birinci şartı, maraz'ın nerede o ldu ğunu bilebilmektir. lsviçrelilerin dışarıdan görüldü ğ ü gibi öyle ınunis, cana yakın ve dost kişiler değil, yabancıya kapalı, geçimsiz ve paraya aşırı düş­ kün bir halk o ldu ğunu söy lerler , öze llikle öğrenimlerini orada yap-

gnomes oj Zurich and the waves oj tourists, and Switzerland might be the poorer, but it would stil! have plenty to be proud of its picturesque, sbuttered houses, jlowerdecked balconies, crystal-clear lakes, and children !ike wild jlowers in embroidered aprons. Switzerland has not bad to start from scratch to prove its resilence, but its neighbours Germany, Denmark, Norway and Austria have been stripped oj all they bad more than once, and succeeded in recovering. lıı 1945 the people of Austria lay oıı beds at the joot of ruined ıva /ls, yel ııever broke the order oj the bread lines. 7be best way to cure the patient is to diagııose the disease. 7be Swiss are not as frieııdly and easy-goiııg as they might appear at first sight. Those who have lived here complain that they do not !ike outsiders and are parsinıonious. Bul unless you are thinking oj settling in Switzerland, that is tbeir problem. 7bere is nothing peifect in this world, so instead oj wasting our time in pursuit oj ideals we can at least seek improvements. for my part 1 love to visit Zurich in spring or autumn, when the crowds oj summer visitors have gone, and clean showers oj rain wash the cobble stones and run in rivulets down the narrow deserted streets. Umbrella unjurled and breatbing in the c/ean cool air, I can sırall along stopping every so ojten to examine an old lamp or painting in an antique shop window, enter an antiquarian booksbop I come across on a corner aııd climb the wooden carpeted stairs to browse through the sbelves, searchingfor a book about Istanbul or an engraving, until a chime reminds me how time basjlown. 7be swan is maligned asa birdas bad-tempered as it is beautiful. Jj you are not going to man:v the bird, who cares! 7be swan gliding over the

For ıny part I loııe to ı isit Zuricb in spring or autunın_, u ben tbe crou ds of sunımer ı isitors ha ı e go ne, and clean shou·ers of rain wash tbe cobble stones and run in rivulets down tbe narrou•deserted streets.

mış olan larımız.

Bu da, orada kalma gibi bir niyetiniz yoksa, lsviçrelilerin sorunu. Ayrıca tabii, kusursuz cennet de, bu dünyada yok. Bunu bilerek, idealin değil, "daha iyi"nin peşinde olmak durumundayız. Ben kendi hesabıma, turistlerin doluştuğu yaz ayları dışında, Zürich'e yılda bir kere güzlin ya da baharcia gidince; tertemiz bir yağmurun parke taşları üstünele şı rı l-şı rıl aktığ ı dar ve ıssız sokaklarda şemsiyemi aç ıp saatler boyu dolaşmayı, serin, sağlıklı bir havayı cloyacloya içime çekmeyi, üç-beş adımda bir durup, vitrincle, eski bir lambayı , bir tabioyu incelemeyi, en umulmadık bir köşede karşıma çıkan antika bir kitapçıya girip, halı clöşeli ve tablolar dizili ahşap merdiveninclen sessizce ikin ci kata çıkarak , iç-içe salonlarında, yitirdiğimiz lstanbul'a ait bir kitap, bir gravür aramayı ve bunlarla n as ıl geçtiğ inin farkına varılmayan , bir eski duvar saatinin sesi gibi ç ınl ayan zama nl arı , pek seviyorum. Kuğu kuşu için ele, "görünüşüne bakmayın, o ne aksi huylu ya ra tıktır", derler. Kuğuyla evlenecekseniz, evet! Ama Zü rich' in sedef renkli göl suları üstünde, sapından bir

pearly waters of Lake

nilüfer çiçeği veya iri bir manolya gibi kayıp duran , yüzüp giden , Park'ın uçsuz bucaksız kıyıları boyunca yosunlu yuva rlak taş­ lar küçük dalgacıktarla oyna~ ır , söy l eşir ve y ık a nırk en, gelip elinizelen yem yiyen kuğu, karlar kadar beyaz, in anılınayacak kadar güzel, soylu ve alımlı değil midir? Zürich'i ele öyle alın. •

Zurich like a lily or gigantic magno lia bloarn set adrift from its stem, elegantly preening its jeatbers amidst the ripples and mossy stones along th e banks, which comes to ea t ji·om your hand, as white as snow and u nbelievably beau tijitl, is it not a noble bird? ls not Zurich a noble cily? •

kopmuş kocaınan

+

!,Ib

, KY LIFE HAZIRAN

JUNE

1993


...)

"Seyy ... Cocuklar faturayı

uçak yapıp uçurmuş ...''

Ne dediniz, çocuklar Peki,

şimdi nasıl

faturayı

pencereden mi

atmışlar?

ödeyeceksiniz? .. Neyse, olan

olmuş,

siz bundan sonra bu duruma düşmemeye bakın. Gelin İş Bankası 'na, Otomatik Ödeme talimatınızı verin. Bundan böyle telefon, elektrik, su hesabınızdan

faturalarınız,

kira, taksit gibi düzenli giderleriniz

otomatik olarak ödensin;

dekontları

adresinize gönderilsin ...

Hem de ücretsiz olarak! _,

Otomatik Ödeme bugün İstanbul 'da telefon ,

yanındaki tüm elektronik İş Bankası ş ubeleri,

Otomatik Ödeme işleminizi yapabiliyor.

su ve Aktaş elektrik . .. İzmir'de telefon ve elektrik ... Ankara, Bursa, telefon

faturalarını

lerimizde de

ödüyor.

Aydın

Diğer

hızla yaygınlaşıyor.

gibi düzenli ödemelerde ise Türkiye 'nin dört bir

ve Adana'da büyük

şehir-

Kira, taksit

••

Ve Otomatik Ödeme ' de Bankamatik ve Mavihat ' tan

lığıyla

TURKIVE

yararlanıldığı

gibi, Mavihat

fakstan da ödeme dökümleri

aracı-

alınabiliyor.

BANKASI




DUTY FREE On

BOARD

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE PERFUMES PARFÜMLER

FAHRENHEIT Eau de Toilette Spruy 50 ml/ AS 100m/.

50 DM - 50 DM DUNE Eau de Toilette Nat. Spray 50 ml. 60 DM

POISON Eau de Toiletıe Spray

50ml. 68 DM CHRISTIAN DIOR Make-Up 60 DM


DUTY FREE

On

BOARD

OPlUM hem de Toilette Spray 30 ml. 58 DM PARIS Eau de Toi/ette Spray

50 ml. 55 DM

KOUROS Eaıt de Toilette Spray 50ml. 45 DM JAZZ Ectu de Toilette Spray 50 ml. 43 DM CHANEL NO 5 Eau de Toifelle Spray 50 ml.

63 DM KNOWING Eau de Parji1m Spray 30 ml.

68 DM BEAUTIFUL &ıu

de Parjimı Spray 30 ml.

64 DM

ACCESORY AKSESUAR

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE

VAKKO Eşarp

120 DM


DUTY FREE On

BOARD

SPIRITS IÇKILER

GRANT'S Wbisky 20DM BALLANTlN ES Wbisky 20 DM J.B. Wbisky 20DM

YENI RAKI ' 7DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE CIGARETTES SIGARALAR

LORD. EXTRA 19 DM ·CARTIER 19. DM '


., DUTY FREE

On

BOARD

CAM EL FiZters lOO's 20DM

CAM EL FiZters Box 20DM

ROTHMANS 19 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY FREE . MARLBORO IOO's 20DM


HB 19 DM

SAMSUN

EXPORT 14 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE

!

i BARCLAY JOO's

20 DM



DANIŞMA VE REZERVASYON

DIŞ BÜROLAR

BOMBAY

Tel: SM: (22) 2040744-;87 S6 S7 Rez: \22) 204360S BRUSSEt.S·BR0KSEL

Sultan Bin Yousuf and Sons Harib Towc>r 1 Ground Floor lntellit'dion Electr.ı Road 1 Airpon P.O. Box 698 Tel, Rez, 338R4S BSo 211194

Sı C.anıer..ıc>cn. 1000 Bnıxelles Tl'loSM: Cl2l W 5126781- ~2 Rez:: (.l2l W 5117676

Rue de Chanıc-poulet No. 1-3 1201 Gencva Tel: (022) 7316120-7316129-7312194

CAl RO· KAHIRE M OU!<ıl :ıfa K:und Sq. No. 3

.Tel, SM: (7) (3272) ;o 62 19 Rez: (7) (3272) ;o 62 20

AMMAN

Jabal Arnman Third Cirde A Riyadh Cenırc Hth Otxır Tel: S~! / Rez 1962-6) 6W102- 659112

Adenauemllee 10 2000 Hamburg 1 Tel: (49) (040) 241472 (4 lines/haı) HAN N OVER

COLOGNE·KÖLN llalınlıofsvo~ıl:ıız ı-;ooo

Aınsh:rdam

.

ATHENS ·ATINA

19. Fildlinon Str. lOS S7 Athl'n.' Tel: SM : (Ol J .l2 •ıS97S Rez: (Ol) :122256'J • .l22103S 3220561 - 3246024 BANGKOK Gulf E:-:prt.-s..' Tr-Jn~port Agcnq

Cl'. Tower 3rd Floor :ll.l Siloın Road 10;oo llangkok 11ıailand Tel, SM , (2) 23103<1! • Re1/ B.~ : (2) 2310300.()7 (8 linc'S-haı) Awrlxıiroın

l.:ınga-Laube No. 19 Telo SM / Re7; (41)(511) 12 40 60

Cologne 1

Tel: SM: \0221) 13444.~ R<·z: (0221) 1.14071172 llS: \022ll l.H073

HELSIN KI

48 ll 306 00100 Helsinki •

Aleksanıcrinkaıu

COPENHAGEN·KOPENHAG

Tel, SM: (358) (O) 628173 Re-<o (358) (O) 628199

V<'l Vc<Nerport 6 1612 Copcnhagcn Tel: S~l : (.l3) 1440)S Ra:: (.U) l·H499

HONG KONG (GSA)

Best Holidays Ltd. RMS ı6o3-4 Fleeı House 38 Gloucesıer Rd. Tel: (852) 8611311

DHAHRAN·DAHRAN (GSA) ABC TrJ\'l'l Ageney 1\ins.: t\lx.lul:ı7i7. Sır . AlniınrJn C.omplex Ct..-nıre

JEDDAH·CIDDE

1'.0. ll<>" 739 Alkhohar 319S2 Tel: 1661 !3l 89;oo44-119WXl4~7917

Ciıy Center llldg. 12/13 M«<inc Road. P.O. Box. 11S6.l Tel: (966) (2) 66ool27

DHAKA·DAKKA (GSA) lk-n~al Airlifı 5-ı Motijlıccl

Ltd. C.A. Dhak:ı 1000

(4 lines/lıa ı) (GSA) AllC TrJvel A~>rX')'

liangl:ıdc!<ıh

Td: 24.1059

Medine Road Alquiıhıııi Uldg. P.O. Box. !167'J Tel: (966) (2) 6S l8300-6Sl9440

DAMASCUS·ŞAM

Alf:ırdos Sır. ıbn.

BARCELON A·BARSELONA

Pasco de GrJsia No: 49-1 Tel: (343) 487S349 BEIJING·PEKIN (GSA)

Z<-ydoun llldg.

.lrd fltxır Tel: SM: (ll) 227266 Rez: (ll) 228284-239770-232190

JOHANNESBURG(GSA)

South African Airways 1'.0. Box. ms Tel: (713) 2206

rıo linl-:o.-haı>

CAAC lleijing Sales Office 117 Dongsi West Stn.>t1 Tel: t66S) SS8861- SS1031

(GSA) Al FarJdı..-'CS Travcl and Tourism Ageney

BEIRUT·BEYRUT

Mazda Building Sıh . Onur. Auıostmde )al-El l>ıh Tel: (961)(1) 40f!096-·ı07236 (GSA) Pan Asialk Gefınor Cent"· Ruc Clenı<.-n(.'C"JU ı•.o. Box ı 13- S486

Tel: 867425-361230-:11 BELGRADE·BELGRAD

TRG Marksa 1 F.ngds;ı 8/ 4 11000 llelgr:ıde Tel: SM: (ll) 3.l3277 Rez: O ll .H2S61 (GSA) )AT Yugnslavian Airlinc-s

KARACHI·KARAÇI

!}Jr cl Mouhandeseen Bldg. Maysoloun sır. P.O. Box: 8339 Tel: (ll) 227266-239770-232190 (10 lin<>s-haı)

AvL'"flue Ct.~tre S"ırachen

Road Tel: SM: (9221) 525922-525766 Rez: (9221) Sl3837-525487 (GSA) Paktüık Travel Agencies 12 Avenue Centre Stracben Road TeloSM: (9221) 513837

DOHA·KATAR (GSA) AI-R:ıyan TrJ\'el Ageney 1'.0 . llox: 363 Tel: SM: (974) 32 9963 Rez: (974) 4129 11-12

LEFKOŞA

Osmanpaşı

Cad. Noo 32 Tel: (520) 71382-71061-77124 (GSA) Geçiıkale Tel: 520 (77113)

DU BAl

Ho Si Minova 16 ı 1070 Nm·i lk~1wad

Alm:ıkıouın Sın.-ct 63 B Shaikh Rashid Bldg. 1'.0 . llox: 1200 Tel: ('J'll (4) 2260.18-21S970 \GSA) Sw<"<<lan Tr•ding Co.

Td: Rc·z: (ll) 2222123

rs,ıınc address/arnı

LISBON·LIZBON (GSA)

TAP- Edi/ko 2S, Aeroport Lisboo S Ponugal Tel: (3S11) 899121

adn::s)

DUBLIN (GSA) rkr Lingus Dublin Airport

BENGHAZI·BINGAZI

Tripoli Office Tel: (061) 922011 / 1211:1 BERLIN

HAMBURG

Tel· Rez: 3908960/ 61 (GSA) lınpcrial TrJvcl Center 26 M~ıhmoud Ba~iouny Str. t'el: (20) w 76 176') -758939

ALMAATA

Cad. ll llaku, Tel: SM, (22) 6Slll9 BS: (22) 9-i 1943 / 9-i2SOS

GENEVA-CENEVRE

TARml. Lll. Repulılit" 16 Tel: (()')) l4 7 4.l.l

P.O Bo" 17SS Tr!: (2S) (1) 1R2ll2

Husı Hacıyc>v

Mannlıciın

Tel: (0621) 10980

BUCHAREST·B0KREŞ

ADIS·ABABA (GSA) Ethiopian Airlino Bole Airport

BAKU

Bascler Sır. 3S - 37 6000 Frankfun Main ı Tel: SM: (06<)) 27300716/17 Re-" (069) 273 00720/21 / 22/23 1-(GSA) Na·mi öc. s ı-s, 6800

Neriman Point Bombay 400021

ABU DHABI (GSA)

Sladhouderskadc 2, 10;4 ES Tel: SM 1 Rez (020) 68S.lll01 (4 lines- hat)

FRANKFURT

Maker Chaınlıer.. .lOS rd. Floor No. .lOSS

INTERNATIONAL OFFICES

AMSTERDAM

1 Information and Reseroation

LONDON·LONDRA

Hannaver Sır. 11-12 London W. 1 R 9HF Tel: SM: Re-" \071) 4994499 (5 lin<-s-haı)

Tel: (3531) 370011 DUSSELDORF

Budapt.">lcr StrJssc 8 1000 lk-rlin 30 1H <030) 2624033 SM: (030) 262403S Rez: \O.lO) 2624033/34

Graf Adolf sır. No. 21 4000 Dusscldorf ı Tel: (49) 10211) 373062 (6 lincs-lıaı)

LYON

91 Ruc BUgeaud 69006 Lynn Tel: (33) 78241324

TURKISH

MADRID

Plaza de Espana 18 Torre de zaroı Madrid Tel: (34) (1) 5416426-5416849

7n

BUSINESS CLASS

MANCHESTER

Michael Howell ııa via Travel Ltd. Salford Manchester MB 6FY (61) 740 50 9S

AIRLINES 108

5KYLiFE HAZIRAN

+

.JUNE 1993

MANILLA·MANILA (GSA) l>cks Air Ine.

7701 Golden Rock Bldg. 168 Salcedo Str. lcgaspi Viiiage Makali Metro - Manilla Telo (2) 812145S81214S2-tll23865 MILAN·MILANO

Via P. da Cannobio ~720122 Milano Tel: SM: (02) 866350 Rez: (02) 8056233-8053976

MOSCOW ·MOSKOVA

Kuzneısky Mo.ı 1/8 Tel: (7) (095) 2924345 2925121-2921667 Fax: 200224S (GSA) Aeronoı . Dobrynırıskaya UL7 Telo l7) (095) 2388113

MUNICH ·MONIH IJayerı;trJSSC 43 8000 MOndıen 2 Tel: SMo (49) (89) 514109.20/21 Rez: (49) (89) 51410922 Maıi<plaız 2 8870 Günzbung Tel: (08221) 6036- 6o37

MUSCAT·MASKAT (GSA)

AZD Travel and Tourism Agencles ııc, P.O. Box. 5490 Ruwi, Muscat Telo(968) 707303-707310 NEWYORK

821 U.N. Plaza 4ıh Ploor N.Y. 10017 U.S.A TeloSMo (1) (212) 8678925 !!ez: (1) (212) 9865050

NICE (GSA)

Sul12n Tourisme 28 Rue Masena 06000 Tel: (93) ffl7207 NURNBERG

Am Plarer 8-B;QO

Numberg80 Tel: (49) (911) 26S301/02 PARIS

2 Rue de L'EcheUe 7;ü01 Pari< Tel: (!) 4260~ 4260S67S PRAGUE·PRAG

Ceskoslavenske Aerloline Revoyocbil, 16o 15 Praque ı i-eı, <4221 2ı46 RIYADH·RIYAD

Khalidiya llldg. Olaya Main Sır. P.O. Box. 2S194 Riyadh 11466 Tel: SM/Rez: (966) (1) 46316004632807 (GSA) ABC Tıavel Ageney (Same address-aynı adres) Tel: (966) (!) 22022624/25 ROME·ROMA Plaıa Della Republin 55 00 185 Rorne Tel: SMo (039) (06) 4873368 Rezo (039) (06) 4ııı9s35-4827149 (GSA) Arrigo Group Ltd. 248 Tower Road Sliena Mal12 Tel: (4) 80426

ROTTERDAM

Weena- Zuid 140 3012 NC Tel: SM 1 Rez: ( 10) 4332'177 -433246S

......


SEOUL·SEUL ( GSA ) KAL Building 41-3 Seasomun Dong jung-gu Republic of Korea Tel' {822) 7517-115

,..,

SINGAPORE-SINGAPUR )45 Orchard Ro-.id 02-18/21 far Ea•t Shopping Ceiıter Singapore 0923 Tel, (65) 7324556 SOFIA·SOFYA Al Stamboliski ll A Tel, SWRez, 8835~4220 (GSA:) Sofıa Airport Tel, (2) 661690 STOCKHOLM-STOKHOLM Vasagatan 7 P.O. Box. 73 10121 Stockholm Tel, (08) 218534/ 35 STRASBUORG·STRASBURG 2 Allee de l.a Roberts:m 67000 Strasbuıg Tel: (33) (88) 250017/ 52 14 13 (3 hat)

""

STUTTGART Lautenschlager sır. 20 7000 Stuttgaıt ı Tel, SM, (0711) 221444 Rez, (0711) 221445- 2268085 SYDNEY-SIDNEY American Express Tower 1602 388 George Street NSW 2000 Sydney Tel: SM, (02) 2332105 Rez: (02) 221 1711 TAIPEI (GSA) Golden Foundation TOU11! Corp. SF, 134 See. 4, Chung Hsiao Rd. Lung Men Bldg. Tel,(02) 773-3266

..-'

TEHRAN•TAHRAN Osıad Matalıari Ave. No: 239 Tel: SM: (21) 6469026 Rez: (21) 627383-627464 TELAVIV Hayarkon Sır. 78 Telaviv Tel: (03) 5172333-34-35 TOKYO Toronom Rapport Blgd 4. fl. 1-16-1 Toronam Minali-ku Tok-yo 105 Tel, (81) (3) 52511511 - 52511551 TRIPOLI • TRABLUS Mohammed Megarif Str. Algeria Sq.

Tel, (21821) 48798-38236

-'

TUNISIA· TUNUS Complex El Mechtel Boulevard Oulet Haffouz Etage 3 Tunis Tel, SM,(!) 786473·787033 VI EN NA- VIYANA A IOIOWien Opemgasse 3 Tel, (222) 5862024 (5 lines-hat) ZURICH-Z0RIH Tal Strdsse 58 8001 Zurich Tel, SM, (1) 2111008-2111047 Rez, (1) 2111070n l-2118567·

BÜROLAR

ERZURUM ıoo. Yıl Cad. SSK Ranı Tesisleri No. 24 Tel, (011) 11904-13409-18530 FETHIVE (GSA), MUÖLA l'<'lur Turizm ve Seyahar Arentası Atatürk Cad. Tet Re-z: (6151) 2034-2443 GAZIANTEP Atatürk Bulvan No. 38/C 1H SM, (9185) İ01563-64 Rez, (9185) 101565-66 HATAY(GSA) An·Tur, Antakya Turizm ve

DOMESTIC OFFICES ADANA Stadyum Cad. No. 1 Tel, SM, (71) 541545 Rez, (71) 537247-543143-543538-542393 BS, (71) 530867 AFYONKARAHISAR (GSA) Go1d Turizm ve Seyahat Acentası Merkez, Otogar giıi:;i No.! Emirda~-Afyon

Tel, (4981) 1194-1044 Şube, Emek Otel girişi Tel' (491) 18836

Seyahat

ANKARA Hipodmm Cad. Gar yanı Tel, (4) 3124900 SM, (4) 3104745 Rez, (4) 3090400 (lO lines-hat) llS: (4) 3124900/43 Inf./ Danışma' (4) 3124910-~124900-/33 Bakanlıklar Sauş Süm>d (Sales Officek Atatürk Bulvan 167/ A Tel,• (4) 4176499 (GSA) Çavuşoglu Turizm ve Seyahat A<-entası . Atatürk Cad. Adalılar Sok. ·No: 16 Şerellikoçhisar/Ankara T<{ (4541) 2383 Cumhuriye~ Cad. Özel Idare lşlıanı altı

Tel: SM: (31) 128522-110558 Rez: (31) 112830- 115238- 123432126272 ss, (31) 127862 (GSA) An Turizm ve Seyahat Acentası Bostancı Pınar. Cad. no' 16 Alanya Tel, (323) 11194- 11821 BODRUM (GSA), MU~LA Toumlpin Trdvel Ageney Yeniçaışı 6. Sok. No, 6 Tet (614) 63 325- 68 733 BURSA

Çakırhanıam

Temiz Cad. No: 16/ B Bursa .Tel, (24) 221866 Rez: (24) 211167-212838 ÇORUM (GSA) Çavu~u Turizm ve Seyahaı Acentası Yeniyol Mah. Kulaksız Sok. No: 4!A TeL (469) 43928

KAYSERI

Sah:ıbiye

Mah. Yıldınm Cad. No.

TK

KIRŞEHIR (GSA) ('"ıvuşo~u Turizm

ve Seyahat Acentası Atatürk Bulvan Ankard Cad. Tüccarlar lşhanı Kaı 3. No, 316 TeH4S7) 21172

KONYA Alaaddin Cad. No. 22 Kat 1/ 106 Tel, (33) 512000-5120;12-524676 I.(GSA) Vatan Seyahat Acentası Ankaıa Cad. Ayvaz Pasajı No.41 Cihanbeyli-Kony-• Tel' (3421) 1367 2.(GSA) Orlıangazi Yıldız Sey. Acentası Atatürk Cad. No. 10/ A Kulu-Konya Tel, (3424) 1710- 1.~50 (GSA), AYDIN Osman Turizm Ticaret A .Ş: Atarürk Bulvan Yat Limanı karşısı Tel, (636) 14205

KUŞADASI

.

, K;ınalboyu

Cad. No. 10 Orduevi Tel' (821) 11920-16489 Rez, (821) 11922-14053

RIZE Belediye Karşısı Tel, (054) 30591-92-93 SAKARYA (GSA) Sakaoya Turizm ve Seyah;ıt Acentası Ktıdüs Cad. Birlik lşhanı K;ıt , 3 Tel, (26) 74 96 88 SAMSUN

Kazımpaşa Cad. No. l l!A Tel' SM: (36) 118260-115065 Rez' (36) ll5065-122323

TEKIRDA~ (GSA)

Trakya Turizm ve Seyahat Ataıürk Bulvan No. 68 Tel' (1861) 8438/39

Acenıa<ı

(GSA ) Valan Seyahaı Acentası bmeıpaşa Cad. No.8S 1\;ıt 2 TeH6411) 2033

TURKISH AIA l iNIS (},\ TUAK HAVA YOLLARI~~ Hl'ol~

DIYARBAKlR Kültür Sarayı Sok. No. 15 Tel, ss, (832) 40428-13366 Rez, (832) 22314-26143

\Al.: ll

Tk

ELAZI~ .., . ~., ıı. ••,..., 1 ,.,.,..

Şehit llhanlar Cad. No, 26/D Tel, BS (81 1) 83730 Rez: (811) 81576-82300 ERZINCAN (GSA)

80\.I;IJa(,

P'\~.)

VAN

Enver PerihanOjllu Iş Merkezi Cumhuriyet Cad. No. 196 Tel, SM: <061) 11768 \1."'(061) 11241

YOZGAT (GSA) Çavuşoj!lu Turizm ve Seydhat Acentası Lise Cad. Sayarlar lşhanı No.l3 Tel, BS, (473) 19193 SM, (473) 13946 REZ: Rezerva~;yon/Reservation SM : Satış Müdürü/Sales Manager GSA: Genel Sa[lş Al-entası General Sales Ageney BS : Bilet Satış/ Ticket Sales

Polat Turizm ve Seyahat Acentası Cumhuriyer Mcydanı

Belediye Sitesi No. 2 Tel, (023) 2214

+

109 J UNE 1993

K;ıışısı

MARMARIS Atatürk Cad. No. 30/ B Tel: SM/Rez, (612) 23751/52!;3 · MERSIN lstiklal Cad. 27.Sok. Çelebi lşhanı No.6, 33060 Mersin Tel, (74) 115232-121278130274-130100

UŞAK

DENIZLI lstiklal Cad. No, 27/ B 20100 Denizli TeL (62) (ı48651 648661-648671

ı

1H (35) 311001-313947

TRABZON Kemerkaya Mah. Meydan Parkı karşısı Tck SM, (031) 22219 ss, (03l) 13446-11680

DALAMAN, MU~LA Tel: Rez, (6119) 5291

SKYLIFE HAZ IRAN

Karaman

.MALATYA

2. Harbiye

Cumhuriyet Cad. 199/201 Tel' (1) 2250556 (6 Lines!bat) Taksim Gezi Dükkanlan No, 10 Taksim Tel, (1) 2521106 (6 Lines/hat) Aksaray Satış Müdürlügü Mustafa Kemal Paşa Cad. Tel: SM, (1) 5882538-5881221 ss, (1) 5867793-58675145881222 1. Sirkc."Ci Gar Karşısı. ~ubank Iş Hanı altı, Kati TeL (1) 5284808-5228888-5284261 IZMIR Büyük Efes Oteli altı Tel, (51) 141220 (61ines-hat)135121 lnf.!Danışnıa, (51) 141220n5-76 SM, (5 1) 140802 Rez, (5l) 258280 (5 lines/hat) Charter Rez: (51) 141220/35

ANTALYA

karşısı.

Tel, (343) 14859/20680

Acentası

lnönü Cad. No. 37 1H (891) 15893- 17282 ISTANBUL Istanbul Rez: (1) 574 82 00 (25 lines-hat) Cumhuriyet Cad. No. 199-201 . Kat. 3 liarl>iye Tel: (1) 2464017- 2471338-2402316 SM, (1) 2301817 Promosyon!Pronıotion: 248 90 26 Satış Bürolan - S;ıles Offices 1. Kadıköy Bahariye Cad. Oper• lşhanı Kat 2 Tel, (1) 3371876-3371891

AKSARAY (GSA) I-Aksaray Turizm ve Seyahat Acentası Lise karşısı Kütüphane Sok. No: d/2 Tel, (481) 123 32 2-Aksaray Seyahat Acentası Zafer Mah. Devlet Hastanesi Karşısı No: ı Onaköy Tet (1462) 3471

KARAMAN ( GSA) Cici Turizm Seyahaı Tic San ve Ltd. Şti. Konya Cad. No. 55 Omıan Işletmesi



UÇUŞ BILGILERI

Fligbt Information

MESAFELER FLIGHT DISTANCES

'<t

ın

>-:ıı:: uı

0::

;2

'

Istanbul'dan / From Istanbul Km

Mil

ALMAATA ALA

3927

2534

AMMAN AMM

1680

754

ABU DABI/ABU DHABI AUH

3429

AMSTERDAM AMS

aı r--ıo

<~ o< <

<(

<(~

Z< <ı­

e z

<<

u iii c..

o ~~

LEFKOŞA

ECN

Mtl

767

LONDRA/LONDON LHR

2512

1552

1869

LYON LYS

1994

1233

2209

1373

MADRID MAD

2713

1687

566

345

MILANO/MILAN MXP

1701

1038

BAHRAIN BAH

2587

1607

MOSKOVA/MOSCOW MOW

1779

1091

BAKÜ BAK

2147

1108

MÜNIH/MUNICH MUC

1567

975

BANGKOK BKK

7478

4647

NEWYORK NYC

8051

5009

BARGELONA BCN

2230

1387

NICE NCE

2037

1117

BASEL BSL

1839

1144

NURNBERG NUE

167 4

1042

812

507

PARIS/ORLY ORY

2240

1392

BERLIN S XF

1716

1076

RIYAD/RIYADH RUH

2456

1527

BEYRUT/BEIRUT BEY

1054

614

ATINA!ATHENS ATH (')

Km

BELGRAD/BELGRADE BEG

ROMA( RO ME/

B INGAZI/SENG H AZI BEN

1247

BOMBAY B O M

4820

2995

BRÜKSEUBRUSSELS BRU

2166

1347

SOFYA!SOFıA

CENEVRE/GENEVA GVA

1911

1189

STOKHOLM/

CIDDEIJEDDAH JED

2377

DUBAI DXB

3007

DÜSSELDORF DUS

FIUMICINO FCO

1384

852

SINGAPUR/SINGAPORE SIN

8662

5381

SOF

488

304

1477

STOCKHOLM ARN

2050

1364

1868

STRASBOURG SXB

1863

1159

2038

1267

STUTTGART STR

1760

1095

FRANKFURT FRA

1862

1158

ŞAM/DAMASCUS

1082

672

HAMBURG HAM

1986

1236

TAHRAN/TEHRAN THR

2043

1270

HANNOVER HAJ

1927

1205

TAŞKENT

3360

2118

HELSINKI HEL

2166

KAHIREJCAIRO CAl

1229

764

KARAÇI/KARACHI KHI

3957

2459

KOPENHAG/

DAM

TAS

TELAVIVTLV

1136

701

TRABLUS/TRIPOLI TIP

1669

1037

TOKYO NRT

8999

5755

1667

1038

TUNUS/TUNUSıA

TUN

COPENHAGEN CPH

2009

1249

VIYANA!VıENNA VIE

1252

779

KOLN /COLOGNE CGN

1992

1240

ZÜRIH/ZURıCH ZRH

1762

1096

KUVEYT KWI

2171

1349

THYUÇAK TIPLERI VE ÖZELLIKLERI TYPE AND CONFIGURATION OF THY AIRCRAFT •.l i

DC9-32

8727-2F2

8737-400

8737-500

48 989

86 408

107

164

1 1 200

24 500

16 140

2X 14500 3X 15500 LB L8

2X23500 L8

2X20000 L8

A 31Q-304 A 31D-203 8AE-ATP

68038

60702

153 000

142 000

117

21 0

225

64

48 872

44 000

5 080

2X52000 L8

2X48000 LB

2X2300 HP

AZAMI KALK IŞ AGIRUC';I Max Take Of! Weıgbt (Kg)

KOLTUK ADEDI Seaıing CapacUy (Kg) YAKIT KAPASITESI FU<!I CapacUy (Kg)

(/) ı­

(/)

(j

z

Engt.ıe

(/)

AZAMI MENZIL Maxfmt<m 1/ange (Km)

I

:i· lı.

li ı ı, o::

-ı ~

(/)o

:J

(.)o

:J

>I ı-

w

u

;:: o ı­

I

(!)

:i lı. ..... ıı::

lıl

.J lıl ıı.

o:ı:

150

16 140

22 930

MOTOR GÜCÜ 7brust

2 500

3 450

3 350

3865

35 000

42 000

37 000

37 000

AZAMISÜRAT Maxfmt<m S{Jef!d (KnVbr)

870

900

856

NORMAL SEYIR SORATI Nomıa/ Cnıise SiJeed (KnVbr)

796

862

6 088

7 71 o

AZAMI UÇUŞ TAVANI Maximum Altilıule (nJ

KARGO KAPASITESI Cargo CapacUy (Kg)

8100

6480

3500

41000

41 100

25000

856

900

900

475

698

698

860

860

450

7 500

4 460

18 650

16

2

7

25 000

U)

1

lıl

:E

UÇAKADEDI Nt<mht>rof l'fanes

9

7

11 1

S KYLIFE HAZIRAN

+

J UNE

1993

7

4




L

R A

B

S

E

A

-tMALDIVES ISLt-NDS

L ı

"-

N

D

.

....... . •C:' Armumte ls i

ı

SE CHELLES :' 0

Ald•br•ll o

.:.

ı

c.,; ,-.,Srydı.J

...

j

o

L

c ...

QJ


SEA

O

OKHOTS f

p

c

F

A

O.ıtolı

D

K4lMıls

o tVok•nolıl

L

0 OıtmoTorirJap.l

1 HILIPP!NE

C

t:,~ :_ .

A

N

..

~

MARJANA

S E A

E

ISLANDS

-

Gugu..,

-~ 0 Sa..,n

~ . s.,.n ~ .~.

, ..T 1 s.

.,... _ ,

A

N

° Chnstmo l. rAusiT /


2

3

4

5

6

7

8

9

1o

11

12

13

17

18

19 20

2 3

4

5 6

7 8

9 10 11

SoldanSağa

1- Fotografta gördügünüz ünlü tiyatro ve

sinema sanatçımız - Nohut, patates, tahin ve soganla yapılan bir tür meze. 2- Bir göz rengi - Antalya yakınlarındaki ünlü arkeolajik magara - 1920'de dogmu~, çeşitli tiyatrolarda sahneye çıktıktan sonra 1947'de sinemaya geçmiş ve çileli Anadolu kadınını başarıyla canlandırdıgı rolleriyle tanınmış sinema ve tiyatro oyuncumuz. 3- Şeyhi'nin, özenti içindeki bir eşegi konu a lan ün lü mesnev is i Cıvataların a ltın a yerl eştirilen ortası elelik yuvarlak parça - Bir nesnenin uzaycia kapsadıgı yer. 4- Bizmut elementinin simgesi - Devlete ait toprakların, bazı vergilerin ve devlet gelirlerinin hizmet ve maaşlarına karşılık olmak üzere asker ve sivil yöneticilere bırakılması sistemine verilen ad- Manavgat Çayı üzerinde kunılu olan bar,ıj. 5- Içinde katı bir madde erimiş bulunan sıvı - Anadolu'da kLirulmuş eski uygarlık - Bir haber ajansının simgesi Sahip - Afrika'da bir ırmak. 6- Bir cetvel türü - Yüksek bir makama sunu lan mektup ya da clilekçe - "Öler ise ..... ölür/ Canlar ölesi degi l" (Yunus Emre) Herhangi bir konuda ilgili kişilere soru yöneiterek bilgi toplama işi. 7- Ekin biçilclikten sonra toprakta kalan köklü sap - Eski Iran'da eyaJet valilerine verilen ad -

bir tür yaban soga nı. 8- sözcük - Iran'ın plaka i şa r e ti - Steven "Gü l ten li .. ... dudaklı, kömür gözlü , Spielberg'in bilimkurgu türüncieki ünlü sürmel VŞeytan diyor ki sarmalı , yüz kerre filmi - Bir nota. 6- 1890-1935 y ılları öpmeli" (Yahya Kemal) - Babanın erkek arasında yaşamış, "1914 Kuşagı" kardeşi - Göze takılan bir tür mercek. 9ressamlarından o lup özellikle izlenimci Bir nota - Düşüncesizce her i şe atı l an - peyzajlarıyla tanınmış Türk ressamı. 7Dünyamızın uydusu - Bir süs taşı. 10- Bir Maksat - Bir cins yapıştıncı madde - ".. ... tarını aracı - Özellikle "Delilige Övgü" adlı kaldım , sussuz ka lduu/Terketınedi sevdan yapıtıy l a ünlü, XVI. yüzyılda yaşamış beni" (Ahmed Arif). 8- Eski Mıs ı r'da güneş Hallandalı hümanis t. ll- Vezir ve tanıısı - Karşılıklı a lıp verme - Havva'nın sadrazam l a rın giydigi bir çeşi t kavuk Batı di llerinde ki adı. 9- Tiyatroda , bir Eskiden Filistin topraklarına veriten ad. oyuncunun sözü kesitmeden bir ç ırpıcia 12- Cinayet - Ça l gı eş li ginde oynamayı söyledigi sözle r - Dogu Anado lu'da bir meslek eelinmiş kadın - Karışık renkli. göl. 10- Birleşmiş Milletler Örgütü'nün Yukandan Aşağıya Ingilizce simgesi - Avnıpa'da bir ülke. ll1- 1939'da dogmuş, Istanbul Devlet Güzel japon lirik dramı - Eskrimele bir Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünü karşılaşma türü - Kayak. 12- Bir daireele bitirmiş, genellikle taş ve polyester yarıçap iızunlugundaki yay parçasını malzeme kullanarak büyük boy figüratif gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi yapıtlar üretmiş ve yapıt larınd a ça lı şa n Mektup. 13- Din bilginleri - Iki direkli bir insaııı iş l eyerek onun acı l arı nı , sevinçlerini çeşit yelkenli tekne. 14- Leylak rengi, açık yansıtmış ünlü Türk heykelcisi. 2mor - Iki tarla arasındaki s ınır - Ulaştırma. Mugla'nın bir ilçesi - Babası ünlü bir 15- Seyrek taneli, kırmı zı benek li bir ressam, oglu ise ünlü bir film yönetmeni üzüm ci nsi - O lu msuzluk belirten bir o lan Fransızların soyadı. 3- Dognı , hilesiz, önek. 16- Tellü r e lementinin simgesi temiz - Şarkı , türkü - Herhangi bir kuvvet Hedefe isabet e ttirememe. 17- Mevki alaııından geçtigi varsay ılan güç çizgile ri. makam -lskambil o)runlarında kagıt atına 4- Yalvarma - Eskiden Istanbul'da Galata sırası. 18- Adana'nın bir il çes i. 19Köprüsü ile Adalar arasındaki deniz Finlandiya 'da büyük bir gö l. 20taşımacılıgını üstlenen işletme. 5- Türk Şamanizm'in din adamianna verilen ad müziginde "usul" anlamında kullanılan Lantan elementinin simgesi. Çözümler Turşusu yapı l an

118 ıt6

SKYLIFE HAZIRAN

+

JUNE

1993

c. .

-


sa

c .....

t r

an ç

s s

H E

Bu ayk i problemim iz basitligi ve orijin a lligiyle satranç klasikleri aras ın a girmeye aday. Beyaz oynar ve 4 hamlede mat eder. Çözüm çok kola y o lm adıgı için bir kaç ipucu vermey i uygun görüyo ru z. Birinçöz ümd e c is i, hiçbir yan varya nt yok, dolayısıyla faz la karmaşık hamlel e r düşünmeyin. Ikincisi , a nahtar ham le, ortalama satranç oyu ncusunun hemen ak lın a gele n h a mle degil . lpu ç l arımız da bu kadar, gerisi size kalıyor.

This mo nth an interesting problem ... Certain/y it has the evergreen simplicity and originality of true beauty. White to play and mate in 4. Not too easy, so we give you one or two hints. Tbere are no sub-variations, so try and keep it simple. Secondly, the key move is not one which springs most readily to mind Çözümler f or the average chess player. That 's all, solulions(. . . now it's over to you. 118

briç

Crosswords •••••••••••••••••••••••

explosion 34. Potter's oven 35. Go across 36. Engrave with acid DOWN ı. Practice a play 2. Throttle 3. Seemly 4. Prankish deception 5. Rake, libertine 6. Unfair preference 7. Regular ıı. Cl~mm:ı

Anima/'s hindmost part 13. Throw ı8. Range, degree 20. Overbearing, haughty 2ı. Might, power 23. Pest plant 24. Curtain rod 26. Give the power 28. Selective food regime 29. Asiatic bean 30. Yawn 31. Man-made ditch ı2.

ACROSS ı. Grating sound 4. Very ugly 8. Threesame 9. Play's chief character ı o. Cut of! limb ı4. Top, peak ı5. A~ue logically ı6. Composer of Rule, Britannia ı7. Country of Athens

ı9.

Northern gir/

22. jug for water

25. Laugh gigglingly 27. Plant-stem joint 28. Basic pattern 3ı. Haul 32. Worship of falsegods 33. Soundof

Solulions -

118 (._.

HEYKELLER VE KAiDESi

BaseLine

+7 " DV72 + ADS 3 • 7642

+ R 10 6 4 " 10 4 3 • 94 + V1093

K

B

D G

+V9852 " 965 + V1082

.s

+AD3 " AR8 + R76 +ARDS

Kontrat 6 SA'dur ve Batı trefl valesini çıka r. Nas ıl devam edersini z?

Şekildeki üç heykelden hangisinin kaidenin üzerine tam oturabilecegini bulabilecek misiniz?

Çözümler

Solutions(. . .

Çözümler,_ 118\-

118

117

SKYLIFE HAZIRAN

Whtch of the three numbered sculptures wtll fit the base?

+

JUNE 1993


Türk

Hava

Yolları'nın

ÇÖZÜMLER 1

hizmetlerinden duydukları

CROSSWORDS

memnuniyeti , THY dostları , bazen pek ince yollarla ifade e derler. Işte bunla rdan iki örnek: Ilki , ünlü sanatç ımız J ale Yı l­

ACROSS: 1. Rasp, 4. 1/orrible, 8 . Trio, 9. llero, 10. Amputate, 14. Apex, 15. Reason, 16. Arne, 1 7. Greece, 19. Lass, 22. Ewer, 25. Titter, 27. Node, 28. D esign, 3 1. Drag, 32. ldolatry, 33. Bang, 34. Kiln, 35. Traverse, 36. Etch. DOWN 1. Rehearse, 2. Strangle, 3. Proper, 4. lloax, 5. Roue, 6. Bias, 7. Even, 11. Priest, 12. Tail, 13. Toss, 18. Extent, 20. Arrogant, 2 1. Strength, 23. Weed, 24. Rail, 26. Enable, 28. Die/, 29. Soya, 30. Gape. 31 . Dyke.

mabaşar'dan. Yılmabaşar ,

duygu çizgileriyle süs l emiş ve Paris'ten lstanbul'a fakslamış. Sanatçımızın 25 Mayıs'ta Paris'te açılan sergisi büyük bir ilgi larını

Satranç 1 CHESS Şaşırtıc ı ŞxK

bir anahtar hamle: 1. c8= F!! b3 2. Fg4! b2 3. Fdl 4. Fb3 mat.

An astonishing key move: 1. P-88 =B!! P-N6 2 . B-N4! P-N7 3. B-Q1 KxR 4. B-N3 mate.

topladı.

briç Duygu l arı

Minör renkle rde n ya lnı z biri e lve ri ş li bir ~ekild e dagılmış ise (trefll er 3-2 veya karolar 3-3) sorun yoktur. Ancak dekiaran ilk eli alıp ikinci bir trefl oy n ad ıg ında Dogu 'nun uym ad ıgını görür. Karol a rı s ınad ıgında ise Dogu'da dörtlü o ldugu an l aşılır. Artık Batı ' yı yatırınak için her şey ha z ırdır. Dekiaran dört körünü .çeker, elden bir pik atar ve trefl da mını da oynadı~ta n sonra son trefl ile Batı 'y ı yatırır ( Batı yat ırılm akta n kurtumıak için üçüncü karoya bir trefl kaçmış o lsayd ı , bu kez de dekiaran dört trefl yapardı). Batı A-D pik çata lın a dogru pik oynamak zorunda ka l dıgından oyu n

yazının

yanında

çizgilerle ifade etmenin bir d iger güze l örneg in i, Sayın Ali Haydar Pek taş gös t ermiş. Havacılık

mes leginden emekli sulu akrilik ve spatülle yapt ı gı tebrik Pektaş,

kartının

a r kasına

ç ıkar.

şu

satı rl arı yazmış: "Skylife, güzel yurdumuzdan ve dış dünyadan degerli b il gile r aktarıyor. Buna ek o larak sanata geniş yer verm eniz emin im ki ben im g ibi bir çok san atçıyı da mutlu etmektedir."

HEYKELLER vE KAioEsl 1

2

num a ra lı

BaseLine

heykel.

Sculpture no 2.

DÜZELTME Geçen sayımızdaki briç probleminin çözüm bölümünde, te knik bir hata sonucu, soru bölümündeki şe ma nın aynısı bastlmı~tır. Şe man ın dogrusunu bu ay veriyoruz. Düzeltir, bu ya nlış lıktan dolayı ok urlarımızda n özür dileriz.

+ • ıo

+ vs

+

·+ D9

. 08

-· R K

B

D G

+ •o +R .107

118

S KYLIFE HAZIRAN

+

JUNE 1993

Önemsiz

-


. THY ViDEO PROGRAMI 1 FILMS ON THY FLIGHTS

The }lim is about two brothers, their minister father and the river that in many ways shapes their lives. Set in Manlana hetween 1910 and 1935, the story uses fly fishing as both a metaphor and meeting groundcombining science, sport, religion, and art. and sametimes a guest for the mysterious grace that they all sh are.

NIGHT AND CITY OYUNCUlARI CAST Robert De Niro, Jessica Lange, Jack Warden, Alan King, Cliff Gorman, Eli Wallach, Barry Primus. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Irwin Winkler Harıy hayatta hiç bir işi başaramayan, sürek li problem yaratan bir insan o larak kendi kendinin dü ş manıdır. Ödeyebilecegi umuduyla sürekli borç a lı r ve hayatı bir oyun olarak görür. Hem arkadaşı hem de sevgilisi olan Helen dahil herkese yalan bile söyleyebilir. Fakat oyun sanıldıgı gibi kolay gitmez ve Harry'nin problemleri daha da büyür. Hayatla son bir oyun oynamaya karar verir. Tek hata ona çok şeye mal olacaktır. Fakat o, iş l er karıştıkça daha çok zevk almaya baş l ar.

bir bölümünün sanatına damgasını vuran Charlie Chap lin'in hayatı ile yapımcılığının birleştirilmiş öyküsü.

Brilliant, enigmatic, beloved Charlie Chaplin made more people laugh than anyone else in history. His story and the story of filmmaking inextricably linked together, are hrought to the screen in this film.

A RIVER RUNS THROUGH IT OYUNCUlAR 1 CAST Craigh Sheffer, Brad Pitt, Tom Skerritt, Brenda Biethyn, Emily Lloycl, Eeldie McClurg, Stephan Shellen. YÖNETMENIDIRECTOR

Robert Reelford baba ve birçok şe kilele yönleneliren bir nehir ile ilgili olan bu film 1910 - 1935 yılları arasında ABD'nin Montana eyaletinde geçiyor. Hikaye sinekli balık avını metafor ve bulu ş ma alanı olarak kullanıyor. Bilim, spor ve sanatta ortak olan gizemli güzelliği ele bi rleştiriyor.

tki

kardeş ,

on l arın hayatını

Harry rabian (De Niro) is a can man, a smail-time lawyer-bust/er of the kind that the ternı "amhulance chaser" was designed for. Harry is his own worst enemy having made for himself a raft of prohlems. He borrows money with little inteniian of returning it, and makes life a game. He'll lie to most anyhody, i ncluding part-time friend, part-time !over He/en Nassaros (jessica Lange). But the game isn't as mu ch Jiın as it used to he, and Harry's prohlems are growing higger.

HONEYMOON IN VEGAS OYUNCUIAR / CAST James Caan, Nicholas Cage, Sarah Jessica Parker, Pat Morita, Anne Bancroft. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Anclrew Bergman Jack ve Betsy evlenmek isteyen iki gençtir. Fakat jack'in annesine ölmeden önce verdiği söz bu işi zorlaştırır. Evlenmek üzere gittikleri Vegas'ta karşılaştıkları Tommy, .Jack ile Betsy'nin üzerine bir kumar oynar. ']ack kaybeder ve Tommy Betsy il e Havai'ye bir tatile gider.

Nicholas Cage (Moonstruck) plays jack Singer, a regular guy who works as a detective specializing in divorce work. Sarah jessica Parker (L.A.Story) plays Betsy, jack's gir/friend, who wants very much to he married. jack however has made a promise to his dying mother that he will never marry. A IRBUS MÜZIK YAYlNLARI MüzikTürü Film Klasik Müzik Türk Sanat Müzigi Pop Müzik Türk Müzigi

2

3

4 5

(Ensırümantal)

6

Türk Hafif Müzigi

7 8

Rock

C HAPLIN

Kanal

MUSIC ON BOARD AIRBUSES

OYUNCUlAR 1 CAST Robert Downey, Jr. , Dan Aykroyd, Kevin Kline, Diane Lane, Penelope Ann Miller, Geraleline Chaplin.

Entertainment Selection Mouie Cfassical Music Classical Turkish Music

YÖNETMEN 1 DIRECIOR

PopMıısic

Turkish Milsic ( /llstmmeııts Only) Turkish Pop Mus.ic Rock

Richard Attenborough Olağanüstü derecede sevilen, tarihte

insanları en çok güldüren ve yüzyılın ı19

SKYLIFE JUNEIS

+

JUNE 1993

Cbannel 2

3

4 5 (i

7 8


KEMAL MOLU'dan


• 1

B a h c- e s- e h r Binlerce villa ve

aparıman

dairesi

~imd id e n

T . \~ldTI\1 .

Biu;i

'"SA Tl~ iC,' i:\ : Em lak Palariama Proje

hazır.

Rekreasyon merkezi Garclen C lub: yüzme

Yont:t imi 'c Sen is

:-\Ş

T"·ııı Oto~ olu. J ,parı;ıl-.uiL' \k ,ı..ii . ,\,cıl ~ ır K:l\ ~;:ı ~ı.

ha vuzu. ten is kort ları. mo te 1i.

re-.toranı

ve gece

BAII("E~EIIiR

Tel: 111 :i%

kulübüy le bir Bank

Şubesi açıldı.

yapıını

:i:i.

süredir hizmette. Em lak

sem t kulüplerinin ve iç

bitmek üzere .

Evet. çok ISTANBUl 2000 DESTEK PROGRAMI RESMI UYESI

y ılı a~kın

.ıo

Ağaçlarsa

yo lların

çok tan boy

yak ında , İstanbul ' un

attı.

merkezin e ya l-

.t>' 1...

EMLAK BANKASI EMLAK PAZARLAMA , PR OJ E YÖNETIMI VE SERVIS A Ş

nızca 20 dakika uzaklıkta farklı bir ya~aın ba~la-

yacak . Bahçe ler içinde bir ~e hird e. Balıçe~ehir"de.

iÇEŞEHIR ·0ogo ,, ,nde )t~''

BAl


Peugeot'dan uygun fiyatla otomotiv seminerleri

205 Otomobilde teknolojiyi sınamanın temel yolu perfor ve dayanıklılık testidir. Peugeot geçtiğimiz yıl bu ba~arıyla verdi ve Dünya Spor Otomobiller Şampiyonu , Şampiyon Peugeot 905'te elde edilen tüm bu deney bugünün ve yarının binek Peugeot'ları iç. Otomobil teknoloji tarihinden bir altın y görmek isterseniz, bir Peugeot bayiine uğrayın c U ğrayın, 205'ler sizi bekliyor. Büyülenecek inanamayacaksın

Pe ııgeot

205 GR, 1360 cc, 75 clı !D IN), 1 75 ch!DIN), f Pe ııgeot 205 Aııtomatic, 1580 cc, BO ch( DIN) , 1• 1 P e 11g eot 205 GTI, 1905 cc, 13U c/ı( DIN), 2 Peııgeot 205 Cabrio let, 1360 cc,

Tüm mod ellerde merkezi kilit sistemi, r. otoma tik ön camlar stand art. İd eal ya kıt tı. ve mükemmel yol hak

~~~

Peugeot 205 GTI, 15 Mayıs 1993 itiba n ile anahta r teslimi satış fiyat ı 249 884 000 TL.

(1) 274 99 24' ü arayın , size en yakı n Peugeot bayiini 'ög;e nin .

rL_[ ~·~ s_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __

p

E

u

G

E

o

T

K

A

L

c

G

(J

z

L

L


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.