1994 11

Page 1


Berdan Tekstil ile sm1rs1z yarat1c1hk

iz bırakan ressamların başyapıtlarını de kendilerini yaratan sanatçıların ' kimliklerirıj ' taşıyor . Herhangi birini imzası olmadığı halde çizgisinden , renginden veya yorumundan tanıyabiliyorsunuz ... Tıpkı Berdan Tekstil gibi. Berdan Tekstil de , ürettiği kumaşların rengi , çizgisi ve onlara kattığı yorum ile uluslararası k i mliğe sahip bir yaratıcı. Sanat

dünyasında

hatırlayın ... Hepsi

Tam 43 yıldır her kumaşını titizlikle işleyerek , deneyimini mükemmelik kavramı ile b irleştiren bir isim .. . 140 bin metrekare alan üzerine kurulu modern tesislerinden ileri teknolojisine, çağdaş işletme anlayışından profesyonel yönetimine kadar herşeyiyle yalnızca " kalite" için çalışıyor ... Ve elyafa kazandırdığı eşsiz nitelikler ile kumaşı sanata dönüştürüyor .

Genel Müdürl ük: Adana Aslaltı üzeri ?.km . 3340t TARSUS Tel : (32 4) 6t3 38 30 (t2 hat) Faks . (324) 6t3 39 8t istanbul Bürosu : Aşiretend i Cad . Faal Han Kat. 5 Sultanhamam iSTANBUL Tel : (2 t2) 520 75 46 Faks : (2t2) 520 75 47 Ankara Bürosu : Atatürk Bulvarı . Batıhan No. t5t / 60t Baka n lıklar ANKARA Tel · (3t2l 425 80 34 Faks . (3t2l 425 80 35


Cep telefonunda büyük ''i n eel i k'' Netaş

lncell§l! .. Türk

sektörünün lideri

haberleşme

Netaş, dünyanın

en ince

cep telefonunu hizmetinize sunuyor: Cep Telefonu. Çok

incelikler

Cep telefonunda Netat 2 cm:

Dünyanın

Incelikle ri~

en ince cep telefonu.

GSM sisteminin bütün Celı inize

Netaş

taşıyor!

avantajiarına

kolayca girer, kolayca

sahip. çıkar.

lanışlı. olaı-.ık

Tek da

spiı-.ıl

Rahat durut:

mesafesi kadar.

rahatsızlıkları

179 cm'. Cebinizde fazla yer kaplamaz. ve

Çalınmaya slgortalı:

ı

h a sara

Çalınmaya

yıl sigoıta lı .

Güvenli,

ve

hasaı-.ı

ka rtı karşı

ı-.ıhat kullanım .

Cep Telefonu son aııız

- kulak

Bu mesafenin korun-

Netaş

Cep Telefonu'nda

anten her zaman, her yerde maksimum

ise

De!\işik

ortamlarda ses

bulundu!\IJnuz

ayarlayabilmeniz

ortama

i~:in Netaş

güre

Cep Telefo-

ayrı

kullanımı

Yurt

lıir

Standaıt

rah'atlık .

zamanda,

Netaş'ın

Kısa ,

ürün ve aksesuar

zenginlij\inden; Türkiye'nin alanında

deneyimli

en

geniş

teknik

yetkili servis

yamrlanmak demektir.

nızdayken

kusursuz

sadece "bir cep telefonu• almak deAildir .. .

Netat

kula!\ı­

kolay,

cep telefonu almak,

nu'nda ses ayar düj\mesi var... hemen telefon

Taşıması

yaygın ,

Netaş'tan

parma!\ınızın

ucunda;

SIM kart

kolay.

çapında

s ervis:

aynı

yaşanmaz .

Ses kontrol :

pil ile sadece

Netaş

mamas ından dolayı oluşahilecek kullanım

seviyesini

Standaıt

'telefonu

performans saj\lar.

derece ergonomik. Yüksekiilli

3. jenerasyon QrQnQ: Küçük hacimli telefonu .

aı-.ıç

yaı-.ırlanalıilirsiniz.

Görünümü son derece estetik.

cep

kordonla

Cep

haberleşme satıcı

ve en

deste!\inden

Telefonu...

Her

cep Için Ideal cep telefonu!

kullanabilmeniz için.

sabit anten , standa rt SIM ko l aylıflı:

Ceblnlzde "cep", aracınızda "araç"

kart

telefonu: Netaş Cep Telefonu çok kul-

takıldı-takılmadı

Anten aç-kapa; cel>e

derdi yok.

Kısa ,

sabit

Netaf SOige Satlf M O dOriOkler lı Ista n b u l (212) 274 34 74 Ank ara (312) 417 95 OOizmlr (232) 489 33 33 An ta ı~ a (242) 248 50 50


YIL 1 Year 12

SAYI /Number 139

1'!\ \1

48

\'

GORDION Phrygian Architecture at Gordion By G . KENNETH SAMS YONETI M Yönetim Kurulu Başkanı/

52

Cba lrman of tbe Baarri TEZCAN M. YARAMANCI

TOrk Hava Yollan Adına Sahibi 1 Publlsber on beba!f of THY Genel Müdür 1 Prestdent and CEO

MIDYE Mussels By MEHMET ÇAVUŞOı:':;LU

ATIU.A ÇELEBI

YAYlN

56

Gene l Koordinatör Getıerrıl

Coorritnator

OMITUMAR

AYlN ÖTEKI YÜZÜ The Other Side of the Moon

Genel Yayın YOnetmeni Edllo r-ttı-Cbwf

MUSTAFA SONMEZ Yazı Işleri

MüdürO 1 Managtng Edllor

Kapak Joıografı 1 Cover Pboto

By HAŞMET BABAOı:':;LU

ERSlN ALOK

ENGIN OKTEMER

62

Editoryal Koordi ruıtOr/Edltorlal Coorrilnat<ır AHMET DEMIREL Editör (Ci<yscope) ADNAN BOSTANCI~LU Yayın Kurulu

1PubUsblng Baarri

MUSTAFA SOKMENO~LU GÜRHAN YE~IN FERDI PIŞKIN

ŞEMSEDDIN SAMI

5

By TAHA TOROS

THY'DEN HABER L ER

68

8

An Environmentally Friendly City

Engltsb Edflorla/ MARYIŞIN

Sanat Yönetmenleri 1 .Art Dfrecl<lrs LALEHAN UYSAL ALP IŞMEN

TAŞKENT

By BÜNYAD DINÇ

AGENDA

FotoArallar 1 Pbolos MANUEL ÇITAK (Edttor) ERDALALOK

Reklam 1 .Adverrlslng DUYGU TAMER YURDAG OL ALTINOZ Tel: (0212) 663 63 00 (Ext) 1184/1185

Reklam KoonllnatOrO/ .Adverrlslng Coorrilnator

12

1 Dfstrlbuti<Jn

KEREM ILTER

Tel: (0212) 663 63 00 (Eıeı) 1189 Adres 1 .Address TOrk Hava Yollan Genel Yönetim B inası AlatOrk Hava lJmaru 34830 lSTANBUL

Osmanlı Sok. 19 Taksim- ISTANBUL Tel: (0212) 251 74 84 (16 hal)

Üretim 1Edltorla/ Producti<Jn

PRINT LID. şn. lnOnO cad. GOm~konak Apt. No: 44, Ka~ 2, Daire: 6 Gümüşsuyu - lSTANBUL Tel: (0212) 245 26 28-29-30, 245 26 93 Faks: (0212) 245 26 94

~t 1 Prlntlııs-Bindlng MBDY.A HOLDING .A.Ş Baskı ve CUtleme Tesisleri Medya Pl.aza ll, 34540 Güneşli- ISTANBUL Tel: (0212) 502 84 92 Faks: (0212) 502 82 26

Renk Aynmı 1 Colour Separatlon AnASGaAJIK ~ SludlolltıJı s~Mtnl U. yoptlmqtır.

~~~~ZTALERMAGNOMAT =";'=,{;{,:,::::.~"n.tu. SKY1.JFE, 71/Y tarqfmdan ayda bfr)ltl)'lmkuıw. Slfyllfo ls publlsbed montbly by 71/Y.

80

By SEVIL ÜZREK

18 ADALET AGAOGLU Writer of Honour 1994 By MÜRŞIT BALABANLAR

Yapun 1 Producti<Jn

~~~~~JANsı

DUTY FREE ON BOARD

YEDI RENGIYLE YEDIGÖLLER The Seven Lakes

NURHAYAT KASABAU Tel: (0212) 663 63 00 (Eıeı) 1174 Dagıum

74

26 KAÇKARLAR 'DA BULUT OLSAM The Kaçkar Mountains By A . KADIR SARI

36 KAÇKARLAR 'DA DALIŞ Oiving in the Kaçkar Mountains

DANIŞMA

VE REZERVASYON Information and Reservation

89 CITYSCOPE News About Town

104 OYUNLAR Puzzles

110 VIDEO Movies on THY Flights

By U . 0Z KAL Be M . EGI

40 ANTAKYA MUSEUM By MEHMET SADlK

112 Kartposta i: YENIŞEHIR By NECDET

SAKAOı:':;LU

ı, j


J

ö -z:.-Luy

~-ı-Lt.--z:.-

~ve ClJiss l1im Mustafa Kemal'i düşünüyorum ; Ölmemiş bir Kasım sabahı! Yine bizimle beraber her yerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın . Yaşıyor damar damar yüreklerde.

I remember Mustafa Kemal; He did not die one November momingl He is stili with us everywhere, He lives in every comer of the tand. He lives in every vein, in every heart.

••• Mustafa Kemal 'i düşünüyorum , Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda , Mavi gözleri ışı! ışı!, görüyorum. Uykularıma giriyor her gece, Ellerinden öpüyorum.

Aramızdan ayrılışının 56. yıldönümünde , Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ile anıyoruz . O'nun yoklugunu ner geçen gün daha çok hissediyor, O'nu özlüyoruz .. . SKYLIFE'ta yayınladıgımız bu fotografı THY yolcularından okuyucumuz M. Kaynak Koral gönderdi. Fotograf, ögretmen Güzin Koral tarafından 1935 veya 1936 yılında, Atatürk'ün bir özel ziyareti sırasında çekilmiş ve şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamıştır.

I remember Mustafa Kemal, His golden hair blown by the wind, His blue ryes shining bright. He appears every night as I sleep, My greetings to him.

On the fifty-sixth anniversary of the death of Atatürk, founder of the Turkish Republic, we remember this great teader with respect. We feel his lass more keenly with every passing day, and miss him. This photograph was sent to SKYLIFE by one of · our passengers and readers, M. Kaynak Koral. It was taken by Güzin Koro/, a teacher, in 1935 or 1936 during a private visit made by Atatürk, and has never previously been published.


ayın Yolcularımız,

ear Passengers, In the last issue of SKYLIFE I exçen sayısında plained that THY's THY'nin 1994-95 1994-95 Winter Kış Tarifesi'nin Timetab/e would 30 Ekim 1994'te yürürlüge girecegini ve go into effect on 30 önemli bir özellik olan October 1994, and with it "NON-STOP" uçuşla­ the "NON-STOP " flights which are a major feature rını da beraberinde getirdigini belirtmiş­ of the new season. Now I wish to bring you tim. Şimdi size çok önemli anather important news bir haber daha vermek item: istiyorum: "At this moment you are " Şu anda dünyanın en flying in an aircraft genç filosuna sahip THY'nin uçaklarından belonging to THY, which now owns the birinde uçuyorsunuz". youngest jleet in the world". !zin verirseniz, bu olayın nasıl gerçekleş­ With your permission I will briejly explain tirildigi konusunda, sizlere biraz bilgi vehow this came about. THY management, reyim. which resolved to place our airline among the Uluslararası arenada saygın bir havayolu faremost in the international arena, began by kuruluşu olma kararına varan THY yönelaunching a programme of infrastructural timi ilk iş olarak altyapıyı yenileme progrenewal, modernising the jleet with A-310s, ramını yürürlüge koymuş ve modern tekA-340s, B-737s and R]-100s, aircraft which nolojinin en yeni örneklerinden olan are the product of state-of-the-art technology. A-310, A-340, B-737 ve RJ-100 tipi uçaklaWith the arrival of these new aircraft, THY rı filosuna katmıştı. became owner of the youngest jleet in Europe, Yeni uçakların katılması ile 1994 yılı baş­ with an average age of 6 .1 years, at the larında 6,1 yaş ortalaması ile THY., Avrubeginning of 1994. In implementing its pa ' nın en genç filosuna sahip olmuştu. renewal programme, the jleet's DC-9s and BGençleştirme programı uygulanırken , filo727s, which bad exhausted their economic daki ekonomik ömürlerini tamamlamış life, were withdrawn from use. With the sale olan DC-9 ve B-727 tipi uçakların uçuşla­ of our DC-9s the average age of the fleet rına son verildi. dropped to 4.4 years, and the withdrawal of DC-9 uçakları satıldıgında, filonun yaşı the B-727s under the new winter timetab/e 4,4'e düşmüştü. Yeni tarife döneminde, has further reduced the average age of the B-727'lerin de uçuştan alınmaları ile THY THY jleet to 3.1 years. In other words, THY filosunun yaşı 3,1'e indi. Bu yaş ortalamanow has THE YOUNGEST FLEET IN THE sının anlamı, DÜNYANIN EN GENÇ F!WORlD. LOSU'dur. Meanwhile, I must mention that in terms of Bu arada, THY'nin zamanında kalkışta da punctual take-aif THY has acbieved an outbüyük bir performans gösterdigini belirtstanding peiformance. mek isterim. THY 1994 Ocak-Eylül döneTbe on-time take-oif rate was 91.2 percent on minde iç hatlarda yüzde 91 ,2, dış hatlarda domestic jlights for january-September 1994, yüzde 82,7 zamanında and 82. 7 percent on Kaptan Pilot 1 Captain Pilot kalkma oranlarına international flights for ATİLLA ÇELEBİ ulaştı. the same period. GenelMüdür Dünyanın en genç fiWishing you happy jlights President and CEO on the youngest fleet in losu ile mutlu uçuşlar dilerim. the world. Saygılarımla , Yours Sincerely,

S

SKYLIFE ' ın

ge-

D


A NEW PRIVILEGE FOR CARD HOLDING PASSENGERS

Kart Sahibi YolcuZara Yeni Bir Avantaj Tü rk Hava Yoll arı'nın temposu ve başarısı giderek yükselirken, bu başarıda en büyük payı siz degerli yolcularımızın seçim ve

As the upward trend in Turkish Airlines ' tempo and achievement continues, we are conscious that due to your preference and contributions, you, our valued passengers, take most of the credit for this success. Resolved to provide ever belter service and quality to our passengers, Turkish Airlines now offers new privileges to members of the Frequent Flyer and Courtesy Card programmes when they have exceeded 260, 000 miles on internationaljlights. As a result of a recently concluded agreement these passengers will win free accommodation, on an accommodation only, breakfast inclusive, half-board or full-board basis, at the hotels listed below. The hotels offering free accommodation are as follows: istanbul: Akgün, Büyük Sürmeli, Çınar, Color, Güneş, Merit Antique, Nippon, President, Polat Renaissance. Adana: Seyhan, Büyük Sürmeli Ankara: Büyük Sürmeli, Dedeman !zmir: Kaya Prestige Muğla/Dalyan: Asur Hotel Antalya: Hotel Ofo

katkıları oluşturuyor.

Yolcularımıza

her zaman daha iyiyi ve güzeli verebilmek amacında olan Türk Hava Yolları; Frequent Flyer ve Courtesy Card programındaki üyelerine , dış hat uçuşlarından dogan mil toplamlarının 260.000'i geçmesi halinde, yeni avantajlar saglıyor . Yapılan anlaşma sonucu , bu yolcularımı­ za, aşagıda ismi belirtilen otellerde, oda, oda-kahvaltı , yarım pansiyon ve tam pansiyon bazında ücretsiz olarak konaklama imkanı yaratılmış bulunmaktadır.

Ücretsiz konaklama saglanan oteller şunl ar: İstanbul: Akgün, Büyük Sürmeli, Çınar , Color, Güneş , Merit Antique, Nippon , President , Polat, Renaissance. Adana: Seyhan, Büyük Sürmeli. Ankara: Büyük Sürmeli, Dedeman. İzmir: Kaya Prestige. Mugla 1 Dalyan: Asur Otel. Antalya: Hotel Ofo.

+ 5

SKYL\ FE KAS I M

NOVEMBER

1994


RECORD

M ILEAGE W ITH

THY

THY İLE REKOR UÇUŞ Frequent Flyer Mileage Clup üyemiz, General R egional Manager for General Electric, Yigit Elektrik A.Ş. Bölge Müdürü Yigit Ural, 1,5 yı l içerUral, a member of our Frequent Flyer Mileage Club, has travelled 219,440 mi/es through the sinde Türk Hava Yolları ile seyahat ederek göklerde 219.440 mil katetti. Diger yabancı havayolu skies with Turkish Airlines over the pası 1.5 ş irketl erinin bonus programlarından da altın kart years. Ho/der of a go/d card from the bonus prosahibi olan Yigit Ural, seyahatlerinde Türk Hava grammes of several foreign airlines, Yigit Ural Yolları 'nı tercih etme nedenlerini şöyle sıralıyor: explained why he prefers to fly with THY: '~s a "Türk Hava Yolları ' nın Frequent Flyer programıpassenger I am extremely satisfied with the nın avantaj ve seradvantages and vis lerinden bir services offered by yolcu olarak gerthe Turkish Airlines çekten çok memFrequent Flyer pronunum. Gerek yer gram me . Both hizmetleri, gerekground services se Amerika'ya ve and the non-stop Amerika'dan yapı­ jlights to and from lan non-stop the United States uçuşlar benim için are important çok cazip. Daima attractions for me. Business Class 'da I always travel seyahat ederim. Business Class, so I Bu neden le i ş l e­ check in at the rim Business Class Business Class bankosunda yapı­ On the airdesk. Yiğit Ural (sağda) ödül töreninde Ceylan Gülnur ile. 1 Yiğit Ural (right) with Ceylan lıyor. Uçak içinde craft the seat beside Gülnur at the award presentation. yanımdaki koltuk me is almost hemen hemen her zaman boş bırakılıyor. Hostesalways left empty. The hastesses show the right lerin ilgisi yolcuyu sıkmayacak kadar seviyeli, serdegree of concern, without taking it to excess, vis mükemmel. Varışta bavuluro genellikle önce and the service is perfect. On arrival, my suitcase çık ı yor ve bugüne kadar hiç kaybolmadı. Şimdiye usually appears first and has never been mislaid. kadar Frequent Flyer programından 6 adet iç hat, So far I have won si.x domestic jligbt tickets and si.x international jlight tickets under the Frequent 6 adet de dış hat ücretsiz bilet kazandım. Türk Hava Yolları'ndan memnuniyerimi çevreme de Flyer programme. I have to/d everyone I know ya nsıttım. Türk Hava Yoll arı ile seyahati bir kez about my satisfaction with Turkish Airlines, and deneyen çevrem de seyahatlerinde artık THY'yi those who try flying with Turkish Airlines once tercih ediyor." Türk Hava Yolları ile 1,5 yıl gibi then choose THY every time ". After flying kısa bir sürede 219.440 mil uçan Yigit Ural, THY 219,440 miles with THY in the briefspace ofjust Frequent Flyer Mileage programına göre " Altın 1.5 years, Ural was presented with his Gold Card, Kart", ücretsiz iç ve dış hat biletleri, eşi adına ek free domestic and international tickets, an addikart, 1994 yılı içinde istedigi bir hafta sonunda İs­ lianal card for his wife, and a coupon for a free tanbul Polat Renassance Oteli'nde ücretsiz konakweekend stay at !stanbul Polat Renaissance Hotel lama kuponu ödüllerini THY Genel Müdürlük Biduring 1994, ata ceremony he/d at the General nası'nda yapılan bir törenle a ldı. • Directorale of Turkish Airlines. •

6

S I< YLIFE KASIM

-t-

NOVEMBER

1994


Totally ceramics: the new Rado 'Sintra'. Simply captivating! The new Rado 'Sintra' with its avant-garde design, lustrously brilliant platinumlike look and the uncompromising use of an exeepticnal material: scratchproof, enduringly beautiful high-tech ceramics. But it' s when you put this watch on that you really get to know it: cool, smooth and com fortable, the ceramics bracelet and case mould themselves to your w ri st. Together w ith the legendary Rado scratchproofness and the futuristic material, it is th is unique wearer-comfort that especially makes t he Rado 'Sintra' an incomparable timepiece.

-fl vfit(!reut world

Rado DiaStar 'Sint ra'. M ade entirely from scratchproof, wearer-friend ly high-tech ce ramics. In three sizes.

RADO Switzerland

Rado W atch Co . Ltd ., 2543 Lengnau


KASIM

1994

NovEMBER AGENDA

1 Artisan Sanat Galerisi'nde çini sergisi, S Kasım'a kadar. Ceramics exhibition at Arıisan Arı Gallery. until S November.

e l>mpl""'" u,·

8

7

.ı. 2

Galatasarar-Göteborg, Ali Sami Yen'de, Star dan naklen yayın. e H. E. Guzman gitar resııali, Cemal Reıit Rey Konser Salonu (CRR), 19.30. * e Galatasaray-Göteborg Champions league match, live on Star lV from Ali Sami Yen stadium. e Guitar recital by H. E. Guzman, at Cemal Reıit Rey Concerı Hall (CRR), 19.30.

9 ~

Orlıan

Peker ve Turan Erol'un resim sergisi Maya Sanat Galerisi'nde. Paintings by Orhan Peker and Turan Erol at Maya Arı Gallery.

Sofya filarmoni Orkestrası (CRR), 19.30. Sofıa Philharmonic Orchestra, CRR, 19.30.

14 Lydia Hordkovitch keman resitali, CRR, 19.30.

Ece Turaman'ın resim sergisi, Cumalı Sanat Galerisi'nde, 17 Kasım'a kadar. Paintings by Ece Turaman at Cumalı Arı Gallery, unril 17 November.

1

15 Er~can

Sardam piyano CRR, 19.30. Ergican Saydam, piano recital, CRR, 19.30.

~eli

Benhabib, arı exhibition at ~elçuk Yaıar Arı Gallery in lzmir, unıil lO November.

resıtali,

21

23 Niıantaıı'nda, ana caddelerdeki mağazalann vitrinierini kapsayan "Her Vitrin Bir Galeri" sergisi 2 Aralık'a kadar açı lt* "Every Window is a Gallery", in shop windows along the main streets in Niıanıaıı. unril 2 December.

28

Gülsüm Karamustafa'nın "Zamanlar Olduğu

Graz Saksofon Dörtlüsü, CRR, 19.30. Graz Saxophone Quarıe~ CRR, 19.30.

29

e Galatasaray-Barcelona, Ali Sami Yen'de, e idil Biret piyano resitali, CRR, 19.30.* e Galatasaray-Bareelona Champions League match at Ali Sami Yen, live on Sıar lV. e idil Birer. piano reciıal, CRR, 19.30.

Star' dan naklen.

30

Gibi/Renklendirilmiı

Zamanlar" adlı sergisi A4 Ofıe~ Atölyegaleri'de. Gülsüm Karamusıafa's exhibiıion entiıled ''Tımes

as They Are/Coloured Times", at A4 Ofseı Atöfyegaleri.

H. Avni Özbek yönetiminde fıirk Halk Müziği konseri, CRR, 19.30. Turkish clasıical music concerı conducıed by M. Avni Ozbek, CRR. 19.30.


3

e ~ükrü Baysal'ın ahpp iılemesi ve heykıl sergisi Atatüric Kitaplı~'nda, ll Kasım'a kadar. e Auxerre-Beıiktaı Avrupa Kupa Galipleri

Coppelia Balesi, CRR, 19.30. Coppelia, CRR, 1930. ,.-

kaJ}ılaıması.

e

Exhibition of woodcarving and sculpıure by Baysal at Atatürk library, until ll November. e European Cup Winners maıch. Auxerre~ükrü

Beıiktaı.

Eugenio Bennato (caz), CRR, 20.30.* jazz wiıh Eugenıo Bennaıo, CRR, 20.30.

18

Ud<u Varlık'ın kiıisel sergisi, Ankara Galeri Nev'de, 15 Kasım'a kadar. One-man exhibition by Utku Varlık. Ankara Galeri Nev, until 15 November.

19

Afife Satur ile Istanbul'da orientalist yapılar. Fest Seyaha~ Tel: (0212) 258 25 89. Tour of isıanbul's orientalisı archiıecıure wiıtı Afife Satur, FeS! Travel, Tel: (0212) 258 25 89.

20

....

Orhan Peker resim sergisi, 11illi Reasürans Sanat Galerisi'nde.* Orhan Peker, art exhibition at Milli Reasürans Art Gallery.*

Brasilea 11adrigal Korosu, CRR, 19.30. Brasilea 11adrigal Choir. CRR, 19.30.

25

24

ihsan Turay ile Ariceoloji Müzesi ve Sultanahme~ FeS! Seyahat Tour of istanbul Afchaeolo~cal 11useum and Sultanahmet wiıtı lhsan Turay, Fesı Travel.

26

Hurat Belge ile Kumkapı-Samatya. FeS! Seyahat Tour of Kumkapı-Samaıya wiıh Murat Belge, Fesı Travel.

27

Uluslararası sanatçiann özgün baskılanndan oluıan "Bizden ve Onlardan--9" sergisi TEI1 Sanat

e Necdet Yaıar yönetiminde fıiric Hüzi~ konseri, CRR, 19.30. e Öğretmenler Günü. e Turicish dassical music concerı conducted by Necdet Yaıar, CRR, 19.30. e Teachers Day.

Galerisi'nde. Yann son gün. "From Us and Them-9". original prints by artisıs of several countries at TEI1 Art Gallery. Lası day ıomarrow.

ldil Biret piyano resitali, CRR, 19.30.* idi! Bire~ piano recital, CRR, 19.30.

fıiric~e Birinci Futbol li~'nde GalatasarayTrabzonspor kaiJılaıması, Ali Sami Yen'de.

• Aynnnlar Cityıcope 'da Deıails in Cityıcope


Ban.kaya gİrmekten. mİ

çekİn.İyorsıın. ıız, yen.İ bİr

hayata başlamak tan. mi?


~.

fo<oğraf<a sağda

y=daki beni görüyorsunuz. Göz ltiklti , sıradan bir adam. Buraya kadar herş ey normaL Peki yanımdaki kim dersiniz? .. Yanım ­ daki, benim sağduyum ... Evet, bildi ğ i ­ niz sağduyu. Anlatması biraz zor ama . .. bir den e yelim .

Efendim, b e n biraz çapaç ul, biraz biraz da unutkan biriyken ... Patronum beni i ş ten kov maya, ni şan hm da İlelebet terketmeye hazırlanırken ... İşte bu yukanda gördüğünüz sağ duyu ortaya ç ıktı. Onu sadece ben görebiliyormuşum d a, (bir haftadır t e l ev i zyo nd a siz de görtiyors unuz) hayatımı dü zene s okacakmış da . .. Önce inanmadım. Ama sonra ... s onra beni elimden tuttu ve hayatımı d eğ i ş tirecek bir yere göttirdti: İş Banka sı ' na. dalgın , telaşh,

a lıyors un , karşıdaki e kranda se nin numara n belirince d e gidip işlemini yapıyorsun. Bak, senin num aran ... Hadi yaklaş bankoya!"

Yaklaştım.

Ve

karşımdaki

m em ureye iddia ede n ada mı tanıtmak istedim. Ama memure tatlı tatlı gti lümsedi ve " B e n sizd en başka kimseyi görm üyorum efe ndim ," dedi. İnanılmaz bi r şey ! S ağd uyum hakhydı. Onu benden başka kimse görmüyor ve duymuyordu! b e nim

sağ du y um olduğunu

Sonra n e mi oldu? .. Sonrasını, eğer siz de bir İş Bankalı d ğilsen i z as l a tahmin edemezsiniz. N e l er öğrendim neler. .. İş B ankası' nd a bir h esap açtırıp, bir Bankamatik kartı a lm a k , in san ın hayatını değiştiriyor. Bir kere, fatura ödemelerinizi bu kartla yapıyor­ s unu z. Tabii isterseniz, bu ödemeyi ş ub eniz sizin yerini ze otomatik olarak da yapabilir. Ya da diyelim, Yatırım Hesabı açtırdınız. Bankamatik yine emrinizde. Hem de haft a nın 7 günü, 24 saat, h er yerde. Bankamatikler o kadar yaygın ki ... Para çekmek, para yatırmak, h avale gi bi h erkesi n bildi ği mah aretl eri hi ç say mıyorum dikkat ederseniz ... Bu Bankamatik, inanılm az bir kart!

Ben oldum olası bankaya girmekt e n çekinirim. Bir s tirti in san, kalabalık, gürtiltü ... D e dim ya, zaten telaşlıyım , bankalarda iyice e lim ayağıma dolaşır. Bunu sağ duyuma da söyledim ama beni dinlemedi ve o önde , b e n arkada (çünkü beni kolumdan çekmekl e uğraşıyordu) içeri girdik. Girdik ama bir gariplik vardı. Mü ş­ teriler, koltuklarına gömtilmüşler, sakin sakin oturuyorlar ... Bankoların önünde birer ki ş i var, onlar da işlerini yapıyor­ lar. B e n yanlış bir yere g irdiğimi zi

Sonuç olarak diyeceğim ş u:

ki , beni kolumd an tutup çevirdi: " Şaşırdın de ğ il mi? İş Banka s ı 'nd a Elektronik MU şteri Si temi var. Kuyruk yok, sı ra kaptırma e ndi şesi yok ... Giri ş teki makineden numaranı dti ş tintip , ç ıkmay a h az ırl anıyo rdum

sağ duyum

Artık ne bankaya girmekten ne de yeni bir h ayata başlamaktan korkm uyorum . Neden mi? İki şeye g üveniyorum ç ünkü ... Bankama ve sağduy um a.

Siz de

sağduyunuzun

sesini din l eyi n. göreceksiniz.

Hayatınızın nasıl değiştiğini

)

••

TURKIVE

BANKASI




"Ses/ Sesin/ Sesim/ Dine r rüzgar susar yagmur açar gökyüzü/ Sesim sesine ka vu ş u r" (Refik D urbaş). Gö kyüzüne yakl aş tıg ı ın bu " ba kı " n o ktas ında n göremiyorum derele rio ta hta köprüsünü . Ama, yedi tane gölün yedisini de görebiliyorum buradan: Bir yeş il - bir göl, bir sa rı -b ir göl, bir yaprak-bir göl dizilmişl er s ıra s ıra .. . Ş u soldaki Saz lıgö l , beri ki az lı , bir sonraki KurugöL Derke n Büyük, Ince, Derin ve Seringöller. Ş iir gibi, d i zi li ş iyl e, söy l en i ş iyl e. Ş iir dogad a ymış mege r. Görmek gere k, duyma k gerek, koklamak, yaşa mak gere k. Biz neresindeyiz dün ya nın? Ortalarda, aşagıl a rda mı? Oysa yuka rıl a ra gi zl emiş le r güzellikleri . Tepelerde, daglarda kucak açmı ş doga, durgun sulara yatak o lmu ş ormanlar. Göller o lmuş .. . yedi göller ... " B a kı " n o ktas ınd a n he r zaman görü lür mü dizi d izi Sa zlı , Nazlı göller? Kimi zaman bulut denizi gizler he rşeyi . Sonsuzluktur, u çsu z-bu ca ks ı z l ı ktır görünen. Bir agaçlar va rdır uzaktan rengare nk gülümseyen. Yürümek gere k so nb aha rın ı s l a klı g ınd a otlar üzerinde. Yürümek gerek ısl a k sonbahar otlarında. Yer yok, toprak yok gibi. Her yer yaprak, ısl a k otlar kayı yor aya g ımın a ltınd a n . Topra k koku su geliyor, ayagı mın altınd a kayan ıs l a k a tlardan. Kok luyorum toprak kokan o tl a rı . Göldeki yagmur kokusu, yagmur mu yag ıyor yoksa? Yuk a rı da yagmur y ag ı­ sevdiğim/ yor, kokluyorum . Islanmı yorum ... Yatıvermek ıslak otlar üzerine. İ zlemek gökle birleşen agaç la rın binbir şeklini . İ zlemek gökyüzünü a ga çl a rın gerisinden. Yaprak ne re nk? Sa rı mı , kırm ızı m ı , turuncu mu , y eş il mi ? Re nk t a nımı yok burad a. He r şey , he r renk. Her yaprak sa rı , kırmız ı , yeşil , turuncu. Her agaç kahva re ngi-mor-siyah. Gökyüzü tek, ama her re nk : Mo r-lacive rt-mavi, sarmaş d o l aş be mbeyaz bulutlarla. Yuk a rıd a yagmur yag ıyo r , kokluyorum. I s l a nmı yo­ rum ... He r renk ya praklardan şems iyem. Gölde ki d a ml ac ık l a rd a görüyorum yag ınu ru . Her renk yaprak yagıyor üze rime, topraga .. . İril eştikçe yagmur da mla l a rı , eziliyor yapraklar, bir de yüregim ... Her iri damla vuruyor bir yapraga, bir de yüregime .. . Kuş l a r şa rkı söylüyor keyfince. Göle yagmur, arın a­ na yaprak yag ıyor . Ku ş la r eş lik ediyor doga nın şa r­ kıs ın a. Bir ba lık s ı ç rad ı gölün içinden. Ku ş l arı göremiyorum . O agaçta m ı ? Sesleri geliyor ya lnı zca. Gökyü zünde, yü kseklerde, şu tahta köprünün parmakları aras ında belki de. Ku ş sesi mi, çocuk kahka h as ı mı? Durgun göldeki ba lı gın sessizligi mi yoksa? Tepelere gi z l e nmiş bu güzelligi yaşamadan ölünür mü? Doga re nk degi ş tiri yo r yavaş yavaş . Yaz b itti, güz geldi. Yani sonbahar ... Yapraklar yeş il , sa rı , kırm ı z ı ,

Bir dal verdi

Üstünde san yapraklar. B. Brecht.


"S oundl Your voice/ My voice/ The wind fades, the

~ ~

~

j o;

rain ceases, the sky clears! My voice is united with your voice" (Refik Durbaş) . From this viewpoint close to the sky the wooden bridge over the stream is out of sight, but I can follow the necklace of seven lakes /ike sapphires set in mounts of green and yellow fo liage. That over to the left is Sazlıgöl (Reedy Lake), the one beyond is Nazlıgöl (Flighty Lake), then comes Kurugöl (Dry Lake), Büyükgöl (Big Lake), Incegöl (Narrow Lake), Deringöl (Deep Lake) and Seringöl (Cold Lake). They are /ike poetry, the poetry in nature which must be seen, heard, smelt and lived. In which seetion of the world are we? In the centre, tower down? The loveliest scenes are hidden above, in bil/s and mountains. Here nature has opened her arms wide, and forests cradie water jlowingfrom the mountain streams to gather in bollows ... the Seven Lakes. At times a sea of cloud settles over the forest, creating a misty world, horizonless and drained of colour. At otbers the infinity of the forest sıretebes protectively around, the colourful autumn foliage beckoning. Watking through the dew-bespeckled grass in the vapour-laden air, the rich fragrance of earth and vegetation is intoxicating. At every step over ground quilted with falten teaves and grass, my feet slither on the hidden earth. Rain drops cast ripples over the surface of the lake, but cannot penetrate the canopy of trees above my head. Throwing myself down on the damp bed of grass at my feet, I watch the myriad patterns of the trees against the sky, reduced to a cut-out remnant in the background. What colour are the leaves? Every imaginab/e sbade ofyellow, red, orange and green. Colour has run wild bere. The tree trunks are brownish-purplish-blackish. Although there is only one sky, its varying tones of purple, indigo and cobalt weave in and out of the glistening white clouds. As the rain drops grow larger and heavier they batter the surface of the water and leafy brancbes with greater violence. Leaves of every colour float down to the ground. Each drop of rain echoes painfully in my heart. The birds sing all the louder as the rain fal/s on the lake and the leaves wajt to the forest jloor, /ike a chorus singing to the accompaniment of an orcbestra. A fish leaps from the water. I cannot see where the birds are. Their voices seem to be coming from all around, from the sky, from high above, perhaps from between the railings of the wooden bridge. Is it the sound of birds, or the rippling laugh of a ebi/d? No one should live without experiencing this hidden beauty on the hilltops. Summer has drawn to a close,

My love gave me a branch/ Upon it were yellaw leaves. B. Brecht.


Ayaklanmda ıslaklığı küçük otlann./ Yıkasın, bırakacağım başımı rüzgara. A.Rimbaud. tunıncu

yeni her renk.

Sık ağaç­

the cue for autumn to erupt in a last fl.amboyant display of blazoned colour bejare winter sets in. The light fillering through the leaves of the hornbeams, beeches and pines seatters on the lakes, catching toadstools and insects jleetingly in its rays. The gentle light of autumn pervades the forest. I walk along a path illuminated by the sun-/it yellaw leaves. As one fades anather lights up. The rain has washed away all impurities. Death has been extinguished, immortality prevails. Now I can walk into infinity, live without

ların a ra sından sızarak

geliyor ı şık: Yani gürgenlerin, yani kayınların , yani çamların. Su birikintilerine düşüyor süzülen ışık: yani göllere ... Mantarlara , böceklere düşüyor. Sonbaharın ışıkları yanıyar ormanın içinde. Güneşte parlayan sa rı yaprakların aydınlattığı patika yollardan yürüyonım orman içinde. Biri yanıyor, biri sönüyor yaprakların. Yağmur yıkadı işte tüm kötülükleri ... Yok oldu ölüm: Ölümsüzlük var artık. Sonsuza yürümek var. Yaşamak var ölmesizce. Güneş-

UlADENIZ

le parladı her renk. Aydınlandı , gün oldu yeniden. Işık oldu yapraklar. Sonbahar hüzün sevinç oldu , neşe oldu. Sonbahar ölüm değil , yaşam oldu. Akşam iniyor yavaştan. Günün akşamı karanlıksa ve sonbaharsa yaşa ­ mın akşamı: Karanlık mı sonbahar? Oysa yaşam var sonbaharda, ölümde yaşam, ölümele renk var oysa. Sonbahar hüzünse, ayrılıksa sonbahar. .. Her hüzün, her ayrılık rengarenkse böyle, hep hüzünlü olası geliyor insanın. Hep ... kıpkırmızı, sapsarı ve yemyeşil hüzünlenesi geliyor... •

dying Every colour is rinsed by the sunlight. It is daytime again. The leaves have been transformed into light. The melancholy of autumn has been dispersed by joy. The approach 9! death has given way for the anticipation of life. Evening begins to fal/, and autumn is the evening of life. But is autumn dark? There is life in autumn, life in death, colour in death. If autumn is sorrow and separation, if every sorrow and every separation is so alive with colour, then /et us welcome them, the reds, yellows and greens of melancholy. •

Let the wetness of the grass uıasb myfeet/ I u·il! expose my head to the wind. A. Rimbaud 16

SKYLJFE KASIM

+

NOVEMBER

1994



'

. ' ... _, ~

flıır.·

., ....

• ...... '

.

.

.

-

. . . -

.,

'\

.............

.

T""'".,.

"f!a• •

..

~

,..,

.

·.

.

~

~-·

---'Jı

• d

. ···"•

...:'::

.Af.;t'~

\

'

\If. ......

.

l'..

.

.

t

:·.

~

~--v.:i.

~L··. .•

.

.,. ...

-··

~

,.-..

.

..__,.

j

ı

.' .

'

. ı,.,.

1,.-.; ,

.

~-+

1.;

.

'!..

ic~ ·;.t.,.

,.... •

.

... \

•.

~-~-

~oj

'lif'III'Mr '•

'

.

-

..t.;


WRITER OfH O NOUR 1994

ADALET AÖAOÖLU "BEN !NANlYORUM Kİ, ROMAN YAZARI, KEND1S1NDE GERÇEKLEŞTİREMEDİKLERİNİ KİTAPLARIYLA GERÇEKLEŞTİRMEK, KEND1S1NDE AŞAMADlKLARINI YARAITlGI K1Ş1LERLE AŞMAK İSTER" .

'1 Bhl.IEVE THAT illE NOVbl.IST IS TRYING TO ACHIEVE WROUGH BOOKS 'W'HAT HE CANNOT ACHIEVE IN REAL LIFE, CREA17NG FICTIONAL CHARACTERS 'W'HO OVbl?COME 'W'HERE HE HIMSELF HAS FAILED". By MÜRŞIT BALABANLAR Photos MANUEL ÇIT AK

_)

Sinemanın

kartondan tapınakları devasa şey l ermiş gibi binlerce in sa nın üstüne yıkmaya başladıgı zamanların başı. Sinema hileleri harikalar yaratıyor . Insanlar bir iki saat için de olsa büyülenmek için akın akın bu sahte cennete dogru koşuyorlar. Babasının elini sıkı sıkıya tutmuş 5 yaşındaki bir kız çocugu da var bu ka labalıgın arasında. "King Kong"u seyredecek. Otuzlu yılların ilk yarıs ında bir sonbahar günü gördügü, ama yıl­ lar sonra ancak hatırladıgını söyledigi bu film, onun düş dünyasına yerleşecek ve bir daha ç ıkmaya­ cak. Ankara ' nın kazası

I t was the time when cinema 's seemingiy gigantic cardboard temples were beginning to crash down on people's heads. The illusions of cinema were creating miracles. People poured into this artificial paradise for a couple of hours of enchantment. Among them was a 5 year old child holding her father's hand tightly. She was going to watch King Kong. This film which she watchedon an autumn day in the early 193 0s, but did not admit that she remembered until years later, took root in her imagination and was never to •. leave again. Every so often, Adalet Agaoglu, her parents and three siblings would make the joumey from the town of Nallıhan in Ankara to Istanbul, trave/ling by train and ferryboat.

allıhan ' dan a ltı

kişilik

)

ailesiyle zaman zaman lstanbul'a gelen Adal et Agaoglu , Yüksekkaldırım ' daki evlerinin balkonundan Galata Kulesi'ne bakarken hep bu filmi h a tırlay aca k . Filmde, King Kong kızı insanlardan olabildigince uzaga ka ç ırmak istiyor. Çıktıgı yer neresi olabilir? Elbette Galata Kulesi! Adalet Agaoglu terasa her ç ıkışında Sarayburnu'nun, puslu denizin ve yüzlerce ça tının a ras ınd a yükselen Galata Kulesi'nde King Kong'u bir daha seyredecek. Kuledibi'ne her gid i ş ind e, hala, kendini , kulenin tepesindeki King Kong'un perıçes inde gördügünü söylüyor. 5 yaş ındak i kız çocugunun ilk gördügü yüksek yer de Galata Kulesi'ydi. tkisi birbirine yapıştı , düş dünyasının bir köşes ine ye rl eş ti. Bu arada büyük kentin ne oldugunu da

As she looked out at th e Ga lata

Tower from the balcony of their house in Yük.sekkaldınm she would always recall this film . In the film, King Kong wanted to carry the gir/ as far out of reach of other people as possible. Where did he go? To the top of the Galata Tower of course! Whenever Adalet Agaoglu went out on the terrace she again saw King Kong on the summit of Galata Tower, rising amidst a sea of roofs, with the headland of Topkapı Palace and the hazy water of the Golden Hom in the background. Wbenever she visits this district of Istanbul, she says that 19

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


she stili sees King Kong on top oj the tower, and herseljgrasped in his paws. The Galata Tower was the first high building which that five year old ebi/d saw. They were both linked in her mind and so remained ever afterwards. Here she learnt what a large city was: It was a place where jathers he/d their children by the band. Was not that the way she had gone to the cinema? Adalet Ağaoğlu was a teenager during the war years, whicb sbe later deseribed as, "a mire of poverty, concea led morsels, curtained lights." They were living on Hatay Street in Ankara then. With the curiosity of a young gir/, she used to spy on the comings and goings in the apartment building opposite. She discovered that the rumbustious young men who arrived one night at the street door of the building where the painter Fahir Aksoy lived and yelled for him to come down were Orhan Veli and his friends. The quiet man who spent his time reading and writing in the fiat below was none other than Refik Ahmet Sevengil. If she remembers Hatay Street as a harbour where artists of all disciBoğaz'ın uzak köşesinde her türlü kirlilikten uzak plines came and went, this is thanks to yaşıyor. S ardunyaları sararmaya başladığında Cemal her ada/escent spying sessions. Wby did she feel such curiosity about the lives of Süreya' nın dizelerini mırıldanıyor: "Aşklar da bakım artists? How far did this play a role in ister öğrenemedim gitti". She lives in a remote her own decision to become a writer? Perhaps she herself does not know for corner of the Bosphorus. When the gercıniums start to certain . But what we do know is that fade) sh e murmurs these li u es by Cemal Süreya: "Loves the name oj the gir/ who in the 1950s danced with young journalists at need care too/l keep forgetting". Ankara Pa/as baliroom and could sametimes be seen at the city's jamous restaurant, Karpiç, was now Adalet Sümer the Poet. ögrendi: Büyük kent demek, babaların çocukların ellerinThat is the geography of her private map. When it comes den tuttugu yer demekti. Sinemaya öyle gitmemi ş miydi? to the people who inhabited that terrain, this was a time Çocukluktan ilk genç kızlıga geçişi savaş y ılla rına rastlayan when the exbilaration of the 30 year old Turkish Repub/ic Adalet Agaoglu o yıll a rı , "dizboyu yoksulluk, gizlenen lokwas stil/ at its height, especially in Ankara, but alsa a time malar, örtülen ış ıkl ar" olarak yazd ı daha sonra. Ankara'da ofprojound cu/tura/ clashes and conjusion. Parenis were Hatay Sokagı'nda oturuyorlard ı. Genç kızlık merakının yol stil/ instil/ed with eastern, mystic and jeudal values, while açt ıgı "röntgenciligi"yle karş ı apartmanda neler olup binischools and social life offered western values. 7bese congini görürken, geceyarısında ressam Fahir Aksoy'un kapısı­ trasting worlds constantly cballenged Adalet Ağaoğlu na dayanan ve "Fahir, in aşagı " diye bagıran çılgın gençleduring her writing career: ''I am a writer of a society of rin Orhan Veli ve a rkadaşları oldugunu ögrendi. Alt kana contradiction which is possibly sharper than in any other sessiz sedasız okuyup yazan ise Refik Ahmet Sevengil'den country in the world, " she declared. "This contradiction is baş kası degildi. Hatay Sokagı ' nın her dalda sanatçı ithal ve a cu/tura/ duality. I was born during a period when the ihraç eden bir küçük liman oldugunu hatırlıyorsa eger, bucu/tura/ ambivalence between East and West was at its nu , o günlerdeki röntgenciligine borçlu olmalı. Sanatçı peak. A different set of value judgments prevai/ed at yaşamını böylesine merak etmesinin nedeni var mıydı? Yahome, at school af!d in social life. " zar olmasında gördüklerinin etkisi ne kadardı , bilmiyoruz. To what extent the writer was ab/e to programme her own Ama, 1950'lere dogru zaman zaman Ankara ' nın ünlü Karlife under such circumstances we do not know, bıtt she piç'ine giden, Ankara Palas'ın balolu gecelerinde genç gaherself took a close look at the extent to which the individzetecilerle dans eden kızın ad ı art ık " Şair Adalet Si.imer"di. ual can programme his or her own life in her novel, lşte onun içsel ha ritas ının çizdigi cografya. "77m·e or Fu11r People". The year was 1984 and she had O cografyanın üstündeki insanlara gelince ...

1

1

20

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


"If anyone asks me ıvhat an ut sounds like, I say it is like those evenings when JVe sat mith my grandfather on the divan around a tray like a bird with a broken wing ... Is the so und of the ut an evening, or the trace of an evening?" ·Adalet AJjaoğlu, "17Je EJ?mi11g" in "Ibe First Soımd r!f"Sife11cc ". heard the footsteps of the provincial bourgeoisie resounding on the gmund. Her descriptions of their encounter with Istanbul is /ike a preview of the picture taday. Agaoglu is at the same time a person who has turned an investigative rye on the city and urban life. Like her cal/ection of porcelain, copper, lamps and other cu/tura/ objects of the pası which lose none of their value over the years, she has saved sentences, lines and paragraphs about the city which have likewise remained applicable. "Tanpınar 's city, " says the writer, "is a symbol of rupture in our lives, of the inability to resisı either old or new. " As she says, it has been pointed out by many that this interest is based on nostalgia. "However, " says Agaoğlu, "every line reflecting our writers' view of our cities is fil/ed with warnings against future lass. " Adalet Agaoglu loves the city and true urban life, but not the state of Istanbul taday. Living in a remote corner of the Bosphorıts, keeping her distance from all kinc/s of pollution , she yearns for and lo ves nature. Winter and summer she feeds the birc/s which sing in the boughs of the bay tree. When the geraniums begin to fade, she quotes these lines by Cemal Sürrya: "Loves need care too/1 keep forgetting. " Then Chekhov's "lvanov " comes to mind, in which Sasha says, "The more effort love requires the finer it becomes, the more intensely it can be fe lt. " Having touched on the subject of

Cumhuriyet heyecanının, başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye'yi sard ı gı o yıllarda, derin kültür ça tı şmalarının ka rgaşası da yaşan ıyordu. Dogulu , mistik, feoda l degerlerle yüklü ana-babalar, Batılı egitim veren okul ve hayat... Bu farklı dünyalar Adalet Agaoglu'nun yazarlıgında hep karşısına çı ktı : "Ben" diyordu , "belki de dünyanın başka hiçbir ülkesinde bu kadar keskin olmayan, bir çelişki toplumunun yazarıyım. Bu çelişki kültürel ikiliktir. Dogu -Batı kültürel ikileminin çok yogun yaşa ndıgı bir dönem içinde dogdum... Evde ay rı , okulda ayrı , toplumsal hayatta ayrı deger ölçüleri. .." Bu panorama içinde , yazar kendi h ayat ını ne kadar programlayabilirdi bilmiyoru z, ama insan yaşamının birey tarafından ne oranda programlanabilecegi sorusunu "Üç Beş Kişi "de derinlemesine didikledi. Yıl 1984'tü ve o , taşra burjuvazisinin bastıgı yeri gıc ırd atan ayak seslerini işitmişti. O insanların istanbul'la yüzleşmesini a nl at tı g ı satırlar bugünün haritas ının taslagı say ıl abilir.

Agaoglu kent ve kentlilik üstüne kafa yarmuş düşün­ ce ki şis idir ayn ı zamanda. Degerinden bir şey kaybet11

Bir ut sesi nedir, diye sorulursa bana, büyükbabamla, sedirin üstünde, bir kanadı kırık kuşu olan tepsinin başında birlikte oturduğumuz akşamüstleridir 11 11 öğretmenim, derim • ( ... ) Ut sesi bir akşamüstü müdür, bir akşamüstünün izi midir yoksa? 11 A. Ağao.qtu'nun, "Sessizliğin !lk Sesi"ndeki "Akşamüstü" hikayesinden. 21

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994




meyen porselenler, bakır­ lar, lambalar gibi eskinin kültürel "lüksleri"ni şimdiki evinde muhafaza ederken, kentle ilgili ve yine degerinden bir şey kaybetmeyen cümle, satır veya paragrafIarı da sa kl a mıştır. "Tanpı­ nar'daki kent" diyor yazar, " hayatımızdaki kopuk kopuklugun, eskiye de yeniye de dirençsizligin bir simgesidir". Yazarın da i aret ettigi gibi bu ilginin nostaljik oldugu çok söylendi, söyleniyor. "Oysa" diyor Agaoglu , "ya z arımız ın kentlere bakışını yansıtan her satırı, önümüzdeki zamanın kayıplarına kar ş ı u yanlarla doludur". Kenti ve gerçek kentliligi seviyor Adalet Agaoglu. Ama İstanbul ' un bu halini degil . Bogaz ' ın uzak köşe ­ sinde her türlü kirlilikten uzak yaşamaya ça lı ş ırk en, dogayı da özlüyor, seviyor. Defne dall a rı a ltın da cıvı l ­ daşıp duran ku şlarını yazkış besliyor. Sardunyaları sararmaya başladıgında "Aşklar da bakım ister 1 ögrenemedim gitti" diyor. Cemal Süreya ' nın bu dizelerini mırıJ danırken , Çehov'un "İvanov"u aklına geliyor. Şaşa şöyle diyor: "Aşk ne kadar emek isterse o kadar güzelleşir , a nlıyor musun, o kadar iyi hissedilir". Söz aşktan, sevgiden, etkilerımekten açılmışken biraz daha yaklaşalım ona. Henüz ondördündeyken "Çalıku ş u " nu okuyan birçok genç kız gibi Anadolu'nun uzak köşelerine ışık saçmaya gitmek isteyen yazar, Fahri Celal 'in hikayelerine bayılıyor. Gençliginde belleginde kalan, şimdi gezinen gölgeleri yerli yerine oturtmak için eski kitapl a rı yeniden okuyor. Sait Faik'i, j ean Genet'yi, joseph Conrad ' ı seviyor. De Sade, Malraux, Canetti, Kundera ve Umberto Eco hayran oldugu yazarlar. Oyun yazarlan arasında ise aklına ilk gelen isim Anton Çehov. Çehov ona göre çagdaş ritmin habercisi. Ölmeye Yatmak'la başlayan romancılıgı Fikrimin İnce Gülü , Bir Dügün Gecesi, Yazsonu, Hayır ve Ruh Üşümesi'yle devam eden Agaoglu , Sait Faik Hikaye Armaganı'n ı a l dıgı "Yüksek Gerilim"den başka Sessizligin tık Sesi ve Hadi Gidelim'le hikaye yazmayı sürdürdü. Eserlerini ve a ldıgı ödüllerin hepsini burada anmak istemiyoruz. 1960 ' Iı yıllarda n bugüne, otuz yılı aşkın bir süre içinde roman, hikaye, deneme, oyun türlerinde yazan Adalet Agaoglu'nun birçok ödülü var çünkü. O, bu yıl Kasım ayı­ nın ilk haftas ında aç ılacak olan İstanbul Kitap Fuarı ' nın da "Onur Yazarı " olacak. Selim İleri , "her hayat, her töre, her toplumsal koşul ke ndine özgü bir roman geliştirir" diyordu. Bu sözler Adalet Agaoglu için de geçerli. O, özgün olmayı ba şa rmış nitelikli bir roman cı. •

Ağaoğlu

kent ve kentlilik üstüne kafa yarmuş bir düşünce kişisidir ayın

zamanda. O , özgün başarmış

nitelikli bir romancı ... Ağaoğlu is at the same time a person who has turned an investigative eye on the cit_v and urban life. She is a novelist J1Jho has sought andfound orighıalit_v. 24

SKYLIFE KASIM

olmayı

+

NOVEMBER- 1994

authors and tbeir injluence on her work, /et us pursue the matter a little furtber. Like many young gir/s, after reading the novel "Çalıkuşu " sbe was determined to spread the ligbt of teaming in distant parts of Anatolia. Sbe adares the stories of Fabri Celal. Sbe has begun re-reading the books of her youtb, to give new substance to the shades wandering in her memory. Sbe loves Sait Faik, jean Genel and ]oseph Conrad, and is an admirer of De Sade, Malraux, Canetti, Kundera and Umberto Eco. Sbe is enchanted and even admits to being jealous of tbeir intelligence, ability to syntbesise and sıruc­ tural composttion . Cbekhov is her favourite playwrigbt, and in her view the barbinger of modern rbythm. Adalet Ağaoğlu is the autbor of six novels and numerous short stories, one of wbich has been awarded the Sait Faik Short Story Prize. I will not list the other awards she has received here, because in a writing career of over 30 years, including essays and plays, Adalet Ağaoğlu has been the recipient of many. Bul since it is topical I will mention that she will be "Writer of Honour " at Istanbul Book Fair during the first week of November this year. Selim Ileri has said that "Each life, each custom, each social factor inspires its own novel. " The same is true for Adalet Agaoğlu. She is a novelisı who has sought and found originality. •


AK ALTIN PLAZA <t HOTEL ~ &ncAfJ~

AK ALTIN PLAZA HOTEL, WITH ITS ı ı 7 ROOMS, 20 SUITS, BANQUET AND CONFERENCE HALLS, HEALTH AND FITNESS CENTERS OPENS IN NOWEMBER ı 994. FOR RESERVATIONS PLEASE CONTACT TOURISM 2000 PHONE: (2ı6) 349 30 06 1 3 LINES FAX: (2ı6) 349 99 42 IN ISTANBUL, TURKEY

.....: WE ALSO OFFER SERVICED OFFICE SPACES FOR INDIVIDUAL OR COMPANY RENT.

FOR YOUR BUSINESS IN ASHGABAT YOU CAN SET UP YOUR TEMPORARY OR 2 PERMANENT OFFICE WITHIN OUR 2ı 74 SM OFFICE SPACE

TURKMENISTAN Karakuliyev 78 744000 Ashgabat P.O. Box 84 Phone: (7) (3632) 511 238 1 226 645 Fax: (7) (3632) 511 18 7 TURKEY COMFORT HOTEL MANAGEMENT Güzel Sokak Heper Apt. No.2 D. 7 81030 Selamiçeşme 1 ISTANBUL Phone: (90) (216) 302 64 5013 Lines Fax: (90) (216) 302 64 53




Kaçkar Büyük Deniz Gölü, Kaçkarların en yüksek noktasına ulcqmak isteyenlerin mala vererek Deniz lake is a spectacular spot where dimbers heading for the summit halı to rest. Güneşin kıpkızıl gülüşüyle dogar gün. " Kuşluk vakti" sis sarar, serin külrengiyle yıkanırken tüm sesler, çıngıraklar eşlik eder çocukların yayiaları saran sesine. Akşamlar, günün kapanan gözleridir; kirpik sesleri duyulur Kaçkarlar'da. Varoluşu inkar eden karaniı­ gm inadı , yenilir biraz sonra göllerine düşen ayın

soluklandıkları

'-

The day dawns with the deep red smile of a sun veiled by the early moming mists. In the cool pale light of the new day the sound of bel/s and shouts of children mingle on the alpine pastures. As the day eloses its eyes into the slumber of evening it is the tum of noctumal creatures to be heard in the Kaçkars. The stubbom denial of existence by the night is soon belied by the moon 's reflection on the lakes. By age old tradition the people of Turkey 's Black Sea region move to their pastures in the mountains when summer arrives. Once this was a necessity as wellasa welcome move from the hot lowlands, but although this has changed, nowhere in rural Turkey is this tradition stili as strongly alive taday as in the summer villages of the Kaçkars and other mountain ranges in this northeastern region. The high Kaçkar range stretching along the boundary between the provinces of Rize and Artvin ineludes five high peaks nearly four thousand metres in height, Altıparmak, Kuşaklı Kaçkar, Bulut, Kaçkar Tepesi and Verçenik . The range forms more than a visual line between the two provinces, but is also an insuperable obstaele to the waves of mist which rise in Rize, ereating an astonishing divergency of elimale between the north and south sides of the range. The temperate elimale reigning in the former gives way to a continental

tanıklıgına.

Yüzyıllardır

süregelen bir gelenek Karadeniz'de yaz gelince daglara, yaylalara yani daha serine çıkmak. Kaçkarlar ve çevresindeki "yaz köyleri" ayıncı özellikleriyle-demografik ve cografi- bu gelenegin en canlı yaşam alanı Karadeniz'de. Kaçkar Dagları, Karadeniz'in Dogusu'nda, Rize'yle Artvin illerini birbirinden ayıran yüksek bir çizgi gibi uzanır. Altıparmak, Kuşaklı Kaçkar, Bulut, Kaçkar Tepesi ve Verçenik gibi dörtbin metre yükseklige yakın beş tepeyi de içine alan bir silsilenin genel adıd ı r Kaçkar Dagları. Bu silsile, sadece iki ili ayıran görsel bir çizgi olmakla kalmıyor; aynı zamanda Kuzey'den, yani Rize tarafından gelip yükselen sis dalga sının Güney'e, Artvin yönüne geçmesini önleyen bir engel aynı zamanda. Bu engel, inanılmaz bir iklim farkı yaratıyor Kaçkar ' ın iki yüzünde: Kuzey'de ılıman iklim, Güney'de kara iklimi hakim. 28

SKYLIFE-KI!.&IM

e}siz güzellikteki yerierden biridir. 1 Kaçkar Büyük

+

NOVEMBER

1994



Kaçkar'ın yaylaları, Güney'de Artvin'in Yusufeli ilçesi, Kuzey'de ise Rize'nin Çamlıhem~in ilçesinden uzanır dağlara. 1 The alpine pastures ol the Kaçkar start from Yusufeli in Artvin to the south, and sıretch to Çamlıhem~in in Rize to the norıh, offering wonderful hiking routes from pasture to pasture across the range.

lklim farkını özellikle yazları hissetmek mümkün. Kuzey'de sabahleyin yükselen güneşi; ögle saatlerinde sisin etkisine yenik düşüyor, akşamüstü yagmur çiselemeye başlıyor genellikle. Güney tarafın­ da ise, Mayıs ayında başlayıp Eylül'e kadar süren kuraklık , insanları topluca yagmur duasına yöneltecek kadar etkili. "Kaçkar'ın yaylal arı" Güney'de Artvin'in Yusufeli 11çesi, Kuzey'de ise Rize'nin Çarnlıhemşin ilçesinden uzanır daglara. En güzeli, Rize'nin iki kıyı ilçesi Ardeşen ile Pazar aras ından denize dökülen Fırtına Çayı ' nı izleyip Çamlıhemşin ' den geçerek Ayder Yayiası'na giden yemyeşil yolu almak. .. Kırk yıllık ahşap pansiyonların betona karşı mücadelesine konukların tercihi destek o lur Ayder'de . Alabalık ve Ayder balını da içeren yerel mutfak ve kaplıcalar , "dag yayl aları " na dogru yola çıkmadan önce çok hoş bir ilk durak olarak durur konukların önünde. Artık , " uygarlıgın " en son belirtileri olan beton, trafik sıkışıklıgı ve ülkeyi son on yılda saran plastikten kaçıp tümüyle dogaya verebilirsiniz kendinizi. Tüm Kaçkar yayialarının ortak özelligi, herbirinin bir vadi içinde ve mutlaka derenin yakınında kurulmuş olması. Tüm evler yerli taş ya da ahşaptan

climate in the latter. This sharp climatic divide is at no time more striking than in summer. On the northem slopes the sun prevails in the momings, but towards noon is hidden by mist, and in the Iate aftemoon it usually begins to drizzle. Yet on the southem slopes the drought which lasts from May to September is often so severe that the inhabitants gather topray for rain. The alpine pastures of the Kaçkar start from Yusufeli in Artvin to the south, and stretch to Çamlıhemşin in Riz e to the north, o.ffering wonderful hiking routes from pasture to pasture across the range. The loveliest is that along the banks of the wild Fırtına Çayı ( appropriately trans/ating as Storm River) which pours into the sea between Ardeşen and Pazar after flowing through Çamlıhemşin and the Ayder yayla or alpine pasture. Visitors who prefer to stay in the traditional wooden houses at Ayder are making their contribution to stemming the tide of concrete architecture which is sweeping through the towns. AtAyder you can savour a delicious meal of trout and local honey, and enjoy a restorative soak in the mineral baths before setting o.ff up into the mountains. Leaving the concrete, tra.ffic and plastic which symbolise modem "civilisation " far behind, you can launch yourself into the embrace of unspoilt nature.

yap ılma.

Yaylalarda, insan

yaşamında

yeri olan her

şey

ade30

SKYLIFE K A SI M

+

NOVE MEreR

199 4


"Bankaınız, heın paraınızı

he ın

sağlığıınızı Osmanlı Bankası,

size bem

paranızı

farklı

HSMH

SaiJiık Sigorta/ı

saiJlık

Bizden tanız

koruyan

vermesil

varsa bile biç

Osmanlı Bankası'na,

koruyor ... "

saiJ iıiJınızı

bem de

bir hizmet sunuyo r:

Mevduat Şu

Hesabı.

saiJiık

sigor-

düşünmeyin ;

gelin

anda

HSMH ile

tanışın .

sevdik-

Sadece kendinizi degil, terinizi de altına alın.

Sağlık Sigortalı

sadece

Mevduat

O smanlı Bankası'

Hesabı

nda var.

0 S MA N LI BAN KA S I Ayrıntılı

bilgi için telefon

num aramız:

(0-212) 251 18 99


ve mutlaka her tepenin, her pına­ hatta taşların bile adı konuyor: "Egrioluk Pına­ rı" , "Lanetleme Tepesi", "Öküz Çayırı", "Sevdalı Kaya" gibi. Şair Özdemir Asaf, "herkesin bir hikayesi vardır ama herkesin bir şiiri yoktur" derken yanılı­ yor diye düşünürsünüz burada. Pınarların, taşların, dagların , insanların öykülerinin yanısıra şiirleri , hatta türküleri bile var. Yaylacılıgın hiçbir ekonomik niteligi kalmamış artık. Hayvancılık bile ancak "eve yetecek kadar" yapılıyor. Ekonomik nedenlerle yaşanan büyük göçlerden arta kalanlar yaşatıyor gelenegi. "Yaz köyleri"nin asıl insan unsurunu, artık geçmişte yaşayan "hüzünlü " yaşlı kadınlarla çocuklar oluşturuyor. Erkekler "gurbet"tedir, yani büyük şehirde . Genç kadınlar yazları köyde, mısır tarlalarının yerini alan çay tarlalarında. Herkesi bir araya ancak şenlikler getiriyor. Her yıl, özellikle gençlerin akın akın yaylalara ç ıkıp on gün süreyle, nefesli bir yerel çalgı olan "tulum" eşliginde horonlar oy na yara k ayların yorgunlugunu atmasını saglayan geleneksel eglencelerin adı "Vartavor" . Her yaylada ayrı ayrı düzenlenen vartavor, Kaç-

kişileştiriliyor

All the Kaçkar pastures are set in a valley witb a stream running through them, and the bouses are stil/ built eitber of local stone or wood. On the pastures virtual/y every bill, spring, and even rock is identified by name: Crooked Gutter Spring, Hill of the Cursed, Ox Meadow, Lovesick Rock and so on. When the poet ÖzdemirAsaf said that "Everyone has a story, but not everyone has a poem, " be was not thinking of the Kaçkars. Here not only do the springs, rocks, mountains and people have tbeir stories, but each tbeir own poems and songs. The mountain pastures no tonger seroe an economic function, since animal busbandry is no tonger practised on a commercial scale. Only those left behind by the waves of urban migratian stil! keep a few bead of livestock for tbeir own needs. Elderly women living in the past and children inhabit the once busy summer villages taday. Tbeir menfo/k m-e working in factories and offices in the cities, and the younger women are busy til/ing the tea plantations wbich have supplanted the maize fields. Only the traditional alpine fesliva/s stili bring everyone flocking into the mountains. For ten days every karlar ' ı , cıvıl cıvıl year no young perhale getirir. Sonra, son would miss the Hint ya da İran ipecbance to dance ginden yapılan sathe local "bom n" to dece bu yaylalara the strains of the özgü rengarenk Kaçkar yayiaiarının ortak özelliği, herbirinin bir vadi içinde ve mutlaka bir derenin yakınında kurulmu~ olması./ All the Kaçkar paıtures are set in valleyı with ıtreams running through them. bagpipes, and play "baş baglama" aracı the traditional olan "şay " ı y l a daggames known as vartavor, wbich are he/d on every ları daha da güzelleştiren genç kızlar ve "gurbetçi" yayla, ringing witb ıııusic and thronged witb colowful erkekler ayrılırlar yayladan. Artık büyükanneyle çocukların birlikte yaşamı başlamıştır. Dogayla mikacrowds, the young women wearing the brightly hued delenin anlamsızlıgını yüzyıllardır bilen, onunla şay made of Indian or Iranian si/k on their heads. The uyumu başarmış bilgece bir yaşam. Dogal olmayan festival over, they disperse, leaving the pastU1-es to !heir her şeyi sessizce dışlamalarıyla en eski ve en tutarlı grandıııotbers and the younger ebi/dren. Here life is moulded by centuries of struggling against nature, "çevreciler"in yaşamı yani .. . Daglarda ve yayla larda, haftalarca sürebilecek yüand is wise in the ways of adapting to it. This is the life of the oldest and most consistent "environmentalists", rüyüşler yapmak mümkün. Yagışın çok oldugu Kuwho have quietly alienated everything that is not natuzey'den, sürekli güneşli Güney tarafına geçişi sagral. layan herbiri 3 bin metreden yüksek olan üzeri süHikes lasting weeks can be taken through the spectacurekli karlı on kadar "geçit", adeta iki ayrı dünyanın lar scenery, crossiııg the mountaiııs from the rainy yüksek kapıları gibi dururlar. Bir yanda akşam üstü north to the perpetually sunny south through the ten or tüm varoluşu örten külrengi bir perde, diger yanda güneş ve aydınlıgın çagrısı. Güney'e yönelmenin so passes above the s now line. At a beigbt of over three thousand ıııetres they are /ike higb gates separating vakti gelmiştir artık! Güneşin doguşu Dogu'da güzeldir. R. Bach ' ın Martwo different worlds. To one side an asb coloured curtı ' sı, ]. Livingston'ın deyişiyle "en yüksege çıkıp en tain swathes !and and sky in the aftemoons, white to ta

rın

32

S K V LI F E.- KASI M

+

NOV EMSER

19 9 4


uzagı görebilmek" de bütün daglarda heyecan verir the other the sun blazes invitingly, illuminating every insana. Ama, sadece Kaçkar tepelerinden bakınca b/ade ofgrass. It is time to turn soutbwards! görebilirsiniz bir yanınızda sis içinde kayboluşu , diSunrise is a magnificent sigbt bere. As j.Livingston said ger yanınızda "biz hala buradayız " diyen güneş yain R.Bacb 's jonathan Seagull, looking into the furtbest nıgı dagları ve yay la ları, aynı anda. Güneş batmaz distance from a great beigbt is an exhilarating experiburada; önce gözgözü görmez sisierin külrengiyle ence. But only from the peaks of the Kaçkar mountains yıkanır, sonra sessizce gömülür ufkun dibine. Her can you look out over mountains and pastures swalgün yinelenir bu tören. lowed up by a sea of mist to the one band and brilaatlerce, hatta bazen günlerce; ku ş lar ve utangaç liantly bighligbted by the sun to the other, convincing dag ke ç il e rind en you that they stili really başka can lı görmeexist. To the north the den yürüyebilirsiniz sun does not set but is daglarda . Yolunuz first shrouded in thick bir yayladan geçer mist, then silently sinks sonra. "Merhaba" dito the borizon. Every ye n yaşl ıl a r ve çoevening the same cerecuklar hala yok olmony is repeated. You can walk for hours mayan konukseverand sametimes days in likle bir tas ayran suthe mountains without nar tüm yorgunlugumeeting any other /ivnuzu alan. Bazan de ing ereatıtre apart from dünyanın çeşitli ülbirds and shy moım­ kelerinden gelen birtain goats. When you birinden çok farklı pass across a yayla, the in sa nları bir a rad a elderly inhabitants and görebilirsiniz: Annesi their grandebildren ve gitarıyla gelip, gegreet you with a friendceler boyu "tulum " ly "merhaba " and of!er ça lınan yaylada çayou a bowl of bulterdırda kalan onbir mi/k which saathes yaş ınd a bir kız ; your tiredness away. "yeş ilin yedi rengi"ni You might encounter ya da sik lamen ve same very different visikardelen gibi yok oltors from other counmakta olan çiçekleri tries: an eleven year old arayan botanist bir gir! camping on the "dede "; " kayıp cenyayla with her motber; n et"i ararken yolu an elderly botanisı daglara düşen 90'lı seeking rare cyclamens yılların genç "hip and snowdrops in the pi "le ri gibi ... Daha aşagılara indikçe pikgreen tur/; New Age Kaçkarl ar, Rize ve Artvin illerini birbirinden ayıran yüksek bir çizgi gibi uzanırJ The hippies seeking parnik ç il e rin yarattıgı high Kaçkar range sıretehes along the boundary between the provinm of Rize and Artvin. adise lost in the mounçöp ve plastik sorutain tops ... Further down near towns and villages you nuyla karş ılaşmak mümkün. Ama yine de piknikçioccasionally come across the debris left by careless picler dışındaki herkesin plastik, beton ve çöpü yok nickers, but otherwise locals and visitors alike are conetme çabaları umut verici. scientious about dea/ing with their waste. Kaçkarlar, kent hayatıyla doga arasında özellikle The gu!f between urban life and the countryside is even son yıllarda yaratı l an uçurumdan dagan iç çe lişk i­ more sharply focused in the Kaçkars than elsewbere. leri daha da bir duyuruyor insana. Buradan kent Here the inevitable return to the city seems to involve a yaşamına yeniden dönüşünüzü dogaya karşı bir ıraumatic rejection of nature. This contradiction is sumtercih olarak düşünmeden edemiyorsunuz. Kaçkar marised by the entry of a mountaineer in his notebook Tepesi'ndeki zirve defterine bir dagcının yazdıkları on the summit of Kaçkar Tepesi: '7be city is far away .. . I bu çelişki yi özetliyor as lında: am obliged to return. I am afraid that there will be no "Şe hir uzak ... Dönecegim mecburen. Korkarım , vatime to make love with the mountains again" • • kit kalmaz bir gün sevişıneye daglarla".. . 33

SKYLIFE KASiM

+

NOVEMBER

1994


OPEL V

VECTRA ALMAK IÇIN "1

Hava

yasuğı

16 V Motor/Katalitik konvertör

Kapı

içi çift çelik barlar

ABS Fren

Size "neden Vectra", diye soran olursa, kaç farklı cevap verebileceğinizi artık biliyorsunuz. Meraklılara, Opel \ 'ectra'nın çarpmalardan etkilenmeyesiniz diye hava yastığı t~ıyan ama "en iyi önlem hiç çarpmamaktır" diy düşünülüp, ABS ile donatılmış bir otomobil olduğunu söyleyebilirsiniz .. . Ya da gergili emniyet kemerleriyle sizi koruyan ama kapı içindeki barlada "kendini" korumayı da ihmal etmeyen bir otomobil olduğunu ... Belki de sunroof'u sayesinde havayla çok iyi ilişkileri olan ama gökyüzünü temiz tutmak için katalitik konverter

· G.\1 modellerıo oze llıklerınde dc~ışık lık yapma hakkını kendınde sakJ ı tutar

ı


ECTRA

IR ARABA" NEDEN VAR

Gergili emniyet kemeri

Sunroof

Opel Assistance

taşıyacak

J

kadar düşüneeli bir otomobil olduğunu ... Sormaya devam ediyorlarsa, Opel Vectra'nın 16 valfli ınotorundan, Vectra'lan ve sizi koruma altına alan Opel Assistance'dan, Vectra'nın başka bir otomobil değil bambaşka bir dünya olduğundan ve en önemlisi, bu otomobilin Türkiye'de üretildiğinden söz edebilirsiniz. Birileri hala "neden Vectra" diye soruyorsa, onlara deyin ki "gerçek neden, Vectra" ... Opel dah a iyi bir otomobil. Daha iyi bir seçim.

OPEL-8-


DIVING

in the

KAÇKAR

MOUNTAINS

KAÇKARLAR'DA By U . ÖZKAL & M . EGI

Photos A . ÖZMAN & M . UZ

açkar Büyük Deniz Gölü, Dilberdüzü 'nden ziıveye giden yolun üzerinde yer alır. Kaçkarların en yüksek noktasına ulaşmak isteyenlerin mala verdikleri yerlerden biridir. Adının da çagrıştırdıgı gibi oldukça geniş C400 metre çapında) ve derin (60 metre) bir göldür. 16 Temmuz - 3 Agustos tarihinde Kaçkar'a tırmanışa gelen yerli ve yabancı turistler bir soluk almak için gölün kıyısına geldiklerinde gözlerine inanamadılar : 2 büyük ve 5 küçük çadırdan olu şan bir kamp ku-

açkar Büyük Deniz lake lies near the highest summit of the Kaçkar mountains on the route from Dilberdüzü. Tbis is one of the spots where mountaineers take a fina! rest bejare tackling the summit. As its name implies (it transtates as the Kaçkar Great Sea), this lake is relatively large at 400 metres in diameter, and registers a depth of 60 metres. Tbe Turkish and foreign mountain climbers who halı­ ed on the banks of the lake betwen 16 july and 3

K

K

36

SKYLIFE

KASIM

DALIŞ

+

NOVEMBER

1994

'-


August on tbeir way up to the summit were astonisbed to find a group of scuba divers bappily installed in two large and five smail tents. All the parapbernalia of the sport was in evidence: aqualungs, a pressure cbamber, generator, compressor, and a bost of other tecbnical and medical equipment, including computers. How on eartb bad so mucb beavy equipment been carried up to this desaiate spot, and why, they wondered. The answers received by those who could not resisı inquiring were more interesting than the sigbt of the mountain top diving camp. This was part of a bigb altitude diving programme launcbed by the Bospborus Universi~y Underwater Sports Association (BÜSAS) on Mount Uludag in 1990, and wbicb has continued witb diving sessions on Mount Kaçkar and Mount Süpban. The object is to study wbetber altitude affects decompression sickness, and if so the nature of the changes observed. The group 's work has earned tbem an international name in this field already. One application of tbeir.findings is to determine appropriate diving metb-

rulmuş

ve kamp sakinleri sanki güneyde bir tatil köyünde "bir de SCUBA'yı (Self Contained Underwater Breathing Apparatus) denesek" rahatlıgı içinde dalış yapmaktaydı. Etrafa bakıldıgında görülen dalış tüpleri, 3 metre boyunda dalgıçların vurgun yemesi halinde kullanılacak basınç odası, jeneratör, kompresör, bilgisayarlar, diger teknik ve tıbbi malzeme, izleyenierin aklına, ister istemez "bu kadar malzeme buraya nasıl ve niçin getirildi" sorularını getiriyordu. Çogu kez merakını yenerneyen izleyicilerin aldıkları cevaplar gördüklerinden de ilgi çekiciydi: Çalışma , Bogaziçi Üniversitesi Sualtı Sporları ' nın (BÜSAS) 1990 yılında Uludag'da başlattıgı irtifa dalış programının bir parçasıydı. Uludag'dan bu yana Kaçkar ve Süphan'da yapılan dalışlar kulübün bu alanda dünya çapında tanınmasını saglamıştı. Çalışmaların amacı deniz seviyesinde yapılan dalışiarda görülen "vurgun" hastalıgının, farklı bir ortamda dalış yapıl­ dıgında ne tür degişiklikler gösterecegini izlemekti. 37

S K Y.LlF.E _!{A S lM

+

N OVE MB E R

1994


Böylece yüksek irtifada yer alan baraj göllerinde uygulanacak dalış yöntemleri belirlenecek, daha önemlisi aşırı derin dalışiarda kullanıl an "doygunluk" teknigi konusunda da veri elde edilecekti (Her iki dalış tipi de ekonomik açıdan önem taşımakta­ dır). Bu açıdan deniz dibinde belli bir derinlikte çok uzun süre geçirmekle, irtifada uzun süre kalmak ortak özellik taşımaktaydı. İrt ifa dalışiarı bu konudaki tıbbi degiş iml eri incelemek için risksiz ve ucuz bir yöntemdi. Bu yılki ça lı şmaya Norveçli bilim adamlarının da katılması olaya uluslararası bir nitelik kazandırdı. Ça lı şma için gereken tıb­ bi destek İstanbul Üniversitesi Sua ltı Hekimligi Anabilimleri tarafından sag l a ndı. ÇAPASAS dalgıç l arı da ça lışmaya katkıda bulundular. Sualtın­ da geçecek zamanın degerlendirilmesi için BÜSAS' ın ABD 'de doktora ögre nimi gören üyeleri gölün kimyasal ve biyolojik özelliklerini incelediler. Ancak tüm bu an-

ods for high altitude reservoirs, and anather oj even more importance is to obtain data on the saturation technique used for extremely deep diving. Both oj these diving situations have economic implications. Spending a long period at great depth on the seabed and staying for a simi/ar period at a great altitude share comman characteristics. Tberejore, high altitude diving is a law-risk and relatively cheap method oj studying the physiological changes which come about. This year Norwegian scientists participated in the study, placing it on an internationalplanefor the first time. The medical hack-up required for the programme is being provided by Istanbul University Department of Underwater Medicine, and divers of the ÇAPASAS association are alsa involved. In order to calculate the time to be spent underwater members of BÜSAS currently studying for doctorates at US universities examined the chemical and biological characteristics of the lake. Two tons of equipment therejore had to be carried up to a height oj 3412 metres through trackless mountain terrain. Fourteen mu/es took two days to cany all of it from the nearest village of Olgun/ar, and in parts where the route was too difficult even for the m ules, the members oj the research team and volunteers from the village had to cany it on their backs. The costs of the entire undertaking were met by DHL Worldwide Express and Bosphorus University Foundation, while Un ilever and Karanlık Oda provided same of the materials used. All this effort, long periods spent underwater by the divers and the daily hours ofphysiological tesis in rain and hail storms proved worth it. By the time the group dismantled their tents on 3 A ugust they had gathered enough information for three or four scientific papers without any of the divers suffering from decompression sickness. The contributions of this phase of the study programme have added a fresh dimension to knowledge in this essenfiat field, to the satisfaction of all involved. •

latı l anların gerçekleştiril­

mesi için 2 ton malzemenin 3.412 metreye çı­ k artılm as ı gerekiyordu. Bunun için 14 katır , 2 g ün boyunca Yusufeli 'nin Olgunlar köyünden malzeme taşıdı. Yolun bozuldugu yerlerde ekip üyeleri ve Olgunlar köy sakinleri tüm yükü s ırtl arında y uk arı ç ıkar­

dılar . Ça lı şmanın mali destegi DHL Worldwide Express ve Bogaziçi Üniversitesi Vakfı tarafından saglandı. Bunun ya nı sıra Unilever ve Karanlık Oda ça lı şmaya malzeme destegiyle katkıda bulundu. Ancak tüm bu çabalar, sualtında geçirilen uzun dakikalar, bitmek bilmeyen fizyolojik ölçümler, dolu ve yagmur altında geçirile n günler istenilen sonuçların elde edilmesi için degerdi. Grup 3 Agustos'ta çadı rl arını sökerken, hiçbir vurgun hastalıgı ile karşılaşmamanın mutlulugunu yaşadı. 3 ile 4 bilimsel makaleye yetecek kadar veri toplayan bilim adamları kadar, bu çalışmaya katıl­ m a nın gururunu taşıyan dalgıçlar da bilinmeyenin ortaya çıkmasının rahatlıgı içinde evlerine döndüler. •

+

38

SKYLIFE KASI M

NOVEMBER

1994


Dünyalı olmayı başarmak ...

_)

Dünya pazarlarında başarının koşulu, kaliteye yatırım yapmaktır. Dünya

pazarlarında yaşanan

rekabet, kalitede

ileri teknoloji kullanan, üretimde kaliteye iş

yatır ım

yapan

kazanıyor.

kurarken ya da teknolojinizi yenilerken,

Garanti Leasing 'e gelin ... Uzman, ve

yoğunlaştı ...

akılcı

çözümlerinden

ya ratıcı

yararlanın.

ll

r:rJ GARANTİ ~ LEASING

Akıllı yatırım. Akılcı işbirliği.

GARANTI FINANSAL KIRALAMA A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜK: Ortaklar caddesi, Bahçeler Sokak No: ı3 Meddiyeköy 80290 Istanbul Tel: (0-2ı2) 288 55 08 (6 hat) Faks: (0-212) 274 18 45 MERTER: Fatih caddesi, Akçaag<ıç Sokak No: 1 Kat: 2 Merter 34010 Istanbul Tel: (0-212) 637 28 82 (4 hat) Faks: (0-212) 637 06 84

Garanti Finansal Kiralama A.Ş bir Garanti Bankasi iştirakidir.


;no:;aic nut:覺'f!tttn in thf! :;bou!d hf! on thf! itinf!rary y':; f!tt:;tf!rtt J'tlf!ditf!rranf!!ttt rf!gion. By MEHMET SADl K

+

40

SKYLIFE KAS IM

NOVEMBER

1994

Pbotos

A HM ET K UZIK


I n 1933 Monsieur Prost, Inspector of Antiquities for the sub-province of lskenderun decided to collect the antiquities in the region, and in this way Antakya Museum came into being. 1be classification of objects discovered by foreign archaeologists in the province of Antakya took nine years, and not until 1948 did the museum eventually open to the public. As the second largest mosaic museum in the world, Antakya Museum should be on the itinerary of every visitor to Turkey 's eastern Mediterranean region. 1be mosaics exhibited in five large rooms bear a close resemblance to the art of Pompeii, which is thought to have influenced that of Antakya. 1be resemblance is particularly evident in the difficulties with perspective experienced by the artists in both cases . 1be Antakya mosaics pane/s include architectural settings, in which the human figures have been placed with the object of emphasising the perspective . We should keep in mind that in antiquity understanding of perspective was limited, when observing how the artists of both Antakya and Pompeii have endeavoured to create a threedimensional effect. 1be figures in these scenes from daily life lie on a line which slants towards the horizon, white the foregraund objects lie on anather line in the opposite directian and the background scenery lies along a horizontal plane. 1be scenes of farming and village life throw fasci-

run SanEski Eserler Müfettişi M. Prost, bölgesindeki tarihi eserleri Antakya'da toplamaya karar verince, Antakya Müzesi 'nin cagı

kuruluş hazırlıklarına baş­ lanmış

oldu. Bölgede yabancı yürüttügü kazılar­ da elde edilen eserler, tam dokuz yıl boyunca sınıflandırıldı. Bütün bu çabaların sonunda, Antakya Müzesi, 1948 yılında ziyarete açıldı. Yolunuz Antakya'ya düşerse, dünyanın en zengin ikinci mozaik müzesi olan bu müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Yapı içinde, mozaikler beş büyük salanda sergileniyor. Antakya mozaikleri Pompei resim sanatı ile benzer özellikler gösteriyor. Konu nun uzmanıysanız, , Antakya mozaiklerinde perspektifin konular kapsamında panolara yerleştirilmesinde, sanatçının zorlandıgını farkedebilirsiniz . Aynı perspektif sorunu Romalı sanatçıların başlarını da bir hayli arkeologların

agrıtmış.

Bu mozaiklerde paneller, mimari gözönüne alınarak düzenlenmiş; döşemelerdeki insan figürleri de, pers41

SKYLI F E

KAS IM

+

NOVE M B E R

1 99 4


pektif görüntüyü

mükemmelleştinnek amacıyla

nating light on the period. Figures depicted in perspective within the landscape and objects in the centre of the scene are linked by slanting lines of visian to disparate planes. For example, children playing in the garden, a broad farm gate, the gap in the surraunding wall and the farmhouse decorated with head.s of cattle which can be seen within the compound have been scattered along a slanting line toward.s a second plane in which peasants are ploughing the /and. Affinity between the Antakya and Pompeii mosaics

yer-

leştirilmiş.

Antakya mozaikleri Pompei resim sanatı ile yakın ilişki gösteriyor. Antik çagda şimdiki anlamda bir perspektif anlayışının olmadıgı düşünülürse, mozaiklerde Pompei duvar resimlerinde üçüncü boyut etkisinin verilmeye çalışıldıgı gözlemleniyor. Antakya mozaiklerinde Pompei sanatının etkisi neydi? Günlük konular içinde figürler , derinlemesine egimli bir hat; bu figürleri barındıran çevre, öncekine zıt bir hat üzerinde birlikte yer alıyor. Manzara ögeleri ise yatay düzleme paralel resmediliyor. Çiftlik ve köy yaşamıyla ilgili sahneler bu dönem için ilginç örnekler oluşturu­ yor. Geniş perspektifli manzaralarda figürlerin farklı oranlarda anlatımı , özellikle merkezdeki manzara ögele ri farklı düzlemlere egik görünüml erle baglanmı ş . Örnegin bahçede oynayan çocuklar, çiftligin geniş kapısı , çevre duvarının ort asındaki boşluk ve içerdeki sıgır başı kabartmaları il e dekore edilen çiftlik evi, toprak süren köylülerin yer aldıgı ikinci bir düzleme dogru egik serp işt irilmi ş.

Antakya ve Roma mozaik ler i arasındaki benzerlik , dış çevre anlatımları kadar, ev içi kompozisyonların­ da da izleniyor. Kapı­ lar açık olarak resmediliyor. Işık , sedirde Antakya mozaikleri Pompei resim sanatı ile benzer özellikler gösteriyor. Konunun uzmanıysanız, Antakya mozaiklerinde perspektifin konular kapsamında panolara yerlejtirilmesinde, sanatçının zorlandığını farkedebilirsiniz. oturan bir kadını sarıyor veya gümüş rengi bir parlaklık oluşturuyor. Işıgın iyi kullanıldıgı Ancan be observed not only in the outdoor scenes but takya mozaiklerinde, arka planda koyu zemin üzealso in those within the houses. The doors are always open, and the incoming light sametimes rinde ışıklı figürleme tekrıigi ile çeşitli taban süsleswathes a woman seated on a divan and at others meleri yap ılmı ş. Arka planda mimari görünümün yer aldıgı sahneler, forms a silvery patch of illumination. The use of Pompei resminde de izleniyor. Bu tarz panolarda light in the Antakya mosaics is impressive. Diverse hayali mimariye yer verilmiyor. decorative motifs have been executed in the hackgraund by the illuminated figuration technique. Müzede bulunan önemli eserlerden bazıları ise şu n­ lar: Scenes with an architectural design in the hackOCEA US: "Thalassa ve Oceanus" isimli panodan graund occur in the Pompeii mosaics too, although 42

SKYUEE KASIM

+

NOVEMBER

1994


bir detay, Oceanus. Thalassa ve Oceanus'u deniz altında gösteren eser oldukça tahrip olmuş. Oceanus'un teni hafif koyu renkte. Sakallar, kirpikler ve saçlar gri, ten koyu kırmızı ve kahverengi gölgelerle

tbese pane/s do not feature imaginary arcbitecture. Below are some of the principal mosaics in the museum: OCEANUS: Detail from the panel named "Tbalassa and Oceanus", which is extensively damaged. It depicts Oceanus and Tba/assa below the sea. The beard, bair and eye/asbes are grey, the skin is dark red, and dark brown sbading indicates form . INSCRIBED MEDALIJON This meda/lion is formed of interconnecting octagons. The inscription is picked out from the background, on which there are beart-sbaped jlow-

biçimlendirilmiş .

YAZlll MADALYON: Birbirine geçen sekizgenlerden yuvarlak bir madalyon. Yazılı kısım fondan ayrılıyor. Fonun içinde kalp biçiminde çiçekler bulunuyor. IPHİGENİA AULİS 'DE: Troya savaşından bir konu. Söylentiye göre Troya savaşına katılacak deniz filoları Euboia adasının Aulis limanında toplanrnışlar. Arı-

ers.

We should keep in mind that in antiquity understanding of perspective was limited, when observing how the artists of both Antakya and Pompeii have endeavoured to create a three-dimensional effect.

cak denize açılmak için beklenen rüzgar bir türlü çıkmamış. Ordunun kahini Kalkhas, Artemis'in kutsal hayvanı olan geyigi Agamennon'un öldürmüş oldugunu ve rüzgarı Tanrıça'nın bilerek kestigini , karşılık olarak da Kral'ın kızı Iphigenia 'yı kurban etmesi gerektigini söylemiş. Kral da karısı Klytairnnestra ve kızını bu nedenle Aulis'e çagırm ış. Sahne üçünü birarada gösteriyor. Ortada Kral ' ın karısı, sagında kızı , solunda da Agamennon tasvir edilmiş. Agamennon sakallı ve üzerinde koyu gri bir giysi var. Ayrıca

b and. AMERIMNIA: This rectangular panel is surrounded by unusually patterned borders. On the yellowish white ground in the centre is the word "Amerimnia ", which evidently refers to the woman whose head is depicted. Sbe is wearing an ancient Greek garment known as a "himation ". KA! CY KAMBUR: This is an emblematic design with a plain black border. Sbadows graduating from pink to red, as if light were falling on the naked

+

43

SKYLIFE KASIM

IPHIGENIA AT AUL!S: A scene from the Trojan Wars. The jleets gatbered in the barbour of Aulis on the isiand of Euboia, but remained becalmed there. The oracle Kalkhas declared that Agamemnon bad killed the sacred stag of Artemis, who bad deliberately stopped the wind from blowing in revenge . To assuage the goddess 's anger the king wou/d have to sacrifice his daughter !phigenia . So the king called his wife Clytamnestra and his daughter to Au/is. The mosaic depicts !phigenia to the right of her mother and Agamemnon to the /eft. Agamemnon has a beard and is wearing dark grey clothes. He carries a red cape and holds a scepter in his left

NOVEMBER

1994


Antakya mozaiklerinde yer alan modellerin, elbiselerinden yüz hatlarına kadar çok detaylı ve dikkatlice çalı_ıılmı.ı olduğu hemen farkediliyor. 1 The meticulous detail of the fıgures, induding dothes and facial features is one of the most miking characteristic.s of the Antakya mosaics.

kırmızı

bir pelerin

taşıyor

ve sol elinde bir asa tutu-

yor. AMERİMNlA:

Dikdörtgen panel olan çalışmaçok degişik biçimlerde bordürler bulunuyor. Orta kısmında arka planda beyazdan açık sarıya dönüşen bir fon bulunuyor. Fonun üzerinde "Amerimnia" yazısı görünüyor. Modelin adı oldugu an l aşı lan yazıyı kadının başı ortadan ikiye bölmüş. Kadının üzerinde bir "himation " (eski Yunanlıların giydikleri dikdörtgen giysi-örtü) bulunuyor. KAİ CY KAMBUR: Düz siyah bordürlü bir emblamata çalışması. Figürün çıp lak vücudu üzerine ışık tutulmuş gibi çalış ılmış pembeden kızıla çalan gölgeler hakim. Saç ve kaşları siyah olarak gösteri l miş figürün belinde bir bez sarılı, vücudu tamamen çıp l ak, elinde çatallı bir çubuk tutuyor. nın dış tarafında

body of the figure, predominate. The hair and eyebrows of the figure are black. Apart from a loincloth the figure is completely naked and carries a forked rod in its ha nd. THE CHILD HERACLES: This scene from Greek mythology depicts Heracles wrestling with two giant serpents. His body is pink and pinkish white. CWfllPIA (S07HERIA): The figure of a woman known as Soteria stands in the centre of an octagona l medallion . The name is written behind the head. A series of borders encircle the circular central figure. The woman is depicted in considerable detail. Her eyebrows and nose are grey and dappled black, and there are red Cwthpia shadows under the eyebrows. A skinco/aured shadow encircles her eyes. 44

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994

'--


..,

iPLiK YARATICILIGINIZI SINIRLIYORSA . .. BiZ i

HATlRLAYlN.

Türkiye'de, "iplik" üretimine yeni ufuklar açan, yaratıcılıkta sınır tanunayan bir

kuruın

var.

İstanbu l 'da, Çerkezköy'de.

Yün ve yünlü karışımlı

triko ip l iğinden, boyalı triko paınuk ipliğine

kadar uzanan geniş ürün

yelpazesiyle "Serfil" üstünlüğüyle, ayrıcalığıyla tanışı rı.

Tel: (0212) 6517796


ÇOCUK HERAKLES: Yunan mitolojisinden alınan bir konu. Pembe ve pembe-beyaz vücut renginde gösterilen Herakles, iki büyük yı lanla boguşuyor. CWfHPİA (SOTER!A): Sekizgen bir çerçeve içinde yer alan ça lışmanın ortasında Soteria adıyla anılan bir kadın figürü bulunuyor. Başın arkas ında da sözü edilen isim yazılı. Sekizgen dış çerçeveden yuvarlak merkezi emblamataya gelinceye kadar, içiçe degişik bordürler var. Kadın oldukça detaylı bir şekilde resmedilmiş . Kaşları ve burnu, gri ve benekli siyah, kaşların altında kırmızı gölgeler var. Gözlerin etrafını ten rengi bir gölge çevreliyor. OKEANOS VE TETHYS: Yunan mitolojisinden bir baş­ ka konu. Tethys, baş ve omuz detayı biçiminde tasvir edilmiş. Gözler ve burun kırmızı ve koyu gri ile belirtilmiş. Kulagında beyaz, fildişi ve gri küpeler bulunan modelin başında iki adet kanat bulunuyor. Okeanos ise daha koyu tonlada anlatılmış. Baskın renk, kırmızı , kahverengimsi ı şıklı pembe. Yüz sarı, beyaz ve soluk gri, burun ve sol yanak üzerinde ış ık­ landırma var. Herbir köşede yunuslara binmiş Eroslar görünüyor. Panelin arka plan fonu fildişi renginde ve çeşitli deniz canlılarıyla doldu-

OCEANUS AND 1ETHYS: The eyes and nose of this bust of Tethys are shown in red and dark grey. She has white, ivory and grey earrings in her ears, and two wings on her head. Oceanus is depicted in darker tones, the predominant colours being red and dusky pink. The face is in yellow, white and pa/e grey, and there are highlights on the nose and /efi cheek. In each corner is an Eros riding on a dolphin . The ivory background is filled with diverse sea creatures. THE MAENAD AND SILENUS: This scene is depicted on a smail panel which is part of a larger one. In classical mythology elderly satyrs were known as Silenus white the maenads or bacchas were troops of women fallawers of Dionysus. Silenus wears a

rulmuş.

MAENAD VE SİLE OS: Büyük bir panelin detayı denilebilecek küçük panelde yer alıyor. Mitolojide yaşlanmış Satry'lere Silenos deniyor. Maenad veya Mainadlar ise Dionysos'a ait kadınlar, kadın alayları. Bakkha'lar Antakya mozaiklerinin bazılan kısmen tahribe uğramı~ olsalar da, bu eserler dünyanın en değerli mozaikleri arasında sayılıyor. 1 Though some are damaged, the Antakya mosaics are among the most outstanding in the world. da deniyor. Silenos, kı­ sa, etege benzeyen bir giysi giymiş, elinde de, içinde büyük olasılıkla şarap short kilt and ho/ds a bowl, probably containing bulunan bir kap var. Maenad ' ın üzerinde ise beyazla wine, in his hand. The maenad wears a yellaw ışıklandırılmış sarı, donuk kahve bir tünik var. and brown tunic highlighted in white. EROS VE PSYCHE: Bir agaç altında yatıp uyuyan EROS AND PSYCHE: Eros has falten asleep u nder a Eros, ünlü aşk oku ve yayını agacın dalına asmış. Psytree and hung his famous bow and arrow on a che de ona dogru uzanmış. Eros, turuncu, sarı renkbranch. Psyche is stretching out to him. Eros is lerle gölge l endirilmiş. Saçları gri kahve, koyu kırmızı shadowed in tones of orange and yellow. His hair ve koyu kahve. is grey-brown, dark red and dark brown. ZENCl BALIKÇI: Bir Antakya viiiasının panellerinden THE BLACK FISHERMAN: One of the pane/s from biri olan balıkçının yüzü, vücudu ve siyah başlıgı sarı an Antakya vi/la depicts a fisherman wearing a ta ş larla işlenmiş; vücutta gri, siyah, yeşil gibi diger black headdress. The colours used on the body renkler kullanılmış. • include grey, black, and green. • 46

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


}

!

To ~ve you everything you

-,

desire from acloth Brand new ~

~ colours, brand new sensations

"""' ) , ~ ,. _ '' '

1

~

,,

new feelings to the touch we created... Let the world be more beautiful! For you we opened the doors of quality... ____.....____

.Prt~~~;:r--

DENiZLi BASMA VE BOYA SANAYii A . Ş. •DENIZLI PRINTING AND DYEING IND. INC. TAŞGEÇiT MEVK ii P. K. 73 20001 DENiZLi 1 TURKEY

PHONE: 01258) 266025918 LINES) 2560850 13 LINES) FAX: 1258) 2660823 TLX: 59521 DEBA TA. OFFICE: KEAESTECiLER SiTESi GÜLDALI SOK. N0:13 34010 MEATEA·iST.ITUAKEY PHONE:0(2121502 32 02 • 557 40 35-37-38·584 33 83-556 1O54·554 00 95 FAX: 12121584 54 99 PITAŞ A .Ş .

BIR DENIZLI BASMA VE BOYA SANAVII

A .Ş. KURULUŞUDUR.


1

GORDION By G. KENNETH SAMS


PHRYGIAN ARCHITECTURE AT GORDION Gordion's temporal coverage is "encyclopaedic") and from an archaeological point of view, it is the histarical indexfor a great portion of Central Anatolia. ordian r~nks as one of the important centres of the ancıent world. The University Museum of Archaeology and Anthropology of the University of Pennsylvania has bad the good fortune to sponsore excavations and exploration of the sitesince 1950, initially under the distinguisbed directorship of Rodney Stuart Young. Located in central Turkey (ancient Anatolia), about 100 km southwest of Ankara, the site saw habitation by a variety of peoples over a great span of time, from roughly 3000 BC. down to the Middle Ages. Jts temporal coverage, in other words, is "encyclopaedic", and from an archaeological point of view, Gordion is the histarical index for a great portion of central Anatolia. Gordion is of special importance as the capital of the kingdam of Phrygia during the Early Iron Age, roughly the 1 Ot h to Bt h centuries BC. An impressive citadel dating to this ~ period was revealed by ~ Young in 1973. In its fina/ phase, the citadel was the ~ seat of the wealthy and ~ powerful king Midas, who died when his /and was overrun araund 700 B.C. by namadie invaders, the Kimmerians, out of Central Asia. The citadel stands as a showcasefor the forms and techniques of manumental architecture of the Iron Age in Central Anatolia. Other sites, such as Hattusha, Alaca Hoyuk, and Troy, may attest to the grandeur of earlier Bronze Age construction in Anatolia, but only in the citadel

ordian eski dünyanın en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi , 1950'den bu yana, bölgenin kazı ve tetkik işle­ rini destekleme şansını bulmuştur. Bu çalışma­ lar ilk olarak Rodney Stuart Young ' ın yöneticiligi al-

G

G

tında başlatılmıştır.

_)

Orta Anadolu 'da , Ankara ' nın 100 kilometre sında yer alan sit alanı, çok uzun bir süre boyunca, yaklaşık M.Ö. 3000 yılların­ dan Orta Çag'a dek, çeşitli halkların yerleşim bölgesi olmuştur. Bir başka deyiş­ le, Gordion, kapsadıgı zaman bakımından "ansiklopedik" bir özellik taşır. Arkeolojik açıdan ise Orta Anadolu 'nun büyük bölümünün tarihsel endeksi du-

güneybatı­

rumundadır.

)

Gordion, M.Ö. 8. yüzyıldan 10. yüzyıla dek süren Erken Demir Çagı boyunca, Frig Krallıgı'nın başkenti olarak özel bir önem taşır . Bu döneme ait etkileyici bir kale, Young tarafından 1973 yılı boyunca sürdürülen çal ı şma lar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. M.Ö. 700 dolaylarında, ülkesi, Orta Asya'dan gelen göçebe Kirnınerler tarafından iş­ gal edilince ölen, güçlü ve zengin Kral Midas, bu kalenin son hükümdarıydı. Kale, Demir Çagı 'nda Orta Anadolu'da görülen anıtsal mimarinin biçim ve tekniklerinin bir örnegidir. Hattuşaş, Alaca Höyük ve Truva gibi diger sitler, Anadolu'da erken Bronz Çagı mimarisinin görkemini yansıtmaktadır ; ancak bu etkileyici mimari gelenegin Demir Çagı'ndaki devamı , ya!-

l

Gordion, kapsadığı zaman bakımından "ansiklopedik" bir özellik taşıyor. Arkeolajik açıdan ise Orta Anadolu'nun büyük bölümünün tarihsel endeksi durumunda ... 49

SKYLIFE- KA"SIM

+

NOVEMBER

1994


at Gordion can the Iran Age successor to this impressive tradition of architecture be fully appreciated. Outside the citadel, a number of generally contemporary burial mounds have been excavated. The largest of these, the so-called Midas Mound, may in cla rı n mezarı o l malıdır. jact have marked the Tümülüsün altında, boyresting place oj the la rı 10 metreye u l aşan jamous ru ler. The masif kerestelerden yaunderlying wooden p ıl mış ahşap mezarlar, kalede de iz lenen Frig tomb, made oj massive timbers up to 1O metres mimarisinin zenginligine in length, adds anather katk ıda bulunur. Çok iyi dimension to Phrygian b ir b içimde korunmuş architecture as revealed olan mezar, dünya n ın hiil<'i ayakta duran en esin the citadel. ki ahşap yapısıdır. Miraculously well preserved, the tomb appears Gordion'da Frig Devri 'ne ait eserler kadar, to be the oldest wooden 1968'de uygulamaya koyulan Gordion Projesi'yle, bu yerle.ıimin erken tarihinin baş lıca mimari ka lın tıl ar structure still standing izleri süriilmeye ba,ılandı. 1 In 1968 the Gordion Project began to trace the early in the world. da kazı lıp ortaya çıkarıl­ history of the site. dıklarında insanda güMajor architectural zelli k ve hayranlık duyguları yaratır. Fotograf, çızım monuments /ike those of the Phrygian period at Gordion are things oj beauty and fasGination when ve yazı lı anlatım, yeni ortaya çıkarılmış bir binanın tazeligini, taşları, kerpiç tuglaları ve ahşap geçmeler için excavated. Photography, drawings, and written descriptions can capture the freshness of a newly revealed yapı l mı ş yivleri, ancak topraktan yeni ve bozu l mamış building, when its stones, mudbrick and slots for woobir biçimde çıktıgında yakalayabilir. Ne var ki, binaladen coursings are fresh from the ground and intact. rı kaplayan toprak, aynı zamanda on ları son olarak ku ll a nıl dık l arından o ana kadar geçen 27 yüzyıl boYet the earth that has covered the buildings has alsa protected them over the yunca korum u ştu r. Binalar, hava ve diger un27 centuries since they were in use. Exposed to surlarla temas edip, yeniden kendi başlarına the air and the elements, ayakta durmak zorunda and again forced to stand on their own, the ka lınca , zamanla bozulmaya, çürümeye başlar­ buildings eventually lar. Bu süreç, tarihi begin to deteriorate, leading to the gradual lass eserlerin ve zengin bir kültürel mi rasın yavaş of the histarical property yavaş kaybolmasına yol which belong to a rich cu/tura/ heritage. This açar. Gordion'da bu soproblem at Gordion is run, binaların inşaatın­ da düşük kaliteli taş l a­ often compounded by the ancient use oj poorrın k u llanı l mış olması, quality stone, the cavities zaman içinde çürüyen M.Ö. 700'1erde Gordion bir yangın sonucunda harap oldu. Bugünkü binalann left by decayed structural a hşap kısırnların bıraktı­ çoğu o zamandan kalma. 1 Around 700 BC Phrygian Gordion was destroyed by wood, and the damage gı oyuk lar ve kalenin fire . Most of the buildings standing today date to that period. sonunu getiren büyük done to the buildings during the great fire that marked the end of the citayangının verdigi hasar gibi unsurlar nedeniyle daha del. da agırlaşmaktadır. Gerçekte, bölgenin korunmasıyla ilgili sorunlar, geçen For several years, the Gordion staff and the University birkaç yıldan beri, Gordion ekibi ve Üniversite MüzeMuseum have been acutely aware of the conservation issues at the site. Turkish and foreign consultants have si'nce bilinmektedir. Bu nedenle, binaların durumunu incelemek üzere bölgeye Türk ve yabancı danışman­ been brought in to assess the condition of the buildings, and a number of emergency interventions have lar getirilmiş ve bir dizi acil önlem alınmıştır. Son olarak, 1992'de, Gordion'un yeni atanan koruma mimarı , been made. Most recently, in 1992, Gordion 's newly nızca Gordion Kalesi'nde tam anlamıy l a görülebilir. Kalenin dışında, çogu kaleyle çagdaş, birkaç mezar tümsegi ("tümülüs") ortaya çıkarı l mıştır. Bu nl arın en büyügü "Midas Tümülüsü" olarak adl andınlır ve gerçekten de ünlü hüküm-

·so

S.KYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


)

appointed conservation architect, W. C. S. Remsen, W.C.S. Remsen, kalenin en muazzam anıtı olan ve 10 began a detailed structural analysis of the citadel's metreyi aşan yüksekligiyle hala ayakta duran, büyük most impressive monument, a massive entry comple.x giriş kompleksinin aynntılı yapısal analizine başlamış­ stili standing over 10 metres high. All such work to date tır. Bu tarihe kadar sürdürülen işlerin bütün masrafı , has been generously underwritten Üniversite Müzesi tarafından by the University Museum, but the karşılanmıştır. Ancak , Müze 'nin Museum 's limited resources are kısıtlı kaynakları, tarihi bakımdan insufficient for the full program of son derece önemli olan bu sit alaconservation that this histarica/Iy nının gereksindigi ve hak ettigi important site needs and deserves. koruma programını tümüyle Architectural conservation, if done karşılamaya yetmemektedir. Miproperly, is e.xpensive. mari koruma, dogru bir biçimde In order to address the pressing yapıldıgında oldukça pahalı bir iş­ needs for conservation and general tir. site preservation at Gordion, a short Gordion'un korunması ve genel and a long-term plan have been olarak bölgenin muhafazası için devised by the University Museum acil ihtiyaçları tanımiayabilmek and the Director at Gordion, G. amacıyla, Üniversite Müzesi ve Gordion'daki Yönetici G. Kenneth Kenneth Sams, working in close cansu/tation with Mr. Remsen and Sams tarafından , Üniversite MüzeBu çömlek kap Hitit döneminden günümüze ulajmıı. 1 This pottery vessel dates from the Hittite Empire the Director of the Museum, Robert si'nin Yöneticisi Robert H. Dyson (c. 1200 BC). H. Dyson . The short-term plan ve Remsen ile yakın bir işbirligi would involve continued architectural recording and a içinde, kısa ve uzun dönemli bir plan geliştirilmiştir. pilot project to consolidate one building of the Phrygian Kısa dönemli plan, mimari kayıtların sürdürülmesini citadel in order to establish techniques and materials ve gelecek işlerde kullanılacak teknik ve malzemeleri for future work. Further, a design for site presentation, belirlemek amac ıyla, Frig kalesinin bir binasının onaincluding /andscaping and signage, would be develorılmasını içeren bir pilot projeyi kapsamaktadır. Ayrı­ ped. Preliminary cansu/tation would alsa be sought on ca, bir sit koruma tasarımını içermektedir. Yerel müredesigning the displays and informational material in zedeki teşhir ve bilgilendirme malzemelerinin yenithe local museum. The estimated cost for this inifiat den tasarımı için de danışmanlık yapılacaktır. Bu baş­ phase of operationsis $50,000. The major undertaking langıç çalışma l arının ilk safhasının bedeli yaklaşık elli bin dolar olarak hesapof the long-term plan, to lanmaktadır. 1994-98 run over five years arasında 5 yıl sürecek (1994-98), would be the conservation and consouzun dönemli planın lidation of the remaining ana hedefi ise, kalenin major monuments başlıca an ıtl arının koof the runması ve onarımıdır. citadel, including the Giriş kompleksi ve Kral entry complex and the Midas'ın mezarı da bunMidas tomb . Other lar a rasındadır. Çalışma­ aspects of the work would nın diğer hedefleri arainclude the general sında, ziyaretçiler için sit enhancement of the site a l an ının genel olarak for visitors and the redeGordion'daki kazılar sırasında kilden yapılmıı bir kabın içinden çıkan buluntular genişletilmesi ve yerel signing of the displays in birarada. 1 This group of whorls was found together, stored in a day pot. müzedeki sergilerin yethe loca/ museum. The estimated cost for the five-year plan is $100, 000 per niden tasarianınası da bulunmaktadır. Beş yıllık playear, making a total of $500,000. nın tahmini bedeli yılda yüz bin dolar olmak üzere Gordion is a major element in the cu/tura/ heritage of toplam beşyüz bin dolar olarak hesaplanmaktadır. Turkey and a shining symbol of US. archaeological Gordion, Türkiye'nin kültürel mirasının temel unsurlaachievements in that country. It is a mark of great nndan biri ve bu ülkedeki Amerikan arkeolajik başa­ pride that the Turkish government has entrusted rılarının parlak bir sembolüdür. Türk hükümetinin, Gordion to the University Museum . The planned progGordion'u Üniversite Müzesi'ne emanet etmesi büyük ram of conservation and site enhancement seeks to bir gurur kaynagıdır . Planlanan koruma ve geliştirme honor that trust white fulfilling a larger commitment to programı , bu güveni onurlandıracak , dünya mirasının the preservation of the world heritage. • korunması yolunda önemli bir adım atılaca ktır. • sı

SKYLIFE KAS IM

+

NOVEMBER

1994


Midyeciler, 25-30 yıl öncesinin lstanbulu'nda , özelS treet vendors seliing stuffed mussels were familiar figlikle kıyı semtlerinin degi ş mez ki ş ilikleriydi . Boures in lstanbul's shoreline districts until 25 or 30 years gaz'da, Bakırköy'de, Yeş ilköy'de veya İstanbul ' un ago. Along the Bosphorus, and in Bakırköy, Yeşilköy, karş ı yakasında, Kalamış 'ta, Moda 'da , belli bir sokaKalamış and Moda they would set up their stalls on gın köşesinde, iskelelerde, tezgahlarını açar, gelen street comers or at the ferry quays. As you halted in geçene midye daima safront of the stall, the vendor tarlardı. Midyecinin başı­ would deftly open the shell na gidip dururdunuz. of a mussel, squeeze leman Bir tane midye a lıp açar, juice over it with a flourish, üzerine limon s ıkıp eliand thrust it into your nize tutu ş tururdu . Kahand. Using one side of the buklardan tekini kaşık shell as a spoon, you would gibi kull a nıp dalmayı scoop up the delicious agzınıza atardınız. Sonra cooked rice and mussel bir tane daha. Bu, böyfrom the other. As soan as le, siz "yeter" diyene kayou had finished, he would By MEHMET ÇAVUŞO~LU dar sürerdi. prepare another, and so it Midye dolma s ı yapmak would go on until you için sogan, pirinç ve fıs­ declared that you could eat Türkiye'de midye yetiştiriciliği henüz çok tık zeytinyagında kavnı­ no more. yeni, ama öyle görünüyor ki , yakında lur. Ku ş üzümü , tarçın, To prepare stuffed mussels, yeniden midyenin tadına varabileceğiz . first stirjry chopped onions, tuz ve biberle tatlandırı­ lır . Hazırlan a n iç, temizMusse/ farmillf!. in Turkey is as yet in its rice and pine kernels in l e nmi ş midyelerin içine olive oil. Add currants, ciniJ?flnny, but prornises to put musse/s hack naman, salt and pepper to d o ldurulur ve su veya OJZ the Turkish gastron omicul rnap sooll. ersuyunda pişirilir. lncetaste. Stuff this mixture into ligi pirincin lapa olmathe washed and scraped m as ındadır. mussels, and cook in water Ş imdi sanki her bakım­ or stock. The art lies in dan güzelmiş gibi a nım­ judging the moment when sanan o "eski günlerde", the rice is cooked but not midye daima yemek için sticky. te k tereddüt , daimanın In those "old days" which kıvamında pi ş irilip pişi­ seem so idyllic looking rilmedigi , fıstıgının, üzüback, our only worries münün yerinde olup olwhen eating stuffed mussels m ad ıgı yolunda duyu lawas whether they were bilirdi. Dolayıs ıyla midcooked to the correct cansisye daima seven hemen teney or not, and whether herkesin belledigi bir they contained a generous "iyi midyeci" o lurdu. share of pine kerneis and "O "nun h angi saatte, currants. People who were hangi sokagın köşesine connoisseurs of stuffed gelecegi bilinir ve yolu mussels all had their gözlenirdi. favoured vendor whom they Midye tava galiba daha swore by. They knew at sonra l a rı so kaga çıktı. which corner of which street Kimbilir, belki birahaneand at which time he set up lerin yaygınlaşmasından his stall, and would lie in veya el arabasına tüpgaz waitfor him. ocagı monte etmeyi Fried mussels began to düşünen bir pratik zekalının ardından. Muhtemelen, appear on street stalls much later. Perhaps it was the dolma yapmaktan daha kolay oldugu için, midye new popularity of beer shops seliing mussels fried in tava kısa zamanda yayıldı. Tüm birahaneleri, iskelebatter as snacks which gave street vendors the idea, or leri, Çiçek Pasajı ' nı , kıyı sokaklarını mesken tuttu . possibly the elever chap who first thought of installing a Midye tava tabii midye dolması gibi kapalı kutu debullle gas stove on his barrow inspired the rest, because

M

u s s

E L

52

SKY LIF E

KASIM

+

NOVEMBER

1994

s


gil. Kabugu açılıp temizleneo midyeler, un, yumurta ve bira karışırnma bulanıp gözünüzün önünde kızgın yaga atılıp kızartılıyor. Tek kaygı yagın yanmış olmaması. Bir de taratoru iyi yapılmış olursa pek mesele yok. O "eski güzel günlerde" midye, yalnızca sokaklarda veya lokantalarda bulunan bir lezzet degildi. Dolması ve tavası dışında daha birçok midye yemegi evlerde de yapılırdı. Bunların en bilinenleri, midye içi, sogan, havuç, kereviz, sarmısak, maydanoz ve çeşitli baharatlada hazırlanan midye pilakisidir. Bir de daha az bilinen midye içli domates dolması vardı. Domateslerio içi oyulur ve midye, sogan, sarmısak, maydanoz, tuz ve baharatla hazırlanan iç doldurularak

fried mussels cannot be prepared in advance at home /ike the stuffed variety. On the other hand, they do not require neariy as much culinary skill, which may be anather reason why fried musseis have become so widespread, and are now to be found at Çiçek Pasajı, the famous areade of beer shops in Beyoglu, at quays ali along Jstanbui's sbores and on street corners. Of course, fried musseis are not ciased boxes /ike the stuffed kind . The prepared mussels are dipped in a batter made of jlour, eggs and beer and then fried in front of your eyes. Your only concern is whether the fat has been overheated or not, and that the taratar sauce is well made. In the "good old days " mussels were not confined to street seliers and restaurants, but were a feature of numerous delicious home cooked dishes. pişirilirdi . The best known of tbese is Eski günlerde midye, yalnızca sokaklarda veya lokantalarda bulunan bir midye pilaki, a dish of musŞimdi orta yaşlarını sürleuet depldi. Birçok midye yemeği evlerde de yapılırdıl In the "good mekte olan ve çocuklusels, onions, carrots, celeriac, old days' mussels were not confıned to street seliers and reıtaurants, bu ı were a feature of numerouı delicious home cooked disheı . gunu, gençligini İstan­ garlic, parsley and various bul'da geçirmiş pek çoguspices served co/d. A tesser known speciality is tomatoes muz, hiç olmazsa bir kez denizden midye çıkarmak stuffed with mussels, onion, ugruna ellerimizi parçalagarlic, parsley and seasoning. Most Jstanbulians of middle mışızdır . Bir kere bu iş, age who spent their childhood çocuklukta, oltaya, ekmek içi yerine, midye tahere will have scratched their karak balık tutmaya çalış­ hands attempting to gather ma aşamasına geçilince musseis at least once. This başlar. Midye çıkarırken usually bappened when chilkesilmiş elierin de en dren graduated from using azından çocuk dünyasın­ bread as bait for their fishing da bir havası oldugu inrods, to using mussels instead. kar edilemez. İnsana kenAmong ebi/dren, being ab/e to dini biraz daha " balıkçı " display cut hands after mussei hissettirir ya, deger! hunting was admired as a Bugün başta İ s panya , sign of the "true fisherman" Hollanda ve Fransa oland was certainly worth the - mak üzere çeşitli ülkeler~ reputation thus won! de midye yetiştiri ciligi yatl. Taday mussel farming is compılıyor. İspanya ve Hol~ mon in Spain, the landa ' nın yıllık midye ~ Netberlands, France and elseüretimi 100 bin ton civa~ ıvhere. Annual production in cı:: rında, Fransa'da ise yılda Spain and the Netherlands is 50 bin ton üretiliyor. tık midye tarlalarını daha 13. araund 100,000 tons, and in France 50,000 tons. The yüzyılda, Escale Burnu açıklarında gemisi batan, İr­ first mussel fields were established back in the 13th cenl andalı Patrich Walton kurmuş. Türkiye'de midye tury by the Irishman Patrick Walton, whose ship sank yetiştiri ci ligi henüz çok yeni, ama midye artık donoJ! Cape Escale. Mussel farming in Turkey is as yet in durulmuş gıdalar arasına katıldı. Öyle görünüyor its infancy, but promises to put mussels (already availki, yakında yeniden midye yemeklerinin tadına vaable in frozen packs) back on the Turkish gastronomirabilecegiz. • cal map soon . • 53

SKYLIFE

KASIM

+

NOVEMBER

1994


•••••••••••••••••••••••••••••• • BORSA HIZMETLERI • ÖZEL BANKACillK • KURUMSAL FINANS

Cengiz Han (11 57 - 1224) :

"Sen ki sis/i havada hiç yol

şaş1rmad1n ...

"


Büyük

Moğol hükümdan

"Hü mayunname'" de

yakınların d an

birine böyle seslenir. Bir övgüdür bu . Sisli havada yol gü ç anlarda doğru

şaşırmamak,

doğru

karar verip,

yolu bulmak demektir.

Bu da, bi lgi, deneyim, sezgi ve güven le olu r. Garanti Yatırım Bankası uzmanları da yatırımcıya ,

her durumda doğru yolu

göstermek için teorik ve pratik bilgi ve deneyimle d o na n mış l ard ır . Yurtiçi ve ulusla rarası sermaye piyasalarını

günü gününe,

saat i saatine izlerler. Siz yat ı rı m cı l ara, en d o ğru, en verimli, en güvenl i yolu gösterebilmek için . Yat ı rımların ı za

istiyorsanız ,

böylesi bi r yolu seçmek

bizi a rayın ı z.

Uzmanlarımızın,

hak

övgülerinizi

e d eceğine inanıyoruz . o o

a: A (!)

z A

"

~~ GARANTi

.J

YATIRIM

Ücretsiz tanıtım broşü rü isternek için (24 saat) Tel: O (212) 244 03 88 Bilgi ve randevu almak için Tel: O (212) 251 45 10

GARANTI YATIRIM VE TICARET BANKASI

A.Ş.

BIR •

DOGUŞ

HOLDING

KURULUŞUDUR .

~,.. BANKASI Da ha k azanlfacak çok şey var. ........................................... M et e Cad . 40 Taksim 800 60 Istanbul Tei :(Sant ral) O (21 2) 251 08 80 Fak s: o (71J\

Jı:;ı ~ı

n.,



()()

rr n

Ot

] K

'

~ll

()()

By HAŞMET BABAO~LıU lllustrattôn GÜRHAN YÜCEL

()()

uz u

·-<·

~

yıldızların gümüşsü he silvery glearri of the stars shone on the Sesiz e derin geceblack asphalt. Tbe ;:oung woman in the nin karanlıgıru hızla yaran arabada genç car ,SJJeeding through the.. tlent and prokadın adama "bak" dedi, yeni .ayı göstefound darkness of the ntght turned to the rerek. Adam gaz pedalıı:ıdaki sag ayagı­ man besit:le her and pointed up at the new nı hafıfçe yukarı kaldırdı ... Sonra gözleriyle ayı moon. Tbe-man lifted his rlght foot slightly from the aradı, buldu, .. tncecik, zarif ve pariaktı ay ... Kaaccelerato" and looked into the -night sky. Tbere dın " imdi de " dedi adama, "dö üp bana was the moon.ı a delicate crescent, graceful and bak!" .. . Güneye dogru kilometrelerce qzanan brlgbt. "No , " said the man, "turn c:ınd look at yolun üzerinde hı ırnyla hornur nma ara ı bir me!" Tbe man drtvtng the car, which emitted a sound between a rumb/e and a rustle as it cruised ses çıkararak ilerleyen arabayı kullanan adam gülümseyerek dönüp baktı kadına!.. onra " e. 'along the road iouth smiled as he turned to look den" diye sordu. .. Kadın rahatlamış bir 'ifadeyle · into the woman 's eyes. "Why?" he askecL Ina satis"bütün bir ay iyi geçermiş" dedi, "yeni ayı -göfied. tone, the woman r~ljed; "Tbey say you will rünce sevgiliye ya da altına veya gümü e bakı­ har;e good fortune all m tb if you look at the perlır!" ... son you love, go/d or silver the moment you see the Hangi ay bu? Daha birkaç ay önce insan ayagı._:.. newmoon". nın üzerine b ış yirmıbe inci yılını kutladı­ Wbich moon is this? It is the moon on wbtch man gımız ay .. . Evet, o ay ... Ama daha da fazlası ... rst set foo't twenty-.five years ago. that moon. Çünklii konum\lZ ay, ama ne astronpmi ne de fı..,But there is more to it, because our subject is the moon but from the viewpoint of neither astronomy .:zik açısından .. . Şu bilinen "mehtap muhabb d h:e de girmek istemiyorum... Ay yalnızca nor physics. Nor do I intend to dwell on love by geceleri yeryüzünü aydınlatmakla kal ıyor ... moonlight. The moon has not only tllumined nightYeryüzünün bu tek uydusu binlerce yıl boyuntime ön our earth for aeons, but our planet's so/e ca insanlık kültürü ü de ıgı la etkilemiş ... sate/lite has injluenced human culture with its light Simge olmuş, simge r üretmiş, dili re girmi ve for thousarıds ofyears. It has become a symbol, creböylece aslında 1969'da biz ona gitm den ok ated symbols, entered our languages, and therefore came to us long before we went there. önce o bize gelmiş ... Ay bütün kültürlerde e çaglarda toplutnları düTbe moon has influenced every society at every · zenli devinimi, bir anlamda ritmiyle" etkilemiş . period of history with its regular rotation and önemselligin, hatta zamanı simgesi olmuş. rhythm. It has become a symbol of periodicity and Bu özelligiyle birbirine en uzak Kültürlerde bile even of ~ime itself. In this respect it is notab/e that sözgelimi kadınlahn periyodik ha riyle ay araentirely unrelated cultures assume a direct relasında dogrudan bir ilişki olduguna inanılması tionship between the moon and such phenomena dikkati çekiyor .. . Belki de bu yüzden çok uzun as the fema/e menstrual cycle. Perhaps for this reasüre antik çagda ay, kadınların yaşamını tü üyon in antiquity the. moon was for long seen as a le belirleyen; denetleyen bir tanrısal varlık ola- ' deity control/ing the entire lives of women. The ltnk rak öne çıkmış . Dogurganlık ve ay arasında kubetween ferti/ity and the moon derlves from the rulan bag da aynı nitelikleri t:a'Şıyor... Antik Ege same conviction . In the civilisations of ancient uygarlıklarında tohumu taşıyan, besleyip, oüyü-fphesus it was believed that this moon goddess was tenin o olduguna inanılırdı. Dolunay tohum ek'the one who carried, nourished, and raised seeds. menin ve evleomenin en dogru zamanı sayılır­ The full moon was considered to be the most approdı. Bu folklor bugüne kadar yaşamıştır ... prlate time for sowing com and for marriage, and

arlak siyah asfalta pırıltısı düşüyordu .

Yes

.J

THE oTH E R s ı oE

oj THE

M OON


Ayın

bütün kültürler için bir başka temel simgesel özelligi ise bir yüzünün karanlıkta kalmasıdır; ayın hep görünmeyen bir de öteki yüzü vardır. . . Bu yüz "ölüm"dür. .. İnsan içindeki ölüme karşılıktır ayın görünmeyen yüzü ... İnsan yaşarken ve yaşa­ dıgı için ö lümü taşır içinde ve aynen ay gibi bu nedenle insanın da bir yüzü "karanlık " tır. .. Ama belli kültürlere daha yakın­ dan bakınca ayın ışıgı bir başka türlü etkiler insanı. .. "Ay, Anadolu insanının yüreginde sevilen, sayılan kutsallık taşıyan bir gök varlıgıdır" diye yazar falklor araştırmacısı İsmet Zeki Eyüboglu; "onda çocukları güldüren, sevgilileri aglatan, falcıları düşündüren inançlar, gizlilikler saklıd ır" ... Anadolu 'nun en eski halkları olan Hurriler ve Hititlerde, Uractularda ay bir Tanrı veya Tanrı­ ça olarak saygı görmüştür. Hurrilere göre ay tanrısı " Kaşuh" yı ldızların ve yeryüzündeki suların efendisiydi ... Eski çaglardaki ay inanışları Anadolu'da bugün de tarım alanında ve halk edebiyatında varlı g ını sürdürür. .. Ekin ekilirken yeni ayın çıkmasına önem verilir ... Ayın birkaç günlük aradan sonra yeniden doguşu ugurdur; gelecek dönemin verimliligine bir işarettir. Ay ortasında tarım pek makbul sayılmaz, ayın söndügü sırada ise halk inançlarına göre toprakla hiç ugraşılmamalı­ dır; " aysız tütün dikilmez", "ay kesiminde çayır biçilmez" bu inançlardan bazılarıdır ... Ancak iş ya lnız ca ekip biçmekle kalmaz. Beklenmedik alanlarda da ay etkisini gösterir: " Aysız diş çekilmez", " aybaşı evlere girilmez"... Anadolu folklorunda benzersiz bir edebiyat malzemesi olarak da karşımıza çıkar ay ... Türkülerde, masallarda, öykülerde güzelin yüzü, alnı , gögsü, yanagı ay gibi parlar, hatta aydır onlar. .. Sevgilinin yüzü aydan başka bir şey olamaz ... Barış, muhabbet, mutluluk aydır. .. Dolunay zamanı dogan çocukların "ay gibi güzel" olacagına inanılır. .. Bir çok türkü ve mani "ay dogar aşmak ister", "ay vuranda sulara/ yar dalar uy-

tbere are communities where such superstitions are stil/ alive taday. Tbe fact that one side of the maan is in darkness is anather symbolic tbeme in every culture. Tbe side of the maan wbicb is never visible is deatb. Tb e invisible side of the maan is equivalent to the death which is the fate of all men. White man lives and because be lives,

he carries death within him, so one side of human beings is dark, just like the maan. A etaser look at other cultures reveals other ways in which moonlight af!ects people. According to the folklore researcher Jsmet Zeki Eyüboğlu, "the maan is a beavenly body respected and given sacred significance 58

SKYLIF.E KAS IM

+

NOVEMBER

1 994


kulara" türünden mısralarla başlar. Çocukların bayıldıgı "ay dede" sözü basit bir benzetmeden kaynaklanmaz. Türk mitolojisinde ay ataların varlıgı­ na kadar geri gider bu sözün kaynagı. Türklerin ayla "gönül baglarını" belki de en güzel şu atasözü ortaya koyar: " Ayı gören y ıldı za minnet etmez" ...

by the people of Anatolia. Within it are concealed beliefs and mysteries which make children laugh and tavers cry, and inspire fortune tellers. " Among the Hurrians, Hittites and Urartus, who were among the earliest peoples oj Anatolia, the maan was worshipped as a gad or goddess . According to the Hurrians, Kashuh the gad oj the maan was the master oj the stars and the waters of the earth. Ancient beliefs canceming the maan survive in rural Turkey taday and in jolk literature. When sowing crops jarmers stili prefer to wait for the new maan to appear. It is considered lucky and a sign oj prosperity for coming season if the maan rises for the second time within a few days. Tbe middle of the month is not regarded as very auspicious for jarmers, and it is positively inviting bad luck to cultivate the sait when the moon is waning . "Do not planı tobacco without the moon " and "Do not cut hay at half maan " are just two examples. Bul the maan does not confine itselj to agriculture, but exerts its influence in some unexpected situations: "Teeth should not be pulled unless the moon is up ", is one instance. Tbe moon emerges as a rich source oj literary metaphor in AnatoZian jolklore. In songs and ta/es the beautiful gir/ 's jace, forehead, breast, and cheek all shine /ike the maan, indeed they. are in jact the moon. A lover's face can be none other than th e maan. Peace, love, and happiness are all the moon. Children born under the full maan are sure to equal it in beauty. Many fo/k songs and rhymes open with references to the moon: "Tbe moon is up and rising higher" or "When the moon 's reflection strikes the water/ Sleep overcomes my lo ve". Tbe man in the maan so beloved oj children is "grandfather moon " to Turkish ebi/dren. Tbis is no amusing conceit but has its roots in Turkish mythology which associates the origin of the Turkish people with that oj the moon. Tbe jollowing proverb perhaps best expressses the affection of the Turks for the moon: "He who sees the maan does not need the stars ". A maving fairytale originating in Central Asia iliusırates the way in which the ancient Turks looked at the moon: An orphaned gir/ was wandering grief-struck in

Kökeni Orta Asya 'ya kadar uzanan bir masal da e ki Türklerin aya nasıl baktıklarını dokunaklı biçimde gösterir: Öksüz bir kız üzgün ve nereye gidecegini bilemez halde çalılıklar arasında dolaşır­ ken ay kıza ac ımış; ça lıl a rd an birine "hemen o kı ­ zı al, buraya gel" diye buyurmuş. Zaval lı kız ayın 59

S K Y LIF E KA S IM

+

N O V E MBER

1994


gökteki saray ına gelmiş. Ay kıza gönül vermiş; gökte ayın şekilden şekile, halden hale girişi bu sevdadan kaynaklanımıış ... Bir Anadolu masalı ise ayın geceleri gökte dolaşıp durdugunu, kendisiyle evlenmek isteyenleri begenmedigini anlatır. Sonunda ay yeryüzüne inmiş, sularda gezinmeye başlamış ve demiş ki , kim beni yakalarsa onunla evlenecegim ... Ama o gün bu gündür kimse yakalayamamış ayı ve o çaglar boyu sular üzerinde gezinir dururmuş ... Sadece gökyüzünde degil , insanlık kültüründe de ay biçimden biçime, kılıktan kılıga girer. Ortaçag boyunca Avrupa'da egemen olan simyacılıkta güneş nasıl altının elde edilmesinde rol oynuyorsa, ayın da gümüşün elde edilmesinde rol oynadıgına

the wilderness not knowing where to go, when the moon took pity on her, and told one oj the bushes to bring the gir! up to him. Tbe poor girl arrived at the moon 's palace in the sky, where the moon at once jell in love with her. Crazed by this love he still changes from shape to shape and form to form to this day. Anather Anato/ian story tel/show the moon wandered the skies at night, but could never love those who loved him. In desperation he came down to earth and began to wander the rivers and seas, finally declaring that he would wed whoever could catch him. But to this day no one has been ab/e to, so his journey across the waters has continuedjor long ages. Not only in the sky but in human culture, the moon has taken a myriad oj shapes and jorms. just as the inanılıyordu . sun played a role in obtaining gold from base metals Ay metaller içinde gümüşe denk düşü­ -- ~~~~i:~~~~in the pseudo-science oj alchemy practised in yordu, organlar içinde ise karaci·~ Europe throughout the middle ages, so it gere ... Güneş akıl ve nesnelliwas believed that the moon was gin simgesiyken, ay sezgileinstrumental in obtaining si/ver. rin ve hayalgücünün simTbe moon alsa symbolised the gesiydi ... liver. Wbile the sun representİslam geleneginde ise ed intelligence and objectivay kozmik sistemin en ity, the moon represented önemli unsurların­ intuition and the power oj dandır. Bu gelenekde the imagination. ay güneşten a ldı gı In Islamic tradition, the ışıgı yansıtmakla ' moon figures among the Hakk'ın sıfatlarını , principal elements in the tecellilerini gösteren cosmic system. By rejlectbir aynadır ... Cehalet ing the light it receives ve küfür gece karanlı­ from the sun, the moon is gı gibidir ve o karana mirror embodying the lıkta kişi ancak "ayın qualities and manijestations nuru " (iman) ile yolunu oj God. Ignorance and probulabilir. .. Eski astronomiye janity are like the dark oj night, göre her gezegenin biner yıl­ and in that darkness peqple can lık devri vardır. Bunlara millenionly find their way by the radiance oj umlar denir. Peygamberler de bu the moon, as a metaphor for the enlightdeviriere baglı olarak gelirler. Hz Muhamenment of God. Tbe early astronomers believed med işte bu bin yıllar içinde "Kamer Devri"nde, that each planet completed its orbit in periods of a yani ay döneminde zuhur etmiştir ... thousand years, which were known as milleniums. Tbe Bu dönemin hükmü kıyamette tamamlanacaktır. prophets, too, came according to the same cycles, Tasavvufta ise gönlün simgesi güneş, aklın simgesi Muhammed appearing in the Kamer or lunar period ay, ilmin simgesi yıldızlardır. .. which will complete its cycle on the Day oj judgment. Apo ll o ı ı 'in astronotlarından Neil Armstrong yirmi In mystic philosophy, the sun symbolises the heart, the beş yıl önce "benim için küçük ama insanlık için moon reason, and stars scientific thought. büyük bir adım " demişti aya ayak basarken ... Neil Armstrong oj the Apollo l l moon .flight declared Ancak kültür tarihinde yapılacak hızlı bir gezinti twentyjive years ago that he had taken a small step for bile aslında ayla içli dışlılıgımızın binlerce yıl önce himself but a great one for mankind. But actually even başladıgını gösterir. a quick tour back into cultural history reveals that our 1stedigi kadar ansiklopediler aramızdaki uzaklıgın jamiliarity with the moon began thousands of years yaklaşık 384.000 km oldugunu yazsın l ar. Biz onun ago. Let the encyclopaedias repeat that the moon is bize çok yakın o ldugunu; inanç larımız , düşlerimiz 384,000 km away as often as they please. We know kadar yakında bir yerde gecelerimizi aydın l attıgını that it is far closer to us than that, as close as our biliyoruz... • beliefs and dreams, iliumining our nights. • 60

S K YLI FE K A S IM

+

NOVE MB ER

1 <l<l4


ZENLE TASlMAK BiZiM iSiMiZ • • Yükünüzü dünyanın her hangi bir göndermeyi isternek sizin . lsteQinizi dünyanın en büyük ve en modern konteyner filosuyla yerine getirmek bizim işımiz. gidecegi yere rmrııcıe u,..ı-nu•• ...,ını talep - ......,..,..__ köşesine işiniz...

Yükünüzün varış n o ktasına zarar görmeden ulaşmas ı nı arzulamak sizin işiniz ... Arzunuzu uluslararası taşımacıilgın gerektirdiQi ve özenle gerçekl~tirrnek


Bütün ömrünü Türk dili ve kültürüne adadı, bir kurulun yapamayacağını tek başına gerçekleştirdi, 1574 sayfalık dev Türkçe sözlük Kamus-u Türkf'yi yarattı, geride 42'si basılmış , 12'si yayınlanmamış 54 eser bıraktı.

He devoted his life to linguistic research, singlehanded~y compiling major works that only a team of scholars would nonnalry attempt. He wrote the Turkish dictionary, Kamus-u Türki, and at his death he lejt behind 54 wriıten works. By TAHA TOROS Ş emsedd in Sami Bey, Türk dili ve kültürüne büyük hizmetleriyle, abideleşen simalardandır. 1574 sayfalık "Kamus-u Türkf", "Kamus-u Fransevf" "Kamus-u Arabf" ve özellikle 6 büyük ciltlik "Kamus-u Aliim" adlı dev ansiklopedik eserleriyle ilim dünyas ının zirvesine çıkmıştır. Bütün ömrünü harcayarak, bir kurulun yapamayacag ını, tek başına gerçekleştiren Şem eddin Sami, geride 42'si basılmış , 12'si yayınlanmamış 54 eser bıraktı. Ünlü şa irimiz Yahya Kemal, onun dilimize yaptıgı hizmetlere, hele edebi lisanda kelime ve tabir zenginligine deginirken: " Şemseddin Sami'nin lu-

gatları o lma saydı zavallı

muharrirlerimiz n e ler yapa rl ardı? " der ve onun sa-

Ş emseddin

Sami Bey is a manumental figure in modern Turkish scholarship thanks above all to his outstanding work as a lexicographer. His Kamus-u Türkf, a massive 154 7 page dictionary of the Turkish language, his French and Arabic dictionaries and his six volume encyclopaedia entitled Kamus-u Altim are reference works of a stature wbicb ensured be would never be forgotten . He devoted his life to linguisttc researcb, singlebandedly compiling major works that only a team of scbolars would normally attempt. At his deatb be left behind 54 written works, 42 of wbicb bad been publisbed and 12 as yet in manuscript. The

Kamus-u ftirki, Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen'in babası }enıseddin Sami Bey'in en önemli eserlerinin b~ında gelir. 1 lexicographer }emseddin Sami's most important work is the Turkish dicıioanary, Kamus-u Türki.

62

SK YU FE KASIM

+

NOVEM BER

1994


~emseddin

Sami'nin altı ciltlik Kamus-u Alam'ının ilk sayfası . 1 The fım page of his six-vo~me dictionary Kamus-u Alam.

.

-DıCmnıınnımm

lt IliSTtıtHE f.T~ U~uı:U ,\1'111~ 1

~ ; ··'..!"..:L,._,.,

1 _

_l::!.---

- ...

t

~.·.

...,.. ..... ·-.•J -·

,..,

has ı nda

bir dahi oldugunu söylerdi. Şemseddin Sami, 1850 yılının 1 Haziranı ' nda

Ar-

navutluk 'ta Yanya vilaye ti ne bag lı Dag lı Nahiyesi 'nin merkezi olan Fraşer köyünde dogdu . Aile, Arnavutluk 'ta Fraşer olarak tanınır . Bu ai leden Mehdi Fraşer , bir a ralık Arnav u tluk 'ta başbakanlık yaptı.

9

yaşında babasını ,

ll

yaşında

annesini kaybede n Şemseddin Sami'yi agabeyleri himaye ederek okuttu. Bunların büyügü olan Abdül Fraşer (1839-1893) ile ortanca kardeş i Şair Me h met Naim (18461900) birer kü ltür ve politika adamıydı. Şemseddin Sami önce köylerinin okulunda, daha sonra ailenin Yanya'ya taşınması üzerine, buradaki Rum okulunda ögre nim gördü . Bu okulda Rumca, eski Yun anca, Fra n sızca ve Yıl 1896. Şemseddin Sami Bey çalı}ma in his study in 1896. İtalyanca ögrendi. Bu bilgilerini hususi hocalardan Arapça ve Farsça dersleri almak suretiyle, adeta bir filolog derecesinde ilerletti. Eski kayıtla­ ra göre, emseddin Sami Bey 7 dil bilirdi. Bu dillerde konuşur, okur ve yazardı! 1871 yılında İstanbu l ' a gelerek, genç yaşta basın haya tına girdi. Bir yı l Trablusgarp'ta vilayet gazetesini çıkarttı. İsta n bu l ' da "Sabah" gazetesini yayınladı.

)

e gariptir ki Şemseddin Sami'nin kurucusu oldugu bu gazeteye mürettip ve yardımcı olarak ald ı gr Kayserili Mihran Efendi, daha sonra gazetenin patronu oldu. Şemseddin Sami de gazetede bir yazar olarak ça lı ştı! Şemseddin Sami Rodos'ta Vali Sava Paşa ' nın kısa müddet mühürdarl ıgın ı yapt ı , romanlar yazdı , tiyatro eserleri hazırladı.

jamous Turkish poet Yahya Kemal, when speaking oj Sami 's seroices to our language and above all the wealtb of words and expressions in literary use wbicb he defined, deseribed him as a genius. He declared, "If it were not for the dictionaries of Şemseddin Sami wbat would our poor writers do?" Şemseddin Sami was born in the village of Fraşer in the district of Daglı in Yanya, a province of Albania, on 1 june 1850. His family was known as Fraşer after tbeir village oj origin, and a member oj the family, Mehdi Fraşer, served as prime minister of Albania. Şemseddin Sami lost his father at the age of 9 and his motber at the age of 11 and was brougbt up by his e/der brothers, Abdül Fraşer (1839-1893) and the poet Mehmet Naim (1846-1900), botb ojwbom became notab/e figures in the worlds of culture and politics. When the family moved from the viiiage where Şemseddin Sami received his primary educalian to the town of Yanya, be was enrolled at the local Greek school. Here be learnt modern Greek, ancient Greek, Frencb and Jtalian, and at home was taugbt Arabic and Persian by private tutors, so becom i ng an accomplisbed linguist at a young age. In addition to his native Turkish, be spoke, read and wrote fluently in six languages. When be moved to Istanbul in 1871, be embarked on a odasında. 1 }emseddin Sami Bey career as a journalist. He spent a year publishing a regiona l newspaper in Tripo li, and upon his re turn to Jsianbul launched Sabah newspaper, wbicb was later taken over by his assistant, the typesetter Mibram Efendi of Kayseri . Later Şemsed­ din Sami became a }emseddin Sami'nin Fransızcadan Türkçeye dev lugatının ilk sayfası./ The fırst page of }emseddin Sami's gigantic french-Turkish dictionary.

63

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


Ne var ki yazd ı k l arı eserlerin bir k ısmını yay ınla­ contributor to the newspaper be had once owned. For a ve d önemin elver i şsiz l iğ i yüzünden brief time he served as keeper of the seal to Sava P~a, oyu nl a rın ı sahneye koyamadı. Ası l hizmeti dört governor of Rhodes, and he wrote novels and p lays. baş ı marnur lugatlar ve ansikloped iler yayın l a­ However, he had trouble finding publishers for his books ması oldu. Eserlerinin en ünlüsü olan 6 ciltlik or theatres willing to stage his plays. Taday he is best "Kamus-u Alam " ı, 16 yıl­ remembered for his extraordida hazırladı. narily comprehensive encyDoğd u ğundan tam 54 clopaedias and dic tionaries, y ıl sonra, yine 1 Haziran stili used by scho lars taday gününde 1904 yılında despite being in the former öldü . Ottoman Turkish script based Şemsedd i n Sami'nin gaon Arabic. The most famous of rip t ut ku l arı ve bobileri his works, the six volume vard ı. Ayda bir kere soKamus-u Alt!im, was the outkağa çıkardı. Bu nedencome of 16 painstaking years le bir e lbiseyi 12 yıl, bir of work. He died at the age of ayakkab ıyı 10 yıl kullan54 on 1 june 1905. dığ ı , bir kravat ı parça laŞemseddin Sami was a man of n ın caya kadar taktığı, eccentric habits. He went out h ayatında hiç sebze ve of his house only once a zeytinyağ l ı yemek yememonth, and so made one suit d iği, petrol l ambasından last 12 years and wore the nefret ettiğ i için bütün same pair of shoes for ten. He yazı l arını mum ışığında wore the same tie until it disinve yer minderine oturategregated. He never ate vegrak kam ı ş kalemle, dizietable dishes, worked all his life nin üstünde yazd ı ğı biby cand/eligbt because he linmektedir! Hiç berbere loathed oil lamps, and insisted gitmeyerek, sakalım maon writing with a reed pen ~e msedd i n Sami ilk evliliğini 1884'te 34 yC~jındayken yaptı./ kas la k e nd isi keserdi. seated on a jloor cushion . He ~emseddin Sami fırst married in 1884 at the age of 34. Son beş yı lda hiç sokağa never went to the barber, ya m a dı

çıkmad ığ ı

instead trimming his own beard with scissors, and reputŞemseddin Sami Bey edly never left the house at all 30'undan sonra evlendi. for the last five years of his life. !ki evlilik yaptı. Her iki He married white in his thireşi ka r deşt il er. Erken ties, and had four children by ölen ilk eş inden 4, ikinci his first wife who died young. eşinden 2 çocuğu oldu. He then man"ied her sister, who tkinci eşi, genç yaşta was the widow of his e/der ö len ağabeyi Abdül brother Abdül Bey, and she Bey'in eş i ydi. Ondan bore him two ebi/dren. As well olan iki çocuğu da Şern­ as his own six children he seddin Sami büyüttü. brought up Abdül Bey 's two İlk eş in den olan il k kızı ebi/dren. Samiye Ha nı m, Meşrut i­ Samiye Hanım, his eldest ~emseddin Sami Bey'in mimari projesini kendisinin çizdiği yet dönemin in bakanladaughter by his first wife, marErenköy'deki kö_ıkü . 1 The house in Erenköy for which }emseddin Sami drew the plans himself. rından ve daha sonra ried R~it Bey, who served as a Ga la tasaray Lisesi 'nde cabinet minister under Sultan tarih öğ retmen i olan Raşit Bey'le; ikinci kızı SadiMehmet V Reşat and subsequently taught history at ye Ha nım ise ünlü röntgen mütehassısı Suphi Galatasaray High School. His second daughter, Sadiye Bey'le evlendiler. Hanım, married the well known roentgenologist Suphi tı k eşinden olan ikinci oğlu Sadi (1893-1911) Bey. His younger son by his first marriage, Sadi, who was bornin 1893 died at the age of 18. His eldest son, genç yaşta öldü. tık eşinden olan ilk oğlu, Türksp or tarihinin abideleşen isimlerinden Ali Sami Ali Sami Yen, became one of the great figures of Turkish (Yen) Bey'dir. İkinci eş i nden olan İskender Sami sport. His son by his second wife, lskender Sami, became ise, müzeci ve Fransızca öğretmeniydi. • • a museum curator and French teacher. da söylentiler

arasındadır.

64

S KYLIFE KA S IM

+

N OV EMBER

199 4


Size KIRMIZI ELMAS ya kiŞI(! URETIM TESISLERI BOLGE TEŞKILATI

A dana istanbul : An kara : izm lr Ad ana .~ Samsun :

Tel (0·322)441 Tel (0·216) 377 Tel: (0·312) 335 Tel. (0·232) 486 Tel: (0·322) 441 Tel· (0·362)266

02 26 (10 Hat) 17 70 (10 Hat) 63 90 (3 Hat) 88 98·488 31 89 02 26 (10 Hat) 80 70 (3 Hal)

Fax (0·3221441 01 05 Fax. (0·2t6) 377 Ot Bt Fax. (0·312) 335 63 93 Fax: (0·232) 435 68 92 Fax (0·322) 441 03 67 Fax (0·362) 266 83 30

TEM OO Mitsubishi Motors Corporation Türkiye Distrlbütörü ve Lisanslı Üretlcl sidir.

TEM 0 0 bir H .Ö . 0 0BANCI Holding Kuru lu şudur .

MITSUBISHI


BOOK REVIEW

TURKISH COPPERWARE THROUGH

İstanb ul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçag Tarih i Bölümü ögretim üyelerinden Doç. Dr. Oktay Belli ve eleele meslegi bak ı rcılıgın yanı sıra Türkoloji, halkbilim, sanat tarihi alanındak i araş­ tırma l arıyla ve geçen yıl yayımlanan 'Tombak" kitabı yla tanınan !zzet Gündag Kayaoglu, Anadolu'da , bakırcılıgın 600 yıllık tarihini hazırlamışlar. Ortaçag'dan Osmanlı lmparatorlugu 'nun son dönemine kadar; bak ır , çinko, cıva, kalay yatakları­ nın i şleti lm esi ve bu madenIeri iş l eyen atölyeler. .. Bölge -i. GUNOA~ bölge, yöre yöre ele alınıyor inceleniyor. As l ında bu kitap , on y ıl önce baş l atı l mış ve halen süren gen iş kapsamlı tarih araştır ınası çalışmasının; "Anadolu'da Madencilik Tarihi" araştırmasının bir ürünü . 4000 yı lı tarayan bir araştır­ madan en yakın 600 yılı, bakır madeni ve bakır sanatları özelinde topari ayan bu ürün aynı zamanda konu üzerine Tü rkçe'deki ilk ciddi başvunı kaynagı o luyor. Kitabın yaza rlarının verdikleri bilgilere göre aşag ı yukarı tüm yazılı kaynak lar taranmış (Eskiçag'dan başlayarak) , kaynaklardaki bilgiler Anadolu'da DR. OKTAY BELLi

KAYAOÖLU

Oıtr:tlıı41V[

Bu çalışma eski galeriler, ergitme ve iş l eme atölyeleriyle cüruf yıgınları tek tek tespit edilmiş. Yakın­ çag için, Ingiliz ve Osmanlı arşiv belgeleri incel enmiş, Surname-i Hümayun ve Surname-i Vehbi'den konuyla ilgili bölümler Orhan Şaik Gökyay ta rafın dan okunnıuş. Anlaşılclıgına göre Orhan Şa­ ik Gökyay kitabın baş teşvik ç isi zaten ve yayın­ cıy l a yazarları teşvik eelerek ne kadar hayırlı bir iş yaptıgını l. Günclag Kayaoğlu ' nun sunuş yazısın­ daki şu satırlar dahi gösteriyor: " Bakır mutfak kont ro l

ed il miş.

s ı ras ın da

kap l arının yavaş yavaş kullanımdan kalkmasına

66

S KYLIFE

K A S IM

+

CENTU RIES

D r. Oktay Belli, lecturer in ancient history at Istanbul University, and /zzet Gündağ Kayaoğlu, known not only as an expert on copper, the trade inberited from his forefatbers, but alsa for his work in the fields of turcology and folklore, and his recent book on copper gilding, are co-authors of a history of copperware in Anatolia over the past six centuries. The study covers the mining of copper, zinc, mercury, and lin reserves and ANADOLU ' DA the smiths who worked these meta/s from the m iddle ages TÜRK up to the fal/ oj the Ottoman Empire. Each region of Turkey is covered in fascinaling detail. In Jact this Ar6unul book is the outcome of an aınbitious study into the history of Anato/ian metalworking over the past fo ur thousand years which began ten years ago and is stili underway. It is the first coınprehensive reference work on the subject of copper and the manufacture of copper artefacts in Turkey ever published. All written sources have been searched for relevant material and compared with the findings offield studies. In the course of this work, old mine galleries, smelting furnaces, workshops and even slag heaps were located. British and Ottoman arehive documents were examined, and relevant sections of two old manuscripts, Surname-i Hümayun and Surname-i Vehbi, were transeribed by Orhan Şaik Gökyay, to whose encouragement of both authors and publisher we are apparently indebted for this superb book. In his introduction, Gündağ Kayaoğlu writes: ''As the use of copper kitchen utensils gradual~y died 8AI(IR YAfAI(L\111,

yapılan y(ı zey araştırmalarıy la

the

NOV EMBER

1994


Hı AYTEKIN HATIPOGLU

)

out, the workshops which had been producing copperware in Anatolia for centuries began to close down. Same of the finest copper, bronze and brass domestic artefacts were purchased by museums in Turkey and abroad, but regrettably no institutions or individuals collected the hand tools used to make them which had been developed over the centuries. I have been gathering kitchen utensils and other objects made oj copper, bronze and brass which have long since gone out of use from diff..erent Anato/ian towns for the pası 30 years, and have now built up a unique collection in terms of both diversity of type and form. In ereating this collection emphasis has alsa been placed on the hand tools which were the most vital equipment oj the smiths. " Kayaoğlu explains that this matchless calleetion will be displayed in a museum reproducing a coppersmith 's workshop. I mig ht not share Kayaoğlu 's enthusiasm for copper, but I cannot help but admire his dedicated work in this field. The book on copper is the byproduct and documentation of this life 's work, making its results available for general readers and researchers. The book includes a detailed index, including not only the na·mes of people and places but the names oj utensils and tools, plus a comprehensive bibliography. Nar should you expect to plough through unmitigated piles of text. Lavishly illustrated with photographs, maps, and miniatures, this is a beautifully produced book which it is a pleasure to read and browse through . Published by Sandoz, designed by Ersu Pekin, Turkish Copperware in A natolia cansists of 299 pages and measures 23 cm by 30.6 cm by 2.5 cm. lt is dothbound with a 300 g gloss paper jacket, printed on 130 g matte art paper. Ersu Peki n 's design was produced by Abdurrahman Arslan. Anadolu Sanat Yayınları did the typesetting and page makeup, Güzel Sanatlar printing house did the aifset printing, and the binding is by Bann. Publications coordinator is Ertugrul Zorlutuna. The book has been published in an edition of 2000 copies. •

paralel olarak, yüzlerce yıldan beri Anadolu 'da üretim yapan atölyeler de kapanmaya başlamıştır. Atölyelerin seçkin ürünlerini yansıtan bakır , bronz ve pirinçten yapılmış çeşitli eşya ve mutfak kaplarının bir kısmı Anadolu 'nun ve dünyanın çeşitli ınüzeleri tarafından satın alınmıştır. Çeşitli eşya ile mutfak kaplarının yapılınasına yarayan ve yüzlerce yıldan beri gelişerek en son şeklini alan el aletleri ise ne yazık ki hiçbir kurum ve koleksiyoncu tarafından satın alınmamıştır. Ancak, uzun bir süreden beri kullanımd an kalkan bakır , bronz ve pirinçten yapılmış çeş itli eşya ile mutfak kapları son 30 yıldan beri Anadolu 'nun farklı kültür merkezlerinden bilinçli bir şe kilde tarafımızdan toplanarak , gerek çeşit, gerekse form açısından çok zengin bir koleksiyon o lu şturulmuştur. Bu kole ksiyon oluşturulurken çeş itli eşya ve mutfak kaplarının yanı sıra özellikle atölyelerin can daınarını oluştu­ ran el aletlerinin biriktirilmesine daha çok agırlık verilmiştir. " Bunun benzersiz bir koleksiyon ol11 IM dugunu ve ınüze işleviyle kurulacak bir "örnek atölye"de degerlendirilecegini belirtiyor Kayaoglu. Bakırı belki bu kadar sevmem ama, bu çalış­ maya , böyle bir çalışma ve sonunda böyle bir sonuç elde e tmeye hayranun dogrusu. Sözünü ettigim kitap, işte bu ça lışmanın bir yan ürünü ve belgesi oldugu, çalışmayı insanların yararına sundugu için önemli ... Yer ve kişi adlarından kap kacak türlerinin adları­ na , alet eelevatın ad i arına kadar çok geniş bir dizini, geniş bir bibliyografyası olan bu kitabı silme yazıya bogulmuş bir " karakaplı " sanmayın sakın. Fotograflar, haritalar, minyatür reprodüksiyonları­ nın yerli yerinde kullanımıyla, plastik bakımdan da degerli, güzel bir yapıt bu . Sandoz'un yayımladıgı, tasarımını Ersu Pekin'in yaptıgı "Anadolu 'da Türk Bakırcılık Sanatının Gelişimi " , eni 23 cm, boyu 30.6 cm, kalınlıgı 2.5 cm; 300 gr. kuşe şömizli, bez cilt kapaklı , 130 gr. mat kuşe kagıda basılmış 299 sayfalık çok güzel bir kitap. Ersu Pekin'in dizaynını Abdurrahman Arslan u ygu l amış. Dizgi ve ofset hazırlık Anadolu. Sanat Yayınları ' ncla, baskı Güzel Sanatlar Matbaası'nda , cilt Barın Cilt Evi 'nde yap ılmı ş. 2000 adet basılan kitabın yayın koordinatörü Ertugrul Zorlutuna. • 67

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


68

SKY UFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


FRIENDLY CITY Doğayı

büyük bir kent... bin metreyi ulaşmak

gelişmiş

koruyarak

Dorukları

aşan

7

dağlara

isteyenlerin hareket

noktasında

yer alan bu kent

Batılıların keşfini

bekliyor.

Tashkent is a large ci(V ll'hich has grown tl'ithout palluting tbc enuironment. The stm1ing point for mo u n ta ineers headi ng }ör rnountain peaks ouer 7.000 metres high. Tashkent Clll'aits discouery by Western tourists.

Te xt and Pbotos BÜNYAD DINÇ 69

SKYLIFE KASIM

+

NOVEM ~R

1994


İn san ın hayallerini gerçekleştirebilmesi güzel şey . Özellikle bu , bir zamanlar neredeyse gerçekleşmesi imkan s ı z gözüyle bakılan bir hayalse. Orta Asya'ya gitmek benim için böyle bir hayaldi. Kafamda ora larla ilgili şu düşünceler vardı: Yeknesak, sıcak bir bozk ı r; uzaklarda, başları hep bulutlu , her an başka bir yüzünü ortaya koyan , eriş ilm ez sıradağlar; kulağımda dinmeyen bir rüzgarın uğultusu ; zaman zaman şek il ­ lenen toz fııtınaları ; insansız, ıssız , uçsuz bucaksı z bir yeryüzü; müthiş ve ürkütücü bir sükünet. Bu bozkır ve dağ insanlarını , onların yüzlerini ,

A dream come trne is a wonderjul thing, especially if the dream is one which had once seemed impossible. Travelling to Central Asia was such a dream for me. In imagination I saw the heat sıvathed steppe rolling to a horizon of inaccessible mountain ranges, their peaks appearing and disappearing through the eter-

saçları nı , giy ini şlerini,

sevinçlerini veya öfkelerini nasıl gösterdiklerini , nasıl eğl endikleri­ ni , neler yeyip içtiklerini , amans ı z doğa koşullarıyla nasıl başa çı ktıkl a rını. nasıl şe hir­

ler kurduklarını , kısaca oradaki basit ama çetin h ayatı merak eder dururdum. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla ortaya ç ık an siyasi coğ­ rafya, bu hayalimi 1994 yaz ınd a ge r çe kl eştir­

meme o lanak verdi. Seyahatime Özbekist an' ın

başkenti Taş­

kent 'ten başladım . İs ­ tanbul 'da n havalanan THY u çağ ı , 5 saat sonra Taşkent'e indi. Yolculuk son derece rahat ve konforluyclu. Bu ara d a, diğer önemli Orta Asya şehi rl erine de THY'nin uçak seferleri o ldu ğunu söyleyeyim. Taşkent'e inince insanı ilk saran duygu, buranın bir "yoklar kenti " olduğu. Havalimanı bi-

nal b/anket of cloud. I heard the sigh of a tireless wind in the vastnesses of the landscape, the awesome imperturbability broken only by sporadic dust storms. I ıvandered about the people of the mountains and steppe, their faces, their hair, their clothes, hoıv th ey displayed !heir )oy or anger, their celebra-

na s ına yak l aşırken , sanıyorum biz " Batılı " seyyahların tümü aynı duyguya kapıldık. Bu tabii tehlikeli bir duygu. Yeni yerleri, yeni insanları tanıyabilmek , anlayabilmek ve tad ını çıkarabilmek için bu duygudan kurtulmak gerekiyor. Ben, böyle seyahatlerde, alış­ kanlıkl arı nı z ı , eleğer yargıl arınız ı , tanımlarınızı, hatta beklentilerinizi bir kenara atmanızı öneriyorum. Yoksa serüvenin kolayca sıkıntıya dönüşmesi ve bu arada bir sürü güze lli ğ in ele gözelen kaçıvermesi müm70

SKYLIFE KASIM

+

NOVE MBER

1994


tions, what they ale and drank, how they battled against the harsh conditions of their environmenl, and what !heir towns and cifies were !ike. 7be new political map which emerged with the collapse of the Soviet Union enabled me to realise my dream in the summer of 7994. I began my journey .from Tashkent, the capital of Uzbekistan, where my plane landed a.fter a comfortab/e .five-hour jlight .from Istanbul (Turkish Airlines alsa .flies to all the other major cities of Central Asia). The firsl impression one receiues on setiing foot in Tashkent is that this is a city of dearths and shortcomings . As we walked towards the terminal building all we "western " visitors had the same feeling I think. bu l this must be put aside in ordet· to appreciate and understand new places and new people as they deserve . Suppressing habits, value judgments and assumptions is essenfiat when visiting places one knows little or nothing about. Otherwise an adventure can be spoiled by dissatisfaction, and a multitude of fascinating and

Pik Karojenevskya 71

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994

D ağı ' nda çığ.

1 An avalanche on Karojenevskya Peak.


kün. Bunun en iyi örneğini, Taşkent ' in dışında kurulu muazzam sanayi kuruluşlarının arasından dolanarak gelen ve şehrin ortasından geçen büyük nehir ol u şt uru yo r. Ed inilmi ş bilgi ve deneyim, bize bu nehrin, doğal olarak, fabrika atıklarıyl a iyice kirlenmiş olduğunu düşündüri.ir ve şöyle bir göz attıktan sonra geçip gitmem izi emreder. Ama, bu satırların yazarı, o nehirde bütün gün yüzdü ve şehir sakin lerinin , o su larda o ltalarla yarım metrelik balıklar tuttuğunu gördü. Taşkentlileri, çevre temizliği konusundaki duyarlılık­ lardan ötürü kutlamak ve sizi de bu nehirde yüzmek için çabuk davranmaya çağırıyorum. Taşkent büyük ve gelişmiş bir şe hir. Burada, " gelişmiş"' tanı­ mını, yine a lı ş kın o ldu ğ umu z " gelişmiş " tanımından çok farklı anlamda kullandım. Örneğin, ilk bakışta yollarda çok az say ıd a araba göze çarpıyor. Ama bu nun esas nedeni , yo ll arın son derece geniş o lması ve tabii bir de şehrin a ltını kaplayan muazzam metro. Şehiri çi yollar neredeyse birer otoban gibi; herbiri dörder şeritli ve gidiş-

ge li ş

birbirinden ayrı lmış durumda. Arabaların adeta bu yollarda tek soru n, karşıdan karşıya geçmek için uzun süre yürümek gerekmesi. Metro ise, tüm ul aş ım sorununu , son derece çağdaş ve ekonomik bir biçimde çözüm l em i ş. Şehrin tüm yiyecek-içecek ihtiyacı , belli noktalarda kurulmuş büyük pazarlardan sağlanıyor. Bu pazarlarda, her türlü gıda maddesini bulmak mümkün. Sebze ve meyveler doğal tadlarında. Yöreye özgü yiyecekleri radarken dikkatli olmak gerekiyor. Ne de olsa, mide, a lışkanlıklarından o kadar çabuk vazgeçmiyor. Zaten, bence Taşkent'teki en büyük son.ın yemek sokaybolduğu

beautiful sights overlooked. One example is the broad river which winds through the massive industrial plants on the outskirts of the city and passes through the city centre. Reason dictated that this river must naturally be highly polluted and that we should turn away ajter surveying the scene. Yet I swam all day in that river and saw local people catch fish half a metre long with rods and lines. 1be people of Tashkent are to be congratulated on their environmenta/ awareness, and I recommend that everyone take this rare opportunity to swim in an urban river. Tashkent is a large and well planned city. There appear to be very few cars on the roads, but this is because firstly the roads are very wide, and second~y the convenience of the e.xtensive underground raif network. The main roads crisscrossing the city are all fourlane dua! carriageways, and the problem is not finding a gap in the traJik, but the long walk to get across to the other side. The underground trains are both efficient and cheap, so getting araund without a car presents no difficulty. Large street markets set up at many points araund the city seli l3}kent çok büyük bir koruyu every kind of food, including andınyor. Çevrede hiçbir magnificent and delicious fruifs engebe yok. Devasa binalan, hep ye}illerin arasına gizlemi}ler. and vegetables. However, the Halkiann Dostluğu Anıtı (üstte), local cu isi ne needs same geti ing }ehirden bir sokak (yanda). used to. 1be people here do not Tashkent is !ike a huge fiat eat breakjast as we know it, but park. Not an undulation disturbs a full scale meal of cooked dishthe level scene. es. 1be prevaleııce of cabbage Enormous buildings are half in alması everything was not to concealed by ırees. Friendship Beıween Peoples my taste, I have to admit, but Monument (above), the situation was saved by seva street in the city (left). eral high quality restaurants and two hate/s providing western standard jood and accommodation. 1be city's other hate/s are sornewhat ramshackle. 1be city is /ike a huge fiat park. Not an undulation disturbs the !eve/ scene. Enormous huildings are half concealed by trees, and the innumerable parks with theiı· large ponds and fou ntains provide cool relief in the blazing heat of summer. The commercial potential of Tashkent has not escaped the eagle eye of businessmen, and the shops are full oj western imports. So long as they are not excessively expensive, everything from the West finds 72

S KYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


Bir Gerçek Başar• ••

Oyküsü

-----------..

-~~----------

"' ~

'D

>o

E

31.12. 1993

30.9 . 1994

0

/o291

5.9 Trilyon Tl.

1.5 Trilyon Tl.

0

/o263

3.5 Trilyon Tl.

1 Trilyon Tl.

0

/o45

1.3 Trilyon Tl.

0

/o 130

7.5 Trilyon Tl.

3.2 Trilyon Tl.

0

/o 143

4.8 Trilyon TL.

Toprakbank 1a güvenenler kazandı. Bu güven, başarıyı yarattı. Başarı öyküsü devam edecek!

t\j) TOPRAKBANK "Tasarrufun Verimli

M e r k e ı : B u y u k d e r e C a d d. e s i N i ı u f e r H a n N o : 1 O 3

8 O 1 O O lo " v r

P 11P

n

P

1ı ~

T A N " ı

1 1

T -

1

Toprağı"


a ready market. 7be occasional runu. Bizim alıştıgımız anl amda Mercedes and BMW indicate yok. Ka hvaltı yerine yethat same cansu m ers at least mek ye ni yo r. Yemeklerde çohave moued into th e luxury ğunlukla la han a kullanılıyor. bracket. Lezzetlerinin ise pek güzel o lduHuge building sites surraund ğunu söy l eye m eyeceğ im . eyse the city. bul from close quarters ki , iyi yemek sunan birkaç lüks you discover that all the winchrestoran ve B a tılı standama iki es are motionless and sitence büyük o te l var. Diğer ote ll er reigns . When the money ran hayli bakımsız. out, the construction spree was Şehir çok büyük ve dü z bir kole.ft halffinished. ruyu a ndırıy o r. Çevred e hiçb ir Ta.shkent is the starting point for enge b e yo k . Devasa binaları , mountaineering expeditions to hep yeşillerin arasına gizl emiş l er. the Pamir A lai Moun tai ns, Adım baş ı rastlanan parklardaki whose sıt nımits rise to above büy ük fı s ki ye li havuzlar, yazın 7000 nıetres. The climbing kavurucu sıcağ ınd a insana hayat teams are carried in large heliveriyor. Taşkent'te ciddi bir ticari potancopters ji·om Tashkent to the main camps in the mounta ins a siyel var. Mağazaların çoğu, Batı couple of hours away by air. ürünl e riyle dolu . Bunlar , tabii çok lüks ürünler degil. Ama, fazWould-be climbers should be la p a h a lı olmamak kaydıyla, Bawarned that it is essentı ' dan ne getirilse sat ıl abi lir gibi fiat to organise expedigörünüyor. Öte yandan, tek tük tions through a travel de o lsa rastl a nan Mercedes ve agency, because political tension between UzbekBMW'Ier, şe hird e lüks tüketimin istan, Tadzhikistcın and ba ş lad ığının bir i şa re ti . Kirghizistan can cause Kentin dı ş ı muazzam şantiyel erle setbacks and delays. dolu , ama tümü de terkedilmiş We arrived at th e durumda . Bir süre önce başlayan Moskyina Glacier camp imar hamlesi para ızlık nedeniyafter a two hour flight. le yarım kalınca , o rtaya birçok From this camp at 4200 in şaa t ve vinç me za rlığ ı ç ıkmı ş. Taş k e nt ay nı za manda, zirveleri metres climbers taekle th e peaks of Karoje7.000 metrenin üzerine çıkan Pa~ehrin tüm yiyecek-içecek ihtiyacı, belli noktalarda kurulmu} büyük neuskya. mir Alai silsiles ine gitme k istepazarlardan sağlanıyor. Bu pazarlarda, her türlü gıda maddesini ye n dağcıların hareket noktası. bulmak mümkün. Sebze ve meyveler doğal tadlannda. 1 large street Westenı c/imbers bring Bü y ü k h e ı i k 0 pt e r ı e r ı e Ta ş_ markers se ı up at many poınıs around the cııy seli every kind of their own food supplies 't d ğ food, i ndudıng magn i ficenı and delicious fruiıs and vegeıables. k e nt e n ayrı 1a n a c ı grup 1an . and organ ise their camps themselues. Si1tce 1-2 saatlik u çu ş l ada dağlardaki büyük ana kamplara th ey can be her·e for as ta ş ınıyo r. Yalnız, önceden mutlaka bir seyahat acenlong as 30 days, th e ta sının organizasyonuna katılmak şaıt. Yine de, Özmain camp is equipped bekista n, Tacikistan ve Kırgızistan aras ınd ak i siyasi w ith all nıod cons, so runl ar, orga ni zasyon larda çeşi tli aksamalara ve including saunas, bars hatta günlerce süren beklemelere neden o labi liyor. and luxwy shops. Biz, Moskyina buzulu kampına 2 saatlik bir uçuşla I /efi regret/ ing that 1 had ulaş tık . 4.200 me tredeki bu kamptan Pik Karojenot more time to more nevs kya zirve le rine çı kılı yor. Ruslar, çok iyi dağcı than scratch the swface ama kötü re hberler. Batılı gruplar, bu nedenle özel of this intriguiııg counönlemler gel i ş tinni ş l er. Yemeklerin i kendileri getiriyorlar, k amp l arını kendileri organize ediyorlar. try. So much remained Kamp süresi 30 günü bulduğu için, kampta saLmalar, barlar, lüks dükkanlar bile kurulmuş. behiııd stil/ unseen , beckoning me to return Ben bu seya hatten çok hoşnut kaldım. Sizleri de , böyle bir serüvene davet ediyorum. • again bejare long. • kahvaltı

74

S KYLI FE KASI M

+

N OVE MBER

1994


DUTY FREE On

BOARD

PERFUMES PARFÜMLER

DUNE Eau de Toilette Spray50ml. 62 DM

\

FAHRENHEIT Eau de Toilette Spray 50 ml/ AS 100ml.

56 DM - 55 DM

TENDRE POISON Eau de Totlette Spray 50ml. 60DM POISON Eau de Toilette Spray 30ml. 48 DM

EAU

!Jr TOILET TE

N°5

C HAN EL

CHRISTIAN DIOR Make-upSet 60DM

VA POntSATEUA

CHANELNOS Eau de Toilette Spray 50 ml.

65DM


DUTY FREE On

BOARD

BOUCHERON LADIES LINE Eau de Toilette Spray 50ml. 65 DM

BOUCHERON MEN 'S LINE Eau de Toilette Spray 50ml. 60DM

VAI'0111U8Af1Vfll

BOLJCHERON CHAMPAGNE Ea覺覺

de Toilette Spray 50ml. 78 DM

PARIS Eau de Toilette Spray 50ml. 62 DM

KOUROS Eau de Toilette Spray 50ml. 50DM

JAZZ Eau de Toilette Spray 50m/. 45 DM

BEAUTIFUL Eau de Pa(fum Spruy 3 0 ml.

70DM

KENZO Eau de Toilelle Spray 50ml. 70DM

BOLJCHERON


DUTY FREE

On

BOARD

ACCESORIES AKSESUAR

VAKKO Eşarp/ Scarves 115 DM

CAMEL TROPHY Saat 1 Watches 325 DM 230 DM CIGARETTES 1 SPIRITS SIGARALARI IÇKILER

Loid s:ır::TRA

CARTIER 20 DM LORD EXTRA 20 DM

ROTHMANS 20 DM DUNHILL 20DM


DUTY FREE On

TEKEL 2000 15 DM

YENI RAKI 7 DM

J&B. Wbisky 20DM

BALLANTINE'S Wbisky 20DM

GRANT' S Wbisky 20DM

CAM EL Filters 1OO's 20 DM

CAM EL Filters Box

20 DM

BOARD


DUTY FREE On

BOARD


DANIŞMA VE REZERVASYON

DIŞ BOROLAR

BERLIN

INTERNATIONAL OFFICES

BOMBAY

P'RANKP'URT

Budapester sırasse 8 10787 Berlin Tel: BS: Rez.: (30) 26240 3134/35

ABU DHABI (GSA) Sultın

Bin Yousuf and Sons Harib Tower 1 Ground Floor lntersection of Airpoıt Road and Eleara Road. P.O. Box 698 Tel: Rez: (9712) 338845 BS: (9712) 211194 ADIS-ABABA (GSA) Ethiopi:ın Airlines Bole Airpoıt P.O Box, 1755 Tel: (251-1) 182222

ALMAATA

Hotel Otrar Room 102-103 Gogol Sır. No: 73 Tel: (7) (3272) 506220 -331154 AMMAN

Jabal Anunaıt Third Ciıcle A. Riyadh Cenıre 8tb Floor Tel: BS 1 Rez (962-6) 659102- 659112 SUdhoudersk:ıde

2, 1054 ES Arnsterdam Tel: BS 1Rez (3120) 6853801 (4 lines-bat} ASHKHABAD•AŞKABAT

Magıymguly

Av. 71 - 7«000 Tel: (736) (32) 51o666-511666-512219 ATHENS- ATINA

Philellilon Sır. No: 19 10557 Athens Tel: BS: (30-01) 3222569 Rez: (30-01) 3221035 - 32225693220561

BAHRAIN- BAHREYN

Manama Tr•vel Company W.Ll. P.O. Box 828 Manama - Bahrain Tel: (973) 211896 BAKU

Husı Hacıyev Cad. No: 11 Baku Tel: (789) (22) 941943-942505-651219

BANGKOK (GSA)

Gulf Express Transport Ageney CP. Tower 3ıd Level 313 Uom Road, 10500 Bangkok Tel: Rez/BS: (66-2) 2310300 (7 lines-bat) BARCELONA-BARSELONA

Paseo de Grasi:ı No: 49 ısı Ploor Tel: (34) (3) 4875349 BEIJINCi-PEKIN (GSA)

Maker Cbambers V 3rd. Floor . 305 enman Poinıs 400-201 Bombay Tel: BS: (91-22) 2040744 - 2875657 Rez: (91-22) 2043605

BRUSSELS-BR0KSEL

GENEVA-CENEVRE

51 Canıeı>ıeen . 1000 Bnıxe lles Tel: BS: (32-2) 5020711 Rez: (32-2) 5126781 - 51267825140453 - 511 7676

Rue de Cbantepoulet No. 1-3 1201 Geneva Tel: (4 1.022) 7316120 7316129 -7387796

BUCHAREST- B0KREŞ ( GSA)

Hermannstr 46 20095 Hamburg Tel: (49) (040) 325805-Q

CAIRO • KAHIRE

HANNOVER

Mustafa Kemal Sok. No. 3 Tel: Rez: (2()-2) 3908960- 3908961 (GSA) lmperi:ıl Travel Center 26 Mahmoud Basiouny Sır. Tel: (2()-2) 761769- 758939 - 760071

Bahnhof Sır. 8, 30159 Hannaver Tel: (49) (0511) ~ 10 (4 1inc>bat) HELSINKI Aleksanıerinkaıu

48B 306 00100 Helsinki Te~ BS: (358) (O) 628173 Rez: (358) (O) 628199

Building 5th. Floor. )al El Dıb Tel: (961) (1) 408096-407236

Best Holidays

Centre

Rue Clemenceau P.O. Box 113- 5486 Tel: (961) (1) 86742;.361230-361231 BELGRADE·BELGRAD

TRG ikole Pasica 8llV ll 000 Belgrade Tel: BS: (38-11) 333m-332561 (GSA) JAT Yugoolaviıın Airlines Ho Si Minova 16 11070 Novt Beogr.ıd Tel: Rez: (38-1 1) 2222123 Tripali Offıce Tel: BS: (061) 922011 /12/13

Rms

JEDDAH·CIDDE

DALLAS ( GSA)

City Center Bldg. 12/13 Medina Road. P.O. Box. 11563 Tel: (966) (02) 66oo t27 GSA: ABC Travel Ageney Medina Road Alquithmi Bldg. P.O. Box. 11679 Tel: (966) (02) 6518300-6532856

AMR GSA Services 4255 Aman Coıter Blvd. MD4235 Foıth Woıth TX 76155 Tel: (800) 288-2520 DAMASCU5-fAM

Alfardos sır . !bem Zaidun Bldg. 3ıd Fl. Tel: (963-11) 2227266- 2239770 GSA: Al-Far.ıdees T. Tourism Ageney Dar-El Mouhandeseen Bldg. Mays:ıloun Str. P.O. Box. 8389 Tel: (963-tl) 2228284- 2239no 2232190 (lO Unes-bat)

JOHANNESBURG ( GSA)

South African Alrways P.o. Box. ma Tel: (713) 2206 KARACHI·KARAÇI

12 Avenue Cenıre sırachen Road Tel: BS: (92) (21) 5682078 Rez: (92) (21) 5685922 5685766 - 5685487 GSA: PaktOrk Enterprises lmıaz Plaza 85 Tel: (92) (21) 303503 - 301029

DHAHRAN·DAHRAN ( GSA)

ABC Travel Ageney King Abdiiiaziz Sır. Alnimr.ın Complex Gentre P.O. Box: 739 Alk.hobar 31952 Tel: (66-3) 8950044 - 8954904

. KIEV

Karl Marks Street o: 4 Apı: 22 Tel: (7) (044) 2291550 - 2284103 KUWAIT·KUVEYT

Fabad Ai-Salem Sır. Dowilah Complex P.O. Box 23959 13100 Safat- Kuwait Tel: <965) 2453820121 - 2422889

Al-Rayan Travel Ageney P.O. Box: 363 Tel: SM: (974) 412911 - 412912

Autosır.ıde

!ıd .

1603-4 Fleeı House 38 Gloucester Rd. Tel: (852) 8613111

Ved Vesıerpoıt 6 1612 Copenhagen Tel: BS: (4;.33) 144055 - 144499 Rez: (4;.33) 145190

DOHA- KATAR ( GSA)

Maıda

BENGHAZt-BINGAZI

HONG KONG (GSA

COPENHAGEN-KOPENHAG

Bengal Air\ifı !ıd. 54 Motijheel C.A. Dhaka 1000 Te~ 243059

BEIRUT-BEYRUT

Gefınor

Trankgasse 7-9 50667 Cologne Tel: BS: (~221) 134443 Rez: (49-0221) 134071172173

DU BAl

63-B Sheiktı Hamdan Bldg. Ai Makıoum Sır. P.O. Box: 1200 Tel: (971-4) 226o38-215970 (GSA) Swaldan Trading Co . Iıd. (Same address/aynı adres)

LEI'KOŞA

52 Mehmet Al<if Cad. No: 54 Tel: (392) 2271061-2271382-2277124 LISBON-LIZBON (GSA} Edifıcio 25. Aeropoıt Lisboo-5 Tel: (3511) 899121

DUBLIN ( GSA)

Aerlingus Dublin Airpon Tel: (3531) 370011

LONDON-LONDRA

11-12 Hannaver Str. London WIR 9HF Tel: (44) (071) 4994499 (5 llnes-ha ı)

DUSSELDORF

Graf Adolf Sır. No. 21 40212 Dusseldorf Tel: (49) (2 11) 373062

LOS ANGELES

AMR GSA Servlces

5230 Pacifıc Concouı>e Drive Suite 200 Tel: (310) 6434595

TURKISH

LYON

91 Rue Bugeaud 69006 Lyon Tel: (33) 78241324

BUSINESS CLASS

MADRID

AIRLINES

Princesa. 1 Ton-e de Madrid, PLT OF 7 2IKl08 Madrid Tel: (9-9-341) 5416426 - 5416849

80

SKYUFE KASIM

+

NOVEMBER

Arrigo Group Umited 248 Tower Road, Sliema Tel. (356) 316645 - 316705 MANCHESTER

Manchester Airpon, Room 1163/1167, Level ı, Terminal 2 Tel: (061) 4896161 - 4898123 GSA: Sam Travel Suiıe 229 22 Deansgaıe Manchester M3 !PH Tel: (061) 8321228 MANILA ( GSA)

Deka Air Ine.

HAMBURG

Tarom 10. Brezolanu Sir. Tel: (401) 6150499 - 6152747

DHAKA- DAKKA ( GSA)

CAAC Beijing Sales Office ll 7 Dongsi Wesı Sıreel Tel: (665) 558861 - 551031

MALTA (GSA}

Baset<r r. 35 - 37 60329 Fı-.ı nkfun Td : BS: (49) (069) 27300731/32 Rez: (49) (069) 273300720/21/22/23 (GSA) Ne<:mi ÖC S 1-5. 68 161 Mannheim Tel: (0621) 10980

COLOGNE-KÖLN

AMSTI!IIIDAM

(GSA) Pan Asiatic

1 Information and Reseroation

1994

no ı Golden Rock Bldg. ı68 Saleedo Sır. Legaspi Viiiage Makatl Metro Tel: (63-2) 812145;.8121452-8123865

MECCA•MEKKE

ABC Travel Ageney Al Mansour Sır. Al Klı:ızendar Bldg. Tel: (02) 5434887 MEDINA-MEDINE

ABC Tr.ıvel Ageney Kurban Al Na7.ıl Sır. Behind Sdny Co. Tel: (966) (04) 8224426 - 8221828 MILAN-MILANO

1.3rgo Augusıo 1/A 20122 Milano Tel: (39) (2) 76007107- 76007 1ll MOSCOW ·MOSKOVA

Kuzneısky Most No: 1/8 Tel: (7) (095) 2924345-2925121-292 1667 GSA: AeroOot Fnı zenskaya Naberezhnaya 4 Tel: (7) (095) 2466996

MUNICH ·MONIH

Bayer Sırasse 43 D-80335 München Tel: BS: (49) (089) 51410920121 Rez: (49) (089) 51410922123124125

MUSCAT-MASKAT (GSA)

AW Travel and Tourism Agencles U.C, P.O. Box. 5490 Ruwi, Muscat Tel: (968) 707303-707310 NEW YORK

437 Madison Avenue 17.8 New York N.Y. 10022 Tel: (1) (212) 3399650- 3399662 NICE (GSA)

Sultan Sari 28 Rue Massena Tel: (33) (93) 877207 NURNBERG Am Plaerrer 8 90429 Numberg

Tel: (49) (0911) 9297214- 9297216 OSAKA (GSA) Kindal Air System Co. Esıaıe

Bldg. 2;.3, Shinmachi 1-Chome Nisni-Ku, Osaka 550 Tel: (06) 5385647 PARIS

ı Rue Seribe 75009 Paris Tel: (33-1) 42664740- 42664739

PRAGUE- PRAG (GSA) Ceskoslaverıske

Revoyochi, 160 Tel: (422) 2146

Aeroline Praque

ıs

ı

RIYADH-RIYAD Klı:ılidiya Bldg. Olaya Main sır. P.O. Box. 25194 Riyadh 11466 Tel: (966) (1) 4631600 - 4632087 GSA: ABC Travel Ageney (Same address-aynı adres) Tel: (966) (!) 4632807

ROME-ROMA

Plaza Della Republiea 55 00185 Rome Tel: BS: (39) (6) 4873368 Rez: (39) (6) 4819535 - 4827149 ROTTERDAM

Weena - 6080 3012 CN Tel: (31) (lO) 4332tn - 4332465


DANIŞMA VE REZERVASYON

SI:OUL-SI:UL (GSA) Kal Building 41-3 Seasomun-Dong, Jung-gu Republic ol Korea Tel: (822) 75 ı 7-115 SINGAII'ORI:•SINGAPUR 300 Ordıaıd Road The Promenade No: 06-11 Singapare 0923 Tel: Rez: (65) 7324556- 7324557 SOI'IA·SOI'Y A Saboma Sır. No: 11-A Tel: (359) (2) 883596 - 874220 G A: Sofıa Airpon Tel: (359) (2) 66ı690 STOCKHOLM·STOKHOLM Vasagatan 7, P.O. Box. 73 1 012 ı Sıockholm

Tel: (46) (8) 2ı8534- 218535 STRASOURG-STRASBURG 2 Allee De U. Robeıtsau 67000 Sırasbouııı Tel: (33) (88) 521413 (3 lines-hat) 2500ı7

STUTTGART Lautenschlager Sır. 20 70173 Stungan ı Tel: (49) (711) 22ı«4-22680S-2263475 SYDNIEY·SIDNIEY Americ2n Express Tower Suiıe ı602 388 George Street NSW 2000 Sydııey Tel: (02) 2332ı05- 22ıını TAli' (GSA) ABC Travel Ageney Shubra Sır. Saudi Cairo Bank ~ısı Tel: (966) (02) 7324m TAIPIEI (GSA) Golden Foundation Tours Corp. Sf, ı34 See. 4, Oıung Hstgo E.R.D. Lung Meh Bldg. Tel: (02) n33266 TASHKIENT•TAfKIENT Mustafa Kemal Atatürk Caddesi, No: 24 Tel: (837 ı2) 56ı563 - 564654 TIEHRAN•TAHRAN Ostad Moıahari Avenue No: 239 Tel: BS: (98) (21) 6469026 Rez: (98) (21) 627464 TIELAVIV Hayarl<on Sır. No: 78 53432 Tel: (972) (03) 5ı72333/34/355ı73505- 5ln336- sıo3686 TOKYO Toranomon Rapport, 4ıh F!oor, 1-16-ı Toranomon Mirıaıo-ku Tokyo 105 Tel: Rez: (81) (03) 52Sil511 Tel: BS: 5251155ı GSA: Kindai Air System GM Bldg. 8ıh F!oor 4-ıO-ıo Ginza ChU<>-ku Tokyo Tel: (81) (03) 3543978ı TRIPOLI·TRABLUS Muhammed Megarif Sır. CezayirSq. Tel: (2ı8) (21) 48796-38236 TUNISIA·TUNUS Complex El Mechıel Boulevaıd Oulet !ü.lfouz tunis Eı.age 2 Tel: (2ı6) (1) 786473 - 787033 VI EN NA- VIYANA 0pemgasse 3 ıoıo Wıen Tel: (43) (222) 5862024- 5876795 ZURICH-Z0RIH Tal Strasse 58 8001 Zurich Tel: Rez: (41) (1) 2252323 Tel: BS: (41) (1) 2252311

1 Information and Reseroation

lE LAZlll

IÇ BOROLAR

Şehıt Uhanlar Cad No:

26/D

KONYA Alaaddın Cad No. 22 Kat 1/106 Tel: (332) 25ı2000- 2512032 J. (GSA) Vatan Seyahaı Arentası Ankara Cad Ayvaz Pasajı o: 4ı Cihanheyll Tel: (332) 6732306 - 673ı367 2. (GSA) Orhangazi Yıldız Seyahat Acent.ası, Atatürk Cad No. 10/A, Kulu Tel: (332) 6416350- 64ı67ıO

Tel: BS (424) 2ı83730 Rez: (424) 2ı8ı576 - 2ı82300

DOMESTIC OFFICES ADANA

Sıadyuın Cad No. 32 Tel: BS: (322) 4580867 Rez: (322) 4542393 - 4543538 453n47- 4543ı43

lERZINCAN (GSA) Polaı Turizm ve Seyahaı Acenı.ası Cumhuriyet Meydanı , Belediye Sitesi No: 2 Tel: (446) 2ı46784

AI'YONKARAHISAR (GSA) Gokl Turizm ve Seyahat Arentası Cumhuriyet Meydanı Otogar girişi , No.ı Emirdag Tel: (272) 44ı5ı94 - 44ı50«

IERZURUM 50. Yd Cad K Rant Tes. No. 24 Tel: (442) 2ı88550 Rez: (442) 2ı8ı904 - 2ı83409 IESKISIEHIR (GSA)

AKSARAY (GSA) !-Aksaray 1\ırizm ve Seyahat Arenı.ası Lise Ka11ısı Kütüphane Sok. D/2 Te~ (382) 2132332 2-Aksaray Seyahat Acentası Zafer Mah. Devlet Hastanesi ~ısı No: ı Onaköy Tel: (382) 3518462-35ı3471

Yl>re 1\ırizın lşletmecilik ve Tic. ~

Tel: (222)

Seyahaı Acentası .

lnönO Cad. No: ı5/D Antakya-Hatay Tel: (326) 2ı57532- 2ı57252

Seyahaı Acentası

ISTANBUL A. !.stanbul Satış MOdOr!Ogü Cumhuriyet Cad. No. ı99-20ı Kat: 3 Harbiye Rez: cı ı 2) 6636363 BS: (2ı2) 248263ı-24640ı7-2471338 Sa~ Bürolan - Sales Offl= !. KadıkOy Bagdaı Cad. No: 27 Kızıltoprak Tel: (216) 337ı876-3371B91 2. Harbiye Cumhuriyet Cad No: 199/20ı Tel: (2ı2) 2250556 (6 Unes-haı) 3. Taksim Gezi Dükkanlan No: ıo Tel: (212) 2521106 (6 Uneslhaı) B. Aksaray Sa~ Müdürlügü Mustafa Kemal Paşa Cad. No: 79 Tel: (2 12) 5ı86840-5 ı664ı9 Satış Bürolan - Sales Offices ı. Sirkeci Hamidiye Cad. DoAuhank lşhanı No: 26 Tel: (212) 5228888-528426ı 2. Aksaray Atatürk Bulvan No: ı 62 Tel: ( 2ı2) 5ı40022 - 23

Sok.

Şereflikoçhisar/Ankara

Tel:

(3ı2)

68'72383

ANTALYA Cumhuriyet Cad. Ozelldare l.şlıaru Alu Tel: SM: (242) 24ı0558- 2428522 Rez: (242) 2426272 - 2423432 24ı2830

BS: (242) 243438W GSA: Pamfdya 1\ırizın Hastane Cad. ŞOhretler Sitesi ı22 Sok. 2ı/B Kemer Tel: (242) 8ı447ı9- 8ı«720 GSA: Pamfdya Turizm Camii Sok. No: 11/ 3 Side Tel: (242) 753ı345 GSA: Pamfilya 1\ırizın Keykuhat Cad. No: 67/ A (Çimen Oteli yaru) Al2nya Tel: (242) 5132466 - 513ı585 BATMAN (GSA)

Baı-Air 1\ırizın

ve Seyahaı Acentası , Cad. PTT ka!lısı, BayraınoııJu Ap. No: ı2 Tel: (488) 2ı39ı49 2139222 - 2ı34085 Diyaıbakır

BURSA

~

lpn Cad.

1\ıgı.aş ~haru No:73

Tel: (224) 2211167 - 22ı2838 ÇORUM (GSA ) ÇavuşogJu Turizm ve Seyahat Acentası Yeniyol Mah. Kulaksız Sok. No: 4/A Tel: (364) 2243928 - 2245789

MARMARIS Atatürk Cad. No: 50-B Tel. (252) 412375ı - 4ı23752 MlERSIN

lsıiklal Cad 27. Sok. Çelebi lşhanı No: 7 Tel: (324) 23ı5232 - 232ı278 2330ıOO - 2330274

lsıiklal

Cad. No: 27/B 20100 Denizli Tel: (258) 264866ı-2648671 Tel: SM: (258) 264865ı

Bulvan No: 1/f Büyük Efes Oteli Alh Tel: Rez: (232) 4258280 BS: (232) 484ı220 (5 lines-hal)

KAYSERI Sahabiye Mah. Yıldınm Cad No. ı Tel: (352) 2223858

DIYARBAKlR lnönO ad. No: 8 Tel: (4ı2) 22ı2314- 2226ı43 GSA: Giral Seyahaı Acent.ası Tel: (4ı2) 2213054-2235733

KIRŞEHIR

(GSA )

ÇavuşogJu 1\ırizm

ve Seyahat Acentası Atatürk Cad. No: 7/2 Tel: (386) 2ı21112 - 212ı7ı8

81

+

NOVEMBER

(GSA)

MliŞOvası 1\ırizın

ve Seyahaı Istasyon Cad. Vilayet ka11ısı Tel: (436) 2ı23070

Acentası

RIZE Kazdal Camii Yanı Belediye Sosyal Hizmetler Binası Kat: ı Tel: (464) 213059ı - 2130592 SAKARYA (GSA) Sakarya 1\ır ve Seyahaı Acentası Kudüs Cad. Blrlik lşharu Kal: 3 No: 23 Adapazarı Tel: (264) 2749688 SAMSUN

Kazımpaşa Cad. No.ll/A Tel: BS: (362) 43ı3455 - 43 ı5065 Rez: (362) 4318260

SIIRT (GSA ) Aydıruar Cad. Ozel ldm lşhanı ı. kaı. No: 101-102 Tel: (484) 223 88 02 SIVAS (GSA ) Sivas Turizm ve Seyahat Arentası Istasyon Cad. 30. Yıl Siıesi , No: 7-l! Tel: (346) 2211147-22ı368'7-2244624 (GSA) Kalıru Turizm Seyahat Arentası Atatürk Bu Ivan, Ak Ap. No: 51A Tel: (4ı4) 3ı22057 - 3ı22058

ŞANLIURFA

TEKIRDA~

(GSA ) Trakya Turizm ve Seyahat Acenıası Ataıork Bulvan No. 68 Tel: (282) 26ı8438 - 26ı8439

Kerrıerk2ya Mah. Meydan Parkı Ka11ısı Tel: (462) 3211680-32ı3«6

Gaziosmanpaşa

KARS (GSA ) Sınır Turizm ve Seyahat Acent2.Sl Ataıürk Cad. No: 80 Tel: (474) 2233839

DIEHlZLI

MUŞ

-

TRABZON

IZMIR

KARAMAN (G_5A ) Cici 1\ır ve Seyahat Acenıası Orman Işletmesi Ka11ısı Konya Cad. No. 55 Tel: (338) 2114859 - 2120680

DALAMAN, MU~LA Tel: Rez: (252) 6925899 Tel: BS: (252) 6925499

SKYLIFE KASIM

MALATYA Kanalboyu Cad. No: ıo Orduevi Ka11ısı Tel: (422) 3211920-3211922-32ı4053

HATAY(GSA) Ant-1\ır. Antakya 1\ırizın ve

Office:

ÇavuşogJu

lines-haı)-

GAZIANTEP Atatürk Bulvan No. 30/B Tel: BS: (342) 230ı563-64 Rez: (342) 230ı56~

Atatürk Bulvan ı67/A Bakanlıklar Tel: (312) 4ı76499- 3ı24900/385 GSA: ÇavuşogJu 1\ırizm ve

Ankara Cad. Ka~ ı No: ı

(4

FETHIYlE (GSA), MUÖLA feıur 1\ırizın ve Seyahat Acenusı Kordon Boyu 48300 feıhiye Tel: (252) 6 ı42034-6142«3-6ı46076

ANKARA Atatürk Bulvan No: ı25 Kal: 2, 3, 5. Tel: (3ı2) 4ı92825 Rez: (3ı2) 4ı92800 (15lines-haı) Şehir Ofısi-Town

23ı6500

2310448 - 23ı5295

KUfADASI (GSA), AYDIN Osman 1\ırizın T'ıcareı ~ lnönO Bulvan No: ı8/A Tel: (256) 6144205 - 6149382

1994

(GSA ) Vatan Seyahar Ace ntası lsmeıpaşa Cad. No: 85 Kaı: 2 Tel: (276) 2152033 - 2125129

UŞAK

VAN

Enver Perihanoglu Iş Merkezi Cumhuriyet Cad. No: ı96 Tel: (432) 2ı610ı9 - 2ı6ı24 ı

YOZGAT (GSA)

Çavuşoglu 1\ırizm

ve Sey. Arentası

Lise Cad. No: 6 Kat: 3

Tel: (354) 2ı29ı93 - 2ı23946 REZ: Rezervasyon/Reservation SM : Sa~ MOdOril!Sales Marıager GSA: Genel Sa~ Acentası General Sales Ageney BS : Bilet Satış/ Ticket Sales



UÇUŞ BILGILERI

MESAFELE R FLIGHT DISTANCES

~

./F·

Jstanbul'dan /From Istanbul Km

Mil

c< <<

ALMAATAALA

3927

2534

AMMAN AMM

1215

754

<t-

ABU DABI/ABU DHABı AUH

3016

1874

AMSTERDAM AMS

2208

1372

556

345

BAHRAIN BAH

2585

1606

BAKÜ BAK

1787

922

BANGKOK BKK

7472

4643

BARGELONA BC:N

2230

BASEL BS L

1839

<!;::

<:J Z< ~~

ATINAIATHENS ATH

BELGRAD/BELGRADE BEG BERLIN S XF BEYRUT/BEIRUT BEY

Flight Information

~

-=-

"'!'

= Km

LEFKOŞA

E C:N

Mil

767

476

2510

1560

LYON LYS

1993

1238

MADRID MAD

2712

1685

MILANO/MILAN MXP

1700

1056

MOSKOVAIMOSCOW MOW

1778

1 105

MÜNIH/MUNICH M UC:

1570

976

NEW YORK NYC:

8047

5000

1387

NICE NC:E

1961

1075

ı

142

NURNBERG NU E

1674

1042

812

504

PARIS/ORLY ORY

2239

1392

1715

1065

RIYAD/RIYADH RUH

2429

1509

990

6 15

LONDRA/LONDON LHR

ROMA( ROM E/

BINGAZI/SENGHAZI BEN

1246

775

BOMBAY BO M

4816

2992

BRÜKSEUBRUSSELS BRU

2164

1345

SOFYA/SOFıA

S OF

488

CENEVRE/GENEVA G VA

1910

1187

STOKHOLM/

FIUMICINO FC:O

1382

SI N GAPUR/SINGAPORE SIN 8 661

859 5382 303

CIDDEIJEDDAH JED

2354

1463

STOCKHOLM AR N

2207

1371

DUBAI DXB

3007

1868

STRASBOURG SX B

1864

1159

1760

1094

DÜSSELDORF DUS

2037

1265

STUTTGART S T R

FRANKFURT F RA

1861

1156

ŞAM/DAMASCUS

HAMBURG HAM

1987

1234

HANNOVER H A.I

1927

HELSINKI H EL

2164

KAHIREICAIRO C:AI

123 1

766

KARAÇI/KARACHI KHI

3953

2456

10~1

672

TAHRAN/TEHRAN THR

2041

1268

1205

TAŞKENT TAS

3360

2118

1345

TELAVIV TLV

1133

704

TRABLUS/TRfPOLJ TIP

1668

1036

KOPENHAG/

DAM

TOKYO NRT

8989

5586

TUNUSITUNUSIA TUN

1667

1036

COPENHAGEN C: P H

2007

1247

VIYANA/VIENN A V I E

12 5 1

777

KÖLN/COLOGNE CGN

1991

1237

ZÜRIH/ZUR ı CH ZRH

1761

1094

KUVEYT K WI

2169

1348

A310.203

A 340-311

RJ·100

142000

257000

44225

225

288

99

9362

T H Y U Ç A K TIPLER I VE ÖZELLI KLERI TYPE AND CONFIGUR ATIO N O F THY A IRC RAFT 8737·400 8737·500

A310.304

AZAMI KALKIŞ AIIIRLIIII

MaxTaioQ?"W.(rg)

68038

60702

153000

150

117

16140

16140

48872

44000

108 365

2X23500

2X20000

2X52000

2X48000

4X31200

KOLTIJK ADEDI Saıllng

Capocily

210

YAKIT KAPASITESI JlulJ CapacUy (lg) ll)

MOTORGÜCÜ

ı­

Enginelbrıtıt

I Cl

ll)

LL

u

:i

>-

I

ı-

0::

~ (/)o :::ı

(.)> :::ı

>:ı: ı-

l

LıJ

z

~

B ı­

I Cl

:J LL ..... lt

lıl

.J lıl

ll. cı:

lll lıl

:e

L8

4X7000

L8

L8

L8

L8

L8

8100

6480

11 952

2259

41000

31000

AZAMI MENZIL MarimumRallllt(Ktıı)

3350

3865

AZAMI UÇUŞ TAVANI Mmdmum A1tUude (FT)

37000

37000

AZAMISORAT Matimum ~(Km'br)

856

856

900

900

945

820

liımıal Cluiıt ıpeed {Kmtbr)

698

698

860

860

890

720

KARGO KAPASITESI CatgO Capocily (lgi

7500

4460

21880

25000

41409

3800

3

8

41000

41 100

NORMAL SEYIR SORATI

UÇAKADEDI 26

Numhtrcf Platıeı

83

SK:tLili".ıi- KA S IM

+

NOVEMBER 1994

2

7

7



'N/A N

SEA

o Krni (C ret e)

N

·"'/ ._

s

. "'. _

E

1

ı'

,' ,

'

AjJ~gııcg,b \

A

~(

-·~

_-'

G

E i#

y

,

_____.....

,..- .......

o


'

~--"'

/<

B YA

"'d,t.

...,

~AL. XUFRJJ, O<D"" r

OAIJtwl

CD

.•

R A

B

S

E

A

MALDIVES ISLANDS

------- ·---- ---

-

Arrw•ntelı

j

SEYCHEllES .• ' '

c.,;/·,Sryc:h.J t··

.....

FnqtlhMia.

tSe'f'(:hJ

N

1

D

,, o

c


SEA

OF

OKHOTSK

1 ~\~

EASTCH/NA SEA

HA 1

lzushkhıto

• o,.u.,.,.,,

i'' ·

p

,o f'. (..Okmew•

0

~~~~~~~~.;~~~~~~~~~~~~::.:- l§rf' ~

c :""""

A

F

D.ltolı

i> KüMtls c i Vok•nolı l

o

c

E

OltHtO Tot i(Ap.J

"'"'" NORTHERN

..

"',) P~

- c.,..

PH / LIPPINE

~

MARlANA IS LAN OS

S E A

E

N

G

A

s-

·~ ~ ..~s..,.n

....

~

A

G•""

..

,... ,

,

Nk oNrl.. •

1

i

(U S A /

n

1 s

FEDERATED STATES OF MICRONE:

A

N

Admtr•h

!!.· !

A

N l'ıOQ(omtıtrı

1UO!l 'ıOO

lt) Cart1 lısılı

ıı,IJ

IOOO M t·

• Ranaıeı Eleme 71MOR

SfA

~.-wlrNnl


UÇUŞ IKRAM PLAN I 1 Inflight Service Plan Bazı uçuşla nm ı zda

verd igirniz ikram hizmetlerimiz 1 W e arn pleased to Ol

Ol

Tl 979/981

ISTANBUL LONDON

Tl 980/982

LONDON ISTANBUL

11 9251927

ISTANBUL PARIS

TK

926/928

PARIS ISTANBUL

Tl 592

ISTANBUL TOKYO

TK

TOKYO ISTANBUL ISTANBUL TASHKENT

~

TASHKENT ALMA ATA

(4 (;1

ALMA ATA TASHKENT

f4

BRUSSELS NEW YORK

11 582

NEW YORK ISTANBUL

Tl

ISTANBUL BANGKOK

512

Tl

m

593

Tl 630

TK 631

TK

560 Tl

561

BANGKOK SINGAPUR SINGAPUR BANGKOK BANGKOK ISTANBUL

you of our lnj/ight Seroice Plan o rı some jlighıs

os

04

Ol

f4 m f4 • m a (4 • ma f4 0 ma f4 m f4 m ma f4 • f4 mc ~ m c f4 m c f4 m f4 [!J ma f4 ma

11 511

ISTANBUL BRUSSELS

infomı

07

06

08

09

c mc

[Ş]

c

ın

c

(;]

ma ma m a ma (Ş]

TASHKENT i STANBUL

f4

ISTANBUL KARACHI

f4

KARACHI ISTANBUL

f4t:ım a

(Ş]

APUITIF

a

COFIEE & TEA 1 Çıy & lah"

LUNCH 1 Öğlen y,..,~

&J

DUTY FREE

~

!NACK

DINNEk 1 Akjım

HOYIE 1 Film

0

ammsı 1 lahv~ıı

UGHT HEAL

Işletme

nedenlerinden

dolayı

servis ve

ll

c

('4

a

ll

10

uçuş

süresi

degişebilir.

Ytmt~

1 Due to unexpected operational occımmces, seroice time andjlytng hours may change.

ll


iSTANBUL, ANKARA, izMiR, ANTALYA

NEWS

ABOUT

TOWN

GUIDE: HOTELS, SPECIAL LICENSE HOTELS,HOLIDAY VILLAGES, MUSEUMS, SIGHTSEEING, EMBASSIES ...


~""' Turlccy 90. Ankara 3 ı 2. lsıanbuı: European Sidc

,2 ı ;:;:;:an Sidc 2 ı 6, b.mır 232. Anıaıya 242

ANATANRlÇA

kadar iyi korunmuş olanına rastlamak zor. Ikinci özelligi, hemen bütün tiyatrolar Roma döneminde büyük degişikllldere ugramışken , Metropolis'de Helenislik döneme ait mimari konumlar neredeyse aynen muhafaza edilmiş . Sadece sahne bölümünde çeşitli degi ·ikliklerin yapı ldıgı saptanmış. Sahnenin hemen önünde yer alan "soylu koltukları " zamana karşı şa­ şırtıcı bir dirençle ayakta kalmışlar. Hepsinin arkasında menner üzerine son derece zarif işlenmiş Dionizos'un çelengi, Zeus'un yıldı­ rım demeti ve Hennes'in kanatlı kallkanı gibi Tanrı sembolleri var. Recep Meriç, Helenislik döneme ait koltukların bu kadar iyi korunmuş örneklerine çok az yerde rastlandıgını söylüyor. Oturma alarılannda olması gereken Helenislik döneme ait heykellerin kendileri yok ama kaideleri duruyor. Burılann Roma döneminde kaldı­ nldıklan sanılıyor. Yine sahnenin ön kısmında yer alan "sunaklar" Roma döneminde lmparator Augustus ve yegeni Gennanikus anı­ sına dikilmiş. Döneme ait yazıtlar­ dan arılaşıldıgı kadarıyla Gennanikus'un Metropolis'i ziyaret ettigi

KENTI

METROPOLIS ~--~----~~---

----------------~

Clty of tbe Motber Goddess

D

emetrius oglu Haresius bu sütunu Metropolis halkı için dikti". Bu sözcükler, günümüzden binlerce yı l önce Metropolis kentinin Stoa 'sına dikilmiş sütunlardan biri-

aresius son of Demetrius erec/ed this co/u mn for the citizens ofMetropol is. " 7bese words caıved on one of the columns in the stoa of the ancient city of Metropolis were inscribed

nin üzerinde yazı yor. Metropolis halkının "Demetrius oglu Herasius"a duydugu minnet borcunun bu yazılı ifadesi , bugün büyük ölçüde ortaya çıkarılmış olan Stoa ' nın orta yerinde ve dimdik ayakta .. M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanan bir tarihin izlerini, sessiz bir görkemle taşıyan "Ana Tannça Kenti" Metropolis'de 1989 yılında başlayan kazı çalışmaları, bugün heyecan verici bu l guların ortaya ç ıkarıldıgı bir noktaya gelmi . Metropolis kenti, lzmir'in Torbalı ilçesinin Yeniköy ve Özbey köyleri a ras ın da bulunuyor. Prof. Dr. Recep Meriç başkanlıgında yürütülen 5 yıllık kazı çal ışmaları­ nın sonunda Tiyatro ve Stoa gibi iki antik kent yapısı günışıgına çık­ mış. Metropolis Tiyatrosu'nun iki ayırdedici özelligi var. Ilki, gerek Anadolu'da gerekse !talya, Ispanya , Yunanistan gibi ülkelerde yüzlerce antik tiyatro bulurımasına ragmen, koltukları , sunakları , orkesıra döşemesi Metropolis'deki

tbousands of years ago. This commemoralive message of gralitude fe/ı by the people of Metropolis towards Herasius, the son of Demetrius, stili stands taday in the cenıre of the stoa. The City of the Mather Goddess, Metropolis, first eniers the stage of history in the 3rd BC. century Exeavation of this ruined city wbose sitence enbances its grandeur began in 7989, and the discoveries bere have exei/ed arcbaeologists. Metropolis is /ocated in the Turkish Aegean province of 1z m i r ,

11

sanılıyor.

Bu yıl ayrıca Savaş Tanrısı Ares'e ait bir tapınak oldugu bilinen Akropol'de 20x20'lik bir alanda çalış­ ma yapılınış. 4 metre derinlikte Helenistik döneme ait buluntular ele geçtiyse de henüz tabana inilememiş. Stoa'daki kazı çalışmalarını

' !

şehirlerinde çarşı-

pazar gibi gündelik yaşa90

SK YU FE KASIM

yürüten Akın Ersoy'un belirtıigine göre, 70 metre uzunlugunda ve 10,5 metre geniş li­ gindeki Stoa, Bazilikala ra öncülük eden sütunlu yapı teknigi ile inşa edilmiş. Antik Yunan

+

NOVEMBER

ı 994

betweeu the villages of Yeniköy and Özbey, near the town of Torbalı. The team of arcbaeo/ogists ımder Prof Dr. Recep Meriç who have been working bere for the past five years have 11 ncovered botb the tbeatre and the stoa. The tbeatre at Metropolis is in a remarkab/e state of preseroaliou, matcbed ~Y few of the bundreds of ancienttbeatres to be seen elsewhere in Turkey, lta/y, Spain, Greece or the other lands of classical civilisation. Secondly, white alması all tbese other theaires were extensively altered during Roman times, that at Metropolis retains i/s Hel/enistic cbaracter viltually intact, witb only minor changes made at a later da te to the proscenium. The marh/e seaıs of bonour rigbt in front of the stage have resis/ed the inroads of time to an ineredib/e degree. The back of each is ornately caıved witb the wreatb of Dionysus, the tbunderbo/ts of Zeus, the ıvinged sbie/d of Hermes and simi/ar emblems of the gods. Prof. Meriç explains that Hel/enistic seats i n such fine candition are extremely rare. Of the statues dalingfrom the same period only the pedesta/s remain, and it is tbougbt that tbese were removed in Roman times. The a/tars at the front of the proscenium ıvere placed bere in memory of the Roman emperor Augustıts and his nepbew Gernıanicus, who according to contemporary inscriptions foımd bere visi/ed Metropolis. An area measuring 20 x 20 metres on the acropolis, where a temple dedica/ed to the god of war Ares is knoımı to have stood has a/so been excavated this year. Altbougb finds daling from the Hel/enistic period have been discovered at a deptb offour metres, the jloor has not yet been reacbed. According to arcbaeologist Akın Ersoy, who is directing excavations iıı the stoa, this buildiııg measuring 70 x !0.5 melres is a precursor of the /ater hasilica. The stoa over/ooks the agora wbicb was the centre of commercia/ and


P.tııl \.ıd.ır ııı Orı.ı

\-.,.ı) ollıılm:ıı

1 r.ı1ı"1'

h.ıılıııı \kr!-t·li ıııl•

ransız

fotograf sanatının usPaul Nadar' ın 1890 yılında Asya ülkelerine yaptıgı yolculuktan bizlere bı­ raktıgı fotograflar, Istanbul Fransız Kültür Merke7J ve IFSAK tarafından 10. Istanbul Fotograf Gürıleri kapsanıında 2 Kasun'dan itibaren sergilenecek. 1856 yılında Paris'de dagan Paul Nadar, ailesinden gelen sanatçı bir kişilige sahip. Babası Felix Nadar, dönemin tanınmış fotograf sanatçılanndan. Henüz 18 yaşında babasının atölyesinde teknik ve artistik yönetim sorumlulugunu üstlenen Paul adar, 1890 Agustosu ' nda Avrupa

F

talarından

ının ve kamusal faaliyerlerin sürdügü Agora denilen meydana bakan hakim bir noktada, yurttaş­ ların oturup dinlenmek, sohbet etmek veya kannlannı doyurmak, ayrıca yagmurdan, güneşten korunmak için sıgındıklan Stoa, Metropolis'den geriye kalan en önemli yapılardan biri ... M.S. 17 yılında bütün Batı Anadolu'yu sarsan depremin ardından yıkılan Stoa' nın temelleri üzerine yeni nıekarılar yapılmış. Sonrasın­ da, M.S. 11. yüzyıla , yani Bizansa kadar karanlık bir dönem var. Stoa 'nın ayakta kalan duvarianna bakıldıgında farklı dönemlerden izler bulmak nıüırık'iin. Helenistık döneme ait kısımlar en altta yer alırken ; onun üzerinde Roma ve Bizans dönemine ait ilaveler var. Roma döneminde, Yeniköy'ün eteklerine kadar genişleyen Metropolis'de Atıiumlu bir Roma viilasına ait olması gereken mozaikler ele geçmiş. Ayrıca bu döneme ait Ares Tapınagı, Zeus Krezirnos, Hera ve Oniki Tannlara ait tapı­ naklann oldugu biliniyor. 1989 yılında Torbalı Belediyesi'nin öncülügü ile başlayan kazı çalışmalan, 1992 yılından itibaren Metropolis Dostlan Demegi (MEOODER) aracılıgıyla Philsa, Philip Morris A.Ş. tarafından desteklennıiş. Prof. Dr. Recep Meriç, bugürılerde Metropolis'in yeni kazı programı için bütçe hesaplan yapıyor.

public life in ancient Greek cities. This was a building where citizens could sil to rest, canverse or eat, and provided sbe/ter from the sun or rain. 7be stoa is one of the most important of the suroiving buildings at Metropolis. 7be stoa was razed in an eanbquake uıbicb sbook all of western Anatolia in 17 AD, and new bu ildings were erec/ed on the foımdations. 7be history of the ci(y fades in to darkness from that point until the Il tb century. 7be wa//s of the stoa whicb are ·standing today revealtraces of di.ffereııt periods. \fibi/e the lowest parts are Hellenistic, the upper additions date from the Roman and Byzanline eras. Under the Romans, Metropolis spread to the outskirts of Yeni~y. Mosaics wbich must have belonged to a Roman vi/la witb an atrium have beeıı for md bere. 7be tenıp/es of the ci(y have been identified as those dedicated to Ares. Zeus Krezinıos, Hera and the Tıvelve Muses. 7be excavaliorıs at Metropolis were iniliated by the /oca/ mımicipali(y in 1989, and since 1992 have been sporısored by Pbi/sa and Philip Morris through the Friends of Metropolis Society. Prof Dr. Recep Meriç is currently drawing up the hudgel for next year's excavatioıı programme at this remarkable ancient site.

Uluslararası

Demiryolları ve Ekspresler Şirketi'nin

düzenledigi, iki aylık Asya yolculuguna katıldı.

1 s ta n bul'dan Bat u nı ' a , Bakü 'den Tiflis'e, Senıerkant'a uzanan ve Taşkent'de biten yolculuk boyunca 100'e yakın fotografla, 19. yüzyıl sonunda Orta Asya'dan zengin bir panorama sunan Nadar, 1 Eylül 1939 yı­ lında öldügünde geriye 400 bin fotograf bırakrnıştı. Air France, Fuji Film ve Vakıf Bank'ın da katkılanyla gerçekleş­ tirilecek olan "Paul Nadar'ın Orta Asya Yolculugtı" konulu fotograf sergisi, 2 Kasun-ı Aralık arası ıs­ tanbul'da, ardından Aralık ayı içinde Ankara'da ve Ocak ayında da İzmir'de sergilenecek.

botographs taken by the emineni Frencb photograpber Paul Nadar during his joumey to Asia in 18W am being shoum as part of the Tentb Istanbul Photograpby Days from 2 Nowmber. 7be exbibition is being organised jointly by the Frencb Cu/tura/ Gentre in Istanbul and IFSAK. Bom in Paris in 1856, Paul Nadar came from an artistic family. His father Fe/ix Nadar was also a well known photogropher, and at the age of just 18 Paul Nadar became responsible for the tecbnica/ and artistic management of his fatber 's studio. In August 1890 be set out on a two-month tour of Asia organised by the European International Railways and Express es Company . Nadar took nearly one hımdred photograpbs during his joumey from Istanbul to Batum, from Baku to Tiflis, and Sanıarkand to Tashkent, reflecting a broad panorama of Central Asia at the end of the 19/h century. When Nadar d/ed on 1 Septetiiber 1939, he left behind 400,000 pbotograpbs. sponsored by Air Fronce, Fuji Film and Vakıf Bank, this exbibilion of photograpbs eniit/ed ''Paul Nadar's joumey to Central Asia" wi/1 be in Istanbul between 2 November and 1Decetrıber, beforo going on to Ankara during December and /zmir during january.

Fransız Kültür Merkezi !stanbul Tel: (0212) 252 61 55 - 244 44 95

+

91

SKYLIFE KASIM

Paul Nadar's ':Journey to Central Asia" at the French Cultural Cent:re

NOVEMBER 1994


~<3: Turkey 90, Ankar.ı 3 12, Istanbul: European Side

~ 12-:;;'w, Side 216, !zmir 232. Antalya 242

1.).

1\.it.ıp

1 ıı:ırı:

O kıı nııı 1\. i ı.ı p la l{aııde' u ... u

K

asım ayı , kiıapseverler

The 13th Book Fair: Event of the Year for Bibliophiles

için arözel bir ay. edeni, kolayca tahmin edilebilecegi gibi, her yıl Kasım ayının ilk haftası Isıan­ bul'da düzenlenen TÜYAP Kiıap Fuan. Gerek çok sa)~da yazann okurlanyla bir araya gelme imkanı bulması ile, gerekse uluslararası konuk-

ovember is a special month for booklovers, as the eagerly awaited TÜYAP Book Fair is ıvith ıts again. An event which gives readers the chaııce to meet many of theirfaoourite authors, including a number of international guests, the Istanbul Book Fair is now irıto its

lanyla yılın en önemli kültürel etkinliklerinden biri haline dön~n Kiıap Fuan'nın bu yıl1 3'üncüsü gerçekleş­ tiriliyor. 4-13 Kasım ıaıihleri arasında yapıla­ cak olan Fuar'ın bu yılki ana teması 'Tıyaıro". Fuar boyunca bu tema çerçevesinde çok s a y ıda etkinlik düzenlenecek. 5 Kasım Cumartesi günü Alman Kültür Merkezi'nin

13th year. Scheduledjor 4-13 November, the theme of this year 's fair is ''Tbeatre". The diverse thematic even/s include a discussion panel on "7beatre and Politics " at the Gennan Cultural Cerı tre oıı Saturday 5 November, a play reading of "Prometheus" by Istanbul State 7beatre Company on Sımday 6 November, and a perfor-

tık

( lrlı.ııı !'eker' k \ .. ııi Ilir (,,ıll'ri

• 1

stanbul'da 4 Kas ı m'da yeni bir sanat galerisi açı lıyor. Mimari tasarı m ını Sevinç Hadi ve Şandor Hadi'nin gerçekleştirdigi Milli Reasürans Sanat Galerisi , açılışını Orhan Peker'in çeşitli dönemlere ait yapıtla­ rından o l uşa n bir sergi ile yapacak . Yöneticil igin i 1960 yılından bu yana Türk sanat ortamında bulunan Ho llanda asıllı Amelie Edgü'nü n yapacag ı Milli Reasüra ns Sana t Ga lerisi'nde ayrıca 250 kişil ik bir Konferans ve Konser Salo-

A

NewGallery wlth Orhan Peker

düzenleyecegi "Tiyatro ve Siyaset" panelini, 6 Kasım Paw günü Isıan­ bul Devlet Tiyatrosu'nun "Prometeus" isimli tiyatro okuması izliyor. 7 Kasım Pazaıtesi günü, Tiyaıroskop ıarafından sahnelenecek olan "Ilk Kadın " oyununun ardından oyun üzerine Esen Özmen, Nedim Gürsel ve ursen Karas Ak'ın katılacagı bir şöyleşi var. "Bir Tiyatro Oyununun Filrnleştirilmesi" konulu sohbetin konuklan Aııf Yılmaz, Necati Curnalı ve Hümeyra. 9 Kasım Çarşamba günü yap ı lacak sohbet öncesinde Atıf Yılmaz'ın yönettigi "Mine" fılrni izlenecek. Yapı Kredi Yayınlan !arafından fuar boyunca tiyatro konulu iki panel düzenlenecek. Ilki, 10 Kasım Esen Çamu rdan'ın yönetecegi "Türkiye'de Oyun Yazannın Sorunlan". Panelin konuşmaalan Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Adalet Agaoglu ve Işıl Kasaboglu. Ikincisi ise 12 Kasım Cumartesi, Ayşın Candan'ın yönetecegi, Zeliha Berksoy, Erol Keskin, Tamer Levent, Ahmet Levendoglu ve Şa hika Tekand ' ın katılacakları "Ödenekli Tiyatrolann Işlevleri ve

Günümüzdeki Konumlan". ll Kasım Cuma günü yapılacak olan "Günümüz Tiyatrosunda Mekan Kullarumı" paneli Tiyatro Dergisi !arafından düzenleniyor. Paneli Kerem Kurdoglu yönetecek; konuklar ise, Naz Erayda, Aykut Kök al, Emre Koyuncuoglu, Nihai Geyran Koldaş ve Beldan Algan. Fuann son günü,

1

Nazım ".

British authors are in the majority among this year's foreign guests, and Helen Si mpson, A.S.Bya/1,

nu da var. 7 A r al ık ' da

"Abidin Dino'yu Anma Gü n ü " düze nlenecek olan yeni galerinin program ın d a bu sezon, llhan Berk , Leopold Levy, Bülent Erkmen, Selçuk Demirel, Süleyman Saim Tekcan ve genç sanatçı Necmettin Özlü'nün kişisel sergileri yer a lı yor. Milli Reasürans Sanat Galeri-

new art gallery is opening in Istanbul on 4 November. Designed by Sevinç Hadi and constrncted by Şanda r Hadi, the Milli Reassürans Art Gallery will open with an exbibition of works from various periods by Orhan Peker. Manager of the gallery will be Amelie Edgü, a Dutchwoman who has been immersed in the world of Turkish art since 1960. The gallery includes a conference and concert hall seating 250 people. Tbe artist Abidin Dino will be commemorated on 7 92

S K YLI FE KASI M

ma nce of "The First Woman" by Tiyatroskop followed by a discussion of the play with Esen Özmen, Nedim Gürsel and Nursen Karaz on Manday 7 November. A discussion on film adaptaioııs of theatre plays with Atıf Yılmaz, Necati Cuma/ı and Hümeyra will lake place on Wednesday 9 November, fa llawing a showing of ''Mine" directed by Atıf Yılmaz. Yapı Kredi publications will DIRanise two pane/s on theatre during the fa ir: The first entitled "Problems Facing Playwrights in Turkey" /ed by Esen Çamurdan on Tbursday 1O No vember, with speakers Prof.Dr . Ayşeg ül Yüksel, Adalet Agaoglu and Işıl Kasaboglu; and the second /ed by Ayşm Candan on Saturday 12 November, when Zeliha Berksoy, Erol Keskin, Taıner Levent, Ahmet Levendoglu and Şahika Tekand will discuss "The Functions of Subsidised Theaires and Th eir Situation Taday''. Anather panel on the subject of "The Use Of Space in Th eatre Taday" on Friday 11 Novernber is being organised by the theatre magazine Tiyatro De~Risi. On the tası day of the fair, Dilek Türker will stage her play, "Mutlu Ol

+

NOVEMB ER 1 994

December at

-, /.

the gallery, whose programme this season fea tures oneman exhibilions of work by /lhan B e r k , LeojXJ/d Levy,

Bül e nt Erkm e n , S e l ç uk Demirel, Süleyman Saim Tekcan and th e young Necmettin Özlü. Orhan Peker, whose work will be exhibited bere between 4


cak olan Emi Siao aynı zamanda ünlü bir gazeteci ve fotoğrafçı. Diger konuk, "Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin Dogu u" isinıli kitabı Altın Kitaplar Yayınevi tarafından bir süre önce yayınlanan Alman yazar Dietrich Gronau. TÜYAP Istanbul Kitap Fuan'nın 1987 yılından bu yana uygulanmakta olan bir başka etkinligi de "Yılın Onur Sanatçısı" seçimi. Önceki yıllarda Fazı! Hüsnü Daglarca, Nadir Nadi, Turhan Selçuk, Aziz Nesin, Melih Cevdet Anday, Yaşar Kemal ve Rıfat Ilgaz'a verilen onur sanatçılıgı ödülünün bu yılki sahibi Adalet Agaoglu. Sanalçının ödülü, 8 K asım Salı günü Küçük Sahne'de düzenlenecek bir törenle verilecek. Kısacası, panelleri, söyleşileri, imza günleri ve tabü yogun alış-verişi ile kitapseverler bu yıl da "yorucu" bir hafta yaşayacaklar.

Ch ristopher Hope and Richard McKane wi/1 tneet the press at noon on 5 November. The same day members of the press will meet two other interesling guests: Tbe fırst is Eva Siao, the wife of Nazım Hikmet's Cbinese friend, Emi Siao, the subject of Hikmet's poem 'Jokotıd ile Si-Ya-U". Emi Siao, wbose book, "Cbina, My Dreams, My Life" wi/1 be publisbed sbortly in Turkey by AFA Yayın/an, is also a famous journalisi and photograpber. The second is the German ıLiriter Dietrich Gronau, wbose book eniit/ed "Mustafa Kemal Atatürk and the Birtb of tbe Republic" was publisbed recently by Altın Press. Anather annual event at !stanbul Book Fair since 1987 has been the se/ection of the "Hoııorary Artisi of the Year ", awarded to prominent figures in the arts. Previously awarded to Fazı/ Hüsnü Daglarca, Nadir Nadi, Turhan Selçuk, Aziz Nesin, Melih Cevdet Anday, Yaşar Kemal and Rıfat !/gaz, this year's recipient is the novelisı Adalet Agaoglu. She ıvi/1 be pmsented lllith her award at a ceremony to be be/d at Küçük Sahne Theat re on Tuesday 8 November. So wbat with panels, discussiom, book signiııg sessions and above all pleııty of book buying, an exhausting bul satisfyiııg week lies ahead for bibliophiles.

,j 'nde 4-26 Kas ı m tarihleri aras ın da resimleri sergilenecek olan ve "Türk resminin ilk büyük ifadeci ustası" olarak bilinen Orhan Peker için Turgay Göne nç şun l arı söylüyo r: "Orha n Peke r'in d u ya rlıg ı , iki ikiimin senteziydi. Anadolu bozk ırın ın hüznü ve tevekkülü ile Akdeniz'in o delifi ek i n sa nını t aş ır d ı yüreg in de. Ispa nya'dan A yva lık ' a uzanan kıyı­ larda da, Anadolu 'nu n bozkırla rında da at ko turup çiçek açtırdı. "

and 26 November, has been deseribed as "the .first great Tu rkish expressianisi ". Turgay Gönenç has said oj Peker, "Orhan Peker's sensitivity was the synthesis of two c/imes. He bore the melancholy and resignation of the steppe, and the irrepressible e.xuberance oj the Mediterranean in his heart. As he raced on horseback along the shores from Spain to Ayvalık and across the Anato/ian steppe, jlowers bloomed under bisfeet."

Dilek Türker "Mutlu Ol Nazun" oyununu sahneleyecek. 13. Kitap Fuan'nın yabana konuklan arasında bu yıl Ingiliz yazarlar çogunlukta. Helen impson, A.S. Byan, Christopher Hope ve Richard McKane 5 Kasım, saat 12.(Xl'de basma tarutılacaklar. Fuar'ın, aynı gün basma tanıtılacak olan iki ilginç konugu daha var. Biri, Nazım Hikmet'in "Jokond ile Si- Ya-U" tirine konu olan Çinli dostu Emi Siao'nun kansı Eva iao. Önümüzdeki günlerde AFA Yayınlan tarafından "Çin, Hayallerim, Hayatım" isinıli kitabı yayınlana­

Bn

Yıl ~onra

.\ldlllH't

Mehmet Güleryüz

Five Years On

<.ükq ll/

ehmet Güleryüz'ün 1963-1993 yıllan arasın­ da gerçekleştirdigi desen çalışmalanndan derlenen sergi, 4 Kasım 'dan 4 Aralık'a kadar Istanbul Galeri Nev'de daha sonra da Ankara'da izlenebilecek. Yazar Enis Satur'un deyişiyle "dinlenmeyen, onun için de dinlenclirrneyen, avutma çabası

M

t aş ım aya n

bir göz"ün 30 yıllık desen serüvenini ya n s ı ­ tan bu sergiyle sanatçı, 5 yıl aradan sonra ilk kez izleyic i le rin karşısına çı­ kıyor.

A4 Of et Atölye'nin h a zır l adı g ı

bir suit ve bir albümün yanısıra Galeri Nev, Mehmet Güleryüz'ün 178 renkli ve siyah/beyaz deseninin yer aldıgı bir kitap yayınlıyor. Ali Artun ve Haldun Dostoglu'nun editörlügünü üstlendigi kitabın önsözünde Canan Beykal ortaya çıkan ürünle ilgili şunlan söylüyor: "Hakikat, der Baudrillard, 'en kısa zamanda baştan defedilerek başkasına devredilmesi gerekendir. Hasta lık gibidir, bir başkasına devreınıeden iyileşe­

mezsiniz. Hakikati elinde tutan kaybe t m iş biridir. Hakikatin arayış ı çileyi de beraberinde getirir'. Mehmet Güleryüz desenlerini böyle yaptı , ben onlan böyle açımladım ve şimdi sı­ ra bu kitabı eline alan, hakikati devrettigirniz kişide."

ehmet Güleryüz is exhibiting designs daling from 1963 to 1993 at Galeri Nev in !stanbul between 4 November and 4 December. Tbe exbibition wi/1 then move to Ankara. An artisı who in the UXJrds of the writer Enis Batur is "an eye which never rests, so never lets others rest, and which never attempts to distract" is canfronting the pub/ic for the first time in fıve years witb an exhibition rejlecting the 30 year story of his design. In addition to · a suite and an album publisbed by A4 Ofset Atöl-ye, Galeri Nev is publishing a book of 178 colour and black and white designs by Mehmet Güleryüz. Edited by Ali Artun and Haldun Dostoglu, the book's fareword has been written by Canan Beykal, who comments: 'Truth, says Baudrillard, 'is something which must be passed onto sameone else as soon as possible. It is /ike a disease. Until you pass it on to sameone else you cannot recover. Sameone who bo/ds trutb in the hand is sameone who has lost'. The search for trutb inoolves bardship. Mehmet Güleryüz did penance wbile executing his designs, and I commented on tbem accordingly. Now it is the tum of the person who picks up this book, the person to whom we have passed on the truth ".

GaleriNev İstanbul Tel: (0212) 231 67 63

Milli Reasürans Sanat <;alerisi İstanbul Tel: (0212) 230 19 76 - 231 47

30

Ankara Tel: (0312) 437 93 90 93

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


MUSICAL An İdil Biret Breeze at CRR üzikseverler, Kasım Cemal Reşit Rey Konser Salonunda 3 gün boyunca !dil Birel'le birlikte olacaklar. Ilk konserini 23 Kasını Çarşamba günü verecek olan sanatçı, repertuarını Franck. Saygun. Rahmaninof ve Cbopin'in prelüdlerinden seçmiş . Ikinci konser, 26 Kasını Cumartesi günü piyano uyarlamaIanna ayrılmış. Bach. Haendel, Mozart, Schubert ve Wagner'in çeşitli eserlerinden yapılan piyano

M

usic lol'ers ll 1ill be ll'ilb k/il Bire/ for three days dwing Noı•ember at Cemal Reşit Rey concert bali. Tbis intenıa­ tionally celehrated Turkisb piaılist 1l'ill gil'e her jlrst concert 011 lflednesday 23 Noı •ember. witb a se/ection ofpreludes bv Franck. Saygu 11. Racbmanino.u and Oıopi 11. 71ıe second co1ıce11 011 Satımlay

uyarlanıalarının

26 .Yoı'l!mber is decoted to ar ra n gemen/s for piano of works by

Birer'in

B a c b .

yanısıra

Brahms'ın

Haendel.

Dördüncü enfonisinden yaptı­ gı uyarlama da ilk kez seslendirilecek. Sayısız uluslararası başarı­ nın altına imza atan ve şu aralar Brahrns' ın dört senfonisinin piy-Jno uyarlanıalannı 1995 yılı içinde plak haline getirmek için çalışmakta olan !dil Birer 'in Cemal Reşit Rey'deki son konseri ise 28 Kasını Pazartesi günü. Son günün repernıan , Beethoven, Brahnıs ve Chepin 'den çeşitlemeler ve etüdler.

,1/ o z a ,. 1 .

Scbube11 and lf1 a g 11 er. Bire/ ıl'i/1 alsa play ber ou•n mmngement of Brabms· Fourtb S)'mpbony for tbe first time. Her recording of her arrangements of Brabms · jour sympbonies is due for re/ease in 1995. Bire/ 1l'ill give ber /ast concert at Cemal Reşit Reı' on Manday 28 Noııember. 1~itb a repertoire from Beetboı'ell. Brabms and Cbopin.

<.itar <.ünleri

Guitar Galore

eıruıl Reşit

Rey'in Kasun progKlasikten Caz ve Blues'a uzanan gen~ bir gitar yelpazesi 1·ar... 2 Kasım Çarşamba günü Ispanya! Maria Esther Guzman'ın Ayala, Barrios ve Albeniz'den seslendirecegi klasik )'apıt­ larla başlayac-Jk olan giıar kanserleri, 1O Kasını Perşembe günü kendi dallannda tek olan Aussei-Mosalini Ikilisi ile sürecek. Giıarla bandaneonu başaoyla biraraya getiren Aıjan­ tinli ikili repertuarlannda hem klasik hem de folklorik parçalara yer \'eriyorlar. Müzikseverler nıe1·siınin artık yavaş yavaş kışa dönclügü günlerde.

C

ramında ,

ıl Kasım Cuma gecesi ltalya·nın güneyinden gelecek sıcak ezgilerle ısınacak. Güney !talya halk müziği türlerini çağdaş bir arılayışla yonını­ layan Eugenio Rennato, özgün bir müzik dilinden ömekler sunac-Jk. ·'Guitar World"' dergisinin "'llu adamı izlemeden giıannızı elinize alnıayın .. dediği Duke Rolıillard' ın orkestrası ile 2ı Kasını Pa7~ııtesi \'ereceği konser özellikle blues rock meraklılan için nıüth~ bir fırsat. "The Duke Robillard Band'' ın korıseri. i\lajor ~!üzik Organizasyonun katkılan ile gerçekleşecek.

Rey'in klasikle başlayan gitar konserleri 22 Kasım Salı günü yine bir klasik gitar sanaı­ çısı ile sona eriyor: Uruguaylı sanatçı Eduarda Fernandez'in reperllları içinele Bach'ııı 2. Lavta Suiti'nclen kendi yaptığı giıar uyarlanıası da var.

Cemal

Reşit

Kasım ayı

be ı\'ouember programme at Cemal Reşit Rey inc/udes a wide spectmm of guitar lll!ISic. rtlliging }i"om class ical to jazz and blues. The se1ies of guitar conceı1s 11'ill begi11 on Wednesdar 2 ı\'oı•ember u•itb .lfaria Estiıer Guzmaı1 playing classical pieces ~ı · Ayata, Barrios ml(/ Alheniz. Tbe Argentinian Aussei-Mosalini Duo. u·bo are unique in successfuizv bringing togetber the guitar cmd bandoneon. 11'ill play botb classica/ and jolk music on 7bursdaı· 10 .\'Oi'ember. 7be 1/'arm SOIIII~Is of southem Ita(r 11'ill be ll'elcomed c/S

CRR Konser Salonu Istanbul Tel: (0212) 248 53 92 - 240 50 12 94

SKYLIFE KASIM

tl'inter approacbes 11'ith Eugenio Ben nato, ll'ho presenis a modem inte1pretation offo/k music. /Juke Robillard. about u·bom "'Guitar \florfd"' magazine said. "'Do not pick up your guitar ll'ilbout li~­ tening to this man ... u·i/1 be illlstanlml tl'ith his bal({/ 011 Mondar 21 No1 •ember. 7bis is an unheaiahle opjXJ11unizv for blues nxk fans. 71ıe Duke Robiliard Band concert is being sponsored by .ltajor Music Organisation. Haı>ing lxıgu11 u•ith classical music, tbe .Vovember guitar concerts at Cemal Reşit Rey ll'ill end ll'ilb cmotber c/assica/ guitarplawr 011 Tuesda)' 22 Noı•ember. Edua;·do Femand~z fivm ['mg uay 11'ill peifoml a rıper­ to i re 1tbicb inciuc/es his Ol/'11 armngement for guitar of Baclı 's Second Su ile for Lu te.

+

NOVEMBER 1994

----


(

'ı(l.J,ıpoıı~.ı

Her\

itriıı

Bir <.akri

lurııt·-.j ııde

umhurbaşkanlıgı

Senfoni içinde Japonya'da bir dizi konser verecek. Geçtigirniz yıl Kore'ye düzenlenen ıurnenin gördügü büyük ilgi, müzik dünyasında, bu yıl 70. yaşını kutlayan CSO adına olumlu yank ıl ara yol açm ıştı. 3 - 8 Kasım günleri arasında verilecek olan konserlerde CSO'ya solist olarak Vercia Erman ve Suna Kan eşlik edecek. Yoshinao Osawa ve Gürer Aykal'ın yönetecekleri dört ayrı konserde Rahmaninof, Çaykovski , Mozart, Glin-

C

Orkestrası , Kasım ayı

ka ' nın yanısıra

.1

Türk bestecilerinden Ferid Tüzün ve Ulvi Cemal Erkin'in eserlerine de yer verilecek. CSO 'nun Japonya turnesinin ardından Ankara 'daki olagan programı, Kasım ayında dört kanserle sürecek. 18 ve 19 Kasım günleri, ef Rengim Gökmen yönetiminde Devlet Çoksesli Korosu ve TRT Çoksesli Korosu soprano Feryat Türkoglu ile bariton Tuncer Tercan'ın solist olarak katuacagı konserlerde Brahms'ın Requiem'i seslendirilecekler. Weber, Çaykovski ve Schubert'in eserlerine yer verilecek olan 25 ve 26 Kasım tarihlerindeki kanserleri, ef Tadeusz Strugala yönetecek, piyanist Lazar Bennan solist olarak katıla­ cak. CUmhurbaşkanJaAa

urkey 's Presidenfiat Synı­ phony Orcbestra wi/1 give a series of concerts in }apan during November. Turkey's Presidenfiat ~ympbony Orcbestra was received witb acclaim during its 7993 tour of Korea. Now celebraling its 70tb anniversary, the arebesira is stepping info the internatioıtal musical a1-e1ıa again. So/oists Verda Erman and Suna Kan wi/1 accompany the arebesira in four concerts between 3 and 8 November, conducted by Ya s b i 11 a o Osawa and Gtirer Aykal. Tbe concert programme wi/1 consist of works by Racbmaninov, Tcbaikovsky, Mozart and Gli nka as well as the Turkish compasers Ferid Tüzıin and Ulvi Cemal Erkin . Upon ils retum from }apan, the arebesira wi/1 resume ils regular Ankara programme witb four concerts during November. On 18 and 19 November, conducted by Rerıgim Gökmen, the State Polypbonic Cboir and TRT Polyphonic Cboir will sing Brabms ' Requiem witb sopra1ıo Feryat Türkoglu and baritane Tuncer Tercan. The concetts on 25 and 26 November wi/1 preseni works by \Veber, Tcbaikovs~y and Scbubett, canduc/ed by Tadeusz Strugala, a11d with pianist Lazar Ben11an as soloist.

asım ayı sonunda eger yolunuz Nişantaşı ' na düşerse hoş bir sürprizle karşılaşacaksı­ nız. Rumeli Caddesi'nde Koınet, Valikonagı 'ncla Burhan Dogançay sizi bekliyor. Sizin güzergahınız Teşvikiye Caddesi mi; sorun yok, orada da Özdemir Altan var; veya Adnan Çoker. Mustafa Ata, Asım Işler ve Caneleger Furtun'a da Abdi lpekçi Caclclesi'ncle rastlarsanız şaşınnayın. "!/edir bu; her cadeleele yeni bir galeri mi açılıyorı .. diye soruyorsunuz degil miı

f you bappen by Nişantaşt towards the end of November. youwi/1 bave an agreeable surprise. You wil/ encou nter Komet 011 Rumeli Caddesi and Burhan Dagançay on Valikonagt. Perhaps you are heading for Teşvikiye Caddesi. Not to u•ony, Özdemir Altan is tbelt!, or Ad11a11 Çoker. Pnpare to meet Mustafa Ata. Asmt Işler and Ca ndeger Furtun on Abdi /pekçi Caddesi. ·'fs a new galle1y opening on eııe1y strret?"you might wonder. "}'esr is our reply. And Cevabımız not just on one "Evet!". Üstelik of the abovemenNişantaşı ' nın tioned streets of saydıgımız cadNişantaşt bul :: ... :: delerinde bir seııeral of them . ~ degil, birçok Enougb of the galeri açılıyor. suspense. Lafı uı:ıtrnayalun, işin aslı şu: Kı­ Tbe jirst event being organised ~l' sa süre önce kurulan 1 işanta­ the recently establisbed My şı ' m Dernegi ilk etkinligini 20 Nişantaş1 Society is "Eveıy Kasun - 2 Aralık tarihleri arasın­ \Vi ndow is a Gallery .. from 20 da "Her Vitrin Bir Galeri" adı alNovember to 2 December. The tında düzenliyor. Senıtin dört windows of sbops alo11g the four merkezi caddesinde yer alan main streets of this upmarket sbopıııagaıaların vitrinleri, bu tarihler ping district wi/1 be transformed arasında, 40'dan fazla Türk resinto galleries displaying tı'Orks ~ı· saınının eserleri ile birer galeriye over 40 Turkish painters. Ni/ay dönüşecek. Nişantaşı 'ın Demegi Karadag, cbainnan of the Cultw-e Kültür ve Sanat Kornitesi Başka­ and Art Commitlee of the ıl~r nı Nilay KarJdag, serginin amaNişantaşt Society explained that cının "sanatı , herkesin paylaştıgı the object of the exbibition is "to ve tad aldıgı ortak bir şölene transfonn alt info a comman fesdönü tüm1ek" oldugunu söylülive experience wbicb eı •eıyone yor. can sbalt! and enjoy. ··

K

~ ~

Seofoni Orkestıası

Nişantaşı'm Giizrllrştiıme ft Konıma Denıcği P.K. 554 Şişli- Istanbul Tel: (0212) 232 65 93

Ankara Tel: (0312) 310 72 90 95

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER 1994


ISTANBUL

Adidar

(Pnnce s lslands)

96

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1 994


ISTANBUL ------------

GU l'de

EMERGENCY

Hotel Eınperyal c-:l Me rutiyet Caddesi, Tepebaşı Tel: 293 39 61 Fax: 252 43 70 Hotel Interconti (*'..) Meddiyeköy Tel: 288 16 42 Fax: 272 9S OS Hyatt Regency (*"") Taşkışla Caddesi, Taksim Tel: 22S 70 00 Fax: 225 70 07 İstanbul Savoy Hotel (*"') Taksim Tel: 252 93 26 Fax: 243 20 10

Otadel

TURIZM DANIŞMA

Kalyon c-:J Sultanalııııet Tel: 517 44 00 Fax: 638 ll ll

AtatürkAlrport Atatürk Havaalanı (Yeşilköy) Tel: S73 73 99 Hilton Hotel Areade Tel: 233 05 92 Karaköy Sea Port Karaköy Limanı Tel: 249 57 76 Sultanahmet Square Sultanahmet Meydanı Tel: 518 18 02 The Turkish Touring and Automobile Club Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (Head Office · Merkez) Tel: 231 46 3ı

Keban c-:l Taksim Tel: 2S2 25 05 Fax: 243 3310 Kervansaray (*..') Taksim Tel: 235 50 00 Fax: 253 43 78 Klassis C*-') Silivri (65 km from İstanbul 50 km from the aiıport) Tel: (0) 212 -748 40 50 Fax: (O) 212-748 40 49 Maçka Hotel c-:J T~e Tel: 234 32 00 Fax: 240 76 94 The Marmara İstanbul (*"") Taksim Tel: 2514696 Fax: 2440509 Merit Antique İstanbul (*"") l.aleli Tel: 5139300 Fax: 5126390

32, Alurkapı Tel: 51 2313 Fax: 516 I3 84 Hıdiv Kasn (The Khedive's Sumnıer Palace) Çubuk! u Tel: 331 26 SI Fax: 322 34 34 HotelAmber Sultanahmet Tel: Sl84801 Fax: 51881 19 Hotel Arınada Alurkapı Tel: 638 13 70 Fax: 638 SO 60 Hotel Historia Amiral Tafdil Sokak 23, Sultanahmet Tel: Sl7 74 72 Fax: Sl6 8169 İbrahim Paşa Hotel Terzihane Sokak, Sultanahmet Tel: 518 03 94 Fax: 518 44 57 Kariye Edirnekapı Tel: 534 8414 Fax: 521 6631 Splendid Palace 23 Nisan Caddesi, Büyükada (Prince Isi.) Tel: 382 69 50 Fax: 382 67 75 Vardar Palace Hotel Sıraserviler Caddesi 54 1 56, Taksim Tel: 252 28 96 Fax: 252 15 27 Yeşil Ev Sultanahmet Tel: 517 67 85 Fax: Sl7 67 80

Mlm (*"')

MUSEUMS 1 M ÜZELER

Arnbulance Tel: 112 (All over Turkey) Police Tel: 155 (All over Turkey) Tourism police Tel: S27 45 03 Gendamıe Tel: JS6 (All over Turkey) T OU RISM INFORMATIONS

HOTELS 1 OTELLER

Aden c-:l Kadıköy Tel: 345 10 00 Fax: 346 25 67 Akgün Hotel (*"") Vatan Caddesi Tel: 534 48 79 Fax: 534 91 26 Askoç Otel c-:ı isıasyon arka sokak, Sirked Tel: 511 80 89 Fax: 511 70 53 Büyük Sürmeli (*"") Gayret!~ Tel: 2721160 Fax: 2 3669 Color Hotel (*"') Fındıkzade

Tel: 631 20 20-39 Fax: 523 48 42 Conrad İstanbul (*"") Beşiktaş Tel: 227 30 00 Fax: 259 66 67 Çmar (*"") Yeşilköy Tel: 663 29 00(18liııes,llıat)

Fax: 573 57 Ol ~ Palace Kempinski (*"") Çırağan Tel: 258 33 77 Fax: 259 66 87 Dedeman istanbul r ' ) Esentepe Tel: 274 88 00 Fax: 275 ll 00 Dilson ('"') Taksim Tel: 252 96 00 Fax: 249 70 77 Divan (*"")

.../

Telephone: International code for Turkey: 90, İstanbul area codes: European si de 212, Asian side 216. Local nurnbers on the European side began with 2, 5 or 6, those on the Asian side with 3 or 4. For intercity calls within Turkey first dial "0", then the area code, and then the local number. For international calls fırst dial "00".

Beşiktaş Tel:

Kenne~ Caddesi

246 55 07 Fax: 230 73 77

Archeological Museum Arkeowji Müzesi Sultanahmet Tel: 520 77 40 Every day Except Mondays. Pazartesi diŞmda her gün.09.30·17.00 Atatürk Museum 1Atatürk Müzesi Halaskargazi Caddesi 25 Şişli Tel: 240 63 19 Every day except Saıurdays and Sundays. 10.00-12.00 /14.00-16.30 Cumartesi, Pazar diŞında her gün. Calligraphy Museum Hat Sanatlan Müzesi Beyazıt Tel: 527 58 51 Open daily except Sundays and Mondays. 09.00-16.00 Pazar ve pazartesi dışıııda her gün. Church of St Saviour in Chora Kariye Müzesi Edirnekapı Tel: 523 30 09 Open eveıy day except Tuesdays. Salılan hariç her gün. 09.30-16.30 Hagbia Sophia 1Ayasofya Müzesi Sultanahmet Td:522 09 89 · 52217 50 Open eveıyday except Mondays. Pazartesi diŞında her gıin. 09.30-17.00 Military Museum 1Askeri Müze Harbiye Tel: 232 !6 98 Open eveıyday, except Mondays, Tuesdays. 09.00-17.00 Pazartesi, salı dışında her gün. Museum of Painting and Sculpture Resim ve Heykel Müzesi Be iktaş Tel: 261 42 98 Open eveıy day except Mondays and Thursdays. Pazartesi ve perşembe hariç hergün. 12.00-16.00 Museum of Turkish and Islamic Art Türk ve Islam Eserleri Müzesi

Mövenpick (*"") Mastak Tel: 285 09 00 Fax: 285 09 51 Nippon (*"') Taksim Tel: 254 99 00 Fax: 250 45 53 Olcay c-:J Topkapı Tel: 585 32 20 Fax: 585 64 05 ParksaHilton {*"') Maçka Tel: 258 56 74 Fax: 258 56 95 Pera Palas (*..') Tepebaşı Tel: 251

45 60 Fax: 25140 89 PolatRenaissance Hotel c-') YeşilyurtTel: 663!700 Fax:663 1755 President c-:ı Beyazıt Tel: 516 69 80 Fax: 516 69 99 Prestige (*..') l.aleli Td:5188280 Fax:5188290 Pullman Etap İstanbul (*"') Tepebaşı Tel: 251 46 46 Fax: 249 80 33 Richmond (*"') İstiklal Caddesi Beyoğlu-Tünel Tel: 252 54 60 Fax: 252 97 07 Riva (*"')

Taksim Tel: 256 44 20 Fax: 256 33 20 Sheraton İstanbul ('..") Taksim Tel: 231 2121 Fax: 231 2180 Swissôtel the Bosphonıs (*"") Maçka Tel: 259 OJ Ol Fax: 259 Ol 05

Taksim Tel: 231 41 00 Fax: 248 85 27 Eresin c-:ı Taksim Tel: 256 08 03 Fax: 253 22 47 Grand Tarabya Hotel (*"") Tarabya Tel: 262 10 00 Fax: 262 22 60

(HOUSED IN RESTORED

Güneş c-:l

HISTORIC BUILDINGS)

Merter Tel: 555 24 41 Fax: 554 41 08 Hilton İstanbul (*"") Harbiye Tel: 231 46 65 Fax: 240 41 65 Holiday Inn c-:l Ataköy Tel: 560 41 10 Fax: 559 49 19 Holiday Inn Crowne Plaza (*"") Ataköy Tel: 560 81 00 Fax: 560 81 55

Avicenna Amiral Tafdil Sokak 31, Sultanahmet Tel: 517 05 50 Fax: 516 65 55 Ayasofya Pansiyonlar Soğukçeşme Sokak Sultanahmet Tel: 513 3660 Fax: 513 3619

HOTELS

İbrahim Paşa Sarayı

Sultanahmet Tel: 518 18 05 · 06 97

SKYLI F E

KASIM

+

NOVEMBER

1994

Open eveıy day except Mondays. Pazartesileri diŞmda her gün. 10.00-17.00 Sadberk Hanım Museum Sadberk Hanım Müzesi Büyükdere Caddesi, 27·29 Sanyer Tel: 242 38 13 Eveıy day except Wednesdays. Çarşamba dışında her gün. 10.30. 17.00 Topkapı Palace Museum Topkapı Sarayı Müzesi u! tanahmet Tel: 5I2 04 80 Open eveıy day except Tuesday Salı diŞında her gıin. 09.30-16.30 Yıldız Palace Museum Yıldız Sara[, Milzesi Beşiktaş Te : 258 30 80 PALACES/SARAYLAR

Beylerlıeyi Palace 1Beylerbeyi Sarayı Çayırbaşı Durağı , Beyleıbeyi

Tel: 321 93 20 Eveıyday except Mondays and Thursdays. 09.00-17.00 Pazartesi, perşembe diŞmda her gün. Dolmabahçe Palace Dolııuıbabçe Sarayı

Beşiktaş

Tel: 258 55 44 except Mondays and Thursdays. 09.00-16.00 Pazartes~ perşembe hariç her gün. Eveıyday

Ihlamur Kasir 1lblamur Kasrı llılamur Caddesi, BeşiJ..1aş Tel: 261 29 91 Eveıyday except Mondays and Thursdays. 09.00-17.00 Pazartesi, perşembe hariç her gün. Maslak Kasirs 1Maslak Kasır/an Büyükdere Caddesi Mastak Tel: 27610 22 Eveı)'day except Mondays and Thursdays. 09.00-17.00 Pazartesi, perşembe diŞında her gün Yıldız Kiosks: Şale, Malta and Çadır Yıldız Köşkleri: Şale, Malıa ve Çadır Yıldız Parla Tel: 276 1O22

Open daily. Her gün. 08.30.17.00 CHURCHES AND SYNAGOGUES

Aya Triada (Greek Orthodox) Meşelik Sokak 11/1, Taksim Tel: 244 13 58 Dutch ~(Union Onırdı) İ tildal Ca

desi, Dutch Consulate Tel: 244 52 12 Sunday Mass in English.

Beyoğlu

Neve Shalom (Synagogue) Büyük Hendek Caddesi. 6! işhane Tel: 244 75 66 San Antonio di Padova (Catholic) İstiklal Caddesi 325, Beyoğlu Tel: 244 06 35 unday mass in Italian. St Esprit (Catholic) Cumhuriyet Caddesi Harbiye Tel: 248 09 10 Sunday mass in French. St Helena's Chapel (Angllcan) The British consulate, Tepebaşı Tel: 244 42 28


AROUND IZMIR

98

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1994


1

Z

M

1

R

IN AND AROUND

GU ide

EMERGENCY

AmbuJance Tel: 112 All over Turkey) Police Tel: 155 (All over Turkey) Tourism pollce Tel: 63 16 00 (ask for tourism police) GendariDe

Tel: 156 (All over Turkey)

Telephone: International code for Turkey: 90, İzmir area code 232, Kuşadası (area code for province of Aydın): 256. Forintercity calls within Turkey first dial '0', then the area code, and then the local nwnber. For international calls first dial "00".

Oııb Cardla (Holiday Vıllage) Çiftlikköy, Çeşme Tel: 712 ll ll Fax: 712 12 27 Qub Med Kuşadası Holiday Village Aslanbumu, Kuşadası Tel: 614 ll 35 Fax: 61 4 ı ı 25 Foça <lub Med Holiday Viiiage Foça Tel: 812 !6 07 Fax: 812 21 75 Hanedan (Holiday Village) Foça Tel: 812 24 41 Fax: 812 24 51 Kuştur Tatil Köyü (Holiday Village)

TOURISM INFORMATIONS

Bayraklıdere , Kuşadası

TURIZM DANIŞMA

Tel: 61 4 41 10 Fax: 614 88 32 New Neptün Holiday Village Seferilıisar, Gümilldür Tel: 742 74 55 Fax: 742 70 38 ömer Holiday Yiliage Yavansu Mevkii, Kuşadası Tel: 61 4 37 00 Fax: 614 43 44 Pine Bay Holiday Village Selçuk Yolu, Kuşadası Tel: 614 93 70 Fax: 6!2 22 07 Sunset View Holiday Village

Adnan Menderes Aitport Tel: 251 26 26 (ex.-dahili 1018) Alsancak Tel: 243 35 00 Bergama Tel: Ci33 18 62 Biiyük Efes Oteli Tel: 484 21 47 Çeşme

Tel: 712 66 53 Foça Tel: 812 ı 2 22

Gazibeğendi, Kuşadası

Kuşadası

Tel: 614 l l 03 -6 ı 4 62 95 Selçuk Tel: 892 69 45 · 892 63 28 HOTELS 1 OTELLER IZMIR

AnbaOtelin

Cumhuriyet Bulvan 124 Tel: 484 43 80 Balçova Kaplıca Tesisi Balçova Tel: 285 48 SO Biiyük Efes Oteli c-) Gaziosmanpaşa Bulvan 1 Tel: 484 43 00 Fax: 441 56 95 Ege Palas c-:ı Cumhuriyet Bulvan 210 Tel: 463 90 90 Fax: 463 81 00 Hotel İsınlra Gaziosmanpaşa Bulvan 28 Tel: 445 60 60 Fax: 251 94 93

n

n

lzmlr Hilton c-) Gaziosmanpaşa

Bulvan 7 Tel: 441 60 60 Fax: 441 22 77 tzmır Pa1as Vasıf Çınar Bulvan Tel: 421 55 83 Fax: 422 68 70 Kısmet Hotel 1377 Sokak, Alsancak Tel: 463 38 SO Fax: 421 48 56 Marla Ho~ ('*") Kazım Dirik Caddesi 7 Pasaport Tel: 44140 00 Fax: 441 ll SO Pullman Etap Konak c-:ı Mithatpaşa Caddesi ı 28 Tel: 489 I 5 00 Fax: 489 17 09 Pullman tzmır Etap c-) Cumhuriyet Bulvan 138 Tel: 489 40 90 Fax: 480 40 89

Oteli n n

HOLIDAY VILLAGES TATIL KÖYLERI Altın

ancient Ephesus have an unforgettable charisma. Established in 3000 BC and including remains from the Ionic, Lydian, Roman, Byzantine and Seljuk periods, Ephesus is a sight not to be missed. In nearby Selçuk there is the basilica of St.John (6th century), a superb museum and Isa Bey Mosque. Also in the vicinity is the House of the Virgin Mary, and the Cave of the Seven Sleepers. lzmir'den (72 km) ve Kuşadası 'ndan (I 8 km) kolaylıkla ulayılabilen olağanüstü ilginç, caddeleri ve yapılanyla bugün de benzersiz bir atnıosfere sabip antik kent. lö 3000 yıllannda kurulan ve fon, Lidya, Roma, Bizans, Selçuklu dönemlerinin izlerini taşıyan Efes'i gezmeye mutlaka vakit ayın/malı. Efes'in çok yakınında St jean Bazilikası, Meryem Ana Evi, . Yedi Uyuyanlar Mağarası, Selçuk Isa Bey Camii gibi başka tarihsel-turistik gezi yerleri buluıımaktadır. House of the Virgin Mary Meryem Ana Evi The Virgin Mary came to Ephesus with St.John, and spenı the remainder of her life here. The house built in the 4th century at the place where she died was recognised as a shrine by the Vatican in 1957. The house is 80 km from İzmir and 7 kın from Ephesus on Billbill Dağı , a hill forested with pines, planes and olive trees. Mass is celebrated here every morning at 7.30 and on Sunday mornings at 10.30. Aziz Yuhanna lle birlikre Efes'e gelen Meryem Ana'nın bayatının sön d6nemini geçirip öldüğü yerde 4. yüzyılda inşa edilen ev. 1957'de Valikan 'ın onayından sonra kutsal ziyaret yeri olan Meryem Ana Evi ve Kilisesi Izmir'den 80 km, antik Efes kentinden 7 km uzaklıkta, çam, çınar ve zeytin ağaclanyla bezeli yüksek bir repe olan Bülbül Dağı 'ııdadır. Her sabah 7.30'da, pazar sabahlan IO.]O'da ayin düzenlenmekredir. Kadifekale Fortress 1Kadlfelıale The foıtress overlooking lzm1r has sections dating from HeUenistic, Roman and Byzantine times. The 20.25 metre high walls were originaUy 6 km in length. Today the foıtress is a famous excursion spot with&leasant tea gardens, commanding a bulous view of the city. Izmir'in içinde, kenre hakim bir tepedeki bu kale He/enlstik, Roma ve Bizans izlerini taşır. Yüksekliği 20.25 metre olan duvartannın uzunluğu eski dönenı/erde 6 km 'yi buluyordu. Günümüzde çay babçeleri ve ola&anüstü kent manzarasryla lin ü bir gezinti yeri. Pergamum 1Bergama The ruins of Pergaınum, a major centre of civilisation of the ancient world, are situated ı 05 km from !zmir. The acropolis and amphitheatre perched on a towering hilltop, and on the ouıskirts of the ıown of Bergama the Asklepion or health centre dedicated to Asklepios the god of health are in a remarkable state of preservation. The site is open daily between 08.30 and 18.30.

us Tatil Köyü (Gol&:Dolphin Holiday Village) Kalembumu, Boyalık Plajı, Çeşme Tel: 713 12 50 Fax: 713 22 52

Tel: 6ı 4 45 02 Fax: 6!4 45 70 Turban Holiday Village Dayanıklı Kö .. , Güınilldür Tel: 742 25 rsFax: 742 11 76 sıGHTS EE ıNG

1 GEZIN TI

Balçova Thermal Sprin~ ~ova Kaplıcalan Izınir province abounds

in mineral and thermal se:gs, those at Balçova being just 15 from the city centre and served by municipal buses. Known in antiqııity as the Agameınnon Thermal Springs, Balçova has been a therapeutic centre for thousands of years. The water has a teroperaturc of 63 degrees Centigrade. There are good quality facilities for visitors and physiotherapy uniıs. !zmir çevresinde çok sayıda kaynak suyu ve kaplıca bulunuyor. Bunlardan Balçova kaplıcalan kent merkezine sadece I5 km uzaklıkta ve kent içi toplu taşıına araçlanyla ulaşmak mümklin. Antik dönemde Agamemnon Kaptıcalan denilen bu yer çağlar boyuııca bir "şifa yurdu" olarak kullanılmış. Suyu 63 Sanligrat derece sıcaklıktakl bu kaptıca bölgesinde bugün gelişmiş turistik tesisler ve fızyoterapi üniteleri vardır.

Bird Paradise 1Kuş Cenneti This eight hectare bird sanctuary is a temporary and perınanent home to millions of birds. Situated on the ouıskirts of the city, it consisıs of isleıs, marshes, deltas and meadows. At various times of year over 190 species of bird can be seen here. Kentin yanıbaşında kornma altına alınmış 8 bin hektartık dev bir yabaıı hayat parkı Adalar, sazlıklar, de/talar ve gözatabadiğine uzaııan düzlüklerde 190'ı aşkın türde milyonlarca kuş hanndırdığı için dünya çapında bir "kuş cenneti" sayılmak· tadır.

Ephesus 1Efes Within easy reach of İzmir az km) and Kuşadası (18 km), the spectacular buildings and sıreeıs of 99

SK YLIFE KASIM

+

NOVEMBER

ı994

In the town is another interesting

building, the Temtble of Serapis, known locally as e Red Courtyard due to its tiles. The town is also worth visiting ıo see the narrow streeıs with their historic Turkish buildings and the colourful baı.aar in the old quarter. Izmir'in 105 km kuzeyindeki bu a. çesinde antik çağın büyük uygarlık merkezi Pergamon'un kalıntılan bu· lunuyor. Görkemli bir tepedeki akropolis ve amjitiyatronun yanısıra, ilçen/n girişinde sağlık Tanrısı Asklepios adına inşa edilen ve günümüzde bütün özeUikleriyle ayakta duran sağlık merkezi her glin 8.]0 · I8.]0 arasın· da ziyarete açıktır. Bergama 'nın içindeki çinileri nedeniyle halk arasında Kızıl Avlu adıyla bilinen Serapts Tapınağı da dikkat çekicidir. Aynca Türk kültürünlin özeU/klerini taşıyan dar sokaklan ve yapılanyla eski mahalleleri ile rengarenk çarşısı ilçeyi turist· ler için Uginç kılan özeUiklerdendir. MUSEUMS 1 M0ZELER

Archeo1ogical Mııseuın Arlıeoloft Müzesi Bahri Baba Parkı, Konak Tel: 425 49 29 Open every day except Mondays. 09.()().17.30. Pazartesi dışında her gün. Atatürk Mııseuın 1Atatürk Müzesi Birinci Kordon ı 48 Tel: 421 70 26 Open every day except Mondays. 09.()().17.00. Pazartesi dışında her gün. Bergama Museum 1&rgama Müzesi Bergama Tel: 633 10 96 Open every day. 08.30-17.30 Hergün. Ephesus Mııseuın 1Efes Müzesi Selçuk Tel: 892 60 10 · 892 60 11 Open every day. 08.30.18.30 Hergün.

ö,demiş Archeo1ogical Mııseuın

Qdemii Arkeoloft Müzesi

OdemişTel: 545 11 84 Open every day. 08.30.17.30, Her gün.

S.Yaşar Art Mııseuın S. :::Jıar Resim Müzesi C uriyet Bıılvan 252 Alsancak Tel: 422 65 32

CHURCHES AND SYNAGOGUES

Bel Israel (Synagogue)

Mithatpaşa Caddesi 265 Karataş St Helene (Cathollc) 1729 Sokak, 53 Karşıyaka StJohn (Anglican) TalaT6fı Bulvan, Alsancak Tel: 3 6608 Santa Maria (Catholic) Halit Ziya Bıılvan, 67 Tel: 484 86 32 Notre Dame de Lawdes (Catholic) 81. Sokak, ll Tel: 232 ll 45 St Policarpe (Catholic) Gazi Osman P:ışı Bıılvan, 18 Tel: 484 84 36 Shaar Ashamayan (Synagogue) ı 390 Sokak 4!2 Alsancak


ANKARA

N

w

Ayd覺nl覺keYler Samsun Caddesi

-

100

SKYLIFE KA S I M

+

OCTOBER

1994


ANKARA

........................._ _ _ _~~~-...

. GUtde

EMERGENCY

Ambulance Tel: 112 (All over Turkey) Po!ice Tel: 155 (All over Turkey) Tourism Police Tel: 341 65 30 Gendanne Tel: 156 (All over Turkey) TOURISM I N F OR MATION TURIZM DANI Ş M A Eseııboga Altport Tel: 398 03 48 Tandoğan Gaziosmanpaşa Bulvan

121 Tel: 488 70 07 -229 26 31 HOTELS 1 OTE LLER

Ankara Dedeman Oteli c-:ı Büklüm Sokak 1 Tel: 417 62 00 Fax: 417 62 14 BestApart c-:> Uğur Mumcu Sokak 71, Gaziosmanpaşa Tel: 446 80 80 Best Oteli c-:ı Atatürk Bulvan 195, Kavaklıdere Tel: 467 08 80 Fax: 467 08 85 Bilkent Ankara Oteli c-) ı. Cadde, o6533, Bilkent Tel: 266 46 86 Fax: 266 46 79 Büyük Ankara Oteli c-> Atatürk Bıılvan 183, Kavaklıdere Tel: 425 66 55 Fax: 425 50 70 Biiyük Sürmeli Oteli c-:> Ciltan Sokak 6 Tel: 231 76 60 Fax: 229 51 76 Flrst Apart Hotel İnkılip Sokak 29, Kmlay Td: 425 75 75 Hilton c-") Tahran Caddesi 12, Kavaklıdere Tel: 468 29 00 Fax: 468 09 09 Hotel Merit Altınet c-") Tandoğan Meydaru Tel: 231 77 60 Fax: 230 23 30 Iç Kale Oteli c-:ı Gazi Mustafa Kemal Bulvan 89 Maltepe Tel: 231 77 10 Fax: 230 61 33 Kent Oteli c-) Mithatpaşa Caddesi 4 Tel: 435 50 50 Fax: 434 46 57 KingApart Hotel Piyade Sokak 17, Çınlcıya Td4407931 Omni Resldence (Apart-Hoıel) Tahran Caddesi 5 Kavaklıdere Tel: 468 54 00 Sheraton Ankara c-") Noktalı Sokak, Kavaklıdere Tel: 468 54 54 Fax: 467 ll 36 Stad Oteli c-) İstildal Caddesi 20, Ulus Tel: 310 48 48 Fax: 310 89 69 MUSEUMS 1 M 0Z EL E R

Museum of Anatolian Civillsatlons Anadolu Medeniyetleri Müzesi Kadife Sokak, Hisar Tel: 324 3161 Open daily except Mondays Pazartesi dışında her gün. 08.30 - 17.30

Telephone: International code for Turkey: 90, Ankara area code 312. For intercity calls within 1\ırkey first dial "0", then the area code, and then the local number. For international calls first dial "00".

Atatürk's Mausoleum Amtkabir Müzesi Arut Caddesi, Tand~ Tel: 231 79 75 Open daily ex;:zt ondays. Pazartesi dışı her gün. 09.00- 17.00 The Ankara State Museum of Palnting and Sculpture Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi Opera Meydanı Ulus Tel: 31 O20 94 Open daily except Mondays. Pazartesi dışında her gün. 08.30-12.001 13.30-17.30 Ethnographic Museum ~j>;aMüzesl uı : 31195 56 Open daily ex~t Mondays. Pazartesl16, her ~n. 08.30-12. /13.30- 7.30 Gordion Museum 1GordUm Müzesi Yassıhöyük Köyü, Polatlı (29 kın. noıthwest of Polatlı, 94 kın. from Ankara.) (Polatlı 'nın 29 km. kuzeybatısında, Ankaraya 94 km. uzaklıkta.) Tel: 622 51 52 Open daily except Mondays. Pazartesi dlşında her gün. 08.30 -17.30 MTA, Natural HistohMuseum MTA, Talnat Taribi üzesl ~kişehir Yolu, Balgat Tel: '1E7 34 30 0pen daily, excep~ublic holidays. Resmt bayram ta dışında her gün. 08.30 - 17.30 Museum of the Republic Cumhuriyet Müzesi (Second Turkish Grand National Assernbly Bıılding) (U. TBMM Binası) Cumhuriyet Caddesi 22, Ulus Tel: 311 04 73 Open daily except Mondays Pazartesi dışında hergıin. 09.00 - 17.00 Romanllaths Çankın Caddesi, Ulus, Oosed Mondays. Pazarlesi dışında her gün. 08.30-12.30/13.30-17.30 War oflndependence Museıım Kurtuluş Savaşı Müzesi · (Fırst Turkish Grand National Assernbly Building) (Ilk TBMM Binası) Cumhuriyet Caddesi 14 Ulus Tel: 310 53 61 - 310 7140 Open daily except Mondays. Pazartesi dışında her gün. 09.00- 17.00 EMBASSIES 1 ELÇILIKLER

Afghanlstan 1Afganistan Çankaya Tel: 438 ll 21 Albanla 1Arnavutluk Gaziosmanpaşa Tel: 446 65 27 Algeria/ Cnaytr Çankaya Tel: 427 83 85 Argentina / Arjanttn Gaziosmanpaşa Tel: 427 03 19 Australla 1Avustr~a Gaziosmanpaşa Tel: 36 12 40 Austrla 1Avusturya Kavaklıdere Tel: 434 21 72 Azerbaldjan 1Azerbaycan Çankaya Tel: 441 26 21 Bangladesh 1Bangladeş Çankaya Tel: 439 27 50 Be1gium 1Belçika Gaziosmanpaşa Tel: 446 82 50 BrasUIBrezUya Gaziosntanpaşa Tel: { F 44 Oı

Bu1garia 1BuJrrtstan

Kavaklıdere Te : 426 74 55

Canada 1Kanada

Gaziosmanpaşa Tel: 436 12 75 The People's Republic of China 1Çin Halk Cumburlyett Gaziosmanpaşa Tel: 436 14 53 Chlle 1Şili Çankaya Tel: 438 94 44 Croatia 1Hırvattsuın Gaziosmanpaşa Tel: 436 62 12 Cuba/Küba Gaziosmanpaşa Tel: 439 53 62 Czech Republic 1Çek Cumhuriyeti Gaziosmanpaşa Tel: 446 12 44 Denmark 1Danimarka Gaziosmanpaşa Tel: 427 52 58 Egypt 1Mıstr Kavaklıdere Tel: 426 64 78 Finland /Finlandiya Farabi Sokağı Tel: 426 49 64 France 1Fransa Kavaklıdere Tel: 468 ll 54 Federal Republic of Gennany Abnanya Federal Cumburlyett Kavaklıdere Tel: 426 54 65 Greece 1Yunanistan Gaziosmanpaşa Tel: 436 88 60 Holy See 1Vattkan Çankaya Tel: 439 00 41 Hungary 1Macaristan Kızılay Tel: 418 92 38 Indla 1HlndlstJın Çankaya Tel: 438 21 95 Indonesla 1Endonezya Çankaya Tel: 438 21 90 Iran/ Iran Kavaklıdere Tel: 427 43 20 Iraq/ Irak Gaziosmanpaşa Tel: 426 61 19 Israel 1ISı-aa Çankaya Tel: 426 49 93 Italy 1luıJya Kavaklıdere Tel: 426 54 60 }apan 1japonya Gaziosmanpaşa Tel: 446 05 00 Jordan 1Ordün Çankaya Tel: 439 42 30 Kazakhistan 1Kazakistan Çankaya Tel: 441 23 Ol Kırgızhistan 1Kırgızistan Gaziosmanpaşa Tel: 446 84 08 Kuwait/ Kuveyt Gaziosmanpaşa Tel: 445 05 76 Lebanon 1Lübnan Çankaya Tel: 426 37 29 libya Çankaya Tel: 438 ll 10 Macedonla 1Makedonya Kavaklıdere Tel: 467 44 40 Malaysla 1Malezya Gaziosmanpaşa Tel: 436 12 70 Mexlco 1Meksika Kavaklıdere Tel: 467 50 56 Morocco 1Fas Gaziosmanpaşa Tel: 437 60 20 Netherlands 1Hollandn Gaziosmanpaşa Tel: 446 04 70 Norway 1Noroeç Gaziosm;ınpaşa Tel: 436 00 ~ 1

101

S KYLIFE KAS IM

+

NOVEMBER

1994

Oman/Umman

Gaziosmanpaşa Tel: 436 96 91 Pakistan 1Pakistlın Gaziosmanpaşa Tel: 42714 10 Poland 1Pokmya Kavaklıdere Tel: 42616 94 Portugal/ Portekiz Çankaya Tel: 446 18 90 The Republic ofBosnla and Herzegovina Bosna ve Hersek Cumhuriyeti Gaziosmanpaşa Tel: 446 40 90 Romanla 1Romanya Çankaya Tel: 427 12 43 The Russlan Federation =Federasyonu ya Tel: 439 21 22 Saudi Arabia/ Suudi Arabistan Gaziosmanpaşa Tel: 436 69 21 Slovakla Republic Slovakya Cumbutsett Kavaklıdere Tel: 42 58 87 Somalla 1Somali Çankaya Tel: 427 51 92 South Africa 1Giiney Afrika Filistin Caddesi 27 Gaziosmanpaşa Tel: 446 40 56 South Korea 1GUney Kore Çankaya Tel: 468 48 22 Spaln 1Ispanya Çankaya Tel: 438 03 92 State of Palestine 1Fflisttn Devleti Gaziosmanpaşa Tel: 436 08 23 Sudan 1Sudan Çankaya Tel: 44612 00 Syrla 1Suriye Çankaya Tel: 438 87 04 Sweden 1lsveç Kavaklıdere Tel: 428 67 35 Switzeriand 1!sviçre Kavaklıdere Tel: 467 55 55 Thailand 1Tay/and Çankaya Tel: 440 64 18 Tunlsia 1Tunus Gaziosmanpaşa Tel: 437 78 12 Turkish Republic ofNorthern Cypnıs 1Kuzey Kılms Türk Cumburlyett Gaziosmanpaşa Tel: 437 95 38 Turkmenistan 1Türkmenf.suın Gaziosmanpaşa Tel: 446 35 63 Ukrania 1Ukrayna Ankara Palas Devlet Konukevi Tel: 310 46 66 United Arab Emlrates Blrkşik Arap EmtrUklerl Çankaya Tel: 440 84 10 United Klngdom 1Ingiltere Çankaya Tel: 427 43 10 United States Amerika Blrkşik Devletleri Kavaklıdere Tel: 426 54 70 Uzbeklstan 1Özbekistan Ankara Palas Devlet Konukevi Tel: 310 46 66 Venezueia Çankaya Tel: 439 31 98 Yemen 1Yemen Ba.kanlıldar Tel: 446 17 78 Yugosiavia 1Yu~oslavya Kavaklıdere Tel: 26 03 54


""-<

.."'"'

ll

:;::

< nı

z o

~

}> uı

""

'ii

r

1

(

\\'l)tl'ou\

(


A N T A LYA

IN AND AROUND

GUt'de

EMERGENCY

Arnbulance Tel: ı I2 (All over Turkey) Police Tel: I 55 (All over Turkey) Tourism Police Tel: 43 10 61 Gendamıe Tel: I 56 (All over Turkey) TOURISM

INFORMATION

TURIZM DANIŞMA

Antalya Kaleiçi Tel: 247 05 41 -242 18 33 Antalya Cumhuriyet Mahallesi Tel: 241 17 47

Alanya Çarşı

Mahallesi Tel: 513 12 40

Kaş

Cumhuriyet Meydanı Tel: 836 12 38 Kemer Belediye Binası Tel: 814 15 36 HOTELS 1 OTELLER

ANTALYA

c-)

Altis Golfhotel Belek/Serik Tel: 725 42 26 Fax: 725 42 34 Antalya Dedeman C-) !.m Yolu Tel: 321 7910 Fax: 321 38 73 Club Hotel Sera C-) !.m Yolu Tel: 323 ll 70 Fax: 323 12 79 Falez Hotel C-) Konyaaltı , Falez Mevkü Tel: 248 50 00 Fax: 248 50 25 Grand Prestige Hotel Side (-) Titreyengöl, Manavgat, Side Tel: 756 90 60 Fax: 756 90 8 ı Hotel Ofo Antalya C-) !.ara Tel: 323 lO 00 Fax: 323 10 16 Kışla Han Hotel C-) Kazım Özalp Caddesi 55 Tel: 248 38 70 Fax: 248 42 97 Oranj Hotel (-) !.ara Yolu, Şirin Yalı Mahallesi Tel: 323 12 71 Priince Hotel Antalya C-) !.m Yolu, Karpuz Kaldıran Mevkii Tel: 323 30 70 Fax: 323 30 41 Sheraton Voyager Antalya (-) 100. Yıl Bulvan Tel: 243 24 32 Fax: 243 24 62 Sunset Hotel(-) Konyaaltı Tel: 229 06 92 Fax: 22913 89 Talya Hotel C-) Fevzi= Caddesi 30 Tel: 2 8 68 00 Fax: 241 54 00 SPECIAL LICENSE HOTELS ÖZEL LISANSLI OTELLER

Abad Hotel Hesa!(ı sokak, Kaleiçi Tel: 2 7 44 66 Fax: 323 04 25 Argos Hotel {)ppo&te ofAtıtiiık Higlıschool, Kaleiçi Tel: 247 2012 Fax: 241 75 57 AspenHotel Kaledibi Sokak 16, Kaleiçi Tel: 247 71 78 Fax: 241 33 64 Karyatit Hotel Kaleiçi Tel: 24114 49 Fax: 242 77 49

Telephone: International code for 1\ırkey: 90, Antalya area code 242. For intercity calls within ~~~.:=ırı~t dial "0", then the area code, and then the local nwnber. For international ca11s first 1\ırtel Side Holiday Vıllage

Marina Hotel Meıınerli Sokak 8, Kaleiçi Tel: 247 54 90 Fax: 24 I I7 65

of stalactites and stalagmites.

Kaleiçi Tel: 247 60 15 Fax: 241 19 81 Tiitav Türkevleri Mermerli Sokak, Kaleifı Tel: 248 65 91 Fax: 2 ı 94 19

Side Tel: 753 20 24 Fax: 753 20 25 Turtle's C1ub Marco Polo Çamyuva, Kemer Tel: 824 63 36 Fax: 824 63 46 ınusoy Tatil Köyü Göynük, Kemer Tel: 815 14 50 Fax: 815 12 72 Varan Holiday Vıllage Taşlıburun Mevkii Belek/Serik Tel: 725 42 Ol Fax: 725 42 25

H OLIDAY VILLAGES

SIGHTSEEING 1 GEZINTI

TATIL K Ö Y LERI

Alanya Citadel 1Alanya Kalesi This splendid Byzantine citadel surmounting the rocky peninsu1a is walled (8 km). The "Red Tower' was built by the Seljuk's Sultan Keykubat in 1226. Today it is a smail museum containing etnographical collections.

Turban Adalya Hotel Kaleiçi Tel: 24347 56 Fax: 243 47 51 1\ıvana Hotel Tuzcıılar Mahallesi

Attaleia Holiday Village Taşlıburun Mevkü, Belek/Serik Tel: 725 43 Ol Fax: 725 43 02 ClubAlda Beldibi, Kemer Tel: 824 81 51 Fax: 824 81 59 C1ub Aldlana Titreyen Göl, Manavgat Tel: 756 92 60 Fax: 756 92 67 ClubAliBey Kızılağaç Köyü, Side Tel: 753 22 00 Fax: 753 22 20 C1ub Asteria Üçüncü Kum Tepesi Mevkü Belek/Serik Tel: 725 40 04 Fax: 725 40 02 Club Kastalla Konaklı Mevkii, Alanya Tel: 565 13 16 Fax: 565 14 28 C1ub Mediterranee Kemer KemerTel:814 1009 Fax:814 1018 C1ub Mega Saray Üçiincü Kum Tepesi Mevkü Belek/Serik, Tel: 725 40 26 Fax: 725 40 49

Bizans zamanmdan kalma, "Kızıl K11te•s1 1226'da S11/tan Alaaddln Keyk11bat tarafından Inşa ettirilen görkemli Alanya Kalesi şehri ikiye ayıran bir yanmadanrn üzerindedir. Kızıl K11le b11gıin etnografik eserlerin sergilendigl küçük bir miizedir.

Antalya Museum Antalya Müzesi

Kenan Evren Bulvan Konyaaltı Tel: 241 45 28 Daily except Mondays. Pazartesi dışında ber gıin.

The province of Antalya is endowed with the richest historic treasures of Turkey. Antalya Museum covers an area of 30,000 square metres with thineen galleries, an open-air gallery, a children's gallery (where children may be left) and a wide yard. Approxi-mately five thousand archeological works are displayed in chronological order. The museum receive an award from the Council of Europe as the Museum of the Year in 1988. The spectacular Gallery of the 1cons and Gallery of the Emperors are especially worth to seeing.

C1ub Salima Beldibi Beldibi, Kemer Tel: 824 83 60 Fax: 824 80 83 EHA Holiday Village Titreyen Göl, Manavgat Tel: 756 90 50 Fax: 756 90 52 Eldarador Phaselis KemerTel:8151631 Fax:8151637 Hamdullah Paşa Konaklı Mevkü, Tel: 56515 20 Fax: 5 15 31 Kemer Holiday Viiiage Göynük, Kemer Tel: 815 14 30 Fax: 815 14 65 Oasis Beach Club Konaklı Mevkii, Alanya Tel: 565 14 40 Fax: 565 17 19 Palmariva Holiday Village Tekirova, Kemer Tel: 821 40 04 Fax: 821 40 40 Robinson Club Pamfilya Aasu Mevkii, Side/Manavgat Tel: 756 93 50 Fax: 756 93 58 Sidelya Çolaldı Köyü, Manavgat Tel: 763 68 Ol Fax: 763 61 14 Simena Holiday Viiiage Çamyuva, Kemer Tel: 824 63 63 Fax: 824 63 81

Antalya bölgesi arkeolojik, tarihsel bazineleri bakımından belki de Türkiye 'nin eıı zengin bölgesidir. Antalya Müzesi çok geniş bir alanda 13 teşhir salon11 ve bir açık hava galerisinden oluşmaktadır. Çocı~klar içiıı de, on/ann Ilgisini çekecek bir salon billıman müzeyi tarib meraklılan mutlaka gezmeli/er.

AJansl

Aspendos A major port and coınmercial cemre in antiquity, Aspendos today lies inland, 8 km east of Antalya. lts magnilkent amphiıeatre is the best preserved in the world and known for its superb acoustics and is stili used for concerts. Antalya 'nın 8 km dağllSitnda AnNk Çağm önemli limanından kalma m11bteşem bir amfiteatr. Olağanüstü akiiStiğl ve Iyi kornnmı4Ş olması nedeniyle bugıin de koııser/er Için kllllanr/maktadır.

Damlataş Cave Damlataş Mağarası

SolMwıa

Kumköy, Side Tel: 753 34 46 Fax: 753 13 59

This bewitching cave in Alanya is full

+

103

SKYLIF.E _ K ASIM

NOVEMB ER

1994

Sarkıt ve dikltierden oluşan, olağanüstü gönlntüsüyle ünlü, Alanya yakınlannda bir mağara.

Düden Falls Düden Şelalesi Avery beautiful waterfall (12 km north of the city centre). Kent merkezine k11zey yönünde 12 km 11Zaklıkta çok güzel bir şe/ale. Piknik için mükemmel bir tercih.

Old Quarter Kaleiçt

The historic nucleus of Antalya. This district is now restored and has became an attractive touristic centre with its tavems, hotels, restaurants and entertainment facilities. Its narrow streets lead down to the old harbour (today an international yachting marina). Şehrin

taribi çekirdeği olan Ka/elçi; restore edilmiş hall, otel ve pansiyonlan, restoranlan ve eğlence olanaklanyla tıtrisNk bir merkez. Dar sokaklardan ini/en eski /lınan Ise bugün lllıtSiara rası bir marina.

Perge The origins of this ancient city 18 km northeast of Antalya go back to 1000 BC, but the surviving remains are Hellenic and Roman. An exceptional open-air museum. Antalya 'nın

18 km kiiZey-dOğiiSitndaki b11 antik kentin geçmişi 10 1000 yılına kadar IIZanıyor. Ancak b11gün gezilen kalmtrlar Helen ve Roma dönemlerinden kalma. ilginç bir açık hava müzesi.

Side At this lively resort east of Antalya, the houses and ancient ruins are inextricably interwined. There are two agoras, an amphiteatre and a museum in which statues and other works of art found here are exhibited. Antalya 'nın doğiiSitndakl bıt tıtrisNk kıyı kasabası antik kalıntılarla

Içiçedir. iki büyük agora, geniş bir amflteatr ve burada gün ışığma çıkanlan beyket ve öteki eserleriıı sergilendiği bir müze.

Termessos Perched I 050 m above sealevel, this is an ancient city and a national park northwest of Antalya. The amphiteatre is hewn out of the living rock and the view as far as Antalya is stupendous. There is a natural history museum at the park entrance. Denizden 1050 m yüksek/likte, Inanılmaz bir manzara, şaşırtıcı bir aııtik kent ve doğa müzesiyle bir IllitSal park.

Yivli Cfluted) Minaret and Mosque YlvUMinare

The symbol of Antalya. This 13th century fluted minaret built by the Seljuck is decorated with dark blue and turquoise tiles. A ntalya'nın sembolü olan b11 minare Selçııklıtlardan kalma bir J3,yy. yapısıdır. Koyu mavi ve tıtrk11vaz çiniler/e süs/enmişNr.


OYUNLAR 1 PUZZLES

Birsayı

Hoı kolcıılıı

birbitki

Bir göz rtngi

Çözümler -

108

c...


Başarımızın Kanıtları:

O Türkiye'de ilk gaz O Bütünüyle yerli sermaye O Yurt sathına yayılnuş 21 dolum tesisi O 18.000 ton stoklama kapasitesi O 150'yi aşkın TIR'dan oluşan nakliye fılosu O 2.500 ton/gün dolum kapasitesi O 2.800 adet ana bayü 010.000'i aşkın tali bayü O 32 yıllık güvenilirlik ve sarsılmaz hizmet anlayışı O Tüplerimizde sigorta güvencesi O TSE garantisi O Nitelikli insan gücü Demirören LPG Gurubu artık tüm Türkiye'nin gururu *Afyon, Denizli Dörtyo~ İzmir Işıkkent ve Samsun tesisleri pek yakında hizmetinize girecektir.

Slv81Tealal

Buraa Teatatert

Q

Elklaohlr To1111

Ankara T..lal

•Denizli Teeıaı

Atl-I• Tnlal

Q OmokkOyTnlll '

~-

Kırtkkele

r .. ıaı Dtyerbektr Tealaf

~

AydınTulll ~

Konya Tealti

•AtyonTea..ı

D/ DEMiRÖREN ~L P G

"Hayatınız

)

Milangaz

LiKiDGAZ u c •• Q

1

I'C

GUNE$GAZ

G R U B U bizim için

deOerlıd ır"

~\.11N T(ip J!liliU'fifJ'i\

GENEL DAOITIM MERKEZI: Likidgaz Tevzi ve üretım Sanayi ve ncaret A.Ş. Yolcuzade lskender Cad. Gümüş Gerdan Sk. No:2 Azapkapı/Istanbul Tel: (D-2t2 ) 254 02 t 5 254 38 61 254 42 93 254 Ot 98 Fax: (D-212)253 74 36-253 08 89 o

o

o

LPG GRUBU DOLU M TESISLERI: o Adana Tesisi: Adana Çimento Yolu Üzeri Tel: (D-322) 332 80 99 o Allajja Tesisi: Paşa ÇiHiiQI Mevkll Ralinerl Civan AliaQa Tel: (D-232) 61 6 30 83/84 eAnkara Teelal: Istanbul Yolu Karapınar MevkU lmren<~! Köyü Kazan 1 Ankara Tel: (0-312) 818 61 29-30-31 • Ankara Bölge: Iller Sk. Mebus Evleri No:12/4 Tandogan 1 Ankara Tel· (D-31 2)4 12 72 06 o Antalya Tesisleri: Karaln Yolu Uzerl Yeniköy Belediyesi/ Antalya Tel: (D-242) 421 32 18-421 37 04 o Aydın Tesi si: Havaalanı Yolu Tekel Deposu Arkası Aydın Tel: ID-256) 212 19 57 o Bursa Tesisleri: Sanayi Bölgesi DemirtaŞ Yolu Uzeri 16245 Bursa Tel: (D-224) 261 00.~9-261 04 79 o Devrak Tesisi: Çaycuma Yolu Üzeri Albus Pelrol Arkas ı Ba cakadı Devrek/Zonguldak Tel: (o-372) 532 73 39 o Diyarbakır Tesisi: DOkmetaş Köyü Civarı ElazıO Yolu Uzeri P.K. 5 Diyarbakır Tel: (D-4 ı 2) 316 21 00 • Eskl,ehlr Te sisi: Satılmış Köyü Kuruca Mevkıı Bu rsa Yolu Eskişehir Tel: (0-222) 411 24 59 e Gaziantep Tesisi: Yavuzeli Araban Yolu Gaziantep Tel: (0-342) 328 02 90-91 • Kahramanmaraş Tesisi: Av cıbelen Mevkıı Kılavuzlu Koyü P.K. 5, 46001 KaHramanmaraş Tel: (D-344) 215 54 0Hl2-o3 o Kartat Tesisi : Körlcuyu Mevkn SoOanlık Kartat/Istanbul Tel: (D-216)353 21 33-353 42 66 o Kayaeri Tesisi : Karsu Fabrikası Süksün Yolu Kayseri Tel: (o-352)385 ı ı 5!;-56-57 o Kırıkkale Tesisi : Hacılar Köyü R ;ıfineri Yan. ~~ ı 50 Kırıkkale Tel: (0.318)266 90 20/21 o Konya Tesi si: Tomek Kbyü Yolu Uz eri P.K. 142 Konya Tel: (D-332) 271 31 14115 o Mersin Tesisi:.Karaduvar Ma«. Ataş Yol~ Uzeri Mersın · • •o-324)234 35 15 o Örnekköy Tesisi: 7479. Sok. No:10 Ornekkoy Karşıyakatizmir Tel: (0-232) 365 23 72 eSivas Tesisi: Erzincan Yqlu Uzerl Kızılkavraz Mevk lı P.K. 101 Sivas Tel: tU-3 46) 211 49 61 • Vakfıkebl r Tesisi: TonyaYolu Uzerı 4 km . Vaklıkebır/Trabzon Tel: (D-462) 854 63 92 o Yarımca Tesisi: lpraş Yolu Uzeri Tütünçinlık/Kocaelı Tel: (Cf-262) 527 22 42 ° 527 20 40


OYUNLAR 1 PUZZLES

sa t c H

r an ç

c ro ss word s

s

27. 13ecoıne a conıestan ı

DOWN 1. Distinctive

sm eli 2. Total saıneness

Unwanıecl

3.

visitor Smail clainty person 5. l a rge expanse of water

<1 .

GreyhOLıncl

6.

L___ı__.._______._

ACROSS 1. Evielence of ahsence

from scene of erime

b

a

c

d

e

f

g

2. Unnıftlecl 8. ll arvesı

h

16.

A litt/e gem of an. end-game study by johan.n Berger, an Aıtsirian master whodiedin 1933. In the diagram one isforced to admit thatthings look rather blackfor White: \Vhat on earth can \Vb ile do aboutthcıt Black QRP marching on. to queen? Here ts yoıır task: White to play and draw.

from

nı ler of Afghanistan 26. Slang ıcrın for paliceman

._ . _

+ RD876 + AD5

açtıkt an

K

B

karo

farkı

sekiz

bulabilecek

D

+ AR D V 10 8 7 4 'I ARV2

dif.ferences the two cartoons.

7 pik Batı

There are eight between

sonra

oynuyorsunuz.

G

Canyou spot them?

trell

ikilisini çıkt ı. Nasıl

Çözümler

oynarsın ı z?

Solutions (. . . 108

+ A

+ --

resim

misiniz? ı

Solutio11s 108

311

arasındaki

Kuzey

Grcat Lakes

f\.jr[ İki

+2

rope-ınaking

22. One of the

of

o·.-

., 10 9 8 7

Sıate

THAT l IT-

• ı~

breatlıing

23. Edge of fooıpath 24. Peak

Egypı·s conti n e n ı

of extreınc cold 17. Deep respect 18. Cava l ıy sword 19. Person who gives 2 1. Fibrc uscd in 15.

controllecl

25. Former

_ı___J

14. Belligereni

18. Recovery of

20. Remove lleeec

1O. t:psct ll. Comfon 12. Frolic 13. Revision 15. Writer

1933'de ölen Avusturyalı ünlü usta johann Berger'in bir oyun sonu etüdü ... Pozisyona bakılırsa Beyaz' ın, hızla vezire ilerleyen Siyah piyon karşında yapacagı pek bir şey yok gibi gözüküyor. Oysa bir çıkar yol var! Beyaz oynar ve beraberligi saglar.

_

st all 7. Flexible pipe for conveying liquicl 9. Forıner name of Iran 12. Tnıst

Çiizünıkr

,_

IO!!l-


ADY MADE ... Your r e liable and e xperience d partner in COTTON TRADE COTTONYARN PRODUCTION a nd in y our turn-key INTEGRATED TEXTILE PROJECTS.

ISTANBU L M ILAN GEN E V E MOSKOW TASHKENT NUKUS DUSHANBE

CINTEKS &

CEYTAŞ

HEAD O FFI C E : Ş E HIT MUHTAA CAD . N0 . : 56 80090 T AKS I M I S T ANBU L · T Ü RKIYE TEL :(2 12) 237 44 50 (4 LI NES ) · (2 12) 254 71 00 (4 L INES) F AX : 12 1 2\ ?5!>

n 1

A7

Tl

V

~·n ~ ~-- -

.


INFORMATION

YAPMAYlN! DON'T! Sayın Yolculanmız

emniyeti için; veya "Kemerlerinizi Baglayınız" ikaz ışıkları yanarken; walkman, elektronik oyunlar, laptop kompüter ve benzeri elektronik

Uçuş

inişte, kalkışta

cihaziarın kullanılması

yasaktır.

Ladies and Gentlemen safe~)' ı·em;ons, it is forbidden to use any electronically operated device such as watkmans, electronic entertainment devices and taptop computers, during take-o.ff, tanding or when the 'Jasten seat beit" sign is on.

Fm·

\

Sayın Yolculanmız

Tüm uçuş boyunca,

compact disc player, radyo ve televizyon alıcıları

ile

taşınabilir

telefonlar ve telsiz cihazları,

yolcular

tarafından

kesinlikle

kullanılamaz.

Ladies and Genılemen Durm~

Ibe

eııtire

j1ig1Jt the operation of

compact disc players, radio and 7V recivers, portab/e phones and walkie talkies is strictly prohibited.

ÇÖZÜMLER 1 SOLUTIONS CROSSWORDS

ACROSS: 1. Alibi, 4. Smootb, 8. Crop, 10. Overtu rn, 11 . Ease, 12. Caper, 13. Alteration, 15. Author, .16. Af rica1 18. Second wind, 20. Shear, 23. Kerb, 24. Moımtaın, 25. Am ı r, 26. Peeter, 27. Enter. DOWN: 1. Aroma, 2. Identity, 3. lnterloper, 4. Sprite, 5. Ocean, 6. Trap, 7. Hose, 9. Persia, 12. Confirfence, 14. Militan!, 15. Alaska, 17. Honour, 18. Sabre, 19. Don or, 2 1. flemp, 22. Eıre. Satranç 1 CHESS 1. fS ! a3 (Siya h piyonu alsa da berabere: 1.. .. PxP 2. hS a3 3. h6 PxP 4. g6 a2 S. g7 a l =V 6. g8~V+) 2. PxP a2 3. Şg4 aı-v 4. Ş h S !! Sir.ah ne oynarsa oynasın Beyaz bir hamle sonra g4 oynayarak bera berlıg i saglıyor! l .f5/ a3 (If 1.. .. P:xP 2. h5 a3 3. b6 PxP 4 . g6 a2 5. g7 a1=Q 6. g8=Q+ d raw) 2 .PxP a2 3. Kg4 a l - Q 4. Kh5. Amaz ingiy White king is qu ite saf e, an d whatever Black plays, after 5. g4 Wh ite is stalemated. DÜZELTME: Geçen ay yayınlad ıg ım ı z satranç p roble min in çözümü , bazı nü sha la nmızda ya nlış basılmıştır. Dogrusunu bir kez daha yayınlıyoruz. « ·HRH Tl O:\ The solution to the chess problem in last month 's issue was printed wrongly in some cop ies. Here is fb e correct solu tion . l. h7+ Şh8 2. a4 b2 3. aS b1=A 1 4. ~h6 Ad2 S. a6 Ac4+ 6. Sb5 AeS! (mükemmel bir hamle. 6 ..... AxP+' 7. Şc5 ,.e beraberlik. Bu clunınıda Siyahkiki piyonu alıp atını bırakmak zorunda k::ılıyor, aksi halde mat olaca ). 7. Şb6 Ac6 1 8. ŞcS Şa7 9. Şb'i Ah8 ve Siyah rakip piyonlan teker teker toplayıp vezir sütunundaki rjonunu vezirc çıkıp kazanıyor. 1. b7+ Kb8 2. a4 b2 3. a'i h l =N! ·!. KbG Nd2 5. rı6 Nc4+ 6. Kb5 Ne5l (excel/en/ play: G..... NxP+.> u·ould onl)• drau· ajlc>r 7. Kc5 whicb.forces Black to giue up his knight or he matC'd). 7. Kh6 Nc6/ 8. Kc5 Ka 7 9. Kb5 Nh8. 7be \flbite paw11s itrop cjfoı11ess~)' into tbe waiting hands of Black 's king and knight, after u •hich tbe Black QP wi/1 be ımstoppable .

briç Trefl asına kara asını atın ve ondan sonra RD karoya iki kayıp körünüzü kaç ın. Birinci elde trefl da mını oynad ını zsa körle rini kaça mazsını z . ~ 965 • o6 5 + V95

+ V9 4 2

~

B

D

3

. 43 • 10 4 3 2 R 10 8 7 6 3

+

-



THY VIDEO PROGRAMI 1

RENAISSANCE MAN OYUNCULAR 1 CAST

Danny De Vito, Gregory Hines, Marky Mark. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Penny Marshall. Kanal ı İngilizce , Kanal 2 Japonca, Türkçe altyazı. Cbannel 1 English, Cbannel 2 japanese, Turkish subtitles. Reklam yazarı olan Bill Rago çok önemli bir i şi kaçırınca, işten atılır. İşsizler kervanına katılan Bill, reklam yazmaktan başka hiçbir yetenegi olmadıgını anlar. İş bulma kurumuna başvurunca, askeri bölükte, kısa süreli bir ögretmenlik işi bulur. Başka şansı olmayan Bill işi kabul eder.

A.fter being dumped from his tucrative job as an advertising executive, Bill Rago discovers that be is not exactly qualified to do anytbing else. An unemployment office counsellor, a.fter going to great tengtbs, can only find one job to wbicb Bill may be vaguely suited - a short term assignment teaching basic comprehension to a group of borderline washouts at a nearby army post.

56 yıldır geçinerneyen kapı komşuları John ve Max, her sabah birbirlerine hakaret etmeyi ve birbirlerini toplumda küçük düşürmeye yönelik hareketleri alışkanlık haline getirmişlerdir. Güzel ögretmen Ariel , karşıdaki eve taşınınca işler degişir. Ariel , yaptıgı şirin çılgınlık l arla , bütün mahallenin oldugu gibi bizimkilerin de ilgisini toplar.

For next door neighbours john and Max, it has been one tong winter of discontent witb eacb other - 56 years to be exact. john and Max greet eacb other every morning, it is true - but their greatest pleasure consists of thinking of new ways to embarrass, ridicule or arnbush eacb other in the course of tbeir everyday campaign of revenge and retribution. Tbings change after radiant, free spirited and encbantingty eccentric college teaeber Arie/ moves rigbt across the street from them.

DEMOLITION MAN OYUNCUlAR 1 CAST

Slyvester Stallone, Wesley Snipes, Sandra Bullock, Nigel Hawthore. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Donald Petrie. Kanal ı İngilizce, Kanal 2 Japonca, Türkçe a l tyazı. Channet 1 English, Cbannel 2 japanese, Turkish subtitles.

Kanal ı İngilizce, Türkçe altyazı. Channet 1 English, Turkish subtitles. Psikopat suçlu Simon Phoenix, elindeki agır silahlarla 30 kişiyi rehin tutmaktadır. Demalition Man ad ıyl a bilinen John Spartan, Phoenix'i tutuklarken yanlışlıkla adam öldürmekle suçlanır. Bu arada, Phoenix, hapishaneden kaçar ve şehri kana bagmaya başlar . Saygın bir polis olan Lenina Huxley, onunla başedebilecek birini bulmuştur: Demolition Man! 110

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

OYUNCULAR 1 CAST

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Steven Seagal. Kanal ı İngilizce, Türkçe altyazı. Channet 1 English, Turkish subtitles.

GRUMPY OLD MEN

Jack Lemmon, Walter Matthau, Ann Margaret, Daryl Hannah.

ON DEADLY GROUND

Steven Seagal, Michael Caine, ]oan Chen.

Marea Brambilla.

OYUNCUlAR 1 CAST

A psycbopatbic criminat named Simon Pboenix is holding 30 bostages in a beavily armed compound. john Spartan, known as the "Demolition Man " apprehends Pboenix. Spartan is meanwbile convicted of involuntary manslaughter. Pboenix escapes from cryoprison, and begins a savage rampage through the peaceful city of San Angeles. But one eminent potice o.fficer, Lenina Huxley, is aware of sorneone who can dea/ witb Phoenix -

1994

Çarpıcı bir dogal güzellige sahip olan Alaska hakkında Aegis Petrol Şirke ­ ti'nin hoş olmayan planları va rd ır. Milyonlarca dolar kazanmak için Alaska ' dadırlar ve karşıianna çıkan herkese bunun bedelini ödeteceklerdir. Ancak Aegis ' ın kendisinden kaynaklanan bir sorunu vard ır. Şirkette yangın söndürme uzmanı olarak çalışan Forrest Taft, Alaska hakkındaki planları ögrenince bir yangın çıkarma ­ ya karar verir. Ve tehlikeli macera baş­ lar. ..


cunda , Leafy'nin , lidcrin firmasının büyük bir iha leyi almasına ve bu amaçla diplomatik heyet görevlilerinden birine rüşvet vermesine yardımcı

Bad Girls, haklarını

Vahş i Batı ' da para l arını,

ve

on u rlarını

için silahşör olan dört yesini an l atıyor.

geri almak hika-

kadının

olacagını ummaktadır.

Aegis Oil Company is in Alaska to make millions, and whoever or whatever gets in the way will pay the price. But now Aeg is has a problem, and it is one of their own. Fon-est Taft is an oil rig worker who specializes in putting outfiresfor Aeg is. Bul after teaming the compaııy 's insidious plans to despoil the /andscape, he decides to strike a nıatch and lig ht a fire instead. A ııd the daııgerous story begins ...

Morgall Leafy, a member of the British diplonıatic cmps in Kinjaja, is a loyal, if unfocused, civil servant. Adekunle, the con·upt teader of Kinjaja, approaches Leafy witb a proposal to bribe a _member of the board who can award a lucrative contract to his company. BAD GIRLS OYUNCULAR 1 CAST

Macieleine Stowe, Mary Stuart Mastcrson, Anclie Mac Dowcll, Drcw Barrymore, James Legros.

A GOOD MAN IN AFRICA

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

OYUNCULAR 1 CAST

jonathan Kaplan.

Sea n Connery, Joaıme Whalley Kilmer, John Lithgow.

Kana l 1 Ingilizce, Türkçe a l tyazı. Channe/1 English, 7itrkisb subtitles.

YÖNETMEN / DIRECTOR Bruce Beresford. Kana l 1 Ingilizce, Türkçe altyazı. Channel 1 Englisb, litrkish subtit/es.

Four women of tbe old West become gu n fighters to w in back their mmıey. their rights and !heir dignity in Bad Gir/s. MUSIC ON BOARD AIRBUS 340'5

AIRBUS 340 MÜZIK YAYlNLARI Müzik Türü

------

Kanal

1-4

Video Video/ Klasik Batı Müzigi Video/ Klasik Türk Müzigi Video/ Film Müzikleri Video/ Türk Sanat Müzigi Video/ Türk Hafif Müzigi Video/ Golden Oldies Video/ Pop ve Rock Video/ Modern Müzikaller Video/ Easy Listening Video/japon Müzigi Video/ THY H it Line Video/ Türk Folk Müzigi

5 6 7 8 9 10 11

12

13 14 1 '5

16

Kanal

Morgan Leafy, Kinjaja'daki Ingiliz diplomatik heyeti nde görevlidir. Ulkenin lideri Adekunle, Leafy ile iyi ilişkiler kurmaya çalışır. Bu yakınlaşma sonu-

Video Video/ Easy Listening Video/ Golden Oldies Video/ Klasik Batı Müzigi Video/Türk Hafif Müzigi Video/ Klasik Türk M ü ziği Video/THY Hit Line Video/ Popjazz

ı

2

3 4 5 6 7 8

ı ı ı

SK V LIFE KASIM

+

NOVEMBER

Selection

Chamıel

Video Video/Classica/ Music Video/Classical Turkish Music Video/Film Music Video/Turkish Art Music Video/ Turkish Pop Video/Golden Oldies Video/ Pop and Rock Video/ Stage Musicals Video/ Easy Listening Video(!apanese Mu sic Video/IHY Hit Line Video/Turkish Folk Music

1-4

5 6 7 8 9 1O ll 12 13 14 15 16

MUSIC ON BOARD AIRBUS 31 O'S

AIRBUS 310 MÜZIK YAYlNLARI Müzik Türü

Entertainmeııt

1 994

E1ltertatnnıent SelecUon

Chamıel

Video Video/ Easy Listening Video/ Golden Oldies Video/ Classical Music Video/Turkish Pop Video/ Classical Turkish Music Videom-lY Hit Line Video/ Popjazz

1

2

3 4

5 6 7 8


Geçmiş

Zaman Olur Id/ ONCE UPON A TIME

By N ECDET SAKAO~L U

As a smail principality in the early 14th century, the Ottomans first took control of the northwestern towns of Sögüt, Yenişehir and Osmanili. These were fallowed by the conquest of Yarhisar, Bilecik, Eskişehir and lznik, enhancing the power and fame of Osman Gazi, founder of the Ottoman Empire. Yenişehir is thought to have been Osman Bey'sfirst headquarters. He later distributed newly conquered districts as fiefs to his brothers, sons and jellaw warriors, but himself cantinued to live at Yenişehir with his son Ataeddin by his wife Bala Hatun. Fallawing the Ottoman defeat by Timurlenk at the Battle of Ankara in 1402, Sultan Bayezid, his wives and two of his sons were captured in Yenişehir by Mirza Ebubekir, who attacked the town with ten thousand cavalry. In 1461, Sultan Mehmed the Conqueror presented Yenişehir and Inegöl to !smail Bey of the defeated Isfendiyarogullan Principality. Charles Texier, writing of his ırave/s through Asia Minor in the 19th century, deseribed Yenişehir as the foundation stone of Ottoman power andformer centre oj a janissary company. Here we see Yenişehir in the second half of the 19th ·century. All that remains of this picturesque town 's historlc b ·ıa· d uı ıngs to ay are the minaret of Orhan Gazi Mosque, the mosques _of Süleyman Paşa, Batibey and Voımoda, d h h J an _ e great com1 tb e.11ospıce ojMurad Hüdavendioar. ° Tb p ex u ı by Koca Sinan Paşa towards ı;,e end of the L--------------------------------------------·------1~6t~b~c~en~tu=ry ~~:·~inruins. • Osmanlı Devleti'nin, küçük bir beylik olarak egemenlik kurdugu kasabalar, Sögüt, Yenişehir ve Osman-ili'dir (Lefke) . Yarhisar, Bilecik, Eski şehir , İznik de fethedilince Osman Gazi'nin gücü ve ünü artmıştır. Osman Bey'in ilk merkezi muhtemelen Yenişehir'di. O, Kayı ululannın ögüdüne uyup ilk kez Yenişehir pazarında kendi adına "bac" toplattı ve alım-satım güvenligini sagladı. Daha sonra alınan yeni yerleri kardeşi ile ogul!arına ve silah arkadaşlarına dirlik olarak verdi. Kendisi ise Yenişehir' de oturdu ve Edebali kızından olan oglu Al:i.eddin'i de yanından ayırmadı. 1402'deki Arıkara Savaşı ' ndan sonra, Yıldırım Bayezici'in Yenişehir'deki haremi, 10 bin kişilik bir süvari ordusuyla kasabayı basan Emir Mirza Ebubekir'e tutsak düşmüştü. Fatih, 1461'de lsfendiyarogulları Beyligi'ni yıktıktan sonra bu devletin son hükümdan tsrnail Bey'e, oturması için Yenişehir ile lnegöl'ü vermişti. Charles Texier, Küçük Asya adlı eserinde Yenişehir için Osma nlılıgın temeli der ve burasının eskiden bir yeniçeri ortasının merkezi oldugunu , kasaba ya hayat veren Yenişehir Gölü 'nün kuruyup bir bataklıga dönüşmesi yüzünden de bayındırlıgını yitirdigini açıklar. Resimde 19. yüzyılın ikinci yarısındaki şirinligiyle görülen Yenişehir'den günümüze, Orhan Gazi Camii'nin mi~aresdi , Süleyman Paşa , Balibey, Voyvoda cami! eri , ura Hüdavendigar'ın imareti kalmıştır. 16. yu··zyıl sonı arına d ogru Koca Sinan Paşa'nın yaptırttıgı büyük menzil külliyesi ise haraptır.

ı

SKYLIFE KASIM

12

+

NOVEMBE R

1994


Düşleri Gerçeğe Dönüştürürken

''Çabuk'' Yol Al1n ... Vakit kaybetmeden, SAAB 900 SE Turbo ile tamşm. Kusursuz tekniğin, özgün tasanmla oluşturduğu mükemmel uyuma şahit olduğwnuzda; düşlerinizdeki SAAB'a gerçekler kadar yakm olmamn keyfini çıkaracaksmız.

•Yılların

bilgi birikiminin eseri kusursuz tasarımı , •üstün teknolojik donanımın, hiçbirinden taviz

vermeksizin olu şturulan komple uyumu, •Hepsi birbirinden farklı 19 kaza testi , güçlendirilmiş "güvenlik kafesi " , özel " güvenli koltuk "

tasarımı

ve standart

"ai rbag" ile saglanan tam emniyeti, •Yakıt tüketiminde yüksek ekonom ik tasarruflu , düşük emisyonuyla çevre dostu, 185 HP gücünde motoru,

otomotivde çığır açan

•ABS fren sistemi, •Çok

düşük

sürtünme

katsayısına sahip yeni aerodinamik gövdesi, •5 vitesli şanzıman

özel

sistemi,

•En

önemlisi

de,

benzerler inden ayıran : konfor ve fonksiyonelliginin oluşwrdugu uyurnun göstergesi ayncalıklı peiformansıyla. ..

Türkiye Genel Distribütörü

Genoto General Otomotiv Pazarlama ve Ticaret A.Ş . Istanbul Showroom: Bagdat Cad. No: 452, 81110 Suadiye Tel: (2 16) 302 41 12/13 Antalya Showroom: Konyaaltı Cad. 38/A Tel: (242) 243 60 80/81

Genoto bir ~~ Dotuş Holding ku ruluşudur.

SAAB 900 SE TURBO TAM BiR SAAB. '

Her yeni SAAB sahibi, ÇekUI

'1 b' T rl<.'

. .. 1 ACAÇ ORMAN LARI" nda adına dikilen yedi atıçla daha yetil bir dun~. daha ye$1

Vakfı'nın lstanbui·Çatılca daki

ır u ıye

iç in önemli bir katkıda bulunac:ı.ktır.


The Aırf of " EJkononıui " ~ caıre anJ &]J>]J>ırecıiafıion o

tJ

~

~

ı

H.....,<1<1YP<J

H-<1<1YP<J

A

omun•

Weıı~m~Gredc

A_ .....

The lener

. Throughout the world

and throughout history

isa synı-

bol of prinıe impo rta nce. In scie nce, philosophy a nd

marh e ın a ti cs.

In banking too , significance,

carries a special

parıicularly

for th ose

w h o bank a t TEB . For the

!ası

five

years Capita l Intelligence, the international ra tin g TEB a top

orga ni sa ı ion ,

awardecl

grade . No other Turkish

lt is no coi ncidence th at so many of o ur clients are fully aware of the ratings of cloınesıic

and international banks. They

a re equa ll y assicluous when appraising the

aııention

a bank gives to the apprc -

cia tion of the ir assets. This is why they

fi n anc ia l ins tituti o n ca n daim th is

c h oose to becoıne th e c li e nts of the

recorcl.

Türk Ekonomi

Bankası.

(@ 1ÜRK EKONOM! BANKAsi


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.