1 minute read

Seyrek Ankara (Şimşek Santrafor

Next Article
Koku (sebo

Koku (sebo

SEYREK ANKARA

Artık yeni ölülere yer kalmamış bir mezara gidiyorum. Mütevazi ve soğukkanlıyım. Nemli bir güneş önce yağmura, sonra çekingen bir bakışa dönüyor. Geçip gitmiyor gün. Yamalı asfaltlarda, ufkumuzu daraltan çelik köprülerde, eskimiş metro duraklarında, Kürtçe konuşan tenha kıraathanelerde, rengi solmuş insan hakları heykelinin gölgesinde seyrek seyrek birikiyor. Şehir sanki her deneyimle, başka bir kılığa bürünüyor. Gençken, akranım genç kızların yaşlılığını tahmin etmeye çalışırdım, belli belirsiz yüz çizgilerinden. Arzumu dizginlemenin bir yoluydu bu. 16 yıl sonra ölü bir erkeklik organı gibi kent. Hangi arzu yaşar ki burada. Belki bu kent toptan ölü. Gördüğüm tüm canlılık belirtileri, cesedi parçalayan doğanın tutarlı, tutkusuz, mekanik devinimi. O sarı, idrarımsı uğultu mezar taşının yanı başındaki çınarın zamana, rüzgâra itaati. Alev almış bir ruh, hep dönülecek bir yuvaydı bu kent bir zamanlar. Ayrılışımın, ilk beş yılında bile. Sokaklar yürüyor Peyk’in şarkısındaki gibi o iç karartıcı yaz sıcağı ile. Çok sıkılırdım yazları bu kentten, zemin kattaki evimiz hep çok sıcaktı. Çarşaflar soğumazdı bir türlü uykuya dalamazdım. Sonra bu sıcağı kabullendim. Büyüdükçe kentin saflarına katıldım. Gece 12’lere kadar süren kinglerde bataklarda tişörte sinen ter ve sigara kokusu ile sevdim yazlarını. Bu kentte çenemde ince bir sakal, bir kış günü âşık oldum, ilk defa öpüştüm başım döndü Orman Bakanlığı’nın banklarında. Hep öyle olacak sandım. Şimdi dilimde şehvet yok, imgesiz sözcükler var. Çocuğun okul taksitleri gibi. Hayat gerçekçi, ölü bir arzu çoğu zaman. Kitapçılar kapanmış, hala açık olanlarda devrimci dergiler yok. Hazırlıkta başlamıştım devrimci dergileri okumaya Küçük Dost’un aşağıya inen merdivenlerinin başında. Devrimci gençler de yok, tek tek stantlarında imza attığım. Hep yağmurlu bir sonbahar akşamı Ayrancı’da seviştim. Her gün, her gece, her sonbahar. Artık dönmek istemiyorum buraya. Ama bu kent yazgımın başlangıcı ve sonu da. Artık yeni ölülere yer kalmamış bir mezara gideceğim. Tanıdıklarım mütevazi ve soğukkanlı. Şehir seyrek seyrek birikecek.

Advertisement

This article is from: