ÖNSÖZ Fizyoterapistler yaralanma, hastalığı değerlendiren ve tanı ile gelen özür ,hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyonel bozuklukları olan kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını ,ağrıyı , özrü ve yeteneklerini özel ölçme değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programı planlayan , uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden ,sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler ve koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip sağlık personelleridir. Toplumumuzda görevi ,tanımı ve sorumlulukları genellikle karıştırılan mesleklerden biridir. Bizler; fizyoterapistleri doğru tanıtabilmek toplumda yaygınlaştırmak ,fizyoterapistlerin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin düşüncelerine yön vermek , fizyoterapi bilimi ile uygulama arasında köprü kurmayı hedefleyen bir bakış açısıyla güncel yaklaşımları toplumla buluşturmayı amaçlayan ‘’Theraphysio’’ adlı bu dergiyi oluşturmaya karar verdik. Derginin oluşturulmasında emeklerini esirgemeyen tüm bölüm yazarlarına teşekkür ederiz. Özenle hazırladığımız dergimizin içeriğini bizce çok güzel özetleyen Theraphysio ismini bizimle buluşturan Fzt.Berna Balcı ‘ya katkısı nedeniyle ayrıca müteşekkiriz.
İÇİNDEKİLER -GENEL HEMİPLEJİ -HEMİPLEJİ PATOFİZYOLOJİSİ -PNF -BOBATH YÖNTEMİ
-BRUNNSTR0M YÖNTEMİ
-REHABİLİTASYON SONRASI EVE DÖNÜŞ
-MARGARET JOHNSTONE YÖNTEMİ
-CIMT -YARDIMCI CİHAZLAR
HEMİPLEJİ ÖMER FARUK KUCUR
Hemipleji, çoğu kez beyin damarlarındaki tıkanıklık ya da
hasarlanma sonucunda vücudun sağ ya da sol yarısında gördüğümüz istemli hareket kaybı ya da azalması olarak adlandırılabilir. Hareket kaybının yanı sıra hasarlanmanın yeri, büyüklüğü, şiddetine bağlı olarak duyusal ya da algısal kayıpların görüldüğü, görme ya da konuşma bozukluklarının yaşandığı bir hastalıktır. Fizyoterapistin tedavideki amacı ; hastayı maksimum fonksiyonel olarak günlük yaşam aktivitelerine geri kazandırabilmek ve yaşam standartlarını arttırabilmektir.
PNF Tanımı ve Felsefesi: Proprioseptif: Vücudun hareketi ve pozisyonu hakkında bilgi veren duyusal reseptörler Nöromusculer:Sinir ve Kasların Dahilinde Fasilitasyon: fasilite edilmesidir. Proprioseptif Neuromuscular Facilitation (PNF), 1940'lı yılların ortalarında, Herman Kabat M.D tarafından başlatılan bir tedavi yaklaşımdır. 1940'ların sonlarında Margaret Knott'un yaklaşımını ortaya çıkarma ve tanımlama çabalarına dahil olmuştur. Ortaya çıktıktan ve tanımlandıktan sonra dünyanın dört bir yanından fizyoterapistlere Kaiser Kabat Institute’de PNF öğretmeye ve programdan mezun etmeye başlamışlardır. Peki Genel Hatlarıyla PNF prensipleri nelerdir?
Terapist hastanın kullanılmayan mevcut potansiyeline dayanarak, hastanın olağan potansiyelini harekete geçirmeye odaklanır.
Tedavi yaklaşımı her zaman pozitif, güçlendirici ve hastanın fiziksel ve psikolojik olarak yapabileceği düzeydedir.
Tüm tedavilerin temel amacı, hastaların en üst düzey fonksiyona ulaşmalarına yardımcı olmaktır.
Bu en yüksek seviyeye ulaşmak için terapist motor kontrol ve motor öğrenme prensiplerini birleştirir.
PNF in Nörofizyolojik Temelleri
Fasilitasyon: Kaslarda artmış eksitabilitede sonuçlar. - Fasilitasyon yoluyla zayıf kaslara yardımcı olur.
İnhibisyon: motor nöronların azalan eksitabilitesiyle sonuçlanır. - Kas spastisitesi azaltılabilir
Germe Refleksi: iki tip reseptör içerir. (Kas iğciği ve golgi tendon organı)
Nörofizyolojik Fenomen: 1)Resiprokal İnhibisyon 2)Otojenik İnhibisyon
FASİLİTASYON İÇİN TEMEL PRENSİPLER: Direnç: Kas kasılmasına ve motor kontrolüne yardımcı olmak, gücü arttırmak, motor öğrenmeye yardımcı olmak. Manuel temas: Gücü artırmak, kavrama ve basınçla hareketi yönlendirmek için. Vücut pozisyonu ve vücut mekaniği: Hareket veya stabilite hakkında rehberlik ve kontrol. Komutlar: Kelimeyi kullanma ve hastayı yönlendirmek için uygun ses düzeyi Görme :Hareketi yönlendirme ve gücü arttırmak için Traksiyon ve aproksimasyon: Ekstremite ve gövdeniz elonginasyonu ve kompresyonu hareketi kolaylaştırır. Germe: Germe refleksini uyararak kasılmayı kolaylaştır Zamanlama: Hastaya uygun olarak ayarlanmalıdır. Maksimum verim için tüm komponentleri mümkün oldukça bir arada kullanmak gerekir.
HEDEFLER: Hareket Başlatma Hareketi Öğretme Hareket etme oranını değiştirme Gücü Arttırma Stabilizasyonu arttırma Enduransı arttırma Koordinasyon ve kontrolü arttırma
ROM ı arttırma
Ağrıyı azaltma PATERNLER: GEVŞEME
HEMİPLEJİ PATOFİZYOLOJİSİ VEYSEL YILMAZ
Hemipleji serebral dolaşımda ki patolojik değişimler sonucu gelişen ve vücudun bir yarısında nöromusküler fonksiyon kaybı ile karakterize, halk arasında “inme” olarak tabir edilen bir vasküler bozukluktur. Serebrovasküler olaylar, tümörler, damarların inflamasyonu, kollajen vasküler hastalıklar ve bakteriyal endokarit gibi nedenlerle açığa çıkar. Hemipleji tablolarında beyin kanaması ve beynin kansız kalması (hemoraj ve iskemi) klinik olarak en çok karşılaşılan nedenlerdir.
Yaş, hipertansiyon, kalp hastalıkları, diabet, ateroskleroz, obezite, sigara ve kahve alışkanlığı, sedanter yaşam SVO gelişiminde risk faktörü oluşturur. SVO’lu hastaların klinik bulguları beynin anterior yada posterior damarlarının etkilenmesine göre farklılık gösterir. Anterior dolaşım problemlerinde daha çok hemiparezi ve hemianestezi görülürken; posterior dolaşım problemlerinde en çok karşılaşılan klinik tablolar ataksi ve vertigodur. SVO’ların patogenezi incelenirken 4 farklı gruplandırma yapılabilir. Trombolitik tip iskemik SVO’ların %40ını oluşturmaktadır. Genellikle geniş kan damarlarının özellikle de karotid ve orta Serebral arterin arteriosklerotik tromboz veya oklüzyonu ile oluşmaktadır. Embolik tip tüm SVO’ların %30unu oluşturur ve genellikle kolestrol veya arter duvarında ki diğer hematojen materyallerden kaynak alır veya kardiak kökenli olabilir. Laküner tipte ise geniş damarlarla ilgili sorun vardır ancak küçük perfore dalları tutmaktadır.Son tip olan Hemorajik SVO’lar daha ender görülmekle birlikte ağır bir tabloyla seyreder. Kanama ani başlar ancak etkisi ömür boyu sürer. Eğer hemoraj hemen absorbe edilirse prognoz daha iyidir.
HEMİPLEJİ PATOFİZYOLOJİSİ
Hemipleji temel olarak vücudun tek taraflı fonksiyon kaybı olarak tanımlansa da aslında bir klinik belirtiler topluluğudur. Motor afazi, omuz subluksasyonları, görme bozuklukları, inkontinans, hafıza sorunları, ataksi, koma, duyu kaybı ve horner sendromu gibi semptomlarla da birleşir. Bu semptomlar beyinin etkilenen damarları ve etkileniş biçimine göre farklı kombinasyonlarla görülür. Hemiplejide total paraliziye uğrayan ekstremitede derin tendon refleksinin alınamadığı döneme flask dönem denir. Flask dönemde ekstremiteler ağırdır ve hiçbir yolla istemli hareket elde edilemez. İyileşme sürecinde karakteristik olarak flastisiteden spastisiteye ve sonrasında da normal kas tonusuna doğru geri dönüş gözlenir. Genellikle proksimal eklemler distal segmentlere göre daha çabuk döner. En iyi fonksiyonel geri dönüşün 6ay ile 2yıl arasında gerçekleştiği bilinmektedir. Hemipleji tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulaması şarttır. Fizyoterapist’in yapacağı değerlendirme sonucu hastanın seviyesi belirlenir ve hangi tedavi yönetiminin seçileceğine karar verilir. Konvansiyonel yöntemin yanı sıra Brunstorm, Bobath, PNF ve Johnstone hemipleji tedavisinde fizyoterapistler tarafından sıklıkla kullanılan nörofizyolojik yaklaşımlardır.
HEMİPLEJİDE BOBATH YÖNTEMİ FZT. EDA BURÇ
Hemiplejik hastalarda Bobath Tekniği: Vücudu bir bütün olarak kabul eden bu teknikte, duyusal ve motor feedback kullanılarak sinerjilerin gelişiminin azaltılması ve uygun fonksiyonel postürlerin yeniden kazanılması amaçlanmaktadır
Nörogelişimsel Tedavi ya da Sinir Sisteminin Gelişimine Yönelik Tedavi olarak da bilinir.
Üst motor nöron lezyonlu hastalara (serebral palsi, hemipleji) yönelik geliştirilmiştir.
Hasta değerlendirmesi tedavinin başında yapılsa da tedavi süresince devam eder.
Hasta bütün olarak ele alınır.
Hastanın bilinçlendirilmesi ve hasta yakınlarının eğitimi önemlidir.
Bobath’a göre üst motor nöron lezyonlu hastalarda normal motor davranışın ortaya çıkışını engelleyen, anormal postural tonus ve primitif postural reaksiyonlardır.
Kas kuvvetindeki değişimler ikincil problemlerdir.
Tedavinin temeli kas tonusunun normalleştirilmesi ve primitif postural reaksiyonların inhibisyonudur.
Bobath’a göre normal postural reaksiyonlar, normal harekete zemin hazırlar.
Postural reaksiyonlar, subkortikal düzeyde kontrol edilen otomatik hareketler olsa da aktif hareketlerdir.
Bobath tekniğinin temeli bu otomatik postural reaksiyonlar şunlardır:
Doğrulma reaksiyonları
Denge reaksiyonları
Kasların postür değişikliklerine otomatik adaptasyonu
Anormal postural refleks aktivite sorumlu olanlar şunlardır:
Assosiye reaksiyonlar
Serbestlenen asimetrik tonik boyun refleks aktivitenin etkileri
Serbestlenen pozitif destekleme reaksiyonunun etkileri
HEMİPLEJİ PATOFİZYOLOJİSİ Bobath Tekniğinde Hasta Değerlendirmesi:
Genel sağlık durumu
Postural tonus ve farklı pozisyon ve hareketlerde tonus değişimleri
Postür ve hareket paternlerinin kalitesi
Fonksiyonel olarak yapabildikleri ve yapamadıkları, nedenleri
Duyu kaybı ve motor performansa etkileri
Duyu Testleri
Pozisyon hissi ve hareket testleri
Basınç ve hafif dokunma için testler
Stereognozi testleri
Bobath Tekniğinde Tedavi: Flask dönem: Pozisyonlama: Bobath tekniğinde pozisyonlama refleks inhibe edici paterne (RİEP) göre yapılır:
Skapula protraksiyon
Omuz abduksiyon-eksternal rotasyon
Dirsek abduksiyon
Önkol supinasyon
El bileği ekstansiyon
Parmaklar ekstansiyon
Başparmak abduksiyondadır.
HEMİPLEJİ PATOFİZYOLOJİSİ
Yatakta dönme eğitimi
Tonus normalleştirme çalışmaları: Gövde elongasyonu, omuz protraksiyonu, bazı stimulasyon teknikleri
Oturma, ayakta durma ve yürümeye hazırlık eğitimi: Gövde denge egzersizleri, bacak kontrolü egzersizleri, ayağa kaldırma çalışmaları.
Spastisite dönemi:
Ayakta durma
Ağırlık aktarımı
Yürüme eğitimi
Kol hareketlerinin kontrolü, dirseğin bağımsız ve kontrollü hareketleri
Ev için egzersiz eğitimi
Nispi iyileşme dönemi:
Spastisite azalmıştır.
Hasta yürür ve eline konan cisimleri tutabilir.
Yürüme, kol ve el çalışmalarına ağırlık verilir.
İş-uğraşı tedavi yaklaşımı önemlidir.
HAZIRLAYAN : FZT. EDA BURÇ Kaynakça : http://212.174.46.149/w/tez/pdf/fizik_tedavi/dr_nuran_erden.pdf Uzmanlık tezi http://www.fztdulger.com/2018/01/11/hemiplejide-bobath-teknigi/
BRUNNSTROM YÖNTEMİ DUYGU NUR ATA
İnme sonrası gelişen motor disfonksiyonların tedavisine yönelik ilk sistematik ve nörofizyolojik yöntem olan Brunnstrom yönetemi İsveçli bir fizyoterapist olan Signe Brunnstrom tarafından 2. Dünya Savaşını izleyen yıllarda geliştirilmiştir.Brunnstrom’a göre inme sonrası MSS’nin yüksek ve daha gelişmiş bölgelerin devre dışı kalması ile daha alt motor merkezlerin kontrolü altındaki ilkel sterotipik hareket paternleri ve anormal refleksler ortaya çıkmaktadır. Bu anormal hareketler ‘ekstremite sinerjileri ‘ olarak adlandırılmakta ve bu sinerjiler bir grup kasın primitif ve sterotopik olarak kasılmasıyla ortaya çıkar.Brunnstrom’a göre temel sinerji paternlerinin daha izole ve karmaşık motor davranışlara doğru ilerlemesi doğal bir süreç olup temel hedef bu süreci destekleyerek hastanın istemli kontrolü ve hareket yeteneğini geliştirmektir.
İnme
sonrası pek çok hastada gözlenen ve Brunnstrom tarafından tanımlanmış 6 iyileşme evresi bulunur.Tedavide amaç hemiplejik hastada bu iyileşme evrelerini izleyerek hareketleri fasilite etmektir.Tonik boyun refleksleri,tonik labirent refleks,proprioseptif ve kuteneal uyarılar gibi mekanizmalar fasilitasyon yada inhibisyon amacıyla kullanılır.
BRUNNSTROM YÖNTEMİ
Üst Ekstremite Motor Evrelemesi Evre 1: Tutulan kolda hiçbir hareket yoktur. Kol ağır, kas tonusu tümüyle gevşektir. Kol sinerjipaternlerinde hareket ettirildiğinde, pasif hareket direnç yok veya azdır. Bu devrede hasta yatağa bağımlıdır ve uzun değerlendirilmelerden yorulur. Evre 2:İstemli harekete başlama çabasıyla sinerjipaternleri ve onların bazı komponentleri belirir. Fleksörsinerji daha önce ortaya çıkar. Kol ekstansör ve fleksörsinerjipaternlerinde alternatifli olarak pasif hareket ettirilirken hastanın aktif katılımı istenir. Spastisite gelişmeye başlar. Evre 3:Spastisite belirgindir. Hareket sinerjilerinde istemli kontrol başlar. Sinerji tümüyle tamamlanmayabilir. İyileşme sürecinde bu evre hastanın kısmi istemli hareket çıkardığı evre olarak kabul edilir çünkü hasta paretik tarafında hareketi başlatır ancak oluşan hareketinin tipini kontrol edemez. Evre 4:Hareket sinerjilerinde farklı izole hareketler yavaş yavaş çıkar ve giderek belirginleşir. Spastisite azalır ancak izole hareketler üzerinde spastisitenin etkisi sürmektedir. Gözlenen izole hareketler: Elin vücudun arkasına, sakral bölgeye değdirilmesi, Dirsek ekstansiyonda iken omuzun 90 derece fleksiyonu, Dirsek 90 derece fleksiyonda ve kol vücuda yakın iken supinasyon ve pronasyon yapmasıdır. Evre 5:Spastisite azalmaya devam etmektedir. İyileşme devam ederse, motor hareket üzerinde sinerjilerin etkisi azalırken daha zor izole hareketler ortaya çıkar. Gözlenen izole hareketler: Dirsek ekstansiyonda, ön kol pronasyonda ve omuz 90 derece abduksiyonda iken kol yukarı kaldırılır, Dirsek ekstansiyonda iken omuz 90 dereceden fazla fleksiyon yapabilir, Dirsek ekstansiyonda, omuz 90 derecede fleksiyonda iken pronasyon ve supinasyon yapabilir.
BRUNNSTROM YÖNTEMİ
Evre 6:İzole eklem hareketleri yapabilir, koordinasyonu iyidir. Ancak hızlı hareketler sırasında koordinasyon bozukluğu saptanabilir. Spastisite kayboldukça hareketleri tüm sınırları boyunca tamamlamaya başlar. Evre 7:Normal motor fonksiyon kazanılmıştır. Alt Ekstremite Motor Evrelemesi Evre 1:Tutulan bacakta hiçbir hareket yoktur. Bacak tümüyle gevşektir. Evre 2:Minimal istemli hareket mevcuttur. Evre 3:Otururken ve ayakta kalça, diz ayak bileği fleksiyonu istemli olarak yapılabilir. Spastisite en yüksek noktadadır. Evre 4:Otururken ayağını arakaya koyarak 90 dereceyi aşan diz fleksiyonu yapabilir. Topuğu yerden kaldırmadan ayak bileği dorsifleksiyonu yapabilir. Evre 5:Ayakta o bacağa ağırlık vermeden izole diz fleksiyonu ile beraber kalça ekstansiyonu, kalça ve diz ekstansiyonu ile izole ayak bileği dorsifleksiyonu yapabilir. Evre 6:Otururken vaya ayakta dururken kalça abduksiyonu, otururken ayak bileği inversiyonu ve eversiyonu ile beraber dizin resiprokal içe ve dışa rotasyonunu başarabilir.
BRUNNSTROM YÖNTEMİ
Sinerjiler, refleksler ve diğer normal hareket hareket paternleri normal istemli hareket elde edilinceye kadar yöntemin bir parçasını oluşturur.Bu nedenle ortaya çıkan ilkel ve sterotipik hareket paternlerinin refleks yollarla uyarılması iyileşme sürecinin başlangıcında tedavinin ilk basamağını oluşturmaktadır.Yani ekstremite sinerjileri, istemli hareket ve motor iyileşmeyi fasilite etmek için kullanılır.Bu aşamada refleks ve istemli hareketler arasındaki iletişim sağlanarak,refleks hakimiyeti azaltılmalı ve sinerji hareketleri yarı istemli olarak gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır.Bu süreçte hastanın kazandığı hareket deneyimleri farklı duyusal girdiler oluşturarak istemli kas kontraksiyonunun gelişmesine yardımcı olacaktır.Bu yarı istemli fazla hasta sinerjileri kontrol etmeye başlandığında daha farklı ve gelişmiş hareket kombinasyonlarını nasıl yapacağını öğrenmelidir.
KAYNAKÇA: -Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kitabı (Cilt 3) -Hemipleji Rehabilitasyonunda Nörofizyolojik Yaklaşımlar.
Rehabilitasyon Sonrası ve Evde İnme Ailelere Tavsiyeler Dr. Fzt. Gökçen Akyürek Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ergoterapi Bölümü
Birçok inme hastası rehabilitasyondan sonra kendi evlerine dönebilir. Ancak bazılarının daha destekli bir merkezde yaşaması gerekebilir. Bu seçim genellikle kişinin bakım ihtiyaçlarına ve evde bakım veren bulunup bulunmadığına bağlıdır. İnme geçirmiş bireylerin iyileşmelerini destekleyen, süreli, güvenli bir yaşam alanına ihtiyaçları vardır. Taburculuk planlaması sırasında, terapist ev hakkında bilgi almalı ve ev ziyareti yapmalıdır. Bu ziyaret ile, evi daha güvenli hale getirmek için çeşitli değişiklikler önerebilir. Bunların arasında, tüm ihtiyaçlarını merdiven veya eşik gibi engeller olmadan görebilmesi, düşmelere neden olabilecek halı, kilimler yapıştırılabilir/kaldırılabilir veya odadaki küçük, alçak mobilyalar kaldırılabilir, küvet ve duşlara tutunma çubukları ve oturaklar monte edilmesi önerilebilir. İnme geçirmiş bu bireylerin, taburcu edilmeden önce bir deneme ziyareti için eve gitmesi iyi bir fikirdir. Bu, inme geçirmiş bu birey eve dönmeden önce tartışılması veya düzeltilmesi gereken problemleri tanımlamaya yardımcı olacaktır.
Özel Ekipmanlar Hakkında Karar Verme Rehabilitasyondan sonra bile, bazı inme hastaları yürümekte, dengelemekte ya da günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmekte zorluk çekmektedir. Özel ekipman bazen yardımcı olabilir. İşte bazı örnekler: Baston: İnme geçirmiş birçok insan yürürken baston kullanır. Dengeleme problemi olan kişiler için üç veya dört "ayaklı" özel bastonlar mevcuttur. Yürüteç: Bir yürüteç bastondan daha fazla destek sağlar. Sadece bir el ile yürüme ya da denge ile farklı problemler için kullanabilen kişiler için çeşitli tasarımlar mevcuttur. Ayak bileği için ortezler: PAFO, kişinin ayak bileğini ve ayağını doğru pozisyonda tutarak ve diz için destek sağlayarak yürümesine yardımcı olur. Tekerlekli sandalye: Bazı kişilerin tekerlekli sandalyeye ihtiyacı olabilir. Tekerlekli sandalyelerin birçok farklı tasarımı mevcuttur. Kullanıcının ihtiyaçlarına ve yeteneklerine uyacak şekilde özelleştirilebilirler. Terapist inme geçirmiş bireyin eve dönüşte yapacağı aktiviteleri öğrenerek hangi özelliklerin en önemli olduğuna bireyle beraber karar verebilir.
Banyo, giyinme ve yeme yardımcıları: Bunlardan bazıları, uzanma çubukları ve kaymaz küvet ve paspasları gibi güvenlik için gerekli ekipmandır. Özellikle kişinin bir eliyle işleri yapmasını kolaylaştırırlar. Örnekler, masanın üzerinde kaymayan örtü ve tabakların altına vakumlar gibi. İletişim yardımları: Bunlar ev yapımı iletişim kartlarından küçük bilgisayarlara kadar farklılık gösterir. İnme sonrası birey, aile ve terapist ihtiyaca göre bu özel ekipmanın ne olacağına karar vermelidir. Bakım Vereni Hazırlamak İnme geçiren kişilere evde yardım eden bakım verenler, genellikle eşi/ yetişkin kızı ya da oğlu gibi aile bireyleridir. Ayrıca arkadaşları ya da profesyonel bakım verenler de olabilirler. Genellikle, bir kişi ana bakıcı, diğerleri ise zaman zaman yardım eder. Taburculuk planlamasının önemli bir parçasını, bakım verenin inme geçirmiş bireyin güvenlik, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını anlama ve gerekli özeni sağlaması için hazır olmalarını sağlamasıdır. Her inmenin bireyde etkisi farklı olduğundan insanların bakım verenlerden beklentileri farklılık gösterebilir. Bakıcıların yapabileceği bazı şeyler şunlardır: • İnme geçirmiş birey için reçetelenen tüm ilaçları alma ve rehabilitasyon ekibinin diyet, egzersiz, dinlenme ve diğer sağlık uygulamalarıyla ilgili önerilerini takip etmesini sağlamaya. • Kişinin rehabilitasyonda öğrenilen becerileri uygulamalarına yardımcı olma. • Kişiye inmeden önce gerçekleştirdiği aktivitelerine yardımcı olma. Bunlara araç kullanma, kendine bakım aktiviteleri, ev işleri ve eğlence ya da sosyal aktiviteler dahil olabilir.
• Kişi tek başına idare edemiyorsa kişisel bakımına; konuşma sorunları varsa, iletişim ile ilgili yardım etme. Kişi konuşamıyor olsa bile bireyin sohbetlere dahil olmasını sağlama. • Gerekli toplumsal hizmetlerini (kamusal ve kurumsal işler vs.) düzenleme. Bir bakım veren bu rolü üstlenmeden önce (taburculuk sırasında) düşünmeli ve bu kişi ile çalışmaya hazır mı? İhtiyaçlarını karşılayabilir mi? İşleri ve aktiviteleri planlayabilir ve uygulayabilir mi? Karar vermelidir. Taburculuk planlamasında, rehabilitasyon takımı ile bakım verme hakkında konuşmak ve uygulanabilir bir plan geliştirmek önemlidir. Evde İnme Değişime alışma: Uzun zamandan sonra eve gitmek büyük bir olaydır. İnme geçirmiş birey için, rehabilitasyon sırasında öğrenilen becerileri evde uygulaması zor olabilir. Ayrıca, inmenin şiddeti, kişinin eski aktivitelerine dönme şansını düşürebileceği gibi bu sırada ilave sorunlar da ortaya çıkabilir. Bir süre inme geçirmiş birey ve ailesi, inmenin günlük yaşamı nasıl etkileyeceğini öğrenir ve gerekli ayarlamaları yapabilir. Bu düzeltmeler ana bakım veren ve inme geçirmiş birey için fiziksel ve duygusal bir zorluk ortaya çıkarabilir. Bu bakım verenin yeni sorumluluklar üstlenmesine neden olabileceği gibi kişinin bazı sevdiği aktivitelerinden vazgeçmesine de neden olabilir. Bakım verenin, destek, anlayış ve dinlenmeye ihtiyacı olabilir. Bir kişinin tüm bakım sorunlarının üstesinden gelmesi, strese neden olabilir. Bu nedenle bakım verene diğer aile üyeleri olabildiğince fazla destek vermesi gerekir. Birlikte çalışmak herkesin stresini azaltır.
Stresi Azaltmaya Yönelik İpuçları Stresi azaltmak için aşağıda belirtilen ipuçları hem bakım veren hem de inmeli bireyler içindir. • Bir defada felç iyileşebilir, umutlu olun. • Eve adaptasyonun zaman aldığını unutmayın. Her küçük kazancı keşfedin ve takdir edin. • Bakım verme öğrenilir. Bilgi ve beceriler tecrübe ile gelişir. • Günlük yaşam aktivitelerini yapmanın, birbirinizle iletişim kurmanın, günü planlama ve sosyal hayatınızı organize etmenin yeni yollarını deneyin. • Her zaman birlikte olmayın. Bunun için küçük "molalar" planlayın. Aile ve arkadaşlarınızdan bunun ile ilgili destek alabilir, ikinizi de evin dışına çıkaracak aktiviteler planlayabilirsiniz. • Benzer bu durumdaki diğer kişilerin deneyimlerini öğrenin, okuyun. • Birbirinize karşı nazik olun. Bazen rahatsızlık hissetmeniz doğaldır. Kendinizi suçlamayın. Bu duygular ile başa çıkmak için bir arkadaş veya aile ile konuşabilirsiniz. • Hayatı, inme öncesinde nasıl olduğuyla karşılaştırmaktan kaçının. Takip Randevuları Bir inme geçirmiş birey eve geri döndükten sonra, düzenli takip randevuları doktor ve rehabilitasyon uzmanlarıyla planlanır. İzlemenin amacı inmeli bireyin tıbbi durumunu ve rehabilitasyonda öğretilen becerileri kullanma becerisini kontrol etmektir. İnmeli bireyin adaptasyon sürecini ve ailenin yaşamı ne kadar iyi planladığını kontrol etmek de önemlidir. İnmeli birey ve bakım veren bu kontrol için soru ve endişeleri ile ilgili bir liste hazırlayabilir.
İşe devam etmek Bir insan bir inme sonrası işe ne zaman döneceği; kısmen engellilik düzeyine, ilgili işin türüne ve sahip oldukları işe geri dönme ile ilgili duygularına bağlıdır. Bazı insanlar felç geçirdikten sonra oldukça yorgun hissederler ve bir süre boyunca fiziksel aktivite yapmakta güçlük çekerler. Yine de inme geçirmiş birey, zihinsel bir problemi olmadıkça, işe veya diğer düzenli aktivitelerine ne zaman döneceğine en iyi karar verecek kişidir. Araç sürme İnme sonrası tam iyileşme gösteren biri bile en az bir ay araba sürmemelidir, çünkü tekrar bir inme geçirme riski bu süre içinde oldukça yüksektir. İnme ile, zayıf koordinasyon, vücudun bir tarafını inkar ya da farkındalık eksikliği, mesafeleri algılama konusundaki zorluk, görüşteki değişim, konsantrasyon problemleri ve sol/sağ ayrımında karışıklık nedeni ile oldukça temkinli olunması gereken bir konudur. Kaynaklar: Algurén, B., Lundgren-Nilsson, Å., & Sunnerhagen, K. S. (2009). Facilitators and barriers of stroke survivors in the early post-stroke phase. Disability and Rehabilitation, 31(19), 1584-91. Bergström, A. L., von Koch, L., Andersson, M., Tham, K., & Eriksson, G. (2015). Participation in everyday life and life satisfaction in persons with stroke and their caregivers. Journal of Rehabilitation Medicine, 47(6), 508–515. Cristoferetti, A., Gennai, F., & Rodeschini, G. (2011). Home sweet home: The emotional construct of places. Journal of Aging Studies, 25(3), 225–232. Ekstam, L., Uppgard, B., von Koch, L., & Tham, K. (2007). Functioning in everyday life after stroke: A longitudinal study of elderly people receiving rehabilitation at home. Scandinavian Journal of Caring Sciences, 21(4), 434–446. Erikson, A., Park, M., & Tham, K. (2009). Place integration through daily activities one year after stroke. Journal of Occupation Participation and Health, 30(2), 68–77. White, J. H., Bartley, E., Janssen, H., Jordan, L., & Spratt, N. (2015). Exploring stroke survivor experience of participation in an enriched environment: A qualitative study. Disability & Rehabilitation, 37(7), 593–600.
MARGARET JOHNSTONE YÖNTEMİ BÜŞRA NUR KARAKAYA
J ohnston
tekniği, nörofizyolojik yaklaşım yöntemleri sınıfına girmektedir. En önemli özelliği ve diğer yöntemlerden farkı , tedavide spastisite üzerine inhibisyon etkisi olan basınç splintleri kullanmasıdır. İstrahat halinde bile kaslarda orta derecede bir kontraksiyon vardır. Bu normal kas tonusudur. Kas tonusunun en belirgin olduğu kaslar ise , yerçekimine karşı vücudu dik poziyonda tutan antigravite kaslarıdır. Margaret Johnstone Yöntemi, postüral refleks mekanizmasının yeniden kazanılması veya refleks aktivite cevabı ile kontroll,ü hareketin yeniden geliştirilmesi esasına dayanır. DEĞERLENDİRME: Duyu– motor fonksiyonlardaki bozukluklarla ilgiliproblemleri anlamak ve bunlarla mücadele etmek, fizyoterapistin asıl görevidir. Margaret Johnstone Yöntemi , duyumotor yaklaşım olarak isimlendirilmektedir. Margaret Johnstone’a göre değerlendirme genel olarak ; 1)Kas tonusunun durumu 2)Motor kayıp 3)Duyu kaybı 4)Parietal lob etkilenmesi 5)İşitme kaybı 6)Görme kaybının değerlendirmesini içerir.
MARGARET JOHNSTONE YÖNTEMİ TEDAVİ: Hemipleji rehabilitasyonunda dikkate alınması gereken iki temel antigravite kası vardır: 1-)M. Latissimus Dorsi: Kola ekstansiyon, internal rotasyon, omza retraksiyon ve depresyon, gövdeye lateral fkeksiyon yaptırır. Geniş origosu ve bisipital girintiden geçen insersiyosu nedeniyle, gövdede spastisitenin başlamasından sorumludur. Gövdede spastisitenin başlamasının ve ağrılı omzun gelişmesinin önenmesi gerekir. 2-)M. Gluteus Maksimus: Kalçaya ekstansiyon, retraksiyon ve eksternal rotasyon yaptırır. M. Latissimus Dorsi gibi, M. Gluteus Maksimus da genişliği ve origo-insersiyosu nedeniyle, yerçekimine karşı gövdeyi dik pozisyonda tutarak kalça üzerinde etkili olur. Bu iki kas gövde ve ekstremitelerin paterninde dominanttır.
İyileşme paterni içerisinde kullanılan el tutuşları: -El sıkma şeklinde tutuş -El bileği desteklenerek el sıkma -İyileşme paterni -El bileği inhibisyonu ile iyileşme paterni -parmakların kavranması -Aproksimasyon Hemplejik hastanın erken dönemde doğru pozisyonlanması -Sırt üstü pozisyon -Sağlam tarafa yan yatma -Hemiplejik tarafa yan yatma -Köprü kurma -Dönme
MARGARET JOHNSTONE YÖNTEMİ KROSS FASİLİTASYON:
Kross fasilitasyon, bilateral aktivite için, sağlam kol ile vücut orta hattından çaprazlanarak iş yapılmasıdır. Johnstone’da yaygın olarak kullanılır. BASINÇ SPLİNTLERİNİN KULLANILMASI Basınç splintleri plastik tabakalardan özel geçirilmiş ve tek olarak yapılmıştır. Margaret Johnstone 7 farklı basınç splinti geliştirmiştir. Bunlar; uzun kol splinti , ön kol splinti, ayakta durma(Gaiter) splinti, uzun bacak splinti, dirsek splinti, el splinti ve ayak splintidir. Basınç splintlerinin rehabilitasyonda kullanım amaçları; -Spastisiteyi inhibe etmek, -Birleşik reaksiyonları kontrol etmek, -Ekstremiteye gerekli stabiliteyi sağlamak, -İnhibe edici paternler ile tonus artışını değiştirmek, -Mümkün olan en erken dönmde ekstremitelere ağırlık vermeyi sağlamak, -Duyu bozukluğunu tedavi etmek
K
MARGARET JOHNSTON YÖNTEMİ
JOHNSTON YÖNTEMİNE GENEL BAKIŞ 1) Patolojik reflekslerin kullanılması → Sadece ATBR ve STBR kullanılır. 2) Sinerji paternleri → Erken dönemden itibaren sinerji komponentlerini parçalar. 3) Spastisiteninin inhibisyonu → Erken dönemden itibaren inhibe eder. 4) Tedavi yaklaşımı → Bilateral(Simetriktir). 5) Egzersizin şekli → Pasif, aktif yardımlı, aktif, dirençli 6) Duyusal uyaranların kullanımı → Darbeleme, sıvazlama, basınç splinti 7) Hareket kontrolü → Anahtar noktalar ve refleks inhibitör paternleri kullanır. 8) Traksiyon-aproksimasyon → Hareketi açığa çıkarmak için traksiyon, stabilizasyon için aproksimasyon kullanılır. 9) Hemiplejik tarafa ağırlık aktarımı → Erken dönemden itibaren kullanılır. 10)Tedavide yardımcı gereç kullanımı→ Sallanan sandalye, Johnstone splinti vb.kullanılır.
KAYNAKÇA: Nörofizyolojik Yaklaşımlar Ders Notu BERNA TUNÇER www.fztozdemir.com www.hasantemizkan.com/norolojikproblemlerde-rehabilitasyon/
KISITLANDIRMAYA DAYALI HAREKET TEDAVİSİ (CIMT) FZT.OKAN DEMİR
KIsıtlandırılmaya dayalı hareket tedavisi(CIMT) Dr Edward Taub tarafından 1980 yılında maymunlar üzerinde yapılan araştırmalara dayanarak geliştirilmiş bir yöntemdir. İnsanlar üzerindeki ilk uygulamaları, yetişkin hemiplejik hastalarda 1981 yılında Ostendorf ve Wolf tarafından gerçekleştirilmiş ve etkilenen üst ekstremitede motor kontrolü geliştirdiği çeşitli araştırmacılar tarafından da gösterilmiştir. Hemiplejik bireyin etkilenmemiş üst ekstremitesinin hareketleri 2 hafta ile 2 ay arasında değişen sürelerle tek parmaklı elidiven, splint veya ortez kullanılarak kısıtlanmakta ve günlük uygulama süresi birkaç saat ile 24 saat arasında değişmektedir. Bu süre içerisinde etkilenmiş üst ekstremiteye yoğun tedavi uygulanmakta ve günlük yaşamda kullanımı teşvik edilmektedir. Yapılan çalışmalar CIMT’ın hemiplejik bireylerde etkilenmiş el ve üst ekstremite kullanımını geliştirdiği ve yeni motor beceriler kazandırdığını göstermektedir.
CIMT rehabilitasyon müdahalesinin yararı ve etkinliğini objektif olarak gösteren bir araç sağlar. Ayrıca rehabilitasyodaki ilerlemeyi test etmek ve yeniden düzenleme yapmak için de bir zemin oluşturur. Kısıtlandırılmış hareket tedavisinden sonra motor performans üzerindeki ilişkili gelişmeler fonksiyonel nöroimaging (beyin işlevlerinin görüntülenmesi) yoluyla gösterilmektedir. CIMT fonksiyonel görüntülemeyi rehabilitasyon müdahalelerinin klinik araştırmalarında sonuç ölçümü olarak kullanılmıştır.
KISITLANDIRMAYA DAYALI HAREKET TEDAVİSİ(CIMT) İnme sonrası yoğun fiziksel eğitimin bilimsel temeli üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Primer korteksin mikroelektrot kullanarak kayıtlarının alınmasıyla bu araştırıcılar hayvanlarda parmaklar, el bileği, proksimal üst ekstremitenin motor gösterim alanlarını kortikal bir lezyon sonrası rehabilitasyon öncesi ve sonrası haritalayarak çizmiştir. Rehabilitasyon sonrası parmak ve el bileği alanlarında rehabilitasyon yapılmayanlara göre büyüme olduğunu göstermiştir. Bu çalışma, diğer hayvan modellerinde ve insanlarda fonksiyonel görüntüleme kullanılarak tekrarlanmıştır. Böylece rehabilitasyon müdahalelerini geliştirmek için güçlü bir bilimsel temel sağlanmıştır.
Kısıtlandırılmış hareket tedavisi ‘öğrenilmiş kullanmama’ teorisine dayandırılmıştır. ‘Öğrenilmiş kullanmama’ inmenin erken dönemlerinde hasta etkilenen ekstremitenin kullanma güçlüğünü kompanse etmeye başlamasıyla ve sağlam bacağa ağırlık aktarma esnasındaki güven nedeniyle gelişir. Bu kompansasyonun etkilenen uzvun fonksiyonel iyileşmesini bozduğu gösterilmiştir. CIMT’in etkinliğini üst ekstremitede gösteren birçok klinik çalışma bulunmaktadır. Son yıllarda öğrenilmiş kullanmamayı engellemek için erken müdahale programı olaeak CIMT önerilmekte ve CIMT’in de etkinliğinin artacağı öne sürülmektedir. Bazı çalışmalar da tam tersine çok erken CIMT uygulamanın kuvvetli, aşırı kullanım etkisi yaratacağını hatta zararlı olabileceği öne sürmektedir. Sonuç olarak CIMT ile ilişkili çalışmalar devam etmektedir. CIMT inme rehabilitasyonunda teknolojinin kullanımı konusunda da rehberlik etmiştir. Kaynak: Serebral Palside Fizyoterapi Prof..Dr Ayşe Livanelioğlu, İnme Rehabilitasyonu Prof..Dr Ayşe Karaduman, 10.1016/j.expneurol.2018.04.006 , physiopedia.com
YARDIMCI CİHAZLAR ESMA SELİN ER
Yürümeye yardımcı cihazlar; bir hasta, engelli veya fiziksel gücü yerinde olmayan kişinin ayağa kalkması ve yürüyebilmesi için kullanılan yardımcı araçlardır. Mobilitenin sağlanması hemipleji rehabilitasyonunun en önemli hedeflerinden biridir. Tedavi sürecinde hastaya yürümesi için ortezler, baston, yürüteç, koltuk değneği gibi yardımcı cihazlar verilir ve bunların kullanımı hastaya 1.ORTEZ öğretilir.
Nöromuskuloskeletal sistemin yapısal ve fonksiyonel özelliklerini modifiye etmek amacıyla, vücudun herhangi bir bölümüne, eksternal olarak uygulanan cihazdır. Hemiplejide ortez tedavisi; belirli bir pozisyonda segmentleri desteklemek, immobilize etmek, deformiteleri önlemek, ağrıyı gidermek amacıyla uygulanır. Hemiplejik üst ekstremitede el bilek-el ortezleri anormal postüre bağlı eklem kontraktürlerini önlemek ve spastik fleksör eldeki artmış tonusu azaltmak için sık kullanılır. Hastalar yürümek ve ayakta durmak için bir orteze ya da desteğe ihtiyaç duyarlar. Bunun için: •Baş-boyun kontrolünün gelişmiş olması •Orta/iyi oturma dengesi olması •Yeterli mental düzey •Koltuk değneği için gerekli kol ve el kuvvetinin olması koşulu vardır.
Üst ekstremite ortezleri; Üst ekstremitede ortezlemenin amacı eli fonksiyonel pozisyonda tutmak, tonusu azaltmak, eklem hareket açıklığını arttırmak, ödemi engellemek, kas kuvvet zayıflığında fonksiyona yardımcı olmak, karşı kuvvet uygulayarak kontraktürleri önlemek, hastanın bağımsızlığını arttırmak, eklemlerde anatomik düzgünlüğü sağlamaktır. Sık kullanılan ortezler koni ateli, Bobath ateli ve el istirahat atelidir Hemiplejik omuz için omuzu aksiller bir destek ile abduksiyonda tutan Bobath tipi ortez önerilmelidir. El bilek ve el splintleri dorsal ve statik olarak kullanılır. (İnhibitör ortezler) ekstremiteyi anti spastik pozisyonda spastisitenin inhibisyonu sağlanarak deformite ve kontraktürlerin önlenmesi amaçlanır.
YARDIMCI CİHAZLAR Alt ekstremite ortezleri; yetersiz motor kontrol mekanizmasının etkisiyle anormal yürüyüş paterninin gelişmesini önlemek ve güvenli yürüyüşü sağlamak amacı ile verilir. Subtalar instabilite için airstirrup kullanılır. Ayak bileği eklemi 90 derece nötralde stoplandığında ortaya çıkacak fleksör momentin etkisini azaltmak için sach topuk ya da arkası kesilmiş topuk kullanılır. Son yıllarda topuğu açıkta bırakan anterior AFOlar kullanılmaktadır. Spastisiteyi agreve eden dinamik, yaylı ortezler kullanılmamalıdır.
POSTERİOR LEAF SPRİNG (DORSİFLEKSÖR ASİSTİF) Ayak bilek dorsifleksör kaslarının zayıf olduğu veya hiç aktif hareket olmayan hastalarda kullanılır.
YARDIMCI CİHAZLAR 2.YÜRÜTEÇLER
Tekerlekli yürüteçler
Yürümeye yardımcı olan hareketli destek ekipmanların tümüne “yürüteç” (walker) denir. Engelli, hasta veya fiziksel gücü yerinde olmayanların ihtiyaçlarına göre değişik modellerde ve ölçülerde üretilmiştir. Yürüteçler, bağımsız yürümenin sağlanmasında kullanılır. Yürüteçlerin çeşitleri vardır. Bazıları hastanın itmesini kolaylaştıracak şekilde dört tekerleklidir, bazılarında da yanda iki paralel çubuk vardır ve ön tarafı kapalıdır; böylelikle hastanın üç tarafı desteklenmiş olur. Çeşitli tipleri vardır: Standart (sabit, eklemsiz) Eklemli (resiprokal) Tekerlekli (hareketli)
Anterior walker
Posterior walker
Platformlu (önkol destekli) Aksiller destekli Merdiven çıkılabilen Anterior/Posterior( ters yürüteç) vb.
Merdiven çıkılabilen yürüteç Standart yürüteç
YARDIMCI CİHAZLAR 3.Baston ve Değnekler Bağımsız yürüme potansiyeli olan ancak dengenin sağlanması için bir desteğe gereksinim duyan kişiler için kullanılabilir. Bastonların ve koltuk değneklerinin pek çok çeşidi vardır ve bu araçlarla yürümenin de farklı şekilleri vardır. Bu nedenle hasta, aile, fizyoterapisti ve/veya doktoru ile konuşarak yürümesi için en uygun yolun belirlenmesi ve hastaya öğretilmesi gerekmektedir. Bastonlar Tekli, üçlü veya dörtlü ayak modellerde üretilir. Bastonlar doğru kullanıldığında vücut ağırlık destek yüzeyini arttırır. Alt ekstremitelere binen yükü azaltır. Ek duyusal bilgi sağlar. Hareket sırasında hızlanma ve yavaşlamaya yardım eder. Dengeyi arttırmak, ağrıyı azaltmak, hasar görmüş yapılara binen yükü azaltmak, zayıf kasları kompanse etmek, yakın çevreyi taramak amacı ile kullanılabilirler. Denge Bastonu (Asa) Alüminyum gibi hafif malzemelerden üretilmiştir. Alt ucundaki lastik, ses yapmasını ve ıslak zeminde kaymasını engeller. Yüksekliği ayarlanabilir, katlanabilir gibi özelliklere sahiptir. Ucuz olması avantajıdır. Ancak çok rahat değildir, romatoid artrit gibi durumlarda kavraması zor olabilir. Ağırlık taşıma hattının baston gövdesinin arkasında kalması, sağladığı desteği azaltır. Fonksiyonel kavrama sağlayan bastonlar elin doğal açısına daha uygundur, destek yeri baston gövdesinin merkezine yerleşimlidir. Baston boyu ayarlanırken büyük trokanter yüksekliği ölçülür ya da dirseğin 20 derece fleksiyonda olduğu yükseklik esas alınır.
Tekli denge bastonu
Üçlü denge bastonu
Tripot
C tipi baston en sık kullanılır.
YARDIMCI CİHAZLAR 4.Kanedyen
Kolların gergin tutulmasıyla ön koldan destek alan, yürümeye yardımcı bir araçtır. Hafif alüminyum metalden üretilir. Kol destekleri ve el tutamaçları plastik kaplıdır. Alt ucunda kaymaz lastik vardır. Metal kısımları, eloksal kaplamalı alüminyum, kol destek ve ayak kısımları moblen ve PVC plastiktir. Özel boy ayarlama mekanizması sayesinde uzunluğu ayarlanabilir. Kol desteği dirseğin 5 cm yakınına kadar uzanmalıdır. Alüminyum üzerindeki özel eloksal kaplaması, metalin paslanmasını ve darbelerde kolay çizilmemesini sağlar. Kol destek kısmındaki özel plastik ham maddesi, darbeler esnasında sağlam ve esnektir. Alt kısmında kullanılan lastik, kışın soğuk havalarda esnekliğini kaybetmez, yere sağlam basarak kaymayı önler. Hafif olması, kolay ayarlanabilmesi, elleri aktiviteler için serbest bırakması avantajlarıdır. Dezavantajları arasında daha çok kuvvet ve beceriye gereksinim duyması, daha iyi gövde kontrolü gerektirmesi sayılabilir.
5.Koltuk Değneği
Koltuk altından destek sağlayan yürümeye yardımcı bir araçtır. Baston vücuda bir noktadan temas ederken koltuk değneği iki noktadan temas eder. Hafif malzemelerden üretilir. Boyu ve el tutma yeri ayarlanabilir. Özellikle ayağını yere basamayan veya basmaması gereken kişilerde kullanılır. Koltuk değneği kullanabilmek için üst ekstremite kuvveti ve eklem hareket açıklığında sorun olmaması gerekir. Elleri tamamen meşgul etmesi, artmış kardiyak ve metabolik ihtiyaç dezavantajlarıdır. Koltuk altı değneği boyutlarının ayarlanması: Hastanın koltuk altı-avuç içi uzunluğu ölçülür ve bu uzunluğa uygun tutamaç-koltuk altı mesafesi ayarlanır. Koltuk altı-zemin ara mesafesi ölçülür ve bu uzunluğa uygun koltuk değneğinin boyu ayarlanır. Hasta koltuk değneğiyle yürütülerek yapılan ayarlamalar kontrol edilir.
YARDIMCI CİHAZLAR 6.Paralel Barlar ve Tutunma Destekleri
Paralel Yürüme Barları Yürümeye yardımcı olan sabit ekipmanlardır. Yere, yatağa veya duvara monte edilerek hasta, engelli veya fiziksel gücü yerinde olmayanların tutunup destek alarak yürümelerine yardımcı olur.
Yatak Tutunma Destekleri
Hasta, yatak tutunma barını kullanarak kimseden destek almadan kendi başına doğrulabilir. Böylece beline fazla yük binmemiş olur. Islak Zemin Tutunma Barları
İhtiyaçlarını kolayca giderebilmeleri için tasarlanmıştır. Ev içerisinde banyo ve tuvaletten koridorlara kadar bir çok yerde kullanılabilir. Çeşitli yürüyüş egzersizleri yapılabilmesi için merdiven basamağına ve yürüme rampasına da paralel bar eklenebilir. Sabit Tutunma Destekleri Bu ürünler duvara veya yatağa monte edilmiş, tek veya çift elle tutunma ve destek alma ekipmanlarıdır. Yatakta, koridorda, banyoda ya da tuvalette tutunup destek almalarını sağlar.
KAYNAKÇA http:// www.drdenizdogan.com/2012/06/ yurumeye-yardmc-aletler.html http://istanbultip.istanbul.edu.tr/ ogrenci/wp-content/ uploads/2016/10/asistif-teknoloji-resa -aydın.pdf Kutlay S. Nörorehabilitasyonda kullanılan özel kinezyoterapi yöntemleri Ed: Beyazova M, Kutsal YG. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon cilt 1. Günes kitapevi. Ankara, 2000: 930-949
BİZE ULAŞIN
İnstagram : theraphysiodergi Facebook : Theraphysio Twitter : Theraphysio1 Mail : theraphysiodergi@gmail.com theraphysiodergi.com