3 SAYFA U DOPDOL R SP O
Ragbide dostluk kazandı
T
9. Sayfada
rkısh NEWS PRESS
n Anzak Günü dolayısıyla Türkiye Ragbi Lig ve Avustralya Ordusu Ragbi takımları arasında Sydney’de güzel bir dostluk maçı yapıldı.
27 APRIL 2021
25
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
N!
ERMENIYE BOYUN EĞMEDI! A
vustralyalılar, Başbakan Scott Morrison’un 1915 olaylarını bu yıl da “soykırım” olarak tanımlamamasını protesto eden Ermeni diaspora örgütlerine tepki gösterdi. NSW Başbakanı ve eski Ermeni Devrimci Federasyonu Gençlik Kolları Üyesi Gladys Berejiklian ise Avustralya’nın bir gün sözde “soykırımı” tanıyacağını umduğunu belirten çirkin paylaşımlarda bulundu. Avustralyalılar da Berejiklian’a Aborjinleri sorarak tepki gösterdi.
6
SESİ RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/11 H S I L G N E N I S NEW
/12/17/27
Erdogan invites US authorities to inspect evidence on 1915 events n “I hereby call upon US authorities to come to Turkey and inspect our evidence with regards to 1915,” President Erdoğan said in a press conference late Monday after a cabinet meeting, in sharp criticism of U.S. President Joe Biden’s recent recognition of 1915 events as “genocide.”
BRAVO MORRISO
Avustralya Başbakanı Morrison’ın ABD Başkanı Biden gibi Ermeni diasporasına boyun eğmeyerek 1915 olaylarına sözde “soykırım” dememesi Ermenileri kudurttu.
. . T rkıye’nın
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
Türkiye’nin en büyük bayrağı İstanbul’u 23 NISAN süsledi COŞKUSU
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
The post-election picture in Turkey
11 Fransız Müslüman gazeteci Macron’un zulmünü anlattı DEV RÖPORTAJ SAYFA 15’TE
İKİ MİLLETİN KADERİNİ BİRLEŞTİREN SAVAŞ: ÇANAKKALE
Anzak Günü’nü birlikte andık n Avustralya’nın birçok kentinde Çanakkale Savaşı’nın 106. yıl dönümü münasebetiyle Anzak Günü anma törenleri düzenlendi. Etkinliklerin en dikkat çekici yanı ise Türklerin de bayraklarıyla törenlerde yer almasıydı...
3
Güzel görme gönül işi SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE
Ramazan Özel Sayfası
Kimler iki aylık alır? MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE
> DİYANET 22’DE
2
27 Nisan 2021
T
rkısh NEWS PRESS
Ragbicilerle 23 NISAN kutlaması
A
vustralya’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında, Ragbi Ligi Türk Takımı oyuncularının da katılımıyla tören düzenlendi. Törende Sydney Hyde Park’taki Savaş Müzesinde bulunan Atatürk anıtına bir grup vatandaş ve Ragbi Ligi Türk Takımı çiçek bıraktı. Törene, Sydney Başkonsolosumuz Ali Sevim, Ragbi Ligi Türkiye Takımı sponsor ve koordinatörleri Bekir Kılıç ile Tarık Özen’in yanı sıra oyuncular ve Yeni Güney Galler Eyaleti Çokkültürlülük Dairesi Danışma Kurulu Yönetim Kurulu üyesi Ömer İncekara katıldı. Öte yandan Anzak günü dolayısıyla
Türk Takımı ile Avustralya Ordusu Ragbi Ligi Milli Takımı özel maçta karşı karşıya geldi. MAÇIN RÖVANŞI ÇANAKKALE’DE Geleneksel hale getirilmesi planlanan maçın 2023’te Çanakkale’de de oynanması hedefleniyor. Avustralya’da 2018’de oynanan Ragbi Ligi Gelişmekte Olan Ülkeler Dünya Kupasına katılan Türk Takımı finalde Filipinler’e yenilerek ikinci olmuş ve büyük bir başarıya imza atmıştı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında ülkedeki dış temsilcilikler, Türk toplum dernekleri ve okullarınca da etkinlikler düzenlendi.
AVUSTRALYA Kamu denetçisinden aşı zorunluluğunu kolaylaştıran karar A vustralya’da kamu denetçisi Adil Çalışma Komisyonunun (FWC) işverenlerin çalışanlarına aşı zorunluluğu getirmesini kolaylaştıran bir karar aldığı bildirildi. FWC, grip aşısı olmayı reddeden bir çocuk bakım evi çalışanının işten çıkarılmasını haklı buldu. Kovid-19 aşısının gönüllülük esasına dayandığı ülkede Komisyon’un kararının emsal teşkil ederek işverenlerin çalışanları aşı olmaya zorlayabileceği belirtiliyor. İş hukuku uzmanları, söz konusu kararın özellikle çocuk bakımı ve grip aşısı ile ilgili olduğunu söylemesine karşın işverenlerin çalışanlarına aşı olmalarını talep etmesinin “yasal” kabul edilebileceğini öne sürdü. GRİP AMA KOVİD’E DE EMSAL OLABİLİR FWC Başkan Yardımcısı Nicholas Lake, grip gibi salgınlara karşı çocukların ve bakım evi personelinin korunması açısından aşı zorunluluğunun makul ve mantıklı olduğunu kaydetti. Lake, ayrıca, söz konusu kararın aşılama gerektirmeyen tüm sektörlerde uygulanabileceğinin söylenmesini ise “cüretkârlık” olarak değerlendirdi. Grip aşısı olmayı reddettiği gerekçesiyle işten çıkarılan Bou-Jamie Barber, FWC’ye başvurarak işten çıkarılma kararına itiraz etmişti. Goodstart Çocuk Bakım Evi ise “çocuk bakım merkezlerinde bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek” amacıyla aşının gerekli olduğunu savunmuştu. Ülkenin Melbourne, Sydney ve Brisbane gibi kentlerinde bir araya gelen aşı karşıtı gruplar, mart ayında Kovid-19 aşısı yapılması yönündeki kararları protesto etmişti.
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Kuş sesi bana zikir terapisi gibi gelir MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Anzak Günü’nü
birlikte andık M
Q
ueensland eyaletinin Russel Island adasında yaşayan Türk vatandaşlarımızdan Tuncay Yanık, Kazım Koç ve Tuğrulhan Dinçer Yiğit adana düzenlenen Anzak törenine bayrağımızla katılarak Türk dostluğunun güzel bir örneğini gösterdiler. BİZ ARTIK DOST İKİ MİLLETİZ Tarihten alınan dersten sonra Anzaklılarla dost ve dayanışma içinde yaşadıklarını belirten Tuncay Yanık, şunlarıo dile getirdi: “Biz de Çanakkale Savaşı’nda kaybettiğimiz kendi şehitlerimizi anmak için adamızda düzenlenen merasime katıldık. Çok yakın ilgi gördük. RSL Başkanı ve yetkililerle tanıştık. Kendilerine şanlı bayrağımızı hediye ettim çok mutlu oldular. Bayrağı aldıktan sonra tören alanına koydular daha sonra da bayrağımızı RSL binasında saklayacaklarını söylediler. Adada ilk defa bayrağımızın olduğu anma töreni oldu. Bu milletin yiğit evlatları her yerde maşallah. Tüm şehitlerimizi saygı ve hürmetlerimizle yad edıyorum. Mekanları cennet olsun inşallak.” Öte yanrdan, Avustralya’nın birçok kentinde Çanakkale Savaşı’nın 106. yıl dönümü nedeniyle Anzak Günü anma törenleri düzenlendi. 1. Dünya Savaşı’nda
Osmanlı’ya karşı İngiltere’nin yanında savaşa giren Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusunun Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardığı gün olan 25 Nisan’da, Avustralya’da gelenekselleşen “Anzak Günü” anma törenleri yapıldı. Başkent Canberra’nın yanı sıra birçok kentte düzenlenen törenlere katılan Avustralyalılar, Gelibolu’da ve dünyanın farklı ülkelerindeki cephelerde hayatlarını kaybeden askerlerini andı. Kovid-19 nedeniyle geçen yılki törenlere katılamayanlar bu yıl büyük ilgi gösterdi. Kutlamalara Türkler de Türk bayraklarıyla katılarak renk kattılar. > A.ÖMER BOZKURT/RUSSEL ISLAND
erhaba Sevgili okurlarım, Sydney’de güneşli bir sabah, saatler 7:00’ı gösteriyor, gün aydınlık ve pırıl pırıl bir güneş yansıyor pencereme, yazıma hepimize güzel bir gün, pırıl pırıl bir gün dileyerek başlıyorum. Hayırlı insanlarla, hayırlı haberlerle, hayrından ne varsa güneş gibi doğsun hayatımıza bu hafta inşallah. Şu anda yemyeşil bahçemde kuşlar da zikirde, öyle güzel sesler var ki, bu arada oldum olası kuşlarla başka bir bağım var, kuş dili bilmem ama :) kuşun dilinden çok iyi anlarım, her sabah gün doğumuna şahit olurken, onları dinlemenin lezzetini tarif edemem. Sydney’de kuş bolluğu var, bu rengarenk papağanların korkmadan avucumuzun içine koyduğumuz ekmek kırıntılarını yemesi insanı çok mutlu ediyor. İşte mutluluk! Zihin bir televizyon gibi düşün, ayarlarını pozitif kanalına ayarla, o kanalda kal, kapkara bulutlar sarmasın, içindeki ışık solmasın istiyorsan, ver kulaklarını kuş sesleri dinle, aç gözlerini pırıl pırıl parlayan güneşin altında, yemyeşil bir ağacın gölgesini gözle, aç yüreğini içine derin derin nefeslerle dünyanın en güçlü şifası SAF SEVGİ ile doldur, nefsini sevgi ile doyur... Bu dünya fani dedik, ölüm gelir ani dedik, hayat bir gündür o da şu an sahip olduğun nefes aldığın şu an. Gün bugündür nefes aldığın sürece mutluluk senin elinde, güzelliklere aç kalbini olana, ölene çaresi yok, bunun dışında çareler tükenmez yeter ki sen fabrika ayarlarına git ve gecenin zifiri karanlığına inat her sabah doğan güneşi görsün, duyumsasın özün. Sevgili okurlarım Ramazan iftar sofraları tariflerim bitmiyor, zira durumum budur! Türkiye’de aşçıların hası Emine Beder, Avusturalya’da Tanyeli, mutfağında derbeder :) Şaka bir yana çok seviyorum
mutfağımı ve yeni lezzetler keşfetmeyi ve sizinle paylaşmak beni çok MUTLU ediyor. Haftaya bu satırlarda buluşmak üzere sizlerle, hoşça kalın, sevgi ile kalın diyor ve en sevdiğim tatlının tarifini paylaşıyorum. İnanın bu tatlıda MUTLULUK garanti :)
İRMİK TATLISI TARIFIM Malzemeler: - 500 gr. İrmik - 1 su bardağı toz şeker - 2 yumurta - 1 su bardağı sıvıyağ - 1 su bardağı yoğurt - 1 su bardağı Hindistan cevizi - 1 paket kabartma tozu - 1 paket vanilya - 2 çorba kaşığı un Şerbeti İçin: - 3 su bardağı toz şeker - 3 su bardağı su - Yarım limon Hazırlanması: 1- Öncelikle tatlının şerbeti hazırlanır. 2- Malzemeler bir tencerede kaynatılır ve soğumaya bırakılır. 3- Bir kabın içerisine yumurtalar alınır ve çırpılır. 4- İçerisine; şeker, un, kabartma tozu, vanilya, Hindistan cevizi ve irmik ilave edilip yoğurulur. 5- Yağlanmış yuvarlak cam bir fırın kabının içerisine boşaltılır ve hamur yaydırılır. 180°C de fırında pişirilir. 6- Fırından çıkarılır ve bir kaç dakika sonra şerbetin bir kısmı dökülür, kalan kısmı da şerbet çekince ilave edilir. 7- Üzerine Hindistan ceviziyle servise hazırdır. Afiyetler olsun Sevgili okurlarım...
4
AUSTRALIA
27 April 2021
How to save money if you hate budgeting?
O
ne of the best things you can do for your financial health is also the most simple: spend less than you earn. As many of us have found, this is easier said than done. The standard advice is “start a budget”. It’s a good idea, especially if you’re detail-orientated and spend a lot of time thinking about money. But if you don’t enjoy going through bank statements and categorising expenses, you might wonder how you’ll get through the tedium -that’s if you haven’t tried it already in the past, and given up on the whole process. It turns out you can still save money without tracking every dollar, and there’s a simple way to do it called “anti-budgeting”. It doesn’t take much work, and it can make a big difference. You might even find you sleep better at night. “We know financial concerns were the biggest stressor in Australia even before the recession hit,” says financial expert Natasha Janssens. Here’s how it works. How to budget if you hate budgeting The anti-budget is about socking away money as soon as you get paid, rather than saving what’s left over after everything else. To illustrate how it works, let’s as-
FOR
! E L SA
4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.
sume someone - we’ll call her Julie wants to start saving. 1. First, Julie works out how much she wants to save. She decides on $100 each payday; 2. Julie sets up an automatic transfer to move $100 from her regular transaction account each pay day to a separate savings account she can’t access; 3. She spends the rest of the money on whatever she likes, but doesn’t dip into the amount she’s saved. And … that’s it. It’s not rocket science, and you might have heard about this technique before. (Some people call it “paying yourself first”.) But it really works, and one of the reasons has to do with our psychology. “We are psychologically wired to spend everything we see,” Ms Janssens says.
4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527
6
27 Nisan 2021
A
BRAVO MORRISON!
T
rkısh NEWS PRESS
ERMENIYE BOYUN EĞMEDI
Canberra ile Victoria
arasında Çin krizi
federal hükümet, Victoria eyaletinin Çin, İran ve Suriye ile yaptığı dört anA vustralya’da laşmayı iptal ettiğini bildirdi. Dışişleri Baka-
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı Joe Biden gibi Ermeni diasporasına boyun eğmeyerek 1915 olaylarına “soykırım” demedi. Morrison, Ermeni derneklerine gönderdiği mektupta Ermeni halkının “yerinden edildiğini ve büyük bir trajedi” yaşadığını belirtti. Bunun üzerine kuduran ülkedeki Ermenilere, duyarlı Avustralyalılar tepki gösterdi. vustralyalılar, Avustralya Başbakanı Scott Morrison’un 1915 olaylarını bu yıl da “soykırım” olarak tanımlamamasını kınayan ve protesto eden Ermeni diaspora örgütlerine tepki gösterdi. Morrison, Ermeni derneklerine gönderdiği mektupta 1915’te Ermeni halkının “yerinden edildiğini ve büyük bir trajedi” yaşadığını, bu trajedinin Avustralya’da büyük bir yardım kampanyasını tetiklediğini belirtti. Morrison, mektubunda “soykırım” ifadesini kullanmadı. “SOYKIRIM” DEMEDİ Avustralya Ermeni diaspora örgütleri, Morrison’un her yıl 24 Nisan dolayısıyla yayımladığı mesajda 1915 olaylarını bu yıl da soykırım olarak tanımlamamasını kınadı. Ermeni dernekleri, Sydney’de 200 civarında kişinin 24 Nisan dolayısıyla katıldığı yürüyüşte Morrison’u 2011’de verdiği soykırımı tanıma sözünü tutmamakla suçladı ve protesto etti. BAK ŞU BEREJIKLIAN’A! Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı, eski Ermeni Devrimci Federasyonu Gençlik Kolları Üyesi
Gladys Berejiklian ise resmi sosyal medya hesaplarından Avustralya’nın bir gün sözde “soykırımı” tanıyacağını umduğunu belirten paylaşımlarda bulundu. AL YİNE BAŞLADIK... Avustralyalılar, Ermeni toplumunun protestosu ve Berejiklian’ın açıklamalarına ilişkin haberlere sosyal medya ve gazete yorumlarında tepki gösterdi. Griffith’den emekli Julie Smart haberin altında yazdığı yorumda “Al işte yine başladık, neden önümüze bakmıyoruz? Benim dedem de 1. Dünya savaşında İtalyanlar Avusturyalıları katlederken Avrupa’dan kaçmış” ifadesini kullandı. Başbakan Berejiklian’ın sosyal medya paylaşımına yazılan yorumlar arasında Ermeni, Süryani ve Yunan asıllı olmayan Avustralyalılar arasında neredeyse hepsi Başbakan’ı ikiyüzlülükle suçluyor. ABORJİNLER NE OLACK? Newcastle’dan Mary Sharkey “Kendi ülken rezil bir şekilde yönetilirken, başka ülkelerin işine karışma Avustralya” mesajını paylaşırken, Nadia Noye Wilson
AVUSTRALYA
ise Avustralya’nın öncelikle yerli halklarına yaptığı soykırımı tanıması gerektiği yorumunu paylaştı. FİLİSTİN’E BAKIN Catherine Wong da, “Başka ülkeleri parmakla göstermeden önce, her ülke kendine bir bakmalı” yorumunda bulundu. Wolf Wynd ise, şunları kaydetti: “Bu neye yarar ki? Bugün tercihlerine göre gerçekleri göz ardı eden siyasilerimizin burnunun dibinde yaşanan soykırımlar ne olacak? Filistin’i hiç duymadın mı?” Great Galloot da Berejiklian’ın paylaşımının uygun olmadığını vurgulayarak, ‘’Yahudiler, Japonlar ya da Ruandalılar için de aynısını yapıyor musun?’’ diye sordu. DİPLOMAT KATİLİNİ BUL! Ruslan adlı bir kullanıcı da, Berejiklian’ın Aborjinler hakkında bir yorum yapmadığını belirterek, Avustralya topraklarında yaşıyorsanız Aborjinleri önemsemelisiniz’’ dedi. Avustralya Türk Toplumu Çıkarlarını Müdafaa Birliği (ATA-A) ise Berejiklian’ı Avustralya’daki Ermeni terör kurbanları adına adalet arayışına davet etti.
nı Marise Payne, eyalet yönetiminin “Kuşak ve Yol Girişimi” kapsamında 2018 ve 2019’da Çin ile imzaladığı iki altyapı yatırım anlaşmasının yanı sıra Eyalet Eğitim Bakanlığının 1999’da Suriye, 2004’te İran ile imzaladığı iki protokolün geçersiz kılındığını açıkladı. Payne, “Bu 4 anlaşmanın Avustralya’nın dış politikası ile tutarsız ve dış ilişkilerine zıt” dedi. 2018’de kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası ile iç siyasete yabancı müdahalesini önlemek amacıyla federal hükümete yerel düzeydeki hükümetlerin imzaladığı uluslararası anlaşmaları ilga etme yetkisi verilmişti. PEKİN: SERT KARŞILIK VERECEĞİZ Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise, kararın, zaten yıpranmış olan ikili ilişkileri daha da kötüleştirecek bir “geri adım” olarak niteledi. Çin’in karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu belirten Sözcü, Avustralya’yı kararından vazgeçmeye çağırdı. Süzcü, kararından geri dönmemesinin, Çin’in “sert şekilde karşılık vermesine” yol açacağını sözlerine ekledi.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 4 Volume: 153
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
T
ANALYSIS Writer: Suzan Calimli
rkısh NEWS PRESS
27 April 2021
7
calimli.suzan@gmail.com
T
The Safavids: Origins
he Islamic world was greatly reshaped by the Mongol invasions in the 13th century. The invasions had spread from East Asia to Turkic lands, causing the fall of the Abbasid empire and fracturing Islam in the eastern centre. The devastation of the Mongols among these lands allowed Turkic people to build empires and revitalise Islamdom. However, the Safavi order located at Ardabil was far enough for Persian mystics to build their own dynasty. In the sixteenth century, the Safavid dynasty became the best dynasty in the Islamic period to emerge from Iran. The Safavids were descendents of Sufi sheiks who were originally from Ardabil, in Iran’s northwestern region. Turkmen tribesmen, the Kizilbash or redheads, supported the Isma’il Safavi (r. 1501-24) and the it reklamlarınız Safavids’ rise to power. Within ten n: 0 433 162 655 years under the rule of Isma’il shah, Azerbaijan and Iraq came under the Safavid province and Shi’a Islam became the empire’s official religion. The Safavids excelled in art and culture, specialising in the craft of manuscript illustration, textiles and
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN/
carpets-as well as commissioning architectural masterpieces like mosques and palace complexes. Regional Safavid art styles were found in royal manuscripts. One such aesthetic was a combination of naturalistic rendering and colourful expression of the empires that came before the Safavids. A popular example of this art is within the story of the Court of the Gayumars, a story that tells of Persian kings and their mythic origins in the Shahnameh, a book produced by poet Firduasi. This book holds important works of Persian literature as well as the history of Persia, from its legendary
T KİMSESİZ ÇOCUKLAR İÇİN YURT OLACAK!
rkısh 20 HEART TO HATI DERNEĞİ’NİN İFTARNEWS YEMEĞI PRESS 237Nisan Mayıs2019 2019
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
Bunun geliri ile Bali’de yuva açmayı n Avustralya Melbourne’da 2 yıl önce planlıyoruz. Evsiz kalan, annesiz kalan Türk toplum bireylerinden Güzin İnanır çocuklarımız için genellikle 2-3 senedir tarafından kurulan, Endonezya’nın bir iftar paketleri, Ramazan paketleri, 25 çok bölgesinde kimsesiz çocuklara, engelli çocuklarımızın bakımı, yaşlı özürlü ve maddi durumu iyi olmayan ninelerimiz var, muhtaç çok insanlarımız insanlara yardım programları var bunlara el atıyoruz. Daha önceleri düzenleyen “Heart to Hati Derneği”, yardım amaçlı bir iftar yemeği düzenledi. Bali’ye gittiğimde yardım yapıyordum. Bundan sonra derneği kurmaya karar Dernek Başkanı Güzin İnanır, Turkish News Press Gazetesi muhabirine yaptığı verdim. Bali’de, Sumatra adasında, Jawa adasında yardımlar yapıyoruz. Diğer açıklamada, şunları dile getirdi: “Bugün adalardaki Müslümanlara da yardım burada 350 kişinin üzerinde insan reklamlarınız yapmaya çalışıyoruz.” var bizi yalnız bırakmadıkları içinİlan Türk ve kartvizit için rezervasyon: 14 Mayıs 2019 21 28 11 Haziran 2019 0 433 162 655 18 çok teşekkür ediyoruz. > A. ÖMER BOZKURT / MELBOURNE toplumumuza
20
MELBOURNE origins & untilBRISBANE the Islamic conquest that took place in the seventeenth
T
century. The most well-known patron of the arts was Shah Abbas (r. 1587–1629), whose reign was also recognised as a time of major political and military reform. Shah Abbas brought stability to the empire through the elimination of the Kizikbash and by reorganizing the state. The reform allowed him to defeat the Ottoman army in the seventeenth century. Encouraging trade with Europe, silk became Iran’s biggest export as well as carpets, ceramics and metal ware. . In the coming years, as well
as his contribution to art, Shah Abbas built mosques, palaces and schools. In addition, Shah Abbas secured advanced trade by safeguarding and building roads. He welcomed foreigners from European countries to Iran, and did not discriminate between Muslims and non-Muslims in his courts. In addition to expanding the Safavid dynasty and broadening trade with the West, Shah Abbas placed great importance in welfare institutions. Medicine was still fairly new, and references to 16th century medical practices relied on resources from 1037, for example the Canon of Ebn Sina however in the 17th century, a medical book dedicated to Shah Safi I, The Treasury of Surgery, was written by army surgeon Hakim Mohammad. The book mentioned a comprehensive list of instruments that could be used by army surgeons; this included surgery İlan ve kartvizit reklamların for cancerous tumors, the removal 237Nisan 0 433 162 65 Mayıs2019 2019 için rezervasyon: of bullets and different forms of anesthesia. Sources: - Iranchamber.com - https://www.khanacademy.org - https://www.britannica.com - brewminate.com
20
..
SERI ILAN/
rkısh NEWS PRESS
MELBOURNE & BRISBANE
..
. . MELBOURNE
SERI ILAN/ SERI ILANLAR & BRISBANE
Huzur Evi Müdürü alınacak
BROADMEADOWS’DA BULUNAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI’NE TECRÜBELI MÜDÜR ARANIYOR. 32 YATAK ILE ÇALIŞAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI, TÜRK TOPLUMUNA HIZMET VERMEKTEDIR. ARANAN NITELIKLER: . Yaşlılar evinde müdürlük tecrübesi . Müşteri hizmet standartları yüksek . Yaşlılar evi kanunlarını iyi bilen . Çalışanlara yol gösterecek ve motive edecek Işletme bilgisine sahip . RN Div 1 veya RN Div 2 olabilir Bu pozisyona uygun kişiler 0413 815 345 numaralı telefondan Ramazan Öztaş’ı arayabilirler veya özgeçmişlerini admin@bticc.org.au adresine gönderebilirler.
8
T
27 Nisan 2021
‘YUNUS EMRE VE TÜRKÇE YILI’
YEE, dünyayı Yunus’un sözleriyle buluşturuyor Emre Enstitüsü Başkanı (YEE) Prof. Dr. Şeref Ateş, Yunus Emre’nin sözlerini dünyaY unus nın farklı noktalarındaki insanlarla buluştur-
mak ve onun “insanlığın özü itibarıyla bir olduğunu” anlatan felsefesini anlatmak için kültürel etkinlikler düzenlemeye devam edeceklerini söyledi. Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümünün UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri arasına girmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021’i “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan etmesi vesilesiyle düzenledikleri ve Kovid-19 sürecinde dijital platforma taşıdıkları etkinlikleri değerlendiren Prof. Dr. Ateş, şunları söyledi: “YEE olarak 2021 yılında bütün dünyaya sadece Yunus’u götürmeyeceğiz, oralarda da Yunus’un çağdaşı, Yunus’un benzeri olan insanlarla birlikte bu yılı kutlayacağız ve onun görüşlerini yeniden gündeme getireceğiz. Kültürü genel olarak bir işi yapış tarzı olarak tanımlıyoruz. Onun için özellikle sinema, film ve diziler bizi çok iyi anlatıyor. Onun için de biz kendi dizilerimizi, belgesellerimizi dijital ortamda ürettiğimiz ve bizi anlatan bütün bu ürünleri dünyayla buluşturuyoruz. Bir dönem sadece söylemdi: ‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar Türkçeyle iletişim kurabilirsiniz’ Biz bunu gerçek kılıyoruz. Buna inanıyoruz ve bunun altyapısını oluşturuyoruz.”
TRT’DEN BÜYÜK HİZMET
Mavi Vatan belgeseli bugün ekranlarda Haber TV tarafından hazırlanan “Mavi T RTVatan” belgeseli, 27 Nisan Salı saat 21.00’de izleyiciyle buluşacak. TRT’den yapılan
açıklamaya göre, “Mavi Vatan” belgeseli Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan doğan deniz sınır haklarını ve daha birçok bilinmeyeni gün yüzüne çıkaracak. TRT Haber’in tamamen kendi imkanlarıyla hayata geçirdiği belgesel, Türkiye’nin Libya ile deniz komşusu olmasını, Akdeniz, Karadeniz ve Ege’deki deniz yetki alanları ve haklarını konu alıyor. Çekimleri 10 kişilik ekiple 40 gün süren belgeselin editörlüğünü Ahmet Bağçeci, sunuculuğunu Ahmet Görmez yönetmenliğini ise Kemal Soğukdere üstlendi. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, emekli Tümamiral Dr. Ali Deniz Kutluk, enerji uzmanı Emin Emrah Danış ve akademisyen Doç. Dr. İlhan Ege’nin değerlendirmelerine de yer verilen belgesel için TRT Haber ekibi 8 bin kilometre yol kat etti.
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
Eski Günlerdeki Gibi ramazanları özledik Şair Serdar Tuncer’in sunduğu “Eski Günlerdeki Gibi” programının ramazan özel konukları; Yazar Yusuf Kaplan ve Müzisyen Mustafa Demirci oldu... Kaplan, “Medeniyetten anlamamız gereken şey; Hazreti Peygamber’in yolunda ilim, irfan, hikmet yolculuğudur” derken; Demirci de, “Ramazandaki oruç aslında ruhumuzu doyuruyor. Ruhun gıdalanmasıyla birlikte insan asıl varlığını hissetmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
R
amazan aylarında sunduğu programlarla tanınan şair ve yazar Serdar Tuncer, “Eski Günlerdeki Gibi” adlı etkinliğinde Yusuf Kaplan ve Mustafa Demirci’yi ağırladı. Tuncer, bu yıl YouTube’dan canlı olarak yayınlanan “MyMecra” programında birbirinden farklı isimleri ağırlıyor. “Eski Günlerdeki Gibi” adlı etkinlikte konuşan Yusuf Kaplan, İslam medeniyet tarihinde medeniyet havzaları denildiğinde Maveraünnehir, Balkanlar, Kuzey Afrika, Endülüs’ün akla geldiğini hatırlatarak, gelecek bin yılı kuracak ruhun Türk, İslam ve Horasan havzasında gizli olduğunu ifade etti. Kaplan, Müslümanların akidesi üzerinden evrensel cümle kurabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: BİZİM MEDENİYETİMİZ “Medeniyet dediğimiz zaman bizim aslında Hazreti Peygamber’i anlamamız gereklidir. Formül şöyle, Mekke artı Medine eşittir, medeniyet. İnsanların bunu her yere kazıması lazım. Mekke ve
Medine, sünneti seniye demektir, o olmadan insan yetiştiremezsiniz. Sünneti seniyenin yaptığı şey; zihni inşa etmektir, kalbi inşa etmektir. Dolayısıyla ruhu yeşertmektir. Medeniyetten anlamamız gereken şey, ilim, irfan, hikmet yolculuğu, Mekke, Medine ve medeniyet yolculuğudur. Peygamber tasavvuru olmayan bir din varlığını sürdüremez. Peygamber tasavvurunun olmadığı yerden merhamet çekilir.” ORUÇ RUHU DOYURUYOR Mustafa Demirci ise Müslümanların bugün Hz. Muhammed’in sünnetini temsil edecek kimliğe bürünemediğini belirterek, şunları anlattı: “Mesela bir Müslüman’dan insanlık emin olursa etrafındaki pek çok soruna da deva olur. Ya da bir Müslüman’ın adaletine tüm insanlık güvenecek olursa meselelerin birçoğunu halletmiş olursunuz. İnsanlığına bir şeyleri söylemekten öte bir şeyleri göstermek gerekiyor diye düşünüyorum.” Değişim ve dönüşümlerin
kişilerin kendilerinde başlaması gerektiğini dile getiren Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ramazanda, bedenimizin isteklerine karşı Allah’ın sınırları içerisinde direniyoruz. Bunu ne kadar huzur ve sabırla yapabiliyorsak o kadar Allah katında orucumuz makbul oluyor. 11 ay boyunca bedenimize hizmet ederek geçirdiğimiz vakitlerle ruhumuzu bir cendereye sokup ona zulüm ediyoruz. Ruhumuzun ihtiyaçlarını ihmal ediyoruz, susuz kalıyor, aç kalıyor. Ramazandaki oruç aslında ruhumuzu doyuruyor. Ruhun gıdalanmasıyla birlikte insan asıl varlığını hissetmeye başlıyor.” CANLI YAYINLA İDRAK Yaklaşık 2 saat süren programda aynı zamanda İslam coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşayanlar yayına bağlanarak, ramazan ayına dair görüşlerini aktardı. Serdar Tuncer, “Eski Günlerdeki Gibi” programında ramazan ayı boyunca her gün farklı konuklarıyla izleyicilerle buluşmaya devam edecek.
I! D A R IÇ S ’A N A N B Ü L I K Ş A TÜRK DİZİSİ n Lübnan’da geçen yıl ramazan ayında reyting sıralamasında yerel yapımları geride bırakan Türk dizileri, bu yıl da televizyon ekranlarındaki varlığını güçlü şekilde koruyor. Lübnan’ın en çok izlenen televizyon kanalı ElCedid, ramazanın başlamasıyla 2 Türk dizisini ekranlarına taşıdı. Kanal, ana haber bülteni öncesi ve sonrasında Türk dizileri “Aşk Laftan Anlamaz” ve “Dolunay”ı Lübnanlı izleyicinin beğenisine sunuyor. Ülkenin önde gelen kanallarından MTV de Türk dizilerinden “Afili
Aşk”ı izleyicileriyle buluşturuyor. Lübnan’da uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanallarından LBCI ise geçen yıl birinci sezonunu yayımladığı “Paramparça”nın ikinci sezonunun yanı sıra “Sefirin Kızı” dizisini ekranlarına taşıyor. DRAMA HİÇ BİTMİYOR Lübnanlılar, özellikle ramazan aylarında Türk dizilerini izleyen Arap toplumlarının başında geliyor. Lübnan merkezli Ipsos Araştırma Şirketinin yayımladığı rapora göre, Lübnan’da 2020 yılı ramazan ayında en çok izlenen ilk iki dizi
Türk yapımı olurken, ilk sırada yer alan 10 diziden 6’sı da Türk yapımı oldu. Lübnanlı yönetmen Elie Habib, “Türk kültürü Lübnan toplumuna sızdı artık. Lübnanlılar, profesyonelliğinden dolayı Türk dizilerini yerel dizilere tercih ediyor” derken, MTV’nin Program Müdürü Joseph el-Hüseyni, “Türk dizileri, ramazan ayı başta olmak üzere televizyon programlarına ekstradan bir değer katıyor” şeklinde konuştu. Lübnanlı gazeteci Ragib Hallavi ise, “Türk dramı her zaman tazeliğini koruyor” diyor.
.
TÜRKIYE
T
rkısh NEWS PRESS
23 Nisan’da dev
27 Nisan 2021
9
KOVİD’DEN DIŞARI ÇIKAMAYAN
bayraklı kutlama ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çamlıca Tepesi’ne yerleştirilen 111 metre uzunluğunda, yaklaşık 100 ton ağırlığındaki Türkiye’nin en uzun bayrak direğine Türk bayrağı çekilmesi töreninde konuştu. Bugünün çok farklı, müstesna bir gün olduğunu belirten Erdoğan, katılımcıların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Meclis’in 101 yıl önce bir 23 Nisan günü dualarla salavatlarla tekbirlerle Ankara’da açıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları dile getirdi: SON TÜRK DEVLETİ UĞRUNA “Rabb’im ülkemizi bir daha yeniden İstiklal Harbi vermek, İstiklal Marşı yazdırmak mecburiyetinde bırakmasın diyoruz. Vatan topraklarını parçalamak ve milletimizi bölmek için kullanılan yöntemler değişmiş olsa da niyet hep aynıdır. Hamdolsun tüm badireleri birer birer geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda adım adım ilerliyoruz. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar kılmak için maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirerek gece gündüz çalışıyoruz. 100. yılına yaklaştığımız Cumhuriyetimizi her alanda büyüterek, güçlendirerek bizden sonraki nesillere bırakmanın gayreti içindeyiz. Bugün burada açılışını yapacağımız ülkemizin en uzun direğinde dalgalanacak olan bayrağımızı işte bu vizyonun sembolü olarak çocuklarımıza armağan ediyoruz.” GÖLGENDE BANA DA YER VER Şiirlerden mısralar da okuyan Erdoğan, şöyle devam etti: “Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder/Gölgende bana da bana da yer ver/Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar/Yurda ay yıldızının ışığı yeter... Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Eğer toprak kan dökülmemişse o zaten vatan olmaz. Ben bunları hep şuna benzetiyorum. Arsa var, arazi var. Araziyi arsaya dönüştürmek için belli bedel ödemek gerekiyor. Aksi takdirde arazinin hiçbir anlamı yok. İşte bizler de bu ülkede bu toprakları yapmak için nice şehitler verdik. ‘Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ diyerek bizim büyüklerimiz nice şehitler verdiler.” ALIN SİZE ÇEVRECİLİK Çamlıca’daki çevre düzenlemesine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Büyük Çamlıca Camisi’ni inşa edip bitirmek hamdolsun bizlere nasip oldu. Etrafı ciddi bir kirlilik içerisindeydi, antenlerle vesaire... Bu antenlerin tamamını kaldırmak, hamdolsun bize nasip oldu. Hani birileri çevrecilikten bahsediyor ya işte çevrecilik budur. Bu çevrecilikle biz burayı temizledik ve tam anlamıyla bir çevre düzenlemesi yaptık.”
Türkiye’nin en büyüğü!
Erdoğan ailesinden çocuklara neşeli iftar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip T ürkiye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarla iftar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 23 Nisan Bayramı’nda Tarabya’daki Huber Köşkü’nde çocukları ağırladı. İftar programında çocuklarla bir araya gelen Erdoğan çifti, çocuklarla tek tek ilgilenerek fotoğraf da çektirdi. Balon ve bayraklarda süslenen tarihi Köşkün salonundaki iftarın sonunda pamuk şekerlerin, lokumların, elma şekerlerin, akide şekerlerin, kağıt helvaların, dondurmaların sunulduğu çocuklar, kendilerine adeta eski İstanbul Ramazan eğlencelerinin ortasında gibi hissetti... Erdoğan çifçi, gecenin sonunda ise çocuklara ‘diş kirası’ geleneği gereği çeşitli hediyeler de verdi.
ERDOĞAN’I TELEFONLA ARADI
111 METRE
T
Çamlıca Tepesi’ne yerleştirilen Türkiye’nin en uzun bayrak direğine Türk bayrağını çocuklarla birlikte göndere çeken Erdoğan, “Eğer toprak kan dökülmemişse zaten vatan olmaz. Cumhuriyetimizi güçlendirerek bizden sonraki nesillere bırakmanın gayreti içindeyiz” dedi.
ABD Başkanı Biden ile Haziran’da buluşacak umhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’dan C Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki telefon görüşmesine ilişkin
Çocuklarla beraber butona basarak Türkiye’deki en büyük Türk bayrağını göndere çeken Erdoğan, “Asla bu bayrağın dalgalandığı yerde hüzün keder olmayacak. Kiminle?” dedi. 111 metre uzunluğunda ve 100 ton ağırlığındaki direğe çekilen 1000 metrekarelik bayrak, İstanbul’un farklı ilçelerinden de görülebiliyor.
açıklama yapıldı. Açıklamada göre liderler, ikili ilişkilerin stratejik doğası ve karşılıklı çıkar ilişkileri temelinde iş birliğinin genişletilmesi amacıyla birlikte çalışmanın önemi hususunda mutabık kaldı. ERDOĞAN, FETÖ’YÜ İSTEDİ Erdoğan, FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve ABD’nin Suriye’de PKK/PYD terör örgütüne verdiği destek gibi konuların çözüme kavuşturulmasının, TürkAmerikan ilişkilerinin daha ileri seviyelere taşınması için önemli olduğunu ifade etti. İki lider, haziran ayında düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi’nin marjında görüşme konusunda anlaşmaya vardı. BIDEN İLE İLK SICAK TEMAS Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada de, “Biden, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve anlaşmazlıkların etkili şekilde yönetilmesiyle yapıcı bir ilişki konusundaki ilgisini dile getirdi” denildi. Açıklamada, “İki lider, haziran ayındaki NATO Zirvesi kapsamında, birçok ikili ve bölgesel konuyu görüşmek üzere ikili bir görüşme yapma konusunda mutabık kaldı” ifadesi kullanıldı. Söz konusu görüşme 20 Ocak 2021’de göreve gelen Biden ile Erdoğan arasındaki ilk telefon görüşmesi olma özelliği taşıyor.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 27 NİSAN - 4 MAYIS 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 8.99
Arifoğlu Nar Ekşili Sos ( 750 ml/1 kg)
$ 5.99
Aroma Meyve Suyu Çeşitleri (1 lt)
M.Birlik Siyah Zeytin ( 800 gr)
$ 3.99 Çaykur Her Biri (500 gr)
99 c
$ 3.99
Ülker Halley 5’li Paket (5x30gr)
Çarşıbaşı Cevizli Sucuk (300 gr)
$ 16.99 Sütdiyarı Piknik Peyniri ( 1 kg)
$ 1.49
$ 2.99 Riverina Yoğurt (2 kg)
$ 12.99 Uludağ Gazoz Çeşitleri *Sugar Free (250 mlx24 Adet)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
27 April 2021
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
President Recep Tayyip Erdoğan speaks during a press conference in Ankara’s Presidential Complex on Apr. 26, 2021.
ERDOGAN INVITES US
AUTHORITIES TO INSPECT EVIDENCE ON 1915 EVENTS
I
hereby call upon US authorities to come to Turkey and inspect our evidence with regards to 1915,” President Recep Tayyip Erdoğan said in a press conference late Monday after a cabinet meeting, in sharp criticism of U.S. President Joe Biden’s recent recognition of 1915 events as “genocide.” “I am speaking based on evidence, unlike Biden. We have over 1 million documents related to the 1915 events in our archives. I am wondering how many documents the United States has,” he said. “Armenian gangs, who were at least 150,000 to 300,000 people, carried out massacres in Turkish territory. Furthermore, they partnered with Russian forces to fight against us. Ottoman authorities took precautions,” he said, underlining the crimes perpetrated by
the Armenian gangs at the time. Erdoğan also once again voiced Turkey’s proposal to set up a joint history commission. “Turkey’s stance hasn’t changed. 1915 events can only be enlightened by historians, not politicians. We have yet to receive a response from our counterparts on our offer to set up a joint history committee, even though we have guaranteed to keep our archives open,” he said. “US President Biden’s biased statement on 1915 events is destructive for Turkish-American bilateral relations. We believe that Mr. Biden’s statement was due to pressure from radical Armenian figures,” he added. “The relocation of Armenians was within the Ottoman Empire, not a deportation to another country. A week’s time was given to prepare
and those with an excuse were exempted from the relocation,” Erdoğan said. The President also underlined the U.S.’ past crimes, including the Vietnam War, the nuclear bombs dropped on Japan and others, emphasizing that there were many incidents in U.S. history that could be labeled as “genocide.” “We have nothing to learn from anybody on our own past. Political opportunism is the greatest betrayal to peace and justice. We entirely reject this statement based solely on populism,” Çavuşoğlu said in a Twitter post. With the acknowledgement, Biden followed through on a campaign promise he made a year ago. Mainly hailing from Ottoman Armenians, Armenians in the U.S. constitute significant communities in East Coast and California.
Founder of Turkish cryptocurrency exchange Thodex flees with reported $US2 billion in investor assets
T
urkish prosecutors have opened an investigation after the Istanbul-based founder of a cryptocurrency exchange shut down his site and fled the country with a reported $US2 billion ($2.6 billion) in investors’ assets. The Thodex website went dark after posting a mysterious message saying it was suspending trading for five days on Wednesday (local time) because of an unspecified outside investment. Turkish security officials then released a photo of Thodex founder Faruk Fatih Ozer going through passport control at Istanbul airport on his way to an unspecified location. Local media reports said Mr Ozer - reported to be either 27 or 28 years old - had flown either to Albania or Thailand.
Turkey to implement total
COVID-19 lockdown n “Starting from April 29 until May 17, we are going to have a total COVID-19 lockdown,” President Erdoğan said in a statement late Monday following a Cabinet meeting in Ankara’s Presidential Complex. Underlining the increased number of cases in the country, Erdoğan also said that travel between provinces will also be banned. “Reservations at accommodation facilities will not be an exception to curfews and intercity travel restrictions in Tur-
key,” he said. “All intercity travels will be subject to permission, and intercity public transport will operate at 50% capacity,” Erdoğan added. Schools would not operate between April 29 and May 17, according to the new measures announced by the president. “All workplaces will suspend their activities during the full lockdown, except those excluded in the Interior Ministry circular,” he said. Turkey’s overall case tally is over 4.55 million
The post-election picture in Turkey
T
he June 7 elections in Turkey gave rise to new political dynamics that will test the maturity of Turkish democracy. For the first time since 2002, coalition government scenarios have emerged even though snap elections are not off the table. It does not seem to be possible to form a coalition government without the Justice and Development Party (AK Party) or without the three opposition parties coming together among themselves. All combinations face challenges.An AK Party Republican People’s Party (CHP) coalition is numerically possible but the CHP prefers a formula without the AK Party. But this seems nearly impossible because the CHP will need both the Nationalist Movement Party (MHP) and Peoples’ Democratic Party (HDP) to reach the minimum number of 276 votes to form a government. The MHP has already ruled out any coalition that will be formed with the participation or support of the HDP. The second possibility is an AK Party-MHP coalition. MHP leader Devlet Bahçeli may not be favorable to being a coalition partner under the shadow of his last coalition experience back in 1999-2001. He may see coalition partnership as eroding his electoral gains on June 7. Even though the AK Party lost the parliamentary majority to form a government by itself, it won its 11th election in 13 years. It came out comfortably ahead of its closest rival, confirming the AK Party’s countrywide appeal and grass-roots strength. In coming days, Prime Minister Ahmet Davutoğlu will be given the mandate to form a coalition government. This post-election picture has made President Recep Tayyip Erdoğan the key figure. By the constitution, the president is responsible for steering the process of helping form a coalition government or calling early elections. He will run the legal course of government formation so that Turkey does not face political and economic uncertainties. He called on all political parties to act with a sense of responsibility. Now it is up to them to try out coalition possibilities. The level of participation in the June 7 elections was over 86 percent; the new parliament has the highest level of voter representation. As the Organization for Security and Cooperation in Europe (OSCE) election report noted, the elections were held in a free and fair environment. The claims that sought to cast a shadow over Turkish elections turned to be totally false. The claims of authoritarianism and election-rigging also turned to be baseless. While post-election politicking continues, the new social and political dynamics present challenges and opportunities for Turkey. The new constitution and the future of the Kurdish issue have gained a new
sense of urgency. The last attempt to write a new constitution had failed due to the disagreement of the opposition parties. It remains to be seen if the new government will be able to take it up. The Kurdish issue has taken a new turn with the HDP, the PKK’s political wing, entering the Parliament as a party for the first time. Unlike the impression given by the international media, however, the HDP group was already in the Parliament prior to the June 7 elections. This time, they entered the race as the HDP and won 80 seats. How this will affect the peace process remains to be seen. Here the key issue is the disarmament of the PKK, listed by the EU and the U.S. as a terrorist organization. But under the current circumstances, it looks unlikely. Emboldened by the electoral success of the HDP, the PKK chain of command will seek to expand its dominance in the Kurdish areas. It will also use the war in Syria as a pretext to legitimize itself. Thus not only the Assad regime, Iran or Hezbollah but also the PKK is now using the Islamic State of Iraq alSham (ISIS) as a shield to justify its expansion into Syria. The romanticizing of the HDP in the international media fails to see or prefers to keep silent on the connection between the HDP’s liberal discourse and the militant subtext of the PKK violence. The HDP refuses to call on the PKK to disarm. Instead, it seeks to whitewash the tactics of intimidation and fear by the PKK. The aesthetization of terrorism has taken a new twist at the hands of liberal commentary and activist journalism. The AK Party seems to have paid the price for the climate of peace and democratization it created. Thanks to the “opening process” that Erdoğan initiated in 2009 to resolve the Kurdish issue through peaceful means, the Kurds now enjoy much greater freedoms, peace and prosperity. But the rise of the MHP and the HDP at the ballot box suggests victory for two nationalist trends. HDP voters believe that the reconciliation process did not go far enough. MHP voters believe that the reconciliation process gave the HDPPKK too much space and spoiled them. Most of these voters came from the AK Party. If the PKK refuses to disarm and the HDP remains only a feeble mouthpiece to justify the PKK’s maneuvers, the solution process is likely to face an uphill battle. It is important to note that the HDP has only one true interlocutor to continue the reconciliation process, and that is the AK Party. A coalition government that does not include the AK Party will also lead to a similar deadlock. Given these political dynamics, the AK Party is likely to remain the key actor in any coalition scenario. It is in the interest of Turkey and the region to conclude this process sooner than later and move forward. x > Source: Daily Sabah/JUN 13, 2015
12
27 April 2021
Writer: Maria Nordenswan
T
rkısh NEWS PRESS
BUSINESS
info@careerdc.com.au https://careerdc.com.au
W
Does Remote Work Promote Diversity in the Workplace hen we say diversity, we refer to the differences between people; we think of people with divergent qualities. Some of the qualities can be seen; others are hidden. Diversity extends to people’s educational background, work and life experiences, socio-economic status and geographical location. Why we need to think about diversity A team of individuals with a range of qualities and characteristics is what makes a diverse workforce. Diversity in the workplace is a topic that business owners and managers in particular should be familiar with. Why? For starters, diversity links with equity and inclusion in the workplace. It is connected with fairness and access to opportunities. It’s about hiring the people most suited for the job. It’s about engaging the best-skilled individuals to do the work without regard to the person’s age, parental responsibilities, race, sex, nationality and so on. Apart from what is fair, there are business reasons for hiring the best people for the work regardless of their personal characteristics or divergent qualities. Businesses can benefit significantly from promoting diversity in their workforces. Research carried out by Harvard University is said to show that diverse teams perform better and manifest greater creativity and less friction. Teams with a proportion of women higher than the average are said to perform work disproportionately better. When a company employs a diverse group of people, it will enjoy a diversity of thought. A team diverse in work and life experiences, knowledge and viewpoints will be well equipped to resolve problems and to create novel ways of promoting a company’s interests. According to an article in Forbes, diversity “leads to greater innovation and the potential to reach previously untouched audiences and stakeholders”. Remote work and diversity Remote work offers fertile grounds for greater workforce diversity. Working remotely emphasises the skills a person can bring to their job. Remote work lessens social interaction
?
Employment vacancies, contract and project work, freelancing gigs - when offered on remote work basis, do they promote opportunities for all suitably qualified persons? Without regard to their geographic location, colour, race, physical attributes, disability, age, sex, culture or gender? We think they do. Does remote work promote diversity? We believe it does.
opportunities - think about those water-cooler chats, joint coffee runs or lunches out with a colleague. When jobs are offered remotely, managers ought to be in an optimal position to hire the best fit for the job. Any temptation to hire the persons they see themselves becoming friends with should lessen. The concept of “cultural fit” can hinder finding the bestskilled person for the task. It is a misunderstood concept; many a manager is “interpreting cultural fit to mean hiring the kind of people they’d like to go for a beer with after work”, writes Paul Estes, an advocate for the Talent Economy. According to Estes, the accurate fit is really about values and whether a job candidate shares the business’s values. Businesses that operate remotely can recruit talent from all over the world. They have greater scope for attracting people to work for them. With divergent professionals and specialists at their reach, companies will benefit from a
vast range of experiences and thinking patterns. When work is made available remotely, a skilled person’s geographic location or physical disability will not impede the person from accessing the job opportunity like the job’s physical or geographic location might have done in the past. According to the CEO of Miro, a virtual platform, remote work means companies can benefit from more diverse, more flexible and more inclusive work environments. Remote work pairs easily with flexibility and jobs can be adapted to promote diversity. For example, neuroatypical persons will be able to set up a befitting work environment and work in a way that is more optimal for them. Writing in The Life Autistic, one remote worker says that remote work promotes diversity (and neurodiversity). Commenting from the perspective of a person with autism, he says that one of the benefits of remote work is that
it allows him to focus on his work on his terms. Traditional workplaces may present many features (such as open space offices) and conditions (general noise or expectation of social chit chat) uncomfortable for neurologically atypical persons. Remote work means individuals can work from a suitable setting of their choosing and they will be better positioned to apply their skills to the job at hand. Remote work diversified our team We said it at the start of this article, and we say it again: yes, remote work promotes workplace diversity. There is anecdotal evidence to show for it. It is also our experience at CareerDC. In early 2020, with the advent of COVID-19, we started working remotely. Surprisingly perhaps, remote working suited us so well that we decided to go fully remote by the middle of 2020. Our team is now distributed over five countries; we benefit from the experience, knowledge and abilities of a greatly diverse bunch of people.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Kimler iki ölüm aylığı alabilir?
S Girişimcilik Hikâyeleri
Karavanla tatil iş hayatını değiştirdi
T
atile çıktığı karavanın ilgi gördüğünü fark ederek bu alanda yatırıma karar veren girişimci, özellikle salgın sonrası artan talebi karşılamakta güçlük çekiyor. İzmir’de farklı sektörlerdeki deneyiminin ardından ikiz kardeşiyle boyahane yatırımı yapan Murat Yılmaz, 2016 yılında karavanla tatile çıkma deneyimi yaşadı. Kamp alanına giderken yolda çok sayıda vatandaşın, kullandığı karavanı merak ettiğini, aracın içini incelemek istediğini, detaylı sorular sorduğunu gören Yılmaz, karavan hayali kuran insan sayısının hayli fazla olduğunu fark ederek iş fikri geliştirdi. AYDA 30 KARAVAN Tatil dönüşü kardeşiyle karavan üretmek üzere ekip oluşturan ve 2017’de üretime başlayan Yılmaz, Menemen ilçesinde kurduğu fabrikada 40 çalışanla ayda 30 karavan
üretim kapasitesine ulaştı. 42 yaşındaki Murat Yılmaz, son yıllarda doğayla iç içe tatil seçeneklerinin ilgi gördüğünü, karavan turizminin de hızla yaygınlaştığını ifade etti. Geçmişte karavan pazarına ithal araçların egemen olduğunu, son dönemdeki ilgiye cevap veren yerli üreticilerin bu alanda yatırımlar yaptığını kaydeden Yılmaz, Türk karavan firmalarının tasarım, kalite ve maliyet avantajlarıyla dünya pazarında iddialı olabilecek seviyeye ulaştığına işaret etti. SALGINDA İLGİ ARTTI Yılmaz, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınıyla karavana olan ilginin beklenmedik ölçüde arttığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Geçen yıl karavan yetiştiremedik müşterilerimize. Bu sene de ilgi aynen devam ediyor. Üretici
sayısı artmasına rağmen kapasite yetersiz kalıyor. Ekibimizi geliştirdik, şu anda 40 çalışanımız var. Günde 1 karavanı hattan indiriyoruz. Bunu daha da artırmanın yollarını arıyoruz. Dış piyasadan da çok ilgi var ama biz şu an için yurt içine yetişmeye çalışıyoruz. Kapasitemizi artırmayı düşünüyoruz. Kapasite artınca ihracata da yöneleceğiz. Kısa vadeli hedefimiz ise bir karavan kamp alanı açmak. Gelecek yıl kampı hizmete almayı planlıyoruz.” MARKAYA KÖY İSMİ Marka ve model isimlerinde memleketleri olan Artvin’den esinlendiklerini de ifade eden Yılmaz, 2014’te vefat eden babalarının doğduğu köy olan Ortiz’i firma ismi olarak belirlediklerini, çıkardıkları her bir modele de komşu köylerin isimlerini verdiklerini ve bu geleneği sürdürmek istediklerini aktardı.
Ertuğrul Gazi Gemisi, BOTAŞ’a demirledi n Türkiye’nin ilk yüzer LNG depolama ve gazlaştırma gemisi (FSRU) Ertuğrul Gazi, Hatay’daki Dörtyol Terminaline ulaştı. Günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip 295 metre boy, 46 metre ene sahip gemi 63 metre yüksekliğinde. Türkiye doğal gaz depolama ve FSRU yatırımlarıyla yıllık tüketiminin yüzde 20’sine karşılık gelen 10 milyar metreküp doğalgazı depolamayı hedefliyor. G.Kore’de üretilen gemi, dünyada kapasitesi en yüksek gemilerin başında geliyor.
igortalının ölümü sonrası geçimi sigortalı tarafından sağlanan eş ve çocuklar gelir kaybına uğrar. Bu nedenle sigortalının ölümü sonrası geride kalanlar açısından sosyal bir tehlike başlar. Sosyal sigorta sistemi, sigortalının dışında hak sahibi olarak nitelenen aile bireylerini de koruma kapsamına almaktadır. Sigortalının ölümü sonrası, sosyal tehlikeye uğradığı için geçim sıkıntısına uğraması muhakkak olan sigortalının eş ve çocukları sürekliliği bulunan bir sosyal sigorta yardımına gereksinim duyar. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, sigortalının ölümü sonrası geçimleri sigortalı tarafından sağlanan eşi ve çocukları için gereksinim duydukları, geleceklerinin güvence altına alınmasına yönelik olarak gelir garantisi sağlayan ölüm sigortası düzenlemesine yer vermiştir. Sigortalının ölümünün eş ve çocuklar açısından sosyal sigorta mevzuatındaki sonuçları farklıdır. Eşi ve anne/babası vefat ettiği için dul eş ve yetim çocuk sıfatı bulunanların iki maaşa (dul aylığı-yetim aylığı) hak kazanıp kazanamayacağının tespiti oldukça zordur. Bu yazımızda sigortalının ölümü sonrası geride kalan hak sahibi dul-yetim kadınların ölen eşi ve anne-babası üzerinden iki ölüm aylığına hak kazanıp kazanamayacağını açıklamak istiyorum. Sigortalının ölümü ile dul kalan eşin ölüm aylığına hak kazanabilmesi için ölen sigortalı ile aralarında yasal bir evliliğin bulunması gerekir. Resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyılarak evlenmiş olmak, kadına hak sahibi olma niteliği kazandırmaz. Dul eşin sigortalı çalışması veya kendi sigortasından dolayı emekli maaşı alması dul maaşını da engellemez, belki ölüm aylığı hissesini veya aylık miktarını azaltır. Dul eşin evlenmesi ile hak sahipliğini sona erdirdiği için aylık kesilir. Evliliğin ölüm ya da boşanma ile sona ermesi halinde, talepte bulunma koşuluyla ölüm aylığı yeniden bağlanır. Kız çocuklarının yetim aylığı alma şartları 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde açıklanmıştır. Kanun hükmüne göre sigortalının yetim kız çocukları, evlenmemiş, boşanmış yahut dul kalmış olma şartıyla birlikte Türkiye veya yabancı bir ülkede sigortalı çalışmaması, kendi sigortasından dolayı emekli maaşı almaması halinde yetim aylığı almaya hak kazanır. Bu düzenleme, kendisine ölen sigortalıdan dolayı SSK, Bağ-Kur veya 4/c sigorta statüsünden (yeni memur) ölüm aylığı bağlanacak olan kız çocukları için geçerlidir. Bağlanacak olan ölüm aylığının 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında olması (eski memur)
halinde ise ölüm tarihinde yürürlükte bulunan Kanunun ölüm aylığına ilişkin koşulları dikkate alınarak hak sahipliği belirlenir. Bu durumdaki kız çocuklarının devlet memuru olmaması veya 5434 sayılı Emekli Sandığı kapsamında emekli maaşı olmaması halinde yetim aylığı alma hakkı oluşmaktadır. Yaşlılık aylığı almakta olan dul eşin anne-babası üzerinden ölüm aylığına hak kazanması tek bir halde mümkündür. Yetim kız çocuğu SSK veya Bağ-Kur emeklisi, ölen anne ya da baba 5434 sayılı Emekli Sandığı emeklisi ise yaşlılık aylığı bulunmasına rağmen ölen annebabası üzerinden ölüm aylığı alması mümkündür. Ayrıca kendisi ve eşi SSK veya Bağ-Kur emeklisi olup ölen anne-baba 5434 sayılı Emekli Sandığı emeklisi ise kız çocuğu üç maaş alabilir. Kendi emekli maaşı olmayan dul ve yetim kadınların eşinin ve anne-babanın sigorta statüleri farklı ise ölüm tarihlerine ve ilk aylık bağlanma tarihlerine bağlı olarak iki maaş almaları mümkün olabilir. Burada belirleyici olan ölen sigortaların statüleri ile ölüm tarihi ve ilk aylık bağlanma tarihidir. Ölüm tarihleri hariç diğer şartları birbirine benzer durumda dul ve yetim kadınların bir bölümünün iki bir bölümünün ise tek maaşa hak kazanması bu konuda daha etraflı bir açıklama yapmamızı ve iki aylık alma ilkelerini açıklamamızı zorunlu kılmaktadır. Eşten ve anne/baba üzerinden iki aylık ödenmesi ilkeleri: 1- Eşin ölüm tarihi 1 Ekim 2008 tarihi öncesi ise ve eşin ölümü nedeniyle 1 Ekim 2008 tarihi öncesinde aylık bağlanmışsa eşin sigorta statüsü ile anne-babanın sigorta statüsünün farklı olması halinde iki aylık bağlanır. 2- Eşin ölüm tarihi 1 Ekim 2008 tarihi sonrası olmakla birlikte annebaba ölümü nedeniyle 1 Ekim 2008 tarihinden önce hak sahipliği nedeniyle ölüm aylığı bağlanmış ise (hak sahipliğinin sona ermesi nedeniyle kesilmiş olma hali dahil) sigorta statülerinin farklı olması koşuluyla yine iki aylık bağlanır. 3- Ölüm tarihine bakılmaksızın ölen eşin ve ölen anne-babanın sigortalılık statüsünün birisi 5434 Emekli Sandığı diğer ölen ise 5510, m.4/I-(c) hariç farklı sigorta kapsamındaysa yani ölenlerden biri 5434 Emekli Sandığı kapsamında diğer ölen de SSK veya Bağ-Kur yahut 2925 Tarım SSK ya da 2926 Tarım Bağ-Kur sigorta statüsünde ise iki aylık bağlanır. 4- Ölüm tarihine bakılmaksızın ölen eşin ve ölen anne-babanın sigortalılık statüsünün birisi 2925 Tarım SSK diğer ölen de SSK veya BağKur ya da 5434 Emekli Sandığı yahut Tarım Bağ-Kur sigorta kapsamında ise yine iki aylık bağlanır.
RÖPORTAJ
T
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
15
Müslümana ‘Fransızlar’
F
Dünyanın sözde özgürlükler ülkesi Fransa’da inancından dolayı adeta lince uğrayan Müslüman Gazeteci Nadiya Lazzouni, “Fransa’da ayrılıkçılıkla mücadele yasa tasarısı özellikle Müslümanları hedef alarak onları toplumda görünmez yapmaya çalışıyor. Başörtülü kadınların çocuklarını okula götürmesini, spor yapmasını, plaja gitmesini engellemeye çalışan irade ayrılıkçılıkla mücadele adı altında ayrılıkçılık üretiyor” diyor. ransa’da Müslümanların haklarını savunmasıyla tanınan ve ölüm tehditleri alan başörtülü gazeteci Nadiya Lazzouni, ayrılıkçılıkla mücadele yasa tasarısının özellikle Müslümanları hedef alarak toplumda görünmez yapmaya çalıştığını belirterek, “Başörtülü kadınların çocuklarını okula götürmesini, spor yapmasını, plaja gitmesini engellemeye çalışan bir irade ayrılıkçılıkla mücadele adı altında ayrılıkçılık üretiyor” dedi. Lazzouni, azınlık toplumların medyada daha fazla temsil edilmesine katkı sağlamayı hedefleyerek 2017’de internet üzerinden yayın yapan Speakup kanalını kurdu. Başından geçenleri anlatan Nadiya Lazzouni, hukuk mezunu ve avukat kökenli bir gazeteci olduğunu söyledi. AKIL ALMAZ TEHDİTLER Geçen haftalarda aldığı mektupta, nefret söylemleri ve ölüm tehditlerinin yanı sıra Müslümanların hedefe konulduğunu dile getiren Lazzouni, “Mektupta, ‘Çeneni kapat ve defol. (Başındaki) çaputun kalsın, daha iyi hedef alırız.’, ‘Fransa’yı tanımıyorsun ama Fransızları tanıyacaksın’ gibi ifadeler vardı. Müslümanların çoğunlukla yaşadığı banliyölere yönelik tehditler yer alıyordu” diye konuştu. Lazzouni, kendisini ve Fransa’daki tüm Müslümanları yok etme tehdidi savuran mektubu kamuoyuyla paylaştıktan sonra Elysee Sarayı’ndan telefonla arandığını ve güvenliği için adresini değiştirmesi tavsiyesinin iletildiğini belirterek, ayrıca mektupla ilgili soruşturma açıldığını, Neonazilerin hedefinde olabileceğinin söylendiğini aktardı. HÜKÜMET AYRIŞTIRIYOR Fransız makamlarından kendisine güvenli bir yer bulunması talebinde bulunduğunu dile getiren gazeteci Nadiya Lazzouni, artık sürekli olarak takip edildiği korkusuyla sokağa çıktığını ifade etti.
BAŞÖRTÜLÜ GAZETECI İSLAMOFOBI VE ALDIĞI TEHDITLERI ANLATTI
Fransa’nın bugün ciddi ikilemleri olduğunu ve siyasi iradenin, “topluma entegre olmaya” davet ettiği Müslümanları yasalarla ayrıştırmaya çalıştığının altını çizen Lazzouni, şu değerlendirmelerde bulundu: “Fransa’da ayrılıkçılıkla mücadele (Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler) yasa tasarısı özellikle Müslümanları hedef alarak onları toplumda görünmez yapmaya çalışıyor. Başörtülü kadınların çocuklarını okula götürmesini, spor yapmasını, plaja gitmesini engellemeye çalışan bir irade ayrılıkçılıkla mücadele adı altında ayrılıkçılık üretiyor.” ÇÖKÜŞÜ PERDELİYORLAR Gazeteci Nadiya Lazzouni, tüm dünya ve Fransa, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ciddi bir sağlık, sosyal ve ekonomik krizle mücadele ederken, ülkenin geçim sıkıntısıyla okulu bırakan, intihar eden öğrenciler gibi çok daha başka öncelikleri olması gerektiğini vurgulayarak, “Kovid-19’dan ölüyoruz ama sürekli İslam ve Müslümanlardan bahsediyoruz.” dedi. Salgın kısıtlamaları nedeniyle okul gezisi olmadığı bir dönemde, başörtülü ebeveynleri çocuklarından koparan bu yasa tasarısının öncelenmesinin garipliğine işaret eden Lazzouni, hükümetin yetersizliğini gizlemek için halkın dikkatini başka yöne çekmeye çalıştığını söyledi. BAKAN BANA SAHİP ÇIKMADI Nadiya Lazzouni, kendisinin böyle bir ortamda Müslüman gazeteci olarak daha kapsayıcı toplum arzusuyla sosyal meseleleri, halkı ayıran değil birleştiren şeyleri konu edindiğini dile getirdi.
manşet yapmasının, konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan insanların bile İslam’ı tehdit olarak algılamasına yol açtığına işaret ederek, “Bunda hem siyasilerin hem de medyanın sorumluluğu var. İnsanlar tehdit olarak gördükleri şeyleri yok etmek istiyor” diye konuştu. Müslümanlara, başörtülü kadınlara yönelik birçok saldırının medyada yer bulmadığını dile getiren Lazzouni, Senatonun ayrılıkçılıkla mücadele yasa tasarısını ilk oylamada kabul ettiğini hatırlattı. GÜÇ GÖSTERİSİ YAPIYORLAR Lazzouni, Senatoda yapılan değişikliklerin bir kez daha Ulusal Mecliste tartışılacağını aktararak, şu değerlendirmede bulundu: “Yasa tasarısına eklenen yasaklar, yapılan değişiklikler bir daha Ulusal Mecliste tartışılacak. Yani parlamentonun iki kanadı arasında gidip gelecek bu yasa. Bu durum sadece bir güç gösterisi, bize ‘Bu şekilde istenmiyorsunuz’ mesajı veriliyor. Bu yasakların anayasaya uygunluğu tartışılır. Buna Anayasa Konseyi karar verecek. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) normları ile insan hakları sözleşmelerine uygunluğu da şüpheli.” HEDEFLERİ MÜSLÜMANLAR Yasa tasarısına dair tartışmaların en başında “İslamcı ayrılıkçılık” ifadeleri kullanıldığını hatırlatan genç gazeteci, “Müslümanlardan bahsediliyor. Bu çok tehlikeli bir anlam kayması” dedi.
Genç gazeteci, ölüm tehdidi aldıktan sonra Vatandaş İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa’nın “hiçbir tartışmalı görüş ırkçı ve cinsiyetçi saldırıları meşru kılamaz” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, “Tartışmalı derken neden bahsediyor? Bir vatandaş ve gazeteci olarak ben sakince işimi yaparak ulusal birlik için çalışırken, onlar bölmek için çalışıyor” ifadelerini kullandı. Schiappa’nın kendisini desteklediği yönündeki yorumlara katılmadığını vurgulayan Lazzouni, Bakan’ın saldırıları sadece “ırkçı ve cinsiyetçi” olarak tanımladığına, İslamofobik olduğunu söylemekten kaçındığına dikkati çekti. SIYASET VE MEDYA SORUMLU Gazeteci Lazzouni, medyanın sürekli Müslümanları sorunmuş gibi sunan siyasi söylemleri
“Kovid-19’dan ölüyoruz ama sürekli İslam ve Müslümanlardan bahsediyoruz. Yasa tasarısına eklenen yasaklar, yapılan değişiklikler Ulusal Mecliste bir daha tartışılacak. Yani parlamentonun iki kanadı arasında gidip gelecek bu yasa. Bu durum sadece bir güç gösterisi, bize ‘Bu şekilde istenmiyorsunuz’ mesajı veriliyor. Bence artık sadece Müslümanlar değil tüm Fransa halkı bu tartışmalardan bıktı!”
Nadiya Lazzouni, tasarının belli bir dini grubun davranışlarını yasaklayarak “ayrımcı yasa” haline geldiğini vurguladı. FRANSA HALKI DA BIKTI! Diğer yandan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Fransa İslam Konseyinden bir imamlar tüzüğü oluşturması istediğini hatırlatan Lazzouni, bunun laiklik yasasına aykırı olduğuna dikkati çekti. Lazzouni, “Fransa İslamı Prensipler Tüzüğü” adıyla oluşturulan bu tüzükte Müslümanları ikna etmek için Kur’an ayetlerinin paylaşılmasının büyük bir çelişki olduğuna işaret ederek, “Bu çok çılgınca ve bence artık sadece Müslümanlar değil tüm Fransa halkı bu tartışmalardan bıktı” şeklinde sözlerini noktaladı.
Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI
R
%10 LI A M I R I D N I
L!
Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
27 April 2021
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com
The concept of community during the Ottoman Era
T
he word “mahalle” translates to neighbourhood, district, street, hometown in English. During the Ottoman era, there was a strong understanding of community. One of main reasons the Ottoman people were highly regarded, was being of their understanding of community. Unfortunately, in today’s era, especially in the big cities, there is not a strong concept of community or neighbourly relations. Sometimes you do not even know the person living next door to you. If you can count the amount of neighbours, you know with both hands, then well done to you. In an Ottoman neighbourhood, everybody knew and valued each other. They would hold themselves accountable for the livelihood of each neighbours and they based their community model on interdependence. I recall, during my university studies specifically the social sciences and introduction to psychology, the concept of interdependence amongst the human race was raised. Do not quote me, however, one of the reasons raised for the high rise of suicide in today’s society was because many people had lived alone and they lacked human relations and connectivity. I had studied that almost five years ago; hence, the studies may have improved and there would surely be more information about suicide and community. You may look into it in your own time. In an Ottoman neighbourhood, the community would build a neighbourhood masjid in the Center and there would be one big focal mosque in the epicentre of a number of neighbourhoods. The houses would surround the masjids/mosque and as such Allah’s house becomes the focal point of every individuals lives. This community plan can be inferenced to the Osmanlı Külliyesi. Further, it is because of this design, the locals would pray the five daily prayers and the Jumah prayer in congregation. In addition, it was for this reason, the ottoman people had no knowledge of such things
ESI HAFTANIN KELIM
ZARÂFET n İncelik, zariflik, nezâket. Hal ve tavırdaki güzel görünüş, hareketlerdeki âhenktar güzellik, incelik. Zarafetin Türk Dil Kurumu’na göre Türkçe’deki anlamı: Zariflik. Peki zariflik nedir? Zarif şu anlama gelir: İnce ve nâzik tavırlı. Hoş görünüşlü, ölçülü. Dilimiza Arapçadan geçmiştir. Bir şeyin dış yüzü manasındaki zarf kelimesinden türetilmiştir. “Beceriksiz bir cümle çok defa yalın bir cümleden, zarif bir cümleden hakîkata çok daha yakın.” CEMIL MERIÇ / JURNAL > KaynaklAr: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Bazı Kelimeler Çok Güzel; http://www. lugatim.com/s/zarafet
such as depression and panic attacks. A külliye is a complex of buildings associated with Turkish architecture centered on a mosque and managed within a single institution, often based on a waqf (charitable foundation) and composed of a madrasa, a Dar al-Shifa (“clinic”), kitchens, bakery, Turkish bath, other buildings for various charitable services for the community. The külliye concept is based on the earliest form of the mosque. The mosque was not only used as a house of praying but also as a place for eating, teaching and as a hostel for the poor.
Up until the reign of Sultan Mahmut II, the neighbourhood was ruled by the Imam. The Imam would represent the neighbourhood to the State and vice versa. The chief “muhtarlık” system came into existence during the reign of Sultan Mahmud II. The great Yavuz Sultan Selim had written the Kanunname (code of laws) stated that should an incident occur in the midst and that incident be known as illegal, then the whole neighbourhood will be held accountable. For this reason, there was a strict auto control in the neighbourhood. There was minimal incidents of theft, murder, fights, manslaughter. There was also the concept of cash waqfs in the Ottoman era. Regardless of gender
discrimination, persons who belonged to the Ottoman citizenship, reached puberty and held criminal responsibility could found cash waqfs at their own will. The cash waqfs for which new application fields were discovered in accordance with emerging needs were joined under the titles of “neighbourhood avariz funds”, “artisan funds” and “janis-sary funds”. The funds would be directed to the ill, poor and those who wished to get married but due to financial circumstances were unable to. Zakat, sadaqa, fitrah also assisted in the improvement of the avariz waqfs. Because of this system, the Ottoman Empire never experienced an economic crisis. This system was based on the hadith: “He is not a believer whose stomach is filled while the neighbour to his side goes hungry.” According to the experts, an individual’s character is developed by four main factors: family, education, environment, and, neighbourhood. Should we be able to incorporate segments of the Ottoman home into our lives, we should be able to see an improvement in the numbers surrounding depression and panic attack patients. During the Ottoman era, the population paid a great deal of interest in maintaining within the halal and haram boundaries. A typical Ottoman house door would depict two door knobs. One would typically give a louder sound while the other would give a more softer sound. The door knob generating the louder and deeper sound was typically for the male guest while the door knob generating the softer sound was for the female guest. Depending on who was at the door, the family would answer the door accordingly. When looked at from the outside, the houses all looked the same. As such the poor-rich distinction evident in today’s society did not exist then. > Sources: Yavuz Bahadıroğlu / Kayıtdışı Tarihimiz; https://www.researchgate.net/ publication/338142470_The_Financial_ Analysis_of_the_Ottoman_Cash_Waqfs
Turks in Iran lash out at state TV for insulting poet Fuzuli T
he Turkish community in Iran bashed the state-run Islamic Republic of Iran Broadcasting (IRIB) for insulting Turkish poet Fuzuli in an educational broadcast. Due to the coronavirus pandemic, education has continued remotely in Iran, as in many parts of the world, particularly through educational broadcasts on IRIB. The lesson of a teacher who teaches literature as part of university preparation classes on April 25 on Iranian state television about Fuzuli sparked reactions from the Turks in the country. During the lesson, the teacher said, “Fuzuli did not take his pseudonym (Fuzuli, which means nosy in Persian) for no reason. He sniffed into the works of Persian poet Saib Tabrizi, and what Saib wrote, Fuzuli took it as his own poetry on the ‘Turkish Divan.’” Although it is known that Saib Tabrizi was born about 40 years after Fuzuli, the Iranian teacher’s use of such statements about Fuzuli caused reactions. Mehmet Rıza Heyet, an Iranian academic at Ankara University’s Faculty of Language, History and Geography, reacted to the use of insulting words against Fuzuli and said that such irresponsible behavior negatively affected the unity of the country. One day after the incident, Iranian state television released an apology message regarding the issue, but it was not enough to relieve the aforementioned reactions.
Güzel görmek gönüldendir
G
üzel gören göz değil, gönüldür. Gönle güzelden gönül vermeyen gönüldeş mi olurmuş? Hiçbir şeyden mutlu olmayan, mutsuzluk müptelalığıyla mutlu olacağını sanan insanlar başkaları tarafından söylenen her sözde gizli niyetler bulmaya çalışırlar. Üzüntü verici, rahatsız edici olaylar üzerinde gereğinden fazla dururlar. Acı haberleri abartır, acı olaylar oldukça “İşte ben demiştim. Oh olsun. Az bile!” diyerek acıdan beslenirler. Her günün kaybolup gittiğini, yarının dünden kötü olacağını savunmaya alışkanlık haline getirirler. Oysa iyimser düşünmek, gelecek hakkında ümitli olmak, seni iyi hissettirecektir. Kendinden hoşnut olan insan, âlemi bütün çelişkileriyle kucaklar. Güzel görmeyi nasıl başarabiliriz: Her gün trafikte geçirdiğimiz onca vakitte kaç tane ayrıntıyı fark edebiliyoruz? Her mevsimine göre açıp şen
çiçekleri ne kadar izliyoruz? Her gün karşılaşıp göremediğimiz insanlar da var etrafımızda. Onları etkilemiş, zihnimizdeki küçük kutuların içine yerleştirmişizdir. O öğretmendir, bu annedir, babadır, mendil satmaya çalışan mülteci bir çocuktur, bina güvenlikçisidir… Onların da tıpkı bizim gibi dertleri ve sevinçleri olan, kimi gün hüzünlü, kimi gün esprili, etiketlerin dışında birer olduklarının farkına bile varmayız. Çünkü onlara görmeden bakarız… Oysa görerek bakabilsek, ne ilginç bulguları çıkacaktır
ortaya. Annenizin o gün keyifsiz olduğunu görebilir ve ilgilenip nedenini sorarsınız belki de en yakın arkadaşıyla atıştığını - tıpkı sizin de zaman zaman başınıza geldiği gibi anlatıp dert yanacaktır. Bu da size, kişi kaç yaşına gelirse gelsin insan ilişkilerinde sıkıntılarının bitmediğini öğretecektir. Annenizle Karşılıklı dertleşmenin getirdiği yakınlık da çabası... Ya da bina güvenlikçisinin yüzünün güldüğünü fark edebilirsiniz ve “Bugün çok mutlu görünüyorsunuz” gibi bir de insandan en büyük armağan olan ilginizi gösterebilirseniz kimbilir, güvenlikçi sizi korurken kendini güvende hissetmediğini ve insanlardan yana iletişim bozukluğu yaşadığını anlatıp, “Biz de insanız, beton yığını değil! İnsan, yanımızdan geçerken sıcak bir merhaba der” diye hayıflanacaktır. İnsanların simalarına bakarken gönüllerine de değersek ne çok, ne değişik dostlarımız olur! > Yazar: Venhar Sağıroğlu / Aşkın Suskunluğu
US city’s first Muslim mayor struggles against anti-Islam sentiment
first Muslim mayor of Irvine, California that she had a difficult time getting to T hesaid the city’s top office due to a strong anti-
Islam attitude in the region. Farrah Khan was elected on Nov. 3 and assumed the post on Dec. 8 in the city of nearly 300,000 residents. “I’m actually not only the first Muslim Mayor of Irvine, but the first Muslim woman to be elected to a major city in all of US,” she told Anadolu Agency (AA) in an exclusive interview. She first considered running for office in 2014 but was told, “Irvine was not ready for diversity in leadership and that with a name like mine, I was unelectable.” The wife and mother of two boys decided to run two years later and faced religious attacks. Not deterred, Khan continued to work for her community and in 2018 she ran again and won with the most votes of 12 candidates as a city council member. “Then in 2020, I ran for mayor and not only won with the most votes, but also set a record number of votes ever received for mayor in Irvine and defeated a 26-year incumbent,” she said.
PAZARTESI
Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz”
SALI
www.turkishnewspress.com.au
Ergül Uybadın
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
HAYATA DAIR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
Müzikli Saatler EZGİLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
T
.
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
19
U S O R O K K U C ÇO
k i l i ş i k n 5 bi
S
Kovid-19 sürecinde başlattığı “Türkiye Çocukları Korosu” projesiyle 5 bin öğrenci ile 1750 öğretmene çevrim içi müzik dersleri veren Müzik Öğretmeni Muharrem Baz, salgın son bulduğunda öğrencileriyle halka açık konser vermeyi planlıyor. Muharrem Öğretmen, “Her hafta bir şarkı ve yeni notalar öğretiyoruz. Aynı zamanda enstrümanlar tanıtıyoruz. Bu şekilde uzaktan çocuklarımızın eline dokunmaya çalışıyoruz” diyor. algın sürecinde başlattığı “Türkiye Çocukları Korosu” projesi kapsamında çevrim içi müzik dersleri vermeye başlayan Muharrem Baz, 5 bin öğrencinin katılımıyla çocuk korosu oluşturdu. Necdet Seçkinöz Ortaokulunda müzik öğretmeni olarak görev yapan Baz, öğrencilere müziği sevdirmek ve evde kaldıkları salgın günlerinde hoş vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla “Türkiye Çocukları Korosu” isimli eTwinning projesini başlattı. 1750 ÖĞRETMENE ULAŞTI eTwinning portalı üzerinden Makedonya, Azerbaycan, Almanya ve Türkiye genelindeki 1750 öğretmene ulaşan Muharrem Baz, her öğretmenin kendi sınıfını projeye dahil etmesiyle 5 bin öğrenciyle çocuk korosu oluşturdu. Kendisine eşlik eden özel eğitim öğretmeni eşi Serya Baz ve profesyonel müzik eğitimi alan kızları Beste ile Ezgi Baz’ın da desteğiyle, öğrencilere çevrim içi müzik eğitimi veren Muharrem Baz, salgın son bulduğunda öğrencileriyle halka açık konser vermeyi amaçlıyor. Muharrem Baz, canlı yayınlarda, nota ve melodiler ile org, melodika, bağlama, flüt gibi enstrümanlar çalmayı öğrettiğini ve ses açma, diyafram egzersizleri yaptırdığını söyledi. Enstrümanı olmayan çocuklar için projenin yönetim kurulundan fen bilgisi öğretmeni Mehmet Değirmenci’nin dijital piyano tasarladığını belirten
Baz, bu sayede interneti olan her çocuğun enstrüman edinebildiğini ifade etti. Baz, “Her hafta bir şarkı ve yeni notalar öğretiyoruz. Aynı zamanda enstrümanlar tanıtıyoruz. Bu şekilde uzaktan çocuklarımızın eline dokunmaya çalışıyoruz” dedi.
PANDEMIYE ESIR OLMADIK Yönetim kurulundaki 9 öğretmen ile projeye dahil olan 1750 öğretmenin de emeğinin büyük olduğunu vurgulayan Baz, “Pandemi de olsa uzaktan bir şeyler yapılabiliyor. Yani pes
u d r u t ş u l o etmedik, pandemiye esir olmadık, moralimizi bozmadık” diye konuştu. Çocukların insana enerji verdiğini ve çalışma sonrasında onlardan olumlu geri dönüşler almanın kendisine iyi geldiğini aktaran Baz, şunları kaydetti: “Çocuklar için her şeye değer. Pandemi de olsa biz pes etmeyeceğiz. Pandemi bittiği zaman herkes belki çok kötü anacak, biz de tabii ki çok tedirginiz, üzgünüz herkes gibi ama ileride ‘Biz de bu süreçte Türkiye Çocukları Koro’sunun elemanı olduk’ diyebileceğiz. Çünkü bize köyden de büyük şehirlerden de ulaşanlar var. Amacımızı gerçekleştiriyoruz şu anda. Umarım güzel bir konserle de amacımıza tamamen ulaşmış oluruz.” ÇOCUKLAR HAYATIN NEŞESİ Muharrem Baz’ın eşi özel eğitim öğretmeni Serya Baz da salgın sürecinde tüm öğrenciler gibi özel eğitime gereksinim duyan öğrencilerin de sıkıldığını, eşiyle bu süreci nasıl değerlendirebileceklerini düşünürken akıllarına bu projenin geldiğini söyledi. Projeye çok sayıda özel eğitime gereksinim duyan öğrencinin de katıldığını aktaran Baz, “Onlar da yapabildikleri kadar yapıyorlar, mümkün olduğunca derse katılıyorlar, enstrüman çalabilenler çalıyor, söyleyebilenler söylüyor. Herkes kendi payına düşen kısmı yapabildiği kadar yapıyor ve bize eşlik ediyorlar” dedi. Serya Baz çocukların hayatına dokunabildikleri için mutlu olduklarını belirterek, “Daha çok çocuğa ulaşmak, fayda sağlamak istiyoruz. Bizi duyan öğrencilerimiz eğer müzikle ilgilenmek isterlerse Türkiye Çocukları Korosu’na gelebilirler, hepsini davet ediyoruz.” diye konuştu.
20
27 Nisan 2021
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
Guest Kolonya
Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https://guestscologne.com/ Cep: 0402 677 440
9748 1131
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN
KEBAB DÜKKANINA
BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177
TOMMYS PIZZA AND KEBAB SHOP FAIRFIELD WEST BÖLGESİNDE FULL TIME AKŞAM SERVİSİNDE ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR MB.0 405 136 360 Shop.No 0 297 245 544
SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40
. . EGITIM Ğ
T
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
21
NEPALLI N I R E L Ş E D R KA
Kaderleri Türkiye sayesinde değişti T
Türk Diyanet Vakfı, Türkiye’de okumak isteyen 13 Nepalli öğrenciye burs imkanı sunarak, ülkelerine faydalı bireyler olarak yetişmelerine katkı sunuyor. 3 çocuğu Türkiye’de okuyan Mohammad Shaphiullah, “Bizim için Türkiye yükselen bir değer ve kimse unutmasın ki dünya beşten büyüktür. Başta eğitim olmak üzere herkese her konuda yardımcı olan çok iyi bir ülke” diyor. Öğrencilerden Shaesta Shama Shaphi de, “Kur’an’ı Türkiye’de öğrendim ve çok mutlu oldum. Türkiye benim ve kardeşlerimin kaderini değiştirdi” şeklinde konuştu. ürkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) burs desteği verdiği Nepalli öğrenciler, Türkiye’de aldıkları eğitim sayesinde geleceğe daha umutlu bakıyor. En büyük hayalleri iyi bir eğitim almak olan Nepalli öğrenciler, bunun için öncelikle mülakatları geçmek için çaba gösteriyor. Bu sınavdan başarıyla çıkarak sınırlı sayıdaki kontenjandan yararlanmaya hak kazanan öğrenciler, TDV’nin sunduğu burs ve diğer imkanlarla Türkiye’deki okullarda eğitim alıyor. İNSANLIĞA FAYDALI NESİLLER YETİŞİYOR Bu sayede öğrencilerin kaderini değiştiren TDV, onların imam hatip, ilahiyat ve diğer bölümlerde ülkelerine faydalı bireyler olarak yetişmelerine öncülük ediyor. Arkadaşlarının iyi eğitim aldığını gören Nepalli gençler arasında Türkiye’ye gelmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yeni tip koronavirüs nedeniyle ülkelerine dönen öğrenciler, salgının bitmesiyle Türkiye’ye gelecekleri günü sabırsızlıkla bekliyor. Türkiye’deki okullarda 3 çocuğu okuyan eczacı Mohammad Shaphiullah, desteklerinden dolayı
TDV’ye teşekkür etti. Çocuklarının Türk kültürüyle yetişmelerini istediği için gönderdiğini belirten Shaphiullah, şöyle konuştu: “ÇOCUKLARIMA BABALIK YAPTI” “Türkiye benim çocuklarıma babalık yaptı. Gerek kültürü, gerek insanlarıyla Türkiye çok iyi bir ülke ve biz çok seviyoruz. Hepsinden önemlisi iyi bir eğitim alsınlar istedim. Bizim için Türkiye yükselen
bir değer ve kimse unutmasın ki dünya beşten büyüktür. Türkiye, başta eğitim olmak üzere herkese her konuda yardımcı olan çok iyi bir ülke. Allah razı olsun. Aslında bu ülkeye giden herkesin önce davranış ve kültür eğitimi alması gerekiyor. Sonraki süreçte de eğitim.” Shaphiullah’ın kızı 21 yaşındaki Shaesta Shama Shaphi ise Uluslararası Pendik Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 4 yıl eğitim
aldıktan sonra Selçuk Üniversitesi Sağlık Yönetimi bölümünü kazandığını söyledi. TAM 26 ÜLKEDEN ARKADAŞIM OLDU Bu süre boyunca çok şey öğrendiğini, Türkiye’nin kendisine çok şey kazandırdığını dile getiren Shaphi, şunları anlattı: “En başta 26’ya yakın ülkeden arkadaşım oldu. Yeni yerler görme, yeni şeyler öğrenme imkanı buldum. En önemlisi Türkiye’de İslami ilimler öğrendim. Nepal’de böyle bir imkanımız yok. Kur’an-ı Kerim’i okumayı Türkiye’de öğrendim ve çok mutlu oldum. Türkiye benim ve kardeşlerimin kaderini değiştirdi. Bize bu imkanı sağlayan başta TDV olmak üzere tüm Türkiye’ye teşekkür ederim.” TÜRKİYE EĞİTİMDE YÜKSELEN DEĞER Kardeşiyle aynı okuldan mezun olduktan sonra Cumhuriyet Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanan 18 yaşındaki Shamara Sharmin Shaphi ise 24 yaşındaki ağabeyi Mohammad Sajidullah Galib’in Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gıda Mühendisliği 3. sınıfı okuduğunu, onun başarısı üzerine 2 kız kardeş olarak müracaatta bulunduklarını aktardı. Eğitim konusunda Türkiye’nin başarısını duydukları için burada okumaya karar verdiklerini dile getiren Shaphi, “Türkiye her konuda çok iyi. En büyük hedefimiz buradan aldığımız en iyi eğitimle ülkemize dönüp, kendi halkımıza hizmet etmek. Aldığımız eğitimin aynısını kendi insanlarımıza da öğretmek istiyoruz” dedi.
22
27 Nisan 2021
T ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
rkısh NEWS PRESS
P
eygamber Efendimiz (sav) ticari hayatın temel prensiplerini ortaya koymuş, ticaret konusundaki tavsiyelerini açık ve net olarak beyan etmiş, helal kazanca giden yolu ve prensiplerini şöyle açıklamıştır: “Hakîm b. Hizâm’dan nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) buyurdu ki; “Alışveriş yapanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sürece alışverişi kabul edip etmeme konusunda serbesttirler. Eğer dürüst davranırlar ve malın kusurunu açıkça söylerlerse, alışverişleri bereketlenir. Fakat kusuru gizler ve yalan söylerlerse, yaptıkları alışverişin bereketi gider.” (Ebû Dâvûd) “Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav)’den ticaret adabı: “...Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın ve müşteri kızıştırmayın!..” (Müslim) “Yine Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav)’den fırsatçılara uyarı: “Şehir dışından mal getirenleri (pazara gelmeden) yolda karşılamayın. Kim bu şekilde yolda karşılayarak (ucuza) bir şey satın alırsa, mal sahibi pazara gelince piyasayı öğrenince alışverişi bozma veya kabul etme konusunda serbesttir.” (İbn Mâce, Nesâî) “Ukbe b. Âmir’in işittiğine göre, Resûlullah (sav)’den ayıplı mal vurgusu: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Kusurunu açıkça söylemeden, bir Müslüman’ın diğerine herhangi bir ayıplı malı satması helâl değildir.” (İbn Mâce) Ebû Hüreyre anlatıyor: “Resûlullah (sav) Medine pazarında dolaşırken bir buğday yığınının yanına geldi. Elini o yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu ıslaklık nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Bizi aldatan, bizden değildir.” (Müslim) “İsmâil b. Ubeyd b. Rifâa’nın dedesi Rifâa b. Râfi, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte namazgâha gitmişti. Hz. Peygamber insanların alışveriş yaptıklarını gördü ve “Ey tüccar topluluğu!” diye seslendi. Onlar da başlarını kaldırıp gözlerini Resûlullah’a çevirdiler. Resûlullah şöyle buyurdu: “Allah’tan sakınan, iyilik yapan ve dürüst davrananlar hâriç, tüccarlar kıyamet günü günahkârlar olarak diriltileceklerdir.” (Tirmizî) “Câbir b. Abdullah’ın (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Tarttığınızda fazlasıyla (tartarak)
verin.” (İbn Mâce) “Yine Câbir b. Abdullah’tan (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Satarken, satın alırken, alacağını talep ederken hoşgörülü davranıp kolaylık gösteren kimseye Allah rahmetiyle muamele eylesin.” (Buhârî) “Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav), aldatma/aldanma (riski) olan alışverişi yasakladı”. (Ebû Dâvûd) “Enes b. Mâlik’ten nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) “Ortaya çıkıncaya kadar meyveleri, olgunlaşma belirtileri görülünceye kadar yaş üzümü, taneleri sertleşip kuvvetleninceye kadar tahıl ürünlerini satmayı yasakladı. (İbn Mâce, Ebû Dâvûd) *** KALPLERIMIZI EĞRILTME Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu en bol olan yalnız sensin. (Âl-i İmrân Suresi-8) Tefsir Bu ayette mü’minlerin içtenlikle yakarışlarına değinilmekte ve hidayete erişebilmenin de hidayette kalmanın da Allah’ın lutfuyla olduğuna inanmak gerektiğine işaret edilmektedir. Bazı müfessirlere göre yüce Allah burada hak yol üzere kalabilmek için müminlerin nasıl dua etmeleri gerektiğini öğretmektedir. İmana da küfre de yönelmeye elverişli olan kalbin bunlardan birine yönelişi bunu meydana getiren bir sebep ve iradeye bağlıdır. Ehl-i Sünnet’e göre, dünya hayatında bir sınav içinde bulunan kulun cüz’î iradesini hangi yönde kullandığı onun sorumluluğu açısından önem taşımakla beraber, sonuçları yaratan küllî iradenin yüce Allah’a ait olduğu unutulmamalıdır. Şayet bu noktada ilâhî lutuf göz önüne alınmayıp kulun her sonucu kendi iradesiyle meydana getirebileceği kabul edilirse kulluğun ve Allah’a yalvarmanın anlamı kalmaz, her insan hidayeti kendisinin güvence altına alabileceği bir pâye olarak görmeye başlar. Bu sebeple âyeti kerîmede hidayetin yüce Allah’tan geldiğine dikkat çekilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber’in, “Ey kalplere yön veren Allahım! Kalbimi senin dinin üzere sabit kıl!” şeklinde dua ettiği ve ardından bu âyeti (8. âyet) okuduğu rivayet edilmiştir (Tirmizî, İbn Mâce). Yine âyetten anlaşıldığına göre gerçek mânada kulluk, sadece Allah’ın buyruklarını yapıp yasaklarından kaçınmaktan yani şeklî bir görevden ibaret olmayıp kişinin her an Allah’ın lutfuna muhtaç bulunduğunun bilincinde olması ve vazifelerini bu bilinç içinde yerine getirmesidir. Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 505-506 > NAHIT TOP
DIYANET&KÜLTÜR
Vahyin Dilinden “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana babamı ve inananları bağışla.” . İBRAHIM SURESI 41 “Onlar namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.” . LOKMAN 2-3
Helal kazanç prensipleri
.
Allah Rasulünden “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” . TIRMIZI “Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ilişkilerini sürdürsün!” . MÜSLIM
KÜRESEL SALGIN HAYATIN HER ALANINI DEĞİŞTİRDİ
‘Alo Fetva’ hattına Kovid-19 soruları
R
amazan ayında Erzurum Müftülüğüne bağlı “Alo Fetva” hattını arayanlar, dini konuların yanı sıra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve aşısına ilişkin merak ettikleri sorulara da yanıt arıyor. İl Müftüsü Şahin Yıldırım, Diyanet işleri Başkanlığının bu yılki temasının “şifa ayı ramazan” olduğunu söyledi. 190 numaralı “Alo Fetva” hattını arayan vatandaşların karşısına iki seçenek çıktığını, erkeklerin erkek fetva, kadınların da kadın fetva hattındaki uzman görevlilere bağlanabildiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: EN ÇOK AŞIYI SORUYORLAR “Arkadaşlarımız saat 22.00’ye kadar telefonla gelen sorulara bakabilmektedir. Fetva hattımıza günlük ortalama 80 ila 100 arası soru geliyor. Bu soruların ana konuları inanç, ibadet ve ahlak konuları, günlük yaşama ve aileye dair konulardır. Koronavirüs süreci dolayısıyla zaman zaman hastalıklarla alakalı sorular da gelmektedir. Şu an aşı dönemi olduğu için ramazan ayında yapılacak aşıların orucu bozup bozmayacağı yönünde sorular gelmektedir. Bizler vatandaşlarımızı, bu aşıların Din İşleri Yüksek Kurulumuzun açıklamış olduğu fetvaya göre orucu bozmayacağı yönünde bilgilendirmekteyiz. Ancak oruçluyken aşı olmak bir zorunluluk değil tercihtir. Kardeşlerimizin, eğer aşının orucu bozacağı noktasında kanaat, şüphe ve tereddütleri olursa iftardan sonra da aşılarını olabilirler.” Yıldırım, Alo Fetva hattına ekonomi, faiz, zekat ve fitreyle alakalı sorular da geldiğini aktardı. TEDBİR, KUL HAKKIDIR Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamanın kul hakkına girmek olduğu-
Nerede bir mazlum Türkiye orada!..
nun altını çizen Yıldırım, bu konuyu camilerde sıklıkla cemaate hatırlattıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Bilmediğimiz görmediğimiz bir virüsle karşı karşıya kaldığımız için, bir başkasının hakkına geçmemek adına, halkımızdan kurallara uyup dikkatli olmalarını istiyoruz. Devletimizin almış olduğu tedbirler var. Bu tedbirlere bütün halkımızın uyması gerektiği tavsiye ediliyor, bizler de o tavsiyelere uyuyoruz. Kardeşlerimiz, bu tavsiyelerin arasında, eğer ki sağlığına zarar verecekse cuma namazına gitmeme tercihinde bulunabilir. Burada öncelikli önemli olan, kişinin sağlığıdır.” TÜRKİYE İÇİN NET DEĞİL Yıldırım, sokağa çıkma yasağının olmadığı vakitlerde camilere gelecek cemaat için her türlü hazırlığı yaptıklarını kaydederek, maske, mesafe ve temizlik hususuna dikkat edip vatandaşlara din hizmetini en iyi şekilde sunmaya devam ettiklerini söyledi. Bayram namazıyla ilgili henüz bir karar olmadığını belirten Yıldırım, yetkililerin aldıkları karara göre hareket edeceklerini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde Türkiye Diyanet Vakfınca (TDV) yürütülen “Beklenen Sensin Projesi” kapsamında bağışlarla hazırlanan yardım kolileri, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Afrika ülkesi Ruanda’da da ramazan boyunca ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Sevinçle karşılanan TDV yetkilileri Afrikalı Müslümanlara gıda paketlerini dağıttı. Vakfın çalışmaları ramazan boyunca devam edecek. TDV Yurt Dışı Hayri Hizmetler Uzmanı İlyas Bulut, “insanlar Türkiye’yi çok seviyorlar. Türkiye’nin dünyadaki Müslümanlar ve mazlum halk için yaptıklarını biliyorlar. Dünyada bizim millet gibi yok, diyebiliriz çünkü nerede bir mazlum varsa Türkiye orada.”
.
YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne
A
T
rkısh NEWS PRESS
27 Nisan 2021
23
İÇ ANADOLU’NUN YÖRESEL LEZZETI IFTAR SOFRALARINI SÜSLÜYOR
Sabır aşı: Testi Kebabı Kuzu etinden yapılan testi kebabı; yapılışı, pişirilmesi, sunumu ve damak çatlatan lezzetiyle ramazan ayında sofraların vazgeçilmezi... Ustalar, “Testi kebabı farklıdır, sulu olan tek kebaptır. O yüzden misafirlerimizin bunu tatmasını istiyoruz” diyor.
anadolu her yöresiyle ayrı bir renk ayrı bir tat... Bu hafta da İç Anadolu Bölgemizin tam da ortasında yer Yozgat’tayız. Kovid-19 salgını tedbirleri nedeniyle pakette servis edilen Yozgat’ın yöresel lezzetlerinden testi kebabı, iftarda da tercih ediliyor. ET VE SEBZENİN BULUŞMASI Kuzu etinden yapılan testi kebabı, yapılışı, pişirilmesi, sunumu ve damak çatlatan lezzetiyle ramazan ayında iftar sofralarını süslüyor. Domates, biber, kuru soğan ve çeşitli baharatla harmanlanan kuzu eti, özenle testilere konuluyor. Tereyağı ve defneyaprağı ilave edildikten sonra testinin ağzı kapatılarak kebap pişirilmeye hazır hale getiriliyor. TAM 2.5 SAATTE PİŞİYOR Meşe kömürüyle yakılan ateşte 2,5 saat kalan testi kırıldıktan sonra kebap servis ediliyor. Yozgat Kahveciler ve Lokantacılar Odası Başkanı
Eyüp Coşgun, testi kebabının Yozgat’ın yöresel bir markası olduğunu söyledi. Testi kebabının düğünlerde, bayramlarda, merasimlerde ve özel günlerde dışarıdan gelen misafirlere de sunulan bir lezzet olduğunu belirten Coşgun, şunları anlattı:
HER EVDE KEBAP KEYFİ “Testi kebabı, lezzetini topraktan alır çünkü topraktan yapılmış testi içerisinde pişirilir. Testi kebabını evlerinde hazırlayıp fırınlarda pişirenler de olur. Bazıları evlerinin bahçesinde pişirir. Ramazan geldi mi Yozgat’ta hemen hemen her
evde testi kebabı yapılır.” SULU OLAN TEK KEBAPTIR Eyüp Coşgun, testi kebabını kırılmasının, sunumunun şölen şeklinde olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Yozgat’a gelen misafirlerimiz kesinlikle testi kebabını tatsınlar. Testi kebabı farklıdır, sulu olan tek kebaptır. O yüzden dışarıdan gelen misafirlerimizin bunu tatmasını istiyoruz. Pandemi sonrası tüm restoranlarda testi kebabımız her zaman hazır olacaktır.” KEKİK KOKAN ETLER Kentte 20 yıldır kebap hazırlayan Sinan Tokat da testi kebabının Yozgat’ın önemli lezzetleri arasında yer aldığını aktardı. Yozgat’ın kekik kokan yaylalarında yetişen kuzuların etinden yapılan testi kebabının ramazanda yoğun talep gördüğünü anlatan Tokat, şunları ifade etti: “Önceleri daha yoğundu ancak pandemiden dolayı evlere paket servisi yapıyoruz. Şu an yine iyi, daha iyi olacağını bekliyoruz. Sipariş üzerine kaç kişilik testi kebabı istiyorlarsa hazırlayıp evlerine gönderiyoruz. Siparişlerin 2,5 saat önce bildirilmesi gerekiyor.”
Sydney’de Bir Lezzet Şatosu 2011 yılında Sydney’e geldim... 25 yıllık hospitality tecrübemle Sydney’de yepyeni bir konsept açtık... Kendim işlettiğim restorantın Şefiyim... Her daim işimin başında sizlere hizmet vermekteyim... Titiz, sağlıklı ve temiz bir hizmet önceliğimizdir... Tüm misafir ve dostlarımızı bekliyoruz... ŞEF RAŞIT CEYHAN
3 City Road Camperdown 2050 The Gardeners Grill Restaurant (02) 8057 3556 thegardenersgrill @thegardenersgrill www.thegardenersgrill.com
24
T
27 Nisan 2021
Teorem
Elçilik
Yüzey
Kıyı
Küçük bahçe köşkü
Afrika'da bir şehir
Güzel, hoş
Bir ünlem
Adale
rkısh NEWS PRESS Tanıtım levhası Baryum'un remzi
BULMACA
Eder Vurmalı bir çalgı
Fındık, fıstık çekirdek
Beyaz Ziyan
Bir tür tatlı
Maçta hile
Musibet Literatür
Sapkınlık
Yunanistan'ın başkenti
Arslan (a)
Büyük tepsi
Bir denizci terimi Küçük hamur topları
Müzikte dur işareti
Üzüntü elem
Bir nota
Bir nota
Güven
Mezar
Çelişki
6
İntizam Boru sesi
Merhem yağı
Metal iplik Üstünlüksağlama
5
Kabul etmeme Fizik, kimya ilimleri E.Mısır'da bir put Lutesyum'un remzi
Yağsız peynir
Çatı örtüsü
Büyü
Boyut Bulgar parası
2
Kabiliyet
Halen
Ağzına kadar dolu Meyve kurusu
Itırlı bir bitki
Kışın yağar
Huzur, ferah
Mitoloji
Saçsız
1
Çamaşır ovalama
Zihin
Bir kadın adı
Alakok
Bir macun türü
Bir kıta
Bir kavim
Arkadaş topluluğu
Piknik alanı
Galyum'un remzi
Bayan katip Kalp ile görme
Hesap ilmi
İst. bir semt
Köylü yardımlaşması
Nisbi, rölatif Alkolle müc. merkezi İkinci derecede Mısır'da bir nehir
Matlup Hayret ifadesi Mısır'ın simgesi yapı
Bir ülke
7
Devlete ait Ten
Eski bir vergi
3
Alaşım
Bir sebze Yörük çadırı
İridyum'un remzi Berilyum'un remzi Bir kadın adı
Bez torba Aksine, zıddına Hz. Peyg. annesi
Felçli Avuç içi
Barınma
Hoş koku
Mahkeme bitiş kağıdı
Bir ilçemiz
Bir masal kahramanı
Ekmek yemeği 4
8
Bir tür şeker
Konuk
Tir
Pilotlara sunulan bülten
Yeni (İng.)
Rutubet
Bir ülke Lityum'un remzi Peygamberlik
Ayak (f)
Eski bir devlet
İsa (a.s.) inananlar Oysa
Bir gölümüz
Bir bomba
Bezelye Yapma
Bir makam
Yatık harf
Baba, ata
Nikel'in remzi
Bir peygamber
Bulaşıcı
Nida eden
Astrolon
Hayvan (İng.)
Kepenk
Sabancı'nın remzi
Eski olmayan
Endüstri
Şehir meydanı (Yunanca) Erzak saklanan mutfak
Galyum'un remzi Atom Enerjisi Kurumumuz
10
Etek (F)
Bir makam Bizmut'un remzi
Tütün rengi
Kanunlarla ilgili
Yanardağ ağzı
Kırmızı
Eski devirlere ait K.Kerim'de bir sûre Birinci
Bütünüyle Titreme
Bağışlama
Ünlü bir divan şairimiz Arının yaptığı
13
Ruh dünyamız
Berilyum'un remzi Mayın tarlası katırları
Yılan İngiltere ve Fransa'yı ayıran deniz Bebek dilinde gezme Yüz
Bir ilçemiz
Yankı Hane
Ufuklar (a)
Herkes
Danışma meclisi
Ur, kitle
Ödenti
Arzu
Uzun değnek
Bir hitap şekli
Köpek
Yabancı
Gaye
ŞİFRE SÖZCÜK
Kamu İktisadi Teşebbüsü Temkinli davranma
Hastalığın iyileşme dönemi Takınılan şeyler
Uyarı
Ünlü bir halk şairimiz
Dağınık, perişan
Bir sayı
Yön
Uykusu hafif Itırlı bir bitki
Büyük anne
Bir atımlık barut
Favori
Derman
Bizmut'un remzi
12
Bir dağ silsilesi Hindistan'da bir kast
Sayı boncuğu
Verimsiz, sonuçsuz
Gökyüzü
Çıplak
İlkel, cahil
Emeller (a)
Aslında olmayan
K.Kerim'de bir sûre Bir elementin en küçük parçası
Bir geyik cinsi
Damla
Pişmiş yemek
Bayan omuz atkısı Sütten elde edilen madde 11
Sözcük
Namus
Gelirler
Tantal'ın remzi Dost, erkek arkadaş
Bir Türkmen top.
15
Manyetik rezonans
Pişmiş yemek
Karşı
9
İyot'un remzi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
14
T
SPOR
rkısh NEWS PRESS
25
27 Nisan 2021
AVCI GEÇİT VERMİYOR
2 0
Trabzonspor bu kez yendi!
DOSTLUK KAZANDI
A
S
nzak Günü münasebetiyle Türkiye Ragbi Lig takımımız (TRL) ve Avustralya Ordusu Ragbi takımı (ADF) arasında Sydney’de güzel bir dostluk maçı yapıldı. Sydney Başkonsolosumuz Ali Sevim, maç öncesi sahaya inerek her iki takımın oyuncularına başarılar diledi. Maç sonunda ise kupa ve madalyalarını takdim etti. ATALARINI ANDILAR Türkiye ve Avustralya arasındaki Çanakkale Savaşları’ndan gelen özel tarihi bağları pekiştirmesi bakımından anlamlı bir maç oldu. Anzak Günü dostluk maçı öncesinde Türkiye Ragbi Lig takımımız, Avustralya Ordusu Ragbi takımıyla birlikte Sydney Hyde Park’taki Anzak Anıtı’nda bir araya geldi. Ardından hep birlikte Hyde Park’taki Atatürk Anıtı’nı ziyaret ettiler. Maçın sonucu ise; Avustralya Ordusu Ragbi: 46 Türkiye Ragbi Lig takımımız (TRL): 0 > HABER: DAVUT KILIÇ / FOTOĞRAFLAR: RECEP AĞAR
1 0
Fener’den kusursuz takip S üper Lig’in 37. haftasında konuk ettiği Kasımpaşa’yı 32 yenen Fenerbahçe, zirve yarışında 3 puanı hanesine yazdırdı.Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmaya iyi başlayan Fenerbahçe, 15. dakikada Valencia’nın kafa golüyle 10 öne geçti. Müsabakanın 21. dakikasında kaleci Harun Tekin’in büyük hatasında Hajradinovic’in golüne engel olamayan sarılacivertli ekip, 40. dakikada Attila Szalai’yle yeniden öne geçti, 45+1. dakikada ise Valencia’nın penaltıdan kaydettiği golle soyunma odasına 3-1 üstün gitti. KASIMPAŞA YETİŞEMEDİ Maçın 81. dakikasında Kasımpaşa, Florent Hadergjonaj’ın penaltıdan attığı golle farkı 1’e indirdi: 3-2. Kalan bölümde skor üstünlüğünü sürdüren Fenerbahçe, sahadan 3-2 galip ayrıldı ve zirve takibine devam etti. Fenerbahçe,
ahasında Fatih Karagümrük’ü Djaniny’ın golleriyle 2-0 yenen Trabzonspor, teknik direktör Abdullah Avcı yönetiminde rakiplerine kolay kolay geçit vermedi. Ligin ilk 7 haftasında 1 galibiyet, 2 beraberlik, 4 mağlubiyet almasının ardından İngiliz çalıştırıcı Eddie Newton ile yollarını ayıran bordo-mavililer, Futbolcu İzleme Komitesi Başkanı İhsan Derelioğlu ile çıktığı 1 maçta berabere kaldı. Trabzonspor, ilk 8 haftalık dönemde 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 mağlubiyetle ligde 6 puanla 17. sırada yer aldı. Ligin ilk 8 haftasında 4 mağlubiyet yaşayan Karadeniz ekibi, Abdullah Avcı yönetimindeki 28 karşılaşmada ise sadece 3 kez sahadan yenilgi ile ayrıldı. 16 karşılaşmayı kazanan bordo-mavili takım, 9 kez de beraberlik elde etti. 28 maçta 57 puan toplayan bordo-mavililer, 36 maç sonunda 63 puanla ligde 4. sırada kendine yer buldu. CİMBOM İDDİASINI SÜRDÜRDÜ Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray, deplasmanda Antalyaspor’u 1-0 yendi. Zor da olsa kazanmasını bilen Cimbom zirve iddasını devam ettirdi. Maçın golü Dk. 77’de Mustafa Muhammed’den gelirken; Dk. Antalyaspor’dan Podolski Dk. 59’da, Podolski ise maç bitiminde kırmızı kart aldı.
aldığı bu galibiyetle puanını 72’ye yükselterek lider Beşiktaş’la arasındaki puan farkını 3’e indirdi. VALENCIA 9 GOLE ULAŞTI Fenerbahçe’nin Ekvadorlu forveti Enner Valencia, ligde 9 gole ulaştı. Sarı-lacivertlilere sezon başında transfer olan ve ligin büyük bölümünde sağ açıkta görev yapan Valencia, son haftalarda forvette görev yapmaya başladı. Kanatta
3 2
oynadığı dönemde de takımına golleriyle katkı veren Valencia, son haftalarda santrforda üst üste goller bulmayı başardı. Kasımpaşa karşısında takımına 2 golle katkı sağlayan 31 yaşındaki hücumcu, Gaziantep ve Yeni Malatyaspor müsabakalarında da fileleri havalandırmıştı. Enner Valencia, attığı 2 golle gol sayısını 9’a çıkardı. EMRE IYI BAŞLADI Fenerbahçe Futbol A Takım Direktörü Emre Belözoğlu, teknik adamlık kariyerine iyi bir başlangıç yaptı. 40 yaşındaki çalıştırıcı, 2015 yılından sonra Fenerbahçe’nin başında en iyi başlangıç yapan teknik adam oldu. Sarı-lacivertli ekip, Belözoğlu yönetiminde çıktığı 5 maçta 4 galibiyet ve 1 beraberlik yaşadı. Emre’den önce aynı rakama 2015 yılında Portekizli teknik adam Vitor Pereira ulaşmıştı.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Dahice Kazaya uğrayan
K Hayırlar Asker kaçağı
F Uçurum Topluluk
K Nefislik hali Kabul etmeme
R
D A H İ Y A N E
Masraflar İncelik, kibarlık
Z A R A F E T
Cet
B K
A T A
Rezil olma (argo)
İz, işaret
Boşama
P
Bir erkek adı Espri
H
İ R O N İ
Bir orman ağacı
Karışık renkli
Ç
A L
Bir bitki Bir at cinsi
D Odun baltası Edebi bir tür
Parlak renk Dergi yazısı
M A C B A B
Kuru olmayan Bir ilçemiz
H
8
İlaç
1
Çok konuşan 3
Pulculuk Bir balık türü
K A N A Z A L A D A N İ M D A R E R O M O K A R U A C A K A Y K I M A M E
İtalya'nın başkenti
Bir çiftçi aleti
Su
Ağuş
2
Bir hayvan
7
Saç tüyü
Bir mastar eki
K Ekmek
Arkadaş topluluğu
Berilyum'un remzi
Altın (F)
Ender rastlanan
M A Mat. bir sayı
Kötü, fena
Mezbaha
Bir ilçemiz
Bir cins iri at
M A Z S E A R R İ L F A F
Radyum'un remzi
R A
Favori Törpü
E Y E
Bir yar. fiil (İng.)
Genişlik Ünlü bir destanımız 9
A R E
Ünlü Kırgız destanı
Halen
A N A S
L A N
Sıtma ilacı Neşeli
Ş E N
E M U S K İ T A A E M R
Bir balık cinsi Allah (cc) boyun eğme
Ünlü bir hocamız
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir rüzgar çeşidi
Kışın yağar
Edebi bir sanat
K Gece kuşu
K Türk malı Rehin
T U T U
D E N İ Verimsizlik, sonuçsuzluk İlham
E S İ N
Kesin Rusça evet
D A Bir ünlem
A
N E T Alış veriş Bir petrol ülkesi
E L
K A T A
A
R
Uzun değnek Bir göz rengi
Ayak (f)
P A
Gemici ipi Muteber kişi (F)
H A T İ C A M E S A M A T E L
Halk
Çorba kabı
Aşikâre Tesbih başlığı
Bütünüyle
Yüce
Bir cins yumuşak toprak
Bobin
Uzaklık işareti
A
A
Kan pıhtısı
H A L A T
Göğüs Bir çoğul eki
L E R Tantal'ın remzi
T A
K İ
Eski devirlere ait
L
A
S İ N E
Bir kadın adı Kirişli bir çalgı
Ş U
Bir işaret zamiri
Güven
İhsan, lütûf Arıtım İşte
Mağara
Akdeniz bitki top.
Ter, buhar
Çalım, caka Vazife
K
Ş
Bir İngiliz para birimi
İ
Atama Söz
L A F Sodyum'un remzi Nikel'in remzi
N İ Yörük çadırı Duyurular
Geç kalma (İng.)
T L A M A Y E T İ N E N A K İ I R O B A Menkıbeler
İsteme, dileme
Bir bağlaç Nağme, ahenk Tasdik
İ N D L A L E E S A M İ İ N A B E D N A A Z E T S E O M K L S A N İ A S A B İ A K A L A İ P L A T A B A Y E A N İ A H U A H İ R E T
İsimler (a)
K A V A L A
L
Elbise
5
Bir çiçek
Bir kadın adı
Öncesi olmayan
Tövbe edip Hakk'a yönelme Canlıların şifresi
Yetmeyen
Selenyum'un remzi
Ten
Fizikte bir kanun
Toptan
Bir kadın adı
Uykusu hafif
Sinirli
Oburlar (a)
İkinci derecede Filistinli çocukların silahı
6
Dinsiz
Bir cins pamuk
E K E L E
Sicim
Bir put
Bir olumsuzluk eki
Uzun bol bayan dış giysisi Birden
Arzlar, yerler
Öbür dünya
Benlik
E N A N A İ N Y A E T M E M R A L L
Cami çevresindeki mezarlık Devlete ait Valide
Ceylan
Eserler (a)
Fiiller
4
Balkanlarda bir şehir
Vedia
S U N A
L İ İ T R İ N A M A M E R A A F A T İ K A Yüceltme
Derviş selamı
Mekke'de şeytan taşlanan yer
Kahramanlıkla ilgili
U K H B A A S E N A M E L İ Y E A L L A T S E A R A İ E Y A R B A A Y N A N R A B A N A A İ L E B O Ğ L U
Dişi kurt
Bayan özel gece elbisesi
Belli bir gayeyle iş yap.
Ağırlık, sorumluluk Bir harfin okunuşu
Oysa
Yemin
Bön, aptal
Olumsuzluk edatı (F)
Bir peygamber
Bir soru şekli
Devletin fiyat tesbiti
Zevce
10
Kamer
İsyan eden
Pişmiş yemek
Tekerlekli vasıta
Beddua
Bir hayvan
Baston
Vücudun bir kısmı
Paylama Bir kadın adı Altın ve gümüşün ederi
Bir tür sepet
Bir sayı
Bir bilgisayar programı
İnce, kibar
Mahşer yeri
Bir hitap şekli
Baryum'un remzi
Avuç içi
Itırlı bir bitki Üzüm bahçesi
Ünlü bir divan şairimiz Lutesyum'un remzi
Anne, baba ve çocuklar
Fasıla
S U L T A N A H M E T 1
2
3
4
5
6
7
Ana
Bir süsleme sanatı Ulaşan, kavuşan
Namus
Kavmi necip
8
9
10
11
Bir gezegen
Yapma
Bilmişlik taslayan
Demirin remzi Devam etme
İhtiyar
H P F A M İ R E Z İ R E A İ N V E B R A S A İ E E N A Y N N E M A N E T U A Ş A S A R A S A H H A T İ
Yok olma
Bir kadın adı
A Z İ Duman kiri
İ S Neden, niçin Çay (İng.)
T E A Bir ilçemiz
A
L A K Ölümlü
A R İ T
F A T N E İ K Bir
11
Bir ilçemiz
Yerine getirme
B O R
İ F A
26
27 Nisan 2021
T
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
rkısh NEWS PRESS
K İBRETLİ ER L HIKÂYE
SPOR
KIYMETINI BILMEDIĞIMIZ BABALARIMIZ
Y
ERİ
SİL AFC’NİN DİŞİ MES
Kızlar 3’te 3 yaptı A FC Bayan Futbol Takımından ve Genç 16 Yaş Kız Futbol Takımımızdan büyük başarı... Cuma Akşamı Cuma akşamı Bayanlar ve Genç Kızlarımızın maçları vardı. Maçlar pazar günüydü ama Anzak Günü Tatilinden dolayı cumaya alındılar. Bizim için de iyi oldu. Auburn FC All Age Ladies Ponds’a karşı oynadılar ve maçı 2-0 kazandılar. Gerçi skor daha farklı olabilirdi, saydığım en az üç top direkten döndü. 3 maçta 3 yaptılar, çok iyi gidiyorlar. Bravo kızlar! İnşallah böyle devam eder. İşte diğer sonuçlar... - AFC 30 Yaş Üstü Bayanlar, Michinbury FC’ye 2-1 yenildiler. - AFC 16 Yaş Altı Genç Kızlar, Greystanes FC’ye karşı 1-1 berabere kaldılar. - AFC 14 Yaş Altı Genç Kızlar, Parklea SFC’ye 6-2 yenildiler. Cumartesi Günü Havanın çok güzel ve güneşli olduğu bir günde AFC taraftarları zevkle maç izleme şansı buldular. AFC Alt Yapı Minik sporcularımız neşeli anlar yaşadılar. İşte maçlar:
- AFC U12 Yaş Takımımız, Guildford McCredie’ye 1-0 yenildi. - AFC U13 Yaş Takımımız, Regents Park’ı 7-3 yendi. - AFC 14 Yaş Takımımız, Rydalmere FC’ye 3-2 yenildi. İPTAL VE 20-0’LIK MAÇ! - AFC 15 Yaş Takımımız, Wentworthville’ı 20-0 yendi.
Evet yanlış duymadınız 20 gol! - AFC All Age Mens, Pendle Hill Black Takımını 9-0 yendi. - AFC 35 Yaş Üstü Takımımız, Holroyd Rangers’e karşı 2-1 önde iken hakem maçı iptal etti. Bakalım hakem raporunda ne çıkacak. Bizim oyuncular bir şey yapmadı, hayırlısı... - AFC 45 Yaş Üstü derbisi vardı. Başkan Sebahattin Taş’ın 45 Takımı ile Cem Birben’in 45 Yas Üstü Takımı karşı karşıya geldiler. Cem’in takımı iki senedir Şampiyon. Maçı güzel götürüyorlardı, Mevlüt’ün kornerden şahane vurusu ile Bekir’in havalanıp kafa gölü süperdi gerçekten. Tam maç böyle sonuçlanacak derken bitime birkaç dakika kala Başkanın takımından Rıza Albayır sahneye çıktı ve 1-1’lik beraberliği sağladı. Yine kazanan AFC oldu! Vahit Orker’in 45 Yaş Üstü Takımının maçı yoktu bu hafta. AFC 45 Yaş Üstü, ligde 3 takımla mücadele ediyor. Bu haftalık da bu kadar. Sporla ve sağlıkla kalın.
Rıza Kayaalp10. kez Avrupa şampiyonu n Polonya’da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda milli sporcu Rıza Kayaalp, grekoromen stil 130 kiloda altın madalya elde etti. Başkent Varşova’da gerçekleştirilen şampiyonanın 6. gününde milli güreşçi, grekoromen stil 130 kilo finalinde Gürcü Iakobi Kajaia ile karşılaştı. Günün son müsabakasında Gürcü rakibini 3-1 mağlup eden Rıza, kariyerindeki 10. Avrupa şampiyonluğunu kazandı. En fazla Avrupa şampiyonluğuna ula-
şan Türk sporcu unvanının sahibi olan Rıza, rekorunu geliştirdi. Kariyerinde ayrıca 4 dünya şampiyonluğu ile olimpiyat ikinciliği ve üçüncülüğü bulunan milli güreşçi, Varşova’daki şampiyonada elemelerde Ukraynalı Oleksandr Chernetskyy, çeyrek finalde de Rumen Alin Alexuc’u sayı tuşuyla mağlup etmişti. Rıza, yarı finalde Alman Eduard Popp’u 5-0 öndeyken tuşla yenmiş ve Avrupa şampiyonalarında 11. kez finale yükselmişti.
aşlı bir baba, kuzu etinden yapılmış yaprak döneri çok severmiş… Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş. Babasının isteğini fark eden oğlu almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş... Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş. Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her seferinde üzerine dökmüş, yağı sakalına damlamış. Lokantadaki insanların bakışları da pürdikkat onların üzerindeymiş. Aşağılayıcı bakışlar, alaycı tavırlar, surat ekşitmelerle arada bir yaşlı babaya bakıyorlarmış. Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasının ağzına koymaya başlamış. Nihayet yemek bitmiş ve oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş, elini-yüzünü iyice yıkamış, üstünü-başını silip temizlemiş, saçını-sakalını düzeltip taramış, gözlüklerini silip gözüne takmış, ardından da koluna girip dışarı çıkarmış. Lokantada bulunanların hakaretamiz bakışları hâlâ onların üzerinde. Hiçbir bakışı umursamayan çocuğun ise yüzünde hep tebessüm varmış, babası çok sevdiği yemekten yiyip lezzet aldığı için… Yemek parasını ödeyip çıkıyorlardı ki, arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş: - Hey evlat, burada bir şey bıraktığını unutmadın mı? Az düşündükten sonra çocuk cevap vermiş: - Hayır, masada bir şey bıraktığımı sanmıyorum! Yaşlı amca: - Hayır evlat yanılıyorsun. Sen burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun... Şaşkınlık içinde: - Ne bırakmışım ki amca? - Sen burada her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun! Tam bir sessizlik hâkim olmuştu salona… Herkes yaptığından, düşündüğünden utanç duyuyordu. Unutmuşlardı bir an, her sıkıntıda babalarına sığındıklarını: - Baba! Şunu istiyorum. Bana şunu al. Şu okulda, şu üniversitede okumak istiyorum, şu kadar harç gerekiyor. Okul masrafları için şu kadar para lazım. Falan şehre gezmeye gitmek istiyorum, para ver. Doğum günümde bana ne aldın? Baba! Baba!… Ama bir defa olsun dememişlerdi sanki: - Yanımdasın ya baba, benim için her şeye değer ve yeter. Babam! Senin yanında olmak benim için bir dünyadır... Hep sahip olmak istediklerimizden söylenip durduk, yokluklarımızdan sitem edip şikâyetçi olduk. Ama belki de hiç sormadık ona: - Baba! Senin benden bir isteğin var mı? Çoğumuza sormuşlardır kesin çocukluğumuzda, “Anneni mi çok seviyorsun, babanı mı?” diye. İlk başta “Her ikisini” desek de az ısrar sonucu utanarak, sıkılarak kısık sesle “Annemi” diyorduk; buna rağmen baba içindeki acıyı bize hissettirmeden tebessüm ediyordu. Kim bilir, belki de herkesin yanında utanıyordu. Ama bir gün gelir de kayıp giderse elinden, aile fertlerinin güzel yaşaması için ne tür zahmetlere katlandığını işte o zaman anlarsın. Cennet ayaklarının altında olmasa da...
FIKRA
SPORT
TENNIS
GALLIPOLI YOUTH CUP 2021 IS FINALLY BACK
T
rkısh NEWS PRESS SELECTION
27
FOOTBALL
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
T
op junior players from Australia and New Zealand are competing at the Gallipoli Youth Cup, an ITF Junior Grade 3 tournament, on clay this week in Mornington. In its 13th edition, the Gallipoli Youth Cup is recognised as the world’s only international junior tennis tournament held in commemoration of the soldiers who lost their lives at Gallipoli. The tournament has a key focus on educating younger generations about the unique friendship that exists between Turkey, Australia and New Zealand. In total, the tournament will see up to 120 junior players compete across qualifying and the main draw. First held in 2008, the Gallipoli Youth Cup initiative was co-founded by Umit Oraloglu and 1987 Wimbledon Champion and tournament ambassador Pat Cash, in partnership with Tennis Australia. “We’re proud to announce that after 13 years, junior tennis players continue to commemorate the values inherited by the ANZACs and Turkish soldiers of the Gallipoli campaign. The GYC remains the only global youth commemorative initiative within the tennis world today,” said Umit Oraloglu, Gallipoli Youth Cup founder. The tournament highlights the value that tennis can play in integrating education through competitive
27 April 2021
Burak leads Lille comeback to reclaim Ligue 1 top spot
opportunities, and overlay important values of camaraderie, respect and cultural awareness, and also play a vital role in providing competitive opportunities for our junior players.” Ambassador for the Republic of Turkey and GYC Patron Korhan Karakoc said, “The Gallipoli Youth Cup is a great initiative between Turkey and Australia, two countries sharing the pride of setting an example on how to forge a unique friendship out of a painful war. Sport is a wonderful way of furthering friendships. In this sense, the Gallipoli Youth Cup has been successfully serving the goal of uniting youth, promoting peace and brotherhood and enhancing harmony.” “We are proud to say that after three
years of continued support of this great initiative, the Gallipoli Youth Cup continues to make a positive impact across communities and importantly to its most valued beneficiary - youth,” added PRO IT CEO Bekir Kilic. Tournament winners will receive an ANZAC themed figurine containing authentic sand from Gallipoli. These items have been kindly donated by Military Shop, the official suppliers of the Gallipoli Youth Cup. Turkish Media would like this chance to thank Umit Oraloglu for all the news and info he has supplied and congratulate him and his team for this ongoing fantastic achievement. For all the players involved wishing you all a fantastic tournament and good luck.
n Lille’s Turkish striker Burak Yılmaz scored twice and assisted another goal on Sunday to help his team win 3-2 against title rival Lyon and reclaim the Ligue 1’s top spot from defending champion Paris SaintGermain. The visitors trailed by two goals shortly before half-time, but the 35-year-old Turkish forward inspired an unlikely fightback to send Lille one point clear of PSG with four matches remaining. “Scoring just before the half time gave us a lot of confidence, we knew we could go all the way,” Lille’s other goalscorer Jonathan David told Canal Plus. “We will celebrate, then focus on the next match. These are victories which prove to us that we can go to the end.” Lyon assistant coach Claude Fichaux said: “The scenario and the result are terrible. We arrived in the dressing room downcast.”
SÜPER LiG PUAN DURUMU
Başiktaiş zirvey dı a m r ı t p a k
3-1
BU KEZ AFFETMEDI
Geçen haftalardaki hatalarından ders alan Beşiktaş, bu kez kazanmasını bildi. Siyah-beyazlı ekip, konuk ettiği Kayserispor’u 3-1 yenerek liderliğini sürdürdü.
S
üper Lig’in 37. haftasında konuk ettiği Kayserispor’u 3-1 yenerek liderliğini sürdüren Beşiktaş, iki hafta aranın ardından kazandı. Siyah-beyazlı ekip; Welinton Souza, Atiba Hutchinson, Cyle Larin, Vincent Aboubakar, Cenk Tosun, Ajdin Hasic ve Oğuzhan Özyakup’un çeşitli sebeplerle forma giyemediği maçta rakibini mağlup etmeyi başardı. MKE Ankaragücü ve Sivasspor maçlarından beraberlikle ayrılan Beşiktaş, Kayserispor karşısında aldığı galibiyetle puanını 75’e yükseltti. PENALTIYI KAÇIRMADILAR Ligin ilk yarısında oynanan Kayserispor maçının ardından 17 hafta boyunca penaltı kullanamayan ve Ankaragücü
karşılaşmasının ilk dakikasında kazandığı penaltıyı gole çeviremeyerek sahadan 2-2 beraberlikle ayrılan Beşiktaş, Kayserispor müsabakasının 4. dakikasında kazandığı penaltıyı gole çevirdi. Ljajic’in düşürülmesi sonrası kazanılan penaltıda topun başına geçen Rachid Ghezzal, mücadeledeki ilk golü kaydetti. N’KOUDOU KENDINI AFFETTIRDI Ankaragücü maçında penaltıdan yararlanamayan ve atış esnasındaki tavırlarıyla siyah-beyazlı taraftarların tepkisini çeken Georges-Kevin N’Koudou, Kayserispor karşılaşmasında attığı 2 golle siyah-beyazlı takımın galibiyetinde kritik bir rol oynadı. Rosier ve Necip Uysal ise Çaykur Rizespor maçında cezalı.
TAKIMLAR 1. Beşiktaş 2. Fenerbahçe 3. Galatasaray 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Hatayspor 7. Sivasspor 8. Gaziantep 9. Karagümrük 10. Göztepe 11. Konyaspor 12. Rizespor 13. Antalyaspor 14. Malatyaspor 15. Ankaragücü 16. Kasımpaşa 17. Başakşehir 18. Erzurum 19. Kayserispor 20. G.Birliği 21. Denizlispor
O G B M 35 23 6 6 35 22 6 7 35 21 6 8 36 17 12 7 36 16 8 12 35 15 9 11 35 12 16 7 35 13 12 10 35 13 11 11 35 12 11 12 35 10 12 13 35 10 12 13 36 9 15 12 35 9 13 13 35 10 8 17 36 9 10 17 35 9 10 16 36 9 10 17 35 8 11 16 35 9 8 18 35 6 10 19
A Y AV P 75 36 39 75 64 36 28 72 67 33 34 69 44 33 11 63 55 39 16 56 57 43 14 54 48 41 7 52 53 45 8 51 49 42 7 50 51 48 3 47 42 45 -3 42 45 56 -11 42 36 48 -12 42 42 47 -5 40 43 56 -13 38 39 54 -15 37 37 53 -16 37 39 60 -21 37 27 46 -19 35 36 61 -25 35 33 60 -27 28
37. HAFTA TOPLU SONUÇLAR - Gençlerbirliği-Rizespor: 2-1 - Konyaspor-Hatayspor: 0-0 - Trabzonspor-Karagümrük: 2-0 - Antalyaspor-Galatasaray: 0-1 - Denizlispor-Sivasspor: 1-1 - Beşiktaş-Kayserispor: 3-1 - Malatyaspor-Ankaragücü: 2-1 - Gaziantep-Erzurumspor: 2-3 - Başakşehir-Alanyaspor: 0-0 - Fenerbahçe-Kasımpaşa: 3-2 > BAY: Göztepe