5 minute read

Yeni Lisan: TOrkçe Tertipierin GOzeiiiOI

Next Article
TOrkçe ve Ilim

TOrkçe ve Ilim

EK : .Genç Kalemler Tahrir Heyeti• imzası ile yayımIaianan iki yazı.

YENİ LİSAN

Türkçe Terkipierin Güzelliği

Eski lisa.n klişeli bir lisan idi. Yeni lisa.n bu klişeleri kelimelere tah vii ettiği için tahlili bir lisan halini alacaktır. Arapça, Acemce kelimelerin yalnız Türkçe terkipler şeklinde kulla.nılma.sı bedaiı.ta. daha. muvafıktır. Türkçe terkipierin Arapça. Acemce terkiplerden daha. güzel olduğu aşağıda beş esas ile isbat olunabilir: ı 1 Arapça, Acemce kelimeler Türkçe terkipIere dahil olunca lisa.nımızın tecvidine ve bedaiı.tine ınuvafık telaffuz edilmek mecburiyatinde kalırlar. Halbuki Arapça., Acemce terkipiere girince o lisa.nla.ra. mahsus tecvidlere tlı.bi kalmaları za.ruridir: Adem-i ipüdai-ipüdai a.da.m, benefşe-i rengin-rengin menekşe misallerinden a.nla.şılaca&ı gibi. .. 2l Arapça, Acemce terkipler Türkçeye klişe halinde girerler. Bunların bazılarını biz, kendimiz ibdlı. etsek bile bir Arap, bir Acem süa.üyle ibdlı. etmiş oluruz. Bu klişeler uzun bir kelimeden başka. bir şey değildir. Böyle uzun kelimelerin bedaiı.te ne kadar muhalif olduğunu anlayan Almanlar onları hemen pa.rça.J.amışlardır. Millet-i Musliha müellifi.n.iıı bu hususta., uzun Almanca kelimelerin kısaltılması hususunda. pek büyük hizmeü olm.uştur kl. bahsiıniz.i. ta.a.yyün edeceğinden dolayı şimdilik tafsllinden vazgeçük. Türkçede bu yabancı uzun kellıneleri çıka-

159

rarak onlann yerine ya.lııız muhtaç old�uz unsurlari.D.l kabul etmek beda.A.Un şlclcletle isWzam ettl[rl meselelerclencllr. Meseltı., şlmcliye kadar -Osmanlı kavimleri• makamıncia ·Akvam-ı Osman.lyye• eleDilince aralanndaki kesre ıkı ke

limeyi •mürekkep bir kelime• y4.Dl kllşe hallne koyuyor. Tıpkı Fransızcacia müstamel (apriori, I'homo faber apostorortel kllşeleri gibi. 3l Bir çok Arapça, Acemce kllşeler varclır kl kullananlar bile çok kere onla.rı.n tahlili mAn4Ja...

rı.nı bllemezler; ibham çift kelimelerin :rnAiılLiarını yok etmiş, mahvetınıştir. ·DAber•, •clilı!l.rA.glbl... Bundan başka bir takım aclamlar, •itti

fak-ı ArA• izafet terkibincleki -rey'in cem'l olan ·Arlı. .yı •aras tın• mastanndan emr-i hazır ve bu münasebetle her Iki kelimenin hasıl et� ter

kibin bir -terkib-i vasıf· olduğ-unu zanneclerek kesreslz okuyorlar. Terkip hallnde olan uzun kelimelerin tahlili mtı.nAsı vazıh bir surette aı:ı.-· laşılmaz, müz'lç bir karanlık Içinele kalırsa lisanın beclaıltl kaybolur. Bunun içincllr ki avam •alAim-1 sema•yı •eleğlmsa.tıma• ve •fetih bü

lcncl•i •Yeclibölen•, •nüveycl-i fütuh•u •delik kütük• suretinele kanelisine göre miı.nlı.lı bir tarza sokmuştur. Ltsaı:ı.cla böyle mAnAsı karanlık kllşe

ler bulunmazsa avam tefsir için kelimeleri tahrife mecbur kalmaz ki, bu lılzıınclır. 4) Sıfatıarın ve muzafihlerln mevsuf ve muzaflarına. takaclclümü Türkçenin seUkası ve bedaAtl lktlzasından olduğu Için Arapça ve Acemce lzafet ve ıavslfler her şeyden evvel Türk zevkine gayet çirkin gelir. Ve Işte bunun lçincllr kl avam mesellı.. mülilziıns4.Dl, ınüllı..zlmevvel yerine sAni mülılzlm, evvel mülAzım eliyor, sell.kasına göre dÜZeltiyor. Meseltı.. Hallde Salih hanım Harap M4betler' de sırf Türkçe terkipler yap� zama.n şimdiye kadar yazan bütün mu.ha.rrlrlerclen ayrılarak bir yenWk gOstercliği için ne kaclar güzeWkler temin ecliyor. İşte gelişigüzel parçayı tetldk eclellm: aldJkunız . şu bir iki

• . . . çocuk�nn. feı.tıkBt su�nnın en mua.zzam d.ertnltklerinde bol)uluyor.•

EA'er. bunu eski Usanın seUka ve beda.Atiıı.e mubAllf olan ka.ranlık terkipleriyle yazmış olsaydı: •... çocukların meyA.h-ı felA.ketln -ve belki de daha uzatarak-meyA.h-ı felA.keUn gO.dek a.mA.k.-ı muzilmesinde -ve ylne belki de amA.k-ı zulmet akininde--boğul.uyor• diyecek. bu rakik hayali, kalın duygusuzluk perdelert altmda anlaşılmaz bir hale sokacakb. Yine onun .OSmanlı Sel6.mı•ndan: •... sabah yıldı�rı.nda.n. dökılle n solgun pı· rıltı�nn yandob• ,afak bulut�nnın hafi.f btr he· ma�t� teıvtr. etngt, Uk ziyanın bir in.ct beyc..zlob•Yla cuaıadob• bu rdkld s�nn ıl.stılnde medıd·i. mu.a.zza.ın bir sadc-ı d.erya olmuş za.nnsdtıecelı ıı.a.ctar muthtş bi.r salult hükılm fenn4 o� bu sem4vı oşık�ra. htta.p ediyordu. •

Bu da. eski llsana nakled.ilince: -Encem-i seherden dökülen ziya-yı h6.slfen.l.n ya.ndıtı sehıUb-1 şevkin bir hemal6.t-ı hafife ile telvin ett.lğl ziya-yı evvelinin bir ebziyet-1 levlev -belki bir ebziyet-1 mervartd-lle cllAlac:lı.tı bu meyA.h-ı r6.kJdenin 'llataııde bir seda-yı muazzam ve medid derya olmuş zanned.ilecek, kadar bir sük'lın-ı müthiş h11k11m ferm6. olan bu emvar-ı sem6.v1yeye hitap ediyordu• gibi pek berbat bir şekil aıa.cqı şüpheslzdlr. 51 Bazı Arapça ve Acemce kelimeler var k1 lılzumsuz ve Türkçenin beda6.tıne mugay1r oldukları halde ancak sJ.tındıkları terkipierin sAyesinde yaşıyorlar ve Türkçeye pek &.tır bir yQk oluyorlar, ma.4, 4b gibi. Eğer 6.b-ı hayat maAhazin gibi terkipler olmasa bunlar şüphesiz ölecektir. Nitekim, son zamaxı.la.rda bu gibi terkipler kalktJ.tı için bu kelimelerin lstlmaU de azalmıştır.

Türkler, Acemceni.D cıı.nhlara mahsus •AD• cem'! edatlDı kabul etmişler ve meselA hastegAD,

bendagAn gibi şeyler yapmışlardır. Bunlardaıı meselA haste kelimesi ı:nüfred olarak kullaıııldığı zaınan Türk tecvidi.De muvafık olması içi.D

•hasta• tarzında telAffuz edilir. Halbuki Farisi cem'in istimali bu tecvidin pek zaruri bir surette bozulmasını mucip olur. O zamaıı, •hasta.-, •haste• suretinde telAffuz edillr. Bundan başka Türkçe cem'i eelatı kelimenin hafif ve saltil olmasına nazaran •lar• ve •ler• suretinde söylenir. •Has

talar•, ·bendeler- gibi... Halbuki Acemcede böyle bir şey yoktur. O llsana nazaran cem'! yapılan stLkil ve hafif her kelime aynı suretle telAf

fuz edilir. MeselA, hastegAn ve beııdegAD denir ki bu Türk ahengi.De şiddetle mulıaliftir.

Arapça cem'ilere gelince: •sak.Jl cem'ller• mahı1t müzekkerlik ve müennesllk asareti altında ezildiğl lçi.D bu gibi kayıtlarda.n llzade ola.n Türkçeni.D sadeliğin! bozduğunu düşünmesak bile kellmeleri.D Türkçe tecvtdine tAbl olmasını

menediyor ki bu, netlee itibariyle pek fenadır. ·Mükesser cem'i•lere gellnce: Türkçe lltlsAki bir lisan olduğu Için her kelimenin cezir ve

edatları ilk nazarda görünür. Halbuki tasrifl bir Usan olan Arapçadaki mükesser cem'Her mürredinin sigası bozularak yapıldıkt lçi.D kelimelerin cezlr ve lşklkaklan anlaşılmaz bir hal alıyor. Ve Türk dimağ:ını bozuyor ...

Misal: Kütüp - kitap Ketebe - ktı.tlpler

MekAtib - mektepler MekAtlb- mektuplar

Edatlar

Arapça, Acemce edatlar da bpkı cem'Uer glbl keli.meleri.D Türk te<:v:tdine uymaaına şiddetle

muhBI.efet ediyor ki bu, netlee olarak yine onlann tem.essü.lil.ne mAni olm.aktadır. Hususlyle edatl&rı.n yerint. tutan TQrkçe edatlar varken hem a.bengi bozan, hem kel1ınelerl.n vuzuhunu kaybettiren bu yabancı edaiıarı kull�a biç de !üzüm yoktur. Türkçenin güzelliği sadeliğinde ve A.hengtndedir.

Kimya ıstıl&l:ıından ·hücre• m.ukabili olarak Acemce •mAye•yi lisanımızın tecvldi •m.&y&• suretinde telAffuz mecburlyeti ve� halde bu kelimenin o lisana alt bir edatl& Istimalinde lisanımızın A.hengini bozuyoruz. Ve mesela., -m.a.yedAr• diyoruz. HBI.bukl Acem edatını kullanmayaca.k ols&k •mayaJı• diyerek temessül etmlş olacaBız. Yine Acarnceden alarak tamamiyle Türkçelendlrd1Aimlz ·k"O.şe• - •köşe• kelimesini mesela. •kuşedAr• gibi bir edatla birlikte kulla.ndığımız zaman •güşe. diye okumak mecburiyetlnde kBI.m&ktayız.

Hula.sa, Arapça ve Acemceden aldıkunız kelimelerl o llsıı.nların terklplerl.nden, cemllerinden. edatlarından kurtardığımız surette yavaş yavaş Türkçeleştlrmiş oiacaBız kl, . bu, şüphesiz la.zım.dır.

İşte bütün bu hakikatlan tetldk ederek müstakbel llsanımızın bu yeni llsan olacağuu iddia ediyoruz.

Genç Koılemler c. ll, sayı, 6 1327/1911

This article is from: