Kapitalizm ile suç ve çıkar ortaklığı olmayanlar; kapitalizmi yıkıp, özgürlükçü ve eşitlikçi bir dünya kurmak için, devrimci bir dünya partisinin politik önderliğinde bir leşerek savaşınız!
Komünist Dergi
Fiyatı 50 Kuruş (KDV Dahil)
Eylül 2014 / Özel Sayı: 8
Sene-i Devriyesi Vesilesiyle 12 Eylül Askeri Darbesi Üzerine Nedense bugüne kadar 12 Eylül hep kıydığı canlarla ve yaptığı zulüm ile anıldı. Hâlbuki bu yalnızca bir sonuçtur. Eğer bu sonuçtan yola çıkacak olursak, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yapılış amacını yanlış, daha doğrusu darbecilerin anlattıkları gibi anlamış oluruz. Tabii ki 12 Eylül Askeri Diktatörlüğü, siyasi partileri, işçi sendikalarını ve birçok kitle örgütünü kapattı, solu ezmek için fütursuzca saldırdı, yüz binlerce insanı gözaltına alarak işkenceden geçirdi, on binlerce insanı yıllarca cezaevlerinde tutsak etti, yüzlerce insanı katletti. Ama bütün bunlar, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yapılış amacını açıklamaz, çünkü darbenin asıl yapılış amacı bunları yapmak değildi. Bütün bunlar, yalnızca ve yalnızca, darbecilerin ve onların temsil ettikleri sınıfın amaçlarına ulaşabilmek için aşmak zorunda oldukları engellerdi. Peki, asıl amaçlanan neydi? Amaçlanan iki temel hedef vardı; bunlardan biri, kapitalizmin ve kapitalist devletin, dolayısı ile de toplumun yeniden yapılandırılması,
diğeri ise, iyiden iyiye tehlikeye girmiş olan bölgedeki ABD çıkarlarının yeniden tesisi. Kapitalizmin, Kapitalist Devletin ve Toplumun Yeniden Yapılandırılmasının Bir Aracı Olarak 12 Eylül Askeri Rejiminin Önemi Üzerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu olarak kabul edilen 1923 yılından 1970’lere kadar, “Milli Burjuvazi” ve “Milli Sermaye” yaratma kaygısıyla, daha çok “ithal ikameci” bir ekonomi politikası benimsenmiştir.