YIL: 3
SAYI: 28
15 Ekim 1998
150.000 TL. (KDV Dahil)
S›n›fa Karfl› S›n›f Savafla Karfl› S›n›f Savafl›
Burjuvazinin Savafl Naralar›na Komünistlerin Yan›t›
S
uriye ile savafl ve iflçi s›n›f›n›n sendikal› kesimlerin kendili¤inden eylemlilikleri geçti¤imiz bir ay›n iki önemli gündem maddesi olarak öne ç›kt›. Geçen say›m›z›n baflyaz› konusu, kapitalist sistemin içinde düfltü¤ü derin kriz ve devrimcilerin sorumluluklar›n› ele al›yordu ve flu sonuç bafll›¤a ç›kar›lm›flt›: "Kapitalist sistem sars›l›yor. Devrimciler devrimciliklerini yapsa yer yerinden oynar". Bu krizin olas› sonuçlar› ve yarataca¤› olanaklar konusunda ise, flunlar› söylemifltik:
G
eçen say›m›zdaki bir yaz›da, ABD’nin Afganistan’› bombalamas›yla ilgili geliflmeleri de¤erlendirirken, TC’nin "PKK'yi bitirme” dedi¤i fleyin, alt-emperyalist bir konuma ulaflma ve Ortado¤u’da bölgesel bir güç olma çabas›n›n, bu do¤rultuda devrimci dinamikleri yok etme hedefinin bir parças› oldu¤unu, “Kürt sorunu”nun uluslararas› boyutunu da bu hedefe ulaflmak için önemli bir basamak olarak gördü¤ünü belirtmifltik. O günden bu yana, dikkatleri sorunun uluslararas› yönünde yo¤unlaflt›ran, ama içe dönük etkileri de olan bir süreç iflledi. Bu süreç, TC’nin alt-emperyalistleflme serüveninin akibetiyle ilgili
"Savafl politikan›n baflka araçlarla sürdürülmesidir". Burjuvazi için içte tüm düzen d›fl› dinamiklerin bast›r›lmas› politikas› ile, d›flta gerici savafl politikas› bir madolyonun ikiyüzüdür. Tüm ezilen sömürülen kitleler, onun bilinçli öncüsü devrimci ve komünist hareket için ise, kriz devrimci savafl› körükleme, tüm hoflnutsuzluklar› proletaryan›n devrimci iktidar hedefi do¤rultusunda de¤erlendirme dönemidir, kriz dönemleri. "Bitmekte olan yüzy›lda ortaya ç›kan iki dünya savafl› ve bir dizi yerel savafl göstermektedir ki, kapitalist sistem içinde ortaya ç›kan krizler, sadece emek-sermaye çat›flmas›n› fliddetlendiren bir rol oynamamakta, kapitalist
güç odaklar›n›n, güçlerine göre dünyan›n yeniden paylafl›m›n› gündeme getirecek emperyalist savafllar›n da zeminini oluflturmaktad›r.... "Sürmekte olan emperyalist paylafl›m savafl›n›n, önümüzdeki dönemde
bir tak›m verilerin ortaya ç›kmas›n› da sa¤lad›. Ortado¤u ise, bu yöneliflte TC aç›s›ndan vazgeçilmez önem tafl›yor. Eylül ay› içinde olan geliflmeler de, aslolarak bu bölgeyle ilgili bafllay›p, bölgeden öte etkileri olan geliflmeler. Öteden beri kaynayan bir kazan olarak görülen Ortado¤u, son yaflanan geliflmelerle, bu niteli¤inden bir fley kaybetmedi¤ini bir kez daha gösterdi. Bölgedeki geliflmeler, her zaman için dünya dengeleri üzerindeki etkileriyle orant›l› olarak gündemde a¤›rl›kl› bir yer tuttu. En son TC-Suriye gerginli¤i gündeme gelmifl, bunun öncesinde PDK-YNK anlaflmas›, A¤ustos ay›nda PKK’nin ateflkes ilan› vb. geliflmeler,
dikkatleri yine bölge üzerine yo¤unlaflt›rm›flt›r. NATO’nun, 21. Yüzy›l'a haz›rl›¤›n› belirlerken, önemli çat›flma alanlar› diye niteledi¤i bölgelerden birisi olan Ortado¤u, belki 21. Yüzy›l'a kalmadan da köklü de¤iflimlerin kendisini dayataca¤›, çat›flmalar›n ancak köklü de¤iflimler eflli¤inde çözülebilece¤i bir bölge olma özelli¤ine sahip. Emperyalist yeniden paylafl›m kavgas›n›n artarak sürdü¤ü bu dönemde, Ortado¤u da, özellikle petrol gelirine sahip devletlerin oluflturdu¤u pazarla, menüde önemli bir yer tutuyor. Kavgan›n önemli bir alan› olan Ortado¤u, sürprizli ve iniflli ç›k›fll› geliflmeleriyle, dünyan›n dikkatini her zaman haketmifl ve etmektedir. Bu iniflç›k›fll›l›¤› belirleyen önemli bir etken ise, kavgan›n çap›n› etkilemede belirleyici bir faktör olan ve bölgede yaflanan her sorunun bir flekilde bulaflt›¤› “Kürt sorunu”dur. Yanl›fl olarak “Kürt sorunu” diye telaffuz edilen, böylece siyasal niteli¤i karart›l›p, kültürel bir sorun düzeyine indirgenen Kürdistan sorunu, asl›nda en az dört burjuva diktatörlü¤ünün y›k›lmas›n› beraberinde getirebilecek dinamikleri bar›nd›rmakta ve bu y›k›c› özelli¤inden dolay›, bölgedeki dengelerde her zaman hesaba kat›lmas› gereken bir faktör olmaktad›r.
Á Yaz›s›
6. Sayfada
k›ran k›rana bir savafla dönüflece¤ini görmek gerekiyor. "Emperyalist rekabetin merkezlerinden biri olan yaflad›¤›m›z topraklarda, genel kriz dinamiklerine ba¤l› olarak ortaya ç›kacak bir s›cak çat›flman›n ne türden devrimci olanaklar yarataca¤›n› görmek zor olmasa gerek. (...) "‹flçi s›n›f›n›n büyük bir kesiminin sefalet koflullar›nda yaflam›n› sürdürdü¤ü, varofllar›n bir barut f›ç›s› olarak öfke biriktirdi¤i koflullarda, bu yeni Á
Devam› 4. Sayfada
Nitekim, iki tane afliret reisinin anlaflmas›, y›llar›n burjuva devletleri aras›ndaki dalaflmalar› yeni bir boyuta s›çratan, ateflleyici bir unsur olabiliyor. A¤ustos ay›nda PKK’nin ateflkesi ilan›yla bafllay›p, PDK-YNK anlaflmas›yla süren, gelinen noktada TC’nin Suriye’ye savafl tehditleri yöneltmesine ulaflan süreci de bu bilinçle ele almak gerekiyor. Burjuva bas›nda ve onlar›n etkisi alt›ndaki kitlelerin kafas›nda da savafl tehtidinin zamanlamas›yla ilgili olarak yer alan “neden flimdi?” sorusuÁ
Devam› 2. Sayfada
l “Cumartesi Anneleri”ne Sald›r›lar, Yenilerinin Sinyalini Veriyor s. 5 l fiiarlar›n Dili ‘Savafla Karfl› S›n›f Savafl›’ s.10 l T‹S Süreci ve Devrimci Hareket s.12 l Devrimci Tutsaklar DGM