Miliyetçilere, savaþ çýðýrtkanlarýna izin vermeyelim Demokrasiye, barışa, DTP’ye, Türk ve Kürt analarının barış isteğine sahip çıkalım
www.antikapitalist.net
Kasým 2009 / Sayý 57 / Fiyatý 50 Kr
Başbuğ-Baykal-Bahçeli savaş; Erdoğan yayılmacı “büyük Türkiye” istiyor
Barýþ ve demokrasi talebine sahip çýkalým andil'den gelen "Barýþ Grubu"nun karþýlanmasýnýn bir barýþ þöleni havasýnda kutlanmasý milliyetçileri, faþistleri, ulusalcýlarý hoplattý. Kürt sorununu çözmeyi vaat eden Erdoðan bile bu gösterilerin kabul edilemez olduðunu, açýlýma ara vereceklerini söyledi.
K
Türkiye'de Kürt sorunu sadece Kürtlerin sorunu deðil. Yýllarca hem askerler hem de daðdaki gerillalar hem de onlarýn yakýnlarý acý çekti. Bu savaþýn sadece ekonomik boyutunu düþünecek olsak bile karþýmýza büyük bir fatura çýkýyor: yapýlan bir hesap bu iç savaþýn bize 100 milyar dolardan fazla paraya mal olduðunu gösteriyor. Bu kadar kesif bir yoksulluðun olduðu bu memlekette hepimizin cebinden çýkan vergilerin toplumun yararýna deðil de bombaya, silaha harcanmýþ olmasý bile büyük bir kayýp. Bu vahþi manzaranýn deðiþmesi için þimdiye kadar hiç olmadýðý kadar çok umut var. bundan 5-6 sene öncesi tahayyül bile edemeyeceðimiz geliþmeler söz konusu. Türk toplumunun karakterini belirleyen Kürt ve Ermeni sorunu gibi tarihsel ve merkezi sorunlarýn açýkça tartýþýldýðý, bu sorunlara barýþçýl çözümlerin arandýðý, demokrasi ve özgürlüklerin ciddi anlamda geliþtirilmesi talebinin dillendirilmeye baþlandýðý bir döneme giriyoruz. AKP egemen sýnýfýn ve toplumun üstünde kendi otoritesini
saðlayabilmek için bu adýmlarý atýyor. Dolayýsýyla Erdoðan hiç de iyi niyetli bir barýþ elçisi veya demokrasi kahramaný deðil. Ancak burada ilk önemli problem Erdoðan'ýn niyeti deðil. Öncelikle þu sorularýn cevabýný oluþturmalýyýz: Akan kanýn durmasýný istiyor muyuz? Kürt ve Ermeni sorunlarý da dahil Türkiye'nin ezelden beri en önemli belirleyici sorunlarýnýn barýþçýl bir þekilde çözümlenmesini istiyor muyuz? Son derece sýnýrlý olan demokrasinin, özgürlük alanlarýnýn geniþlemesini istiyor muyuz? Bu sorulara olumlu cevap veriyorsak öncelikle uðraþmamýz gerekenler toplumdaki en ufak demokrasi ve özgürlük talebini bile zorla bastýrmaya çalýþan, bunun için elinden geleni ardýna koymayan faþistler, darbe kafalý derin devletçiler ve onlarla durmadan paslaþan ulusalcýlar/milliyetçilerdir. Bizler demokrasinin ve barýþ ortamýnýn geliþmesi için öncelikle yaratýlmaya çalýþýlan milliyetçi havaya karþý mücadele etmeliyiz. Faþistlere veya darbecilere açýlan alanlarý kapatmalýyýz. Elbette AKP demokrasi ve barýþ getirmeyecek. Ancak AKP'nin "açýlýmlarý" bize; solculara, sosyalistlere, ezilenlere, demokrasinin geliþmesini gerçekten isteyen alanlar açýyor. Ýþte biz de bu alanlarý kullanmalý ve sonuna kadar savunmalýyýz. Demokrasiyi ve barýþý ancak bu þekilde kazanabiliriz.
Bunlarýn görevden alýnýp yargýlanmalarý için daha ne yapmalarý gerek!! Geçen aylarda ortaya çýkan Genelkurmay'da hazýrlandýðý söylenen "darbe planlarý"nýn altýndaki Albay Öz'ün imzasýnýn gerçek olduðunu Adli Týp da kabul etmek zorunda kaldý. Önce bu imzanýn sahte olduðunu iddia ederek basýn karþýsýnda þov yapan Genelkurmay Baþkaný Baþbuð, Albay Öz hakkýnda soruþturma baþlatýldýðýný söyledi; nihayet… Ama Türkiye'de kundaktaki bebeklerin bile bildiði bir gerçek var: Askeriye içinde komutanlarýndan habersiz adým bile atamazsýn. Bu darbe planýnýn tüm suçunu albaya yýkmaya çalýþanlar, bu planýn yapýldýðýný en baþýndan beri biliyorlardý. Bir yandan "demokratik açýlým" diyerek toplumun geniþ kesimlerine umut daðýtýp sudan gerekçelerle DTP hakkýnda soruþturma baþlatan Erdoðan darbeciler söz konusu olduðunda bir þey yapmýyor. Gerçeðin araþtýrýlmasý ve suçlularýn yargýlanmasý demokrasi için olmazsa olmazlardandýr.
ÖSH nereye?
Solda tarihi buluşma mümkün mü? 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Ýstanbul 1. bölgede binlerce kiþiyi harekete geçirerek 80 binin üzerinde bir oyla Sol'un Ortak Adayý olarak Ufuk Uras'ý TBMM'ye gönderen süreç hepimizi çok heyecanlandýrmýþtý. Ufuk Uras kampanyasýnýn en temel özelliði sosyalistlerden sosyal demokratlara, Kürtlerden Alevilere ve gayri-müslimlere, kadýn ve eþcinsel hareketlerinden çevrecilere, sendikacýlardan mezun
derneklerine kadar çok sayýda kurum, kuruluþ, grup, örgüt ve bireyi en temel taleplerimiz etrafýnda birleþtirmesiydi. 6. sayfada..