Antikaptalist 10

Page 1

Yıl 1 Sayı 10

Ekim 2001

350.000 TL

> DAHA FAZLA ÝNSANIN ÖLMESÝNÝ ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > AFGANLI ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESÝNE ORTAK OLMAK ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > DAHA FAZLA SÝLAHLANMA ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > DÝÞE DÝÞ, KANA KAN - ÝNTÝKAM ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > DAHA FAZLA YOKSULLUK VE SEFALET ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > IRKÇILIÐIN KÖRÜKLENMESÝNÝ ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN > ÇEVRE YIKIMI ÝSTEMEDÝÐÝMÝZ ÝÇÝN

SAVAÞA HAYIR! ÝNCÝRLÝK ÜSSÜ KAPATILSIN A Þ A R D Y A B K BÝ ÜN

M K Ü MÜ N

2 Gündem: Savaþa hayýr 3 Dolarý yasaklamak çözüm mü? 4 ÝHD ile röportaj: “F-Tipi sorunu ancak kitlesel mücadele ile çözülür 4 Kýsa kýsa 5 1 Eylül: Kürtlerin barýþ ve demokrasi talebine sahip çýkalým 5 Anayasa deðiþikliði 6-7 Savaþa hayýr 6-7 George Monbiot ve Tarýk Ali 8 Mektuplar 8 Kýsa kýsa 9 “Ekonomi ikiz kulelerden önce çökmeye baþlamýþtý” 10-11 Kapitalizme alternatif fikirler: Negri’nin Ýmparatorluk kitabý 12 Afgani felaketi


Sayfa 2

SAVAŞA HAYIR

antikapitalist

TEMEL FİKİRLERİMİZ KAPİTALİZM Ö LDÜRÜYOR

Kapitalizmde öncelik insanlarýn ihtiyaçlarý deðil, kâr ve rekabettir. Bu ne-denle iþsizlik, açlýk, yoksulluk, savaþlar ve çevre tahribatýna neden olur. Gittikçe daha fazla zenginlik yaratan kapitalizm geniþ yýðýnlarý yoksulluða mahkum eder. Yaratýlan zenginliðin insan ihtiyaçlarý için kullanabilmesi ancak çalýþanlarýn kolektif olarak bütün zenginliðe, üretimde kullanýlan herþeye el koymasýyla, üretimi ve daðýtýmý kontrol etmesiyle mümkündür.

K APİ TA L İ Z M İ Ö L DÜ R

Bu düzenin kurumlarý yönetici azýnlý-ðý çoðunluða karþý korumak amacýyla oluþturulmuþtur. Bu kurumlar ele geçirilip çoðunluðun ihtiyaçlarý için kullanýlamaz. Kökten bir deðiþim gerek-lidir. Gerçek demokrasi, aþaðýdan yukarý doðru örgütlenen, temsilcile-rin istendiði an görevden alýnabildiði bir sistemle mümkündür. Böyle bir deðiþim ancak büyük kitlelerin bir avuç yönetici azýnlýðý alaþa-ðý etmesiyle saðlanabilir.

K Ü R ES E L M Ü CA D E L E

Dünya gittikçe daha küçük hale geli-yor. Günlük yaþamýmýzda kullandýðý-mýz en sýradan mallarda bile deðiþik ýrk, renk, dil, din, cinsiyetten iþçilerce üretilmekte. Patronlar sistemi bizi bir-birimize düþman ederek kendilerini korumaya çalýþýyorlar. Patronlarýn “böl-yönet” politikasýna karþý bizim de küresel mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. Mücadelemiz tek ülkede kalýcý bir za-fere ulaþamaz. Rusya’daki devrim in 1920’lerin sonlarýnda kaybedilmesi-nin temel nedeni budur.

D İ K TA TÖ RL Ü Ğ E H A Y I R

Ýstediðimiz yeni toplum bir diktatör-lük deðil; büyük çoðunluðun demok-ratik iktidarýdýr. Rusya, Doðu Avrupa, Çin, Küba gibi “sosyalist” olduðu id-dia edilen ülkeler de zenginlik ve ik-tidarýn küçük bir azýnlýðýn elinde ol-duðu diktatörlüklerdi. Kendilerini na-sýl tanýmlarlarsa tanýmlasýnlar, bu ül-keler insana deðil silaha para yatýran, çevreyi tahrip eden, zengin ve yoksul ayrýmýnýn olduðu, ulusal ve cinsel ay-rýmcýlýk yapýlan kapitalist toplumlardý.

UL U SL A R V E I R K L A R

Yöneticiler bizi soyduklarýný gizleye-bilmek amacýyla insanlar arasýnda ay-rýmcýlýðý körüklüyorlar. Öfkemizi bi-zim gibi soyulan diðer insanlara yö-neltmeye çalýþýyorlar. Bu ayrýmcýlýk bizi bölüyor ve gerçek düþmanlarýmý-zý görmemizi engelliyor. Ancak yaþamak istediði ülkeyi, ko-nuþmak istediði dili, ibadet etmek is-tediði dini seçebilen insanlar özgür-ce birlikte yaþayabilirler. Bu nedenle bizler her türlü milli, dini, mezhepsel, ýrksal ayrýmcýlýða karþý mücadele et-meli, ezilenlerin yanýnda olmalý, onla-rýn eþitlik mücadelesini desteklemeli-yiz.

C İ N Sİ Y ET Ç İ L İ K

Kapitalistler cinsiyetlerimiz ve cinsel tercihlerimiz üzerinden bile ayrýmcýlýk yapýyorlar. Yaþadýðýmýz sistem kadýnlarý ve eþcinselleri ezmektedir. Bizler her yerde cinsiyetçiliðe karþý mücadele edip, kadýnlarýn her alandaki eþitliðini savunur, eþcinsellere yönelik saldýrý ve aþaðýlamalara karþý mücadele ederiz.

N A S I L Ö R G Ü T L E N E C E Ğ İZ

Kazanmak için büyük çoðunluðu mü-cadeleye katmak gerekiyor. Ne yazýk ki herkes bizler gibi düþünmüyor. Egemenlerin propogandalarý ve günlük yaþamýn dayatmalarý nede-niyle büyük çoðunluk bizden farklý düþünüyor. Bu fikirlere karþý müca-dele etmek için bir araya gelmeli, fikirlerimizin doðruluðunu müca-dele sýrasýnda kanýtlamak zorun-dayýz. Bu nedenle kapitalist siste-me ve onun sonuçlarýna karþý her mücadelenin en militan parçasý ol-malý ve fikirlerimizi tartýþmalýyýz. Bunun için aktif, dinamik, canlý bir örgütlenmeye ihtiyacýmýz var.

D EM O K RA S İ

Demokrasi örgütlenmemizin can da-marýdýr. Ancak birbirimizle tartýþarak, deney alýþ veriþinde bulunarak öðre-nebilir ve kazanmak için ne yapabile-ceðimiz konusunda anlaþabiliriz. Al-dýðýmýz kararlarýn sonuçlarýný görebil-mek için birlikte hareket etmeyi ba-þarmak zorundayýz.

K AT IL, GÜ Ç A L, G Ü Ç K AT

Eðer insanlýðý bu vahþi kapitalist sis-temden kurtarmak istiyorsanýz antika-pitalist’e güç katmaya çaðýrýyoruz.

11 Eylül'de New York'da Dünya Ticaret Merkezi ve Washington'da Pentagon'a yapýlan saldýrý 6 bini aþkýn insanýn ölümüyle sonuçlandý. ABD yönetiminin saldýrýya karþý geliþtirdiði tepki ise dünyayý yeni bir savaþýn eþiðine getirdi. Çok sayýda sýradan insanýn öldüðü bu eylemi desteklemek mümkün deðil, ölümlerin acýsýný hepimiz hissedebiliyoruz. George W. Bush'un "diþe diþ, kana kan" yaklaþýmý Ýkiz Kulelerde ölenlerden çok daha fazla insanýn ölümüne yol açacak. Bu politikalar dünyayý bir ateþ topuna dönüþtürecek yeni bir silahlanma ve çatýþma dalgasýný beraberinde getiriyor. Ýnsan yaþamýna gerçekten deðer veriyorsak Bush'un savaþýna hayýr demek zorundayýz. Bush, saldýrýnýn "medeniyet"e karþý yapýldýðýný ve bu savaþý medeniyet adýna vereceklerini iddia ediyor. Bush'un saldýrýyý kimin gerçekleþtirdiðine dair herhangi bir kanýt yokken Afganistan'ý hedef göstermesi bahsettiði medeniyetin namlunun ucunda olduðunu gösteriyor. Bush baþta Afganistan olmak üzere 60'tan fazla ülkenin terörü desteklediðini iddia ediyor. Bush, "ya yanýmýzdasýnýz ya da teröristlerle birliktesiniz" diyor. Ýkinci Dünya Savaþý'ndan bu yana ABD'nin açtýðý savaþlar ve yaptýðý müdahaleler sonucu 8 milyon insan yaþamýný yitirdi. ABD'nin tepesinde oturduðu dünya ekonomik sistemi; IMF-Dünya Bankasý, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumlar aracýlýðý ile zengin ve yoksul ülkeler arasýndaki ve ülkeler içindeki eþitsizliði sürekli arttýrdý. 15 milyon nüfuslu Afganistan açlýktan ölüme terkedilmiþ durumda. Yiyecek ve suya ihtiyaçlarý var. Bush'un "medeniyeti" adýna bombalanmalarýna izin vermemeliyiz. ABD yönetiminin çözüm üretmek gibi bir derdi yok. Bush açýkça

bu saldýrýyý dünyadaki Amerikan egemenliðini arttýrmak için kullanýyor. ABD'nin emperyalist çýkarlarý için Ortadoðu ve Kafkaslara müdahale etmesine ve oralarý kana boðmasýna hayýr demek zorundayýz. Bu savaþýn dünyadaki gerici Ýslamcilara karþý olacaðý iddia ediliyor ve "býrakalým ortaçaðýn karanlýk güçlerini temizlesinler" deniyor. Afganistan'daki Taliban yönetiminin demokratik olmadýðý son derece açýk. Ancak ABD'nin müttefiki Suudi Arabistan çok mu demokratik? Dünya Ticaret Örgütü'nün toplantý yapmak için kaçtýðý Katar rejimi çok mu farklý? ABD yönetimi gerici güçleri desteklemekten hiç çekinmedi. Usame Bin Ladin ve Talibaný destekledi ve finanse etti. Sovyetler Birliði'nin 1978'de Afganistan'ý iþgal etmesi ardýndan geliþtirdiði "yeþil kuþak" projesi ile Ýslami hareketleri komünizme karþý destekledi. Dolayýsýyla ABD'nin Ýslam ile bir sorunu yok. "O zaman desteklemiþ, ama þimdi baðýrsaklarýný temizliyor" da deniyor. Türkiye'den de bildiðimiz gibi devletin sözde baðýrsak temizleme operasyonu devlet-çete iliþkilerini temizlemedi, hortumcular da tek tek salýverildi. Ama bu arada devletin baskýsý daha da arttý. ABD'nin yürüttüðü savaþ da ayný etkiyi gösterecek. Bush Kongre'den olaðanüstü yetkiler aldý. Artýk içerde demokrasiyi istediði gibi askýya alabilecek. Savaþ durumunda bütün müttefikleri de böyle davranacak. Baskýnýn arttýrýlmasýný, demokrasinin daha da azaltýlmasýný istemiyorsak savaþa hayýr demek zorundayýz. ABD'nin Ortadoðu ve Kafkaslar'a müdahalesi bölge insanlarýnýn geleneksel deðerlerine daha fazla sarýlmasýna neden oluyor. Sovyetler Birliði'nin Afganistan'a tanklarýyla girmesi halký Ýslami hareketlere daha sýký sarýlmaya ve Ýslamý bir mücadele bayraðý haline getirmeye sürükledi.

Böylesi bir arka plan olmasaydý CIA istediði kadar Bin Laden'i veya Taliban'ý desteklesin bu gruplar halkýn desteðini alamazdý. ABD ve müttefiklerinin baský ve bombalarýna karþý bölgedeki öfkenin islami hareketlere kaymasýný istemiyorsak savaþa hayýr demek zorundayýz. "ABD bugüne kadar teröristleri destekliyordu artýk terörle mücadeleyi ciddiye alýyor" deniyor. ABD'nin dünyanýn dört bir yanýnda savaþlar çýkartýp, askeri darbeleri desteklediðini, terörist gruplarý silahlandýrýp ortalýðý kana boðduðunu cümle alem biliyor. ABD hep kendi çýkarýna hizmet edenleri destekledi. Hep ezenin yanýnda oldu. Hak almak, sesini duyurmak isteyenlerin karþýsýndaki silahlý devlet ve kontr-gerilla gruplarýný destekledi. 12 Eylül 1980 darbesi olduðunda CIA ajanlarý "bizim çocuklar iþi becerdi" (Our boys have done it) diyerek kadeh tokuþturdular. ABD yönetiminin çýkarlarý için kan dökmekten çekinmeden her yere müdahale etmesi, onu dünyanýn en büyük ve gerici teröristi yapýyor. Terörist diye adlandýrýlan tüm gruplar birleþse ABD'ninki kadar vahþi, adaletsiz ve büyük bir terör dalgasý estirmeleri mümkün deðil. ABD'nin dünyanýn dört bir yanýnda gerçekleþtirdiði askeri ve ekonomik terörizm sýradan insanlarý inanýlmaz derecede öfkelendiriyor. Yeni bir savaþ bu öfkeyi bileyecek. Ýnsanlarýn çaresizlik içinde Ýkiz Kuleleri hedefleyen türden saldýrýlara yönelmelerini istemiyorsak ABD terörizmine ve savaþa hayýr demek zorundayýz. Hükümetin hava sahasýný ve üsleri ABD'nin savaþ hazýrlýklarý için açmasý bizleri bu savaþýn ortasýna attý. Hükümet Irak Savaþý'nda olduðu gibi "bir koyup on alma" peþinde. Ancak Körfez Savaþý bizlere yoksulluk ve daha fazla baskýdan baþka birþey getirmedi. Afganlý çocuklarýn öldürülmesine ortak olmak iste-

Savaþ karþýtlarý, “trajediyi savaþa çevirme, savaþa hayýr” dövizleriyle sokaklardalar. miyorsak, askeri çözümlerin ülke içinde güçlenmesini istemiyorsak savaþa hayýr demek zorundayýz. Bush savaþ naðralarý atmaya baþladýðýndan bu yana dünyanýn dört bir yanýndan "savaþa hayýr" çýðlýklarý yükseliyor. Kâr deðil insan diyerek küresel kapitalizmin IMF, Dünya Ticaret Örgütü ve G8 gibi kurumlarýna karþý birleþik ve kitlesel bir küresel direniþ yürüten hareketin bileþenleri þimdi savaþa hayýr demek için seferber oldular. 29 Eylül'ü "savaþa ve ýrkçýlýða karþý küresel eylem günü" olarak belirlediler. ABD'de saldýrý sonrasý körüklenen milliyetçiliðe raðmen ABD ve dünyanýn bir çok þehrinde savaþa ve ýrkçýlýða karþý eylemler örgütlendi.

Sa vaþ a H ayý r P l a t fo rm u Ýnsan Haklarý Derneði'nin çaðrýsý üzerine Ýstanbul'da da 53 sendika, parti, sivil toplum örgütü ve dergi çevresini biraraya getiren savaþ karþýtý bir platform kuruldu. Bu platform 29 Eylül etkinliklerini örgütledi. Önü-

müzdeki süreçte de savaþa hayýr diyen küresel direniþin bir parçasý olmak isteyen herkesle birlikte çalýþmaya devam edecek. Türkiye'de savaþa karþý olanlar küçük bir azýnlýk deðil. Yapýlan kamuoyu yoklamalarý toplumun yüzde 75'inin bu savaþa karþý olduðunu gösteriyor. Toplumun çok farklý kesimlerinden insanlarýn birlikte ve kitlesel bir þekilde savaþa hayýr diyebilmelerini saðlamak için Ýstanbul'dakine benzer kapsayýcý, birleþtirici platformlarý her yerde oluþturmalýyýz. Savaþa hayýr diyen hiç kimse politik, etnik veya dini kimliði nedeniyle bu mücadele platformlarýndan dýþlanmamalý. Savaþa hayýr demenin ötesinde birbirimize koþul koymamalýyýz. Ancak bu þekilde kitlesel ve birleþik bir mücadele cephesi oluþturabiliriz. Antikapitalist Küresel Direniþ Hareketi birleþtiðimiz zaman kazanabileceðimizi, bu insanlýk dýþý sisteme mahkum olmadýðýmýzý gösteriyor. Bu deneyimle savaþa karþý da durabilir, sömürü-kârsavaþ döngüsünü kýrabiliriz.

antikapitalist Aylýk Siyasi Gazete Ekim 2001 Sayý: 10 Uluslararasý Akým Tanýtým Yayýncýlýk Sahibi ve Yazý Ýþleri Sorumlusu: Türkan Uzun Ýstanbul: Gönül Sokak No 31, Nil Han No 305, Asmalý Mescit Ankara: PK 896, 06446 Yeniþehir www.antikapitalist.net posta@antikapitalist.net Ankara 0542 230 3128 Ýstanbul 0535 226 9489 Baský: Yön Matbaacýlýk

OKU, OKUT, ABONE OL www.antikapitalist.net posta@antikapitalist.net

Ankara 0542 230 3128 Ýstanbul 0535 226 9489


dolarI yasaklamak çözüm mü? antikapitalist

Sayfa 3

Çalýþan insanlar için kriz giderek derinleþiyor. Ücretlerimiz artmýyor ama her þeye sürekli zam geliyor. Tüpgaz gibi temel tüketim maddeleri yüzde yüzden fazla zamlandý. Dört kiþilik bir ailenin geçimi için 800 milyon lira gerekirken asgari ücret sadece 168 milyon lira. Memurlarýn çoðu 200-300 milyon lira maaþ alýyor. Son dönemde yüzbinlerce iþçinin iþten atýlmasý sayýsýz aileyi daha da yoksullaþtýrdý. TL'nin itibarýný arttýrarak krizin çözüleceði ya da buna katkýda bulunacaðý iddia ediliyor.

nedeni bu. Bütün bu iþlemler TL olarak gerçekleþiyor. Ekonominin üretici kesimi son iki yýldýr krizde. Þirket kârlarý faiz gelirleri aracýlýðýyla yüksek tutuluyordu. Büyük þirketlerin çoðunun elde ettikleri kârýn yarýsýndan fazlasý faizden geliyordu. Bu da TL üzerindendi. Bankalar yurt dýþýndan düþük faizli kredi alýyor ve TL'ye yatýrým yapýyorlardý. Dýþardan kredi alýp hükümete borç veriyorlardý. Aradaki kârý da ceplerine indiriyorlardý. Bu iþlemi yapan bankalar için TL'nin döviz karþýsýnda yüksek oranda deðer kaybetmesi büyük bir risk oluþturuyordu. Þubat sonunda bu risk gerKrizin nedeni ne? çekliðe dönüþtü. Ancak Krizin nedeni yaygýn doKýsýr bankalar Þubat krizi lar kullanýmý ve yastýk patlak vermeden döngüyü yaratan altýnda tutulan dödört gün önce Türk kapitalistleri. O vizler mi? Merkez Bankakadar hortumladýlar ki Þubat'tan bu sý'ndan dolar cebimizde mal alacak para yana dolarýn çektiler. hýzlý yükseliþi kalmadý. Parasýzlýk parasýzlýktýr; 2000 yýlý boister döviz cinsinden, ister TL yaþanan ekoyunca hüküüzerinden. Çalýþanlarýn yaþam nomik krizin nedeni deðil standartlarýný az da olsa korumak met (ve IMF) TL'yi Merkez için tasarruf ettikleri dövizlere sadece bir soBankasý müdagöz dikerek sorun çözülmez. nucu. Dolar ve haleleriyle yükBizden çalýnan paralarý mark borcu olan sek tutarak banesnaf kurun yükgeri almamýz kalarýn ve rantiyeselmesinden son degerekiyor. nin yüksek kazançlar elrece olumsuz etkilendi. de etmesini saðladý. Bu politiFiyatlardaki hýzlý artýþýn nedenlerinka zaten krize gebeydi. Cumhurbaþden birisi ithal mallarýn daha pahalý kaný Sezer'in Ecevit'in önüne bir hale gelmesi ise diðer nedeni Türk kapitalistlerin bu ortamdan yararla- anayasa atmasý kriz yaratamaz. TL deðeri suni bir þekilde yüksek tutulnýp fiyatlarý týrmandýrmalarýdýr. muþ ve bu politika iflas etmiþtir. Kâr oranýnýn düþüþe geçmesi nedeniyle egemen sýnýf iþçi ve yoksulla- Asýl panik çok sayýda bankanýn hürýn cebini sýfýrý tüketinceye kadar kümete borç verebilmek için bühortumladý. Bunu faiz ve vergiler yük bir dýþ borç yükünün altýna giraracýlýðý ile gerçekleþtirdiler. Zen- dikleri anlaþýlýnca baþladý. Ýlk panik ginler, bankalar, kapitalistler, ranti- Kasým ayýnda yaþanmýþ ve 11 milye hükümete yüksek faiz oranlarýy- yar dolar kayýp ile altý banka batla borç verdiler. Faizi kim ödüyor? mýþtý. O zaman bile dolar yükselmeVergilerimiz aracýlýðý ile biz. Top- di. Þubat'ta çok sayýda bankanýn lam vergi gelirlerinin yüzde 117'si- riskte olduðunun anlaþýlmasý üzerinin faiz harcamalarýna gitmesinin ne kur dalgalanmaya býrakýldý, TL

ÇÖZÜM NE? Çoðunluðu yoksullaþtýran bu hortum sisteminin yarattýðý krize karþý yapýlmasý gereken sorunun kaynaðýna yönelmektir. Bunun için; 1 - Si l a h l a n m a h a rc a m a l a r ý k ý s ý l m a l ý , 2 - Z e n g i n l e r v e b ü yü k þ i r ke t l er v e r g i l e n d i r i l m el i , 3 - Y a t ý r ý m y a p ý p ya p m a m a k a r a rý v u r g u n c u l a r ý n e l i n d e n a l ý n m a l ý . B a n k a l a r k a m u l a þ t ý rý l a r a k ç a l ý þ an l a r ý n k o n t r o l e t m e s i s a ð l a m a l ý . Kýsýr döngüyü yaratan Türk kapitalistleri. Onlar, faiz sistemini zenginlerin deðil iþçilerin vergilendirilmesi için kullandýlar. O kadar hortumladýlar ki cebimizde mal alacak para kalmadý. Parasýzlýk parasýzlýktýr; ister döviz cinsinden ister TL üzerinden. Çalýþanlarýn, yaþam standartlarýný az da olsa korumak için yastýk altý ettikleri dövizlere göz dikerek sorunu çözemeyiz. Bizden çalýnan paralarý geri almamýz gerekiyor.

Çoðunluðu yoksullaþtýran bu hortum sisteminin yarattýðý krize karþý silahlanma harcamalarý kýsýlmalý, zenginler ve büyük þirketler vergilendirilmeli, yatýrým yapýp yapmama kararý vurguncularýn elinden alýnmalý, bankalar kamulaþtýrýlarak çalýþanlarýn kontrol etmesi saðlanmalý. devalüasyonu yaþandý. temdir. Zenginler ve bankalar devalüasFaizler neden bu kadar yonun "geliyorum" dediðini fark yüksek? ettiler. Bunlar paralarýný genellik- Enflasyonun yüksek olmasý tek nele TL olarak tutarlar. Ancak 1994 den deðil çünkü reel faiz (enflaskrizinde olduðu gibi Þubat'ta da yon çýkarýldýktan sonra) yüksek. krizin etkilerini bertaraf etmek için Bunun nedenlerinden birisi yabankýsa bir süre dolara yöneldiler. cý sermayenin Türkiye ve bankalara Bazýlarýnýn eli yanmýþ olabilir yüksek enflasyon ortamýnda borç ancak zenginlerin çoðu kriz önvermenin riskli olduðunu düþüncesinde Merkez Bankasý'ndan 4 meleridir. milyar dolar çekerek vurgun vurdular. Dolar indi çýktý ve þu anda Ancak asýl etken hükümetin vergi gelirinden daha fazlasýný harcamasýNisan ayýndaki düzeyinde. dýr. Yoksul bir ülkenin hüZenginler hükümete TL Yastýk kümeti zengin bir ülke borcu vermeye tekaltýndaki gibi silah alýyor. Bu rar baþladýlar. ülkede zenginler dolarlarýn TL'ye Bu yoksul ülkeve büyük þirçevrilmesi ve bankalara de zenginler yatýrýlmasý zorlansa ne olacak? ketler hemen TL üzerinden hiç vergi ödeBu iþten yine bankalar kârlý repo ve hümiyorlar. çýkacaklar. Bu parayý da kümet bonoVergilerin kullanarak hükümete borç verip larýna yatýrým neredeyse karþýlýðýnda yüksek bir faiz yapýyorlar. yüzde 90'ýný alacaklar. Hükümet faiz Düþük gelirli çalýþan kesim ödemelerini karþýlayabilmek kamu çalýþaný ödüyor. Bu etmaaþýný koruyaiçin bizlerden daha fazla kenler enflasyobilmek için elinvergi toplamak nu ve faizleri yukadeki üç beþ kuruþu isteyecek. rýya itiyor. her ayýn 15'inde dolara Yastýk altýnda dolar tutançeviriyor. lar bunu TL'ye çevirmeye ve bankaBize anlatýlan diðer bir hikaye yasya yatýrmaya zorlansalar ne olacak? týk altýndaki bütün dolarlar ortaya Bu iþten yine bankalar kârlý çýkar. çýkarsa krizin çözüleceði, istihdam Bu parayý kullanarak hükümete yaratýlacaðý þeklinde. borç verir ve mevduat sahiplerine Þirket bilançolarýna bakarsak bu- verdiðinden daha yüksek bir faiz nun doðru olmadýðýný anlarýz. Kâ- aldýðý için kasasýný doldurur. Hükürýn yarýsý faizden geliyor. Dolayýsýy- metin faiz ödemeleri daha da artar la nakit var. Hükümete verecek pa- ve bizler daha fazla vergi vermek ralarý olmasa bu faiz gelirini elde zorunda kalýrýz. Faiz ödemeleri biedemezlerdi. Hükümete yüksek fa- zim cebimizden çýkýyor. Ýþverenler izle borç vermeyi açýkça tercih edi- hükümete borç vererek yüksek kayorlar çünkü bu kolay ve yüksek zanç elde ettiler ama bu kazancý iþbir kazanç. Sorun nakit sýkýntýsý de- çiye istihdam olanaðý saðlayacak yaðil yüksek faiz. Sorun patronlara in- týrýmlar için deðil yeniden hükümesani sonuçlarý gözetmeksizin en te borç vermek için kullandýlar fazla kazanç elde edecekleri yere ,bundan sonra da böyle yapacaklar. yatýrým yapmalarýna izin veren sis-

C e m U zu n


Sayfa 4

antikapitalist

Ý n s a n H a k l a r ý D e r n e ð i Ý s ta n bu l Þ u b e B a þ k a ný E R E N K E S K Ý N:

"F-tipi sorunu ancak kitlesel mücadele ile çözülür!" Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) Ýstanbul Þube Baþkaný Eren Keskin, sürmekte olan ölüm oruçlarý eylemi konusunda arkadaþlarýmýz Devrim Candan ve Mesut Çelebioðlu’nun sorularýný yanýtladý: - F-tipi uygulamasýna neden karþýsýnýz? F-tipi sorunu sistem sorunudur. Sistemin militarist özelliði tartýþýlmalý. Devlet, hücre ve tecrit politikasýný 4 yýl önceki bir MGK toplantýsýnda karara baðladý ve uygulamaya geçti. Biz de 4 yýldýr buna karþý mücadele ediyoruz. Ama F-tipi sorunu esas ölüm oruçlarýyla gündeme geldi. Burada önemli bir konu F-tipi meselesinin tam olarak sýnýfsal bir karþý duruþa veya ezilenlerin kitlesel katýlýmýna sahne olmamasý. F-tipi Kürt sorunu kadar gündemde yer tutmuþ olsaydý bugün çözüme ulaþmýþ olurduk. Tecrit, bir tür iþkencedir. Daha önceki dönemlerde hücre cezasý, bir tür disiplin cezasý olarak uygulanýyordu. Hücre tipi cezaevleri CIA patentli bir uygulama. 1960’lý yýllarda CIA'nýn ön ayak olduðu bir araþtýrmanýn konusu, "mahkumlar nasýl kiþiliksizleþtirilir"di ve bu rapor sonrasýnda tecrit politikasý uygulanmaya baþladý. F-tipi Avrupa standartlarýndadýr; Avrupa'nýn her ülkesinde bu cezaevleri var. Dolayýsýyla AB F-tipi uygulamasýný destekliyor. Zaten 19 Aralýk vahþeti de AB tarafýndan onaylandý ve ses çýkarýlmadý. Dolayýsýyla AB F-tipine çözüm deðil. F-tiplerinde ortak yaþam alanlarý yok. Genelde çok olsa 5-6 kiþinin birarada bulunabileceði kadar büyüklükte ping-pong odalarý benzeri alanlar var. O yüzden F-tipleri tecrit anlamýný taþýyor ve insan haklarýyla baðdaþmýyor. - Ölüm oruçlarý sürüyor; hemen hergün yeni bir ölüm haberi alýyoruz. Sorun kilitlenmiþ durumda. Siz bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz? Bu süreç nasýl aþýlabilir? Öncelikle 9 Aralýk 2000'e kadar kitlesel bir mücadele vardý. Ýnsanlar F-tipine karþý sokaklardaydý. Hikmet Sami Türk F-tiplerinde iyileþtirmelere gidileceðini söylemiþti. O gün ölüm oruçlarý bitirilmeliydi. Ama bu yapýlmadý. Sonrasýnda 19 Aralýk vahþetini yaþadýk. Biz günlerce müvekkillerimize ulaþamadýk. Devletin bu soruna getirdiði tek çözüm (?) hafýza kaybýna uðrayan mahkumlarýn altý ay için tahliye edilmesi. Dolayýsýyla devlet bu soruna çözüm getirmeyecek. Ölüm oruçlarý da çare deðil. Sorun ancak kitlesel mücadelelerle çözülebilir. Kitleler devletten hesap sormalý. Burada sendikalara, kitle örgütlerine büyük görevler düþüyor. F-tiplerinden ve devletin vahþetinden zarar görenler yavaþ yavaþ ölmek yerine kitle örgütleri, sendikalar ve partilerle birlikte mücadele etmeliler. Bu mücadeleler vasýtasýyla kitlelere F-tiplerini, 19 Aralýk vahþetini ve hak ihlallerini unutturmamalý, buna dönük

K KI IS SA A S ýr ad a kim var ? Ankara Baþsavcýlýðý, ölüm oruçlarýna týbbi müdahaleyi kýnayan kararlar alan hekimler hakkýnda intihara teþvik suçlamasýyla dava açtý. TTB (Türk Tabipler Birliði) onur kurulu üyesi 9 hekim hakkýnda 3 yýldan 10 yýla kadar hapis cezasý isteniyor. Daha önce de F Tipi cezaevleriyle ilgili olarak Tüm-YargýSen yönetim kurulu üyelerine 3 yýl 9'ar ay hapis cezasý verilmiþti. Bundan sonra hangi kuruma dava açýlacaðý merak konusu

Öl ü m or u ç l a r ý F Tipi cezaevlerine karþý baþlatýlan ölüm orucu eylemlerinde ölenlerin sayýsý 40'a dayandý. Küçükarmutlu'da halen ölüm oruçlarý devam ediyor. Geçtiðimiz günlerde Küçükarmutlu semtine baskýn düzenleyen polis, giriþ çýkýþlarda kimlik gösterme uygulamasýna devam ediyor.

F-tipi hapishanelere karþý yapýlan kitlesel eylemlerle yöneticilere geri adým attýrabilmiþtik kamuoyu oluþturulmalýdýr. Ölüm oruçlarý sürecinde sayýmýz azalýyor. Bu sorun gündemden uzaklaþýyor ve kitlesel destek þansý da zayýflýyor. Burada birtakým örgütsel yapýlarýn gözden geçirilmesi gerekiyor. F-tipi sorununun çözüme ulaþmasýnýn tek yolu kitleselleþmekten ve örgütlenmekten geçiyor. - Taksim'de bir intihar saldýrýsý eylemi gerçekleþti. Eylemden sonra Ýçiþleri Bakaný "Ölüm orucu eylemcilerine müsamaha yok" dedi. Sizce bu açýklama çözüme hizmet ediyor mu? Sivillerin zarar gördüðü hiçbir eylemi tasvip etmiyoruz ama hiçbir demokratik devlet "kýsasa kýsas" mantýðý ile ilerlemez. TC anti-demokratik bir devlet olduðu için bu açýklama onun için normaldir. Hâlâ daha, "devletin herhangi bir müdahalesi olur mu?" endiþesini taþýyoruz. Bu tür müdahaleleri engellemenin yolu sokaða çýkmaktýr, kitlesel anlamda çoðalmaktýr. - ABD'de de 11 Eylül'de büyük yýkýma yol açan bir intihar saldýrýsý gerçekleþti. Ýnsanlarý bu tür saldýrýlara iten nedenler konusunda sizin yorumunuz nedir? ABD'deki saldýrýnýn organize bir iþ olduðunu düþünüyorum. Bu korkunç bir þiddettir ve insan haklarý baðlamýnda kýnýyoruz. Fakat esas tartýþýlmasý gereken konu ABD politikalarýdýr. Örneðin Soðuk Savaþ Döneminde Taliban'ýn SSCB'ye karþý silahlandýrýlmasý ABD'nin iþidir. Bunun yanýnda Körfez Savaþý sýrasýnda ABD sivil hedefleri vurdu. Bir çarpýcý örnek de ABD'nin Sudan'da bir ilaç fabrikasýný bombalamasýnýn ardýndan binlerce emekçinin ölmesidir. Bu olaydan sonra Birleþmiþ Milletler'in

K KI IS SA A

bölgede araþtýrma yapmasýný yine ABD engellemiþti. Burada bir çifte standart var. Dolayýsýyla terörün kaynaðý her zaman kapitalizmdir. ABD'deki bu olaydan sonra dünyada dengeler deðiþti. Ezilenlerin üzerindeki baskýlarýn artacaðýný düþünüyorum. Savaþ üreticilerine karþý çýkýlmalýdýr. Türkiye açýsýndan bakýldýðýnda bir ülke baþbakanýnýn halka hiçbir þekilde danýþmadan "topraklarýmýzý ve üslerimizi ABD'ye açarýz" demesi çok vahimdir. - Seattle'da baþlayan ve dünyada barýþ talebini yükselten Küresel Direniþ hareketini Türkiye'de insan haklarý açýsýndan nasýl deðerlendiriyorsunuz? Küreselleþmeyi ikiye ayýrmalýyýz: Tabii ki sermayenin uyguladýðý þiddetin küreselleþmesine karþýyýz ama emeðin ve direniþin küreselleþmesinin her zaman yanýndayýz. Küresel Direniþ Hareketine, politik bir örgüt ve bu yönde kitlesel bir örgütlenmeye gidemeyecek olmamamýza karþýn sýcak bakýyoruz. Hareket içinde þiddet öðelerine karþýyýz ama direniþçilerin haklarýnýn savunucusuyuz. Yerel anlamda Türkiye'de Küresel Direniþe sendika ve kitle örgütlerinden þimdiye kadar yeterli bir destek çýkmadý. Bunu oluþturmalýyýz. Kapitalizm insaný insanlýktan çýkaran bir sistemdir, bu baðlamda gazetenizin adýný yerinde buluyorum. NOT: Biz bu röportajý yaparken Eren Keskin'in endiþe ettiði geliþme yaþandý ve Küçük Armutlu'da ölüm orucu eyleminde 14 Eylül'de ölen Ümüþ Þahingöz'ün cenaze törenine polis vahþice müdahale etti. Bu saldýrýyý kýnýyoruz.

K KI IS SA A

K KI IS SA A

kardeþten büyüðünün kolu koptu, küçüðü T Ý HV' y e b aský n A n a y a s a d e ð i þ ti r i l i r k e n Geçtiðimiz haftalarda TÝHV (Türkiye de yaralandý. Ýstanbul'da Kürtçe ve Türkçe yayýnlanan Ýnsan Haklarý Vakfý) Diyarbakýr Diyarbakýr'ýn Kulp ilçesinde köylerine "Dema Nu" ve "Deng" dergilerinin temsilciliðini basan polis temsilcilikte dönmek isteyenlerden askerler 10 milyon Diyarbakýr temsilcileri Mehmet Eren ile bulunan dosyalara ve belgelere el koydu. TL para istiyorlar. Ahmet Bulut yasak yayýn bulundurma iddiasýyla gözaltýna alýndý. Eren ve Bulut C e p i l e P K K p r o p a g a n d a s ý Ý þ ken cec i l er e t er f i gözaltýndayken Meclis "yasak dil" 16 yaþýndaki Özgür Ünal'ýn gözaltýnda Ýzmir'de cep telefonunun ekranýnda kavramýný kaldýrdý. Abdullah Öcalan'ýn resmi bulunduðu öldürülmesinden sorumlu tutulan Edremit D GM ' l e r k a l d ý r ý l s ý n ! Emniyet Müdürü Ali Rýza Topçu ile iddiasýyla 19 yaþýnda bir genç gözaltýna Çýkarýldýðý mahkemede TBMM'nin 17 Eylül'de açýlmasýyla yardýmcýsý Ýrfan Karakaþ'ýn yeri deðiþti. alýndý. Topçu, Balýkesir'e Koruma Þube Müdürü tutuklanarak cezaevine konulan genç, gündeme gelecek Anayasa deðiþikliði olurken, Karakaþ'da Susurluk Ýlçe Emniyet PKK'nýn propagandasýný yapmakla paketini, "idam cezasýnýn kaldýrýlmamasý suçlanýyor. Müdürü oldu. dýþýnda" genel olarak olumlu bulduklarýný ifade eden Ýzmir Barosu Baþkaný Noyan D emo kr as i G ün e y d o ð u' d a n . . . Özkan, Türkiye'nin 1980 darbesiyle Þýrnak'ýn Beytüþþebap ilçesindeki iki köy Anayasa deðiþikliklerinin gündemde getirilmiþ DGM'leri artýk taþýyamadýðýný göçe zorlanýyor. Jandarma, köylülerin olduðu ülkemizde bir yazar Almanya'da belirterek, "Hak ve özgürlüklerin kýþlýk odunlarýný karakola taþýdý. Ýki köylü Almanca yayýnlanan bir kitabý nedeniyle geliþmesi, yargý baðýmsýzlýðý ve yargýnýn 17 yýldýr idam istemiyle yargýlanýyor. Bir de günlerce gözaltýnda tutuldu. siyasallaþmasýnýn önüne geçilmesi için Diyarbakýr'ýn Dicle ilçesinde askerlerden kitap yazdýðý için yazarýn idam istemiyle DGM'ler mutlaka kaldýrýlmalýdýr" dedi. yargýlanmasý inanýlmasý güç bir çeliþki. kalan uçaksavar mermisiyle oynayan üç Ý zl e m O r a l


antikapitalist

Sayfa 5

1 EYL ÜL DÜ NYA BARIÞ GÜ NÜ GÖST ERÝLERÝ Kürtlerin barýþ ve demokrasi talebine sahip çýkalým HADEP 1 Eylül Dünya Barýþ Günü'nü Ankara'da kutlamak üzere 1,5 ay öncesinden yoðun bir hazýrlýk faaliyeti gerçekleþtirdi. Kürt bölgelerinden katýlýmý kitleselleþtirmek için yoðun bir çalýþma yürütüldü. Bölgedeki evler tek tek ziyaret edildi. Ankara'ya gidecek olan otobüsler için biletler satýldý. Bölgeden gelen bilgilere göre, eylem yasaklanmasaydý Ankara 300.000 kiþilik dev bir gösteriye tanýk olacaktý. Ankara'da Kýzýlay meydaný yerel kýyafetleri ve renkleriyle Kürt bölgelerinden gelen her yaþtan kadýný, erkeði ve genciyle 1 Eylül'de barýþ, adalet ve özgürlük meydanýna dönüþecekti. Ancak tüm bu umut ve kararlýlýk dolu faaliyet bölgedeki buluþma noktalarýnda polis engeli ile karþýlaþtý. Yöneticiler Kürtlerin özgürlük ve barýþ çýðlýðýný enselerinde hissetmemek için gösteriyi yasakladýlar. Buluþma noktalarýnda toplanan binlerce insan polis saldýrýsýyla karþý karþýya kaldý. Bir çok bölgede otobüslerin yola çýkmasý engellendi. Bazý bölgelerden yola çýkan otobüsler otobanlarda durduruldu. Ankara ve Ýstanbul'da binlerce Kürt tutuklandý. Ýstanbul'da polisin saldýrýsýndan kaçan HADEP'li bir genç apartman boþluðuna düþüp öldü. 1 Eylül günü Ankara, 10.000 polis tarafýndan akþama kadar kuþatma altýnda tutuldu. Sabahýn erken saatlerinde HADEP Genel Baþkanlýðý gösteriyi iptal ettiðini söylemesine raðmen Kürtler sokakta gözaltýna alýnmaya devam edildi.

Ne yazýk ki HADEP, Türk solu ve KESK liderliði tarafýndan yalnýz býrakýldý. 31 Aðustos'ta 150 kiþinin katýlýmýyla sembolik olarak Ankara'da gerçekleþen 1 Eylül basýn açýklamasý Türk solunun Kürt hareketiyle dayanýþmaktan ne kadar uzak olduðunun bir göstergesiydi. HADEP Genel Merkezi de yasaða raðmen Ankara'ya gelmek isteyen kitlelerin talebine sahip çýkmadý. Polis barikatlarýný kitlesel bir direniþle kýrmak mümkünken böylesi bir giriþimde bulunmadý. Ankara eylemine gitmek üzere bölgelerde toplananlar taleplerini Türkiye yönetici sýnýfýnýn kalbine taþýmaktaki istekliliklerini açýkça gösterdiler. Ayný açýklýkta olan baþka bir

þey de HADEP liderliðinin bu istekliliði temsil etmek yerine yönetici sýnýfla diyaloðu tercih etmesi. Ne yazýk ki son dönemde HADEP de dahil olmak üzere solda egemen olan fikirler yönetici sýnýfla ittifak politikalarý. Solun bir kanadý AB sürecini ittiren TÜSÝAD'la ittifak içinde demokratikleþme programýný hayata geçirmeye çalýþýyor, diðer kanadý da generallerle birlikte ulusal kurtuluþ hayali peþinde koþuyor. Aslýnda solda egemen olan her iki tutum da bütünsel olarak yönetici sýnýfýn güvenini arttýrýyor, her türlü muhalefete rahatça saldýrmasýna yol açýyor. Sol liderliðin bu kadar dizlerinin üzerinde sürünmesi, yönetici sýnýfýn da bu kadar güvenli olmasý bir kader

deðil. Yönetici sýnýf ekonomik ve siyasi kriz içinde. Türk hükümetin in ABD'nin savaþ politikalarýna verdiði destek büyük çoðunluk tarafýndan desteklenmiyor. Bu koþullarda savaþa karþý bir muhalif hareketin geliþmesi, ekonomik krizin bedelini ödemeyi reddeden bir iþçi hareketinin ortaya çýkmasý için her türlü maddi koþul var. Ancak bu hareket yönetici sýnýftan baðýmsýz bir þekilde, iþçi sýnýfý ve ezilenlerin çýkarlarýný savunacak fikirler etrafýnda inþa edilebilir. Uluslararasý düzeyde ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülenler arasýndaki mücadelenin yönetici sýnýf tarafýndan tek taraflý bir savaþa dönüþtürülmesine izin vermeyelim.

Çi ð d e m Ö z b aþ

DAĞ FARE DOĞURDU

1 Eylül'de eylem yasaklanmasaydý Ankara Kýzýlay Meydaný 300.000 kiþilik dev bir gösteriyle barýþ, adalet ve özgürlük meydanýna dönüþecekti.

Anayasa deðiþiklikleri:

Hepimizin üzerinden silindir gibi geçen 12 Eylül darbesinin en önemli "eserlerinden" olan 1982 Anayasasý, geçen 20 yýlda sürekli tartýþýldý. Hemen her partinin seçimlerden önce verdiði anayasayý deðiþtirme sözü seçimlerden sonra unutturuldu. Bugüne kadar yapýlan ufak tefek deðiþiklikler ise toplumdaki deðiþim isteðini tatmin edebilecek düzeyde olmadý. Hükümet þimdi "anayasadaki en kapsamlý deðiþiklikleri yaptýðýný" anlatýyor. Sivil toplum örgütlerini es geçerek hazýrlayýp önümüze koyduklarý 37 maddelik paket, milletvekili dokunulmazlýðýndan idama kadar uzanan geniþ bir deðiþiklik. Ama sarf edilen bu kadar cafcaflý laftan sonra paket hakkýnda tek bir þey söylenebilir: "Dað, fare doðurdu!" Deðiþikliklere þöyle bir göz atalým: Kürtçe yasaðýný anayasal olmaktan çýkartýyorlar; ama bu yasaðý içeren yasalar hala daha yürürlükte. Ordunun ve MHP'nin bu konu karþýsýndaki tavrýna bakýlýrsa yasaðý

tamamen kaldýrmak gibi bir niyet yok! Ölüm cezasýný sýnýrlandýrýyorlar; ama "savaþ, yakýn savaþ ve terör suçlarýný" bahane ederek idamý tamamen kaldýrmýyorlar. Ýþsizlerin korunmasý, genel sendika hakkýnýn geniþletilmesi, memurlara sendika hakkýnýn tanýnmasý ve asgari ücretin tespitinde geçim þartlarýnýn dikkate alýnmasý gibi sosyal ve ekonomik haklarda "anayasal iyileþtirme"(?) getiriyorlar; ama bütün bu haklarýn gerçekleþtirilmesini "devletin mali kaynaklarýnýn yeterliliði ölçüsü" ve "ekonomik istikrarýn korunmasýnýn gözetilmesi" þartlarýna baðlayarak, aslýnda bu konularda hiç de olumlu adým atmak istemediklerini gösteriyorlar. Geçen haziran ayýnda memurlara sahte sendika yasasýný dayatanlarýn, toplu sözleþmelerde iþçilere çok düþük ücret artýþý dayatýp sendikalarýn sesini kýsmaya çalýþanlarýn ve asgari ücreti açlýk sýnýrýnýn da altýnda tespit edenlerin bu konulardaki uygulamalarý ortada! Önemli olan bir baþka nokta, milletvekil-

lerinin yaptýklarý yolsuzluklarýn yargýlanmasý konusunda etkili hiçbir deðiþikliðe gitmeyip, sadece dokunulmazlýðýn kaldýrýlmasý oylamasýnýn gizli yapýlmasýný istemeleri; gizli oylama sayesinde milletvekilleri vicdanlarýyla baþ baþa kalarak doðru kararlarý vereceklermiþ! Son nokta ise 12 Eylül darbesinin sonuçlarýyla ilgili; binlerce insanýn iþkence görmesine, yaralanmasýna ve ölmesine yol açan bu darbeyi yapanlar yargýlanamayacak, ama yaptýklarý yargýlanabilecek(miþ). Faili yargýlayamýyorsan, fiili nasýl yargýlayacaksýn! Özetle iktidarýn deðiþim isteði sadece görüntüyü kurtarmak amaçlý. Bu anayasa deðiþikliðinin Avrupa Birliði baskýsýyla olduðunu herkes biliyor. Ýþte AB'nin bize saðlayacaðý demokrasi bu kadar! Gerçekten insan haklarýnýn, emeðin, ezilenlerin gözetildiði demokratik bir ülke istiyorsak, daha fazla demokrasi ve insan haklarý istiyorsak bunu ancak hep birlikte mücadele ederek elde edebiliriz!


SAVAÞA HAYIR ABD'deki 11 Eylül saldýrýsýnýn ardýndan, savaþ çýðlýklarý atýlmaya baþlanýr baþlanmaz dünyanýn dört bir yanýnda savaþ karþýtlarý da harekete geçtiler. ABD yöneticilerinin liderliðindeki savaþ çýðýrtkanlarýnýn “intikam” ve “”savaþ” naralarýna karþý muhalefet dünyanýn bir çok yerinde yükseliyor. Amerikadan Japonya’ya, Avustralya’dan Ýngiltere’ye, Almanya’dan Pakistan’a kadar uzanan savaþ karþýtý kampanyalarýn ortak sloganý “savaþa hayýr!” Ýþte ABD'deki saldýrýnýn ardýndan daha onbeþ gün bile geçmeden yapýlan savaþ karþýtý gösterilerden bir kesit: ABD: Saldýrýdan sonraki hafta yalnýzca bir gün içinde 146 yerde savaþ karþýtý gösteriler oldu. Portland'da 2.600 insan protesto gösterileri düzenledi. Berkley'deki California Üniversitesi protestolarýn en baþýndaydý. Orada 3.000 kiþi gösteriye katýldý. Washington'da ulusal bir gösteri yapýlacak. Ýtalya: Ýtalya'nýn baþkenti Roma'da 10.000 kiþilik savaþ karþýtý gösteri yapýldý. Gösteriler diðer þehirlere de yayýldý.

Almanya: Geçen hafta 5000'in üstünde lise öðrencisi savaþ karþýtý gösterilere katýldý. Ayrýca Hamburg'da 3000, Kassel'de 6.000, Stuttgart'da 1500 gösterici sokaklardaydý. Yaklaþýk 1.100 kiþi, üniversite kenti olan Freiburg'da gösterilere katýldý. Öðrencilerin protestolarýna destek veren 85 ve 87 yaþlarýndaki Lisa ve Richard Grubitz Berlin'de bu hafta sonu yapýlan savaþ karþýtý gösterilere katýldý. Richard þöyle diyor: "2. Dünya Savaþý'nda 6 sene boyunca askerlik yaptým. Birinci günde önümüzde 61 ölü, 60 yaralý vardý. Savaþýn ne olduðunu gördüm. Savaþ kitlesel katliamdýr." Ýspanya: Yaklaþýk 500 kiþi savaþ karþýtý eylemler için ilk adýmý attý. Birçok eylem planlanýyor. Avusturya: Dünya Ticaret Merkezi'nin yýkýlmasýndan 2 gün sonra Viyana da 500'ün üstünde insan gösteri yaptý. Çarþamba günü üniversitede yapýlan toplantýya 150 kiþi katýldý. Ýrlanda: Dünya Ticaret Merkezinin yýkýlýþýndan sadece 3 gün sonra Belfast'ta 250 kiþilik bir toplantý yapýldý. Ayný gece

küçük bir kent olan Galway'de 250 kiþinin katýldýðý bir toplantý yapýldý. Ýngiltere: Londra'da 4.000'i aþkýn kiþi Baþbakanlýk Konutu önünde savaþ karþýtý "uyumama eylemi"ne katýldý. "Barýþ ve adalet için omuz omuza" diyen göstericilerden Terry Bowler þöyle dedi: "Üniversiteye yeni baþladým, IMF, Dünya Bankasý ve üçüncü dünya borçlarý üzerine çalýþmak istiyorum. Ancak bu küreselleþmenin silahlý kanadý. Savaþý durdurmak zorundayýz." Glasgow'da 1.000'in üzerinde insan savaþ karþýtý gösteriye katýldý. Gösterideki konuþmacýlar arasýnda bir de itfaiyeci vardý. Ýtfaiyeciler Sendikasý New York'ta ölen ailelere100.000 pound baðýþ yaparken savaþý kýnýyordu. Savaþ karþýtý protestolara Manchester'da 400, Birmingham'da 300, Edinburg'da 200, Portsmouth'da 180 kiþi katýlýrken Bradford, Todmorden, Hebden Bridge, Sheffield, Newcastle, Swansea, Cardiff, Milton Keynes, Brighton ve Cambridge'de de eylemler yapýldý.

K İ M K İ MD İ R ? K İ M K İ M D İR ? K İ M K İM D İ R ? K İ M K İ M Dİ R ?

Geroge W Bush, “demokrasinin çýkarlarý için terörizme karþý mücadele ettiðini” iddia ediyor. Ancak ABD yöneticileri ve destekçilerine yakýndan bakýnca gerçekleri anlamak kolaylaþýyor: George Bush (Þimdiki ABD Baþkaný George W. Bush'un babasý ve eski ABD Baþkaný) 1960'lý yýllarda Vietnam savaþý sýrasýnda CIA ajaný olarak çalýþtý. Bu savaþta 2 milyon sivil ölmüþtü. Kitle katliamlarý ve terör olaylarýndan CIA sorumlu tutulmaya baþladýðý dönemde CIA'nýn baþýndaydý. 1973 yýlýnda Þili'de gerçekleþen darbede CIA ciddi bir rol üstlenmiþti ve bir yýl sonra yine CIA'in yardýmlarýyla gerçekleþmeye baþlayan Akbaba Operasyonlarý ile Latin Amerika'daki muhalif liderler öldürülmüþtü. Akbaba Operasyonu ile Arjantin ve Þili'de örneðin sendikacýlar uçaða bindirilip okyanusun üstünde uçaktan atýlýyorlardý. Baba Bush'un son faaliyeti ise 1991 yýlýnda gerçekleþen Körfez Savaþý ile çoðu yaþlý ve sivil olmak üzere 150.000 kiþinin uçaklarla yapýlan 12.000 sorti ile öldürülmesi oldu. Dick Cheney (Baþkan yardýmcýsý) Baba Bush'un savunma konusunda danýþmanlýðýný yapan ve Körfez savaþýný itmede öncelikli rol oynayan, savaþ yanlýsý bir politikacý. Savaþ yanlýsý olmasýnýn sebebi, hem kendisinin hem de eþi Lynn Cheney'in iki büyük silah þirketinin yönetim kurulu üyeleri olmalarý.

Colin Powell (Devlet Bakaný)

Baba Bush zamanýnda genelkurmay baþkaný olarak Irak savaþýný yönetti. 1969 yýlýnda Vietnam'ýn My Lai köyündeki çoðu yaþlý, kadýn ve çocuk olan 400 kiþinin katledilmesinden sorumlu. 1989 yýlýnda Panama'da 10.000 sivilin öldürülmesiyle sonuçlanan ABD iþgalinin liderlerinden. Bugün ise medyada barýþçýl biri olarak lanse ediliyor.

General Pervez Müþerref 1999 yýlýnda yaptýðý darbe ile iktidarý alan bir askeri diktatör. Þu an ABD'nin en önemli destekçisi.

Teröristler(!) kim? ABD'nin terörist olarak adlandýrdýðý bir çok insan aslýnda ABD'nin kendi politikalarý için çalýþan insanlardý. Çýkarlar deðiþti ve günah keçisi oldu bu insanlar. Bu "teröristlerin" geçmiþi ABD'yi ele veriyor:

Saddam Hüseyin 1990 yýlýnda komþu Kuveyt'i iþgalinden beri batý onun terörist olduðunu söylüyor. Fakat bütün kariyeri ABD'nin desteðiyle gerçekleþti. 1963 yýlýnda Saddam'ýn partisi BAAS bir darbe ile iktidarý ele geçirdi. Bu darbede baðýmsýz davranan hükümetten kurtulmak için CIA darbenin organize edilmesinde yardýmcý oldu. Ardýndan da Irak Komünist Partisinin üyelerinin kitlesel tutuklamalarýný da içeren terör eylemlerini destekledi. ABD, Ýran Þahý Pehlevi'nin 1979'da iktidarý kaybetmesinin ardýndan Ýran'a karþý Irak'ý

destekledi. Saddam rejimi, Halepçe'de 5.000 Kürtün kimyasal bombalar kullanýlarak öldürürken ABD'nin desteðini alýyordu. ABD, Kuveyt'i iþgal edene kadar Irak'taki Saddam rejimini destekledi ve silahlandýrdý.

General Noriega Mart 1993'de CIA'nýn yardýmýyla Panama'nýn diktatörü oldu. Zaten 1967'den beri CIA adýna çalýþýyordu. 1972 yýlýndan beri uyuþturucu ticareti ile uðraþtýðý bilinmekte. Baba Bush'un CIA baþkanlýðý yaptýðý dönemde Panama gizli servisi baþkanlýðýna yükselmesi CIA tarafýndan desteklendi. 1980'ler boyunca Orta Amerika'da muhaliflere ait bilgiler topladý. Kontr-gerilla saldýrýlarýnýn CIA adýna yapýlmasýnda anahtar kiþiydi. Baba Bush 1983'de Panama'da Noriega'yý ziyaret etti. Ancak ABD'nin çýkarlarýyla çatýþmaya girdiði için 1989 Aralýk ayýnda ABD ordusu tarafýndan 10.000 sivilin ölümüne yol açan bir operasyon ile iktidardan indirildi.

Slobodan Milosevic ABD'nin yine zorba olarak tanýmladýðý ve savaþ açtýðý Sýrp lider. 1989 yýlýnda iktidara geldiðinde batý dünyasý tarafýndan memnunlukla karþýlanmýþtý. Amerikalý diplomat Richard Holbrooke tarafýndan "iþ yapýlabilecek bir adam" diye tanýmladýðýnda Miloseviç Arnavutlara karþý baskýsýný yoðunlaþtýrýyordu. 1995 yýlýnda imzalanan Dayton anlaþmasý ile Bosna savaþý sonlanýrken Miloseviç'in Sýrbistan'da, Tudjman'ýn da Hýrvatistan'daki yeri saðlamlaþtýrýlmýþ oldu.

BARIÞ ÝSTÝYORUZ!

KATLÝAMA HAYIR!

Savaþ, insanlýk suçudur. Bush ve Blair 'medeniyet' için savaþa girdiklerini iddia ediyorlar. Medeniyetin ne demek olduðunu ise tümüyle unutmuþ görünüyorlar. Amerika'da yaþanan, insanlýða karþý iþlenmiþ bir suçtur. Bunu yapanlar da adaletin karþýsýnda çýkartýlmalýdýr. Burada "adaletten" söz ediyoruz. Batýda adalet kelimesini aðzýmýza alabilmek istiyorsak insanlýða karþý suç iþlemekten vazgeçmek zorundayýz. Bunun anlamý Irak'a karþý ambargoyu kaldýrmaktýr, Ortadoðu'da iþgalci güçleri ve diktatörlükleri desteklemekten vazgeçmektir, Bush'un Kolombiya'da sürdürdüðü kirli savaþa son vermektir, yoksul ülkelerin borç girdaplarýný durdurmaktýr. Adalet bütün dünya için vardýr, intikam için deðil. Afganistan son 30 yýlýn en büyük insan trajedisini yaþýyor. Afganistan'a savaþ açmak Batýya karþý daha fazla öfke ekmenin dýþýnda ne iþe yarayacaktýr? Ben Amerika'da ölen insanlarý anmamýz gerektiðine inanýyorum. Bunu gerçekleþtirmenin yolu dünyayý daha berbat deðil daha güzel bir yer haline getirmekten geçiyor.

Ýngiliz Ýþçi Partisi'nin ABD'nin peþinden bu denli gitmesi son derece aþaðýlýk bir durumdur. Öyle bir baþbakanýmýz var ki sadece insanlar öldüðü zaman canlanýyor. Ýçinde bulunduðumuz durum (Irak'a karþý yürütülen) Körfez Savaþý veya Balkan Savaþý'ndan çok daha ciddidir. Katliam yaparak intikam almakta kararlý bir Amerikan hükümeti söz konusu. Taliban devrilirse vicdan azabý içinde kývranmayacaðým, ama býrakalým onlarýn hesabýný da Afgan halký görsün. Taliban'ý iktidara yerleþtiren kimdi? Kim onlarý yarattý, silahlandýrdý ve besledi? ABD ile müttefikleri Suudi Arabistan ve Pakistan! Usame Bin Ladin CIA hesabýna çalýþýyordu. Çaresiz gençleri böylesi saldýrýlar yapmaya iten nedenleri ortadan kaldýrmalýyýz. Barýþ hareketinin ilk talebi Irak'a yaðan bombalarýn durdurulmasý olmalý. Ýkinci talep ise Filistin ile ilgili sorununun çözümüdür. Bu bir Filistin sorunu deðil bir Ýsrail sorunudur. Ýsrail'i yaratan ve ayakta tutan Batýnýn sorunudur. Filistinliler her gün öldürülüyor.

G e o rg e M o n b i o t

Ta rý k A l i

ABD’NÝN BOZUK SÝCÝLÝ 1952'de ABD'nin desteklediði bir darbe sonucu hükümet yýkýlýp Þah Pehlevi iktidara getirildi. 1979'a kadar 70 bin Ýranlý bu rejim tarafýndan öldürüldü. 1954'de ABD Guatemala hükümetinin devrilmesini destekledi ve 40 yýl boyunca gelip geçen diktatörlerin koruyuculuðunu yaptý. 120 bin kiþi ilk darbe sonrasý öldürüldü. ABD'nin 1954'den sonra Hint Çini bölgesinde yürüttüðü politika ve Vietnam'a yaptýðý müdahale sonucunda 4 milyon insan öldü. 1965'de ABD'nin desteði ile Dominik Cumhuriyeti hükümeti devrildi, binlerce insan öldürüldü. Yine 1965'de Endonezya'da Suharto ABD'nin desteði ile darbe yaptý. 800 bin kiþi katledildi. Doðu Timor'da ise 250 bin kiþi öldürüldü. 1970'den sonra ABD'nin Gü-

SAVAŞA HAYIR! DAHA FAZLA BÝLGÝ ÝÇÝN

KAMPANYAYA KATIL, GÜÇ AL, GÜÇ KAT! w w w. a n t i k a p i t a l i s t. n e t / 0 535 22 6 9 489 / 05 42 23 0 31 28 p o st a @ a n t i k a p i ta l i st . n e t

ney Afrika bölgesinde, özellikle de Angola'da yürüttüðü terör sonucu bir milyonu aþkýn insan yaþamýný yitirdi. 1973'de Þili'de General Pinoþe ABD'nin desteði ile darbe yaptý. Seçimle iþbaþýna gelen Baþkan Allende'nin de öldürüldüðü darbeden sonra 30 bini aþkýn Þilili katledildi. 1976 sonrasý ABD'nin desteklediði politikalar sonucu Arjantin'de 11 bin genç insan "kayboldu". Nikaragua Devrimi'ni yenmek için 1980'lerde ABD'nin desteklediði kontrgerillalar 30 bini aþkýn insaný öldürdü. 1980'ler boyunca ABD'nin El Salvador'a müdahalesi sonucu 80 bin kiþi öldü. 1980'lerde Libya defalarca bombalandý. ABD 1948'den bu yana Ýsrail'in kuruluþu ve bölgedeki terörünü destekliyor. 1980'lerde ABD ve Ýsrail'in Lübnan'a karþý yürüttüðü terör onbinlerce insanýn ölmesine neden oldu. 1982'de Sabra ve Þatilla Filistin kamplarýna yapýlan saldýrýda binlerce insan katledildi. 1983'de Grenada iþgal edildi,

binlerce kiþi yaþamýný yitirdi. 1989'da ABD'nin Panama'ya yaptýðý müdahale sonucu 10 bin kiþi öldü. 1990'da Somali'de süren iç savaþa mücadele edildi. ABD Birleþmiþ Milletler kisvesi altýnda savaþan taraflardan General Aidid'i iktidara taþýmayý amaçlýyordu. 10 bin kiþi yaþamýný yitirdi. Ocak 1991'de Irak'ýn Kuveyt'i iþgaline karþý ABD'nin baþlattýðý ve NATO müttefiklerini ikna ettiði savaþ sonunda 200 bin Iraklý öldü. Son 10 yýldýr ise Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle 500 bini çocuk olmak üzere 1 milyon Iraklý hayatýný kaybetti. Savaþta kullanýlan inceltilmiþ uranyum kaplý mermilerin yaydýðý radyasyon sonucu halkýn yüzde 40'ý kanser oldu. ABD dýþiþleri eski bakaný Madeline Allbright bu insanlýk trajedisini "ödenmeye deðer bir bedel" olarak niteledi. Ýkinci Dünya Savaþý'nýn bitiminden bu yana ABD'nin NATO ve / veya Birleþmiþ Milletler ile Haiti, Afganistan, Sudan, Brezilya ve Yugoslavya'ya yaptýðý müdahaleler de

göz önünde alýndýðýnda 8 milyon insanýn yaþamýný yitirdiði, on milyonlarýn yaralandýðý, yine milyonlarýn göçe zorlandýðý biliniyor. ABD'nin þu da ya bu þekilde yürüttüðü savaþlar ve müdahalede ölenlerin yüzde 90'ý da sivil halktan oluþuyor. 12 Eylül 1980 darbesine ABD'nin destek verdiðini biliyoruz. 17 yaþýndaki Erdal Eren'in asýlmasý, sayýsýz insanýn iþkence odalarýnda can vermesinde yerel egemenler ve generaller kadar "our boys have done it-Bizim çocuklar iþi becerdi" diyen CIA'nýn de imzasý var. Martin Luther King 1967'de "Benim hükümetim dünyanýn en büyük þiddet taciridir" diyerek ABD'nin dünyadaki iþlevini özetlemiþtir. Araþtýrmacý-yazar Ed Herman Gerçek Terörizm Aðý kitabýnda Usame Bin Laden gibi "terörist" diye tabir edilen gruplarý þiddetin "perakendecisi" ABD gibi devletlerin ise "toptancýsý" olduðu benzetmesini kullanýyor. "Perakendeci terörün kökeninde çoðunlukla toptancý terör yatýyor" diyor.


Sayfa 8

antikapitalist

“Oð lumuz ad ýna de ðil!”

K KI IS SA A K KI IS SA A K â r d eði l i n san Kandilli Rasathanesi Deprem Mühendisliði Ana Bilim Dalý baþkaný Mustafa Erdik, 7,2-7,5 büyüklüðündeki bir depremde Ýstanbul'da çökecek bina sayýsýný 5-6 bin olarak tahmin ettiklerini söyledi. Buna göre, 200.000 dolarlýk bir masraf yapýlarak 20.000 insanýn hayatýný kurtarmak mümkün. Ancak kâr insandan önce geldiði için böyle bir uygulamaya gidilmesi söz konusu edilmeyecek.

11 Eylül’deki saldýrýnýn ardýndan yönetici sýnýflar savaþ ve intikam çýðlýklarý atmaya baþladýlar. Ancak ABD’de herkes Bush gibi düþünmüyor. New York´taki ikiz kulelerde tek oðullarýný kaybeden Phyllis ve Orlando Rodriguez’in ABD Baþkaný´na ve New York Times´a yolladýðý mektuplar bu gerçeði çarpýcý olarak gösteriyor:

P o l i s k i mi k o r u y o r?

Oðlumuz Greg, Dünya Ticaret Merkezi´ne saldýrýdan sonra kaybolan çok kiþiden biridir. Haberi ilk duyduðumuzdan beri oðlumuzun karýsýyla, iki aile olarak, dostlarýmýzla ve komþularla, Cantor Fitzgerald/Espeed´deki onu seven iþ arkadaþlarýyla ve Pierre Oteli´nde her gün buluþan yaslý ailelerle matemi, umudu, umutsuzluðu ve nice anýyý paylaþtýk. Acýmýzý ve öfkemizi, karsýlaþtýðýmýz herkesin paylaþtýðýný gördük. Bu felaket hakkýnda her gün yayýmlanan onca haberi izleyemiyoruz. Ama haberlerden anladýðýmýz kadarýyla hükümetimiz kaba kuvvete dayalý bir intikam yönünde ilerliyor. Uzak ülkelerde oðullar, kýzlar, anne babalar, dostlar ölecek, acý çekecek ve bize karþý daha çok diþ bilemeye baþlayacaktýr. Doðru yol bu olamaz. Bu, oðlumuzun ölümünü telafi etmez. Oðlumuz adýna deðil. Oðlumuz, insanlýk dýþý bir ideolojinin kurbaný olarak öldü. Eylemlerimiz ayni amaca hizmet etmemelidir. Haydi yas tutalým. Düþünelim ve dua edelim. Dünyamýza gerçek barýþý ve adaleti getirecek akýlcý bir cevap üzerine düþünelim. Fakat bir ulus olarak günümüzün insanlýk dýþý haline katkýda bulunmayalým. Sevgili Baþkan Bush: Oðlumuz salý günü Dünya Ticaret Merkezi´ne yapýlan saldýrýnýn kurbanlarýndan biridir. Son günlerde sizin buna tepkiniz ve iki kongrenin de aldýðý ve size bu terör saldýrýlarýna karþý belirsiz yetkiler veren kararlar hakkýnda çýkan haberleri okuduk. Sizin bu saldýrýya tepkiniz, bizim oðlumuzun ölümü karþýsýnda kendimizi daha iyi hissetmemizi saðlamýyor. Daha kötü hissettiriyor. Hükümetimizin oðlumuzun anýsýný, baþka ül-

kelerde baþka oðullarýn ve anne babalarýn acý çekmesini meþru kýlmak için istismar ettiðini hissediyoruz. Sizin konumunuzdaki birine ilk kez sýnýrsýz yetki verilmiyor, ilk kez bundan piþmanlýk duyulmayacak. Bu, bizim kendimizi daha iyi hissetmemizi saðlamak için boþ jestlerde bulunma zamaný deðildir. Kýzgýn boðalar gibi davranma zamaný deðildir. Hükümetinizin terörizme karþý barýþçý, rasyonel çözümler geliþtirmeye çalýþmasýný, hepimizi ayný insanlýk dýþý düzeye indirmemesini þiddetle rica ederiz.

Bir Mektup: “Yurttaştan yurttaşa”

Ne büyük acý yaþadýnýz Amerika'da. 11 Eylül sabahý, sizin gibi biz de acýnýn hüznüne ve dehþetine uyandýk. Binlerce masum insan, birilerinin siyasi ve ticari, ya da þizofrenik hesaplarýna kurban gitti. Bu acý, öncelikle yakýnlarýný yitiren, sizler için dayanýlmasý zor bir acý. Ýnsanlýk tarihi, birilerinin, çýlgýn ve yüreðinde sevgi taþýmayan birilerinin, karar mekanizmasýný ve gücü eline geçiren ve kendi sapkýn hedefleri uðruna kullanan, sonuçta da dünyayý kana ve gözyaþýna boðan birilerinin baþlattýðý ve milyonlarca insanýn ölümüyle sonuçlanan olaylarla dolu. Fazla uzaða gitmeye gerek yok. Yirminci yüzyýlýn baþýndan bu yana yaþananlarýn acýsý, henüz belleklerden silinmedi. Dünyayý paylaþmak isteyenlerin döktüðü kanýn lekeleri, hâlâ postallarýnda duruyor. Zaman zaman bir yerlerde giyiyorlar kanlý postallarýný. Din, ýrk, renk gibi ayrýlýklarý körükleyerek savaþ ganimetleri ile süslüyorlar saraylarýný. O ganimetlerden kan ve gözyaþý sýzmakta. Senin yaþadýðýn bu acý, Vietnam'da, Kamboçya'da, Angola'da, Kore'de, Irak'ta, Afrika'da, Ortadoðu'da, Balkanlar'da,... yaþanan acýlar kadar büyüktü. Her seferinde, birilerinin düðmeye basmasýyla, masum insanlar, acýyý ve yoksulluðu, dehþeti ve derbederliði yaþadý yýllarca. Birileri daha çok refaha kavuþurken birileri de açlýk sýnýrýna geldi. Görünen, gösterilen gerekçe ne olursa olsun, savaþlarýn, katliamlarýn, terörün altýnda yatan tek neden para. Þimdi silah tüccarlarý el ovuþturuyor. Eldeki stoklarý tüketecekleri, yeni ürünlerini deneyebilecekleri günleri iple çekiyorlar. Amerika Birleþik Devletleri, daha doðrusu yönetenleri, savaþ çýðýrtkanlýðý yaparken, ufak

tefek sayýlabilecek bölgesel savaþlarda sattýklarý savaþ ürünlerinden elde ettikleri kârý küçümseyen silah tüccarlarýndan övgüler alýyorlardýr mutlaka. Çünkü ilan edilen savaþýn ne muhatabý belli ne de sýnýrlarý. Þimdi öyle büyük bir pazar açýlýyor ki deðme gitsin! Savaþý istediðin kadar yay, istediðin yere sýçrat! Hatta denemedikleri silahlarý deneme olanaðý bile oluþuyor. Silahýn ve silaha dayalý ticaretin ne milliyeti, ne dini ne de rengi vardýr. Ya da bir tek rengi vardýr: Dolar yeþili! Geliþmelere ve savaþ naralarýna baktýkça insan, `Bu olayýn arkasýnda silah tüccarlarý olmasýn sakýn?' sorusunu sormadan edemiyor. Çünkü bu olayýn kime ne kazandýrdýðýný düþündüðümüz zaman, mantýklý bir yanýt bulmakta zorlanýyoruz. Ama savaþýn kime kazandýracaðý belli. Taraflardan biri deðil kazanacak olan. Çünkü ölecek olanlar, taraflarýn cepheye sürecekleri halklar olacak yine. Ey Amerikan yurttaþý! Evet acýn, Vietnamlý, Filistinli, Þilili, Kamboçyalý,... kadar büyük. Ama ufukta görünen savaþ çýlgýnlýðýna dur demezsen, acýlarýný yüreðine gömüp intikam hýrsýný ayaklandýran savaþ tüccarlarýna kulaklarýný kapamazsan, uygulanan terör eyleminin amacýna ulaþmasýna, ancak senin engel olabileceðini görüp SAVAÞA, MASUM ÝNSANLARIN ÖLDÜRÜLMESÝNE HAYIR demezsen, belki de dünyanýn, insanlarýn bu anlamsýz kavgalarý yüzünden yok edilmesine, ya da yok edilme sürecinin hýzlanmasýna neden olacaksýn. Bunu, senden, bir dünya yurttaþý olarak istiyorum.

Y u r t t a þ S e l a h a t i n Ö za k ý n

Tuzla'daki tersanelerde aðýr þartlar altýnda çalýþtýklarý, sendikasýz ve sigortasýz olduklarý için iþçilerin yapmak istedikleri protesto yürüyüþü, polisin saldýrýsý ile sonuçlandý. Aralarýnda Limter-Ýþ baþkanýnýn da bulunduðu 30 kiþinin gözaltýna alýndýðý belirtildi.

H ýr sý z k ov a la r k e n ö ð r e t m e n i ö l d ü rd ü l e r Çorum'un Laçin ilçesinde bir hýrsýzý kovalayan jandarma, bir öðretmeni vurarak öldürdü.

Ç ö p ' e 10 4 t ri l y o n Belediyenin temel görevlerinden olan çöp toplama iþinde taþeronlaþtýrma devam ediyor. Belediyeler çöp toplama iþini devrettikleri 150 ihalede toplam 104 trilyon ödeyecekler. Taþeron firmalarda iþçiler hiçbir güvenceleri olmadan ucuza çalýþtýrýlýyorlar.

D epr em ze de ye kaz ý k Geçen bunca zamana karþýn hâlâ çadýrlarda yaþamak zorunda kalan depremzedeler var. Önce çadýrlarýna elektrik saati baðlandý, arkasýndan da kira yardýmý kesildi. Þimdi de prefabriklerde kalabilen þanslý depremzedelerden 20.000.000 TL kira alýnacak.

Her gü n 2. 2 t r i l yon ce za ödü yor u z Yýlýn ilk 8 ayýnda 1.2 katrilyon ceza kesildi. Yani günde 2.2 trilyon ceza ödedik. Bu rakam bir yýla tamamlanýrsa son beþ yýlýn toplam cezasý bir yýl içinde kesilmiþ olacak. Ancak cezalarýn 544 trilyonluk bölümü tahsil edilebildi.

D övi z Y er i ne TL K a mp an y as ý n da Ý k i l em ANAR'ýn araþtýrmasýna göre, döviz yerine TL kullanýmýný yaygýnlaþtýrma kampanyasý, toplumun dörtte üçü tarafýndan olumlu karþýlandý. Ancak, kampanyanýn baþarýsýz olmasýný bekleyenlerin oraný, baþarýlý olacaðýný düþünenlerin oranýndan yüksek.

DSP'den istifa etti.

Ç oc u kl a r ç al ý þ ma ya de vam ed i yor Uluslararasý Çalýþma Örgütü'nün (ILO) raporlarýna göre, yaþlarý 5-14 arasýnda deðiþen 250.000 çocuk çalýþýyor. Bunlarýn en az yarýsý tam gün çalýþmak zorunda. Kýz çocuklar ise erkeklere oranla daha fazla çalýþmak zorunda býrakýlýyor. Türkiye'de ise en çok çocuk emeði sýrasýyla Marmara, Ýç Anadolu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinde kullanýlýyor.

Ç er n ob i l h âl â ze h i r s aç ý yor 1986'da 250.000 kiþinin ölümüyle sonuçlanan Çernobil nükleer kazasý sonucunda ortaya çýkan radyoaktif gazlar rüzgar, yaðmur ve göçmen kuþlar aracýlýðýyla taþýnarak zararlý olmaya devam ediyor.

Sav aþ ý n f i n an sm an ý vat an se ver l i kt en ABD hazinesi ülkesinin hazýrlandýðý saldýrýlarýn finansmanýný milliyetçiliði körükleyerek karþýlamak niyetinde. Senatör McDonnel, savaþý vatansever Amerikalýlara dayanarak kazanma niyetinde. Yani savaþ bonolarý çýkarýlacak, bu bonolar borsalarda satýlacak, bunu da vatansever- milliyetçi Amerikalýlar satýn alacak. Bu sayede biz de vatanseverlik, savaþ ve borsa baðlantýsýný daha yakýndan görmüþ olacaðýz.

I r k ç ý lý k ABD'ye yapýlan saldýrý sonrasý ýrkçýlýk yükseliþe geçti. ABD'de iki Asyalý öldürüldü. Birisinin Usame Bin Ladin'e benzediði gerekçesiyle öldürüldüðü bildirildi. Hollanda'da çoðunlukla Faslýlarýn okuduðu ilkokul kundaklandý. Ohio'da bir camiye arabayla dalýþ yapýldý. Bu örnekler bize terörün ýrkçýlýðý beslediðini gösteriyor.

Ý n s a n d e ð i l , a l tý n Ýkiz kulelere yapýlan saldýrý sonrasý 12 tona yakýn altýnýn enkaz altýnda kaldýðý tahmin ediliyor. Bir çok gazetede bu haber enkaz altýndaki insanlarýn haberinden daha büyük olarak verildi. Bu haberlere göre, altýn insan hayatýndan deðerli.

Ý s ra i l v e A B D k a çt ý Güney Afrika'nýn Durban kentinde yapýlan BM ýrkçýlýk konferansýnda Ýsrail için 'Irkçý' nitelemesi kullanýldý ve Filistin'de soykýrým yapmakla suçlandý. Bunun üzerine Ýsrail ve ABD heyetleri konferanstan çekilme kararý aldýlar.

Kültüre dolar engeli Kür es el d i re ni þ çi l er 1 Ocak 2002'den itibaren popüf i þ le n e c e k ler müzelere giriþ ücretleri dolar Cenova'daki G8 protestolarýncinsinden ödenecek. Ücretin do- dan sonra AB ülkeleri arasýnda sýlarla belirlenmesinin yanýnda Av- nýrlar tekrar konularak insanlar fiþrupa'daki pek çok müzeden fiyat- lenmeye baþlanacak. lar çok yukarda. Öyle ki Anadolu S e rm a y e h e r t a þ ý n gezisine çýkan bir aile yalnýzca 600$'ý müzelere harcamak zorunal t ý nd a da kalacak. Uluslararasý Hukukçu Kadýnlar P i þk i nsü t D SP' de n Federasyonu'nun bildirdiðine göre fuhuþun en önde gelen nedenÝ s t i fa E t ti lerinden biri, ekonomi ve finans "Halka karþý iþlenen suçlara daha politikalarý. Bu politikalar uluslarafazla ortak olmak istemiyorum" di- rasý sermaye lehine düzenlendikyen Aydýn milletvekili Sema Piþ- leri için cinsel köleliðin yolunu açýkinsüt, partisinin seçmenlerini al- yorlar. datýr hale geldiðini belirterek Ý z l em O ral


EK ONOMİ, İ KİZ KULELERDEN ÖNCE ÇÖKMEYE BAŞLAMIŞTI antikapitalist

Chris Harman, dünya ekonomisinde yaþananlarý ve 11 Eylül saldýrýsýnýn etkilerini tartýþýyor:

du. Borç-tüketim-daha fazla borç döngüsünün noktalanacaðý bir an kaçýnýlmazdý. Dünya Ticaret Merkezi'ne yapýlan saldýrýnýn yarattýðý panik Amerikan tüketicileri için bu aný oluþturdu. Çok sayýda Amerikan firmasý panikten yararlanarak saldýrý öncesinde de krizde olduklarýný ifade etmeye baþladýlar. Observer gazetesinin belirttiði gibi: "Amerikan iþ dünyasý bütün kötü haberleri bir anda duyurmaya karar verdi."

Dünya ekonomisi büyük de artar bile. Fatura yine bir resesyonun eþiðinde. bu sektörde çalýþan iþçilere Sadece 11 Eylül'den sonra çýkarýldý. GEC Marconi, Atlantik'in her iki yakasýn- Motorola ve Viasystems gida 110.000'den fazla kiþi iþ- bi telekomünikasyon firten atýldý. malarýndan çýkarýlan iþçi Bu durum, patronlarýn sayýsý 500 bini geçti. sözcüleri tarafýndan Dünya Petro-kimya sektörü patTicaret Merkezi'nin ikiz ku- ronlarý kriz alarmý vererek lelerini yýkan saldýrýnýn bir iþyeri kapanmalarýnýn yaysonucu olarak anlatýlýgýnlaþtýðýný söylüyoryor. Saldýrýnýn ABD lar. Krizin borsasýnýn çöküKrizin kökeninkökeninde 11 J ap ony a þünü hýzlandýrde 11 Eylül saldýEylül saldýrýsý dýðý doðru ama Gözler daha çok ABD'ye rýsý deðil kapitadeðil kapitalist ekonomik krilist sistemin bü- dikilmiþ durumda ama Jazin boyutu çok sistemin büyüme- yüme-daralma pon ekonomisi de iyice ködaha büyük. kýsýr döngüleri tüye gitmekle meþgul. Hidaralma kýsýr Saldýrýdan bir yatýyor. Daha ge- tachi, Fujitsu ve Tashiba gidöngüleri gün önce, 10 Eyçen yýla kadar bi elektronik devleri Eylül yatýyor. lül'de patronlarýn dünya patronlarý ayý baþýnda onbinlerce iþçiFinancial Times gazeABD borsasý, teleko- yi iþten atacaklarýný açýklatesi bir Avrupalý sanayicisi- münikasyon sektörü ve in- mýþlardý. Otomobil üreticinin þu sözlerine yer verdi: ternet üzerinden faaliyet leri de önümüzdeki dört "Avrupa iþ dünyasýnýn li- gösteren dot.com þirketle- yýlda 140 bin iþçi çýkartaderleri korkuyor. En kötü rine yatýrým yaparak deva- caklar. dönemin hýzla atlatýlacaðý sa kârlar elde edeceklerini Telekomünikasyon gruiddiasýna raðmen hiç birisi düþünüyorlardý. Ancak aþý- bu NTT ise hayat boyu isderin bir karamsarlýðý gizle- rý üretim sorunu ortaya tihdam politikasýný çöpe yemiyorlar." çýktý. Patronlarýn tepkisi atarak 110 bin iþçinin yan ise iþyerlerini kapatsanayilere aktarýlmaFiat'ýn fahri baþkaný ve mak ve iþçileri sýný istiyor. Pebanker Gionvanni Agnelli, Borsa, rakendeci "mali piyasalar kontrolden iþten atmak faaliyette olan Mycal iflas çýktý" diyerek sanayinin oldu. Teleþirketlerin hisse senetleri etti ve uluslararasý geniþleme fikri- k o m ü n i ni þimdilik unutmasý ve k a s y o n üzerinen zenginlerin kumar 11.8 milkendini daralmaya hazýrla- sektörün- oynadýklarý bir yerdir. Borsa yar dolarmasý gerektiðini ifade etti. deki bu kendi baþýna bir þey üretmez lýk bordicuyla banama üretimin sýrtýnda Yine Financial Times sal- çöküþ ðer sektörka larý zor dýrýdan birkaç gün önce te- leri de vurdu bir parazittir. du ru ma dülekomünikasyon alanýnda- ve kriz bütün saþür dü. 300 milyar ki krizi inceliyordu. Sektör- nayiye yayýldý. dolar civarýnda bir batýk de, bir milyar dolar deðeBu yýlýn ilk yarýsýnda kri- borç sorunu yaþayan Japon rindeki yatýrýmýn çöpe atýlzi gizleyebildiler çünkü tü- bankacýlýk sisteminin topmak zorunda kaldýðý belirketim, kredi kartý ve farklý yekun çöküþün eþinde oltiliyordu. Bu meblað, dünyanýn en fakir 40 ülkesinin borçlanma yöntemlerine duðu uyarýlarý yapýlýyor. borçlarýný ödemeye yeter dayansa da devam ediyor- Deutsche Bank'ýn baþ stra-

tejisti Ryoji Musha, "tek çýkýþ yolunun büyük bankalarýn kamulaþtýrýlmasý olduðunu düþünüyorum" diyor.

Sa dec e b or sa çö km ü yor

Sayfa 9

kýstýlar ve kâr hadleri konusunda yalan söylediler. Sonuç: Devasa bir aþýrý üretim… Borsanýn çöküþü reel ekonomiyi olduðundan daha derin bir krize itebilir. Büyük þirketler hesaplarýný borsadan elde edecekleri kârâ göre yapmýþlardý. Borsa kumarýnda yitirdiklerinin faturasýný ise yine iþçilere ödetmeye çalýþacaklar.

Derinleþen ekonomik kriz hisse senedi fiyatlarýnda devasa bir düþüþü beraberinde getiriyor. Dünyanýn efendilerinin en fazla bu düþüþe hayýflanmalarýnýn nedeni kendi kiþisel zenginliklerinin bir kýsmý- D e vl et m üda hal e si nýn borsada silinYýllardýr neo-libeBu m e sin d e n d i r . ral politikalarla yýlýn ilk ABD'nin en devletin ekoyarýsýnda krizi büyük þirnomiye müketlerini da ha le si ne gizleyebildiler. Çünkü bir araya tüketim, kredi kartý ve farklý ve sübvangetiren si yon la ra borçlanma yöntemlerine Dow Jokarþý çýnes en- dayansa da devam ediyordu. kan sanad e k s i Borç-tüketim-daha fazla borç yici ve dört dün döngüsünün noktalanacaðý bir bankerler içinde krizle karan kaçýnýlmazdý. Dünya yüzde 13 þý karþýya Ticaret Merkezi'ne yapýlan düþtü. kalýnca saldýrýnýn yarattýðý panik devlete sýGeçen Amerikan tüketicileri ðýnmaya çalýyýlýn baþýniçin bu aný þýyorlar. ABD dan bu yana ve Ýngiltere'de, oluþturdu. ise borsa yüzde baþ ta özel havayol30 civarýnda deðer larý olmak üzere dev þirkaybetti. Financial Times gazetesi bu düþüþü yüzyýlýn ketler devlet desteði istiyoren büyük çöküþleri olan lar. ABD hükümeti Wall St1929 ve 1932 ile karþýlaþtý- reet bölgesinin yeniden inrýyor. Bu tarihlerde Dow þasý için 40 milyar dolar, haJones yüzde 89 deðer kay- vayolu þirketleri için de 15 milyar dolar verdi. betmiþti. Ortanýn solundaki ekoBorsalar iniþe geçince ille de sanayiyi beraberinde nomistlerin bazýlarý bu degötürmezler. 1929 sonrasý ðiþimi alkýþlýyor ve devlet sanayi de çöktü ancak müdahalesi ile kapitalizmin Dow Jones'ýn yüzde 40 de- iþçiler lehine iþletildiði döðer kaybettiði Ýkinci Dünya neme geri dönüldüðünü idSavaþý'nýn patlak vermesi dia ediyorlar. sonrasýnda sanayi etkilenHükümetin verdiði paramedi. 1930'lar kalar iþçilere yardým dar derin oletmek için Yýllardýr mamakla deðil daha neo-liberal politikalarla birlikte da fazla devletin ekonomiye 1973-74 müdahalesine ve sübvansiyonlara iþçiyi iþe k o n o - karþý çýkan sanayici ve bankerler ten atmik krizi makla krizle karþý karþýya kalýnca Dow Joso nuç la devlete sýðýnmaya nes'ýn yüznacak yeniçalýþýyorlar. de 45 deðer den yapýlanma kaybetmesi ile baþladý. programlarý için kullaEkim 1987'de borsa deðeri- nýlýyor. nin üçte biri silinince ekoHükümet, þirketler istedinomide iki yýl süreyle bir ði anda milyarlarca dolarý geniþleme yaþandý. bulup çýkartabiliyorsa sisBorsa, faaliyette olan þir- temde para var demektir. ketlerin hisse senetleri üze- Bu para dev havayolu þirrinden zenginlerin kumar ketlerinin kârlarýný koruoynadýklarý bir yerdir. Bor- mak için deðil iþten çýkarsa kendi baþýna bir þey malarý önlemek için kullaüretmez ama üretimin sýr- nýlmalýdýr. Ýþten çýkarmalatýnda bir parazittir. Borsa- rýn gündeme geldiði her iþdaki bir çöküþün neler geti- yerinde buna karþý çýkmalýreceði reel ekonomide ne yýz. Þirket iþçi atmadan olduðuna baðlýdýr. Bugün ayakta kalamayacaðýný iddia reel ekonomide ciddi so- ediyorsa kamulaþtýrýlmalýrunlar yaþanýyor, çünkü dýr. Grev ve iþyeri iþgalleriypatronlar yýllardýr belirli le bu talepler için dünyanýn sektörlere devasa yatýrým- her yerinde mücadele edeÞirket iþçi atmadan ayakta kalamayacaðýný iddia ediyorsa kamulaþtýrýlmalýdýr. lar yaparken iþçi ücretlerini bilir ve kazanabiliriz.


Kapitalizme Alternatif Fikirler ve Hareket

Sayfa 10 antikapitalist

Negri ve Hardt’ın İMPARATORLUK kitabı

YENİ KOMÜNİST MANİFESTO MU?

Antonio Negri ve Michael Hardt'ýn yeni kitabý etrafýnda esen ilgi fýrtýnasý dünyada geliþen anti-kapitalist hareketin gücünün bir ifadesi. Negri ve Hardt, yükselen anti kapitalist hareketi destekliyor ve kendilerini bu hareketin içinden ifade ediyorlar. Cenova direniþi sonrasýnda hareket hakkýnda þunlarý yazdýlar: "Baþlý baþýna bu protestolar da küresel hareketlerin en belirgin amaçlarýndan biri küreselleþtirici süreçlerin demokratikleþtirilmesi. O yüzden bunlara küreselleþme karþýtý hareketler deðil, küreselleþme yanlýsý ya da alternatif küreselleþme hareketleri denilmesi gerekiyor. Bu zenginler ile yoksullar, güçlüler ile güçsüzler arasýndaki eþitsizlikleri ortadan kaldýrmayý ve kendi geleceðini belirleme olanaklarýný artýrmayý amaçlayan bir küreselleþme. Bu hafta sonu Cenova'dan yükselen pek çok sesten tek bir sonuca varacaksak, bu, farklý ve daha iyi bir geleceðin mümkün olduðudur. Küreselleþmenin bugünkü biçimini destekleyen uluslar üstü ve uluslararasý güçlerin muazzam gücünün farkýna varanlar direnmenin boþuna olduðunu göreceklerdir. Ama bugün sokaklara dökülenler alternatiflerin mümkün olabileceðine, siyasette 'kaçýnýlmazlýk'ýn son söz olmayacaðýna inanacak kadar aptaldýr. 1960larýn paradoksal idealizminden kalma bir ruha sahip yeni bir siyasal eylemci türü doðmuþ bulunuyor. Bugünün gerçekçi eylem çizgisiyse, görünüþte mümkün olmayaný istemeyi, yani yeni bir þeyi istemeyi gerektiriyor."

Alýntýdan da anlaþýlacaðý gibi Negri ve Hardt bizim saflarýmýzda. Ancak anti-kapitalist hareket pasifizmden anarþizm ve reformizme kadar çok çeþitli fikirlerle dolu. Bu, hareketin gücünü saðlayan özelliklerinden birisi. Ancak mücadele sürecinde eylemler hakkýnda farklý fikirlerin farklý pratik sonuçlar yarattýðýný görüyoruz. Hangi yoldan gideceðimizi seçmek zorunda kalýyoruz. Bu nedenle bütün bu fikirleri tartýþmak ve pratikte test etmek zorundayýz. Ýmparatorluk kitabý "yeni hareketin Komünist Manifestosu" olarak okuyucuya sunuldu. Sorulmasý gereken soru þu: Bu fikirler yeni mi, hareketin geliþimi için bir yol gösteriyor mu? Negri'nin diðer kitaplarý gibi bu kitap da kalýn, kullanýlan cümleler uzun, dili anlaþýlmasý zor. Sadece bu kriterlerle baktýðýmýzda bile bu kitap yeni bir Komünist Manifesto deðil. Marks ve En-

gels'in kaleme aldýðý Komünist Manifesto iþçi hareketinin ihtiyaçlarýna yanýt vermek üzere, iþçiler tarafýndan okumasý için hazýrlanmýþ kýsa, net ve anlaþýlýr bir kitap. Negri ve Hardt, bir dizi tez ortaya koyuyorlar: 1-Ulusal devlet yok olmuþtur: Devletlerin egemenliði artýk ortadan kalkmýþtýr. Güç sistemi ise herhangi bir devlet ile özdeþleþtirilmesi mümkün olmayan gayri þahsi, daðýnýk ve soyut bir "Ýmparatorluk" olarak karþýmýza çýkýyor. 2-Ýþçi sýnýfý bitmiþtir. Sanayi iþçisi ortadan kalkmýþtýr. Negri ve Hardt'ýn iþçi sýnýfýna yaklaþýmlarý zaten düþmancadýr. Örgütlü iþçileri "kulak"lara benzetirler. (Rus zengin köylüleri için kullanýlan bu terimi seçerek iþçilerin sistem tarafýndan satýn alýndýðýný ima ediyorlar.) 3-Ýþçi sýnýfý enternasyonalizmi bitmiþtir: Mücadeleler tamamen yerel ve birbirleriyle iliþkisizdir.

Ul u s De vl et Oldukça þaþýrtýcý olan, Negri'nin yeni dünya düzeninin merkezine gerçek bir küresel güç olarak Birleþmiþ Milletler'i yerleþtiriyor olmasý. Birleþmiþ Milletler hakkýnda þöyle yazýyor: "…b iz Birleþmiþ Milletler ve uluslararasý düzen projesiyle salt kendi içinde bir amaç olarak deðil, geçiþ aþamasýný uygun bir küresel sistem yönünde destekleyen somut bir tarihsel kaldýraç olarak ilgileniyoruz." (Sayfa 29, Bölüm 1. Dünya Düzeni) Negri artan küreselleþme ve dünya ekonomisinin içiçe geçiþiyle kapitalist devletler arasýndaki iliþkiyi birbirine karýþtýrýyor. Bu yeni bir karýþýklýk deðil. Ekonomik küreselleþme süreci 150 yýldýr yaþanýyor.

Ý mp a ra to rl u k v e " U l t ra E m p e r y a li z m " 85 yýl önce Kautsky de Negri gibi ayný hatayý yapmýþtý. Onun "Ýmparatorluk" a verdiði ad "Ultra Emperyalizm"di. Kautsky, küreselleþmenin kapitalist devletler arasýndaki askeri çatýþmalarý bitireceðine inanýyordu. Rosa Lüksemburg ise ekonomik kriz söz konusu olduðu zaman küreselleþmenin savaþ eðilimlerini azatmayacaðýný tam tersine arttýracaðýný tartýþtý. 1911'de yayýnlanan "Barýþ Ütopyalarý" makalesinde Lüksemburg, Kautsky'nin görmek istemediði devletler arasýndaki çatýþmalarýn arttýðýný ifade ediyordu. Kautsky, Avrupa Milletler Birliði'nin barýþýn güvencesi olacaðýný düþünüyordu. Rosa (90 yýl önce!) þunlarý yazýyordu: "Burjuva politikacýlarý ne zaman Avrupalýlýk fikrinin þampiyonluðunu yapsalar

açýk veya gizli bir þekilde 'sarý tehlike' veya 'kara kýta'ya karþý bir tutum alýrlar. Yani her zaman emperyalist bir dýþlama yapýlýr."

Lüksemburg, o dönemin emperyalist çatýþmalarýný sýralayarak Kautsky'e þu soruyu sorar, "burjuva geliþim sürecinde savaþ eðilimlerini bastýracak bir barýþ eðiliminden bahsetmek nasýl mümkün oluyor?" Aðustos 1914'de Birinci Dünya Savaþý barbarlýðýnýn baþlamasý Rosa'yý trajik bir þekilde doðruladý.

B i rl e þm i þ M i l l e t l e r v e e m p e ry a l i zm

ðýný ve ayný zamanda özgürlük potansiyelini çoðalttýðýný görüyoruz." (Sayfa 68, Bölüm 1.3)

Bunu ABD bombardýman uçaklarýndan kaçan bir Afganlýya söylemek mümkün mü? Negri solu "yereli savunmak"la suçluyor. Aslýnda kullanmasý gereken kavram milliyetçilik. Modern dünyada yerel çözümlerin mümkün olmadýðý doðru. Ýþçi sýnýfý sýnýrlarý kapatýp ticaretten vazgeçerek kendini uluslararasý kapitalist sistemden koruyamaz. AnÝmparatorluk kitabý "yeni hareketin cak Türk iþçileriKomünist Manifestosu" olarak okuyucuya nin bütçenin IMF gibi dýþ güçler ta- sunuldu. Sorulmasý gereken soru þu: Bu rafýndan belirlen- fikirler yeni mi, anti-kapitalist hareketin geliþimi için bir yol gösteriyor mu? mesine, Afganlý ve Iraklýlarýn ülkediyor. (Sayfa 77-78 Bölüm 1.3) lerinin bombalanmasýna karþý Fransýz sosyoloji profesörü Piertepkileri direniþin baþlangýç nok- re Bourdieu anti-kapitalist haretalarý. Negri onlarla tartýþmak ye- ketin liderliðindeki entellektüelrine, bu mücadeleleri reddedi- lerden biridir. Bourdieu ortodoks yor. Ezilenlerin milliyetçiliðiyle bir Marksist deðildir. Onun Araezenlerin milliyetçiliði ayný þey- lýk 1995'de patlak veren grevler ler deðildir. hakkýnda 1996 sonunda ne yazdýðýna bir bakalým: Ý þç i sý n ý fý

Belki de dünya o günden bu yana deðiþti. O zaman 1945'ten bu yana dünya tarihinde yaþanan geliþmelere bir bakalým. Birleþmiþ Milletler dünyadaki askeri egemenliðin eski imparatorluklardan (asýl olarak Ýngiltere) ABD'ye geçiþini garantilemek üzere 1945'de San Francisco'da kuruldu. ABD'nin Kore Savaþý Birleþmiþ Milletler bayraðý altýnda yapýldý. 1960 ve 70'lerde Birleþmiþ Milletler Rusya'nýn askeri gücü nedeniyle bu kadar açýkca ABD kontrolü altýnda deðildi, ancak Doðu Bloku'nun çöküþü sonrasý Körfez Savaþý ve Balkanlarda olduðu gibi emperyalist müdahalelerin üzerini kapatan (öncelikli olarak ABD çýkarlarý) bir incir yapraðý haline geldi. ABD 11 Eylül sonrasý savaþa hazýrlanýrken bu incir yapraðýna bile ihtiyaç duymadý. Bush "bizi desteklemeyen her devlet düþmanýmýzdýr" diyor. Bu bir Ýmpa- Negri iþçi sýnýfýnýn artýk önemli olmadýðýný düþünüyor. Fabrika iþratorluk deðil, emperyalizmdir. Emperyalizm küçük ve büyük çilerini referans göstererek þöyle çatýþmalý güçlerden oluþan bir yazýyor: aðdýr. En büyük güç ABD'dir. An"Günümüzde bu iþçi sýnýfý cak her zaman, her istediðini, is- neredeyse sahneyi terk etti. tediði gibi yapamaz. Ýç çatýþmalar Varlýðý son bulmadý, ama kabir gerçekliktir. Bush'un Star pitalist ekonomideki ayrýcaWars kalkaný gerçek bir silahtýr lýklý konumunu ve proleterve hedefi ABD'nin en çok korktu- yanýn sýnýf bileþimindeki heðu kapitalist rakibi Çin'dir. ABD gomonik konumunu yitirdi." ekonomisinin zayýflamasý ve as"… ayaklanma halindeki emekeri üstünlüðünün devamýnýn birleþkesi daha az deðil daha faz- ðin ortak arzularýný iletme ve tercüme etme temelindeki enla çatýþma ve savaþtýr. ABD'nin kukla bir yönetim kur- ternasyonal mücadeleler devmak hedefiyle açlýktan ölen Af- ri artýk kapanmýþtýr." ganlýlara karþý açtýðý bir savaþ sü"Dahasý, bu mücadeleler recindeyiz. Ulusal çatýþmalarýn baþ ka baðlamlarla iletiþim bittiði tezi tarihin testinden geçekur mayý baþaramamakla memiþtir. kal ma mýþ yerel iletiþim bile Negri, "Ýmparatorluk kolonyasað la ya mamýþtýr, bu yüzden lizm ve emperyalizmin sona ersýk lýk la doðduklarý yerde kýsa dirilmesinde bir rol oynamýþ sü re de parlayýp sönmüþlerolabilir" diyor ve devam ediyor: dir." "Biz týpký Marks'ýn kapitaNegri bir dizi örnek veriyor; Tilizmin kendinden önceki topa nen man Meydaný, Filistin intifalum biçimleri ve üretim tarzda sý, Chiapas'daki Zapatista'lar, larýndan daha iyi olduðunu 1995 Fransa grevleri, 1996'da vurguladýðý anlamda ÝmpaKo re grev leri... Negri, "Bu olayrotorluðun daha iyi olduðula rýn hiç bi ri bir mücadeleler nu iddia ediyoruz… Ayný þekil dev re si ne esin kaynaðý olmade bugün biz Ýmparatorlumýþ týr, çün kü ifa de ettikleri arðun modern iktidarýn zalim zu lar ve ih ti yaç lar farklý baðrejimlerini ortadan kaldýrdýlamlara aktarýlabilir deðildir"

"Aralýk 95'deki sosyal hareket, çapý ve her þeyden öte hedefleri itibariyle eþi görülmemiþ bir hareketti... Hareketin Fransa'da yükselmesi tesadüf deðildi. Fakat gözlemcileri þaþýrtmasý gereken hareketin beklenmedik tarzlarda devam ediyor olmasý. Kamyon þoförlerinin grevi! Kim bu tarzda bir eylem umabilirdi ki? Hareket ayrýca Avrupa'da da devam ediyor. Ýspanya'da Yunanistan'da Almanya'da Fransýz hareketinden ilham alýnarak ve onunla ittifak kurarak eylemler baþlatýldý. Kore'deki eylem ise sembolik ve pratik nedenlerle daha da önemlidir." Kim haklý, Negri mi Bourdieu mu? 1996'dan bu yana örnekler çoðaldý. Seattle önemliydi çünkü ilk kez geleneksel mavi yakalý iþçiler kitlesel bir þekilde anti-kapitalist eyleme katýldýlar. Cenova bu örneði daha da güçlendirdi. Cenova'daki yüzbinlerce göstericinin çoðunluðu iþçi, Negri'nin "kulaklar" diye gördüðü sendika üyeleriydi. Negri yanlýþ savlarda bulunuyor. Anlaþýlmasý zor bir dille süslediðinden bazen bu temelsiz


antikapitalist

Sayfa 11

savlarý araya sýkýþtýrabiliyor. Neg- patlama neydi? 1969 dan 71'e ka- ýrk ve cins ayrýmcýlýðý iddia ri þöyle yazýyor: dar kitlesel iþçi sýnýfý mücadelele- yapmadýðýný edi yor: ri, fab ri ka iþ gal le ri, grev ler, so "Detroit araba fabrikasý "...korporasyonla1930'larda küresel ekonomi- kak gösterileri yaþandý. Negri ne nin tepesindeydi. 1990'larýn bunlardan sözediyor, ne de bu rýn basitçe toplumfabrikasý ister Sao Paolo Ken- dalganýn geri çekiliþ nedenleri üs- sal cinsel ve/veya tucky ya da Vladvostok'ta ol- tünde duruyor. ýrksal ötekini dýþlayarak çalýþmadýksun, küresel ekonominin yükÝ þ çi s ý n ý f ý larýný açýk olarak sek deðerli hizmet üretimi ent er na syo nal i z mi görürüz... Korpokarþýsýnda önemini yitirdi." Marks devrimi bir "köstebek" Gerçekte ise ABD'de bugün ile simgeleþtiriyor. Köstebek ba- rasyonlar kendi 1979'dakine göre 20 bin daha zen yüzeye çýkar, bazen de yýllar- alanlarýndaki farkfazla otomobil iþçisi var. Neg- ca ortadan kaybolur. Bu sýrada lýlýklarý kapsamayý ri'nin de sözettiði gibi imalat sa- ise yeraltýnda tünneller açýyordur gözetir ve böyleliknayi ve iþçileri 1979'dan bu yana ve zamaný gelince yine yüzeye çý- le korporasyonun Brezilya, Kore, Türkiye gibi ülke- kar. Marks, "Yaþlý köstebek iyi çalýþma mekanlalerde hýzla çoðaldý. Uluslararasý kazmýþsýn" der. Negri ise rýnda yaratýcýlýðý, iþçi sýnýfýna milyonlarca iþçi katýl- "Marks'ýn köstebeði sonunda öl- özgür iletiþimi ve dý. Negri "yüksek deðerli hizmet dü" diye yazýyor. Negri onun ye- çeþitliliði yüksek Anti-kapitalist hareketin Ýtalya’daki liderlerinden Luca Casarini, Negüretimi" derken neyi kastediyor? rine ne koyuyor? "Köstebeðin ya- düzeye çýkarmayý ri'nin terminolojisini kullanarak, "Ýmparatorluk sadece ABD hükümeti Dünya iþçi sýnýfýna çok sayýda hiz- pýlý tünellerinin yerini yýlanýn amaçlar. Farklý deðil, Ýmparatorluk ayný zamanda Usame Bin Ladin" diyor. Buradan, "býrakalým birbirlerini yesinler" sonucu çýkýyor. met sektörü iþçisinin katýldýðý sonsuz dalgalanmalarý aldý" di- ýrklar, cinsler, ve doðrudur. Peki bu insanlar ne tür yor. Negri'ye göre artýk sistemin cinsel yönelimlerlemektir. Dünya polisi ABD da yeniden güçlenmesiyle paraden insanlar potansiyel olaiþler yapýyorlar? saldýrýlmasý gereken zayýf bir hal- rak korporatif yapýya dahil emperyalist çýkarlarla deðil, lel yürüyor. Patronlarýný yenen Mc Donalds'ýn yerlerini temizle- kasý yok. Dolayýsýyla strateji ve emperyal çýkarlarla hareket UPS iþçileri sendikalýydý ve bu edi lir; iþ yer le rin de ki gün de lik mek, Amazon.com'un sayfasýný taktik geliþtirmek de mümkün ediyor. Bu anlamda Körfez düzeyde bir örgütlenme olmadüzenlemek gibi, gýda ve daðýtým deðil. Her mücadele kendi baþýna rutin iþler beklenmedik deðiSavaþý gerçektende, George dan kazanamazlardý. þik lik ler ya pý la rak ve bir eð iþlerinde çalýþýyorlar. Bankacýlýk duruyor. "Önem kazanmak için Negri gördüðü gerçek mücadeBush'un iddia ettiði gibi, yeni len ce or ta mý ya ra tý la rak can iþinde çalýþýyor, gelen telefonlara her mücadele doðrudan Ýmpabir dünya düzeninin doðu- lelerden hoþlanmýyor. Ne önerilan dý rý lýr." (Say fa 171, Bö lüm yanýt veriyorlar. Garanti bankasý ratorluðun kalbine tüm gücüyþuydu." (Sayfa 195, Bölüm yor? Çok az þey. Önerdikleri "Ra2.4.) telefon merkezinde çalýþan bir le vurmalý" diyor. dikal cumhuriyetçilik", "komü2.5.) üniversite mezununun aylýðý 220 Zapatistalarýn kimseye ilham Bahsedilen "eðlence dolu" þirnist olmak" ve "Assisili Saint milyon. Bunlarýn hepsi düþük üc- vermediði gerçekten iddia edile- ketlerin alaný olan ABD'de siyah Böylece ölen 200.000 Iraklý'nýn Francis'e öykünmek" (Sayfa a i le le ri ABD hü kü me ti ni ve ya Ge retli iþler-Mc iþler. Negri kitabýný bilir mi? 1999'dan beri anti-kapi- bir iþçinin ortalama ücreti beyaz 412, Bölüm 4E) yazarken New York ve Frank- talist hareketin büyüyüþü tek ba- bir iþçininkinin yüzde 72'si düze- orge Bush'u, hatta müttefiklerini N e g ri v e h a r e k e t furt'ta bir avuç borsacýnýn ya da þýna duran eylemlerin bir sonucu yinde, siyahlarýn iþsiz olma olasý- suçlamamalý. Onlar sadece. kimlýðý beyazlara göre 2.15 kat fazla. liksiz bir dünya düzeninin savu- 11 Eylül sonrasý Bush'un savaþ internet.com þirketlerinde çalýþ- mu? Negri'nin ABD'nin rolü konu- nusu için polisiye bir faaliyette ilanýnýn ortasýndayken, internet makta olan üst düzey yöneticilebulunmuþlardý. N e g r i' n i n sunda da ciddi illüzyonlarý var: rin aldýðý azami maaþlara bakarak balon ekonomisi çökmüþken, yanýldý. Þimdi onlar iþsiz. Düþük i l l ü zy o n l a rý Neg ri ' ni n st r at ej i dünya ekonomisi çok geleneksel "Körfez Savaþý'nýn önemi ücretli hizmet iþçilerinin tek çýkýþ Negri bütün küreselleþme mit- ABD'nin, kendi ulusal saiklebir þekilde resesyona doðru giv e t a k t i k le r i yolu kollektif olarak örgütlen- lerini yutmuþ. Ýmparatorluðu rinden hareketle deðil; kürederken Negri'nin bir çok fikri Negri bizim tarafýmýzda. Ancak þimdiden eskimiþ görünüyor. mek, sendikalaþmaktýr. Ve bu sü- "merkezi olmayan sermayenin sel hak adýna, uluslararasý reç baþladý. Paris'te Mc Donalds evrensel egemenliði" olarak ifade adaleti saðlayabilecek tek güç karþý tarafýn söylediði çok sayýda Uluslararasý düzeyde sert ve ani iþçilerinin o meþhur grevi kazan- eden Negri'ye göre, sistemin olarak tarih sahnesine çýký- yalaný bu denli yuttuktan sonra dönüþlerlerle karþý karþýya oldudý. Britanya'da telefon merkezi iþ- merkezi ve zayýf halkalarý yok. þýndan gelir. Kuþkusuz, daha hareketimizin strateji ve taktikle- ðumuz bu dönemde kendimiz ri konusunda ne önerebiliyor? hakkýnda doðru fikirlere sahip olçileri sendikalaþýyor. Belli bir düþmanýmýz da yok. Ka- önce de bir çok güç olur olNegri iþçi sýnýfýna bakýyor ve pitalist sýnýf ve devletin silahlý maz evrensel çýkarlar için ha- Önerileri çok muðlak. "Cumhu- malýyýz. Anti-kapitalist hareketin görmüyor. Ýkinci Dünya Savaþý güçleri artýk düþmanýmýz deðil. reket ettiði iddiasýnda bulun- riyetçilik" ve "çeþitlilik"ten bah- birleþenlerinin büyük bölüsonrasý mücadelelerini referans Daha da önemlisi bizim tarafýn muþtu ama ABD'nin bu yeni sediyor ve iþçi sýnýfý yerine amorf münün savaþ tehdidine karþý ververirken "Afrika ve Latin Ameri- sisteme saldýrabilecek anahtar rolü farklýdýr. Belki de en bir "komünist olma" halini koyu- diði tepki, kendisini savaþ karþýtý yor. Özelleþtirmecilerin sloganý hareketin içine atmak oldu. Anka'da yükselen kurtuluþ mücade- bir gücü ve kuvveti de yok. doðrusu, bu evrensellik iddialeleri 1960'larda dünya çapýnda Negri'nin kapitalist sistem ko- sýnýn da yanlýþ olabileceði; ile büyük hükümete hayýr deme- cak bazýlarý kafa karýþýklýðýyla tepbir patlamaya evrildi" diyor. Peki nusundaki illüzyonlarý daha da ama yanlýþ olsa bile yeni bir liyiz diyor. "Güçlü hükümet dev- ki verdi. 11 Eylül sonrasýnda ÝtalNegri'nin ülkesindeki, Ýtalya'daki ileriye gidiyor. Ýþ dünyasýnýn artýk biçimde yanlýþ olacaðýný söy- ri bitti! diye baðýrma sýrasý bize ya anti-kapitalist hareketin lidergeldi. Bu slogan niye muhafa- lerinden Luca Casarini Negri'nin zakarlarýn ayrýcalýklý mülki ol- terminolojisini kullanarak "Ýmpasun ki?" diyor. (Sayfa 355, Bölüm ratorluk sadece ABD hükümeti 6C - Kitabýn Amerikan baskýsýnda deðil, Ýmparatorluk ayný zaman"big government" olarak geçen da Usame Bin Ladin" diyor. BuraNegri tanýnmýþ bir Ýtalyan aydýnýdýr. Onun Negri kitapta Grundrisse (Kapital'in taslaðý), ifade Türkçeye "güçlü hükümet" dan, "býrakalým birbirlerini yesinpolitik geçmiþini bilmemiz fikirsel geliþimini Kapitali yazmak için tutulan notlar ve Kapi- olarak çevrilmiþ. Büyük ve güçlü ler" sonucu çýkýyor. Negri'nin five neden çýkmaz bir sokaðý temsil ettiðini an- tal'in kendisi arasýnda farklýlýklar olduðunu tar- arasýndaki anlam farký çevirme- kirleri hareketi güçlendirmiyor, týþýyordu. Negri, Ýmparatorluk'ta olduðu gibi nin dikkatinden kaçmýþ görünü- silahsýzlandýrýyor. lamamýza yardýmcý olacaktýr. Negri "iþçici" olarak bilinen ve bazýlarý Ýtal- o kitabýnda da sistemin sermayeler, uluslar ve yor.) Negri Ýtalyan devletinin bir tutNegri, hizmetlerin (kapitalist) saðý. Yalan yanlýþ iddialarla hapyan Komünist Parti üyesi olan baðýmsýz bir ay- sýnýflar arasý çatýþmalarýn çeliþkileri üzerine iþdýn grubuna katýlarak politikaya baþladý. Bu lediðini kavrayamadýðýný ortaya koyuyor. Sýnýf devletin elinde olmasýnýn kendi sedildi. Özgür býrakýlmasýný istigrup, 1969 sonbaharýnda müthiþ bir þekilde mücadelesi sadece iki iradenin çatýþmasý de- baþýna iyi birþey olmadýðýný gör- yoruz. Negri bizim tarafýmýzda yükselen Ýtalyan iþçi sýnýfý mücadelesine, iþye- ðildir. Sýnýf mücadelesinin geriye çekildiði dö- mekte haklý. Ancak hizmetlerin ancak onun karmaþýk ve yarým rinde taban örgütlenmelerinin direniþine, nemlerde de Negri hayretlere düþüyor. Marks kesilmesi ve iþçilerin iþten atýlma- yamalak fikirleri mücadelemizin özellikle de "çalýþmayý reddetme" etkinlikleri- bu durumu net bir þekilde görüyordu: "Tarihi sýna neden olan özelleþtirmeler önünü açmýyor. ne yoðunlaþan bir analiz ve teori geliþtirerek insanlar yapar ama seçtikleri koþullarda de- etrafýnda bir mücadele üzerinde Yazýnýn baþýnda iki sorumuz durduðumuzda Negri'nin slogan- vardý. "Fikirleri yeni mi" ve "antiðil." yanýt verdiler. Negri'nin fikirleri 1977'de öðrenci hareke- larý yolumuzu açmýyor. Ýtalyan devrimci solu çok hýzla büyüdü ankapitalist hareketin geliþimi için Negri'nin sendikalara karþý tutu- bir yol gösteriyor mu?" Bu fikirler cak 1976 sonuna doðru iþçi sýnýfý mücadelesi tine damgasýný vurdu. 1977'lerde otonomcuekonomik krizin etkisi altýnda ve Komünist lar öðrenci hareketini polise silahlý saldýrýda mu umutsuzluðunun tipik bir hiç de yeni deðil ve bu fikirler anPartisi'nin uzlaþmacý politikalarý nedeniyle ge- bulunmak için kullandýlar. Eðer öðrenciler göstergesi: ti kapitalist harekete yol gösterri çekilmeye baþladý. Onbinlerce üyesi olan "toplumsal iþçiler" ise devlete baþkaldýrýp "ABD proleteryasýnýn Avru- mekten ziyade ancak bir çýkmaz sol örgütler daðýlmaya baþladýlar, üyeleri de onu yenebilirlerdi. Ýþçi sýnfý ile bað kurmaya pa ya da baþka yerlere göre sokaðý iþaret ediyor. Notlar: toplumsal hareketlere yöneldiler. Bunlar ka- gerek yoktu. Bir azýnlýðýn silahlý eylemleri iþçi düþük partileþme ve sendikasýnýfýnýn kitlesel eylemleri yerine ikame ediledýn, iþsizler ve kültürel haklar hareketleriydi. Kitap bir hayli pahalý (13 millaþma oraný yüzünden zayýf Ýþçi sýnýfý geri çekildiðinde Negri Ýmpara- bilirdi. Bunun mantýksal sonucu terörizmdi. olduðu yolundaki ortak kaný- yon). Kitabýn Ýngilizcesini interBu politika tam bir felakete neden oldu. torluk'ta yazdýðýna benzer yeni bir teori geliþya raðmen, belki de tam da netten indirebilirsiniz: tirdi. Sermayenin giderek toplumsallaþtýðýný Devlet baský politikalarýný iþleterek solu izole bu nedenler yüzünden güçlü http://www.hup.harvard.edu/ ve artýk birbirleriyle rekabet eden þirketlerden etti ve bir kýsmýný da yer altýna itti. Kýzýl Tugayolarak görmeliyiz. Ýþçi sýnýfý- pdf/HAREMI.pdf ibaret olmadýðýný tartýþtý. Dolayýsýyla emek- lar yer altýna çekiliþin bir ürünü oldu. Yayýncýlar anti-kapitalist harenýn gücü temsili kurumlarda Kýzýl Tugaylar Hýrýstiyan Demokrat Parti sermaye çeliþkisi bütün topluma yayýlýyordu. deðil, bizatihi iþçilerin uzlaþ- ket içindeki tartýþmalarý yaymak 1970'lerin sonunda geliþen yeni toplumsal Baþkaný Aldo Moro'yu rehin alarak öldürdümazlýðý ve otonomluðunda konusunda ciddiyseler ayný olaharketler proleteryanýn yerini alýyordu. Böyle- ler. Beþ yýl içinde 3 bin kiþi tutuklandý ve Kýzýl yatar." (Sayfa 282, Bölüm naðý Türkçe de saðlamalarýný umut ederim. ce Negri ve arkadaþlarý yaþam tarzý politikala- Tugaylar arkasýnda bir þey býrakmadan çöktü. 4B.) Kitabýn iki yazarý olmasýna raðÝtalyan devletinin, “Negri'nin Kýzýl Tugaylarýna ve 1977 öðrenci hareketini tanýmlayan Ancak Seattle direniþine katýlan men sadece yerden tasarruf etrýn lideri olduðu” iddiasý bir yalan. Ancak sokak çatýþmalarýna sýðýndýlar. Negri bunu "Marks'ýn Grundrisse dersleri- Negri'nin politikalarý Kýzýl Tugaylarýn temsil et- iþçiler sendikalýydý. Amerikan iþ- mek amacýyla Negri'nin adýný çi sýnýfýnýn uyanýþý sendikalarýn kullandým. nin ötesindeki Marks" kitabýnda teorileþtirdi. tiði Ýtalyan solunun arka planýný oluþturdu.

Ne gr i' n in p o li t i k g eç mi þi

Ce m Uz u n


Yýl 2 Sayý 10

350.000 TL

Ekim 2001

Ortalama ömrün 47 yıl olduðu Afganistan, Orta Sahra Afrikası dışında cocuk ölümlerinin en çok yaþandığı yer. Bu sefalet ve yoksulluk yetmezmiş gibi şimdi de ABD’nin askeri hedefi haline geldi

BU KATLİAMA İZİN

Afgani Felaketi Afganistan'da milyonlarca insan Bush politikalarýnýn bedelini daha savaþ baþlamadan çok aðýr ödüyor. Afganistan'a vahþi bir saldýrý olacaðý tehdidinin kendisi ülkedeki yardým kuruluþlarýný çekilmeye zorladý. Ayný dönemde Birleþmiþ Milletler yiyecek ve tarým ofisi tarafýndan yayýnlanan bir raporda savaþýn yýkýma uðrattýðý ülkede çok büyük bir yiyecek kýtlýðý yaþandýðý bildirildi. Rapora göre, arka arkaya üç senedir devam eden kuraklýk ve yoðunlaþan ekonomik problemler milyonlarý açlýk tehlikesiyle karþý karþýya býraktý. Hesaplamalara göre, beþ milyon Afganistanlý'nýn yiyeceði çok az veya hiç yok. ABD, en temel besin maddeleri ve ilaçlarýn ülkeye giriþini zorlaþtýran çok sýký bir ambargo uyguluyor. Afganistan'ýn baþkenti Kabil'de 300 bin kiþiyi besleyen yardým programý çalýþmaz hale geldi. Ýnsanlar kýsa süre içinde ölmeye baþlayacaklar. Bu durumun sorumlulusu ABD ve onun savaþ politikalarýný destekleyen ülkelerin liderleridir. 8 Ha-

ziran'da BM Yiyecek Masasý "milyonlarca Afganistanlý açlýkla karþý karþýya” uyarýsýnda bulundu. Dünya Ticaret Merkezi'ne yapýlan saldýrýdan 3 ay önce bu duyuru yapýlmýþtý. Türkiye'de ve dünyada hiç bir hükümet bu durumu dikkate almadý. Yiyecek konvoylarý gönderilmedi. Ýnsanlarýn açlýktan ölmesine göz yumuldu. Þimdi, 1985'lerin Etyopyasý durumunda olan bu ülkeye karþý savaþ ilan ederek ölümü çok daha yakýnlaþtýrýyorlar. Bugün herkese düþen birinci görev zaten 30 yýldýr felaketler içinde yaþayan, nüfusunun onda birine yakýný baþka ülkelere göçmek zorunda kalan bu toplum üzerinde silah tüccarlarýnýn silahlarýný denemelerine, ABD'nin gövde gösterisi yapmasýna karþý durmaktýr. Türkiye'nin bu haksýz, adaletsiz saldýrýda ABD'ye hiç bir biçimde yardýmcý olmamasýný saðlamak, ABD'yi durdurmak, Afgan halkýyla dayanýþmak için SAVAÞA HAYIR kampanyalarý inþa edelim.

Irkçýlýða ve savaþa izin vermeyelim A BD 'ye y a pý l a n sa l dý r ý la r s o n r a s ý nd a b i r ö f k e p a t l a m a s ý y a þ a n d ý v e eg e m en s ý n ý f b u ö f k e p a t l a m a s ý n ý g ö ç m e nl e r e ve mü l t e ci l e re yö n l e n d i r e re k k a z a n ç l ý ç ý k m a y ý a ç a l ý þ ý y o r . H ük ü m et l e r ý r k ç ý l ý ð ý v e m i l l i y et ç i l i ð i i n s a n l a r ý n ö f k e l e r i n i k ul l a na r a k b ü y ü t m ey e ç a l ý þ ý y o r l a r . A B D' d e b a y r a k s a t ý þl a r ý p a t la r k e n, si l a h d ük k a n la r ýn ý n st o k l a r ý e r i di . Ýl k h ed e f , A B D 'd e y a þ a y a n i k i P a k is t a n 'l ý

o l d u . P a ki s t an l ý l ar d an b i ri n i n U sa m e B in L a d in ' e b e n ze r l ið i g e r e k ç e s i y l e ö l d ü rü l d ü ð ü s ö y l e n i y o r . B u ö f k e , O r t a d o ð u l ul a r d a n s o n r a þ i m d i d e m üs l üm a nl a r a y ö ne l m ey e ba þl a dý . B i r A m er i k a l ý , b i r c a m i y e o t o m o b i l i y l e k a mi k a z e d a l ý þ ý y a p a r k e n y a r a l a n d ý . A y ný g ü n l er d e A v r u p a 'd a d a b e n ze r s a ld ýr ý l a r k en d i s i n i g ö s t e r d i . B u d u r um , A v r u p a e g e m e nl e r i i ç i n b u l u n ma z b i r f ý r s a t y a -

r a t ýy or . B ir s ü r ed i r g öç m en k a rþ ý t ý p o l i t i k a l a r ý g ü ç l e nd i r m ey e ç a l ý þ a n , m ü l t e c i l er e s ý ð ý nm a i z n i v e r m e y e n A v r u p a eg em e n s ý ný f ý , t er ö r b a h a ne s i y l e AB i ç i n d e k i s ý n ý r l a r ý t e k r a r k o y m a k , ü l k e d en ü l k e y e s e r b e s t g e ç i þ l e r i ö nl e m e g i r i þ i m l e r i i ç i nd e. A B D' d e k i sa l d ý r ý s on r a sý n d a ul u s l a r a r a s ý d ü z e y d e k i d em o k r a t i k k a z a n ý ml a r a v e i n s a n h a k l a r ý na k a r þ ý ç o k d a ha k o l a y s a l -

d ý r a b i l e c e k l e r i n i d ü þ ün ü y o r l a r . A n c a k d ü n y a n ýn e f e n d i le r i n i r a h a t s ý z e d e c e k d e n l i k i t l e s el l e þm e y e b a þl a y a n K ü r e se l Di r e n i þ h a r e k e t in i n b ir ç ok b i le þ e ni s a v a þ a v e ý r k ç ý l ý ð a k a r þ ý h ý z l a ha r e k e t e g e ç t i l e r . B i z d e b u h a r e k e t i n T ü r k i y e ' d ek i a y a ð ý n ý i nþ a e t m e l i , y ö n e t i c i l er e k a r þ ý d i l , d i n , ý r k , c i n s , m ez h ep , u l u s a y r ým ý y a p m a d a n b i r le þm e y ö n ü nd e m ü c a d el e e t m e l i y i z .


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.