Ağustos 2002
Yıl 2 Sayı 18
500.000 TL
ÇÖZÜM MÜCADELEDE
Son iki yýl içinde Türkiye'nin 7. büyük bankasýnýn içinde olduðu 22 banka battý. Onbinlerce iþyeri iflas etti. Üretim, satýþlar, kârlar, istihdam düþtü. Yoksulluk ve iþsizlik arttý. Geleceðe olan güven iyice zayýfladý. Türkiye ekonomisi kriz içinde debelenmeye devam ediyor. Krizin anlamý büyük çoðunluk için iþsizlik, yoksulluk oldu. Yüzbinlerce kiþi iþsiz kaldý. 6,5 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþýyor. Ancak küçük bir azýnlýk zenginliðine zenginlik kattý. Krizden çýkmak için IMF'den alýnan yeni borçlar iþe, ekmeðe dönüþmüyor; egemen sýnýfýn emrinde ya silahlanmaya harcanýyor ya da Ýsviçre bankalarýna kaçýrýlýyor. Türkiyeli sermayedarlarýn Ýsviçre bankalarýndaki paralarý 65 milyar dolarý aþtý. Dünyayý saran ekonomik daralma ve bunun sonucu artan savaþ tehditleri Türkiye egemen sýnýfý içinde de paylaþým savaþýný arttýrýyor. ABD'nin Irak'a karþý çok ciddi bir saldýrý hazýrlýðý içinde olduðu, Türkiye'yi de bu savaþa ortak etmek için çaba harcadýðý, Türkiye egemenlerinin de bu konuda ABD ile pazarlýk yaptýðý ortada. Türkiye'yi 3 Kasým'da erken seçime götüren egemen sýnýf, ekonomik ve siyasi istikrar saðlayarak uluslararasý rekabette daha iyi bir konuma atlamak istiyor. Türkiye’nin egemenlerinin, ulusal ve uluslararasý meselelere müdahale konusunda düþmanca bir rekabet içinde olsalar da bir sonraki hükümetin programý konusunda hemfikir olduklarý þeyler var: 1) Kendi krizlerinden çýkabilmek için gerekli kaynaðý büyük kitleleri daha fazla yoksullaþtýrarak elde etmek. 2) Geleceðimizi satarak yeni borçlar almak. 3) Kendilerine yeni kâr kapýlarý açabilmek umuduyla Irak halkýna yönelik katliama bizi ortak etmek. 4) Uluslararasý rekabette gittikçe daha sýk ihtiyaç duyduklarý silahlý güçlerini büyütmek. Seçimler aracýlýðýyla bize sunulan "yeni" lider ve "yeni" partilere baktýðýmýzda
"eski hamam, eski tas" olduklarýný görüyoruz. Bize "yeni" olarak sunulanlar da týpký "eski"leri gibi s a v a þ , ö z e l l e þ t i r m e , ho r tumlama, kemer sýkma politikalarý öneriyorlar. Kürt sorununda inkarcý, demokratik haklar ve özgürlükler konusunda samimiyetsizler. Toplumun büyük çoðunluðu insanca yaþamayý saðlayacak iþ ve ücret talep ediyor; Irak'a saldýrýya hayýr diyor; Filistinli çocuklarý katleden Ýsrail ile iliþkilerin kesilmesini istiyor. Büyük kitleler yoksullaþýrken, küçük azýnlýk zenginleþiyor. Biz iþimizi kaybetmemek için "sýfýr" zamma bile razý olurken birileri oluk oluk hortumluyor. Bizi Iraklý çocuklarýn katliamýna ortak etme planlarý yapanlar, dökülecek kan üzerinden çýkar hesabý yapýyor.
Ne yapacaðýz?
Televizyonda egemenlerin belirlediði gündemler üzerine spekülasyonlar yapýp, küfür etmeye devam mý edeceðiz? “Nerede o koca koca örgütler”, "bir þey yapan yok ki" diyerek þikayet edip, teslim mi olacaðýz? "Bugüne kadar uðraþtýk didindik de ne oldu ki, bir þey olmaz" diyerek aþýmýza, ekmeðimize, Irak'lý çocuklarýn canýna göz koyanlara yol mu vereceðiz? Ekonomik kriz altýnda yoksullaþan, iþsizleþenler; Refah içinde insanca yaþamak isteyenler; Kürtler için demokrasi ve onurlu bir barýþ talep edenler; Filistin ve Irak'ta çocuklarýn ölümüne seyirci kalmak istemeyenler; ABD, çokuluslu petrol þirketleri ve Türkiye yöneticilerinin çýkarlarý için kan akýtýlmasýna hayýr diyenler; Tek seçeneðimiz var: Mücadele etmek. Bize raðmen bu kararlarý verenlerin sayýsý çok az, oysa biz milyonlarýz. Çok olduðumuzu, tükürsek boðabileceðimizi hissetmek zorundayýz. Bunu hissettirecek tek yol ise mücadele alanlarý. Bu nedenle bütün enerjimizle yoksullaþtýrmaya, iþsizleþtirmeye, savaþa karþý mücadeleleri örmek, bu küçük azýnlýðýn hesaplarýnýn bozulabileceði umut ve gü-
D A Y A N PAŞABAHÇE DİRENİŞİNİN KAZANMASI İÇİN, BEYKOZ’U HORTUMCULARA KAPTIRMAMAK İÇİN I Þ M A Y A Paþabahçe iþçileri yýllardýr neo-liberal politikalarý kabullendiler, sýfýr zamma imza attýlar, ücretsiz izne, iþçi sayýsýnýn azaltýlmasýna evet dediler. Ama kemer sýkmanýn sonu gelmedi. Sonunda fabrikalarý kapatýldý. Bu saldýrýya karþý iþlerini, ekmeklerini savunmak için fabrikayý iþgal eden Paþabahçeliler yol gösteriyorlar. Hortumculara karþý fabrikalarýný ve Beykoz’u savunmaya çalýþan Paþabahçeli kardeþlerimizi yalnýz býrakmayalým. Haydi dayanýþmaya! venini arttýrmak ve yaygýnlaþtýrmak zorundayýz. Bugün neo-liberal yoksull aþ t ý r m a pr o gr am ý na k a r þ ý fabrikasýný iþgal eden Paþabahçe iþçilerinin kazanmasý için, Beykoz'u hortumculara býrakmamak için; 4 kiþilik bir aile için yoksulluk sýnýrý olan 1 milyar lirayý söke söke almak için; bizim kanýmýz üze-
r i n d e n p a z a r l ý k y a p ý l ar a k tezgahlanan Irak savaþýna izin vermemek için mücadele etmek dýþýnda bir yol yok! Paþabahçe-Beykoz direniþinin kazanmasý, KESK'in sadaka ücrete karþý yapacaðý 17 Aðustos Ankara eyleminin sonuç almasý, 1 Eylül Dünya Barýþ Günü'nün militan savaþ karþýtý protesto-
larla inþa edilmesi bizlerin ellerinde. Bu karþý koyuþun küçük de olsa parçalarýný örmek, b u p a r ç a l a r ý m ü c ad e l e d e birleþtirmek ve daha büyük m ü c a d e l e l e r i n o l a bi l ec e ð i umudunu yüks elt mek iç in çaðrýmýza omuz ver!