Tayyip dereyi görmeden paçaları sıvamasın
Bacağını topla! Yerimi işgal etme!
Cumhurbaşkanlığına aday olup, seçimleri kaybetmesi halinde, bunun Erdoğan ve AKP açısından ciddi siyasi sonuçları olacaktır Aykut Özer> 3
Toplu taşıma araçları çok kalabalık diyebiliriz, insanlar sıkışıyor. Sakin zamanlarda da pek fark olmuyor. İnsanlar “eğitimsiz, cahil, kaba” diyebiliriz. Bu da doğru değil! Banu Paker> 6
İşçilerin Sesi İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır
ISSN: 2147-1568
Mayıs 2014 / Sayı 26 Fiyatı: 1.5 TL
Grev, direniş ve fiili mücadele: Başkaca bir çıkış yolumuz yok! Grev direniş ve fiili mücadeleden başkaca bir çıkış yolumuz yoktur! Taşeron İşçilerinin Sesi olarak 29 Nisan 2014 tarihli ortak eylem buluşmasında bu anlayışla yerimizi alacağız. Ardından da 1 Mayıs 2014’de Taksim için yollara düşeceğiz. Mücadele sürüyor.
Mecnun Çınar> 8
Greif işçisinin mesajını aldık mı? Mücadele etkisinin azaltarak devam ettiğini de unutmadan, Greif deneyiminin muhasebesini yapıp yeni bir devrimci sınıf siyasetinin inşa edilmesi için çalışmak, işçi sınıfı sosyalistlerinin önünde görev olarak durmaktadır. Seyfi Adalı> 13
Yeni istibdat aygıtı: MİT Başbakan, olağanüstü iç savaş aygıtı olarak yapılandırdığı istihbarat örgütü ile II. Abdülhamit'in uzun süren iktidarının anahtarını almış bulunuyor. İslamcı gazetelerin ona, “3. Abdülhamit Recep Tayyip Erdoğan” demeleri de boşuna değil.
İlkay Öngören> 5
Osmanlı İmparatorluğu’nda 1915 yılında yaşanan Ermeni soykırımı ve sonuçları AKP’nin oy kaybetme korkusu, seçim öncesinde yasaklarla başladı, sandığa baskıyla sona erdi. AKP de karşısındaki muhalefet de yarattıkları gerilime denk gelen siyasal bir kazanım elde edemedi. Ancak seçmenlerini ciddi anlamda gerdiler, taraflaştırdılar. Bunun olumsuz sonuçlarını ileride görebiliriz. Ufuk Demirci>11
AKP, işçilerin Taksim’de toplanmasından korkuyor! Son iki yıldır Taksim Meydanı işçilere kapalı. Yüzde 50’ye yakın oya sahip 12 yıllık iktidar için, bu bir acizlik göstergesidir. Tayyip Erdoğan, Taksim’i yasaklamakla bir yere varılamayacağını geçen yıl Gezi İsyanı vesilesiyle görmüş olmalı. Bu yılki gerekçe ise, işçilerin iradesiyle yapılacak mitingin nerede yapılacağına hükümetin karar ver-
mek istemesidir ki, Yenikapı seçeneği bu nedenle temelsizdir. İşçiler bayramlarını nerede kutlayacaklarına, herkes gibi kendileri karar verebilirler. Üstelik bu engelleme hukuki de değildir. Yasak kararının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu biliniyor. Üstelik her işçinin 1977 yılında Taksim Meydanında kaybettiğimiz 34 işçiyi, yine bu alanda anma hakkı vardır.
Neresinden bakarsanız bakın, AKP hükümetinin yasaklama kararının hiçbir maddi gerekçesi yok. Ama siyasi gerekçesi var: Geçen yıl Gezi İsyanının kalbine, Taksim Meydanına girecek yüzbinlerce işçinin bir daha bu meydandan çıkmama ihtimali var! Bunun bir ihtimal olarak varlığı bile, AKP hükümetini rahatsız ediyor, uykularını kaçırıyor.
> Devamı 2. sayfada