12 Haziran seçimlerinin
»8
önemi ve Blok’un sınırlılıkları
Aylık Siyasi İşçi Gazetesi • Sayı: 29 • Mayıs 2011 • Fiyatı: 2 TL
12 Haziran 2011 Pazar günü milletvekili genel seçimleri yapılacak. Aynı gün akşam saatlerinde, teknolojinin imkânlarıyla donanmış medya aracılığıyla, kimlerin kazanıp kaybettiğini herkes öğrenmiş olacak...
Düzen partilerine karşı, oylar Emek, Demokrasi ve Özgürlük adaylarına!
2011 1 Mayısı yüz binlerce kişinin katıldığı kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayıs olarak tarihe geçti. 1 Mayıs bu yıl, Türkiye’nin 130 farklı il ve ilçesinde kutlandı. İşçi sınıfı ve Kürt halkının kitlesel bir şekilde katıldığı Taksim Meydanı’nda ise, üç yüz binden fazla insan toplanmıştı. Konuşmaların ilk defa Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilde yapılması, sendika bürokratlarının kürsüye çıkmayarak, ortak açıklamanın direnişçi bir işçi tarafından okunması, bu sene öne çıkan olumlu gelişmelerdi. Yine, bu yılki 1 Mayıs’ın da olaysız bir şekilde gerçekleşmesi, devlet provokasyon yapmadıkça 1 Mayıs’larda herhangi bir sorun yaşanmadığını, bir kez daha göstermiş oldu. Fakat bu noktada, burjuva medya ve liberal cenah tarafından 1 Mayıs’ın bir ‘bayram’, ‘karnaval’ günü gibi sunularak, ehlileştirme, içini boşaltma girişimine dikkat çekmek gerekir. Tüm bu girişimlere karşı, 1 Mayıs’ın işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olduğunu ve 1 Mayıs’ın işçi sınıfının patronlara ve düzene karşı bir meydan okuma günü olduğunu ısrarla hatırlatmak gerekiyor.
ve güvencesizliğe karşı taleplerin kalması, bu taleplerin meydanlara damgasını vurması gerekirdi. Bu durumun esas sorumlusu sendika bürokrasisi ise de, sosyalist hareketin de bu meseleye yeterince kafa yorduğunu savunmak zor olsa gerek.
yıkım getireceği apaçık ortada. Bu nedenle, AKP’siyle, CHP’siyle düzen partilerine karşı, BDP’nin ve sosyalistlerin oluşturduğu Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun varlığı bu seçimlerde büyük önem taşıyor. Blok’un önemli eksiklerle malul olduğu ise bir gerçek. Özellikle, Blok’un oluşum sürecinde başından beri önemini vurguladığımız program meselesinin yeterince tartışılmadan Blok’un inşa edilmesi, seçim bildirgesine önemli zaaflarla yansımıştır. Bildirgede ortaya konulan ana hattın, rejimin demokratik dönüşümünün rejimin sınırları içerisinde gerçekleşebileceği veya kapitalizmin yıkılması değil “insanileştirilmesi” anlayışlarına ve yanılsamalarına zemin sunması, Blok’un altını dinamitleyen, onun yumuşak karnını oluşturan noktalardır.
Öte yandan 2011 1 Mayısı, 12 Haziran seçimlerinin arifesine gelmesiyle de, ayrı bir anlam taşıyordu. Burjuva düzen partilerinin baskın olduğu bir seçim döneminde, işçi sınıfı ve Kürt halkının meydanlarda bir araya gelerek, “biz de varız” demesi, kendi talep ve sloganlarını dile getirmesi ayrıca önemliydi. Fakat bu yönüyle de, 1 Mayıs meydanlarının burjuva düzen partilerine karşı, emekten ve özgürlükten yana adayların desteklenmesi adına ne ölçüde kullanılabildiği de tartışmalıdır. Özellikle, DİSK’in genel başkanının CHP, Hak-İş’in genel Fakat, bütün eksiklerine karşın, başkanının da AKP’den adaylığını baskı ve şiddet rejimine karşı mükoyduğu bu vahim tabloda. cadelede barındırdığı dinamik, Kuşkusuz sınıflar mücadelesi Kürt halkının kendi kaderini taaçısından, her seçimin ayrı bir yin hakkı mücadelesinde taşıdığı önemi vardır. Fakat Haziran önem ve düzen partilerine karşı 2011 seçimlerinin ayrı bir tarihsel sunduğu alternatif ile Blok, öneöneme sahip olduğunu vurgumini korumaktadır. Bu nedenle lamak gerekiyor. Bunun sebebi İşçi Cephesi olarak, seçim süreise, AKP öncülüğünde gerçekleş- cinde neoliberal saldırılara karşı tirilen neoliberal dönüşümler ve taleplerin, demokratik hak ve devletin yeniden-yapılandırılması özgürlüklerin, Kürt halkının ulusürecinin, bu seçimlerin ardınsal haklarının, emperyalizmden dan, belki de yeni bir anayasayla kopuş taleplerinin ve işçi sınıfının da taçlandırılarak, mantıki sonuç- devrimci bir partiye duyduğu ihlarına ulaştırılacak olması. tiyacın propagandasını yapacağız ve Emek, Demokrasi ve ÖzgürBu sürecinse, “demokratikleşlük adaylarını destekleyeceğiz. me” bombardımanı altında, işçi
Bu yılki 1 Mayıs’ın temel eksikliği ise, geçen yıl olduğu gibi, kitleselliği ve coşkusuna karşın, işçi sınıfının ve ezilenlerin talep ve sloganlarının dile getirilmesi bakımından, verimli bir şekilde değerlendirilemeyişidir. 1 Mayıs’ın ardından, alanları dolduran veya medyadan takip eden ve emekçilere daha fazla ekokitlelerin hafızasında “coşkulu nomik ve sosyal bir bayram” günü değil, işsizliğe
İşçi Cephesi, 9 Mayıs 2011
»3 Casper işçisi boyun eğmiyor!
»4 Seçimler ve kurucu meclis
» 10 Eski ağza eski taam
» 14 Halk rejimin devrilmesini istiyor