Blok ve Çatı Partisi üzerine
Aylık Siyasi İşçi Gazetesi • Sayı: 31 • Temmuz - Ağustos 2011 • Fiyatı: 2 TL
Başlangıcından itibaren ilerilikleri ve zayıflıkları olan Blok’un kalıcılaşması, birlikteliğe zayıflıkların egemen olmasına mı, yoksa ileriliklerinin kalıcılaş8 masına mı sebep olacaktır?
»
Foto: Meridith Kohut, Plight of the Warao
Yaptılar, yapıyorlar...
61. Hükümet Programı da ekmeğimizden ve özgürlüğümüzden alıyor Yaptıklarını yapacaklarına teminat gösteren Başbakan Erdoğan, 61. Hükümet Programı’nı da “yaptık, yapıyoruz, yapacağız” sözleriyle geçtiğimiz günlerde ilan etti. Bu ilanın hemen ardından emekçilerin elinde kalan son kazanımlardan biri olan kıdem tazminatının fona dönüştürülmek üzere kaldırılacağı gündemimize yerleşti. Başbakan doğruyu söylemişti, yaptıkları yapacaklarının garantisiydi. Üstelik de bu ustalık döneminde... O zaman bizi bekleyenleri anlayabilmek için şöyle çok uzakta kalmamış geçmişe bir göz atmalı. 58. 59. ve 60. Erdoğan hükümetlerinin ana vurgusu hep ekonomik istikrar, toplumsal uzlaşma ve demokrasi oldu. Emekçiler ve Kürt Halkı içinse bunun karşılığı yoksullaşma, güvencesizleşme, baskı ve muhatapsızlaştırılmaydı… Bugün, 2023 vizyonlu programın ana vurgusu yeniden ekonomik istikrar, toplumsal uzlaşma ve ileri demokrasi, o zaman hükümetin ilk icraatlarından birinin işçi haklarına saldırı ve terörle mücadele kapsamında olması da şaşırtıcı olmuyor elbette. Nitekim hükümetin lügatinde ekonomik istikrarın anlamı, “işçinin elinden patronun cebine” iken; ileri demokrasi de güçlü güvenlik sistemi ve tam asayiş olarak yer etmiş durumda. Üstelik, daha öncekilere olduğu gibi bu programa da üç stratejik mesele kaynaklık ediyor: Avrupa Birliği’ne tam entegrasyon, ABD
ile stratejik ortaklığın geliştirilmesi ve Ortadoğu’da etkin bir Türkiye. Ve dikkatimizden kaçmaması gereken, Türkiye’nin yeni dönemde bu üçayaklı stratejisini Avrupa’yı sarsan krizin ve Ortadoğu’daki devrimci sürecin ortasında gerçekleştirmek zorunda olacak olması. Türkiye’nin ikisinden de etkilenmediğini ve etkilenmeyeceğini iddia eden Başbakan’ın “Bu sefer teğet bile geçmeyecek” açıklamasının ardından dile getirdiği “israf ” “önlem” gibi sözcükleri göz ardı etmezsek, yeni dönemde de tedbir paketlerinin biz işçi ve emekçilere çıkarılacağını anlamak zor değil. Zaten açık açık ne diyor Başbakan Erdoğan: Geçmiş dönemi sorunsuz atlattık, çünkü kamu harcamalarımızı kıstık… Yani, eğitimi, sağlığı, belediye hizmetlerini teker teker hepsini özelleştirdik ve özelleştirmeye devam edeceğiz, diyor...
Yeni Hükümet Programı’nın değinir gibi yapıp etrafından dolaştığı bir diğer konu da sosyal politikalar konusu… Sosyal politika anlayışı aileyi özne alır, “aile için aileye yardım” mantığına dayanırsa ne olur? Kadın ve çocuk mağdur olmaya devam eder. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin bu denli arttığı bir dönemde böylesine bir anlayış elbette soruna çözüm getirmekten uzak kalacaktır.
Program hakkında daha çok fazlası söylenebilir, ama bu kadarı bile AKP’nin yol haritasını göstermeye yetmez mi? Sermayenin hizmetinde, emekçi kesimlere ve ezilenlere -ölümü gösterip sıtmaya razı eden bir anlayışla- yalnızca büyük bir girdap vaat ediyor, bu program. Açıkça meydan okuyor; yaptık, yapıyoruz ve yapacağız, diyor. Peki, ya bizler? Emekçi kesimler, ezilenler, onurlu bir Bu kadarla da kalmıyor, yere iş ve onurlu bir yaşam talebiyle göğe sığdıramadığı İstihdam programlarını örenler ne yapıyor Paketlerini ileriki dönemde de ve ne yapacak? Yeni bir anayasa önümüze çıkaracağını söylüyor. mı? Yoksa, emekçiden yana, Hatırlarsanız, bu paketler işverene özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasa prim indirimi teşvikleri uygular- mı? İş mi? Yoksa, güvenceli bir ken, işçiler için esnek, taşeron ve iş mi? Özgürlük için güvenlik mi? kuralsız çalışmayı yeni bir model Yoksa, özgürlük için demokrasi olarak sunan, güvencesiz, düşük mi? Bedel ödeyen işçi sınıfı mı? ücretli, sözleşmeli ve kısmi süreli Hakkını savunan işçi sınıfı mı?.. çalışmanın yolunu açan düzenYarını belirleyecek, bunlara verilemeler içeriyordu. Bunlar göz len cevaplar olacak. İşçi sınıfı önönünde tutulduğunda emekçiler cülüğünde ezilen tüm kesimlerin için “onurlu bir yaşam, onurlu bir seferberliği bu cevaplar etrafında iş” talebinin güncelliğini ve acili- örülecek birlik ve mücadeleden yetini korumaya devam edeceği geçecek. açık.
İşçi Cephesi, 27 Temmuz 2011
»4 “Hasta Adam” Avrupa
»6 Kıdem tazminatı kalkıyor
» 10 Silvan:
Acıların son bulması için...
» 15 Mısır’da “ikinci devrim” sesleri